instruction
stringlengths 0
2.7k
| input
stringlengths 0
4.47k
| output
stringlengths 11
1.71k
|
---|---|---|
Yıllarıdır yurdu geziyor; şehir şehir, kasaba kasaba. Gitmediği, gezmediği bir yer kalmadı. Aynı zamanda Anadolu'nun iyi tanıyor; nasıl yaşarlar, ne yerler, nerelerden hoşlanırlar? Bunları adı gibi biliyor. Bir de büyük yazarmış. Oku-dumm onu ancak.... Bu parçanın sonuna aşağıdaki cümlelerden hangisinin getirilmesi en uygun olur? | A) Anadolu'yu çok iyi anlamış.
B) O, oldukça başarılı bir anlatımı var.
C) hayal kırıklığına uğradım.
D) Türk yazarlarını yücelten, Anadolu'yu anlatımalarıdır.
E) gezdiği yerlere sadece hayran kaldım. | Çözümü: "Ancak" ifadesi olumsuz bir ifade ile cümlenin tamamlanması gerektiğini göstermektedir bu yüzden cevap C'dir. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisi, bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir? Aşağıdaki cümlelerin hangisi, bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir? | A) Aradaki organik bütünlük, okura sağlam bir esere karşıya olduğunu düşündürür.
B) Giderek kendilerini eleştirmeyle çok uç noktalara gittiklerini düşünmeye başlıyoruz.
C) Dünyanın en güçlü devletlerinden biri oludysa da problemleri bir türlü sona ermedi.
D) Yayıncılık da Türkiye gibi okuyucu sayısı az ülkelerde çekici bir yatırım alanı değildir.
E) Ahmet Muhip Dıranas, beni şiir yazmaya özendiren birkaç yazardan biridir. | Cevap E. Çözümü: A şıkkında "aradaki", B şıkkında "giderek", C şıkkında "oludysa", D şıkkında "da" bağlaç giriş cümlesinde değil, gelişme bölümünde kullanılacak ifadedir. E seçeneği genel bir yargı bildirdiği için bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir. Cevap E seçeneğidir. |
- Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın sonuç cümlesi olamaz? | A) Demek ki edebiyat, insanın en bilinmedik yanlarını da konu edınır ve yazmak, bir ayna gibidir.
B) Kısaçası resim; müzik, şiir, mimari gibi soyut zeka gerektiren bir sanat dalıdır.
C) Görüşümüzü ispatlamak için Yusuf Atıgan'ın 'Ayak Adam' gibi birçok örnek de sıralayabiliriz.
D) Özetle, makale yazmak ihtiyaç kapsamlı bir kültür bilrikinine ve araştırmaya ihtiyaç vardır.
E) İşte, zaman iyi eserleri ve onları oluşturanları unutturur, miyor. | Cevap C. Çözümü: Sonuç cümlesi A, B, D ve E seçeneklerinde olduğu gibi, genellikle, sonuç ve bir bağlaçla başlar. Ancak örneklemeler yapıldığı ve birden görüşü ispat için yan düşünceleri desteklendiği C seçeneğinde verilen cümle değil, gelişme cümlesi olacağından sonuç cümlesi olamayacağı açıktır. |
Denenme, yaşananlardan gecenleri düşünsel yönden derinleştirerek yorumlamaktır. Belki bir roman, bir öykü bir ölçüde özettelemenin ne var ki denemere özettelemeye kalkmak, insanı, trajniğin uçunu göstererek tanımlamaya benzemez. Göz gördüklerimizi yorumlamaya kalkınca, aldığı yazı kili kırık yaracasına, idelerene okur, düşünceler, duygular, gözlemler dünyasında yeni yolculuklara çıkar. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? | A) Kişisel görüşlerin söyleşi havasında işlenmesi deneminin özettelemesinden biridir.
B) Denem, yazınsel bütünlüğü bozulmayan bir türdür.
C) Denemde söylenenlerin doğruluğu ispatlanmaya çalışılmaz.
D) Denemeler konusal yönden öteki yazı türlerinden ayrılır, değişik dünya ve düşünce kapsamı verir.
E) Denem, yazana özgürce yazma olanağı verir, oku run düşünce dünyasında genişler. | Cevap B. Çözümü: Parçanın bütününde denemenin özelletilebilir bir nitelik taşımadığı, bu yüzden de bütün halinde okunması gerektiği vurgulanıyor. Düşüncenin akışına göre boş bırakılan yere "Denem, yazınsal bütünlüğü bozulmayan bir türdür" cümlesi getirilmelidir. Çünkü bu cümle önceki cümledeki "özettelemeyecek", sonrasında da göz gezdirerek okunamayacağı vurgulanmaktadır. Doğru cevap B seçeneğidir. |
- Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olabilir? | A) Bunun için yazar ve şairlerin iç dünyaları sıradan insanınkinden genellikle daha zengindir.
B) Birçok bilim adamı, çeşitli bilimsel dergilerde bu konuyla ilgili makaleler yayınlamıştır.
C) Öteki açıdan bakacak olursak sanat her dönemde farklı sınırları beğenisini oluşturarak biçimlerde gelişmiştir.
D) Halkbuduğusun insanlar, birçok konuda iç çatışmalar yaşayarak mutsuz olurlar.
E) Dili iyi kullanmak, yazar ve şairlerin üzerinde en çok durmaları gereken konulardan biridir. | Cevap E. Çözümü: Giriş cümlesi, önceki bir cümleyle bağlantılı olamaz. A'daki "bunun için", B'deki "bu konuyla ilgili", C'deki "Öteki açıdan bakacak olursak", D'deki "halkbuduğusun" ifadeleri bir önceki cümleye gönderme yapar. Giriş cümlesi genellikle konunun ne olduğunu bildiren cümlelerdir. E seçeneğinde ki ise kendinden önce bir cümle bulunmayan ve konunun ne olduğunu bildiren bir cümle olduğundan doğru cevap E seçeneğidir. |
(I) Sait Faik'in öykülerinin temel izleklerinin başında yalnızlık gelir ama yalnızlık değişik şekillerde ortaya çıkar. (II) Öncelikle, öykülerinde büyük düşünsel ve felsefi arayışlar yoktur. (III) Daha çok sancılı, çer çöken insanın yalnızlığı içerisinde varoluşal avarlar, şersen seversen insanların bir muharirliği vardır. (IV) Bu da hikaye gezmeyi seven sevdalı bir basınların içmey, düşler aleminde kovalayan bir bohıem toplumun değer yargılarından, (V) Modern yalnızlık bazen bitmez tükenmez yazılıdır, kimi zaman da gerçeklerden ve insan kendini kısım kısımdır. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi paragrafın anlam bütünlüğünü bozmaktadır? | A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V. | Çözümü: I-IV. cümlelerde Sait Faik'te konu ile onun yaşadığı yalnızlıktan söz edilmiştir. V cümlede ise ve onun ilgisi olmayan modern yalnızlıktan söz edilmiştir. Dolayısıyla bu cümle paragrafın anlam bütünlüğünü bozmaktadır. Cevap E seçeneğidir. |
I. Çanakkale sırtlarnı bombalamaya başladılar. Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulursa sıralama nasıl olur? | A) IV - I - V - II - III B) IV - III - II - I - V C) III - IV - I - V - II D) II - III - IV - V - I E) III - IV - II - I - V | Cevap E). Çözümü: Önce boğaz'a gemilerin gelmesi anlatılmalı. Gemilerin gels amacı verilmeli. Sonra bombalama olayı anlatılmalı. Bombalamadan sonra anlatılması gereken olay, askerlerimizin şehit düşmesi olacaktır. Yalnız şehit düşmeyi iki topçumuz vardi. Olay mantıken böyle sıralanmalı. Çünki eylemlerden birinin gerçekleştiği kişilere bağladım. Şimdi yaptığımız bu sıralamalı cümlelerle karşılaştırılırsa, Bu parçadan bir paragraf oluşturulduğunda sıralama IV - III - II - I - V şeklinde olmalıdır. |
-------- Aynı zamanda roman, deneme, şiir ve makale de okur. Düşüncenin akışına göre bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? | A) Öykü okuyucu ve yabancı ayrımı yapmaz.
B) Öykü okuyucusu benim öykülerime yabancı değildir.
C) Bizim okurumuz yalnızca düzyazı meraklısı değildir.
D) Bizim okurumuz sadece okuyuşun bir okur değildir.
E) Her öykücü kendi okurunu yetiştirir. | Cevap D). Çözümü: Parçada öykü dışındaki türlerin de okunduğu ilk cümlede ve üçüncü cümlede açık bir şekilde ifade edilmiştir. Cevap D'dir. |
(I) Bundan yaklaşık yirmi yıl önce yazılı olarak haberleşmek için mektup kullanıyorduk. (II) Bu yola haberleşme yerine varması günlerce, bazen haftalarca sürüyordu. (III) Bu durum, doğal olarak bazı zorluklara oluşturuyordu. (IV) Bugün, haberleşmek için çoğunlukla elektronik posta (e-posta) kullanıyoruz. (V) Hatta çok uzaktaki tanıdıklarımızı mektupların aynıylar sonra ulaştığı bile oluyordu. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi paragrafın anlam akışını bozmamaktadır? | A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. | Cevap D). Çözümü: Yukarıdaki paragrafta yıllar önce haberleşmek için mektup kullandığımızdan bahsedilip IV. cümlede günümüzde üreşme sürelerimizin ve bu mektuplarm gonderilen yerlere de e-posta kullanımına belirtmiş. Bu cümle parcanin anlam tutuluguuna ve anlam akışı uymadığından , parcanın anlam akışını bozmuştur. Cevap D seçeneğidir. |
(I) Ahmet Hamdi Tanpınar birçok yönden Türk edebiyatının en nitelikli yazarlarından biridir. (II) Buna rağmen, yaşadığı dönemde hak ettiği ilgiyi görmemiş, eserleri sınırlı bir kesime dolaşım imkanı bulabilmiştir. (III) Kendi deyimiyle, kelimenin tam anlamıyla "sükût suikastı"na uğramıştır ama aslında onun bu dönemde görmezlikten gelinme durumuna saplacak bir şey yoktur. (IV) Çünki Tanpınar, duygu, düşünce ve analiz olarak bulunduğu zamanın dışında "yaşamış, zamanışi ürünler vermiştir. " (V) 1970'lerden günümüze değin Tanpınar hakkında sayısız inceleme, araştırma yapılmıştır. (VI) Bu süreçte giderek Türk edebiyatında üzerinde en fazla konuşulan yazarlardan biri olmuştur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? | A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. | Çözümü: I-IV. cümlede Tanpınar'dan ve onun görmezden gelindiğinden söz edilmiştir ve V. VI. cümlede Tanpınar'ın edebiyatan ilgi odağında yer aldığından, hakkında çok araştırma yapıldığından söz edilmiştir. Dolayısıyla V. cümlede konu değişmiştir. Buna göre bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf V. cümleyle başlar. Cevap E seçeneğidir. |
** Bu parçanın başlığına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? ** Bu parçanın başlığına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? | ** A) Yazan, aynı konuyu farklı açılardan anlatmış kitabında.
