text
stringlengths
7
4.73k
Katılımcıların ; %4,9’u zayıf , %58,6’sı normal kilolu , %29,8’i fazla kilolu ve %6,7’si obez olarak bulunmuştur.
Fazla kilolu ve obezler birlikte değerlendirildiğinde öğretim elemanlarının %41,4’ünün kilosunun normalin üzerinde olduğu görülmektedir.
Obezite oranı en yüksek bölüm; Eczacılık Fakültesinde iken , bu oran Tıp Fakültesi öğretim üyelerinde %3,7 ile daha düşüktür.
Hukuk Fakültesinde hiç zayıf katılımcı yoktur.
Kilosu normalin üzerinde olanların oranı %33,3 ile Eczacılık Fakültesinde en yüksek iken, Hemşirelik Yüksekokulunda bu oran %12,9 ile en düşüktür.
Obezite bakımından en yüksek oran %9,6 ile Eczacılık Fakültesinde iken, en düşük oran %3,7 ile Tıp Fakültesindedir.incelenmesi DOI: 10.5798/dicletip.407246 Yazışma Adresi / Correspondence: Müge Arslan, Bahçeşehir Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümü, İstanbul, Türkiye email: 59
Arslan M. Katılımcıların öğün atlama durumlarına göre dağılımları incelendiğinde; öğretim elemanlarının önemli bir oranının %72,0’ı sürekli öğün atladığı görülmektedir.
Bazen öğün atlayanlarda dikkate alındığında bu oran % 94,7’ye çıkmakta, öğün atlamayanların oranı çok düşük kalmaktadır.
Tıp Fakültesi en yüksek yağ alımına sahip bölüm iken, Hukuk Fakültesi günlük en düşük yağ alımına sahip bölümdür.
Eczacılık Fakültesi’nin günlük kalori ve protein alımı , diğer bölümlere göre daha yüksek iken, Tıp Fakültesinin günlük karbonhidrat alımı diğer bölümlere göre daha yüksektir.
Sağlık alanında görev yapanlar en yüksek günlük kalori ve yağ alımına sahip grup iken, Hukuk alanında görev yapanlar en düşük günlük kalori ve yağ alımına sahiptir.
Sağlık alanında görev yapanların günlük karbonhidrat ve protein alımları Hukuk alanında görev yapanlara göre daha yüksek iken bunlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur .
Öğretim üyelerinin aktivite düzeyi değerlendirildiğinde % 66,7’sinin in aktif olduğu görülmüştür.
Minimal düzeyde aktif olanların oranı % 30,7 iken çok aktif olanların oranı yalnızca % 2,6’dır.
Sonuç: Sağlık alanında görev yapan öğretim elemanları en yüksek günlük kalori ve yağ alımına sahip iken Hukuk Fakültesinde görev yapanlar en düşük günlük kalori ve yağ alımına sahiptir.
Öğretim elemanların %6,7’si obezdir ve obezite oranı en yüksek bölüm; Eczacılık Fakültesinde bulundu .
Sağlıklı ve dengeli beslenme ile ilgili eğitim verilebilir.60
Yaşanılan GİRİŞ Beslenme, anne karnındaki süreçten, yaşamın sonuna kadar insan sağlığı için en önemli sürecin etkenlerden ilerlemesiyle beraber, arkadaş çevresi, aile yapısı, meslek gibi birçok dış etkeninde değişmesiyle birlikte, insanlar kendilerine bir beslenme şekli oluşturur ve bunu bir hayat boyu sürdürürler.
Maalesef oluşturulan bu beslenme şekli, çoğu kez yetersiz, dengesiz ve sağlıksız olarak benimsenir.insanların Yeterli ve dengeli beslenme, büyümesi, varlıklarını gelişmesi, sürdürebilmesi ve faaliyetlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için gerekli besin öğelerinin alınması olarak tanımlanır İnsanlar, sağlığını korumak ve daha için besinleri doğru miktarlarda, doğru zamanlarda ve bilinçli olarak tüketmelidir.1.
iyiye götürebilmek Ekonomik insanların sebepler nedeniyle, çalışma hayatına daha aktif olarak katılması, trafik gibi nedenlerle zaman sorunlardan ve evde geçirilen sürecin azalması nedeniyle, insanların evde yemek hazırlama alışkanlığı ve ev yemeği tüketimi yerini, dışarda geçirilen sürenin daha fazla olmasından dolayı, daha pratik, zaman almayan, sağlıksız fastfood gıdalara bırakmıştır.tuş tek Tüm 20.yy da başlayan ve 21.yy’da devam eden ve hızla artan teknolikleşme ve dijital ilerlemeye paralel olarak, insanlar tüm ihtiyaçlarını, masa ile başında, bilgisayar karşısında gerçekleştirebilmektedirler.bu teknolikleşme ve gelişime paralel olarak, insanlar diğer çağlardan farklı olarak, daha hareketsiz bir yaşam benimsemişlerdir.
