diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561342.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561342.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0285beab72d8835492c6cce6cc108056160e5c7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561342.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni kabine Köşk'e sunuluyor. Meclis'de 11 gün süren ve bugün saat 23.00'da bitmesi beklenen bütçe görüşmelerine Başbakan Erdoğan'ın katılması bekleniyor. TBMM Genel Kurulu'na katılacak olan Başbakan Erdoğan'ın yeni bakanlar kurulu listesini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bu gece sunması bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 ... Meclis'de 11 gün süren ve bugün saat 23.00'da bitmesi beklenen bütçe görüşmelerine Başbakan Erdoğan'ın katılması bekleniyor. TBMM Genel Kurulu'na katılacak olan Başbakan Erdoğan'ın yeni bakanlar kurulu listesini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bu gece sunması bekleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 yıllık başbakanlık döneminin en kapsam kabine değişikliğini yapacağı tahmin ediliyor. Başbakan Erdoğan'ın belediye başkan adayları da dahil adı yolsuzluğa karışan bakanlarla birlikte kapsamlı revizyon hazırladığı belirtiliyor. Yolsuzluk iddiaları sebebiyle kısa süre içinde kabine değişikliği bekleniyor. Kabinedeki bakanların yarısı değişebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561345.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561345.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a3ce713c6094a1e23e1235477dedfda93f0d429 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561345.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şimdi de polislerin kasedi çıktı. Türkiye büyük operasyonun sarsıntısını yaşarken, internette el altından yayılan videolarla da bilgi kirliliği yaşıyor. Sahte videolar ve montajlar birbirini izliyor. Son olarak internete bu kez operasyona katılan polisleri zor duruma düşürmesi beklenen videolar yüklendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561347.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561347.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9534b022ae7d397b5295475c6e125f5b523a0c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561347.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galaxy Note Pro geliyor!. Bu yılın başlarında Samsung'un 12.2-inç ekran boyutuna sahip dev bir tablet üzerinde çalıştığı söylentileri olmuştu. Tablet, ilk olarak geçtiğimiz ay FCC üzerinde göründü. Son söylentilere göre ise Samsung'un dev tableti, Galaxy Note Pro ismiyle önümüzdeki yıl başlatılacak dört tabletten biri ... Bu yılın başlarında Samsung'un 12.2-inç ekran boyutuna sahip dev bir tablet üzerinde çalıştığı söylentileri olmuştu. Tablet, ilk olarak geçtiğimiz ay FCC üzerinde göründü. Son söylentilere göre ise Samsung'un dev tableti, Galaxy Note Pro ismiyle önümüzdeki yıl başlatılacak dört tabletten biri olacak. Yeni raporlara göre Galaxy Note Pro, Samsung'un Galaxy Note 10.1 2014 Edition sürümünün özellikleri ile aynı özelliklere sahip olacak. Söylentilere göre büyük boy Samsung Galaxy Note Pro, 2560 × 1600 piksel çözünürlüğünde spor devasa 12.2-inç ekrana sahip olacak. Bunun yanı sıra cihaz, 3GB RAM, 1.9GHz hızında Exynos 5 Octa yonga seti, 9500 mAh kapasiteli daha büyük bir pil ve kutudan önceden yüklenmiş Android 4.4 KitKat ile birlikte gelecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561350.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561350.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8a1b09e3e5558c0c9960cd277f1bf1b54575e130 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561350.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'nin sosyal medyadaki tetikçileri. - Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından hem cemaat, hem de AKP'nin sosyal medyadaki önemli isimleri atağa geçti. Cemaat kanadından gelen tweet ve iddialara cevap vermek için yoğun bir mesai sarf eden ... - Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından hem cemaat, hem de AKP'nin sosyal medyadaki önemli isimleri atağa geçti. Cemaat kanadından gelen tweet ve iddialara cevap vermek için yoğun bir mesai sarf eden AKP'li hesaplar, karşı karalama kampanyası yürütmeye başladı. Ar-Ge'den sorumlu AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun () girişimleri sonucu kurulan 6 bin kişilik sosyal medya ekibini yöneten isimler ise net değil. Ancak her olayda tweetleri yönlendiren bir kaç isim öne çıkıyor. Bunlar, Mustafa Varank (), İsmail Cesur, (), Aydın Ünal () ve Ertan Aydın (). Süleyman Soylu'nun hazırladığı çalışmanın startının verilmesinin ardından bu isimler dışarıdan destek veren isimler de oldu. Ancak asıl 'tetikçilik' tweetlerini bu hesaplar, fake hesapları ya da kendi hesapları üzerinden attı. Özellikle gazetecileri hedef gösteren paylaşımlarda bulunan Ertan Aydın ve Mustafa Varank, @esatce ve @AKKULIS isimli hesapları kullandı. Twitter'daki @RT_Erdogan hesabının dahi Başbakan'a ait olmadığını, Başbakan Erdoğan'ın herhangi bir sosyal medya hesabı bulunmadığını açıklayan Mustafa Varank, mevcut hesabın AKP'liler tarafından yönetildiğini de kabul etmişti. BAŞBAKAN'IN SOSYAL MEDYA DANIŞMANI Son dönemde AKP'nin sosyal medyadaki tetikçiliğini, tehdit ve hedef gösterme görevlerini yürüten @esatce ve @AKKULIS hesapları Mustafa Varank, İsmail Cesur, Aydın Ünal ve Ertan Aydın gibi isimlerle çok yakın. Aralarındaki ilişkinin boyutu, @esatce isimli (Gerçek adı  Esat Burak Uzundere) hesabın 'bio'suna Başbakanlık sosyal medya danışmanı yazabileceği konuma gelmişti. Twitter'daki ısrarlı soruların ardından Mustafa Varank, "Başbakan'ın sosyal medya hesabı olmadığı gibi sosyal medya danışmanı da yoktur" açıklamasında bulunmuştu. Bu açıklamanın ardından @esatce 'bio'sunu silmişti. ÖNEMLİ NOT: @esatce ve @AKKULIS hesapları Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'daki şovunda görevli olduklarını yazarak, sıradan bir vatandaşın giremeyeceği yerlerden fotoğraflar paylaşmışlardı. ZAMAN PROTESTOSU ORTALIĞI KARIŞTIRDI! AKP'nin sosyal medyadaki tetikçileri @esatce ve @AKKULIS bugün Zaman Gazetesi'ni protesto etmek için twitter'da bir kampanya başlattılar. Bugüne kadar yazdıkları her şeyde birinci dereceden Mustafa Varank'a ve Süleyman Soylu'ya bağlı olan hesapların protesto çağrıları AKP'yi karıştırdı. Bakan Hüseyin Çelik, protesto çağrılarını yalanlayarak, "Bugün Zaman Gazetesi'nin Merkezi önünde Ak Partili gençlerin protesto yapacağı şeklindeki, ne idüğü belirsiz duyurulara itibar etmeyelim. Ak Parti Kurumsal kimliği dışında sosyal medyada "ak" kelimesi ile açılan hesapların yorum ve duyuruları bizim açımızdan yok hükmündedir." açıklamasında bulundu. AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu da Bakan Çelik'in açıklamasına benzer bir açıklama yaparak, "AK Partili kardeşlerime çağrımdır: Bu hassas süreçte AK Parti kurumsal kimliğine ait olmayan hiçbir çağrı ve yönlendirmeye itibar etmeyiniz." dedi. POLİSE OPERASYONU BİLİYORLAR MIYDI? Öte yandan @esatce, @AKKULIS'in başını çektiği belli başlı bir kaç hesap, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yapılmasından bir gün sonra gerçekleşen ve birçok şube müdürünün görevden alındığı emniyet operasyonundan önce aynı tweetleri attılar. Gün içerisinde oldukça öfkeli yazılar paylaşan grup, bir anda "Yarın çok güzel bir gün olacak" yazmaya başladı. Bu yazıların ardından ertesi gün emniyet mensuplarına operasyon yapıldı. Aynı grup, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başlamadan önce operasyonun sinyallerini veren tweetler atan gazeteciler Emre Uslu ve Mehmet Baransu hakkında sosyal medyada karalama kampanyası başlatmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561351.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561351.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ec9b8fd0dcd23ba6b06f430b3d0b7e6bee68f43 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561351.txt @@ -0,0 +1 @@ +Asalak tipler işte. Arkadaşlarıyla gittiği eğlence merkezinde Ozan Kaçmaz'la birlikte samimi bir şekilde görüntülenen Nurgül Yeşilçay, bu fotoğraflar internet sitelerine 'Yeni bir aşk mı doğuyor?' başlıklarıyla haber olunca twitter hesabından açtı ağzını yumdu gözünü. Yeşilçay böyle bir aşkın olmadığını söyleyerek o adam kendisini ... Ekim ayında yedi yıllık eşi Sinan Serter'den boşanan Özlem Yıldız Reina'da gazetecilerin ilgi odağı oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561353.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561353.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..42089a8a74dcd053b4fa54c9f55b4f1998b8d215 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561353.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çapkın görevden alınma sebebini açıkladı. Gazeteci İsmail Küçükkaya ise Hüseyin Çapkın'la konuştuğunu belirterek, sözlerini aktardı. Küçükkaya şu tweetleri paylaştı: -Çapkın'la konuştum: 'Büyük bir yangın var, hiç ilgimiz yokken bizi de yaktı' dedi... -Çapkın görevden alınma sebebi olarak, 'Böyle bir soruşturmadan nasıl haberin olmaz' düşüncesini görüyor. Görevden alınan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dan ilginç ifadeler \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561422.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561422.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fa8a50dd4be766d7e573787fc8d79486791cd160 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561422.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaat gazetelerine ambargo!. Türk Hava Yolları (THY), Fethullah Gülen cemaati bünyesinde çıkan Zaman ve Today's Zaman gazeteleri ile cemaate yakınlığıyla bilinen Bugün gazetesini uçuşlarında bulundurmama kararı aldı. Today's Zaman'ın internet sitesinde İbrahim Türkmen imzasıyla çıkan habere göre, THY, Zaman, Today's Zaman ve Bugün ... Türk Hava Yolları (THY), Fethullah Gülen cemaati bünyesinde çıkan Zaman ve Today's Zaman gazeteleri ile cemaate yakınlığıyla bilinen Bugün gazetesini uçuşlarında bulundurmama kararı aldı. Today's Zaman'ın internet sitesinde İbrahim Türkmen imzasıyla çıkan habere göre, THY, Zaman, Today's Zaman ve Bugün gazetesinin yanı sıra MHP'ye yakın Ortadoğu gazetesini de artık tedarik etmeyecek. THY, yurt içi ve yurt dışı uçuşlarda dağıtılmak üzere 1,750 Zaman gazetesi, bin Today's Zaman gazetesi alıyordu. Ancak THY, hiçbir açıklama yapmadan dağıtım şirketlerine artık gazeteleri temin etmeyeceklerini bildirdi. THY'nin Planlama Bölümü'nden Aslıhan Bozkurt'un doğruladığı iptalin gerekçesi olarak Today's Zaman son zamanlarda ilgili gazetelerde çıkan yolsuzluk haberlerine işaret etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561423.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561423.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ca45f0d8ac7c2946307982020d6131fb158e8f9b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561423.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hepsini kapattılar. Sabah Gazetesi ile ATV'nin uzun süredir konuşulan satış haberleri bugün gerçek oldu. Medya grubunun yeni sahibi adını alt yapı projeleri ile duyuran Kalyon İnşaat oldu. İşte bu satışın açıklanmasının hemen ardından Sabah Gazetesi şok bir haberle sarsıldı.Sabah Dergi Grubu'nda 7 ... Sabah Gazetesi ile ATV'nin uzun süredir konuşulan satış haberleri bugün gerçek oldu. Medya grubunun yeni sahibi adını alt yapı projeleri ile duyuran Kalyon İnşaat oldu. İşte bu satışın açıklanmasının hemen ardından Sabah Gazetesi şok bir haberle sarsıldı.Sabah Dergi Grubu'nda 7 derginin kapanma kararı alındı. Bu kararla onlarca kişi yine işsiz kalacak. İşte kapatılmasına karar verilen dergiler: Sinema, AutoMoto Sport, Global Enerji, Touch İstanbul, Cosmo Girl, Transport, Aktüel. Bu kararla grubun bünyesinde sadece Cosmopolitan, Bazaar ve Esquire dergileri kaldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561425.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561425.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..758e742e0440b29e3ca8d18cf7b4bf04301f57d6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561425.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reza Zarrab'a tutuklama istemi. Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalında hedefteki isim olan işadamı Reza Zarrab, (Rıza Sarraf) tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Operasyonun başlamasına neden olan olaylar zincirinin ilk halkası olan Zarrab'ın bakanlara, çocuklarına ve emniyet mensuplarına rüşvet verdiği iddia edilmişti. Farklı zamanlarda ... Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalında hedefteki isim olan işadamı Reza Zarrab, (Rıza Sarraf) tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Operasyonun başlamasına neden olan olaylar zincirinin ilk halkası olan Zarrab'ın bakanlara, çocuklarına ve emniyet mensuplarına rüşvet verdiği iddia edilmişti. Farklı zamanlarda çekilen görüntülerde elindeki (rüşvet olduğu iddia ediliyor) bavul, ayakkabı kutuları rüşvet olarak dağıttığı iddia edilen Reza Zarrab, şafak operasyonunda gözaltına alınmıştı. Reza Zarrab'ın tutuklanma istemiyle sevk edildiği mahkemeden çıkacak karar bekleniyor. Aynı operasyon kapsamında dün geç saatlerde mahkemeye sevk edilen 8 isim de tutuklanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561426.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561426.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bfe17e7fe0968740b2e6a0b0dae497aef818dd9f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561426.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süleyman Aslan'a tutuklama istemi. İçişleri Bakanı Hilmi Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kağan Çağlayan ve işadamı Reza Zarrab'ın ardından Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan da tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında diğer isimler ile birlikte ... Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonda sıcak gelişme... Yazılanlardan Sözcü veya sorumlu tutulamaz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561428.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561428.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e54a1ca6cbbe05a687ab603c9fac5899f6da571 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561428.txt @@ -0,0 +1 @@ +Herkes onu Rihanna sandı. Fenerbahçeli Joseph Yobo'nun eşi Adaeze ve Beşiktaşlı Tomas Sivok'un eşi Carik Sivokova eşleri hafta sonu oynanacak maçlar için kamptayken kendilerini İstanbul gecelerine attı. Nijerya güzellik kraliçesi olan Adaeze Yobo'yu görenler önce Rihanna'yı gördüklerini sandı. Rihanna'ya olan benzerliği ile dikkat çeken ... Renkli Nişantaşı gecelerine akan İstanbullular karşılarında onu görünce Rihanna zannettiler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..62f8e3170171c2be7b88d402e102e98c0a0ee2e8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561429.txt @@ -0,0 +1 @@ +Görevden alma operasyonu TRT'ye sıçradı!. İstanbul Emniyeti'nde başlayan, ardından diğer illere yayılan görevden almalar devam ediyor. İstanbul Emniyeti'nde başlayan, ardından diğer illere yayılan görevden almalar devam ediyor. Maliye Bakanlığı'ndan sonra bu kez de TRT'de görevden almalar yaşanıyor. TRT Haber Dairesi Başkanı Ahmet Böken ve yardımcısı ... 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında Emniyet'te başlayan görevden almalar TRT'ye sıçradı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561431.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561431.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6733178758bbf477872ca74c9e797730210cb314 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561431.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan çocukları için flaş karar. Savcı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ile Reza Zarrab'ı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. En çarpıcı detay ise savcıların tutuklama talebini oy birliği ile almaları oldu. 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınan 14 ... Savcı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ile Reza Zarrab'ı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. En çarpıcı detay ise savcıların tutuklama talebini oy birliği ile almaları oldu. 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınan 14 şüpheli tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilirken 7 kişi de savcılıktan serbest kaldı. Tutuklanması istenen şüpheliler arasında Barış Güler, Kaan Çağlayan, Reza Zarrab, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan da var. Söz konusu soruşturma dosyasında 21 şüpheli bulunuyordu. SAVCILAR OY BİRLİĞİYLE TUTUKLAMA İSTEDİ Ali Ağaoğlu soruşturmasını Cumhuriyet Savcısı Mehmet Yüzgeç, Fatih Belediyesi ve Reza Zarrab'ın başında olduğu rüşvet ve kara para aklama iddiasıyla ilgili soruşturmayı ise yürütüyordu. İş yoğunluğu nedeniyle bu iki savcıya yardımcı olması için görevlendirilen Cumhuriyet savcıları Mustafa Erol ve Ekrem Aydıner, 3 soruşturmaya iki savcıyla birlikte müdahil oldu. Başsavcı Turan Çolakkadı soruşturmayla ilgili gönderdiği yazıda, hukuki muhalefet halinde iki savcının oyunun yeterli olacağını bildirmişti. Bu talimatın soruşturmanın önüne geçtiği iddia edilmiş ve tartışmalar yaşanmıştı. Savcılık sorgularından sonra iki bakanın oğlu ve Reza Zarrab tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilirken, kararda 3 savcının oy birliği vardı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561451.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561451.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2f76d7aba11a321ed34b44ec8e9abbe1282f1556 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561451.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezinin çocukları, Bakanların çocukları. TBMM Başkanı Çiçek; 'Burası pankart açma yeri değildir' diyerek Meclis idare amiri Ömer Faruk Öz'ü göreve çağırdı. Öz, Çam'ı dışarı çıkması için sözlü olarak ikna etmeye çalışırken, bu sırada AK Parti sıralarından protesto sesleri yükseldi. Dövizi indirmemekte ısrar eden Çam'a ... TBMM Başkanı Çiçek; 'Burası pankart açma yeri değildir' diyerek Meclis idare amiri Ömer Faruk Öz'ü göreve çağırdı. Öz, Çam'ı dışarı çıkması için sözlü olarak ikna etmeye çalışırken, bu sırada AK Parti sıralarından protesto sesleri yükseldi. Dövizi indirmemekte ısrar eden Çam'a Öz, kolundan tutarak müdahale etti. Bu sırada CHP'li vekiller Öz'e müdahale etmemesini söyleyerek kendileri Çam'ı dışarı çıkarmak istedi. Bu sırada Öz ile CHP'liler arasında arbede yaşandı. Öz, bir milletvekilinin sandayesine çıkarak CHP'li vekillere müdahale etmeye çalıştı. Bu sırada partilerin grup başkanvekilleri olay yerine gelerek Öz'ü dışarı çıkardılar. Çam'ı da sakinleştirerek yerine oturttular. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561453.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561453.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8efbeff14bbe23377f5f1d38f3436b1a41a2cd3a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561453.txt @@ -0,0 +1 @@ +İmam 'bakanlar'ı savununca cemaat camiyi terk etti. VAN'da bugün cuma namazında Belediye Camii imamı Rahmi Arvas hutbede, "Bu yolsuzluk operasyonu ABD'nin ve İsrail'in işidir" deyince, cemaatten bir grup imamın hükümeti savunarak siyaset yaptığını söyleydi ve camiyi terk etti. Van'ın en merkezi yeri Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan ü0 ... VAN'da bugün cuma namazında Belediye Camii imamı Rahmi Arvas hutbede, "Bu yolsuzluk operasyonu ABD'nin ve İsrail'in işidir" deyince, cemaatten bir grup imamın hükümeti savunarak siyaset yaptığını söyleydi ve camiyi terk etti. Van'ın en merkezi yeri Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan ü0 kişilik Belediye Camii, cuma namazında protestoya sahne oldu. Caminin imamı Rahmi Arvas, cuma hutbesinde gündemdeki yolsuzluk operasyonuna değindi. İmamın, hutbenin bir yerinde "Bu yolsuzluk operasyonu ABD'nin ve İsrail'in işidir. Müslümanlar arasına fitne fesat sokmak isteyenlerin işidir" demesi üzerine cemaatten tepki geldi. İmanı siyaset yapıp iktidarı ve çocukları yolsuzluk ve rüşvetten gözaltına alınan bakanları savunduğunu öne süren 40 kişilik grup, bunu protesto ettiklerini söyleyerek camiyi terk etti. Hutbesine devam eden imam Rahmi Arvas, ardından namazı tamamladı. Camideki protesto, Van Müftülüğü'nü de harekete geçirdi. İmam Rahmi Arvas'ın uzaktan akrabası olan Van Müftüsü Nimetullah Arvas, kendisine böyle bir konunun intikal ettiğini belirterek, "Belediye Camisi'nde bir sıkıntı yaşandığı bana söylendi. Bununla ilgili çalışmamız var. Konunun ne olduğunu ve niçin böyle bir olay yaşandığını çözeceğiz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561455.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561455.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..026f6fef9ed80f3be08432da4fd866cf52573b46 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561455.txt @@ -0,0 +1 @@ +BDP-HDP'den kürsü işgali. Görüşmelerinin son saatlerinde BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken oturumu yöneten Başkan Cemil Çiçek'ten söz istedi. Tüm BDP ve HDP'liler ayağa kalkarak kürsünün önüne geldiler. Baluken, "Serbest bırakılmayan BDP milletvekilleriyle ilgili tüm gruplar görüşlerini dile getirdi. Siz Başkan olarak tek kelime ... Görüşmelerinin son saatlerinde BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken oturumu yöneten Başkan Cemil Çiçek'ten söz istedi. Tüm BDP ve HDP'liler ayağa kalkarak kürsünün önüne geldiler. Baluken, "Serbest bırakılmayan BDP milletvekilleriyle ilgili tüm gruplar görüşlerini dile getirdi. Siz Başkan olarak tek kelime etmediniz neden sessiz kalıyorsunuz" dedi. BDP'liler kürsünün etrafına çevrelerken AKP Grup Başkanvekilleri de onları ikna etmeye çalıştı. Oturumu yöneten Çiçek ise şunları kaydetti: "Bugüne kadar o kadar çok açıklama yaptım ki, lütfen arkadaşlar, ben birleşimi yönetiyorum, kararı görmem lazım. Açıklamaları yaptım. Bu çok doğru değil, böyle bir usül yok. Karar nedir, gerekçesi nedir, bunu bilmeden nasıl bir açıklama yapabilirim. Karar neden dolayı reddedilmiştir, işin esasını bilmeden nasıl açıklama yapılır. Biraraya gelip çözülemedi bu konu. Meclis Başkanı'ndan birşey talep ederken yetkisine bakarsınız" dedi. Çiçek, BDP'lilerin ısrarı üzerine oturuma ara verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561456.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561456.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4206008b611a546a80eb7b6ac492f817aa66f236 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561456.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meclis'te Bağış'a büyük tepki. TBMM Genel Kurulu'nda 2014 Bütçe Tasarısının son günü yapılan görüşmeleri, "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" nedeniyle gergin geçti. Muhalefet milletvekilleri önce "O bakanlar nerede?" diye bağırdı. Daha sonra da çalışmalara katılan AB Bakanı Egemen Bağış'ın salondan çıkması için protesto ettiler. Bağış, ... TBMM Genel Kurulu'nda 2014 Bütçe Tasarısının son günü yapılan görüşmeleri, "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" nedeniyle gergin geçti. Muhalefet milletvekilleri önce "O bakanlar nerede?" diye bağırdı. Daha sonra da çalışmalara katılan AB Bakanı Egemen Bağış'ın salondan çıkması için protesto ettiler. Bağış, Genel Kurul salonuna girince CHP'liler protesto ederek alkışladılar. Bağış'a ve üç bakana yönelik sataşmaların ve yolsuzluk iddialarının artması üzerine tartışma çıktı. CHP'li Mahmut Tanal, "Bu bakanın buradan çıkartılması lazım. Giydiği elbisenin hesabını vermesi gerekir. Adı yolsuzluklara karışan bir bakan nasıl burada oturuyor?" diye bağırdı. Bağış, yerinden kalkarak, kürsüye gitti ve Cemil Çiçek'ten söz istedi. Bağış, hükümet sıralarına geldiğinde arkadaşları tarafından çembere alınarak, konuşma yapmaması ve salondan çıkması konusunda ikna edilmeye çalışıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561457.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561457.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f2d9259bdb2613c1346a1ba469c214de8265bc60 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561457.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte Öcalan'ın son hali. Fotoğrafta Öcalan BDP milletvekilleri Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş ile görülüyor. Öcalan, Buldan ve Demirtaş'ın bir masada çalıştıkları fotoğrafta Öcalan'ın geçmiş yıllara göre oldukça yaşlanmış olduğu ve kilo aldığı gözlemleniyor. Öcalan'la, 17 Ağustos 2013'te İmralı'da görüşen Selahattin Demirtaş ve Pervin ... Fotoğrafta Öcalan BDP milletvekilleri Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş ile görülüyor. Öcalan, Buldan ve Demirtaş'ın bir masada çalıştıkları fotoğrafta Öcalan'ın geçmiş yıllara göre oldukça yaşlanmış olduğu ve kilo aldığı gözlemleniyor. Öcalan'la, 17 Ağustos 2013'te İmralı'da görüşen Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'ın fotoğraf çekildikleri çok konuşulmuştu. Demirtaş, "Biz istiyoruz ki kamuoyu ile paylaşalım. Öcalan'ın fiziki durumunun da kaldığı yerin durumunun da kamuoyunda görülmesini istiyoruz. Süs için çektirmedik" demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561460.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561460.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4732d4de0eb29a26f73afb10230fee5489bef297 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561460.txt @@ -0,0 +1 @@ +3 bakanın oğluna da tutuklama istemi. Bakan çocukları Barış Güler, Salih Kağan Çağlayan ile Abdullah Oğuz Bayraktar Reza Zarrab'ında (Rıza Sarraf) aralarında bulunduğu 49 isim tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. 4 savcı, oybirliğiyle 3 bakan oğlunun da aralarında bulunduğu 49 ismin tutuklanmasını istedi. Ağaoğlu'na denetimli serbestlik ... Bakan çocukları Barış Güler, Salih Kağan Çağlayan ile Abdullah Oğuz Bayraktar Reza Zarrab'ında (Rıza Sarraf) aralarında bulunduğu 49 isim tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. 4 savcı, oybirliğiyle 3 bakan oğlunun da aralarında bulunduğu 49 ismin tutuklanmasını istedi. Ağaoğlu'na denetimli serbestlik getirilirken toplam 22 kişi salıverildi. Türkiye'yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve İşadamları Reza Zarrab'ın da aralarında bulunduğu 49 şüpheli, 4 savcının oy birliğiyle tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İşadamı Ali Ağaoğlu, Emlak Konut Genel Müdürü Murat Kurum ve şehir planlayıcısı Aytaç Ölkebaş 'denetimli serbestlik' getirilerek, serbest bırakıldı. Soruşturmada toplam 22 kişi salıverildi. 3 GRUP HALİNDE GETİRİLDİLER Adliyeye ilk olarak getirilenler 'rüşvet' iddiasıyla yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 27 kişi oldu. Aralarında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de bulunduğu grup, saat 07.45'de iki çevik kuvvet minibüsüyle adliyeye getirilerek C Kapısı'ndan içeri alındı. Geniş güvenlik önlemi alınan adliyeye ikinci grupta ise saat 09.00'da Ali Ağaoğlu'nun bulunduğu 23 kişi getirildi. Bu grup ise adliye tutukluların getirildiği bölümden sokuldu. GÜLER VE ZARRAB, KAPALI OTOPARKTAN ALINDI Adliyeye ilk iki gruptan yaklaşık 1.5 saat sonra ise İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve 'in eşi Reza Zerrab'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi getirildi. 16 şüpheli önce Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından da adliyeye sevk edildi. 16 kişilik grup ise adliyenin kapalı otoparkından içeri alınarak, sorguyu yapacak savcıların odalarının bulunduğu 7'nci kata çıkartıldı. 4 SAVCI SORGULADI 66 şüphelinin sorgusunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili 'ün koordinatörlüğünde soruşturmayı sürdüren ve Mehmet Yüzgeç ile sonradan görevlendirilen Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol yaptı. İLK TUTUKLAMA TALEBİ İKİ BAKAN OĞLUNUN DA YER ALDIĞI 14 KİŞİYE GELDİ Kara para aklama, rüşvet ve altın kaçakçılığı suçlamalarıyla ilgili yürütülen ve aralarında Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ile İşadamı Reza Zarrab'ın da bulunduğu 21 şüphelinin sorgusunu Savcı yaptı. 7 saat süren sorgu sonunda Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve İşadamı Reza Zarrab'ın da yer aldığı 14 şüpheli tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi 25. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Sorgularının ardından Mustafa Behçet Kaynar, Adem Delgeç, Murat Yılmaz, Halil İbrahim Akkaya, Yücel Özçelik, Ercan Sağır ve Celalettin Habbani adlı 7 şüpheli ise serbest bırakıldı. OĞUL BAYRAKTAR İLE BELEDİYE BAŞKANI DA MAHKEMEDE İlk grubun mahkemeye sevk edilmesinden yaklaşık 2 saat sonra saat 19.15 sıralarında ise aralarında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in bulunduğu 21 şüpheli tutuklanmaları tabeliyle mahkemeye sevk edildi. 6 şüpheli ise serbest bırakıldı. AĞAOĞLU VE KURUM'A DENETİMLİ SERBESTLİK 3 soruşturmanın birleştiği operasyonda gözaltına alınan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz da aralarında bulunduğu 14 şüpheli ile birlikte aynı saatlerde tutuklanmaları istemiyle mahkemeye gönderildi. İşadamı Ali Ağaoğlu, Emlak Konut Genel Müdürü Murat Kurum ve şehir planlayıcısı Aytaç Ölkebaş ise 'denetimli serbestlik' getirilerek salıverildi. 6 şüpheli de savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. 4 SAVCI DA TUTUKLANMALARINI İSTEDİ Toplam 49 kişinin tutuklanmaları yönünde mahkemeye sevk edildiği kararlar 4 savcının oy birliğiyle alındı. Soruşturma Savcıları ve Mehmet Yüzgeç ile sonradan görevlendirilen Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol kararlara imza attı. İKİ HAKİM BAKTI Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen şüpheliler, Nöbetçi 25. Sulh Ceza ve 26.Sulh Ceza Mahkemeleri hakimlerinin karşısına çıktı. RÜŞVETTEN İMAR KİRLİLİĞİNE KADAR SUÇLANDILAR Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir ile İşadamı Reza Zarrab'ın yer aldığı soruşturma dosyasında şüphelilere 'rüşvet, kara para aklama, resmi belgede sahtecilik ve altın kaçakçılığı' suçlamaları yöneltilirken Ağaoğlu'nun da bulunduğu diğer soruşturmada ise "nüfusu kötüye kullanmak, rüşvet, imar kirliliği resmi belgede sahtecilik ve örgüt" suçlamalarında bulunuldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561461.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561461.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..10ce084e0189111606e750065dfa0643c8565f62 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_20/2561461.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ali Ağaoğlu hakkında FLAŞ gelişme!. İstanbul merkezli operasyonda, savcılıktaki işlemleri tamamlanan 50 kişiden 35'i, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine getirilenlerden 50'sinin savcılıktaki işlemleri tamamlandı. Bu kişilerden, Abdullah Oğuz Bayraktar ile Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu 35'i, tutuklanmaları ... İstanbul merkezli operasyonda, savcılıktaki işlemleri tamamlanan 50 kişiden 35'i, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine getirilenlerden 50'sinin savcılıktaki işlemleri tamamlandı. Bu kişilerden, Abdullah Oğuz Bayraktar ile Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu 35'i, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi, 4'ü adli kontrol şartıyla olmak üzere 15 kişi savcılıktan serbest kaldı. Adli kontrol şartıyla serbest kalanlar arasında iş adamı Ali Ağaoğlu da bulunuyor. Aralarında iş adamı Reza Zerrab ile Salih Kaan Çağlayan ve Barış Güler'in de bulunduğu 14 kişi, tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561475.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561475.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..93ad30fe30a41d6bc07e26d5745042d6b6063c6a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561475.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mimar Ali Tunç sorguda kalp spazmı geçirdi!. gercekgundem.com'da yer alan habere göre; Türkiye'nin gündemini sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınan ve Fatih Belediyesi dosyasının lideri olduğu öne sürülen Mimar Ali Tunç, sorgusunu beklerken kalp spazmı geçirdi. İlk müdahalesi yapılan Mimar Ali Tunç hastaneye kaldırıldı.   Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınan Mimar Ali Tunç sorgusunu beklerken kalp spazmı geçirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561479.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561479.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..61a0525c1023f1f511305020f35964d3877b1b65 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561479.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bütçeye Meclis'ten onay. 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın açık oya sunulması öncesinde yapılan görüşmeler tamamlandı. Yapılan elektronik oylama sonrasında 2014 bütçesi için 439 oy kullanıldı, 318 olumlu, 121 olumsuz oy çıktı. Oylamaya göre ... 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın açık oya sunulması öncesinde yapılan görüşmeler tamamlandı. Yapılan elektronik oylama sonrasında 2014 bütçesi için 439 oy kullanıldı, 318 olumlu, 121 olumsuz oy çıktı. Oylamaya göre 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı kabul edildi. 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı için yapılan oylamada 432 oy kullanıldı, 315 olumlu, 117 olumsuz oy çıktı. 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı bu oylama sonrasında kabul edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561482.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561482.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fbfa7c467f87ae0b7abbcd58ca40f6269d5f068e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561482.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arınç'tan yolsuzluk açıklaması. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul merkezli operasyonlarla ilgili, "Yolsuzlukla mücadele hükümetimizin varlık sebebidir. Yolsuzluk kimden gelirse, kim işlerse, kiminle birlikte yapılmışsa lanetli bir iştir. Onunla mücadele edeceğiz" dedi. Bülent Arınç, gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TBMM Genel Kurulu'nda bütçe tasarısının final görüşmelerinde kürsü işgali yaşandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561505.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561505.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc868bace907a689baf3926ac14d808b7f6125d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561505.txt @@ -0,0 +1 @@ +Penguenler Samanyolu TV'de. "17 Aralık" operasyonu kapsamında 3 bakanın oğlunun tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiği saatlerde, Samanyolu TV'de 'Sevimli Penguenler' filminin oynaması dikkat çekti. Gezi Parkı protestoları sırasında CNN Türk'ün penguen belgeseli yayınlaması tüm Türkiye'nin gündemine oturmuştu... Gezi olayları sırasında CNN Türk'ün penguen belgeseli yayınlaması alay konusu olmuştu bu sefer Penguenler Samanyolu TV'deydi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561507.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561507.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..97af2bbae9d4969618b2f2b268028c29c6490dbd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561507.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bayraktar: Allah yardımcımız olsun. Abdullah Oğuz Bayraktar adliye çıkışından kısa bir açıklama yaparak, "Adalet başka bir şey yok. Daha bizi temizlemeleri lazım. Onlarda bilmiyor, kimse bilmiyor" dedi. Bayraktar, "Aklamaya çalışıyoruz. İftirada yok ortada. Hiç birşey anlamadık. Allah yardımcımız olsun. Biz her şeye hazırlıklıydık zaten. ... Serbest kalan Abdullah Oğuz Bayraktar, "Adalet başka bir şey yok. Daha bizi temizlemeleri lazım. Onlarda bilmiyor, kimse bilmiyor" dedi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561508.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561508.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9cbe1b18b8ecd7f78134f6abe3384c6c406af4c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561508.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li vekilden yolsuzluğa isyan tweeti. Kalkan gündüz saatlerinde Ertuğrul Günay'ın tweet'lerini paylaştıktan sonra Abdulbaki Erdoğmuş 'un aşağıdaki tweet'ini paylaştı. Kalkan, son zamanlarda özellikle Gezi Olayları sırasında da partisine muhalif tweet'ler atmıştı.Kalkan dün de soruşturmayla ilgili tepkisini yine twitter aracılığıyla paylaştı. AKP İzmir Milletvekili Erdal Kalkan da twitter'dan tepkisini dile getirdi. Ali Ağaoğlu mahkeme tarafından yurt dışına çıkış yasağı konularak, serbest bırakıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561510.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561510.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc565946a31afce5ce82e5943570e652a1da4070 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561510.txt @@ -0,0 +1 @@ +Serbest bırakıldı ama gitmedi. 'ARKADAŞLARIMI BEKLİYORUM' Mahkeme tarafından yurt dışına çıkış yasağı konularak, serbest bırakılan Ali Ağaoğlu adliyeden ayrılmayacağını belirtti. Ali Ağaoğlu mahkeme kararından sonra; 'Arkadaşlarımı bekliyorum, buradan ayrılmayacağım' diyerek adliyeden ayrılmadı. Ancak Ali Ağaoğlu'nun gece saatlerinde adliyeden kimseye görünmeden ayrıldığı öğrenildi. Ali Ağaoğlu mahkeme tarafından yurt dışına çıkış yasağı konularak, serbest bırakıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d049dec48d257c684f4f7b7b6d7c6097dc3f07d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561511.txt @@ -0,0 +1 @@ +14 kişi serbest bırakıldı. Savcı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Bakan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar ile Reza Zarrab'ı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. Bakan Bayraktarın oğlu Oğuz Bayraktar'ında aralarında bulunduğu 14 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 14 ... Savcı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Bakan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar ile Reza Zarrab'ı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti. Bakan Bayraktarın oğlu Oğuz Bayraktar'ında aralarında bulunduğu 14 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 14 kişi için adli kontrol istendi ve yurt dışına çıkış yasağı konuldu. "17 Aralık" operasyonu kapsamında gözaltına alınan İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlunun Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, İş adamı Reza Zarrab, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, İş adamı Ali Ağaoğlu'nun da aralarında bulunduğu 71 kişi bu sabah Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilmişti. BAKANIN OĞLUNUN DA ARALARINDA BULUNDUĞU 14 KİŞİ SERBEST '17 Aralık Operasyonu' kapsamında gözaltına alınanlar arasında yer alan Abdullah Oğuz Bayraktar'ın da aralarında bulunduğu 14 şüphelinin mahkemedeki sorgu işlemleri tamamlandı. "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, resmi belgeyi bozmak, yok etmek, veya gizlemek, rüşvet almak ve vermek, nüfus ticareti gibi suçlardan mahkemeye sevk edilen şüpheliler Yavuz Çelik, Sadık Soylu, Mehmet Ali Kahraman, Mehmet Erdal, İsmail Çakal, İsmail Kibici, Hüseyin Avni Sipahi, Fuat Kuşçu, Ekrem Eray Arda, Aliseydi Karaoğlu,Ali Karaaslan, Ahmet Emil, Abdullah Oğuz Bayraktar ve Abdullah Uçar serbest bırakıldı. 14 ŞÜPHELİYE YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI Mahkeme kararında şu ifadelere yer verdi: "İsnat edilen suç vasfına, delil durumuna, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların, tutuklamayı gerektirecek şekilde bulunmaması, bu aşamada delilleri yok etme, karartma ve gizleme ihtimali görülmediği, sabit ikametgâh sahibi olmaları kaçma şüphelerini uyandıran somut olguların bulunmaması, keza ileride suç vasfının değişme ihtimalin bulunması nedeniyle ileride mağduriyetlerine sebep olmaması bakımından tutuklama talebinin reddine karar verildi." 14 şüpheli hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar veren 25. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Selahaddin Elitaş, şüphelilere yurtdışına çıkış yasağı koyarak, şüphelilerin haftanın Cumartesi günleri olmak üzere ikametgahlarına en yakın karakolda imza vermelerine hükmetti. Öte yandan 35 şüphelinin ise mahkemedeki sorgu işlemleri devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37880922ea2666b2e0ae32b44f677e2584a4b098 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561520.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan Büyükelçi'ye şok sözler. Söze "Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar" diye başlayan Erdoğan, adını vermediği bu büyükelçilere "Biz sizi ülkemizde tutmaya mecbur değiliz" diyerek yüklendi. Erdoğan şöyle konuştu: "Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar. Onlara sesleniyorum: İşinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya da ... Söze "Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar" diye başlayan Erdoğan, adını vermediği bu büyükelçilere "Biz sizi ülkemizde tutmaya mecbur değiliz" diyerek yüklendi. Erdoğan şöyle konuştu: "Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içine giriyorlar. Onlara sesleniyorum: İşinizi yapın. Biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz. Eğer sizin büyükelçilerimiz de bu tür oyunların içine giriyorlarsa bize haber verin. Siz göndermeyin biz alırız..." Erdoğan'ın bu sözleri, Akşam, Yeni Şafak, Akit ve Star gazetelerinin bugün manşetten verdikleri haber üzerine geldi. Üç gazetenin manşetinde de ABD'nin Ankara Büyükelçisi ile ilgili iddialar vardı. "İSTENMEYEN ADAM" MI İLAN EDECEK? Erdoğan'ın bu sözleri, ABD Başkanı Barack Obama'ya "üstü kapalı, Elçi'yi geri çek" mesajı olarak algılandı.Bu algıyı, Başbakan Erdoğan'ın "Bizim elçilerimiz de yapıyorsa, bize haber verin, siz göndermeyin, biz alırız" sözü yarattı. Erdoğan'ın sözleri, Washington yönetimi tarafından bir adım atılmaması halinde Amerikan Büyükelçisi'nin "persona non grata- istenmeyen adam" ilan edilmesi ihtimalini de akla getirdi. Türkiye daha önce siyasi olarak gerginlik yaşadığı Suriye ve İsrail'in Büyükelçileri'nden ülkeyi terk etmelerini istemişti. BÜYÜKELÇİ İDDİALARI YALANLAMIŞTI ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone ise hakkındaki iddiaları yazılı açıklama ile yalanlamıştı. Ricciardone, ABD'nin, devam eden yolsuzluk operasyonuyla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını vurgulayarak, "ABD ve Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliği iki ülke için de hayati öneme sahiptir. Hiç kimse Türk-Amerikan ilişkilerini böyle asılsız iddialarla tehlikeye atmamalıdır. Böyle bir toplantı yapılmadığı gibi, haberlerde ortaya atılan iddiaların tümü tamamen yalan ve iftiradır" demişti. İDDİALAR NEYDİ? ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone hakkında bugün yayınlanan gazetelerde yolsuzluk ve rüşvet operasyonu konusunda açıklamalar yaptığına ilişkin haberler yayınlanmıştı. Yayınlanan haberlerde, Ricciardone'nin 17 Aralık'ta AB Büyükelçileri ile biraraya gelerek, "Halkbank'ın İran'la ilişkilerinin kesilmesini istedik dinlemediler. Bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz" dediği iddia edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561543.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561543.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3c4a37174801ed148e503043d1d32493fb34e615 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561543.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yolsuzluk ve rüşvet davasında Rıza Sarraf'ın ifadesi. İstanbul Adalet Sarayı'na polisteki sorguları tamamlandıktan sonra önceki gün getirilen İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Reza Sarrab'ın (Rıza Sarraf) da aralarında bulunduğu 16 ... İstanbul Adalet Sarayı'na polisteki sorguları tamamlandıktan sonra önceki gün getirilen İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Reza Sarrab'ın (Rıza Sarraf) da aralarında bulunduğu 16 kişi dün tutuklandı. İşte Rıza Sarraf'ın ifadesi : HAYIR KURULUŞLARINA BAĞIŞTA BULUNUYORUM "2012 yılında 20 milyar dolar TL'lik altın ihracatı yaptığımı tahmin ediyorum. Aşağı yukarı rakam bu şekildedir. Zaten altın işini yapan biriyim. Müşterimiz bana telefon açtı ve Gana'dan 1.5 ton ithal altını Türkiye'ye gönderebileceğini söyledi. Ben önce buna ihtimal vermedim. Ancak güvendiğim bir müşterim olduğu için kabul ettim. Bugün yapılan savunmalardan birisi Duru Döviz isimli işyerinin bana ait olduğunu söyledi. Fakat buranın mülkiyeti bana aittir. Söz konusu şirket orada kiracıdır. Ben de bu müşterimin duru dövize yönlendirdim. Çünkü Duru Döviz'in ithalat yetkisi vardır. Altın borsasına kayıtlı olduğu içindir. Evraklar hazır dediler. Müşterimi ikaz ettim. Müşterimin ismi B.Z.'dir. Zaten benim her gün 1 ton altın ihracatım oluyordu. ULS Hava Yolları ile bu altınlar Türkiye'ye geldi. Evraklarda eksiklik olduğu bana bildirilince R...Bey isimli yanımda çalışan kişi genelde Çin'deki işleri takip eder. O sıralarda da Türkiye'ye gelmişti. Kendisi bizim altın ihracat işimizle ilgilenen birisi olduğu için bu konuyla ilgilenmesini istedim. O da bunu araştırdığında konşimento ve manifesto ve airwaybe isimli belgeler olmadığını öğrenmiş çok teferruatını bilmiyorum. Birkaç sonra bana ulaştılar. Evrak Gana'dan gelmemiş. ULS Taşımacılık bu evrakları getirmemiş ayrıca gelen belgelerde de uçaktaki eşyanın kıymetli maden yerine değersiz maden olarak yazıldığını öğrendiğimiz üzerine Duru Döviz'den bu mailin kendisine ait olmadığına ve herhangi bir hak talep edilmeyeceğine dair Duru Döviz'den noter belgesi istendi. Sahibi de bu belgeyi alıp teslim etti. Altın ihracatı ve ithalatında herhangi bir KDV ve vergi yoktur. Böyle bir durumda nasıl kaçakçılık olur Temmuz 2013 tarihine kadar altın ticareti serbest idi. Ancak Amerikan ambargosu nedeni ile bu ticareti bu tarihten sonra Halkbank yolu ile yapamaz duruma geldik. Biz de bu ticareti gıda ticareti yolu ile yaptık. Tüm işlerimizi hukuka uygun bir şekilde yaptık. Herhangi bir sahtecilik işine girmedik. Alıcı ve gönderici bellidir. Kayıtlar da bellidir. 1986 yılından beri Türkiye'deyim. Türkiye vatandaşlına 2006 veya 2007 yılında geçtim. Eniştem ve ablam da Türk vatandaşıdır. Bir tek ağabeyim geçmemişti. Ben ağabeyimin Türk vatandaşlığına geçmesi için yol yordamı öğrenmek amacıyla bakan Muammer Bey'den sordum. O da bana yasal yolları izah etti. Normal prosedür ile Türk vatandaşlığına geçti. Bunun karşılığında hiçbir menfaat söz konusu değildir. Hatta vatandaşlık işlemi normal süremsi gereken süreçten çok daha uzun sürdü. Bakanlar Kurulu'nun hepsinin onayının da gerektiği de dikkatinize sunuyorum. Hatta son imza olarak Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın da imzası gerekiyor. Tapeleri kesmişler, asıl lazım olanları koymamışlar. Ben bir emniyet müdür yardımcısından tehdit aldım. Bu kişi O.İ.'dir. Kendisi benden 1 milyon dolar para talep ediyordu. Gayrettepe'ye gittim. Suç duyurusunda bulundu. Maalesef bu konular tapelere girmemiştir. Hala bu konuda suç duyururu devam ediyor. Normal prosedür gereği disipline sevk edilmiş kimseye bunun için beden ödemedim. Talepte bulunmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Hatta bugüne kadar görevden ihraç edilmemesine hayretle izliyorum. Sarkuysan A.Ş.'de hisse senedim vardı. Genel kurul yapılacaktı. A.M. isimli kişi bana "Usulsüz şeyler var gel yönetime girelim" dedi. Ben de araştırdığımda o dönemki başkanın 40 yıllık başkan olduğunu ve de istediği şekilde asıl komiserlerin gelmediği halde yönlendirme yaptığını öğrenince ben de sayın bakanla sadece usule uygun olarak komiserin gelmesi için ricada bulundum. Bundan ne tür suç var anlayamadım. Herhangi bir rüşvet vermedim. Emniyet şeridi kullanmak için hiçbir yere başvurmadım. Aldığım tehditlerden şirketimin yapmış olduğu cirolardan dolayı İstanbul Valiliği'ne koruma talebinde bulundum. Uygun görüldü ve verildi. Kimseye basındaki haberlerin bir gün Yenişafak Gazetesi'nden beni aradılar. İran'a 87 milyar euro ihracat yaptığım ve kara para akladığımı sorduklarında bu konuda yorum yapmayacağımı avukatlarımın buna cevap vereceğini söyledim. Avukat H.K. isimli kişi bana bu haberi metnini getirdi ve de Yenişafak Gazetesi'nde ekonomi yazarı olduğunu söyledi. Soyadının K. olması lazım. Eğer bu parayı yani 1 milyon doları vermezsem bu haberi yayınlayacaklarını söylediler. Buna dair elimde ses kayıtları da mevcuttur. Mahkemeye sunabilirim. Telefon görüşmeleri de mevcuttur. El konulan telefonu da bu kayıt şu anda mevcuttur. İncelenebilir. Çok ilginçtir ki bana ait tapelerde bu haberlerin arkasında O.İ.'nin olduğunu ve kendi konuşmaları olduğu ortadadır. Bunlar tape kayıtlarında vardır. Yenişafak'ta konuşmuş. Sonra Bugün Gazetesi'yle konuşmuş. Bunlar bahsi geçen telefonda kayıtlıdır. Daha doğrusu telefonda benden 1 milyon dolar isteme hususu kayıtlıdır. Diğerleri ise tapelere yansıyan kayıtlarda bellidir. Bu hususu bu kişi bakanlıkların isimleri de yazılarında zikrettiklerinde Ankara'ya gittiklerinde bakan Mehmet Şimşek Bey'şe görültüm. Hatta bir fotokopisini de sayın bakanımız Mehmet Şimşek'e bıraktım. O da bana polisi ilgilendiren bir mevzu olduğu için İçişleri Bakanlığı'na git dedi.Ben de İçişleri Bakanımız Muammer Güler Bey'e durumu izah ettim. Kaydı dinlettirdim. Takdirine bıraktım. Sonucunda ne oldu bilemiyorum. Kendilerinin Yenişafak Gazetesi'ni arayıp aramadıklarını bilemiyorum. Hatta aynı konuyla ilgili belgelerin yani haber belgesinin suretinin ve ses kaydının Egemen Bağış Bey'e de verdim. Hatta hatırlamadığım diğer kişilere de vermiş olabilirim. Şimdi ki hava işlemlerimin kolaylaşması için kimseye para vermedim. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Çünkü Çin'deki şirketler bana aişt değil. Ben sadece Çin'deki şirketlerin müşterisiyim. Oradaki işlemlerin nezareti içinde R.B.Bey'i ve daha fazla para kazanıp borçlarını ödeyebilmesi için Çin'e yönlendirdim. Rüçhan kendisi orada işlerinin başındadır. R. bana bağlı olarak çalışıyor. Kendisi de oradaki işlemlerden para alıyor. Benim okuduğunuz adli ve istihbarı çalışma yapılıp yapılmadığı konusundaki zorunuzla ilgili hiçbir bilgim yoktur. Bunlar için Muammer Güler bey'e veya oğlu Barış Güler'e herhangi bir para vermedim. R. Bey'in elde ettiği primlerden bana 200 bin dolar para verdi. Bunların da kayıtları tape kayıtlarında vardır. Ben de bunu Barış Güler beyefendiye verdim. Çünkü R.Bey'in Barış Bey'e borcu vardı. Daha önce Barış Bey bu konuyla alakalı olarak benimle görüştü. R. Bey'le konuştuktan sonra Barış Bey ile görüştüm. Teyidini aldıktan sonra bu şekilde davrandım. Tape kayıtlarında da bu konu bellidir. Hatta tape kayıtlarında okunur ise bütün borçlarını bu şekilde yavaş yavaş ödemesini tavsiye ettim. İran'ın Türkiye'deki rezervlerinin altın ihracatı yöntemi ile çıkarılmasına yol verilmesi karşılığında Halk Bankası'ndaki İran parasını 0.05'ini rüşvet olarak Zafer Çağlayan'a ödenmesi hususu söz konusu değildir. Biz sadece Halk Bankası'nın resmi komisyonlarını ödüyorduk. Zaten Zafer Çağlayn'ın Halk Bankası ile ilgilisi yoktur. Tüm bankalar Bakan Ali Babacan'a bağlıdır. Bu konuyla alakalı kimseye rüşvet ödemedim. Gıda ve ilaç ticareti amacıyla da rüşvet ödemesi yapmadım. 6 Temmuz 2013 tarihine kadar altın ticareti serbest idi. Benim Dışımda bu işi yapan birçok kimse vardı. Sadece Halk Bankası'nın almış olduğu resmi komisyonlar vardır. Bunun dışında kimseye rüşvet veya komisyon vermedim. Halk Bankası'nı araştırmanız halinde benden çok daha fazla miktarda ilaç ve gıda ticaretini İran ile yapan kişi ve şirketlerin olduğunu göreceksiniz. Bu durum bana verilmiş herhangi bir herhangi bir imtiyaz değildir. Uçaktaki altını Gana'ya geri gönderilmesi olayıyla ilgili hiç kimseye para ödemesi yapmadım. Ben sayın bakanımı normal resmi telefondan aradım. Durumu izah ettim. Bunun menşeine iade edilmesi hususunda yardımcı olup olamayacağını sordum. O. Bey de tapeler incelendiğinde Dubai'ye değildi geldiği ülkeye geri gönderilmesi talebinde bulunduğu görülecektir. Ekonomi Bakanı'nın özel kalemleri benim şahsi menfaatlerim için herhangi bir iş yapmamışlardır. Ben Zafer Çağlayan'a hiç para vermedim. Benim birebir tabir edilen herhangi bir telefonum yoktur. Üç tane telefonum var. Üçüne de savcılık el koydu. Evimdeki aramada da herhangi bir telefon bulunamadı. Ben O.Bey'i hiçbir zaman sekreterim olarak kullanmadım. Bu haddim değildir. Bu ekonomi bakanımızın özel kalem müdürüdür. Sadece bakanımızla görüşme ihtiyacı olduğunda randevu ayarlaması için yapmış olduğum görüşmelerdir. İran'da Credit İnstitiut isimli bir banka vardır. Bu bankanın Dubai'de CAG isimli bankaya bağlı bir şirket vardır. Sorduğunuz bu harflerin Zafer Çağlayan ile hiçbir alakası yoktur. Süleyman Aslan isimli sayın genel müdürüme de herhangi bir rüşvet, komisyon vermedim. Zafer Çağlayan için söylediklerim sayın genel müdürüm içinde geçerlidir. İran ile Türkiye ticareti için çok emek veren bir insandır. Ben birçok hayır kuruluşlarına bağışta bulunuyorum. Kendisine bir okul yaptırmak istediğimi söyledim. Kendisinin okuduğu Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesi'ni yaptırabileceğimi söyledi. Kendisi benden birkaç gün süre istedi. Bununla ilgili araştırma ve inceleme yapacağını söyledi. Gerekli girişimlerdi bulundu. İnşallah Allah nasip ederse bu okulu da yaptıracağız. Yine kendisinin bahsettiği gibi Balkan Üniversitesi'ne destek amacı ile bağışta bulundum. 500 bin Euro'yu kendi hesabımdan gönderdim. Bu bütün resmi kayıtlarım da vardır. 1 milyon Euro'da kendisine yollaması için verdim. Çünkü biz ikincisini yolladığımız zaman iade oldu. Yoksa ben kendim yollardım. Ben hiç kimseye komisyon ödemedim. Süleyman Aslan'a da bir ödeme yapmadım. Ben Egemen Bağış'a da ağabeyimin Türk vatandaşlığına geçmesi için ve diğer işlemler için komisyon veya rüşvet vermiş değilim. Bu suçlamaları da samimi bulmuyorum. Neredeyse bütün kabineye kişi başı 500 bin verdiğimi iddia edecekler. Zafer Çağlayan bey bir keresinde bizim eve gelmişti. Evde yeni aldığımız piyanoyu görünce merak etti sordu. Ben kendisine U. beyin telefonunu verdim. O da yerini söylemiş. Ödemeleri de kendileri yapmışlar. Benim ödemem söz konusu değildir. Benim böbrek üstümde tümörüm vardır. Kanser teşhisi konuldu. Bu 4 günlük süreç içerisinde Haseki'ye sevk edildim. 4 gün içinde bunun 1 cm büyüdüğü anlaşıldı. Benim buna acilen müdahale ettirip kemoterapi sürecine başlamam gerekiyor. Bununla alakalı da bütün raporlarım var. Haseki'de de teşhisi konuldu" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561544.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561544.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..26e7c6864a442aa49c7b04e519dd068e26cd52f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561544.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan'ın ifadesi. Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. Savcılık, üç grup halinde adliyeye getirilen 71 kişiden 22'sini serbest bırakırken, 49'unu tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Üç nöbetçi hakim tarafından sorgulanan şüphelilerden 16'sı ... Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. Savcılık, üç grup halinde adliyeye getirilen 71 kişiden 22'sini serbest bırakırken, 49'unu tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk etti. Üç nöbetçi hakim tarafından sorgulanan şüphelilerden 16'sı hakkında tutuklama kararı verilirken 55 kişi ise serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve işadamı Reza Sarrab da yer aldı. Salih Kaan Çağlayan'ın ifadesi şöyle: EŞİ DÜĞÜNÜMDE SAHNE ALDI "Burada bulunan şüphelilerden sadece özel kalem müdürü olan O.K. ile Rıza Sarraf Reza Zarrab ile ikili dostluğumuz vardır. Daha doğrusu aile dostluğumuz vardır. 8 ay önce düğünümde sağ olsun, eşi gelip sahne almasına rağmen sadece sahne masrafını talep ettiler. Onun dışında herhangi bir ücret talep etmediler. Aile dostluğumuz dışında kendisinden hiçbir şey almadık veya vermedik. Kendisi sadece dostluğunun gereği bana bir takım elbise almıştı ve bir de beğendiğim bir valizi hediye etmişti. Rüşvet almak ve vermek söz konusu değildir. Kodlu hatlara gelince sanayiciyim. Alüminyum giydirme cephe işini yapıyorum. Firmamın emrinde taşında birçok taşeron firma vardır. Bu firmadaki kişiler sürekli olarak beni ararlar. Bunun dışında da yine birçok kişi normal telefonumu da aradığı için alt taşeron firmalarının bana ulaşmalarını sağlamak gayesi ile başka hatları alıp kullanmak zorunda kaldım. Başka hatları kullanmamamın nedeni taşeron firmalarına ulaşabilmek gayesidir. Az öncede belirttiğim gibi sadece iki kişiyi tanıyorum. Örgüt diye bir şey yok. Gıda işiyle de uğraşıyorum. Bu konuda da yoğun şekilde işlerim vardır. Babamın işlerine asla karışmıyorum. Kendi işlerimi takip ediyorum. Bir keresinde tuvalete gitmiştim. Muhammet isimli bir kişinin ismini sonradan öğrendim. Benimle görüşmek istediğini belirtince ben de bulunduğum yeri tarif ettim. O da tuvaletin bulunduğu tarafa geldi. Tuvaletin içinde değil önünde görüştük. Özel bir görüşme değildi. Ben eğer onunla özel görüşmek istesem bana ait buluştuğumuz yerde kendi yerim vardır. Orada özel olarak görüşürdüm. Kaçak altın olayıyla da ilgili hiçbir görüşmem ya da bilgim yoktur. Böyle bir olay olduğunu da dün ifade sırasında öğrendim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561546.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561546.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4fb521ffc155bba0f6b7c74afe2c4b5fb7a36fff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561546.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çankaya ile kriz mi yaşanıyor?. CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Aksaray Valisi Selami Altınok'un İstanbul Emniyet Müdürü olarak atanmasında mülki idare anlamında ortaya çıkan sorunları hatırlattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Erdoğan'a, "İstanbul Emniyet Müdürü atamasında Çankaya Köşkü ile aranızda kriz mi var, ... CHP, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Aksaray Valisi Selami Altınok'un İstanbul Emniyet Müdürü olarak atanmasında mülki idare anlamında ortaya çıkan sorunları hatırlattı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Erdoğan'a, "İstanbul Emniyet Müdürü atamasında Çankaya Köşkü ile aranızda kriz mi var, kararname niçin yok? Valinin, emniyet müdürü olarak atanması mülki idare yapısına göre tenzili rütbe değil midir? Selami Altınok'un ataması Emniyet Teşkilatı Kanunu Ek Madde 1'e aykırı değil mi?" diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sundu soru önergesinde Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında 'ın görevinden alınarak yerine Selami Altınok'un atanmasıyla gündeme gelen tartışmalara işaret etti. Oran'ın Erdoğan'a yönelttiği sorular şöyle: Altınok kararnamesi niçin yok? - Aksaray Valisi Selami Altınok'u , İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak atadınız mı? - Baş başa yaptığınız görüşmeler ve basına yansıyan haberler doğru ise Selami Altınok'un İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne atamasına dair üçlü kararname Resmi Gazete'de niçin yayınlanmadı? Cumhurbaşkanı "kararname yok" diye açıkladı - Selami Altınok'un atamasıyla ilgili haberler üzerine Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan "İl Emniyet Müdürlüklerine atama yapılmasına ilişkin 21 Mayıs 2013 tarihinde onaylanan kararnameden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulmuş herhangi bir kararname bulunmamaktadır" açıklaması ne anlama gelmektedir? Altınok'un ataması için Cumhurbaşkanlığı'na bugün itibariyle herhangi bir atama kararnamesi göndermediniz mi?   Cumhurbaşkanlığı ile kriz mi yaşanıyor? - Cumhurbaşkanı Sn. Abdullah Gül'ün imzası ve onayı olmaksızın il emniyet müdürü atamanız mümkün müdür? Üçlü atama kararnamesinde Başbakan ve İçişleri Bakanı dışında Cumhurbaşkanı'nın imzasının da bulunması zorunlu değil midir? - Selami Altınok'un atanmasında Cumhurbaşkanlığı ile yürütme organı arasında bir kriz mi yaşanmaktadır? Valinin müdür olarak ataması tenzili rütbe değil mi? - Bir valinin il emniyet müdürlüğüne atanması, Türk mülki-idari teşkilat yapımıza göre tenzili rütbe değil midir? Emniyet Genel Müdürlüğü içerisinde İstanbul İl Emniyet Müdürü yapılacak liyakat ve deneyimde 1. sınıf emniyet müdürü yok mudur? - Son olarak 1978 yılında Hayri Kozakçıoğlu'nun atamasında yaşanan valinin emniyet müdürü olarak görevlendirilmesi örneğini yeniden uygulamaya koymanızın gerekçesi nedir?   Teşkilat kanunu Ek madde 1'e aykırılık ne olacak? - Vali Selami Altınok'un emniyet müdürü olarak atanması 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na aykırı değil midir? Bu durum 3201 sayılı Kanun'un Ek Madde 1'de düzenlenen "Lüzumu halinde Emniyet Umum Müdürü kadrosu bir vali kadrosu ile tebdil edilebilir" amir hükmüne aykırı değil midir? Bu madde valilerin sadece Emniyet Genel Müdürü olarak atanmasına cevaz vermiyor mu? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561547.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561547.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f007e29381e3fb7ab058d54eba6dfdb5c3d4d135 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561547.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in ifadesi. Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan üç ayrı soruşturma kapsamında Perşembe günü adliyeye sevk edilen Muammer Güler'in oğlunun mahkemedeki ifadesi şöyle: Barış Güler: TUTUKLANMAM HALİNDE ... Kaan Çağlayan ve Barış Güler, "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek" suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan üç ayrı soruşturma kapsamında Perşembe günü adliyeye sevk edilen Muammer Güler'in oğlunun mahkemedeki ifadesi şöyle: Barış Güler: TUTUKLANMAM HALİNDE İTİBARIM ZEDELENECEK " Örgüt üyesi değilim. Hiçbir örgütü kurup yönetmedim. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Rıza ile tanışmam da şu şekilde oldu. Şüpheli olan R.B. uzaktan akrabamdır. Daha önce iflas etmişti. Bizim onda ailemize ait paramız vardı. İflas edince bizim paraları da ödeyemez oldu. Aradan bir süre geçtikten sonra kendisinin Rıza Sarraf'ın yanında çalıştığını öğrendim. Maaş artı prim şeklinde çalıştığını öğrendim. Kendisiyle görüştüğümüzde primlerinin kesilerek borcunu ödeyebileceğini söyledi. Toplam alacağımızın yüzde 10'unu ancak alabildik. Kendisi Rıza Bey ile konuşmuş. R. Bey'in priminden kesilmesi şartıyla Rıza Bey bizim alacağımızı kısmen ödedi. Bunun dışında iş takibi karşılığında menfaat ilişkisine girmedi. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Kabinenin tümünün imzaladığı bir kimliği çıkartma gücüm yoktu. Böyle bir şey olmamıştır. R. Bey'den alacağım karşılığı olan Rıza Bey'in yaptığı ödeme karşısında benim para almam söz konusu değildir. Rıza Bey hayırsever ve saygılı biri olarak tanırız. Kendisi ile para karşılığı iş yapmam söz konusu değildir. Sadece hava yolu ile seyahat eden birisi olarak kayıtlar incelendiğinde babam ile ne kadar az görüştüğüm ortaya çıkacaktır. Hiç bir emniyet mensubunun görev yeri değişikliği için aracı olmadım. 11 senedir korumam bulunması nedeniyle attığım her adım emniyet tarafından takip edilmiştir. Bundan dolayı da bir örgüt üyesi olmam ve o tür işler içine girmem mantık dışıdır. Tutuklanmamı gerektirecek hiçbir fiilim olmamıştır. İfademde isnat edilen suçlarla ilgili benim aleyhimde hiçbir delil yoktur. 40 senedir bu devlete hizmet eden birinin oğlu olarak yüz kızartıcı böyle bir olaya karışmayacağım herkesçe malumdur. Tutuklanmam halinde yıllardır bir dengede tuttuğum işler bozulacak, itibarım zedelenecek ve bu yüzden zarar göreceğim. Tahliyemi talep ediyorum..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561548.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561548.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..842f686ea6868c2e6c4252571f00779d020bffc0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561548.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sinem Kobal benim.... Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Burak Yılmaz, gazetelerde kendisiyle ilgili çıkan haberleri twitter hesabından yalanladı. Arda Turan'ın eski nişanlısı Sinem Kobal'la Dilara Endican'ın evinde buluştuğu iddia edilen Yılmaz, sosyal medya hesabından zehir zemberek açıklamalarda bulundu. İşte Burak Yılmaz'ı kızdıran haber ve twitter ... Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Burak Yılmaz, gazetelerde kendisiyle ilgili çıkan haberleri twitter hesabından yalanladı. Arda Turan'ın eski nişanlısı Sinem Kobal'la Dilara Endican'ın evinde buluştuğu iddia edilen Yılmaz, sosyal medya hesabından zehir zemberek açıklamalarda bulundu. İşte Burak Yılmaz'ı kızdıran haber ve twitter hesabından verdiği yanıt; Milli futbolcu Arda Turan'la evliliğin eşiğinden dönen Sinem Kobal ile bir başka milli futbolcu Burak Yılmaz, önceki gece sürpriz buluşmalarıyla kafaları karıştırdı. Güzel oyuncu, önceki gece Galatasaray Tekerlekli Basketbol Şubesi sorumlusu olan yakın dostu Dilara Endican'ın Kuruçeşme'deki evine gitti. İlerleyen saatlerde Galatasaray'ın yıldız golcüsü ve Arda Turan'ın yakın arkadaşı olan Burak Yılmaz da soluğu Endican'ın evinde aldı. KAÇMAK İÇİN HER YOLU DENEDİ Yaklaşık iki saatlik sohbetten sonra evden ayrılan Burak Yılmaz, apartmandan çıkarken tanınmamak için suratını atkı ile sardı. Otoparkın en kuytu tarafına çektirdiği lüks cipine binen Yılmaz, gazetecileri fark edince kaçmak için her yolu denedi. Trafikte tehlikeli hareketler yapan futbolcu, kırmızı ışıkları hiçe saydı. Sinem Kobal ise dışarıdaki basın mensuplarını öğrenince geceyi Dilara Endican'ın evinde geçirdi. İki ünlü ismin böyle anlamsız panik yapması ise herkesi şaşırttı. BURAK'TAN SERT YANIT \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561549.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561549.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..50f8531f1766efc5f900ef9770bf33e78ccb040f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561549.txt @@ -0,0 +1 @@ +83 yaşında günde 37 milyon dolar kazandı. 2013, krize rağmen zenginlerin kazançlarını daha da artırdıkları bir yıl oldu. 30 milyon doların üzerinde servete sahip kişilerin finansal hareketlerini inceleyen Wealth-X, bu yıl da zenginlerin kazançlarının ne kadar büyüdüğünü araştırdı. Şirketin beş kıtadaki 12 ofisinden yürütülen araştırma sonuçlarına göre, ... 2013, krize rağmen zenginlerin kazançlarını daha da artırdıkları bir yıl oldu. 30 milyon doların üzerinde servete sahip kişilerin finansal hareketlerini inceleyen Wealth-X, bu yıl da zenginlerin kazançlarının ne kadar büyüdüğünü araştırdı. Şirketin beş kıtadaki 12 ofisinden yürütülen araştırma sonuçlarına göre, ABD'li işadamı Warren Buffett servetini yılın 345 gününde 12.7 milyar dolar artırarak listede ilk sıraya oturdu. Wealth-X verilerine göre Buffett, bugüne kadar servetine her gün 37 milyon dolar eklemeyi başardı. GATES'İ GERİDE BIRAKTI Forbes Zenginler Listesi'nde dördüncü sırada olan Buffett, 2013'teki bu performansıyla Bill Gates'i geride bıraktı. Gates, Wealth-X'in araştırmasında kazancını 11.5 milyon dolar artırmış görünüyor. Teknolojinin dahi çocuğu olarak bilinen Gates'in servetinin bu yıl 72.6 milyar dolara yükseleceği belirtiliyor. 2013'ün en hızlı kazanan ismi Buffett'ın 59.1 milyar doları aşan kazancının, Forbes listesinde onu bir basamak yukarı taşıması bekleniyor. Öte yandan geçen yıl listenin üçüncü sırasında yer alan İspanyol hazır giyim zinciri Inditex'in sahibi Ortega Gaona, Buffett'la aynı performansı gösteremedi. İspanyol milyarder Wealth-X'in araştırmasında ilk 10'a giremedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561552.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561552.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1985a2384e308403a2b75a9a99ff83dc62ae5ff9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561552.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sofya'da meclise gösteri sigortası. Mikov, meclise ait iki binanın sigorta poliçe bedelinin 50 milyon euro civarında olacağını açıkladı. "Bilindiği gibi parlamento defalarca saldırıya uğrayıp hasar gördü" diyen Mikov, poliçede, protesto ve kitle hareketlerinin risk olarak gösterileceğini kaydetti. Bulgaristan Meclis Başkanı Mihail Mikov, meclisin protestolara karşı sigortalanacağını bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561553.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561553.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee53a081106ace44d4e3df2b035171104c2cb5cf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561553.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den Türkiye'ye Çin yasağı. Türkiye'nin Çin'den füze savunma sistemi satın alma projesi ABD Kongresi'nin engeline takıldı. Kongre'de perşembe gecesi onaylanan 2014 yılı savunma bütçesine eklenen bir maddeyle Amerikan fonlarının, Çin'in füze savunma sistemlerinin ABD sistemlerine entegresinde kullanılması yasaklandı. ABD Başkanı Barack Obama'nın da desteklediği ... Türkiye'nin Çin'den füze savunma sistemi satın alma projesi ABD Kongresi'nin engeline takıldı. Kongre'de perşembe gecesi onaylanan 2014 yılı savunma bütçesine eklenen bir maddeyle Amerikan fonlarının, Çin'in füze savunma sistemlerinin ABD sistemlerine entegresinde kullanılması yasaklandı. ABD Başkanı Barack Obama'nın da desteklediği Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nın (ND) 233'üncü maddesinde "Kongre, Çin füze savunma sistemlerinin ABD ya da NATO füze savunma sistemlerine entegre edilmemesi gerektiğini düşünüyor" deniyor. Aynı maddenin ikinci bölümünde "2014 mali yılı için Savunma Bakanlığı'na bu yasa tarafından tahsis edilen hiçbir fon, Çin'in füze savunma sistemlerinin ABD'nin füze savunma sistemlerine entegresinde kullanılamaz" ifadesi yer alıyor. 'Tek başına çok pahalı' Kongre böylece Türkiye'nin Çin'den füze savunma sistemi satın almakta ısrar etmesi halinde bunu füze kalkanı ya da Kürecik'teki radar sistemini de içine alan erken uyarı sistemi ile birlikte kullanmasını de facto imkansız hale getiriyor. Savunma uzmanları Türkiye'nin söz konusu entegrasyon projesinin maliyetini tek başına üstlenmesinin çok pahalıya mal olacağını, Ankara'nın bunu tercih etmeyeceğini düşünüyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi'nin Silahsızlandırma Programı direktörü Aaron Stein da entegrasyonun maliyetini bilmediklerini ancak NATO'nun rızası olmadan Türkiye'nin sisteme katılmasının zaten imkansız olduğunu ifade ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi, eylül ayında uzun menzilli füze savunma sistemi için ABD, Avrupa ve Rusya'nın teklifleri yerine 3.4 milyar dolar teklif veren Çinli CPMIEC şirketini tercih etmişti. Şirketin Suriye ve İran'a silah sattığı için ABD'nin yaptırım listesinde olması ABD ile ilişkilerde gerginlik yaratmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561631.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561631.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..264e07d736390a3cf04c3082c5205e371329815c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561631.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'in bedduasına Başbakan Erdoğan'dan sert cevap!. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: "BU OPERASYON MİLLETE KARŞIDIR" Ülkemizi o arzu edilen yere doğru götürüyoruz. İşte şimdi bir yolsuzluk çıkardılar. Bir kere bu hükümete yönelik operasyon öyle düşündüler ama bu operasyon millete karşı operasyondur. Bütçe bitirdik. Muhalefet bütçeye 117 ... İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: "BU OPERASYON MİLLETE KARŞIDIR" Ülkemizi o arzu edilen yere doğru götürüyoruz. İşte şimdi bir yolsuzluk çıkardılar. Bir kere bu hükümete yönelik operasyon öyle düşündüler ama bu operasyon millete karşı operasyondur. Bütçe bitirdik. Muhalefet bütçeye 117 oyla ret verdi. 318 oyla sahip çıktı Şimdi soruyorum ben Başbakan'ım, orada yokum diye eleştirdiler. Ben başbakanım benim işim çok orada vekilim var. CHP'nin Genel Müdürü sen neredeydin senin ne işin vardı?. Sahaya sürecek adamı yok adamı. İktidar bütün takımıyla oradaydı. Bütçe ciddi iştir, ülke yönetiyoruz bakkal dükkanı değil. 5 tane koyun verin ellerine kaybedip gelirler. "ŞİMDİ YOLSUZLUK SAKIZI" Attıkları iftiralara sığınacaklar güya. 11 yıl önce göreve geldik. Milli geliri artırdık üçe katladık. Ödedik, ödedik, ödedik IMF'yi sıfırladık. Alan el ver elden üstündür. Siz borçlandınız biz ödedik. İnsan bir iktidarı eleştirirken işi iyi bilmesi lazım. Yeni bir sakız çıktı şimdi yolsuzluk sakızı. Bu sakız onların damağına yakışır, hem yakışır hem yapışır. BU TUZAKTA BOĞULACAKSINIZ Dikkat edin Ordu'da tek bir miting yapmıyoruz. Ordu, Fatsa, Ünye mitingleri yapıyoruz. Benim milletim bir gerçeği görüyor. Bu iktidara bu tuzak haksızlıktır. Bu tuzakta boğulacaksınız. 30 Mart'ta sandığa gömüleceksiniz. Oyun içinde oyun var 30 yılda sadece teröre 40 bin insanımız verdik şehit verdik. Çözüm süreciyle terörü bitirdiğimiz anda düşmanlar, kan tüccarları bundan mahrum kalacaklar terörün bitmesini istemiyorlar. 1 yıldır analar ağlamıyor. Terörden beslenenler büyük rahatsızlık duyuyorlar. Biz çözüm süreciyle çok kirli bir tezgahı bozduk. Şimdi yeniden baltalamaya çalışıyorlar ORTADA ÇOK BÜYÜK İHANET VAR Biz göreve geldiğimizde Halk Bank zarardaydı, aldık kara geçirdik. En saygın bankalardan biri haline geldi. Kendi pastalarına devletin bankasını alet etmek istemediler. Rantlarını kaybettikleri için Türkiye'ye böyle çirkin komple kuruyorlar Türkiye'deki maşalar tarafından. Ortada çok büyük ihanet var. Bu ihanetin hesabını yargı yoluyla soracağız. Bu ajanlığın hesabını sandıklar, yargıyla soracağız. Hiçbir güç dışarıdan benim ülkemde ameliyat yapamaz. Geçti o günler artık. ALÇAKLIK, ŞEREFSİZLİK Çok değerli bir şahsiyet için ahlaksız bir filmden kare alınıyor iftira atılıyor. Bu alçaklıktır, şerefsizliktir, ahlaksızlıktır. Hem dindarım diyeceksin hem de gözünü kırpmadan masum insanlar iftira atacaksın. Yazıklar olsun! Devlette paralele bir yapı olmaz. İninize gireceğiz didik didik edeceğiz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561722.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561722.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e90fff90cd6a24e52eece717354cf77b50eee42 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561722.txt @@ -0,0 +1 @@ +'İstifa etmezsem şerefsizim!'. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gündüz ziyaretlerinin ardından esnaf kooperatif başkanlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Margi Otel'deki yemekte konuşan Bakan Müezzinoğlu kendisiyle de ilgili yolsuzluk iddialarının yer aldığını ifade bir bardak çayı gayri meşru içtiğinin ispat edilmesi halinde istifa edeceğini ... Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, gündüz ziyaretlerinin ardından esnaf kooperatif başkanlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Margi Otel'deki yemekte konuşan Bakan Müezzinoğlu kendisiyle de ilgili yolsuzluk iddialarının yer aldığını ifade bir bardak çayı gayri meşru içtiğinin ispat edilmesi halinde istifa edeceğini belirterek, "Benimle ilgili de çok namuslu vatanperver, gazeteci çıkıyor, manşet atıyor. 'Bakan'dan tıs yok' diyor. Net söylüyorum; bir bardak çayı gayri meşru içtiysem getir istifa etmezsem, şerefsizim. Ama sen ne yapıyorsun. Bir namus ölçün, hak hukuk derdin var mı? Siyasetçinin her şeyine dokun, dokunmanın ötesinde iftira da at. Ondan sonrada ben namusluyum, ben dürüstüm, ben halkçıyım, ben şuyum. Sen demokrasiye, sandığa ihanet ediyorsun. Milli iradeye ihanet ediyorsun sonra da namus cellatlığı yapıyorsun. Ak Parti iktidarı yanlış yaptıysa hukuk orada, o yetmedi 30 Mart'ta sandık varö dedi. Bakan Mehmet Müezzinoğlu, esnaf temsilcileriyle yenilen akşam yemeğinin ardından Edirne'den ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561723.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561723.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8d6810de6de3dbef1a93ec1affd2866e38ecfc71 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561723.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uğur Dündar'dan çirkin iddialara yanıt. Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalı ile ilgili olarak sosyal medyada her dakika ayrı bir paylaşım yapılıyor. Sosyal medyada Uğur Dündar adıyla dönen bir iddiada Dündar'ın, "Reza Zarrab 87 milyon doları Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile akladı" şeklinde bir paylaşımda ... Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalı ile ilgili olarak sosyal medyada her dakika ayrı bir paylaşım yapılıyor. Sosyal medyada Uğur Dündar adıyla dönen bir iddiada Dündar'ın, "Reza Zarrab 87 milyon doları Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile akladı" şeklinde bir paylaşımda bulunduğu ileri sürüldü. Hiçbir sosyal medya platformunda hesabı olmadığının altını çizen Uğur Dündar, "Twitter, facebook gibi platformlarda şahsi bir hesabım yok. Adıma açılan bazı sahte hesaplar olduğunu biliyorum. Sosyal medyada benim adım ile yapılan hiçbir paylaşım gerçeği yansıtmamaktadır. Bahsi geçen iddia bana ait değildir. Adımı kullanarak sosyal medyada mesnetsiz iddialarda bulunan kişilerle yargı önünde hesaplaşacağım" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561724.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561724.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0eb347b884176df1241010cbca2d4b0959b32d31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561724.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ağaoğlu'ndan Erdoğan'ın vakfına bağış. Rant görüşmelerinde Aziz Babuşçu ve Bilal Erdoğan'ın adı da geçiyor. Üzerinde fabrika ve taşınmazların bulunduğu Veliefendi Hipodromu'nun karşısındaki 70 dönümlük arazi 2011 yılında Ali Ağaoğlu tarafından satın alındı. Ağaoğlu 2012'de İBB Meclisine yaptığı başvuruda arazinin imar planının değiştirilmesini istedi. İmar ... Rant görüşmelerinde Aziz Babuşçu ve Bilal Erdoğan'ın adı da geçiyor. Üzerinde fabrika ve taşınmazların bulunduğu Veliefendi Hipodromu'nun karşısındaki 70 dönümlük arazi 2011 yılında Ali Ağaoğlu tarafından satın alındı. Ağaoğlu 2012'de İBB Meclisine yaptığı başvuruda arazinin imar planının değiştirilmesini istedi. İmar değişiklik teklifinde; 40 dönümlük park alanının 25 dönüme düşürülmesi, ayrıca inşaat alanının 190 dönüme çıkarılması istendi. Bu yeni teklifte toplam inşaat alanının %193 artırılması öngörülüyordu. Ancak İBB Meclisince "oy birliğiyle" alınan kararla imar talebi reddedildi. Gerçek Gündem'in haberine göre Ali Ağaoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçiremediği imar değişikliklerini bizzat Başbakan Erdoğan ile görüşerek hallettiği iddia ediliyor. Ağaoğlu İBB'yi devre dışı bırakarak istediği imar değişikliklerinin tamamını yaptırdığını telefon görüşmelerinde itiraf ediyor. www.gercekgundem.com 'un edindiği bilgiye göre Ağaoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin devre dışı bırakılması ile ilgili olarak "Ben Başbakan'a yaptırdım açık ve net söylüyorum yapmadınız, yapmadınız, Kadır Bey'e söyledim, ben de gittim büyük patrona o da Bakan'a talimat verdi" sözleri teknik takibe takıldı. Konuşmanını devamında ise Ali Ağaoğlu M.K. adlı kişiye Bilal Erdoğan'ın başkanı olduğu TÜRGEV adlı vakfa 20 dönümlük araziyi bağışladığını söylüyor. Ağaoğlu daha sonraki telefon konuşmalarında ise AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile de görüşüyor. Telefon görüşmelerinde Veli Efendi Projesi'nin önündeki engellerin aşılmasında. TÜRGEV'e yapılan bağışın işlerin yürümesini kolaşlaştırdığı ifade ediliyor. Ali Ağaoğlu'nun 20 dönüm arazi bağış yaptığı Bilal Erdoğan ile sık sık görüştüğü teknik takibe takıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561725.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561725.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..788c92131d13a287cedf6f704c25a444cacb26da --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561725.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan Bayraktar'dan ilk açıklama!. Bakan Bayraktar, yaptığı yazılı açılamada oğlunun masum olduğuna inandığını belirtti. Bayraktar, açıklamasında oğlu hakkında "tutuklanmayı gerektiren bir unsura rastlanmadığı" için serbest bırakıldığını vurgulayarak, "İddiaların şahsımla hiçbir ilgisi yok" dedi. Bakan Bayraktar, oğlunun da "masum olduğuna inandığını" vurguladı. Bakan Erdoğan Bayraktar'ın ... Bakan Bayraktar, yaptığı yazılı açılamada oğlunun masum olduğuna inandığını belirtti. Bayraktar, açıklamasında oğlu hakkında "tutuklanmayı gerektiren bir unsura rastlanmadığı" için serbest bırakıldığını vurgulayarak, "İddiaların şahsımla hiçbir ilgisi yok" dedi. Bakan Bayraktar, oğlunun da "masum olduğuna inandığını" vurguladı. Bakan Erdoğan Bayraktar'ın açıklaması şöyle: "Yürütülen bir soruşturma kapsamında 17 Aralık 2013 tarihinde gözaltına alınan ve içlerinde oğlum Abdullah Oğuz Bayraktar'ın da olduğu kişilerin tamamı tutuklanmayı gerektirecek bir unsura rastlanmadığı için serbest bırakılmışlardır.  Soruşturma kapsamında iddia edilen hususların hiçbirisinin şahsımla bir ilgisi bulunmamaktadır.  Yine aynı şekilde oğlum ve çalışma arkadaşlarımın da masum olduklarına inancım tamdır.  Bu manada süreci dikkatle takip ettiğimizi ifade ediyor hukukun üstünlüğüne ve Masumiyet karinesine özellikle bunu uygulamakla yükümlü olanların daha bir özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum. " \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561726.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561726.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cdffc656a27de0ea36641484348f6e4625239754 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561726.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir günlük bebeği parçalamışlar!. AKÜ Ahmet Necdet Sezer Kampüsü yanındaki öğrenci yurdunun özel güvenlik görevlileri, saat 15.00 sıralarında kulübenin yanına gelen köpeğin ağzındaki bebek kolunu fark etti. Bebeğe ait kolu köpeğin ağzından alan güvenlik görevlileri, durumu polise haber verdi. Bölgeye gelen polis, çevrede yaptığı ... AKÜ Ahmet Necdet Sezer Kampüsü yanındaki öğrenci yurdunun özel güvenlik görevlileri, saat 15.00 sıralarında kulübenin yanına gelen köpeğin ağzındaki bebek kolunu fark etti. Bebeğe ait kolu köpeğin ağzından alan güvenlik görevlileri, durumu polise haber verdi. Bölgeye gelen polis, çevrede yaptığı aramada, AKÜ Ahmet Necdet Sezer Kampüsü ile Kredi ve Yurtlar Kurumu öğrenci yurdunun arkasındaki boş arazide köpekler tarafından parçalanmış bebek cesedi buldu. Bir günlük olduğunu tahmin edilen bebeğin cesedi, incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Afyon Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Üzerinden herhangi bir not çıkmayan ve köpeklerin parçaladığı bebeğin cinsiyeti belirlenemedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561727.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561727.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ec3fba2f0c59078b9139463e3ca283c4e00af9ea --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_21/2561727.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kayseri'de feci kaza! 9 ölü. Erciyes Dağı yolunda bu akşam meydana gelen zincirleme trafik kazasında 9 kişi yaşamını yitirdi, 3'ü ağır 26 kişi yaralandı. Kaza saat 17.45 sıralarında Erciyes- Hacılar dağ yolunda meydana geldi. Hafta sonu Kayseri'ye gelen Niğde Üniversitesi öğrencileri, Erciyes Dağı'na çıktı. Akşam ... Erciyes Dağı yolunda bu akşam meydana gelen zincirleme trafik kazasında 9 kişi yaşamını yitirdi, 3'ü ağır 26 kişi yaralandı. Kaza saat 17.45 sıralarında Erciyes- Hacılar dağ yolunda meydana geldi. Hafta sonu Kayseri'ye gelen Niğde Üniversitesi öğrencileri, Erciyes Dağı'na çıktı. Akşam dönüşe geçen üniversitelileri taşıyan Durmuş Ozan 51 AD 105 plakalı otobüs, karlı yolda rampa aşağı inerken, iddiaya göre balatalarının aşırı ısınması nedeniyle freni tutmadı. Sürücünün direksiyon kontrolünü yitirdiği otobüs yol kenarındaki elektrik direğine çarparak, şarampole devrildi. ZİNCİRLEME KAZADA FACİA Otobüste bulananlardan yaralananlar olurken, kaza yerine 112 Acil Servis ekibi sevk edildi. Sağlık görevlileri yaralılara müdahale etmeye, otobüsteki üniversiteliler de yaralıları ambulansa taşımaya çalışırken, rampa aşağı hızla gelen ve sürücünün kimliği henüz öğrenilemeyen 51 HV 762 plakalı minibüs, hem ambulansa hem de yaralılara müdahale eden görevliler ve otobüs yolcularına çarptı. Katliam gibi kazada, oralık bir anda savaş alanına döndü ve cesetlerle yaralıların etrafa savruldu. Gönderilen takviye ekipler karlar üzerine savrulan yaralılara müdahale etti ve cesetleri topladı. İlk belirlemelere göre 9 kişinin yaşamını yitirdiği kazada 3'ü ağır 26 kişi yaralandı. Yaralılar, kent merkezindeki hastanelere kaldırıldı. Karlar üzerindeki cesetler de görevliler tarafından toplanarak morga kaldırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561748.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561748.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..20029033ab514aa6e2636d905eb532baf11fda67 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561748.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Öcalan'a Güneydoğu'daki cemaatleri kaldırma taahhüdü verildi'. DSP Genel Başkan Masum Türker, İzmir'in Aliağa İlçesi'nde düzenlenen toplantıda, Türkiye'de oynanan bir oyun olduğunu söyleyerek, gerçek yüzünü anlatmaya çalışacaklarını vurguladı. Aliağa'da düzenlenen toplantıya Genel Başkan Türker'in yanı sıra DSP İlçe yönetimi, CHP'li Aliağa Belediye Başkanı Ö.Turgut Oğuz, CHP, MHP, ... DSP Genel Başkan Masum Türker, İzmir'in Aliağa İlçesi'nde düzenlenen toplantıda, Türkiye'de oynanan bir oyun olduğunu söyleyerek, gerçek yüzünü anlatmaya çalışacaklarını vurguladı. Aliağa'da düzenlenen toplantıya Genel Başkan Türker'in yanı sıra DSP İlçe yönetimi, CHP'li Aliağa Belediye Başkanı Ö.Turgut Oğuz, CHP, MHP, Saadet Partisi ilçe temsilcileri ve çok sayıda Aliağalı katıldı. Masum Türker, bu güne kadar Türkiye'de her şeyin iyi gittiğini anlatan bir medyanın hakim olduğunu söyleyerek dünyada güçlü bir ülke imajının verilmeye çalışıldığına dikkat çekti. ÖCALAN'A GÜNEYDOĞU'DAKİ CEMTLERİ KALDIRMA THHÜDÜ VERİLDİ Toplumun baskı altında tutularak sindirildiğini kaydeden Türker, "Aslında bugün yaşadığımız yolsuzlukların önemli bir kısmı daha 2004 yılında başlamıştı. Kamuoyuna hükümet cemaat kavgası diye yansıyan olay, iktidarın PKK ile yapılan görüşmelerde verdiği taahhüde dayanarak cemaati takibe alma görevini Milli Güvenlik Kurulu'na vermesiydi. Devletin sahip olduğu her şeyi özelleştirerek yok etme noktasına getirmişlerdi. Öğrenci yurtlarıyla ilgili yapılan açıklama aslında Abdullah Öcalan'a hükümetin Güneydoğu Anadolu'daki cemaatleri ortadan kaldırma taahhüdünün bir parçasıydı. Başbakan'ın Barzani ile Diyarbakır'da buluşmasının nedeni cemaate karşı o bölgedeki Nakşibendi Kürtlerinin oylarını almaktı. Karşıdan bir ses gelmeyince, bu sefer çatlak daha büyümeye başladı. Cemaate yakın bazı kesimlerin Maliye Bakanlığı'ndaki örgütlenmesinden dolayı vergi denetimlerini istedikleri gibi yaptıramadılar. Bu ülke yabancıların istediklerini yapabileceği, büyükelçilerin cirit atabileceği, kriz çıkarabileceği, krizleri yönetebileceği bir ülke haline geldi" dedi. "SON OLAY TÜRKİYE'NİN HAYRINA OLDU" Türker son günlerde gündemde olan yolsuzluk olayları ile ilgili olarak, çeteyi ortaya çıkaran polis ve savcılara şükran borçlu olduklarını belirterek, "Bu son olay aslında Türkiye'nin hayrına oldu. Çünkü Halkbankası'nın yaptığı işlemlerden dolayı yakın bir tarihte Türkiye çok büyük bir krizle karşı karşıya kalabilirdi. Şu anda Türkiye özellikle terörü finanse eden ülkeler arasında birinci sırada ve bu Halkbankası'nın yaptığı işlem terörün finansmanıyla para aklanmasıyla ilgili bir işlemdir. Bu olayı örtbas etmeye çalışacaklar. Hiç resmi ambargo koymaya gerek yok. Çete lafı geçtiği anda gerçek gazeteciler değil, ulusal basında masada oturanlar kendi kendilerine ambargoyu uygulayacaklar. Çünkü ceza almaktan korkacaklar. İşte bizler bugünkü bu kahvaltıyı bahane edip, bu yerel seçimleri bahane edip, propagandalarımızla her yerde bugün Türkiye'de oynanan oyunun gerçek yüzünü anlatmaya çalışacağız" diye konuştu. "ALİAĞA'DAN ADAY ÇIKARACAĞIZ" Masum Türker, DSP olarak yerel seçimlerde Aliağa'dan da adaylarının olacağını belirterek, İzmir Büyükşehir Belediyesi için çok yakında 3 aday arasında tercih yapacaklarını ifade etti. DSP'nin 2007 yılında aday çıkartmayarak kendi kendini körelttiğini belirten Masum Türker, seçime girmeyen bir partinin seçmeninde güvensizliğe neden olduğunu vurguladı. Türker, "Ana muhalefet partisi kendini toparlasın. Kendi özüne dönsün. Türkiye'nin ilerlemeci, devrimci ve değişimci bir yapıya ihtiyacı var ve DSP bu yeni yapıyı kendisine hedef aldı" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561750.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561750.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1602c3088b93fc243346a81287215540b98cd1f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561750.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mansur Yavaş resmen CHP'de. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, muhabirine, Yavaş'ın, bir önceki Merkez Yönetim Kurulu toplantısında, tüzüğün 12. maddesi uyarınca üye yapıldığını söyledi. Önceki gün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret eden Yavaş'ın, CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğu ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, muhabirine, Yavaş'ın, bir önceki Merkez Yönetim Kurulu toplantısında, tüzüğün 12. maddesi uyarınca üye yapıldığını söyledi. Önceki gün Genel Başkan 'nu ziyaret eden Yavaş'ın, CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğu açıklanmıştı. Yavaş'ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı toplanacak CHP Parti Meclisi toplantısında oylanacak. MANSUR YAVAŞ'IN SİYASİ YAŞAMI 1955 yılında Beypazarı'nda dünyaya gelen Mansur Yavaş; ilk, orta, lise öğrenimini Beypazarı'nda yaptıktan sonra 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Askerliğini tamamladıktan sonra 1986 yılında Beypazarı'nda serbest avukatlık yapmaya başlayan Mansur Yavaş; 18 Nisan 1999 seçimlerinde Beypazarı Belediye Başkanı oldu. Beş yıl içerisinde yaptığı çalışmalarla Beypazarı'nı, Türkiye'nin en güzel on güzel ilçesinden biri yapmayı başaran Yavaş; Tarihi Beypazarı konaklarının restorasyonu ve binlerce yıllık Beypazarı tarihini koruma çalışmalarıyla ilçenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasında öncü oldu. 28 Mart 2004 yılında ikinci kez Belediye Başkanı seçilen Mansur Yavaş; gerçekleştirdiği projeleriyle literatürlere "Beypazarı Modeli"nin mimarı olarak geçti. "Ankara'yı Marka Kent" yapma hedefi ile 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Mansur Yavaş, avukatlık mesleğini sürdürmektedir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561752.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561752.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0baeb5edb730e1e9c57e046d36a124e707e65bff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561752.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arınç: Hocamız çok haklıymış. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı'nı ziyaret etti. Arınç, "Şimdi karşılaştığımız bazı olaylara bakarak görüyorum ki Necmettin Erbakan hocamız çok haklıymış, çok doğru düşüncelere sahipmiş" diye konuştu. Bu eve yabancı olmadığını, burada çok güzel günleri bulunduğunu aktaran ... Başbakan Yardımcısı , Prof. Dr. Necmettin Erbakan Vakfı'nı ziyaret etti. Arınç, "Şimdi karşılaştığımız bazı olaylara bakarak görüyorum ki Necmettin Erbakan hocamız çok haklıymış, çok doğru düşüncelere sahipmiş" diye konuştu. Bu eve yabancı olmadığını, burada çok güzel günleri bulunduğunu aktaran Arınç, "Merhum genel başkanımız, Başbakanımız Necmettin Erbakan'ın çalışma günlerinde bu toplantılara eşlik etmiş, kendisinden çok yararlanmış bir insan olarak onun bulunduğu mekanda, onun hatıralarıyla dolu bir yerde bu ziyareti yapmak beni gerçekten çok duygulandırdı" dedi. İNŞALLAH MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN MERKEZİ OLUR Vakfın hayırlı ve güzel hizmetlere vesile olmasını dileyen , "İnşallah vakıf, merhum Erbakan hocamızın düşünceleri, fikirleri, siyasi hayatı, Türkiye'ye kazandırdıkları ve 'Milli Görüş' dediğimiz fikir hareketinin ebediyen yaşaması, bu düşüncelerin gelecek nesillere aktarılması için bir fikir ve düşünce merkezi olur" diye konuştu. Fatih Erbakan'dan vakfın çalışmaları hakkında bilgi aldığını belirten Arınç, Erbakan müzesinin kurulması için çalışma yürütüldüğünü, bu konuda kendilerine düşeni yapmaya da hazır olduklarını söyledi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisini yakınen tanıma fırsatına eriştim. Hukuk fakültesinde bir öğrenciyken önce onu beğenen, sohbetlerinden istifade eden, bir taraftan Odalar Birliği mücadelesi, daha sonra da siyasi hayatında hiç yanından ayrılmamış bir insan olarak ondan her zaman yararlandım, Türkiye yararlandı, siyasi hayatımız zenginleşti. Allah ona rahmet etsin. Ondan her zaman iyi bir bilim adamı, siyaset adamı olarak çok şey öğrendik. Bir de şahsı itibarıyla saygısıyla nezaketiyle, kibarlığıyla inancıyla ahlakıyla edebiyle haya sahibi olmasıyla çok örnek bir insan olarak kendisinden istifade ettik. Onu her zaman rahmetle minnetle hem yad edeceğiz, hatırlayacağız hem de onun arkasından Fatihalarımızı göndereceğiz. Bugün siyasi hayatımızda karşılaştığımız pek çok olaya baktığımda muhterem hocamla birlikte olduğumuz zaman kazandığımız tecrübeleri de gündeme getirmek istiyorum. O, örnek bir siyaset adamıydı. Siyasetin niçin yapılması gerektiğini, siyasetin gayesini bizlere öğretmişti. Siyasette her zaman ahlakı, Allah rızasını üstün tutan bir insandı. Türkiye bugün ne kazandıysa, hem onun şahsında hem de arkadaşlarının gayretleriyle bu noktaya geldi. Fazilet Partisi'nin kapanmasıyla yolda bir farklılaşma olduğunu ancak idealler, fikirler ve doğru düşüncelerin her zaman ve zeminde yaşadığını, yaşamaya da devam edeceğini aktaran Arınç, şöyle konuştu: ERBAKAN HOCAMIZ ÇOK HAKLIYMIŞ "O, ülkesini çok seven bir insandı, milletini çok seven bir insandı. İslam alemiyle çok yakın ilişkileri vardı. Bugün hem ümmetin çektiği sıkıntılarda hemde milletimizin çektiği sıkıntılarda gerçek sebepleri ortaya koymuş ve bu sebepler karşısında neler yapmamız gerektiğini ömrü boyunca bizlere telkin etmişti. Şimdi karşılaştığımız bazı olaylara bakarak görüyorum ki Necmettin Erbakan hocamız çok haklıymış, çok doğru düşüncelere sahipmiş. Demek ki o çizgiyi muhafaza ederek dünyaya, Türkiye'mize bakış açımızı tekrar gözden geçirmekte, bunları tekrar güçlendirmekte fayda var. Her zaman, her geçen an hocamızın ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor." Fatih Erbakan ise vakfın ilk resmi ziyaretçisinin olduğunu belirterek, "Onun hatırasına olan saygınızdan, hürmetinizden, ona olan gönül bağınızdan dolayı ilk ziyaretçimiz olarak geldiniz. Bundan dolayı çok teşekkür ederiz" dedi. Ziyaretin sonunda Fatih Erbakan, Arınç'a, Necmettin Erbakan'ın "Davam" adlı kitabı ile kahve fincanı hediye etti. Kitaptaki "Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım" alt yazısına dikkati çeken Arınç, "Biz, bunu bütün hayatı boyunca yakınen görmüş insanlarız. Sözü aynen gerçekleşmiş bir insan" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561756.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561756.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ad427174226f6666ff2dd5d63dd9168308cffa3d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561756.txt @@ -0,0 +1 @@ +Neyleyim kutudaki milyon doları.... Polis, ellerindeki ayakkabı kutularını AKP İl Başkanlığı binasının önüne bırakmak isteyen 2 eylemci hakkında, çevreyi kirletmekten işlem yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561792.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561792.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d9b7b9c16cca003b0322f4922cc39e4f48b8faf0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561792.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara sofrasında kutu muhabbeti. Türkiye'nin sıcak gündemi en sıcak mecliste masaya yatırıldı. Yazılarıyla Türkiye'nin nabzını tutan duayen köşe yazarları, Sözcü Pazar için Ankara Sofrası'nda buluştu... ost meclisindeki geleneksel buluşma için günler öncesinden yaptım organizasyonu. Türkiye'nin sıcak gündemini, en sıcak "meclis"te, bu meclisin müdavimlerine ... Türkiye'nin sıcak gündemi en sıcak mecliste masaya yatırıldı. Yazılarıyla Türkiye'nin nabzını tutan duayen köşe yazarları, Sözcü Pazar için Ankara Sofrası'nda buluştu... ost meclisindeki geleneksel buluşma için günler öncesinden yaptım organizasyonu. Türkiye'nin sıcak gündemini, en sıcak "meclis"te, bu meclisin müdavimlerine yorumlatacağım. Ekonomiden siyasete, 2014'te Türkiye nelere gebe diye tek tek soracağım... Mekanımız aynı; Prof. Dr. Şükrü Kızılot'un Ankara'daki ofisi. Saat 18.00'i gösterdiğinde müdavimlerimiz teker teker kapıdan giriş yapmaya başlıyor. Her zamanki gibi ilk gelen Emin Çölaşan. Dost meclisinin en dakik üyesi kendisi. Bu sene meclisimize bir yeni üye daha eklendi... SÖZCÜ Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk de aramızda. Son kitabına son noktayı koyduğu gibi soluğu mecliste aldı. Tabii ki gelenek bozulmuyor, Önsözü yine Emin Çölaşan yazacak. Siz bu satırları okurken kitap baskıya giderse hiç şaşırmam. Ankara'da sadece üç gün kaldım ve gittiğim gün yeni kitaba başladığını söyledi Saygı Öztürk. Ben İstanbul'a dönerken, o kitabı çoktan bitirmişti! Diyeceğim o ki; kendi rekorunu kendisi kırdı. Bu rekoru ilk yazan gazeteci olarak, sayesinde benim de bir rekorum var artık! Yavuz Donat korkuttu! Bu meclisin olmazsa olmaz isimlerinden biri duayen gazeteci-yazar Yavuz Donat. Siz bakmayın öyle genç ve fit durduğuna. Emin Çölaşan'ın da Bekir Coşkun'un da ağabeyi olur kendisi. Üstelik Emin Çölaşan gibi bir ismi Türk medyasına kazandıran isim de yine Yavuz Donat. Ama o en çok da Emin Çölaşan'ı işinden kovduran gazeteci olması ile övünüyor. "Eğer Emin'i kovdurmasaydım, şu anda DPT'den emekli Emin Efendi olurdu" diyor. Yavuz Donat'la aramızda bir anlaşma yapıyoruz. Erken gelecek, erken kalkacak. Asla yemeğe kalınmayacak. Dediği gibi de oluyor. Ama bir farkla; yemeğe kalmasa da arkada bizi bekleyen ziyafet sofrasındaki lezzetlerin tadına ilk o bakıyor! Ondan sonra da birlikte geçiyoruz satranç sehpasının önüne. Karşımda usta gazeteci yazar. Aynı zamanda usta bir satranç oyuncusu varken, ilk hamleyi doğru yapma konusunda soğuk terler döküyorum. Neyse ki oyun arada kaynıyor, sohbet ağır basıyor da, maç bir sonraki buluşmaya erteleniyor. Bekir Coşkun geleneği bozmadı Cumhuriyet Gazetesi yazarı Bekir Coşkun bu sene de geleneği bozmuyor. Kapıdan içeri giren en son isim yine o oluyor. Ama gardını almış bu defa. Geçen seneki "Bekir geldi, ben gidiyorum" şeklindeki olası espriler için aynı tonda yanıtı en baştan veriyor: "Rahat olun, fazla kalmayacağım (!)" Fazla da kalamıyor hakikaten. Cumhuriyet çalışanları Mustafa Balbay için bir "Hoş geldin" yemeği tertiplemişler. Güya yemeği orada yiyecek.. Tabii ki böyle bir şey söz konusu bile değil. Masanın ortasında duran kallavi çiğ köfte tabağı yüzünden Coşkun, Balbay'ın yemeğine karnı tok gitmek zorunda kalıyor. Şükrü Hoca'dan herkese şapka! Şükrü Hoca bu; her daim bir sürprizi vardır. Türkiye'de sadece ekonominin duayeni değil, aynı zamanda mizahın da en usta isimlerinden biri. İnce esprileri ile bir Ankara buluşmasına daha damgasını vuran Hoca, kadro tamamlandığında bir açıklama yapıyor. Diyor ki; "Bugünün anısına hepinize birer şapka hazırladım!" Şapka; Hoca'nın son fıkra kitabının adıymış meğerse. Hoca fıkra kitaplarını her yıl Aralık ayında çıkarıyor. Şapka, onun bu alandaki onuncu kitabı. Ama bana kalırsa bir sonraki kitabın adı şimdiden belli. Olsa olsa "Kutu" olur onun da adı! Bu Ankara buluşmalarının meslek hayatımın en keyifli röportajları olduğunu aslında geçen sene de söylemiştim. Bu keyif öncelikle bu ekibin ruhundan kaynaklansa da, sayemde gerçekleşen birbirleriyle didişmelerinin de etkisi büyük! Nasıl mı didişiyorlar? Geçen sene açıklamıştım, yine açıklıyorum; kendileri ile geleneksel hale gelen bu yıllık olağan röportajlarımda ilk önce "kim bildi, kim bilemedi" yi masaya yatırıyorum. Ama bunu her defasında yapacağımı bildikleri için, onlar da hazırlıklı geliyorlar. Gelin görün ki bu sene bu olağan seremoniye pek giremedik. Çünkü Türkiye gündeminde olduğu gibi, bizim gündemimiz de "kutu"ya kilitlendi. En çok da Şükrü Hoca takmış bu kutu meselesine. Her gelene ilk önce "Senin kaç kutun var?" diye soruyor. Ama ben de ayakkabı kutuları konusunda engin bilgilere sahip oldum. Şu anda size bir ayakkabı kutusunun minimum ve maksimum ebatları konusunda bir brifing bile verebilirim. Laf aramızda Coşkun ayakkabı kutularına pek itibar etmiyor. "Ben çizme kutularını bekliyorum" diyor. SÖZCÜ yazarı Sezgin Özcan ise, konuya para sayma makineleri açısından bakıyor. Doğrusu ben bilmiyordum; meğerse isteyen herkes gidip evine bir para sayma makinesi alabilirmiş. Aslında çok da iyi fikir. ATM'lerden çekilen maaşlar, evlerde bu makinelerde kolayca sayılıp, ayakkabı kutularında muhafaza edilebilir. Ama tabii ki işin bir de hırsıza karşı önlem boyutu var. Ankara Sofrası'nda meselenin bu boyutu da enine boyuna tartışılıyor. Ayakkabı kutusunun evde para saklamada dahiyane bir buluş olduğu konusunda yazarlarımız hemfikir. Ne var ki; ayakkabı kutuları artık ifşa oldu. Hırsıza karşı yeni bir kutu bulmak gerektiği de gündemin diğer maddesini oluşturuyor. Diyeceğim o ki; bizim Ankara Sofrası'nda bu yıl bir kutu muhabbetidir gidiyor.. Kırıkkalelinin çiğköftesi, Urfa'nın pabucunu dama attı!..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561796.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561796.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3da19996757a3fee851cecea2d134ab072abe2d3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561796.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Evli bir erkeğe aşık oldum". Aşık olduğum biri var ama asla ulaşamayacağım ve asla beraber olamayacağım birisi. Yani imkânsız bir aşk varsa hayatta var. Platonik, kendi içimde yaşadığım bir ilişki. Ona bahsedecek bir durum olmadı, çünkü o evli.. Tiyatro kariyerine yüzlerce oyun sığdırdı... Birçok projede ... Aşık olduğum biri var ama asla ulaşamayacağım ve asla beraber olamayacağım birisi. Yani imkânsız bir aşk varsa hayatta var. Platonik, kendi içimde yaşadığım bir ilişki. Ona bahsedecek bir durum olmadı, çünkü o evli.. Tiyatro kariyerine yüzlerce oyun sığdırdı... Birçok projede yer aldı. 10 parmağında 10 marifet olan kadınlardan biri o. Her zaman oynadığı karakterin hakkını veriyor... Rahatsızlığı ile zaman zaman magazin basınında gündem olsa da yaptığı işlerle adından söz ettirmeyi her daim başarıyor. Ünlü oyuncu Nurseli İdiz ile hayatını kâbusa çeviren hastalığını, yaşadığı değişimi ve özel hayatını konuştuk... En son sizi Harem dizisinde ekranlarda gördük. O günden bügüne neler yaptınız? Geçen sene Harem'i çektik 39 bölüm. İki tane sinema filmi çektik, bir tanesi henüz vizyona girmedi. Tatlı Kaçık isimli bir oyun oynadık Tiyatro Kedi'de. Turneler yaptık geçen sene oturacak yer bulamadım kendime. Bu sene yazdan beri pek bir rahatım sadece kendimle ilgileniyorum. Hem psikolojikman, hem fiziki olarak kendimi daha bir yeniliyorum, daha bir parlatıyorum, cilalıyorum. Kaporta cila yapıyorum diyelim. Yeni projeleriniz yok mu ve niçin sizi ekranlarda görmüyoruz? Aslında ben sezon başında sevgili Mahsun Kırmızıgül'le bir anlaşma imzaladım. Hopa'da çekmekte olduğu dizisi için beni bir role davet etti. Fakat sonra ben kendimi oraya gitmek için hazır hissetmedim. Rol de bana çok uygunmuş gibi gelmedi. O yüzden ondan özür dileyerek karşılıklı iptal ettik sözleşmeyi. Şimdi Gani Müjde ile bir proje yapacağız. Ekranda bir sürü dizi var keşke ben de bu projenin içinde olsaydım dediğiniz var mı? Var, olmaz mı? Demet Akbağ'ın dizisinde olmak isterdim. "Sevdaluk"ta. Çünkü hepsi çok yakın arkadaşım. Hepsi de çok iyi oyuncular gerçekten orada olmayı çok isterdim. Demet Akbağ'la çalışmak isterdim. Erdal Özyağcılar'la zaten daha önce 14-15 bölüm çalışmıştım. Onlarla olmayı çok isterdim. Genç oyunculardan kimleri beğeniyorsunuz? Nurgül Yeşilçay ve Özgü Namal'ı, Gökçe Bahadır'ı, Kıvanç Tatlıtuğ'u çok beğeniyorum. Engin Altan Düzyatan'ı ve Cemal Hünal'ı da çok beğeniyorum. Beni kızım idare etti Kızınızla aranız nasıl? Kızımla aram çok iyi, ben çok şanslı bir anneyim. Mükemmel bir çocuk gerçekten. Zaman zaman beni o idare etti. Rahatsızlıklarımda çok destek oldu. 29 yaşında kocaman oldu. İyi ki de onu erkenden doğurmuşum. Çok kültürlü bir çocuk. Çok iyi bir eğitim aldı. Pek çok kabiliyeti var. Pek çok şey yapıyor. Çeviri yapıyor, şarkı söylüyor, tiyatro yapıyor, roman yazıyor. Şimdi hangisi üzerine yoğunlaşması gerektiğine karar veremiyor. Nişanlısı da sanatçı, operacı. Evliliğe gidecek bir ilişkim olmadı  Aşka gelmek istiyorum. Hayatınızda birisi var mı? Ve niçin bir daha evlenmeyi düşünmediniz? Valla çok evliliğe gidecek bir ilişkim olmadı. Aşık olduğum biri var ama asla ulaşamayacağım ve asla beraber olamayacağım birisi. Yani imkansız bir aşk. Platonik, kendi içimde yaşadığım bir ilişki. Bizim camiadan değil ve ona bahsedecek bir durum olmadı, çünkü o evli. Kendi içimde yaşamayı tercih ediyorum. Ben iki üniversite mezunuyum. Öğretim üyesi olmaya karar verdim. Babam da öğretim üyesiydi, teyzem de tıp fakültesi bölüm başkanıydı, kardeşim öğretim üyesi bizim ailede böyle bir şey var. Türkiye'nin son günlerdeki durumu için ne diyeceksiniz? Belki inşaat olarak, yol yapımı olarak iyi bir şeyler yapılıyor olabilir. Kültürel olarak, siyasi olarak, toplumsal olarak çok iyiye gittiğimizi düşünmüyorum. Daha kötüye gittiğimizi düşünüyorum. Çağdaş dünyaya doğru yol almıyoruz. Son olarak neler söylemek istersiniz? Umarım daha bilinçli bir toplumda yaşarız diye düşünüyorum. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561809.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561809.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..21019cc423c216a98c6a544c6b3b189ac0a4d9f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561809.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Cemaatin bankasına operasyon yapılacak". Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın bugünkü köşesinde ilginç bir iddia yer aldı. Altaylı, Başbakan Erdoğan'ın dünkü "İninize gireceğiz, didik didik edeceğiz' sözlerini değerlendirdi, cemaatle ilgili bir bankaya operasyon yapılacağını savundu. Altaylı'nın yazısındaki o bölüm şöyle: "İNİNİZE gireceğiz, didik ... Fatih Altaylı'nın köşe yazısında ilginç iddia. "Cemaatin bankasına operasyon yapılacak" Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın bugünkü köşesinde ilginç bir iddia yer aldı. Altaylı, Başbakan Erdoğan'ın dünkü "İninize gireceğiz, didik didik edeceğiz' sözlerini değerlendirdi, cemaatle ilgili bir bankaya operasyon yapılacağını savundu. Altaylı'nın yazısındaki o bölüm şöyle: "İNİNİZE gireceğiz, didik didik edeceğiz." Başbakan Erdoğan çok ama çok sert konuştu. Aslında sevdiği ortamlardır Başbakan'ın. Yıllardır hep öyle yapmadı mı, bir karşıt buldu ve o karşıtlık üzerinden siyaset yaptı. Asker, güç odakları, eski siyaset, Ergenekon, medya... O vurdukça, destekleyenleri coştu, kazandıkça taraftar sayısını artırdı.   Son zamanlarda pek karşıtlık kalmamıştı. Bir şey dediği zaman "12 yıldır hükümetsin. Artık sen devletsin. Karşında kimse mi kaldı" deniyordu. Gerçekten de Başbakan Erdoğan ringde yalnız kalmıştı. Karşısına çıkan yoktu.   Ama şimdi yine bir karşıt buldu. Cemaat. Aralarındaki çekişme tam olarak su üstüne çıkıncaya kadar "yakın" görünen ve aslında kritik noktalarda her zaman destek vermiş olan Cemaat.   Kavga tam olarak patlamadan çok değil birkaç gün öncesine kadar "Ne istediniz de vermedik" dediği Cemaat. Başbakan şimdi Cemaat'e yönelik olarak diyor ki, "İninize gireceğiz, didik didik edeceğiz".   CEMT'E YAKIN BİR BANKAYA OPERASYON DÜZENLENECEK   Bu sözlerin arkasını çok derin okumaya gerek yok. Söylenilen belli, yapılacak olan belli. Belli ki, pek yakında Cemaat'le ilgili bir bankaya yönelik bir operasyon yapılacak. Bu arada Cemaat'e yakın işadamları mercek altına alınacak. Her türlü para trafiği ince ince takip edilecek.   Fakaaaaat!   Burada bir zorluk var. Cemaat'te "zengin yok". Cemaat'i oluşturan kitlenin çok önemli bölümü küçük veya orta boy sanayici, esnaf, eşraf, toptancı, orta halli veya orta hallinin biraz üzerinde bir kitle.   "Büyük ölçekli işadamı, holding patronu" diyebileceğin insan sayısı Cemaat'te bir elin parmaklarını bulmaz. Cemaat'le ilgili o banka desen patronu yok. En büyük hissedarının payı yüzde 4, bildiğim kadarıyla. Yurtdışındaki yapı ise tamamen Türkiye'den bağımsız. Tabii olan bitene bakınca insan "Neredeeen, nereyeee" diyor.   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561830.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561830.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb6ecaa142b55263c5ace4e3783d41570c856239 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561830.txt @@ -0,0 +1 @@ +23 ilde AKP'ye operasyon geliyor!. Cemaat'in AKP'ye İstanbul merkezli yaptığı operasyonun yankıları sürerken, seçim dönemine kadar devam ettirilecek bir dizi operasyon daha planlandığı iddia edildi. Hükümete ulaşan bilgilere göre 23 ilde AKP belediyeleri, il başkanlarını, yerel işadamlarını, vali ve kaymakamları da kapsayan artçı şoklar tasarlandı. ... Cemaat'in AKP'ye İstanbul merkezli yaptığı operasyonun yankıları sürerken, seçim dönemine kadar devam ettirilecek bir dizi operasyon daha planlandığı iddia edildi. Hükümete ulaşan bilgilere göre 23 ilde AKP belediyeleri, il başkanlarını, yerel işadamlarını, vali ve kaymakamları da kapsayan artçı şoklar tasarlandı. Sabah gazetesinin haberine göre; Başbakan Tayyip Erdoğan ve kurmayları, İstanbul merkezli operasyon ile ilgili yaptığı toplantılarda, yaşanan olaylara ilişkin bazı bilgiler de paylaşılırken bundan sonra ne yapılacağı tartışıldı. Gündeme gelen en şaşırtıcı bilgi ise 23 ilde daha İstanbul benzeri bir operasyonun yapılacağı oldu. Hükümete ulaşan istihbarata göre, AKP'yi yerel seçim öncesi sıkıntıya sokacak planlı adımlar atılacak, ilk etapta 23 ilde düğmeye basılacaktı. Bu illerde, bir süredir hazırlıkları devam eden soruşturma dosyaları sümen altından çıkarılarak tek tek açıklanacaktı. Başbakan Erdoğan, gerek kurmayları ile yaptığı toplantılarda gerekse kamuoyu önünde devlet içindeki yapılanmalar ile sonuna kadar savaşacağı mesajı verdi. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde Emniyet'in yanısıra diğer kamu kurum ve kuruluşlarında da çok sayıda atama yapılması bekleniyor. Erdoğan'ın, olayların gidişine bakarak milletvekilleri ile ilgili 3 dönem kriterini bile kaldırabileceği belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561831.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561831.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0e889a5b062154e42235876bf4fd1dae56d903d4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561831.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sınırda patlama çok sayıda yaralı var!. Suriye'nin Hatay sınırına çok yakın bir noktasında patlama meydana geldi. Aynı anda Suriye uçaklarının geçtiği gözlendi. Yaralılar olduğu bildiriliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561833.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561833.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2c6507b44935db4a816f4a5ddebb9e2bb3d23d00 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561833.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakanlara yolsuzluk kıyağı!. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna adı karışan 4 bakanla ilgili olarak savcılığın TBMM'ye delil ve bulgu içeren dosya gönderip göndermediği tartışmaları sürerken; TBMM yönetimi savcılığın Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık'ı aşarak doğrudan TBMM'ye göndermesi durumunda dosyaları iade edecek. Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine ... Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna adı karışan 4 bakanla ilgili olarak savcılığın TBMM'ye delil ve bulgu içeren dosya gönderip göndermediği tartışmaları sürerken; TBMM yönetimi savcılığın Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık'ı aşarak doğrudan TBMM'ye göndermesi durumunda dosyaları iade edecek. Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, Meclis yönetimi, savcılığın dosyayı Adalet Bakanlığı kanalıyla göndermesi gerektiğini, doğrudan TBMM'yi muhatap alamayacağını belirttiler. 4 bakanla ilgili TBMM'ye dosya gönderildiği tartışmaları sürüyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kendilerine ulaşan bir dosya olmadığını açıklamıştı. TBMM yöneticileri, savcılığın söz konusu bakanlarla ilgili bilgi ve belgenin yer aldığı dosya ya da bilgi notu içeren yazısını önce Adalet Bakanlığı'na göndermesi, yazının Başbakanlık kanalıyla TBMM'ye sunulması gerektiğini belirtiyor. Bakanlarla ilgili yazıya ilişkin işlemlerin milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke kapsamında olduğuna dikkat çekilirken; TBMM yönetimi savcılığın bu prosedüre aykırı olarak doğrudan yazıyı Meclis'e gönderme olasılığına karşı da bir değerlendirme yaptı. Savcılığın muhatabının TBMM değil Adalet Bakanlığı olduğuna dikkat çeken Meclis yönetimi, "Savcılığın dosyaları Adalet Bakanlığı ve Başbakanlık aşılarak doğrudan TBMM'ye gönderilmesi durumunda iade edilmesi" kararı aldı. Bakanlarla ilgili yazının gerekli aşamalardan geçtikten sonra TBMM'nin bilgisine sunulması durumunda anayasanın 100. maddesi gereği 55 milletvekilinin imzasıyla soruşturma komisyonu kurulabiliyor. Soruşturma komisyonu, gizli oyla ve basit çoğunlukla kurulabiliyor. Soruşturma komisyonu kurulması durumunda, en fazla 4 ay süreyle çalışacak olan komisyonun raporu doğrultusunda ilgili bakanın Yüce Divan'a gönderilmesi için gizli oyla ve salt çoğunlukla, yani en az 276 milletvekilinin "evet" oyu gerekiyor. TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekilleri savcının bakanlarla ilgili yazıyı TBMM'ye bir an önce göndermesi gerektiğini belirttiler. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "O savcılara buradan sesleniyorum. Meclis'e bilgi ve belge gönderecekmiş. Sen kim oluyorsun da Meclis'e bilgi ve belge gönderiyorsun? Kimi uyutuyorsun savcı? Sen Meclis'e bilgi ve belge değil, sen Meclis'e fezleke göndereceksin. Buraya o fezlekeler gelecek. 89 saat geçti olayın üzerinden, nerede fezlekeler? Bakanların fezlekelerinin buraya gelmesi lazım" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561863.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561863.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..81947282ae92652c59f49fb29171e149765ae74f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561863.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hüseyin Çelik'ten istifa açıklaması. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, Kanal 7 ekranlarında gündemi değerlendirdi. Çelik, 'Eğer biz gereğini yapmazsak milletin eli iki yakamızda olsun' dedi. 17 Aralık sabahı başlatılan ve bakan çocuklarına kadar uzanan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili konuşan ... AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, Kanal 7 ekranlarında gündemi değerlendirdi. Çelik, 'Eğer biz gereğini yapmazsak milletin eli iki yakamızda olsun' dedi. 17 Aralık sabahı başlatılan ve bakan çocuklarına kadar uzanan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili konuşan Çelik "Bayraktar bana dedi ki ben oğlumun ne yaptığını biliyorum. Vicdanen rahatım Egemen Bağış çıktı Meclis'te alnımız ak başımız dik dedi. Öteki bakanlar da yarın çıkar gerekli açıklamayı yapar" ifadelerini kullandı. BAKANLAR GÖREVDEN ALINACAK MI? "Başbakan Erdoğan bu bakanları görevden alacak mı?" sorusuna Çelik "Bunu bana değil Başbakan'a sorun bunun kararını verecek kişi kendisidir" dedi. Başbakan Erdoğan'ın şu anda süreci izlediğini de sözlerine ekleyen Çelik "Başbakan'ın kararını kendisinden başka kimse bilemez" dedi. Bakanların istifalarını Başbakan'a sundukları yönünde çıkan iddialara da yanıt veren Çelik "4 bakan arkadaşımız 'kamuoyunda bizimle ilgili böyle bir algı oluşturulmak istendi, biz sizin istediğiniz her an görevimizi bırakmaya hazırız' dedi. Bakanlar istifalarını sunuyordu. Buna bizzat ben şahidim" şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561886.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561886.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..256f6bb996b084d4a4dca1efd43640c5f2c496f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561886.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çarşı TFF'ye yürüdü!. Beşiktaş taraftarı, "Kravatlıların yetmediği yerde atkılılar devreye girer" sloganıyla TFF binasına protesto yürüyüşü düzenledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561887.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561887.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05b4b700a0adb78222bacfbdd1639394b2fc6ced --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561887.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den istifa etti. Uzun süredir CHP İl başkanlığı görevinde bulunan Gökdağ, yaptığı yazılı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. İstifa dilekçesini CHP Genel Merkezi'ne ileten Gökdağ, bu kararına zihinsel ve fiziksel yorgunluğunu gerekçe gösterdi. Verimsiz olacağı kanaatiyle istifa kararı aldığını kaydeden Gökdağ açıklamasında şu ... Uzun süredir CHP İl başkanlığı görevinde bulunan Gökdağ, yaptığı yazılı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. İstifa dilekçesini CHP Genel Merkezi'ne ileten Gökdağ, bu kararına zihinsel ve fiziksel yorgunluğunu gerekçe gösterdi. Verimsiz olacağı kanaatiyle istifa kararı aldığını kaydeden Gökdağ açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu süreçte zihinsel ve fiziksel olarak çok yoruldum. Siyasette yorulmak gayet doğaldır. Ancak, zihinsel yorgunluk verimsiz olmama neden oldu. Halkın CHP'den beklentisinin yükseldiği bu dönemde verimsiz olarak, İl Başkanlığı koltuğunu işgal etmenin doğru olmadığını düşündüğüm için istifa etmenin doğru olacağına karar verdim. Bu süreçte her zaman yanımda olan yönetimdeki arkadaşlarıma ve örgütüme teşekkür ederim. Artık partimin normal bir üyesi olarak, çalışmalarıma devam edeceğim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561889.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561889.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8d9d20d351a29df9c93c26684a97149ae12c1f7d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561889.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devlet Bahçeli'den hükümete sert eleştiri. MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Hükümet Türk polisiyle boğuşmayı bırakmalı, sahip olduğu siyasi imkânlara dayanarak haysiyetli emniyet mensuplarına güç gösterisi yapmaktan bir an önce vazgeçmelidir. Türk polisi yalnız ve sahipsiz değildir. Ve daha da önemlisi Türk polisi AKP'nin kötü ve art ... MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Hükümet Türk polisiyle boğuşmayı bırakmalı, sahip olduğu siyasi imkânlara dayanarak haysiyetli emniyet mensuplarına güç gösterisi yapmaktan bir an önce vazgeçmelidir. Türk polisi yalnız ve sahipsiz değildir. Ve daha da önemlisi Türk polisi AKP'nin kötü ve art niyetlerine bırakılmayacak kadar değerli ve önemlidir. Başbakan Erdoğan, ayakkabı kutularından fışkıran milyon dolarları, yatak odalarından çıkan kasaları ve para sayma makinelerini görmek yerine; polislerimizin olay mahallerindeki oturma şeklinden salladıkları tespihe kadar kafayı takmış ve sinir küpüne dönmüştür. Konu "Hükümet- Cemaat" anlaşmazlığı olarak görülmemeli ve bu şekilde yorumlanmamalıdır.Adı yolsuzluk haberlerine karışan, rüşvet aldığı söylenen, çocuklarının evinden para madenleri bulunan hükümet üyeleri hakkında derhal istifa veya azil süreci başlatılmalıdır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561891.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561891.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cb6eab08db444f0538104543ff950ec9ed9357c0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561891.txt @@ -0,0 +1 @@ +O da görevden alındı!. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 25 şube ve ilçe müdürünün yerleri değiştirildi. Görev yeri değiştirilenler arasında Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü görevini yürüten Emniyet Müdürü Ufuk Balcı da yer alıyor. Balcı 1,5 sene önce Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürü olarak atanmıştı. Görev ... Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü görevini yürüten Emniyet Müdürü Ufuk Balcı da görevden alındı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561893.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561893.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..da39a5f30c4ab79a04fa561dcf48825100560116 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561893.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP İstanbul adaylarını açıkladı. CHP MYK sabah 8:00'de toplanmıştı. Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından MYK'da bir çok ilin belediye başkan adayı netleşti. İşte MYK'dan geçen ve Parti Meclisi'nin onayına sunulan o iller ve başkan adayları: Ankara: Mansur Yavaş Mersin: Macit Özcan İzmir: Aziz ... 5 saat süren toplantının ardından MYK'da CHP'den bir çok ilin belediye başkan adayı netleşti. CHP MYK sabah 8:00'de toplanmıştı. Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından MYK'da bir çok ilin belediye başkan adayı netleşti. İşte MYK'dan geçen ve Parti Meclisi'nin onayına sunulan o iller ve başkan adayları: Ankara: Mansur Yavaş Mersin: Macit Özcan İzmir: İstanbul: Mustafa Sarıgül Hatay: Lütfü Savaş Eskişehir: Yılmaz Büyükerşen Muğla: Osman Gürün Aydın: Özlem Çerçioğlu Edirne: Hamdi Sedefçi Adana - Seyhan: Zeydan Karalar Kars: Naif Alibeyoğlu Antalya: Mustafa Akaydın Çanakkale: Ülgür Gökhan Kars - Susuz: Ali Yeğin Mersin - Tarsus: Haluk Bozdoğan Zonguldak: Harun Akın Gaziantep: Akif Ekici Mersin - Tarsus: Haluk Bozdoğan Mersin - Yenişehir: Önal Özdemir Mersin Akdeniz : Kenan Yücesoy Kars- Arpaçay: Enver Akkaya Ankara - Etimesgut: Mehmet Yula Ankara - Mamak: Coşkun Torun Muğla - Marmaris: Ali Acar İstanbul - Beykoz: Hızır Yılmaz İstanbul - Fatih: İlhan Dabakoğlu İstanbul - Tuzla: Cemil Ekşi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561933.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561933.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7c1181011d4cc04e6ba20717be60413480d623fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561933.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyette ikinci dalga atamalar!. İstanbul'da gerçekleştirilen yolsuzluk operasyonunun ardından, başlayan tayinlerin ilk dalgasında İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 13 şube ve ilçe müdürünün yeri değiltirildi. Bugün yapılan ikinci tayin dalgasında ise, ilk tayinde Mali Şuçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'den, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne atanan Emin ... İstanbul'da gerçekleştirilen yolsuzluk operasyonunun ardından, başlayan tayinlerin ilk dalgasında İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 13 şube ve ilçe müdürünün yeri değiltirildi. Bugün yapılan ikinci tayin dalgasında ise, ilk tayinde Mali Şuçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'den, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne atanan Emin Göktaş, bu kez Tanık Koruma Şube Müdürlüğü'ne tayin edildi. Tanık Koruma Şube Müdürü Şevket Canıtez, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, bu şubenin müdürü Mehmet Akpınar da, Bornova İlçe Emniyet Müdür yardımcılığı görevine tayin edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561966.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561966.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e4bf08de82a8326ca80d176d50521cf270b8d3e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_22/2561966.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zafer Çağlayan'dan ilk açıklama. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan "yolsuzluk ve rüşvet" soruşturmasıyla ilgili ilk kez yaptığı açıklamada; "Ne evladımın ve ne de onun kadar değerli çalışma arkadaşlarımın bir yanlışın içinde olması söz konusu olamaz"dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin "17 Aralık'ta ... Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan "yolsuzluk ve rüşvet" soruşturmasıyla ilgili ilk kez yaptığı açıklamada; "Ne evladımın ve ne de onun kadar değerli çalışma arkadaşlarımın bir yanlışın içinde olması söz konusu olamaz"dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul merkezli operasyona ilişkin "17 Aralık'ta başlayan süreç ve yaşanan bu olaylar, ortaya çıkış ve gelişme şekli itibariyle normal bir olay değildir. Amacı ve hedefi çok farklı olan, büyük bir tuzakla karşı karşıyayız. Ne benim, ne evladımın ve ne de onun kadar değerli çalışma arkadaşlarımın bir yanlışın içinde olması söz konusu olamaz" dedi. Çağlayan; 17 Aralıkta başlayan süreç ve yaşanan bu olayların, ortaya çıkış ve gelişme şekli itibariyle normal olmadığını belirtti. Bakan Çağlayan, şunları kaydetti: "Amacı ve hedefi çok farklı olan, büyük bir tuzakla karşı karşıyayız. Ne benim, ne evladımın ve ne de onun kadar değerli çalışma arkadaşlarımın bir yanlışın içinde olması söz konusu olamaz. Önümüzdeki günlerde her şey açığa çıkacaktır. Hukukun üstünlüğüne ve masumiyet karinesine herkesin özellikle de hukuku uygulamakla görevli ve yükümlü olanların çok daha fazla itina göstermesi gerektiğine inanıyorum.  Bu süreçten alnımızın akıyla, milletçe güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562043.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562043.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..83ebbcce81cc4c577b3e398fef7ea4660ad07479 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562043.txt @@ -0,0 +1 @@ +Oğullar için Metris'e geldiler. Bakan Zafer Çağlayan'ın eşi Songül Çağlayan oğlunun yattığı cezaevine geldi. Börek, baklava paketleri ve bavullarla girdiği cezaevinde yaklaşık 2 buçuk saat kaldı. Ankara plakalı ve koruma polislerinin eşlik ettiği başka araçlar da Metris Cezaevi'ne kadın ziyaretçiler getirdi. Onların da diğer ... Bakan Zafer Çağlayan'ın eşi Songül Çağlayan oğlunun yattığı cezaevine geldi. Börek, baklava paketleri ve bavullarla girdiği cezaevinde yaklaşık 2 buçuk saat kaldı. Ankara plakalı ve koruma polislerinin eşlik ettiği başka araçlar da Metris Cezaevi'ne kadın ziyaretçiler getirdi. Onların da diğer tutuklu Barış Güler'in yakınları olduğu öğrenildi. METRİS CEZAEVİNİN KAPISINDA HAREKETLİLİK Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın eşi Songül Çağlayan, "17 Aralık operasyonu" nda tutuklanan oğlu Salih Kaan Çağlayan'ı Metris Cezaevinde ziyaret etti. İstanbul merkezli "17 Aralık operasyonu" kapsamında tutuklanan ve aralarında 2 bakan çocuğunun da bulunduğu Metris Cezaevi'nin kapısında dikkat çekici ziyaretçi hareketliliği yaşandı. ART ARDA ANKARA PLAKALI ARAÇLAR GELDİ Ankara plakalı bir araçtan ilk olarak elinde valizle saat 12.00 sıralarında, genç bir kadın indi ve cezaevine girdi. Ardından, Saat 13.00 sıralarında biri Ankara plakalı, diğeri ön plakası olmayan iki araç Metris Cezaevi önüne geldi. SALİH KN ÇAĞLAYAN'IN ANNESİ CEZAEVİNDE Korumaların önlem almasının ardından araçtan Bakan Çağlayan'ın eşi Songül Çağlayan indi. Korumaların, Songül Çağlayan'ın görüntülenmemesi için çaba harcadığı görüldü.. BAKLAVA, BÖREK VE BAVULLARLA GELDİ Songül Çağlayan, beraberindekilerle cezaevine girdi. Ardından korumalar araçtan çıkardıkları bavullar, baklava ve börek çantalarıyla içeri girdi. İKİNCİ VİP ARAÇ DA METRİSTE Songül Çağlayan'ın taşıyan aracın görünmesinden çok kısa süre önce de yine koruma polislerinin eşlik ettiği bir başka araç cezaevine girdi. Bu araçtan çıkan 2 kadın cezaevine girdi. Soruşturmanın diğer tutuklusu, bakan Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in yakınları olduğu öğrenilen ziyaretçiler de beraberinde getirdikleri paket ve bavullarla içeri girdi. Bu paketler de korumalar tarafından taşındı. 2 BUÇUK ST KALDILAR Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın eşini ve diğer ziyaretçileri taşıyan araçların cezaevinin ilk avlusuna girişine izin verildi. Yaklaşık 2 buçuk saat sonra ziyaretçiler kapıda göründü. Araçlara bindikleri sırada korumalar da girişte olduğu gibi görüntü alınmaması için çaba gösterdi. Salih Kaan Çağlayan'ın annesi Songül Çağlayan ve tutuklu Barış Güler'in yakınları olduğu öğrenilen ziyaretçileri taşıyan araçlar art arda cezaevinden çıktı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562045.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562045.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28d1fa25f86040d891e58ac47d0bfb659c1cd85f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562045.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKgençlik kefen giydi. Erdoğan bugün Trabzon Havalimanı'nda da konuştu. Trabzon Havalima'nında, 'Dik dur eğilme, Trabzon seninle' sloganları ile karşılanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" dedi. Erdoğan'ın, ... Erdoğan bugün Trabzon Havalimanı'nda da konuştu. Trabzon Havalima'nında, 'Dik dur eğilme, Trabzon seninle' sloganları ile karşılanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bir olacağız, diri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" dedi. Erdoğan'ın, "Bütün bu kirli oyunlara, bu kirli tuzakları Trabzon, hep birlikte bozmaya var mıyız?" sözleri üzerine, 'Evet' yanıtını alınca da, "Yeter. Bu zaten gerekli olan yerlere ulaşmıştır. Yeter. Söz sizin, karar sizin ve burada görüldüğü kadarıyla fazla bir zaman yok. 30 Mart'ta sandıkta en güzel cevabı vereceksiniz. Trabzonlu kardeşlerim, büyükşehir vatandaşları olarak inşallah Türkiye'ye Karadeniz'den en güzel cevabı verecek" diye konuştu. BUNLARI DA ÇÖKERTECEĞİZ "Artık ahlak sınırlarını aşmış tipler türedi bu ülkede" diyen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "Devletin içerisinde paralel yapılaşmaya gayret edenler türedi. Bu çete ve örgütler, nasıl mafyayı çökerttiysek, bu çeteleri de çökertmiştik ama bunların şekli farklı. Şimdi bunlara sıra geldi, bunları da çökerteceğiz. Artık nereden gelirse gelsin, rengi ne olursa olsun asla bu konularda taviz yok. Şunu herkesin bilmesi gerekir; Anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde yasama nasıl görevini yapıyorsa yürütmede öyle yapacak, yargıda öyle yapacak. Yalnız bir erk, bir kuvvet görevini yerine getirirken bir diğerinin onun üzerinde baskı oluşturma gayreti içerisine girmesi, girdiği taktirde yasamadaki gücümüzü de kullanırız, yürütmedeki gücümüzü de kullanırız. Bunu sadece hakkın ve halkın talebi için kullanırız. Şunu iyi bilmemiz lazım; biz 11 yıllık mücadelemizde sadece bir tercih ortaya koyduk. Milletin iradesine saygı dedik. Milletin iradesine saygı yolunda her seçimde sizler bize hep destek oldunuz. Sürekli bize verdiğiniz destekle yüzde 34'le başlayan süreci yüzde 50'ye tırmandırdınız. Ama demek ki bunlar yüzde 50'nin dilinden de anlamıyor. İnanıyorum ki 30 Mart'ta bu çok daha farklı olacak. Unun adını milletim koyacak. 30 Mart'a kadar durmak yok yola devam." 240 milyar dolar milli gelirle yol çıktıklarını ve şu anda bu rakamın 800 milyar dolara ulaştığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Yolsuzlukların olduğu bir iktidarda siz bunu yapabilir miydiniz?" diye sordu. BUNLARIN BU VATANI, MİLLETİ SEVDİKLERİNE İNANMIYORUM Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası'nın 27.5 milyar doları varken bu rakamı rekor kırarak 136 milyar dolara çıkardıklarını belirtti. Konuşmasında geçmiş dönem iktidarlarını eleştiren Erdoğan şöyle devam etti: "Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bir taraftan IMF'yi sıfırlayacaksın, bir taraftan Merkez Bankası'nı bu kadar güçlü hale getireceksin. Bir taraftan son çeyrekte 4.4'lük bir büyüme ile toplamında yüzde 4'lük bir büyümeyi yakalayacaksın. Dünyanın ilk 5'inin içerisine gireceksin. Utanmadan, sıkılmadan yolsuzluktan bahsedeceksin. Biz geçmişteki CHP iktidarlarına da benzemeyiz, MHP iktidarlarına da benzemeyiz. MHP konuşuyor. Sen ne konuşuyorsun bir defa? Sana millet 5 yıllığa iktidar verdi, 3.5 yılda bırakıp kaçtın. Niye, yönetecek mecalleri kalmadı. Çünkü Ziraat ve Halk Bankası'nı batırdılar, görev zararı yazdılar. Rakam 46 milyar dolara ulaştı. Bütün bunlar aşıldı. İki bankada en karlı bankalar içerisine girdi. Böyle bir noktadayız. Şimdi halk Bankası'nı yıkmaya çalışıyorlar. Bu oyunun içerisinde yargı ve yürütmede var. Biz buna evet diyebilir miyiz? Eğer bireysel cezalar varsa bunu yaparsınız. Ama Halk Bankamızı yıkmak için böyle bir yola başvurmak hiç kimsenin haddine değildir. Bunların bu milleti, bu vatanı sevdiklerine inanmıyorum. Çünkü Nisan 2013'de ABD'de Halk Bankası'na yönelik bir operasyonun projeleri hazırlandı, planları yapıldı. Bunu kongreye getirmek istediler. Halk Bankası'nın uluslararası piyasalardaki çalışmalarına ket vurmak istediler. Bunu engelleyince rahatsız oldular. Bu oyuna gelmedik, gelmiyoruz ve Halk bankasını da yedirmeyeceğiz. Kusura bakmasınlar." BİZ MÜSLÜMANIN HİDAYETİNİN ARTMASI İÇİN DUA EDERİZ, LANETİ İÇİN DEĞİL Konuşması sırasında sözleri 'Dik dur eğilme, beddualar gelse de' sloganları ile kesilen Erdoğan, "Biz Müslüman'a lanetle emrolunmuş bir topluluk değiliz. Biz Müslüman'ın hidayetinin artması için dua ederiz, laneti için değil. Lanet Müslümanlar arasında öyle berbat bir tezgahtır ki bumerang gibi döner, onu yapana gider. Bu bakımdan çok hassas ve dikkatli olmamız lazım. Bin düşünüp bir konuşmak var ya, öyle yapmamız lazım. Bu makamlar gelip geçicidir. Hangi makamda olursak olalım yarın anıldığımızda hayırla yad edilmek çok önemli. Bu milletin bölünmesi var ya, bu çok tehlikeli. Milletimizin bölünmesine vesile olanlar iflah etmez. Onun için çok düşünmeleri lazım. Kardeş olacağız dedim. Birileri havaalanlarının çıkışlarında bilboardlara yazmışlar; 'Kardeş olacağız'. Bir tarafa geziciyi koymuş, bir tarafa polisimizi; 'kardeş olacağız.' İyi, güzel, kardeş olacaksın da bu nasıl kardeşlik ki öbür taraftan kardeşinizi lanetleyeceksin, beddua edeceksin? Bu nasıl iş? Sizin kardeşliğiniz elinde molotof kokteyli ile dolaşanlara karşı mı? Sizin kardeşliğiniz benim esnafımın camını çerçevesini indirenlere karşı mı? Sizin kardeşliğiniz bizim polisimize karşı her türlü saldırıyı yapan, aracını, gerecini, milli servetini yakıp yıkanlara karşı mı? Kardeşlerim, ama biz sabrediyoruz, sabredeceğiz. Ancak devletin içerisindeki çeteleşmeye de müsaade etmeyeceğiz" dedi. KEFENİMİZLE GELDİK, ÖLÜMÜNE SENİNLEYİZ Bu arada, AKP Çarşıbaşı İlçesi Gençlik kolları üyesi yaklaşık 15 kişinin, üzerlerinde sembolik beyaz örtü ile geldikleri havalimanında, 'Kefenimizle geldik, ölümüne seninleyiz' pankartı açması dikat çekti. Başbakan Erdoğan'dan önce alana gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da, vatandaşların yoğun sevgi gösterileri ile karşılandı. Başbakan Erdoğan daha sonra uçakla Pakistan'a hareket etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562051.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562051.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee9534f9376eb0c3da10f0a31c1b8b6f5d344e20 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562051.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ertuğrul Günay'dan kapak gibi yanıt.   - Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalı operasyonunun etkileri devam ediyor. Yandaş medyanın kalemleri operasyonun Gülen Cemaati tarafından hazırlandığını ileri sürüyor. Gülen Cemaati ise yapılan suçlamaları reddediyor. Her iki tarafın yazarları arasında kimi zaman sosyal medyada sert tartışmalar yaşanırken, ...   - Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalı operasyonunun etkileri devam ediyor. Yandaş medyanın kalemleri operasyonun Gülen Cemaati tarafından hazırlandığını ileri sürüyor. Gülen Cemaati ise yapılan suçlamaları reddediyor. Her iki tarafın yazarları arasında kimi zaman sosyal medyada sert tartışmalar yaşanırken, gazeteciler ile siyasetçiler arasında da sözlü tartışmalar yaşanıyor. Bu tartışmalara son olarak Eski bakan Ertuğrul Günay ile Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve haber7.com yazarı Mehmet Acet arasındaki yazışma eklendi. Acet twitter hesabından, "Zengin bir adamdan İHL vs için bağış alıyorsunuz.Adamın sabıka kaydı yok. Sonra o zengin adam suçlanıp tutuklanıyor. Bağış alan suçlu mudur?" diye yazdı. Bu yazıya cevap olarak, "Eğitim için yapılan bağışlar vergiden düşüldüğünden hiçkimse bu bağışı elden yapmaz. (Akıllı insanlar da bunlara inanmaz.)  @acetmehmettw" diye yazan Ertuğrul Günay'ın bu sözleri binlerce kullanıcı tarafından retweet (RT) edildi. Ertuğrul Günay'ın bu sözlerinin ardından Mehmet Acet twitter'da; "Bayrampaşa Belediye Başkanını bir arayın isterseniz. Hikayenin detaylarını bir de ondan dinleyin. Ayrıca sorum halk bank genel müdürü ile sınırlı değil. Ortaya soruyorum. Suç varsa örtmek için değil, kolaycılığa kaçılmasın diye soruyorum. Akıllı ve vicdanlı insanlar peşin hükümlü olmamalı." diye yazdı ancak Günay cevap vermedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562079.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562079.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..832aa67c00079f6918525c3dae182442f1be8d5a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562079.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Kafama sıkarım".   MHP Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, "twitter'da Alper Terzioğlu adıyla aileme, Atatürk'e küfreden kişi İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu, Barış Güler'miş" iddisına, bizzat Bakan Güler'den yanıt geldi. Türkkan'ı telefonla arayan İçişleri Bakanı Güler, "eğer o hesap oğlumunsa, kafama sıkarım" dedi. Türkkan, ... MHP Milletvekili Lütfü Türkkan'ın, "twitter'da Alper Terzioğlu adıyla aileme, Atatürk'e küfreden kişi İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu, Barış Güler'miş" iddisına, bizzat Bakan Güler'den yanıt geldi. Türkkan'ı telefonla arayan İçişleri Bakanı Güler, "eğer o hesap oğlumunsa, kafama sıkarım" dedi. Türkkan, Cuma günü attığı twitlerde, alper Terzioğlu adıyla Twit atan kişinin, Barış Güler olduğunu açıklamış, Hürriyet'in 'neye dayanarak bu açıklamayı yaptınız?" Sorusuna ise "sağlam, çok güvendniğim bir kaynağım var. Zamanı gelince ayrıntıları da açıklarım" yanıtını vermişti. Türkkan, bugün ise, ortaya attığı iddia konusunda İçişleri Bakanı Muammer Güler ile yaptığı telefon görüşmesini açıkladı. bakan Güler'in kendisini dün gece aradığını belirten Türkkan, bu akşam olayı Twitter üzerinden şöyle anlattı; " Saat 22.52, cep telefonumda kayıtlı olmayan 0312 425 .. ile başlayan bir numara gördüm telefonumun ekranında. Resmi bir daire olduğunu düşündüm ama telefonun diğer ucundaki sesin Muammer Güler olacağı aklıma gelmemişti." Türkkan, Bakan Güler'in "hiç selam faslı olmadan", doğrudan konuya girdiği telefon konuşmasındaki diyaloğu da olduğu gibi paylaştı; "- Lütfü Bey, ben Muammer Güler, İçişleri Bakanı; - Buyurun Sayın Bakan; - Bir Twit atmışsınız Alper Terzioğlu, Barış Güler'in kendisiymiş diye; - Evet Sayın Bakan, bilgi kaynağımdan aldığım bilgi bu yönde; -Kardeşim, nasıl olabilir, bu adam halen twit atıyor, benim oğlum Metris Cezaevi'nde; - Sayın Bakan, gözaltına alınırken şifresini verip kapatın talimatı vermiş. Şifreyi alan da kapatmamış olamaz mı? - Düşene vurmak mıdır bu? cezaevinde iken adam nasıl Twit atar..; - Düşene vurmak bizim kitabımızda yok. Meclis'deki konuşmamda da hiç bir babamın bu acıyı haketmediğini bizzat belirttim. Ancak oğlunuz olduğu ifade edilen Alper Terzioğlu, anneme, 13 yaşındaki kızıma, MHP li Vekillere, Atatürk'e hergün küfür ediyor; -Oğlum, sana, annene neden küfür etsin ki? -ben de onu öğrenmek istiyorum; - Şimdi oğlum cezaevinde, halen mesaj yazıyor bu adam, sen bunu izah edebilir misin? - Ben de televizyonda iken, danışmanım benim hesabımdan Twitter gönderebiliyor Sayın Bakan; - Eğer o benim oğlumsa, kafama sıkarım..! - Benim ve bir çok kişinin müteaddit dafalar şikayetçi olmamıza rağmen, bu adamın adresi ve kimliği nasıl tespit edilemiyor? Başbakan hakkında iki amatör yazanın ertesi gün evine baskın düzenleyen polis, Atatürk'e piç diyen, annesine fahişe diyen, tüm muhalefet Milletvekilletine, en ağıza alınmayacak küfürleri eden bir zibidi şimdiye dek nasıl bulunmadı?" " BİZE BAKAN'A İNANMAK DÜŞER..." Türkkan, İçişleri Bakanı ile detaylarını açıkladığı bu görüşmenin ardından ise, "Şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin koskoca İçişleri Bakanı, yalan mı söyleyecek? Bunu söyleyen Bakan'a bize de inanmak düşer. Sayın İçişleri Bakanı, kendi kafasına sıkacak kadar emin olduğu bu iddiasını, aydınlığa kavuşturacak makamdadır. Emrindeki teşkilatına emir verecek ve kendi oğlu değilse bu Alper Terzioğlu'nun gerçek kimliğini kamuoyuna teşhir etmek durumundadır. Aksi halde, bugün tekrar doğruluğunu teyit ettiğim bilgi kaynağım ile İçişleri Bakanı'nın ifadeleri çelişmeye devam edecektir. Buradan ilân ediyorum ki; Sayın Bakan, o iddialı sözünüz üzerine size inandım ama bir şartla; Bu Alper Terzioğlu'nı bulup, gerçek kimliğini kamuoyunla paylaşacaksınız, O'nu deşifre edeceksiniz" yorumunu yaptı. "OĞLUNUN DURUMU KONUSUNDA YENİ BİRŞEY SÖYLEMEDİ" Kendisinin gündeme getirmemesine rağmen, Bakan Güler'in oğlu hakkındaki iddialara da değindiğini söyleyen Türkkan, "Bu arada ben sormadığım halde Sayın Bakan'ın Barış Güler'in evinde bulunan paraların kaynağı noktasında verdiği bilgileri de burada paylaşmak istemiyorum. Zira bu konu ike ilgili bugün basında yer aldıklarına benzer şeyler söyledi Sayın Bakan" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562121.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562121.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..463a44a05cc27db98bd08c61283db83841302e7b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562121.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meryem yeniden tahta çıkıyor. Kanuni Sultan Süleyman döneminin anlatıldığı "Muhteşem Yüzyıl" dizisi 11 Haziran 2014'te ekranlara veda ediyor. Yapımcı şirket TİMS, yeni bir tarih dizisi için şimdiden kolları sıvadı. TİMS, bu kez de Osmanlı tarihinin etkili kadınlarından 'Kösem Sultan'ın hayatını izleyiciyle buluşturacak. İddialara göre ... Kanuni Sultan Süleyman döneminin anlatıldığı "Muhteşem Yüzyıl" dizisi 11 Haziran 2014'te ekranlara veda ediyor. Yapımcı şirket TİMS, yeni bir tarih dizisi için şimdiden kolları sıvadı. TİMS, bu kez de Osmanlı tarihinin etkili kadınlarından 'Kösem Sultan'ın hayatını izleyiciyle buluşturacak. İddialara göre dizide Kösem Sultan'ı da Muhteşem Yüzyıl'ın eski Hürrem Sultan'ı Meryem Uzerli canlandıracak. Yedi aylık hamile Uzerli, Şubat'ta doğum yaptıktan sonra rolüne hazırlanacak. YAPIMCIDAN ÖZÜR DİLEMİŞTİ Vatan Gazetesi'nin haberine göre, ünlü oyuncu, geçen Mayıs'ta "Tükenmişlik Sendromu" yaşadığı iddiasıyla diziden ayrılıp, apar topar Berlin'e gitmişti. Zor durumda kalan yapım şirketi, senaryoyu değiştirmişti. Uzerli, "Yapımcıdan özür diliyorum" diyerek yapımcısı Timur Savcı'nın gönlünü kazanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562122.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562122.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3be98ea3b45c753a9321d6a2e198a2aa1eb4b6a2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562122.txt @@ -0,0 +1 @@ +İsrail'den flaş Türkiye iddiası!. İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesi Türkiye'nin Mavi Marmara olayı sebebiyle istediği yüksek tazminattan daha düşük bir miktara razı olacağı iddia edildi. İsrailli bir yetkiliye dayandırılan haberde Netanyahu'nun bu yeni teklife sıcak baktığı ifade edildi. Gazeteye göre bu ayın başında İstanbul'da ... İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesi Türkiye'nin Mavi Marmara olayı sebebiyle istediği yüksek tazminattan daha düşük bir miktara razı olacağı iddia edildi. İsrailli bir yetkiliye dayandırılan haberde Netanyahu'nun bu yeni teklife sıcak baktığı ifade edildi. Gazeteye göre bu ayın başında İstanbul'da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun danışmanı ile bir araya geldi.Görüşmede Türk tarafı, Mavi Marmara baskınında ölenler için İsrail'den talep ettiği tazminat miktarını azaltmayı kabul etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562126.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562126.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f9d80b50b1b54041e2c7c49f617b93e42959d15 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562126.txt @@ -0,0 +1 @@ +Castro'dan ABD'ye işbirliği çağrısı. Castro, ABD ile ülkesinin daha medeni ilişkiler yürütebileceğine inandığını belirterek iki tarafın ortak amaçları için işbirliğini geliştirebileceğini vurguladı. Son zamanlarda ABD ve Küba'nın ortak konularda diyalog yürüttüğünü aktaran Kübalı lider, "Diğer ortak meseleleri da çözebileceğimizi düşünüyorum" dedi. Castro, "İki ülke ... Castro, ABD ile ülkesinin daha medeni ilişkiler yürütebileceğine inandığını belirterek iki tarafın ortak amaçları için işbirliğini geliştirebileceğini vurguladı. Son zamanlarda ABD ve Küba'nın ortak konularda diyalog yürüttüğünü aktaran Kübalı lider, "Diğer ortak meseleleri da çözebileceğimizi düşünüyorum" dedi. Castro, "İki ülke arasındaki medeni ilişkilerin gelişmesi insanlarımızın, ABD vatandaşlarının büyük çoğunluğunun ve Kübalı göçmenlerin arzusu" ifadesini kullandı. Maduro Küba'da Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise Twitter hesabından Küba'nın eski lideri Fidel Castro'yla görüştüğüne dair bir fotoğraf paylaştı. Maduro, geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybeden Venezuelalı lider Hugo Chavez hakkında sohbet ettiklerini belirtti. Venezuela'nın devlet başkanı, Castro ile Chavez'in ilk defa ülkeyi 1994'te ziyaret etmesi üzerine de konuştuklarını aktardı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562131.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562131.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fd9de7056451bed6919891cf89cc0772ec1cb043 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562131.txt @@ -0,0 +1 @@ +Koza Altın'dan Başbakan'a cevap. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İpek Medya'nın patronu için "Bunların maden ruhsatları ellerinden alınınca bas bas bağırıyorlar. Altın ağalığı yaparken iyiydi" sözlerine grup şirketi Koza Altın'dan yanıt geldi. Koza Altın İşletmeleri AŞ, maden şirketlerinin kendi risk sermayeleriyle çalışan, bugüne kadar devlet ile ... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İpek Medya'nın patronu için "Bunların maden ruhsatları ellerinden alınınca bas bas bağırıyorlar. Altın ağalığı yaparken iyiydi" sözlerine grup şirketi Koza Altın'dan yanıt geldi. Koza Altın İşletmeleri AŞ, maden şirketlerinin kendi risk sermayeleriyle çalışan, bugüne kadar devlet ile yasal mevzuat dışında hiçbir ilişkisi olmamış ve yasal haklarından başka hiçbir imtiyaza da ihtiyacı olmayan şirketler olduğunu bildirdi. Koza Altın İşletmeleri AŞ'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan açıklamasında, bazı medya kuruluşlarında yeralan asılsız haber ve yorumlar sebebi ile açıklama yapma mecburiyetinin ortaya çıktığı belirtilerek, Koza Altın İşletmeleri'nin, İSO 500 şirket sıralamasında en çok vergi veren üçüncü özel sanayi kuruluşu olduğu ve bugüne kadar hiçbir kamu ihalesine girmediği vurgulandı. 10 YIL İÇİNDE YENİ KEŞİF YOK Maden sektörüyle ilgili bilinmesi gereken en önemli konunun, son on yıl içerisinde, Türkiye'de keşfedilip işletmeye dönüşmüş hiçbir altın ya da metal madeninin olmadığı bilgisi verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Şirketimizin işlettiği madenlerin önemli bir bölümü yabancı şirketler tarafından yaklaşık on beş yıl önce keşfedilmiş, o günkü altın fiyatlarının düşük olması sebebiyle tesis kurmaya değmeyeceğinden şirketimize satılan madenlerdir. Bu madenlerin rezervleri şirketimiz tarafımızdan geliştirilmiş, dünya maden fiyatlarının artmasıyla da karlı hale gelmiştir. İşletilen diğer madenlerimiz ise kendi arama ekiplerimizin keşfettiği madenlerdir. Sondajlarla rezervi belirlenmemiş maden arama ruhsatlarının kayda değer bir kıymeti yoktur. Şirketimiz aramalardan başlayarak madencilik yapan bir şirkettir. Devletten sadece arama yapmak için izin ruhsatı alır ve tüm yasal mevzuata hassasiyetle uyar. Bugüne kadar en küçük bir imtiyaz kullanmamıştır. Altın ve kıymetli metal madeni arama çalışmalarında maden bulma olasılığı Türkiye ortalamalarına göre üç yüzde birdir. Yani yapılan üç yüz sondajdan iki yüz doksan dokuzu boşa gitmektedir ve arama süresi yaklaşık 8 ila 10 yıldır. Bu yüzden aramalardan başlayarak madencilik sektörüne giren şirket sayısı çok azdır. Sonuç olarak; maden şirketlerimiz kendi risk sermayeleriyle çalışan, bugüne kadar devlet ile yasal mevzuat dışında hiçbir ilişkisi olmamış ve yasal haklarından başka hiçbir imtiyaza da ihtiyacı olmayan şirketlerdir. Şirketlerimizde kamuoyuna duyurulması gereken herhangi bir gelişme bulunmamaktadır." MADEN RUHSATLARI ALININCA BAS BAS BAĞIRIYOR Geçtiğimiz hafta parti genel merkezinde düzenlenen yemekte bir araya geldiği milletvekillerine konuşan Başbakan Erdoğan, bünyesinde Bugün gazetesi, Bugün TV ve Kanal Türk'ü barındıran İpek Medya Grubu'nun patronu Akın İpek'i hedef almıştı. İsim vermeden İpek'in Koza Altın şirketine değinin Erdoğan "Bunların maden ruhsatları ellerinden alınınca bas bas bağırıyorlar. Altın ağalığı yaparken iyiydi. Bunların hepsini açıklayacağım." demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562140.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562140.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a8e769c74980cca5703aa1825b3e7015c35a534d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562140.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD ve Kanada'yı kar-fırtına-sel üçlüsü vurdu. ABD'nin güneyinde bulunan Kentucky'de meydana gelen selde 5 kişi yaşamını yitirirken, Arkansas'ta saatteki hızı 200 kilometreye ulaşan kasırgada 1 kişi öldü. Ülkenin Great Lakes ve New England bölgelerinde kar ve buzlanma yaşanırken, Ortabatı eyaletlerde de yoğun kar yağışı hayatı olumsuz ... ABD'nin güneyinde bulunan Kentucky'de meydana gelen selde 5 kişi yaşamını yitirirken, Arkansas'ta saatteki hızı 200 kilometreye ulaşan kasırgada 1 kişi öldü. Ülkenin Great Lakes ve New England bölgelerinde kar ve buzlanma yaşanırken, Ortabatı eyaletlerde de yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Kışın ilk günü olarak kabul edilen 22 Aralık'ta kar yağışı ve şiddetli rüzgar nedeniyle Michigan, New York eyaletinin yukarı kısımları ve kuzey New England bölgesinde yaklaşık 440 bin ev ve işyerine elektrik verilemedi. Ülkenin çeşitli bölgelerinde etkisini sürdüren sert hava koşullarından dolayı 700'den fazla uçuş iptal edilirken, 11 bin uçuşun ise gecikmeli olarak yapılabildiği kaydedildi. Öte yandan Kanada'nın doğusunda da etkisini gösteren kar ve tipi sebebiyle yaklaşık 475 kişinin elektriksiz kaldığı bildirildi. Kanada'da da hayat felç Amerika'da kar yağışı 9 can aldı. Aynı soğuk havaya bir de fırtına eklenince Kanada'da hayat durdu. Yetkililer mecbur olmadıkça evden dışarı çıkmayın uyarısı yapıyor. Ülke genelinde elektrik ve telefon hatları kesik... Ulaşım felç olmuş durumda... Kanada'da soğuk hava ve fırtına, ağaçların devrilmesine yol açtı. Kırılan dallar elektrik ve telefon hatlarını kopardı, internet hizmetini aksattı. Yüzbinlerce evin elektriksiz kaldığı ülkede yüzlerce uçak ve tren seferi de iptal edildi. Başbakan Stephen Joseph Harper, sosyal paylaşım ağı Twitter'dan yaptığı açıklamada, halktan, güvenlik ve emniyetlerini öncelik alarak hareket etmelerini istedi. Ülke nüfusunun yarısının yaşadığı Ontario ile Quebec ve doğu eyaletlerini etkisi altına alan olumsuz kış şartları, yaklaşan Noel tatili için tatil planları yapan halkı etkiledi.Kent merkezlerinde kar ve buz nedeniyle kayan araçların yaptığı kazalar nedeniyle zaman zaman yollar kapandı. Ülkenin en işlek havalimanı Toronto Pearson'da seferler gecikmeli yapılıyor. Yetkililer halka, "Mecbur değilseniz evinizden çıkmayın ve seyahat etmeyin" uyarısında bulunuyor. ELEKTRİK KESİK, TELEFONLAR ÇALIŞMIYOR Sadece Toronto metropol bölgesinde 250 bin olmak üzere Ontario eyaleti genelinde 400 binin üzerinde eve, enerji nakil hatlarındaki arızaları giderilememesi nedeniyle elektrik verilemiyor. Şehir genelindeki toplum merkezlerinden bazılarına enerji sağlanarak hasta, yaşlı ve çocuklu aileler için geçici barınma merkezleri oluşturuldu. ACİL DURUM İLAN EDİLEBİLİR Fırtına nedeniyle devrilen ağaçların neden olduğu aksamalar giderilmeye çalışılırken, Toronto Belediye Başkanı Rob Ford, şehir tarihinin en zor kış mevsimlerinden birini yaşadıklarını ve bu durumun 24 saat daha devam etmesi durumunda acil durum ilan edeceklerini açıklarken, Toronto'da metro seferlerinin tamamı iptal edildi. Onbinlerce kişinin elektriksiz kaldığı Hamilton kentinde ise yetkililer, ağaçların tehlike olmaya devam ettiğini belirterek, halka, battaniye, içme suyu, el feneri, pil, el radyosu gibi acil durumlarda bulundurulması gereken malzemeleri hazır tutmaları çağrısı yaptı. Quebec eyaletinde de hızı saatte 90 kilometreyi bulan fırtına, özellikle Montreal ve çevresinde etkili oluyor. Quebec genelinde otobüs ve tren seferleri aksamalı yapılırken, Montreal Havaalanı'nda da bazı seferler iptal ediliyor, edilmeyenler de gecikmeli yapılıyor. Ülkenin doğu eyaletleri Nova Scotia, New Brunswick, Prince Edward Island ve New Foundland-Labrador'da da kalınlığı 30 santimetreyi geçen kar ve etkisini sürdüren fırtına nedeniyle yaşam olumsuz etkileniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562161.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562161.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6421bb293c1a8082360cad11aae3624014814376 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562161.txt @@ -0,0 +1 @@ +Koç: Burnunuzdan fitil fitil getireceğiz. Hükümetin dosyaları karartma noktasına geldiğini ifade eden Koç, "Bu konuda bilgi ve duyumlarımız var" diye konuştu. Koç, "Uyarıyoruz, bu dosyaları içeriğine ahlaksız girişimlerle müdahale edilmesin, buna kimse yeltenmesin. Adalet Bakanı sakın ha sakın böylesi bir girişimin tetikçisi olmasın" dedi. CHP ... Hükümetin dosyaları karartma noktasına geldiğini ifade eden Koç, "Bu konuda bilgi ve duyumlarımız var" diye konuştu. Koç, "Uyarıyoruz, bu dosyaları içeriğine ahlaksız girişimlerle müdahale edilmesin, buna kimse yeltenmesin. Adalet Bakanı sakın ha sakın böylesi bir girişimin tetikçisi olmasın" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan'a ve oğluna ulaşabilecek bazı belge, ifade ve ilişkilerin deşifre edilmesi ihtimaline karşı, Adalet Bakanı'nın devreye gireceği iddiasını gündeme getirdi. Koç, "Uyarıyoruz, bu dosyaları içeriğine ahlaksız girişimlerle müdahale edilmesin, buna kimse yeltenmesin. Adalet Bakanı sakın ha sakın böylesi bir girişimin tetikçisi olmasın" dedi. Koç, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yürütülmekte olan "rüşvet ve yolsuzluk" operasyonu ile ilgili olarak tüm kamuoyunun ve milletin bilgisine bazı çok güçlü duyum ve bilgileri iletmek istediğini söyledi. "Soruşturma konuları ile ilgili olarak Başbakan'ın özel talimatıyla Adalet Bakanının bazı bilgi ve belgelere müdahale edeceği bilgisi"nin kendilerine ulaştığını ifade eden Koç, "Yürütülen ve her türlü iktidar baskısı ile karartılmaya çalışılan büyük yolsuzluk ve rüşvet olayları çerçevesinde Başbakan'a ve oğluna ulaşabilecek bazı belge, ifade ve ilişkilerin deşifre edilmesi ihtimaline karşı, Başbakan'ın özel gayretler içine girdiği duyumlarımız arasındadır" dedi. Bu bağlamda Adalet Bakanı'nın Başbakan'ın bilgisi, yönlendirmesi ve görevlendirmesi ile harekete geçmesinin soruşturmanın sağlıklı bir zeminde yürümesini engelleyeceğini belirten Koç, şöyle devam etti: "Buradan Sayın Bakan'a açık, anlaşılabilir, tevil edilemeyecek bir çağrıyı kamuoyu huzurunda yapıyorum; sakın bu tür bir gayret içinde olup iktidar gücünü, yolsuzlukları kapatmak, örtmek için kullanmayın. Polisleri görevden aldınız. Anayasaya, savcılara müdahale ediyorsunuz. CMUK'a açıkça aykırı bir şekilde, yönetmelik değişikliğine giderek soruşturmalarda, hırsıza önceden haber vermenin yolunu açtınız. Şimdi dosyaların içeriğine müdahale etme ve karartma aşamasına geldiniz. Böylesi bir girişim Yüce Divanlık bir suçtur ve bu büyük rüşvet dosyasını imha girişimidir. Başbakan'ın panik içinde meydan meydan bağırması, konuyu saptırmaya çalışması, pisliğin, rüşvetin kendisine ve birinci derece yakınlarına ulaşmasını engellemeye çalışmasından kaynaklandığı açıktır. Başbakan'ın hırsızlığa mazaret aramak için uydurdukları bir ayakkabı kutusunu bile doldurmamaktadır. Yaşananlar karşısında bir siyasi vidanjörün pislik kuyusunu kamufle etmesini engellemek zorundayız. Uyarıyoruz, bu dosyaları içeriğine ahlaksız girişimlerle müdahale edilmesin, buna kimse yeltenmesin. Adalet Bakanı sakın ha sakın böylesi bir girişimin tetikçisi olmasın." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562162.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562162.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb4c492a947cef19dc92026df5e706f94c29f1c0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562162.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sevan Nişanyan teslim oldu. Yazar, dil bilimci ve turizmci Sevan Nişanyan, Şirince'de kaçak inşaat yaptığı gerekçesiyle aldığı 2 yıl hapis cezası Yargıtay'ca onanmasının ardından bugün teslim oldu. Nişanyan'ın Twitter hesabından teslim olduğunu ve iki yıl hapis yatacağını açıkladı. Nişanyan "Bugün Selçuk savcılığına resmen teslim ... Sevan Nişanyan, Şirince'de kaçak inşaat yaptığı gerekçesiyle aldığı 2 yıl hapis cezası Yargıtay'ca onanmasının ardından bugün teslim oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562169.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562169.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..adbcfc845f31366e81926c9cfff95f1bb0f04271 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562169.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rüşveti sordu yayından kalktı. Show TV, üç programı yayından kaldırdı. Medyatava'nın haberine göre prototipte yapılacak değişikliklerin sinyallerini veren kanal yönetimi, ocak ayını beklemeden o programları bitirme kararı aldı. Ekrana veda edecek programlar arasında 'Kelime Oyunu', ' Moda Takibi' ve 'Hayata Dokunmak Lazım' var. YARIŞMAYA ... Show TV, üç programı yayından kaldırdı. Medyatava'nın haberine göre prototipte yapılacak değişikliklerin sinyallerini veren kanal yönetimi, ocak ayını beklemeden o programları bitirme kararı aldı. Ekrana veda edecek programlar arasında 'Kelime Oyunu', ' Moda Takibi' ve 'Hayata Dokunmak Lazım' var. YARIŞMAYA YİYİCİ SORUSU olaylarında polisin orantısız şiddeti, yaşanan olayları ve müdahaleleri ele alan, bu olaylarla ilgili sorular soran Kelime Oyunu programı 17 Aralık operasyonuna da kayıtsız kalmamıştı. Ali İhsan Varol, Programda yarışmada 'Halk ağzında rüşvet alanı sormuştu. Sorunun doğru yanıtı 'Yiyici' olarak belirtilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562230.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562230.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..460e5409ec0faafa7df52d9db00e55b1d2e2ec76 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562230.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül, halkın adayı. İnce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmediniz. Kırılmadınız mı sorusuna  "Parti bizim anamız gibi, Partime kırgınlığım yok. Ben aday adayı olmam dedim, Başka birşey demedim." İnce'nin konuşmasından satır başları: "HALKIN ADAYI SARIGÜL" Ben sokağa çıktığımda duruma bakarım. Birinin önünü kesmek, ... İnce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilmediniz. Kırılmadınız mı sorusuna  "Parti bizim anamız gibi, Partime kırgınlığım yok. Ben aday adayı olmam dedim, Başka birşey demedim." İnce'nin konuşmasından satır başları: "HALKIN ADAYI SARIGÜL" Ben sokağa çıktığımda duruma bakarım. Birinin önünü kesmek, onu al aşağı etmek demek değildir. Önünü açmak gerek. Sarıgül halkın adayıdır.  Kimi kıskançlıktan söylemez. Sokakta gezdiğimizde simitçi kahveci, kahveci onu soruyorsa halkta karşılığı var demektir. Bir kişi bulunduğu işin hakkını vermelidir. Başbakan olur mu bilmem? Böyle hesapla yola çıkmak yanlış olur. Halk gel de der git de der. "YOLSUZLUĞA KARIŞMIŞ İKTİDARIN KOLUNU KANADINI KIRMAK GEREK" Yolsuzluğa karışmış bu iktidarın kanadını kolunu kırıp erken seçimle göndereceğiz. Türkiye'de olan 1980'den sonra sol entellüktüel kimliğini kaybetti. 1991'den sonra kimlik siyaseti ortaya çıktı, sol sağ siyaseti itibarsızlaştırdı. İlkeli olmak, mevcut partilileri kaybetmeden, kalan yüzde 60-70'e yönelmek gerek. Ama mevcut seçmeni de çantada keklik olarak görmemek gerek. Hedepimiz yüzde 42 olmalıdır. Referandumda hayır oyu veren yüzde 42 bizim hedef kitlemiz olmalı. Sol partiler adaletli olmazsa, hakkaniyetli olmazsa kalan yüzde 70'den oy alamayız. Biz solcular olarak gerçekleri her koşulda söyleyeceğiz "BU PARA BAŞÖRTÜLÜ BACIMIN PARASI" Çaldın mı çalmadın mı diyoruz. Komplo diyorlar. Bir büyük paradan söz ediyoruz. 2014 bütçesinin yarısından fazla. 250 milyar lira. Benim başörtülü bacım diye bağırıyor. İşte bu para o başörtülü bacımın parası. Yolsuzluk imam hatiplere kadar gitti. Na yapacaktın parayı diyorsunuz. İmam hatip yaptırıcaktım diyor. "HÜKÜMET SABAH 5 BASKINLARINI HATIRLADI" Yolsuzluk var mı?  Var. Ayakkabı kutularında milyonlar çıktı mı çıkmadı mı? Cemaat mi düğmeye bastı beni ilgilendirmez. Yolsuzluk nasıl ortaya çıkar, az para vermişsindir, yolsuzluk orta çıkar. Hükümet bu olayla birlikte neyi hatırladı. Sabah 5 baskınlarını hatırladı. Masumiyet kaidesini hatırladı. Hukuk, herkes için hukuk, gizlilik ilkesi Türkan Saylan için de AKP'li bakan çocuğu için de Muharrem İnce içinde geçerli olmalıdır. "CEMTLE ANLAŞMAMIZ YOK" Yolsuzluk soruşturmasında ben neden cemaat diye görmediğim bir gücü suçlayım. Hükümeti suçlarım. Ne istedin de vermedik diyen bir hükümet olabilir mi? Ne ben ne de Genel Başkanım'ın cemaatle anlaşması var. Ne böyle bişey duydum, ne gördüm. Beddua kasetini izleyince canı yanmış ve kendini haksızlığa uğramış gören birinin feryadını dinledim. "KOMPLOLARA AÇIK BİR HÜKÜMET" Türkiye'de Bakan çocukları, kamu bankasının genel müdürü gözaltına alınıyorsa, Başbakan işin ucunun kendisine geleceğinin farkında. İki savcı daha atanıyor. Emniyet müdürleri görevden alınıyor. Komplo diyor. Zaten Komplolara açık bir iktidar Çünkü Mısır'a Yemen'e silah gönderdi. Kaddafi devrildi.  Bu açıdan komplolara açık bir hükümet. NAZIM HİKMET ŞİİRİ İLE GÖNDERME Nazım Hikmet'in bir şiiri var . "seni düşünmek güzel şey, seni düşünmek ümitli şey dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey seni düşünmek güzel şey seni düşünmek ümitli şey fakat artık ümit yetmiyor bana ben artık şarkı dinlemek değil şarkı söylemek istiyorum"  Ben de onun gibi diyorum.  "Ben de artık muhalefet partisi milletvekili değil iktidar partisi milletvekili olmak istiyorum" dedi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562231.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562231.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..158801773d48d8c69fd139aa4379b61703568ac9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562231.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şamil Tayyar'dan şaşırtan iddia. 17 Aralık'ta gerçekleştirilen 'Yolsuzluk Operasyonu'nun etkileri sürerken AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'dan ilginç bir iddia ortaya atıldı. Şahsi twitter hesabından açıklama yapan Tayyar, yolsuzluk operasyonunun 26 Ekim'de sonlandırıldığını iddia etti. İşte Şamil Tayyar'ın o açıklamaları... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562233.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562233.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee81bd54e51941b7cce5e14789e4baefa82eee0b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_23/2562233.txt @@ -0,0 +1 @@ +Antalya'ya 12 şube müdürü. Antalya Emniyet Müdürlüğü bünyesinde son yapılan yeni atamalarla, 12 şube müdürünün yeri değiştirilerek yeni isimler getirildi. Geçen hafta yapılan atamalarla Kemer İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini yapan Kadir Yıldız Asayiş Şube Müdürlüğü'ne, Manisa Emniyet Müdürlüğü'nden Mehmet Turan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla ... Antalya Emniyet Müdürlüğü bünyesinde son yapılan yeni atamalarla, 12 şube müdürünün yeri değiştirilerek yeni isimler getirildi. Geçen hafta yapılan atamalarla Kemer İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini yapan Kadir Yıldız Asayiş Şube Müdürlüğü'ne, Manisa Emniyet Müdürlüğü'nden Mehmet Turan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, Yalova İl Emniyet Müdürlüğü'nden Tuncer Kömürcü de İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlerine getirilmişti. Bugün yapılan yeni görevlendirmelerle daha önce Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü görevini yapan Mehmet Taha Gün Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Tanık Koruma Şube Müdürü Bülent Elaldı Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü görevine atandı. Yarından geçerli olmak üzere Mehmet Ömür Saka Koruma Şube Müdürlüğü, Hakan Güler Silah ve Patlayıcı Maddeler Şube Müdürlüğü, Volkan Altınbudak Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü, Halis Çevik Konyaaltı İlçe Emniyet Müdürlüğü, Berhan Ergenç Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü, Gökhan Tayuk Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü, Demir Bağ Personel Şube Müdürlüğü, Mehmet Burak Semetay Yanar Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Özgür Önder Karataş Tanık Koruma Şube Müdürlüğü, Murat Coşkuner de Radyo TV ve Foto Film Şube Müdürlüğü görevlerine getirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562267.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562267.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54373485588203c9a29d341887dea53d2cbaf459 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562267.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adalet Bakanı'ndan CHP'li Koç'a yanıt. Ergin, "Haluk Koç'u bu iddiasını ispata davet ediyoruz. Aksi halde kendisi en büyük müfteridir. İddiasını ispat etmelidir" dedi. Bakan Ergin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç'un, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili iddialarına yazılı bir açıklama yaparak cevap verdi. CHP'li Koç'un ... Ergin, "Haluk Koç'u bu iddiasını ispata davet ediyoruz. Aksi halde kendisi en büyük müfteridir. İddiasını ispat etmelidir" dedi. Bakan Ergin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç'un, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili iddialarına yazılı bir açıklama yaparak cevap verdi. CHP'li Koç'un soruşturma konuları ile ilgili olarak "Başbakanın özel talimatı ile Adalet Bakanının bazı bilgi ve belgelere müdahale edeceği bilgisi bizlere ulaşmıştır" iddiasını yalanlayan Ergin, "Koç'un iddiası, tamamen saçma sapan bir iddia" değerlendirmesinde bulundu. Soruşturma dosyası, içerisindeki bilgiler ve dosyanın kapsamının ilgili savcıların elinde olduğunu belirten Ergin, "Tamamen gerçek dışı, saçma sapan bir iddia. Haluk Koç'u bu iddiasını ispata davet ediyoruz. Aksi halde kendisi en büyük müfteridir. İddiasını ispat etmelidir. Aksi halde en büyük müfteri konumuna düşecektir" ifadelerini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562288.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562288.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7d5a82bafdcf3733566f2cdfbede72c850213036 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562288.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD: Tansiyonu yükseltmek istemiyoruz. Büyükelçi Ricciardone'nin Türkiye'de hükümet çevreleri tarafından hedef haline getirilmesi üzerine üst düzey bir Bakanlık yetkilisi, "Tansiyonu yükseltmek istemiyoruz. Bunun sonuçları olur" dedi. TÜRKİYE'de geçen hafta başlayan ve iki bakanın oğlu ve Halk Bankası Genel Müdürü dahil çok sayıda kişinin tutuklanmasıyla ... Büyükelçi Ricciardone'nin Türkiye'de hükümet çevreleri tarafından hedef haline getirilmesi üzerine üst düzey bir Bakanlık yetkilisi, "Tansiyonu yükseltmek istemiyoruz. Bunun sonuçları olur" dedi. TÜRKİYE'de geçen hafta başlayan ve iki bakanın oğlu ve Halk Bankası Genel Müdürü dahil çok sayıda kişinin tutuklanmasıyla devam eden rüşvet operasyonu sonrası Başbakan Erdoğan ve AKP çevrelerinin ABD'yi suçlaması üzerine Obama Yönetimi sessizliğini bozdu. Ve Washington'dan şimdiye kadar bu konuda hiçbir açıklama gelmeyince ABD'nin Ankara'daki Büyükelçisi Frank Ricciardone'nin operasyonun arkasındaki isim olarak sunulup hedef haline getirilmesi sonrası, ABD'nin buna izin vermeyeceği belirtildi. Üst düzey bir Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Biz tansiyonu yükseltmek istemiyoruz. Bunun sonuçları olur" diye konuştu. BİR SÜRE İZLEYECEĞİZ Özellikle hafta sonu hükümete yakın dört gazetenin birden Ricciardone'yi hedef alan sözleri sonrası bir durum değerlendirmesi yaptıklarını belirten ve Ricciardone'nin Twitter mesajlarını beraber hazırladıklarını aktaran yetkili, hem Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan hem de Ankara'daki Türk yetkililer nezdinde Ricciardone ve ABD'ye yönelik suçlamalardan duyulan rahatsızlığın Ankara'ya aktarıldığını belirtti. Bu yapılan özel görüşmelerin içeriğini açıklamayacağını belirten yetkili, sonrasında Başbakan ve Türk Hükümeti'nin bu konudaki tonunu yumuşatmış olmasını ise bir süre daha takip edeceklerini belirtti. Yetkili, bunun ne kadar bir süreye işaret ettiğini ise belirtmedi. Üst düzey yetkili, "Biz tansiyonu yükseltmek istemiyoruz. Bunun sonuçları olur" diyerek ikili ilişkilerin bundan göreceğe zarara da vurgu yaptı. Yetkili, ilişkilerin ne şekilde etkileneceğini açıklamadı. Ancak birçok alanda devam eden Türk-Amerikan işbirliğinin yanı sıra, bu tür açıklamalar yüzünden Türkiye'de oluşacak anti-Amerikancı havanın da Yönetimin en büyük kaygılarından biri olduğunu belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562349.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562349.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cb1d87772e49be862248962e855dff8fb84645fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562349.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Güler'den yolsuzluk açıklaması. İçişleri Bakanı Muammer Güler " Türkiye'de devlet içinde farklı bir yapılanma var. Siyasi mühendislik yapılıyor. Dört bakan hakkında fezleke hazırlandı polisin önüne kondu." dedi. ... İçişleri Bakanı Muammer Güler'den yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna bir açıklama daha geldi... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562350.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562350.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a00f07cd90234dccdb561165c724f3316a05db2d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562350.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alman basını: "Yolsuzluk bir Türk hastalığı". Fransız haber ajansı AFP, "Başbakan Erdoğan'ın etrafındaki çemberin giderek daraldığına" işaret ederken, Alman medyasına göre "Yolsuzluk bir Türk hastalığı..." AFP Ajansı, Gülen Hareketi'nin özellikle emniyet ve adalet teşkilatında kadrolaştığına dikkat çekiyor. Gözlemciler Türkiye'deki son gelişmeleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ... Fransız haber ajansı AFP, "Başbakan Erdoğan'ın etrafındaki çemberin giderek daraldığına" işaret ederken, Alman medyasına göre "Yolsuzluk bir Türk hastalığı..." AFP Ajansı, Gülen Hareketi'nin özellikle emniyet ve adalet teşkilatında kadrolaştığına dikkat çekiyor. Gözlemciler Türkiye'deki son gelişmeleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile halen ABD'de yaşayan Fethullah Gülen arasındaki bir güç mücadelesi olarak yorumluyor. Deutsche Welle Türkçe'ye göre operasyonla ilgili açıklama yapan Erdoğan, gelişmeleri "karalama kampanyası" olarak tanımlamış, bazı büyükelçilerin son günlerde provokatif eylemlerin içerisine girdiğini belirterek, isim vermeksizin ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone'yi eleştirmişti. Büyükelçi Ricciardone'nin bir süre önce bir toplantıda, "İran'a uyguladığımız ambargoyu Halk Bankası ile kaldırdılar" diyerek Erdoğan hükümetini eleştirdiği iddia ediliyor. Ricciardone, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "ABD ile Türkiye arasındaki dostluk ve işbirliği iki ülke için de hayati öneme sahiptir. Hiç kimse ABD-Türkiye ilişkilerini asılsız iddialarla tehlikeye atmamalıdır. Böyle bir toplantı yapılmadığı gibi haberlerde ortaya atılan iddiaların da tümü tamamen yalan ve iftiradır" ifadelerine yer verdi. "YOLSUZLUK BİR TÜRK HASTALIĞI" Türkiye'deki gelişmeler, Alman medyası tarafından yakından takip ediliyor. Süddeutsche Zeitung, konuya ilişkin yorumunda şu satırlara yer verdi: "Yolsuzluk eski bir Türk hastalığı. Bahşiş skandalları geçmişte de hükümetleri devirdi. O dönemlerin partileri unutuldu gitti. Başlarda AKP tüm bunlardan ders çıkarmış gibi görünüyordu. Ülkeyi reforme etti, yatırımcılara açtı, adam kayırmaya karşı mücadele etti. Ama güzel niyetler yeterli olmadı. Şimdi bir zamanların reformcusu Erdoğan partisini giderek bataklığın dibine sürüklüyor. Halbuki istediği, ülkesini Ortadoğu'nun AB ile bağı olan yegâne örnek demokrasisi haline getirmekti." "ERDOĞAN TEHLİKEYE ATIYOR" Frankfurter Rundschau gazetesi ise Erdoğan'ın skandal karşısındaki tutumunu eleştirdi. Gazeteye göre, "Türkiye Başbakanı Erdoğan giderek yayılan yolsuzluk skandalına yönelik her yeni tepkisinde, bu işten zarar görmeden çıkma şansını tehlikeye atıyor. En yakın çevresinde ayakkabı kutularında milyonlarca dolarlık kara para saklayan, vergi paralarını cebe indiren şüpheli şahıslar karşısında kendisini bunları tasfiye eden temiz adam olarak gösterme şansını şimdiden kaçırdı. Suçlanan bakanları kovmak ve zarar gören ahlaklı politikacı imajını cilalamak yerine dinci rakibi Fethullah Gülen'in kendisine yönelttiği suçlamanın aynısını yapıyor. 'Yakalayın hırsızı' diye bağıran hırsız gibi davranıyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562353.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562353.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b19c5c8a11af7b427dd8c9558a33073f0154a926 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562353.txt @@ -0,0 +1 @@ +Müslümanlardan Fransa ordusuna ültimatom. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslüman Seleka milisleri ile Hıristiyanların kurduğu anti-Balaka arasındaki şiddet olaylarına dün barış güçleri de karıştı. Başkent Bangui'deki havaalanının girişinde Fransa 'ya destek gösterisi yapan Hıristiyanlar, Devlet Başkanı Michel Djotodia'yı istifaya çağırdı. Eylemciler Afrika Birliği'nde görevli Çad askerlerinin ... Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Müslüman Seleka milisleri ile Hıristiyanların kurduğu anti-Balaka arasındaki şiddet olaylarına dün barış güçleri de karıştı. Başkent Bangui'deki havaalanının girişinde Fransa 'ya destek gösterisi yapan Hıristiyanlar, Devlet Başkanı Michel Djotodia'yı istifaya çağırdı. Eylemciler Afrika Birliği'nde görevli Çad askerlerinin de ülkeden ayrılmasını istedi. Çad birliklerinin, göstericilerin araçlarına taş atması üzerine havaya ve kalabalığa ateş açması sonucunda 1 kişi öldü. Çad lideri Idriss Deby Itno, martta Cumhurbaşkanı François Bozize'yi devirip yerine kendi destekledikleri Djotodia'yı getiren Seleka'ya akıl hocalığı yapmakla suçlanıyordu. Bu arada Devlet Başkanlığı da ülkeye 16 bin asker konuşlandıran Fransa'nın pazar günü 3 eski Seleka milisini öldürdüğü suçlamasını yaptı. Açıklamada 'öldürülenlerin devlet başkanlığı muhafızı' olduğu belirtilip 'Soğukkanlılıkla öldürüldüler' denildi. Fransa ise 'askerlerin üzerine ateş açmaya hazırlanan Seleka milislerininin öldürüldüğünü'' savundu. Fransa'nın sadece Hıristiyanları korumak için geldiğini savunan Müslümanlar ise bunun üzerine gösteriler düzenledi. Eski Turizm Bakanı ve Adalet İçin Orta Afrika Kurtarıcıları Hareketi'nin lideri Abakar Sabone Fransa'ya ültimatom gönderdi. 'Hem Müslümanlar hem kendisine temsil yetkisi veren Selekalar adına konuştuğunu' belirten Sabone "Hıristiyan milislere destek 1 hafta içinde kesilmezse karşı eylemler başlatacağız ve ülkeyi Müslüman kuzey ve Hıristiyan güney olarak ikiye böleceğiz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562354.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562354.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f86e776dbd1de7ebde8470d7b1eb7c95dc103242 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562354.txt @@ -0,0 +1 @@ +Pussy Riot: 'Af Putin'in imaj çalışması'. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aleyhinde başkent Moskova'daki bir katedralde Mart 2012'de yaptıkları protesto gösterisi nedeniyle 'dine nefretten kaynaklanan holiganlık' suçlamasıyla Ağustos 2012'de 2 yıl hapis cezasına çarptırılan Pussy Riot punk müzik grubunun üyeleri dün serbest bırakıldı. Volga Nehri üzerindeki ... Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin aleyhinde başkent Moskova'daki bir katedralde Mart 2012'de yaptıkları protesto gösterisi nedeniyle 'dine nefretten kaynaklanan holiganlık' suçlamasıyla Ağustos 2012'de 2 yıl hapis cezasına çarptırılan Pussy Riot punk müzik grubunun üyeleri dün serbest bırakıldı. Volga Nehri üzerindeki Nijni Novgorod kentindeki cezaevinden tahliye edilen Maria Alyokhina ile Sibirya'daki Krasnoyarsk kentinde tutulduğu hapishaneden salıverilen Nadezda Tolokonnikova ilk açıklamalarında Putin'e yüklendi. 'Putin'i başımızdan defet' Alyokhina ve Tolokonnikova, Kurtarıcı İsa Katedrali'nde mini etek ve maskeyle bir video çekerken, 'Aziz Meryem, Putin'i başımızdan defet!' sözlerini içeren şarkılarında da Ortodoks Kilisesi'nin Putin'e verdiği desteği eleştirmişlerdi. Grubun diğer üyesi Yekatarina Samutseviç de aynı suçtan hapis cezası alsa da geçen ekimde açtığı temyiz davası sonucu serbest bırakılmıştı. Samutseviç'in cezası, şarkıyı grupla birlikte söylemediği için ertelenmişti. Putin'in anayasanın kabulünün 20. yıldönümü vesilesiyle ilan ettiği ve geçen hafta parlamentonun alt kanadı Duma'da onaylanan af kapsamında ise Alyokhina ve Tolokonnikova'nın tahliyesi gündeme geldi. Alyokhina ve Tolokonnikova, hem küçük çocukları bulunduğu hem de holiganlıkla suçlandıkları için aftan yararlanma şansını elde etti. " width="478" height="322" /> 'İmkân olsa affı reddederdim' Ancak en az 20 bin mahkûmu kapsaması beklenen 'Putin affı'nın, şubatta Soçi'de düzenlenecek Kış Olimpiyatları öncesinde uluslararası toplumda Moskova'ya insan hakları sicili konusunda artan eleştirileri yatıştırmayı amaçladığı yorumları da ağır basıyor. Nitekim hırsızlık, karapara aklama ve vergi kaçırma suçlarından 10 yıldır hapiste olan enerji devi Yukos'un eski patronu Mihail Hodorkovski de cuma günü 'baş düşmanı' Putin'in af kararnamesiyle serbest kalmıştı. 25 yaşındaki Alyokhina da, Dozhd kanalına verdiği demeçte 'hapisten salıverilip yaşananları öğrenince çok şoke olduğunu' anlatırken, Putin'in Soçi Olimpiyatları sebebiyle bu affı ilan ettiği imasında bulundu. Alyokina, "Bu affın insani saiklerle ilan edildiğini düşünmüyorum. Bu sadece bir halkla ilişkiler gösterisi. Devlet Başkanı hakkındaki fikirlerim değişmedi" eleştirisini yaparken, 'eğer affı reddetme imkânı olsa cezasını biteceği Mart 2014'e kadar hapiste kalmayı tercih edeceğini' de söyledi. Aftan ülkedeki mahkûmların sadece yüzde 10'unun yararlanabildiğine dikkat çeken Alyokhina, 'küçük çocukları bulunan annelerin' af kapsamında olmasına atıfla da 'çok az sayıda annenin tahliye edildiğini' savundu. Alyokhina yetkililerinin, cezaevi arkadaşlarıyla vedalaşmasına izin vermemesinden de şikâyet ederken, gelecek planlarını da şöyle anlattı: "Hayatımı insan haklarını savunmaya adayacağım. Artık hiçbir şeyden korkmuyorum." 'Devleti içeriden gördüm' Tolokonnikova'nın hedefinde de Putin vardı. Ülkenin hapishane sistemini eleştiren Tolokonnikova "Rusya ceza kolonisi modeli üzerine inşa edilmiş. O yüzden de Rusya'yı değiştirmek için ceza kolonilerini değiştirmek çok önemli. Bu ülkenin asıl yüzü ceza sömürgeleri ve hapishaneler" ifadelerini kullandı. Krasnoyarsk'tan önce tutulduğu ve hapishane şartlarını protesto için yaptığı açlık grevi sonucunda transfer edildiği Mordovya'daki ceza kolonisine atıf yapan Tolokonnikova, "Mahkûmlar insan gibi muamele görmeli çöplermiş gibi değil" dedi. Tolokonnikova, 1 yıl 10 aylık cezaevi 'deneyiminden' faydalanıp grup arkadaşı Alyokhina ile birlikte mahkûm hakları projeleri üzerine çalışacaklarını ve bu alanda faaliyet gösterecek bir örgüt kurmayı plandıklarını da söyledi: "Hapishanede geçirdiğim zamanı, boşa gitmiş bir zaman olarak görmüyorum. İnsan hakları çalışmalarına gerçek anlamıyla odaklanabilmemi sağlayacak benzersiz bir deneyim kazandım. Daha olgunlaştım, devleti içeriden gördüm, bu totalitarizm aygıtını gerçek haliyle gördüm. Totaliter bir devlet olan Rusya'da özgür olmak ve olmamak arasında çok ince bir çizgi var." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562358.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562358.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9bced90e544c9f7a9f85a9c15c526b83df499c2b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562358.txt @@ -0,0 +1 @@ +Neler tok tutuyor?. Yemek sonrası çok çabuk acıkıyor ve sağlıksız atıştırmalıklara mı yöneliyorsunuz? Ne kadar yemek yerseniz yiyin, tam anlamıyla doymuş hissini yaşamıyorsanız lifli gıdalar tüketmelisiniz. Açlık krizlerinin önüne geçen ve doygunluk hissi veren lifli gıdalar, sağlık için de oldukça faydalı. İşte 7 ... İşte açlık krizlerinin önüne geçen ve doygunluk hissi veren lifli gıdalar... Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış, mevsimlik meyve ve sebze tüketiminin önemli olduğunu belirtti. Mevsim değişikliklerinin ciltte yarattığı değişimlerin, hamilelik döneminde daha yoğun yaşandığını söyleyen Dermatolog Dr. Canan Savaş İyigün, konu hakkında önemli bilgiler verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562361.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562361.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7b15fc79d72f10faec4b9153edec2b07900434bb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562361.txt @@ -0,0 +1 @@ +Operasyon sonrası ilk kez!. Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Çankaya Köşkü'nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene İçişleri Bakanı Muammer Güler de katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Güler operasyonun ardından ilk kez bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül ile Bakan Güler, operasyonun ardından ilk kez bir arada... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeğeni Ali Erdoğan'ın, Trabzon'da bir karakola yaptığı baskına ait olduğu ileri sürülen görüntüler ortaya çıktı. ADD Başkanı Tansel Çölaşan: AKP'yi iktidar yapanlar aynı siyaseti sürdürecek Erdoğan'sız bir çözüm arıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562539.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562539.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3552304234f74117a06270ad8a84cae9bf357c9e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562539.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den çok sert "Ricciardone" açıklaması. Rüşvet operasyonu sonrası Türkiye'de Amerikan Büyükelçisi Frank Ricciardone'yi hedef alan suçlamaların ardından, Amerikan Dışişleri Bakanlığı sonunda yazılı bir açıklama yaptı. Dışişleri Sözcüsü Psaki'nin imzasıyla yayınlanan bildiride "Türk medyasının bazı unsurları tarafından büyükelçimize, yönelik devam eden temelsiz saldırıları son derece rahatsız ... Rüşvet operasyonu sonrası Türkiye'de Amerikan Büyükelçisi Frank Ricciardone'yi hedef alan suçlamaların ardından, Amerikan Dışişleri Bakanlığı sonunda yazılı bir açıklama yaptı. Dışişleri Sözcüsü Psaki'nin imzasıyla yayınlanan bildiride "Türk medyasının bazı unsurları tarafından büyükelçimize, yönelik devam eden temelsiz saldırıları son derece rahatsız edici buluyoruz" denildi ve bu konudaki kaygıların Türk yetkililere de iletildiği açıklandı. Washinton yönetimi, Türkiye'de Amerikan Büyükelçisi Frank Ricciardone'ye yönelik devam eden suçlamaların ardından, bir hafta sonra Ricciardone'ye destek içeren yazılı bir açıklama yayınladı. Şimdiye kadar bu konuda sessiz kalmayı tercih eden Amerikan Yönetimi, bu konudaki kaygılarını Türk yetkililere de ilettiğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562541.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562541.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2368398c440fb424c7a43918f55eb69aaa0fc7ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562541.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan Gülen'e açık mesaj. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları; "Bildiğiniz gibi Samsun'a çıkış yapmıştık. Samsun'da Çarşambalı kardeşlerim bizleri karşıladılar. Oradan Ünye'ye geçtik. Farklı bir muhabbetti. Ordu'ya geçtik. Onbinlerce kardeşimiz bizleri karşıladı. Muhabbet dolu bir gündü. Kardeşlerim ertesi gün Giresun'daydık. Giresun'da gerçekten siyasette olduğum günden bu ... İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları; "Bildiğiniz gibi Samsun'a çıkış yapmıştık. Samsun'da Çarşambalı kardeşlerim bizleri karşıladılar. Oradan Ünye'ye geçtik. Farklı bir muhabbetti. Ordu'ya geçtik. Onbinlerce kardeşimiz bizleri karşıladı. Muhabbet dolu bir gündü. Kardeşlerim ertesi gün Giresun'daydık. Giresun'da gerçekten siyasette olduğum günden bu güne çok farklı, muhteşem bir açılış törenini gerçekleştirdik. Ve Trabzon'dan Pakistan'a hareket ettim. Tabii Pakistan'a gidip Mevlana aşığı Muhammed İkbal'i ziyaret etmeden olur mu?" "Ben diyor, sana yolu sormuyorum. Arkadaş soruyorum. Yol arkadaşı yoksa yol neye yarar? Önce yol arkadaşı, sonra yol. İşte bu yola böyle çıktık. Biz milletimize aşık olduk, milletimizi sevdik. Şu 17 Aralık'ta hükümetimize karşı yapılan bu operasyonlarda bilesiniz ki bunun perde arkası milli iradeyedir, milletedir. Burada bir tercih var, ya millet ya zillet. İnanıyorum ki millet diyenler kazanacak. Zillete tabii olanlar yine kaybedecek." "Hiç endişe etmeyin. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hep şunu söylüyorum, bize Bosna'nın, Şam'ın, Kahire'nin, Bağdat'ın, Myanmar'ın duaları yeter. Kardeşlerim bu akşam buradan bir şey daha söylüyorum. Bedduaya lanet, duaya davet diyorum. Biz bedduaya değil dua ile emin olunduk. İnananlar birbirlerine karşı dua ile emin olunmuşlardır, beddua ile değil. Milletin, tüyü bitmemiş yetimin hakkını milletin kesesinden kasasından alan varsa bunun hesabını biz de sorarız hukuk da sorar. Bunun hesabını ana muhalefetin genel müdür soramaz. Önce o genel müdürlük yaptığı dönemin hesabını versin. Rahşan affı ile dışarıda gezenler bunun hesabını soramaz." "Onlar tuzaklarını kurmaya devam etsinler ama halkın ve hakkın tuzağından daha büyüğü yoktur. Çalışmaya, daha çok kenetlenmeye gayret edeceğiz. Benim sizden bir ricam var. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Sizi bu anlamlı buluşmadan, buraya gösterdiğiniz ilgi ve alakadan ötürü kalbi duygularımla selamlıyorum. Unutmayın 30 Mart bir milattır. Onun için daha çok gayret. Geceniz hayırlı olsun, birliğimiz daim olsun." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562543.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562543.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..291d133d86eb401de2e5dd63ba7950f48edf8d07 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562543.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ebru Gündeş, O Ses Türkiye'ye devam devam dedi. Ebru Gündeş merakla beklenen kararını verdi. Gözyaşları içinde O Ses Türkiye'de yayına çıkan Gündeş'e diğer jüri üyeleri ve Acun Ilıcalı, destek oldu.   İşte Ebru Gündeş'in ilk sözleri: "Biliyorum ki bu gecenin de sabahı var. Hayatta her şey hiç kimse ... merakla beklenen kararını verdi. Gözyaşları içinde O Ses Türkiye'de yayına çıkan Gündeş'e diğer jüri üyeleri ve , destek oldu. İşte 'in ilk sözleri: "Biliyorum ki bu gecenin de sabahı var. Hayatta her şey hiç kimse unutmasın ki insanoğlu için. Ben işimi çok severek yapıyorum, evlenmeden önce de işimi yapıyordum, evlendikten sonra da işimi yapacağım. Dilerim bu kara günler çok çabuk geçer. Çünkü çocuğumun incinmesini istemiyorum. Vücut olarak buradayım ama duygu olarak asla burada değilim. Çünkü için kan ağlıyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562544.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562544.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c7bf4bcd28f3832222ebfc5cdf851b36b6b82427 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562544.txt @@ -0,0 +1 @@ +Günün en kötü haberi. Konya'nın Ereğli İlçesi'nde henüz nüfusa kayıt ettirilmeyen 40 günlük Ayaz bebek, emzirmek için uyanan 21 yaşındaki annesi Maviş Eşme tarafından yattığı yerde ölü bulundu. Ayaz, bebeğin yapılan otopsisinde zatürreeden öldüğü anlaşıldı. 2 çocuğu ile birlikte camları kırık olduğu için naylonla ... Konya'nın Ereğli İlçesi'nde henüz nüfusa kayıt ettirilmeyen 40 günlük Ayaz bebek, emzirmek için uyanan 21 yaşındaki annesi Maviş Eşme tarafından yattığı yerde ölü bulundu. Ayaz, bebeğin yapılan otopsisinde zatürreeden öldüğü anlaşıldı. 2 çocuğu ile birlikte camları kırık olduğu için naylonla örtülü tek odalı kerpiç evde kalan Maviş Eşme'nin, çevreden topladığı odunlarla ısınmaya çalıştığını belirten yakınları, Ayaz bebeğin de soğuktan zatürre olarak öldüğünü öne sürdü. Taşbaşı Mahallesi Elmacı Sokak'ta 2 katlı kerpiç evin ikiye bölünmüş olan tek odalı bölümünde oturan ve eşi askerde olan 2 çocuk annesi Maviş Eşme, bugün gece saat 03.30 sıralarında bebeği Ayaz'ı emzirmek için uyandı. Maviş Eşme, henüz nüfusa kayıt ettirmediği oğlunu yatağında hareketsiz halde bulunca çığlık atmaya başladı. Bunun üzerine üst katta oturan eşinin akrabası 59 yaşındaki Şevket Gezici ve ailesi geldi. Bebeğin nefes almadığı ve ölmüş olduğunu saptayan aile, sabah defin işlemleri için 2 Nolu Sağlık Ocağı'na giderek ölüm raporu almak istedi. Eve gelen sağlık görevlileri, vücudunda her hangi bir yara, darp ve boğulma izi bulunmayan bebeğin ölümünden şüphelenmeleri üzerine polis haber verildi. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Ayaz bebeğin cesedi, otopsi yapılmak üzere Konya Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. CAMLARI KIRIK ODADA KALIYORLAR Çocukları 2.5 yaşındaki Berat Ulak ve Ayaz ile tek odalı kerpiç evde kalan Maviş Eşme'nin dini nikahla yaşadığı eşi Onur Ulak'ın Çanakkale'd vatani görevini yaptığı belirtildi. Maviş Eşme'nin çocuklarıyla kaldığı odanın pencere camlarının bir bölümü kırık olduğu için naylonla örttüğü görüldü. Eşme'nin bitişiğinde oturan üvey ablası Necla Genç ve üst katta oturan eşinin akrabası Şevket Gezici'nin yardımıyla geçimini sağladığı belirtildi. Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi Morgu'na kaldırılan Ayaz bebeğin, yapılan otopsisinde zattüreden öldüğü anlaşıldı. ODUN BULURLARSA YAKIYORLARDI Maviş Eşme'nin üvey ablası Necla Genç, yeğeni Ayaz'ın, soğuktan üşüdüğü için öldüğünü söyledi. Geçimini kağıt toplayarak sağlayan Genç, 'Kız kardeşimin eşi askerde. Bizlerin yardımıyla geçimini sağlıyor. Devletten her hangi bir yardım almıyor. Çevreden odun bulursa onları getirip, sobada yakarak iki çocuğunu ısıtmaya çalışıyor. Battaniyeye sarılı olmasına rağmen evin camlarını bazıları kırık olduğu için Ayaz üşümüş. Tabii annesi ve biz de bunu fark edemedik'dedi. DEVLET YARDIM ELİNİ UZATMIYOR Yazın tarım işçisi olarak çalıştıkların,ı kışın da kağıt toplayarak geçimlerini sağladıklarını belirten Şevket Gezici ise, şunları söyledi: 'Biz Adana'dan geldik. Yazları tarlada hep birlikte çalışıyoruz. Kışın da kağıt toplayıp satıp geçimizi sağlıyoruz. Maviş Eşme'nin kocası askerde. Bizlerin yardımıyla geçiniyor. Gördüğünüz gibi kaldığımız evlerin çoğunun camı kırık. Üst katta ben 150 lira kira veriyorum. Maviş Eşme ile üvey kardeşi ve eniştesini kaldığı birince kat için de 140 lira kira veriyorlar. Maviş'in kirasını eniştesi karşılıyor. İş veren yok, okur yazarımız yok. Evimizde kömür yok. Devlet yardım elini uzatmıyor.' \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562546.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562546.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b701c7da2781a360528440707cbf22b49efa3881 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562546.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gezi Parkı' davasında flaş gelişme!. Gezi iddianamesinde sanıkların işlediği iddia edilen suçlar şöyle; "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet", "Görevi yaptırmamak için direnme" "Kamu görevini usulsüz üstlenme ve  kamu malına zarar verme"  "Özel kıyafetleri usulsüz kullanma" "Suçluyu kayırma" "İbadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme"  ve "hırsızlık" ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562547.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562547.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ad57b8901b773797430eac062ad56a38682c2260 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562547.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü oyuncuya hapis cezası!. Gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın oğlu, oyuncu Mehmet Aslan, 2 arkadaşı ve üniversite öğrencisi Timur Cihan Saylam'ın "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak" suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. "OLAY SIRASINDA KENDİMİ KORUDUM" Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına ... Gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın oğlu, oyuncu Mehmet Aslan, 2 arkadaşı ve üniversite öğrencisi Timur Cihan Saylam'ın "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak" suçlamasıyla yargılandığı davanın karar duruşması görüldü. "OLAY SIRASINDA KENDİMİ KORUDUM" Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına tutuksuz müşteki sanıklar Mehmet Aslan, Umut Özalp, Timur Cihan Saylam ve taraf avukatları katıldı. Davada dinlenen tanıkların ardından son sözü sorulan müşteki sanık Mehmet Aslan niyetinin kavga etmek olmadığını belirterek, "Olay sırasında ben kendimi korudum. Timur Cihan Saylam aracı arkaya doğru çektiğinde ölüm tehlikesi atlattık. Bu da kamera görüntüleri ile sabittir. Planlı bir şekilde Saylam'ın aracının önüne geçmedik. Tesadüfen karşılaştık. Şikayetçiyim" dedi. "BENİ DÖVDÜLER, MAĞDURUM" Bir diğer müşteki sanık Timur Cihan Saylam ise "Olayın başlangıcında Mehmet Aslan ile dışarıya çıkıp konuştuğumuzda, bir arka sokağa geçmiştik. Bu sırada arkamızdan gelen Umut Özalp, bana ağır küfürler etti ve kavga çıktı. Daha sonra da Mehmet ile konuştuk ve aramızdaki meseleyi hallederek içeri girdik. Saatler sonra mekandan ayrılıp kız arkadaşımı bıraktım ve dönüşte minibüs ile aracımın önü kesildi ve beni dövdüler. Asıl mağdur benim" diye konuştu. MEHMET ASLAN'A 1 YIL 3 AY HAPİS CEZASI Kararın açıklandığı duruşmada Mehmet Aslan, Timur Cihan Saylam'ın "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralamak" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme kavganın diğer tarafı Timur Cihan Saylam'ı da suçlu buldu. Onu da Mehmet Aslan'ı "yüzde iz bırakacak şekilde kasten yaralamak" suçundan 1 yıl 10 ay hapis çarptırdı. Her iki kişiyle ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Olay sırasında Mehmet Aslan'ın yanında bulunan arkadaşı Recep Yılmaz'a "kasten yaralama" suçundan verilen 10 ay hapis cezasında da hükmün açıklanması geri bırakıldı. Aslan'ın bir diğer arkadaşı Umut Özalp ise beraat etti. OLAYIN GEÇMİŞİ Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, üniversite öğrencisi Timur Cihan Saylam, tatil için geldiği İstanbul'da, 31 Aralık 2008 tarihinde yılbaşı gecesi Kadıköy'de bir bara gitti. Yanında kız arkadaşı da bulunan Saylam, barda Mehmet Aslan'la karşılaştı. Mehmet Aslan, barın tuvaletine giden Timur Cihan Saylam'a laf attı ve ikili tartıştı. Saylam, kız arkadaşına da yanına alarak bardan ayrıldı. Dönüş yolunda Kadıköy Acıbadem'de yolu kesilen Timur Cihan Saylam, Mehmet Aslan ve arkadaşları Recep Yılmaz, Umut Özalp tarafından darp edildi. Taraflar arasında çıkan kavganın ardından soruşturma başlatıldı. Mehmet Aslan, arkadaşları Recep Yılmaz ve Umut Özalp, Timur Cihan Saylam hakkında, "kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama" suçlamasıyla 10'ar buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562549.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562549.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e039e97a3618d868747ca06943d5fdaa453698c5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_24/2562549.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim cami projesi iptal!. İstanbul 10'uncu İdare Mahkemesi, Taksim Cami projesi ve Galatasaray Katlı Otoparkı dahil, bir çok projenin dayanağı olan 1/1000 ölçekli "Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama Planı" ile 1/5000 ölçekli "Beyoğlu Nazım İmar Planı"nı iptal etti. Mahkeme, her iki planın ... İstanbul 10'uncu İdare Mahkemesi, Taksim Cami projesi ve Galatasaray Katlı Otoparkı dahil, bir çok projenin dayanağı olan 1/1000 ölçekli "Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Uygulama Planı" ile 1/5000 ölçekli "Beyoğlu Nazım İmar Planı"nı iptal etti. Mahkeme, her iki planın bölgenin özelliğini yeterince gözetmediği, bütünsellikten uzak, korumaya en çok muhtaç alanların özelleştirme, kentsel yenileme veya turizm alanı ilan edilerek koruma planı kapsamı dışına çıkarıldığı gibi pek çok gerekçeyle iptal kararını oy birliğiyle verdi. Hürriyet'in haberine göre karar sonrası belediye 6 ay içinde, mahkemenin gerekçeli kararındaki itirazlar dikkate alarak planları yeniden yapmak zorunda. Bu süreçte, Beyoğlu'ndaki imar hareketleri, kurul kararları onayıyla 'Geçici Yapılaşma Koşulları'yla yürütülecek. Cihangir Güzelleştirme Derneği ve Galata Derneği'nin, Beyoğlu Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine 2011 yılında açtığı dava 25 Eylül 2013'te oybirliğiyle sonuçlandı. Karaköy'deki Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde, Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu üyeleri basın toplantısıyla kararı kamuoyuna açıkladı. 18 YIL KADERİNE TERK EDİLDİ Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu Sözcüsü Cem Tüzün, 1993 yılında Beyoğlu'nun önemli bir bölümünün "Kentsel Koruma Alanı" olarak ilan edildiğini ve yasa gereği 6 ay içerisinde bir koruma amaçlı imar planı hazırlanması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Ancak bu gerekliliğin başladığı 1994 yılı ilkbaharından itibaren bu koruma amaçlı imar planı yapmakla sorumlu olan büyükşehir belediyesinde Recep Tayyip Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve Kadir Topbaş ile Beyoğlu'nda ise Nusret Bayraktar, Kadir Topbaş ve Ahmet Misbah Demircan dönemlerinde 18 yıl boyunca bu imar planı hazırlanmadı. Beyoğlu bir anlamda kaderine terk edildi. Bu süreç içerisinde 'Geçici Yapılaşma Koşulları'yla Beyoğlu'ndaki imar hareketleri yürütülmeye çalışıldı. Bu durumda çok sayıda rüşvet, yolsuzluk yolları açıldı. Kaçak yapılaşma ve göz yummalar oldu. Beyoğlu'nun birçok mahalleside çöküntü haline getirildi. Tarlabaşı bunun en bariz örneklerinden biridir. Aynı şekilde Bedrettin Mahallesi'nde yurttaşların kendi oturdukları evlere bir çivi dahi çaktırmadılar. 