B) Daha önce konu sıkıntısı çektiğini dile getiren yazar, bu sorunu hâlâ çözmemiş.
C) Üsta yazar, sıradan bir konudan derinlikli bir eser ortaya çıkarmış.
D) Yazanın, bu kitabında farklı konulardan söz etmesi ya da anlatışlarını engellemiş.
E) Ünlü bir yazarın kitabında roman, şiir, çeviri ve sade nâta geniş yer bulabeden bakmış.
**Çözüm21:** Parçada "Farklı bir açıdan ele aldığı konular vardır." ifadesi E şıkkındaki ifade ile anlamsal bir bağ kurmuştur.
**Cevap21:** E
**Örnek Soru 22**
**Paragraf22:** (I) Televizyon izlerken pencereden giren ışık doğrudan ekran üzerine düşmektedir. (II) Aksi takdirde kontrast olamaz ve iyi bir görüntü ortaya çıkmaz. (III) Işık televizyon üzerinden geçerek kişiye ulaşmalarını (IV) Ekrandan çıkan ışık çok kuvvetli olduğundan karanlıkta televizyon seyredildiğinde gözlerin bozulmasına ve bazı durumlarda kararlı (göklem) hastalığına ortaya çıkmasına neden olabilir. (V) Izleme sırasında televizyonun arkasında göze direkt gelen ışık bir bulundurulmaz.
**Soru22:** Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra **"Televizyon tamamen karanlık odada seyredilmelidir."** cümlesi getirilebilir?
**Şıklar22:** A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
**Çözüm22:** Parçanın genelinde televizyon izleme ve ışık üzerine durulmuştur. IV. cümlede karanlık odada televizyon izlenmenin zararları üzerinde durulmuştur. Daha önceki cümlelerde karanlık sözü geçmiyordu. III. cümleden sonra "Televizyon tamamen karanlık odada seyredilmelidir." cümlesi getirilebilir. Bu şekilde yapıldığında parçada anlam akışı sağlanmış olur.
**Cevap22:** C
**Örnek Soru 23**
**Paragraf23:** (I) Son yıllarda gülmece dergilerinin ulaştığı satış rakamı ün üstüne bir vurup düşünmemiz gerekiyor. (II) Gülmecenin diğer bir darlık nedeni de gülmeceye olan tepkiselliktir. (III) Ayrıca gülmecenin en önemli taşıdığı kuvvet de inkar edilmemelidir. (IV) Bunun bağında nedeni Türk toplumunun kendine özgü koşullarıdır. (V) Tüm bu olgular dergi satışlarının patlamasını sağlayan etkenlerdir.
**Soru23:** Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturabilmek için hangileri yer değiştirmelidir?
**Şıklar23:** A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.
**Çözüm23:** I. cümleden sonra IV. cümle gelmelidir. İlk cümledeki "düşünmemiz gerekiyor" ifadesi ile IV. cümledeki "en önemli nedeni" ifadesi anlamca örtüşmektedir. Bu iki ifade cümleleri birbirine bağlamaktadır. Buna göre II. ve IV. cümle yer değiştirmelidir.
**Cevap23:** C
**Örnek Soru 24**
**Paragraf24:** Orta boylu ama yakışıklı endamı, parlak sar saçları, gür kaşları ile dikkat çekiyordu. İmlu omzunun vatasında benzersiz bir güven ve dinamikizle dimdik taşıdığı orak vuruşu, inanç delip geçer hissini veren mavi bakışları da eklenince içleri girer girmez tüm bakışları üzerine çekti. Hiçbir kadın, hiçbir genç kız, ilgisi bırakmayacak dış nitelikleriydi bunlar onun...
**Soru24:** Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir?
**Şıklar24:** A) Buna karşılık, iç nitelikleri de dış niteliklerini aramaya cak kadar zengindi.
B) Bütün davranışlarından zeki bir insan olduğu anlaşılıyordu.
C) Bir dâhiye yakışacak nitelikte eylemlerinin adamı olduğu belliydi.
D) Tavır ve davranışlarıyla karşısındaki insanı çok çabuk etkiliyordu.
E) Ses tonu da onun iç derinliğini yansıtıyordu.
**Çözüm24:** Parçada bir kişinin dış nitelikleri verilmiştir. Bu niteliklerin ardından parçayı tamamlayacak olan cümle ruhsal bir portrenin ifade edildiği A şıkkında yer almaktadır.
**Cevap24:** A
**Örnek Soru 25**
-
-
-
-
- | Cevap ** E. Çözümü: ** Parçada "Farklı bir açıdan ele aldığı konular vardır." ifadesi E şıkkındaki ifade ile anlamsal bir bağ kurmuştur. |
** (I) Televizyon izlerken pencereden giren ışık doğrudan ekran üzerine düşmektedir. (II) Aksi takdirde kontrast olamaz ve iyi bir görüntü ortaya çıkmaz. (III) Işık televizyon üzerinden geçerek kişiye ulaşmalarını (IV) Ekrandan çıkan ışık çok kuvvetli olduğundan karanlıkta televizyon seyredildiğinde gözlerin bozulmasına ve bazı durumlarda kararlı (göklem) hastalığına ortaya çıkmasına neden olabilir. (V) Izleme sırasında televizyonun arkasında göze direkt gelen ışık bir bulundurulmaz. ** Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra **"Televizyon tamamen karanlık odada seyredilmelidir."** cümlesi getirilebilir? | Cevap ** C. Çözümü: ** Parçanın genelinde televizyon izleme ve ışık üzerine durulmuştur. IV. cümlede karanlık odada televizyon izlenmenin zararları üzerinde durulmuştur. Daha önceki cümlelerde karanlık sözü geçmiyordu. III. cümleden sonra "Televizyon tamamen karanlık odada seyredilmelidir." cümlesi getirilebilir. Bu şekilde yapıldığında parçada anlam akışı sağlanmış olur. |
|
** (I) Son yıllarda gülmece dergilerinin ulaştığı satış rakamı ün üstüne bir vurup düşünmemiz gerekiyor. (II) Gülmecenin diğer bir darlık nedeni de gülmeceye olan tepkiselliktir. (III) Ayrıca gülmecenin en önemli taşıdığı kuvvet de inkar edilmemelidir. (IV) Bunun bağında nedeni Türk toplumunun kendine özgü koşullarıdır. (V) Tüm bu olgular dergi satışlarının patlamasını sağlayan etkenlerdir. ** Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturabilmek için hangileri yer değiştirmelidir? | Cevap ** C. Çözümü: ** I. cümleden sonra IV. cümle gelmelidir. İlk cümledeki "düşünmemiz gerekiyor" ifadesi ile IV. cümledeki "en önemli nedeni" ifadesi anlamca örtüşmektedir. Bu iki ifade cümleleri birbirine bağlamaktadır. Buna göre II. ve IV. cümle yer değiştirmelidir. |
|
** Orta boylu ama yakışıklı endamı, parlak sar saçları, gür kaşları ile dikkat çekiyordu. İmlu omzunun vatasında benzersiz bir güven ve dinamikizle dimdik taşıdığı orak vuruşu, inanç delip geçer hissini veren mavi bakışları da eklenince içleri girer girmez tüm bakışları üzerine çekti. Hiçbir kadın, hiçbir genç kız, ilgisi bırakmayacak dış nitelikleriydi bunlar onun... ** Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir? | Cevap ** A. Çözümü: ** Parçada bir kişinin dış nitelikleri verilmiştir. Bu niteliklerin ardından parçayı tamamlayacak olan cümle ruhsal bir portrenin ifade edildiği A şıkkında yer almaktadır. |
|
** (I) Geceden Geceye Arabayı Kaçıran Adam’da, yazar bir çok methinde yaptığı gibi, öyküyü sürükleyici bir kurgu ve dille iki ayrı vakıa üst üste aktarmıştır. (II) İç gecen paragraflara sanki iki ayri ruh durumu. (III) Abası yüremle birlikte birbirine derinsilince uzak olduğuzda anlatılmak istenir. (IV) Ruhun sonlukla karşlaştığı da resmileştiren yazar bir manda toplumsal karmayışı düzensiz bir ayni zaman içinde parçalanamaması, bir duyarlılık aşılmasına da imda bulunur gibi. (IV) Sazandere’ye gitmek isteyen adam arkasına çekerek o tobir bulmus, değneğini, onu arabannın süreci otobüsü kaçırır; bir gece olmaksızın uyküsuna hıce indiriveren gerçeği, haykırma o vazgeçmek, der, iner ama (V) Muavin uyarıyor ‘geleceğiniz ama yere geldik’ yola çıkar. ** Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangisinde sözü edilen kitabın üslup özelliği söz edilmiştir? | ** A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
**Çözüm1:** A seçeneğinde verilen cümlede sözü edilen kitabı üslup özelliği "sürükleyici" söz edilmiştir. Bu cümledeki "sürükleyici söz edilmiştir" ki bu da üslup özelliğini ortaya koyar.
**Cevap1:** A
**Paragraf2:** -
**Soru2:** Aşağıdakilerden hangisi öznel bir yargıdır?
**Şıklar2:** A) Kastamonu sahil şeridinde Sinop ve Amasra arasında yeşille mavi etkileyici bir şekilde buluşur.
B) Cahit Sıtkı, "Çağnız Basılıyor ve Hatırlar" dizeleseyle
ten "Gençlik Boylède İşte" şiirini yirmi yedi yaşında yazmıştır.
C) Nature dergisinde yayımlanan araştırmanın başındaki isimlerden Dr. Jon Wade, Mars'ın kaya yapısının suyu sünger gibi çektiğini açıkladı.
D) Çoruh Nehri, civarındaki birçok derenin de suyunu topladığından şehrin içinden akar.
E) Aşık Mahzuni Şerif, Anadolu insanının feryadını, özlemini, sevdasi sazıyla ve sözüyle dünyaya duyuran bir ozandır.
