instruction
stringlengths
71
1.68k
output
stringlengths
12
1.44k
I.. Bir ağ üzerinde yapılandırılan bilgisayarlar yardımı ile veri alış- verişi sağlayan internet, 1970'lerde sadece araştırma, eğitim ve askeri alanlarda kullanılırken 1990'lı yıllardan sonra sosyal ve ticari yaşamın etkilerinin daha çok hissedildiği bir alan hâ- line gelmiştir. İnternet üzerinde pazarlama faaliyetlerinin geliş- mesi ile reklamcılık alanında da geleneksel reklam araçların- dan web üzerinde reklamcılığa doğru bir kayma başlamıştır. İL. İnternet teknolojisinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler sonucunda pazarlama ve reklam stratejilerinde değişiklikler yaşanmaya başlamış ve bu değişim tüketicilerin satın alma alışkanlıklarında da değişiklikler yaşanmasına neden olmuş- tur. Tüketiciler artık geleneksel satın alma sistemlerinden vaz- geçerek web siteleri üzerinden alışveriş yapmakta, bu siteler üzerindeki reklamları takip etmekte. aynı zamanda diğer tü- keticilerle, ürün ve hizmet sağlayıcılarla interaktif olarak ileti- şim ve etkileşime girmektedir.Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) II. parçada. |. parçada belirtilen olguyu destekleyecek deği-
Roman yazarken. bir hikâye, bir makale yazarken durmadan bel- li sözcükleri yinelediğimi görüyorum. Hep aynı kalıpları kullandı- ğımı fark ediyorum. Bunu elbette dilde ustalaşmayışıma bağlıyo- rum. Ama asıl sorun Türkçede, daha doğrusu Türkçenin kalıpçı kullanımında. Türkçe kalıpçı kullanılıyor çünkü insanlarımızın ka- faları çok sınırlı. Dil ustası denen yazarlara bakın. aynı kalıp yirmi kere yinelenir: “Aldı, yatırdı, aldı yatırdı.”Bu parçanın yazarı, diğer yazarlarla ilgili olarak aşağıdakile- rin hangisinden yakınmaktadır? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur.
Şıklar: A) Sözcük dağarcıklarının yeterli olmamasından
Hipokrat, pek çok hastalığın tedavisinde güneşin iyi geldiğine inanıyor. Ama güneş ışığına tıp dünyasından asıl ilgi, güneş ışığının bakterileri öldürdüğünün ve çocuklarda görülen raşitizm sorununun keşfedilmesiyle 20. yy.ın başlarında başladı. 1920'lerin sonlarına gelindiğinde güneşin her derde deva olduğu düşünülüyordu. Daha sonra bilim insanları cildin, güneş ışığındaki UV'ye (Ultraviyole ışınları) maruz kaldığında vücutta D3 vitamini sentezinin arttığını keşfettiler. Diğer yandan ise İngiliz araştırmacı George Findlay 1928'de fareleri çok fazla ve düzenli olarak UV ışınına maruz bıraktığında ciltlerinde tümörlerin geliştiğini gözlemledi. O zamandan beri birçok çalışma, UV ışığının cilt hücrelerindeki DNA mutasyonlarını tetikleyerek potansiyel olarak kansere yol açtığını gösteriyor.Bu parçadan “güneş ışınları”yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) İnsanlar ve hayvanlar üzerindeki etkilerinin aynı olmadığına, B) 20. yüzyıla kadar hakkında doğru ve sağlıklı bilgilerin elde edilemediğine, C) Vücutta D3 vitamini üretmeyle görevli tek yapı olduğuna, D) İnsan sağlığına faydasından çok zararı olduğuna, E) İnsan sağlığına etkileriyle ilgili değerlendirmelerin zamanla farklılıklar gösterdiğine
Propolis: arıların iğne yapraklı ağaçlardan, bitkilerin tomurcuk, yaprak, gövde ve salgılarından topladığı maddeleri başlarında bulunan salgı bezlerinden salgıladıkları enzimlerle işleyerek ürettiği reçine benzeri bir üründür. Olağanüstü bir yaşam disiplini ve iş bölümü ile örnek almamız gereken bir yaşam sürdüren bal arıları için, topladıkları propolis, aslında kovanın hem temizlik hem de yalıtım maddesidir. Propolisin yoğun antimikrobiyal özelliği arı larvalarını her türlü hastalıktan korurken, antioksidan ve hücre yenileyici özellikleri larvaların arı sütünün de yardımıyla çok hızlı büyüyüp gelişmesini ve sağlıklı kalmasını sağlar.Bu parçada “propolis”le ilgili hangi yargılarından hangilerine değinilmiştir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) Yalnız I, B) Yalnız II, C) Yalnız III, D) I ve III, E) I ve II
Yönetmen Justin Kurzel, Shakespeare'in Macbeth adlı yapıtını sinemaya uyarlamış. Çok ağır giden filmi kesintisiz bir biçimde seyretmek ve filmden keyif almak pek mümkün değil. Pek çok eleştirmen, bu durumu oyunculuğa bağlasa da ben farklı düşünüyorum. Şöyle ki Shakespeare trajedilerinde bile çok yoğun sahnelerin ardından seyirciye nefes aldıracak komik karakterler serpiştirir aralara. Macbeth'te de Duncan'ın cinayeti ardından Il. Perde 3. Sahne'de bir gece önce yaşadığı komik durumların ardından uyanmakta zorlanan kapıcı, böyle bir karakterdir. Burada Shakespeare, konudan koparır bizi ve hayatın basit gerçekliğine götürür. Kapıcının bu bölümdeki sözleri hem komik hem de bilgecedir. Oyundaki buna benzer sahnelerin filmden tamamen çıkarılması, Shakespeare'in çok önem verdiği bu karşıtlığı yok ediyor.Bu parçada sözü edilen filmdeki asıl eksiklik aşağıdakilerden hangisidir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Oyuncu performanslarının, dramatik kurguyu yansıtmakta yetersiz olmaması, B) Cinayetin yapıttaki aslına uygun olarak canlandırılmaması, C) Kahramanların kötücül karakterleri yansıtılırken insani özelliklerinin göz ardı edilmesi, D) Filmin ağır atmosferini ve konusal yoğunluğunu hafifletecek ayrıntıların yer almaması, E) Sinemaya aktarılamayacak bir yapıtın zorlama bir senaryoya dönüştürülmesi
Sanatın dili, yoruma açık bir dildir. Sanatın tarihsel sürecinde bilimdeki gibi ilerlemeci bir gelişme çizgisi yoktur. Bu süreç inişli çıkışlı, çapraşık, olasılıklarla dolu bir oluşumdur. Zengin içeriğiyle, sınırları çizilemediğinden, sanatın tanımı her zaman yetersiz kalmaktadır. Sanat yapıtı zamanlar üstüdür. Sürekli yeniden, yeni bakış açılarıyla değerlendirilmeye gereksinimi vardır. Kalıcı olması da buna bağlıdır. Bu nedenle de sanat üzerine yapılan yorumlar tarihsel süreçte sürekli değişmiştir.Bu parçada “sanatla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Yazının bir malzeme olarak kullanıldığı dallarında sürekli bir değişimin söz konusu olduğu, B) Toplumdaki değişimlerden eninde sonunda etkilendiği, C) Doğrusal olmayan bir gelişim gösterdiğinden ne olduğuyla ilgili kesin bir yargı oluşturulamadığı, D) Tarihin her döneminde aynı değeri göremediği, E) Hakkında yapılan her yorumun, daha fazla kişiye ulaşmasını sağladığı
Edebiyat eğitimi. birtakım sınavlık bilgilerin öğrenilmesi ve öğretilmesi değildir. Bu eğitim, öncelikle insan varoluşunu hissedecek içsel yaşantı boyutunu oluşturmak. bu oluşumun yollarını aramakla gerçekleşebilir. Onun için edebi eserle olan ilişki bir okuyup geçme değil, bir varoluşa katılma, bir varoluşu paylaşma sürecidir. Bu sürecin oluşma koşulu, kişinin kendinde oluşturduğu dünyadır. Schleiermacher. bu dünyanın kuruluşundan şu şekilde söz eder: “Yazarın içsel gelişimini nasıl anlayabiliriz? Gözlemle. Fakat bu gözlem kendi kendini gözlemlemeye dayanır. Kişinin, başka birinin derin iç gerçekliğini anlamak için. kendi içsel gerçekliğini oluşturması gerekir. Kişinin kendi içsel gerçekliğini oluşturması, edebiyat alanında yüksek çalışmalar yapmak için esastır.”Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Tanık gösterme B) Örneklendirme C) Karşılaştırma D) Benzetme E) Tanımlama
Duygu ve düşünceleri anlatma, sadece söze dayalı bir anlaşma sistemi değildir. Trafik işaretleri gibi göze dayanan anlaşma sistemleri de vardır. Demir yollarında gündüzleri makinistelere flama açılırsa bunun anlamı “dur, bekle”dir. Trenin makinisti kırmızı flamayı görünce ondan böyle bir anlam çıkarır. Bunun gibi sarı flama açılırsa “yavaşla”. yeşil ama açılırsa “yol” açık” demektir.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) Tanımlama B) Karşılaştırma C) Örneklendirme D) Tanık gösterme E) Benzetme
En son hatırladığı, pembe beyaz bulutlardı. Alçak tepelerin üzerine inmiş. iyice çırpılıp kabartılmış krem şanti gibi iştah açıcı görünümleriyle. akşam vakti seyre dalanları kendilerine çeken bu pembe beyaz pamuksu bulutlar ve doğudaki o sınır şehri geliyordu gözünün önüne. Yola çıkmadan az önceydi. Uzansa tutuvereceğini hissediyordu bulutları. Sarılıp koynuna almak isteği duymuştu bu pembelikleri. Oysa “pembe”ye kavuşmak “kara”lara mktime kadar kolay değildi. Bunu biliyordu.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Karşılaştırmaya B) Benzetmeye C) Örneklendirmeye D) Tanımlamaya E) Tanık göstermeye
Eski romanda kişiler özenle seçilmiştir. Adı sanı olan bu kişiler: toplum içindeki yerleri belirli, karşıt ya da uyumlu ilişkiler içinde-dirler. Olayların geçtiği uzamlarda uzun uzun betimlenir, oluş sıra-ları zaman akışına uygun olarak, çoğu zaman da kesintiye uğramadan düzenlenir. Biçimin, içeriği en açık biçimde yansıtması sağlanmaya çalışılır. Bir anlamda okura. olayların akışına kendini kaptırarak çizgisel bir okuma rahatlığı sağlanmış olur. Yeni romanda ise karakter ortadan kaldırılarak birey özne hâline getirilir ve içinde bulunduğu dünyanın bir parçası olarak silikleşir. Yeni romanda, sözcükler arasındaki her devinime dikkat edilerek. bö-lük pörçük ögeler anlıksal olarak bir araya getirilir. Yazının, bize göre pek saydam olmayan dokusundan olayları yakalamak. söz-cük titreşimlerinden anlamlar çıkarmak, okuyucuya kalır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Tanımlama B) Örneklendirme C) Benzetme D) Karşılaştırma E) Tanık gösterme
İlimde, sanatta, kültür ve teknikte ilerlemiş milletlerin dilleri de zengindir. Dilleri zengin olan milletler büyük sanatçılar çıkarır. Fuzüli'nin şiirlerinde kullandığı sözcük sayısı on dokuz bindir. Batı edebiyatının üç dehası İngiliz Shakespeare. Fransız Hugo ve Alman Goethe eserlerinde çok değişik kelime kullanan edebiyatçılardır. Bunlar-dan Shaksepeare, eserlerinde toplam 17.677 farklı kelime kullanmıştır. Bu kelimelerden 1.770 tanesini de ilk defa o kullanılmıştır.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur.
Şıklar: A) Tanımlamaya B) Benzetmeye C) Tanık göstermeye D) Kişileştirmeye E) Sayısal verilerden yararlanma ya
Helenistik Dönem'de antik kentlerde, şehri tanıtmak amacıyla seçilen semboller .sikkelerde ve ağırlıklarda kullanılmaktadır. Mese-la Efes “arı"yı. Lisimakya “aslan"ı. Kizikos “ton balığı"nı ve “meşa-le”yi sembol olarak seçmiştir. Kolofon antik kenti ise müzik aleti olan "lir'i benimsemiştir. Lir, ilahi uyum ile müziksel ve Şiirsel ilhamı simgeler. Kolofo Antik Kenti'nin MÖ 5-3. yüzyıla tarihlenen gümüş sikkelerinde lir betimi görülmektedirBu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? verilen paragraftan ve sorusundan yola çıkarak 5 adet opsiyon yaz.