2011 yılında aniden bir imar planı hazırlandı. Koruma amaçlı olduğu iddia edilen 1/1000 ve 1/5000'lik planlar ard arda açıklandı. Buna ilişkin bizim Beyoğlu'ndaki semt dernekleri olarak başlattığımız çeşitli süreçler oldu. Belediyeye katkılar koymaya çalıştık. İmar planları açıklandığında itirazlarımızı yaptık. Akabinde yargıya başvurmak zorunda kaldık." KATILIM İLKESİ ŞART Avukat Pervin Çelik de 2009 ve 2011 yıllarında yapılmış 1/5000 ve 1/1000 imar planlarının iptali için 2011 yılında dava açtıklarını belirterek şunları söyledi: "2.5 yıl süren mahkeme sonunda, tarafımıza dün tebliğ edilen kararda, her iki imar planının da iptal edildiğini öğrendik. Bu karar planların tümünü ortadan kaldırmaktadır. Dolayısıyla bu kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren artık uygulaması durmuştur. Beyoğlu'nda bu imar planlarının uygulanması mümkün değil. Bundan sonra yapılması gereken şey, bu kararın muhatabı olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi ve yine koruma amaçlı imar planı olduğu için, bu planları onaylamak zorunda olan koruma kurullarının, mahkeme kararında belirtilen gerekçelere uygun olarak yeni 1/5000 ve 1/1000 planlarını yeniden hazırlaması gerekiyor. İNSAN ODAKLI DEĞİL Mahkeme kararı gerekçeli kararında özet olarak şunu söylüyor. Bu planların koruma amacından ve korumaya ilişkin yasal mevzuattaki kurallara uzak olduğu, yasal mevzuatta aranan kurallara da uygun olmadığı ifade ediliyor. Somut birkaç örnek vermek gerekirse, turizmin ön plana çıkarıldığı ama bunu yaparken Beyoğlu'nun yerel özelliğinin göz ardı edildiği, kültür odaklı turizm yerine ticaret ve hizmet odaklı turizme ağırlık veren bir planlamanın tercih edildiği, özelliği gelir düzeyi yüksek turistlere yönelik bir planlamanın tercih edildiği, oysa bölgenin burada yaşayan ve çalışan insanlarla kendine özgü bir renkliliği olduğu ve bunun ihmal edildiği, burada yaşayan insanların kentten ve Beyoğlu'ndan uzaklaştırmaya yönelik kararlar içerdiğini ifade ediyor. Bunlar özellikle son dönemde toplumun tepkisini çeken gerekçeleri de ortaya koyuyor. Kentlerin, içinde yaşayan insanlardan bağımsız olarak planlanamayacığını bir kez daha bize göstermiş oldu. Sonuçları itibariyle bizim için çok önemli. Beyoğlu ilçesine ilişkin bir planın iptalini öngörse de sonuçları bakımından bundan sonra idarelere göstereceği yol açısından önemli. Çünkü bundan sonra yapılması gereken planlama sürecinde burada yaşayan halkın bu sürece katılması şart. Bu kısaca katılım ilkesi olarak tanımlanıyor ve göz ardı edilemeyeceği açıkça vurgulandı. KAPSAM DIŞINDA KALDILAR Tarlabaşı özel bir statüde yenileme alanı olarak ayrıldığı için planın kapsamı dışındaydı. Yine meydandaki ulaşım projesi de bu dava konusu ettiğimiz planlardan daha sonraki bir tarihte planda yapılmış tadilat olarak gündeme geldi. Zaten o planla ilgili olarak başka bir mahkeme tarafından verilmiş başka bir iptal kararı var. Bu güne kadar yapılmış uygulamalar dava konusu edilmediyse devam edecek, dava konusu edilmiş veya edilecekse bu karar gerekçe gösterilerek durdurulabilir." TAKSİM'E DİNİ TESİS YAPIMI İPTAL TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Sekreteri Akif Burak Atlar da mahkeme kararıyla birlikte, Galatasaray Lisesi'nin yanındaki açık alana öngörülen katlı otopark projesi ile Taksim Meydanı'ndaki Sular İdaresi'nin arkasında bulunan otoparka yapılacak olan dini tesisin de inşasını iptal ettiğini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562578.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562578.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07b00d2e6a4844129dec84a8db5a383ebf1ed955 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562578.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da tehlikeli pankartlar. - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ziyareti dönüşü Ankara Esenboğa Havalimanı'nda bir konuşma yaptı. Dün akşam sosyal medyada AKP hesaplarından başlatılan "Başbakan'ı karşılama" eylemi, sayı olarak amacına ulaşamasa da AKP'liler Erdoğan'a destek vermek ... - , Pakistan ziyareti dönüşü 'nda bir konuşma yaptı. Dün akşam sosyal medyada hesaplarından başlatılan "Başbakan'ı karşılama" eylemi, sayı olarak amacına ulaşamasa da AKP'liler Erdoğan'a destek vermek için hazırlanan alandaki yerlerini aldı. Erdoğan'ın gelişinden saatler önce 'nın etrafında hummalı bir çalışma başladı. Başbakan'ı en iyi şekilde karşılayabilmek için pankartlar hazırlayan AKP'liler, bu pankartlarda çok ilginç mesajlar verdi. İLK PANKART GAZETELERE AKP örgütleri tarafından hazırlanan pankartlar arasında en dikkat çekenlerden biri, , ve gazeteleri için hazırlanan pankarttı. Üç gazeteye birden gönderme yapılan pankartta şu yazıyordu: İKİNCİ PANKART CEMTE Hazırlanan diğer bir pankartta ise direkt olarak 'in liderliğini yaptığı hedefteydi. Başbakan'ın Erdoğan'ın yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun arkasında Cemaatin olduğunu açıklaması ve, "Bu oyunu bozup, inlerine gireceğiz, didik didik edeceğiz" sözlerinin ardından savaş netlik kazanmıştı. Cemaate karşı açılan pankartta da bu savaşın açık bir sloganıydı. Bu pankartta yazanlara benzer bir slogan, Erdoğan'ın olayları sırasında Tunus'a yaptığı ziyaretinden dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yapılan karşılamada gerçekleşmişti. O karşılama öncesinde "" demişti. Bu sözlerin ardından da, "Yol ver gidelim, Taksim'i ezelim" sloganlarıyke karşılanmıştı. Başbakan Erdoğan, o gün olduğu gibi bugün de bu tavrı tebessüm ederek karşıladı. ÜÇÜNCÜ PANKART CEMTİN YAYINLARINA Erdoğan için hazırlanan en dikkat çekici pankartlardan bir diğerinde de Cemaatin yayın organları vardı. Başta Zaman gazetesi olmak üzere, Kırık Testi ve Sızıntı yayınları için de pankart hazırlandı. Her iki dergi de Cemaatin ve Fethullah Gülen'in görüşlerine göre hazırlanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562580.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562580.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..802a76573122c6d196bd40143bf2fb54ed34562f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562580.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet Bölündü mü?. Cemaat ve Fethullah Gülen'in sözcüsü Hüseyin Gülerce, AKP ile barışma şartlarını açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562610.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562610.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e810931214d240e6c57c7536674c062da022f379 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562610.txt @@ -0,0 +1 @@ +Silahlı korumalarla gelen Suriyeli kim?. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, 20 Aralık 2013 tarihinde Ankara Numune Hastanesi'ne uzun namlulu silahlı ve kamuflaj yelekli iki kişinin refakatinde getirilen Suriyeli şahsın Özgür Suriye Ordusu isimli Suriyeli muhalif örgüte mensup bir komutan olduğu iddiaları ile ilgili olarak ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, 20 Aralık 2013 tarihinde Ankara Numune Hastanesi'ne uzun namlulu silahlı ve kamuflaj yelekli iki kişinin refakatinde getirilen Suriyeli şahsın Özgür Suriye Ordusu isimli Suriyeli muhalif örgüte mensup bir komutan olduğu iddiaları ile ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM'ye soru önergesi sundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu'nun iddialarla ilgili olarak soru önergesi şöyle; "Üçüncü yılını doldurmak üzere olan Suriye'deki iç savaş Suriye'yi her yönden tüketmeye ve bölgemizin güvenliğini tehdit etmeye devam etmektedir. Komşu ülkedeki savaşta, Suriye rejiminin karşısında yer alan AKP Hükümeti'nin Suriye rejimine muhalif gruplara destek verdiğine ilişkin saygın basın kuruluşları bugüne kadar sayısız haber yapmışlardır. Suriyeli muhaliflerin açıklamaları da bu haberleri doğrular niteliktedir. Son olarak, 20 Aralık 2013 tarihinde Ankara Numune Hastanesi'ne uzun namlulu silahlı ve kamuflaj yelekli iki kişinin refakatinde getirilen Suriyeli şahsın Özgür Suriye Ordusu isimli Suriyeli muhalif örgüte mensup bir komutan olduğu iddia edilmektedir. Silahlı refakatçilerin işlemler için yazı isteyen doktorlara "Biz Türk askeriyiz. Hastanın işlemleri için polis de gelecek. İşlemleri başlatın.ö dedikleri ve sonrasında gelen istihbarat elemanlarının girişimleriyle Suriyeli şahsın farklı bir isimle hastaneye yatırıldığı ileri sürülmektedir. Söz konusu hastanın belirtilen şekilde hastaneye getirilmesi, kendisine refakat edenlerin hastane personeline kimlik göstermemeleri ve istihbarat elemanı olduğu ileri sürülen şahısların meseleye müdahale etmesi soru işaretleri yaratmıştır. Bu durumda yanıtlanması istenen sorular şunlardır: 1) 20 Aralık 2013 gecesi Ankara Numune hastanesine getirilen Suriyeli şahıs kimdir? 2) Kendisini hastaneye getiren silahlı ve kamuflajlı kişiler kendilerini Türk askeri olarak tanıtmışlardır. Bu doğru mudur? Doğruysa, Suriye muhalefetine mensup bazı kişiler güvenlik birimlerimiz tarafından mı korunmaktadırlar? 3) Suriye muhalefetinin önemli isimlerinden olduğu ileri sürülen söz konusu şahsın belirtilen şekilde hastaneye getirildiği hangi resmi makamların bilgisi dahilindedir? 4)Söz konusu şahsın farklı bir isimle hastaneye yatışının gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir. Bu doğruysa, bunun gerekçesi nedir? 5)Bahse konu durum hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmadıysa sebebi nedir? 6) Silahlı Suriye muhalefetine mensup kişilerin Ankara Numune hastanesine silahlı ve kamuflajlı korumalar eşliğinde getirilmesinin açıklaması nedir?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562631.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562631.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7b474313f6e34ea63131486fd09cd8ec0c963243 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562631.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD – Türkiye görüşmelerine "kuşku" iptali. ABD'li New York Times gazetesi, Türkiye ve ABD diplomatları arasında geçen hafta planlanan görüşmenin karşılıklı kuşkular nedeniyle iptal edildiğini yazdı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu süreciyle birlikte Ankara-Washington hattı arasında ipler gerilirken Amerikan New York Times gazetesi iki ülke diplomatları arasında ... ABD'li New York Times gazetesi, Türkiye ve ABD diplomatları arasında geçen hafta planlanan görüşmenin karşılıklı kuşkular nedeniyle iptal edildiğini yazdı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu süreciyle birlikte Ankara-Washington hattı arasında ipler gerilirken Amerikan New York Times gazetesi iki ülke diplomatları arasında geçen hafta planlanan görüşmenin karşılıklı kuşkular nedeniyle iptal edildiğini yazdı. "ABD ile Türkiye arasında artan güvensizlik kamuoyu önünde sergileniyor" başlıklı haberde, "Son yıllarda krizler üzerine bir araya gelmek, iki ülke arasındaki ilişkinin bir çeşit özelliği haline gelmişti. Bu nedenle geçen hafta diplomatlar arasında planlanan bir toplantının bir istişareden çok, bir pusuya, tuzağa benzediği için iptal edilmesi, azalan güvenin özellikle rahatsız edici bir işareti oldu" denildi. Habere göre, Başbakan Tayyip Erdoğan'a yakın çevre ile ilgili yolsuzluk soruşturması hızla yoğunlaşırken geçen haftanın sonuna doğru Türk Dışişleri Bakanlığı, krizi görüşmek için bir aracı yoluyla ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone ile toplantı talebinde bulundu. Bu isteği görüştükleri Amerikalı ve Türk yetkilililere dayandıran gazete, ABD'li diplomatların günlerce özel olarak "Türklerin dikkati başka yollara çekmek için soruşturmanın yabancı bir komplo olarak göstermekden kaçınmaları yönünde ricada bulunduklarını" ancak cumartesi günü planlanan toplantıdan önce hükümet yanlısı gazetelerin Ricciardone ile ilgili haberleri yayımladıklarını bildirdi. Erdoğan'ın elçinin sınır dışı edilebileceği imasının hatırladıldığı haberde, ortak bir şüphenin günün kalanına yansıdığı ve ABD tarafının görüşmeyi iptal ettiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562632.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562632.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dfc0c881c717c55b07fdba1ff7696b7373a8b1ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562632.txt @@ -0,0 +1 @@ +Egemen Bağış'a istifa çağrısı. Tanrıkulu'nun Bağış'ı istifaya davet eden açıklaması şöyle: "Hükümet üyelerinin doğrudan veya dolaylı olarak bulaştıkları yolsuzluk ve rüşvet iddiaları karşısında geç de olsa iki bakanın istifa etmeleri olumludur. Ancak herkesten önce yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ismi anılan AB Bakanı ve Başmüzakereci ... Tanrıkulu'nun Bağış'ı istifaya davet eden açıklaması şöyle: "Hükümet üyelerinin doğrudan veya dolaylı olarak bulaştıkları yolsuzluk ve rüşvet iddiaları karşısında geç de olsa iki bakanın istifa etmeleri olumludur. Ancak herkesten önce yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ismi anılan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın istifa etmesi gerekirdi. Zira Avrupa Birliği'nin temel konsensüslerinden biri de şeffaflık, hesap verebilirlik, hukuka saygı ve insan haklarına duyarlılıktır. AB gibi bir yapıyla Türkiye adına müzakere yürüten bir bakanın yolsuzluk ve rüşvetle anıldığı ve AB'nin temel ilkeleriyle alenen çelişen pozisyonu malum olduğu halde istifa etmemesi kendisi adına yüz kızartıcıdır. Öte yandan Avrupa Birliği'nin de ismi yolsuzluk ve rüşvetle anılan ve hakkında ciddi iddialar bulunan bir kabine üyesiyle müzakereleri sürdürmemesi gerekmektedir. Sayın Bağış hiçbir kuşkuya yer kalmayacak biçimde aklanmadığı sürece Türkiye adına AB müzakerelerini sürdüremez. Dolayısıyla derhal istifa etmesi, bakanlığını yürüttüğü AB'nin temel ilkelerine de ne kadar riayet ettiğini, saygı gösterdiğini ortaya koyacaktır. Aksi takdirde ciddi bir itibar kaybı yaşamış bir bakanın AB'nin ilgili birimleri tarafından da ciddiye alınmayacağı açıktır. Yolsuzluk ve rüşvetin arkasında birtakım komplolar aramak, komplo teorileri üretmek, bu erdem dışı davranışa kılıf uydurmaktır. Dolayısıyla ismi yolsuzluk ve rüşvete bulaşmış olan bakanların, başta da Sayın Egemen Bağış'ın, hiçbir komplo teorisinin arkasına saklanmadan erdemlice istifa etmeleri ve haklarındaki iddialar konusunda hesap vermeleri gerekmektedir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562635.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562635.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..344e6f241a67d18bd6ccca8128dfc2086a0ba10b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562635.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den SMS'li uyarı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden bu kez de Büyükelçilik çalışanlarından birinin hükümet aleyhine lobi yaptığına ilişkin iddialara yanıt geldi. Hürriyet'in haberine göre, gazetecilere SMS yoluyla gönderilen Büyükelçilik açıklamasında, "Bazı basın yayın organlarında Amerikan elçiliği çalışanlarını hedef alan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bir kez ... ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden bu kez de Büyükelçilik çalışanlarından birinin hükümet aleyhine lobi yaptığına ilişkin iddialara yanıt geldi. Hürriyet'in haberine göre, gazetecilere SMS yoluyla gönderilen Büyükelçilik açıklamasında, "Bazı basın yayın organlarında Amerikan elçiliği çalışanlarını hedef alan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bir kez daha yinelemek gerekirse, hiç kimse bu tür kasıtlı iftiralarla Türkiye-ABD ilişkilerini tehlikeye atmamalıdır" dedi. Yeni Şafak gazetesinde bugün yayınlanan haberde, "Hem olayları, hem de İstanbul merkezli son operasyon öncesinde ABD Büyükelçiliği siyasi diplomatı Aswin Bijanki'nin bazı STK başkanlarına ziyaret gerçekleştirerek, onları hükümete karşı kurulacak lobiye dahil etmek istediği iddia edildi" haberi yer almıştı. İddianın, Ankara Genç İşadamları Derneği Başkanı Abdullah Değer tarafından doğrulandığı da Yeni Şafak'ın haberinde yer almıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562666.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562666.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d6edaf55437854a2bdb4adc3ca72ecb4180632ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562666.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan, Köşk'e çıkıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Gül ile saat 17:00'de görüşecek. Başbakan Erdoğan şu an Başbakanlık konutunda. Başbakan Erdoğan'ın istifa eden ve belediye başkan adayı olan bakanlar yerine gelecek isimleri Cumhurbaşkanı Gül'ün onayına sunması bekleniyor. Bakan istifalarının ardından Erdoğan, Köşk'e çıkıyor... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Gül ile saat 17:00'de görüşecek. Başbakan Erdoğan şu an Başbakanlık konutunda. Başbakan Erdoğan'ın istifa eden ve belediye başkan adayı olan bakanlar yerine gelecek isimleri Cumhurbaşkanı Gül'ün onayına sunması bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562687.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562687.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b46976a4370d2a44930eb4d924c897a41df30197 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562687.txt @@ -0,0 +1 @@ +Demirören açıkladı; İşte gerçek aşkım. İş adamı Yıldırım Demirören'in kızı ve oğlu olan Yelda Demirören ile Erdoğan Demirören, önceki gece felekten bir gece çaldılar. Asmalımescitte arkadaşlarıyla görüntülenen Yelda Demirören, ''İlk kez Asmalımescit'e geldim ve onu da siz çektiniz'' dedikten sonra Nişantaşı'nda bulunan Sess Bar'da kardeşi ... Önceki akşam Asmalımescit'te görüntülenen Demirören, felekten bir gece çaldı. İş adamı Yıldırım Demirören'in kızı ve oğlu olan Yelda Demirören ile Erdoğan Demirören, önceki gece felekten bir gece çaldılar. Asmalımescitte arkadaşlarıyla görüntülenen Yelda Demirören, ''İlk kez Asmalımescit'e geldim ve onu da siz çektiniz'' dedikten sonra Nişantaşı'nda bulunan Sess Bar'da kardeşi Erdoğan Demirören'le buluştu. Erdoğan Demirören çıkışta kardeşi Yelda Demirören'e sarılarak '' İşte benim gerçek aşkım canım kardeşim istediğiniz kadar çekin'' dedikten sonra evlerinin yolunu tuttular. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562688.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562688.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f82e0fe7cafede79fa52f6068c397cb4f765969 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562688.txt @@ -0,0 +1 @@ +TCDD'ye operasyon!. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCDD'nin yaptığı bazı ihalelerle ilgili ihbarlar üzrerine bir soruşturma yürütüldüğünü ancak konu hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Öte yandan TCDD Genel Müdürlüğü konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulundu. Kurum yaptığı resmi açıklamada, "Söz konusu haberlerde, ... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCDD'nin yaptığı bazı ihalelerle ilgili ihbarlar üzrerine bir soruşturma yürütüldüğünü ancak konu hakkında kamuoyuna yansıyan iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Öte yandan TCDD Genel Müdürlüğü konuyla ilgili olarak bir açıklamada bulundu. Kurum yaptığı resmi açıklamada, "Söz konusu haberlerde, şüpheli oldukları iddia edilen TCDD Genel Müdürü dahil olmak üzere Kuruluşumuzdan diğer bazı isimlere de yer verilmiş olup, haklarında soruşturma yapıldığı yönünde ifadelere yer verilmiştir. Bugüne kadar Kuruluşumuzdan hiç kimsenin ifadesine başvurulmamıştır. İsimleri yazılarak zan altında bırakılan Kuruluşumuz çalışanlarının iddialara ilişkin yasal hakları saklıdır." ifadeleri kullanıldı. Ankara'da yürütülen, çok sayıda kamu görevlisi ve işadamının şüpheli olduğu Yüksek Hızlı Tren Soruşturması, değiştirilen Adli Kolluk Yönetmeliği ile deşifre olmuş, gazeteci Ahmet Şık savcılık tarafından başlatılmak istenen ancak polisin emre uymadığını iddia ettiği operasyonlar ve gözaltı lisetisini  sosyal paylaşım sitesindeki hesabında yayımlamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562696.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562696.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fa6a14620110229412c862dcdababb76034ea605 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562696.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın hedefindeki Sinan Aygün'den açıklama. - Başbakan Erdoğan bugün yaptığı konuşmada CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün'ü hedef alarak CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Halkbank Genel Müdürü Süleyman ... - Başbakan Erdoğan bugün yaptığı konuşmada CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün'ü hedef alarak CHP Lideri 'na yüklendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın, evinde ayakkabı kutuları içinde bulunan 4.5 milyon dolarla ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan "Eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben CHP'nin genel müdürüne soruyorum. Evinden 2,5 milyon Euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız?" dedi. AYGÜN'DEN İDDİALARA CEVAP: GEMİCİK BİLE ALAMAM! Başbakan'ın Erdoğan'ın hedefindeki CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, 2,5 milyon euro iddialarına twitter hesabından sert yanıtlar verdi. Maddeler halinde açıklama yapan Sinan Aygün şunları yazdı: 1-Başbakan Erdoğan, benim kasamda bulunan 2,5 milyon Euro'yu, rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklanan 2-Halk Bankası Genel Müdürünün evinden çıkan 4,5 milyon dolarla karşılaştırdı. 3- Benim 35 yıllık bir ticari hayatım var. Kasamdaki para rüşvet değil,  alın teriyle kazanılmıştır. 4-Halk Bankası genel müdürünün 22 yıllık memuriyeti var. Bütün maaşını biriktirse bu kadar para biriktiremez. 5-Halk Bankası genel müdürüyle beni karşılaştırmak, ne vicdana, ne matematiğe, ne kimyaya, ne cebire, ne de geometriye sığar. 6-Benim için normal bir birikim olan 2,5 milyon Euro ile bir "GEMİCİK" değil "YATCIK" bile alamam. 7-MASAK, yaptığım işlere bakarak, "Sinan Aygün'ün 2,5 milyon Euro ve üzerinde servete sahip olmasının mümkün olduğunu" raporunda bildirdi. 8-Bütün hayatımın incelendiği MASAK raporunda, herhangi birinden rüşvet aldığıma, haksız kazanç sağladığıma ilişkin tek bir satır yoktur 9-MASAK raporunda,"Aygün'le Ergenekona üye olmakla suçlanan kişiler arasında herhangi bir para alışverişine rastlanmadığı" tespit edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562697.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562697.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..91011a0fa71b0077d754164d449ce1679653f423 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562697.txt @@ -0,0 +1 @@ +Flaş iddia: Vali ve Emniyet Müdürü'ne soruşturma. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 kişinin gözaltına alınacağı operasyonu, şüphelilere haber verdikleri ve soruşturmayı sızdırdıkları gerekçesiyle Vali Hüseyin Mutlu, Emniyet Müdürü Selami Altınok ve Mali Şube Müdürü hakkında soruşturma başlattı. gercekgundem'in edindiği bilgiye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 30 kişiyi kapsayan soruşturmaya ... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 kişinin gözaltına alınacağı operasyonu, şüphelilere haber verdikleri ve soruşturmayı sızdırdıkları gerekçesiyle Vali Hüseyin Mutlu, Emniyet Müdürü Selami Altınok ve Mali Şube Müdürü hakkında soruşturma başlattı. gercekgundem'in edindiği bilgiye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı, yaklaşık 30 kişiyi kapsayan soruşturmaya ilişkin olarak sabah 11.00'de düğmeye bastı. Operasyonda gözaltına alınacak kişilerin isimleri polise gönderilmesine rağmen, operasyon başlamadı. Savcılık bunun üzerine, Emniyet Müdürlüğü'nü uyardı ve operasyonun başlamıs için talimat verdi. Saat 15.50'de ise Savcılık Vali, Emniyet Müdürü ve Mali Şube hakkında soruşturma başlattı. Operasyonun, TMK 10 ve TMK 8. maddeden başlatıldığı öğrenildi. Bu maddelerin, "terönün finansmanı"nı kapsadığı biliniyor. Gözaltına alınacak olan kişilerin, Yasin El Kadı'ya mali destek sağladığı iddia ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562750.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562750.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..995e4ddfb27fcb01f75cf4ea414bc2fe5950b0e2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562750.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mali şubedeki hard diskler çalındı mı?. İstanbul'da yürütülen ve aralarında 3 bakanın oğlunun da şüpheli olarak yer aldığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili skandal bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre, sorguların yapıldığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'deki bilgisayarların hard disklerinin bir kısmı çalınırken bir kısmı ise ... İstanbul'da yürütülen ve aralarında 3 bakanın oğlunun da şüpheli olarak yer aldığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili skandal bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre, sorguların yapıldığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'deki bilgisayarların hard disklerinin bir kısmı çalınırken bir kısmı ise silindi. Ancak bilgisayarlardaki verilerin yedek olduğu, soruşturmaya ilişkin asıl verilerin ise savcı 'ün talimatıyla adli emanette tutulduğu belirtildi. Verilerin aslı savcılıkta 3 bakanın istifasına yol açan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda şüphelilerin sorgularının yapıldığı Mali Şube Müdürlüğü'nde bilgisayar hard disklerinin çalındığı iddia edildi. Edinilen bilgiye göre, soruşturmaya ilişkin çok gizli bilgi ve belgeler ile şüpheli ifadelerinin bulunduğu hard disklerin bir kısmı, bilgisayarlardan sökülerek çalınırken, bir kısmının da hafızası, geri dönüştürülemeyecek biçimde silindi. Bilgisayarlardaki verilerin, yedek veri olduğu, asıllarının ise adli emanette tutulduğu belirtiliyor. Hard disklerin, soruşturmanın içeriğini öğrenmek isteyen kişi yada kişilerce çalındığı düşünülüyor. Olay üzerine soruşturma başlatıldığı, verilerin asıllarının ise savcılıkça adli emanette saklandığı ifade ediliyor. Tutanak tutmuştu Soruşturmanın başındaki Başsavcı , şüphelilerin gözaltında olduğu esnada, emniyete giderek, bakan çocuklarının da aralarında bulunduğu şüphelilere sorulacak soruların mühürlü bir örneğini alarak, tutanak tutmuştu. DENİZ FENERİ GİBİ... Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V soruşturmasında da, şüphelilerin iş yerlerinde yapılacak aramayı önceden haber alarak, bilgisayarlardaki gayrı resmi muhasebe kayıtlarını sildikleri ortaya çıkmıştı. Şüphelilere, arama kararını önceden haber veren köstebeğin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın koruma müdürü Ali Karabağ ile Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz olduğu iddia edilmişti. İfadelerine başvurulan Karabağ ve Korkmaz haklarındaki suçlamaları reddederken, soruşturmaya atanan yeni savcılar olayla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Kararda, "savunmaların aksinin ispatlanamadığı, Karabağ ve Veli Korkmaz'ın aramaları haber verdiği şüphesi oluşmuş ise de bu şüphenin kamu davası açmak için yeterli olmadığı, şüpheliler Korkmaz ve Karabağ'ın suç örgütü kurduklarına ve soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiklerine dair haklarında kamu davas açmaya yeterli şüphe uyandıracak delil bulunmadığı anlaşılmıştır" denilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562780.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562780.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..92a13c2ea0af4dd6aed25b656c1a06e52685ce57 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562780.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu: Şu an bir devlet krizi yaşanıyor.  Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle: "Bunu bir devlet krizi olarak tanımlayabiliriz. Anayasada güçler ayrılığı ilkesi var. Yasama ve yürütmenin kavgasını görüyoruz burada. Geldiğimiz noktada daha önce yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun bir şekilde kapatılmasına yönelik yürütme organının çabasını görüyoruz." "Yürütme organı ...  Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle: "Bunu bir devlet krizi olarak tanımlayabiliriz. Anayasada güçler ayrılığı ilkesi var. Yasama ve yürütmenin kavgasını görüyoruz burada. Geldiğimiz noktada daha önce yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun bir şekilde kapatılmasına yönelik yürütme organının çabasını görüyoruz." "Yürütme organı ucu kendisine dokunduğu için bu konuyu kapatmaya çalışıyor. Ben bunu ilk duyduğumda Allah kimsenin başına vermesin dedim. Gerçekten acı bir olay. Ben 27,5 yıl kamuda çalıştım, böyle bir olaya hiç tanık olmadım. Yolsuzluk olaylarına tanık oldum ama böylesi bir olaya tanık olmadım. Cumhuriyet tarihinde de bir ilk olabilir. Ben olayı iki parçalı görüyorum. Bir ortada bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu var. Operasyon kime karşı yapılır? Çeteye karşı. Yasadışı bir örgüte karşı polisin yaptığı yargı destekli bir operasyon. Bu birinci aşama. Bu aşama sayın başbakana ulaştığında ben başbakandan kimse olaya müdahale etmesin, gerçekler ortaya çıksın, istersen benim oğlum, isterse babam olsun yolsuzluk ortaya çıksın demesini beklerdim. Bunu deseydi hiç kimse bir şey söyleyemezdi." "Kendisinden, çocuklarından, bakanlarından kaygı duymaya bir başbakan benim dediğim gibi davranırdı. Olay ortaya çıktığı gün üç bakan programını iptal etti ve Ankara'dan ayrılmadı. Eğer bir bakan endişe duymuyorsa programına devam ederdi. Ardından polisler görevden alınmaya başladı. 11 yıldır siz görevdesiniz. Bu polisleri kim atadı, siz atadınız. Biz yolsuzluk çıktı diye sevinmiyoruz, tam tersine üzülüyoruz. Neden devlette bu oluyor, olmaması gerekiyordu. Ben sayın başbakana sordum, bir bankanın genel müdürünün evinden milyonlarca euronun ortaya çıkması çetenin işi mi? Ben kamuya Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı aylıktan çok daha fazlasını alarak başladım. Benim çocuklarım da ortada. Efendim her evde para bulunur. Hayır efendim evde bu kadar para bulunmaz. Bu halkın aklıyla alay etmektir. Ben soruyorum kimin evinde bu kadar para bulunuyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562781.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562781.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5120b9ef87bd17a3344420b011e6d3ecb3aa7aa9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562781.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakanların istifaları dış basında. İşte uluslararası basında çıkan ilk haberler: AFP: Türkiye'deki rüşvet soruşturmasının ardından istifasını açıklayan Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, görevinden ayrılan üçüncü bakan olurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da aynı yolu izlemeye çağırdı. Bayraktar, "Bakanlık ve milletvekilliği görevimden ayrılıyorum... Başbakan'ın da istifa ... İşte uluslararası basında çıkan ilk haberler: AFP: Türkiye'deki rüşvet soruşturmasının ardından istifasını açıklayan Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, görevinden ayrılan üçüncü bakan olurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da aynı yolu izlemeye çağırdı. Bayraktar, "Bakanlık ve milletvekilliği görevimden ayrılıyorum... Başbakan'ın da istifa etmesi gerektiğine inanıyorum" dedi. Bayraktar, Başbakan Erdoğan'a aynı yoldan yürüme çağrısı yapan tek bakan oldu. Türkiye'de Erdoğan hükümetini rahatsız eden büyük yolsuzluk skandalı kapanına kısılan ekonomi ve içişleri bakanları da istifasını açıklamıştı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler'in istifaları, kabinede revizyona gitmesi beklenen Başbakan Erdoğan'ın yurt dışından dönmesinin hemen ardından gelmişti. Bloomberg: Muhalefet öncülüğünde İstanbul'un göbeğinde gerçekleştirilen hükümet karşıtı gösterilerden altı ay sonra, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bu kez 11 yıl boyunca iktidarda kalmasına yardımcı olan müttefikleriyle savaşıyor. Erdoğan'ın müttefiklerinin rüşvet soruşturması kapsamında gözaltına alındığı iktidar mücadelesi, sadece polis ve yargıyı bölmekle kalmadı; aynı zamanda İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın istifasına neden oldu. Söz konusu iktidar savaşının sonucu, darbe girişimi olarak tanımladığı bu operasyonla mücadele edeceğini söyleyen 59 yaşındaki Başbakan'ın kaderini ve bırakacağı mirası da belirleyebilir. AK Parti üyeleri, operasyondan Gülen Hareketi'ni sorumlu tutuyor. Gülen ile Erdoğan bu yıl içinde ters düşünce, Türkiye'de çok partili sisteme geçilmesinden bu yana en uzun süreli siyasi istikrarın yakalandığı ortaklık da bozulmuş oldu. Reuters: Türkiye'deki üst düzey yolsuzluk soruşturması kapsamında istifa eden üçüncü bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar oldu. Bayraktar'dan kısa süre önce de İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, hükümet ile yargıyı karşı karşıya getiren ve yabancı yatırımcının güvenini sarsan yolsuzluk soruşturması nedeniyle istifa etmişti. Güler ve Çağlayan'ın oğulları, rüşvet suçlamasıyla 17 Aralık'ta tutuklanan 24 kişi arasındaydı. Bayraktar'ın oğlu da soruşturma kapsamında kısa süreliğine gözaltına alınmıştı. Associated Press: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müttefiklerini hedef alan ve 10 yılı aşkın süredir devam eden iktidarının en kötü siyasi krizlerinden biri haline gelen yolsuzluk ve rüşvet skandalında oğulları gözaltına alınan üç bakan istifa etti. Associated Press: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müttefiklerini hedef alan ve 10 yılı aşkın süredir devam eden iktidarının en kötü siyasi krizlerinden biri haline gelen yolsuzluk ve rüşvet skandalında oğulları gözaltına alınan üç bakan istifa etti. BBC: Oğulları yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Türk Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler, görevlerinden ayrıldı. Birkaç saat sonra Çevre Bakanı bir Türk televizyonuna görevini bıraktığını açıkladı. "Bu milletin ve ülkenin iyiliği için, başbakanın istifa etmesi gerektiğine inanıyorum" dedi. Bayraktar, kendisinin skandalda suçlanmadığını ancak başbakanın istediği kişiyi görevden alma hakkı olduğunu belirterek, "Ama ben istifa baskısını kabul etmiyorum çünkü soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü başbakanın talimatıyla yapıldı" diye konuştu. Soruşturma kapsamında devlete bağlı Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan dahil 24 kişi suçlanıyor. Çağlayan, yaptığı açıklamada, soruşturmayı "çirkin bir oyun" olarak niteledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, soruşturmayı iktidarının altını oymak için kullanan rakiplerinin "ellerini kırmakla" tehdit etmişti. El Cezire: Türkiye'de üç bakanın oğullarının ve tanınmış işadamlarının tutuklandığı üst düzey bir yolsuzluk operasyonu, iki bakanın istifasını getirdi. Yazılı bir açıklama yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan istifasını beyan ederken, söz konusu yolsuzluk soruşturmasını Türkiye'ye ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne karşı kurulan "kirli bir tezgah" olarak tanımladı. İçişleri Bakanı Muammer Güler de Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, operasyonun başladığı 17 Aralık'ta Erdoğan'a istifa etmeye hazır olduğunu söylediğini belirtti. Güler, istifasını resmen bu sabah sunduğunu sözlerine ekledi. New York Times: Erdoğan hükümetini zorlayan ve ülkeyi kutuplaştıran derin yolsuzluk skandalında, iki Türk bakan istifa etti. Soruşturma; geçen yaz liberal ve laik protestocular öncülüğündeki hükümet karşıtı gösterilerle boğuşan hükümete yönelik en güçlü meydan okuma girişimi olmaya aday. Wall Street Journal: Türk hükümeti üç bakanın istifasıyla sarsıldı. Ülkenin siyasi yapısını ve piyasalarını da sarsan bu olay, üst düzey yolsuzluk davasındaki ilk yaprak dökümü oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562782.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562782.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..968ade46f75722ce8ad38c0889b99e011d52f71d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562782.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni kabine Gül'e sunuldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın ardından Resmi Konutu'na geçti. Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesi ve yeni kabine listesini sunması bekleniyordu. Ancak Cumhurbaşkanı-Başbakan görüşmesi gerçekleşmedi. Abdullah Gül akşam saatlerinde Köşk'ten ayrılarak Cumhurbaşkanı Konutu'na geçti. ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın ardından Resmi Konutu'na geçti. Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'ne çıkarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesi ve yeni kabine listesini sunması bekleniyordu. Ancak Cumhurbaşkanı-Başbakan görüşmesi gerçekleşmedi. Abdullah Gül akşam saatlerinde Köşk'ten ayrılarak Cumhurbaşkanı Konutu'na geçti. Başbakan Erdoğan ise Başbakanlık Resmi Konutu'nda Başbakan Yardımcısı , Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile görüştü. Beklenen 21.40'da geldi. Başbakan Erdoğan, kabine listesini sunmak üzere, Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda Cumhurbaşkanı Gül ile bir araya geldi. Başbakan Erdoğan'ın görüşme sonrası açıklama yapması bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562783.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562783.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..702e5515134834bee7481626f4010bd826ff22b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562783.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adnan Şenses vefat etti. Ayaklarında şişme olduğu ve son dönemde hayli zayıflayıp 56 kiloya kadar düştüğü öğrenilen Adnan Şenses, (78) eşi ve yeğeni tarafından Okmeydanı'ndaki Memorial Hastanesi'ne götürülmüştü. Uzun zamandır kanser tedavisi gören ünlü sanatçı son olarak perşembe günü genel sağlık durumunda bozulma ve ... Ayaklarında şişme olduğu ve son dönemde hayli zayıflayıp 56 kiloya kadar düştüğü öğrenilen Adnan Şenses, (78) eşi ve yeğeni tarafından Okmeydanı'ndaki Memorial Hastanesi'ne götürülmüştü. Uzun zamandır kanser tedavisi gören ünlü sanatçı son olarak perşembe günü genel sağlık durumunda bozulma ve şikayetlerin artışı sebebiyle hastaneye kaldırılmış ve kardiyoloji, onkoloji ve hematoloji bölümlerinde müşahade altına alınmıştı. Sanatçı dostlarının iyileşmesi için dua ettiği Adnan Şenses ne yazık ki hayranlarının ve arkadaşlarının dualarına yanıt veremedi ve aramızdan ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562785.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562785.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..41cf5fe30515b0f4e4873935d9624b76d862fe58 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_25/2562785.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye sokakta!. 17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ismi geçen üç bakanın bugün istifa etmesinden sonra başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Kocaeli ve Mersin'de protesto gösterileri düzenleniyor. KADIKÖY ANKARA İZMİR MERSİN KOCAELİ \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562856.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562856.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c452ff73ee9558cd5f83a5652fd0f7a5d343ba6d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562856.txt @@ -0,0 +1 @@ +Efkan Ala temizlik listesiyle geliyor. Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı'na getirilmesinin altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Devlette paralel yapı kurmak isteyenler devletin kurumları içerisine sinenler şunu bilesiniz ki istediğiniz kadar oralara yerleşin. İninize gireceğiz ininize. Didik didik edeceğiz ve devletin içindeki bu örgütleri teşhir edeceğiz. Türkiye'yi ... Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı'na getirilmesinin altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Devlette paralel yapı kurmak isteyenler devletin kurumları içerisine sinenler şunu bilesiniz ki istediğiniz kadar oralara yerleşin. İninize gireceğiz ininize. Didik didik edeceğiz ve devletin içindeki bu örgütleri teşhir edeceğiz. Türkiye'yi karanlık örgütlerden kurtaracağız" sözleri yatıyor. CEMT'E YAKIN YAPILANMALARI TASFİYE ETTİ Başbakanlık müsteşarı bürokrasinin en tepesindeki isimdir. Tüm atamalar ondan geçer. Başbakanlık Müsteşarı olmasının ardından Ala'nın devlet içindeki Gülen hareketine yakın yapılanmalara yönelik başta Emniyet ve Milli Eğitim'in çektiği tasfiye operasyonlarının başında yer aldığı biliniyordu. ARTIK 'KARANLIK ÖRGÜTLERDEN' KURTARACAK Başbakan daha 'Didik didik edeceğiz' sözlerini söylemeden devlet içerisinde onlarca kamu görevlisin yeri değiştirilmişti. Efkan Ala'nın İçişleri'nin başına geçmesinin ardından büyük bir tasfiye operasyonunun düğmesine basılmış oldu. MİLLETVEKİLİ OLMADAN KABİNEYE GİRDİ İçişleri Bakanı olan Efkan Ala, yapılan değişiklik ile, milletvekili olmadan kabineye dışarıdan gelen tek isim oldu. Daha önce de Ahmet Davutoğlu, milletvekili olmadığı halde kabineye girmişti. EFKAN ALA KİMDİR? Efkan Ala İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi 1987 mezun oldu. İki yıl Sakarya Valiliği maiyet memurluğu, bir yıl İngiltere'de hizmet içi eğitimden sonra, ikişer yıl Dernekpazarı, Kabataş ilçelerinde kaymakamlık, Tunceli'de vali yardımcılığı yaptı. Efkan Ala İçişleri Bakanlığı'nda Eğitim Şube Müdürlüğü, İller İdaresi Daire Başkanlığı,Turizm Bakanlığı'nda Eğitim Genel Müdürlüğü ve Müşavirlik görevlerinde bulundu. Batman valiliğinden sonra 14 Eylül 2004 tarihinde Diyarbakır Valiliği'ne atandı. 10 Eylül 2007'de Başbakanlık Müsteşarlığı görevine getirilmiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562857.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562857.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0242ce89740dafed9fec174e9c2ceaf5882c0586 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562857.txt @@ -0,0 +1 @@ +Egemen Bağış, kabinede yok. Sabah saatlerinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın istifasıyla başlayan dalga İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın bakanlık görevlerinden istifa etmeleriyle devam etti. Bu üç bakanın bakanın istifa etmesinin ardından Twitter'da yapılan yorumlarda Egemen Bağış'ın da istifa ... Sabah saatlerinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın istifasıyla başlayan dalga İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın bakanlık görevlerinden istifa etmeleriyle devam etti. Bu üç bakanın bakanın istifa etmesinin ardından Twitter'da yapılan yorumlarda Egemen Bağış'ın da istifa ettiği söylentileri yayıldı. İSTİFA ETMEDİ AMA KABİNEDE DE YER ALMADI Gündüz yaşanan bu gelişmelerin ardından Başbakan'ın üzerinde çalıştığı yeni kabine merakla bekleniyordu. Akşam saatlerinde Köşk'e çıkan Başbakan Cumhurbaşkanı ile yeni kabineyi görüştü. Görüşmenin ardından açıklanan yeni kabine de hakkında 1.5 milyon TL rüşvet aldığı söylentileri dolaşan Egemen Bağış'ın yer almaması dikkat çekti. Egemen Bağış'ın başında olduğu Avrupa Birliği Bakanlığı ve Başmüzakereciliğe Mevlüt Çavuşoğlu atandı. İŞTE BAĞIŞ'IN İLK TWEETİ \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562859.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562859.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..26f697601f16919b89a19086d3268783b2ada6b8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562859.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan kabineyi açıkladı. Başbakan Yardımcılığına Emrullah İşler getirildi. Bekir Bozdağ Adalet Bakanlığı'na Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına Mevlüt Çavuşoğlu AB Bakanlığına Fikri Işık Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına İdris Güllüce Çevre ve Şehircilik Bakanlığına Nihat Zeybekçi Ekonomi Bakanlığına Samsun ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562876.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562876.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d84b48f10a026edd694c06e24bec89cba3e1dbf0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562876.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara ve İzmir'de sürpriz olabilir!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 bakanlıkta değişikliğe gitti. Başbakan Erdoğan yeni kabineyi belirledi... İşte kırmızı plakayı alacak yedi isim... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562918.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562918.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28a3e387f256f00712ba6c4da2466faa3aa393d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562918.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY'de sürpriz istifa. Türk Hava Yolları'nda 2009 yılından bu yana Kurumsal Gelişim ve Bilgi Teknolojileri Başkanlığı görevini yürüten ve öncesinde 2001 - 2005 yılları arasında Ülker Grubu'nda Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Müdürü olarak görev yapan Adnan Metin, beklenmedik bir kararla görevinden ayrıldı. Airporthaber'de ... Türk Hava Yolları'nda 2009 yılından bu yana Kurumsal Gelişim ve Bilgi Teknolojileri Başkanlığı görevini yürüten ve öncesinde 2001 - 2005 yılları arasında Ülker Grubu'nda Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Müdürü olarak görev yapan Adnan Metin, beklenmedik bir kararla görevinden ayrıldı. Airporthaber'de yer alan bilgiye göre, Adnan Metin'in ayrılığına ilişkin olarak başkanlık departmanının müdürlüğe bağlanmasının gerekçe olduğu iddia edilirken bir başka iddiaya göre ise hükümet-cemaat çatışmasının bu kararda etkili olduğu öne sürüldü. 1996 yılında Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Metin Adnan Metin'den boşalan koltuğa başkan yardımcısı Kerem Kızıltunç'un vekalet etmesine karar verildi. Atama kararını THY Genel Müdürü Temel Kotil duyurdu. YENİ ATAMALAR THY'de ayrıca, Seyahat Yönetimi Müdürlüğü'nün Seyahat ve Zaman Yönetimi Müdürlüğü olarak değiştirilmesine ve Eğitim Başkanlığı'nda Ticari ve Yer Hizmetleri Eğitim Müdürü olarak görev yapan Muhittin Hasan Uncular'ın Seyahat ve Zaman Yönetimi Müdürü olarak atanmasına, Yurtdışı Çalışma İlişkileri Müdürlüğü'nün Yurtdışı Çalışma İlişkileri Şefliği'ne tadil edilerek Yurtdışı Personel Yönetimi Müdürlüğü'ne bağlanmasına, Uçuş Personeli Yönetimi Müdürlüğü'nün kurulmasına ve İstihdam, Organizasyon ve Projeler Başkanlığı bünyesinde görev yapan Hadice Meryem Okumuş'un Uçuş Personeli Yönetimi Müdürü olarak atanmasına karar verildi. Ayrıca, Yurtdışı Çalışma İlişkileri Müdürü olarak görev yapan Serdar Uygur İstihdam, Organizasyon ve Projeler Başkanı olarak, Ali Uysal ise kurum dışından Hukuk Müşaviri olarak atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562920.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562920.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e0b45cc7055e9bbd5b36a8f36362ae5c6e4d344e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562920.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zafer Çağlayan'dan sert açıklama. Ekonomi Bakanlığı görevinden istifa eden Zafer Çağlayan, devir teslim töreninde çok sert mesajlar verdi. Çağlayan 'ailemi çok ihmal ettim' derken gözyaşlarını tutamadı. Çağlayan'ın açıklamaları özetle şöyle: *İnanıyorum ki Başbakan Erdoğan ve kadrosu olarak bizler bunları daha fazla rahatsız etmeye devam ... Ekonomi Bakanlığı görevinden istifa eden Zafer Çağlayan, devir teslim töreninde çok sert mesajlar verdi. Çağlayan 'ailemi çok ihmal ettim' derken gözyaşlarını tutamadı. Çağlayan'ın açıklamaları özetle şöyle: *İnanıyorum ki Başbakan Erdoğan ve kadrosu olarak bizler bunları daha fazla rahatsız etmeye devam edeceğiz. *Ustalıkla düzenlenen bir komplo ile karşı karşıyayız. Basında bu komplonun başladığı ilk gün saat 07.00'de operasyon başladı. Saat 07:30'da Başbakan'a "görevden affımı istiyorum" dedim. O anda görevimden ruhen ayrılmıştım. 'OLAY BAŞBAKAN'A YÖNELİK' *Makine mühendisiyim. Çeliğin nasıl daha sert olacağını bilirim. Bana düşmanlık yapanlara buradan haykırıyorum. Allah'ın izniyle göreceksiniz herşey gün yüzüne çıkacak. Olay en dürüst en babayiğit çalışan Başbakan'a yöneliktir. *Yokluğu da gördüm zenginliği de. 5 kardeşli 7 nüfuslu ailenin ortanca çocuğuydum. 2007'de siyasete girdim Başbakanımızın davetiyle. 6 buçuk yıldır milletvekili maaşımın tek kuruşuna el sürmedim. Benim maaşımla her ay 100 çocuğumuz burs alıyor. 'FAİZ LOBİSİNİN AYAĞINA BASTIK' *Maalesef ülkemiz üzerinde oynanan bu çirkin tezgahın ekonomimize olumsuz etkisine üzülüyorum. Biz faiz lobisinin ayağına bastık. Hayatımız yettiği sürece faiz lobisinin ayağına değil damarına basmaya devam edeceğiz. *Bu süreçte dış güçlerin etkisi oldu. Düşen faizlerin ardından bugün maalesef faizler yüzde 10'lara dayandı. Şu an dolar tarihi seviyesine geldi. Yaratılmak istenen şey bir kaos Türkiye'yi yeniden ekonomik anlamda sıkıntıya sokmak... *Biz her ekonomik krizden daha başarılı çıkmayı başardık. Herkes yaptığının hesabını verecek. 6 buçuk yıl bakanlık yapmış bir insanım Bakanlık ne bana babamdan kaldı ne de benden çocuklarıma kalacak. Son 4 buçuk yılda buradaki ekibimle, çaycıma varıncaya kadar, rekorlar yazdık. Göreve geldiğimde ihracat 102 milyar dolardı. Şimdi 152 milyar dolara çıkardık. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562925.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562925.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc0c25199c828c5811652e89e3ba762b97173ea8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562925.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esrar eczaneye girdi. Yasa kapsamında, esrar artık Urugay'da onaylanan eczanelerden (ayda 40 gram) satın alınabilecek. Esrar satışını, üretimini ve tüketimini tamamen yasallaştıran ilk ülke olan Uruguay'da, esrar satın almak isteyenlerin 18 yaşın üzerinde ve aylık satışların izlenmesini sağlayan bir veri tabanına kayıtlı olması ... Uruguay Devlet Başkanı Jose Mujica, ülkede esrar üretimi, dağıtımı ve satışının yasallaşmasını öngören yasayı onayladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562928.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562928.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..be0c3510eadca2cabc36bb9496a48c1fe1cf7e7e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562928.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nihat Ergün'den çok sert sözler!. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndaki törende Nihat Ergün görevini, Fikri Işık'a devretti. Ergün devir teslim konuşmasında 'Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanları yoldan çıkarır. Allaha şükür parayla pulla işimiz olmadı. Bu konularda gönlümüz rahat' dedi. Görevi devralan Fikri Işık da ... Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndaki törende Nihat Ergün görevini, Fikri Işık'a devretti. Ergün devir teslim konuşmasında 'Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanları yoldan çıkarır. Allaha şükür parayla pulla işimiz olmadı. Bu konularda gönlümüz rahat' dedi. Görevi devralan Fikri Işık da 'Temiz siyaseti Bakan Ergün'den öğrendim. Çıtayı daha da yukarıya taşıyacağız' diye konuştu. İşte Nihat Ergün'ün açıklamaları: İnsanları neyin yoldan çıkaracağını biliyorum. Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanı yoldan çıkarır. Allaha şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların mevkilerin başından beri geçici olduğunu biliyoruz. Diğer konularla da yakın bir işimiz olmadığını herkes yakından bilir. Bu konularda gönlümüz rahat. Dostlarımızın da sevenlerimizin de gönlü rahat olsun. "DEVLET DEVLET OLMAKTAN ÇIKAR" Şu sırada bir takım cemaat tartışmaları söz konusu. Makamların geçici olduğunu biliyorum. Devletle ilişkilere gelince boyut farklıdır. İnananların inanmayanların ortak organizasyonunu adı devlettir.Anayasa, kanunlarla çalışır. Devlet içerisinde her mezhepten kişi kamu görevlisi olarak görev alabilir. Ancak insanlar mezheplerini, meşreplerini dışarıda bırakmayı bilmelidir. Devlet devlet olmaktan çıkar. Devletle ilişkisi olan insanlar buna hassasiyet göstermelidirler. Yönetilemeyecek kadar büyürse bir yapı kendi kendini yöneten birimler ortaya çıkar. Devlet bunlara bakar, hukuk içerisinde mücadele ederler. Devlette kendini yöneten birim olamaz. Bizim için zaman dolmuş oldu, görev tamamlandı. Sivil süreç başlamış oldu. Bu süreçte yeni dönemde görev alan Fikri Işık Kardeşime teşekkür ediyorum. Gerçekten ve gerçekten çalışkan bir arkadaşımızdır 24 saat çalışır. Gerçekten dürüst bir arkadaşımızdır. Bakanlığımızın bundan sonraki faaliyetlerde çok daha fazla ileri götüreceğini inanıyorum. Herkesin bir üslubu olacaktır. Yeni dönemde başarılar diliyorum. Nihat Ergün'ün sözlerinin ardından Bakan Fikri Işık şu açıklamaları yaptı: GÖREVİ ALIRKEN HERKES GÜZEL SÖZLER SÖYLER Bu görevi bize uygun. İnsanın kalitesi zor zaman ortaya çıkar. Bu görevi alırken herkes çok güzel sözler söyler ama görevlerden ayrılırken söylenen sözler insanın gerçek kalitesini ortaya çıkarır. KENDİSİNDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK 80'li yılların sonundan beri tanışırız. Çok yakın çalışma imkanımız oldu. Kendimi her zaman şanslı sayarım. İnşallah bu görevin üstesinden geliriz. Gerçekten kendisinden çok şey öğrendik. Nihat Ergün'den görevi devir almak benim için bir onurdur. Temiz siyaseti Bakan Ergün'den öğrendim. Çıtayı daha da yukarıya taşıyacağız. "ÜLKEMİZİN OLMAZSA OLMAZI EĞİTİM" Ülkemizin geleceği olarak olmazsa olmazı eğitimdir. Bize düşen bu çalışmaları devam ettirmek. Sayın bakanımızın bıraktığı noktadan devam etmek. Türkiye'nin geleceğini hazırlamak yolunda birlikte devam etmek. Durmak yok yola devam diyeceğiz. Sakın bakanımıza çok çok teşekkür ediyorum. 2023 hedeflerinde bakanlığımızın önemli bir rolü var. Sayın bakanımızın bakan olduğu dönemde de sivil hayatla ilgili düşüncelerini çok iyi bildiğim için, kendisine başarılar diliyorum. Başarılı olacağına da yürekten inanıyorum. Sağ olsun var olsun. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562930.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562930.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4db881f6fad6ff61b3c07eac28284d57f321a91a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562930.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan Mustafa Sarıgül'e tehdit!. Erdoğan'ın Pakistan'dan dönüş yolunda yaptığı açıklamalar gündemi değiştirecek. Erdoğan, 'yolsuzluk ve rüşvet operasyonu'nda tutuklananları savunmasının ardından bir açıklama da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için yaptı. Erdoğan, Mustafa Sarıgül'ü kastederek "o klasörler bu seçim sürecinde çıkabilir. Yenileri de olabilir" dedi. İşte ... Erdoğan'ın Pakistan'dan dönüş yolunda yaptığı açıklamalar gündemi değiştirecek. Erdoğan, 'yolsuzluk ve rüşvet operasyonu'nda tutuklananları savunmasının ardından bir açıklama da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi için yaptı. Erdoğan, Mustafa Sarıgül'ü kastederek "o klasörler bu seçim sürecinde çıkabilir. Yenileri de olabilir" dedi. İşte Hürriyet yazarı Vahap Munyar'ın yazısından o bölüm... Dosyası var diye gönderdikleri 'zat'ı İstanbul'a aday yaptılar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kabine değişikliği ile ilgili soruyu yanıtlarken konuyu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığına getirdi: "Muhalefet son günlerdeki operasyonla birlikte insafsız tarzda verdi veriştirdi. Ağızlarına gelen herşeyi söylediler. CHP de, MHP de aynı şekilde davrandı. Hiçbir adap, edep sınırı yok. Çünkü aynı tezgahta dokunmuşlar. Yolsuzluk dosyalarını en iyi bilen CHP'nin Genel Müdürüdür, Deniz Baykal'dır. Dosyaları açıp bakın, bulursunuz. Baykal, en ağır şekilde kasete muhatap oldu. Dosyası var diye gönderilen zat (Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü kastediyor) getirilip belediye başkanı adayı yapılıyor. Bakarsınız o klasörler bu seçim sürecinde çıkabilir. Yenileri de olabilir. Adama, 'Sen Şişli'de ne yaptın?' diye sorarlar. Eser olarak ortaya ne koydun? Yaptıklarını söyle bakalım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562939.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562939.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6c949dc58abad323ffca7fcb04216fc4368bed03 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562939.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK'dan açıklama!. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonu sonrası gözlerin çevrildiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) uyarılar geldi. Açıklamada kurulun da ikiye bölündüğü görüldü. "Yeni Adli Kolluk Yönetmenliği Anayasaya aykırı. Yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir." denilen açıklamaya ... Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonu sonrası gözlerin çevrildiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) uyarılar geldi. Açıklamada kurulun da ikiye bölündüğü görüldü. "Yeni Adli Kolluk Yönetmenliği Anayasaya aykırı. Yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir." denilen açıklamaya bazı kurum üyelerinin imza atmadığı görültü. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem açıklamaya yönetmelik kanuna aykırı değildir diyerek imza atmazken, diğerleri de HSYK'nın açıklama yapmaması gerektiğini savundu. HSYK'dan yapılan flaş uyarılar şöyle: 1- Kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz temel esaslarıdır. Yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsızlığı korunan yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir. 2- 21.12.2013 tarihli "Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile Anayasa'nın 144, 159 ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157, 160, 161, 164 ve 167 inci maddelerine açıkça aykırıdır. 3- Anayasamıza göre herkes ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Devlet organları ve idare makamları da bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine nuygun olarak hareket etmek zorundadırlar. 4- Hukuka aykırı eylem ve işlemlerde bulunulması halinde yönetenlerin de herkes gibiyargı tarafından denetlenmesi demokratik hukuk devletinin bir gereğidir. 5- Hâkim ve savcıların hukuka aykırı eylemde bulunduğu düşünülüyorsa bunun şikayet makamı HSYK dır. HSYK ya gelen şikâyetler titizlikle değerlendirilmekte ve eylemleri sabit görülenler hakkında gereken disiplin cezalarını uygulamaktadır. Nitekim 2013 yılı içerisinde Kurulumuza gelen ihbar ve şikâyetler üzerine 13.500 hâkim ve savcıdan 331'i hakkında soruşturma izni verilmiş ve 19'u meslekten çıkarma cezası olmak üzere toplam 288 hâkim ve savcıya değişik disiplin cezaları verilmiştir. 6- Herkes, Yargı Bağımsızlığına zarar verecek söz ve eylemler ile özveri ve titizlikle görev yapan yargı mensuplarını zan altında bırakacak beyan ve yazılardan kaçınmalıdır. Açıklamaya imza atan kurul üyeleri: HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Üyeler Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Zeynep Kavlak, Ulvi Yüksel, Ziya Özcan, Nesibe Özel, Hüseyin Serter, Ömer Köroğlu, , İbrahim Okur, Bilal Çiçekli, Teoman Gökçe, Ahmet Berberoğlu Muhalif kalanlar: Bakanlık Müsteşarı Birol Erdem, Ahmet Karayiğit, İsmail Aydın, Halil Koç, Rasim Aytin \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562957.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562957.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b0663d2f6daa287654ef500a3d6fe93b5cc9acb9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562957.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK bildirisine ağır yanıt: Korsan. HSYK'nın bildirisine ilişkin konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop "Sadece 13 üye korsan bildiri yayınladı. eskiden asker adına bildiri yayımlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. siyasi sonuç almak için savcılığın ve hakimliğin gücünü istismar etmeyelim" dedi. HSYK'nın bildirisine ilişkin konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, bilidiriyi "korsan' olarak niteledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562960.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562960.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..036ffb6adc8b73e9b6a5e821b3dd156e572b1727 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562960.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte Bilal Erdoğan'ın çağrı kararı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonun, Muammer Akkaş'ın hazırladığı ve aralarında Başbakan Erdoğan'ın oğlunun da bulunduğu çağrı kararının belgesi olduğu iddia edilen belge ortaya çıktı... Ulusalkanal'ın iddiasına göre bu belgeyle Bilal Erdoğan'ı ifadesi 'şüpheli' sıfatıyla alınacaktı... İŞTE O BELGE Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu 2. dalgada Bilal Erdoğan için 'çağrı kararı' hazırlandığı iddia edildi. İşte o belge... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562961.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562961.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71437b4cbcdb7bf93d72513ba2833a4c73fa7e2c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562961.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kızlı-erkekli tartışması canından etti!. Trakya Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Hasan Özdemir, okuldaki kız arkadaşı D.I.'nin evinde oturdukları sırada gelen polis ekiplerinden 'kızlı-erkekli' tartışması nedeniyle korkarak 4'ncü kattaki balkondan bir alt kata inmeye çalışırken zemine düştü. Ağır yaralanan Özdemir, 10 günlük yaşam savaşını kaybederek hayatını ... Trakya Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Hasan Özdemir, okuldaki kız arkadaşı D.I.'nin evinde oturdukları sırada gelen polis ekiplerinden 'kızlı-erkekli' tartışması nedeniyle korkarak 4'ncü kattaki balkondan bir alt kata inmeye çalışırken zemine düştü. Ağır yaralanan Özdemir, 10 günlük yaşam savaşını kaybederek hayatını kaybetti. Cenazeyi almaya gelen amca Mustafa Özdemir, kızlı-erkekli tartışmasının üniversite öğrencilerinde psikolojik baskı oluşturduğunu söyleyerek, "Polis haklında kızlı-erkekli şeklinde işlem yapacağından çekindiği ve kız arkadaşlarına söz gelmesin düşüncesiyle balkondan aşağı inerken düştü ve öldü" dedi. Trakya Üniversitesi Temel Bilimler Meslek Yüksek Okulu Elektronik Bölümü birinci sınıf öğrencisi Hasan Özdemir ve arkadaşı Fırat Y., 16 Aralık gecesi, okuldan ve memleketi Sivas'ın Divriği ilçesinden arkadaşı olan Dilek I.'nın Talatpaşa Caddesi Meriç Sitesi'ndeki evine gitti. Üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Hasan Özdemir, Fuat Y., Tuğçe E. ve Dilek I. birlikte televizyon izledikleri sırada komşuları 155 Polis imdat hattına şikayette bulunarak gürültü yaptıklarını iddia etti. Eve gelen polis ekipleri kapıyı çaldığında 'kızlı-erkekli' tartışmalarıyla nedeniyle telaşa kapılan Hasan Özdemir ve Fuat Y., önce Dilek I.'nın yatak odasına saklandı. Daha sonra da tespit yapılması halinde Dilek I.'nın ailesinin haberdar olacağından korkan Hasan Özdemir, 4'ncü kattaki balkondan bir alt kata inmek istedi. Özdemir, bir alt kata inmek istediği sırada ayağının kayması sonucu zemine çakıldı. Özdemir, polis ekiplerince çağrılan ambulansla önce Edirne Devlet Hastanesi'ne, buradan da hayati tehlikesi nedeniyle Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanenin yoğun bakım ünitesinde 10 gündür yaşam savaşı veren Hasan Özdemir dün gece öldü. KIZLI-ERKEKLİ TARTIŞMASI PSİKOLOJİK BASKI Hasan Özdemir'in cenazesini almak için morga gelen amcası Mustafa Özdemir, olayın kızlı-erkekli tartışmalarının yarattığı korku nedeniyle meydana geldiğini anlatarak, "Yeğenim üniversite okuyor ve yurtta kalıyor. Kız Divriği'den tanıyor ve arkadaşı. Üç dört arkadaş, akşamları eve gelip bazen birlikte yemek yiyorlarmış. Biraz gürültü yapmışlar, kim neden şikayet etmiş bilmiyoruz. Polis eve gelip haklarında şikayet olduğunu, biraz sessiz olmalarını istemiş. Polisler dönerken merdivenlerde 'imdat' diye bir ses duyduklarını söylüyor. Balkondan bir alt kata geçmeye çalışırken aşağı düşüyor. Buradaki kaçmasının tek sebebi son dönemde kızlı-erkekli öğrenciler üzerindeki baskı. Bunun üzerine yoğunlaşmak lazim, öğrenciler artık panik durumda. En ufak bir şeyde 'acaba polis gelecek mi? Baskın olacak mı?' panikle çocuk orada kendisini dışarıya atıyor. Normal bir insanın oradan inme şansı yoktur. Bu kaçma tamamen kızlı-erkekli konularından. Şikayet olunca ceza mı keserler, nezarethaneye mi atarlar düşüncesinden korkuyor. Kıza zarar gelmesin, ailesinin bu nedenle haberi olmasın, böyle bilgi gitmesin diye kendisini feda ediyor" diye konuştu. Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında evde olan Fuat Y., Tuğçe E. ve Dilek I.'nın da ifadesi alındı. Üniversite öğrenciler eve gelen polis nedeniyle Hasan Özdemir'in paniklediğini ve önce yatak odasına saklandığını daha sonrada balkondan aşağı inmeye çalışırken, düştüğünü söyledi. KIZINI OKULDAN ALDI Yaşanan olayın ardından Edirne'ye gelen Dilek I.'nın ailesi, genç kızı okuldan alarak İstanbul'a döndü. Hasan Özdemir'in cenazesi ise amcası ve yakınları tarafından teslim alınarak toprağa verilmek üzere İstanbul'da götürüldü. Soruşturma sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562963.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562963.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d766f0b0a9e8648bb964d6f5a556eaae17d27b5d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562963.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP Ankara'da kriz. CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile Genel Başkan Kılıçdaroğlu görüşmesi Mansur Yavaş'ın Yeni Mahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın aday olmalarını istememesinden dolayı krize dönüştü. Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını ... CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile Genel Başkan Kılıçdaroğlu görüşmesi Mansur Yavaş'ın Yeni Mahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın aday olmalarını istememesinden dolayı krize dönüştü. Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışını kazanmak için Çankaya ve Yenimahalle adaylarını kendisinin belirlemesi gerektiğini Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı 'na iletti. Yenimahalle'nin mevcut yapısı ile Fethi Yaşar'ın seçimi kazanamayacağını dile getiren Yavaş'ın "Elimde anketler var, bazı bölgelerin Çankaya'ya dahil edilmesi Fethi Yaşar'ın oy oranını düşürdü. Yeni bir adaylar seçime girmeliyiz" dediği ifade ediliyor. Ayrıca Çankaya için Alevi olmayan bir aday istediğini belirten Yavaş, "Yeni ve herkesi kucaklayacak adaylarla Çankaya ve Yenimahalle'de halkın karşısına çıkmalıyız. Aksi halde Yenimahalleyi de, büyükşehiri de kazanamayız" dedi. Bunun üzerine CHP Lideri 'nun Yenimahalle ve Çankaya'yı tekrar değerlendirme kararı alındığı belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562964.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562964.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6c317319547df8665da9e0044b1aac642872a089 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562964.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte MGK'da konuşulanlar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında Çankaya Köşkü'nde yapılan toplantı, 3,5 saat sürdü. Bakanlar Kurulu'nda dün yapılan değişikliğin ardından Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ilk kez toplantıya katıldı. Bekir Bozdağ ise ilk kez Adalet Bakanı sıfatıyla toplantıda yer ... Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 2013 yılının son toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında Çankaya Köşkü'nde yapılan toplantı, 3,5 saat sürdü. Bakanlar Kurulu'nda dün yapılan değişikliğin ardından Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ilk kez toplantıya katıldı. ise ilk kez Adalet Bakanı sıfatıyla toplantıda yer aldı. MGK sonrası yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: Bir yıl içinde vatandaşlarımızın huzurunu ilgilendiren olaylar görüşülmüş, ilavi tedbirler değerlendirilmiştir. Suriye'deki gelişmeler ve güvenlik boyutu görüşüldü. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Irak'taki gelişmeler ele alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562965.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562965.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1db48ffbe3afafabec4524b704523df7c7444ddf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562965.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Çolakkadı'ya istifa çağrısı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Soruşturmanın selametiyle doğrudan sorumlu olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın yapması gereken şey, dosyayı Muammer Aktaş'tan almak değil, onun emrini yerine getirmeyen emniyet görevlilerinin üzerine gitmektir. Buna gücü ya da cesareti yoksa, iktidara direnerek ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Soruşturmanın selametiyle doğrudan sorumlu olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın yapması gereken şey, dosyayı Muammer Aktaş'tan almak değil, onun emrini yerine getirmeyen emniyet görevlilerinin üzerine gitmektir. Buna gücü ya da cesareti yoksa, iktidara direnerek hukukun üstünlüğünü savunamayacaksa, o zaman yapacağı tek şey üzerindeki baskıyı bütün ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklayıp deşifre ederek istifa etmektir" dedi. Tezcan yaptığı açıklamada, yeni İçişleri ve Adalet bakanlarının ilk icraatının yürüyen yolsuzluk soruşturmasına doğrudan müdahale etmek olduğunu iddia ederek şöyle dedi: "Savcının elinden soruşturma dosyası alınmıştır. Yolsuzluk operasyonuna direnen bir çete vardır. Bu çete hükümet kanalıyla devleti kontrol eder hale gelmiş ve yolsuzluk operasyonuna karşı kontr-operasyon başlatmıştır. Bu çete ve onun ortakları, yataklık yapanlar, bugün korktukları için ya da başka bir nedenle bu çetenin kontr-operasyonuna destek verenler mutlaka sanık sandalyesine oturacak ve yargılanacaktır." Savcının elinden alınan dosyadaki arama ve gözaltı kararlarının hangi meşhur isimleri kapsadığını soran Tezcan, "Hükümet bu müdahale ile artık doğrudan bu sorunun muhatabıdır ve suçun ortağıdır" iddiasında bulundu. Soruşturmanın selametiyle doğrudan sorumlu olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın yapması gereken şeyin, dosyayı Muammer Aktaş'tan almak değil, onun emrini yerine getirmeyen emniyet görevlilerinin üzerine gitmek olduğunu ifade eden Tezcan, "Buna gücü ya da cesareti yoksa, iktidara direnerek hukukun üstünlüğünü savunamayacaksa, o zaman yapacağı tek şey üzerindeki baskıyı bütün ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklayıp deşifre ederek istifa etmektir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562967.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562967.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c7d46797e67fc8f137db8cdcd85440b051e8ab0d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2562967.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li Erdal Kalkan'dan Muammer Akkaş'a destek. AKP İzmir milletvekili Erdal Kalkan, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ikinci dalgasının soruşturma dosyası elinden alınan savcı Muammer Akkaş'a destek verdi. Muammer Akkaş'ın görevden alınmasını eleştiren Kalkan, bu açıklamasının ardından canlı yayında Turan Çolakkadı'nın yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Erdal Kalkan, Twitter adresinden ... AKP İzmir milletvekili Erdal Kalkan, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ikinci dalgasının soruşturma dosyası elinden alınan savcı 'a destek verdi. Muammer Akkaş'ın görevden alınmasını eleştiren Kalkan, bu açıklamasının ardından canlı yayında 'nın yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Erdal Kalkan, Twitter adresinden şunları yazdı: Muammer AKKAŞ,yalnız değilsin.Sana saygı duyuyoruz. Temiz toplum için,hukukun üstünlüğü için,hak için yola devam. Haksızlıkları,yolsuzlukları,hırsızlıkları örtbas etmeye çalışanlar,onlara bu konuda emir verenler,yardım edenler,ergeç hesap vereceklerdir. Yürü bre Hızır paşa,seninde çarkın kırılır.güvendiğin padişahın oda bir gün devrilir. Pir Sultan Abdal. Temiz toplum,demokratik devlet ve bağımsız yargı için herkes işbaşına. Türkiye halkı bu yapılanları hak etmiyor,hazmetmiyor. Sayın Çolakkadı;savcılar,siyasal iktidarların değil,Cumhuriyetin savcılarıdır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563021.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563021.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e77b4dc67f00cbd9ca6a3b2a45b738bf0c6086be --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563021.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto sonuçları. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 323. haftanın kazandıran numaraları 9, 24, 26, 29, 36 ve 47 olarak belirlendi.  6 bilen çıkmayınca 1 milyon 181 bin 731 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 ... Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 323. haftanın kazandıran numaraları 9, 24, 26, 29, 36 ve 47 olarak belirlendi.  6 bilen çıkmayınca 1 milyon 181 bin 731 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 181 bin 731 lira 44 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 56 kişi, 6 bin 569 lira onar kuruş, 4 bilen 4 bin 721 kişi, 84 lira on beşer kuruş ve 3 bilen 97 bin 28 kişi, yedişer lira ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte, 1 milyon 444 bin 337 lira 75 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan kamuya KDV olarak 1 milyon 44 bin 43 lira 78 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 583 bin 570 lira 92 kuruş aktarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563024.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563024.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4388663243f963b79316c3d0c7213a8a947a6efe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563024.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li vekilden AKP'ye tepki. AKP Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın soruşturma dosyasının elinden alınmasının, yargıya açıkça baskı anlamına geldiğini ve hükümete olan güveni zedelediğini söyledi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Hasan Hami Yıldırım; "Basında yer alan bilgilere göre, kamuoyu tarafından ... AKP Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım, Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın soruşturma dosyasının elinden alınmasının, yargıya açıkça baskı anlamına geldiğini ve hükümete olan güveni zedelediğini söyledi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Hasan Hami Yıldırım; "Basında yer alan bilgilere göre, kamuoyu tarafından yakından tanınan kişiler ile bir kısım kamu görevlileri hakkında önemli iddiaların bulunduğu, çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında ihaleye fesat karıştırmak; rüşvet, nüfuz ticareti, sahtecilik, tehdit, 2863 Sayılı yasaya muhalefet gibi suçlara ilişkin 2012/656 sayılı soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş'ın soruşturma yapması engellenmiştir. Bu olayların yargı bağımsızlığı açısından vahim ve ağır sonuçlar doğurma ihtimali vardır. Yapılan bu uygulamalar yargı bağımsızlığını, yargıya ve hükümetimize olan güveni zedelemektedir." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563026.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563026.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2b110367898bd611ea10a688d2d1bd70431afe0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563026.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şişli Belediyesi'nde silahlı eylem. Maddi sıkıntı çektiği için bir yetkiliyle görüşmek istediğini söyleyen şüpheli  "Mesai bitti herkes çıktı" cevabı üzerine silahını çekerek bina içinde 5 el ateş etti. Binanın giriş katında veznelerin olduğu bölümde yaklaşık bir saat boyunca elinde silahla bekleyen ve zaman zaman ... Maddi sıkıntı çektiği için bir yetkiliyle görüşmek istediğini söyleyen şüpheli  "Mesai bitti herkes çıktı" cevabı üzerine silahını çekerek bina içinde 5 el ateş etti. Binanın giriş katında veznelerin olduğu bölümde yaklaşık bir saat boyunca elinde silahla bekleyen ve zaman zaman havaya ateş etmeyi sürdüren  S.Ö. polisler tarafından ikna edildikten sonra gözaltına alındı. Esentepe'de bulunan Şişli Belediyesine ait binada saat 17.00 sıralarında meydana gelen olayda daha önceden şoför olarak çalışan S.Ö.  kapıda bulunan güvenlik görevlilerine belediyeden bir yetkili ile görüşmek istediğini söyledi. Güvenlik görevlilerinin Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün binada olmadığını diğer yetkililerinde mesai bittiği için binadan ayrıldığını söylemesi üzerine silahını çeken S.Ö. 5 el ateş ederek binanın giriş katındaki emlak vergilerinin tahsil edildiği veznelerin olduğu bölüme geçti. Burada mutlaka bir yetkiliyle görüşmek isteğini tekrarlayan S.Ö. elindeki silahı zaman zaman ateşleyerek beklemeye başladı. Yetkililerin polise haber vermesi üzerine Şişli Belediye Binası önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis üst katlarda eylemden haberi olmayan çalışanları uyararak binayı boşalttı. Daha sonra polis ekipleri tarafında yaklaşık yarım saat süren çaba sonucu S.Ö. silahını teslim ederek polislere teslim edildi. Teslim olduktan sonra bekleme salonunda bulunan banklara oturan S.Ö.'ün bir süre daha sakinleşmesi  beklendi. Daha sonra S.Ö. polis ekipleri tarafından Asayiş Şube Müdürlüğüne götürüldü. Yetkililer S.Ö'nün bir süredir maddi sıkıntı çektiğini bu nedenle bunalıma girdiğini söylediler. Olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü sürdüğü öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563028.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563028.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d80482f381c9f7e0aa59b668ad113f3a40365fa3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563028.txt @@ -0,0 +1 @@ +Anayasa Mahkemesi'nden flaş Mehmet Ağar kararı!. Anayasa Mahkemesi, "denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri dönmelerini" öngören hükmünü iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri ... Anayasa Mahkemesi, "denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri dönmelerini" öngören hükmünü iptal etti. Anayasa Mahkemesi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "denetimli serbestlikle tahliye olanların yeniden soruşturma veya kovuşturma geçirmesi halinde cezaevine geri dönmelerini" öngören hükmünü iptal etti. Böylece, denetimli serbestlikle cezaevinden çıkan ve kalan İnfazı durdurulan Mehmet Ağar, tekrar cezaevine dönmeyecek. Anayasa Mahkemesi, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve Aydın İnfaz Hakimliğinin, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a, 6291 sayılı Kanun'un 1. Maddesiyle eklenen 105/A maddesinin (7) numaralı fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinin iptali istemiyle yapılan başvuruları esastan görüşerek, karara bağladı. Yüksek Mahkeme, (a) bendinin iptal istemini "Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, başvuran mahkemenin yetkisizliği nedeniyle" reddetti. Anayasa Mahkemesi, kanunun ilgili maddesinin (b) ve (c) bentlerinin ise iptallerine karar verdi. İptal istemi reddedilen (a) bendi, "İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100'üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyor. İptal edilen hükümler Yüksek Mahkeme'nin iptal ettiği (b) bendi, "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü düzenliyordu. İptaline karar verilen (c) bendi ise "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma başlatılması halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hakimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir" hükmünü içeriyordu. Ağar'ın infazı durmuştu Mehmet Ağar, Susurluk Davası kapsamında hapis cezası almış ve Aydın'ın Yenipazar Cezaevinde 1 yıl kaldıktan sonra denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak çıkmıştı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince Altındağ Nüfus Müdürü Macit Baskın'ın 1993'te öldürülmesiyle ilgili iddianamenin kabul edilmesi üzerine Mehmet Ağar hakkındaki denetimli serbestlik uygulaması kaldırılmıştı. Bunun üzerine Muğla İnfaz Hakimliği, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun gereğince Mehmet Ağar'ın tekrar kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar vermişti. Bu karara, Ağar'ın avukatlarının yaptığı itirazı değerlendiren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Ağar hakkındaki "İnfazın durdurulmasına" karar vermiş ve infaz hakimliğinin kararına dayanak gösterilen kanun maddesinin ilgili bendlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ileride telafisi mümkün olmayan zararların meydana gelmesini önlemek amacıyla Ağar hakkındaki infazın, Anayasaya aykırılık itirazı sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar vermişti. Başvurunun ilk incelemesini yapan Anayasa Mahkemesi, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizliği nedeniyle başvuruyu reddetmişti. Yüksek Mahkeme, itiraz konusu kuralın infazla ilgili olduğuna, bu nedenle başvuruyu ancak infaz hakimliğinin yapabileceğine hükmetmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563030.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563030.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9bae8440366ac893d90e9b245b990e6498bff370 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_26/2563030.txt @@ -0,0 +1 @@ +Protestoya TOMA'lı müdahale. İnönü Parkı'nda bir araya gelen Türk Tabipler Birliği üyeleri ile KESK'e bağlı sendika üyeleri, Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları nedeniyle hükümeti protesto etti. Ardından grup, Atatürk Parkı'na kadar yürümek istedi.   Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, grubun yürümesine ... İnönü Parkı'nda bir araya gelen Türk Tabipler Birliği üyeleri ile KESK'e bağlı sendika üyeleri, Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları nedeniyle hükümeti protesto etti. Ardından grup, Atatürk Parkı'na kadar yürümek istedi. Çevrede geniş güvenlik önlemi alan polis, grubun yürümesine izin vermeyeceklerini bildirdi. Ancak grup, yürümekte ısrar etti. Bir süre polisle pazarlık eden göstericiler, kol kola girerek İnönü Parkı'ndan caddeye doğru yürüyüşe geçti. Bunun üzerine önlem alan TOMA'larla göstericilerin üzerine su sıkıldı. Göstericilerin taşla karşılık vermesi üzerine arbede çıktı. Polisin biber gazı da sıktığı göstericiler ara sokaklara girerek kaçtı. TOMA'ların su sıktığı bir gazetecinin de kamerasının kırıldığı olayda 1 kişi de gözaltına alındı. Polis bölgede güvenlik önlemlerini arttırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563062.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563062.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a064f541c33ff01859b735bac645daae4934dcdd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563062.txt @@ -0,0 +1 @@ +Günay'dan İhraç talebine ilk tepki. AKP İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, AKP MYK'sında isminin ihraç istenen vekiller arasında açıklanmasından sonra Twitter'dan iki mesaj attı. Günay Tweetlerinde şunları söyledi; "Yarın Cuma! Yolsuzluklara karşı çıktığımız için istenmediğimiz yerde durmayız. Daha yolun başındayız. Allah, doğruların yardımcısı olsun!" "Temiz siyaset" ... AKP İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, AKP MYK'sında isminin ihraç istenen vekiller arasında açıklanmasından sonra Twitter'dan iki mesaj attı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563064.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563064.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..45070d1fd9d2ca39d70ea8dee936d7a15e342494 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563064.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de 3 vekile disiplin şoku. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik yaptığı yazılı açıklamada İzmir Milletvekilleri Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve Ankara milletvekili Haluk Özdalga'nın 'kesin ihracı' için Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini bildirdi. Çelik, bu gece geç saatlerde toplanan AKP MYK'sından çıkan karara göre gerekçeyi şöyle açıkladı; ... AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik yaptığı yazılı açıklamada İzmir Milletvekilleri Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve Ankara milletvekili Haluk Özdalga'nın 'kesin ihracı' için Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini bildirdi. Çelik, bu gece geç saatlerde toplanan AKP MYK'sından çıkan karara göre gerekçeyi şöyle açıkladı; "Son zamanlarda parti disiplinine ve politikalarına temel ilkelerimize ve hükümet icraatlarına aykırı, partimize ve hükümetimize tahkir ve tezyif edici sözlü ve yazılı beyanlarından dolayı, tedbirli olarak kesin ihraç edilmeleri talebiyle Müşterek Disiplin Kurulu'na sevk edilmelerine MYK'mız tarafından karar verilmiştir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563075.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563075.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..862740907ebf49539a6c51281443133b43efac21 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563075.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de bugün büyük yürüyüş var. Gezi Parkı eylemlerini koordine eden Taksim Dayanışması, 27 Aralık Cuma günü Taksim'de eylem çağrısı yaptı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 17 Aralık'ta başlattığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası başlayan soruşturma üç bakanın istifası ile sonuçlanmıştı. Ardından ülkenin birçok yerinde eylemler yapılmaya başlandı. ... eylemlerini koordine eden Taksim Dayanışması, 27 Aralık Cuma günü Taksim'de eylem çağrısı yaptı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın 17 Aralık'ta başlattığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası başlayan soruşturma üç bakanın istifası ile sonuçlanmıştı. Ardından ülkenin birçok yerinde eylemler yapılmaya başlandı. Taksim Dayanışması da Twitter hesabı üzerinde yaptığı açıklamada bugün (27 Aralık) 19.00'da Taksim'de kitlesel basın açıklaması yapılacağını söyledi ve "Yağmaya, yolsuzluğa, talana, şiddete karşı Dayanışmaya devam! 27 Aralık Cuma günü 19.00'da Taksim'deyiz!" mesajı yayınladı. Basına konuşan Taksim Dayanışması'nın önde gelen isimlerinden biri, basın açıklaması için önceden valilikten izin almaya gerek duymadıklarını söyledi ve "Kitlesel basın açıklaması için çağrıda bulunuyoruz. Basın açıklaması yapmak için izin alınmasına gerek duymuyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563079.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563079.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4e226353e50a2ca84735b8c6a4a8461f96a86fbe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563079.txt @@ -0,0 +1 @@ +Twitter'dan istifa etti. AKP'li 3 vekilin MYK kararıyla disipline sevk edilmesi üzerine flaş bir gelişme yaşandı. Disipline sevk edilen isimlerden biri olan AKP İzmir milletvekili Erdal Kalkan hükümeti topa tutarak istifa ettiğini açıkladı. "Biliniz ki Dünya dönüyor Halkımız da aptal değil, yolunuz kapalıdır." ... AKP'li 3 vekilin MYK kararıyla disipline sevk edilmesi üzerine flaş bir gelişme yaşandı. Disipline sevk edilen isimlerden biri olan AKP İzmir milletvekili Erdal Kalkan hükümeti topa tutarak istifa ettiğini açıkladı. "Biliniz ki Dünya dönüyor Halkımız da aptal değil, yolunuz kapalıdır." diyen Kalkan şunları yazdı: "Ben bu partiye askeri müdahale döneminde girdim. Sn. Erdoğan'dan önce tavır koydum. Siyasi partiler demokratik rejimin vazgeçilmez unsurlarıdır. "Siyasi partiler kimsenin babasının çiftliği değildir. Hele Sn Tayyip Erdoğan'ın değil, onlar milyonlarca insanın yarattığı sosyal varlıklardır. Hükümet ve iktidar ve parti disiplini yolsuzlukları, hırsızlıkları, soygunu engellemek için vardır. Bu iş burada bitmez. Yüce Halkımız her şeyi görüyor. Hakem Halkımız olsun. Kurtuluş Savaşı yapan bu Halk bunu da çözer. Kalkınma Partisinden istifa ediyorum. Biliniz ki Dünya dönüyor Halkımız da aptal değil, yolunuz kapalıdır." Erdal Kalkan'ın istifa ettiğini duyururken partisinin adındaki "adalet"i atıp sadece Kalkınma Partisi yazması sosyal medyada yorumlara neden oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563137.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563137.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5753b26583d56c88a8d72e9e5a921098357be6e4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563137.txt @@ -0,0 +1 @@ +Haydarpaşa'da korku dolu anlar. Haydarpaşa Tren İstasyonu'nda saat 16.30 sıralarında fotoğraf çekmek için gelen ve vagonlardan birinin üstüne çıkan 7 Alman turisten 3'ünü elektrik çarptı. Genç turistler fotoğraf ve film çekerken halen bölgede bulunan trenlerin çalışması için faal durumda olan ve 32 bin volt ... Haydarpaşa Tren İstasyonu'nda saat 16.30 sıralarında fotoğraf çekmek için gelen ve vagonlardan birinin üstüne çıkan 7 Alman turisten 3'ünü elektrik çarptı. Genç turistler fotoğraf ve film çekerken halen bölgede bulunan trenlerin çalışması için faal durumda olan ve 32 bin volt elektrik bulunan gerilim hattına kapıldı. Olay üzerine bölgeye itfaiye ve kurtarma ekipleri çağırıldı. Elektrik akımına kapılarak ağır yaralanan ve elleri ayakları yanan Justus Hack (24) ağır yaralanırken, diğer yaralılar Julien Maria (24) ve Paul Ester (24) ambulanslara alındı. Turistlerden ağır şekilde yaralanan Hack, itfaiyenin yardımı ile sedyeye koyularak vagonun üzerinden indirildi. Yanıkları bulunan ağır yaralı Justus Hack, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi'ne götürülürken durumu daha iyi olan Maria ve Ester Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Haydarpaşa Garı'nda görevli olan teknik ekip elemanları ise elektrik akımının 1 metre mesafeden etkili olduğunu, Alman turistlerin bölgeye nasıl girdiklerini bilemediklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563171.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563171.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a123fb3258043fbbce60b7c018be2720476c98b0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563171.txt @@ -0,0 +1 @@ +TRT'de flaş atama!. TRT Türk Kanal Koordinatörü Nasuhi Güngör, TRT Haber ve Spor yayınları Dairesi Başkanlığı görevine getirildi. TRT Haber başta olmak üzere, TRT Türk ve TRT Spor kanalları da Güngör'e bağlı olarak yayınlarını sürdürecek. 1968 Kırşehir Mucur doğumlu. 1990 yılında Ankara SBF ... TRT Türk Kanal Koordinatörü Nasuhi Güngör, TRT Haber ve Spor yayınları Dairesi Başkanlığı görevine getirildi. TRT Haber başta olmak üzere, TRT Türk ve TRT Spor kanalları da Güngör'e bağlı olarak yayınlarını sürdürecek. 1968 Kırşehir Mucur doğumlu. 1990 yılında Ankara SBF Kamu Yönetimini bitirdi. Gazetecilik hayatına 1987 yılında Zaman Gazetesi'nde muhabir olarak başladı. Daha sonra Aydın Menderes'le birlikte basın danışmanı olarak çalıştı. 1994-2002 yıllarında Yeni Şafak gazetesinde haber müdürü ve köşe yazarı olarak bulundu. Ardından sırasıyla Akşam Gazetesi, Milli Gazete ve Gerçek Hayat dergisinde çeşitli görevlerde bulundu ve köşe yazıları yazdı. 2006 yılından beri Star Gazetesi'nde dış politika ağırlıklı köşe yazıları yazıyor. 2013 Şubat ayından itibaren TRT Türk Kanal Koordinatörü olarak görev yapıyor. TRT 2 ve TV 8'de haber programları hazırladı ve sundu. Yerli ve yabancı strateji dergilerinde dış politika ağırlıklı makaleleri yayınlandı. Halen Kuzey Irak'la ilgili bir yüksek lisans tezi üzerinde çalışıyor. Evli ve iki çocuk babası. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563172.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563172.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e51dc6dfc98238fbcbb3763ccd5494e86d0b38ec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563172.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hem fırtına ve kar hem rekor sıcaklık. Fırtına özellikle İngiltere ve Fransa'da etkili oldu. İki ülkede toplam yedi kişi hayatını kaybetti. İspanya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde de insanlar fırtına nedeniyle zor anlar yaşadı. Avrupa genelinde yüz binlerce hane elektriksiz kaldı. İnsanlar Noel'i karanlık ve soğukta geçirdi. Öte ... Fırtına özellikle İngiltere ve Fransa'da etkili oldu. İki ülkede toplam yedi kişi hayatını kaybetti. İspanya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde de insanlar fırtına nedeniyle zor anlar yaşadı. Avrupa genelinde yüz binlerce hane elektriksiz kaldı. İnsanlar Noel'i karanlık ve soğukta geçirdi. Öte yandan Dirk, Akdeniz havasını kuzeye taşıdı ve bu nedenle Almanya'da Kutsal Gece'de hava sıcaklığı rekor düzeye çıktı. Alman Meteoroloji Dairesi'nin verilerine göre, Baden-Baden ve Emmendingen'de hava sıcaklığı 17,5 dereceye ulaştı. Sadece İngiltere'de tatil günlerinde 300 bin kadar ev elektriksiz kaldı. 90'dan fazla kişi de sel uyarısı nedeniyle evlerini terk etti. Binden fazla evin selden etkilendiği belirtildi. Köpeklerini selden kurtarmaya çalışan bir köpek bakıcısı da dâhil ülkede beş kişi hayatını kaybetti. Ulaşım da hem havada hem de karada olumsuz etkilendi. Fransız elektrik firması ERDF'nin verilerine göre Fransa'da da 250 bin haneye elektrik verilemedi. 12 yaşında bir çocuk ve bir Rus denizci hayatını kaybetti. Polonya'da da hava koşulları nedeniyle onlarca kişi yaralandı. Ülkenin güneyinde fırtınanın hızı saatte 180 kilometreye kadar çıktı. İtalya'nın kuzeyi ve İsviçre'de ise fırtına ve kar etkili oldu. Olağandışı hava koşulları diğer ülkelerde de sıcaklıkların da artmasına yol açtı. Çek Cumhuriyeti'nin Bohumin kentinde sıcaklık 13,5 dereceye ulaştı. Rusya'nın başkenti Moskova da çarşamba günü 3,5 derecelik sıcaklıkla son 100 yılın en sıcak aralık gününü yaşadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563173.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563173.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..83c99f9c02eed11cee1827cfa9b72cdd37b42184 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563173.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'da Erdoğan hareketliliği. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı Atatürk Havalimanı'nda vatandaşlar ve partililer Başbakan'ın çıkacağı VIP salonu önünde toplandı. Partililer polisin oluşturduğu arama noktalarından geçtikten sonra VIP salonu önüne ulaştı. Sakarya'da bulunan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda biriken kalabalığa bir konuşma yapıyor. Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda toplanan kalabalığa bir konuşma yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563175.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563175.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..55c80b1e8a4fbbd1d2d8fe454e83b0f9926427fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563175.txt @@ -0,0 +1 @@ +Borsa 2 yıl öncesine döndü. BIST 100 endeksi haftanın son işlem gününü önceki kapanışa göre 669,98 puanlık düşüşle 63.885,22 puandan tamamladı. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 1,04 oranında değer kaybederken toplam işlem hacmi ise 2,9 milyar lira oldu. Dolar bazlı bakıldığında ise, ... BIST 100 endeksi haftanın son işlem gününü önceki kapanışa göre 669,98 puanlık düşüşle 63.885,22 puandan tamamladı. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 1,04 oranında değer kaybederken toplam işlem hacmi ise 2,9 milyar lira oldu. Dolar bazlı bakıldığında ise, BIST 100 endeksinin haftanın son işlem gününde en son 2012 yılı ocak ayında gördüğü 28.345 puana kadar geriledikten sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların ardından görülen tepki alımları ile günü 29.614 puandan tamamladığı görüldü. 17 Aralık'ta başlayan İstanbul merkezli operasyon ve sonrasında yaşanan süreçte hızlı bir şekilde düşüşe geçen TL varlıkları bugün de düşüşünü devam ettirdi. Dolar/TL paritesi 2,1770, avro//TL paritesi 3,0155 ile tarihinin en yüksek seviye rekorlarını kırarken, gösterge tahvilin fiyatı ve BIST 100 endeksi ise 2012 yılı ocak ayından beri gördüğü en düşük seviyeye geriledi. BIST 100 endeksinin haftalık bazda kaybı yüzde 8'i aşarken, operasyonun başladığı günden bu yana ise hisse senetlerinin ortalama kaybı yüzde 20 oldu. Analistler, endeksin bugün gördüğü en düşük 61.150,17 puan seviyesinden gelen tepki alımlarıyla gün içinde yaşanan yüzde 5'e yakın kayıpların büyük kısmının telafi edildiğine dikkati çekerken, toparlanmanın devam edebilmesi için yurtiçinde siyasi belirsizliklerin azalmasının gerektiğini kaydediyor. Gelecek hafta yılın son iki işlem gününün yapılacağına değinen analistler, vade sonu olması nedeniyle başta Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nda (VİOP) endeks kontratları olmak üzere yüksek marjlı hareketlerin olabileceğini söylüyor. Analistler, piyasalarda operasyon ve siyasi belirsizliğe bağlı yüksek tansiyonun düşmesi durumunda tepki alımlarının güçlenebileceğini ifade ederek, BIST 100 endeksinde 66.000 seviyesinin üzerine çıkılması durumunda negatif havanın azalabileceğini tahmin ediyor. Haftalık bazda 2012 yılı Ocak ayından beri ilk kez iki basamaklı seviyeden kapanış yapan gösterge tahvilin bileşik faizi ile ilgili olarak ise analistler, yüzde 12 seviyesinin gündeme gelebileceğini belirtiyor. Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert, konuya ilişkin değerlendirmesinde yurt içindeki son gelişmeler sonrasında tüm piyasalarda olduğu gibi faiz ile ilgili enstrümanlarda da olumsuz bir fiyatlamanın olduğunu, TL likiditesindeki sıkılaştırmanın da etkisiyle bir süre daha faizlerde yüksek seyrin korunmasını beklediklerini kaydetti. Piyasalardaki panik havasının sürmesi durumunda gösterge tahvilin bileşik faizinin yüzde 12'li seviyelere doğru çıkabileceğini aktaran Cömert, "ABD'de de Fed kararları sonrasında uzun vadeli tahvil faizleri yükseliyor, bu da uzun vadeli Türk tahvillerini olumsuz etkiliyor" dedi. TL'deki değer kaybının enflasyona zamlar vasıtası ile yansıyacağına diikati çeken Cömert, bu durumda tahvil faizlerinde uzunca bir süre kalıcı bir düşüş görmeyebileceğimizi, çift hanelerin kalıcı olabileceğini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563256.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563256.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1e8fb76d2be1cf65495ebcb7760e4dd7522f6c7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563256.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'lilere ücretsiz metro. Taksim ve İstiklal Caddesi'nde yolsuzluk ve rüşvet skandalını protesto eden halka yoğun müdahale olurken aynı saatlerde, Erdoğan'ı karşılamaya giden partililere metro başta olmak üzere tüm toplu ulaşım araçları ücretsiz yapıldı. Atatürk Havaalanı'na gitmek isteyen AKP'liler toplu ulaşım araçlarına Akbil basmadan ... Taksim ve İstiklal Caddesi'nde yolsuzluk ve rüşvet skandalını protesto eden halka yoğun müdahale olurken aynı saatlerde, Erdoğan'ı karşılamaya giden partililere metro başta olmak üzere tüm toplu ulaşım araçları ücretsiz yapıldı. Atatürk Havaalanı'na gitmek isteyen AKP'liler toplu ulaşım araçlarına Akbil basmadan bindikleri ortaya çıktı. İşte SÖZCÜ muhabiri Tarkan Abdullahoğlu'nun objektifinden ücretsiz ulaşım skandalı.... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563257.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563257.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..23f247ba5e56c0a9673e622f02f7685f0a9a08ea --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563257.txt @@ -0,0 +1 @@ +Havalimanında serbest, Taksim ve Kızılay'da yasak!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda binlerce AKP'li tarafından karşılandı. Saatler öncesinden alana gelen partililer için yüzlerce polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Aynı saatlerde Taksim Meydanı ve Ankara Kızılay başta olmak üzere birçok noktada vatandaşlar 'yolsuzluk protestosu' ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda binlerce AKP'li tarafından karşılandı. Saatler öncesinden alana gelen partililer için yüzlerce polis geniş güvenlik önlemleri aldı. Aynı saatlerde Taksim Meydanı ve Ankara Kızılay başta olmak üzere birçok noktada vatandaşlar 'yolsuzluk protestosu' için biraraya geldi. Ancak güvenlik güçlerinin tavrı Yeşilköy Atatürk Havalimanı'ndaki kadar 'nazik' olmadı. İstiklal Cadddesi ve Ankara'da çevik kuvvet ekipleri en doğal demokratik haklarını kullanamaya çalışan vatandaşlara sert müdahalede bulundu. Ankara ve İstanbul'da protesto eylemleri devam ediyor. SÖZCÜ TV'de 4 farklı noktadan olayları canlı olarak sizler için takip ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563258.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563258.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..45a1def9c92799f6ad4c5a16fb73998852f8fc42 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563258.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY'nin Tripoli ofisine baskın!. Olayda bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Olayda bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi! Baskın THY yetkilileri tarafından doğrulandı. Havalimanı'nda geniş güvenlik önlemi alındı. Olayda ofisin Türk muhasebe şefinin hayatını kaybettiği, bir diğer Türk personelin ise yaralı olarak hastanaye kaldırıldırıldığı bildiriliyor Türk Hava Yolları'nın Libya Tripoli Havalimanı'ndaki bilet satış ofisine silahlı baskın yapıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563259.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563259.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7dd787d88a2b28543c5ee0f8edbbf8f4212042e1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_27/2563259.txt @@ -0,0 +1 @@ +Trenin tepesinde şoke eden olay. Genç turistler fotoğraf ve film çekerken halen bölgede bulunan trenlerin çalışması için faal durumda olan ve 32 bin volt elektrik bulunan gerilim hattına kapıldı. Olay üzerine bölgeye itfaiye ve kurtarma ekipleri çağırıldı. Elektrik akımına kapılarak ağır yaralanan ve elleri ayakları ... Genç turistler fotoğraf ve film çekerken halen bölgede bulunan trenlerin çalışması için faal durumda olan ve 32 bin volt elektrik bulunan gerilim hattına kapıldı. Olay üzerine bölgeye itfaiye ve kurtarma ekipleri çağırıldı. Elektrik akımına kapılarak ağır yaralanan ve elleri ayakları yanan Justus Hack (24) ağır yaralanırken, diğer yaralılar Julien Maria (24) ve Paul Ester (24) ambulanslara alındı. Turistlerden ağır şekilde yaralanan Hack itfaiyenin yardımı ile sedyeye koyularak vagonun üzerinden indirildi. Yanıkları bulunan ağır yaralı Justus Hack, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi'ne götürülürken durumu daha iyi olan Maria ve Ester Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Haydarpaşa Garı'nda görevli olan teknik ekip elemanları ise elektrik akımının 1 metre mesafeden etkili olduğunu, Alman turistlerin bölgeye nasıl girdiklerini bilemediklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563280.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563280.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cf3fcf58844a8741bf582b2accf4d7779d4c397f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563280.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadın avukata polis müdahalesi. Akşam saatlerinde polis Taksim Meydan'da toplanan kalabalığı dağıtıp, meydanı yaya ve araç trafiğine kapatmıştı. Cumhuriyet Anıtı'nın bulunduğu yerde oturmak isteyen 2 kadın, polisler tarafından alandan uzaklaştırılmak istendi. Bunun üzerine kadınlardan biri avukat olduğunu söyleyerek kimliğini gösterdi. Tartışma sırasında kadın avukat ... Akşam saatlerinde polis Taksim Meydan'da toplanan kalabalığı dağıtıp, meydanı yaya ve araç trafiğine kapatmıştı. Cumhuriyet Anıtı'nın bulunduğu yerde oturmak isteyen 2 kadın, polisler tarafından alandan uzaklaştırılmak istendi. Bunun üzerine kadınlardan biri avukat olduğunu söyleyerek kimliğini gösterdi. Tartışma sırasında kadın avukat polislere, "Alın lan, beni de alın" şeklinde bağırdı. Sivil polisler de 2 kadını gözaltına aldı. Polis, kendilerine direnen ismi bilinmeyen kadın avukatı yerde sürükleyerek gözaltı aracına götürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563350.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563350.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0fc6cf0df60267d2cf940962541f6328ad7ed3a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563350.txt @@ -0,0 +1 @@ +Show'dan Cem'e yasak geldi. 'Yolsuzluk ve rüşvet' operasyonunun ilk günlerinde "Halk arasında rüşvet alan kişi" sorusunu yarışmacıya yönelten Ali İhsan Varol, yılbaşı özel programı için Cem Yılmaz'ı stüdyosunda ağırlamıştı. Programın yayından kaldırılmasıyla Cem Yılmaz'lı bölümün ne olacağı merak edilirken, Show TV'nin yılbaşı gecesi yayın ... Yolsuzluk ve Rüşvet sorusundan sonra yayından kaldırılan 'Kelime Oyunu'nda ilginç gelişme. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563355.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563355.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..77a1364695dcec3e0ed5d67fe9fee699fbf51302 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563355.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milli Piyango yılbaşı çekilişi sonuçları. Milli Piyango Yılbaşı Çekilişi 31 aralık 2013 akşamı gerçekleşecek. Sonuçlara üzerinden ulaşabilirsiniz. Milli Piyango Yılbaşı Çekilişine ait sonuçlar açıklandığı takdirde sonuçlar eş zamanlı olarak sitemizde göreterilecektir. Milli Piyango Yılbaşı Çekilişi Sonuçları - Sıralı Tam Listesi Sözcü'de Yılbaşı öncesi Milli Piyango yeni yıl çekilişi biletlerine olan ilgi artarken, biletlerin yaklaşık yüzde 90'ının tükendiği bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563356.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563356.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..06bbd73de061817ca349188773886cfb1f7a5b2a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563356.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milli Piyango yılbaşı ikramiyesi depresyona sokabilir. Vatandaşlara uyarıda bulunan OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz ise, günümüzde insanların her zaman umutları sayesinde yaşadığını, umut olmadığı zaman insanın yaşamında bazı değişiklikler ve kendini kötü hissetmelerin olduğunu ifade ederek, "Günümüzde yeni yılın ... Vatandaşlara uyarıda bulunan OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz ise, günümüzde insanların her zaman umutları sayesinde yaşadığını, umut olmadığı zaman insanın yaşamında bazı değişiklikler ve kendini kötü hissetmelerin olduğunu ifade ederek, "Günümüzde yeni yılın yaklaşması ile Milli Piyango'nun verdiği ikramiye ile her şeyin güzel olması, bütün kötülüklerin geride kalması ve yeni umutlar doğurur. Çünkü günümüzde insanların çoğu ekonomik sıkıntıların getirdiği bazı psikolojik belirtileri bulunmaktadır. Rakam büyüdükçe insanların kavuşamadıkları hayallerine ulaşma şansları daha fazla artmaktadır. Bunun için herkes yeni yıla girerken bir piyango bileti alır ve büyük ikramiyenin çıkmasıyla nelerin değişeceğini, nasıl bir hayatlarının olacağıyla ilgili hayaller kurmaya başlarlar. İnsanın beyninde haz alma ile ilgili bir bölge var. Bu haz alma ile ilgili bölgede hayallerin etkisi ile daha aktif olabilmekte, onun için piyangoya bağlı bütün hayaller tekrar gün yüzüne çıkmakta ve insana bu başlangıçta bir umut, bir neşe, keyif vermektedir. Eğer çok fazla bu hayale kendimizi kaptırırsak, küçük bir olasılık olduğunu değil de 'evet çıkacak ondan sonra şunları değiştireceğim, bunları yapacağım, çoluğuma çocuğuma bunları yapacağım' gibi hayallere çok kaptırdığımızda bütün sorunların bitmesini ona bağladığımızda, çıkmadığında da çok büyük bir hüsranla karşılaşırız. Beraberinde bazı psikolojik sorunları getirebiliyor. Daha keyifsiz, daha çaresiz, daha umutsuz, yaşamın bir anlamı olmadığı, her şeyin eskisi gibi gideceği, hiçbir şeyin düzelemeyeceği, elinde başka bir şans kalmadığı gibi duygularla hafif depresyondan ağır bir depresyona varıncaya kadar belirtiler gösterebilir" dedi. Milli Piyango ikramiyesinin çıkmasının ayrı bir dert, çıkmamasının ayrı bir dert olduğunu söyleyen Güz, "Çıkmadığı zaman bütün hayalleriniz yok olabilir, buna yaptığınız bütün yatırımlar yok alabilir, kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Ama çıktığı takdirde nasıl ne yapacağınızı bilemiyorsanız, beceremeyecekseniz, o para yönetimi ile ilgili başaramayacaksanız beraberinde daha büyük sorunlar getirip, hayatınız daha zora girebilir. Onun için kişisel yapınız buna uygun değilse daha büyük dertlere yol açabilir" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563359.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563359.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d8dcfd96c8924a7aa8571acb8d78a0cbc50ef4b4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563359.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milli Piyango yılbaşında ne kadar ikramiye dağıtacak. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer'den alınan bilgiye göre, özel çekiliş için toplam 500 milyon liralık bilet bastırılacak. Büyük ikramiyenin 50 milyon lira olduğu özel çekilişte 2 milyon 950 bin 273 adet ikramiye dağıtılacak. Tam biletin 50, yarım biletin ... Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer'den alınan bilgiye göre, özel çekiliş için toplam 500 milyon liralık bilet bastırılacak. Büyük ikramiyenin 50 milyon lira olduğu özel çekilişte 2 milyon 950 bin 273 adet ikramiye dağıtılacak. Tam biletin 50, yarım biletin 25 ve çeyrek biletin 12,5 liradan satılacağı özel çekilişte, 50 milyon liralık büyük ikramiyenin yanı sıra 1 adet 5 milyon lira, 1 adet 3 milyon lira, 1 adet 2 milyon lira ve 1 adet 1 milyon lira verilecek. Milli Piyango'nun yılbaşı özel çekilişiyle en az 5, en fazla da 13 kişi yeni yıla milyoner olarak girecek. TOPLAM İKRAMİYEDE 44 MİLYON LİRALIK ARTIŞ Özel çekilişte büyük ikramiyelerin yanı sıra, 5 adet 500 bin lira, 20 adet 100 bin lira, 30 adet 50 bin lira, 50 adet 10 bin lira, 100 adet 5 bin lira, 200 adet 3 bin lira, 300 adet 2 bin lira, 500 adet bin lira, 1.000 adet 500 lira, 8 bin adet 350 lira, 40 bin adet 250 lira, 200 bin adet 150 lira ve 700 bin adet 100 liralık ikramiyeler sahiplerini bulacak. 2 milyon adet de amortinin verileceği özel çekilişte, tüm biletlerin satılması halinde dağıtılacak ikramiye adedi 2 milyon 950 bin 273'e ulaşacak. Milli Piyango İdaresi, büyük ikramiyeyi kıl payı kaçıranlara da 63 adet 50 bin liralık teselli ikramiyesi dağıtacak. Bütün biletlerin satılması kaydıyla 286 milyon 150 bin liralık ikramiye dağıtılacak. Böylece, toplam ikramiyede de geçen yıla göre 44 milyon 65 bin liralık artış meydana gelecek. Yılbaşı özel çekilişi için bastırılan biletler 29 Kasım'dan itibaren satışa sunulacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563361.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563361.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..feda823dbe11941249c1124fa63794db808a00d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563361.txt @@ -0,0 +1 @@ +İki yolcu otobüsü çarpıştı: 4 ölü 18 yaralı!. MUŞ'un Malazgirt ve Bulanık ilçeleri arasında yoğun sis yüzünden dolayı 2 yolcu otobüsü kafa kafaya çarpıştı. Kazada 4 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Trafik kazası bu gün saat 09.00'da Malazgirt- Bulanık karayolunun 9'uncu kilometresinde meydana geldi. Malazgirt'ten Muş'a gitmekte olan ... MUŞ'un Malazgirt ve Bulanık ilçeleri arasında yoğun sis yüzünden dolayı 2 yolcu otobüsü kafa kafaya çarpıştı. Kazada 4 kişi öldü, 18 kişi yaralandı. Trafik kazası bu gün saat 09.00'da Malazgirt- Bulanık karayolunun 9'uncu kilometresinde meydana geldi. Malazgirt'ten Muş'a gitmekte olan Lider Muş Tur'a ait Veysel Akın idaresindeki 33 BBR 47 plakalı yolcu otobüsü, Muş'tan Malazgirt'e gitmek için yola çıkan aynı firmaya ait Serkan Taşkın yönetimindeki 34 ZZ 65 plakalı yolcu otobüsü çarpıştı. Yoğun sisten dolayı kafa kafaya çarpışan iki otobüste ilk belirmelere göre sürücüler Veysel Akın (36), Serkan Taşkın (28) ve otobüste muavinlik yapan kuzeni Ahmet Taşkın (20) ile kimliği öğrenilemeyen 4 kişi öldü. Kazada ölen ve yaralıların sıkışması sonucu 112 Acil Servis, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD), itfaiye ekipleri gönderildi. Kazada yaralanan 18 kişi ise ambulanslarla Bulanık, Malazgirt ve Muş Devlet Hastanelerine kaldırıldı. Kazanın ardından Muş Ovasına ait bir yolcu otobüsü de yolda kaza yapan otobüslere çarpmamak için direksiyon kırınca şarampole yuvarlandı. Bu otobüste kimseye bir şey olmadı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kaza yerine gelerek kurtarma çalışmalarını izleyen Bulanık Kaymakamı Ömer Şahin "Üzücü bir kaza meydana geldi. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563398.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563398.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..70c791f9eb0c252e8f27181c7529b7184f2e0607 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563398.txt @@ -0,0 +1 @@ +Antalya'da büyük deprem!. Antalya ve çevresinde hissedilen depremin merkez üssünün Antalya körfez olduğu belirtildi. Kandilli: Depremin merkez üssü Antalya körfezi. Büyüklüğü ise 6,0. VALİ: HASAR BİLGİSİ YOK Antalya Valisi Sabahattin Öztürk deprem sonrası şu sözleri kaydetti: "Ben de çok hissettim. Elimize ulaşan bir ... Antalya ve çevresinde hissedilen depremin merkez üssünün Antalya körfez olduğu belirtildi. Kandilli: Depremin merkez üssü Antalya körfezi. Büyüklüğü ise 6,0. VALİ: HASAR BİLGİSİ YOK Antalya Valisi Sabahattin Öztürk deprem sonrası şu sözleri kaydetti: "Ben de çok hissettim. Elimize ulaşan bir hasar bilgisi yok. Makam odamda çalışıyordum, çok hissettim. 2. katta bu kadar hissettiysem yüksek apartmanlarda daha çok hissedilmiştir. Uzun sürdü, süre veremiyorum ama uzun sürdü. Antalya 2. derecede deprem bölgesi olarak belirlendi. Ancak eskiye dair binalarımızın gözden geçirilmesi lazım. Herkesin tedbirler alması gerekiyor." BELEDİYE BAŞKANI: KÖTÜ SARSILDIK Depremin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Mustafa Akaydın, Twitter'da bir mesaj yayınladı. Akaydın, "Kötü sarsıldık. Hemen geçmiş olsun" ifadelerini kullandı. İTÜ Öğretim Üyesi Okan Tüysüz konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu sözleri kaydetti: "Verilen değer 5.9. Merkez Serik görünüyor. Derinlik 51 km. Oldukça derin bir rakam. Ama hasarın çok büyük olacağını düşünmüyorum. Artçıları 4.9 veya 5.0 büyüklüğünde artçı beklenebilir." KISA SÜRELİ PANİK YAŞANDI Akdeniz Doğu Baseni'nde meydana gelen 6 büyüklüğünde depremin ardından kısa süreli panik yaşandı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan açıklamaya göre, saat 17.21'de merkez üssü Akdeniz Doğu Baseni olan 6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Deprem, Antalya kent merkezinin yanı sıra Serik, Kumluca, Kemer ve Manavgat ilçelerinde de hissedildi. Depremin hissedilmesinin ardından bazı vatandaşlar evlerinden ve iş yerlerinden dışarı çıktı. AFAD'dan sorumlu Antalya Vali Yardımcısı Hüseyin Ece, şu ana kadar kendilerine ulaşmış herhangi bir olumsuzluk bulunmadığını bildirdi. Öte yandan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün internet sitesinde, depremin, yerin 11 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bilgisine yer verildi. İŞTE DEPREMİN MERKEZÜSSÜ \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563400.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563400.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e66461c8eab8f8702f87555522af6794db0981e8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563400.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devlet Orkestrası'ndan ayakkabı kutulu konser!. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın dün akşam düzenlenen yılbaşı konserinde, çok sesli 'Vokaliz Grubu', Orhan Orhun yönetiminde sahne aldı. Bir yandan 1960, 1970 ve 19ü'li yılların unutulmayan şarkıları ile Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden şarkılara yer veren grup, hiç enstrüman ... Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın dün akşam düzenlenen yılbaşı konserinde, çok sesli 'Vokaliz Grubu', Orhan Orhun yönetiminde sahne aldı. Bir yandan 1960, 1970 ve 19ü'li yılların unutulmayan şarkıları ile Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil eden şarkılara yer veren grup, hiç enstrüman kullanmadan makamsal doğu ve batı müziklerini de birlikte sundu, izleyicileri yaptıkları şovla neşelendirdi. KUTUDAN ŞARKI NOTALARI ÇIKTI 'Vokaliz' adlı grubun solistleri Gökçer Alp (tenor), Cihan Kurtalan (tenor), Tolga Gülen (bariton), Cengiz Ünal (bariton), Umut Durmuş (beat box), ikinci bölümde ellerinde kutuyla sahneye çıktı. İzleyicilere, 17 Aralık operasyonunda banka müdürünün evinde dolarların bulunduğu ayakkabı kutularını hatırlatan kutudan, seslendirilen eserlerin notaları çıktı. Kutudan notaları alan grup üyeleri sahneden Atatürk'ün 'Sanatsız Kalan Bir Milletin Hayat Damarları Kopmuş Demektir' sözü hatırlatılarak, 2014 yılının Mayıs ayında devletin sanat kurumlarının kapatılması kararına dikkat çekti. Grup üyeleri, izleyicilere "Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'na, operaya, tiyatroya sahip çıkın" çağrısında da bulundu. GENÇLİK MARŞI İLE SONLANDI Antalyalılara şarkılarla, türkülerle unutamayacakları bir gece yaşatan Vokaliz Grubu, Türk Sanat Müziği eserleri arasına zaman zaman İtalyan eserlerini de serpiştirdi. Konserde patlak göz maskeli koro şefi Orhun Orhon'un keman şovu da beğenildi. Konser, 'Gençlik Marşı' ile sonlandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563401.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563401.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e3f54a6da26223f0872501f5000cbf2f8434508 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563401.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ebru Gündeş'in yerine o oturdu. 17 Aralık operasyonunda eşi Reza Zarrab'ın tutuklanması nedeniyle zor günler geçiren Ebru Gündeş'in 'O Ses Türkiye'deki jüri koltuğuna Hülya Avşar oturdu. Hadise, Murat Boz, Gökhan Özoğuz'un bulunduğu ve Hülya Avşar'ın konuk jüri olarak yer alacağı programın yılbaşı çekimleri yapıldı. 'O ... 'O Ses Türkiye'nin yılbaşı akşamı yayınlanacak bölümünde Ebru Gündeş'in yerine jüri koltuğuna yeni isim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563403.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563403.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d49b3cf9647b769f6d75c8c2610222ed47c918fd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563403.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir günde 3 müdür daha değişti!. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Zülküf Atılgan görevinden alındı. Görevden alınan Atılgan müdüriyet emrinde görevlendirilirken yerine Özel Güvenlik Şube Müdürü Seylan Demir getirildi. İSTANBUL'DA İKİ MÜDÜRÜN YERİ DAHA DEĞİŞTİ İSTANBUL Emniyet Müdürlüğünde tayin fırtınası durulmazken Olay ... İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Zülküf Atılgan görevinden alındı. Görevden alınan Atılgan müdüriyet emrinde görevlendirilirken yerine Özel Güvenlik Şube Müdürü Seylan Demir getirildi. İSTANBUL'DA İKİ MÜDÜRÜN YERİ DAHA DEĞİŞTİ İSTANBUL Emniyet Müdürlüğünde tayin fırtınası durulmazken Olay Yeri İnceleme Şube Müdürü ve Trafik Şube Müdürlerinin görev yerleri değiştirildi. Sarai Sierra cinayetinin aydınlanmasını sağlayan çok önemli delilleri bulan Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit şube Müdürü Nail Öztürk, Bakım Onarım Şube Müdürlüğü'ne tayin edildi. İstanbul'da yaşanan Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonun ardından başlayan tayin fırtınasında iki deneyimli emniyet müdürünün daha görev yerleri değiştirildi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevini uzun süredir sürdüren Nail Öztürk dün yapılan tayinle Bakım Onarım şube Müdürlüğünde görevlendirildi. Komiserliğinden bu yana Olay Yeri İnceleme şube Müdürlüğünde çalışan sadece şark görevi sırasında İstanbul dışına çıkan Nail Öztürk 6 ay önce yazdığı 'Asayiş Berkemal' adlı kitapla gündeme gelmişti. Emniyet Müdürü Nail Öztürk kitabında 1844-1920 yılları arasında yaşanan önemli polisiye olayları belgeleriyle gün ışığına çıkarmıştı. Kitapta Sultan Abdülaziz'in öldürülmesiyle ilgili belgeler bulunurken ayrıca 2. Abdülhamit'e 21 Temmuz 1905 te düzenlenen bombalı suikast girişiminin de ayrıntıları yer almıştı. Öte yandan Trafik Denetleme Şube Müdürü olarak görev yapan Temel Açmalı'nda görev yeri değişti. Yaklaşık 6 aydır görev yapan Temel Açmalı'nın Beykoz Emniyet Müdürlüğüne atandığı öğrenildi. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğüne ise iki yıl önce aynı görevde bulunan Emniyet Müdürü Mesut Gezer'in atandığı belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563404.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563404.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3c10932a48a7b626ba5236e179160374ea7c4643 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563404.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan mini zirve. Mini zirvede dün Kayseri'de Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaları yanıtlayan Enerji Bakanı Taner Yıldız da yer aldı. Erdoğan, saat 12.40'ta Üsküdar Kısıklı'daki evinden çıktı. Başbakan Erdoğan saat 13.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na ulaştı. Erdoğan burada dün Kayseri'de Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaları yanıtlayan ... Mini zirvede dün Kayseri'de Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaları yanıtlayan Enerji Bakanı Taner Yıldız da yer aldı. Erdoğan, saat 12.40'ta Üsküdar Kısıklı'daki evinden çıktı. Başbakan Erdoğan saat 13.00 sıralarında Atatürk Havalimanı'na ulaştı. Erdoğan burada dün Kayseri'de Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaları yanıtlayan Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 5 bakan tarafından karşılandı. Başbakan Erdoğan, Taner Yıldız, Adalet Bakanı , İçişleri Bakanı Efkan Ala , Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile VİP salonunda yaklaşık 45 dakika görüştü. Erdoğan Erdoğan, eşi emine Erdoğan ve beraberinde bakanlarla birlikte 'Ana ' uçağıyla İzmir'e hareket etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563406.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563406.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..66502f7764622f7ff20e0afbded55b73d84ff7cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563406.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avrupa Tayyip'i endişeyle izliyor!. Alt başlığında, "Tazyilki su sıkan araçlar, biber gazları, plastik mermiler. Türk metropollerinde olaganüstü durum. Efsanevi Taksim meydanında toplananlar, hükümet ve Erdoğan'ın rüşvet, akrabaları kayırma ve yargıyı etklemelerine karşı sesini yükseltiyor. Erdoğan'ın istifası isteniyor" diyen Bild, istifayı isteyenlerin sadece Türk halkı ... Alt başlığında, "Tazyilki su sıkan araçlar, biber gazları, plastik mermiler. Türk metropollerinde olaganüstü durum. Efsanevi Taksim meydanında toplananlar, hükümet ve Erdoğan'ın rüşvet, akrabaları kayırma ve yargıyı etklemelerine karşı sesini yükseltiyor. Erdoğan'ın istifası isteniyor" diyen Bild, istifayı isteyenlerin sadece Türk halkı olmadığını belirtti. ERDOĞAN SINIRLARI ARTIK AŞTI Avrupa Birliği'nin Erdoğan'ı endişeyle izlediğini yazan Bild, "Almanya'nın Avrupa Milletvekili Elmak Brok (CDU), Erdoğan'ın artık tamamen sınırlarını aştığını belirterek sert tepki gösterdi. AP'nin Dışilişkiler Komisyonu Başkanı olan Brok, Erdoğan'ın Türkiye'yi güvenli ve stabil olmayan bir noktaya sürüklediğini açcıkladı" sözlerini kullandı. Erdoğan'ın, gücü elinde tutmak için her yolu denediğini, her türlü imkanı kullandığını vurgulayan Bild, yayın tarzında pek görülmeyen oldukça uzun bir haber yayınladı. STEINMEIER: DİKKATLE İZLİYORUZ Bild, Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeir ile de görüştü ve onun, "Türk devletinin gücüne güveniyoruz. Ortaya çıkan bu rüşvet iddialarının, kişinin kim olduğuna, hangi düzeyde olduğuna bakılmaksızın aydınlatılacağına inanıyoruz. Almanlar olarak Ankara ve İstanbul'daki gelişmeleri büyük dikkatle izliyoruz" dediğini vurguladı. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle'nin, AB adayı Türkiye'ye yükümlülüklerini hatırlattığı ve "Hukukun zedelendiğine ilişkin iddiaları, şüphe ve spekülasyonlara yer vermeyecek şekilde, tarafsız olarak aydınlatmak için gerekli adımlar atılmalıdır" dediği belirtildi. AKP'Yİ ZAYIFLATACAĞI KESİN Gazete, rüşvet ve yolsuzluk skandalı dosyasını, yapılan baskın ve gözaltıları, bakan ve bakan oğullarına ulaşan olayları geniş şekilde duyurduktan sonra, "Olayın baş aktörleri" diyerek, Fetullah Gülen, onun cemaati ve AKP ile olan ilişkileri, daha sonra da ilişkilerin kopması ele alındı. Son olarak, "Fetullah Gülen cemaati Erdoğan'ı düşürebilir mi?" sorusuna cevap arayın Bild, bunun bir soru işareti olduğunu ama AKP'yi zayıflatmasının kesin göründüğünü yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563479.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563479.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..af301817a4d6f2b7b34932bcf4cc094231b2a229 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563479.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avrupa'nın gözü üstümüzde. Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, "Ortadoğu'da sürekli krizler ve çatışmalarla anılır. Bu ülkeler Avrupa'dan ilham alarak demokrasilerini güçlendirmeliler. Türkiye'deki yolsuzluk iddiaları ve olup bitenleri yakından takip ediyoruz. Bu olaylar ve olaylara bağlı gelişmeler tarafsız ... Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, "Ortadoğu'da sürekli krizler ve çatışmalarla anılır. Bu ülkeler Avrupa'dan ilham alarak demokrasilerini güçlendirmeliler. Türkiye'deki yolsuzluk iddiaları ve olup bitenleri yakından takip ediyoruz. Bu olaylar ve olaylara bağlı gelişmeler tarafsız ve şeffaf bir şekilde incelenip bir sonuca ulaştırılmalı" dedi. İsviçre'nin TSR 1 ve TSR 2 televizyonları da Steinmeier'in açıklamasını izleyicileri ile paylaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563481.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563481.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9bebbde6d4c8cec2a42ef4736c23c0b9511b966b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563481.txt @@ -0,0 +1 @@ +Antalya'da bir deprem daha!. Antalya'da, saat 20.55'te merkez üssü Akdeniz Doğu Baseni olan 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün tespitine göre, Akdeniz Doğu Baseni'nde saat 20.55'te 7,4 kilometre derinlikte 4,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Sarsıntının, Gazipaşa ve Alanya ... Antalya'da, saat 20.55'te merkez üssü Akdeniz Doğu Baseni olan 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün tespitine göre, Akdeniz Doğu Baseni'nde saat 20.55'te 7,4 kilometre derinlikte 4,2 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Sarsıntının, Gazipaşa ve Alanya ilçelerinde hissedildiği öğrenildi. Aynı bölgede saat 17.21'de 6,0 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. ANTALYA'DA ARTÇI ŞOKLAR Antalya'da saat 17.21'de Akdeniz Doğu Baseni'nde meydana gelen Richter ölçeğine göre 6 büyüklüğündeki depremin ardından, aynı yerde saat 17.31'de 2.7, saat 17.38'de 2.5, saat 17.52'de 2.6, saat 17.54'te de 3.0, saat 18.07'de 2.8, saat 18.10'da 2.8, saat 18.13'de 2.9, saat 18.45'de 2.7, saat 19.09'da 2.7, saat 19.48'de 3.0, saat 19.58'de 3.4 ve saat 20.55'de 4.2 büyüklüğünde 12 artçı deprem daha meydana geldi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563484.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563484.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0077dde051798a613e9a36cdde804c9f70f01358 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563484.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şehzade için ilk savunma. Bilal Erdoğan'ın da içinde bulunduğu bir şirkete ihalesiz veya ihale kanunu dışında termik santral verildiği yolundaki iddiaların doğru olmadığını söyleyen Bakan Yıldız, "Birileri ortaya çıkıp, Başbakanın oğlunun da ortak olduğu şirkete kapsam dışına çıkılarak termik santral ihalesi verildiği yolunda iddialarda ... Bilal Erdoğan'ın da içinde bulunduğu bir şirkete ihalesiz veya ihale kanunu dışında termik santral verildiği yolundaki iddiaların doğru olmadığını söyleyen Bakan Yıldız, "Birileri ortaya çıkıp, Başbakanın oğlunun da ortak olduğu şirkete kapsam dışına çıkılarak termik santral ihalesi verildiği yolunda iddialarda bulunmuş. Bunların tümü yalan. Bunlara yalan demekte bile zorlanıyorum" dedi. O İDDİALARA YANIT Halen Kangal, Seyitömer ve Hamitabad termik santrallerinin ihale edildiğini, Yeniköy, Kemerköy, Yatağan ve Çatalağzı termik santralleri de ocak şubat aylarında ihaleye çıkarılacağını anlatan Yıldız, " Geriye kalan 7 santral de daha sonra ihale edilecek. Termik santral ihalelerinden şu ana kadar 3 milyon dolara yakın gelir elde ettik. Bu Her şeyin, yalanın da bir sınırı var. Bu konuda buyursun biri bir belge getirsin kim olursa olsun hakkında işlem yapalım. Çamur atalım izi kalsın mantığıyla bu işler olmaz. Gelelim Başbakanın da oğlunun üyesi olduğu TÜRGEV vakfının trafosuna. Herkes gibi, her kurum, kuruluş, dernek ve vakıf gibi bu vakıf da trafo isteğinde bulunuyor. Bu şekilde binlerce trafo yeri veriliyor. Bir de maden sahasıyla ilgili iddialar var. Bu da yalan. Madenle ilgili ruhsat bir sürü asamadan, değerlendirmeden geçtikten sonra Orman Bakanlığı'nın kriterlerine göre veriliyor. Üstelik maden sahasıyla ilgili SİT çalışması da devam etmektedir. Usulsüzlüğü kim yaparsa, yapıyorsa onun cezasını vermek bize düşer. Yani bazı yayın organlarında yer alan 3 iddianın 3'ü de yalandır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563486.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563486.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9c540e4f6139ebcfd2863a9a4329ca81baa85e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_28/2563486.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni bakandan çirkin tweet. Yeni Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Twitter'da çok tartışılacak bir fotoğraf paylaştı. Fotoğrafta tren istasyonunda yüzüne CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzü montajlanmış yaşlı bir kişi oturuyor. Fotoğrafın alt yazısında ise  "Adamlar yapmış bee" ifadesi yer alıyor. Zeybekçi bu fotoğrafı "Biz yaparız, ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..caa7ae6aa3dbe1ac72d9b73e160e3f80708b4fbb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563518.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni yılı sokakta karşılama rehberi.   Özellikle İstanbul'da belediyelerin düzenlediği özel eğlencelerle Kadıköy, Nişantaşı, Bakırköy sokaklarında büyük bir coşku yaşanıyor... Taksim'de herhangi bir etkinlik yok ama en canlı kutlama alanlarından biri olacağını tahmin etmek zor değil... Saatler 24.00'ü gösterdiğinde Beyoğlu'nda bu yıl da ...   Özellikle İstanbul'da belediyelerin düzenlediği özel eğlencelerle Kadıköy, Nişantaşı, Bakırköy sokaklarında büyük bir coşku yaşanıyor... Taksim'de herhangi bir etkinlik yok ama en canlı kutlama alanlarından biri olacağını tahmin etmek zor değil... Saatler 24.00'ü gösterdiğinde Beyoğlu'nda bu yıl da her zamanki gibi adım atacak yer kalmayabilir... Her yerde "canlı müzik" var İstanbul'un çekim merkezi Nişantaşı ise yeni yılı bu sene de farklı bir şekilde kutlamaya hazır. Abdi İpekçi Caddesi'nde kurulan sahnede 27 Aralık akşamından bu yana gece boyunca DJ müzikleri ve çeşitli şovlar sahneleniyor... Etkinliklerde Kral Pop Radyo DJ'lerinin yanı sıra Suat Ateşdağlı, BeeGee, Bora Uzer, Cüneyt Kurt, Can Hatipoğlu, Doğuş Çabakçor, Mert Levent ve Berna Öztürk gibi birçok ünlü DJ de performans sergiliyor. Akşam Ali Poyrazoğlu'nun özel performansı etkinliklere farklı bir hava katacak. 31 Aralık gecesi ise Cem Ceminay feat. DJ Mert Carnaval Turco&Brass sahnede olacak. Yılbaşı gecesi Abdi İpekçi'nin başına ve sonuna dev ekranlar kurulacak. Bu arada bölgenin birçok noktasında yılbaşı ikramları yapılacak, sokak müzisyenleri de yeni yılı Nişantaşı'nda karşılayacak olan yurttaşlara mini konserler verecek... Kadıköy Belediyesi ise 2014'e; rengârenk ışıklar, yılbaşı temalı dev heykel süslemeleri ve Bağdat Caddesi'nde yapılacak müzik dinletileriyle "merhaba" diyecek... Belediye, 31 Aralık'ta da canlı müzik gruplarıyla vatandaşlara yeni yıl coşkusunu yaşatacak. Bebek Parkı da çok hareketli Beşiktaş Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez gerçekleşecek "Bebek Yeni Yıl Festivali" ise 28 Aralık'ta başladı. Bu dopdolu festival de 31 Aralık gecesine kadar İstanbullular'ı Bebek Parkı'nda buluşturacak. Parkta kurulan yılbaşı pazarı, 200 metrekarelik buz pateni pisti, atlı karınca, tahtabacaklar, jonglörler ve yılbaşı bandosu hem çocuklara hem de yetişkinlere şimdiden unutamayacakları günler yaşatıyor... Yılbaşı gecesi de genç sanatçılar Su Soley, Yıldız Asyalı ve Ece Seçkin canlı performansları ve DJ'ler eşliğinde müziğin ve atmosferin tadını doyasıya çıkarıp, keyifli saatler geçirebilirsiniz. Yeni yılınızı şimdiden kutluyorum. Umarım 2014 yılı herkes için sağlıklı, mutlu ve umutlu bir yıl olur. Kalın sağlıcakla \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..40fc5ac71cdab28173b0c3bdf31f80a94ddedf16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563520.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kemer takmayana 1000, lazer tutana 10 bin TL ceza. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün (SHGM) 1 Ocak 2014'te yürürlüğe girecek yönetmeliğinde kural tanımaz yolculara ağır cezalar geliyor. Buna göre, uçuş emniyetini riske edecek şekilde hava araçlarına lazer tutan, uçak haberleşmesine müdahale eden ve benzer ihlallerde bulunan kişilere 10 bin lira ... Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün (SHGM) 1 Ocak 2014'te yürürlüğe girecek yönetmeliğinde kural tanımaz yolculara ağır cezalar geliyor. Buna göre, uçuş emniyetini riske edecek şekilde hava araçlarına lazer tutan, uçak haberleşmesine müdahale eden ve benzer ihlallerde bulunan kişilere 10 bin lira idari para cezası verilecek. Dolabı kapatmayan yandı Uyarılmasına rağmen taşınabilir elektronik cihazları çalıştırmaya devam eden, yerine oturmayan, emniyet kemerini bağlamayan, baş üstü dolabını kapatmayan, başka yolcular veya kabin ekibiyle tartışmaya devam eden, kabin ekibinin görevini yapmasına güç kullanarak engel olan, kabin ekibinin verdiği talimatları yerine getirmeyen ve uçak içerisinde sigara içen "kural tanımaz yolcuya" 1000 lira idari para cezası kesilecek. Mevzuata ve onaylı uçuş işletme el kitapları limitlerine aykırı alkol kullanan uçuş personeline/eğitmene 5 bin lira, geçerli sağlık sertifikası olmadan uçuş yapan, hava/yer bantları kullanılan telsiz konuşmalarında havacılık adabına uygun olmayan ifadeler kullanan personele verilecek para cezası bin lira olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563521.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563521.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..59932a84ca9f0328339c145ce04abfec59a409f8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563521.txt @@ -0,0 +1 @@ +İneğin en değerli şeyi nedir biliyor musunuz?. - Sütü olmalı... - Bilemediniz. Başka bir tahminde bulunun... - Eti mi? - Hayır o da değil. - Yavrusu mu? - Yavrusu da değil... 40 YIL AKLINIZA GELMEZ Evet, peki ineğin en değerli şeyi nedir? 40 yıl düşünseniz aklınıza gelmez. ... - Sütü olmalı... - Bilemediniz. Başka bir tahminde bulunun... - Eti mi? - Hayır o da değil. - Yavrusu mu? - Yavrusu da değil... 40 YIL AKLINIZA GELMEZ Evet, peki ineğin en değerli şeyi nedir? 40 yıl düşünseniz aklınıza gelmez. Sütü değil, eti değil, yavrusu, derisi,     ciğeri, bağırsağı ya da paçası da değil. Peki ne? Çok affedersiniz ama .oku!.. Nedenine gelince, ineğin eti, sütü, yavrusu, derisi, ciğeri, bağırsağı ve paçası, satıldığında yüzde 8 KDV'ye tabi ancak .oku yüzde 18 KDV'ye tabi!.. PIRLANTA MI? Şimdi diyeceksiniz ki "Bu ne biçim şey, pırlanta mı yoksa elmas mı?" Keşke pırlanta ya da elmas olsa. Pırlanta ve elmasın KDV'si yüzde sıfır. Daha doğrusu pırlanta, elmas, yakut, zümrüt ve incinin KDV'si de yüzde 18 idi ama bir kanun çıktı ve 1 Ağustos 2004'ten itibaren yüzde sıfıra indi. Başka bir anlatımla, KDV'den müstesna tutuldu (Bkz. KDV Kanunu Md. 17/4-g). Tabloya bakın; Tezek ve gübre yüzde 18 KDV'ye tabi iken bir kanun çıkıyor ve pırlanta, zümrüt, elmas, yakut ve incinin KDV'si sıfıra iniyor. Aradan zaman geçiyor. 30 Mayıs 2007'de KDV ile ilgili bir kararname çıkıyor. Havyarın KDV'si yüzde 18'den yüzde 8'e indiriliyor. Domuz etinin KDV'si de... Tezek ve gübreye gelince... KDV'si yine yüzde 18!... Şimdi ise pırlanta, elmas ve yakutun Özel Tüketim Vergisi (ÖTV'si) sıfıra indirilmek isteniyor! Hani halk arasında "Anladıysam Arap olayım" derler ya işte öyle bir şey... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563522.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563522.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2c2b1d97b985fc0456d9b4ef1227e635c286903a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563522.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'de dini tutuculuk yükseliyor. O, başladığı ekran serüvenine, yurt dışında başrol oyuncusu olarak sağlam adımlarla ilerliyor. Röportaj Edda Sönmez Fotoğraflar : Tarkan ABDULLAHOĞLU Çok yetenekli bir oyuncu... O televizyonla gelen şöhrete razı olmayıp hedef büyüttü ve şansını yurtdışında denemeye karar verdi... Hepsinden öte samimiyette ... O, başladığı ekran serüvenine, yurt dışında başrol oyuncusu olarak sağlam adımlarla ilerliyor. Röportaj Edda Sönmez Fotoğraflar : Tarkan ABDULLAHOĞLU Çok yetenekli bir oyuncu... O televizyonla gelen şöhrete razı olmayıp hedef büyüttü ve şansını yurtdışında denemeye karar verdi... Hepsinden öte samimiyette zirve yapmış dünya tatlısı bir insan... Saadet Aksoy kendine has güzelliği ve çalışma azmiyle dünyaca ünlü İspanyol oyuncu Penelope Cruz'la aynı seti paylaştı. Filmleriyle ödül üstüne ödül kazanan Saadet Aksoy, son olarak vizyona yeni giren "Sürgün" filmiyle kendisini özleyen seyircisiyle buluşacak. Ben de kendisiyle keyifli bir sohbet yaptım.  'Sürgün' isimli filmden bahsedelim öncelikle... Sürgün 1960 yılında başlayıp 1970'e uzanan bir hikayeyi anlatıyor. Benim çok etkilendiğim bir aşk hikayesi. 1960 yıllarında Büyükada da yaşayan Eleni adındaki bir genç kızı canlandırıyorum. 1964 yılında Türkiye Hükümeti'nin çıkardığı bir yasa var, bu yasa nedeniyle Türkiye'de yaşan Rumlar sınır dışı ediliyor. Eleni de Rum bir annenin ve Rum babanın kızı. Eleni'nin adada Sedat adında birlikte büyüdüğü, çok büyük aşk yaşadığı bir genç var. Ve bir aşkın engellere rağmen, iki tarafta hâlâ istiyorsa ne şekilde devam edebileceğini anlatan bir hikaye. Hepimiz daha politik olduk  Nasıl oldu da bu filme seçildiniz? Ve sizi çeken ne oldu da kabul ettiniz? Bu proje daha ileriki aşamalarında bana geldi. Yıllar sonra Türker İnanoğlu'nun bir sinema filmine yapımcı olarak imza atacak olması beni heyecanlandırdı. Daha sonra kendisiyle buluşup hikayenin detaylarını ondan dinlediğimde ve bu hikayenin ondaki izleminlerini öğrendiğimde daha da etkilendim. Türkiye'nin geçmişine ait bir hikayeyi gündeme getiriyor olmak benım için önemliydi. Türkiye'nin son günlerde yaşadıkları hakında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda o kadar çok anlatacak şey var ki. Türkiye'de belki de hiç şahit olamayacağımız şeylere şahit olduk son günlerde. Hepimiz daha da politik olduk, daha da işin ucundan tutmaya çabalıyoruz. Hani bu anlamda tek pozitif etkisinin bu olduğunu söyleyebilirim. Son zamanlarda yaşadığımız şeyler Türk halkını bir noktada buluşturdu. Aşka gelmek istiyorum, birlikteliğiniz 2,5 yıldır sürüyor. Nasıl gidiyor? Güzel, mutluyuz. Çoğunlukla birlikte seyahat etmeye çalışıyoruz, fırsat buldukça benimle seyahat ediyor. Ben vakit buldukça geliyorum. Birlikte çok vakit geçiriyoruz, beraberken gülüyor, eğleniyoruz.  Oynayamayacağınız bir rol var mı? Mesala Türkan Şoray kurallarınız var mı? Oynayamayacağım bir rol yok, ama oynamayı tercih etmeyeceğim bir rol olur. O projenin durduğu yerle alakalı. Bir oyuncunun seçimleri vardır ve o oyuncuyu seçimleri belirler. Peşinen ben onu yapmam, şu filmde oynamam diye ön yargılı davranamam. Yalnızca önüme gelen projeye göre bazı değerlendirmelerde bulunurum. 2013 yılı nasıl geçti? Biraz garip, fırtınalı geçti benim için. İyi ve kötü bir aradaydı. O yüzden daha da büyüdüğümü hissettiğim bir yıl oldu. Belki de hayatı iyi ya da kötü olarak değerlendirmemek lazım ona inandığım bir zaman oldu. Genel olarak büyüdüğüm bir yıl oldu. Bunu söyleyebilirim.  2014'ten beklentiniz neler? Ben bir yıla böyle bir şey yüklememek gerektiğini düşünüyorum. Milli Piyango bileti almadım ama Eminönü'ne gidip alacağım, hem de Nimet Abla'dan alacağım... Beni hayat hikayesiyle etkiledi  Penelope Cruz'la çalışmak nasıl? Teklif gelince ne hissettiniz? Güzeldi... Benim için önemli bir tecrübe... O filmde yer almış olmak gurur verici. Penelope Cruz beni hikayesiyle çok etkileyen bir kadın oyuncu. Çünkü Madrid'den gelip Hollywood'da star oluyorsun. Penelope Cruz çok önemli bir isim olarak bahsediliyor ama Emile Hirsch, ABD'nın yeni nesil oyuncularından biri. Aynı zamanda diğer oyuncular da çok başarılıydı. Çok güzel bir set ortamı vardı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..42f262523f37c1b33693befa726a2af3daa0ea25 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563523.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto sonuçları. Bu haftaki kandıran numaralar 2, 3, 4, 18, 33 ve 36 olarak belirlendi.  6 bilen 1 kişi, 6 Milyon 718 bin lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen 1 kişi, 6 milyon 718 ... Bu haftaki kandıran numaralar 2, 3, 4, 18, 33 ve 36 olarak belirlendi.  6 bilen 1 kişi, 6 Milyon 718 bin lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen 1 kişi, 6 milyon 718 bin 17 lira 85 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 218 kişi 3 bin 631 lira 20'şer kuruş, 4 bilen 13 bin 936 kişi 43 lira 35'er kuruş, 3 bilen 288 bin 74 kişi 5 lira 80'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 9 milyon 784 bin 574 lira 25 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlinin kuponunu, İstanbul Başakşehir'den yatırdığı belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 967 bin 493 lira 55 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 1 milyon 99 bin 124 lira 95 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563527.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563527.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdc02e777579ba5e031b2dead10672fec7b75243 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563527.txt @@ -0,0 +1 @@ +Günay'dan Erdoğan'a yanıt. Başbakan Erdoğan'ın Manisa gezisinde yaptığı konuşmada AKP'den istifa eden milletvekillerine 'istifa etseniz de etmeseniz de, bu hareket sizi kapıya koymuştur" demesi üzerine Ertuğrul Günay twitter hesapı üzerinden yanıt verdi. Ertuğrul Günay, "Siz atmadınız, biz yolumuzu ayırdık! Size yol arkadaşlarınızla iyi ... Başbakan Erdoğan'ın Manisa gezisinde yaptığı konuşmada AKP'den istifa eden milletvekillerine 'istifa etseniz de etmeseniz de, bu hareket sizi kapıya koymuştur" demesi üzerine Ertuğrul Günay twitter hesapı üzerinden yanıt verdi. Ertuğrul Günay, "Siz atmadınız, biz yolumuzu ayırdık! Size yol arkadaşlarınızla iyi yolculuklar dileriz" yanıtını verdi ve Başbakan'ın Pakistan ziyaretinden dönüşünde otobüs üzerinde, istifa eden 3 milletvekeli ile birlikte çektirdiği fotoğrafı paylaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563529.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563529.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d1709cc1564f0efa29971a2605600bd6fc6a6f13 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563529.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: Biz ayırdık. Başbakan Erdoğan Manisa'da toplu açılış töreninde konuştu Başbakan Erdoğan, yaşanan komplo sürecini milletin hayır duası ve desteğiyle birlikte atlatacaklarını belirterek şöyle konuştu: "Gezi ile yapmak istediler başaramadılar, şimdi bu yolla yapıyorlar, hatta bir de birleşiyorlar. Bu da çok enteresan. Dün ... Başbakan Erdoğan Manisa'da toplu açılış töreninde konuştu Başbakan Erdoğan, yaşanan komplo sürecini milletin hayır duası ve desteğiyle birlikte atlatacaklarını belirterek şöyle konuştu: " ile yapmak istediler başaramadılar, şimdi bu yolla yapıyorlar, hatta bir de birleşiyorlar. Bu da çok enteresan. Dün İstanbul'da bu tür şeyler yapmak istediler. Ama şimdi bakıyorsunuz Taksim Meydanı'na çıkmak istiyorlar 300-400 kişiyle, artık gelen yok. İnanıyorum ki tutmayacak. Ama ben teşkilatımdan şunu istemeyi özellikle kendim için gerekli buluyorum; çalışırsak Allah'ın izniyle bu iş biter, bizim lehimize biter. 30 Mart akşamı anonslar yapıldığı zaman Manisa Büyükşehir Belediyesi'ni Ak Parti kazanmıştır dendiği anda bu iş biter. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni, Denizli Büyükşehir Belediyesi'ni Ak Parti kazanmıştır dendiği zaman biter. Çok önemli. Bunlar, biliyorsunuz birileri 'ben Kürtler'in tek temsilcisiyim', öbürü 'ben Türkler'in tek temsilcisiyim'. Bir diğeri de bakıyorsun 'kumsalların tek temsilcisiyim' diyor. Bugüne kadar böyle geldiler. Ama biz bu ülkede yaşayan 76 milyonun eyvallah temsilcisiyiz. Siyasetimizi de biz sadece kumsallarda yapmayız 780 bin kilometrekarenin tamamında yaparız. Onun için de bizim milletvekillerimiz çok farklı bir çeşni oluşturmuştur." "İSTİFA ETTİLER, YOLLARINA GİTTİLER" Son dönemde Ak Parti'den istifa eden milletvekillerine de dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Hemen MYK olarak kararımızı kesin ihraç talebiyle tedbirli olarak verdik, verince onlar hemen kalktılar istifa ettiler, yollarına gittiler. Artık sizin zaten yapacak bir şeyiniz yok. Etseniz de etmeseniz de bu hareket sizi kapıya koymuştur. Biz daha önce de bunların benzerini yaşadı" diye konuştu. "KURDUKLARI PARTİ DE MALUM GİTTİ" "Biz bize yeteriz Allah'ın izniyle hiç endişeniz olmasın" diyen Başbakan Erdoğan, geçmişte benzer hareketleri sergileyenlerin olduğunu hatırlatarak, şöyle dedi: "Şu anda bir tanesinin adı yok. Kurdukları parti de malum o da gitti. Duyuyor musunuz, var mı, kaldı mı bir şey? Esamesi okunmuyor, niye ihanet edenlerin esamesi okunmaz? Bu mudur? Biz el ele vereceğiz, bir olacağız, iri, diri olacağız ve kardeşlik projesi içerisinde birbirimizi Allah için seveceğiz ve bu mücadeleyi de bu şekilde inşallah sürdüreceğiz." Başbakan Erdoğan, Manisa'nın büyükşehir adayını açıkladıklarını, ilçelerle ilgili çalışmaları üst kurulun devam ettirdiğini belirterek, bu çalışmanın bir iki hafta içerisinde tamamlanarak isimlerin açıklanacağını, ardından da yoğun bir tempoda kampanyanın sürdürüleceğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563545.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563545.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c2f430d6cbdf9c85f3cff5a969c8ddbe1059a873 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563545.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Erdoğan Esad'dan önce gidecek". New York Times (ABD): Yolsuzluk operasyonuna konu olan projeler, İstanbul'da yoksulları evlerinden ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, ekonomik büyümeye büyük önem verdi, eskiden Türklerin hükmettiği Arap topraklarına yüzünü döndü ve iktidarının sembolü olan emlak projelerine ağırlık verdi. Ama şimdi büyüyen yolsuzluk ... New York Times (ABD): Yolsuzluk operasyonuna konu olan projeler, İstanbul'da yoksulları evlerinden ediyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, ekonomik büyümeye büyük önem verdi, eskiden Türklerin hükmettiği Arap topraklarına yüzünü döndü ve iktidarının sembolü olan emlak projelerine ağırlık verdi. Ama şimdi büyüyen yolsuzluk soruşturmasıyla bu projeler, iktidarının çöküşünün tohumları olabilir. BBC Türkçe (İngiltere): Erdoğan için 2013 yılı 'dış komplo' yılı oldu. Fakat Başbakan bazı vatandaşların, hükümetle ilgili sıkıntıları olabileceği ihtimalini değerlendirme konusundaysa isteksizdi. Muhalefet, Başbakan'ı sıradan vatandaşlarla iletişimi kaybetmekle suçluyor ve onun 10 yıldan uzun süre iktidarda kalan liderlerde görülen 'aşırı kibir sendromuna' yakalandığını söylüyor. Guardian (İngiltere): Hizmet (Gülen) Hareketi ve Ak Parti arasındaki beklenmedik savaş, modern Türkiye'nin can sıkıcı bir resmini çiziyor. Derin devlet, bu hafta derinlerden su üstüne çıkarak sadece Başbakan'ı değil, Türkiye'nin zor kazanılmış modern toplum şöhretini de tehdit etti. Telegraph (İngiltere): Siyasi kriz yatırımcıları korkutuyor. Türkiye yıldız ülkeden hasta adama doğru ilerlerken, TL tepetaklak oldu. Daily Star (Lübnan): Bu gidişle Suriye Lideri Beşar Esad, Erdoğan'ın gidişini görebilir. Yolsuzluk skandalıyla sarsılan AK Parti hükümeti, eleştirilerin hedefindeki Suriye politikasına ayar verebilir. Siyasi analist Sinan Ülgen'e göre, bazı talihsiz gelişmeler sonucu Esad 2014'teki seçimleri kazanabilir, Erdoğan ise iktidarı kaybedebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563608.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563608.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..812a79853f2ab9c3168f5b4ccbe0709876a6e840 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563608.txt @@ -0,0 +1 @@ +Buzulların arasında mahsur kaldı. Geçtiğimiz salıdan beri buzlar arasında sıkışan gemiyi kurtarmak için Çin'den yola çıkan bir buzkıran buzların kalınlığından dolayı gemiye ulaşamadı. Yeni deneme ise bugün gemiye ulaşması beklenen Avustralya buzkıranıyla yapılacak. Gemide bulunan bilim insanları, turistler ve mürettebat ise yeterince erzağa sahip ... Geçtiğimiz salıdan beri buzlar arasında sıkışan gemiyi kurtarmak için Çin'den yola çıkan bir buzkıran buzların kalınlığından dolayı gemiye ulaşamadı. Yeni deneme ise bugün gemiye ulaşması beklenen Avustralya buzkıranıyla yapılacak. Gemide bulunan bilim insanları, turistler ve mürettebat ise yeterince erzağa sahip durumda ve herhangi bir hayati tehlike ile karşı karşıya değiller. Gemideki 74 kişi sanılanın aksine oldukça eğlenceli vakt geçiriyor. Gemiden inerek rahatlıkla buzulların üstünde gezen araştırmacılar, penguenlerle oynuyor, hatta fotoğraf bile çektiriyor. Her ne kadar kurtarılmayı bekleseler de durumlarından hiç de şikayetçi değiller. 28 Kasım'da Yeni Zelanda'dan yola çıkan gemideki bilim insanlarının hedefi ünlü Avustralyalı kaşif Douglas Mawson'un bir asır önce gerçekleştirdiği Antarktika keşfinin rotasını takip etmekti. Ayrıca ekip bu süre zarfında aynı rotadaki çevresel değişikliklerin ne seviyede olduğunu da tespit ve analiz etmeye çalışacaktı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563632.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563632.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2078f02ecadf6541be1c8a7bbe310e18ab4945e0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563632.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk vatandaşları Sudan'dan kurtarıldı. Dışişleri Bakanlığının girişimiyle Güney Sudan'da bulunan Türk vatandaşlarını tahliye etmek için başkent Cuba'dan kalkan uçak Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Geçen aya kadar Türkiye'nin Cuba Büyükelçiliğini yürüten Ahmet Ergin, tahliye süreciyle ilgili gazetecilere bilgi verdi. Ankara Etimesgut Havalanından kalkan askeri uçağın ... Dışişleri Bakanlığının girişimiyle Güney Sudan'da bulunan Türk vatandaşlarını tahliye etmek için başkent Cuba'dan kalkan uçak Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Geçen aya kadar Türkiye'nin Cuba Büyükelçiliğini yürüten Ahmet Ergin, tahliye süreciyle ilgili gazetecilere bilgi verdi. Ankara Etimesgut Havalanından kalkan askeri uçağın yerel saate göre 5'te Cuba Havalimanına ulaştığını belirten Ergin, "Yakıt ikmaline müteakip vatandaşlarımızla yeniden havalandık. Bu süreçte Dışişleri Bakanlığımız, Cuba Büyükelçiliğimiz ve vatandaşlarımız bu üçgen içerisinde sürekli eşgüdüm halindeydik ve herhangi bir sıkıntı yaşanmaksızın vatandaşlarımızla döndük" diye konuştu. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün (AFAD) koordinasyonunda gerçekleştirilen tahliye işlemiyle 21 kişinin Türkiye'ye geldiğini ifade eden Ergin, Cuba'daki Türk Büyükelçiliğinin halen faaliyette olduğunu dile getirdi. Ergin, Türk vatandaşı olarak geride kendi rızasıyla kalmayı tercih eden 5-6 Türk vatandaşıyla elçilik görevlilerinin ve Birleşmiş Milletler Güney Sudan Misyonu'nda görev yapan emniyet mensuplarının kaldığını belirtti. Ergin, "Cuba'da durum göreceli olarak sakin fakat ülkenin diğer bölgelerinde halihazırda çatışmalar yaşanıyor" dedi. Tahliye edilen vatandaşlardan Hakan Aydın da, çatışmaların ilk olarak başkent Cuba'da başladığını ve daha sonra Kuzey bölgelere sıçradığını dile getirdi. "Şu anda hala Kuzey bölgelerde bir karışıklık var" diyen Aydın, bölgedeki bazı şehirlerden çatışma haberleri geldiğini ifade etti. Tahliye edilen yolculardan Siyami Hocaoğlu da çatışmalara şahit olduklarını dile getirerek, "Ölümleri gördük, öldürenleri gördük. Vahşet boyutunda değil ama sıkıntılar var" ifadesini kullandı. Tahliye süreciyle ilgili de endişe yaşamadıklarını belirten Hocaoğlu, "Sağolsunlar. Çok mutluyuz" dedi. Güney Sudan'da, Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit'in kendisine karşı başarısız bir darbe girişiminde bulunulduğunu açıklaması ve darbe girişiminin arkasındaki isim olarak temmuz ayında görevden aldığı yardımcısı Riek Machar'ı işaret etmesi sonrasında çok sayıda siyasi ve üst düzey askeri yetkili gözaltına alınmıştı. Bunun üzerine başlayan şiddet olaylarının tırmanmasıyla ülkede olağanüstü hal ilan edilmişti. Güney Sudan'ın en büyük etnik gruplarını oluşturan Cumhurbaşkanı Salva Kiir'in bağlı olduğu Dinka ile görevden aldığı yardımcısı Riek Machar'ın Nuer kabileleri arasında yaklaşık iki haftadır devam eden çatışmalarda binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği, 120 binden fazlasının da yerinden edildiği belirtiliyor. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi de Güney Sudan'da bulunan BM barışgücüne bağlı asker sayısının 12 bin 500'e, uluslararası polis sayısının ise bin 323'e çıkarılmasına karar vermişti. Dünyanın en genç ülkeleri arasında gösterilen Güney Sudan, uzun yıllar süren iç savaşın ardından 2011'de yapılan referandumla Sudan'dan bağımsızlığını kazanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563634.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563634.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ed40e52a9a6431a78dfa0d20472b7157d0948f5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563634.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayland hükümeti: "Darbe olsa daha iyi". PROTESTOLARA YILBAŞI MOLASI Yaklaşık iki aydır süren protestolara yılbaşı molası verileceğini belirten Suthep, tatilden sonra daha güçlü bir şekilde geri döneceklerini ve Bangkok'u kapatacaklarını bu sayede de eski başbakan Taksin Shinawatra'nın ülke üzerindeki tüm etkisini yok edeceklerini belirtti. Halkın Demokratik ... PROTESTOLARA YILBAŞI MOLASI Yaklaşık iki aydır süren protestolara yılbaşı molası verileceğini belirten Suthep, tatilden sonra daha güçlü bir şekilde geri döneceklerini ve Bangkok'u kapatacaklarını bu sayede de eski başbakan Taksin Shinawatra'nın ülke üzerindeki tüm etkisini yok edeceklerini belirtti. Halkın Demokratik Reformu Komitesi'nin adına konuşan Suthep 'Taksin yanlıları için Bangkok'ta bir adımlık yer bile bırakmayacağız' diyerek hükümet taraftarlarına göz dağı verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563639.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563639.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..03a64cc24094d3e0b7fd5c1e8b16a62fcbe82ab8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563639.txt @@ -0,0 +1 @@ +Guardian: "Türkiye'yi tehdit ediyor". "Birçok yerde, normal kurumların görünen yüzünün arkasında birbiriyle mücadele eden, hükümetin normal işleyişini sekteye uğratan karanlık güçlerin varlığı, siyasetin bir parçası olarak kabul edilir. Fakat Osmanlı zamanından bu yana komploların, gerçek veya hayali gizli ya da yarı gizli şebekelerin önemli ... "Birçok yerde, normal kurumların görünen yüzünün arkasında birbiriyle mücadele eden, hükümetin normal işleyişini sekteye uğratan karanlık güçlerin varlığı, siyasetin bir parçası olarak kabul edilir. Fakat Osmanlı zamanından bu yana komploların, gerçek veya hayali gizli ya da yarı gizli şebekelerin önemli bir rol oynadığı Türkiye için durum özellikle böyledir." "Bu kavramı Türkler yarattı. Derin devlet gayri meşru ya da adil olmayan yollarla muhaliflerini tasfiye eden, bakanlıkları kendi adamlarıyla dolduran, askeri terfilere müdahale eden ve adli koğuşturmalarla muhaliflerini yıpratan hükümetin kendisi de olabilir. Derin devlet, hükümetin okullar ve üniversiteler gibi devletin temel kurumlarına sızmaya çalışan muhalifleri ve düşmanlarını tanımlamak için de kullanılabilier, bakanları karalamak ve skandal yaratmak için de." "Derin devlet asıl olarak, kendilerini laik Kemalist rejimi İslamcılar ve solculara karşı korumakla yükümlü addeden askeri, polis ve istihbarat şebekeleri için kullanılıyordu. Bu derin devlet, Ergenekon hareketine üye olmakla suçlanan askerler, gazeteciler ve diğerlerinin ağır cezalara çarptırıldığı davalarla Nisan'a kadar yargılanıyordu." 'Demokrasi sorgulanmalı' "Ergenekon diye bir komplonun olup olmadığı, en azından hükümetin iddia ettiği boyutlarda bir yapılanma olup olmadığı konusunda farklı görüşler var. Eğer gerçekten varsa, askeri derin ağır hatta belki de ölümcül bir darbe aldı. Eğer yoksa, hükümetin kendi derin devleti, ordunun bir zamanlar siyasetteki hakim konumunu zayıflatmak için yargı ve polis üzerindeki gücünü istismar etti. Bir derin devletin tasfiyesinden hemen sonra bu kez Hizmet hareketi şeklinde başka bir tanesi ortaya çıktı." Eski dostların yollarının neden ayrıldığı tam bilinmiyor ama kavga hükümetin fırsat eşitsizliği yarattığını söylediği dershaneleri kapatma girişimiyle su yüzüne çıktı. Bu dershanelerin dörtte birini sahip olan Hizmet, bunu savaş ilanı olarak aldı. Sonra AKP ve Hizmet'in birbirlerinin boğazına sarıldığı hamleler ve karşı hamleler geldi." "Bu üzücü bir hikaye. Görece ılımlı İslami görüşlere sahip olan Hizmet tarikatlarınkine benzer bazı özellikler taşıyor. AKP ise protestolarındaki tavrının koyduğu gibi söylediğinden daha az demokratik, daha sinsi. Ülke içinde ve dışında bu iki gücün mücadelesini izleyenler, şimdi derin devlet ya da devletler gerçeğini değil, Türk demokrasisinin gerçek durumunu da yeniden sorgulamalılar." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563640.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563640.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..abc0b7f93d5670116aec73e37f4ba8c47ada7414 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563640.txt @@ -0,0 +1 @@ +ETA'dan tarihi özür.   ETA böylece tarihinde ilk kez yaptığı saldırıları kınayarak toplumdan özür dilemiş oldu. Hapisteki militanlar tarafından kaleme alınan ve yaklaşık 500 mahkumun imza attığı açıklama bir Bask gazetesi olan Gara'da yayımlandı. ÖRGÜT 2 YIL ÖNCE SİLAH BIRAKMIŞTI İspanyol basını bu ... ETA böylece tarihinde ilk kez yaptığı saldırıları kınayarak toplumdan özür dilemiş oldu. Hapisteki militanlar tarafından kaleme alınan ve yaklaşık 500 mahkumun imza attığı açıklama bir Bask gazetesi olan Gara'da yayımlandı. ÖRGÜT 2 YIL ÖNCE SİLAH BIRAKMIŞTI İspanyol basını bu açıklamayı ETA'nın iki yıl önce silahlı mücadeleyi bırakmasının ardından atmış olduğu ikinci büyük adım olarak niteleyerek barışın sağlanmasında önemli bir aşamaya girildiğine vurgu yaptı. Gazeteler,ETA özürünün Strasburg İnsan Hakları Mahkemesi'nin geçtiğimiz ay hapishanelerde 20 yılını doldurmus ETA terör örgütü militanlarının serbest bırakılmasına yönelik aldığı karar sonrası gelmesine dikkat çekti. Toplum tarafından "Parot Doktrini" olarak bilinen kararda, silahlı ETA örgütü üyesi Del Rio, 1998'de Madrid'deki bir dizi terör eylemi sonrası 24 kişinin ölümünden 3 bin yıl hapis cezasına çarptırılmış ancak İspanyol yasalarına göre cezası 20 yıla indirilmesine rağmen serbest bırakılmamıştı. Bunun üzerine AIHM'e başvuran İnes del Rio Prada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 7. maddesindeki "Hiç kimse, suç işlediğinde yürürlükte olan cezadan daha fazlasına mahkum edilemez" hükmünü gerekçe göstererek İspanya devletine karşı verdiği hukuk mücadelesini kazanmasına yol açmıştı. Prada'nın davasıyla çeşitli terör saldırıları sonrası yüzlerce kişinin hayatına mal olan ETA militanları yatmakta olduğu hapishanelerden özgürlüklerine kavuşmuştu. AIHM kararı ile ETA mahkumlarının %10 nun serbest kaldığı belirtiliyor. ETA'NIN ÖZRÜNE İLK TEPKİLER OLUMLU Cezaevlerindeki ETA militanların kaleme aldığı özür mektubuna ilk tepkiler de gelmeye başladı. Sivil toplum örgütleri ETA'nın şiddeti kınayarak özür dilemesini olumlu karşılarken son sözü terör mağduru ailelerin söylemesini istedi. Hükümet cephesinden ise henüz bir açıklama yapılmazken muhalefet tarafı bu adımın fırsata çevrilerek terörün tamamen bitmesine yardımcı olunmasını istedi. ETA terörü mağdurları ise Bask bölgesindeki olaylarda hayatını kaybedenler için bir anma töreni düzenleyerek bu özür mektubunun adaletin elinden kurtulmak isteyen teröristlerin bir stratejisi olabileceğine işaret etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563692.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563692.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4899b3ea09917bdcd3c05149a77d1101adbef8a1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563692.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'a ayakkabı kutusu gösterince evi basıldı. Erdoğan'ın Akhisar'daki mitinginde miting meydanına bakan evinden "ayakkabı kutusu" göstererek protesto gerçekleştiren Nurhan Gül adlı yurttaş evinden yakın korumalar tarafından gözaltına alındı. Başbakan Erdoğan, Manisa'daki programını Akhisar, Demirci ve Salihli'deki programlarıyla sürdürdü. İlk olarak Akhisar'da partililerle buluşan Erdoğan beklediği ilgiyi ... Erdoğan'ın Akhisar'daki mitinginde miting meydanına bakan evinden "ayakkabı kutusu" göstererek protesto gerçekleştiren Nurhan Gül adlı yurttaş evinden yakın korumalar tarafından gözaltına alındı. Başbakan Erdoğan, Manisa'daki programını Akhisar, Demirci ve Salihli'deki programlarıyla sürdürdü. İlk olarak Akhisar'da partililerle buluşan Erdoğan beklediği ilgiyi göremedi. Akhisarlıların uzaktan izlediği ve çoğunluğu Çanakkale, Bigadiç, Soma, Kırkağaç, Balıkesir ve diğer yerleşimlerin otobüslerle taşınan yurttaşlarla doldurulmaya çalışılan Akhisar Milli Egemenlik Meydanı'nda yaklaşık 3-4 bin kişilik AKP'li kitle Erdoğan'ı izledi. Miting öncesi şehir dışından Akhisar'a gelenler ile bazı Akhisarlılar "hırsızlık" üzerine küçük ölçekli tartışma yaşasa da bu ve benzeri sohbetler büyümeden yatıştı. Bazı Akhisarlıların AKP'li kitleye yönelik "hırsız var" , "kapılarınızı kilitleyin" söylemlerinde bulundular. Korumlara evini bastı, gözaltına aldı Erdoğan'ın konuşması sırasında miting meydanında evi olan Nurhan Gül adlı Akhisarlı, evinin balkonunda Başbakan Erdoğan'a ayakkabı kutusu gösterdi. Protestocu yurttaş yakın korumalar ve çevik kuvvet ekiplerince evinden gözaltına alındı. Karakola götürülen Nurhan Gül, burada verdiği ifadesinde 690 TL emekli maaşı ile yaşadığı söyledi. Gül ifadesinde şu görüşlere yer verdi: "Emekli maaşımın düşük olmasından dolayı ve bunun yolsuzluk ve hırsızlığın peşine düşülmektense savcının polisin peşine düşülmesinin sebep olduğunu düşündüğümden dolayı protesto ettim." Erdoğan Akhisar'dan ayrılmasıyla birlikte çevre yerleşimlerden Akhisar merkeze taşınan kitle de, vakit kaybetmeksizin geldikleri otobüslerle öğleden sonra mitingin düzenlendiği Salihli'ye doğru yola çıktı. Başbakanın Akhisar ve Salihli ziyareti de, yurt genelinden getirilen 5 bin polis tarafından korunurken, iki de TOMA sürekli konvoyun peşindeydi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563694.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563694.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f2af9768d688abbbc349dfe8d64f14b534cd205 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563694.txt @@ -0,0 +1 @@ +Egemen Bağış: Çapulcanlar yaratıcılıkta boyut atlamış. Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalına adı karıştıktan sonra önce istifa etmeyen, ardından resmi gazetede çıkan yazıda istifa ettiği anlaşılan eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, twitter hesabından ilginç bir paylaşımda bulundu. "Çapulcanlar yaratıcılıkta boyut atlamış. Ben güldüm, geçtim. ... AKP Milletvekili Egemen Bağış, twitter hesabından kendisi hakkında yapılan fotoşoplu bir fotoğraf paylaştı. Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet skandalına adı karıştıktan sonra önce istifa etmeyen, ardından resmi gazetede çıkan yazıda istifa ettiği anlaşılan eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, twitter hesabından ilginç bir paylaşımda bulundu. "Çapulcanlar yaratıcılıkta boyut atlamış. Ben güldüm, geçtim. Bu Pazar gecesi siz de gülümseyin diye paylaşayım dedim" diyen Egemen Bağış, aşağıdaki fotoğrafı paylaştı. GERÇEKTE KİM? Bu fotoğrafın orijinali aslında dünyaca ünlü bir yıldıza ait. Türkiye'de de oldukça tanınan o isim ünlü aktör Brad Pitt. Brad Pitt fotoğrafı fotoşop yardımı ile 'Egemen Pitt' olarak düzenlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563697.txt b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563697.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d496370ab9f80cb92d6d25f439ff9f93e452bc2f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2013_12_29/2563697.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uğur Dündar'dan yılın bombası. Türkiye'nin gündemi sarsan ve siyasette dengeleri değiştiren yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu Reza Zarrab (Rıza Sarraf) hakkındaki 87 milyar dolarlık belge ile başlatmıştı. Türkiye'de ilk olarak Uğur Dündar'ın gündeme getirdiği o belgenin sahibi, Uğur Dündar'a ulaşmış ve ardından operasyon başlamıştı. İşte ... Türkiye'nin gündemi sarsan ve siyasette dengeleri değiştiren yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu Reza Zarrab (Rıza Sarraf) hakkındaki 87 milyar dolarlık belge ile başlatmıştı. Türkiye'de ilk olarak Uğur Dündar'ın gündeme getirdiği o belgenin sahibi, Uğur Dündar'a ulaşmış ve ardından operasyon başlamıştı. İşte o belgenin sahibi bu gece Halk Tv'de saat 21:00'da canlı olarak yayınlacak Halk Arenası'nda olacak. Duayen gazeteci Uğur Dündar'ın sorularını yanıtlayacak o kişinin açıklamalarını kaçırmamak için bu gece saat 21:00'de Halk Arenası'nı kaçırmayın. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564337.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564337.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5c82dc8da2e73574b6786ec0e3cb773bbee9153 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564337.txt @@ -0,0 +1 @@ +Amorti çıkan numaralar. Piyango'nun 31 Aralık yılbaşı özel çekilişinde 50 milyon liralık büyük ikramiye, "2174451″ numaralı çeyrek bilete isabet etti. Büyük ikramiye İstanbul, Ankara, İzmir ve Bandırma'ya çıktı.Amorti bilet numaraları ise 0 ve 8 olarak belirlendi. Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan 'Millete Hizmet Yolunda' konuşmasında, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564339.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564339.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8ce12854db225316bef6196e1d0687bf30cd3524 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564339.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milli Piyango Sorgulama. Milli Piyango Sorgulama ekranımızdan Milli Piyango Bilet numaranıza ikramiye çıkıp çıkmadığını öğrenebilirsiniz. Milli Piyango Sorgulama ekranımızdan ister bilet numaranıza ikramiye çıkıp çıkmadığını numaranızı girerek öğrenin, isterseniz sıralı tam listeyi görün.     Bilet numaranızı girerek ikramiye sorgulayabilirsiniz: milli piyango ... 50 milyon TL'lik büyük ikramiye bu yıl çeyrek bilete çıktı. Kazanan şehirler Bandırma, İzmir, Ankara ve İzmir oldu. İşte şanslı numaralar: 2-1-7-4-4-5-1 \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564341.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564341.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e70d3e9f663c49e922e66e9637cb5bc4b41d774a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564341.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan meyhane meyhane dolaştı. Yeni yılda 710 ambulans daha dağıtacaklarını bildiren Müezzinoğlu gazetecilerin partisindeki istifaları sormaları üzerine "Millettin AK Parti çatısı altında verdiği reylere haksızlık yapmamalarını arzu ederdim. Ama mademki böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar, yolları açık olsun onları millete havale ediyoruz" dedi. Sağlık ... Yeni yılda 710 ambulans daha dağıtacaklarını bildiren Müezzinoğlu gazetecilerin partisindeki istifaları sormaları üzerine "Millettin AK Parti çatısı altında verdiği reylere haksızlık yapmamalarını arzu ederdim. Ama mademki böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar, yolları açık olsun onları millete havale ediyoruz" dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeni yıl öncesinde seçim bölgesi olan Edirne'de kahvehaneleri ve meyhaneleri dolaştı. Ziyaretlerine Ak Parti Edirne Belediye Başkan Adayı Ahmet Günşen ve partililerle birlikte Yeniimaret Mahallesi'nden başlayan Müezzinoğlu, kahvelerde oturanlarla sohbet etti ve yeni yıllarını kutladı. Yol üzerinde bulunan bir binanın 2'nci katındaki balkonda oturanları görerek "Çayınız varsa gelelim" diye soran Bakan Müezzinoğlu, "Evde çay yok, istemez" cevabıyla karşılaştı. Ardından ilerdeki başka bir evin balkonundakilere seslenen Bakan Müezzinoğlu eve çıkarak ev sakinleriyle birlikte çay içti. "GEZİ PARKI VE 17 ARALIK" Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'nin 2013 yılında 2 talihsiz olay yaşadığını belirterek şunları söyledi: "Türkiye'de 2013 yılında 2 tane beklemediğimiz sıkıntılı süreç yaşadık. Bunlardan bir tanesi Haziran ayında olayları. Bu olaylarla ülkemizin istikrarına oynanmak istenen bir oyun vardı. Ama milli irade, milletin seçtiği siyasi irade bu oyunu milletle beraber iyi okudu ve dik durarak, gerekli kararları alarak, tavrını koyarak oyunu bozdu. Bütün bunlara rağmen gerek ülkede bu ekonomik dinamikleri sarsmak isteyenler yüzde 5'lerin altında inen faizleri o günlerden itibaren yüzde 9'lara 10'lara çıkarmayı başardılar. Dolayısıyla milletin eline uzattıkları eli, yine daha güçlü hale getirmeye çalıştılar. Tam toparlayalım, ülke yeniden 20 'e istikrarlı bir şekilde gelişmiş dünya ülkeleri arasında yer almak isterken, yine bir 17 Aralık operasyonunu sahnelediler. İçerden ve dışarıdan oynanan bir oyun. Millet bunu gördü. İstikrarsızlığa müsaade edilmeyecek. Dövizin, borsanın yükselmesi, faizlerin yükselmesi gibi milletin bedel ödediği bir süreci kısmen başarabildiler." "OCAKTA 710 AMBULANS DAĞITILACAK" Gün içerisinde sağlık bakanlığı'nda yılın değerlendirmesini yaptıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, Ocak ayında 710 ambulans dağıtılacağını ve evde sağlık hizmetine ağırlık vereceklerini söyledi. Bakan Müezzinoğlu, "Artık sağlık hizmetini eve ulaştırma ve daha iyi nasıl verebiliriz onu değerlendiriyoruz. Bu kadar proje içinde arzu ettiğimiz halde henüz başaramadığımız bazı aksilikler dolayısıyla olanlar var. Baştan projelendirmeyip de sonradan yaptıklarımız var. Ben inanıyorum ki 2014 daha başarılı geçecek. Ben ilk bakan olduğum zaman 4ç ambulans dağıtmıştık. Şimdi Ocak ayında 710 ambulans dağıtacağız. 2002 yılında bu ülkenin toplam ambulans sayısı 634'tü. Bakanlığımız 1 yıl dolmadan dağıtımız ambulans 1250'dir" dedi. "İSTİFA EDENLERİ MİLLETE HAVALE EDİYORUZ" Partisinden istifa eden milletvekillerini değerlendiren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim partimizle uğraşanlarım temel uğraşı alanlarından bir tanesi de partinin birliği ve beraberliğini bozmak amaçlı olmuştur. Çok denemeler yapmışlardır, bu denemelerde zaman zaman bir elin parmaklarını geçmeyecek fireleri sağladılar. Ama bütüne baktığımızda 11 yıllık iktidar 364 milletvekili, 336 ve 326 milletvekiliyle 3 dönem meclise gelmiş partiden yine sayılı 3 beş arkadaşımız fire verebilir. Bunlar bizim arkadaşlarımız, bugüne kadar birlikte siyaset yaptık. AK Parti çatısı altında millet onlara rey verdi. Millettin AK Parti çatısı altında verdiği reylere haksızlık yapmamalarını arzu ederdim. Ama mademki böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar, yolları açık olsun onları millete havale ediyoruz." MEYHANELERİ DOLAŞTI Yeniimaret Mahallesi'ndeki kahvehane gezilerinin ardından Kıyık Caddesi'ne giden Bakan Müezzinoğlu ve beraberindekiler yol üzerinde bir meyhaneye girdi. Karşılarında Bakan gördükleri için şaşıran meyhane sahibi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'dan kapalı alanlardaki sigara yasağının kaldırılmasını istedi. Bakan Müezzinoğlu ise ‘sigara yok' diye cevap verdi. Bir süre meyhanelerle sohbet ederek yeni yıllarını kutlayan Bakan Müezzinoğlu, ardından Edirne'den ayrılarak İstanbul'a geçti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564342.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564342.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2cbb6a936567fc1e55b9f9907413cd31d24d95e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564342.txt @@ -0,0 +1 @@ +Makam aracı çarptı: Dede öldü torun yaralandı. Yılmaz'ın yanında bulunan bulunan torunu da yaralandı. Kaza, bu akşam saatlerinde Çayırova İlçesi Ragıp demirkol Caddesi üzerinde meydana geldi. İçinde Çayırova Belediye Başkanı AK Partili Ziyaettin Akbaş'ın da bulunduğu Muhammet Nizamoğlu yönetimindeki 34 GBH 82 plakalı makam aracı, yolun karşısına ... Yılmaz'ın yanında bulunan bulunan torunu da yaralandı. Kaza, bu akşam saatlerinde Çayırova İlçesi Ragıp demirkol Caddesi üzerinde meydana geldi. İçinde Çayırova Belediye Başkanı AK Partili Ziyaettin Akbaş'ın da bulunduğu Muhammet Nizamoğlu yönetimindeki 34 GBH 82 plakalı makam aracı, yolun karşısına geçmeye çalışah 60 yaşındaki Şevket Yılmaz ile yanında bulunan torunu 2 yaşındaki Mert Kalaycı'ya çarptı. Yaralanan dede ile torun hemen Fatih Devlet Hastarnesi'ne kaldırıldı. Doktorların çabasına rağmen durumu ağır olan dede Şevket Yılmaz yaşamını yitirirken, kazayı hafif sıyrıklarla atlatan Mert Kalaycı'nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Kazadan sonra Başkan Akbaş'ın şok geçirdiği belirtilirken şoförü Nizamoğlu gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. erim ULAN BİR GÜN DE VATANDAŞA ZARARI OLMAYAN Bİ İŞ YAPIN BE.... Meral Kazan Allah bilir kim bilir surati ne kadardi? Mutlaka cok yuksek olmasi lazim cunki esim muhendis bana sunu soyledi bu kisi mutlaka en az 120 ve belki fazla suratla gidiyordu ve durmasi frene basmasi cok zor bir olum olabilirdi. Bu soforler bakanlari tasidiklari icin kendilerini guvensiz olarak hissediyorlar. Bunlarin hepsi cok zayif soforlik ve ehliyet alma donemi. hepsi bos. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564346.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564346.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..399cc6ed62c8a8587eb9a40f3f1e230b01e528d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564346.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim Gezi Parkı kapatıldı!. Polis park çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, yayaların parka girmesine izin verilmiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564369.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564369.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c77dbd201785e1b7fb4defac57264211fc698367 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564369.txt @@ -0,0 +1 @@ +2013'ün son yolsuzluğu federasyonlarda patladı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik sonucu Ankara'da çok önemli bir yolsuzluk dosyası deşifre oldu. Soruşturmanın şüphelileri arasında, son kabine revizyonunda koltuğundan olan bir bakanın akrabasının da bulunduğu belirtiliyor. Soruşturma, 2011-2012 ... 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik sonucu Ankara'da çok önemli bir yolsuzluk dosyası deşifre oldu. Soruşturmanın şüphelileri arasında, son kabine revizyonunda koltuğundan olan bir bakanın akrabasının da bulunduğu belirtiliyor. Soruşturma, 2011-2012 yılları arasında 8 federasyon ile Belediyeler Birliği ve Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'ndeki ihalelere fesat karıştırıldığını iddia eden bir ihbar üzerine başlatıldı. İhbarda, yüzme, güreş, hentbol, tenis, atletizm, bilardo, karate, satranç federasyonları ile Türkiye Belediyeler Birliği ve Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde yapılan malzeme alımı, organizasyon, tanıtım, turnuva, ulaşım, konaklama gibi yüzlerce ihalede usulsüzlük yapıldığı, ihalelerin Nira ve Ultra Turizm firmalarına verildiği öne sürüldü. Vurgunun miktarı belli değil Harekete geçen savcılık, soruşturma kapsamında elde edilen bilgi ve belgeler için bilirkişi görevlendirdi. Hazırlanan 270 sayfalık bilirkişi raporunda, yapılan vurgundaki rayiç bedelin dahi hesaplanamadığı belirtildi. Yüzlerce ihaleden milyonlarca liralık rant elde edildiği kaydedilen raporda, yolsuzluğun miktarının da tespit edilemediğinin altı çizildi. Soruşturmanın yaklaşık 2 yıldır Ankara Memur Suçları Savcılığı'nca yürütüldüğü, ancak gizlilik kararı bulunan dosya ve çok gizli belgeler ile bilirkişi raporunun, adli kolluk yönetmeliği değişikliği sonrasında tamamen deşifre olduğu belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564371.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564371.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f3890a20bb25f5b20733c763eb3d26be00f9362 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564371.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökkafes'te Boğaz'a karşı para saymak. Hiç düşündünüz mü? İstanbul'da, Boğaz manzaralı olmanın ötesinde, Boğaz'ı adeta kucaklayan Gökkafes'teki evinizde, Boğaz'ı seyrederken, para saymak, hem de euro ve dolar saymak nasıl bir şeydir acaba? Merak edenler, Barış Güler'e sorabilir. AYLIK KİRASI 60 BİN TL Barış Güler'in "para ... Hiç düşündünüz mü? İstanbul'da, Boğaz manzaralı olmanın ötesinde, Boğaz'ı adeta kucaklayan Gökkafes'teki evinizde, Boğaz'ı seyrederken, para saymak, hem de euro ve dolar saymak nasıl bir şeydir acaba? Merak edenler, Barış Güler'e sorabilir. AYLIK KİRASI 60 BİN TL Barış Güler'in "para sayma makinesi" ile para saydığı, 6 çelik kasanın olduğu Gökkafes'teki ev, İstanbul'un muhteşem Boğaz manzarasına hakim ve aylık kirası 20 bin eurodan yani 60 bin liradan başlıyor! İçişleri eski Bakanı'nın, "Oğlum pintidir. İşyeri kapanınca, kasaları eve taşıdı" dediği o ev var ya "pinti" birinin değil, tam aksine para içinde yüzen birinin oturabileceği bir ev... HEDİYE PAKETLERİ Gökkafese gidip, komşularına soruyoruz. Aldığımız yanıt ilginç: "Sayın İçişleri eski Bakanımız, sık sık bu eve gelirdi. Daha ötesi, gelen hediye paketlerin ardı arkası kesilmezdi". Bu arada, Barış Güler'in sattığı belirtilen villayı; "ne zaman ve kaça aldığı, kime, ne zaman kaç liraya sattığının" yanıtını da bekliyoruz. Sadece bunları değil, son 5 yılda vergi dairesine kaç TL kazanç bildirmiş, "evinde 6 çelik kasa" ve "para sayma makinesi" bulundurmasını gerektiren işinin ne olduğunu da açıklar mı? Boğaz manzaralı Gökkafes'te, para sayma makinası ile para sayma ve çelik kasalar. Barış, sen gerçekten ne iş yapıyordun? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564381.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564381.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1cd89d81e3ad78b911ae0cd9d81186c7f40b549f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564381.txt @@ -0,0 +1 @@ +Günaydın zam!. Bakanlar Kurulu Kararına göre, yeni binek otomobil, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve cep telefonlarında uygulanan ÖTV'de artışa gidildi. Değişikliğe ilişkin Karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.  Buna göre, aralarında motorlu araçlar, alkollü içkiler ve tütün mamullerinin de olduğu ... Bakanlar Kurulu Kararına göre, yeni binek otomobil, alkollü içkiler, tütün ürünleri ve cep telefonlarında uygulanan ÖTV'de artışa gidildi. Değişikliğe ilişkin Karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.  Buna göre, aralarında motorlu araçlar, alkollü içkiler ve tütün mamullerinin de olduğu bazı mallarda uygulanan ÖTV oranları ile maktu ve asgari maktu vergi tutarları ve işlenmemiş tütün ithalatından alınan tütün fonu tutarında değişikliğe gidilmesi kararlaştırıldı. Alınan kararla, yeni binek otomobil alımında ödenen ÖTV'de artışa gidildi. Motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyenler için uygulanan yüzde 40 vergi oranı yüzde 45'e, motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 cm3'ün altında olanlar için uygulanan yüzde 80 vergi oranı yüzde 90'a, motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenler için uygulanan yüzde 130 vergi oranı ise yüzde 145'e yükseltildi. Alkollü içkilerde de asgari maktu vergi tutarı birada yüzde 15, diğer alkollü içkilerde yüzde 10 oranında artırıldı. Bakanlar Kurulu, tütün mamullerinde uygulanan ÖTV'de de artışa gitti. Buna göre, paket başına asgari maktu vergi 3,22 liradan 3,75 liraya, TL'ye, paket başına maktu vergi de 9,22 kuruştan 13 kuruşa çıkarıldı. Cep telefonlarından adet başına uygulanan 100 liralık vergi de 120 liraya yükseltildi. Tütün fonunda indirim   Öte yandan Bakanlar Kurulu, işlenmemiş tütün ithalatından alınan tütün fonu tutarını, AB komisyonuna verilen Eylem Planı doğrultusunda 1.500 dolar/tondan 1.200 dolar/tona indirilmesine karar verdi. Hangi üründe ne kadar fiyat artışı bekleniyor?   ÖTV'deki değişiklikle birlikte, söz konusu ürünlerin fiyatlarının artması bekleniyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre, söz konusu düzenlemenin ardından binek otomobil fiyatlarında ortalama yüzde 3,5- 4 civarında artış olabilecek. Uzmanlar, yeni vergi düzenlemesiyle birlikte alkollü içecek fiyatlarında ortalama yüzde 8-15 civarında, sigara fiyatlarında ise ortalama yüzde 3 ila yüzde 17 arasında artış olabileceğini ifade ediyor. Alkollü içkiler ile tütün ürünlerinin eski ve yeni vergi oranları/tutarları şöyle: Alkollü içkiler  Mal   Eski asgari maktu vergi tutarı (TL)   Yeni asgari maktu vergi tutarı (TL) Malttan üretilen biralar   0,64   0,74 Taze üzüm şarabı (kuvvetlendirilmiş şaraplar dahil); üzüm şırası (20.09 pozisyonunda yer alanlar hariç) (2204.10 köpüklü şaraplar ve 2204.30 diğer üzüm şıraları hariç)   3,61   3,97 Köpüklü şaraplar   24,39   26,83 Vermut ve diğer taze üzüm şarapları (bitkiler veya kokulu maddelerle aromalandırılmış)(2205.10.10.00.00, 2205.10.90.00.12 hariç)   33,46   36,81 Alkol derecesi hacim itibariyle yüzde 18 veya daha az olanlar   26,56   29,22 Fermente edilmiş diğer içecekler (elma şarabı, armut şarabı, bal şarabı gibi), tarifenin başka yerinde belirtilmeyen veya yer almayan fermente edilmiş içeceklerin karışımları ve fermente edilmiş içeceklerle alkolsüz içeceklerin karışımları   3,61   3,97 Alkol derecesi hacim itibariyle yüzde 22'den fazla olanlar   107,44   118,18 Alkol derecesi ne olursa olsun tağyir (denatüre) edilmiş etil alkol ve damıtım yoluyla elde edilen diğer alkollü içkiler (Alkol derecesi ne olursa olsun tağyir (denatüre) edilmiş etil alkol hariç)   107,44   118,18 Alkol derecesi hacim itibariyle yüzde 80'den az olan tağyir (denatüre) edilmemiş etil alkol; damıtım yoluyla elde edilen alkollü içkiler, likörler ve diğer alkollü içecekler [(2208.90.91; 2208.90.99) Alkol derecesi hacim itibariyle yüzde 80'den az olan tağyir (denatüre) edilmemiş etil alkol hariç, (2208.20; 2208.50; 2208.60; 2208.70 ve 2208.90 hariç)]   107,44   118,18 Üzüm şarabı veya üzüm cibresinin damıtılması yolu ile elde edilen alkollü içkiler   102,23   112,45 Cin ve Geneva   85,54   94,09 Votka (2208.60.91.00.00, 2208.60.99.00.00 hariç)   85,54   94,09 Muhtevası 2 litreyi geçen kaplarda olanlar(Alkol derecesi hacim itibariyle % 45.4'den fazla olanlar)   107,44   118,18 Likörler   107,44   118,18 Diğerleri (2208.90.48.00.11, 2208.90.71.00.11 hariç)   107,44   118,18 Rakı (Muhtevası 2 litreyi geçen kaplarda olanlar)   81,01   89,11 Tütün ürünleri  Mal   Eski asgari maktu vergi tutarı (TL)   Eski maktu vergi tutarı (TL   Yeni asgari maktu vergi tutarı (TL)   Yeni maktu vergi tutarı (TL) Tütün içeren purolar   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Uçları açık purolar   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Sigarillolar   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Tütün içeren sigaralar   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Diğerleri (Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar,   sigarillolar ve sigaralar) Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış purolar, uçları açık purolar ve sigarillolar         0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaralar 0,1613   0,0922   0,1875   0,13 İçilen tütün (Herhangi bir oranda tütün yerine geçen maddeleri içersin içermesin) (2403.10.10.00.19 ve 2403.10.90.00.19 hariç)   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 Diğerleri (Net muhtevası 500 gramı geçmeyen ambalajlarda olanlar)   0,0420   0,0922   0,0490   0,13 Enfiye ve çiğnemeye mahsus tütün   0,1613   0,0922   0,1875   0,13 \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564402.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564402.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a39a611bb3f0412cbd72665ab6bc27f1ab1e95d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564402.txt @@ -0,0 +1 @@ +Schumacher'in odasında medya skandalı. Kayak yaparken başını çarpan Formula 1 pilotu Schumacher, ikinci ameliyatın ardından hayatta kalma mücadelesini sürdürürken, bir gazetecinin din adamı kılığına girerek Schumi'nin odasına sızmaya çalışması efsanenin ailesini ve doktorlarını şoke etti. Eurosport'un Alman Die Welt gazetesinden aktardığına göre, kimliği açıklanmayan ... Kayak yaparken başını çarpan Formula 1 pilotu Schumacher, ikinci ameliyatın ardından hayatta kalma mücadelesini sürdürürken, bir gazetecinin din adamı kılığına girerek Schumi'nin odasına sızmaya çalışması efsanenin ailesini ve doktorlarını şoke etti. Eurosport'un Alman Die Welt gazetesinden aktardığına göre, kimliği açıklanmayan bir gazeteci din adamı kılığında Schumacher'in yattığı odaya sızmaya çalıştı. Schumacher'in menajeri Sabine Kehm, gazetecinin durumunun fark edildiğini ve hızla hastaneden dışarı çıkarıldığını belirterek, durumun kendilerini ve aileyi şoke ettiğini vurguladı. Kehm, "Böyle bir şey yaşanacağını hayal bile edemezdim" dedi. Schumacher'in yakın arkadaşı ve beyin cerrahı Gerard Saillant ise gazetecilerden doktorlara birebir röportaj için baskı yapmamalarını istedi. Saillant, Schumacher'in eşine göndermeyle, "Corinna adına sizden bize baskı yapmamanızı istiyorum. Ne bize ne aileye... Doktorları rahat bırakıp işlerini yapmalarını sağlayarak Schumacher'in bu zor savaşı atlatması için elinizden gelenin en iyisini yapmış olursunuz. Sizden bir şey gizlemiyoruz" dedi. Hayati tehlikesi devam ediyor Fransa Alpleri'ndeki Meribel'de pazar sabahı oğluyla beraber kayak yaparken düşerek başını kayalıklara çarpan Formula 1 pilotu Michael Schumacher' önceki akşam ikinci kez ameliyata alındı ancak hayati tehlikesi devam ediyor. Doktorları, Grenoble kentindeki hastanede suni komada tutulan ünlü yarışçının durumunun daha fazla kontrol altına alındığına dair işaretler olduğunu açıkladı. Dr. Jean-Francois Payen, "Schumacher'in sağlığının nereye gideceğini söylemek zor. Ameliyatla biraz zaman kazandık, ama durumunu sürekli takip ediyoruz" dedi. Doktorlar, kaskı sayesinde ölümden döndüğünü belirttikleri Schumacher'in beyin ile kafatası arasında biriken kanı boşaltmıştı. Alman basınına göre, çarpışmanın şiddetiyle ünlü yarışçının başındaki kask üç parçaya ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564404.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564404.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8e2d51e3e9c3a1dff70c1674e72cedff992fd995 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564404.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kahinden 2014 uyarısı. Ekonomist Nouriel Roubini'den Türkiye'ye 2014 uyarısı geldi. 2013'ün son gününde kaleme aldığı yazısında küresel ekonominin geride kalan yıldaki performansını değerlendiren 'Kriz Kahini' lakaplı ekonomist, 2014'e ilişkin öngörülerini paylaştı. Project Syndicate internet sitesinde yayımlanan yazısında "Gelişmekte olan ekonomiler 2014'te hızlı büyüyecek ... Ekonomist Nouriel Roubini'den Türkiye'ye 2014 uyarısı geldi. 2013'ün son gününde kaleme aldığı yazısında küresel ekonominin geride kalan yıldaki performansını değerlendiren 'Kriz Kahini' lakaplı ekonomist, 2014'e ilişkin öngörülerini paylaştı. Project Syndicate internet sitesinde yayımlanan yazısında "Gelişmekte olan ekonomiler 2014'te hızlı büyüyecek ve yüzde 5'e yakın büyüme kaydedecek" diyen Roubini, bir grup gelişmekte olan ülkenin ise kırılgan kalacağını söyledi. 2014'te kırılganlık riski taşıyan ekonomilerin Türkiye, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika, Macaristan, Ukrayna, Arjantin ve Venezuela olduğunu belirten Roubini, bu düşüncesinin gerekçesini ise şöyle açıkladı: "Bu ülkeler büyük cari açıkları, yavaşlayan büyüme oranları, hedefin altında kalan enflasyon rakamları ve seçimlere bağlı gerilimler nedeniyle 2014 yılında kırılgan kalacak." Roubini, gelişmiş ekonomilerin ise 2014'te yüzde 1,9 büyüme kaydedeceği öngörüsünde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564406.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564406.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d6a28611f7894d455fd3848869a93633f14bede2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564406.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dünya 2014′e nasıl girdi. Güney Sudan'da ise savaş 2013'ün son gününde de devam etti. Geçen yıl, en büyük ticaret ortakları Avustralya ve Yeni Zelanda ile "aynı günü" yaşamak için tarih çizgisinin doğusundan batısına geçen Samoa Adaları, Kribati ile birlikte TSİ 12.00'de yeni yıla ilk ... Güney Sudan'da ise savaş 2013'ün son gününde de devam etti. Geçen yıl, en büyük ticaret ortakları Avustralya ve Yeni Zelanda ile "aynı günü" yaşamak için tarih çizgisinin doğusundan batısına geçen Samoa Adaları, Kribati ile birlikte TSİ 12.00'de yeni yıla ilk giren ülke oldu. Endonezya'nın Hindu çoğunluğa sahip Bali adasında kutlamalar festival havasında geçerken, şeriatın uygulandığı Banda Aceh'de her türlü kutlama yasaklandı. İsrail'in 26 Filistinli tutukluyu dün serbest bırakması Ramallah'ta yılbaşı sevincini ikiye katladı. Londralılar bu yıl havaifişekleri sadece görmediler, 'hissettiler'. Bompas & Parr adlı şirketin geliştirdiği sistem, havai fişeklerle birlikte havaya hoş meyve kokuları salıyor, çeşitli renklerde yapay kar yağdırıyordu. Yılbaşı kutlamalarının merkezi New York'ta, Times Meydanı'nı dolduran yüzbinlerce Amerikalı ve turist, yılın en çok konuşulan isimlerinin başında yer alan Miley Cyrus'ın konseri ile coştu. Fransa'nın başkenti Paris meydanları yeni yıla alkolsüz girdi. Yaklaşık bir milyon kişinin toplandığı Paris'in Champs Elysee bulvarı, Concorde ve Trocadero Meydanları ile Eyfel kulesinin etrafını saran Champ de Mars alanında güvenlik güçleri sabaha kadar alkol nöbeti tuttu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564408.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564408.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f5256ba46d7f4fb8b30b6f1f3252af899097cc5e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564408.txt @@ -0,0 +1 @@ +AB Dönem Başkanı Yunanistan oldu. Yunanistan'ın 6 aylık Avrupa Birliği dönem başkanlığı programında yer alan temel öncelikleri arasında, ekonomik büyüme önemli bir yer tutuyor. Bunun yanı sıra sosyal adaletle ilgili düzenlemeler ve kaçak göçle mücadele de programın öne çıkan gündem başlıkları arasında yer alıyor. Atina ... Yunanistan'ın 6 aylık Avrupa Birliği dönem başkanlığı programında yer alan temel öncelikleri arasında, ekonomik büyüme önemli bir yer tutuyor. Bunun yanı sıra sosyal adaletle ilgili düzenlemeler ve kaçak göçle mücadele de programın öne çıkan gündem başlıkları arasında yer alıyor. Atina ayrıca Birliğin kurallara uymakta zorlanan bankaların nasıl denetleneceği ve gerekmesi halinde nasıl kapatılacağını düzenleyen Ortak Çözüm Mekanizması'nın (SRM) kesinleşmesi için gereken adımları da atmayı planlıyor. Yunanistan'da bütçe 10 yıldır ilk kez 2013'te fazla verdi. Yunanistan, 2014'ün de resesyonun sona erdiği, ekonominin yeniden büyüdüğü bir yıl olmasını öngörüyor. Ancak Yunanistan'ın bu hedefe ulaşacağına inananların sayısı Avrupa'da hayli sınırlı. Atina Üniversitesi'nden Avrupa araştırmaları profesörü Panagiotis Ioakeimidis, mevcut ekonomik koşullardan ötürü Yunanistan'ın dönem başkanlığında zorlanacağı yolundaki kuşkulara katılmadığını belirtiyor: "Krizin devam ettiği, Yunanistan'ın zor bir durumda bulunduğu doğrudur. Bu olumsuzluklara rağmen Yunanistan'ın dönem başkanlığı süresince sonuç odaklı çalışacağından eminim. Zira Yunanlar, dönem başkanlığını Avrupa'daki imajlarını düzeltecek, inanırlılıklarını yeniden perçinleyecek bir fırsat olarak görüyor. Bunu başaracaklarından eminim." 'Kuşkular kötü niyetli' Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos'a yakınlığıyla bilinen PASOK'un Avrupa Parlamentosu Milletvekili Silvana Rapti, Atina'ya yönelik kuşkuları sert ifadelerle eleştiriyor: "Bu türden kuşkular, kötü niyetle dile getiriliyor. Unutmayın ki, Belçika 2010 yılında dönem başkanlığını devraldığında da benzer kuşkular dile getirilmişti. Belçika'nın o dönemde bir hükümeti bile yoktu. Belçika, bir yandan koalisyon müzakereleri devam ederken, diğer taraftan gayet iyi bir dönem başkanlığı sergiledi. Belçika'nın krizi, Avrupa'ya yansımadı." Yunanistan 1983, 1988, 1994 ve 2003'ün ardından 5'inci kez birliğin dönem başkanlığını üstleniyor. Atina'nın dönem başkanlıklarında 'sosyal Avrupa' hep öne çıkan gündem maddelerinden biri oldu. Genç işsizliğiyle mücadele programı ve finansmanı, Atina'nın bu kapsamda takipçisi olacağı başlıklar arasında yer alıyor. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Rapti, 'sosyal Avrupa' kavramının öneminin daha da arttığını savunuyor: "Sosyal Avrupa yönündeki baskılar o kadar arttı ki, geçmişte uzun yıllar bu fikre karşı duranlar da hedeflerine varamadan, izole durumuna geldi. Bunu yalnızca tasarruf politikalarının olumsuz etkilediği Yunanistan gibi krizin vurduğu ülkelerde değil, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi zengin ülkelerde de gözlüyoruz. Artık daha sosyal bir Avrupa arzulanıyor." Dönem başkanlığı önemini yitirdi 2009'da imzalanan Lizbon Antlaşması AB'de dönem başkanlığı kurumunun önem ve etkisini önemli ölçüde sınırlandırdı. Antlaşmayla ihdas edilen daimi AB Konseyi Başkanlığı görevi, birlik üst yönetiminde istikrar ve sürekliliği sağlıyor. Atina Üniversitesi Avrupa araştırmaları profesörü Panagiotis Ioakeimidis, Atina'nın bu gelişmenin bilincinde olduğunu vurguluyor. Yunan uzman, Atina'nın inandırıcı arabulucu ve Avrupa kurumları arasında uzlaştırıcı gibi görevler üstlenebileceğini kaydediyor: "Yunanistan'ın dönem başkanlığı görevini kurallar çerçevesinde yerine getireceğine, kendi sorunlarını çözmek için pozisyonunu kullanmayacağına inanıyorum. Yunanların sorunlarının çözümü ve borçların düzenlenmesi tartışması elbette Atina'nın dönem başkanlığı sürecince de devam edecek. Ancak bir konunun diğeriyle ilgisi yok. Her yönüyle Yunan değil, Avrupalı bir dönem başkanlığı sergilenecek." Kaçak göçle mücadele Atina Üniversitesi'nden Avrupa araştırmaları profesörü Panagiotis Ioakeimidis, Yunanistan'ın dönem başkanlığı boyunca kaçak göçle mücadele konusunun öne çıkmasını beklediğini belirtiyor: "Yunanistan, dönem başkanlıkları süresince karşı olmasına rağmen Dublin düzenlemesinin hazırlanmasına katkı sağladı. Yunanistan, günümüzde de bu düzenlemeye karşı çıkmaktadır. Zira Dublin düzenlemesi, mülteci sorununda asıl yükü Avrupa'nın periferi ülkelerinin omuzuna yıkıyor. Dublin düzenlemesinde bir değişikliğe gidilmesinin gündemde olduğunu sanmıyorum. Ancak başka yaklaşımlarla bu konuda bazı adımlar atılabilir. Örneğin ortak dış sınırların daha iyi korunması ve bu kapsamda Akdeniz Görev Gücü'nü tartışabiliriz. Bir başka seçenek ise Avrupa Birliği Dış Sınırları Koruma Teşkilatı'nın (FRONTEX) güçlendirilmesidir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564471.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564471.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6472a6c8e4e7084418644bae3150273c8c49e10a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564471.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vatandaşın cevabı Bakan'ı şok etti!. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Edirne'de kahvehane ve meyhaneleri dolaşarak vatandaşların yeni yıllarını kutladı. Edirne sokaklarında gezen Bakan Müezzinoğlu balkonda gördüğü bir vatandaşa 'Çayınız varsa geleyim' dedi. Vatandaştan gelen cevap ise şaşırttı: 'Evde çay yok istemez.' Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ... Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Edirne'de kahvehane ve meyhaneleri dolaşarak vatandaşların yeni yıllarını kutladı. Edirne sokaklarında gezen Bakan Müezzinoğlu balkonda gördüğü bir vatandaşa 'Çayınız varsa geleyim' dedi. Vatandaştan gelen cevap ise şaşırttı: 'Evde çay yok istemez.' Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeni yıl öncesinde seçim bölgesi olan Edirne'de kahvehaneleri ve meyhaneleri dolaştı. Ziyaretlerine AKP Edirne Belediye Başkan Adayı Ahmet Günşen ve partililerle birlikte Yeniimaret Mahallesi'nden başlayan Müezzinoğlu, kahvelerde oturanlarla sohbet etti ve yeni yıllarını kutladı. Yol üzerinde bulunan bir binanın 2'nci katındaki balkonda oturanları görerek "Çayınız varsa gelelim" diye soran Bakan Müezzinoğlu, "Evde çay yok, istemez" cevabıyla karşılaştı. Ardından ilerdeki başka bir evin balkonundakilere seslenen Bakan Müezzinoğlu eve çıkarak ev sakinleriyle birlikte çay içti. "GEZİ PARKI VE 17 ARALIK" Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, Türkiye'nin 2013 yılında 2 talihsiz olay yaşadığını belirterek şunları söyledi: "Türkiye'de 2013 yılında 2 tane beklemediğimiz sıkıntılı süreç yaşadık. Bunlardan bir tanesi Haziran ayında olayları. Bu olaylarla ülkemizin istikrarına oynanmak istenen bir oyun vardı. Ama milli irade, milletin seçtiği siyasi irade bu oyunu milletle beraber iyi okudu ve dik durarak, gerekli kararları alarak, tavrını koyarak oyunu bozdu. Bütün bunlara rağmen gerek ülkede bu ekonomik dinamikleri sarsmak isteyenler yüzde 5'lerin altında inen faizleri o günlerden itibaren yüzde 9'lara 10'lara çıkarmayı başardılar. Dolayısıyla milletin eline uzattıkları eli, yine daha güçlü hale getirmeye çalıştılar. Tam toparlayalım, ülke yeniden 20 'e istikrarlı bir şekilde gelişmiş dünya ülkeleri arasında yer almak isterken, yine bir 17 Aralık operasyonunu sahnelediler. İçerden ve dışarıdan oynanan bir oyun. Millet bunu gördü. İstikrarsızlığa müsaade edilmeyecek. Dövizin, borsanın yükselmesi, faizlerin yükselmesi gibi milletin bedel ödediği bir süreci kısmen başarabildiler." "OCAKTA 710 AMBULANS DAĞITILACAK" Gün içerisinde sağlık bakanlığı'nda yılın değerlendirmesini yaptıklarını kaydeden Bakan Müezzinoğlu, Ocak ayında 710 ambulans dağıtılacağını ve evde sağlık hizmetine ağırlık vereceklerini söyledi. Bakan Müezzinoğlu, "Artık sağlık hizmetini eve ulaştırma ve daha iyi nasıl verebiliriz onu değerlendiriyoruz. Bu kadar proje içinde arzu ettiğimiz halde henüz başaramadığımız bazı aksilikler dolayısıyla olanlar var. Baştan projelendirmeyip de sonradan yaptıklarımız var. Ben inanıyorum ki 2014 daha başarılı geçecek. Ben ilk bakan olduğum zaman 40 ambulans dağıtmıştık. Şimdi Ocak ayında 710 ambulans dağıtacağız. 2002 yılında bu ülkenin toplam ambulans sayısı 634'tü. Bakanlığımız 1 yıl dolmadan dağıtımız ambulans 1250'dir" dedi. "İSTİFA EDENLERİ MİLLETE HAVALE EDİYORUZ" Partisinden istifa eden milletvekillerini değerlendiren Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim partimizle uğraşanlarım temel uğraşı alanlarından bir tanesi de partinin birliği ve beraberliğini bozmak amaçlı olmuştur. Çok denemeler yapmışlardır, bu denemelerde zaman zaman bir elin parmaklarını geçmeyecek fireleri sağladılar. Ama bütüne baktığımızda 11 yıllık iktidar 364 milletvekili, 336 ve 326 milletvekiliyle 3 dönem meclise gelmiş partiden yine sayılı 3 beş arkadaşımız fire verebilir. Bunlar bizim arkadaşlarımız, bugüne kadar birlikte siyaset yaptık. AK Parti çatısı altında millet onlara rey verdi. Millettin AK Parti çatısı altında verdiği reylere haksızlık yapmamalarını arzu ederdim. Ama madem ki böyle bir şeye ihtiyaç duymuşlar, yolları açık olsun onları millete havale ediyoruz." MEYHANELERİ DOLAŞTI Yeniimaret Mahallesi'ndeki kahvehane gezilerinin ardından Kıyık Caddesi'ne giden Bakan Müezzinoğlu ve beraberindekiler yol üzerinde bir meyhaneye girdi. Karşılarında Bakan gördükleri için şaşıran meyhane sahibi Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'dan kapalı alanlardaki sigara yasağının kaldırılmasını istedi. Bakan Müezzinoğlu ise 'sigara yok' diye cevap verdi. Bir süre meyhanelerle sohbet ederek yeni yıllarını kutlayan Bakan Müezzinoğlu, ardından Edirne'den ayrılarak İstanbul'a geçti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564497.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564497.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7ba9f652542f64de481628df68d4b58d5502fd3f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564497.txt @@ -0,0 +1 @@ +Günay'dan Twitter muhalefeti!. AKP'den istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, "Ekonomiyi düzeltmek, içte ve dışta yeniden saygınlık kazanmak, hukuk devletinin kurallarına uyarak sağlanabilir, yıkmaya çalışarak değil" diye tweet attı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından AKP'den istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, iktidarı twitter ... AKP'den istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, "Ekonomiyi düzeltmek, içte ve dışta yeniden saygınlık kazanmak, hukuk devletinin kurallarına uyarak sağlanabilir, yıkmaya çalışarak değil" diye tweet attı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından AKP'den istifa eden İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, iktidarı twitter üzerinden eleştirmeye devam ediyor. Günay, eleştirilerini şöyle ifade etti: "Bazıları aklımızla alay edercesine ayakkabılığa saklanmış milyonları unutturmak için komplo, kumpas, kriz diye gündem saptırmaya çalışıyor. Dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluğun üstüne gitmekten ekonomi sarsılmaz. Aksine ekonomiyi de, toplumu da çürüten yolsuzluğun gizlenmesidir. Ekonomiyi düzeltmek, içte ve dışta yeniden saygınlık kazanmak, hukuk devletinin kurallarına uyarak sağlanabilir, yıkmaya çalışarak değil." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564499.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564499.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..095bf780230a5215ca4e1669b8cb885ea2e402ae --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564499.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Her şeyden bizi sorumlu tutuyor'. 2013 yılında "Dünyada İsrail'i en çok etkileyen 12 olayı" arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "sorunları"nın da bulunduğu öne sürülüyor. Haaretz gazetesi, söz konusu 12 olayın arasına "Erdoğan'ın sorunları"nı dahil ederken Gezi protestoları, Gülen Hareketi ile ihtilaf, Mısır ve Suriye krizlerine ... 2013 yılında "Dünyada İsrail'i en çok etkileyen 12 olayı" arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "sorunları"nın da bulunduğu öne sürülüyor. Haaretz gazetesi, söz konusu 12 olayın arasına "Erdoğan'ın sorunları"nı dahil ederken protestoları, Gülen Hareketi ile ihtilaf, Mısır ve Suriye krizlerine dikkat çekerek "Erdoğan, vahim durumda ve her zaman olduğu gibi o veya müttefikleri İsrail'i ve Yahudileri sorumlu tutuyor" iddiasını dile getirdi. "Belki İsrail'in kendisini dünyanın merkezi gibi görmesinin bir nedeni var. Afrika'dan Amerika'ya kadar nerede olursa olsun çok az gelişmelerin etkisi Yahudi devleti bypas ediyor" diye düşünen Haaretz gazetesine göre, "2013 yılında İsrail' i en çok etkileyen 12 dünya olayı" şöyle: "-Ruhani'nin cezbetme taarruzu- -ABD Dışişleri Bakanlığına Kerry'nin Getirilmesi. -Amerika'nın İzolasyonizm Politikası. -Suriye Kimyasal Silah Anlaşması. -Mursi'nin Düşüşü. -Erdoğan'ın Sorunları -Papa'nın Dostane Yaklaşımı. -Snowden'ın Çaldıkları. -Merkel'in Üçüncü Başbakanlığı. -Şeyl Çıkarılması -Afrika'daki Çalkantı -Japon-Çin İhtilafı. "2013, ERDOĞAN'IN 10 YILLIK YÖNETİMİNİN EN KÖTÜ YILI" Haaretz gazetesi,"İsrail'i en çok etkileyen 12 dünya olayı" arasında 6. sırada yer verdiği "Erdoğan'ın sorunları" konusunda "Türkiye'nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan çok kısa bir süre öncesine kadar bölgenin en güçlü lider olarak görülüyordu. Ancak, bu yıl, 10 yıllık yönetiminin en kötü yılı oldu" görüşünü dile getirdikten sonra şu savları da öne sürdü: "Haziran'daki yaygın Park protestolarından çok popüler olan Gülen Hareketi ile ihtilafa, azınlıklar arasında derinleşen huzursuzluğa, Mısır ile diplomatik krize ve Suriyeli isyancılara iradesini empoze etmedeki başarısızlığına kadar birçok konuda Erdoğan, vahim bir durumda ve her zaman olduğu gibi kendi veya müttefikleri, İsrail' ve Yahudileri sorumlu tutuyor. Bu da, Ankara ile Kudüs arasındaki ilişkilerin onarılmasına yardımcı olmadı." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564502.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564502.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3326a8a25c49e2923d9d017b70a173d681793935 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564502.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çalışanlarının işine son verdi!. Şirkettek KAP'a yapılan açıklamada "Şirket yönetimimiz tasarruf tedbirleri gereği çalışan 181 personeli 31.12.2013 tarihi itibariyle tüm hakları saklı kalmak kaydi ile işten çıkartmıştır." denildi. Üretimi 1958 yılına dayanan Şeker Piliç, geçtiğimiz yıl üretime ara verdiklerini açıkladıktan sonra iflas ertelemeye başvurmuş, ... Türkiye'nin önde gelen beyaz et üreticilerinden Şeker Piliç, bu gün üzerindeki tedbirler nedeniyle 181 çalışanının şine son verdiğini duyurdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564509.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564509.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cff3bcf8953e186036814c19e0fecc0800f00556 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564509.txt @@ -0,0 +1 @@ +Filistinli büyükelçi patlamada hayatını kaybetti. Sabah saatlerinde Suchdol semtinde gerçekleşen patlamada ciddi şekilde yaralanan Cemal, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Patlamanın olduğu eve yeni taşındığı ifade edilen 56 yaşındaki büyükelçinin komada tutulduğu açıklanmıştı. Cemal'in bir kasayı açtığı sırada meydana geldiği belirtilen patlamayla ilgili Reuters'a konuşan Filistinli ... Sabah saatlerinde Suchdol semtinde gerçekleşen patlamada ciddi şekilde yaralanan Cemal, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Patlamanın olduğu eve yeni taşındığı ifade edilen 56 yaşındaki büyükelçinin komada tutulduğu açıklanmıştı. Cemal'in bir kasayı açtığı sırada meydana geldiği belirtilen patlamayla ilgili Reuters'a konuşan Filistinli bir kaynak, "Eski evinden yeni evine bir kasa taşımıştı. Kasayı açınca patlama oldu" dedi. Çek yetkililer, patlamanın kaza sonucu gerçekleştiğini düşünüyor. Çek hükümetinden bir kaynak Reuters'a yaptığı açıklamada, patlamanın muhtemelen kasanın üzerindeki güvenlik mekanizmasının yanlışlıkla harekete geçirilmesinden kaynaklandığını söyledi. Bazı kasalarda, kilidiyle oynanması halinde içindeki gizli belgelerin imha edilmesini sağlayan bir düzenek bulunduğu biliniyor. AİLESİ DE EVDEYDİ Yeni yılın ilk gününde meydana gelen olay sırasında Cemal'in ailesinin de evde olduğu ancak patlamada Filistinli diplomat dışında ölen ya da yaralanan olmadığı belirtildi. Filistin Dışişleri Bakanlığı, olayla ilgili soruşturmada Çek yetkililere yardımda bulunulması için Prag'a bir heyet gönderdiğini duyurdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e312b79443f77d713428edcfcbf7c62bc9735b19 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564511.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zencani kefaletle serbest kalamayacak. ürkiye'deki yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan Reza Zarrab'ın ortağı olduğu iddia edilen ve tutuklanarak cezaevine konulan İranlı milyarder Babek Zencani'nin kefaletle serbest kalma yolu kapandı. İran'ın resmi haber ajansı IRNA, adını açıklamadığı adli bir yetkiliye dayandırarak yayımladığı haberde, Zencani'nin ... ürkiye'deki yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan Reza Zarrab'ın ortağı olduğu iddia edilen ve tutuklanarak cezaevine konulan İranlı milyarder Babek Zencani'nin kefaletle serbest kalma yolu kapandı. İran'ın resmi haber ajansı IRNA, adını açıklamadığı adli bir yetkiliye dayandırarak yayımladığı haberde, Zencani'nin kefalet ödeyerek serbest kalmasının mümkün olmadığını kaydetti. Önceki gün tutuklanarak Tahran'daki Evin Cezaevi'ne götürülen ünlü milyardere yöneltilen suçlamalar konusunda İranlı adli makamlar hala resmi bir açıklamada bulunmadı. İran medyası ise Zencani'nin petrol satışından devlete olan 2 milyar euronun üzerindeki borcunu ödemediğini, rüşvet vererek ödendiğine dair sahte belgeler düzenlediğini ve bu sebeplerden dolayı tutuklandığını ileri sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564512.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564512.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67436a4b6a39c7e65241077e16b6aa9a5d929ed1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564512.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Güler oğlunu ziyaret etti. Bakan'ın dışında, başka ziyaretçiler de vardı. Bakanın geldiği otomobil ile başka ziyaretçilerin bulunduğu lüks araçlar, basın mensuplarının görüntü almasını önlemek için cezaevi içerisine kadar alındı. KALABALIK ZİYARETÇİ GRUBU GELDİ İki bakan oğlunun da aralarında bulunduğu "17 Aralık" operasyonu tutuklularının tutulduğu ... Bakan'ın dışında, başka ziyaretçiler de vardı. Bakanın geldiği otomobil ile başka ziyaretçilerin bulunduğu lüks araçlar, basın mensuplarının görüntü almasını önlemek için cezaevi içerisine kadar alındı. KALABALIK ZİYARETÇİ GRUBU GELDİ İki bakan oğlunun da aralarında bulunduğu "17 Aralık" operasyonu tutuklularının tutulduğu Metris Cezaevi, 2014'ün ilk gününde ziyaretçi bakımından hareketliydi. İlk olarak saat 12.00 sıralarında, lüks bir otomobil ve minibüsle, kadın ve erkeklerden oluşan kalabalık ziyaretçi grubu cezaevine girdi. Basın mensuplarının görüntü almasının önüne geçmek için her iki araç da, cezaevi lojmanlarının olduğu kısımdan içeri alındı. Yaklaşık iki saat içeride kalan iki araçtaki kalabalık ziyaretçi grubu, yine lojmanların bulunduğu taraftan dışarı çıktı. 1 ST KALDI Cezaevinin ana kapsından saat 14.00 sıralarında bir otomobil daha giriş yaptı. Bu araç diğerlerinden farklı olarak, yüksek demir kapının bulunduğu sadece cezaevi araçlarının girdiği bölümden içeri alındı. Bu siyah araçtaki kişinin oğlu Barış Güler'i ziyarete gelen Eski Bakan Muammer Güler olduğu öğrenildi. Aracı içeri kadar alındığı için basın mensupları tarafından görüntülenemeyen Muammer Güler, 1 saat kaldıktan sonra cezaevinden ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564581.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564581.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb466dfaf173e7bc85aad195a79294b8952cdbad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564581.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir gecede 7 bin araç!. İstanbul'da yılbaşı gecesi yapılan trafik denetimlerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen 361 şoförün ehliyetlerine el kondu. Sabah saat 10.00'a kadar devam eden denetimler sırasında evraklarında eksik bulunan ve trafik kurallarına uymadıkları tespit edilen 1600 sürücüye trafik cezası yazıldığı belirtildi. Trafik ... İstanbul'da yılbaşı gecesi yapılan trafik denetimlerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen 361 şoförün ehliyetlerine el kondu. Sabah saat 10.00'a kadar devam eden denetimler sırasında evraklarında eksik bulunan ve trafik kurallarına uymadıkları tespit edilen 1600 sürücüye trafik cezası yazıldığı belirtildi. Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından yılbaşı gecesi yapılan denetimlerde yaklaşık 7 bin aracın kontrolden geçirildiği belirtildi. Yapılan denetimlerde alkollü olarak direksiyon başına geçtikleri tespit edilen 361 sürücüye ceza kesildi. Bu kişilerin ehliyetlerine alkollü araç kullandıkları için el kondu. Öte yandan yapılan denetimlerde evraklarında eksik olan yada trafik kurallarına uymadıkları tespit edilen 1600 sürücüyede ceza kesildiği belirtildi. İstanbul'da yılbaşı gecesinde 21 yaralamalı trafik kazası meydana geldiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564582.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564582.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..01e5e7a474739418be0be077d22f7aa06c1d9a0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564582.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ereğli'de Uludere protestosu. Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde, ülkü ocakları üyeleri ile bir grup üniversite öğrencisi, Uludere olayının 2'nci yıldönümünde, ölen 34 kişi için ilçede anma programı ;düzenlenmesine basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Karadeniz Ereğli Ülkü Ocakları ve Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerince ... Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'nde, ülkü ocakları üyeleri ile bir grup üniversite öğrencisi, Uludere olayının 2'nci yıldönümünde, ölen 34 kişi için ilçede anma programı ;düzenlenmesine basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Karadeniz Ereğli Ülkü Ocakları ve Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencilerince Atatürk Anıtı'nda düzenlenen eyleme yaklaşık 150 kişi katıldı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı eylemde Türk bayrağı açan kalabalık, 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Kahrolsun PKK, kahrolsun faşizm' ve 'Bozkurtlar burada çakallar nerede' sloganları attı. Basın açıklamasını okuyan Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencisi Ömer Altan, hafta sonu gerçekleştirilen ve olayın aydınlatılamamasının da protesto edildiği anma programının üzücü ve tehlikeli olduğunu savundu. Altan, şöyle konuştu: "Cumhuriyetimizi kuran büyük Türk milliyetçisi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelinin bulunduğu bu alanda bölücü terör örgütü sempazitanı, bazı fakülte öğrencilerinin de içerisinde bulunduğu bir grup tarafından Uludere'de kaçakçılık yaparken ölenleri anma adı altında devletimize ve güvenlik güçlerimize karşı kin kusulmuş ve ilçemizde bölücü bir oyun sergilenmiştir. Bu vahim olay bizlerin de içerisinde bulunduğu vatansever öğretmen kadrolarının yetiştiği fakültemizin ve dolayısıyla da Ereğlimizin ismini lekelemiş, ilçemiz insanını da yaralamıştır. Ereğli Eğitim Fakültesi öğrencileri olarak bizler Üniversitemizde bu gibi bölücü yapıların olmasına ve palazlanmasına fırsat vermeyeceğimizi, ilçe halkımızın da desteği ile bunlara karşı her türlü demokratik mücadelemizi vereceğimizi söylemek isteriz." Kalabalık, bir süre slogan atarak dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564583.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564583.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1f68031d3e67f7b00d598f12b0504b8f69bbf6be --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564583.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu çekildi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 655. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 2, 14, 27, 29, 30 ve artı 5 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen bir kişi, 524 bin 910 lira kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 655. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 2, 14, 27, 29, 30 ve artı 5 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen bir kişi, 524 bin 910 lira kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen bir kişi, 524 bin 910 lira 55 kuruş kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 15 kişi 3 bin 499 lira kırk beşer kuruş, 4 artı 1 bilen 187 kişi 280 lira seksen beşer kuruş, 4 bilen 2 bin 385 kişi 29 lira otuz beşer kuruş, 3 artı 1 bilen 5 bin 717 kişi 15 lira yetmişer kuruş, 3 bilen 70 bin 459 kişi 3 lira kırk beşer kuruş, 2 artı 1 bilen 55 bin 534 kişi 4 lira ellişer kuruş, 1 artı 1 bilen 203 bin 59 kişi 2 lira otuzar kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu Muğla'nın Köyceğiz ilçesindeki bayiden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 1 milyon 749 bin 700 lira 15 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 697 bin 817 lira 52 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 388 bin 822 lira 25 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564584.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564584.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..622451e18a033c2f6dd36990d2bda77b06b83521 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564584.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reyhanlı'da 'silah dolu tır' iddiası. Hatay İl jandarma Komutanlığı ekipleri, İHH'ya ait bir tır ile silah taşındığı ihbarı üzerine harekete geçti. Reyhanlı Yolu üzerinde durdurulan tırda çok sayıda silah ve mühimmat olduğu ancak jandarmanın arama yapmasına izin verilmediği öne sürülüyor. Tır'da, İHH il Müdürü'nün yanı ... Hatay İl jandarma Komutanlığı ekipleri, İHH'ya ait bir tır ile silah taşındığı ihbarı üzerine harekete geçti. Reyhanlı Yolu üzerinde durdurulan tırda çok sayıda silah ve mühimmat olduğu ancak jandarmanın arama yapmasına izin verilmediği öne sürülüyor. Tır'da, İHH il Müdürü'nün yanı sıra 2 MİT çalışanının bulunduğu da iddia ediliyor. İhbar gelmiş Edinilen bilgiye göre, Jandarma İmdat hattını arayan bir kişi, Hatay'dan Kilis'e doğru giden İHH'ya ait tır ile silah ve mühimmat taşındığını söyledi. Sevkiyatın yapılacağı aracın plakası ve dorsesinin de verildiği ihbarı bildiren jandarma, savcılığın talimatı üzerine yol kontrol noktasında Tır'ı durdurdu. Tır'da Suriye'ye sevk edilmek üzere depolanan silahların bulunduğu ancak araç içerisinde MİT görevlilerinin de bulunduğu, İçişleri Bakanlığının Hatay Valiliğine verdiği talimatla Jandarmanın Tır'a el koymasını engellediği iddia ediliyor. Yine iddialara göre, eski bir bakan da devreye girerek Jandarma'ya baskı yaptı ancak elinde mahkeme kararı bulunan jandarma, silah yüklü tır'ı henüz MİT'e teslim etmedi. CHP'liler olay yerine gitti Jandarmanın elinde mahkeme kararı bulunmasına karşın arama yapmasına ise izin verilmediği, Araç içerisinde İHH il müdürü ile 2 MİT çalışanının bulunduğu, MİT çalışanlarının, aracın kendi kontrollerinde olduğu gerekçesiyle jandarmayı engellediği belirtiliyor. Öte yandan haberin duyulması üzerine CHP'li Hatay Milletvekillerinin olay yerine doğru yola çıktığı öğrenildi. CHP'li Mevlüt Dudu, Twitter hesabından, arama yapılmasına izin verilmeden Tır'ın bırakıldığını duyurdu. Jandarma'ya gelen ihbar: • 01 Ocak 2014 günü saat 16.00 sıralarında insani yardım malzemesi taşıdığı kılıfıyla içi silah dolu bir TIR Hatay'ın Reyhanlı ilçesinden Kilis iline doğru yola çıkacağı, • Sevkiyatın yapılacağı aracın plakasının 06 BR 8860 olduğu, dorsesinin ise 06 DE 3290 olduğu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb964c42399b75907fa2cb53eef5c8ffc0b3cf2b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mersin KOM Şube Müdürü görevden alındı. Türkiye'nin bir çok şehrinde emniyet müdürlüklerinde yaşanan görev değişikliğine Mersin'de eklendi. Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Cemil Uysal, görevinden alındı. Geçtiğimiz pazartesi günü Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya'nın görevinden alınmasının ardından İçişleri Bakanı ... Türkiye'nin bir çok şehrinde emniyet müdürlüklerinde yaşanan görev değişikliğine Mersin'de eklendi. Mersin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Cemil Uysal, görevinden alındı. Geçtiğimiz pazartesi günü Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya'nın görevinden alınmasının ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, 'Güneyde bir ilde üst düzey yöneticiler, parti il başkanları hakim kararı ile dinlenmiş' dediği ilin Mersin olabileceği iddiaları gündeme gelmişti. Yılın ilk gününde KOM Şube Müdürü Cemil Uysal görevinden alındı. Cemil Uysal, yaklaşık 6 ay önce Konya'dan Mersin'e atanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564586.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564586.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce39b9cae509be18621cf67ac1f9df9314b5b063 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564586.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan, Rıdvan ile görüştü. Başbakan Erdoğan, saat 16.00 sıralarında evinden geniş güvenlik önlemleri altında ayrıldı. Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık çalışma ofisine geldi. Başbakan Erdoğan, çalışma ofisinde Mahmut Uslu ve Rıdvan Dilmen ile yaklaşık 2 saat  görüştü. Uslu'nun ofisten ayrıldığı araçta Rıdvan Dilmen'de ön koltukta görüntülendi. ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564587.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564587.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a3adf08d167a4919deebfef8d6cff1cdc0120841 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564587.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çeşme'de otelde yangın. İzmir'in Çeşme İlçesi'ndeki 4 yıldız bir otelin çatı katında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yılbaşı eğlencesi için otelde bulunan 200 kadar müşteri, otel personeli ve itfaiye tarafından tahliye edilirken, dumandan etkilendiği belirtilen 61 yaşındaki Mehmet Coşkun kaldığı odada ölü bulundu. ... İzmir'in Çeşme İlçesi'ndeki 4 yıldız bir otelin çatı katında bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yılbaşı eğlencesi için otelde bulunan 200 kadar müşteri, otel personeli ve itfaiye tarafından tahliye edilirken, dumandan etkilendiği belirtilen 61 yaşındaki Mehmet Coşkun kaldığı odada ölü bulundu. Çeşme İlçesi Narlıca Dolaplıkuyu Mevkii'ndeki 4 yıldızlı Kaya Prestige Sunshine Otel'in çatı katında, bugün saat 08.00'de bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Otelde çalışan yaklaşık 30 personel, itfaiye ve jandarma ekiplerine haber verip, yılbaşını otelde geçiren yaklaşık 200 müşteriyi tahliye etmeye başladı. Büyük bir panikle uykularından uyanan müşteriler, itfaiye ekiplerinin de yardımıyla oteli boşalttı. İtfaiye yangına müdahale edip güçlükle söndürdü. Otel odaları kontrol edildiğinde, İzmir'den teknik rapor hazırlamak üzere otele geldiği belirtilen 61 yaşındaki Mehmet Coşkun'un cesedine ulaşıldı. Yangın sırasında oluşan dumandan etkilenip yaşamını yitirmiş olabileceği bildirilen Coşkun'un cenazesi, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Yangının çıkış nedeni itfaiyenin soğutma çalışmalarının tamamlanmasının ardından yapılacak bilirkişi incelemesiyle belirleneceği belirtildi. Jandarma yangınla ilgili soruşturma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564588.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564588.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..39a0a0e4f6d9a9583254a94749dd5f8d8524dabc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564588.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Başbakan istifa etmeli'. MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından hükümetin maskesinin düştüğünü belirterek, "Başbakan tüm bunların hepsine ortaktır ve istifa etmelidir" dedi. Partisinin belediye başkan adayları tanıtım törenine katılmak için Düzce'ye gelen Sadir Durmaz, kentin girişinde partililer tarafından ... MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından hükümetin maskesinin düştüğünü belirterek, "Başbakan tüm bunların hepsine ortaktır ve istifa etmelidir" dedi. Partisinin belediye başkan adayları tanıtım törenine katılmak için Düzce'ye gelen Sadir Durmaz, kentin girişinde partililer tarafından karşılandı. Partililerin oluşturduğu araç konvoyuyla birlikte törenin yapılacağı Müftülük konferans salonuna gelen Durmaz ve beraberindekiler alkışlarla karşılandı. MHP Düzce Belediye Başkan adayı Ömer Küçük ile birlikte salonu dolduran partilileri selamlayan Durmaz, ilçe belediye başkan adaylarıyla da tek tek tokalaştı. Kürsüden partililere seslenen Durmaz, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları nedeniyle hükümeti eleştirdi. Durmaz, "Son günlerde usulsüzlük ve rüşvet operasyonları ile iktidarın maskesi düştü. Yolsuzluk dumanı sıfırın altına düştü. Başbakan, 'Babamın oğlu olsa göz yummam' diyor. O zaman Düzcelilere açıklasın oğlu gemicikleri nasıl almış, elmas dükkanlarına nasıl ortak oldu? Tepeden tırnağa usulsüzlüklere batmışsınız, bir sen mi fark etmedin? Başbakan tüm bunların hepsine ortaktır ve istifa etmelidir. Vatandaş ayağına kışlık ayakkabı alamaz durumdayken onların ayakkabı kutularından trilyonlar çıkıyor. Bir de buna yardım parası diyerek dini duygulara alet ediyor. Takke düştü, yolsuzluk zinciri ortaya çıktı. Etrafa pis kokular yayıldı" dedi. Durmaz, konuşmasının ardından belediye başkan adaylarını tanıttı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564589.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564589.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dbcf1fcc57213922764e5f8afcae69a2e95b5135 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_1/2564589.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başkan şoförü serbest!. KOCAELİ'nin Çayırova İlçesi AKP'li Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş'ın da içinde bulunduğu şoför Muhammet Nizamoğlu yönetimindeki makam otomobili, yılbaşı gecesi yolun karşısına geçerken çarptığı 60 yaşındaki Şevket Yılmaz öldu, 2 yaşındaki torunu Mert Kalaycı ise hafif yaralandı. Kazanın ardından gözaltına alınan ... KOCAELİ'nin Çayırova İlçesi AKP'li Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş'ın da içinde bulunduğu şoför Muhammet Nizamoğlu yönetimindeki makam otomobili, yılbaşı gecesi yolun karşısına geçerken çarptığı 60 yaşındaki Şevket Yılmaz öldu, 2 yaşındaki torunu Mert Kalaycı ise hafif yaralandı. Kazanın ardından gözaltına alınan başkanın şoförü Nizamoğlu, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yılbaşı gecesi içerisinde Çayırova Belediye Başkanı AKP'li Ziyaettin Akbaş'ın da bulunduğu Muhammet Nizamoğlu yönetimindeki 34 GBH 82 plakalı makam aracı, Ragıp Demirkol Caddesi'nde yolun karşısına geçmeye çalışan Şevket Yılmaz ile yanında bulunan torunu Mert Kalaycı'ya çarptı. Kazada Şevket Yılmaz ölürken, torunu Mert Kalaycı ise hafif yaralandı. Kazadan sonra polis ekiplerince gözaltına alınan Başkan Akbaş'ın şöförü Muhammet Nizamoğlu çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566729.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566729.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..50db03406eebd88799ae1c3185c1bff8a731c5cc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566729.txt @@ -0,0 +1 @@ +Güzellik kraliçesi Monica Spear Mootz öldürüldü. Venezuela'da eski güzellik kraliçesi ve ünlü dizi oyuncusu Monica Spear Mootz (1 Kasım 1984 –  6 ocak 2014) ve eski eşi, başkent Caracas'ta araçlarını soymak isteyen kişiler tarafından öldürüldü. Monica Spear Mootz ve Henry Berry'nin (39) cesetleri otoyol kenarında bulundu. Saldırıda ... 2004 Venezuela Güzellik Kraliçesi ve ünlü dizi oyuncusu Monica Spear Mootz ve eski eşi, başkent Caracas'ta araçlarını soymak isteyen kişiler tarafından öldürüldü. Venezuela'da eski güzellik kraliçesi ve ünlü dizi oyuncusu Monica Spear Mootz (1 Kasım 1984 –  6 ocak 2014) ve eski eşi, başkent Caracas'ta araçlarını soymak isteyen kişiler tarafından öldürüldü. Monica Spear Mootz ve Henry Berry'nin (39) cesetleri otoyol kenarında bulundu. Saldırıda Spear'in 5 yaşındaki kızı da yaralandı. ABD'de yaşayan Spear'in tatil için eski eşi ile birlikte Venezuela'ya geldiği belirtildi. Venezuelalı yetkililer, Berry'nin, soyguncular tarafından yola atılan kesici maddenin üzerinden geçtikten sonra lastiklerinin patlaması sonucu durmak zorunda kaldığını, saldırının bu sırada gerçekleştiğini bildirdi. Yetkililer, gece saatlerinde meydana gelen olayın bir şoför tarafından fark edildiğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566730.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566730.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..35e70504780d866ef54217cad030450adaa011bb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566730.txt @@ -0,0 +1 @@ +Popüler video sitesi Vimeo kapatıldı. Popüler video sitesi Vimeo kapatıldı. Siteye giren kullanıcıların bir kısmı 'Ulaşmaya çalıştığınız internet sitesi İstanbul 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 08.01.2014 tarihli 2014/23 D. İş ve / sayılı kararı ile erişime engellenmiştir' mesajıyla karşılaşırken, bir kısım kullanıcılar ise bu mahkeme kararını ... Popüler video sitesi Vimeo kapatıldı. Siteye giren kullanıcıların bir kısmı 'Ulaşmaya çalıştığınız internet sitesi İstanbul 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 08.01.2014 tarihli 2014/23 D. İş ve / sayılı kararı ile erişime engellenmiştir' mesajıyla karşılaşırken, bir kısım kullanıcılar ise bu mahkeme kararını da görüntüleyemiyor ve sayfa yüklenemiyor. Ancak DNS ayarlarını değiştiren veya VPN gibi (Sanal Özel Ağ) yöntemleri kullanan kullanıcılar siteye girmekte herhangi bir sıkıntı yaşamıyor. 2004 yılında Jake Lodwick ve Zach Klein tarafından ABD'de kurulan ve kullanıcıların videolarını paylaşabilmelerini ve görüntüleyebilmelerini sağlayan Vimeo dünyanın en çok tıklanan 100 sitesi içinde yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566757.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566757.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..873c12433ec2c992586a974ec82deeb0a8fbe93a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566757.txt @@ -0,0 +1 @@ +Trabzonspor'dan kötü prova. Antalya CUP'ın ilk karşılaşmasında Trabzonspor, Celtic'e 3-1 mağlup oldu. Alex Telles'in transferinin gerçekleşmeyeceği iddiaları üzerine, Galatasaray resmi siteden bir açıklama yayınladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566805.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566805.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bfb807d2130c2c9faabc1ea23ee07cb68948d54d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566805.txt @@ -0,0 +1 @@ +Economist: Türk ekonomisinin maskesi düştü. Economist dergisinin son sayısındaki değerlendirmede, Türkiye'de Aralık sonunda başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının "Türkiye'de işlerin kontrolden çıkmaya başladığı" kanısını doğurduğu belirtiliyor. Ekonomik göstergelerin faiz artışının zorunluluğuna işaret ettiğini öne süren Economist, Merkez Bankası'nın ise alternatif yollar aradığına dikkat çekiyor. Değerlendirmede, ... Economist dergisinin son sayısındaki değerlendirmede, Türkiye'de Aralık sonunda başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının "Türkiye'de işlerin kontrolden çıkmaya başladığı" kanısını doğurduğu belirtiliyor. Ekonomik göstergelerin faiz artışının zorunluluğuna işaret ettiğini öne süren Economist, Merkez Bankası'nın ise alternatif yollar aradığına dikkat çekiyor. Değerlendirmede, Başbakan Tayyip Erdoğan eleştirilerek, ekonominin ancak "dersini almış bir Başbakan" tarafından rayına oturtulabileceği ifade ediliyor. Ayrıca, Türk ekonomisinin son yıllarda sanayi yatırımıyla değil, borca dayalı tüketim ve emlak yatırımlarıyla büyüdüğünün altı çiziliyor. Faiz oranı artmalı mı? "Türkiye'nin ekonomisi: Maske düştü" başlıklı değerlendirmede, Türkiye gündemini sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında iddianame ve hüküm ortaya çıkmasa bile, gelişmelerin yerli ve yabancı yatırımcıları ürkütmeye yettiği belirtilerek, özellikle yargı bağımsızlığına ve hukukun uygulanmasına ilişkin kaygılar olduğu dile getiriliyor. Enflasyon %7'nin üzerindeyken, cari işlem açığının gayrı safi milli hasılanın %7'si civarında seyrettiğini aktaran Economist, hem yabancı yatırımın, hem özel tasarrufun hem de ihracatın azaldığının altını çiziyor. Böyle bir ortamda her "gelenekçi ekonomistin" faizlerin yükseltilmesi seçeneğine yöneleceği belirtilen analizde, Merkez Bankası'nın ise, bir hesaba göre %11 dolayında olması gereken faiz oranını %8'de tuttuğu kaydediliyor. Economist, Merkez Bankası'nın faiz oranını artırmak yerine, Türk bankalarına rezerv ihtiyaçlarının bir kısmını Türk lirası yerine döviz olarak tutma hakkı tanıdığını anlatıyor ve ekliyor: "Yabancı para ülkeye akarken bu, Türk lirası üzerindeki baskıyı hafifletmek için iyi bir yoldu. Ama para birimi zayıflarken, yatırımcıları huzursuz etmekten başka bir işe yaramaz." Uzmanların, Başbakan Erdoğan'ın ısrarı nedeniyle, 30 Mart'taki yerel seçimlerden önce faiz oranı artışı beklemediğini aktaran Economist, piyasa güveni sağlanamazsa, döviz alarak Türk lirasının değerini sabitlemeye çalışan Merkez Bankası'nın "nefesinin tükenebileceği" uyarısı yapıyor. Türkiye'nin %9'lara varan gayrı safi yurtiçi hasıla büyümesinin borca dayalı özel tüketime ve Türk inşaat şirketlerine verilen büyük ihalelerle beslenen emlak yatırımlarına dayandığı tespitini yapıyor Economist. Dergiye göre, sanayiye yatırım yapılmayan bu dönemde ABD'nin küresel krizden çıkış için uyguladığı canlandırma programı sayesinde Türkiye'ye giren para da altyapı ve emlak sektörlerine aktı. Economist şu ifadelere yer veriyor: "Ona karşı çıkanlardan bazıları bile, 'dersini almış bir Başbakan yine de ekonomiyi rayına oturtabilirdi' diyor." Bunun için Erdoğan'ın, eski müttefiği Fethullah Gülen hareketiyle barışması, faiz oranı artışına izin vermesi ve yargının görevini yapmasını sağlaması tavsiye ediliyor analizde. Mevcut gidişatta, İstanbul'a kanal ve üçüncü havalimanı gibi on milyarlarca dolarlık projelerin de riske girebileceği uyarısı yapıyor Economist. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566833.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566833.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..00f289d3a7c28a2974f6531a6549a7b8388b03df --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566833.txt @@ -0,0 +1 @@ +Selçuk Uluergüven'in son yolculuğu. Uluergüven için ilk tören Caddebostan Kültür Merkezi'nda yapıldı. Kadıköy Blelediye Başkanı Selami Öztürk'ün katılımıyla gerçekleşen törende Uluergüven'in sanatçı dostları sahneye çıkarak anılarını paylaştı. BABASI VALİYDİ AMA HEP GİZLEDİ 13 yıl süren efsane dizi Bizimkiler'in yönetmeni Umur Bugay, şunları söyledi: "Selçuk'la ... Uluergüven için ilk tören Caddebostan Kültür Merkezi'nda yapıldı. Kadıköy Blelediye Başkanı Selami Öztürk'ün katılımıyla gerçekleşen törende Uluergüven'in sanatçı dostları sahneye çıkarak anılarını paylaştı. BABASI VALİYDİ AMA HEP GİZLEDİ 13 yıl süren efsane dizi Bizimkiler'in yönetmeni Umur Bugay, şunları söyledi: "Selçuk'la 1960'lı yıllardan beri tanışıyorum. Çok anımız var. Genç bir tiyatrocu iken, sahneleri beraber paylaştık. Babası Doğan Uluergüven o dönem Aydın Valisiydi. Bir gün olsun 'Benim babam vali' demedi. Babasının nüfusunu kullanmadı. Hatta onunla Tunceli'de bir oyuna gittik. Oranın o dönem Pir Sultan Abdal Etkinlikleri çerçevesinde oyun için izin verilmedi. Biz oynayınca da nezarete alıp dövdüler. Orada bile dayak yerken 'Benim babam Vali' demedi." SON YOLCULUĞU Selçuk Uluergüven için Caddebostan Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenin ardından Şakirin Camiinde bir tören düzenlendi. Cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından sanatçı vasiyeti gereği 21 yaşında üzerine dekor düşerek vefat eden oğlu Eren'in yanında Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Şakirin Camii'nde ki törene sanatçının oğlu Emre Uluergüven, sanatçılar Zihni Göktay, Rutkay Aziz, Seçkin Selvi, 'Harbi Define' adlı sinema filminde birlikte oynadıkları Cüneyt Arda Pamuk, 'Melekler Adası' filminde birlikte oynadıkları Feriha Eyüboğlu ile 'Bizimkiler' dizisinde oğlunu oynayan Ali Uyandıran, Ferda Akarnur, Sabriye Kara ile Bizimkiler'in 'Bakkal Yusuf'u Tuncay Gürel ile 13 yıl dizinin prodüksiyon amirliğini yapan ve Yeşilçam'da da beraber çalışan Ertan Güntal katıldı. Müjdat Gezen, Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Ortaoyuncular ve Dostlar Tiyatrosu, CHP Genel Başkanı ile Kültür ve Turizm Bakanı Önder Çevik çelenk gönderdi. SANATÇI DOSTLARININ YORUMLARI Zihni Göktay: Sözün bittiği yerdeyiz. Benim 50 yıllık arkadaşımdı. Onunla 5,5 yıl aynı evi paylaştık. Çok saygı duyduğum bi ağabeyim, meslektaşımdı. Bu işin çilesini çekmiş ve kendi başına dimdik son ana kadar ayakta durmayı başarmış ender sanatçılardan biriydi. Hiçbir şeyden taviz vermedi. Menfaati için kimsenin önünde eğilmedi. Babası Aydın Valisiydi Doğan Uluergüven bir kere olsun vali oğluyum dediğini duymadım. Bir iki kez sohbet arasında birisinden duymuştum. O kadan mütevazi birisiydi. Ağaçlar ayakta ölür dimdik gitti. Rutkay Aziz: Çok üzüntülüyüm şu an konuşamayacağım. Ali Uyandıran: (Dizide oğlunu oynayan) Hepimizin başı sağolsun, çok üzgünüz. Bizimkiler'de, sinemada, tiyatroda yıllarca birlikte oynadık, hayatı paylaştık. Biz aşağı yukarı 30-40 yıllık arkadaşız. 'Dumkof Ali' repliği hafızalara kazındı. Bizimkiler çalışmasını birlikte yaptık. Allah rahmet eylesin. Atılay Uluışık: Çok sevdiğimiz, beraber çalışma şerefine ulaştığımız bir ağabeyim. Son görevimizi icra etmek için toplandık. Mekanı cennet olsun, toprağı bol olsun. Usta bir sanatçıydı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566834.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566834.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e4e220fef75c714a027bed563c6631005f187be1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566834.txt @@ -0,0 +1 @@ +Japonya-Çin arasında "Voldemort!" kavgası. Dünyanın en büyük ikinci ve üçüncü ekonomileri konumundaki Çin ve Japonya'nın İngiltere büyükelçileri arasında başlayan "kim Voldemort" tartışmasına Çin Dışişleri Bakanlığı da katıldı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Pekin'de dün düzenlediği olağan basın toplantısında, Çin'i Harry Potter serisinin kötü ... Dünyanın en büyük ikinci ve üçüncü ekonomileri konumundaki Çin ve Japonya'nın İngiltere büyükelçileri arasında başlayan "kim Voldemort" tartışmasına Çin Dışişleri Bakanlığı da katıldı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, Pekin'de dün düzenlediği olağan basın toplantısında, Çin'i Harry Potter serisinin kötü karakteri Lort Voldemort'a benzeten Japonya'nın İngiltere Büyükelçisi'ne tepki gösterdi. Hua Chunying, Japon Büyükelçi Keiichi Hayashi'nin sözleri için, "Cehalet, saçmalık ve küstahlık" dedi. ATIŞMAYI BAŞLATAN ÇİNLİ ELÇİ Çin ile Japonya arasında son dönemde süregelen karşılıklı suçlamaların ucu yılbaşıyla birlikte Harry Potter serisinin kötü karakteri Voldemort'a kadar vardı. Çin'in Londra Büyükelçisi Liu Xiaoming, The Telegraph gazetesine yeni yıl vesilesiyle yazdığı yazıda, "Militarizm Japonya'nın Voldemort'uysa, Yasukuni Tapınağı da bu ulusun ruhundaki karanlık bölümleri simgeleyen bir çeşit horkuluktur" dedi. Rowling'in romanında geçen 'horkuluk' sözcüğü, Voldemort'un ölümsüzlüğe ulaşmak için ruhunun parçalarını sakladığı eşyalara işaret ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566895.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566895.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c5da1ee68459efa2fd5a1cd765def6d66725d5a7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566895.txt @@ -0,0 +1 @@ +Güngör: 471 adet ilaç piyasada yok. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör son dönemde H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgının tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada bulunamaması nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Güngör, "Grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar Türkiye'de olsaydı en azından hastalığın ... İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör son dönemde H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgının tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada bulunamaması nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Güngör, "Grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar Türkiye'de olsaydı en azından hastalığın daha kolay atlatılması mümkün olacaktır. İstanbul Eczacı Odası'nın bile aradığı bir ilaç ancak bir eczanede bir-iki tane kalmışsa Türkiye'de ilaç hiçbir yerde yoktur anlamını taşıyor. Oda olarak yaptığımız çalışmada Ocak 2014 itibariyle bulunmayan ilaçlar indeksine göre Türkiye'de ruhsatlı 471 adet ilaç piyasada yok" dedi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, İstanbul Eczacı Odası'nın Şişli'deki merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla piyasada bulunmayan ilaçlar hakkında açıklamalarda bulundu. Güngör, Türkiye'de bulunamayan ilaç sayısının sürekli değiştiğini ve günden güne artış gösterdiğini belirterek, ilaç yokluğunu ortadan kaldıracak önlemlerin hızla alınması gerektiğini söyledi. İstanbul Eczacı Odası olarak piyasada bulunmayan ilaçları tespit ettiklerini söyleyen Güngör, "Son günlerde H3N2 virüsüne bağlı olarak yayılan ve bir çok insanı etkileyen grip salgınının tedavisinde kullanılan ve piyasada bulunmayan ilaçlarla birlikte Ocak 2014 itibariyle İstanbul Eczacı Odası'nın yaptığı çalışmayla 'Bulunmayan İlaçlar İndeksi' ne göre Türkiye'de ruhsatlı 471 adet ilacın piyasada olmadığını tespit ettik. Bir çok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar bugün hastalar tarafından ne yazık ki Türkiye'de eczanelerde bulunamamaktadır" diye konuştu. "10 YILDA YÜZDE 80'İ BULAN DÜŞÜŞLER YAŞANMIŞTIR" İlaç yokluğunun eczacılara ilaç hizmeti sunmada, hastalara ise ilaca ulaşmada büyük sorun yaşattığını belirten Semih Güngör, sorunun temelinde hükümetin ilaç-fiyat politikalarının olduğunu ifade etti. Güngör, "Sağlık harcamalarının artması karşısında tasarruf tedbirleri gündeme geldiğinde, öncelikli olarak ilaç fiyatlarımızın hızla artışını durduracak önlemler alınmış, yayımlanan ilaç-fiyat kararnamesi ile ilaç fiyatlarının avro üzerinden 5 Avrupa ülkesinden en ucuzunun referans alınarak belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Ayrıca ilaç firmalarından özel iskontolar talep edilerek de fiyatın dolaylı olarak aşağıya çekilmesi sağlanmıştır. Alınan bu tedbirlerle ilaç fiyatlarında son 10 yılda yüzde 80'i bulan düşüşler yaşanmıştır. Bugün gelinen noktada sağlık alanının tümüne yayılması gereken tasarruf tedbirlerinin sadece ilaç-fiyat düşüşleri aracılığıyla uygulanması, ilaçta bugün yaşanan kaosun temel nedeni olmuştur" ifadelerini kullandı. Grip ilaçlarının piyasada bulunmamasının en önemli nedeninin uygulanan fiyat politikası olduğunu kaydeden Semih Güngör, bu politikanın devam etmesi halinde piyasada bulunmayan ilaçlara her gün bir yenisinin ekleneceğini vurguladı. "GRİP TEDAVİSİNDE KULLANILAN BAZI İLAÇLAR TÜRKİYE'DE OLSAYDI EN AZINDAN HASTALIĞIN DAHA KOLAY ATLATILMASI MÜMKÜN OLACAKTIR" Konuşmasında son dönemde yoğun olarak görülen grip salgınının virütik bir hastalık olduğunu söyleyen Güngör konuşmasını şöyle devam etti: "Bugün çok kullanılan ve gribin tedavisinde kullanılan bir ilacın fiyatının 2007 yılında 37 Lira, 2009 yılında 45 Lira'ya çıktığını 2011'de ise 30 Lira'ya düştüğünü bugün ise 27 Lira olduğunu Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ödediği fiyat ise 19,65 Lira'dır. Bugün gelinen noktada fiyat, ilgili firmalar tarafından yeterli bulunmadığı için bu ilaçlara piyasada ulaşmak mümkün olmuyor. Hiçbir ilacın kesin tedavisi yoktur. Ancak grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar Türkiye'de olsaydı en azından hastalığın daha kolay atlatılması mümkün olacaktır. Özellikle yaşlılarda yaşanan bazı semptomların önüne geçmek kolaylıkla mümkün olabilirdi." "SALGIN BAŞINI ALIP GİTMİŞ" Güngör, grip tedavisinde kullanılan ve kamuoyu tarafından bilinen ilaçların (Tamiflu, Oseflu), Türkiye'de olmadığını, bunların eşdeğeri olan bir ilacın ise İstanbul'da belirli eczanelerde olduğunu ama hangi eczanelerde olduğunu bilemediğini söyledi. "Bu ilaçlar önümüzdeki günlerde piyasaya sürüleceği söyleniyor ancak bu çok geç olabilir" diyen Semih Güngör, "Çünkü salgın başını alıp gitmiştir, neredeyse hemen her ailede birkaç hastaya rastlamak mümkündür. Bu ilaçları biz bir yakınım için İstanbul'da aradık. İlacın en son dün Çapa'da bir eczanede iki tane kaldığını öğrendik. Ancak o saatten sonra hastaya ulaşıp oraya yönlendirmek mümkün olmadı. Düşünün İstanbul Eczacı Odası'nın bile aradığı bir ilaç ancak bir eczanede bir-iki tane kalmışsa Türkiye'de ilaç hiçbir yerde yoktur anlamını taşıyor" diye konuştu. Güngör konuşmasının sonunda piyasada bulunamayan 471 adet ilacın hangi hastalıkların tedavilerinde kullanıldığına dair tespit ettikleri bilgileri gazetecilerle paylaştı. Başta kanser hastalığının tedavisinde kullanılan 69 ilacın bulunmadığına dikkat çeken Güngör, şu bilgileri aktardı: 'Sistemik kullanılan antiinfektifler' 106 adet ilaç, 'Solunum sistemi' 25 adet, 'antiparaziter ilaçlar, insektisidler ve repellantlar' 4 adet, 'değişik, amaçlar için kullanılan ilaçlar' 6 adet, 'Dermatolojik ilaçlar 18 adet, duyusal organlar' 11 adet, 'genito ve üriner sistem ve seks hormonları' 4 adet, 'kan ve kan yapan organlar' 27 adet, 'kardiyovasküler sistem' 53 adet, 'kas-iskelet sistemi 27 adet, 'sindirim sistemi ve metabolizma' 57, 'sinir sistemi' 63 adet ve 'sistemik hormonal preparatlar' 1 adet... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566923.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566923.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f7f2e9f9e94c866bcdf408bce0cbdd72feea8b2b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566923.txt @@ -0,0 +1 @@ +'İmbat operasyonu'nda 14 tutuklama! Bacanak serbest!. İzmir'deki liman işletmesi oparasyonunda gözaltına alınan AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. ŞÜPHELİLERİN HEPSİ TUTUKLANDI Nöbetçi Mahkeme 7. Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilen 14 şüphelinin tamamı tutuklandı. Şüphelilerden ... İzmir'deki liman işletmesi oparasyonunda gözaltına alınan AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. ŞÜPHELİLERİN HEPSİ TUTUKLANDI Nöbetçi Mahkeme 7. Sulh Ceza Mahkemesine sevkedilen 14 şüphelinin tamamı tutuklandı. Şüphelilerden birinin Liman Soruşturması kapmasında değil başka bir suçtan tutuklandığı bildirildi. BACANAK MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ! İzmir'deki Liman İşletmesi'nde gerçekleştirilen İmbat Operasyonu şüphelilerin arasında yer alan ve bugün teslim olan Cemalettin Haberdar'ın polisteki ifadesi tamamlandı. Yazılı ifade dosyasıyla, beraberinde avukatıyla polise teslim olduğu öğrenilen Cemalettin Haberdar saat 19.30 sıralarında Bayraklı'daki Adliye Sarayı'na getirildi. Haberdar tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566927.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566927.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d92e38f1af4d1ec2c431cbc1996448f11cb1d48a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566927.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esra Erol bebeğini kaybetti. 4 aylık hamile olan ünlü sunucu Esra Erol, sabah saatlerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Ancak kaldırıldığı hastanede Erol'un 15 haftalık bebeğini kaybettiği açıklandı.   GÜZEL HABERİ BÖYLE AÇIKLAMIŞTI Ünlü sunucunun eşi Ali Özbir Erol'un hastaneye kaldırılmasıyla ilgili olarak öğlen saatlerinde " ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566929.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566929.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0014ae7ac21b64c0fe4044600986ec29e0564a3a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566929.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dört bakan ile ilgili flaş gelişme. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dört bakanın fezlekesinin Adalet Bakanlığı'na geldiğini belirterek, fezlekeleri incelediklerini söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin dört bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin bakanlığa ulaştığını söyledi. Adalet Komisyonu'nda HSYK'nın yapısı ile ilgili değişiklik öngören kanun ... Adalet Bakanı , dört bakanın fezlekesinin Adalet Bakanlığı'na geldiğini belirterek, fezlekeleri incelediklerini söyledi. Adalet Bakanı , yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin dört bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin bakanlığa ulaştığını söyledi. Adalet Komisyonu'nda HSYK'nın yapısı ile ilgili değişiklik öngören kanun teklifi görüşülüyor. Görüşmelere ara verildi. Bakan Bozdağ, ara verildiği sırada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, 4 bakan hakkında hazırlanan fezlekenin Adalet Bakanlığı'na geldiğini açıkladı. Bakan Bozdağ, fezlekelerin Meclis'e ne zaman gönderileceği konusunda ise net bir tarih vermedi ve çalışmaların sürdüğünü dile getirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566931.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566931.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1880601f86770861719cc52801b9c66051425346 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566931.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bekir Bozdağ, Anayasa değişikliği önerdi!. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmadığın belirterek; "Buradan bir çağrı yapıyorum, Türkiye'nin bu sorunları yaşamaması, bir daha benzer tartışmaların içine girmemesi için, iktidar grubunun, ana muhalefetin, diğer muhalefet partilerimizin bir araya gelip yeni bir yeni bir ... Adalet Bakanı , HSYK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmadığın belirterek; "Buradan bir çağrı yapıyorum, Türkiye'nin bu sorunları yaşamaması, bir daha benzer tartışmaların içine girmemesi için, iktidar grubunun, ana muhalefetin, diğer muhalefet partilerimizin bir araya gelip yeni bir yeni bir HSYK yapısı ve Anayasa değişikliği nasıl olur bununla ilgili çalışma yapmaya varız" dedi. HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü komisyon toplantısında, Adalet Bakanı , komisyon üyelerine ve komisyonu izleyen milletvekillerine bir konuşma yaptı. CHP'li bazı vekiller konuşması sırasında Bozdağ'a tepki gösterirken, Bozdağ şunları söyledi; "O günkü yaşanan tartışmalara baktığınız zaman siyasetin içinde bir yapı var, her gün bir bildiri var. HSYK bildiri yayınlıyor, başka yargı birimleri bildiri yayınlıyor, daha şiddetlisini yayınlamada bir rekabet var. Türkiye'de siyaseti siyasetçilerin yapması lazım. O zaman dedik ki, bir yapı olsun, seçimleri kendi içinde olsun, kaynakları çeşitli olsun farklı farklı insanlar gelsin. Uzlaşsınlar, bir ideolojinin veya bir mensubiyetin emrine yapılar girmesin. Türkiye bundan bedel ödedi. Biz Anayasa değişikliği yapılırken de herkesin tek kişiye oy vermesi ilkesini koyduk ki, her renk buraya gelsin, her yapı buraya gelsin. Biz bu düşünce ile yaptık. Bugün geldiğimiz noktada başka bir anlayışın, başka bir mensubiyetin ve başka bir ideolojinin hakim olması ve ona göre olayları dizayn etmesi için biz bunu yapmadık." "GELİN HSYK KONUSUNA, TÜRKİYE İÇİN MİLLETİMİZ İÇİN BAKALIM" Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü; "HSYK konusu sadece hükümetin konusu değildir, AK Parti'nin konusu da değildir. Buradan bir çağrı yapıyorum, Türkiye'nin bu sorunları yaşamaması, bir daha benzer tartışmaların içine girmemesi için, iktidar grubunun, ana muhalefetin, diğer muhalefet partilerimizin bir araya gelip yeni bir yeni bir HSYK yapısı ve Anayasa değişikliği nasıl olur bununla ilgili çalışma yapmaya varız. Birlikte, uzlaşarak, yepyeni bir yapı ortaya koymaya hazırız. Dün başka, bugün başka bir ilke etrafında durursak, ana ilkeyi görmezden gelirsek bu şikayetler bitmez. Bu düzenlemelerde bu şikayetleri bitirmez. Yarın başka şikayetler olur. Onun için gelin HSYK konusuna, hukuk devleti konusuna, siyasal pozisyonlarımız, duruşlarımız çerçevesinde değil, el birliği ile Türkiye için milletimiz için bakalım. Biz buna açığız, daha iyisini beraber yapalım. Komisyonda da görüşmeler sırasında eminim ki, bu teklifte pek çok husus sizin katkınızla değişecektir. Biz daha doğrusunu, Anayasa'yı birlikte uzlaşarak değiştirmek suretiyle yapabiliriz." SUÇ DUYURUSU AÇIKLAMASI Bozdağ; "Ben Bakan olarak HSYK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmadım. Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden kişilerle ilgili suç duyurusunda bulundum. HSYK'yı bununla ilgili göreve çağırdım" diye konuştu. Adalet Komisyonu, yaşanan tartışmalarla birlikte devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566933.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566933.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..acdb7a6a0f4843f87b7b01c72945ecd4687a59ad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_10/2566933.txt @@ -0,0 +1 @@ +Metroda 'sağlam irade' afişi kavgası. "Kolektifler"in organize ettiği eylemde güvenlik üniversitelileri metrodan zorla indirerek yerlerde sürükledi. Bunun üzerine etraftaki vatandaşlar öğrencilere sahip çıkarak bırakılmalarını istedi. Güvenlikler, çekim yapan bir üniversitelinin telefonuna el koydu. İstanbul'un birçok yerinde, asılan Tayyip Erdoğan'ın "Sağlam İrade" yazılı afişlerine Kolektif'ler, "Sağlam ... Kadıköy-Kartal hattındaki metrolarda Tayyip Erdoğan'ın 'sağlam irade' afişlerinin üstüne de sticker yapıştıran üniversitelilere özel güvenlik görevlileri saldırdı. "Kolektifler"in organize ettiği eylemde güvenlik üniversitelileri metrodan zorla indirerek yerlerde sürükledi. Bunun üzerine etraftaki vatandaşlar öğrencilere sahip çıkarak bırakılmalarını istedi. Güvenlikler, çekim yapan bir üniversitelinin telefonuna el koydu. İstanbul'un birçok yerinde, asılan Tayyip Erdoğan'ın "Sağlam İrade" yazılı afişlerine Kolektif'ler, "Sağlam faşist, sağlam halk düşmanı, sağlam direniş, sağlam gerici" gibi stickerlar yapıştırdı. Taksim Metrosu'nda Kolektifler'in stickerlarını sökmeye çalışan güvenlikle öğrenciler arasında arbede yaşandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567019.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567019.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a101cb6e0b89c719b53590974d0dcad1117c9bfa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567019.txt @@ -0,0 +1 @@ +Redhack'in yeni hedefi 'Müteahhitler'. 'Kızıl hackerlar' olarak da bilinen bilgisayar korsan grubu Redhack, resmi twitter hesabından Türkiye Müteahhitler Birliği'nin veritabanını hackleyerek elde ettiği üye bilgilerini ve şifrelerini yayınladı. 'Sabahlar olmasın. Hadi beraber bir hack daha yapalım. Türkiye Müteahhitler Odası.. http://tny.cz/af2f27c1  bu adrese girin ve ... 'Kızıl hackerlar' olarak da bilinen bilgisayar korsan grubu Redhack, resmi twitter hesabından Türkiye Müteahhitler Birliği'nin veritabanını hackleyerek elde ettiği üye bilgilerini ve şifrelerini yayınladı. 'Sabahlar olmasın. Hadi beraber bir hack daha yapalım. Türkiye Müteahhitler Odası.. http://tny.cz/af2f27c1  bu adrese girin ve uygulayIn ' mesajını twitter'da paylaşan Redhack üye bilgilerini aşağıdaki notla birlikte verdi: "Merhaba canlar, Oncelikle http://www.tmb.org.tr/genel.php?ID=19 adtesini aciyoruz. Sag ustte UYE GIRISI butonuna basarak listeden birini seciyoruz ve asagidaki listeden sifresini bularak kopyala yapistir yapiyoruz. Iste bu kadar Insaat yapmayi biliyorlar calmayi cirpmayi da iyi biliyorlar ama site yapmayi bilmiyorlar, vah vah.. Onlarin paralari milyonlari arkalarinda emperyalist haydurlari varsa halkinda RECK'i var! Halk icin hack RECK 97'den bu yana.." TBMM DE NASİBİNİ ALDI: Redhack, bunun hemen öncesinde de TBMM'nin sitesi olan "www.tbmm.gov.tr" adresini hackledi. AKP'li birçok belediye ile ilgili "ihale yolsuzluğu" belgelerini yayınladıktan sonra TBMM'nin sitesini hackleyen Redhack, Twitter'dan  şunları yazdı: "Belge yayinina cay molasi verelim Siz de TBMM'deki aciga bakin. O kadar yeni personele ragmen TBMM XSS acik kayniyor" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567021.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567021.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e308eba9cbfd9d12b5ef7d3eba9369da07b8ae29 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567021.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kurt Seyt ve Shura Star TV'de martta başlıyor. Nermin Bezmen'in aynı adlı romanından uyarlanacak olan, başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah'ın paylaştığı Kurt Seyt ve Shura dizisi Mart ayında Star TV ekranlarında başlayacak. Ay Yapım hazırladığı dizinin yönetmen koltuğunda Hilal Saral'ın oturacağı dizinin senaryosunu ise şu sıralar ... Nermin Bezmen'in aynı adlı romanından uyarlanacak olan, başrollerini Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah'ın paylaştığı Kurt Seyt ve Shura dizisi Mart ayında Star TV ekranlarında başlayacak. Ay Yapım hazırladığı dizinin yönetmen koltuğunda Hilal Saral'ın oturacağı dizinin senaryosunu ise şu sıralar 'Medcezir' dizisini de yazan Ece Yörenç yapacak. Dizinin konusu ise şöyle: Kıvanç Tatlıtuğ'un hayat vereceği Kurt Seyt Eminof, Kırımlı bir Türk ailenin oğludur. Babası gibi Rus İmparatorluğu ordusunda, muhafız alayında görev yapan onurlu, lider ruhlu, başarılı bir subaydır. Çocukluğundan beri asker olarak yetiştirilen Kurt Seyt, babası gibi askeri görevini tamamladıktan sonra aile topraklarında bir hayat kurmayı hayal etmektedir. Kendisi gibi asker olan yakın arkadaşlarına ölesiye sadık, adalet duygusu çok gelişmiş ayrıca sıcak, şefkatli ve bir erkek olan Kurt Seyit'in kaderi Shura'yla tanışması, ardından Rusya'daki devrimle tamamen değişir. Shura'yla olan ilişkisi onun içinde bulunduğu tehlikeyi daha da büyütür. Kurt Seyt'in aşkı, ailesi için mücadelesi onu çok çalkantılı bir serüvenle İstanbul'a doğru yola çıkaracaktır. Farah Zeynep Abdullah'ın canlandıracağı Shura, zengin ve asil bir Rus ailesinin güzeller güzeli kızıdır. Shura, Petrograd'da ilk kez sosyeteye takdim edildiği baloda Kurt Seyt'le tanışır ve ona ilk anda aşık olur. Bu aşk her türlü engele, entrikaya rağmen güçlenerek büyürken, çeşitli zorluklarla da sınanır... Şura, Kurt Seyt'in elini tuttuğu ilk günden itibaren büyümeye başlar, küçük bir kızken şahane bir kadına dönüşür. Kurt Seyt'le yaşayacağı serüven, hayatının anlamını değiştirir. Bu fırtınalı aşk onu, heyecan dolu bir maceraya sürükleyecektir. Kıvanç Tatlıtuğ'un yeni dizisi Kurt Seyt ve Shura'nın ilk fragmanı: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567024.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567024.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3a00bd53318025bcb6e4134f964248c4062f0117 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567024.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esra Erol hastaneye kaldırıldı. Esra Erol hemen hastaneye kaldırıldı. Doktorlar Esra Erol'u tedavi altına aldı. Medyafaresi'nin haberine göre, Esra Erol'un neden rahatsızlandığı konusunda açıklama yapılmadı. Rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Esra Erol'un 15 haftalık bebeğini kaybettiği açıklandı.   Ekranların sevilen sunucusu Esra Erol sabah saatlerinde aniden rahatsızlandı. Coolerlime Sevilen sunucu mu? en çok nefret edilenler diye bir anket yapılsa kesin Acun'la birinciliği paylaşır... Tropico85 katılıyorum.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567039.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567039.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..49925b788e8874eb96cbd1b401d867b95668a1e6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567039.txt @@ -0,0 +1 @@ +Baraj inşaatında kaza: 2 ölü. Denizli'de baraj inşaatındaki kazada 2 işçi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Güney ilçesinde halen inşaatı devam eden Adıgüzel-2 barajında yan perde betonlarının dökülmesi sırasında kalıp patlaması meydana geldi. Kazada 3 işçi dökülen betonun altında kaldı. İşçilerden Emrah Öcalan (22) olay ... Denizli'de baraj inşaatında meydana gelen kazada dökülen betonun altında kalan 3 işçiden 2'si hayatını kaybetti. Denizli'de baraj inşaatındaki kazada 2 işçi hayatını kaybetti. Edinilen bilgiye göre, Güney ilçesinde halen inşaatı devam eden Adıgüzel-2 barajında yan perde betonlarının dökülmesi sırasında kalıp patlaması meydana geldi. Kazada 3 işçi dökülen betonun altında kaldı. İşçilerden Emrah Öcalan (22) olay yerinde, Serdal Aykut'un (22) ise kaldırıldığı Buldan Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Diğer işçi Mikail Doğan'ın (31) ise Servergazi Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındığı bildirildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567040.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567040.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..11de69cb74c9b939064c076b46892e0c79aabc86 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567040.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'de 9 bölgede olağanüstü hal. Elk nehrine kimyasal madde karıştığının tespit edilmesi üzerine federal yetkililer, Batı Virginia'daki 9 bölgede yaşayan yaklaşık 300 bin kişiden şebeke suyunu kullanmamalarını istedi. Musluk suyunu içmenin ötesinde, yemeklerde, duş almada ve diş fırçalamada kullanmanın tehlike arz ettiğini ifade eden yetkililer, ... Elk nehrine kimyasal madde karıştığının tespit edilmesi üzerine federal yetkililer, Batı Virginia'daki 9 bölgede yaşayan yaklaşık 300 bin kişiden şebeke suyunu kullanmamalarını istedi. Musluk suyunu içmenin ötesinde, yemeklerde, duş almada ve diş fırçalamada kullanmanın tehlike arz ettiğini ifade eden yetkililer, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Batı Virginia Amerikan Su Şirketi yetkilileri şebeke suyuna güvenli diyemeyeceklerini açıklarken, bölge hastanelerine çok sayıda gereksiz başvuru yapıldığı kaydedildi. Sorunun çözülmesi için çok yönlü çalışmalar başlatılırken, eyalette şişelenmiş su stoklarının hızlıca tükendiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567082.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567082.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b36d2cb2c2a1e2e132638eee5dbcc5ad3194c24f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567082.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kız kavgaları polisi ayağa kaldırdı!. Almanya'da aralarında Türk kızlarının da bulunduğu kızların gözlerine kestirerek bazı kişileri dövdüklerine dair kız kavgaları, internetteki video paylaşım sitelerine yüklenmesi üzerine polis harekete geçti. Pro 7 TV'nin haberine göre, başkent Berlin'in yanı sıra Münih, Frankfurt ve Hamburg'ta bazı kızların yanı ... Video paylaşım sitelerinde yayınlanan bu kız kavgaları Alman polis teşkilatını ayağa kaldırdı Almanya'da aralarında Türk kızlarının da bulunduğu kızların gözlerine kestirerek bazı kişileri dövdüklerine dair kız kavgaları, internetteki video paylaşım sitelerine yüklenmesi üzerine polis harekete geçti. Pro 7 TV'nin haberine göre, başkent Berlin'in yanı sıra Münih, Frankfurt ve Hamburg'ta bazı kızların yanı sıra bazı kişileri tekme ve tokatlarla döverken bunu cep telefonları ile kaydettiren 18 yaşından küçük oldukları ifade edilen kızlardan oluşan çetenin son olarak 13 yaşındaki bir kızı parkta döverek yaraladığı kaydedildi. Bu konudaki görüntüler, Youtube ve Facebook'ta paylaşılırken polis bunların kimliklerinin tespit edilmesi için çalışmaların son aşamaya geldiğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567085.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567085.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f5c9b9d806eaa7b60b10e8e42567bef9890e412 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567085.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kurt Seyit ve Şura gün sayıyor. Kurt Seyit ve Şura gün sayıyor Rusya'da yaşadıkları görkemli hayattan kopup İstanbul'a sürüklenen iki sevgili Kurt Seyit ve Şura'nın tutku dolu aşk hikayesini anlatan "Kurt Seyit ve Şura", merakla bekleniyor. Bu arada Ece Yörenç'in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini Hilal Saral'ın yaptığı ... Kurt Seyit ve Şura gün sayıyor Rusya'da yaşadıkları görkemli hayattan kopup İstanbul'a sürüklenen iki sevgili Kurt Seyit ve Şura'nın tutku dolu aşk hikayesini anlatan "Kurt Seyit ve Şura", merakla bekleniyor. Bu arada Ece Yörenç'in senaryosunu yazdığı, yönetmenliğini Hilal Saral'ın yaptığı dizinin çekimleri son sürat devam ediyor. Nermin Bezmen'in aynı adlı romanından yola çıkılarak senaryolaştırılan "Kurt Seyit ve Şura"da saltanat günlerinden 1920'lerin İstanbul'una uzanan sürükleyici bir aşk hikayesi anlatılıyor. Dönemin dünya tarihi açısından dengeleri değiştiren büyük olaylarına da yer verilecek proje için uzun bir hazırlık sürecinden geçildi. İlk defa bir dönem dizisinde oynayacak olan Kıvanç Tatlıtuğ ile iki yıl ekranlardan uzak kalan Farah Zeynep Abdullah, yeni yılın ilk aylarından itibaren izleyiciye nefes kesen bir aşk ve macera sunacak. Kurt Seyit ve Şura'nın, saltanat günlerinden Karpatlar cephesine, isyan kıpırtılarından ihtilalin yangınına, Aluşta'dan işgal altındaki İstanbul'a, 1920'lerin Pera'sına kadar uzanan macera dolu yolculukları bir anlamda aşkın da yolculuğu olacak. Ekranlarda daha önce görmediğimiz bir masalı anlatacak olan Ay Yapım imzalı "Kurt Seyit ve Şura", Star TV'de yayınlanacak. SOYLU AİLENİN GÜZEL KIZI Farah Zeynep Abdullah'ın canlandıracağı Şura, zengin ve asil bir Rus ailesinin güzeller güzeli kızıdır. Şura, Petrograd'da ilk kez sosyeteye takdim edildiği baloda Kurt Seyit'le tanışır ve ona ilk anda aşık olur. Bu aşk her türlü engele, entrikaya rağmen güçlenerek büyürken, çeşitli zorluklarla da sınanır... Şura, Kurt Seyit'in elini tuttuğu ilk günden itibaren büyümeye başlar, küçük bir kızken şahane bir kadına dönüşür. Kurt Seyit'le yaşayacağı serüven, hayatının anlamını değiştirir. Bu fırtınalı aşk onu, heyecan dolu bir maceraya sürükleyecektir. RUS ORDUSUNDA BİR TÜRK SUBAY Kıvanç Tatlıtuğ'un hayat vereceği Kurt Seyit Eminof, Kırımlı bir Türk ailenin oğludur. Babası gibi Rus İmparatorluğu ordusunda, muhafız alayında görev yapan onurlu, lider ruhlu, başarılı bir subaydır. Çocukluğundan beri asker olarak yetiştirilen Kurt Seyit, babası gibi askeri görevini tamamladıktan sonra aile topraklarında bir hayat kurmayı hayal etmektedir. Kendisi gibi asker olan yakın arkadaşlarına ölesiye sadık, adalet duygusu çok gelişmiş ayrıca sıcak, şefkatli ve bir erkek olan Kurt Seyit'in kaderi Şura'yla tanışması, ardından Rusya'daki devrimle tamamen değişir. Şura'yla olan ilişkisi onun içinde bulunduğu tehlikeyi daha da büyütür. Kurt Seyit'in aşkı, ailesi için mücadelesi onu çok çalkantılı bir serüvenle İstanbul'a doğru yola çıkaracaktır. Kıvanç Tatlıtuğ, çekimler sırasında attan düşüp dört kaburgasını kırmış olmasına rağmen dublör kullanmamıştı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567087.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567087.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b0291de3a7495dbdce45669149b9722bcc22b471 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567087.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK teklifi için CHP'den önemli adım. CHP'liler HSYK teklifi için TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüşecek. Görüşme 13.15'te gerçekleşecek... Yazılanlardan Sözcü veya sorumlu tutulamaz. Hakkında zorla ifadeye getirme kararı bulunan Bilal Erdoğan ile ilgili önemli iddia! Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda kendisini karşılamaya gelen bakanlarla sabah saat 05:30'da bir görüşme yaptı Erdoğan 'Ne istediler de vermedik' dedi, Arınç'la Gülen'e açıkça selam yolladı. İktidara yakın gazeteciler de, cemaatin AKP döneminde büyüdüğünü itiraf etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567090.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567090.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ed2bb6a6f9b119d66f29b0355d0d508ae8e3a8b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567090.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şanlıurfa'da vahşet!. Şanlıurfa'da 37 yaşındaki Übeyid A., bilinmeyen nedenle tartıştığı 4 aylık hamile eşi 33 yaşındaki Zehra A.'yı vücudunun 10 yerinden bıçakladı. Ağır yaralanan hamile kadın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, Übeyid A. ise jandarma tarafından gözaltına alındı. 10 YERİNDEN BIÇAKLADI! Olay, dün ... Şanlıurfa'da 37 yaşındaki Übeyid A., bilinmeyen nedenle tartıştığı 4 aylık hamile eşi 33 yaşındaki Zehra A.'yı vücudunun 10 yerinden bıçakladı. Ağır yaralanan hamile kadın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, Übeyid A. ise jandarma tarafından gözaltına alındı. 10 YERİNDEN BIÇAKLADI! Olay, dün akşam Şanlıurfa merkeze bağlı Seksenören Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre, Übeyid A., bilinmeyen nedenle eşi Zehra A. ile tartıştı. Tartışma sırasında Übeyid A., mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla 4 aylık hamile eşini vücudunun 10 yerinden bıçakladı, daha sonra sağlık ekiplerinden yardım istedi. Kanlar içinde yere yığılan Zehra A., olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan Zehra A., doktorların çabasına rağmen kurtarılamadı. Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Zehra A.'nın cesedi, otopsi için morga götürüldü. Şüpheli Übeyid A. ise jandarma tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567092.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567092.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ecba4ec45e77160550a207e73b93be45e1ce403 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567092.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Sarıkamış'ta 90 bin asker ölmedi'. "Sarıkamış şehitlerini anmak için yapılan tören Türk milletinin kahramanları için yapabildiği fedakarlıkların canlı bir örneğidir" diyen Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek, "10 bin kişi eksi 9 derecede, Sarıkamış Şehitliği'ne yürüyüp saygı duruşunda bulunup, şehitlerimiz için dua etmiştir. Devlet ciddiyetiyle de ... "Sarıkamış şehitlerini anmak için yapılan tören Türk milletinin kahramanları için yapabildiği fedakarlıkların canlı bir örneğidir" diyen Enver Paşa'nın torunu Osman Mayatepek, "10 bin kişi eksi 9 derecede, Sarıkamış Şehitliği'ne yürüyüp saygı duruşunda bulunup, şehitlerimiz için dua etmiştir. Devlet ciddiyetiyle de fevkalade uyum gösteren bu yürüyüşe Gençlik ve Spor Bakanı, Kuvvet Komutanları, Kars Valisi ve milletvekillerinin de katılması herhalde Mehmet Akif Ersoy' un duasını bir kere daha gönüllere bahş etmiştir. Bundan evvel yapılan benzer bazı törenler, ister istemez amaç 'Şahsi reklam mı, Sarıkamış sırf araç mı?' diye düşündürmüştür. Bir magazinsel hava içinde tarihin çarpıtılıp, gazete sayfalarını süsleme çabaları, kanaatimce şehitlerin saygısına hakarettir. En acıklı olan nokta ise temcit pilavı gibi pişirilip sürekli karşımıza çıkarılan '90 bin askerimiz donarak öldü' yalanıdır. Bunun mimarı ise kendi beceriksizliğini örtmek için 9. Kolordu Kurmay Başkanı Şerif Bey'in 1922 senesinde yayınladığı ve tamamen bir uydurma olan hatıratıdır" dedi. "SARIKAMIŞ TAMAMEN BİR 'VATAN MÜDAFSIDIR' VE KAÇINILMAZDIR" Mayatepek şöyle devam etti: "Özet olarak, Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Erkanı Harbiye Başkanı General Bronsart Schellendorf tarafından, Noel dönemine rastlayacak ve Rusları sürpriz bir karşı hücum ile mağlup etmeye yönelik bir teşebbüstür. Maalesef basının bir bölümü bile, genel olarak, ciddi araştırmalar yapmadan veya 'magazin' havasında bazı şahıslar gibi tarihi çarpıtıp gazete sayfalarını süsleme çabası içindedir. 98 sene geçmiş olmasına rağmen Sarıkamış hâlâ gerektiği gibi değerlendirilmemiştir. Bilhassa 1920'den itibaren siyasi çekişme malzemesi olmuştur. Amaç nettir: Rus orduları Batı cephesinde Almanlar ile harp içindedir. Bizim cephede ise çok az sayıda (100 bin civarı) asker kalmıştır. Rus ordusunun bir kısmı Sarıkamış civarındadır ve yanlış cephelenmiştir. İlk Rus saldırıları Kasım'da (1914) Köprüköy ve Azap muhabereleriyle başlamıştır. Burada 3. Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa büyük bir hata yapıyor ve Rusları yenmesine rağmen takip edip son darbeyi vurmak yerine, orduyu 15 km geriye çekiyor. Yani savaşı kazanan taraf kaçan düşmanı kovalayamıyor, geri çekiliyor. Hatta Rusları takip etse Sarıkamış'a ihtiyaç olmazdı. Ruslar Erzurum'a gelmişler, sen onlarla Köprüköy ve Azap'da savaşıp yenmişsin ve Sarıkamış'a çekilmeye zorlamışsın ama taarruz edip tamamen mağlup etmek yerine geri çekiliyorsun." "ENVER PAŞA'NIN EMİRLERİNİ YERİNE GETİRSEYDİ SARIKAMIŞ ZAFERLE BİTERDİ" "Enver Paşa'nın emirleri yerine getirilseydi Sarıkamış zaferle biterdi" diyen Mayatepek, "Bir de hep iklim şartlarından bahsetmeye bayılırlar. Hava soğuktu falan. Bu bir savaş ve nerede, ne zaman ve hangi şartlar altında gerekiyorsa savaşacaksın. Şayet komutanlar Enver Paşa'nın emirlerini yerine getirseydi Sarıkamış zafer ile biterdi" diye konuştu. "BU HATA SARIKAMIŞ FELAKETİNE SEBEP OLAN EN BÜYÜK NEDENDİR" Mayatepek şöyle devam etti; "1- 9. Kolordu Rus cephesini arkadan çevirecekti. 2- 10. Kolordu ise 24 Aralık'ta Bardız bölgesinde olup, 9. Kolordu ile birleşip Rusları çevirecekti. Maalesef gerçekleşen ise çok farklıydı: 1- 10. Kolordu Hafız Hakkı Paşa komutasında Bardıza gitmesi gerekirken, Rus birliklerinin peşine takılıp Koşur istikametine yöneldi (30 ve 31. Tümenler). Yalnız 32. Tümen Bardız'a ilerledi. 25 Aralık'ta ve Sarıkamış'ın batısında Rus Ordusu'nun arkasına düşmesi gereken 10. Kolordu, tamamen Haffız Hakkı'nın 'zafer kazanma ihtirası ile yolu 75 km uzattığı yetmezmiş gibi, Allahuekber dağlarını geçmeye mecbur kalmış ve fırtına ve tipiye yakalanıp çok büyük zayiat vermiştir ve zamanında Sarıkamış'a intikal etmemiştir. 2- 9. Kolordu ise 3. Ordu ile 24 Aralık'ta Bardız'da birleşir. Cephe arkasındaki Rus birliklerine taarruz etmek için Kötek yönüne gitmesi ve Rus ihtiyat kuvvetlerine taarruz edip Sarıkamış'a iltihak etmesi gerekiyordu. Maalesef yine evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Bu sapmanın başlıca sebebi Hafız Hakkı (10. Kolordu) Paşa'nın 25 Aralık tarihinde Sarıkamış'da olacağı varsayımı ile Enver Paşa'nın, 10. Kolordu yalnız kalmasın diye yönünü Kötek'ten, Sarıkamış'a çevirmesi olmuştur. Netice olarak 10. Kolordu yüzde 80 zayiatla bitkin bir şekilde ancak 29 Aralık'da Sarıkamış'a gelebilmiştir. Bütün bu hataların ve Enver Paşa'nın emrine uymamanın neticesi olarak: 9. Kolordu'nun kuzeybatıdan, 10. Kolordu'nun kuzeydoğudan taarruz etmesi gereken (25/26 Aralık geceleri) Sarıkamış, bu taarruz gerçekleşmeyince Rus takviye kuvvetleri tarafından güçlendirilmiş ve maalesef savunma yapmakta bile zorlanacak olan Ruslar demiryolu ile nakliye avantajıyla 31 Aralık'ta taarruz edecek duruma gelmiştir. Netice: Sarıkamış Harekatı son derece iyi hazırlanmış bir plandı. Kış aylarında yapılması hatadır masalına gelince; baskın niteliği taşıyan her askeri harekatın düşmanın beklemediği yerde ve zamanda olması zaruridir. Bizim akıl hocaları bugün ne kadar böyle bir mevsimde harekat yapılmazdı diyorsa, emin olun Ruslar da o zaman aynı şeyi düşünüyordu. Alternatif olarak Ruslara herhalde, 'yahu şu kara kışta harp etmeyelim, bahar gelsin, çiçekler açsın, bir mangal ziyafeti yapıp, bir güzel savaşalım' diye bir alternatif düşünmek ancak Charlie Chaplin filmlerinde olabilirdi." RUS GENERALİN İTİRAFI Mayatepek, "Rus General Maslovski, (Türkler 23 bin şehit vermiştir diyen) Türk Ordusu, Enver Paşa'nın emirleri doğrultusunda hareket etseydi Sarıkamış düşerdi diye itiraf etmiştir. Hatta General Michaelevski harekatın bir kuşatma planı olduğunu anlayınca geri çekilme emri vermiştir. Şayet başarılı olunsaydı Kafkaslara kadar önümüz açılıyordu. Azerbaycan ile birleştiğin andan itibaren ikmal derdi kalmıyor ve tabii ki petrol kaynaklarına sahip oluyorsun. Genel değerlendirmeyi Sayın Nevzat Kösoğlu (Şehit Enver Paşa) çok güzel yapmıştır: "Komutanlar Enver Paşa'ya ayak uyduramadılar. Plana uymayan bu komutanlar da Enver Paşa hakkında olumsuz propagandayı yapan komutanlardır. Sarıkamış bir vatan müdafaasıdır. Şehit sayısı ile siyaset yapmak alçaklıktır. Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Hiç kimse hesap soruyor mu? Yok." Herhalde bir savaş kazanılınca 'şehit', kaybedilince 'ölü' olunuyor diye bitiriyor Nevzat bey. Rakamlar ise tam bir palavra. En şiddetli dönemde 3. Ordu'nun toplamı 118.000 kişi iken ve bunun ancak 75 bin kişisi muharip sınıfında olan bir ordu nasıl olur da 90 bin şehit verir? Şerif Bey'in kendi beceriksizliğini ört bas etmek için ortaya attığı, '90 bin askerimiz Allahuekber dağlarında donarak öldü' bir karalama kampanyasından başka bir şey değildir. Ciddi kaynaklar ve Genelkurmay arşivleri hastalıktan ve savaştan ölenler dahil kayıp sayısını 35 bin civarında olarak veriyor. Kazım Karabekir 1921 yılında Enver Paşa'nın yurda dönmesini engellemek için basın yoluyla bir kampanya başlamasını istemiştir. Savaştan sonra bu iftirayı ortaya atanların amacı Enver Paşa'yı küçük düşürüp halk nezdindeki itibarını ve etkisini yok etmektir. Mustafa Kemal Paşa da günün siyasi-askeri hususları nedeniyle bir telgrafla Kazım Karabekir'e olumlu cevap vermiştir. Dolayısı ile düzmece haberler ve yorumlar uçmaya başlamış ve Enver Paşa'nın Bolşevik, dinsiz (Kuran'ı yanından hiç ayırmayan ve her bulduğu fırsatta namaz kılan bir komutan) kadınlara olan zaafı yazılmıştır. Belki de zaman şartları için de gerekliydi. Kazım Karabekir itiraf etmiştir ki Enver Paşa dönerse olumsuz sonuçlar, iç çatışma gibi riskler olabilirdi. Aynı Kazım Karabekir Balkan Harbi sırasında 'ordudan atılıp, memleketten ihracı' divanı harp tarafından verilen kararı Enver Paşa'nın yırtıp atması sayesinde hem kariyerinin, hem de hayatının devam ettiğini itiraf etmiş, Enver Paşa'ya karşı büyük bir sevgi ve hürmetini muhafaza ettiğini belirtmiş ve bütün bunları Paşa'nın geri gelmesi ile, 'Milli Mücadele'nin akamete uğrama ihtimalini engellemek için yaptığını' mertçe itiraf etmiştir. Mareşal Fevzi Çakmak Sarıkamış planının doğru ve zamanlı olduğunu açıkça ifade etmiştir. İsmet Paşa (İnönü) 'Enver Paşa, cemiyetimizin kusur saydığı şeylerden aklın almayacağı kadar uzak yaşamış bir insandı' demiştir" diye konuştu. "RUS ORDUSU SARIKAMIŞ SAYESİNDE DURDURULDU" Mayatepek sözlerini şöyle tamamladı; "Aradan 100 yıla yakın zaman geçti, temcit pilavı gibi ısıtıp hâlâ aynı tepsi içinde sunuyorlar. Ve bunun adı tarih oluyor! Tabii ki bazı kimseler, 'Enver Paşa'nın torunu objektif olamaz ve Paşa'yı korumak içgüdüsü ile subjektif bir analiz yapıyor' diyecektir. Önerim, ciddi olan kaynaklardan araştırmak ve okumaktır. Hakikat eninde sonunda kaçınılmazdır. Bir kesin hakikat ise Rus Ordusu Sarıkamış sayesinde durdurulmuş, ciddi bir zayiat vermiş ve 1916 senesinin sonlarına kadar bölgede bir daha hareket edememiştir. Bazılarına göre Sarıkamış'da herkes donarak öldüğüne göre, Rus zayiatları ve 1,5 sene boyunca doğuda kıpırdayamayacak duruma gelmelerinin tek sebebi, safsatacı tarihçilerimize göre, muhtemelen, 'Türklere ayıp olmasın diye' toplu intiharlara karar verip 25 bin kadar Rus askerinin bunu gerçekleştirmesidir. Daha ne diyebiliriz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567104.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567104.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f444e71f24062e756cb1ef2d0f0443516bff9d5a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567104.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da yolsuzluk mitingi. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla Ankara Sıhhıye meydanında "Özgürlük, Barış, Demokrasi, Adalet ve Emek Mitingi" düzenlendi. Türkiye'nin dört bir yanından yola çıkarak Ankara'ya gelen eylemciler Hipodrom'da toplandı, ardından Sıhhiye'ye yürüdü. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla Ankara Sıhhıye meydanında ... DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla Ankara Sıhhıye meydanında "Özgürlük, Barış, Demokrasi, Adalet ve Emek Mitingi" düzenlendi. Türkiye'nin dört bir yanından yola çıkarak Ankara'ya gelen eylemciler Hipodrom'da toplandı, ardından Sıhhiye'ye yürüdü. DİSK, KESK, TTB ve TMMOB'un çağrısıyla Ankara Sıhhıye meydanında "Özgürlük, Barış, Demokrasi, Adalet ve Emek Mitingi" düzenlendi. Türkiye'nin dört bir yanından yola çıkarak Ankara'ya gelen eylemciler Hipodrom'da toplandı, ardından Sıhhiye'ye yürüdü. "Bozuk düzende sağlam çark olmaz, bu pisliği halk temizler" yazılı pankartın en önde olduğu yürüyüşe çağrı yapan örgütler, çok sayıda sivil toplum örgütleri, vatandaşların yanı sıra CHP milletvekilleri de katıldı. Yürüyüşü ayakkabılarını çıkararak çıplak ayakla tamamlayan Karayolu işçileri ise ilginç görüntülere sahne oldu. Miting alanına bir grup Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarı da birlikte girdi. Fenerbahçe taraftarı, "Ali İsmail Korkmaz,Fenerbahçe yıkılmaz" pankartı açarak alana girdi. Polisin arama yaptığı noktalarda üzerlerini aratmak istemeyen bazı gruplar ile polis arasında zaman zaman arbede yaşandı. Polis bazı grupların aranmadan miting alanına girmesine izin verdi. Miting alanında sık sık, "Hırsız var", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganları atıldı. Mitingte KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ,TTB Merkez Konsey Başkanı Özdemir birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmalarda ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları hatırlatıldı. İKİ GRUP ARASINDA KAVGA Mitingin devam ettiği sırada iki grup arasında pankart asma yüzünden kavga çıktı. Kavganın ardından gruplar arasında tartışma ve arbede uzun süre devam etti. Taraflar araya girenler tarafından güçlükle sakinleştirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567119.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567119.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..14b2298c58389a59cb3dbecd7ba8a4b54eaecbba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567119.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ: HSYK teklifi durabilir. Meclis Adalet Komisyonu'nda yumruklu ve tekme-tokatlı devam eden HSYK teklifi üzerindeki görüşmelerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yeni bir öneri sundu. Bozdağ, "Siyasi partiler bir anlayış gösterirlerse biz bundan mutlu oluruz. Ben buradan bir kez daha ifade ediyorum. Ortak bir metinde ... Meclis Adalet Komisyonu'nda yumruklu ve tekme-tokatlı devam eden HSYK teklifi üzerindeki görüşmelerde Adalet Bakanı yeni bir öneri sundu. Bozdağ, "Siyasi partiler bir anlayış gösterirlerse biz bundan mutlu oluruz. Ben buradan bir kez daha ifade ediyorum. Ortak bir metinde uzlaşılırsa teklif durabilir. Taraflar bir araya gelip bir metin üzerinde mutabık kalırlarsa bu teklif üzerinden gidilebilir" dedi. Bozdağ, teklifin görüşmeleri sırasında maddeler üzerinde değişiklikler olabileceğini de vurguladı. TBMM Adalet Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya Başkanlığı'nda saat 14.00'de başladı. Meclis Adalet Komisyonu İyimaya, toplantıyı açmak üzere konuşmaya başladı. O sırada Eminağaoğlu ayağa kalkarak dilekçelerin işleme konulup konulmadığını sordu ve kürsüye doğru yürüdü. O sırada AK Partili vekiller, "TBMM Komisyonunda dışarıdan gelen bir kişinin bu şekilde hareket edemeyeceği" uyarısında bulundular. Bazı AK Partili vekiller ise Eminağaoğlu'nu kürsüden uzaklaştırmaya çalışırken bu sefer CHP'liler araya girmeye çalıştı. Bazı AK Partili vekiller Eminağaoğlu'nun "dışarı atılması" gerektiğini belirtirken, CHP'li vekiller buna karşı çıktı. Bu arada AK Partili Zeyid Aslan yerinden fırlayarak Eminağaoğlu'nu tekmeledi ve birkaç AK Partili milletvekiliyle Eminağaoğlu'nu komisyon salonundan dışarı çıkması için zorladı. Eminağaoğlu ise CHP'li milletvekillerinin yardımıyla salona yeniden getirildi. -"BİZ DE SİZİ Mİ DÖVELİM?"- Öte yandan, salonun bir başka köşesinde ise CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Adalet Bakanı ile tartıştı. Aygün Adalet Bakanı'na, "Bakıyor musunuz? Biz de şimdi sizi mi dövelim" sözleri üzerine Adalet Bakanı Bozdağ sinirlenerek ayağa kalktı ve "İyi dövün dövün" dedi. Bakanın bu sözleri üzerine CHP'li Aygün Adalet Bakanı'nın üzerine yürüdü. CHP'li milletvekillerinin araya girmesiyle Hüseyin Aygün uzaklaştırıldı. -TABLETLER, PET ŞİŞELER VE BARDAKLAR HAVA DA UÇUŞTU- Arbede sırasında, tabletler pet şişeler ve bardakları havada uçuştu. Fırlatılan tabletlerden biri CHP'li vekil Müslüm Sarı'nın başına geldi. Fırlatılan su bardakları da bazı milletvekillerine isabet etti. AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin de kavgayı ayırmak isterken bir su bardağı yüzüne geldi. Yaşnan arbede üzerine Komisyon Başkanı İyimaya, toplantıya saat 14.20'de ara verdi. Ancak tartışma verilen arada da dinmedi. -AK PARTİLİ VE CHP'Lİ KADIN VEKİLLER DE BİRBİRLERİNE GİRDİ- Salonda AK Partili ve CHP'li erkek vekiller arasındaki kavganın dinmesinin ardından, bu kez de verilen arada AK Partili Fatma Kotan, Öznur Çalık ve CHP'li Dilek Akagün Yılmaz arasında sözlü tartışma yaşandı. -KADIN VEKİLLER DE BİRBİRİNİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ- AK Partili Öznur Çalık, "Herkes haddini bilecek" diye bağırınca, CHP'li Yılmaz, "Terbiyesiz sizsiniz" diyerek Çalık'ın üzerine yürüdü. AK Partili Çalık ve Kotan da Yılmaz'a aynı şekilde karşılık verdi. Kadın vekilleri bu kez erkek vekiller sakinleştirdi. 14.20'de verilen aranın ardından, komisyon 14.55'te yeniden toplandı. CHP'li vekiller, "İnsaf, kim olursa olsun bir insanın yüzüne tekme atılır mı? İnsaf" diyerek tepki gösterdiler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567120.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567120.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..adaacb3e9bbf9f74bb3ffbfb72e4d7eb9c71f5ba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567120.txt @@ -0,0 +1 @@ +2014′ün ilk kupası Galatasaray'ın. Spor Toto Kadınlar Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'yi 76-70 yenen Galatasaray Odeabank, üst üste 5, toplamda da 11. kez kupayı müzesine götürdü. Karşılaşmaya her iki takım da karşılıklı basketlerle başlarken, Galatasaray Odeabank hızılı hücumlarla etkili oldu ve Tracy'nin basketleri sonucunda ilk ... Spor Toto Kadınlar Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'yi 76-70 yenen Galatasaray Odeabank, üst üste 5, toplamda da 11. kez kupayı müzesine götürdü. Karşılaşmaya her iki takım da karşılıklı basketlerle başlarken, Galatasaray Odeabank hızılı hücumlarla etkili oldu ve Tracy'nin basketleri sonucunda ilk molaya 10-5 önde girdi. Fenerbahçe, Verameyenka'nın 3 sayılık basketleriyle aradaki farkı kapatmasına ragmen sarı-kırmızılı takım Zellous'un skorer oyunuyla üstünlüğünü sürdürdü ve ilk periyodu 19-15 önde geçti. İkinci periyoda hücumda etkili başlayan Galatasaray Odeabank'a Mc Coughtry ve Yacoubou'nun basket faulleri sonucunda kazanılan 6 sayıyla cevap veren sarı-lacivertliler, bu bölümün 3 dakikası geride kalırken farkı eriterek, skoru 26-23'e getirdi. Yabancı oyuncularıyla etkili olan Fenerbahçe, periyodun son 5 dakikasına 28-27 geride girerken, dış atışlarla sayılar üreten ve Yasemen Saylar ile Işıl Alben'in atışları sonucunda basketler bulan sarı-kırmızılı ekip, farkı yeniden açtı ve soyunma odasına 38-32 önde giren taraf oldu. Üçüncü periyoda farkı eritmek için çıkan Fenerbahçe, hücumlardan boş dönünce sarı- kırmızılılar, ilk 6 dakika geride kalırken Şebnem Kimyacıoğlu'nun 3 sayılık basketiyle farkı 12 sayıya kadar çıkardı: 44-32.  Sarı-lacivertli ekibin son 2 dakikasına kadar sadece 2 basket üretebildiği periyot 50-40 Galatasaray Odeabank'ın üstünlüğüyle bitti. Maçın son periyodunda Fenerbahçe etkili olarak farkı kapatmak için savunmasını sertleştirerek, hızlı hücumlara çıktı. Esmeral Tunçluer ve Mc Coughtry'nin dış atışlarıyla basketler bulan sarı-lacivertli ekibe Zellous ile karşılık verdi ve farkı son 4 dakikaya girilirken 60-52′lik skorla 8′de tutmayı başardı. Fenerbahçe, periyodun yıldızları Esmeral Tunçluer'in 3 sayılık ve Coughtry'in basketleri sonucunda maçın son 3 dakikasına 60-57 geride girerken, Galatasaray'ı rahatlatan 3 sayılık basket Işıl Alben'den geldi: 63-57.  Fenerbahçe'nin hiç öne geçemediği karşılaşmayı 76-70 kazanan Galatasaray Odeabank, 22. Türkiye Kupası'nın sahibi oldu. Turnuvanın en değerli oyuncusu Galatasaray'dan Işıl Alben seçilirken, sarı-kırmızılı ekibe kupa ve madalyalarını Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel verdi. SON 3 SANİYEDE OLAYLAR ÇIKTI Galatasaray Odeabank-Fenerbahçe maçın bitimine 3 saniye kala sahaya atılan yabancı maddeler nedeniyle hakem maçı durdurdu. Patlayan ses bombalarının ardından ise bir Fenerbahçeli taraftar sahaya girdi. Güvenlik görevlileri bu taraftarı etkisiz hale getirdi. Bu sırada ise maçı yöneten hakemler soyunma odasına gitti. Fenerbahçe taraftarlarının salondan çıkarılmasıyla maça devam edildi. GALATASARAY ODEABANK: 76 – FENERBAHÇE: 70 Salon: Ankara Hakemler: Yener Yılmaz, Ziya Özorhun,  Ali Şakacı Galatasaray Odeabank: Zellous 15, Işıl Alben 15, Nevriye Yılmaz 3, Tracy 14, Şebnem Kimyacıoğlu 11, Yasemen Saylar 7, Bone 9, Bahar Çağlar, Seda Deniz, Esra Şencebe 2 Fenerbahçe: Birsel Vardarlı 5, Verameyenka 5, Holingsvorth 12, Pondexter 11, Mc Coughtry 13, Yacoubou 16, Esmeral Tunçluer 8, Tuğçe Canıtez, Olcay Çakır, 1. periyot: 19-15 Devre: 38-32 3. periyot: 50-40 Beş faulle çıkanlar: 36.05 Holingsvorth, 39.41 Verameyenka  (Fenerbahçe) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567121.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567121.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..66e1ee479c427d04d7f35d0ee24b757ad31f6c23 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567121.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erzincan Emniyeti'nde deprem!. Emniyette görev değişiklikleri tüm hızıyla devam ediyor. Bir deprem de Erzincan Emniyeti'nde yaşandı. Dün akşam TEM Müdürü Tuncay Özcanlı Olay Yeri İnceleme, Güvenlik Şube Müdürü Serkan Bozkaya ise Güvenlik Şube Müdürü Serkan Bozkaya'ne getirildi. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürü Bahadır Can ... ERZİNCAN Emniyet Müdürlüğü'nde Terörle Mücadele Şube (TEM) ile Güvenlik Şube Müdürlerinin görev yerleri değiştirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567122.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567122.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6a35e6aa247792c7bbf1e249857fc2ef5fd12fb4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567122.txt @@ -0,0 +1 @@ +F.Bahçe'de flaş transfer gelişmesi. Sercan AKKUŞ Yunanistan'ın PAOK takımı, Fenerbahçe'den kiralık olarak kadrosuna kattığı Slovak yıldız Miroslav Stoch'u gözden çıkardı. Ara transfer döneminde oyuncu arayışlarına başlayan PAOK'un hedefinde AZ Alkmaar'da forma giyen Martens var. Eğer bu transfer gerçekleşirse PAOK Stoch'un bonservisini almayacak. ... Sercan AKKUŞ Yunanistan'ın PAOK takımı, Fenerbahçe'den kiralık olarak kadrosuna kattığı Slovak yıldız Miroslav Stoch'u gözden çıkardı. Ara transfer döneminde oyuncu arayışlarına başlayan PAOK'un hedefinde AZ Alkmaar'da forma giyen Martens var. Eğer bu transfer gerçekleşirse PAOK Stoch'un bonservisini almayacak. Bu sonuçla Slovak yıldız 2013-2014 sezonu bittiğinde tekrar Fenerbahçe'nin yoluna tutacak. ERSUN YANAL GİTMESİNİ İSTEMEMİŞTİ Stoch'un özel yaşantısındaki sıkıntılar ve gece kulüplerinde çıkan fotoğraflardan rahatsız olan yönetim, Ersun Yanal'ın karşı olmasına rağmen Stoch'la yolları ayırma kararı almıştı. NOT:Yabancı kontenjanı nedeniyle PAOK'a kiralık gönderilen Stoch, yeni takımıyla etkili performans sergileyerek Yunan ekibinin vazgeçilmezleri arasına girdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567123.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567123.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0bcc09d5efd242841d378e49f94f922059da454c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567123.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ariel Şaron öldü Ariel Şaron kimdir. İsrail'in eski başbakanı 85 yaşındaki Ariel Şaron, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Şaron, 4 Ocak 2006'da geçirdiği felç nedeniyle sekiz yıldır komadaydı. Ariel Şaron'un ölüm haberini, İsrail Ordu Radyosu duyurdu. Tel Aviv'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Ariel Şaron'un, Necef'te, ... İsrail'in eski başbakanı 85 yaşındaki Ariel Şaron, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Şaron, 4 Ocak 2006'da geçirdiği felç nedeniyle sekiz yıldır komadaydı. Ariel Şaron'un ölüm haberini, İsrail Ordu Radyosu duyurdu. Tel Aviv'de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Ariel Şaron'un, Necef'te, 2000'de ölen karısı Lili'nin yanına gömüleceği açıklandı. Ariel Şaron'un sağlık durumunun son iki haftadır giderek kötüleştiği belirtiliyordu. ARİEL ŞARON KİMDİR? 26 Şubat 1928 yılında doğan Ariel Şaron, 1982 yılında Lübnan İç Savaşı sırasında İsrail'in Savunma bakanı olarak görev yaptı. Gözlemciler İsrail'in gözleri önünde gerçekleşen Sabra ve Şatilla katliamından Ariel Şaron'u sorumlu tutmuşlardır. Ariel Şaron'un 2000 yılında Kudüs'teki İslam dinine inananlarca kutsal mekânlardan biri olan ve normalde müslüman olmayanların girişine izin verilmeyen Mescid-i Aksa'ya çok sayıda İsrail askerinin ve polisinin koruması eşliğinde yaptığı ziyaret ve verdiği demeç bir provokasyon olarak görüldü ve Filistinlilerin İkinci İntifada (ayaklanma) başlatmalarına neden oldu. Ariel Şaron 5 yıl başbakanlık yaptı Ariel Şaron Mart 2001 tarihinden Nisan 2006 tarihine kadar İsrail'in başbakanlığını yaptı. Filistin sorununa gençliğine göre daha ılımlı bir yaklaşım sergiledi. 2004 yılında İsrail'in Filistinlilerle anlaşma masasına oturmadan tek taraflı bir şekilde Gazze'den geri çekilmesine karar verdi. Bu karar Ariel Şaron'un başkanı olduğu Likud Partisi'nde özellikle eski başbakan Benjamin Netanyahu'nun liderliğindeki bir grubun muhalefetine yol açtı. Bunun üzerine Ariel Şaron kendisiyle aynı görüşteki bir grup siyasetçiyle birlikte Likud'dan ayrılarak Kadima Partisi'ni kurdu. 4 Ocak 2006 tarihinde Ariel Şaron beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırıldı. Bu tarihten sonra Ariel Şaron bir daha bilincini kazanamadı. Ve bugün Ariel Şaron öldü Ariel Şaron kimdir \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567124.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567124.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a5b8095bf96edb8e97223ece93bcaa6a3b1346c4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567124.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da tüyler ürperten cinayet. Edinilen bilgilere göre; Ankara Çankaya İlk Adım Sokak'ta öğle saatlerinde sokakta yürüyen Şerif Göktaş ve Vural Göktaş isimli iki kardeş, henüz bilinmeyen bir nedenle kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırı sonucu kanlar içinde yere yığılan kardeşleri ... Edinilen bilgilere göre; Ankara Çankaya İlk Adım Sokak'ta öğle saatlerinde sokakta yürüyen Şerif Göktaş ve Vural Göktaş isimli iki kardeş, henüz bilinmeyen bir nedenle kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırı sonucu kanlar içinde yere yığılan kardeşleri fark eden çevredeki vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri sokağı trafiğe kapatarak geniş güvenlik önlemi aldı. Yaralı kardeşler olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kafalarına ve vücutlarının çeşitli yerlerine 3'er kurşun isabet ettiği öğrenilen kardeşler yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bir görgü tanığı ise siren sesine çıktığını yaralı iki kişinin yerde yattığını gördüğünü söyledi Olayın ardından polis ekipleri çevre binalarda bulunan güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı araştırmalarda olay yerinde 6 adet boş kovan bulundu. Polis silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişi ya da kişileri yakalamak için soruşturma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567125.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567125.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ccc62b0436c6ba6655c3a4570a15823c050d50d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567125.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Bir Fatih Terim daha beklemeyin". Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, asıl hedefinin günlük başarılar değil, uzun yılları kapsayan bir çalışma yapmak olduğunu söyledi. Terim, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Antalya Belek'teki Gloria Golf Resort Otel'de düzenlediği 51. Yıl Sporun ... Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, asıl hedefinin günlük başarılar değil, uzun yılları kapsayan bir çalışma yapmak olduğunu söyledi. Terim, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Antalya Belek'teki Gloria Golf Resort Otel'de düzenlediği 51. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nde "Futbolumuzun milli patronundan yol haritası" konulu panele katıldı. Gazeteci Faik Gürses'in yönettiği oturumda, Terim, Türk futbolu ve milli takımla ilgili projelerini anlattı. "Bu görevi sadece milli takımı çalıştırmak ve milli takımlar teknik direktörü olmak için kabul etmedim" diyen Terim, "Burada uluslararası yarışmalar çok önemli ancak bu defa ki gelişim bunları neden göstererek olmamalıydı. Türkiye Futbol Direktörü, Türkiye Futbol Federasyonu'ndaki (TFF) arkadaşlarımızla birlikte üzerinde tartışılmış konuşulmuş ve fikir birliğine varılmış bir unvandır" diye konuştu. Terim, TFF'nin başkanı ve yönetim kurulunun vizyonları ve yenilikçi tavırlarının da bu anlaşmada ve bu isimde önemli rol oynadığını kaydederek, şunları söyledi: "İki kez milli takım teknik direktörlüğü yaptım. Bu kez normal teknik direktörlüğü kabul edemezdim. Bu ülkenin futboldaki sorunlarını daha derinden ve geleceğini inşa etme adına, bilgimi, birikimimi, iletişimimi, ilişkilerimi, tüm mesaimi, ayrıca yüreğimi koymak gerektiğini düşündüğüm için geldim. Bu kez gelişimin genel açılımı budur. Bunun için çalışmaya ve mücadele etmeye hazırım ve son derece kararlıyım." Asıl hedefinin günlük başarılar olmadığını anlatan deneyimli teknik adam, "Ülkemize zaman kazandırmak adına önümüzdeki 2016 Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmak için elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın ama asıl hedefimiz günlük başarılar değil, uzun yılları kapsayan bir çalışma yapmak" dedi. Terim, "Aptallığın en büyük kanıtı aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç beklemek" diye bir söz bulunduğunu hatırlatarak, "Biz aynı şeyi defalarca yaptık bu sefer yapmaya niyetim yok. Söylemle eylemi aynı anda aynı şekilde götürmeye niyetliyim. Yaptık yaptık aynı sonuçları aldık, değişik sonuç alamadık. Yaptıklarımıza, yapamadıklarımıza, yapanların nasıl yaptıklarına, yapamayanların neden yapamadıklarına bakarak bir yol haritası hazırladık" ifadelerini kullandı. "DEVRİM ZAMANIDIR" "Artık aydınlanma dönemindeyiz, artık reform hatta rönesans zamanıdır" diyen Terim, şöyle devam etti: "Artık birlikte Türk futbolunun, hatta sporunun geleceğini inşa edebilmek için devrim zamanıdır. Bu süreçteki en önemli silahım sabır ve azim. Umarım ülkemde tüm paydaşlar da aynı sabrı gösterirler ve hedefe birlikte yürürüz. Pansuman yapmayı sevmiyorum, yapmadım. Sorunları mümkünse temelinden çözmeye kararlıyım. Geçmişteki yaşadıklarımızdan ve biriktirdiklerimden bu süreci en iyi şekilde geçirmeye kararlıyım, kararlıyız. Sadece başarılı işler değil, önemli işler yapma konusunda çok kararlıyız." "EĞİTİM SEFERBERLİĞİ BAŞLATACAĞIZ" Eğitim seferberliği başlatacaklarını vurgulayan Terim, "Teorik eğitimlerimizin tamamı, ve uygulamalı eğitimlerimizin altyapısını online eğitim yoluyla vereceğiz. Yol ve konaklama masraflarından kurtulacağız. En başarılı eğiticilerle, tüm eğitim alacak arkadaşlarımızı elektronik ortamda bir araya getirmeyi düşünüyoruz. Bunları kaçıranlar tekrar tekrar izleme imkanına sahip olacaklar. Online sistemiyle soru sorabilecek, cevap alabilecekler" şeklinde konuştu Terim, TFF şemsiyesi altındaki tüm antrenörlerin en gelişmiş en yeni bilgiye ulaşmasını sağlamak zorunda olduklarını söyledi. "BİLGİ VE BİLİMDEN YARARLANACAĞIZ" Birlikte gelişip, birlikte geliştireceklerini belirten Terim, şunları kaydetti: "Bilgi ve bilimden yararlanacağız. Tecrübeyi de gözardı etmeyeceğiz. Geniş bir bilim kurulu kurduk. Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu'nu başına getirdik. Bu kurul, birçok dalda uzman olan akademik bilimde öne çıkmış uzman arkadaşlarımızdan oluşacak ve bize özellikle eğitimde danışma kurulu olarak çalışacak. Spor biliminden, spor hekimliği, tıp, sosyoloji, psikoloji ve ekonomiden bu grup sayesinde faydalanacağız. Şu anda kurulmaya başlandı bile." Terim, aynı anda bir de teknik kurullarının olacağını ifade ederek, "Futbola yıllarını vermiş teknik adamlarımızdan, basın mensuplarımızdan, idarecilerimizden, çeşitlilik arz eden ama futbolu uzun yıllardır soluyan bir gruptan oluşacak. Bu kurulların çalışması için kime öneri götürdüysek, severek, isteyerek katılması bizi son derece mutlu etmiştir" diye görüş belirtti. "TÜM ÜNİVERSİTELERLE BERABER ÇALIŞACAĞIZ" Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde yaşayan akademisyenlerle önemli çalışmalara imza atacaklarını söyleyen Terim, "Türkiye'deki tüm üniversitelerle beraber çalışacağız" dedi. Terim, futbolu okula sokmaları gerektiğini geçmişte de söylediklerini ancak bir türlü istedikleri sonucu alamadıklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuç, yine aynı noktadayız. Belki olduğumuz noktadan da daha gerideyiz. Bu beni çok üzüyor. Beni üzdüğü gibi birçok spor insanını da üzmelidir. Esas öz kaynak okullardır, dünyada herkes okullardan faydalanır. Tedbirler aldık ama ana arteri bir türlü açamadık. Bu kez en önemli hedeflerimden bir tanesi olacak. Mümkünse Sayın Milli Eğitim Bakanımızla, onun da ekibindeki insanlarla görüşüp bu konuda, bu ülkenin çocuklarına el atmaktan büyük zevk alacağız. Onun da bu konuya duyarlı olacağına inanıyorum. Spor bakanımızla da aynı şekilde devam edeceğiz. Bu konudaki projemiz, önerimiz hazır ve çok tecrübeliyiz." "SADECE MİLLİ TAKIMLARA OYUNCU ARAMIYORUM" Okulları sporcuların çıktığı ana merkez haline getirmeleri gerektiğini vurgulayan deneyimli teknik adam, "Kız, erkek çocuklarını, çok yetenekli olduğu herhangi bir dala kanalize etmeden, sadece okumasını istediğimiz bir ortama sokuyoruz. Çıkacak sporcular dünya yıldızı olmasın, iyi bir insan olsun. Sosyal faaliyeti gelişmiş, sigara içmeyen, içki içmeyen, terörist olmayan bir ortamı da sağlamamız bizim görevlerimizden bir tanesi. Sadece Türk milli takımlarına oyuncu aramıyorum" şeklinde konuştu. Herkesten bu konuda duyarlılık beklediğini anlatan Terim, "Bu konuda bir türlü başarılı olamadık. Kızımın diploma törenine gittiğimde önümde anormal uzun bir zenci vardı. 'Kim' dedim? okulun en iyi basketçisi olduğunu söyledi. NBA'e hazırlanıyormuş. Maçlarına göre imtihanları ayarlanıyor ayrıca burs alıyor. Biz burstan vazgeçtik, sıkmadan sporuna güzel bir şekilde devam edelim. TFF olarak üstümüze ne düşüyorsa yapalım diyoruz" diye konuştu. Türkiye'de 30, 40, 50 binlik üniversiteler bulunduğunu anlatan Terim, şunları kaydetti: "Buralarda spora yatkın kimse yok mu? Yıldız olmasın ama sporu yaparsa iyi bir insan olarak çıkar. Sporun olduğu yerde kirlilikler, pislikler olmaz. Dostluğu, arkadaşlığı, sosyal yaşamı gelişir. Bu konuda dertliyim derdime de ortak arıyorum bulacağımı da inanıyorum. Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi batarken bir tarafı yükselir. Yükselen tarafta olmanız sizin zarar görmeyeceğiniz manasına gelmez. Bunun için tam desteğinizi istiyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567126.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567126.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0439fa7d5a3c979679ede41f49fa2b5b736bc2c2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567126.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ağrıya 'estetik' çözüm. Samsun'da özel bir hastanede görev yapan Opr.Dr. Sezer Özkan, sarkan göz kapağını dengelemek için sürekli kaşları kaldırma isteğinin oluştuğunu ve bu durumun da zamanla baş ağrısına neden olabileceğini söyledi. Dünyagöz Hastanesi'nde görevli Opr.Dr. Sezer Özkan, göz kapağı sarkması hakkında bilgi ... Samsun'da özel bir hastanede görev yapan Opr.Dr. Sezer Özkan, sarkan göz kapağını dengelemek için sürekli kaşları kaldırma isteğinin oluştuğunu ve bu durumun da zamanla baş ağrısına neden olabileceğini söyledi. Dünyagöz Hastanesi'nde görevli Opr.Dr. Sezer Özkan, göz kapağı sarkması hakkında bilgi verdi. Göz kapağının görevinin gözü korumak olduğunu belirten Opr.Dr. Sezer Özkan, sarkan göz kapaklarının ilerleyen süreçte farklı sıkıntılar yaratabileceğini belirtti. Gözleri bir evin penceresi, göz kapaklarını da bu pencerelerin panjuru olarak değerlendiren Opr.Dr. Özkan, "Dışarının görülebilmesi açısından panjurun açık olması gerek. Vücudun en ince deri bölgesi üst göz kapağıdır. Göz kapakları, cildin esnemesine bağlı olarak zaman içerisinde sarkmaya başlar. Kişiye yorgun ve yaşlı bir ifade veren üst göz kapağı sarkması, her şeyden önce kirpiğin üzerinden taşarak görme alanında daraltır" dedi. Sarkan göz kapağını dengelemek için kişi de sürekli kaşları kaldırma isteğinin oluştuğunu ve bu durumun da zamanla baş ağrısına neden olabileceğini, göz kapağı sarkmasına genetik faktörlerin yanında alerjik hastalıklar ve uzun süreli lens kullanımının da neden olabileceğini vurgulayan Opr. Dr. Sezer Özkan, şunları kaydetti: "Bu durum sosyal yaşamı olumsuz yönde etkiler. Bazı kumaşlar zamanla sarkmaya nasıl müsaitse bazı kişilerin de ciltleri kolay sarkmaya müsaittir. Göz kapağı sarkmasının sadece estetik açıdan değerlendirilmemesi gerek. Kişiler yapılacak ameliyatla göz kapakları üzerindeki ağırlık hissinden de kurtulabilir. Kişiyi yaşlı ve yorgun gösteren göz kapağı sarkması lokal anestezi ile ameliyat edilebilir. Ameliyat ortalama 20 dakika sürer. Fazlalık olan cilt miktarı çıkarılır. Burada çıkarılan cilt miktarı önemlidir. Gereğinden fazla doku çıkarılırsa gözkapağı fonksiyonlarında bozulma meydana gelebilir. Göz kapağı sarkması ameliyatının ilerleyen yıllarında yeniden yapılma ihtimali çok düşüktür. Bu nedenle ihtiyacı olan kişilerde yaşa bakmadan ameliyat uygulanabilir." Kış aylarında soğuk havaların etkisi ve bulaşıcı hastalıkların da artması ile çocuklar sık sık rahatsızlanıyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Gökhan Mamur, çocukların bağışıklık sistemini, çevresindeki düşmanları tam olarak bilmeyen yeni kurulmuş bir ülkeye benzetiyor ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için ebeveynlere önerilerde bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567168.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567168.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..425e54c1ec4b4942e2794b6e2ea2eddcd0b40da1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567168.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk F-16′ları Şam'a giden uçağı indirdi. Türk F-16'larının eşlik ettiği uçak Ankara Esenboğa Havalimanı'a indirildi. Yapılan aramada uçağın silah ve mühimmat taşımadığı, uçakta sadece çok sayıda battaniyenin olduğu ortaya çıktı. Daha sonra uçağın Suriye'ye doğru yolculuğuna izin verildi. Çin'den kalkan ve rotası Suriye'nin başkenti Şam olan bir uçak, Türk F-16'ları tarafından hava sahasına girdiğinde silah taşıyor olabileceği şüphesiyle inişe zorlandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567173.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567173.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d3d9075ce82b27767b519cecf9d4e356118c3206 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567173.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaati AKP'nin yanına çağırdı. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar verdiği konferansta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık operasyonuna ilişkin Uzakdoğu'da yaptığı 'dostmodern darbe' ifadesini kullandı ve "Bir dostmodern darbe girişimidir. Hırsızlık, yolsuzluk yapmış ise Allah da onların belasını versin. Onlarla ilgili hukuk gereğini yapar. ... AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar verdiği konferansta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık operasyonuna ilişkin Uzakdoğu'da yaptığı 'dostmodern darbe' ifadesini kullandı ve "Bir dostmodern darbe girişimidir. Hırsızlık, yolsuzluk yapmış ise Allah da onların belasını versin. Onlarla ilgili hukuk gereğini yapar. Ama siz hukuk çarkını kendi özel hesabınız için kullanırsanız, buna da itirazımız var" diye konuştu. "TÜRKİYE DARBE GİRİŞİMİ İLE KARŞI KARŞIYA" Türkiye'nin çok ciddi bir şekilde yakın tarihin en önemli, kritik darbe girişimiyle karşıkarşıya olduğunu ve sürecin henüz sonuçlanmadığını anlatan Tayyar, Ergenekon'dan boşalan yeri bugün 'Neocon' adını verdiği başka bir çete yapılanmasının aldığını söyledi. Cemaatle çeteyi aynı kefeye koyarak tartmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Milletvekili Tayyar, "Cemaat tabanıyla problemimiz yok. O Neocon çetesi, sürdürdüğü siyasi operasyonu etkili kılmak için cemaatin omzundan iktidara yaylım ateşi yapıyor. Cemaate düşen omuzunu oradan çekecek, çeteyle arasına mesafe koyacak. Siyasi operasyon karşısında meşruiyetini milleten alan Ak Parti'nin yanında yer alacak" dedi. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Türkiye'nin bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. CEMTİ AKP'NİN YANINA ÇAĞIRDI Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da Bakan Şimşek'ten önce verdiği konferansta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık operasyonuna ilişkin Uzakdoğu'da yaptığı 'dostmodern darbe' ifadesini kullandı ve "Bir dostmodern darbe girişimidir. Hırsızlık, yolsuzluk yapmış ise Allah da onların belasını versin. Onlarla ilgili hukuk gereğini yapar. Ama siz hukuk çarkını kendi özel hesabınız için kullanırsanız, buna da itirazımız var" diye konuştu. Türkiye'nin çok ciddi bir şekilde yakın tarihin en önemli, kritik darbe girişimiyle karşı karşıya olduğunu ve sürecin henüz sonuçlanmadığını anlatan Tayyar, Ergenekon'dan boşalan yeri bugün 'Neocon' adını verdiği başka bir çete yapılanmasının aldığını söyledi. Cemaatle çeteyi aynı kefeye koyarak tartmanın doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Milletvekili Tayyar, "Cemaat tabanıyla problemimiz yok. O Neocon çetesi, sürdürdüğü siyasi operasyonu etkili kılmak için cemaatin omzundan iktidara yaylım ateşi yapıyor. Cemaate düşen omuzunu oradan çekecek, çeteyle arasına mesafe koyacak. Siyasi operasyon karşısında meşruiyetini milleten alan AKP'nin yanında yer alacak" dedi. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Türkiye'nin bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğunu ileri sürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567175.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567175.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bba0643e40680d31aaaacfcbb556811fcbbf705a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567175.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı Öz'e yanıt gibi açıklama. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Şu anda açığa alınmış kimse yoktur görev yeri değiştirilenler vardır. Bu işlemlerin tamamı da yargı denetimine açıktır. Haksızlığa uğradığını düşünen yargıya gidebilir" En son Savcı Öz, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu başlatlasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili görevinden ... Adalet Bakanı , "Şu anda açığa alınmış kimse yoktur görev yeri değiştirilenler vardır. Bu işlemlerin tamamı da yargı denetimine açıktır. Haksızlığa uğradığını düşünen yargıya gidebilir" En son Savcı Öz, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu başlatlasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili görevinden alınarak Bakırköy Başsavcıvekili görevine getirilmişti. Adalet Bakanı , HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nda kendisine ve hükümete yönelik MHP milletvekilleri tarafından eleştirilince söz aldı. Görevden almalar ile ilgili olarak Bozdağ, "Şuanda açığa alınmış kimse yoktur görev yeri değiştirilenler vardır. Bu işlemlerin tamamı da yargı denetimine açıktır. Haksızlığa uğradığını düşünen yargıya gidebilir" dedi. Bozdağ, şunları söyledi: "Hükümetlerimiz döneminde yolsuzlukla ciddi mücadele yapılmıştır. Türkiye'nin bugün geldiği noktayla bakıldığında bu mücadelenin somut noktalarını hep beraber görebiliriz. Bu mücadelenin somut sonuçlarını hep beraber görüyoruz. 234 Milyar dolarlık milli gelirin 800 milyar dolara gelmesi, sağlıkta, ulaşımda pek çok alanda büyük değişimlerin yaşanmış olması İMF borçlarını ödemiş ve borç verebilir bir Türkiye olması bizim hükümet olarak ortaya koyduğumuz başarının ve mücadelenin sonucudur. Biz hazineye uzanan elleri de kırdık, oranın içerisindeki fareleri de temizledik. O yüzden Türkiye bugün güçlü bir ekonomiye sahiptir ve güçlü şekilde yoluna devam etmektedir." YOLSUZLUK KONUSU Bozdağ, yolsuzluk konusuna da değinerek, "Yolsuzlukla ilgili kim olursa olsun bunların üzerine gidilmesi gerektiğini açık açık ifade ettik. Kim olursa olsun yolsuzlukla ilgili bir şey varsa bunların üzerine örtülmez ve bunların üzerine gidilir ve sonuna kadar gidilmesi gerektiğini biz açık açık söyledik. Bizim bu noktada herhangi bir sıkıntımız, rahatsızlığımız yoktur, olması da mümkün değildir. Anayasa 38 açık. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimsenin suçlanması esastır. Masumiyet ilkesi sadece bizim için, değil herkes için geçerlidir. Ama maalesef ülkemizde bu noktalarda çok büyük sorunlar ve problemler yaşandı. Bunları hep birlikte aşmamış lazım. Soruşturmaların gizli yürütülmesinin ana nedenlerinden bir tanesi insanların lekelenmeme hakkını muhafaza etmektir" dedi. "HAKSIZLIĞA UĞRADIĞINI DÜŞÜNEN YARGIYA GİDEBİLİR" Görevden almalar ile ilgili de konuşan Bozdağ, "Görevden almalarla ilgili Türkiye bir hukuk devletidir. Memurların nasıl görev yapacağı kanunlarda bellidir. İlgili düzenlemeler vardır. Atamaya yetkili olanları farklı görevlendirebilirler. Şuanda açığa alınmış kimse yoktur görev yeri değiştirilenler vardır. Bu işlemlerin tamamı da yargı denetimine açıktır. Haksızlığa uğradığını düşünen yargıya gidebilir. Yargının verdiği karada hükümette herkeste bu karara uyar. Fişleme diye bir şey bizim hükümetlerimiz döneminde asla olmamıştır. Biz bütün fişlemeleri ortadan kaldıran adımlar attık, anlayışları hayata geçirdik Bu ithamların doğru olmadığını ifade ediyorum"diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567176.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567176.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d24e47f6935c98c6388c657417f65f9bd8943ccc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_11/2567176.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'e mafya babası benzetmesi. Almanya'nın en ciddi siyasi dergilerinden Der Spiegel'in internet sayfasında Gülen hareketini yakından takip eden gazeteci Maximilian Popp, "Gülen Hareketi: Der Pate (Mafya babası)" başlıklı haberinde, Cemaat'in Almanya'da nasıl örgütlendiklerine değindi. Daha önce de aynı başlıkla Gülen Cemaati ile ilgili kritik ... Almanya'nın en ciddi siyasi dergilerinden Der Spiegel'in internet sayfasında Gülen hareketini yakından takip eden gazeteci Maximilian Popp, "Gülen Hareketi: Der Pate (Mafya babası)" başlıklı haberinde, Cemaat'in Almanya'da nasıl örgütlendiklerine değindi. Daha önce de aynı başlıkla Gülen Cemaati ile ilgili kritik haber yazan ve cemaatin tepkisine yol açan hatta, Almanya'daki Cemaat yanlıları tarafından Der Sipegel yönetimine 'yalan haber yapıyor' suçlamasına maruz kalan Alman gezeteci Popp, Gülen Cemaati- Erdoğan arasında İran ile ilgili dış politika anlayışı ve Cemaat'e ait olan dersanelerin kapatılmak istenmesinin ardından, Türkiye'de yaşanan operasyonların bazı uzmanlar tarafından Cemaat'in intikamı olarak değerlendirildiğini bildirdi. 'Güçlü Ağ, Mafya Babası' şeklinde verilen haberde; Türkiye'de Gülen Cemaati'ne karşı olanların 'devlet içinde devlet olduğu' savını ortaya attıklarını, yargının Cemaat tarafından kontrol edilmeye çalışıldığını belirten Popp, Fethullah Gülen'in 'Türkiye'yi İslamlaştırma' istediği gerekçesiyle hakkında verilen karardan dolayı 1999 yılında Amerika'ya kaçtığını yazdı. Gülen Cemaati yanlılarının yaklaşık 140 ülkede medya, hastaneler, okullar ve bankalarda güç oluşturdukları, Erdoğan ile özellikle Kürt politikası ve dış politikada anlaşmazlığa düştükleri öne sürüldü. Gülen Cemaati'nin yurtlar, Işık Evleri gibi olanaklarla yeni nesil yetiştirdiği ve bunların kendilerini 'Işığın Askerleri' olarak tanımladıkları kaydedilen haberde; amacın İslam toplumu yaratmak olduğu, iş hayatında, politikada, eğitimde ve yargıda söz sahibi olmak istedikleri kaydedildi. ALMAN POLİTİKACILARDAN GÜLEN CEMTİ'NE DESTEK Popp ayrıca, Alman politikacıların Gülen Cemaati ile yakın ilişki kurduklarını, CDU'lu politikacı Rita Süssmusth ile Yeşiller Partisi İç Politika Sözcüsü Omid Nouripour'un Gülen Cemaati'nin içinde yer aldıkları belirtildi. SOSYAL DEMOKRAT GAZETEDE GÜLEN'Cİ ALMAN GAZETECİ Popp ayrıca, haberde; Alman sosyal demokrat çizgideki 'Süddeutsche Zeitung' gazetesinde, Gülen'le ilgili geçen günlerde pozitif bir portre haberi yayınlandığı, gazetede Gülen Cemaati'nin tolerans esasına dayanan çalışmalar yaptığına dikkat çekildiği, ancak bu gazetecinin Gülen okullarında eğitim aldığı ve Zaman gazetesinin de bir çalışanı olduğunu öne sürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567207.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567207.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4839222dcb902ed42879736aa39af99b6036c13e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567207.txt @@ -0,0 +1 @@ +Öcalan'ı yıkan haber!. İmralı Cezaevi'nde ömür boyu hapis cezasını çeken PKK lideri Abdullan Öcalan'ın, dayısı (83) yaşındaki Süleyman Aslan tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Merkez Sarıçam İlçesine bağlı Yakapınar Mahallesi'nde ikamet eden Süleyman Aslan bir süredir özel bir hastanede kanser tedavisi görüyordu. Aslan, ... İmralı Cezaevi'nde ömür boyu hapis cezasını çeken PKK lideri Abdullan Öcalan'ın, dayısı (83) yaşındaki Süleyman Aslan tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Merkez Sarıçam İlçesine bağlı Yakapınar Mahallesi'nde ikamet eden Süleyman Aslan bir süredir özel bir hastanede kanser tedavisi görüyordu. Aslan, tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Süleyman Aslan'ın cenazesi, yakınları tarafından yarın sabah saatlerinde hastaneden alınarak, Gaziantep'in Nizip İlçesindeki Asri mezarlıkta toprağa verilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567208.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567208.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ab35f23d2a838b250784b9ac0e9ed73e7da3212a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567208.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 11 Ocak 2014 çekilişi. Sayısal Loto 11 Ocak 2014 çekilişi sonuçlarında 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 498 bin 699 lira 5 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 247 kişi 2 bin 555 lira 45'er kuruş, ... Sayısal Loto 11 Ocak 2014 çekilişi sonuçlarında 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 498 bin 699 lira 5 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 247 kişi 2 bin 555 lira 45'er kuruş, 4 bilen 12 bin 655 kişi 38 lira 10'ar kuruş, 3 bilen 235 bin 730 kişi 5 lira 65'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 943 bin 925 lira 20 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlinin kuponunu, Malatya merkezden yatırdığı kaydedildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 568 bin 583 lira 53 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 876 bin 427 lira 82 kuruş kamuya aktarılacak. Sayısal Loto Nasıl Oynanır? İdare tarafından düzenlenen, katılımcıların 1-49 sayı kümesi içinden çekilişle belirlenecek olan 6, 5, 4, ve 3 sayının doğru tahmin edilmesine dayanan ve kısaca " oyun " olarak da ifade edilen şans oyunudur. Çekiliş özel çekiliş küresi kullanılmak suretiyle oyun planına göre dağıtılacak ikramiyeleri kazanacak numaraların belirlenmesidir. Çekilişler İdarece belirlenecek gün ve saatte gerçekleştirilir. İkramiyelerin ödenmesinde yetkileri dahilinde olması koşuluyla bayiler ve İdarece belirlenen Şubeler yükümlüdür. İkramiyelerin, bayiler ve Şubelerce ödenme süreleri idarece belirlenir. İkramiyeler, çekiliş tarihinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra zaman aşımına uğrar. Sistem tarafından kabul edilmeyen sahte, tahrif edilmiş, yırtılmış, zaman aşımına uğramış, iptal edilmiş biletlere ikramiye ödenmez. Bir bilete ikramiye ödenebilmesi için en az çekilen sayılar, barkot, bilet güvenlik numarası ve arka yüzündeki bilet seri numarasının açık şekilde okunması gerekir. Sayısal loto oyununda bir kaç hafta üst üste altı numarayı doğru tahmin eden çıkmaması üzerine ertesi haftalara devir sayısının artması, hasılatın çok yüksek olması üzerine sayısal loto oyun planında yapılan değişiklikle, "Bir haftaya ait oyunda altı bilen çıkmaması halinde bu gruba ayrılan ikramiye, ertesi hafta altı numarayı doğru tahmin edenlere dağıtılmak üzere devredilir. Bu şekilde yapılacak devir üç haftadan fazla olamaz. Dördüncü haftada altı numarayı doğru tahmin eden çıkmazsa, bu gruba ayrılan tutar, önceki haftalardan devredilmiş tutarlar ile birlikte beş numarayı (olmaması halinde dört numarayı) bilenler arasında dağıtılır" olarak belirlenmiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567209.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567209.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdf9056fb73b4b3c8ae5eab28724ea50bea6dd54 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567209.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uçan tekmeli kavgaya 5 günlük iş göremezlik raporu!. HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonunda AKP ve CHP'li milletvekilleri arasında çıkan arbedenin ardından başına tablet isabet eden CHP İstanbul Milletvekili Müslüm Sarı ve Ak Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan'ın tekmesine maruz kalan Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, hastaneye ... Tekmeli kavgada yaralanan Milletvekili Sarı ve hakim Eminağaoğlu'na hastanede 5 gün iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567225.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567225.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1f3b72835a825127cd9e2cda8563195d1929eb7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567225.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethullah Gülen'in gençlik arkadaşları. Erzurum'dan tanışıyorlar. Said-i Nursi'nin talebeleriydiler. Yıllar hepsini bir yere savurdu. Gülen'in "medreseden" kalan tek arkadaşı Kırkıncı Mehmet Hoca'nın da yolunu ayırmasına sebep oldu. 60 yıllık bir hikayeden özel notlar Diğerini (şimdi araları limoni olan) Latif Erdoğan kaleme aldı: "Fethullah Gülen ... Erzurum'dan tanışıyorlar. Said-i Nursi'nin talebeleriydiler. Yıllar hepsini bir yere savurdu. Gülen'in "medreseden" kalan tek arkadaşı Kırkıncı Mehmet Hoca'nın da yolunu ayırmasına sebep oldu. 60 yıllık bir hikayeden özel notlar Diğerini (şimdi araları limoni olan) Latif Erdoğan kaleme aldı: "Fethullah Gülen Hocaefendi- Küçük Dünyam." İki kitap da Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Milliyet Yayınları'ndan çıktı. Fethullah Gülen'in hayatını anlattığı "Küçük Dünyam"dan alıntı yapayım. Yıl: 1955. Gülen 17 yaşında... "Kurşunlu Cami Medresesi'nde Sadi Hoca Efendi'yle aramızda huzursuzluk oldu; yanından ayrılınca Osman Bektaş Hoca'nın yanına gittim. O sırada bizimle beraber derse devam edenlerden hatıramda kalan isimler: Mehmet Kırkıncı, Cemalettin Kaplan, Cevdet Bilican... Mehmet Kırkıncı Hoca bizden evvel de başka yerlerde okumuştu; ancak Osman Hoca'dan aynı dersi takip ettik. Cemalettin Kaplan Hoca yaşça benden büyüktü. İki sene okudum... (1957'de) Kırkıncı Hoca; bana, Selahaddin ve Hatem'e 'Bediüzzaman Hazretlerinin yanından birisi gelmiş, akşam sohbet yapacak oraya gidelim' dedi. Teklifini kabul ettik. Bediüzzaman'ın yanında bulunmuş bir insanı ilk defa görecektik. Mehmet Şergil'in terzi dükkanına geldik. Burası, iki kilimden biraz daha genişçeydi. İlk gece ve ikinci gece orada bulunanlardan aklımda kalan isimlerden bazıları şunlardı: Mehmet Şevket Eygi, Esat Keşafoğlu ve (AP eski milletvekili-sy) Osman Demirci'dir. Mehmet Şevket Eygi yedek subaylık yapıyordu. Esad Keşafoğlu ise o sırada üsteğmendi. Bediüzzaman Hazretleri Muzaffer Aslan'a 'şarkı bir dolaş gel' demiş; 15 gün kadar Erzurum'da kaldı. Onu görünce, 'işte aradığım insanları buldum' dedim ve bir daha ayrılmayı hiç düşünmedim..." Köprünün altından çok sular aktı. Gülen 1959'da Erzurum'dan ayrıldı. Sonra tek tek yol arkadaşlarıyla ayrı düştü. En son Kırkıncı Mehmet Hoca ile... Ayrılıklar Said-i Nursi 23 Mart 1960'da öldü. Talebeler Zübeyir Gündüzalp'i "yol gösterici" olarak seçti. Ama bölünmenin önüne geçilemedi. Said-i Nursi'nin eserlerini Osmanlıca yazıp çoğaltan talebeleri/yani "Yazıcılar"; harekete sonradan katılan ve Said-i Nursi'nin eserlerini Latin harfleriyle kitap olarak bastıran "Okuyucular"dan ayrıldı. Başını Mehmet Kayalar'ın çektiği aralarında Cemalettin Kaplan'ın da bulunduğu bir grup ise "okuma-yazma ile olmaz silahlı mücadele şart" diyordu. Üçe bölündüler. "Yazıcılar"ın "Ruy-i Zeminin Halifesi" (Yeryüzünün Halifesi) dedikleri Hüsrev Altınbaşak bu grubun lideriydi. Diğer grup "Okuyucular" barışmak için Kırkıncı Mehmet Hoca'yı devreye soktu. Olmadı. Fethullah Gülen de Kırkıncı Mehmet Hoca gibi her gruba yakındı. Fakat MNP ve MSP'yi destekleyince İstanbul merkezli "Yazıcılar"ın tepkisini çekti. Gülen de "Okuyucular"a yanaştı. MSP'deki Nakşi-Nurcu kavgasında partide kalma tavrı gösterenler arasında, Mehmet Şevket Eygi ile Fethullah Gülen de vardı. Zübeyir Gündüzalp ölünce yerine Mehmet Kutlular geçti. Gülen bu grubun gazetesi Yeni Asya grubuna yakınlaşsa da sonra koptu. MSP'nin yayın organı Milli Gazete çevresine yakınlaştı. Orada da barınamadı. Sonunda kendi bağımsız yolunu çizdi; dergisi "Sızıntı"yı çıkardı. "Nurcu değilim" Fethullah Gülen zamanla Nurcular'dan koptu. 6 Haziran 1998'de Cemaat'in dergisi Aksiyon'a verdiği röportajda; "Müslüman olmak dışında hiçbir akıma mensup bulunmadığımı ve dolayısıyla Nurcu da olmadığımı defalarca ifade ettim. Aksiyon dergisinin benimle yaptığı uzun bir röportajda bu hususu çok açık biçimde ortaya koydum ve buradaki ifadelerimi, Yeni Asya gazetesi 11 Haziran 1998 tarihli nüshasında 'Fethullah Hoca: Nurcu Değilim' başlığı altında iktibas etti." Nurcular da Fethullah Gülen'i artık kendilerinden saymıyorlardı. Ya arkadaşları? Almanya'ya iltica eden/medyanın taktığı isimle "Kara Ses" Cemalettin Kaplan'ın silahlı mücadele görüşünü hiç benimsemedi. Mehmet Şevket Eygi'yle özellikle ABD'nin Suudi Arabistan'a asker konuşlandırması ve Irak'ı işgali meselesinde yolları ayrıldı. Dinlerarası dialoğa karşı çıktı. Hatta yazıları nedeniyle Cemaat'ten "uyarı" aldı. (6 Kasım 2008). Eygi, 20 yıldır eski dostu Gülen'i eleştiren yazılar kaleme alıyor. En son 9 Ocak 2014'te Milli Gazete'de yazdı: "Hiçbir Müslüman'ın yalan söyleme, halkı aldatma, iftira atma, fitne ve fesat çıkartma, Ümmet birliği dışında kalma, İslam düşmanları ile dost olup onlarla işbirliği yapma, zekatları Kur'ana Sünnete Şeriata aykırı olarak toplayıp sarf etme hakkı ve hürriyeti yoktur." Ve son ayrılık Gelelim Kırkıncı Mehmet Hoca'ya. Fethullah Gülen'in 60 yıllık dostuna... Said-i Nursi'nin talebeleri Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayramoğlu, Salih Özcan, Mehmet Fırıncı ve Abdülkadir Badıllı, son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili, "Cemaat adına siyasi faaliyette bulunmak, siyasi partilerle pazarlıklar içine girmek, devlet içinde kadrolaşmak, iktidara ortak olmaya çalışmak gibi faaliyetlerin tamamı Risale-i Nur'un iman ve Kur'an hizmetiyle tam bir tezat teşkil etmektedir" açıklamasında bulunup gazetelere tam sayfa ilan verdiler. Yani: Cemaat'e çattılar. Kırkıncı Mehmet Hoca da basın açıklaması yaparak AKP'ye destek verdi! 12 Eylül 1980 darbesinde Fethullah Gülen ile birlikte askerlere övgüde sınır tanımayan Kırkıncı Mehmet Hoca yeni iktidar savaşında eski arkadaşını yalnız bırakıverdi. Gazetelere açıklama gönderdi: "Risale-i Nur şakirtlerinin, mümkün olduğu kadar siyasete ve idare işine ve hükümetin icraatına karışmamak bir düstur-u esasileridir. On bir yıldır bu milletin maddi ve manevi imarına vesile olan sayın başbakanımız ve hükümetimizi takdir ettiğimizi ve hayırlı işlerinde muvaffakiyetleri için dua ve niyazda bulunduğumuzu ifade etmek istiyorum. Memleketimiz ve alem-i İslam'ı sarsan bu fitne ateşinin bir an evvel sönmesi için herkesin üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmesini huzur ortamına kavuşulmasını Cenab-ı Erhamürrahim'den niyaz ederim." (29 Aralık 2013, Yeni Şafak) Fethullah Gülen'e dün övgüde sınır tanımayanlar bugün onu yerden yere vuruyor! Bazılarına şaşırmıyorum; iradesi başkasının elinde olanların tavrı hep böyle olur. Peki, ya koca koca hoca efendilere ne oluyor? Zaman yayınlarından çıkan iki ciltlik "Nurlu Hayatlar" kitabında Kırkıncı Mehmet Hoca "medrese" arkadaşı Fethullah Gülen'e övgüler dizip, ne kadar özlediğini anlattı: "Kendisi için değil milleti için yaşar ve düşünürdü. O nedenle, onun hizmetlerini çekemeyenler, ona karşı olanlar memleketin, milletin dostu değil. Kendisine yapılan saldırılara rağmen azim ve sebatla, sabır ve tahammülle taviz vermeden davasını takip etti. Muhaliflerine bile katiyyen düşman nazarı ile bakmazdı. Bu ağır vazife, genç yaşta saçlarının ağarmasına sebep olmuştur." (s 83) Kırkıncı Hoca bu sözleri unutmuşa benziyor! Gülen, Nesil Grubu'ndan Mehmet Fırıncı'yla filan çoktan yollarını ayırmıştı. Fakat Abdullah Yeğin ve Salih Özcan bu son kavgada koptular. Görünen o ki, son kavgada eski arkadaşlarından Gülen'in yanında kimse kalmadı! Öyle ya... Gandi'nin sözüdür: Kin, utanç ve korkunun olduğu yerde Allah ortaya çıkmaz!.. Son kavgada Gülen'in yanında kimse kalmadı Fethullah Gülen'e dün övgüde sınır tanımayanlar bugün onu yerden yere vuruyor. Son olarak Gülen'in 60 yıllık dostu Kırkıncı Mehmet Hoca da yeni iktidar savaşında eski arkadaşını yalnız bırakıverdi. Nazlı Ilıcak, Gülen'in hangi düşüncesini paylaşıyor? Erdoğan-Gülen kapışması merkez medyada da tüm hızıyla sürüyor. atv televizyonu; arşivindeki Fethullah Gülen'in eski vaaz kasetlerini çıkardı; yayınladı. Doğan Grubu, Nazlı Ilıcak'ın Fethullah Gülen'e yönelik övgü dolu sözlerini yeterli bulmamış olacak ki; CNNTÜRK/ Dört Bir Taraf programında -programın tarihi boyunca hiç yaşanmamış şekilde ilk kez- video yayınladı. Yetmedi Hürriyet iki gün Nazlı Ilıcak ile röportaj yaptı. Nazlı Ilıcak sürekli Gülen'in piarını yaptı. Yapsın. Sadece: Videoyu seyrederken, röportajı okurken birden aklıma geldi: Nazlı Ilıcak ile Fethullah Gülen'i ne yan yana getiriyor? Örneğin, Fethullah Gülen'in şu sözlerine katılıyor mu: "Şeytan, Allah Celle Celali Hu'nun huzuruna çıkmış 'Beni rezil yusfay eyledin, her şeyimi elimden aldın. Bana bir yetenek ver ki kullarını yoldan çıkarayım' demiş. Allah Celle Celali Hu, 'sana büyük bir servet vereyim' demiş. Şeytan istememiş; 'Sana şöhret vereyim' demiş, yine olmaz demiş. Şunu vereyim, bunu vereyim demiş, çocuk gibi omzunu silkmiş 'İstemem de istemem' demiş şeytan. 'Sana kadınları kullanma imkanı vereyim' demiş Allah Celle Celali Hu. Şeytan sevinçten yerinden fırlamış, zil takıp oynamış." Bunlar (kadınlar) cehennemin etrafını çeviren şeylerdir. Hafizan Allah Hu, bunlardan (kadınlardan) birine tutulan insan bi başkasına, bi başkasına, bi başkasına sonra sürüklenir gider sürükleneceği yere; eshen israfilin Hafizan Allah..." (Fethullah Gülen, Araf'takiler ve Şeytan'ın Tuzakları Sohbeti, 2008 Pensilvanya) Nazlı Ilıcak kendisinin şeytan olduğuna inanıyor mu? Bitmedi... Gülen'in külliyatı - Gülen, ruh çağırmaya inanıyor. - Gülen, ruhlar dünyasıyla iletişime geçen medyumlara güveniyor. Telestezi ve radyesteziyi bilim olarak görüyor. - Gülen, rüyaların gaipten haber verdiğine inanıyor ve bu konuda kendi deneyimlerinden söz ediyor; Said-i Nursi'nin de "seçilmiş kişi" olduğunu bir rüya sonucu öğrenmişti. - Gülen, psikokineziyi düşüncelerinin en büyük delillerinden biri olarak görüyor. Tescilli şarlatan/ çatal-bıçak bükücüsü Uri Geller şahit gösteriyor. - Gülen, paranoya ve şizofreni rahatsızlığının nedenin habis ruhlar ve cinler olduğuna inanıyor. - Gülen, cinlerin birçok iş'te istihdam edilebileceğini belirtiyor. Örneğin istihbaratta cinler kullanılabilirmiş. Cinleri etkin kullanmanın yolunu bulan devlet, geleceğin süper devleti olacakmış! - Gülen, romantizm akımını cinlerin başlattığına inanıyor. - Gülen, muskaların koruyucu ve iyileştirici gücüne inanıyor. Hatta psikolojik bir sorunu olan teyzesi bu yolla iyileşmişti! - Gülen, kişinin fotoğrafına bakarak her türlü hastalığının iyileştirileceğine inanıyor. - Gülen, "ermiş" kişilerin burunları ile duyabildiklerini; topukları ile koklayabildiklerini; parmakları ile görebildiklerini iddia ediyor. - Gülen, bir kişi aynı anda yirmi ayrı yerde gözüktüğünü söylüyor. Said-i Nursi cezaevinde yatarken aynı anda camide namaz kılarmış. - Gülen, büyüye inanıyor. El ve yüz falı gerçeği gösterirmiş. - Gülen, yogilere büyük değer biçiyor; "bunlar çok rahatlıkla bir treni durdurur, ellerinin bir işaretiyle kendilerinden çok uzakta olan bir insanı yatırır-kaldırır, havada uçurur ve daha nice harikulade haller gösterir" imiş. - Gülen, proletaryadan/sosyalizmden bahsetmenin şeytan işi olduğuna inanıyor. Vs... Meraklılar Fethullah Gülen'in külliyatını okuyabilir. Kimsenin inancına-düşüncesine karışacak değilim. Fethullah Gülen tüm bunlara inanabilir; savunabilir. Benim merakım; Nazlı Ilıcak da bu görüşte mi? Kuşkusuz değil. O halde: Gülen ile Ilıcak'ı yan yana ne getiriyor?.. Türkiye'de son yıllarda hiçbir kadın Nazlı Ilıcak kadar kendini gülünçleştirmek için bu kadar çaba sarf etmemiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567228.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567228.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3788eb580439e5feb78e651e4e60aa998161a19d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567228.txt @@ -0,0 +1 @@ +Metin Feyzioğlu: Kimsenin kaprisini çekemem. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Bu yaşıma kadar epey iş yaptım Daha da fazla yapacak işim olduğunu düşünüyorum" dedi. Röportaj Nil Soysal- Ankara'daki evlerinde buluştuk Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (44) ile... İnsan evine benzer mi? Benziyormuş demek ki. Bu ev de ... Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, "Bu yaşıma kadar epey iş yaptım Daha da fazla yapacak işim olduğunu düşünüyorum" dedi. Röportaj Nil Soysal- Ankara'daki evlerinde buluştuk Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (44) ile... İnsan evine benzer mi? Benziyormuş demek ki. Bu ev de tıpkı kendisi gibi sade, yalın ve net. Bir o kadar da şaşırtıcı ama. Karşınızdaki insan Barolar Birliği Başkanı olunca, ister istemez oymalı kakmalı ceviz çalışma masaları, koca koca hukuk kitapları ile dolu bir kütüphane, lâf aramızda biraz da kasvet filan bekliyorsunuz mekanda. Hiç alâkası yok ama... Bir anda yumuşacık beyaz kanepeye yayılıp, bir ayağınızı altınıza alıp, yarı bağdaş kurarak keyifli bir sohbetin içinde buluyorsunuz kendinizi... Ukala bir hikaye... Siz aileden hukukçusunuz. Aileden gelen bir yönlendirmeyle mi seçmiştiniz avukatlığı? Çok ukala bir hikayem var bu konuda. İlkokul 3'üncü sınıftayım. Evde küçük bir cep anayasası var. Elim kadar bir kitap. Çok hoşuma gitmişti. Cebimde gezdiriyorum. Arada sırada da meraktan karıştırıyorum sayfalarını. Öğretmen derste; "Başbakanı halk seçer" dedi. Son tahlilde belki doğru olabilir, ama Anayasa'da öyle yazmıyor. Diyor ki; "Başbakanı cumhurbaşkanı görevlendirir." Parmak kaldırdım, "Öğretmenim" dedim.. "Başbakanı cumhurbaşkanı atar." Çok şaşırdı. "Nereden çıktı şimdi bu" diye sordu. Ben de cebimden anayasayı çıkarıp, "Burada öyle yazıyor" dedim. Öğretmen bunu babama anlatmış. İşte ilkokuldaki bu ukalalığımla bu işe adım attım ben. Evde de sadece siyaset ve hukuk konuşulurdu. Başka bir mesleği hiç düşünmedim. Makul hırslarım var Başarılı bir öğrenci miydiniz? Fena değildim. Belli derslerde çok başarılıydım. Belli derslerde de geçecek kadar not alırdım. Hiçbir zaman okul birincisi, ya da sınıf birincisi olmayı önemsemedim. Hırslı bir insan olmadığınızı söylemeyeceksiniz değil mi? Kontrol edilebilir, makul, ulaşılabilir hedeflere yönelik hırslarım var. Neye hırs yaptığınız çok önemli. Kendinize anlamsız bir hedef koyduysanız, bu sadece yıpratır. Söz hazır hedeflere gelmişken, siyasete de girsek diyorum... Ben siyasetin dışında değilim. Tam tersine içindeyim. Ama siyasi parti siyasetinde değilim. Çünkü bugün siyasi partilerin hiç birinin yeterli ve verimli çalıştığını düşünmüyorum. Halkın gerçek ihtiyaçlarını, kendi hedefleri şeklinde koymadıklarını görüyorum. Ama ben CHP'liyim ve bunu da hiçbir zaman gizlemedim. Atadan, dededen de CHP'li olduğum için, bu adeta benim üzerimde bir marka. Buna rağmen girdiğim her seçimde, her kesimden destek aldım. Tek destek almadıklarım; Anayasa'nın ilk üç maddesi ile problemi olanlar oldu. Bu siyaset için de geçerli.. Bana gurur verir Adınız Cumhurbaşkanlığı adaylığı için de geçiyor.. Böyle bir yakıştırma bana ancak gurur verir. Bunun ötesinde spekülatif bir açıklama yapmanın da bir anlamı yok. Zaman ne getirir, ne götürür? Hangi kapıları açar? Millet beni nerede görmek ister? Bunları hep zaman içinde göreceğiz. Ama size çok net olarak söyleyebileceğim bir şey var: Bir balıkçı kasabasına gidip, günlerimi sükûnet içinde balık avlayarak geçirmeye hiç niyetim yok. Genç yaşta çok önemli mevkilere geldiniz. İşin bir de şöhret boyutu var. Nasıl etkilemiş olabilir sizi? Doğru. Genç yaşta ünlü oldum. Ama ünlü olmak için ünlü olmadım. Zor bir dönemde yaşıyoruz. Büyük çoğunluğun konuşmadığı bir dönem bu dönem. Herkes pozisyon kolluyor. Suskun ve sessizce dengeler kollanıyor. Ben de denge kollamaktan hoşlanmayan, zaten denge de bilmeyen biriyim. Tarihin bu zor sürecinde, doğru bildiğini söyleyenin, sözünün gereğini yapanın fark yaratacağını düşünüyorum. Baskı dönemlerinde konuşan insan sayısı azaldıkça, ister istemez o az sayıda insan içinde öne çıkıyorsunuz. Adım adım hedef Dekanlık, Ankara Barosu, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı. Bunlar tesadüf değil öyleyse... Hayır değil. Hedefti bunlar. Adım adım hedefti her biri. Benim, bulunduğum yerde hep en iyisini yapmak oldu hedefim. 'Ben bu kızla kesin evlenirim' dedim... Birgül Hanım'a ne zaman aşık oldunuz? Onu ilk gördüğümde aklımdan geçen; "Ben bu kızla evlenirim" oldu. Nerede gördünüz ilk defa? Biz Birgül'le üniversitede, okulun ilk günü tanıştık. Ankara Hukuk 1B'sınıfındaydık ikimiz de. Şimdi ben orada ders veriyorum. Romantik bir hikayeye benziyor... Peki öncesinde bir delikanlı mıydınız? Hayır. Hiç biri olmadım. Nasıl olabilirdim ki zaten... Çok çekingendim. Okulun ilk üç yılında hemen hemen derste hiç konuşmadım. Hiç unutmam, sınıfın boş olduğu bir günde konuştum ilk defa. Toplasanız 10-15 kişiydik sınıfta. O gün bir konuştum, pir konuştum. Hâlâ susmadım. Evlilik teklifini de geciktirmediniz her halde? Ben evlenme teklif etmedim.. Birgül Hanım mı etti? O da etmedi. Kendi kendine gelişti. Çok iyi arkadaş, yoldaş olduk. Dertleri birlikte sırtladık. O yaştaki çocukların bugün asla yaşamayacağı bir sürü zorlukla karşılaştık. Birgül'ün ailesi Bursa'daydı. Ankara'da yurtta kalıyordu. Cep telefonu yok o yıllarda. Yurdu ararsınız, ankesörlü telefon açılır. Cevap veren; "Yok" der ve meşgul olmasın diye tak kapatır. Ankesörlü telefondan konuşabilmek için randevulaşırsınız. Eski Türk filmleri tadında sanki... Yurdun önünde beklemesi var... Tam önünde bekleyemezsiniz, çünkü yasaktır. Azıcık kenarda beklersiniz. Orada bir ağaç vardır, o ağacın arkasında durursunuz. Hâlâ orada o ağaç. Ne anılarımız vardır o ağaçla. Eşim benden daha iyi avukattır..." Üniversite biter bitmez de evlendiniz öyleyse... 29 Haziran 1991'de evlendik. Ben akademisyen olunca, Birgül'e de teklif geldi. "Aynı fakültede karı-koca birlikte çalışması doğru değil. Bu bizi rakip yapabilir" diyerek o akademisyenliği seçmedi. Avukatlık yapmak istedi. Bence de doğru yaptı. Çok başarılı bir avukat oldu. Büyük kızım avukat olacak Kızlarla ilişkileriniz nasıl? Kaprisli... Kim yapıyor kaprisleri? Karşılıklı. Baba-kız arası çok ciddi kaprislerimiz var birbirimize. Ama ben hayatta hiç kimsenin kaprisini çekemem. Sitem de çekemem. Bu konuda acayip tepkiliyimdir. Buna rağmen özellikle küçük kızım yapar kapris. Ben de genellikle kaprisine kaprisle cevap veririm. Bazen de alttan alırım. Aile geleneği bozulmamış bu arada. Büyük kızınız da hukuk okuyor.. Bu yıl üçüncü sınıfta. Çok da başarılı. Tek problemimiz, İstanbul'da okuduğu için evden uzak olması. Yurtta kalıyor Begüm. Bu duruma alışmak hayli zaman aldı. Ben altı ay odasına giremedim. Sonra bir gün baktım annesi odasında onun çalışma masasına yerleşmiş. Ertesi gün baktım ufaklık ablasının gardrobunun içinde... Beğendiği eşyaları kendisine alıyor. Ben odaya giremiyorum, bunlar anne-kız odayı ele geçirmişler! Hemen aradım söyledim Begüm'e. İspiyonladınız yani.. Tabii ki. O konularda hiç güvenilir değilimdir. Begüm'e birisi bir şey yaparsa hemen söylerim. Ece'ye yaparlarsa da söylerim. ikisini de birbirine gammazlarım. Böylece kimse haksızlığa uğramamış olur. Evde reis olacaksın diye büyütülmüş bir erkek var Evdeki Metin'le, işteki Metin farklı mı birbirinden? Evde ev hâli. Pederşahi falan bir durum yok ama. Mesela evde reis yok. Evin reisi olacaksın diye büyütülmüş bir erkek var. O da ben. Ama o erkek, neredeyse çocukluktan itibaren evin hanımı ile birlikte büyüdüğü için burada reis meis yok. Evdeki Metin'le işteki Metin arasında fark var mı, yok mu, onu tam olarak cevaplayamasam da, evdeki Metin'deki değişimi net olarak söyleyebilirim. Eskiden evde her şeye yetişen bir Metin vardı. Şimdi evde her şeye yetişmeye çalışan bir Metin var. Sıkı da bir koleksiyoner ama evdeki Metin. Kaç yıldır tespih topluyorsunuz? Çok uzun yıllardan beri. Ciddi bir koleksiyon oldu gerçekten de. Çok eski tespihlerim var. Bir tespihi almak için yıllarca gidip geldiğim olmuştur. Ama onlar için hâlâ bir camekân yaptıramadım. Bakmayın böyle sehpada durduğuna. Bir daire alır buradaki tespihler. Benim için anne anneannem, baba da dedemdir... Anneniz sizi doğuruken ölüyor ve siz bunu 10 yaşında öğreniyorsunuz. Travma etkisi oldu mu? Olmaması için çok uğraştılar, ama olmuştur mutlaka. Düşünsenize, 6-7 yaşlarındasınız. Artık bilinciniz oturmaya başlıyor ve bir evin tek evlâdının kaybının yaşandığı bir evde büyüyorsunuz. Ama hâlâ dedeniz Turhan Feyzioğlu'nu baba, anneanneniz Leyla Hanımı da anne diye anıyorsunuz.. Benim için anne anneannem, baba da dedemdir. Sadece karşımdaki insan bu jargonun dışındaysa, anlatırken kendimi çok zorlayarak baba yerine dede derim. Ama o sırada beni bir makineye bağlasalar, nabzım "yalan söylüyor" diye atar. Haylaz bir çocuk muydunuz? Haylazdan da öte tam bir sokak çocuğuydum. Evimizin arkasındaki inşaattan kalas çalıp kulübe yapardık. Kulübeyi boyamak için de boyacıdan boya çalardık. Yakalandık kaç kere. Çok dayak yedim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567267.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567267.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54ab89cd274f065a5014b74cf8a57aebbfe54262 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567267.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan arbedeli HSYK toplantısı açıklaması!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün HSYK düzenlemesinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu'nda yaşanan kavga ile ilgili konuştu. Erdoğan şunları söyledi: Ana muhalefet partisi hatırlarsanız, o döküm halindeki şeyini fırlattı. Allahtan isabet etmedi. Dün de grup başkanvekilime bir dolu pet şişe fırlatıldı. ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün HSYK düzenlemesinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu'nda yaşanan kavga ile ilgili konuştu. Erdoğan şunları söyledi: Ana muhalefet partisi hatırlarsanız, o döküm halindeki şeyini fırlattı. Allahtan isabet etmedi. Dün de grup başkanvekilime bir dolu pet şişe fırlatıldı. Bütün bunlar ister istemez geriyor. Bir de komisyon çalışmalarında herhangi bir yetkileri olmadığı halde dışardan gelenlerin konuşma yapacağım diye oraya girmesi ayrı bir yanlış. Senin bir defa orada konuşma yetkin yok. Sen kimsin bir defa? Haddini bil. Senin konuşma yapacağın yer farklı yer. O mensubu olduğun zihniyetin de bir milletvekili yapar. Olursun milletvekili. Bunlar hukukçu filan değil. Militanı durumda. Yaptıkları durum bu. Oradaki samimi havayı engellemek provoke etmek. Bu havayı da maalesef kirletiyorlar. Olay bu. HSYK konusunda komisyon çalışmasını yaptı. Burada anayasa aykırılık olmadığı kararını verdi. komisyondaki çalışmalardaki her şey oya dayalıdır. Oylama neticesinde anayasaya aykırılığı olmadığı belirlenmiştir. Bu nereye inecek? Maddeler görüşüldükten sonra da genel Kurul'a inecektir. Görüşmeler yapılacaktır. Aslolan zaten genel kuruldur. Genel Kurul'dan da çıktıktan sonra cumhurbaşkanına gidecektir, nasıl bakar onu bilemiyoruz. Burada muhalefetin bir şansı var, alır Anayasa Mahkemesi'ne buna götürür. Sonra onun kararını bekleriz. Demokrasinin bütün güzelliği buradadır. 'Ben yaptım oldu'yla olmayacağını biz de biliyoruz. Yargı millete hesap vermiyor, millete hesap veren biziz. Siz kalkar da biz, bu ülkede yatırımcıların girişimcilerin önünü kesecek adımlar atarsanız, tahminler üzerinden giderseniz, herhangi bir zihniyetin temsili altında, emirlerle hareket edecek olursanız, yürütme olarak da bize bir görev düşer. Biz de onu yapmak durumundayız. Şu an yaptığımı çalışma bunun bir gereğidir. MECLİS'TE KAVGA - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567269.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567269.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bcd05ea2aaed9f09661efbb89d03efaa70b59859 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567269.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çin'de tarihi kent yandı. Basında yer alana haberlere göre bin 300 yıllık bir geçmişe sahip olan kentte yaşayan yaklaşık 2 bin 600 kişi güvenli bölgelere aktarıldı. Gece yaklaşık 01:30'da başlayan yangının çıkış sebebi henüz netlik kazanmadı. Çin resmi haber ajansı Şinua'nın verdiği bilgilere göre ... Basında yer alana haberlere göre bin 300 yıllık bir geçmişe sahip olan kentte yaşayan yaklaşık 2 bin 600 kişi güvenli bölgelere aktarıldı. Gece yaklaşık 01:30'da başlayan yangının çıkış sebebi henüz netlik kazanmadı. Çin resmi haber ajansı Şinua'nın verdiği bilgilere göre saatler süren yangın gün içinde söndürüldü. Yangın söndürme çalışmalarına yaklaşık 2 bin itfaiyeci, polis, asker ve gönüllünün katıldığı kaydediliyor. Bölgedeki en eski kentlerden olan Dukezong ahşap evleri ve tarihi sokakları nedeniyle turistler tarafından büyük ilgi görüyordu. Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi Mayıs 2002'de kentin bağlı olduğu bölgenin adını yeryüzü cenneti anlamına gelen Şangri-La olarak değiştirmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567272.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567272.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..831159a05988a3827c582790de35dc276777d8a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567272.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meral Akşener Erdoğan'ın mal varlığını açıkladı!. TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, MHP Konya Meram İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Türkiye Nereye Gidiyor' konferansında Başbakan Erdoğan'In servetiyle ilgili ilginç ifadeler kullandı. 2004 yılında işadamı Rahmi Koç'un, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 1 milyar doları olduğunu söylediğini ... TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, MHP Konya Meram İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Türkiye Nereye Gidiyor' konferansında Başbakan Erdoğan'In servetiyle ilgili ilginç ifadeler kullandı. 2004 yılında işadamı Rahmi Koç'un, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 1 milyar doları olduğunu söylediğini hatırlatan Akşener, şunları söyledi: "2004 belediye seçimlerinde Rahmi Koç, sayın Başbakan için 1 milyar doları var dedi. Bende bir hesap yaptırdım. Nasıl oluyor bir sucuk firmasının muhasebesini tutan arkadaş, 1989'da Refah Partisi il başkanlığına atandığında tamponu telle bağlı otomobilin sahibi, eşinin üzerine Avrupa'da çalışan bir hacı ağabeyle ortak çorbacı dükkanı var. Sonra iflas etmiş ve Hacı Ağabey'in iddiasına göre Hacı Ağabey'e borcu ödenmemiş ve Kasımpaşa'da oturuluyor. İstanbul Refah Partisi'nin il başkanlığı, maaşlı bir görev. 1991 milletvekili seçimi ve seçilemeyip tekrar il başkanlığı. 1994'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bu arada il başkanlığı döneminde Üsküdar'da imarsız, iskansız Üsküdar da bir ev ve 1994'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen bir Tayyip Erdoğan. Aradan yıllar geçip 2002'de partisiyle tek başına iktidar olduğunda Türkiye'nin en büyük  işadamanın 1 milyar doları var dediği bir başbakan. Ben bu hesabın içinden çıkamadım bir türlü..." İŞTE MERAL AKŞENER'İN İÇİNDEN ÇIKAMADIĞI O HESAP - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567273.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567273.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8544e1d6cc9b086f0b41881f08cc897bc490c70 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567273.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kaçak Yunan bankacı Taksim'de yakalandı!. Yunanistan'da halkı acı reçeteye mahkum eden ekonomik skandalda en büyük darbeyi bankacılık sistemi yemiş ve ülkenin en büyük kamu bankalarından Greek Hellenic Postbank (TT) batık kredi skandalı nedeniyle kapatılmıştı. Bankadan 400 milyon euro, yani yaklaşık 549 milyon dolar hortumlandığı ortaya ... Yunanistan'da halkı acı reçeteye mahkum eden ekonomik skandalda en büyük darbeyi bankacılık sistemi yemiş ve ülkenin en büyük kamu bankalarından Greek Hellenic Postbank (TT) batık kredi skandalı nedeniyle kapatılmıştı. Bankadan 400 milyon euro, yani yaklaşık 549 milyon dolar hortumlandığı ortaya çıkınca açılan soruşturmada 25 kişi hakkında inceleme başlatılmış ve 7 kişi de tutuklanmıştı. Ancak savcı Popi Panadreu'nun asıl hedefinde Yunan Bankacı eski CEO Angelos Filipidis bulunuyordu. Otelde basıldı Hakkında yakalama emri bulunan Filipidis, birkaç gündür Yunan televizyonlarına saklandığı bir yerden röportaj veriyor ancak nerede olduğu bilinmiyordu. Yunan polisi tarafından Filipidis'in cep telefonu sinyali incelendiğinde kaçak bankacının İstanbul'da saklandığı anlaşıldı. Hemen Yunanistan tarafından dün hakkında Kırmızı Bülten çıkarıldı ve dün akşam saatlerinde Türk Interpolü'ne Yunan bankacının yakalanması talebi iletildi. Gelen taleple harekete geçen İstanbul polisi de telefonun Taksim'deki bir otelden sinyal verdiğini belirledi ve 22:40'ta otele baskın yapıldı. 6 ülkenin parası çıktı Türk polisler tarafından gözaltına alınan Yunan bankacının odasından 6 ülkenin parasının çıkması şaşkınlık yarattı. Odadan çıkanlar Yunan basını tarafından şöyle sıralandı: - 311 Türk lirası - 5.615 euro - 1.005 İngiliz sterlini - 18.090 Hong Kong doları - 220 İsviçre Frankı - 1.514 ABD Doları - İki cep telefonu - Çek defterleri ve kredi kartları - İsviçre'de oturma izni - Birinin süresi geçmiş iki Yunan pasaportu. ÜLKESİNE İADE İstanbul'da çıkarıldığı mahkeme tarafından ülkesine iadesi kararlaştırFilipidis ilk ifadesinde şunları söyledi: "O krediler bütün yönetim kurulunun kararıyla verildi. Usulsüz bir şey yapmadık. Yunan adaletine hesap vermeye hazırım. Dubai'ye gitmiştim. Postbank ile ilgili gelişmeleri öğrendim. Pazartesi Atina'ya dönecektim. Birkaç görüşme için İstanbul'a uğradım." Filipidis'in Savcı Papandreu'nun emriyle açılan banka hesaplarında ise beyan ettiğinden 1.5 milyon euro fazla para çıktı. Aynı skandal çerçevesinde Yunanistan'ın medya patronlarından Dimitris Kondominas da, 110 milyon euro krediyi geri ödemediği suçlamasıyla gözaltına alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567278.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567278.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5fd25a47df171ad8e200e52c02b2b60597488d6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567278.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yücel Aşkın skandalın perde arkasını anlattı!. Görevi kötüye kullanmak ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma yasasına muhalefetten hakkında dava açılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın beraat etmesinin ardından yaşadığı süreci Doğan Haber Ajansı'na anlattı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi(YYÜ) eski Rektörü ... Görevi kötüye kullanmak ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma yasasına muhalefetten hakkında dava açılan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın beraat etmesinin ardından yaşadığı süreci Doğan Haber Ajansı'na anlattı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi(YYÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 2005 yılında yürütülen soruşturma kapsamında, evinde yapılan aramada ele geçirilen bin 19 adet tarihi eserle ilgili Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde kendisi ve Van Müzesi Müdürü Ahmet Mete Tozkoparan hakkında açılan "Görevi kötüye kullanmak ve 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanununa muhalefet" suçlarından beraat etti. Aşkın beraat etmesinin ardından yaşadığı süreci anlattı. "Hiç açılmaması gereken bir davada ikinci kez beraat ettim" diyen Aşkın, savcılık kararıyla el konularak Van Müzesi'nde emanete alınan eserlerden 10 adet ferman ve tablo ile bronz 'Urartu iğnesi'nin kaybolduğuna dair bir tutanak tutulduğunu ve Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kaybolan eserler için Van Müzesi yetkilileri hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu ifade etti. YARGIYA OLAN GÜVENİLİRLİK GİTTİKÇE AZALIYOR Hukuk devletinde herkesin yargılanabileceğini belirten Aşkın, suçlamalar ve yargılamanın doğru ve kesin delillerle yapılması gerektiğini söyledi. Aşkın, "Defalarca bu dava için Van gidip gelmek zorunda kaldım. Bunlar benim açımdan katlanılabilir şeyler. Ancak bu tür davalar yargıya ve güvenlik güçlerinin yaptıkları icraatlara kuşku duyurabilecek şeylerdir ve toplumda yargıya olan güvenilirlik gittikçe azalıyor" ifadelerini kullandı. "HİÇ AÇILMAMASI GEREKEN BİR DAVAYDI" Aşkın şöyle konuştu: "Ben 1997 yılından 2005 yılına kadar koleksiyonerdim ve halen daha koleksiyonerim. 1997-2005 yılları arasında çok defa Kültür Bakanlığı adına Van Müze Müdürlüğü tarafından denetlendim. Hiçbirinde yasalara aykırı bir durum olmadığı koleksiyonun tamam olarak görüldüğüne ait tutunaklar var. 2005 yılında kamuoyunda uzun süre yer alan başka bir dava nedeniyle evim arandı. Arama sırasında koleksiyon ile ilgili arama kararı yokken ve de ortada bir suç duyurusu yokken koleksiyon şüpheli görülerek ilgili savcılıktan el koyma kararı çıkartılıyor. Koleksiyonda kayıtlı olan ve kayıtlı olmayan iki çeşit eser vardı. Ancak kayıtlı olmayan eserleri satın aldıktan 2 gün sonra Van Müze Müdürlüğü'ne bildirdim. 2863 sayılı yasaya göre de eserler bir ay içinde Müze Müdürlüğü envanter defterine fotoğraflarıyla birlikte kaydedilir. 2 Temmuz 2005'de müze müdürlüğü yetkilileri gelip eserleri gördüler. Envanter defterine kaydedilmesi için 2 Ağustos'a kadar zaman varken 15 Temmuz'da eserlere el konuldu ve dava açıldı. El konulanların hepsi tarihi eser değildir. İçlerinde çağdaş ressamların tablolarıyla, eşimin takıları ve babamın madalyası gibi bazı koleksiyonlarım da var. Uzunca bir savunma yaptığım ilk duruşmada savcı da beraatimi istedi. Mahkeme ilk duruşmada beraatime karar verdi. Bunun ardından kararla ilgili olarak dönemin Van Başsavcısı duruşmada Kültür Bakanlığı'nın temsil edilmediği gerekçesiyle Yargıtay'a itiraz etti. Yargıtay 2009 yılında kararı bozdu Tekrar Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandık. Mahkeme, üzerimize atılı olan suçu kanıtlayabilecek ortada bir kanıt olmaması nedeniyle yani herşeyin yasalara ve usulüne uygun yapıldığına karar vererek hem benim hem de Van Müze Müdürü Ahmet Mete Tozkoparan hakkında ikinci kez beratimize karar verdi. Ayrıca mahkeme, el konan ve Müze Müdürlüğü envanter defterine kayıtlı olan eserlerin bana iadesine, kayıtlı olmayan eserlerin de yasal işlemlerin yapılabilmesi için Van Müze Müdürlüğü'ne teslim edilmesine karar verdi. Kayıtlı olmayan eserlere sanki Müze Müdürlüğü tarafından el konuldu şeklinde yansıtıldı. Ancak bu doğru değil, eserler envanter defterine kaydedildikten sonra tekrar bana iade edilecektir." "10 ADET FERMAN VE TABLO İLE BRONZ URARTU İĞNESİ KAYBOLDU" Aşkın,"Mahkeme kararında Savcılık kararıyla el konularak Van Müzesi'nde emanete alınan eserlerden 10 adet ferman ve tablo ile bronz 'Urartu iğnesinin kaybolduğuna dair tutanak tutulmuş. Benden teslim alınıp müzeye teslim edildiğine dair kayıtlarda bulunan 10 adet ferman ve tablo ile müze envanterine kayıtlı 122 no'lu bronz Urartu İğnesi kayıp. Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi kaybolan eserler için Van Müzesi yetkilileri hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığa'na suç duyurusunda bulundu. Bu eserlerin bulunması lazım. Eğer bulunmuyorsa hem defterden düşülmesi hem de tazmin edilmesi gerekiyor" dedi. Aşkın, "Teslim edilecek olan eserleri bir devlet müzesine hibe etmek istediğimi hep söyledim. Bununla ilgili bazı müzelerle görüşmeler yapıyorum. El konan eserleri almak için yakın zamanda Van'a giderek İstanbul'a nakledilmesi için girişimlerde bulunacağım" ifadelerini kullandı. "YAKIN BİR DOSTUNUZUN GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE İNTİHAR ETMESİ KATLANILIR BİR DURUM DEĞİL" Yücel Aşkın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne tıbbi cihaz alımındaki ihalede usulsüzlük yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada 2 buçuk ay tutuklu kalmasına rağmen hakkında beraat kararı verildiğini de aktardı. Aynı davada tutuklu yargılanan ve aynı koğuşta kaldığı YYÜ'si Genel Sekreteri Enver Arpalı intihar ettiğini hatırlatan Aşkın, "Haklı olduğumu bildiğim için içim rahattı ve tutuklu kalmak benim için sorun olmadı. Yakın bir dostunuzun gözünüzün önünde kaybedilmesi katlanılır bir durum değlidi. Bundan sorumlu olan insanları affetmek mümkün değil" diye konuştu. Aşkın, dönemin Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan aleyhine açtığı 8 bin 500 Lira'lık tazminat davasını kazandığını da sözlerine ekledi. Kamuoyunda Ergenekon, gibi bilinen büyük davalarda masum insanların cezaevlerinde olduğuna çok güçlü bir şekilde inandığını dile getiren Aşkın, "Bir ülkenin başbakanı bile bunu söylüyorsa ortada kritik bir durum var. Şunu da söylemek lazım, şimdiye kadar bu açıklama niye yapılmadı? Her şey son günlerde mi ortaya çıktı? Bunlara açıklık getirmek lazım" diye konuştu. "MAHKUMİYETE YETER DERECEDE DELİL ELDE EDİLEMEDİĞİ GEREKÇESİYLE BERT ETTİLER" Yücel Aşkın'ın YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yaptığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında evinde arama yapılmıştı. Prof. Dr. Aşkın'ın evinde 2005 yılında yapılan aramada bin 19 parça tarihi eser bulunup, hakkında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefetten 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açılmıştı. Prof.Dr. Aşkın, 15 Aralık 2005 yılında görülen davanın ilk duruşmasında beraat kararı çıktı. Ancak, Yargıtay 7'nci Ceza Dairesi, 5 Mart 2009'da verilen beraat kararını, 'Yeterli bilirkişi incelemesi yapılmadığı' gerekçesiyle usul yönünden bozdu. Yeniden Van 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde YYÜ eski rektörü Yücel Aşkın ve dönemin Van Müze Müdürü Ahmet Mete Tozkoparan hakkında, "Görevi kötüye kullanmak, 2863 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından açılan davanın 19 Kasım 2013 tarihinde görülen karar duruşmasında Aşkın ve Tozkoparan, "Mahkumiyete yeter derecede delil elde edilemediği" gerekçesiyle beraat etti. ) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567316.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567316.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..314a67d874d7c9776cca3ab3b88501234b3758f1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567316.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ahmet Alp'in şüpheli ölümü. Burdur'da, ortaokul öğrencisi 14 yaşındaki Ahmet Alp Öztürk, dayısı Hasan Gümüşay'ın evinde başına poşet gerilmiş halde ölü bulundu. Şeker Ortaokul 3'üncü sınıf öğrencisi Ahmet Alp Öztürk, dün öğleden sonra taşınma hazırlığı yapan dayısı Hasan Gümüşay'ın Yenice Mahallesi Kırlı Sokak'taki evine ... Burdur'da, ortaokul öğrencisi 14 yaşındaki Ahmet Alp Öztürk, dayısı Hasan Gümüşay'ın evinde başına poşet gerilmiş halde ölü bulundu. Şeker Ortaokul 3'üncü sınıf öğrencisi Ahmet Alp Öztürk, dün öğleden sonra taşınma hazırlığı yapan dayısı Hasan Gümüşay'ın Yenice Mahallesi Kırlı Sokak'taki evine gitti. Ahmet Alp Öztürk, kimsenin bulunmadığı eve, yanındaki yedek anahtarla girdi. Saat 18.00 sıralarında eşyaları toplamak içen eve gelen Hasan Gümüşay ve babası Mustafa Gümüşay, Ahmet Alp'i mutfakta sandalyede oturmuş, başına poşet geçirilmiş şekilde hareketsiz buldu. Haber verilmesi üzerine gelen sağlık ekipleri, Ahmet Alp Öztürk'e kalp masajı yaparak ambulansla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürdü. Yapılan müdahaleye rağmen Ahmet Alp, yaşamını yitirdi. Ahmet Alp Öztürk'ün cenazesi, otopsinin ardından bugün Şehir Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ahmet Alp Öztürk'ün intihar ettiği şüphesi üzerinde duran polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567317.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567317.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f513c9d486797916a34502a5432dbe1ccd6cc6a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567317.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yürek burkan 'çocuk gelin' haberi.... SİİRT'in Pervari İlçesi'ne bağlı Düğümcüler Köyü'nde, 11.5 yaşında imam nikahıyla evlendirilen ve 12.5 yaşında anne olan çocuk gelin 14 yaşındaki Kader Erten, erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci bebeğinin ölümünün ardından, evinde tabancayla vurulmuş halde ölü bulundu. Yaklaşık 2,5 yıl önce ... SİİRT'in Pervari İlçesi'ne bağlı Düğümcüler Köyü'nde, 11.5 yaşında imam nikahıyla evlendirilen ve 12.5 yaşında anne olan çocuk gelin 14 yaşındaki Kader Erten, erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci bebeğinin ölümünün ardından, evinde tabancayla vurulmuş halde ölü bulundu. Yaklaşık 2,5 yıl önce Van'ın Çatak İlçesi'nde, ailelerin onayı üzerine Mehmet Atak ile imam nikahı evlendirilen Kader Erten, Siirt'in Pervari İlçesi'ne bağlı Düğümcüler Köyü'ne gelin geldi. Resmi nikahsız eşi Atak'ın ailesiyle yaşamaya başlayan Kader Erten, evlendikten bir yıl sonra ilk çocuğunu dünyaya getirdi. Yaklaşık bir yıl sonra ikinci bebeğine hamile kalan Kader Erten'in eşi, iki ay önce askerlik görevini yapmak için Edirne'nin Keşan İlçesi'ndeki birliğine teslim oldu. Bir yaşındaki çocuğu ve karnındaki 7 aylık bebeğiyle askerdeki eşinin yolunu bekleyen Kader Erten'in, erken doğumla dünyaya getirdiği ikinci bebeği öldü. Bu olayın ardından bunalıma girdiği belirtilen çocuk gelin, önceki gün odasında tabancayla vurulmuş halde ölü bulundu. SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI Kader Erten'in cesedi, otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Pervari Cumhuriyet Başsavcılığı ölümü şüpheli bularak, soruşturma başlattı. Savcılık, Kader Erten'in eşi Mehmet Atak'ın aile fertlerinin ifadelerini aldı. Atak Ailesi fertleri, gelinlerinin ikinci çocuğunu kaybettikten sonra bunalıma girdiğini ve odasından çıkmadığını, bu nedenle intihar ettiğini iddia etti. Nüfus cüzdanında doğum tarihi 21 Temmuz 2000 olan Kader Erten'in eşinin ailesi ifadelerinde, gelinlerinin nüfus kaydının doğru olmadığını savunarak, "Geçen yıl onun gerçek yaşını belirlemek adına kemik yaşı tespiti yapılması için mahkemeye başvurduk. Halen mahkeme sürüyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567320.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567320.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d239c51f43c905dd5dae08af8b8e385051f63741 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567320.txt @@ -0,0 +1 @@ +Maliki'den Türkiye'ye sert tepki. Reuters'a verdiği röportajda Maliki, "Bu asla izin vermeyeceğimiz bir anayasa ihlalidir. Ne bölgeye (Kürdistan), ne de Türk hükümetine izin veririz" dedi. Maliki, Bağdat'ın izni olmaksızın Türkiye'ye petrol ihracatı yapması durumunda Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ne yapılan hükümet desteğini kesmekle tehdit ... Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin Türkiye'ye Bağdat'ın izni olmadan petrol ihraç etme planı ile ilgili konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567322.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567322.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1c27d532ebd179ed145615c09da305e05e6e9eaf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567322.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gizli kamera'lara ne oldu?. CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde, Türkiye'ye 2002 yılından bu yana Türkiye'ye yasadışı yollarla kaç gizli kameranın sokulduğunu ve bunların akıbetinin ne olduğunu sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ... CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde, Türkiye'ye 2002 yılından bu yana Türkiye'ye yasadışı yollarla kaç gizli kameranın sokulduğunu ve bunların akıbetinin ne olduğunu sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na soru önergesi sundu. Tanrıkulu, önergesinde 'İzmir'de Türkiye'ye yasadışı yollarla sokulduğu belirtilen 2 bin 277 adet gizli kamera ele geçirilmiştir' haberlerine değinerek, Türkiye'ye son 12 yılda yasadışı yollarla kaç adet gizli kamera sokulduğunu sordu. CHP'li Sezgin Tanrıkulu tarafından Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle sunulan önergede şu sorular yer aldı; "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'na bağlı, Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Koordinesinde İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü elemanları internet üzerinden yapılan satışlardan yola çıkarak bir operasyon düzenlemiştir. Başlatılan çalışmalar sonucunda Türkiye'ye değişik yollardan gizli kamera ve dinleme cihazları sokulduğu bilgisine ulaşılmıştır. Türkiye'ye yüklü miktarda gizli kamera ve dinleme cihazlarının sokulduğu tespiti üzerine, Bayraklı semtinde bulunan ve depo gibi kullanıldığı görülen bir evde yapılan aramada 11 bin adet elektronik eşya, bu eşyalara ait şarj aletleri ve aksamları ele geçirilmiştir. Eşyalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; 208 adet masa saati, 187 adet gözlük , 247 adet anahtarlık, 279 adet askılık, 7 adet yangın dedektörü, 234 adet kol saati, 660 adet usb, kalem, çakmak, bellek ve benzeri cinsinde toplam 2 bin 277 adet gizli kameranın Türkiye'ye yasadışı yollarla sokulduğu tespit edilerek el konulmuştur. 2010-2014 yılları arasında internet üzerinde yapılan satışlardan kaç adeti takibe alınmıştır? Takibe alınan satışlar akabinde, Türkiye'ye yasa dışı yollarla sokulmak istenen ve ele geçirilen ürün miktarı nedir? Bu ürünlerin mahiyetleri nelerdir? Ele geçirilen 2 bin 277 adet gizli kameranın menşei nedir? 2002-2014 yılları arasında 10 Ocak tarihi itibariyle Türkiye'ye yasadışı yollardan sokulan gizli kamera ve dinleme cihazlarının sayıları nedir? Bu cihazların akıbeti ne olmuştur?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567324.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567324.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18b05e15ac14c64784e57a38a12923ed08d12488 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567324.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muharrem İnce: 'Oğlunu savcıya gönderecegine savcıyı paketliyorsun!'. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Karasu İlçe Teşkilatının düzenlediği dayanışma ve aday tanıtım gecesine katıldı. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi yolsuzluklar konusunda eleştirerek, "Ben o AKP'liler gibi 700 Bin TL'lik saat takacak, 1000 dolarlık kravat ... Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Karasu İlçe Teşkilatının düzenlediği dayanışma ve aday tanıtım gecesine katıldı. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi yolsuzluklar konusunda eleştirerek, "Ben o AKP'liler gibi 700 Bin TL'lik saat takacak, 1000 dolarlık kravat takacak halim yok. 20 TL'lik kravat takıyorum." diye konuştu. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce Sakarya'nın Karasu İlçesi'nde dayanışma gecesi ve aday tanıtım gecesine katıldı. Karasu Otelde düzenlenen geceye CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce'nin yanı sıra CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar katıldı. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce gece de yaptığı konuşmaya Karasu Gençlik Kolları Başkanına taktığı kravatı hediye ederek başladı. İnce, "Benim AK Partililer gibi 700 bin dolarlık saat takacak, 1000 dolarlık kravat takacak halim yok. 20 liralık kravat takıyorum. Biz onu ayakkabı kutularındaki dolarlarla alamadık. Yatak odasındaki kasalarda, para sayma makinelerinden para sayarak almadık. Alın teri ile aldık." diye konuştu. 'BU İSTİKLAL DEĞİL İSTİKBİLAL SAVAŞIDIR' Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna dikkat çeken İnce konuşmasını söyle devam etti: "Allah Allah dediler memleketi yediler. İş hesaba gelince süt dökmüş ak kediler. Bu milleti böyle kandırdılar. Müslümanlar ikiye ayırdılar. Ne zamandan beri Müslümansın? Kalubeladan beri müslümanım . Bir de son on yılda Tayyip'ten sonra Müslüman olanlar çıktı başımıza. Sanki bu toraklarda 1400 yıldır Müslümanlık yokmuş gibi sanki bir tek bunlar Müslüman. Yetimin hakkını yiyorsun. Devletin parasını çalıyorsun. İmar rezaleti sende, yatak odasında kasa sende. Sonra diyorsun ki savcı soruşturmasın, emniyet kavuşturmasın, kimse gereğini yapmasın. Utanmıyorsun değil mi? Utanmıyorsun. Polisi değiştiriyorsun savcıyı değiştiriyorsun. Yetmedi şimdi HSYK'yı değiştiriyorsun. Diyorsun ki 'bu bir istiklal savaşıdır'. Bende diyorum ki bu bir İstiklal savaşı değil, bu bir İstikbilal savaşıdır, istikbilal." diye konuştu. 'SEN OĞLUNU SAVCIYA GÖNDERECEGİNE SAVCIYI PAKETLİYORSUN' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlunu savcıya göndermesi gerektiğini söyleyen İnce konuşmasını söyle sürdürdü: " Oğlunu gönder savcının karşısına, sen oğlunu savcıya göndereceğine savcıyı paketliyorsun. Nereye gönderdin oğlunu? Tarifeli uçakla mı gönderdin?, Başbakanlığın uçağına mı bindirdin? nereye gönderdin oğlanı? Türkiye'de eğer başbakanın oğlu milletvekilinin oğlu, belediye başkanının oğlu, çöpçünün oğlundan farklıysa, yandık demektir " dedi. 'HUKUK VE ADALETİN KARŞISINDA HERKESİN EŞİT OLMASI GEREKİR' Hukukun ve adaletin karşısında herkesin eşit olması gerektiğini söyleyen Muharrem İnce, Başbakanın oğlununda, Milletvekilinin oğlunun da, çobanın oğlunun da eşit olması gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyetinin bir uçurumun eşiğinde olduğunu iddia eden İnce, devletin çöktüğünü, yargının bittiğini, Üniversitenin bitiğini, Türkiye'de can ve mal güvenliğinin olmadığını, adaletin olmadığını, hukukun olmadığını, Türkiye'nin yalan rüzgarı ile gittiğini söyledi. 'BELEDİYE SEÇİMLERİNDE KOLUNU KANADINI KIRACAĞIZ' Başbakan'a Karasu'dan seslendiğini söyleyen İnce " Savcıyı da değiştirsen, polisi de değiştirsen, HSYK kanununu da değiştirsen, kaçış yok. Belediye seçimlerinde kolunu kanadını kıracağız, önümüzdeki seçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında seni otobüslere bindirip Yüce Divana göndereceğiz " dedi. İnce konuşmasının ardından alkışlarla salondan ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567326.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567326.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..529a2e52e0a9de4d65f6d3afd0ce17ef4ce88f19 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567326.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül, İstanbul için ilk projesini açıkladı!. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Bakırköy'de vatandaşlara seslendi. AKP'nin 2023 pankartlarını eleştiren Sarıgül, "Demokrasi kendi dönemini konuşmaktır. O afişleri demokrasiye olan saygınızdan dolayı kaldırın yoksa 30 Mart gecesi biz kaldıracağız" diye konuştu. Sarıgül, İstanbul için ilk projesini ... CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Bakırköy'de vatandaşlara seslendi. AKP'nin 2023 pankartlarını eleştiren Sarıgül, "Demokrasi kendi dönemini konuşmaktır. O afişleri demokrasiye olan saygınızdan dolayı kaldırın yoksa 30 Mart gecesi biz kaldıracağız" diye konuştu. Sarıgül, İstanbul için ilk projesini de açıkladı. Bakırköy Özgürlük meydanındaki mitingde konuşan CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, "Her tarafa yazmışlar 2019'da şu olacak 2023'de şu olacak. Peki siz sandıktan ne çıkacağınızı nerden biliyorsunuz. Demokrasi kendi dönemini konuşmaktır. Öbür dönemleri konuşmak değildir. Demokrasiye saygınız varsa hani ileri demokrasi diyordunuz, o afişleri demokrasiye olan saygınızdan dolayı kaldırın yoksa 30 Mart gecesi biz kaldıracağız" dedi. İstanbul'un deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Sarıgül, "İstanbul'da deprem var. Deprem olacak. Ama onun tedbirlerini 20 yıldır almadılar. 20 yıldır iktidardalar onun tedbirlerini almadılar, hocalarımızla konuşuyoruz. Öncelikle benim en büyük arzum yurttaşlarımızın can güvenliğidir. Söz veriyorum İstanbul'da depremin tedbirini alacağım ama 30 Mart'ta sandıklardaki depremi engelleyemem" açıklamalarında bulundu. Türkiye'nin dünyadaki 50 İslam ülkesi arasında inanılara saygılı ve laiklikle yönetilen tek ülke olduğunu söyleyen Sarıgül, "Bunu Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına borçluyuz. Siz zannediyorsunuz ki bu sez benim sesim, bu ses asla benim sesim değil, bu ses 'in sesi, İsmet İnönü'nün sesi, bu ses Mustafa Kemal Atatürk'ün sesi" dedi. Sarıgül konuşmasında İstanbul için ilk projesini de açıkladı. Sarıgül, İstanbul'un her yerinde internetin ücretsiz olacağını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567395.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567395.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..70d131d78cbd22443a97cfcec6e79e5f8bbe84f4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567395.txt @@ -0,0 +1 @@ +Pekmez bidonunda esrar. Jandarma, Nevşehir- Aksaray karayolu üzerinde Acıgöl ilçesine bağlı Tepeköy yol ayrımında yol kontrolü yaptı. Bu kapsamda yolcu otobüsü durdurdu. Malatya- Antalya arası yolcu taşımacılığı yapan otobüste yapılan aramada, yolculardan İ.T.'ye ait pekmez bidonu içinde 22 kilo esrar ele geçirildi. Yine ... Jandarma, Nevşehir- Aksaray karayolu üzerinde Acıgöl ilçesine bağlı Tepeköy yol ayrımında yol kontrolü yaptı. Bu kapsamda yolcu otobüsü durdurdu. Malatya- Antalya arası yolcu taşımacılığı yapan otobüste yapılan aramada, yolculardan İ.T.'ye ait pekmez bidonu içinde 22 kilo esrar ele geçirildi. Yine aynı otobüste A.T.'ye ait kolide ise 760 paket kaçak sigara ele geçirildi. Otobüste bulunan İ.T. gözaltına alınırken, A.T.'nin otobüse binmediği, kolileri Malatya'dan emanet verdiği anlaşıldı. A.T.nin yakalanması için Malatya jandarma komutanlığına bilgi verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567396.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567396.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a05db834eda3c22c16034ead2f0ce8477a86296f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567396.txt @@ -0,0 +1 @@ +8 kişinin sorgusu sürüyor. Adana'da iki otobüste ele geçirilen 40 kasa cephaneyle ilgili gözaltına alınan 8 kişinin sorgusuna bugün de devam edilirken, şüphelilerin yarın adliyeye sevk edilmeleri bekleniyor. bixi makineli tüfek, doçka uçaksavar ve Kanas keskin nişancı tüfeği mermilerinin bulunduğu iki otobüs Özel Harekat ... Adana'da iki otobüste ele geçirilen 40 kasa cephaneyle ilgili gözaltına alınan 8 kişinin sorgusuna bugün de devam edilirken, şüphelilerin yarın adliyeye sevk edilmeleri bekleniyor. bixi makineli tüfek, doçka uçaksavar ve Kanas keskin nişancı tüfeği mermilerinin bulunduğu iki otobüs Özel Harekat Şube Müdürlüğü bahçesindeki bekletiliyor. Tarsus- Adana- Gaziantep (TAG) otoyolu İncirlik Park Alanı'nda 10 Ocak tarihinde uyuşturucu madde konusunda denetim yapan Adana Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevli polisler, Gaziantep yönünden gelen iki otobüsü durdurup, arama yaptı. Yolcu bulunmayan otobüslerin bagajlarında yapılan aramada battaniyeler arasına gizlenmiş, kasalar içinde çok sayıda mermi ele geçirilince Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kapsamlı arama için otobüsleri Büyükdikili Mahallesi'ndeki Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nün bahçesine götürdü. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'nın gözetiminde yapılan aramada otobüslerde 40 metal kasa içinde çok sayıda Bixi makineli tüfek, Doçka uçaksavar ve Kanas keskin nişancı tüfeği mermisi ele geçirilmişti. Mühimmatla ilgili 8 kişi gözaltına alındı. Polis yetkilileri, gözaltı süresi dolan şüphelilerin gün içinde adliyeye sevk edilebileceğini belirtti. Cephaneliğin bulunduğu 2 otobüs halen Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nün bahçesinde bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567398.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567398.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6d07d771e0a464a03058ddc0365038dfecf9b7e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567398.txt @@ -0,0 +1 @@ +Obama'dan İran açıklaması. ABD Başkanı Barack Obama, İran'ın 20 Ocak'tan başlayarak ilk kez, daha yüksek seviyelerde zenginleştirilmiş uranyum stokunu saf dışı bırakmaya ve bu türden zenginleştirmeyi mümkün kılan altyapının bazılarını sökmeye başlayacağını bildirdi. Obama, yaptığı yazılı açıklamada, geçen kasım ayında açıklanan ortak eylem ... ABD Başkanı Barack Obama, İran'ın 20 Ocak'tan başlayarak ilk kez, daha yüksek seviyelerde zenginleştirilmiş uranyum stokunu saf dışı bırakmaya ve bu türden zenginleştirmeyi mümkün kılan altyapının bazılarını sökmeye başlayacağını bildirdi. Obama, yaptığı yazılı açıklamada, geçen kasım ayında açıklanan ortak eylem planının uygulamaya geçirilmesi yönünde bugün varılan anlaşmanın, İran'ın 10 yıl içinde ilk kez, nükleer programında ilerlemeyi durduran ve programının kilit parçalarını geriye götüren spesifik adımlar atmayı kabul etmesi anlamına geldiğini belirtti. Başkan Obama, İranı açıklaması nda şunları kaydetti: "İran, 20 Ocak'tan başlayarak ilk kez, daha yüksek seviyelerde zenginleştirilmiş uranyum stokunu saf dışı bırakmaya ve bu türden zenginleştirmeyi mümkün kılan altyapının bazılarını sökmeye başlayacak. İran, zenginleştirme kapasitesini, yeni santrifüjler tesis etmemek ya da başlatmamak veya yeni nesil santrifüjler kullanmamak suretiyle sınırlandırmayı kabul etti. İran'ın nükleer tesislerine yeni ve daha sık aralıklarla denetimler, dünyaya İran'ın taahhütlerini yerine getirmekte olduğunu doğrulama olanağı verecek. Hepsi birlikte ele alındığında, bunlar ve diğer adımlar, bizim, İran'ın nükleer silah edinmesini engelleme hedefimizi ileriye taşıyacak." Obama açıklamasında, "Bunların karşılığında, önümüzdeki 6 ay boyunca ABD ve P5+1 içerisindeki ortaklarımız, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve AB, İran yükümlülüklerini yerine getirdikçe ve biz İran'ın nükleer programına kapsamlı bir çözüm gayretini verirken, (İran'a yönelik yaptırımlarda) ılımlı bir rahatlamayı hayata geçirmeye başlayacağız. Bu arada, daha geniş kapsamlı yaptırımlar rejimini kuvvetle uygulamaya da devam edeceğiz ve eğer İran yükümlülüklerini yerine getirmezse yaptırımları artırma yönünde hareket edeceğiz" ifadesini kullandı. Eşi görülmemiş yaptırımlar ve sıkı diplomasinin İran'ı müzakere masasına getirmeye yardımcı olduğuna değinerek "İran'ın nükleer silah edinmesini önlemeye dönük hedefimizi paylaşan Kongre'deki ortaklarımıza minnettarım" ifadesini kullanan Obama, şu anda ilave yaptırımlar getirmenin ise bu meseleyi barışçıl şekilde çözüme kavuşturma çabalarını raydan çıkarma riskini doğuracağı uyarısında bulundu. Obama, müzakereler sırasında yeni yaptırımlar getirmeye dönük her türlü yasayı veto edeceğini belirtti. Obama,  açıklamasının devamında şunları kaydetti: "Bugünkü anlaşmayla somut bir ilerleme sağladık. Bu önemli adımı memnuniyetle karşılıyorum ve şimdi, İran'ın nükleer programıyla ilgili endişelerimizi ele alan kapsamlı bir çözümün takibine yönelik kritik çalışma üzerinde odaklanacağız. Bu hedefi başarmanın ne kadar zor olacağının farkındayım ama ulusal güvenliğimiz, dünyanın barış ve güvenliği için şimdi diplomasiye başarmak için bir şans verme zamanı." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567399.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567399.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a8cc0e757aed49749971e0276b7df552bfc8429d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567399.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Mahalleme dokunma!'. Sarıyer Mahalle Dernekleri, Derbent, Baltalimanı ve Fatih Sultan Mehmet mahallelerinin Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmesinin ardından evlerinden tasfiye edilecekleri iddiasıyla yürüyüş düzenledi. YÜZLERCE KİŞİ YÜRÜDÜ Sarıyer'in Reşitpaşa, Pınar, PTT evleri, Kazım Karabekir, Ferahevler, Büyükdere, Derbent ve Armutlu gibi ... Sarıyer Mahalle Dernekleri, Derbent, Baltalimanı ve Fatih Sultan Mehmet mahallelerinin Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilmesinin ardından evlerinden tasfiye edilecekleri iddiasıyla yürüyüş düzenledi. YÜZLERCE KİŞİ YÜRÜDÜ Sarıyer'in Reşitpaşa, Pınar, PTT evleri, Kazım Karabekir, Ferahevler, Büyükdere, Derbent ve Armutlu gibi mahallerinden gelen yüzlerce kişi, İstinye'de bulunan Türkiye Futbol Federasyonu binası önünde toplandı. Kalabalık "Kentsel dönüşüm" adı altında evlerinin yıkılması durumunda yerleştirilecekleri belirtilen geçici konut alanına kadar yürüdü. "BU EVLERE ASLA GELMEYECEĞİZ" 'Evine sahip çık' yazılı t-shirtler giyen mahallelilerin davul zurna eşliğinde yaptığı yürüyüşte "İstilacılara geçit vermeyeceğiz", "Kentsel Dönüşüme Hayır", "Uzak Durun Evimizden", "Ranta Geçit Yok" yazılı pankart ve dövizler taşıdı. Eyleme eski CHP milletvekili Mehmet Sevigen ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de destek verdi. Prefabrik evlerin yapılacağı geçici konut alanında toplanan kalabalığa seslenen Derbent Mahalle Kooperatifi Başkanı Aydemir Görmez, Sarıyer halkının iradesi dışında yapılan hiçbir projeyi kabul etmeyeceklerini vurgulayarak "Derbentlilere biçilen bu evlere asla gelmeyeceğiz. Bu, Derbent halkına sorulmadan yapılan bir projedir. Derbent halkının içinde olmadığı bir projedir" dedi. İnşa edilecek konteyner evlerde 5 yıl boyunca kalmalarının istendiğini vurgulayan Görmez, "Derbent'e konteyner evler yapmayın', 'Derbentli'ye danışın' demiştik. Ama bütün projeyi bazıları siyasi rant üzerine, inşaat firmasının tekelinde olan, onun çıkarları düşünülerek yapılan bir projedir" dedi. "EN GÜVENLİ YER OLARAK GÖZÜKMEKTE" Sarıyer Mahalle Dernekleri ve Mahalle Kooperatifleri adına yapılan basın açıklamasında da atılacak adımlarda mahallelilerin fikirlerinin alınarak adım atılması gerektiği vurgulandı. Basın açıklamasını okuyan Fatoş Doğan, şöyle konuştu: " Bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japon Kalkınma Ajansı'nın birlikte yaptığı çalışmalarda olası İstanbul depreminde en sağlam ve en güvenli yer olarak gözüktüğü halde 'riskli alan' ilan edilmiş olan Derbent, Fatih Sultan Mehmet, Baltalimanı mahalleleriyle dayanışmak için toplanmış bulunmaktayız. Yerleşim alanlarımıza dönük her türlü önerimizin ilk ve tek muhatabı bizleriz. Bizlerin fikirleri alınmadan yapılmaya çalışılacak herşey bizlere zulümdür. Emeklerimizin, varlığımızın, hayatımızın, komşuluk hakikatimizin yok sayılması zulümdür" şeklinde konuştu. Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567401.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567401.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5660a5995080ab8364161a57ac064241076c1aa5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567401.txt @@ -0,0 +1 @@ +8′i asker 28 kişi tutuklandı!. Şırnak Emniyet Müdürlüğü tarafından fuhuş şebekesine yönelik 20 gün içerisinde yapılan 2 operasyonda gözaltına alınan ve aralarında 8 uzman çavuşun da bulunduğu toplam 28 şüpheli tutuklandı. Savcılık, soruşturma için gizlilik kararı aldırırken, şebekenin küçük yaştaki çocuklara da fuhuş yaptırdığı ortaya ... Şırnak Emniyet Müdürlüğü tarafından fuhuş şebekesine yönelik 20 gün içerisinde yapılan 2 operasyonda gözaltına alınan ve aralarında 8 uzman çavuşun da bulunduğu toplam 28 şüpheli tutuklandı. Savcılık, soruşturma için gizlilik kararı aldırırken, şebekenin küçük yaştaki çocuklara da fuhuş yaptırdığı ortaya çıktı. Şırnak Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Ahlak Büro Amirliği ekipleri alınan bir istihbaratı değerlendirerek Şırnak ve ilçeleri ile Diyarbakır ve Van'da eş zamanlı olarak 200 polis ile son 20 gün içerisinde 2 ayrı fuhuş operasyonu düzenlendiği açıklandı. Açıklamada gözaltına alınan 40 şüpheliden 28'inin tutuklandığı belirtildi. Tutuklanan 28 şüpheliden 8'inin uzman çavuş olduğu ve 'Suç işlemek adına örgüt kurmak ve yönetmek', 'Çocuğun cinsel istismarı', 'İnsan ticareti', 'Fuhuş amaçlı çocuk ve kadın pazarlamak', 'Fuhuşa aracılık etmek', 'Tehdit, şantaj ve hakaret' suçlarından çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandıkları belirtildi. SAVCILIK, SORUŞTURMA İÇİN GİZLİLİK KARARI ALDI Şırnak'ta son 20 gün içirisinde aralarında askerlerin de bulunduğu 28 kişinin tutuklanması ile sonuçlanan soruşturma ile ilgili gizlilik kararı aldırdığı belirtilerken, fuhuş yaptırılan kişiler arasında çocuklarında bulunduğu belirtildi. Şırnak Emniyet Müdürlüğü ilk dalga operasyonun yapıldığı 21 Aralık'tan bir gün sonra yaptığı yazılı açıklamada, şöyle demişti: İLK DALGADA 30 KİŞİ GÖZALTINA ALINMIŞTI "Örgüt kapsamında, İnsan ticareti-fuhuş amaçlı kadın pazarlamak, fuhuşa aracılık etmek, kolaylaştırmak, yer temin etmek, tehdit, şantaj, hakaret gibi suçların işlenmiş olduğu tespit edilmiştir. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince 21.12.2013 tarihinde sabah saatlerinde, 200 polisin katılımıyla, başta Şırnak ve ilçelerinin olduğu, Diyarbakır ve Van illeri de olmak üzere toplam 3 ilde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda, içerisinde örgüt liderleri, örgüt üyeleri ve örgüte yardım-yataklık yapanların bulunduğu toplam 30 şüpheli yakalanmıştır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567402.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567402.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d0063de73a49a566758689e07f912a87e9620c44 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567402.txt @@ -0,0 +1 @@ +'17 Aralık' Adli Tıp'a uzandı. Adli Tıp Kurumu'nda "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nı inceleyen 11 kişilik heyetten "İmza Dursun Çiçek'in diyen" 7 kişiden 5'i görevden alındı. "İmza tespit edilemez" diyen 4 üye ise yerinde kaldı. Sabah gazetesinin haberine göre, 17 Aralık operasyonu sonrası yargı, emniyet ... Adli Tıp Kurumu'nda "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nı inceleyen 11 kişilik heyetten "İmza Dursun Çiçek'in diyen" 7 kişiden 5'i görevden alındı. "İmza tespit edilemez" diyen 4 üye ise yerinde kaldı. Sabah gazetesinin haberine göre, 17 Aralık operasyonu sonrası yargı, emniyet ve eğitim kurumlarında başlayan görevden almalara, Adalet Bakanlığı'na bağlı Adli Tıp Kurumu da eklendi. Ergenekon soruşturmasının kilit belgelerinden biri olduğu iddia edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" isimli belgede ıslak imzanın Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu yönünde görüş bildiren 5 üye, görev ve yetkileri ellerinden alınarak pasifize edilip, farklı birimlere atandı. 11 üyeli kurulda "İmzanın tespiti yapılamaz" görüşü bildiren 4 üye ise yerlerinde kaldı. "İmza Dursun Çiçek'in el ürünüdür" kararı veren Eyüp Kandemir, Gürol Berber, Bülent Özata, İsmail Çakır ve Lokman Başer pasifize edilip farklı kurullara raportör olarak görevlendirildi. Fizik İhtisas Dairesi Başkanı Bülent Üner ve Hacı Mehmet Akın ise üçlü kararnameyle atandıkları için görev süreleri bitince görevden alınacağı öğrenildi. Belgedeki imza için "Tespit edilemez" diyen 4 üye ise Tuncay Çınar, Kağan Gürpınar, Uğur Günaydın, Hasan Karasu'ydu. Çınar ve Günaydın, daha önce muhalefet şerhi nedeniyle görevlerinden alınıp başka birimlere gönderildi. Muhalefet şerhi koyan Gürpınar ve Karasu ise dairelerinde kaldı. Son değişikliklerle Çınar ve Günaydın da yeniden kurula atandı. 32 KİŞİ PASİFİZE EDİLDİ Kurumda son bir haftada çoğunluğu "Fizik İhtisas Dairesi" olmak üzere 32 personel, yetkileri alınıp pasif görevlere getirildi. Özellikle Ergenekon, gibi davalarda birçok belge ve bilginin gittiği Fizik İhtisas Dairesi'nde belge, ses, bilişim, teknoloji, görüntü ve balistik incelemeler yapılıyor. Dairede, Türkiye'nin hemen her yerinden gönderilen silah, mermi, yazı (grafolojik - daktiloskopik), fotoğraf, resim, imza, imza niteliğini taşıyan parmak izleri ile radyolojik, radyoizotop, klimatolojik ve diğer fiziksel materyaller inceleniyor. Kurumda tartışmalı Turgut Özal raporundan sonra geçen haziranda görevden alınan Doç. Dr. Haluk İnce'nin yerine de yardımcısı Doç. Dr. Yalçın Büyük atanmıştı. İMZA İKİ KEZ ONAYLANDI Ergenekon savcısı , bir ihbar mektubuyla gelen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesini Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'ne göndermişti. İncelemede ıslak imzanın Dursun Çiçek'e ait olduğu belirtildi. Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Çiçek'in talebiyle söz konusu belgeyi Üst Kurul'a göndermişti. 11 grafologdan oluşan Fizik İhsitas Adli Belge İnceleme Genel Kurulu'nda üst heyet oluşturuldu. 7 üye "İmza Albay Dursun Çiçek'in el ürünü" derken 4 üye muhalefet edip "İmzanın tespiti yapılamaz" dedi. Böylece 4'e karşı 7 oy ile imzanın Çiçek'e ait olduğu yönünde ikinci kez rapor hazırlanmış oldu. ADALET BAKANLIĞI YALANLADI Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu'nda "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nı inceleyen heyetin üyesi bazı kişilerin görevden alındığı yönündeki haberleri yalanlayarak, "Haberde ismi geçenler çalışmalarına devam etmektedir" açıklamasında bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567403.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567403.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ddf4001f3ac49d47064e481260d06c332c94fb0b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567403.txt @@ -0,0 +1 @@ +Transferle ilgili şok detay.... THY Antalya Cup final mücadelesinde Galatasaray Celtic'i penaltı atışlarıyla 5-4 mağlup etti. Sarı-kırmızılıların Fildişili yıldızı Dider Drogba, sözleşme yenilemesi için gelen teklif üzerine yeni şartlarla masaya oturuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567404.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567404.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a93ba798100a6593220a8e87a840483d637d41ea --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_12/2567404.txt @@ -0,0 +1 @@ +Metris'te 'bakan çocukları'na özel muamele. 17 Aralık'ta düzenlenen 'Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nda tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ile iş adamı Reza Zarrab, Metris'te 15 kişilik koğuşlarda kaldığı öğrenildi. GARDİYAN BAĞIRMIYOR ZİYARETÇİ GELİYOR ... 17 Aralık'ta düzenlenen 'Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nda tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ile iş adamı Reza Zarrab, Metris'te 15 kişilik koğuşlarda kaldığı öğrenildi. GARDİYAN BAĞIRMIYOR ZİYARETÇİ GELİYOR Diğer Metris sakinlerinden farkları, ziyaretçilerinin eksik olmaması ve gardiyanların bağırmadan konuşup, saygılı davranması. Dışarıdan kebap-lahmacun getirtmek yok. Karavanada ne varsa o. Kantin, müdürün iznine bağlı. Sigara bile limitli. 12 Mart, 12 Eylül, Şike, ve Ergenekon davalarının müdafi avukatı, İstanbul Çağdaş Hukukçular Derneği Kurucu Başkanı Avukat Ali Rıza Dizdar, 17 Aralık'taki 'Büyük Rüşvet Operasyonu'nda tutuklanan ve Metris T1 Cezaevi'ne gönderilen 14 sanıktan bakan çocukları Barış Güler, Kaan Çağlayan ile İranlı işadamı Reza Zarrab ve Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'ne gönderilen Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın hangi koşullarda kaldıklarını anlattı. Hürriyet gazetesine konuşan Dizdar şunları söyledi: 'FAKİRLERİN CEZAEVİNDE TUTUKLULAR' Bakan çocukları, Zarrab da aynı operasyonda tutuklananlarla birlikte Metris T1 Cezaevi'ne gönderildi. 5'erli gruplara bölünüp 15'er kişilik koğuşlara kondular. Barış Güler ile Kaan Çağlayan, gibi revirde kalmıyor. Revir, 2-3 kişilik ve koğuşa göre biraz daha rahattır. Bakan çocukları cezaevi koşulları neyse ona uyuyorlar. Bir söz vardır: Adalet, zenginlerin mahkemelerinde dağıtılan, fakirlerin cezaevinde çekilen bir mefhumdur. Bizim Bakan çocukları da fakirlerin cezaevinde tutuklular. Allah kurtarsın. TEK ÖZEL MUAMELE Bakan çocuklarına özel muamele kesinlikle yok. Sadece gardiyanlar, diğer mahkûmlar gibi bağırıp çağırmıyor, saygılı davranıyorlar. Onlar için özel havalandırma yok. Sadece cinayet gibi adli suçlularla bir araya gelmemelerine dikkat ediliyor. FINDIK FISTIK SERBEST Ziyaret, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı'nın iznine tabi olduğu için, izni alan gidiyor. En son Mehmet Ağar gitmişti. Diğer tutuklu ve hükümlülerden bu farkları var. Öyle dışarıdan kebap, lahmacun getirtme yok. Kantinden yemek, cezaevi müdürünün iznine bağlı. Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan gibi kantinden ancak fındık fıstık yiyebilirler. AYDA EN FAZLA 1000 TL HARCAYABİLİYORLAR Para harcamalarının da sınırı var. Ayda en çok 1000 lira. Sigara bile limitli. Diğer mahkûmlarla harcama konusunda da eşitler. Eşitlik olmazsa isyan çıkar. Cezaevi koşulları her mahkûm için aynı. Bakan çocukları da her gün sıcak su ve duş imkanına sahip. Şike davasında Metris'e gönderilen , İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, tüm koğuşlara Digiturk bağlatmışlardı. Dolayısıyla Bakan çocuklarının koğuşunda da var. Bakan çocuklarının boş vakitlerini değerlendirmeleri için cezaevindeki atölyelere gitmeleri, hayatı öğrenmeleri lazım. Kuyumculuk, saatçilik, çantacılık, ayakkabıcılık gibi... Kaan Çağlayan'ın saatçilik kursuna gitmesini öneririm. İÇLERİNDE EN RAHAT OLANI Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Arslan, memur olduğu için Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'ne gönderildi. Hepsinden rahatı o. Çünkü Paşakapısı memur cezaevi. Koğuş arkadaşları öğretmen, polis, belediyeci, memur... Eli kalem tutan okumuş insanlar olduğu için kendi disiplin ve düzenini, huzurunu sağlamışlar. Gardiyanlar da bu ortama ayak uydurmuş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567426.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567426.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..25a520b6a15760fbb5a8dbcd891eae5b70a65d43 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567426.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bülent Ersoy türban taktı. Bu gece Mevlit Kandil'i olması nedeniyle Bülent Ersoy Show'a türban takarak katılan Bülent Ersoy ilahi okudu. Bülent Ersoy Mevlid Kandili'ni kutladığımız bu günde yayını semazen gösterisi ile açtı ve Tela Al Bedru Aleyna ilahiyi seslendirdi. İntizar ve Semazen ekibinin eşlik ... Bülent Ersoy türban taktı! Ünlü sanatçı Bülent Ersoy, sunuculuğunu yaptığı televizyon şovunda türban takarak ilahi okudu. Bu gece Mevlit Kandil'i olması nedeniyle Bülent Ersoy Show'a türban takarak katılan Bülent Ersoy ilahi okudu. Bülent Ersoy Mevlid Kandili'ni kutladığımız bu günde yayını semazen gösterisi ile açtı ve Tela Al Bedru Aleyna ilahiyi seslendirdi. İntizar ve Semazen ekibinin eşlik ettiği Bülent Ersoy türban takınca kısa bir süre içinde twitter'da TT listesine girmeyi başardı. Bülent Ersoy hakkında atılan bazı tweet'ler ise şöyle: Barış Yarkadaş ‏@barisyarkadas Bülent Ersoy delirmiş olmalı. Azuth İsmail Cömert ‏@Azuth Yuzlerce geçerli neden olsa da baş örtülü bülent ersoy öyle dalga geçilecek bişi değil en azından kadın aynı yerde Emre Dokuyan ‏@dokuyanemre lady gaga yapınca iyi de bülent ersoy yapınca mı auuv Oğuzhan. ‏@oguzhanbey Bülent Ersoy'un balbazara dönüşmekten son anda vazgeçtiği pokemon bölümü şu an show tv ekranlarında. Popiliadam ‏@popiliadam Herkes Bülent Ersoy yazınca açıp bakayım dedim.. 30 dk'dır izliyorum allah evlerinize ateşler salsın... Murat Meriç ‏@PopDedik Televizyonu açar açmaz tesettürlü Bülent Ersoy'la burun buruna gelmek... Gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kaldım, bakıyorum mânâsız. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4ea5d0cffa04f62ee8a285b215098d0c590df446 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567429.txt @@ -0,0 +1 @@ +'HSYK ile ilgili yasa teklifi'nin ilk maddesi kabul edildi. AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulu HSYK ile ilgili yasa teklifi ne ilişkin "Buradaki en büyük eleştiri, HSYK'nın Başkanın yani Adalet Bakanı'nın emrine verildiği şeklindeki değerlendirmelerdir. Burada başkana yani sayın Adalet Bakanı'mıza yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili olarak ... AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulu HSYK ile ilgili yasa teklifi ne ilişkin "Buradaki en büyük eleştiri, HSYK'nın Başkanın yani Adalet Bakanı'nın emrine verildiği şeklindeki değerlendirmelerdir. Burada başkana yani sayın Adalet Bakanı'mıza yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili olarak hiçbir yetki verilmemektedir. O nedenle teklif tamamen Anayasa'nın çerçevesi içindedir" dedi. TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK ile ilgili yasa teklifi nin 1. maddesi kabul edildi. Teklifin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor. MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, teklifin 1.maddesine ilişkin görüşlerini aktardı. Maddenin maç oynanırken kural değiştirmek anlamına geldiğini belirten Başesgioğlu, yürürlük maddesinde düzenleme yapılmaz ise mevcut üyelerin müktesebat haklarının çiğnenmesine yol açacağını söyledi. MHP olarak teklifin bütün maddelerine kategorik olarak karşı olduklarını vurgulayan Başesgioğlu, "Bu teklif çok önemli bir teklif. Bütün dünya yargının idaresini yasama ve yürütmeden ayrı tutmuştur" dedi. Teklif ile HSYK'nın tüm yetkilerinin Adalet Bakanı'na devredileceğini dile getiren Başesgioğlu, düzenlemenin düşünülmesini istedi. Başesgioğlu, "Konjonktürel düşünmeyin. 17 Aralık operasyonu ile ilgili düşünmeyin. Bir kez daha, bir kez daha çok daha sakin bir ortamda tartışılsın diyorum. Bu ülkede hukuk güvenliğini zedelersek ne bizim, ne çocuklarımızın geleceği olur. Bir savcının adliye bahçesinde bildiri dağıtması yadırganır ama savcıyı canhıraş o bahçeye çıkaran olaylara duyarsız kalamayız" diye konuştu. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun komisyonda görüşlerini açıklayamamadığını vurgulayarak, "Ne olursa olsun yargıdan gelen insanlara söz hakkı vermek lazımdı. Bu üzüntü verici bir olay" diye konuştu. AKP'nin iktidara hazır geldiğini düşündüklerini, ancak yaşananların bunun tersini ortaya koyduğunu ifade eden Gök, "Çok hazırlıksızmışsınız. Öyle bir yapıya teslim oldunuz ki o yapının oyuncağı oldunuz. Ben ülkem için üzülüyorum" dedi. Türkiye'nin iktidarı ve muhalefetiyle bunları aşmak zorunda olduğuna işaret eden Gök, "Bu tehlike büyük bir tehlikedir. Ben milletimi, devletimi, geleceğimizi düşünürüm. Herkes gelip geçici. Hele siyasette AKP bugün gelir, yarın milletten icazet almaz, çeker gider. Hesap yeri var onun. Dava açılır. Yargısı, şusu, busu var. Ama gayri nizami yapıya karşı mücadele çok daha farklı olmalı. Bence iyice bir oturun düşünün, çünkü gelecek daha tehlikeli" değerlendirmesinde bulundu. -"Ordu komutanı gibi harbe sokmak yanlış bir iştir" MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da teklifin 17 Aralık sonrası başlayan operasyonları durdurmak için gündeme getirilmiş bir düzenleme olduğunu savundu. Kamuoyunun da düzenlemeyi operasyonları örtmek amacıyla yargıyı tek kişiye teslim etmek olarak anladığını ileri süren Bal, hukukun savaş mantığı ile düzenlenemeyeceğini söyledi. Bal, "Bunu bir savaş mantığı ile alıp, Sayın Bakan'ın omuzlarına apolet takıp, onu bir ordu komutanı gibi harbe sokmak yanlış bir iştir. Sayın Bakan bu mücadeleyi kazanırsa partisinin mareşali olacaktır, milletin mareşali olmayacaktır. Ama kaybederse gideceği yer yüce divan olacaktır" şeklinde konuştu. Teklifte imzası olan AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç ise MHP'li Başesgioğlu'nun 1. maddenin gerekçesinin açıklanmasını istemesi üzerine söz alarak, madde hakkında bilgi verdi. Tunç, "12 Eylül 2010 referandumunda halkın 'evet' oyu verdiği HSYK düzenlemesini biz burada değiştirmiyoruz. Biz 12 Eylül 2010 tarihinde halkımızın onayından geçen 159'uncu maddenin bize verdiği yetkiye göre kanuna bırakılan işlerle ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Biz teklifimizin bütün maddelerinin anayasa uygun olduğu kanaatindeyiz" değerlendirmesinde bulundu. Komisyonda tüm maddeleri hep beraber tartışacaklarına işaret eden Tunç, şöyle konuştu: "Biz 2010'da referanduma gittiğimizde yargının kimsenin arka bahçesi olmasını istemiyorduk, yine aynı noktadayız. Yine biz o zaman militanlaşan yargı istemiyorduk, bugün de kimse militanlaşan yargı istemiyor. Bunda hepimiz mutabıkız. O gün de hukuk devletini savunuyorduk, bugün de hukuk devletini, kuvvetler ayrılığı ilkesini savunuyoruz. Kuvvetler ayrılığı ilkesine herkesin uymasını istiyoruz, yasamanın da yürütmenin da yargının da. Herkesin anayasanın öngördüğü sınırlar içerisinde kalmasını istiyoruz. O günde HSYK'nın sadece Ankara'daki 120 yargıç tarafından seçilmesi değil de bütün Türkiye genelindeki hakimler. savcılar tarafından seçilmesini, oradaki çoğulcu yapının olmasını istiyorduk. Bugün de oradaki yapının çoğulcu olması konusunda herkes mutabık. Bunu çözecek olan yer de burası Adalet Komisyonu ve TBMM Genel Kurulu." Tunç, teklifi eleştirenlerin maddeleri incelemesini isteyerek, "Buradaki en büyük eleştiri HSYK'nın Başkanın yani Adalet Bakanı'nın emrine verildiği şeklindeki değerlendirmelerdir. Maddelere tek tek geçtiğimizde bunun doğru olmadığını göreceksiniz. Burada başkana yani Sayın Adalet Bakanı'mıza yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili olarak hiçbir yetki verilmemektedir. O nedenle teklif tamamen Anayasa'nın çerçevesi içindedir" dedi. -"Bugün demokrasinin boğazının kesildiğini düşünüyoruz" CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise söz alarak, "Cümle alem biliyor ki bu yasanın iki gerekçesinden biri yolsuzluk, biri paralel devlet" diye konuştu. Erdoğdu'nun yolsuzluk konusunda yaptığı konuşmaya iktidar partisi sıralarından tepki geldi. AKP'li milletvekillerinin madde üzerinde görüşlerini aktarması gerektiği yönündeki tepkilerine muhalefet milletvekilleri de "Ne konuşacağımızı size mi soracağız" diyerek karşılık verdiler. AKP Grup Başkanvekili Belma Satır'ın, "Üç gündür aynı şeyleri anlatıyorsunuz" sözleri üzerine CHP'li Erdoğdu, "Burada son derece anlayışlı bir muhalefetle karşı karşıyasınız. Kesilen gırtlaktan kan da çıkar, ses de çıkar. Bugün demokrasinin boğazının kesildiğini düşünüyoruz biz. Onun için rica ediyorum dinlemeye çalışın" dedi. CHP'nin yolsuzluklar konusunda AKP'yie uyardığını, ancak iktidarın uyarıları dikkate almadığını savunan Erdoğdu, "Biz de mebusuz, dinlemeye çalışın" ifadesini kullandı. Erdoğdu'nun sözlerine AKP'li milletvekillerince tepkiler gelmesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Dün akşam da bu yolsuzluklar daha ağır şeyler söylendi. Başınız öndeydi. Bugün azız diyeyse tepkiniz..." ifadeleri sonrası karşılıklı sözlü tartışmalar yaşandı. -"Zombi diyeceğiz herhalde" AKP Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, kişilerin zan altında bırakıldığını anlatarak, "Olmaz böyle şey. Sözlerinize dikkatin edin. Biz her zaman yargının bağımsızlığının arkasındayız" diye konuştu. Altay da "Benim milletvekillerim kimseyi zan altında bırakmaz" karşılığını verdi. AKP sıralarından "Çankaya'nın yamyamlarını konuşalım mı?" denilmesi üzerine ise Altay, "Çankaya'dakiler yamyamsa şimdikilere ne diyeceğiz? Zombi diyeceğiz herhalde" ifadesini kullandı. Erdoğdu'nun kömür dağıtımı ile ilgili iddialarının ardından ise AKP Isparta Milletvekili Recep Özel, "Yine kömür mevzusu" diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Erdoğdu da "Kömür karası bir yolsuzluk düzenindesiniz. Efendilik de bir yere kadar. Biz bunları yapsak siz bizi bu kapıda asardınız" dedi. CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ise "Bunların acıları var. Neden pireleniyorlar? Paralar cebinize girmiş demek ki" ifadesini kullandı. MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, "Yine hukuk geçerli olmayacak. Ortalıkta bir takım iddialar var. Bunlar adil şekilde sonuçlandırılmadan tedbir alırsanız dairelerde benim-senin adamın şeklinde olduğu için birilerinin istediği neticeyi almak için atamalar yapılabilir endişesini taşıyoruz. Belki geçici olarak sizi kurtarabilir, ortalıktaki iddiaları kaldırabilir. Hukuk bunun neresinde? 3 dairenin ikisinde değişiklik yapılıyor. Yapılanı görmemek için kör olmak yazım. Adalet kılıcını eline alanlar, mağduriyet oluşturdu ama getirdiğiniz ama çare doğru değil" diye konuştu. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, dünyanın gözünün Türkiye'de olduğunu belirterek, dış basında Türkiye'de yolsuzlukların örtüldüğü algısının yayıldığını ifade etti. Konuşmaların ardından teklifin birinci maddesi kabul edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567450.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567450.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..42322db171dfdd0b91c6fc525c4d494eed9e4cfe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567450.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan ve Bilal Erdoğan'ın adlarının geçtiği telefon konuşmaları. T24'ten Arzu Yıldız'ın haberine göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın savcılık tarafından ifadeye çağrılmasına dayanak yapılan telefon konuşmalarının bir bölümü, Savcı Muammer Akkaş'ın elinden alınan soruşturma dosyası kapsamında polis tarafından hazırlanan bilgi notuna yansıdı. İstanbul'da 17 Aralık'ta yolsuzluk, ... T24'ten Arzu Yıldız'ın haberine göre Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın savcılık tarafından ifadeye çağrılmasına dayanak yapılan telefon konuşmalarının bir bölümü, Savcı Muammer Akkaş'ın elinden alınan soruşturma dosyası kapsamında polis tarafından hazırlanan bilgi notuna yansıdı. İstanbul'da 17 Aralık'ta yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama iddialarıyla başlatılan operasyondan sonra 25 Aralık'ta yürürlüğe konduktan sonra durdurulan ikinci operasyon çerçevesinde takip edilen işadamı Cengiz Aktürk'ün dinlenen telefon konuşmalarında Başbakan Erdoğan ve 2 Ocak'ta ifadeye çağrılan ancak gitmeyen oğlu Bilal Erdoğan da geçiyor. Konuşmalarda Başbakan'ın, hakkında "Aile dostumuzdur, ne var bunda" dediği Suudi işadamı Yasin el Kadı ile oğlu da sık geçiyor. Polis, "Bosphorus 360 şirketinin Başbakan'ın bilgisi dahilinde kurulduğunu, Başbakan'ın şirketin ortaklık yapısı konusunda konuşulmaması için uyarıda bulunduğunu" iddia ediyor. Ancak, telefon konuşmaları eşliğinde soruşturmayı yürüten polislerin değerlendirmesinin de yer aldığı bilgi notunda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, tapusunu göstererek satıldığı yolundaki iddiaları çürüttüğü Etiler Polis Okulu arazisi için ihale yapıldığının öne sürülmesi dikkat çekiyor. Soruşturma dosyasına giren telefon konuşmaları ve eşliğinde dile getirilen iddiaları içeren polisin dört sayfalık bilgi notu, aynen şöyle:    BOSPHORUS 360 İSİMLİ ŞİRKETİN GİZLİ ORTAKLARI KİMLER?     Etiler Polis Okulu İhalesine Katılan Bosphorus 360 Danışmanlık Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Unvanlı firmanın BAŞBAKAN'IN BİLGİSİ DÂHİLİNDE Kurulduğu, gizli ortakları arasında YASİN EL-KADI'nın ve BİLAL ERDOĞAN'ın olduğu fakat bu ortaklık konusunun bizzat BAŞBAKAN tarafından konuşulmaması konusunda uyarıda bulunduğu anlaşılmaktadır.     Cengiz AKTÜRK isimli şahsın aşağıda yapmış olduğu görüşmeler incelendiğinde Bosphorus360 Danışmanlık Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti. unvanlı firmanın Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN'ın bilgisi dâhilinde kurulduğu ve ortaklarının Cengiz AKTÜRK'ÜN yanı sıra Usame KUTUB, Yasin EL-Kadı'nın oğlu Muaz KADI ve şahsın ismini söylemek istemediği 3. Bir şahıs olduğu (N. Bilal ERDOĞAN) anlaşılmaktadır. Ayrıca şirketin Albara Türk bankasındaki hesabına Yurtdışından kaynağı gösterilemeyen yüksek miktarlarda para geleceğine dair görüşmeler yaptıkları anlaşılmaktadır.     08.03.2012 tarihinde saat 11.29 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan Cengiz AKTÜRK ile 90532 615 xx xx numaralı telefonu kullanan X Şahıs arasında gerçekleşen görüşmede şahısların selamlaştıktan sonra CENGİZ'İN "Şimdi reis kısaca ben sana özetliyim benim şeyde ıı biz Bosphorus360 diye bir şirket kurduk Bosphorus360 ne yapar yurtışından yabancı yatırımcılara danışmanlık yapar bunun da şirketin %75 i Rabiaya %25 ide bana ait tabi Rabia da şey işte yani o %75 te ... EMANETÇİ ÜÇ TANE ORTAĞIMIN RABİADA ONDAN SONRA ÜÇ TANE ORTAĞIMDA BİRİSİ BU USAME KUTUB Suudlu Mekkede yaşıyor ŞEYİN BEYEFENDİNİN TAYYİP BEYİN ÇOK ÖNEM VERDİĞİ SEVDİĞİ BİR AİLE SÜREKLİ GÖRÜŞTÜĞÜ BİR AİLE, DİĞERİ DE BU BİMLERİN SAHİBİ VAR ORTAĞI TOPBAŞIN YASİN EL KADIONUN OĞLU MUAZ EFENDİME SÖYLİYİM, İŞTE Bİ TANE DE VAR YİNE BİRİSİ VAR III ONDAN SONRA II İŞTE BUNLARIN ÜÇÜ DE NORMALDE ŞİRKETİN ORTAĞI AMA DEĞİL YANİ TABİ BUNA BİZİ ŞEYİN III BİRAZ DA TELEFONDA ŞEY KONUŞUYORUM OLURUYLA ONAYIYLA KURULDU ONDAN SONRA VE ŞEYİN II İMAM HATİPTEN ARKADAŞI DA GENEL MÜDÜR OLDU BİZE O DA ORDAN AYRILDI YANİ BAŞBAKANLIKTAN YÖNLENDİRDİ ANLADIN", "Ondan sonra ıı böyle bir oluşum yaptık", "Allah razı olsun muhtemelen de yakın zamanda şu an bi görüşüyoruz ...işte bir başlangıç yapçaz Allah nasip ederse" dediği X ŞAHIS "İnşallah" dediği CENGİZ'İN "... TEVHİT ABİ DE AYRICA SÖYLEDİ BÖYLE BÖYLE BAŞBAKANA YAKIN BİR AİLE YAKIN BU İNSANLAR ondan sonra ııı işte ıı benim dostlarım falan filan dedi şimdi önümüzdeki hafta muhtemelen biz bir görüşmeye gidicez çağıracaklar", "Bununla ilgili sana hem bilgi veriyim dedim", dediği tespit edilmiştir.     19.03.2012 tarihinde saat 19.42 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan Cengiz AKTÜRK ile 90532 163 xx xx numaralı telefonu kullanan X şahıs (Murat EYİolabilir) arasında gerçekleşen görüşmede, X ŞAHSIN "Bunun dışında neyi var bu Usame Kutubun", "Türkiyedeki yeri Leventte şeydeki Arabistandaki yeri","Firmasının ismi ne abi" dediği CENGİZ'İN "E Bousphorus360" dediği X ŞAHSIN "Bunun dışında sektörü ne abi Usamenin" dediği CENGİZ'İN "O BENİM ORTAĞIM Kİ ZATEN" "YOK YOK Bİ DE YASİN EL KADI DİĞER ORTAĞIM" dediği X ŞAHSIN "Yasin El KADI Yasin El KADI diğer ortak tamam oldu abi" dediği tespit edilmiştir.     21.03.2012 tarihinde saat 18.50 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan Cengiz AKTÜRK ile 90532 766 xx xx numaralı telefonu kullanan Sezgin AKBABA arasında gerçekleşen görüşmede de şahısların %25'lik hisseyi Usame KUTUB ve Muaz KADI isimli şahıslara nasıl devredebilecekleri yönünde görüşmeler yaptıkları anlaşılmıştır.     21.03.2012 tarihinde saat 09.41 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan Cengiz AKTÜRK ile 90533 648 xx xx numaralı telefonu kullanan Şevket (Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.) arasında gerçekleşen görüşmede ise CENGİZ'İN "...Şimdi bu Bousphorusa bi hesap açalım sizin orda", "Oraya muhtemelen muhtemelen bi beş yüz bin dolar para yani daha fazla gelicek ama ilk etapta beş yüz bin dolar gelicek" dediği sonrasında da"... Bu şeyle ilgili şimdi muhtemel bi ortağımızdan daha sonra muhteMEL Bİ ORTAK İHTİMALİ OLAN Bİ ARKADAŞIMIZDAN BU PARA GELİCEK BU PARAYLA İLGİLİ Bİ SIKINTI YAŞAMAYIZ DEĞİL Mİ" dediği ŞEVKET'İN "Niye sıkıntı yaşayasınki para normal yoldan geliyosa ..." dediği CENGİZ'İN "Bunun masrafı vergisi şuyubuyu yok" dediği ŞEVKET'İN "O gönderilen yerden alan alır yani bu başka türlü olmazki masrafı burdan masraf olmaz", "Nerden gelicek para" dediği CENGİZ'İN "Ciddeden gelicek Arabistandan" dediği tespit edilmiştir.     Ayrıca 23.05.2012 tarihinde saat 23.07 sıralarında 90533 203 x x xx numaralı telefonu kullanan Abdulkerim ÇAY ile 90532 331 xx xx numaralı telefonu kullanan ŞÜKRÜ arasında gerçekleşen görüşmede Abdulkerim'in Bosphorus 360 şirketi adına görüşme yaptığı ve Şükrü isimli şahsın "Usame bey ortaklardan mI yoksa?" diye sorması üzerine ABDULKERİM'in "Yok yok usame bey de eee yani bu firmayla kimi projelerde çalışıyor kendisi", "...ortaklardan büyük ortak fatih'te CENGİZ AKTÜRK diye bir beyefendi var tekstil işi ile uğraşan o", "Eee hisselerin hepsi onun üzerine zaten" dediği sonrasında ŞÜKRÜ isimli şahsın "SUUDİ ORTAKLAR KİMLER?" diye sorması üzerine ABDULKERİM'İN "YA ONLAR HİSSELERİNİ CENGİZ BEYİN ÜZERİNDEN YAPTILAR SUUDİ ORTAKLAR DA" dediği tespit edilmiştir.     11.06.2012 tarihinde saat 13.59 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan CENGIZ AKTÜRK'ÜN ile 90541 388 xx xx numaralı telefonu kullanan Mahmut arasında gerçekleşen görüşmede CENGİZ AKTÜRK'ÜN "... Şimdi bu benim iki ortağımdan biri bu, kim bu Seyyid KUTUP var yazar .... Kuran'ı yazan biliyon mu", "ONUN KARDEŞİNİN OĞLU MUHAMMED KUTUP HOCANIN OĞLU, ÖTEKİ ORTAĞIM DA ONUNLA DA TANIŞIRSIN BİM'LERİN SAHİBİ YASİN EL KADI' NIN OĞLU", "TOPBAŞ'IN ORTAĞI", "BUNLARLA GÜZEL PROJELER YAPIYORUZ İNŞALLAH", "Kasım'da büyük bir projeye başlıcaz Allah nasip ederse" dediği MAHMUT'UN "Allah hayırlısını versin Cengiz abicim" dediği tespit edilmiştir.     Yukarıdaki görüşmeden de Usame KUTUB ve Yasin Al Kadı ile oğlu Muaz KADIOĞLU'nun Cengiz AKTÜRK ile ortaklığı olduğu, Yasin EL Kadı'nın aynı zamanda B.İ.M. A.Ş. nin ve yönetim kurulu başkanı Mustafa Latif TOPBAŞ'IN gizli ortağı olduğunu, Kasım ayında gerçekleşeceğini belirttiği büyük projenin de soruşturma süresince Kasım ayına yetiştirilmeye çalışılan Etiler Polis Okulu Projesi olduğu anlaşılmaktadır.     Aşağıda yer verilen 22.02.2013 tarihli örgüt üyeleri Cengiz AKTÜRK e Usame KUTUB arasında gerçekleşen görüşmede de şahısların gizli ortaklıklar hakkında konuştukları görülmüştür.     Saat 23.12 sıralarında 90532 569 xx xx numaralı telefonu kullanan Cengiz AKTÜRK ile90530 878 xx xx numaralı telefonu kullanan Usame KUTUB isimli şahıs arasında gerçekleşen CENGİZ AKTÜRK'ÜN ''... ilim yaymada da toplantım vardı iyi falan yav dedi Yasin aradı beni hastaneden gördün mü kazadan sonra duydum dedim çağırdılar beni alo dediler gittim dedim iyi misin borcun var mı senin Yasin yok alacağın var mı yok ha iyi tamam bana ihtiyacın var mı yok tamam dedim sen ne yapıyosun bu Usamalarla falan senin hissen varmı kardeşim her yerde adın geçiyo senin ondan sonra o da dediki falan sen dedi o ne işin vardı bunlarla biliyosun abi dedim yani parfüm işi var yani hacmi büyük mü onun ... ya dedim ...veriyoruz yok mu ESENYURTTA BAŞAKŞEHİRDE İŞ TAKİP EDİYOMUŞ öyle dedim vallahi haberim yok yani bilgim yok benim ne iş yok yok diyolar Muhammed Kutub'un oğlu iş takip ediyo adı geçiyo adı geçiyo Yasin'e de söyledim o Yasin mi diyo Yasin abi mi diyor'' dediği USAME KUTUB'UN '' Yasin diyor Yasin'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN '' HI ONDAN SONRA İYİ TAMAM ZATEN BİLAL DE SÖYLEDİ BANA BİRŞEY DEME YASİN'E TAMAM DEDİM BAŞBAKAN DİYOR SÖYLEME FALAN BEN DE'' dediği USAME KUTUB'UN ''ney ney söyleme'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN '' ne söylüyosa ...'' dediği USAME KUTUB'UN ''ya yok yok yani bu konuyu tam iyi anlamak istiyorum sen bi şey anladın mı bu konuşmadan'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN ''yani bilmiyorum ...'' dediği USAME KUTUB'UN '' YOK BİLAL SÖYLÜYO SÖYLEME NEYİ SÖYLEMESİN'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN ''BAŞBAKAN DİYOR YASİNLE İLGİLİ KONUŞMA'','' ... bende tamam dedim bana dediki sen benim gerçek dostumsun tek dostumsun bende dedim yeni mi anladın bunu falan filan'', '' yeni mi anladın ... Yasin falan'' dediği USAME KUTUB'UN '' tamam'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN '' sen benim tek dostumsun gerçek dostumsun falan filan neyse ... iyi tamam peki ıı hadi tamam ben geçiyorum iyi dedim yani o kadar öyle'' dediği sonrasında USAME KUTUB'UN ortaklıkların ve Yasin EL KADI'NIN isminin geçmesinden rahatsız olduğu sonrasında CENGİZ AKTÜRK'ÜN '' .......Allah şahit ben parfüm işi yapıyorum dedim onun dışında yani ıı bizim dedim ne oluyo ne bitiyo ha yani belki dedim böyle kafamızda yok değil ondan sonra ama şeydi yani yani çok şey biliyo ama hiç söylemiyo yani sadece atıyo ıı işte yedin yedin yemezsende sana zaten alay alaycı bakıyo yani'' dediği USAME KUTUB'UN ''olta olta dedi ki ama bu yani bu servis şey bizim o aşşağılık herifden yani'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN '' yani evet''dediği USAME KUTUB'UN ''yani bunun'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN ''aynen söyledim'' dediği USAME KUTUB'UN ''BUNUN SEFERDEN KIMSE BI KIMIN SEFERIN DIŞINDA KIMSE BILMIYOR KI'' dediği CENGİZ AKTÜRK'ÜN ''AMA KUTUBUN OĞLU TAKIP EDIYOR ORDA IŞ BITIRIYO FALAN BIŞEYLER IŞTE BENIM YANI BIZIM DEDIM BENIM BILMIYORUM USAMAYLA ... sanada söyledik hatırlarsan bayramda nasıl bişey yani dedim yani ne uzatır he kısatır ama güzel bi iş dedim nasıl bişey hacimli mi ya dedim işte ...veriyoruz yani parfüm pahalı mı yüksek mi para dedim güzel ama yani işte şudur budur'' dediği daha sonraları şahısların mimar Emre AROLAT ve hazırlattıkları proje hakkında konuştukları, tespit edilmiştir.     Yukarıdaki görüşmede Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN ve oğlu N. Bilal ERDOĞAN'IN Yasin EL KADI'NIN isminin anılmasından rahatsızlık duydukları ve Usame KUTUB'UN da bu durumun gizli kalması gerektiğini oltaya düşmemek gerektiğini, Sefer KOCABAŞ dışında kimsenin Yasin El KADI diğer örgüt üyelerinin ortaklığını bilmediğini belirttiği, Cengiz AKTÜRK'ÜN de görüşmede adı geççen şahıslara Usame KUTUB ile sadece parfüm işi yaptığını diğer işlerinden haberinin olmadığını söyleyerek ortaklığını gizli tutmaya çalıştığı tespit edilmiştir.     Cengiz AKTÜRK'ÜN 05.02.2013 tarihinde saat 14.36 sıralarında 90533 648 xx xx numaralı telefonu kullanan Şehmuz isimli şahısla yapmiş olduğu bir görüşmede de takip ettiği işler ve kazançları hakında bir süre konuştuktan sonra ''ya biz şunu diyoruz bazen diyoz ki bu kadar acemiliğimize rağmen bu kadar bu kulvara daha girmemiş bir ı çömezlimize rağmen elhamdülillah yani netice de bi maden yani %50 pay sahibi etilerden %10 bu enerjiden %10 bunlar olağanüstü bi ba... başarı yani yani elhamdülillah'' dediği ŞEHMUZ ''vallah abi Allah nasip ettim mi kimse engelleyemez'' dediği ve görüşmenin bu çizgide devam ettiği görülmüş, diğer görüşmeler doğrular şekilde Cengiz AKTÜRK'ÜN Etiler Polis Okulu arazisi işinden elde edilecek gelirin % 10'una ortak olduğu anlaşılmıştır.     İşte şirketin ticaret odasına kayıtlı dosya bilgileri: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567458.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567458.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..62aeae0204204112dd489bc6b39dbd586274e66e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567458.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet Müdürü'ne talimat verdi mi?. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Ben Adalet Bakanı olarak İstanbul'a gidip İstanbul Emniyet Müdürüne herhangi bir talimat vermedim ve vermemde söz konusu değildir. Bir gazetede bu yönde haber çıktı. O haberin çıkınca bizzat tekzip ettim. Ankara'da olduğum sırada istanbul'da gösterdiler. O ... Adalet Bakanı , "Ben Adalet Bakanı olarak İstanbul'a gidip İstanbul Emniyet Müdürüne herhangi bir talimat vermedim ve vermemde söz konusu değildir. Bir gazetede bu yönde haber çıktı. O haberin çıkınca bizzat tekzip ettim. Ankara'da olduğum sırada istanbul'da gösterdiler. O yüzdende bu haberi tekzip ettirdim" dedi. Adalet Bakanı , HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nda, kendisi ile ilgili ididalar hakkında açıklamalarda bulundu. 'ün kendisini başbakan Erdoğan'ın talimatıyla iki yüksek yargıdan 2 kişinin kendisi ile görüştüğü ididaları hakkında ise Bozdağ, şunları söyledi: "Bir savcı 2 tane yüksek yargıdan kişinin kendisine gelerek bir takım şeylerde bulunduğunu ifade etti. Bu ifade başbakanımız tarafından bizzat iftira olarak nitelendirildi,yalanlandı. Daha sonra da ima edilen isim verilmeden de ifade edilen isimler sayın Nihat Ömeroğlu hemde Cirit tarafından böyle bir şey olmadığı açıkça ifade edildi. Mesela orada diyorki, 'İddia ettiği hususular bir araya geldiğimizde hiçbir zaman konuşulmamıştır.Tekrar ediyorum,başbakan tarafından görevlendirilmem tehdit etmem soruşturmayı kapatmam asla söz konusu değildir diye bunları tekzip etmişlerdir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567459.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567459.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e71a997aac04a59913d79709c4d481af7ab705d3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567459.txt @@ -0,0 +1 @@ +'AKP engellilerin hakkını gasp etti'. Cengiz Aldemir/ CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, 538 engelli vatandaşın kamu kurumlarında çalıştırılması gerekirken bu vatandaşlara kamuda  kadro tahsis edildiği halde çalıştırılmamasını engelli vatandaşların haklarının gasp edilmesi olarak değerlendirdi. Aylin Nazlıaka konu ile ilgili olarak eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'e ... Cengiz Aldemir/ CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, 538 engelli vatandaşın kamu kurumlarında çalıştırılması gerekirken bu vatandaşlara kamuda  kadro tahsis edildiği halde çalıştırılmamasını engelli vatandaşların haklarının gasp edilmesi olarak değerlendirdi. Aylin Nazlıaka konu ile ilgili olarak eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'e engelli kadro sayısını, kadrolara neden atama yapılmadığını ve ne zaman yapılacağı sorusuna gelen yanıtta," Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında 46, Emniyet Genel Müdürlüğünde 538, Jandarma Genel Komutanlığında 2, Sahil Güvenlik Komutanlığında 2 kadro boş bulunmaktadır. gerekli çalışmalar yapılmaktadır "deniliyor. Engelli vatandaşlara hak ettiği kadroyu çok görüyor İçişleri Bakanlığından gelen yanıta tepki gösteren Nazlıaka "Devlet Memurları Kanunu'nun 53 üncü maddesi açık; bu maddeye göre kamu kurum ve kuruluşları çalıştırdıkları personele ait kadrolarda yüzde 3 oranında engelli çalıştırmak zorundadır. Peki kamu kurumları ne yapıyor? Bu kadroları doldurmuyor, boş bırakıyor. Hangi gerekçeyle boş bırakıyor bilinmiyor. Kurumlar bu kadroları kullanmayarak hem kanunun gereğini yerine getirmiyor, görevini ihmal ediyor hem de bu kadrolarda çalıştırılması gereken 538 engelli vatandaşımızın hakkını gasp ediyor. Bu tablo AKP iktidarının engelli vatandaşlara bakış açısının somut bir örneğidir. İktidardakiler mahdumlarına ve yandaşlarına ayakkabı kutularıyla paralar aktarırken engelli vatandaşlara hak ettiği kadroyu çok görüyor. Bu hak yemenin, bu yok saymanın bedelini elbette sandıkta ödeyeceklerdir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567486.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567486.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f90bea9e87f5d96c6a76ec937dbc99e85c910905 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567486.txt @@ -0,0 +1 @@ +Polise operasyon misillemesi: Kasko poliçeniz iptal. İZMİR'de 7 ocak günü, 'İmbat Dalgası' adıyla Liman İşletmesi'ne yönelik düzenlenen 14 kişinin tutuklandığı rüşvet ve yolsuzluk operasyon unudan bir gün sonra, İstanbul merkezli 17 Aralık operasyonunda genel müdürü tutuklanan Halk Bankası'nın şirketlerinden Halk Sigorta A.Ş. tarafından ilginç bir karar ... İZMİR'de 7 ocak günü, 'İmbat Dalgası' adıyla Liman İşletmesi'ne yönelik düzenlenen 14 kişinin tutuklandığı rüşvet ve yolsuzluk operasyon unudan bir gün sonra, İstanbul merkezli 17 Aralık operasyonunda genel müdürü tutuklanan Halk Bankası'nın şirketlerinden Halk Sigorta A.Ş. tarafından ilginç bir karar alındı. Operasyonu yapan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne ait 5 aracın kasko poliçeleri iptal edildi. Bu karar, yetkili sigorta acentesinin yazısıyla polise bildirildi. Yetkili acente, iptal kararında her türlü kanuni sorumluluğun, iptali gerçekleştiren Halk Sigorta Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu da yazısında belirtti. Geçen 7 Ocak Salı günü, İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadale Şube Müdürlüğü ekipleri, iki yıllık takibin ardından liman işletmelerine yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonu başlattı. İzmir, Ankara, İstanbul, Hatay ve Van illerinde eş zamanlı yapılan baskınlarda 28 kişi gözaltına alındı. Halen 9 kişinin arandığı operasyonla ilgili gözaltına alınan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım'ın bacanağı C.H.'ın da aralarında bulunduğu 14 kişi serbest bırakıldı, 14 şüpheli ise mahkemece tutuklandı. OPERASYONDAN BİR GÜN SONRA ŞOK KARAR Operasyonun gerçekleşmesinden bir gün sonra 8 Ocak Çarşamba günü, gözaltıları yapan İzmir Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne tebliğ edilen bir karar şaşkınlığa neden oldu. Halk Sigorta A.Ş.'nin yetkili acentesince gönderilen yazıda, şube bünyesinde bulunun 35 A 1511, 35 A 1516, 35 A 1707, 35 A 1775 ve 35 A 1801 plakalı polis araçlarının yaklaşık iki ay önce yenilenen kasko poliçelerinin, genel müdürlüğün talimatıyla iptal edildiği bildirildi. Sigorta acentesi yetkililerinin, kendilerine ulaşan emniyet yetkililerine, kararı genel müdürlüğün isteğiyle almak zorunda kaldıklarını, bundan da büyük üzüntü duyduklarını dile getirdikleri belirtildi. 'HER TÜRLÜ SORUMLULUK GENEL MÜDÜRLÜĞE AİT' Emniyet yetkililerinin kanuni haklarını aramak için resmi yazı istemeleri üzerine ise, aynı acenteden bu kez 09.01.2014 tarihli ıslak imzalı olarak şu yazı gönderildi: "İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube başkanlığına, Biriminiz sorumluluğunda bulunan 35 A 1511, 35 A 1516, 35 A 1707, 35 A 1775 ve 35 A 1801 plakalı araçların kasko poliçeleri, Halk Sigorta A.Ş. genel müdürlük talimatı ile 08.01.2014 tarihi itibariyle iptal edilmiştir. Bu poliçelerin iptalinden kaynaklanan her türlü hukuki ve kanuni sorumluluk Halk Sigorta A.Ş.'şe aittir. Saygılarımızla." POLİS YASAL YOLLARA BAŞVURACAK İstanbul merkezli olarak 17 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen yolsuzluk operasyonunda evinde ayakkabı kutularında paralar çıkan ve halen de tutuklu bulunan Sülayman Aslan'ın genel müdürlüğünü yaptığı Halk Bankası şirketlerinden Halk Sigota A.Ş.'nin aldığı bu karar, tartışma yarattı. Ayrıca kararın yine İzmir'deki yolsuzluk operasyonunu yapan birimin araçları için alınması, misilleme yapıldığı iddiaları gündeme getirdi. Emniyet yetkililerinin, bu iptal kararıyla ilgili olarak yasal yollara başvuracakları kaydedildi. Sigorta poliçe sözleşmelerinde cezai yaptırımı da öngören karşılıklı iptal maddelerinin bulunduğu belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567488.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567488.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..26aff1155a93b159471f4857dfb89630824676c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567488.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'de taban devrim yaptı. Almanya'da örgütlenmesini sürdüren CHP'de, ağır kalan üç eyaletin yönetimine karşı CHP'liler birleşti. Hessen, Saarland, Rheinland Pfalz CHP Birlikleri Derneği (e.V.), mevcut yönetimin üye kazandıramaması, kendi içlerinde bölünmesi ve karar alamaması üzerine, eyaletin çeşitli yerlerinden gelen CHP üye ve seçmenleri yeni ... Almanya'da örgütlenmesini sürdüren CHP'de, ağır kalan üç eyaletin yönetimine karşı CHP'liler birleşti. Hessen, Saarland, Rheinland Pfalz CHP Birlikleri Derneği (e.V.), mevcut yönetimin üye kazandıramaması, kendi içlerinde bölünmesi ve karar alamaması üzerine, eyaletin çeşitli yerlerinden gelen CHP üye ve seçmenleri yeni bir inisiyatif oluşturdu. 'ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYUYORUZ' Daha önce CHP'nin küskün olduğu isimler de, "Son yolsuzluk olayları, ülkemizin nereye gittiğini gösteriyor. Hep beraber elimizi taşın altına koyuyoruz" diyerek Frankfurt'ta yapılan toplantıda buluştu. Almanya'daki sosyal demokrat eğilimli tüm derneklerin yöneticileri, sol kesimin ileri gelenleri toplantıda buluşurken, önümüzdeki günlerde Almanya'da yapılacak etkinlikler ve seçmeni sandığa götürebilme eylemleri tartışıldı. Yeni oluşum, CHP'ye kısa süre içinde binlerce yeni üye kazandırmayı hedefliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567493.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567493.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f391ec8a50b707c906df28d382cef8527eafae87 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567493.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mancini'ye ilginç uyarı!. Fanatik'te yer alan habere göre; Albert Riera ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Bu sezon 25 maç oynaması halinde kontratı 1 yıl daha uzayacak olan ve 3.3 milyon Euro kazanmayı hak edecek olan İspanyol futbolcu, 15 maça daha çıkarsa ... Galatasaray'ın İspanyol oyuncusu için Roberto Mancini 'ye yönetimden çok ilginç bir uyarı geldi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567495.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567495.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1aa2bced872bcf239826631e5bbe75b5390b7e07 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567495.txt @@ -0,0 +1 @@ +İlker Başbuğ 'dan sitem. Ergenekon davası kapsamında yargılanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer'e konuştu. Başbuğ, "Madem herkes ÖYM'ler kalksın diyor, madem çoğunluk terör mahkemeleri kalksın diyor, uzun tutukluluktan rahatsız oluyor, o zaman yeniden yargılama yapılsın" dedi. İşte İlker Başbuğ'un verdiği ... Ergenekon davası kapsamında yargılanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer'e konuştu. Başbuğ, "Madem herkes ÖYM'ler kalksın diyor, madem çoğunluk terör mahkemeleri kalksın diyor, uzun tutukluluktan rahatsız oluyor, o zaman yeniden yargılama yapılsın" dedi. İşte İlker Başbuğ'un verdiği çarpıcı röportaj: "Sayın Metin Feyzioğlu'nun çalışmalarını takip ediyoruz. Bize göre gerçekçi. Çünkü görüyorsunuz yargı alanında olağanüstü bir dönemden geçiyor Türkiye. Olağanüstü şartları olağan tedbirlerle aşmak zor. Ancak olağanüstü tedbirlerle aşabilirsiniz. Meclis Başkanımız Cemil Çiçek bile 'Yargı bağımsızlığı öldü'dedikten sonra yargıyı, kaosu aşmak için olağanüstü tedbirler lazım. Madem herkes ÖYM'ler kalksın diyor, madem çoğunluk terör mahkemeleri kalksın diyor, uzun tutukluluktan rahatsız oluyor, o zaman yeniden yargılama yapılsın. Biz bu öneriyi çözüm olarak görüyor, koşulsuz destek veriyoruz." Başsavcı lehimize devreye girsin "Yeniden yargılamayı gerektiren o kadar çok delil var ki ortada. Yapılabilecek iki yöntem var. Ya Meclis yasa çıkaracak yeniden yargılama yapılacak ya da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı sanıklar lehine Dava Daireleri Genel Kurulu'na götürebilir. Yeniden yargılamaya karşı olanlar varsao zaman ikinci yol işlesin. Onun önünde yasal engel yok ki. Yeter ki artık herkesin kabul ettiği bu adaletsizliği giderelim." YENİDEN YARGILANMA HERKESİ KAPSAMALI ve Ergenekon davaları üzerinden yürüyen "yeniden yargılama" konusunun KCK yargılamalarını da kapsayıp kapsamaması konusunda ise şöyle düşünüyor: "Eğer yeniden yargılama olacaksa 'Bana olsun, ona olmasın' diyemeyiz. ÖYM'ler kalktığında bu antidemokratik mahkemelerin elindeki tüm dosyalar genel yargıya gitmelidir." TSK'YA SİTEM ETTİ Özellikle davasında birçok gözaltı ve tutuklama kararları Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı yaptığı 2008- 2010 döneminde gerçekleştirildi. O dönemki çıkışları nedeniyle oldukça eleştirilen Başbuğ, şu anda Orgeneral Necdet Özel komutasındaki Genelkurmay karagâhının son girişimlerini, yaptığı suç duyurusunu nasıl değerlendiriyor? "Bu süreçte biz bu olayın mağdurları olarak biraz yalnız bırakıldık. TSK'de bir silah arkadaşlığı vardır. Bu arkadaşlık üniforma giyince başlar, ölünce biter. Rütbe farkı yoktur. Önemli olan iyi günde ve zor günde birbirine destek vermektir. Bu aslında 'vefa' duygusudur. Burada olanlardan çoğu en az 30 yıl hizmet etmiş isimler. Benim hizmetim neredeyse 50 yıl. Bizler, silah arkadaşlığının gerektirdiği vefa davranışını muvazzaf ve emekli silah arkadaşlarımızdan göremedik maalesef. Moral destektir o. Kurumsal olarak onu verecek olan da Genelkurmay Başkanlığı'dır, Genelkurmay Başkanıdır." Gazeteci dayanışmasını kıskandık "Diğer kurumlara bakın. Medya mesela. Kendi içinden mağdur edilenlere muazzzam sahip çıktı. Çok takdir ediyorum. Gıpta ediyorum, hatta kıskanıyorum. Avukalar keza öyle. Barolar ortalığı ayağa kaldırıyor meslektaşları için. Ancak askerlere gelince çıt yok. Belki bunda bizim de zamanında hatalarımız olmuş olabilir diye düşünmeden edemiyorum. Yakın bir zamanda emekli Subaylar Derneği yeni yönetimi (emekli General Erdoğan Karakuş başkanlığında)... Arzu ettiğimiz bir şeydi. Bize moral verdi." Koca karargah gitti, insan konuşmaz mı? "Eğer iddianame çıktıktan sonra bir suç görmüyorsanız o zaman kanaatinizi de söyleyebilirsiniz. O dönem söylenecek söz yargıyı etkileme gibi yorumlanamaz. Ben mesela Saldıray Berk'le ilgili iddianameyi okudum. Toplam yarım sayfaydı. Yaptığı bir şey yoktu. Arkasından da çıktım 'Kefilim' dedim. Amirallere suikast iddianamesini okudum. Savcı bile bu iddiayı suçlamalar arasında saymamıştı. Çıkıp 'Ortada suç yok' dedim. Ama internet andıcında koskoca bir Genelkurmay karargâhı içeri alındık. Terör örgütü diye suçlanarak alındık. Bunun doğrusunu en iyi kim bilebilir? Genelkurmay karargâhı bilir. En azından insan çıkıp konuşmaz mı? Genelkurmay adına kimse gelmedi bize. Gelen arkadaşlyar, emekli olduktan sonra geldiler ancak." Suç duyurusu: Geç de olsa olumlu Başbuğ, TSK üst yönetimine karşı burukluğunu paylaştıktan sonra geçen günlerde yapılan resmi açıklama ve yapılan suç duyurusuna da değindi: "Ortada yüzlerce askeri ilgilendiren ciddi bir mağduriyet var mı? Var. O zaman geçmişe takılıp kalmak yerine, bu mağduriyetin nasıl giderileceğine yoğunlaşmak lazım. Şu mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasına katkısı olacaksa, geç kalınmış bile olsa olumlu bir merhaledir yapılan açıklama ve suç duyuruları." İstanbul'a göndermek doğru mu? "Tabii Genelkurmay'ın yaptığı suç duyurusunun Ankara'dan İstanbul'a gönderilmesi ne kadar doğrudur onun da tartışılması lazım. Bir kumpas kurulduysa zaten bu İstanbul'da o mahkemelerde kurulmadı mı? O zaman neden oraya gönderiliyor anlamış değiliz." 'Yolsuzluk dosyalarıyla takas düşüncemiz yok' Yeniden yargılama tartışmasına ve Ergenekon sanığı askerler nasıl bakıyor? İşte Başbuğ'un yaklaşımı: "Burada kimsenin yeniden yargılama olsun, ama karşılığında yolsuzluk örtülsün gibi bir 'takas' düşüncesi yok. Bir tarafta yolsuzluk iddiaları var. Bir tarafta 'paralel devlet', 'çete' vesaire. İkisinin de üzerinde durulması lazım. 'Kumpas sözü niye şimdi çıktı?' deniyor. Bunu tartışmanın anlamı yok. Aslında daha önce defalarca söylenen bir şey. Bu kumpas sonucu hâlâ yaşanan çok büyük mağduriyetler var. Tutukluluğu dört yılı geçen yüzlerce insan var. Önemli olan bu mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi." 'Af değil, Beraat istiyoruz' "Burada kimse af istemiyor. Ben beraat istiyorum. Adil yapılacak yargılama sonucu beraat istiyorum. Bireysel olarak benim zaten Yüce Divan'da yargılanmam lazım. Ama bunun ötesinde çok ciddi mağduriyetler var. Yapılacak bir düzenlemeyle yeniden tutuksuz yargılama yolu açılmalıdır. Bunu yapacak olan Meclis'tir. Orada dört siyasi parti var. Hepsi de uzun tutukluluğa karşı mı? Karşı. O zaman CMUK'ta tutuklamalarla ilgili düzenlemeyi yapabilirler. Adil bir yargılama süreç alacakıtr. Kamuoyu da uzun tutukluluğa karşıysa yeni bir düzenleme yapılmalıdır." Hastalar ve genç subaylara üzülüyoruz "Kendimizden çok burada hastalar var, onlara üzülüyoruz. Özelikle Prof. Fatih Hilmioğlu'nun derhal çıkarılması lazım. Sonra silah arkadaşımız emekli Korgeneral Doğan Temel var. Sağlam girdi, kanser oldu. Bir de tabii Balyoz'da Yargıtay'ın mahkûmiyet kararlarını onadığı genç subaylar var. Onlar emeklilik haklarını kazanamadılar. Aileleri perişan. Onlara çok üzülüyoruz." 'Gerçek, TÜBİTAK raporuyla çıkacak' Söz "kumpas"tan açılınca, Başbuğ'un bu konuda daha fazla söyleyecek sözü vardı: "Yargısıyla kolluk kuvvetiyle birlikte kuruldu. Bu kumpas yargı eliyle, kolluk kuvveti eliyle kuruldu. Bir de tabii içimizden birileri var. O olmadan zaten olamazdı." Danıştay saldırısı Ergenekon ile nasıl birleşti? İlk defa Başbakan'ın başdanışmanı tarafından dile getirilen "Orduya kurulan kumpas" konusunu aydınlatmak isteyenler için Başbuğ, Ergenekon ve Balyoz dava süreçleriyle ilgili 4 önemli olaya işaret etti: "Kumpas nedir diyenler yüzlerce delilin yanı sıra şu konulara özel dikkat göstermeli: 1. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet'i bombalama davalarının Ergenekon ile birleştirilmesi. Bunun mutlaka çözülmesi lazım. 2. Erzurum ve Kayseri'de, her ikisinin de ucu cemaate giden davalar, kumpasın TSK'ye bulaştırılması açısından önemliydi. 3. Levent Göktaş'ta çıktığı ileri sürülen 51 No'lu CD olayı var, Adli Emanet'te kırılınca polis çıkıp 'Yedeğini almıştık!' diyor. Yedekleme 31 Aralık 2008'de yapılmış. Ama CD'nin bulunma tarihi 7 Ocak 2009. Nasıl oluyor bu? İşte kumpas budur.. Gölcük'teki CD'yi tabii ki asker koydu "4. Gölcük'te donanma komutanlığında bulunan 5 No'lu CD'yi çok önemsiyorum. Ve suçluyorum da. Onu oraya kim koydu? Tabii ki asker koydu. İşte o bulunsa Ergenekon ve Balyoz olayı çözülür, kumpas ortaya çıkardı. Cumhuriyet'te geçen hafta yazıldı. O odanın sorumlusu subay tutuksuz yargılanırken kaçmış. O CD'nin nasıl konduğu önemli, çünkü Yargıtay'ın onama kararında çok etkili oldu. Herkes Balyoz'a 'yok' diyor. Ama mahkeme de 'Bak Gölcük'te senin kontrolündeki bölgede buldum' diyor. Donanma Komutanlığı bilirkişi raporunda o CD ile ilgili iddialar dikkate alınmadı." Gerçekler raporla çıkacak "Ergenekon ve Balyoz'da 5 No'lu CD için talebi kabul etmedi. Ama Poyrazköy davasına bakan mahkeme bunu TÜBİTAK'a ve hakikati ortaya koyarsa kumpas işte o zaman ortaya çıkacak" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567497.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567497.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07cc2d136a1cbeab164f9763a3713f0b8c4d4d80 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567497.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni komşudan sınırda toplu infaz. Reuters'a konuşan aktivistler, ölenlerden 100 kadarının El Kaide bağlantılı bir başka grup olan El Nusra Cephesi mensupları olduğunu, Ahrar el Şam örgütünden de kayıplar olduğunu söyledi. Adı açıklanmayan bir aktivist, "Çoğunluğu kafalarından vurulmuş 70 kadar ceset ele geçirildi ve Rakka'daki ... Reuters'a konuşan aktivistler, ölenlerden 100 kadarının El Kaide bağlantılı bir başka grup olan El Nusra Cephesi mensupları olduğunu, Ahrar el Şam örgütünden de kayıplar olduğunu söyledi. Adı açıklanmayan bir aktivist, "Çoğunluğu kafalarından vurulmuş 70 kadar ceset ele geçirildi ve Rakka'daki hastaneye gönderildi. İnfaz edilenlerin çoğu çatışmalar sırasında yaralanmıştı. El Nusra Cephesi ve Ahrar el Şam'ın ideolojik olarak IŞİD'e yakın olması durumu değiştirmedi" diye konuştu. EL KAİDE YİNE SINIRA DAYANDI IŞİD, önceki akşam Rakka'ya bağlı Tel Abyad kasabası ile sınır kapısını ele geçirmişti. Üç gün önce kuşattıkları Tel Abyad'da emniyet ve kaymakamlık binalarına ağır silahlarla saldıran IŞİD militanları, yoğun çatışmaların ardından sınır kapısındaki İslami Cephe'ye ait bayrağı indirmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567612.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567612.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f73681a118430b4fbe9b1cc3c29f1ef2f3ddd60 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567612.txt @@ -0,0 +1 @@ +28 Şubat Davası'nda gelişme. 28 Şubat Davası'nın firari sanığı emekli Korgeneral Erdoğan Öznal hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının kaldırılması kararlaştırıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Tayyar Köksal, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanık Erdoğan Öznal'ın avukatının, bu kararın kaldırılması talebiyle dilekçe verdiğini bildirdi. ... 28 Şubat Davası'nın firari sanığı emekli Korgeneral Erdoğan Öznal hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının kaldırılması kararlaştırıldı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Tayyar Köksal, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanık Erdoğan Öznal'ın avukatının, bu kararın kaldırılması talebiyle dilekçe verdiğini bildirdi. İsteme ilişkin görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, mahkemece diğer sanıklar hakkında verilen kararlar gözetilerek, Öznal hakkında verilen yoklukta tutuklama kararının kaldırılmasını istedi. Mahkeme Başkanı Köksal, heyetin müzakeresinin ardından ara kararları açıkladı. Buna göre, sanıklardan Necdet Batıran, Mustafa Köseoğlu, İsmail Hakkı Önder ve Ahmet Nazmi Solmaz'ın duruşmalardan vareste tutulmasına, Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığından, 13 Mart 1997 tarihli Bakanlar Kurulu kararları ile 14 Mart 1997 tarihinde yayımlanan Başbakanlık genelgesinin suretlerinin istenmesine karar verildi. TBMM'den 54. Hükümet üyelerinin adresleri ile hükümeti oluşturan RP ve DYP milletvekillerinden istifa edenlerin güncel adres bilgilerini soracak olan mahkeme, sanıklardan Erdoğan Öznal hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının, "dosyanın geldiği aşama, diğer tutuklu sanıklarla ilgili verilen kararlar ve sanık avukatının talebini" dikkate alarak kaldırılmasını kararlaştırdı. Genelkurmay Başkanlığı ve MGK Genel Sekreterliğine ayrı ayrı müzekkere yazılarak, "başka yer ve tarihlerde başka kişi ve kurumlara yapılan sunumların metinleri bulunduğu halde, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısında sanıklardan Fevzi Türkeri tarafından yapıldığı belirtilen irtica ile ilgili sunumunun metninin neden bulunmadığının araştırılarak, bu metnin arşivlere alınıp alınmadığı, alınmış ve imha edilmiş ise imha tutanaklarının bulunup bulunmadığı" konularında bilgi istenecek. Genelkurmay Başkanlığına, müşteki Tamer Tatar tarafından savcılığa verilen CD'ler ile ilgili soruşturmanın akıbetinin sorulması kararlaştırılarak, duruşma yarın 09.30'a ertelendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567644.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567644.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e3759af8be130c1da7ab873139ce44073ac05963 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567644.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'den 'tartışmalı HSYK maddeleri'nde geri adım!. TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK'nın yapısını değiştiren yasa teklifinin görüşmeleri sürüyor. AKP, komisyona vereceği değişiklik önergesiyle; muhalefet partileri ve hukukçular tarafından en çok eleştirilen, 'tartışmalı HSYK maddeleri'nde maddede değişikliğe gitmeyi planlıyor. AKP'li komisyon üyelerince hazırlanacak önergeyle; hakim ve savcılarla ilgili soruşturma ... TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK'nın yapısını değiştiren yasa teklifinin görüşmeleri sürüyor. AKP, komisyona vereceği değişiklik önergesiyle; muhalefet partileri ve hukukçular tarafından en çok eleştirilen, 'tartışmalı HSYK maddeleri'nde maddede değişikliğe gitmeyi planlıyor. AKP'li komisyon üyelerince hazırlanacak önergeyle; hakim ve savcılarla ilgili soruşturma iznini düzenleyen maddede yumuşamaya gidilecek. Soruşturma açılmasında yine bakan yetkili olurken, disiplin cezalarında ise nihayi kararı kurul verecek. İŞTE ANAYASA'YA AYKIRI OLDUĞU İDDİA EDİLEN MADDELER Adalet komisyonlarının yeniden şekillendirilmesini içeren teklifin 4 ve 25. maddeleri yargı bağımsızlığına, soruşturmaların gizliliği prensibine, yürümekte olan dava ve soruşturmaların yürütmenin müdahalesine açık hale getirilmesi suretiyle Anayasa'nın 159. maddesine aykırı. Teftiş Kurulu'nun yapısının yeniden oluşturulmasını düzenleyen 27, 35 ve 36. maddeleri Teftiş Kurulu'nu tamamen bakana bağlamak suretiyle hakim bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerini ihlal ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567646.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567646.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a0986540e1f6daac1c43cf1dd5df50837fdd86a4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567646.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esra Erol ağlaya ağlaya yayın yaptı. Cuma günü geçirdiği ani rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılan Esra Erol, 15 haftalık bebeğini kaybetmişti. Bir kız bebek annesi olmaya hazırlanırken sarsılan ünlü sunucu bugün ekrana ağlayarak döndü. Esra Erol programının bu kez açılışını şarkılı türkülü yapmadı. Daha öncekilerin aksine sadece ... Cuma günü geçirdiği ani rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılan Esra Erol, 15 haftalık bebeğini kaybetmişti. Bir kız bebek annesi olmaya hazırlanırken sarsılan ünlü sunucu bugün ekrana ağlayarak döndü. Esra Erol programının bu kez açılışını şarkılı türkülü yapmadı. Daha öncekilerin aksine sadece jenerikle yayına başladı. AÇILIŞLA BİRLİKTE GÖZYAŞLARINA BOĞULDU Ünlü sunucu programın açılışındaki metin görüntüsünü kısa konuşmaya başlayınca kaybetti. Ağlayarak konuşan Esra Erol, bebeğini kaybetmesinin acısını "Rabbim bazı şeyleri nasip etseydi gerçekleşirdi. Allah hayırlı daha güzel haberleri paylaşmayı nasip etsin" dedi. "BÖYLESİ ÇOK ZOR" Gözlerinden yaşlar süzülen ve sesi boğuklaşan Esra Erol, hamileliğinin sona ermesinin kendisini çok sarstığını şöyle anlattı; -"Böylesi çok zor. Benim acım onlarca büyük acının yanında hiçbir şey kalır. Bunun çözümü sadece bende. Rabbimle benim aramdaki ilişkide. Bir an önce normala dönmek istedim. Üzüntülü olaylarda insanların sizi sarıp sarmalaması daha farklı. Güçlü müyüm değil miyim bilmiyorum ama güçlü olmak rolse güçlü olma rolu bana yakışan. Hemen normale döneceğiz. " NEDENİ TOPUKLU AYAKKABI MI? 4 aylık bebeğini kaybeden ünlü sunucunun programda topuklu giydiği için böyle bir sonuçla karşılaştığı iddiaları çıktı. Esra Erol bu iddiaya isyan etti ve şunları söyledi; -Topuklu giydi o yüzden oldu diyen var. Ben ilk bebeğimde Kapadokya'da balonlara binmiş biriyim. Rabbim öyle nasip etmişse gideceği varsa gider. Onu tutmamın imkanı yoktu. Belki ben çok isteğim için..." Son cümleden sonra Esra Erol yine gözleri dolu dolu olunca arkasını döndü ve sakinleşmeye çalıştı. Ünlü sunucu, "Allah dermansız dert vermesin. Allah hep hakkımızda hayırlı olanı nasip etsin" diyerek konuyu kapattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567648.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567648.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..965db41ff680498a04e48c0e72d93e2910353d27 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567648.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı Akkaş'tan suç duyurusu. İkinci yolsuzluk soruşturması elinden alınan Savcı Muammer Akkaş, yargı kararlarını uygulamadıkları gerekçesiyle İstanbul Valisi, Mali Şube Müdürü ve adli kolluğun sıralı amirleri hakkında suç duyurusu yaptı... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567735.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567735.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..017bcd3dfef423d717dc030ebc5efa65dd7bfce8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567735.txt @@ -0,0 +1 @@ +On Numara 13 Ocak 2014 çekilişi. On Numara 13 Ocak 2014, 597. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 3, 9, 15, 17, 21, 29, 32, 33, 34, 41, 42, 47, 49, 50, 54, 57, 59, 61, 67, 68, 77 ve 79 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567736.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567736.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..12301891a8328782e2a64a540ed23b79f3825431 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567736.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reha Muhtar'ın evine hırsız girdi. Türk televizyon tarinin en önemli isimlerinden biri hiç şüphesiz Reha Muhtar. Halen Vatan gazetesinde yazan Muhtar, 5. kez hırsızlık mağduru oldu. DAHA ÖNCE DE DEFALARCA SOYULDU 7 yıl önce evine giren hırsızlar, pantolonunun cebindeki para ve kredi kartları ile 2 ... Türk televizyon tarinin en önemli isimlerinden biri hiç şüphesiz Reha Muhtar. Halen Vatan gazetesinde yazan Muhtar, 5. kez hırsızlık mağduru oldu. DAHA ÖNCE DE DEFALARCA SOYULDU 7 yıl önce evine giren hırsızlar, pantolonunun cebindeki para ve kredi kartları ile 2 cep telefonunu çalmışlardı Muhtar'ın. Bundan bir yıl sonra bir grup hırsız otomobilinin arka sağ camını kırmış ve aracın içinde anılarını yazdığı diz üstü bilgisayarını çalmıştı. Üç yıl önce ise evine giren hırsız otomobilinin anahtarını almış; Muhtar, hırsız ayağına değince uyanmış ancak soyguncuyu kovalamak yerine çocuklarının durumuna bakmak isteyince hırsız kaçmış gitmişti. 2011'de ise Muhtar'ın çalışma bürosuna giren iki hırsız iki laptop bilgisayarı ve Muhtar'ın el kamerasını çalmışlardı. GÜPEGÜNDÜZ KASAYI GÖTÜRDÜLER Reha Muhtar'ın şanssızlığı aynen devam ediyor. Dün güneşli bir İstanbul gününü çocukları ile birlikte geçiren Reha Muhtar'ın Baltalimanı'ndaki evine dönmesi ile dünyası karardı. Ünlü televizyoncunun evindeki duvara monte edilmiş kasa içindekiler ile birlikte kimliği belirsiz hırsızlarca çalınmıştı. Reha Muhtar olaydan sonra şöyle konuştu: "Çok şaşkınım. Kasayı gündüz vakti duvardan söküp götürmüşler. İçinde para da vardı ama para önemli değil. Pasaportum da kasadaydı. Üstelik gitmeyi planladığım ülkeler için alınmış vizelerim de vardı. Belgelerim gitti. Sadece pasaport değil, evraklarım da kasanın içindeydi. Hatta kendimi korumak için aldığım silah da... Tek kelimeyle şok yaşadım." (Gazeteciler) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567738.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567738.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..82f858d701bd4fcebe3b9d8df958c9a42e4b331b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567738.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT o ses kaydını inceliyor. Paris'te üç PKK'lı kadının öldürüldüğü cinayette, tetikçi Ömer Güney'in iki MİT mensubu ile yaptığı cinayet planının anlatıldığı iddia edilen bir ses kaydı yayımlandı. Edinilen bilgilere göre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), ses kaydı ile ilgili inceleme başlattı. Ses kaydı paylaşım sitesi ... Paris'te üç PKK'lı kadının öldürüldüğü cinayette, tetikçi Ömer Güney'in iki MİT mensubu ile yaptığı cinayet planının anlatıldığı iddia edilen bir ses kaydı yayımlandı. Edinilen bilgilere göre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), ses kaydı ile ilgili inceleme başlattı. Ses kaydı paylaşım sitesi Youtube'da yayınlandı. Güney'in "Bana bir şey olursa bu bandı yayınlayın" diye MİT'çilerle yaptığı bir toplantının ses kaydını arkadaşına verdiği iddia ediliyor. Ömer Güney'in yakını videonun girişinde şunları söylüyor: "Ben Fransa /Paris'te üç kadını öldüren Ömer Güney'ın yakınıyım. Paris'te Ömer 17 Ocak'ta tutuklandı. Ömer, tutuklanmadan önce bana verdiği bilgi ve belgeleri başıma bir iş gelirse bunları açıklarsın diyerek verdi. Ömer Paris'te öldürdüğü üç kadının, öldürme talimatlarını MİT'ten almış. Esas hedefi Sakine Cansız'mış. Diğerlerini eylem sırasında orada bulunduklarından dolayı öldürmek zorunda kalmış. Eylemden önce defalarcaTürkiye 'ye giderek MİT'çilerle bir araya gelip eylemi planlamışlar. Fransa'dan Türkiye'ye gelip giderken uçak biletlerini MİT'çiler almış. Öldürmek için kullandığı silahı ve diğer şeylerini almak için parayı Ömer'e MİT'çiler vermiş. MİT'çilerlerle yapmış olduğu bir toplantının ses kaydını almış. Bu kaydın bazı yerlerini başına bir iş gelirse bunları saklamam ve gerektiğinde yayınlamam için bana verdi. Ömer'i hapiste kimse arayıp sormuyormuş. MİT'çiler Ömer'i kullanmışlar. Ömer'in benden istediği bunlardı. Hepsini yazdım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567741.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567741.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..77d0eee7092ccb0ce62579a6350286471648ad4a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_13/2567741.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ'dan Bilal Erdoğan açıklaması. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Eğer sayın başbakanın veya bizim savcıları durdurma, talimat verme yetkimiz olmuş olsa, bugün eleştiri konusu edilen konuların hiç birisi Türkiye'nin gündemine gelmezdi" dedi. BİLAL ERDOĞAN KONUSU Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda sayın Bilal Erdoğan ile ... Adalet Bakanı , "Eğer sayın başbakanın veya bizim savcıları durdurma, talimat verme yetkimiz olmuş olsa, bugün eleştiri konusu edilen konuların hiç birisi Türkiye'nin gündemine gelmezdi" dedi. BİLAL ERDOĞAN KONUSU Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda sayın Bilal Erdoğan ile ilgili bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Dosyanın içinde ne var ne yok kimse bilmiyor. Bir takım gazete, televizyon ve internet sitelerinde çıkan doğruluğu, eğriliği tartışmalı haberler üzerine sanki bunlar dosyanın içerisinde varmış gibi değerlendirmeler yapılıyor. Ben isterdim ki herkes şikayet ettiği geçmişten konuları da dikkate almak suretiyle bunlar yapıldı, biz zarar gördük, sıkıntı çektik başkalarına yapılmasın masumiyet ilkesi diyorum ben. Çünkü Anayasa 18 ve 38'nci maddede bir sıkıntı var. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlanamaz diyor masumiyet ilkesi de tam koymuyor. Halbuki suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar herkes masumdur. Böyle dendiğinde daha net olur. Hükmen sabit olduğu zaman o zaman kişiler hakkında bir kanaat sahibi oluruz. Ama mahkemelerin yerine geçerek burada kanaat serdedilmesi fevkalade yanlıştır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567768.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567768.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7789843fffbf188c8ac5ac3ef715cd7750de87de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567768.txt @@ -0,0 +1 @@ +Turgay Ciner Fethullah Gülen'e mesaj gönderdi mi?. ABD'de yaşayan ve bu günlerde AKP iktidarının hedefindeki tek kişi olan Fethullah Gülen'in yaptığı birçok telefon görüşmesi, soundcloud.com adlı sitede "ahmerdemir999″ rumuzlu biri tarafından yayınlandı. İnternete yüklenen ve kısa sürede haber sitelerinde yer alan telefon görüşmelerinden biri de Habertürk gazetesi ... ABD'de yaşayan ve bu günlerde AKP iktidarının hedefindeki tek kişi olan Fethullah Gülen'in yaptığı birçok telefon görüşmesi, soundcloud.com adlı sitede "ahmerdemir999″ rumuzlu biri tarafından yayınlandı. İnternete yüklenen ve kısa sürede haber sitelerinde yer alan telefon görüşmelerinden biri de Habertürk gazetesi sahibi Turgay Ciner ile ilgili. "Kasım 2013 FG Turgay Ciner Ve Ali Sabancıya Talimat" başlığıyla yüklenen görüşmede; Gülen'le konuşan kişi, Habertürk'ün sahibi Turgay Ciner'e uğradıklarını, Cemaat aleyhine yazı yazacak bir yazar ile ilgili görüştüklerini söylüyor. Turgay Ciner'in de kendilerine "Bu gazetede aleyhinize hiç bir şey çıkamaz. Hepsi bunların hizmet müessesesi. Büyüğümüzün aleyhinde de ben burada bir şey çıkarmam" dediğini aktarıyor. Gülen de buna "Çok iyi, Allah razı olsun" diyerek karşılık veriyor. ersan hürriyetin neden iktidar tarafından kırmızı kalem çekildiği anlaşıldı.. The Turk Allah razı olur mu haşa ben bilemem ama sizin topunuza millet razı gelmeyecek. Ve unutmayınız ki Yaradan demiş ki bana kul hakkı ile gelmeyiniz. Kulum affetmez ise ben hiç affetmem. %50 yi çıkarsak en az 35 milyonun ahı var üzerinizde. Bu dünyada yaptıklarınızın bedelini rabbim fitil fitil getirsin acıları sadece sizden değil yedi sülalenizden çıksın... cbuddy Yozlaşmanın bu kadarı olmaz artık.Gazetecei lehte alehte ne bulursa eğer gerçek ise yazması gerekir.Adamların verdiği beyanata bakın...Rezalet artık alenen ortada...KOYUNLARRRR KORFEZKARTALI Bir Beşiktaşlı olarak bu suratsiz adami hic sevmemistim zaten yüzünde meymenet yok. stah Yol dediğin yol gibi Ulaşmalı bir yere Biz dön baba dönelim Geliyoz aynı yere *** Bu döngü kısır döngü Başı varda sonu yok Dönüyom dönemiyom Sonunda bir cıgış yok ** Bindik Bi Alamete Gedeyoz Gıyamete ** Yerel ve genel seçim Seçin bakalım seçin Ki dön baba dönelim Aynı yere gelelim ** Çete çeteye çatmış Çete çete içinde Battık buruna kadar Cafer getir peçete ** Bindik Bi Alamete Gedeyoz Gıyamete \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567770.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567770.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e28e9e4a75269edbf78191f453636dc7b4843b61 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567770.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethullah Gülen'in telefon görüşmeleri sızdırıldı. Fethullah Gülen'in işadamları, Başbakan Erdoğan ve medya patronları hakkındaki telefon konuşmaları, soundcloud.com adlı sitede "ahmerdemir999″ rumuzuyla yayınlandı. Dinlemelerin Türkiye merkezli olduğu sanılıyor. KOÇ'A BİR ŞEY YAPAMAZLAR İşadamı Mustafa Koç'la ilgili yapılan görüşmede; Fethullah Gülen, kendisini arayan kişiye Koç'a yapılan vergi ... Fethullah Gülen'in işadamları, Başbakan Erdoğan ve medya patronları hakkındaki telefon konuşmaları, soundcloud.com adlı sitede "ahmerdemir999″ rumuzuyla yayınlandı. Dinlemelerin Türkiye merkezli olduğu sanılıyor. KOÇ'A BİR ŞEY YAPAMAZLAR İşadamı Mustafa Koç'la ilgili yapılan görüşmede; Fethullah Gülen, kendisini arayan kişiye Koç'a yapılan vergi denetimleri ile ilgili "Bir şey yapamazlar" diyor ve temaslarla ilgili "büyük patron bilmesin" ifadesini kullanıyor. Bu görüşme dışında  "Kasım 2013 FG Turgay Ciner Ve Ali Sabancıya Talimat, Ekim 2013 FG Mustafa Koç, Takip - Sponsor - TUSKON, Aralık 2013 FG Bank Asya Talimatı/ BDDK'da adamlarımız var, FG Thy Para Çekmesi" başlıkları ile diğer telefon görüşmeleri de internete yüklendi. THY VE GÜLERCE'NİN YAZISI Telefon kayıtlarından "FG THY Para Çekmesi" adı ile yüklenende; arayan kişi ile Fethullah Gülen arasındaki konuşmada; Cemaat'in bankası Bank Asya konuşuluyor. THY'nin paralarını çekmesinden endişelenildiği belirtiliyor.  Arayan kişi, Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'nin 24 Aralık 2013 tarihli 'hükümete ateşkes için 3 şart" yazısını soruyor. Ve bu yazıdan haberi olup olmadığını soruyor.  Gülen "Önemli değil, haberim yok" diyor. "BOŞBAKAN" SÖZÜNE CEVAP YOK "Aralık 2013 FG Bank Asya Talimatı/ BDDK'da adamlarımız var" başlığıyla sızdırılan bir diğer konuşmada ise Osman adlı biri Başbakan Erdoğan için "Boşbakan" diyor. Konuşmada Fethullah Gülen'in "10 büyük işadamının 300 milyon TL kadar mevduatı Bank Asya'ya getirmesi" önerisi anlatılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567772.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567772.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6d4dbe462edec2656667d155649209f94590ac62 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567772.txt @@ -0,0 +1 @@ +Melih Gökçek'in twitter oyunu deşifre oldu. Kızıl hackerlar olarak bilinen RedHack, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanlarına talimatla sahte Twitter hesapları açtırdığını gösteren bir yazışma yayınladı. İddiaya göre çalışanlar açtıkları çok sayıda sahte hesaptan Melih Gökçek lehine tweet atmak için yönlendiriliyor. Redhack Twitter'dan "Melih'in manipülatörleri Ankara EGO'da iş ... Kızıl hackerlar olarak bilinen RedHack, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanlarına talimatla sahte Twitter hesapları açtırdığını gösteren bir yazışma yayınladı. İddiaya göre çalışanlar açtıkları çok sayıda sahte hesaptan Melih Gökçek lehine tweet atmak için yönlendiriliyor. Redhack Twitter'dan "Melih'in manipülatörleri Ankara EGO'da iş başında. Belediye çalışanları fake hesap açmakla görevlendirilmiş." diye yazdı ve sözkonusu yazışmayı paylaştı. Paylaşılan belgede bir çalışanın "Ben bu akşam yokum. Söylediğiniz gibi 20 tane twitter hesabı açtım. Bende olan hesaplardan yolda atmaya devam edeceğim inşallah kolay gelsin" şeklindeki yazışması yer alıyor. Redhack açılan adreslerin şifresini de yayınladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567774.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567774.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d90d4e86241529538ddd3c445233fa5965292b8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567774.txt @@ -0,0 +1 @@ +TUSKON da Erdoğan'a kılıcı çekti. Cemaatin işadamlarının oluşturduğu bir oluşum olan TUSKON, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını ve işleyişini değiştirmeyi öngören düzenlemeye tepki göstererek, düzenlemenin "2010 Referandumu'nda milletin ortaya koyduğu iradeye saygısızlık ve vefasızlık" olacağını dile getirdi. Konuyla ilgili olarak TUSKON'dan yapılan açıklamada ... Cemaatin işadamlarının oluşturduğu bir oluşum olan TUSKON, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını ve işleyişini değiştirmeyi öngören düzenlemeye tepki göstererek, düzenlemenin "2010 Referandumu'nda milletin ortaya koyduğu iradeye saygısızlık ve vefasızlık" olacağını dile getirdi. Konuyla ilgili olarak TUSKON'dan yapılan açıklamada şöyle denildi: "Son dönemde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ve sonrasında yaşananları dikkatle takip etmekteyiz. Benzer durumlarda nasıl reaksiyon verilmesi gerektiğine dair Türk ve İslam tarihindeki örnekler hepimizin malumudur. Ayrıca son bir ay içerisinde dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde yaşanan yolsuzluk soruşturmaları ve yolsuzluklara karıştığı iddia edilenlerin, ülke üst yöneticilerinin, yasama, yargı ve yürütme erklerinin, ülke medyasının ve kamuoyunun aldıkları tavırları ibret ve gıpta ile izlemekteyiz. Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve hukuk karşısında herkesin eşit olması gibi hukuk devleti olmanın temel ilkeleri bütün siyasi görüşler için vazgeçilmezdir. Ülkemizde ise, yaşanan süreçte adli kovuşturma ve yargılamada yakınları bulunanların kovuşturmayı yapan emniyet ve yargı mensuplarını görevlerinden aldıklarını ve bunu ülke çapında bir personel ve bürokrat kıyımına dönüştürdüklerini büyük bir şaşkınlıkla gözlemlemekteyiz. Bu açıklamaya sebep teşkil eden son gelişmede ise TBMM'ye sevk edilen bir yasa tasarısı ile zaten ağır ithamlar ve basın yoluyla baskı altında tutulan yargı mensuplarının, hukuki tarafsızlığını ve bağımsızlığını imkansız hale getirecek, atama ve soruşturmalarını tümüyle Adalet Bakanı'na bağlayacak bir düzenlemenin getirilmeye çalışılmaktadır. Hükümetin bir önceki Adalet Bakanı'nın yurtiçi ve yurt dışında her zeminde büyük bir gururla anlattığı gibi, AB normları ve Venedik Kriterlerine uygun bir şekilde HSYK, 2010'da yapılan referandum sonucunda milletimizin yüzde 58 evet oyu ile daha bağımsız hale getirilmişti. Hal böyleyken HSYK üyeleri ve ülkemizin önde gelen hukukçuları tarafından yargının yürütmeye bağlanması anlamına geldiği için Anayasa'ya aykırı olduğu ifade edilen bir yasal düzenleme ile HSYK'nın yapısının ve işleyişinin değiştirilmesine karşı olduğumuzu açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Yapılmak istenilen değişikliklerin 2010 yılında milletimizin ortaya koymuş olduğu iradeye saygısızlık ve vefasızlık olacağını kamuoyuyla paylaşıyoruz. Yaşadığımız bu süreç kısa ve orta vadede ulusal ve uluslararası arenada çok ağır ekonomik ve ticari maliyetler getirecektir. Büyüme ve gelişme için hem yurtdışından doğrudan yatırıma, hem de yurtdışından finansman bulmaya ihtiyacı olan Türk ekonomisinin, yurt dışında 'öngörülebilir bir hukuk devletinden', 'bir gecede değiştirilebilen sözde kanunlar ülkesine' dönüşen ülke algısı nedeniyle ciddi bir güven, finansman ve yatırımcı kaybına uğrayacağı endişesini taşıyoruz. Hem emniyet teşkilatında hem de yargıda yapılmaya çalışılan değişikliklerin, aslında yargılamaya konu olan şahısların masumiyet karinelerine zarar verdiği ve daha en baştan suçlularmış gibi bir algı oluşturduğunu da unutmamalıyız. Herkesi devletimizin ve ülkemizin geleceğini muhafaza etmek için adalete ve hukukun üstünlüğüne saygılı olmaya ve yargının bağımsızlığını zedeleyecek adımlar atmamaya davet ediyoruz. Erklerin işleyişinde büyük bir sıkıntıyı ortaya çıkaran ve devletimizin geleceğini tehdit eden bu hususta başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Meclis Başkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Muhalefet Liderleri olmak üzere tüm sorumluları göreve davet ediyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567775.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567775.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5bd1a0572ac784930f0a5ded55244a5f5e034b74 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567775.txt @@ -0,0 +1 @@ +7 işadamının mallarına koyulan tedbir kararı kalktı. 25 Aralık'ta başlatılan ikinci soruşturma dalgası çerçevesinde 7 işadamının ve 2 şirketin mallarına tedbir konma kararı verilmişti. 'Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nun 2. Dalgasında 7 işadamı ve 2 şirketin mal varlıklarına konan tedbir, soruşturmayı devralan savcılar tarafından kaldırıldı. Hürriyet'ten Fatma Aksu'nun ... 25 Aralık'ta başlatılan ikinci soruşturma dalgası çerçevesinde 7 işadamının ve 2 şirketin mallarına tedbir konma kararı verilmişti. 'Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nun 2. Dalgasında 7 işadamı ve 2 şirketin mal varlıklarına konan tedbir, soruşturmayı devralan savcılar tarafından kaldırıldı. Hürriyet'ten Fatma Aksu'nun haberine göre, 25 Aralık'ta başlayan ikinci dalga operasyon çerçevesinde, savcının işadamlarının mallarına tedbir koyulan Sabah gazetesini satın alan Kalyon Grubu'na ait Zirve Holding'in sahibi Ömer Faruk Kalyoncu, Bosphorus 360'ın sahibi Cengiz Aktürk, Abdullah Tivnikli, Mustafa Latif Topbaş, Cemal Kalyoncu, Mehmet Cengiz ve Üsame Kutub  Cengiz Aktürk'ün mallarına tedbir kararı kalktı.  EL KOYMA KARARI HANGİ MALLARI KAPSIYORDU * Tüm bankalarda bulunan her türlü TL ve döviz cinsi hesapları. * Bono, tahvil, yatırım enstrümanı ve kiralık kasaları. * Gayrimenkulleri ve taşınmazları. * Kara, deniz ve hava ulaşım araçları. * Merkezi kayıt kuruluşlarında bulunan hak ve alacakları. * Üzerlerine kayıtlı ve hisse sahibi oldukları tüm şirket ortaklıkları. * Sermaye piyasasında işlem gören tüm hisseleri. * Sigorta şirketlerinde bulunan hak ve alacakları. KİM NE YAPIYOR? Mal varlıklarına tedbir konulduğu iddia edilen işadamlarından Mustafa Latif Topbaş BİM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, Cemal Kalyoncu Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı, Ömer Faruk Kalyoncu Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu üyesi , Mehmet Cengiz Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Abdullah Tivnikli de Türk Telekom ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. 6 MİLYAR DOLARLIK CİROYU YÖNETİYOR Rizeli işadamı Mehmet Cengiz, 1980'de altyapı, taahhüt işleriyle başladığı iş yaşamını 1990'larda turizm yatırımlarıyla devam etti. 2004 yılında da Eti Bakır A.Ş.'yi ardından Eti Alüminyum'u alarak madencilik sektörüne adım attı. Bugün inşaat, turizm, madencilik, enerji, sigorta ve havacılık sektörlerinde faaliyetlerini sürdürüyor. Mehmet Cengiz, Limak ve Kolin ortaklığı ile Akdeniz, Uludağ ve Çamlıbel elektrik dağıtım şirketinin de sahibi. Limak ve Kolin'in yanı sıra Kanyon ve MaPa ile birlikte 3. Havalimanı ihalesini de kazanmıştı. Yine üç ortak Akşam Gazetesi, SkyTürk360 ile radyo ve dergileri 60 milyon dolara alacaklarını açıklamış ancak daha sonra bundan vazgeçmişlerdi.Mehmet Cengiz ismi kamuoyunda en son özel jet alımıyla dikkat çekmişti. Dassault'un uzun mesafeleri duraksız uçabilen yeni modeli,  Falcon 5X isimli özel jetin Türkiye'den ilk müşterisi Mehmet Cengiz olmuştu. SABAH'I SATIN ALDI Mallarına el konulduğu iddia edilen işadamlarından Orhan Cemal Kalyoncu ve Ömer Faruk Kalyoncu son günlerde Sabah ve ATV'yi satın alarak gündeme gelmişti. Adını altyapı inşaatları ile duyuran Kalyon İnşaat'ın Taksim yayalaştırma projesi, Metrobüs ulaşım hattı, Mecidiyeköy katılımı Çağlayan Kavşağı Yol Yapımı Bakırköy Adliyesi Binası, 3. havalimanı projesi ve Ataköy Atık Su Arıtma Tesisi gibi projelerde imzası bulunuyor. Şirketin şimdiye kadar devletten aldığı ihaleler 100 milyar TL düzeyinde. BİM'İN KURUCU ORTAĞI Mustafa Latif Topbaş 1994 yılında BİM'in kurucu ortakları arasında yer aldı ve İdare Meclisi Başkan Vekili olarak görev üstlendi. 2005 yılından itibaren İdare Meclisi Başkanlığı, Ocak 2010'dan itibaren ise İcra Kurulu Başkanlığı görevlerini yürütüyor. 21 mağaza ile işe başlayan BİM'in bugün 3009 mağazası bulunuyor. 2005'te 1 milyar 673 milyon lira olan cirosu ise 2010'da 6 milyar 573 milyon liraya çıktı. ABDULLAH TİVNİKLİ: Eksim'in patronu Abdullah Tivnikli, Albaraka Türk'ün kuruluş sürecinde yer aldı. 1989'dan beri Kuveyt Türk Katılım Bankası'nda Yönetim Kurulu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev alan Tivnikli, halen Eksim Grubu'nda Murahhas Azalık, Türk Telekom'da da Yönetim Kurulu üyeliği görevleri var. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567776.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567776.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eed0674fee88c790f1fce6f1a1234d237e9f88d6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567776.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ronaldo gözyaşlarına hakim olamadı. 2013 yılının en iyi futbolcusuna verilen Altın Top ödülünü alan Cristiano Ronaldo göz yaşlarına hakim olamadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567827.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567827.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..90aafa864194da822f8b552a9f62ef7ddc0cbfc3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567827.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'den flaş HSYK kararı!. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, HSYK teklifi ile ilgili saat CHP'nin ardından MHP'yi ziyaret etti. MHP'den yapılan açıklamada AKP'nin HSYK değişikliği teklifinin reddedildiği açıklandı. sevgi biraz Dürüstlük pahalı mülktür. Ucuz insanlarda bulunmaz. humanist bır rejım, halkın adalete ınanmaz bır hale geldığı noktaya gelınce ,o rejım mahkum olmustur MONTESQUIEU barış BUNLAR HEP CE HA PE ZİHNİYETİ BASKIYI YİYİNCE TUTUŞTULAR YİNE BEĞENMEDİĞİN DIŞLADIĞIN BİR HALT OLMAZ DEDİĞİN MUHALEFETİN KAPSINA NİYE GİDİYORLAR ANLAMIŞ DEĞİLİM ....! Memet Zeki ateş Bu saatten sonra pilleri bitmiş köşeye sıkışmış güvenirliği olmayan kirli akp chp yi ikna ederse yazıklar olsun C.H.P.Ye bu yasayı çıkarmak faşizmin ilanıdır C.H.P bu yasaya öyle yada böyle katkı vermemelidir. f.özbek esasında soğuk kanlı olup olup bitenleri dışardan izleyip durum değerlendirmesi yapmakta fayda vardır. "vay efendim akp yolsuzluk yapmıştır" diye ortalara atılıp birilerinin taşeronluğunu bilmeden yapmayalım. evet yolsuzluk yapılmıştır. tayyip te karşı atakla cemaat yapılanmasını temizlemektedir. ne güzel işte bizler yıllardır bu yapılandırmadan şikayet etmiyormuyduk, akp temizliği yapsın öncelikle. sonra temizlik kısmı nasılsa onlara gelecek, sandıkta görüşürüz tayyip Mustafa Bilen Bekir Bozdag gibi tipler topluma kötü örnek oluyorlar. Adamlar caldilar yakalandilar. Sonrada adalete tecavüz ederken yakalandilar. Simdide birsey yokmus gibi siritiyorlar. Ne yüz var bunlarda? Yuh be.. Yuh be... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567829.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567829.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..72dfc08666bda5b49dde0b93bd1a2047256acc2d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567829.txt @@ -0,0 +1 @@ +El Kaide'den Barzani'ye suikast iddiası. Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Genel Sekreter Yardımcısı Berham Salih'e ait olan "Xendan" adlı internet sitesi, Suriye-Irak sınırına yakın bir bölgede Irak Şam İslam Devleti üyelerinin yaptığı bir toplantının kayıtlarına ulaşıldığını, toplantıda önemli mevkilerdeki bazı Kürt liderlere suikast düzenlemek için planlar ... Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) Genel Sekreter Yardımcısı Berham Salih'e ait olan "Xendan" adlı internet sitesi, Suriye-Irak sınırına yakın bir bölgede Irak Şam İslam Devleti üyelerinin yaptığı bir toplantının kayıtlarına ulaşıldığını, toplantıda önemli mevkilerdeki bazı Kürt liderlere suikast düzenlemek için planlar yapıldığını öne sürdü. Suikast listesinde, Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Başbakan Neçirvan Barzani, Peşmerge Gücü Komutanı Cebbar Yaver ve bazı üst düzey yetkililerin adlarının yer aldığı ve suikast düzenlenmesi planlanan kişilerin, "Irak Şam İslam Devleti üyelerine karşı düşmanca tavır takınanlar" olarak değerlendirildiği ifade edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567831.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567831.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5ad564485af0f89f7b73332e52d9a46d0626d25f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567831.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de şok istifalar!. Malatya İl Genel Meclisi'nin AKP'li üyeleri Battal Paşahan ve Hasan Hüseyin Şahin, 17 Aralık operasyonları sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle partilerinden istifa etti. Yazılanlardan Sözcü veya sorumlu tutulamaz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567834.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567834.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..39abe1502877380ca583f522e31ccb0317c4b7cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567834.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkan Şoray ameliyat oldu. Ameliyatı gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Yavuz, Laparoskopik yöntemle yapılan operasyon sonrası Türkan Şoray'la ilgili şu açıklamayı yaptı: "Sayın Türkan Şoray'ın sol böbrek üstü bezinde aşırı hormon salgılanmasına yol açan bir büyüme söz konusuydu. Tıp dilinde Cushing Sendromu ... Yeşilçam'ın Sultan lakaplı oyuncusu Türkan Şoray Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nde ameliyat edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567851.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567851.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f23e889718c1f6431a8d057fe2139705c34a678a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567851.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD ve İngiltere'den muhaliflere tehdit!. Adının açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir yetkili BBC'ye yaptığı açıklamada " ABD ve İngiltere, bize 'Cenevre'ye gitmelisiniz' diyor. Eğer Cenevre'ye gitmezsek, şimdiki gibi bizi desteklemeye devam etmeyeceklerini ve uluslararası toplum nezdinde saygınlık kaybedeceğimizi açıkça ifade ediyorlar" diye konuştu. Suriyeli yetkili, diğer ... Adının açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir yetkili BBC'ye yaptığı açıklamada " ABD ve İngiltere, bize 'Cenevre'ye gitmelisiniz' diyor. Eğer Cenevre'ye gitmezsek, şimdiki gibi bizi desteklemeye devam etmeyeceklerini ve uluslararası toplum nezdinde saygınlık kaybedeceğimizi açıkça ifade ediyorlar" diye konuştu. Suriyeli yetkili, diğer yabancı güçlerin ABD ve İngiltere kadar baskı yapmadığını belirtip "Fransa da gitmemizi istiyor ama 'Kararınız ne olursa olsun sizinleyiz' diyor. Suudi ve Türklerin duruşu da aynı. Bize 'Cenevre'ye gitmenizi tercih ederiz ama gitmezseniz ve işler yolunda gitmezse sizi terk etmeyeceğiz' diyorlar." dedi. 'BATI'NIN BAŞKA ALTERNATİFİ YOK' Ancak yetkili 'Batı'nın bizden başka alternatifi yok' tezini de savundu. Washington ve Londra'nın siyasi desteklerini çekmelerinin büyük bir fark yaratacağını teslim etse de, böyle bir tehdidin ne kadar muteber olduğu konusunda da soru işaretleri olduğunu vurguladı. Suriyeli kaynak, ılımlı bir muhalefetin olmaması durumunda Suriye'deki alternatiflerin yalnızca Esad hükümeti veya aşırı gruplar olacağını belirtip "Alternatif nedir? Bir tarafta kimyasal silah kullanan zalim bir diktatör var, diğer tarafta da El Kaide, bizimle muhatap olmazlarsa kiminle muhatap olacaklar?" dedi. SMDK'nın Cenevre-2 Konferansı'na katılma konusundaki kararını 17 Ocak'ta İstanbul 'da düzenlenecek toplantıyla vermesi bekleniyor. Son olarak dün ABD ve Rusya Suriye'de 'bölgesel ateşkes' olasılığı için görüşmeler yapmıştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Cenevre-2 hazırlıkları için Fransa'nın başkenti Paris'te bir araya gelirken, görüşmelere daha sonradan SMDK lideri Ahmed Carba da katıldı. Kerry, Suriye'de 'bölgesel ateşkes' için Rusya ile görüştüklerini söylerken, bunun ilk uygulanacağı yerin Halep olabileceğini belirtmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567883.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567883.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2d610371aee66826e606ed397ced2a234011604 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567883.txt @@ -0,0 +1 @@ +Narin Korkmaz'ın babası: 'Benim çocuğumu asın'. İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, suç örgütü ele başı olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan iş adamı Bilgin Özkaynak'ın da aralarında ... İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, suç örgütü ele başı olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan iş adamı Bilgin Özkaynak'ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve az sayıda avukat katıldı. "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan Narin Korkmaz'ın babası Atilla Korkmaz duruşmada ifade verdi. Kızının üniversiteyi kazanınca Denizli'ye gittiğini, 2012 yılında bir akşam evlerine polislerin gelerek arama yaptıklarını belirten Atilla Korkmaz, polislerin üst kata diğer kızı Sümeyra'nın kaldığı evin mutfağında bir takım dijital materyaller ve harici bellek bulduklarını söylediklerini, bunu tutanağa geçirdiklerini anlattı. Evde kısa süre önce temizlik yaptırdıklarını ve dijital materyallere rastlamadıklarını, fakat Narin Korkmaz'ın arkadaşlarının sıkça eve gelip gittiğini, bu kişiler tarafından da konulmuş olabileceğini öne süren Atilla Korkmaz, "Benim çocuğum gerçekten suçluysa, benim çocuğuma beygir suçlularına verilen cezayı vermeyin, benim çocuğumu asın. Ölüsü olan bir gün alır, delisi olan her gün alır" diye konuştu. Söz alan sanık Narin Korkmaz, kardeşinin kaldığı evi daha önceden kendisinin kullandığını, Denizli'ye gittiği zaman eşyalarını bir odaya depoladığını belirterek, materyallerin odasında değil mutfakta bir dolapta bulunduğuna dair tutanak tutulduğuna dikkati çekti. Narin Korkmaz'ın kardeşi Sümeyra Korkmaz ise dijital materyallerin eve polis tarafından konulduğunu düşündüğünü söyledi. - "Polisler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" Söz alan tutuklu sanıklardan Aslıhan Bağlılık, evinde her hangi bir suç unsuru bulunmamasına rağmen açılan davada hakkında 5 yıl hapis cezası istendiğini belirterek, "Bazı materyallerin polisler tarafından konulduğu söyleniyor. Eğer o polisler koyduysa, onlar da sorgulanmalı, gerekiyorsa tutuklanmalı. Paralel devlet deniyor. Neden bu işaret edilenler, suç duyurusu olarak kabul edilmiyor ve biz hala cezaevinde yatıyoruz? Kendimi kolezyumda aslanların önüne atılmış gibi hissediyorum. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Ama onlar piramidin altı, piramidin üstündekilerden de şikayetçiyim" diye konuştu. Tutuksuz sanıklarından Deniz Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Tuğamiral Gündüz Alp Demirus, sanık Engin Karatekin'e denizaltılarla ilgili belge verdiği iddialarının asılsız olduğunu, bu iddiaların akıl ve mantıkla bağdaştırılamayacağını söyledi. İddianamede kendisiyle ilgili HTS kayıtlarının bulunduğunu ifade eden Demirus, kayıtlarında konuştuğu kişilerden birinin 36 yıllık arkadaşı, diğerinin de silah ve kader arkadaşı olduğunu belirterek, "Hakkımdaki iddiaları ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması şiddetle reddediyorum" dedi. Jandarma Muhabere Kıdemli Albay Ali Murat İlhan, savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini, belgelerin düzenlendiği tarihlerde Bosna Hersek'teki NATO Karargahı'nda görevli olduğunu anlatarak, beraatini talep etti. Mahkeme Başkanı Atilla Rahman, duruşmaya yarın devam etmek üzere ara verdi. Öte yandan, bazı tutuklu asker sanıkların talebi üzerine, yarınki duruşmaya CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın da katılacağı öğrenildi. -Dava TMK 10. maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "askeri gizli bilgi ve belgeleri" ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti. İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından fişlendiği iddia edilmişti. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ila 6 yıl hapis cezası talep edilmişti. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2013 yılı nisan ayında görülmeye başlanan davada bugüne kadar tutuklu 20 kişi tahliye edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567886.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567886.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ef568215cae61c03cd03ce78a99f508a2c77ab6d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567886.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan suç duyurusu. Başbakan Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesince Arena Spor Salonu'nda düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu. Başbakan Erdoğan, "Biz aşkla, şevkle, heyecanla bu yolda ilerlerken maalesef birileri de sürekli ayağımıza çelme takmanın, yolumuza diken döşemenin peşinde koşuyor. Bizim milletle olan irtibatımızı, milletle olan ... Başbakan Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesince Arena Spor Salonu'nda düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu. Başbakan Erdoğan, "Biz aşkla, şevkle, heyecanla bu yolda ilerlerken maalesef birileri de sürekli ayağımıza çelme takmanın, yolumuza diken döşemenin peşinde koşuyor. Bizim milletle olan irtibatımızı, milletle olan gönül bağımızı, milletimizle tesis ettiğimiz güveni, itimatı hazmedemeyenler var. Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, refaha, huzura, kardeşliğe kavuşmasını kabullenemeyenler var. 17 Aralık operasyonu Türkiye'de milli olan ne varsa ona kasdeden bir operasyondur. Milli iradeyi hedef adılar, milli bankamız Halkbankı hedef aldılar, milli çıkarlarımızı hedef aldılar" dedi. Başbakan Erdoğan, "Yargı millete rağmen karar vermez, yargı millet adına karar verir, yargı millet için karar verir. Millete rağmen vermez, veremez. Yargı milletin seçtiği hükümete, siyasete, Meclis'e, milli iradeye istikamet çizemez, dayatma yapamaz. Yargının içerisinde hukuka saygın olan yargı mensuplarını tenzih ederim ama ne yazık ki örgüt bağlantılı çalışanları da tarih affetmeyecektir, yetkili kurum ve kurullar affetmeyecektir. Reyhanlı katliamında ey savcı sen neredeydin? 7 gün sen oraya gitmedin. Neredeydin sen? Şimdi buradan suç duyurusu yapıyorum aynı zamanda. HSYK'ya suç duyurusu yapıyorum. Bir inceleyin bakın. 7 gün Reyhanlı'ya bu savcı niye gitmedi. Bir savcı Adana'dan kalkıyor geliyor, bu tırı durdurmak için yasaları çiğneyerek operasyon yapıyor. Ben şimdi buradan soruyorum; MİT bu ülkenin çıkarları için çalışan bir kurumken sen kim için çalışıyorsun?" diye konuştu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, "Başbakanımızın zor günlerden geçtiğini biliyoruz. Türkiyemiz ve Sayın Başbakanımız, 12 senedir pek çok badireden ve sıkıntılardan geçerek bugünlere geldi. İnşallah dün olduğu gibi önümüzdeki günlerde de bu badireleri atlatacağına inanıyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567888.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567888.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d4815adc9e0785bf599d87623ae1579006f25d15 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567888.txt @@ -0,0 +1 @@ +O polis müdürü görevden alındı. Uzun süreden bu yana Kilis'te Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapan ve sabah saatlerinde İHH deposuna yönelik yapılan aramada da bulunan Devlet Çıngı, öğleden sonra valilik kararıyla görevden alındı. Emniyet yetkilileri, görevden almanın valilik kararıyla yapıldığını doğrularken, gerekçesine ilişkin bilgi vermedi. ... Uzun süreden bu yana Kilis'te Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapan ve sabah saatlerinde İHH deposuna yönelik yapılan aramada da bulunan Devlet Çıngı, öğleden sonra valilik kararıyla görevden alındı. Emniyet yetkilileri, görevden almanın valilik kararıyla yapıldığını doğrularken, gerekçesine ilişkin bilgi vermedi. Yürüttüğü operasyondan 5 saat sonra görevden alınan Devlet Çıngı'nın yerine emniyet amiri Kemal Gülcan atandı. Devlet Çıngı ise Çocuk Şube Müdürlüğü'ne alındı. VAN'DA 18 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 6 ayrı kentte yapılan eş zamanlı El Kaide operasyonunda Van'da 18 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Değişik adreslerde arama yapa, doküman, bilgisayar ve kitaplara el koyan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekiplerinin gözaltına aldığı 18 kişi arasında 2009 yılında Van'da yapılan El Kaide operasyonunda gözaltına alınıp, serbest bırakılan veya davası halen süren bazı kişilerin de olduğu kaydedildi. Dosyaya gizlilik kararı getirildiği ve avukatların halen bu dosyalara ulaşamadığı bildirildi. Gözaltına alınan 18 şüphelinin Van Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorguları devam ederken, kendileri ile görüşmeye giden avukatlar da Emniyet Müdürlüğü'nden çevrildi. İSTANBUL'DA 3, KAYSERİ'DE 1 GÖZALTI Bu arada Van Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile eş zamanlı yapılan operasyonlarda İstanbul'da 3, Kayseri'de 1 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan bu kişiler, sorgulanmak üzere Van'a götürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567890.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567890.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c9df717f8177ea630a4c8ea1280f7bd237ead0f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567890.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'dan kalkan uçağa yıldırım düştü!. İstanbul'dan Rusya'nın Soçi kentine giden Airbus 319 tipi yolcu uçağına yıldırım düştü. Basel Aero basın servisinden yapılan açıklamaya göre; "Donavia" havayolu şirketine ait uçak 111 yolcusuyla İstanbul'dan havalandı. Ancak havaalanına iniş yaparken uçağa yıldırım düştü. Açıklamada, yıldırım isabet eden uçağın ... İstanbul'dan Rusya'nın Soçi kentine giden uçağa yıldırım düştü. Yeşil "Hiçbir zaman haşhaşi diye tabir edilen karanlık örgüt olarak tarihe geçmiş olan örgütle hizmetin telif edilmesi söz konusu olamaz" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567895.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567895.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3135632dfb0b3256298ebb2c1980e022a7f04e94 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567895.txt @@ -0,0 +1 @@ +imbat operasyonu nda önemli gelişme. imbat operasyonu dalgası olarak adlandırılan liman işletmelerine yönelik yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen TCDD Limanlar Daire Başkanı M.Y. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567975.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567975.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e10e1028e0318a0312fbea4d39f1a3bfb1b3c531 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567975.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethullah Gülen'den suç duyurusu. Avukat Nurulllah Albayrak, twitterda söz konusu yasadışı dinleme kayıtlarını yayınlayan esatce rumuzlu Esat Burak Uzundere, WUattack isimli twitter kullanıcısı ile yasadışı elde edildiği belirtilen dinleme kayıtlarını yayınlayan Akit Gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda şüphelilerin TCK'nın hakaret, haberleşmenin gizliliğini ... Avukat Nurulllah Albayrak, twitterda söz konusu yasadışı dinleme kayıtlarını yayınlayan esatce rumuzlu Esat Burak Uzundere, WUattack isimli twitter kullanıcısı ile yasadışı elde edildiği belirtilen dinleme kayıtlarını yayınlayan Akit Gazetesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda şüphelilerin TCK'nın hakaret, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçlarından cezalandırılması istendi. İşte Gülen'in Avukatı'ndan Açıklama; "Bazı internet sitelerinde ve gazetelerde 'Haberleşmenin gizliliğini ihlal' ve ' kişiler arasındaki konuşmanın dinlenmesi ve kayda alınması' hükümlerini hiçe sayan yayınlar yapılmaktadır. Hukuken ve vicdanen sorumluluk yüklenebilecek hiçbir içeriğe sahip olmayan telefon konuşmasının illegal bir durummuş gibi yansıtılması en hafif ifadesiyle hak ve hukuk tanımamazlıktır. Öncelikle şunu belirtelim ki, Türk Ceza Kanunu'nun 132. ve 133. maddelerine aykırı yayın yapan ve bu hukuksuzluğa aracı olanlar hakkında gerekli hukuki süreç derhal başlatılacaktır. Müvekkilim tarafından yasa dışı dinleme iddiaları gündeme çıktığı andan itibaren her fırsatta sorumlularının tespit edilip yasal sürecin başlatılması gerektiği ifade edilmiş, ancak bu güne kadar somut bir adım atılmamıştır. Hukuki sürecin başlatılmaması nedeniyle de sorumlular dışarılarda aranmış ve soyut iddialarla masum insanlar karalanmaya çalışılmıştır. Bugün görülmüştür ki gerek iç hukuku gerekse evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan illegal bir yapı vardır. Bu illegal yapı, hayatının tamamı kamuoyu önünde geçmiş ve aynı yapının mağduru olmuş müvekkilimin şahsında ve camiada değil, dinleme yapma imkanına sahip ve yasayla koruma altına alınmış devlet kurumlarında aranmalıdır. Daha önce de hukuksuz dinleme ve izleme yapıp bunları medya organlarında yayınlayarak insanları mağdur eden 'Ankara'nın karanlık dehlizlerindeki' bu illegal yapı şimdiye kadar ortaya çıkarılmamıştır. Bundan aldıkları cesaretle suç işlemeye devam etmekte ve hedef saptırmak için masum insanlara iftira atmaktadır. Devletin bütün imkanlarına rağmen bu illegal yapıyı ortaya çıkarmayan sorumlular, bundan sonra işlenecek benzer suçlardan hukuken ve ahlaken sorumlu olacaklardır. Biz de bu suçun faillerinin bulunmasının takipçisi olacağız. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Saygılarımla." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567977.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567977.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3b31f3ff524368b41de70946203f42854cd5200f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567977.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akhisar galibiyetle başladı. Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında, Akhisar Belediyespor deplasmanda Eskişehirspor'u 2-0 mağlup etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567978.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567978.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a1d3c160a00fdbe57fc3d9bbd5c0515004b5ecb6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567978.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de deprem!. İzmir'in Ödemiş İlçesi'ne bağlı Işık Köyü'nde meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki deprem kısa süreli paniğe yol açtı. İlk belirlemeyere göre depremde, can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Entitüsü verilerine göre, bugün saat 18.14'te, merkez ... İzmir'in Ödemiş İlçesi'ne bağlı Işık Köyü'nde meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki deprem kısa süreli paniğe yol açtı. İlk belirlemeyere göre depremde, can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Entitüsü verilerine göre, bugün saat 18.14'te, merkez üssü Ödemiş İlçesi'ne bağlı Işık Köyü olan, yerin 5 kilometre derinliğinde, 3.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İlçe merkezi ve çevre köylerde de hissedilen deprem kısa süreli peniğe yol açarken, ilk belirlemelere göre can ve mal kaybının olmadığı öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567980.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567980.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5b7f5a6d5a4948d69d8b22adaff09e8b679b6d46 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_14/2567980.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT'ten flaş açıklama. Milli İstihbarat Teşkilatından yapılan açıklamada, Paris cinayetleriyle teşkilatın ilgisinin olmadığı, söz konusu yayınların, çözüm sürecinde aktif rol alan teşkilatı yıpratmaya ve bu süreçte görev alan personeli deşifre ederek görevlerini yapamaz hale getirmeye yönelik operasyon olduğu belirtildi. İşte MİT'ten yapılan o ... Milli İstihbarat Teşkilatından yapılan açıklamada, Paris cinayetleriyle teşkilatın ilgisinin olmadığı, söz konusu yayınların, çözüm sürecinde aktif rol alan teşkilatı yıpratmaya ve bu süreçte görev alan personeli deşifre ederek görevlerini yapamaz hale getirmeye yönelik operasyon olduğu belirtildi. İşte MİT'ten yapılan o açıklama; "Son günlerde basın yayın organları ve sosyal medyada yer alan bazı ses kayıtları ve belgeler aracılığı ile Teşkilatımızın Paris'te öldürülen PKK'lılar konusu ile ilişkilendirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Söz konusu yayınların, Çözüm Süreci'nde aktif rol üstlenen Teşkilatımızı yıpratmaya ve bu süreçte görev alan personeli deşifre ederek görevlerini yapamaz hâle getirmeye yönelik bir operasyon olduğu değerlendirilmektedir. Sakine CANSIZ, Leyla ŞAYLEMEZ ve Fidan DOĞAN cinayetleriyle Teşkilatımızın kesinlikle bir ilgisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte söz konusu iddialar ile ilgili iç bünyemizde gerekli idari soruşturma başlatılmıştır. Teşkilatımız 2937 sayılı yasa ile kendisine verilen görevi kanunlar çercevesinde yerine getirmekte olup, bundan sonra da görevini bu çerçevede sürdürmeye kararlılıkla devam edecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. MİT MÜSTEŞARLIĞI BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ" Paris'te 9 Ocak 2013'te 3 PKK'lı kadın evlerinde öldürülmüş, cinayet zanlısı Ömer Güney 17 Ocak'ta Paris'te tutuklanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568004.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568004.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b96f6b6c33af3cde097dc6cc297dc45ca71915d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568004.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kimdir bu 'Haşhaşiler'?. Erdoğan, 'Haşhaşiler denilen gizli örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını Büyük Selçuklu'da gördük' diyerek açıkca cemaat için 'Haşhaşi' benzetmesi yaptı. 'Artık olayın aslı şu, "Acırsanız acınacak hale gelirsiniz." Nasıl bir kokuşmuşluksa bu ortaya çıkacak. Ancak bu bünye kendisini sinsi ... Erdoğan, ' denilen gizli örgütün devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını Büyük Selçuklu'da gördük' diyerek açıkca cemaat için '' benzetmesi yaptı. 'Artık olayın aslı şu, "Acırsanız acınacak hale gelirsiniz." Nasıl bir kokuşmuşluksa bu ortaya çıkacak. Ancak bu bünye kendisini sinsi virüslere teslim edecek kadar zayıf değil.' diye konuşan Erdoğan'a cemaatten yanıt gecikmedi. CEMTTEN ANINDA YANIT Cemaate bağlı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Başbakan Erdoğan'ın Cemaate yönelik " ve virüs" açıklamalarına basın toplantısında yanıt verdi. 17 Aralık'ta meydana gelen yolsuzluk operasyonun cemaat ile ilişkilendirilmesinin asla kabul edilemeyeceğini söyleyen Yeşil, Başbakan'ın iddiaları için "Erdoğan'sız bir AKP iddiaları bir hakikate ve delile dayanmamaktadır. Örgüt ve benzetilmesi ile Hizmetin telif edilmesi söz konusu olamaz. Hizmet, bu ülkenin bilgi ve birikimini dünya ile entegre etme çalışmalarında bulunmuştur. Bu hareket tamamen gönüllülerin fiili, fikri ve finansal desteği ile yürümektedir. Siyasi dilin öteleyici ve kutuplaştırıcı bir üslupla devam etmesi endişe vericidir. Bu ülkede hukukun üstünlüğü noktasında birleşmek zorundayız." diye konuştu. HAŞHAŞİLER KİMDİR? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup Toplantısı'nda 17 Aralık operasyonunu Büyük Selçuklu Devleti zamanında yaşananlara benzeterek, " denilen, gözü dönmüş bir gizli örgütün, devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını tarihte de gördük" dedi. Cemaatin yanıtı gecikmedi. Sosyal medyada 'Haşhaşiler' çok konuşuldu. Peki "Haşhaşiler" örgütü tarihte kimdi, ne yapardı? Çeşitli tarih kaynaklarına göre, Haşhaşiler, 1090 yılının Eylül ayında İsmaili din adamı Hasan Sabbah tarafından kurulmuş bir dini tarikat ve siyasi bir örgüt. Tarikat 11. yüzyılda İsmaililik mezhebi esaslarına dayanan Fatımiler devleti içindeki dinsel bir hizipleşme sonucu ortaya çıkmıştır. Bu hizipleşme sonucu ortaya çıkan iki koldan biri olan Nizarilik kolunun temsilcisi olan Haşhaşin Tarikatı önce İran sonra da Suriye'ye yayılmıştır. Kuşatılması ve ele geçirilmesi güç kaleler temelinde örgütlenmiş olan Haşhaşin Tarikatı önemli kişilere yönelik suikastlere dayanan etkili bir askeri strateji geliştirerek Orta Çağ İslam dünyasında çok önemli ve farklı bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Haşhaşin Tarikatı ideolojik açıdan dönemin Sünni siyasi ve dini çevrelerini düşman olarak görmüşlerdir. Özel olarak da Abbasi Halifeliği ve onun koruyucusu olan Büyük Selçuklu Devleti esas düşmanları olmuşlardır. Bununla birlikte Haşhaşinlerin Haçlıları ve Moğolları hedef alan bazı saldırıları da olmuştur. HAŞHAŞİLER SUİKASTLERLE TANINIYORLAR Topluluk, suikastleriyle tanınırken, iddialara göre suikastlerden önce kendilerinden geçmek için içtikleri haşhaştan isimlerini almışlardır. Topluluğun, Büyük Selçuklu Devleti zamanında terör estirip, pekçok üst düzey devlet adamını ve Abbasi soyunu öldürdüğü biliniyor. Bu kötü şöhretleri sayesinde, çoğu Batı dilinde suikastçi anlamına gelen assasin kelimesi Haşhaşi kelimesinden gelmiştir. Romanlara, filmlere hatta oyunlara bile konu olan Haşhaşiler, sarp bir kayalığın tepesinde, ulaşılmaz Alamut Kalesi'nde yaşamışlardır. SOSYAL MEDYA DA 'HAŞHAŞİLER' İLE ÇALKALANDI! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın partisinin bugünkü grup toplantısında, 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananlar nedeniyle yargı kurumu ve savcıları eleştirirken 'Haşhaşiler' olarak bilinen tarihi tarikata gönderme yapması, sosyal medyayı da salladı. Sosyal medyada büyük yankı bulan benzetme hakkında Twitter'da neler söylendi. İşte o tweetler... Metin Uca @MetinUca Meclisde sevindirici olan entellektüel düzey yükselmesi! Kirli örgütlenmeler Hasan Sabbah, haşhaşiler Alamut kalesi düzeyinde konuşuluyor Ferdi Carrefour @FerdiCarrefour "hep haşhaşiler, haşhaşiler.. biz kimiz ki tabii.. çok kırıldık (" - Illuminati. Can Dündar @candundaradasi Başbakan cemaate vurdukça vuruyor:"Hashaşiler ve efsunlanmış taraftarları..""Vücuda girmiş virüs...""Dış güçlerin maşası örgüt..." Alper Turgut @AlperTurgut01 Başbakan, cemaate resmen haşhaşla kafayı bulmuş, suikastçılar örgütü dedi, sonra herkesin afyonu patladı nasrullah ayan @nasrullahayan Şimdiii.. Kim Hasan Sabbah, Kim Nizam-ül-mülk kim Haşhaşi karıştı.. Esas Ömer Hayyam kim oldu ? Mehmet Baransu @mehmetbaransu GYVakfı ve cemaate yapacağınız operasyona beni de katmazsanız darılırım. Mahşerde hırsızların yanında yer alacağıma, cemaatin yanında olurum Nami Çağan @NamiCAGAN Siyasi terminolojide yeni bir sivil toplum örgütü: "Haşhaşiler" Ahmet Şık @sahmetsahmet RTE'nin, Cemaati kastederek "Haşhaşiler" sözünü manşete çekeceklere uyarı. Daha önemlisi şu cümledir: "Acırsanız acınacak hale gelirsiniz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568006.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568006.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..174c739b88d75fd05c251cc7b3f20c9cc3fe71cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568006.txt @@ -0,0 +1 @@ +'HSYK kanun teklifi'nde önerge sürprizi. BAKANA BİR YETKİ DAHA TBMM Adalet Komisyonu'nda bu akşam kabul edilen 27 ve 28 madde değişikliklerine göre, HSYK üyesine Bakan soruşturmayı başlatacak HSYK Genel Kurulu cezaya karar verecek. Değişiklikle bakana bir yetki daha tanındı. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, hakim ... BAKANA BİR YETKİ DAHA TBMM Adalet Komisyonu'nda bu akşam kabul edilen 27 ve 28 madde değişikliklerine göre, HSYK üyesine Bakan soruşturmayı başlatacak HSYK Genel Kurulu cezaya karar verecek. Değişiklikle bakana bir yetki daha tanındı. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, hakim ve savcılara "inceleme ve soruşturmaya yer yok" kararlarına da artık Bakan "olur" verecek. İşlem yapılmaması konusunda da son sözü bakan söyleyecek. Bakan'ın bu işlemlerine yargı yolu açıldı. DAİRE BAŞKANI SEÇİM SİSTEMİ DE DEĞİŞTİ Komisyonda kabul edilen 29. maddeye göre ise 7'şer üyeli üç HSYK dairesinden 1 ve 2. daire 5'er üye olarak kalırken, 3. Daire 11 üyeli oldu ve 5'er kişilik iki heyet halinde çalışacak. Kurul Başkanı Bakan üyelerin hangi dairede asıl ve tamamlayıcı üye olarak görev yapacağını belirleyecek.  Bakan'ın daire başkanı olarak iki kişi teklif etmesi ve bu iki kişiden birinin HSYK Genel Kurulu'nda başkan seçilmesi düzenlemesi de değiştirildi. Her daire kendi üyeleri içinden belirlenecek iki aday arasından HSYK Genel Kurul'unda seçilecek.  CHP'li Turgut Dibek maddeyi eleştirirken, "11 kişi kabak gibi cemaatçi. Bu 11 kişinin yerinde olmayı kimse istemez. Daire zaten beş kişi üç kişinin bel" dedi. MÜSTEŞAR DAİRE BAŞKANI SEÇİLEMEYECEK Adalet Bakanlığı Müsteşarının daire başkanı seçilebileceğine ilişkin değişiklikten de önergeyle vazgeçildi. Müsteşar mevcut yapıdaki gibi başkan seçilemeyecek. HSYK üyesi olarak yer almaya devam edecek. Komisyon 30. maddeyi görüşmeyi sürdürüyor BAKAN NASIL SAVUNDU CHP'li Ali Rıza Köktürk'ün, 27. madde değişikliği ile bakanın yetkilerinin arttırıldığı eleştirisinde bulunarak, önergeyle ilgili açıklama istemesi üzerine Bakan Bozdağ şunları söyledi: BAKAN SADECE İNCELEME VE SORUŞTURMAYI BAŞLATACAK HSYK kanun teklifi "Bu teklifle Anayasanın 159. maddesinde sayılan, ancak Kurul'dan alınıp bakana verilen bir yetki yoktur. Önerge, kamuoyundan gelen eleştiriler dikkate alınarak yapıldı. Kurul başkanına, HSYK üyelerine inceleme ve soruşturma başlatıp ceza verme yetkisi çok büyük eleştiri aldı. Önerge ile Kurul Başkanı sadece inceleme ve soruşturmayı başlatan noktaya geliyor. Kurul başkanı soruşturmayı başlatıp yine Kurul'a havale edecek. Kurul üyelerinin herhangi bir suçla suçlandığı zaman, bunlara ilişkin idari ve adli birtakım işlemlerin yapılması tamamen kendi kararına bağlı. Yani kendi kendini denetleyen ve kendi hakkında karar veren bir kurul. Siz, 'HSYK üyesine Kurul Başkanı soruşturma başlatmasın' derseniz ona da varız. En azından bir mekanizma kurulacak. Soruşturma ortada kalmayacak.  Kurul başkanı üç kişilik bir komisyon oluşturacak. Daha sonra hiçbir değerlendirme yapmadan HSYK Genel Kurulu'na sunacak. YARGI YOLUNU AÇIYORUZ İlgili dairenin soruşturmaya yer yok kararı Bakan'ın önüne gelecek ve olur verecek. Bu kararlar yargı denetimine açılacak. Kurul başkanı olur verince soruşturma kapanmış olacak. Kurul kararları yargı denetimine açılacak. Denetimi güçlendiren bir değişiklik önergesi olarak görüyorum ben bu önergeyi." BAKANA YÖNETMELİK YETKİSİ Kurul Anayasa ve yasalara aykırı yönetmelik veya genelge çıkardığı takdirde, bu kesin ve yargı yolu kapalı olduğu için, yasama organında olmayan bir düzenleme yetkisi kurulda olacaktı. Şimdi bu değişiklikle, başkana ilgili dairelerin de görüşünü alarak, sadece kurulun görev alanı ile sınırlı olmak kaydıyla, yönetmelik ve genelge çıkarma yetkisi veriliyor. Şimdi bu yargı yoluna da açılacaktır. Yargı eğer Anayasa ve yasalara aykırılık varsa verecektir" HSYK ÜYESİ HAKİM SAVCI GİBİ SORUŞTURULACAK Kabul edilen 27. madde değişiklik önergesine göre teklifteki Bakan'ın "HSYK üyelerine tek başına suç ve disiplin soruşturması açma ve ceza vermesi" düzenlemesi "Kurul üyeleri hakkındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin bu kanunla verilen görevleri yerine getirmek" şeklinde değiştirildi. Seçimle gelen HSYK üyeleri diğer hakim ve savcılarla aynı şekilde HSYK Kanunu'ndaki hükümlere göre soruşturulup cezalandırılacak. Hatta görevden alınabilecekler. HSYK Başkanı, ilgili dairenin teklifi üzerine hakim ve savcılar hakkında denetim, araştırma, inceleme ve soruşturma yapılması işlemlerinde "olur" vermenin yanısıra; araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin işlemlere de olur verecek. Önergenin gerekçesinde, "Bu değişikliklerle anayasa ve yasaların yanında yasama organı ve halkın denetimi altında görev yapan ve anayasa uyarınca kurulu yönetmek ve temsil etmek görevine haiz olan kurul başkanının görev ve yetkileri yeniden düzenlenmektedir. Kurul başkanının işlemleri yargı denetimi altındadır" denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568083.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568083.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b0fe06926055288d1e8b43e44656217dced0abb5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568083.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayıştay'dan sonra Merkez Bankası. CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Merkez Bankası'nın yasasında olmasına rağmen geçen yıl Meclis'e bilgi vermediğini ileri sürerek, gereğinin yapılması için TBMM Başkanlığı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a başvurdu. Müslim Sarı parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Meclis'in ... CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Merkez Bankası'nın yasasında olmasına rağmen geçen yıl Meclis'e bilgi vermediğini ileri sürerek, gereğinin yapılması için TBMM Başkanlığı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a başvurdu. Müslim Sarı parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Meclis'in denetim faaliyetlerini yerine getiremediğini, bunu Sayıştay raporlarında gördüklerini öne süren Sarı, bunun başka bir örneğini de Merkez Bankası'nda yaşadıklarını ifade etti. Para politikaları uygulamalarının şeffaf ve hesap verebilir şekilde yürütülmesi, çağdaş merkez bankacılığının en önemli unsurlarından biri olduğunun altını çizen Sarı, Merkez Bankası Kanunu'na göre, kurumun yılda 2 kez Plan ve Bütçe Komisyonu'nu bilgilendirmesi gerektiğini anımsattı. Göreve çağırdım Sarı, 2013 yılına kadar Merkez Bankası'nın bilgilendirmeyi düzenli yaptığını, 2013 yılının ilk yarısında sunum gönderdiğini, ikinci yarısında ise komisyona gelmeye bile tenezzül etmediğini ifade ederek, "Bu durum ilgili kanunun ihlali anlamına gelmektedir. Hem Meclis Başkanlığı'na hem üyesi olduğum Plan ve Bütçe Komisyonu'na hem de Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a bir yazıyla bu durumu ilettim. Kendilerini göreve çağırdım ve gereğinin yapılmasını istedim" diye konuştu. Gazetecilerin HSYK'ya ile ilgili tartışma ve önerileri hatırlatması üzerine Sarı, söz konusu teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşündüklerini ve geri çekilmesini istediklerini söyledi. Komisyonda yaşanan kavgaya ilişkin de Sarı, görüntüleri topladığını ve adli makamlara teslim edeceğini sözlerine ekledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568089.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568089.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d684739399040a4a138866a011d88abe6f75d9e7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568089.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cem Yılmaz boşanmayla ilgili konuştu. Ani bir kararla eşi Ahu Yağtu'dan boşanarak gündeme gelen Cem Yılmaz, dün ilk kez Atatürk Havalimanı'nda görüntülendi. Yönetmenliğini Russell Crowe'un üstlendigi ve Çanakkale Savaşı sonrasını anlatan 'The Water Diviner' adlı filimin cekimleri için Avusturalya'ya giden Yılmaz'ın keyifli hali dikkat çekti. ... Ani bir kararla eşi Ahu Yağtu'dan boşanarak gündeme gelen , dün ilk kez Atatürk Havalimanı'nda görüntülendi. Yönetmenliğini Russell Crowe'un üstlendigi ve Çanakkale Savaşı sonrasını anlatan 'The Water Diviner' adlı filimin cekimleri için Avusturalya'ya giden Yılmaz'ın keyifli hali dikkat çekti. Boşanma olayıyla ilgili ilk defa konuşan Yılmaz, "Olan oldu, hey şeyin hayırlısı olur inşallah. Bu tarz konulara daha fazla değinmek istemiyorum. 35 gün boyunca buralardan uzak olacağım en çok oğlumu özleyeceğim" dedi. SEBEP İHANET Mİ? 'Ahu Yağtu'ya ihanet etti" haberlerine ise, "Yok, yok bu konulara girmeyeceğim" cevabını verdi. Oldukça keyifli olan Yılmaz, fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmazken, pasaport konturolünden geçerken şapkasını çıkarttı ve kameraya gülümseyerek poz verdi. Milliyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568090.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568090.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..361902734f80a24c0305cb9d57e24e1d2fe47b98 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568090.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cumhurbaşkanı Gül'den Anayasa çıkışı!. HSYK değişikliği ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "Anayasa değişikliğini yapılmasını daha doğru buluyorum" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568130.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568130.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..11ca0da5074ad0f02dac41504fa07caf92848628 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568130.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırmızılı Kadın için karar verildi. Kırmızı elbisesi, omzundaki alışveriş çantası ve arkaya savrulan saçlarıyla, Türkiye'nin dört bir yanına yayılan Gezi Parkı protestolarının sembolü haline gelen 'Kırmızılı Kadın' Ceyda Sungur hakkında "Halkı Kanuna Uymamaya Tahrik" suçundan başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararı İstanbul Cumhuriyet Savcısı ... Kırmızı elbisesi, omzundaki alışveriş çantası ve arkaya savrulan saçlarıyla, Türkiye'nin dört bir yanına yayılan protestolarının sembolü haline gelen 'Kırmızılı Kadın' Ceyda Sungur hakkında "Halkı Kanuna Uymamaya Tahrik" suçundan başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararı İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Nazmi Okumuş tarafından hazırlandı. Bir sayfalık takipsizlik kararında 31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan Taksim Yayalaştırma Projesi'ni protesto amacıyla Taksim Meydanı ve civarında başlayan olaylar sırasında İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampüsü Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin, olaylar sırasında yaralanacak şahıslara yardım amacıyla bir isim listesi hazırladıkları belirtildi. Takipsizlik kararında şu ifadelere yer verildi: "Şüpheliler hakkında atılı suçtan işlem yapılmış ise de listenin fiiliyata geçirilmediği sadece talep olarak kaldığı, bu nedenle suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır." Savcılık, aralarında Ceyda Sungur'un da bulunduğu 5 şüpheli hakkında "Halkı Kanuna Uymamaya Tahrik" suçundan takipsizlik kararı verdi , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568132.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568132.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5d7afaef03b4011cbcff2258d22f07b76aae790 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568132.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adalet Komisyonu'nda Ertuğrul Günay sürprizi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yapısında değişiklik öngören 52 maddelik kanun teklifi metninin görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nun bugünkü görüşmelerine geçtiğimiz günlerde AKP'den istifa eden İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay'da katıldı. Günay, komisyonun muhalefet bölümüne geçerek CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar ... Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yapısında değişiklik öngören 52 maddelik kanun teklifi metninin görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nun bugünkü görüşmelerine geçtiğimiz günlerde AKP'den istifa eden İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay'da katıldı. Günay, komisyonun muhalefet bölümüne geçerek CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner'in yanına oturdu. Geçtiğiniz Cuma günü başlayan, uçan tekme ve fırlatılan tabletlerle gündeme gelen HSYK yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin bugün 6. gün görüşmeleri TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Salonu'nda saat 13.30'da başladı. Komisyon 34'ncü maddeden başladı ve 39'ncu maddede dahil olmak üzere aradaki maddeler de AKP'nin oylarıyla kabul edildi. Ertuğrul Günay SÜRPRİZİ Komisyona saat 16.00 sıralarında geçtiğimiz günlerde AKP'den istifa eden İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay'da katıldı. Günay, muhalefet bölümüne geçerek CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner'in yanına oturdu. Komisyon görüşmeleri Adalet Bakanı 'ın da katılımıyla devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568133.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568133.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..841dfdd895444c9ccd09d902aa761a3732396a68 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568133.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fatih'te bina çöktü!. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Göçük altında kalanların olduğu iddia ediliyor. İstanbul Fatih'te akşam saatlerinde 2 katlı bina bilinmeyen nedenle çöktü. Çökme nedeniyle kurtarma ekipleri olay yerine gönderildi. Kurtarma çalışmaları devam ederken olayın üç katlı ... Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Göçük altında kalanların olduğu iddia ediliyor. İstanbul Fatih'te akşam saatlerinde 2 katlı bina bilinmeyen nedenle çöktü. Çökme nedeniyle kurtarma ekipleri olay yerine gönderildi. Kurtarma çalışmaları devam ederken olayın üç katlı eski bir binada yaşandığı belirtildi. Binada Suriye'de gelen sığınmacıların yaşadığını öğrenildi. İtfaiye ekiplerinin enkaz altından çıkarttığı biri çocuk üç kişi hastaneye gönderilerek tedavi altına alındı. İtfaiyenin çalışması devam ediyor. Ekipler enkaz altında kalan olup olmadığını araştırıyor. Görgü tanıkları ve çevre sakinleri çöken binanın etrafında benzer durumda çok sayıda bina olduğunu söylerken bu binaların hemen hepsinde Suriyeli sığınmacıların yaşadığı ifade edildi. , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568135.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568135.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9992ecb3f0b9bef2d00ba11a3af43ec0eabf3030 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568135.txt @@ -0,0 +1 @@ +Göçmen gençlerden "Resmi binaları yakarız" tehdidi. Hvidovre gazetesi, Türkiye ve İran'dan geldiklerini söyleyen göçmen gençlerin, yetkililere taleplerini içeren bir liste gönderdiklerini söylediğini yazdı. Gazete haberine göre, boş zamanlarını geçirmek için gidecekleri bir yer olmadığını ve zamanlarını hırsızlık yaparak, suç işleyerek geçirdiklerini belirten Kürt asıllı Ramzino ve ... Hvidovre gazetesi, Türkiye ve İran'dan geldiklerini söyleyen göçmen gençlerin, yetkililere taleplerini içeren bir liste gönderdiklerini söylediğini yazdı. Gazete haberine göre, boş zamanlarını geçirmek için gidecekleri bir yer olmadığını ve zamanlarını hırsızlık yaparak, suç işleyerek geçirdiklerini belirten Kürt asıllı Ramzino ve Cino takma adlı gençler "Biz 20-30 gençten oluşan bir grubun sözcüsüyüz. Gündüz yatıp akşam dışarı çıkıyoruz. Karanlıkta yaşıyoruz. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Belediyeden bize hemen bir yer vermesini istiyoruz. Verecekleri yerde, bir televizyon, playstation, DVD oynatıcı, koltuklar olsun. Belediye paraları kaldırımlara ve yollara harcıyor, insanlara harcamıyor. Biz de kolumuzla, ayaklarımızla hırsızlık yapıyoruz. Bazı akşamlar arabaya benzin doldurup, özel desen edilmiş mobilyalar eşyalar çalıp satarak harçlık çıkarıyoruz. Eğer belediye taleplerimizi yerine getirmezse kütüphane ve lise başta olmak üzere belediyeye ait resmi binaları ateşe vereceğiz. Dikkat çekmek için her geçen gün biraz daha fazla suç işliyoruz" dediler. Gençler, gece sokakta karşılaştıkları insanlara normalde zarar vermediklerini ancak esrar içmeleri durumunda zarar verebileceklerini söylediler. Gazeteye konuşan iki genç, belediyeye üç hafta süre tanıdıklarını talepleri yerine getirilmemesi durumunda eylemlerine başlayacaklarını söylediler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568214.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568214.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..43417544fc2b60ed4993fd19efaadb81805edde4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568214.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın görüşmeleri de sızdı!. Yolsuzluk operasyonu kapsamında Başbakan Erdoğan'ın dinlenen görüşmeleri Can Dündar'ın sunduğu Canlı Gaste adlı programda yayınlandı. Başbakan Erdoğan ile ikinci yolsuzluk soruşturmasında savcının gözaltına almak istediği ancak polis engeline takılan BİM marketlerinin sahibi Latif Topbaş arasında geçen konuşmalarda; özel orman arazilerindeki ... Yolsuzluk operasyonu kapsamında Başbakan Erdoğan'ın dinlenen görüşmeleri Can Dündar'ın sunduğu Canlı Gaste adlı programda yayınlandı. Başbakan Erdoğan ile ikinci yolsuzluk soruşturmasında savcının gözaltına almak istediği ancak polis engeline takılan BİM marketlerinin sahibi Latif Topbaş arasında geçen konuşmalarda; özel orman arazilerindeki yapılaşmanın diyalogları geçiyor. Bu görüşmelerin yayınlanmasıyla birlikte yolsuzluk operasyonu kapsamında Başbakan Erdoğan'ın da dinlendiği ve polis tarafından takip edildiği ortaya çıktı. BİR SIZINTI DA BAŞBAKAN'IN OĞLU BİLAL ERDOĞAN'DAN Başbakan Erdoğan'ın görüşmeleri yayınlanmasının ardından oğlu Bilal Erdoğan'a ait görüntüler de yayınlandı. Yurt gazetesinden Ali Cemal Karabudak'ın yayınladığı görüntülerde Bilal Erdoğan ile birlikte soruşturma dosyasında adı geçen Usame Kutub yer alıyor. Bilal Erdoğan ve Kutub'un Kiptaş ile ilgili bir proje için İstanbul'da bir araya gelip çok fazla sayıda görüşme ve toplantı yaptıkları ifade ediliyor. Ayrıca iddialara göre; Başbakanın talimatı ile hem Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın hem de İBB yetkililerinin takip ettiği ve yapılacak ihaleyi 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutarak soruşturma kapsamında takibi yapılan rüşvet çarkı üyelerine devretmeye çalıştıkları belirtiliyor. Bu kapsamda Etiler Polis Okulu'nun "Riskli Alan" olarak ilan edilmesi yönünde Bakanlar Kurulu kararı çıkarıldığı da soruşturma dosyasına girdi. Ancak polis okulu arazisinin "Riskli Alan" olmadığı da, soruşturmada adı geçen şahısların kendi aralarında yaptıkları görüşmelerde konuşulduğunun tespit edildiği öne sürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568215.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568215.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b4d727652f93c4d24d1011702d7b43770460f8eb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568215.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Bozdağ'a jet yanıt!. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP'nin HSYK'nın değiştirilmesi için Anayasa değişikliği yapılmasına ilişkin önerisini reddettiğini söyledi ancak CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ise "HSYK konusunda biz henüz cevabımızı iletmedik" açıklamasında bulundu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK'ya ilişkin Anayasa'nın 159. maddesinde ... Adalet Bakanı , CHP'nin HSYK'nın değiştirilmesi için Anayasa değişikliği yapılmasına ilişkin önerisini reddettiğini söyledi ancak CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ise "HSYK konusunda biz henüz cevabımızı iletmedik" açıklamasında bulundu. Adalet Bakanı , HSYK'ya ilişkin Anayasa'nın 159. maddesinde değişiklik yapılmasına ilişkin önerilerini CHP'nin reddettiğini öğrendiğini söyledi. TBMM Adalet Komisyonu'nda HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin görüşülmesine devam ediliyor. MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, 'HSYK teklifi'ne ilişkin eleştirilerde bulunurken toplumun ayrıştırıldığını, "devlet içinde virüs" söyleminin yanlış olduğunu savundu. Kamu görevlilerinin inancını mesleğine karıştırması halinde sorun olacağını, bu kişilerin konumlarını devlete ve mevzuata borçlu olması gerektiğini dile getiren Başesgioğlu, uzlaşma kültürünün kaybolduğunu söyledi. Başesgioğlu, MHP dışındaki 3 partinin tutuklu milletvekilleriyle ilgili anayasa değişikliği konusunda anlaştığını, yeniden yargılamanın gündeme geldiğini ifade ederek son olarak HSYK'ya ilişkin Anayasa değişikliğiyle ilgili de dün görüşmeler yapıldığını kaydetti. Bu sırada Adalet Bakanı , "Arkadaşlardan öğrendiğime göre CHP reddetmiş" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568216.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568216.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..793bad0b0af10247ed657f8b84e669c082b0585e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_15/2568216.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meclis'te Bilal Erdoğan tartışması. Meclis Genel Kurulu'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, "Başbakan oğlu Bilal Erdoğan'ı alıyor arabasına bindiriyor, savcılığın yakalama kararı olduğu, mahkemenin yakalama kararı olduğu oğlunu gezdiriyor. Başka bir baba aranan çocuğunu böyle gezdiremez. Ama Başbakan değil 'başbaba' olursa alır ... Meclis Genel Kurulu'nda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, "Başbakan oğlu Bilal Erdoğan'ı alıyor arabasına bindiriyor, savcılığın yakalama kararı olduğu, mahkemenin yakalama kararı olduğu oğlunu gezdiriyor. Başka bir baba aranan çocuğunu böyle gezdiremez. Ama Başbakan değil 'başbaba' olursa alır oğlunu polisi suç işletme pahasına gezdirir" sözü tansiyonu yükseltti. Meclis Genel Kurulu'nda AK Parti'nin grup önerisi üzerinde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Başbakan'ın ""den bahsettiğini belirterek şöyle dedi: "Sayın Başbakan'ın bunu kime dediğini biliyorsunuz, cemaate söylüyor. Aynı Sayın Başbakan bundan 5 ay önce Amerika'ya giderken 'Pansilvanya'ya gidecek misiniz, Hocaefendi ile görüşecek misiniz?' dediklerinde, 'Gök ne verdi de yer kabul etmedi' diyen bu Başbakan değil miydi? O zaman yok muydu?" diye sordu. "Başbakan oğlu Bilal Erdoğan'ı alıyor arabasına bindiriyor, savcılığın yakalama kararı olduğu, mahkemenin yakalama kararı olduğu oğlunu gezdiriyor" diyen Tezcan, şöyle devam etti: "Başka bir baba aranan çocuğunu böyle gezdiremez. Ama Başbakan değil 'başbaba' olursa alır oğlunu polisi suç işletme pahasına gezdirir. O Başbakan'ın etrafında olan koruma amirleri dahil olmak üzere oradaki Emniyet müdürleri dahil olmak üzere hepsi görevi kötüye kullanma suçu işliyor. Çünkü aranan bir çocuk gözlerinin önünde alıp yakalamaları lazım." -"SAYIN BAŞBAKAN'IN OĞLUYLA İLGİLİ BİR DÜZMECE OPERASYONLA..."- AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da şöyle dedi: "Sayın Başbakan'ın oğluyla ilgili bir düzmece operasyonla ifadeye çağırma adıyla yapılan, henüz daha ifadeye çağrılmamış ne zaman yapılacağı da belli değil ama birileri herkesten önce bir iki tane gazeteci herkesten önce ifadeye çağrılma meselesini yayınlıyor. CHP'nin temsilcisi de buradan mal bulmuş mağribi gibi 'Başbakan'ın savcılıkça aranan oğlu Başbakan'ın arabasında gidiyor ve onun nüfuzunu kullanarak yapıyor' şeklinde açıkçası yargıya, yargılanmaya, insanların masumiyet karinesine aykırı bir şekilde davranarak burada Sayın Başbakanımızı, Sayın Başbakanımızın oğlunu, Ak Parti'yi töhmet altına bırakacak açıklamalar yapıyor. Henüz daha yargı aşamasına gelmemiş bir konuyu sanki varmış gibi ifade etmek bu seçim süreci içerisinde birilerinin kara kampanya yapmalarına çanak tutmak ve onların taşeron olarak kullanıldığı gibi taşeronun taşeronu olma durumuna getirmek söz konusu olabilir." - "CEMTLE İLGİSİNİ KURABİLMEK SON DERECE ZORDUR"- MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da, "Kim Sayın Başbakan'a Haşhaşileri örnek olarak vermişse sanıyorum ki büyük bir yanılgıya düşürmüşler. Çünkü Haşhaşilerin Türkiye gündeminde yer alan bir cemaatle ilgisini kurabilmek son derece zordur. Eğer Haşhaşilere benzetmek istediğiniz bir örgüt varsa bugün İslam dünyasında bunu El Kaide olarak söyleyebilirsiniz" açıklamasını yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568235.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568235.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f72e625cd3a2ef04d6729f051f151d4d5510471 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568235.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaatçi yazar: 'AKP Kapatılmalı'. Hz. Muhammed'le ile ilgili attığı hakaret içerikli tweetten sonra Zaman gazetesinden kovulan İbrahim Öztürk yine çok tartışılacak bir tweet attı. Öztürk sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından AKP'nin meşruiyetini kaybettiğini belirterek "Türkiye için tek çıkış yolu var. AK Parti'ye derhal kapatma ... Daha önce Hz. Muhammed için attığı tweet'ler ile çok konuşulan Zaman yazarı İbrahim Öztürk yine tartışmalı bir açıklama yaptı. , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568238.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568238.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7fa16426d786d804a59683a4e9e5b98d5377156f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568238.txt @@ -0,0 +1 @@ +Baykal'dan kaset komplosu açıklaması!. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal CNN Türk'te Tarafsız Bölge programına katıldı. Ahmet Hakan, Deniz Baykal'a CHP Genel Başkanı olduğu süreçte istifasına neden olan kaset komplosunu sordu. Baykal Kaset komplosu ile ilgili ilk kez bu kadar açık ve uzun konuştu. İşte ... CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal CNN Türk'te Tarafsız Bölge programına katıldı. Ahmet Hakan, Deniz Baykal'a CHP Genel Başkanı olduğu süreçte istifasına neden olan kaset komplosunu sordu. Baykal Kaset komplosu ile ilgili ilk kez bu kadar açık ve uzun konuştu. İşte Deniz Baykal'ın açıklamalarından satırbaşları... * Başbakan'ın benimle ilgili tespiti çok önemlidir. Bunun kanıtlanması gerekiyor. İktidarın önünde büyük imkanlar var. Şuana kadar hiçbir şey yapılmadı. Bir beklenti yaratılıyor. 3 yıldır ben bunları duyuyorum ancak hiçbir gelişme olmadı. * Hala kaset komplosunun yapanların açıklanmasını bekliyorum. * Referanduma gidilecekti çok kritik bir süreçti ve bunu bir iktidar girişimi olarak görerek açıklama yaptım. Ama Erdoğan'ın sözlerine hala inanmıyorum. İnanmam için kaset iddiasını kanıtlaması lazım. *Cemaate inandım. Olayın gerçekleşmesinden sonra Fethullah Gülen'e çok yakın birisi beni arayarak. Kaset komplosunu kınadıklarını ve Türk siyasetinde önemli bir yerim olduğunu söyledi. Açıkçası buna inandım. * Erdoğan'ın komployu seçim malzemesi yapmasına onun adına üzüldüm. * Başbakan meydanlarda bana dediklerinden şimdi eminim utanıyordur. * Kaset komplosunun etkilerini aştım. İŞTE PROGRAMIN O BÖLÜMÜNÜN TAMAMI , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568240.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568240.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e5f73af7ffaef416fdc279b4867e3b51828e87ad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568240.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD, Barzani'yi çağırdı!. Bölgeden yayın yapan 'Denge Azad' sitesinin haberine göre, son ziyaretini 2012 yılı Nisan ayında Amerika'ya yaparak Başkan Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden, ile görüşen Barzani, yeniden davet edildi. Barzani'nin ABD ziyaretinde ABD'li üst düzey yetkililer ile Irak ve ... Bölgeden yayın yapan 'Denge Azad' sitesinin haberine göre, son ziyaretini 2012 yılı Nisan ayında Amerika'ya yaparak Başkan Barack Obama ve Başkan Yardımcısı Joe Biden, ile görüşen Barzani, yeniden davet edildi. Barzani'nin ABD ziyaretinde ABD'li üst düzey yetkililer ile Irak ve bölgenin durumu, özellikle de Enbar Eyaleti ve Felluce'de bir süredir devam eden gerginliğin ele alınacağı belirtildi. Resmi ziyaretin başlıca amacının Irak'ın Sünni yerleşim bölgelerinde huzurun tekrar sağlanması için Mesut Barzani'nin desteğinin ele alınacağı ve Barzani'nin Irak ordusu ile Sünni bölgelerdeki aşiret ve militanlar arasındaki çatışmaların son bulması için önerilerde bulunacağı dile getirildi. El Irakiye Listesi Lideri Eyad Ellawi'nin de aynı nedenlerden dolayı ABD'ye ziyaret düzenleyeceği ve bu ülkenin üst düzey yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştireceği bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568241.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568241.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e99da67f40ce45064cd4dcec1e2d8325d60aad8f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568241.txt @@ -0,0 +1 @@ +Topbaş'tan savcı ve hakime suç duyurusu. İstanbul merkezli operasyon kapsamında, mal varlıklarına tedbir konulan iş adamlarından Mustafa Latif Topbaş, bu kararı talep eden savcı Muammer Akkaş ile kararı veren hakim Süleyman Karaçöl hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulundu. Latif Topbaş'ın avukatı Ali Göksu tarafından HYSK 3. Dairesi ... İstanbul merkezli operasyon kapsamında, mal varlıklarına tedbir konulan iş adamlarından Mustafa Latif Topbaş, bu kararı talep eden savcı Muammer Akkaş ile kararı veren hakim Süleyman Karaçöl hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulundu. Latif Topbaş'ın avukatı Ali Göksu tarafından HYSK 3. Dairesi Başkanlığına sunulan dilekçede, soruşturmayı yürüten ancak daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca dosyadan el çektirilen ve mallara ilişkin tedbir kararı talep eden Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş ile bu kararı veren İstanbul Hakimi Süleyman Karaçöl hakkında, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun ilgili hükümleri gereği, cezai ve disiplin soruşturması, akabinde de kovuşturmaların icra edilmesi talep edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568243.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568243.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..82f1821bdfb845ba824db90a29f2ec23378febaa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568243.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte Sarıgül'ün sürpriz adayı. İstanbul'da seçim çalışmalarını sürdüren Mustafa Sarıgül, Aksaray Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan İstanbul Belediye İş Sendikası'nı ziyaret etti. 10 YILDAN SONRA YORGUNLUK OLUYOR Sendika girişinde kendisini bekleyen kalabalığa hitaben bir konuşma yapan Sarıgül, buradan sendikanın konferans salonuna geçti. Sarıgül yaptığı konuşmada, ... İstanbul'da seçim çalışmalarını sürdüren Mustafa Sarıgül, Aksaray Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan İstanbul Belediye İş Sendikası'nı ziyaret etti. 10 YILDAN SONRA YORGUNLUK OLUYOR Sendika girişinde kendisini bekleyen kalabalığa hitaben bir konuşma yapan Sarıgül, buradan sendikanın konferans salonuna geçti. Sarıgül yaptığı konuşmada, AKP'ye oy verenlerin yüzde 12'sinin şu anda kendilerine oy vermek istediğini ileri sürdü. Çok iyi bir noktada olduklarını ifade eden Sarıgül, "Samimi bir itirafım şudur. Bir belediye başkanı, bir iktidar, görevde 10 yıldan fazla kalırsa rutine düşer. 10 yılı belediye başkanlığına kural olarak koyup, yapmamak lazım. Bütün demokratik dünyalarda olayın özü budur. 10 yıldan sonra bir yorgunluk oluyor" dedi. Seçim kampanyası sırasında Kadir Topbaş ile ilgili olumsuz bir cümle sarf etmeyeceğini söyleyen Sarıgül, "Yaptıklarına teşekkür ederim, inşallah biz daha da iyisini, güzelini yapacağız. Dün gece saat 12.20'de Büyükşehir Belediyemizde çalışan bir grup arkadaşım sağ olsunlar eve geldiler. Evde onlarla oturduk, sohbet ettik. Sizden de ricam şu, örfüne, geleneklerine, inançlarına bağlı, bir ailenin çocuğuyum. Şimdi benim görevim herkesi kucaklamak. Ben sizlerin haklarınızı, hukukunuzu yüzde yüz koruyacağım. Ama bana oy vermeyen, AKP'ye oy veren kardeşlerimin de, söz veriyorum haklarını koruyacağım" diye konuştu. "İNŞALLAH BİZİMLE OLACAK" Önümüzdeki günlerde sürpriz bir aday açıklayacağını belirten Sarıgül, "Bakın ben size bir şey söyleyeceğim. Önümüzdeki günlerde öyle bir aday getiriyorum ki, ikna etmek üzereyim, az kaldı. Öyle bir aday geliyor ki. Arıyor bir tanesi 'şunu şöyle yap' diyor, 'ben yapamam efendim bunu yapmam için kanun olması lazım, ben kanunsuz iş yapamam' diyor. Arıyorlar 'Sen kanunsuz iş yapamıyorsan kardeşim istifa et' diyorlar. Hemen istifa ediyor. Bu adamın adı Sabri Erbakan. Bayındırlık Bakanı Müsteşarı, inşallah bizim de adayımız olacak" şeklinde konuştu. , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568244.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568244.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0146848b4480fbd9a5b09ca90e26d361fa60740d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568244.txt @@ -0,0 +1 @@ +Demirtaş: O ses kaydı gerçek!. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K'ya konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 17 Aralık operasyonlarına ilişkin Demirtaş, "Tümüyle AK Partiye dönük operasyonlardır demek imkansız. Sızdırılan belgeler bilgiler var. İddiaların gerçek olduğuna dair toplumda ciddi ... Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K'ya konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 17 Aralık operasyonlarına ilişkin Demirtaş, "Tümüyle AK Partiye dönük operasyonlardır demek imkansız. Sızdırılan belgeler bilgiler var. İddiaların gerçek olduğuna dair toplumda ciddi bir kanaat oluşmuştur. Bu kanaattin ortadan kalkması için adil bir soruşturma ve yargılama gerekli. Bağımsız tarafsız bir yargı mekanizmasına ihtiyaç var. Bağımsız, tarafsız bir yargı mı yürütüyor diye baktığımızda o kısmında da içimiz rahat değil. Çünkü bu yargı mekanizması tam 12 yıldır AKP eliyle cemaat ortaklığıyla oluşturulmuş paralel yargı mekanizmasıdır" dedi. "BAŞBAKANIN DA BUGÜN İTİRAF ETTİĞİ GİBİ" Demirtaş, "Başbakanın da bugün itiraf ettiği gibi, cemaatten talimat alan, özel yetkili mahkemelerin, şu anda görev yapan yargıç ve savcıları özel olarak AKP tarafından yetkilendirildiler. Tamamını kast etmiyorum. Yargı mekanizmasında görev yapan mutlaka vicdanı ile hareket eden binlerce yargıç, savcı vardır. Onları rencide etme adına ifade etmiyorum. Artık bu yargı mekanizması güvenilir olmaktan, adalet dağıtmaktan uzaklaşmıştır. Dershanelerle birlikte başlayan cemaat, AKP geriliminin bir başka sahnesini izliyoruz. Ortaya dökülen bilgiler belgeler, yürütülen operasyon tek başına temiz eller operasyonudur, hırsızlığı, rüşveti ortaya çıkarmak adına yapılan operasyonlardır demek için saf olmak gerekiyor. Kusura bakmasınlar biz BDP olarak meselenin her iki tarafını da görmek ve göstermek istiyoruz" şeklinde konuştu. ÇÖZÜM SÜRECİ SEÇİMLERDEN SONRAYA KALDI Abdullah Öcalan'ın 17 Aralık operasyonlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruya Demirtaş, "Çözüm süreci beklemeye alındı gerileme veya ilerleme söz konusu değil. Ama seçimlerin hemen arakasından  artık bu meseleleri tarafların masaya yatıracağı ciddi bir aşamaya geçilecek. Bu açıklamada kendisi, darbe anlayışını desteklemeyeceğini ve yangına körükle, benzinle gitmeyeceğini ifade ederek aslında bu süreçten bir darbe planlayan kesimlere net bir mesaj vermiş oldu. Darbe planları olanlara, PKK'nın alet olmayacağını, PKK'nın silahları yeniden devreye sokarak Türkiye'de kaosun derinleşmesine hizmet etmeyeceğini bu Anlayış ile ortaya koymuş oldu" diye konuştu. "CHP KÜRT SORUNUNU ÇÖZME NOKTASINDA, AK PARTİ'DEN GERİ" Çözüm sürecine ilişkin Demirtaş, "Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kürt sorununu çözme noktasında şu anda içinde bulunduğumuz süreci ilerletmek konusunda, AK Parti hükümetinden çok geri olduğunu düşünüyorum. AK Parti hükümeti giderse, ondan sonra oluşacak hükümetlerle bizler yeniden müzakere noktasına gelinceye kadar siyasi bir mücadele  yürütmek durumundayız. Bu tabi ki bir seçenektir. AKP iktidarı,  halkın desteği ile giderse ki biz bunu arzularız. Yerine barış ve Demokrasi Partisi ve Halkların Demokratik Partisi koalisyonu gelsin diye uğraşırız. Mevcut muhalefet alternatifleri içerisinde Kürt sorunun çözme noktasında barışçıl yöntemlerini görmüyoruz. Hali hazırda çözüm sürecinin tümden biteceği kanaatindeyiz" ifadelerine yer verdi. "PARİS'TEKİ CİNAYETLERLE İLGİLİ SES KAYITLARININ GERÇEK OLDUĞUNU TEYİT ETTİK" Paris'teki cinayetlerle ilgili ortaya çıkan ses kaydına ilişkin Demirtaş, "Ses kayıtlarının gerçek olduğunu bizler teyit ettik. İsmi geçen şahsın sesini yakından tanılayanlar sesini teyit ediyoruz dediler. Yayınlanan belge ile ilgili de Mit belgesi olduğuna dair de çok ciddi şüpheler var. Bizler bu konuyla ilgili parlamentoda soru önergeleriyle gereğinin araştırılmasını istiyoruz. Arkadaşlarımız MİT'e ve başbakanlığa başvurarak bu belgenin cevabının verilmesini istiyoruz" dedi. "MİT'İN YAPTIĞI RESMİ AÇIKLAMA BİZİ TATMİN ETMEDİ" Paris'teki cinayetlerle ilgili MİT'in yaptığı açıklamalara ilişkin Demirtaş, "MİT'in yaptığı resmi açıklama bizi tatmin etmedi. Tam tersine yeni şaibelerin ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Belgenin düzmece olduğuna dair bir açıklama yok. Bu konunun peşini bırakmayacağız" dedi. "BAŞBAKANIN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR İLE UYUŞAN BİR BELGE VE SES KAYDI SÖZ KONUSU" Demirtaş, "Başbakanın Kasım 2012'de yaptığı açıklamalar ile uyuşan bir belge ve ses kaydı söz konusu. Başbakan o dönemde yaptığı açıklamada Fransa'dan üst düzey bir PKK'lının iadesini istediği Fransa'nın buna cevap vermediğini belirtiyordu. Ses kaydında ve belgelerde de ekim ve kasım ayında Sakine Cansız'ın Fransa'ya geldiğinin tespit edildiği ve bu konuda operasyonel girişimlere başlandığı ifade ediliyor. Başbakanın resmi olarak kendi ağızından 'biz o dönemde girişimde bulunduk' dediği zamanlara denk düşen beyanlar ve belgeler yayınlanmış durumda. Bunlar tümüyle şüpheleri MİT üzerine yoğunlaştırıyor. MİT'in yaptığı açıklamalar bizler açısından tatmin edici değil. Başbakanlığın sessiz kalması da kabul edilebilir değil. Fransız savcısı ve soruşturmayı yürütenler Türkiye'den yeterli bilgi belge alamadıklarını, Türkiye'deki savcı da Fransa'dan yeterli bilgi belge alamadığını ifade ediyor. Görünen o ki ülkeler arası çıkar pazarlıkları konusunda üç Kürt kadın siyasetçinin canı, hayatı pazarlık konusu yapılıyor. Ortada çirkin bir tezgah var. Türkiye'nin, Fransa'nın bir yönüyle Almanya'nın da bu kirli oyuna bulaştığı anlaşılıyor" diye konuştu.  "DARBE PLANLARI OLANLARA, PKK'NIN ALET OLMAYACAK" Abdullah Öcalan'ın 17 Aralık operasyonlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruya Demirtaş, "Çözüm süreci beklemeye alındı gerileme veya ilerleme söz konusu değil. Darbe planları olanlara, PKK'nın alet olmayacağını, PKK'nın silahları yeniden devreye sokarak Türkiye'de kaosun derinleşmesine hizmet etmeyeceğini bu Anlayış ile ortaya koymuş oldu" diye cevap verdi. "BU CEMTE KARŞI BİR CADI AVINA DA DÖNÜŞMEMELİDİR" Paralel devlet iddialarına ilişkin Demirtaş, "Paralel devletin oluşmasında AKP cemaat işbirliği ve ortaklığı vardır. Şu anda ortaklık bitti. Öküz öldü o nedenle bir çatışma var. Bu çatışmadan maalesef ki AKP kendini mağdur kimliği ile çıkarmak istiyor. Bu cemaate karşı bir cadı avına da dönüşmemelidir. Bu da yanlıştır" dedi. "ULUDERE DOSYASI KAPANDI MI?" Uludere dosyası kapandı mı? şeklindeki bir soruya Demirtaş şu şekilde yanıt verdi: "Askeri savcılık yaptığı soruşturmada aslında bütün çıplaklığı ile suçu tanımlanmış ama verdiği kararda bu yapılan suç değil demiş. Bırakın 34 kişinin savaş uçağı ile parçalanmasını kaldırımda yürürken bir bisikletin çarpması ile yaralansanız kazdan dolayı suç duyurusunda bulunsanız bisikleti kullanan bu ülkedeki kanunlara göre cezalandırılır. 34 çocuk bana göre Kürt oldukları için, ordu ile Kürt halkı arasındaki problem henüz çözülmediği için askeri savcılık ordunun elini ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin elini Kürtlere karşı zayıflatmamak için bu katliamın üstünü örtmüştür. Ama tarih ve vicdanlar bu dosyayı kapatmayacaktır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568246.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568246.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bf646fe29bbabd21937f7aac5bc5cde8ad2623ec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568246.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ'dan fezleke açıklaması!. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili görüşmelerin sürdüğü Anayasa Komisyonu'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yolsuzluk skandalının ardından istifa eden ve görevden alınan bakan hakkında hazırlanan fezlekeler hakkında konuşan Bozdağ, fezlekelerin adli makamlarca doğrudan Meclis'e gönderilmesine ... Adalet Bakanı , Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili görüşmelerin sürdüğü Anayasa Komisyonu'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yolsuzluk skandalının ardından istifa eden ve görevden alınan bakan hakkında hazırlanan fezlekeler hakkında konuşan Bozdağ, fezlekelerin adli makamlarca doğrudan Meclis'e gönderilmesine ilişkin genelge olduğunu, ancak yıllardır uygulamada önce Adalet Bakanlığı'na, oradan Başbakanlığa ve Başbakanlık'tan Meclis'e sevk edildiğini anlatan Bozdağ, "Bu vazifemizi yapacağız. Kimsenin endişeye kapılmasına gerek yok. Aksi yönde yetkimiz yok" diye konuştu. Soruşturma konusu olan kişilerin bakanlık yapmış kişiler olduğuna dikkati çeken Bozdağ, bu kişiler hakkında kesin hüküm verilmediği için hassasiyet gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Bozdağ, soruşturmalara müdahale edilmediğini belirterek, "Herhangi bir suç soruşturmasının durması veya durdurulması söz konusu değil, olmaz da" dedi. , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568248.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568248.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95d995d9944155229ef89b473dba6092fb6bb95a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568248.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 15 Ocak 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans topu 15 Ocak 2014 çekilişi yapıldı. Oyunun 657. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 13, 23, 28, 33 ve artı 5 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen dört kişi, 160 bin 153 lira ikramiye kazandı Milli ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans topu 15 Ocak 2014 çekilişi yapıldı. Oyunun 657. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 13, 23, 28, 33 ve artı 5 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen dört kişi, 160 bin 153 lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen dört kişi, 160 bin 153 lira kırkar kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 24 kişi 2 bin 669 lira seksen beşer kuruş, 4 artı 1 bilen 329 kişi 194 lira yetmiş beşer kuruş, 4 bilen 4 bin 185 kişi 20 lira kırk beşer kuruş, 3 artı 1 bilen 8 bin 422 kişi 13 lira yirmişer kuruş, 3 bilen 105 bin 859 kişi 2 lira seksener kuruş, 2 artı 1 bilen 73 bin 824 kişi 4 lira beşer kuruş ve 1 artı 1 bilen 244 bin 454 kişi 2 lira otuz beşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlilerin kuponlarını Adıyaman ile Hatay'ın İskenderun, Bursa'nın Mustafakemalpaşa ve İstanbul'un Şişli ilçelerindeki bayilerden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 135 bin 375 lira 83 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan Türkiye'nin tanıtımına, Çocuk Esirgeme Kurumuna, olimpiyat oyunlarına, Savunma Sanayine, Kredi ve Yurtlar Kurumuna 1 milyon 281 bin 225 lira 50 kuruş, KDV olarak 851 bin 218 lira 13 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 474 bin 527 lira 96 kuruş kamuya aktarılacak. , \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568283.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568283.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b91d947ffefe6764b214a598540aa48c66cfcba4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568283.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bağcılar'da silahlı kavga. Olay saat 22.30 sıralarında Yüzyıl Mahallesi, 18'inci sokakta bulunan otoparkta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre iki grup arasında sabah saatlerinde yaşanan bir tartışmanın ardından, akşam ise henüz belirlenemeyen bir nedenle tekrar bir tartışma çıktı.Tartışma giderek büyüyerek silahlı kavgaya dönüştü. İddialara ... Olay saat 22.30 sıralarında Yüzyıl Mahallesi, 18'inci sokakta bulunan otoparkta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre iki grup arasında sabah saatlerinde yaşanan bir tartışmanın ardından, akşam ise henüz belirlenemeyen bir nedenle tekrar bir tartışma çıktı.Tartışma giderek büyüyerek silahlı kavgaya dönüştü. İddialara göre kavgada yanında getirdiği isilahı çıkartan, kimliği henüz öğrenilemeyen bir kişi ateş etmeye başladı. Silahlı kavgada yaralanan 2 kişi olay yerinde hayatını kaybederken, yaralı 3 kişiden 2'sinin ise tedavi amacıyla kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybettikleri öğrenildi. 1 kişinin ise durumunun ağır olduğu belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. YAKINLARI SİNİR KRİZLERİ GEÇİRDİ Kavgada hayatını kaybeden 2 kişinin yakınları olay yerine geldi. Sinir krizleri geçiren yakınları, polis ekipleri sakinleştirmekte zorlandı. Olay yerine çevik kuvvet ekipleri de takviye olarak geldi. Polisin olayla ilgili incelemeleri sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568285.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568285.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3dd7525d5f3e1e39291990dbee789b68a1ca1f97 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568285.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'li etolojist Dian Fossey doodle oldu. Dian Fossey:1932 tarihinde ABD, Kaliforniya San Fransisco'da dünyaya geldi.Google bugün Dian Fossey'nin 82'inci doğum gününe özel bir doodle hazırladı. Doodle'da dağlar, goriller ve elinde defteriyle Fossey görülüyor.Peki, Dian Fossey neden doodle oldu ve neden öldürüldü? Yaşamının 18 yılını geçirdiği Ruanda ... Dian Fossey:1932 tarihinde ABD, Kaliforniya San Fransisco'da dünyaya geldi.Google bugün Dian Fossey'nin 82'inci doğum gününe özel bir doodle hazırladı. Doodle'da dağlar, goriller ve elinde defteriyle Fossey görülüyor.Peki, Dian Fossey neden doodle oldu ve neden öldürüldü? Yaşamının 18 yılını geçirdiği Ruanda Milli Parkında, uğradığı saldırı sonucunda yaşamını yitirmiştir. 1988 yapımı Gorillas in the Mist: The Story of Dian Fossey (Sisteki Goriller) filmiyle, Sigourney Weaver tarafından sinemada canlandırılmıştır. Dian Fossey 16 Ocak yaşındayken anne ve babası boşanan Fossey, üvey babasının ona kötü davranması sonucu hayvanlarla ilgilenmeye başladı. Afrika ve dağ gorillerine adeta aşık olan Fossey, Karisoke Araştırma Merkezi ve Cornell Üniversitesi'ndeki yılları sonrasında davranış bilimi ve primatoloji alanlarında uzmanlaştı. ABD'deki San Jose State Üniversitesi'den lisans ve Cambridge Üniversitesi'nden 1974 yılında doktora diploması aldı. Dian Fossey dağ gorilleri ile ilgili çok önemli araştırmalara imza atmış, 18 yıl boyunca bu alanda çalışmış ve yıllarca Ruanda'nın dağ ormanlarında onları gözlemlemiştir. İsmi dünyaca ünlü primatologlar Jane Goodall, Louis Leakey ve George Schaller ile birlikte anılır. Dian Fossey 53 yaşında Afrika'daki Ruanda Volkanları Ulusal Parkı'nda 6 Aralık 1985'te öldürülmüştür. Ruanda halkı Dian Fossey'yi "Dağda yalnız yaşayan kadın" anlamına gelen "Nyiramachabelli" adıyla çağırırdı. Dian Fossey Cinayeti Ruanda'daki Virunga Dağları'nda bulunan kabininin yatak odasında öldürülen Fossey, saldırganlar tarafından duvarda açılan bir deliğin 2 metre ötesinde bulunmuştur. Cinayet yerinde çalışmalar yakın bir ismi işaret etmektedir ancak kim olduğu hala belirsizliğini korumaktadır. Kaçak avcılarla savaşmak için elinden geleni yapan Fossey'nin onlar tarafından öldürüldüğü düşünülmektedir. Gorillas in the Mist ( Sisteki Goriller) Dian Fossey'in hayatını anlatan 1988 yapımı filmde karizmatik, çevresine hükmetmeyi bilen ve idealist Fossey'i canlandıran Sigourney Weaver drama dalında Golden Globe En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Filmde kaçak avcıların kulübesini yaktığı bir sahne de bulunmaktadır. Günümüzde Dian Dossey'nin başlattığı çalışmalar, Dian Fossey Gorilla Fund International adı altındaki bir yardım fonu aracılığıyla devam ettirilmektedir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568347.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568347.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..14786abe8eab533d4cab3115c0664b05511a6b8e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568347.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hüseyin Sözlü'nün aracına silahlı saldırı. Seçim çalışmaları kapsamında Yüreğir İlçesi'nin 19 Mayıs Mahallesi'nde düzenlenen bir ev toplantısına katılan Başkan Hüseyin Sözlü'nün konuşma yaptığı sırada 20 kişilik bir grup olay çıkartmak istedi. Ancak koruma görevlileri tarafından bu grup uzaklaştırıldı. Ancak daha sonra ev toplantısının yapıldığı bölgeden ... Seçim çalışmaları kapsamında Yüreğir İlçesi'nin 19 Mayıs Mahallesi'nde düzenlenen bir ev toplantısına katılan Başkan Hüseyin Sözlü'nün konuşma yaptığı sırada 20 kişilik bir grup olay çıkartmak istedi. Ancak koruma görevlileri tarafından bu grup uzaklaştırıldı. Ancak daha sonra ev toplantısının yapıldığı bölgeden ayrılmak üzere olan ve içersinde 5 görevlinin bulunduğu seçim minibüsüne kimliği belirsiz kişiler, av tüfeğiyle ateş açtı. Saldırıda görevliler yara almadan kurtulurken, minibüste hasar meydana geldi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. KINIYORUM Başkan adayı Hüseyin Sözlü, yaptığı açıklamada silahlı saldırıyı kınadı. Sözlü, "Adana'nın her mahallesi, her karışı çalışma alanımız içerisindedir. MHP'nin yerel iktidarında ve kendi Belediye Başkanlığı'nda Adana'da kurtarılmış mahalle ve girilemeyen sokak kalmayacaktır. Adana huzurun ve devletin hakim olduğu, insanların güvenliğinin sağlandığı bir şehir olacaktır" dedi. HuyCan Herkes rant peşinde, halkın çıkarı için kurşun sıkacak değil ya bu Vandallar ! Mustafa Özel Bahsedilen bölge yoğun olarak doğudan gelen göçmenlerin bulunduğu bölge. Hala Adana'yı Diyarbakır, Siirt, Batman vs. zannediyorlar, yazık. Tabi ki göç etmeyi onlarda istemedi ama, geldikleri yerde istedikleri gibi davranamayacaklarını uygun bir göç yasasıyla bu insanlara anlatılması gerekiyor. Aksi halde Adana şehri yapısı gereği bu tür olayları kaldırmaz daha büyük felaketler çıkar. Geri dönüşü olmayan sonuçlarla karşılaşabiliriz. Fırat Cengizkan MHP, Adana'da kurtarılmış bölgeleri ortadan kaldıracaktır. PKK'nın şehir yapılanmaları için Adana bitmiştir artık. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568373.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568373.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..322b8fb31369fca4a0f3b46c6a2334c1c82860ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568373.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bilal Erdoğan artık 'yakalanmayacak'. 2. Yolsuzluk Soruşturması'nda "şüpheli" olarak ifade vermesi beklenen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan artık özgür... Soruşturmayı yürüten savcıların görevden alınmasıyla birlikte, dosya yeni savcılara verildi. Göreve atanan savcılar, Bilal Erdoğan'ın da aralarında olduğu 42 ... 2. Yolsuzluk Soruşturması'nda "şüpheli" olarak ifade vermesi beklenen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan artık özgür... Soruşturmayı yürüten savcıların görevden alınmasıyla birlikte, dosya yeni savcılara verildi. Göreve atanan savcılar, Bilal Erdoğan'ın da aralarında olduğu 42 kişinin yakalama kararını kaldırdı. İŞTE O İSİMLER: Bilal Erdoğan'ın hakkında da yolsuzluk operasyonunda yakalama kararı çıkartılmıştı. Yakalama kararı çıkartılanların isimleri şu şekildeydi: Yasin El Kadı M. Latif Topbaş M. Fatih Saraç Abdullah Tivnikli Avni Çelik Usame Kutub Muaz Kadıoğlu Cengiz Aktürk Abdulkerim Çay SemihDemirci Orhan Cemal Kalyoncu Ömer Faruk Kalyoncu Kenan Avis Gökhan Özdemir Selcan Zeliha Özkök Aynur Uluğtekin Mehmet Cengiz Celal Koloğlu Nihat Özdemir Sezai Bacaksız İbrahim Çeçen Hayrettin Özaltın Dilek Cengiz Adnan Çebil Medet Nebi Yanık Adnan Şişman Ahmet Ergun Kadri Tunç Peker Murathan Kiraz Mustafa Bayraktar Gaffar Yıldırım Er Şener Ünsal Oğuzhan Boyacı Abdullah Kavukçu Hakan Aslan İbrahim Erdoğan Gözel Hasan dağcı Esat Özkazanç Orhan Nurduhan Nurcan Çatalpınar Şefik Gül \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568375.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568375.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0e33843b86b588c095bc369b48fc3c901f9aa393 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568375.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kansız'ın odasında sürgün zirvesi!. HSYK'nın Adli Yargı kararnamesiyle BAŞTA İstanbul Adalet Sarayı olmak üzere bazı hakimlerle cumhuriyet savcılarının görev yeri değiştirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı Bölge Adliye Başsavcılığı'na atandı. Başta Ergenekon, Balyoz gibi önemli soruşturmaları yürüten İstanbul Başsavcıvekillerinden Fikret Seçen Gebze'ye, Cihan Kansız ... HSYK'nın Adli Yargı kararnamesiyle BAŞTA İstanbul Adalet Sarayı olmak üzere bazı hakimlerle cumhuriyet savcılarının görev yeri değiştirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı Bölge Adliye Başsavcılığı'na atandı. Başta Ergenekon, gibi önemli soruşturmaları yürüten İstanbul Başsavcıvekillerinden Fikret Seçen Gebze'ye, Cihan Kansız Sakarya'ya, Ercan Şafak Kocaeli'ye, Ali Güngör de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı'na 'Savcı' olarak tayin edildi. SAVCI CİHAN KANSIZ'IN ODASINDA TOPLANDILAR Atama kararlarının duyulmasının ardından Başsavcıvekili Cihan Kansız'ın Çağlayan'da İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında tayin olan savcılar toplandı. Toplantıya 17 Aralık operasyonundan sonra öne çıkan isimlerden biri olan ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne atanan de katıldı. ZEKERİYA ÖZ: GEÇERKEN UĞRADIM Bakırköy Adliyesi'ne atandıktan sonra göreve başlayıp ardından da yıllık izne çıkan , rahatsız olan annesini ziyaret için Bursa'ya gideceğini söylemişti. Spor kıyafetle adliyeye gelip Savcı vekili Kansız'ın odasına çıkan , geçerken uğradığını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e4261d1ac19e692a6e1a87560f216e698cc82bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568429.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yasin El Kadı himaye ediliyor. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Yasin El Kadı'nın hakkında kısıtlama kararı bulunduğu dönemde Başbakanlık ve MİT'te en az 4 kez görüşme yaptığını" iddia ederek, 'Yasin El Kadı ve arkadaşlarının AKP Hükümeti tarafından özel olarak himaye edildiğini' öne sürdü. CHP'li Kart, ... CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "Yasin El Kadı'nın hakkında kısıtlama kararı bulunduğu dönemde Başbakanlık ve MİT'te en az 4 kez görüşme yaptığını" iddia ederek, 'Yasin El Kadı ve arkadaşlarının AKP Hükümeti tarafından özel olarak himaye edildiğini' öne sürdü. CHP'li Kart, Kılıçdaroğlu'yla birlikte Yasin El Kadı Kadı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatarak; "Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı ilişikte örneğini sunduğumuz 2006/25523 - 2006/20999 karar , 25.12.2006 tarihli "Kovuşturmaya Yer Olmadığına" dair kararıyla şüpheliler hakkındaki bazı iddialar yönünden takipsizlik kararı vermiş; Terör Örgütünün Finansmanı ve Teröre Destek verilmesi iddialarıyla ilgili olarak ise tefrik kararı vererek, CMK'nun 250. maddesi uyarınca görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına evrakı göndermiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise; "Yasa dışı terör örgütünün finansmanı" iddiasıyla 2006/1507 soruşturma sayılı evrak üzerinden dosya açmış, ancak 6 yıl boyunca dosyada hiçbir işlem yapmadığı görülmüştür. Tarafımızdan olayın takip ve tahkik edilmesi üzerine 11.10.2012 tarihinde savsaklarcasına ve tümü bir paragraftan ibaret olan bir karar ile takipsizlik kararı vermiştir" ifadelerini kullandı. "BAŞBAKAN'IN OĞLU İLE DE ÇOK YAKIN VE ÖZEL TİCARİ İLİŞKİLER İÇİNDEDİR" Başbakan'a "Yasin El Kadı'nın Suriye politikalarındaki rolü ve ilişkisi nedir?" diye soran Kart'ın yaptığı açıklama şöyle; " 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının aktörlerinden birisi olduğuna dair hakkında ciddi iddialar bulunan Yasin El Kadı ile ilgili bulgu ve gelişmeleri 24 Haziran 2013 tarihli önergemiz ile dile getirmiştik. Bu önergede; Yasin El Kadı'nın , hakkında kısıtlama kararları bulunduğu 2012 yılı sonuna kadar Başbakanlık ve MİT'te en az 4 kez görüşmeler yaptığı ; 15 Şubat 2013 tarihinde de benzeri bir görüşmeyi yaptığı, 16 Şubat 2013 tarihinde İstanbul'da trafik kazasına karıştığı, kaza anında yanında Başbakanlık Korumasının ve iş ortağı Usame Kutub'un bulunduğu, Başbakanlık resmi otosuyla meydana gelen bu kazadan sonra tutanakların değiştirildiği iddiaları dile getirilmiştir. Bu önergemize süresi içinde cevap verilmemesi üzerine, aynı yöndeki iddialar 25 Ekim 2013 tarihli önergemize de konu yapılmış, ancak bu önergemiz TBMM Başkanlığı tarafından işleme konulmamış ve tarafımıza iade edilmiştir. 17 Aralık yolsuzluk soruşturması ve kamuoyuna yansıyan diğer gelişmelerle birlikte, yukarıda dile getirilen olguların doğru olduğu açıklık kazanmıştır. Yasin El Kadı'nın yakın çalışma arkadaşı olan Usame Kutub ; 28 Aralık 2013 tarihli Hürriyet Gazetesinde yayımlanan röportajında, vuku bulan trafik kazasını, kendilerine Başbakanlık tarafından Koruma verildiğini kabul etmiş, kazanın kuşkulu olduğunu ifade etmiştir. İşadamı Cengiz Aktürk ve Suudi bir işadamıyla birlikte kozmetik firması kurduklarını, Yasin El Kadı'yla olan yakın ilişkilerini anlatmıştır. İş adamı Latif Topbaş'ın özel uçağıyla Ankara'dan İstanbul'a geldiklerini de ifade etmiştir. Yasin El Kadı'yla ilgili iddia ve gelişmelerin bu boyutunu bir tarafa bırakarak, Genel Başkanımız ile birlikte 07.07.2006 tarihinde Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz suç duyurusunu ve bu duyuru ile ilgili gelişmeleri de yeri gelmişken Sizlerle paylaşmak istiyorum. Suç duyurusu tarihinde İstanbul Milletvekili olan Genel Başkanımız ile birlikte müşterek imzayla vermiş olduğumuz 29 sayfalık dilekçede ; aralarında Yasin El Kadı, Mehmet Fatih Saraç, Mustafa Latif Topbaş, İbrahim Halit Çizmeci, H.Cüneyd Zapsu ve arkadaşlarının bulunduğu toplam 8 kişi hakkında ; Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine dair mevzuata, sahtecilik yapmak suretiyle Vergi Usul Mevzuatına ve Terörle Mücadele Yasasının ilgili maddelerine muhalefetten dolayı Şüpheliler hakkında soruşturma yapılması talep olunmuştu." "MİT VE BAŞBAKANLIK DÜZEYİNDE TEMASLAR İÇİNDE BULUNMUŞTUR" "Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı ilişikte örneğini sunduğumuz 2006/25523 - 2006/20999 karar , 25.12.2006 tarihli "Kovuşturmaya Yer Olmadığına" dair kararıyla şüpheliler hakkındaki bazı iddialar yönünden takipsizlik kararı vermiş; Terör Örgütünün Finansmanı ve Teröre Destek verilmesi iddialarıyla ilgili olarak ise tefrik kararı vererek, CMK'nun 250. maddesi uyarınca görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına evrakı göndermiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise; "Yasa dışı terör örgütünün finansmanı" iddiasıyla 2006/1507 soruşturma sayılı evrak üzerinden dosya açmış, ancak 6 yıl boyunca dosyada hiçbir işlem yapmadığı görülmüştür. Tarafımızdan olayın takip ve tahkik edilmesi üzerine 11.10.2012 tarihinde savsaklarcasına ve tümü bir paragraftan ibaret olan bir karar ile takipsizlik kararı vermiştir. Ancak öylesine gelişi güzel ve dayanaksız bir şekilde karar vermiştir ki, Şüphelilerden Mehmet Fatih Saraç'ın adını karara yazmayı unutmuştur. Birleşmiş Milletler'in konuyla ilgili dokümanlarının araştırılması gereği dahi duyulmamıştır. Her 2 karar metninin incelenmesinden ortaya çıkan gerçek şudur; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ekonomik Suçlar bürosunca 2005/47289 soruşturma , 2005/14284 büro no ile karar verilerek, yetkisizlik kararı ile Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen evrakın akıbeti belli değildir. Keza, Gelir İdaresi İstanbul Bölge İdaresi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 11.09.2006 tarih 09578 sayılı yazısı uyarınca, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına (Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına) gönderilen yazının akıbeti de belli değildir. Yasin El Kadı ve arkadaşları öteden beri AKP Hükümeti tarafından özel olarak himaye edilmektedir. Öyle ki; hakkında Birleşmiş Milletlerin kısıtlama kararlarının bulunduğu dönemlerde bile adı geçen en üst düzeyde kurulan ilişkiler sonucunda hem ekonomik faaliyetlerini sürdürmüş ve hem de adeta siyasi muhatap olarak MİT ve Başbakanlık düzeyinde temaslar içinde bulunmuştur. Yine 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla ortaya çıkan bulgulara göre, Başbakan'ın oğlu ile de çok yakın ve özel ticari ilişkiler içindedir. Bu ilişkilerin tümünden de Başbakan'ın bilgisi , icazeti ve dahli vardır. İmar ilişkileri ve devlet nüfuzunun kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen ilişkiler söz konusudur." "GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAKTIR" "Başbakan'ın, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasına neden böylesine panik ve gözü kara bir şekilde müdahale ettiği bu gelişmelerden anlaşılmaktadır. Bütün bu süreçlerin tahkiki , Başbakan ve Hükümet'in yasa dışı engellemelerine rağmen, zaman içinde mutlaka yapılacaktır. Gerçekler ortaya çıkacaktır. Ancak bu karambol ortamı içinde mutlaka cevaplandırılması gereken sorular vardır; Yasin El Kadı yasaklı olduğu dönemde ve sonrasında , hangi sıfat ve yetkiyle Başbakanlık ve MİT'te "siyasi muhatap" olarak kabul edilip, birtakım görüşmeler içine girmiştir? Bu anlamda "Devlet sırrı" niteliğindeki bilgi ve bulgular Yasin El Kadı'yla nasıl paylaşılabilmiştir? Yasin El Kadı'ya Başbakanlık aracı ve koruması hangı sıfat ve yetkiyle tahsis edilebilmiştir? Yasin El Kadı'nın Suriye politikalarındaki rolü ve ilişkisi nedir? Başbakan ve Hükümet'in, hiçbir tevile ve karartmaya sapmadan bu konulara açıklık getirmeleri zorunluluğu vardır. Başbakanlık bu ilişkileri karartmak için neden sahte tutanak tutulmasına tevessül etmiştir? Anlatımı yapılan bu ilişkilerin anlamı şudur; 2005-2006'lı yıllardan bu yana Başbakan ve Hükümet düzeyinde haklarında ciddi yolsuzluk ve hukuksuzluk iddiaları bulunan bu kişiler ve aktörler ; 2013'lü yıllarda da aynı ilişki ve iddiaların içindedirler. Ancak bir fark vardır; artık bu ilişki ve hukuksuzlukların boyutları çok büyümüştür. Devlet içinde Devlet olmuşlardır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568447.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568447.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bc25febade52b9797dde90ff62d1c8cf56d90d4b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568447.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ'dan 'Bilal' açıklaması!. HSYK kanun teklifinin kapanış konuşmasında, bazı milletvekillerinin Bilal Erdoğan ile ilgili sorusu üzerine Bakan Bozdağ, şunları söyledi; "Sayın Bilal Erdoğan ile ilgili bir milletvekili arkadaşımız bir ifadede bulundu. Hakkında yakalama, gözaltı kararıyla ilgili. Onunla ilgili bir yakalama ve gözaltı kararının ... HSYK kanun teklifinin kapanış konuşmasında, bazı milletvekillerinin Bilal Erdoğan ile ilgili sorusu üzerine Bakan Bozdağ, şunları söyledi; "Sayın Bilal Erdoğan ile ilgili bir milletvekili arkadaşımız bir ifadede bulundu. Hakkında yakalama, gözaltı kararıyla ilgili. Onunla ilgili bir yakalama ve gözaltı kararının olmadığını buradan ifade etmek istiyorum. Olmayan bir kararın kalkması da söz konu değildir. Türkiye'den ayrılması, başka bir ülkeye gitmesi, gizlenmesi saklanması gibi şeylerin tamamı gerçek dışıdır. Bunların hepsi hükümetimizi, başbakanımızı yıpratmaya dönük haberlerin basında yer almasından ibarettir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568449.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568449.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..44465d252d14d6faddf8a76f1e062c6a9bd726fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568449.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den sürpriz adaylar!. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM) bugün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Yoğun trafikte aralarında il ve ilçelerin de bulunduğu 160 yerleşim yerinin belediye başkan adayları belirlendi CHP'nin bugün belirlenen belediye başkan adaylarının listesi şöyle: 16 ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568452.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568452.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0bf2ccffe47109ec697010cdc45df8c6d7533c81 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568452.txt @@ -0,0 +1 @@ +Köprüde korkutan görüntü!. Gemi geçişleri için açılıp kapanabilen Unkapanı köprüsünde meydana gelen açıklık hem araç sürücüleri hemde kaldırımda yürüyen yayalar için tehlike oluşturuyor. Bu durum hem araç sürücüleri hem de  yayalara zor anlar yaşatıyor. Kaldırımda yürüyen Osman Okumuş isimli vatandaş "Ben üstünden atlayarak ... Gemi geçişleri için açılıp kapanabilen Unkapanı köprüsünde meydana gelen açıklık hem araç sürücüleri hemde kaldırımda yürüyen yayalar için tehlike oluşturuyor. Bu durum hem araç sürücüleri hem de  yayalara zor anlar yaşatıyor. Kaldırımda yürüyen Osman Okumuş isimli vatandaş "Ben üstünden atlayarak geçtim özellikle gece çok tehlikeli olabilir dikkat edilmezse ayak bile kırılabilir" diye yaşadığı zorluğu anlattı. . \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568453.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568453.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0ecbe5db1ec1815fb50c594c418bbfbf2adc111a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568453.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ara Güler yoğun bakımda. Türk fotoğrafçılığının önemli ismi Ara Güler böbrek yetmezliği nedeniyle Memorial Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırıldı. Ara Güler'in diyaliz tedavisi aldığı ancak kan değerleri çok düştüğü için yoğun bakım servisinde diyalize gireceği öğrenildi. 1928'de İstanbul'da doğan Ara Güler 1950 yılında gazeteciliğe ... Türk fotoğrafçılığının önemli ismi Ara Güler böbrek yetmezliği nedeniyle Memorial Hastanesi yoğun bakım servisine kaldırıldı. Ara Güler'in diyaliz tedavisi aldığı ancak kan değerleri çok düştüğü için yoğun bakım servisinde diyalize gireceği öğrenildi. 1928'de İstanbul'da doğan Ara Güler 1950 yılında gazeteciliğe başlamıştı. Güler çektiği fotoğraflar ile efsaneleşti. Ara Güler 2011'de Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568456.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568456.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8bef3d3833b4e10fecc67c13b8539d8c9515bab9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_16/2568456.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül: 'Yarın güzel şeyler olacak'. Türkiye Müteahhitler Birliği Yeni Genel Merkez Binası'nın açılışına ve resepsiyonunda gazetecilerin sorduğu, "Anayasa önerinizin sonuç vermesini bekliyor musunuz?" sorusunu Cumhurbaşkanı Gül, "Çalışmalar devam ediyor, bakalım. Yarın da güzel şeyler olacak" diyerek cevaplandırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..94b85701cc6d47bcef3ad29cd48b96d93734f23e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568523.txt @@ -0,0 +1 @@ +Abdülhey öldü mü? Kurtlar Vadisi Pusu 211. bölümde şok. Kurtlar Vadisi Pusu'nun 211. bölümünde ekran başındaki seyirci neye uğradığını şaşırdı. ABDÜLHEY ÖLDÜ MÜ? Memati'nin geçtiğimiz sezon başında ölümünü gören, bunu halen kabullenememiş olan Vadi hayranları bu kez de Abdülhey'in mezarını gördü. ABDÜLHEY'İ BAZUKAYLA VURDULAR Cahit'le buluşmak üzere gittiği mekanda ... Kurtlar Vadisi Pusu'nun 211. bölümünde ekran başındaki seyirci neye uğradığını şaşırdı. ABDÜLHEY ÖLDÜ MÜ? Memati'nin geçtiğimiz sezon başında ölümünü gören, bunu halen kabullenememiş olan Vadi hayranları bu kez de Abdülhey'in mezarını gördü. ABDÜLHEY'İ BAZUKAYLA VURDULAR Cahit'le buluşmak üzere gittiği mekanda Armegeddon Timi ve ve timin başındaki Müfettiş Kane'in kurduğu pusuya düştü. Cahit ve Polat Alemdar'ın gözleri önünde, Abdülhey'in bulunduğu ev bazukayla havaya uçuruldu. KURTLAR VADİSİ PUSU FANLARI ŞOKE OLDU Kurtlar Vadisi Pusu hayranları bu gördükleri karşısında şoke olurken, çoğu izleyici Abdülhey'in öldüğüne inanmadı. Sosyal medyada birçok Kurtlar Vadisi Pusu izleyicisi attıkları twitlerle senaristlere tepki gösterirken, bir kısım seyirci ise bu ölümün bir düzmece olduğu görüşünde birleşti. POLAT ALEMDAR İNTİKAM PEŞİNDE Abdülhey'e düzenlenen bazukalu suikastin ardından Polat Alemdar gözyaşlarına boğulurken, Armageddon Timi için bir intikam senaryosu kurguladı. İŞTE ABDÜLHEY'İN VURULMA SAHNESİ - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568525.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568525.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c5bf9a304c27a1f5fa60647a98e194af5256d8b2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568525.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcıya telefon açıldı: 'O dosyayı kapatın'. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Dört bakan, onların çocukları ve yakın çevresinin çok ciddi bir yolsuzluk olayının içinde olduğu görülmüştür. Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar görevlerinden ayrıldı, böyle bir tablo. Bu tablo bizim tarihimizde ilk kez gerçekleşiyor" ... CHP Genel Başkanı , İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Dört bakan, onların çocukları ve yakın çevresinin çok ciddi bir yolsuzluk olayının içinde olduğu görülmüştür. Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar görevlerinden ayrıldı, böyle bir tablo. Bu tablo bizim tarihimizde ilk kez gerçekleşiyor" dedi. Halk Tv'de konuk olduğu "Halk Arenası" adlı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ın Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok önemli bir günü olduğunu ifade ederek, "Çünkü ilk kez Türkiye Cumhuriyeti devletinin hükümet tarafından soyulduğu belgelenmiştir. Dört bakan, onların çocukları ve yakın çevresinin çok ciddi bir yolsuzluk olayının içinde olduğu görülmüştür. Bakan çocukları tutuklandı, bakanlar görevlerinden ayrıldı, böyle bir tablo. Bu tablo bizim tarihimizde ilk kez gerçekleşiyor" diye konuştu. Operasyonun ardından bir bankanın genel müdürünün evindeki ayakkabı kutusunda milyon dolar para çıkmasını, bakan çocuklarının evlerinde kasaların ve para sayma makinelerinin bulunmasını, milyonlarca Türk lirası ve dövizin çıkmasının hiç tartışılmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hiçbir yorum yapmadığını ve sadece "Bize komplo kuruyorlar" ifadelerini kullandığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bir yerde mahkeme kararının uygulanmamasının o yerde sorun olduğu anlamına geldiğini dile getirerek, "Bugüne kadar mahkeme kararını uygulamayanlar hep mahkum oldular. Kim olursa olsun. Ama iktidar ilk kez uygulamayacaksın diye açıkça, net talimat veriyor" dedi. Başbakan Erdoğan'ın "Darbe" söylemiyle cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu gölgelemek istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu algıyı yerleştirmek istiyor. Biz, bir hükümetiz, biz temiz bir hükümetiz. 'Kirli çamaşırlarımız çıkartıldı ama bunlara inanmayın' demek istiyor. Ama bu yolsuzluk ve rüşvet olayı o kadar büyük ki Başbakan istediği kadar çırpınsın, bunu örtme imkanı yok zaten. Gazetelere yansıdığı kadarıyla söylüyorum, yolsuzluğun boyutu 247 milyar lira. Altı tane GAP yapılır 247 milyar lirayla 30 tane Marmaray yapılır. Neden 'Türkiye Cumhuriyetinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur' deniyor, bunun için söyleniyor. Bu olay sıradan, rutin bir olay değil. Eğer gerçekten Bakanlar Kurulunun içine çöreklenen bir yapı varsa ve bu yapı diğer organlara, bürokrasinin içine, iş dünyasının içine yerleşmişse ve beraber devlet hortumlanıyorsa ciddi bir sorunumuz var demektir." Yolsuzlukların dünyanın her ülkesinden yaşanabileceğini ve yolsuzluk olduğu andan itibaren yöneticilerden yargıya müdahale etmemelerinin beklendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, toplumun duyarlı olan her kesiminin de yolsuzluğun üzerine kararlılıkla gidilmesini istediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Mahkemelerin aradığı oğlu Başbakanın yanında, Başbakanlık arabasına biniyor. Polisin aradığı kişi. Bırakın cumhuriyet tarihini, dünya tarihinde böyle bir uygulama yoktur. Gidin Avrupa'ya bakın, Japonya'ya bakın, Papua Yeni Gine'ye bakın. Yani başbakanın oğlu mahkeme kararıyla aranacak ama o başbakanın yanına binecek, bütün korumalar onun güvenliğini sağlayacaklar ve bu kişiyi mahkemeye götüremeyecekler. Bu işte o 'Anayasa'nın 138. maddesi çöktü' sözünün temel bir kanıtıdır" diye konuştu. HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifiyle sadece atamalar için izin istenmediğini, Teftiş Kurulunun bakana bağlı olmasının, yargıçların ve savcıların HSYK'da hangi görevi yapacağını bakanın belirlemesinin ve hangi hakimin hangi dairede görev alacağını da yine bakanın kararına bırakılmasının istendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Hangi savcı ve hakim hakkında soruşturma açılıp açılmamasına bakan izin verecek. Yani bakan şunu söyleyecek 'beyler toplanın.' HSYK toplanacak. Şu talimatı veriyorum yapın. Birisi diyebilir ki 'ben yıllarımı adalet dağıtmaya verdim. Vicdan sahibi bir insanım, senin dediğini yapamam' dediği anda hemen iki müfettiş görevlendirecek. 'Git şunu soruştur' diyecek. Hakkında olmadık iddialarla. Biliyorsunuz artık Türkiye'de olmadık iddialarla insanları ipe bile götürüyorlar. Onu suçlayacaklar. Belki de mesleğinden olacak. Bu imkanı elde etmek istiyorlar. Yani Teftiş Kurulu 'tehdit kurulu' haline gelmiş olacak. İşin özü bu. Bunu tümüyle ele geçirmek istiyor. AB'nin karşı çıkmasının nedeni, Venedik Komisyonun Başkanının karşı çıkmasının nedeni bu." Kılıçdaroğlu, demokrasilerde siyasetin sınırını hukukun, diktatörlüklerde hukukun sınırını siyasetin belirlediğine dikkati çekerek, hükümetin bunu elde etmek istediğini ve "Biz hukukun sınırını belirleyeceğiz" dediğini ileri sürdü. -"Niyetiniz yolsuzluğu örtmektir artık, yolsuzluğu önlemek değil" Ahlaki olarak yolsuzluk davasına başlayan bir savcının görevinden alınmayacağına değinen Kılıçdaroğlu, savcının görevden alınması halinde toplumda "Siyasi otorite yolsuzlukların üzerini kapatıyor" algısının oluşabileceğini vurguladı. "Siz eğer daha yolsuzluğun birinci aşamasındayken o savcıyı görevden alıyorsanız, sizin niyetiniz yolsuzluğu örtmektir artık, yolsuzluğu önlemek değildir. Bunun çok tipik örneği Deniz Feneri'dir" diyen Kılıçdaroğlu, hırsızlığı soruşturan savcının suçlu duruma geldiğini savundu. Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Müsteşarının İzmir'deki soruşturmayı başlatan savcıya telefon açarak "O dosyayı kapatın" dediğini söyleyerek, şöyle konuştu: "Adalet Bakanı Müsteşarı bu gücü nereden alıyor, kimden alıyor bu gücü? Bakandan almazsa böyle bir konuşma yapamaz. Şimdi buradan çağrı yapalım isterseniz. Adalet Bakanı kalksın desin ki, 'yok efendim, böyle bir telefon konuşması asla olmamıştır. Bu, hayalidir'. Bakalım diyebilecek mi? Bu, bir suçtur. Suçu Adalet Bakanı Müsteşarı işlerse ne yapacaksınız. Biz üniversiteyken bir hocamız, 'kumar oynamak suçtur ama küçük bir Anadolu kasabasında savcı, hakim, kaymakam kumar oynarsa orada suçluyu bulamazsınız' derdi. Bizim geldiğimiz nokta bu." Fezlekeler gecikmemeli İstifa eden bakanlarla ilgili fezlekelerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığının bu fezlekeleri bekletme hakkının olmadığını belirterek, "Fezlekeler gecikmeksizin TBMM'ye gönderilmeli. İktidar gerçekten temiz olduğuna inanıyorsa, bu fezlekeleri geciktirmeksizin parlamentoya göndermek zorundadır" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, yargıda ve diğer bazı kurumlarda yapılan son değişikliklerin nedeninin de Başbakan Erdoğan'a ulaşılmasını engellemek olduğunu savunarak, "Çünkü rüşvetin ve yolsuzluğun başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan var" iddiasında bulundu. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, hukuk devletinde "Yolsuzluk ve rüşvetin" hesabının sandıkta değil, yargı önünde verilmesi gerektiğini dile getirdi. Yaşananların vatandaşlarda umutsuzluk ve karamsarlık yaratmaması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, CHP olarak şiddete başvurmadan mücadelelerini sürdüreceklerini aktardı. Yargı kararlarını emniyet güçlerinin yerine getirmediğine yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, yargı kararlarının en geç 30 gün içinde uygulanması gerektiğini, aksi takdirde suç işlenmiş olacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle bir "Devlet krizi" yaşandığını savundu. HSYK ile ilgili kanun teklifinin Genel Kurula gelmesi halinde komisyonda gösterdikleri mücadeleyi orada da vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Parlamentodan geçmesine engel olmaya çalışacağız" ifadesini kullandı. İstanbul merkezli operasyona değinen ve Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Çünkü kendisi işin içinde. Sorun orada zaten. İşin içinde olmasa, kendisine dokunmayacağını bilse emin olun babası bile olsa üzerine gider" değerlendirmesini yaptı. "Komplo" açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Daha düne kadar 'ne istediniz de vermedik' diyen Erdoğan, şimdi onları diye suçluyor. Dört bakanın gitti ne komplosu. Komplo olsa bakanların arkasında kapı gibi durursun. Hem 'istifa edin' diyor hem de 'beni rahatlatacak bir deklarasyon yayınlayın' diyor. Devletin içinde çeteler olabilir, sen başbakansın zaten çetelerle mücadele etmek zorundasın. Eğer o oluşumu 'çete' olarak adlandırıyorsanız siz zaten suçlusunuz. 'Her şeyi verdim size neye itiraz ediyorsunuz' diyor." Kııçdaroğlu, emniyetteki yer değişiklikleriyle ilgili bir soruya karşılık, faturanın öncelikle polise çıktığını savundu. Kılıçdaroğlu, yer değişikliğine uğrayan polislerden yargı yoluna başvurmalarını istedi. -"Baykal'a yönelik komplo"- Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik "Komplo iddiaları" ve Baykal'ın soruşturmaya yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Sayın Baykal'a yönelik yapılan komplonun hemen arkasından Erdoğan'ın bir açıklaması oldu. 'MİT'e talimat verdim, kim yaptı bulsun' diye. Bugüne kadar hiçbir şey olmadı. Ben, bunu yetkililere sordum zaman zaman 'ne oldu' diye. Bir ülkede anamuhalefet liderine karşı böyle bir komplo yapılıyorsa, bunu ortaya çıkaracak siyasi otoritedir. Benim kişisel kanaatim ortaya çıkarılması için ciddi bir çaba sergilenmiyor. Sayın Baykal'a karşı en acımasız söylemleri Erdoğan söyledi. Bunu kullandı, ayıptır bunu kullanmak. Şimdi kendi yolsuzluğunu ona eş değer kılmak istiyor. Bu, bir kaset olayı değil, farklı, elle tutulan bir olay. Oraya taşımak istiyor, acaba 'ben mağdurları oynayabilir miyim' diyor. Artık bu mağdur edebiyatına son vermesi gerekir. Artık kabak tadı verdi." -"Siyasi ahlak yasası çıkaracağız" Bir soru üzerine eksik muhalefet yapmış olabileceklerini, bunu halkın ölçeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, birçok konuda TBMM'de muhalefet yaptıklarını aktardı. Medya ve sivil toplum gibi kuruluşlarının önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de güç yoğunlaşması olduğunu, bunun kontrolsüzlüğünün zehirlenmeye yol açtığını söyledi. Sayıştay raporlarının Meclise gelmediğini, anayasal kurumun görev yapmasının engellendiğini öne süren Kılıçdaroğlu, hükümetin şimdi de "Yargı da benim elimde olsun" dediğini ileri sürdü. Temiz bir siyaset istediklerini, baskıdan değil özgürleşmeden yana olduklarını, ülkenin temiz, düzgün bir yönetime, özgürlüğe, güler yüzlü insanlara ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, iktidara geldikleri takdirde ilk 4 ayda mutlaka siyasi ahlak yasası çıkaracaklarını, yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetleyeceğini söyledi. Türkiye'nin yeterli birikimi, kültürü ve kurumları olduğunu ancak bunların çalıştırılmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sürecin böyle sürmesi halinde AB ile ilişkilerin bozulabileceğini, çağdaş dünyadan kopulacağını, oysa bunun için pek çok bedel ödendiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin böyle bir yönetimi hak etmediğini, birinci sınıf demokrasiye layık bir ülke olduğunu dile getirerek, siyasetçilere karşı eleştirinin dünyanın her ülkesinde olduğunu, zaman zaman kendisine yönelik bu tür davranışlarda da bulunulduğunu aktardı. -"İlla CHP'li mi olması gerekiyor?" "CHP ile cemaat arasında zımni bir anlaşma yapıldığı"na dair iddialara ilişkin görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim. Biz de zaten hayretle okuyoruz. Şimdi haksızlığa uğrayan bir insanı illa benim korumam için CHP'li mi olması gerekiyor? Böyle bir şey olabilir mi?" dedi. Kılıçdaroğlu, bir başka soruya karşılık, 5 yıldır tutuklu olan ve kanser tedavisi gören eski İnönü Üniversitesi Rektörü Profesör Fatih Hilmioğlu'nu gelecek hafta ziyaret edeceğini bildirdi. Bu davaların yeniden görülmesi için teklif verdiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda, "Topu dolaştırdığını, samimi olmadığını" iddia etti. Yerel seçimlerin ülke açısından önemine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu seçimlerle temiz siyasetin yolunun açılabileceğini söyledi. Halkın sağduyusuna güvendiğini belirten Kılıçdaroğlu, her krizden çıkılabileceğini, bunun fırsata dönüştürülebileceğini ancak halkın desteğine ihtiyaçları olduğunu belirtti. Siyasetçilerin halka örnek olması gerektiğini, kendisinin de halktan birisi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, amaçlarının sağlıklı ve güzel gelecek hazırlamak olduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, siyasette zenginleşme olamayacağına, Parlamentoya geldiği gün mal varlığını ortaya koyduğuna değinerek, gelir dağılımında adaletin sağlanmasının önemine işaret etti. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, gizli tanık uygulamasının sona ermesi, tartışılan davaların yeniden görülmesi gerektiğini ifade ederek, "Af suçlu için getirilir. Bunlar masum insanlar" dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına da burada görev düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Başsavcı, o dosyaları inceleyip haksızlıkları çıkarmalı, Yargıtay Genel Kuruluna götürmeli ve davalar yeniden açılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu. -"İşte RTÜK modelini görüyoruz" İstanbul merkezli operasyona ilişkin yayınları nedeniyle RTÜK'ün bazı kanallara ceza verdiği hatırlatılarak, düşüncesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan ne diyordu, 'HSYK'yı değiştirelim, RTÜK modeli gibi bir model getirelim.' Ben de şunu söyledim; 'hakimin yakasında siyasi parti rozeti olmaz' dedim. Hakim olmaz o zaman. İşte RTÜK modelini görüyoruz" diye konuştu. Bir soru üzerine İstanbul ve Ankara'da yerel seçimlerde iddialı olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, adaylarının çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Ankara adayı Mansur Yavaş'ın sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Mansur Bey çalışıyor, gerçek Ankaralı'dır, belediyeciliği kanıtlanmıştır. 'Anakent belediye başkanı olduğum gün CHP rozetini çıkaracağım, tüm kesimlerin başkanı olacağım' diyor. Ben de 'işte gerçek anlamda sen belediye başkan adayısın' dedim. Mansur Bey kişiliği ile deneyimi ile Ankaralılar'ın gönlünde taht kurmuş durumda" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara için anketlerin sorulması üzerine, "Oranları vermeyeyim ama iyi yerdeyiz. Başarılı olacağız. İddialıyız" dedi. Adaylarının büyük bir bölümünü belirlediklerini hatırlatan , şubat ayı başında düzenleyecekleri Parti Meclisi toplantısı ile yerel seçimlerdeki adaylarının tamamını kamuoyuna açıklayacaklarını kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568526.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568526.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05f0bba50459872e2cf9763a72bb97720d5e61bc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568526.txt @@ -0,0 +1 @@ +Trabzonspor'a kötü haber. Tayfun Korkut, Trabzonspor'un transferi için çalıştığı yönünde haberler çıkan oyuncuları Mame Diouf'u bırakmayı düşünmediklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568528.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568528.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e39009026e6a14de7c3a5624266df650e4ed1e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568528.txt @@ -0,0 +1 @@ +Drogba Galatasaraylı taraftarlara minnettar!. Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Didier Drogba, GS TV'de yayınlanan Big Legend programına konuk olurken önemli açıklamalarda bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568530.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568530.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f051e211749c211ae126d5c27f387c53c2f1b787 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568530.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Washington Erdoğan sonrası döneme hazır'. Gezi eylemleri ve 17 Aralık'ta başlayan Yolsuzluk operasyonunun 1 yıl öncesine göre Erdoğan'ı zayıflattığına dikkat çekilen konferansta,  "iktidardaki 'İslami muhafazakar hareket' içinde son iki yıldır bölünme yaşandığına dikkat çekildi. Uzmanlar Erdoğan'ın kişisel gücünü arttırma çabası içinde daha otoriterleştiğinin, bunun sonucunda ... eylemleri ve 17 Aralık'ta başlayan Yolsuzluk operasyonunun 1 yıl öncesine göre Erdoğan'ı zayıflattığına dikkat çekilen konferansta,  "iktidardaki 'İslami muhafazakar hareket' içinde son iki yıldır bölünme yaşandığına dikkat çekildi. Uzmanlar Erdoğan'ın kişisel gücünü arttırma çabası içinde daha otoriterleştiğinin, bunun sonucunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fethullah Gülen de dahil olmak üzere, içinde bulunduğu muhafazakar koalisyonun unsurlarını kendisine yabancılaştı" yorumu yapıldı. Amerika'nın Sesi Radyosu'ndan Alparslan Esmer'in konuyla ilgili haberi şöyle: Orta Asya-Kafkaslar İpek Yolu Araştırmaları Programı bünyesinde uzmanlar, Türkiye'de 'Erdoğan sonrası' olasılıkları ve ABD'ye olası etkilerini tartıştı. Toplantıdan iyimser beklentiler çıkmadı Amerikalı Türkiye uzmanı Alan Makovsky, Türkiye'nin Ortadoğu'da önemli bir "demokrasi laboratuvarı" olmayı sürdürdüğünü söyledi. Washington'da bir konferansta konuşan Makovsky, Türkiye'nin idari yapısında ve demokrasisinin işlemesinde Amerika'nın büyük çıkarları olduğunu vurguladı ve Ortadoğu bölgesinde kurumsal demokrasinin eksiklikleri göz önüne alındığında, Türkiye'nin İslam dünyası içinde demokratik açıdan hala yol gösterici olabileceğini savundu. Alan Makovsky, "İçeride güçlü bir Türkiye daha iyi bir müttefik olur, ama tabii ki müttefik olarak kalmaya devam ederse" diye konuştu. Orta Asya-Kafkaslar İpek Yolu Araştırmaları Programı bünyesinde uzmanlar, Washington'da düzenlenen konferansta, Türkiye'de "Erdoğan sonrası" olasılıkları ve bunun Amerika'ya olası etkilerini tartıştı. Fakat toplantıdan iyimser beklentiler çıkmadı. Geçen yılki protestolarının ve Aralık ayında düzenlenen rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konumunu bir yıl öncesine göre zayıflattığı vurgulanan toplantıda, özellikle iktidardaki 'İslami muhafazakar hareket' içinde son iki yıldır bölünme yaşandığına dikkat çekildi. Uzmanlar Erdoğan'ın kişisel gücünü arttırma çabası içinde daha otoriterleştiğinin, bunun sonucunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fethullah Gülen de dahil olmak üzere, içinde bulunduğu muhafazakar koalisyonun unsurlarını kendisine yabancılaştırdığının altını çizdi ve yakın geçmişe kadar bir şekilde bastırılan bu kavganın, artık açığa çıktığını ve gittikçe daha da şiddetlendiğini belirtti. Toplantıda, İslami muhafazakar tabanda yaşanan çatışmanın, Erdoğan'ın iktidarını kaybetmesine yol açması durumunda karşılaşılabilecek olasılıklar ve bunun Amerika'ya etkileri ele alındı. 'ORTADOĞU'YA ÖRNEK OLMA FİKRİ ZARAR GÖRDÜ' Erdoğan sonrası olasılıkları, Amerika açısından Erdoğan döneminde ilişkilerin kilit unsurlarını öne çıkararak değerlendiren ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu eski danışmanlarından Alan Makovsky, Washington'un "Erdoğan sonrası döneme hazır olduğunu" söyledi. "AK Parti'nin demokrasi ve İslam'a ılımlı yaklaşıma bağlı olması temelinde, Türkiye'nin Ortadoğu'da bir model olması fikri, geri dönülmez bir şekilde zarar görmüştür" diye konuşan Makovsky, Erdoğan uzun süre başbakan ya da cumhurbaşkanı olarak kalsa bile, Obama yönetimi gözünde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Ortadoğu'da model olabileceği fikrinin tamamen zarar gördüğünü ve bunda kısmen Mısır'daki Müslüman Kardeşler deneyiminin etkili olduğunu belirtti. Alan Makovsky'ye göre Obama yönetimi, Arap dünyası konusunda ilk danışabileceği ve bölgede vekil tayin edebileceği ülkenin de Türkiye olmasından vazgeçmiş durumda. 'EĞER ERDOĞAN SONRASI BİR DÖNEM VARSA...' Bununla birlikte "eğer Erdoğan sonrası bir dönem varsa" diye sözlerine devam eden Alan Makovsky, Washington'un Türkiye'yle ilgili beklentileri şöyle sıraladı: Daha fazla basın özgürlüğü, gerçek anlamda hukuk devleti, daha az mezhepçi yaklaşım, Mısır'la yeniden yakınlaşma, Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas'a daha fazla ağırlık verip Hamas'tan uzaklaşma ve son olarak da, İsrail'e karşı düşmanlığa son verilmesi. 11 yıllık AKP iktidarı boyunca Türkiye'de "memnun edici değişimlerin de yaşandığının" altını çizen uzman, ABD'nin değişmesini istemediği unsurları da şöyle sıraladı: Askerler bir daha geri dönmeyecek şekilde sivil idarenin devamı, Türkiye'nin Kıbrıs ve Ermenistan politikalarının yanı sıra, kendi topraklarındaki ve Kuzey Irak'taki Kürtler'e yönelik politikalarında yumuşamaya neden olan "daha az milliyetçi" politikaların sürdürülmesi. 'İSTANBUL VE YÜZDE 40 DESTEK ERDOĞAN'I RAHATLATIR' 30 Mart'taki yerel seçimlerin Başbakan Erdoğan açısından ilk işaret olacağını savunan Alan Makovsky, bu işaretlerin Erdoğan'ın ulusal bazdaki popülaritesini ve ülke siyasetinin gidişatı yönündeki memnuniyeti ortaya koyacağına dikkati çekti. Makovsky, "İstanbul belediyesi üzerinde büyük rekabet var. İstanbul'u alır ve yerel seçimde ülke genelinde yüzde 40 oyu garantilerse Erdoğan'ın durumu iyi demektir" diye konuştu. 'KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLSUN' Türkiye uzmanı Alan Makovsky, bu yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın karşısına çıkacak adayın Abdullah Gül olup olmayacağının hala belli olmadığına dikkati çekerek, ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden de adaylık konusunu 17 Aralık tarihine kadar düşündüğü yönünde izlenim almadığını söyledi. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasıyla birlikte Başbakan Erdoğan'ın daha savunmasız hale geldiğini belirten Alan Makovsky, şimdiye kadar sembolik bir adaya destek vereceği izlenimi sunan CHP lideri 'nun adaylık konusunu ciddi bir şekilde düşünmesinin zamanı geldiğini söyledi. Makovsky, "Sayın Kılıçdaroğlu, öne çıkmalı ve şansını denemeli" diye konuştu ve birkaç hafta öncesine kadar yalnızca Erdoğan ve Gül gibi olası adayların konuşulduğu cumhurbaşkanlığı seçiminin artık bir "yarışa döndüğünü" kaydetti. '17 ARALIK'TA ERDOĞAN'IN SONUNUN GELDİĞİNİ DÜŞÜNDÜM' 17 Aralık'ta başlayan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının Başbakan Erdoğan'ın siyasi açıdan sonunu getirdiğini düşündüğünü söyleyen Alan Makovsky, özellikle Bilal Erdoğan hakkındaki iddiaların, Başbakan için 'ölümcül bir darbe' olduğu kanısına vardığını söyledi. Bu kanıya neden vardığını açıklayan uzman, Erdoğan'ın son bir yıl içinde siyasi açıdan "Midas dokunuşu" diye tanımladığı çekiciliğini kaybettiğini, dış politikasının, özellikle Suriye politikasının hem Türkiye hem de Amerika için sorunlara yol açtığını ve bu politikaya kendi halkının bile desteğini kaybettiğini hatırlattı. Ayrıca Başbakan'ın olaylarındaki tutumunu da sert bir şekilde eleştiren Alan Makovsky, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı Gül ya da yardımcısı gibi protestocuları yatıştırmaya çalışmak yerine, daha sert bir tepki verdiğini, hatta polis müdahalesini de ateşli bir şekilde savunarak daha büyük bir krize yol açtığını kaydetti. Aynı şekilde Erdoğan'ın rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası tavrını da eleştiren Alan Makovsky, hukuk devletinin işleyeceği yolunda güvence vererek ve personel değişikliğine giderek ilk dalgayı kolaylıkla atlatmak yerine, durumu çok daha kötüleştirdiğini, neredeyse "çaresiz bir suçlu" gibi davrandığını savundu. Bununla birlikte Erdoğan'ın siyasette sonunun geldiğine artık inanmadığını belirten Alan Makovsky, Başbakan'ın aldığı darbeden sonra kavgaya devam ettiğini, 1700 polisi sürdüğünü, yargı çalışanları ve kurumuna sert söylemlerle saldırdığını, hatta askerlere sempatik davranıp Ergenekon ve davalarının yeniden görülmesi için yasal düzenleme bile yapmak istediğini hatırlattı. Makovsky, "Başbakan belki çaresiz olabilir, ama elindeki kozlar tükenmedi" diye konuştu. Partililerin de Erdoğan'ı dışlamaya yanaşmadığını söyleyen Makovsky, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hala Erdoğan'a karşı adaylığını koyup koymayacağını belli etmediğini, tüm bunların da Erdoğan'ın popülaritesini hala koruduğuna işaret ettiğini belirtti. Cumhurbaşkanlığı konusunun, kazansa da kazanmasa da Erdoğan'ın siyasi geleceğinde belirleyici olacağının altını çizen Alan Makovsky, bu konunun Gül ve Erdoğan'ın ortak müzakerelerinde belirleneceğini, ama Abdullah Gül'ün hareketi bölen ilk kişi olmayacağına inandığını kaydetti. SİDAR: 'TÜRKİYE DEMOKRASİSİNİ GELİŞTİRİRSE GERÇEK MODEL OLUR' Orta Asya-Kafkaslar İpek Yolu Araştırmaları Programı'nın Washington'da düzenlediği toplantıda söz alan Sidar Küresel Danışmanlık kurumu yönetim kurulu başkanı Cenk Sidar, Erdoğan sonrası dönemi tartışmadan önce Türkiye'yi 2013 yılına kadar yaşadığı dört ana soruna dikkati çekmek istediğini söyledi. Bu sorunları, Türkiye'de artan siyasi kutuplaşma, zayıflayan demokrasi, başarısız dış politika ve ekonomik durumun kötüleşmesi diye tanımlayan Sidar, siyasi durumun enerjisini dış yatırımlardan alan Türk ekonomisi açısından büyük riskler doğurduğuna dikkati çekti. Türkiye'de 1980'li yıllardan sonra her siyasi geçiş döneminin ekonomik krizlerden sonra yaşandığını hatırlatan Cenk Sidar, AKP'nin de ekonomik krizin ardından iktidara geldiğini anımsattı. Son dönemde cari açığın gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzde 7'sine ulaştığına, büyüme kalitesinde düşüş yaşandığına, enflasyonun Merkez Bankası tahminlerini aşarak yüzde 7'ye çıktığına, siyasi alanda belirsizlikler olduğuna ve tüm bunların kötü bir yatırım ortamı oluşturduğuna dikkati çeken Sidar, protestolarıyla rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun başladığı 17 Aralık tarihinden itibaren Türk ekonomisinin bundan olumsuz etkilendiğini, Türk lirasının Mayıs ayından bu yana yüzde 20, borsanın da yüzde 30 kayıp yaşadığını söyledi. Türkiye'nin kaliteli büyüme, kaliteli üretim ve yenilikçi, katma değeri yüksek sektörlere gereksinim duyulduğunu vurgulayan Sidar, otoriter rejimlerde bunları sağlamanın zor olduğunu belirtti. Türkiye'nin Müslüman yapısı yüzünden Ortadoğu ülkelerine örnek olabileceği yönünde Batı ülkelerinde "yanlış bir izlenim" doğduğunu kaydeden Cenk Sidar, Türkiye'nin proaktif dış politika yürütmesi, aynı zamanda hem Avrupa, hem de Ortadoğu ülkesi olması yönündeki söylemi Ahmet Davutoğlu'ndan önce eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in yazdığını hatırlattı. Davutoğlu'nun proaktif dış politikasının Suriye ve Irak'ta olduğu gibi çatışmayı teşvik ettiğini söyleyen Sidar, Türkiye'nin bölgesel katılımcılığının İslami karakterine göre değil, evrensel aydınlatıcı ilkelere göre şekillenmesi gerektiğini belirtti. Cenk Sidar, "Eğer Türkiye, laikliği de içine alacak şekilde tam bir demokratik sistem kurarsa, o zaman Ortadoğu için bir model olabilir" diye konuştu. KARAVELİ: 'ERDOĞAN BATI'YI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI' Johns Hopkins Üniversitesi'nin Washington kampüsündeki toplantıya katılan Orta Asya-Kafkaslar İpek Yolu Araştırmaları Programı araştırmacısı Halil Karaveli de Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen arasındaki kavganın Türk demokrasisine zarar verdiğini söyledi. Gülen hareketinin 'siyasetin üstünde bir kurum' olduğu iddialarının bu son kavgayla geçerliliğini yitirdiğini kaydeden Karaveli, Başbakan Erdoğan'ın da son soruşturmadaki yolsuzluk suçlamalarından zarar gördüğünü savundu. "Erdoğan protestolarının dış mihrakların komplosu olduğunu savunarak muhafazakar tabanın desteğini almayı başarmıştı" diyen Karaveli, bu kez Başbakan'ın aynı seçmen tabanını son yolsuzluk soruşturmasının ardından benzer şekilde seferber edemediğini kaydetti. "Bir geçiş dönemindeyiz. Erdoğan'ın sonunun başlangıcındayız" diye konuşan Halil Karaveli, Başbakan'ın canı pahasına mücadele verdiğini ve bu kez bu durumun içinden çıkmasının daha zor olacağını ileri sürdü. Karaveli, Batı'nın Erdoğan ve AKP iktidara geldiğinde demokratikleşme yönünde, Amerika'nın güçlü müttefiki olacağı konusunda ve Ortadoğu'da istikrar unsuru oluşturacağı yönünde Türkiye'yle ilgili büyük umutlar beslediğini, ama bu umutların boşa çıktığını söyledi. Karaveli, "Erdoğan, eski generallerin durumuna düştü. Amerika'yı uzaklaştırdı, kendisi de otoriter bir lider haline geldi" dedi. CORNELL: 'TÜRKİYE FED'İN POLİTİKALARINDAN İLK ETKİLENEN ÜLKE OLABİLİR' Yaşanan son krizle Başbakan Erdoğan'ın hayatta kalma mücadelesi verdiğini savunan Orta Asya-Kafkaslar İpek Yolu Araştırmaları Programı direktörü Svante Cornell de, başbakanın bu uğurda dış müttefikleriyle köprüleri yakmayı, Amerikan büyükelçisini sınırdışı etmeyi, yargıya ve güçlerin ayrılığı ilkesine müdahale etmeyi göze aldığını belirtti. Başbakan'ın yargıyla kavgasını sessizce yürütmek varken bunu gürültüyle yaptığını kaydeden Cornell, Erdoğan hakkında şimdiye kadar ileri sürülen yolsuzluk ve usulsüzlük suçlamalarının "buzdağının yalnızca görünen ucu" olduğuna inandığını, bundan sonra daha fazla iddianın ortaya çıkmasını beklediğini söyledi. Türkiye'de siyasi durumun daha da değişken bir sürece girdiği yorumunda bulunan İsveçli uzman, önümüzdeki dönemde Türkiye'nin yeni gelişmelere gebe olabileceği öngörüsünde bulundu. Artık Türkiye'deki mücadelenin laiklerle İslamcılar arasında olmadığını da söyleyen Cornell, Türkiye'nin kısa vadede bölgesel sorunların çözümünde "istikrarlı müttefik" konumunu yitirdiğini, kendi içinde başlı başına bir sorun haline geldiğini ve bunun da Amerika'nın bölgesel politikaları üzerinde ciddi etkileri olabileceğini söyledi. Cornell ayrıca, Amerika Merkez Bankası'nın son politika değişikliğinin ve faizlerin yükselmesinin gelişmekte olan bütün ekonomileri etkileyeceği, Türkiye'nin de, içinde bulunduğu siyasi belirsizlik yüzünden, bu ekonomik gelişmelerden en hızlı etkilenen ülke olabileceği uyarısında bulundu." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568571.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568571.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1bedc94bcf0304dc2b482bf2edc331f2a4329d5c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568571.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aziz Yıldırım'ın cezası onandı. Şike davasında Yargıtay kararını açıkladı: Kısmen onandı, kısmen düştü, kısmen bozuldu. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın şike ve örgüt cezasına onama kararı çıktı. Aziz Yıldırım'a örgüt ve şike suçlarından verilen cezalar onandı. Olgun Peker'in cezası da onandı. Aziz Yıldırım bu son ... Şike davasında Yargıtay kararını açıkladı: Kısmen onandı, kısmen düştü, kısmen bozuldu. Fenerbahçe Kulübü Başkanı 'ın şike ve örgüt cezasına onama kararı çıktı. 'a örgüt ve şike suçlarından verilen cezalar onandı. Olgun Peker'in cezası da onandı. bu son karardan sonra 26 ay daha cezaevinde yatacak. O İSİMLERİN DE CEZASI ONANDI Yargıtay 5. Ceza Dairesi, futbolda Şike Davası'nda Mecnun Odyakmaz, İbrahim Akın, Gökçek Vederson, Ümit Karan, Tayfur Havutçu ve Serdar Adalı hakkında verilen kararlar da orandı. AZİZ YILDIRIM FRANSA'DA TATİLDE 12 Ocak'ta oynanan Fenerbahçe - Alanyaspor hazırlık karşılaşması sonrasında eşi ve kızı ile birlikte Fransa'ya tatile giden Aziz Yıldırım'ın bu hafta sonu tatilden dönmesi bekleniyor. ... ŞİKE DAVASINDA NELER YAŞANMIŞTI? Yargıtay 5. Ceza Dairesi, eksikleri tamamlaması için şike davasının dosyasını İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri göndermişti. Yargıtay'ın talep ettiği eksikleri gideren mahkeme, dosyayı yeniden 5. Daire'ye iletmişti. Futbolda şike iddialarıyla ilgili soruşturma, 3 Temmuz 2011'de başladı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen şike davasında, 48 sanığa hapis cezası verildi. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a "örgüt kurmak" suçundan 2 yıl 6 hapis cezası verildi. Yıldırım, ayrıca "şike ve teşvik" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Fenerbahçe yöneticileri Şekip Mosturoğlu'na 1 yıl 10 ay 10 gün, lhan Ekşioğlu'na ise 1 yıl hapis cezası verildi. Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası aldı. Futbolcular İbrahim Akın 1 yıl 6 ay; Mehmet Yıldız, 1 yıl 3 ay; Gökçek Vederson ise 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Eski Futbolcu Ümit Karan da 7.5 ay hapis cezası aldı. Eski Beşiktaş Asbaşkanı Serdar Adalı 1 yıl 3 ay; eski Beşiktaş Teknik Direktörü Tayfur Havutçu 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 16. Ağır Ceza Mahkemesi, ayrıca sanıklara değişik oranlarda para cezası da verildi. Mahkeme, cezaevinde kaldıkları süreyi göz önüne alarak tüm sanıkları tahliye etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568595.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568595.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2b6d5885064e84fadec108fc7b753e26589b6217 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568595.