**Çözüm2:** A seçeneğinde verilen cümlede öznel bir yargı var. Bu cümlede "etkileyici bir şekilde buluşur" sözü cümleye öznellik katmıştır. Bu söz, cümledeki yargıyı kanıtlanamayacak duruma getirmiştir.
**Cevap2:** A
**Paragraf3:** (I) Aralık ayında zaman zaman 22 dereceye kadar çıkan havalar yüzünden, ağaçlar zamansiz meyve verdi. (II) Kış ortasında meyve vermiş ağaçları görmek oldukça tuhafti. (III) Normalde armut, incir, üzüm ve dut ağaçları yaz aylarında meyve verir. (IV) Ama bu defa ağaçlar kış ortasında erkin üstünde seyreden hava sıcaklıkları, zaten insanları
**Soru3:** Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde neden sonuç ilişkisi vardır?
**Şıklar3:** A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
**Çözüm3:** I. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır. Bu cümledeki "Aralık ayında zaman zaman 22 dereceye kadar çıkan havalar yüzünden" sözü, "ağaçlar zamansiz meyve verdi" sözü ise sonuctur. Dolayısıyla bu cümlede neden sonuç ilişkisi vardır.
**Cevap3:** A
**Paragraf4:** -
**Soru4:** Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır?
**Şıklar4:** A) Nehirler, yer çekiminin etkisiyle yokuş aşağı yönde akar.
B) Bazı büyük nehirler, özellikle ovalar gibi düz alanlarda şacak belli dönemlerde akarı. (Karsılaşma)
C) Hayatımın hikâyesi ilk dönemimde çevresel etkilerden kurtulmadim ve kendi çizgimi oluşturmadığım ve sıla kaldığım kabul ediyorum. (Oz eleştiri)
D) Pencereden gelen kuş sesleri gürültüden dağılıyor, bir süre sonra hortumun usulü sırıtsak göğe başka hiçbir şey duymuyorum. (Tahmin)
E) Volkan, magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepe-sinde bir püskürme ağzı bulunan dağlardır. (Tanım)
**Çözüm4:** -
**Cevap4:** D
**Paragraf5:** -
**Soru5:** -
**Şıklar5:** -
**Çözüm5:** -
**Cevap5:** - | Cevap ** A. Çözümü: ** A seçeneğinde verilen cümlede sözü edilen kitabı üslup özelliği "sürükleyici" söz edilmiştir. Bu cümledeki "sürükleyici söz edilmiştir" ki bu da üslup özelliğini ortaya koyar. |
** - ** Aşağıdakilerden hangisi öznel bir yargıdır? | Cevap ** A. Çözümü: ** A seçeneğinde verilen cümlede öznel bir yargı var. Bu cümlede "etkileyici bir şekilde buluşur" sözü cümleye öznellik katmıştır. Bu söz, cümledeki yargıyı kanıtlanamayacak duruma getirmiştir. |
|
** (I) Aralık ayında zaman zaman 22 dereceye kadar çıkan havalar yüzünden, ağaçlar zamansiz meyve verdi. (II) Kış ortasında meyve vermiş ağaçları görmek oldukça tuhafti. (III) Normalde armut, incir, üzüm ve dut ağaçları yaz aylarında meyve verir. (IV) Ama bu defa ağaçlar kış ortasında erkin üstünde seyreden hava sıcaklıkları, zaten insanları ** Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde neden sonuç ilişkisi vardır? | Cevap ** A. Çözümü: ** I. cümlede neden-sonuç ilişkisi vardır. Bu cümledeki "Aralık ayında zaman zaman 22 dereceye kadar çıkan havalar yüzünden" sözü, "ağaçlar zamansiz meyve verdi" sözü ise sonuctur. Dolayısıyla bu cümlede neden sonuç ilişkisi vardır. |
|
Bu parçadaki numaralanmış cümlelere giderseniz giden sonra "Bugün bölgede hangi yerleşime giderseniz gidin Leyla mimarisini çağrıştıran yapılar çıkar karşınıza." cümlesi getirilebilir? | A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. | Cevap A). Çözümü: I. cümlesinin ardından bölgedeki yapılardan bazılarından örnek olarak sıralanmış, lik cümleyle bir birpradan bahsediliyor. Demek ki I. cümle ile II. cümle arasında bir cümle getirilme- yer. Bu cümle soru kökünde verilen "Bugün bölgede hangi yerleşime giderseniz gidin Likya mimarisini çağrıştıran yapılar çıkar karşınıza." cümlesidir. Buna göre soru kökünde verilen cümle I. cümleden sonra getirilmelidir. Doğru cevap A seçeneğidir. |
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisi paragrafın anlam akışını bozmaktadır? | A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. | Cevap C). Çözümü: Parçada Ankara Piyano Festivali'nden ve bu festivale katılan bir sanatçıdan söz edilmiştir. Cümlede festivalerle ilgili genel bir durumdan söz edilirken III. cümleyle bu parça, paragrafın anlam akışını bozmaktadır. Cevap C seçeneğidir. |
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? | A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. | Cevap D). Çözümü: I-IV. cümlelerde eski dönemlere ait tabletlerden söz edilmiş, V. cümle ise yine eski döneme ait oyuncaklardan söz edilmeye başlanmış. Parçadaki konu V. cümlede değişmiş. O halde bu paragraf ikiye ayrılmak istense ikinci paragraf V. cümle ile başlar. Cevap D seçeneğidir. |
Yukarıdaki paragraf aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir? | A) hayata iyimser bakış açısı ve yaşama sevinci yatmak- tadır
B) dış dünyadan kopuk, içe kapanmış bir kişinin ruh hali vardır
C) teşvirci üslupları üzerinde karamsar atmosferi dağıtma is- teği vardır
D) çocukluğunda yaşadığı korkulardan tümüyle sıyrılma- sı vardır
E) gelecekteki güzel günlere duyduğu sağlam inancı var- dır | Çözümü: Cahit Sitkı'dan bahsedilen bu parça, onun ilk şiirlerindeki olumsuz bir durumdan söz eden ifadelerle bitmekte- dir. B seçeneğini dışındaki cümleler olumlu durumlardan söz etmektedir. Bu durumda parça bunlarla tamamlanmaz. B seçeneğindeki ifade paragrafı tamamlamak için uygundur. Cevap B seçeneğidir. |
"Olay mahallelerinin hangisinde (-ca,-ce,-ca,-ce) eki 'Bu olay mahallelerince yanlış anlaşıldı.' cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?" "Olay mahallelerinin hangisinde (-ca,-ce,-ca,-ce) eki 'Bu olay mahallelerince yanlış anlaşıldı.' cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?" | A) Bu evde kardeşçe yaşama isteğini biliyorum.
B) Evden çıkarken çantamasın rica ediyorum.
C) Kimse görmeden hızlıca mahalleden uzaklaştı..
D) Hafta sonu gösterime gönüllüce yürüyorlardı.
E) Kalabalık arasında giren film genciçe sevilmedi. | Cevap E. Çözümü: Soru kökünde verilen cümlede -ca eki "tarafından" anlamında kullanılmış. E seçeneğinde da -ce eki yerine "tarafından" sözcüğünü getirebiliriz. Cevap E'dir. |
"Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük iyelik eki almıştır?" "Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük iyelik eki almıştır?" | A) Tabağına koyduğum meyveyi henüz bitirmemişsin.
B) Yanın açıklacak serayı çok merak ettiğini biliyorum.
C) İhtiyarın kimsesi olmadığı için sokakta yaşıyor.
D) Sokak temizlemediğimiz için çocuklar oynayamıyor.
E) Yazı yazmak bazı insanlar için vazgeçilmez bir tutku dur. | Cevap C. Çözümü: A, B ve D şıklarında altı çizili sözcük -i hal eki almış tır. E seçeneğinde -i fiilden isim yapma eki, C seçeneğinde "kimsesi" sözcüğü isim tamlamasında tamlanan görevinde dir ve aldığı ek de iyelik ekidir. Cevap C'dir. |
Günün ilk ışıkları, usul usul gübre fabrikasının yoğun duman kümeleri deliyordu. Nergisleri toplamak için uyku vakti, güneş yükselmeden öncedir ki onları uyukuda yakalayabilirsiniz. Bu parçada numaralanmış sözcülerden hangisi hem yapım eki hem de çekim eki almıştır? | A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V | Cevap A. Çözümü: I numaralı cümlede "isi" - fiil, fiilden isim yapma eki "k" yi almıştır; "lar" çoğul eki, - ise iyelik ekidir. Sözcük hem yapım hem çekim eki almıştır. Diğer sözcüklerdeki eklerin tamamı çekim ekidir. Cevap A'dır. |
"Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -e hal eki 'Çocuğa iki çift yeni ayakkabı aldım.' cümlesindeki görev ve anlamıyla kullanılmıştır?" "Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -e hal eki 'Çocuğa iki çift yeni ayakkabı aldım.' cümlesindeki görev ve anlamıyla kullanılmıştır?" | A) Dayının bugün gelmesine çok sevindim.
B) Nadin bugün bu kitabı üçe bin liraya almışlar.
C) İş yerindeki sorunlarınıza ev getirmeyin.
D) Yegüneme doğru yürünke kocaman bir ayı aldım.
E) Bugünün ışığında bıraktığım için pişman olacaksın. | Cevap D. Çözümü: Sorudaki cümlede -e hal eki "için" anlamında kullanılmıştır. D şıkkındaki "yeğenime" sözcüğü de "yeğenim için" demektir. Cevap D'dir. |
"Aşağıdakilerin hangisinde "-ecek (-acak)" eki farklı bir görevde kullanılmıştır?" "Aşağıdakilerin hangisinde "-ecek (-acak)" eki farklı bir görevde kullanılmıştır?" | A) Yann meyvesi toplanacak ağaçlar işaretlendi mi?
B) Bu elmalar yaz başında kadar depoda saklanacak.
C) Birazdan güneş doğacak dumanı şehrin üstüne.
D) Biraz dışarı çıkıp eğleneceğimiz arkadaşlarımla.
E) Yann saat on birde işyerinde olacağım, oraya gel. | Cevap A. Çözümü: B, C, D, E şıklarında "-ecek" eki gelecek zaman kip eki olarak kullanılmış ve yüklem görevindeki sözcüğe eklenmiştir. A'da toplanacak sözcüğü yüklem değildir. Burada sıfat fiil ekidir. Cevap A'dır. |
I. Yeni yeni denemeler yazdım geçen haftadan beri. Numaralanmış cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin hangisinde -ler eki farklı görevde kullanılmıştır? | A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V | Çözümü: "ler" eki, I, II, III ve V numaralı cümlelerde yüklem eklenerek yer almış yapan şahıs gösteren yani kişi eki. I. cümlede "deneme" ismini çoğul yapan çokluk ekidir. Cevap A'dır. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, yapıca diğerlerinden farklıdır? | A) Bugün işleri erken bitirmeyi planlıyorum.