Şıklar: A) Tanımlama B) Karşılaştırma C) Örneklendirme D) Tanık gösterme E) Benzetme
İl. Sanayi Devrimi çocuğu olan romancı Marcel Proust. fiziksel hastalığı yüzünden evden çıkamamış: çağının birçok yeniliklerine tanıklık edememiştir. Zorunlu inzivası döneminde kendini hatıralarına vermiş, geçmişten -özellikle de çocukluğundan- derlediği hatıraları romanlarının temel meselesi hâline getirerek okurlarına detayların mükemmelliğini yaşatmıştırBu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) Dönemsel farklılıkların aynı durumla ilgili farklı değerlendirmelerin oluşmasındaki etkisi belirtilmiştir. B) Birbirini etkileyen iki olay hakkında bilgi verilmiştir. C) Aynı olgunun farklı nedenlere dayalı olarak ortaya çıkabileceği gösterilmiştir. D) Aynı amaca yönelik farklı tutumların farklı sonuçlar doğurabileceği örneklenmiştir E) Aynı olayın farklı kültür ortamında yetişen yazarları farklı etkilediği somut verilerle ortaya konmuştur
Son yıllarda yazılanlar içinde olay örgüsünü çözmeyip en sonda okuru sorularla baş başa bırakan romanların çoğunun okur tarafından beğenilmediği tespiti yapılıyor.Bu parçadan günümüzde kimi romanların aşağıdaki niteliklerinden hangisini taşıdığı çıkarılabilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) Okurun kısa sürede okumasına imkân tanıdığı B) Okura duygusal bir tatmin yaşattığı C) Sürprizlere dayalı bir sonla bitmediği D) Okurun yaşadıklarının benzerlerini içeren olay ve durumların anlatıldığı E) Yeni teknik ve söyleyişlere yer vermekten kaçınıldığı
Bir romansal diyalog ve bir romansal eylem olduğu gibi bir romansal düşünce de vardır. Tolstoy'un Savaş ve Barış romanındaki büyük yer kaplayan fikirler. romanın dışında. örneğin bir bilimsel dergide düşünülemez.Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi Tolstoy'un roman anlayışıyla örtüşür? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) Romanın tarihi konulara yaklaşımı, kendine özgü ve insan odaklıdır. B) Roman, topluma ayna tutması yönüyle tarihten ayrılır. C) Roman, tarihe ve tarihsel araştırmalara kaynaklık eder D) Roman, inandırıcılığını artırmak üzere geçmişi ve kültürel birikimi kullanır E) Roman, tarihi bir ton olarak kullanmak istediğinde kendi dil ve anlatımından ödünler verir.
Koleksiyon yapmak insana boş vakitlerini değerlendirme için bir fırsat. Mutlaka pahalı şeylerin koleksiyonu olması da gerekmiyor.Bu parçadan “koleksiyon yapma” ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) İletişim olanaklarını artırarak sosyalleşmeye katkı sağladığına B) Kişiyi ruhsal yönden rahatlattığına C) Kendini ifade etmenin en güzel yolu olduğuna D) Kişiyi bir amacı gerçekleştirmeye yönelttiğine E) Kişide disiplin ve takip becerisi oluşturduğuna
Depresyona olumsuz bir pencereden bakmamak gerekir. Nasıl ki vücudumuza bir mikrop girdiğinde ateş, öksürük ya da benzeri belirtiler bize bunu haber veriyor ve bunun sağlıklı bir bünyede olması gerekiyor. Art arda farkında olarak ya da olmayarak yaşadığımız psikolojik durumlar sonucunda da farklı bir sistemimizin, depresyon belirtileri ile sinyal vermesi çok normaldir. Depresyon tedavisi geride bırakan bir kişi kendini daha iyi tanıma, kendiyle daha barışık yaşama ve kendiyle ilgili daha iyi saptamalarda bulunma. kendisi için daha doğru kararlar alma, neyi isteyip neyi istemediğinin farkında olma yeteneğine kavuşur. Ayrıca çevresinde benzer durumları yaşayanları anlayabilme hatta depresyona girmiş kişileri tedavi anlamında yönlendirme ve bu süreçte onlara destek olma davranışları kazanır.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkanlabilir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) Depresyonu bir hastalık olarak görmek doğru değildir, B) Depresyon, atlatıldığında kişiye pek çok yeti kazandırabilir, C) Depresyon yaşayan insanın başkalarını da olumsuz etkileme ihtimali vardır, D) Depresyon da diğerleri gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır, E) Depresyon, sanılanın aksine tedavisi kolay bir hastalıktır.
Siyaset ve idare hayatımızda başlayan Batı eğilimli Tanzimat hareketi, bütün düşünce ve edebiyat hayatımızda kendini göstermekten geri kalmamış: Batı diye de Fransa örnek alınmıştır. Fransa ile ilişkiler kurmak, onun dilini, edebiyatını öğrenmek suretiyle, edebiyatımızın darlığını, kuruluğunu kavramak ve onun baskısından kurtulmak mümkün olacaktı. Böylece sanat ve edebiyat reformu, siyasal ve sosyal reformla birlikte kendini gösterdi, ilk ağızda çeviri işe hız verildi. Çevrilen eserlerin isabetle seçildiği, çevirilerin başarılı olduğu elbette söylenemez. Ama böyle de olsa yeni görüşler getirmesi ve yazarlara yeni örnekler vermesi bakımından bu çevirilerin önemi yadsınamaz.Bu parçadan Tanzimat Dönemi'yle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) Eski edebiyat anlayışı tamamen terk edilmiştir, B) Edebiyatımızda Batı'yı esas alan gelişmeler yaşanmıştır, C) Yapılan çevirilerle Batı edebiyatının seviyesi yakalanmıştır, D) Sanatçılar, siyasal ve toplumsal baskıya maruz kalmıştır, E) Devlet eliyle desteklenen bir edebiyat ortamı oluşmuştur.
Aynı anlama gelen sözcüklerin çokluğunun dil için bir zenginlik göstergesi olduğunu iddia edenler var. Ancak aynı anlama gelen sözcüklerin çokluğu dil için bir ağırlıktır. Diyelim siz “kelime” dediniz, ben “sözcük”, Nurullah Ataç da “tilcik” derdi. Söylediğimiz aynı şey olduktan sonra ne değişir? Aynı anlama gelen on sözcük de olsa tek sözcük değil midir? Tek bir anlam ifade edilmeye çalışılmamakta mıdır? Dilde özdeş anlamlı sözcükler olabilir ama bunların çokluğu o dilin varsıllığı için bir kanıt olarak gösterilemez. Dilin zenginliği için yegâne ölçüt sözcüklerle sağlanan anlatım gücüdür.Bu parçada aşağıdakilerden hangisine karşı çıkılmaktadır? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) Aynı anlama gelen sözcüklerin çokluğunun dili yorduğuna, B) Dilimizin başka dillerle sözcük sayısı yönünden karşılaştırılmasına, C) Özenti nedeniyle dilde yabancı sözcüklere sıkça yer verilmesine, D) Dilin anlatım gücünün dildeki anlamdaş sözcük sayısıyla ilişkilendirilmesine, E) Dil konusunda bilgili bilgisiz herkesin görüş belirtmesine.
ABD'nin Oregon eyaletindeki Malheur Ulusal Ormanları'nda, 2 bin 200 hektar alanı kaplayan ve üç metre yerin altına kadar inen dev bir mantar bulundu. Kimilerine göre 2.400 yıldan beri boy attığı hesaplanan ancak 8650 yaşında olabileceği de iddia edilen ve bir örgüt gibi araziyi saran Armıllaria ostoyae (bal mantarı) adındaki bu canlı, bilim insanlarınca dünyanın en büyük canlı organizması olarak nitelendirildi.Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi kesin olarak çıkarılabilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Dünyadaki en büyük canlı organizmasının yaşı hakkında görüş birliği yoktur, B) Bal mantarının vücudunun büyük bölümü toprak altında bulunmaktadır, C) Bal mantarı, tür olarak ilk kez keşfedilmiştir, D) Bal mantarı, 2.400 yıldır dünyanın en büyük canlı organizmasıdır, E) Bal mantarları, sadece ABD'de yetişmektedir.
Doğu ve Batı kavramları bile nerede durduğunuza ve nereyi merkez aldığınıza göre şekillenen kavramlar. Üzerinde yaşadığımız topraklarda pek çok farklı kültür yeşermiş ve solmuş, hepsi geride solmayan ve eskimeyen izler bırakmıştır. Bu mirası keşfetmek ve sanatımızda dolu dolu kullanmak eserlerimizi zenginleştirecek ve derinleştirecektir. Batı ve Doğu'nun kesiştiği bu coğrafyada yaşamanın yarattığı çatışmalar ve zorluklarla mücadele ederken nimetlerinden de faydalanmak gerektiğini düşünüyorum.Bu şekilde konuşan bir yazara göre Anadolu coğrafyasında yaşamanın sağladığı avantaj aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) Çeşitli medeniyetlerin ortak değerlerini görme şansı yakalama, B) Birtakım zorluklarla mücadele ederek hayatı ve insanları yakından tanıma, C) Doğu ve Batı medeniyetleriyle ilgili bir kanaate sahip olma, D) Sanatçıların yaşamını ve eserlerini doğru kaynaklardan inceleyebilme, E) Farklı kültürlere ait eserleri yabancılık çekmeden okuyup benimseme
Kuşkusuz, edebi metinlerin anlamlarını düzenleyen ve kuramcılar tarafından henüz saptanmamış pek çok şifre vardır. Okurlar bunları sezgisel olarak yakalarlar. Yazar tarafından kullanılmış olan bütün şifrelerin, böyle sezgi yoluyla bile olsa saptanması ya da yakalanması gerekmez. Metnin anlamının bir kesiminin yakalanması, pek çok okur ve eleştirmen için çoğu zaman yeterlidir. Üstelik bu kişiler metni, yazarın kullanmamış olduğu şifrelere göre de yorumlayabilir: bu yolla yeni anlamlar oluşturabilirler.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) Edebiyatın yazar, okur ve eleştirmenden oluşan bir bütünü oluşturduğu, B) Edebi metinleri anlamak için sağlam bir sanat birikimi gerektiği, C) Yazarların, yapıtlarını mesaj verme amacıyla oluşturmamaları gerektiği, D) Edebi metinlerin herkesçe farklı yorumlanabilecek bir yapıda olduğu, E) Bir yapıtı okurların, eleştirmenlerden daha farklı olarak yorumlayabileceği
Yazın en sıcak günlerinde serinlemek için soğuk içecekleri tercih etsek de bazen çevremizden “Sıcak, harareti alır.” diye bir söz duyarız. Bu durum şundan kaynaklanır: Sıcak bir içecek içtiğimizde ağız ve mide arasındaki bölümde bulunan sıcaklık algılayıcı hücreler, beyne vücut ısısının arttığını ifade eden sinyaller gönderir. Beynimiz terleme mekanizmasını hızlandırarak vücudumuzu soğutmaya çalışır. Terimiz, buharlaşmak için gereken enerjiyi cildimizden alır. Bu olay, vücudumuzun ısı kaybederek soğumasıyla sonuçlanır. Ancak sıcak içecekten sonra vücudun serinleyebilmesi için terin tamamının buharlaşması gerekir. Durgun ve yüksek nemli bir havada ya da terin ciltten uzaklaşmasını engelleyecek kıyafetler varken içilen sıcak bir içecek, vücut ısısını daha da artırır.Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) Sıcak içeceklerin serinletici etkisini hissetmek, belli koşullara bağlıdır, B) Sıcak içeceklerin, söylenenin aksine, vücut ısısını artırıcı etkisi vardır, C) Sıcak içecekler sıvı kaybına neden olduğunda vücut ısısı artmaya başlar, D) Terliyken sıcak içeceklerin serinletici etkisi hissedilmez, E) Sıcak içecekler, sıcaklığın daha çok hissedilmesine yol açar
Takıntı, kişinin isteği dışında zihne gelen ve uzaklaştırılamayan mantık dışı düşünce, dürtüler ve temel bozukluklardır. Bu takıntılar, uzaklaştırılamadığı için kaygı ve sıkıntıya yol açar. Takıntıların yol açtığı kaygı ve sıkıntıyı azaltmak için ya da ortadan kaldırmak için yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlere de “zorlantı” adı verilir. Takıntıların her 100 kişiden 2-3'ünde görüldüğü saptanmıştır. Genellikle: ergenlik döneminde ve 20-30'lu yaşlarda başlamasına karşın, okul öncesi çağdaki çocuklar dâhil herhangi bir yaşta görülebilir. Erkeklerde daha erken yaşlarda başlamasına karşın genel olarak kadınlarda daha sık görülmektedir.Bu parçada sözü edilen “takıntı hastalığıyla ilgili olarak hangi yargılar söylenebilir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret.
Şıklar: A) II ve III, B) I ve II, C) Yalnız III, D) I ve IV, E) Yalnız IV
Edebiyat dünyasında yazarlar, sanatçılar: eleştirmenlerin eleştirilerine bir şekilde katlanırlar. Aynı yazarların internet ortamında yapılan eleştirilere katlanmaları ise mümkün değildir. Burada yapılan eleştirileri küçümseyerek yok sayar ve bu dünyadan uzak dururlar. Oysa içe kapanıp görmezlikten gelmek, çözüm değildir Çünkü o yazar görmezlikten gelse de bu dünya var olmaya devam edecektir. Üstelik dijital ortamda edebiyat adı artık daha fazla kullanılmaya başlandı. Bu nedenle hiçbir yazar bunun dışında kalamayacak. bir şekilde hiç istemese de bu dünyanın bir parçası olacak. Edebiyat, insanın kendini ifade etme yollarından biri ise internet ortamı da insana bu imkânı fazlasıyla sunmaktadır.Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Edebiyatın zenginleşmesi ve yaygınlık kazanmasına katkı sağlayan dijital ortamın yok sayılması doğru değildir, B) Günümüzde yazar-okur iletişiminin sağlıklı gerçekleşebileceği tek ortam internet ortamıdır., C) Dijital ortamda yazar ve okur arasındaki bilgi paylaşımı aracıız olarak gerçekleştirilebilmektedir., D) Sanal dünyada yazar ve okur aynı ortamda. aynı şartlarda söz sahibidir., E) Günümüzün teknolojik olanakları insanların bilgi paylaşımını daha hızlı yapmalarını sağlamaktadır.