Daha önceki çağlarda, insanların yaşamlarını ve barınma, avcılık, güvenlik gibi yaşamın temel ihtiyaçlarının yerine getirilmesi için gerekli olan hareket, bu son teknolojikleşme süreciyle oldukça azalmıştır.
Hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite her geçen gün artış göstermektedir.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 ön çalışma raporuna göre Türkiye’de obezite sıklığı; kadınlarda %41, erkeklerde %20,5 ve genel toplumda ise %30,3 olarak tespit edilmiştir.2.
Sağlık Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı her gün artış göstermektedir.
Bakanlığınca gerçekleştirilen “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması” raporuna göre ülkemizde obezite sıklığı erkeklerde %20,5, kadınlarda %41,0 ve bulunmuştur.toplamda %30,3 Toplamda fazla kilolu olanlar %34,6, fazla kilolu ve şişman olanlar %64,9, çok şişman olanların oranı %2,9 olarak bulunmuştur.3.
olarak sağlıklı Sağlıklı yaşlanmak ve yaşa bağlı oluşabilecek sağlık risklerini en aza indirebilmek için temel etkenler, fiziksel aktivitenin arttırılmasıdır.
Günlük düzenli yapılan fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ile birlikte kronik hastalıkların önlenmesindeki en önemli ögedir.4.
beslenme ve Sağlık için egzersizin temel amacı; hareketsiz bir yaşantının neden olduğu organik ve fiziki bozuklukları önlemek, beden sağlığının ana unsuru olan fizyolojik kapasitesini daha ileriye taşımak, fiziksel uygunluğu ve sağlığı uzun yıllar boyunca korumaktır.
Gelişmiş ülkelerde başlayarak egzersize olan ilginin artışındaki nedeni biyolojik bir dengeleme ihtiyacı şeklinde açıklamak mümkündür 5.
Düzenli egzersiz, fiziksel, mental ve emosyonel sağlık için büyük önem taşır.
Egzersiz enerji harcanmasını ağırlığın korunmasında veya zayıflamada yararlı etkiler böylelikle artırır,
Düzenli egzersiz serum kolesterol ve glikozun normal düzeyde tutulmasını sağlar, yüksek dansitelilipo protein kolestrolünü arttırır.
Egzersiz sırasında doğal yatıştırıcılar olarak bilinen endorfinler salgılanır.
Düzenli egzersiz, kardiovasküler ve iskeleti sistemini sağlıklı tutar, böylece yaşlanmayı geciktirir.
Düzenli egzersiz programlarına başlamadan önce kişilerin, kalp, hipertansiyon, solunum sistemi hastalıkları vb.yönünden kontrolden geçirilmesi gerekmektedir 6. çalışma Bu da; Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’nde çalışan öğretim elemanlarının besin tüketim ve fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Bu amaç, doğrultusunda planlanan çalışmanın, öğretim özelinde beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivitelerin belirlenmesi ve yeni çalışmalara örnek olması açısından sağlayacağı düşünülmektedir.elemanları örneklemi literatüre katkı Beslenme Kavramı Günümüzde çoğu insan beslenme denildiğinde, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi pramidinin tabanında bulunan fizyolojik ihtiyaçlar başlığı altında geçen; yeme, faaliyetlerini düşünerek, beslenmeyi karın doyurma olarak karın algılamaktadır.
Oysaki doyurmak ya da açlık duygusunu bastırmak demek değildir.beslenme, içme sağlığı korumak, iyileştirmek, Beslenme; geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarlarda ve uygun için bilinçli yapılması zamanlarda almak gereken bir davranıştır.
Beslenme, yaşamın sürdürülmesi, ve geliştirilmesi için besinlerin tüketilmesi olarak tanımlanmaktadır 7. korunması sağlığın Beslenmede amaç; kişinin yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivitesi ve içinde bulunduğu fizyolojik duruma göre, ihtiyacı olan enerji ve besin 62 öğelerini yeterli ve dengeli miktarlarda almasıdır.