B) Soğuk duyarlarının altında serinlemiştik.
C) Bütün ağaçların önüne attı.
D) Çaresiz bu çocuklara ne yaptrmaz ki?
E) Hazırlığı soruları sınava ancak yetştirdi. | Cevap A. Çözümü: "Bugün" sözcüğü bu gün sözcüklerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş olduğundan ve bireşiktir. Serin-le, duy-gu, care-siz-lik, sor-u sözcükleri türemiş yapılıdır. Bu yüzden cevap "A" şıkkıdır. |
- Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi farklı bir birleşik fiil? | A) Zamanı gelince bu insanlar da mutlu olur.
B) Arabanın bütün işlerini sen hallettin.
C) İstanbul'u 2006 yılında terk etmişti.
D) Bu çocuğu ancak bir psikolog anlayabilir.
E) İşi yüzünden çocuklarını ihmal ediyor. | Cevap D. Çözümü: D seçeneğinde anlayabilir fiili yeterlilik fiili olup diğer fiiller (mutlu olur, hallettin, terk etmişti, ihmal ediyor) yardımcı eyleme kurulmuştur. Cevap D'dir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, kurallı birleşik fiil kullanılmamıştır? | A) Tezimi bitirebilirsem, tatil çıkmayı düşünüyorum.
B) Sen soruları çözüden ben birazdan gelirim.
C) Bütün gün evde televizyon seyrettim.
D) Gürültü yüzünden manzara karşısında herkes donakaldı.
E) Gördüğümüz ortama kimse ders çalışamaz. | Cevap C. Çözümü: Bitirebilirsem, çözüder, donakaldı, çalışamaz (çalışa-bilir) fiilleri kurallı birleşik fiil olup C seçeneğinde "seyrettim" fiili yardımcı eyleme kurulmuş birleşik eylemdir. Cevap C'dir. |
- Size verilen bütün bu çalışmalar bugün bitiriverin. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yapı bakımından yukarıda verilen cümlenin yüklemiyle aynıdır? | A) Stadyumdan çıkan seyirciler köfte arabalarının yanında toplandı.
B) Romanlarında, yaşadığı yörenin insanlarını anlatır.
C) Şirin ilk dizisini başka bir arkadaşına soralmıştı.
D) Olayın sebebi yanında saklı sırasının alınması.
E) Telefon aniden çalınca hangi tuşa basacağını şaşırmıştı. | Cevap D. Çözümü: "Sorabilirsin" fiili kurallı birleşik fiildir. Verilen cümledeki "bitiriverin" fiili de kurallı birleşik fiildir. Cevap D'dir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde (-ıcı, -ici, -ücü, -ucu) ekiyle türetilmiş sözcük görevece diğerlerinden farklıdır? | A) Satıcıyı ikna etmek için uzun süre pazarlık etti.
B) Vericinin okula takılması dilekçe yazdık.
C) Çocuğun bakıcısı bugün erken gidecekmiş.
D) Ödevleri bu yapayveresek bir kurtarç belirdik.
E) Geçici süre yiyecek yerlemeye karar verdik. | Cevap E. Çözümü: A, B, C ve D şıklarında -ici ekini alan sözcük isim görevinde kullanılmıştır. E seçeneğinde ise "geçici" sözcüğü "süre" isminin sıfatıdır. Cevap E'dir. |
- Birer birer ekmek tutuşturuyorum ellerine. Bir an önce arkadakine sıra gelsin diye teşekkür etmiyorlar ve hemen bir parça koparıp yemeye başlıyorlar. | A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V | Çözümü: "Tutustur-" fiili, fiil-fiilinden -us eki alarak türetildikten sonra bir de -tur eki almıştır. Cevap A'dır. |
Sıfatlar, isimlerin önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim vb. gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden sözcük türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu sözcük grubuna "sıfat tamlaması" denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat (ön ad) görevinde kullanılmamıştır? | A) Kütüphaneden çıkarken Türkçe kitabımı ön masada unutmuşum.
B) Orta yaşlı bir adam ağacın altında oturmuş, dinleniyordu.
C) Küçük çocuklardan birini daha önce buralarda görmüştüm.
D) Yazar kasasının yanında büyük bir valiz vardı.
E) Giriş kapısının önünde kalabalık toplanmıştı. | Cevap E. Çözümü: A'daki "ön" işaret, B'deki "bir" belgisiz, C'deki "küçük" ve D'deki "büyük" isimleri niteleme sıfatıdır. Ancak E'deki "gi-riş" sözcüğü sıfat değil isim-fiildir ve görevinde kullanılır. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat değildir? | A) Anadolu'da mevsimlik işçi artık azaldı.
B) Masmavi denizde yüzmeyi özlemsiyorum.
C) Eşsiz bir güzelliğe sahipti burası.
D) Sarkık saçlarını yolmak bir yaşamıyordu.
E) Tebrik kartlarını soğumayın unutmayın. | Cevap E. Çözümü: A, B, C, D seçeneklerindeki altı çizili sözcükler bir ismi nitelediklerinden sıfattır. Ancak E seçeneğindeki altı çizili sözcük isimdir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sıfat değildir? | A) Zor bir sınav daha atlattık, artık rahat edebiliriz.
B) Zamanı olmadığı için arkadaşlarına uğramamış.
C) İhtiyar adam durkta çok sevdiği birini bekliyordu.
D) Gayet demli bir çay getirdi, uyku umuz açıldı.
E) Geçen hafta deneme çözmüş, netleri çok iyiymiş. | Çözümü: A, C, D seçeneklerindeki altı çizili sözcükler bir ismi nitelemiştir. B seçeneğindeki "zaman" sözcüğünde niteleme söz konusu değildir ve sözcük isimdir. |
Sırtında yamalı gömleği Yaşlı gözlerle seyre dalar | Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangisinde sıfat yoktur? | - Çözümü: "Mahzun, issız, yamalı, yaşlı" sözcükleri ismi nitelediğinden sıfattır. C'de örtü sözcüğünden önce gelen baş sözcüğü adır. Cevap C'dir. |
"Bağlaç olan "de" her zaman ayrı yazılır ve "te, ta" şekli yoktur. Bir cümlede "de"'nin bağlaç mı yoksa hal eki mi olduğunu anlamak istiyorsak "de"'yi cümleden atarak cümleyi yeniden okuyoruz. Cümle bağlacında -dalaralma olabilir -bözülma olmuyor. "de"'nin anlamı... Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç kullanılmamıştır? | A) Mademi söz verdin, sözünü tutacaksın.
B) Sanki dağları sen yarattın.
C) Ders çalışmıyor hep geçinirsizlik yapıyor.
D) Arkadaşlarıyla üstelik yaranamaz.
E) Bu maç; kazanacağız hatta şampiyon olacağız. | - Çözümü: D seçeneğinde "arkadaşları" sözcüğü ile edatını almıştır. Cevap D'dir. Diğer şıklarda "mademi, sanki, üstelik, hatta" bağlaçları vardır. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç kullanılmamıştır? | A) Mademi söz verdin, sözünü tutacaksın.
B) Sanki dağları sen yarattın.
C) Ders çalışmıyor hep geçinirsizlik yapıyor.
D) Arkadaşlarıyla üstelik yaranamaz.
E) Bu maç; kazanacağız hatta şampiyon olacağız. | - Çözümü: D seçeneğinde "arkadaşları" sözcüğü ile edatını almıştır. Cevap D'dir. Diğer şıklarda "mademi, sanki, üstelik, hatta" bağlaçları vardır. |
Aşağıdakilerden hangisinde "ki" bağlacı cümleye neden-sonuç anlamı katmıştır? | A) Tut ki dünyanın en güzel gözleri esekleredir.
B) Onu görünce tanışırız, neden ki anlatamıyorum.
C) Siz ki beni öyle sasirdınız böyle düşünüyor musunuz?
D) Çalışmadı ki başarılı olsun.
E) Ben ki hep sizin için çalıştım. | - Çözümü: D seçeneğinde çalışmanın sonucu başarı olarak belirtilmiştir. Cevap D'dir. |
"Burada ne yemek yedik ne mola verdik." cümlesindeki "ne...ne" bağlacı yerine aşağıdakilerden hangisi gelirse cümlenin anlamı olumlu olur? | A) ya
B) üstelik
C) hâlbûki
D) hem
E) çünkü | Çözümü: Ne ... ne bağlacı olumsuzluk bildirir. Hem ... hem bağlacı olumluluk bildirir. Cevap B'dir. |
Aslında bir insan kişisel olarak hiçbir insana hiçbir şey borçlu değildir ama her şeyi bütün insanlara borçludur. Bu cümleyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? | A) İnsanın elindekilere geçmiş birikimlerden yararlanarak sahip olduğu
B) İnsanların birbirine her işte yardım etmesi gerektiği
C) Borçluluk duygusunun insanlarda rahatsızlık oluşturduğu
D) İnsanların bir konuda birikim kazanmasının uzun zaman aldığı
E) Her insanın borçlarından kurtulmak için çalıştığı | Cevap A). Çözümü: Soruda verilen cümlede insanların yaşamının geçmişte bir şeyler yapan insanların emekleri ile sürdürdüğü ve onlara karşı borçlu olduğu ifade ediliyor. Buna göre bu cümlede A seçeneğindeki yargı anlatılmak istenmiştir. |
Cemal Süreya; bütün şiirlerini bir araya getirdiği Sevda Sözleri adlı kitabında mantik, ironi, toplumsallık, aşk ve dostluk duygularının sözcüsü üzerine semsiye gibi örtmüştür. Bu cümlenin konusu aşağıdakilerden hangisidir? | A) Cemal Süreya'nın şiir anlayışı
B) Sevda Sözleri adlı eser
C) Şiiri besleyen ana temaların nasıl yazıldığı
D) Cemal Süreya'nın şiirlerindeki temaları nasıl işlediği
E) Sevda Sözleri adlı yapıtın içeriği | Cevap D). Çözümü: Soruda verilen cümlede Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri adlı kitabında hangi konuları işlediğinden söz edilmiştir. O halde bu cümlenin konusu D seçeneğinde verilen "Sevda Sözleri adlı yapıtın içeriği" dir. |
Misafirler o akşamdaydı, evlerimiz mezara döndü. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleye yakındır? | A) Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer.