Yapay zekâ insanlık tarihindeki en büyük bilimsel girişim olarak değerlendiriliyor. Klasik bilgisayarlar büyük ölçülerdeki verileri ve bilgileri saklayıp istendiğinde hızla geri çağırmaya, belirli programlama yöntemleriyle otomasyona olanak sağlıyor. Fakat sisteme yüklenen verilerden daha fazlası çıktı olarak alınamıyor. Yapay zekâ daha fazlasını ifade ediyor. Deneyimlerden ve eklenen yeni verilerden yeni sonuçlar çıkarabilen. öğrenebilen. tahminde bulunabilen. çözümler önerebilen ve üretebilen. insan beynine benzer şekilde çalışan bir sistem söz konusu. Bu yüzden nörobilim yapay zekâ çalışmalarına büyük katkı sağlıyor. Ancak insan zekâsı sistemin tek esin kaynağı değil. Hayvan davranışları ve doğanın işleyiş biçimi de incelenip değerlendiriliyor.Bu parçaya göre yapay zekânın klasik bilgisayar sistemlerinden temel farkı aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Geliştirilmesinde insan beyninin örnek alınması, B) Yüklenen verileri kendince değiştirip geliştirmesi, C) Kullanılmasında insana ihtiyacı en az indirmesi, D) Daha fazla veri toplama ve işleme kapasitesinin olması, E) Daha yeni ve farklı teknolojik altyapılarla geliştirilmesi
Ibn Rüşd. kuşkusuz sadece bir çevirmen ya da kültür aktarıcısı değildir. İbn Rüşd'ün mantık. din, metot, felsefe. metafizik. bilgi. tıp. astronomi. psikoloji hakkında düşünceleri vardır. Hatta bir zamanlar Aristo'yu Arap dünyasına tanıtan İbn Rüşd'ü Endülüs'te bulunan aydınlar Avrupa'ya tanıtmış ve İbn Rüşd hareketi meydana getirmiştir. Aristo mantığı, dile dayalı bir mantıktır. Önermeler ve çıkarımlar söz konusudur. İbn Rüşd ise önermelerin ve çıkarımların farklı dillerde farklı anlamlara gelebileceğini fark etmiştir. O, dilin değil. düşüncenin evrensel olduğunu, bu bakımından düşüncelerin dille değil, herhangi bir dilde değişmeyen semboller ile anlatılması gerektiğini savunmuştur.Bu parçadan İbn Rüşd ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur.
Şıklar: A) Aristo'yla birlikte felsefenin temellerini atan önemli bir düşünürdür., B) Etkilendiği kişilerin izinde gitmiş, felsefede belli ekollerin temsilcisi olmuştur., C) Düşüncenin sembollerle anlatılmasının düşünceye açıklık getireceğini savunmuştur, D) Farklı bilimsel alanlarda çalışmışsa da asıl başarısını felsefe alanında göstermiştir., E) Etkisi yaşadığı dönemle sınırlı kalmamış, günümüze kadar ulaşmıştır.
Çocukların çoğu, günün önemli bir kısmını televizyon karşısında geçirmektedir. Televizyon başında geçirilen uzun süre; aile içi sosyal izolasyona, çocuğun anne babasından görmesi gereken ilgi ve sevginin azalmasına, düşünme becerisinde gerilemeye neden olmaktadır. Her 3-5 saniyede bir değişen, sürekli hareket içeren televizyon programlarını çok fazla izleyen çocuklar, gerçek dünyalarının da aynı şekilde olmasını istemektedir. Bu tür programlar belgesel gibi öğretici bir niteliği olmadığından çocuğa bir şey kazandırmıyor.Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) Televizyonun eğitim konusunda yetersiz kaldığı, B) Televizyonda öğretici içeriğin ilgi çekici bir biçimde sunulduğu, C) Teknolojik gelişmelerin eğitimde yeterince değerlendirilmediği, D) Televizyon izlemenin çocuklara fayda vermekten çok zararını dokunduğu, E) Teknolojik gelişmelerin, çocuk eğitiminde önemli bir rol oynadığı.
Rönesans'ın neden başka bir yerde değil de İtalyan karasında ortaya çıktığı eskiden beri sorgulanagelmiş bir konuydu. Bu ömürlük sorunun cevabı. İtalya'da hüküm süren olağan dışı siyasi koşullarda yatıyordu. Fransa ve İngiltere gibi kuzeyli güçlerin aksine İtalya'nın tümüne hâkim tek bir saltanat yoktu. Yarımadanın kuzey ve orta kısımları birbirine diş bileyen bir dizi kent devleti arasında paylaşılmıştı. Bu temel özellik, bir şehirden diğerine iltica edip saklanabilme imkânına sahip olan bireyin düşünce özgürlüğünü de belli bir ölçüde teminat altına alıyordu. Dahası İtalyan toplumsal yapısı, katı monarşilerle idare edilen dindaşlarının tersine açık ve geçişken bir hayata izin veriyor; üst mevki ve makamlara gelebilmek için soyluluk yerine liyakat ve cesarete değer veriliyorduBu parçadan hareketle “İtalya” ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Fransa ve İngiltere ile yaşadığı siyasi sorunlara çok çabuk çözüm üretebildiğine, B) Toplumsal ve siyasi yapısındaki esnekliğin, bilimsel ve sanatçal gelişmelere imkân sağladığına, C) Kent devleti özelliğinin, başka ülkelerce örnek alınmadığına, D) Sıradan halkın, sosyal konumunu değiştirebilmesinin olanaksız olduğuna, E) Sanatçıları en iyiyi yapamaya yönelten rekabetçi bir sanat ortamına sahip olduğuna
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Farklı yapıda cümlelere yer verilmiştir, B) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur, C) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır, D) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanılmıştır, E) Karşılaştırmaya başvurulmuştur
Özellikle derste, konferansta, toplantıda ya da bir şey üzerinde çalışırken yani uzun süre oturmak zorunda kaldığımız durumlarda sık sık kıpırdanma ihtiyacı hissederiz. Bacak bacak üstüne atıp bir ayağı ileri geri sallamak, bacakları titretmek, parmakların arasında kalem çevirmek, bir kâğıda rastgele şekiller çizmek, yüzüğünü parmağın çevresinde döndürmek, tırnakları masanın üzerinde tıkırdatmak... Bunlar farkında olmadan yaptığımız hareketlerdir. Ellerde ve ayaklarda görülen yerinde duramama, kıpırdanma hâli “küçük hareketler” olarak adlandırılır. Peki, bu hareketleri neden yaparız? Çünkü bu tür hareketlerin konuşma ve hafıza üzerindeki olumlu etkisi vardır. Küçük hareketler, konuşurken dilimizin ucuna gelen sözcükleri hatırlamamıza yardımcı olur.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Açıklamadan yararlanılmıştır, B) Örneklere yer verilmiştir, C) Tanımlamaya başvurulmuştur, D) Gerekçeye yer verilmiştir, E) Tartışmacı bir havası vardır.
Bu parçada "küçük hareketler” ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?Bu parçada "küçük hareketler” ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) Kişinin stresli olduğunun göstergesi olduğu, B) Bilinçsizce ama bir amaç doğrultusunda yapıldığı, C) İnsanın günlük yaşantısını etkilediği, D) Düşünme ve karar verme yeteneklerimizi geliştirdiği, E) Her insanda farklı şekillerde ortaya çıktığı
Yazının temelinde anlaşılır olmak, iletisini okura aktarmak vardır. Hiç kuşkusuz, bir yazarın ilke olarak “kapalı anlatmak”. “anlaşıl- maz olmak” gibi bir amacı olamaz. Olmamalıdır da. Haldun Ta- ner'in de dediği gibi “Açık seçiklik, sadelik yazarın birinci nezaket borcudur.” Yazar, yazarak ikinci kişiyle iletişim kurmayı seçtiğine göre bu yolu tıkayacak yaklaşımlardan kaçınmak durumundadır. Bu açıdan o, söylemek istediklerinin üstünü örtmemeli; bilakis aç-malıdır. Ama yazar, herkese ulaşayım diye anlattıklarının hakkını da yememelidir.Bu parçaya göre yazardan beklenen aşağıdakilerden hangisidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) Bir düşünce aktarma peşinde olması, B) Özgün, yaratıcı yazı peşinde koşması, C) Yapıtlarını güzelleştirmek için edebiyatın gücüne yaslanması, D) Okurla aynı dili kullanması, E) Yalın bir anlatıma ulaşması
Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştirme yol-larının hangisine başvurulmuştur?Bu parçanın anlatımında aşağıdaki düşünceyi geliştirme yol-larının hangisine başvurulmuştur? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret.
Şıklar: A) Tanık göstermeye, B) Örneklendirmeye, C) Tanımlamaya, D) Karşılaştırmaya, E) Benzetmeye
Kış aylarıyla birlikte, hapşıran, kıpkırmızı burunlarını çeken insanla- nın görüntüsü artıyor. Hemen hemen herkeste bir yorgunluk şikâyeti... Toplu mekânlarda kendini son ana kadar tutmaya çalışıp ama sonunda başarısızlığa uğrayıp “hapşuuu” diye feryat eden-lerin utancı yüzlerine vuruyor. Bilim adamları hesaplamışlar. Hap- şırık sırasında ağzımızdan çıkan havanın hızı, inanamayacaksınız ama saatte 176 kilometreye ulaşıyor. Hapşırık, kış mevsiminin en tipik hastalığı olan soğuk algınlığının ilk ve neredeyse kesin işaret-lerinden biri.Bu parçadan kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakiler- den hangisidir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) İnsanlarda kış aylarında görülen yorgunluğun temel nedeni soğuk algınlığıdır., B) Soğuk algınlığı, insanların toplu bulunduğu mekânlarda daha hızlı yayılır., C) Hapşırığı engellemeye çalışmak, sağlık açısından sakıncalıdır, D) Soğuk algınlığı, yılın her ayında insanlar üzerinde etkili olabilir., E) Bilim adamları, soğuk algınlığı üzerinde uzun zamandan beri çalışmaktadır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Eksiltili cümleye yer verilmiştir., B) Ara söz kullanılmıştır, C) Abartılı bir söyleyiş vardır., D) Yansıma sözcük kullanılmıştır, E) Deyimlere yer verilmiştir.
Günün, hayatın, olayların getirdiğini yaşamaktansa kendi hayatımıza egemen olmak, bu geminin kaptan koltuğuna oturmak ve kendimize “Rotamız neresi?” diye sormak değişim ya da gelişim için çok güzel bir başlangıçtır. Hayata karşı çözümsüz kaldığımız durum ve olaylarda, problemin gerçekte ne olduğunu bilmek çözüme doğru atılan bir adımdır. Çevremizde çok sık rastladığımız “mutsuzum” diyen insanların pek çoğunun, esas problemlerini ve o problemi oluşturan koşulları, problemin temelini bilmediklerinden emin olabilirsiniz.Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Duygusal yaklaşımlar. çoğu zaman doğru kararlar almamızı engellemez. B) Yaşamda karşılaştığınız sorunların çoğu. başkaları tarafından da yaşanmıştır. C) Yaşamın getirdiklerini kabullenmek, gerçekte yapabileceklerimizi görmemize engel olur. D) Mutluluk, ancak mutsuz insanlardan uzaklaşmakla elde edilebilir. E) İnsan her şeyi kendi içinde yaşadığından başkalarının tavsiyelerine kulak asmamalıdır.
Tarih bilimi veya tarihçi, genelde insanlığın, özelde toplumların geçmişte karşı karşıya kaldığı önemli olayları ayrıntısına girmeden konu edinir. Edebiyat ise daha çok tarihin anlatmadığı sıradan kişi ve olaylarla, bunların bıraktığı izlerin ayrıntılarıyla ilgilenir. Tarihi şahsiyetlerin tarihte üstlendikleri rolün dışında yaşantılarına ait örneklerin belli bir olay örgüsü içinde anlatımı edebiyat biliminin, edebiyatçıların, roman ve hikâye sanatının işleri arasında yer alır. Edebi eserin tarih öğretmek gibi bir işlevi olmasa da tarih ilmini anlama ve sevdirme yolunda etkin bir rolü vardır. Bu bağlamda tarihçinin yazdıklarıyla sunulan bir tarihi olay veya şahsiyet, edebiyat ve edebi ürünler vasıtasıyla geniş kesimlerin ilgi alanı hâline getirilmektedir. Gombrich'in dediği gibi tarih ancak edebiyatla sanat katına yükselir. Edebiyat, tarihi deforme ederek bağlamından koparır, diyenlerin edebiyatın bu işlevini görmemesi ayrıca dikkate değer bir durumdurBu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Edebiyat da tarih gibi bilimsel yöntemleri kullanır ve gerçeğe ulaşmaya çalışır. B) Tarihi edebiyat yoluyla öğretmeye kalkmak hem hatalı hem de eksik bir yaklaşım olur. C) Tarihsel gerçekler elde edilen bulgularla değiştiği için tarih yazımı dinamik bir süreçtir. D) Edebiyat, tarihsel gerçeklerin geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. E) Tarihsel gerçekler, edebi metinlerde ele alınırken değişir; kişi ve olaylar bağlamından koparılabilir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) Savı inandırıcı kılmak için örnekler verilmiştir. B) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Tanık göstermeye başvurulmuştur. E) Kişisel görüşlere yer verilmiştir.
