instruction
stringclasses 1
value | input
stringlengths 14
68.2k
| output
stringlengths 8
150
| inst_no
int64 0
0
| system
stringclasses 1
value |
---|---|---|---|---|
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dr. Leyla Keser Berber, Dr. Mahir Ülgün ve Hollanda'daki uçak kazasında ağır yaralanan akademisyen Cüneyd Er'in birlikte yazdıkları “Elektronik Sağlık Kayıtları Özel Hayatın Gizliliği”, bu sorulara yanıt arayan bir ilk kitap. Kitabın bir başka özelliği de içeriğinin iki yazarı tarafından yaşanarak test edilen bir kitap olması. Dr. Leyla Keser Berber, kitabın son aşamasında Hollanda'daki uçak kazasında ağır yaralanarak iki ay boyunca yoğun bakımda kalan akademisyen arkadaşı Cüneyd Er'in kitabı aldıktan sonra verdiği tepkileri şöyle anlatıyor: Cüneyd, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Ben onun yüksek lisans tez hocalığını da yaptım. “Biometrik Yöntemler ve Özel Hayatın Gizliliği” diye bir yüksek lisans tezi yazdı. Sonra Hollanda’da doktora yapmaya başladı. Ayrıca Avrupa Konseyi Proje Ofisi’nde görevli. Hollanda’ya da doktora tezi için hocasıyla görüşmek üzere gidiyordu. Tezi de “Adli Bilişim ve Özel Hayatın Gizliliği” idi. Maalesef uçak kazasında oradaydı. İki ay komada, yoğun bakımda kaldı. Cüneyd, bir bilim adamı ve yazılan çizilen şeylerden, üretmekten hoşlanıyor. Kitabı bitirmiştik. Uçak yolculuğundan iki gün önce konuşmuştuk; geldiğinde kitabın son düzeltmelerini yapmak istiyordu. Cüneyd geldikten sonra düzeltip öyle mi yayınlayalım, diye düşündük fakat daha sonra koma döneminde insanları hayata bağlayacak, ilgilendikleri konularla ilgili şeylerin onları motive ettiği, hoşlarına gittiği söylendi. O yüzden kitabın düzeltmeleri yaparak Ben ve Mahir Ülgü bastık. Ve kitabın ilk gittiği kişi Cüneyd oldu. Ailesi kitabı Cüneyd’e gösterdi, eliyle tutturdu. Arkadaki fotoğrafı göstermişler. Sonra da birkaç gün içinde çok güzel haberler geldi ve Cüneyd uyandı. Ve çok şükür, sağlıklı uyandı. Evet, uygulamalı bir kitap. Cüneyd’e bu süreçte o kadar çok insan bir şeyler yazdı, çizdi ki, kardeşi Ömer bunların hepsini açarak okudu. Dolayısıyla e-postalarını okudu, Cüneyd’in özel hayatının gizliliği kalmadı. Oysa özel hayatın gizliliğinin en önde giden savucularındandı Cüneyd. Ama biz Cüneyd'in özel hayatın gizliliği hakkını ihlal etmiş olduk. Cüneyd’e şöyle diyorum: Senin elektronik hasta dosyalarının hepsi Hollanda’da. Yazdığımız kitabı hayata geçirmiş olduk. Uluslararası yaşanmış bir bakış açısıyla olayı tekrar değerlendirip kitabın yeni basısını yapalım. "Tıbbi verilerim ne olacak?" diye bir değerlendirmesini yaparsın.
Sağolsun. "Elektronik Sağlık Kayıtları Özel Hayatın Gizliliği”, Türkiye’de bu konuda yazılmış ilk kitap. Türkiye için de önemli, irdelenmesi gereken bir konu. İnsan olan ve bir gün hastalanabilecek herkes için çok önemli bir konu. İnsanlar haberdar olarak veya olmayarak bir elektronik sisteme ve sürece dahil ediliyorlar. Bunun kendi leh veya aleylerinde olabilecek sonuçları, bu süreçte bilmeleri gerekenler konusunda bilgilendirmeye çalıştık kitapta. İlkeler anlamında mı söyleyeyim, yoksa uygulamayı mı anlatayım? İlkesel olarak, kağıt ve elektronik dosya karşılaştırıldığında elektronik dosyalama sistemi her halükarda kağıda nazaran çok daha hasta lehinde. Çünkü en azından kağıt dosyalarımızı arşive götüren, arşivden getirenler var; dosyalar bizim hakimiyet alanımızda değil. Hastanede kalıyor. O sırada dosyamıza kimler bakıyor? Bunu kimler kullanmaktadır, kimler dosyaya bakıp, kimlerle bu bilgileri paylaşmaktadırlar, haberimiz yok. Belki bilimsel bir araştırma için doktor birkaç aylığına alıp götürüyordur, bundan da haberimiz yok. Veya emniyet teşkilatı gibi bir kurum bizimle ilgili bilgi talep ediyordur; bundan da haberimiz yok. Dolayısıyla kağıt dosya sisteminde dosyasına hem hasta hakim değil, hem de başına neler geldiği, nasıl ve kimler tarafından bilgilerinin kullanıldığı konusunda fikir sahibi değil. Elektronik dosyalama sisteminde ise -dünyadaki uygulamalar çerçevesinde- EDS sisteminin bir tarafı hastaya açıktır. Çünkü, “Tıbbi verilerin efendisi hastadır” sözü genel kuraldır. Dolayısıyla bu bilgiler hastaya ait bilgilerdir. Hastanenin bunu tutmakta menfaati –elektronik veya kağıt ortamında- bir; hastaya daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek... İkincisi de hastaya verilen hizmet sonucunda belli kurumlara ödeme yapılıyor. Bu süreçleri şeffaf hale getirmek. SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) için veya özel sigorta şirketleri için neye para ödediklerini görebilmelerini sağlamak. Onun dışında bu veriler hastaya ait. Elektronik sistemlerde hastanın buna erişme, bilgilenme, bilgilerinde hata varsa değişiklik yapabilme veya belli hastalıklarını başka doktor veya kimselerin görmesini istemiyorsa kilitleyebilme, istediği bilgiyi istedi kişilerle paylaşabilme hakları var. İdeal bir elektronik hasta dosyası sisteminde, doktorun sadece kendisine özel olan, hastane ve hastanın göremeyeceği bir sayfasının olması gerekiyor. Hekim, diyelim ki hastasının kanser olduğundan şüpheleniyorsa, bunu hastanın da görebildiği sayfaya yazdığında, herhalde hastanın hayatını karartacaktır. Hekimlerin kendine özel notlarını alabildiği özel sayfasının olması gerekiyor. Elektronik hasta dosyası dediğimiz ve hastanın da girebildiği sisteme hastane içinde belli yetkilere sahip olanların bakabilmesi gerekiyor. Uygulamada Türkiye’de tıbbi verilerin efendisi hastaneler; hasta değil... Hatta onların da üstündeki sigorta şirketleri... Yani bu sağlık hizmeti nedeniyle ödeme yapan taraf. Türkiye’de normalde ancak ödeme işlemine eses olabilecek kadar bilgiyi görebilmeleri gerekirken, bizdeki uygulamada hastanenin elektronik hasta dosyası sistemine girip, birebir doktorun hastaya ilişkin kayıtları yazdığı sayfaya erişip, oradan dataları alıp, ona göre ödeme yapan şirketler var. Bu açıdan bakıldığında ilkelere uyulduğu, hastanın da efendi olduğu söylenemez. Eğer bir gün milletvekili olmaya karar verirlerse veya herkesin gözü önünde olabilecek bir şey yapmayı hayal ediyorlarsa, o zaman karşılarına kötü bir tablo olarak çıkabilir. Her yerde, bir dergide, gazetede, adıyla sanıyla haber olarak çıkabilir. Ya da tıp derslerinde, tıp kitaplarında öğrencilere anlatılan örnek olabilir. Kural çok basit. Bir hastanenin elektronik hasta dosyası sistemi ya da kağıt hasta dosyası açabilmesinin tek koşulu şu: Tıbbi veriler, sağlıkla ilgili verilerin işlenebilmesi için, bireyin açık ve yazılı rızası şarttır. En modern, en bütün ilkelere uyuyorum diyen hastanede bile görmedim. Hastaneye gittiğinizde kimliğiniz alınır, elektronik hasta dosyası açılır. "Dosya açıyoruz bilgilerinizi alıyoruz, sistemin işleme şekli şudur... Doktor görecek, şunlar göremeyecek... Bilgilerinizi Sağlık Bakanlığı’yla SGK’yla paylaşacağız" diye anlatmaları gerekiyor. “Ben bunu okudum, böyle bir sisteme dahil olmak istiyorum” diye beyanının alınması gerekiyor.
Özellikle bulunmadım, çünkü kendimi şu anda denek olarak kullanıyorum. Özellikle uyuluyor mu, uyulmuyor mu, diye... Bir kitap yazdım ama benim ülkemde bu kurallara ne kadar uyuluyor, bunları bilmek için en iyi özel hastanelerden birisine gittim. Hiç sesimi çıkarmadan dinlemekte ve yapılan her şeye sessiz sedasız katlanmaktayım. Şu olacak: Konuşacağım, ya oradaki sistemi beraber oturup düzelteceğiz; olmazsa da Ceza Kanunu’na aykırılık sözkonusu demektir; o halde hukuka aykırı olarak kişisel verileri işlemeleri nedeniyle gidip ceza davası açacağım. Evet, ilk örnek olacaktır. Amerika 2014 yılı itibarıyla bütün ABD vatandaşlarının elektronik hasta dosyasına sahip olmasını istiyor. Bush zamanındaki bu planı Obama da devam ettiriyor. Avrupa’da da AB içinde insanların belli bir yerde kalma zorunluluğu olmadığı, kişilerin sirkülasyonu söz konusu olduğu için, sağlık verilerinin de AB içinde dolaşımı söz konusu. Nerede hastalanacakları ve başlarına ne geleceği belli olmadığı için tıbbi özgeçmiş bütün Avrupa içinde bireyi takip ediyor. Onlarda hukuki koruma daha iyi. 95’ten beri Avrupa Birliği’nde Kişisel Verilerin Korunması Direktifi var. Tıbbi veriler de dahil olmak üzere birçok sorunun cevabını veriyor. Sağlık verilerinin, kişisel verilerden farklı, daha özel himayeyi gerektiren, özel veriler kategorisinde olduğunu söyler. Ki, o kategoriye hassas veriler dahildir. Hassas veriler de kişinin dini, ırkı, cinsel tercihleri, ideolojik görüşü gibi bir takım bilgilerdir. Tıbbi veriler de bu özel niteliği olan bilgiler kategorisinde. Yasalarda böyle düzenlemeler olunca, bireyler için hukuki himaye son derece iyi. Evet, çok iyi çalışıyor. Finlandiya gibi ülkelerde ayrı ve özel tıbbi verilerin korunmasına ilişkin kanunlar var. Dolayısıyla hukuki çerçeveye spesifik olarak da oturtabiliyorlar ve bireyi daha iyi koruyabiliyorlar. Standartlara önem veriyorlar. Sağlık bilişimi ile ilgili standartlar var. İster kağıt olsun ister elektronik olsun rızaları alınmadan eğer böyle bir sisteme dahil olmuş ve hali hazırda bir hastanenin hastası iseler ve kalınca da bir dosyaları oluşmuşsa bundan sonra da bu sürece katlanmak zorunlulukları yok. Yeni müracaaat ettiğiniz bir hastane veya hastası olduğunuz bir hastane ise sizin mutlaka bu sisteme ilişkin bilgi edinme hakkınız var. Gidip, "Hasta dosyamın durumu nedir, dosyamla ilgili neler yapmaktasınız, haklarımın neler olduğunu bana detaylı olarak anlatın, bu sistemi iyice dinleyip anladıktan sonra rıza gösteriyorsam bu işlemleri yapmanıza izin vereceğim" diyebilirsiniz. Ama eğer bana diyelim ki elektronik hasta dosyası ile ilgili tatmin edici bilgi verilmiyorsa kitabı okusunlar. Açık ve yazılı rıza mutlaka hastanenin alması gereken bir şey. Örneğin ben hasta dosyamı yanımda taşıyorum. Hastaneye gitmem gerekiyorsa dosyamı kendim götürüyorum. Hayır. Sağlık dosyalarının üzerine konuşmamız gereken bir boyutu da bu. Bu önemli bir sorun. Örneğin benim arı alerjim, ya da belli antibiyotiklere duyarlılığım vardır. Bunu sadece benim hasta dosyama bakan hekimler görebiliyor. Ama bu elektronik sistemde yüklü olduğu zaman... Ben elektronik hasta dosyaları konusunda şundan yanayım: Bir şekilde tıbbi bilgilerin bu şekilde tutulması hastanın menfaatine mi? Evet, menfaatine... Çünkü tıbbi dosyamı yanımda getirdim-getiremedim, içinde şu vardı-yoktu gibi kaygılar olmaz. İkincisi; bana doktorun uygulayacağı tedavinin başarılı olması için de önemli bir etken. Çünkü ben ona tıbbi özgeçmişimi o dosyada yazılı olduğu kadar anlatamayabilirim. Uzun yıllar önce neler yaşadım, ne oldu, ne bitti gibi... Doktor bütün detayları görüp ne yapması gerektiğine daha iyi karar verebiliyor. Sonuçta hasta olarak iyi hizmet almak da benim menfaatime. Yine insanlar sadece hastane ve bulundukları şehirlerle sınırlı değiller; Türkiye’yi ve dünyayı dolaşabiliyoruz. İsterim ki, hasta bilgilerimi Türkiye’deki bütün hastanelerdeki doktorlar böyle acil durumlarda görebilsinler.
Kağıt dosya sisteminde zaten böyle bir güvenlik mümkün değil, yok. Elektronik sistem de Türkiye’de daha yeni kurulan bir sistem olduğu için hastaneleri belki Sağlık Bakanlığı yönlendirecek. Ama benim gibi, Türkiye’de her doktor görsün diyebilecek hastalar çıkabilecektir. Türkiye’deki her doktor görsün ama üç kere kürtaj olmuşsanız bunu sadece kendi doktorunuz bilsin, başka doktor bilsin istemezsiniz. Ya da psikolojik tedavi görüyorsanız hasta bunun görülmesini istemiyorsa, bu bilgileri kitleme, şifreleme ve göstermeme hakları da olsun. Biri de diyebilir ki, “Ben hiçbir şekilde sisteme güvenmiyorum hiçbir bilgimin hiçbir şekilde görülmesini istemiyorum. Bu sisteme girmek istemiyorum...” O zaman elektronik ortamda verileri dolaşmayacak. Muhtemelen... İdeal sistemi anlatırken, Cüneyd’in sağlık kayıtlarının hepsi Hollanda’da. Şimdi Cüneyd o gün alınıp hastaneye götürüldüğünde, tıbbi özgeçmişi Türkiye’deydi. Hollanda’daki doktorun Cüneyd’in ilaçlara alerjisi var mı, ilaçlara reaksiyonu nedir, bilmiyordu. Bu kötü bir şey. Bence tıbbi özgeçmişin, hekimlik için çok önemli olan bilgilerin bizimle beraber dünyayı dolaşması gerekir. Bakanlığın Sağlık-Net projesi var ve sahadan bilgi toplayıp depoluyor. Örneğin orada bu tür alerjilerin, reaksiyonların, acil müdahale anında hekimin bilmesi gereken bilgilerin AB ve dünya ile paylaşılmasını isterim. Evet... Bütün dünyada, ABD'de Avrupa’da da bunlara ilişkin standartlar ve güvenlik kriterleri getiriliyor. Dolayısıyla ona uygun olmayan ülkelerle veri transferi de yapmıyorlar. Türkiye de o sisteme entegre olacaksa, işlerlik bakımından oradaki standartları yerine getirmesi gerekecek. | 'Hastaların efendisi' kim? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Alaca doğan dünyanın en hızlı hayvanı olarak biliniyor. Ortalama ömürleri 7 ila 15 yıl arasında. Çöllerden şehirlere çok geniş bir alanda yaşayabiliyorlar. Büyük bir kısmı şehirlerdeki yüksek binaların tepesinde yaşamayı tercih ediyor. Bu sayede güvercinlerle beslenebiliyorlar. Yuvalarını ya yüksek bir dağın tepesindeki bir oyuğa ya da büyük bir binanın çatısına yapıyorlar. Hem anne hem de baba alaca doğan yuvada bekliyor. Bir ayın sonunda yumurtadan çıkan yavrular 42 gün sonra uçmaya başlıyor. Mart ve mayıs ayları içinde yavrulayan alaca doğanlar her yıl aynı noktayı yuva için seçiyorlar. Tehlike altındaki kuşlar listesi içindeki alaca doğanların yaşamlarını en çok kimyasal ilaçlar tehdit ediyor. Geslin, dünyanın en hızlı hayvanının resmini çekme hikayesini şöyle anlatıyor: 1999 yılında bir çift alaca doğan dünyanın en çok ziyaret edilen anıtlarından birinin tepesine yuva yapmıştı. Alaca doğanlar yuva olarak kendilerine Gaudi'nin Barselona'daki Sagrada Familia Katedrali'nin tepesini seçmişlerdi. Dünyadaki en hızlı kuşun resmini çekmek hiç de kolay bir iş değil. Üstelik bu kuşun yuvası 80 metre yükseklikte ise... Sagrada Familia'yaya en yakın bina ise 100 metre mesafede. Durum böyle olunca yakınlarda bir binaya çıkıp fotoğraf çekmek de imkansız hale geliyor. Katedral yönetiminden özel bir izin alma şansım oldu. Böylece günde bir saat için katedralin üzerine çıkabiliyordum. Ama sadece bir saat. Geri kalan zamanlarda katedrale yakın olan her apartmanın kapısını çaldım. En sonunda yaşlı bir hanım bana çatısına çıkma izni verdi. Yuva bulunduğum noktadan çok uzaktaydı. Ama şansım yaver gitti ve kuşlar yuvanın etrafında uçtuğunda çekim yapma imkanım oldu. | Dünyanın en hızlı hayvanı nasıl fotoğraflanır? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Sağlık Bakanlığı’nın, eski İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez’in 4 Eylül 2016’da Barış Mitingi’ne çağrı konuşmasında, “Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yollarla çözülmelidir” yönündeki açıklamalarını gerekçe göstererek, oda yönetimi ve onur kurulu üyelerinin görevden alınması talebiyle açtığı davada, hâkim karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaya davacı Sağlık Bakanlığı avukatı Mehmet Emin Sayhan ve davalı Tabip Odası avukatı Oya Meriç Eyüboğlu katıldı. İlk olarak söz alan avukat Mehmet Emin Sayhan davanın kabul edilmesini istedi. Daha sonra söz alan avukat Eyüboğlu bu davanın açılmaması gerektiğini belirterek, “Selçuk Erez yaptığı konuşma nedeniyle yargılandığı ceza davasından beraat etmiştir. Savaş bir halk sağlığı sorunudur. Tabiplerin bu konuda açıklama yapmaması, sessiz kalmaması düşünülemez. Toplumsal barışın sağlanması hekimliğin a,b,c’sidir. Bu kapsamda yapılan açıklamalar nedeniyle sorumluluk doğmaması gerekir. Davanın esastan reddini talep ediyoruz. Yönetim kurulunun değişmesi gerekçe gösterilerek karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmemesini istiyoruz. Zira bu davada verilecek karar diğer meslek odalarına açılan davaya emsal olacaktır” diye konuştu. | Tabip Odası davasında karar | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Türk Ajansı Kıbrıs'ın haberine göre, Tatar, ve temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin ardından Demokrat Parti (DP), ve yetkilileriyle bir araya geldi. Tatar, hükümet kurma ziyaretleri çerçevesinde DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ı ziyaret etti. Ekonomik kriz nedeniyle bir an evvel hükümetin kurulması gerektiğine işaret eden Tatar, hükümet için alternatiflerin belli olduğunu, bunların, UBP-HP veya UBP-CTP ya da erken seçim için seçim hükümeti olduğunu, başka alternatif bulunmadığını yineledi. UBP-HP koalisyonu beklentisinin yüksek olabileceğini ancak HP ile herhangi bir uzlaşma durumunun bulunmadığını ifade eden Tatar, " (Ben bu pozisyondayım daha güçlüyüm, daha fazla koparayım) noktasında olmamalıyız, çünkü büyük bir kriz, mali sıkıntılar var." dedi. Tatar, dörtlü koalisyon hükümetinin istifasının ardından yeni bir hükümet kurulana kadar yaşanacak boşlukta "herhangi bir icraatın olmaması gerektiğini” kaydetti. Denktaş, DP’nin meclis oturumlarında sorumlu muhalefet anlayışıyla ülkenin daha ileriye gidebilmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olacağını, dörtlü koalisyonun sona ermesiyle genel beklentinin UBP-HP koalisyonunun kurulması yönünde olduğunu ifade etti. UBP Genel Başkanı Tatar, daha sonra TDP'yi ziyaret ederek Genel Başkan Cemal Özyiğit ile görüştü. Tatar’ın yanı sıra UBP Genel Sekreteri Hasan Taçoy, milletvekilleri Özdemir Berova, Dursun Oğuz ve Nazım Çavuşoğlu'nun katıldığı görüşmede TDP’den de Genel Sekreter Halil Hızal, milletvekili Zeki Çeler, MYK üyeleri Deniz Birinci ve Safiye Özaltıner yer aldı. Görüşmeden sonra basına açıklama yapan Özyiğit, hükümeti bozanların onu kurma sorumluluğu bulunduğunu söyleyerek, konuşulmakta olan bir kabine formülü bulunduğunu, bir an önce hükümetin kurulması gerektiğini belirtti. Özyiğit, toplumun kaybedecek zamanı olmadığını, acil çözüm bekleyen sorunlar bulunduğunu, toplantıda UBP heyetine bunları aktardıklarını kaydetti. | KKTC'de hükümet kurma çalışmaları devam ediyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 2002'den beri her sene açıklanan rapora göre, dünyanın en büyük 100 savunma şirketi 2016 yılında 374.8 milyar dolarlık silah, askeri ekipman ve hizmet satışı yaptı. Şirketler, 2010'dan beri ilk kez, bir önceki yıla kıyasla satışlarını artırdı. Satışların 2015 yılına göre yüzde 1,9'luk, 2002'ye kıyasla ise yüzde 38'lik bir artış gösterdiği belirtildi. SIPRI'nin raporuna göre, en fazla silah ve askeri hizmet satan ülkelerin başında, ilk 100'de 38 şirketi yer alan ABD bulunuyor. ABD'li şirketlerin küresel çaptaki silah satışlarındaki payının yüzde 57,9 olduğu belirtildi. Buna göre ABD'li silah şirketlerin satışları 2016'da yüzde 4'lük artış kaydederek 217.2 milyar dolara ulaştı. En fazla satış yapan ABD'li şirketin, dünyanın da en büyük silah şirketi konumundaki Lockheed Martin olduğu belirtildi. SIPRI'nin araştırmmalarına göre, Batı Avrupa ülkelerindeki şirketlerin 2016 yılındaki silah ve askeri hizmet satışları ise 2015'e kıyasla büyük bir değişiklik göstermedi. 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 0,2 oranında bir artışla 91.6 milyar dolarlık satış yapıldığı bilgisi verildi. Avrupa'da en fazla silah satışı yapanların başında ise İngiliz şirketler yer alıyor. İlk 100 listesindeki sekiz İngiliz şirketin, 2016 yılında yüzde 2'lik bir artışla 36.1 milyar dolarlık satış yaptığı bildirildi. Avrupa'da, Fransız ve İtalyan silah şirketlerinin satışlarında düşüşler olduğu belirtilirken, Alman şirketlerinin ise satışlarını 2016 yılında artırdığı bilgisi verildi. Rapora göre, Krauss-Mafei Wagmann ve Rheinmetall şirketlerinin özellikle de Avrupa içi, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya'da satışlar yaptığı belirtildi. SIPRI'nin verilerine göre, Rus şirketlerindeki büyüme ise yavaşladı. Bunda, Rusya'ya yönelik uluslararası yaptırımlar, petrol fiyatları ve ekonomik sıkıntıların etkili olduğu belirtildi. İlk 100'de yer alan 10 Rus silah şirketinin 2016'da 26.6 milyar dolarlık satış yaptığı ifade edildi. SIPRI, 2016 yılında Türkiye, Brezilya, Hindistan ve Güney Kore'deki büyük savunma sanayisi şirketlerinin küresel çaptaki satışlarında da artış olduğuna dikkat çekti. SIPRI’nin verilerine göre, Türk şirketlerin satışlarında yüzde 27.6, Güney Koreli şirketlerin satışlarında yüzde 20.6 artış kaydedildi. Brezilyalı şirketler ise satışlarını yüzde 10.8 artırdı. | Dünyada silah satışı 2010'dan sonra ilk kez arttı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: ABD'nin Türkiye'yi F-35 projesinden çıkarmasının ardından gelen gelişme Washington'a verilen bir mesaj olarak değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 27 Ağustos'ta gerçekleştirdiği görüşme birçok açıdan önemli oldu. Manşete çıkan gelişme ise Türkiye'nin Rusya'dan F-35'lerin muadili olarak görülen Su-57 savaş uçaklarını satın alabileceğine ilişkin verdiği güçlü mesaj oldu. İki liderin Kremlin ya da Putin'in yazlık konutunun bulunduğu Soçi yerine MAKS-2019 Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nın yapıldığı Moskova yakınlarındaki Jukovskiy Uluslararası Havaalanı'nda bir araya gelmeleri gündemlerinin Suriye'de son dönemde artan gerginlik ile sınırlı olmadığını gösterdi. Görüşmenin mekanı kadar zamanlaması da önemliydi. İki lider, S-400 sistemlerine ait ikinci bataryanın Ankara'ya taşınmaya başladığı gün bir araya geldiler ve basına yaptıkları açıklamalarda bu gelişmeyi savunma sanayi alanındaki işbirliğinin geldiği noktayı vurgulamak için değerlendirdiler. Açılışta konuşan Erdoğan, havacılık alanındaki sinerjinin Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da derinleştireceğine vurgu yaptı ve fuarı gezisi sırasından Rusya'nın geliştirdiği en ileri savaş uçağı olarak görülen Su-57'i 'alıcı gözle' inceledi. Erdoğan, ortak basın toplantısında, savunma sanayi alanında Rusya ile dayanışma içinde olmak istediklerini kaydederken, ortak projeleri görüşmesi için Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir'i Moskova'da bıraktığını açıkladı. Erdoğan'ın açıklamalarından bir gün sonra, Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Başkanı Dmitriy Şugayev, Rusya ve Türkiye'nin Su-35 ve Su-57 uçaklarının Türkiye'ye satışı konusunu görüşmeye başladıklarını teyit etti. Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesinden çıkartılmasının ardından birçok kez gündeme gelen Su-57 alternatifi ilk kez Türk yetkilileri tarafından bu ziyarette dile getirilmiş oldu. Rus makamlarının dediği gibi henüz resmi bir başvuru yapılmamış olsa da savunma sanayi yetkililerinin konuyu gündemlerine alması önemli bir aşama olarak değerlendirildi. Ancak Ankara'daki diplomatik kaynaklara göre, Erdoğan'ın Su-57 başta olmak üzere Rus yapımı gelişmiş silah sistemlerine dönük ilgisi ilk aşamada Washington'a verilmiş bir mesaj. Diplomatik kaynaklar, Erdoğan'ın Su-57 savaş uçağının önünde verdiği pozun Türkiye'yi F-35 projesinden çıkartma yönünde karar alan ancak bunu resmi bir şekilde henüz bildirmemiş olan ABD'ye verilmiş bir mesaj olduğunda birleşiyorlar. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Talin'de Estonyalı mevkidaşı ile yaptığı görüşme sonrasında yaptığı açıklama da ABD'ye verilen mesajı somutlayan bir gelişme olarak görülüyor: "Biz F-35 programının ortağıyız. Bugünlerde ABD bazı sorunlar çıkarıyor ama biz hala 9 ortaklı bu programın bir parçasıyız. Türkiye, F-35'lerin bazı parçalarını üretiyor. Biz F-35 savaş uçaklarını almak istiyoruz ve bunun için 1,4 milyar dolar ödedik. Sonuçta savaş uçaklarına ihtiyacımız var. F-35'leri alamazsak yeni alternatifler ararız ama bunu tercih etmeyiz." Çavuşoğlu, Türkiye'nin S-400 alım kararını acil savunma ihtiyacının karşılanması gerekliliği üzerine aldığını anımsatarak, Trump yönetimine Obama yönetiminin Patriot konusunda yaptığı hatayı yapmaması ve F-35 satışının gerçekleştirilmesi çağrısını da bu şekilde vermiş oldu. Ankara'da yanıtı arınan soru ise ABD'nin F-35 kararından dönmemesi durumunda Türkiye'nin Rusya'dan savaş uçağı gereksinimini karşılayacak bir satın alma ya da ortak üretim sürecini başlayıp başlatmayacağı. F-35 projesinden çıkarıldığı açıklanan Türkiye'nin savaş uçağı konusundaki ilk tercihi TF-X olarak bilinen milli muharip uçakla ilgili çalışmaların tamamlanması. TF-X'in yol haritası savaş uçağının 2023'te fabrikadan çıkmasını, 2025'te uçuşlara başlamasını ve 2028'te Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesini içeriyor. Ancak savunma sanayi uzmanları, TF-X projesinin zamanında tamamlanması ve istenilen sonucu vermesi konusunda temkinliler. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede yaşanan gerginlikler, sıcak çatışma tehditleri ve PKK'ya yönelik operasyonların sürüyor olması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2030 ortalarına doğru ömrünü tamamlaması öngörülen F-16 filoları yerine kendini ispat etmiş savaş uçaklarına ihtiyaç duyacağını gösteriyor. Bu kapsamda, Rus yetkililerin Türkiye ile havacılık alanında her türlü işbirliği olasılığına hazır oldukları mesajını vermeleri ve hatta TF-X için teknik yardımda bulunabileceklerini ifade etmeleri Erdoğan'ın dile getirdiği "dayanışma ruhuna" uygun bir teklif olarak değerlendiriliyor. Türk-Rus işbirliğinin Ankara'nın teknoloji transferi ve ortak üretim koşulunu karşılayabileceği değerlendirmeleri de yapılıyor. Türkiye'nin S-400 hava savunma sisteminin ardından savaş uçağında da Rus yapımı teçhizatı tercih etmesinin NATO içinde ve ABD ile ilişkiler açısından çok ciddi sorunlara yol açabileceği diplomatlarca değerlendiriliyor. S-400 hava savunma sistemlerinin NATO sistemlerine entegre edilmeden de işletilebileceği, tehdit olmaması durumunda stand-by durumunda yıllarca tutulabileceğini kaydeden diplomatik kaynaklar, savaş uçakları açısından böyle bir olasılığın olmadığını kaydediyorlar. NATO ülkelerinin geliştirdiği ve dost hava unsurlarının birbirlerini tanımasını sağlayan kodların müttefik savaş uçaklarının birlikte yer alacakları tatbikatlar ya da operasyonlarda yaşamsal önemde olduğunu belirten kaynaklar, Türkiye'nin Rusya'dan temin edilecek savaş uçaklarıyla kollektif savunma sistemi içinde yer almasının olanaklı olmayacağını kaydediyorlar. Kaynaklar böyle bir adımın Türkiye'nin NATO içerisindeki konumunu daha da zorlaştıracağını ve Batı'dan uzaklaşmasının yeni bir kanıtı olarak değerlendirileceğinin de altını çiziyorlar. | Su-57: Türkiye yeni nesil savaş uçağını Rusya'dan alır mı, alırsa etkileri ne olur? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Polis, 10. Bölge'deki kafeteryalara düzenlenen saldırının güvenlik görüntülerinden hareketle, kendini havaya uçuran İbrahim Abdeslam ve kaçtığı belirlenen kardeşi Salah Abdeslam'ın dışında üçüncü teröristin daha varlığını tespit etti. BFM kanalı, son tespit edilen teröristin varlığı ile toplam üç bölgedeki saldırılara katılanların sayısının 9'a ulaştığını bildirdi. Öte yandan adli polis, Stade de France'daki intihar saldırısını gerçekleştiren ve yakınında Suriye pasaportu bulunan kişinin gerçek kimliğine ulaşabilmek için kamuoyuna çağrı yaptı. Çağrıda, fotoğrafı yayınlanan kişi hakkında bilgiye sahip olanların derhal polise haber vermeleri istendi. Söz konusu Suriye pasaportunun üzerindeki bilgilerin, Esed'in ordusunda savaşan ve birkaç ay önce ölen bir askere ait olduğu tahmin ediliyor. Bu arada, Le Point ve L'Express dergilerinde çıkan haberlerde polisin, teröristlerin saldırı öncesinde uyuşturucu alma olabilecekleri ihtimalini ciddi bir şekilde değerlendirdiği bildirildi. Saldırılarla ilgili aranan Salah Abdeslam'ın, Paris yakınlarında kiraladığı iki otel odasına yapılan baskında da şırıngalar bulunduğu belirtilen haberlerde, bu şırıngaların ya patlayıcıların hazırlanmasında ya da uyuşturucu almak için kullanılmış olma ihtimali üzerinde durulduğu bildirildi. Yine aynı haberlerde Suriye'de terör örgütü IŞİD militanlarının oldukça yaygın olarak kullandıkları iddia edilen uyuşturucu haptan da kullanmış olabileceğine işaret ediliyor. Uyuşturucu ve cesaret verici madde etkisine dikkat çekilen bu ilaçların kullanılması ihtimalinin yüksek olduğu belirtilirken, ayrıntılı otopsi raporlarının konuya açıklık getirmesi bekleniyor. Fransa'nın başkenti Paris'te 13 Kasım'da düzenlenen terör saldırılarında en az 129 kişi hayatını kaybetmiş, 352 kişi yaralanmıştı. Altı noktada art arda gerçekleşen saldırılar sonucu 7 terörist ölmüş, saldırıları IŞİD terör örgütü üstlenmişti. | Paris saldırılarına katılan terörist sayısı 9'a çıktı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gazetecilere yaptığı açıklamada, Şırnak'ın Silopi ilçesindeki askeri tatbikatın planlandığı şekilde devam ettiğini söyledi. Iraklı askerlerin de tatbikata katıldığını anımsatan Tüfenkci, "Irak hükümetinin özellikle sınır kapısının kendilerine anayasal hakları olan devri noktasında talepleri var. Gelişmelere göre adımlar atılacaktır." ifadesini kullandı. Habur Sınır Kapısı'nın kapatılmasının gündemde olduğunu belirten Tüfenkci, şöyle devam etti: "Habur Sınır Kapısı şu an itibarıyla açık durumda ama baktığımız zaman önceki günlere göre giriş çıkışların çok azaldığını görüyoruz. Tabi ileriki zamanlarda veya günlerde Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması da gündemde. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi her an kapatılabilir. Oradaki birtakım gelişmeleri bekliyoruz. O gelişmelerin neticesine göre de sınır kapımızı kapatıp başka önlemleri de birlikte... işte petrol vanasının kapatılması gibi birtakım önlemler, yaptırımlar var." Kuzey Irak'taki referandumun gayri meşru olduğunu bildiren Tüfenkci, sonucunu da kabul etmediklerini önceden belirttiklerini hatırlattı. Bakan Tüfenkci, şunları kaydetti: "Bütün uluslararası toplumun itirazlarına rağmen Barzani'nin bu noktada atmış olduğu adımların esasında oradaki Kürt kardeşlerimizin de lehine olmayan bir durum olduğunu defalarca başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere ilgili bakan arkadaşlarımız da ifade ettiler. Elbetteki bunun birtakım sıkıntıları da olacak. Esasında bu referandumun sonuçlarıyla beraber sıkıntılı bir sürece girdiğini göstermiş oldular. Biz de daha önce ifade ettiğimiz 3 aşamalı tedbirleri zamanı ve yeri geldiğinde uygulamaya başlayacağız." | Tüfenkci: Habur’un kapatılması da gündemde | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yunanistan'da Türkiye’nin Selanik Başkonsolosluğu binasının önündeki polis kulübesi ile aynı caddedeki polis otobüsüne molotofkokteylli saldırı düzenlendi. Yunanistan polisinin müdahale etmekte yetersiz kaldığı saldırıda, molotofkokteyllerinin isabet ettiği Atatürk’ün evinin de bulunduğu konsolosluk binası büyük tehlike atlattı. Selanik’te dün saat 21.00 sıralarında F tipi cezaevlerinin kapatılmasını ve cezaevlerinde açlık grevi yapan mahkumların tahliye edilmesini talep eden iktidar karşıtları, kent merkezinde yaptıkları gösterinin ardından Türkiye'nin Selanik Başkonsolosluğu'nun bulunduğu Agiyu Dimitriyu Caddesi'ne geldi. Başkonsolosluk yetkililerinden elde edinilen bilgiye göre, burada göstericiler başkonsolosluk binasının önündeki polislere 10’un üzerinde molotofkokteyli fırlattı. Molotofların isabet ettiği konsolosluk binasının dış duvarları yanarak zarar gördü. Alev alan bir polis aracı da konsolosluk personeli tarafından söndürüldü. Saldırı sırasında caddeden geçen ve yanma tehlikesi atlatan bir kadın ise vatandaşlar tarafından kurtarıldı. Selanik’te daha önce de buna benzer olayların yaşandığını ancak bu kez saldırganların konsolosluk binasına çok yaklaştıklarını belirten yetkililer, kentteki gösterilerin ardından ısrarla sürekli konsolosluk binasının önünde bulunan polislere saldırılmasının düşündürücü olduğunu vurguladı. Selanik'teki Türk Başkonsolosluğu'nun önündeki polis kulübesi daha önce de dokuz kez saldırıya uğramıştı. | Selanik Başkonsolosluğu'na saldırı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Mide rahatsızlığı nedeniyle golsüz sona eren Malaga maçında forma giyemeyen , futbola gollerle döndü. , maçında 'i deplasmanda 2-0 yenerken; 2 golün altında da Lionel Messi'nin imzası vardı. Şampiyonlar Ligi'ndeki gol sayısını 92'ye çıkaran Messi’nin, Barcelona formasıyla Avrupa'daki toplam gol sayısı da 100’e ulaştı. Maç sonunda , Messi’yi gelmiş geçmiş en büyük futbolcu olarak nitelendirdi. Messi'nin, Celtic'te oynaması halinde Barcelona'yı yenip yenemeyecekleri sorulan Rodgers; "Şansımızın çok yüksek olduğunu söyleyebilirim. Messi sadece gol atmıyor. Takım arkadaşlarının oyununu da bir üst seviyeye çıkarıyor. Biz de oynuyor olsa, Barcelona'yı yenebilirdik" dedi. Barcelona teknik direktörü de maçın sonucunu Messi'nin tek başına belirlediğini vurguladı. Barcelona, gruptan ilk sırada çıkmayı garantilerken; Arjantinli yıldızın, bu sezon sadece grup sürecinde attığı gol sayısı da 9’a ulaşmış durumda. | "Tüm zamanların en iyisi" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Genel Kurul yarın saat 13.00'te toplanarak, Irak ve Suriye tezkeresini görüşecek, RTÜK'te CHP'den boşalan üyelik için seçim yapacak. Ayrıca bağımsız bakanlar yemin edecek. Genel Kurul çalışmalarına ülkeyi seçime götürecek hükümette yer alan bağımsız bakanların and içmesiyle başlayacak. Daha sonra süresi 2 Ekim'de dolacak olan Suriye ve Irak tezkeresinin görüşmesine geçilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasını içeren Başbakanlık Tezkeresi üzerinde siyasi parti grupları söz alacak. Bu konuda hükümete verilen bir yıllık izin süresini uzatan tezkere üzerinde hükümet adına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül konuşacak. Ayrıca AK Parti Grubu adına İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, CHP Grubu adına İzmir Milletvekili Aytun Çıray, MHP ve HDP grubundan da milletvekilleri görüşlerini dile getirecek. Milletvekilleri son olarak RTÜK üyeliği seçimi için oy kullanacak. Ali Öztunç'un milletvekilliği adaylığı nedeniyle boşalan RTÜK üyeliğinde, CHP'ye düşen kontenjan için seçim yapılacak. CHP, üyelik için CHP Grubu Basın Danışmanı İsmet Demirdöğen ve milletvekili danışmanı Şafak Akça'yı aday gösterdi. | TBMM olağanüstü toplanıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İstanbul'da başı vücudundan ayrı bir şekilde bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun moskova'da olduğu iddia edildi. Zanlının annesi Tülay Garipoğlu'nun, kızı ile birlikte geçen hafta Moskova Büyükelçiliği’nde görüldüğü, konsolosluk görevlilerin şüphelenmesi üzerine anne ile kızın büyükelçilikten uzaklaştığı iddia edildi. Cem Garipoğlu'nun da Tülay ve Sakine Garipoğlu'nu bina dışında beklediği belirtildi. Tülay Garipoğlu mart ayında gözaltına alınmış, ifadesinden sonra serbest bırakılmıştı. | Cem Garipoğlu Moskova'da mı? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Fabio Assolini, hacker'ların banka çalışanları üzerinden bankaları hedef aldığını belirterek, "Hacker'lara karşı bankacılara özel eğitim verilmeli." dedi. Assolini, yaptığı açıklamada, klasik banka soygunlarında olduğu gibi dijital soygunlarda, siber suçluların ilk önce bankanın güvenliğini hedef aldığını vurgulayarak, "Lazarus", "Carbanak" ve "Metel" adlı hacker gruplarının dünyada birçok banka ve finansal kuruma siber saldırı gerçekleştirdiğini kaydetti. Hacker'ların, saldırıdan önce banka çalışanları hakkında sosyal medyada bilgi topladığını, banka çalışanlarına gönderdikleri virüslü e-maillerle banka sistemine sızabildiklerini ifade eden Assolini, hacker'ların banka çalışanları üzerinden bankaları hedef aldığını, hacker'lara karşı bankacılara özel eğitim verilmesi gerektiğini söyledi. Fabio Assolini, siber suçluların banka sistemine girdikten sonra bankadan istedikleri para transferini kolaylıkla gerçekleştirebildiğini kaydederek, transfer edilen paranın takibinin uzun zaman aldığını söyledi. Hacker'ların elde ettiği müşteri bilgileriyle ATM kartlarını da kopyaladığını belirten Assolini, geçen yıllarda bir siber suçlu grubunun, küresel finans ağı SWIFT'i hedef aldığını, Ekvador'daki bir bankadan 12 milyon dolar, Bangladeş'teki bir bankadan ise 81 milyon dolar çalındığını aktardı. Assolini, "Siber suçlular için ülkelerin merkez bankaları da hedeftir. Polonya'da hacker'lar, Polonya Merkez Bankası'nın internet sitesini hack'leyerek Polonya'daki 31 bankadan para çaldılar." dedi. Siber suçluların hedef aldığı ülkelere de işaret eden Assolini, şunları kaydetti: "Siber suçluların bu bölgede en çok hedef aldığı ülkelerden biri de Türkiye... Bankaların, kendilerini koruma yöntemlerini değiştirmesi gerekiyor. Geleneksel güvenlik yöntemlerinden istihbarat tabanlı metotlara geçmesi gerekiyor. Bankalar kendilerini korumak için yeni dijital teknolojileri kullanmalı. Siber suçluların ilk hedefi banka çalışanlarının bilgisayarlarıdır. Oradan bankanın sistemine sızmaya çalışırlar." | "Hacker'lara karşı bankacılara özel eğitim verilmeli" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Quentin Tarantino’nun her işi gibi merakla beklenen son filmi 'Django Unchained’den ilk kareler yayınlandı. ABD'de 25 Aralık'ta vizyona girecek olan filmin başrollerinde Jamie Foxx, Christoph Waltz, Kerry Washington ve Leonardo DiCaprio’nun yer alıyor. Cannes Film Festivali'nde konuşan yapımcı Harvey Weinstein, filmde bazı sürpriz isimlerin de olduğunu söyledi. Çekimlerinin bir ay içinde bitmesi beklenen filmde yer alması beklenen sürpriz isimlerin Michael Fassbender, Kurt Russell ve Sacha Baron Cohen olabileceği konuşuluyor. Film, Vahşi Batı'da Django isimli siyahî bir kölenin, bir Alman ödül avcısıyla birlikte karısını kötü toprak sahibinden kurtarmaya çalışmasını anlatıyor. İlk fragmanı 8 Haziran'da yayınlanacak Django Unchained'den ilk kareler: | 'Django Unchained’den ilk kareler | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Haftaya lider olarak giren Leicester, Liverpool karşısında sergilediği kötü performans ile 10 ligdeki 10 maçlık yenilmezlik serisinin sona ermesine engel olamadı. Liverpool'a galibiyeti getiren tek golü, 63. dakikada Christian Benteke kaydetti. Bu galibiyetle Liverpool, puanını 27'ye yükseltti. Leicester ise 38 puanda kaldı. | Leicester'ın havasını Klopp söndürdü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kayseri’de düzenlenen basın toplantısında, IBM’in Anadolu’ya yakınlaşma stratejisi çerçevesinde 1999’da Kayseri’de kurulan Kare Bilgisayar'ın İstanbul dışındaki bölgelerde firmanın ana dağıtımcılığını üstleneceği açıklandı. Başta İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere tüm Türkiye genelinde 46 ilde aktif 568 bayisiyle hizmet veren Kare Bilgisayar IBM’in KOBİ’lere yönelik System x ve alt uç depolama ürünlerinin dağıtıcılığını yapacak. Konuyla ilgili açıklama yapan IBM Türk Çözüm Ortakları Yönetimi Bölüm Müdürü Nedim Nazlı “Anadolu'ya verdiğimiz önemi ve pazara yakınlaşma hedefimiz doğrultusunda bir ilki gerçekleştirerek Kare Bilgisayar’ı dağıtıcımız olarak atadık. Kare Bilgisayar’ın Anadolu’da IBM markasının daha da güçlenmesi ve yaygınlaşmasına önemli katkıları olacağına inanıyoruz. Kare Bilgisayar kanalımızın genişlemesinde ve IBM’in Anadolu’da özellikle express pazarda payını artırmasında önemli bir rol oynayacaktır” dedi. Kare Bilgisayar Genel Müdürü Mustafa Doğu ise “Dünyanın en büyük bilgi teknolojisi, yazılım ve hizmetleri şirketi IBM’in Anadolu hedeflerini gerçekleştirmek üzere Kare Bilgisayar’la işbirliği yapma kararı vermesinden gurur duyuyoruz. Dağıtıcısı olduğumuz ürün gamına IBM’in özellikle Anadolu KOBİ’leri için verimli çözümler sağlayacak olan System x ve alt uç depolama ürünlerini katmak gücümüze güç katacaktır. Elbirliğiyle çok başarılı işler yapacağımıza inanıyoruz” diye belirtti. | IBM’e Kayserili iş ortağı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Vietnam merkezli site, kulaklıkların Apple ürünlerinin monte edildiği bir Foxconn fabrikasından geldiğini iddia etti. Videoda elindeki kulaklıklar hakkında bilgi veren kişinin anlattıklarından bir kesit şöyle: "Apple’a özgü, entegre edilmiş bir donanım görünümüne sahipler, parçalara ayrılacak gibi durmuyorlar. Çok daha küçük olan bu kulaklıklar, normalleri gibi takıldığında kulakları acıtmıyor. Eski kulaklıkların büyük kısmı Çin’de, bir kısmı da Vietnam’da üretilmişti. Ancak yenileri açıkça Vietnam’da yapılmış: ‘Apple tarafından tasarlandı, Vietnam’da üretildi’”. | 'Yeni iPhone kulaklığı' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yüreğir İlçesi'ne bağlı Yamaçlı Mahallesi'nde oturan Ece Erboğa, 2 Kasım 2009'da okuldan evine dönerken pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Çenesinin kas ve kemik yapısı güçlü olan türe ait 2 yaşındaki köpek, Ece'yi boynundan ısırarak yerde sürükledi. Ece, çevredekiler tarafından demir sopa ve taşlarla vurulan köpeğin dişlerinden güçlükle kurtarıldıktan sonra, hastaneye kaldırıldı. Bir ameliyat geçiren küçük kız, bir ay boyunca hastanede tedavi gördü. Pitbull dehşetini yaşadığı ilk günlerde, konuşma ve yemek yeme güçlüğü çeken Ece, uzun süre fizik tedavisi gördü. Ancak his kaybı olduğu için dudağının sol tarafını hareket ettirmekte zorlanıyor. Olayın ardından köpek, belediye görevlileri tarafından yakalanarak hayvan barınağına konulurken, sahibi olduğu iddia edilen 16 yaşındaki V.Y. hakkında Adana 2. Çocuk Mahkemesi'nde, 'Yaralama ve hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakma' suçlarından toplam 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Tutuksuz yargılanan V.Y., Ece'ye saldıran köpeğin kendisinin olmadığını, aynı mahallede oturan Halil İbrahim Taşdemir'e ait olduğunu söyledi. Olay günü de köpeği kendisinin gezdirmediğini ifade eden V.Y., suçlamayı kabul etmedi. Mahkeme, V.Y.'nin delil yetersizliğinden beraatına ve köpeğin gerçek sahibinin bulunması için yeniden soruşturma başlatılmasına karar verdi. Yeniden yapılan soruşturmanın ardından, bu kez de köpeği olaydan önce sattığını öne süren Taşdemir hakkında, 'Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakma, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçlarından dava açıldı. Adana 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuksuz sanık Taşdemir, "Köpeği olay tarihinden önce sokaktan geçen birisine 200 liraya sattım. Köpek bana alışık olduğu için kaçmış olabilir. Olay tarihinde köpek V.Y.'de değildi" dedi. Köpeği görünce korkup kaçtıklarını belirten Ece Erboğa ise yaşadıklarını şöyle anlattı: "Köpek sessizce arkamdan gelip beni yere düşürdü. Sonra yüzümden, sağ tarafımdan arkaya, saçıma doğru beni ısırdı. Yaralandım. Sopalarla köpeğe vurdular. Köpek beni bıraktı. Sonra beni hastaneye götürdüler." DHA'nın haberine göre; mahkeme, Taşdemir'i 'taksirle yaralama' suçundan 6 ay, 'hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması' suçundan da 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanığa verilen toplam 9 ay hapis cezası, 5 bin 400 lira para cezasına çevirdi. Mahkeme hakimi, zararın giderilmediği ve sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönde kanaat oluşmadığından dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi | Pitbull dehşetine 5 bin 400 lira | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kürekte erkekler hafif kilo 2 çiftede Cem Yılmaz ve Hüseyin Kandemir, alt klasman grubu C/D2 yarı finalinde 7.24.14’le 2. oldu ve finale kaldı. Yelken yarışlarının 3. gününde ‘finn’de Alican Kaynar, genel klasmanda 3. sırada yer aldı. ‘Lazer radial’de Nazlı Çağla Dönertaş ise 3. günü genel klasmanda 14. sırada tamamladı. 470’te Ateş-Deniz Çınar çifti de ilk yarışının ardından genel klasmanda 19. sırada yer aldı. | Kürekte tarihi başarı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Mersin'in Tarsus ilçesinde vahşi bir şekilde öldürülen 20 yaşındaki için yurt genelinde protestolar sürüyor. Özgecan Aslan'ın memleketi Mersin'de gösteri düzenlendi. Farklı okullarda eğitim gören öğrenciler, Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı. Döviz taşıyıp slogan atan öğrenciler, Özgecan Aslan'ın öldürülmesini protesto etti. Grup adına konuşan Samet Karataş, gençlerin, kadınların öldürülmesine kayıtsız kalmayacağını göstermek için toplandıklarını söyledi. Genç bir fidanın yok edildiğini belirten Karataş, "Öğrenci arkadaşlarımızla Özgecan'ın sahipsiz olmadığını göstereceğiz. Katilerinin, sadece cezaevinde yatmalarının değil, idam edilmelerini istiyoruz" dedi. Güvenlik Şube Müdürü Murat Esertürk, Özgecan Aslan'ın evine doğru yürüyüşe geçen öğrencilere etkinlik için teşekkür etti. Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Esertürk, " Özgecan'ın nezdinde hepiniz iyi birer Özgecan, iyi birer öğrenci ve evlat olun. Biz her zaman yanınızdayız, sizlere teşekkür ediyoruz" dedi. Özgecan'ın fotoğrafını dağıtan polisler, öğrencilerin, ekip araçlarındaki megafondan slogan atmalarına da izin verdi. Taziye çadırına gelen öğrenciler, Özgecan'ın ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. Anne Songül ve baba Mehmet Aslan, öğrencileri karşısında görünce duygulandı. Gözyaşlarını tutamayan anne Aslan, "Kıyamam ben. Melek yüzlü kızım" diye ağıt yaktı. Özgecan'ın anne ve babası, ziyaret sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. | Öğrenciler polis otosundan Özgecan Aslan için slogan attı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Merkez Bankası bu amaçla, finansal sisteme ek döviz likiditesi sağlanması amacıyla, "rezerv opsiyonu mekanizması" kapsamında döviz imkânına ilişkin bazı katsayıları düşürdü. | Merkez Bankası'ndan dolar için yeni hamle | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yaklaşık bir aydır 'Kırmızı Göl'de devam eden çalışmalar bugün sonuç verdi. Rum uzman ekipleri 'Kırmızı Göl'de bir bavul daha tespit etti. Bavul özel bir çalışma ile dışarı çıkarıldı. 'Kırmızı Göl'de bulunan bavulun içerisinde bulunan çürümüş cesedin 29 yaşındaki Maricar Valtez’e ait olduğu düşünülüyor. 6 yaşındaki Sierra Graze Seucalius'in cesedi ise hala kayıp. Bavulun içerisinde, tuğla parçaları olduğu, kadının da işkence gördüğü belirlendi. Olay yerinde açıklama yapan Rum Polis Genel Müdürü Kipros Mihailidis, kariyerinde bu tür zulümlerle hiç karşılaşmadığını söyledi. Mihalidis, cesedin bulunması sırasında da Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis'e bilgi verdi. Mihalidis, daha önceki açıklamalarında da, "Kurbanların ailelerinden samimi şekilde büyük bir özür diliyorum. Üzüntülerimi ve öfkemi ifade etmek istiyorum. Savunmasız ve masum ruhları korumakta başarısız olduk" demişti. Birlikte olduğu kadınların önce boynunu kıran 'seri katil' Rum Subayı, polise verdiği ifadesinde, "Kadınları boğdukça kendimi iyi hissettim, tekrar yaptım. Tutuklanmasam yine yapardım" demişti. Kıbrıs Rum Kesimi'nde ortaya çıkan seri cinayetler sonrasında Kıbrıs Rum Adalet Bakanı Ionas Nicolaou görevinden istifa etmişti. Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis de; Polis Genel Müdürü Müdürü Zacharias’i görevden almıştı. | 'Kırmızı Göl'de içinde insan kemiklerinin olduğu bir bavul daha bulundu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Trafik kazalarında emniyet kemerinin kullanılmamasından kaynaklanan ölüm ve yaralanmaları en aza indirmek için “Yol Güvenliği Savunuculuk Projesi” düzenlendi. Türk Kızılayı ile Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) işbirliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, emniyet kemeri kullanımı konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Emniyet kemeri takmayanlara uygulanan cezanın caydırıcı olması için yasa çıkarılması talebiyle imza kampanyası başlatılırken, Galata Köprüsü’nün Karaköy ayağındaki basın toplantısında konuşan Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, geçen yıl Türkiye’deki trafik kazalarında yaklaşık 8 bin 700 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 bin kişinin yaralandığını ve sakatlandığını belirtti. Akar, piyasada 3 liraya satılan, susturucu da denilen emniyet kemeri tokasının insan hayatına mal olabileceğini vurgulayarak, “Kemer kullanmamak ve kurallara uymamaktan kaynaklanan kazaların Türkiye’ye maliyeti bir insana bedel değil ama 20 milyar lira” ifadelerini kullandı. 47 Trafikten sorumlu Istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Alper ise “Maalesef kemer takma oranımız Avrupa standartlarına çıkamadı henüz. Şu anda Istanbul içinde kemer takma oranı yüzde 47, şehirlerarası yollarda yüzde 57. Kemer kullanmamanın cezası 88 lira idari para cezası. Biz, 2014 yılının tamamında 162 bin sürücüye emniyet kemeri kullanmamaktan dolayı ceza yazdık” diye konuştu. TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş ise “Bu kemer tokasının üzerinde 3 lira ibaresi var ancak toplum, devlet ve ailenin omurilik felçlisine yaptığı katkı 4 milyon doları buluyor. 3 liralık bir toka, manevi anlamda ömür boyu tekerlekli sandalyeye bağlanmasına neden olabiliyor ve maddi anlamda 4 milyon dolarını götürebiliyor” diye konuştu. Trafik polisleri sürücülerin ve yolcuların kemer takıp takmadığını kontrol etti. | Emniyet kemeri tokaları insanın hayatını riske atıyor! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! Fransız polisi, 'da Noel pazarını hedef alan saldırının faili olduğu değerlendirilen 29 yaşındaki 'i ölü ele geçirdi. Fransız basınında yer alan haberlere göre, Strazburg'daki saldırının faili olduğu değerlendirilen 29 yaşındaki Chekkat kentteki Lazaret Caddesi'nde polisin düzenlediği operasyonda öldürüldü. İçişleri Bakanı Christophe Castaner, düzenlediği basın toplantısında dün akşam saldırganın ölü ele geçirilmeden önce 3 polise ateş açtığını belirtti. Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen silahlı saldırıyı terör örgütü DAEŞ'in üstlendiği belirtildi. Fransız basınında yer alan haberlere göre, Strazburg'da salı akşamı düzenlenen silahlı saldırıyı DEAŞ üstlendi. Strazburg'un en önemli meydanlarından Place Kleber'de kurulan Noel pazarına yakın bir bölgede salı akşamı silahlı saldırı düzenlenmiş ve saldırıda 3 kişi hayatını kaybetmiş, 12 kişi yaralanmıştı. Saldırganın saldırıdan sonra kaçtığı ifade edilmişti. Saldırının ardından terörle mücadele eylem planının "acil saldırı uyarısı" seviyesine yükseltilmişti. Paris Savcısı Remy Heitz, saldırganın polis takibindeki 29 yaşındaki Cherif Chekkat olduğunu belirterek, şüphelinin daha önce hırsızlık ve tecavüz suçlarından Fransa, Almanya ve İsviçre'de mahkeme tarafından 27 kez cezalandırıldığını bildirmişti. | Fransa'daki Strazburg saldırısında 3 kişinin ölümüne neden olan saldırgan ölü olarak ele geçirildi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde 6 çocuk, bisikletleriyle gezintiye çıktı. Çocuklar Ergene Nehri kıyısında mola verdi. 6 arkadaş, çamurda kirlenen bisikletlerini nehirde yıkamak istedi. Ancak çocuklardan Umut Buğra Yonat, Efe Baybüre ve Bahadır Sarı dengesini kaybederek nehre düştü. Akıntıya kapılan çocuklar kayboldu. Havanın kararmasıyla ara verilen arama çalışmaları sabah saatlerinde yeniden başladı. Ekipler Efe Baybüre'nin cesedini olay yerinin 1 kilometre ilerisinde buldu. Havanın kararmasıyla ara verilen arama çalışmalarına yarın devam edilecek. | Ergene'de çocuklardan birinin cesedi bulundu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dikkate alınmayan belirtiler bazen umulmadık şekilde büyüyerek sağlığımızı tehdit etme noktasına gelebiliyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı, yazı dizimizin ikinci bölümünde de hangi belirtilerin hangi sağlık sorunlarının işareti olabileceği hakkında bilgi vermeyi sürdürüyor. Küçücük sorunların içinden çıkılmaz sağlık problemlerine dönüşebileceğini unutmamak ve ihmalci olmamak gerekiyor. (Yeme düzeninde değişiklik olmamasına rağmen) İştah normal ise kontrolsüz şeker hastalığı ve tiroidin hızlı çalışması ile bağırsaklarda emilim bozukluğu düşünülmelidir. Kişide iştahsızlık da var ise akla; enfeksiyonlar, kanser, romatizmal ve bağışıklık sistemi hastalıklarının alevlenmesi gelmelidir. Gastrit, ülser gibi hastalıklarda olur. Mide asidinin fazla olması ve mide duvarına zarar vermesi ile oluşur. Bazı ilaçların mide duvarında erozyon oluşturması durumunda normal asit miktarında da ğrı ve yanma olabilir. "Helikobakter pylori" adı verilen mide mikrobunun mide duvarınının korunma sistemlerini bozması da bu yakınmalara yol açabilir. Yemeğin hızlı ve fazla yenmesi yüzünden sindirim yükünün artması da mide ağrılarının oluşum nedenlerindendir. Bazı gıdalara karşı sindirim sistemi enzimlerinde doğuştan yetersizlik olabilir. Bu gıdaların yenmesi durumunda mide ağrıları görülebilir. (Laktoz intoleransı) Yemek borusu ile mide arasındaki sibop sisteminin gevşek olması nedeniyle gelişen reflü hastalığında olur. Normalde mideden yemek borusuna geçmeyen asit yemek borusuna geçer, ağza kadar gelip yanma hissine yol açabilir. Göğüs orta bölgesinde de yanma olabilir. Bu soruna daha çok yemekten ve yattıktan sonra rastlanır. En önemli nedeni gece sağlıklı uyku uyumamaktır. Değişik nedenlerle vücudun biyolojik ritminin bozulması kaynaklı olup geceyi gece, gündüzü gündüz gibi yaşamamaktır. Uykuda kısa sureli solunum durması (uyku apnesi),huzursuz bacak sendromu olması, gece yatmadan önce yemek , Yatma saatine yakın fazla çay kahve içmek, kronik hastalıkların uygun tedavi edilmemesi nedeniyle oluşan bedensel rahatsızlıkların uyku kalitesini bozmasına sık rastlanır. Akut ve kronik enfeksiyonlar, kansızlık, tiroid hastalıkları, uygun tedavi edilmeyen şeker hastalığı, böbrek üstü bezi yetersizlikleri, vitamin eksiklikleri, bağışıklık sistemi hastalıkları, kasları ilgilendiren nörolojik hastalıklar ile kas romatizması gibi durumlarda olur. Ancak bu tip yorgunlukların ve tükenmişlik hissinin yüzde 50 nedeni duygu durum bozuklukları, açık ya da maskeli depresyondur. Devamlı terleme varsa tiroidin hızlı çalışması akla gelir. Ayrıca brusella, tuberküloz, böbrek iltihabı, safra yolları iltihabı, abse, sepsis gibi enfeksiyon hastalıklarında, lenfoma , böbrek üstü bezinin orta kısmının fazla adrenalin salgılaması, kan şekerinin düşmesi, ter bezlerinin başka bir hastalık olmaksızın hızlı çalışması, menopoz, sıcak çarpması durumlarında da aşırı terlemeye rastlanabilir. Bölgesel ya da yaygın olarak ter bezlerinin çalışmaması ya da doğuştan ter bezlerinin olmamasıdır. Genellikle cildin doğuştan ya da kazanılmış bazı hastalıklarında olur. Bu kişiler kolaylıkla sıcak çarpmasına maruz kalabilir. Gerçekte kalbin dakika atım sayısı artmaksızın çarpıntı hissi olması genellikle duygu - durum bozukluklarına (panik atak, stres, endişe, kaygı) bağlıdır. Kalp hızının düzensiz olarak arttığı çarpıntı halleri kalbin ritim iletim sistemi ile ilgili hastalıklarında olur. Kalp hızının düzenli arttığı çarpıntı, kalp kastalıkları, tiroidin hızlı çalışması, kan şekeri düşmesi, adrenalin salınımının fazla olması, kansızlık, ateş, değişik nedenlere bağlı tansiyon düşmesi, aşırı kahve, nikotin, alkol tüketimi ve oksijen yetersizliğinde görülür. Hava yollarını dışarıdan ya da içeriden daraltan patolojilerin olması, beyinden solunum dürtüsünün yetersizliği, göğüs kafesi ve kaslarının hastalığına bağlı olarak göğsün soluk alıp verme işini (pompa) yeterince yapamaması, hava keseciklerinin iltihap, ödem ile dolu olması (pnömoni, kalp yetmezliği),akciğer damarlarında tıkanıklık (akciğer embolisi),kansızlık. (merdiven çıkma, işe yürüme vb) Kansızlık, kas hastalıkları, eklem hastalıkları (romatizma, kireçlenme),kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, ileri derece demans, beslenme yetersizliği, ileri evre böbrek ve karaciğer hastalığı , kaslara çalışma emrini götüren sinir sisteminin hastalıkları (felçler, periferik sinir sistemi hastalıkları) Kol ve bacaklarda kasılma ile birlikte olan bayılmalar sara hastalığında (epilepsi) olmaktadır. Yığılıp kalma şeklinde olan bayılmalar genellikle tansiyon düşmesine bağlı olur. Bunların dışında ileri derece kansızlık, kan şekeri düşmesi, beyin tümörleri, oksijensizlik, vücutta karbondioksit gazının birikmesi, beyinde dolaşım yetersizliği, beyin damarlarında tıkanma, beyin kanaması, tuz dengesi bozuklukları, kalpte ritim bozukluğu, beyin enfeksiyonu, kan dolaşımı enfeksiyonu, ileri derecede ateş, sıcak çarpması da bayılma nedenleri arasındadır. Haftada 3 defa ya da daha az dışkılama olmasıdır. Karın ağrısı ve şişkinlikle birlikte olup, kilo kaybı, ateş, kanama, kansızlık gibi belirtilerin olmaması ve kolonoskopinin normal olması durumunda bağırsak sinirlerinin düzenli çalışmaması sorumlu tutulmaktadır. Bağırsakların içten ya da dıştan tıkanması ya da daralması ( tümör, polip, yapışıklık, bağırsak dönmesi) uzun bağırsak, tiroid tembelliği, potasyum eksiklikleri, bağırsak sinirlerinin felç olması, omurilik yaralanmaları, hareketsizlik, yetersiz sıvı ve lif alınması, bazı ilaçların yan etkisi (idrar söktürücüler, sakinleştirici ilaçlar, allerji ilaçları )bu soruna yol açabilir. Günde üç defa veya daha fazla sulu dışkılama olması h01alidir. Bağırsak sinirlerinin düzensiz çalışması sonucunda huzursuz bağırsak sendromunun bir komponenti olabilir. Ateş, karın ağrısı, bulantı ve kusma ile birlikte oluyorsa akla genellikle bağırsak enfeksiyonları, gıda zehirlenmeleri gelmelidir. Tiroid bezinin hızlı çalışması, bazı hormonların bağırsaklardan fazla salgılanması, bağırsakların mikropsuz iltihabi hastalıkları, fazla antibiyotik kullanımına bağlı bağırsak florasının bozulması en sık görülen nedenlerdendir. Mide - bağırsak sistemindeki iltihaplar, safra kesesi hatalıkları (taş, safra çamuru, safra kesesi iltibabı) reflü hastalığı, karaciğer ve böbrek yoluyla vücuttan uzaklaştırıla toksik maddelerin atılamaması (üre, kreatinin, amonyak),kafa içinde basınç artışı yapan (tümör, iltihap) durumlar , bazen de organik bir neden olmadan ortaya çıkan psikolojik sorunlar bulantı ve öğürma yapabilir. Hamileliğin ilk dönemlerini de unutmamak gerekir. Eğer birey demir ilacı kullanmıyorsa akla mide kanaması gelmelidir.Midedeki kan proteinlerinin asit ile sindirilmesi ile bu renk oluşmaktadır. Katrana benzer ve pis kokuludur. Hemen kan sayımı ve dışkıda kan testi yapılıp doğrulanmalıdır. Genellikle bağırsak bakteri florasının bozulması sonucunda bu bakterilerin bağırsak içeriği ile temasa geçmesi ile metan gazının oluşmasıdır. Sindirim enzimlerinin yetersiz olması, bağırsak kasılmalarının az ve kuvvetsiz olması ile ilerletme fonksiyonunun yavaşlığı, anüste dışkılama kontrolü yapan kasların aşırı spazmı bu soruna yol açmaktadır. Yetersiz sıvı alımı, kontrolsuz şeker hastalığına bağlı çok idrara çıkma sonucu sıvı açığı olması, böbreklerde suyu tutan ADH hormonunun yetersiz ya da etkisiz olması sonucu çok idrara çıkma sıvı açığı olması (şekersiz şeker hastalığı),beyindeki susama merkezinin dengesinin bozulması, uzun süren ateşli hastalık, tükrük bezlerinin az çalışması ile ağız kuruluğu gibi belirtiler gösterir. Günde 3 litrenin üzerinde idrar çıkarılması durumudur. İdrar yolu enfeksiyonları, kontrolsuz şeker hastalığı, şekersiz şeker hastalığı, böbrek tüplerinin hastalıkları, prostat büyümesi, kalp yetmezliği, idrar kesesinin ve idrar kontrolü yapan kasların düzenli çalışmaması, idrar söktürücü ilaçların kullanılması, kalsiyum seviyesinin yüksekliği nedeniyle görülür. Özellikle karbonhidrat içeriği fazla olan yemekler yendikten sonra normalden fazla insulin salgılanması meydana gelir. Bu nedenle kişide yarımla bir saat aradan sonra fazla salınan insuline bağlı kan şekeri düşmesi olur ve tekrar erken açlık hissi oluşur. Birey hemen tatlı yeme ihtiyacı hisseder ve kısır döngü bu şekilde devem eder. Kan şekeri düzeyinde tepeler ve vadiler olması çok acıkmanın en sık nedenidir. Bu yakınma sinir dokusuna zarar veren fıtık, sıkışma gibi durumlarda ve metabolik medenlere bağlı olarak görülebilir. Karıncalanma yakınması ayrıca özellikle toplardamarları ilgilendiren iç ya da dış varis durumlarında olabilir. Kan dolaşımını zorlaştıran, kan koyulaşmasına neden olan (sıvı noksanlığı, kanda hücre sayısının fazla olması şekerin ve kan yağlarının çok yüksek olması) durumlar ile vitamin noksanlıklarında da olabilir. Kas, damar, kemik ve sinir dokusu kaynaklı olabilir. Tedavi yaklaşımları farklı olduğu için bunun ayırımını yapmak gerekir. Kas ağrıları; iltihaplanma, kası ilgilendiren yumuşak doku romatizmasında, bazı ilaçların kaslara zarar vermesi, enerji üretim sistemlerinde yetersizlik olması durumlarında olur. Kemik ağrıları özellikle D vitamin yetersizliği ile kemik erimesinde kemik tümörlerinde göeülür. Damar ağrıları özellikle atardamarlarda tıkanma olması durumunda meydana gelir. Yol yürüyünce ağrı nedeniyle durup dinlenme ihtiyacı olur. Bacaklar soğuk ve soluktur. Reyno hastalığında olur. Damarların duvarında bulunan ve çevre ısısına gore damarların daralması ve genişlemesini yöneten sinirlerin çalışma düzeninin bozulması söz konusudur. Sorun, bu sinirlerin doğrudan kendilerinin hasta olmasına bağlı olabileceği gibi kol ve bacaklardaki romatizma hastalıklarına da bağlı olabilir. Safra kesesi, mide, pankreas gibi sindirim sistemi hastalıklarında kürek kemiği bölgesine yansıyan ağrılar olur. Bu duruma genellikle karın ağrısı, bulantı gibi yakınmalar eşlik eder. Omurganın sırt bölgesini tutan hastalıklarda (kemik erimesi, kireçlenme, metastaz, omurga arasındaki disk iltihabı, disk fıtığı, omurga romatizması),bazen akciğer hastalıkları ile kalp kastalıklarında da kürek bölgesine yansıyan ağrılar olabilir. | Hangi belirtiler hangi sorunun işareti? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube ekipleri, terör örgütü IŞİD'e yönelik yaptığı çalışmalar sonrasında 5 ilçede operasyon düzenledi. Dün gece saatlerinde Arnavutköy, Başakşehir, Fatih, Beylikdüzü ve Ümraniye ilçelerinde bulunan 11 adrese yapılan baskınlara Özel Harekat polisleri destek verdi. Operasyon kapsamında TEM ekipleri 28’i yabancı uyruklu toplam 33 şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital malzeme ile örgütsel doküman ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi’nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. | İstanbul'da 5 ilçede IŞİD operasyonu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Irak'ın kuzeyindeki Metina bölgesine hava harekatı düzenlendi. Hava harekatında, üs bölgelerine saldırı hazırlığındaki silahlı 12 terörist etkisiz hale getirildi. | Kuzey Irak'ta 12 terörist etkisiz hale getirildi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Ağrı merkezli 6 ilde terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 14 kişiden 12'si tutuklandı. Tutuklananlar arasında BDP Ağrı İl Başkanı da bulunuyor. Güvenlik güçlerince, bölücü terör örgütüne yönelik, merkezi Ağrı olmak üzere, İstanbul, Muş, İzmir, Diyarbakır ve Adana'da operasyon düzenlendi. Önceki gün yapılan operasyonda gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 14 şüphelinin sorguları tamamlandı. Mahkeme, 2 kişiyi tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakırken; aralarında Ağrı BDP İl Başkanı'nın da olduğu 12 kişinin KCK üyesi olmak ve terör örgütüne finans sağlamak suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi. Terör örgütüne yönelik Mardin'de operasyon vardı. Kızıltepe ve Derik ilçelerinde önceki gün yapılan operasyonda göaltına alınan 12 kişiden 10'u tutuklandı, 2 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öte yandan KCK ana davasının görülmesine, Diyarbakır'da devam edildi. Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 52'nci duruşmasında 4 tutuklu sanık tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Terör örgütü üst yapılanması davasında, aralarında 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen 5 sanığın da bulunduğu 95'i tutuklu, 152 kişi yargılanıyor. | BDP'li başkana KCK tutuklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Tekirdağ'ın Saray ilçesinde, kendisinden ayrılmak istediği gerekçesiyle kız arkadaşını silahla yaraladığı iddia edilen şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı. Alınan bilgiye göre, ilçede yaşayan Ömer V, kendisinden ayrılmak istediği belirtilen kız arkadaşı Cansu C. ile buluşarak barışmak istediğini söyledi. Barışma teklifinin reddedilmesi üzerine Ömer V, yanında bulunan tabancayla Cansu C'ye ateş etti. Ayaklarına ve kalçasına 3 kurşun isabet eden Cansu C, çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince Saray Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayın ardından kaçan şüphelinin, otomobille giderken Cansu C'nin erkek arkadaşı olduğu belirtilen İbrahim Y'ye de ateş ettiği, bu kişinin yara almadığı öğrenildi Polis, Ömer V'nin yakalanması için çalışma başlattı. | Barışmak istemeyen kız arkadaşını vurdu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye halkının giderek daha fazla uluslararası toplum tarafından terk edildiği hissine kapıldığını ifade ederek, hem Suriye halkının hem de komşu ülke halklarının uluslararası toplumun gözü önünde acı çekmeye devam ettiğini kaydetti. Siyasi reform talep eden Suriye halkının 2011'de barışçı bir şekilde protesto gösterileri için sokağa indiğini ancak Suriye Hükümeti'nin şiddetiyle karşılaştığını vurgulayan Ban, "Zamanla siviller silahlanarak bu baskıya cevap verdi, bölgesel güçler müdahil oldu ve ardından da radikal gruplar ülkede zemin buldu" ifadelerini kullandı. Ülkede 220 binden fazla Suriyeli'nin öldürüldüğünü, ülke nüfusunun yarısının evlerini terk ettiğini, 4 milyondan fazla kişinin komşu ülkelere sığındığını kaydeden Ban, her yeni günün yeni ölümler ve yıkımlar getirdiğini dile getirdi. Küresel dikkatin IŞİD ve diğer terörist örgütlere yöneldiğini anlatan Ban, "Dikkatimizi Suriye halkına vermeli ve onların dertlerine odaklanmalıyız. Eğer tüm bölgeyi etkisi altına alan aşırılıkçı şiddet ve mezhepçilik ateşini söndürmek istiyorsak Suriye'deki çatışmaları sonlandırmak zorundayız" ifadelerini kullandı. BM'nin halka yardım ulaştırmaya çalıştığını, BM Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın Halep'te çatışmaların dondurulması için görüşmelerini sürdürdüğünü kaydeden Ban, bu ay sonunda Kuveyt'te Suriye halkı ve komşu ülkelerdeki mülteciler için bağış toplama konferansı gerçekleştirileceğini belirterek, "Kuveyt'teki konferansta ülkelerin Suriye halkına cömertçe yardım etmesini bekliyorum" çağrısında bulundu. | Ban'dan Suriye çağrısı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Olay, 14 Mayıs saat 01.00 sıralarında Çukurova ilçesi Mahfesığmaz Mahallesi 79083. Sokak'ta meydana gelmişti. İddiaya göre, Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Öğretmenliği bölümü öğrencisi Kandemir Yaluk (23),evlerinin bulunduğu apartmanın bahçesine girdiği sırada kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğramış, kaldırıldığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde hayatını kaybetmişti. Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri Yaluk'un, Seda Y. isimli bir kızla sevgili olduğu, bu nedenle kızın daha önceki sevgilisi olan Muhammet Emin K. ile aralarında husumet olduğunu belirledi. Bu üzerine eski sevgili Muhammet Emin K., annesi Gülesin K., kızları Ramize Ç. ile Rezzan S., damatları Burhan S. ile Gökhan Ç.'yi gözaltına alan polis, şüphelileri "cinayet işlemek ve cinayete yardım ve yataklık etmek" suçlamalarıyla adliyeye sevk etti. Şüphelilerden eski sevgili Muhammet Emin K. ve annesi Gülesin K. tutuklanırken, kızları Ramize Ç. ile Rezzan S., damatları Burhan S. ile Gökhan Ç. çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cinayeti azmettirdiği iddiasıyla aranan baba Ali K. ise yaklaşık 3 ay sonra Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından Ceyhan ilçesinde yakalandı. Buradan Adana Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Ali K., alınan ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Ali K.'nin "cinayeti sen mi azmettirdin?" diye soru soran gazetecilere "Senin yaptığını düşünüyorum" demesi ise dikkat çekti. Olayla ilgili gözaltına alınan kızları Ramize Ç. ile Rezzan S. de Adana Adli Tıp Kurumu'na gelerek babalarına el salladı. Ali K.'nin ise polis otosuna binerken kızlarına öpücük attığı görüldü. Polis, tetikçinin yakalanması için çalışma başlattı. | Adana'da cinayeti azmettirmekten aranan baba yakalandı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Şırnak'ın İdil ilçesinde konuşan Leyla Zana, "Ölümleri durduramazsak ben ölüm orucuna yatacağım" dedi. HDP'nin düzenlediği mitingde konuşan Ağrı Milletvekili Leyla Zana, elinde silah olan bütün taraflara seslendiğini belirtti ve ölümleri seyretmektense ölmeyi tercih edeceğini söyledi. Zana, "Artık yeter, gençler öleceğine biz ölelim” diye konuştu. Seçim süreci öncesine geri dönülmesini de isteyen Leyla Zana, müzakerelerin yeniden başlamasını istedi. | Leyla Zana: Ölümler durmazsa ölüm orucuna yatacağım | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Hollanda parlamentosu, Güneydoğu'daki operasyonlar nedeniyle, Avrupa Birliği'nin (AB) üyelik müzakereleri çerçevesinde Türkiye'ye verdiği parasal yardımların dondurulmasını istedi. Parlamento, Hollanda hükümetini, Türkiye'nin güneydoğudaki operasyonlar konusunda da adım atmaya çağırdı. Avrupa Birliği de, Türkiye'nin güneydoğusunda şiddetin bir an önce durdurulması için acil ateşkes ve PKK ile müzakerelere geri dönülmesi çağrısı yaptı. Hollanda'da ana muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Parti (CDA), Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan gelişmeleri parlamento gündemine taşıdı. CDA Milletvekili Pieter Omtzigt tarafından hazırlanan önergeye parlamentoda çoğunluğu oluşturan 7 parti destek verdi. Bunların arasında hükümet ortakları Liberal Sağ Parti (VVD) ve İşçi Partisi (PvdA) ile Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) de yer alıyor. Parlamentonun büyük bölümünün desteklediği önerge, Dışişleri AB işleri komisyonlarında kabul edildi. BBC Türkçe'de yer alan habere göre, önergede, AB'nin üyelik müzakereleri çerçevesinde Türkiye'ye verdiği parasal yardımların, hukuk ilkesine bağlı bir devlet yönetiminin kurulmasını amaçladığının altı çizildi. Ancak Ankara'nın bu yardımları yapısal reformlar yerine Güneydoğu'da kendi halkına karşı kullandığı savunuldu. Bu nedenle AB'nin Türkiye'ye verdiği parasal yardımların dondurulması önerildi. Hollanda hükümetinden de bu konuda AB nezdinde girişimde bulunulması istendi. Parlamento, Hollanda hükümetini, Türkiye'nin güneydoğuda kendi halkına yönelik operasyonları konusunda da adım atmaya çağırdı. Önergede, bu koşullar içerisinde Türkiye'nin AB ile müzakerelerde hukuk devleti başlığını açmaya hazır olup olmadığı soruldu. Hollanda Parlamentosu, Dışişleri Bakanı Bert Koenders'dan Güneydoğu'daki gelişmeler ve Hollanda hükümetinin bu konudaki girişimlerine ilişkin 4 Ocak'a kadar meclisi bilgilendirmesini de istedi. Dış ilişkiler ve güvenlikten sorumlu AB Yüksek Komiseri Federica Mogherini'nin sözcüsü de, Güneydoğu'da şiddetin daha fazla tırmanmasını önlemek için acil ateşkes çağrısı önerisinde bulundu. AB Sözcüsü, Ankara'ya PKK ile başlatılan barış sürecine yeniden ve ivedilikle dönülmesi çağrısı yaptı, AB'nin barışa yönelik olumlu adımları her zaman desteklediğini vurguladı. | Hollanda: Türkiye'ye AB yardımı dondurulsun | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İspanya'da NATO'ya bağlı çalışmalar yapan F-16 tipi Yunan askeri uçağının düşmesi sonucu 10 kişi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, kaza başkent Madrid'in 260 kilometre güneydoğusundaki Los Llanos (Albacete) askeri üssünde meydana geldi. NATO'nun eğitim programına katılan Yunan F-16 savaş uçağı, havalandıktan kısa bir süre sonra askeri üste bulunan park halindeki uçakların olduğu bölgeye düştü. Kazada 2 Yunan pilotun da aralarında olduğu 10 kişi hayatını kaybetti; 13 kişi de yaralandı. Hayatını kaybeden diğer askerlerin hangi ülkeden oldukları henüz bilinmiyor. Verilen ilk bilgilerde, uçağın uçuş seviyesinin altında olduğu ve bir hangara çarptığı ifade edilirken, bölgeden ateş ve dumanların yükseldiği kaydedildi. Kazanın, pilotlardan birinin kalkış sırasında yaptığı yanlış bir manevra hatasından kaynaklandığı tahmin ediliyor. Söz konusu askeri üste genelde NATO'ya bağlı uçakların bulunduğu ve pilotlara mükemmelleştirme kursları veren bir okulun da burada olduğu belirtildi. | Yunan savaş uçağı düştü: 10 ölü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Spor Toto 'de 7. yılına kötü bir başlangıç yapan ve istediği galibiyet serisini alamayan Akhisarspor, Cihat Arslan’dan boşalan teknik direktörlük boşluğunu doldurmak için arayışlarını hızlandırdı. Yönetim İbrahim Üzülmez ve Yılmaz Vural ile anlaşma sağlayamayınca şimdi de Hamza Hamzaoğlu’nun kapısını çaldı. Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında 24 Şubat Pazar günü Galatasaray’ın konuğu olacak Akhisarspor, Yardımcı Teknik Direktör Cem Kavçak önderliğinde çalışmalarını sürdürüyor. maçından önce bir teknik direktör ile anlaşmaya varılmazsa maça Cem Kavçak ile çıkması bekleniyor. Yeşil-siyahlılarda Mustafa Yumlu, Hasan Ali Adıgüzel, Miguel Lopes, Güray Vural, Dany ve Eray Ataseven ile cezalı bulunan Josue ve Serginho Galatasaray maçı kadrosunda yer alamayacak. Yönetim ve Hamzaoğlu’nun bu akşam bir görüşme yapması bekleniyor. | Akhisar'da hedef Hamza Hamzaoğlu! | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: yükseldi. , önceki kapanışa göre yaklaşık yüzde 0,5 artışla 125.8 liradan işlem görüyor. 