B) Komşu ekmeği komşuya borçtur.
C) Misafir kısmet ile gelir.
D) Eve aşıl güzel, konukla gelir.
E) Komşuda pişiyor bize de düşer. | Cevap D). Çözümü: Soruda verilen cümlede misafirlerin evler için önemine vurgu yapılmıştır. Misafirlerin eve canlılık kattığı vurgulanmıştır. D seçeneğindeki "Eve aşıl güzel konukla gelir." cümlesi bu cümleye anlamca en yakın cümledir. |
Bir şair, her şeyden önce yaşadığı toplumun sorunlarına, giderek tüm dünyaya karşı sorumludur çünkü o... Bu cümlenin sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun olur? | A) şiirleriyle bütün dünyaya seslendiğini bilir
B) yalnız yaşadığı yerin değil tüm insanlığın vicdanıdır
C) bütün dünyayı insanlığın yurdu, bir sorunu tüm insanlığın sorunu olarak bilmektedir
D) bir sanatçı olarak büyük sorumluluk altına girdiğinin farkındadır
E) dünyaya sırtını dönerek kendi dünyasına sığınmayı bir borç olarak bilir | Cevap E). Çözümü: Cümlede verilen cümlede şairin sorumlu olduğundan söz edilmiştir. Verilen eksik bırakılan yerinde ise şairin ne den acıklı olduğunun açıklanması. E seçeneğinde bu sözün parçası bir sorumlu olma içermemektedir. Bu yüzden bu seçeneğin böyle sorunun getirilmesi uygun olmaz. Diğer seçeneklerde sözlerde ise şairin neden sorumlu olduğu açıklanmıştır. |
(I) Dar yoldan yaya olarak geçerken üstü bası, çiçekler le süsllenmiş gibi, çitin her yanında biten keletolarıya do lardı. (II) Dar sokaktan bir yanarda, Ivan'ın samanılgı, öteki yanında Dimitri'nin ambar, güvercinlik ve bahçe ka pısı vardı. (III) Genç Dimitri'nin bahçen kapişena yaklaş tiv kapının tokmağını vurdu. (IV) İcerde köpeklere hayvan ları görünce kuyruklarını sallaya sallaya yabanci olmadığı ni görünce duydular. (V) Köpekler, gelenin cekladı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sanati bir söyleyiş vardır? | A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V. | Çözümü: I. cümlede "gibi" ile benzetme yapılmış, anlatılmak istenen sanati bir söyleyişle ifade edilmiştir. Diğer cümlelerde böyle bir söyleyiş yoktur. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç kullanılmamıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç kullanılmamıştır? | A) Mademi söz verdin, sözünü tutacaksın.
B) Sanki dağları sen yarattın.
C) Ders çalışmıyor üstelik yaramazlık yapıyor.
D) Arkadaşlar hep iyi geçiniyor.
E) Bu maç; kazanacağız hatta şampiyon olacağız. | Cevap D. Çözümü: D seçeneğinde "arkadaşlar" sözcüğü ile edatını almıştır. Cevap D'dir. Diğer şıklarda "mademi, sanki, üstelik, hatta" bağlaçları vardır. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hem...hem de" bağlacı nesneleri birbirine bağlamıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hem...hem de" bağlacı nesneleri birbirine bağlamıştır? | A) Bu kadar parayla hem araba almayı hem de tatilde gitmeyi mi düşünüyorsun?
B) Hem gittiğine hem geldiğine pek sevinmemiş.
C) Öğrenciler hem annesinden hem de babasından azar işitmişti.
D) Hem çalışıyor hem üniversite okuyor.
E) Hem uçuyor hem kaliteli ayakkabı satıyor. | Cevap A. Çözümü: B ve C seçeneğinde dolaylı tümleci, D seçeneğinde fiilleri, E seçeneğinde sıfatları bağlamıştır. Cevap A'dır. |
I. Olanların gerçek nedenini bir ben biliyorum. II. Etkileyici bir filmdi, izleyicinin ilgisini çekmişti. III. Ceneşi açın, susmak bilmezdi. IV. Kardeşinin kendine özgü bir tarzı, bir düşüncesi vardı. V. Bir ona bir sana bakıp konuşmaya başladı. "Bir" sözcüğü yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bağlaç olarak kullanılmıştır? | A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V. | Cevap E. Çözümü: I. cümlede edat, II. cümlede sıfat, III. cümlede zarf, IV. cümlede sıfattir. Cevap E'dir. |
Aşağıdakilerden hangisinde bağlaç pekiştirme bildirmektedir? Aşağıdakilerden hangisinde bağlaç pekiştirme bildirmektedir? | A) Sen olmazsan yahut seni görmesem dayanamam.
B) Şiir ve roman okuma alışkanlığı edinin.
C) Eve gittim çünkü yağmur çagmıştı.
D) Hava nemiyle fakat babam yağmur yağmıyordu.
E) Hiç ama hiç ders çalışmazmış. | Çözümü: E seçeneğinde "hiç" sözcükleri arasında kullanılan "ama" bağlacı kişinin ders çalışmadığını daha belirgin kılmaktadır. Cevap E'dir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ama" bağlacı sebep sonuç ilişkisi kurmuştur? | A) Sokakta gördüğüm bu köpeği eve aldım ama pişman oldum.
B) Bizim oğlan aslında çok zeki ama bir türlü derslerine çalışmıyor.
C) Dün akşam size gelecektim ama işim çıktı.
D) Bu yayaların havası çok serin ama nemli.
E) Dedem neredeyse 90 yaşında ama hâlâ dinç. | Çözümü: C seçeneğinde gelme eyleminin gerçekleşmediği anlaşılıyor. Bunun nedeni olarak da ama bağlacıyla cümleye bağlanan "işim çıktı" bölümü; iki eylem ama bağlacıyla sebep sonuç ilişkisiyle bağlanmıştır. |
"Karsı" sözcüğü isim ve sıfat olarak kullanılabilir, birleşik fiil yapabilir: Karsı köyde akrabaları vardı. (sıfat) Derenin karsısına geçti. (ad) Her söylene karş kıçıkıyor. (birleşik fiil) Annesi sabaha karşı taburcu oldu. (edat) Aşağıdakilerden hangisinde edat öbeği ön ad görevinde kullanılmıştır? | A) Elmayı kabukları ile mi yersin?
B) Ev yarına kadar boşaltmalıyız.
C) Ağaçlar da insan gibi.
D) Melek gibi bir kalbin vardı.
E) Yorgun olduğu için gelmemiş. | Cevap D. Çözümü: D seçeneğinde "kalp" sözcüğü "melek gibi" edat grubu tarafından nitelendirildiği için ön adır. |
Senin gibisini görmedim. / Senin gördüm. (Cümle anlamsızlaştı. Bu nedenle "gibi" edattır.) Kostüm ama yetişmedim. / Kostüm, yetişmedim. (Cümle anlamını pek kaybetmediğinden "ama" bağlaçtır.) Aşağıdakilerden hangisinde edat kullanılmamıştır? | A) Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik.
B) Gökyüzü, hasretle kucaklasın doğayı.
C) Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor.
D) Sabahtadan beri dışarıyı izliyor.
E) Bu konuda sen bile bir şey yapamazsın. | Cevap E. Çözümü: E seçeneğinde "bile" sözcüğü bağlaçtır. Diğer şıklarda "için, ile, göre, -den beri" edat görevindedir. |
Ünlemlerin edat ve bağlaçlar gibi belli bir anlamı yoktur. Öyleyken, tek başlarına kullanıldığında bile cümle değeri taşır. Ama çoğunlukla, kendilerini açıklayan bir cümleyle başında ya da sonunda yer alarak söz konusu cümleye belli bir duygu anlamı katar. Her zaman ünlem olan "asıl ünlemler" dışında, diğer sözcük türleri de seslenene, şaşırma vb. anlamlar bildirdiğinde ünlem görevi üstlenir. | Aşağıdaki ünlem cümlelerinin hangisinde "asıl ünlem" kullanılmamıştır?
A) Vâh bize, eyvah bize, bir olayı çözemedik!
B) Hey gidi çocukluk yıllarımız hey!
C) Tüh, onu duruktan almayı unutttuk!
D) Dostum, bizi bu gurbet elde unutma!
E) Oh be, temiz hava, bol güneş... | Cevap D. Çözümü: A, B, C, E şıklarında eyvah, hey, ya, be sözcükleri asıl ünlemlerdir. D seçeneğinde ise asıl ünlem yoktur. |
Ünlem türündeki sözcüklerle, genellikle, belli durumlar karşısında gösterdiğimiz anlık tepkilerimizi dile getiririz: "Şaşırma, korkma, uyarı, sevinme, üzüme, istemeye istemeye kabul etme, bıkkınlık, rahatlama, isteyendirime, aşırı beğenme, aşırı beğenmeme, onaylama, sesleniş, ayıplama, alay, küçümseme, özlem, anımsama, acıma, yakınma" ünlem kullanarak dile getirebileceğimiz anlamların bazılarındır. Aşağıdakilerin hangisinde ünlem, çekim eki alarak yüklem olmuştur? | A) Bu ah vah etmelerin günahlarındandır.
B) Yaşadığı sıkıntıların hepsi, ahmandır.
C) Of, puf diyerken yokuşu tırmandı.
D) Vay, kimleri görüyorum!
E) Hey gidi bebelik yıllarının dertsiz güzelliği! | Cevap B. Çözümü: B seçeneğinde "ahmandır" ifadesi ünlem olup -dan ayrılma hal eki alarak sebep anlamı taşımıştır. |
** Belirtli isim tamlamalarında bazen tamlayan ile tamlanan arasında sıkıca bağlı olur. Tamlamayı oluşturan sözcükler birbirine sıçrama girdildiğinden araya giren sözcük, öbeğin tamlamasını engellemez. ** Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada sözü edilen özelliği örneklendiren bir kullanım vardır? | ** A) Yarımada grubun zayıf halkası üzerine oynuyorlar şu
rekis.
B) Eski evin pencerelerini yeşil boyamaya düşünmüş.
C) Son görüşmemizin üzerinden çok uzun zaman geçti.
D) Veri verdik, artık kiralık ev tabelasını kaldırmasın.
E) Minik kedi, açık kapıdan içeriye sızvermiş.
**Çözüm1:** Bu seçenekte "grubu halkası" belirtili isim tamlamasıdır. Bu kullanımda tamlayan ile tamlanan arasına "zayıf" sıfat girmiştir.