Turuncudan kırmızıya, kırmızıdan mora, mordan griye, griden siyaha dönüşen ve ufuk çizgisinden yansıyan ışık demetleri kar kristallerinin üzerinde rengârenk pırıltılar saçar. Karanlık indiğinde, kayakçıların yaktıkları dev ateşlerin arasından geçişleri başlar. Otellerden mutfak pencerelerinden nar gibi kızaran etlerin kokuları ve salonlarından geceyi şenlendiren udilerin sesleri gelir. Gece yarısından sonra dağ, kendini av arayan yaban hayvanlarının uğultularına teslim eder. Sabah uyandığınızda iki metreyi aşan karın içinde neşeyle yuvarlanan köpekleri ve onlarla oynayan çocukları görürsünüz. Kahvaltıdan sonra, kat kat dalları bir “kar apartmanına” dönüşen göknarların arasında yürüyüş yapabilirsiniz. Herkese tepeden bakan ağaçların baharda toprağa uzanan ince uzun parmaklı dalları bugünlerde kardan pamuk helvalar uzatır yanından geçenlere. Aşağıdaki vadilerde kara gömülmüş ormanların yarattığı vahşi doğa manzaraları bakanların soluğunu keser.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) İşitsel ögelerden yararlanılmıştır. B) Doğa devinim içinde yansıtılmıştır. C) Kişileştirme yapılmıştır. OD) Betimleyici anlatımdan yararlanılmıştır. E) Devrik cümlelerle anlatımda doğallık sağlanmıştır
Türkiye'de ilk nüfus sayımı. 1927'de yapılmıştır. Ancak Türkiye'deki iç göç hareketlerini ilk genel nüfus sayımıyla birlikte izlemek mümkün değildir. Devlet Istatistik Enstitüsü böyle bir çalışmaya temel teşkil edecek “doğum yerleri” itibarıyla Türkiye nüfusu oranlarını. 1935 yılından itibaren genel olarak, 1950'lerden itibaren ise ayrıntılı olarak yayınlamaya başlamıştır. Tükiye'deki iç göç olgusunun tarihsel gelişimine bakıldığında yıllara göre yaşanan değişim süreci rahatlıkla gözlemlenebilir. 1950 yılında Türkiye'deki il sayısı 63. kentlerde yaşayan nüfus 9618,1'dir. 1960'ta il sayısı 67'ye yükselmiş, kentlerde yaşayan nüfus ise 9526.3 olmuştur. Kentsel nüfus 1970'te 9635.8, 1980'de 245,4 olmuştur. 1990 yılında il sayısı 73'e ulaşmış ve kentsel nüfusun toplam nüfusa oranı *56,3'e yükselmiştir. 2000 yılı genel nüfus sayımında ise il sayısı 81. kent-te yaşayan nüfusun oranı ise 9065 olmuşturBu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Karşılaştırma, tanımlama, öyküleme B) Açıklama, sayısal verilere yer verme, karşılaştırma C) Tartışma, karşılaştırma, öyküleme OD) Tanımlama, tanık gösterme, betimleme E) Öyküleme, sayısal verilere yer verme, örneklendirme
Sanat eğitimi, zamanında verilirse bireyin estetik duyarlılık, karşı görüşlere saygı, farklı kültürlere değer verme, sanat eserlerini koruma bilinci kazanma ve evrensel ortak bir değeri paylaşma vb davranışları kazanması sağlanabilir. Prot. Gökbulut'un da dediği gibi sanat eğitiminin, genel eğitimin vazgeçilmez bir parçası olduğunu algılamak ve uygulamak, her aydının sorumluluğudur. Çünkü kültür ve uygarlığın sanat yoluyla ölümsüzleştirilmesi; sanatın, halk kültürünün ve günlük yaşamın zengin estetik birikimiyle beslenmesi ve çocuk yaşta sanat sevgisine ve sanat bilincine dönüştürülmesinden geçer. İnsanın genel eğitimi bir bütün olarak düşünüldüğünde sanat eğitiminin genel eğitimin bir parçası olduğu yadsınamaz. Ancak “Sanat, özgürlük ve bireysel yaratıcılık olgusudur.” diyen Umberto Eco'ya göre ise sanat eğitiminin kendine özgü çok özel yasaları ve ilkeleri vardır. Bu ilkeler tam olarak öğretilmeden gerçek bir sanat eğitiminden söz edilemezBu parçada yazar görüşlerini inandırıcı kılmak için aşağıdaki hangi yönteme başvurmuştur? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Karşılaştırmaya B) Örneklendirmeye C) Tanık göstermeye OD) Tanımlamaya E) Tartışmaya
Yaşlandıkça kazanılan deneyim, insanların hayata bakış açısını değiştirir. Bu nedenle çözemediğimiz bir konu olduğunda büyüklerimize danışmak ve onlardan fikir almak isteriz. Ancak yaşlandıkça hücresel ve biyokimyasal süreçlerde ortaya çıkan hasarlar, fizyolojik ve bilişsel birtakım değişimleri de beraberinde getiriyor. Söz gelimi zamanla bilgi işlemleme hızı azalmaya, bellek ve dikkat süreçleri zayıflamaya başlıyor. Ancak bazı yaşlı insanlar ilerleyen yaşlarına rağmen bilişsel olarak “genç” kalmaya devam edebiliyor. Süper yaşlılar olarak adlandırılan bu bireyler, diğer yaşlılardan daha çok bilişsel alıştırma yapıyor ve beyin aktivitelerini koruyor.Bu parçanın anlatımında, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret.
Şıklar: A) Karşılaştırma, öyküleme B) Açıklama, betimleme GC) Tartışma, karşılaştırma D) Örneklendirme, karşılaştırma E) Öyküleme, betimleme
Kendini kelimeler yoluyla anlatması sınırlı olan bu yaş grubun-daki çocukların dış dünyayı nasıl algıladıklarının belirlenme-sinde kullanılan en etkili yollardan biri de resim sanatıdır. Tarih, aşk. gelenekler, toplumsal yapıyı romanlarının konusu olarak seçen bu sanatçımız, geleneklere sahip çıkılmasını sa-vunduğu için tutucu diye nitelendirilmiştir. İçinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, derin bir nefes almanın işe yaramasının sebebi işte budur. Toplumsal gelişimin önemli dinamiklerinden biri olan üniver-sitelar, bütün dünyada saygın bir konuma sahip eğitim kuru-luşlarıdır. Türk yayıncılığındaki gelişmeler iyi yönde ilerliyor ama hâlâ kalitesiz ürünler ortaya koyan yayınevleri yok değil.Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri, bir paragrafın ilk cümlesi olmaya en uygundur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur.
Şıklar: A) Yalnız I, B) I ve II, C) III ve V, D) IV ve V, E) Hiçbiri
(1) 19. yy.da hızlanan sanayileşme, büyük kentlerde korkunç bir iş gücü ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. (Il) Ancak kente yönelen ilgi, uzun vadede çevre kirliliğini artırırken kentlerde nüfusun hızla artmasına ve sağlıksız yaşama koşullarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. (lll) İnsanların kente yönelmesinin temel nedeni sanayinin gelişmesi değildir yalnızca; köy ve kır yaşantısında gün geçtikçe sıkıntıların artması, tarımın sanayileşmesiyle kırsal bölgelerde emek gücüne olan ihtiyacın azalması da önemli bir etkendir. (IV) Ayrıca miras yoluyla toprakların bölünmesi ve bu toprakların artık mevcut ihtiyaçları karşılayamaması da şehirlerin cazibesini ve çekiciliğini artırmıştır. (V) Bu durum, büyük kentlere ciddi bir nüfus çekmiş ve kırsal kesimlerde kente yönelik umutlar ve beklentileri artırmıştır.Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) 1. cümleyle IV. yer değiştirmeli, B) Il. cümleyle V. yer değiştirmeli, C) Il. cümleyle IV. yer değiştirmeli, D) IV. cümle, Il.den sonra gelmeli, E) IV. cümleyle V. yer değiştirmeli
I. Bitkiler öldüğünde gövdelerindeki organik madde çözülerek toprağa karışır. II. Permafrostta sadece donmuş karbon değil, aynı zamanda bol miktarda buz da bulunur. IN. Bu organik maddelerdeki karbon, aşırı düşük sıcaklıklar altında atmosfere karışmaz; donarak toprağın içine hapsolur. IV. Artan sıcaklıklarla birlikte bu buzlar eridiğinde karbonu tüketererek metan üreten mikroorganizmalar için ideal koşullar ortaya çıkar. V. Böylece bugün Sibirya, Alaska, Antarktika ve Kanada'nın kuzeyinde gördüğümüz gibi donmuş topraklar yani permafrost denen karbonlu yapı oluşur.Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Il. Ancak silgi üretiminde kullanılan kauçuk kolayca ufalanıyor, zamanla bozuluyor ve kötü kokuyordu. Il. Vulkanizasyon denilen bu yöntem sayesinde kauçuğun sert-leşmesi ve malzemenin dayanıklılığının artması, zaman içeri-sinde silgi kullanımının hızla yaygınlaşmasını sağladı. IN. Mucit, bir gün uzun süredir üzerinde çalıştığı kükürtle karıştır-dığı kauçuk örneğini sıcak bir yüzeye düşürdüğünde kauçu-ğun erimediğini fark etti. IV. Bu sorun, 1839'da mucit Charles Goodyear'ın kauçuğu sert-leştirme yöntemini icat etmesiyle çözüldü. V. İngiliz mühendis Edward Nairne, kauçuğun kurşun kalem iz-lerini silme konusunda iyi bir malzeme olduğunu keşfetti ve kauçuktan silgi üretimine başladı.Yukarıda verilen cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Öyle ki ormanlar ve habitatlar büyük oranda tahrip ediliyor. şehirleşme sürekli olarak ormanların içine doğru kayıyor. Sınırlı bir bölgede insanlara bulaşan bu hastalıklar, kısa sürede tüm dünyaya yayılıyor ve insan yaşamını hiç olmadığı kadar değiştiriyor. Bu etkileşim neticesinde bulaşıcı hastalıklar hayvanlardan insanlara bulaşıyor. Bitki örüüsündeki tahribatın yanında küresel ısınma ve iklim değişikliği de yabani hayvanların yeni yerlere göç etmesine ve daha önce karşılaşmadıkları türlerle etkileşime girmelerine neden oluyor. İnsanlık tarihi göz önünde bulundurulduğunda biyoçeşitlilik, günümüzde her zamankinden daha hızlı azalıyor.Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşacak biçimde sıralandığında “Bu durum da vahşi hayvanları insan yerleşimlerine daha fazla yaklaştırıyor.” cümlesi numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra getirilmelidir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Ama yeni bir araştırmaysa okyanusların on sekiz yıl öncesine göre neredeyse iki kat daha hızlı ısı aldığını gösteriyor. Okyanusların hızlı ısınması ise mercanların beyazlamasına yol açarak mercan resiflerini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirecek. Yani okyanusların sıcaklığı son yirmi yılda, önceki yüz yılda gerçekleşen artışa yakın bir artış gösterdi. Eskiden beri okyanusların az bir düzeyde ısı tuttuğu biliniyordu. Bu, aynı zamanda okyanusların daha hızlı ısınması anlamına geliyor.Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Amaatmostferimiz doğal bir kalkan oluşturarak bizi bu kozmik mermilerin çoğundan korur. Sayıları daha az olmakla birlikte, bazı büyük gök taşlarının Dünya'ya çarpma olasılıkları var. Çoğumuz, Güneş sisteminin sakin ve güvenli bir yer olduğunu düşünürüz. Ancak karşılaşabileceğimiz tüm gök taşları bu kadar zararsız değil. Oysagezegenimiz, milyonlarca gök taşının bir mermiden çok daha hızlı bir şekilde vızır vızır uçuştuğu kozmik bir atış poligonunun tam ortasında duruyor.Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşacak biçimde sıralandığında hangisi sonuncu olur? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Bugün üzerinde yaşadığımız topraklarda rahatça yaşamımızı sürdürmemizi, atalarımızın yüzlerce yıl önce yaptığı savaşlara borçluyuz. Bu savaşlara hazırlıksa güreş ve atlı cirit gibi sporlarla yapılıyordu. Ata sporlarımıza sahip çıkıp evrenselleştirmek, yalnızca bu sporları değil, aynı zamanda binlerce yılda oluşan kültürel değerlerimize de sahip çıkmak anlamına geliyor. Beden gücüyle yapılan savaşa yer olmayan günümüz dünyasında ise yalnızca madalya ve eğlence amaçlı yapılan ata sporlarımız, gün geçtikçe önemini ve değerini yitirmekte. Türk toplumunun var olma içgüdülerinin ürünü olan bu sporlar, zamanla milli sporlarımız olarak adlandırıldı.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) I ve II, B) II ve III, C) III ve IV, D) IV ve V, E) V ve I
Karamsar bilim insanları, “Yapay bir süper zekâ ortaya çıktığında kıyamet bazı garip ve beklenmedik şekillerde gelebilir.” anlayışıyla hareket etmektedir. Bu riskleri gören bilim insanları, uluslararası toplumu, yapay zekâ kullanımı ile ilgili küresel yasalar çıkarılması gerektiği konusunda uyarmaktadır. Çünkü yapay zekâ üreticilerinin tümünün, ahlaki kurallara göre algoritma oluşturmayacağı bir gerçek. Üstelik uluslararası toplumun uzlaştığı bir ahlaki kurallar listesi de mevcut değildir. Kötü niyetli yapay zekâ üreticisi olduğu kadar, iyi niyetli yapay zekâ üreticileri de çıkacak hatta bunların gelişi de eş zamanlı olacaktır. Ne var ki tüm yapay zekâ üreticilerinin “kötü niyetli” algoritma üretmeyeceğini de varsayımlarımız içine yerleştirmeliyiz.Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) II. cümleyle III. yer değiştirmeli, B) II. cümlelli.den sonra gelmeli, C) Ii. cümleyle IV. yer değiştirmeli, D) V. cümlel.den sonra gelmeli, E) V. cümleile Vi. yer değiştirmeli
I. Bu sayede uzaktan çalışma. birlikte tasarım ve geliştirme yap- ma gibi süreçler daha verimli yürütülebiliyor II. Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçekliğin birlikte kullanılmasına karma gerçeklik deniyor. III. Ancak bu teknolojinin pratik kullanılabilmesi için mevcut yazı- lım ve donanımlar henüz çok yetersiz IV. Karma gerçeklikte özel gözlükler veya akıllı cihazlar yardımıy- la kameralardan alınan görüntüyle sanal nesneler bir arada kullanılıyor. V. Bu yüzden büyük bilişim firmaları bu alanda çalışmalar yapıyor, var olan teknolojiyi bir adım daha öteye taşımaya çalışıyor.Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisinin sıralamadaki yeri değişmez? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz.