'da 206, 842 liradan satılıyor. ise 1.268 dolar civarında alıcı buluyor. Uzmanlar, Fed başkanlarının konuşmalarının yakından takip edileceğini, altın yatırımcısının gözünün ABD verilerinde olacağını belirtiyor. | Altının gramı 126 lira sınırında (Çeyrek altın ne kadar?) | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Keçiören Metrosu' nun açılış töreninde konuştu. Sözlerine Keçiören Metrosu'nun hayırlı olması dileğiyle başlayan Erdoğan, "Bu hattın başkente kazandırılmasında emeği geçen Sayın Başbakan, bakan arkadaşlarımız, teknokrat, bürokrat arkadaşlarımız, büyükşehir belediyemiz ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum" dedi. Yatırım değeri 1 milyar lira olan metronun 9 istasyona sahip olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu hatla trafiğin çözüme kavuşacağına inanıyorum. Metronun inşasında yaşanılan sıkıntıları biliyorum. Sabrın sonu selamettir. Bu projenin bitirilmesini sevinçle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Keçiörenlilerden haklarını helal etmelerini diliyorum. AKM-Kızılay hattının da en kısa sürede sonuçlandırılmasını özellikle istiyorum" diye konuştu. Erdoğan konuşmasının sonunda Ankaralılara bir müjde verdi. Keçiören Metrosu'nun yolcu ücretinin 2,5 lira olarak belirlendiğini söyleyen Erdoğan, metronun 15 Ocak'a kadar ücretsiz hizmet vereceğini bildirdi. "15 Temmuz Keçiören'in dik duruşunun en güzel örneğidir. Keçiören gaziler, şehitler verdi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Burada Keçiören'de Yozgat'tan, Çorum'dan Çankırı'dan, Kırıkkale'de, Karadeniz'den gelmiş vatandaşlarımız yaşıyor. Keçiören'de kimse kimseye bu Türk mü Çerkez mi Boşnak mı diye bakmaz. Kimse kimseye bu Sunni mi Alevi mi diye bakmaz. Burada herkes komşudur, dosttur, kardeştir. Farklılıklar üzerinden milletimizi birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bugüne kadar denemedikleri yol kalmadı ama başarılı olamadılar. Kardeşliğimizi bozamadılar, birlik beraberliğimizi zedeleyemediler. Terör örgütü ve destekçileriyle vatandaşlarımız arasındaki ayrımı daima titizlikle yaptık. Kürt vatandaşlarımızın hayatlarını zehir edenleri milletimiz çok iyi gördü görüyor. En son olarak hayat tarzı tartışması üzerinden toplumun bir kesimini tahrik ediyorlar. Milletimiz hangi inançtan olursa olsun, şunu iyi biliyor. Türkiye terör örgütleri tarafından diz çöktürülmeye çalışılmaktadır. Bu millet er meydanından hiçbir zaman kaçmamıştır. İşte görüyorsunuz, adam gibi karşımıza çıkamayanlar, terör örgütleri aracılığıyla canımızı yakmanın, bizi arkadan hançerlemenin hesabı içindeler. Bizi bir dönem 'DEAŞ'le mücadele etmiyor' diye uluslararası alanda sıkıştıranların, ahlaksızca itham edenlerin, bu örgütün tepesine bindiğimizde bir anda karşımıza geçip, 'daha ileriye gitmeyin' demeleri boşuna değildir; '20 kilometreyi geçmeyin' demeleri boşuna değildir. Onlar ne derse desin, biz kendi göbeğimizi kendimiz kestik ve yola devam ediyoruz. DEAŞ'a karşı başka bir terör örgütünü destekleyenlerin oyunları ve bahaneleri, Türkiye'nin sahaya inmesiyle bozulmuştur, boşa çıkmıştır. Görüldü ki bunların derdi, bölgeyi DEAŞ'ten ve diğer terör örgütlerinden temizlemek değil, tam tersine bölgenin, bitip tükenmeyen bir kan ve ateş denizine dönüştürülmesidir. Bunların derdi DEAŞ'ı temizlemek değil. DEAŞ, PKK, PYD, YPG, DHKP-C ve ilave ediyorum FETÖ, hiç birbirlerinden farkı yok. Bu niyetlerini hiçbir zaman gizleme gereğini zaten duymadılar. Suriye'deki, Irak'taki Arap, Kürt, Türkmen, diğer gruplar, onların oyununda kolayca feda edilecek piyonlar olabilir. Bizim için bu insanlar, bin yıllık kaderdaşlığımız, akrabalığımız, soydaşlığımız olan, kendimizden ayrı görmediğimiz kardeşlerimizdir. Biz bu tehditleri oralarda karşılamazsak oralardaki kardeşlerimizin güvenliğini huzurunu koruyamayız. Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız. Şunu bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız; Türkiye'nin güvenliği Gaziantep'te değil Halep'te, Hatay'da değil İdlip'te, Mersin'de değil Kıbrıs'ta, Kars'ta değil Nahçıvan'da, Artvin'de değil Batum'da, Trakya'da değil Balkanlar'da başlar, bunu böyle bilelim. Ülkemize yönelik tehditleri kaynağında yok etmek zorundayız. Hem sahada hem masada olarak hukukumuzu sonuna kadar aramakta kararlıyız." Öncesinde konuşan Başbakan Binali Yıldırım ise özetle şunları söyledi: "Bugün Keçiören için Ankara için çok önemli bir gün. İnsanlarımızın hayatını kolaylaştıracak önemli bir eseri açıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım, bu metro biraz uzadı. Bitmesi 13 yılı buldu. 9 kilometrenin üzerinde bir hattan bahsediyoruz. Yılda 270 milyon yolcu taşıyacak kapasiteye ulaşacak. Sinyal sistemi buna göre yapıldı. Ulaştırma Bakanı olduğum dönemde bunun test sürüşüne geldiğimizde bir genç bana, 'bizim buradaki Keçiören Metrosu önemli bir söyleme dönüştü, aşkımız Keçiören Metrosu gibi olsun hiç bitmesin' söylemi var dedi. Gençler artık yeni bir slogan bulsun. Aşkınız bitmesin ama Keçiören Metrosu bitti. 15 Temmuz Keçiörenlilerin 15 Temmuz'da gösterdiği kahramanlık nedeniyle istasyonun adı Şehitler İstasyonu'na döndü, meydanın adı da Şehitler Meydanı oldu. Sayın Cumhurbaşkanım bu hattın hizmete girmesiyle raylı sistem Ankara'da 65 kilometreye istasyon sayısı da 54'e yükseliyor. Ankara için helali hoş olsun. Ankaralılar hak ediyor. Anayasada yapacağımız değişiklikle vesayet rejimi tarihin derinliklerinde kaybolacak. Milletin kararı her daim geçerli olacak. yeter artık söz milletindir. Milletin kararının üzerinde başka bir karar tanımıyoruz." | Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ankaralılara müjde | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: BDP heyetinin cumartesi günün İmralı'ya gerçekleştirdiği 6 saatlik ziyaretin içeriği henüz netleşmezken, Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan Başbakan Erdoğan konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. “Dönmeden bir şey söyleyemeyeceğim” diyen Erdoğan, "Türkiye'ye döndükten sonra arkadaşlarla değerlendirme yapacağız" dedi. Başbakan Erdoğan, sürece ilişkin açıklamanın da bu değerlendirme sonrası yapılacağını kaydetti. Türkiye’ye döndükten sonra arkadaşlarımla değerlendirmeyi yapacağız ve nedir, ne değildir bunları öğreneceğiz. Öğrendikten sonra da zaten en kısa zamanda gerekli olan açıklamaları ilgili bakan arkadaşlarım vasıtasıyla ya da salı günü grupta uygun bir şekilde yaparız. Şu anda bilgileri gerçek sahiplerinden dinlemeden yorum yapmam doğru olmaz. Bu arada Başbakan Erdoğan, gece yarısına doğru Ankara'ya döndü. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan da bir açıklama geldi. Partisinin Adıyaman İl Kongresi'nde konuşan Demirtaş, hem iktidara hem de muhalefete seslendi: Biz siyasetimizi kan belası, kin ve düşmanlık üzerine kurmadık. Hükümete de çağrımız şudur. Karşılıklı güven içerisinde bu süreci sürdürmek istiyorsanız, biz BDP olarak bu gelişmelere ortaklaşmaya hazırız. Diğer muhalefet partileri de destek olmak istiyorsa, gelen cenazelerden rahatsız oluyorlarsa, artık savaş bitsin; konuşarak tartışarak sorunları çözelim diyorlarsa, onların da bu süreci desteklemeleri lazım. Bu sürece destek AKP'ye destek anlamına gelmez. Biz barışa destek veriyoruz. Öte yandan ikinci İmralı görüşmesine ilişkin kabineden de ‘hassasiyet’ uyarısı geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in uyarısı BDP'ye yönelikti: Hükümetimiz bu süreci çok hassas şekilde götürüyor. Ama ben dünkü açıklamaları aynı hassasiyet içerisinde görmediğimi ifade etmek istiyorum. Barış sürecini zedelemeyecek, sürece büyük desteği baltalamayacak bir duruş sergilemek öncelikli olarak onların görevi. | Erdoğan İmralı için dönüşü bekliyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: ABD'nin başkenti Washington'da dördüncü ve belki de sonuncusu olacak Nükleer Güvenlik Zirvesi yapılıyor. ABD Başkanı Barack Obama'nın "Nükleer silahların yok edilmesi" sloganıyla yola çıktığı zirvede, iki gün boyunca nükleer silah yapımında kullanılan maddelerin aşırılık yanlısı grupların eline geçilmesinin önlenmesi konuşulacak. Söz konusu silahların terör saldırılarında kullanılmasının önlenmesi de zirvenin önemli maddeleri arasında yer alıyor. İki gün sürecek Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde radyoaktif madde stoklarının nasıl azaltılacağı ve nasıl daha güvenli halde tutulacağı sorularına da yanıt aranacak. Ancak iki önemli nükleer güç olan Rusya ve Pakistan'ın zirveye katılmaması dikkat çekiyor. Aşırılık yanlısı grupların, atom bombası elde etmek için gerekli radyoaktif malzemeleri Pakistan gibi ülkelerden elde edeceğinden endişe ediliyor. Uzmanlar, Pakistan'ın nükleer programının bu açıdan dünya için büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtiyor. Siyasi istikrarsızlığın yaşandığı Pakistan nükleer silah üretiminde başı çekiyor. Pakistan ordusundaki radikal İslamcılar, rüşvet bataklığına saplanmış yetkililer, nükleer malzemelerin terör gruplarının elinde geçme olasılığını artırıyor. Pakistan, en büyük düşman olarak gördüğü Hindistan sınırına küçük ölçekli nükleer silahlar yerleştirmeyi planlıyor. Elindeki nükleer silahlardan dolayı endişe duyulan başka bir ülke de Rusya. Batı ile ilişkilerinde soğuk bir dönem yaşayan Rusya, nükleer konularda işbirliği yapmaktan kaçınıyor. Rusya 2014 Kasım ayında yaptığı açıklamada, 2016'daki Nükleer Zirve'yi boykot edeceğini duyurmuştu. Rusya'nın bu kararından sonra ABD Kongresi, nükleer malzemelerin güvenliği için Moskova'ya para yardımını kesti. ABD de son dönemde nükleer silah envanterinin modernleştirmek için düğmeye başladı. Uzmanlar, ABD'nin yeni nükleer silahlar geliştirdiğini belirtiyor. Washington'daki Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne 50'den fazla ülke davet edildi. 35 ülke devlet ve hükümet başkanları düzeyinde temsil ediliyor. Zirvede Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor. | Nükleer Zirve'ye nükleer güç Rusya ve Pakistan katılmıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Tarsus’ta geçen yıl 11 Şubat’ta evine gitmek için bindiği minibüste üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a (20) tecavüz girişiminde bulunan, öldüren ve cansız bedenini yakan minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken’in (26) Adana E Tipi Cezaevi’nde öldürülmesi, ona yardım eden babası Necmettin Altındöken’in de ağır yaralanmasıyla ilgili savcılık ve bakanlık müfettişlerinin incelemesi sürüyor. Özgecan’ın katilini 50 yıla hükümlü “suç makinesi” olarak tanınan Gültekin Alan’ın öldürdüğü belirtildi. 14 ay önce İzmir’den Adana’ya nakledilen ve olarak bilinen Gültekin Alan’ın havalandırmaya çıkarken tuvalete gidip, olayda kullandığı tabancayı aldığı, kapıdaki bir infaz koruma memurunun başına tabanca dayayarak, baba ile oğluna evrak imzalatacağını söyleyip ölüm tehdidiyle koğuşlarının kapısını açtırdığı, ardından ikisine de kurşun yağdırdığı belirlendi. Alan’ın, infaz koruma memurunu rehin alıp kapıyı açtırdıktan sonra Altındöken’leri vurmasının 13 saniye sürdüğü kaydedildi. Altındöken’in cenazesi defnedilecek bir yer bulunamadığı için ortada kalırken Özgecan’ın ailesi de dün kızlarının mezarını ziyaret eti. Suphi Altındöken’i öldüren Tokat Turhallı Gültekin Alan’ın kardeşi Tevfik Alan, dedi. Alan’ın amcası Taşkın Alan ise yeğeni Alan’ın 3 kızı olduğunu ve çocuklarından 11 yıldır ayrı olduğunu belirterek dedi. Altındöken’in cenazesi Adana Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerinin ardından dün sabaha karşı 03.15’te annesi ve kız kardeşine teslim edildi. Tarsus’a götürülen cenaze Tarsus Asri Mezarlığı’nda defnedilmek istendi. Ancak belediye görevlileri, “Gece defin işlemi yapılamayacağını” söyleyerek izin vermeyince aile, cenazeyi tekrar kiraladıkları özel nakil aracıyla Adana’ya getirdi, kimsesizler mezarlığında toprağa vermek istedi. Yaklaşık 2 saat süren görüşmelere rağmen Adana’da bir mezarlık yeri verilmeyince annesi Naciye Tan ve kız kardeşi, cenazeyi tekrar Tarsus’a götürmek istedi, ancak ne belediyeler ne de özel şirketler cenaze aracı verdi. Anne, oğlunun cenazesini kendi köyü olan Tarsus’un Kocaköy mahallesine götürmek istediğini bildirdi. Ancak köyün muhtarı Rıfat Öcalan, cenazeyi kabul etmeyeceklerini söyleyerek dedi. Bu sırada kendisine gelen telefona yanıt veren muhtar Öcalan, arayan kişiye, diye tepki gösterdi. Özgecan’ın katiline defnedilecek yer bulunamaması sosyal medyada geniş yer buldu. diye yazanların yanı sıra, annesinin ıstırabı konusunda empati yapılmasını isteyenler de oldu. Altındöken’in boşandığı eşinin avukatı, 6 yaşındaki erkek çocuğun soyisminin değiştirilmesi için açtıkları davanın devam ettiğini belirterek, dedi. | Özgecan'ın katilini öldüren isim suç makinesi çıktı: Rehin aldı, 13 saniye sonra vurdu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, Girit'in güneyinde saat 12.30 sıralarında meydana gelen depremin büyüklüğü 6,2 olarak ölçüldü. Depremin, ''gözlemsel şiddet sıkalası''nda ''şiddetli'' grubuna girdiği belirtildi. | Akdeniz’de 6,2'lik deprem | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Adalet Bakanlığı tarafından, savcılığa iade edilen eski bakanlarla ilgili fezlekelerin Meclis'e gönderileceği haberi kulisleri hareketlendirdi. Kulislerde söz konusu fezlekelerin Meclis tatile girdikten sonra gönderileceği iddiaları ise bu beklentileri artırdı. 17 Aralık sürecinde, eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış hakkında hazırlanan fezlekelerin bu hafta savcılık tarafından Meclis'e gönderileceği iddia ediliyor. Cumartesi günü TBMM Genel Kurulu'nda; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, 4 eski bakanla ilgili hazırlanan fezlekeler hakkında yaptığı açıklama beklentiyi daha fazla artırdı. Bozdağ, söz konusu fezlekeleri savcılığa geri iade etme gerekçesini, sözleriyle açıklamıştı. Kulislerde fezlekelerin bu hafta içerisinde Meclis'e gelebileceği konuşuluyor. | Meclis'te fezleke hareketliliği | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Ankara'da bir kadın, boşanma davası süren eşi tarafından bıçaklandı. Karapürçek'te bir okulda öğretmen olarak görev yapan 2 çocuk annesi Şirin Ş, Aydınlıkevler Mahallesi Çevreli Caddesi'nde, boşanma davası süren eşi Mehmet Ş, tarafından bıçaklandı. Kalçasından ve bacaklarından yaralanan kadın, ambulansla kaldırıldığı Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayın ardından çevredekilerce linç edileceği korkusuyla bir karakola sığınan Mehmet Ş, polislerce gözaltına alındı. Emniyette ifadesine başvurulan zanlı sevk edildiği mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şirin Ş, yaptığı açıklamada, 10 yıldır şiddet gördüğünü belirterek, boşanmak istemeyen eşinin kendisini ve ailesini sürekli ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü. Olay anında eşi Mehmet Ş'nin öncelikle kalbinin olduğu tarafa bıçağı sapladığını, daha sonra da arkasından bıçak darbeleri aldığını anlatan Şirin Ş, bıçaklanma anında 9 yaşındaki oğlunun da yanında her şeye şahit olduğunu söyledi. Mahkemeden 3 defa koruma kararı verildiğini belirten Şirin Ş, şöyle konuştu: ''Şu anda üçüncü koruma kararım 2013'ün Ocak ayında alındı. Hala devam etmekte, buna rağmen sürekli tehdit etmekte. Evimize ve evimizin yakınlarına gelmekte, yolumu kesmekte. Dün beni 8 yerimden bıçaklamasına rağmen bu sabah serbest bırakıldı. Şu anda neye güveneceğiz, nereden destek alacağız hiç bilmiyorum. Bizi hala telefonla arayarak tehditlerine devam etmektedir. Bana, 'Yarım bıraktığım işi bitireceğim ve kesinlikle vazgeçmem' diyor. Bu şekilde devam ederken ben devletimizden destek bekliyorum. O, dışarıda olduğu sürece benim, çocuklarımın ve ailemin kesinlikle can güvenliğimiz yoktur. Başımıza gelecek her şeyden sorumludur, çünkü bunu çok açık bir şekilde söylemektedir. Şu anda raporluyum, fakat önümüzdeki haftadan itibaren okula gitmem gerekecek ama nasıl gideceğimi bilmiyorum. Çocuğum da okula gidemiyor. Bu konuda yardım istiyorum ve koruma talep ediyorum.'' Şirin Ş'nin annesi de kızının can güvenliği olmadığını belirterek, ''Devlet koruyamıyor. Ben her gün karakoldayım ve ona rağmen kızım bıçaklandı. Lütfen devlet kızımı korusun, yeter artık. Bütün anneler ağlıyor. Sadece kızımı korusunlar. Benim kapıma kadar geliyor hala. Niye devlet bunu tutuklamıyor, niye savcı serbest bırakıyor. Birimizi öldürünce mi alacak içeriye. Bu kadar olmaz. Yemin ediyorum bu konu için Başbakan'a kadar gideceğim'' diye konuştu. | Koruma kararına rağmen bıçaklandı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında dün yapılan olağanüstü Parti Meclisi (PM) toplantısına ilişkin bildirge yayımlandı. Türkiye'de son dönemde yaşanan gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izleyen tüm yurttaşlara çağrı yapılan bildirgede, Türkiye'nin iyi yönetilmediği savunuldu. Türkiye'yi 14 yıldır yöneten AK Parti iktidarının, devlet idaresinin her kademesine yerleştirdiği FETÖ elemanlarıyla, ülkeyi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklediği ileri sürülen bildirgede, halkın, Gazi Meclis'in ve darbeye karşı duran medyanın aldığı ortak tavırla darbe girişiminin başarısız kılındığı vurgulandı. Parlamenter rejimin, Türkiye'nin demokrasi güçleri tarafından başarıyla korunduğu ifade edilen bildirgede, AK Parti iktidarının, 15 Temmuz'da yaşananlardan hiçbir ders almadığı, toplumsal uzlaşıyı dışladığı, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu değerlerine dönük saldırılarını arttırarak sürdürdüğü savunuldu. Bildirgede, yargının, siyasetin güdümü altına alındığı iddia edilerek, "Gelinen noktada Türkiye, FETÖ ile mücadele bahanesiyle ortaya konan karanlık ve otoriter Saray darbesini yaşamaktadır. Mevcut siyasi durum halkımızın özgürlüğüne ve ülkemizin bekasına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır" görüşüne yer verildi. Bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: "FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet gazetesine yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar, yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet ile yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet gazetesinden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır. Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır. Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir." İktidarın, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, Meclis'i hiçe sayıp doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürüttüğü ileri sürülen bildirgede, şu değerlendirme yapıldı: "Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır. Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis'teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi'nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir. Otoriter rejim, yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır." "FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir" görüşü savunulan bildirgede, bu tehdidin, yurttaşlara demokratik direnme hakkını da verdiği belirtildi. Demokrasiye, birliğe, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenlerin belli olduğuna işaret edilen bildirgede, "Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir" denildi. Bildirgede, diktatörlük kurma çabalarının, çok geçmeden özgürlük, hukuk ve demokrasi sevdalısı halkın iradesi tarafından yenilgiye uğratılacağı savunulan bildirgede, şunlar kaydedildi: "Türkiye'yi uçuruma sürükleyenler mutlaka yargıya hesap verecektir. Ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi. Güven ve umut, karanlık ve korkuyu yenecektir. Türkiye Cumhuriyeti, daima ileriye gidecektir. Türkiye'yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız. Vatansever halkımıza saygıyla duyurulur." | CHP Parti Meclisi bildirisinde, Cumhuriyet ve HDP açıklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 'in doğusundaki Shandong eyaletinde araştırmalarını yürüten arkeologlar şaşırtıcı bir keşfe imza attı. Bir kazı alanında yapılan te mezarlar bulundu. Mezarlardaki bazı iskeletlerin nın alışılagelmiş standartlardan oldukça farklı olduğu tespit edildi. Araştırmacılar bazı lerin 1,90 metre boyunda olduğunu ve kemik yapılarının ise oldukça güçlü olduğunu ifade etti. Günümüzde 1,90'lık kemik yapısı yeni bir şey olmasa da boy ortalamasının 1,73 olduğu Çin'de bu tarz bir keşif ilgi uyandırdı. Beslenme ve yaşam tarzlarında yaşanan değişikliğin vücut yapısındaki gelişmeleri etkilediğini ifade eden araştırmacılar mezardaki insanların yaşadıkları dönemde birer dev gibi görülmüş olabileceğini ifade etti. Shandong Üniversitesi'nde görev yapan araştırmacılardan Fang Hui, "Bu sadece iskeletin yapısı eğer bu kişi yaşıyor olsaydı boyu 1,90 metreden çok daha uzun olurdu" açıklamasını yaptı. Eyaletteki kazı alanında şimdiye kadar 104 ev, 205 mezar ve 20'den fazla adak çukuru bulundu. | Çin'de 5 bin yıllık "dev insan" iskeletleri bulundu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Diyarbakır'da Murat Güneş'in kullandığı özel halk otobüsü, merkez Bağlar ilçesi Emek Caddesi'nde Ahmet Şıh'ın kullandığı iş makinesiyle çarpıştı. Kazada, otobüs sürücüsü ile 4 yolcu yaralandı. Yaralılar, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince kentteki hastanelere kaldırıldı. | Diyarbakır'da halk otobüsü ile iş makinesi çarpıştı: 5 yaralı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde 4 ilde polis arabalarının tepe lambaları "akıllı" hale getirildi. Tepe lambalarına yerleştirilen cihazla diğer araçların hem hız ölçümleri hem de plaka taramaları hızlı şekilde gerçekleştiriliyor. Akıllı tepe lambaları toplumsal olaylarda yüz tanıma sistemi olarak da kullanılabiliyor. Emniyet teşkilatının ihtiyaçlarına yönelik teknolojik cihazlar üreten şirketin yönetim kurulu başkanı Akif Ekin, polis araçlarının tepe lambalarıyla ilgili plaka okumaya yönelik yaklaşık 6 yıl önce proje geliştirdiklerini söyledi. Bu projeyi daha da geliştirdiklerini, polis araçlarının tepe lambalarının artık sadece ışık saçmadığını belirten Ekin, "Yerleştirdiğimiz yeni sistem, polis aracının etrafındaki araçların hızlarını ölçüp, plaka bilgilerinin dökümünün alınmasını sağlıyor" dedi. Ekin, araçların hareket halindeyken bile radar görevi yapmalarını sağlayan sistemin daha da geliştirilmesi için çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "Şu anda silah sesinin geldiği yönü bulan bir sistemi de bu cihaza entegre etmek için çalışıyoruz" diye konuştu. Toplumsal olaylarda söz konusu cihazın yüz tanıma sistemi olarak da kullanılabildiğini anlatan Ekin, bu bilgilerin 60 günden fazla hafızada kaldığını kaydetti. Akıllı tepe lambası olan araçların, Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgelerinde 4 şehirde kullanıldığını ifade eden Ekin, yakın bir zamanda Ankara ve İstanbul'da da kullanılmaya başlanacağını, polislerin ihtiyaçları doğrultusunda söz konusu cihaza yeni özellikler eklemek için çalıştıklarını dile getirdi. Yurt dışından da akıllı tepe lambalarına yoğun ilgi olduğuna işaret eden Ekin, Birleşik Arap Emirlikleri'ne 250, Azerbaycan'a 400 cihaz satışı için anlaşma imzaladıklarını, Suudi Arabistan ve Katar'dan da sipariş aldıklarını kaydetti. | Polis araçlarının tepe lambaları 'akıllanıyor' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Resmi makamlar tarafından önce yakalandığı sonra öldüğü belirtilen suikastçinin kimliğini kamuoyuyla paylaşan Etiyopya devlet televizyonu ETV, cinayeti işleyen kişinin onbaşı Mesafint Tigabu olduğunu duyurdu. Tigabu'nun, 22 Haziran'daki darbe girişiminin yaşanmasından bir gün sonra tutuklandığı ve hayatta olduğu ileri sürüldü. Polisin yaptığı çelişkili açıklamalar kamuoyu zihninde yaşananlara ilişkin soru işaretlerine yol açarken, federal polis hatalı açıklamalardan dolayı özür diledi. Yerel eyaletteki kalkışma ve suikastlerin ardından Amhara’da 200’e yakın kişi gözaltına alınırken, muhalif Amhara Ulusal Hareketi (NAMA), Addis Ababa ve Oromiya’da 100’den fazla üyesinin gözaltına alındığını duyurdu. Hükümet, Amhara ve başkent Addis Ababa'da yaşananların birbiriyle ilintili olduğunu açıklamıştı. Güvenlik önlemlerinin had safhaya çıkarıldığı ülkede mobil cihazlardan internete erişim sağlanamazken, telefonlardaki kısa mesaj servisi de kullanılamıyor. ? Amhara eyaletinin güvenlik şefi eski general Asaminew Tsige ve taraftarlarının 22 Haziran'da başlattığı yerel yönetimi ele geçirme girişimi başarısız olmuştu. Eyalette tanınan isimlerden Tsige, eski başbakanlardan Meles Zenawi döneminde darbe teşebbüsüyle yargılanmış ve hapis yatmıştı. Tsige, Abiy Ahmet hükümeti tarafından eyaletin güvenlik şefi olarak atanmıştı. Amhara'da yaşanan olaylarda, Amhara eyaleti Başkanı Ambachew Mekonnen ve yakın çalışma arkadaşları hayatını kaybederken, Genelkurmay Başkanı Seare Mekonnen başkentteki evinde Tümgeneral Gezae Aberra ile koruması Mesafint Tigabu tarafından öldürülmüştü. Tsige, pazartesi kaçmaya çalışırken polis tarafından etkisiz hale getirilmişti. Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti, etnik kökenlere göre şekillendirilmiş 9 farklı eyaletten ve ayrıca Addis Ababa ve Dire Dawa gibi iki farklı özel şehir yönetiminden oluşuyor. Oromo ve Amhara halkı ülkenin en büyük etnik grupları olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 100 milyon nüfusa sahip ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 35'ini Oromolar, yüzde 27'sini Amharalar, yüzde 6'sını da Tigraylar oluşturuyor. | Etiyopya'da genelkurmay başkanını öldüren suikastçi yaşıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Fenerbahçe karşısında önemli bir galibiyete imza atarak Şampiyonlar Ligi play-off turuna yükselen Young Boys’un bu başarısı İsviçre basınında önemli yankı buldu. Ülkenin en çok satan gazetesi Blick, “Young Boys Fenerbahçe’den kebap yaptı” yorumunda bulundu. Aynı gazete daha önce de Euro 2008 sırasında eski milli takımı teknik direktörü Fatih Terim’den döner yapılması konulu bir kolaja imza atmıştı. Gazetenin internet sayfasındaki yorumdaysa ‘Dün gece Fenerbahçe için döner çok sıcaktı’ ifadeleri kullanıldı. Fenerbahçe taraftarının maçtan sonra ıslık çalıp, protestolarda bulunmadığını ve sahada bir şey atılmadığını belirten Blick, taraftarların Young Boys’u alkışladığını ve Türkiye’deki atmosferin olumlu olduğundan bahsetti. Tages Angeizer ‘Fenerbahçe taraftarı Young Boys’u alkışlarla uğurladı’ manşetini atarken Schaffhauser Nachrichten de İsviçre takımlarının İstanbul’da kazandığı ‘ilk’ galibiyete Fenerbahçe önünde ulaştığını okurlarına aktardı. Mücadeleye resmi internet sitesinde yer ayıran UEFA ise, ‘Young Boys (genç çocuklar) Türkiye’de reşit oldu’ başlığını kullanarak İsviçre temsilcisinin unutulmaz bir zafere imza attığına dikkat çekti. | 'Fenerbahçe'den kebap yaptık' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Messi, Arjantin basınına yaptığı açıklamada, hakkında çıkan söylentileri "komik" olarak niteleyerek, "Arjantin Milli Takımı'na istediğim teknik direktör ve oyuncuları aldığım yönündeki iddialar yalan. İnsanların böyle şeyleri bu kadar kolay söyleyebilmesi beni kızdırıyor. Sadece takımdaki oyunculardan biriyim. Milli takım kadrosu için asla oyuncu seçmedim. Bu ben değilim. Yalnızca takıma katkıda bulunmaya çalışıyorum. Fazlası yok." ifadelerini kullandı. Hakkında çok fazla söylenti çıktığını ve artık bu tip şeylere alıştığını da belirten 30 yaşındaki futbolcu, "Angel Di Maria, Sergio Agüero, Gonzalo Higuain ve Javier Mascherano gibi dünya çapında futbolculara, 'Oynuyorsunuz çünkü Messi'nin arkadaşısınız.' diyebilmek, hem onlara hem de bana karşı bir saygısızlık." şeklinde konuştu. Lionel Messi, eski takım arkadaşı Neymar'ın Barcelona'dan Paris Saint-Germain'e transferi sürecinde Brezilyalı futbolcunun takımdan ayrılacağını son ana kadar bilmediğini ifade etti. ABD'deki turun son günlerine kadar Neymar ile konuştuklarını ama transferiyle ilgili hiçbir şey bilmediklerini aktaran Messi, "Son ana kadar bize ne yapacağına karar vermediğini söyledi. Ona asla 'Gitme, orada mutlu olamazsın.' demedik. Gitmesini istemediğimizi ama istediğini yapmakta özgür olduğunu ifade ettik. Yakın arkadaşlığımızdan dolayı ayrılması bize acı verdi." değerlendirmesinde bulundu. | Messi'den hakkındaki iddialara cevap | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Birleşmiş Milletler (BM) Irak Destek Misyonu'nun (UNAMI), Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) referandumuna hiçbir şekilde karışmayacağı bildirildi. Temsilcilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, "BM Irak Misyon Temsilciliğine bağlı seçim yardım ofisi, 25 Eylül'de düzenlenmesi beklenen IKBY referandumuna hiçbir şekilde karışmayacak." ifadeleri yer aldı. IKBY'deki siyasi partiler, 25 Eylül'de "bağımsızlık referandumu" yapma kararı aldığını açıklamıştı. | BM'den IKBY'nin referandum kararı ile ilgili açıklama | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Koç Topluluğu şirketi olan Otokar’ın, dünyada 20’ye yakın ülke ordusunda hizmet veren zırhlı muharebe araçları, Otokar’ın yeni aracı Arma’ya referans oldu. Arma zırhlı muharebe aracı, daha Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girmeden yurtdışından sipariş aldı. Taktik zırhlı araçları ile dünyada tanınan bir marka haline gelen Otokar, anlaşmaya göre 6x6 Arma zırhlı muharebe aracını 15 aylık dönem içerisinde partiler halinde teslim edecek. Siparişin toplam değeri ise yedek parçalar, eğitim ve özel ekipmanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 10.6 milyon dolar. Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Otokar’ın Türk savunma sanayisini dünyada temsil eden ve gücünü sergileyen lider konumu ile gurur duyduklarını söyleyen Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Tasarımı ve üretimi tamamen Otokar’a ait olan araçlarımızın uluslararası piyasalarda gösterdiği başarı, ülkemizin tasarım ve üretim gücünü tüm dünyaya kanıtlama açısından bize gurur veriyor” dedi. Görgüç, Otokar’ın Arma ailesi ile ürün yelpazesini genişlettiğini belirterek şunları söyledi: “Bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde 4x4 Cobra ve ZPT taktik zırhlı araçlarımız ile farklı coğrafi bölgelerde hizmet veriyorduk. Elde ettiğimiz bilgi birikimi ve deneyimimiz ile yeni tasarladığımız Arma serisi ile çok tekerlekli zırhlı muharebe araçları alanına da adım attık ve zırhlı taktik tekerlekli araçlar ürün gamımızı tamamladık. 6x6 Arma’yı ilk kez Haziran ayında Paris’te düzenlenen Eurosatory Fuarı’nda tanıtmış ve birçok yabancı silahlı kuvvetlerden büyük ilgi görmüştük. İlk siparişi de yurtdışından aldık. Yeni devreye alınan bu tür bir ürün için siparişi ilk kez yurtdışından almamız, Otokar’ın dünyada artık bir marka haline geldiğinin ve kullanıcıların Otokar zırhlı araçlarının performansına olan güveninin bir göstergesi. Amacımız, Türk tasarımı ve mühendisliğini tüm dünyada temsil etmek” dedi. Arma aracının güncel ihtiyaçlar ve dünyadaki gelişmeler doğrultusunda en modern teknolojilerle tasarlandığını ve geliştirildiğini söyleyen Görgüç, “Günümüzde modern ordular, kullanılan araçlarda hareket kabiliyeti, modülerlik ve yüksek koruma arayışındalar. Arma ile üstün Ar-Ge kabiliyetimiz ve mühendislik deneyimimiz ile bu üç bileşeni ideal biçimde sunuyoruz. Arma, üstün taktik özellikleri olan, istenen düzeyde koruma seviyesi sunabilen, değişik tiplerde farklı ihtiyaçlara cevap verebilen modüler yapıda bir taktik tekerlekli zırhlı araç ailesi. Önümüzdeki yıllarda Arma aracımızın daha birçok uluslararası başarısını bekliyoruz...” diye konuştu. Otokar, sahip olduğu mevcut tasarım ve mühendislik alt yapısı ile, tüm fıkri sınai mülkiyet hakları kendisine ait olan Arma aracını kendi özkaynaklarını kullanarak geliştirdi. İlk olarak 6x6 tipi geliştirilen Arma taktik zırhlı araç ailesi modüler bir platform olma özelliği taşıyor. Farklı görevlere uygun geliştirilebilen araç, ihtiyaçlar doğrultusunda farklı silah ve kule sistemleri ile donatılabiliyor. 6x6 Arma zırhlı muharebe aracı, sürücü ve komutan dahil toplam 10 personel, 19 ton muharebe ağırlığına sahip. Aracın sağ ön tarafına yerleştirilmiş motoru sayesinde geniş iç hacme kavuşan zırhlıda, araç içinde ergonomik çalışma ortamı sağlanıyor. Bağımsız hidropnömatik süspansiyonu, kilitli transfer kutusu özelliğiyle her arazi koşulunda hizmete hazır Arma, amfibi (yüzer) operasyon kabiliyetine de sahip. Arma, düşük dönüş çapı, patlak gider lastikleri, hesaplı yakıt tüketimi ve düşük operasyonel giderleri ile dünyadaki benzerleri arasında dikkat çekiyor. Araçta yer alan balistik ve mayına karşı korumada etkin monokok gövde yapısı, mayına ve patlamaya karşı korumalı koltuk sistemleri ve Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer koruması ile mürettebatın da güvenliği sağlanıyor. | TSK'dan önce yurtdışından sipariş aldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland mesajında yeni kurulacak hükümetin "Türkiye'nin bugün karşı karşıya olduğu çok sayıda sorunu ele alacak girişimler başlatacağına ve çoğunluk partisi için oy kullanmamış olanları da kucaklayacak kapsayıcı bir toplum inşa edeceğine güvendiğini" ifade etti. Jagland, Avrupa Konseyi'nin Türkiye ile işbirliğini başta sığınmacılar, yargı reformu ve ifade özgürlüğü konuları olmak üzere devam ettirmek istediklerini de dile getirdi. Genel seçimlerle ilgili olarak AB'den de tepki geldi. Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Federica Mogherini ile Komisyon Üyesi Johannes Hahn ortak açıklama yaptı. AB'nin açıklamasında, "Pazar günü büyük bir katılımla gerçekleştirilen genel seçimler, Türk halkının demokratik süreçlere duyduğu güçlü bağlılığı bir kez daha teyit etmiştir. AGİT/ODIHR tarafından Pazartesi günü sunulacak olan ilk bulguları ve sonuçları dikkatle bekliyoruz. AB, Türkiye ile olan ortaklığını daha da geliştirmek ve tüm yurttaşların yararını gözeten işbirliğimizi her alanda geliştirmeye devam etmek üzere [kurulacak olan] hükümetle birlikte çalışacaktır." ifadelerine yer verildi. | AB'den seçim sonuçlarıyla ilgili ilk tepki | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kütahya'da, kamyona çarpan kamyonetin sürücüsü hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Ali Çoban (42) idaresindeki 03 BM 342 plakalı kamyonet, Kütahya Afyonkarahisar karayolunun 32. kilometresinde aynı yönde seyreden Gazi Cihan yönetimindeki 43 RV 962 plakalı pancar yüklü kamyona arkadan çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kamyonette sıkışan ve itfaiye ekiplerince çıkarılan sürücü Çoban'ın hayatını kaybettiği belirlendi. 03 Ekim 2019 Perşembe İLGİLİ HABERLER | Kütahya'da kamyonet kamyona çarptı: 1 ölü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Basketbolda, Teknosa Türkiye Kupası 8'li finallerinde Fenerbahçe Ülker, Türk Telekom'u 84-77 yenerek yarı finale yükseldi. Teknosa Türkiye Kupası'nda son yarı finalisti belirleyecek karşılaşmaya iki takım da dengeli başlamadı. Fenerbahçe Ülker, 5. dakikayı 6 sayı (13-7) önde geçse de ilk periyotu 18-16 geride tamamladı. Karşılıklı basketlerin atıldığı 2. periyotta Türk Telekom, soyunma odasına 39-33 önde gitti. Çekişmeli geçen üçüncü periyotta skor üstünlüğünü koruyan Başkent ekibi, maçın son periyotuna 6 sayı (58-52) avantajıyla girdi. Son periyota iyi başlayan Fenerbahçe Ülker, hücumları iyi değerlendirerek farkı kapattı ve öne geçmeyi başardı. Türk Telekom'un yeniden öne geçme çabası sonucu büyük bir çekişmeye sahne olan periyotta son 1 dakikaya Fenerbahçe 3 sayı (78-75) önde girdi. Türk Telekom'un son bir dakikadaki hücumları başarılı olamayınca Fenerbahçe Ülker, karşılaşmayı 84-77 kazandı. Bu arada, maçın yıldızı ise Fenerbahçe Ülker takımından Mrsic seçildi. Yüreğir Engin Kennerman, İsmail Aydın, Ali Şakacı Fenerbahçe Ülker: Ukic 13, Ömer Sancaklı, Mirsad 9, Ömer Onan 3, Rasim, Semih 17, Giricek 3, Mrsic 15, Greer 6, Oğuz 7, Kinsey 7, Prel 4 Lang 4, Serkan 3, Wilson 10, Bekir 2, Tutku 14, Hüseyin 6, Mutlu, Soner 4, Ersin 19, Umit 2, Mallet 13 16-18 33-39 52-58 39.45 Bekir (Türk Telekom) | Fenerbahçe Ülker son periyotta | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal’ın koruma ekibinden şüpheli astsubay Rıza Asal, çıkarıldığı hakimlikçe ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturma kapsamında itirafçı beyanları ve teşhisleri neticesinde Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal’ın koruma ekibinde görevli şüpheli astsubay Rıza Asal gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli, soruşturmanın yürütüldüğü İstanbul Adliyesine getirildi. Savcılığa ifade veren şüpheli Asal, ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edildi. Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Asal'ın tutuklanmasına karar verdi. Şüpheli Asal hakkında savcılıkça hazırlanan sevk yazısında, şüphelinin SAT Komutanlığı emrinde görevli iken hali hazırdaki Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın koruma ekibinde görev yapmak üzere atandığı belirtildi. Sevk yazısında, süphelinin FETÖ'nün örgüt içerisinde sözde Deniz Kuvvetleri yapılanmasında örgütsel olarak ''öğrenci'' tabir edilen konumda yer aldığı, kod adının "Recep" olduğunun yapılanmada mahrem abisi konumda olan itirafçı Erkam (K) S.A.A'nın ayrıntılı, eşkal tarifli ve kişinin konumunu içerir, bu nedenle itibar edilebilir durumdaki ifade ve teşhisinden anlaşıldığı kaydedildi. Ayrıca şüphelinin kendisi ve ailesine yönelik yapılanma araştırmada, şüphelinin kardeşinin örgüt elebaşısı Gülen'in talimatının ardından Bank Asya'da hesap artışının olduğu ve örgütle iltisaklı kurumda SGK kaydının bulunduğu belirtilen sevk yazısında, söz konusu tespitlerin, şüpheli aleyhine olan beyan ve teşhisleri destekler mahiyette olduğu vurgulandı. | Deniz Kuvvetleri Komutanı Koruma Astsubayı FETÖ'den tutuklandı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Sıcak ve nemli havalarda vücutta ciddi oranda sıvı kaybı yaşanıyor. Sıvı kaybı ile tüm organlar için gerekli olan bazı maddelerin de seviyesinde düşüşler oluyor. Böyle bir durumda ilk etkilenen organlardan birinin de kalp olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Ermiş’e göre, 'sıvı kaybı yaşayan vücutta kalp daha fazla ve hızlı çalışmak zorunda kalıyor. Böylece kalp daha fazla yoruluyor, daha fazla enerji harcıyor ve sağlığı olumsuz etkiliyor. Bu durumun kalp hastaları için ciddi tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Ermiş, kalp hastası olmayanlar açısından da olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sıvı kaybına bir de yanlış beslenme eklendiğinde kişide hayati tehlikelere neden olabilecek tablolar ortaya çıktığını anlatan Ermiş, sıcak havalarda normal günde alınan sıvıdan daha fazla sıvı tüketilmesi ve kalbi yoracak yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini vurguladı. Ermiş, insanların sindirimi zor olan çok yağlı besinlerden, kızartmalardan, yağlı et ürünlerinden kaçmalarını istedi. Kırmızı ve beyaz et ürünlerinin yağsız olarak ızgara ya da haşlama şeklinde tüketilmesini öneren Ermiş, ''Yaz aylarında ana menünüz, bol meyve, protein ve bol sıvı olmalı. Sebzelerden oluşan hafif gıdalar, ara öğünlerde meyveler ve bol bol sıvı tüketilmeli, yani ideal beslenme diyeti Akdeniz mutfağı'' diye konuştu. Çok ağır tatlı, hamur işi besinlerin de tercih edilmemesi gerektiğini belirten Ermiş, diyabet hastası olmayanlar için karpuz ya da kavunun ideal bir besin maddesi olduğuna işaret etti. Günde 2 litre civarında su tüketilmesi gerektiğini ifade eden Ermiş, sigara ve alkolden de mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini bildirdi. Kalp ile midenin iki komşu organ olduğunu hatırlatan Ermiş, ''Mide ne kadar dolu, ne kadar yoğun çalışırsa onun yansımaları kalbe olumsuz etkiliyor, kalbin yükü daha da artıyor. Çok ağır öğünle, yağlı yemeklerle doldurulmuş mide, sıcaktan olumsuz etkilenen kalbi daha da yoracaktır'' dedi. Ayrıca insanların güneş ışınlarının yeryüzüne dik açıyla geldiği saatlerde güneşli havada fazla kalınmamasını, spor ya da egzersiz yapılmamasını öneren Ermiş, ''Kalp hastalığım yok, her istediğimi yiyebilirim, yapabilirim' gibi bir yaklaşım yanlış. Rahatsızlanmamak için bu hususlara dikkat etmek gerekiyor. Asıl stratejimiz hastalanmadan önce tedbirlerimizi almak'' dedi. Prof. Dr. Cengiz Ermiş, özellikle son bir haftada yaşanan sıcak hava nedeniyle acil servise gelen hasta sayısında yüzde 25 oranında bir artış yaşandığını söyledi. Ermiş, hastaların şikayetlerinde ise aşırı sıvı kaybı ve beslenme hataları yer aldığını bildirdi. 5 yıldır kalp rahatsızlığı çeken ve tedavi için Eskişehir'den Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gelen 49 yaşındaki Mürfet Çam da, sıcak havalarda kalbinin kendisini daha da zorladığını kaydetti. Aşırı yağlı ve tuzlu yemeklerden kaçındığını, sıvı tüketimine önem verdiğini söyleyen Çam, ''Aksi takdirde nefes almakta zorlanıyorum. Kalbim sıkıştırıyor ve zor anlar yaşamama neden oluyor. Sıcak hava yaşam kalitemi daha da düşürüyor'' dedi. | Yaz mevsiminin menüsü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Özel maçta Bulgaristan'la, 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerinde de Kazakistan'la karşılaşacak A Milli Futbol Takımı'nda sakatlık yaşayan Alper Potuk, aday kadrodan çıkarıldı. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, "Fenerbahçe'de forma giyen orta saha oyuncusu Alper Potuk, sağ uyluk ön adalesindeki sakatlık nedeniyle A Milli Takım'ın Bulgaristan ve Kazakistan maçları aday kadrosundan çıkarıldı" denildi. Oyuncunun, dünkü antrenmanının son bölümünde gerçekleştirilen şut çalışması sırasında sakatlandığı belirtilirken, "Alper Potuk'a yapılan muayene ve tetkikler sonrasında, sağ uyluk ön adalesinde (Rectus Femoris) Tip 3B yırtık tespit edildi. İlk müdahalesi yapılan ve PRP injeksiyonu uygulanan Alper, sakatlığının milli maçlara kadar geçmeyeceği belirlenince aday kadrodan çıkarıldı" ifadeleri kullanıldı. Öte yandan, yine sakatlığı gerekçesiyle dün de Oğuzhan Özyakup milli takım kadrosundan çıkarılmıştı. | Alper Potuk, milli takım kadrosundan çıkarıldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Iğdır Emniyet Müdürlüğü’nün Kamu Personel Seçme Sınavı'nda (KPSS) kopya çekildiği iddialarıyla ilgili yaptığı soruşturma devam ediyor. Soruşturma kapsamında şimdiye kadar gözaltına alınan 30 kişiden 4'ü tutuklanırken, konuyla ilgili yeni bulgulara da ulaşıldı. Polisin soruşturmasında, söz konusu sınavın yapıldığı gün, çevre illerden Iğdır'a geldiği belirlenen 60'a yakın öğretmenin, fotoğraflanarak ele geçirilen soru kitapçığını çözmek için 5 ayrı yerde merkez kurdukları tespit edildi. Öğretmenlerin, daha önce para karşılığında anlaştıkları ve çevre illerden gelerek Iğdır'da sınava giren kişilere, soruların cevaplarını ilettikleri öğrenildi. Bunun üzerine, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla genişletilen soruşturmada, öğretmenlerin yalnızca Iğdır'da değil Ankara, İzmir, Bursa, Giresun, Erzurum ve Trabzon başta olmak üzere Türkiye'nin değişik illerinde sınava giren öğrencilere de aynı yöntemle soruların cevaplarını ilettiği belirlendi. Söz konusu iddialarla ilgili kişilerin adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda bilgisayar, cep telefonu, cep telefonu kulaklığı, fotoğraf makineleri ve suçla ilgili olduğu değerlendirilen dokümanlara ulaşıldığı kaydedildi. Polisin, konuyla ilgili 20 kişinin daha yakalanması için başlattığı çalışmalar sürüyor. Iğdır'da, 5 gün önce KPSS için çevre illerden geldiği belirlenen ve kimlikleri açıklanmayan 4 kişi hakkında, değişik okullarda girdikleri sınavda cep telefonuyla kopya çektikleri gerekçesiyle ÖSYM görevlilerince gerekli işlem yapılmasının ardından, polisin başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan 30 kişiden 4'ü tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. | '60 öğretmen KPSS cevaplarını 7 ile dağıttı' | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Batman'daki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin ailesini ziyaret ederek, başsağlığı diledi. BDP İstanbul Milletvekilli Sebahat Tuncel, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ile birlikte Beşiri ilçesine bağlı Örmegöze Köyüne giden Kışanak, saldırıda hayatını kaybeden 8 aylık hamile Mizgin Doru'nun ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Burada yaptığı konuşmada, yaşamını yitiren gencecik kadının ve kız çocuğunun yakınlarına sabır dilediğini belirten Kışanak, BaşbakaN Erdoğan'a mesaj yolladı. ''Böylesi günlerde konuşmanın ne kadar zor olduğunu ne yazık ki yaşayarak öğreniyoruz. Ama konuşmak lazım. Başbakan 'sözün bittiği yer' dedi. Sözün bittiği yerde insanlık da biter, işte bugün Batman'da bunu yaşıyoruz. Sözün bittiği yerde insanlığın da bittiğini görüyoruz. Bu nedenle bizim sözümüz bitmedi. Biz, yaşadığımız acıya rağmen, yüreğimize taş basarak konuşacağız. Evet, sözün barışta olduğunu haykıracağız. Bu artık dursun istiyoruz. Akan kanı durdurmaya dair sözü olanları konuşmaya davet ediyorum.'' | BDP terörün vurduğu eve gitti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kızılcahamam ilçesinde bulunan Ülkücü Şehitler Anıtı'nı ziyaret eden Genel Başkanı , burada kendisini karşılayan partililerle tek tek selamlaştı. Bahçeli, anıta ve şehit isimlerinin yazılı olduğu alana karanfil bıraktı. Bahçeli, yaptığı konuşmada, ülkücü şehitlerin yaşadıkları dönemlere fedakarlıklarıyla nüfuz ettiklerini, tarihin akışına cesaretleriyle yön verdiklerini söyledi. "Aziz şehitlerimiz dünyaya Türk-İslam ülküsünün irfanıyla bakmışlar, korku nedir tanımamışlar, yılgınlık nedir bilmemişlerdir." ifadelerini kullanan Bahçeli, "Bir ülke uğruna, bir ülkü uğruna, mukaddes bir amaç yolunda candan vazgeçmek fedakarlıkların en büyüğüdür. Böylesi bir fedakarlık hiçbir dünyevi zenginlik ve zevkle, hiçbir makam ve mevki ile mukayese ve mübadele edilemeyecektir." diye konuştu. Dünyaları alsalar bile bu cennet vatanı vermeme konusunda azimli, kararlı ve yeminli olduklarına işaret eden Bahçeli, şunları söyledi: "Biliyoruz ki şehidin tarifi Kur'an'da, mükafatı cennette, yeri gönüllerdedir. Türk milleti asırlar boyunca ölürsem şehit, yaşarsam gazi anlayışıyla nice felaketlere göğüs germiş, nice badirelerin içinden çıkmıştır. Şehadeti göze almış bir insanı veya bir milleti yenecek, teslim alacak, boyun eğdirecek, taviz vermesini sağlayacak beşeri bir kudret asla yoktur. Davasında erimiş ve inancıyla devleşmiş bir vicdana üstünlük kuracak hiçbir kuvvet de olamayacaktır. Şehadet ruhu asildir, soyludur, muazzezdir, muktedirdir. Milliyetçi-ülkücü hareket aynı zamanda şehitler kervanı, şehitlik anıtıdır. Milliyetçi- ülkücü hareketin davası hakkın davasıdır, hakikatin davasıdır, halkın davasıdır, Allah'ın davasıdır. Bu nedenle büyüktür, yüksektir, ihlaslıdır, iradelidir, iffetlidir." MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kutlu dava mücadelelerinde yokluklarla karşılaştıklarını, çilelere katlandıklarını ve çetin şartlara dayandıklarını vurguladı. Suikastlara, namert pusulara, hunhar saldırılara her seferinde mertçe direndiklerini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Şehitlerimiz müftehir bir vicdanla, imrenilecek bir adanmışlıkla, hem dava nöbetini tutan, hem de vatan görevini yerine getiren cesaret ve hamiyet timsalleridir. Onlara karşı vefa borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Çünkü ülkü şehitlerimiz isimlerini mücadele tarihimize altın harflerle yazdırdılar. Hepimizin kalbinde müstesna nitelikli taht kurdular. Asırların derinliklerinden dalga dalga yükselen 'Ey Türk titre ve kendine dön.' çağrısına kulak veren onlardı. Zamanın dar kalıplarına sığmayıp taşan, hıyanete meydan okuyup bozkurt gibi ileri atılan onlardı. Ülkemizi yabancı ve gayri milli akımların tasallutuna almak isteyenlere engel olan, Türk milletinin bekası için muazzam bir duruş ve tavır gösteren gene onlardı." Manevi huzurlarında bulundukları ve duayla andıkları ülkücü şehitlerin her birinin kendilerine ilham, itibar ve inanç kaynağı olduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Unutulmasın ki kahraman şehitlerimizin ruhları muazzep edilmeyecektir. Davamızın hamuruna leke düşürülmeyecektir. Türkiye yaşayacak, Türk milleti ebediyete kadar varlığını muhafaza edecektir. Türkiye'nin beka mücadelesinden ödün vermeyeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız, Türk milleti ortak paydasında birleşip zulme ve zulmete göz açtırmayacağız. Tarihsel haklarımızı, milli kimliğimizi, milli kültürümüzü çiğnemek için iş birliği yapan, pozisyon alan kim varsa karşılarında şehitlik ruhunu, gazilik şuurunu, asla teslim olmayacak milli bir duruşu göreceklerdir. Aziz milletimizin mukaddes varlığına kast etme aymazlığına kendini kaptıranlara, geçmişte tarihi bir cevap veren Milliyetçi-ülkücü hareket, bugün de yarın da aynı kararlılığı gösterebilecek iradeye fazlasıyla sahiptir." Bahçeli, kötü niyetlilerin akıllarını başlarına alması gerektiğini vurgulayarak, "Şehitlerimizin aziz hatıraları, lider ülke Türkiye hedefine yönelik kutlu yolculuğumuzda önümüzü aydınlatan meşale, bizlere ilham veren mücadele kaynaklarımızdır. Milliyetçi hareket, onların uğruna can verdiği ülkü ve hedeflerde yürümeye devam edecek ve mutlaka başaracaktır." diye konuştu. Bahçeli'nin konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu ve dua edildi. | Bahçeli: Türkiye'nin beka mücadelesinden ödün vermeyeceğiz | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında açılan ve karara bağlanan davada firari oldukları için dosyaları ayrılan eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına hükmedildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklardan katılan olmadı. Duruşmada söz alan cumhuriyet savcısı, ifadeleri alınamayan sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklar Dündar ve Tanır hakkında yakalama kararı bulunduğunu hatırlattı. Heyet, sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında ifadeleri alınamadığı gerekçesiyle kırmızı bülten çıkarılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi. Bu arada İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada sanık olarak yargılanan Can Dündar hakkında gıyabi tutuklama kararı ve kırmızı bülten çıkarılmasına karar vermişti. Mahkeme heyeti, 25 Nisan'da kararını açıklamıştı. Mahkeme, sanıklar Bülent Yener, Turhan Günay ve Günseli Özaltay hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütüne yardım etme'' suçundan dava açıldığına işaret ederek, sanıkların terör örgütlerine yardım ettikleri iddia olunan süreçte taşıdıkları sıfat, yardım kavramını somutlaştıran iş ve eylemlere yönelik katkı durumları dikkate alındığında cezalandırılmalarına yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatlerine karar vermişti. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay'ın, "PKK, DHKP/C ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütlerinin içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bu örgütlere bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçunu işlediğinin tüm deliller kapsamında değerlendirildiğini belirterek, suçun işlendiği zaman, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve eylem içerisinde yer alma şeklini dikkate alarak, Atalay'ı bu suçtan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. ''Terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçundan Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Vakıf Başkanı Mehmet Orhan Erinç'in 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, aynı suçtan Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Murat Sabuncu ve muhabir Ahmet Şık'ın da ayrı ayrı 7 yıl altışar ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme heyeti, "terör örgütlerine bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan sanıklar Bülent Utku'yu 4 yıl 6 ay, Kadri Gürsel'i 2 yıl 6 ay, Aydın Engin'i 7 yıl 6 ay, Hikmet Aslan Çetinkaya'yı 6 yıl 3 ay, Güray Tekin Öz, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ile Önder Çelik'i de ayrı ayrı 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme ayrıca, Yusuf Emre İper'i ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu hakkında "terör örgütü yöneticisi olmak'' suçundan dava açıldığını hatırlatan mahkeme, sanığın mevcut deliler kapsamında ''silahlı terör örgütü üyesi olmak'' suçuna vücut verdiğini değerlendirerek, sanığın örgüt içerisindeki konumu, eylemin yoğunluğu, ''jeansbiri'' isimli sosyal paylaşımları nedeniyle etki gücü gibi nedenleri dikkate alan mahkeme, sanığı bu suçtan 10 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır'ın yapılan tüm aramalara rağmen henüz yakalanmamış ve savunmalarının alınamamış olması nedeniyle dosyalarının ayrılmasına karar vermişti. | SON DAKİKA: Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında kırmızı bülten | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: haberi! AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, parlamentoda gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanlık görevini tekrar almasıyla, hem teşkilatlar hem belediyeler hem de hükümetin 180 günlük plan çalışma yaptığını, yeniden bir değerlendirme ve 2019'a dönük AK Parti'nin yoğun bir hazırlık süreci olduğunu bildirdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş'ın, "dün akşam dört AK Parti il başkanının yeniden atandığını" söylediğini aktaran Ünal, şöyle devam etti: "Teşkilatlarımızda süren bir yenilenme ve belediyelerimizle ilgili de yerel yönetimler başkanlığının sürdürdüğü bir çalışma mevcut. Ama bu çalışma devam ederken 'şu belediye başkanından istifa istendi ya da bu belediye başkanının istifası istendi gibi medyada yer alan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Medyada istifası istendiği söylenen belediye başkanlarımızdan herhangi bir şekilde istifa istenmesi söz konusu değildir. Ama bu, şu da demek değildir; Bu yönde partimizin yürüttüğü yerel yönetimler başkanlığımızın kendi içimizde performans kriterleri çerçevesinde yürüttüğü çalışmaların olmadığı anlamına da gelmiyor. Biz bütün belediyelerimizle ilgili değerlendirmelerimizi yapıyoruz. Hatta biz muhalefete dönük de bir çağrıda bulunmuştuk. Yani muhalefetin de kendi belediyelerine dönük bu çalışmaları yapmasını rica etmiştik. Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrı da yerel yönetimlere dönük, yerel yönetimlerdeki bütün var olan memnuniyetsizlere dönük bütün siyasi partilerin değerlendirme yapma çağrısıydı. Bu çerçevede, biz AK Parti olarak belediyelerimize dönük bir çalışmayı sürdürüyoruz. Süreç devam ediyor. Basında yer aldığı şekliyle, istifası istendiği söylenen belediye başkanlarımızla ilgili herhangi bir istifa talebi olmamıştır. Eğer böyle bir şey olursa, bu konuda biz basını gerekçeleriyle birlikte bilgilendireceğiz." Ünal, "Bu çalışmalarla ilgili bir takvim var mı; yılbaşına kadar mı, yılbaşından hemen sonra mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi: "Biz 2019'a hazırlanırken, hem teşkilatlarda hem hükümette hem de belediyelerde bir takvim yürütüyoruz. Şu anda yerel yönetimler başkanlığımız da bu konuda süreç yönetimini devam ettiriyor. Sanırım yılbaşına kadar hem teşkilatlarımıza ilişkin hem de belediyelere ilişkin çalışmalar belli bir noktaya gelir. Aynı şekilde hükümetimizin de 180 günlük plan çalışması vardı o da tamamlanır. Biz AK Parti olarak, 2019'a dönük kamuoyu algısının ve bizim yaptığımız kamuoyu araştırmalarının gereği ve kamuoyunun talepleri, algıda duyduğu rahatsızlık... Bütün bunlar dikkate alınarak, performans kriterleri dikkate alınarak hem yerel yönetimler başkanlığımız hem de teşkilat başkanlığımız bu çalışmaları sürdürüyor. Bu çalışmalarla ilgili de gelişmeler oldukça, biz sizi birinci elden bilgilendireceğiz." AK Parti Sözcüsü Ünal, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın istifayı kabul etmediği söyleniyor..." sorusu üzerine, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Melih Gökçek'in istifasının istendiğine dair haberlerin hiçbirisi gerçeği yansıtmamaktadır" dedi. | AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'dan, Melih Gökçek açıklaması | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Uluslaraarası haber ajansı AP, 17 ülkeden yetkililer ve devlet medyası aracılığıyla açıklanan rakamları inceledi. Buna göre yaşanan can kaybı Suudi yetkililerin açıkladığından yaklaşık 500 daha fazla. Suudi Arabistan izdihamda 769 kişinin öldüğünü belirtirken, derlenen veriler can kaybının 1313 olduğunu gösteriyor. Daha önce İran, Hindistan, Pakistan ve Endonezya yetkilileri Mina'da yaşanan izdihamda 1000'den fazla kişinin yaşamını yitirdiğini öne sürmüştü. | "Hacda bin 313 kişi öldü" iddiası | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Süper Lig'in 5. haftasında BtcTurk Yeni Malatyaspor ile dış sahada 1-1 berabere kalan 'ın, teknik direktör yönetimindeki deplasman kayıpları artıyor. Galatasaray, 2017-2018'in 17. haftasındaki Göztepe karşılaşmasıyla 4. kez teknik direktörlüğe getirilen Fatih Terim yönetiminde deplasmanda kötü performans sergiliyor. Terim'in 4. döneminde Süper Lig'de 29 deplasman maçına çıkan sarı-kırmızılı ekip, sahadan 13 kez galip ayrılabildi. Dış sahada rakipleriyle 7 defa berabere kalan Galatasaray, 9 mağlubiyet aldı. Galatasaray, Terim'in son döneminde deplasmandaki 29 karşılaşmada 16 kez puan kaybı yaşadı. Söz konusu dönemde sarı-kırmızılı takım, dış sahada 13 galibiyet ve 7 beraberlikle 46 puan topladı. Galatasaray, aynı dönemde 7 beraberliğin yanı sıra 9 kez mağlup olarak 41 puanlık kayıp yaşamaktan kurtulamadı. Sarı-kırmızılı ekip, Terim'in 4. kez göreve geldiği 2017-2018'deki 9 deplasman maçında 5 galibiyet, bir beraberlik ve 3 yenilgiyle 11 puanlık kaybı engelleyemedi. Bu puan kayıplarına rağmen şampiyonluğa ulaşmayı bilen Galatasaray, geçen sezonki 17 karşılaşmada 7 galibiyet, beşer beraberlik ve yenilgiyle 25 puanlık bir kayıp yaşadı. Sarı-kırmızılı ekip, deplasmandaki kötü performansına rağmen bir kez daha mutlu sona ulaşmayı bildi. Galatasaray'ın bu sezonki 3 dış saha maçındaki puan kaybı ise şimdiden 5 puana ulaştı. Sarı-kırmızılı ekip, bu 3 karşılaşmada birer galibiyet, beraberlik ve yenilgi aldı. Galatasaray'ın başında ilk kez 1996-2000 döneminde bulunan Terim, takımını 4 sezon üst üste şampiyon yaptığı birinci döneminde 68 deplasman maçında 57 puanlık kayıp yaşadı. Sarı-kırmızılılar, Terim'in 1. döneminde 68 deplasman maçında 43 galibiyet, 18 beraberlik ve 7 yenilgi aldı. Terim, 2002-2004'te ikinci kez sarı-kırmızılı ekipte görev alırken, Galatasaray dış sahada 30 lig maçında 40 puanlık kayıp yaşadı. Sarı-kırmızılı ekip, Terim'in 2. dönemini deplasmanda 14 galibiyet, sekizer beraberlik ve yenilgiyle tamamladı. Sarı-kırmızılı takım, tecrübeli teknik adamın 3. kez görev yaptığı 2011-2014 yıllarında 40 deplasman maçında 21 galibiyet, 14 beraberlik ve 5 yenilgi aldı. Takım, dış sahada 43 puan kaybetti. | Galatasaray'ın deplasmanda kayıpları artıyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Amerikalı şarkıcı ve oyuncu Justin Timberlake'in 6 yıl aradan sonra çıkardığı ''The 20/20 Experience'' albümünün satışı 1 milyona ulaştı. Nielsen SoundScan yaptığı açıklamada, 31 yaşındaki Timberlake'in üçüncü albümünün piyasaya girdiği ilk haftasında 968 bin sattığını belirtti. Timberlake, son albümü için hazirandan bu yana çalışmalarda bulunuyordu. Şarkıcı son olarak ''FutureSex/LoveSounds'' albümünü 2006'da piyasaya çıkarmış ve 2007'de Grammy Ödülü'ne layık görülmüştü. | Timberlake 1 milyonu gördü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Edinilen bilgiye göre, Kaleönü Mahallesi'ndeki Bingöl M Tipi Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan yaklaşık 200 mahkumun kaldığı açık cezaevinin yatakhanesinde henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Bingöl Belediyesi itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangında, dumandan etkilenen 2 mahkum olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Bingöl Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yangın nedeniyle açık cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, koğuşlarda fazla mahkumun kaldığını iddia eden bazı mahkumlar ile cezaevi görevlileri arasında kısa süreli arbede yaşandı. | Bingöl Açık Cezaevi'nde yangın | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İktidara yakın çevrelerde son dönemde HDP’nin de içinde yer alacağı yeni bir çözüm sürecinin başlayabileceği yorumları yapılırken, HDP içinde de Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın önemli bir açıklama yapmaya hazırlandığı dillendiriliyor. HDP’nin 20 Mayıs’ta gerçekleştirilecek kongrede ya da sonrasında açıklanacak ‘demokratikleşme ve barış planı’nının doğrudan Demirtaş tarafından hazırlandığı ve Demirtaş’ın bu kapsamda PKK’ye somut çağrılar yapacağı konuşuluyor. İktidara yakın çevrelerde, HDP’nin de içinde yer alacağı yeni bir sürecin başlayabileceği yönünde yorumlar yapılmaya başlanırken; HDP’de bu hafta sonu yapılacak kongrede daha önce kongrede açıklanacağı parti yönetimi tarafından duyurulan barış planının içeriğinin ne olacağı da önem kazandı. Aynı zamanda parti üyeliği düşürülen Yüksekdağ’ın yerine yeni eş genel başkanın seçileceği HDP kongresinden bir gün sonra ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın genel başkan olacağı AKP olağanüstü kurultayında yapacağı konuşmanın da bu kapsamda önemli olabileceği ifade ediliyor. Kulislerde Demirtaş’ın barış planını hazırlamak amacıyla uzun süredir cezaevinde çalışma yürüttüğü, barış planıyla verilecek mesajın içeriğinde çok güçlü mesajların yer alacağı da kaydediliyor. Demirtaş’ın barış planı kapsamında PKK’ye yönelik somut çağrılar yapacağı da parti içinde konuşulan konular arasında yer alıyor. Demirtaş’ın hazırlayacağı barış planı kapsamında HDP’nin yeni dönemdeki yol haritasını belirleyerek, politikalarını oluşturacağı ifade ediliyor. Öte yandan Yüksekdağ yerine belirlenecek eş genel başkanın kim olacağı konusunda parti içinde son ana kadar tartışmaların devam edeceği ifade ediliyor. HDP kaynakları, Yüksekdağ yerine gelecek eşbaşkanın büyük ihtimalle HDP’nin bileşenleri arasından belirleneceğini dile getiriyor. HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu’nun isminin konuşulmasına karşın, Kerestecioğlu’nun bu görevi istemediği, bunun üzerine bileşenler arasından Tülay Hatimoğulları’nın isminin öne çıktığı konuşuluyor. Öte yandan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım; dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin, “AKP kongresinde Kürt sorununun çözümüne yönelik mesajlar verileceği yönündeki kulislerin anımsatılması üzerine; “Saray ya da iktidar, başkanlığa giden yolda bir çözüm sürecine ihtiyaç duyuyorlarsa bu ülkeye yazık ederler. Buna gerek yok. Bu ülkede kalıcı ve onurlu bir barışın sağlandığı günü görelim, o gün bizim siyasi hayatımızın son günü olsun. Akan kanın devam etmesini düşünemeyiz. Biz, çözüm iradesinden ayrılmadık. Biz halen Dolmabahçe mutabakatı noktasındayız. Bu soruyu çözüm sürecini terk edenlere sormak gerekir. Ama onları sadece kongrelerde niyet beyanlarında bulunurken değil, somut adımlar atarken görmek isteriz. Çözüm için her türlü rolü de üstleniriz” dedi. | Demirtaş’tan ‘barış planı’ | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kaza, Söke-Didim yolu üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Söke’den Didim’e gitmekte olan Orhan K’nın kullandığı 35 NT 018 otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak elektrik direğine çarptı. Çarpmanın etkisiyle araç sürücüsü Orhan K. ile yanında bulunan eşi Ayfer K. yaralandı. Yaralı çift, çevredeki diğer sürücülerinin olayı Jandarmaya ve 112 Acil Servis ekiplerine bildirmesinin ardından ambulansla Didim Devlet Hastanesine sevk edildi. Kazaya karışan araç çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı. | Didim’de kontrolden çıkan otomobil elektrik direğine çarptı: 2 yaralı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CNN Türk'te katıldığı programda açıklamalar bulundu. İnce, 259 bin kişi yanlış yapamaz. Onların önüne sandık konulmalıdır. Partililer bunu belirlemelidir. Ben belirledim bu adayı der partililer. Bu partililer oy veren seçmeni de etkileyecektir. Eğer böyle bir yarış olursa aday olurum. Gel seni aday yapalım derlerse ben yokum. İstanbul seçiminin bir dahaki cumhurbaşkanlığı seçimi için prova olduğunu düşünüyorum. Partim için uğraşırım bu ayrı bir mesele." dedi. "Önemli olan yeniden bir başarı hikayesi yazmak. İstanbulu alabilmemiz için 250 bin kişinin ayağa kalkıp, adayı sahiplenmesi gerekir." | İnce'nin İBB adaylığı için şartı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Aralarında Kartal Yuvası çalışanı Tunç Uncu ve Emniyet Müdürü Vefa Karakurdu'nun da bulunduğu 46 şehit için 'ta bulunan Kartal Yuvası önünde dua okunarak lokma dağıtıldı. Beşiktaş 2.başkanı yaptığı anma töreninde yaptığı açıklamada "Şehit ailelerinin acılarının kendi acılarımızdır. Onların yalnız olmadığını ve bunları unutmayacağımızı buradan hatırlatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Ahmet Nur Çebi, "Bir yıl önce Bursaspor karşılaşmasının ardından stadın hemen yanında Türkiye'nin maruz kaldığı terör olayını yaşadık.46 şehit verdik. Bu şehitlerimizin içinde camiamızın çok kıymetli emniyet mensubu olan Vefa müdürümüz, ayrıca Kartal Yuvası'nda çalışan Tunç arkadaşımız şehit oldular. Milletimize başsağlığı diliyorum, şehitlerimizin mekanı cennet olsun.Şehit ailelerinin acılarının kendi acılarımızdır.Onların yalnız olmadığını ve bunları unutmayacağımızı buradan hatırlatmak istiyoruz. Cumhuriyeti'nin içinde olduğu bu terörle ilgili mücadelede devletimizin, milletimizin, hükümetimizin yanında olduğumuzu camiamız adına açıklamak istiyorum. Her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz. Birbirimize daha çok kenetlenmek zorundayız. Teröristler hiçbir zaman başarılı olamayacaklar. Camia olarak bütün olduğumuzu, devletimizin ve milletimizin yanında olduğunu kamuoyuna iletmek istiyorum. Allah, inşallah bir daha bunları yaşatmaz. Sonuna kadar ailelerin yanındayız" dedi. Anma gününe Şehit Tunç Uncu'nun ailesi de katılırken Ahmet Nur Çebi, Tunç'un annesi ve babası ile yakından ilgilendi. | Beşiktaş şehitlerini andı (Vodafone Park dışındaki saldırının yıldönümü) | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: HSYK 1. Dairesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren bazı suçlara bakmak üzere belirlediği ihtisas mahkemelerine ilaveten yeni ihtisas mahkemelerinin tespitine yönelik talepler değerlendirildi. Kararda, ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren bir kısım suçlarda ihtisaslaşmaya gidilmesine ilişkin HSYK 1. Dairesinin daha önceki kararları hatırlatılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap 4, 5, 6 ve 7'nci bölümlerinde tanımlanan suçlar (318, 319, 323 324, 325 ve 332'nci maddeler hariç) ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılacak davalara Aydın 2, Balıkesir 2, Erzurum 2, Gaziantep 2 ve 7, İstanbul 13, 14, 22, 23, 24 ve 25 ile Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemelerinin bakmasına karar verildiği anımsatıldı. Bu mahkemelerin iş yoğunluğu, görülen davaların nitelikleri ve kapsamı ile bu suçlara bakmak üzere ilave ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi gerektiğine ilişkin talebin dikkate alındığı bildirilen kararda, kurulu olup faaliyete geçirilmesine karar verilen Aydın 3, Balıkesir 3, Erzurum 3, Gaziantep 8, İstanbul 26 ve 27 ile Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemelerinin daha önce tespit edilen ihtisas mahkemelerine ilaveten ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine karar verildiği kaydedildi. | HSYK yeni ihtisas mahkemelerini belirledi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Necef İl Meclisi üyesi Hüseyin Vahid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin güneybatısındaki Kadisiye Mahallesi'nde kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce bir kontrol noktasının hedef alındığını söyledi. Kontrol noktasındaki polislerle saldırganlar arasında başlangıçta silahlı çatışma çıktığını belirten Vahid, aşiret güçlerinin de desteğiyle söz konusu saldırının püskürtüldüğünü bildirdi. Vahid, çatışmanın ardından intihar eylemcisi olduğu öğrenilen 3 kişinin kendilerini patlattığını, olayda 6 polisin öldüğü, çoğunluğu aşiret güçlerinden 25 kişinin yaralandığını kaydetti. Irak'ın başkenti Bağdat'ta dün bir çarşıyı hedef alan eş zamanlı intihar saldırılarında da 24 kişi ölmüş, 38 kişi yaralamıştı. | Irak'ta güvenlik güçlerine saldırı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Hollanda’da kiliselerde tecavüz olaylarını inceleyen komisyonun raporu açıklandı. Katolik Kilisesi’ne bağlı okullardaki olaylara yönelik inceleme, 1945 yılından itibaren kız çocuklarına papazlar tarafından tecavüz edildiğini ortaya koydu. Rapora göre, fiziki ve psikolojik tecavüzler 2010 yılına kadar sürdü ve çocukların yüzde 40’ı sürekli tecavüze uğradı. 150 dosyayı inceleyen komisyon, çocukların tecavüz olayları başladığında henüz 14 yaşlarında olduğunu belirledi. 2010 yılına kadar olayları irdeleyen komisyon kesin rakamı tespit edemedi ancak tecavüze uğrayan kız çocuğu sayının “onbinlerce” olduğunu not etti. 2011 yılında yayınlanan başka bir raporda, Katolik okullarda erkek çocuklarının da uzun yıllardır tecavüze uğradığı ve 20 bine yakın erkek çocuğunun tecavüz kurbanı olduğu belirtilmişti. | Onbinlerce çocuğa tecavüz | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Bankalararası piyasada Euro/TL, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin açıklamalarının ardından son bir haftanın en düşüğü olan 2,9984'ten 3,0336'ye kadar yükseldi. Güne, 3,0316 seviyesinden başlayan Euro/TL, gelişmekte olan piyasalara paralel düşüşe geçerek bankalararası piyasada son bir haftanın en düşük seviyesi 2,9984'e kadar geriledi. ECB Başkanı Draghi'nin açıklamaları öncesi 3,00 seviyelerinde yatay seyreden Euro/TL, ECB'nin faizlerde değişiklik yapmaması ve Draghi'nin açıklamalarından bulduğu destekle 3,0336 seviyesini gördü. Euro/TL şu dakikalarda 3,00 - 3,01 bandında denge arıyor. Bugün bankalararası piyasada dünkü kapanışa göre düşüşle başlayan dolar/TL ise, düşüşünü şu dakikalara kadar devam ettirerek 29 Ocak'tan beri gördüğü en düşük seviye olan 2,2074'e kadar geriledi. Öte yandan güne 1,3534 seviyesinden başlayan Euro/dolar paritesi, Draghi'nin açıklamalarının ardından son 5 günün en yüksek seviyesi olan 1,3619'u gördü. Analistler, yarın ABD'de açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin döviz piyasasının yönü üzerinde belirleyici olacağını belirtirken, dolar/TL'nin 2,21 desteğinin altında kapanış yapması durumunda 2,17 seviyelerinin gündeme gelebileceğini tahmin ediyor. | Dolar bir haftanın en düşük seviyesinde | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kayseri'de 7,4 milyon yıllık olduğu tahmin edilen ve diş uzunluğu da dahil 2 metre 40 santimetrelik fil kafatası bulundu. Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, daha önce de fosile rastlanan baraj kıyısındaki Taşhan Mahallesi'nde, bir çobanın ihbarı sonucu kazı çalışması başlatıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cesur Pehlevan başkanlığındaki kazı ekibini ziyaret eden Başkan Çelik, kazı çalışmalarına katıldı. Prof. Dr. Cesur Pehlevan, kazı çalışmaları devam eden fosilin, Anadolu'da bir başka örneğinin olmadığını belirtti. Kazı heyetine teşekkür eden Büyükşehir Belediye Başkanı Çelik ise şunları kaydetti: "Taşhan'da yapılan kazı çalışmalarının ardından bölgeden yeni ihbarlar, yeni müjdeli haberler gelmeye başladı. Bir sığır çobanının ihbarı üzerine burada kazıya başlandı. 2 metre 40 santimetre boyunda parçalanmamış fil kafatası çıkarıldı. 7,4 milyon yıl öncesine ait kafatası, Kayseri ve Türkiye için çok önemli." Kazılarda çıkarılan fosillerin, Kayseri Bilim Merkezi'nde oluşturulan laboratuvara taşınacağını anlatan Çelik, gerekli çalışmaların ardından bunları aynı merkezde sergileyeceklerini ve dünya kamuoyuna sunacaklarını bildirdi. | 2 metrelik fil kafatası bulundu | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Nur Ölçer... 35 yaşında genç ve başarılı bir işkadını... Uzun bir eğitim ve kariyer süreci var. Boğaziçi Üniversitesi'nde matematik lisansı, ardından Cornell Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. 