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li vekilden istifa sinyali. AKP'den kesin ihracı istenen ve cemaate yakınlığı ile bilinen İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin, "Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Ancak istenmediğim yerde de kalmak istemem. Benim kim olduğumu nereye yakın olduğumu bilerek partiye davet ettiler" dedi. ANKA'ya konuşan Çetin, cemaate yakın olduğunu ... AKP'den kesin ihracı istenen ve cemaate yakınlığı ile bilinen İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin, "Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum. Ancak istenmediğim yerde de kalmak istemem. Benim kim olduğumu nereye yakın olduğumu bilerek partiye davet ettiler" dedi. ANKA'ya konuşan Çetin, cemaate yakın olduğunu ve bunu da AKP'nin iyi bildiğini bu nedenlerle partiye davet edildiğini belirterek, "Partiye davet edilirken benden özellikle 'dış işlerde faydalanmak' istediklerini bildirdiler. Ben hakkımda iddia edilen konuşmaların hiç birini kabul etmiyorum. Daha düne kadar bana teşekkür ettiler, iddialardan sonra konuşmadığım için, şimdi hakkımda verilen kararı basından öğreniyorum" dedi. -"İSTENMEDİĞİM YERDE KALMAM SALI GÜNÜ KARARIMI AÇIKLAYACAĞIM"- Çetin, AKP'li bazı milletvekillerinin, kendisine yönelik iddialarını kabul etmediğini ve iddiaların yersiz ve mesnetsiz olduğunu belirterek, "Benim ne Twitter ne de Facebook hesabım var. Bugüne kadar siyasi hiç bir yerde rast gele konuşmadım. Hakkımda çıkarılan mesnetsiz iddiaları da anlam vermiyorum" diye konuştu. "İstenmediğim yer de kalmam" diyen Çetin, kararını salı günü açıklayacağını belirtti. AKP İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır ile AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık'ın yazılı dilekçesi ve birden fazla milletvekilinin sözlü şikayetleri üzerine, Çetin hakkında disiplin süreci başlatıldı. AKP'li bazı vekillerin, Çetin için, "Konuşmalarımızı gizlice kaydedip fitne yaratmaya çalışıyor. Operasyonlarla alakalı çirkin iftiralar atıyor" iddialarında bulunmaları üzerine Disiplin Kurulu'na sevk edildiği belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568596.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568596.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..16007c08df465a2ff6c08e600759d21217030268 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568596.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taliban NATO'ya meydan okudu. BBC'den John Simpson'ın sorularını telefonla yanıtlayan Zabiullah Mücahid, Taliban'ın Afganistan'ın her yerinde faal olduğunu ve yabancı askerlerin üslerinden çıkmaya korktuklarını savundu. Zabiullah Mücahid, Afganistan'ın, tarihinde her zaman ülkeyi işgal edenleri yenilgiye uğrattığını belirterek, "Eminiz ki onlar da yenilecek. Afganistan'ın uzak ... BBC'den John Simpson'ın sorularını telefonla yanıtlayan Zabiullah Mücahid, Taliban'ın Afganistan'ın her yerinde faal olduğunu ve yabancı askerlerin üslerinden çıkmaya korktuklarını savundu. Zabiullah Mücahid, Afganistan'ın, tarihinde her zaman ülkeyi işgal edenleri yenilgiye uğrattığını belirterek, "Eminiz ki onlar da yenilecek. Afganistan'ın uzak bölgelerinin tümünde, her yer Taliban mücahitlerinin elinde. Taliban hareket halinde ve köyleri kontrol altına almış durumda. Yabancı güçler o kadar büyük korku içinde ki, üslerinden dışarı çıkamıyor." dedi. Taliban sözcüsü, örgütün yeniden iktidara geçmesi halinde, iş başında olduğu son dönemdeki katı siyasetlerini ve cezalandırma sistemini yumuşatmayacağını bildirdi; "Afgan halkı, kendi isteği doğrultusunda, yeniden İslami düzeni kuracak" dedi. Mücahit, Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'nin yerini alacak liderin belirleneceği Nisan seçimi hakkındaki soruya yanıt olaraksa, "bunun sahte bir süreç olduğunu ve Taliban'ın adaylardan hiçbiriyle ilişkisinin bulunmadığını" belirtti. BBC muhabiri John Simpson, bugünkü koşullarda Taliban'ın dönüş yapabileceğine inanılmadığını kaydetmekle birlikte, örgütün 1996'da Kabil'i beklenmedik bir şekilde ele geçirdiğini hatırlatarak yolsuzluklara karışan bir cumhurbaşkanının Taliban'ın konumunu güçlendirebileceğini belirtiyor. Afganistan'daki ISAF güçlerinin bu yıl içinde ülkeden ayrılması ve kontrolü Afgan ordusuna devretmesi bekleniyor. Aralık ayında, İngiltere Genel Kurmay Başkanı, ISAF güçlerinin ayrılmasından sonra Taliban'ın kaybettiği kimi toprakları geri alabileceği uyarısında bulunmuştu. Daha önce de ABD Ulusal İstihbarat Tahminleri, Kabil'in Washington ile "İkili Güvenlik Anlaşması"nı imzalamaması halinde ülkenin bir kargaşa dönemine girebileceğini bildirmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568598.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568598.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..83633ac8935a0df640cb626a53a8c99195f30e67 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568598.txt @@ -0,0 +1 @@ +Okay Vural: Terbiyesizler, hadsizler. Vural, "Böyle bir şey olur mu. Ben, rüşvet ve yolsuzluğu üstünü örtmek tövbe estağfurullah Allaha şirk koşan bu zihniyeti ayaklarımın altına alıyorum. Bu zihniyeti de bu zihniyetin altfedildiği kimseninin de zihniyetini ayaklarımın altına alıyorum. Düşün yakamızdan. Siz kim oluyorsunuz da ... Vural, "Böyle bir şey olur mu. Ben, rüşvet ve yolsuzluğu üstünü örtmek tövbe estağfurullah Allaha şirk koşan bu zihniyeti ayaklarımın altına alıyorum. Bu zihniyeti de bu zihniyetin altfedildiği kimseninin de zihniyetini ayaklarımın altına alıyorum. Düşün yakamızdan. Siz kim oluyorsunuz da bu ifadeleri kullanıyorsunuz. Terbiyesizler, hadsizler, yeter artık" dedi. Vural, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Burada AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan'ın sözlerini tablet bilgisayarından basın mensuplarına dinlettiren Vural, ardından şunları söyledi: "Öyle bir noktaya geldik ki gerçekten, böyle bir şey olur mu. Ben, rüşvet ve yolsuzluğu üstünü örtmek tövbe estağfurullah Allaha şirk koşan bu zihniyeti ayaklarımın altına alıyorum. Bu zihniyeti de bu zihniyetin altfedildiği kimsenin de zihniyetini ayaklarımın altına alıyorum. Düşün yakamızdan. Siz kim oluyorsunuz da bu ifadeleri kullanıyorsunuz. Terbiyesizler, hadsizler, yeter artık. Dinimizle mukaddesatımı bu kadar alet etmeniz bunlar kabul edilebilecek şeyler değildir. Böyle bir şey kabul edilemez. Allah bizi bu inanç hortumcularından kurtarsın. Böyle bir utanmazlık olmaz. İki yüzlü davranıyorlar bunlar. Erdoğan'a bu vasıfları söyleyen tövbe etmeli. Başbakan birilerini haşşaşin olarak suçlayacağı yerine, kendi etrafındakilere dönüp bakmalı. Dini değerlerimizi, milli değerlerimizi rüşvet ve yolsuzluklarını üstünü örtmek için kullanmayın . Bu Tayyiban sapkınlığı düşecek milletin yakasından. Böyle bir dil uzatmayı Müslüman Türk milletine hakaret olarak gördüğümü bilmenizi istiyorum" dedi. TOKİ ÖNSÖZÜNDEN GÖNDERME TOKİ'nin 2014 yılında bastırdığı bir dergide başbakan Erdoğan'ın yazısında 'Çalıyoruz' kelimesi olduğunu söyleyen Vural, "TOKİ'nin 2014 yılı için bastırdığı 'Umudun ve Güvenin adı TOKİ' diye bir dergi. Burada başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ında bir önsözü var. Bu paragrafı okuyorum. 'Bu zor ve zor olduğu kadar anlamıyla görevi yürütürken, millet eksenli bir gayret içindeyiz. Sevdamız Türkiye sevdasıdır. Sonuna kadar, son nefesimize kadar sorumluluk bilinciyle çalıyoruz' Gazetecilerin yanlış basılmış olabilir mi? Sorusuna Vural, "Bence doğru basmışlar. Bir yanlışlık yok. Sorumluluk bilinciyle bir itiraf" diye cevapladı. Vural. Dergilerin bir süre sonra dağıtımın durduğunu öğrendiklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568599.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568599.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..58a1627a2817c05279fa3904dce2008b542b6865 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568599.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe borsada tepetaklak. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin futbolda Şike Davası'nda Aziz Yıldırım'a örgüt ve şike suçlarından verilen hapis cezalarını onamasının ardından Fenerbahçe hisseleri borsada büyük değer kaybı yaşadı. Yargıtay kararı ile ilgili ilk açıklama şike davasının "Kısmen onandığı, kısmen düştüğü ve kısmen bozulduğu" ... Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin futbolda Şike Davası'nda 'a örgüt ve şike suçlarından verilen hapis cezalarını onamasının ardından Fenerbahçe hisseleri borsada büyük değer kaybı yaşadı. Yargıtay kararı ile ilgili ilk açıklama şike davasının "Kısmen onandığı, kısmen düştüğü ve kısmen bozulduğu" yönündeydi. Bu habere yatırımcılar ilk olarak Fenerbahçe hisselerini yükselterek reaksiyon verdi. Fenerbahçe hisseleri karar öncesi 33,10 TL'den seyrederken günlük farkla yüzde 4 artarak dakikalar içinde 35,02 TL'ye kadar çıktı. Ancak kararların detayları gelmeye başladıkça Fenerbahçe hisseleri bu sefer dakikalar içinde düşmeye başladı. Fenerbahçe Kulübü Başkanı 'ın şike ve teşvik cezasına onama kararı çıktığı haberleriyle Fenerbahçe hisseleri 35 liradan hızla düşerek günlük yüzde 8,38 düşerek 30,60 liraya kadar geriledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568603.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568603.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..623a2175a23cc9b7dc06d21b611a6618df0c489f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568603.txt @@ -0,0 +1 @@ +AB'den bir HSYK uyarısı daha. Muiznieks, AFP'ye verdiği röportajda, yargı mercilerinde özellikle son bir ay içinde gerçekleştirilen atamalarla ilgili olarak, "Yargının bağımsızlığının engellenmesi yargıyı tehdit etmek ve kamuoyunun sadece yargı kurumlarına değil, devletin geneline duyduğu güveni zayıflatmak anlamına gelecektir. Yargıya uygulanan baskı, arkasında yatan neden ... Muiznieks, AFP'ye verdiği röportajda, yargı mercilerinde özellikle son bir ay içinde gerçekleştirilen atamalarla ilgili olarak, "Yargının bağımsızlığının engellenmesi yargıyı tehdit etmek ve kamuoyunun sadece yargı kurumlarına değil, devletin geneline duyduğu güveni zayıflatmak anlamına gelecektir. Yargıya uygulanan baskı, arkasında yatan neden ne olursa olsun Türkiye'nin demokratik dokusu için bir tehlike olacaktır" dedi. Aksine, "Türkiye'nin insan hakları standartlarına uygun biçimde devam edebilmesi için yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi gerektiğini" vurgulayan Muiznieks, "siyasileştirilmiş yargı" tarafından atılan her adımın şüpheyle karşılanacağını vurguladı. Muiznieks hukukun üstünlüğünün demokratik bit toplumun en temel sütunu olduğunu da sözlerine ekledi. Dün de Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok, yazılı bir açıklama yaparak, "bağımsız ve tarafsız yargının Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde kilit faktör olduğunu" belirtti. Erdoğan düşmanını yok ederken AB üyeliğini tehlikeye atıyor Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, Brok, 2010 yılındaki anayasa değişikliğiyle oluşturulan mevcut Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun "doğru yönde önemli bir adım" olduğuna işaret ederek, "yargıyı ilgilendiren reformlarda Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'yle yakın istişare içinde Venedik Komisyonu kriterlerine uyum sağlanması" çağrısında bulundu. Brok, "Yolsuzluk iddiasıyla ilgili soruşturmalar ve yasal sürecin müdahalesiz ilerlemesini bekliyoruz" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568685.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568685.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f0829c4202eb192009479d926313feb3b32450a6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568685.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görev değişimi. Bu kapsamda aralarında ilçe emniyet müdürlerinin de bulunduğu 80 polisin görev yeri değiştirildi. Emniyet müdür yardımcılarının görev yerleri de yeniden düzenlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568687.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568687.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..91934408f4522efbe2662b6784690d5585dd9ba7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568687.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül'den ilk açıklama!. Yazılı açıklamada şöyle dedi. "Bugün TMSF tarafından banka hesaplarıma ve mal varlığıma haciz ve tedbir konulmuştur. Bu tamamen haksız ve siyasi bir saldırıdır. Benim TMSF ile herhangi bir borç ilişkim kesinlikle yoktur. Bu olay, öğrendiğim kadarı ile 1998 yılına ait ... Yazılı açıklamada şöyle dedi. "Bugün TMSF tarafından banka hesaplarıma ve mal varlığıma haciz ve tedbir konulmuştur. Bu tamamen haksız ve siyasi bir saldırıdır. Benim TMSF ile herhangi bir borç ilişkim kesinlikle yoktur. Bu olay, öğrendiğim kadarı ile 1998 yılına ait ve benim dışımdaki kişilerin kredi borcu ile ilişkilendirilerek yapılmak istenen bir provakasyondur. Ben TMSF'den geçen 16 yıl içerisinde bir mektup dahi almış değilim. Bugün avukatım vasıtası ile resmen TMSF'ye başvuru yaparak, benim borçlu olduğumu gösteren bir belge varsa örneğinin tarafıma verilmesini istedim. Ancak böyle bir belge verilemedi, çünkü böyle bir husus kesinlikle söz konusu değildir. Bu olay tamamen, devletin kurumlarının panik içerisinde siyasete alet edilmesinden ibarettir. Halkın güvenini kaybederek şahsıma yönelik bu siyasi saldırıyı yapanlar, bunun cevabını 30 Mart akşamı sandıkta mutlaka alacaktır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568689.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568689.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..63d30c0985307685c9cc309e8b7106459841ce92 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568689.txt @@ -0,0 +1 @@ +TMSF Sarıgül'ün tüm malvarlığına el koydu. Sarıgül'ün tüm mal varlıklarına el konulma nedeni ise 1998'de Bank Ekspres'ten 9 kişiyle beraber çekilen 3,5 milyon dolarlık kredinin geri ödenmemesi. TMSF, Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün bankalardaki tüm hesaplarına tedbir koydu. Bunun ... Sarıgül'ün tüm mal varlıklarına el konulma nedeni ise 1998'de Bank Ekspres'ten 9 kişiyle beraber çekilen 3,5 milyon dolarlık kredinin geri ödenmemesi. TMSF, Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül'ün bankalardaki tüm hesaplarına tedbir koydu. Bunun yanı sıra Sarıgül'ün 35 gayrimenkulüne de el konuldu. 16 yıllık borç Edinilen bilgiye göre, Mustafa Sarıgül ve 9 iş ortağı 1998 yılında, Korkmaz Yiğit'in sahibi olduğu ve TMSF bünyesinden batık bankalardan biri olan Bank Ekspres'ten 3,5 milyon dolar kredi çekti. Ancak kredi geri ödenmedi. Kredi borcu faizleri ile beraber 8 milyon dolara (16 milyon TL) çıkınca TMSF harekete geçti ve Sarıgül'in tüm mal varlığına el konuldu. Sarıgül'ün avukatları ise bugün TMSF binasına giderek, görüşmelere başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568690.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568690.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2622d64f424f8d8fd8aca01f7b0305c4a781a68 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568690.txt @@ -0,0 +1 @@ +TİB'de büyük deprem!. Edinilen bilgiye göre, TİB'de Başkan'a bağlı olarak çalışan 5 daire başkanı; Hukuk Daire Başkanı, Teknik İşletme Daire Başkanı, Bilgi Sistemleri Daire Başkanı, İdari Daire Başkanı ve İnternet Daire Başkanı görevlerinden alındı. Hükümetin 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra bürokraside ... Edinilen bilgiye göre, TİB'de Başkan'a bağlı olarak çalışan 5 daire başkanı; Hukuk Daire Başkanı, Teknik İşletme Daire Başkanı, Bilgi Sistemleri Daire Başkanı, İdari Daire Başkanı ve İnternet Daire Başkanı görevlerinden alındı. Hükümetin 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra bürokraside yaptığı ilk üst düzey değişikliklerden biri de, TİB Başkanlığı'na atama yapmak olmuştu. TİB Başkanlığı'na, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan Ahmet Cemalettin Çelik atanmıştı. TİB, Türkiye'de yasal dinlemenin merkezi olması nedeniyle büyük önem taşıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568692.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568692.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9527e60c24d696f6d68edafa3accc4955e7d637c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_17/2568692.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜPRAŞ'a dev ceza. Rekabet Kurulu, Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'ye (TÜPRAŞ) Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal ettiği gerekçesiyle, 412 milyon 15 bin 81 lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ile Opet Petrolcülük A.Ş. hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, toplanan tüm bilgi ... Rekabet Kurulu, Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'ye (TÜPRAŞ) Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal ettiği gerekçesiyle, 412 milyon 15 bin 81 lira idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ile Opet Petrolcülük A.Ş. hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, toplanan tüm bilgi ve belgelerle soruşturma raporu ve savunmalar değerlendirilirken, şu açıklama yapıldı: "Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.'nin fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığına, bu suretle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesini ihlal ettiğine oyçokluğuyla karar verildi. Bu nedenle 4054 sayılı Kanun'un 16. maddesinin üçüncü fıkrası ve ilgili yönetmelik uyarınca 2013 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirlerinin takdiren % 1'i oranında olmak üzere;- Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'ye 412 milyon lira idari para cezası verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 4054 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca, rafinerilere ilişkin fiyatlandırma mekanizmasının tüketicilerin faydasına olacak şekilde ilgili ve yetkili kuruluşlarca yeniden tanzim edilmesi yönünde ilgili mercilere ve ihlal oluşturduğu belirtilen uygulamalar ve aynı sonucu doğuran ya da doğurabilecek niteliğe sahip uygulamalardan kaçınılması gerektiği yönünde Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.'ye görüş bildirilmesine oybirliğiyle karar verildi. Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ve Opet Petrolcülük A.Ş.'nin 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal ettiklerine dair yeterli bulguya ulaşılamadığına; bu nedenle aynı Kanun'un 16. maddesi uyarınca anılan teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına oybirliğiyle, gerekçeli karar daha sonra tebliğ edilmek ve Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568752.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568752.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..86dd52c0397a10483fcd378746fd360d42d30b63 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568752.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Toplum çocuğa tecavüzü kutluyor'. Siirt'te 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan, 14 yaşında ise ikinci çocuğuna hamileyken düşük yapan ve evinde silahla vurulmuş cansız bedeni bulunan Kader'in dramı, 'çocuk gelin' vakalarını yeniden gündeme getirdi. Bu olay ilk değil, bu gidişle son da olmayacak! ... Siirt'te 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan, 14 yaşında ise ikinci çocuğuna hamileyken düşük yapan ve evinde silahla vurulmuş cansız bedeni bulunan Kader'in dramı, 'çocuk gelin' vakalarını yeniden gündeme getirdi. Bu olay ilk değil, bu gidişle son da olmayacak! İçişleri Bakanlığı Haziran 2013 verilerinde son üç yılda evlendirilen çocuk sayısını 134 bin 629 olarak açıklıyor. Fakat gerçek tablonun resmi rakamların çok ötesinde olduğu belirtiliyor. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü'ne göre Türkiye'de 5 milyonun üzerinde "çocuk gelin" var. Kız çocuklarının yüzde 31.7'si küçük yaşta "evlendiriliyor." Bu utanç verici uygulamanın hukuktaki karşılığı "evlilik" değil; "çocuğun cinsel istismarı" ve "hürriyetten alıkoyma." Suçun karşılığında ağır hapis cezaları var. Ceza kanunlarının uygulanmasında ise hayli eksiklik görülüyor. Bu sosyal yaranın giderilmesi, sağlıklı toplum ve aile yapısı için, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor.  Sosyal sorunu tıbbi kavramlarla açıklamak yeterli olmuyor. Yasal düzenlemeler, cezai yaptırımlar ve eğitim ile birlikte, ahlaki ve dini değerlerin üzerinde durulması da büyük önem taşıyor. Zira araştırmalar, çocuklarını küçük yaşta "evlendiren" ailelerin mutlaka "din görevlileri"ne başvurduklarını ve "imam nikahı" kıydıklarını ortaya koyuyor. Oysa saygın din bilginleri, Kur'an ve İslamiyet'in, çocukların evlendirilmesine ve cinsel istismarına izin vermediğini net bir şekilde dile getiriyor. Buna karşın ülke genelinde binlerce din işleri görevlisi çocuklara imam nikahı kıymakta bir sakınca görmüyor. Tam da bu konuda usta gazeteci-yazar Yılmaz Özdil, imamların rolüne işaret etti. "Kader mi" başlıklı köşe yazısında yıllardır kafa yorulan soruna pratik çözüm önerisi getiren Yılmaz Özdil şöyle dedi: "Tarihe geçecek bir savcı aranıyor. Bir savcı kapıyı aralasın arkası çorap söküğü gibi gelir. Çünkü iddia ediyorum...Göz göre göre çocuklara nikah kıyan imamların yakasına yapışılsın, çocuk gelin dramı yüzde 90 biter Türkiye'de." Bu meseleyi kadın ve çocuk hakları savunucusu olarak tanınan Avukat Hülya Gülbahar ile konuştuk. Gülbahar SÖZCÜ'ye verdiği röportajda, kız çocukları küçük yaşta evlendirilirken yapılan düğüne ilişkin "toplum tecavüzü törenle kutluyor" ifadesini kullandı. Çocuklara dini nikah kıyan imamların yargılanması ve cezalandırılması için TCK'da varolan maddelerin uygulanmasını istedi. İmam nikahlarının resmi kayıt altına alınmasını önerdi. Hükümet'in çocuk evliliklerini teşvik ettiğini iddia etti. İşte Hülya Gülbahar'ın çarpıcı değerlendirmeleri. TOPLUM KIZ ÇOCUĞUNA TECAVÜZÜ DÜĞÜNLE KUTLUYOR Çocuk ile gelin kavramlarını yan yana getirmek doğru bir ifade değil. Bu utanca sempati kazandıracak ifadelerden kaçınmak gerekir. Bu, "çocuğun hürriyetinden alıkonularak zorla evlendirilmesi ve cinsel istismarı" suçudur. Ne yazık ki Türkiye toplumunun gelenek, görenek ve din ile pekiştirilmiş ataerkil değer yargıları içinde kız çocukları başlık parası ile alınıp, satılan, berdel ile takas edilen insan cinsi olarak değerlendiriliyor. Erken yaşta evlilik bununla bağlantılı olarak gündeme geliyor. Bir kız çocuğu zorla evlendirilirken toplum ona gelin muamelesi yapıyor. O çocuk giydirilip, kınalar yakılıp, evlendirilip, düğünde oynatılırken, akraba, konu-komşu pastalar yiyip limonatalar içiyor. Orada düğüne katılanların da yargılanması gerekiyor. Çünkü suça iştirak ediyorlar. Tecavüzün törenle yapıldığını düşünebiliyor musunuz? Aslında toplum düğünde kız çocuğuna tecavüzü kutluyor. OLAYI İHBAR ETMEYEN KAMU GÖREVLİSİNE 2 YIL HAPİS Medeni (resmi) nikah kıyılmadan dini nikah kıyılması Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur. İmam nikahına ve sonrasında düğüne iştirak eden herkes bu suça ortak oluyor. TCK'da bu konuda suça azmettirmek, iştirak etmek, suçu ve suçluyu övmek gibi sayısız ceza maddesi var. Din görevlileri resmi nikah cüzdanını görmeden imam nikahı kıyarsa 6 ay hapisle cezalandırılır. 219. madde ise din görevlilerinin vazife ve sorumluluklarına aykırı durumlarda ayrıca ceza getiren bir maddedir.  Çünkü çocuğun cinsel istismarına onay vermek, göz yummak gibi ağır bir suç söz konusudur. 279. maddeye göre de olayı öğrenmesine, duymasına rağmen ihbarda bulunmayan tüm kamu görevlilerinin 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörmektedir. MAHKEMELERE "ÇOCUĞUMU ERKEN EVLENDİREYİM" BAŞVURULARI PATLADI Yasaya göre kızların evlenebilmesi için 17 yaşını doldurmuş olmaları gerekiyor. Ancak mahkeme kararı olursa 16 yaşındakilere evlenme izni verilebiliyor. Nitekim bu yönde mahkemelere başvuru patlaması var. Adli Sicil İstatistik Genel Müdürülüğü verilerine göre, 2011 yılında yaşı küçük çocukları için mahkemede evlenmeye izin davası açan ailelerin sayısı, 2010 yılına göre yüzde 94 artarak 18 bin 434'e çıktı. CİNSEL İSTİRMAR YAPAN İMAMLAR VAR, KIZ KARDEŞİNE TECAVÜZ EDEN İMAM VAR Küçük yaştaki kız çocuklarının zorla evlendirilmesi için dini kıyan imamların yanısıra, bazı imamların kendileri Kur'an kurslarındaki kız çocuklarını istismar ediyor. Sadece benim mesleki olarak takip ettiğim böyle iki dava var. Daha geçtiğimiz günlerde kendi kızkardeşine tecavüz edip, hamile bırakıp, kürtaj yaptıran imam bir imamın haberini gördük. Dini egosit çıkarlarına alet ederek, kendileri ve etrafındakiler için herhangi bir maddi-manevi çıkar karşılığında çocuk cinsel istismarına bizatihi kendisi bulaşan din görevlileri de var bu ülkede. Çünkü mantık olarak dinin buna cevaz verdiğini düşünüyorlar. DİYANET'İN ARINMASI LAZIM Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlilerinin mesleki olarak arınma yaşaması gerekiyor. Önce kendi bünyelerindeki çocuk istismarcısı din görevlilerini temizlemelidirler. Bu üzeri örtülen çok ciddi bir sorun. Sonra da tüm imamların çocukları evlendirme vakalarında yer almamaları ve  toplumdaki bu tür olayları durduracak bilgi ve donanıma kavuşturulmaları gerekiyor. DİYANET İDARİ SORUŞTURMA YAPMALI Küçük yaştaki çocukları evlendiren imamlar hakkında savcıların yanısıra Diyanet de idari soruşturma başlatmalı. Bu tür uygulamalar yapan imamlar meslekten men edilmeli. Ardından da savcıya suç duyurusunda bulunmalı. 11 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirilmesinden söz ediyoruz. Diyanet İşleri ve devletin ilgili tüm birimleri, hiçbir istisnaya göz yummadan ülke çapında kontrol ve uygulama yapmalıdır. DİYANET'İN BUGÜNE KADAR KARAR ALMAMIŞ OLMASI SKANDAL Çocukların erken yaşta evlendirilmesi konusunda Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin "İslam bilginlerinin çoğu küçük yaştaki evlilikleri tasvip etmediklerini belirtiyor" dedi. Küçük çocukların evlendirilmesini pek de tasvip etmemekteyiz" dedi. Net bir duruş yok. Çocuk ve cinsel istismar suçunu hafifleten ifadeler bunlar. Kurul adına bir açıklama yok, kurul üyesinin açıklaması var. Keskin , ayrıca bu konuda yüksek kurulun bugüne kadar resmen yayımlanmış bir kararının olmadığını açıkladı. Bugüne kadar Diyanet'in bir karar almamış ve yayımlamamış olması skandaldır. Ve hala bu konuda alınmış bir karar açıklanmış değil. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "genelge yayımladık" açıklaması da yasak savmak, dostlar alışverişte görsün niteliğinde. NOTERLER DE SUÇ İŞLİYOR Bazı imamlar, reşit olmayan kız çocuklarını evlendirebilmek için anne-babalardan muvafakatname istiyor. Anne-babalar notere gidiyor ve bazı noterler muvafakatname işlemini yapıyor. Bunu yapan noterler de suç işlemektedir ve aynı şekilde hapisle cezalandırılmaları gerekmektedir. OKUL MÜDÜRÜ İLKOKUL ÇOCUĞUNA BEKARET TESTİ YAPTIRDI Geçen hafta çocuk cinsel istismarı ile ilgili bir ihbarda bulunduk. İlkokul birinci sınıf öğrencisi bir kız çocuğuna cinsel istismar olayını kapatmak için okul müdürü devreye girdi. Çocuğu halası ile birlikte jinekologa götürerek bekaret testi yaptırdı. Yasak! Suç! Burada okul müdürü, doktor ve halanın yargılanması gerekiyor. BAŞLICA SORUMLU BAŞBAKANLIK VE HÜKÜMET'TİR. DEVLET TEŞVİK EDİYOR Erken yaşta evlilikler bir devlet politikası olarak teşvik ediliyor. Örneğin; bu iktidar 8 yıllık kesintisiz eğitimi 4+4+4 olarak böldü. Bu sistem dördüncü sınıftan sonra kız çocuklarının eve geri çekilmesine yol açtı. Lise öğrencilerinin evlilik yapabilmesi için yönetmelik değişikliği yapıldı. "Lisedeyken evlenirseniz açık öğretime devam edebilirsiniz" denildi. Bu, lise öğrencileri için "evlenebilirsiniz" sinyalidir. Üniversite öğrencilerinin evlenebilmesi için teşvik getirildi. "Burs yardımı yapılacak, burs borçları silinecek" denildi. İktidar genç evlililere 10 bin TL'lik evlilik kredisi vermeyi kararlaştırdı. Yoksul aileler krediyi alabilmek için 16 yaşına gelen çocuklarını evlendirmeye çalışıyor. Başbakan'ın üç çocuk telkinleri ve daha birçok teşvik örneği verebiliriz. Başlıca sorumlu Başbakanlık ve Hükümet'tir. İMAM NİKAHLARI RESMİ KAYIT ALTINA ALINMALI Devlet GEBİZ sistemi ile hamile kalanları takip ediyor. Peki devlet çocuk istismarlarını neden izlemiyor? İmamların kıydığı nikahlar da resmi kayıt altına alınmalı. Böylece çocuk yaşta evlendirmelerin yanısıra, erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesi de tespit edilebilir. Aralarında ünlü siyasetçiler de olan öyle erkekler var ki; birinci karısı resmi nikahlı, ikinci karısı imam nikahlı, üçüncüsü ise kısa süreli imam nikahı (muta) yapılarak sevgili yapılan değişken eş. İmam nikahlarının kayıt altına alınması çocuk yaşta evlendirmelerin yanısıra çok eşli erkekleri de ortaya çıkaracaktır. HUKUK SİSTEMİ KADINLAR İÇİN ÇALIŞMIYOR Yargı skandalları ile çalkalanan Türkiye'de ciddi bir genel hukuk problemi var ama kadınlar ve kadınların hayatları söz konusu olduğunda TCK; Anayasa, uluslararası sözleşmelerdeki maddeler, ne olursa olsun, hukuk sistemi kadınlar için çalışmıyor. Kadınlar yok hükmünde. SÖZCÜ TV ÇOCUK GELİNLERİ SORDU Ülkemizin kanayan yaralarından biri çocuk gelinler... Çocukluk çağında evlendirilen ve 18 yaşına gelmeden 3-4 çocuk sahibi olan çocuklar gelin, eş ve anne olmanın ağırlığı altında eziliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nden alınan verilere göre, Türkiye'de 2001-2012 arasında 15 yaş altında olan 17 bin 648 çocuk, anne oldu. Bunlardan 4 bin 312′si Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki çocuklardan oluştu. Aynı tarihlerde Diyarbakır'da bin 131, Şanlıurfa'da ise 940 çocuk doğum yaparak anneliğe adım attı. Türkiye'de 15-17 yaş arasında 412 bin 923 genç kız anne oldu. Bunların 242 bin 836′sı Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki genç kızlardan oluştu. 2008-2012 arasında ise 16-19 yaş grubunda 695 bin 782 genç kız resmi nikâhla evlendi. Onlardan biri olan Kader Erten ikinci çocuğunu kaybettikten sonra öldü. Sokağa inen Sözcü TV kameraları bu kez vatandaşa çocuk gelinleri sordu. İLHAN ÖZKES: DİNİ NİKAH GEÇERLİ DEĞİL! Sözcü, küçük çocukların evlendirilmesinin İslam e Kur'an'a uygun olup olmadığını TBMM'nin müftü milletvekili İhsan Özkes ile konuştu. CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, 'Çocuk Gelin' dramı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568753.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568753.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0826b890b5aa10d6f157efb70460d9c3206b319e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568753.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yolsuzluk haberi yapmak yasak!. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul merkezli 25 Aralık'taki soruşturma kapsamında dosyayla ilgili her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosyanın içerikleri ile alakalı olarak soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulmasına karar verdi. İş adamları Abdullah Tivnikli ve Mustafa Topbaş'ın avukatı, ... İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul merkezli 25 Aralık'taki soruşturma kapsamında dosyayla ilgili her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosyanın içerikleri ile alakalı olarak soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulmasına karar verdi. İş adamları Abdullah Tivnikli ve Mustafa Topbaş'ın avukatı, soruşturma kapsamında yazılı, görsel ve internet medyasında müvekkillerinin masumiyetini, soruşturmanın gizliliğini ve adil yargılanma ilkesini ihlal eden yayınlara sınırlama getirilmesini ve yayınların bu dosya kapsamıyla yasaklanmasını talep etti. Talebi inceleyen İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, soruşturma dosyasıyla ilgili olarak yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosyanın içerikleri ile alakalı (yalnızca haber niteliği taşıyanlar dışında) olarak soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı konulmasına karar verdi. Mahkeme, kararın bir örneğinin RTÜK ile TİB'e gönderilmesine, ayrıca bu kararın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü aracılığıyla yazılı basın kurumlarına da ulaştırılmasına hükmetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568755.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568755.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1bce46b5fe6d214339435c64d5840ff55d3012dd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568755.txt @@ -0,0 +1 @@ +Suriye sınırı kaynıyor!. 3 gün önce Gaziantep'e bağlı Karkamış Sınır Kapısı'nın karşısındaki Cerablus kasabasından çekilen IŞİD, burayı yeniden ele geçirdi. Kasabanın tamamının IŞİD kontrolüne geçtiği, çatışma sonrası kaçan 50 muhalifin Karkamış'a sığındığı bildirildi. Muhaliflerin silahlarını Karkamış gümrük sahasına bıraktığı, ... 3 gün önce Gaziantep'e bağlı Karkamış Sınır Kapısı'nın karşısındaki Cerablus kasabasından çekilen IŞİD, burayı yeniden ele geçirdi. Kasabanın tamamının IŞİD kontrolüne geçtiği, çatışma sonrası kaçan 50 muhalifin Karkamış'a sığındığı bildirildi. Muhaliflerin silahlarını Karkamış gümrük sahasına bıraktığı, IŞİD mensuplarınınsa gümrük kapısına gelerek silahları istediği gelen bilgiler arasında. Gümrükte ise sadece iki memurun olduğu ifade edildi. İddiaya göre Gaziantep Valisi Erdal Ata, Emniyet ve Jandarma'nın MİT'in olaya müdahil olacağından endişe ederek müdahale etmek istemediğini söyledi. IŞİD elemanlarının şu anda sıfır noktasında olduğu bildiriliyor. IŞİD ve muhalifler arasında 6 aydır aralıklarla devam eden çatışmalarda şu ana kadar 500'ü aşkın kişi hayatını kaybetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568756.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568756.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..36a75550e3131508cb6eb1721a0e7f1e1f05d8e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568756.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yıldırım'dan bomba açıklamalar!. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, resmi site üzerinden Yargıtay'ın verdiği şike kararıyla ilgili önemli bir açıklama yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568815.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568815.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e9baa00dd6336031d0280718510c0b7b60966893 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568815.txt @@ -0,0 +1 @@ +Abdullah Gül hastanede. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, sabah saat 09.30 sıralarında sivil plakalı bir araç ve iki koruma ile birlikte Acıbadem Hastanesi'ne geldi. Kulağından ameliyat olan Gül'ün bu rahatsızlığının nüksettiği ihtimali gündeme geldi. Cumhurbakanının neden hastaneye gittiği merak edilirken Gül ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, sabah saat 09.30 sıralarında sivil plakalı bir araç ve iki koruma ile birlikte Acıbadem Hastanesi'ne geldi. Kulağından ameliyat olan Gül'ün bu rahatsızlığının nüksettiği ihtimali gündeme geldi. Cumhurbakanının neden hastaneye gittiği merak edilirken Gül çiftinin, bir hasta ziyareti için de hastaneye gitmiş olabileceği düşünüldü. Ancak Köşk kaynaklarının verdiği bilgi, merakları giderdi. Hürriyet'in haberine göre; Köşk yetkilileri, Gül çiftinin her yıl rutin sağlık kontrolü yaptırdıklarını, doktorlarının Acıbadem Hastanesi'nde olduğunu belirterek, "Yine bu rutin kontrol için hastanedeler. Endişe edilecek bir durum yok" bilgisini verdiler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568816.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568816.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ea813e5580685bab040e44582ae338ebc651c42a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568816.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'a sebze meyve fiyatlarını artıracak eylem. Antalya'nın Alanya ilçesinde toplanan nakliyeciler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden ağır tonajlı araçların belirli saatlerde geçişini yasaklayan kararın değiştirilmesi için 4 gün kontak kapatma kararı aldı. Alanya Şoförler Odasında bir araya gelen Antalya, Alanya, Gazipaşa, Fethiye, Kumluca, Elmalı, Serik, Finike, Manavgat ... Antalya'nın Alanya ilçesinde toplanan nakliyeciler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden ağır tonajlı araçların belirli saatlerde geçişini yasaklayan kararın değiştirilmesi için 4 gün kontak kapatma kararı aldı. Alanya Şoförler Odasında bir araya gelen Antalya, Alanya, Gazipaşa, Fethiye, Kumluca, Elmalı, Serik, Finike, Manavgat ve Konaklı kooperatif başkanları, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden ağır tonajlı araçların 07.00-10.00 ve 16.00-20.00 saatleri arasında geçişini yasaklayan kararın değiştirilmesi için 27-30 Ocak arasında İstanbul'a sebze ve meyve taşımayacaklarını açıkladı. Kooperatif başkanları adına konuşan Alanya Kamyoncular Kooperatifi Başkanı Ahmet Uyar, kamyoncu esnafının zor durumda olduğunu söyledi. 27 Ocak'tan itibaren dört gün çalışmama kararı aldıklarını kaydeden Uyar, "Esnafımızı, tüccarımızı, halcilerimizi uyarıyoruz. Bir hafta içinde sevkıyatlarını yapsınlar. Demokratik hakkımızı kullanarak 4 gün çalışmayacağız" dedi. Alanya Şoförler Odası Başkanı Ali Akkaya ise Antalya'nın, Türkiye'nin yaş meyve ve sebze üretim merkezi olduğunu hatırlattı. Bölgeden mermer sevkıyatı da gerçekleştirildiğine değinen Akkaya, "Kuru yük taşıyan arkadaşlarımızın beklemesinde çok fazla sıkıntı yok. Onlar bekletilebilir ama sebze taşıyan arkadaşlarımıza müsamaha gösterilmesi lazım. 6 saatlik yasağın 3 saate düşürülmesi konusunda taleplerimiz oldu. Şu ana kadar taleplerimize karşılık bulmadık" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568817.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568817.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc3f2a443e57b2e99dc371b57590213cc8a6b7f5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568817.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kız Kulesi'ne haciz geldi. İş adamları Ahmet Hamoğlu ile Mustafa Şeker arasındaki icra davası tarihi Kız Kulesi'ne taşındı. İş adamı Şeker, Hamoğlu'nun işlettiği Kız Kulesi'ndeki restorana haciz işlemi yaptırdı. Tarihi Kız Kulesi'ne çıkan avukatlar restoranın günlük hasılatına el koydu. KARDEŞLER ARASINDA ANLAŞMAZLIK İddiaya göre, ... İş adamları Ahmet Hamoğlu ile Mustafa Şeker arasındaki icra davası tarihi Kız Kulesi'ne taşındı. İş adamı Şeker, Hamoğlu'nun işlettiği Kız Kulesi'ndeki restorana haciz işlemi yaptırdı. Tarihi Kız Kulesi'ne çıkan avukatlar restoranın günlük hasılatına el koydu. KARDEŞLER ARASINDA ANLAŞMAZLIK İddiaya göre, iş adamı Aydın Hamoğlu 1970 yılında kardeşi Ahmet Hamoğlu ile birlikte Hamoğlu Holding'i kurdu. Aydın Hamoğlu kardeşi arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle kendi hisselerini yaklaşık 50 milyon liraya kardeşi Ahmet Hamoğlu'na çek karşılığında sattı. Çeklerin vadeleri geldiğinde karşılıksız olduğu anlayan Aydın Hamoğlu, kardeşi Ahmet Hamoğlu'na İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurarak dava açtı. Kendisine dava açıldığını öğrenen Ahmet Hamoğlu ise iddialara göre holdingin bütün malvarlığıyla çalışanların üzerine şirketler kurarak hacizi önlemeye çalıştı. Aydın Hamoğlu mahkemenin masraflarını karşılamakta güçlük çekince alacaklarını işadamı Mustafa Şeker'e devretti. Dava sürerken Şeker'in avukatları, haciz işlemleri başlattı. Davacı avukatları, bu zamana kadar Hamoğlu Holding'e ait Silivri'deki 5 yıldızlı Klassis Otel, Klassis Golf & Country Club, Maxi Alışveriş Merkezi'ne gitti. Gittikleri yerlerde haciz işlemi yapamayan avukatlar, Hamoğlu'nu mal kaçırmakla suçlayarak yeni kurulan şirketlere yapılan devirlerin iptali için İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne tasarrufun iptali davası açtı. KIZ KULESİ'NİN GÜNLÜK HASILATINA EL KONULDU Davacı avukatları son olarak Hamoğlu'nun 1995'ten bu yana işlettiği ve 49 yıllık işletmesini elinde bulundurduğu Kız Kulesi'nde haciz işlemi yapmak için İstanbul İcra Müdürlüğü'nden karar çıkardı. 3 avukat ve 4 icra memuru, dün akşam saatlerinde tarihi kuleye çıkarak icra kararını görevlilere gösterip, bin 200 liralık hasılata el koydu. Mustafa Şeker'in Avukatı Asım Özcan, mahkeme kararıyla alacaklarına karşılık Kız Kulesi'nin gelirlerine el konulduğunu belirterek, "Asıl alacaklı Aydın Hamoğlu'dur. Hamoğlu grubunun eski ortaklarından ayrıca Hamoğlu grubunun sahibi olan Ahmet Hamoğlu'nun kardeşidir. Aydın Hamoğlu eski müvekkilimdir. Şirketteki hisselerini devir edip bunun karşılığında bir takım yasal evraklar almıştır. Zamanı gelince bu evrakların karşılığı çıkmayınca yasal işlem yapılmak zorunda kalınmıştır. Bunun üzerine icra takibi yaptık. Arkasından sonra anladık ki şirketin mal varlığı maalesef yanında çalıştırdıkları kişiler üzerine kurulan şirketler tarafından kaçırılmış. Bunlarla ilgili yasal işlemler devam ediyor. Davalar açtık. Tedbirler aldık. Aynı zamanda alacağımızı tahsil edebilmek içinde yasanın bize verdiği imkanları kullanmaya çalıştık. Haciz edebileceğimiz tüm işlemleri yapıyoruz. Şu anda kız kulesinin gelirine el koyduk. İçeride kasa işlemleri yapılıyor. Haciz işlemlerimiz Kız kulesi kapanana kadar sürecek" dedi. "ALACAKLININ KESİNLEŞMİŞ BİR İCRA TAKİBİ VAR" Ahmet Hamoğlu'nun avukatı ve Hamoğlu Şirketler vekili Sercan Püre ise şunları söyledi: "Eski şirket ortağının alacakları ile ilgili bir haciz işlemi söz konusudur. Bununla ilgili yasal işlemler devam ediyor. Bizim de açmış olduğumuz itiraz ve davalarımız söz konusudur. İçeride avukat arkadaşlarım yasal işlemlerini yerine getiriyor. Bizde Hamoğlu Şirketleri vekili olarak yasal olarak burada bulunuyoruz. Alacaklının kesinleşmiş bir icra takibi var." KIZ KULESİ Üsküdar'da, Salacak'ın 150-200 metre açıklarında bulunmaktadır. Kız Kulesi'nin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bazı kaynaklarda Kule'nin mimari yapılanma süreci M.Ö. 341'e kadar indiği görülmektedir. Kız Kulesi'nin eski zamanlardaki isimleri, Damalis ve Leandros'dur. Damalis ismi, zamanın Atina kralı Kharis'in karısının adıdır. Damalis ölünce bu sahillere gömülmüş ve kuleye de bu isim verilmiştir. Ayrıca, Kule Bizans zamanı'nda "küçük kale" anlamına gelen Arcla olarak da anılmıştır. İstanbul'un fethinden sonra adadaki mevcut kule yıktırılıp yerine ahşap bir kule inşa edilir. 1719'da bu ahşap kule çıkan yangınla kül olur. 1725 yılında şehrin Başmimarı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından kâgir olarak yeniden inşa edilir. Kule üst kısmı değiştirilerek üst tarafa camlı bir köşk ve onun üzerine de kurşunla kaplı bir kubbe eklenir. Ünlü hattat Rakim Efendi kule kapısının üzerindeki mermere Sultan II. Mahmut'un tuğrasını taşıyan bir kitabe yerleştirir. 1857'de Kule'ye tekrar fener ilave edilir ve 1920 yılında fenerin lambası otomatik ışık sistemine kavuşur. Kız kulesi tarihin akışı içinde; ticari gemilerden vergi toplama, savunma, fener, 1830'daki kolera salgınında karantina hastanesi ve radyo istasyonu olarak birçok farklı amaç için kullanılmıştır. Cumhuriyet'ten sonra bir süre deniz feneri olarak da kullanılan kule;1964 Savunma Bakanlığı'na, 1982 Denizcilik İşletmeleri'ne devredilir. Günümüzde restoran olarak kamuya açılmıştır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568820.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568820.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d197fb1c3e06c0c25b8d3395898f9e96674074f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568820.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kenan İmirzalıoğlu hayranlarına kötü haber. Ekran fenomenine dönüşen "Ezel"den sonra 'Karadayı'da başrolü üstlenen Kenan İmirzalıoğlu, radikal bir karar aldı. Dizi sürelerinin uzunluğundan ve setlerdeki ağır çalışma koşullarından şikayetçi olan ünlü oyuncu, "Karadayı"dan sonra şartlar değişmediği sürece dizilerde oynamayacak. ÇALIŞMA KOŞULLARI DEĞİŞMELİ Geçtiğimiz yıllarda yapılan "Yerli ... Ekran fenomenine dönüşen "Ezel"den sonra 'Karadayı'da başrolü üstlenen Kenan İmirzalıoğlu, radikal bir karar aldı. Dizi sürelerinin uzunluğundan ve setlerdeki ağır çalışma koşullarından şikayetçi olan ünlü oyuncu, "Karadayı"dan sonra şartlar değişmediği sürece dizilerde oynamayacak. ÇALIŞMA KOŞULLARI DEĞİŞMELİ Geçtiğimiz yıllarda yapılan "Yerli dizi yersiz uzun" eylemlerine de destek veren İmirzalıoğlu, "Süreleri 60 dakikaya inmediği sürece dizilerde oynamayı düşünmüyorum. Çalışma koşulları artık değişmeli" dedi. Bundan sonra sinema oyunculuğu yapacağını belirten oyuncu, "Aldığım bazı teklifler var, görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568822.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568822.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc41316d27b371eba09e6c3bc4699c6856c50799 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568822.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'a yağmur bombası. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a  "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yağmur bombası siparişi verdiği iddiası doğru mudur?" diye sordu. Tanrıkulu, Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şöyle dedi: "İstanbul'da başlayan su kesintilerinin sebebi nedir? İstanbul'da bazı semtlerde ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568826.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568826.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7acf7c475dfeed0dc26bcd905645bebc98abd5cc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568826.txt @@ -0,0 +1 @@ +ÖSO militanları Türkiye'ye sığındı!. Gaziantep'teki Karkamış Sınır Kapısı'nı geçerek Türk güvenlik güçlerine teslim olan ÖSO militanlarının yanlarında getirdikleri hafif ve ağır silahlara güvenlik güçleri tarafından el konuldu. Gaziantep'in Karkamış İlçesin'in karşısında bulunan ve uzun süreden bu yana ÖSO'nun kontrolündeki Jarablus Sınır Kapısı'nı El Kaide ... Gaziantep'teki Karkamış Sınır Kapısı'nı geçerek Türk güvenlik güçlerine teslim olan ÖSO militanlarının yanlarında getirdikleri hafif ve ağır silahlara güvenlik güçleri tarafından el konuldu. Gaziantep'in Karkamış İlçesin'in karşısında bulunan ve uzun süreden bu yana ÖSO'nun kontrolündeki Jarablus Sınır Kapısı'nı El Kaide bağlantılı IŞİD militanlarının ele geçirmesinden sonra çıkan şiddetli çatışmalardan kaçan silahlı 50 kadar ÖSO üyesi Türkiye'ye sığındı. IŞİD militanlarının ağır silahlarla saldırdığı ÖSO militanları yoğun baskıya daha fazla dayanamayınca dün akşam saatlerinde Gaziantep'in Karkamış Sınır Kapısı'na geçerek Türk güvenlik güçlerine teslim oldu. ÖSO militanlarının yanlarında getirdikleri roketatar, el bombaları, Kalaşnikof, uzun namlulu ve suikast silahları ile yüklü miktarda muhimmata sınır kapısında güvenlik güçleri el koydu. ÖSO militanlarını arayan güvenlik güçleri, silahları gümrük sahasında dizip sayımını yaptıktan sonra kayıt altına aldı. ÖSO militanlarının Karkamış'ta Türk güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra onların peşinden gelen IŞİD militanlarının sınır kapısına kadar gelerek silahların kendilerine verilmesini istediği ancak, Türk güvenlik güçlerinin bunu kabul etmediği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568828.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568828.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c39066507735ab20006f7c96d90032fb8c98cf4f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568828.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kemal Kılıçdaroğlu Sarıgül'e ne dedi?. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TMSF tarafından tüm mallarına haciz konulan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ü aradı ve 'geçmiş olsun' dedi. Kılıçdaroğlu, dün akşam katıldığı bir televizyon programında Sarıgül'ün mallarına haciz gelmesiyle ilgili olarak "Sarıgül'e bu gibi ... CHP Genel Başkanı , TMSF tarafından tüm mallarına haciz konulan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ü aradı ve 'geçmiş olsun' dedi. Kılıçdaroğlu, dün akşam katıldığı bir televizyon programında Sarıgül'ün mallarına haciz gelmesiyle ilgili olarak "Sarıgül'e bu gibi saldırılar devam edecek" dedi. Kılıçdaroğlu, Sarıgül'ü arayarak 'geçmiş olsun' dileğinde bulunduğunu da belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568859.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568859.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..257b41daa8c58ff59c49c2318089a1c59bbed5e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568859.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li başkandan ilginç cemaat açıklaması. Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda soruları cevaplandırdı. 4 AY ÖNCE GÜLEN'İ ZİYARET ETTİ Bir gazetecinin yaklaşık 3-4 ay önce Amerika'ya giderek Fethullah Gülen'i ziyaret ettiğini hatırlattığı Başkan Aksoy, siyasete girmeden önce kardeşinin cemaatle ilişkileri ... Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda soruları cevaplandırdı. 4 AY ÖNCE GÜLEN'İ ZİYARET ETTİ Bir gazetecinin yaklaşık 3-4 ay önce Amerika'ya giderek Fethullah Gülen'i ziyaret ettiğini hatırlattığı Başkan Aksoy, siyasete girmeden önce kardeşinin cemaatle ilişkileri olduğunu, belediye başkanı olduktan sonra da bunun devam ettiğini söyledi. Kardeşinin 10-15 yıldır cemaatle iç içe olduğunu ve gönül bağı bulunduğunu belirten Başkan Aksoy, kendisinin de bir kaç ay önce Amerika'da Gülen'i ziyaret ettiğini, hatta bazı gazetecilerin de orada olduğunu ifade etti. "İŞLER İYİ GİDERKEN KİMSE RAHATSIZ DEĞİLDİ" Safranbolu'da AKP'den yeniden aday adayı olan Başkan Aksoy, şöyle konuştu: "AKP içinde siyaset yapan pek çok arkadaşımızın bakanlara kadar oradaki arkadaşlarımızla iç içe yapımız var. İşler iyi giderken bu iç içe yapıdan hiç kimse rahatsız değildi. Ama şimdi durum farklılaşınca bu iç içe yapıdan dolayı bir kişinin suçlanması ya da farklı algılanmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Ben yerelde bu ayrışmanın içine girilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Oradaki kardeşlerimizle biz önümüzdeki günlerde tekrar bir araya geleceğiz ve beraber yaşayacağız. Türkiye'nin bu dinamik gücüne hep beraber tekrar sahip çıkacağız. Onun için ben yerelde böyle bir ayrışmayı çok tasvip etmiyorum. Ayrışmaya sebebiyet vermemek için de her türlü gayreti gösteriyorum. Biz birleştirici olmak zorundayız. Biz yerelde herkes ile beraber olmak zorundayız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568861.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568861.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e45e3aa0ff41afce80ef449b80fd0ab98faaf0ec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568861.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fransa Cumhurbaşkanı sevgilisini seçti. Voici dergisinin son sayısında kapakta yer alan iddiaya göre Cumhurbaşkanı Hollande, yeni aşkı uğruna gazeteci Valerie Trierweiler ile ilişkisini sonlandırma kararı aldı. Aynı iddia, haber dergisi VSD'nin kapağında da yer aldı. Voici ayrıca Hollande ve Gayet'nin bir yıldır gizli ilişki ... Voici dergisinin son sayısında kapakta yer alan iddiaya göre Cumhurbaşkanı Hollande, yeni aşkı uğruna gazeteci Valerie Trierweiler ile ilişkisini sonlandırma kararı aldı. Aynı iddia, haber dergisi VSD'nin kapağında da yer aldı. Voici ayrıca Hollande ve Gayet'nin bir yıldır gizli ilişki sürdürdüğünü, hatta Cumhurbaşkanı'nın geçen ağustos ayında Gayet'nin anne ve babası ile tanıştığını ve Paris yakınlarındaki bir şatoda yemek yediğini de yazdı. Yemeğin tanıklarına göre Hollande Gayet'nin anne babasını "oldukça eğlenceli" bulmuş. Dergiye göre Hollande, şubat ayında ABD'ye yapacağı resmi ziyarete Gayet ile gideceğini salı günü açıklayabilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568862.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568862.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..007512a62f7666c04e21879da03378e03cff6de7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568862.txt @@ -0,0 +1 @@ +Demet Akalın yatakları ayırmış. Arkadaşlarıyla buluşan Akalın, sohbet sırasında önce sufle yedi üstüne Türk kahvesi içti. Müstakbel anne, mekan çıkışı gazetecilerin sorularını cevapladı. Demet Akalın "Arkadaşlarla kadınsal konular konuştuk ve çocuk üstüne sohbet ettik" dedi. Hamilelik döneminde yirmi kilo aldığını söyleyen Demet Akalın'a gazeteciler ... Arkadaşlarıyla buluşan Akalın, sohbet sırasında önce sufle yedi üstüne Türk kahvesi içti. Müstakbel anne, mekan çıkışı gazetecilerin sorularını cevapladı. Demet Akalın "Arkadaşlarla kadınsal konular konuştuk ve çocuk üstüne sohbet ettik" dedi. Hamilelik döneminde yirmi kilo aldığını söyleyen Demet Akalın'a gazeteciler Okan Bey'i yanınızda göremedik diye sorunca, başarılı şarkıcı "Arkadaşlar adam çalışıyor, ayrıca ben bu aralar hastayım ve o yüzden Okan'la çok sık bir araya gelmiyoruz. Hasta olduğum için Okan'la da ayrı, yatıyorum" yanıtını verdi. Bebek sahile 2014 model Range Rover'le gelen Demet Akalın, gazetecilere araba yeni Okan, doğum hediyesi olarak bu arabayı bana aldı dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568864.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568864.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..24313d35ccf1235f1699c5aaee95ffd9ef5046fa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568864.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Bu ülkede kanun mu var?". Şişli Günay Restoran'da önceki akşam sahne alan usta ses Muazzez Abacı'ya adeta ünlüler akın etti. Sahne öncesi basın toplantısı düzenleyen Muazzez Abacı, "Şimdi Allah nasip ederse çok güzel bir projeye imza atıyoruz. Enbe orkestrası Behzat Gerçeker ve 40 yıllık arkadaşım ... Şişli Günay Restoran'da önceki akşam sahne alan usta ses Muazzez Abacı'ya adeta ünlüler akın etti. Sahne öncesi basın toplantısı düzenleyen Muazzez Abacı, "Şimdi Allah nasip ederse çok güzel bir projeye imza atıyoruz. Enbe orkestrası Behzat Gerçeker ve 40 yıllık arkadaşım benim. Birlikte caz yapacağız, tango yapacağız. Behzat Türkiye'nin Batı müziğindeki en değerli isim" dedi. Abacı, "Stüdyo aşamasındayız. Bir tane ben okudum iki tane daha okuyacağım. Ajda da okumuş ve sonra birlikte düet yapacağız. Şubat ayının sonunda albüm piyasaya çıkmış olacak. Çok güzel olacak. Muazzez Abacı-Ajda Pekkan-Enbe Okrestrası eşliğinde mükemmel bir sene bekliyor" dedi. KANUN MU VAR? Muazzez Abacı, Bülent Ersoy ile arasının kırgın olup olmadığı sorularına ise, "Benim hiçbir zaman kırgın olmadım. O benim iyi arkadaşım. Hiç kırgın olmam ona. O da bana olmaz" dedi. Bülent Ersoy ile Ajda Pekkan arasındaki kavga sorulduğunda ise Abacı, "Aman onu bana nasıl soruyorsunuz? O kırılmış, bu kırılmış banane. Ben Yargıtay'mıyım neyim. Onlar mahkeme aşamalarına gelmiş o işler. Bunu bana sormayın. Buna hakikaten gerek yok" yorumun yaptı. Sahneye çıkınca Ajda Pekkan için "Dünyanın en iyi kalpli sanatçısı, en güzel sanatçısı, sevgili arkadaşım, dostum. Hepinizin gönlünde yer alan Ajda Pekkan. Sahnelerdeki gönüllerdeki Ajda'mız. Hoş geldin çok mutlu oldum" diyerek anons etti. Sahnede oldukça keyifli olan Muazzez Abacı, bir ara hayranını "Kanun" şarkısını istemesine ise yorumu ilginç oldu. Abacı, isteği yapan müşteriye bakarak, "Ne Kanun'u, Kanun var mı bu ülkede" esprisini yaparak şarkısına devam etti.  SESİN VE GÜZELLİĞİN SEMİRAMİS'E BENZESİN Semiramis Pekkan'ı görünce vefat eden eşinden bahseden Muazzez Abacı, "Rahmetli eşim bana sesin ve güzelliğin Semiramis'e benzesin" demiş. Ajda Pekkan ve kardeşi Semiramis Pekkan, sahne sonrası Abacı'yı kuliste ziyaret etti. İki kardeş Abacı ile bol kahkahalı neşeli fotoğraflar çektirdi. Abacı, bir ara poz verirken, "Ajda boyunu yükseltme Ajda" deyince süperstar espriye bacağını büküp eğilerek karşılık verince kahkahalar yükseldi. Muazzez Abacı'yı bu mutlu gecesinde Seyyal Taner, Erkan Selah-Sibel Barış, Sibel Vatandost, Ayşe Özyılmazel, annesi Oya German, İsmail Akkaya, Hakan Akkaya gibi isimler izledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568940.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568940.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..779352064e20706ac343dd7857ecd03b9faea8f9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568940.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 18 Ocak 2014 çekilişi. Sayısal Loto 18 Ocak 2014 çekilişi sonucu 6 bilen 2 kişi, 753 bin 772'şer lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde 6 bilen 2 kişi, 753 bin 772 lira 50'şer kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango ... Sayısal Loto 18 Ocak 2014 çekilişi sonucu 6 bilen 2 kişi, 753 bin 772'şer lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde 6 bilen 2 kişi, 753 bin 772 lira 50'şer kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 233 kişi 2 bin 725 lira 80'er kuruş, 4 bilen 12 bin 651 kişi 38 lira 5'er kuruş, 3 bilen 229 bin 603 kişi 5 lira 85'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 967 bin 204 lira 50 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlilerin kuponlarını İstanbul'un Fatih ve Bayrampaşa ilçelerinden yatırdıkları belirlendi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 578 bin 341 lira 29 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 881 bin 601 lira kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568944.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568944.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b4429178846e604722761a4ddfef0e3195a06e76 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_18/2568944.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de sert müdahale. Eylemlerin merkezindeki Taksim'de ise polis eylemcileri dağıtmaya çalışıyor ... TOMA ile su sıkılan kalabalık Sıraselviler Caddesi'ne doğru uzaklaştı. Kalabalıktaki bazı kişiler gözaltına alındı. İstiklal Caddesi'nde toplanarak, Cumhuriyet Anıtı'na yürümek isteyen protestocu grubu, Çevik Kuvvet ekipleri Taksim Meydanı girişinde durdurdu. Polis ... Eylemlerin merkezindeki Taksim'de ise polis eylemcileri dağıtmaya çalışıyor ... TOMA ile su sıkılan kalabalık Sıraselviler Caddesi'ne doğru uzaklaştı. Kalabalıktaki bazı kişiler gözaltına alındı. İstiklal Caddesi'nde toplanarak, Cumhuriyet Anıtı'na yürümek isteyen protestocu grubu, Çevik Kuvvet ekipleri Taksim Meydanı girişinde durdurdu. Polis kalabalığa daha sonra tazyikli suyla müdahale edildi. Bunun üzerine gruptakiler, ara sokaklara dağıldı. Kalabalıktaki bazı kişiler ise gözaltına alındı. Gruptan bazı kişiler Alman Hastanesi civarında ve Galatasaray Meydanı'nda tekrar toplanırken, polis de bölgede TOMA ile önlem aldı. Polisin, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve çevresindeki güvenlik önlemleri sürüyor. Eğer yasa kabul edilirse; Telekomünikasyon İletişim Dairesi Başkanlığı (TİB) internet sitelerine ait sayfaları 4 saat içinde engelleme yetkisini elde edecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568963.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568963.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a19cf3fa2e35b3d40e58f687c067e0514b57a1be --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568963.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte CHP'nin İstanbul adayları. Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu 30 Mart'ta İstanbul'da belediye seçimlerini kazanarak, 2015 yılında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Başbakan yapacaklarını söyledi. Tanrıkulu, Türkiye'nin çaresinin sol, sosyal demokrasi ve CHP olduğunu dile getirdi. Tanrıkulu şöyle konuştu: "Başbakanın dizleri ... Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu 30 Mart'ta İstanbul'da belediye seçimlerini kazanarak, 2015 yılında CHP Genel Başkanı 'nu Başbakan yapacaklarını söyledi. Tanrıkulu, Türkiye'nin çaresinin sol, sosyal demokrasi ve CHP olduğunu dile getirdi. Tanrıkulu şöyle konuştu: "Başbakanın dizleri titmereye başladı, emin olun dizleri titremeye başladı çünkü Türkiye'ye sol geliyor, Türkiye'ye CHP geliyor. Bizler sokaktan geldik, baskıya zulme direnerek geldik. Arkamızda onurumuz şerefimiz, yüreğimiz, halkımız var. Arkamızda para kasaları yok, para sayma makineleri yok. Onların memurları varsa bizim de sizin de yüreğimiz, cesaretimiz var. Bu halkın geleceğine baskı kurmaya çalışıyorlar. Halkın iradesine ipotek koymaya çalışıyorlar. Hem 'nin hesabını, hem Uludere'nin hesabını soracağız. Onları işledikleri suçlardan dolayı yargı önüne çıkaracağız" diye konuştu. ERDOĞAN TOPRAK'A ISLIKLI PROTESTO CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak ise konuşmak için kürsüye geldiği sırada bir grup partilinin ıslıklı protestosuyla karşılaştı. 'Örgüte rağmen dayatma adaylara geçit vermeyeceğiz, örgüt iradesini ezdirmeyeceğiz' yazılı pankart açan grubun protestosu Toprak'ın konuşması bitene kadar sürdü. Konuşmasında Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Toprak, "Türkiye bu süreçten geçerken herkesin sorumluluk duyması lazım. Eğer bu zor süreçte bir aday arkadaşınız olmadı diye CHP'nin bu mutlu gününde bu sorumsuzluk gösteriliyorsa, onlar haketmiyordur o adayı demektir" ifadelerini kullandı. "CHP'NİN AYAK SESLERİ GELİYOR" Bir avuç bindirilmiş kıtaların bu mutlu günü gölgelemesine kimsenin izin vermeyeceğine inandığını belirten Toprak sözlerine şöyle devam etti: "Bugün CHP'nin ayak sesleri duyulunca büyükşehir belediye başkanımız hakkında düzmece iftiralar attılar" diyen Toprak, şöyle devam etti: "Ben o AKP'nin bürokratlarına soruyorum, bir partinin bindirilmiş kıtaları onlar. 16 buçuk sene önce olan bir olay neden bugün aklınıza geldi. Ama bir şeyden mutluyum demek ki etekleri tutuştu. CHP'nin ayak sesleri geliyor. CHP İstanbul'da iktidar olacak. Allah'ın izniyle Mustafa Sarıgül de belediye başkanı olacak bundan hiçbir şüphem yok. Her seçim önemlidir ama bu seçim hepsinden daha önemli. Türkiye ya karanlığa gömülecek ya da aydınlığa çıkacak. Türkiye'de hukuk katlediliyor, insanların cezaevlerinden cenazeleri çıkıyor. Sayın Başbakan diyor ki 'benim evladım eğer böyle yolsuzluğa bulaşmışsa ben onu evlatlıktan reddederim...' Sayın Başbakana sormak istiyorum; sen kendi evladını yargıya gönderdin mi? Temiz mi değil mi diye sorgulattın mı?" 21 İLÇE BELEDİYE BAŞKAN ADAYI TANITILDI Konuşmaların ardından İstanbul'da CHP'li 21 ilçe belediye başkan adayı açıklandı. Açıklanan adaylar; Ümraniye: Sacit Eyüboğlu Bağcılar: Muhammet Çakmak Fatih: Sabri Erbakan Kağıthane: Serdar Kurşun Bahçelievler: Saffet Bulut Tuzla: Cemil Ekşi Zeytinburnu: Mustafa Fazlıoğlu Başakşehir: Özgür Karabat Beykoz: Hızır Yılmaz Beylikdüzü: Ekrem İmamoğlu Eyüp: Selami Çelebioğlu Gaziosmanpaşa: Selahattin Meriç Güngören: Ahmet Güzel Bayrampaşa: Bahri Sipahi Sancaktepe: Özgen Nama Esenyurt: Gürbüz Çapan Pendik: Tuncer Özyavuz Sultangazi: Ali Acar Şile: Aras Aslan Sultanbeyli: Mustafa Çolak Arnavutköy: Ruhi Tuncel.. Başta Mustafa Sarıgül olmak üzere isimleri açıklanan ilçe belediye başkan adayları, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ile Erdoğan Toprak sahnede partilileri selamladı. Programın ardından Sarıgül, Erdoğan Toprak ve Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte parti otobüsüne binerek Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'ndan ayrıldılar. Partililer otobüs içinde bulunan Mustafa Sarıgül'e yoğun sevgi gösterilerinde bulunurken, Sarıgül ise partilileri selamladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568964.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568964.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..176aa9fe70c1175008fcab11036db35447049b46 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568964.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler yoğun bakımda. Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, sanatçı Nejat İşler'in, 17 Ocak'ta saat 00.15 sıralarında hastanelerinin acil servisine başvurduğunu belirtti. Acil serviste yapılan muayene ve tetkikler sonucunda İşler'in tedavisine yoğun bakım servisinde devam edilmesine karar verildiğini aktaran ... Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, sanatçı Nejat İşler'in, 17 Ocak'ta saat 00.15 sıralarında hastanelerinin acil servisine başvurduğunu belirtti. Acil serviste yapılan muayene ve tetkikler sonucunda İşler'in tedavisine yoğun bakım servisinde devam edilmesine karar verildiğini aktaran Aksoy, şunları kaydetti: "Muayene ve tıbbi tetkikler sonrasında hastamızda, şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve enfeksiyonun çok ilerlemiş olmasına bağlı olarak septik şok tablosu saptandı. Septik şok, çoklu organ yetmezliği ile seyreden ve yüksek hayati riskin oluşabildiği klinik bir tablodur. Bu tanı sonucunda tedavisi, yoğun bakım ünitesinde devam ettirilmektedir. Hastamızda gelişen septik şok sonucunda akciğerleri çok ciddi şekilde etkilenmiştir. Aynı zamanda böbrekler, kalp ve kan hücrelerinin ve karaciğerin de bu durumdan etkilendiği tespit edilmiştir. Solunum cihazına bağlı olduğu için uyutulan hastamızın tedavisi halen yoğun bakım ünitesinde devam etmektedir. Hastamız, göğüs hastalıkları, yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji ve kardiyoloji uzmanları tarafından takip edilmektedir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568966.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568966.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a12d9918996d005dce83e04ab002968e5ed19b61 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568966.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da 1 saatlik eylem. Ankara'da Kızılay'da, İstanbul'da Taksim Meydanı'nda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmelerine devam edilen ve internet alanında bazı düzenlemeleri öngören düzenlemeler protesto edildi. Kanun teklifini protesto etmek amacıyla, sosyal medya üzerinden haberleşen bir grup Ankara Kızılay'da toplandı. Yanlarında tencere ve tava ... Ankara'da Kızılay'da, İstanbul'da Taksim Meydanı'nda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmelerine devam edilen ve internet alanında bazı düzenlemeleri öngören düzenlemeler protesto edildi. Kanun teklifini protesto etmek amacıyla, sosyal medya üzerinden haberleşen bir grup Ankara Kızılay'da toplandı. Yanlarında tencere ve tava da getiren vatandaşlar, "Tayyip beynimi de sansürle", "İnternetime dokunma bana martaval okuma", "Chat'i bırak çetelere bak", "Hükümete e-posta koymaya geldik" pankartları taşıdılar. Pankartlarda yazan slonları sözlü olarak da dile getiren eylemciler, bir saat eylemlerini sürdürdükten sonra alandan ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568987.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568987.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c1688c174b580e787700eeab0a94563674b8a0a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568987.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fatih'i 'Paralel Devlet' öldürdü. Erdoğanlar başka cemaatle de kavgalı: CERRAHİLER Athena grubunun solisti Gökhan'ın tarikat giysili fotoğraflarının medyada yayınlanması Cerrahiyye Tarikatı'nı gündeme getirdi. Ahmet Özhan, Mazhar Alanson, Hasan Kaçan, Kadir Çöpdemir gibi tanınmış isimlerin bağlı olduğu Karagümrük'teki tekke, bugünlerde gergin. Kavganın merkezinde Başbakan Erdoğan'ın ... Erdoğanlar başka cemaatle de kavgalı: CERRAHİLER Athena grubunun solisti Gökhan'ın tarikat giysili fotoğraflarının medyada yayınlanması Cerrahiyye Tarikatı'nı gündeme getirdi. Ahmet Özhan, Mazhar Alanson, Hasan Kaçan, Kadir Çöpdemir gibi tanınmış isimlerin bağlı olduğu Karagümrük'teki tekke, bugünlerde gergin. Kavganın merkezinde Başbakan Erdoğan'ın ailesi var. Bilal Erdoğan'ın sakal bırakması bile tarikattaki kavgaya bağlanıyor. Cerrahiye, Halvetiye Tarikatı'nın günümüze ulaşan kollarından biri. İnziva-yalnızlık manalarına gelen Halvet'in tasavvuf anlamı; ne bir meleğin ne de herhangi bir kimsenin bulunmadığı bir halde ve yerde, Allah ile manen konuşmak, ruhen sohbet etmek anlamındadır. Halveti çok seven ve bir çınar ağacının kovuğunda defalarca halvet çıkardığı için "Halveti" lakabı alan İranlı Siraceddin Ömer Efendi, tarikatı kurdu. Üst üste kırk kez erbain çıkararak "sır"ra vakıf olmuştu. Birçok tarikat gibi doğumu; Haçlı seferleri ve Moğol istilalarıyla büyük karışıklıklar yaşanılan Ortadoğu'da 14. yüzyılda oldu. Anadolu'ya Halvetilik, Amasyalı Pir İlyas Sücaüddin-i Halveti ve İstanbul'a Mehmet Cemaleddi-i Halveti tarafından getirildi. Zamanla kolları oldu; Ruşeniye, Cemaliye, Şemsiye, Ahmediye ve Ramazaniye. Cerrahiye, Ramazaniye'nin şubesiydi. Kurucusu; Muhammet Nurettin Cerrahi; 4 Mayıs 1678'te İstanbul Cerrahpaşa'da doğdu. İddiaya göre babası Seyyid Abdullah Hüsamettin'in soyu, Hz. Muhammed tarafından cennetle müjdelenen on sahabeden biri olan, Ubeyde b. Cerrah'a dayanıyordu. Yine iddiaya göre, annesi Emine Teslimiye tarafından Hz. Hüseyin'e ulaşıyordu. Tarikata adına veren Nurettin Cerrahi, sıbyan mektebinde okudu. Öğrenimi boyunca büyük Osmanlı şairi Nabi'den edebiyat dersleri aldı ve şiir yazdı. Dayısı Hüseyin Efendi vasıtasıyla Üsküdar'daki Selamiye Dergahı'na gitti. Burada, Şeyh Ali Alaattin-i Köstendili Efendi'ye bağlandı. 7 yıl dergahta kaldı. Şeyh Köstendili'nin sarayla ilişkisi çok iyiydi; "fahri danışmanlık" yapıyordu. Bir parantez açmalıyım. Çünkü, Türkiye'nin gündeminde "paralel devlet" var. Kimileri safça "tarikatların siyasetle ne ilgisi olabilir" diye soruyor! Hep oldu. Bunlardan biri de Cerrahiyye tarikatının doğduğu Halvetiler idi. Fatih'i 'Paralel Devlet' öldürdü Osmanlı'nın kimi büyük tarikatlarının merkezlerinin İstanbul olmasının sebebi açıktı; saray siyasetiyle ilişki. Hans J. Kissling, Halvetiler üzerine yaptığı ayrıntılı tarihsel çalışmasında, tarikatın önde gelen şeyhlerinin arka planda kalarak, Osmanlı siyasetini nasıl yönlendirdiğini yazdı. Örneğini genel hatlarıyla vereyim: Fatih Sultan Mehmet, oğlu Beyazıt'ın Amasya'da Halveti Şeyhi Çelebi Efendi ile ilişkisinden rahatsızdı. Beyazıt, Şeyh Çelebi sayesinde dönemin güçlü tarikatını yanına çekmişti. İstanbul'da ise Fatih'in hiç de hoşuna gitmeyen vaazları ile tanınan Halveti Şeyh Alaattin Ali el Halveti vardı. Halk arasında kendisi aleyhine düşünceler yaratacağından kuşkulanan Fatih, şeyhi sürgüne gönderdi. Halveti Şeyhi, Fatih'in baş düşman olarak gördüğü Uzun Hasan'ın yanına yerleşti. Fatih, Halvetiler'in bu dirsek temaslarından hoşnut değildi. Keza oğlu Cem Sultan'ın tahta geçmesine bu grubun izin vermeyeceğinden kuşkulanıyordu. Sadrazam Karamani Mehmet Paşa'ya Beyazıt'ın öldürülmesini emretti. Haberi alan Beyazıt, Şeyh Çelebi'den yardım istedi ve Karamani'nin öldürülmesini talep etti. Şeyh Çelebi Efendi önce çekindi ama Sadrazam'ın Halveti arazilerini istimlak etmek istemesi istihbaratını alınca harekete geçti. Ve ne tesadüf: Tam o günlerde, Fatih Sultan Mehmet Rodos'a sefere başlamak üzere gittiği Gebze'de esrarlı şekilde öldü. Kissling, bu esrarlı ölümün arkasında Beyazıt'ın ve yandaşlarının olduğunu düşünüyor! Sadrazam Karamani'nin öldürüldüğünü de yazmaya gerek yok! Kazanan Beyazıt ve dolasıyla Halvetiler oldu. Beyazıt, Halvetilere gönül borcunu ödemek için İstanbul'da dergah yaptırdı. Bu görev için de en güvendiği adamı olan Koca Mustafa Paşa'yı görevlendirdi. Koca Mustafa Paşa, Beyazıt sultan olmadan önce Şeyh Çelebi Efendi ile arasındaki irtibatı sağlayan bir tür posta memuruydu. Yapılan dergahın bir numaralı konuğu hep II. Beyazıt oldu. Tarikat mensupları "Veli" unvanını yakıştırdı. Bu arada Şeyh Çelebi Efendi tarikatta postnişe oturdu. Asıl konumuzdan uzaklaşmayalım; Halvetiler sonraki dönemde, katı Sünni anlayışı nedeniyle Yavuz Selim ile ilişkileri kötüleşti. Yavuz, Halvetilerin saray nezdindeki en büyük hamilerinden olan Koca Mustafa Paşa'yı öldürttü. Çok sürmedi; Kanuni Sultan Süleyman döneminde Halvetiler yine parlak günlerine döndü. Çünkü Süleyman'ın hocası Müslihittin Merkez Efendi Halveti dergahına mensuptu. Süleyman padişahlık koltuğuna oturunca Merkez Efendi de tarikatın postuna oturdu. Yani demem o ki, Halvetiler gibi tarikatlar hep siyasetin içinde yer aldı. Dönelim; tekrar Halveti'nin Cerrahiyye koluna... Tekke padişahın hediyesi 18. yüzyıl, dünyanın kötü olduğuna ve el ayak çekilmesi gerektiğine inanılan "kötümser mistikler" dönemiydi. Tarikatlar çığ gibi büyüyordu. Bir yanda Lale Devri diğer yanda tarikatların altın dönemi yaşanıyordu. Nurettin Cerrahi, yine kendisi gibi Selamiye Dergahı'ndan arkadaşları Süleyman Veliyyüddin ve Mehmet Hüsameddin ile birlikte Karagümrük'teki Canfeda Hatun Camii'nde 40 gün 40 gece halvete soyunarak erbain (çile) çekerken çıkardıkları sesler komşuları rahatsız etti. Şikayet edildiler. Bu sırada, rüya yorumculuğuna büyük değer veren ve rüyaların yorumlarıyla devleti yöneten Sultan III. Ahmet, rüyasında gördüğü konağı alıp Nurettin Cerrahi'ye bağışladı. Geleneksel tarihçiler böyle yazıyor ama şunu tahmin etmek zor değil; Nurettin Cerrahi'nin şeyhi Ali Alaattin-i Köstendili ile III. Ahmet'in ilişkileri çok iyiydi. Şeyh Köstendili, nefesiyle III. Ahmet'in annesi Saliha Sultan'ı iyileştirmişti! Sonuçta konak alındı, yıkıldı ve yerine büyük bir hankah (tekke) yapıldı. Binada halvete özel olarak tasarlanmış ahşap ufak boyutlu ve penceresiz halvethane denilen bölümler vardı. Tekke, 15 Kasım 1703'te törenle açıldı. Şeyh Köstendili, pazartesi öğleden sonra ayin yapılmasını önerdi. Bu gelenek halen devam etmektedir. Nureddin Cerrahi, 18 yıldır bu tekkede irşad görevi yaptı. Yazdığı "Mürşid-i Dervişan" eseriyle Halvetiye'nin adab ve erkanında bazı değişiklikler ve ilaveler yaptı. 1720'de ölünce postnişe Süleyman Veliyyüddin geçti. Cumhuriyet'in özel izni İstanbul'da yaklaşık üç yüz yıldır tarikat faaliyeti sürdüren Cerrahilik Cumhuriyet döneminde pek zorlukla karşılaşmadı. Şeyh İbrahim Fahrettin Şevki Efendi'nin çabalarıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı "kültür evi" olarak varlığını devam ettirdi. Şeyh Said isyanı oldu. Menemen ayaklanması yaşandı. 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi oldu ama kimse tarikata karışmadı. Bir de ne diyorlar; Cumhuriyet dinimizi öğrenmemize engel oldu! Karagümrük'teki Pirlik Asitanesi'ne gitselermiş! Sadece 28 Şubat'ta Bursa'daki tekke kapatıldı. Ama zaten kent merkezli bir tarikat olarak kurulan Cerrahiye tekkeleri birkaç küçük ilçe dışında taşrada tutunamadı. Tekkeyi yurt dışına taşıyan ve dergaha ünlü isimleri getiren Muzaffer Özak oldu. "Şeyh Aşki" denilen Muzaffer Efendi sahaftı. Çok hoş sohbetti. Tarikat, 12 Eylül 1980 darbesinde büyüdü. 1981'de Türk Tasavvuf Musiki ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'nı kurdular. Konserler vermediler. Özak, tarikatı yurt dışına bu dönemde götürdü. ABD ve İtalya, İspanya gibi bazı AB ülkelerinde şubeler açtı. Özak'tan sonra tekkenin postuna oturan Sefer Dal ise Arjantin, Avustralya, Brezilya, Şili, Kanada gibi ülkelerde şubeler açtı. Sefer Dal, 1995'te ölünce tarikatın başına Ömer Tuğrul İnançer geçti. Hani şu TRT'de, "Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle hamile karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir" diyen "Efendi"! Ya da "kadın erkek eşit değil; benim eşim yok, zevcem var" diyen kişi... İnançer'in sözleri Türkiye'de nasıl tartışıldı ise kendisi de Cerrahiler'in ikiye bölünmesine neden oldu. Kavgalar çıktı, yaralanmalar oldu. Bir grubun içinde Bilal Erdoğan da vardı... Sakal bırakması bile bu tarikatla ilgisine bağlandı... Bilal Erdoğan'ın tekkesi Veysel Dalsaldı... "Tekke" müziğinin günümüzdeki önemli temsilcilerinden. Meşk Geleneksel Sanatları Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı. Meşk adının seçilmesinin sebebi şu: Musiki dünyasının hat sanatından ödünç aldığı bir terim; yazdığım gibi Cerrahiler için ise pazartesi akşamları düzenlenen müzik ve semanın birlikteliğini ifade ediyor. Müziğe büyük önem veren genç Cerrahiler, tekkede aldıkları sema ve müzik eğitimini pazartesi akşamları "meşk etme" fırsatını buluyor. Zamanla gençler ile gelenekçiler arasında tartışmalar yaşandı. Meşk Derneği'ni Cerrahiler'in içinden bir grup kurdu. Yani tarikat ikiye bölündü. İş kavgaya kadar vardı: Tarih: 20 Eylül 2013. Saat 03.00. Veysel Dalsaldı, Fatih'teki yeni derneklerinde arkadaşları ile otururken zil çaldı. Gelenler, "Veysel Bey'i aradıklarını" söyledi. Kapıyı açan kişi, Dalsaldı'ya gelenleri içeri almak için sorarken, yanıt beklemeden içeri giren iki kişi Dalsaldı'nın üzerine yürüdü ve ellerindeki demirle dövmeye başladı. O sırada dernekte bulunan yedi kişi, Dalsaldı'yı döven kişiye doğru yanaştığında saldırganlardan diğeri elindeki silahı çekti ve kurşunu namluya sürdü. Dernekteki arkadaşları, "Yeter ölecek" diye bağırmaya başlayınca iki saldırgan koşarak olay yerinden uzaklaştı. Dalsaldı hemen hastaneye kaldırılırken kafasında 4 ayrı yere dikiş atıldı. Ne olmuştu? Bilinen; Cerrahiyye tarikatında görüş ayrılığına sahip taraflardan biri Veysel Dalsaldı idi. Diğer tarafta kim vardı. Kuşkusuz güçlü isimlerdi. Çünkü saldırganlar hâlâ bulunamadı! "Efendi" diye hitap edilen Ömer Tuğrul İnançer tarikatın Hocaefendi'si. Bursalı. 1946 doğumlu. Asıl mesleği avukatlık. Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Musikisi Topluluğu Müdürlüğü yaptı. Bu müzik topluluğunun misafir bir "sanatçısı" var: Fatih Çıtak! Bu ismi anımsadınız mı? Okuduğu şiirle atv'de Başbakan Erdoğan'ı ağlatmıştı. Zaten akrabalar: Bilal Erdoğan'ın eşi Reyyan'ın dayısı. Çıtak Ailesi Fatih semtinden. Cerrahiyye medyada "ünlülerin" gittiği tarikat olarak bilinse de mensuplarının çoğunluğu Fatih'te yaşayan sade vatandaşlar. Çıtak Ailesi bunlardan biriydi. 1967 doğumlu Fatih Çıtak, Fatih İmam Hatip mezunu. Marmara Üniversitesi Türkoloji Bölümü mezunu. TRT ve atv'de programlar yapıyor. Erdoğan'ın "Bu Şarkı Burada Bitmez" şiir albümünü de yaptı. Genellikle Pendik Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi'nde sohbet konuşmaları yapıyor. Peki kavgada kim kimin tarafındaydı? Taraf'ın "Bavulcusu" Mehmet Baransu, Meşk Derneği'nde kavga çıkınca şunları yazdı: - Tekkeden ayrılanlardan hoşlanmayanlar yeni lideri öldü diye bıraktılar. - Cerrahi tekke olayı siyasi bir olay. Tekkeyi de dizayn etmek isteyen siyaset nelere sebep oluyor. - Tekkedeki isimlerden biri, Bilal Erdoğan'ın eşinin akrabası. Tekkenin bir bölümü iktidarı eleştirip ikiye ayrıldı. - Olay tekkeden ayrılanların kurduğu musiki derneğinde gerçekleşti. Bu yer ayrılanların yeni tekkesi. - Bilal Erdogan neden sakal bıraktı tüm kavga bunun arkasında. Acaba: Tasavvuf yolunu seçtiği halde o yola girmeyen "muhip" Athena Gökhan ya da Mazhar Alanson değil de meşklerde hocalık yapan, "Efendi"nin sağ kolu Ahmet Özhan ne olup bittiği konusunda kamuoyunu aydınlatır mı? Meşk Derneği Erdoğan ailesine niye karşı çıktı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568988.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568988.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..06d0a4ac2f0fcd7cf6a2cb5a8fb5b3e53db42475 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568988.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ekonomi yazarının görevi. Otuz yıldan fazladır kesintisiz olarak ekonomi yazarlığı yaptığım Hürriyet'ten "görülen lüzum üzerine" ayrıldım. Bundan böyle Sözcü'de birlikte olacağız. Sözcü okurlarını iyi tanıyorum. Yazarlarının çoğu da arkadaşım. Yabancılık çekmeyeceğiz. Sözcü, deyim yerindeyse bir "misyon" gazetesidir. Atatürk "Cumhuriyet"i üç sütun üzerine oturtmuştur. ... Otuz yıldan fazladır kesintisiz olarak ekonomi yazarlığı yaptığım Hürriyet'ten "görülen lüzum üzerine" ayrıldım. Bundan böyle Sözcü'de birlikte olacağız. Sözcü okurlarını iyi tanıyorum. Yazarlarının çoğu da arkadaşım. Yabancılık çekmeyeceğiz. Sözcü, deyim yerindeyse bir "misyon" gazetesidir. Atatürk "Cumhuriyet"i üç sütun üzerine oturtmuştur. Bunlar, başta laiklik olmak üzere, ulusal birlik ve tam bağımsızlıktır. "Cumhuriyet"in bu üç temel ilkesi bir süredir savunmasız kalmıştı. Ama Türkiye'de Cumhuriyet sevdalıları vardı. İşte o insanların "sözcüsü" olarak Sözcü meydana geldi. Sözcü'nün ortaya çıkışı çok başarılı bir "pazarlama" projesidir. Tasarımcılarını kutluyorum. Oyunun kuralı Benim köşemin başlığı "Oyunun Kuralı"dır. Kapitalist düzen, başarısı bireysel ahlaka dayanan bir "özgürlük" rejimidir. Bu iktisat sistemi, hayatın kendisidir. Başrolde olmasa bile bir toplum içinde yaşayan her birey, ekonomi evreninin birer oyuncusudur. Mademki hayat bizi, figüranı bile olsak, iktisat oyuncusu yapmıştır, o zaman bu oyunun kurallarını öğrenmekte fayda vardır. Daha da önemlisi bilinçli bir insan olmak yani kimin oyunu kuralına göre, kimin ise kuralsız oynadığını ayıracak hale gelmek gerekir. Ekonomi yazarlığına başladığımda aklımda bunlar vardı. Bana düşen görev bir yandan sürekli öğrenmek, diğer yandan öğrendiklerimi okurlara aktarmaktı. Reklam ve propaganda Kamuoyuna sunulan ticari, sınaî, mali kısaca her tür iktisadi bilgi, o bilgiyi üretenler tarafından menfaatlerine gelecek şekilde ezilir, büzülür, burkulur. Yani kirletilir. Bir başka değişle, içinde "reklam veya propaganda" olmayan temiz bilgi yoktur. Ekonomi yazarı olarak ikinci görevimin "bilgi arıtma" olduğunu daha sonra keşfettim. Yazılarımı, bazen oyunun kurallarını anlatmaya tahsis ediyorum. Bazen da her Allah'ın günü piyasaya yüzlercesi sürülen kirli haber ve yorumları "bilim ve vicdan" süzgeçlerimi kullanarak arıtıp sizlere temiz olarak sunmaya çalışıyorum. Buna devam edeceğim. Siyasi yazılar Bu köşede zaman, zaman bu gazetenin "as yazarları" tarzında olmasa da siyasi ve sosyal konulara değineceğim. Çünkü iktisat, hem bir sosyal bilimdir hem de siyasetten bağımsız ele alınamaz. Son söz: Kuralsız, oyun olmaz \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568989.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568989.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..59f4c0d1825ff3df0d4b16df3ccc0a70d92982a1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568989.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dine dönen, parayı buluyor. Sözüne güvenmekten başka seçeneğim yok. Ama en azından hayatının büyük bir kısmında namazla, dinle, duayla hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi biliyorum. Dört sene önce kendini yeniden yaratmaya başladı Gökhan. Önce bütün kötü alışkanlıklar bırakıldı, detoks yapıldı, sonradan sakin bir hayat ... Sözüne güvenmekten başka seçeneğim yok. Ama en azından hayatının büyük bir kısmında namazla, dinle, duayla hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi biliyorum. Dört sene önce kendini yeniden yaratmaya başladı Gökhan. Önce bütün kötü alışkanlıklar bırakıldı, detoks yapıldı, sonradan sakin bir hayat kurmanın yolunu seçti. Dövmelerini bile sildirdi Kısaca Leyla'dan geçti, Mevlâ'yı bulma yollarında ilerledi. Ne garip ki, bir zamanlar aşk yaşadığı Selin Toktay da birkaç sene önce benzer bir yolu seçmişti. Hatırlıyorum, Gökhan uğruna rock'çının kız arkadaşı rolüne bürünmüştü o zamanlar. Dövmeler, piercing'ler... O rol bitti, muhafazakâr iş adamının eşi rolüne büründü; o dövmeler silindi, umreye bile gitti. Kendi tabiriyle 'yarı kapandı' ve mutaassıp bir işadamına gelin gitti Kayseri'ye. Türk rock'ının kayıp kuşağı mı acaba Gökhan? Kim bilir... Belki de rock tarihindeki mitolojik kendini bulma hikâyelerine özenmiş de olabilirler. Bob Dylan dini sorgulamadı, Leonard Cohen'in kendisini Budist tapınağına kapatması ve tabii ki Cat Stevens. İşin acıklı tarafı bu isimler dünyayı sarsıp tarihe epey bir malzeme bıraktıktan sonra bu sorgulamaya girişti. Athena'yı ise yakın tarihin bile hatırlayıp hatırlamadığından emin değilim. Ne yalan söyleyeyim hayatının son yıllarında Gülen Cemaati'ne yanaşan bir Cem Karaca bile değil Gökhan. Macerasını yakından izlemeye devam edeceğim; Gökhan'ın bu arayışında samimi olduğuna yürekten inanıyorum. Aniden namaza başladılar Ama Türkiye'de dini duyarlılıkları ön plana çıkarmanın katma değer sağladığını da biliyorum. Kariyeri bitmiş bir Burcu Güneş'in aniden kapanıp umre pozu vermesi boşuna mı? Seda Sayan'ın, Gülben Ergen'in benzer ziyaretleri... Umreye giden ekranda program sahibi oluyor. Bir aralar gazeteciler kendi aile ağaçlarından 'türbanlı akraba' arayışına girişmişlerdi, Ankara'nın gözüne girebilmek için. "Annem başörtülü olduğu için çok çektim" yazıları döşendi. Şu son 10 yılda ne çok insan bir anda kendi geçmişini yeniden yazmaya başladı; aniden namaza başlayanlar belirdi... Muhafazakar rock'çı Gökhan da birden iş yapmaya, ekranlara çıkmaya, para kazanmaya başladı... Unutulmuşken, Londra'da mütevazı bir daireyi arkadaşlarıyla paylaşırken üstelik. Duman'ın solisti Kaan Tangöze, ya da Rashit Grubu mesela neden ekranlara çıkamıyor, bu paraları kazanamıyor ister istemez merak ediyorum. Beni daha da şaşırtan geçen yaz Gezi olayları sırasında Gökhan'ın Başbakanlık'tan davet alması oldu. Başbakan ayaklanmaları bastırmak için bir grup insanla görüşmüştü, hani Necati Şaşmaz falan da vardı. Yandaşlara ve biat edenlere açık bu toplantıya Gökhan da davetliydi... Gitmedi. Gitmedi ama davet edilmesi, o kadar insan arasından seçilmesi, hatırlanması bile ilginç değil mi? Başbakanlık nasıl çalışıyormuş meğerse, nasıl yakından takip ediyorlarmış ünlüleri... Önce o davet... Şimdi de "O Ses"... Selin Toktay sonradan kendi tabiriyle yarı kapandı. Gökhan Özoğuz yedi yaşından beri namaz kılıyormuş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568990.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568990.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..946c27a5117f2af572514de8b71320e93ed32aa3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568990.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kıvanç Tatlıtuğ'un herkesten gizlediği hastalığı ne?. Kıvanç'ın kalbi her an durabilir.... Yakışıklı oyuncu, hayatını riske atan hastalığı nedeniyle 1 aydan beri Nişantaşı'nda özel bir klinikte tedavi görüyor. Haber/ Tarkan Abdullahoğlu Kıvanç Tatlıtuğ, bir süredir 'uyku apnesi' hastalığı ile boğuşuyor. Kıvanç Tatlıtu'ğun yaklaşık 1 aydır Nişantaşı'nda özel ... Kıvanç'ın kalbi her an durabilir.... Yakışıklı oyuncu, hayatını riske atan hastalığı nedeniyle 1 aydan beri Nişantaşı'nda özel bir klinikte tedavi görüyor. Haber/ Tarkan Abdullahoğlu Kıvanç Tatlıtuğ, bir süredir 'uyku apnesi' hastalığı ile boğuşuyor. Kıvanç Tatlıtu'ğun yaklaşık 1 aydır Nişantaşı'nda özel bir klinikte tedavi gördüğünü ortaya çıkardı. Uykuda başgösteren bu hastalık tedavi edilmezse kalp krizinden inmeye kadar birçok hayati risk taşıyor Magazin dünyasının son yılların en çok konuşulan, rol aldığı projeleriyle, aşklarıyla sürekli haber olan Kıvanç Tatlıtuğ'un adı şimdi de önümüzdeki ay ekrana gelecek "Kurt Seyit ve Şura" isimli dizi ile gündemde. Ancak hayranları Nermin Bezmen'in kitabından uyarlanan ve başrolünü Farah Zeynep Abdulllah ile paylaştığı bu diziyi heyecan içinde beklerken Tatlıtuğ, sıkıntılı günler yaşıyor. Nedeni ise yakışıklı oyuncunun bir süredir medyadan gizlediği bir hastalıkla boğuşması. Uyku apnesi olan Tatlıtuğ'un bu gizli hastalığını Sözcü Pazar ortaya çıkardı. Yaklaşık bir aydır Nişantaşı'nda özel bir klinikte tedavi gören yakışıklı oyuncu, 10 günde bir bu kliniğe gidip kontrollerini yaptırıyor. Tatlıtuğ, bu yüzden de dizi çekimleri için gittiği St. Petersburg'dan sık sık İstanbul'a geliyor. UYKU APNESİ NEDİR Düzensiz  solunum uyku apnesinin en önemli belirtisi uykuda ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç çekmelerdir. Uyku esnasında solunum durması (apne) olayında en az nefesin 10 saniye kesilmesi ve nefes durmalarının saatte en az 5 defa tekrarlaması "uyku apne hastalığı" olarak tarif edilir. Her gece tekrarlayan bu durum yaşamınızı etkiler, uykunuzu bozar, sabah yorgun, sersem gibi, uykunuzu alamamış uyanırsınız. Gün içinde genel yorgunluk, isteksizlik hissedersiniz. Bu durumlar yaşam kalitenizi, iş hayatınızı, sosyal ilişkilerinizi etkiler. Tedavi edilmezse, kalp büyümesi, kalp krizi, yüksek tansiyon, inme, uykuda ölümle sonuçlanabilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568991.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568991.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ac4b6c8aa59c7a5c41f5e411c4f778c4460db40e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568991.txt @@ -0,0 +1 @@ +Boşanmanın böylesini gördünüz mü?. Herkese örnek gösterilen ve "olağanüstü" denilecek kadar iyi anlaşan çift, aniden boşanıvermiş! Yaşanmış olayı anlattığımızda, siz de hayret edeceksiniz. İDEAL EVLİLİK Olay, 13 yıldır bir şirkette çalışan, çok başarılı ve mutlu bir evliliği olan kadınla ilgili. Eşi ile son derece ... Herkese örnek gösterilen ve "olağanüstü" denilecek kadar iyi anlaşan çift, aniden boşanıvermiş! Yaşanmış olayı anlattığımızda, siz de hayret edeceksiniz. İDEAL EVLİLİK Olay, 13 yıldır bir şirkette çalışan, çok başarılı ve mutlu bir evliliği olan kadınla ilgili. Eşi ile son derece iyi anlaşan, ideal bir evliliği bulunan bu kadını, patronu çevresindekilere örnek gösterirmiş. Bir gün o kadın, patronun odasına girip "efendim ben eşimden boşandım" dediğinde, adam kulaklarına inanamamış. Sonra kendi kendine "Demek ki hiçbir evlilik uzaktan görüldüğü gibi değil" diye düşünmüş.. KOCASI İŞYERİNİN ÖNÜNDE Akşam çalışanların çıkış saatinde, pencereden dışarıyı seyrederken bir de bakmış ki kadının ayrıldığı kocası, yol kenarında otomobilinin içinde. "Eyvah, bunlar yeni ayrıldı. Tatsız bir olay yaşanmasa bari" diyerek, pencereden izlemeye devam etmiş. Kadın sağa veya sola yönelmeden, eski kocasının otomobiline doğru gitmiş. O da ne? Adam otomobilden inmiş, kollarını açmış. Kadını yanaklarından öpmüş. Ardından, kadın otomobile binmiş ve gitmişler.. Ertesi sabah da, ayrıldığı kocası kadını işyerinin önüne bırakmış ve yine öpüşerek ayrılmışlar.. MEĞER NEYMİŞ? Patron, bu sahneleri görünce, boşanmanın "özel bir nedeni" olabileceğini düşünmüş. Bir taraftan da; "Acaba adamın ödenmemiş banka borcu mu var? Yoksa adam birine kefil oldu da zor durumda mı kaldı. Bu boşanma neyle ilgili acaba?" diye, tahmin etmeye çalışmış. Bir türlü nedeni bulamamış. Aradan, iki ay geçmiş.. Bir gün kadın patronun odasına girerek; "Efendim, ben ayrıldığım eşimle evlendim" demiş. Patron da; "Benim için sürpriz olmadı. Zaten boşanmış gibi değildiniz" dediğinde, kadın devam etmiş: "Efendim, ben artık çalışmayacağım. O nedenle, kıdem tazminatımı alıp ayrılmak istiyorum" Patron işte o anda, haftalardır kafasını kemiren sorunun yanıtını da bulmuş!.. (Bilmeyenler için not: Kadınlar, evlendikleri tarihten itibaren bir yıl içinde işten ayrılırlarsa, kıdem tazminatlarını alabiliyorlar. Olayımızdaki kadın ikinci kez de olsa yeni evlendiği için, kıdem tazminatını alabiliyor.) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568999.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568999.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d7bc5e2accd6f7bfe46efb7f311dc7611d3c19d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2568999.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uludere'de şafak baskını. Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 28 Aralık 2011 günü savaş uçaklarının bombalaması sonucu 34 kişinin yaşamını yitirdiği Ortasu ile Gülyazı Köyü'nde sabah erken saatlerinde çok sayıda evde arama yapıldı. Sınır hattına çarşamba günü yürüyen protestocu grubun askeri araç ve silahları tahrip ettiği ... Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde 28 Aralık 2011 günü savaş uçaklarının bombalaması sonucu 34 kişinin yaşamını yitirdiği Ortasu ile Gülyazı Köyü'nde sabah erken saatlerinde çok sayıda evde arama yapıldı. Sınır hattına çarşamba günü yürüyen protestocu grubun askeri araç ve silahları tahrip ettiği olay nedeniyle yapılan aramada, bombardımandan sağ kurtulan Servet Encü'nün de aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı. Gülyazı Taktik Alay Komutanlığı'na bağlı çok sayıda asker, saat 04.00 sıralarında Gülyazı ile Ortasu Köyü'nde operasyon düzenledi. Çarşamba günü Türkiye-Irak sınır hattına tel örgü çekilmesini protesto için yapılan gösteride çıkan ve bazı askeri araçlar ile silahların tahrip edildiği, 1 kişinin ağır yaralandığı olay nedeniyle, iki köyde çok sayıda ev arandı. Köylüler askerlere tepki gösterirken, arama işlemi yaklaşık 4 saat sürdü. Gözaltına alınan 4 şüpheli arasında, iki yıl önce 34 kişinin yaşamını yitirdiği hava saldırısından sağ kurtulan Servet Encü de bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569021.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569021.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a9988f3d605687ad50c4be321dd284422c326b4a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569021.txt @@ -0,0 +1 @@ +Silah yüklü TIR alarmı!. Adana Gaziantep Otoyolu'nun Ceyhan Gişeleri yakınında silah yüklü TIR alarmı. Adana'da kaçak silah ve mühimmat taşıdığı ihbarı alan güvenlik güçleri, otoyolda durdurdukları TIR'larda arama başlattı. Jandarma ekipleri silah ve mühimmat taşıdığı ihbar edilen 3 TIR'ı bugün öğle saatlerinde Tarsus- Adana- ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569022.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569022.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18d3e59a282fc8fe61b2a76b30255e7b21a06a86 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569022.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meme kanserinden korunun. ALKOL VE SİGARA TETİKLİYOR Yapılan tüm çalışmalar, alkol tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ne kadar alkol, ne kadar risk? Günde 2-5 kadeh tüketen kadınların riskinin, hiç alkol almayanlara göre 1,5 kat arttığı biliniyor. Meme kanseri ... ALKOL VE SİGARA TETİKLİYOR Yapılan tüm çalışmalar, alkol tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ne kadar alkol, ne kadar risk? Günde 2-5 kadeh tüketen kadınların riskinin, hiç alkol almayanlara göre 1,5 kat arttığı biliniyor. Meme kanseri ile sigara arasındaki direkt bağlantı da net olarak ortaya konamadıysa da, araştırmacılar; erken yaştan itibaren sigara içen kadınların meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Sigaranın sadece meme kanseri için değil; aynı zamanda akciğer kanseri için de tanımlanmış en ciddi etken olduğunu unutmamak gerekiyor. Fizik aktivite meme kanseri riskini azaltıyor. Haftada 75 ila 150 dakika yürüyen bir kadının, meme kanseri olma riskinin yüzde 18 azaldığı bildiriliyor.Düzenli yapılan egzersiz hem kilo kontrolü sağlıyor, hem de riski azaltıyor. Amerikan Kanser Derneği, meme kanseri riskini düşürmek için haftada en az 5 gün, günde 45- 60 dakikalık bir yürüyüş öneriyor. Kişisel veya ailesel meme kanseri öyküsü riski artırıyor. Eğer ailenizde meme kanseri olan bir yakınınız varsa, bunu doktorunuzla paylaşmanız gerekiyor. Meme kanserlerinin bir kısmının ailesel kaynaklı olduğu biliniyor. Anne veya kız kardeşte meme kanseri varsa, bu kişinin meme kanseri olacağı anlamına gelmiyor; ancak ailesel meme kanseri riski, ileri tetkikler ve testler ile ve özel takibi gerektirebiliyor. Çalışmalar, uzun dönem hormon takviye tedavisi ile meme kanseri arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Özellikle kombine olarak yapılan östrojen ve progesteronun birlikte uygulandığı kombine tedaviler, riski daha fazla artırıyor. İlaçların kesilmesini takiben 5 sene içinde ise risk azalıyor. ERKEN TANI MÜMKÜN Her ay düzenli yapılan meme kontrolü, belki meme kanseri riskini azaltmıyor; ancak erken tanıya imkan sağlıyor. Tanı ne kadar erken olursa, tedavi o kadar kolay oluyor; hatta bazı durumlarda memenin alınmasına bile gerek kalmıyor. Yağdan fakir beslenmek, sadece obezite riskini değil, meme kanseri riskini de azaltıyor. Meme kanseri gelişiminde östrojen hormonunun önemli bir rol oynuyor. Yağ dokusu, östrojen hormonu üretiyor ve bu özellikle menopoz sonrası önemli bir risk oluşturuyor.Gıdalarla alınan yağ miktarıyla meme kanseri arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmalarda çelişkili sonuçlar görülüyor; ancak obezite ile ilgili yapılan bütün çalışmalar meme kanserindeki önemli rolünü ortaya koyuyor. Kişinin kendi kendine yapacağı meme muayenesinde olduğu gibi, mamografinin de önleyici bir etkisi olmayabiliyor; ancak erken tanı için çok önemli olduğunu hatırlamakta fayda var. Çünkü mamografi, tümörün kitle oluşturup ele gelmesinden çok önce tanı koyulmasını sağlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569023.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569023.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d64da34031d9164d1dff0cc5ed1c33bf565f7a4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569023.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk bayrağına çirkin saldırı. Kosova'da İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un babasının doğup büyüdüğü İpek şehri yakınında yer alan Atatürk Anıt Parkı'ndaki Türk bayrağı ve Atatürk anı plaketine kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından yapılan saldırı, Zübeyde Hanım Kosova Türk Kadınları Derneği ve ... Kosova'da İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un babasının doğup büyüdüğü İpek şehri yakınında yer alan Atatürk Anıt Parkı'ndaki Türk bayrağı ve Atatürk anı plaketine kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından yapılan saldırı, Zübeyde Hanım Kosova Türk Kadınları Derneği ve Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Milletvekili Başkanı Müferra Şinik tarafından kınandı. 'Türk bayrağına çirkin saldırı' Türkiye Cumhuriyeti Kale Belediyesi tarafından yaptırılan Dostluk Parkı'ndaki Türk bayrağı ve Atatürk Anıtı'na yapılan saldırıyı kınayan Kosovalı Türk kadınlar, bu saldırının Türkiye ile Kosova arasında var olan ilişkiyi bozmak isteyenler tarafından yapıldığını ifade etti. Büyük bir Türk bayrağı önünde yapılan basın toplantısında KDTP Milletvekili Başkanı Müferra Şinik şunları söyledi: "Kale Belediyesi'nin yapmış olduğu dostluk parkındaki Türk bayrağına yapılan saldırıyı kınıyorum. Bu gerçekten çok çirkin bir olaydır. Türkiye Cumhuriyeti ve Kosova dostluğu daimidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılıksız desteğini görmemize rağmen tabii ki herkes değil, Kosova multi etnik bir ülke burada Türkleri Arnavutlar ve Boşnaklar birlikte yaşamaktadır. Bu çirkin saldırıyı tek kişi ya da kişilerin yapması Kosova'da Türk toplumuyla birlikte diğer toplulukları da etkilemiş ve üzmüştür. Bu saldırıyı demokrasiye yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Şehitlerin kanıyla süslenen bayrağımıza yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırı hiçbir şekilde Türkiye ve Kosova dostluğunu bozmayacaktır. Bu dostluğumuz ilelebet devam edecektir. Buradaki Türk toplumu da bu saldırıdan zedelenmiştir. Türk toplumu olarak bugüne kadar birçok zorluk üstesinden geldik bunun da üstesinden geliriz." Zübeyde Hanım Kosova Türk Kadınları Derneği Başkanı Vildan Cibo da Türk bayrağına yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569024.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569024.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fbc5daa1942eb6fad2b87b2722bd721664ada5fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569024.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kumkapı balık hali taşınıyor. Kumkapı'daki su ürünleri hali, altyapısının yetersiz olması ve artan ihtiyacı karşılayamaması nedeniyle Beylikdüzü'ne taşınacak. Yeni halin temmuzdan itibaren hizmet vermesi planlanıyor. İstanbul Su Ürünleri Hali Komisyoncuları Derneği (İSKOMDER) Başkanı Mahmut Uçan, muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut balık halinin, balıkçı esnafının ... Kumkapı'daki su ürünleri hali, altyapısının yetersiz olması ve artan ihtiyacı karşılayamaması nedeniyle Beylikdüzü'ne taşınacak. Yeni halin temmuzdan itibaren hizmet vermesi planlanıyor. İstanbul Su Ürünleri Hali Komisyoncuları Derneği (İSKOMDER) Başkanı Mahmut Uçan, muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut balık halinin, balıkçı esnafının ihtiyacını fazla karşılayamadığını söyledi. Uçan, Kumkapı'daki balık halinin artık yetersiz kaldığını belirterek, "Kumkapı balık halinin toplam kapasitesi 35 bin. Yeni halin kapasitesi ise 410 bin metrekaredir. Yani buranın 11 katı. Altyapısı da çok zayıf. Bütün işleyişimiz, burada var olanlarla sınırlı. Ama yeni yerimizde cami, buzhanemiz, otelimiz, lokantalarımız ve aklınıza gelen her şey var. Avrupa standartlarının üzerinde bir hal yapıyoruz" diye konuştu. Mahmut Uçan, yeni halde Avrupa ülkelerine ihracatın yanı sıra elektronik ortamda da satış yapabileceklerini söyledi. İstanbul'un dünyanın en büyük şehirlerinden biri olduğunu anlatan Uçan, "Bu şehirde de böyle bir halin olması gerekir. Geç kalınmış bir şey ama şu anda yapımına başlandı. Geçen hafta gidip inşaat alanını gezdik. Çalışmalar devam ediyor. İnşaatın 7. ayın sonunda bitirilmesini bekliyoruz. İnşallah 2014'ün 9. ayındaki sezonumuzun açılışını Başbakanımızla birlikte yaparız" ifadelerini kullandı. Kumkapı balık hali taşınıyor yeni halde üretim daha çok artacak Yeni haldeki işleyişin daha farklı olacağını vurgulayan İSKOMDER Başkanı Uçan, "Yeni halimizde ülkeye daha çok katma değer sağlayacağımızı ve kayıtdışılığın daha az olacağını düşünüyoruz" dedi. Şu anda büyük oranda, veresiye yöntemiyle çalıştıklarını ifade eden Uçan, şunları söyledi: "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir satış yok. Örneğin son günlerde dövizde bir artış oldu. Ancak biz Türk lirasıyla satış yapıyoruz. Sattığımız Türk lirası, aldığımız Türk lirası ancak kendi borcumuz döviz. Bu nedenle esnafımız zarar görüyor. Bu nedenle yeni halimizde satışları peşine çevirmeyi düşünüyoruz. Hem kayıtdışılığın önüne geçeceğiz hem de esnafımızın katma değerini artıracağız. Şu anda halimizde 40 bin tonun üzerinde balık üretimi oluyor. Yeni halde bunun 50-60 bine çıkacağını inanıyoruz." Avrupa'nın birçok ülkesinde balıkçılık bakanlığının olduğuna dikkati çeken Uçan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de de bu tür bir bakanlığın olmasını istedi. Uçan, eski halin yerinin de bir bölümünün lastik tekerlekli araçlar için yapılacak tüp geçiş projesinde kullanılacağını, diğer bölümünü de modern balıkçı dükkanlarının yapılacağını belirtti. (Mehmet Ali Derdiyok - ) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569025.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569025.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..22b39962c3258f1150b3b5b1474d1020e88a8449 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569025.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler'in bilinmeyenleri. Ünlü oyuncu Nejat İşler'in, tedavisi sürüyor.  Ailesi ve hayranları ise umutlu bekleyişlerini sürdürüyor. Peki Nejat işler kimdir? Türkiye onu nasıl tanıdı? Kim keşfetti? İşte Nejat İşler'in bilinmeyenleri; Türkiye 28 Şubat 1972 İstanbul doğumlu olan Nejat işler'i bir reklam filmiyle tanıdı. ... Ünlü oyuncu Nejat İşler'in, tedavisi sürüyor.  Ailesi ve hayranları ise umutlu bekleyişlerini sürdürüyor. Peki Nejat işler kimdir? Türkiye onu nasıl tanıdı? Kim keşfetti? İşte Nejat İşler'in bilinmeyenleri; Türkiye 28 Şubat 1972 İstanbul doğumlu olan Nejat işler'i bir reklam filmiyle tanıdı. Uzun saçları ve snop tavırlarıyla bir süt reklamında oynayan İşler ilerleyen yıllarda rol aldığı ilk televizyon dizisi olan Gurur'dan sonra, Deli Yürek, Şehnaz Tango, Nasıl Evde Kaldım, Dedem, Gofret ve Ben, Aşk ve Gurur, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir dizilerinde oynadı. Asıl popülerliğini ise Gülbeyaz ve Aliye adlı dizilerde yakaladı. 1999'da ilk sinema filmi Eylül Fırtınası'nda rol aldı. Mustafa Hakkında Her şey ve Anlat İstanbul filmleri ile sinema oyunculuğuna devam etti. 2006 yılında "Çalıntı Gözler", "Yaşamın Kıyısında" ve "İki Süper Film Birden", 2007 yılında ise "Barda" ve "Yumurta" gibi filmlerde rol aldı. 2007 yılının en popüler dizilerinden biri olan "Bıçak Sırtı" adlı televizyon dizisinde rol aldı. 2009 sonbahar yayın döneminde başlayan Kapalıçarşı isimli dizide oynadı. 2011 yılında "Kaybedenler Kulübü" adlı filmde başrol oynadı. İşler 2011 yılında Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi dizisinde oynadığı bütün rollerden farklı olarak sıradışı bir seri katil olan Ercüment Çözer rolünü canlandırdı. Birçok televizyon eleştirmenin de onayladığı üzere İşler bu rolüyle Erol Taş'tan sonra en çok sevilen 'kötü adam' karakterine imza attı. İŞTE NEJAT İŞLER'İN İLK ROLLERİ - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569105.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569105.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3382d658a6da1ee95ad6d777f86615158c645a27 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569105.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler yoğun bakımda. Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Ortakent- Yahşi Beldesi'ndeki Acıbadem Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde, solunum cihazına bağlı olarak tedavisi süren ünlü oyuncu Nejat İşler'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. İşler'in Bodrum ve İstanbul'da yaşayan dostlarından Murat Ateş, Fikret Kuşkan, Ayşe Özyılmazel, Derya Şensoy, ... Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Ortakent- Yahşi Beldesi'ndeki Acıbadem Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde, solunum cihazına bağlı olarak tedavisi süren ünlü oyuncu Nejat İşler'in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. İşler'in Bodrum ve İstanbul'da yaşayan dostlarından Murat Ateş, Fikret Kuşkan, Ayşe Özyılmazel, Derya Şensoy, Aşkın Şenol ve Dost Elver hastaneye gelerek sanatçının sağlık durumuyla ilgili bilgi aldı. Acıbadem Hastanesi Başhekimi Aydın Aksoy, muayene ve tetkikler sonrasında, Nejat İşler'de şiddetli akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği ve septik şok tablosu saptandığını söyledi. Başhekim Aksoy, sanatçının sağlık durumuyla ilgili şunları söyledi: "Septik şok çoklu organ yetmezliğiyle birlikte seyreden ve yüksek hayati riskin oluşabildiği klinik bir tablodur. Gelişen septik şok sonucunda akciğerleri çok ciddi şekilde etkilenmiş. Aynı zamanda böbrekler, kalp ve kan hücrelerinin ve karaciğerin de bu durumdan etkilendiği tespit edildi. Solunum cihazına bağlı olduğu için uyutulan İşler'in tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam etmektedir. İşler göğüs hastalıkları, yoğun bakım, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji ve kardiyoloji uzmanları tarafından takip edilmektedir." BELEDİYE BAŞKANI SON DURUMUNU AÇIKLADI Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da İşler'in hastanede bulunan ailesini ziyaret etti. Ailesinden İşler'in sağlık durumu ile ilgili bilgi alan Kocadon, hastane çıkışı basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başkan Kocadon, şunları söyledi:  "Şu anda tabi ki Nejat Bey'in rahatsızlığı devam ediyor. Şu anda yoğun bakımda. Doktor arkadaşların yapmış olacağı bir ortak karar ile belki sevk edilebilir veya tedavisine burada devam edilebilir. Şu anda tedavisi devam ediyor. Durumu hepimizin duyduğu gibi yoğun bakımda devam ediyor. Fakat doktor arkadaşlar bu durumu atlatacağına inanıyor. Ben de inanıyorum. Ailesi ile de görüştüm. Ailesi de inanıyor. Birlik beraberlik içinde, manevi desteklerimiz ile Nejat kardeşimizin bu hastalığı yeneceğine inanıyorum. Tabi bu gibi durumlarda hepimiz üzgünüz. Sonuçta bir evlat biliyorsunuz. Anne, baba üzgün, biraz da şaşırmış durumdalar. Birden bire böyle bir haber alınca. Ama sakinliğini koruyor aile. Zaten ailede de doktor bir üye var. Doktor olması da çok güzel bir durum bir ailede. Artık hep beraber, doktor arkadaşlar ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar." SANATÇI DOSTLARI HASTANEYE AKIN ETTİ Yılın büyük bölümünü Gümüşlük'te geçiren ve beldedeki çevre, doğa ve siyasi eylemlere destek veren ünlü oyuncu Nejat İşler'in Bodrum'da bulunan ve İstanbul'dan uçakla bu sabah gelen sanatçı dostlarından Murat Ateş, Fikret Kuşkan, Ayşe Özyılmazel, Derya Şensoy, Aşkın Şenol, Dost Elver ile Gümüşlük'te yaşayan dostları hastaneye gelerek sağlık durumu hakkında bilgi almaya çalıştı. Kuşkan "Son durumu ile ilgili bilgi almak için geldik, dualarımız onunla" dedi. Bu arada eski kız arkadaşı Berrak Tüzünataç'ın da Nejat İşler'in yanında, hastanede kaldığı öğrenildi. FACEBOOK'TA RAHATSIZLIĞINI YAZDI Ünlü oyuncu 42 yaşındaki Nejat İşler, sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasına rahatsızlığı ile ilgili daha önce şöyle yazmıştı: "Tedaviyi reddetmek, erken ölmek gibi niyetim yok. Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin. Milyon tane kazık yiyince, bedenin zarar görüyor. Çıplak geldim, çıplak gideceğim. Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler. O tarafımız gelişmedi. Ben dünyanın bir parçasıyım. Şurayla ve bedenimle sınırlı değilim. Bir şeyler yanlış gidiyor, birileri acı çekiyor. Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır, olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır. Siz beni yenmediniz çünkü: ben sizinle daha oynamadım. Ben gidiyorum dediğimde 'gitme' diyen birini değil, 'ben de geliyorum, yalnız gidemezsin' diyen birini istiyorum." İŞTE NEJAT İŞLER'İN İLK ROLLERİ – VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569106.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569106.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..87a33c7f249ac6c70dbe834f98b38eb51a9977d3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569106.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Kendimi yakacağım'. CHP Milletvekili Kamer Genç, AKP'nin birsonraki seçimlerde yüzde 52 oy oranını yakalaması durumunda kendisini yakacağını söyledi. Aydınlık Gazetesi ve Hamburg Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (HADD) davetlisi olarak Hamburg Türk Toplumuna (TGH) ait toplantı salonunda Hamburg'da konuşma yapan Genç, Türkiye'deki son gelişmeleri ... CHP Milletvekili Kamer Genç, AKP'nin birsonraki seçimlerde yüzde 52 oy oranını yakalaması durumunda kendisini yakacağını söyledi. Aydınlık Gazetesi ve Hamburg Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (HADD) davetlisi olarak Hamburg Türk Toplumuna (TGH) ait toplantı salonunda Hamburg'da konuşma yapan Genç, Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Genç, ''Eğer bunca yolcuzluğa, hırsızlığa rağmen halk yine de AKP'ye oy veriyorsa ben buna şaşarım. Eğer seçimlerde AKP yüzde 52 oy alsın kendimi yakacağım. Kendimizi yakmamız lazım' dedi. "CHP Fethullah Gülen cemaati ile  ittifak içinde" şeklinde söylentiler olduğu yönündeki soruya Genç, şöyle yanıt verdi: "CHP'nin cemaat ile arasında herhangi bir ittifak sözkonusu değildir. Kaldı ki, CHP Atatatürk'ün de vurguladığı gibi, şeyhler, tarikatlar, şıhlar partsi olamaz.  Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretinde ben de bulundum. Cemaate ait bir dernekten kahvaltı teklifi geldi. Biz de gittik. Orada Sayın Genel Başkana bir soru yöneltildi. 'Muhafazakar kesime nasıl bakıyorsunuz?' diye. Sayın Genel Başkan da, inançlara saygımız var' şeklinde yanıt verdi. 17 Aralık operasyonunda polislere sahip çıkmak dürüstlüktür." CHP'nin Ankara'da daha önce MHP kökenli Belediye Başkan adayı göstermesiyle ilgili olarak da Kamer Genç, "CHP kitle partisidir. Türkiye faşist diktatör haline geldi. Bütün bunlara karşı ortak mücadele verilmeli. AKP'ye karşı olan bütün güçlerle işbirliği yapılmalı" şeklinde konuştu. 'TAYYİP CİNNET GEÇİRİYOR' CHP Milletvekili Genç, TSMF'nin Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Sarıgül'ün mal varlıklarına ve banka hesaplarına el koymasıyla ilgili olarak da şöyle söyledi. "Tayyip cinnet geçiriyor. Her türlü yolsuzluğu, hırsızlığı yap, sonra da bana komplo kuruldu, de. Madem Sarıgül'ün TSMF'ye borcu vardı da, 16 yıl ne bekledin? 17 Aralık operasyonundan sonra HYSK'unda görev alacak savcıları Adalet Bakanı kendisi atayacak. Adalet Bakanı Tayyip'in militanı gibi çalışıyor." BDP, ŞERİAT İÇİN AKP'YLE İŞBİRLİĞİNDE BDP'nin AKP ile işbirliği içinde olduğunu ve BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in önceki gün "CHP'yi parçalayacağız" şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösteren Genç, "BDP, AKP ile işbirliği içinde. Biz CHP olarak her zaman Türkiye'nin bütünlüğünden yanayız. BDP Tayyip'in yöntemleri ile hareket ediyor. CHP'yi küçük düşürmek, prestijini düşürmek istiyorlar. Açıkça Türkiye'nin bölünmesi ve şeriat bayrağı kurulması için bu ittifak birbirine destek veriyor" diye konuştu. Türkiye'deki 17 Aralık operasyonunu da değerlendiren Genç, 2007 yılından beri AKP'nin yaptığı hırsızlık ve yolsuzluk yaptığını öne sürdü. Genç konuşmasını şöyle sürdürdü: TAYYİP MALA MÜLKE DOYMUYOR "2007 yılından beri AKP hazine arazileri yandaşlara bedava verdiler. Tayyip mala mülke doymuyor. Bunların Allah'a da inandıklarını zannetmiyorum. Türkiye'de şu an faşit  rejim var. Ülke elden gidiyor. Daha önceki iktidarlar da çalıp çırptı ancak bunlar devleti ve sistemi değiştirmek istiyorlar. Otuz seneden beri parlamentoda görev yapmaktayım. Bunlar Türkiye'yi bölmek istiyorlar. Türkiye bölünmeye doğru gidiyor. Farzedelim Doğu'da bir Kürdistan kuruldu. Bir taraftan Barzani, bir taraftan aşiret. Orada resmen aşiret kavgası çıkar. Oradaki yapıyı en iyi bilenlerden biriyim. 30 Mart Erdoğan ve kadrosunu düşürme günü. Türkiye'ye demokrasinin gelmesi, laik ve hukuk bir devlet için oyunuzu CHP'ye verin. O gün AKP ve kadrosunu düşürme günü." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569107.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569107.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8d40433fdb3419f2f7265f3b00d098eb29b41fc3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569107.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li başkan yaralandı, hasmı öldü!. Adıyaman'ın Gerger İlçesi'nde, AKP İlçe Başkanı Osman Dursun ile aralarında husumet bulunan Cevher Aslan dün gece tabancalarla birbirine ateş açtı. Cevher Aslan olay yerinde ölürken, ağır yaralanan Osman Dursun hastaneye kaldırıldı. 'nın haberine göre olay dün gece Gerger'in Budaklı Köyü'nde ... Adıyaman'ın Gerger İlçesi'nde, AKP İlçe Başkanı Osman Dursun ile aralarında husumet bulunan Cevher Aslan dün gece tabancalarla birbirine ateş açtı. Cevher Aslan olay yerinde ölürken, ağır yaralanan Osman Dursun hastaneye kaldırıldı. 'nın haberine göre olay dün gece Gerger'in Budaklı Köyü'nde meydana geldi. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan Cevher Aslan ile AKP İlçe Başkanı Osman Dursun, Kürik Deresi civarında karşılaşınca tartışmaya başladı. AKP'li başkan yaralandı hasmı öldü Kısa sürede kavgaya dönüşen tartışmada, taraflar yanlarında bulunan tabancalarla birbirlerine ateş açtı. Cevher Aslan ölürken, Osman Dursun yaralandı. Silah seslerini duyanların ihbarıyla gelen jandarma, yaralı Osman Dursun'u Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Cevher Aslan'ın cesedi otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olayın ardından jandarma ve polis ham Gerger ilçe merkezinde hem de olayın meydana geldiği Budaklı Köyü'nde geniş güvenlik önlemi aldı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569109.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569109.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d9a8953d31ff46219f2bc91c219b278d08069deb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569109.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şok Prenses Diana iddiası!. Prenses Diana ile ilgili ortaya atılan bir iddia daha İngiltere'yi karıştırdı. Yasal nedenlerden dolayı ismi gizli tutulan ve ''Sarah'' takma adıyla anılan genç kadın, kendisini ziyaret eden bir SAS komandosunun, ''Bildiklerini kamuoyuyla paylaşırsan sonun Londra'da sokak ortasında öldürülen İngiliz askeri ... Prenses Diana ile ilgili ortaya atılan bir iddia daha İngiltere'yi karıştırdı. Yasal nedenlerden dolayı ismi gizli tutulan ve ''Sarah'' takma adıyla anılan genç kadın, kendisini ziyaret eden bir SAS komandosunun, ''Bildiklerini kamuoyuyla paylaşırsan sonun Londra'da sokak ortasında öldürülen İngiliz askeri Lee Rigby gibi olur'' diye tehdit ettiğini anlattı. Can güvenliği olmadığı için saklanmak zorunda kalan 40 yaşındaki Sarah, Asker N kod adlı eski SAS komandosu eşiyle yaşadığı kabus dolu evliliği hakkında ilk kez konuştu. Sarah, ''Bana daha önce hiç 500 Sterlin uzatılmamıştı. Parayı almam bildiklerimi unutup, susmam söylendi. SAS komandolarının gerçekleştirdiği Diana operasyonu hakkında sessiz kalmamı istediler. Fakat bu kadar önemli bir konuda sessiz kalamazdım'' dedi. SAS KOMANDOLARI ATIŞ TALİMİ YAPIYOR SAS komandolarının bulunduğunu iddia eden Asker N kod adlı SAS komandosunun laptopunda bulunan Londra'da köprüde geçen otomobillerdekilere atış talimi yapan atıcıların özel fotoğrafı büyük ses getirmişti. Fotoğraf, Paris'te otomobille giderken ölen Prenses Diana'nın otomobiline SAS komandolarının ateş açtıkları şüphesini akla getirmişti.  The Mail on Sunday 'Dedektifler neden Asker N'nin laptopunda keşfettikleri SAS'ın keskin nişancılarının İngiltere'deki bir köprüden geçen otomobillere nişan alışlarının fotoğrafını inceliyorlar?' sorusunu sordu. Fotoğrafta Nişancılar Paris'teki kazanın olduğu yolu anımsatan bir yolda talim yapıyorlar. Bu fotoğrafın, eşine "Prenses Diana'nın ölümünü SAS komandoları ayarladı" diyen bir SAS mensubunun laptopunda çıkması kafaları iyice karıştırmıştı. İngiliz gazeteleri, öldürücü SAS timinin Prenses Diana'nın kazadan kurtulmaması için her şeyi yapmış olabileceğine dikkat çekmiş, paparazzi kıyafetine bürünmüş motosiklet kasklı SAS tetikçilerinin Diana'nın yaşamaması için olay yerinde oldukları iddiasına yer vermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569110.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569110.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9a65745be835d120bd980e608132b7a45e0a27a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569110.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'de Aziz Yıldırım çatlağı!. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın şike ve teşvik davasında aldığı cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından yaptığı açıklamada, bu kararla ülke gündeminin değiştirilmeye çalışıldığını ileri sürerek, "Ben Beşiktaşlıyım. Onun için bir rakip spor kulübünü suçlamak amacıyla söylemiyorum. ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Fenerbahçe Başkanı 'ın şike ve teşvik davasında aldığı cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından yaptığı açıklamada, bu kararla ülke gündeminin değiştirilmeye çalışıldığını ileri sürerek, "Ben Beşiktaşlıyım. Onun için bir rakip spor kulübünü suçlamak amacıyla söylemiyorum. Fenerbahçe'ye çok büyük hizmetler sunan bir büyük başkandır . Şike meselesi üzerinde çok tartışmalar yapılmış, sonunda hapse girmiş, tahliye edilmiş. Türkiye'nin bu kadar ağır karşı karşıya kaldığı sorunları içerisinde birden bir başka gündem değişikliği olarak 'ı oturtmak kanaatimce yanlıştır. Bir spor adamının da cezaevine gönderilerek, sporun düzeltileceğinin de dünyada hiçbir örneği yoktur" ifadelerini kullanmıştı. 'KUPA LİDERİMİN EVİNDE DEĞİL' MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Trabzon kamuoyunda tepki gören bu açıklamasına ilginç bir değerlendirme de MHP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Örs'ten geldi. Örs, sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasından yaptığı ilk açıklamada, "Herkes evinin önünü süpürsün. Kupa benim hareketimin liderinin evinde değil. Kaldı ki ben şikeci Aziz Yıldırım'ın aldığı cezadan ziyade, 'Şike kulesini nereye dikeyimin' çalışması içindeyim. Hülasa, ben Trabzonluyum, Trabzonsporluyum ve MHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayıyım" dedi. 'LİDERİME BORDO – MAVİ ATKI TAKMAYACAĞIM' MHP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Örs, Facebook'ta yaptığı ikinci değerlendirmede ise seçim mitingleri için Trabzon'a gelecek olan siyasi parti liderlerine bordo – mavili kaşkol takılmaması çağrısında bulundu. Örs, 'Var mısınız?' başlığıyla yayınladığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Ne Genel Başkanım Sn. Devlet Bey'e, Ne Sn. Tayyip Erdoğan'a, ne de Sn. Kılıçdaroğlu'na seçim için Trabzon'a geldiklerinde bordo – mavi atkı atmayalım. Ben MHP Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak; kendi liderime Trabzon'a geldiğinde bordo – mavi atkı takmayacağım. Var mısınız? Bizim mücadelemiz hukuk mücadelesi. Bizim mücadelemiz hak mücadelesi. Bizim mücadelemiz alın teri mücadelesi. Kimseye boyun eğmeyeceğiz. Kimseden talimat almayacağız. Hak bildiğimizi sonuna kadar, nefesimiz yettiği kadar savunacağız. 'Birileri ne der?', 'Acaba başımıza bir iş gelir mi?' yok bizim lügatimizde. Sorumluluk anında, imza anında, el kaldırma anında 'Sırra kadem basmayacağız'. Trabzon'un, Trabzonspor'umuzun tarafı neredeyse orada taraf olacağız. Oylama günlerinde uyduruk bahanelerle ortadan kaybolmayacağız. Hele hele 'çekimser' kalmayı ayıp sayacağız. Yapanları 'yüzlerine vuracağız'. Hazır olacağız. Sorumluluk alacağız. İmzamızı bastıra bastıra atacağız. Elimizi en yükseğe dik kaldıracağız." 'BORDO – MAVİ ANAMIZIN SANDIĞININ DANTELİ' MHP Adayı Hüseyin Örs, açıklamasının son bölümünde ise "Bordo- mavi bizim alın terimizdir, bordo- mavi bizim göz nurumuzdur, bordo- mavi bizim beşiğimizdeki battaniyemizdir, bordo – mavi bizim anamızın sandığının dantelidir. Sünnet tacımızdır, gelinliğimizdir, damatlığımızdır, düğün davetiyemizdir. Başka Trabzonspor yok" ifadesini kullandı. Şike ve teşvik primi davası süresince Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Kişilerle kurumları ayırmak lazım" sözleriyle CHP Lideri 'nun cezaevindeki Aziz Yıldırım'ı ziyaret etmesi ve Fenerbahçe lehindeki açıklamaları da Trabzon kamuoyunda büyük tepki toplamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569112.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569112.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cfe9eb94f8826f7ce8593b3606cb9c5e47f67ca0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569112.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe taraftarından flaş karar. Yargıtay kararından sonra taraftarlar bir kez daha sokaklara dökülüyor. 'Büyük Fenerbahçe yürüyüşü' adı altında bir organizasyon için hazırlıklara başlandı. Habertürk'ün haberine göre; Fenerbahçe taraftarları Yargıtay'ın kararı açıklamasının ardından çok büyük bir yürüyüş yapmaya hazırlanıyor. Fakat bu yürüyüş için aceleci davranmıyor. ... Yargıtay kararından sonra taraftarlar bir kez daha sokaklara dökülüyor. 'Büyük Fenerbahçe yürüyüşü' adı altında bir organizasyon için hazırlıklara başlandı. Habertürk'ün haberine göre; Fenerbahçe taraftarları Yargıtay'ın kararı açıklamasının ardından çok büyük bir yürüyüş yapmaya hazırlanıyor. Fakat bu yürüyüş için aceleci davranmıyor. Bu hafta içinde TBMM'ye gelmesi beklenen ve ÖYM'lerdeki bazı davaların yeniden görülmesine olanak sağlayacak olan yasa değişikliğini bekleyen Sarı-Lacivertli taraftarlar, atılacak adımlara göre yürüyüşün vereceği mesajları dizayn edecek. Bu kapsamda yürüyüş hazırlıklarına başlayan taraftar platformlarından 12 Numara'nın kurucusu Mehmet Alakuş, şunları söyledi: "Fenerbahçe taraftarı af istemiyor. Sadece adil yargılama bekliyor." "Bu kararı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569177.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569177.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5579bbca775b77ce4d5190a91c46d2db8c3602e2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569177.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Durdurulan TIR'lar haddini bilmezliktir". Hüseyin Çelik durdurulup aranan TIR'larla ilgili konuştu: Durdurulan TIR'lar haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Bu savcılar kimin adına bu işleri yapıyor? Yanlış yapan savcı hesap verir" dedi. Çelik ... Hüseyin Çelik durdurulup aranan TIR'larla ilgili konuştu: Durdurulan TIR'lar haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Bu savcılar kimin adına bu işleri yapıyor? Yanlış yapan savcı hesap verir" dedi. Çelik HSYK hakkında ise "HSYK düzenlemesini savundu: HSYK, üzerine vazife olmayan bir iş yapmıştır. HSYK yargılama müessesi değil. Yargının lojistiğini yapan bir kuruldur" dedi. Çelik, "10 günden beri 15 günden beri Kılıçdaroğlu'nun Sayın Başbakan'a yakıştırdığı sıfatlara bakın. 'Sen Başbakan değilsin sen baş çalansın' diyor. 'Aynaya bak çete reisini  göreceksin' diyor. Siyaset nezaket ister. Siz bu şekilde 24 saat durmadan hakaret ettiğiniz birine ertesi gün beraber çalışalım diyorsunuz. O insan sizi ne kadar dikkate alır.  Biz hukuka her zaman şunu söyledik, yolsuzlukların üzerine giderken usulsüzlük yapmayın. HSYK ile ilgili düzenleme komisyondan geçti ama CHP eğer Anayasa düzenlemesinde samimi ise bunun için geç değil. Ben buradan iletiyorum. Sayın Başbakan buna dünden hazırdır ama CHP'nin niyeti bu değil" "AB'nin 28 ülkesinde belki 25 farklı uygulaması var. AB'nin HSYK benzeri kurumlar için bir standardı yok aslında. AB bir şey söyler, uzmanlarımız inceler. Sayın Başbakan Brüksel'e gidecek, elbette bu konular da konuşulacak. Maalesef AB çevrelerindekiler yanlış enformasyon alıyorlar. Şu anda maalesef belli noktalar Türkiye'yi zora düşürmek için AkP'nin aleyhine olsun diye mücadele ediyor. AKP'ye zarar verelim derken Türkiye'nin ayağına sıkmayalım. Olayları sırasında şu kadar insan öldürüldü, paletler altında ezildi diyen kimse, bunun içinde gazeteler de var, kim dezenformasyon yaptıysa bugün de onlardır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569179.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569179.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7d09ac37ed6d2765da2ff5eb48469d174b340cdf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569179.txt @@ -0,0 +1 @@ +Antalya'da gülen yok. Ziraat Türkiye Kupası B Grubu mücadelesinde Galatasaray, MP. Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569183.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569183.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ab228304a481fe4a90be7cfd38772acb3c9bb048 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569183.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adli Tıp: Ali İsmail Korkmaz'ı o tekme öldürdü. Eskişehir'de, üniversiteli Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, dayakla ölüm arasında illiyet bağı olduğu tespit edildi. Raporda, boyun ve yüzdeki kemik kırıklarının beyin kanamasına ve ölüme yol açtığı belirtildi. Raporda Ali İsmail Korkmaz'ın kullandığı ilaçların ... Eskişehir'de, üniversiteli Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, dayakla ölüm arasında illiyet bağı olduğu tespit edildi. Raporda, boyun ve yüzdeki kemik kırıklarının beyin kanamasına ve ölüme yol açtığı belirtildi. Raporda Ali İsmail Korkmaz'ın kullandığı ilaçların beyin kanamasını hızlandırdığı kaydedildi. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Adli Tıp Kurumu'na yazı yazarak, Korkmaz'a ait tüm tedavi evraklarını ve tüm raporları göndermiş; darbeler tek tek değerlendirilerek, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'yaralama' suçunu düzenleyen 86 ve 87. maddeleri kapsamında rapor hazırlanmasını istemişti. Mahkeme ayrıca, Korkmaz'ın ölümüne hangi yaranın veya darbenin sebebiyet verdiği, diğer yaralanmasının bu meydana gelen ölüm neticesinde bir katkısının olup olmadığı, Korkmaz'da daha önce var olduğu söylenen rahatsızlığın veya kullandığı ilaçların darp olayı ile birleşmesi sonucunda ölüm neticesinin meydana gelmesinde bir etkisinin olup olmadığı hususlarının araştırılmasını talep etmişti. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu da bu yazı üzerine hazırladığı raporu mahkemeye göndedi. Raporda; kronik kalp damar ve kapak hastalığı bulunan Korkmaz'ın sağ omuz arka kısımda, sırtta, sol omuz arka kısımda, sol kol dış yüzde, sağ belde, sol bacak iç yanda, sağ el dışta ekimozlar bulunduğu belirtildi. Ayrıca beynin sağ kesiminde hassasiyet, sıyrık ve ödemlerin bulunduğu; boyun ve yüzdeki kemik kırıklarının yaşamına tehlikeye soktuğu saptandı. Ölümünün beden travmasına bağlı kafatasındaki kemik kırıkları ve yaygın yumuşak doku yaralanması ile birlikte beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu ifade edilerek, "Korkmaz'ın 2 Haziran'da gerçekleşen darp olayına bağlı yaralanması ile 10 Temmuz'daki ölümü arasında illiyet bağı olduğu" saptandı. Raporun sonunda da, Korkmaz'ın kullandığı ilaçların darp eylemi sonucu meydana gelen beyin kanaması oluşumunu kolaylaştırıcı ve kanamayı arttırıcı etkisiyle, ölümün meydana gelmesinde katkısının olduğu" belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569185.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569185.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..be2e482054ef7690b0c108aa159346e5a55b5b31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_19/2569185.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ağaoğlu'ndan 20 dönümlük arsa açıklaması. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: "CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu son iki günden bu yana gerçekleştirdiği mitinglerinde, Bakırköy 46 projemizin imar planını kastedederek, bu planının çıkartılması karşılığında Sayın Başbakan'ın ailesinin de yönetiminde olduğu TÜRGEV Vakfı'na Ataşehir'de 20 dönümlük arsa ... Açıklamada şu bilgilere yer verildi: "CHP Genel Başkanı Sayın son iki günden bu yana gerçekleştirdiği mitinglerinde, Bakırköy 46 projemizin imar planını kastedederek, bu planının çıkartılması karşılığında Sayın Başbakan'ın ailesinin de yönetiminde olduğu TÜRGEV Vakfı'na Ataşehir'de 20 dönümlük arsa verildiği iddiasını dile getirmektedir. Adı geçen Vakfa hiçbir biçimde böyle bir arsa verilmediği gibi bu tür bir pazarlık da söz konusu olmamıştır. Halen yargı süreci devam eden Bakırköy 46 projemizin imar planları ile ilgili yürütülen bu tartışmalar, adil yargılamayı olumsuz etkilemeye yönelik sonuçlara yol açabilecek nitelik taşımaktadır. Basın ve Sayın Kılıçdaroğlu tarafından sıklıkla dile getirilen bu proje esasen kentsel dönüşüm yasası çerçevesinde yapılan bir plandır. Kentsel dönüşüm projeleri yasalar tarafından da teşvik edilen bir uygulamadır. Tüm işlerimizi Türkiye Cumhuriyeti yasalarına tam bağlılıkla yerine getirdiğimizi ve verilemeyecek hiçbir hesabımızın olmadığını kamuoyunun özellikle bilmesini isteriz. Ayrıca, herkesin ulaşabileceği tapu kayıtları ortadadır ve bu konunun aydınlatılması amacıyla Sayın Cumhurbaşkanlığı Makamına, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na ve Vakıflar Genel Müdürlüğü makamlarına müracat ederek, tapu kayıtlarının incelenmesini ve gerçeğin tespiti için başvurularda bulunduğumuzu kamuoyunun bilgilerine sunarız". CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Bakırköy 46 projesinin imar işlerinde sağlanan kolaylık nedeni ile, Ağaoğlu tarafından 20 dönümlük arsanın, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da yönetiminde bulunduğu vakfa bağışlandığını açıklamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564604.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564604.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ddd2ee8fb24e7ffcf9893b4b4e4f257e86d6690b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564604.txt @@ -0,0 +1 @@ +Irak'ta 75 Türk 'mahsur'. BBC Türkçe'nin haberine göre, Pikaron şirketine ait şantiyede elektrik-elektronik mühendisi olarak çalıştığını söyleyen Ferit Kantarcı BBC Türkçe'ye telefonla yaptığı açıklamada, çatışmalar sırasında seken kurşunların konteynerlerine isabet ettiğini belirtti. Kantarcı, yerel halktan aldığı bilgilere göre, çatışmaların gecenin ilerleyen saatlerinde şiddetlenmesinden endişe ... BBC Türkçe'nin haberine göre, Pikaron şirketine ait şantiyede elektrik-elektronik mühendisi olarak çalıştığını söyleyen Ferit Kantarcı BBC Türkçe'ye telefonla yaptığı açıklamada, çatışmalar sırasında seken kurşunların konteynerlerine isabet ettiğini belirtti. Kantarcı, yerel halktan aldığı bilgilere göre, çatışmaların gecenin ilerleyen saatlerinde şiddetlenmesinden endişe ettiklerini aktarıyor. Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği ve şirket ile temas halinde olan Türk çalışanlar, güvenli şekilde tahliye edilmek istiyor. Ferit Kantarcı, Twitter hesabında dünden beri yaptığı açıklamalarda, Irak ordusunun El Kaide ve onlarla işbirliği yapan Arap aşiretleriyle çatışmaya hazırlandığını belirtti. Üstlerinden helikopterlerin uçtuğunu belirten Kantarcı, şantiyenin bitişiğindeki askeri karakolun havaya uçurulduğunu gösteren bir fotoğraf da yayımladı. Kantarcı bir Twitter mesajında ise ulaştıkları konsolosluk yetkililerinin kendileriyle dalga geçmesinden yakındı. BBC Türkçe'ye yerel halktan aldığı bilgileri aktaran Kantarcı, şantiyenin bulunduğu Ramadi kent merkezi yakınlarında kontrolün ordudan Arap aşiretlerine ve El Kaide'ye geçtiğini söyledi. Aşiret üyelerinin bazıları El Kaide'yi, bazılarıyla Irak ordusunu destekliyor. "Dışarıdan aldığımız bilgilere göre, gecenin ilerleyen saatlerinde çatışmaların artacağı söyleniyor." diyen Kantarcı, Pikaron şirketinin yöneticilerinin izinde olduğunu ve şantiyede 75 Türk, 15 Iraklı çalışan bulunduğunu kaydetti. Kantarcı, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakçı'dan, Dışişleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yardıma hazırlandığını öğrendiklerini belirterek, "Sözleri bayağı rahatlattı, yarını bekliyoruz, hepinize teşekkür ederiz." dedi. Kantarcı'nın ulaştığı CHP'li Ankara milletvekili Aylin Nazlıaka ise BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, konuyu ilettiği Dışişleri Bakanlığı'ndan haber beklediklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564605.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564605.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b0244edfad335efd3b2d226b6cb618064ca2d127 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564605.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kuzu: '700 emniyet mensubu durduk yere değiştirilmez'. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Habertürk TV canlı yayınında konuştu. İşte Kuzu'nun açıklamaları: "DEVLET İÇİNDE PARALEL YAPI OLDUĞU KESİN" "Bu konu yeni bir mesele değil. Verilen rakamlar tartışılır ama dün bir gazetede manşetten geçmiş bir ... TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Habertürk TV canlı yayınında konuştu. İşte Kuzu'nun açıklamaları: "DEVLET İÇİNDE PARALEL YAPI OLDUĞU KESİN" "Bu konu yeni bir mesele değil. Verilen rakamlar tartışılır ama dün bir gazetede manşetten geçmiş bir haberdi. Gazetedeki haberi paylaşmış oldum. 42 ilde operasyon hazırlığı ve iki bin rakamı o habere dayanılarak veriliyor. Devlet içinde bir paralel yapı olduğu kesin. Olaylar da bunu doğruluyor. Bir savcı diyor ki, 'Bu davaya illa ben bakacağım.' Şimdi bizim akademik kesimden bir örnek vereyim. Bir hoca bir adayın jürisine girmek isterse mutlaka geçirmek ya da mutlaka bırakmak niyetindedir. " İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın açıklamalarına bakıldığında ortada gayri ciddi bir durum olduğunu kaydeden Kuzu, soruşturma dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş'ı da eleştirdi. "700 EMNİYET MENSUBU DURDUK YERDE DEĞİŞTİRİLMEZ" Bürokraside her kesimden, her cemaatten insanın yıllardır bulunduğunu kaydeden Kuzu, "Sorun ne zaman başlıyor, klik haline gelirse. Benden senden ayrımına girerse" dedi. Paralel yapılanmanın Başbakan Erdoğan tarafından da dile getirildiğini kaydeden Kuzu, "Bunlar devlet tarafından biliniyor. 700'e yakın emniyet mensubu durduk yere değiştirilmez. Kİmi daha fazladır, kimi daha arka plandadır. Meslek içinde disiplin soruşturması çalıştırılabilir veya görevi kötüye kullanma gibi bir durum varsa ceza davasına konu olabilir" şeklinde konuştu. "HÜKÜMETİ GÜÇ DURUMA DÜŞÜRMEK İÇİN..." Devlet içindeki yapılanmanın çok net olduğunu vurgulayan Kuzu, "Bunun arkasında CIA, İsrail olduğu da söyleniyor. Ama belli ki devlet içinde hükümeti güç duruma sokmak için birileri bunları servis ediyorlar" dedi. Yapılanmanın devlet tarafından bilinmesinin fişleme iddiaları ile karıştırılmaması gerektiğini kaydeden Kuzu, "Fişleme yapılmıyor ama birilerinin kim olduğunun bilinmediği anlamına gelmesin" şeklinde konuştu. "Yolsuzluk gibi iddiaları yargı kılıfına büründürdüğünüz zaman sorun farklı bir noktaya geliyor" diyen Kuzu, 28 Şubat'ta asker vesayetinin yerini yargının bir bölümünün aldığını söyledi. Kuzu, "Tüm yargının savcısını, hakimini kapsamaz. İçinde bir kliktir, gruptur" dedi. "SAVCI DEVLETTEN YANA TARAFTIR" Kuzu, şöyle devam etti: "Savcılar taraftır. Savcı, hakim gibi değil. Devletin yanında yer alan bir taraftır. Avrupa'nın bütün ülkelerinde savcı, avukatla beraber aynı hizada oturur" TWITTER'DA AÇIKLAMIŞTI TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Başbakan Erdoğan'a 2 bin kişilik bir istihbarat raporunun sunulduğunu Twitter üzerinden açıklamıştı. Kuzu, "Devlet içindeki paralel yapının planı detaylarıyla raporda yer aldı" dedi. İşte Burhan Kuzu'nun o tweetleri '42 İLDE CADI AVI ÖNLENDİ' -Başbakan'a sunulan İstihbarat raporunda, devlet içindeki parelel yapının planı detaylarıyla yer aldı. 42 ilde yapılacak "Cadı Avı" engellendi. -Başbakan'a sunulan raporda 2 bin rütbeli emniyetçi, akademisyen, bürokrat, hakim, savcı, basın mensubu, işadamı var. Örgütün şifresi aralarında... -HSYK açıklaması açıkça yargıya müdaheledir. İki pırpırlı kollukla, hukuk tanımayan bir kaç savcı ülkeyi dinamitledi. HSYK da tahrip gücü oldu. -Son komploların varlığı, Türkiye'nin yarım asırdır içindeki bir kısım ulusalcı çeteleri, jakoben dayatmacıları ve darbecileri unutturmasın!!!! -Son operasyon pilota saldırı: Ey insanlıktan nasibini almamış vicdansızlar!unutmayın ki hepimiz pilotuna saldırdığınız o uçaktayız. -Bazılarına laf anlatmak çok zor;diyeceksiniz ki yolsuzluk yapanlar var; teorik olarak bunlar her zaman ileri sürülebilir. Yargıyı bekleyelim. -Kaybeden Türkiye oluyor; hepimiz oluyoruz.Vurmadan önce herkes bu gerçeği düşünmeli. O zaman ya vurmaktan vaz geçer ya dozunu azaltır. -Yargılamanın sonunda varılması gereken noktaya en başında varırsak, masumiyet karinesini yok ederiz. -Suç teşkil eden ne varsa üstüne gidilmesi gerekir. Hepimiz buna yardımcı olmalıyız. Ancak bunu,hukuku siyasete araç yapmadan yapmalıyız. -Tweetlerimi yazarken "ne içtiğim" bayağı bir merak konusu olmuş. Çaykur'un siyah çayını içerim. Attığım anlamlı tweettlerden belli olmuyor mu? -Makul ve gönül dili ile yazmaya çalıştığım Tweettelerim gerçekten çok sayıda takipçimde karşılık buluyor. Ne var ki kalpleri mühürü olanlar! -Kimsenin yanlış işine asla sahip çıkmadım. Ancak "aksi sabit olana kadar herkes suçsuz sayılır" ilkesine her zaman önem verdim. Farkımız bu!!! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564607.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564607.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..93547d8605ae0322dfa53718403b4af69a47a6de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564607.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muğla için sel uyarısı. Meteoroloji  Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada Muğla ve çevresinde yarın (Perşembe) olması beklenen kuvvetli yağış nedeniyle oluşabilecek olumsuzluklara karşı uyarı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şöyle, "Yapılan son değerlendirmelere göre; yarın sabah saatlerinden itibaren Muğla çevrelerinde başlayacak olan yağışların, Marmaris, ... Meteoroloji  Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada Muğla ve çevresinde yarın (Perşembe) olması beklenen kuvvetli yağış nedeniyle oluşabilecek olumsuzluklara karşı uyarı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şöyle, "Yapılan son değerlendirmelere göre; yarın sabah saatlerinden itibaren Muğla çevrelerinde başlayacak olan yağışların, Marmaris, Datça, Köyceğiz, Bodrum ve Ula ilçelerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olması beklendiğinden meydana gelebilecek olumsuzluklara (sel, su baskını, heyelan, yıldırım, yağış anında kuvvetli rüzgar, dolu vb.) karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564738.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564738.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2b8e34f89461978f9a24a7d8a0eb44bc9badd411 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564738.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hanefi Avcı: Haklarımı geri verin. Devrimci Karargah Davası'ndan 15 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı "Haliç'te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitap nedeniyle hakkında verilen 2 kez devlet memurluğundan ihraç ve 6 kez meslekten men cezasının kaldırılması istemiyle ... Devrimci Karargah Davası'ndan 15 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı "Haliç'te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat" adlı kitap nedeniyle hakkında verilen 2 kez devlet memurluğundan ihraç ve 6 kez meslekten men cezasının kaldırılması istemiyle İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. 5 sayfalık dilekçede, Avcı'ya verilen devlet memurluğundan ihraç ve meslekten men cezalarının, son gelişmeler ve başta Başbakan olmak üzere üst düzey devlet adamlarınca yapılan açıklamalar nedeniyle fiilen yok hükmünde olduğu iddia edilerek, Avcı'ya verilen tüm disiplin cezalarının tekrar soruşturulması ve itibarının iadesi istendi. Hanefi Avcı'nın avukatı Fidel Okan hazırladığı 5 sayfalık dilekçeyi bugün İçişleri Bakanlığı'na sundu. Dilekçede, Avcı'nın kitabında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu örgütsel tehlikeye 2010'da dikkati çektiği belirtildi. Dilekçede, Avcı'nın, 20 Ağustos 2010 tarihinde Fethullah Gülen ve onun yönetimi altındaki cemaatin illegal yapılanmasına dayalı faaliyetleri hakkında soruşturma yapmasını talep ettiği ancak savcılık ise iddiaların somut hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadığı gerekçesi kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği anlatıldı. Dilekçede "Son günlerde basın ve medyada yer alan haberler ve hükümete yönelik hukuka aykırı eylemler ve işlemler sonrasında yürütülen belgelendirmelerle oluşan yönetime yönelik kaos dikkate alındığında yapılan operasyonların hükümete yönelik gibi gözükmekle birlikte onun ötesinde devlet sistemini ele geçirme faaliyeti olduğu ve bunun illegal bir yapılanma içerisinde yürütüldüğü bizzat Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştır. Sayın Başbakan, bu operasyon süreci ile ilgili olarak devlet içerisinde devlet olma gayreti içerisinde olan bir örgütün varlığını artık bildiğini ve bunu ortaya çıkaracağını tüm ülkeye ilan etmiştir" denildi. Dilekçede, "Özellikle seçilmiş meşru hükümetin dershanelere yönelik tasarrufu sonrasında, bu uygulamasından vazgeçmesi hususunda her türlü tehdit ve şantaja maruz kaldığı tüm kamuoyu önünde cereyan etmiştir. Meşru Hükümetin Başbakanı bu uygulamadan asla geri adım atmayacağını, 'ellerinden gelini artlarına koymasınlar' sözüyle pekiştirerek bu tehdit ve şantajlara boyun eğmeyeceğini beyan etmiştir" ifadelerine yer verildi. "ÖRGÜTÜN EMİR VE TALİMATLARI İLE NASIL HAREKET ETTİKLERİ..." "Örgütün, hükümeti kamuoyu önünde aşağılamak, siyaseti yeniden dizayn etmek ve en önemlisi kendi boyunduruğu altına almaya başladığı ve her konuda anlaştığı siyasi bir partiyi seçimler öncesi ön plana çıkarıp yerel seçimlere yön vermeye çalıştığı" öne sürülen dilekçede, "Operasyonun başlaması ile birlikte soruşturmanın gizliliği çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve fotoğraflar basına sızdırılarak, soruşturmayla ilişkilendirilen hükümetin 4 eski Bakanı Kamuoyu vicdanında daha yargılama başlamadan, soruşturma tamamlanmadan mahkum edilmesi amacı güdülmüştür. Örgütün Emniyet Teşkilatında yer alan mensuplarının Devlet gücünü nasıl örgüt lehine kullandıkları ve örgütün emir ve talimatları ile nasıl hareket ettikleri Haliç'te Yaşayan Simonlar isimli kitapta ayrıntılı bir biçimde anlatılmıştır. Daha önce CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın partisine mensup bir milletvekili ile çekilen görüntülerinin medyaya servis edilmesinden sonra istifa etmesi ve istifasını açıklarken bu görüntülerle ilgili olarak Fetullah Gülen Örgütünü aklaması, Devlet İçinde yer alan örgütün elinde olan kasetlerin devamından ve örgütün gücünden kaynaklanmaktadır. Ayrıca bir dönem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 'nin, Fetullah Gülen hakkında yaptığı olumsuz açıklamaların hemen akabinde Partisinin Merkez Yürütme Kurulunda yer alan 10 Genel Başkan Yardımcısının gizli kamera ile çekilen görüntülerinin basına servis edilmesi de Örgütün Şantaj gücünün boyutlarını gözler önüne sermiştir" ifadelerine yer verildi. "AVCI ÖRGÜTÜN HIŞMINA UĞRAMIŞTIR" Dilekçede "Hanefi Avcı, Haliçte Yaşayan Simonlar isimli kitabı nedeniyle öncelikle örgütün hışmına uğramış, Devrimci Karargah adlı Örgüt ile ilişkilendirerek hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Müvekkilim hakkında örgütün medya ayağı akla hayale gelmeyen yayınlar yapmış, boşalttığı makam odasında örgüte mensup militanlar tarafından konulan kasetler nedeniyle, müvekkil Hanefi Avcı itibar suikastına uğramıştır. Bakanlığınız tarafından müvekkilim Hanefi Avcı'ya Haliçte Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugun Cemaat isimli kitabı nedeniyle 2 Kez Devlet Memurluğundan İhraç, 6 Kez Meslekten Men Cezası Verilmiştir" denildi. "ŞEREFLİ BİR TÜRK POLİSİDİR" Dilekçede, "Verilen cezaların haksızlığı ve müvekkilimin haklılığı artık tespit ve tescil edilmiştir. Bu bağlamda vekilim Hanefi Avcı hayatını onurla taşıdığı üniformasına adayan şerefli bir Türk Polisidir. Başına gelecekleri bildiği ve bu durumu kitabında açıkça yazdığı halde devlet yönetimini uyarmak ve Türk Milleti'ne gerçekleri açıklamak amacıyla hayatını feda etmiştir. Bu kitap nedeniyle özgürlüğü kısıtlanmış, hiçbir suçu olmamasına rağmen esarete mahkum edilmiştir. Gelinen noktada Fetullah Gülen Örgütünün, Devlet içerisinde Devlet olduğu, Devlete Paralel bir yapılanma kurarak Emniyet ve Yargı içerisinde önemli pozisyonlarda yer alan mensupları vasıtası ile bireylere, kurumlara ve hatta Hükümete yönelik operasyonlar düzenlediği somut olarak ortaya çıkmıştır. Yargıtay da Devrimci Karargah dosyası sonuçlandıktan sonra müvekkilin Yeniden Yargılanma gibi talepte bulunması da söz konusu değildir. Yeniden Yargılanma hakkının ancak CMK 311. Maddesi gereği istenebileceği, son günlerde meydana gelen gelişmelerin tek başına yeni bir bilgi veya belge sayılamayacağı, çünkü bu gelişmelerin bizatihi kararları veren yargıçlarla ilgili olduğu, bu durum da ancak CMK 311 maddenin c fıkrasının işletilebileceği bu maddenin işletilebilmesi için Örgütün Sadece Emniyette değil, Yargıdaki mensuplarının tespit edilmesi ve bu hususta başlayacak bir soruşturma ve yargılama sonucunda bu mensupların ortaya çıkarılması halinde bu mensupların girdikleri davalarda Yeniden Yargılama hakkının CMK 311. Madde c fıkrası gereği doğacağı açıktır. Bunlar gerçekleşmeden yapılan tüm başvurular sonuçsuz kalacaktır. Müvekkil tüm bunların bilincinde ve farkında olarak Bakanlığınızdan tek bir talebi vardır. O da hakkının teslim edilmesi ve itibarının iadesidir" ifadelerine yer verildi. Dilekçede, Avcı'ya verilen devlet memurluğundan ihraç ve meslekten men cezalarının, son gelişmeler ve başta Başbakan olmak üzere üst düzey devlet adamlarınca yapılan açıklamalar nedeniyle fiilen yok hükmünde olduğu savunularak, "Avcı'ya verilen tüm disiplin cezalarının tekrar soruşturulması ve itibarının iadesi talep edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564740.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564740.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d7e1b65c290009947095dc2f1f18f42656603505 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564740.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hatay'daki TIR 'devlet sırrı' çıktı. TIR Hatay Kırıkhan'da önceki gece ihbar üzerine durdurulan TIR krize yol açarken, Kırıkhan Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan tutanakta yükün 'Devlet sırrı' olduğu bildirildi. Radikal'den Fatih Yağmur'un haberine göre; Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanlığı'na gelen bir ihbar üzerine Kırıkhan-Reyhanlı karayolu üzerinde hem TIR ... TIR Hatay Kırıkhan'da önceki gece ihbar üzerine durdurulan TIR krize yol açarken, Kırıkhan Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan tutanakta yükün 'Devlet sırrı' olduğu bildirildi. Radikal'den Fatih Yağmur'un haberine göre; Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanlığı'na gelen bir ihbar üzerine Kırıkhan-Reyhanlı karayolu üzerinde hem TIR hem de bu araca eskortluk yapan otomobil jandarmalar tarafından durduruldu. Kırıkhan Cumhuriyet Savcısı olay yerine giderken TMK ile yetkili olan ve Reyhanlı'daki patlamayı da soruşturan Adana Cumhuriyet savcısı Özcan Şişman'a durum bildirildi. Savcı Şişman da hemen olay yerine hareket etti. Jandarma ekiplerince durdurulan araçtaki kişilerin MİT personeli olduğu kayda geçilirken, TIR'daki malzemelerin devlet sırrı niteliğinde olduğu ve arama yapılamayacağı iletildi. Bu sırada aracı durduran Kırıkhan İlçe Jandarma Komutanı'nı arayan Hatay İl Jandarma Komutanı TIR'ın ve MİT görevlilerinin bırakılması talimatını verdi. İlçe Jandarma Bölük komutanı Yüzbaşı Kubilay Ayvaz, olay yerinde talimat verme yetkisinin savcıya ait olduğunu belirterek komutanının talimatını geri çevirdi. Daha sonra Kırıkhan Kaymakamlığı'ndan gelen yazılı emirle aracın ve görevlilerin bırakıldığı tutanaklara geçildi. İŞTE O TUTANAK 'TIR krizi'nin olay yeri görgü ve tespit tutanağı da ortaya çıktı. Tutanakta olayın başlangıcı ve olayla ilgili gelişmelere de yer verildi.İşte olay yeri görgü ve tespit tutanağı: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564744.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564744.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b08b59d8cf64f32395ad6372ab1f729454dfbf9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564744.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çeyrek altın 150 liraya dayandı. Balıkesir Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı İrfan Günsay, muhabirine yaptığı açıklamada, altının yeni yıla hızlı girdiğini söyledi. Beklentilerin aksine altında yukarı ivme yaşandığını belirten Günsay, "Biz kuyumcular olarak yeni yılda altın fiyatlarının düşmesini beklerken bizi de şaşırtan bir sonuç ... Balıkesir Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı İrfan Günsay, muhabirine yaptığı açıklamada, altının yeni yıla hızlı girdiğini söyledi. Beklentilerin aksine altında yukarı ivme yaşandığını belirten Günsay, "Biz kuyumcular olarak yeni yılda altın fiyatlarının düşmesini beklerken bizi de şaşırtan bir sonuç ortaya çıktı" dedi. Günsay, yükselişin, yurt dışı piyasaların etkisinden kaynaklandığını anlattı. Son günlerdeki fiyatlara ilişkin bilgi veren Günsay, şöyle konuştu: "En son 18 Kasım 2013'te 84 lirayı gören 24 ayar altının gramı bugün 85 lirayı geçti. 20 Aralık 2013'te 80 liranın altına inmişti. Çeyrek altın 150 liraya dayandı. 26 Aralık 2013'te 142 liradan satılan çeyrek altın, 8 lira civarında artış gösterdi. Yurt dışı piyasalar da dalgalı. Daha da yükselmesi bekleniyor. Altın alışverişleri durma noktasında. Vatandaşlar, nasıl hareket etmeleri konusunda bize danışıyor ancak ne olacağını kuyumcular da kestiremiyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564746.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564746.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..93ff81fedf22df9d559c2f533b2c4fee8d44e9f9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564746.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Akkaş, Uzun'u ifadeye çağırdı!. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili devam eden soruşturmada savcı Muammer Akkaş, eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'u bilgi sahibi olarak ifadeye çağırdı. 2'nci dalga yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını başlatan savcı Muammer Akkaş, daha önce de ... Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili devam eden soruşturmada savcı Muammer Akkaş, eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'u bilgi sahibi olarak ifadeye çağırdı. 2'nci dalga yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını başlatan savcı Muammer Akkaş, daha önce de cinayetin faili Ogün Samast ile azmettiricisi olduğu iddia edilen Erhan Tuncel'i bilgi sahibi olarak dinlemişti. Terörle Mücadele Soruşturmalarında görevli savcı Muammer Akkaş, 2007 yılında işlenen cinayeti sil baştan ele almış, 2007 yılında yürütülen soruşturmadaki eksik noktaları tespit ederek eski sanıkların ifadesini almaya karar vermişti. Bu kapsamda ilk olarak cinayetin tetikçisi Ogün Samats'ın ifadesi alınmış ardından ise Erhan Tuncel'in ifadesi bilgi sahibi sıfatıyla alınmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564748.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564748.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2d64a02df63544fcc3b6125d9226b67ddd8ba7b3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564748.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan 2 saat kayboldu!. Resmi olarak duyurulan programı olmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da temaslarda bulunuyor. Gazeteciler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı'da bulunan evinin önünde beklerken saat 13.40'da hareketlilik yaşandı. Koruma araçları bir anda hareketlendi. Başbakan'ın evinden çıkan konvoy, köprü yolundaki benzin istasyonunda ... Resmi olarak duyurulan programı olmayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da temaslarda bulunuyor. Gazeteciler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar Kısıklı'da bulunan evinin önünde beklerken saat 13.40'da hareketlilik yaşandı. Koruma araçları bir anda hareketlendi. Başbakan'ın evinden çıkan konvoy, köprü yolundaki benzin istasyonunda durdu. Koruma araçlarının yakıt almak için dururken, Başbakan Erdoğan'ın aracının konvoyda olmadığı görüldü. ERDOĞAN, HALİÇ KONGRE MERKEZİ'NE GİTTİ Daha sonra konvoy, Haliç Kongre Merkezi'ne geldi. Erdoğan'ın burada olduğu öğrenildi. Fakat gazetecileri atlatan Başbakan Erdoğan'ın buraya ne zaman geldiği açıklanmadı. Başbakan Erdoğan, saat 15.00 sıralarında Haliç Kongre Merkezi'nden çıkarak Sütlüce'deki AKP İl Binası'na geçti. Erdoğan'a Başdanışmanı eşlik etti. Başbakan Erdoğan, aracından inerek, il binasına girdiği sırada çevre binaların birinden bir vatandaş, "Hoşgeldiniz. Seninle gurur duyuyoruz" diye seslenince, Erdoğan da, "Sağolun" diye karşılık verdi. SEÇİM TOPLANTISI MI? AKP İstanbul İl Başkanlığı'na Erdoğan'dan önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile AKP Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit geldi. İl binasındaki toplantının seçimlerle ilgili olduğu öne sürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564750.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564750.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..323e4fa975cf0112a3c98919c0568a33f8979dc7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564750.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Operasyon' sonrası İran Dışişleri, Türkiye'ye geliyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Cevad Zarif ile görüşmesinde ana gündem maddesi bölgesel gelişmeler ve ikili ilişkiler olacak. Günübirlik ziyaret kapsamında yapılacak görüşmede, Cenevre-2'ye doğru Suriye'de yaşanan gelişmeler, Irak'taki olaylar, İran'ın nükleer programı hakkındaki P5+1 müzakerelerine ... Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Cevad Zarif ile görüşmesinde ana gündem maddesi bölgesel gelişmeler ve ikili ilişkiler olacak. Günübirlik ziyaret kapsamında yapılacak görüşmede, Cenevre-2'ye doğru Suriye'de yaşanan gelişmeler, Irak'taki olaylar, İran'ın nükleer programı hakkındaki P5+1 müzakerelerine dair görüş alışverişinde bulunulması öngörülüyor. Görüşmede ayrıca, Türkiye ile İran arasındaki ikili ilişkilerin ele alınacağı kaydedildi. Daha önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından Konya'da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine davet edilen Zarif, annesinin rahatsızlanması nedeniyle Türkiye'ye gelememişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564775.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564775.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b37592cc31a10aa0f3114f34782f4c2e012df7ae --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564775.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tam gün yasası yasalaştı. Kamuoyunda "tam gün" tasarısı olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. - Kanuna göre, memur, subay, astsubay ve askeri ... Kamuoyunda "tam gün" tasarısı olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. - Kanuna göre, memur, subay, astsubay ve askeri öğrenciler; ofis, büro ve muayenehane açamayacak, vakıf yüksek öğretim kurumlarında çalışamayacak. Ancak memurların insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmaları bu yasaklamanın dışında olacak - Sağlık personeli, mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağrılabilecek - Mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyeleri, bu düzenlemenin yayım tarihinden itibaren 3 ay içerisinde faaliyetlerini sona erdirmezse üniversiteyle ilişikleri kesilecek - GATA'da da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek - Sünnet ameliyatını sadece tabipler yapacak. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014'e kadar faaliyetlerini sürdürebilecek - Hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni "yardımcı sağlık mesleği" geliyor TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda "tam gün" tasarısı olarak bilinen, Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair "torba tasarı" kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, denetime tabi olan gerçek ve tüzel kişiler, denetim için gerekli bilgi, belge, defter ve kayıtları vermek, ayniyatı göstermek ve incelenmesine yardım etmek zorunda olacak. Kanunla, Kamu Hastaneleri Birlikleri'nde sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmelerinin kimler tarafından yapılacağı yeniden belirleniyor. Buna göre, genel sekreter, başkan ve hastane yöneticisinin sözleşmeleri bakan tarafından yapılacak. Başhekim, başhekim yardımcısı, müdür, müdür yardımcısı, uzman personel ve büro görevlilerinin sözleşmeleri kurum başkanı tarafından yapılacak. Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyesi kadrosunda bulunanlardan sözleşmeli statüde istihdam edilenlerin sözleşmeli olarak çalıştıkları süreler, yüksek öğretim kurumlarında geçmiş sayılacak. Kamu Hastaneleri Birlikleri'nde sözleşmeli statüde istihdam edilen personelin iş sonu tazminatı, açıktan sözleşme imzalayanlara verilecek. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun ihtiyacı halinde, denetim hizmetlerini yürütmek üzere merkeze bağlı gruplar oluşturulabilecek. Sağlık personeli, mesai saatleri dışında da hastane ya da sağlık kuruluşuna çağrılabilecek. Mesai saatleri dışında da hizmetine ihtiyaç duyulması halinde, personelin sağlık kuruluşuna ulaşabilmesi için alınacak tedbirler ve uyulacak kuralları Sağlık Bakanlığı belirleyecek. Sağlık Bakanlığı'na yapılacak kayıt ve bildirimlerden de ücret alınacak. Kanunla, Anayasa Mahkemesi'nce, Devlet Memurları Kanunu'nun iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor. Buna göre, memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yüksek öğretim kurumlarında çalışamayacak. Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışında olacak.  -Yoğun bakım, acil servis ve 112'de çalışanlara yüzde 50 fazla ödenecek Sağlık çalışanlarına ödenen nöbet ücretleri yoğun bakım, acil servis ve 112 acil sağlık hizmetlerinde tutulan nöbetler için yüzde 50 oranında fazla verilecek. Tabip ve diş tabibi olan profesör ve doçentler, kurumsal sözleşme ile özel hastane ve vakıf üniversitelerinde çalışabilecek. Yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinde sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam edilebilecek. Bu kişilere, devamlı statüde çalışan profesör ve doçentler için belirlenen ek ders ücretinin on katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilecek. Bu kişiler, rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak. Profesör ve doçentler, toplam sayının yüzde 50'sini geçmemek üzere ve geliri de üniversiteye kaydedilmek şartıyla mesai dışında özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanesinde çalışabilecek. Bu şekilde çalışabilecek öğretim üyeleri, yüzde 50'si uygulama, yüzde 50'si de akademik faaliyetlerden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenecek. Özel hastane ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayılarının yüzde 20'sini geçmemek üzere üniversite ile sözleşme yapabilecek. Kanunla, öğretim üyelerine mesai saatleri dışında ilave ücret alınmak suretiyle üniversitede sundukları sağlık hizmetlerine karşılık ödenecek ek ödemenin oranları ve kuralları belirleniyor. Dağıtılan gelirlerden kalan tutarların harcanabileceği işler sayılarak, fiilen mesai dışında çalışan diğer personele de yapılacak ek ödemede kullanılabileceği düzenleniyor. Ayrıca üniversite dışındaki hizmetlerinden elde edilen gelirlerin de yüzde 50'sinin limite bağlı olmaksızın öğretim üyelerine ödenmesi öngörülüyor. Buna göre, öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı alınan ilave ücretler, döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacak. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50'den az ve yüzde 60'dan fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oran; mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800'ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle mesai saatleri dışında çalışan öğretim üyeleri, 3 ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirecek. Bu süre içinde faaliyetlerini sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilecek.  -GATA'da sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup subaylar, astsubaylar, harp okulları, fakülteler, yüksek okullar ve astsubay okullarında öğrenim yapan askeri öğrenciler, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamayacak, gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacak. Kanunla, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Kanunu'nun Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen maddesi yeniden düzenleniyor. Böylece, akademideki kadrolu asker ve sivil öğretim elemanları da mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunma yasakları bakımından ilgili kanun hükmüne tabi kılınıyor. Ancak üniversitelerde olduğu gibi, Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) de sözleşmeli profesör ve doçent çalıştırılabilecek. Sözleşmeler, GATA Akademi Kurulu'nun teklifi ve Genelkurmay Başkanlığı'nın onayı ile yapılacak. Sözleşmeli öğretim üyeleri dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü; yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamayacak.  -Sünnetçilere 2014 yılına kadar süre Kanunla, sünnet ameliyatının yalnızca tabiplerce yapılabileceği düzenleniyor ancak olağanüstü ve istisnai hallerde Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek eğitimi alanlar hekim gözetiminde sünnet ameliyatı yapabilecek. Bu düzenlemenin yayımı tarihinde sünnetçilik yapanlar, 31 Aralık 2014 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürebilecek. TSK'nın muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Dairesi Başkanlığı'nın personelinden, görevlendirilen ve eğitimi başarıyla tamamlayanlar, hastane öncesi, sağlık personeli yokluğunda, sağlık hizmetine ulaşıncaya kadar acil tıbbi müdahaleleri yapabilecek. Kamuda tam gün çalışmanın bir istisnası olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimleri, çalışma saatleri dışında, kurumlarının izniyle, aylık 30 saatten fazla olmamak şartıyla işyeri hekimliği yapabilecek. Tabipler, işyeri eğitimi alma ve işyeri belgesine sahip olma şartı aranmaksızın, 10'dan az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerlerinin işleri hekimliği görevini yapabilecek. Ebelik eğitimi lisans seviyesine çıkarılıyor. Buna göre, üniversitelerin ebelik ile ilgili lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullarından mezun olan ve diplomaları bakanlıkça tescil edilenler ile öğrenimlerini yurtdışında ebelik ile ilgili okulda tamamlayarak denklikleri onaylananlara ebe unvanı verilecek. Hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni "yardımcı sağlık mesleği" geliyor. Hemşire ve ebe yardımcısı, hemşire ve ebe nezaretinde yardımcı olarak, sağlık bakım teknisyeni ise en az tekniker düzeyindeki sağlık meslek mensuplarının nezaretinde yardımcı olarak çalışacak. Bu kişiler, hastaların günlük yaşam aktivitelerine, beslenme programının uygulanmasına, kişisel bakım ve temizliği ile sağlık hizmetlerine ulaşmasına yardımcı olacak ve refakat edecek. Ayrıca teknisyenlik seviyesindeki sağlık meslekleri kaldırılıyor. Yabancı asistanlara ödeme Uzmanlık eğitimi alan yabancı uyruklu asistanların maddi mağduriyetinin giderilmesi amacıyla düzenleme yapılıyor. Buna göre, eğitim hastanelerinden sadece 500 TL alan bu asistanlara, ilgili kurumun döner sermayesinden ödeme yapılacak. Eğitime başladıkları tarihte çalıştıkları aile hekimliği birimini en az 3 yıl değiştirmemek şartıyla uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, devlet hizmetini yapmış sayılacak. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sağlık meslek liselerinin hemşire yardımcılığı, ebe yardımcılığı ve sağlık bakım teknisyenliği haricindeki programlarına öğrenci kaydedilmeyecek. Sağlık meslek liselerinin hemşirelik programına da öğrenci kaydı yapılmayacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564779.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564779.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9af3a5e4ed5a31740bf801873b91d3d222f6320b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564779.txt @@ -0,0 +1 @@ +Köşk'te sürpriz görüşme. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün günlük programında gözükmeyen görüşme saat 16.50'de başladı ve yaklaşık 1 saat sürdü. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında yaşanan gerilimle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi çağrısında bulunmuştu. Gül ile görüşen TBB Başkanı ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Çankaya Köşkü'nde sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564782.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564782.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1a6d23e1c4180615b79c44a7d1dc016cf6f9b23e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564782.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tutuklu BDP'li vekillere ilişkin flaş karar!. Tutuklu diğer 3 milletvekilinin dosyası henüz ulaşmadığı için görüşülmedi. Anayasa Mahkemesi, KCK davası sanıklarından BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın, tutukluluklarının makul süreyi aştığı ve seçilme haklarının ihlali iddiasıyla yaptıkları başvuruyu haklı buldu Tahliye talepleri reddedilen 4'ü BDP'li, biri ... Tutuklu diğer 3 milletvekilinin dosyası henüz ulaşmadığı için görüşülmedi. Anayasa Mahkemesi, KCK davası sanıklarından BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın, tutukluluklarının makul süreyi aştığı ve seçilme haklarının ihlali iddiasıyla yaptıkları başvuruyu haklı buldu Tahliye talepleri reddedilen 4'ü BDP'li, biri bağımsız 5 tutuklu milletvekili, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu. Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen KCK davalarında tutuklu yargılanan BDP Şırnak milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve Van Bağımsız Miletvekili Kemal Aktaş'ın avukatları, başvurularında, "Uzun tutukluluk süresi" ve "Seçilme hakkının ihlalini" gerekçe göstermişti. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurulardan ikisi hakkında kararını verdi. Diğer üç başvurunun henüz ulaşmadığı, ulaştıktan sonra ele alınacağı öğrenildi. BDP milletvekilleri Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın başvuruları, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiaları yönünden "Başvuru yollarının tüketilmemiş olması" nedeniyle kabul edilemez bulundu. Başvurular diğer iddialar yönünden ise kabul edildi. Başvurucuların, tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasıyla ilgili Anayasa'nın seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 67. maddesinin 1. fıkrasıyla bağlantılı olarak, Anayasa'nın 19. maddesinin 7. fıkrasındaki, "Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişinin, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkı"nın ihlal edildiğine karar verildi. Seçilme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili de Anayasa'nın 19. maddesinin 7. fıkrasıyla bağlantılı olarak, 67. maddesindeki seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. Başvuruculara 3'er bin lira manevi tazminat ödenmesine de karar verildi. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümünün oy birliğiyle aldığı kararlar, yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye de gönderildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564783.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564783.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8ff691cfd5f5846a4aac2925c80882e09bf8438f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564783.txt @@ -0,0 +1 @@ +Denizli'de deprem!. Boğaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi Deprem Araştırma Entitüsü'nden yapılan açıklamada, merkez üssü Tavas'a bağlı Sarıabat Köyü olan yerin 5 kilometre altındaki depremin aletsel büyüklüğünün 3.2 olduğu bildirildi. Deprem nedeniyle her hangi can ve mal kaybı olmadı. Deprem, Denizli kent merkezi ile ... Merkez üssü Denizli'nin Tavas ilçesine bağlı Sarıabat Köyü'nde 3.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564788.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564788.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..925951b6e3f9b5bfc956dbe5aa7f7791b10a8c09 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564788.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğdu'dan belgeli Halkbank yolsuzluğu iddiaları!. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, belgelerle Halkbank yolsuzluğu iddialarını twitter'da paylaştı. "Halkbankası'ndaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruları defalarca Halk Bankası Genel Müdürü ve Ali Babacan'a sordum... Cevap vermediler, Anayasa ve yasalara göre cevap vermek zorunda olan Ali Babacan'a huzurunuzda belgeleriyle soracağım..." ... CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, belgelerle Halkbank yolsuzluğu iddialarını twitter'da paylaştı. "Halkbankası'ndaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruları defalarca Halk Bankası Genel Müdürü ve Ali Babacan'a sordum... Cevap vermediler, Anayasa ve yasalara göre cevap vermek zorunda olan Ali Babacan'a huzurunuzda belgeleriyle soracağım..." diyen Erdoğdu bundan sonra belgeleri Twitter adresinden teker teker böyle yayınladı. İŞTE O BELGELER; "Halk Bankası'nın Meksan Şirketinden alacağı var... Bu alacağın tutarı" "Halk Bankasının alacağı 137 Milyon TL'de 51 Milyon TL'ye indiriliyor..." "Halk Bankası'nın garantili 137 Milyon TL'lik garantili alacağı 15 Milyon Dolara devir edilmiş..." "137 Milyon TL'lik alacağı devir alan Akabe Şirketi..." "Akabe Şirketi'nin ortakları arasında çok önemli isimler var." "Akabe Şirketi alacağı devir aldıktan sonra kredinin teminatı arsayı ele geçirmek için operasyon başlıyor..." Arsa 120 Milyon TL bedelle pazarlık usulü satışa çıkarılıyor... Ziraat Avukatı satışa itiraz ediyor.." "Arsa 120 Milyon 2 bin liraya Güven Enerjiye satılıyor... Güven Enerji 5.000 TL sermayeli bir şirket..." "Halk Bankasından alacağı alan Akabe ve arsayı satın alan Güven Şirketleri aynı kişilere ait... BELGE 8″ \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564790.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564790.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79af226005f9b8a39ba9862b4613ea17b812b3fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_2/2564790.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü yazar cezaevinde. İzmir'in Selçuk İlçesi'nin turistk köyü Şirince'de SİT alanındaki arazine iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle aldığı 2 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından da onanan yazar Sevan Nişanyan, Torbalı Açık Cezaevi'ne giderek teslim olurken, "Yaptıklarımdan pişman değilim. Eski eşi Müjde ... İzmir'in Selçuk İlçesi'nin turistk köyü Şirince'de SİT alanındaki arazine iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle aldığı 2 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından da onanan yazar Sevan Nişanyan, Torbalı Açık Cezaevi'ne giderek teslim olurken, "Yaptıklarımdan pişman değilim. Eski eşi Müjde Tömbekici, çocukları Davit ile Arsen Nişanyan ile cezaevine gelen Nişanyan, gazetecilere yaptıklarıyla gurur duyduğunu söyledi. Nişanyan, cezaevi önündeki açıklamasına, şöyle dedi: "Türkiye maalesef ufuksuz, vizyonsuz, çapsız insanlar, Cüceler tarafından yönetilmektedir. Bu memlekete yazıktır. Hepimiz, hepiniz daha iyisine layıkız. Umuyoruz ki; günün birinde vizyon sahibi olan, iyi ile yanlışı ayırabilen insanlar da yönetimde bulunacaktır." "BANA BİÇİLEN ROLÜ OYNADIM" Yaptıklarının birilerini rahatsız ettiğini öne süren Nişanyan, şöyle devam etti: "Kendisine biçilen rolü oynamayan bir insanın cezalandırılması gerekiyordu. Bu şekilde bir yol buldular. Şirince'de vaktiyle söylediklerimiz, yazdıklarımız yaptıklarımızla ilgili hakkımda düzinelerce ceza davası açıldı. Siyasi iktidarın elinde bu saçmalığı düzeltme olanağı vardı. Kullanmamayı tercih ettiler. Kendi taktirleridir. O kadar dava var ki, bunların nasıl hesaplandığını bilmiyorum. Bir matematikçinin bile içinden çıkamayacağı bir hesap. Ama uzun bir süre içeride kalacağımı biliyorum." "CEZAEVİNDEN ÇIKINCA DA AYNISINI YAPACAĞIM" Şirince ve ülkesi için yaptıklarını felsefi bir tutarlılık içinde olduğunu belirten Nişanyan, tahliye edildikten sonra da aynı yolda yürüyeceğinden kimsenin kuşkusu olmamasını istedi. Nişanyan, şöyle konuştu: "Şirince'de yaptığımız işler iyi şeylerdir, doğru şeylerdir. Memleket için örnek olabilecek işlerdir. Bir çıkar kaygısıyla değil, felsefi tutarlılık kaygısıyla yapılan işlerdir. Bu işler bir takım saçma sapan insanların hoşuna gitmiyor, durdurulacak değildir. Elbette devam edecek. Yasal izinleri verirlerse yasal olarak yolumuza devam ederiz, ama yasal izinleri vermezlerse de kendilerinin bileceği şey. Yasadışı olarak yola devam ederiz. Ama her türlü yolumuza devam ederiz. Aynı şekilde kamuyu ilgilendiren işlerde ülkenin değerleri ve doğruları hakkında söylediklerimi aynı tutarlılık ve aynı kararlılıkla söyleyeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın. Yaptıklarımdan gurur duyuyorum, doğru işler yaptığıma, topluma insanlara yararlı işler yaptığıma eminim. Bunu bir değer görüyorum." Bir soru üzerine davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşımayacağını da ifade eden Nişanyan, daha sonra çocukları ve eski eşiyle vedalaşıp cezaevine girdi. Yanında getirdiği yastığı içeri alınmayan Nişanyan, üzerindeki paraları da eski eşine verdi. "CESURCA BİR DURUŞ SERGİLEDİ" Arsen ve Davit de cezaevine uğurladıkları babalarıyla gurur duyduklarını söyledi. Arsen Nişanyan, "Kendisi yıllardır riskli bir mücadele içindeydi. Sonuçlarını biliyordu. Risklerini tatmıştı. Ancak sonuç bu şekilde oldu. Sonuçlarını bildiği bir savaşın içine girdi ve cesurca bir duruş sergiledi. Malesef sonuç bu" dedi. NELER OLMUŞTU? İzmir'in Şirince Köyü'ne bir kilometre mesafedeki kendine ait araziye yaptığı 60 metrekarelik evin inşaatı arazinin SİT olduğu gerekçesiyle iki kez mühürlenmesine rağmen tamamlayan Nişanyan, hakkında Selçuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Mahkeme, Nişanyan'a 2 yıl hapis cezası verdi. Nişanyan, kararın temyizi için 2008 yılında Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay, 5 yıl sonra kararı onadı. Bunun üzerine geçen 23 Aralık'ta savcılığa gidip teslim olan Nişanyan'a cezaevine girmesi için 2 Ocak'a kadar süre verilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569198.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569198.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f7b56f54e7593e89ff5ab7558cbc7977b955e855 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569198.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bostan korkuluğu muydun?'. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Peki, orduya kumpas kurarlarken sen neciydin? Bostan korkuluğu muydun? Sen bu ülkenin Başbakanı değil miydin? Utanmadan sıkılmadan 'Yolsuzluk yapan evladım olsa reddederim' diyor. Ustası sensin, ustası" dedi. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova ... CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Peki, orduya kumpas kurarlarken sen neciydin? Bostan korkuluğu muydun? Sen bu ülkenin Başbakanı değil miydin? Utanmadan sıkılmadan 'Yolsuzluk yapan evladım olsa reddederim' diyor. Ustası sensin, ustası" dedi. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Yolava'da, partisinin belediye başkan adayı Vefa Salman'ın Gaziosmanpaşa ve Mustafakemalpaşa mahallerindeki seçim irtibat bürosunun açılışlarını yaptı. Açılışlarda konuşan İnce, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını eleştirdi. İnce, şöyle konuştu: "Yatak odasında 7 kasa çıkmış, 'Komplo var' diyor. Ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar para çıkmış, 'Bana kumpas kurdular' diyor. Ayakkabı kutusundaki dolarları ben mi koydum? Amerika mı, İsrail mi koydu? Hırsız yakalandı hırsız. Sen çocuğuna harçlık veremiyorsun, onların 20'li yaşlardaki çocukları milyon dolarlarla geziyor. Sonra da Müslümanlık taslıyorsun millete. 'Orduya kumpas kurdular' diyorsun. Peki üniversiteye, barolara, sivil topluma, spor kulüplerine, Fenerbahçe'ye, Futbol Federasyonu'na kumpas kurdular mı? Peki orduya kumpas kurarlarken sen neciydin? Bostan korkuluğu muydun? Sen bu ülkenin Başbakanı değil miydin? Utanmadan sıkılmadan televizyonlara çıkıyor, 'Yolsuzluk yapan evladım olsa reddederim' diyor. Bence reddetmesin. Ustası sensin, ustası. Neyi reddediyorsun? İster reddet, ister etme o beni ilgilendirmez. O senin oğlunla arandaki problem. Beni ilgilendiren kısmı milletin parasını çaldınız mı, çalmadınız mı? Ben bununla ilgilenirim." 'BİR TEK ADAM OLAMADILAR, ATATÜRKÇÜ OLAMADILAR' Konuşmasında hükümeti eleştirmeyi sürdüren İnce, "Bakın bunlar El Kaideci, El Nusracı, Apocu, İmralıcı oldular. Adnan Şensesçi oldular, sonra da Ahmet Kayacı oldular. Sağcı, solcu, Müslüman, İsrailci, AB'ci, ABD'ci oldular. Bir tek adam olamadılar, Atatürkçü olamadılar" diye konuştu. Milletvekili, genelkurmay başkanı, general, profesör, gazetecilerin hapiste olduğunu söyleyen İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başbakan'ın oğlu meydan okuyor. Polis çağırıyor girmiyor. Size karakoldan bir kağıt gelse, 'Yarın sabah sizi karakola bekliyoruz' deseler. Hepiniz sabaha kadar uyuyamazsınız. Sabahı beklemeden karakola gidersin öyle mi? Böyle de olması gerekir. O polis de bizim çocuğumuz, milletimizin evladı. O da bu memlekette görev yapacak asayişimizi sağlayacak. Herkesin bir görevi var. Başbakan'ın oğluna davetiye gidiyor, 'Gel' diyor savcı. Gidiyor mu, gitmiyor. Sen kimsin? Bir de ne yapıyor biliyor musunuz? Çocuğu alıyor, Başbakan'ın makam otomobiline bindiriyor, mezarlığa gidiyor. Bak bir de din duygusu da var işin içinde. Başbakan'ın oğlu bu ülkede makam otosuna biner. Makam otosu olsa olsa polis otosu olur. Sen kimsin de meydan okuyorsun?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569199.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569199.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1db30151ac788573848a3749106468177a201c82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569199.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler'de FLAŞ GELİŞME!. Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlı olarak yaşam mücadelesi veren ünlü sanatçı Nejat İşler'in tansiyonu ve kan değerlerinin normale dönmeye başladığı ve kortizon tedavisine başlandığı öğrenildi. İşler'in durumu ile ilgili bilgi ... Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlı olarak yaşam mücadelesi veren ünlü sanatçı Nejat İşler'in tansiyonu ve kan değerlerinin normale dönmeye başladığı ve kortizon tedavisine başlandığı öğrenildi. İşler'in durumu ile ilgili bilgi almak için sanatçı dostlarından Ceyda Düvenci, Yönetmen Murat Şeker ve Şevval Sam'ın da hastaneye geldiği görüldü. Yönetmen Murat Şeker "Elimizden gelen bir şey yok dua edeceğiz ama yineden, duramadık buraya gelip arkadaşımız hakkında bilgi almak istedik, inşallah iyi olacak" diye konuştu. Ceyda Düvenci, "Nejat için dualarımızı eksik etmeyelim" diye konuşurken, bu sabah İstanbul'dan gelen İşler'in sanatçı arkadaşlarından Dost Elver de "Nejat hayata tutunmak için tüm mücadelesini ve inatçı tavrını sergiliyor. Kan değerleri normale dönmeye başladı. Dualarımız Nejat ile" dedi. Dost Elver, ünlü oyuncunun sağlık durumuyla ilgili gelişmeleri sosyal paylaşım sitesi twitterdan İşler'in sevenleri duyurduğu görüldü. Arkadaşları Belit Özükan ve Berrak Tüzünataç'ın da hastaneden biran olsun ayrılmadığı, İşler'in ailesine destek olduğu görüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569200.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569200.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..74d36c2d5fe1941f9fe99842c53077d3b13dca3e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569200.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hollywood'u korkutan Türk kızı. Baş rollerini Richard Bird'le Zaman'ın paylaştığı 'Red Skulls' adlı filmde Zaman, Dedektif Lin karakterini canlandırıyor. Bilgi Üniversitesi Performans Sanatları'ndaki egitimini yarım bırakıp Amerika'ya yerleşen Zaman, New York Lee Strasberg Theatre and Film Institute'da oyunculuk eğitimini tamamladı. Eğitimini yeni tamamlayan güzel ... Baş rollerini Richard Bird'le Zaman'ın paylaştığı 'Red Skulls' adlı filmde Zaman, Dedektif Lin karakterini canlandırıyor. Bilgi Üniversitesi Performans Sanatları'ndaki egitimini yarım bırakıp Amerika'ya yerleşen Zaman, New York Lee Strasberg Theatre and Film Institute'da oyunculuk eğitimini tamamladı. Eğitimini yeni tamamlayan güzel oyuncu, kariyerinin ilk adımlarını Amerika'da atmaya başladı. Şimdiden üç uzun metraj sinema filminde kendisine yer edinen oyuncu hiç boş durmuyor. Zaman, bir yandan Red Skulls filminin çekimlerine devam ederken, diğer yandan bir başka Amerikan yapımı adlı filmde Vampir rolünü oynamaya hazırlanıyor. Önümüzdeki aylarda çekimlerine başlanacak Mafya filmi 'Blame it on the Hustle' da ise Zaman'in Ving Rhames, Wesley Snipes, Mekhi Phifer, William Hurt, Ray Liotta, gibi değerli isimlerle rol alması bekleniyor. Oyunculuğun her alanını deneyimlemek isteyen Beril Zaman'ın yaz aylarında solo olarak oynadığı; Accidental Seabirds grubunun ilk müzik videosu, "A Pool of Pianos and Violins" ise, geçenlerde 'Top Music Video 2013' dalında Asbury Music Ödüllerine aday gösterildi. Hollywood'a giden yolun kapısını aralayan Türk oyuncu, Ocak ayının son haftası, Holywood'da düzenlenilecek olan LA Connection'da temsil edilecek 22 oyuncudan biri seçildi. Beril Zaman 2014 pilot sezonunda kendisine yer arıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569201.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569201.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f042ba5c8b2c620aeba1ce99acfbfcea226642b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569201.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Sarıgül'ün ne mal varlığı var? Allah belanızı vermesin!'. "GECE 2 DE SAVCININ EVİNİZİ BASMASINI İSTEMİYORSANIZ" İnsanların özgürce iletişim içinde olması gerektiğini belirten Mustafa Sarıgül, "Dün hangi partiye oy vermiş olursa olsun gece saat 2'de iktidar tarafından emniyet mensuplarımızın gönderilmesini istemiyorsanız, gece saat 2'de bir savcımızın iktidarın talimatıyla evinizi ... "GECE 2 DE SAVCININ EVİNİZİ BASMASINI İSTEMİYORSANIZ" İnsanların özgürce iletişim içinde olması gerektiğini belirten Mustafa Sarıgül, "Dün hangi partiye oy vermiş olursa olsun gece saat 2'de iktidar tarafından emniyet mensuplarımızın gönderilmesini istemiyorsanız, gece saat 2'de bir savcımızın iktidarın talimatıyla evinizi basmasını istemiyorsanız, cep telefonlarınızla özgürce mutlu bir şekilde konuşmak istiyorsanız, internet ortamında istediğiniz gibi sohbet etmek istiyorsanız, bağımsız yargı istiyorsanız, hukuk devleti istiyorsanız biz buradayız" diye konuştu. PALALI YORUMU Vatandaşlar içerisinde ayrım yapıldığına değinen Sarıgül, "Senden olanlar, benden olanlar ayrımı yapılıyor. Diyorlar ki yüzde 50si benim, gerisi ne olursa olsun. O zaman ne oluyor biliyor musunuz? 'de, Taksim'de palalı adamlar çıkıyor, kız kardeşlerimize palayla saldırıyor" dedi. "SARIGÜL'ÜN NE MAL VARLIĞI VAR, ALLAH BELANIZI VERMESİN" TMSF tarafından mal varlığına el konulması durumuna ilişkin açıklamalarda bulunan Sarıgül, "Şimdi ölüyü bıraktılar, diriyi bıraktılar 15 yıldır Sarıgül sanki yaşamıyor, sanki görevde değil. 16 sene önce bir bankadan kredi alınmış da o kredi kapatılmamış. TMSF tam benim karşımda. Beni de arayıp bulamamışlar. Seçime 71 gün kala öyle bir açıklama yapıyorlar ki. 'Sarıgül'ün mal varlığına el koydular' Sarıgül'ün ne mal varlığı var. Allah belanızı vermesin. Bütün o belgeleri istiyorum. Maç başladı. Hakem de onların. Faul yapmaya başladılar. Ama o maçtaki faulleri Allah'ım da görüyor kullar da" diye konuştu. "SALI YA DA ÇARŞAMBA BASIN TOPLANTISIYLA HODRİ MEYDAN DİYECEĞİM" Bugüne kadar yaptığı her olayın hesabını verebileceğini belirten Sarıgül, "Üzerimize gelmeye başladılar. Çok güzel. Biraz önce bir haber öğrendim. O haber de doğruysa Salı yada Çarşamba günü basın toplantısı yaparak onlara hodri meydan diyeceğim" dedi. "GEZİDE 7 CANIN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERDİ" eylemlerine de değinen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Mustafa Sarıgül, "'ye kışla yapma kararı alınmamış olsaydı bu olaylar çıkar mıydı? Anamızdan doğduk doğalı o ağaçlar orada duruyor. Siz oraya niye kışla yapmak istiyorsunuz? Ölüyü diriyi bıraktınız, gözü Taksim'e diktiniz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden böyle bir karar alınmamış olsaydı bu olaylar olacak mıydı? de 7 canın ölümüne İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin almış olduğu karar sebebiyet verdi" şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569226.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569226.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9198ad3be859148f6d1e4871433a10abe0b46528 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569226.txt @@ -0,0 +1 @@ +TEOG sonuçları için tıklayın. TEOG sonuçları açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), birinci dönem TEOG sınav sonuçları açıkladı. MEB, TEOG sınav sonuçlarının Ocak ayının ilk haftasında açıklanacağını belirtmişti. TEOG sonuçları burada 28-29 Kasım 2013 tarihinde ortaöğretimden liseye geçişte 8. sınıflar için bu yıl ilk defa yapılan ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569255.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569255.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb6b7a57d866385c91de2b84a3804aa5aa3089fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569255.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu'ndan MİT açıklaması. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da dün durdurulan tırların MİT'e ait olmasıyla ilgili, "İnsani, yardım malzemelerini gizlemenin hiç bir mantığı yok. Bu tırlarla silah taşınıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin uluslararası alanda meşruiyeti tartışılır konuma getiriliyor. 90 yıllık ... CHP Genel Başkanı , Adana'da dün durdurulan tırların MİT'e ait olmasıyla ilgili, "İnsani, yardım malzemelerini gizlemenin hiç bir mantığı yok. Bu tırlarla silah taşınıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin uluslararası alanda meşruiyeti tartışılır konuma getiriliyor. 90 yıllık birikimi uluslararası alanda tartışma konusu yapamazsınız hakkınız yok buna. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Suriye'nin içişlerine doğrudan müdahale edip silah desteği vermeye başladı. Bunu kabul etmek doğru değil. Bu tırlara MİT'E ait tırlar deniyor. Arama yapılamaz. Benim bildiğim kadarıyla Milli İstihbarat Teşkilatı'nın silah kaçakçılığı yapmak gibi bir görevi yok. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yasasına baktığınızda, örgütün operasyonel eylem yapma yetkisi de yok. Sadece istihbarat toplar ve sayın Başbakana sunar bu kadar. Yasadışı bir işlemin içine Türkiye Cumhuriyeti sokulmuş durumda. Yarın bunun hesabını kim verecek" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569257.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569257.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..353961fc98e6a675399cc525865f924de2a60b3c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569257.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rasim Ozan Kütahyalı Ahmet Hakan'ı bombaladı!. Ahmet Hakan ile Rasim Ozan Kütahyalı arasındaki kavga tüm hızıyla sürüyor. Son olarak dün Ahmet Hakan Hürriyet'teki köşesinden "şebelek" dediği Rasim Ozan Kütahyalı'nın tekne ve yat satın almak için cemaat bankasından 5 milyon dolar kredi aldığını yazmıştı. Hakan'ın bu yazısına ... Ahmet Hakan ile Rasim Ozan Kütahyalı arasındaki kavga tüm hızıyla sürüyor. Son olarak dün Ahmet Hakan Hürriyet'teki köşesinden "şebelek" dediği Rasim Ozan Kütahyalı'nın tekne ve yat satın almak için cemaat bankasından 5 milyon dolar kredi aldığını yazmıştı. Hakan'ın bu yazısına Rasim Ozan Kütahyalı'nın cevabı sert oldu.Kütahyalı twitter hesabından Ahmet Hakan için ağır ifadeler kullandı. "İçinden çıktığı insanları satmış zenci kölelerle değil sahipleriyle muhatap olurum" diyen Kütahyalı, "Yakında sahibi sus der susar" dedi. Rasim Ozan şöyle devam etti: "Aşağılık kompleksi ruhunu kemiren, kendini beyaz sanan şizofren zenci kölelerin muhatabı psikiyatristlerdir." Kütahyalı'nın bu açıklamalarına Ahmet Hakan'ın ne yanıt vereceği merak konusu... İşte o tweetler: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569259.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569259.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67807dba99d35e43b97a2910a89553774e52b911 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569259.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yanal'dan futbolculara mesaj. Ersun Hoca, Nedved gibi konuştu: Para her zaman kazanılır, önemli olan adamlıktır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569261.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569261.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..752dd0c9c8cee3dd670fec09cc6fe3dd4f59378e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569261.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fransız gazetesinden Erdoğan'ı kızdıracak yorum. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın Brüksel'e resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Erdoğan'ın ziyareti, 40 aylık duraksamanın ardından kasım ayında Bölgesel Politika faslının açılmasıyla ivme kazanan AB-Türkiye ilişkileri açısından kritik bir öneme sahip. Ancak Erdoğan'ın ziyareti, 17 Aralık'tan bu yana Türkiye'yi derinden ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarın Brüksel'e resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Erdoğan'ın ziyareti, 40 aylık duraksamanın ardından kasım ayında Bölgesel Politika faslının açılmasıyla ivme kazanan AB-Türkiye ilişkileri açısından kritik bir öneme sahip. Ancak Erdoğan'ın ziyareti, 17 Aralık'tan bu yana Türkiye'yi derinden etkileyen bir dizi gelişmenin gölgesinde geçeceğe benziyor. Avrupa basını, Türkiye'deki yolsuzluk operasyonu sonrasında emniyet ve yargı içindeki görevden almaların, ziyarete gölge düşürebileceğini yazıyor. Bugünkü Fransız Liberation gazetesinde de benzer bir yorum yer alıyor. Gazetenin "Erdoğan Brüksel'de: Sıkıntılı bir misafir" başlıklı haberinde şöyle deniliyor: "Ankara'yı kırıp geçiren siyasi krizin ortasında, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Brüksel'e yapacağı ziyaret, her ne kadar bunun aksini istiyor olsa da Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir duraklamaya neden olabilir. Erdoğan'ın yarın Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ile görüşmesi bekleniyor. Türkiye'nin AB üyeliği, 1999'dan beri sürüncemede ancak Avrupalı kaynaklar bu görüşmenin de "düşük" bir atmosferde gerçekleşeceğini düşünüyor. Türk lider, ekibinin yolsuzluk iddialarına bulaşmasının ardından emniyet ve yargı içinde kitlesel tasfiyeler yaparak karşılık verdi. Brüksel'e göre bu kararlar, Avrupa'ya karşı hukuk devleti olma yükümlülüklerine tamamen ters düşüyor. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, geçtiğimiz hafta Türk makamlarıyla yaptığı bir görüşmede, Avrupa'nın bu yargı reformlarını denetlemek istediğini belirtmişti." Financial Times ise Başbakan Erdoğan'ın Brüksel ziyaretiyle ilgili henüz bir analiz veya yorum yazısına yer vermedi ancak derginin dünyada bu hafta yaşanacak gelişmeleri sıraladığı takviminde "Türkiye'nin uzun süredir durgun olan AB üyeliği girişimi, kasım ayında yeniden hareketlendi. Bu, yıllar sonra gelen yeni bir hamle" denildi. Euobserver isimli internet sitesinde birkaç hafta önce çıkan bir yazıda da Türkiye'de emniyet içinde yaşanan tasfiyelerin, AB-Türkiye ilişkilerindeki yeniden ivmelenme hareketine zarar verme riski taşıdığı belirtilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569373.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569373.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc6c9ff4eade48e8d9116bdb94519de058b6f7e8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569373.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sony Xperia Z2 göründü. Sony'nin yakışıklı amiral gemisi Xperia Z1'in yerine geçmeye hazırlanan Xperia Z2 yüzünü sonunda gösterdi. Muhtemelen önümüzdeki ay düzenlenecek olan Mobil Dünya Kongresi'nde tüm detaylarıyla açıklanacak olan Xperia Z2, şimdilik D6503 kod adıyla anılıyor. Sızan fotoğrafa göre Xperia Z2, Xperia tasarımını ... Sony'nin yakışıklı amiral gemisi Xperia Z1'in yerine geçmeye hazırlanan Xperia Z2 yüzünü sonunda gösterdi. Muhtemelen önümüzdeki ay düzenlenecek olan Mobil Dünya Kongresi'nde tüm detaylarıyla açıklanacak olan Xperia Z2, şimdilik D6503 kod adıyla anılıyor. Sızan fotoğrafa göre Xperia Z2, Xperia tasarımını korumaya devam ediyor, ancak daha büyük ekrana sahip gibi görünüyor. Xperia Z2'nin dış tasarımı neredeyse Xperia Z1 ile aynı görünüyor. Sağ yüzdeki kapak ve tuşların konumu aynen kullanılmış. Ekranın üstündeki bildirim LED'i yine Xperia Z2'de yerini alıyor. Xperia Z2'de tasarımda herhangi bir değişiklik yerine asıl değişiklik ekranda yapılmış. Ekran daha büyüyerek 5.2 inç ile karşımıza çıkıyor. Elbette yine çizilmelere karşı en az Xperia Z1 kadar dayanıklı olduğunu tahmin ediyoruz. Ayrıca Sony'nin Xperia Z2'de de suya karşı dayanıklı tavrını sürdüreceğini tahmin etmek hiç zor değil. Sonuç olarak şimdilik 5.2 inç ekrana sahip olacağını söyleyebileceğimiz Xperia Z2, tüm detaylarıyla Mobil Dünya Kongresi'nde karşımızda olacak. (chip) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569400.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569400.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65312e31e75d65bf3c7f81669ddde80ff81bb440 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569400.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan önemli açıklamalar. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları... -Yapacağımız görüşmelerde Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra güncel, bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunacağız. -İnanıyorum ki ziyaretim AB ile ilişkilerde faydalı oalcaktır. -17 Aralık girişimi algı operasyonuyla sürdürülmek istedi. Bu algı operasyonu tutmadı. Avrupa ve dünyada ... İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları... -Yapacağımız görüşmelerde Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra güncel, bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunacağız. -İnanıyorum ki ziyaretim AB ile ilişkilerde faydalı oalcaktır. -17 Aralık girişimi algı operasyonuyla sürdürülmek istedi. Bu algı operasyonu tutmadı. Avrupa ve dünyada olduğundan farklı bir fotoğrafın verilmeye çalışıldığını görüyoruz. -Türkiye'ye yolsuzluklarla, kararlı bir şekilde mücadele eden bir iktidarın yargıya değil yargı içinde örgütlenmeye müdahale ettiğini ortaya koyacağız. -Bazı odakların kendi ülkelerini kötülemek için yoğun propaganda yaptıklarını biliyoruz. -2014 demokratikleşme adımlarımızın yoğunluk kazandığı tarihi bir yıl olacak. 17 Arlık girişimi başarısız bir müdahale olmuştur. Türkiye 2014'te reformkarının kararlılıkla sürdürecektir. -Brüksel'de yaşananları anlatacağız, ihanet şebekelerinin oyunu bozulacak. -(Durdurulan TIR) Dünyada MİT ne gibi görevler yapar bunlar bellidir. Ne yazık ki Türkiye'de muhalefetin genel müdür MİT'in görev alanlarının bilmeyecek kadar bulunduğu makamdan uzaktır. Tavsiye ediyorum okusun. Savcı benim iznim olamdan böyle bir müdahalenin içine giremez. MİT'in ne getirip ne götürdüğüne bakamaz. Bu paralel yapılanmanın diğer versiyonudur. Ne yazık ki buarada jandarmamız da kullanılmıştır. Tabi gerek savcı gerek jandarma ile ilgili hukuki süreç başlatılmıştır, gereği de yapılacaktır. Kendi MİT'ini dünyaya böyle lanse eden bir insanın vatanseverliğinde şüphe ediyorum. ZAMANLAMA MANİDAR Yargıtay'ın ve Şike Davası ile ilgili onama kararıyla alakalı konuşan Erdoğan: -Zamanlaması itibariyle anlamlı buluyorum. Seçim arefesinde niçin böyle bir karar açıklandı? Bütün bunlar zihin bulandırmaktan başka bir şey değil. Yargıdaki paralel yapı ince hesaplar yapmak suretiyle böyle bir asım attı. Huykuki süreç bitmemiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569403.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569403.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5a1df59fe0f54b163d09c6dde532966206236f90 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569403.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adana Emniyet'te deprem!. İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan'ın yerine atanan Cengiz Zeybek'in göreve başlamasından 10 gün sonra Adana Emniyet Müdürlüğü'nde atama depremi yaşandı. Yeni atamalara göre, Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerinden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Bilgin Sosyal Hizmetlerden ve Polisevi'nden ... İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan'ın yerine atanan Cengiz Zeybek'in göreve başlamasından 10 gün sonra Adana Emniyet Müdürlüğü'nde atama depremi yaşandı. Yeni atamalara göre, Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüklerinden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Bilgin Sosyal Hizmetlerden ve Polisevi'nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atandı. İsmail Bilgin'den boşalan göreve ise Kemal Serhatlı Polis Meslek Yüksekokulu'nda geçici görevle bulunan Emniyet Müdür Fahri Aktaş getirildi. Polis Meslek Yüksek Okulu'nda görevli Emniyet Müdür Yardımcısı Davut Özateş, Bilgi İşlem Ulaştırma ve Muharebeden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atandı. Sosyal Hizmetler ve Polisevi'nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Gürkan İlhan, Personelden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcılığı'na getirildi. ŞUBE MÜDÜRLERİ DE DEĞİŞTİ Personel Şube Müdürü Ali Rıza Gültekin Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü'ne, yerine Bilgi İşlem Şube Müdürü Erdal Cilasun getirildi. Trafik Şube Müdürü Abdurrahim Zengin Terörle Mücadele Şubesi'nde, Terörle Mücadele Şube Müdürü Mehmet Karabörk ise Trafik Şube Müdürlüğü'ne atandı. Güvenlik Şube Müdürü Mithat Kırcı, İnşaat Emlak Şubesi'ne, İnşaat Emlak Şube Müdürü Murat Kundakçı ise Çevik Kuvvet Şubesi'ne atandı. Çevik Kuvvet Şube Müdürü İbrahim Dağlı da Güvenlik Şube Müdürü oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569406.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569406.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f54337e892a8df3d9029afd00b2c0fea0bb59b50 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569406.txt @@ -0,0 +1 @@ +Can Bonomo hasret giderdi. Manken sevgilisi Didem Soydan'la son derece samimi bir şekilde görüntülenen Can Bonomo, son derece mutlu bir ilişki sürdürüyor. Didem Soydan, geçtiğimiz günlerde Amerika'daki Golden Globe ödül törenine katıldıktan sonra İstanbul'a döner dönmez ilk iş olarak ayrı kaldığı sevgilisine koştu. Bir ... Manken sevgilisi Didem Soydan'la son derece samimi bir şekilde görüntülenen Can Bonomo, son derece mutlu bir ilişki sürdürüyor. Didem Soydan, geçtiğimiz günlerde Amerika'daki Golden Globe ödül törenine katıldıktan sonra İstanbul'a döner dönmez ilk iş olarak ayrı kaldığı sevgilisine koştu. Bir hafta ayrılığın acısını çıkarıp hasret gideren ikilinin, güneşli havanın tadını çıkarmak için parkta yürüyüşe çıktı. Can Bonomo ile aşk yaşamaya başladıktan sonra tıpkı sevgilisi gibi giyinmeye başlayan Didem Soydan'ın yırtık kot pantolonu, botları ve deri motor montu dikkat çekti. Yürüyüş yapan ikiliden Bonomo'nun bir ara sarıldığı sevgilisini öpücüğe boğması ise gözlerden kaçmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569409.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569409.