**Cevap1:** A)
**Paragraf2:** Belirtsiz isim tamlaması yapısındaki söz öbeklerinin bazılarını birleşik sözcük haline getirebilir.
**Soru2:** Aşağıdakilerin hangisinde yukarıda sözü edilen şekilde olmuş bir birleşik isim kullanılmamıştır?
**Şıklar2:** A) Muhsin kahverengi elbisesiyle hiç fark edilmiyor.
B) Odasını camgöbeği rengine boyatmakta ısrar ediyor.
C) Pencereden yüzbaş olduğunu sandığım bir adam görünüyor.
D) Eve ayakkabılarını çıkarmadan girdiği için ona kızdım.
E) Köprüden Sarıyer'e kadar yürümüş dün akşam.
**Çözüm2:** "kahverengi, camgöbeği, yüzbaş, ayakkabılar" belirtsiz isim tamlaması yapısında birleşik sözcüklerdir. E seçeneğinde geçen "Sarıyer" ise sıfat tamlaması yapısındadır.
**Cevap2:** E)
**Paragraf3:** -
**Soru3:** Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayan düşmüş bir isim tamlaması kullanılmıştır?
**Şıklar3:** A) Akşam akşam gelir saka kuşu
B) Bir gün onu anlayacaksin
C) Adını yazıyorum bu vadiye
D) İnciler rengi konar bahçemin incirlerine
E) Kiminin konak, kiminin sarı
**Çözüm3:** (Senin, onun) adını yazıyorum, cümlesinde bir kullanım olup tamlayan yazılmamıştır.
**Cevap3:** C)
**Paragraf4:** -
**Soru4:** Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanı tamlanan dan sonra gelmiş bir belirtili isim tamlaması vardır?
**Şıklar4:** A) Ayın çekimine uğradığım Dicle'nin kırıyan dudağında
B) Hâla dildimedir tuzu engin denizlerin
C) Doğrudur en güzel Dünya'da olduğumuz
D) On yıl var ayrım kıyında Dağı'ndan
E) Gitmiyor, burnumdan sıla kokusu
**Çözüm4:** B seçeneğinde "denizlerin tuzu" tamlamasının unsurları yer değiştirmiş, tamlayan sonra gelmiştir.
**Cevap4:** B)
**Paragraf5:** -
**Soru5:** Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir isim tamlaması yoktur?
**Şıklar5:** A) Yaylısam dağların şu mahsereine
B) Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde
C) Ben gurbete değilim gurbet benim içimde
D) Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim
E) Ömrüm oldukça, gönül tatlıma keyfinçe kurul
**Çözüm5:** "dağların mahsereini", "C" de "benim içim" de, "ormanların kuytusuna", "E" de "gönül tatlı" sözleri isim tamlamasidir. B'de "başka biçim" sözü sıfat tamlamasidir. Bu dizede isim tamlaması yoktur.
**Cevap5:** B)
**Paragraf6:** -
**Soru6:** Aşağıdaki tamlamalardan hangisi diğerlerinden farklı bir özellik gösterir?
**Şıklar6:** A) Bakır tencere
B) Porselen kavanoz
C) Tahta kaşık
D) Kırık bardak
E) Alüminyum tabak
**Çözüm6:** A, B, C, E şıklarında tamlamalarda birinci sözcüğün adı neyden yapıldığını, hammaddesini gösteriyor. D seçeneğinde ise "kırık" sözcüğü "bardak" adının özelliğini.
**Cevap6:** D) | Cevap ** A). Çözümü: ** Bu seçenekte "grubu halkası" belirtili isim tamlamasıdır. Bu kullanımda tamlayan ile tamlanan arasına "zayıf" sıfat girmiştir. |
** Belirtsiz isim tamlaması yapısındaki söz öbeklerinin bazılarını birleşik sözcük haline getirebilir. ** Aşağıdakilerin hangisinde yukarıda sözü edilen şekilde olmuş bir birleşik isim kullanılmamıştır? | Cevap ** E). Çözümü: ** "kahverengi, camgöbeği, yüzbaş, ayakkabılar" belirtsiz isim tamlaması yapısında birleşik sözcüklerdir. E seçeneğinde geçen "Sarıyer" ise sıfat tamlaması yapısındadır. |
|
** - ** Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayan düşmüş bir isim tamlaması kullanılmıştır? | Cevap ** C). Çözümü: ** (Senin, onun) adını yazıyorum, cümlesinde bir kullanım olup tamlayan yazılmamıştır. |
|
** - ** Aşağıdaki dizelerin hangisinde tamlayanı tamlanan dan sonra gelmiş bir belirtili isim tamlaması vardır? | Cevap ** B). Çözümü: ** B seçeneğinde "denizlerin tuzu" tamlamasının unsurları yer değiştirmiş, tamlayan sonra gelmiştir. |
|
** - ** Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir isim tamlaması yoktur? | Cevap ** B). Çözümü: ** "dağların mahsereini", "C" de "benim içim" de, "ormanların kuytusuna", "E" de "gönül tatlı" sözleri isim tamlamasidir. B'de "başka biçim" sözü sıfat tamlamasidir. Bu dizede isim tamlaması yoktur. |
|
** - ** Aşağıdaki tamlamalardan hangisi diğerlerinden farklı bir özellik gösterir? | Çözümü: ** A, B, C, E şıklarında tamlamalarda birinci sözcüğün adı neyden yapıldığını, hammaddesini gösteriyor. D seçeneğinde ise "kırık" sözcüğü "bardak" adının özelliğini. |
|
Yakıp bozmak, bir satır bozuk olunca hemen o yaprağı yırtmak zararlı bir alışkanlıktır. Bu alışkanlık çocukla beraber büyür. Defterde, kalemde çocuk kadar büyük olan 'yeni baştan usulü' yaş ilerledikçe hayatın içine giriyor. Bu parçada numaralanmış tamlamalardan hangisinin türü diğerlerinden farklıdır? | A) I B) II C) III D) IV E) V | Cevap E. Çözümü: I, II, III ve IV numaralı öbekler sıfat tamlamasidır. V numaralı öbek ise belirtili isim tamlamasidır. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir tamlama yoktur? | A) Yeşil pencereden bir gül at bana.
B) İşkılara dolsun kalbimin içi.
C) Küs sevi mevsim dudaklarında.
D) Bir guld sesi gelir gibi kapıdan.
E) Uzak iklimden şarkılar getirdim sana. | Cevap D. Çözümü: "Yeşil pencere" sıfat tamlaması, "kalbimin içi" belirtili isim tamlaması, "kuş sesi" belirtili isim tamlaması, "uzak iklim" sıfat tamlamasıdır. D seçeneğinde tamlama yoktur. |
Albert Einstein'in ünlü izafiyet teorisinin odağındaki yerce kimsel dalgalar ve ortaya çıkardıkları ışık, dedektörler aracılığıyla ilk kez doğrudan algılanabildi. Uzaybilimciler, böylece altın ve platin gibi ağır kimyasal elementlerin nötron yıldızlarının bu şekilde çarpışarak birleşmeleri sonucu evrene yayılabildiğini de ortaya çıkardı. Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi bir tamlamanın tanımı değildir? | A) I B) II C) III D) IV E) V | Cevap D. Çözümü: "İzafiyet teorisi" belirtili isim tamlaması, "yercekimsel dalgalar" sıfat tamlaması, "kimyasal elementler" sıfat tamlaması, "nötron yıldızları" belirtili isim tamlamasıdır. Bu tamlamalardaki ikinci sözcükler tamlaman görevindedir. "dedektörler" sözcüğü bir tamlamanın parçası değildir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tamlayan ile tamlanan arasında benzerlik ilişkisi vardır? | A) Arkadaşlarının misafir odasında ayrılabilirsiniz.
B) Mutfakta biraz Aydın inci olacak, yiye bilirsiniz.
C) Kocaeli'nde çok güzel ekmek ayası yetişiyor.
D) Yazın Toros Dağları'nın yaylasına çıkacağız.
E) Gömleğinin yakasına kan bulaşmış. | Cevap C. Çözümü: "Ekmek ayası" tamlamasında alya ile ekmek arasındaki benzerlik ilişkisi vardır. Ayya yemeğe benzediği için bu isim almıştır. |
- Dilmce geçerdi kuşlar dallarda | A) I B) II C) III D) IV E) V | Cevap B. Çözümü: "Lügatte geçmezdi senin sözlerin" dizesinde geçen "senin sözlerin" söz öbeği belirtili isim tamlamasıdır. Diğer dizelerde isim tamlaması yoktur. 4. dizedeki "bütün gözlerin" sözü sıfat tamlamasıdır. Buna göre doğru cevap B seçeneğidir. |
Sizi yoklama defterinden öğrenmedim Bu altı dizeli şiir öbeklerin hangisi diğerlerinden farklı bir tamlamadır? | A) I B) II C) III D) IV E) V | Çözümü: I, II, IV ve V numaralı öbekler belirtili isim tamlamasıdır. III. numaradaki "dumanlı bir salon" ise sıfat tamlamasıdır. |
Türkiye'nin en büyük kentlerinden biri olan Bursa, binlerce yıllık bir tarihe sahiptir. Yukarıdaki cümleden aşağıdakilerden hangisine kesin olarak ulaşılabilir? | A) Bursa, Türkiye için önemli kentlerin başında gelir.
B) Bursa'nın tarihi geçmişi çok eskilere dayanmakta-dır.
C) Bursa, ekonomisi ile büyümeyi başarmış bir kenttir.
D) Bursa, Türkiye'nin en kalabalık kentlerindendir.
E) Bursa, farklı kültürlere ait tarihi eserlere sahip büyük kentlerden biridir. | Cevap B). Çözümü: Soruda verilen cümlede Bursa'nın iki yönüne dikkat çekilmektedir. Ülkenin büyük kentlerinden biri olması ve tarihinin geçmişinin çok eski olduğu. Bunlara göre bu cümleden Bursa ile ilgili olarak B seçeneğindeki yargıya kesin olarak ulaşılabilir. Cevap B seçeneğidir. |
- Şiir bir değişimdir; önce şairini değiştirir, sonra okurunu ve dilini... | A) Yazınsal türler içinde okuru etkileme gücü en fazla olan, şiirdir.
B) Okurunu değiştirecek güce sahip olamayan şiir yazılmamalıdır.
C) Şiir, değişime ilk önce şairinden başlar.
D) Şiir, yeniliğe ve değişime en çok açık türdür.