Şıklar: A) I B) II C) III D) IV E) V
Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın ilk çümlesi olmaya en uygundur? A) Olayların asıl gerçekliğini bize gösterdiği için de büyük say- ğılılığı var bilimin, bu bakımdan bilim rakipsiz bir alandır B) Gelişimleri ve süreklilikleri için, birbirine ihtiyaç duyan bu kav- ramlar arasındaki döngüsel ilişki yadsınamaz olduğu gibi, bu ilişkinin hangi periyotta ve ne derece olduğu da önemlidir. C) Modem Çağ'da ise Orta Çağ'ın kapanmaâsıyla birlikte matbaa gel- miş, bu sayede okuma ve yazma oranı artmıştır D) Bilim ve teknolojinin gelişmesi ve ilerlemesinde, ilk zaman- larında bir araç olarak kullanılan evren, son yüzyıllarda bilimin amacı hâline gelmiştir. E) Başka bir deyişle, başlangıçtan günümüze kadar insanoğlu, hayatını canlı bir organizma olan doğada devam ettirmiştir.Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın ilk çümlesi olmaya en uygundur? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz.
Şıklar: A) A B) B C) C D) D E) E
1. Ebru, kâğıt üzerine. özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. il. Bir başka görüşe göre ebru sözcüğü “yüz suyu” anlamına gelen Farsça “âb-rüy” tamlamasından gelmektedir. ili. Bu sözcükten türetilen ve “bulut gibi” ya da “bulutumsu” an- lamına gelen “ebri” sözcüğü Türkçe'de değişerek “ebru” bi- çimini almıştır. IV. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir V. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça “ebr” sözcüğü gösterilmektedir.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turabilmesi için hangileri yer değiştirmelidir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz.
Şıklar: A) I II B) II III C) III IV D) IV V E) V I
1. İnsanoğlu, Galileo'nun gözlemleriyle başlayan 400 yılı aşkın süredir teleskoplarla bir parçası olduğumuz evreni keşfediyor Iı. Bilim tarihinde çığır açan ve bilim tarihinin yeniden yazılmasını sağ- layan pek çok keşif, incelikle tasarlanmış teknolojik araç- lar sayesinde olmuştur. Ii. Medeniyet tarihine damgasını vuran cihazlardan biri olan te- leskop, kuşkusuz bu anlamda ayrı bir öneme sahip. IV. Adını öncü gök bilimci Edwin Hubble'dan alan bu teleskop, şimdiye dek bizlere pek çok gezegen ve uzay nesnesiyle ilgi- li çarpıcı derecede güzel ve net fotoğraflar iletti. V. 30yıldır uzayda bu keşifler zincirinin son halkalarından biri ola- rak görev yapan Hubble Uzay Teleskobu. bilim tarihinin bel- ki de en önemli teleskoplarından biri.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) I II III IV V B) M I II III V C) N M I II V D) N V I II M E) M V N I II
(0) İnsanların karşıdaki kişiyle göz temasından kaçınması. bugüne kadar toplumsal kaygı, dalgınlık. suçluluk veya utangaçlık psiko- lojisiyle açıklanmaktaydı. (Il) Fakat son zamanlarda, göz teması kur-maktan kaçınmanın altında ruhsal sebepler dışında başka se- beplerin de olabileceği ileri sürülmekte. (111) Demek ki beynin fazla çabaya sarf etmesine ve yorulmasına yol açan bir durumla karşılaştığında kişi gözlerini kaçırmayı tercih ediyor. (IV) Bu görüşü doğrulamak üzere yapılan araştırmada, katılımcılardan insan yüzlerinin yer aldığı videoda gözlere odaklanırken sözlü iletişime de devam etmeleri istendi. (V) Karşılarındaki ekranlarda gözlere odaklanan katılımcılar basit sözlü görevde zorlanmadı ancak verilen görev- ler zorlaştırıldığında katılımcıların, gözlerini kaçırdıkları tespit edil- di.Bu parçanın anlam akışındaki bozukluğu gidermek için, aşa- ğıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret.
Şıklar: A) I. cümleyle V. yer değiştirmeli B) Il. cümleyle Ill. yer değiştirmeli C) V. cümle, Il.den sonra gelmeli D) IV. cümle, V.den sonra gelmeli E) NI. cümle, V.den sonra gelmeli
Böylece bireysel ve toplumsal belleklerde iz bırakıyor durmak-sızın. Bu keşiflerin insanda bıraktığı haz ise onun yeni maceraların peşinde koşmasını sağlıyor. İnsan, bilincini köprü yaparak geçmişi ve geleceği birbirine bağlıyor. Bu izlerin ardına düşmek. silinenleri ya da silinmiş gibi olanları yeniden bulup keşfetmek, merak dolu, heyecanlı bir se-rüven duygusu yaratıyor insanda. Zaman, yaşamın içinde usul usul akmaya devam ediyor.Yukarıda verilen cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Kütlesi Güneş'ten 10 kat daha fazla, hacmi 200 kat daha büyük ve ortalama 15.000 kez daha parlak olan RS Pupa. parlaklığı zamanla değişen türde bir yıldız. Çünkü yıldızdan yayılan ışığın toz parçacıklarının arasından geçtikten sonra teleskoba ulaşması, yıldızdan doğrudan teleskoba gelmesinden biraz daha fazla zaman alıyor. Bu tür yıldızların çevrelerinde bulunan bulutsular sayesinde gök bilimciler yıldızın uzaklığını belirleyebiliyor. Ancak yaydığı ışınların bir kısmı çevresindeki çok ince toz zerreciklerinden oluşmuş bulutsu tarafından yansıtılıyor. Bulutsu içindeki yıldızın parlaklığındaki değişim ölçülerek yıldızın uzaklığı belirlenebiliyor.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? aşağıdaki paragraf ve soru için 5 alternatif seçenek oluştur.
Şıklar: A) I ve II, B) II ve III, C) III ve IV, D) IV ve V, E) I ve V
Aynca sağlam kalan nesnelerin içindeki çamur birikintilerinin bölgede yaşanan sellerle ilgili de fikir verebileceğini ortaya koydular. Bir grup arkeolog Philadelphia'da bir nehir kenarında bulunan, 1850'lerden kalma bir konağın önündeki çamur yığınındaki atıkları inceledi. Gruptaki uzmanlar bölgenin geçmişte çöplük olarak kullanıldığını tahmin ediyor. Grup ilk olarak çamur yığınında üzerinde kabartmalı marka etiketi bulunan şişeler ile yüzlerce cam, porselen ve metal örnekleri buldu. Çünkü kılacak nitelikteki nesnelerin akıntıya direnerek bu bölgeye ulaşmasının imkânsız olduğunu düşünüyorlar.Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturduğunda hangisinin yeri değişmez? aşağıdaki metin ve soru üzerinden 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Yüksek atlama sporunda atletler belirli bir yükseklikte bulunan çıtayı düşürmeden üzerinden atlamaya çalışır. 1930'ların sonuna kadar atletlerin bu atlayışlarını gerçekleştirdikten sonra ayakta durması gerekirdi. Bu durum “at binme tekniği” denilen bacakların sırayla çıtanın üzerinden geçirildiği ve atletlerin yumuşak zemine yan düştüğü bir stilin ortaya çıkmasına zemin hazırladı. 1930'ların sonlarında atletlerin kendilerini yumuşak bir zemine bırakacak şekilde “dalış yapmasına” izin verildi. Bunun için atletler atlayış sırasında ayaklarını gövdelerine doğru çekip mümkün olduğunca yükselmeye çalışırlar, bu sırada ivmelenmek için de ayaklarını hızla ileri geri hareket ettirirlerdi.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret.
Şıklar: A) I ve II, B) II ve III, C) III ve IV, D) IV ve V, E) I ve V
Çocuk yaşlarda sık görülen büyüme geriliği, doğuştan olabileceği gibi farklı sebepler ile de ortaya çıkabilir. Kemik, kas ve organların gelişmesinden sorumlu olan büyüme hormonu, hipofiz bezindeki somatotrop hücrelerinde üretilir. Bununla birlikte büyüme hormonu eksikliği, sadece çocuklarda değil; yetişkin bireylerde de ortaya çıkabilen bir durumdur. Bu büyüme hormonunun kana yeteri kadar salgılanamaması büyüme getiliğini ortaya çıkarır. Üretilen hormon, günün farklı saatlerinde ve değişik durumlarda kana salgılanır.Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret.
Şıklar: A) I-IV-V, B) II-V-III, C) III-I-IV, D) IV-I-V, E) V-III-I
Sanat eserlerinin en temel niteliklerinden biri de kurmaca olmala-rıdır. Çoğu zaman küçültücü bir anlam taşıyan bu ifade anlatılan-ların gerçek olmadığını. “uyduruk” şeyler olduğunu da ima eder. Sanat eserinin “uydurma” olduğu doğrudur ancak “uyduruk” olduğu değildir. Sanatın uydurma olması, onun kurmaca olmasıyla eş anlamlıdır. ----. Aksine. sanat eserinin kurmaca olan dünyası: içinde bulunduğu çağın, toplumun hakikatiyle, gerçeği ile yoğrulan bir dünyadır. Sanat, kurmaca olma niteliğiyle “var olan" ile yetinmeyen, “olabilecek” olan bir dünyayı dile getirir. Olan ile yetinmeyip daha güzel, daha adaletli, daha erdemli bir dünyanın yol göstericisi olmak ister sanat. Gerçek dünyadaki çirkinliklerin, hak-sızlıkların bir nebze de olsa azaltılmasını amaçlar.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz.
Şıklar: A) Hatta kurmaca olmasından kaynaklı olarak sanatçılar için “hayal evreninde dolaşmak” ifadesi bile kullanılır zaman zaman, B) Çünkü sanat eserinde anlatılan gerçeklik, yaşamın bire bir yan-sıtılmasını değil, yazarın zihin dünyasında kurguladığı gerçek-liği ifade eder, C) Fakat sanatçıların bazıları. içinde yaşadıkları dünyanın acı ger-çeklerinden kurtulmak için kurmaca bir dünya yaratır, D) Oysa sanat eserini tarihi, bilimsel ve felsefi eserlerden ayıran temel özellik. onun kurmaca ve yaratıcılık ürünü olmasıdır, E) Nevar ki sanatın uydurma ya da kurmaca olması, sanal es-erinin gerçeklikle, hakikatle hiçbir ilişkisinin olmadığı anlamına gelmez
Yeryüzünde konuşulan bütün diller toplam 600 ünsüz ve 200 ün-lü ses içerir ancak her dilde yaklaşık 40 farklı ses vardır. (1) Be-bekler ilk altı aylık dönemlerinde. aralarındaki akustik farklar çok belirsiz olmasına rağmen bütün bu sesler arasındaki farkları ayırt edebilir. (Il) Bebekler, duydukları sesler arasındaki farkları algıla-dıkça sesleri beyinlerinde kullanım sıklığına göre sınıflandırır. (111) Böylece kendi ana dillerine özgü seslere ve farklı seslerden olu-şan ses gruplarına daha duyarlı hâle gelirler. (IV) Bu dönemden sonra kendi ana dillerinde kullanılan seslerin dışındaki sesler ara-sındaki farkları daha zor algılarlar. (V) Bu nedenle araştırmacılar, başka dillerle olan sosyal etkileşimin bebeklerin dil öğrenmesin-de çok belirgin bir etkisi olduğunu söylüyor.Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine “Ancak be-beklerin bütün sesler arasındaki farkları algılayabilme yeteneği bir yaşından itibaren azalmaya başlar.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Ece, performans ödevi için yazdığı hikâyesini öğretmenine sunar. Hikâye şu şekilde başlamaktadır “Anahtar kapının kilidine girdiğinde küçük Gamze, duvarın dibin-de oturuyordu. Kapıya arkası dönüktü. Ayaklarını sallıyor. bir yan-dan da şarkı söylüyordu. Birden ayağa kalktı ve yüksek sesle 'Bü-yük hala geldi. Kapıyı açıyor." dedi.”Bu parçadan hareketle boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz.