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b7dd4b3efff90e3ed3a471a4cb904db64585d571 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569409.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muhalifler saat 21:00′e kadar süre verdi!. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Cenevre-2'ye katılım konusunda, "İran'ın milislerini ülkeden çekmemesi ve Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan sonuçları kabul etmemesi" halinde, BM'ye İran'a gönderdiği davetiyeyi geri çekmesi için saat 21.00'e kadar, süre verdiklerini açıkladı. Konuyla ilgili yapılan yazılı ... Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Cenevre-2'ye katılım konusunda, "İran'ın milislerini ülkeden çekmemesi ve Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan sonuçları kabul etmemesi" halinde, BM'ye İran'a gönderdiği davetiyeyi geri çekmesi için saat 21.00'e kadar, süre verdiklerini açıkladı. Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, "İran'dan Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan sonuçlara riayet etme ve milislerini Suriye'den çekeceğine" dair net bir söz alınması, aksi takdirde İran'a gönderilen davetiyenin geri çekilmesi istendi. İran'dan, Cenevre-2 Konferansı'na katılması halinde "olumlu katkılarda bulunma" sözü alınması da talep edilen açıklamada, bu konuda BM'ye (Türkiye saatiyle) saat 21.00'a kadar süre tanındığı, bunun gerçekleşmemesi halinde SMDK'nın konferansa katılmayacağı ve sorumluluğun da uluslararası toplum ve BM'ye ait olacağı ifade edildi. SMDK üyesi Enes el-Abde, BM'nin İran'ı herhangi bir şart, öne sürmeden davet ettiğini belirterek, bu uygulamanın, BM'nin 2118'nci maddesinin ihlali niteliğinde olduğunu savundu. SMDK, daha önce BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un İran'ı davet etmesi nedeniyle, aldıkları Cenevre-2 Konferansı'na katılım kararını, askıya aldıklarını açıklamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569413.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569413.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..726236fbbaa566ac1f831249aef907981a53000e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569413.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna liderinden geri adım!. Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, haftalardır süregiden siyasi krizi çözmek amacıyla partiler arası özel bir komisyon kurmayı kabul etti. Bu açıklama, başkent Kiev'de araçların ateşe verildiği ve zırhlı polis birliklerinin göz yaşartıcı gaz kullandığı Pazar günkü protesto eylemlerini izliyor. Muhabirler, çatışmalarda ... Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, haftalardır süregiden siyasi krizi çözmek amacıyla partiler arası özel bir komisyon kurmayı kabul etti. Bu açıklama, başkent Kiev'de araçların ateşe verildiği ve zırhlı polis birliklerinin göz yaşartıcı gaz kullandığı Pazar günkü protesto eylemlerini izliyor. Muhabirler, çatışmalarda onlarca kişinin yaralandığını bildiriyor. Muhalefet liderlerinden Vitali Klitschko, cumhurbaşkanından istifa ederek erken seçim ilan etmesini istediğini söylüyor. Meclis'te meydan dayağı! ABD Dışişleri Bakanlığı, yaklaşık iki ay öne başlayan şiddet olaylarının derhal sona ermesi çağrısında bulundu. Ukraynalı muhalif göstericiler, Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in Avrupa Birliği ile planlanan ticaret anlaşmasını terkederek Rusya ile daha yakın bağlara odaklanmasını protesto ediyor. Pazar günü Kiev'de protesto yürüyüşlerini engellemeyi hedefleyen yeni yasaları kınamak üzere sokaklara dökülen AB yanlıları ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Ülkede protesto gösterilerini durdurmayı amaçlayan yasalar Perşembe günü Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'e bağlı milletvekillerinin desteğiyle hızla sonuçlandırılan oylamada geçirilmişti. Muhalefet, iktidar partisini darbe yapmakla suçladı. ABD ve AB yetkilileri, yeni yasadan derin kaygı duyduklarını açıkladı. BBC'nin Kiev muhabiri David Stern, kentte gerilimin arttığını ve durumun parlamaya son derece yatkın olduğunu bildiriyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569482.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569482.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6887ce147fc95d2790e9ffee16a9770eafa33afc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569482.txt @@ -0,0 +1 @@ +Suriye'den insanlık dışı görüntüler. Anadolu Ajansı, saat 19:07'de 'Abonelerimize önemli duyuru' başlığıyla haber ile ilgili herhangi bir bilgi vermeden 'Suriye'de cereyan eden olaylar konusunda çok önemli bir habere ulaşıldığını' duyurdu ve haberin 21.00'da 6 dilde abonelerine geçeceği belirtildi. Anonsta da belirtildiği gibi saat tam ... Anadolu Ajansı, saat 19:07'de 'Abonelerimize önemli duyuru' başlığıyla haber ile ilgili herhangi bir bilgi vermeden 'Suriye'de cereyan eden olaylar konusunda çok önemli bir habere ulaşıldığını' duyurdu ve haberin 21.00'da 6 dilde abonelerine geçeceği belirtildi. Anonsta da belirtildiği gibi saat tam 21.00'ı gösterdiğinde ise 'nın ilk haberi yine tek satır bir açıklamaydı. 'Anadolu Ajansı, Suriye'de Esad rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflara ulaştı' açıklamasının ardından ilk haber ve fotoğraflar geçmeye başladı. Haber ise şöyleydi: Suriye ordusu tarafından işkenceyle ve aç bırakılarak öldürülen rejim muhaliflerinin fotoğrafını çekmekle görevli bir askeri polis, 11 bin kurbana ait 55 bin fotoğrafla Suriye'den kaçtı. Fotoğrafların bir kısmına ulaştı. 11 BİN KİŞİ 55 BİN KARE FOTOĞRAF Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişinin çalışma arkadaşlarıyla iki yıl boyunca Esad rejimi tarafından gözaltındayken sistematik işkenceyle öldürülen 11 bin kişinin 55 bin kare fotoğrafını çektiği iddia edilen bir kişinin Suriye'den kaçtığının belirtildiği haberde 'Kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldığı, tel, ip ve hatta araçlardaki triger kayışına benzer cisimlerle boğulduğu, açlığın bir işkence yöntemi olarak kullanıldığı inceleme sonunda tespit edildi. Savaş Suçları konusunda dünyaca tanınmış uzmanlardan oluşan soruşturma komisyonunun, bu delillerin Esad rejimine karşı, "insanlığa karşı suç" ve "savaş suçları" için açılacak davalarda "güçlü deliller" olduğuna karar verdiği iddia edildi. Uzmanlar fotoğrafların, Suriye'deki iç savaşı, Beşar Esad'in geleceği ve Cenevre görüşmelerini etkileyeceğini belirtiyor' denildi. FOTOĞRAFLARI MUHALİFLERE VERDİ Çalışma arkadaşlarıyla iki yılda 55 bin kare fotoğraf çeken askeri polisin, sistematik işkenceyle öldürme politikasına dayanamayarak Suriyeli muhaliflerle gizlice irtibat kurduğu ve iki yıl boyunca çekilen fotoğrafları bir flaş belleğe kaydederek gizlice muhaliflere verdiği iddia edildi. KOMİSYON KURULDU Muhaliflerin girişimleri sonucunda, İngiltere'de savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda söz sahibi uluslararası hukukçular ile adli tıp ve adli fotoğraflar konusunda uzman kişilerden oluşan özel bir komisyon kuruldu.  Komisyonda, Birleşmiş Milletler tarafından daha önce savaş suçu işlemiş eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Sierra Leona için kurulan özel mahkemelerde görevlendirilmiş savcı ve avukatlar da yer aldı. Fotoğrafların ve diğer görüntülerin gerçek olup olmadığı ve üzerlerinde oynama yapılıp yapılmadığı konularının İngiltere'de bir laboratuvarda incelendiği ve incelenen materyallerin tümünün müdahale edilmeyen gerçek fotoğraflar olduğunun tespit edildiği iddia edildi. 26 BİN FOTOĞRAF İNCELENDİ Komisyon 55 bin fotoğraftan 26 binini inceledi. Fotoğraftaki kişilerin, sistematik işkenceye tabi tutulduğu, kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldığı, tel, ip ve hatta araçlardaki "triger kayışı"na benzer cisimlerle boğulduğu inceleme sonunda tespit edildi. Dikkat çeken bir diğer önemli tespit de açlığın bir işkence yöntemi olarak kullanılması oldu. Komisyon, bu yöntemlerle öldürülen ve 55 bin kare fotoğrafı çekilen kişi sayısının yaklaşık 11 bin olduğu tahmininde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569484.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569484.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2154a438875e752ee013001d87cf1780620177af --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569484.txt @@ -0,0 +1 @@ +Birinci dalgada 2 tahliye!. Mahkeme Muacet Korkmaz ve Emir Eroğlu'nun üzerine atılı suçun niteliği, delillerinin lehlerine değişme ihtimali ve tutuklulukta kaldıkları süreyi nazara alarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme Eroğlu ve Korkmaz'a yurtdışı çıkış yasağı koyarak her ayın 2. haftası salı günü, ikametlerine en yakın ... Mahkeme Muacet Korkmaz ve Emir Eroğlu'nun üzerine atılı suçun niteliği, delillerinin lehlerine değişme ihtimali ve tutuklulukta kaldıkları süreyi nazara alarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme Eroğlu ve Korkmaz'a yurtdışı çıkış yasağı koyarak her ayın 2. haftası salı günü, ikametlerine en yakın polis merkezinde saat 10.00-20.00 saatleri arası imza atmalarını hükmetti. Öte yandan aynı dosyada bulunan İşadamı Rıza Sarraf, Eski İçişleri Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan'ın da aralarında bulundu 12 şüphelinin tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karar da 12 şüphelinin üzerlerine yüklenen suçun vasıf ve mahiyeti, eylemlerinin gerektirdiği ceza miktarı, tutuklulukta geçirdikleri süre, suç süphelerinin varlığını gösteren kuvvetli delil bulunduğu ve tutuklama sebeplerinde bir değişiklik bulunmadığından, tutukluluk halinin devamına karar verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569489.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569489.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3e35b63a8d5b561465be383363f0affc3a0a10ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569489.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler'in son durumu. Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy, sanatçı Nejat İşler'in sağlık durumunda bir değişiklik olmadığını bildirdi. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, İşler'in sağlık durumuyla ilgili sabah saatlerinde kamuoyuyla paylaştıkları "Yoğun bakım tedavisinin sürdüğü ve yoğun bakım servisindeki kritik sürecin devam ettiği" ... Acıbadem Bodrum Hastanesi Başhekimi Dr. Aydın Aksoy, sanatçı Nejat İşler'in sağlık durumunda bir değişiklik olmadığını bildirdi. Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, İşler'in sağlık durumuyla ilgili sabah saatlerinde kamuoyuyla paylaştıkları "Yoğun bakım tedavisinin sürdüğü ve yoğun bakım servisindeki kritik sürecin devam ettiği" bilgisini tekrarladıklarını belirtti. Aynı açıklamada, "Uygulanan yoğun bakım bölümüne özgün destek tedavilerine ve planlanan diğer tedavilere adım adım olumlu yanıt vermeye başladığını" ifade ettiklerini hatırlatan Aksoy, İşler'in bu durumunda da bir değişiklik olmadığını aktardı. Aksoy, kendisini takip eden doktorlardan gelmediği sürece, sanatçının sağlık durumuyla ilgili bilgilerin yer aldığı haberlere itibar edilmemesini belirterek, "Kamuoyunu ve sevenlerini doğru bilgilendirmek adına sanatçımızın sağlık durumuyla ilgili gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569491.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569491.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e5965028dddd10e1263c0c37c99f1ef4b5b0d8a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569491.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fezleke dosyalarına bakamayız. Bozda, "Bu dosyalar bakanlığımızdan gönderilecektir" dedi. Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin görüşmeleri sırasında, muhalefet milletvekillerinin, "eski bakanlarla ilgili fezlekelerin neden 15 gündür bekletildiği ve incelendiği" konusundaki sorularını yanıtladı. Adalet Bakanlığı'na gelen dosyalar üzerinde inceleme yapmalarının ... Bozda, "Bu dosyalar bakanlığımızdan gönderilecektir" dedi. Bozdağ, TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin görüşmeleri sırasında, muhalefet milletvekillerinin, "eski bakanlarla ilgili fezlekelerin neden 15 gündür bekletildiği ve incelendiği" konusundaki sorularını yanıtladı. Adalet Bakanlığı'na gelen dosyalar üzerinde inceleme yapmalarının sözkonusu olmadığını belirten Bozdağ, "Onlarla ilgili, dosyaların içerisine bakmamız sözkonusu değildir. Böyle bir çalışma da Adalet Bakanlığı tarafından yapılmıyor. Zaten yasal olarak da bunun yapılabilme imkanı yoktur. Bu dosyalar bakanlığımızdan gönderilecektir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569492.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569492.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..69f3b56c0610f924890dc1ce550f0e580f5f3683 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_20/2569492.txt @@ -0,0 +1 @@ +Borç stoku 585 milyar lira. 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla Merkezi yönetim brüt borç stoku 585,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Borç stokunun 403 milyar liralık bölümünü Türk Lirası cinsi, 182,7 milyar liralık bölümünü ise döviz cinsi borçlar oluşturdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569510.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569510.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..edab401fb6d5b0cb0d6a6bff4b6f950464b2411e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569510.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet'ten 'beyaz bere' açıklaması!. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için düzenlenen anma töreninde polislerin taktığı beyaz bereye ilişkin haberler üzerine açıklama yaptı. Yazılı açıklamada, 19 Ocak Pazar günü Şişli'de, Dink'i anmak üzere düzenlenen gösteriler ... İstanbul Emniyet Müdürlüğü, uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için düzenlenen anma töreninde polislerin taktığı beyaz bereye ilişkin haberler üzerine açıklama yaptı. Yazılı açıklamada, 19 Ocak Pazar günü Şişli'de, Dink'i anmak üzere düzenlenen gösteriler sırasında, görevli trafik polislerinin beyaz bere takmasının yazılı ve görsel medyada gündeme geldiği aktarıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "2007 tarihli 'Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliği'nin 5' inci maddesinde 'Resmi görevlilerin, bina dışında görevin özelliğine göre şapka, kep, bere veya örgü başlık giymesi zorunludur' hükmü mevcut olup, trafik personelinin kışlık kıyafetinin bir parçası olan ve takılması zorunlu olan berelerin rengi beyazdır. Bu itibarla görev gereği takılmak zorunda olan resmi berelerin giyilmesi yönetmelik hükmü gereğidir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..20c99d16083b39e9f30a8c3ce8b1edf396b78f32 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569511.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bu vahşete sessiz mi kalacağız'. Temaslarda bulunmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, , Guardian ve CNN tarafından dünyaya servis edilen ve Suriye'de Esad rejimi tarafından işkence ile öldürülen kişilere ait olduğu iddia edilen fotoğraflarla ilgili açıklama yaptı. Fotoğraflarla ilgili olarak Erdoğan, ... Temaslarda bulunmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, , Guardian ve CNN tarafından dünyaya servis edilen ve Suriye'de Esad rejimi tarafından işkence ile öldürülen kişilere ait olduğu iddia edilen fotoğraflarla ilgili açıklama yaptı. Fotoğraflarla ilgili olarak Erdoğan, "Bu vahşete tüm Batı sesini yükseltmeli. Ey dünya, suriye'ye sessiz mi kalacağız?" diye konuştu. AYAKKABI KUTULU PROTESTO Yüzlerce AKP destekçisinin olduğu alanın biraz ötesinde de TGB'li  bir grup, "Hırsız Tayyip, Mustafa Kemal' in askerleriyiz" sloganları atarak ayakkabı kutuları gösterdiler. Erdoğan otobüs üzerinde yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Dünya televizyonlarda az önce Suriye'deki vahşeti izledi. Brüksel'den sesleniyoruz.. Ey dünya Suriye'ye karşı sessiz mi kalacağız? Onbinlerce insanın nasıl öldürüldüğü gösteriliyor. Brüksel'de bu toplantıya müsaade eden Brüksel yönetimine teşekkür ediyorum. Bu demokratik gösteriye izin verdikleri için tebrik ediyorum. Ümit ediyorum ki AB ile yapılan görüşmeler AB'nin güç devşirmeleri noktasında farklı bir başlangıç olur diye ümit ediyorum. 17 ve 25 Aralık sizleri rahatsız etmesin. İftiralar asla yer bulmayacaktır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bunu bilesiniz." Erdoğan'ın hitap ettiği otobüsü üstünde, "Bizim sevdamız sınır tanımaz, Farklılıklarımız birliğimizdir" pankartları asılıyken, meydanda, "Haşhaşilerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı, Seninle her yer AK Parti ustam, Bizler seninle bu yola kefenimizle çıktık, Biz gönül nikahlıyız usta, Adam izindeyiz" pankartları taşındı. DAVUTOĞLU: 'SÖZÜN BİTTİĞİNİ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK' Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Suriye'de sözün bittiğini bugün bir kez daha gördük. Eğer insanlık vicdanı diye bir şeyden bahsedeceksek 21. yüzyılın en büyük katliamına daha fazla sessiz kalınamaz" dedi. Davutoğlu, sosyal paylaşım ağı Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, Suriye'de yaşananlarla ilgili uluslararası toplumun, liderlerin ve aydınların çocuklarının yüzüne bakabilmek için adım atması ve Suriye halkına onurlu bir gelecek için ayağa kalkması gerektiğini belirtti Cenevre-2 Konferansı'nın tek bir hedefi olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Suriye'de sözün bittiğini bugün bir kez daha gördük. Eğer insanlık vicdanı diye bir şeyden bahsedeceksek 21. yüzyılın en büyük katliamına daha fazla sessiz kalınamaz. Suriye'de kanı durduracak bir geçiş sürecini bir an önce başlatmak ve hem Suriye'yi hem de insanlığı bu eli kanlı rejimden kurtarmak. Bu insanlık suçuna ortak olanlar ve yaşananlara sessiz kalanlar bir gün tarih ve insanlık vicdanı önünde mahkum olacaklar" ifadesini kullandı. HAGUE: 'ŞOK EDİCİ' İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğraflarla ilgili, "Şok edici bir haber. Sorumlular hesap vermeli" değerlendirmesinde bulundu. Sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden bir takipçisinin Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen fotoğrafları görüp görmediğini sorması üzerine Hague, "Şok edici bir haber. Suriye halkına karşı işlenen sistematik vahşetin delillerini artıyor. Sorumlular hesap vermeli" diye yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..27fda8343b0703e3df4101d3c6d92116fd2ce016 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569518.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cenevre'de İran yok, muhalifler var!. CENEVRE-2 KONFERANSI İRAN'SIZ GEÇECEK BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, Cenevre-2 Konferansı'nın İran'ın katılımı olmadan gerçekleştirilmesine karar verdiği bildirildi. Genel Sekreter Sözcüsü Martin Nesirky, gazetecilere yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın çözüm sürecine katkısı olabilecek tüm tarafların Montrö'deki uluslararası toplantıda olmasını istediğini ... CENEVRE-2 KONFERANSI İRAN'SIZ GEÇECEK BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, Cenevre-2 Konferansı'nın İran'ın katılımı olmadan gerçekleştirilmesine karar verdiği bildirildi. Genel Sekreter Sözcüsü Martin Nesirky, gazetecilere yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Ban'ın çözüm sürecine katkısı olabilecek tüm tarafların Montrö'deki uluslararası toplantıda olmasını istediğini ve bu amaçla İran'ı da davet ettiğini hatırlattı. Yapılan telefon görüşmelerinde üst düzey İranlı yetkililerin, Genel Sekreter Ban'ı Cenevre-2 Konferansı'nın Cenevre-1'de kabul edilen şartlar temelinde olmasını destekledikleri konusunda ikna ettiklerini anlatan Nesirky, şunları söyledi: "Genel Sekreter Ban, İran'dan bugün kamuoyuna yapılan açıklama ile kendisine verilen sözlerin çelişmesi nedeniyle büyük hayal kırıklığı yaşadı. Kendisi İran'ı Cenevre Bildirisi konusunda oluşan uluslararası konsensüse katılmaya çağırıyor. Ancak İran'ın Cenevre Bildirisinin desteklenmesine ilişkin uluslararası konsensüsün dışında kalmayı seçmesi nedeniyle Genel Sekreter Ban, Montrö'de gerçekleşecek bir günlük toplantının İran'ın katılımı olmadan yapılmasına karar verdi". Genel Sekreter Ban Ki-mun, dün geç saatlerde gazetecilere yaptığı açıklamada, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ile yaptığı görüşmeler sonucunda, Suriye'de geçiş hükümeti dahil Cenevre-1'deki şartları desteklediğine kendisini ikna ettikleri için İran'a davetiye gönderdiğini açıklamıştı. İRAN'DAN AÇIKLAMA İran'ın BM Daimi Temsilciliği Sözcüsü Ali Yousefi İran'ın ön şartları kabul etmeyeceğini ve Cenevre-2'ye katılmayacağını bildirdi. Yousefi, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "İran ön şartları kabul etmeyecek ve Cenevre-2'ye katılmayacak" ifadesini kullandı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Martin Nesirky, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un İran'dan bugün yapılan açıklamaların daha önce kendisine İranlı muhatapları tarafından verilen sözlü güvencelerle çelişmesi nedeniyle "derin hayal kırıklığı" yaşadığını söyleyerek Genel Sekreter Ban'ın yeni gelişmeler ışığında elindeki seçenekleri değerlendirdiğini ve ilerleyen saatlerde açıklama yapabileceğini belirtmişti. SURİYELİ MUHALİFLER KATILIYOR Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonunun (SMDK), Cenevre-2 Konferansı'na katılacağı bildirildi. SMDK basın ofisinden yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, katılım şartlarını yerine getirmeyen İran'ın konferansa davet edilmesi kararını geri almasını memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Açıklamada, SMDK'nın, siyasi geçiş sürecinin sağlanması, ordu, emniyet ve istihbarat birimlerinin de kapsayan ve Devlet Başkanı Beşşar Esed ile yardımcıları başta olmak üzere, rejim saflarında yer alan eli kana bulaşmış kişilerin yer almadığı, tam yetkili geçiş hükümetinin kurulması hedefinin gerçekleşmesi amacıyla konferansa katılacağı kaydedildi. SMDK dün, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, İran'ı Cenevre-2 Konferansı'na davet etmesi nedeniyle konferansa katılım kararını askıya aldığını bildirmiş, "İran'ın milislerini ülkeden çekmemesi ve Cenevre-1 Konferansı'ndan çıkan sonuçları kabul etmemesi" halinde, BM'ye, İran'a gönderdiği davetiyeyi geri çekmesi için saat 21.00'e kadar süre verdiklerini belirtmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9a4b9ff134892b9a17078335a92349bf9155e1f3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569520.txt @@ -0,0 +1 @@ +O Ses Türkiye'de kim birinci oldu? O Ses Türkiye'nin birincisi kim oldu?. Acun Ilıcalı'nın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği ve O Ses Türkiye'de kim birinci oldu? O Ses Türkiye'nin şampiyonu kim oldu. O Ses Türkiye'yi kim kazandı? Türkiye'nin O Ses'i kim oldu? Hepsi de birbirinden iddialı 4 finalist vardı finalde.. Star TV'de ekrana ... 'nın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği ve O Ses Türkiye'de kim birinci oldu? O Ses Türkiye'nin şampiyonu kim oldu. O Ses Türkiye'yi kim kazandı? Türkiye'nin O Ses'i kim oldu? Hepsi de birbirinden iddialı 4 finalist vardı finalde.. Star TV'de ekrana gelen O Ses Türkiye yarışmasının final gecesi büyük bir heyecana sahne oldu. 'O Ses Türkiye'nin finalinde Hasan Doğru, Mert Demir, Ersin Yılmaz, ve Abdullah Civliz canlı yayında en iyi performanslarını sergiledi, ilk oylamaların ardından 'O Ses Türkiye'ye veda eden isim Mert Demir olurken, ikinci isim Ersin Yılmaz oldu. 'O Ses Türkiye'de bir ilke imza atan Gökhan, kendi takımından 4 ismi finale taşımayı başarmıştı. Finalede yarışacak isimler Abdullah Civliz ve Hasan Doğru oldu. Türkiye'den gelen SMS oylarıyla O Ses Türkiye'nin şampiyonu %38'e %62 oy oranı ile Hasan Doğru oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569522.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569522.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c952a466b778742ef822736dbd25a1764339badc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569522.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yine Emniyet yine tasfiye. Elazığ İl Emniyet Müdürü Ayhan Buran'ın Düzce'ye atanıp yerine atanan Nihat İşlek'in göreve başlamasından 10 gün sonra Elazığ Emniyet Müdürlüğü'nde bugün atamalar gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne Nihat İşlek'in 10 gün önce atanmasından son bugün 14 şube müdürlüğü'ne ... Elazığ İl Emniyet Müdürü Ayhan Buran'ın Düzce'ye atanıp yerine atanan Nihat İşlek'in göreve başlamasından 10 gün sonra Elazığ Emniyet Müdürlüğü'nde bugün atamalar gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre, Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne Nihat İşlek'in 10 gün önce atanmasından son bugün 14 şube müdürlüğü'ne yeni müdürler atandı. Alınan ilk bilgilere göre, Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ndeki şube müdürlüklerine atananlar şunlar: Asayiş Şube Müdürlüğü'ne İlker Emir Personel Şube Müdürlüğüne İbrahim Özoğul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne Gürkan Uslu Muhabere elektronik şube müdürlüğü'ne Olcay Kemallı Emniyet Müdürlüğü Komuta Kontrol Şube Müdürlüğü'ne Hüseyin Arslanay Bölge Trafik Şube Müdürlüğü'ne Ahmet Bayanmelek Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne Ali Alper Vural Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne Serdar Ünaldı Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü'ne Seyfettin Doğan Koruma Şube Müdürlüğü'ne Timur Güçlü Havalimanı Şube Müdürlüğü'ne Osman Öztürk Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü'ne Erhan Zeren Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü'ne İsmail Okumuş Sosyal Hizmetler Şube Müdür Yardımcılığına Seydi Ertekin \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569550.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569550.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b3ddf134e861e860195b468c686a81f9a4b22c88 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569550.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbuğ: Bana 'terör örgütü yöneticisi' diyenlere acıyorum!. Biliyorsunuz, 17'sinde de bu ülkede kıyamet koptu. Haliyle Başbuğ'un, "Suçlamalara Karşı Gerçekler" kitabı gündeme cuk diye oturdu. İki haftada 100 bin basıldı. 5 günde 50 bin sattı. Üstüne bir 20 bin daha bitti. İlgi büyük... Bir sürü şey söylenebilir, herkes ... Biliyorsunuz, 17'sinde de bu ülkede kıyamet koptu. Haliyle Başbuğ'un, "Suçlamalara Karşı Gerçekler" kitabı gündeme cuk diye oturdu. İki haftada 100 bin basıldı. 5 günde 50 bin sattı. Üstüne bir 20 bin daha bitti. İlgi büyük... Bir sürü şey söylenebilir, herkes de söylüyor zaten, ama şurası kesin ki, özel düzenlenmiş delillerle, ülkenin genelkurmay başkanının iki yıldır içeride tutulması ne akla ne de hakkaniyete sığıyor! Üstelik Başbakan bile bunu söylüyor. Ama o ve silah arkadaşları hâlâ içeride... Bir an önce özgürlüklerine ve ailelerine kavuşabilmeleri dileğiyle... "Suçlamalara Karşı Gerçekler" adlı kitabınıza büyük ilgi var. Siz bu kitabı niye yazdınız? -Bu benim 4. kitabım. Niye bu ismi verdim? İsim ararken aklıma en sevdiğim yazar Dostoyevski'nin muhteşem eseri "Suç ve Ceza" geldi. Orada bir "suç" vardır, suçun olduğu yerde elbette "ceza" olacaktır. Ama Türkiye'de özel yetkili mahkemelerde görülen, görülmekte olan bu tür davalarda "suç" yok. Son günlerin deyimiyle "kumpas" var. Bu kitabı kaleme almamın nedenlerinden biri, kurulan bu "kumpasların" arka planının ve en önemlisi de "gerçekleri" Türk milletinin dikkatine sunmak... Kısa sürede bu kadar çok okunması neyin göstergesi? -Türk halkının gerçekleri öğrenmeye ne kadar istekli olduğunun! Eminim Türkiye'nin yaşadığı bu "karanlık süreç" üzerine araştırma, inceleme yapacak, kitaplar yazacak pek çok kimse çıkacak. "Suçlamalara Karşı Gerçekler" onlar için mütevazı bir kaynak da oluşturabilirse, ne mutlu bana... DARBECİLİK SUÇLAMASI AHLAKSIZLIK! Darbecilikle suçlanmak sizi ne kadar yaralıyor? -İnanılmaz boyutta! Bir genelkurmay başkanı olarak kamuoyuna, siyasi iktidara ve medyaya açık olan ve tanınan komutanlardan biriyim. Yaptıklarım, söylediklerim ortada. "Darbe iddialarından hicap duyuyorum. Türkiye'de bazı olaylar yaşandı. Bugün artık bu olayların geride kaldığını düşünüyoruz. Biz diyoruz ki, demokraside önemli olan husus, iktidarların seçimlerle, demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir. 14 Nisan 2009 günü, Harp Akademileri Komutanlığı'nda yapmış olduğum yıllık değerlendirme konuşmasında toplam 45 defa "demokrasi"ye vurgu yapan bir komutanın, darbecilikle suçlanması sadece ve sadece ahlaksızlık! YARGIDA KOKUŞMUŞLUK ÇÜRÜMÜŞLÜK VAR! "Af istemiyoruz, beraat istiyoruz" diyorsunuz... -Elbette af istemiyoruz! Çünkü suçlu değiliz. Adil yargılamayı var olması durumunda, beraat kararlarının verileceğine gönülden inanıyoruz. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu'nun önerilerini destekliyoruz. Teklifi hatırlanacağı gibi "yeniden yargılamayı" içeriyor. Geçenlerde Sayın Başbakan partisinin grup toplantısında aynen şunları söyledi: "Bugün artık, geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla, insanların nasıl mahkûm edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz. Bunun içinde yürütme de var. Bunlar müşterek yapılıyor. Göreceksiniz, bundan çok daha fazlası ortaya çıkacak. Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz! Nasıl bir takiyenin, kokuşmuşluğun, çürümüşlüğün hüküm sürdüğü ortaya çıkacak. Türkiye Devleti Cumhuriyeti, bu sinsi virüslere, devlet bünyesini terk etmeyecek, sızıntılara asla geçit vermeyecektir!" SAVUNMA YAPMAYAN TEK İNSAN BENİM Peki şimdi şartlar değişti mi yani... 20 savcının görev yeri değiştirildi. Kimdi bu savcılar? Ergenekon, ve Şike davalarının iddianamelerini hazırlayan savcılar. Bildiğim kadarıyla, özel yetkili mahkemelerde yargılanıp da, mahkemede "savunma yapmayan" tek kişi benim. Mahkeme, beni yargılamada yetkisizdi. Ayrıca o güne kadar yaşananlar, o mahkemede adil yargılamanın yapılamayacağını gösteriyordu. Savcı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianameyle suçlanmanın sadece yetersizliğin bir komedisi olabileceğini, bu nedenle de iddianameye itibar etmediğimi açıkça söyledim. Savcı Kansız da, son dönemde tayin edilen savcılardan birisi. Şimdi aklıma şu soru takılıyor: Yeniden yargılanma nasıl olacak? İtibar etmediğim iddianameyle mi? Sahte ihbar mektuplarıyla mı? Sahte delillerle mi? Yasadışı dinlemelerle mi? Ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarının kararıyla mı? Bunları söyleyen ben değilim, Sayın Başbakan! Aslında ortada insanların yargılanmasını gerektirecek bir durum bile yok. Yargıda kokuşmuşluk, çürümüşlük var. Asıl yapılması gereken, bu "komplo"ları oluşturanların ortaya çıkarılması ve adil bir şekilde yargılanması değil mi? KOMUTAN YALNIZ İNSANDIR "Eğilmedik, bükülmedik, dimdik ayakta kaldık!" diyorsunuz. Direnme gücünü nereden buluyorsunuz? -Haklı olduğumuzu bilmemizin gücü bu! Suçsuz oluşumuz. Diğer bir neden ise Türk ordusunda aldığımız eğitim. Askerlikte hiç affedilmeyen suçların başında, "dürüst davranmama" ve "yalan söyleme" gelir. En çok askeri personelin yargılandığı dava, "" davası. Savcı ve hâkimler, tüm çabalarına rağmen, o kahramanlar arasında bir tek çatlak ses yaratamadılar. Bizim hayatta rehberimiz, ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk'tür. Gücümüzü ondan ve Türk milletinin bizlere duyduğu güven ve sevgiden alıyoruz. Bakınız Atatürk ne diyor? "Hayat demek, mücadele ve müsademe demektir. Hayatta başarı kazanmak, mücadelede başarı kazanmaya bağlıdır!" Komutan, yalnız insan mıdır? Duygularını göstermez mi? Her zorluğa katlanır mı? - Asker de insandır! Sevindiği, üzüldüğü, öfkelendiği zamanlar elbette olur. Ama komutan, astları karşısında, umudunu yitirmiş, karamsarlığa düşmüş, çaresiz kalmış, kararsız, ne yapacağını bilmez halde olmamalıdır! Astlarına her fırsatta sevgisini gösterirken, onlara gerekli durumlarda öfkesini göstermekten de çekinmemelidir. Önemli olan, kişilere hakaret edilmemesidir. Ama evet, komutan ve liderler "yalnız" insanlardır. Unutulmasın ki, insanları lider yapan niteliklerin başına "gizemli" ve "mesafeli" oluşları gelir. DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK Bir genelkurmay başkanının terör örgütü lideri olarak değerlendirilmesi sizi delirtmiyor mu? - Dünyanın hiçbir ülkesinde hem ülkenin silahlı kuvvetlerinin komutanı hem de bir silahlı terör örgütünün yöneticisi olan genelkurmay başkanı görülmedi! Maalesef, 2012'nin Türkiye'sinde bu durum da yaşandı. Bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım! Türk milletinin hemen hemen tamamı, bir genelkurmay başkanının bu şekilde suçlanmasına isyan etti. Öfkelendi. Seçkin hukukçular bu durumu, "akıl tutulması" olarak nitelendirdi. Ben ise bugün, bu suçlamayı bana yöneltenlere sadece acıyorum! ÜLKE UÇURUMDAN AŞAĞI YUVARLANABİLİR Sizce Türkiye nereye gidiyor? -Bugün Türkiye'nin en öncelikli sorunu yargı. Adalet, mülkün, yani ülkenin temeli. Temelin, zeminin sallanması, bir ülkenin başına gelebilecek en büyük felaket. Böyle bir durumda, toplum belirsizlik duygusuna kapılır, yarınlarına ilişkin güvensizlik ve emniyetsizlik duymaya başlar. Yasama, yürütme ve yargı erkleri bu durumdan ders çıkarmalı ve üzerlerine düşen gerekli yasal sorumlulukları yerine getirmeli. Aksi durumda, ülke uçurumdan aşağıya yuvarlanabilir! HAVLUDA AiLE ÖZLEMiNiN KOKUSU Cezaevinde en zor zamanlar hangi zamanlar... -Sevdiklerinizden, yakınlarınızdan uzak olmak! Aile özlemi. Bu duyguyu ifade edebilmek için bir şiir yazdım "Mesafe" diye: Uzakta sevdikleriniz Dokunamazsınız... Kokularını özlersiniz Duyamazsınız Birden Yüzünüzü sildiğiniz Havluda Kokularını hissedersiniz... Öpersiniz... Aranızdaki Mesafeleri silersiniz... Daha önce şiir yazar mıydınız? -Bırakın şiir yazmayı, daha önce okuduğum şiir kitabım bile olmadı! Şiir yazmak düz yazıdan daha zor. Nâzım Hikmet'e hayran olan başlangıçta bazı şiirler yazar. Nâzım onları beğenmez ve onu düz yazı yazmaya yönlendirir ve böylece Türk edebiyatı Orhan Kemal'i kazanır. Demek istediğim, şair olmak özel yetenek ister. Benim gibi amatörlerin de böyle bir iddiası söz konusu olmaz! Yine geçen gün okudum, Nâzım Hikmet, Yaşar Kemal'e şöyle demiş, "Cezaevi çilelidir, zordur, ölümcüldür. Şiir yazdım, ölmedim!" Ben de şiire olan geç kalmış duygularımı ilk kez cezaevinde hissettim. Bu duygular bana da güç veriyor, o yüzden şiir yazıyorum... AİLEMLE PAYLAŞACAĞIM YILLARI ÇALDILAR! Aileniz için en çok neye üzülüyorsunuz? -Onların haksız yere bu yaşananlardan dolayı acı çekmelerine. 70 yaşına gelmiş biri olarak, artık bizler hayatımızın son çeyreğini yaşamaktayız. Onlarla paylaşacağım, altın değerindeki yıllarımın çalınmış olmasını asla affetmem. Önümde ne kadar zaman kaldı, onu da bilmiyorum ki! Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569551.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569551.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..82c78bf7320c02f884f8f4b673c9eeda2c7dbf71 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569551.txt @@ -0,0 +1 @@ +'İmam' zarfta. "İsim verdiniz mi" sorusuna "Ancak içeriğini söyleyemem" diyen Şahin, kamuoyunda büyük tartışma yaratan bu olayı, 30 Aralık'ta memleketi Karabük'teki partisinin il danışma meclisi toplantısında şöyle anlatmıştı: AMA DOĞRUYMUŞ "Cemaat, Fethullah Hoca Cemaati dediğimiz bizlerin kardeşleri, ancak acaba yargı içinde bu ... "İsim verdiniz mi" sorusuna "Ancak içeriğini söyleyemem" diyen Şahin, kamuoyunda büyük tartışma yaratan bu olayı, 30 Aralık'ta memleketi Karabük'teki partisinin il danışma meclisi toplantısında şöyle anlatmıştı: AMA DOĞRUYMUŞ "Cemaat, Fethullah Hoca Cemaati dediğimiz bizlerin kardeşleri, ancak acaba yargı içinde bu Cemaat'e sempati duyanlar, birtakım yargıçlar bu projede görev üstlenmiş olabilirler mi? Buna ihtimal verebilir misiniz? Burada ilk defa açıklıyorum. Bu haberi aldığımda uzun süre düşündüm, inanmak istemedim, araştırdım, soruşturdum ve doğru olabileceği kanaatine vardım. Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkûm olmuş. Dosya Yargıtay'a gelmiş. Yargıtay'da 'Cemaat'in imamı' diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı kendisini tanıyorum, bu önemli kişinin dosyası ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya'ya göndermiştir. 'Bir savcı, bir hâkim böyle bir şey yapabilir mi?' diye sordum kendime kafam, hafızam kabul etmedi. Ama araştırdığımda maalesef bunun doğru olduğu kanaatine vardım. Kamuda görevli birtakım işgüzârlar var. Hoca efendi, 'Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin' demiş. Allah razı olsun. Ama oraya sempati duyan birtakım kamu görevlileri maalesef belki yaranmak, belki başka nedenlerle bu tür yanlışlıklar yapabiliyor. Bu işin de öyle bir iş olduğunu düşünüyorum." 'GİZLİ' DAMGASIYLA Şahin'in bu açıklamalarının ardından Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, YARSAV'ın suç duyurusuyla ilgili görevsizlik kararı verip dosyayı Yargıtay 1'inci Başkanlık Kurulu'na gönderirken, Yargıtay da harekete geçti. Yargıtay Başkanlığı, 6 Ocak'ta Şahin'e bir yazı göndererek, Yargıtay'daki 'Cemaat imamı' iddiasına ilişkin elindeki bilgi ve belgeleri istedi. Şahin de aynı gün yaptığı açıklamada "Bildiklerimi önümüzdeki hafta yazıyla Yargıtay Başkanlığımıza takdim edeceğim" dedi. Şahin dün de Yargıtay'daki 'Cemaat imamı'nın ismi ile elindeki bilgileri gizli damgalı bir zarfla Yargıtay Başkanlığı'na iletti. Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569553.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569553.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e6c25f31b6a3069e89cb12d7689d7ce712a5bdb6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569553.txt @@ -0,0 +1 @@ +'3 gündür birşey yemedim' dedi ve.... Sakarya'nın Akyazı İlçesi'ndeki sokaklarda yalnız yaşayan 51 yaşındaki Ayten P., börekçi dükkanına giderek 3 gündür bir şey yemediğini söyleyip yiyecek istedi. Esnafın börek ikram etmesi ardından ilk lokmasını alan P. baygınlık geçirince hastaneye kaldırıldı.Kimsesi olmadığı için Akyazı Belediyesi tarafından bir ... Sakarya'nın Akyazı İlçesi'ndeki sokaklarda yalnız yaşayan 51 yaşındaki Ayten P., börekçi dükkanına giderek 3 gündür bir şey yemediğini söyleyip yiyecek istedi. Esnafın börek ikram etmesi ardından ilk lokmasını alan P. baygınlık geçirince hastaneye kaldırıldı.Kimsesi olmadığı için Akyazı Belediyesi tarafından bir otele yerleştirilen Ayten P., ilçedeki esnafın yardımıyla geçimini sağlarken bugün Bankalar Caddesi'ndeki bir börekçiye gitti. 3 gündür bir şey yemediğini belirten Ayten P.'a işyeri sahibi börek ikram etti. İlk lokmasını aldıktan sonra fenalaşan P. bir anda yere yığıldı. Çağrılan 112 Acil ambulansındaki görevliler ilk müdaheleyi yaptıktan sonra ambülansla Akyazı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Tedavisi tamamlanan kadın daha sonra taburcu edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569554.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569554.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31e3d042469a87742ddfb103cccde5dfdba780be --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569554.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçelievler'de 'balkon' faciası. Olay, Bahçelievler, Şirinevler Mahallesi, Tevfik Fikret Caddesi üzerinde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. 28 numaradaki 6 katılı binanın 6 katında bulunan balkonun bir bölümü çöktü. Beton parçaları, bir alt kattaki balkonda bulunan beton blokla birlikte birlikte caddeye düştü. Olay sırasında ... Olay, Bahçelievler, Şirinevler Mahallesi, Tevfik Fikret Caddesi üzerinde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. 28 numaradaki 6 katılı binanın 6 katında bulunan balkonun bir bölümü çöktü. Beton parçaları, bir alt kattaki balkonda bulunan beton blokla birlikte birlikte caddeye düştü. Olay sırasında caddeden geçen biri çocuk 3 kişi düşen beton parçaları yüzünden yaralandı. Yaralılar ihbar üzerine olay yerine gelen ambulanslarla çevre hastanelere kaldırıldı. Düşen beton parçaları caddede hareket haşlindeki ve park halindeki birer araçta maddi hasar meydana getirdi. Çevrede güvenlik önlemi alan polis ekipleri, güvenlik şeridi çekerek vatandaşları olay yerinden uzaklaştırdı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri ise 5 katta hasar gören balkonu kontrollü bir şekilde kırarak, olası bir çökmenin önüne geçti. Soner HASIRCIOĞLU İstanbul \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569600.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569600.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a433a77456f71e4bbc6c8b0234b80511fb684921 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569600.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan Brüksel'de konuşuyor . Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın toplantısı gerçekleştiriyor. Erdoğan Kıbrıs konusuna da değindi ve askerin çekilmesi teklifi hakkında "Böyle bir teklifi duymadık, duymuyoruz" dedi. İşte toplantıdan önemli noktalar: Schulz'un konuşmasından satır başları: Türkiye 700 ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın toplantısı gerçekleştiriyor. Erdoğan Kıbrıs konusuna da değindi ve askerin çekilmesi teklifi hakkında "Böyle bir teklifi duymadık, duymuyoruz" dedi. İşte toplantıdan önemli noktalar: Schulz'un konuşmasından satır başları: Türkiye 700 bin Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Benim ülkem Almanya ancak 60 bin kişiyi ağırlıyor. Bir parlamenterimiz bu kamplara gittiğinde ne kadar örnek olacak bir organizasyon olduğunu bize aktardı. Türkiye'nin bu çabaları gerçekten model olacak bir çalışma. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Güzel verimli bir görüşme oldu. Türkiye – AB ilişkileri öncelikli konuydu. Dezenformasyonları düzeltme yoluna gittik. Türkiye'nin son on yılda ekonomik alanda attığı adımlar sıradan adımlar değil. Suriye konusunu konuştuk. Oradaki insanlık trajedisini paylaştık. Biz 700 bin sığınmacıyı barındırırken AB üyesi ülkelerde 60 bin kişi barındırılıyor. Biz 2 milyar dolar harcadık ancak bize BM dahil gelen para 130 milyon dolardır. Bunun dışında Mısır'ı askeri darbeyi konuştuk. Seçimle gelmiş bir iktidarın silah zoruyla devrilmesi karşılığında Batı'nın duyarsızlığını konuştuk. Kıbrıs meselesi üzerinde durduk. Bizler yapıcı bir anlayış üzerinde durduk. Bize askerin çekilmesi gibi bir şey söylediler biz böyle bir şey duymadık duymuyoruz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569601.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569601.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..814c389711a07ebb5cf750b060b50408a870de07 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569601.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ebru ve Reza istedi, yasak geldi. Yolsuzluk operasyonu sonrasında tutuklanan Rıza Sarraf ve şarkıcı eşi Ebru Gündeş'in talebini karara bağlayan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, soruşturma tamamlanıncaya kadar 17 Aralık operasyonu ile ilgili haberlere yayın yasağı getirdi. 17 Aralık'taki büyük operasyonda işadamı Rıza Sarraf'ın yanı sıra ... Yolsuzluk operasyonu sonrasında tutuklanan Rıza Sarraf ve şarkıcı eşi 'in talebini karara bağlayan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, soruşturma tamamlanıncaya kadar 17 Aralık operasyonu ile ilgili haberlere yayın yasağı getirdi. 17 Aralık'taki büyük operasyonda işadamı Rıza Sarraf'ın yanı sıra İçişleri eski Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Kaan Çağlayan ve Halk Bank Genel Müdürü Süleyman Aslan tutuklanmıştı. Soruşturmada dün 2 kişinin tahliye edilmesinin ardından tutuklu sayısı 12'ye inmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569602.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569602.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..877c023c9fc05dc9c4e1d2cba6355045165538e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569602.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yasak bunun neresinde?. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acerer, internetin yasaklanmayacağını, kişilerin mağduriyetinin giderileceğini belirterek, "Anlayamadığım konu yasak bunun neresinde? Yapılan düzenlemenin devletle ilgili hiçbir tarafı yok. Sadece bir nokta var onun dışındaki düzenleme tamamen kişilerle ilgili kişilerin mağduriyeti ile ilgili ... Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Tayfun Acerer, internetin yasaklanmayacağını, kişilerin mağduriyetinin giderileceğini belirterek, "Anlayamadığım konu yasak bunun neresinde? Yapılan düzenlemenin devletle ilgili hiçbir tarafı yok. Sadece bir nokta var onun dışındaki düzenleme tamamen kişilerle ilgili kişilerin mağduriyeti ile ilgili düzenleme" dedi. BTK Başkanı Acerer, NTV'nin sorularını yanıtladı. İnternet sınırlamasıyla ilgili detaylı bilgi veren Acarer, bunun bir yasaklama olmadığını belirtti. -"ANLAMADIĞIM KONU YASAK BUNUN NERESİNDE?"- "İnternette yeni yasak tartışmaları devam ediyor. Bu tasarıya bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu ve ne hedefliyor bu düzenleme?" sorusu üzerine Acerer, bunun bir yasaklama olmadığını belirterek şunları kaydetti: "Anlayamadığım konu yasak bunun neresinde? Yapılan düzenlemenin devletle ilgili hiçbir tarafı yok. Sadece bir nokta var onun dışındaki düzenleme tamamen kişilerle ilgili kişilerin mağduriyeti ile ilgili düzenleme. Bugün kendisi ile ilgili hakaret içeren bir yazı internette yayınlanan bir kişi, hiç tasvip etmediği bir resmi veya bir videosu yayınlanan kişi nereye başvuracak, ne yapacak? 10 kişiye sorsak 9 tanesi doğru prosedürü söyleyemez. Bununla ilgili prosedür oldukça uzun ve sonuçsuz bir süreç. En sonunda gittiğiniz mahkeme ki doğrudan mahkemeye de gidemiyorsunuz. Mahkemeye gittiniz mahkeme dedi ki siz haklısınız videonun çıkartılması dedi. Ama sonuç sıfır. Bu kararı uygulayacak yer sağlayıcıların yüzde 90'ı yurtdışında. Onlar da bu mahkeme kararıyla bir yükümlülükleri olmadığı için kararlar yerine gelmiyor." -"MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİ İÇİN ERİŞİM ENGELLENİYOR"- "Kanunda geçen iki tane olay var. 1; kişilik haklarının ihlali. 2'ncisi özel hayatın gizliliği" diyen Acarer, bu iki farklı olayda vatandaşa iki farklı hareket imkanı getirildiğini vurguladı. Kişilik haklarının ihlal edildiğini düşünen kişinin doğrudan sulh ceza mahkemesine başvurduğunu, mahkemenin de 24 saat içerisinde haklı ya da haksız diye karar verdiğini dile getiren Acarer şunları kaydetti: "Bu karar doğrudan yeni kurulan birliğe gönderiliyor. 4 saat içerisinde erişim engelleniyor. Zaten mahkemenin verdiği karar erişimin engellenmesine, içeriğin çıkartılmasına yönelik değil. İçeriğin çıkartılması kolay bir olay değil. Değişen şey; içeriğin çıkartılmasını ikinci plana alıyor, öncelikle mağduriyeti çok kısa sürede önlemek için erişimi engelliyor. Yer sağlayıcı ile içerik sağlayıcı çok farklı. İçerikle ilgili sorun kaldırılsa zaten şu anki sorunlar yaşanmaz. Rahatsızlık duyulan yazıya ya da videoya URL bazında (yani sadece yazıya yönelik) adres engelleniyor. Site kapanmadan şikayet edilen dosyaya erişim kapatılıyor. Özel hayatın gizliliğinde durum daha acil. İstenmeyen bir resim veya videodan mağdur olan kişi kısa sürede bunun yayılmasını engellemek için doğrudan TİB'e ulaşıyor ve şu videoyu engelleyin diyor. 4 saat içerisinde o videoya erişim engelleniyor. Bunu yapan kişi 24 saat içinde mahkemeye başvurup, 48 saat içerisinde de mahkemeye karar TİB aracılığıyla aldırabiliyor." "Yayın engellemenin kalıcılık arz edeceği durumlar olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Acarer, "Mahkemem sizi haklı bulmuşsa o URL'ye erişim tabii ki kalıcı olacaktır. Ama mahkeme kararı olduktan sonra" diye konuştu. -"6 AYDAN 2 YILA KADAR SAKLANACAK"- İnternet trafiği bilgilerinin belirli bir süre saklanması tartışmalarına da değinen Acarer şunları kaydetti: "İçerik nedir trafik nedir onu ayırmak lazım bir kere. Eskiden çok mektup kullanıyorduk. İnsanlar iki sayfa üç sayfa mektup yazar, üzerine de gideceği adresi yazar, göndereni yazar, onun adresini yazar bir de tarih sayı vurulurdu. Zarf trafiktir. Kimin kime gönderdiği adresi daha sonra da tarihi saati. İçindeki kağıtlar içeriktir. Buradaki olay tamamen trafik bilgisi. 6 aydan 2 yıla kadar saklanacak, içeriği ne yazıştığı ne görüştüğü o bilgiler olmayacak. Zaten seste bu var, telefonla konuşmada var. Hangi SİM kart hangi SİM kartı aradı ne zaman aradı, ne kadar görüştü, bu var. Bu iki şeyden gerekli. Birincisi parasal durumlardan. Faturanıza itiraz ediyorsunuz 'Benim faturam bu kadar olmaması lazım' diyorsunuz. Bir liste gönderiyorlar size oradan yaptığınız görüşmelerin tarihlerini saatlerini bedellerini yazıyorlar. İkincisi geçmişe yönelik bir olay araştırılacaksa trafikten bu araştırılıyor. Şimdi aynı olay internet için de geçerli. Ama metinler değil, görüşmeler değil sadece IP'lerin ve hangi gün hangi saatte aranma. İçeriği saklamak hukuken mantıklı değil, çünkü içeriği sakladığınız zaman oradaki bir zafiyette o işletmecinin lisansının iptaline kadar olay gider. İkincisi içeriği saklayacak server'ları, bilgisayarları satın almak sizi batırır. O aldığınız bilgisayarları koyacağınız yerin kirası, onların kliması sizi sıfıra götürür." "TİB başkanının reysen yasaklama yetkisi sözünü ettiğiniz kapsamda mı yoksa başka noktalarda var mı?" sorusu üzerine ise Acarer, "O yetki dikkat edin o kanun maddesinde özel hayatın gizliliği ile ilgili bir konuda olacak. Bununla ilgili vatandaş kendisi işlem yapamayacak durumda olacak. Zaten vatandaş bundan rahatsızsa kendisi işlem yapar. Demek ki mağdur olan kişi belki hastandır, belki ameliyatlıdır, belki uzak bir seyahattedir, Türkiye'de değildir veya ölmüştür. Yani kendisi bir nedenden kendi hakkını koruyamıyorsa bu durumda TİB başkanı özel hayatın gizliliği ilgili konuda devreye girip erişimi engellemesi mümkün. Ancak bundan rahatsız olan başkaları varsa mahkemeye gidip bu erişimi kaldırabilir" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569603.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569603.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b14f633b96adf8b1632bb27e90d0e43bc1bd5786 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569603.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülben'in yüzü sarktı. Yaptığı sıkı diyet ve sporun karşılığını alıp üç ayda eriyen şarkıcının yüzündeki sarkmalar görenleri şaşırttı. Gülben Ergen önceki gün fotoğrafçı Nihat Odabaşı ile Nişantaşı'nda objektiflere takıldı. Yemeğini yedikten sonra kahvesini içen şarkıcıyı bu sırada zayıflamış yeni görüntüsüyle şaşkınlık yarattı. 11 ... Yaptığı sıkı diyet ve sporun karşılığını alıp üç ayda eriyen şarkıcının yüzündeki sarkmalar görenleri şaşırttı. Gülben Ergen önceki gün fotoğrafçı Nihat Odabaşı ile Nişantaşı'nda objektiflere takıldı. Yemeğini yedikten sonra kahvesini içen şarkıcıyı bu sırada zayıflamış yeni görüntüsüyle şaşkınlık yarattı. 11 kilo veren şarkıcının zayıfladıktan sonra boynunda ve yanağında görülen sarkmalar dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569604.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569604.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..92645299b678d36606055c87377dae65ce2d45b7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569604.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yolsuzluk operasyonu 3. dalga şok sözler. Ankara İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü ve savcının verdiği operasyon talimatının polis tarafından uygulanmadığı 3. dalga Yolsuzluk Operasyonu soruşturmasının ayrıntılarına SÖZCÜ ulaştı. Soruşturma dosyasındaki belgelere göre, İstanbul İtfaiyesi içerisindeki bir şebeke, sağlık kuruluşlarından manikür pedikür salonlarına, anaokullarından ... İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü ve savcının verdiği operasyon talimatının polis tarafından uygulanmadığı 3. dalga Yolsuzluk Operasyonu soruşturmasının ayrıntılarına SÖZCÜ ulaştı. Soruşturma dosyasındaki belgelere göre, İstanbul İtfaiyesi içerisindeki bir şebeke, sağlık kuruluşlarından manikür pedikür salonlarına, anaokullarından internet kafeye kadar bir çok alanda faaliyet gösteren yaklaşık 300 şirkete rüşvet karşılığında yangın ruhsatı verdi. Rüşvetle alınan ruhsatlar telefon dinlemeleri ve teknik takibe takılırken, bazı şirket sahiplerinin "insan hayatı söz konusu" diyerek rüşvet vermeyi kabul etmedikleri de tespit edildi. Dinlemeye takılan bir telefon konuşmasında, işyerinde yangın çıkan bir esnaftan, "yangın şüpheli, sigortadan para alamazsın, gel konuşalım" denilerek rüşvet istendiği belirlendi. Polis operasyona gitmedi İstanbul Cumhuriyet Savcısı İbrahim Baytekin tarafından yürütülen soruşturmada yapılmak istenen operasyon, yine polise gelen talimatla engellenmişti. 16 Ocak'ta mahkemenin gözaltı kararı verdiği şüphelilerle ilgili işlem yapmayan polis hakkında talimata uymadıkları gerekçesiyle savcılık ayrı bir soruşturma başlatmıştı. Mağdur esnaftan rüşvet istediler Dosyanın ayrıntılarında ise, rüşvet pazarlıkları gün yüzüne çıktı. Edinilen bilgiye göre, İtfaiye Destek Hizmetleri Müdürlüğü'nde görevli bazı personeller dosyanın şüphelileri arasında yer aldı. Yaklaşık 300 şirkete binlerce dolarlık rüşvet karşılığında verilen yangın ruhsatları da dinlemelere yansıdı. Dosyada bulunduğu öğrenilen bilgilere göre, dükkanında yangın çıkan bir esnaf, olayla ilgili işlemler tamamlandıktan sonra sigorta şirketine zararını tazmin edebilmek amacıyla vermesi gereken belgeleri almak için itfaiyeyi aradı. Ancak itfaiye yetkilileri, maddi zarara uğrayan esnafı A.O. isimli bir şahsa yönlendirdi. "Hiç merak etmiyorsun" Mağdur durumdaki esnafla görüşen A.O isimli kişinin, dinlemeye takılan konuşması şöyle: Esnaf: "Bu sizin telefonunuzu bize verdilerde itfaiyeden de bu Fatih caddesinde bir dükkan yanmıştı ya, Onunla ilgili herhalde bilgi istemişsiniz bizden" A.O.: "Ya mübarek dükkanınız yandı neredesiniz ya insan bir merak eder ya" Esnaf: "Kardeş biz karakola yok biz karakola gittik zabıt aldık bize karakolun yukarda Fatih karakolun dediği şey dedi Bayrampaşa itfaiyesine ya salı ya çarşamba günü gideceksiniz oradan raporunuzu alacaksınız" A.O.: "Ne Bayrampaşa itfaiyesi ne karakolu ya... Sen bilgilerini verdin mi arkadaşa sigortan var mı" Esnaf: "Sigorta var hepsi vardır bilgileri verdim arkadaşa" A.O: "Siz yandığı günü akşama gelmediniz mi" Esnaf: "Geceye geldik saat 2'ye kadar oradaydık biz" A.O: "2 ye kadara itfaiyeye niye uğramadınız abi söylemesi ayıp" Esnaf: "Bize öyle bize öyle yanlış yönlendirdiler bizi sorabilirsiniz yukarıdaki Fatih polis karakolu vardır bizim itfaiyeye gitmemize gerek yok zabıt mabıt biz orada tutmuşuz dedi" A.O: "Şimdi gece saat 2 de orada karakol orada polis yoktu ki kardeşim" Esnaf: "Yok biz gittik geldiler onlarda tespit yaptılar zabıtta üzerimizde duruyor size de getirebiliriz" A.O.: "Vallaha yangın biraz şüpheli kardeşim işin gerçeği. Senin sigortan olup olmaması pek beni bağlamıyor da. Ya yangının şüpheli yani sigortadan bişey alacağını zannetmiyorum şimdilik öyle benim kanaatim o yani" Esnaf: "Abi niye, sebep" A.O: "Yangının şüpheli" Esnaf: "Nasıl neden olmuş peki sizce" A.O: "Telefonda bu iş olmaz bak hiç merak etmiyorsun, biz sürekli seni arıyoruz " Esnaf: "Yok abi kesinlikle sizin zabıta istersen şimdi hemen bir taksiye atlayayım geleyim" A.O.: "Abi zabıtayla polisle zabıtayla benim işim olmaz ben gittim yangını söndürdüm. Vatandaş bir şekilde komşulara bilgi verdik bize dönsün. Hiç ilgili değil ben bugün raporumu normalde yazıyordum dedim her ihtimale karşı bir daha dönelim çünkü raporu yazdıracağız yani sonuçta yapacağım yani" Esnaf: "Şimdi geleyim atlayayım geleyim mi" A.O: "İnsan bir merak eder bir gelir dükkanım yandı ne yaptınız bilgilerim bu" Esnaf: "Gerçekten samimi söylüyorum bize karakolun bize söylediği şey" A.O: "Ya arkadaş senin samimiyetine de pek güvenmiyorum ama,...,Çık gel bir çık gel konuşalım tamam Fatih itfaiyesine bir gel" Esnaf: "İtfaiye Fatih itfaiyesine geliyorum hemen" Ödeme için süre istedi A.O ile arasındaki bir sonraki görüşmede ise, mağdur esnaf ödeme için süreyi şu sözlerle istedi: Esnaf: "Ali abi bize perşembe gününe kadar müsaade edebilir misin " A.O: "Perşembe gününe kadar müsaade edebilirsin tamam perşembe günü uğrasın bana sabah. Çarşamba günü tamam çarşamba bitirin o zaman" Esnaf: "Bir yerden bir söz almışız bize perşembe gününe söz verdi peşin dedi onun için" A.O: "İyi tamam perşembe günü uğrasın o zaman PERŞEMBE GÜNÜ EVRAKINI ALIRSIN" http://www.akparti.org.tr/genclikkollari/ \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569605.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569605.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8238cd07e9849f4db532e2c533f0576ef0809fe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569605.txt @@ -0,0 +1 @@ +Suriye sınırında 2 silahlı Rus yakalandı!. Genelkurmay Başkanlığı'ndan konu ile ilgili bir açıklama yapıldı. İşte o açıklama "Türkiye-Suriye hududunda, 2'nci Hudut Alay Komutanlığı (Narlıca/Hatay) Hacıpaşa Hudut Karakolu sorumluluk bölgesinde görevli Mobil Yol Kontrol Unsuru tarafından, Birinci Derece Askeri Yasak Bölgede, Suriye istikametinden Türkiye'ye ellerinde çantalarla iki ... Genelkurmay Başkanlığı'ndan konu ile ilgili bir açıklama yapıldı. İşte o açıklama "Türkiye-Suriye hududunda, 2'nci Hudut Alay Komutanlığı (Narlıca/Hatay) Hacıpaşa Hudut Karakolu sorumluluk bölgesinde görevli Mobil Yol Kontrol Unsuru tarafından, Birinci Derece Askeri Yasak Bölgede, Suriye istikametinden Türkiye'ye ellerinde çantalarla iki şahsın geçiş yaptığı tespit edilmiş, şahıslar yapılan "DUR" ikazına uyarak teslim olmuşlardır. Yakalanan şahısların, Rus uyruklu ve erkek oldukları tespit edilmiş ve üzerlerinde; bir adet "GLOCK" marka silah, yedi adet değişik cinste cep telefonu, üç adet mikro hafıza kartı ve bir adet taşınabilir bellek bulunmuştur. Yakalanan şahıslar Altınözü Cumhuriyet Savcısının talimatıyla, Altınözü İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınmıştır." TSK'DAN AÇIKLAMA! Suriye'den Türkiye'ye geçmek isterken dün akşam saat 23.20 sıralarında yakalanan Ruslarla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: "Türkiye-Suriye hududunda, 2'nci Hudut Alay Komutanlığı Hacıpaşa Hudut Karakolu sorumluluk bölgesinde görevli Mobil Yol Kontrol Unsuru tarafından, birinci derece askeri yasak bölgede, Suriye istikametinden Türkiye'ye ellerinde çantalarla iki şahsın geçiş yaptığı tespit edilmiş, şahıslar yapılan 'dur' ikazına uyarak teslim olmuşlardır. Yakalanan şahısların, Rus uyruklu ve erkek oldukları tespit edilmiş ve üzerlerinde, 1 adet Glock marka silah, 7 adet değişik cinste cep telefonu, 3 adet mikro hafıza kartı ve 1 adet taşınabilir bellek bulunmuştur. Yakalanan şahıslar Altınözü Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla, Altınözü İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınmıştır." Rus uyruklu şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından sınır dışı edilmek üzere Hatay İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne teslim edildi. RUSYA: BİLGİMİZ YOK Bu arada Ankara'daki Rus Büyükelçiliği Basın Ataşesi İgor Mityakov, Rus haber ajansı Ria Novosti'ye yaptığı açıklamada Suriye-Türkiye sınırında yakalanan iki Rus vatandaşı ile ilgili henüz herhangi bir bilgiye sahip olmadığını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569606.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569606.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3a3935ae4b98e08c1fd0bee124f6becac515b46e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569606.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna polisi alevler içinde. Protesto gösterilerinin sokak çatışmalarına dönüştüğü Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yaralananların sayısı artıyor. İçişleri Bakanlığı, molotof kokteyli ve taş isabet eden 119 emniyet görevlisinin yaralandığını, bunlardan 80'inin hastaneye kaldırıldığını açıkladı. Bazı emniyet görevlilerinin, alevlerle boğuşması, objektiflere böyle yansıdı. Öte yandan, Kiev Belediyesi'nden ... Protesto gösterilerinin sokak çatışmalarına dönüştüğü Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yaralananların sayısı artıyor. İçişleri Bakanlığı, molotof kokteyli ve taş isabet eden 119 emniyet görevlisinin yaralandığını, bunlardan 80'inin hastaneye kaldırıldığını açıkladı. Bazı emniyet görevlilerinin, alevlerle boğuşması, objektiflere böyle yansıdı. Öte yandan, Kiev Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, olaylarda 122 gösterici yaralandı, bunlardan 50'si hastaneye kaldırıldı. Bölgede görev yapan 30'ya yakın basın mensubunun da olaylar sırasında yaralandığı bildirildi. Kiev'de 19 Ocak'ta düzenlenen Halk Meclisi mitinginden sonra, bir grup eylemci polis barikatlarını aşmaya çalışmış, çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmıştı. KİEV'DE EYLEMCİLER POLİSİ HAVAİ FİŞEKLE DAĞITTI Yüzleri maskeli eylemcilerin, taşlı, sopalı, molotof bombası ve havai fişekli saldırılarına karşı kolluk kuvvetleri ise gazla müdahalede bulundu. Eylemcilerin polsin üzerine havai fişek yağdırarak dağıtması ilginç görüntüler oluşturdu. Eylemcilerin attığı taş ve molotof kokteyllerden Dinamo Kiev stadının girişi de hasar gördü. Eylemciler uzak mesafede konumlanan kolluk kuvvetlerine molotof atmak için ağaç ve demirlerden mancınık kurdu. Kaldırım taşlarını polise fırlatan eylemciler, polisin barikat kurmak için kullandığı toplam 6 adet kamyonet ve polis otobüslerinin tamamını yakmıştı. Ukrayna'da yürürlülüğe giren yeni yasaya göre eylemcilere sert müdahalede bulunan kolluk kuvvetlerine cezai müeyyide uygulanmayacak. Bununla birlikte kasklı ve maskeli eylemcilere yüksek para ve uzun süre hapis cezası verilebilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569607.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569607.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c17a0eec7a9f7bbe37c619abb101aa45124d84d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569607.txt @@ -0,0 +1 @@ +Melih Gökçek karne aldı. Cengiz Aldemir/ Başkent dayanışması bileşenleri Melih Gökçek için karne hazırladı. Gökçek'e karne veren bileşenlerin karnenin adını 100'süz karne olarak isimlendirmesi dikkat çekti. Karnede yüz olmadığı gibi sıfır dışında not bulunmuyor. Bileşenler Gökçek'e icraatlarını sayarak, not verdi: Sıfır. Bileşenlerin hazırladığı karnede, ... Cengiz Aldemir/ Başkent dayanışması bileşenleri Melih Gökçek için karne hazırladı. Gökçek'e karne veren bileşenlerin karnenin adını 100'süz karne olarak isimlendirmesi dikkat çekti. Karnede yüz olmadığı gibi sıfır dışında not bulunmuyor. Bileşenler Gökçek'e icraatlarını sayarak, not verdi: Sıfır. Bileşenlerin hazırladığı karnede, sosyal etkileşimden, kamu değerlerini koruma ve yabancı dile, teknoloji ve tasarımdan kent kültürüne uyum ve "iletişim ve sosyal etkileşim" alanlarına kadar bir çok ders adı ile not yer aldı. "Ankara'ya en çok zarar veren Belediye Başkanı" Başkent Dayanışması adına konuşan Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan karakuş Candan, " Başkent Dayanışması olarak, Melih gökçek'in 20 yıllık dönemde kentin ABC'sini öğrenemediği için karnesini vermek üzere toplandık. Ankara'ya en çok zarar veren Belediye Başkanı'nın bizi yönetmesini istemiyoruz. Başkent dayanışması Gökçek'in karnesini vererek, sömestr tatiline giriyor. 4 Şubat tarihinde AOÇ'de sürdürülen talanı protesto etmek için hazırlık içerisinde olacağız." İfadelerini kullandı. Candan'ın konuşmasının ardından Gökçek karnesini aldı. "Belediyenin borcu 20 kat, EGO'nun borcu 88 kat arttı" Bileşenlerin hazırladığı karne notlarını Tiyatro Sanatçısı Mehmet Nurkut İlhan okudu. Karnesine göre; 20 yıldır 1. Sınıfta olan Gökçek Başkent Dayanışması tarafından başarısız bulundu. Matematik dersinde, "Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin borcu 20 kat, EGO'nun borcu ise 88 kat arttı" değerlendirmesiyle sıfır, Görsel sanatlar dersi; ""Ahlaksızlığın, sapıklığın adını sanat koymuşlar. Ben böyle sanatın içine tüküreyim." Değerlendirmesiyle sıfır. Teknoloji ve tasarım dersi; "Robot kediler şeklinde bir şey düşünüyorum. Uçan dev robot kediler! 5 tanesi bir araya gelip dev bir seymen oluşturuyorlar." Değerlendirmesiyle sıfır; Gökçek'in Rehberlik dersi ise "Sel riski varsa üst kattaki komşunuzda kalın." Sözlerini kullanması nedeniyle sıfır oldu. Sınıf geçme derecesi ve davranış puanı ise "ümitsiz" olarak derecelendirildi. Karne notlarının okunmasının ardından Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Gökçek'in bu notlarla tasdikname alması gerektiğini belirtti. Hakkan, yerel seçimleri hatırlatarak, " Bu karneyle Melih gökçek'in başarılı olması ve devam etmesi mümkün değil. En geç 30 Mart tarihinde tasdikname ile Ankara'dan uzaklaştırılmalı" şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569622.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569622.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4252fbb8465f94b4b38267271bb20877a29896ef --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569622.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aziz Yıldırım İstanbul'a döndü . Aziz Yıldırım'ı taşıyan uçak saat 21.18'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Binlerce taraftar havalimanını doldurdu. Bu arada taraftar grupları 'Hırsız Tayyip Erdoğan' sloganları atarken, taraftarlardan siyasi slogan atmamaları anons edildi. İzdiham yüzünden Aziz Yıldırım konuşmasına başlayamadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569623.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569623.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..618cb1498998ed50b21a0f316fc005f458712a91 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569623.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu kareler Bodrum'da çekildi. Yalıkavak Beldesi, Gökçebel Mahallesi'ndeki lüks villalar arasındaki arsada teneke ve tahta parçalarından yapılmış barakada yaşanan insanlık dramı yürek burktu. İbrahim-Sabahat Cümert Çifti'nin iki gündür ortalıkta görünmemesi ve barakalarından hiç çıkmaması üzerine şüphelenen çevredekiler durumu, Aile ve Sosyal Politikalar Muğla İl ... Yalıkavak Beldesi, Gökçebel Mahallesi'ndeki lüks villalar arasındaki arsada teneke ve tahta parçalarından yapılmış barakada yaşanan insanlık dramı yürek burktu. İbrahim-Sabahat Cümert Çifti'nin iki gündür ortalıkta görünmemesi ve barakalarından hiç çıkmaması üzerine şüphelenen çevredekiler durumu, Aile ve Sosyal Politikalar Muğla İl Müdürlüğü ve Yalıkavak Belediyesi'ne bildirdi. Bunun üzerine Yalıkavak Belediyesi Zabıta ekipleri, Gökçebel Mahallesi Muhtarı İbrahim Bayır ve Aile ve Sosyal Politikalar Muğla İl Müdürlüğü'nde görevli sosyal hizmet uzmanı Cihan Aslan ile 112 Acil Servis çalışanlarından oluşan bir ekip, Cümert Çifti'nin yaşadığı barakaya gitti. Kötü kokuların geldiği barakaya giren yardım ekipleri, gördükleri manzara karşısında şoke oldu. Kedi, köpek ve tavuklarıyla, aynı barakada yaşayan ve açlık ve bakımsızlıktan bitkin halde olan ve buna bağlı görme bozukluğu yaşadığı belirlenen Cümert çiftinin hali yürekleri dağladı. Kımıldayamayacak durumda oldukları için tuvalet ihtiyaçlarını da bulundukları yerde giderdikleri anlaşılan yaşlı çiften Sabahat Cömert'in, güçlükle, "Kızlarım mı geldi? Nerdeler, göremiyorum? Kurtarın bizi?" dediği duyuldu. İki kızı ve akrabalarının kendilerini terk ettiğini söyleyen İbrahim Cümert, "Yıllardır bu barakada eşim ile ben yardım bekliyoruz. Elektrik ve suyumuz yok. Komşular bir şey verirse yiyoruz, eşim yıllardır yıkanmıyor. Tuvalete dahi gidemiyor" dedi. Güçlükle ikna edilip, barakalarından çıkartılan Cümert Çifti, tedavileri için Bodrum Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sosyal Hizmetler Uzmanı Cihan Aslan, barakada gördükleri ortamda Cümert çiftinin yaşamasının mümkün olmadığını belirtip, "Yaşlı kadının sağlık durumu ağır. Önce hastanede tedavi ve gerekli diğer bakımlarını yaptıracağız. Ardından huzurevine yerleştirmek daha sağlıklı koşullarda yaşamlarını sürdürmek için elimizden geleni yapacağız" dedi. Barakanın yakınında evi bulunan Erdal Aydın, yaşlı çiftin durumunun içler acısı olduğunu belirtip, "Belki iki gün daha geç kalınsa, bu iki insan ölmüş olacaktı. Bu çağda bu manzara turizm kenti Bodrum'a ve ülkemize yakışmıyor" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569625.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569625.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fd5c77fff145cca977917e10940f976cf4e4a2ab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569625.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aziz Yıldırım'ın uçağı indi. Fenerbahçe'nin taraftar grupları Aziz Yıldırım'ın havalimanında taraftarlar tarafından karşılanması için sosyal paylaşım sitelerinden çağrıda bulundu. Binlerce taraftar havalimanına akın etti. Biraz önce uçağı inen Yıldırım'ın bir açıklama yapması bekleniyor. Bu arada taraftar grupları 'Hırsız Tayyip Erdoğan' sloganları atarken, taraftarlardan siyasi ... Fenerbahçe'nin taraftar grupları 'ın havalimanında taraftarlar tarafından karşılanması için sosyal paylaşım sitelerinden çağrıda bulundu. Binlerce taraftar havalimanına akın etti. Biraz önce uçağı inen Yıldırım'ın bir açıklama yapması bekleniyor. Bu arada taraftar grupları 'Hırsız Tayyip Erdoğan' sloganları atarken, taraftarlardan siyasi slogan atmamaları anons edildi. Bu anonsa rağmen taraftarlar aynı sloganı atmayı sürdürüyor. İzdiham yüzünden konuşmasına başlayamadı. Sabiha Gökçen'e gelen yönetici Mahmut Uslu açıklamalarda bulundu. Uslu'nun açıklamaları şöyle; "Bu geçen sürede Başkanımız ve yönetici arkadaşlarımız 1 yıl hapis yattı. Son bir buçuk yıldır Yargıtay kararı bekleniyordu. Başbakan'ın söylediği gibi çok büyük yanlışlıklar yapıldı. Hala inanıyorum ki hukuğun mücadelesini sonuna kadar veririz. Hükümet yeniden adil bir yargılamayı sağlarsa müteşekkir kalırız. Paralel yapı olmadan yargılama ile Fenerbahçe'nin suçsuz olduğunu ispat edicez. Olmazsa da hukuğun gereğini sonuna kadar yaparız. Buraya gelenler kalben bir sevgidir. Menfaat yok burada. Aziz Yıldırım kalben beraat etti. Bu insanlar liderine destek çıkıyor diyorum. Yıldırım'ın yeniden içeriye girmeyeceğine inanıyorum. Onun için Türkiye'ye gelmez diyenleri Allah'a havale ediyorum. Ben yönetimde değilken yönetici arkadaşlarımız, kongre üyelerimiz ve taraftarımızın sahiplenmesi ile ayakta kaldık. İnşallah kötü günler geride kalır." * Fenerbahçeli yöneticiler ve futbolcular 20:30 itibariyle tam kadro halinde Sabiha Gökçen'e geldi. * Saat 23.00 civarı Bağdat Caddesi Şaşkınbakkal'da topalanacak olan Fenerbahçe tarfatarı Aziz Yıldırım'ı 500 meşale ile karşılayacak. * Fenerbahçe resmi twitter hesabından yapılan açıklamaya göre; Sarı lacivertli kulübün Yönetim Kurulumuz Aziz Yıldırım'ın karşılamak için Saracoğlu'ndan yola çıktı. İşte o kare; * Sabiha Gökçen'den TOMA'lar ve 6 otobüslük çevik kuvvet ekibi ile 260 özel güvenlik personeli şimdiden tedbir almış durumda. * Aziz Yıldırım ile uçakta gelecek olan ailesi kargaşaya girmeden özel bir araçla farklı bir çıkış kapısından havaalanından ayrılacaklar. SLOGAN ATMAYALIM UYARISI Fenerbahçe Kulübü'nün dernekleri ve amatör şube sporcuları da Aziz Yıldırım'ı karşılamak üzere Sabiha Gökçen Havalimanı'na geldi. İstanbul dışında yer alan Fenerbahçe'nin dernekleri de Aziz Yıldırım'ı karşılamak üzere havalimanına ulaştı. Ayrıca karşılamaya gelenler arasında kulübün amatör şubeleri de yer aldı. Boks, Masa Tenisi, Kürek, Basketbol gibi şubeler de havalimanında Aziz Yıldırım'ı bekliyor. MEGAFON İLE UYARI Bu arada taraftarlara megafon ile seslenilerek "Siyasi slogan atmayalım" uyarısı yapıldı. Yetkililer bu konuda hassas olunmasını isterken, Fenerbahçeli yöneticiler de gerginlik ve tartışmalardan uzak durulmasını rica ettiler. Sadece destek olunması ve birlik-beraberlik mesajı verilmesini isteyen yetkililer taraftarı taşkınlık yapmamaları konusunda uyardılar. GÜVENLİK ÖNLEMLERİ Bu arada taraftarlar Sabiha Gökçen Havaalanı CIP kapısı çıkışına kadar sokulmazken, yayıncılar için ayrı bir bölüm çevrildi. Tomalar, güvenlik güçleri ve bariyerler ile önlemler de alındı. YILDIRIM'IN GÜZERGAHI BELLİ OLDU Yıldırım, ses sistemi yerleştirilen otobüste konuşma yaptıktan sonra yine aynı otobüsle Kadıköy'e doğru hareket edecek. Pendik'ten sahile inecek olan Yıldırım ve konvoyu, sahil yolundan devam ederek Bağdat Caddesi'nde Fenerbahçeli diğer tarfatarlarla bulaşacak. Yıldırım daha sonra Şükrü Saracoğlu Stadı'na gelerek yönetim Kurulu üyeleri ile bir toplantı yapacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569627.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569627.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d6c37b8087272cf7bbd84defaa339e555339f8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569627.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genelkurmay'dan suç duyurusu. Genelkurmay Başkanlığı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu hakkında bazı gazetelerde çıkan iddialara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Genelkurmay Başkanlığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, "21 Ocak tarihli bazı gazetelerde yayımlanan haberlerde Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral ... Genelkurmay Başkanlığı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu hakkında bazı gazetelerde çıkan iddialara ilişkin suç duyurusunda bulundu. Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Genelkurmay Başkanlığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, "21 Ocak tarihli bazı gazetelerde yayımlanan haberlerde Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu hakkında çeşitli iddiaların yer alması" üzerine suç duyurusu yaptı. Suç duyurusunda, haberlerde Celepoğlu hakkında hiçbir somut delil gösterilmeden mesnetsiz iddialarda bulunulduğu ve yasa dışı bir yapılanmanın parçası olarak gösterilmeye çalışıldığı belirtilerek "Haberlerde, bazı yargı kararları ve bu kararları veren yargı mensupları üzerinden, somut herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmaksızın, yorum yapılmak suretiyle Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun yasa dışı bir yapının parçası olması nedeniyle korunduğu, diğer personelin ise aynı konuda ceza aldığı iddia edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri personeli arasında ciddi ayrışma ve güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışıldığı, bu durumun askeri disiplin anlayışının bozulmasına ve personel arasında siyasi gruplaşmalara yol açabileceği, ayrıca komutanlara karşı güven hissinin zedelenmesine neden olabileceği değerlendirilmektedir" denildi. Genelkurmay Başkanlığının suç duyurusunda, Celepoğlu hakkında yapılan mesnetsiz iddiaların Türk Ceza Kanunu'nun 125'inci maddesinde düzenlenen "Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Hakaret" suçunu, 271'nci maddesinde düzenlenen "Suç Uydurma" suçunu ve Askeri Ceza Kanunu'nun 95'inci maddesinde düzenlenen "Astlık - Üstlük Münasebetlerini Zedelemeye, Amir veya Komutanlara Karşı Güven Hissini Yok Etmeye Matuf Olarak Alenen Tahkir veya Tezyif Edici Fiil ve Harekette Bulunmak" suçunu oluşturabileceğine yer verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569630.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569630.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a18ca6f5d743a08c52be63b3dc6c7e82fda4e30 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_21/2569630.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK'da yeni kararname. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yeni kararnamesi ile 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. HSYK'nın 159 sayılı kararnamesiyle 79'u adli, 17'si idari olmak üzere toplam 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. Balyoz davasına bakan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi ... Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yeni kararnamesi ile 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. HSYK'nın 159 sayılı kararnamesiyle 79'u adli, 17'si idari olmak üzere toplam 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. davasına bakan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Korkusuz, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atandı. HSYK kararnamesiyle arasında Adana, İzmir, Antalya, Diyarbakır, Samsun cumhuriyet başsavcılarının da bulunduğu 96 hakim ve savcının görev yeri değişti. HSYK 1. Dairesi, bugün yaptığı toplantıda, "mazeret bildiren hakim ve savcılar ile bazı hakim ve savcıların durumlarının değerlendirilmesine ilişkin kararname"yi tamamladı. Buna göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Adana Cumhuriyet Başsavcılığına, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı İlker Çetin, Uşak Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine, Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına atandı. Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına, Antalya Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığına, Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine getirildi. davasına bakan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına, Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Korkusuz, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atandı. Ömer Diken'in görev yerinin değiştirilmesinde yeniden yargılamayla ilgili yaptığı açıklamaların etkili olduğu öğrenildi. 79'u adli, 17'si idari yargı hakim ve savcılarını içeren kararnamedeki hakim ve savcılardan, başsavcılar ve Ömer Diken'in dışındakilerin mazeret bildirdikleri, bu nedenle görev yerlerinin değiştirildiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569668.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569668.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..540d47f54170668159157b1bd0ca9e3540b3edc6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569668.txt @@ -0,0 +1 @@ +O muhtara soruşturma. Siirt'in Pervari İlçesi'nde, doğum sonrası intihar ederek yaşamına son veren Kader Erten'in yaşadığı Yapraktepe Köyü Muhtarı Mehmet Arif Kartal'a, ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. Geçtiğimiz günlerde Pervari İlçesi Yapraktepe Köyü'nde, odasında tüfekle vurulmuş olarak ölü bulunan resmi kayıtlara göre 14, ... Siirt'in Pervari İlçesi'nde, doğum sonrası intihar ederek yaşamına son veren Kader Erten'in yaşadığı Yapraktepe Köyü Muhtarı Mehmet Arif Kartal'a, ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. Geçtiğimiz günlerde Pervari İlçesi Yapraktepe Köyü'nde, odasında tüfekle vurulmuş olarak ölü bulunan resmi kayıtlara göre 14, kemik yaşı tespitine göre de 16 yaşındaki Kader Erten'in ölümüyle ilgili ihmali olduğu gerekçesiyle Yapraktepe Köyü Muhtarı Mehmet Arif Kartal hakkında soruşturma açıldı. Siirt Valisi Ahmet Aydın, küçük yaşta evlenen kızı bildirmediği gerekçesiyle Yapraktepe Köyü Muhtarı Mehmet Arif Kartal hakkında soruşturma başlatıldığını belirterek, "Pervari'deki muhtarımızla ilgili küçük yaşta evlenen kızımızı bildirmediğiyle ilgili soruşturma başlattık. Bununla aynı zamanda da jandarmaya talimat verdik; bundan sonra küçük yaşta evlenmelerle ilgili veya resmi nikah olmadan imam nikahı kıyanları bildirmesi noktasında tüm arkadaşlar, karakollar, ilçe jandarma karakolları uyarıldı. İleride bir toplantı yapacağız. Burada muhtarın sorumluluğu nedir? Arkasından öğretmenin sorumluluğu nedir? Ve bu işi yapan imamın sorumluluğu vardır. Özellikle 16 yaşından küçüklerle ilgili geçen sempozyumda da konuştuk, bilgilendirme yaptık. Hakikaten bunun üzerine eğiliyoruz, küçük yaşta evlenmelerin inşallah en son önüne geçeceğiz. Pervari Kaymakamı'na talimat verdim, yazı işleri müdürümüz devam ettiriyor. Sonuç itibariyle buradan çıkacak sonuca göre, gerekiyorsa da yargılanması da gündeme gelebilecek. Durumu bildirmesi gerekiyordu, orada muhtarın bir ihmali var" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569669.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569669.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aba31fa274b17126423d0280e98c5ed839b7108a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569669.txt @@ -0,0 +1 @@ +Efe Boz davasında karar çıkmadı. Maltepe Dumlupınar İlköğretim Okulu tuvaletinde 3,5 yıl önce lavabonun üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 6 yaşındaki Efe Boz'un ölümüne ilişkin tutuksuz 8 sanığın yargılandığı davada dosya inceleme yapması için duruşma savcısına gönderildi.Anne Nurdan Boz, "Efe hayatını kaybettiğinde anaokulundaydı, şu an ... Maltepe Dumlupınar İlköğretim Okulu tuvaletinde 3,5 yıl önce lavabonun üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 6 yaşındaki Efe Boz'un ölümüne ilişkin tutuksuz 8 sanığın yargılandığı davada dosya inceleme yapması için duruşma savcısına gönderildi.Anne Nurdan Boz, "Efe hayatını kaybettiğinde anaokulundaydı, şu an arkadaşları ilkokulu bitirmek üzere. Maalesef bizim mahkememiz hala bitmedi" dedi. Maltepe Dumlupınar İlköğretim Okulu tuvaletinde 3,5 yıl önce lavabonun üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybeden 6 yaşındaki Efe Boz'un ölümüne ilişkin tutuksuz 8 sanığın yargılanmasına devam edildi.  Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 13. Duruşmaya tutuksuz sanık taşeron firmanın müdürü Yalçın Kaya katıldı. Diğer sanıkları ise avukatları temsil etti. Duruşmada ellerinde Küçük Efe'nin çerçeveli fotoğrafı bulunan anne Nurdan Boz, baba Kemal Boz ve avukatları da hazır bulundu. "LAVABOLARI KİM TAKTIRTTI" Duruşmada söz alan Nurdan Boz'un avukatı Hasan Girit, ortada ölümle sonuçlanan bir olay olduğunu ve Boz ailesinin evlatlarını kaybettiğini belirterek, "Okul tamamen kaçak inşaat olarak yaptırılmış ve bu üzücü olaya neden olunmuştur. Burada basit bir kusur yok" dedi. Tutuksuz sanık Aslan Yavuz Haberdar'ın avukatı Halit Tahir Yurtsever de, bilirkişi raporunun kendi içinde tutarsız olduğunu savunarak, "Müvekkilim bilirkişi raporunun değerlendirme bölümünde tali kusurlu gösterilirken, sonuç bölümünde asli kusurlu gösterilmiş ve çelişki yaratılmıştır. Raporu teknik üniversiteden bir heyetin hazırlaması daha sağlıklı olur. Ayrıca lavaboları takan Mustafa Ertürk adlı şahıs gelerek hangi lavaboları ona kim taktırttı, parayı ona kim ödedi göstermesi lazım. Bu suçluyu ortaya çıkaracak" diye konuştu. ANNE BOZ:  YAŞANAN SÜREÇ ÇOK UZUN Anne Nurdan Boz ise, oğlu Efe'yi kaybedeli 3,5 yıl olduğunu belirterek, yaşanan sürecin çok uzun olduğunu ve mahkemenin de bu süreçte yaşananları göz önünde bulundurarak karar vermesini istediğini söyledi. DOSYA, DURUŞMA SAVCISINA GÖNDERİLDİ Mahkeme hakimi İbrahim Fikri Talman, duruşmaya katılan Cumhuriyet Savcısı Kamil Uzman'a görüşünü sordu. Uzman da, duruşmaya ilk kez katıldığı için dosyayı inceleme fırsatının olmadığını belirtti. Hakim Talman, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmemesi dolayısıyla Cumhuriyet savcılarının yeniden Asliye Ceza Mahkemelerine katılmalarının söz konusu olduğu gerekçesiyle dosyanın incelenmesi maksadıyla duruşma savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. "EFE ANAOKULUNDAYDI ŞİMDİ ARKADAŞLARI İLKOKULU BİTİRECEK" Duruşma çıkışı basın mensuplarına açıklamada bulunan Nurdan Boz, davanın 3,5 yıldır sürdüğünü belirterek, "İnanın buraya karar çıkacak umudu ile geldim. Ama maalesef yine karar çıkmadı. Maalesef yine sonuç çıkmadı, çok üzgünüm. Bugün buradan sonuç bekleyen başka anneler de vardı. Efe gibi okullarda hayatını kaybeden önümüzdeki hafta karar duruşması olacak çocuklarımız vardı. Onların anneleri de bugün buradan çıkacak emsal teşkil edecek kararı umut ve sabırla bekliyorlardı. Neticede Efe hayatta değil, 3,5 yıldır süren dava süreci hala neticelenmedi. Efe hayatını kaybettiğinde anaokulundaydı, şuan arkadaşları ilkokulu bitirmek üzereler maalesef bizim mahkememiz hala bitmedi" dedi. "SABIRLA HEPSİNİN CEZA ALMASINI İSTİYORUM" Öğretmeninden izin alarak tuvalete gittiğini belirten anne Boz, "22 dakika 10 saniye Efe geri dönmemiş. Hiç kimse merak etmemiş öğretmeni de asli kusurlu. Onun sorumluluğunda olan bu çocuk o kadar zamandır gelmiyor. Efe kan kaybından hayatını kaybediyor. Efe uzunca bir süre mücadele etmiş sesini duyurabilmek, kendini kurtarabilmek için yerlerde sürünmüş. Okul müdürü ve öğretmeni de ihmalinden dolayı ağır kusurludur. Sabırla hepsinin ceza almasını istiyorum" diye konuştu. İDDİANAMEDEN Kartal Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 6 yaşındaki Efe Boz'un, 12 Mayıs 2010 tarihinde okulun tuvaletindeki lavabonun boğazını kesmesi sonucu öldüğü belirtiliyor. İddianamede, Okul Müdürü Mustafa Katırcılar, yardımcıları Pınar Tan Aslan ve Fatma Metin ile ana sınıfı öğretmeni Gökçen Gökalp'in görevi ihmalden 2 yıla kadar, inşaat firması sahibi Aslan Yavuz Haberdar, kontrolör Halim Cüneyt İşyar, taşeron firmanın müdürü Yalçın Kaya ve mühendis Murat Kılıç'ın ise taksirle ölüme neden olmaktan 3 yıldan 6 yıla kadar hapisleri isteniyor. Efe Boz'un ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda ise, taşeron firmanın müdürü, ihaleyi alan firma yetkilisi, kalite kontrol görevlisi, okul müdürü ve anasınıfı öğretmeni asli kusurlu bulunurken, taşeron firmada mühendislik yapan Murat Kılıç ve okulun Müdür Yardımcısı Pınar Tan Aslan ile Fatma Metin'in de görev ve sorumlulukları belirlenemediği için kusurlu görülmediği belirtilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569672.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569672.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..85a5c17d5ac8a5410ad0ffce00db1c8c93c0acba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569672.txt @@ -0,0 +1 @@ +O yapıyla 3 yerde ters düştük. O YAPIYLA 3 YERDE TERS DÜŞTÜK Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinin bu paralel yapı tarafından hedef alındığını iddia etti. Erdoğan, 'Bu yapı Mavi Marmara'da, Suriye'de ve Filistin'de bizimle ters düştü' diye konuştu. Türkiye, PKK ile dHKP-C'yle mücadele ederken, El Nusra'yla El ... O YAPIYLA 3 YERDE TERS DÜŞTÜK Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinin bu paralel yapı tarafından hedef alındığını iddia etti. Erdoğan, 'Bu yapı Mavi Marmara'da, Suriye'de ve Filistin'de bizimle ters düştü' diye konuştu. Türkiye, PKK ile dHKP-C'yle mücadele ederken, El Nusra'yla El Kaide ile mücadele ederken bizi teröre destek veriyormuşuz gibi göstermeye çalıştılar.. Algı operasyonlarıyla Türkiye hedef haline getirilmek isteniyor. Türkiye'nin ana muhalefetinin başı şu ifadeyi kullanıyor: Türkiye'nin Milli İstihbaratı silah kaçakçılığı yapıyor!. Eğer bir muhalefet lideri böyle bir ifade kullanıyorsa buna ihanetten başka bir şey denemez. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları... -Devlet kurumlarına sızmış bir örgüt var. -Çıkar gözeterek kaos oluşturulmaya çalışılıyor. Bizim mücadelemeiz yargıyla değil tehlikeli örgütlerledir. Biz mafyayala mücadele ettik hepsi sf dışı. Çetler de mücadele ettik. Şimdi de bu paralel devleti kurmaya çalışanları saf dışı yaptık. Paralel yapılanmayı bitireceğiz. -Marmara gemisi kaçırıldığında Suriye'de Filistin'de de ters düştü bizimle bu yapılanma. -Türkiye'nin reform yapma önündeki son engel de ortadan kalkmaktadır. Şu anda Türkiye içindeki oyun bozulmuştur. -Demokratikleşmenin önündeki son direniş de kalkacak. -MİT'in çalışma yasası vardır ve bu çalışma esasları çerçevesinde insani yardımlar götürülüyor. TIR'lar durdurularak aranıyor. Bu Türkiye'nin milli kurumların yıpratılmak istenmesidir. Bir ülkenin MİT'ini ancak düşman ülke hedef alabilir. Ana Muhalefetin başı diyor ki MİT silah kaçakçılığı yapıyor. Bir ülkede ana muhalefetin başında bulunan kişi MİT için bu ifadeyi kullanıyorsa buna ihanetten başka bir şey denilemez. Kimin kimlerle elele olduğu ortaya çıkıyor. -Her türlü karanlık odağa hesabı sorulacak. -Özellikle çözüm sürecinin sabote edilmesini milletimiz göz yummayacaktır. İnanın Türkiye eski Türkiye olmayacak. Bu süreçten daha cesur ve kararlı çıkacağız. -30 Mart'ta milletin vereceği karar yeni sürecin önemli bir kilometre taşı olacaktır. -Türkiye 2023 hedeflerine doğru ilerliyor. Kimse endişe etmesin. -Dün gece televizyon ekranlarında fotoğraf karelerini izlediniz. 55 bin kareden bunlar özetlenmiş. Bu zulüm bu vahşet bu insanlık kıyımı bizim ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyuyor. Suriye'de başından beri bu mücadeleyi veren biziz.Yanımızda bir kaç körfez ülkesi yer aldı. Başta Katar olmak üzere onlara teşekkür ediyorum. Terör örgütleri Suriye'ye sızmış vaziyette. Bu görünenler zalim katil Esad'ın ne olduğunu göstergesi bakımından önemli. Şu anda Suriye'de bir devlet terörü estirilmektedir. Sadece ülkemizde 700 bin sığınmacı var. 210 bini çadır ve konteynır kentlerde misafir ediliyor. -Bu bizim insani görevimizdir. Bu insanlara karşı yarın bakalım Cenevre 2 toplantısından ne çıkacak. Temennimiz odur ki bu resimlerden sonra inşallah bir şey çıkar. -Demokrasinin, halkın iradesinin Suriye'de hakim olmasını bekliyoruz. ÖMRÜMÜN YARISINI SANA VERİRİM BAŞBAKANIM Erdoğan'ın parelel yapıya ilişkin bilgi verdiği sırada bir gurbetçi attığı slogan ile Erdoğan'ı gülümsetti. Kısa süre Erdoğan gülümsedi ve sonra konuşmasına devam etti. Erdoğan'ın konuştuğu sırada dinleyicilerden biri 'ömrümün yarısını sana veririm Başbakan'ım' demesi Erdoğan'ı güldürdü. Aziz Yıldırım'ı taşıyan uçak saat 21.18'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Binlerce taraftar havalimanını doldurdu. İzdiham yüzünden Aziz Yıldırım konuşmasını kısa kesti. Yıldırım "Sevgili Fenerbahçeliler... Hepiniz hoşgeldiniz... Önümüzde daha birkaç gün var. Hep beraber konuşup dertlerimizi anlatacağız. Hakkımızda ferman vermişler biz de kalkıp geldik. Kalemimizi kırmışlar... Fenerbahçe son kaledir yıkılmaz" dedi. Otobüs Bağdat Caddesi'ne ulaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569674.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569674.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..345c537887c660c2ad043b862dd4f0a149610952 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569674.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li Belediyede istifa depremi. Mevcut belediye başkanı Mehmet Geçitli yeniden aday gösterilmemesine tepki göstererek AKP'den istifa etti. Başkan Geçitli'nin istifa ettiğini duyan partililer tek tek istifa etti. Şuana kadar aralarında meclis üyelerinin de bulunduğu 400'e yakın kişi istifa etti. Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesinde belediye başkan ... Mevcut belediye başkanı Mehmet Geçitli yeniden aday gösterilmemesine tepki göstererek AKP'den istifa etti. Başkan Geçitli'nin istifa ettiğini duyan partililer tek tek istifa etti. Şuana kadar aralarında meclis üyelerinin de bulunduğu 400'e yakın kişi istifa etti. Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesinde belediye başkan adaylığının Zübeyr Aslanca'ya verilmesinin ardından mevcut Belediye Başkanı Mehmet Geçitli, AKP genel merkezini arayarak partiden istifa etti. Bu gelişme üzerine aralarında İl Genel Meclis üyelerinin bulunduğu 400 kişi partiden istifa etti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çüngüş Belediye Başkanı Mehmet Geçitli, parti genel merkezinin belediye başkanlığı adaylığını kendisine verdiğini ancak Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun bunu engellediğini belirtti. Geçitli, "Genel merkez adaylığı bana vermişti. Beni arayıp bunu bana söylediler. Bu haberden 3 gün sonra tekrar beni arayıp 'Galip Ensarioğlu geldi, senin adını çıkardı ve diğer adayın ismini yazdı' dediler. Ben de tepki olarak partiden istifa ettim. Belediyeden değil yanlış anlaşılmasın." dedi. Kendisinden sonra 400'e yakın kişinin istifa ettiğini anlatan Geçitli, "Sanırım istifa etmeyen bir tek ilçe başkanı kaldı. Benim istifa ettiğimi duyan gelip istifa ediyor. Yarın 600 bulur öyle tahmin ediyorum. Ben adaylığın bana verileceğini biliyordum. Çünkü eski başkanlarla devam kararı almışlardı, komşu ilçe de aynı başkanla devam kararı aldılar. Ama benden alıp doğruyolculara( eski DYP) verdiler. Bunun nedeni belli, Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu kendi yandaşlarına veriyor. İstifa ettikten sonra arayan olmadı. Genel Merkeze telefon açtım ve istifa ettiğimi söyledim." diye konuştu. Aziz Yıldırım'ı taşıyan uçak saat 21.18'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Binlerce taraftar havalimanını doldurdu. İzdiham yüzünden Aziz Yıldırım konuşmasını kısa kesti. Yıldırım "Sevgili Fenerbahçeliler... Hepiniz hoşgeldiniz... Önümüzde daha birkaç gün var. Hep beraber konuşup dertlerimizi anlatacağız. Hakkımızda ferman vermişler biz de kalkıp geldik. Kalemimizi kırmışlar... Fenerbahçe son kaledir yıkılmaz" dedi. Otobüs Bağdat Caddesi'ne ulaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569679.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569679.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..411903e6ddb39773be4f09a77106ba3b44077534 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569679.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, müsteşarının İzmir Cumhuriyet Başsavcısını aradığını belirterek, "Müsteşar İzmir Başsavcısını aramış ve konuşmuştur. Adalet Bakanlığı müsteşarı devam eden olayla ilgili bilgi almıştır ve hukukun uygulanmasını ve engel olunmamasını istenmiştir. Soruşturmanın durdurulması, kapatılması ve üzerinin örtülmesini istemişse sizinle ... Adalet Bakanı , müsteşarının İzmir Cumhuriyet Başsavcısını aradığını belirterek, "Müsteşar İzmir Başsavcısını aramış ve konuşmuştur. Adalet Bakanlığı müsteşarı devam eden olayla ilgili bilgi almıştır ve hukukun uygulanmasını ve engel olunmamasını istenmiştir. Soruşturmanın durdurulması, kapatılması ve üzerinin örtülmesini istemişse sizinle beraber olur gereğini yaparım. Üzerinin örtülmesini isteyen bir şey kesinlikle yok. Bunu açıkça ifade etmek isterim" dedi. Adalet Bakanı , TBMM Genel Kurulu'nda, muhalefet milletvekillerinin sorduğu soruları yanıtladı. Adana'da yakalanan TIR'larla ilgili soruya, Bakan Bozdağ,  "Bu olayla alakalı bir ihbar üzerine olay yerine gidildiğinde bu TIR'ların MİT ile irtibatlı olduğu ifade ediliyor. Böyle bir durumda tutanak tutup işlemin devamı için izin talep etmeleri gerekliliği var. Kanun bu noktada açıktır. O görevler kapsamında olan yasaya uygun olan işlerdir. Burada yasaya savcılarda uyacak, idarecilerde uyacak" diye cevapladı. Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen 4 bakanla ilgili soruya ise Bakan Bozdağ şöyle cevap verdi: "Fezlekeler konusunda Adalet Bakanlığı'nın bir takdir hakkı yoktur. Genelge çerçevesinde işlemler yapılıyor. Adalet Bakanlığı'nın bu konu da yapabileceği şey sadece, bizim bu dosyaları tutmamız mümkün değil, biz sadece havale edeceğiz dosyaların içine bakmamız, incelememiz yasal olarak mümkün değildir." Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nin İzmir Cumhuriyet Başsavcısını aramasıyla ilgili soru üzerine Bakan Bozdağ, "Ben Müsteşar ile görüştüm. İzmir Başsavcısı'nı aramış, kendisi ile görüşmüş, devam eden olayla ilgili bilgi almıştır. Hukukun uygulanmasına engel olunmamasını ve hukukun dışına çıkılmamasını istemiştir. Savcılar ve hakimler idari yönden Adalet Bakanlığı'na bağlıdır. Adalet Bakanı'nın Bakanlık Müsteşarı'nın Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşmesi yadırganmamalıdır. Soruşturmanın kapatılmasını, durdurulmasını istemişse o zaman bende sizinle beraber olurum, onun gereğini yaparım. Soruşturmanın kapatılmasını, üzerinin örtülmesini isteyen bir şey yok" dedi. MHP milletvekili Lütfü Türkkan'ın 'Siz hırsız mısınız? Değilsiniz?' şeklindeki sorusunu eleştiren Bakan Bozdağ, "Böyle bir üslupla size yakıştırmam. Siz hırsız mısınız? derken ben rahatsız oldum, ben şimdi kalksam size edepsiz misiniz desem doğru olur mu? Böyle bir soru mu sorulur" diye cevapladı. Adalet Bakanı 'ın soruları cevaplamasının ardından Genel Kurul sona erdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569681.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569681.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05efba1be3935daf5fa7b7c5a1a6bd00d75b4b96 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569681.txt @@ -0,0 +1 @@ +Üniversitede fişleme iddiası. Tunceli'nin Hozat İlçesi'nde ortaya çıkan fişleme skandalıyla ilgili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada, jandarma ve emniyetin bilgisayarların hard diskleri ilgili kurumlara inceletildi. Adli Tıp ve TÜBİTAK'a yaptırılan incelemede, hard disklerdeki belgelerin kamuoyuna yansıyan belgelerle aynı olduğu belirlendi. Hozat'ta 2007 ile ... Tunceli'nin Hozat İlçesi'nde ortaya çıkan fişleme skandalıyla ilgili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada, jandarma ve emniyetin bilgisayarların hard diskleri ilgili kurumlara inceletildi. Adli Tıp ve TÜBİTAK'a yaptırılan incelemede, hard disklerdeki belgelerin kamuoyuna yansıyan belgelerle aynı olduğu belirlendi. Hozat'ta 2007 ile 2011 yılları arasında gerçekleşen ve 2013 yılında ilçe Emniyet Müdürlüğü bilgisayarlarında ortaya çıkan fişleme, izleme ve takip skandalına bir yenisi daha eklendi. Hozat ilçe Emniyet müdürlüğü bilgisayarlarında tespit edilen belgelere göre, Hozat İlçe Emniyet Müdürlüğü 2011 yılında, Tunceli Üniversitesi'ne bağlı ilçede eğitim veren Meslek Yüksek Okulu Büro yöneticiliği birinci sınıfında okuyan öğrencilerin isim listesini üniversiteden istedi. 50 öğrencinin isim listesini okul numarası ile birlikte alan polis, öğrencinin hareketlerini takip ettikten sonra oluşan kanaati öğrencilerin isimlerinin karşısına yazdı. Fişlerde öğrencilerin isimlerinin karşısına görüşleri ile ilgili kanaat olarak, 'normal' ya da 'aşırı' yazıldığı görüldü. Üniversite öğrencilerinin dünya görüşü ile ilgili hazırlanan bu fişlerin de daha önceki fişlemelerle ilgili soruşturma yürüten Malatya Cumhuriyet Savcılığının soruşturma dosyasına girdi. İŞE ALINANLARI EMNİYET BELİRLEMİŞ Yine ilçe Emniyet Müdürlüğü bilgisayarlarında yer alan başka bir belgeye göre ise, Hozat Kaymakamlığı, 2012 yılında Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında iş için başvuran 143 kişinin başvurularını ilçe emniyet müdürlüğüne gönderdi. Emniyet Müdürlüğünün de, 143 kişilik listeden 53 kişiyi, ailevi durumlarını araştırarak ve bunu yazı ile belirterek işe aldırmalarını sağladığı iddia edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569683.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569683.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..397d2c16d6028ac43a83def8a6b0957de81cfe6c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569683.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir kadın cinayeti daha!. AYDIN'da, evi terk etmek istediği ileri sürülen 48 yaşındaki Servet D., kendisinden 34 yaş büyük eşi 82 yaşındaki Mustafa D. tarafından av tüfeğiyle öldürüldü. Bir eşi ölen, diğer iki eşinden ise boşandığı öğrenilen Mustafa D., 3 yıl önce başından bir ... AYDIN'da, evi terk etmek istediği ileri sürülen 48 yaşındaki Servet D., kendisinden 34 yaş büyük eşi 82 yaşındaki Mustafa D. tarafından av tüfeğiyle öldürüldü. Bir eşi ölen, diğer iki eşinden ise boşandığı öğrenilen Mustafa D., 3 yıl önce başından bir evlilik geçen Servet D. ile tanışıp evlendi. Daha önceki evliliklerinden toplam 3 çocukları bulunan çift, zamanla anlaşmazlıklar yaşamaya başladı. İddiaya göre, kendisinden 34 yaş büyük eşinin baskısından bunalan Servet D., evi terk etmek için bugün saat 11.00 sıralarında bavulunu topladı. Bu sırada kahveden dönen Mustafa D., eşinin bavulunu hazırladığını görünce aralarında tartışma çıktı. Tartışmanın uzaması üzerine Mustafa D., eşini yan odadan aldığı av tüfeğiyle göğsünden vurdu. Kanlar içinde yere yığılan Servet D. olay yerinde yaşamını yitirirken, silah sesini duyan komşularının haber vermesi üzerine gelen polis ekipleri, Mustafa D.'yi gözaltına aldı. Servet D.'nin cesedi, savcının olay yerindeki incelemesinin ardından Aydın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarma, soruşturmanın sürdüğünü, gözaltına alınan Mustafa D.'nin işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569686.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569686.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aa32c9badeef80a567235890b5acdd2d11df247f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569686.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara metrosu Erdoğan'ı bekliyor. Ankara'da Batıkent-Sincan metro hattında test sürüşleri bitti. Hattın önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan tarafından açılması bekleniyor. Metro hattının açılışı öncesi fotoğraflar sosyal medyaya düştü. Yeni hattaki metro tutamaçlarına Sayın Başbakanımız hoşgeldiniz yazılması dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569736.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569736.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4307368a249b1dc161bc2a55d114f96c177ea6ad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569736.txt @@ -0,0 +1 @@ +Schumacher bitkisel hayata mı girdi?. Fransa Alpleri'nde 29 Aralık'ta geçirdiği kayak kazasında başından ağır yaralanan ve yaklaşık bir aydır yapay bir komada tutulan Formula 1 şampiyonu Michael Schumacher'in bitkisel hayata girmiş olabileceği iddia edildi. Uzmanlar Grenoble Üniversite Hastanesi'nde her gün yıkanan, tüplerle beslenen ve cildinde ... Fransa Alpleri'nde 29 Aralık'ta geçirdiği kayak kazasında başından ağır yaralanan ve yaklaşık bir aydır yapay bir komada tutulan Formula 1 şampiyonu Michael Schumacher'in bitkisel hayata girmiş olabileceği iddia edildi. Uzmanlar Grenoble Üniversite Hastanesi'nde her gün yıkanan, tüplerle beslenen ve cildinde hareketsizlikten yaralar açılmaması için sık sık hareket ettirilen yarışçının "asla uyanamama olasılığının giderek arttığını" söyledi. Avusturya'dan bir internet sitesi, 45 yaşındaki Schumacher'in Apalic Sendrom'a ya da sürekli bitkisel hayata girmiş olabileceğini öne sürdü. Bordeaux Üniversitesi Nöroloji Profesörü Jean Marc Orgogozo, şampiyon yarışçının sağlık durumu ile ilgili yaptığı açıklamada "Schumacher'in komada geçirdiği her hafta, her gün uyanma şansı azalıyor" dedi. Ancak bazı nörologlar da Schmacher için "hala ümit olduğunu" söyledi. İngiliz nörolog Colin Schieff, konuyla ilgili Daily Mirror gazetesine yazdığı makalede, "Bir hastaya bitkisel hayat teşhisi konulabilmesi için tepkisizlik halinin haftalarca, hatta aylarca devam etmesi gerekir. Ancak doktorların Schumacher'in ailesini bu korkunç olasılık için uyarması yerinde" dedi. Ancak ailesi, ünlü yarışçının resmi internet sitesinde bir açıklama yayınlayarak Schumacher'in bitkisel hayata gireceğine inanmadıklarını söyledi. Aile Schumacher'e son bir ayda destek veren tüm hayranlarına teşekkür ederken, "Biz biliyoruz o tam bir savaşçı ve asla pes etmeyecek" yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569738.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569738.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..87f01b764d072397dc76048eb1de4a0d5022789f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569738.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emre Kınay'ın fotoğraf ricası. Son dönemde bürokratik engeller nedeniyle tiyatrosu (Duru Tiyatro) kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan oyuncu Emre Kınay ve kızı Duru, Teşvikiye'de bir kafede görüntülendi. Bayan arkadaşıyla hararetli sohbet eden Emre Kınay, arkadaşının ve kızının fotoğraflarının çekilmemesini rica etti. Kızı Duru ile ... Son dönemde bürokratik engeller nedeniyle tiyatrosu (Duru Tiyatro) kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan oyuncu Emre Kınay ve kızı Duru, Teşvikiye'de bir kafede görüntülendi. Bayan arkadaşıyla hararetli sohbet eden Emre Kınay, arkadaşının ve kızının fotoğraflarının çekilmemesini rica etti. Kızı Duru ile birlikte objektiflere poz veren Emre Kınay, Duru Tiyatro ile ilgili sorunları aştınız mı sorusuna, "Maalesef henüz aşamadık " dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569743.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569743.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9099db271525def133f4df090cedf2eb5ec2e0e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569743.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cem Yılmaz'dan cansız hatıra. Eşi Ahu Yağtu'dan geride bıraktığımız yılın son saatlerinde boşanan Cem Yılmaz, geride bıraktığımız hafta Atatürk Havalimanı'nda görüntülenmiş ve çekim için Avustralya'ya gittiğini söylemişti. Yılmaz, bir yandan film çekimlerine devam ederken, bir yandan da takipçileriyle twitter üzerinden paylaşımlar yapmaya devam ediyor. ... Eşi Ahu Yağtu'dan geride bıraktığımız yılın son saatlerinde boşanan , geride bıraktığımız hafta Atatürk Havalimanı'nda görüntülenmiş ve çekim için Avustralya'ya gittiğini söylemişti. Yılmaz, bir yandan film çekimlerine devam ederken, bir yandan da takipçileriyle twitter üzerinden paylaşımlar yapmaya devam ediyor. Başarılı komedyen son olarak; "Memleketteki sevgili kardeşlerimi hasretle kucaklıyor ilaveten bu cansız hatıramı hediye ediyorum. Saat 8.25 aksam" notuyla bu fotoğrafı paylaşmış. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569746.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569746.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4702884d03e05583749c80e9bb53a6703ff8f857 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569746.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir deprem de Ankara'da. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Emniyet'teki depremler sürüyor. Bugün de Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'nde  470 amir, müdür yardımcısı ve memurun görev yeri değiştirildi. Son olarak geçtiğimiz hafta Ankara Emniyeti'nde 80 polis müdürünün görev yerleri değişmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569793.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569793.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a78afc071ba80d8301f0d7c17a747e9ba615f544 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569793.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul Emniyet'te deprem!. Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da arasında bulunduğu 116 emniyet müdür yardımcısı, şube müdürü ve şube müdür yardımcısı görevden alındı ya da pasif görevlere kaydırıldı. Başta operasyonel şubeler olmak üzere yaklaşık ... Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, İstanbul Emniyet Müdürü 'ın da arasında bulunduğu 116 emniyet müdür yardımcısı, şube müdürü ve şube müdür yardımcısı görevden alındı ya da pasif görevlere kaydırıldı. Başta operasyonel şubeler olmak üzere yaklaşık 1000 polis memurunun da görev yeri değiştirildi. Hürriyet'in haberine göre, görevden alma ve tayinlerde son deprem dün akşam yaşandı. Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü'nde 34 ve Asayiş Şube Müdürlüğü'nde 7'si emniyet amiri 36 polis görevden alındı. 100 polis, yeni görev yerlerinde görevlendirilmeleri yapıldı. Tayinler kapsamında Yabancılar Şube Müdürlüğü'nde görevli bir emniyet amiri de görevden alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569795.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569795.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aec7e7cd981da13efa7b6ec37b9b9f821e70cd26 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569795.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akıl almaz ölüm!. Surlardan düşen genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Akli dengesi bozuk kişi gözaltına alındı. Diyarbakır'da Üniversiteye hazırlık için dershaneye giden 19 yaşındaki Sevilay Sülüntay arkadaşlarıyla birlikte tarihi surları gezmek için bugün öğleden sonra merkez Sur ilçesi Ali ... Surlardan düşen genç kız, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Akli dengesi bozuk kişi gözaltına alındı. Diyarbakır'da Üniversiteye hazırlık için dershaneye giden 19 yaşındaki Sevilay Sülüntay arkadaşlarıyla birlikte tarihi surları gezmek için bugün öğleden sonra merkez Sur ilçesi Ali Paşa mahallesinde bulunan Yedi kardeşler burcuna çıktı. Tarihi Surlara çıktıktan sonra gezen Sülüntay ve arkadaşlarının yanına, bu sırada bölgede sürekli gezen ve adı bilinmeyen akli dengesi yerinde olmayan kişi yaklaştı. Sevilay Sülüntay'ın yanına yaklaşan akli dengesi bozuk kişi, genç kızı itti. Sülüntay yaklaşık 15 metre yükseklikten yere çakıldı. Ağır yaralanan genç kız ambulansla Diyarbakır Devlet Hastanesine kaldırıldı, ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Genç kızın ölümünün ardından polis olay yerinde yaptığı incelemede genç kızı iterek ölümüne neden olan akli dengesi bozuk kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili araştırmanın sürdüğü öğrenilirken, genç kızın cesedi otopsi yapılmak üzere morga gönderildi.  \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569797.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569797.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..22bd86cc15c875e2cf9b8636b5f206fd74f6e5d3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569797.txt @@ -0,0 +1 @@ +TBB'den Gül ve Erdoğan'a mektup!. Türkiye Barolar Birliği "HSYK'nın yeniden yapılandırılmasına dair değerlendirme ve önerileri"yle ilgili bir mektup kaleme aldı. Mektupta, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun işleyişinin yeniden düzenlenmesini öngören kanun teklifi ise yargının idareye daha da fazla bağımlı hale gelmesine yol açacağına ve yargıya güvenin Cumhuriyet ... Türkiye Barolar Birliği "HSYK'nın yeniden yapılandırılmasına dair değerlendirme ve önerileri"yle ilgili bir mektup kaleme aldı. Mektupta, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun işleyişinin yeniden düzenlenmesini öngören kanun teklifi ise yargının idareye daha da fazla bağımlı hale gelmesine yol açacağına ve yargıya güvenin Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde azaldığına vurgu yapıldı. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu adına TBB Başkanı AV. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu imzası ile hazırlanan mektup, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Erdoğan ve Meclis'te grubu bulunan siyasi parti liderlerine, Baro başkanlarına ve işçi ve işveren konfederasyonları ile sivil toplum kuruluşlarına gönderildi. O mektup şöyle: "Yüksek malumlarınız olduğu üzere yurttaşlarımızın hukuki güvenliğinin, huzurunun, toplumsal barışın, özgürlüğün, bilimin, sanatın ve hatta ekonomik istikrarın güvencesi; etkin, bağımsız, tarafsız, adil yargılama ve savunma hakkını içselleştirmiş bir yargı sisteminin varlığıdır. Bunun için hakimlerin ve savcıların atanmaları, yükselmeleri, disiplin işlemleri, soruşturmaları ve her türlü özlük işlemlerinin, ayrıca Yargıtay ve Danıştay'a üye seçimlerinin tarafsız ve bağımsız bir kurul eliyle yapılması gerektiği muhakkaktır. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Anayasa ile düzenlenmiş olan yapısının yukarıdaki ihtiyaca cevap vermediği açıktır. Bir kısım milletvekili tarafından verilen ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun işleyişinin yeniden düzenlenmesini öngören kanun teklifi ise yargının idareye daha da fazla bağımlı hale gelmesine yol açacak niteliktedir. Geldiğimiz noktada, yargıya güven, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde azalmış, yurttaşların hukuki güvenlik duygusu hiç olmadığı kadar yaralanmıştır. Adalet mülkün temeli olduğuna göre, mülk temelsiz kalmadan önce, tüm siyasi partilerin, Türkiye Barolar Birliği'nin, ilgili bütün sivil toplum örgütlerinin el ele vererek soruna ivedilikle, evrensel standartlara uygun çözüm üretmesi bir zorunluluk halini almıştır. Bu çerçevede, çözüm, ne 12 Eylül 2010 referandumu öncesindeki sakıncalı sisteme dönmek, ne sakıncaları kısa dönemde fazlasıyla ortaya çıkmış mevcut yapıyı sahiplenmek, ne de yargı üzerinde idarenin kabul edilemeyecek ölçüde güç sahibi olması sonucunu doğuracak anılan kanun teklifini benimsemektir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu olarak, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, Yüksek Hakimler Kurulu ve Yüksek Savcılar Kurulu şeklinde yeniden yapılandırılmasına, üyelerinin de çoğulcu ve katılımcı yöntemle belirlenmesine ilişkin değerlendirme ve somut önerilerimizi kanuni sorumluluğumuzun gereği, takdir ve değerlendirmelerinize sunuyoruz. Dileğimiz, ülkemizin bekasını ilgilendiren bu en temel sorun karşısında ilgili bütün kişi ve kurumların ortak akla ulaşmak adına bir an önce birlikte çalışmaya başlamalarıdır. En derin saygılarımızla." Türkiye Barolar Birliği'nin çok tartışılan HSYK Kanun Teklifi ile ilgili değerlendirme ve önerileri şöyle: 1. Yargı gücünün bağımsız ve tarafsız olması, hukukun üstün olduğu demokratik bir rejimin vazgeçilmez koşuludur. 2. Sırf yargı mensuplarının cesaretli ve ahlaklı olmalarına dayanan bir bağımsızlık, dolayısıyla tarafsızlık anlayışı olamaz. Önemli olan; yargıya, yargı dışı her türlü müdahaleyi önleyen, yargı mensuplarının hukuka uygun davranmalarını, aksi takdirde sorumlu tutulmalarını sağlayan, kişi özgürlüklerini ve adil yargılanma hakkını üstün değer gören çağdaş bir sistem kurabilmektir. Bu gerekliliklerin yerine getirilmesi, yurttaşın kendini hukuki güvenlik duygusu içinde görebilmesinin de en önemli koşuludur. Yargının özellikle yasama ve yürütme erkine karşı bağımsızlığını koruyabilmesi, demokrasinin olmazsa olmaz ölçeğinde belirleyici özelliğidir. 3. Bu ilkeler üzerine kurulan sistem; savunma hakkının kısıtlandığı yerde doğrunun yanlıştan, haklının haksızdan, suçlunun suçsuzdan ayrılmasının mümkün olmadığını içselleştirmiş yargı mensuplarını barındırmalı, bunu kavramamış olanları ise bünyesinden uzaklaştırmalıdır. 4. 12 Eylül 2010 referandumu ile Anayasa değiştirilmeden önce 12 Eylül askeri darbe anayasasıyla kurulmuş olan sistem, demokratik olmayan, katılımcılığı ve çoğulculuğu sağlamayan, deyim yerindeyse "kapalı devre" çalışan, yanlış bir sistem idi. Mutlaka değiştirilmesi gerekiyordu. 5. 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen 5982 sayılı Kanun'la getirilen anayasal düzenleme ise, sorunu çözmek bir yana, yeni sorunların oluşmasına yol açmıştır. 6. 7 Ocak 2014 tarihinde Meclis Başkanlığı'na verilen ve 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile diğer bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifi ise, yargı üzerinde Adalet Bakanı'na yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla bağdaşması mümkün olmayan yetkiler vermektedir. TBMM Adalet Komisyonu'nda küçük değişikliklerle kabul edilerek yasama sürecinde ilerleyen teklif kanunlaştığı takdirde, kuvvetler ayrılığı ilkesi büyük zarar görecektir. 7. Özetle, adalet ülkenin temelidir ve bugün ülke temellerinden sarsılmaktadır. Öyleyse, yargının yargı dışından nasıl kontrol edilebileceğine dair değil; yargının nasıl bağımsız ve tarafsız olabileceğine, adalete inancı sarsılmış olan topluma nasıl güvence verebileceğine ilişkin olarak tüm siyasi partilerin, Türkiye Barolar Birliği'nin, üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin ve ilgili bütün kişi ve kurumların birlikte çalışması zorunludur. 8. Ancak öncelikle ve derhal, TBMM'nde yasama sürecinde ilerleyen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nu değiştirmeye yönelik kanun teklifinin geri çekilmesi gerekmektedir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569800.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569800.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cae8c46dc095ccbfd7a680d1ae800a0e53edb443 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569800.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zekeriya Öz'e avukat şoku!. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında savcılar Zekeriya Öz ve Mehmet Berk'e hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın 6. duruşması görüldü. SAVCI ÖZ'ÜN AVUKATI İSTİFA ETTİ Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı 29. Sulh ... Fenerbahçe Başkanı 'ın, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında savcılar ve Mehmet Berk'e hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın 6. duruşması görüldü. SAVCI ÖZ'ÜN AVUKATI İSTİFA ETTİ Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı 29. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sadece savcı Mehmet Berk'in avukatı Kaptan Yılmaz hazır bulunurken Yıldırım'ın avukatları ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı. Öte yandan şikayetçi savcı 'ün avukatı Mahmut Gönültaş ise UYAP üzerinden vekillikten istifa ettiğine dair mahkemeye dilekçe gönderdi. İstifa dilekçesi savcı Öz'e tebliğ edildi. "ÖZ VE BERK TANIK SIFATIYLA MAHKEMEDE DİNLENSİN" TALEBİ Geçtiğimiz celse Yıldırım'ın avukatlarından Abdullah Kaya, savcılar Öz ve Berk'in tanık sıfatıyla mahkemede dinlenilmesini talep etmişti. Mahkeme hakimi Muharrem Ballı, savcılar ve Mehmet Berk'in dinlenilmesine gerek olmadığını belirterek talebi reddetmişti. Celse arası savcılar Öz ve Berk'in tanık sıfatıyla mahkemede dinlenmesi talebinin reddedilmesini bir üst mahkemeye taşıyarak karara itiraz eden avukat Kaya'nın talebi yine aynı gerekçeyle reddedildi. Savcı 'ün avukatının istifa dilekçesinin Öz'e tebliğinin beklenmesine karar veren mahkeme, sanık avukatlarının mazeretlerinin kabulüne karar vererek duruşmayı erteledi. HAKARET SUÇLAMASIYLA 4 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ Şike davası sanıklarından olan 'ın geçtiğimiz Temmuz ayında Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada savcılar Mehmet Berk ve Zekeriya Öz'ü kastederek hakaretlerde bulunduğu ileri sürülmüş, hakkında kurulda sarfettiği kelimeler nedeniyle 'hakaret' suçunu işlediği gerekçesiyle 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569803.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569803.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e65cd8c9976b0e91f531e83616b0efb00b8d58b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569803.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler'in hastalığı belli oldu. "Nejat İşler'i Bodrum hastanemizden ailemizin isteğiyle Maslak hastanemize transfer ettik. Bu transfer yoğun bakım koordinatörünün nezaretinde yapıldı. Bodrum'da yapılan testler gözden geçirildi. Nejat'ın durumunundaki olumlu gelişmeler sürmekte. Süreç içerisinde size bilgi verilmişti. Varolan infeksiyonun tedavisi devam ediyor. Hastaya solunum desteği ... "Nejat İşler'i Bodrum hastanemizden ailemizin isteğiyle Maslak hastanemize transfer ettik. Bu transfer yoğun bakım koordinatörünün nezaretinde yapıldı. Bodrum'da yapılan testler gözden geçirildi. Nejat'ın durumunundaki olumlu gelişmeler sürmekte. Süreç içerisinde size bilgi verilmişti. Varolan infeksiyonun tedavisi devam ediyor. Hastaya solunum desteği veriliyor. Süreci hızlandırmak için çaba harcıyoruz. Uygulanan antibiyotik tedavinin mikroplara uygun olduğunu gözlemledik, bu sebeple antibiyotik tedavilerinde değişikliğe gerek duymadan süreci devam ettiriyoruz. Gerek aileden gerekse bizden ziyaret istekleri oluyor. Ancak hastanın sağlığı için ve yoğun bakın prensiplerimiz gereği sadece anne ve babasının ziyaretine izin veriliyor. Nejat Bey'in sağlığı bizim için çok önemli. Daha sonraki süreçlerde de sağlık durumuyla ilgili bilgileri bizden almaya devam edeceksiniz. Hastane kökenli olmayan bilgiler kafa karışıklığı yaratmasın. Sorularınız doğru bi şekilde yanıtlanacaktır şüpheniz olmasın. Tedaviye olumlu yanıt veriyor zaten bu yüzden transfere izin verdik. Son 2 aydır kuzey yarım kürede ciddi bir salgın var. Zatürre sebebiyle hastanelerde tedavi gören bir çok insan var. Nejat'ın ki de zatürre benzeri bir durum Solunum yolu infeksiyonu söz konusu. Tanısı ne derseniz zatürre sebebiyle bu duruma gelmiş durumda. Vücudunda klebsiella denen bir mikrop üremesi var. Uygulanan antibiyotik tedavisi de bu mikropta etkili. Virüsler hepimizin bağışıklığını zayıflatır. Yukarıda bir sorun olur, sonra aşağıya iner. Üstünde durmadığınızda virüslerin aşağıya inmesi çok da kolay bir durum haline gelir. İnfeksiyon çok güçlü olduğunda hastada septik şoka neden olabilir. İlk başlarda çoklu organ yetmezliği vardı. her geçen gün bazı organların yavaş, bazılarınınsa hızla düzeldiğini görüyoruz. Hastaya oksijen ve basınç desteği veriyoruz. Miktar her geçen gün azalacak. Yeterli seviyeye geldiğinde önce makineden ayıracağız, sonra normal odaya alacağız ama bunun için gün vermem doğru olmaz. Yoğun bakımda olduğu sürece sadece Nejat Bey değil, tüm hastalar riskli dönemdedir. Hasta yoğun bakımda olduğu sürece risk hep vardır. Şuur kaybı ise söz konusu değil. Bu durumdaki hastaları uyutuyoruz. Uyutmazsak kontrolü kaybederiz. Kontrol şu anda bizde ama hastalığa bağlı bir uyutma söz konusu değil" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569804.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569804.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95636930024ccd9c19d5aab1af160f7fc11d3757 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569804.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mustafa Sarıgül Gaziosmanpaşa'da. CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ün Gaziosmanpaşa'da yaptığı konuşmada ilginç anlar yaşandı. Sarıgül halka hitabı sırasında iki partilinin kendi arasında konuşmasına tepki göstererek "Tayfun ikiniz kendi aranızda konuşacaksanız gidin konuşun. Benim gözümden hiç bir şey kaçmaz. 'Buradan belediye ... CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül'ün Gaziosmanpaşa'da yaptığı konuşmada ilginç anlar yaşandı. Sarıgül halka hitabı sırasında iki partilinin kendi arasında konuşmasına tepki göstererek "Tayfun ikiniz kendi aranızda konuşacaksanız gidin konuşun. Benim gözümden hiç bir şey kaçmaz. 'Buradan belediye meclisine gireceğim' diye yağ yakma. Hayatımda yandan çalışanlarla işim olmaz, candan çalışan herkesle yoluma devam ederim. Bireysel menfaatlerinin peşinde koşanlarla işim olmaz" şeklinde tepki gösterdi. TMSF tarafından mal varlığına el konulan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, vatandaşların "Az kaldı düşecekler, silkele başkan silkele" sloganlarına ilginç bir karşılık verdi. Sarıgül, "Benim silkelememe gerek yok. TMSF onları silkelemeye başladı" dedi. Gaziosmanpaşa ilçesi Karlıtepe Mahallesi'ndeki seçim irtibat bürosunun açılışını yapan Sarıgül burada toplanan kalabalığa seslendi. KENTSEL DÖNÜŞÜM SÖZÜ Hem Gaziosmanpaşa'da hem de İstanbul'da değişimin vaktinin geldiğini söyleyen CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, "Kentsel dönüşüm konusunda hiçbir yurttaşımın onayı olmadan bu binada 12 tane daire varsa, 12 daire sahibi bana gelipte '12'miz anlaştık burayı yeni baştan geliştirmek istiyoruz' derse, başımın üstünde, hemen yaparım.Bir tanesi derse ki 'bizim rızamız yok. Buraların yıkılmasını istemiyoruz, müteahhite verilmesini istemiyoruz derse' o binayı Allah'ımdan başka kimse bana yıktıramaz" diye konuştu. PARTİLİYE TEPKİ Konuşma yaptığı sırada iki partililerin kendi aralarında konuşmasına tepki gösteren Sarıgül, "Tayfun ikiniz kendi aranızda konuşacaksanız gidin konuşun. Benim gözümden hiç bir şey kaçmaz. 'Buradan belediye meclisine gireceğim' diye yağ yakma. Hayatımda yandan çalışanlarla işim olmaz, candan çalışan herkesle yoluma devam ederim. Bireysel menfaatlerinin peşinde koşanlarla işim olmaz" diyerek tepki gösterdi. "PARANIZ OLABİLİR, ADAM OLAMAZSANIZ NEYE YARAR?" "Allah'ım insanları denemek için ya para verir, ya makam verir. Paranız olabilir ama adam olmazsanız ne işe yarar" diyen Sarıgül sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Mustafa Sarıgül'de, değişimde bir enerji varsa o enerjimizi önce Allah'ımıza sonra da kadınlarımıza borçluyum. Her mahallemizde sadece kadınlarımızın yararlanacağı spor merkezlerini açacağız. Kadınlarımızla ilgili her mahallede sosyal tesislerimizi en güzel şekilde açacağız. Bir insanın vefalı olması lazım. Olmazsa taş olur. Vefasız olmayın. Ben bugün bu sokağa geldim. Not alacaksınız. 10 Nisan günü Büyükşehir Başkanı olarak da buraya gelmeyi Allah'ım bana kısmet etsin." BAŞBAKAN'A TV TEPKİSİ Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarını yayınlayan TV kanallarına tepki gösteren CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, "Sayın Başbakan TV'ye çıkıyor. 18 tane kanal aynı anda yayınlıyor. Erbakan hocayı gördük, 'i gördük. 20 tane kanal. Böyle bir şey olur mu? Asla ve asla ayırım yapmayacağım. Bu meydanda bulunan bütün arkadaşlarımın haklarını hukuklarını koruyacağım. Ama söz veriyorum. Ak partiye oy verenlerin de haklarını, hukuklarını koruyacağım" diye konuştu. "PALALILAR KADINLARIMAZA SALDIRIYOR" Ak Parti iktidarının "Yüzde 50'si benim gerisi ne olursa olsun" dediğini öne süren Sarıgül, "O zaman palalı adamlar sokağa çıkıyor, Kadınlarımıza saldırıyor. Benim görevim yurttaşlarımızın yüzde yüzünü kucaklamaktır. Başı açık olan kardeşim de benim. Başı kapalı olan kardeşim de benim. Camilerimiz de benim, Cemevleremiz de benim. Sinegoglarımız da benim. 50 İslam ülkesi içerisinde barışla demokrasiyle yönetiliyorsak bunun bir tek sebebi var. Biz cumhuriyet demeseydik, Çanakkale olmasaydı, Sakarya olmasaydı, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmazdı. Atatürk askerdi. İnançlara saygılı laiklik demeseydi, Afganistan'dan, Pakistan'dan, İran'dan farksız olurduk" diye konuştu. "BANA OY VEREN PİŞMAN OLMAYACAK" Kendisine oy verenlerin bir tek gün pişman olmayacaklarını belirten CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül sözlerini, "Başka partiye oy verenler, o kadar çok çalışacağım ki, 6 ay sonra diyecekler ki, 'Sarıgül aslanmış, Sarıgül'e oy vermediğim için pişmanım'" diye sürdürdü. "SARIGÜL'Ü KORKUTAMAZ, DURDURAMAZLAR" Mustafa Sarıgül konuşmasını "Bazıları zannediyorlar ki, Sarıgül'ü durdururum, korkuturum. Sarıgül'ü yolundan döndüremezsin" diyerek tamamladı. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül binlerce vatandaşın destek gösterileri arasında Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi'ne geçti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569808.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569808.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e9fe3a712d833a5106f249b8944eb4c3f7fb4b76 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569808.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de istifa etmek yasaklandı!. İzmir'in Foça İlçesi'nde, Belediye Başkanlığı için Salih Keleş'in aday gösterilmesinin ardından AKP  ilçe örgütünde istifalar başladı. İstifa etmek isteyen üyelerden, 'istifa başvurumuz sümen altı ediliyor' açıklaması geldi. AKP Foça Gençlik Kolları Kurucu Başkanı ve eski Teşkilat Başkanı olan, Foça Genç İşadamları ... İzmir'in Foça İlçesi'nde, Belediye Başkanlığı için Salih Keleş'in aday gösterilmesinin ardından AKP  ilçe örgütünde istifalar başladı. İstifa etmek isteyen üyelerden, 'istifa başvurumuz sümen altı ediliyor' açıklaması geldi. AKP Foça Gençlik Kolları Kurucu Başkanı ve eski Teşkilat Başkanı olan, Foça Genç İşadamları Derneği (FOGİAD) Başkanı Altan Öztürk, dün 29 arkadaşı ile birlikte istifa dilekçelerini ilçe başkanlığına verdiklerini açıkladı. Kendilerinden önce de istifaların olduğunu bildiklerini belirten Öztürk, bunların bazılarının kabul edilmediğini, bazıların ise işleme konmayarak sümen altında bekletildiğini iddia etti. Altan Öztürk, "Tercih edilen aday Foça'da ikamet bile etmiyor. Başarılı olacağı konusunda tereddüt içindeyiz. Aday olarak kabul etmiyoruz. Bu nedenle parti içinde kalmanın bir anlamının olmadığına inanarak istifa ettik. İstifalarımız sümen altı edilerek kamuoyunun tepkimizi öğrenmesi engelleniyor. Daha önce istifa dilekçelerini verenlerin olduğunu ve istifaların devam edeceğini de biliyoruz. Yolumuza başka bir parti ya da bağımsız adayla devam etme konusunda şimdilik bir kararımız yok. Zaman içinde bu konuyu aramızda değerlendireceğiz" dedi. CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan da konuyla ilgili bir tweet atarak AKP'ye tepki gösterdi. Sapan'ın tweeti şöyle: "AKP'de partiden istifa etmek "genel merkezce" yasaklanmış. Çok güzel bir yol seçmişsiniz. Yoksa örgüt diye bir şey kalmayacak." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569873.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569873.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fd5a1bc98ee90d616d5dbaa2e863b99c7daea793 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569873.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 22 Ocak 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun Şans Topu 22 Ocak 2014,  658. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 3, 12, 15, 16, 30 ve artı 7 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569875.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569875.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8b150a1901963e77f39712b8794e272d6e8eb0cf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569875.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Türkiye Cumhuriyeti'nde böylesi yaşanmadı'. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sınır bölgesinde TIR'ları aranan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde böylesi bir uygulamayla karşılaşmadığını belirterek, "Bir ülke düşünün ki kendi milli istihbaratı kendi ülkesinin içerisinde yasalarla verilmiş rutin görevlerini yapma noktasında böylesi bir muameleye ... Adalet Bakanı , sınır bölgesinde TIR'ları aranan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde böylesi bir uygulamayla karşılaşmadığını belirterek, "Bir ülke düşünün ki kendi milli istihbaratı kendi ülkesinin içerisinde yasalarla verilmiş rutin görevlerini yapma noktasında böylesi bir muameleye maruz kalsın" dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu yeniden yapılandıran yasa teklifinin Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri gerilim ve tartışmalar arasında sürüyor. Görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bozdağ, şunları söyledi: YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER BELLİ "Adana'da arama yapılmak istenen TIR'la ilgili görüntülerden biz de fevkalade rahatsızız. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde MİT böylesi bir olayla karşılaşmamıştır. Bir ülke düşünün ki kendi milli istihbaratı kendi ülkesinin içerisinde yasalarla verilmiş rutin görevlerini yapma noktasında böylesi bir muameleye maruz kalsın. Herkes söylüyor; devlet MİT'in güvenliğini sağlayamaz mı? Elbette gerekli güvenlik tedbirlerini alır, MİT'in vazifesini yasalara uygun bir şekilde yapmasını temin eder. Türkiye Cumhuriyeti buna da muktedirdir. Yasalar ne görev veriyorsa o görevler yapılıyor. Soruşturmalar ve diğer işlemler de yasalarda nasıl tayin ediliyorsa ona göre yapılması lazımdır. Bizim dediğimiz bu usullere riayet edilmesidir. Kimsenin görevini engelleme gibi bir durum söz konusu değildir. MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesi gayet açıktır. Bu maddeyi çiğneyenlere karşı yapılması gereken işlemler de çok bellidir. O TIR'larla ilgili Türkiye Cumhuriyeti'nin, MİT'in yaptığı görevle alakalı dış dünyaya, içeriye nasıl bir algı oluşturulmak istendiği de ortadadır. BUNLAR BEYHUDE ÇABALARDIR Gerek El Kaide terör örgütü, gerek El Nusra terör örgütü veya başkaca terör örgütleri, adı ne olursa olsun, kim tarafından örgütlendirilip yapılandırılırsa yapılandırılsın, Türkiye Cumhuriyeti devleti de hükümeti de teröristlerin ve terör örgütlerinin karşısındadır. El Kaide'ye karşı da diğer terör örgütlerine karşı da alması gereken tavrı her daim almıştır, vermesi gereken mücadeleyi vermiştir, bundan sonra da verecektir. Ama birileri Türkiye Cumhuriyeti devletini terör örgütlerine yardım ediyormuş gibi gayretin, çabanın içine giriyorlarsa, onlar da bilsinler ki bunlar beyhude çabalardır. Çünkü böyle bir yardım asla yapılmamıştır, yapılması da söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti masum Suriye halkının yanında olmuştur." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569876.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569876.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..08c2de0ca13614948f059b633508c3d7df1149d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569876.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de 'taciz' istifası!. AKP Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, dün saat 18.00'da yaptığı yazılı açıklama ile görevinden istifa ettiğini açıkladı. 2011 yılından bu yana AKP Çerkezköy İlçe Başkanlığı görevini yürüten Demirbağ, bir öğretmeni telefonla taciz ettiği iddiaları nedeniyle dün akşam "2,5 yıldır yürüttüğüm ... AKP Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, dün saat 18.00'da yaptığı yazılı açıklama ile görevinden istifa ettiğini açıkladı. 2011 yılından bu yana AKP Çerkezköy İlçe Başkanlığı görevini yürüten Demirbağ, bir öğretmeni telefonla taciz ettiği iddiaları nedeniyle dün akşam "2,5 yıldır yürüttüğüm İlçe Başkanlığı görevimden istifa ediyorum" açıklamasında bulunarak istifa etti. Çerkezköy Haber gazetesinden Faik Onur Kaya'nın haberine göre, son zamanlarda şahsına yönelik sistematik bir saldırı olduğunu öne süren Alaettin Demirbağ, bahse konu öğretmenin bir beldede okul müdürlüğüne atanmasıyla ya da görevden alınmasıyla uzaktan yakından alakasının olmadığını ifade etti. Atamayla ilgili, değil kendisinin Milli Eğitim Bakanı'nın dahi etkisinin olamayacağını söyleyen Alaettin Demirbağ, "Bahse konu öğretmenin Bölge İdare Mahkemesi'ne göreve iadesi konusunda müracaat ettiğini duydum. Fakat şahsımla alakalı herhangi bir şikayette bulunup bulunmadığından haberim yok" dedi. "ŞAHSIMA YÖNELİK BİR KARALAMA ORGANİZASYONU" Dün akşam saat 18.00'da düzenlediği basın toplantısı ile istifasını açıklayan Demirbağ, "İki buçuk yılı aşkın bir süredir ifa ettiğim ilçe başkanlığı görevim sırasında tüm kurumlarla olduğu gibi Milli Eğitim Camiası ile onların sıkıntılarını gidermek, sorunlarına çözüm bulmak ve ihtiyaçlarını karşılamak adına şahsıma ulaşıldı. İlçe Başkanı sıfatımla elimden geldiğince okulun ihtiyaçlarını karşıladım. Duyduğum kadarıyla okul müdiresinin kurum içerisindeki sorunları nedeni ile hakkında yapılan tahkikat neticesinde ve müfettiş raporları doğrultusunda müdürlük görevinden alındı. Müdürlüğe atanması ve tahkikat neticesinde görevinden alınması ile ilgili hiçbir tasarrufum olmamasına rağmen, görevinden alınmasını benden bilinmesi, dolayısıyla şahsıma yönelik bir karalama organizasyonu olduğunu düşünüyorum. Bu durumda şahsımı hedef alan bu çirkin olaydan, işgal ettiğim makamın imtiyazını kullanmadan aklanabilmek ve mensubu olduğum partiye zarar vermemek için, şahsıma yönelik bu çirkin kampanyanın mücadelesini hukuk zemininde verebilmek için, iki buçuk başarıyla ifa ettiğim ilçe başkanlığı görevimden istifa ediyorum." açıklamalarına yer verdi. SELDA YEŞİL VEKÂLET EDECEK Kendisinden sonra göreve kimin geleceği sorularına da açıklık getiren Demirbağ, " Ben istifa ettikten sonra Sayın Selda Yeşil göreve gelecek. Daha sonra genel merkezimiz konuyla ilgili değerlendirmeyi yapacaktır."dedi. "SEÇİMLERİ ETKİLEMEZ" Basın toplantısının son kısmında, istifanın seçimleri nasıl etkileyeceği konusuna da değinen Demirbağ," İstifamın seçimleri etkileyeceğini düşünmüyorum."diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569879.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569879.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8503b42afb99a9e243b0a9ae934b81ec7da6a5f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569879.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi mağduru liseliye şok tebligat. İzmir'de yaşayan ve bir konser için Gezi eylemleri sırasında gittiği İstanbul'da merak edip görmek istediği Gezi Parkı'nın yakınlarında polisin gaz kapsülüyle başından yaralanıp zorlu tedavi sürecinin ardından taburcu edilen liseli Mustafa Ali Tombul'a, İzmir'deki Gezi Parkı eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında ... İzmir'de yaşayan ve bir konser için eylemleri sırasında gittiği İstanbul'da merak edip görmek istediği 'nın yakınlarında polisin gaz kapsülüyle başından yaralanıp zorlu tedavi sürecinin ardından taburcu edilen liseli Mustafa Ali Tombul'a, İzmir'deki eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında dava açıldığına ilişkin eline ulaşan tebligatla şaşkına döndü. 'Onu vuran polis nasıl kıydı?' İzmir'in Bayraklı İlçesi Doğançay Mahallesi'ndeki oturan lise 1'inci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Mustafa Ali Tombul, geçen yıl Temmuz ayında Grup Yorum'un konseri için İstanbul'a gitti. Akrabalarının yanında kalan liseli genç, eylemlerle sık sık gündeme gelen 'nı görmek istedi. Valiliğin parkı kapattığını öğrenen Mustafa Ali, Mis Sokak yakınına gitti. Tam bu sırada polis müdahalesi başladı ve atılan gaz kapsüllerinden ikisi Mustafa Ali'nin başına isabet etti. NABZI DURMUŞTU Oğlu Mustafa Ali'nin zor günler yaşadıklarını anlatan babası 40 yaşındaki Mehmet Tombul, o günleri şöyle anlattı: "Bu dehşet verici bir şey, çocuğunuz konser için İstanbul'a gidiyor ve merak edip, 'nı görmek istiyor. Polis insanları oğlumun bulunduğu noktaya doğru kovalıyor ve gaz kapsülü sıkıyor. İnsanların üzerine yakın mesafeden gaz kapsülü atıyorlar, adam öldürmeye ya da yaralamaya yönelik yapılıyor bu. Ali, hastaneye gittiğinde zaten nabzı durmuş. Doktorlar yaklaşık beş dakika kalbi yeniden çalıştırmak için çabalayıp oğluma hayat vermiş. Biz 1.5 ay Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde kaldık bunun 23 günü yoğun bakımda geçti. Sonra İzmir'e geldik. Daha sonra tekrar İstanbul'a gittik. Son ameliyatı yapıldı başarılı bir şekilde." "BAZI HASARLAR OLUŞTU" Yakın mesafeden başına aldığı şiddetli darbe nedeniyle, epilepsi hastası olan ve büyük ölçüde konuşma yeteneğini yitiren Mustafa Ali'nin biran önce sağlığına kavuşturulmasını isteyen baba Mehmet Tombul, "Çok yakın bir mesafeden çok şiddetli bir darbe aldığı için bazı hasarlar oldu. Şuan geçici olduğunu düşündüğümüz konuşma sıkıntısı var. Ardından Epilepsi hastası oldu. Darbeyi aldığı yer o hücrelere yakın bir bölge. Buna hayatı boyunca dikkat etmesi gerekiyor. En ufak bir şeyde yeniden beyin kanaması geçirebilir" dedi. Bu yıl oğlunun okulunu dondurduklarını belirten Mehmet Tombul, "İnşallah nasip olursa seneye gidecek. Hükümet kanadından kimse aramadı. Ana muhalefet partisinin milletvekilleri ve belediye başkanları bize çok yardımcı oldu. Desteklerini çok gördük" diye konuştu. TEBLİGATLA SARSILDILAR Liseli Mustafa Ali'nin İzmir'de katıldığı Gezi Parkı eylemleri nedeniyle hakkında kamu davası açıldığını ve ellerine bugün bir tebligat ulaştığını bildiren baba Mehmet Tombul, tepkisini şöyle dile getirdi: "Biz suç duyurusunda bulunduk fakat bütün suç duyuruları toplanacak, ondan sonra da işlem yapılacak. Şuan bir gelişme yok. Ali hakkında bir dava var. Çok saçma sapan bir neden, Gezi Parkı eylemleri süresince, o insanlara destek amaçlı bir çok ilde eylemler yapıldı. Artık insanlar gerçeği biliyor. Gerçeklerin ne olduğunu herkes görüyor. Ali'ye açılan davayla ilgili belge bugün elimize ulaştı. İzmir'de, polisler çadırların kaldırılmasını istiyor, oradaki gençler de kaldırmamak için tepki gösteriyor, suç bu. Ellerinde silah yok, tebligatta da aynı şey var." HÜKÜMETİN İSTİFASINI İSTEDİ Vergilerin yüksekliğinden söz eden ve insanların rahatsızlıklarını dile getirmeleri için demokratik eylemlerin en doğal hakları olduğunu savunan Mehmet Tombul şunları kaydetti; "Tüm ailelere sesleniyorum, bu düzene hep birlikte karşı gelsinler. Çocuklarını değil kendilerini öne koysunlar. Bu düzen artık yozlaşmış. Düşünün ki bir mahallede uyuşturucu satanlarla orada yaşayanlar çatışıyor ve polis onları ayırmaya geliyor. Hükümet derhal istifa etsin. Şuan bizim tek isteğimiz bu hükümetin istifa etmesi, çünkü Ali'nin başına gelenler bunların zamanında yaşandı. Baştakinin haberi olmasa bunlar yaşanır mı?" "DESTEK OLMAK İSTEYENLER ÇOK" Oğlunun tedavisi sürecinde işsiz kaldığını, Bayraklı Belediyesi tarafından kendine iş verildiğini belirten Tombul, "Zor günler geçirdik. Oğlumun tedavisinin en iyi şekilde yapılmasını istiyorum. İlerleyen dönemde konuşma terapisti desteği verilebilir. Ali her an beyin kanaması geçirebilir, o nedenle onunla her yere ben gidiyorum. Yalnız bırakamıyorum. Ali'nin tamamen iyileşip arkadaşlarının yanına yalnız olarak gidebilmesini istiyorum. Epilepsi hastalığı iyileştirilebiliyormuş, bu konuda bize yardım edilebilir. Ali'nin darbe aldığı yerdeki hücreler kendini yenilemiyor, işimiz zor ancak bunu başaracağımıza inanıyorum" dedi. Mehmet Tombul, oğlu Mustafa Ali'nin moralini yüksek tutmak için ellerinden geleni yaptıklarını anlatırken, "Devlet yetkililerinden özür bekliyoruz, suçluların biran önce bulunmasını istiyoruz. Ben üzerime düşeni yapıyorum bir vatandaş olarak vergilerimi ödüyorum. Devletin polisi benim oğlumu yaralıyor, bu ortaya çıkartılmalı. Ali'nin eski sağlığına kavuşması için ne gerekiyorsa yapılmasını istiyorum" dedi. "TORUNUMA NASIL KIYDILAR" Torunu Mustafa Ali'nin yaralandığı dönemde hastanede yattığını dile getiren dede Mustafa Tonbul da "Ali yaralandığında rahatsızlığım nedeniyle hastanedeydim. Hemen taburcu edilmemi istedim ve İstanbul'a gittim. Torunumun bulunduğu katta bir sandalyede 45 gün bekledim. Ben Ali'yi eşimle battaniyede sallayarak büyüttüm. Ben onun saçının teline dokunmadım, onu vuran polis nasıl kıydı? Bu çocuk hırsızlık yapmadı, banka soymadı bir şey yapmadı. Akrabasına da gitmesin mi? Suçlular bulunsun" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569881.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569881.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5963d205056b4e308fb99f9ea322626bf0a5b481 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_22/2569881.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Bu iktidar gayri meşru münasebetin çocuğudur". Meclis Genel Kurulu'nda, HSYK teklifinin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler gergin geçti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, HSYK teklifinin parlamentoya gelmesinin tek bir sebebi olduğunu belirterek, "Bu kanun teklifi yolsuzluğun ve hırsızlığın üstünü örtmek üzere hazırlanmış bir kanun teklifidir. Bu ... Meclis Genel Kurulu'nda, HSYK teklifinin birinci bölümü üzerindeki görüşmeler gergin geçti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, HSYK teklifinin parlamentoya gelmesinin tek bir sebebi olduğunu belirterek, "Bu kanun teklifi yolsuzluğun ve hırsızlığın üstünü örtmek üzere hazırlanmış bir kanun teklifidir. Bu kanun teklifinin üzerine ayakkabı kutusunun gölgesi düşmüştür, para sayma makinelerinin gölgesi düşmüştür, ne yazık ki bu kanun teklifinde hırsızların ayak izleri vardır" dedi. Paralel tartışmalarına işaret eden Tezcan, "Sayın Başbakan'a şunu soruyorum, ne istediniz de vermedim diyen kim, ne istediniz de vermedim sözünü Başbakan söylemedi mi, şu sorunun cevabını vermek zorunda Başbakan. Ne istediler de verdin? Bu alışveriş hangi alışveriş" derken, "Belli ki ortada gayri meşru bir münasebet var. Sayın Başbakan'ın bu sözünden biz anlıyoruz ki ortada bir gayri meşru münasebet var. Ve ne yazık ki bu iktidar bu gayri meşru münasebetin çocuğudur" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569904.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569904.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..64d4b45c907ef58f4243a8941b82e62fefc3823c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569904.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muhteşem Yüzyıl'da 'muhteşem yakınlaşma'. Star TV ekranlarında yayınlanan Muhteşem Yüzyıl'ın son bölümüne Rüstem Paşa ile Mihrimah Sultan'ın beklenmedik yakınlaşması damga vurdu. Dizinin 120. bölümünde Sultan Süleyman'ın sefer dönüşü ateşli bir hastalığın pençesinde ölüm kalım mücadelesi verdiği anda kardeşler arasında başlayan taht kavgasında saflar da ... Star TV ekranlarında yayınlanan Muhteşem Yüzyıl'ın son bölümüne Rüstem Paşa ile Mihrimah Sultan'ın beklenmedik yakınlaşması damga vurdu. Dizinin 120. bölümünde Sultan Süleyman'ın sefer dönüşü ateşli bir hastalığın pençesinde ölüm kalım mücadelesi verdiği anda kardeşler arasında başlayan taht kavgasında saflar da iyiden iyiye belli oldu. Şehzade Bayezid'in tahta geçmesini isteyen Rüstem Paşa, Şehzade Selim'in tahya geçmesini isteyen Hürrem Sultan'la ters düşünce, beklenmedik bir yakınlaşma doğdu. Bu durumu her koşulda kendi yararına çevirmeyi başaran Rüstem Paşa, Mihrimah Sultan'a Hürrem Sultan'ın artık Şehzade Selim'in tahta geçmesini istediğini söyledi. Şehzade Bayezid'in tahta geçmesini isteyen Mihrimah Sultan'a 'Artık yalnızsınız sultanım' diyerek rest çeken Rüstem Paşa, 'Hangi tarafta olacağımı sizin tavrınız belirleyecek. Boşanmaktan vazgeçeceksiniz' dediğinde teklifine olumlu yanıt veren Mihrimah Sultan ile Rüstem Paşa arasında arzu dolu anlar yaşandı. HİLMİ CEM VEDA ETTİ Survivor Ünlüler Gönüllüler yarışmasını kazanan Hilmi Cem İntepe oyunculuğa adım attığı Muhteşem Yüzyıl dizisinin 120. bölümünde ölerek diziden ayrıldı. Muhteşem Yüzyıl'da Sarp Akkaya'nın canlandırdığı 'Atmaca' karakterinin yardımcısı Yavuz olarak Muhteşem Yüzyıl kadrosuna Eylül ayının son haftası yayınlanan bölümle giren Hilmi Cem İntepe, Şehzade Mustafa'nın fedasi olarak can verdi. Hastalığın pençesinde ölüm kalım savaşı veren Sultan Süleyman'ın adını sayıklaması üzerine Şehzade Mustafa'ya Hürrem Sultan'ın emriyle Rüstem Paşa bir davet mektubu gönderir. Bir tuzak olabileceğini düşünsede Şehzade Mustafa babasını görmek için payi tahta doğru yola çıkar. Sıkı koruma önlemlerine rağmen Rüstem Paşa'nın adamları tarafından salsırıya uğrar. Şehzade Mustafa'yı devre dışı bırakmak isteyen Rüstem Paşa kendi başına iş yapar ve Şehzade'ye suikast düzenler. Ancak muvaffak olamaz. Şehzade Mustafa'nın fedaisi Yavuz onun yerine okların hedefi olur. SULTAN SÜLEYMAN HASTA Muhteşem Yüzyıl'ın 120. bölümünde seferden hasta dönen Kanuni Sultan Süleyman Hürrem Sultan'ın kendisine verdiği kötü haberle yıkılıyor: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569905.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569905.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d1812145de64aaf0e456615e65317382a7a36a21 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569905.txt @@ -0,0 +1 @@ +'O çöl seni de yuttu mutlu musun'. Ergenekon tutuklusu gazeteci yazar Tuncay Özkan'ın, Silivri'den gönderdiği son mektubu Twitter hesabından yayınlandı. Özkan mektubunda dün yayınlanan HSYK kararnamesinde görev yeri değiştirilen Balyoz hakimi Ömer Diken ile arasında geçen diyalogu aktardı. Diken'in nöbetçi olduğu sırada kendisini tutukladığını hatırlatan Özkan o ... Ergenekon tutuklusu gazeteci yazar Tuncay Özkan'ın, Silivri'den gönderdiği son mektubu Twitter hesabından yayınlandı. Özkan mektubunda dün yayınlanan HSYK kararnamesinde görev yeri değiştirilen hakimi Ömer Diken ile arasında geçen diyalogu aktardı. Diken'in nöbetçi olduğu sırada kendisini tutukladığını hatırlatan Özkan o sırada Diken'e söylediği şu sözlerini aktardı "Ona şunu söylemiş ve tutanağa yazdırmıştım: 'Ben düşüncelerini özgürce ifade eden biriyim. Bunu demokratik bir hak olarak yasalara uygun olarak yapıyorum. Bu şekilde baskı ve dinlemelerle, benim gibi özgürce düşünen, düşündüklerini dile getiren insanlar susturulursa, o takdirde Türkiye çölleşir." Özkan, Diken'in Türkiye'nin çölleşmesini sağlayanlardan biri olduğunu belirterek "O çöl seni de yuttu. Mutlu musun? Ömer Gibiler anlar mı? Sanmam. Onların gözü bu kindar dönemin karanlığına ve kasvetine bürünmüş. Onlar ta ki yüzlerine karşı 'katalog suç nedeniyle' denilince anlarlar neye yol açtıklarını! Geçmiş olur" dedi. İşte Özkan'ın o mektubu: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569922.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569922.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..73fc92b3facd94aa0e15413e8f1eee2030c99c9a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569922.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK tasarısında değişiklik!. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören teklifin 1. maddesi tasarıdan çıkarıldı. AKP ve BDP'li milletvekilleri tarafından verilen 2 önerge ile, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin; "4/2/1983 tarihli ve 2797 ... Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik öngören teklifin 1. maddesi tasarıdan çıkarıldı. AKP ve BDP'li milletvekilleri tarafından verilen 2 önerge ile, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin; "4/2/1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 30'uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan 'dört' ibaresi 'sekiz', 'üç' ibaresi 'altı' şeklinde değiştirilmiştir" şeklindeki 1. maddesi Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle tasarıdan çıkarıldı. Böylece 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 30. maddesindeki; Yargıtay Başkanı veya başsavcısı olmak için 4 yıl, birinci başkanvekili , daire başkanı ve başsavcı vekili olması için de 3 yıl Yargıtay üyeliği yapma şartı korunmuş oldu. TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen HSYK yapısında değişiklik öngören kanun teklifi görüşmelerinde metinden çıkarılan 1'nci madde dışında ilk 8 madde kabul edildi. 8 maddenin kabul edilmesinin ardından görüşmelerin yarın saat 14.00'de yeniden başlamasına karar verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569924.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569924.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..531c22f532a6fff6385e7d4e2a98c5abf46ccd6f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569924.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir ilimiz susuz kalacak!. Uşak'ın Bağımsız Belediye Başkanı Ali Erdoğan, yaşanan kuraklık nedeniyle Küçükler Barajı ve Çokrağan Kaynağı'nda Uşak'ın toplam 15 günlük içme suyunun kaldığını söyledi. Konuyla ilgili makamında basın açıklaması yapan Belediye Başkanı Ali Erdoğan, endişe edilecek bir durumun olmadığını belirtip, mevsimsel şartların ... Uşak'ın Bağımsız Belediye Başkanı Ali Erdoğan, yaşanan kuraklık nedeniyle Küçükler Barajı ve Çokrağan Kaynağı'nda Uşak'ın toplam 15 günlük içme suyunun kaldığını söyledi. Konuyla ilgili makamında basın açıklaması yapan Belediye Başkanı Ali Erdoğan, endişe edilecek bir durumun olmadığını belirtip, mevsimsel şartların bu şekilde devam etmesi durumunda diğer içme suyu kuyularından faydalanacaklarını belirtti. Devlet Su İşleri'nden alınan bilgiler ile kentin kuyularından gelecek su sayesinde içme suyu sıkıntı çekilmeyeceğini öngördüklerini belirten Başkan Erdoğan, "Ülkemizde ve dünyada son zamanlarda mevsimsel kaymalar yaşanmaktadır. Bu nedenle ilimizde ve ülkemiz genelinde beklenen yağışlar maalesef gerçekleşmedi. Bu durum Uşak'ın içme suyu barajlarını da etkiledi. Uşak'ın saniyede 400 litre olan içme suyu ihtiyacını karşılayan Küçükler Barajı'nda ve Çokrağan Kaynağı'nda su seviyesi yüzde 20'lere düştü. Uşak'ın içme suyu ihtiyacı saniyede 400 litre. Şu an Küçükler Barajı'ndan saniyede 90 litre, Çokrağan İçme Suyu eski hattımızdan ise saniyede 40 litre su alabiliyoruz. Murat Dağı eteğinden saniyede 130 litre su kullanabiliyoruz. 270 litre suyu da, dünden itibaren Havaalanı ve Doğala bölgesindeki kuyularımızdan temin etmeye başladık. Vatandaşlarımızdan suyu daha dikkatli kullanmalarını ve israf etmemelerini istiyoruz" dedi. "ALTERNATİF 14 SU KUYUSU VAR" Uşak'ta su sıkıntısı yaşanmaması için yol haritasının ve alternatif planların hazır olduğuna dikkat çeken Başkan Erdoğan, "Su kesintisi yaşamayacağız. İlimizde Devlet Su İşleri ile beraber havza kontrolü konusunda ciddi bir çalışmamız var. Bundan sonra hep birlikte yağış için dua etmeliyiz. Şubat ve Mart aylarında yağışların yoğun olmasını bekliyoruz. Sularımızın daha tasarruflu kullanmasını istiyoruz. 1999 yılında ilk belediye başkanlığım döneminde içme suyu konusunda sıkıntılar vardı. Alternatif olarak daha önceden kullandığımız 14 su kuyumuz var. Son olarak 8 milyon liralık ishale hattı projesi ile nüfusumuz 500 bin olsa dahi suda sıkıntı yaşamayacağız. Ancak ülkemizin önünde çok önemli bir kuraklık sorunu var. Bu konuda duyarlı olmamız gerekiyor" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569931.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569931.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e09bc0bf6de9c081dab88cb60b89aec3f8b8450 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569931.txt @@ -0,0 +1 @@ +TBMM'de 'dinsiz olmuşsunuz' gerilimi!. TBMM Genel Kurulu'nda HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifi görüşülmeye başlandı. Kanun teklifinin 1 ila 24. maddelerden oluşan birinci bölümü üzerinde TBMM'de grubu olan siyasi parti milletvekilleri konuşma yapmaya başladı. Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da TBMM Genel Kurul ... TBMM Genel Kurulu'nda HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifi görüşülmeye başlandı. Kanun teklifinin 1 ila 24. maddelerden oluşan birinci bölümü üzerinde TBMM'de grubu olan siyasi parti milletvekilleri konuşma yapmaya başladı. Bu arada Adalet Bakanı da TBMM Genel Kurul Salonu'na elinde dosya ve çanta ile gelerek komisyon üyelerinin bulunduğu alanda yerini aldı. CHP'Lİ TEZCAN: BU BİR YETKİ GASPIDIR CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, teklif hakkında söz aldı ve hükümeti eleştirdi. Tezcan, "Şimdi siz anayasadan kaynağını alan yargıyı doğrudan doğruya yürütmenin kontrolü altına sokmaya çalışıyorsunuz. Anayasal düzeni cebren ifa suçudur bu. Darbecisiniz, top yekun darbecisiniz. Bu bir yetki gaspıdır. Bu bir yetki tecavüzüdür. TBMM'yi tecavüze yardım ve yataklık etmeye teşvik ediyoruz. Bu meclis tecavüze yardım ve yataklık etmeyecek ve etmemelidir" dedi. Tezcan, 17 Aralık tarihindeki operasyonda ayakkabı kutulardan çıkan dolarlar, yatak odalarında bulunan kasalar ve para sayma makineleri, yolsuzluk çukuruna dönük operasyonundan sonra bu kanun teklifi Türkiye'nin gündemine gelip oturduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bu görüştüğümüz kanun teklifinin üzerine ayakkabı kutusunun gölgesi düşmüştür. Ne yazık ki bu kanun teklifinde hırsızın ayak izleri vardır. Hırssızın ayak izlerini TBMM'ye getirerek kanun teklifine soktunuz ve geç vakitlere kadar bunu görüştürüyorsunuz. Büyük bir pişkinlikle hırsızlığın, arsızlıkla üstünü örtmekle karşı kaldığımız bir kanun teklifi ile karşı karşıyayız. Günlerden bu yana bir tartışma devam ediyor. İktidar eliyle başlatılan ve başbakanın başını çektiği bir tartışma. Paralel devlet ve kumpas tartışması. Sayın başbakana ve sizlere şunu soruyorum. Ne istediniz de vermedik diyen kim. Ne istedikte vermedik sözünü başbakan söylemedi mi. Ne istedilerde verdi. Bu alışveriş hangi alışveriş. Ne verdin de bugün anlaşmazlık noktasına düştünüz ve başlarına kakıyorsun verdiğiniz şeyleri. Ortada gayri meşru bir münasebet var. Bu iktidar gayri meşru münasebetin çocuğudur. TSK, Türkiye'nin aydınlarına, siyasetçilerini bu güne kadar kumpas kuran iktidar paçanızı kurtarabilmek için Türkiye'yi sürüklemek için maceraya ittiniz. Hep beraber izliyoruz ve buna müsaade etmeyeceğiz. Demokrasiyi ayakta, hukuku ayakta tutmak için hep beraber bu kanun teklifine dur demek zorundayız." BU BİR YETKİ TECAVÜZÜDÜR "Demokrasilerde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli irade sadece hükümetin temsil ettiği irade değildir. Milli irade iktidarıyla, muhalefetiyle bütün parlamentonun iradesidir. Milli irade kaynağını bir taraftan halktan alır, öbür taraftan anayasadan alır. Şimdi siz anayasadan kaynağını alan yargıyı doğrudan doğruya yürütmenin kontrolü altına sokmaya çalışıyorsunuz. Anayasal düzeni cebren ifla suçudur bu. Darbecisiniz, top yekun darbecisiniz. Bu bir yetki gaspıdır. Bu bir yetki tecavüzüdür TBMM'yi tecavüze yardım ve yataklık etmeye teşvik ediyoruz. Bu meclis tecavüze yardım ve yataklık etmeyecek ve etmemelidir." BAKAN BOZDAĞ SORULARI YANITLADI Adalet Bakanı , TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına değinen Bozdağ, "17 Aralık operasyonları süreciyle ilgili şunun altını çizmekte fayda var. Soruşturmalar başlamıştır. Başlayan soruşturmaların üzerenin kapatılması, örtülmesi kesinlikle mümkün değildir. Soruşturmalar hukuk çerçevesinde işleyecektir ve sonuçta yargının ön gördüğü mekanizmalar çerçevesinde karara bağlanacaktır. Bizim arzu ettiğimiz bunların hukukun gereklerine uygun olarak sürdürülmesi ve neticelendirilmesidir. Bunun dışında herhangi bir şey yoktur. Adalet Bakanlığı'nın hakim ve savcıları değiştirme yetkisi de yoktur.Biliyorsunuz HSYK 1'nci dairesi bu noktada yetkili ve görevlidir.Kurul Başkanı olarak Adalet Bakanının buraya katılması söz konusu değildir" dedi. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ DE HÜKÜMETİ DE TERÖRÜN VE TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KARŞISINDADIR" Bakan Bozdağ, Türkiye'nin Suriye'de yaşanan insanlık dramı karşısında insanların yaşamasından yana tavır koymasından daha doğal bir şey olamayacağını belirterek şunları söyledi: "Gerek El-Kaide gerek El-Nusra terör örgütü veya başkaca terör örgütleri, adı ne olursa olsun kim tarafından örgütlendirilir, yapılandırılırsa yapılandırılsın Türkiye Cumhuriyeti devleti de hükümeti de terörün ve terör örgütlerini karşısındadır. El-Kaide'ye de diğer terör örgütlerlerine karşı alması gereken tavrı almıştır ve vermesi gereken mücadeleyi de vermiştir. Bundan sonra da verecektir. Ama birileri Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve hükümetinin terör örgütlerine yardım ediyormuş gibi gayret ve çabanın içinde giriyorlarsa onlarda bilsinler ki beyhude çabalardır. Böyle bir yardım asla yapılmamıştır ve yapılması da söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti masum Suriye halkının yanında olmuştur ve bundan sonrada yanında olmaya devam edecektir." Amasya'da gerçekleşen soruşturma hakkında da açıklama yapan Bozdağ, "Amasya'da başlayan soruşturmaya ilgili bir bilgi sahibi olmam mümkün değil. Orada yürüyen gizli bir soruşturma var. Kaç kişi bunlarla ilgili ifade verdi, tutanaklar nedir bununla ilgili bilgim yok. Olmayan bir bilgiyi sizlerle paylaşma imkanım yok. Soruşturma tabi gene hukukin içinde yürüyecek ve mahkeme veya savcılık kararıyla bir noktaya gelecektir. Biz soruşturmanın sağlıklı yürümesini ve neticelenmesini arzu ederiz" diye konuştu. ADANA'DA DURDURULAN TIR Adana'da arama yapılmak istenen TIR'la ilgili görüntülerden fevkalade rahatsız olduklarını belirten Bozdağ, "Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde MİT böylesi bir olayla karşılaşmamıştır. Bir ülke düşünün ki kendi Milli İstihbarat Teşkilatını kendi ülkesinin içerisinde yasalarla verilmiş rutin görevlerini yapma noktasında böylesi bir muameleye maruz kalsın. Herkes söylüyor, devlet MİT'in güvenliğini sağlayamaz mı? Elbette devlet gerekli tedbirlerini alır. Yasalar ne görev veriyorsa o görevler yapılıyor" dedi. Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: "Kimsenin görevini engellemesi gibi bir durum söz konusu değildir. MİT kanununun 26'ncı maddesi gayet açıktır. Bu maddeye karşı çiğneyenlere karşı yapılması gereken işlemlerde bellidir. Onun için o TIR'larlara ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yaptığı görevle alakalı dış dünyaya nasıl bir algı oluşturmak istenmesi de ortadadır. Biz bu nedenle diyoruz ki, herkes hukuka uymalı, uygulamalı ve çiğnememelidir." TBMM'DE 'DİNSİZ OLMUŞSUNUZ' GERİLİMİ TBMM Genel Kurulu'nda CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Adalet Bakanı ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'ya dönerek, "Tam dinsiz olmuşsunuz" dedi. Bu sözler ise kurul salonunda tartışmalara yol açtı. HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, komisyon üyelerinin oturduğu yerde bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'yı dinsizlikle suçladı. Kamer Genç, "Hırsızlığınızla suçüstü yakalanmış bir iktidarsınız. Bu hırsızlığınızı örtbas etmek için ne yapıyorsunuz. Kapatmak için hakimleri kendi statünüz içerisine almak istiyorsunuz. 12 senelik iktidarınız da yolsuzluklardan kaynaklanan lağımlardan teşekkür etmiş bir bataklık var. O bataklığının içine bir çok yöneticiniz girmiş ve batmış. Bu kanunu getiriyorsunuz o lağım bataklığından nasıl çıkarız diyorsunuz. Dozerleri getirseniz bunu çıkartamazsınız. Bu lağım, bu bataklık çok büyük bir bataklık. Bu sizi kurtaramaz" dedi. Bu sözlere AKP'li milletvekilleri ise tepki gösterdi. BAKAN BOZDAĞ MAHKEMEYE VERECEK Kendisine sataşma olduğunu belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, söz alarak kürsüye çıktı ve Kamer Genç'e tepki gösterdi. Bakan Bozdağ, "Hem şahsımı hem de İyima'yı dinsizlikle itham eden bir ifade kullandı. Sayın Genç'i herkes tanıyor. İyimaya'yı ve Bekir Bozdağ'ı da tanıyor. Ben eminim ki duyanlar buna dair akıllarına pek çok atasözü gelmiştir. Ama ben o atasözlerinin hiç birinin söylemek istemem. Bilmesini isterim ki benim dinimi, benim imanımı tartmaya Kamer Genç'in kıratı yetmez. Hiç birisi bunu tartamaz. Ben sayın İyimaya'nın da dininin, imanının sayın Kamer Genç tarafından tartılabileceğine inanamıyorum. Bütün bunları milletimiz değerlendiriyor. Benim dinime pek çok laf geliyor, ama ben bunların hiç birisini burada ifade etmek istemem. İnsanları itham ederken lütfen herkes diline hakim olsun. Doğru şeyler söylesin, edebiyle üslubuyla, güzelliğiyle burada konuşulması lazım. Ben burada kalkıp başka başka laflar elbette söylerim. Ama benim edebim, ahlakım, yetişme tarzım buna izin vermez. Ben hiç kimsenin imanını, dinini burada tartışmasını doğru bulamam. Bununda hesabını mahkemede soracağımı ifade etmek isterim" dedi. Ardından, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya söz aldı. İyimaya, "Biz sadece kimlik ve kişilik değiliz, büyük milletin tarihi değerleri ile günümüzün değerleri ile ve gelecekteki beklentileri ile temsilcileriyiz. Dil beynin komutandan kurtulmuş canlı bir sözlük değildir. Milletvekilinin anlamları dile dökerken vasat bir insanın asgari üslubuna sahip olması lazımdır. Ahmet İyimaya olarak kendimi yüksek kurula tarif etmek, tanıtmak gibi bir ihtiyaç içinde değilim. Beni de küçük sözcüklerle ve manalarla herhangi bir arkadaşın tarif etmesi mümkün değil. En az onların inançsızlığı kadar veya inancı kadar benim inancımda değerlidir, benin inancıma beklediğim saygıyı, onların inançsızlığına da saygı duyabilirim. Kamer bey ile ben yıllarca siyaset yaptım, ama kişiselleştirme yapmadım" diye konuştu. CHP'Lİ TARHAN İLE AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA SÖZLÜ TARTIŞMA CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Genel Kurul'da söz alarak konuşma yaptı. Konuşma sırasında söylediği bazı sözler AKP'li milletvekillerini kızdırdı. Bunun üzerine Tarhan ile bazı AKP'li kadın milletvekilleri kısa süreli sözlü tartışma yaşandı. Ardından da CHP'li milletvekilleir konuşurken AKP'li milletvekilleri, AKP'li milletvekilleri konuşurken de CHP'li milletvekilleri masaya vurarak tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Seadık Yakut ise, tartışmalar nedeniyle oturuma 10 dakika ara verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569966.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569966.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..704915b518a7e43db81129ea6874c2ed2c2ce401 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569966.txt @@ -0,0 +1 @@ +O müsteşar için suç duyurusu. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek hakkında Anayasanın 138. maddesini ihlal, Türk Ceza Kanununun 257. maddesine göre görevi kötüye kullanma, nüfuzu kötüye kullanma ve 277. maddesine göre adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yargı görevi yapanı etkileme ... CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek hakkında Anayasanın 138. maddesini ihlal, Türk Ceza Kanununun 257. maddesine göre görevi kötüye kullanma, nüfuzu kötüye kullanma ve 277. maddesine göre adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yargı görevi yapanı etkileme iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Adalet Bakanı müsteşar ı Kenan İpek hakkında suç duyurusunda bulunan Tanal, dilekçesinde delil olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş tarafından 7 Ocak 2014 tarihinde tanzim edilen ve imzalanan tutanağı gösterdi. Tanal, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, irtikap, nitelikli dolandırıcılık suçları nedeniyle başlatılan soruşturma hakkında Adalet Bakanlığı Müsteşarının soruşturmayı başlatan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş'ı soruşturmayı etkileyecek yönde baskı ve tehditlerle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve Anayasanın 138. maddesi ile güvence altına alınan mahkemelerin bağımsızlığını ihlal ettiğini savundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569968.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569968.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f1f78480d45214f1f8d5979ebb48ec37536b8977 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569968.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyette rutin deprem. Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde dün gece Asayiş, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Güvenlik şubelerindeki 159 polis memurunun görev yerleri değiştirildi. Aynı atama kararıyla Terörle Mücadele Şube Müdürü Murat Çobanoğlu, Evrak Arşiv Şube Müdürlüğü'ne; Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ... Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde dün gece Asayiş, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ve Güvenlik şubelerindeki 159 polis memurunun görev yerleri değiştirildi. Aynı atama kararıyla Terörle Mücadele Şube Müdürü Murat Çobanoğlu, Evrak Arşiv Şube Müdürlüğü'ne; Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ercan Ekincioğlu, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne; Evrak Arşiv Şube Müdürü Ali Kırdağ Demir, İnşaat Emlak Şube Müdürlüğü'ne; İnşaat Emlak Şube Müdürü İlker Türkbayrak da Siber Suçlar Şube Müdürlüğü'ne getirildi. BİR HAFTADA İKİ KEZ ATAMASI YAPILDI Ercan Ekincioğlu, bir hafta önce Ardahan Emniyet Müdürlüğü'nden Bursa Siber Suçlar Suçlar Şube Müdürlüğü'ne atanmıştı. Yeni kararla bir haftada iki kez ataması yapılan Ekincioğlu, Terörle Mücadele Şube Müdürü oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569969.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569969.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aab5e59cf9889ccfad7fe1d200dec88dd05faed0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569969.txt @@ -0,0 +1 @@ +Paris'te Türk işadamının gizemli ölümü. Görgü tanıklarına göre İlkuçan önce arabasından inip havaya ateş etti, elindeki bir kutuyu fırlattı ve aracını nehre sürdü. Fransa'nın başkenti, güvenlik şirketi sahibi bir Türk'ün gizemli ölümüne sahne oldu. Paris'teki Türk topluluğunun tanınan isimlerinden GS Güvenlik Şirketi ve Soleil Ehliyet ... Görgü tanıklarına göre İlkuçan önce arabasından inip havaya ateş etti, elindeki bir kutuyu fırlattı ve aracını nehre sürdü. Fransa'nın başkenti, güvenlik şirketi sahibi bir Türk'ün gizemli ölümüne sahne oldu. Paris'teki Türk topluluğunun tanınan isimlerinden GS Güvenlik Şirketi ve Soleil Ehliyet Kursu'nun sahibi Selahattin İlkuçan, pazartesi günü öğleden sonra kullandığı arabasıyla Seine Nehri'ne uçtu. Nehirden çıkarılan İlkuçan yapılan müdahalelere rağmen olay yerinde yaşamını yitirdi. Arabasında ve dışarıda 9 boş kovan bulunan İlkuçan'ın öldürüldüğü şüpheleri araştırılırken, ailesi intihar ettiği yolundaki bilgileri doğruluyor. O KUTUDA NE VARDI Görgü tanıklarının Le Parisien gazetesine yansıyan ifadelerine göre, 48 yaşındaki İlkuçan, sahibi olduğu ehliyet kursunun bulunduğu Epinay Sur Seine semtinde, Seine Nehri yakınlarında arabasından inerek, önce defalarca havaya ateş açtı. Ardından elindeki bir paketi fırlatan İlkuçan, tekrar arabasına binerek camları açtı. Kendisini de emniyet kemeri ile bağladıktan sonra, arabasını Seine Nehri'ne sürdü. Çevredekilerin ihbarı üzerine gelen acil yardım ekipleri, İlkuçan'ı nehirden çıkardıktan sonra müdahale ettiler ama hayata döndürmeyi başaramadılar. KENDİ SİLAHI Olay yerinde inceleme yapan polis, 9 boş kovan bulunca, cinayetten şüphelendi. Ancak, dün taziyeleri kabul eden ailesi, kovanların İlkuçan'a ait silahtan çıktığını belirtti. Polis çok yönlü soruşturma başlatırken, İlkuçan'ın cesedi otopsi için Adli Tıp'a sevk edildi. Olay yeri görüntülerini inceleyen polis, İlkuçan'ın arabasını nehre doğru sürdüğünü tespit etti. İlkuçan'ın vücudunda da yara ve çarpma izi olmadığı belirtildi. EMNİYET KEMERİNİ İLK KEZ TAKMIŞ Olayın bir cinayetten çok 'ailevi sorunlardan kaynaklandığını' belirten yakınları, 6 çocuk babası İlkuçan'ın anlık bir bunalıma girerek intihar etmiş olabileceğini' dile getiriyor. Aile, Selahattin İlkuçan'ın emniyet kemeri takmaktan nefret ettiğini, intihar amaçlı kemeri takmış olabileceğini vurguluyor. İlkuçan'ın cenazesi memleketi Antalya'da toprağa verilecek. Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569970.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569970.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bf96c72823d783f1a61ba118bd407bd57a666d91 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569970.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çin'de üst düzey yolsuzluk skandalı. Çin'in üst düzey yöneticilerine uzanan yolsuzluk skandalı ortaya çıktı. Aralarında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in eşinin kardeşi, eski Başbakan Wen Jiabao´nun oğlu ve damadı ile yine eski Başbakanlardan Deng Şiaoping´in damadının da aralarında bulunduğu bir çok üst düzey yetkilinin offshore ... Çin'in üst düzey yöneticilerine uzanan yolsuzluk skandalı ortaya çıktı. Aralarında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in eşinin kardeşi, eski Başbakan Wen Jiabao´nun oğlu ve damadı ile yine eski Başbakanlardan Deng Şiaoping´in damadının da aralarında bulunduğu bir çok üst düzey yetkilinin offshore hesaplarıyla ilgili belgeler basına sızdırıldı. Haberi veren İngiliz The Guardian Gazetesinin internet sitesine Çin'de erişim engellendi. Asya'nın incisi, dünyanın yeni devi olarak görülen Çin'in üst düzey siyasi ve askeri liderlerine uzanan yolsuzluk skandalı ortaya çıkarıldı. Düzinelerce Çinli yetkilinin, Karayipler'de bulunan İngiltere'nin Virgin Adaları'nda offshore hesaplarının bulunduğu ortaya çıktı. Gizli belgeler Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Birliği tarafından ele geçirildi. Belgelere göre Virgin Adaları dahil bir çok birçok vergi cennetinde yaklaşık 22 bin "offshore hesabı" bulunan Çin ve Hong Kong vatandaşı arasında onlarca Çinli askeri ve siyasi liderin ailelerinin de olduğu belirtildi. Yolsuzluk, Başbakan Şi, tarafından yürütülen ve eski İçişleri Bakanı Zhou Yongkang gibi şimdiye kadar Çin´deki en güçlü insanları hedef alan yolsuzluk soruşturması kapsamında yaşandı. 4 trilyon $ kaçırıldı 2000 yılından beri ortalama 1 ila 4 trilyon dolar Çin'den kaçırıldı ve belgelerde adı geçenler arasında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in eniştesi ile eski Başbakan Ven Ciabao'nun oğlu ve damadı da var. Çin hükümeti raporun "mantıkdışı olduğunu, gizli bir amaç taşıdığını" açıklarken ülkede haberi yayınlayan sitelere erişim yasağı geldi. Rapordan akrabalarının adı geçen Devlet Başkanı, yolsuzlukla mücadele sözü vermişti. Geçen yıl da yolsuzluk raporlarını yayımlayan Bloomberg ve New York Times'ın internet sitelerine erişim yasağı konulmuştu. Belgeler, bir çok ünlü Batılı bankanın ve muhasebecilerin Çinli ve Hong Konglu vatandaşlara "offshore hesap" açmalarında yardımcı olduklarını gösteriyor. Çinli yetkililerin ve akrabalarının kullandıkları karmaşık "offshore hesapları" ile normal vatandaşın elde edemeyeceği vergi avantajına ve gizliliğe sahip olarak elde ettikleri kazançlarla lüks gayrimenkul aldıkları belirlendi. Belgelerde, dünyanın önde gelen bankalarından birinin bir önceki Başbakan Wen Jiabao'nun görevde olduğu süreçte, oğlunun Virgin Adaları'nda bir şirket kurmasına yardım ettiği ortaya çıktı. Ayrıca siyasi ve askeri liderlerin dışında, Çin'in en zenginlerinin de offshore hesaplarıyla ilgili aracı bankalarla bağlantılarının olduğu belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569972.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569972.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9fec984b1e524bc19c22a0ccfa877ddaa39329bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569972.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dün gece buz pateni mi izledin?. Erdinç YAPAN / Sansürcü zihniyetin son perdesi, Rusya Soçi'de başlayacak olan '2014 Kış Olimpiyatları'nın kadınlar ve çiftler dalındaki etapların yayınlanmasında kendisini gösterdi. Devlet televizyonu TRT, 7 Şubat'ta başlayacak olan Olimpiyatlarda kadın yarışmacıların dekolte giymesinden dolayı ekran karşısındakilerin ahlakının bozulacağını ... Erdinç YAPAN / Sansürcü zihniyetin son perdesi, Rusya Soçi'de başlayacak olan '2014 Kış Olimpiyatları'nın kadınlar ve çiftler dalındaki etapların yayınlanmasında kendisini gösterdi. Devlet televizyonu TRT, 7 Şubat'ta başlayacak olan Olimpiyatlarda kadın yarışmacıların dekolte giymesinden dolayı ekran karşısındakilerin ahlakının bozulacağını düşünerek yarışmaları yayınlamama kararı aldı. Yönetimin aldığı bu karar sosyal medyada büyük bir tepki çekti. Bu yasağa tepki gösterenlerden biri de Yalan Dünya dizisinin başarılı oyuncusu Gupse Özay oldu. Başarılı oyuncu sosyal medya hesabından yüklediği videoyla bu anlamsız yasağı ti'ye aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569974.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569974.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..78b74955b79c2888487bd88a8474e1eac4aee77f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569974.txt @@ -0,0 +1 @@ +On binler kürtaja karşı yürüdü. Aralarında ülkenin değişik yerlerinden gelen Roma Katolik lisesi öğrencilerinin de bulunduğu kalabalık, ABD'nin kuzeydoğusunu etkisi altına alan dondurucu soğuklara rağmen sabahın erken saatlerinde National Mall alanında toplandı. Ellerinde kürtaj karşıtlığına yönelik dövizler ve çeşitli bayraklar taşıyan topluluk, "Kürtaja hayır", "Bebekleri ... Aralarında ülkenin değişik yerlerinden gelen Roma Katolik lisesi öğrencilerinin de bulunduğu kalabalık, ABD'nin kuzeydoğusunu etkisi altına alan dondurucu soğuklara rağmen sabahın erken saatlerinde National Mall alanında toplandı. Ellerinde kürtaj karşıtlığına yönelik dövizler ve çeşitli bayraklar taşıyan topluluk, "Kürtaja hayır", "Bebekleri seviyoruz ya siz" şeklinde sloganlar attı. Yürüyüşe başkanlık eden Patrick Kelly, kalabalığa hitabında "Donuyor olabiliriz, ama dünyadaki en iyi sebepten dolayı donuyoruz" ifadesini kullandı. KÜRTAJ KARŞITLARINA PAPA'DAN DESTEK Papa Franciscus da yürüyüşe Twitter üzerinden destek verdi. Papa Franciscus, tüm insanlığa, özellikle de "en korumasız" olanlara saygı gösterilmesi için Tanrı'ya dua ettiğini vurguladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569975.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569975.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fabc4cf6c201bb3d31b22b59b0c00e403750bb7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569975.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül Erdoğan'ı kabul etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kabul etti. Çankaya Köşkü'ndeki haftalık görüşme, yaklaşık 45 dakika sürdü \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569977.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569977.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a984fabebd8819e5be458a6cde395c94b29dc2fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569977.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tüm maçları bilene 1 milyar dolar!. PARA HAVUZU OLUŞTURDU Berkshire Hathaway'in kurucusu ünlü yatırımcı Buffett, basketbol meraklılarıyla dev bir iddiaya tutuştu. Quicken Loans'un sahibi Dan Gilbert ile ortaklaşa bir para havuzu oluşturan Buffett, ABD kolej basketbolu turnuvasındaki maç sonuçlarının tamamını doğru tahmin eden kişiye 1 milyar ... PARA HAVUZU OLUŞTURDU Berkshire Hathaway'in kurucusu ünlü yatırımcı Buffett, basketbol meraklılarıyla dev bir iddiaya tutuştu. Quicken Loans'un sahibi Dan Gilbert ile ortaklaşa bir para havuzu oluşturan Buffett, ABD kolej basketbolu turnuvasındaki maç sonuçlarının tamamını doğru tahmin eden kişiye 1 milyar dolar vereceklerini söyledi. 80 MAÇ YAPILACAK 18 Mart'ta başlayacak turnuvada toplam 80 maç yapılacak. Ödülü almaya hak kazanan kişi ya da kişiler, bu ödülü yıllık 25 milyon dolarlık ödemeler halinde 40 yılda alabilecek. Büyük ödül tek seferde alınmak istenirse ödemenin miktarı 500 milyon dolara düşecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569986.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569986.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b605de8ee5cb82cade7a13b67e5c2844e7537448 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2569986.txt @@ -0,0 +1 @@ +Faizler son 2 yılın en yüksek seviyesini gördü. Tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi anlık olarak son 2 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 10,65'i gördükten sonra şu dakikalarda yüzde 10,50 seviyesinde dengelendi. Güne yüzde 10,29 seviyesinden başlayan gösterge tahvilin bileşik faizi son iki yılın en yüksek seviyesi ... Tahvil-bono piyasasında gösterge tahvilin bileşik faizi anlık olarak son 2 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 10,65'i gördükten sonra şu dakikalarda yüzde 10,50 seviyesinde dengelendi. Güne yüzde 10,29 seviyesinden başlayan gösterge tahvilin bileşik faizi son iki yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 10,65 seviyesini gördükten sonra şu dakikalarda yüzde 10,50'ye geriledi. Gösterge tahvilin bileşik faizi en son 23 Ocak 2012 yılında yüzde 10,74 seviyesini görmüştü. Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü müdahalesinin yaklaşık 2,5 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ettiğini belirterek, bunun da Türk Lirası (TL) likiditesi anlamında önemli olduğunu, çünkü böylece piyasadan yaklaşık 5,7 milyar TL çekilmiş bulunduğunu söyledi. Bu durumunda fonlama maliyetinin bugün ve yarın daha da artacağı anlamına geldiğine dikkati çeken Cömert, bu düşünceyle tahvil piyasasında da likidite ihtiyacı kaynaklı satışların sürdüğünü ve tahvil faizlerinin her vadede yükseldiğinin görüldüğünü ifade etti. Cömert, "Ayrıca en son TCMB müdahalesine baktığmızda, TCMB'nin bunun ardından yoğun bir sıkılaştırma uygulamış olması, önümüzdeki dönemde para politikasının daha da sıkılaştırılacağı beklentisini güçlendiriyor. Bu beklentiler sebebiyle, özellikle kısa vadeli faizlerde bir miktar daha yükseliş görülmesini bekliyorum" dedi. Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge ise gösterge tahvilin bileşik faizinde yüzde 10,65'in çok önemli bir gösterge olmadığını çünkü bunun tek lotla yapıldığını ifade etti. Aslında şu anda gösterge tahvilin bileşik faizinin olduğu yerin yüzde 10,35-10,40 arası olduğunu ifade eden Tözge, şunları aktardı: "Ama kısaca özetlersek, kurdaki önlenemeyen yükseliş önümüzdeki günlerde TCMB'nin daha sık istisnai gün uygulamasına gideceği algısı yarattığından kısa vadeli faizlerin yukarı gitmesine yol açmakta. Öte yandan, kurun çok fazla volatil olması bazı yabancıların tahvildeki pozisyonlarında stop-loss emirlerinin çalışmasına sebep olabilir. Gelen satışı buna bağlıyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570012.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570012.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..de3b0aeb933b73e35d2dcc5417bc31fedfba9408 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570012.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sucuk ekmeğe gel. Avea sponsorluğunda gerçekleştirilen Whitefest 2014 kapsamında sahne alan Bengü ve Fatih Ürek, sabahın erken saatlerine kadar hayranlarını eğlendirdi. Ertesi günü basın mensuplarına Afyon'dan özel olarak getirdiği sucuğu elleriyle pişiren seksi şarkıcı Bengü,sonra da ikram etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570014.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570014.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3e5d112e2b346e08798c25d1b84540cb7855cdd8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570014.txt @@ -0,0 +1 @@ +O vekilin cezası belli oldu!. AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral, 'Sen sus' diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a Meclis Genel Kurulu'nda yumruk attı. CHP'li vekil yaralandı. Meclis'te yumruk atan AKP'li Saral'a kınama cezası verildi. CHP'li Tezcan'a yumruk atan AKP'li Oktay Saral'a Meclis'te kınama cezası ... AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral, 'Sen sus' diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a Meclis Genel Kurulu'nda yumruk attı. CHP'li vekil yaralandı. Meclis'te yumruk atan AKP'li Saral'a kınama cezası verildi. CHP'li Tezcan'a yumruk atan AKP'li Oktay Saral'a Meclis'te kınama cezası çıktı. Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı da kınama cezası için 'Evet' oyu verdi. Kınama cezası için Genel Kurul'da yapılan oylamada AKP sıralarından el kaldıran milletvekillerinin olması dikkat çekti. Öte yandan Genel Kurul çalışmaları kavga nedeniyle yarına ertelendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570017.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570017.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5df77b08eeabea20446d20cc5606ead5f89bda8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570017.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li Altay: Terörist bir saldırı. TBMM Genel Kurulu'nda, tansiyon yine yükseldi. CHP'li milletvekilleri Genel Kurul kürsüsünden, 17 Aralık'ta yapılan operasyona yönelik eleştirilerini dile getirdi. CHP sıralarından, "Başbakan Erdoğan'ın Oğlu Bilal Erdoğan'ın da, adının yolsuzluk iddialarında geçtiği ancak ifade vermediği" şeklinde lafları atıldı. AKP'li Bülent Turan ... TBMM Genel Kurulu'nda, tansiyon yine yükseldi. CHP'li milletvekilleri Genel Kurul kürsüsünden, 17 Aralık'ta yapılan operasyona yönelik eleştirilerini dile getirdi. CHP sıralarından, "Başbakan Erdoğan'ın Oğlu Bilal Erdoğan'ın da, adının yolsuzluk iddialarında geçtiği ancak ifade vermediği" şeklinde lafları atıldı. AKP'li Bülent Turan Genel Kurul kürsüsünden konuşurken, CHP'lilerin, "Bilal Oğlan ifade versin" sözleri üzerine tartışma başladı. Meclis Başkanvekili Yakut ortamın gerilmesi üzerine oturuma ara verdi. AKP'li ve CHP'li milletvekilleri arasında karşılıklı tartışma başladı o sırada oturduğu yerden fırlayan AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral, CHP'li Bülent Tezcan'ın suratına peş peşe yumruk attı. ANKA'nın soruları üzerine yumruklu saldırının sorumlusunun Sadık Yakut olduğunu savunan Altay, "Ama aslı suçlu Oktay Saral'dır. Terörist bir saldırı yapmıştır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570018.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570018.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9a5a551b63e31dadef8d51e43ce184e16666613b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570018.txt @@ -0,0 +1 @@ +Acun Ilıcalı'nın son bombası. Acun Ilıcalı, Survivor için yarışmacıları belirliyor. 2 eski Milli futbolcuyu yarışmaya katmak isteyen Acun, futbolseverlerin de ilgisini çekmek istiyor. Ilıcalı, Tolga Karel'in yarışmaya katılacağını açıklanmasının ardından ikinci bombayı patlatmaya hazırlanıyor. Başarılı yapımcı, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin formasını giyen Alpay Özalan'ı yarışmaya ... , Survivor için yarışmacıları belirliyor. 2 eski Milli futbolcuyu yarışmaya katmak isteyen Acun, futbolseverlerin de ilgisini çekmek istiyor. Ilıcalı, Tolga Karel'in yarışmaya katılacağını açıklanmasının ardından ikinci bombayı patlatmaya hazırlanıyor. Başarılı yapımcı, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin formasını giyen Alpay Özalan'ı yarışmaya dahil edecek. BEŞİKTAŞ TARAFTARININ SEVGİLİSİ Acun'un bir diğer teklifi ise Beşiktaş taraftarının sevgilisi Ahmet Dursun'a oldu. Geçtiğimiz günlerde Eyüpspor ile sözleşme imzalayan Ahmet Dursun, futbol hayatına devam etmek isterse 'nın teklifini geri çevirecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570019.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570019.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d79574a590d3f4e0a05f70e04eebacbc1cfb922f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570019.txt @@ -0,0 +1 @@ +6 kişiyi alevlerden kurtardı, kendi öldü. Yangında 8 yaşındaki Tyler Doolan ile birlikte amcası Steve Smith ve dedesi Louis J. Beach de hayatını kaybederken, Tyler'ın yangının çıktığı karavana engelli amcasını kurtarmak için girdiği ifade edildi. Yetkililer, Tyler'ın yangını fark ettikten sonra akrabalarını uyandırmaya çalıştığını ve bu ... Yangında 8 yaşındaki Tyler Doolan ile birlikte amcası Steve Smith ve dedesi Louis J. Beach de hayatını kaybederken, Tyler'ın yangının çıktığı karavana engelli amcasını kurtarmak için girdiği ifade edildi. Yetkililer, Tyler'ın yangını fark ettikten sonra akrabalarını uyandırmaya çalıştığını ve bu sırada 4 ve 6 yaşlarında olan 2 çocuğu ateşten kurtardığını belirtti. Tyler'ın amcası Joseph Breyette, "Tyler düşündüğümden daha cesaretli bir çocuktu. Yangının olduğu yere geri dönmesi ve amcasını oradan kurtarmaya çalışması. Bu çocuk için ne denilebilir ki? O mükemmel birisi" dedi. Tyler'ın okuduğu okulun müdür yardımcısı olan Richard Stutzman ise, "Tyler, yardımsever bir çocuktu. Yüzünde her zaman bir gülümseme vardı. Tyler'ın ateşe geri girdiği ve dedesini ateşten kurtarmaya yardım ettiğini duyduğumda bu duruma şaşırmadım. O böyle bir çocuktu. Her zaman benim ve Doğu Rocherter'in kalbinde olacak. O gerçek bir kahraman" diye konuştu. Uzmanlar yangının elektrik sorunundan dolayı meydana geldiğini belirtirken, Tyler'ın cesedinin ise engelli amcasının yatağının yakınlarında bulunduğu öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570022.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570022.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1f8f7789f987ea2e639845e1bcea2ca798321629 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570022.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rezervler 17 günde 6,7 milyar dolar eridi. Merkez Bankası Haftalık Para ve Banka İstatistikleri'nden yapılan hesaplamaya göre; 10 Ocak 2013 haftasında 109 milyar 709 milyon dolar olan bankanın brüt döviz rezervleri 17 Ocak 2014'te 2 milyar 830 milyon dolar azalışla 106 milyar 879 milyon dolara geriledi. Anılan ... Merkez Bankası Haftalık Para ve Banka İstatistikleri'nden yapılan hesaplamaya göre; 10 Ocak 2013 haftasında 109 milyar 709 milyon dolar olan bankanın brüt döviz rezervleri 17 Ocak 2014'te 2 milyar 830 milyon dolar azalışla 106 milyar 879 milyon dolara geriledi. Anılan dönemde altın mevcudu 729 milyon dolar azalışla 19 milyar 266 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece altın ve brüt döviz varlıklarının toplamından oluşan Merkez Bankası rezervleri 3 milyar 559 milyon dolar azalışla 126 milyar 145 milyon dolar oldu. 17 Ocak itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 2013 yılı sonuna göre 5 milyar 124 milyon dolar, altın rezervi 1 milyar 697 milyon dolar, toplam rezervi 6 milyar 731 milyon dolar azaldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570116.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570116.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..91f15afc81038cce804e0a532a9de0f14b059b57 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570116.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avukatından açıklama. Necmettin Bilal Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, "Müvekkilim sabit ikamet sahibi olup, savcılık makamlarınca yapılacak bir bildirim üzerine ifadeye gitmek için hazır olduğumuzu kamuoyuna arz ederiz" dedi. Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 25 Aralık'taki soruşturma kapsamında müvekkili Bilal Erdoğan hakkında ellerine ulaşan ... Necmettin Bilal Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, "Müvekkilim sabit ikamet sahibi olup, savcılık makamlarınca yapılacak bir bildirim üzerine ifadeye gitmek için hazır olduğumuzu kamuoyuna arz ederiz" dedi. Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 25 Aralık'taki soruşturma kapsamında müvekkili Bilal Erdoğan hakkında ellerine ulaşan herhangi bir çağrı kağıdının bulunmadığını bildirdi. Bu dosya veya başka bir dosyadan müvekkili hakkında yakalama ve gözaltı gibi hiçbir kararın da olmadığını belirten avukat Özel, şunları söyledi: "Bugün Meclis'te yaşananlar ve bir kısım medyada yer alan müvekkilim hakkındaki haberler, hukuki temele sahip olmayıp tamamen siyasi amaç güden açıklamalardır. Müvekkilim sabit ikamet sahibi olup, savcılık makamlarınca yapılacak bir bildirim üzerine ifadeye gitmek için hazır olduğumuzu kamuoyuna arz ederiz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570118.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570118.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c74a7745317d5c74e52d55309719ea6238e1ab22 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570118.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Yargıtay'ın imamı'na soruşturma. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "paralel yapının Yargıtay'da imamı var. İsmini biliyorum" iddiası konusunda soruşturma başladı. AKPli Şahin, hafta başında kendisinde olan ismi Yargıtay'a "mühürlü bir zarf" içinde bildirmişti. Yargıtay Birinci Başkanlık kurulu da ... AKP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "paralel yapının Yargıtay'da imamı var. İsmini biliyorum" iddiası konusunda soruşturma başladı. AKPli Şahin, hafta başında kendisinde olan ismi Yargıtay'a "mühürlü bir zarf" içinde bildirmişti. Yargıtay Birinci Başkanlık kurulu da bugün toplanıp o zarfı açtı ve "Yargıtay İmamı" olduğu iddia edilen üye hakkında soruşturma izni verdi. Kurul, ismi gizli tutulan ve "Yargıtay imamı" olduğu iddia edilen üyeden daha kıdemli bir ceza dairesi başkanını "soruşturmacı" olarak görevlendirdi. Ancak soruşturmacının kimliği de açıklanmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570120.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570120.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6af27d211edc8d0bb410df7e49c20fcc209d7dda --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570120.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çocuk gelin cinayetinde karar. AİLE içi şiddetten kaçarak sığındığı baba evinde 17 yaşındaki Emine Yayla'yı öldüren 2 yıllık eşi Süleyman Yayla 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kamuoyunda 'Çocuk Gelin Cinayeti' olarak bilinen davada, mahkeme kocaya cinayeti hafif tahrik altında işlediğinden dolayı ceza indirimi yaptı. ... AİLE içi şiddetten kaçarak sığındığı baba evinde 17 yaşındaki Emine Yayla'yı öldüren 2 yıllık eşi Süleyman Yayla 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kamuoyunda 'Çocuk Gelin Cinayeti' olarak bilinen davada, mahkeme kocaya cinayeti hafif tahrik altında işlediğinden dolayı ceza indirimi yaptı. Adapazarı'nda geçtiğimiz yıl Evren Mahallesi'nde meydana gelen cinayet davası karara bağlandı. Duruşma Sakarya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Yayla, maktulün annesi Ülkü ve babası Hasan Yılmaz ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan çocuk gelinin annesi Ülkü ile babası Hasan Yılmaz, eski damatlarına ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Süleyman Yayla ise olay günü kayınpederinin evine eşi tarafından çağırıldığını belirterek, "Emine beni konuşmak için çağırmıştı. O amaçla gittim. Öldürme niyetinde değildim" dedi. Mahkeme heyeti, sanık Süleyman Yayla'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Ancak sanığın pişmanlığını da dikkate alan mahkeme heyeti, 'En alt seviyede tahrikten' indirim yaparak cezasını 24 yıla indirdi. Dava yargıtay tarafından onaylanırsa kesinleşecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570121.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570121.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce8c0e6f8bdf2de132918d62446663d4484ef02c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570121.txt @@ -0,0 +1 @@ +9 PKK'lı daha teslim edildi. Şırnak Valiliği, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demokrat Parti'nin (KDP), örgütten kaçan 9 PKK'lıyı Habur Sınır Kapısı'na getirerek güvenlik güçlerine teslim ettiğini bildirdi. Şırnak Valiliği'ninden PKK'lıların teslim edilmesine ilişkin açıklamada şöyle denildi: "23.01.2014 ... Şırnak Valiliği, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demokrat Parti'nin (KDP), örgütten kaçan 9 PKK'lıyı Habur Sınır Kapısı'na getirerek güvenlik güçlerine teslim ettiğini bildirdi. Şırnak Valiliği'ninden PKK'lıların teslim edilmesine ilişkin açıklamada şöyle denildi: "23.01.2014 tarihinde PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte olan 9 kişi, Kuzey Irak KDP görevlileri tarafından Habur Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliği'ne teslim edilmiştir. Böylelikle 21.03.2013- 23.01.2014 tarihleri arasında PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte iken örgütten kaçarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ne sığınan ve KDP görevlilerince Habur Kara Hudut Kapısı Emniyet Amirliği'ne teslim edilen şahısların sayısı toplamda 160 kişiye ulaşmıştır. Teslim olan şahıslarla ilgili tüm işlemler adli makamlarımızca yürütülmektedir." BARZANİ NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570122.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570122.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0207a8c5c925777f62f28a4d584c3e1d39101dd9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_23/2570122.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'den yürek burkan haber. İzmir'in Konak İlçesi'nde, eşinden ayrı yaşamaya başladıktan sonra kiraladığı tek odalı evde kalan iki çocuk annesi 47 yaşındaki Canan Çelikdağ ile oğlu 7 yaşındaki Ayaz Çelikdağ, boru çıkışı kapalı bırakılan kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. Bir haftadır haber ... İzmir'in Konak İlçesi'nde, eşinden ayrı yaşamaya başladıktan sonra kiraladığı tek odalı evde kalan iki çocuk annesi 47 yaşındaki Canan Çelikdağ ile oğlu 7 yaşındaki Ayaz Çelikdağ, boru çıkışı kapalı bırakılan kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. Bir haftadır haber alınamayan anne ve oğlunun cansız bedenleri, komşuları tarafından birbirlerine sarılmış ve çürümeye yüz tutmuş halde bulundu. Gürçeşme semti 3508 Sokak numara 7'deki tek odalı eve yaklaşık bir yıl önce taşınan Canan Çelikdağ, geçen mayıs ayında, ilkokul 1'inci sınıf öğrencisi oğlu Ayaz Çelikdağ'ın sünnet düğününü yaptı. Yaşı büyük bir çocuğunun kendilerinden ayrı yaşadığı öğrenilen Çelikdağ, 100 liralık ev kirasını ödeyip, oğlunun okul masraflarını karşılamak üzere semt pazarlarında perde satmaya başladı. Yaklaşık 3 yıldır eşinden ayrı yaşadığı ve boşanma aşamasında olduğu öğrenilen Çelikdağ, geçen hafta perşembe günü kömür sobasını yaktı. Zor şartlarda yaşayan ve geçim sıkıntısı çeken anne, kömür sobasından boruya açılan havalandırma kapağını kapatıp, küçük bir aralık bıraktı. Canan Çelikdağ, daha sonra çekyatta uykuya dalan oğlu Ayaz'ın yanına uzandı. Sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendikleri belirtilen anne ve oğlu bir daha uyanamadı. KOMŞULARI BULDU Çevredekilerin en son bir hafta önce gördükleri Canan Çelikdağ'ın semt pazarına gitmemesi ve evden çıkmaması nedeniyle komşusu 28 yaşındaki Hediye Önzöz durumdan şüphelendi. Çelikdağ'ın oturduğu evin penceresinden bakan Önzöz, korkunç manzarayla karşılaştı ve sinir krizi geçirdi. Çığlıkları duyan mahalleli de eve koştu, polise haber verildi. BİRBİRLERİNE SARILIP UYUMUŞLAR Eve giren polis, anne ve oğlunun birbirlerine sarılmış haldeki cesetlerinin çürümüye yüz tutmuş olduğunu fark etti. Olay yerindeki incelemenin ardından Canan Çelikdağ ile oğlu Ayaz Çelikdağ'ın cansız bedenleri, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570149.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570149.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9228cc24f5b928e8dc59ac48811b67f47bf938ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570149.txt @@ -0,0 +1 @@ +TOMA'lar Ankara'ya giden işçilerin önünü kesti. Tes-İş ve Maden-İş'e üye çok sayıda işçi ile aile bireyleri, Ankara'ya gitmek üzere akşam saatlerinde Yatağan Termik Santrali önünde toplandı. Yürüyüşe geçen grubu, bazı sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi uğurladı. Özelleştirme karşıtı ... Tes-İş ve Maden-İş'e üye çok sayıda işçi ile aile bireyleri, Ankara'ya gitmek üzere akşam saatlerinde Yatağan Termik Santrali önünde toplandı. Yürüyüşe geçen grubu, bazı sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi uğurladı. Özelleştirme karşıtı sloganlar atarak yaklaşık 3 kilometre yürüyen işçiler, ilçe merkezindeki Madenci Heykeli'ne ulaştı. Tes-iş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, burada yaptığı konuşmada, "Kararlılığımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. 7 Ekim'de 200 kişiyle yola çıktık, şimdi 2 bin kişi, bir dahaki sefere gerekirse 20 bin kişi yürüyeceğiz. Sadece kendimiz için değil, yarınlarımız ve ülkemiz için buna izin vermeyeceğiz. Gemileri yaktık, geri dönüş yok, ne bedel ödenecekse ödemeye hazırız" diye konuştu. Özelleştirme İdaresi'nin, ihaleler için son teklif verme süresini 2,5 ay uzattığına işaret eden Erçelik, ertelemelerin işçileri durduramayacağını ancak özelleştirmenin iptal edilmesi durumunda eylemlerinden vazgeçeceklerini söyledi. Ankara'da yarın yürüyüş yapmayı planladıklarını dile getiren Erçelik, ihalelere son teklif verme tarihi olan 10 Nisan'da da Ankara'da olmayı planladıklarını sözlerine ekledi. Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin ise ihale ertelemesinin direniş ve mücadelelerinin önüne geçme amacı taşıdığını iddia ederek, "Talebimiz, ihalelerin iptal edilmesidir. Bu konudaki kararlılığımızı göstermek amacıyla Özelleştirme İdaresi'nin önüne gideceğiz ve mesajımızı orada vereceğiz" dedi. Konuşmaların ardından işçiler, kendilerine desteğe gelenlerle yaklaşık 10 kilometre yürüdükten sonra otobüslere binerek Ankara'ya hareket etti. Güvenlik güçleri, işçiler ve beraberindekilerin yolculuk yaptığı 35 otobüsü, Muğla-Aydın karayolunun Kavaklıdere Kavşağı'nda kimlik kontrolü ve araçlarda arama yapma gerekçesiyle durdurdu. Bu sırada, Tes-İş ve Maden-İş yöneticileri ile güvenlik güçleri arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Otobüslerin geçişine izin verilmeyince, araçlardan inen işçiler, karayolunu trafiğe kapatarak oturma eylemine başladı. Bazı işçilerin TOMA'ların önüne yattığı gözlendi. Sendika yetkilileriyle görüştükten sonra Muğla'ya doğru yürüyüşe geçen işçiler, bir süre ilerledikten sonra durarak tekrar oturma eylemine başladı. İşçilerin eylemi sürüyor. Bu arada, eylem nedeniyle ulaşıma kapanan karayolunda uzun araç kuyrukları oluştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570158.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570158.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..229f8df5f20172af301ce43b7c2605c17ccf0956 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570158.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li adayın evine bombalı saldırı!. Alınan bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi Tarlabaşı 1. Sokakta bulunan  Osman Nuri Gülaçar'a ait 3 katlı evin giriş katına, akşam saatlerinde kimliği  belirlenemeyen kişi ya da kişilerce ses bombası atıldı. Can ve mal kaybının yaşanmadığı saldırı korku ve paniğe neden olurken,  ... Alınan bilgiye göre, Şerefiye Mahallesi Tarlabaşı 1. Sokakta bulunan  Osman Nuri Gülaçar'a ait 3 katlı evin giriş katına, akşam saatlerinde kimliği  belirlenemeyen kişi ya da kişilerce ses bombası atıldı. Can ve mal kaybının yaşanmadığı saldırı korku ve paniğe neden olurken,  belediye başkan adayı Gülaçar'ın saldırı sırasında evde bulunmadığı öğrenildi. Patlamanın ardından bölgeye sevk edilen çok sayıda polis, olay yerinde  güvenlik önlemi alarak saldırganların yakalanması için geniş çaplı çalışma  başlattı. PATLAMAMIŞ İKİNCİ SES BOMBASI BULUNDU Bomba imha uzmanlarının evin çevresinde yaptığı araştırmada da bir  adet patlamamış ses bombası bulundu. Olayın ardından AKP İl Başkanı Abdullah Aras ve bir grup partili  ile eve gelen Gülaçar, saldırı esnasında evde bulunan yakınlarından bilgi aldı. Gülaçar'ın konuyla ilgili açıklama yapması bekleniyor. DÜN DE GERGİNLİK YAŞANMIŞTI AKP'nin Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Nuri Gülaçar, dün kent merkezinde seçim çalışması için esnafı ziyareti yaparken, BDP'li bir grubun protestosu ile karşılaşmıştı. Gülaçar, "Kimseden korkmuyoruz" deyince bu kez taşlı saldırıya uğraşı, polis ve korumaları havaya ateş açarak kalabalığı dağıtırken, Gülaçar da parti binasına alınarak korunmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570160.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570160.