E) Şiirin temel malzemesi olan dil, sürekli kendini yeniler. | Cevap C). Çözümü: Soruda verilen cümlede şiirin bir değişim olayı olduğu ve şairinden başlayarak okuru ve dili değiştirdiği söylenmiş. Bu cümleye C seçeneğindeki "Şiir, değişime ilk önce şairinden başlar" cümlesi anlamca en yakın cümledir. Bu cümlede de şiirin değiştirme yönüne dikkat çekilmiş ve önce şairini değiştirdiği söylenmiştir. Cevap C seçeneğidir. |
- Aşağıda cümlelerin hangisinden bir çıkarm yapılmış-tır? | A) Su ile kaya arasındaki tepkime kayaların yapısını değiştir.
B) Tanpınar'ın poetikasını anlamak ve anlamlandırmak adına son yıllarda çalışmalar yapılmaktadır.
C) Tanpınar'ın çok değerli bir kalem olduğunu sadece bir eseri okuyarak bile kolayca hissedebilirsiniz.
D) Ankara'nın tam 125 yıl önceki durumu ve görünüşü hakkında Ahmet İhsan Bey bir dizi yazıyla bilgiler vermiştir.
E) Venedik Bienali, 58. kez düzenleniyor ve yüzlerce sanatçının eserine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. | Cevap C). Çözümü: Bu cümlede Tanpınar ile ilgili olarak bir çıkarım yapılmıştır. Bu cümlede seçeneğinde verilen cümlede söylenen "çok değerli" ve "kolayca hissedebilirsiniz" ifadeleri, cümleyi söyleyen kişinin çıkarımlarıdır. Diğer cümlelerde bu tür ifadeler olmadığı için çıkarım söz konusu değildir. Cevap C seçeneğidir. |
- (I) Yaz tatilini geçirmek için deniz kenarındaki bir motele yerleşmiş eğitim orta sınıfından bir grup insanın kısa süren birliktelik macerasına odaklanıyor hikaye. (II) Aile ve birey olarak onların geçmişlerine ve şahsi yapakelerı onları ara-da tutan tarihsel, toplumsal ve dahası sebepen sorgulanıyor. (III) Otel çalışanları, süryorlar, genç çıkımlar, çocuklar il-kin tatlı çerçevesine alınıyor, metaforik okumalarla tabii tu-tuyor. (IV) İyi ile kötü, sıradan duranakla derinliğin karanlık-lıyılar içinde bir liye gibi girildiği, (V) Hayati kendi hi-gesinden ibaret çiçek gibi kişilerin konforu aşama aşama el-yüzlerinde alır ve kolektif bilinçle bağlanır. | A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V. | Çözümü: IV. cümlede karşıt durumlar olan "iyi ile kötü, sıra-dan duranakla derinliğin karanlığı" "yüzlerde gezdirilen bir çiçeğe benzetilmiştir. Cevap D seçeneğidir. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde 'etmek' sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde 'etmek' sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmıştır? | A) Ödevlerini yapmaya yarın sabah devam edebilirsin. B) Ne hissettiğini anneme de anlatma. C) Yazıklanmanın intikal noktasına da dikkat et. D) Hele önce sabah yedeklerini bir hazmet bakalım. E) Bu yemek bu kadar para eder mi sence? | Cevap E. Çözümü: "devam etmek, hissetmek, dikkat etmek, hazmetmek" sözcüklerinde "etmek" sözcüğü bir ad ile birleşerek yardımcı fiil görevine kullanılmıştır. E seçeneğinde ise tek başına bir eylemdir. |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yansımadan türemiş bir eylem kullanılmıştır? Aşağıdaki dizelerin hangisinde yansımadan türemiş bir eylem kullanılmıştır? | A) O meşin kırbaç aniden atların sırtında sakladı. B) Bir süre sonra sokakta bir gurultu koptu. C) Kuş cıvılttıları arasında bir dağı hayal ediyor. D) Mutfaktan gelen sangrıtıyla hepimiz sustuk. E) Annesi fısıldayan bir sesle "git" dedi. | Cevap A. Çözümü: B, C, D, E şıklarında geçen sözcükler yansımadan türemiş isimlerdir. A şıkkındaki "sakladı" sözü ise "sak" yansımasından la ekiyle türetilmiş bir eylemdir. |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklem ek eylem almış bir addir? Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklem ek eylem almış bir addir? | A) İnsanlar alabildiğine sevmeyi bırakmazlar yanına B) Bizim de bir çift güzel sözümüz vardı C) Şu parmaklığın ötesinde kaldı bütün çalışanlar D) Sekiz aylik çocuk bu kadar yaşarmış E) Önce şırddan sevdim kavgayı | Cevap B. Çözümü: B seçeneğinde "vardı" yükleminde "var" isim soylu bir sözcüktür -di ise ek eylemin, dil geçmiş zamandır. |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklem geniş zaman ile çekimlenmiş? Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklem geniş zaman ile çekimlenmiş? | A) Karşılıklı neler öğrendik sınıfta B) Tüketme nefesini mavi kızım C) Bunlar uyküsunu kaçırır çocukların D) Bize yükleniyor suç ak gömleğin E) Tepende ne zamandır unuttuğun güneş | Cevap C. Çözümü: "kaçırır" sözcüğü kaçmak eyleminin geniş zamanın üçüncü tekil kişisiyle çekimlenmiş bir yüklemidir. |
Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi eylemdir? Bu dizelerde numaralanmış sözcüklerden hangisi eylemdir? | A) I B) II C) III D) IV E) V | Cevap D. Çözümü: "eridigi" sözcüğü "erimek" eylemine "dik" eki getirilerek türetilmiştir. -dik eki sifat ekidir. |
Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin yüklemi geçişli bir fiildir? Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin yüklemi geçişli bir fiildir? | A) Adam adamdan korkmaz, utanır. B) Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. C) Bağlı aslana tavşan bile hucum eder. D) Baba mirası gibi yanar. E) Bir elin verdiğini öbür elin görmesin. | Çözümü: E seçeneğinde yüklem görevinde kullanılan "görmesin" sözcüğü "neyi, kimi" sorularına cevap verebilen bir fiildir. Cümle içinde de "bir elin verdiğini" öbeği nesnedir. |
Herhangi bir öğenin açıklayıcısı olarak cümleye giren, iki virgül veya iki kısa çizgi arasında yer alan, cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında herhangi bir daralmaya yol açmayan, baz en bağımsız olarak da cümleye girebilen sözcük ya da sözcük grubuna **ara söz** denir. Aşağıdakilerden hangisinde özne açıklayıcısıyla birlikte verilmiştir? | A) Kadın onu, kara kuru çocuğu, kucağına aldı.
B) Ankara'da akşam evine, öğle saat beş gibi, dönüyordu.
C) Onu dünkü ekleme doğrultusunda, Kızılalay da gördüm.
D) Arka sıradakilerden biri, gözlüklü olanı, bir soru sordu.
E) Doğup büyüdüğü yerleri, memleketini, çok özlemişti. | Cevap D. Çözümü: "Gözlüklü" sıradakilerden birini özne olup açıklayıcısı olan "gözlüklü olan" ifadesi de öznenin açıklayıcısıdır. Cevap D'dir. |
Cümlede **asıl anlatılmak istenen öge** vurgulanır. Biz konuşurken önemsediğimiz ögeyi cümlenin herhangi bir yerinde ses tonumuzu yükselterek vurgulayabiliriz. Ancak yazıda bunu yapmakayacağımızdan vurgulamak istediğimiz ögeyi yüklemle yakınlaştırır, Yani cümle ile detaylı bilgi için cümlede en çok kullanılan ögeyi Konu ilgisiyle yüklem en yakın öge, en anlam konusunda bakınız. Aşağıdakilerden hangisinde yer bildiren öge vurgulanmıştır? | A) Beril'in okuluna yarın gideceğiz.
B) Okuma duvarını dün yine yıkılmışlar.
C) Suzan Hanım görüşmek için akşam gelecek.
D) Mehmet Amca hepimizi yeşil vadiye götürecek.
E) İnsatta yarın bilye oynayacağız düşünüyorduk. | Cevap D. Çözümü: Yer bildiren öge dolaylı tümleçtir. D şıkkında "götürecek" yüklemine "nereye?" sorusunu sorduğumuzda "yesil vadiye" cevabını alırız. Bu öge yükleme en yakın yerde kullanıldığı için vurguludur. Cevap D'dir. |
- Aşağıdakilerden hangisinde farklı bir öge vurgulanmıştır? | A) Hakan Bey anılarını yazacakmış.
B) Onu görmek için evi terk etmiş.
C) Geçen hafta Polonya'ya gittti.
D) Editör, detaylı bir şekilde konusunun içeriğini anlattı.
E) Sakin zamanlarda kitap okumayı sever. | Çözümü: A,B,D,E şıklarında nesne vurgulanmasına rağmen C seçeneğinde özne vurgulanmıştır. Cevap C'dir. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesneye yer verilimiştir? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesneye yer verilimiştir? | A) Keskin bir rüzgar eser şimdi dağlardan.
B) Yağmur çok şiddetli yağdı.
C) Ertesi gün ona telefon ettim.
D) Kar nedeniyle yollar kapandı.
E) Basımdaki gökleri bir deniz sanıyorum. | Cevap E. Çözümü: E seçeneğinde yer alan "basımdaki gökleri" ifadesi "neyi?" sorusunun cevabını verdiğinden belirtili nesnedir. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme özne görevinde kullanılmıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikileme özne görevinde kullanılmıştır? | A) İnsanın aklına zaman zaman böyle sorular geliyor.
B) Bütün ülkeyi baştan sona adım adım dolaştık.
C) Bugün çarşıya giderek iki vir aldım.
D) Ufak tefek şeyler kafana takmamalısın.
E) Arabanın içinde çocuk çocuk var. | Cevap E. Çözümü: A ve B seçeneğinde ikileme zarf tümleci görevinde kullanılmıştır. D seçeneğinde ikileme nesne grubunun içinde yer alıyor. C ve D seçeneğinde ikilemeler nesne görevindedir. E seçeneğinde ise var yüklemesine sorulan "var olan kim?" sorusuna "çoluk çocuk" ikilemesi cevap veriyor. |
"Gelecek hafta düzenleyeceğim organizasyona hepinizi bekliyorum." cümlesinin öge dizilişi bakımından özdesi olan cümle aşağıdakilerden hangisidir? "Gelecek hafta düzenleyeceğim organizasyona hepinizi bekliyorum." cümlesinin öge dizilişi bakımından özdesi olan cümle aşağıdakilerden hangisidir? | A) Yarın yağmur yağabilir.