Şıklar: A) Anlattıklarının okurda içtenlik oluşturması için halk söyle-yişlerinden, deyim ve atasözlerinden yararlanmalısın, B) Metni oluşturan ögeler sadece kişi ve mekân değildir, zama-na dair de söyleyeceklerin mutlaka olmalı, C) Dış dünyayı yalın gerçekliği ile dile getirmek yerine yorum-layarak aktarabilmek seni daha özgün kılacaktır, D) Söylemek istediklerinin daha iyi anlaşılması için yan ve me-caz anlamlı kelimeleri daha az kullanmaya çalış, E) Kişileri konuştururken ruhsal durumlarını göz önünde bulun-durursan metnin daha inandırıcı olur
---, Çünkü o. bir resim gibi her bakışta. bir müzik gibi her dinle-yişte. bir kitap gibi her okuyuşta size farklı bir tat vermez. Yanlış anlamayın. sinema bir sanat değildir, demiyorum. Sinemanın sanat olabilmesi için her şeyi vardır yalnız hep aynı tazelikte kalma gücü yoktur.Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakiler-den hangisi getirilebilir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) Sinemanın, yönetmenine özgü bir yapıt olma ihtimali. diğer sanat dallarına göre düşüktür, B) Sinemanın; resim, şiir, müzik gibi sanat dalları kadar kalıcı ola-bilme niteliği yoktur, C) Sinemanın toplum üzerindeki etkisinin. bir kitabın etkisinden daha fazla olduğu kabul edilir, D) Sinemanın sanat olabilmesi için diğer sanat dallarının birçok özelliğinden faydalanması gerekir, E) Sinema filmlerinin asıl sahibi oyuncular değil, onu hayal dünyasından gerçeğe çıkaran yönetmenlerdir
Genç bir yazar adayı yanıma geldi, benden yazdığı öyküler için tavsiyelerimi istedi. Bana yeni yazdığı bir hikâyeyi verdi. Hikâyede şöyle bir kısım geçiyordu “Annesi küçük çocuğu cezalandırdı, karanlık bir odaya kilitledi Cezalandırılan çocuk zemin kattaki karanlık odada korkmuş bir hâlde bekliyordu. ”Bu parçadan hareketle boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Kahramanın bir duyguyu nasıl yaşadığını değil, neden yaşadığını ön plana çıkaran sözlere yer vermelisin
Suçun toplumla ilişkisinin irdelendiği ya da bireyin psikolojisinin anlatıldığı polisiye romanlarda, sosyoloji ve psikoloji disiplinlerinden sağlanan kaynaklar önem taşır ve adli tıbbın öne çıktığı romanlarda adli tıp bilgisine ihtiyaç duyulur. Bir mahkeme polisiyesi yazmak isteyen yazarın, hukuk alanında ve mahkeme salonlarında olan bitenler üzerine kapsamlı araştırma yapması, ciddi hukuk bilgisine sahip olması gerekir. Kısacası ----.Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve sorudan hareketle 5 seçenek yaz.
Şıklar: A) polisiye romanlarda yazar, işlenen konunun niteliğine göre fen bilimlerinden ve sosyal bilimlerden yararlanır
Öğrencinin verimli ders çalışma alışkanlıklarına sahip olmaması ya da yanlış çalışma alışkanlıkları geliştirmesi, okul başarısızlığının en temel nedenlerinden biridir. ---- Buna gerekçe olarak da onların etkili ders çalışma becerilerine sahip olmamalarını gösterir. Nitekim verimli çalışma yöntemleri geliştiremeyen öğrenciler, öğrenme süreçlerini planlama ve bunları değerlendirme konularında yetersiz kalmaktadır. Bu durum, okul başarılarını ve buna bağlı olarak okul sonrası yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. ---- Durum böyle olunca da çalışma süreçleri, onlara öz güven kazandırmanın yanında ders çalışmayı keyifli bir etkinliğe dönüştürür.Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıda verilenlerden hangileri sırasıyla getirilmelidir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) Hızlı bir şekilde değişen bilgi dünyasında yaşam boyu öğrenme yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. - Derslerine iyi çalışan her öğrenci, istediği hedefe ulaşacak diye bir kaide yoktur
(1) Tarihi kaynaklara göre İlk Çağ filozoflarından itibaren suyun insan için ne kadar önemli olduğu hep vurgulanmıştır. (II) Örneğin, Thales insanın suyla temasının yoğunluğundan yola çıkarak onun sudan geldiğini ileri sürmüştür. (III) Su ile insan ilişkisini “Her şey arkheden türer. yine ona döner.” sözüyle ortaya koymuştur bu görüşünü. (IV) Thales'in “arkhe”nin yani ilk maddenin su olduğu sonucuna ulaşmasındaki en büyük etkense suyun yaşamı desteklemesi, yaşamın devamında etkin bir rol oynamasıdır. (V) Bütün varlıkların bir şekilde su ile yakın ilgisinin bulunması, Thales'i her şeyin aslının su olduğu fikrine götürmüştür.Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Hatta o dönemde su yani 'arkhe insanlar için varoluşsal bir noktaya taşınıp insanların ondan türediği söylenmiştir.” cümlesi getirilebilir? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) I B) II C) III D) IV E) V
Duygusal durumumuzun farkında olmak. ne yaşadığımızı biliyor olmak bile bir başlangıç. değişim için bir adımdır. “Hayat monoton ve ben mutsuzum.” durumundan çıkıp mutsuzluğumuzun gerçek ve objektif sebeplerini bilmek, ----. Günün, hayatın, olayların getirdiğini yaşamaktansa kendi hayatımıza hükmetmek, bu geminin kaptan koltuğuna oturmak değişim ya da gelişim için çok güzel bir başlangıçtır.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) kendimize yakın olduğuna inandığımız kişilerle dostluk kurmamızı sağlar, B) bize yaşayacaklarımızı belirleyen bir egemenlik hissi kazandıracaktır, C) omuzlarımızdaki yüklerin ağırlığını daha çok hissettirir, D) zihnimizi geliştirip unutkanlığımızı en aza indirir, E) merak duygumuzu geliştirip geleceğe dönük planlar yapmamızı sağlayacaktır
---- Bunun en açık örneği tekerlektir. Tekerleğin ilk kez günümüzden yaklaşık beş bin yıl önce Karadeniz yakınlarında kullanıldığına dair kanıtlar var. Daha sonraki birkaç yüzyıl içinde tekerlek Avrupa ve Asya'nın büyük bir bölümünde dönmeye başladı. Eski Dünya'daki bütün o ilk tekerleklerin tuhaf bir biçimi vardır. Tekerlek; çember biçiminde bir dış çerçeveyle bu çerçeveyi merkeze bağlayan çubuklar yerine, birbirine tutturulmuş üç kalın tahtadan yapılmış bir daireden oluşuyor. Oysa dünyanın kalan kısmından izole olan ve kendine örnek alabileceği bir model bulunmayan Yeni Dünya'daki tekerlekler tek parçadan oluşmaktadır.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) Bugün dünya medeniyeti diye bir olgudan söz edilebiliyorsa Avrasya'nın bu konudaki başat katkısı asla yadsınamaz, B) Eski Dünya'da tarım, yerleşik yaşamın temelini oluşturuyor; her türlü yenilik, tarımsal faaliyetleri daha verimli kılma amacına hizmet ediyordu, C) Günümüzdeki pek çok teknolojik gelişmenin kökeninde insanların yaşamsal ihtiyaçlarını giderme isteği yer alır, D) Bir icadın ilk olarak ortaya çıkış nedeni ile sonraki dönemlerde kullanılma amacı birbirinden tümüyle farklı olabiliyor, E) Tarih boyunca icatlar her bölgede sıfırdan meydana getirilmek yerine -bulabilirlerse- örnek olma yoluyla yaygınlaştı.
(1) İçsel eleştiri, yapıtı kendi yapısı dışında kalan verilerle değil; kendi kendisiyle, kendi ögeleri arasında kurulan bağlantılarla, kendine özgü, ayırıcı nitelikleriyle açıklamaktır. (11) Eleştiri, sınırlı bir biçim de bile olsa olumlu ya da olumsuz bir değer yargısını, dolayısıyla ona dışarıdan bakan bir öznenin varlığını da içerir. (Il) Bir başka deyişle eleştiri, bir özneyle bir nesnenin karşılaşmasının ürünü olduğu için özne, kendi değer yargılarını da mutlaka devreye sokacaktır yaptığı eleştiride. (IV) Eleştirmen, yaptığı çözümleme ve açıklamalarda yapıtın dışına çıkıp araya başka ögeler kattığı anda eleştiri içsellikten uzaklaşır. (V) Bu bakımdan, eleştirmenin kişisel deneyimlerinin, kişisel beğenilerinin, kişisel bilgilerinin ölçütlerinden geçirilerek yapılan öznel ya da izlenimci eleştiriler içselliğin en aza indirgendiği eleştirilerdirBu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Hemen belirtmek gerekir ki gerçek uygulamalarla yüzde yüz örtüşmeyen bir tanımlamadır bu.” cümlesi getirilebilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Yüzyıllardan bu yana okullarda, çeşitli eğitim kurumlarında, aile içindeki okumalarda klasiklerin belirli bir önemi ve değeri olduğu anlayışı süregelmiş ve çocuklarla gençlerin eğitiminde klasik yapıtlar her zaman için ön plana alınmıştır. Ancak bu okumalar özetten yapılmamalıdır çünkü hiçbir özet, yapıtın bütününü yansıtamaz. Klasik yapıtların insan ruhunu ne denli derin anlattığını keşfetmek ve yapıtın atmosferinde soluk alabilmek için kısaltılmış metinlerden uzak durmak gerekir. Ayrıca Pinokyo'yu ya da Aya Yolculuk'u tam metin olarak okuyamayan ilköğretim ikinci kademe öğrencisi, elbette Savaş ve Barış'ın ya da Karamazov Kardeşler'in tam metninden hoşlanmayacak ve yapıtı anlayamadığını düşünecektir. Bu nedenle ----Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) çocukları iletisi olan, didaktik yönü ağır basan metinlere yönlenmelidir, B) okunacak yapıtların seçiminde niteliğinden emin olunanlara öncelik verilmelidir, C) okunacak metnin çocuğun istek ve beklentilerine uygun olması beklenmelidir, D) okumalarda yaş düzeyine, kişisel gelişime uygun tam metin önceliklenmelidir, E) çocuk klasiklerinde anlam her zaman üslubun bir adım öndedir
Son romanımdaki olaylar, ilk bakışta sıradan insanların gündelik hayatlarında yaşadıkları kadar basit gözükebilir. Ancak roman üzerinde düşündükçe yoğun anlatımın altına gizlenmiş karmaşık olayların olduğu fark edilecektir. Zira romanın derinliklerine inmek için roman konusunda belli bir birikime sahip olmak gerekir. Bu alanda hiç bilgisi olmayan, sığ sularda yüzmeye alışmış okurların başarabileceği bir iş değildir bu. Onlar gündelik yaşamda her gün onlarca olayı görüp geçtikleri ama olayların arka planını göremedikleri gibi romandaki olayların da sadece su üstünde kalmış kısmıyla yetineceklerdir.Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Elbette bunu fark etmek öyle bir anda, kolayca olmayacak hatta belki de birçok okur bu derinliği hiç görmeyecektir.” cümlesi getirilebilir? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Kaleminden çıkanı tekrar okumayan, bir iki yerini düzeltmeyen, hiç yazar olur mu? Yazar dediğin dinlenmeye bıraktıktan sonra tekrar okur yazdıklarını hem de eleştirel bir gözle. Çünkü yazının artısı, eksisi bu dinlenmeden sonraki okumalarda ortaya çıkacaktır. Onların bu yaptığı en azından okurlarına saygısızlıktır. Gerçek yazar, duygu ve düşüncelerini kâğıda aktardıktan sonra ciddi bir düzeltmeden geçirir ve okurların beğenisine sunar.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, düşünce akışına göre, “Bazı yazarlar, yazdıklarını hiç okumadan yayımladıklarını övünerek anlatmaktadır.” cümlesi getirilebilir? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) I, B) II, C) III, D) IV, E) V
Kısa ve uzun vadeli programlar yapmamızı ve sürekli planlarımızı gözden geçirerek hareket etmemizi, yapacaklarımızı önceden zihnimizde prova etmemizi salık veren Covey'in önerileri, hayatı-mızın her anını planlamaya dayalıdır. Gerçekten de ----. Belirlediğimiz amaçlara yönelik doğru bir yol takip ettiğimizde ve zihnimizi de buna göre yönetmeyi öğrendiğimizde içtenlik ve doğrulukla bütünleştirdiğimiz bir iletişim mekanizmasına sahip oluruz.Bu parçada boş bırakılan yere, düşünce akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu metin ve soruyu kullanarak 5 adet seçenek yaz.