Yeterli beslenme, genel olarak vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli enerjinin sağlanması anlamına gelmektedir.
Dengeli beslenme ise enerji yanında bütün besin öğelerinin insanın ihtiyacı kadar alınmasıdır 8.
Hem yetersiz beslenme, hem de aşırı beslenme ölümlerin ve hastalıkların oluşumunda ve gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.
Bu sebeple beslenme durumunun saptanması bireyin ve toplumun sağlığının geliştirilmesi için en önemli yapı taşıdır 9.
Obezite Kavramı üstüne çıkmasıdır” Türkiye’de Sağlık Bakanlığına göre obezite; “genel olarak bedenin yağ kütlesinin, yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin ifadesiyle tanımlanmıştır.
Yetişkin kadınlarda vücut ağırlığının %2025’ini, erkeklerde ise %1518’ini yağ dokusu oluşturmaktadır.
Bu oranın ise %25’in kadınlarda %30’un, erkeklerde kabul çıkması üstüne Sağlığı Kurumu, edilmiştir.http://beslenme.gov.tr/index.php?lang=tr&page=38 Erişim: 12 Aralık 2015.)10.
Nedir?”, obezite olarak birlikte, artmasıyla tarzı yiyecekler Günümüzde, bireylerin ev dışında geçirdikleri yemeiçme zamanın alışkanlıkları değişime uğramakta ve yetersiz ve dengesiz beslenme yaşam tarzı haline gelmektedir.
Düzensiz ve dengesiz beslenmek, tüketmek, spor fastfood yapmamak, kilo almaya ve bazı hayati organların da yağlanmasına ve obezite sorununa neden olmaktadır.
Günümüze kadar gerçekleştirilen birçok araştırma dünyada olduğu gibi ülkemizde de obezitenin giderek kazandığını daha bir ile göstermektedir.
Ülkemizde de obezite ilişkin mücadele ulusal sağlık politikasına Sağlık almıştır.çeşitli yayınlarda önemli boyut yer
Sağlık” programında Bakanlığımızca hazırlanan “Sağlık 21 Herkes obezitenin İçin hipertansiyon, diyabet vb.hastalıklar için önemli bir risk faktörü olduğu belirtilmiştir 11.“Türkiye Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı’nda da pek çok kronik faktörü olan obezitenin hastalık önlenmesi programın ulusal hazırlanması hususu yer almıştır 12. için risk için bir Sağlık Bakanlığınca yapılan “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması2010” ön çalışma raporuna göre, Türkiye’de obezite sıklığı; kadınlarda %41, erkeklerde ise %20,5 ve toplamda; %30,3 olarak bulunmuştur.
Erişim: 08 Ocak 2016.)13.
Sıklığı”, artış 2010 yılında yapılan TURDEPII çalışması; 20 yaş üzeri 26499 birey üzerine yapılmıştır.
Bu çalışmaya göre TURDEPI çalışmasından 12 yıl sonra yapılan TURDEPII çalışmasında obezite prevalansı kadınlarda %34, erkeklerde göstermiştir.
Obezite, hem %107 erkeklerde hem de kadınlarda 2024 yaş grubundan itibaren 5054 yaş grubuna kadar devamlı artış göstermiştir.
Bu yaştan sonra ileri yaşlara doğru azalma eğilimine girmektedir.14.
Sağlık ve Beslenme İlişkisi ile ilgili beslenme Dünyada sorunlara bakıldığında, başlıca iki temel sorunun olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla, insanların en değerli varlıkları olan sağlıklarını korumak için, yeterli ve dengeli beslenmeye son derece önem vermeleri gerekmektedir 15. sağlık zorluklar sorunları ve kanser diyabet sağlığımızı alışkanlıkları, çok Beslenme yakından ilgilendirmektedir.
Hatalı beslenme alışkanlıkları obezite, kalpdamar hastalıkları, hipertansiyon, gibi hastalıklara yakalanma riskini arttırmaktadır.
Bu hastalıklardan korunmak, uzun ve sağlıklı bir yaşam şansını arttırmak için mutlaka yeterli ve dengeli beslenmek gerekmektedir.
Günümüzde birçok kronik hastalığın beslenme ve yaşam şekli biçimleri ile bağlantılı olduğu bilinmektedir.