B) Elindeki parayı boşa harca.
C) Havada, koyun içinde çabucak yayıldı.
D) Salı pazarında Meltem'i gördüm.
E) Dünden kalma yemekleri tükettim. | Cevap D. Çözümü: Verilen cümlenin öge dizilişi dolaylı tümleç / nesne / yüklem şeklindedir. D seçeneğinde verilen cümlenin öge dizilişi de |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne bir söz öbeğidir? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne bir söz öbeğidir? | A) Bütün gün benimle ilgilenmeni bekledim.
B) Bu aralar işler iyice yoğunlaştı.
C) Çalışmalarına ara verip bir kahve içsen.
D) Odadının duvarı yer yer çatlamişti.
E) Kağan, yine yaramazlık peşindeydi. | Cevap D. Çözümü: D seçeneğinde yer alan "odanın duvarı" bir tamlamasi olduğu için cevap D'dir. |
Bu sırada, atlara yerleştiren zaptıyevler içeri girdiler. (II) Kollarını heybetli vardı. (III) Bir zaptıye Cavuşun heybetini yanına koydu. (IV) Cavuş yavaş yavaş heybeyi açtı. (V) Çantada küçük bir kavruk kalıp vardı. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin öge sıralanışı "özne, zarf tümleci, nesne, yüklem" şeklindedir? | A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V | Cevap D. Çözümü: D seçeneğindeki cümlenin yüklemı "açtı" sözcüğüdür. Açan kim? - Cavuş: Özne. Nasıl açtı? - yavaş yavaş: Zarf tümleci. Neyi açtı? - heybeyi: Nesne. |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne vurgulanmıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne vurgulanmıştır? | A) Elif dün annesini eve getirdi.
B) Elif annesini dün getirdi.
C) Elif dün eve annesini getirdi.
D) Elif dün annesini getirdi.
E) Eve annesini getirdi Elif. | Çözümü: Cümlede vurgulanmak istenen öge yükleme yaklaştırılır. C seçeneğinde yükleme en yakın sözcük olan "annesini" cümlede nesne görevindedir ve vurgulanmıştır. |
- Aşağıdaki soruların hangisinin cevabı özne değildir? | A) - Anne sizin eve kim geldi?
- Ayşe Teyze.
B) - Oradan ne alacaksın?
- Kitap.
C) - Çantada ne var?
- İslıbisisi.
D) - Bahçedeki ağaca ne tırmanıyor?
- Yarımz kedi.
E) - Evin bahçesini kim düzenliyor?
- Mehmet dayım. | Cevap B. Çözümü: B seçeneğindeki cümlenin öznesi "sen" sözcüğüdür ve gizli öznedir. Burada "ne" soru sözcüğü kullanılmış ve soru nesneye yöneliktir. Verilen cevap da nesnedir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisi ögelere yanlış ayrılmıştır? | A) Annesinin söylediklerini / bire beş katarak / anlattı.
B) Köye uğramadan / Ahmet Üsta’nın / köyüne / vardılar
C) Yörük ağası / bir ziyaret çekti / onlara.
D) Pinart, / yosun tutmuş eski bir cam oluktan / çığıl çığıl / akıyor
E) Pinann basında / sabah kahvaltılarını / yaptılar. | Cevap B. Çözümü: Öğeler bulunurken tamlamalar ayrılmaz. B seçeneğinde "Ahmet Üsta’nın köyü" bir tamlamadır ve tamamı tek öge olmalıdır. |
- Aşağıdakilerin hangisinde, temel cümlenin ögesi olmayan bir ara söz kullanılmıştır? | A) Ben, görüyorsunuz, ne türlü manevi sorumluluklar altındayım.
B) Muhtar, köyün en yaşlı kişisi olan Meryem Nine'yi ziyarete gitti.
C) Konuklarını karşılama konusunda her zaman büyük özen göstermiştir.
D) Kırık dökük saksılar, kurumuş çiçekler bahçeye atılmıştı.
E) Amcamdan gelen telefonun ardından, oturup epeyce düşündüm. | Cevap A. Çözümü: A şıkkında "görüyorsunuz" sözcüğü temel cümlenin ögesi değildir. Cümleye başlaktan sonra bir uyarı amacıyla araya konmuş bir sözüdür. Ayrıca virgül arasına alınarak ara söz olduğu belirtilmiştir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru dolaylı tümleci bulundurmaya yöneliktir? | A) Sen dünku maca neden gelmedin?
B) Ağabevim evimizden ne getirdi?
C) Ablam evi temizlerken elini mi incitti?
D) Dün eski mahallelerde ne yaptın?
E) Bahçedeki çiçekleri hala sulamamız mı? | - Çözümü: Dolaylı tümleçler yer bildirir. Şıklardaki cümlelerde "yeri" öğrenmek için soru "izmir'den mi" sorusudur. |
- Aşağıdakilerin hangisinde edat tümleci kullanılmıştır? | A) İş konusundaki kararımı büyük bir sıkûnetle karşıladı.
B) Zaman zaman sorunlar yaşayoruz şöyle böyle.
C) Berrin dün ödevlerini bitiremeyiğini söyledi bana.
D) Nazmi'nin bisikletini alarak çarşıya kadar gitti.
E) Süheyla Hanım artık ders anlatmayacağmış bizim çocuklar. | Cevap B. Çözümü: Edat tümleci yükleme sorulan ne ile (hangi araçla), kimin ile, hangi amaçla sorularına cevap verir. B şıkkında "küçük kardeşimle" sözcüğü kiminle sorusuna cevap verdiği için edat tümlecidir. |
- Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde dolaylı tümleç yoktur? | (I) İstasyonaya geldi. (II) Tren akşamüstü hareket edecekti. (III) Geri çarşıya döndüler. (IV) Orada gezip dolaştılar. (V) Yanlarında Coban Mehmet hiç konuşmuyordu.
A) I ve II
B) II ve III
C) III ve V
D) III ve IV
E) V ve V | Çözümü: I, II ve IV numaralı cümlelerde geçen "istasyona, çarşıya, orada" sözcükleri dolaylı tümleçtir. II ve V numaralı cümlelerde dolaylı tümleç yoktur. |
- Aşağıdakilerden hangisi yüklemine göre diğerlerinden farklı bir cümledir? | A) Ertesi gün, onlar için koşuşturmayla geçen sıkıntılı bir gündü.
B) İçeri girdiğimde evin her tarafı derli topluydu.
C) Yıllar önce tanımış olduğum adama benzerliği pek azdı.
D) Yaşlı adam ağlamamak için kendini zor tutuyor gibiydi.
E) Bana bu hafta biçimede saygın davranmaya çalışıyordu. | Cevap E. Çözümü: E seçeneğinde yüklem fiilken diğer şıklarda isimdir. |
- Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca olumludur? | A) Lütfen onu bir daha buralarda aramayın!
B) Gönül yarası birkaç günde kapanır mı hiç?
C) Sen de kadar vefasızsin ey güzel sevgili!
D) Onu burada sabaha kadar bekleyecek değiliz.
E) Bildiğim kadarıyla onun babası yıllardır burada çalışıyor. | Cevap E. Çözümü: "Çalışıyor" yüklemi anlam bakımından olumlu olup |
- Aşağıdaki cümlelerden hangisi fiil cümlesi değildir? | A) Türk seyircisi daha önce böyle bir mücadele görülme-di.
B) El atına binen tez iner.
C) Çocukluğunda en sevdiği araba rengi beyazdı.
D) Sen hep güzel olanın peşinde koşuyorsun.
E) Bu mantarlar sadece ilaç yapımında kullanılmış. | Cevap C. Çözümü: "Beyazdı" sözü isim olup ek alarak yüklem olmuş-tur. Diğer şıklarda yüklem fiildir. |
- Aşağıdakilerin hangisinde virgülden önceki bölüm, ek-sıtılı bir cümledir? | A) Bütün kötü şeyleri unutuyorum, geleceğim güzel olacak diye düşünüyorum.
B) Çocuklarım eğitiyorum şimdi, ikisi birbirinden çalışkan.
C) Herkeste bir telâş, şampiyonluğu kutluyorlar.
D) Davet edilmeden gelenler de var, kalsınlar.
E) Hediyeler kapının arkasındaydı, sabırsızlıkla açılmasını bekliyoruz. | Cevap C. Çözümü: "Herkeste bir telâş" ifadesinde yüklem yoktur. |
"Şampiyon olmuş gibi yavaş yavaş çıkıyordu merdivenle-ri." Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? | A) Devrik cümle - İsim cümlesi
B) Olumsuz cümle - Fiil cümlesi
C) Kurallı cümle - İsim cümlesi
D) Olumlu cümle - Fiil cümlesi
E) Devrik cümle - Fiil cümlesi | Cevap E. Çözümü: "Çıkıyordu" olumlu bir fiil olup yüklem sonda olmadı-ğı için cümle devriktir. |
- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem sıfat tamlamasıdır? | A) Hirçin bir fırtınayı düşünüyordu deniz.
B) Yeşil türbesini gezdik dün akşam.
C) Borç yiyen kedisiydi yer.
D) Beyaz bir kesen yatıyordu arabanın altında.
E) Kin, acı bir zehirdir yaratılan için. | Çözümü: "Acı bir zehirdir" sıfat tamlaması olup cümlenin yüklemi olur. |
Bilmeyenler, başımız göklere ermiş sanacak Neyimiz var acidan başka bizim kıskanacak O şır yükü hayat özlemimizden ancak Yukarıdaki dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? | A) Eksiltili cümle
B) Devrik cümle
C) Fiil cümlesi
D) İsim cümlesi
E) Birleşik cümle | Cevap A). Çözümü: "Sanacak" fiil cümlesidir. "var" isim cümlesidir. İkinci dize "devriktir". "Bilmeyenler" fiilmiş olduğu için birleşik cümle de vardır. Cevap A'dır. |
- Aşağıdakilerin hangisi birleşik, devrik ve olumsuz bir cümledir? | A) Çevremde dönüyor bu yamazlar.
B) Yaşamın dayanılmazlığını geç anladım.
C) Hangi resmime baksam ben değilim.
D) Sen değilsin yıllardır beklediğim.
E) Güzeldir, meyveyi ağaçtan koparıp yemek. | Cevap D). Çözümü: "Sen değilsin" yüklemi olumsuz cümledir. Cümlenin sonunda olmadığı için de cümle devriktir. Beklediğim ifadesi sifat-fiil olduğundan birleşik yapılı bir cümledir. Cevap D'dir. |