Şıklar: A) birey olarak davranışlarımızı karşımızdakilerin tepkilerine göre ayarlamayı bilmeliyiz, B) toplumsal alışkanlıkları, inançları ve duyguları göz önünde bulundurduğumuzda insanlara kendimizi daha iyi anlatırız, C) başarının yolu, düzenli ve özverili bir çalışmadan geçmekte-dir, D) doğru bir amaç peşinde koşmak, kısa sürede başarıya ulaşmaktan daha önemlidir, E) başarıya ulaşmak istiyorsak her şeyden önce iyi bir strateji uzmanı olmalıyız
Hayal kurmak, çocukların ve ergen bireylerin yaratıcılığını ----. Ancak burada önemli olan, ----. Yani birey hayal kurmada çok aşırıya gidecek olursa zamanla hayal ettiği şeyleri gerçek sanmaya başlar ve hayal âleminde kendini kaybedebilir. Kısacası hayal kurmada aşırıya kaçılması durumu, bireyi ruh sağlığını bozma noktasına kadar götürebilmektedir.Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) bireyin hayal ve gerçek arasındaki sınırı çok iyi ayarlamasıdır, B) çocukların ve gençlerin hayal dünyasını nelerin doldurduğudur, G) hayal kurmanın, kişiyi kısa bir süreliğine gerçeklerden uzaklaştırdığının bilinmesidir, D) bireylerin hayal kurarken içinde bulundukları şartları da gözet-mesidir, E) yaşilerleyince hayal kurmanın bırakılıp gerçekler dünyasına dönülmesidir
Ünlü bir şair, şiirlerini incelediği genç şaire aşağıdaki tavsiyelerde bulunuyor: * --- Yani şiirlerini söz sanatlarını, süslü söyleyişleri aşan, anlam yaslayan bir tavır içinde yazmalısın. Yalın ve duru anlatım öncelikli tavrın olmalı * --- Şunu unutmamalısın ki yaşamın atardamarına bağlı şiir yerinde durmaz, hayat gibi akar, dönüşür, başkalaşır. Durağan-lık, Şiiri öldürür * --- Yeniyetme şairlerin birçoğu çalışmanın önemini kavrama-mış görünüyor. Çoğunlukla bir şiiri çalışarak geliştirebilecek-leri akıllarına getirmiyor. Bu tuzağa düşmemelisin. * --- Bununiçin edebiyat dergilerini izlemeli, yeni çıkan Şiir kitaplarını, internet sitelerini takip etmelisin. İyi şiirin nerede karşı-na çıkacağını bilemezsinBu parçada boş bırakılan yerlerden birine aşağıdakilerden hangisi getirilemez? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Hayatın gerçeklerinden beslenirsen şiirin yeniliğe ve değişime açık olacaktır., B) İlk okuyuşta anlaşılan, anlatmak istediğini açıkça ortaya koyan bir şiir kötüdür, denilemez., C) Şirin salt ilhamla yazılabileceğini düşünme: özveri ve emek, şiirin olmazsa olmazlarıdır, D) Şiirin ancak bir birikimle yazılabileceğini unutmayıp şiir gele-neğimizi yakından tanımalısın, E) Şair yaşadığı zaman dilimiyle koşulludur. öyleyse şiir adına oluşan gündemi takip etmelisin
Bu durum Türk edebiyatı açısından incelendiğinde İslamiyet öncesi Türk edebiyatında sözlü edebiyat ile karşılaşılmaktadır. Bu dönemde edebiyat yazılı olarak değil, sözlü olarak ilerlemekteydi. Yapılan törenlerde ozanlar tarafından. kopuz eşliğinde okunan şiirler, anlatılan destanlar halk arasında kulaktan kulağa yayılırdı. Daha sonra Göktürk yazısı ile taşların edebiyatta bir aktarım yolu olarak boy gösterdiği görülür. Türklerin İslamiyet'i kabul etmeleri edebiyatın yayılış biçimini. amacını, kaynaklarını etkilemiş; Türkler artık duygu ve düşüncelerini daha çok, yazının gücüyle yani kitapla insanlara aktarmıştır. Batılılaşma Devri Türk edebiyatına bakıldığında Batılı kaynaklara yönelişin, yeni araçları beraberinde edebiyata taşıdığı görülür. Bunların başında gazete ve dergi gelir.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz.
Şıklar: A) Edebiyatta yazınsal türler sürekli bir yenilenme ve gelişim içinindedir. B) Her edebi birikim, gelecek kuşaklara yol gösteren bir fener hükmündedir. C) Edebiyat, tarihin pek çok evresinde farklı araçlar ile insanlara ulaşmıştır. D) Sosyal hayatta meydana gelen değişim, her zaman edebiyatı doğrudan etkilemiştir. E) Toplumların duygu ve düşünce dünyasını edebiyatlarından izlemek mümkündür.
Hep yazdım, yine söylüyorum: Edebiyatımızın usta yazarlarından biridir o. Benzersiz öyküler, usta işi romanlar kaleme almıştır. Hayranlıkla okuduğum yazarların başında gelir. Biraz hakkı yenmiştir. Büyük bir yazar olduğunu topluma benimsetememiştir yaşadığı dönemde. Reklam için kendini tanıtmak adına her yolu deneyenlerin dünyasında azıcık gölgede kalmıştır. Ancak sanatı bir güneş gibi günümüzü aydınlatmaktadır. Gerçek değerler öyledir.Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 adet opsiyon üret.
Şıklar: A) Zaman geçip gitse de onlar çağlarının tarzını moda akımların dışında sürdürmeye devam ederler. B) Günler geçer, zaman değişir ancak onlar çağını aşar. önem ve değerleri zamanla anlaşılır. C) Yaşadıkları dönemde popüler yazarların gölgesinde kalmaktan kendilerini kurtaramazlar. D) Kendi çağlarında anlaşılamamaktan kurtulmanın yollarını ararken boşa emek harcadıklarını bilmezler. E) Ulaştıkları zirvenin ve sanatın kalitesi, kendilerinden sonra aşılamaz bir çıta bırakır yenilere.
---- Uzaktan işletilen madencilik makineleri, yüzeyin bin metre altın-da hareket ederken yaptığı sondaj ve kesme çalışmalarıyla, deniz tabanında doğrudan fiziksel hasara ve biyolojik çeşitlilik kaybına neden oluyor çünkü. Tabanda bulunan endemik türlerin hayatı-nı tehlikeye atacak olan madencilik. eşi benzeri bulunmayan de-niz habitatlarının tahrip edilmesine yol açıyor. Bu açgözlü endüstri gezegendeki en büyük ekosistem olan ve henüz tam olarak tanı-madığımız eşsiz canlılara ev sahipliği yapan denizleri ve onların harikalarını daha inceleme şansımız olmadan yok edebilir. Deniz madenciliğinden etkilenen deniz ekosistemlerinin yavaş iyileşme oranları göz önüne alındığında derin denizlerdeki biyolojik çeşit-lilik kaybının sonsuza dek sürmesi muhtemel gözüküyor.Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre hangi yargı getirilebilir? bu paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon yaz.
Şıklar: A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) I ve IV E) III ve IV
Oy! ve ll E) Ili ve V (0) Küreselleşmeyle birlikte her şey aynılaşıyor. (Il) Yaşamımızdaki birçok şey, gittikçe Mc Donaldslar gibi birbirine benziyor. (111) Böyle her şeyin bollaşıp aynılaştığı bir dünyada ancak özgün ve otantik olanların, anlamlı bir fark oluşturabileceği öngörülüyor. (IV) Bu yüzden özgün kültürel ögeleri doğru bir şekilde sunmak, otantik değerlerin üzerine kurulu bir çekim merkezi yaratmak. her geçen gün biraz daha önemli hâle geliyor. (V) Bazılarınca ise bu durum, küresel dünyanın değerlerinin benimsenmesine engel olarak görülüyor. (VI) Ben, her şeye rağmen yerelleşmenin ve otantik öge-lere değer vermenin önüne geçilemeyeceğini düşünüyorum.Bu parçada düşüncenin akışına göre numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Bu süreci durdurmaksa ne yazık ki elimizde değil.” cümlesi getirilmelidir? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) IY B) II C) III D) IV E) V
İçinden bilgi tomurcukları fışkıran “ansiklopedik” çalışmaların- dan tanıdığımız Şusie Brooks'un elinden çıkan Yüzde 25'in Muz adlı kitabı okuduğunuzda şaşırtıcı bilgilere ulaşacaksınız. (11) Şar- kı söyleme genlerimizin kuşlara. beyin genlerimizin ise yunuslara tıpatıp benzediğini öğreneceksiniz. (lll) Bazı hayvanlar arasında- ki “akrabalık” ilişkisine hayret edecek, bir avuç pirincin genleri- nin. sizinkilerden daha fazla olduğunu keşfedeceksiniz. (IV) Can- lı türlerini yakından tanımaya çalışan minikleri kendine okur kitlesi olarak seçen Susie Brooks, çok sayıda ödüle sahip bir yazardır (V) İskoçya'nın Edinburgh kentinde yaşayan ve çalışmalarını bu- rada sürdüren yazar, on beş yılı aşkın süredir çocuklar için kitap- lar kaleme almaktadır. (VI) Yazarın ayrıca kurmaca dışı ve erken öğrenme çağına yönelik de pek çok eseri bulunmaktadır.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? bu paragraf ve sorudan yola çıkarak 5 farklı opsiyon oluştur.
Şıklar: A) VI, B) I, C) II, D) IV, E) V
Aydınlatma, normal bir binanın toplam enerji tüketiminin orta- lama 9625-9640'ından sorumlu. (Il) Bu nedenle güneş ışığının ay- dınlatma ve ısıtma özelliklerinden daha fazla yararlanılan binalar sayesinde enerji tasarrufu belirgin şekilde artabilir. (lll) Ancak aşırı ısınma. Güneş'ten gelen enerjinin değişken olması, parlama, şeffaf malzemelerin kullanılması gerektiği için ortaya çıkan mahremiyet problemi gibi sorunlar nedeniyle binalar tasarlanırken güneş ışı- ğının doğru bir şekilde kullanılması hayli önemli. (IV) Evlerimize, binalarımıza giren güneş ışığının insanlar üzerinde başta fizyolo- jik ve psikolojik olmak üzere sayısız olumlu etkisi var. (V) Örneğin güneş ışığı vücutta D vitamininin salgılanması için gerekli temel bir bileşen. (VI) Özellikle dalga boyu 280-315 nanometre aralığın- da değişen morötesi ışık (UVB) deri hücrelerinde D vitamini üre- tilmesini sağlar. (VII) Vücudun kalsiyum metabolizması üzerinde düzenleyici etkisi olan D vitamini, sinir sisteminin işlevini normalBu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) IV, B) II, C) III, D) V, E) VI
Türk halk müziği, geçmiş çağlardan günümüze kadar zengin- liğini taşımış bir kültür unsuru olarak Türk toplumunda yerini al- mıştır. (il) Türk toplumu içinde varlığını sürdürürken halk kültürü- nün yeni üretimlerinde bunların gelecek kuşaklara taşınmasında da etkin bir rol üstlenmiştir. (Il) Bu önemli rolünün yanında kül- türler arası etkileşimi sağlamada etkili bir iletişim aracı olmuş- tur. (IV) Türk halk müziği yeryüzünde ne kadar doğal ve sosyal olay varsa onları konu edinmiştir. (V) Insanın insanla, insanın do- ayla ilişkileri. özellikle halk müziğinde enine boyuna işlenmiştir. (VI) Estetik yönünden bir elemi, bir sevinci ifade eden ve çeşit- li olayları canlandıran ezgilerin en ince örneklerini halk müziğin- de bulmak mümkündür.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar? verilen paragraf ve soruya göre 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) IV, B) II, C) III, D) V, E) I
Yeryüzünde neredeyse bütün toplumlarda hayvanlar, her za- man önemli bir yere sahiptir. (Il) Bu hayvanlardan bazıları. birey- lerin ve toplumların karakterlerini yansıtır. (Ili) Kimi toplumlarda ise bazı hayvanların dini değer de taşıdığına inanılır. (IV) Toplum- dan topluma türü değişse de bazı hayvanlar sembolik olarak öz- gürlüğü, gücü, dünyevi ve ilahi bağı ifade etmiş hatta bugün de ifade etmektedir. (V) Türk kültüründe birçok hayvan simgesel an- lam taşımaktadır. (VI) Söz gelimi Türk kültüründe kurt, yol göste- riçiliğin; geyik, bolluk ve bereketin; at, kuvvet ve kudretin simge- si olagelmiştir.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? verilen paragraf ve soruyu kullanarak 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) IV, B) I, C) II, D) V, E) VI
Şiir dilinin kendine özgü yapısı konuşma dilinden sapmalar- la, öne çıkartma ve düzenliliklerle sağlanmaktadır. (li) Gündelik dilden sessel, sözcüksel, söz dizimsel, anlamsal her türlü sap- ma ve yinelemeler şiir dilinin öne çıkartılan özellikleridir ancak bu özelliklerin şiirin derin yapısında bir bağdaşık bulma şartı vardır (11) Yani yapılan bir öne çıkartma, anlama bir etkide bulunmuyorsa sadece yüzeyseldir ve bunun şiirsel bir işlevi yoktur. (IV) Şiiri düz yazıdan ayıran dilsel özelliklerden en önemlisi anlamın düzyazı- da açık. şiirde ise dolaylı olmasıdır. (V) Düzyazıda yani şiir olma- yan bir metinde anlam hazır olarak vardır ve gösteren-gösterilen ilişkisi açıktır. (Vİ) Şiirde ise gösteren için birden fazla gösterilen olabilir ve her okur farklı gösterileni anlam olarak algılayabilir, kı- sacası tek bir anlamın varlığından söz edilemezBu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz.