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f97e116fbafd7869f8f0c07a742326ccc164912 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570160.txt @@ -0,0 +1 @@ +TRT tarihinde bir ilk. Radyo Televizyon Üst Kurulu, bugün, kamu yayını yapan TRT'ye, Alevi toplumunun hassasiyetleri çerçevesinde AKP'li üyelerin büyük bölümünün de katıldığı ve Türk siyaset ile yayıncılık tarihine not düşülecek bir ceza verdi. Sanatçı Mustafa Topaloğlu'nun TRT Müzik kanalında anlattığı bir Temel fıkrası ... Radyo Televizyon Üst Kurulu, bugün, kamu yayını yapan TRT'ye, Alevi toplumunun hassasiyetleri çerçevesinde AKP'li üyelerin büyük bölümünün de katıldığı ve Türk siyaset ile yayıncılık tarihine not düşülecek bir ceza verdi. Sanatçı Mustafa Topaloğlu'nun TRT Müzik kanalında anlattığı bir Temel fıkrası nedeniyle TRT Müzik kanalı ceza aldı. TRT kamu kuruluş olduğu için ceza kararı, bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı 'a gönderildi. RTÜK'ün üst kurul toplantısı bugün yapıldı. Saat 10.30 gibi başlayan toplantı, akşam saatlerinde sona erdi. Toplantıda, YSK'nın ilan ettiği seçim takvimi çerçevesinde televizyon kuruluşlarınında yapılan ihlaller ele alındı. Bunun yanı sıra RTÜK izleme ve değerlendirme birimininin diğer yayınlarla ilgili raporları da toplantıda değerlendirildi. Milliyet'ten Aydın Hasan'ın haberine göre, bunlardan biri, sanatçı Işın Karaca'nın TRT Müzik kanalındaki Başucu Şarkıları programı idi. Bu programa katılan Mustafa Topaloğlu bir fıkra anlatmıştı. RTÜK yetkilileri, bugün tartıştıkları o fıkrayı mealen şöyle anlattı: "Temel ile İdris Alevi olma kararı almış. Bir Dede bulmuşlar. Ona danışmaya gitmişler. Önce Temel içeri girmiş. Dede, Temel'e sormuş, (Hazreti Hüseyin'i Kerbela'da kim öldürdü?) Temel ( Bilmiyorum) deyince Dede (Hazreti Hasan'ı kim öldürdü?) diye sormuş. Temel yine (Bilmiyorum) demiş. Temel dışarı çıkınca İdris'e (İki adam ölmüş cinayeti bize yıkmaya çalışıyorlar) demiş..." RTÜK'ün toplantısında, mealen ifade edilen bu fıkra bugün değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda TRT Müzik kanalına ceza verilmesi kararı alındı. Karara Ak Partili üyelerin çoğu da katıldı. Karara sadece RTÜK Başkanı Davut Dursun'un muhalefet ettiği belirtildi. Karar oyçokluğu ile alındı. TRT kamu kuruluşu olduğu için karar, TRT'nin bağlı olduğu Başbakan Yardımcılığı'na () gönderildi. RTÜK kaynakları, bu kararın TRT tarihinde ve Alevi toplumu açısından önemli bir ilk oluşturduğunu ifade etti. Ceza, RTÜK yasasının 8. maddesinde şu hüküm çerçevesinde verildi: (Değişik : 25/4/2013-6462/1.md.) Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570193.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570193.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ea9cdeefb84dc7911804d81b3cce6b40c248dcc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570193.txt @@ -0,0 +1 @@ +Acun, Tolga Karel dedi. Ekranların fenomen yarışmalarından Survivor'un yeni sezonu için ilk isimler belli olmaya başladı. Yapımcı Acun Ilıcalı twitter sayfasından adaya gidecek ilk ünlü ismi şu sözlerle açıkladı: 'Tolga Karel Survivor'da yarışacağı kesinleşen ilk ünlü oldu, diğer isimleri ileriki günlerde paylaşacağım.' Tolga Karel ... Ekranların fenomen yarışmalarından Survivor'un yeni sezonu için ilk isimler belli olmaya başladı. Yapımcı twitter sayfasından adaya gidecek ilk ünlü ismi şu sözlerle açıkladı: 'Tolga Karel Survivor'da yarışacağı kesinleşen ilk ünlü oldu, diğer isimleri ileriki günlerde paylaşacağım.' Tolga Karel kimdir? Tolga Karel 1978 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Paris Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nü bitimresinin ardından gösteri sanatları, sinemografi ve draam alanlarında eğitim aldı. Bulgaristanda düzenlenen Best Model yarışmasında ikincilik elde etti. Türk televizyonlarında ilk kez "Yaprak Dökümü" adlı dizideki Oğuz karakteriyle giriş yaptı. Gösterdiği performans Türk haklı tarafından sevildi. Yaprak Dökümü dizisinin ardından Kanıt dizisinde de bir süre rol aldı. 30 Ağustos 2011 yılında manken Güney Museyeva ile hayatını birleştiren Tolga Karayel'in bu evlilikten Cihangir Can adında bir oğulları olmuştur.Tolga Karel 1978 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Paris Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nü bitimresinin ardından gösteri sanatları, sinemografi ve draam alanlarında eğitim aldı. Bulgaristanda düzenlenen Best Model yarışmasında ikincilik elde etti. Türk televizyonlarında ilk kez "Yaprak Dökümü" adlı dizideki Oğuz karakteriyle giriş yaptı. Gösterdiği performans Türk haklı tarafından sevildi. Yaprak Dökümü dizisinin ardından Kanıt dizisinde de bir süre rol aldı. 30 Ağustos 2011 yılında manken Güney Museyeva ile hayatını birleştiren Tolga Karayel'in bu evlilikten Cihangir Can adında bir oğulları olmuştur Alkol sorunu yüzünden ünlü oyuncu yapımcıların listesinden çıkarıldı. Oyuncu borç batağına girdi. Oyuncu Tolga Karel, sürekli alkol kullandığı ve gittiği mekanlarda olay çıkardığı için yeni sezonda yapımcılar tarafından tercih edilmedi. Borç batağında olan Karel şimdi 1 milyon liralık fotoğraf stüdyosunu yarı fiyatına satıyor. Yaprak Dökümü adlı diziyle bir anda şöhrete kavuşan genç oyuncu Tolga Karel, zor günler geçiriyor. Alkol sorunu olduğu bilinen genç oyuncu iddialara göre son günlerde alkol tüketimini artırdı. Gittiği yerlerde taşkınlık çıkardığı için Karel'i bu sezon dizi yapımcıları da yeni projelerinde tercih etmedi.Maddi zorluk içine giren Karel, 1milyon lira değeri olan Cihangir'deki fotoğraf stüdyosunu şimdi 500 bin liraya satıyor. Genç oyuncu Çukurcuma'daki fotoğraf stüdyosunu sıfırdan almış ve içini her türlü teknik malzemeyle donatmıştı. Agca Ugurlu Acun neden akp doneminde bukadar parladı hic düşündünüzmü?adam siyasetle ilgilenmiyorum desede siyasetin tam icinde aslında halkı resmen hipnoz edip kanala kilitliyorlar o ara kıyamet kopsa bizim millet dur birinci kim olacak diye kıyameti ertelemeye çalışır. Halkı ülke gündeminden uzaklastirip şezlong altında gunesleniyormus havasina sokuyor bu programlar acun varken millet mesliste kavgami var basbakan yolsuzmu nereye gidiyoruz umrunda değil. Kim düşünmüsse cuk oturmus tebrikler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570194.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570194.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..61557b8c16b03288640e2758e2faac1e4629def8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570194.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler için açıklama geldi. Bodrum'da geçirdiği rahatsızlık nedeniyle İstanbul'a nakledilen İşler'in son durumu ile ilgili olarak tedavi gördüğü Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, "hastamızın Bodrum'daki tedavisi sırasında başlayan olumlu seyir, yavaş da olsa sürmektedir" dedi. Muğla'nın Bodrum ilçesinde ... Bodrum'da geçirdiği rahatsızlık nedeniyle İstanbul'a nakledilen İşler'in son durumu ile ilgili olarak tedavi gördüğü Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, "hastamızın Bodrum'daki tedavisi sırasında başlayan olumlu seyir, yavaş da olsa sürmektedir" dedi. Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçirdiği rahatsızlık sonucu 5 gün yoğun bakımda tutulan ve dün ambulans uçakla İstanbul'a getirilen sanatçı Nejat İşler'in Maslak Acıbadem Hastanesi yoğun bakım ünitesindeki tedavisine devam ediliyor. Sanatçının sağlık durumuyla ilgili olarak Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu yazılı bir açıklama yaptı. "NEJAT İŞLER'İN TEDAVİSİ, YOĞUN BAKIM SERVİSİNDE SÜRDÜRÜLÜYOR" Çuhadaroğlu yaptığı açıklamayla şu bilgileri verdi: " "22 Ocak 2014 tarihinde Bodrum'dan hastanemize nakil edilen hastamız Nejat İşler'in tedavisi, yoğun bakım servisinde devam etmektedir. Kendisine hala solunum desteği verilmektedir. Yoğun bakım sürecindeki hastamızda tespit edilen bakteriyel pnomoninin (zatürre) yol açtığı septik şok tablosuna yönelik tedaviye devam edilmektedir. Hastamızın Bodrum'daki tedavisi sırasında başlayan olumlu seyir, yavaş da olsa sürmektedir. Tedavinin hassasiyeti nedeniyle hastamızın tedavi sürecinde, yoğun bakım servisine anne-babası ve kardeşi dışında ziyaretçi kabul edilmemektedir. Yoğun bakım servisi kuralları gereği uygulanan ziyaretçi kısıtlaması konusunda, yakınlarının ve sevenlerinin anlayışını rica ediyoruz. İşler'in sağlık durumuyla ilgili gelişmeler oldukça kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz" EMRE ALTUĞ: "HERŞEY İYİYE GİDİYOR" Öte yandan sanatçılar Emre Altuğ ile Mor ve Ötesi adlı grubun solisti Harun Tekin hastaneye gelerek doktorlardan ve yakınlarından İşler'in durumu hakkında bilgi aldı. Altuğ, hastane çıkışında, "Kendisiyle ilgili bilgi almak için geldim. Her şey iyiye gidiyor. Ailesi ile görüşemedim. Rahatsız etmek istemedim" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570242.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570242.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..24b9d760379c11d60de09cf953273bf538afe38c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570242.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna yangın yeri. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de gösterilerin merkezi Maidan dün kritik bir gün geçirdi. Muhalif liderler, uzlaşı için ikinci kez Devlet Başkanı Yanukoviç'le görüştü. Kliçko erken seçim ilan edilmezse saldırıya geçeceklerini söylerken meydanda mancınıklar kuruldu. Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın ve dünyanın gözü Devlet Başkanı ... Ukrayna'nın başkenti Kiev'de gösterilerin merkezi Maidan dün kritik bir gün geçirdi. Muhalif liderler, uzlaşı için ikinci kez Devlet Başkanı Yanukoviç'le görüştü. Kliçko erken seçim ilan edilmezse saldırıya geçeceklerini söylerken meydanda mancınıklar kuruldu. Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın ve dünyanın gözü Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in AB ile ortaklık müzakerelerinden vazgeçmesi üzerine kasım ayından beri gösterilere sahne olan Ukrayna'da. Önceki gün, çatışmalarda beş göstericinin yaşamını yitirmesinin ardından, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'le ilk görüşmeden sonuç alamayan muhalefet liderleri, erken seçime gidilmesi için 24 saat ultimatom vermişti. Udar Partisi lideri, eski boks şampiyonu Vitaliy Kliçko, "Eğer Yanukoviç geri adım atmazsa, perşembe günü (dün) saldırıya geçeceğiz... Fotoğrafları gördüm, anlaşılan göstericilerden ikisi keskin nişancılar tarafından öldürülmüş. Yanukoviç'in artık eli kanlıdır. Annelere ne söyleyecek. Bütün dünya ülkeleri istenmeyen adam ilan etmeli" dedi. Bu açıklamayla gerginlik iyice artarken, Kliçko, dün geri adım atarak sekiz saatlik ateşkes ilan ederek süreyi uzattı. Kliçko, göstericilere seslendiği konuşmasında, "Barikatlar yerinde kalsın. Ama görüşmeler bitene kadar sakin olun. Yanukoviç, gözaltına alınan göstericileri serbest bırakmaya başladı. Hükümet geri adım atmak zorunda" dedi. Kliçko'nun açıklamasının ardından göstericiler, ateşe verdikleri, Kiev'i kara bulutlarla kaplayan lastiklerini söndürdü. DARBECİ SUÇLAMASI Muhalif liderler, Yanukoviç'le dün ikinci kez görüşse de uzlaşı zor görünüyor. Yanukoviç, krizi çözmek için parlamentoda olağanüstü toplantı düzenlenmesini öngören kararnameyi imzalayacağını söyleyerek, "Biliyorsunuz, son günlerde yaşanan kitlesel gösterilere şiddet karıştı. Şu anki durum en kısa zamanda düzeltilmeli" dedi. Başbakan Azarov ise göstericilerin yasal hükümete karşı darbe yapmaya çalışmakla suçlayarak, "Erken seçim yapılması gerçekçi değil" diye konuştu. KRİZİ BİTİRME ŞANSI YÜKSEK Yanukoviç'le bir araya gelen muhalif liderlerden Arseniy Yatsenyuk, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "ülkede kanı durduracak çözüm bulma şanslarının çok yüksek olduğunu" belirtti. Devlet Başkanı Yanukoviç'le telefonda görüşen ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, muhataplarına, ülkedeki gerilimi düşürme ve gösterileri yasaklayan kanunu geri çekme çağrısı yaptı. Biden aksi halde bunun Ukrayna için "sonuçlarının" olacağı uyarısında bulundu. PUTİN VE OBAMA'YA GÖREV ÇAĞRISI AB 'nin uyarıları üzerine Kiev, OHAL'den kaçınacağı garantisi verdi. SSCB'nin son lideri Mihail Gorbaçov ise olası felaketi önlemek için Vladimir Putin ve Barack Obama 'dan arabuluculuk istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570263.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570263.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..34c6c2553b04ae318d6e372f80bcfba203cc02ab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570263.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ölmeden 5 dakika önce.... Diyarbakır'da arkadaşlarıyla tarihi surlara gezmek için çıkan ve aklı dengesi bozuk bir kişi tarafından itilerek yaşamını yitiren 19 yaşındaki Sevilay Sülüntay'ın olaydan beş dakika önce çektirdiği öne sürülen fotoğrafları ortaya çıktı. Merkeze bağlı Sur İlçesi'nde önceki gün ilk kez tarihi ... Diyarbakır'da arkadaşlarıyla tarihi surlara gezmek için çıkan ve aklı dengesi bozuk bir kişi tarafından itilerek yaşamını yitiren 19 yaşındaki Sevilay Sülüntay'ın olaydan beş dakika önce çektirdiği öne sürülen fotoğrafları ortaya çıktı. Merkeze bağlı Sur İlçesi'nde önceki gün ilk kez tarihi surlara arkadaşları ile çıkan dershane öğrencisi Sevilay Sülüntay, akli dengesi bozuk bir kişi tarafından surlardan itildi. Aşağı düşen genç kız, yaşamını yitirdi. Sevilay Sülüntay'ın olaydan beş dakika önce arkadaşları ile surlarda çektirdiği fotoğraflar ortaya çıktı. Sülüntay'ın fotoğraflarda gülümsediği görüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570264.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570264.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1125178027011134d95bb668dd571ae9fb649075 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570264.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hilmioğlu için yeni başvuru. Ergenekon davasında 5 yıldır tutuklu bulanan kanser hastası Fatih Hilmioğlu'nun avukatları, müvekkilinin sağlık durumunun aciliyeti nedeniyle yeniden tahliye talebiyle ikinci kez Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yeni başvuruda, daha önceki başvuruda yer verilmeyen iki rapor daha sunuldu. Anayasa Mahkemesi, kısa bir süre ... Ergenekon davasında 5 yıldır tutuklu bulanan kanser hastası Fatih Hilmioğlu'nun avukatları, müvekkilinin sağlık durumunun aciliyeti nedeniyle yeniden tahliye talebiyle ikinci kez Anayasa Mahkemesine başvurdu. Yeni başvuruda, daha önceki başvuruda yer verilmeyen iki rapor daha sunuldu. Anayasa Mahkemesi, kısa bir süre önce Hilmioğlu'nun tam teşekküllü bir devlet hastanesinden muayene edilerek son sağlık durumunu gösteren bir rapor alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına karar vermişti. Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu, hakkında verilen tutukluluk ve tutukluluğa devam kararıyla "yaşam hakkının", uzun tutukluluk nedeniyle de "Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının" ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Hilmioğlu'nun, "tedbiren tahliye talebini" inceleyen mahkeme, dosyada Hilmioğlu'nun son sağlık durumunu gösteren bir rapor alınmasına karar vermişti. AYM, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazarak, Hilmioğlu'nun "son sağlık durumunu gösteren bir rapor" alınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazmıştı. AYM'YE YENİ BAŞVURU Yeni raporun beklenilmesinin tahliye sürecinin uzamasına neden olabileceğini düşünen Hilmioğlu'nun avukatları ilk başvuruda yer verilmeyen Aralık ve Ocak aylarına ait iki raporla birlikte Anayasa Mahkemesine yeniden başvurdu. Hilmioğlu'nun sağlık durumuna dikkat çekilen başvuruda, tekrar "tedbiren tahliye" talebinde bulunuldu. Mahkeme, sunulan raporları yeterli görmesi halinde, daha önce verdiği ara kararında dönmesi mümkün olabilecek. Ancak, AYM avukatların sunduğu raporların yeterli olmadığına kanaat getirmesi durumunda, daha önce verdiği ara kararında ısrar ederek, "Hilmioğlu'nun son sağlık durumunu gösteren" raporun beklenmesine de karar verebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570266.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570266.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..53e48e6e9eba5732537bfdd115e8999e521214dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570266.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemil Çiçek özür diledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis Genel Kurulu'nda yaşanan kavga görüntüleri için bir açıklama yaptı. Çiçek "Meclis bu görüntüyü hak etmiyor, bundan dolayı milletimizden özür diliyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570268.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570268.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e94e76798e9427e9523a93620a7c5862df9f2242 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570268.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meteoroloji'den ACİL uyarı. Meteoroloji, hafta sonu güney ve batı kesimlerde etkili olacak olan yağış ve sonrasındaki sel ve su baskınlarına karşı vatandaşların tedbirli olması uyarısında bulundu. Meteoroloji'den yapılan son değerlendirmelere göre; yarın (Cumartesi)ülkemizin büyük bir bölümünde görülecek olan yağışların kuvvetli lodosla birlikte(40-60 km/sa); ... Meteoroloji, hafta sonu güney ve batı kesimlerde etkili olacak olan yağış ve sonrasındaki sel ve su baskınlarına karşı vatandaşların tedbirli olması uyarısında bulundu. Meteoroloji'den yapılan son değerlendirmelere göre; yarın (Cumartesi)ülkemizin büyük bir bölümünde görülecek olan yağışların kuvvetli lodosla birlikte(40-60 km/sa); Edirne, Kırklareli, Çanakkale, İzmir, Aydın, Balıkesir'in batı kıyı ilçeleri, Isparta'nın güneyi ve Burdur'un doğusunda kuvvetli, Muğla, Antalya, çok kuvvetli(51-75 mm.) olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekilmektedir. Oluşması muhtemel riskler: Ani Sel - Su Baskını - Ağaç veya Direklerin Devrilmesi - Yıldırım - Ulaşımda Aksamalar BATI VE GÜNEY KESİMLERDE ŞİDDETLİ YAĞIŞ Pazar günü devam edecek yağışların kuvvetli lodosla (40-60 km/saat) birlikte İzmir, Aydın, Balıkesir'in batı kıyı ilçeleri, Denizli, Burdur, Karaman, Konya ve Isparta'nın güneyi, Mersin, Kahramanmaraş, Adıyaman ile Malatya ve Elazığ'ın güneyinde kuvvetli, Muğla kıyı kesimi ile Antalya il genelinde çok kuvvetli ve yer yer şiddetli (51-100 mm) olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir. Oluşması muhtemel riskler: Ani Sel - Su Baskını - Sel - Yıldırım - Çatı Uçması - Ulaşımda Aksamalar \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570361.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570361.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c882ba443323d6faf954c75ddd249b2ccd4352df --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570361.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mustafa Sarıgül sert yanıt verdi. Başbakan Erdoğan, Ankara'daki aday tanıtım toplantısında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklenmişti. Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olmadan önce yolsuzluklarla ilgili klasörlerin bulunduğu raflar ... Başbakan , Ankara'daki aday tanıtım toplantısında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı üzerinden CHP Genel Başkanı 'na yüklenmişti. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olmadan önce yolsuzluklarla ilgili klasörlerin bulunduğu raflar önünde poz vermişti. Bu fotoğrafta klasörlerden birinin üzerinde Mustafa Sarıgül'ün adı yazıyordu. Bu fotoğraf, Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı olduktan sonra sık sık gündeme getirilmişti. , Ankara'daki aday tanıtım toplantısında bu klasörlere atıfta bulunarak 'na seslendi ve, "Önce sen ey genel müdür o klasöre elini koyup durduğun pozun var ya. Sana Pazar gününe kadar müsaade. Pazar gününe kadar İstanbul büyükşehirle ilgili yolsuzluk klasörünü açıklamazsan ben açıklayacağım. Benim oğlumla, şahsımla alakalı eğer namusluysan kalk bilgilerini ortaya koy. Eğer dürüstsen şerefliysen. Benim oğlumu hiçbir zaman böyle şeylere karıştırmazsın. Rahşan affı çıkmasa başka yerdeydim." dedi. Erdoğan'ın bu sözlerine CHP'den jet yanıt geldi. Parti Sözcüsü Erdoğan'a seslenerek, "Hemen açıklamazsan namertsin" dedi. SARIGÜL DE YANIT VERDİ Haluk Koç'un açıklamasının ardından de twitter hesabından bir açıklama yaptı. "2 gün daha bekleme" diyen Sarıgül, "Ne açıklayacaksan açıkla!" dedi. Boğazına kadar yolsuzluğa batmış olanlar kaybedenlerin telaşı içindedirler. İftiralarla iktidarını korumaya çalışanlar tarih önünde hesap vereceklerdir. Pazar günü Kocamustafapaşa'da yurttaşşarımla birlikte olacağım. 11 yıl bekledin! 2 gün daha bekleme! Ne açıklayacaksan açıkla! Bu tedirginlik sadece İstanbul'u kazanacağımız için değil; Bayrampaşa'da da Fatih'te de ezberlerini bozacağımız içindir.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570362.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570362.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..16e62f3762f924015c34946e578c3d1844f889f9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570362.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kralı tehdit eden mafya öldürüldü. İsveç'te Kral Carl Gustaf'ı bir striptiz barda kadınlarla çekilmiş fotoğraflarını basına vermekle tehdit eden gece kulübü sahibi Yugoslav asıllı 52 yaşındaki Mille Markoviç, başkent Stockholm'ün Ulvsunda semtinde ölü bulundu. Markoviç'in başına sıkılan 4 kurşunla öldürüldüğü açıklandı. Stockholm Emniyet Müdürlüğü yetkilisi ... İsveç'te Kral Carl Gustaf'ı bir striptiz barda kadınlarla çekilmiş fotoğraflarını basına vermekle tehdit eden gece kulübü sahibi Yugoslav asıllı 52 yaşındaki Mille Markoviç, başkent Stockholm'ün Ulvsunda semtinde ölü bulundu. Markoviç'in başına sıkılan 4 kurşunla öldürüldüğü açıklandı. Stockholm Emniyet Müdürlüğü yetkilisi Lars Byström, "Olay yerini kordon altına aldık. Mümkün olduğu kadar çok görgü tanığının ifadesini almak istiyoruz. Teknik elemanlarımız olay yerinde incelemelerine devam ediyorlar" açıklamasıyla yetindi. Azılı bir mafya lideri olarak bilinen Markoviç'in aracı ile ikamet ettiği Bromma konutlarının park yerine girerken vurulduğu ve olay yerine gelen sağlık görevlilerinin çabalarına rağmen kurtarılamadığı belirtildi. Sara adlı bir görgü tanığı ise şunları anlattı: "Silah sesleri duyduk. Önce fişek atlıyor sandık ama motoru çalışır bir arabanın yanında koyu renk giyimli iki kişinin beyaz renkli Toyota marka arabaya binerek hızlı bir şekilde olay yerinden uzaklaştıklarını gördük. Sonra bir kişi geldi ve etraftaki kişilerle ağız dalaşı yaptı ve vurulan kişinin öldüğünü söyledi." Cinayetten sonra gözler Kral Gustaf'a çevrildi. Polis, Kral'ın yakın çevresiinin de ifadelerine başvurlacağını açıkladı. Kral Gustaf'ın olayla ilgili şahsi bir açıklama yapıp yapmayacağı da merakla bekleniyor. Kral Gustaf'ın da yeraltı dünyası ile yakın bağlantısı olduğunu öne süren Markoviç, uyuşturucu, şiddet, vergi kaçakçılığı ve silah taşımak gibi çeşitli suçlardan sabıkalıydı. Markoviç, 2011'de Kral Gustaf'ın bir striptiz barda etrafında kadınlarla çekilmiş fotoğrafını basına göstermiş ve elinde daha çok fotoğraf olduğunu önü sürüp şantaj girişiminde bulunmuştu. Fotoğrafların basına sızmaya başlaması üzerine Kral Gustaf'ın bir yakın arkadaşı, Markoviç ile görüşerek fotoğrafları basına vermemesi konusunda iknaya çalışmıştı. Ancak medya daha sonra Markoviç'in büyük paralar istediği fotoğrafların fotomontaj olduğunu yazmıştı. Markovic, ve üç arkadaşı Stockholm'de Prive adlı striptiz kulübünün sahibini öldürmeye teşebbüs suçundan da gözaltına alınsa da, delil yetersizliği sebebiyle serbest bırakılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570364.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570364.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a86a742f1f24e14064255d6442008f860b21606e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570364.txt @@ -0,0 +1 @@ +AYM'den AKP'ye denetim sürprizi. Anayasa Mahkemesi, AKP'nin 2009 yılı gelir ve harcamalarını içeren mali denetimini tamamladı. Denetim raporu bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Hürriyet'in haberine göre, mahkeme, partinin bazı harcamalarını Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı bularak, o harcamalar tutarındaki parti mal varlığının Hazine'ye irad kaydedilmesine karar ... Anayasa Mahkemesi, AKP'nin 2009 yılı gelir ve harcamalarını içeren mali denetimini tamamladı. Denetim raporu bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Hürriyet'in haberine göre, mahkeme, partinin bazı harcamalarını Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı bularak, o harcamalar tutarındaki parti mal varlığının Hazine'ye irad kaydedilmesine karar verdi. ÇOCUKLARIN UÇAK BİLETİ! Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi'nin oğlu Furkan Tanrıverdi'nin 342 liralık uçak biletini de istişare toplantısına anne babalarıyla gelen çocukların 1.700 liralık uçak biletini de parti giderinden saymadı. AKP, uçak biletine ilişkin olarak Furkan Tanrıverdi'nin Genel Merkez Gençlik Kollarında Yerel Yönetimler Başkanlığında komisyon üyesi olarak görevli olduğunu, parti faaliyeti için de söz konusu seyahati yaptığı açıklamasında bulundu. Ancak Mahkeme, gerçekleştirilen hizmetin ne olduğu ve Partinin hangi amacına hizmet ettiği ortaya konulmadığı gibi Furkan Tanrıverdi'nin Partide resmi görevi olduğuna dair herhangi bir belge sunulamadığına dikkat çekti. "Bu nedenle, söz konusu giderin Parti adına yapılmış bir gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. 342 TL'nin Hazineye irad kaydedilmesi gerekir" denildi. ÇOCUKLARIN KİŞİSEL HARCAMALARI Denetimde, Kasım 2009'da yapılan Parti İstişare Toplantısına aileleriyle gelen Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu üyelerinin çocukları için yapılan 1678 liralık uçak bileti harcaması da parti gideri kabul edilmedi. AKP savunmasında, yılda iki kere yapılan bu toplantılara üyelerin aileleriyle birlikte davet edildikleri vurgulanmasına karşın Mahkeme kararını şöyle verdi: "Yalnızca parti tüzel kişiliği adına olan giderler parti bütçesinden karşılanabilmektedir. Ancak, yukarıda belirtilen giderler tamamıyla şahsi nitelikteki harcamalardır. Zira, siyasal partilerin kendi tüzel kişilikleri dışında Merkez Karar Yürütme Kurulu üyelerinin çocuklarının yapılacak herhangi bir toplantı için gerçekleştireceği tüm harcamalar tamamıyla kendilerini ilgilendirmekte olup parti ya da siyasal faaliyetle ilgileri bulunmadığından bu harcamalar özel gider olarak kabul edilmektedirler" denildi. KARTVİZİT BEDELİNİ PARTİ ÖDEYEMEZ Mahkeme, personel için bastırılan kartvizitlere ödenen 2 bin 230 liralık harcamayı da Kanunun "Siyasi Partilerin giderleri amaçlarına aykırı olamaz" hükmüne aykırı buldu. Denetim raporunda, "Kişilerin kendilerini tanıtıcı kartvizit bedelleri özel giderler olup harcama belgeleri üzerinden bu kartvizitlerin Parti ile ilgisi kurulamamıştır. Bu ve benzeri giderler, Parti tarafından karşılanacak yönetim gideri olmadığı gibi siyasi faaliyetin icrası nedeniyle yapılan harcamalardan da değildir.  Zira kartvizitler, kişilere özgü tanıtım yapmakta yani şahsi ihtiyaç niteliğini haiz olmaktadır" denilerek, 2 bin 230 liranın Hazine'ye irad kaydedilmesine karar verildi. ÇİKOLATA PARTİYE DEĞİL BAKAN DANIŞMANLARINA... Mahkeme'nin itiraz ettiği bir başka gider ise 739 liralık çikolata harcaması oldu. Bakan Danışmanları Değerlendirme Toplantısında, bakan danışmanları ve görevlilerine Kurban Bayramı hediyesi olarak neden parti bütçesinden çikolata alındığı soruldu. Bu yanıt rapora şöyle yansıdı: "Parti yetkilileri göndermiş oldukları açıklamada, 'bu maddede sorulan 739,40 TL tutarındaki çikolata bedeli, Halkla İlişkiler Başkanlığımızın Genel Merkezde düzenlemiş olduğu Kurban bayramı bayramlaşma töreninde kullanılması nedeni ile Parti bütçesinden ödenmiştir' dediler. Parti yetkilileri açıklamalarında çikolataların her ne kadar Parti Genel Merkezinde düzenlenen Kurban Bayramı bayramlaşma töreninde kullanılması nedeni ile Parti bütçesinden ödendiğini ifade etmiş olsalar da yukarıda da belirtildiği üzere söz konusu çikolata bayramlaşma törenlerinde geleneksel olarak gelen misafir ve ziyaretçilere sunulan ikramlık çikolatalar değil, bakan danışmanlarına verilmek üzere alınmış olan hediyelik paketli çikolatalardır. Nitekim, bu husus Parti yetkililerince onaylı olan ve 20.11.2009 tarihli ve 2701 numaralı Mahsup Fişine ekli harcama talep formu ile de sabittir." HEDİYE SİYASİ FLİYET DEĞİL... Mahkeme, yalnızca parti tüzel kişiliği adına olan giderlerin parti bütçesinden karşılanabileceğini bir kez daha anımsatarak, "Bir değerlendirme toplantısında, siyasi partilerin, bu nevi bir hediye takdiminde bulunması siyasal faaliyet olarak kabul edilemez" Dolayısıyla, anılan giderler, Parti tarafından karşılanacak yönetim gideri değildir. 739,40 TL'nin Hazine'ye irad kaydedilmesi gerekir" dedi. GAZETECİ BİLETİ TARTIŞMA YARATTI Mahkeme, Parti yetkililerinden, Parti ile doğrudan ilgisi bulunmayan gazeteci, yazar, misafir, eğitimci ve diğer kişilere ait 3.3 bin liralık uçak biletinin neden parti bütçesinden ödendiğini de sordu. Yetkililer, bunun parti faaliyetlerinin tanıtımı ile eğitim faaliyetleri için yapıldığı bildirildi. Ancak 15 üyenin 6'sı bu giderlerin doğrudan parti faaliyeti ile ilişkilendirilemeyeceği gerekçesiyle harcamalara karşı çıktı. 9 üyenin oluru ile bu harcamalar da siyasi parti faaliyet giderleri arasında kabul edildi. GELİRİN 840 BİN LİRASI BAĞIŞ VE YARDIM AKP'nin 2009 yılında 95.5 milyon liralık gelirinin, 88.5 milyon lirasını Hazine yardımı oluşturdu. 1.9 milyonu satış gelirleri; 4 milyonunu mal varlığı gelirleri, 840 bin lirasını bağış ve yardımlar ile 97 bin lirasını sair gelirler oluşturdu. Parti Genel Merkezinin 2009 yılı giderleri ise 74.4 milyon lira oldu. Bunun 6 milyonu personel; 108 bin lirası kira; 887.3 bin lirası haberleşme; 139 bin lirası kağıt ve kırtasiye; 2.3 milyonu ısıtma, aydınlatma ve teşkilat; 145 bin lirası temsil ağırlama; 20.3 milyonu teşkilatlara yapılan yardımlar;  449 bini seyahat; 527 bini taşıma ve vasıta; 7 milyonu basın yayın ve tanıtım; 262 bini vergi, noter, sigorta ve mahkeme masraflar; 32.7 milyonu seçim giderleri oldu. Mahkeme, partinin gelirlerinin 2820 sayılı Kanun'a uygun olarak sağlandığı sonucuna vardı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570366.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570366.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..702bf74b99d8f6130ec75fc20706575dc3d65300 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570366.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emir Berke Zincidi sette fenalaştı. İlk bölümü 28 ocak'ta Kanal D ekranlarında yayınlanmaya hazırlanan Küçük Ağa dizisinde önceki gün yürekler ağza geldi. Başrollerini Zeki Alasya, Sarp Levendoğlu, Birce Akalay'ın paylaştığı 'Küçük Ağa' dizisinde anne ve babasını boşanmaktan vazgeçirmek için her türlü yola başvuran yaramaz bir ... İlk bölümü 28 ocak'ta Kanal D ekranlarında yayınlanmaya hazırlanan Küçük Ağa dizisinde önceki gün yürekler ağza geldi. Başrollerini Zeki Alasya, Sarp Levendoğlu, Birce Akalay'ın paylaştığı 'Küçük Ağa' dizisinde anne ve babasını boşanmaktan vazgeçirmek için her türlü yola başvuran yaramaz bir çocuğu canlandıran Emir Berke Zincidi rol aldığı sette ateşi çıkınca hastaneye kaldırıldı. Hemen Maslak Acıbadem Hastanesi'ne getirilen küçük oyuncu, hemen Acil Servis'te müdahaleye alındı. SETTE ATEŞİ ÇIKMIŞ Ateşi çıkan ve fenalaşan Zincidi'yi hastanede ilk ziyaret edenler ise rol aldığı dizide anne ve babasını canlandıran Birce Akalay ile Sarp Levendoğlu oldu. Hastanenin Acil Servisi'nde objektiflere takılan oyunculardan Levendoğlu, "Emir'i hastalandığı için buraya getirdik. Sette ateşi çıkmış" diye konuşurken, Birce Akalay'ın ise yüzünü çevirip gizlemeye çalışması dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570368.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570368.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d1497f5714b78dc45e611a0789a359b50e708214 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570368.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökçek'ten AKP'ye suçlama. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Beyaz TV'de katıldığı ve moderatörlüğünü Ferda Yıldırım'ın yaptığı Basun Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "İŞSİZLİK SORUNUNU ÇÖZDÜK" Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni çalışmıyor diye eleştirenlere katılmadığını belirten Gökçek, Ankara'daki işsizlik sorunu çözdüklerini belirterek "Ankara'da işsiz ... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Beyaz TV'de katıldığı ve moderatörlüğünü Ferda Yıldırım'ın yaptığı Basun Kulisi programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "İŞSİZLİK SORUNUNU ÇÖZDÜK" Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni çalışmıyor diye eleştirenlere katılmadığını belirten Gökçek, Ankara'daki işsizlik sorunu çözdüklerini belirterek "Ankara'da işsiz genç yok. İşini beğenmeyen var. Ankara'da işsizlik yüzde sıfır" dedi. "VELEV Kİ SİLAH OLSUN" Melih Gökçek Suriye'ye silah götürüldüğü gerekçesiyle durdurulan ve içinde MİT ajanları bulunan TIR'larla ilgili de açıklamalarda bulundu. Gökçek, TIR'ların içinde silah olduğuna dair bir izlenim yaratılmaya çalışıldığının altını çizerek "Velev ki silah olsun" dedi ve vahşet fotoğraflarını bunun makul sebebi olarak gösterdi. "DEDİKODULARI KENDİ PARTİMDEN ÇIKARTIYORLAR" Gökçek, adaylıktan çekilip çekilmeyeceği veya adaylıktan alınıp alınmayacağı ile ilgili soruya ise iki kaynak göstererek birisinin CHP kaynaklı olduğunu ifade ettikten sonra, diğer kaynağı da kendi partisi olarak göstererek "dedikoduları kendi partimden beni sevmeyenler çıkartıyor" şeklinde cevap verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570370.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570370.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d4415f2afef41d04e8dc55d75137ee6e59240715 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570370.txt @@ -0,0 +1 @@ +Benzine büyük zam. Reuters'in bir sektör yetkilisine dayandırdığı habere göre benzinin litre fiyatlarına yükselen döviz kuru gerekçesiyle bu geceden itibaren 11-12 kuruş zam yapıldı. Benzine en son 26 Aralık'ta 13 kuruşluk zam gelmişti. O zam ile birlikte 95 oktan kurşunsuz benzinin fiyatı 4,95 ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570397.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570397.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..882d0cd550eef200e082069de8a5d15bdaff23bf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570397.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aday tanıtımında karışıklık. AKP Ankara Güdül adayı Havva Yıldırım oldu. Havva Yıldırım'ın adaylığı, 'evli ve 2 çocuk babasıdır' diye anons edildi. Daha sonra düzeltilerek 'evli ve 2 çocuk annesi' diye anons edildi. İŞTE O ANLAR: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570398.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570398.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6a187c8cb55d86d96f9022402b2920a537f87d5b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570398.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muharrem Yılmaz: 'Vatan hainliği söylemini reddediyorum'. Gazeteci Emin Çapa, Yılmaz'a Başbakan Erdoğan'ın 'Kalkıp da TÜSİAD'ın Başkanı Muharrem Yılmaz küresel sermaye gelmez ifadesi kullanamaz. Bu cümleyi kullanıyorsa bu vatana ihanettir' sözlerinin sorulması üzerine Muharrem Yılmaz, 'Vatan hainliği söylemini reddediyorum diye cevap verdi. TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz açıklamalarından ... Gazeteci Emin Çapa, Yılmaz'a Başbakan Erdoğan'ın 'Kalkıp da TÜSİAD'ın Başkanı Muharrem Yılmaz küresel sermaye gelmez ifadesi kullanamaz. Bu cümleyi kullanıyorsa bu vatana ihanettir' sözlerinin sorulması üzerine Muharrem Yılmaz, 'Vatan hainliği söylemini reddediyorum diye cevap verdi. TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz açıklamalarından satırbaşları; -Bu vakayı tespit edip gerekli uyarıda bulunmakta TÜSİAD Başkanının görevidir. Türkiye'deki yabancı şirketler benim üyem. Niye uyarmadın diye bana sorarlar. Türkiye ekonomisinin yarısından fazlasını bu şirketler üretiyor. Türkiye'nin yatırım ortamını caziptir diye kefil olmaya çalışıyorum. Herkesi götürüp güneydoğuya yatırım yaptırmaya çalışıyorum. Bütün bu çabaların memlekette istihdamın oluşabilmesi için yatırım yapılması gerekiyor. Doğrusu vatanseverliğime kimseye sorgulatmam. Vatan hainliği gibi bir şey kabul edilemez. Bu kadar kolay bahsedilemez. Herkes vatanını seviyor. Eğer birbirimizin vatanseverliğini sorgularsak birbirimizden ayrı düşeriz. Bu sözlerin kolay kullanılması doğru bir yaklaşım değil. Kurumumun başındaki başkan olarak kabul edemem. Herkes çoluk çocuğuna bir leke gelmesin diye uğraşmıyor mu. Vatanseverliği sorgulanan bir kişi olarak hatırlanmak istemem. Çok üzüldüm, Başbakan beni çok üzdü. Çok üzdü. Kendisini ziyaret ettim. Türk iş dünyasının temsil edildiği bir kurumun başkanıyım. - Bekleyip beklememek diye bir şey söz konusu değil. Ben böyle bir vatan hainliği söylemini reddediyorum. Türkiye'de refahın artması için neler yapılması gerektiğini söyledim. Kazananı olmayan bir kavgada enerjimizi tüketiyoruz diye söyledim. Bütün söylediklerimin yapıcı olarak anlaşılmasını tercih ederdim. Yapıcı olmazsanız Türkiye'deki kavga bitmez. - İçeride sermaye yatırım yahut kendinize bir şey alacaksınız o zaman da hukuk önemli değil mi? Hukuktan şüphe ettiğiniz yerde yatırım yapar mısınız? Hukukun üstünlüğü bizi bir arada tutması gerekmiyor mu? Kafamızı kuma sokmayalım. Bütün dünyada Türkiye konuşuluyor. Davos'ta arkadaşlarım diyorlar ki başka bir şey konuşulmuyor. Türkiye'nin durumu konuşuluyor. Ben de bunu dile getirmek talep etmek durumundayım. Bir an önce ne eksiğimiz varsa toplayalım. Anayasamızda Kopenhag kriterlerine getirelim yapalım Türkiye bu konuda bir eksiği kalmayan bir ülke desinler. Niye bu tam aksine yaklaşalım birbirimize. - Bir hususun sanki ben o konuya değinmemişim gibi sayın Başbakan bazı konulara değinmediğimden bahsetti. Gözleri kör eden söz konusu kavganın temelinde hukuk devleti, güçler ayrımı, temiz siyaset gibi vazgeçilmez demokratik kavramlar konusundaki zaafların yatıyor. Diğer yandan devletin güvenlikle ilgili kurumlarında yaşananlardan sonra bu kurumların daha önce nasıl işlediğini, bundan böyle nasıl işleyeceğini sorgulamadan da edemiyoruz. Her ikisini de kabul edemeyiz biz ne ananas cumhuriyeti, ne muz cumhuriyeti. - Türkiye tekrar normale döner. Ben geçen sene ortalamasıyla bu sene ortalamasında yüzde onu geçmez, ben de sayın Babacan gibi bir kalıcı hasar beklemiyorum. - Ekonomi yönetimimizin itibar çıtası sayın Babacan'dır. Uzun yıllar çok başaralı bur performans sergiledi. Geçtiğimiz on yol makroekonomideki reformların sağlanmasıyla birlikte artık önümüze bakıyoruz. Merkez Bankası ile ilgili az konuşmak işine hiç karışmamak en iyisi. Merkez bankasının bağımsızlığı çok önemlidir, görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Ben iş hayatında 30 yıldır bulunuyorum, ne enflasyonlar gördük. - Dolardaki artış Türkiye'nin ekonomik dinamiklerinden kaynaklanan bir şey değildir. Ekonomi yatırım ortamı iş ortamı iyiyse , borsalar değer kazanıyor, döviz değer kaybediyor. Eğer risk artıyorsa barometre yükseliyor döviz değer kazanıyor. Ben yükseldiği için konuştum. Hep beraber borçlarımızı ödemek için daha fazla çalışmak zorunda kalacağız. Bizim büyüme ilgili bu yıl için tahminimiz 3,5-4 seviyesinde. 4 büyüme bu ülke için yeterli değildir diye sözlerime başlıyordum. Eğitim sıfırsa bütün reformlar değer yitirir. Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğiyle ilgili kafa yormak lazım. Bu büyümeyi yüzde altıya getirmek lazım. Bunlar düzene girer ama vakit kaybetmeyelim. 850 milyar dolarlık bir ekonomi Türkiye ekonomisi. Bu büyükluk bir avantaj. Rasyonellik hakim olur. Ekonomimizin büyüklüğünü artırmamız gerekir. - Benim üyelerimin bir çoğu yabancı sermaye, tedirginliklerini görüyorum. İlk önce onlardan gelen tedirginliği ve bilgileri en birinci ağızdan aktarmaya çalıştım. Biz da Türkiye'nin TÜSİAD'ıyız. Bunlar geçer, yatırımlarınızı ertelemeye gerek yoktur. Geçecek bitecek inşallah. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570400.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570400.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9bd0b083332a0ab6c58b05710da758e463c15eb4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_24/2570400.txt @@ -0,0 +1 @@ +9 asker tahliye edildi!. İzmir merkezli askeri casusluk operasyonu olarak bilinen, gizli belgelerin temin edilmesine yönelik soruşturmada tutuklu bulunan askerler için, Bursa Terörle Mücadele Kanunun 10. maddesiyle görevli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz sonrasında 9 kişi hakkında tahliye kararı çıktı. Yaklaşık 20 aydır ... İzmir merkezli askeri casusluk operasyonu olarak bilinen, gizli belgelerin temin edilmesine yönelik soruşturmada tutuklu bulunan askerler için, Bursa Terörle Mücadele Kanunun 10. maddesiyle görevli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz sonrasında 9 kişi hakkında tahliye kararı çıktı. Yaklaşık 20 aydır Şirinyer askeri cezaevinde tutuklu bulunan Yavuz Pehlivan, Mehmet Metin Turan, Tamer Nalbant, Davut Yıldız, Erdal Özkan, İdris Acartürk, Asuman Ünlü, İrfan Pehlivan, Erdal Şener'in mahkeme kararının Uyap üzerinden yayınlanmasının ardından serbest bırakılacakları açıklandı. Aynı mahkemece iki kişinin tahliye talepleri ise reddedildi. Bunun yanı sıra diğer tutuklular için yapılacak olan itirazların da pazartesi gününden itibaren incelenmeye başlanacağı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570426.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570426.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7556c0215a85bc4b42281eff662230cc6b3bbf9f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570426.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın bir ses kaydı daha çıktı. Başbakan Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Latif Topbaş ile arasındaki konuşmalar dün sosyal medyaya düştü. Dün yayınlanan konuşmaların ardından bugün de Latif Topbaş ve Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir konuşma ... Başbakan Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Latif Topbaş ile arasındaki konuşmalar dün sosyal medyaya düştü. Dün yayınlanan konuşmaların ardından bugün de Latif Topbaş ve Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir konuşma sosyal medyaya sızdırıldı. Konuşmalarda; 2012 yılında İzmir Valisi olan Cahit Kıraç'ın, SİT alanına Latif Topbaş'ın daha önce yaptığı villaları yıkacağını söylemesi üzerine Topbaş'ın, Başbakan Erdoğan'a şikayette bulunduğu ileri sürülüyor. Odatv'nin haberine göre, bu konuşma yapıldıktan 4 ay sonra İzmir Valisi Cahit Kıraç, Diyarbakır'a atanıyor ve yerine Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak getiriliyor. RAPOR HAZIRLAYANLARA RÜŞVET VERİLDİ Mİ Sosyal medyaya sızan diğer bir konuşma ise, Latif Topbaş ve hakkında yakalama kararı çıkan 41 kişiden biri olan Oğuzhan Boyacı arasında geçiyor. Konuşmada, SİT alanı ile ilgili problemlerin çözülmesi ve imar değişikliğinin yapılması için rapor hazırlayan hocalara rüşvet verildiği iddia ediliyor. Ancak Başbakan Erdoğan, Latif Topbaş arasındaki konuşma ve sonrasında yaşananlar bize gösteriyor ki; Valilerin bulunduğu ilden bir başka ile sürgün edilmesi Erdoğan'a yakın iş adamlarının şikayetlerine baktığını gösteriyor. Eğer bu konuşmalar doğruysa ülkenin maddi değeri olan araziler, hükümete yakın iş adamları tarafından yağmalanmış. Şunu da söylemek isteriz; sızan konuşmalar yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında takip edilen iş adamlarıyla yapılmış olması, bu konuşmaların savcılık kararıyla polis tarafından yapıldığını gösteriyor. Görülüyor ki, Emniyet ve yargıdan tasfiye edilen ekip dosya içeriğini sosyal medyaya sızdırarak Erdoğanları sıkıştırıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570434.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570434.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..97164e65de50d48897ffdae1e806253965a87b1b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570434.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gaziantep'te 4 müdürün yeri değiştirildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Terörle Mücadele Şubesinden sorumlu müdür yardımcısı Selahattin Gürel, Asayiş Şube, Çocuk Şube, Şahinbey ve Şehitkamil ilçe emniyet müdürlüklerinden sorumlu müdür yardımcısı Çetin Süslü ve Suudi Arabistan'ın Riyad kentindeki Polis ... Gaziantep Emniyet Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ile Terörle Mücadele Şubesinden sorumlu müdür yardımcısı Selahattin Gürel, Asayiş Şube, Çocuk Şube, Şahinbey ve Şehitkamil ilçe emniyet müdürlüklerinden sorumlu müdür yardımcısı Çetin Süslü ve Suudi Arabistan'ın Riyad kentindeki Polis Meslek Yüksek Okulu'nda görevli Dr. Selçuk Zengin, Gaziantep Polis Meslek Yüksek Okulu'na atandı. Gaziantep Polis Meslek Yüksek Okulu'nda görevli Murat Özbay ise Gaziantep Emniyet Müdür yardımcılığına atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570436.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570436.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d65d09aa02a2c5c8bbc7afe988ebf71e7a67bcf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570436.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakanı kürsüden indiren telefon. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AKP Rize Belediye Başkanı adayı Prof. Dr. Reşat Kasap'ın tanıtım toplantısı sırasında konuşma yaparken yanına gelen koruması cep telefonunu uzatıp, 'Sayın Başbakan arıyor' dedi. Konuşmasına ara veren ve sahnenin arkasına geçen Bakan Yazıcı, 5 ... Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AKP Rize Belediye Başkanı adayı Prof. Dr. Reşat Kasap'ın tanıtım toplantısı sırasında konuşma yaparken yanına gelen koruması cep telefonunu uzatıp, 'Sayın Başbakan arıyor' dedi. Konuşmasına ara veren ve sahnenin arkasına geçen Bakan Yazıcı, 5 dakika süren görüşmenin ardından geldiği kürsüde, "Başbakanımızın hepinize selam ve sevgilerini iletiyorum" dedi. İsmail Kahraman Kültür Merkezi'ndeki tanıtım etkinliğinde konuşan Bakan Hayati Yazıcı, 90'lı yıllardan itibaren Türkiye siyasetini dizayn etmek için hangi unsurların devreye alındığının hatırlanması gerektiğini belirterek, "Biz bunları söyleyince bize, 'Yine mağduru oynuyorsunuz' diyorlar. Ne yapalım, olan şeyleri anlatmayalım mı? Biz labirentlerden yürüyerek, denizlerden geçtik. Hiçbir zaman yılmadık. Çünkü hak üstündür. İnsanlık ve bizim tarihimizde haksızlığa uğrayanlar olmuştur. Ama eninde sonunda hak üstün gelmiştir" dedi. SAYIN BAŞBAKAN ARIYOR Bakan Yazıcı, konuşma yaptığı sırada yanına gelen koruması cep telefonunu uzatıp, 'Sayın Başbakanımız arıyor' dedi. Telefonu alarak sahnenin arkasına geçen Bakan Yazıcı, 5 dakika süren görüşmenin ardından yeniden kürsüye geldi. Bakan Yazıcı, "Başbakanımızın hepinize selam ve sevgilerini iletiyorum" dedi. Başbakan Erdoğan'ın Bakan Yazıcı'ya AKP Rize ilçe belediye başkan adaylarının cumartesi günü açıklanacağını söylediği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570438.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570438.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ab4675a746bd1f3e387eb392e7656d283b4c9c6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570438.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mini metro Taksim'e bağlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ulaştırma Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı ortak çalışması olan Levent-Hisarüstü arasında yapılan "mini metro", ana metro hattına bağlantısı için makas çalışması yapılacak. İBB'den yapılan açıklamaya, "Levent-Hisarüstü metro hattının Taksim-Hacıosman Metro Hattı arasında makas bağlantısı yapılacak olması ... İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ulaştırma Denizcilik ve Habercilik Bakanlığı ortak çalışması olan Levent-Hisarüstü arasında yapılan "mini metro", ana metro hattına bağlantısı için makas çalışması yapılacak. İBB'den yapılan açıklamaya, "Levent-Hisarüstü metro hattının Taksim-Hacıosman Metro Hattı arasında makas bağlantısı yapılacak olması nedeniyle 25 Ocak-1 Şubat 2014 tarihleri arasında 4. Levent İstasyonunda tek peron işletmeciliği yapılacak." denildi. İLK TEST SÜRÜŞÜ ŞUBAT'TA Açıklamada, İstanbul'un metro sistemi Levent-Hisarüstü Mini Metro Hattı'nda Şubat ayı içerisinde, ilk test sürüşünün yapılmasının planlandığı belirtilirken, şu ifadelere de yer verildi: "25 Ocak 2014 - 1 Şubat 2014 tarihleri arasında yapılacak makas çalışması için aşağıdaki önlemler alındı: Metro Hattı 4. Levent İstasyonu'nda tek peron işletmesi yapılacak, Mevcutta 3 dakika 55 saniye olan sefer aralığı, en az  5 dakika 30 saniye olacak ve yoğunluğa bağlı olarak değişken sefer aralıkları olabilecek,     Hatta yolcu yoğunluğunun azaltılması için, sekizli vagon setleri kullanılacak, 4. Levent peron bölgesinde yolcularımıza yardımcı olmak için yeterli sayıda ve sürekli personel bulundurulacak." LEVENT'TEN HİSARÜSTÜ'NE 6 DAKİKA Mini Metroyla Boğaziçi Üniversitesi'ni de barındıran bölgede Levent'ten Hisarüstü'ne 6 dakikada ulaşılacak.  Projeyle Levent-Etiler güzergâhının yükünü çeken Nisbetiye Caddesi'nin  de trafik yoğunluğunun düşürülmesi hedefleniyor.  Dört istasyonun bulunacağı hatta 2 adet 4'lü dizi tren işletmesiyle başlanıp ihtiyaca göre 3 trene çıkılabilecek. Ana hat üzerindeki maksimum teorik işletme hızının da 80 km/sa olarak öngörülüyor. Hat Levent, Akmerkez, Etiler ve Hisarüstü bölgeleri yolcularının konforlu bir şekilde Levent İstasyonu'na taşınmasını sağlayacak. LEVENT-HİSARÜSTÜ MİNİ METRO HATTI'NA DAİR BAZI TEMEL BİLGİLER: Yolcu/saat kapasitesi:8100 Hat uzunluğu: 3.300 m İstasyon sayısı: 4 adet İstasyon isimleri: Levent, Akmerkez, Etiler ve Hisarüstü Aktarma istasyonu: Levent Yolculuk süresi: 6 dakika Tren Sayısı: 2 (3 trene çıkabilecek) Sefer aralığı: 4 dakika (240 sn) Tünel kazı metodu: Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu (NATM) Tünel derinliği: -25m Hat sayısı: Tek tüp \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570440.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570440.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..458baa23c52760e28b85f7ceb2fa6e72afb65745 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570440.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tanal: 'Bilal'e tebligat gitti'. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Bilal Erdoğan'a, 2 Ocak 2014 günü Çağlayan Adliyesi'ne gelerek ifade vermesi için tebligat gönderildiğini söyledi. CHP'li Tanal, TBMM Genel Kurulu'nda, elindeki belgeyi göstererek yaptığı konuşmada, "Tebligat Sayın Başbakan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemdeki Emniyet ... CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Bilal Erdoğan'a, 2 Ocak 2014 günü Çağlayan Adliyesi'ne gelerek ifade vermesi için tebligat gönderildiğini söyledi. CHP'li Tanal, TBMM Genel Kurulu'nda, elindeki belgeyi göstererek yaptığı konuşmada, "Tebligat Sayın Başbakan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemdeki Emniyet Mahallesi'ne gönderilmiş. Ben savcılara sesleniyorum; Küçükçamlıca Mahallesi'nde 6 villa var. Onlardan birinde Bilal bey oturuyor. Doğru adres bu, lütfen oraya gönderin" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570481.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570481.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..21a5780e55f0af24a47f14aff0e548ce7b513551 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570481.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu dolar gideceği yere kadar gider!. Merkez Bankası'nın önceki gün 2.30 TL'yi gören dolara yaklaşık 4 milyar dolarlık doğrudan müdahale ile karşılık vermesini değerlendiren yazarımız Ege Cansen, müdahaleden bir gün önce Hazine'nin 2.5 milyar dolarlık 10 yıl vadeli tahvil ihracı gerçekleştirdiğini hatırlatarak, "Satacağı dövizi dışarıdan toplamış ... Merkez Bankası'nın önceki gün 2.30 TL'yi gören dolara yaklaşık 4 milyar dolarlık doğrudan müdahale ile karşılık vermesini değerlendiren yazarımız Ege Cansen, müdahaleden bir gün önce Hazine'nin 2.5 milyar dolarlık 10 yıl vadeli tahvil ihracı gerçekleştirdiğini hatırlatarak, "Satacağı dövizi dışarıdan toplamış oldu" dedi. Hesap çarşıya uymuyor Merkez Bankası, yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında kısa vadeli faizleri değiştirmezken, referans faizlerin sabit tutulduğunu fakat gerekli görülen günlerde yüzde 9 faizle işlem yapabileceğini açıklamıştı. Cansen, 2.30 TL'ye ulaşan dolara karşılık bankanın 'marjinal faiz' olarak belirlenen yüzde 9'luk faiz silahını kullanmayı tercih etmemesinin nedenlerini değerlendirdi. Merkez'in piyasada yüksek oranda TL bulunmasını arzu etmediğini bunun yerine Türk Lirası'nda daha sıkışık bir marjı tercih ettiğini belirten Cansen, "Bugüne kadar Merkez Bankası para politikasında miktarsal kısıtlama tekniğini kullandı, faiz aletini kullanmadı ve bu tutumunu değiştirmiyor, ısrar ediyor. Merkez Bankası, biliyor ki; piyasaya ne kadar çok Türk Lirası sunarsa, o para döviz satın alarak geri dönecek. Ama, evdeki hesap çarşıya uymuyor. Para bir yerlerden bulunuyor" diye konuştu. Kurdaki hareket durulmadı, gideceği yere kadar gider Merkez Bankası, dolardaki yükseliş devam etmesine karşın dün piyasalara müdahale etmezken, dolar 2.3364 liraya, euro ise 3.2071 liraya kadar yükseldi. Kurdaki hareketliliğin devam ettiğini belirten ünlü ekonomist Ege Cansen, "Gideceği yere kadar gidecek, ipin sonuna gelinmedi henüz..." yorumunu yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570482.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570482.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..26b08fda20d5f9e5e39010c27694bd306dc23e32 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570482.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bütçe 1 ayda 11 aydan fazla açık verdi. Yılın son ayında bütçe 17.2 milyar açık vererek yeni rekor gerçekleştirdi. Yıllık açık 18.4 milyar olarak gerçekleşti. Böylece aralık ayı açığı, yılın geri kalanındaki açık toplamından 14 kat fazla çıktı. Aylık bazda en yüksek bütçe açığı 2009 Aralık ayında 18.2 ... Yılın son ayında bütçe 17.2 milyar açık vererek yeni rekor gerçekleştirdi. Yıllık açık 18.4 milyar olarak gerçekleşti. Böylece aralık ayı açığı, yılın geri kalanındaki açık toplamından 14 kat fazla çıktı. Aylık bazda en yüksek bütçe açığı 2009 Aralık ayında 18.2 milyar lira ile verilmişti. 2013 Aralık ayında verilen bütçe açığı tarihin en yüksek ikinci bütçe açığı oldu. BÜTÇEYE ÖZELLEŞTİRME VE VERGİ DOPİNGİ İktidara geldiği günden beri özelleştirme ve vergi gelirleri ile bütçeyi makyajlayan AKP, 2013'te de değişiklik yapmadı. AKP iktidarında geçen 11 yılda vatandaşın sırtındaki vergi yükü 5 kat arttı. 2013'te de vergi hasılatı bir önceki yıla göre yüzde 17 arttı. AKP iktidarda bulunduğu 11 yılda yaklaşık 47 milyar dolarlık özelleştirme gerçekleştirdi. 2013'te özelleştirme geliri bir önceki yıla göre yüzde 392 artarak 10.1 milyar lira olarak gerçekleşti. DAMGA VERGİSİ VE HARÇLAR BÜTÇEYİ RAHATLATTI 2012'nin son aylarında Damga Vergisi ve harçlarda yapılan artışlar 2013'te vergi hasılatına ciddi katkı sağladı. 2013'te Damga Vergisi yüzde 28, harçlar ise yüzde 33.4 artış göstererek bütçeye fazladan gelir katkısı sağladı. Sadece Damga Vergisi ve harçların 2012'ye göre toplam artışı 5.2 milyar lira. İthalattaki artış, İthalde Alınan KDV'yi yüzde 25.5 artırırken, Dahilde Alınan KDV yüzde 20.3 artış gösterdi. ÖTV ise yüzde 19.2 artış gösterdi. Diğer taraftan Gelir Vergisi yüzde 12.9 artarken, Kurumlar Vergisi yüzde 0.1 geriledi. Özelleştirme ve yapılan vergi zamları olmasaydı bütçe açığı 30 milyar lirayı rahatlıkla aşabilirdi. AKP yine bütçeyi makyajlamış oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570483.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570483.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b218ca09842bb6d39871c2de0a4e19c9e7f2c8a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570483.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aldatılan First Lady Sarayı dağıttı. Sinir krizi geçiren Hollande'ın sevgilisi, Fransa Cumhurbaşkanı'nın saraydaki ofisinde bulunan antikaları kırdı. Zarar 2.5 milyon pound Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın (60) akstris Julie Gayet (41) ile yaşadığı yasak aşkın ortaya çıkmasının ardından patlak veren skandallar bitmek bilmiyor. Hollande'ın sevgilisi Valerie ... Sinir krizi geçiren Hollande'ın sevgilisi, Fransa Cumhurbaşkanı'nın saraydaki ofisinde bulunan antikaları kırdı. Zarar 2.5 milyon pound Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın (60) akstris Julie Gayet (41) ile yaşadığı yasak aşkın ortaya çıkmasının ardından patlak veren skandallar bitmek bilmiyor. Hollande'ın sevgilisi Valerie Trierweiler (49), ilişkinin deşifre olmasından sonra sinir krizleri geçirip hastaneye kaldırılmıştı. First Lady'nin taburcu olduktan sonra ise intikam aldığı ileri sürüldü. 200 yıllık vazo paramparça Trierweiler iddiaya göre, Hollande'a olan öfkesini cumhurbaşkanın Elysee Sarayı'ndaki ofisinde bulunan birçok tarihi eserden çıkardı. Kıskançlık krizi geçiren First Lady, 2.5 milyon pound (yaklaşık 9.7 milyon TL) değerindeki antika eşyaları kırıp döktü. Parçalanan eserler arasında antika şamdanlar, tabaklar, sandalyeler, koltuklar ve vazolar yer alıyor. Tahrip olan eşyalardan biri de, 16'ncı Louis döneminden kalma eşi benzeri bulunmayan 200 yıllık bir vazo... Kriz, tarihi yok etti! Hollande'ın kendisini Julie Gayet ile aldattığını öğrenen Valerie Trierweiler, girdiği kıskançlık krizi sonrası öfkesini tarihi eserlerden çıkartmış. İddiaya göre, 16'ncı Louis döneminden kalma 200 yıllık eşsiz vazo artık kırık parçalardan ibaret... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570484.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570484.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..72ff8c16c92ec7eabf797848ce6c4521adc3eecd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570484.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT'ten 2'nci Zarrab raporu. İranlı bir terörist, Suudi Arabistan Büyükelçisi'ni öldürmeye kalktı. FBI, onun 2 Türk firmasıyla temasını buldu. Firmaları MİT'e sordu; "Reza Zarrab'a ait" cevabını aldı İran asıllı ABD vatandaşı Manssor Arbabsiar, Eylül 2011'de Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Adil el-Cubeyr'e suikast planlamaktan tutuklandı. ... İranlı bir terörist, Suudi Arabistan Büyükelçisi'ni öldürmeye kalktı. FBI, onun 2 Türk firmasıyla temasını buldu. Firmaları MİT'e sordu; "Reza Zarrab'a ait" cevabını aldı İran asıllı ABD vatandaşı Manssor Arbabsiar, Eylül 2011'de Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Adil el-Cubeyr'e suikast planlamaktan tutuklandı. FBI'nın yardım istediği MİT, Arbabsiar'a yardım eden "hayırsever" işadamının Reza Zarrab olduğunu tespit etti. O rapor Başbakanlığa sunuldu, devamı gelmedi... Sorguda itiraf etti Arbabsiar, sorgusunda "İran'da Kudüs Güçleri'yle bağlantılı kişilerle suikastı planladıklarını" söyledi. Arbabsiar, iddiaya göre, aldığı 1.5 milyon dolar karşılığında, Büyükelçi Adil el-Cubeyr'a, Washington'daki bir restoranda yemek yerken bombalı suikast düzenleyecekti. Arbabsiar'ın, yönlendiricisi ise İran'a kaçtığı düşünülen Kudüs Güçleri'nde görevli Gholam Shakuri'ydi. FBI yardım istedi Bu arada FBI, Türkiye'de yerleşik iki firmadan, Arbabsiar'a yakalanmasından hemen önce yüklü miktarda para transferleri gerçekleştirildiğini tespit etti. Bunun üzerine FBI, MİT'ten yardım talebinde bulundu. MASAK'tan da yardım alan MİT, iki şirketi takibe aldı. MİT'in incelemeye aldığı iki şirketten birinin 17 Aralık operasyonunda adı geçen ve Başbakan Erdoğan'ın "hayırsever" dediği işadamı Reza Zarrab'a, diğerinin ise aynı operasyon kapsamında gözaltına alınarak mal varlıklarına da el konulan Abdullah Happani'nin ailesine ait olduğu belirlendi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan konunun hassasiyeti ve aciliyetine binaen, Başbakan Erdoğan'dan görüşme talebinde bulundu. Konu, Başbakanlık ofisinde Erdoğan'a bizzat arz edildi ancak bundan sonra konuyla ilgili nasıl bir işlem yapıldığı bilinmiyor. İranlılar işletiyor, ne iş yaptıkları bilinmiyor "Bahsi geçen firmalardan x firmasının asıl sahibinin Zarrab olduğu, firmaların Rococo İş Merkezi'nde faaliyet gösterdikleri, işyerlerinin İranlı şahıslarca işletildiği ancak komşu esnaf tarafından ne iş yaptıklarının bilinmediği, 422 numaralı dükkanın da Happaniler'e ait olduğu, burada Abdulkadir Happani adına telefon numarası bulunduğu... (...)Zarrab'ın, Türkiye-İran arasında illegal yollardan yüksek montanlı para transferleri yaptığı, Türkiye'ye soktuğu paraların İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın Özel Kalemi Meşai'ye ait olduğu, Rahim Meşai'nin Reza Zerrab ve eşi Ebru Gündeş'i İran'a gittiklerinde özel bir restoranda ağırladığı..." Bilgi notundan satır başları \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570485.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570485.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee9423fa80635b5a535ebfefd0063ccef60bce2b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570485.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şikayet konusu türkü!. Sevgili okuyucularım, iki gün önce gazetedeki işlerimi tam bitirmiştim ki, savcılıktan bir tebligat daha geldi. Şikayetçi: Tayyip oğlu Bilal Erdoğan. Bir süre önce de Fethullah Gülen adına düzenlenen iki tebligat gelmişti. İlkinde beni savcılığa şikayet edip suç duyurusunda bulunmuş, ikincisinde ... Sevgili okuyucularım, iki gün önce gazetedeki işlerimi tam bitirmiştim ki, savcılıktan bir tebligat daha geldi. Şikayetçi: Tayyip oğlu Bilal Erdoğan. Bir süre önce de Fethullah Gülen adına düzenlenen iki tebligat gelmişti. İlkinde beni savcılığa şikayet edip suç duyurusunda bulunmuş, ikincisinde ise aynı yazı nedeniyle 20 bin Törkiş lira tazminat talep ediyordu. Şimdi size şikayet dilekçesini (kafanız karışmasın diye yasa maddelerini yazmadan) özetliyorum. İlgili yazımın tarihi 14 Ocak 2014. Yazının tamamını (Aramıza hoş geldin Bilal oğlan başlıklı ikinci bölümüdür) bizim gazetenin internet sitesinden okuyabilirsiniz. * * * "Şikayet konusu: Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma, iftira, ve hakaret. Şüpheli Sözcü gazetesi köşe yazarı Emin ÇÖLAŞAN 14 Ocak 2014 tarihli gazete ve internette yayınlanan yazısı ile müvekkilin şahsiyet haklarına saldırı kastıyla ve huzur ve sükûnlarını bozmak için şeref ve haysiyet ve onuruna yönelik fevkalade ağır hakaret, saldırı, iftirada bulunmuştur. Emin Çölaşan'ın köşe yazısındaki ifadeler aşağıdaki gibidir: 'Sevgili Bilal kardeşim, Pazar günü piyasaya yeniden çıktığını, babanın yanında mezarlık ve cami ziyareti yaptığını görünce çok sevindim' şeklinde imalı yazısının devamında... 'Sen babanın yanından ayrılma yavrum, o seni korur. Ne savcıya verir ne polise. Rüşvetmiş, yolsuzlukmuş, gemicikmiş, babasının gölgesinde malı götürecekmiş, o laflar sana değil. Hiç umursama. Sen işine bak canım kardeşim' diyerek ve sanki akıl verir ve severmiş gibi gözükerek..." Estağfurullah!.. Ben kim sayın Bilal'e akıl vermek kim! * * * Benim çok değerli Bilal kardeşim adına verilen şikayet dilekçesinin bu bölümünde, sözlerini ve melodisini hepimizin bildiği bir Rumeli türküsü devreye sokuluyor. Bakınız ne yazmışım, dilekçeden aynen aktarıyorum: "Ne diyor o Rumeli şarkısı? Pencere açıldı Bilal oğlan, piştov patladı/ Varın bakın kanlı Bilal yine kimi hakladı. Bu işler artık tabanca tüfekle yapılmıyor. İhale, arazi kapatmalar... Teknoloji gelişti, kimse kimseyi haklamıyor. Babana kuvvet." * * * Canım kardeşimin şikayet dilekçesi şöyle devam ediyor: "Şüpheli, müvekkilin kaba kuvvetle babasının adını kullanarak yasadışı işler yaptığını ima ederek KANLI BİLAL yakıştırması yapmış, müvekkili hedef alan ağır, tahammül edilmesi imkansız iftira, hakaret ve ithamları içeren yalan iddiaların çok geniş kitlelere ulaşarak aşağılanmasına, toplum önünde küçük düşürülmesine ve yıpratılmasına sebep olmuştur... Şüphelinin, eylemlerine uyan Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine göre cezalandırılması, hakkında kamu davası açılması..." * * * Sevgili okuyucularım, benim bu Tayyip-Fethullah kavgasında tamamen tarafsız kaldığımı çok iyi bilirsiniz. Tarafsız kalıyorum ama iki taraf da beni savcılığa şikayet ediyor, hakkımda tazminat davaları açıyor. Valla ayıp yani! Oysa, bildiğiniz gibi ben iki tarafa da büyük saygı duyuyorum! Bu kavgada her iki tarafı da takdir ediyorum! Ne istediler de vermedim, ne dediler de yapmadım! Bir yanda çete, örgüt, virüs, paralel devlet, lafları... Öbür yanda yolsuzluk, vurgun, avanta, hortumlama, rüşvet, arazi yağması vaziyetleri, havada uçuşan kasetler!.. Ve burada açıkça ifade ediyorum: Tamamı yalandır. İki tarafın da çok temiz olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. Bu olanların bütün sorumlusu muhalefet partileri, faiz lobisi, Yahudi lobisi, İsrail ve utanması arlanması olmayan, yükselişini sürdüren dövizdir. Gerek Tayyip ve gerekse Fethullah ekibine hakaret edenlerin, iftira atanların ben ağzını yırtarım! Allah cümlesinin belasını versin. Amin! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570486.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570486.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0edc0ec356e97c1c29dd34d24722e4343196597f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570486.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da paralel diktatör sarayları!. Ankara'yı başkent yapanlar böyle günlerin geleceğini hiç hesap etmemişlerdi. Ankara birbirini kıskanç gözlerle süzen iki dinci siyaset büyüğünün(!) saraylar şehri haline geldi. Fethullah Sarayı bir yanda. Tayyip Sarayı diğer yanda. Birbirine paralel yükseldiler. Biz, öteden beri biliyor, duyuyor, fotoğrafları ile ... Ankara'yı başkent yapanlar böyle günlerin geleceğini hiç hesap etmemişlerdi. Ankara birbirini kıskanç gözlerle süzen iki dinci siyaset büyüğünün(!) saraylar şehri haline geldi. Fethullah Sarayı bir yanda. Tayyip Sarayı diğer yanda. Birbirine paralel yükseldiler. Biz, öteden beri biliyor, duyuyor, fotoğrafları ile halkın da haberi olsun diye yazıyorduk. Tayyip Erdoğan kendisine Atatürk Orman Çiftliği içinde başbakanlık binası faslından bir saray yaptırmaya başlamıştı. Gece ağaçlar kesiliyor. Gündüz yol döşeniyor. 8 şeritli yol yapılıyordu. Başbakanlık sarayı da bu 8 şeritli yol üzerinde yükselmeye başlıyordu. 10 bin ağaç söküldü, kaba inşaatı bitti, ince işlere başlandı. Saray 3 bloktan oluşuyor. Toplam oturum alanı 150 bin metrekare büyüklükte tutuldu. Bomba, füze, kimyasal ve nükleer saldırılara karşı çelik destekli özel beton kullanıldı. Helikopter pistleri yapıldı. Bahçesi de binbir çiçekle ağaçla donatılacak. Halk bu yapıya; "Tayyip Sarayı" adını taktı, AKP'liler ise "Beyaz Saray" adını münasip buldular. * * * Öbür saray da bitti. Gölbaşı sırtlarında yükseldi. İktidar yandaşı Sabah Gazetesi; "Bu Saray kimin için?" diye soru manşet attı ve "bir gülüşüne servetimi bağışlarım" diyen işadamı Akın İpek'in bu sarayı yaptırdığını yazdı. Gazete "Gülüşüne servet bağışlanan kişinin Fethullah Gülen" olduğunu iddia etti. Gerçi bu sarayın sahibi işadamı, iddiaları yalandı. Burayı kendisi ve ailesi için yaptığını Fethullah Gülen'in buraya gelip oturacağı iddiasının uydurma ve kirli bir karalama olduğunu açıkladı. Uydurma olsa da yakışıyor. Çankaya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden daha yüksek 1100 metre rakıma oturtuldu. Etrafı duvarlarla çevrildi. Beş ayrı noktaya gözetleme kulesi konuldu. Çok yüksek konfor için hiçbir masraftan kaçınılmadı. Konuk evi, konuk salonu, yüzme havuzu ayrı binalarda düşünüldü. Gülen, ne zaman bilinmez, Pensilvanya'dan gelecek Ankara'daki saraya yerleşecek mi? Göreceğiz. * * * Ankara iki saraylı şehir oldu. Saraylar paralel durmaktalar. Saray'da yaşayacak olanlar; birbirinin gözünü oymak üzere siyasi, ekonomik, dini pozisyon almış durumdalar. Bu şehir bu ağır yükü nasıl kaldıracak? Atatürk Orman Çiftliği'ndeki sarayda şubat ya da en geç mart ayında oturmaya hazırlanan Tayyip Erdoğan, HSKY'yı kendine bağlıyor. TSK'yı da emri altına alacak kanun tasarısını Meclis'e yolluyor. Yasama ile yürütme zaten elindeydi, diktatörleşiyor. Diğer Saray'a gelip yerleşeceği iddia edilen Fethullah Gülen'i Allah korusun! * * * Mutlaka biliyorsunuzdur. Ama ben yine yazayım. Dünya tarihi, yaptırdığı sarayda oturamayan nice diktatörler gördü. Ankara, şeyhler, dervişler, imamlar, hocalar, meczuplar, dini siyasete alet eden diktatörlerin saray yaptırıp otursun diye başkent yapılmadı. Muştalı yumruk! Uçan tekme adını alan iktidar partisi milletvekili Meclis'te korkunç bir yekinmeyle havalandı ve havada uçarak öyle korkunç şiddette bir tekme savurdu ki, Meclis'te "HSYK'yı iktidara bağlama görüşmelerinin yapıldığı" toplantıya gelmiş yargıçlar sendikası başkanı hastanelik oldu. 10 gün sonra yine aynı Meclis'te yine iktidar milletvekillerinden bir başka biri, parmağındaki gümüş şövalye yüzüğünü muşta darbesi yaratacak şekilde öyle bir şiddetle savurdu ki, karşısındaki muhalefet milletvekilini hastanelik etti. Meclis, "Türkiye hukuk devleti mi yoksa polis devleti mi olsun" fikir tartışması yapmak yerine uçan tekme ile muştalı yumruk yarıştırır oldu. Polis devletine alt yapı uçan tekme ve muştalı yumrukla hazırlanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570487.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570487.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31d0e1daad125e0ae5193504148ead6a87323629 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570487.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bugünkü krizin kısa tarihi. Ekonomide kasırga dinmek bilmiyor. Tabii bu durumu sadece "rüşvet operasyonuna" bağlamak çok yetersiz kalır. Bugün yaşadıklarımız bağıra bağıra geldi. Titanik batarken içeride eğlencenin devam gibi AKP'nin milleti salak yerine koyup kendi gündemleri ile uğraşmaya devam etti. Ekonomi tökezlemeye başlarken, Başbakan ... Ekonomide kasırga dinmek bilmiyor. Tabii bu durumu sadece "rüşvet operasyonuna" bağlamak çok yetersiz kalır. Bugün yaşadıklarımız bağıra bağıra geldi. Titanik batarken içeride eğlencenin devam gibi AKP'nin milleti salak yerine koyup kendi gündemleri ile uğraşmaya devam etti. Ekonomi tökezlemeye başlarken, Başbakan kürtaj meselesine dalıp, kızlı erkekli konulardan çıktı. Çok da lazımdı... Hesap tutmadı Gerçi Türkiye'nin ekonomik durumunu anlamak için fazla detaya da ihtiyaçları yoktu! Bildiğimiz toplama çıkarma işlemi yeterliydi. Geçmiş ve mevcut durum şu: Türkiye adına gelirlerden, giderleri çıkardık... Sonuç hep eksi... Türkiye tescilli net ithalatçı bir ülke... Sattığımız mal, aldığımız malın ancak yüzde 65'ini karşılayabiliyor. Haliyle dış ticaret açığımız acayip yüksek... Böyle gitmesi tabii ki mümkün değildi... Nereden nereye geldik? AKP 2002 yılında tek başına iktidara gelince bir anda Türkiye'nin kredi kartı limiti artırıldı. Dünyada o kadar çok para basıldı ki, biz harcadıkça limit daha da artırılıyordu. Çıraklık ve kalfalık döneminde şansımız yaver gitti ama usta duvara tosladı. Yabancı yatırımcılar işe uyandı. Bir baktılar aradan on küsur yıl geçmiş, Türkiye işin tadını kaçırmış, borç boyu aşmış... Akla şüpheler düşmeye başladığında o da ne? Ülke yönetimi demokrasiden uzaklaşıp hızla başka bir yönetim sistemine kayıyor. Hukuk zaten hak getire... Gidişat üç vakte kadar totaliter bir rejime doğru kayıyor. Haliyle kredi limiti durduruldu hatta minimum ödeme artırıldı. Geri dönüşümsüz harcamalar Bizde ödeyecek para yok! Yeni borç da gıdımla geliyor. Nitekim Türkiye 9 ayda yüzde 32'lik devalüsyon yaşadı. Yıllarca aldığımız borçların, satılan şirketlerin, özelleştirilen devlerin gelirlerini toprağa gömdük. Üretim namına hiçbir şey yok ortada... Ne yeni iş yaratıldı ne yatırım yapıldı. Duble yollar, inşaatlar gırla gitti. Topraktan inanılmaz bir rant yaratıldı, gökdelenler, plazalar dikildi. Ne var ki geri dönüşümsüz harcamalardı bunlar. Bütün bunlara İslami bakış açısıyla yönetilmeye çalışılan para politikasını ekleyin. Sonuçta akan su kuruyunca, değirmen de durdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570489.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570489.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..528bdfb715693008350a170082342342403ee083 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570489.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fiili devalüasyon!. Siyasi gerilim, doların frenini patlattı! Amerikan doları aldı başını gidiyor... 2,30 lirayı da aştı! Nerede duracağı belli değil! Aslında bu fiili bir devalüasyondur. Dolar yükseldikçe biz fakirleşiyoruz! Cebimizdeki para son bir ayda yüzde 15 daha azaldı! Aklı başında ekonomistlerin tabiriyle ... Siyasi gerilim, doların frenini patlattı! Amerikan doları aldı başını gidiyor... 2,30 lirayı da aştı! Nerede duracağı belli değil! Aslında bu fiili bir devalüasyondur. Dolar yükseldikçe biz fakirleşiyoruz! Cebimizdeki para son bir ayda yüzde 15 daha azaldı! Aklı başında ekonomistlerin tabiriyle "Türkiye tehlikeli sularda yüzüyor!" Çok kırılgan bir noktadayız! Gidişat sıkıntı verici... Bu kan kaybına rağmen, ülke ekonomisini yönetenler hâlâ "iyilik-güzellik" masalları anlatmıyorlar mı? İnsan deli oluyor! 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olaylarından bu yana, yurt dışından akan döviz büyük ölçüde durdu ve tam tersine ülkemizden döviz çıkmaya başladı. Doların fırlamasının bir sebebi de budur. Gerçekçi kur uygulamayan iktidar, yurda giren kaynağı meçhul dolarlarla ülkeyi "Kara para cenneti"ne döndürmüştü... Tasarruf ve üretimi teşvik edeceği yerde, tüketimi teşvik ediyor, ülkeyi ağır borç yükü altına sokuyor, bu arada "Her şey iyi gidiyor" hikâyeleriyle milleti aldatıyordu. Şimdi deniz bitti artık... Yurt dışından yeterli "sıcak para" gelmiyor ve gemi karaya oturmak üzere... Ülke kötü yönetilirken, ekonomi nasıl iyi olabilir ki? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570490.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570490.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..52b3fd6d5225591b336863bcbbd9c49febf49865 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570490.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alman Dışişlerine Müslüman sözcü. Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcülüğüne, 35 yaşındaki Filistin asıllı Savsan Chebli atandı. Chebli, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in selefi Guido Westerwelle döneminde göreve atanan baş sözcü Martin Schafer'in yardımcılığını üstlenecek. Böylece ilk kez göçmen kökenli ve Müslüman bir kadın Dışişleri Bakanlığı sözcülüğü ... Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcülüğüne, 35 yaşındaki Filistin asıllı Savsan Chebli atandı. Chebli, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in selefi Guido Westerwelle döneminde göreve atanan baş sözcü Martin Schafer'in yardımcılığını üstlenecek. Böylece ilk kez göçmen kökenli ve Müslüman bir kadın Dışişleri Bakanlığı sözcülüğü görevine atanmış oldu. Filistin asıllı Sawsan Chebli Almanya'da dünyaya geldi. Anne ve babası Lübnan'daki bir mülteci kampında tanışan ve babası 1970'te Doğu Almanya'ya gelen Chebli, Almanya'da doğdu ve ancak 15 yaşındayken Alman vatandaşlığına geçti. Ailesi içerisinde sadece Arapça konuşulduğunu belirten Chebli Almancayı ilkokulda öğrendi. Savsan Chebli, 13 çocuklu ailenin lise diploması alarak yüksek öğrenim hakkı kazanan ilk çocuğu. Siyasal bilimler fakültesi mezunu Chebli akabinde Sosyal Demokrat Parti'de çalışmaya başlayarak, Franz-Walter Steinmeier'in dikkatini çekti. Chebli, 2010 yılında Berlin İçişleri Senatosu'nda raportör olarak görev yaptı. Hem göçmen, hem Müslüman İnançlı bir Müslüman olduğunu belirten Chebli "Türban takmadığımdan dış görünüşüme bakarak bunu anlayamazsınız tabii. Ama namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, domuz eti yemiyorum ve alkol de içmiyorum" dedi. Kendisine yöneltilen bir soru üzerine ofisinde namaz kılmayı ise tercih etmediğini belirten Chebli, kaçırdığı rekâtların iş çıkışında kazasını kıldığını da sözlerine ekledi. Chebli, neden türban takmadığı sorusu üzerine ise "Türbandan daha önemli farzlar var. Ayrıca türbanın Almanya'da kariyer yapmama da engel olabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. Chebli insanlara Alman, zengin ya da iyi eğitimli ebeveynlere sahip olmadan da bu ülkede kariyer yapabileceklerini göstermek istediğini belirtiyor. Kısa süre önce Alman Zeit gazetesine konuşan Chebli "Hayalim bu ülkede insanların kökenlerine göre değil de, yeteneklerine göre değerlendirilmelerini sağlamak" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdb753f4fef6e7079a5fe9fcc96c940e503b5a76 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570520.txt @@ -0,0 +1 @@ +Soundcloud.com'u Erdoğan mı kapattı?. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Latif Topbaş'a ait olduğu belirtilen telefon görüşme kaydının yayınlanmasının ardından www.soundcloud.com sitesine erişimin engellenmesi CHP tarafından TBMM'ye taşındı. Hakim kararı 2012/656 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi veren CHP Genel Başkan yardımcısı ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Latif Topbaş'a ait olduğu belirtilen telefon görüşme kaydının yayınlanmasının ardından www.soundcloud.com sitesine erişimin engellenmesi CHP tarafından TBMM'ye taşındı. Hakim kararı 2012/656 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye soru önergesi veren CHP Genel Başkan yardımcısı Umut Oran, "24 Ocak 2014 tarihinde www.soundcloud.com sitesine bakmak isteyenler erişimin; İstanbul 1 No'lu Hakimliğin (TMK 10 maddesi ile görevli) 16 Ocak 2014 tarih ve 2012/656 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kararıyla engellendiğini gördüler" dedi. Tedbir niçin 24 Ocak'ta uygulandı? Oran'ın Erdoğan'a yönelttiği sorular şöyle: - Soundcloud.com sitesi niçin engellendi? söz konusu mahkeme kararının tam içeriği nedir? - Soundcloud.com sitesine 23 Ocak 2013'te erişilirken, 2012 tarihli bir karar niçin 24 Ocak 2014 tarihinde uygulandı ve erişim engellendi? Telefon görüşmesi kaydı sonrası rastlantı mı? - Sizin M. Latif Topbaş isimli birisi ile yaptığınız telefon konuşmasına ait olduğu belirtilen ses kaydının dün siteye yüklenmesinin hemen ardından erişime kapatma kararının uygulanması rastlantı mıdır? Görüşmeyi yapar siz misiniz? - Ses kaydı yayınlanan söz konusu görüşmeyi yapan siz misiniz? Villalar sizin mi? - İzmir Urla Hacılar Koyu'ndaki 8 adet villadan ikisinin size ait olduğu doğru mudur? - 1. Derece SİT alanı iken inşaat yapabilmek amacıyla alanın 3. Derece SİT alanına dönüştürülmesi sizin bilgi ve talimatınız sayesinde mi yapıldı? - Söz konusu SİT alanı değişikliği için olumlu yönde görüş veren bilim adamları kimlerdir? Bu bilirkişilere toplam 130 bin TL rüşvet verildiği doğru mudur, bu yönde herhangi bir adli-idari işlem yapıldı mı, yapıldıysa sonucu ne olmuştur? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570521.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570521.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..57693310a7dffd6509a28d7316ba24a298c025e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570521.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Boş âlim müsveddeleri". İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları 44 ciltlik bir müstesna eserin, İslam Ansiklopedisi'nin yayınlanma şerefini hep birlikte yaşıyoruz. Medeniyetin özü taş, kum, asfalt, güçlü silahlar, tek başına insan dahi değildir. Medeniyetin özü aşktır ve o aşktan hasıl olan ilimdir. Bugün bu salonda ... İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları 44 ciltlik bir müstesna eserin, İslam Ansiklopedisi'nin yayınlanma şerefini hep birlikte yaşıyoruz. Medeniyetin özü taş, kum, asfalt, güçlü silahlar, tek başına insan dahi değildir. Medeniyetin özü aşktır ve o aşktan hasıl olan ilimdir. Bugün bu salonda medeniyetin özü olan aşkın ve ilmin ete kemiğe bürünmüş haline şahitlik ediyoruz. 44 cilt, 17 bin maddeden oluşan 30 yıllık emeğin neticesinde ortaya çıkan eserin tüm insanlık için hayırlı olmasını temenni ediyorum. 2 BİN İLİM İNSANI ÇALIŞTI Türkiye ve dışarıdan 2 bine yakın ilim insanı bu esere birikimini sundu. Her kitap, her eser değerlidir. Ancak bu ansiklopedi kitap olmanın çok ötesinde kadim medeniyetine ışık tutan bir külliyat. ÇOK ŞEY OKUYAN ALİM DEMEK DEĞİLDİR İlim ve bilim aynı şey değildir. Alim ve bilgin birbirinin tıpatıp benzeri değildir. Kişinin çok şey okumuş olması onun alim olduğu, çok şey bildiği anlamına gelmez. TWITTER'DA ARTIK HERKES YAZAR Bugün bir çokları çıkar 'böyle bir ansiklopediye ne gerek var' diyebilir. İnternette önümüze bir kelime aradığımızda milyonlarca arama kaynak çıkıyor. Artık herkes yazar. Twitter başta olmak üzere herkesin cesaretle fikrini yazdığı çağdayız İNTERNET BİLGİ VEREBİLİR AMA İLİM BUNUN ÖTESİNDE İnternet bilgi verebilir ama ilim bunun çok ötesinde bir yerdedir. Kişiyi halden hale çevirmiyorsa o ilim değildir, olsa olsa malumattır. CEMTE AĞIR YÜKLENDİ Bizim ecdadımız Moğol istilasını, Haçlı istilasını atlattı, bütün harflerimiz çalınsa da bizim medeniyetimiz kendi kendini inşa etmeyi her seferinde başardı.Yaşadığımız fetret gelip geçer. Maruz kaldığımız iftiralar eriyip yok olup gider. Bu medeniyet yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş alim müsveddelerimi bünyenin virüsü yok ettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir. Bu medneiyet yine mahkum edecektir. İlmi bir sihir gibi görenleri yine reddedecektir, ilmi güç için şantaj için şebekeleşme örgütleşme için bir araç olarak kullananları bu medeniyet hiç kabul etmemiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc139a18eccdd6c2d0d3fe0f27bf852a9bb83dc2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570523.txt @@ -0,0 +1 @@ +Schumacher'in iyileşmesi artık imkansız!. 27 gündür yapay komada olan 45 yaşındaki Alman sporcu için konu üzerine uzman doktorlar, "İlk 3 hafta belirgin bir iyileşme belirtisi yoksa bu saatten sonra Shumacher için iyileşme şansı çok düşük bir ihtimal. Teori olarak mümkün ama daha önce hiç ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570525.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570525.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..460b824300353ddc7bd0f5ce7f4da111ad82c300 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570525.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'de nehir komple dondu!. ABD'nin kuzeydoğusundaki yaklaşık 56 milyon kişinin yaşadığı 13 eyalette etkili olan ve 4 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan kar fırtınası "Janus"un ardından hava sıcaklıkları dondurucu derecelerde seyretmeye devam ederken, New York'taki East River'da buzlanma olduğu görüldü. Hava sıcaklığının zaman zaman ... ABD'nin kuzeydoğusundaki yaklaşık 56 milyon kişinin yaşadığı 13 eyalette etkili olan ve 4 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan kar fırtınası "Janus"un ardından hava sıcaklıkları dondurucu derecelerde seyretmeye devam ederken, New York'taki East River'da buzlanma olduğu görüldü. Hava sıcaklığının zaman zaman eksi 30'lara kadar düşmesinin ardından Manhattan adası ile Brooklyn'i ayıran East River'ın yer yer buzlanması nedeniyle nehir trafiğinde aksamalar yaşandı. Aşırı soğuklar Niagara Şelalesi'ni de dondurmuştu. Ocak ayı başında ülkenin Ortabatı ve Kuzeydoğu eyaletlerini etkisi altına alan bir diğer kar fırtınasında da 16 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce uçak seferi iptal olmuş ve okullar tatil edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570592.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570592.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7dbe848511654e0c2919049d2ce4b02ecfa5a64e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570592.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ülke Başbakan'la şok geçiriyor. "Başbakan millete musallat olmuş hain ve sanal kişiliktir" diyen Devlet Bahçeli, "Türkiye Başbakan'la şok geçirmektedir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, partisinin düğün salonunda düzenlediği belediye başkanları aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kente çok önem verdiklerini, buradan doğacak milli iradenin tüm yurda örnek ... "Başbakan millete musallat olmuş hain ve sanal kişiliktir" diyen Devlet Bahçeli, "Türkiye Başbakan'la şok geçirmektedir" ifadelerini kullandı. Bahçeli, partisinin düğün salonunda düzenlediği belediye başkanları aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, kente çok önem verdiklerini, buradan doğacak milli iradenin tüm yurda örnek teşkil edeceğini söyledi. Kastamonu'nun milli emanetlere dokundurtmadığını anlatan Bahçeli, "İnebolu'dan Ankara'ya Türk milletinin özlemleri, rahmetle yad ettiğimiz nesiller tarafından taşınmıştır. Dikkat edin o tarihlerde İnebolu'dan kalkan tırlar yoktur. Başkalarının yararına çalışan, terör gruplarının imdadına yetişen, yolları silah cephaneliğine çeviren karanlık emeller yoktur. Ne komplo ne paralel şarlatanlık ne de komşu ülkelere gizli operasyon hedefleri olmamıştır" diye konuştu. Mehmet Akif Ersoy'un 19 Kasım 1920'de Nasrullah Camisi'nde verdiği mesajların halen tazeliğini koruduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: "Akif'in 94 yıl evvel buradaki konuşmasında 'Düşmanların bizden istedikleri doğrudan doğruya başımızdır, hayatımızdır, devletimizdir' sözleri dikkat çekicidir. Şimdi vicdan sahibi her kardeşime soruyorum, bugün de istenen başımız, boynumuz, hayatımız, milletimiz ve devletimiz değil midir? Şüphe yok ki bu sorulara 'hayır' cevabını vermek imkansızıdır. Dünkü miskinlik ve bozgunculuk bugün de vardır. Dünkü hıyanet bir fazlasıyla bugün de hakimdir. Tek eksik fiili işgalinin olmamasıdır ancak düşmanı bile hayret ettirecek kadar suça ve hainliğe batmış yönetim iş başındadır. AKP hükumeti, milli mücadelenin intikamını almak için aramıza sokulmuş, milli bünyemize sızdırılmış provokatör gibidir. Türkiye'yi yönetmiş hiçbir iktidar bu kadar bayağılaşmamış, bu kadar pisliğin içine batmamıştır." Bahçeli, Türk milletinin tarihin en kötü siyasi yönetimiyle karşı karşıya olduğunu iddia ederek, "Yoksulluk pimi çekilmiş bomba gibi herkesin hanesindedir. Başbakan kendi evlatlarına gemiler alıp, kamu arazileri kapatıp, yağma düzenini gerçekleştirirken, Kastamonu'nun gençleri çay içecek para bulamamaktadır. AKP'nin tek bildiği vatandaştan alıp yandaşa vermektedir" ifadesini kullandı. "AKP hükumeti istikrarsızlığın asıl kaynağıdır" "Başbakan millete musallat olmuş hain ve sanal kişiliktir" diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Başbakan devlet ruhunun celladı, gelecek ideallerimizin katili, bin yıllık kardeşlik duygusunun hasmıdır. Türkiye, Başbakan'ın elinde can çekişmektedir. Türkiye Başbakan'la şok geçirmektedir. Türkiye, demokrasi rotasından çıkmakta, otoriterlik patikasına sapmaktadır. AKP hükumeti istikrarsızlığın asıl kaynağıdır. Başbakan Erdoğan istiklalimizi tırpanlamakta, istikbalimizi karartmaktadır. Türk milleti bu gidişata daha fazla tahammül edemeyecektir. Tesellimiz bunun işaretlerinin çok yoğun alınıyor olmasıdır. Geleceğimizden tasarruf edemeyeceğimize, varlığımızdan ödün vermeyeceğimize göre AKP'nin sandıkta devrilmesi şarttır." MHP lideri Bahçeli, Ak Parti'nin cezalandırılması için kestirme yollara hiç aldırış etmeden sandıkta son vuruşun yapılması gerektiğini belirterek, "Yoksa felaket kapıdadır. Gölgesiyle bile kavga eden Başbakan, milleti birbirine düşürecektir. Başbakan ve zihniyetine ders vermek hepimizin boynunun borcudur. Bugünkü iktidar günah çukuruna düşmüştür. AKP'nin her tarafı kire bulanmıştır, Başbakan'ın her sözü fitneyi alevlendirmekte. Milli irade kılığında gezen ahlaksızlık, diktatörlük Kastamonu'yu da yormuştur. Türkiye'ye işgal ordularının bile veremeyeceği tahribatı bizzat Başbakan ve işbirlikçi iktidar kadroları 11 yıldır vermiştir" şeklinde konuştu. "Türkiye, terörle pazarlığa çekilmiştir" Başbakan Erdoğan ve hükümetinin milliyetçiliği ayaklar altına alarak millet düşmanlarına hizmet ettiğini ileri süren Bahçeli, "PKK muhatap alınarak çözüm ve barış propagandasıyla Türkiye terörle pazarlığa çekilmiştir. ABD destekli, AB icazetli, İmralı canisi onaylı, Barzani şahitli çözülme ve çöküş süreci, sözde demokratikleşme, özgürlük, kardeşlik propagandasıyla barış gelsin, analar ağlamasın ambalajıyla toplumun tüm gözeneklerine şırınga edilmiştir" diye konuştu. Bahçeli, üniter devlet yapısının sulandırıldığını, etnik ve mezhep ayrımcılığın kışkırtıldığını iddia ederek, "PKK severler sıra sıra dizilmişler, bölücü odaklar akın akın birikmişler, Türkiye ve Türk milletine suikast düzenlemişlerdir. Başbakan Erdoğan yolsuzluklardan kurtulmanın derdine düşmüşken, PKK'nın yan kolu PYD, Suriye'nin kuzeyindeki Cezire de özerklik ilan etmiştir" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570596.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570596.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..627583953ef1aa56d6e586fd63b1013438b0a59c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570596.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da uzlaşma yok!. Ukrayna-AB ile ortaklık anlaşmasının imzalanmamasına iki aydır isyan eden muhalifler, hükümetin istifası, erken seçim, gösteri haklarını kısıtlayan yasanın kaldırılması ve tutuklu göstericilerin bırakılması için tanıdıkları 24 saatlik sürenin bitiminde taarruza geçti. İçişleri Bakanı Vitali Zaharçenko, protestocularla yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ... Ukrayna-AB ile ortaklık anlaşmasının imzalanmamasına iki aydır isyan eden muhalifler, hükümetin istifası, erken seçim, gösteri haklarını kısıtlayan yasanın kaldırılması ve tutuklu göstericilerin bırakılması için tanıdıkları 24 saatlik sürenin bitiminde taarruza geçti. İçişleri Bakanı Vitali Zaharçenko, protestocularla yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını belirterek, sonuçtan "radikal unsurları" sorumlu tuttu. Bakan protestocuların silahlı olduğunu söyledi. Bu arada başkent Kiev'de barikatlar kuran protestocuların Enerji Bakanlığı binasının bir bölümünü ele geçirdikleri belirtiliyor. Protestolar, Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in Kasım ayında Avrupa Birliği ile işbirliği anlaşmasını imzalamaktan son anda vazgeçmesi üzerine başlamıştı. Kriz, bu hafta Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'ndaki protestolarda iki kişinin ölmesi üzerine tırmanmıştı. Cuma günü Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç krizi sona erdirmek için tavize hazır olduğunu açıklamıştı. Yanukoviç, muhalefetin tepkisini çeken ve polise protestoları bastırmada geniş yetkiler veren yasayı tadil etme ve kabinede değişiklik yapma taahhüdünde bulunmuştu. Ancak muhalefet lideri Vitali Kliçko şimdi, Cumhurbaşkanı'nın istifa etmesini istediklerini söylüyor. Yanukoviç tavize yanaşmıyor Önceki gece göstericiler Lviv'in ardından Ternopol, Rovno ve Çerkasi'de valilik binalarını işgal etti. Muhalif lider ve eski boks şampiyonu Vitali Klitsçko, Yanukoviç'in hiçbir taviz vermediğini belirterek "Saatlerce hiçbir yere varamadan konuştuk'' derken diğer muhalif lider Oleg Tyagnibok hükümetin tutuklu protestocuları bırakma sözü verdiğini söyledi. İçişleri Bakanlığı ise göstericilerin ölümüne yol açan mermilerin polis teşkilatının envanterinde bulunmadığını, bir göstericinin duvardan düşerek, bir göstericinin de soğuktan donarak öldüğünü açıkladı. Gözaltına alınan 'çıplak adam' Mihail Gavrilyuk serbest bırakıldı. Göstericilerin taleplerine direnen Başbakan Nikolay Azarov ise istifanın ancak parlamento kararıyla olabileceğini söyledi. 28 Ocak'ta olağanüstü toplanacak olan ülke parlamentosu Rada'da kriz ele alınacak. Hükümet 4 Aralık'ta Rada'da güvenoyu almıştı. Ayaklanma yayılıyor Üç muhalif liderin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'le saatler süren pazarlığından bir şey çıkmayınca Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'nın etrafında kum torbası ve lastiklerle yeni barikatlar kuruldu. Tarım Bakanlığı binasını işgal eden göstericiler bazı odaları revire çevirdi. Son 4 günde 5 göstericinin öldüğü Kiev'de gerilim iyice tırmanırken ülkenin batısında da gösteriler başladı. Önceki gece göstericiler Lviv'in ardından Ternopol, Rovno ve Çerkasi'de valilik binalarını işgal etti. Batı'dan sert uyarı Ukrayna'daki gidişat AB ve ABD ile ilişkileri de gerdi. Fransa, Ukrayna Büyükelçisi'ni çağırıp şiddeti kınarken Almanya Başbakanı Angela Merkel insanların temel haklarıyla ilgili taleplerin bastırılmasında kullanılan gösteri yasasının iptalini istedi. Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'i arayan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ise gerilimin düşürülmemesi halinde bunun sonuçlarının olacağı uyarısı yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570597.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570597.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..233d2631b1510e1cfb66eb8a0e136f03ef0f1e67 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570597.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül: Bazılarının gitme vakti geldi!. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Ümraniye'de Artvinlilerle kahvaltılı toplantıya katıldı. Ümraniye Vals Düğün Salonu'nda düzenlenen CHP İstanbul Milletvekili Kadir Öğüt, CHP Ümraniye İlçe Belediye Başkan Adayı Sacit Eyüboğlu da katıldı. Salona 'Çare Sarıgül' sloganlarıyla giren ... Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Ümraniye'de Artvinlilerle kahvaltılı toplantıya katıldı. Ümraniye Vals Düğün Salonu'nda düzenlenen CHP İstanbul Milletvekili Kadir Öğüt, CHP Ümraniye İlçe Belediye Başkan Adayı Sacit Eyüboğlu da katıldı. Salona 'Çare Sarıgül' sloganlarıyla giren Mustafa Sarıgül burada bir konuşma yaptı. Sarıgül konuşmasında İstanbul'da büyük bir değişim rüzgarı bulunduğunu belirterek "Bazılarının gitme vakti geldi, o gitme vaktini geciktirmek için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Heyecanlarını görüyorum. Bütün olaylara bütün saldırganlarına bakıyorum. Çok heyecanlılar ama biz vakur olacağız. Biz sakin olacağız çünkü biz kampanyamızda ne söyledik, biz ötekisi oluşturan anlayış içinde olmayacağız. Bizim görevimiz bize oy veren vatandaşlarımızın mutlu etmek ancak bize oy vermeyenlerin de kalbini yapacağımız çalışmalarla en güzel şekilde kazanmaktır" diye konuştu. FATİH'TE AÇIKLAYACAĞIM Siyasi hayatında hiç bu kadar formda olduğunu hatırlamadığını ifade eden Mustafa Sarıgül, "Allahım bana verdikçe veriyor. Bakın kaç tane vilayette seçim var ancak İstanbul'dan başka bir yerden bahsetmiyorlar. Çünkü gitme vakitlerinin geldiğini görüyorlar. Yarın Fatih'te Kocamustafapaşa Meydanı'nda nereden gelip nereye gideceklerini sizlere açıklayacağım" diye konuştu. Belediye başkanlığı süresi ile ilgili kendi görüşünü on yıl olarak açıklayan Mustafa Sarıgül, on yıldan fazla görevden kalmanın yorgunluklara neden olduğunu belirterek "İleride inşallah partimizin tüzük kurultayı yapıldığında da bunu önereceğim. Kabul edilir mi bilmiyorum ama on yıldan fazla kalınca rutine düşüyor, yorgunluk başlıyor. Enerji düşüklüğü oluyor verimli olamıyor. Kaldı ki burada 1994 yılından beri 20 yıldır aynı anlayış var. Yaptıklarına çok teşekkür ediyorum ama inşallah biz daha iyisini daha güzelini yapacağız" dedi. SORULARI YANITSIZ BIRAKTI Sarıgül konuşmasının ardından kendisine soru sormak isteyen gazetecilere yarınki programı hakkında bilgi vererek, yarın Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi ile Fatih Kocamustafapaşa'yı ziyaret edeceğini söyledi. Bir gazeteci dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını hatırlatarak, "Dün twitter'dan açıklama yaptınız ama o konuyla ilgili ne söyleyeceksiniz? Herkes merak ediyor" diye sordu. Sarıgül ise soruya yanıt vermedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570598.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570598.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d0bc6bcf7f4465396f2371be4e536b829789e22 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570598.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Açıklamazsan namertsin". Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları: 30 Mart bizim demokrasi tarihimiz açısından önemli bir süreç. Her yurttaşımızın şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Neden esnaf doğru dürüst gelir elde edemiyor? Sanayiciler dolar aldı başını gidiyor, neden sesiniz çıkmıyor? Hepsinin nedenini biliyoruz. Sesi çıkan bir ... Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları: 30 Mart bizim demokrasi tarihimiz açısından önemli bir süreç. Her yurttaşımızın şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Neden esnaf doğru dürüst gelir elde edemiyor? Sanayiciler dolar aldı başını gidiyor, neden sesiniz çıkmıyor? Hepsinin nedenini biliyoruz. Sesi çıkan bir Türkiye istiyoruz. Bunun yolu belli. Adres neresi? Ayrıştıran değil birleştiren bir parti. Adres CHP. RÜŞVET YİYENİN YANINDA KAPI GİBİ DURUYOR Önümüzdeki süreci hep beraber görüyoruz, yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir başbakan bugüne kadar yolsuzluk yapanları savunmadı. İlk kez rüşvet yiyenlerin yanında kapı gibi duran bir Başbakan var. Rüşvetten beslenen bir Başbakan olmaz. Yolsuzluğu ispat ediyor. Başbakan gözlerin kör mü? Görmüyor musun? Kutulardan para çıktı. Görmüyor musun? Yatak odalarındaki kasalardan milyon dolarlar çıktı. Görmüyor musun? Darbe yapıldı diyor. CHP olarak her türlü darbeye karşıyız. Kim darbe yaptı söyle. "AL DOSYALARI GEL ÖNÜME KOY" Senin istediğin kanalda, senin istediğin kanalda konuşalım. Al dosyaları gel, şak şak şak önüme koy ben de diyeyim ki çok mahcup oldum. Gelebilir mi? Gelemez. Gelmesi için alnının temiz olması lazım. Kul hakkı yememesi lazım. AÇIKLAMAZSAN NAMERTSİN Devlet memuriyetine girdiğim tarihten bu yana benim mal varlığım ortada. Benim çocuklarımın gemicikleri yok. Onun çocuklarının var. Senin hakkında dosyalar var açıklayacağım diyor. Açıklamazsan namertsin Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi birlik zamanıdır. Beraber olma zamanıdır. Şimdi farklı bir zaman. Şimdi birleşeceğiz, güçlerimizi birleştireceğiz. Şimdi Türkiye'yi aydınlığa çıkarma zamanı. Çöpten kağıt toplayan çocuklarımız olmasın, sokakta dilenen çocuklarımız olmasın. VURUN ANTEPLİLER VURUN NAMUS GÜNÜDÜR Unutmadığımız güzel bir türkü var: Vurun Antepliler namus günüdür. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyun. O yüzden diyorum Vurun Antepliler vurun namus günüdür. Suriye'de müslüman kanı akıyorsa bundan rahatsızlık duyuyoruz. Antepli iş adamları eli öpülesi işadamlarıdır. Ortadoğu'ya meydan okuyorlar. Şimdi onların kapıları kapalı. Suriye'ye, Mısır'a gidemiyorlar. Ortadoğu'da kan akarken ne işimiz var bizim. Kardeşin eline silah veriyoruz git kardeşini öldür diye. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570600.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570600.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c39a3cf274fb886d66718700d99d94a993426d7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570600.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı Aytaç Durak'a beraat istedi. Adana Özel Yetkili, 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki, 73 sanıklı çete davasında Savcı, Aytaç Durak için Beraat istedi. Ancak iddianamede Özel Yetkili Savcı Durak için "örgüt yöneticisi" olmaktan 19 yıl hapis cezası talep etmişti. Davanın dünkü duruşmasında Savcı, diğer sanıklar hakkında ... Adana Özel Yetkili, 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki, 73 sanıklı çete davasında Savcı, Aytaç Durak için Beraat istedi. Ancak iddianamede Özel Yetkili Savcı Durak için "örgüt yöneticisi" olmaktan 19 yıl hapis cezası talep etmişti. Davanın dünkü duruşmasında Savcı, diğer sanıklar hakkında ise suç işlemek amacıyla örgüt kurdukları, örgüte üye oldukları, İhaleye fesat, rüşvet alıp verme, tehdit, adam yaralama gibi çeşitli suçlardan hapis cezaları istedi. Çete davasında Savcı bir şahsın kaldırımda fotoğrafının çekilmesi ve yayınlanması nedeni ile "özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan" 2 yıl, "3 adet reklam panosu billboardların kiralanması" suçundan 3 yıl ve "evinde birkaç mermi bulundurmak suçundan" 1 ay hapsi istenen Aytaç Durak'ın bu iddiaların tümünden "Beraat" etmesi gerektiğini bildirdi. Durak "Özel hayatın gizliliği ihlal" iddiasıyla ilgili, şahsın şikayette bulunmadığını, bu suçun takibi şikayete bağlı suçlardan olduğunu belirterek beraat talep etmişti. Reklam panolarının kiralanması konusunda Danıştay'ın kendisi hakkındaki soruşturmayı kaldırdığını kanıt gösteren Durak, evinde bulunan silah ve mermilerin ise "ruhsatlı" olduğunu kaydetmişti. Aynı Mahkemede Durak'ın görevden uzaklaştırılmasına neden olan iddialarda bulunan Mustafa Tuncel hakkında 40 yıla kadar, Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın yeğeni Cengiz Dinçer hakkında 3 yıl 6 ay, Vekil Zihni Aldırmaz'ın Genel Sekreter yardımcısı Ferat Yüksel için 14 yılla kadar hapis cezası istendi. Duruşma karar için ertelendi. -DURAK İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA SESLENDİ: "23. UZATMAYI VERİN TARİHE GEÇİN!" Aytaç Durak hakkında beraat istenmesine ilişkin tepkisini şöyle dile getirdi: "Hakkımda dört yılda 86 müfettişle suç bulamayan İçişleri Bakanlığı, acze düşmüş ve çaresizlik içerisinde böyle komik iddialarla suç oluşturmaya çalışmıştır. Kaldı ki; suç olsa dahi yargı kararı olmadan, seçilmiş bir belediye başkanı görevden uzaklaştırılamaz. İçişleri Bakanlığının her iki ayda bir bu tip davaları gerekçe yaparak Başkanı görevden uzak tutması, milli iradenin Adana'da hiçe sayıldığını göstermektedir. Muhtemelen, bu ay 23'üncü uzatmayı da Bakanlık vererek, demokratik hiçbir ülkede olmayan yargısız infazıyla 4 yıl önce AKP İl Başkanının sözünü haklı göstererek, tarihe geçecektir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570601.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570601.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3359e3300c10cef64cbb274df5a88769b3058637 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570601.txt @@ -0,0 +1 @@ +TUSKON'dan ananas açıklaması. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), "Hediyeleşmek Anadolu insanının gelenek, göreneği ve karakteristik özelliğidir. Bunların alaya alınmasını ve arkasında başka şeyler varmış iması ile topluma lanse edilmesini reddediyor ve iddia sahiplerine iade ediyoruz" açıklaması yaptı. TUSKON'dan yapılan yazılı açıklamada, konfederasyonun, ... Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), "Hediyeleşmek Anadolu insanının gelenek, göreneği ve karakteristik özelliğidir. Bunların alaya alınmasını ve arkasında başka şeyler varmış iması ile topluma lanse edilmesini reddediyor ve iddia sahiplerine iade ediyoruz" açıklaması yaptı. TUSKON'dan yapılan yazılı açıklamada, konfederasyonun, çatısı altında faaliyet gösteren 7 federasyon, 212 dernek, bu derneklere üye 54 binden fazla işadamı ve bu işadamlarının temsil ettiği 140 binden fazla şirketle Türkiye'nin büyük ve yaygın iş dünyası sivil toplum kuruluşlarından biri olduğu belirtildi. Kuruluş amaçlarından en önemlisinin girişimcilerin farklı ve yeni dış pazarlara açılmalarını destekleyerek Türk iş dünyasına hizmet etmek olduğu ifade edilen açıklamada, "Sadece TUSKON üyeleri değil Türk müteşebbislerinin tamamına Afrika gibi potansiyel pazarlara açılmalarında yardımcı olmamızı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet büyüklerimizin bugüne kadar bize tavsiye ettikleri kamuoyunca bilinen bir gerçektir" ifadelerine yer verildi. İş dünyasının seçkin simalarıyla görüşmek, onlara farklı ülkelerdeki iş fırsatları hakkında bilgi vermek ve ilgi duyanlara yardımcı olmanın bir iş dünyası STK'sı olan TUSKON'un görevleri arasında olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu çerçevede ülkemizin önde gelen işadamlarına Afrika ülkelerindeki çalışmalarında destek olmamız son derece doğaldır. Yapılan çalışmaların eleştirilmesi ve karalama kampanyasına dönüştürülmesi mi yoksa alkışlanması mı gerektiğini kamuoyunun vicdanına sunuyoruz" denildi. Uganda'nın İstanbul Fahri Konsolosu da olan Genel Sekreter Dr. Mustafa Günay'ın, TUSKON üyesi olan veya olmayan Türk işadamlarının Uganda'da ticaret ve yatırım yapmaları için yürüttüğü faaliyetlerin görevlerinin gereği olduğu belirtilen açıklama, şunlar kaydedildi: "Uganda'da ihale edilecek petrol rafinerisi işini Türk şirketlerinin alması için yaptığı çalışmanın takdir edileceği yerde, başka mecralara çekilerek eleştirilmesinden esef duyuyoruz. Hediyeleşmek Anadolu insanının gelenek, göreneği ve karakteristik özelliğidir. Bu çerçevede, Uganda'da yetişen lezzetli ve dünyaca meşhur ananas meyvesi zaman zaman iş dünyası, protokol ve medya mensuplarına hediye edilmiştir. Muhatapları da mektup yazma inceliği göstererek teşekkür etmişlerdir. Bunların alaya alınmasını ve arkasında başka şeyler varmış iması ile topluma lanse edilmesini reddediyor ve iddia sahiplerine iade ediyoruz. Ayrıca, insanlarımızın dostluk ve birliktelik duygularının pekiştirilmesine hizmet eden bir muharrem iftarı programına Türkiye'nin büyük şirketlerinin sponsorluk desteğinde bulunmalarına vesile olmayı önemsiyoruz. İnsanımızın eğitim yoluyla dünyaya açılmasını teşvik ettiği gibi iş adamlarımızın da farklı coğrafyalarda ticaret ve yatırım yapmasını tavsiye eden Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ile Genel Sekreterimiz Dr. Mustafa Günay'ın bu konularda görüşme yapmasının farklı yönlere çekilmesini, bu görüşmenin hukuka aykırı ve yasadışı bir şekilde dinlenmesini ve görüşmelerin içeriğinin bazı basın yayın organları ve sosyal medyaya servis edilerek kişilerin iftira ve itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakılmasını kınıyoruz. Mezkur konularla ilgili yasal girişimlerde bulunduğumuzu ve bulunmaya devam edeceğim." Erdoğan ne demişti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ankara İl Başkan Adayları Tanıtım toplantısında "Eyyy TÜSİAD ananas meselesinden neden rahatsız değilsin. Paralel devletten rahatsızlığınız neden yok niye? Çünkü bazılarının işi tıkır tıkır işliyor. Ananaslar gelip gidiyor. Bu bildiğiniz ananas değil anlıyorsunuz. Ananas bunun kod adıdır kod. Rafineriyi alırken rahatsız değilsin, cezalar kesilirken neden rahatsız değilsin?" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570603.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570603.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..932b4c435a01fe7af57a46713e9df5b923fbc709 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570603.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Cinler emretti öldürdüm!". DİYARBAKIR'da yeni doğum yapan eşi 33 yaşındaki Mübarek Turan'ın şakaklarına elektrik akımı verip öldürdükten sonra polisi arayarak "Cinler emretti öldürdüm" diyen 29 yaşındaki Veysi Turan tutuklandı. Öldürülen Mübarek Turan'ın 5 günlük kız bebeği ise koruma altına alınması için Diyarbakır Aile ... DİYARBAKIR'da yeni doğum yapan eşi 33 yaşındaki Mübarek Turan'ın şakaklarına elektrik akımı verip öldürdükten sonra polisi arayarak "Cinler emretti öldürdüm" diyen 29 yaşındaki Veysi Turan tutuklandı. Öldürülen Mübarek Turan'ın 5 günlük kız bebeği ise koruma altına alınması için Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne verildi. Merkez Kayapınar İlçesi Huzurevleri Mahallesinde yaşayan Veysi Turan, önceki gece iddiaya göre yeni doğum yapmış eşi Mübarek Turan'a elektrik akımı vererek öldürdü. Üçlü prizin ucunu keserek diğer ucunu uyuyan eşinin şakaklarına dayayarak öldüren Veysi Turan olay sonrası polisi arayarak, eşini öldürmesini cinlerin emrettiğini söyledi. Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusu tamamlandıktan sonra dün akşam adliyeye sevk edilen Turan tutuklanarak cezaevine gönderildi. BEBEK KORUMA ALTINA ALINDI Kocası tarafından öldürülen Mübarek Turan'ın öldürülmeden 5 gün önce bir hastanede sezaryenle dünyaya getirdiği bebeğinin ise polis tarafından Diyarbakır Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne teslim edildiği öğrenildi. Çiftin ilk çocukları olan ve adı öğrenilemeyen 4 yaşındaki kız çocuğunun ise olay sonrası Veysi Turan'ın yakınları tarafından alındığı öğrenilirken, öldürülen Mübarek Turan'ın babası Hamit Saz, torununun nerede olduğunu bilmediklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne verilen bebek ile 4 yaşındaki torununun kendilerine verilmesini istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570605.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570605.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e817ecb21f009b6161412f58976831af2cf6198 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570605.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adnan Menderes'in idamı ağlattı!. Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in hayatının anlatıldığı ATV'de yayınlanan Ben Onu Çok Sevdim dizisindeki Adnan Menderes'in idam sahnesi geceye damga vurdu. Türkiye'nin bir dönemine damga vuran merhum Başbakan Adnan Menderes'in hayatının anlatıldığı Ben Onu Çok Sevdim adlı dizinin 15. bölümü (final) ... Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in hayatının anlatıldığı ATV'de yayınlanan Ben Onu Çok Sevdim dizisindeki 'in idam sahnesi geceye damga vurdu. Türkiye'nin bir dönemine damga vuran merhum Başbakan Adnan Menderes'in hayatının anlatıldığı Ben Onu Çok Sevdim adlı dizinin 15. bölümü (final) ekrana geldi. Mehmet Aslantuğ'un Adnan Menderes'i, Şemsi İnkaya'nın İsmet İnönü'yü canlandırdığı dizide, 1960 darbesi sonrası Yassıada'da tutulan Adnan Menderes'in idamı canlandırıldı. İşte geceye damga vuran o görüntüler \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570614.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570614.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..63e1394534baae257ed40466fae3dcc2943aad35 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570614.txt @@ -0,0 +1 @@ +Büyük servetin sahibi felç geçirdi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Abu Dabi Emiri Şeyh Halife Bin Zayed El Nahyan'ın geçirdiği felcin ardından ameliyata alındığı ve sağlık durumunun istikrarlı olduğu bildirildi. Devlet Başkanlığı İşleri Bakanlığı'ndan yapılan ve BAE resmi haber ajansı WAM'da yer alan açıklamada, ... Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Abu Dabi Emiri Şeyh Halife Bin Zayed El Nahyan'ın geçirdiği felcin ardından ameliyata alındığı ve sağlık durumunun istikrarlı olduğu bildirildi. Devlet Başkanlığı İşleri Bakanlığı'ndan yapılan ve BAE resmi haber ajansı WAM'da yer alan açıklamada, Nahyan'ın cuma günü felç geçirdiği ve kendisine acil cerrahi müdahalede bulunduluğu belirtildi. Açıklamada Nahyan'ın sağlık durumunun istikrarlı olduğu kaydedildi. Cerrahi operasyon geçiren 65 yaşındaki Devlet Başkanı Nahyan, 1971 yılında ülkeyi kuran babası Şeyh Zayid Bin Sultan Al Nahyan'ın vefatının ardından Kasım 2004'te Birleşik Arap Emirlikleri'nin başına geçmişti. DÜNYANIN EN BÜYÜK YATININ DA SAHİBİ Almanya Bremen'deki Lurssen tersanesine inşa edilen 180 metrelik uzunluğundaki dev motor yatın yapımı 3 yıl sürerken, 600 milyon dolara mâl oldu. Boyutuna göre rekor bir sürede tamamlandığına da dikkat çekilen dünyanın en büyük motoryatı Azzam'ın 29 metre boyunda ve 18 metre genişliğinde bir ana salonu bulunuyor. İki adet gaz tribünlü ve iki adet dizel makineleri, toplamda 94 bin beygir güç üretiyor. Süper mega yatın iç tasarımını ise, Fransız tasarımcı Christophe Leoni üstlenmiş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570615.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570615.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5d16131ba5cc238ef179c70cd0173c4981acf1d9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570615.txt @@ -0,0 +1 @@ +AB'den HSYK ile ilgili memnuniyet mesajı. Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye'deki Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleriyle ilgili yasa değişikliği tartışmalarının askıya alınmasına dair menuniyet mesajı geldi. Füle, HSYK'nın Türkçe karşılığını kullandığı tweet'inde şöyle dedi: "Türkiye'de parlamentodaki HSYK yasası tartışmalarının askıya alınmasını ... Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye'deki Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleriyle ilgili yasa değişikliği tartışmalarının askıya alınmasına dair menuniyet mesajı geldi. Füle, HSYK'nın Türkçe karşılığını kullandığı tweet'inde şöyle dedi: "Türkiye'de parlamentodaki HSYK yasası tartışmalarının askıya alınmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Şimdi, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığının nasıl güvence altına alınacağını düşünme zamanı. Herkesi kapsayan istişarelere ihtiyaç duyulan bir zaman." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570616.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570616.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2331a043394adfa2e514f72432f13e1f016a3db8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570616.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'ye kar uyarısı!. Kar yağışı nedeniyle Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ'ın büyük bir kısmı beyaza bürünürken, hava sıcaklıklarında da önemli düşüşler yaşandı. Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da kar kalınlığı 10 santimetreye yaklaşırken, hava sıcaklığı ise eksi 3 dereceye kadar düştü. Bosna Hersek Federasyonu ... Kar yağışı nedeniyle Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ'ın büyük bir kısmı beyaza bürünürken, hava sıcaklıklarında da önemli düşüşler yaşandı. Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da kar kalınlığı 10 santimetreye yaklaşırken, hava sıcaklığı ise eksi 3 dereceye kadar düştü. Bosna Hersek Federasyonu Meteoroloji Kurumundan edinilen bilgiye göre, kar yağışı gün sonuna kadar etkisini sürdürecek ve bu akşamdan itibaren yurdu terk edecek. Meteorolog Damir Santiç, yaptığı açıklamada, kar yağışı ve soğuk havanın sadece Bosna Hersek'te değil, tüm Balkan ülkelerinde etkili olduğunu belirterek, bu akşamdan itibaren yurdu terk etmesi beklenen soğuk hava ve kar yağışının Türkiye yönünde ilerleyeceğini ifade etti. Santiç, ülkede hafta içerisinde yağış beklemediklerini ancak gelecek hafta sonu kar yağışı ve soğuk havanın yeniden etkili olacağını belirtti. Bu arada, dün akşamdan beri etki olan kar yağışı nedeniyle, Bosna Hersek ile Hırvatistan arasındaki İzaçiç sınır kapısının kamyon ve tırlara kapatıldığı bildirildi. Öte yandan, Bosna Hersek Otomobil ve Motosiklet Birliğinden yapılan açıklamada, ülkenin orta kesimlerinde Olovo-Kladany ve ülkenin kuzeybatısındaki Bosanski Petrovac-Bihaç güzergahlarında sürücülerin zincir takmaları uyarısında bulunuldu. Kar yağışı Hırvatistan, Karadağ ve Sırbistan'da da etkili oldu Hırvatistan'ın kuzey kesimlerinde dün akşamdan itibaren etkili olan kar yağışı yerini soğuk havaya bırakacak. Başkent Zagreb'de yaklaşık 20 santimetreye ulaşan kar kalındığının, yüksek kesimlerde 44 santimetreye kadar ulaştığı bildirildi. Hırvatistan Meteoroloji Kurumundan yapılan açıklamada, bugün öğleden sonra etkisini azaltan kar yağışının yerini dondurucu soğuklara bırakacağı ve bu gece hava sıcaklığını eksi 11 dereceye kadar düşmesinin beklendiği bildirildi. Kar yağışı ve soğuk hava, dün akşamdan itibaren Sırbistan'ı da etkisi altına aldı. Başkent Belgrad'da kar kalınlığı 15 santimetreye ulaşırken, hava sıcaklığının eksi 7 dereceye kadar düştüğü görüldü. Karadağ'ın kuzey kesimlerindeki yüksek rakımlı şehirlerde de kar yağışı ve soğuk hava etkili oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570617.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570617.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c45af4e546b3018841cc4c722a43eee8146a796b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570617.txt @@ -0,0 +1 @@ +Elçilik çalışanları kaçırıldı!. Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı Vefa Bukakıs, muhabirine yaptığı açıklamada, büyükelçilikte görevli bir diplomat ile üç personelin silahlı kişiler tarafından bugün sabah saatlerinde evlerinden kaçırıldığını belirtti. Kaçırılan kişilerin isimlerini vermeyen Bukakıs, bu kişilerin bulunması ve olayın faillerinin yakalanması için geniş ... Libya Dışişleri Bakan Yardımcısı Vefa Bukakıs, muhabirine yaptığı açıklamada, büyükelçilikte görevli bir diplomat ile üç personelin silahlı kişiler tarafından bugün sabah saatlerinde evlerinden kaçırıldığını belirtti. Kaçırılan kişilerin isimlerini vermeyen Bukakıs, bu kişilerin bulunması ve olayın faillerinin yakalanması için geniş çaplı operasyon başlatıldığını ve Mısırlı yetkililerle irtibat halinde olduklarını dile getirdi. Mısır Dışişleri Bakanlığı da, aralarında kültür ataşesinin de bulunduğu dört büyükelçilik çalışanının kaçırıldığını doğruladı. Mısır'ın Trablus Büyükelçiliği'nde mali ve idari işlerden sorumlu diplomat Hamdi el-Ganim de dün kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce kaçırılmıştı. Ganim'in, milis grubu Libya Devrimcileri Operasyon Odası eski Başkanı Şaban Hediye'nin Mısır güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınması sebebiyle kaçırıldığı iddia edilmişti. Mısır güvenlik güçleri, daha önce, eski Libya Devrimcileri Operasyon Odası Eski Başkanı Şaban Hediye'yi "El-Kaide örgütüne mensup olma" suçlamasıyla gözaltına almıştı. Kaçırma olaylarının ardından Trablus'taki Mısır büyükelçiliği çalışanlarının ülkeden ayrılmak üzere Trablus Havaalanı'na geldikleri bildirildi. Libya'da devrim sürecinde aktif rol alan ancak devrimin ardından silahlarını bırakmayan milis grupları ile devrik lider Muammer Kaddafi yanlıları, ülkedeki güvenlik zafiyetinin başlıca nedeni olarak gösteriliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570618.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570618.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ba5e9589cb4d6d1b21be7d0060d9cb010048ce48 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570618.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tuncel Kurtiz'in ölüm raporu. İstanbul Etiler'deki evinde 77 yaşında hayata veda eden Tuncel Kurtiz'in kesin ölüm nedeninin kalp krizi olduğu belirlendi. Türk sineması ve tiyatrosunun usta ismi Tuncel Kurtiz, Eylül 2013'te sabah spordan döndükten sonra aniden fenalaşarak hayatını kaybetmişti. Olay sırasında evde yalnız olan ... İstanbul Etiler'deki evinde 77 yaşında hayata veda eden Tuncel Kurtiz'in kesin ölüm nedeninin kalp krizi olduğu belirlendi. Türk sineması ve tiyatrosunun usta ismi Tuncel Kurtiz, Eylül 2013'te sabah spordan döndükten sonra aniden fenalaşarak hayatını kaybetmişti. Olay sırasında evde yalnız olan Tuncel Kurtiz'in ölümünü araştıran olay yeri inceleme ekipleri ve savcılık geniş çaplı soruşturma başlattı. Tuncel Kurtiz'in ölümünün şüpheli olabileceği ihtimalini değerlendiren savcılık, Adli Tıp Kurumu'ndan kesin ölüm sebebi ile ilgili rapor talep etti. NEDENİ KALP RAHATSIZLIĞI Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen kesin rapor, savcılığa geçtiğimiz günlerde ulaştı. Rapora göre; Tuncel Kurtiz kalp ve damar hastalıkları sebebiyle, yani kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Tuncel Kurtiz'in kanında alkol ya da siyanür tespit edilmedi. Kurtiz'in cenazesi, İstanbul Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenen törenin ardından, vasiyeti doğrultusunda Kazdağları eteklerindeki Çamlıbel köyüne götürülmüştü. 10 BİN KİŞİ UĞURLAMIŞTI Kurtiz, sanat dünyasının ünlü isimlerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı törenle. kendisinin de istediği gibi denizi gören ve yol kenarında bulunan bir mezar yerine defnedilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570619.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570619.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc89fd6aa7709eaf0d9d099dfcb02a69dc9c3c58 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570619.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan Kılıç'tan Yavaş'a ziyaret. CHP Çankaya Belediye Başkan dayı Erdoğan Kılıç, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın seçim bürosunu yaklaşık 250-300 kişilik kalabalık bir partili grubu ile ziyaret etti. Kılıç, Mansur Yavaş tarafından sıcak ve samimi bir şekilde karşılandı. Daha sonra partililere bir konuşma yapan ... CHP Çankaya Belediye Başkan dayı Erdoğan Kılıç, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın seçim bürosunu yaklaşık 250-300 kişilik kalabalık bir partili grubu ile ziyaret etti. Kılıç, Mansur Yavaş tarafından sıcak ve samimi bir şekilde karşılandı. Daha sonra partililere bir konuşma yapan Erdoğan Kılıç :"Uzun süredir Çankaya'da ev ev kapı kapı dolaşarak seçim çalışmalarımızı sürdürüyoruz.bu çalışmaların parti tabanımızda ve halkımızda heyecanla karşılandığını belirten Kılıç, eğer Çankaya'da başkan olursam sayın Mansur Yavaş'la çok güzel projelere imza atarak Çankaya'yı ve Ankara'yı halkımıza layık bir şekilde yöneteceğiz dedi" Bu konuşmadan sonra söz alan CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş :"Öncelikle böylesine kalabalık ve heyecanlı bir toplulukla ziyaretimizie geldiğiniz için memnuniyetimi ifade ediyorum. Çankaya adayı ve başkanı olduğunuz taktirde sizinle uyum içinde beraber Çankayalılara ve Ankaralılara güzel hizmetler vereceğimize inanıyorum. 20 senedir iktidarda olan ve ankaranın sorunları çözmekten ziyade gününü  Twitter'da geçirerek hangi partiden kimin aday olacağıyla ilgilenen Melih Gökçek'ten kurtulacağız. Biz de teknoloji yakından takip ediyoruz ancak teknolojiyi halkın sorunlarını çözmek için kullanıyoruz dedi. Ortak bir akılla ve barış içerisinde halkımızla birlikte Ankara'yı yönetmek için yola çıktık bu yolda destek veren sizlere teşekkür ederim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570620.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570620.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8220bbdb3334a6f8eb0fca8238abbe43ff2c2045 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570620.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakü'de de bina çöktü: 2 ölü. Şu ana kadar iki kişinin cesedine ulaşıldı. Ağır yaralı olarak enkazdan çıkarılan kişiler ise devlet hastanesine kaldırıldı. Kurtarma çalışmaları devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570622.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570622.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..389714f530e93684937c3d01afff56889e1002e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570622.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ermenistan yine ateş açtı!. Azerbaycan ve Ermenistan arasında son zamanlarda ateşkesin sık sık bozulması ve çatışmaların artması sonucunda Ermenistan tarafından açılan ateşler bir çok ev ve okula isabet etti. Azerbaycan'ın Ermenistan ile sınır hattı bulunan Tovuz şehrinin, Hacallı köyünde Ermenistan tarafından açılan ateş sonucu ... Azerbaycan ve Ermenistan arasında son zamanlarda ateşkesin sık sık bozulması ve çatışmaların artması sonucunda Ermenistan tarafından açılan ateşler bir çok ev ve okula isabet etti. Azerbaycan'ın Ermenistan ile sınır hattı bulunan Tovuz şehrinin, Hacallı köyünde Ermenistan tarafından açılan ateş sonucu bir evin camından giren kurşun oturmakta olan çocuğun beş santim yanından geçerek duvara saplandı. Ev sakini Ceylan Kurban olay anını anlattı. Kurban, bir anda yoğun çatışma sesleri duyduklarını ve sesin ardından odanın bir anda toz duman içinde kaldığını söyledi. Kurban sözlerine şöyle devam etti: "Güm diye bir ses geldi. Ben sandım ki başka bir yere isabet etti. Ama sonra bir anda oda toz duman oldu. Gözlerim torunumu aradı ama bir baktım ki kapının ağzında yerde yatıyor. O anda çok korktum acaba torunuma mermi isabet mi etti diye. Hemen yanına giderek vücudunu kontrol ettim. Ama Allah'ıma şükürler olsun ki torunuma isabet etmemişti. Tam yattığı ranzanın yanını sıyırmıştı. Bu çatışmalardan çok tedirginiz. Ermeniler artık sivil vatandaşları hedef alıyor '' Sınır hattında tansiyon yüksek Yerel kaynaklar Ermenistan'ın ateşkes ihlallerinin 138'i bulduğunu belirtiyor. Ayrıca Azerbaycan tarafındaki köylere Ermeni askerler tarafından ateş açıldığı ifade ediliyor. Yine yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre Fuzuli bölgesinde 7 Ermeni askerinin öldürüldüğü belirtiliyor. Azerbaycan Savaş uçaklarının bölgede devriye uçuşları yaptığı aktarılan bilgiler arasında. Bu bilgi ise Azerbaycan Savunma Bakanlığı basın servisi tarafından doğrulandı. Ayrıca; Savunma Bakanlığının basın hizmetinden yapılan açıklamada, "Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri birlikleri ile işgalci Ermenistan birlikleri arasında çıkan çatışma sonucu Ermenistan'a ait askeri aracın vurulduğu" belirtiliyor. AÇILAN ATEŞ OKULA İSABET ETTİ Azerbaycan'ın Tovuz şehrinin Hacallı köyü ilköğretim okulunun ise çıkan çatışma sonucu kapılarına ve duvarlarına çok sayıda mermi isabet etti. Okul Bekçisi Rehim Garayev, çatışma anında yarım saat yerde yattığını ve çok tedirgin olduğunu bildirdi. Ermenilerin ağır silahlar kullandıklarını belirten Kurbanov, ailelerin çok endişeli olduğunu ve bir çok ailenin bu yüzden çocuklarını okula göndermekte tedirginlik yaşadıklarını söyledi. Bir Azeri subay da şehit edildi Azerbaycan-Ermenistan sınırında, Ermeni askerleri tarafından açılan ateş sonucu bir Azeri askeri hayatını kaybetti. Azerbaycan Savunma bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Ermeni silahlı kuvvetleri saat 14 sularında Tartar bölgesinde ateşkes ihlali yaptı. Bu ihlal sonrası Azerbaycanlı Yüzbaşı Elnur Caferov hayatını kaybetti. Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov, hayatını kaybeden Yüzbaşı Caferov'a üstün hizmet madalyası verdi. Bu olay sonrası verilen emirle orduda alarm en yüksek seviyeye çıkarıldı. Ocak sonuna randevu Öte yandan Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, 8 Ocak'ta yaptığı açıklamayla iki ülkenin dışişleri bakanlarının Ocak ayının sonlarında Paris'te bir araya geleceğini duyurmuştu. Görüşmede Dağlık Karabağ konusundaki çözüm girişimlerinin ele alınması bekleniyor. 20 yıldır çözülemiyor Güney Kafkasya'da Azerbaycan ile Ermenistan arasında çözüme kavuşturulmayı bekleyen en önemli sorunlardan biri olan Dağlık Karabağ için görüşmeler yaklaşık 20 yıldır sürüyor. İki ülke de Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia ediyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bölgede bulunan Ermeniler, Erivan'ın da desteğiyle bölgenin Azeri halkına savaş açmış, olaylarda 30 bin kişi hayatını kaybetmişti. Şu an nüfus dengesi Ermeniler lehinde olan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Dağlık Karabağ, uluslararası toplum tarafından Azeri toprağı olarak görülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570623.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570623.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3cdbb5c54f25c09b78e090901f7c0e63384e09db --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570623.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cenevre'de kritik gün!. Cenevre-2 Konferansı'na ev sahipliği yapan kentteki Birleşmiş Milletler (BM) ofisinde gerçekleşen ve Suriyeli tarafları aynı odada yüz yüze getiren toplantıların ilki sona erdi. Yaklaşık 30 dakika süren ilk görüşmede tarafların konuşma yapmadığı, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El ... Cenevre-2 Konferansı'na ev sahipliği yapan kentteki Birleşmiş Milletler (BM) ofisinde gerçekleşen ve Suriyeli tarafları aynı odada yüz yüze getiren toplantıların ilki sona erdi. Yaklaşık 30 dakika süren ilk görüşmede tarafların konuşma yapmadığı, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi'nin heyetlere hitap ettiği bildirildi. U şeklindeki bir masa etrafında toplanan Suriyeli heyetlerin karşılıklı oturduğu, masanın diğer kenarında da İbrahimi ve diğer BM yetkililerinin bulunduğu belirtildi. CENEVRE-1 ELE ALINDI Taraflar, bugün TSİ 17.00'da tekrar toplanmak üzere mutabakata vardı. Taraflar bu toplantıda aynı odada bulunacak ancak birbirleriyle konuşmayacak. Heyetler İbrahimi aracılığıyla iletişimde olacak. İlk toplantının sona ermesinin ardından Suriyeli Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) heyetinden Enes el-Abde, gazetecilere toplantı hakkında bilgi verdi. Abde, İbrahimi'nin yaklaşık 30 dakika boyunca konuştuğunu ve konuşmasında bu görüşmelerin temelinin Cenevre-1 Bildirisi'nde kabul edilen ilkeler olduğunu söylediğini belirtti. Abde, "İbrahimi ayrıca şunu açıkça ortaya koydu. Bu konferans ve bu müzakereler siyasidir. Bunun amacı Cenevre-1'i uygulamaktır. Ayrıca Suriye halkının acılarını dindirmek gerektiğini vurguladı. Bugün ve yarın iki heyet arasında güven artırmayı sağlayacak tedbirleri konuşacağız" dedi. Cenevre-1 Bildirisi'nin en önemli unsurunu, tarafların "karşılıklı rızası temelinde tam icra yetkisine sahip bir geçiş yönetiminin kurulması" oluşturuyor. Bugünkü toplantıda ayrıca, bazı bölgeleri kuşatma altında olan Humus'taki insani durumun ele alınabileceği, yerel bir ateşkes sağlanması ve insani yardımların geçişi hakkında ilerleme sağlanabilirse, benzer durumdaki diğer bölgeler için de görüşülebileceği ifade edilmişti. Tarafların ilk kez "aynı odada" bir araya geleceğini dün BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi açıklamıştı. İbrahimi, her iki tarafla ayrı ayrı bir araya geldikten sonra düzenlediği basın toplantısında, görüşmelerin gelecek hafta sonuna kadar süreceğini ve Cenevre-1'de alınan kararlar temelinde gerçekleşeceğini, "bunu tarafların çok iyi anladığını" ifade etmişti. "CENEVRE-1 KONUSUNDA MUTABAKAT YOK" Suriye resmi haber ajansı SANA'da yer alan bir habere göre ise Cenevre-2 Konferansı'nda Esad rejimini temsil eden heyet, görüşmelerde önce Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ile Cenevre-1 anlaşması temelinde mutabakata varıldığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Haberde, "Cenevre-1 Konferansı'nda alınan kararların temel alınarak şekillendirilmiş bir anlaşmanın söz konusu olmadığı" belirtildi. Suriye'de Mart 2011'den bu yana süren olaylarda yaklaşık 150 bin kişinin hayatını kaybettiği, 9 milyon kişinin evsiz kaldığı tahmin ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570642.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570642.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a822cc0ec801a95b2bd12f0728246a0508d78ec7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570642.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da hükümet geri adım attı. Varılan anlaşmaya göre Başbakan Nikolay Azarov'u görevden almayı kabul eden Cumhurbaşkanı Yanukoviç, onun yerine ana muhalefet partisi Vatan lideri Arseniy Yatsenyuk'u Başbakan atayacak. İkinci muhalif lider Darbe partisi lideri ve eski dünya boks şampiyonu Vitaliy Kliçko ise Başbakan Birinci Yardımcısı ... Varılan anlaşmaya göre Başbakan Nikolay Azarov'u görevden almayı kabul eden Cumhurbaşkanı Yanukoviç, onun yerine ana muhalefet partisi Vatan lideri Arseniy Yatsenyuk'u Başbakan atayacak. İkinci muhalif lider Darbe partisi lideri ve eski dünya boks şampiyonu Vitaliy Kliçko ise Başbakan Birinci Yardımcısı olacak. En önemli taviz ise Ukrayna'da yönetimin tek elde toplanmaması için anayasal değişiklik yapılarak başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçişi sağlayacak yasa değişikliği çalışmalarının başlatılması iktidar ile muhalefet arasında karalaştırılmış oldu. Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in kabul ettiği bu üç ana madde karşılığında muhalefet liderleri de 24 saat içerisinde başkent Kiev merkezinde üç aydan beri devam eden direnişi sonlandırma sözü verdi. Ukrayna üst düzey yönetimin kademelerine muhalefetin gelmesi önümüzdeki Pazartesi gerçekleşmesi bekleniyor. Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570646.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570646.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..119f005794ca001e63794a18ba82dbb130a51390 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570646.txt @@ -0,0 +1 @@ +AVM'de silahlı saldırı: 3 ölü!. Elde edilen ilk bilgilere göre saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti. Polis abluka altına aldığı alışveriş merkezinde saldırganı arıyor. Saldırı, başkent Washington'a yaklaşık 1 saat mesafedeki, Maryland'in Columbia bölgesindeki alışveriş merkezinde yerel saatle 11:15 sıralarında meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine ... Elde edilen ilk bilgilere göre saldırıda 3 kişi hayatını kaybetti. Polis abluka altına aldığı alışveriş merkezinde saldırganı arıyor. Saldırı, başkent Washington'a yaklaşık 1 saat mesafedeki, Maryland'in Columbia bölgesindeki alışveriş merkezinde yerel saatle 11:15 sıralarında meydana geldi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, alışveriş merkezini boşalttıktan sonra binaya giriş ve çıkışları kapattı. Polisin verdiği bilgilere göre, saldırıda en az 3 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden birinin saldırgan olduğu belirtiliyor. Binada polisin geniş çaplı incelemesi devam ederken, alışveriş merkezine şu anda gidilmemesi uyarısı yapılıyor. Ayrıntılar gelecek... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570647.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570647.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..259b65175a95c50d8009ecba6771efae058f2779 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_25/2570647.txt @@ -0,0 +1 @@ +Negehan Alçı kararına itiraz. RTÜK Üyesi Ali Öztunç, "Dört Bir Taraf" adlı programa ilişkin yaptırım uygulanmaması kararına ilişkin yazdığı muhalefet şerhinde, "Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve ... RTÜK Üyesi Ali Öztunç, "Dört Bir Taraf" adlı programa ilişkin yaptırım uygulanmaması kararına ilişkin yazdığı muhalefet şerhinde, "Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve toplumda Alevi vatandaşlara yönelik nefret duygularını oluşturmuştur" dedi. RTÜK, CNN Türk hakkında DBT programıyla ilgili 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir yaptırım uygulanmasına yer olmadığına çoğunluk oyuyla karar verdi. RTÜK Üyesi Ali Öztunç yazdığı muhalefet şerhinde, her hafta salı ve perşembe günleri yayınlanan "Dört Bir Taraf" adlı haber yorum programının 28 Aralık 2013 tarihli bölümünde, Taraf gazetesinin "Gülen'i Bitirme Kararı 2004'de MGK'da Alındı" manşeti, kod isimle gazetecilerin dinlenmesi, TÜİK'in enflasyon anketi, CHP milletvekili Kamer Genç'in Japonya Büyükelçiliği'ndeki sözleri ve süreci istatistikleri gibi konular konuşulduğunu belirterek şöyle dedi: "Programda, Nagehan Alçı, protestolarında gözaltına alınanların yüzde 78'inin Alevi olduğunu belirterek ' olayı ağırlıklı olarak esasen bir Alevi protestosudur, bir Alevi ayaklanmasıdır' şeklinde konuşmuştur. Bu şekilde, tüm toplumu etkilemiş olan bir protesto hareketi, ayaklanma olarak nitelendirilmiş ve Aleviler üzerinden bir nefret söylemi oluşturulmaya çalışılmıştır. Nagehan Alçı'nın olaylarını bir Alevi ayaklanması olarak görmesi, Alevi vatandaşların ötekileştirilmesi gibi tehlikeli bir süreci de beraberinde getirebilecek niteliktedir. Eğer ki, Alevi vatandaşların mutsuzluğu vurgulanmak isteniyorduysa, bunun ifade ediliş biçiminin çok farklı olması gerekirdi. Bir protesto hareketini ayaklanma olarak görmek toplumun nefretini bu eylemlere katılmış olanlara yöneltmek anlamına gelir. Bu yüzden, Nagehan Alçı'nın sözleri maksadını aşmış ve toplumda Alevi vatandaşlara yönelik nefret duygularını oluşturmuştur." Öztunç, muhalefet şerhinde, söz konusu ifadelerle 6112 sayılı Kanunun 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan, "Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz" ilkesinin ihlal edildiği kanaati ile çoğunluğun görüşüne katılmadığını bildirdi. -ÖZTUNÇ'TAN STV İÇİN MUHALEFET ŞERHİ- RTÜK, STV yayın kuruluşu hakkında 6112 sayılı Kanunun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasının ihlali nedeniyle müeyyide uygulanmasına çoğunluk oyuyla karar verdi. RTÜK üyesi Öztunç, muhalefet şerhinde yayın kuruluşunun 27 Kasım 2013 tarihinde "Hıyanet Sarmalı" isimli dizisi yayında iken saat 22.35'te reklam yayınına girildiğini belirterek şöyle dedi: "Reklam yayınına girilirken reklam kapağı kullanılmış ve bu haliyle Kanunun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasındaki, 'Televizyon ve radyo yayın hizmetlerinde reklamlar ile tele-alışveriş, sesli ve/veya görüntülü bir uyarıyla açıkça fark edilebilecek ve program hizmetinin diğer unsurlarından kolaylıkla ayırt edilebilecek biçimde düzenlenir' ilkesine aykırı bir yayın gerçekleştirilmemiştir. STV logolu yayın kuruluşuna yönelik bu yaptırım kararının gerçek nedeni, son dönemlerde yayın kuruluşunca hükümete yönelik eleştirel haberlere sıkça yer vermesi olduğu düşünülmektedir. Zira, benzer bir uygulamaya daha önce de muhalif yayıncılar için de başvurulmuştu. Hükümeti eleştiren yayın kuruluşlarına yönelik, Kanunda yer alan reklam kapağı, süresi, gizli reklam vb. gibi düzenlemeler gerekçe yapılarak yaptırım kararı uygulanması yoluna gidilmektedir. Daha önce STV ile ilgili hiçbir rapor düzenlenmezken 17 Aralık operasyonundan sonraki süreçte eleştirel haberler sunması nedeniyle bu yaptırım uygulanmaktadır. Söz konusu idari karar Anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırıdır. Tüm yayıncıların yayınları bu şekilde denetlenmezken STV'nin yayınları da artık ayrıntılı bir denetime tabi tutulmaktadır.Bu nedenlerle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570679.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570679.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..490bc4d451bf2a4b782ef33e919305725637dccf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570679.txt @@ -0,0 +1 @@ +Resmen ayrıldılar. Hollande, yaptığı açıklamada, Trierweiler ile ilişkisinin bittiğini duyurdu. François Hollande, özel hayat söz konusu olduğundan cumhurbaşkanı değil, birey olarak açıklama yaptığını da belirtti. Hollande, 11 Şubat'taki ABD ziyaretinden önce ilişki durumuna açıklık getirme sözünü de böylece tutmuş oldu. Journal du ... Hollande, yaptığı açıklamada, Trierweiler ile ilişkisinin bittiğini duyurdu. François Hollande, özel hayat söz konusu olduğundan cumhurbaşkanı değil, birey olarak açıklama yaptığını da belirtti. Hollande, 11 Şubat'taki ABD ziyaretinden önce ilişki durumuna açıklık getirme sözünü de böylece tutmuş oldu. Journal du Dimanche gazetesinin internet sitesinde yer alan haberde, Trierweiler'in pazar günü Hindistan'a yapacağı yolculuk öncesi tarafların bugün resmi bir açıklama yaparak ilişkinin bittiğini açıklayacakları iddia edilmişti. Yine aynı haberde, perşembe günü Hollanda ve Trieweiler'in kahvaltıda bir araya gelerek, ayrılık şeklinin açıklanması ve diğer ayrıntılar üzerine son değerlendirmeyi yaptıkları bildirilmişti. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise bu konuda bugün bir resmi açıklama yapılmayacağını duyurmuş, bununla birlikte resmi açıklama olmaksızın Hollande'ın ayrılıkla ilgili bir açıklama yapıp yapmayacağı konusunda ise bilgi vermekten kaçınmıştı. Hollande'ın kendisinden 18 yaş küçük sinema oyuncusuyla yaşadığı aşk, son iki haftadır kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Son anketlere göre, yeni sevgilinin ortaya çıkmasının ardından Hollande'ın popülaritesi yüzde 26'dan yüzde 31'e çıktı. Hollande'ın, oyuncu Julie Gayet ile ilişkisinin haftalık Fransız magazin dergisi Closer tarafından ortaya çıkartılmasından sonra fenalaşan first lady Valerie Trierweiler, hastaneye kaldırılmış ve yaklaşık bir haftalık tedaviden sonra taburcu edilmişti. Fransız dergisi, önceki hafta çıkan sayısında, "François Hollande ve Julie Gayet-Cumhurbaşkanının gizli aşkı" başlığını atarak, 59 yaşındaki Hollande'la 48 yaşındaki Gayet arasındaki gönül ilişkisiyle ilgili 7 sayfalık bir haber yayımlamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570680.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570680.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54c6780339cf4083f6d3c7e73faf637f892d3af8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570680.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tepki çeken TRT spikerine ne oldu. TRT Ana Haber Bülteni'nde MHP için, 'yavru muhalefet' ifadesini kullanarak sosyal medyada büyük tepki çeken spiker, jet hızıyla görevden alındı. TRT'de dün akşam Ana Haber Bülteni'ni sunan spiker Anda Özmen, CHP ile ilgili haberini bitirdikten sonra MHP ile ilgili habere ... TRT Ana Haber Bülteni'nde MHP için, 'yavru muhalefet' ifadesini kullanarak sosyal medyada büyük tepki çeken spiker, jet hızıyla görevden alındı. TRT'de dün akşam Ana Haber Bülteni'ni sunan spiker Anda Özmen, CHP ile ilgili haberini bitirdikten sonra MHP ile ilgili habere geçerken, "Yavru muhalefet" ifadesini kullandı. Spikerin bu anonsu sosyal medyada, özellikle MHP'liler tarafından büyük tepki çekti. MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, Twitter'dan yaptığı açıklamada, TRT'nin özür dilemesini istedi. Olayın ardından TRT Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör'ün talimatıyla spikerin görevden alındığı öğrenildi. İNCELEME BAŞLATILDI Konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Nasuhi Güngör ise, "Bugün (cumartesi) saat 19:00'da TRT 1 Ana Haber Bülteni'ni sunan spikerimiz, haber metninde yer almayan bir ifadeyi kullanmıştır. Konuyla ilgili gerekli inceleme başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" dedi. TWITTER'DAN ÖZÜR DİLEDİ 'Yavru muhalefet' sözüyle tepki çeken spiker Anda Özmen de, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu akşamki yayında (ana haber bülteninde) yapmış olduğum gaftan dolayı Milliyetçi Hareket Partisi'nden özür dilerim. Tamamen spontane gelişen, hiçbir art niyet olmaksızın 2 haber arasında bağlantı yapmak adına söylenmiş yanlış bir sözdür. Tekrar özür diliyorum" ifadelerini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570681.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570681.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8a217bb20c7a2c4136b37f63b9f79708600a9deb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570681.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto çekildi. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 320 kişi bin 940 lira 55'er kuruş, 4 bilen 19 bin 330 kişi 24 lira 15'er kuruş, 3 bilen 268 bin 379 kişi ise 4 lira 90'ar kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, ... Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 320 kişi bin 940 lira 55'er kuruş, 4 bilen 19 bin 330 kişi 24 lira 15'er kuruş, 3 bilen 268 bin 379 kişi ise 4 lira 90'ar kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 875 bin 583 lira 90 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlilerin kuponlarını, İzmir-Karşıyaka ile Tekirdağ-Çorlu'daki bayilerden yatırdıkları belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 541 bin 920 lira 69 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 861 bin 240 lira 88 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570721.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570721.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..972d57ba76a8d94a91f955dc47d227b2c8104b35 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570721.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beyoğlu'nda eli kanlı belediye başkanı var!. Eşeli, Gezi olaylarında kırılma yaşandığını belirterek, "Bu başkan ortaya çıkıp gençleri sakinleştirseydi, Başbakan dünyaya bu kadar rezil olmazdı" dedi... Başarılı bir özgeçmişe sahip diplomat ve işadamı Gökhan Eşeli... Özel sektör, uluslararası kuruluşlar, devlet hizmeti gibi birçok farklı alanda tecrübe edindikten ... Eşeli, olaylarında kırılma yaşandığını belirterek, "Bu başkan ortaya çıkıp gençleri sakinleştirseydi, Başbakan dünyaya bu kadar rezil olmazdı" dedi... Başarılı bir özgeçmişe sahip diplomat ve işadamı Gökhan Eşeli... Özel sektör, uluslararası kuruluşlar, devlet hizmeti gibi birçok farklı alanda tecrübe edindikten sonra "gün bugün" diyerek siyaset için kolları sıvadı. 4 yıl önce arkadaşlarıyla başladığı siyasi çalışmalarını bugün CHP'den İstanbul Beyoğlu Belediye Başkanlığı'na talip olarak sürdürüyor. Her zaman siyasetin kalbinde olduğunu söyleyen Eşeli, olaylarında bir kırılma yaşandığını ve elini taşın altına koyma zamanının geldiğini belirtti. İşte Gökhan Eşeli'nin yaptığı o açıklamalar: Büyük bir çatırdama var Beyoğlu'nda. Burada en önemlisi eli kanlı bir Belediye başkanı var. Belediyecilik devletin sana verdiği kaynakları kentsel dönüşüme aktarmak, iki tane basit üçüncü sınıf festival yapmak değildir. Bu başkan eğer olaylar başladığında ortaya çıkıp gençleri sakinleştirseydi, başbakan belki bu kadar rezil olmazdı dünyaya. 'nin kanlı bitmesinin, olayların tüm ülkeye yayılmasının sebebi Ahmet Misbah Demircan'dır. Elinde kan var Demircan'ın. Bu adam genç. Saçları omuzlarında. Bir kot giy, tişört giy, gençlerin arasına gir konuş... Yok... Onun tekrar aday gösterilmesi Beyoğlu'na hakarettir. Diyorlar ki AKP belediyecilikte iyi. Peki CHP nasıl? Ben de diyorum ki CHP'nin çok büyük iki başarı hikayesi var. Türkiye'nin en iyi Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'dir. İlçelerde ise en iyi yönetim Mustafa Sarıgül'dür. Bunları propaganda olsun diye söylemiyorum. Bunu belediyeciliği bilen herkes söylüyor. Erbakan kibardı. AKP'liler için aynı şeyi söyleyemem Bugüne kadar birçok bakan ve başbakanla çalışan Eşeli, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a da ilk yurtdışı seyahatinde dış politika danışmanlığı yaptığını hatırlattı. "Erbakan bilgili ve kibar siyasetçiydi. Karşı görüşlere saygılıydı. Ama kendi bünyesinden çıkan AKP'liler için aynı şeyi söyleyemem" diyen Eşeli, kendisinin tüm çevreleri kucaklayacağını söyledi. Eşeli, Beyoğlu'yla ilgili projelerini ise şöyle anlattı: "Emaneti ehline verin!" - Beyoğlu'nda en büyük sorun kentsel dönüşüm. Belediye başkanı olursam birlikte çalışacağım iki kurum Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası'dır. Dinimiz dahi "emaneti ehline verin" diyor. - Burada AKP'nin yaptığı bir gıda bankacılığı sistemi var. Evet iyi bir proje ama yetersiz. Biz bunu dört adım ileri götürüp gençlere de bu karttan verip, turizm kartı da getirip genişleteceğiz ve büyük bir ekonomi yaratacağız. - İş bulma ajansı kuracağız. Türkiye'nin en akıllı gençlerini buraya çekeceğiz. Buraya yatırım yapan şirketlere diyeceğiz ki, "aldığın projenin oranına göre Beyoğlululara iş vermek zorundasın." Yurtdışında bu işler böyledir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570722.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570722.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..98bb8026efd96ea2fd37197f5fa69b567ec85326 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570722.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kurdaki artış maaşı vurdu. Türkiye ile Avrupa arasındaki maaş farkı 2.5 kattan 3'e yükseldi Türkiye Kamu-Sen, son günlerde artan döviz fiyatlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi henüz tam olarak ortaya çıkmasa da, maaşlara ve alım gücüne olan etkisinin memurlar üzerinde hissedilmeye başlandığına dikkat çekti. Türkiye ... Türkiye ile Avrupa arasındaki maaş farkı 2.5 kattan 3'e yükseldi Türkiye Kamu-Sen, son günlerde artan döviz fiyatlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi henüz tam olarak ortaya çıkmasa da, maaşlara ve alım gücüne olan etkisinin memurlar üzerinde hissedilmeye başlandığına dikkat çekti. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre, memur maaşları son 1 yıl içinde dolar karşısında yüzde 15, euro karşısında ise yüzde 16 eridi. 933 dolara geriledi Araştırmaya göre, 2013 yılı Ocak ayında ortalama bin 925 TL olan ortalama memur maaşı 1096 dolar seviyesinde bulunuyordu. Memur maaşlarına yapılan artışla ortalama memur maaşı Ocak 2014 itibarı ile 2 bin 159 TL seviyesine yükselmesine rağmen, döviz karşısında tutunamadı ve 933 dolara geriledi. Böylece 2013 başında 1096 dolar olan ortalama memur maaşı, bu yıl 933 dolara düşerek, reel anlamda yüzde 14.9 değer kaybetti. Türk memuru fakirleşti Araştırmada, şu anda satın alma gücü paritesine göre eşitlendiğinde Avrupa'da ortalama memur maaşının 2 bin euro; cari olarak ise 3 bin euro dolayında bulunduğu belirtildi. Türkiye'de ise memur maaşının 683 euro seviyesinde olduğu kaydedilen araştırmada şöyle denildi: "Geçtiğimiz yıl Avrupa ile Türkiye'deki memur maaşları arasında 2.5 kat fark varken, 2014 Ocak itibarı ile bu fark reel olarak 3 kata, ulusal para birimi bakımından ise 4.4 kata yükseldi. Buna göre döviz kurlarında son aylarda yaşanan gelişmeler, Avrupa ile Türkiye arasındaki makasın daha da açılmasına ve Türk memurunun biraz daha fakirleşmesine neden oldu" ifadelerine yer verildi. Koncuk: İktidar tedbir almalı TÜRKİYE Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk iktidarın bu konuda tedbir almasını ve memur maaşlarının erimesine engel olmasını istedi. Pahalılık ve yüksek enflasyonun yeniden Türkiye'nin gündemine oturduğunu belirten Koncuk, döviz kurundaki yükselişin, nihai tüketici olan memur, işçi, emekli, dul ve yetimi, kısacası dar ve sabit gelirli vatandaşları ciddi ölçüde etkileyeceğini kaydetti. Koncuk, "Hükümetin radikal ekonomik ve siyasal kararlar almak yerine günü kurtarmak için aldığı ekonomik önlemler, ekonomik daralma ve alım gücünü azaltan etkiler yaratmaktadır" değerlendirmesi yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570723.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570723.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0c517b12c37cb32f88c13d266653e409947943ba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570723.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip'in her yerden mülkü çıkıyor. Erdoğan ve ailesiyle ilgili yeni kayıtlar internete düştü. Yandaş iki gazete ise Gülen için yaptırıldığı iddia edilen villaları manşet yaptı. AKP ile Gülen Cemaati savaşındaki kirli çamaşırlar bir bir ortaya dökülüyor. Bir tarafta internet üzerinden Tayyip Erdoğan ve ailesiyle ilgili bilgiler ... Erdoğan ve ailesiyle ilgili yeni kayıtlar internete düştü. Yandaş iki gazete ise Gülen için yaptırıldığı iddia edilen villaları manşet yaptı. AKP ile Gülen Cemaati savaşındaki kirli çamaşırlar bir bir ortaya dökülüyor. Bir tarafta internet üzerinden Tayyip Erdoğan ve ailesiyle ilgili bilgiler sızdırılıyor diğer tarafta yandaş medyada Fethullah Gülen için Ankara ve Bursa'da yaptırıldığı iddia edilen villaların fotoğrafları yayımlanıyor. Değeri 55 milyon lira Üç gün önce Başbakan Erdoğan'ın "İzmir Urla'da iki villa aldığı" iddiasıyla ilgili 6 ses kaydı internete sızmıştı. Önceki gün de twitter hesabı üzerinden kamuoyuna sunulan fotoğrafların, Erdoğan ailesine ait Çatalca'daki bir çiftlik olduğu iddia edildi. Birden fazla fotoğrafın paylaşıldığı twitter hesabında, villaların Kanal İstanbul'un geçeceği Çatalca Kabakça'da yer aldığı ve çiftliğin tüm işleri ile Başbakan'ın oğlu Burak Erdoğan'ın kayınpederi Osman Ketenci'nin ilgilendiği iddia edildi. İnternete sızan bilgilere göre, Başbakan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan da hafta sonlarını bazen bu çiftlikte geçiriyorlar. Yayımlanan fotoğrafların altında Erdoğan'ın 2005 yılında "Çatalca yeni yerleşim yeri olacak" sözlerine de yer verilmiş. İnternete sızan iddiaya göre, Başbakan'ın Çatalca'da, dünürü Osman Ketenci'nin üzerine dönümlerce arazi aldığı da tapu kayıtlarında yer alıyor. Çiftliğin tapu değerinin 1 milyon 690 bin lira, gerçek değerinin ise 55 milyon lira olduğu öne sürülüyor. Dünür taksiciydi Basına yansıyan bilgilere göre, Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan Rizeli Osman Ketenci'nin kızı Esma Ketenci ile 2001 yılında evlendi. Osman Ketenci, Erdoğan'la dünür olmadan önce Kasımpaşa'da Huzur Taksi'nin işletmecisi olarak tanınıyordu. Ketenci daha sonra damadıyla birlikte Turkuaz Denizci-lik'i kurdu. 2006'da şirketin adı Bumerz Denizcilik olarak değiştirildi. Urla'da 2 villa Erdoğan ve ailesinin, İzmir Urla'da 2 villa aldığı yine internete düşen iddialar arasındaydı. Erdoğan'ın 'abi' diye hitap ettiği bir işadamıyla arasında gerçekleştiği öne sürülen telefon kayıtlarında, işadamı Başbakan'dan, Urla'nın Zeytineli Köyü yakınlarındaki 'Birinci derece SİT alanı' olan Hacılar Koyu'nun imar durumunun 'Üçüncü dereceye' dönüştürülmesi için yardım istiyor. İşte Urla'daki o villalar Erdoğan ve ailesinin, Urla'da 2 villa aldığı internete sızan iddialar arasındaydı. Burada binicilik için çalışma alanı da var. Başbakan, 23 Aralık 2013'teki Pakistan ziyaretinde hediye edilen atı kızı Sümeyye Erdoğan adına kabul etmişti. İşte Çatalca'daki o çiftlik Çatalca'daki arazilerin toplam 54489 metrekare yani 55 futbol sahası büyüklüğünde olduğu iddia edildi. Çiftlik içerisinde bir ahırın da yer aldığı öne sürüldü. Başbakan, Çatalca için "İstanbul'un yeni yerleşim merkezi olacak" demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570724.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570724.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..15aa2c355bedea7bea61b635a9b78576eb7467d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570724.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yine Sözcü'ye boykot.... Oray EĞİN / SÖZCÜ Pazar günü Cihangir'deki Kaktüs Kahvesi'ne giden bir arkadaşım gazete yığını arasında Sözcü'yü göremeyince garsona soruyor. "Biz buraya Sözcü almıyoruz" yanıtını alıyor. Benim için birkaç açıdan anlamlı bir sahne. Bir kere Kaktüs diye bir yer hâlâ varmış; ... Oray EĞİN / SÖZCÜ Pazar günü Cihangir'deki Kaktüs Kahvesi'ne giden bir arkadaşım gazete yığını arasında Sözcü'yü göremeyince garsona soruyor. "Biz buraya Sözcü almıyoruz" yanıtını alıyor. Benim için birkaç açıdan anlamlı bir sahne. Bir kere Kaktüs diye bir yer hâlâ varmış; hatırlamış oldum. Dahası, hala 90'lı yıllardaki gibi varolduğu 200 kişilik dünyada kendisini önemsiyormuş. Kültürel hayatımız üzerinde sayısal olarak hiçbir ağırlıkları olmadığı halde sadece sesleri çok gür çıktığı ve çok fazla kişiyi tanıdıkları için önemsenen kişilere Cihangir entelektüelleri deniyor. Kendi kendilerine konuşmayı seven, bir tek birbirlerinin yaptığını alkışlayan ve onlardan olmayanlara düşmanlık beslemeleriyle ünlüdür. Ama bir özellikleri daha vardır: Nefret ediyormuş gibi göründüklerini aslında kıskanırlar, onların parçası olmak isterler. Mahsun Kırmızıgül'e gizli isimle dizi yazarlar. Kaktüs Kahvesi çevrelerinin 90'lı yıllarda en çok nefret ettiği ve satın almadıkları gazete Hürriyet'ti. Ama bu nefrete rağmen pişkinlikle "Benden yazmamı isteseler yazarım ama bildiğimi yazarım" demekten geri kalmazlardı. Ertuğrul Özkök'e hınç beslemelerinin sebebi bunları işe almamasıdır. Normal şartlarda anti-Özkök cephesine katılacak Sefa Kaplan (şairdi değil mi?) ise Hürriyet'te iş bulunca entelektüel dünyadan dedikodular yazmaktan çekinmedi mesela. Bugün Sözcü'den nefret ediyorlar. Demek ki artık hiç kimse Hürriyet'ten nefret etmiyor. Hatta hiç kimse Hürriyet'ten bahsetmiyor bile. Hürriyet toplumsal sohbetlerden neredeyse tamamen düştü. Ve yerini Sözcü alıyor. Sözcü doğru yolda. Bir tür "kamuda türban" tartışması... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570725.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570725.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c01cba412c2235b3af39006d6458a17f240e6ac1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570725.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte hayatı değiştiren kitaplar. Bilgi, çağımızın en büyük hazinesi... En önemli bilgi kaynağı ise kitaplar... Kitap okumak dünyaya ve olaylara bakış açımızı değiştiriyor. 2011'deki genel seçimleri tam isabetle bilen saygın araştırma şirketi SONAR, bu kez seçmenin değil, okurların nabzını tuttu. Kitapların insanları nasıl etkilediğini ... Bilgi, çağımızın en büyük hazinesi... En önemli bilgi kaynağı ise kitaplar... Kitap okumak dünyaya ve olaylara bakış açımızı değiştiriyor. 2011'deki genel seçimleri tam isabetle bilen saygın araştırma şirketi SONAR, bu kez seçmenin değil, okurların nabzını tuttu. Kitapların insanları nasıl etkilediğini sordu. Araştırmanın merkezinde üç kitap vardı: Tolstoy'un unutulmaz eseri Anna Karenina, Dan Brown'ın 'bestseller' listesine giren kitabı Da Vinci Şifresi ve ünlü gazeteci Ertuğrul Akbay'ın üst üste rekorlar kıran kitabı Yaş 75 Yolun Yarısı... Araştırmada, bu kitapları satın alan insanlarla yüz yüze görüşüldü. Kitapları okuyan toplam 524 kişiye, "Okuduklarınızdan etkilendiniz mi?" diye soruldu. İşte üç ayrı kitap ve okurların üzerinde bıraktıkları etkiler: Anna Karenina Ankete, Tolstoy'un 'çağının en iyi kitabı' olarak gösterilen eseri "Anna Karenina"yı okuyan 134 kişi katıldı. Okurlara, dürüst bir evliliğin mutluluğu ile yasak bir ilişkinin düş kırıklıklarının karşılaştırıldığı; sadakat, tutku, kıskançlık gibi konuların işlendiği kitapla ilgili sorular soruldu. İlk soru, "Kitabı okuduktan sonra aşk hakkındaki fikriniz değişti mi?" oldu. Ankete katılanların yüzde 4'ü bu soruya "Olumlu yönde değişti", yüzde 17'si "Olumsuz yönde değişti" yanıtını verdi. Yüzde 68 ise etkilenmediğini söylerken, yüzde 11'i ise cevap vermedi. Ankete katılanlara "Yasak aşkla ilgili fikriniz değişti mi?" diye de soruldu. Yüzde 26 "Artık yasak aşktan korkuyorum" derken, yüzde 56'sı fikrinin değişmediğini söyledi. Yüzde 12'si "Aşkın yasağı olmaz" derken, yüzde 6'sı soruyu cevapsız bıraktı. Da Vinci Şifresi Dan Brown'un sinemaya da uyarlanan "Da Vinci Şifresi" adlı kitabı, bir cinayetle başlıyor ve Hz. İsa ile ilgili çok tartışılıcak bir tez ortaya atıyor. Kitapta, Hz. İsa'nın evlenmiş olabileceği ve soyunun yürüdüğü savunuluyor. Tartışmalara neden olan bu kitabın etkileri de araştırmaya dahil edildi. Kitabı okuyan 175 kişiye, "Hz. İsa ile ilgili anlatılan öyküye inandınız mı?" diye soruldu. Ankete katılanların yüzde 78'i "Hayır inanmadım" yanıtını verdi. Yüzde 16, inandığını söyledi. Yüzde 6'lık kesim ise "Bilmiyorum" dedi. Kitabı okuyanlara "Tarihe olan ilginiz arttı mı?" sorusu da yöneltildi. Okurların yüzde 21'i, tarihe ilgilerinin arttığını söyledi. Yüzde 45, "Zaten ilgiliydim" dedi. Yüzde 29'luk bir kesim ise "Tarihe meraklı değilim" yanıtını verdi. Yüzde 5'i ise, soruyu cevaplamadı. "Yaş 75 Yolun Yarısı" kitabını okuyanların yüzde 47'si alkol tüketimini, yüzde 35'i de sigarayı azalttığını söyledi. Okuyucuların yüzde 28'i de kitap sayesinde takıntılarından kurtulduğunu söyledi. Yaş 75 Yolun Yarısı'nı okudum hayatım olumlu yönde değişti SONAR'ın araştırmasına katılan 215 okuyucu, ünlü gazeteci Ertuğrul Akbay'ın "Yaş 75 Yolun Yarısı" kitabının yaşantılarını nasıl etkilediğini dile getirdi ÜNLÜ Gazeteci Ertuğrul Akbay'ın, sağlıklı yaşamın sırlarını açıkladığı kitabı "Yaş 75 Yolun Yarısı" üst üste satış rekorları kırdı... Kitap, "Her yaşta ameliyatsız, ilaçsız nasıl boy uzar?", "Takıntılardan kurtulmanın ve mutluluğu bulmanın yolları nelerdir?", "İlaçsız ve ameliyatsız fıtık ve menisküs nasıl tedavi edilir?" gibi sorulara yanıt buluyor... "Yaş 75 Yolun Yarısı" eserini okuyan 215 kişinin yaşantısını nasıl etkilediği araştırıldı. Tüketim azaldı Okurlara, "Akbay'ın kitabını okuduktan sonra alkol tüketiminiz azaldı mı?" diye soruldu. Yüzde 47, "Evet azaldı", yüzde 38 "Hayır azalmadı", yüzde 15 ise "Fark etmedim" dedi. Kitabı okuyanlara sigara tüketimini azaltıp azaltmadığı sorusu da yöneltildi. Okurların yüzde 35'i, "Artık daha az sigara içiyorum" yanıtını verdi. Yüzde 55 "Değişiklik olmadı", yüzde 10 ise "Farkında değilim" dedi. "Yaş 75 Yolun Yarısı" kitabını okuyanlar, "Takıntılarınızda azalma oldu mu?" sorusunu da cevapladılar. Okuyanların yüzde 44'ü "Herhangi bir takıntım yok" yanıtını verirken, yüzde 28'i takıntılarında azalma olduğunu söyledi. Hiçbir değişiklik yaşamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 13 iken, okuyucuların yüzde 15'i soruya cevap vermedi. "Yaş 75 Yolun Yarısı"nı okuyanların büyük bir kısmının spora başladığı ya da başlamayı düşündüğü belirlendi. Okurların yüzde 21'i, "Kitabı okuduktan sonra spora başladım", yüzde 17'si "Daha da fazla süre spor yapmak istiyorum", yüzde 12'si ise "Spora başlamak istiyorum" dedi. Yüzde 31'i spor yapmak istediğini ancak vakti bulamadığını söyledi. Yüzde 19'u da "Sporla ilgili fikrim değişmedi, vaktim yok dedi. Olumlu gelişme Akbay'ın çok satan kitabı "Yaş 75 Yolun Yarısı"nın insanların hayata bakış açısını değiştirdiği görüldü. Ankete katılanların yüzde 62'si "Kitabı okuduktan sonra hayata bakış açım olumlu yönde değişti" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570726.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570726.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7fa38a5a47521b7f7a48f05eb19fc896f199031e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570726.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü isimler nerede alışveriş yapıyor. İstanbul'un günlük yaşamında büyük bir yer tutmaya başlayan ve sık sık ünlü isimleri misafir eden alışveriş merkezleri, sömestr tatili için de hazırlıklarını tamamladı. Profilo, Neomarin, Kozzy, Optimum, Palladium, Kanyon, Carousel ve Marmara Forum gibi önde gelen alışveriş merkezleri, minik müşterilerini ... İstanbul'un günlük yaşamında büyük bir yer tutmaya başlayan ve sık sık ünlü isimleri misafir eden alışveriş merkezleri, sömestr tatili için de hazırlıklarını tamamladı. Profilo, Neomarin, Kozzy, Optimum, Palladium, Kanyon, Carousel ve Marmara Forum gibi önde gelen alışveriş merkezleri, minik müşterilerini çeşitli etkinliklerle ağırlayacak. Bazı AVM'ler gelen öğrencilere de çeşitli hediyeler verecek. Öte yandan Ayşe Boyner, Candan Erçetin, Şebnem Ferah, Uğur Yücel, Hülya Avşar, Bergüzar Korel, Halit Ergenç gibi sosyete ve sanat dünyasının ünlü isimleri de alışveriş ve sevdikleriyle güzel vakit geçirmek için ünlü AVM'leri ve eğlence mekânlarını tercih ediyor. Sezen Aksu: İhraç fazlasını tercih ediyor Gİyİmde rahatlıktan vazgeçmeyen Sezen Aksu, Merter müdavimlerinden. Burada ihraç fazlası tekstil ürünlerinden ihtiyacı olanları toplamayı çok seviyor. Rıfat Özbek: Kumaşlar pazardan İngİltere'de de ünlü olan ve mesleğini bırakan moda tasarımcısı Rıfat Özbek, şimdilerde kumaşlarını pazardan temin ederek yastık üretiyor. Yalıkavak ve Bodrum pazarları tercihi. Ümit Boyner: Vakit bulursa pazara gidecek BAŞTAN ayağı marka giyinen Ümit Boyner, "Beymen'den giyinmeyi tercih ediyorum. Vakit bulamadığım için de nadiren pazara gidiyorum" diyor. Teoman: Özgün kıyafetler En hassas olduğu konuların başında kıyafet geliyor. Bu nedenle de yurt dışından özgün kıyafetler almayı tercih ediyor. Yılda iki kez yurt dışına çıkan ünlü sanatçı Teoman, aldıklarının ikinci el olmasına özen gösteriyor. Tuba Ünsal: Rotası Outlet'ler Ünlü markaların yüzü olan Tuba Ünsal için markanın pek önemi yok. Sıklıkla ikinci el kıyafetleri tercih ediyor. Yurt dışına çıktığı zamanlarda da bulunduğu yerin ikinci el pazarların dolaşmadan yurda dönmüyor. Beyoğlu'ndaki pasajlar ve outlet mağazaları da uğradığı yerlerin başında geliyor. Tarkan: Beyoğlu'nda geziyor Sık sık soluğu Amerika'da alan Tarkan, alışverişlerini her zaman Beyoğlu'ndan yapıyor. Beyoğlu'nu dolaşan, tişört ve pantolon seçen Tarkan, İstiklal Caddesi'nin arkak sokaklarındaki ikinci el mağazalarını da sık sık ziyaret ediyor. Tülin Şahin: Ayakkabısını kendi tasarlıyor Ünlü markaların aranılan mankeni olan ve bir ayağı da sürekli yurt dışında bulunan Tülin Şahin, giyim konusunda her zaman Beyoğlu'nu tercih ediyor. Ayakkabılarını da genellikle kendi tasarlayıp, mahalle aralarındaki ayakkabıcılara yaptırıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570727.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570727.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..475fd38d466de5fc0a71594ec25c0133123776a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570727.txt @@ -0,0 +1 @@ +Atatürkçü eksenden saptıkça feleklerini şaşırdılar. İmam hatip okullarında günün birinde dini devlete egemen kılacak bir düzen (şeriat) düşleyerek yetişiyorlar. Din simsarlığıyla halkın yumuşak karnı din duyarlılığının istismar edilmesi karşısında hiçbir engel ve rekabetin kıymeti harbiyesinin olmayacağını çok iyi bilerek melanetlerini kusup amaçlarına ulaşıyorlar. Şeriatın, "hırsızların ... İmam hatip okullarında günün birinde dini devlete egemen kılacak bir düzen (şeriat) düşleyerek yetişiyorlar. Din simsarlığıyla halkın yumuşak karnı din duyarlılığının istismar edilmesi karşısında hiçbir engel ve rekabetin kıymeti harbiyesinin olmayacağını çok iyi bilerek melanetlerini kusup amaçlarına ulaşıyorlar. Şeriatın, "hırsızların kolunun kesilmesi hükmünü unutarak" "Elhamdülillah şeriatçıyız, demokrasi bizim için amaç değil araçtır" diyor. Meş'um amaçlarına ulaşmada tek engel gördükleri yüce kurtarıcının anıtlarına çelenk koymayı yasaklıyorlar. Din, iman pompalayarak iktidar oluyor. Ancak, dinin men ettiği rüşvet, yalan, dolan, iftira ne varsa Allah'tan korkmadan, pervasızca yapıyorlar. Atatürk'ün tüm çağdaş devrim ve kazanımlarını bir bir yok ediyor. Atatürk, "Laiklik fazilettir", bunlar"laiklik şeytanlıktır" diyor. Atatürk, "Çağdaş uygarlık düzeyi", bunlar "molla-bedevi düzeni" diyor. Atatürk "En hakiki mürşit ilimdir", bunlar "din ulemasıdır" diyor. Şimdi dincilerin ölümcül bedduasına mazhar oluyor. Atatürk, "Yurtta barış, dünyada barış", bunlar, yurtta cihat, dünyada cihat diyor. Milyonlarca ümmetin katliamına neden oluyorlar. Atatürk, (bu günleri çok iyi gördüğü için) tarikatlar, şeyhlikler, cemaat ve tekkeleri yasaklıyor. Şimdi doğurdukları ejder kendilerini yok etmeye kalkınca, "haşhaşilikle" suçluyor. Atatürk, "Köylü milletin efendisidir" diyor. Bunlar, (anamızı ağlattınız) diyen köylüye "Al ananı defol git" diye azarlıyor. Atatürk, çağdaş eğitim birliği (tevhidi tedrisat) diyor. Bunlar, 4+4+4 kindar-dindar, molla eğitim getiriyor. Atatürk, Türklük kimliğini şahlandırarak mucize zaferler yaratıyor. Bunlar, Türk yok Türkiyelilik var diyerek ülkeyi parçalıyor. Atatürk Türkiye'yi 20. Asrın yıldız ülkesi yapıyor. Bunlar, Türkiye'yi 21. Asrın "her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" ülkesi haline getiriyor. "Made in Tayyip" yöntemiyle yolsuzluktan paçayı kurtaran bir lideri tarih yazmıyor Bilal Erdoğan'ın yargılanmaktan kaçması, 4 Bakanın fezlekesinin Meclis'e gelmemesi (iş işten geçtikten sonra gelseler neye yarar) korkunç soygunun itirafı ve ne boyutlarda olduğunu kanıtlıyor. Meclis'te dürüst kalmış bir tek AKP'li milletvekili bile "yahu siz çalıyor, bizi bekçi yapıyorsunuz" diyemiyor. Gerek "cemaat", gerek "PKK paralel devletini" yaratan Tayyip Erdoğan 17 Aralığa kadar paralel devletten rahatsız olmuyor. Savcı ve polisler tüyler ürpertici yolsuzlukları ortaya çıkarınca tüm anayasal organ ve kurumları yerle bir ediyor. Başta El Kaide, Suriye'de ki kafa kesen, ciğer söken terörist örgütlere TIR'larla silah gönderilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu vatan haini; Neden bunları açıklayıp bizi dünyaya rezil ediyorsunuz diyen Başbakan vatanperver oluyor. Rüşvetçi Bakanlar ya da Bekir Bozdağ, Melih Gökçek, Hüseyin Çelik vatansever; İlker Başbuğ, Fatih Hilmioğlu, Tuncay Özkan vatan haini oluyor. İnsanların gözünün içine baka baka gerçekleri tahrif ederek konuşuyor. Kendi yaptıklarını başkası yapmış gibi eleştiriyor. Dün ak dediğine bugün kara diyor. Dün göklere çıkardığını bugün yerin dibine batırıyor. Tüm bunları halka yutturuyor. Bir vücut, iki insan rolünü oynuyor. Hiç yoktan Türkiye'yi Suriye cadı kazanı içine atıyor. Şu anda Kuzey Suriye'de PKK'nın uzantısı PYD, El Kaide, diğer radikal İslami örgütler Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun başına bela olacak bağımsız devletler kuruyorlar. Tüm bunlar "bizim dünya liderini!" ırgalamıyor. Kabız olsalar cemaat yaptı diyorlar. Fenerbahçe'nin son genel kurulunda Aziz Yıldırım'ı seçtirmemek için cemaatle birlikte kumpas kuruyor. Karşı tarafa oğlunu aday yaptırıyor. Aziz Yıldırım'ın seçimi kazanmasını hazmedemiyor. Yıldırım'a "seçilmek için bir sürü palavra attın, bunları nasıl gerçekleştireceksin" diye onu horluyor. Fenerbahçe maçlarında (Mustafa Kemal'in askerleriyiz) diye tezahürat yapan taraftarları susturamadığı için Yıldırım'a kin kusuyor. Şimdi milyonlarca Fenerbahçelinin hışmına uğramamak için Aziz Yıldırım mahkumiyetinin faturasını cemaate kesiyor. Atatürk'ün takımı Fenerbahçeliler bunu yutmuyor. Aziz Yıldırım'ı karşılayan milyonlarca Fenerbahçeli bu güne kadar eşi görülmemiş bir coşku ve hırsla hukuk katliamı yapanları lanetliyor. Tıpkı Gezi Parkı gibi ulusal bir alarm gerçekleştiriyor. Ödleklik ve çıkarcılıktan malul bir kesim üniversiteler, sendikalar, aydınlar, yazar-çizerler, sivil toplum örgütleri Fenerbahçe ve Beşiktaşlıları (Çarşı Grubu) örnek alıp ülkelerine sahip çıkma yürekliliğini gösteremiyor. Bu durumda Başbakan meydanı boş buluyor, şu bildiriyle misyonunu tescil ediyor. Ey ahali, ey müddei umumiler (savcılar), kimse bana sormadan herhangi bir cani, rüşvetçi, hırsız ya da Suriye'ye silah taşıyan TIR'ların kılına dokunmayacaktır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570728.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570728.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdc9d07efcbebbe6101070da9b2ec48799b5bffc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570728.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan, Fenerbahçe'ye niçin öfkeli?... Tarih 3 Mart 1996... Fenerbahçe Spor Kulübü'nün genel kurul toplantısında ikinci gün... İstek Vakfı'nda görüşmeler devam ederken salona, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan giriyor. Çok geçmeden söz alan Erdoğan, şu tarihi konuşmayı yapıyor: "Sizleri bu mutlu ve hayırlı ... Tarih 3 Mart 1996... Fenerbahçe Spor Kulübü'nün genel kurul toplantısında ikinci gün... İstek Vakfı'nda görüşmeler devam ederken salona, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan giriyor. Çok geçmeden söz alan Erdoğan, şu tarihi konuşmayı yapıyor: "Sizleri bu mutlu ve hayırlı günde saygı ve sevgilerle selamlıyorum. Fenerbahçemizi böyle birlik ve beraberlik içinde gördüğümüz zaman, mutluluğumuz bir kat daha artmaktadır. Yönetim Kurulu'na girmem için Sayın Ali Şen (Başkan) tarafından yapılan teklifi, büyük bir memnuniyetle karşıladım ve kabul ettim. Ancak yoğun tepkiler karşısında Sayın Ali Şen ve Sayın Şadan Kalkavan'la görüşerek, yönetim kurulundan affımı istedim. Ben bir Fenerbahçeli olarak kulübüme her zaman hizmet vermeye hazırım. Bu hizmeti vermek için mutlaka yönetim kurulunda olmam gerekmez... ...Fenerbahçe'de ilk yapılacak iş, alt yapıyı iyi kurmaktır. Alt yapıdan çıkacak sporcular, hem Fenerbahçe'ye, hem de Türkiye'ye faydalı olur. Amatör şubeler için hazırlanan proje kapsamında (Samandıra, Pendik ve Ümraniye) arazilerin alt yapı çalışmaları başlamış bulunmaktadır. Ayrıca Dereağzı'ndaki Fenerland projesi, bir an önce hayata geaçirilmelidir. Fenerbahçeli olmaktan son derece mutlu ve gururluyum. Her türlü desteği yönetim kuruluna vereceğim." * * * Ayakta alkışlanan bu konuşmanın ardından yıllar geçiyor... Belediye Başkanlığı sırasında Fenerbahçeli olmaktan duyduğu gururu sık sık dile getiren ve Fenerland başta olmak üzere tüm projelere gereken her türlü desteği vereceğini söyleyen Tayyip Erdoğan, Başbakan'lığında ağız değiştiriyor. Örneğin son genel kurulda kendisinin desteklediği Mehmet Ali Aydınlar'ın listesi karşısında hezimete uğrayınca, bir zamanlar tam destek sözü verdiği Fenerbahçe'nin projelerine veryansın ediyor. Gözü öylesine kararıyor ki, Fenerbahçe'ye büyük gelirler sağlayacak yatırımlar için "Bunlar uçuk kaçık şeyler!" diyebiliyor. Kendisinin "çılgın projeler müellifi" olduğunu unutabiliyor! Her türlü yasal girişimin yapıldığı Şükrü Saraçoğlu Stadyum'u yanındaki AVM ile Kalamış'taki Marina projeleri konusunda da "Marina-AVM sözleri vermek doğru değil. Çevre Bakanlığı'ndan izin aldın mı?" diye soruyor. Belediye Başkanı olarak "Bir an önce hayata geçirilmelidir" dediği Fenerland'in adını ise ağzına bile almıyor. Bırakın Fenerbahçe'ye destek olmayı, tam tersine köstek oluyor!.. Başbakan'ın bugün "ak" dediğine yarın "kara" demesi artık kimseyi şaşırtmıyor. "Son Kale"ye gönül verenler ise Başbakan'ın Fenerbahçe ve öfkesinin ardındaki nedenleri çok iyi biliyor!.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570729.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570729.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79f5ddba3996f91e340e00bbdb176c2b36792aaf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570729.txt @@ -0,0 +1 @@ +Döviz türbülansında finansal yönetim. Ekonomimiz yine yalpalamaya başladı. Bizim gibi parası döviz olmayan ülkelerde, ekonomi politikasında yapılan hatalar "döviz fiyatlarının artmasıyla" ete kemiğe bürünür. Böyle zamanlarda finansman, şirket yönetiminde birinci sıraya çıkar. Bugünkü yazıda, böylesi bir ortamda, firmalarda uygulanması gereken finansal yönetim ilkelerinden bahsedeceğim. ... Ekonomimiz yine yalpalamaya başladı. Bizim gibi parası döviz olmayan ülkelerde, ekonomi politikasında yapılan hatalar "döviz fiyatlarının artmasıyla" ete kemiğe bürünür. Böyle zamanlarda finansman, şirket yönetiminde birinci sıraya çıkar. Bugünkü yazıda, böylesi bir ortamda, firmalarda uygulanması gereken finansal yönetim ilkelerinden bahsedeceğim. Kokocuyu, koko ile iyileştirmek Günün "mikro ekonomi" konusuna girmeden önce kısa bir makro analiz yapmaktan kendimi alamayacağım. Bildiğiniz gibi ülkemiz "sıcak para" bağımlısıdır. Yurt dışından sıcak döviz girmezse, ülkenin feleği şaşmaktadır. Türk ekonomisinin "yapısal bozukluğu" budur. Bugüne kadar izlenen politika "cari açığı düşürmek değil finanse etmektir". Bunun için de faizler yüksek tutulmak istenmektedir. Finanse edildiği sürece de cari açık kapanmamakta, aksine büyümektedir. Bu aynen kokainmana, kokain temin etmek gibidir. Kokain almazsa (yüksek faizle sıcak para gelmezse) krize giriyor. Aldıkça da bağımlılıktan kurtulamıyor. Dinamik denge İşletme finansmanında firmalar "sonsuz ömürlü" (going concern) kabul edilir. Yani bilançolar "tasfiye bilançosu" olarak okunmaz. Bunun yerine bilanço, firma mevcut yükümlülüklerini nasıl sürdürülebilir diye analiz edilir. Devalüasyon olunca, cari fiyatlarla çıkartılan bilançolarda firma "müflis" yani sermayesinin 2/3'nü kaybetmiş gibi gözükebilir. Ama bu statik resim "dinamik bir bilançoda" analizinde ortadan kalkabilir. Yani firma yüzmeye devam ederse, bir süre sonra nispi fiyatlar değişeceği için bilanço kendiliğinden düzelir. Su üstünde kalmak için firmaların yapması gereken ilk şey, "nakit sabit giderlerini" sabitlemek, hatta aşığa çekmektir. Nakit sabit giderlerin çok büyük kısmı "maalesef" ücretler ve ekleridir. Reel sektör ve bankalar Bir bankanın sağlamlığı "varlık kalitesi" ile ölçülür. Bankaların varlıkları, reel sektör firmalarına açtıkları kredilerdir. Böylesi günlerde reel sektör patronları can derdine düşüp, kendi firmalarının içini boşaltabilir. Bu da bankaların alacaklarını tehlikeye sokar. Ama bankalar da dürüst borçlunun ümüğünü sıkarak kendi açtıkları kredileri kendi elleriyle "kötü alacak" haline de getirmemelidir. Bu aşamada BDDK ve Bankalar Birliği, bankacılıkta bir anlayış mutabakatı sağlamalı ve şirket yamyamlığına izin vermemelidir. Bu da ekonominin kısa sürede toparlanmasına katkı sağlar. Son söz: Hastayken alınan ders, iyileşince unutulur \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570756.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570756.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc139a3c817395fbef4fab7c4a54b065382949ac --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570756.txt @@ -0,0 +1 @@ +Burcu önce kızdı sonra kapattı. Başarılı sunucu Burcu Esmersoy Akmerkez'de kameralara yakalandı. Ünlü sunucu erkek arkadaşı Sami Kiresepi ile birlikte alışveriş yaptılar. Kameraları karşısında gören ikili ilk başta neye uğradığını şaşırdı, bu şaşkınlıklarını çabuk atlatan çift sorulan soruları yanıtsız bırakarak hızlı adımlarla yollarına devam ettiler. ... Başarılı sunucu Burcu Esmersoy Akmerkez'de kameralara yakalandı. Ünlü sunucu erkek arkadaşı Sami Kiresepi ile birlikte alışveriş yaptılar. Kameraları karşısında gören ikili ilk başta neye uğradığını şaşırdı, bu şaşkınlıklarını çabuk atlatan çift sorulan soruları yanıtsız bırakarak hızlı adımlarla yollarına devam ettiler. Ekranların dışında her zaman rahat kıyafetler tercih eden Esmersoy bu sefer dekoltesinin azizliğine uğramamak için elleri ile önlem aldı. Avm içerisinde on beş dakika duran sevgililer kendi araçları ile geldikleri hızla ayrıldılar. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570757.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570757.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c65530da09404485b8f6e8a96953ebfcbbf93c90 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570757.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şarkılarım dua gibidir. Kıbrıs Girne'deki Savoy Ottoman Otel'de sahne alan Yıldız Tilbe, geçtiğimiz hafta Show TV'deki Bülent Ersoy Show programında 'Delikanlım' şarkısını söyleyerek tepki gören Tuğba Ekinci'ye sahip çıktı. Yıldız Tilbe"Tuğba'nın performansını beğendim. Benim şarkılarım dua gibidir herkes okuyabilir Tuğba' nın çok üzerine ... Kıbrıs Girne'deki Savoy Ottoman Otel'de sahne alan Yıldız Tilbe, geçtiğimiz hafta Show TV'deki Bülent Ersoy Show programında 'Delikanlım' şarkısını söyleyerek tepki gören Tuğba Ekinci'ye sahip çıktı. Yıldız Tilbe"Tuğba'nın performansını beğendim. Benim şarkılarım dua gibidir herkes okuyabilir Tuğba' nın çok üzerine gidildi. Arkadaşım çok üzüldü. Mutlu olması için ben de ona kendini gösterebileceği bir şarkı verdim"dedi. Tuğba Ekinci'nin, yeni albümüne koyacağı şarkı için Yıldız Tilbe'ye 20 bin TL ödeyeceği öğrenildi. Bu arada dört ay önce kızı Sezen'in doğum yaptığını söyleyen Yıldız Tilbe 'Ben artık nine, Anneanne oldum. Bir kız torunum var. Onun da adı Yıldız, benim küçük Yıldızım var' dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570759.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570759.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6bdc65f7e874105b93b63ad4a6421f925b35f1e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570759.txt @@ -0,0 +1 @@ +Coca-Cola'da skandal olay!. ABD'nin içecek devi Coca-Cola gizemli bir hırsızlık olayıyla sarsılıyor. Muhtar Kent'in yönetimindeki şirket cuma günü çalışanlara gönderdiği bilgi notuyla Atlanta'daki merkezlerinden bir dizi laptop bilgisayar çalındığını duyurdu. Coca-Cola insan kaynakları bölümünün kullanımındaki bu bilgisayarlarda 74 bin çalışanın şahsi bilgileri bulunuyor. ... ABD'nin içecek devi Coca-Cola gizemli bir hırsızlık olayıyla sarsılıyor. Muhtar Kent'in yönetimindeki şirket cuma günü çalışanlara gönderdiği bilgi notuyla Atlanta'daki merkezlerinden bir dizi laptop bilgisayar çalındığını duyurdu. Coca-Cola insan kaynakları bölümünün kullanımındaki bu bilgisayarlarda 74 bin çalışanın şahsi bilgileri bulunuyor. Milliyet'in haberine göre; şirket bu bilgisayarlarda çalışanların isimlerinin, adreslerinin ve Sosyal Güvenlik numaralarının yanı sıra maaş ve etnisite bilgilerinin de bulunduğunu belirtti. Laptoplarda şirkete ait gizli belgelerin olup olmadığı merak konusu oldu. BİLGİLER KULLANILDI MI? Coca-Cola sözcüsü Ann More bilgisayarların, bunları imha etmekten sorumlu eski bir çalışan tarafından çalındığını söyledi. Şirket 10 Aralık'ta bilgisayarları geri aldıktan sonra özel bir ekip gece gündüz süren hummalı bir çalışmaya girişti. Bilgisayarlarda hangi bilgilerin yer aldığı ve bunların kullanılıp kullanılmadığı araştırıldı. Cuma günü hırsızlık olayı çalışanlara haber verildi. Coca-Cola, çalınan şahsi bilgilerin kullanıldığına dair bir işaret olmadığını özellikle belirtti. Ancak yine de ABD ve Kanada'daki çalışanlarını etkileyen olayla ilgili özür diledi. Çalışanlara bir yıl süreyle kimlik hırsızlığından korunma programı hediye edileceği açıklandı. BAŞKA NE ÇALINDI? Gizemli hırsızlık yargıya da intikal etti. Ancak, şirketin hırsızlıktan nasıl haberdar olduğu, bilgisayarları nasıl geri aldığı ve hangi bilgilerin çalındığı belirsizliğini koruyor. Coca-Cola'da en son 2006 yılında bir yönetici asistanı, gizli belgeler ve yeni bir içecek örneğini çalarak rakibi Pepsi'ye satmaya çalışmıştı. Pepsi'nin teklifi Coca-Cola'ya haber vermesinin ardından bu üç kişi Federal Soruşturma Bürosu tarafından gizli bir operasyonla yakalanarak tutuklanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570762.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570762.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..08c10d860e4f840a82682bdc206a8af79b035a82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570762.txt @@ -0,0 +1 @@ +Melih Gökçek'e TRT şoku!. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylanan planla ODTÜ'den geçirdiği yolun yapımı sürerken, TRT'nin arazisinden de yol geçirme isteği bakanlığa takıldı. Radikal'den Meltem Özgenç'in haberine göre, Bakanlık, yol planını TRT'nin istediği gibi onaylayınca Ankara Büyükşehir Belediyesi, ... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylanan planla 'den geçirdiği yolun yapımı sürerken, TRT'nin arazisinden de yol geçirme isteği bakanlığa takıldı. Radikal'den Meltem Özgenç'in haberine göre, Bakanlık, yol planını TRT'nin istediği gibi onaylayınca Ankara Büyükşehir Belediyesi, planın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle idari yargıda dava açtı. Ankara 15. İdare Mahkemesi'ndeki davaya savunma gönderen bakanlık ise davanın reddedilmesini istedi ve "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca sunulan yol önerileri Bakanlığımızca uygun görülmemiştir" dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi, SİNPAŞ Altınoran Evleri için yapmayı planladığı yol ağı için TRT'nin arazisini kullanmak istedi. Ancak TRT yönetimi, yol yapımının bazı stüdyoların yıkılmasına, yapımı sırasında da gürültü nedeniyle yayınların olumsuz etkilenmesine neden olacağı için bu talebe karşı çıktı. TRT Sitesi'nin imar planının bulunmaması ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin de yıllardır bu bölgenin Nazım İmar Planını yapmaması nedeniyle TRT yönetimi, İmar Planı teklifleriyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na başvurdu. Gökçek istedi ama... İmar planı onaylanmak üzereyken devreye giren Büyükşehir Belediyesi, TRT Sitesi'nden yeni yollar geçireceğini belirterek, imar planı tekliflerinin değiştirilmesini istedi. Ancak bakanlık, imar planını TRT'nin istediği gibi onayladı. Bunun üzerine belediye bakanlığa karşı dava açtı. Dilekçede, Bakanlık tarafından onaylanan planın, 'şehircilik ilke ve esaslarına uygun olarak hazırlanmadığı', 'kamu yararı gözetilmediği' ve 'bölgenin ulaşım ihtiyaçlarının dikkate alınmadığı' öne sürüldü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ise Ankara 15. İdare Mahkemesi'ne sunduğu 11 Eylül 2013 tarihli ilk savunmada, onaylanan dava konusu planların 3 Ekim 2012 ve 1 Kasım 2012 tarihle arasında Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nce bir ay süre ile ilan edildiği, belediyenin de 19 Ekim 2012 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği belirtildi. Dilekçede tarih yok Savunmada, "Tarihsiz dava dilekçesinin incelenmesinden 'Danıştay ilgili daire başkanlığına' hitaben yazılan dilekçenin hangi tarihte açıldığı ve davanın açılmasında süre aşımının gerçekleşip gerçekleşmediği Bakanlığımızca tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu durumda davanın süresinde açılıp açılmadığının resen araştırılması ile süreaşımı gerçekleşmiş ise davanın öncelikle süreaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekmektedir" denildi. Bakanlık savunmasında, planın asıl Büyükşehir Belediyesi'nin istediği şekilde gerçekleşmesi durumunda trafik yoğunluğunun artış göstereceği kaydedildi. Bakanlığın savunmasında özetle şöyle denildi: Yayınlar etkilenecek "TRT'nin bakanlığımıza ilettiği yazıda Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce talep edilen yolların açılması halinde yayınlarda oluşturacağı etkinin (titreşim ve görüntü bozukluğu), yayınlarda geri dönüşümü mümkün olmayan sonuçlar doğuracağı, kurumun bütün yayın hizmetlerinin aksamasına ve izlenemez hale gelmesine neden olacağı, yayınların yapıldığı stüdyoların, ve bu yayınların uydulara verildiği kritik öneme sahip uydu yer istasyonlarının bulunduğu bina ve tesisleri ve dolayısıyla yayınları olumsuz etkileyeceği belirtilmiş olduğundan, davacı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nca sunulan yol önerileri Bakanlığımızca uygun görülmemiştir. Ayrıca, bakanlığımızca onaylanan imar planı yanlızca TRT kurumuna ait olan mevcut alanı kapsamakta olup, mevcut yapı yoğunluğunu artırıcı herhangi bir plan değişikliği gerçekleştirilmemiştir. Yapılan plan değişikliği konut ya da ticaret alanı gibi alana ilave yük getirici bir değişiklik olmayıp, yalnızca TRT kurumunun ihtiyaç duyduğu resmi kurum alanındaki gereksinime ilişkindir." TRT: Yüzlerce ağaç kesilecek TRT yönetimi de kamu yolu açılması amacıyla ihtiyaç duyulan arazi için yüzlerce ağacın kesilmesi gerektiğini, kreş, tabiplik ve okul da amaçlanan hizmetlerin görülmesinde gürültü nedeniyle sorun yaşanacağını, parselleri ortadan ikiye bölen yolun geçeceği güzergahın 'orman' olarak tespit edildiğini, bu konu ile ilgili derdest bir dava olduğunu ve yol güzergahı nedeni ile kurum ihata duvarlarının yıkılmasının gerekeceğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570763.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570763.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..51357ce384b193a99d110dd4825f151214764c94 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570763.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uykusuzluğun korkunç etkisi!. Uykusuzluğun ağır kafa travmalarına benzer şekilde beyin hücrelerinde hasara neden olduğu bildirildi. İsveç Uppsala Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, uykusuz kalınan gecenin sonunda, beyinde hücre kaybı sonucu oluşan ve ağır kafa travmalarında kanla beyin omurilik sıvılarında ortaya çıkan NSE ve ... Uykusuzluğun ağır kafa travmalarına benzer şekilde beyin hücrelerinde hasara neden olduğu bildirildi. İsveç Uppsala Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, uykusuz kalınan gecenin sonunda, beyinde hücre kaybı sonucu oluşan ve ağır kafa travmalarında kanla beyin omurilik sıvılarında ortaya çıkan NSE ve S100b maddelerinin arttığı görüldü. Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Aksu, Uppsala Üniversitesinin çalışmasını değerlendirirken, uykusuzluğun beyin fonksiyonlarını etkilediğinin önceki çalışmalardan da bilindiğini ancak bu kadar net ve objektif biyokimyasal verinin ilk defa elde edildiğini söyledi. İyi ve kaliteli uykunun sağlık için önemini vurgulayan Aksu, kısa ve uzun sureli uykusuzluğun beynin bellek, düşünce organizasyonu ve doğru karar verme yetilerini ciddi şekilde etkilediğine dikkati çekti. "YENİ ÖĞRENİLEN BİLGİLERİN BELLEĞE YERLEŞMESİ İÇİN DERİN UYKU ŞART" Son yıllarda yapılan çalışmaların uykunun bellek oluşumu üzerine etkisini net olarak ortaya koyduğunu belirten Aksu, yeni öğrenilen bilgilerin kalıcı belleğe yerleştirilmesi için hem derin uykuya hem de REM uykusu denilen rüya uykusuna gereksinim olduğuna işaret etti. Aksu, şunları kaydetti: "Yani biz uyanıkken ne kadar çok bilgi edinirsek edinelim, ne kadar çok uyaran ile karşılaşırsak karşılaşalım, bunların hangilerinin kalıcı bellekte yer alacağı kararı uykumuz sırasında verilmektedir ve bu bilgiler uykumuz sırasında kalıcı belleğimize yerleştirilmektedir. Bu nedenle özellikle gençlerimizin, uykularından feragat ederek bir şeyler öğrenmeye çalışmaları aslında bilimsel olarak izlenmesi gereken yol değildir." "UYKUSUZLUK SONUCU KARAR VERME YETİLERİ BOZULUYOR" Uykusuzluğun diğer bir olumsuz etkisinin de karar verme yetilerinin bozulması olduğunu ifade eden Aksu, "Ülkemizde yapılan bir çalışmada, 24 saatlik uykusuzluğun karar verme yetilerini ciddi şekilde bozduğu ortaya kondu. Bu durum özellikle uykusuz kalınarak göreve devam edilen ve karar verme yetisinin elzem olduğu meslekler için daha da önemlidir" şeklinde konuştu. Aksu, sağlık sektöründe çalışanlar, uzun yol araç sürücüleri, pilotlar ve uzun yol gemi kaptanları gibi meslek gruplarında bu bilimsel gerçekler göz önünde bulundurularak mesai saati planlaması yapılması gerektiğini söyledi. UYKUSUZLUĞUN KAZALARA ETKİSİ Trafik kazalarının oluşumunda uykusuzluğun ve uykululuğa yol açan uyku hastalıklarının rolünün, bilinen bir gerçek olduğunu belirten Aksu, şöyle devam etti: "Nitekim Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Uyku Araştırmaları Birliği de bunu vurgulayan bir kampanyayı çok kısa bir süre önce tamamlamıştır. Bu kampanya bağlamında Avrupa Parlamentosunda yarım günlük bir oturum uykusuzluk ve uyku hastalıklarının trafik güvenliği üzerine etkisine ayrılmıştır. Türk Uyku Tıbbı Derneği de bu kampanyada ülkemizi temsil etmiştir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570765.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570765.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7a937ccdb2646d3517f02edb205d86b4b73674b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570765.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kansere karşı tümör aşısı. Türkiye İmmün-onkoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, son 1 aydır Türkiye'ye giren tümör aşısının sadece ileri devre akciğer kanserinin uzun süreli kontrolünü sağladığını açıkladı. Ege Üniversitesi (EÜ) Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığı'nı da yürüten Rüçhan Uslu, akciğer kanserinin ... Türkiye İmmün-onkoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, son 1 aydır Türkiye'ye giren tümör aşısının sadece ileri devre akciğer kanserinin uzun süreli kontrolünü sağladığını açıkladı. Ege Üniversitesi (EÜ) Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanlığı'nı da yürüten Rüçhan Uslu, akciğer kanserinin zor bir hastalık olduğunu, bu nedenle hastaların her gelişmeyi dikkatle izlediğini belirtti. Günümüzde rahim ağzı ve karaciğer kanserine karşı koruyucu aşı uygulamalarının gerçekleştirildiğini anlatan Uslu, ancak bugüne kadar tedavi edici aşının bulunmadığını, onkologların ve bilim adamlarının hedefinin de bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını sağlamak olduğunu aktardı. Kanserin bağışıklık sisteminden kaçmak, saklanmak, korunmak amacıyla kullandığı mekanizmayı anlamak için bilim adamlarının uzun süre çalışma yürüttüğünü söyleyen Rüçhan Uslu, bu yönde Kübalı bilim adamlarınca geliştirilen tümür aşısı nın uygulamalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Son 2 yılda bağışıklık sistemini harekete geçirici tedaviler kullanıma girmeye başladı. Bunlardan biri de tümör aşısı. Bu tümör aşısı sadece ileri devre akciğer kanserinde kullanılabiliyor. Küçük hücreli dışı tipi dediğimiz ileri evre, metastaz yapmış, kemoterapide olumlu yanıt vermiş hastalar için öneriliyor. Hastalığın uzun süre kontrolünü sağlıyor. Hastalık ilerlemiyor, başka organlara sıçramıyor, bazı hastalarda stabil seyir kronikleşiyor, bazı hastalarda yanıt elde edilebiliyor, bazılarında ise tamamen yok ediliyor." Rüçhan Uslu, aşının hastanın kazanım yaşam süresini 3 katına çıkarabildiğini ifade etti. Sosyal güvenlik kurumları onaylayana kadar hastaların kendi aşılarını karşıladığını söyleyen Rüçhan Uslu, "Maliyetin yüksek olduğunu söylemek zorundayım. Her aşı 2 bin- 2 bin 500 dolara mal oluyor. 10 tane yaptırdığınızda büyük maliyeti olabiliyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570766.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570766.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0b9c49db3180ca70be5ac19fc29d3b36e1263d78 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570766.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uzman eczacı dönemi!. TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündeminde bulunan ve alt komisyona gönderilen "Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne son şekli verildi. Alt Komisyon Başkanı ve teklif sahibi ... TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu gündeminde bulunan ve alt komisyona gönderilen "Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne son şekli verildi. Alt Komisyon Başkanı ve teklif sahibi AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç, muhabirine yaptığı açıklamada, eczacılıkta uzmanlık getirilmesinin, ülkede sağlık bilincinin artmasına, nitelikli sağlık hizmeti verilmesine katkı sağlayacağını, ayrıca mesleği daha cazibeli hale getireceğini söyledi. Teklifle, uzmanlığın yeniden tanımlandığını belirten Domaç, uzmanlığı "klinik ve fitoformasi" olarak ikiye ayrıldığını ve daha önce 4 yıl olarak belirlenen uzmanlık süresinin 3 yıla çekildiğini anlattı. Düzenlemenin yürürlük tarihinin 2023 olarak belirlendiğine işaret eden Domaç, "Yeterli sayıda uzmanının yetişmesi, yönetmeliklerin çıkarılması, Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu oluşumu için 2023 tarihini belirledik. Şu anda yasayı çıkarsak bile bir uzmanının yetişmesi, 5 yılı alır. Bu tarihten itibaren özel dahil tüm hastanelerde klinik uzman eczacı çalıştırılması zorunlu olacak" dedi. Domaç, 100 yatağa kadar uzman çalıştırma zorunluluğu olmayacağına dikkati çekerek, 300 yatağa kadar bir, sonraki 200 yatak için artı bir uzman çalıştırılmasının zorunlu olacağını söyledi. "Eczacılıkta Uzmanlık Kurulu"nun 11 kişiden oluşacağını, Sağlık Bakanlığı'ndan 7, YÖK'ten 3 ve Türk Eczacıları Birliği'nden bir kişinin yer alacağını anlatan Domaç, Sağlık Bakanlığı'ndan gelecek 7 kişiden 3'ünün de öğretim üyeleri olacağını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570767.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570767.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6f6281d6f28b2da6f11a3e07b5702c80a9dbaead --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570767.txt @@ -0,0 +1 @@ +Laf atma kavgası!. Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde oturan Coşkun Karabacak, kızına laf attığı gerekçesiyle 30 yaşındaki Sezer Ak'ı pompalı tüfekle ayağından yaraladı. Ak, ambulansla hastaneye kaldırılırken, Karabacak av tüfeğiyle birlikte polise teslim oldu. Olay, dün gece Hıdırağa Mahallesi Çiçek 4'ncü Sokak üzerinde meydana geldi. ... Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde oturan Coşkun Karabacak, kızına laf attığı gerekçesiyle 30 yaşındaki Sezer Ak'ı pompalı tüfekle ayağından yaraladı. Ak, ambulansla hastaneye kaldırılırken, Karabacak av tüfeğiyle birlikte polise teslim oldu. Olay, dün gece Hıdırağa Mahallesi Çiçek 4'ncü Sokak üzerinde meydana geldi. Günlük işlerde çalışan Coşkun Karabacak dün gece eve geldiğinde kızı aynı mahallede oturan Sezer Ak'ın kendisine laf attığını söyledi. Sinirlenen Karabacak pompalı tüfeği alarak mahallede Sezer Ak'ı aradı. Bir süre mahallede elinde pompalı tüfekle dolaşan Karabacak evine döneceği sırada 4'nci Çiçek Sokak üzerine Sezer Ak ile karşılaştı. İki arasında çıkan tartışmanın ardından Karabacak pompalı tüfekle Ak'ın sağ bacağına ateş açtı. Çevredekilerin ihbarıyla gelen ambulansla Çorlu Devlet Hastanesine kaldırılan Ak, tedavi altına alındı. Saldırının ardından Coşkun Karabacak, pompalı tüfekle polis merkezine giderek teslim oldu. İfadesinde kızına laf attığı için Sezer Ak ile tartıştığını anlatan Karabacak gözaltına alındı. Sağ bacağının diz altından büyük oranda parçalandığı belirlenen Ak'ın tedavisi ve polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570845.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570845.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..264e03f1703a28e25a0ecaf74aed2a0323d0515c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570845.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: Belge açıklayacağım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin İstanbul ilçe belediye başkan aday tanıtım topantısında konuşuyor. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI: Enerjimizi sizlerden alıyoruz, sizlerle yola çıktık, sizlerle yürüyeceğiz. Bugün açıklayacağımız adaylarımızın hayırlı olmasını niyaz ediyorum. İstanbul çok farklı bir bahara hazırlanıyor. Burası şahit. ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin İstanbul ilçe belediye başkan aday tanıtım topantısında konuşuyor. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI: Enerjimizi sizlerden alıyoruz, sizlerle yola çıktık, sizlerle yürüyeceğiz. Bugün açıklayacağımız adaylarımızın hayırlı olmasını niyaz ediyorum. İstanbul çok farklı bir bahara hazırlanıyor. Burası şahit. Bizim için her gün yeni bir gündür. Bizim için her başlangıç yeni bir başlangıçtı. Yunus Emre'nin dediği gibi biz her dem yeniden doğan gönül neferleriyiz. Fethi ve İstanbul'u anlamayanlar İstanbul'a hizmet edemezler. İstanbul'da sadece batıya bakanlar yanılır, sadece Doğu'ya bakanlar yanılır. Dün ile yarın arasında tercih yapanlar yalnız kalır. İstanbul bir karma, melez şehir değildir. Medeniyetler inşa eden bir şehirdir. İstanbul her rüzgar karşısında fırtınaları söndüren şehirdir. İstanbul zaman zaman İstanbul ruhunu anlamayan başkanlara şahit oldu ama o dönemler kapandı artık. Bizim idaremizde İstanbul'un talihi değişti. 'BİRAZDAN BELGE AÇIKLAYACAĞIM' Ak Parti İstanbul'u CHP'nin o zavallı, aciz yönetiminden devralmıştı. İstanbul çöp dağlarıyla kirliydi, su yoktu. İstanbul İSKİ yolsuzluklarıyla, CHP'nin tescil edilmiş yolsuzluklarıyla baş başaydı. Biz geldik temizlik geldi. Bizden önce CHP'li yerel yönetici güya bulutlara yağmur bombaları atarak su getirecekti gelmedi CHP zihniyetin olduğu yer kuraktır, kirliktir, bereket yoktur bunu biliniz. Birazdan bazı belgeler açıklayacağım... 'ARTIK KAPICI ODACI DA ARABA ALABİLİYOR' Bu da zenginlikle ilgili bir şey. Artık kapıcı da, bir odacı da araba alabiliyor. Bu durumu ortaya koyuyor, refah seviyesi yükseldi. 2015'te Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü açacağız. Bugüne kadar memuruna, işçisine maaşını veremeyen iktidarlar vardı. Biz şimdi bu yatırımları yapabiliyoruz, sıkıntımız yok. 3. köprüyü de devletin kasasından para çıkmadan yaptırıyoruz. Bunların kafa yapısında insanına hizmet yok, bunların derdi başka. Bunlar sadece çamur atarlar, tutmasa da iz bıraksın diye. Önümüzde Kanal İstanbul var. Kanal İstanbul bunları rahatsız ediyor. Buna "olmaz" diyorlar. Siz "olmaz" diyeceksiniz biz olduğunu ispat edeceğiz bize yakışan budur. Bunların hayallerinin ulaşamadığı yerlere bizim icraatımız ulaştı. Hızlı trenleri yaptık mı yaptık. Test sürüşleri bitmek üzere. Biz bunların akıllarının almadığı şeyleri gerçekleştiriyoruz. Dünya şehirlerinin İstanbul'dan ilham aldıklarını unutmayacağız. İstanbullular 80 vilayete karşı omuzlarında bir sorumluluk taşırlar, hiç unutmayacağız. 11 yılın en önemli seçimine giriyoruz, bir anlık ihmale bile tahammülümüz yok. 2 ay boyunca İstanbul'u kapı kapı dolaşacağız. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570847.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570847.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9f4792c913455bfaec6a93d66bda150fb0ca56a7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570847.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sendika başkanına 'bakan dayağı'. Türk Eğitim- Sen Kayseri Şube Başkanı ve Turan Derneği Genel Başkanı Ali İhsan Öztürk, trafik polislerinin kendisini dövdüğü iddiasıyla şikayetçi oldu. Öztürk, 3 kez yeşil ışık yanmasına karşın yolun açılmamasına tepki olarak klakson çaldığını, bunun üzerine polisin "Bakan geçiyor görmüyor ... Türk Eğitim- Sen Kayseri Şube Başkanı ve Turan Derneği Genel Başkanı Ali İhsan Öztürk, trafik polislerinin kendisini dövdüğü iddiasıyla şikayetçi oldu. Öztürk, 3 kez yeşil ışık yanmasına karşın yolun açılmamasına tepki olarak klakson çaldığını, bunun üzerine polisin "Bakan geçiyor görmüyor musun? Seninle mi uğraşacağız lan" diyerek önce yüzüne biber gazı sıktığını, sonra da tekme Tokat dövdüğünü iddia etti. Kızılay Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi edilen Ali İhsan Öztürk, gazetecilere şu açıklamayı yaptı: "Dün akşam 18.30 sıralarında Kartal kavşağında kırmızı ışıkta bekliyordum. 3'üncü sırada beklerken, yeşil ışık yandı ancak araçların geçmesine izin verilmedi. O arada üstü lambalı araçlar geçti. 'Bakan ya da vali falan Erciyes'e gidiyordur herhalde' diye düşündüm. Daha sonra yeniden yeşil ışık yandı yine yol kapalı, üçüncü ışıkta da geçilmeyince tüm araçlarla birlikte ben de kornaya basmaya başladım. Ben aynı zamanda Yeniçağ gazetesinin Kayseri temsilcisiyim ve aracımda basın yazısı vardı. Polis lamba tutup onu da görünce sanırım beni de tanıdı 'aracını sola çek' dedi. Araçtan indim 'Buyurun' dedim. 'Görmüyor musun bakan geçiyor. Sizinle mi uğraşacağız lan. Yürü git lan başıma bela olma' dedi. Polis arabamın arka kapısını tekmelerken, arkadan gelen polis de bana vurmaya başladı. Yakın mesafeden yüzüme bir şey sıktılar. Sonradan biber gazı olduğunu öğrendim. Gözüm ve dudaklarımda yanma oldu. Kustum. Olayı gören ve makine mühendisi olduğunu söyleyen bir arkadaş 'Ben hem tanıklık ederim, hem de şikayetçiyim' dedi ve beni Kızılay Hastanesi Acil Servisi'ne getirdi. Arabamda çocuklarım da vardı. 