11 yılı aşkın bir süre de kurumsal şirketlerde pazarlama, iş geliştirme, strateji ve inovasyon alanlarında çalıştı. İş dünyasında başarılı adımlarla ilerledi, iyi bir kariyer yaptı. Herkesin olmak istediği, hayalini kurduğu gibi... Plaza ortamı, takım elbiseler, topuklu ayakkabılar, görüşmeler, toplantılar, atılan imzalar... Hepsi heyecan verici... Ancak bir süre sonra onun hayali, farklı bir çizgide yol aldı. Bir şeyler yapmalıydı, fark yaratmalıydı... Plaza ortamının dışındaki dünyayı keşfetmeli, daha çok sanatla iç içe olmalı, üretmeli ve yapığı iş her ne olacaksa olsun, ruhunu okşamalıydı... Katıldığı bir düğün, işte bu noktada hayatının dönüm noktası oldu. Bir arkadaşının büyülü dünyasına kapıldı. Tası tarağı toplayıp, tamamen iş dünyasından uzaklaşmadı ama bu büyü, kendisine yepyeni bir kapı açtı. Ne yapmak istediği belliydi artık. Hayallerinin peşinden gitti; merak etti, çabaladı, öğrendi ve şimdi çektiği fotoğraflarla konuşuluyor. İşte Ölçer'in, kendi ağzından hikayesi... Fotoğrafçılık, hobi olarak başladı. Ama zamanla tekliflerin artması, profesyonelliğe adım atma kararımı oluşturdu. Çok da planlanmış bir değişiklik değildi aslında. Son 3 yılda gelişti diyebilirim. Kurumsal hayat, hepimizin bildiği üzere belli saatler arasında plazalarda geçirilen bir düzen. Üniversite yıllarımda, mezun olunca ne yapsam diye düşündüğümde böyle bir yaşam çok cazip geliyordu. O nedenle matematiğin üzerine, iş dünyasında geçişin kolay olacağı bir master seçtim ve nitekim o yolda da ilerledim. Çalıştığım kurumlarda çok keyifli projelerde yer aldım, çok şey öğrendim. Ancak geçen zaman içinde fotoğrafa olan tutkum ağır bastı ve bu alanda kendimi geliştirmeye karar verdim. Kardeşimin düğününde, bir arkadaşım nefis fotoğraflar çekti. Ona sordum; "ne yaptın, işi gücü bırakıp fotoğrafçı mı oldun" diye. O da bir kursa gittiğini söyledi. O şekilde Muammer Yanmaz ile tanıştım. Bir kamera aldım, 8 haftalık başlangıç kursuna katıldım. Acayip hoşuma gitti. Muammer portre çekmeyi öğretti. Orada teknik konuların yanı sıra, insanlarla birebir ilişki kurmayı, enerji alışverişini de işliyorlar. Ben de öyle başladım. Her çarşamba kurs vardı ve ben o günü sabırsızlıkla bekliyordum. Devamlı bir şeyler üretmek ve yeni kareler çekmek istiyordum. Bir süre sonra, fotoğraf bir tutkuya dönüştü. Seyahat fotoğraflarında, insan çekmeye odaklandım. Geçtiğimiz mayıs ayında, ilk kişisel sergimi açtım. Hindistan'daki müthiş insanları, büyülü ışıkları ve enerjilerini objektifime yansıttım. İleri fotoğrafçılık atölyesine katıldım ve hangi alanda uzmanlaşmam gerektiğini düşünmeye başladım. Uzun bir süre araştırdım. Farklı alanlarla ilgili atölyelere katıldım. Düğün, doğum, hamile fotoğrafları çekiyordum zaten. Ancak bir yeğenimin olacağını öğrenince bebek fotoğrafçılığına odaklanmaya karar verdim. Araştırmalar sonunda, Türkiye'de çok fazla bilinmeyen ama Amerika'da bir hayli popüler olan "Newborn Photograghy/Yenidoğan Fotoğrafçılığı"nda karar kıldım. Türk insanını, yenidoğan fotoğrafçılığı ile tanıştırmayı hedefliyordum. Bu işi yerinde, uzmanından öğrenme hevesiyle bu dalın popüler ismi Kelley Ryden ile irtibata geçtim. Eğitimine gidebilmek için bir süre bekleme listesindeydim. Sonunda yer açıldı ve benim de maceram başladı. Tabii ki hiç kolay değil, çünkü yıllarca alıştığınız bir düzen var. Kurumsal hayat ile kendi işinizi yapıyor olmak çok farklı. Bir kurumda çalışırken, onun şemsiyesi altında iş yapmak çok kolay. Örneğin; bir toplantı için bile randevu almak kendi işinizi yaparken zorlayabiliyor, çünkü henüz markanız oturmuş değil. Bunları yaşamak değişik bir tecrübe. Yenidoğan fotoğrafçılığını daha geniş kitlelere ulaştırabilmek, onların da bu karelerin keyiflerini çıkarabilmeleri için özel projelerim var. Sadece bu karelerden oluşan sergi açmak istiyorum. Bir de "Uyuyan Güzeller" kitap ve takvim projesi üzerinde çalışıyorum. İnsanların bu karelere baktıklarında bile yüz ifadeleri değişiyor, hemen bir gülümseme beliriyor. Uyuyan güzellerin saf ve masum halleri, pozitif duygu uyandırıyor. Ben de bu enerjiyi daha geniş kitlerere yaymak istiyorum. Evet, ticari kısım en son ayrıntı benim için. Bebeğin fotoğraflarını çekerken geçen 3-4 saat içinde hem bebekle hem de ailesiyle olan diyalog, onların hikayeleri beni heyecanlandırıyor. O ufacık varlığın nefes alış verişini takip etmek, pür dikkat ona bakmak çok hoş. Çektiğim karelere bakınca içim titriyor. Ve onlar büyüdüğünde de beraber aynı kareye bakabilmeyi ve 'nasıl ufacıktın' diyebilmeyi hayal ediyorum. Zaten bebeklerle bir iş yapmak müthiş. Onların en saf ve en masum anlarını görüntülemek heyecan verici. Çekim öncesinde hep kafamda "acaba nasıl olacak" sorusu oluyor. Ailenin isteklerine göre önceden kullanacağım sepet, aksesuar ve battaniye seçimlerini yapıyorum. Her çekim, benim için yepyeni bir heyecan. Bebekle buluşunca heyecan yerini keyfe bırakıyor. Çekim süresince vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Aslında fiziken çok yorucu bir iş; 30 derece sıcaklıkta 3-4 saat kalıyorsunuz. Ama verdiği haz bambaşka. Anı unuttuğum bir şeyi yapabildiğim için kendimi çok ayrıcalıklı hissediyorum. Son altı ayda 45'in üzerinde. Kelley Ryden ve Tracey Raver, Amerika'nın hatta dünyanın yenidoğan fotoğrafçılarına eğitim veren en önemli isimleri. Bu işin duayenleri. Eğitime gittiğimde beş farklı ülkeden katılımcılar vardı. Onlardan aldığım eğitimler ise; pozlama ve kamera teknikleri ile photoshop. Öncelikle bebekleri fotoğraflamak ve bebeklere dokunmayı bilmek çok farklı konu. Benim farkım ise; onların en rahat edebilecekleri şekilleri bilmem. Zaten aldığım eğitim de bunları öğretiyor. Sonuçta fotoğraf, bir matematik işi. Işık ve ayarları bildikten sonra sadece deklanşöre basıyorsunuz. Yenidoğan bebekler çok narin ve hassaslar. Onların özel doktorları, özel ıslak bezleri vs. var. Onlara dokunmak ve tutmak bile ayrı bir özen ve bilgi gerektiriyor. Bu konuda çok hassasım. Uyurken çekim yapıyorum. O yüzden, onlar benim "uyuyan güzellerim". Her poz, bebeğin anne karnında zaten 9 ay boyunca alışık olduğu poz oluyor. Bunların bir kısmı zaten yogada "çocuk pozu" diye bilinen son derece rahatlatıcı ve dinlendirici duruşlar. Onlar için en uygun ortamı sağlamadan çekime başlamıyorum. Bu fotoğraflar, bebek hastaneden çıktıktan sonra çekiliyor. Önce bebekleri uyutup, sonra pozluyorum. Bir çekim ortalama 3-4 saat sürüyor. Bu sırada önceliğim, bebeğin rahatını sağlamak ve onun ritmine ayak uydurmak. Uyanırsa tekrar besleyip uyutmak gerekebiliyor. Onları doğal ışıkta pozluyorum, flaş kesinlikle kullanmıyorum. Çekim sırasında bebek çıplak oluyor. Üşümesin diye odayı önceden ısıtıyorum. Öte yandan hijyene önem veriyorum. Kullandığım şapka, battaniye gibi aksesuarları her defasında yıkıyorum. Sizi ne mutlu ediyorsa onun peşinden koşun! O heyecanı içinizde hissettikten sonra, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Ama bir de hayatın gerçekleri var tabii. Sonuçta mevcuttaki kariyeri birden bırakıp, bir sonraki gün "acaba ne yapsam" diye düşünmek doğru olmaz gibi geliyor. Geçiş sürecini belirleyip, uygun koşullara bakmak gerekiyor. | Kurumsal hayat mı; hayaller mi? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: 13. Ulusal Hepato Gastroenteroloji Kongresi Başkanı Prof. Dr. Hasan Özkan, tıptaki yeni gelişmelerle hepatit B hastalığının yakın bir zamanda tarihe karışabileceğini bildirdi. Hepato Bilio Pankreatoloji Derneğince düzenlenen "13. Ulusal Hepato Gastroenteroloji Kongresi" başladı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Kongre Başkanı Prof. Dr. Özkan, etkinlikte öne çıkan konuların başında kronik hepatit B hastalığının tedavisinde kullanılan yeni ilaçlar olduğunu söyledi. Türkiye'de hepatit grupları arasında en çok "B" olanına rastlandığına dikkati çeken Özkan, "80 milyonluk ülkemizde ortalama yüzde 4 oranında hepatit B ile ilgili hastamız var. Bu da yaklaşık 3 milyon hasta ediyor. Hepatit C'nin oranı ise yüzde 1'in altında. 3 yıl öncesine kadar hepatit B'nin tedavisi, hepatit C'ye göre daha şanslıydı. Ancak 3 yıl önce hepatit C ile ilgili yeni ilaçlar çıktı. Bu sefer 'C' şanslı duruma geldi. Yüzde 98'e varan bir tedavi imkanı ortaya çıktı" dedi. Tıbbın yerinde saymadığını ve yapılan çalışmalarla hepatit B hastalığının tedavi bakımından yeniden şanslı hale gelindiğine işaret eden Özkan, son birkaç yıldır bine yakın gönüllü hasta üzerinde yapılan çalışmaların hepatit B'de de C'de olduğu gibi virüsü vücuttan tümüyle uzaklaştıracak tedavileri ortaya çıkarttığını aktardı. | Hepatit B öldürür mü? | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin şirketlerinden biri olan İZENERJİ'de örgütlü bulunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube, toplu iş sözleşmesi görüşmelerini başlattı. İZSU, Park ve Bahçeler, Mezarlıklar Müdürlüğü, Eşrefpaşa Hastanesi gibi 17 birimde örgütlü bulunan sendika ile Büyükşehir Belediyesi arasındaki görüşmeler sürerken, taşerondan kadroya geçen işçiler de toplu iş sözleşmesine dahil edildi. Belediye ise sendikanın yetkisine itiraz etti. Şube Başkanı Arif Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yapılan görüşmelerde, kendilerine itirazı geri çekeceğini söylediklerini, ancak bunun yapılmadığını ileri sürdü. Bunun üzerine sabah saatlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan işçiler, eylem yapmak istedi. İşçiler; ''Toplu sözleşme hakkımızı gasp ettirmeyeceğiz'' pankart taşıyıp slogan attı. İşçilerin yolunu kesen polis, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, eylemin başkanlık kapısı önünde değil başka bir yerde yapılmasını istediğini söyledi. Ancak işçiler kabul etmedi. Çevik kuvvet ekipleri de biber gazı ve coplarla işçilere müdahale etti. Çok sayıda işçi ve sendika yöneticisi gözaltına alındı. Olayların ardından açıklama yapan DİSK Genel-İş Sendikası 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Hak arama mücadelemiz, basın açıklaması hakkımız bugün antidemokratik şekilde elimizden alındı, polis şiddeti ile karşılaştık. Sizin ileri demokrasiniz bu mu? Söz verdin, sözünü tut Aziz Kocaoğlu. Bugün çözüyoruz, itirazı yarın geri çekiyoruz diyerek 90 gündür bizi oyaladınız. Sen bizim toplu sözleşme yetkimize itiraz ettin. Sen bizi yok sayarsan, biz de seni yok sayarız. İşçiyi emekçiyi yok saymayın. Sokaklarda, alanlarda mücadelemizi sürdüreceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılına kadar mücadelemiz sürecek. Basın açıklamamızı da yapacağız. Gelin sıkıyorsa hepimizi alın. Biz sadece İZENERJİ işçisi değiliz, Türkiye genelinde yüz binlerce işçiyiz.'' | İzmir'de eylem yapmak isteyen işçilere müdahale | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yerel seçim hazırlıkları ile aday belirleme çalışmaları kapsamında Saadet Partisi Başkanlık Divanı Genel Başkan Temel Karamollaoğlu başkanlığında bugün toplandı. Toplantıda, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak belirlendi. Saadet Partisi, Ankara büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını yarın Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenecek törenle kamuoyuna tanıtacak. | Saadet Partisi Ankara adayını belirledi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Tayland Kralı'nın kardeşi olan 67 yaşındaki Prenses Ubol Ratana'nın ismi seçim komisyonunun paylaştığı resmi aday listesinde yer almadı. Seçim komisyonundan yapılan açıklamada, "Kraliyet ailesi politikanın üzerinde olmalı ve siyasi olarak tarafsızlığını korumalıdır" ifadelerine yer verildi. Prenses Ubol Ratana 24 Mart'ta yapılacak seçimlerde popülist "Raksa Chart" partisinden aday olacağını açıklamış, karara Tayland Kralı da tepki göstermişti. Tayland 1932'den bu yana anayasal monarşiyle yönetiliyor. Bugüne kadar siyasetten uzak dursa da Kraliyet ailesinin ülkede büyük etkisi olduğu ve milyonlar tarafından sevildiği biliniyor. Monarşiyle yönetilen ülkede kraliyet ailesi, ordu iktidarının üzerindeki yegane güç olarak görülüyor. Ülke tarihinde ilk kez bir kraliyet ailesi mensubu başbakanlığa aday gösterilmişti. | Tayland'da prensesin başbakan adaylığına izin yok | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Beşiktaş Kulübünde yönetim kurulunun görev dağılımı belli oldu. Siyah-beyazlı kulübün internet sitesinde yer alan açıklamada, Fikret Orman başkanlığındaki yeni yönetim kurulunda görev dağılımının yapıldığı belirtildi. Buna göre yönetim kurulunda görev dağılımı şu şekilde oluştu: İkinci başkan, icra kurulu başkanı, Fulya taşınmazlardan ve BJK Nevzat Demir Tesisleri'nden sorumlu Asbaşkan, futbol transfer komitesi başkanı ve Vodafone Arena'dan sorumlu Asbaşkan, Kulüpler Birliği Vakfı ve federasyon temsilcisi, Bolu-Gerede Tesisi'nden sorumlu Genel sekreter, Şan Ökten Tesisi'nden sorumlu, icra kurulu üyesi Sayman, mali işler ve finans, icra kurulu başkan yardımcısı, Akatlar Mehmet Üstünkaya Sosyal Tesisi'nden sorumlu Futbol altyapı, yapılanma ve izleme komitesi ve Fulya Hakkı Yeten Tesisleri'nden sorumlu, yönetim kurulu sözcüsü Dış ilişkiler, UEFA'dan sorumlu Basketbol, Akatlar Spor Salonu'ndan sorumlu, icra kurulu üyesi Yeni yatırımlar ve tesisler koordinatörü Kartal Yuvaları, icra kurulu üyesi Pazarlama ve sponsorluklar, dernekler ve taraftar ile Pendik Tesisi'nden sorumlu Basınla ilişkiler ve Beşiktaş medyasından sorumlu ((BJK TV, BJK Dergi, sosyal medya) Hukuk, Bakırköy Tesisi'nden sorumlu, icra kurulu üyesi Amatör şubeler, Süleyman Seba Tesisi'nden sorumlu Transfer komitesi üyesi Bu arada yönetim kurulunda yer almayan Rıfat Sarıcaoğlu'nun üniversite ve eğitim kurumları konusunda çalışacağı, Heval El Hüseyni'nin ise iletişim komitesi üyesi olarak görev alacağı kaydedildi. | Beşiktaş yönetiminde görev dağılımı yapıldı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Semih Kaplanoğlu’nun Altın Ayı ödüllü filmi Bal, 15 Temmuz Cuma günü İngiltere’de vizyona girdi. Film, İngiltere’nin saygın film eleştirmenlerinden tam not aldı. İngiltere basınının önemli gazeteleri The Independent ve Financial Times eleştirmenleri filme 5 yıldız, The Guardian, The Times, The Metro, Time Out ve Evening Standart yazarları 4 yıldız verdi. The Independent gazetesi yazarı Anthony Quinn filmin ''Sessiz bir mucize'' olduğunu belirtirken filmi ''Doğanın zarafet ve gizemi için bir saygı duruşu'' olarak nitelendirdi. Little White Lies Magazine, filmi izleyiciler için ‘Zarafet ve doğal güzelliklerle dolu, ödüllendirici bir deneyim’ olduğunu ifade etti. Guardian gazetesinden Peter Bradshaw da filmin görselliğini ''Muhteşem'', filmi de ''Şiirsel'' olarak nitelendirdi. Financial Times yazarı Nigel Andrews da filmin başrol oyuncusu Bora Altaş’ın oyunculuğuna dikkat çekti. Film, Londra Curzon Mayfair, Londra Çağdaş Sanatlar Enstitüsü (ICA), Sheffield Showroom Cinema, Glasgow Film Theatre, Bristol Watershed ve Manchester Cornerhouse sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. 2010 yılında 16. Londra Türk Filmleri Festivali’nde “Golden Wings” Digitürk Dijital Dağıtım Ödülü verilen Bal’ın İngiltere dağıtımcısı Verve Pictures. | Bal'a İngiltere'den övgü: Sessiz Mucize | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Antalya'nın Kepez ilçesinde AK Parti İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar ve bir grup vatandaş Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya konulan yeni ulaşım sistemini eşeklerle protesto etti. | Böyle protesto görülmedi! GALERİ | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kanun, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının dövizle askerliğini 6 bin Euro'dan bin Euro'ya düşürüyor. Buna göre, yurt dışında oturma veya çalışma izniyle en az 3 yıl süreyle bulunan, 38 yaşını tamamlayan Türk vatandaşları, defaten bin Euro ödeyerek askerlik yapmış sayılacak. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce dövizli askerlik hizmetinden yararlanmak için başvuranlar da bin Euro ödeyecek. Dövizle askerlikten yararlanmak üzere 38 yaşının sonuna kadar başvuruda bulunmayan veya başvurdukları halde ödemelerini tamamlayamayanlar da bin Euro ödeyerek askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılacak. Bunların fazladan yaptıkları ödemeler iade edilmeyecek. Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı ve değiştirme nedeniyle düzenlenen kimlik kartı için 15'er lira, kayıp nedeniyle düzenlenen kimlik kartı için 30 lira ödenecek. 31 Aralık 2016'ya kadar verilen nüfus cüzdanlarından 8 lira kağıt bedeli alınacak. Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 itibarıyla subaylıkta 28, 29 ve 30. hizmet yıllarını dolduran personel hakkındaki emeklilik talebine Yüksek Askeri Şura (YAŞ) karar verecek. YAŞ tarafından emekliye ayrılmasına karar verilen albaylardan; 30 Ağustos 2016 itibarıyla subaylıkta 30. hizmet süresini tamamlayanlara emekliye ayrılması halinde alacağı ikramiyenin 5,5 katı, 29. yılını tamamlayanlara 11 katı, 28. yılını tamamlayanlara da 16 katı emekli ikramiyesi ödenecek. Emekli ikramiyesi ödenen bu kişiler, 30 Ağustos 2016 itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilecek. Bu kişilerden, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler, talepleri halinde emekli olmayabilecek. Kanunla, yeraltı kömür sektöründe şahıslar adına üretim yapan işletmelerin maliyet artışları da karşılanıyor. Linyit ve taş kömürü çıkaran yeraltı maden işletmelerinde, fazla çalışma ücreti, yıllık izinlerin arttırılması, çalışma süresinin 37,5 saate düşürülmesi, çalışanların ücretinin 2 asgari ücretten az olamayacağı nedenleriyle oluşan maliyet artışlarının karşılanmasına ilişkin destek verilebilecek. Bu destekler, bakanlık bütçesine konulan ödeneklerden karşılanacak. Maliyet artışlarına ilişkin usul ve esaslar, bunların uygulanma süreleri, bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenecek. Nüfus Hizmetleri Kanununda yer alan "nüfus cüzdanı" ibareleri "kimlik kartı" şeklinde değiştirilecek ve aile kütüklerinde yer alacak bilgilere "biyometrik veri" ilave edilecek. Kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak. Merkezi veri tabanında tutulan biyometrik veriler kimlik doğrulama işlemleri dışında kullanılamayacak. Kimlik kartına kayıt ve işaret konulamayacak, kimlik kartı hiçbir kişi ve kurum tarafından alıkonulamayacak. Evlenme işlemi tamamlandıktan sonra çiftlere uluslararası aile cüzdanı verilecek. Kimlik kartı, uluslararası aile cüzdanı ve mavi kart bedeli başvuru sırasında tahsil edilecek. Maliye Bakanlığı, uluslararası aile cüzdanı ve mavi kartı, belirlenen tasarım ve sayıda bastıracak. Nüfus cüzdanları, 31 Aralık 2016'ya kadar Maliye Bakanlığınca bastırılacak, nüfus müdürlüklerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere muhasebe yetkililerine, dış temsilciliklerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere Dışişleri Bakanlığı'na gönderilecek. Doğum bildirimleri kanuni sürede yapılırsa, nüfus cüzdanlarından değerli kağıt bedeli alınmayacak. Nüfus cüzdanını kaybedenler ile doğum olayını süresi içinde bildirmeyenlere uygulanan idari para cezası kaldırılacak. Evlendiğini süresi içinde bildirmeyenlere 50 TL para cezası verilecek. Adres bildirimlerini süresi içinde yerine getirmeyenlere uygulanan idari para cezası 480 TL'den 50 TL'ye indirilecek, gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara uygulanan idari para cezası ise 963 TL'den 1000 TL'ye çıkarılacak. Diğer kanunlarda yer alan nüfus cüzdanı ve hüviyet cüzdanı gibi ibarelere yapılan atıfların tamamı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartına yapılmış sayılacak. Kanun, asgari ücretin bin 300 liraya çıkartılması nedeniyle artan işveren yükünü de azaltıyor. Geçen yıl, aylık 2 bin 550 lira ve altı ücret alan işçi çalıştıran işverenin, her işçi için 100 liralık sigorta prim yükünü, Hazine karşılayacak. Çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 2016'ya ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde vermeyen, sigorta primlerini yasal süresince ödemeyen, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmeyen, kuruma prim, idari para cezası ve gecikme cezası bulunan işveren bu destekten yararlanamayacak. Hazine katkısından yararlanmak için muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan, sigortalıların prime esas kazançlarını eksik bildirdiği tespit edilen işyerlerinden Hazinece karşılanan tutar, gecikme cezası ve zammıyla geri alınacak. Asgari ücretin 2 katından az olmadığı linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde yer altında çalışan sigortalılar için 85 TL'lik günlük kazanç 2 kat olarak 2015'in aynı ayına ilişkin kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen prim ödeme gün sayısının yüzde 50'sini geçmemek üzere, 2016'da cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen sigortalılara ilişkin toplam prim ödeme gün sayısı dikkate alınacak. Mali tatilin sona erdiği günü izleyen 5 gün içinde biten, bu düzenleme kapsamındaki kanuni ve idari süreler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren 5. günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılacak. Özel Tüketim Vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi ile gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh veya tahsil edilen vergi, resim ve harçlarda mali tatil uygulanmayacak. Buna göre, hazine gelir-gider dengesinin gözetilmesi amacına yönelik olarak, bütçe gelirlerinde önemli bir paya sahip olan ÖTV ile banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi ile mali tatil nedeniyle beyanname verme süreleri uzamış olan vergiler aynı ay içerisinde Hazine hesaplarına intikal ettirilecek. Beyana dayanan ve beyanname verme süresi mali tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi, beyanname verme süresinin son gününü izleyen günün mesai saati bitimine kadar uzamış sayılacak. Kanunla, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının ardından boşluk dolduruluyor ve kamu payı yüzde 50'den az olan şirketler, bunların iştirakleri ve bağlı ortaklıklarının Sayıştay denetiminin usulü yeniden düzenleniyor. Buna göre, Sayıştay denetimine, sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı bulunan şirketler de dahil olacak. Sayıştay, bu şirketlerden sermayesindeki kamu payı yüzde 50'den az olanların bağımsız denetim raporunu esas alarak hazırlayacağı raporu TBMM'ye sunacak. | 'Torba tasarı' Meclis'te kabul edilerek yasalaştı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Fenerbahçe’nin kaptanı, TT Arena’ya gündem yaratmak için gitmediğini belirtirken, eleştirilere sert çıktı. Emre, “Bizden yardım istendi, ben de takım kaptanı olarak bu isteği karşılıksız bırakamazdım. Evden çıkarken pijamamı bile çıkaracak vakit bulamadım. Suç mu işledik?” dedi. Karşılaşmayı eşi ve çocuğuyla birlikte evinde izleyen tecrübeli kaptan, Volkan konusunda kendisinden yardım istendiğini hatırlattı ve “Evimde otururken telefon geldi ve biz de Hasan Çetinkaya ile birlikte Volkan’ı bulduk, stada ulaştırdık. Bizden yardım istendi, ben de takım kaptanı olarak bu isteği karşılıksız bırakamazdım. Öyle söylendiği gibi gündem yaratmak gibi bir düşüncemiz olmadı, tam tersi Volkan’ın ceza almaması için yardım ettik, suç mu işledik? Volkan geri gitmese ceza alması söz konusuydu. Kaldı ki evden çıkarken pijamayı dahi çıkaracak fırsat bulamadım. Pantolonumun altında pijamam vardı. Oraya öyle geldim” diye konuştu. Stattan geç çıkmaları konusunda yapılan yorumları hayretler içinde izlediğini vurgulayan Emre Belözoğlu, şunları söyledi: “Maç sonunda görevliler Volkan’a küfür edenlerin görüntülerini gösterdiler. Volkan ile birlikte bir süre görüntüleri izledik. Volkan görüntüleri izledikten sonra kendisine küfür edenleri tek tek tespit etti ve davacı olacağını söyledi. Bunun üzerine polis yetkilileri Volkan’ın savunmasını aldılar. Bu da tabi ki zaman aldı, geç çıkışımızın temel nedeni de budur.” Sakatlığı nedeniyle kadroya alınmayan Emre, Milli Takım’ı bırakıp, bırakmayacağı konusunda yöneltilen soruları ise, “Burası Milli Takım... Bu formaya hizmet etmek onurların en büyüğüdür. Büyük bir sakatlık olmadığı taktirde üç yıl daha futbol oynayacağım. Bu süreçte Milli Takım’a çağrılırsak koşa koşa gideriz, çağrılmadığımız taktirde gitmeyiz. Bunun için de asla gönül koyamayız, çünkü söz konusu Ay - Yıldız’dır... Bu göreve kimsenin hayır deme lüksü yoktur” şeklinde yanıtladı. Emre Belözoğlu, Hiddink döneminde TT Arena’da Estonya ile yapılan özel maçta yaşadıklarını da hatırlattı ve “Tribünler tıklım tıklım... Neredeyse 50 bin kişi var. Estonya ile oynuyoruz, 3-0 kazanıyoruz. İki golü Colin Kazım attı, diğerini penaltıdan ben. Atışı yapacağım, neredeyse otuz bin kişi ıslıklıyor. Olabilir mi böyle bir şey? Niye ıslık? Penaltıyı kaçırayım diye... Bu nasıl bir mantıktır? Üstümdeki Milli forma ve atış yaparken ıslıklanıyorum, küfürleri söylemiyorum. Penaltıyı attım, tribünlerin yarısı alkışladı. Olabilir mi böyle şey? Bu nasıl bir zihniyettir. Arkadaş bizler o formaya hizmet ediyoruz. Ay-Yıldız, her şeyin üzerindedir” diye konuştu. Karşılaşma sonrası çıkan olaylarla ilgili olarak Emre Belözoğlu, “Siz de oradaydınız. Ağzımdan tek bir laf duydunuz mu? Kötü bir kelime dahi söylemedim. Aracıma bindim ve Volkan’ı götürmek istedim. Ancak ortaya arzu edilmeyen görüntüler çıktı. Düşünün aracımı haraket ettireceğim, motor kapağının üzerinde gazeteciler var, yan tarafta ise kameramanlar. Bu izdihama karşın ağzımdan tek bir kötü söz çıkmadı. Biz de insanız, bizim de bir sabır noktamız var. Eleştiriyorlar, yorumlar yapıyorlar, ama artık bıçak kemiğe dayandı. İşin özeti sabrın bittiği noktadayız. Kimseye saygısızlık etmek istemem. Kötü bir düşünce içinde hiçbir zaman olmadım, ama artık yeter. Hep sustuk, hep sustuk. Ama artık susmak yok” ifadelerini kullandı. A Milli Takım formasını ilk kez 2000 yılında Norveç’e karşı giyen Emre Belözoğlu, 14 yıl içinde 94 kez ay-yıldızlı formayı giydi. Tecrübeli oyuncu rakip filelere 9 gol bıraktı. Emre, Dünya 3.’lüğü ve EURO 2008 yarı finali gördü. (Milliyet) | "Pijamamla geldim" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Kamu kurumlarında çalışan devlet memurlarının bulunduğu İlhan Yılmaz idaresindeki 37 AD 832 plakalı minibüs, Kastamonu’dan Ağlı ilçesinde gitmekte iken Devrekani’nin Oyrak mevkisinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıktı. Yolda gizli buzlanma nedeniyle yaklaşık 50 metre yolun içerisinde zikzak çizen araç, daha sonra yoldan çıkarak şarampole devrildi. Kazada, Ağlı Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü Sevnur Erkan, Ağlı Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ufuk Yeniay, Ağlı Kaymakamlığında görevi devlet memuru Mehbare Ünal, Ağlı Mal Müdürlüğünde görevli devlet memuru Çağlayan Akyaycan, Ağlı Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünde görev devlet memurları İlhan Yılmaz, Ahmet Demirkıran ve Alperen Seymen yaralandı. Yaralılar, olay yerine sevk edilen çok sayıda ambulansla, Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralıların, sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, omuriliği zedelenen Ağlı Kaymakamlığında görevi devlet memuru Mehbare Ünal’ın, ileri tetkik ve tedavi için Ankara’ya sevk edildiği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. | Memurları