Şıklar: A) IV, B) II, C) III, D) V, E) I
Ulu bir dağın gölgesi olup ovaya düşen. eski Osmanlı başkentlerinden biridir Bursa. Kalabalık caddeleriyle karşılar insanı. Sonra, tarihin inatla zamana asıldığı hanların avlularına, hamamların buharlı kurna başlarına, kapalıçarşının ipek, baharat ve mensucat kokan kuytuluklarına ve eski camilerin sessizce şırıldayan şadırvan başlarına alır götürür usulca. Muradiye'den gelip Topha-ne'den kıvrılarak inen yol. Osmanlı'nın ilk sultanlarını selamlayıp. “Yeşile doğru uzanırken bir büyük caminin yüksek duvarlarına dayanıp bir süre soluklanır sanki. Burası; Evliya Çelebi'nin Mekke, Medine. Kudüs ve Şam'dan sonra beşinci makam saydığı Bursa'yı simgeleyen Ulu Cami'dir. Arka sokaklarına aldığı kapalıçarşı ve Emir. İpek, Fidan. Koza hanlarının arasında kaybolup gitmek. bir kentin 600 yıllık tarihiyle ansızın yüzleşmek gibi bir şeydir de aynı zamanda.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 farklı seçenek oluştur.
Şıklar: A) İkilemelere yer verilmiştir, B) Nitelendirmelere yer verilmiştir, C) Benzetmeye başvurulmuştur, D) Kişisel görüşler ileri sürülmüştür, E) Devrik cümlelerden yararlanılmıştır.
Metin Münir'le ilgili yorum yapan kimi eleştirmenler onun gecebiyatçı değil, köşe yazarı olduğunu ileri sürüyor. Bu görüş, tam olarak doğru değil. Bir romanı ya da öykü kitabı yok Metin Münir'in, bildiğim kadarıyla. Peki bu, onun bir edebiyat adamı olmadığı anlamına gelir mi? Çoğu yazısı öykü veya deneme türünün -ya da ara bir türün- başarılı birer küçük örneği sayılamaz mı? Aslında eğilimde kısa öyküde çok sıkı yapıtlar verebileceğini düşünüyorum. Anıdığım yazılarda ben zaten böyle bir tat buluyorum ve bu yüzden, onlar hakkında bir yazı yazmak için bir kitapta bir araya gelmelerini beklemiyorum. Dolu Geldiğinde Bahçede, Örümcek Olarak Yaşamak ve son metinlerinden biri olan Bir Balkonda Uç Şişman Kadın gibi yazılar kanımca bu görüşümü destekler. Ya da mesele, geçen yaz okuduğumuz fotoğrafımı Çekiyorum O Hâlde Varım adlı metni, bir haber sitesinde çıkan alelade bir köşe yazısı olarak mı göreceğiz? Hiç sanmıyorum!Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) Karşılaştırma, B) Tartışma, C) Tanımlama, D) Öyküleme, E) Betimleme.
Tarım sektörü, tüm ülkelerin ekonomisinde hayati bir yere sahiptir. Tarımsal üretim olmazsa olmazı olan suyun etkin kullanımı hem tarımın sürdürülebilirliği hem de gıda güvenliği açısından çok önemlidir. Ayrıca su olmadan herhangi biyolojik sürecin gerçekleşme olanağı yoktur. Dolayısıyla tarımsal üretimde topraktan sonra değerlendirilmesi gereken diğer önemli ve vazgeçilmez doğal kaynak sudur. Yeryüzündeki su varlığının toplamı 1,4 milyar km3 civarındadır. Bu miktar; gaz, buz ve sıvı formda bulunmakta olan suyun toplamıdır. Sıvı formda olan su yeryüzü kabuğunun yaklaşık 9670'ni kaplamaktadır. Dünyadaki suyun ancak 10 binde 3'ü erişilebilir ve kullanılabilir durumdadır. Dünyada kullanılan suyun 9065'i tarım, 9625'i sanayi, 9010'u da evsel amaçlı kullanılmaktadır.Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? verilen metin ve sorudan 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Çoğullaştırmadan yararlanılmıştır, B) Karşılaştırmaya başvurulmuştur, C) Sayısal verilerden yararlanılmıştır, D) Genelleme yapılmıştır, E) Olasılık dile getirilmiştir.
Karahisar Kalesi'nde alışılmışın dışında bir yoğunluk... Yol boyunca sağlı sollu hediyelik eşya tezgahları, meşrubat ve su satan çocuklar, fotoğrafçılar... Taşlara kazınmış sevgi mesajları ya da sosyal mesajlar, memleket isimleri, askerlik devreleri, hatıralar, hatırlar... Birisi taş merdivenne “Batsın bu dünya!” yazmış örneğin. Onu yazmak için büyük bir emek harcadığı, oldukça zahmet çektiği kesin. Onları okuya okuya ilerliyoruz zirveye doğru. Bizden önce zirveye çıkıp dönenler olduğu gibi daha bizden epey yola çıkanlar da var. Kenti tepeden görecek olmanın heyecanıyla ilerliyoruz. Yükseledikçe daracık sokakların, kiremit çatılı eski evlerin, minarelerin biraz daha küçüldüğünü görüyor: kendimizi zirveye bir adım daha yaklaşmış hissediyoruz.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret.
Şıklar: A) Açıklama - betimleme, B) Tanımlama - açıklama, C) Öyküleme - betimleme, D) Karşılaştırma - öyküleme, E) Karşılaştırma - tanımlama.
Biz sanatçılar, sanat yapıtıyla insanları sıkmadan, bir bakıma onlara hissetirmeden dönemimizde yaşananları duyururuz. Sanat bizim doğrudan doğruya dünyayla olan estetik, etnik, ideolojik ilintimizi yönlendirir. Bir resme bakan, bir sergiyi gezen kimse, dünyaya sanatçı gözüyle bakmaya, sanatçının yaşama olan tavrı neyse o tavrı takınmaya başlar. Sanatın bu eğitsel işlevi insanların yaşantıları ve işi üstüne kuruludur. Bir bakıma sanatın eğitsel gücü kişinin kendi yaşamı ile etkileşim sırasında bir ilişki kurulmasına dayanır. Sanatın eğitsel bir işlevi vardır ama sanatçı, insanları eğitmek için vermez yapıtını. Sanatta insana şunu yapın, şunu yapmayın diyemeyiz çünkü sanat insanın, somut yaşamı içinde duyup yaşayacağı şeyleri duyup yaşamasını sağlar.Bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? paragrafı ve soruyu kullanarak 5 farklı opsiyon üret.
Şıklar: A) II, B) III, C) IV, D) V, E) VI
Duyma ya da görme kaybı söz konusu olduğunda insanlar korkunç bir durumla karşı karşıya kaldıklarını düşünüyor. Ama koku alma yeteneğinin kaybı söz konusu olduğunda bazen bunun farkında bile olmuyorlar ya da farkında oluyor ama önemsemiyorlar. Üstelik bu bozukluğa sahip pek çok kişi tıbbi yardım alma ihtiyacı bile hissetmiyor. Oysa koku alma duyusunun azalması ya da tamamen kaybolması bazı hastalıkların ya da sağlık problemlerinin habercisi. Koku duyumuz bir erken uyarı sistemi olarak görev yapıyor. Gaz sızıntısı, bozulmuş bir yiyecek ya da yangın gibi tehlikeli durumların farkına koklama yeteneğimiz sayesinde varıyoruz. Kişi uyurken bile görev başında olan koku duyusu tehlikeli durumlarda bizi uyarırken annemizin hazırladığı çöreklerin kokusuyla şahane bir sabaha uyanmamızı da sağlıyorBu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? bu paragraf ve soruya dayanarak 5 adet seçenek oluştur.
Şıklar: A) II, B) III, C) IV, D) V, E) VI
Gıda üretim zincirinin tüm aşamaları düşünüldüğünde satın aldığımız bir gıdanın doğaya maliyeti tahminimizin çok üzerindedir. Belirli bir emek ve üretim süreci sonunda ortaya çıkan gıdanın israfı sadece alıcı için bir maliyet doğurmuyor. Üretilen gıdalar tüketilmeden çöpe atıldığında kullanılan tüm kaynaklar insan ya da hayvan beslenmesi karşılığı değil, tamamen boşuna harcanmış oluyor. Evrensel gıda kayıp ve atıklarının yaydığı sera gazı miktarının toplam 4,4 milyar ton olduğu tahmin ediliyor. Günümüzde bu miktar, dünyada kara yolu ulaşımı nedeniyle salınan sera gazları toplamının 2687'sine denktir. Artış hızının aynı şekilde devam etmesi, dünyamızı bekleyen tehlikenin boyutlarını da gözler önüne sermektedir.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? verilen paragraf ve soru çerçevesinde 5 alternatif opsiyon yaz.
Şıklar: A) II, B) III, C) IV, D) V, E) VI
Beynin çalışma sistemi, tek yönlü bir bakış açısıyla izah edilemeyecek kadar karmaşık işlevler dizgesi içerir. İnsan yaşamındaki öneminden yola çıkılarak beynin işlevleri genel anlamda fiziksel ve zihinsel olmak üzere iki temel gruba ayrılabilir. Bu iki temel işlev aynı zamanda birbirleriyle de çoğu zaman karşılıklı etkileşim içerisindedir. Zihinsel aktiviteler fiziki davranışları yönlendirirken fiziki aktiviteler de zihinsel davranışların tetikleyicisi olmaktadır. İnsan beyni, olanla yetinmeyip iç ve dış dünyanın etkileşimiyle var olan dünyanın ötesini hayal eder. Hayal gücü sayesinde dünyayı başka türlü anlayıp başka türlü görmeye, yorumlamaya başlar. Marcel Proust'un dediği gibi insan, bir dünyada düşünür ve konuşur; hayalleri sayesinde bir başka dünyada yaşar ve hissederBu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? bu paragraf ve soruyu ele alarak 5 adet opsiyon yaz.
Şıklar: A) VI, B) V, C) IV, D) III, E) II
Plastikler, polimer yapılı malzemelerdir ve zincir biçimli uzun polimer moleküllerini meydana getiren küçük moleküller arasında güçlü bağlar vardır. Bu yüzden plastik malzemelerin doğada kendiliğinden yok olması çok zordur. Plastikleri eriterek yok etmek içinse genellikle ısıtarak sıcaklıklarını çok yüksek seviyelere çıkarmak gerekir. Plastikleri bazı işlemlerden geçirerek geri dönüştürmenin maliyetleri çok yüksek. Öyle ki başta Almanya olmak üzere çoğu ülke atık plastikleri dönüştürmek yerine yenisini üretmeyi tercih ediyor ve atıkları üçüncü dünya ülkelerine satıyor. Ayrıca geri dönüştürülen plastik malzeme, ikinci kez işlemden geçtiği için kalitesini yitiriyor; bu da kullanım alanlarını daraltıyor.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? aşağıdaki paragraftan ve sorudan 5 opsiyon üret.
Şıklar: A) VI, B) V, C) IV, D) III, E) II
Akdeniz ikliminin karakteristik özelliklerini taşıyan Muğla'da yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Turistik gezilerin vazgeçilmez şehirlerinden biri olan Muğla'ya gitmek için en uygun aylar, sıcaklıkların arttığı yaz aylarıdır. Güneşli günlerin ve denizin tadı bu aylarda en üst düzeyde çıkarılır. Ancak doğa gezileri için ilkbahar ayları daha elverişli olacaktır. Muğla; Karyalılar, Hititler, Lidyalılar, Persler, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasıyla da önemli bir konuma sahiptir. Bu önemli medeniyetlere ait kalıntılarıyla doğa cenneti kentimiz, kültür turizminin de göz bebeği durumundadır.Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) VI, B) V, C) IV, D) III, E) II
Çırak Foma, ustası Rublev'e. “Ben maviyi herkesten daha iyi görüyorum.” der. Bunun üzerine Rublev de “Sana artık bir şey öğretemem çünkü sen her şeyi bildiğini sanıyorsun.” diye karşılık verir.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? aşağıdaki paragraf ve soruya dayanarak 5 seçenek oluştur.
Şıklar: A) Mutlak başarı, ustaları aşmakla mümkün olur. B) Becerisini kutsayan kişi kendini bilgiye kaptırmıştır. C) Kendine güvenen çırağın ustaya ihtiyacı yoktur. D) Bilgisinden emin olmak, ustalara özgü bir erdemdir. E) Çırak, hatasını ustanın hoşgörüsü sayesinde görür.
Aşağıdaki parçalardan hangisi “Okuma; düzenli, günlük bir eylem olarak gerçekleştirildiğinde mi verimlilik kazanır?” sorusuna cevap vermektedir?Okuma; düzenli, günlük bir eylem olarak gerçekleştirildiğinde mi verimlilik kazanır? bu paragraf ve soru için 5 farklı seçenek yaz.
Şıklar: A) Tüm kitaplar aynı olmadığından tüm okumalar da aynı olmaz, B) Verimli bir okuma, klasik bir okuma dışında da gerçekleşebilir., C) Kısa zamanda çok iş yapmak değil, bir işi defalarca yapmak alışkanlık kazandırır., D) Başucu dediğiniz ve her gün okuduğunuz kitaplarınız olmalı, E) Kişiye faydalı olacak bir okuma, film seyreder gibi gerçekleşmez.