Beslenme unsurları ile şeklinin; kanserlerin %3040’ında; yaşam kardiyovasküler hastalıklardan ölümlerin en az 1/3’ünde; şişman ve kilolu olmanın diyabet kardiyovasküler hastalığının hastalık ve kanser türlerinde artan riskten ölümlerde; osteoporoz ve yaslılarda osteoporoz sonucu görülen kalça kırıkları gibi sonuçların oluşumunda etkili oldukları bilinmektedir.
Yine diyet unsurlarının diş çürükleri, demir yetersizliği ve iyot yetersizliği hastalıkları ile ilişkisi de bilinmektedir 18. oluşumunda, Diyabet gelişiminde önemli risk faktörlerinden biri beslenmedir.
Özellikle artan obezite prevalansı diyabet sıklığını da arttırmaktadır.
Obezitedeki hipertansiyon prevalansı ile ilgili farklı sonuçlar verilmesine rağmen %4050’ye varan oranlar mevcuttur.
VKİ ile hipertansiyon arasında da pozitif bir ilişki vardır.
Haydarpaşa Marmara Kampüsü’ndeki Tıp Fakültesi Temel Bilimleri, Eczacılık Fakültesi, Hemşirelik Yüksekokulu ve Hukuk Fakültesinde Aralık 2013Nisan 2014 tarihleri arasında görev yapan öğretim elemanları arasında yürütülmüştür.
Araştırma kapsamında toplam 225 öğretim elemanına anket uygulanarak araştırma tamamlanmıştır.
Fakültesi Üniversitesi Tıp Araştırmanın çalışma evrenini; Aralık 2013İstanbul Mart 2014 tarihleri arasında, ili Haydarpaşa Marmara Kampüsü’ndeki Temel Bilimlerinde, Eczacılık Fakültesi, Hemşirelik Yüksekokulu ve Hukuk Fakültesinde görev yapan öğretim elemanları oluşturmaktadır.
Bu bölümlerde görev yapan öğretim elemanları sayısı 2014 yılında toplam 339 kişi olarak tespit edilmiştir ve yaklaşık %66,4’üne ulaşılarak anket uygulanmıştır.64
Kişilerin ölçümleri; ayakta dik biçimde, bacakları hafif aralık ve ağırlığı bacaklara eşit dağıtılmış sıkmadan durur olarak pozisyonda yapılmıştır.
Veriler, hazırlanan toplam 25 soruluk bir anket formu ve 3 günlük besin tüketim kaydıyla, veriler toplanmıştır.
Veri toplama gereci olarak kullanılan anket 3 bölümden oluşmaktadır: kaslarını kalça 1.
Demografik Bilgiler ve Beslenme Alışkanlıkları Soruları 2.
Fiziksel Aktivite Soruları 3.
Üç günlük Beslenme Davranışı Formu Veriler araştırmacı tarafından SPSS 20,0 paket programında analiz edilmiştir.
Gruplararası ortalamalarının karşılaştırılmasında veriler normal dağılım koşullarını karşıladığı için iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi kullanılmıştır.
İstatistiksel anlamlılık düzeyi olarak “p<0,05” kabul edilmiştir.
İkiden fazla grupların ortalamaları karşılaştırılırken Anova testi kullanıldı.
Farklılık durumlarında ileri analizlerde Post hoc test olarak Tukey testi kullanıldı.
Aktivite Fiziksel değerlendirilirken; Uluslararası Fiziksel Aktivite Değerlendirme aralığındaki 1565 Anketi yaş fiziksel aktivite düzeylerini katılımcıların belirlemek amacıyla geliştirilmiştir.
IPAQ, uluslararası arenada günlük olarak yapılan fiziksel aktiviteyi bireysel raporlara dayanarak fiziksel aktivite düzeyi hakkında geçerli ve karşılaştırılabilir bilgi elde etmek amacıyla IPAQ geliştirme çalışmaları geliştirilmiştir.1998 yılında Cenevre’ de başlamıştır ve bunu 12 ülkede yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmaları ölçeğin katılma toplumda yaygınlığını gösterebileceğini ve bu amaçla ölçeğin birçok farklı kültür ve ortamda uygulanabileceğini düşündürmüştür.