taşıyan araç takla attı: 7 yaralı | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Apple, Ağustos ayında Samsung’dan 1 milyar dolar tazminat kazandığı patent davasının ardından ikinci kez büyük bir darbe aldı. Geçtiğimiz günlerde Samsung’un ürünlerini ABD’de yasaklatmak için mahkemeye yaptığı başvuru reddedilen Apple, bu sefer Ağustos ayında kazandığı davada büyük rol oynayan 7,844,915 numaralı patentin reddedilmesiyle sarsıldı. Apple ve Samsung arasındaki 1 milyar dolarlık davanın ikinci raundu niteliğindeki davada, ABD’li elektronik devi ek tazminat ve Samsung’un ürünlerine yasak getirilmesi talebinde bulunmuştu. Samsung ise tazminat ödemeye mahkum edildiği davada jürinin yanlı hareket ettiğini öne sürerek, kararın bozulmasını istemişti. Patent ve Marka Ofisi, Apple aleyhine sonuçlanan davanın ardından, Samsung’un ihlal ettiği öne sürülen ve tazminat ödemeye mahkum edilmesine neden olan en önemli patentlerden birinin, aslında Apple’a verilmemesi gerektiğini ifade etti. ‘Pinch to zoom’ olarak bilinen 7,844,915 numaralı patent, parmaklarınızla dokunmatik ekranı çekerek küçültme ve büyütmenizi sağlıyor. Samsung’un itirazı üzerine başlatılan soruşturma sonucunda, en son alınan kararla beraber, Apple’a 1 milyar dolarlık tazminat getiren altı patentten ikisi geçerliliğini yitirmiş oldu. ABD Patent ve Marka Ofisi, Ekim ayında da “rubber-banding” olarak bilinen ve dokunmatik ekranın üstünden altına parmağın kaydırılmasıyla sayfanın zıplamasını sağlayan patentin de Apple’a ait olmasının doğru olmadığına karar vermişti. New York Times’a konuşan Standford Üniversitesi’nden hukukçu Mark Lemley, “Bu Apple’a karşı büyük bir darbe, ancak oyunun tümünü kazanmaktan uzak’ yorumunu yaptı. NYT’nin verdiği bilgiye göre, Apple’ın bir hafta içinde Patent ve Marka Ofisi’nin kararına itiraz etmesi bekleniyor. Eğer Apple temyizde bulunana kadar Patent ve Marka Ofisi’nin ret kararı geçerliliğini korursa, Samsung, 1 milyar dolarlık davanın yeniden görülmesi için fırsat elde edecek. Harvard Ünivetrsitesi Berkman İnternet ve Toplum Merkezi’nden James Bessen, böyle bir durum gerçekleşmesi halinde Samsung’un ödeyeceği cezanın ciddi şekilde azabilceğini belirtti. | 1 milyar dolarlık davada Apple'a ağır darbe | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dünyanın en önemli motor sporları organizasyonlarından 'de sezonun dördüncü yarışı, İspanya'nın ev sahipliğinde düzenlenecek. İspanya'nın Jerez şehriyle aynı adı taşıyan 4,4 kilometrelik pistte, yarın TSİ 15.10'da sıralama turları gerçekleştirilecek. Yarış ise 7 Mayıs Pazar günü TSİ 15.00'te, 27 tur üzerinden yapılacak. MotoGP'de sezonun ilk iki etabını, Movistar Yamaha takımının İspanyol pilotu Maverick Vinales, üçüncü yarışını ise Repsol Honda takımının İspanyol sürücüsü Marc Marquez kazanmıştı. | MotoGP'de sıradaki durak İspanya | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Suudilerin, İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten bu yana kendisinden haber alınamayan muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürdüğüne dair şüpheler ve bu nedenle Riyad yönetimi üzerindeki baskı artarken, Suudi Arabistan, sene başından bu yana en fazla Alman silahlarının satıldığı ikinci ülke oldu. Alman hükümeti, 2015'ten bu yana devam eden Yemen savaşına katılan koalisyonun lideri olan Suudi Arabistan’a 2018'in başından 30 Eylül tarihine kadar 416 milyon 400 bin Euro tutarında silah ihraç edilmesine izin verdi. Bu ihracat rakamıyla Suudi Arabistan, Cezayir'in ardından Almanya'dan en fazla silah alan ülke oldu. Cezayir’e ise Alman şirketleri tarafından 741 milyon 300 bin euroluk silah ve savaş malzemesi satıldı. Silah ihracatıyla ilgili rakamlar, Yeşiller partisinin soru önergesine Federal Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen yanıtta yer aldı. Silah satışı Suudi Arabistan’daki insan hakkı ihlalleri açısından tartışmalı olduğu kadar Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında imzalanan koalisyon anlaşmasının bir maddesi açısından da sakınca arz ediyor. Sosyal Demokrat Parti, Yemen savaşına "doğrudan" katılan ülkelere silah satışının yasaklanmasını koalisyon ortaklarına kabul ettirmişti. Ancak koalisyon anlaşmasında, hükümetin kurulmasından önce izin çıkarılmış olan silah ihracatının bu karardan muaf tutulacağına da yer verilmişti. Suudi Arabistan’ın liderliğinde dokuz ülkenin katıldığı koalisyon 2015 yılından bu yana Yemen’deki İran tarafından desteklenen Husilerle savaşıyor. Birleşmiş Milletler Yemen’deki savaşın dünyanın en ağır insani felaketine yol açtığını duyurmuştu. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’dan, evlilik işlemleri için Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğuna gittiği 2 Ekim’den bu yana haber alınamıyor. Türk ve yabancı medyada yer alan haberlere göre, Türk makamları Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan gelen özel infaz timi tarafından öldürüldüğünü tahmin ediyor. Riyad yönetimi ise iddiaları reddediyor. Ancak Suudi Arabistan'a yönelik özellikle Batılı devletlerden baskı artıyor. | Almanya'nın silah satışında Suudiler ikinci sırada | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Futbol dünyasında menajerlik konusunda zirvedeki üç isimden bir olarak gösterilen , İsveç'in Expressen Gazetesi'ne röportaj verdi. Raiola, Nisan ayında Manchester United'ın Anderlecht ile oynadığı Avrupa Ligi maçında sakatlanan, diz çapraz bağları koptuğu için 2017 yılında futbola dönmesi mümkün görünmeyen 36 yaşındaki Zlatan İbrahimovic için de konuştu. Raiola, 14 yıldır menajerliğini yaptığı İsveçli futbolcu için "Daha en az 5-6 yıl futbol oynaması gerek. Bırakamaz. İzin vermiyorum. Bunca yıl ben onun için çalıştım. Şimdi onun benim için çalışacağı günler geldi" dedi. Zlatan İbrahimovic dışında Paul Pogbas, Romelu Lukacu, Gianluigi Donnarumma, Marco Verratti, Henrykh Mkhitaryan ve Mario Balotelli gibi yıldız futbolcuların da menajeri olan Raiola, "Çocuklarım büyüyor. Daha çok paraya ihtiyacım var. Zaten konuştuk ve anlaştık. Önümüzdeki 5 yıl benim için çalışacak" ifadelerini kullandı. | "Zlatan artık bana para kazandıracak" | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Jason Robert Brown’ın Tony ödüllü müzikalinden beyazperdeye uyarlanan film, çıkıştaki roman yazarı Jamie ile oyunculuk kariyerinde sorunlar yaşayan Cathy’nin 5 yıla yayılan aşkını anlatıyor. Şöhretin farklı basamaklarında olmak, özellikle kız tarafının kariyerinde yaşadığı açmazlar, aşklarını diri tutabilecek midir? Soru bu. Yanıt ise tahmin edeceğiniz üzere müzikler şarkılar eşliğinde veriliyor. Müzikal türüne bir gıcıklığınız yoksa gayet eğlenceli vakit geçirebileceğiniz filmin yönetmen koltuğunda, “P.S. I Love You” filmiyle zaten gönülleri fethetmiş olan Richard LaGravenese oturuyor. Başrollerdeki Anna Kendrick ve Jeremy Jordan’ın performansının övgülerle karşılandığını da ekleyelim. Yine de seçim sizin. (3.5/5) Emekli James Bond da diyebileceğimiz Pierce Brosnan, o rolü kaybetmenin acısıyla birbiri ardına “ajan”lı filmler çektikten sonra “romantizm” molası vermiş anlaşılan. Filmde, İngiliz dili ve edebiyatı profesörü Richard Haig’i canlandıran aktörün, aralarında kaldığı “aşk”ları ise ve oynuyor. Bu kadro size cazip gelebilir. Devam edelim: profesörümüz önce öğrencisi Kate (Alba) ile yakınlaşıyor. İlişkisini ciddiye almayan Richard, sevgilisinin hamile olduğunu öğrendiğinde şok geçiriyor. Baba olmaya hazır olup olmadığını sorgularken devreye Kate’in ablası Olivia (Hayek) giriyor. Onunla da yakınlaşıyor. İşler haliyle daha da karışıyor. Filmin yönetmeni Ashton Kutcher-Cameron Diaz’lı “What Happens In Vegas”tan tanıdığımız Tom Vaughan. İlk bakışta eğlenceli bir romantik-komedi gibi görünen filmin ABD’de dağıtım sorunları yaşaması ise düşündürücü. (3.0/5) Eğer film bir roman uyarlaması ise, bazen o roman yazarının daha önceki işlerinden yapılan uyarlamalar, size fikir verebilir. Buradaki örnek, John Green. Yazarın, kanser hastası iki gencin aşkını anlattığı “Aynı Yıldızın Altında”, sinema uyarlamasıyla da çok beğenilmişti hatırlayacaksınız. Yazarın bu sefer uyarlanan romanı ise, ‘ergenlik döneminde aşk” kavramını mercek altına alıyor. İşin içine biraz da gizem katılmış. Şöyle ki: Quentin, aynı mahalledeki komşuları Margo’ya 9 yaşından beri aşıktır. Onun “yaratılmış en güzel varlık” olduğuna inanır. Her aşık gibi gözünde büyütür. Büyüttüğü bu aşkını yıllarca içinde saklar. Sonunda tam açılacakken Margo içindeki şeytanı açığa çıkarır. Kendisini aldattığını düşündüğü eski erkek arkadaşından intikam almak için Quentin’in ilgisini kullanır. İntikamını alır da. Sonra ortadan kaybolur. Quentin, arkadaşlarıyla birlikte Margo’nun geride bıraktığı ipuçlarından onu bulmaya çalışır. Buraya kadar anlattıklarımız ilginizi çektiyse filmin çok daha fazlasını içerdiğini söyleyelim. Jake Schreier’in yönettiği filmin başrol oyuncuları Cara Delevingne ve Natt Wolf. (3.5/5) Yine bir romantik komedi. Bu kez Fransa’dan. Sıradan bir adamın rüyası da diyebiliriz. Clement, herhangi bir çekiciliği bulunmamasına karşın, hayranı olduğu güzel oyuncu Alica ile sevgili olmayı başarır. Alicia’nın arkadaşı Caprice devreye girer. O da Clement’ten hoşlanır. Kaçan kovalanır derler ya, Clement kaçtıkça Caprice daha da yakınlaşır. Bu durum Alicia’yı huzursuz eder. Bu masalın yazanı, yönetmeni ve başrol oyuncusu da Emmanuel Mouret. Yönetmen daha önceki işlerinden 2011 tarihli “Aşk Sanatı”nda romantizm açısından belli bir düzeyi tutturmuştu. Bu kez ise mizahın vanasını da açmış ve ortaya galiba sadece Fransız komedilerini sevenlerin ilgi duyacağı bir film çıkmış. (2.5/5) Norveç yapımı filmde, bir adada kar fırtınasına yakalanan üç çocuğun tek başlarına hayatta kalma mücadelesi işlenmiş. Fırtına geçer ve geriye aslında bir doğa harikası kalır. Çocuklar bir yandan evlerinin yollarını bulmaya çaışırken kutup bölgesine yakın bu yerde yaşam koşullarının ne denli zor olduğuna tanıklık eder. Sert koşullar, karakterleri ortaya koymaları için bir fırsattır. “‘Aile filmi” havasında olduğunu söyleyebileceğimiz yapım, Leif Hamre’nin romanından uyarlanmış. Yönetmen Grethe Boe-Waal’in kitaptakine benzer bir masalı beyazperdeye yansıtmayı başardığı söyleniyor. (3.0/5) Yıllarca sessiz sedasız öylece uyuyan “lanet”leri uyandırmasalar, olmaz sanki. Yine böyle bir durum. Küçük bir kasabadaki okul tiyatrosunda “Darağacı” adlı oyun sahnelenirken yaşanan trajik olayın üzerinden 20 yıl geçer. Bir grup afacan, bir gece gizlice tiyatro binasına girince “lanet” yeniden uyanır. Son dönemde yeniden popülerleşen ve “buluntu görüntü” denilen alt tür’ün denemelerinden biri olan filmin yönetmenleri Travis Cluff ve Chris Lofing. Korku sinemasına giriş yapmak isteyenlere dozu düşük bir seçenek. (2.0/5) Kehanet gerçekleşir ve “Deccal” İstanbul’da bir evin küçük bir odasında doğar arkadaşlar. Evet, konu bu. Uzatalım istiyorsanız şöyle buyrun: Kötülük tüm dünyaya virüs gibi yayılır. Tüm coğrafyalar teker teker etkilenmeye başlar. İnsanlığın sonunun gelmesi an meseledir. Gördüğünüz gibi konu pek “uzayamıyor”. Ama filmin şimdiden devamı için düğmeye basılmış bile. Yönetmen koltuğunda “Ammar: Cin Tarikatı” ve “Azazil:Düğüm” filmlerinin yönetmeni Özgür Bakar var. (2.0/5) Anoreksiya yani kaba deyişle zayıflama hastalığı, ölmüş bir yakının ruhuyla temasa geçilmesiyle iyileşebilir mi? Bu soru size çok saçma gelebilir. Gelmesin. Adamlar filmini yapmış sonuçta. Karısını kısa bir süre önce kaybetmiş, ancak yoğun işleri nedeniyle yas tutmaya bile fırsatı olmayan bir savcı (Janusz Gajos), anoreksik kızı Olga'nın (Justyna Suwala) durumunun daha da kötüye gitmesinden endişe ettiği için onu bir psikayatri kliniğine yatırır. Doktor Anna da (Maja Ostaszewska) yakın zamanda önemli bir kayıp yaşamıştır ve kaybın acısını alışılmışın dışında bir yöntemle atlatmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda ölmüş tanıdıkların, yaşayan dostlarıyla iletişime geçebileceğine inanmaktadır. Bu ilginç konulu film vizyon takviminde kendine son anda şans buldu. Polonyalı kadın yönetmen Malgorzata Szymowska'nın çektiği filme siz de bir şans vermek isteyebilirsiniz (2.5/5) | Haftanın filmleri | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Meksika Ulusal İnsan Hakları Komisyonu (CNDH) Başkanı Luis Raul Gonzalez, federal polisin 22 Mayıs 2015'te Tanhuato'daki bir çiftliğe düzenlediği operasyonda Jalisco New Generation kartelinin üyesi olduğu düşünülen 22 kişiyi öldürdüğünü açıkladı. Gonzalez, soruşturma ekibinin federal polisin operasyon sırasında iki kişiye işkence yaptığına dair deliller topladığını belirterek, operasyondan sonra yedi kişinin cesetlerinin ve silahların başka bir yere götürüldüğünü söyledi. Luis Raul Gonzalez, soruşturmanın federal polisin işlediği ciddi insan hakları ihlallerine işaret ettiğini söyledi. Meksika Ulusal Güvenlik Komisyonu üyesi Renato Sales ise polisin, silahlarını meşru müdafaa amacıyla kullandığını savundu. Meksika'nın eski Devlet Başkanı Felipe Calderon'un 2007 yılında ülkedeki uyuşturucu kartellerine karşı başlattığı savaşta, polis ve askerin zaman zaman insan hakları ihlalleri ve cinayet suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığı biliniyor. Michoacan eyaletindeki çiftlikte federal polisle Jalisco New Generation kartelinin üyeleri olduğu belirtilen kişiler arasında çıkan ve üç saat süren silahlı çatışmada biri polis memuru 43 kişi ölmüştü. | Meksika'da polis 22 kişiyi infaz etti | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Yaşlı bireylerde kafa darbesi yani travma sonucu oluşabilecek komplikasyonlar, daha fazla ve şiddetli olabiliyor ve buna bağlı olarak yaşlı kişilerin yatış süreleri uzayabiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat İmer, kafatasına alınan darbenin, yaşlılarda travma şiddetinden bağımsız olarak beyin kanamalarına yol açabileceğini söylüyor. DHA'nın haberine göre; beyin kanaması, kafatasının altında damarların bütünlüğünün bozulması sonucunda beynin içinde veya üzerinde kan birikmesi sonucu oluşuyor. Prof. Dr. Murat İmer, her yaş gurubu için geçerli olabilen beyin kanamalarının; travmalar, eşlik eden bazı kan hastalıkları, ilaçlar ve yaşın ilerlemesiyle damarların tıkanma riskinin yükselmesi gibi birtakım sebeplerle arttığını belirterek,"Özellikle belirli bir yaştan sonra tansiyon hastalarda beyin kanamaları görülebilir" dedi. Prof. Dr. Murat İmer,ileri yaşlarda travma sonrası görülen beyin kanamaları ve bunların neden olduğu sağlık sorunları hakkında bilgi verdi. Kafa darbelerinden sonra yaşlı bireylerde genellikle izlenen kanamalar, `subdural kanamalar´. Özellikle farkına varılmayan bir travma sonucu, aylar sonra `kronik subdural kanama´ haline gelebilir. Subdural kanamalar, beynin en dış zarıyla ortadaki zarı arasında ortaya çıkar. Şiddetli travmalar beynin üzerindeki damarlar da zarar görebilir. Bu damarlardan sızan kan, beyin zarın altında birikerek beynin sıkışmasına neden olur. Beyin kanamasına doğumsal damar değişikliği, pıhtılaşma bozuklukları, pıhtılaşmayı engelleyici ilaç kullanımı, bazı karaciğer hastalıkları, yüksek dozda alkol kullanımı gibi nedenlerin de yol açabileceği biliniyor. Kan hastalığı, damar tıkanıklığı, kalpte ritim sorunu olanlar genellikle aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyaç duyar. Bu da sulandırmanın dozunun fazla kaçırılmasına ve beyin kanaması riskine yol açabilir. Hastalığın tanısı genellikle bilgisayarlı tomografisi (BT) tetkikiyle konur. Hastaların tedavisinde kanamanın büyüklüğüne, yerleşimine ve hastada bağlı olarak cerrahi girişimde gerekli olabilir. Cerrahi gerekli değilse ilaçla hastanın tedavi yapılır. Cerrahi tedavinin uygulama ve zamanlanması gibi kritik kararlar, hastanın genel klinik durumuna göre kararlaştırılmalı. Travma olmaksızın beyin kanamalarına rastlanma sıklığı,100 bin kişide 10 civarında. Beyin dokusu içine olan kanamalar çoklukla derin yerleşimli olur ve klinik tablo aniden değişir. Hastada ciddi baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç kaybı ve kanamanın etkilediği beyin bölgesine bağlı olmak üzere görme kaybı, konuşma bozukluğu, felç gibi belirtiler gelişebilir. Orta yaşın üzerinde, şeker hastalığı, damar sertliği ve tansiyon yüksekliği olanlarda bu tablonun ortaya çıkması durumunda, beyin kanaması ihtimali düşünülerek hasta hemen tam donanımlı bir hastaneye götürülmeli. Beyin kanamasında en büyük riski oluşturan hastalık tansiyon. Tansiyonun ani ve denetimsiz yükselmesi, beyin kanamalarına neden olabilir. Çünkü tansiyon yüksekliği damarlarda çatlama ve kanama riskini artırır. Yaşlılarda görülen en sık travma nedeni, düşme. Bunun büyük bölümü, ev kazaları oluşturur. Yaşla meydana gelen fizyolojik değişiklikler, bazı kronik hastalıklar ve unutkanlık gibi nedenlerle yaşlılar sıklıkla ev kazaları yaşıyor. Beyin içinde başlayan bir kanama, başta belirti vermeyebilir. Bu nedenle kafa travması geçiren kişi, travma sonrası 24 saat müşahede altında tutulmalı. Çünkü kanama ilerleyen saatlerde artar ve beyne baskı sonucu, kişiyi komaya sokabilir hatta ölüme sebep olabilir. Eğer kazadan sonra ilerleyen saatlerde kusma ve dalgınlık gibi şikâyetler ortaya çıkarsa, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. | Kafasına darbe alan yaşlılarda beyin kanaması riski daha yüksek | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Şam yönetimi, kimyasal silah kullandığı yönündeki iddialara yanıt verdi. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal El-Mikdad, Birleşmiş Milletler'in kimyasal uzmanlarını araştırma yapmaları için ülkeye kabul etmeye hazır olduklarını açıkladı. El-Mikdad, "Han El-Esal'da ne olduğunu soruşturmak için Ban-Ki Moon'un kurduğu heyeti kabul etmeye hazırız" dedi. Mart ayında halep yakınlarındaki Han El-Esal'da kimyasal silah kullanıldığı iddia edilmiş, muhaliflerle Şam rejimi birbirini suçlamıştı. BM kimyasal heyeti, bir aydan fazla bir süredir Suriye'ye girebilmek için Kıbrıs'ta bekliyor. Öte yandan ABD cephesinden gelen bir açıklamada daha Şam rejiminin kimyasal silah kullandığı iddiası yinelendi. İtalya ziyareti dönüşü katıldığı söyleşide soruları yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Beşar Esad'ın halkından onbinlerce kişiyi öldürmesi ve gaz kullanması gibi "korkunç tercihlerinin", kimyasal silah kullanıldığına ilişkin sağlam kanıt teşkil edebileceğini söyledi. Suriye'de geçiş hükümeti isteğini yineleyen Kerry, ancak bu hükümette Esed'in olmaması gerektiğini ifade etti. Konuyla ilgili bir açıklama da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Başbakan Erdoğan'ın "Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı açıktır" yönündeki açıklamasının ardından konuşan Davutoğlu, 'Türkiye'ye getirilen yaralılarda kimyasal silah kullanıldığına işaret eden bulgulara rastlandığını' söyledi. Davutoğlu, Ürdün'ün başkenti Amman'da yaptığı açıklamada konunun ispatı için yapılan testlerin sürdüğünü ve test sonuçlarının Birleşmiş Milletler ile paylaşılacağını belirtti. | Şam'dan 'kimyasal' davet | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Hollywood’un gözde çifti ile ikinci kez bebek heyecanı yaşıyor. Kelebek Etkisi” filminin yıldızı Ashton Kutcher ile “Siyah Kuğu”nun yıldızı Mila Kunis, Wyatt Isabelle isminde 20 aylık kızlarından sonra ikinci çocuklarını bekliyor. Çifte yakın kaynaklara göre Kutcher, sosyal medyada yılın babası seçilmesinin ardından ikinci kez baba olacağı için oldukça sevinçli. “That 70s Shows” programında tanışan 32 yaşındaki Mina Kulis ile 38 yaşındaki Ashton Kutcher, 2014 yılında kızları Wyatt’ın dünyaya gelmesinden bir yıl sonra evlendi. Kutcher 2005 ile 2013 yılları arasında Demi Moore ile birlikteyken, Mila Kunis “Evde Tek Başına” filminin yıldızı Macaulay Culkin ile yaklaşık 10 yıl ilişki yaşadı. Ekim ayında Business Insider’a verdiği röportajda, çok çocuk sahibi olmak istediğini söyleyen Kunis, yakında "Bad Moms" adlı komedi ile ekrana gelecek. Ashton Kutcher ise bu sıralar Netflix'in "The Ranch" yapımında yer alıyor. | Ashton Kutcher ikinci kez baba oluyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Dr. Jonathan M. Hodgson başkanlığındaki ekibin yaptığı, sonuçları Archives of Internal Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, 35 ile 75 yaş arasındaki, tansiyon değerleri normal denekler kullanıldı. Deneklere önce dört hafta boyunca her gün üç fincan çay içirildi. Dört haftanın ardından deneklerin yarısı aynı miktarda çay içmeye devam ederken, diğer yarıya, tat ve kafein miktarı açısından aynı olan plasebo çay verildi. Gerçek çay içenlerde üç ay sonra sistolik basıncın (büyük tansiyon) 2,7 mmHg, altı ay sonra 2 mmHg düştüğü görüldü. Diastolik basınçta (küçük tansiyon) ise üç ay sonra 2,3 mmHg ve altı ay sonra 2,1 mmHg azalma tespit edildi. | Çay tansiyonu düşürüyor | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Ligde Manisa'da oynanan maçta Manisaspor, Diyarbakırspor'u 2-1 mağlup etti. Maça ev sahibi Manisaspor atak başladı ve aradığı golü 18. dakikada Yiğit Gökoğlan ile buldu. Golü yedikten sonra konuk ekip Diyarbakırspor, Manisaspor kalesine çok yüklenmesine rağmen ilk yarıda istediği golü bulamayınca devre 1-0 Manisaspor'un üstünlüğü ile sona erdi. İkinci yarıda dakikalar 65'i gösterdiğinde Bebbe ile Diyarbakırspor beraberliği yakaladı. Bu golden 3 dakika sonra Manisaspor'un genç golcüsü Ergin Keleş sahneye çıktı ve takımını 2-1 öne geçiren golü attı. Kalan dakikalarda konuk ekibin beraberlik çabaları sonuç vermeyince maç 2-1 Manisaspor'un üstünlüğü ile sona erdi. Bu sonuçla Manisaspor 7 maç aradan sonra ilk kez galip gelirken puanını 23'e yükseltti. Diyarbakırspor ise 21 puanda kalmış oldu. 19 Mayıs Kuddusi Müftüoğlu, Selçuk Kaya, Muharrem Yılmaz İlker Avcıbay, Ferhat Çökmüş, Burak Özsaraç, Hüseyin Tok, Eren Aydın, Nizamettin Çalışkan (Dk. 87 Kalabane), Yiğit İncedemir, Mehmet Güven, Yiğit Gökoğlan (Dk. 57 Simpson), Güven Varol, Ergin Keleş (Dk. 74 Şener Aşkaroğlu) Gökhan Tokgöz, Abdullah Çetin, Martinovic, Baki Mercimek, Basem Abbas, Barış Ataş (Dk. 79 Stankovski), Ayman, Adnan Güngör, Tjikuzu (Dk. 46 Djite), Celaleddin Koçak (Dk. 46 Erhan), Bebbe Dk.18 Yiğit Gökoğlan, Dk. 68 Ergin Keleş (Manisaspor), Dk. 65 Bebbe (Diyarbakırspor) Dk.90 Ayman (Diyarbakırspor) 18. dakikada Mehmet Güven'in ara pasında ceza alanı içinde kaleci ile karşı karşıya kalan Yiğit Gökoğlan, plase bir vuruşla kaleci Gökhan'ın solundan topu ağlara gönderdi: 1-0. 25. dakikada Diyarbakırspor atağında, Baki'nin ceza alanına gönderdiği topu göğsüyle kontrol eden Bebbe, vuruşu yapmakta gecikince, yetişen savunma oyuncusu Hüseyin tehlikeyi uzaklaştırdı. 30. dakikada Martinovic'in ceza alanı dışından attığı sert şutta top direkten döndü. 36.dakikada Ayman'ın soldan ceza alanına ortasında topa yükselen Tjikuzu'nun kafa vuruşunda kaleci İlker, topu kontrol etti. 38. dakikada sol kanattan gelişen Manisaspor atağında, Mehmet Güven'in pasına hareketlenen Güven'in ceza alanı içinden attığı sert şutta top, az farkla kale direğinin üzerinden auta gitti. İlk yarı Manisaspor'un 1-0 üstünlüğü ile sona erdi. 61. dakikada Güven'in kullandığı kornerde, topa yükselen Hüseyin'in kafa şutunda meşin yuvarlak az farkla auta gitti. 65. dakikada Diyarbakırspor skorda eşitliği sağladı. Sağ kanattan Adnan'ın ortasında, topu iyi takip eden Bebbe kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı ağlara yolladı: 1-1. 68. dakikada Manisaspor yeniden öne geçti. Orta sahadan kazandığı topla rakip ceza alanına giren Ergin, sert bir vuruşla takımının ikinci golünü kaydetti: 2-1. Maçın kalan dakikalarında tarafların çabaları gol getirmedi ve Manisaspor karşılaşmayı 2-1 kazandı. | Tarzan nihayet güldü | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |
Sana bir haber metni vereceğim ve senden bu metne uygun bir başlık üretmeni istiyorum. Başlığı üretirken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece başlığı yaz.
| Haber metni: Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde, belediyenin yaptığı ilaçlama çalışmaları sonucu 16 kişi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Olay dün akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, belediyenin haşerelere yönelik yapmış olduğu ilaçlama sonucu Kaya Mahallesi'nde 16 kişi zehirlendi. Zehirlenen vatandaşlar Kocaköy Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan müdahale sonucu durumu ağır olan 2 kişinin Diyarbakır’a sevk edildiği öğrenildi. Olayla ilgili yetkililerin inceleme başlattığı öğrenildi. 04 Ekim 2019 Cuma İLGİLİ HABERLER | Haşere ilaçlamasında 16 kişi zehirlendi | 0 | Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın. |