Türkiye’ yılında de üniversitelerde gören öğrencilerde ayrıca Hacettepe Üniversitesi Spor Yüksekokulu ve Bilimleri Tarafından 2007 yılında IPAQ anketinin geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır.2005 eğitimöğretim izlemiştir.fiziksel Teknolojisi tarafından aktiviteye Sonuçlar Öztürk Aktivitelerin genellikle MET değerleri kullanılır.şiddetleri sınıflandırılırken Fiziksel aktivite esnasında tüketilen oksijen miktarını ifade etmek için Metabolic Equivalent ’ in kısaltılmışı olan MET terimi kullanılır.1 MET dinlenik iken kilogram başına bir dakikada tüketilen yaklaşık 3,5 ml oksijeni ifade eder.
Aktiviteden kaynaklanan enerji tüketim miktarının istirahat sırasındaki enerji tüketimine olan oranına MET denir.65
Arslan M. IPAQ Anketinin puanlanması ve skorlaması: Kısa form ; yürüme, orta şiddetli ve şiddetli aktivitelerde harcanan zaman ve otururken harcanan zaman hakkında bilgi sağlamaktadır.
Kısa formun toplam skorunun hesaplanması yürüme, orta şiddetli aktivite ve şiddetli aktivitenin süre ve frekans toplamını içermektedir.
Aktiviteler için gerekli olan enerji METdakika skoru ile hesaplanır.
Bu standart MET değerleri aktiviteler oluşturulmuştur.
Bunlar; için Yürüme = 3.3 MET, Orta Şiddetli Fiziksel Aktivite = 4.0 MET, Şiddetli Fiziksel Aktivite = 8.0 MET, Oturma = 1.5 MET.
Yürüme METdk/hafta = 3.3 X yürüme dakikası X yürüme gün sayısı Orta şiddetli METdk/hafta = 4.0 X orta şiddetli aktivite dakikası X orta şiddetli aktivite gün sayısı şiddetli METdk/hafta = 8.0 X şiddetli aktivite dakikası X şiddetli aktivite gün sayısı Bu değerler kullanılarak günlük ve haftalık fiziksel aktivite seviyesi hesaplanır.
VKİ grup Değerlendirmesi; VKİ: )2/ Kilo Zayıf VKİ <18,5 Normal Kilolu 18,5 < VKİ < 24,9 Fazla Kilolu 25 < VKİ < 29,9 Obez VKİ< 30’un üstü Olarak değerlendirilir.
BULGULAR Araştırma grubundaki öğretim elemanlarının %66,2’si kadın, %33,8’i erkektir.
Araştırma grubunun %5,4’ü 1824 yaş grubunda , %39,1’i 2534 yaş grubunda, %28,4’ü 3544 yaş grubunda, %27,1’i 44 üzeri yaş grubundadır.
Katılımcıların yarıdan fazlası evlidir.olduğu Katılımcıların yapmakta görev 66 ve incelendiğinde; yüksekokul fakülteler %23,6’sının Tıp Fakültesi’nde, %28,0’ının Eczacılık Fakültesi’nde, %13,7’sinin Hemşirelik Yüksekokul’ unda ve %34,7’sinin Hukuk Fakültesi’nde olduğu bulunmuştur.
Fazla birlikte değerlendirildiğinde öğretim elemanlarının %41,4’ünün kilosunun normalin üzerinde olduğu görülmektedir.obezler kilolu ve Katılımcıların VKİ grupları ile görev yapmakta oldukları arasında Fakülte/Yüksekokul istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır .
Obezite oranı en yüksek bölüm; Eczacılık Fakültesinde iken , bu oran Tıp Fakültesi öğretim üyelerinde %3,7 ile daha düşüktür.
Hukuk Fakültesinde hiç zayıf katılımcı yoktur.
Kilosu normalin üzerinde olanların oranı %33,3 ile Eczacılık Fakültesinde en yüksek iken, Hemşirelik Yüksekokulunda bu oran %12,9 en düşüktür.
Obezite bakımından en yüksek oran %9,6 ile Eczacılık Fakültesinde iken, en düşük oran %3,7 ile Tıp Fakültesindedir.ile incelendiğinde; Katılımcıların öğün atlama durumlarına göre dağılımları öğretim elemanlarının önemli bir oranının %72,0’ı sürekli öğün atladığı görülmektedir.
Bazen öğün atlayanlarda dikkate alındığında bu oran %94,7’ye çıkmakta, öğün atlamayanların oranı çok düşük kalmaktadır.
Öğün atlama açısından; katılımcıların %22,7’lik kısmı bazen öğün atladığını belirtirken, Tıp Fakültesi %77,4 ile diğer bölümlere göre daha