'Polislerden şikayetçiyim' diyorum ama kimse gelmiyor. Kimden şikayetçi olacağımı bilmiyorum. Doktor raporu Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiğini, kati raporu pazartesi günü Kayseri Eğitim Araştırma Hastanesi'nden almam gerektiğini söyledi." Ali İhsan Öztürk, hastaneden çıktıktan sonra Melikgazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek ifade verdi ve kendisini dövdüğünü söylediği polislerden şikayetçi oldu. ARINÇ'A TUVALET KAĞIDI GÖNDERDİĞİ İÇİN CEZA ALDI Kayseri'deki bir lisede Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan Ali İhsan Öztürk, Başbakan Yardımcısı 'a, ağladığı için tuvalet kağıdı gönderdikleri eylem nedeniyle çarşamba günü 3'üncü Sulh Hukuk Mahkemesi'nce 6 arkadaşıyla birlikte 1 yıl hapis cezasına çarptırılmış, bu ceza 7 bin 80 liraya çevrilmiş ve 5 yıl ertelenmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570850.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570850.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f1e8921229d9251c7ea0539f3d2a341b704420aa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570850.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kaddafi'nin seks odası ilk kez görüntülendi!. İngiliz BBC4 kanalının hazırladığı "Kuduz Köpek – Kaddafi'nin Gizli Dünyası" adlı belgeselin ortaya çıkardığı gizli dairede 70'li yılların modasına göre dekore edilmiş bir yatak odasının yanı sıra bir de jinekolojik muayene odası bulunuyor. Bu muayene odasında Kaddafi'nin ünlü "kadın korumalarının" ... İngiliz BBC4 kanalının hazırladığı "Kuduz Köpek – Kaddafi'nin Gizli Dünyası" adlı belgeselin ortaya çıkardığı gizli dairede 70'li yılların modasına göre dekore edilmiş bir yatak odasının yanı sıra bir de jinekolojik muayene odası bulunuyor. Bu muayene odasında Kaddafi'nin ünlü "kadın korumalarının" diktatörün cinsel ilişkiye girmek için seçtiği kadın ve erkekleri "hastalık taşımadıklarına emin olmak için" muayeneden geçirdiği ve hamile kalan kadınlara ilkel şartlarda kürtaj yaptığı iddia ediliyor. Ayrıca aynı kompleksin içinde bulunan televizyon odalarında gençlere "lideri tatmin etmeyi öğrenmeleri için" zorla pornografik filmler izletildiği de düşünülüyor. KADDAFİ ODASI! Libya'yı 43 yıl boyunca yöneten Kaddafi'nin en küçüğü 14 yaşında olan cinsel partnerlerini düzenli olarak yaptığı okul ve üniversite ziyaretlerinde seçtiğine inanılıyor. Diktatörün beğendiği öğrencilerin, Trablus Üniversitesi ve devlet saraylarında bulunan resimleri yayınlanan daireye benzer komplekslere yerleştirildiği ve kimi zaman yıllarca alıkonulduğu biliniyor. Şu anki Libya yönetiminin yardımları ile hazırlanan BBC belgeselinde ayrıca Kaddafi'nin Küba'nın başkenti Havana'da yabancı ülkelerdeki düşmanlarını öldürtmek için bir "kiralık katil timi" kurduğu iddia ediliyor. Belgesel İngiliz televizyonlarında 3 Şubat günü yayınlanacak. (Hürriyet) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570851.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570851.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f74d155bfa2414dada4cd98af40c9192743e05b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570851.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Temiz siyaseti o öğretti'. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Başbakan Bülent Ecevit'in adının verildiği "Bülent Ecevit Siyaset Okulu"nun açılışını gerçekleştirdi. Parti Okulu'nun açılışına Rahşan Ecevit de katıldı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Bülent Ecevit Siyaset Okulu"nun açılışında bir konuşma yaptı. Son derece güzel ve etkileyici ... CHP Genel Başkanı , eski Başbakan 'in adının verildiği " Siyaset Okulu"nun açılışını gerçekleştirdi. Parti Okulu'nun açılışına Rahşan de katıldı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Bülent Ecevit Siyaset Okulu"nun açılışında bir konuşma yaptı. Son derece güzel ve etkileyici bir parti okulu açtıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir parti okulu açma kararı aldık. Daha sonra parti okulumuza rahmetli Bülent Ecevit'in ismini verme kararı aldık" dedi. "BÜLENT ECEVİT, İNSANCA BİR DÜZEN DİYEN İLK LİDERDİ" Halkın Bülent Ecevit'i "Kara Oğlan" olarak bağrına bastığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu halk onu yeri geldi Kıbrıs Fatihi olarak seslendirdi. Yeri geldi bütün yoksul kitleler Bülent Ecevit'e sahip çıktılar. Çünkü o ne ezen ne ezilen insanca bir düzen diyen ilk liderdi ve o liderin bir başka özelliği daha vardı. Askeri darbelere karşı ilk net tavrını koyan liderdi. Darbelere boyun eğmedi. Onuruyla hapse girdi ve onuruyla hapisten çıktı. Halkın gönlünde yer eden bir siyasal liderdi" ifadelerini kullandı. Ecevit'in sosyal demokrasiyi geniş kitlelere en güzel anlatan lider olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Sosyal demokrasinin ne olduğunu, neden sosyal demokrasinin bu ülkeye gelmesi gerektiğini anlatan liderdi" dedi. "TÜRKİYE MUTLU OLMALI Kİ DIŞARIDA GÜÇLÜ OLSUN" Parti okuluna Bülent Ecevit'in isminin verilmesinin ayrı bir önemi daha olduğunu belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "O sadece bir siyasetçi değildi. Aynı zamanda önemli bir düşünürdü, önemli bir şairdi, önemli bir tarihçiydi ve hayatın her alanıyla ilgilenen önemli bir liderdi. Onun ismini parti okulumuza vererek kısmen de olsa görevimizi yerine getiriyoruz diye düşünüyorum. Biz Bülent Ecevit'i seviyoruz. Onun çizdiği yolda ilerleyeceğiz. Demokrasimizi güçlendireceğiz. Yıllarca önce söylemişti aynı şeyi 21. yüzyılda da söylüyoruz; bu ülkede herkes barış içinde yaşamalı huzur içinde yaşamalı. Her evde insanlar mutlu olmalı, Türkiye mutlu olmalı ki dışarıda güçlü olsun. Hep söylüyoruz. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen istiyoruz." "TEMİZ SİYASETİN NE OLDUĞUNU BU TOPLUMA BÜLENT ECEVİT ÖĞRETTİ" Temiz siyasetin ne olduğunu Bülent Ecevit'in bu topluma öğrettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Mütevazı yaşamın ne olduğunu, kendi malını kullanmanın ne kadar önemli olduğu Bülent Ecevit bu topluma öğretti. Biz o değerlerden biraz koptuk ama Bülent Ecevit'in izinden giderek o değerleri yeniden yakalayacağız. Toplumu temiz kılmak, Türkiye'yi temiz kılmak, siyaseti temiz kılmak Bülent Ecevit'in önderliğinde kendi yolumuz olacaktır. Herkesin buna inanmasını istiyorum. Temiz toplum temiz siyaset bizim en temel felsefemiz olacaktır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570852.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570852.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e77b26d5dce959f1f65dcc9a6178cdaa337cc001 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570852.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yıllar sonra gelen ilginç itiraf!. Bugüne kadar futbol sahalarında unutulmayan çok sayıda olay ve itiraf oldu. Unutulmayacak bir itiraf da eski futbolcu Serkan Reçber'den geldi. Olayın içinde Galatasaray efsanesi Hagi ve eski hakem İlhami Kaplan var. Radyospor'un haberine göre, Olayın yaşandığı 97 yılında Çanakkale Dardanelspor ... Bugüne kadar futbol sahalarında unutulmayan çok sayıda olay ve itiraf oldu. Unutulmayacak bir itiraf da eski futbolcu Serkan Reçber'den geldi. Olayın içinde Galatasaray efsanesi Hagi ve eski hakem İlhami Kaplan var. Radyospor'un haberine göre, Olayın yaşandığı 97 yılında Çanakkale Dardanelspor forması giydiğini hatırlatan Serkan Reçber, "Hagi Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük oyuncudur. Ne ne de başkası onun yerini alamaz. Sadece ayakları değil aklı da ayakları kadar büyüktü. Hakemler korkardı, rakipler saygı duyardı, kendi takım arkadaşları hem korkar hem de saygı duyarlardı. Saha içinde büyük bir liderdi" dedi ve unutulması güç bir olayı anlattı. İşte o itiraf: "HAGI'Yİ ATAMAM, İDARE ET" "97 yılında Çanakkale Dardanelspor ile Ali Sami Yen deplasmanına gittik. Hoca, Hagi'yi tutma görevini bana verdi. İkili mücadele sırasında Hagi, bana dirsek attı. Dudağım patladı, dişim yerinden oynadı, sallanıyor. Maçın Antalya bölgesi hakemi İlhami Kaplan, Hagi'nin bana attığı dirseği gördü. Hagi'ye ne yapıyorsun diye çıkışınca, bana dönüp, 'sus çocuk. Burası bizim saha' dedi. Ben de 'burası da Türkiye ve ben de Türküm" dedim. Ardından hakem İlhami Kaplan'a döndüm ve dedim ki; 'hoca bana dirsek attığını gördün. Bak dudağım patladı, dişim sallanıyor...' İlhami Kaplan ise kulağıma eğilip, "Burada 25 bin kişi var. Hagi'yi atamam. İdare et, tanıdığım iyi bir diş doktoru var' dedi ve Hagi'yi oyundan atmadı."  Maçın ilerleyen dakikalarında Hagi'nin oyundan çıkarken yanına geldiğini söyleyen Serkan Reçber sözlerini şöyle tamamladı:"Önce elimi sıktı. 'Haklıydın çocuk, özür dilerim' dedi ve gitti." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570870.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570870.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e36f2e3d538a75595f5fa66c197390c5dcea9bca --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570870.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethullah Gülen'den 16 yıl sonra ilk televizyon röportajı. Gülen, Pocono'daki evinde BBC Dünya Servisi'nden Güney Yıldız'a konuştu. Gülen'in İngiliz basınına verdiği bu tarihi röportaj yarın 8'de yayınlanacak. Fethullah Gülen geçtiğimiz hafta sonu Voice of America radyosuna "komplo" yorumlarından çekindiğini belirterek röportaj vermemiş, pazartesi günü ise Wall Street Journal'da ... Gülen, Pocono'daki evinde BBC Dünya Servisi'nden Güney Yıldız'a konuştu. Gülen'in İngiliz basınına verdiği bu tarihi röportaj yarın 8'de yayınlanacak. Fethullah Gülen geçtiğimiz hafta sonu Voice of America radyosuna "komplo" yorumlarından çekindiğini belirterek röportaj vermemiş, pazartesi günü ise Wall Street Journal'da e-posta üzerinden bazı sorulara verdiği yanıtlar yayınlanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570872.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570872.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..70ffd29c924fda97b7b0fc4f57522ed79c85acd7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570872.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Hepimiz birer Bilal'iz'. AKP'nin İstanbul adayları tanıtım toplantısındaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında partililer tribünde "Hepimiz birer Bilal'iz" pankartı açtı. Erdoğan pankartı açanlara teşekkür etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen İstanbul adayları tanıtım toplantısına katıldı. Erdoğan burada yaptığı ... AKP'nin İstanbul adayları tanıtım toplantısındaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında partililer tribünde "Hepimiz birer Bilal'iz" pankartı açtı. Erdoğan pankartı açanlara teşekkür etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen İstanbul adayları tanıtım toplantısına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada gündeme dair önemli mesajlar verdi. Erdoğan oğlu Bilal Erdoğan ile ilgili iddialara değindi. Başbakan oğlu ile ilgili iddiaları yalanlayarak, "Oğlum Bilal'e, damadıma yakıştırılmak istenen yafta bunların hepsi birer iftiradır. Ne damadım, ne evladım asla rüşvete bulaşmamışlardır, haramda elleri gözleri yoktur. Benim evlatlarımın hepsi vakıf noktasında hizmetleri vardır, gençliğe hizmetleri vardır" dedi. Farklı vakıflara yapılan yardımlara değinen Erdoğan, "Bugüne kadar bu ülkede birçok vakıflara verilmiş olan yardımları nereye koyacaksınız. O vakıfların yönetimlerini nereye koyacaksınız? Bunlar meşru oluyor da bu noktada muhafazakar değerlere sahip olanların attığı adımlar gayri meşru mu oluyor? Her şey yasalar, kuralı içerisinde, yardımseverlerin yardımıyla yürüyen bir yolculuktur" ifadelerini kullandı. Bu sırada tribünlerde "Hepimiz birer Bilal'iz" pankartı açıldı. Başbakan Erdoğan pankartı açanlara teşekkür etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570873.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570873.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37a8c94a9f0d59c563a3021093569df812f4d558 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570873.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan'dan önemli açıklamalar. Erdoğan burada yaptığı konuşmada partililere seslendi. İşte Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları: Enerjimizi sizlerden alıyoruz, sizlerle yola çıktık, sizlerle yürüyeceğiz. Bugün açıklayacağımız adaylarımızın hayırlı olmasını niyaz ediyorum. İSTANBUL MELEZ BİR ŞEHİR DEĞİL İstanbul çok farklı bir bahara hazırlanıyor. Burası şahit. Bizim ... Erdoğan burada yaptığı konuşmada partililere seslendi. İşte Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları: Enerjimizi sizlerden alıyoruz, sizlerle yola çıktık, sizlerle yürüyeceğiz. Bugün açıklayacağımız adaylarımızın hayırlı olmasını niyaz ediyorum. İSTANBUL MELEZ BİR ŞEHİR DEĞİL İstanbul çok farklı bir bahara hazırlanıyor. Burası şahit. Bizim için her gün yeni bir gündür. Bizim için her başlangıç yeni bir başlangıçtı. Yunus Emre'nin dediği gibi biz her dem yeniden doğan gönül neferleriyiz. Fethi ve İstanbul'u anlamayanlar İstanbul'a hizmet edemezler. İstanbul'da sadece batıya bakanlar yanılır, sadece Doğu'ya bakanlar yanılır. Dün ile yarın arasında tercih yapanlar yalnız kalır. İstanbul bir karma, melez şehir değildir. Medeniyetler inşa eden bir şehirdir. İstanbul her rüzgar karşısında fırtınaları söndüren şehirdir. İstanbul zaman zaman İstanbul ruhunu anlamayan başkanlara şahit oldu ama o dönemler kapandı artık. Bizim idaremizde İstanbul'un talihi değişti. Ak Parti İstanbul'u CHP'nin o zavallı, aciz yönetiminden devralmıştı. İstanbul çöp dağlarıyla kirliydi, su yoktu. İstanbul İSKİ yolsuzluklarıyla, CHP'nin tescil edilmiş yolsuzluklarıyla baş başaydı. Biz geldik temizlik geldi. 'BELGELERİ AÇIKLAYACAĞIM' Bizden önce CHP'li yerel yönetici güya bulutlara yağmur bombaları atarak su getirecekti gelmedi CHP zihniyetin olduğu yer kuraktır, kirliktir, bereket yoktur bunu biliniz. Birazdan bazı belgeler açıklayacağım... 'ÇEVRECİLİKTE BİZİ GÖRDÜNÜZ' Hele hele yerel yönetimle merkezi yönetim bütünleştikten sonra eserleri gördünüz, yaşıyorsunuz. Yeşillikte, çevrecilikte gördünüz, bizleri gördünüz. Marmaray'ı gördünüz. Ayaklarına pranga mı vurmuşlardı bizden öncekiler neden bunları yapamadı. İstanbul ulaşımına rahat nefes aldırmak için çalıştık. Biraz sıkıntı yaşıyoruz inkar etmiyoruz. 'ARTIK KAPICI DA ARABA ALABİLİYOR' Bu da zenginlikle ilgili bir şey. Artık kapıcı da, bir odacı da araba alabiliyor. Bu durumu ortaya koyuyor, refah seviyesi yükseldi. 2015'te Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü açacağız. Bugüne kadar memuruna, işçisine maaşını veremeyen iktidarlar vardı. Biz şimdi bu yatırımları yapabiliyoruz, sıkıntımız yok. 3. köprüyü de devletin kasasından para çıkmadan yaptırıyoruz. 'ÖNÜMÜZDE KANAL İSTANBUL VAR' Bunların kafa yapısında insanına hizmet yok, bunların derdi başka. Bunlar sadece çamur atarlar, tutmasa da iz bıraksın diye. Önümüzde Kanal İstanbul var. Kanal İstanbul bunları rahatsız ediyor. Buna "olmaz" diyorlar. Siz "olmaz" diyeceksiniz biz olduğunu ispat edeceğiz bize yakışan budur. Bunların hayallerinin ulaşamadığı yerlere bizim icraatımız ulaştı. Hızlı trenleri yaptık mı yaptık. Test sürüşleri bitmek üzere. Biz bunların akıllarının almadığı şeyleri gerçekleştiriyoruz. Dünya şehirlerinin İstanbul'dan ilham aldıklarını unutmayacağız. İstanbullular 80 vilayete karşı omuzlarında bir sorumluluk taşırlar, hiç unutmayacağız. 11 yılın en önemli seçimine giriyoruz, bir anlık ihmale bile tahammülümüz yok. 2 ay boyunca İstanbul'u kapı kapı dolaşacağız. 'YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE ANLATACAKLARIMIZ VAR' Kampanyamız için elimizdeki bütün imkanları sonuna kadar kullanacağız. Bizde proje var, eserlerimiz var muhalefetin anlatacak hiçbir eseri yok. Projelerimiz bu seçimde de bizim avantajımız olacaktır. Eğitimde, sağlıkta, trafikte, enerjide, gıdada, adalette, emniyette anlatacaklarımız var. Yolsuzlukla mücadelede anlatacaklarımız var. Popülizmle işlerini yürütenlerden olmayacağız. İstanbul'u İstanbul'un hasımları da çok yakından izliyor. Yurtdışına çıktığım zaman bütün başkanlar, "10 yıl önce gelmiştim çok başkaydı, 2 yıl önce farklı bir İstanbul gördüm" diyorlar. 'BU SLOGANI ASLA UNUTMAYIN!' olayları sırasında Kadıköy'de eylem yapanlar, polisle çatışanlar o gün duvara bir slogan yazdılar bu sloganı asla unutmayın! Neydi o slogan? "Zulüm 1453'te başladı" CHP zihniyeti budur. Çünkü bunların zihniyetine bu yakışır. Karanlık çağın kapanmasını hazmedemediler. Bu haince sloganın üzerinde durmayacağım, değer bile görmüyoruz. olaylarında ve 17 Aralık'ta da bir şeylerin hesabı sorulmak istendi, siz anladınız bunun ne olduğunu. Çok kirli bir hesap içinde kullanıldı. ve 17 Aralık operasyonunda temel bir benzerlik var. 'YAZIKLAR OLSUN SİZE' olayları, 3. Köprüye, 3. Havalimanına karşı çıkmışlardı. Yazıklar olsun size. Çünkü bu ülkede 1. Köprüye de karşı çıktılar ama ondan sonra utanmadan bu köprülerin üzerinden sefer ettiler. 17 Aralık'ta da bu projelerin yüklenici firmaları hedef alındı. Maşalar farklı olabilir, taşeronları farklı olabilir ama patronları aynı. İşte kadim bir zihniyet tarihi bir hesabı görmek için saf masum insanları ya da hainleri kullanarak. Türkiye'yi durdurmaya çalışıyor. Bu işin arkasında başka şeyler var dediğimizde birileri inanmadı. "HALKBANK HEDEF ALINDI" Soruyorum? olaylarında, 17 Aralık darbe girişiminde neden milli kurumlarımız, projelerimiz hedef alındı? 17 Aralık'ta hedef alınanlara bakın. MİT, milli bankamız Halkbank hedef alındı. Bu kadar milli değere bir anda saldıranlar asla asla milli değildir. Halk Bankası'nın görevi geldiğimizde ederi 500 milyon dolardı. 2013 Mayıs. Değeri 25 milyar TL oldu. 17 Aralık sonrası değer hemen düştü 16 milyara düştü. Bunun sorumlusu kim? O güçler. Toparlayacak yine eski gücüne ulaşacak bundan endişem yok. Bu adımlar manidardır. MİT. İstihbarat örgütsüz bir devlet düşünülemez, muhtarlık olur adeta. Bizim MİT'imizi tehdit eden hangi zihniyet? CHP... Paralel devlet yargısıyla, bunun yanında güvenlik gücünün bir kısmıyla bağlantı kuruyor. Bu bağlantıyla MİT'in araçlarına el koymak istediler. Bir savcının benim yetkim olmadan bu tür bir müdahalesi yoktur 26. Madde çok açıktır. Benden izin alması lazım, güvenlik güçlerimiz hayır dediler, baktırmayız dediler. "MİT'ÇİLERİ YERE YATIRDILAR KELEPÇELEDİLER" İkinci de bu defa jandarmadaki ayaklarıyla bu işi yapmaya başladılar. Çok enteresan MİT'in bu araçlarına 200-250 kişiyle gittiler. MİT'in 10 kadar elemanı var, yere yatırdılar, ellerini kelepçelediler. Bunların içinde asker de var, polis de var. Bunlar dedi ki biz MİT mensuplarıyız. Bütün hazırlıklarıyla geldiler, kompresörlerle geldiler. O sandıklarda ne var ne yok onu göreceklerdi. Bu genel müdür ne dedi, silah taşıyorlar dedi. Bu genel müdür hakkında yasal işlem yapacağız. "MALUM ÖRGÜT..." MİT'e silah kaçakçısı demek senin ne haddine. Sen önce siyaseti öğret, sen hala SGK'da yaptığın yolsuzluklarla yola devam ediyorsun. Senin ne olduğunu bu millet biliyor. Kasetle geldin sen. 17 Aralık'tan bugüne kadar malum örgüt sürekli yolsuzluk ittifaklarını dile getiriyorlar, yargı ve emniyetteki atılımlarımızı eleştiriyorlar. Medya, TÜSİAD bunu yapıyor, siyasi partiler bunu yapıyor. Bütün bu çevrelerin yargı içinde, emniyet içinde artık tehlike arz eden paralel yapıyı eleştirenleri göremezsiniz. "BENİM VERDİĞİM DOĞAL ANANAS, SİZİNKİ İHALE" Bu arada ananası da görmüyorlar. Gazetelerinde benim eşime ananas ikram ettiğimi görüntülüyorlar. Eğer öyle bir görüntü verdiysem benim verdiğim doğal ananastır. Ama sizin verdiğiniz ananas ihaledir ihale... "TAYYİP ERDOĞAN'LA İLGİLİ BİR ŞEY VARSA AÇIKLAYIN" Tüm milletini görüntülediniz, dinlediniz sonra şantaj yaptınız utanmadan, hala şantaj yapıyorsunuz Elinizde ne varsa açıklayın açıklamıyorsanız namertsiniz. Eğer Tayyip Erdoğan'la ilgili bir şey de varsa açıklayın. Abdestimden şüphem yok açıklayın. 'KULA KULLUK YOK' Devlet dairelerindeki yönlendirenlere karşı artık tavır koyma zamanı gelmiştir. Kula kulluk yok, sadece Allah'a kulluk var. Bu oyunu bozun inanıyorum. Biz asla bugüne kadar bu yolda kula kul olmadık, olmayacağız. Bu yolda biz bir kul olarak "yarın öleceğiz" dedik. 2,5 metreküplük çukura bizi koyacaklar hep bunu anlatmadık mı? Başbakan, Cumhurbaşkanı, milletvekili, trilyader olsan ne yazar seni de oraya koyacaklar. Hoca efendi oraya geldiği zaman Cumhurbaşkanı niyetine demiyor, Başbakan niyetine demiyor. Er kişi niyetine diyor, hatun kişi niyetine diyor. Hayırlar, şerler sizinle gelecek. Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş deyip yola devam edeceğiz. 'EN BÜYÜK HIRSIZLIK MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞIDIR' Kavga için gelmedik biz. Her türlü hırsızlık, yolsuzluk kötüdür. En büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır. Gidin darbe dönemlerine bakın. Türkiye tarihinin en büyük yolsuzlukları bu tarihlerde yapılmıştır ve hesabı sorulmamıştır. Başta CHP olmak üzere çalmayı alışkanlık haline getirmiştir. Biz 11 yıl boyunca milli iradenin çalınmasına izin vermedik. AK Parti milli iradeyi cesaretle koruduğu için ülkenin soyulmasını engellemiştir. Eğer yolsuzlukların iktidarı olsaydık milli gelir bu kadar yükselir miydi? Gerçi bundan da bazı medya rahatsız oluyor. Geçenlerde bir ihale yapıldı. Emlak şirketimiz herkesin katılmayacak dediği bir dönemde 1,5 katrilyon alım buldu satıldı piyasalar şaşırdı. Bu malum örgüt ve yol arkadaşları yolsuzluk iddiaları üzerinden bize saldırıyorlar. SARIGÜL BELGELERİ İDDİASI Ben geçen gün CHP'nin genel müdürüne bir çağrıda bulundum. Adayınızın dosyasını açıklayın yoksa ben açıklayacağım dedim. 2 gündür hiç cevap yok. Ben CHP genel müdürü gibi sahte belgelerle konuşmuyorum. Elimde CHP'nin hazırlamış olduğu 2004 Kasım'da yayınlayan Şişli belediyesinin araştırma komisyonun belgesi var. Bu CHP'nin kendi kurduğu komisyon. Altında da kendi elemanlarının imzaları var. Mehmet Ali Özpolat, ismet Atalay, Sırrı Özbek çalışmayı yapmış. Bu çalışma neticesinde 57 sayfalık raporda şu an CHP adayı olan kişiyle ilgili iddialar tüm belgeleriyle ortaya konmuş. 'BUNLARIN HANGİ FIRILDAĞI NASIL ÇEVİRDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUM' Bu elektronik posta değil ha orijinal orijinal... Ben belediyecilikten geliyorum. Bunların hangi fırıldağı nasıl çevirdiğini çok iyi biliyorum. Güzel de bir. Aldıkları parayı da borç olarak aldıklarını söylüyorlar bir mühendislik bürosu üzerinden. Falancadan 300 milyon dolar borç aldım diyor. Altında imzalar var. Şimdi final. Belediye başkanı olmak için ismi açıklanan kişi kaçak inşaata hep göz yummuş, gerekli imkanları sağlamış. İnşaat mafyasına rant temin etmişler, sorumlusu belediye başkanıdır. Bunu ben değil rapor söylüyor, komisyon üyeleri söylüyor. Şişli Belediyesindeki yolsuzlukların sonuçları ağır olacak diyor bu rapor. Belediye Başkanı ve yanında çalışan B.Ö'nün CHP'nin ilişiğinin kesilmesi uygun görülmüştür deniliyor. CHP genel müdürü de yolsuzluk dosyasının önünde poz veriyordu. Neden ihraç ettiniz, şimdi neden aday gösteriyorsunuz? TMSF bu kişinin mal varlığına el koydu. TMSF'ye yeni belgeler verildiği için mallarına el konuldu. Yine genel başkanı  konuşamıyor birileri vasıtasıyla konuşuyorlar. Bu CHP zamanında Bank ekspresten 4 milyon dolar kredi alıyorlar. Krediyle ilgili usulsüzlük dizboyu. Sonra banka TMSF'ye geçiyor. 2013 kasım ayında bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. Bu yeni belge ile Şişli belediye başkanının mal varlığına el koyuyor. Biz belgeyi vermedik, bankanın eski sahibi veriyor. O belgenin neden şimdi geldiğini taraflar gelsinler açıklasınlar bizimle ilgisi yok. 'BEN BİLE BİLMİYORDUM EŞİMİN BU KADAR ZENGİN OLDUĞUNU' Eşimi baya zenginleştirdiler. Ben bile bilmiyordum eşimin bu kadar zengin olduğunu. Benim eşim hastane sahibi olmuş benim eşim marka pastane eşi olmuş. Nerenin açılışına katıldıysak sahibi olmuşuz. Varsa elinizde ciddi bir delil çıkın açıklayın, bunları kimse artık yutmuyor. Elinize dilinize dursun ya. Yolsuzluğu bulunan birini aday açıklıyor neden? Açıklasın? Açıklayamıyor? Yolsuzluktan atılan birini aday yapmak aklıselim işi değildir. 'OĞLUMA, DAMADIMA YAKIŞTIRILMAK İSTENENLERİN HEPSİ İFTİRA' Eğer bir tehdit, şantaj varsa bunu bilelim. Eğer kendi kendileri bu ittifakları yapıyorlarsa CHP seçmenine yazık ediyorlar. Oğlum Bilal'e, damadıma yakıştırılmak istenen yafta bunların hepsi birer iftiradır. Ne damadım, ne evladım asla rüşvete bulaşmamışlardır, haramda elleri gözleri yoktur. Benim evlatlarımın hepsi vakıf noktasında hizmetleri vardır, gençliğe hizmetleri vardır. Bugüne kadar bu ülkede birçok vakıflara verilmiş olan yardımları nereye koyacaksınız. O vakıfların yönetimlerini nereye koyacaksınız? Bunlar meşru oluyor da bu noktada muhafazakar değerlere sahip olanların attığı adımlar gayri meşru mu oluyor? Her şey yasalar, kuralı içerisinde, yardımseverlerin yardımıyla yürüyen bir yolculuktur. CHP seçmeni bu tür isimleri hak etmiyor. Sizlerle bir şeyi paylaşmam lazım. Gece gündüz demeden yoğun bir çalışma yaptık. Anketler yaptık, kamuoyun araştırmaları yaptık. Tüm bunların sonunda adaylarımızı tespit ettik. Bazı arkadaşlarımızın kafasına gönlüne aday olmayan isimler olabilir. Takdir edersiniz ki içerisinden bir tane seçilecek. Burada da 39 ilçe adayını seçtik. Burada artık bütün takdirler bir kenara. Şimdi belirlenmiş adaylar üzerinden bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, İstanbul olacağız. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570876.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570876.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e7cc678b9bc58e81fbdc0445a72710bbadd04a1f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570876.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü işadamı öldürüldü. Kuşadası Kaleiçi'nde bulunan ve Kuşadası'nın en ünlü eğlence yerleri arasında yer alan Heaven Bar'da meydana gelen olayda, iddiaya göre Marina karşısındaki Auro Disko'nun sahiplerinden V.K. Heaven Bar'a gelerek önden masa istedi. Masaların rezerve olduğunun belirtilmesi üzerine yaşanan tartışmanın ardından Heaven ... Kuşadası Kaleiçi'nde bulunan ve Kuşadası'nın en ünlü eğlence yerleri arasında yer alan Heaven Bar'da meydana gelen olayda, iddiaya göre Marina karşısındaki Auro Disko'nun sahiplerinden V.K. Heaven Bar'a gelerek önden masa istedi. Masaların rezerve olduğunun belirtilmesi üzerine yaşanan tartışmanın ardından Heaven Bar'dan ayrılan ayrılan V.K. kısa bir süre sonra yanında 4 kişi ile birlikte tekrar Heaven Bar'a geldi. Yaşanan tartışma sırasında Heaven Bar'ın sahibi Saim Özkan ile barın güvenlik görevlisi Onur Acıbekir ağır yaralanarak, Kuşadası Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Saim Özkan yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, hayatını kaybederken, güvenlik görevlisi Onur Acıbekir ise ameliyeta alındı. Olayın ardından geniş bir çalışma başlatan Kuşadası polisi, olayla ilgili olarak Auro Disko'nun sahibi V.K. ve U.Ö. ile 3 arkadaşını gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma sürerken, hayatını kaybeden ünlü bar sahibi Saim Özkan'ın ikindi namazını mükeakip İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verileceği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570878.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570878.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..330bcdb04d635c57ec4516924b8004772b81d5fa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570878.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan bankaları karıştırdı. Aday tanıtım toplantısında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkındaki yolsuzlukluk belgelerini açıkladığı sırada Bank Ekspres yerine Bank Asya diyen Erdoğan, daha sonra bu sözlerini düzeltti. BANK EKSPRES YERİNE BANK ASYA "Neden ihraç ettiniz, şimdi neden aday gösteriyorsunuz?" diyen ... Aday tanıtım toplantısında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkındaki yolsuzlukluk belgelerini açıkladığı sırada Bank Ekspres yerine Bank Asya diyen Erdoğan, daha sonra bu sözlerini düzeltti. BANK EKSPRES YERİNE BANK ASYA "Neden ihraç ettiniz, şimdi neden aday gösteriyorsunuz?" diyen Erdoğan, "TMSF bu kişinin mal varlığına el koydu. TMSF'ye yeni belgeler verildiği için mallarına el konuldu. Yine genel başkanı  konuşamıyor birileri vasıtasıyla konuşuyorlar. Bu CHP zamanında Bank Asya'dan 4 milyon dolar kredi alıyorlar. Krediyle ilgili usulsüzlük dizboyu. Sonra banka TMSF'ye geçiyor. 2013 kasım ayında bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. Bu yeni belge ile Şişli belediye başkanının mal varlığına el koyuyor. Biz belgeyi vermedik, bankanın eski sahibi veriyor. O belgenin neden şimdi geldiğini taraflar gelsinler açıklasınlar bizimle ilgisi yok." dedi. Bu sözlerinin ardından danışmanları tarafından uyarılan Erdoğan, "Bank Asya demişiz, Bank Ekspres olacaktı" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570879.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570879.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..24664c946626122d4c45ec0f799da1109f3f20e4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570879.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül'den Erdoğan'a jet yanıt. Başbakan Erdoğan'ın İstanbul aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada açıkladığı dosyalara Mustafa Sarıgül'den yanıt geldi. Şahsi twitter hesabından açıklama yapan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Erdoğan'a, Kara propaganda kaybedenlerin oyunudur. İftira ve karalamalar ile büyük yürüyüşümüzü durduramayacaksınız.. Başbakanın ... Başbakan Erdoğan'ın İstanbul aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada açıkladığı dosyalara Mustafa Sarıgül'den yanıt geldi. Şahsi twitter hesabından açıklama yapan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Erdoğan'a, Kara propaganda kaybedenlerin oyunudur. İftira ve karalamalar ile büyük yürüyüşümüzü durduramayacaksınız.. Başbakanın heyecanını anlıyorum. Kaybetmenin telaşı sağduyunun önüne geçmiştir. diyerek yanıt verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570880.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570880.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb7deee05fee3f162999ab6b7d5b3333da1e8514 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570880.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: Hangi fırıldağı nasıl çevirdiklerini çok iyi biliyorum. Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde, "Siz açıklamazsanız ben açıklayacağım" dediği belgeleri açıkladı. Erdoğan'ın açıkladığı belge ise 2004'te Baykal'ın Mustafa Sarıgül'ü ihraç etmek için hazırlattığı rapor çıktı. Erdoğan, raporun içeriği hakkında herhangi bir detay açıklamadı. Erdoğan o dosyaları şu sözlerle açıkladı: Ben ... Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde, "Siz açıklamazsanız ben açıklayacağım" dediği belgeleri açıkladı. Erdoğan'ın açıkladığı belge ise 2004'te Baykal'ın Mustafa Sarıgül'ü ihraç etmek için hazırlattığı rapor çıktı. Erdoğan, raporun içeriği hakkında herhangi bir detay açıklamadı. Erdoğan o dosyaları şu sözlerle açıkladı: Ben geçen gün CHP'nin genel müdürüne bir çağrıda bulundum. Adayınızın dosyasını açıklayın yoksa ben açıklayacağım dedim. 2 gündür hiç cevap yok. Ben CHP genel müdürü gibi sahte belgelerle konuşmuyorum. Elimde CHP'nin hazırlamış olduğu 2004 Kasım'da yayınlayan Şişli belediyesinin araştırma komisyonun belgesi var. Bu CHP'nin kendi kurduğu komisyon. Altında da kendi elemanlarının imzaları var. Mehmet Ali Özpolat, ismet Atalay, Sırrı Özbek çalışmayı yapmış. Bu çalışma neticesinde 57 sayfalık raporda şu an CHP adayı olan kişiyle ilgili iddialar tüm belgeleriyle ortaya konmuş. 'BUNLARIN HANGİ FIRILDAĞI NASIL ÇEVİRDİĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUM' Bu elektronik posta değil ha orijinal orijinal... Ben belediyecilikten geliyorum. Bunların hangi fırıldağı nasıl çevirdiğini çok iyi biliyorum. Güzel de bir. Aldıkları parayı da borç olarak aldıklarını söylüyorlar bir mühendislik bürosu üzerinden. Falancadan 300 milyon dolar borç aldım diyor. Altında imzalar var. Şimdi final. Belediye başkanı olmak için ismi açıklanan kişi kaçak inşaata hep göz yummuş, gerekli imkanları sağlamış. İnşaat mafyasına rant temin etmişler, sorumlusu belediye başkanıdır. Bunu ben değil rapor söylüyor, komisyon üyeleri söylüyor. Şişli Belediyesindeki yolsuzlukların sonuçları ağır olacak diyor bu rapor. Belediye Başkanı ve yanında çalışan B.Ö'nün CHP'nin ilişiğinin kesilmesi uygun görülmüştür deniliyor. CHP genel müdürü de yolsuzluk dosyasının önünde poz veriyordu. Neden ihraç ettiniz, şimdi neden aday gösteriyorsunuz? TMSF bu kişinin mal varlığına el koydu. TMSF'ye yeni belgeler verildiği için mallarına el konuldu. Yine genel başkanı  konuşamıyor birileri vasıtasıyla konuşuyorlar. Bu CHP zamanında Bank ekspresten 4 milyon dolar kredi alıyorlar. Krediyle ilgili usulsüzlük dizboyu. Sonra banka TMSF'ye geçiyor. 2013 kasım ayında bankanın eski sahibi bir belge ulaştırıyor. Bu yeni belge ile Şişli belediye başkanının mal varlığına el koyuyor. Biz belgeyi vermedik, bankanın eski sahibi veriyor. O belgenin neden şimdi geldiğini taraflar gelsinler açıklasınlar bizimle ilgisi yok. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570881.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570881.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..621e0227ed42ce4235c9d11379eb3ea5a6130241 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570881.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: İşte CHP zihniyeti bu!. Kadıköy'de Gezi Parkı olayları sırasında bir duvara yazılan "Zulüm 1453'ta başladı" şeklindeki bir sloganı eleştiren Başbakan Erdoğan, "İşte CHP zihniyeti budur" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gezi olayları sırasında Kadıköy'de eylem yapanlar, polisle çatışanlar o gün duvara bir slogan yazdılar ... Kadıköy'de olayları sırasında bir duvara yazılan "Zulüm 1453'ta başladı" şeklindeki bir sloganı eleştiren Başbakan Erdoğan, "İşte CHP zihniyeti budur" dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: " olayları sırasında Kadıköy'de eylem yapanlar, polisle çatışanlar o gün duvara bir slogan yazdılar bu sloganı asla unutmayın! Neydi o slogan? "Zulüm 1453'te başladı" CHP zihniyeti budur. Çünkü bunların zihniyetine bu yakışır. Karanlık çağın kapanmasını hazmedemediler. Bu haince sloganın üzerinde durmayacağım, değer bile görmüyoruz. olaylarında ve 17 Aralık'ta da bir şeylerin hesabı sorulmak istendi, siz anladınız bunun ne olduğunu. Çok kirli bir hesap içinde kullanıldı. ve 17 Aralık operasyonunda temel bir benzerlik var. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570890.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570890.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9c54b05e47aeb8c159caf5111c6d6d0ec43c037e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570890.txt @@ -0,0 +1 @@ +'TRT Tayyip TV haline geldi'. Yalçın açıklamasında,"TRT gelenekleri yok edilerek yandaşlık ve lümpenlik, kendinden olmayanı küçük görme alışkanlığı yerleştirilmiştir. Ehliyetsiz, liyakatsiz ve beceriksiz kişilerin göreve getirilmesi, ekrana çıkarılıp ve stüdyolara sokulması yüzünden koca Türkiye Radyo Televizyon Kurumu gitmiş, yerini Tayyip'in Radyo Televizyon Kanalları almış, TRT'de ... Yalçın açıklamasında,"TRT gelenekleri yok edilerek yandaşlık ve lümpenlik, kendinden olmayanı küçük görme alışkanlığı yerleştirilmiştir. Ehliyetsiz, liyakatsiz ve beceriksiz kişilerin göreve getirilmesi, ekrana çıkarılıp ve stüdyolara sokulması yüzünden koca Türkiye Radyo Televizyon Kurumu gitmiş, yerini Tayyip'in Radyo Televizyon Kanalları almış, TRT'de Tayyip TV haline gelmiştir" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, TRT 1 Ana Haber Bülteni'nde sunucu tarafından MHP'ye yönelik  'yavru muhalefet' sözleri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.Yalçın açıklamasında, "TRT gelenekleri yok edilerek yandaşlık ve lümpenlik, kendinden olmayanı küçük görme alışkanlığı yerleştirilmiştir. Ehliyetsiz, liyakatsiz ve beceriksiz kişilerin göreve getirilmesi, ekrana çıkarılıp ve stüdyolara sokulması yüzünden koca Türkiye Radyo Televizyon Kurumu gitmiş, yerini Tayyip'in Radyo Televizyon Kanalları almış, TRT'de Tayyip TV haline gelmiştir" dedi. Semih Yalçın, "Dün TRT 1'in haber sunucusu tarafından MHP için edep ve terbiye dışı bir tonla 'yavru muhalefet' tabirinin kullanılması, Başbakan Erdoğan yönetimindeki hükümetin, TRT Kurumu'nu 11 yılda nasıl bir yandaş mahfili haline getirdiğini ortaya koymaktadır. Ağzı bozuk, üslup ve siyasi seviye yoksunu bir Başbakan'ın sevk ve idaresindeki Türkiye'de söylem taklitçiliği ve papağanlığın, bu kurumdaki yandaş kamu çalışanlarının adeti ve alışkanlığı haline geldiği anlaşılmaktadır. Demek ki Başbakan, 11 yıldır sürdürdüğü MHP'ye yönelik nefret söylemini TRT'deki yandaş kadroların belleğine yerleştirmiştir. İmam'ın işlediği ayıbı cemaatin misliyle icra edeceğine dair mesel, TRT sunucusunun tavrına pek de uygun düşmektedir" dedi. "GEÇİŞ CÜMLESİNİ PROMPTERDEN MI OKUDU" Semih Yalçın, "Burada aklımıza takılan soru şudur: Sunucu söz konusu haberin giriş veya geçiş cümlesini prompterden mı okumuştur, yoksa kendiliğinden mi uydurmuştur? Eğer prompterden okuduysa o zaman yönetimden oluru alınmış bir metni okumaktadır ki bu, yayının bilinçli olarak MHP aleyhinde kurgulandığı anlamına gelmektedir. Eğer sunucu o cümleyi irticalen kurduysa, bu durum, ekran terbiyesinden mahrum oluşunun ve göreve getirildiği yıllar içinde ne derece yandaşlaştırıldığının işaretidir. TRT'de çalışan tecrübeli ve konularına hakim elemanlar, iki dönemdir genel müdürlük yapan İbrahim Şahin'in yönetiminde görevden almalar tayinler, sürgün, zorla emeklilik gibi çeşitli zulümlere uğratılmışlardır. Tecrübeli, ehliyet ve liyakat sahibi çalışanların yerine kamu yayıncılığının ilkelerinden ve memuriyet terbiyesinden habersiz televizyon çalışanlarıyla partili acemiler yerleştirilmiştir. TRT Kurumu'na yıllarını vermiş vasıflı ve donanımlı insanların görevden uzaklaştırılmaları sonucunda kurumsal hafıza yok edilmiştir" dedi. "TRT'DE TAYYİP TV HALİNE GELMİŞTİR" Semih Yalçın, "Bunun sonucunda, AKP dönemine kadar sürdürülen yasayla belirlenmiş tarafsızlığa dayalı ve kamu yararını gözeten yayın ilkeleri terk edilmiştir. TRT Haber Dairesi Başkanlığı bünyesinde uzun yıllardır büyük bir titizlik ve ciddiyetle sürdürülen tarafsız ve güvenilir haberler hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sunma anlayışı, AKP iktidarı döneminde bitmiştir. TRT gelenekleri yok edilerek yandaşlık ve lümpenlik, kendinden olmayanı küçük görme alışkanlığı yerleştirilmiştir. Ehliyetsiz, liyakatsiz ve beceriksiz kişilerin göreve getirilmesi, ekrana çıkarılıp ve stüdyolara sokulması yüzünden koca Türkiye Radyo Televizyon Kurumu gitmiş, yerini Tayyip'in Radyo Televizyon Kanalları almış, TRT'de Tayyip TV haline gelmiştir" dedi. "TRT KURUMU, BU TÜR İTHAL YANDAŞ YAYINCILAR ELİYLE İTİBARSIZLAŞTIRILMIŞTIR" Semih Yalçın açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "2014 yılı Mayıs ayında 50. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan TRT; kurulduğu günden beri AKP iktidarı dönemindeki kadar kötü yönetilmemiş ve böylesine berbat yayıncılık yapmamıştır" diyen Semih Yalçın,  TRT'nin, Ergenekon ve davalarında nasıl bir ajitatör ve provokatör rol üstlendiği bütün Türkiye'nin malumudur. Ev basılmadan basılacak ev, kazı yapılmadan kazılacak yer önceden TRT'nin yandaş haberleriyle öğrenilmiştir. Hükûmete muhalif herkesin kesin suçlu ilan edildiği habercilik anlayışı kamuoyu önünde saygısızca sürdürülmüştür. TRT'nin bu sakat yayın politikaları defalarca TBMM gündemine taşındığı, soru önergeleri verildiği hâlde RTÜK tarafından hiçbir işlem yapılmamıştır. Hükûmet; devletin kurumunda yandaş yayın yapanlara aferin deyip sırtını sıvazlamış, RTÜK de alkışlamıştır. Radyo ve Televizyon yayıncılığının denetim mekanizması olan bu kurum da iktidarın tasallutu ve denetimi altına girerek TRT gibi zavallılaştırılmıştır. Bugün hükûmet aleyhine yürütülen hiçbir yolsuzluk soruşturması TRT'de haber yapılmamaktadır. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet depreminden sonra TRT üç maymunları oynamış, Türkiye'de yer yerinden oynarken olup bitenleri görmemiş, bilmemiş duymamıştır. TRT'yi yandaş kılmaktan sorunlu Başbakan Yardımcısı 'a tavsiyemiz kurumun logosuna 'üç maymun' eklemesidir. İçi boşaltılan, hafızası silinen TRT; bir kamu yayın kurumu olmaktan çıkmıştır. Yönetim anlamında başıboştur. TRT kurumuna ithal edilen kamu yayıncılığı kurallarından habersiz, TRT yayın ahlak ve ilkelerinden uzak, edep ve ahlak mahrumu, yan sanayi ürünü ucuz yayıncılar, önemli görevlere getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın bir kurumu olan TRT Kurumu, bu tür ithal yandaş yayıncılar eliyle itibarsızlaştırılmıştır." "REZALETLERDEN BİR BAŞKASI DA YANDAŞ SENDİKACILIK FLİYETLERİYLE İLGİLİ" Semih Yalçın, "TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'in bugüne kadar yaptığı kadrolaşma ve kurumu değersizleştirme operasyonları yeterli görülmediğinden, kurumda gölge genel müdür olarak görev yapan bir genel müdür yardımcısı tedviren atanmıştır. Görev tanımına uymayan ve birikimi yayından sorumlu genel müdür yardımcılığı için yeterli olmayan bu 'yavru' personel, Başbakan'ın 'yavrusunun' arkadaşı olduğu için yandaş bir özel televizyon kanalından TRT'ye getirilmiştir.  TRT'de yaşanan inanılması güç rezaletlerden bir başkası da yandaş sendikacılık faaliyetleriyle ilgilidir. Yayın kesiminde önemli kadrolara atanacakların ismini, nerede geldiğini bildiğimiz TRT Birlik-Sen Şube Başkanı belirlemektedir" dedi. "TRT BOĞAZINA KADAR BECERİKSİZLİK BATAĞINA SAPLANMIŞTIR" "Hükümet bütün kamu kurumlarında olduğu gibi,  TRT konusunda da kafa karışıklığı içindedir" Semih Yalçın, açıklamasını şu şekilde tamamladı; "TRT'yi AKP adına yönetenler, kendi menfaatlerine göre fetva verecek, zorlama yorumlarla algı yaratacak habercilik, yayıncılık yaptıracak uşaklar aramaktadır. Yandaş bir esnaf veya işsiz güçsüz bir AKP'li vatandaş, kulaktan dolma bilgilerle televizyon programı önerisi hazırlayıp AKP teşkilatı vasıtasıyla TRT'de yapımına izin alabilmektedir. Kısacası TRT boğazına kadar ehliyetsizlik, liyakatsizlik ve beceriksizlik batağına saplanmıştır. Meydanı boş bulup emrindeki "yavruö elemanları Türk milletinin gözbebeği olan MHP'ye saldırtma cüretini kendinde gören aymaz TRT yöneticilerini şiddetle protesto ediyor ve uyarıyoruz. TRT'yi bu hâle getiren iktidar maşaları ve bilcümle yandaş numuneleri bilmelidirler ki AKP iktidarı ilanihaye iş başında durmayacak, kimsenin yaptığı da yanına kâr kalmayacaktır. Hesap ve hesaplaşma gününün çok uzakta olmadığı aşikârdır. TRT yönetimine, TRT kanunu ve yayın ilkeleri doğrultusunda faaliyet göstermeleri gerektiğini hatırlatıyor, Başbakan yardımcısı Sayın 'ı ve RTÜK'ü ve gereğini yapmak üzere göreve çağırıyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570891.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570891.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3424c25fb52073b415a291263bccd09a1ffe8a02 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570891.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'u bekleyen tehlike!. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Antalya'dan İstanbul'a sebze ve meyve taşıyan kamyoncuların boğaz köprülerinden geçiş saatleriyle ilgili kısıtlamaların kaldırılmaması halinde İstanbulluların meyve ve sebzeyi pahalı tüketeceğini söyledi. Kamyoncuların sorunlarının çözülmemesi halinde kontak kapatacaklarına dair uyarılarının dikkate alınmasını isteyen ... Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Antalya'dan İstanbul'a sebze ve meyve taşıyan kamyoncuların boğaz köprülerinden geçiş saatleriyle ilgili kısıtlamaların kaldırılmaması halinde İstanbulluların meyve ve sebzeyi pahalı tüketeceğini söyledi. Kamyoncuların sorunlarının çözülmemesi halinde kontak kapatacaklarına dair uyarılarının dikkate alınmasını isteyen Yetkin, "Eğer kamyoncularla ortak bir yol bulunmazsa İstanbullular, eylem süresince pahalıya meyve ve sebze yiyecek." dedi Yetkin, dün TZD Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bazı kamyoncuların, ağır tonajlı araçların FSM Köprüsü'nden belirli saatlerde geçişini yasaklayan karara tepki olarak 27-30 Ocak arasında kontak kapatacaklarını açıkladıklarını hatırlattı. Kamyoncuların kontak kapatmasıyla yaklaşık 450 bin ton meyve ve sebzenin İstanbul'a girişinin yapılamayacağını kaydeden Yetkin, "Üretici bundan zararlı çıkacak, ürünü gitmeyecek. İstanbullular da eylem süresince pahalıya meyve ve sebze yiyecek. Antalya'da fiyat düşecek, İstanbul'da fiyat artacak." şeklinde konuştu. Türkiye genelinde yağışların azaldığına dikkati çeken Yetkin, bu durumun bazı ürünlerin fiyatlarına yansıdığını kaydetti. Yağışların beklenen seviyelerde gerçekleşmemesi durumunda, rekoltede azalma yaşanabileceğine vurgu yapan Yetkin, "Önümüzdeki dönemde kısmi bir düzelme olsa da buğdayda yüzde 15-20 civarında üretim kaybına yol açacak kuraklık tablosuyla karşılaşacağız. Bu kuraklık hububatta rekolte kaybının yanı sıra özellikle kar yağışının gerçekleşmemesine bağlı olarak ürün kalitesinin düşüklüğünü ve hastalık riskinin yüksekliğini de beraberinde getirebilmektedir." değerlendirmelerinde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570892.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570892.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e11d92187addd72868ee862964f44c1a340071de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570892.txt @@ -0,0 +1 @@ +BM'den flaş Suriye açıklaması!. Cenevre'deki görüşmelerin üçüncü gününde Suriye muhalefeti ve rejim heyetleri, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi'nin arabuluculuğunda sabah saatlerinde bir araya geldi. Suriye muhalefetinin müzakere heyetinden Ubeyde Nahhas, 2 saati aşan görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, yaklaşık ... Cenevre'deki görüşmelerin üçüncü gününde Suriye muhalefeti ve rejim heyetleri, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi'nin arabuluculuğunda sabah saatlerinde bir araya geldi. Suriye muhalefetinin müzakere heyetinden Ubeyde Nahhas, 2 saati aşan görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, yaklaşık bin çocuk ve bin 300 kadın tutuklunun listesini karşı tarafa verilmek üzere El İbrahimi'ye sunduklarını, bu tutukluların derhal serbest bırakılmasını istediklerini söylemişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570893.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570893.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1592d1000e075354da5166edc8ade0a24c74a356 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570893.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bu hafta da öldürülmedik'. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, partisinin Yalova Belediye Başkan Adayı Vefa Salman'a destek için Yalova'ya geldi. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin karşıladığı Pavey, Uygulama Oteli'nde partililerle buluştu. Konuşmasında partililerden sık sık alkış alan ... CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, partisinin Yalova Belediye Başkan Adayı Vefa Salman'a destek için Yalova'ya geldi. CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin karşıladığı Pavey, Uygulama Oteli'nde partililerle buluştu. Konuşmasında partililerden sık sık alkış alan Pavey, Yalova ile ilgili hayalinin de Yalova'nın dünyanın en büyük çiçek bahçesi olması olduğunu söyledi. CHP Yalova Milletvekili İnce, "Ben bugün de müjdeli bir haberle döndüm. Bu hafta da Allah'a şükür Meclis'te öldürülmedim. Bu hafta da öldürülmedik. Sağ salim geldik" diyerek konuşmasına başladı. İnce, hükümeti eleştirdiği konuşmasında, "Çalıyorlar, çırpıyorlar, kasaları dolduruyorlar sonra, 'Hırsız var' diye bağırınca kızıyorlar. O ayakkabı kutularına dolarları ben mi doldurdum? Yatak odasına kasaları ben mi koydum? Savcı araştırmasın, emniyet soruşturmasın, kimse karışmasın, muhalefet sesini çıkarmasın, kasaları doldursunlar. Yok, öyle yağma. Bakın, saldırmak yetmez, 300'e 100, 1'e 3 'Döveriz sizi' diyor. Bak yumruk atman saldırman yetmez. İstersen biber gazınla gel, istersen tankınla gel, istersen TOMA'nla gel, biz bunları söyleyeceğiz. Bunu yapacağız. Biz AKP'nin tümüne 'Hırsız' demedik ki. Biz kediyi gördük mü 'Kedi' deriz, hırsızı gördük mü 'Hırsız' deriz. Bu kadar basit" dedi. Yaptığı konuşmaların sanal dünyada, sosyal medyada tıklanma rekorları kırdığını ifade eden İnce, "Orada benim bir rakibim var. O da sevgili kardeşim Genel Başkan Yardımcımız Şafak Pavey. Benim rakibim o. Onun türban tartışmasındaki konuşması beni geçti. Gözünü seveyim beni burada geçme. Burası benim memleketim, benim çöplüğüm. Burada yaşıyorum ben. Ben size her zaman konuşurum. Ama bu ülke insanının, bu Anadolu insanının bakışıyla bu Başbakan'ın bakışı arasındaki farkı anlatıp Genel Başkan Yardımcımıza mikrofonu vereceğim" dedi. ANAM 'HAKKIMI HELAL ETMEM' DEDİ Annesi Zekiye İnce'nin de katıldığı toplantıda Meclis'teki yumruklaşmayı da anlatan İnce konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün köye gittim. Benim anam 70 yaşını geçmiş, şalvarlı, başörtülü hacı anam bana bir dedi ki 'Ben seni o meclise gönderirken, okuturken, orada birilerine yumruk atasın, kavga edesin diye göndermedim. Eğer birine yumruk atarsan sana hakkımı helal etmem. Yakışmaz bir milletvekiline' dedi. Bakın 70 yaşındaki köylü anam bunu söylüyor, bu ülkenin Başbakanı olacak kişisi, 'Özür dilemem' diyor. Hatta ve hatta teşvik ediyor. Böyle bir adamdan kurtulmamız lazım hep beraber. Bunlardan kurtulmanın yolu 30 Mart'ta 6 oku belediyenin gönderine çekmektir. Bunu yaparsanız erken seçim kapıda. Bu sade Cumhuriyet Halk Partililerin sorunu değildir. Geçmişte kime oy verirse versin, cumhuriyeti seven, Atatürk'ü seven, laikliğe inanan, Medeni Kanunu benimseyen, çağdaş yaşamak isteyen, özgür yaşamak isteyen, mutlu yaşamak isteyen bütün yurttaşların sorunudur. Atatürk'ün kenti buna yakışmıyor." PAVEY: HÜKÜMET BİZİ ORTADOĞULULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR İnce'nin ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, Türkiye'nin büyük dönüşümlerle kendisini ortadoğudan sıyırıp modern hayatı kurmak ve güçlendirmek için çok büyük emekler verdiğini belirterek, "Yalova da bunun bir parçasıydı. Bize şimdilerde örnek gösterilen hayat yeterince cazip olsaydı ortadoğudan modern toplumlara, modern ülkelere doğru göçler olmazdı öyle değil mi? Hükümet bizi son derece sinsi yöntemlerle ortadoğululaştırmaya çalışıyor. Ama değiştirmeye çalıştıkça daha fazla itirazla karşılaşacak. Bundan eminim sevgili Yalovalılar. Çünkü toplumun bir yarısı da şuanda sahip olduğu ve daha da iyiye gidebileceği modern hayatını kaybetmek istemiyor" dedi. Toplantının ardından Pavey, İnce ve partililer, yürüyüş yaptı. Partili grup son olarak Cumhuriyet Meydanı'na gelerek Atatürk Anıtı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570894.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570894.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8b30557e3dfd8933aaced57aaab3765b525fe6e6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570894.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Paniğe gerek yok'. Denizli'de Serinhisar ve Acıpayam ilçelerini ziyaret eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dövizdeki artışla ilgili soruları yanıtlarken, "Özel sektörün ve finans kurumlarının bu yaşananlardan dolayı bir sıkıntı yaşaması mümkün değil. Paniğe gerek yok" dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin ziyaretlerine Denizli Valisi ... Denizli'de Serinhisar ve Acıpayam ilçelerini ziyaret eden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dövizdeki artışla ilgili soruları yanıtlarken, "Özel sektörün ve finans kurumlarının bu yaşananlardan dolayı bir sıkıntı yaşaması mümkün değil. Paniğe gerek yok" dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin ziyaretlerine Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AKP Denizli Milletvekilleri Bilal Uçar, Denizli Belediye Başkanı AKPli Osman Zolan ve çok sayıda protokol üyesi katıldı. Öğle saatlerinde Acıpayam ilçesine gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yağmur altında bir süre yürüdükten sonra Acıpayam Belediyesi'ni ziyaret etti. Daha sonra Acıpayam'ın Yeşilyuva Beldesi'ne geçen Zeybekci, burada yaptırılan spor salonunun açılışını yaptı. Açılışta mehter takımı ile karşılanan Zeybekci, halk oyunları ekibinin oynadığı zeybeği ilgiyle izledi. Spor salonunda basketbol topu ile bir de atış deneyen Zeybekci, daha sonra Serinhisar ilçesine geçerek ziyaretlerine devam etti. DÖVİZDEKİ ARTIŞI DEĞERLENDİRDİ Serinhisar'da basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Zeybekci, dövizdeki artışı değerlendirdi. Türkiye'de para piyasaları ile ilgili, döviz kuru ile bir sıkıntı ve dalgalanma olduğunu ifade eden Zeybekci, şunları söyledi: "Sıkıntı ve dalgalanma dünyanın her yerinde var. Bu bize benzeyen 7-8 ülkede daha yoğun var. Ancak biz de biraz daha farklı yaşanıyor. 25 Mayıs'ta ABD Merkez Bankası'nın piyasaya verdiği aylık 85 milyar dolarlık parayı gitgide düşürmesi ile birlikte o günden 17 Aralık'a kadar Türkiye, dünyada bundan en az etkilenen ülkeydi. Başka ülkeler yüzde 10'lar civarında etkilenirken, Türkiye yüzde 5-6 etkilendi. Son dönemlerde yaşadığımız olayların etkisi var. Spekülatif olarak yaratılmaya çalışılan olumsuz ortamdan etkilenmeler var. Biz bunun kalıcı olmasını asla beklemiyoruz. Gerek özel sektör gerekse kamu bunun üstesinden gelebilir. Panik yaşamasına da gerek yoktur." Bu dalgalanmaların ihracata etkisi olup olmayacağı ile ilgili soruya da cevap veren Zeybekci, "Spekülatif olan olaylarda, Türk lirasının değer kaybetmesi ya da kazanmasından yola çıkarsak bu ihracatı destekleyen bir durumdur. Ancak hızlı yükselmeler ihracatçının da istediği bir şey değildir. İhracatçımız da bundan tedirgin olur. İhracatçı, sağlıklı bir şekilde maliyete yansımayan, enflasyonu tetiklemeyen bir kur artışından yanadır. Türkiye'de kurun bu kadar yükselmesinin kalıcı olacağına inanmadığımız için bunun yapısal bir zarar vererek enerji maliyetlerinin üzerine yansıyacağı kanaatinde değiliz" dedi. "İŞ DÜNYASINA TEPKİ KOYMAYIZ" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TÜSİAD arasındaki gerginlik ile ilgili de konuşan Zeybekci, iş dünyasına tepki koymalarının söz konusu olmadığını söyledi. Zeybekci, "Başbakanımızın da bizim de iş dünyasının taleplerini yerine getirmeme gibi bir düşüncede olması söz konusu değil. Başbakan bir sitemde bulundu. Kişilerin ve sivil toplum kuruluşlarının hükümeti eleştirmesi doğaldır. Ancak bu eleştiriler tek taraflı olduğu zaman olmaz. Türkiye'ye giydirilmeye çalışılan negatif gömlek ve 17 Aralık'la ilgili bir şey söylemeyip de sadece yürütmeyi eleştirirseniz bu haksızlık olur. Başbakanımızın da tepkisi de bu yöndedir" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570895.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570895.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..821670de0a84ed836df95b9feb6e227672c5ad29 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570895.txt @@ -0,0 +1 @@ +Edirne'de otobüs devrildi. Edirne'de Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan giriş yapan yolcu otobüsü Hanlıyenice Köyüyakınlarında buzlanma nedeniyle şarampole yuvarlandı. Kazada ilk belirlemelere 13 kişi yaralandı. Çok sayıda ambulans olay yerine yönlendirildi. Edirne-Hamzabeyli köyü arasındaki yolun ise gizli buzlanma sebebiyle TIR'ların kayması üzerine kapatıldığı bildirildi. Yolun ... Edirne'de Hamzabeyli Sınır Kapısı'ndan giriş yapan yolcu otobüsü Hanlıyenice Köyüyakınlarında buzlanma nedeniyle şarampole yuvarlandı. Kazada ilk belirlemelere 13 kişi yaralandı. Çok sayıda ambulans olay yerine yönlendirildi. Edirne-Hamzabeyli köyü arasındaki yolun ise gizli buzlanma sebebiyle TIR'ların kayması üzerine kapatıldığı bildirildi. Yolun kapatılması sebebiyle olay yerine sevk edilen ambulansların bölgeye gidemediği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570896.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570896.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8dacf4f361dea37c27e591e6d54001051521ae81 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570896.txt @@ -0,0 +1 @@ +Komşuda korkutan deprem. Yunanistan'ın İyon Denizi'ndeki Kefalonya Adası'nda 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Avrupa Akdeniz Yer Bilimleri Merkezi, 15.55'teki depremin ardından 16.08 'de de 4,4 büyüklüğünde bir artçı depremin kaydedildiğini duyurdu. Atina Yer Bilimleri Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 5,8 olarak açıkladı. Depremin ... Yunanistan'ın İyon Denizi'ndeki Kefalonya Adası'nda 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldiği bildirildi. Avrupa Akdeniz Yer Bilimleri Merkezi, 15.55'teki depremin ardından 16.08 'de de 4,4 büyüklüğünde bir artçı depremin kaydedildiğini duyurdu. Atina Yer Bilimleri Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 5,8 olarak açıkladı. Depremin Mora Yarımadası ile ana karada da hissedildiği belirtildi. Yetkililer, depremde can ve mal kaybı yaşanmadığını ancak bazı evlerin zarar gördüğünü, kayaların kayması neticesinde de bazı yolların ulaşıma kapandığını bildirdi. Öte yandan İçişleri Bakanı Yannis Mihelakis, Başbakan Antonis Samaras'ın talimatıyla askeri helikopterle Kefalonya Adası'na hareket etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570897.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570897.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aba2263c1254fcf994fbd30f7c272d6fbc64ee6a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_26/2570897.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'da cinayet. Kadının vucüdundaki bıçak darbelerinin birden çok olduğu belirlendi.  İsminin Olga M. (41) olduğu öğrenilen kadının cesedi polisler tarafından inceleniyor. Cinayet, kızkardeşlerinin Olga M.'den haber alamaması üzerine şüphelenerek eve gelmeleri ve çilingiri getirmeleriyle ortaya çıktı. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570923.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570923.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f05b6bb530ebc6bc7e1c20fbb5211648a5550b7e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570923.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eugène Viollet-le-Duc kimdir?. Bugün Google.com'u açanların karşısına Fransız mimar Eugène Viollet-le-Duc 'un en çok tanınan restorasyon çalışması olan Pierrefonds Şatosu'nun Google logosu haliyle karşılaştılar. Eugène Viollet-le-Duc kimdir? 27 Ocak 1814'te Paris'te doğan Fransız mimar ve teorisyen Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc restorasyon ve ortaçağ yorumuyla ... Bugün Google.com'u açanların karşısına Fransız mimar Eugène Viollet-le-Duc 'un en çok tanınan restorasyon çalışması olan Pierrefonds Şatosu'nun Google logosu haliyle karşılaştılar. Eugène Viollet-le-Duc kimdir? 27 Ocak 1814'te Paris'te doğan Fransız mimar ve teorisyen Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc restorasyon ve ortaçağ yorumuyla tasarlanmış yapılarıyla ünlüdür. Paris'te doğan mimar Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc Gotik dönemi 19. yüzyılda yeniden canlandırmasıyla tanınır. İşlerinin birçoğu restorasyondar ibarettir ve bağımsız tasarımları döneminde tanınmamıştır. Döneminin yükselen tasarım ekolü olan Beaux-Arts'a tamamiyle zıt çalışmalarda bulunmuş ve bu nedenle döneminin sanatçıları tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmiştir. Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc, ABD'nin simgesi olan Özgürlük Anıtı'nın içini tasarlamak üzere işe alınmış ancak 17 Eylül 1879'da İsviçre'nin Lozan kentinde hayatını kaybederek projeyi tamamlayamamıştır. İŞTE GOOGLE'IN DOODLE YAPTIĞI PIERREFONDS ŞATOSU Pierrefonds Şatosu, Fransa'nın Oise departmanında, Paris'in kuzeyinde, Compiegne ve Villers-Cotterets arasında, şato ile aynı ismi taşıyan Pierrefonds ormanında  yer alır. Pierrefonds Şatosu, Orta Çağın karakteristik askeri savunma kalesi özelliklerini taşımaktadır. 19.yy.da  ünlü Fransız restoratör mimar Eugène Viollet-le-Duc tarafından renovasyonu ve iç dekorasyonu yapılmıştır. 12.yy. da şatonun bulunduğu yerde bir kale yapısı mevcuttur. İki yüzyıl sonra 1392 de Kral Charles VI, kaleyi kardeşi Orleans Düküne vermiştir. 1393 'den 1407 deki ölümüne kadar şato, mimar Jean Le Noir tarafından onarılmıştır. Şato, 17.yy.da Louis XIII.zamanında, Savaş Bakanı Richlieue tarafından gönderilen grupları ağırlamıştır. İki yüzyıl boyunca harabe olarak kalan şato, 19.yy.da Napoleon I.tarafından satın alınmış, 1832'nin ağustosunda ilk Belçika kralı olan Léopold de Saxe-Cobourg Gotha'nın düğününe ev sahipliği yapmıştır. 1848 yılında Fransız Kültür Bakanlığı tarafından Pierrefonds Şatosu, ulusal anıt olarak tespit edilmiştir. Louis-Napoléon Bonaparte, 1850 yılında şatoyu ziyaret ederek imparator olarak, mimar Eugène Viollet-le-Duc 'ten şatonun restore edilmesini istemiştir. Maliyetin yüksek oluşu ve Eugène Viollet-le-Duc 'ün 1885 de ölmesi üzerine salonların dekorasyonu bitirilememiştir. Günümüzde pek çok filme sahne olan şato, özellikle son üç yıldır BBC kanalı tarafından çekilen Merlin dizisi ile yeniden popülerlik kazanmıştır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570926.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570926.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b542af0ed2c477079637152f1a9310a1f1e5dfec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570926.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vagus.tv kapatıldı. Gazeteci Serdar Akinan'a ait vagus.tv internet sitesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla TİB tarafından kapatıldı. TİB'in internet sitesinde erişim engellerinin sorgulandığı sayfada vagus.tv için "Bu İnternet sitesi (vagus.tv) hakkında İstanbul CBS'nin 16/01/2014 tarih ve 2012/656 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ... Gazeteci Serdar Akinan'a ait vagus.tv internet sitesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla TİB tarafından kapatıldı. TİB'in internet sitesinde erişim engellerinin sorgulandığı sayfada vagus.tv için "Bu İnternet sitesi (vagus.tv) hakkında İstanbul CBS'nin 16/01/2014 tarih ve 2012/656 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından KORUMA TEDBİRİ uygulanmaktadır." denildi. Serdar Akinan twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Şaşırdık mı? Hayır? Vagus.tv engellendi...:) ulaşılamıyor...Neden? Bir düşünün bakalım... Vagus.TV adresi artık yasaklı... Ayda 1.5-2 milyon tekil ziyaretçinin geldiği Vagus neden engelli?" dedi. İşte TİB'in  Erişim Engelleme Kararlarının Sorgulama sayfasında vagus.tv için  yer alan o mesaj: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570927.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570927.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..169792069689e6384b446b6f2d72730b054ff8c3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570927.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cani anne!. İsviçre'de 24 Aralık 2013 tarihinde 10 aylık engelli bebeği Dylan Katit ile birlikte ortadan kaybolan 40 yaşındaki Katharina Katit-Staehl, 22 Ocak'ta İspanya'nın sahil kenti Torreviejar'da görüldü. Markette alışveriş yapan bir müşteri tarafından görülen İsviçreli Katharina Katit-Staehl, polise ihbar edildi. Polis ... İsviçre'de 24 Aralık 2013 tarihinde 10 aylık engelli bebeği Dylan Katit ile birlikte ortadan kaybolan 40 yaşındaki Katharina Katit-Staehl, 22 Ocak'ta İspanya'nın sahil kenti Torreviejar'da görüldü. Markette alışveriş yapan bir müşteri tarafından görülen İsviçreli Katharina Katit-Staehl, polise ihbar edildi. Polis eşliğinde muayene için hastaneye sevk edilen anne, güvenlik görevlilerine "Bebeğin bezini değiştireceğim" diyerek başka bir odaya geçtikten sonra mutfak bıçağıyla 10 aylık Dylan'ı boğazını keserek öldürdü. Cinnet geçiren anne, sonra bıçakla kendi boğazını kesmek isterken polis tarafından son anda engellendi. İsviçreli annenin İspanya'ya kaçak yollardan girdiği öğrenildi. Olay İsviçre'yi yasa boğdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570929.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570929.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1b2e2872e6479b86d034b78dc860928786f958ed --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570929.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan 'yıkılsın' dedi İBB 'yapılsın' diyor. Vatan Gazetesi'nin haberine göre İstanbul'un silüetini bozduğu için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da tepkisini çeken "OnaltıDokuz" projesinin ruhsat ve imar planını iptal eden mahkeme kararına İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin itiraz ettiği ortaya çıktı. Zeytinburnu'nda hayata geçirilen ancak Tarih Yarımada'nın silüet görüntüsünü ... Vatan Gazetesi'nin haberine göre İstanbul'un silüetini bozduğu için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da tepkisini çeken "OnaltıDokuz" projesinin ruhsat ve imar planını iptal eden mahkeme kararına İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin itiraz ettiği ortaya çıktı. Zeytinburnu'nda hayata geçirilen ancak Tarih Yarımada'nın silüet görüntüsünü bozduğu gerekçesiyle tepki toplayan "OnaltıDokuz" projesi için iptal kararı çıkmıştı. Projenin iptali için mayıs ayında İstanbul 4. Asliye Mahkemesi'ne açılan davanın ardından aynı mahkeme aralıkta verdiği kararla silüete zarar veren katların tıraşlanması için karar aldı. 40 metreye tıraş kararı Buna göre 85 metre yüksekliğindeki binaların tıraşlanarak 45 metreye düşürülmesi gerekiyordu. Ancak bu gelişmeler yaşanırken yıkım kararına temel olan imar planı ile ruhsatın iptal kararına karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) mahkemeye itirazda bulunduğu ortaya çıktı. İBB: "Hukuka aykırı değil" İBB'nin yaptığı itirazda 3 noktaya dikkat çekildi. İtiraz dilekçesinde ilk olarak zaman imar planı askıya çıkarıldıktan sonra 60 gün içinde itiraz hakkı bulunduğu, ancak bu sürede hiçbir itiraz gelmediği vurgulandı. Davacının bu sürede itiraz etmediği için de dava açma hakkı olmadığı söylendi. İkinci olarak davayı açan kişinin, dava açma ehliyeti olmadığı iddia edildi. Yapılan açıklamada hukuki olarak davacının meşru menfaati olması gerektiğine dikkat çekildi ve davacı davayı hemşehri sıfatıyla açtığı belirtildi. Son olarak da davacının herhangi bir menfaatinin ihlal edilmediğinin altı çizilirken, itiraz dilekçesinde yapılan plan tadilatının hukuka aykırı olamadığı, 1/100.000 ölçekli planlara uygun hareket edildiği iddiasında bulunuldu. Erdoğan "Sahibiyle konuşmuyorum" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, projeyi sert dille eleştirmişti. Hatta bu projeyle ilgili sahibini uyardığını da şu sözlerle açıklamıştı: "Benim her yapılandan haberim olması mümkün değil. Bir bakıyorum bina yükselmiş. Benim gözüm kulağım olun, belediye başkanlarını ve beni uyarın. Zeytinburnu'nda tartışma konusu olan o binaların sahibiyle konuştum. Tıraşlayın dedim, özellikle rica ettim. Çok da yakından tanıdığım biri. Yapacaklarını beklerken, hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570931.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570931.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d42957ff372ffe302163f61a9c4c42bf0a91d5a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570931.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beyoğlu'nda polis müdahalesi. Beyoğlu Örnektepe Mahallesi Etibank Caddesi üzerinde saat 19.00 sıralarında toplanan grup, yola barikat kurdu. Yol üzerinde barikat kuran göstericiler, polisin olay yerine gelmesi ile birlikte havai fişek ve molotof kokteyli atarak gösterilerine devam etti. Polis ise göstericileri dağıtmak için biber ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570933.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570933.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d2a9323d1acda2701739b098a39202e0372cd47f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570933.txt @@ -0,0 +1 @@ +Efkan Ala'dan 'paralel devlet' açıklaması. 'nın haberine göre İçişleri Bakanı Efkan Ala, "paralel devlet" iddialarına ilişkin açıklamada bulundu. Bir gazetecinin, "17 Aralık'tan sonra gördük ki hem Başbakan'ın söylemleri hem yetkili bakanlar Türkiye'de bir paralel devlet yapılanması var. Başında bulunduğunuz Emniyet teşkilatındaki bu paralel yapılanmadaki kişileri ... 'nın haberine göre İçişleri Bakanı Efkan Ala, "paralel devlet" iddialarına ilişkin açıklamada bulundu. Bir gazetecinin, "17 Aralık'tan sonra gördük ki hem Başbakan'ın söylemleri hem yetkili bakanlar Türkiye'de bir paralel devlet yapılanması var. Başında bulunduğunuz Emniyet teşkilatındaki bu paralel yapılanmadaki kişileri yargıda görecek miyiz? Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? Bu topluma açıklanacak mı?" şeklindeki sorusunu Ala, şöyle yanıtladı:     "Paralel devlet var mı? Yaşıyoruz, hep birlikte. AK Parti hükümetleri döneminde ben her kademede bürokratlık yaptım. Şunu biliyorum var olan bir şeyin üstünü örtmek gibi bir geleneğimiz yok. Bu eskiden kapalı sistemlerde, yarı demokratik anlayışa sahip partilerde vardı. Biz de bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Var. Görüyoruz. Peki yargılanacak mı? Bir suç işlememiş, bir yanlış yapmamış hiç kimse siyasal ya da dini ya da başka türlü tercihlerinden dolayı hiçbir sorguya tabi tutulmaz. Bu bizim getirdiğimiz özgürlük ortamıdır. Ben hayatım boyunca bunu daha önceki görev yaptığım yerlerde sizler de en kritik yerlerde zannediyorum izlemişsinizdir. Hayatımı insanın temel hak ve özgürlüklerine adamış bir insanım. Benim için bundan daha değerli bir mücadele aracı çok az olur. Var ama daha az olur." "Biz istemesek de bu devlet çok ciddi geleneklere sahip bir devlettir" Özgürlüğü çok önemsediğini iddia eden Ala, şunları kaydetti:     "Bu insanların tercihidir ama devletin kurallarına rağmen, devletin kurumları içerisinde o kuralları kötüye kullananlar da elbette bunun hesabını verecekler. Somut olarak söyleyeyim, bir ilde bütün partiler dinlenmişse AK Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, BDP ve MHP tamamı dinlenmişse şimdi size soruyorum. Siz de kamu adına iş yapıyorsunuz. Çok önemli bir iletişim devrimi oldu. Basının ehemmiyetini vurgulamaya, altını çizmeye bile gerek yok. Siz bana sormayacak mısınız, o zaman. Peki bunlar dinlendi, nasıl dinleniyor? Terör maddesinden bu partiler nasıl dinleniyor? Oradaki kamu görevlileri de dinleniyor. Bir tanesini örnek veriyorum. Biz istemesek de bu devlet çok ciddi geleneklere sahip bir devlettir. Kişilerden bağımsız yanlış yapanın hesabı mutlaka sorulur, sorulmuştur. Görüyorsunuz. Daha kaç yıl önce yapılmış işlerin bile hesapları soruluyor. Başka çaresi yok. Biz doğru dürüst çalışan, kanunlara, kurallara uyan, kanunların kedine verdiği yetkiyi kötüye kullanmayan ama çeşitli tercihleri olan insanlara eyvallah. Zaten buna söylenecek laf yok. Biz bunu garanti etmek için kamu hizmeti yapıyoruz, buradayız ama tersi olmuşsa da onun hesabını sormak, onun teftişini yapmak, onun soruşturmasını açmak da bizim görevimiz." 40 müfettiş iddiasına cevap: "80 lazımsa onu da göndeririz" Bakan Ala, bir başka gazetecinin "40 müfettişin dinlemelerle ilgili birtakım çalışmalar yaptığı söyleniyor? Bu doğru mu?" yönündeki sorusuna ise şu karşılığı verdi:     "Arkadaşlar saymıyorum ama 80 lazımsa onu da göndeririz. Yani biz iş bakımından nerede yanlış yapılmışsa orayı, burayı beklemeyiz. Biz vatandaşın hak ve hürriyetlerini korumak için buradayız kardeşim. Kimse vatandaşın hakkını, hukukunu hiçbir amaç için çiğneyemez. Biz insanlara, suç işleyenleri takip edin diye yetki veriyoruz, o kendi takip ettiğine suç isnat ediyor. Buna evet diyemeyiz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570937.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570937.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d3289c250a2ef9b73c428b45e43a633273f90dc6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570937.txt @@ -0,0 +1 @@ +Survivor'a iki sürpriz isim. Daha önce Survivor için Tolga Karel, Serenay Aktaş ve Ahmet Dursun ile anlaştığı duyuran Acun Ilıcalı, adaya gidecek iki ismi daha açıkladı. İşte Acun'un Twitter mesajı: "Londra Olimpiyatları'nda koşan milli atletimiz Merve Aydın ve milli voleybolcumuz Duygu Bal Survivor da. ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570938.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570938.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7965198d810f726d2ed1ae93c2295b7cdcb3c7bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570938.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avrupa Türkiye'yi istemiyor. ABHabere göre, Ifop tarafından çeşitli AB ülkelerinde gerçekleştirilen bir ankete göre, Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük destek İspanya ve İtalya vatandaşları veriyor. Türkiye'nin AB üyeliğine en çok Fransa ve Almanya'da karşı çıkılıyor. Destek, İspanya'da yüzde 56, İtalya'da yüzde 50'ye ulaşırken ... ABHabere göre, Ifop tarafından çeşitli AB ülkelerinde gerçekleştirilen bir ankete göre, Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük destek İspanya ve İtalya vatandaşları veriyor. Türkiye'nin AB üyeliğine en çok Fransa ve Almanya'da karşı çıkılıyor. Destek, İspanya'da yüzde 56, İtalya'da yüzde 50'ye ulaşırken bu oran Fransa'da yüzde 17, Almanya'da yüzde 28, Belçika'da yüzde 32, İngiltere'de ise yüzde 34'e kadar düşüyor. Türkiye'nin AB'ye katılmasına karşı çıkanları oranı ise, Fransa'da yüzde 83'ü, Almanya'da yüzde 72'yi, Belçika'da yüzde 68'i ve İngiltere'de yüzde 66'ı buluyor. İspanya'da yüzde 44 olarak belirlenen karşıtlar oranı, İtalya'ya yüzde 50'e kadar yükseliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570980.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570980.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07813d5abff79e54d6d315e5ea4583f705dc702a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570980.txt @@ -0,0 +1 @@ +25 şehit sabotaj kurbanı mı?. Saygı ÖZTÜRK / SÖZCÜ Afyon'daki cephanelik patlamasında şehit olan askerlerin üzerinde, depoda olmayan kimyasallar tespit edildi. Şimdi aileler ve uzmanlar soruyor: O maddeleri kim koydu? Afyon'da 25 Mehmetçiğin şehit olduğu cephanelik patlamasıyla ilgili şok edici bir belge ortaya çıktı. Şehit askerlerin ... Saygı ÖZTÜRK / SÖZCÜ Afyon'daki cephanelik patlamasında şehit olan askerlerin üzerinde, depoda olmayan kimyasallar tespit edildi. Şimdi aileler ve uzmanlar soruyor: O maddeleri kim koydu? Afyon'da 25 Mehmetçiğin şehit olduğu cephanelik patlamasıyla ilgili şok edici bir belge ortaya çıktı. Şehit askerlerin doku örneklerini inceleyen Jandarma ve Emniyet ortak rapor verdi: "Depoda olmaması gereken kimyasallar tespit ettik." Bu sonuç, patlamada 'sabotaj' ihtimalini güçlendirdi. Olayın üzerinden 17 ay geçti Afyon'da 5 Eylül 2012'de askeri birliğe ait cephanelikte meydana gelen patlamada 25 askerimiz şehit olmuştu. Patlama sonrası akıllara 'sabotaj mı?' sorusu geldi. Patlamayla ilgili yarın görülecek dava öncesi mahkemeye sunulan iki rapor ise sabotaj olasılığını güçlendirdi. 39 cins el bombası incelendi Davanın görüldüğü Eskişehir 1. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi, depoda bulunduğu belirtilen 39 cins el bombasını Jandarma Komutanlığı Kriminal Dairesi ile Emniyet Kriminal Dairesi'ne inceletti. Rapor, Afyon patlamasında, cephanede bulunan patlayıcılar dışında bir patlayıcının daha olduğunu ortaya koydu. 'Delik açmada kullanılıyor' Gelişmeleri yakından izleyen CHP'li Ahmet Toptaş da 25 askerin şehit olduğu patlamada sabotaja ilişkin bulgular olduğunu söyledi. Kimya Mühendisi ve Patlayıcı Uzmanı Süleyman Polat ise SÖZCÜ'ye şu değerlendirmede bulundu: "Patlama meydana gelen cephanelikte şehit olan askerlerimizin üzerinde, oradaki patlayıcılarda olmayan kimyasallar bulundu. Mahkeme, iki kriminal laboratuvarına bunları incelettirdi ve depoda HMX ve PENT olmadığı belirtildi. Raporlarda, HMX kimyasalının sert zeminlerde delik açmak için, PENT'in tahrip kapsüllerinde kullanıldığı bildirildi." Üç komutan yargılanıyor "Bu patlayıcılar o depoda yoksa, askerlerin üzerinden nasıl çıktı?" diyen Polat, "Bunun anlamı şudur: Ya askeri makamlar mahkemeye yanlış bilgi veriyor ya da orada olmayan bir patlayıcı dışarıdan getirilip sabotaj yapıldı" yorumunda bulundu. Afyon'daki patlamayla ilgili Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran, Üsteğmen Tuncay Aydın hakkında dava sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570981.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570981.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..274c40339e886916825d18cfb552ce940dfc6ca0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570981.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li milletvekillerinin 'termal görüntü' telaşı!. Veli TOPRAK / SÖZCÜ İktidar partisinin her yıl iki defa kamp yaptığı Ankara Kızılcahamam'daki Asya Termal Tesisleri'nde bazı AKP'lilerin görüntülerinin kaydedildiği iddia edildi. 'MONTAJ YAPARLAR': Otelde; sauna, havuz, hamam gibi imkanları kullanan vekiller, burada kaldıkları süre içinde özel hayatlarına ilişkin ... Veli TOPRAK / SÖZCÜ İktidar partisinin her yıl iki defa kamp yaptığı Ankara Kızılcahamam'daki Asya Termal Tesisleri'nde bazı AKP'lilerin görüntülerinin kaydedildiği iddia edildi. 'MONTAJ YAPARLAR': Otelde; sauna, havuz, hamam gibi imkanları kullanan vekiller, burada kaldıkları süre içinde özel hayatlarına ilişkin görüntülerin çıkmasından korkuyor. Bazı milletvekilleri, "Montaj bile yaparlar" derken, kimi milletvekilleri de "Eşimle görüntümü mü çıkartacaklar? Nereden nereye geldik, yuh artık" diye tepki gösteriyor. E.B.'Yİ ÇEKMİŞLER: AKP'ye yakınlığı ile bilinen "gizliarşivler" twitter hesabından AKP'li önemli bir ismin görüntüsü olduğu açıklandı. Önceki gün paylaşılan bilgide "E.B'nin otelde birlikteliğini çekmişler bu kahpeler" diye yazıldı. Bakan, milletvekili, kurucular kurulu, gençlik ve kadın kolları başkanlarının katıldığı üç günlük kampa, AKP'liler eş ve çocuklarıyla katılıyor. Bazen de milletvekilleri özel misafirlerini ağırlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570982.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570982.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd3942e663aff4a2158631b109b6b4773a8f54fe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570982.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dünya ekonomisinde ilk 10'a böyle mi girilir?. - "Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağız." - "Borçlarımızı sıfırladık, IMF'ye 5 milyar dolar borç vereceğiz." - "1 ABD Doları yakında 1 TL yani 1 Dolar= 1 TL olacak." Evet... Bildiniz; Başbakan R.T.E'ye ait... GERÇEK DURUM NE? Gerçek ... - "Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacağız." - "Borçlarımızı sıfırladık, IMF'ye 5 milyar dolar borç vereceğiz." - "1 ABD Doları yakında 1 TL yani 1 Dolar= 1 TL olacak." Evet... Bildiniz; Başbakan R.T.E'ye ait... GERÇEK DURUM NE? Gerçek durum, yan taraftaki "Boksör" fıkrasında olduğu gibi. Başbakan'ın dedikleri doğruysa, aşağıdakiler ne? - Bırakın dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almayı, dünyanın en kırılgan ekonomisi rekoruna sahip olduk! - "Borçlarımızı sıfırladık" deyince, Türkiye mevcut borçlarını sıfırladı, diye anlaşılıyor. Oysa bırakın sıfırlamayı; AKP iktidara geldiğinde 222 milyar dolar olan toplam iç ve dış borç, 600 milyar dolara dayandı. - "1 TL yakında 1 ABD doları olacak" deniliyordu. İşte bu oldu! Ama nasıl? 1 ABD doları= 1 TL + 1.3 TL olarak! YA DİĞERLERİ? Ekonomide, son bir kaç aydır "alarm zilleri" çalıyor. - İthal ettiğimiz tüm malların, Türkiye'ye giriş fiyatı yüzde 25 civarında arttı. - Enerji ithalatı, akaryakıt ithalatının TL ödemesi yüzde 25 civarında arttı. - Ekonomide büyüme değil, "küçülme" söz konusu. - Ortalık toz duman... Yabancı yatırımcı bırakın Türkiye'ye gelip yatırım yapmayı, Türkiye'nin kapısının önünden bile geçmiyor. TÜSİAD Başkanı bile, "Hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen, vergi cezaları veya başka türlü cezalarla şirketlerin üzerinde baskı kurulan böyle bir ülkeye yabancı sermaye gelmez" diye açıklama yaptı. - İşsizlik, her geçen gün daha da artıyor. Enflasyon tırmanışta. - Cari açık dediğimiz döviz açığı 2013'te 60 milyar dolara dayandı. - Gelişmekte olan ülkeler içeresinde dış borcu en yüksek dört ülkeden biri olduk. - Ekonominin lokomotif sektörleri, "su kaynatmaya" başladı. - Kuru fasulye, patates, soğan vs. yüzde 100'ün üzerinde arttı. - Emeklinin, memurun ya da işçinin maaşı ise yüzde 3-5 arttı. Neymiş efendim? Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecekmişiz! Gireriz. Gireriz ama baştan değil sondan gireriz. Hatta bu gidişle sondan birinci olmaya da adayız! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570983.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570983.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4648bed404f7b1ca8196d3652ac3ef2ff8e54e8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570983.txt @@ -0,0 +1 @@ +Geciken CHP ve Selami Öztürk. Siyasi kargaşa yüzünden ekonomiyi unutur gibi olduk... Oysa durum hiç de iç açıcı değil... Dolar, aldı başını gidiyor, tutabilirsen tut! Kurlardaki hızlı yükseliş, yakında patlak verecek ağır zamların habercisi... Vatandaş adına endişe içindeyim ama bereket versin ki, 30 Mart'ta Belediye ... Siyasi kargaşa yüzünden ekonomiyi unutur gibi olduk... Oysa durum hiç de iç açıcı değil... Dolar, aldı başını gidiyor, tutabilirsen tut! Kurlardaki hızlı yükseliş, yakında patlak verecek ağır zamların habercisi... Vatandaş adına endişe içindeyim ama bereket versin ki, 30 Mart'ta Belediye Seçimleri var... Zamlar, büyük bir ihtimalle seçimleri bekleyecek ama her an zıpkın gibi böğrümüze saplanabilir! * * * Bir ülkenin refahı, ekonominin üç ayağına bağlıdır: 1) Mal ve üretimdeki reel artış. 2) İşsizliğin azalması. 3) Gelir dağılımında adaletin sağlanması. İstikrarlı ve hızlı büyümede (mal ve hizmet üretiminde) maalesef kalıcı bir büyüme sağlanamadı! İşsizlik azalacağı yerde arttı. Son 10 yılın işsizlik ortalaması yüzde 10,7 olarak açıklandı ama gerçek işsizlik bunun neredeyse iki katı oldu. Gelir dağılımında iyileşme olmadı, zenginle fakir arasındaki "gelir uçurumu" büyüdü, fukaralık arttı! * * * Türkiye İstatistik Kurumu'nun rakamlarına göre: Ülkemizde nüfusun yüzde 16'sı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yani sürünüyor! Nüfusumuzun yüzde 26'sı çok ağır borç yükü altında yaşıyor! Yüzde 60'a yakın insanımızın da taksitli ödemeleri ve borçları var. ...Ve iktidar mensupları hâlâ masal anlatıyorlar! Geciken CHP ve Selami Öztürk Ben şu CHP'ye şaşırıyorum! AKP'nin ülkedeki her kurumu berbat ettiği bir dönemde CHP'nin, "Halkın umudu" haline gelmesi gerekirken, bu fırsatı bir türlü değerlendiremiyor... Ağır işleyen, ara sıra tekleyen, karar vermekte zorlanan bir yapıya sahip! Meselâ: Yerel seçimlere 62 gün gün kaldı... CHP "İlçe Belediye Başkan adaylarını" belirlemede hâlâ bir karara varmadı. Kim aday olursa olsun, bu kadar kısa sürede nasıl propaganda yapacak? Kendini seçmene nasıl anlatacak? Yani seçmenin eli mi mahkûm? CHP kimi aday gösterirse ona oy vermek zorunda mı? Belediye seçimlerinde adayların kimliği, kişiliği, oy potansiyeli, partinin gücü kadar önemli değil mi? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum: "Zaman iyice daraldı Kemal Bey... AKP'yi bu yerel seçimlerde yenemezseniz, genel seçimlerde hiç yenemezsiniz! Elinizi çabuk tutun!" * * * Ankara'dan bir haber geldi kulağıma... Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, başarılı olmasına rağmen, bu defa aday gösterilmeyecekmiş! Bu, dedikodu olabilir. Ancak gerçekse ve Selami Öztürk'ün yerine başka bir aday düşünülüyorsa, durum oldukça vahim sayılır. Demek ki, CHP yönetimi Kadıköy seçimini "Çantada keklik" gibi görüyor, kimi aday gösterse, "banko kazanır" diye düşünüyor! Oysa kazın ayağı öyle değil... Kadıköy halkı enayi yerine konulmamalı! İnsanlarının en akıllı, en kaliteli olduğu bölgelerinden biridir Kadıköy... Kadıköylüler, Selami Öztürk'ü severler. İlçeye büyük hizmetleri olmuştur. Yapılan anketlerde de, açık farkla öndedir. CHP yönetimi, dilerim bir yanlışlık yapmaz! Korku içindeki toplum! Korkudan bunalan ödlek toplumlara şöyle bir Hint masalı anlatılır: Kedi korkusundan endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye döndürür. Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde, bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu dev bir kaplana döndürür! Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın, farenin korkusunu yenmeye imkân yok. Onu eski haline döndürür ve der ki: "Sen korkak yaratığın birisin. Cesaretin yok. Sende sadece bir farenin yüreği var! O yüzden sana yardım edemem. Başının çaresine bak!" Kıssadan hisse! Tebessüm Siyasetçi kuduz olursa... Hemen her gün eleştirilen ve aleyhinde sütunlar dolusu yazılar çıkan ünlü bir politikacıya sordular: "Kuduza yakalanacak olursanız ne yaparsınız?" Politikacı: "Önce bir kâğıt isterim!" dedi. Merak ettiler: "Vasiyetinizi yazmak için mi?" "Hayır! Isıracağım gazetecilerin listesini yapmak için!" Günün Sözü Ayakta ölmek, diz çökerek yaşamaktan daha iyidir! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570984.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570984.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5dd051cc1fbe1083cf294a5f68ce930bbf0df0a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570984.txt @@ -0,0 +1 @@ +Olumsuzluklar. Ulusal varlığımızın sonsuza değin bağımsız kalması için yaşamsal ilkelerimizi korumak ve güçlendirmek birincil ödevimiz olmalıdır. Dünyanın hemen hemen her yöresinde kanlı olaylar, rastlanması ve yaşanması asla istenmeyecek durumlar birbirini izlerken, genel bir buhran ya da bunalım sayılacak tutarsızlıklar, kıyımlar ve ... Ulusal varlığımızın sonsuza değin bağımsız kalması için yaşamsal ilkelerimizi korumak ve güçlendirmek birincil ödevimiz olmalıdır. Dünyanın hemen hemen her yöresinde kanlı olaylar, rastlanması ve yaşanması asla istenmeyecek durumlar birbirini izlerken, genel bir buhran ya da bunalım sayılacak tutarsızlıklar, kıyımlar ve yıkımlar sürerken toplumsal barışı sağlayacak düzenlemeler ve tutumlar yerine sertliklerin yeğlendiği görülmektedir. Ülkemiz için en büyük tehlike, lâik cumhuriyet karşıtlarının iktidar olmasıyla başlamıştır. Dinin siyasallaştırılarak demokrasinin dinselleştirilmesi çabaları toplumu ayrıştırmış, "Atatürkçülük, Atatürk milliyetçiliği, demokratlık, yurtseverlik, devrimcilik, ilericilik" söylemleri karşısına bu ilkeleri küçümseyip karalayan tutucu, gerici, bağnaz, hilâfet ve meşrutiyet özlemlerini yansıtan deyimlerle deyişler çıkarılmıştır. "Lâik"leri "Lâikçi" olarak tanımlayan liboşlar, iktidar şakşakçıları türemiştir. Ulusal dayanışmayı, toplumsal barışı yıkacak en büyük tehlike bölünmedir. Aklı başında bir kimse günümüz ortamında böyle bir durum olmadığını söyleyemez. İktidarın başını çektiği kesimlerde kendileri gibi düşünmeyenleri dışlayan, hattâ düşman ilân eden, böyle bilen kendini bilmezler vardır. Günümüz Başbakanı'nın saldırı içerikli sert, gereksiz, yakışıksız sözleri, nitelemeleri, gözdağları ve dayatmaları, bu gerçeğin kanıtlarıdır. Siyaset, toplumu bölme aracı değil, tersine, görüş ve yöntem ayrılıklarına karşı ulusu ve ülkeyi her yönden gönendirme yarışmasıdır. Kutuplaşma körükleniyor Değişik türde suçların işlendiği, gazetelerin üçüncü ve iç sayfalarını dolduran üzücü haberlerin kesilmek bilmediği günleri yaşıyoruz. Yaya geçitlerinde, yollarda rastladığımız yurttaşların çoğunun gülmeyi unutmuş yüzlerini, giyim yoksunluklarını, dilenenlerin arttığını görüyoruz. En küçük tartışmanın ölümle sonuçlanan kavgaya dönüştüğünü, kimsenin kusurunu kabûl etmediğini, hep karşı yanı suçladığını, gerçeğe katlanmadığını izliyoruz. Kural tanımazlık, ilkellik, kabalık, terbiyesizlik, saygısızlık, pislik, yalan ve ahlâksızlığın her türü, çıkarcılık, bencillik yeğleniyor. Tembellik, uyuşukluk, diriliğin ve devingenliğin önünde geliyor. Demokratik tepkiler bastırılıyor, orantısız devlet gücü kullanılıyor, haksızlık, adaletsizlik, yandaşlık, kayırmalar ve ayrıcalıklar sürüyor. Siyasete iktidarın getirdiği "Bizden-sizden" ayrımı doğal karşılanıyor. Bu bozukluklar bir açmaz ve çıkmazdır. Toplum önderlerinin bu tür kötülükleri önlemekte öncülük etmeleri beklenirken, başta siyasal iktidar, her gün artan biçimde ve düzeyde kutuplaşmayı körükledikleri izlenmektedir. Ülke, devlet hepimizin, Başbakan'ın adını söylemekten çekinip kaçındığı Türk Ulusu da hepimizin kucağıdır. Bireyler olarak yalnız kendimize özgü değerler, varlıklar, edinimler hukukun güvencesindedir. Onun dışında kimsenin birbirinden ayrımı yoktur. Bu bilinçle dokunmayan, akıl yerine inancı alarak kişileri birbirine karşı kışkırtan tutum ve davranışların bağışlanır yanı yoktur. Devleti kendisi için kullanan, kendini devlet yerine koyanların bu çağda insanı ve insanlığı amaçlayan yaşam felsefesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Düzeltme: Cumartesi günü yayımlanan yazıda "Hekimlerin çalışmasına ilişkin yasayı onayarak ne yapabileceğini gösterdiğini sanıyoruz" cümlesinde sehven "hakimlerin" yazılmıştır. Düzeltiriz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570985.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570985.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d9767ebf7f358b4477ef47ee078fe60d5cf519fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570985.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vatan haini nasıl olunur?. Vay canına! Vatan haini olmak ne kadar kolaylaştı! Rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üstünü örtme çabalarını eleştirirseniz, vatan hainisiniz... Başbakan'ın oğlu Bilâl'in neden sorguya gitmediğini sorarsanız, vatan hainisiniz... Suriye sınırında silah dolu TIR'ları durdurup arama yapmak isterseniz, vatan hainisiniz... Rüşvet aldığı ... Vay canına! Vatan haini olmak ne kadar kolaylaştı! Rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üstünü örtme çabalarını eleştirirseniz, vatan hainisiniz... Başbakan'ın oğlu Bilâl'in neden sorguya gitmediğini sorarsanız, vatan hainisiniz... Suriye sınırında silah dolu TIR'ları durdurup arama yapmak isterseniz, vatan hainisiniz... Rüşvet aldığı iddia edilen Bakanların dosyalarını kurcalarsanız, vatan hainisiniz... "Enflasyon rakamları aldatıcı, halk kandırılıyor" diyerek vatandaşı uyandırmaya çalışırsanız vatan hainisiniz... Bal tutup parmak yalayan iktidar mensuplarının nasıl birdenbire süper zengin olduklarını merak edip "Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" diye sorarsanız, vatan hainisiniz... TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz da boş bulunup "Şirketlere ceza baskısı yapan, hukukun üstünlüğüne uymayan, ihale yasalarını sürekli değiştiren bir ülkeye yabancı sermaye gelmez." deyince hemen "vatan haini" oluverdi! Kısacası bu ülkede, iktidarı ve Başbakan'ı eleştiren herkes vatan haini! Ülkemiz, dipsiz bir girdabın karanlık kuyusunda dönüyor, dönüyor! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570986.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570986.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2a0553d5afb6f25ddc0da17b2ee34f41b21a351 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2570986.txt @@ -0,0 +1 @@ +Havada benzin buharı kokusu var!. Yoğun sis kapladı. Koyu, kara bir sis. Sisin içinden benzin buharı kokusu da geliyor. Bundan önce ortalığı böyle benzin buharı kokulu yoğun sis kapladığı yıllarda gazetelerde; "genç subaylar rahatsız" manşetleri görürdük. Bugün görmüyoruz. Ne mutlu ki, görmüyoruz. Nedeni: Sis lambamız ... Yoğun sis kapladı. Koyu, kara bir sis. Sisin içinden benzin buharı kokusu da geliyor. Bundan önce ortalığı böyle benzin buharı kokulu yoğun sis kapladığı yıllarda gazetelerde; "genç subaylar rahatsız" manşetleri görürdük. Bugün görmüyoruz. Ne mutlu ki, görmüyoruz. Nedeni: Sis lambamız var. Halkın kendisi sis lambası olacak. Yoğun sisi halkın demokrasiye ve hukuk devletine sahip çıkması dağıtacak. Halkın önüne sandık koyulacak. Seçimler, Türkiye'nin üzerine çöken benzin buharı yüklü yoğun sisi açıcı işlev yüklenecekler. * * * Beklenen ekonomik kriz kapıya dayandı. Hem de çok derinlerden gelen büyük bir hukuk krizi yaşıyoruz. Hem ekonomik kriz hem devlet krizi ikisi bir araya geldi, sisi yoğunlaştırdı. Ekonomi çöktü. Adalete darbe yapıldı. Hukuk da çöktü. Bundan kötüsü olamaz. İzmir Başsavcısı, "seni yerinden, yurdundan süreriz diye tehdit ettiler" diyerek tutanak tuttu. Tutanağı Ankara'ya Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na gönderdi. Gerçekten bundan kötüsü olamaz. Yargının bağımsız olduğu hukuk devletlerinde soruşturmaların imparatoru sayılan bir savcıya yürütmenin adamı Adalet Bakanı'nın müsteşarı gece saat 22.00'da telefon edip tehdit ediyorsa bundan kötüsü veba salgını... Havada benzin buharı. Yerde veba salgını var. * * * Gerçekten çok zordayız. Ekonomik kriz acıtır. Büyüme yavaşlar. İşsizler daha da çoğalır. Ekonomik krizin bir çözümü bulunur. Ekonomik kriz kendi çözümünü üretir. Yeniden büyüme başlar. Hukuk krizi, devletin çökmesi, adaletin yok olması sisi yoğunlaştırdı. İzmir Başsavcısı'ndan sonra Kayseri Başsavcısı da "Birileri sadece benim savcım olacaksın istediler" diye açıklama yaptı. Kayseri Başsavcısı, "Ben kimsenin savcısı olmak istemiyorum, ben adaletin savcısı kalmak istiyorum" diye isyan etti. * * * Yani hukuk askıya alınmış. Savcılar bize şunu anlatıyor: Türk Milleti, uyan. Ankara'da sivil bir darbe yapıldı. Adı konulmamış bir olağanüstü hal rejimi yaşıyoruz. Olağanüstü hallerde hukuk, darbeyi yapanın hukuku haline gelir. Türkiye'de şu anda hukuk, kendileri ile oğullarının yolsuzluk ve rüşvetlerini kapatmak için askıya alınıyor. Yerlerinden sürülen ne İzmir Başsavcısı ne Kayseri Başsavcısı, iddia edildiği gibi, Gülen'e vidalanmış adalet adamları değildiler. Sadece adaletin savcısıydılar. Yine de sürüldüler. Son 35 günde 5 bin polis, 110 savcı ve hakim, ortaya somut bir delil koyulmadan sürüldü. Bunu yapandan her şey beklenir. Yargıyı kendine bağlar. Orduyu kendine bağlar. Jandarmayı kendine bağlar. Polisi kendine bağlar. Seçimlere de hile sokabilir. Seçim yapmıyorum da diyebilir. * * * Tek umudumuz halkın bilinci. Halkın sis açıcı olması. Halkın önüne sandık gelecek. Halk, sisleri dağıtan olacak. Sürprizlerle dolu! Fethullah Gülen Hizmet Hareketi'ne ait bir banka olduğu ileri sürülen Bank Asya'dan THY, daha önce yatırdığı, parasını çekti. Paranın çekildiğini THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu açıkladı. Böylece THY'nin de başbakana ait bir şirket olduğu(!) ortaya çıktı. Başbakan birine kızınca, THY parasını kızılan yerden çekiyor, bu da çok demokratik bir ekonomik eylem kabul ediliyor. Bu arada Bank Asya'nın Genel Müdürü, bankanın 4.5 milyon müşterisi bulunduğunu ve çok sağlam bir banka olarak durduklarını açıkladı. 4.5 milyon banka müşterisi Fethullah Gülen'in 4.5 milyon seçkin oyunun olduğunu da göstermez mi? Bu seçimler sürprizlerle dolu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571007.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571007.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..17f20ed0d3ed689773b6624bc809b1b854600ff1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571007.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzin ver yanında olayım. İddialara göre; sekiz aylık hamile olan Meryem Uzerli doğum için geri sayıma başlarken, onu terk eden iş adamı Can Ateş'ten sürpriz bir hamle geldi. Ünlü iş adamı, doğum sırasında eski sevgilisinin yanında olmak için aracı gönderip "İzin ver, doğumda yanında ... İddialara göre; sekiz aylık hamile olan Meryem Uzerli doğum için geri sayıma başlarken, onu terk eden iş adamı Can Ateş'ten sürpriz bir hamle geldi. Ünlü iş adamı, doğum sırasında eski sevgilisinin yanında olmak için aracı gönderip "İzin ver, doğumda yanında olayım" dedi. İş adamının, hem kendi ailesinin baskısı, hem de çektiği vicdan azabı nedeniyle böyle bir girişimde bulunduğu öğrenildi. Aldığı cevap ise bilinmiyor. Sabah \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571010.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571010.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05a633a1333a2a4169cd4d91bf1f27968a80eae6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571010.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Böcek' raporu tamamlandı. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Başbakan Erdoğan'ın, Başbakanlık Resmi Konutu ve Keçiören'deki evinde priz içerisine yerleştirilen dinleme cihazlarıyla ilgili soruşturmasında son aşamaya geldi. Habertürk'ün haberine göre, Detaylı ve kapsamlı bir çalışma yürüten Teftiş Kurulu, konuya ilişkin bir de rapor hazırladı. Başbakanlık Teftiş Kurulu ... Başbakanlık Teftiş Kurulu, Başbakan Erdoğan'ın, Başbakanlık Resmi Konutu ve Keçiören'deki evinde priz içerisine yerleştirilen dinleme cihazlarıyla ilgili soruşturmasında son aşamaya geldi. Habertürk'ün haberine göre, Detaylı ve kapsamlı bir çalışma yürüten Teftiş Kurulu, konuya ilişkin bir de rapor hazırladı. Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişleri Başbakan Erdoğan'ın bir televizyon programında açıklamasıyla Türkiye'nin gündemine oturan dinleme cihazlarının Resmi Konut ve Keçiören'deki evine Erdoğan'ın ameliyat geçirdiği 2011 Kasım ayında koyulduğu bilgisini teyit etti. Müfettişler, 2011 yılı boyunca Başbakanlık Koruma'da görev yapan tüm emniyet ve MİT personelinin ifadesini aldı. PRİZDE 1 AY KALDI Müfettişler, kağıt inceliğindeki cihazların dinleme amaçlı ne kadar kaldığını ise TÜBİTAK'dan alınan raporla belgeledi. Böceklerin üzerindeki silikondan yaşlanma sürelerine bakan TÜBİTAK, prizden elektrik alan cihazların 1 ay süreyle aktif olduğu tespit etti. SIR GİBİ SAKLANIYOR? Alınan ifadeler ışığında böceği koyduğu ileri sürülen kişiye de raporda yer verildi. Raporun tamamlanmasının ardından sır gibi saklanan ismin savcılığa bildirileceği öğrenildi. Başbakanlık raporunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın halihazırda yürüttüğü böcek soruşturmasını da etkilemesi bekleniyor. Böceklerin ilettiği seslerin nerede dinlendiği ise tespit edilemedi. Müfettişlerin, dinleme kayıtlarının düştüğü yeri de bulamamasında böceklerin bulunduğu tarihin üzerinden 2 yılı aşkın bir zaman geçmesi etkili oldu. Mobil olarak aktarılan dinlemenin nerede kaydedildiğinin geriye dönük bulunmasının teknolojik olarak zor olduğu kaydedildi. Kayıtların nereye düştüğü tespit edilemediği için böcekle ilgili uluslararası bir bağlantıya ulaşılamadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571011.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571011.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..206d67d9ece72ddd58f69366f6d205ca92829a8e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571011.txt @@ -0,0 +1 @@ +AVM sayısı 5 kat arttı. TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye'deki AVM sayısının çığ gibi büyüdüğünü, son 10 yıl içerisinde AVM sayısının 62'den 310'a çıktığını belirtti. Palandöken, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, ülke ekonomisinde esnaf ve sanatkar bakımından büyük bir durgunluk yaşandığı ifade ... TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye'deki AVM sayısının çığ gibi büyüdüğünü, son 10 yıl içerisinde AVM sayısının 62'den 310'a çıktığını belirtti. Palandöken, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, ülke ekonomisinde esnaf ve sanatkar bakımından büyük bir durgunluk yaşandığı ifade etti. Dolar kurundaki artışa dikkati çeken Palandöken, dövizde yaşanan yükselişler ve piyasadaki durgunlukla birlikte esnaf ve sanatkarın işlerinde önemli bir daralma yaşandığını, sermaye ile yarışında devamlı güç kaybeden bu kesimin Türkiye'nin her yerinde sıkıntı içerisinde olduğu değerlendirmesinde bulundu. Perakende sektörünü düzenleyen yasanın 16 yıldır beklediğini vurgulayan Palandöken, şunları kaydetti: "Perakende sektörünü düzenleyen yasa tasarı istediğimiz ölçüde gündeme gelmedi. Gelse de yabancı sermaye lobileri bunu sürekli olarak engelliyorlar. Bu meselenin aşılması içinde artık geriye sayım başladı derken önceki gün yapılan açıklama ile perakende sektörünü düzenleyen yasa tasarısı seçimlerden sonraya kaldı. Seçimlerden sonraya kalınca biz yine buruklaştık. Perakende Yasası'nı 16 yıl bekledik 3 ay daha bekleriz. Keşke seçimlerden önce olsa da Türk esnaf ve sanatkarların önündeki korkulu rüyalar kalkmış olsaydı." Türkiye genelinde AVM sayısının 310'a ulaştığını ve AVM'lerdeki toplam kiralanabilir alanın 8,7 milyon metrekareye çıktığını belirten Palandöken, AVM sayısının son 10 yılda 62'den 310'a çıktığını ifade etti. 2015 yılına gelindiğinde kiralanabilir AVM alanının 13 milyon metrekareyi geçeceğine, 54 ilde AVM varken bu sayının 60'a yükseleceğine işaret eden Palandöken, AVM'lerin 2013 sonu itibariyle 60 milyar liraya yakın ciroyla kapattıklarının tahmin edildiğini, 2014'te 75 milyar lira civarında ciro gerçekleştirmeyi hedeflediğini belirtti. Palandöken, bu gelişmelerin geleneksel perakendenin pazar payını azaltacağını kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571039.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571039.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c03bd60d0508eb45d9826ae71e71dfc387cb73ab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571039.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reel kesim güven endeksi geriledi. 2014 yılı ocak ayında RKGE, bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak 101,4 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam, sabit ... 2014 yılı ocak ayında RKGE, bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak 101,4 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam, sabit sermaye yatırım harcaması ve mevcut mamul mal stok miktarı endeksi artış yönünde etkilerken, genel gidişat, son üç aydaki toplam sipariş miktarı ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten Arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA) ise ocak ayında bir önceki aya göre 6,4 puan azalarak 104,2 puan seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda bir ay öncesine kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 6,7'ye, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 66,3'e gerilerken, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 27,0'a yükseldi. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıflayarak devam ettiği, iç piyasa sipariş miktarında bir önceki ayda artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü gözlendi. Mevsim normallerine kıyasla yapılan değerlendirmelerde, mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir miktar güçlendiği görüldü. Mevcut mamul mal stoklarının mevsim normallerinin üzerinde olduğu yönündeki değerlendirmelerin ise bir miktar zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminin yanı sıra iç piyasa sipariş miktarı, ihracat sipariş miktarı ve toplam istihdamdaki artış yönlü beklentilerin mevsimsel etkiler nedeniyle güçlenerek devam ettiği görüldü. Gelecek on iki aya ilişkin sabit sermaye yatırım harcamalarındaki artış yönlü beklentilerinde mevsimsel nedenlerle bir miktar güçlendiği gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, son üç ayda artış olduğunu bildirenler ve gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlenerek sürdüğü görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentilerinin de güçlenerek devam ettiği gözlendi. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya kıyasla 0,5 puan artarak yüzde 7,8 oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571042.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571042.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4422e3bf14a823eb6ccc1a5af3e21e5ed690c3d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571042.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de yaka paça gözaltı. Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı'nda başından yaralanan Berkin Elvan için Taksim Atatürk Anıtı önünde eylem yapmak isteyen 6 kişi yaka paça gözaltına alındı. Taksim Atatürk anıtı önünde Berkin Elvan için eylem yapmak isteyen biri kız 6 kişi yaka paça gözaltına ... eylemleri sırasında Okmeydanı'nda başından yaralanan Berkin Elvan için Taksim Atatürk Anıtı önünde eylem yapmak isteyen 6 kişi yaka paça gözaltına alındı. Taksim Atatürk anıtı önünde Berkin Elvan için eylem yapmak isteyen biri kız 6 kişi yaka paça gözaltına alındı." Berkin Elvan Onurumuzdur" şeklinde slogan atan eylemciler polis ekipleri tarafından çembere alındı. Kısa süreli arbededen sonra eylemciler yerlerde sürüklenerek polis aracına bindirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571045.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571045.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a340b18ab9f8b3a656429792fd5c82c9ac7a56d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571045.txt @@ -0,0 +1 @@ +Askeri helikopteri böyle düşürdüler!. Militanlar füzenin ateşlenmesinden helikopterin düşürülmesine kadar her anı saniye saniye görüntüleyerek yayınladı. Sinay Yarımadası'nda faaliyet gösteren Ensar Beyt El-Makdis adlı İslamcı örgüt tarafından dün akşam yayınlanan videoda, bir militanın omuzdan fırlatılan bir füzeyle bir Mısır askeri helikopterini düşürdüğü görülüyor. Örgüt, ... Militanlar füzenin ateşlenmesinden helikopterin düşürülmesine kadar her anı saniye saniye görüntüleyerek yayınladı. Sinay Yarımadası'nda faaliyet gösteren Ensar Beyt El-Makdis adlı İslamcı örgüt tarafından dün akşam yayınlanan videoda, bir militanın omuzdan fırlatılan bir füzeyle bir Mısır askeri helikopterini düşürdüğü görülüyor. Örgüt, Sina Yarımadası'nın kuzeyindeki Şeyh Zuveyd kasabası yakınlarında düşürülen helikopterden sağ kurtulan olmadığını duyurdu. Mısır hükümeti de helikopterde bulunan beş askeri personelin öldüğünü doğruladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571047.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571047.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d2a15f70c996768c6dff7807d7c8dcecf44b3f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571047.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kürtler'den yeni özerklik ilanı!. Fırat haber ajansının aktardığına göre, Kobani kantonu yürütme meclisi başkanı, iki yardımcısı ve 22 bakanla yönetilecek. Kobani kantonu Demokratik Özerk Yönetimi Yasama Meclisi bugün toplandı. Saat 09.00'da bir araya gelen meclis üyeleri, demokratik özerk kantonu ilan ettiler. Kobani kantonu Yürütme ... Fırat haber ajansının aktardığına göre, Kobani kantonu yürütme meclisi başkanı, iki yardımcısı ve 22 bakanla yönetilecek. Kobani kantonu Demokratik Özerk Yönetimi Yasama Meclisi bugün toplandı. Saat 09.00'da bir araya gelen meclis üyeleri, demokratik özerk kantonu ilan ettiler. Kobani kantonu Yürütme Meclisi Başkanı Enwer Mislim kürsüye gelerek kantonun yürütmesinde yer alan bakanların isimlerini açıkladı. İsimleri okunanlar tek tek sahneye çıktı ve meclis tarafından kabul edildiler. Ardından Yürütme Meclisi Başkanı, iki yardımcısı ve 22 bakan yemin etti. Fırat haber ajansının aktardığına göre, 29 Ocak'ta Rojava'nın son kantonu olan Efrin de demokratik özerk yönetimini ilan edecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571049.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571049.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71bfbbde6503022db25cc9b728487068fde257b3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571049.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte o kavganın çıkış nedeni. Esenyurt'ta MHP seçim bürosunda yaşanan silahlı saldırıyla ilgili yapılan soruşturmada olayın gençler arasında başlayan kavgaya ailelerinin de müdahale etmesi sonucu meydana geldiği belirtildi. Planlı bir saldırı olmadığı belirtilen olayla ilgili gözaltına alınan biri yaşı küçük 4 kişinin sorgusuna devam ediliyor. ... Esenyurt'ta MHP seçim bürosunda yaşanan silahlı saldırıyla ilgili yapılan soruşturmada olayın gençler arasında başlayan kavgaya ailelerinin de müdahale etmesi sonucu meydana geldiği belirtildi. Planlı bir saldırı olmadığı belirtilen olayla ilgili gözaltına alınan biri yaşı küçük 4 kişinin sorgusuna devam ediliyor. Esenyurt'ta dün meydana gelen olayda MHP İstanbul İl başkanlığı basın danışmanlarından Cengiz Yücel Akyıldız ölmüş, 5 kişide yaralanmıştı. Polis tarafından yürütülen soruşturmada olayın detaylarıda netleşmeye başladı. Soruşturmada olayın karşıt görüş sempetizanı gençler arasında yaşanan sözlü tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle başladığı ortaya çıktı. Bu kavgaya gençlerin ailelerininde müdahale etmesiyle olayların büyüdüğü belirlendi. Yetkililer saldırıyla ilgili gözaltına alınan yaşı küçük şüphelinin sorgusunun Çocuk Şube Müdürlüğü'nde, diğer 3 kişinin ise Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulularının devam ettiği bu kişilerin ifadeleriyle gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571124.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571124.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8a940c8549b75aad4c32fbb8625231a223b3f0e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571124.txt @@ -0,0 +1 @@ +Poyrazköy davasında son dakika kararı. Sanıklardan Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay, Hüseyin Hançer'in yakınları tahliye kararı üzerine sevinç gösterileri yaptı. ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571125.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571125.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9dc97d6cc806ee002eefa173329cafddff63031c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571125.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnkar yasası ile ilgili önemli açıklama!. İki lider, 1915 olaylarıyla ilgili inkâr yasası konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Gül, AİHM'in Perinçek davasında verdiği kararı hatırlatırken, Hollande ise "Fransa'da bir kanun onaylandı. 2008'de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor" dedi. İşte basın toplantısından satır başları: Abdullah ... İki lider, 1915 olaylarıyla ilgili inkâr yasası konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Gül, AİHM'in Perinçek davasında verdiği kararı hatırlatırken, Hollande ise "Fransa'da bir kanun onaylandı. 2008'de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor" dedi. İşte basın toplantısından satır başları: Abdullah Gül - Doğu Akdeniz'in güvenliği, istikrarı iki ülkeyi de yakından ilgilendirmektedir. Bizler NATO içinde müttefikiz. AB müzakereleri yapan iki ülkeyiz. Ticaretimiz 15 milyon dolar civarında gerçekleşti. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile koyduğumuz hedef 20 milyar Euro. Bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü Fransız dış ticareti dünyanın en önce gelen ekonomilerinden biridir. Türk ekonomisi de son birkaç yıldır içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü şoka hazır olduğunu göstermişti. Her iki ülkenin ticaret hacminin bu ortak hedefe ulaştıracağına inanıyoruz. - Türkiye'de 7 milyar dolar civarında Fransız yatırımı mevcuttur. Fransa'daki Türk yatırımları da 1,5 milyar dolar civarındadır. Biraz önce imzalanan anlaşmalar, ilişkilerimizin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermektedir. Özellikle nükleer enerji alanında işbirliği yapmamız çok sevindirici bir haber. Türkiye enerji konusunda maalesef dışla bağımlı bir ülkedir maalesef enerji konusunda alternatiflerimizi çoğaltmalıyız, bunlardan birinin de nükleer olduğunu biliyoruz. - Görüşmelerin en önemli maddesi AB müzakereleridir. Bu konuda Sayın Hollande'ın son birkaç yıldır olumlu tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak müzakere süreci tam üyelik anlamına gelmemektedir. Müzakere süreci bir adaptasyon sürecidir. Bu süreçte siyasi bir ipoteğin olmamasını arzu ediyoruz. Bu sürecin sonunda Türk halkının da tercihleri olabilir, Fransız halkının da tercihlerini saygıyla karşılarız. Bu konuda Fransa'nın bu konuya müzahir olmasını ve siyasi bir engelin ortaya çıkmamasını arzu ediyoruz. - Görüşmelerimiz son derece olumlu geçti. Türkiye ve Fransa ilişkilerini çok ileri düzeylere çıkartma konusunda iradelerini bir kez daha ortaya koymuştur. İstanbul'da Türk iş dünyasının ne kadar büyük potansiyel ihtiva ettiğini bir kez daha göreceksiniz. Bunun ilişkilerimizde yeni bir ivme oluşturduğundan kimsenin şüphesi olmamalı. HOLLANDE - Chicago'daki NATO zirvesinde ilk kez tanışmış ve görüşmüştük. Beni davet etmiştiniz orada. Aradan birkaç ay geçti ve buradayım. Bu çok önemli bir ziyaret. Siz tarihi dediniz, yıllarla sayarsak evet tarihi. Türkiye'ye devlet ziyareti kapsamında gelen son Cumhurbaşkanı François Mitterrand burada birkaç gün geçirmişti. Türkiye-Fransa ilişkileri 16'ncı yüzyılın ortalarında başladı. Biz de bugün kendi tarihimiz düzeyinde bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bu, aynı zamanda geleceğe de dönük bir ziyaret. Türkiye çok önemli potansiyele sahip, siyasi rolü olan, çok önemli ekonomik gelişme sağlamış bir ülke. - Bir stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. İki ülkenin bakanları düzenli olarak görüşmeler gerçekleştirecek. NATO müttefiki olan ülkeleriz. Birçok konuda ortak görüşü olan ülkeleriz. Suriye krizi - Suriye konusunda bugün korkunç sonuçlar görüşüyoruz. Silah kullanımı, göçmenler... 700 bin göçmen Türkiye'de ağırlanıyor. Bu anlamda Türkiye'yi sitayişle anıyorum. Bu konuda bir insanlık dramı yaşanmaması için milyarlarca dolar para harcanıyor. - Şu anda Cenevre-2 toplantıları devam ediyor. Bu toplantıların sadece güzel sözler söylenerek tamamlanmamasını istiyoruz. Cenevre-2'nin amacı siyasi geçiş sürecinin sağlanabilmesidir. - Ekonomik anlaşmalar sadece ticaretle sınır değil. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olmanın ötesinde, bugün dünyanın 17'nci en büyük ekonomik gücüdür. Türkiye'nin çok büyük bir hedefi de var. İlk 10 ülke arasında yer almak istiyor. Savunma alanında, kültürel alanda, bilimsel alanda da ortak çalışmalar yapılabilir. General De Gaulle 1968'de Galatasaray Lisesi'ne geldiğinde, "İşbirliği iyidir. Toplumlarımızı birbirine yaklaştırır ama en çok bilim alanında ortak çaba göstermek gerekiyor" demişti. İşte ortaklıklarımız teknolojik ortaklıklar olmalı ve biz bugün bunu başlatmak istedik. - Bugün Suriye'de yaşanan savaş, cihatçı aşırı uçtaki hareketlerin oluşmasıyla sonuçlandı. Gençler, bunun için geliyor. 15-16 yaşında çocukların savaşa gittiğini görüyoruz. Bu konuda da görüşlerimizi bildirdik. - Müzakereler,  2004 yılında Jacques Chirac döneminde başladı. Bu müzakereler şeffaflık ve iyi niyet, saygı çerçevesinde devam etmelidir. Müzakereler tam üyelik demek değildir, bu işin sonunda görülecektir. Fransa açısında tam üyelik, sürecin sonuna gelindiğinde referandumla karar verilecektir. Bu kuralı biz koymadık. Ancak bu müzakereler devam etmelidir. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına vurgu - Yeni bir fasıl açıldı. 35 fasıl var. Özellikle hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı konusunda yeni başlıklar açılmalı, ilerleme kaydedilmeli. Bu Türkiye'nin de yararına olacaktır. - Türkiye ile Avrupa arasında bir geri kabul anlaşması imzalandı. AB'ye yönelik bir yasadışı göç var ve bunun bir bölümü TR'den geçiyor. Bu konuda bir denetim gerekliydi ve TR bu konuda çok önemli bir adım attı. Türk yetkililere bu konuda teşekkür etmek istiyorum. - Bir de Gümrük Birliği konusu var. Bu konudaki anlaşma 1996 yılında imzalandı. Ticareti çok artırdı. Bu konuda yapılması gereken şeyler var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın "Avrupa'nın ABD ile olan ticari görüşmelerine katılmak isteriz" sözünü bir kenara kaydettim. - Her konuda görüşmelerimizi uzun vadeli öngörmemiz gerekiyor. Bu, iki ülke arasındaki tarihi bir yaklaşma. SORU-CEVAP BÖLÜMÜ Üyelik süreci Soru: İki sorum var. Önce Sayın Gül'e. Türkiye'nin AB konusundaki açıklamalarını duyduk. Hangi tarihte üye olmak istersiniz? İkinci sorum Sayın Hollande'a. 2004'te Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu baktığınızı söylemiştiniz, hâlâ aynı fikirde misiniz? Türkiye ile ilgili dört konudaki blokajın kalkmasını istiyor musunuz? Gül: AB bizim için stratejik bir hedeftir. Ama AB ile müzakereleri başarıyla bitirseniz bile tam üyelik garanti değil. O zaman Fransız halkı ne diyecek bilemem hatta Türk halkı ne diyecek bilemem, belki biz Norveç gibi olmak istiyoruz diyebilir. Dolayısıyla bu konuda acelemiz yok. Ancak önümüze siyasi engellerin çıkarılmaması önemli, çünkü bu teknik bir süreç. Bu teknik süreç de AB müktesebatının Türkiye olarak üstlenilmesidir. Umudum, herkesin verdiği söze sadık kalmasıdır. Ahde vefa da AB'nin niteliklerinden biridir. O dönemde herkes uygun gördüğü için Türkiye ile üyelik müzakereleri sürecine başlandı. Dolayısıyla bizim beklediğimiz bu konuda ahde vefa sergilenmesi. Günü geldiğinde Fransız halkı ne der, Avusturya halkı ne der ona bakarız. Türkiye'de güçlü bir hükümet, güçlü bir parlamento çoğunluğu vardır. Türkiye açık toplum standartlarını belli noktaya getirmiş bir ülkedir. Ancak Türkiye'nin siyasi istikrarında veya Türk ekonomisinin güvenirliğinde bunların hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Hollande: 2004 yılında Chirac'ın kararını onayladığımı hatırlattınız. Ben bu çizgimi değiştirmedim. Başlatılan bir süreç var, şu ana kadar 35 fasıldan sadece 14'ü görüşülebildi. Demek ki bu süreç devam etmelidir. Zaman zaman zor konular da gündeme gelecektir. Nasıl bitecek bu süreç? Günün birinde tüm fasıllar tamamlanınca ilgili halkların kararına göre bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her hâlükârda bu Fransız halkının kararına kalmıştır. Dolayısıyla gereksiz yere bir takım korkuları ortaya çıkarmanın anlamı yoktur. Tarih konusu hiçbir zaman geçmemiştir. Daha önceki cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilmiş başlıklar vardı. Zannediyorum açılabilecek fasıllar konusunda Türkiye'yi ilgilendiren konular var; örneğin erklerin ayrımı, hukuk sistemi... Türkiye bu süreç sonunda neleri başarabileceğini ispatlayacaktır. İnkar yasası Soru: İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke ilişkileri kopma noktasına gelmişti ancak daha sonra yasa düşmüştü. Sayın Hollande, İnkar yasası konusundaki çalışmanız ne olacak? Sayın Gül, siz bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Gül: Bu konuları da konuştuk. Bu, ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur. 100 yıl önceki acılar, hepimizin ortak acılarıdır. Sadece Türkiye'nin Ermeni vatandaşlarının acıları değil, Balkanlar'daki Müslüman vatandaşların da büyük acıları olmuştur. O yılların acılarını nesilden nesle taşımak doğru bir şey değildir. Yapılacak şey, travmaları, acıları tekrar gündeme getirmek değil bunu tarihçilere açmaktır. Biz tüm arşivlerimizi açmaya hazırız. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. İkinci bir nokta, bu konuyla ilgili farklı görüşler olabilir. Önceki yasalarımız bu tür konuların konuşulmasını engelliyordu ancak biz bu yasaları değiştirdik. Birçok Fransız dostumuz, hâlâ Türkiye'de birçok şeyin konuşulamadığını düşünüyor. Ancak böyle değil. Biz Fransa'da da bu konuda her şeyin rahatça konuşulabilmesini isteriz. Fransa ifade özgürlüğünün temelindedir ayrıca AİHM'in Perinçek davasında verdiği karar var. Bu acıları nesilden nesle taşımak yerine buradan dostluk çıkarmak gerekir. Çanakkale savaşında Avustralya'dan Yeni Zelanda'dan gelip savaşan insanlar vardı. Ancak bugün binlerce insan yine bu ülkelerden geliyor ve dostluğumuzu konuşuyoruz. Hollande: Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir. Yapmamız gereken, barışmayı aramaktır. Daha önce olanların tanınması için bir çalışma yapmalıyız. Bu yıl, birinci dünya savaşının 100. Yılı. Sonra 2015 olacak... Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız. Herkesin konuyu anlamasını sağlayacağız. Fransa'da bir kanun onaylandı. 2008'de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor. Soru: İki Toulouse'lu çocuk, Türkiye sayesinde yakalandı, bunlara ne olacak? Sayın Gül, Avrupa'dan gelecek yüzlerce cihatçının Avrupa'da bir güvenlik sorunu yaratabilecek olmasına ne diyorsunuz? Sayın Hollande, işsizlik verileri açıklanacak, bu konuda umutlu musunuz? Gül: Hem Suriye'de yaşanan acıları, hem Cenevre'deki gelişmeleri hem de sizin dediğiniz olumsuzlukları konuştuk. Cenevre'de yapılan çalışmaların muhakkak bir siyasi süreçle, geçiş hükümetiyle neticelenmesini istiyoruz. Bu olmadığı sürece oradaki acılar devam edecektir. Türkiye'de 700 bin mülteci var. Bu kişilerin 250 bini bizim kurduğumuz kamplarda yaşamaktadır ve bunun finansmanının 2,5 milyar doları Türkiye tarafından karşılanmaktadır. Sayın Hollande da bunu takdirle karşıladığını belirtti. Bunların gölgelenmemesini arzu ederim. İkinci bir nokta da eğer Türkiye'ye turist olarak gelen kişilerin içinde suç potansiyeli taşıyan veya Türkiye üzerinden başka şekilde Suriye'ye geçme potansiyeli olan kişiler varsa bunların bize bildirilmesi gerekiyor. Türkiye'ye 36 milyon turist geliyor, biz bu insanlara gelme diyemeyiz. Bunun için istihbarat teşkilatlarının bildirmesi gerekiyor. Fransa'dan, İngiltere'den, Almanya'dan yasal yollarla çıkan insanlara niye geldin demeyiz. Ancak sınırımızda güvenlik önlemlerimiz çoktur. Güvenlik birimleri sınırda yanlış faaliyetler içinde olanları yakalar. Bunları konuştuk. Hollande: Size uluslararası toplum adına, bu göçmenlere yaptıklarını için teşekkür ediyorum. Sınırlarınızı kapatabilirdiniz. O zaman o insanlar nereye gidecektir? Gerçek bir insani felaket yaşanacaktır. Ayrıca istihbarat teşkilatları arasında yapılan bilgi teatisi konusunda da teşekkür etmek istiyorum. Bir turist geldiğinde Suriye'ye geçip geçmeyeceği nereden bilinebilir? 15 yaşındaki çocuğun izini kaybetmiştik, burada bulundu. Babası geldi ve şimdi oğlunu evine geri götürebilecek ve ona bazı şeyleri anlatabilecek. Suriye'de yapacak işi olmadığını anlatabilecek. Birtakım şebekelerin etkisi altında Suriye'ye götürülmesinin yanlış olduğunu anlatabilecek ailesi. Cezai yaptırımı var mı bilmiyorum, kendisi reşit değil. Suriye'de bir takım aşırı uçtaki taraflar savaşmaktadır. Bu, cumhuriyetin değerlerine uyuşmuyor. Diğer sorunuzun hiç konuyla ilgisi yok ama işsizlik konusunda açıklanacak verileri bilmiyorum. Bu bilgiler Fransa saatiyle 18.00'den sonra açıklanacak. Ancak birkaç aydır işsizlik konusunda bir istikrar yaşandı. İşsizlik konusundaki eğrilerin tersine çevrilmesi gerekiyor. Bu bir istatistik meselesi değil. Burada insanlar iş arıyor. İşsizliğin düşebilmesi için kalkınma, büyüme gerekiyor. Sadece bu sayıların stabilize edilmesi değil, bunun ötesine geçilmesi gerekiyor. Hollande: 2008'de alınmış bir karar var, uygulanması lazım Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransız mevkidaşı François Hollande ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenliyor. İki lider, 1915 olaylarıyla ilgili inkâr yasası konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Gül, AİHM'in Perinçek davasında verdiği kararı hatırlatırken, Hollande ise "Fransa'da bir kanun onaylandı. 2008'de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor" dedi. İşte basın toplantısından satır başları: Abdullah Gül - Doğu Akdeniz'in güvenliği, istikrarı iki ülkeyi de yakından ilgilendirmektedir. Bizler NATO içinde müttefikiz. AB müzakereleri yapan iki ülkeyiz. Ticaretimiz 15 milyon dolar civarında gerçekleşti. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile koyduğumuz hedef 20 milyar Euro. Bunun gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü Fransız dış ticareti dünyanın en önce gelen ekonomilerinden biridir. Türk ekonomisi de son birkaç yıldır içeriden ve dışarıdan gelecek her türlü şoka hazır olduğunu göstermişti. Her iki ülkenin ticaret hacminin bu ortak hedefe ulaştıracağına inanıyoruz. - Türkiye'de 7 milyar dolar civarında Fransız yatırımı mevcuttur. Fransa'daki Türk yatırımları da 1,5 milyar dolar civarındadır. Biraz önce imzalanan anlaşmalar, ilişkilerimizin ne kadar gelişmiş olduğunu göstermektedir. Özellikle nükleer enerji alanında işbirliği yapmamız çok sevindirici bir haber. Türkiye enerji konusunda maalesef dışla bağımlı bir ülkedir maalesef enerji konusunda alternatiflerimizi çoğaltmalıyız, bunlardan birinin de nükleer olduğunu biliyoruz. - Görüşmelerin en önemli maddesi AB müzakereleridir. Bu konuda Sayın Hollande'ın son birkaç yıldır olumlu tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak müzakere süreci tam üyelik anlamına gelmemektedir. Müzakere süreci bir adaptasyon sürecidir. Bu süreçte siyasi bir ipoteğin olmamasını arzu ediyoruz. Bu sürecin sonunda Türk halkının da tercihleri olabilir, Fransız halkının da tercihlerini saygıyla karşılarız. Bu konuda Fransa'nın bu konuya müzahir olmasını ve siyasi bir engelin ortaya çıkmamasını arzu ediyoruz. - Görüşmelerimiz son derece olumlu geçti. Türkiye ve Fransa ilişkilerini çok ileri düzeylere çıkartma konusunda iradelerini bir kez daha ortaya koymuştur. İstanbul'da Türk iş dünyasının ne kadar büyük potansiyel ihtiva ettiğini bir kez daha göreceksiniz. Bunun ilişkilerimizde yeni bir ivme oluşturduğundan kimsenin şüphesi olmamalı. HOLLANDE - Chicago'daki NATO zirvesinde ilk kez tanışmış ve görüşmüştük. Beni davet etmiştiniz orada. Aradan birkaç ay geçti ve buradayım. Bu çok önemli bir ziyaret. Siz tarihi dediniz, yıllarla sayarsak evet tarihi. Türkiye'ye devlet ziyareti kapsamında gelen son Cumhurbaşkanı François Mitterrand burada birkaç gün geçirmişti. Türkiye-Fransa ilişkileri 16'ncı yüzyılın ortalarında başladı. Biz de bugün kendi tarihimiz düzeyinde bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bu, aynı zamanda geleceğe de dönük bir ziyaret. Türkiye çok önemli potansiyele sahip, siyasi rolü olan, çok önemli ekonomik gelişme sağlamış bir ülke. - Bir stratejik işbirliği anlaşması imzalandı. İki ülkenin bakanları düzenli olarak görüşmeler gerçekleştirecek. NATO müttefiki olan ülkeleriz. Birçok konuda ortak görüşü olan ülkeleriz. Suriye krizi - Suriye konusunda bugün korkunç sonuçlar görüşüyoruz. Silah kullanımı, göçmenler... 700 bin göçmen Türkiye'de ağırlanıyor. Bu anlamda Türkiye'yi sitayişle anıyorum. Bu konuda bir insanlık dramı yaşanmaması için milyarlarca dolar para harcanıyor. - Şu anda Cenevre-2 toplantıları devam ediyor. Bu toplantıların sadece güzel sözler söylenerek tamamlanmamasını istiyoruz. Cenevre-2'nin amacı siyasi geçiş sürecinin sağlanabilmesidir. - Ekonomik anlaşmalar sadece ticaretle sınır değil. Türkiye kalkınmakta olan bir ülke olmanın ötesinde, bugün dünyanın 17'nci en büyük ekonomik gücüdür. Türkiye'nin çok büyük bir hedefi de var. İlk 10 ülke arasında yer almak istiyor. Savunma alanında, kültürel alanda, bilimsel alanda da ortak çalışmalar yapılabilir. General De Gaulle 1968'de Galatasaray Lisesi'ne geldiğinde, "İşbirliği iyidir. Toplumlarımızı birbirine yaklaştırır ama en çok bilim alanında ortak çaba göstermek gerekiyor" demişti. İşte ortaklıklarımız teknolojik ortaklıklar olmalı ve biz bugün bunu başlatmak istedik. - Bugün Suriye'de yaşanan savaş, cihatçı aşırı uçtaki hareketlerin oluşmasıyla sonuçlandı. Gençler, bunun için geliyor. 15-16 yaşında çocukların savaşa gittiğini görüyoruz. Bu konuda da görüşlerimizi bildirdik. - Müzakereler,  2004 yılında Jacques Chirac döneminde başladı. Bu müzakereler şeffaflık ve iyi niyet, saygı çerçevesinde devam etmelidir. Müzakereler tam üyelik demek değildir, bu işin sonunda görülecektir. Fransa açısında tam üyelik, sürecin sonuna gelindiğinde referandumla karar verilecektir. Bu kuralı biz koymadık. Ancak bu müzakereler devam etmelidir. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına vurgu - Yeni bir fasıl açıldı. 35 fasıl var. Özellikle hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı konusunda yeni başlıklar açılmalı, ilerleme kaydedilmeli. Bu Türkiye'nin de yararına olacaktır. - Türkiye ile Avrupa arasında bir geri kabul anlaşması imzalandı. AB'ye yönelik bir yasadışı göç var ve bunun bir bölümü TR'den geçiyor. Bu konuda bir denetim gerekliydi ve TR bu konuda çok önemli bir adım attı. Türk yetkililere bu konuda teşekkür etmek istiyorum. - Bir de Gümrük Birliği konusu var. Bu konudaki anlaşma 1996 yılında imzalandı. Ticareti çok artırdı. Bu konuda yapılması gereken şeyler var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın "Avrupa'nın ABD ile olan ticari görüşmelerine katılmak isteriz" sözünü bir kenara kaydettim. - Her konuda görüşmelerimizi uzun vadeli öngörmemiz gerekiyor. Bu, iki ülke arasındaki tarihi bir yaklaşma. SORU-CEVAP BÖLÜMÜ Üyelik süreci Soru: İki sorum var. Önce Sayın Gül'e. Türkiye'nin AB konusundaki açıklamalarını duyduk. Hangi tarihte üye olmak istersiniz? İkinci sorum Sayın Hollande'a. 2004'te Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu baktığınızı söylemiştiniz, hâlâ aynı fikirde misiniz? Türkiye ile ilgili dört konudaki blokajın kalkmasını istiyor musunuz? Gül: AB bizim için stratejik bir hedeftir. Ama AB ile müzakereleri başarıyla bitirseniz bile tam üyelik garanti değil. O zaman Fransız halkı ne diyecek bilemem hatta Türk halkı ne diyecek bilemem, belki biz Norveç gibi olmak istiyoruz diyebilir. Dolayısıyla bu konuda acelemiz yok. Ancak önümüze siyasi engellerin çıkarılmaması önemli, çünkü bu teknik bir süreç. Bu teknik süreç de AB müktesebatının Türkiye olarak üstlenilmesidir. Umudum, herkesin verdiği söze sadık kalmasıdır. Ahde vefa da AB'nin niteliklerinden biridir. O dönemde herkes uygun gördüğü için Türkiye ile üyelik müzakereleri sürecine başlandı. Dolayısıyla bizim beklediğimiz bu konuda ahde vefa sergilenmesi. Günü geldiğinde Fransız halkı ne der, Avusturya halkı ne der ona bakarız. Türkiye'de güçlü bir hükümet, güçlü bir parlamento çoğunluğu vardır. Türkiye açık toplum standartlarını belli noktaya getirmiş bir ülkedir. Ancak Türkiye'nin siyasi istikrarında veya Türk ekonomisinin güvenirliğinde bunların hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Hollande: 2004 yılında Chirac'ın kararını onayladığımı hatırlattınız. Ben bu çizgimi değiştirmedim. Başlatılan bir süreç var, şu ana kadar 35 fasıldan sadece 14'ü görüşülebildi. Demek ki bu süreç devam etmelidir. Zaman zaman zor konular da gündeme gelecektir. Nasıl bitecek bu süreç? Günün birinde tüm fasıllar tamamlanınca ilgili halkların kararına göre bir hipotez olarak üyelik düşünülebilir. Her hâlükârda bu Fransız halkının kararına kalmıştır. Dolayısıyla gereksiz yere bir takım korkuları ortaya çıkarmanın anlamı yoktur. Tarih konusu hiçbir zaman geçmemiştir. Daha önceki cumhurbaşkanlığı döneminde bloke edilmiş başlıklar vardı. Zannediyorum açılabilecek fasıllar konusunda Türkiye'yi ilgilendiren konular var; örneğin erklerin ayrımı, hukuk sistemi... Türkiye bu süreç sonunda neleri başarabileceğini ispatlayacaktır. İnkar yasası Soru: İnkar yasası daha önce gündeme geldiğinde iki ülke ilişkileri kopma noktasına gelmişti ancak daha sonra yasa düşmüştü. Sayın Hollande, İnkar yasası konusundaki çalışmanız ne olacak? Sayın Gül, siz bu konuyu gündeme getirdiniz mi? Gül: Bu konuları da konuştuk. Bu, ilişkilerimizi zaman zaman gölgeleyen bir konu olmuştur. 100 yıl önceki acılar, hepimizin ortak acılarıdır. Sadece Türkiye'nin Ermeni vatandaşlarının acıları değil, Balkanlar'daki Müslüman vatandaşların da büyük acıları olmuştur. O yılların acılarını nesilden nesle taşımak doğru bir şey değildir. Yapılacak şey, travmaları, acıları tekrar gündeme getirmek değil bunu tarihçilere açmaktır. Biz tüm arşivlerimizi açmaya hazırız. Tek taraflı olarak bu mesele halledilemez. İkinci bir nokta, bu konuyla ilgili farklı görüşler olabilir. Önceki yasalarımız bu tür konuların konuşulmasını engelliyordu ancak biz bu yasaları değiştirdik. Birçok Fransız dostumuz, hâlâ Türkiye'de birçok şeyin konuşulamadığını düşünüyor. Ancak böyle değil. Biz Fransa'da da bu konuda her şeyin rahatça konuşulabilmesini isteriz. Fransa ifade özgürlüğünün temelindedir ayrıca AİHM'in Perinçek davasında verdiği karar var. Bu acıları nesilden nesle taşımak yerine buradan dostluk çıkarmak gerekir. Çanakkale savaşında Avustralya'dan Yeni Zelanda'dan gelip savaşan insanlar vardı. Ancak bugün binlerce insan yine bu ülkelerden geliyor ve dostluğumuzu konuşuyoruz. Hollande: Tarihle ilgili çalışmalar acılı olabilir. Yapmamız gereken, barışmayı aramaktır. Daha önce olanların tanınması için bir çalışma yapmalıyız. Bu yıl, birinci dünya savaşının 100. Yılı. Sonra 2015 olacak... Bu zamanı çalışmak için kullanmalıyız. Doğru olanı, hakkı yapacağız, hukuku arayacağız. Herkesin konuyu anlamasını sağlayacağız. Fransa'da bir kanun onaylandı. 2008'de alınmış bir çerçeve karar var, bunların uygulanması gerekiyor. Soru: İki Toulouse'lu çocuk, Türkiye sayesinde yakalandı, bunlara ne olacak? Sayın Gül, Avrupa'dan gelecek yüzlerce cihatçının Avrupa'da bir güvenlik sorunu yaratabilecek olmasına ne diyorsunuz? Sayın Hollande, işsizlik verileri açıklanacak, bu konuda umutlu musunuz? Gül: Hem Suriye'de yaşanan acıları, hem Cenevre'deki gelişmeleri hem de sizin dediğiniz olumsuzlukları konuştuk. Cenevre'de yapılan çalışmaların muhakkak bir siyasi süreçle, geçiş hükümetiyle neticelenmesini istiyoruz. Bu olmadığı sürece oradaki acılar devam edecektir. Türkiye'de 700 bin mülteci var. Bu kişilerin 250 bini bizim kurduğumuz kamplarda yaşamaktadır ve bunun finansmanının 2,5 milyar doları Türkiye tarafından karşılanmaktadır. Sayın Hollande da bunu takdirle karşıladığını belirtti. Bunların gölgelenmemesini arzu ederim. İkinci bir nokta da eğer Türkiye'ye turist olarak gelen kişilerin içinde suç potansiyeli taşıyan veya Türkiye üzerinden başka şekilde Suriye'ye geçme potansiyeli olan kişiler varsa bunların bize bildirilmesi gerekiyor. Türkiye'ye 36 milyon turist geliyor, biz bu insanlara gelme diyemeyiz. Bunun için istihbarat teşkilatlarının bildirmesi gerekiyor. Fransa'dan, İngiltere'den, Almanya'dan yasal yollarla çıkan insanlara niye geldin demeyiz. Ancak sınırımızda güvenlik önlemlerimiz çoktur. Güvenlik birimleri sınırda yanlış faaliyetler içinde olanları yakalar. Bunları konuştuk. Hollande: Size uluslararası toplum adına, bu göçmenlere yaptıklarını için teşekkür ediyorum. Sınırlarınızı kapatabilirdiniz. O zaman o insanlar nereye gidecektir? Gerçek bir insani felaket yaşanacaktır. Ayrıca istihbarat teşkilatları arasında yapılan bilgi teatisi konusunda da teşekkür etmek istiyorum. Bir turist geldiğinde Suriye'ye geçip geçmeyeceği nereden bilinebilir? 15 yaşındaki çocuğun izini kaybetmiştik, burada bulundu. Babası geldi ve şimdi oğlunu evine geri götürebilecek ve ona bazı şeyleri anlatabilecek. Suriye'de yapacak işi olmadığını anlatabilecek. Birtakım şebekelerin etkisi altında Suriye'ye götürülmesinin yanlış olduğunu anlatabilecek ailesi. Cezai yaptırımı var mı bilmiyorum, kendisi reşit değil. Suriye'de bir takım aşırı uçtaki taraflar savaşmaktadır. Bu, cumhuriyetin değerlerine uyuşmuyor. Diğer sorunuzun hiç konuyla ilgisi yok ama işsizlik konusunda açıklanacak verileri bilmiyorum. Bu bilgiler Fransa saatiyle 18.00'den sonra açıklanacak. Ancak birkaç aydır işsizlik konusunda bir istikrar yaşandı. İşsizlik konusundaki eğrilerin tersine çevrilmesi gerekiyor. Bu bir istatistik meselesi değil. Burada insanlar iş arıyor. İşsizliğin düşebilmesi için kalkınma, büyüme gerekiyor. Sadece bu sayıların stabilize edilmesi değil, bunun ötesine geçilmesi gerekiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571126.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571126.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..afe63e35d505a6a75fa87e25668c975a7f6e061a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571126.txt @@ -0,0 +1 @@ +İsrail, 'dan özür diledi. İsrail Hükümet Basın Ofisi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yabancı gazetecilere verdiği resepsiyonda ekibine ayrımcılık uygulanmasına tepki göstererek Başbakanlık ofisine mektup gönderen Medya-İş Genel Başkanı Gürsel Eser'e yanıt verdi. Cevapta, "Talihsiz olay için özür dileriz" ifadesi kullanıldı. Aldıkları davet üzerine İsrail ... İsrail Hükümet Basın Ofisi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yabancı gazetecilere verdiği resepsiyonda ekibine ayrımcılık uygulanmasına tepki göstererek Başbakanlık ofisine mektup gönderen Medya-İş Genel Başkanı Gürsel Eser'e yanıt verdi. Cevapta, "Talihsiz olay için özür dileriz" ifadesi kullanıldı. Aldıkları davet üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 16 Ocak'ta yabancı gazeteciler onuruna verdiği resepsiyona davet edilen Kudüs Temsilcisi Taner Aydın ve foto muhabiri Salih Zeki Fazlıoğlu, resepsiyon girişinde sebepsiz yere bekletilmiş, diğer gazeteciler sorunsuz biçimde içeri alınırken muhabirleri X-Ray cihazından geçirilmelerine rağmen elbisesiz üst araması yaptırılmaya zorlanmıştı. Olaya tepki gösteren ekibi, resepsiyonu terk etmişti. Medya-İş Genel Başkanı Gürsel Eser tarafından gönderilen mektuba İsrail Hükümet Basın Ofisi'nden yanıt verildi. Mesajda, "Mektubunuz için teşekkür eder ve talihsiz olay için özür dileriz. Mektubunuz İsrail Başbakanı'nın Ofisi'ne iletilmiştir" ifadelerine yer verildi. Eser, 20 Ocak'ta gönderdiği mektubunda, gazetecilerin bilgi alma hakkını ortadan kaldıran onur kırıcı uygulama nedeniyle İsrailli yetkilileri kınamış, ilgili makamları güvenlik gerekçelerine sığınarak yaptıkları insanlık dışı uygulamalardan vazgeçmeye çağırmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571131.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571131.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ed617a16724a35e1231957667b4fb3fd4efebf6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571131.txt @@ -0,0 +1 @@ +Danimarka'da Müslümanlara göç yasağı!. DANİMARKA'da muhalefetteki aşırı sağ Danimarka Halk Partisi, Müslüman göçmenlerin ülkeye sokulmamasını istiyor. Muhalefetteki diğer sağ partiler öneriye sıcak bakmazken, Danimarka Halk Partisi Milletvekillerinin çoğu, ülkeye Müslüman yabancı akınının durdurulmasını istedi. Parlamento Vatandaşlık Komisyonunun aralık ayında yapılan toplantısında, Müslüman asıllı göçmenlerin ... DANİMARKA'da muhalefetteki aşırı sağ Danimarka Halk Partisi, Müslüman göçmenlerin ülkeye sokulmamasını istiyor. Muhalefetteki diğer sağ partiler öneriye sıcak bakmazken, Danimarka Halk Partisi Milletvekillerinin çoğu, ülkeye Müslüman yabancı akınının durdurulmasını istedi. Parlamento Vatandaşlık Komisyonunun aralık ayında yapılan toplantısında, Müslüman asıllı göçmenlerin vatandaşlığa alınmasına karşı çıkan Danimarka Halk Partili Marie Krarup "Ülkemizdeki Müslüman azınlığın sayısını sınırlı tutmak zorundayız" derken partinin AB parlamentosu adayı Anders Vistisen, "Müslüman asıllı göçmenlerin ülkemize gelmelerini bir süre için de olsa durdurmamız gerekiyor. Bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarının ülkemize uyumları sorun yarattı ve bir türlü uyum sağlayamadılar. Bu nedenle çok acil bir şekilde Müslüman göçmenlerin ülkemize gelmelerini durdurmak gerekir. O zaman sorun çözülmüş olur" dedi. KENDİNE BİR MÜSLÜMAN ÜLKE BUL 2008 yılında partisinin Anti Müslüman parti olduğunu söyleyen Danimarka Halk Partisi Genel Başkanı Christian Thulesen, bu sözünü geri almasına rağmen Vejle şehri Belediye Başkan Yardımcısı Holger Gorm Hedersen "Danimarka Halk Partisi Anti Müslüman bir partidir ve buna karşı çıkan yoktur" diyerek, partisinin Müslüman karşıtı politikaları ile 2013 kasım ayında yapılan yerel seçimlerde elde ettiği başarıya dikkat çekti. Lolland bölgesi Höjbörgen şehrinde ikinci Belediye Başkan Yardımcısı olan Erik Kjaelgaard da diğer partililer gibi Müslüman göçmenlere yönelik yeni yasakların getirilmesini desteklediğini belirterek "Müslümanlara yönelik yasaklarda ilk adımı, sınırlarımızda kontrolleri başlatarak atabiliriz. Ülkemize gelen Müslümanları sınırdan geri çevirebiliriz. Geri çevirdiğimiz Müslümanlara "senin dinin inancın nedir?" diye sorduktan sonra gelmen gereken ülke burası değil, kendine bir Müslüman ülke bul" diyebiliriz. Parlamentoda Müslümanlara sınırdan girme yasağı getirmek için çoğunluğu sağlamamız gerekiyor" dedi. HUKUK DEVLETİ OLMAKTAN UZAKLAŞIRIZ Danimarka Halk Partisi Vatandaşlık Sözcüsü Christian Langballe, Müslüman Göçmenlerin ülkeye gelmelerinin bir şekilde engellenmesi gerektiğini belirterek "Ben de diğer partili arkadaşlarımla aynı fikirdeyim ama tam bir yasak getirmemizin uluslararası anlaşmalar gereği biraz zor olduğunu düşünüyorum. Ama bir sınırlama getirebilir. Konuyu hemen parlamentoya taşıyıp tartışmak gerekir" dedi. Liberal İttifak Partisinden Mette Bock ise Müslümanlara karşı alınacak bir yasak kararı ile ülkenin bir hukuk devleti olmaktan uzaklaşacağını savundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571133.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571133.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ceebd1858db22fe38b442d3e37d6f56d9572a1d3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571133.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşe gelmeyen çırağa işkence. Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde işe gelmeyen çırağı 11 yaşındaki B.A.G.'yi, boynundan iple motosikletine bağlayarak 1 kilometre boyunca çekerek götürdüğü iddia edilen berber 43 yaşındaki İsmail A., gözaltına alındı. Patlangıç Mahallesi Süleyman Demirel Bulvarı'ndaki olay, saat 13.00 sıralarında meydana geldi. Tokat attığı ... Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde işe gelmeyen çırağı 11 yaşındaki B.A.G.'yi, boynundan iple motosikletine bağlayarak 1 kilometre boyunca çekerek götürdüğü iddia edilen berber 43 yaşındaki İsmail A., gözaltına alındı. Patlangıç Mahallesi Süleyman Demirel Bulvarı'ndaki olay, saat 13.00 sıralarında meydana geldi. Tokat attığı için işe gelmeyen çırağı Patlangıç Ortaokulu 6'ncı sınıf öğrencisi B.A.G.'nin internet kafede olduğunu öğrenen berber İsmail A., 20 L 1367 plakalı motosikletiyle çocuğu almaya gitti. İnternet kafede bulduğu çocuğu boynundan iple motosikletin arkasına bağlayan İsmail A., işyerine doğru hareket etti. Boynundan iple bağlı halde motosikletin arkasından koşmaya çalışan B.A.G.'yi görenler polisten yardım istedi. Hızla yol alan motosiklete yetişebilmek için çığlıklar atarak berberden yavaşlamasını isteyen çocuk, iple 1 kilometre boyunca yürütüldü. İsmail A., işyerine getirdiği çocuğu müşterilerinin gözü önünde tokatlamaya devam etti. ŞAKA YAPTIĞINI SÖYLEDİ Olay yerine gelen polis ekipleri gözyaşlarına boğulan B.A.G.'yi berberden çıkardıktan sonra İsmail A.'yı gözaltına almak istedi. Şaka yaptığını söyleyip polise direnen İsmail A., gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Yaşananları soran gazetecilere büyütülecek bir şey olmadığını söyleyen İsmail A., şaka yaptığını yineledi. 'YAVAŞ GİT, DİYE BAĞIRDIM' 2 aydır İsmail A.'nın çırağı olduğunu anlatan B.A.G. ise para alamadığı için işe gitmek istemediğini söyledi. Ustasının harçlık aldığı günler yevmiyesini vermediğini dile getiren B.A.G., "Dün yevmiyemi isteyince başıma vurdu. Ben de bugün işe gitmedim. İnternet kafede olduğumu öğrenip gelmiş. Boynumdan iple motosiklete bağladı. Beni işyerine kadar sürükledi. Hızlanınca neredeyse düşüyordum. 'Yavaş git' diye bağırdım. İşyerinde de dövmeye devam etti. Bir daha onun yanında çalışmak istemiyorum" dedi. 'BUNUN ADI İŞKENCE' Yoldan geçerken olayı gören Mustafa Tosun, böyle bir cezayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Çocuğun metrelerce boynundan iple sürüklediğini anlatan Tosun, "Çocuğu işe gelmediği için boynundan iple motosikletin arkasına bağlamış. Yıl 2014 böyle şey mi olur? Bunun adı işkencedir" diye konuştu. BABASI DA 'ŞAKA YAPMIŞ' DEDİ Küçük çocuğun boyacılık yapan babası Taha G.'ye telefonla ulaşan polis ekipleri, yaşananlardan haberi olup olmadığını sordu. Taha G. de ustasının oğluna şaka yaptığını söyleyince, B.A.G., ağlayarak yanına gelen küçük kız kardeşiyle birlikte Fethiye Çocuk Büro Amirliği'ne götürüldü. KAMERAYA YANSIDI B.A.G.'nin boynundan motosiklete iple bağlanıp çekilmesi çevredeki işyerlerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, çocuğun boynundan iple bağlandığı motosikletin peşinde koştuğu görülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571158.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571158.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7aac283aa91956f5bf87db25617fc44cb97ad449 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571158.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gelişmiş ülkelerde olsa helal olsun derdik'. Burhan Kuzu'nun açıklamalarından satırbaşları; - Ergenekon, Balyoz  davalardaki delillerin sahte uydurmaca olduğu ortaya çıkarsa özür dileriz. - Savcı Öz çok önceden Ergenekon, Balyoz davalarından çekildi. Hakkında çıkan haberler, basında önplana çıkması rahatsızlık yarattığı gibi. Savcı Öz benim üniversiteden öğrencim. Adalette ... Burhan Kuzu'nun açıklamalarından satırbaşları; - Ergenekon,   davalardaki delillerin sahte uydurmaca olduğu ortaya çıkarsa özür dileriz. - Savcı Öz çok önceden Ergenekon, davalarından çekildi. Hakkında çıkan haberler, basında önplana çıkması rahatsızlık yarattığı gibi. Savcı Öz benim üniversiteden öğrencim. Adalette ufacık bir leke bile rahatsız eder. Gerçekten Ergenekon'da ve 'da hatalar varsa düzeltilir. - Savcı dediğin devletin ajanıdır. Kötü anlamda değil. Devlete haber verir. - Bilal Erdoğan'ı kim koruyor diye bir şey yok. Sabah kalktık İçişleri Bakanı'nın oğlu, Adalet Bakanı'nın oğlu, Başbakan'ın oğlu içeriye alınmış mesela. Gelişmiş ülkelerde olsa helal olsun derdik. Avrupa'da paralleli olmayan bir devlet olsa ne güzel demokrasinin geldiği nokta derdik. Ama bu Türkiye'de ileri demokrasinin belirtisi değil ben seni de alırım demektir. 3 bakanın oğlu bir anda alınmasının yansıması bakımından Türkan Saylan'ın alınması aynı olmaz. Ben de o zaman Türkan Saylan'ın o şekilde alınmasını kınamıştım. Bilal'le ilgili dosyada savcının tutumu beni rahatsız ediyor. Bu dosya kesinlikle kapatılmaz. Yolsuzlukların kapatılması gibi bir durum sözkonusu değil. Bilal'in konusuda zaten yardım vakfıyla ilgilidir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571159.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571159.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..96b9f55cf1f76c35db56a1747fefb4d6940dcb7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571159.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avrupa Konseyi'nde HSYK tartışması. Avrupa Konseyi'nin anayasal konularda danışma organı olan Venedik Komisyonu'nun Başkanı Gianni Buquicchio, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında bazı değişiklikler öngören yasa teklifinin dondurulmasıyla "acil tehlikenin önlendiğini" söyledi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nda konuşan Buquicchio, HSYK teklifinin adalet bakanının yetkilerini ... Avrupa Konseyi'nin anayasal konularda danışma organı olan Venedik Komisyonu'nun Başkanı Gianni Buquicchio, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında bazı değişiklikler öngören yasa teklifinin dondurulmasıyla "acil tehlikenin önlendiğini" söyledi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nda konuşan Buquicchio, HSYK teklifinin adalet bakanının yetkilerini çok daha artırdığını savundu. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu münferit krizi aşacağı konusunda iyimser konuşan Buquicchio, "en iyi plan vaziyeti kurtarıp birkaç geri adım atmak olabilir" dedi. Buquicchio, Türkiye'deki son siyasi olaylarda Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nin erkler ayrılığı ve hukukun üstünlüğüne yönelik girişimlerinin etkili olduğunu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bu bağlamda önemli rol oynadığını dile getirdi. AB Komisyonu Aday Ülkeler Direktörü Alexandra Cas Granje ise Genişleme Komiseri Stefan Füle'nin son dönemde Türk hükümetine üç mektup gönderdiğini belirterek AB Komisyonu'nun HSYK düzenlemesiyle yargının adalet bakanının kontrolü altına bırakıldığı görüşünde olduğunu ifade etti. Cas Granje, HSYK düzenlemesinin "hukukun üstünlüğünü hiçe saydığını, güçler ayrımını çiğnediğini" ve bu yolla yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını ihlal ettiğini savundu. HSYK teklifinin son durumu hakkında Türk tarafından teyit almaya çalıştıklarını belirten Cas Granje, yargıyı ilgilendiren konularda Türkiye ile daha yakın çalışmak istediklerini ve bu hedef doğrultusunda en iyi yöntemin yargı ve temel haklar faslının müzakerelere açılması olduğunu, bu başarılamazsa söz konusu müzakere faslıyla ilgili oluşturulan çalışma grubunda konuyu ele alacaklarını kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571160.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571160.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3bffddd53763737d0e5e17d1da5ece6f598dde37 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571160.txt @@ -0,0 +1 @@ +New York Times'tan ağır Erdoğan yazısı. New York Times'in başyazısında bugün Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan vardı. Gazetenin editoryal ekibinin imzasıyla yayınlanan yazıda 17 Aralık süreciyle ilgili birtakım görüşler ve Erdoğan hakkında eleştiriler yer alıyor. Erdoğan'ın giderek otoriterleştiğini ve hem bölge için hem de NATO'daki ... New York Times'in başyazısında bugün Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan vardı. Gazetenin editoryal ekibinin imzasıyla yayınlanan yazıda 17 Aralık süreciyle ilgili birtakım görüşler ve Erdoğan hakkında eleştiriler yer alıyor. Erdoğan'ın giderek otoriterleştiğini ve hem bölge için hem de NATO'daki müttefikleri için tehlikeli olmaya başladığının ileri sürüldüğü yazıda şunlara yer veriliyor. "Türkiye son günlerde Erdoğan ve Hizmet Hareketinin Lideri Fethullah Gülen arasında yaşanan gerginliği konuşuyor. Gerginliğin sebebi, 17 Aralık'ta başlayan ve 4 bakanın istifa etmesine de neden olan yolsuzluk iddialarıdır. Erdoğan bu iddiaları bir darbe girişimi olarak değerlendiriyor ve bunun devlet içinde kadrolaşmış gizli bir örgüt tarafından yapıldığını iddia ediyor. Bu yüzden Erdoğan, operasyonu yapan polisleri ve yargı görevlilerini görevden aldı. Daha sonra yüzlerce polisin görev yerini değiştirdi. Yargıyla ilgili yaptıkları yasal değşikliklerle hükümetin yargı üstündeki gücünü artırdı. Bütün bunlar olurken Erdoğan diğer taraftan da birçok komplo teorisi üretip kışkırtıcı ifadeler kullanıyor, hatta bu işin arkasında Amerika olduğunu iddia etti ve Amerikan büyükelçisini kovmakla tehdit etti." Erdoğan hakkında bu şekilde değerlendirmeler yapan gazete; "Erdoğan'ın bu tavrı siyasi manevra olabilir ve yaklaşan 30 Mart seçimlerinde daha çok oy almak için yapılmış bir hamle olabilir ancak Sayın Erdoğan bu sorunlar karşısında, işi raydan çıkarmak yerine daha adil ve şeffaf olabilir" diye ekliyor. Gazete ayrıca; "Onun bu tavrı yeni değil, geçtiğimiz Haziran ayında Taksim meydanında gerçekleşen protestolarda da aynı tavrı sergilemişti" diyor. Bölgede Müslüman ve Demokratik bir ülke olarak model olan Türkiye gittikçe otoriterleşiyor diyen New York Times, Erdoğan'ı Amerikan Başkanı Barrack Obama'ya şikayet ediyor. Gazetede Obama'ya yapılan çağrıda, Amerika'nın Erdoğan'la ilgili sert bir mesaj yayınlaması ve Erdoğan'ın hukukun üstünlüğüne dönmeye çağrılması gerektiği ifadesi yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571161.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571161.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7451267165a13ebb7114457d262f53f8c1a878ef --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571161.txt @@ -0,0 +1 @@ +Boy uzatma ameliyatı ile 9 santim uzadı!. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine (KSÜ) başvuran Nergiz Kırmızı, yaklaşık 15 aylık tedavinin ardından hem kemik eğriliği rahatsızlığından kurtuldu hem de boyunun 9 santimetre uzamasının sevincini yaşadı. '1,42 OLAN BOYUM 1.51 OLDU' Lise son sınıfta boy uzatma tedavisine başlanan Kırmızı, rahatsızlığı ... Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine (KSÜ) başvuran Nergiz Kırmızı, yaklaşık 15 aylık tedavinin ardından hem kemik eğriliği rahatsızlığından kurtuldu hem de boyunun 9 santimetre uzamasının sevincini yaşadı. '1,42 OLAN BOYUM 1.51 OLDU' Lise son sınıfta boy uzatma tedavisine başlanan Kırmızı, rahatsızlığı nedeniyle küçük yaştan itibaren zor günler geçirdiğini söyledi. Tedavi süresince okulunu da dışarıdan bitirdiğini belirten Kırmızı, "7 yaşındayken ailem bütün varlığını satarak beni ameliyat ettirdi. Ama büyüdükçe hastalığım tekrarladı. KSÜ'de yapılan tedavimin ardından ise hem kemik eğriliğim düzeldi, hem de 1,42 olan boyum 1,51 metreye uzadı" dedi. KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanı ve El Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Murat Uzel, hastane olarak böyle uluslararası üst düzey tedaviyi ilk kez uyguladıklarını söyledi. Cerrahi operasyonun çok başarılı geçtiğini ifade eden Uzel, şunları söyledi: 'KEMİK 6 YERDEN KIRILARAK...' "Hastamız bize müracaat ettiğinde bilinmeyen bir nedenle her iki bacakta dışa kavislenme, içe dönme olarak tarif edilebilecek şekil bozukluğu, yürüme güçlüğü ve aşırı boy kısalığı mevcuttu. Doğuştan olan bu hastalıkla ilgili 7 yaşında başka bir merkezde ameliyat olmuş ancak bir süre sonra bacaklarındaki eğrilik ve yürüme güçlüğü tekrar nüksetmiş. Hastamıza yurt dışında da yeni uygulanan ve bir Türk mucizesi olan 'Adam Frame' adlı bilgisayar destekli gelişmiş İlizarov sistemi (kemiğin ince teller ve çemberlerle tesbit edildiği sistem) uygulandı. Her iki diz altındaki iki kemik toplam 6 noktadan kırılarak kemik parçaları tel ve çivilerle sabitlendi. Kemikteki eğriliklerle boy kısalığı günde 1 milimetrelik hızla yavaş yavaş düzeltildi. 15 ay boyunca yakından takip edilen hastanın boyu 9 cm uzatıldı." 'HEM KENDİSİ HEM DE AİLESİ MEMNUN' Kırmızı'ya kemiklerinde meydana gelebilecek olası kırılmalara karşı diz ve ayak bileğini serbest bırakan boru alçı uygulandıklarını anlatan Uzel, "Şu anda alçıda olan hastamız yürüyor, oturup kalkabiliyor. Bacaklarındaki düzelme ve boy uzamasından hem kendisi hem de ailesi son derece memnun" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571162.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571162.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..543acd3ca2303ccf079c146bd3dfd789f2d2f4b9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_27/2571162.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de 4 tahliye!. İzmir merkezli 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuklu yargılanan 3'ü asker, 4 kişi daha bugün tahliye edildi. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle görevli İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen gizli bilgi ve belge bulundurma davası kapsamında, Bursa 6'ncı ... İzmir merkezli 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuklu yargılanan 3'ü asker, 4 kişi daha bugün tahliye edildi. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle görevli İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen gizli bilgi ve belge bulundurma davası kapsamında, Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz sonrasında, 20 kişi hakkında, geçen cuma günü tahliye kararı çıktı. İtirazları değerlendiren aynı mahkeme, bugün de 3'ü muvazzaf subay, 4 kişiyi daha tahliye etti. Tahliye edilen Murat Polat, Ömer Faruk Erdoğan ve Mete Varol Güneş'in muvazzaf subay oldukları, Andaç Keskin'in ise ordudan ayrıldığı belirtildi. Mahkeme, tahliye edilen tüm sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı da koyduğu öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571189.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571189.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e77bc2497617628394fbd91f441f9f7ab97aad2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571189.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Kendisine destek vermeyen iş adamlarına..'. Yazılı açıklama yapan Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, AK Parti hükümetinin uzun süredir Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu ve ihracat şampiyonu TÜPRAŞ ve ana ortaklarından Koç grubu ile uğraştığını ileri sürdü. TÜPRAŞ'ın Maliye müfettişlerinin kıskacında olduğunu, Türkiye'nin göz bebeği TÜPRAŞ'ın 2009-2013 ... Yazılı açıklama yapan Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, AK Parti hükümetinin uzun süredir Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu ve ihracat şampiyonu TÜPRAŞ ve ana ortaklarından Koç grubu ile uğraştığını ileri sürdü. TÜPRAŞ'ın Maliye müfettişlerinin kıskacında olduğunu, Türkiye'nin göz bebeği TÜPRAŞ'ın 2009-2013 arası tüm işlemlerinin 19 Eylül 2013 tarihli yazı ile denetlemeye alındığını ve bu denetlemenin sonucunda TÜPRAŞ'ın fiyatlandırma ve sözleşmelere ilişkin uygulamaları yoluyla hakim durumunu kötüye kullandığına, bu suretle 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesini ihlal ettiğine, bu nedenle adı geçen teşebbüse idari para cezası uygulanmasına karar verildiğini hatırlatarak şöyle devam etti: "Aynı kanunun 16. maddesi gereği TÜPRAŞ'a yıllık gelirinin yüzde 1'i oranında ceza kesildi. TÜPRAŞ'ın beklenen 2013 sonu yıllık geliri 41,2 milyar TL olduğu için ceza da 412 milyon TL olarak açıklandı. Ancak dikkatlerden kaçan bazı hususları dile getirmekte yarar var. Birincisi bu karar oy birliğiyle değil oy çokluğu ile alındı. Yani bu ceza konusunda kurulda bir fikir birliği yok. Diğer bir deyimle, kimi üyeler bu kararı doğru bulmamış. İkincisi; 412 milyon TL'lik ceza aynı zamanda TÜPRAŞ'ın beklenen 1 yıllık karına tekabül ediyor. Üstelik gecikme faizi hariç. Yani çok yüklü bir ceza verilmiş. Bu demek oluyor ki; Meclis'te AKP grubu ile görüşerek imza atılan kararla Rekabet Kurulu, ki bu iddiaları şimdiki Başkan olan eski Refah Partisi milletvekili Nurettin Kaldırımcı yalanlamamıştı, TÜPRAŞ'ın tam bir senelik karına el koyarak TÜPRAŞ'a ve Koç Grubuna çok büyük bir finansal darbe vurmuştur. Bununla birlikte yakın zamanda Maliye Bakanlığı, Koç Grubu şirketlerinden TOFAŞ'a 67 milyon TL, Yapı Kredi'ye 129 milyon TL vergi borcu (gecikme cezaları hariç) kesti. Toplamda TÜPRAŞ ile birlikte Koç grubuna yakın zamanda kesilen ceza miktarı 608 milyon TL'yi buldu." Böyle kritik bir olayda gerekçeli kararın bir an evvel ilgili şirket ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini de söyleyen Hurşit Güneş, şöyle devam etti: "Şimdi ne oldu da TÜPRAŞ kabahatli oldu? Başbakan'a soruyoruz: İkide bir konuşmalarında Koç grubunu doğrudan ya da olaylı olarak neden hedef alıyorsun? Türkiye'nin en güçlü ve en güzide sanayi kuruluşlarına zarar verilmesi için sen mi Rekabet Kuruluna ve Maliyeye talimat veriyorsun? Sana özel destek vermeyen, yandaş olmayan işadamlarına siyasi ve mali baskı yapacağına, etrafındaki rüşvet ve yolsuzluk yapanların niye üstüne gitmiyorsun? TÜPRAŞ gibi ulusal değere sahip şirketlerimizin sahiplerini baskıyla hizaya sokacağını mı sanıyorsun? Rekabet Kurulunun oy çokluğu ile TÜPRAŞ'a verdiği idari cezanın nedeni kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Karar bizce siyasi baskı ile alınmıştır. Hem Rekabet Kurumunun itibarı zedelenmiştir, hem de Türkiye'nin güzide bir sanayi kuruluşuna haksız bir itham ve mali yük getirilmiştir. Bu durumu esefle kınıyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571190.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571190.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7787def97c74a61fb848186922107d0ae3670b2a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571190.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tekirdağ'da yangın. Alınan bilgiye göre, Bağlık Mahallesi semt pazarı mevkisindeki dört katlı bir apartmanın ikinci katında bulunan Fikret Zengin'e ait evde, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Zengin, polisi ve itfaiye ekiplerini arayarak yardım istedi. Bölgeye gelen polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, ... Alınan bilgiye göre, Bağlık Mahallesi semt pazarı mevkisindeki dört katlı bir apartmanın ikinci katında bulunan Fikret Zengin'e ait evde, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Zengin, polisi ve itfaiye ekiplerini arayarak yardım istedi. Bölgeye gelen polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, yangın itfaiyenin yaklaşık 2 saat süren çalışmasıyla söndürüldü. İtfaiye ekipleri, apartman sakinlerini pencere ve balkonlardan tahliye etti. Yangında, dumandan etkilenen apartman sakinleri Tüjan Ertürk (44), Pelin Güzel (30), Nilüfer Keskinel (20), Yeliz Demirdöven (39), Gülnarin Kırbaş (53) ve Filiz Karbaz (30) ile yaşları küçük olan E.K, S.U, S.A, B.D, E.A. ve B.G. ambulanslarla Çerkezköy Devlet Hastanesi ile özel hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571192.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571192.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ccae8c00b8c6696f47608534f362583cbada604 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571192.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ceylanoğlu: Tankların namluları kelepçeliydi. 28 Şubat Davası sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi" dedi. Ceylanoğlu, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki kısmında, ... 28 Şubat Davası sanıklarından eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi" dedi. Ceylanoğlu, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın öğleden sonraki kısmında, Sincan'dan tankların yürümesinin 6 ay önce planlandığını, daha sonra emirle üç gün öne alındığını, kendilerinin de bu eğitim plan tatbikatını icra ettiklerini söyledi. Kendisi ve arkadaşlarının, sadece normal planlanmış eğitim görevlerini en iyi şekilde yerine getirmek için çalıştıklarını anlatan Ceylanoğlu, şöyle konuştu: "Yapılan faaliyetler askeri birlik eğitim planlamalarına uygundur. Sonradan öğrendiğim ve yasal şekilde yürütülmüş karargah faaliyetlerinden haberim yoktur. Yapmadığım, hiç düşünmediğim atılı suçu kabul etmiyorum. Sebepsiz, mesnetsiz, dayanaksız cezalandırılmam çok acıdır. İzindeydim, eğitim tatbikatının tarihinin üç gün öne çekilmesinden haberim yoktu. İzinden döndüm, birliğe katıldım. Eğitim birliğini geri döndürmek üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Doğu Aktulga'dan yol güzergah emir tekrarı aldım. Birliği kışlasına döndürdüm. Bu davadaki durumum budur." Savunmasını tamamladıktan sonra Ceylanoğlu'nun sorgusuna geçildi. Üye Hakim Süleyman Köksaldı'nın, "Sizin görev döneminizde tanklar aynı yerden hiç geçti mi? Daha önce olup olmadığını ve nereye gittiğini açar mısınız?" sorusuna Ceylanoğlu şu yanıtı verdi: "Bu faaliyet, Akıncılar üssünün korunması göreviyle 1960'tan beri çeşitli zamanlarda yapılmıştır. Ülkenin bölgesel veya genel yapılacak savunmasının bir parçasıdır. İki yol güzergahı mevcut, biri Ayaş yoluna çıkmak suretiyle olan, diğeri Etimesgut-Sincan içinden giden direkt yoldur. İkisi de kullanılmaktadır. Bakıma giden bütün tanklar Etimesgut-Sincan içinden gider." Hakim Köksaldı'nın, "tankların taşıyıcılarla neden taşınmadığına" yönelik sorusu üzerine Ceylanoğlu, "taşımayla amaçlanan eğitimin yerine gelmeyeceğini" ifade ederek, "Tank şoförleri ve komutanları bu eğitimi basarak yerine getirmek zorundadır. Tanklar arasındaki mesafelerin, hızların ayarlanması, reaksiyon gösterme süresinin öğrenilmesi eğitim gereğidir. Taşınarak bunun yerine getirilmesi mümkün değildir" dedi. Ceylanoğlu, Köksaldı'nın, "Sanıklardan İzzettin İyigün ile sizin anlatımlarınız arasında fark var" sözü üzerine, "Benimle ilgili değil, beni ilgilendirmez" ifadesini kullandı. Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal'ın, "7 Şubat'taki planlı tatbikatın, Kara Kuvvetleri Komutanının mazereti nedeniyle öne alındığından bahsettiniz. Bir tatbikatın, ertelenmesi olağan mıdır?" soruna Ceylanoğlu, "Sayın Kara Kuvvetleri Komutanının savunmasında, 'Ben bu tatbikatı kesin olarak görmek istiyorum' dediğini hatırlıyorum. Tabii, komutanımın ne düşündüğünü bilemem. Eğer planda değişiklik varsa, öne aldırmış olabilir. Bu tip konular da görev süremde birçok kez olmuştur. Öne alınmış veya daha sonraya bırakılmıştır" yanıtını verdi. "Konuyu saptırmaya yönelik" Müşteki avukatlarından Hüsnü Tuna'nın, "Yenikent Akıncılar'da daha önce herhangi bir eğitim ve tatbikat yapılmış mıdır?" sorusu üzerine, "Savunmamda söyledim, 1960'tan itibaren" ifadesini kullanan Ceylanoğlu, Tuna'nın, eğitim tatbikatının neden Şereflikoçhisar'da yapılmadığı sorusuna ise "Şereflikoçhisar'da atışlı tatbikatların yapıldığı, söz konusu tatbikatın ise atışsız fiili tatbikat olduğu" karşılığını verdi. Avukat Tuna, Ceylanoğlu'na çok sayıda soru yöneltti. Soruların bir kısmını yanıtlayan Ceylanoğlu, bir kısmını ise sorunun cevabını savunması sırasında verdiği gerekçesiyle yanıtlamadı. Ceylanoğlu, Tuna'nın, "Tankların yürütülme emrini siz mi verdiniz?" sorusunun "konuyu saptırmaya yönelik olduğunu" ileri sürdü. Ceylanoğlu'nun, Tuna'nın, askeriyede tutulan ceridelere ilişkin sorularına, "Bu sizi ilgilendirmez" yanıtını vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal araya girerek, "Lütfen sorulara bu şekilde yanıt verilmesin. Daha önce sorulmuş sorular da sorulmasın" uyarısında bulundu. "Korkuları anlamak mümkün değil" Sorularına devam eden Avukat Tuna'nın, "Eğitim tatbikatları için haber ajanslarına bilgi verir misiniz?" sorusuna, "O benim görevim değil" karşılığını veren Ceylanoğlu, "Tankların yürümesinden bir gece önce Anadolu Ajansı'na bilgi verilmesinin nedeni nedir?" sorusu üzerine de, "O benimle ilgili değil" dedi. Tankların yürümesine ilişkin, "Hiçbir şekilde psikolojik harekat değildir. Bu, benim de görevim değildir. Psikolojik harekatı Başbakanlık yapar" diyen Ceylanoğlu, Tuna'nın, "Tankların geçişi hükümet ve toplum üzerinde baskı kurmak değil midir?" sorusu üzerine ise, "Bunu söylemek istemiyordum ama tanklara cephane alınmamıştır. Bu korkuları anlamak mümkün değildir. Bu bir eğitimdir" diye konuştu. Avukat Tuna'nın, o dönemde çıkan gazete haberlerinden örnekler okuyarak soru yöneltmesi üzerine Ceylanoğlu'nun avukatı Erol Aras ayağa kalkarak, Tuna'nın, hakkını kötüye kullandığını savundu. Tuna, daha sonra sorularını tamamladı. "Sıkıntılarını yaşıyorum" Müşteki avukatlarından Muhammet Emin Özkan'ın bir sorusu üzerine Ceylanoğlu, "16, 17, 20 yıldır ben bu konunun sıkıntılarını hiç bilgim, ilgim olmadığı halde yaşadım" dedi. Müşteki avukatlarından Emrullah Beytar'ın, "Bir tankın intikal sırasında arızalandığını söylediniz. Böyle bir tatbikat öncesinde tankların rutin kontrollerden geçirilmesi gerekmiyor mu?" sorusu üzerine Ceylanoğlu, rutin kontrollerin yapıldığını, ancak zaman zaman tonlarca yükü kaldıran parçaların kırıldığını belirtti. Ceylanoğlu, Beytar'ın bir başka sorusunu yanıtlarken, "TSK hiçbir zaman siyasetin içine girmemiştir. Ben de girmedim" dedi. "30 Ağustos 1996 törenlerinde zırhlı birliklere ait tanklar geçiş yaptı ve namluları hedefe doğruydu. Bu geçişler neden baskı olarak algılanmadı? Sincan'da yürütülen tankların namluları nasıldı?" sorusuna Ceylanoğlu, "Sincan'daki tankların namluları, bizim barış intikali dediğimiz, namlular arkadan kelepçeli şekildeydi. Kuleler kilitli vaziyetteydi. Muharebe durumunda değildi. Muharebe duumunda tankların namluları önde olur burada hiçbiri böyle değildi" yanıtını verdi. Duruşma yarına ertelendi Ceylanoğlu'nun sorgusunun tamamlanmasının ardından söz alan Avukat Erol Aras da ortada devrilmiş bir hükümetin bulunmadığını savunarak, "Müvekkilim ne bir hükümet devirme işi için emir almış ne de emir vermiştir" dedi. Askeri birliğin Sincan'daki tatbikatının, suçlamaya dayanak oluşturmak için iddianameye konulduğunu savunan Aras, müvekkilinin, beraatını istedi. Ceylanoğlu'nun vareste tutulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571193.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571193.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d67e0dcb679c5fcbaf507852fb929638423d4aae --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571193.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li başkanın aracını yaktılar. Alınan bilgiye göre, Cumhuriyet Mahallesindeki evinin önünde park halinde bulunan Ertunç'un aracının camı, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce kırıldı. Daha sonra içine molotofkokteyli atılan araç, ateşe verildi. Çevredeki vatandaşların yardımıyla söndürülen araç, kullanılamaz hale geldi. Olayın ardından polis ... Alınan bilgiye göre, Cumhuriyet Mahallesindeki evinin önünde park halinde bulunan Ertunç'un aracının camı, kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişilerce kırıldı. Daha sonra içine molotofkokteyli atılan araç, ateşe verildi. Çevredeki vatandaşların yardımıyla söndürülen araç, kullanılamaz hale geldi. Olayın ardından polis ekipleri, çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Zeki Ertunç, durumun insanlık dışı bir hareket olduğunu belirterek, "Evde oturuyorduk. Çocuğum bir anda bağırarak 'baba araban yanıyor' dedi. Ben de evden koşarak çıktım. Baktım araba yanıyordu. Zaten arabanın ön camını kırıp içine molotofkokteyli atmışlar. Tabii ki bu insanlık dışı bir harekettir. Bunu ancak zayıf insanlar yapar" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571195.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571195.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..af8c38585163f6771f03d44f15c4ce9d66c2fe99 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571195.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu numara ararsa sakın açmayın!. Şikayetvar'ın haberine göre: Cep telefonlarından birçok aboneye ulaşan kötü niyetli kişiler, "Yaptığınız son alışverişlerden dolayı check-up kazandınız, ancak süresini geçirdiğiniz için 299.00 TL borçlusunuz" diyerek milyonlara kullanıcıyı kurdukları tuzağa düşürmeye çalışıyor. Şüphelenen vatandaşlara ses kayıtlarının da olduğunu söyleyen dolandırıcılar, ikna ... Şikayetvar'ın haberine göre: Cep telefonlarından birçok aboneye ulaşan kötü niyetli kişiler, "Yaptığınız son alışverişlerden dolayı check-up kazandınız, ancak süresini geçirdiğiniz için 299.00 TL borçlusunuz" diyerek milyonlara kullanıcıyı kurdukları tuzağa düşürmeye çalışıyor. Şüphelenen vatandaşlara ses kayıtlarının da olduğunu söyleyen dolandırıcılar, ikna edebildiği kişilerden kredi kartı bilgilerini alıyor. İkna olmayan abonelerle başa çıkamayacaklarını anladıklarında da "Borcunuz yok, yanlışlık oldu" diyerek aramayı sonlandırıyorlar. Tuzağa düşen birçok vatandaşın olduğunu, bu numaralardan gelen aramayı kesinlikle açmamaları gerektiğini belirten tüketicilerin şikayetleri şöyle: "Borcum 299.00 TL Çıktı, İnanmayın!" "444 4 51* çağrı merkezinden sağlık merkezi adı altında arandım. Güya yaptığım alışverişlerden indirimli check-up kazanmışım , telefonda bilgi verilmiş onaylamışım sesim sistemde kayıtlıymış, check-up süresi dolduğu içinde bana 299.00 TL borç çıkardılar. İlk kez arandığım bir yerden borçlu olduğumu öğrendim, ses kayıtlarını çıkartın dediğimde müşterilerin dinleyemeyeceğini söylediler o zaman nerede kaldı karşılıklı korunma yasası diye çıkıştım. Biraz daha çıkışınca borcunuz yok deyip teli kapattılar, buradan herkese seslenmek istiyorum yukarıda gördüğünüz numarayı sakın açmayın eğer böyle bir konuşma yaptıysanız hemen savcılığa şikayet edin. Çünkü birçok insanı aynı yöntemle kandırmışlar." "Yüzlerce İnsan Mağdur Oldu" "444 4 51* no'lu telefondan aranılarak yanıltılmaya çalışıldım. Arayan şahıslar uydurma bir bahaneyle kredi kartı bilgilerimi almaya çalıştılar. Bu numarayı geri aradığımda telefonlarıma cevap verilmiyor. Bu numara ile alakalı bir araştırma yaparsanız yüzlerce insanın mağdur olduğunu göreceksiniz. Verdiğiniz 444'lü hizmet sayesinde tüketici nezdinde oluşturmuş olduğunuz bir güven var. Böyle bir numara aradığında biliyoruz ki çalıştığımız, iş yaptığımız ya da herhangi bir hizmet satın aldığımız gerçek bir firmadan aranıyoruz. Şikayetim şu: dolandırıcılık yapıldığı tüm yorumlardan belli olan ve hala insanları aynı tuzağa düşürmek için gün içinde yüzler belki de binlerce arama yapan bu numara hala nasıl açık kalabiliyor?" "Bu Firmalar Neden Kapatılmıyor?" "Geçenlerde 444 4 51* No' lu numaradan arandım. Sigorta hizmetleri olduğunu ve 1 yıllık kullanım süresinin dolduğunu, 1 yıl daha devam etmek için 598 TL ödeme yapmamı, yok eğer iptal edersem 299 TL ödemem gerektiğini söylediler. Arayanların oldukça inandırıcı olduğunu söyleyebilirim. Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Benim anlamadığım, sürekli prestijin numarası diyerek reklam yapılan bu numaraların dağıtımı bu kadar kolay mı? Her gelene sorgusuz sualsiz bu numaraları dağıtıyor musunuz?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571209.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571209.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..795f1d371bebe90e0990ccff338522daaf6c28e7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571209.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şişli Belediyesi'ne silahlı saldırı. Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan Şişli Belediyesi binası önünde silah sesleri duyuldu. Binaya uzun namlulu silahla ateş edildiği iddia edildi. Belediye binası önüne çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olayı haber alarak belediyeye gelen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, polis ekiplerinden ... Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan Şişli Belediyesi binası önünde silah sesleri duyuldu. Binaya uzun namlulu silahla ateş edildiği iddia edildi. Belediye binası önüne çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olayı haber alarak belediyeye gelen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, polis ekiplerinden bilgi aldı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmazken, polis ekipleri olay yerinde incelemelerini sürdürüyor. Mustafa Sarıgül açıklama yaptı Olayla ilgili açıklama yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Bu demokrasiye yapılan bir saldırıdır. Demokrasiye inananları bu gibi saldırılar hiçbir zaman yıldıramaz. Yolumuz hizmet yoludur. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin en kısa zamanda ortaya çıkarılmasını istiyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571231.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571231.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..188cc8cb13433e77c23b61364911cb95258710dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571231.txt @@ -0,0 +1 @@ +3 kuruşa alıp zengine satacaklar. Arazilerimizi fasulye fiyatına kapatıyorlar. Yeniköy halkı, Bakanlar Kurulu'nun 'acele kamulaştırma' kararına tepkili: Metrekaresi 400 lira olan arazilere biçilen değer 22 lira! Üçüncü köprü için İstanbul'un kalan son akciğerleri olan ağaçları bir bir kestiler. Kuzey Ormanları'nı çıplak bıraktılar. ... Arazilerimizi fasulye fiyatına kapatıyorlar. Yeniköy halkı, Bakanlar Kurulu'nun 'acele kamulaştırma' kararına tepkili: Metrekaresi 400 lira olan arazilere biçilen değer 22 lira! Üçüncü köprü için İstanbul'un kalan son akciğerleri olan ağaçları bir bir kestiler. Kuzey Ormanları'nı çıplak bıraktılar. Ekolojik denge altüst oldu. Sıra üçüncü havalimanına geldi. Havalimanının, Terkos Gölü yakınlarındaki Yeniköy ve Akpınar köyleri arasında 90 bin dönüm alana yapılması planlandı. Ancak itirazlar sonrası rakam 76 bin dönüme indirilse de kamulaştırma yapılacak köylerde yaşayanların mağduriyeti sürüyor. 1924'ten beri Yeniköy'deler İşte o köylerden biri de Arnavutköy ilçesine bağlı Yeniköy. TOKİ'nin havalimanı için en fazla kamulaştırma yapacağı yer de Yeniköy sınırları içinde. Yeniköy'de yaşayanların neredeyse tamamı Atatürk'ün doğup büyüdüğü topraklardan göç eden ailelerden oluşuyor. 30 Ocak 1924'te Lozan Antlaşması'ndan sonra mübadeleyle Selanik'ten göç ederek kök salmışlar. Acele kamulaştırma kararını konuşmak için köy meydanındaki kahvehaneye girdik. "Çok konuştuk be kızım. Bir şey çıkmayacak" diyen yöre halkından bin ah işittik... 'Olan garibana oluyor, AKP iktidarına hiç oy atılır mı' Köyde 60 dönüm arazisi kamulaştırılacak olan 52 yaşındaki Mustafa Gaga bu arazilerin bir kısmında buğday, yulaf ektiğini, aynı zamanda hayvancılık yaptığını söylüyor. "Bizim arazilermizi elimizden ucuza almaya çalışıyorlar. Avukatlara verdik. Böyle iş olur mu? Arazileri ucuza alıp başkalarına milyon dolarlara satsınlar. Kanunda bu var mı? Bizden üç kuruşa alınıp zengine satılacak yerlerimiz. Gariban ne olacak? Cevap versinler! Dedemizden kalma 100 senelik yerlerimiz, Atatürk vermiş dedemize. İstedikleri gibi oynatıyorlar. Olan garibana oluyor. Ben hükümete hiç oy atmadım. Atılır mı Allah aşkına görmüyor musun?" diye öfkeyle anlatıyor Mustafa amca derdini. Göktürk'te 1 dönüm arazi 6 milyon lira! Hemen 69'unu deviren Yaşar Kocakafa söze giriyor: "Dertliyiz. Göktürk'ü biliyor musun sen? Daha 10 gün önce 1 dönümü 6 milyona (1 metrekaresi 6 bin lira) satıldı. 22 lira olur mu bizim arazilerin değeri? Kurufasulye kaç para? 16 lira. Köylü karşı bu işe. Ama devlet işte ve karşı gelinmiyor. Bak kardeşim 1924'te bizimkiler buraya geldiği zaman her evde en az 15-20 büyükbaş hayvan vardı. Keçi ve koyun sürüsü hariç. Akpınar'da gördüğün yerler ormandı. Bu taş ocakları açıldı. Çam ekildi. Hayvancılık bitti. Mera diye bir şey kalmadı. Yoğurt, su, yumurta İstanbul'dan geliyor. Köylülük bu mudur?" Çocuklarımın hakkı yeniyor Üstü başı toprak içinde kahveye gelen 52 yaşındaki çiftçi Hayri Koyuncu içini şöyle döküyor: "Bir insanın elinden arazisini, toprağını imkan ve olanaklarını alırsan elinden özgürlüğünü de almış olursun. Havalimanı milli bir projeyse eğer o zaman yerini de devletin hazine arazilerinde yap. Diyelim ki yetmedi. Ne düşüyorsa verelim. Ama resmen köyün etrafını kuşatıyorlar. Bizi burada barındırmayacaklar. Gökdelenler dikecekler. Benim çocuklarımın hakkını yemeye kimin hakkı var? Canımız yanıyor. Köyüm, özgürlüğüm gidiyor. Bizi batırdılar ama onların batışını da biz göreceğiz." '20 bin liraya yeni hayat kurun' denildi Güven Aydoğan (40) da doğduğundan beri Yeniköy'de yaşıyor. Onun da 3 dönüm arazisi kamulaştırılacak. 'Havalimanı yapılmasın' diye bir dertlerinin olmadığını anlatan Aydoğan şunları söyledi: "Mağduriyetimiz metrekare fiyatlarının düşük olması ve hakkımızın gözetilmemesi. En büyük sıkıntıyı hayvancılık yapanlar çekecek. Köyümüzde 30-35 kadar ahır var. 50 yıldır hayvancılıktan başka bir şey yapmamış adamın ahırını, sürüsünü, tarlasını bırakıp 20 bin lira verilip yeni hayat kur denmesi insafsızca. Bu kadar büyük bir alanın başka amaçlarla da kullanılacağını duyuyoruz." Yöre halkına şok fiyat Yeniköy'de yaşayan vatandaşların toplam 700 dönümlük arazisi kamulaştırılacak. 2 ay önce TOKİ Yeniköy'lülere pazarlık için tebligat yollamaya başladı. TOKİ Halkalı ofisine giden yöre halkı arazilerine metrekare başına 22-55 lira arasında değer biçildiğini öğrendiklerinde şoke oldu. Çünkü Karadeniz'e kıyı olan köylerinin sahil kesiminde fiyatlar metrekare başına 400 lira civarındaydı. Rakamlar arasındaki uçurum nedeniyle köylüler TOKİ'yle uzlaşma yerine dava yoluna gitti. Ancak geçtiğimiz günlerde Bakanlar Kurulu, Yeniköy'de dahil havalimanının kapsayacağı köylerdeki araziler için "acele kamulaştırma" kararı aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571232.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571232.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ac1d49246bda7047b1b3d961ca40b2162bc991bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571232.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Ya istifa eder ya da ülke onunla batar". Türkiye'deki siyasi ve ekonomik çalkantılar dünya basınının gündeminden inmiyor. Alman Der Spiegel Dergisi, "Türk işverenler: Hava her geçen gün Erdoğan'ın aleyhine değişiyor" başlıklı bir analiz yayınladı. İki yıl öncesine kadar "Güvenli liman" diye adlandırılan TL'nin artık ... Türkiye'deki siyasi ve ekonomik çalkantılar dünya basınının gündeminden inmiyor. Alman Der Spiegel Dergisi, "Türk işverenler: Hava her geçen gün Erdoğan'ın aleyhine değişiyor" başlıklı bir analiz yayınladı. İki yıl öncesine kadar "Güvenli liman" diye adlandırılan TL'nin artık eridiğine değinen dergi, bunda yüksek cari açığın kendine çok güvenen Erdoğan tarafından dikkate alınmaması, siyasi belirsizlikler ve Erdoğan'ın sert söyleminin etkili olduğunu vurguladı. İşadamları korkuyor Erdoğan'ın cemaate saldırdığını, ayrıca Koç Holding gibi dev şirketleri hedef aldığını belirten dergi, iş dünyasının artık Erdoğan'a karşı cephe aldığını yazdı. İsmini açıklamadığı ünlü bir işadamının, "Ne kadar işadamının Erdoğan'ın tavrına cephe aldığını kestirmek zor, çünkü herkes isminin açıklanmasından korkuyor. Ama artık havanın her geçen gün Erdoğan aleyhine döndüğünü görüyoruz. Ya Erdoğan hemen istifa eder ya da hepimiz birlikte dibi boylarız" dediğini belirtti. Dergi, Erdoğan'ın otoriter yaklaşımı ve sertlik tavrının TL'yi dipten dibe vurdurduğunu kaydetti. Finansal kriz riski var Die Welt gazetesi ise FED'in politikasının Türkiye ile Arjantin'i vurduğunu ve TL'nin değer kaybettiğini yazdı. Gazete, "Türkiye'de büyük bir finans krizi korkusu gelişiyor" dedi. Türkiye'ye türbülans uyarısı IMF Başkanı Christine Lagarde, FED'in 85 milyar dolarlık varlık alımlarına yönelik bir sonraki geri çekilme adımının bu piyasalardaki kargaşayı artıracağını söyledi. Lagarde, FED'in bu kapsamdaki yeni kararının Türkiye ve Endonez- ya gibi sermaye çıkışlarından kolayca etkilenen ülkelerde yeni bir 'türbülans' yaratabileceğine işaret etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571233.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571233.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..36bc75194dd155bb21ddec9ae71300dea725ef87 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571233.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ekonomik gerçekler ve vatan hainleri. Bugünlerde "vatan hainliği" suçlamaları gündemde. Örneğin, Türkiye ekonomisiyle ilgili bazı görüntüleri yansıtma biçiminize göre, "vatan hainisiniz" veya değilsiniz. VATAN HAİNLERİ - "Enflasyon yükseliyor, işsizlik artıyor" derseniz vatan hainisiniz. - TUSİAD Başkanı gibi siz de, "Vergi cezaları ve başka türlü cezalarla ... Bugünlerde "vatan hainliği" suçlamaları gündemde. Örneğin, Türkiye ekonomisiyle ilgili bazı görüntüleri yansıtma biçiminize göre, "vatan hainisiniz" veya değilsiniz. VATAN HAİNLERİ - "Enflasyon yükseliyor, işsizlik artıyor" derseniz vatan hainisiniz. - TUSİAD Başkanı gibi siz de, "Vergi cezaları ve başka türlü cezalarla iş dünyası üzerinde baskı kurulan böyle bir ortamda, bu ülkeye yabancı sermaye gelmez" diyorsanız, vatan hainisiniz. - "Köpekleri serbest bırakıp, taşları bağlıyorlar" sözünde olduğu gibi, yolsuzluk ve rüşvet nedeniyle, tutuklama talep eden savcıların, karar veren hakimlerin ya da operasyon yapan emniyetçilerin görevden alınmalarına tepki gösteriyorsanız, vatan hainisiniz. - "Dünyanın en büyük ekonomisi olacağız" diyen AKP'lilere, "Masal anlatıyorsunuz, dünyanın en kırılgan ekonomisi olduk. Her gün daha kötüye gidiyoruz" diyorsanız, vatan hainisiniz. - Bir süre önce "1 ABD Doları, 1 TL 'ye eşit olacak" diyenlere, "Masal anlatıyorsunuz. Dolar 2.4 TL'ye yaklaştı" diyorsanız, vatan hainisiniz. - "Dünyada ulusal parası en çok değer kaybeden ülke olduk" diyorsanız, vatan hainisiniz. - "IMF'ye borçları sıfırladık hatta 5 milyar dolar da borç vereceğiz" diyenlere, "Bize masal anlatmayın. AKP iktidara geldiğinde 222 milyar dolar olan iç ve dış borç toplamı 600 milyar dolara yaklaştı" diyorsanız, vatan hainisiniz. - "Kuru fasulye, soğan, patates fiyatları yüzde 100'ün üzerinde arttı, dolardaki yüzde 30 artış benzini, mazotu, doğal gazı, tüp gazı, ulaşımı vs. hepsinin fiyatını yukarı çekiyor" derseniz vatan hainisiniz. - Bazı zamlar 30 Mart sonrasına saklanırken; "Emekliye, işçiye, memura yüzde 3-4 zam yapılır mı? Sembolik bu zamlar şimdiden buharlaştı" diyorsanız vatan hainisiniz. NAZIM HİKMET YAŞASAYDI Herhalde, yan taraftaki şiirinde şunlar da olurdu: Vatan, "TC" ibaresini her yerden silmekse, Vatan, "Ne mutlu Türküm diyene" tabelalarını kaldırmaksa, Vatan, "milli bayramların" içini boşaltıp, "andımızı" kaldırmaksa, Vatan, "ayakkabı kutularında milyonlarca dolar" saklamaksa, Vatan, Boğaz'a nazır 70 bin lira aylık kira ve aidatı olan evde, para sayma makinesi ile milyonlarca dolar, euro ve TL rüşvet ve yolsuzluk parası sayanları aklamaya çalışmaksa, Vatan, ülkenin gözbebeği milyarlık tesisleri, işletmeleri ve kamu mallarını düşük bedellerle yandaşlara peşkeş çekmekse, Ben vatan hainiyim... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571235.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571235.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd5849e90304904b07e2c7893182d77e0e1ac5bf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571235.txt @@ -0,0 +1 @@ +Artık utanın ve susun!... Birbirlerinin ipliğini pazara çıkarmakla meşguller!.. Türkiye, kirli çamaşırların ortaya döküldüğü bir alan haline geldi!.. Tayyip Bey çıkıyor, sabahtan akşama kadar bağıra çağıra eski ortaklarının hikayelerini anlatıyor!.. Türkiye muz cumhuriyeti olmuş, o ananastan söz ediyor!.. Bir bakıma fena da olmuyor!.. Geçmiş ... Birbirlerinin ipliğini pazara çıkarmakla meşguller!.. Türkiye, kirli çamaşırların ortaya döküldüğü bir alan haline geldi!.. Tayyip Bey çıkıyor, sabahtan akşama kadar bağıra çağıra eski ortaklarının hikayelerini anlatıyor!.. Türkiye muz cumhuriyeti olmuş, o ananastan söz ediyor!.. Bir bakıma fena da olmuyor!.. Geçmiş 11 yılda Türkiye'de hangi kepazeliklerin yaşadığı da ortaya çıkıyor!.. Peki bunlara kim göz yummuş?.. Göz yumarak kim görevini kötüye kullanmış?.. Tayyip Bey!.. * * * İktidar ile öteki iktidar, yani Fethullahçıların kapışması suç zincirini de ortaya koydu!.. Çete!.. Karanlık odak!.. Paralel devlet!.. !.. Tayyip Bey'e göre paralel devlet PKK'nın devlet yapılanması olan KCK idi!.. KCK'dan yüzlerce kişi içeride!.. Peki, yeni "paralel devlet" olan Fethullahçılardan içeride olan kimse var mı veya açılmış bir soruşturma?.. Yok!.. * * * Çete kurmak suç değil mi?.. Bu çete neler yapmış?.. Çeteye bir soruşturma, çete mensuplarına gözaltı veya tutuklama var mı?.. Yok!.. Karanlık odak!.. Ne yapmış bu odak?.. Yargı darbesi!.. Soruşturma var mı?.. Yok!.. E öyleyse ne bağırıp duruyorsun?.. * * * Hem ağır suçlamalarda bulunacaksın, hem de takibatını yapmayacaksın ve her gün bu milleti gereceksin!.. Aynı sözleri değişik yerlerde tekrarlıyor ve bunlar sabahtan akşama kadar TV kanallarında dönüyor!.. Dünya batsa umurlarında değil, ille de birbirlerinin ipliğini pazara çıkaracaklar!.. Tayyip Bey, "Çete, , paralel devlet" deyip, tarihin en büyük rüşvet ve yolsuzluk olayını unutturacak!.. * * * Yahu bu halkın bin bir sorunu varken, sizin derdinizi dinlemeye, Tayyip'in bağırıp çağırmasını çekmeye mecbur mu?.. 11 yıl kol kola gelmişler birbirleriyle paslaşmışlar, maşallah hepsi köşeyi dönmüş; Yarım pabuçlu adamlar yat sahibi olmuş, belediye otobüslerinden inenler ciplere binmiş; asansöre binmesini bilmeyenler uçaklardan inmez olmuş!.. Bir yandan din iman derken, diğer yandan yetim hakkıyla işkembelerini şişirmişler, ihaleler, imar değişiklikleri, özelleştirmeler, tahsisler, devlet bankalarından avanta kredilerle vurgunu vurmuşlar, bu halk da masalcı babalardan masal dinliyor!.. * * * Ayıptır, ayıp!.. Başka bir ülkede olsa,böyle bir iktidar üç gün içinde devrilip giderdi!.. Bunlar ise hem suçlu hem güçlü!.. Zeytinyağı gibi üste çıkıyorlar!.. Halkı aptal yerine koyduğunuz yetmedi mi?!. Utanın ve susun!.. Sesinizi duymak istemiyoruz artık!.. Sahteciler tutuklansın!.. ve Ergenekon davalarından yüzlerce kişinin hayatı heba oldu!.. Çığlıklarına kulaklar tıkalı!.. Ülkenin Başbakanı "Yargı içinde çete var" diyor, yüzlerce emekli ve muvazzaf asker ile bilim insanı, gazeteci derdini anlatamıyor!.. Günler, aylar, yıllar geçiyor ömürler tükeniyor, aileler perişan!.. Ve sonunda bu insanların tutuklanmalarına, hüküm giymelerine birinci derecede dayanak gösterilen bir delilin (!) sahteliği ortaya çıkıyor, davalar çöküyor!.. ve Ergenekon davalarında bir numaralı delil (!) olarak hüküm kurulmasına dayanak oluşturan 5 numaralı hard diskin sahte olduğu yolunda onlarca itiraz yapıldı!.. Özel adli bilirkişi raporları sahteliği ortaya koydu, ABD'deki uzman kuruluşlardan sahte olduğuna dair raporlar geldi, iki mahkeme de itibar etmedi; duruşmalarda bu hard diskin TÜBİTAK'a gönderilmesi istendi, kabul edilmedi!.. Ancak, yine 5 numaralı hard diskin delil (!) olarak gösterildiği Poyrazköy davasına bakan mahkeme hard diski TÜBİTAK'a gönderince gerçek ortaya çıktı!.. Yaşlı, hasta, bakıma muhtaç insanlar ile mazisi şeref dolu generallerin, amirallerin, seçkin subayların çektiği acı onarılamaz!.. Kararlar zaten vicdanları kanatmıştı, şimdi sıra acil çözümde!.. Onların cezaevlerinden çıkması, sahteciliği yapanların da tutuklanmalarının zamanı gelmiştir! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571236.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571236.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67c602327975efc5012d78cc693d5973aeaeb767 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571236.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eski destekçileri Erdoğan'ı terk ediyor!. Başbakan Erdoğan, kızıp bağırdıkça, öfkelenip çevresine tehditler yağdırdıkça yalnızla-şıyor. Bu gidişin sonu yok... Eski baş destekçileri bile birer birer onu terk ediyor! Bir zamanlar Erdoğan'a arka çıkan ABD'nin eski Ankara büyükelçileri Morton Abramovitz ve Eric Edelman bile onu sert bir ... Başbakan Erdoğan, kızıp bağırdıkça, öfkelenip çevresine tehditler yağdırdıkça yalnızla-şıyor. Bu gidişin sonu yok... Eski baş destekçileri bile birer birer onu terk ediyor! Bir zamanlar Erdoğan'a arka çıkan ABD'nin eski Ankara büyükelçileri Morton Abramovitz ve Eric Edelman bile onu sert bir dille eleştirmeye başladı. Türkiye ve Ortadoğu uzmanı olan iki büyükelçi, Amerika'-nın en etkili gazetelerinden Washington Post'a, imzalarını kullanarak yazdıkları yazıda ABD Başkanı Obama'yı uyararak şöyle dediler: "Başbakan Erdoğan, ülkesinin demokrasisini tahrip etmektedir. Bu durum Türkler ve Türkiye'nin Batılı müttefikleri için önemli bir sorundur. Başkan Obama'nın bu gelişmeler karşısında sessiz kalmaması gerekir." İki büyükelçiye göre: "Erdoğan'ın şu an izlediği yol, Türkiye'yi (pek de iyi olmayan) bir demokrasiden, otokrasiye taşıyor. ABD'ye bu kadar yakın bir müttefikin, böyle bir kadere sahip olması, ikili ortaklığı, Amerika'nın zaten sıkıntıda olan prestijini ve bölgenin demokratik geleceğini derinden etkileyebilir. Bu durum, Türkiye'nin ekonomisine de önemli ölçüde zarar verir, sıkıntıları artırır!" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571237.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571237.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6fdc92fd2ff7cfa562d660b04b82440ba1366708 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571237.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eğitimde atama skandalları. Milli Eğitim Bakanlığı'nda öyle bir yapılanma var ki, bakan ve müsteşar ayrı telden çalıyor, bu durum bakanlıkta "paralel yapılanma" diye nitelendiriliyor. Bu dönemde eğitimde bir yere gelebilmek için AKP'ye yakınlığı ile bilinen Eğitim-Bir Sen üyesi olmak yeterli oluyor. Yasaymış, yönetmelikmiş ... Milli Eğitim Bakanlığı'nda öyle bir yapılanma var ki, bakan ve müsteşar ayrı telden çalıyor, bu durum bakanlıkta "paralel yapılanma" diye nitelendiriliyor. Bu dönemde eğitimde bir yere gelebilmek için AKP'ye yakınlığı ile bilinen Eğitim-Bir Sen üyesi olmak yeterli oluyor. Yasaymış, yönetmelikmiş takan yok... Ramazan Konakbay, Eğitim-Bir Sen'in Balıkesir Şubesi'nin Teşkilatlandırmadan Sorumlu Başkan Yardımcısıdır. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Müdürü olmasına rağmen, sendikadaki görevini de sürdürüyordu. Balıkesir'in Büyükşehir olmasıyla oluşturulan iki ilçeden Karasi'ye bu kez ilçe milli eğitim müdürü olarak atandı. Müdürlük görevinin yanı sıra, yasanın açık hükmüne rağmen sendikadaki görevini de sürdürüyor. Rakip sendikanın başkanı Suat Kılıç da, Örgütlenme Sekreteri Nurettin Baburcan da, Ramazan Konakbay'ın sendika yöneticiliğinden istifa etmesi gerektiğini ilgili makamlara anlatıyorlar ama dinleyen kim!.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10 binin üzerinde yasa çıkarmakla övünüyor ama o yasaları dinleyen kim!.. Yasayı takmayan müdüre Bakan Nabi Avcı da, müsteşar Yusuf Tekin de, Balıkesir il Milli Eğitim Müdürü de dokunamıyor. Bakalım bu rezalet ne zaman son bulacak. Onun okulunda söylendi: Karınızı dövebilirsiniz Çankaya ilçesi, Ankara'nın aydınlık yüzüdür. İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Saydan, İzmir'e müdür yardımcısı olarak gönderilirken, yerine Eğitim-Bir Sen'in kurucularından Mehmet Yılmaz atandı. Bu müdür için geçen yılın 21 Nisan tarihinde neler yazdığımızı hatırlatalım: "Okullarda ulusal bayramlarımızın kutlanmasını neredeyse imkansız hale getiren Milli Eğitim Bakanlığı 'Kutlu Doğum Haftası' etkinliği adı altında faaliyetleri destekliyor. Ama, bunu yaparken, kadınlara şiddet uygulanması da isteniyor. Ankara'nın Yenimahalle İlçesi'nde bulunan Mehmet Akif İnan Ortaokulu'nda, öğrencilere 250 Kur'an-ı Kerim dağıtıldı. Okul yetkililerine sordum, 'doğru' olduğunu, bunları Diyanet'ten aldıklarını ve okulda Kur'an-ı Kerim dersini seçen öğrencilere dağıtıldığını söylediler. Peki, aynı gün okulda merkezi yayınla öğrencilere erkeklerin kadınları dövebileceği anlatıldı mı? Yine okul yöneticilerine sordum. Onun da doğru olduğunu belirttiler. Çünkü, erkeklerin hanımlarını 'yavaşça dövebileceklerini'nin Kur'an da yer aldığını, aynı zamanda Hz. Muhammed'in 'veda hutbesinde' bulunduğunu kaydettiler. Öğrencilere ödev olarak cami maketleri yaptırılıyor. Bunun okul müdürü Mehmet Yılmaz'ın talimatıyla yaptırıldığı söylendi. Okul müdürüne sordum, 'Ben değil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni yaptırmış olabilir' dedi. Ortaokulun üst katında mescit açılıp açılmadığını sordum. Okul müdürü mescidin bulunduğunu, öğretmenlerin burada namazlarını kıldıklarını, öğrencilerin de buradan yararlandığını ifade etti." AKP'ye karşı olduklarını gerekçe gösterip iki öğretmeni soruşturma sonucu okuldan aldırtan, Eğitim-Bir Sen dışındaki sendikalara üye olanlara baskı uygulayıp okuldan uzaklaştırmak için her şeyi yapan müdür, şimdi Ankara'nın en büyük ilçesinin İlçe Milli Eğitim Müdürü oldu. Öğretmenlerin işi zor... Bu atamalardan sonra bakalım okullardan bize ne haberler gelecek bekleyelim... Keyfi atamaya çarpıcı örnek Ankara'nın başka bir ilçesi Yenimahalle'nin Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gidelim. 10 yıl şube müdürlüğü görevinde bulunduktan sonra aynı ilçeye 2003'te Milli Eğitim Müdürü olarak atanan Mehmet Yıldırım, kültür, sanat ve spor alanlarında yaşama geçirdiği örnek projelerle, öğretmeni üye olduğu sendikaya göre ayırmayan tutumuyla, klasik bürokrat tipinden çok bir "lider" olarak biliniyordu. Yaşama geçirdiği, ulusal ve uluslararası boyutta ses getiren pek çok etkinlikle öğretmenlerin, öğrencilerin yüzünü güldürüyordu. Nabi Avcı ne yaptı? Yenimahalle Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yıldırım'ı Sinop'un Durağan İlçesi'ne gönderdi. Yerine, Kazan İmam Hatip Lisesi öğretmeni Seyit Ahmet Kayhan'ı atadı. Bu yer değişikliği "Bölge Hizmetine" de "Mazerete" de "İsteğe" de "soruşturmaya" bağlı yönetmelik hükümlerine de uymuyor. Dahası, personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliğine bağlı olarak yer değiştirmeleriyle ilgili yönetmeliğe de aykırı. Bakanlığın Ankara'da ilçe milli eğitim müdürleri arasında yaptığı değişiklik bununla da kalmadı. Altındağ Müdürü Vural Çakır'ın yerine İlhan Eranıl'ı, Etimesgut Müdürü Mehmet Kahraman'ın yerine Tugay Gözüm'ü, Keçiören Müdürü Hüseyin Yurtoğlu'nun yerine Mustafa Kılıçgil'i atadılar. Bakanlığın son dönemlerdeki bu tür değişiklikleri, Eğitim-Bir Sen üyelerini, imam hatip öğretmenlerini yöneticiliğe taşıma amacını taşıyor. Hukuksuz atamaların gerekçesi şimdi "Paralel devlet yapılanması" oldu. Siz "paralel devlet"ten söz edeceğinize, tarikatların, cemaatlerin kontrolü altındaki yurtları denetleyin...O da işinize gelmez... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571238.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571238.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31be41f5d4fc5a382d829fd0b055ab7d92384f6f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571238.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz'da kumpas! Belgelerle o dava. Sevgili okuyucularım, burada sizlere bazen yeni çıkan güzel kitaplardan söz eder ve okumanızı öneririm. Onlardan biri, birkaç gün önce piyasaya çıktı. Saygı Öztürk'ün son kitabı: "Balyoz'da Kumpas. Belgelerle Balyoz Davası Ve Sonrası" (Doğan Kitap.) Bu davanın birkaç ana unsuru vardı. ... Sevgili okuyucularım, burada sizlere bazen yeni çıkan güzel kitaplardan söz eder ve okumanızı öneririm. Onlardan biri, birkaç gün önce piyasaya çıktı. Saygı Öztürk'ün son kitabı: "'da Kumpas. Belgelerle Davası Ve Sonrası" (Doğan Kitap.) Bu davanın birkaç ana unsuru vardı. Düzmece belgeler, sahte CD'ler, bunları üretip gerçekmiş gibi yargıya taşıyan bavulcular... Ama en önemlisi, yargıyı ele geçiren AKP'nin yandaş hakim ve savcıları tarafından verilen kararlar... Ve yandaş olmayan hakimlerin başına gelenler. Yandaşlar o zaman tek kale oynuyordu! Takım ruhu mükemmeldi! Tayyipçi-Fethullahçı ayırımı aralarına henüz girmemişti. Şimdi onlar da bölündü! Yargılama sürecini, hukukun nasıl çiğnendiğini hep birlikte izledik. Ama en az bunun kadar önemli bir husus daha vardı: Haksız yere içeri tıkılanların ve ailelerinin feryatları. Onlardan sık sık mektuplar alır ve köşelerimizde mümkün olduğunca yayınlardık. Yakınlarıyla konuşur, onların acılarını dile getirmeye çalışırdık. Şunu gururla söyleyeyim, gerek sanıklar ve gerekse aileleri, işin en başından en sonuna kadar bir kez olsun eğilip bükülmedi. Tutuklama aşamasında, duruşmalarda ve sonrasında onurlarını çiğnetmedi. Bu davaya bakan hakim ve savcıların bir bölümü şimdi Fethullahçı oldukları gerekçesiyle sürgün edildi ama bir şey değişmedi. Son TÜBİTAK raporunda belgelerin düzmece olduğu vurgulandı. Fakat herhangi bir şeyin değişmesi -hiç değilse bu aşamada- beklenmiyor. Sonra ne olur veya olmaz, bilinmiyor. Yargı iktidara teslim edildi, hukuk çiğnendi, adalet yok edildi ve olanlar oldu. Bu kitabı mutlaka okumanızı ve adaletin başına gelenleri bir kez daha görmenizi istiyorum. Sevgili kardeşim Saygı Öztürk'ün bu son kitabının önsözünü de ben yazdım. İşte o önsöz: * * * "Saygı Öztürk ülkemizin gündem konularını araştırıyor, kitaplar yazıyor. Ben de onun kitaplarının kadrolu önsöz yazarı olarak görev yapmayı sürdürüyorum! , aynen Ergenekon gibi Türkiye'yi derinden sarsan davaların başında geliyordu. Hukukun çiğnenmesinin ve adaletsizliğin böylesi hiç yaşanmamıştı. AKP iktidarı Türk Ordusu'nun komutanlarını, pırıl pırıl subaylarını, özellikle de Deniz Kuvvetleri'ni bilerek tasfiye etti. Sanıkların suçlandığı dijital belgelerin sahte ve düzmece olduğu defalarca ve bilimsel olarak kanıtlandı. Ancak bunlar mahkeme için hiç önemli değildi. Cezalar yağdı, bu kez herkes umudunu Yargıtay'a bağlamıştı. İktidarın eline teslim edilen Yargıtay bu hukuksuzluğu elbette giderecekti! Ama gidermedi. Avukatlar Yargıtay'da yapılan duruşmalarda günlerce nefes tükettiler, belgelerin düzmece olduğunu bilimsel olarak kanıtladılar... Ama sonuç değişmedi. Yargıtay'ın 65 sayfadan oluşan gerekçeli kararında bu konulara bir tek cümleyle olsun değinilmedi. Hangi sanığın hangi gerekçeyle hüküm yediği açıklanmadı. Siyaset yargının içine girince işte böyle oluyordu. * * * Ergenekon davasında yaşanan acı olaylara Balyoz'da da aynen tanık olduk. Hakimler üzerinde büyük baskı vardı. Sanıklara uygarca davranan, tahliye kararı veren, kararlara muhalefet şerhi koyan mahkeme başkan ve üyeleri, siyasi güç tarafından derhal aforoz edildi. Adalet Bakanlığı taraf olmuştu. Tehditler geldi, aynı adliyedeki yandaş hakim ve savcı arkadaşları onlarla selamı sabahı kesti. Ya emekli olmak zorunda kaldılar ya da AKP'nin HSYK'sı tarafından sürgün edildiler. Dikensiz gül bahçesi oluşturuldu ve bilinen kararlar böyle çıkarıldı. Burada bir konu çok önemlidir ve iyi bilinmesi gerekir. Tutuklama ve duruşma aşamalarında sanıkların hiçbiri baş eğmedi, eğilip bükülmedi, onurunu satmadı. Başta emekli Orgeneral, davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan olmak üzere her zaman Türk Ordusu'nun onurlu komutanları olarak kaldılar. * * * Hiç abartmadan söylüyorum, biz gazetecilere tutuklu ve hükümlü oldukları askeri ve sivil cezaevlerinden yüzlerce mektup gönderdiler. O mektuplar bana ve Saygı'ya da gelirdi. Bir bölümünü bu kitapta bulacaksınız. Bazılarını yayınladık ama hepsine yer vermek, yoğun gündemde mümkün olmadı. Kullanamadığım mektuplar benim içimde hep bir sızı olarak kalmıştır. * * * Ergenekon'da olduğu gibi Balyoz davasında da iktidar çok ince bir taktik uyguladı. Bazı düzmece belge ve bilgiler, iktidarın bugün şikayetçi olduğu savcılar ve polisler tarafından yandaş medyaya sızdırılır, onlar da hemen saldırıya geçerdi. Kamuoyunun kafasında önce soru işaretleri yaratılırdı: 'Vay bee, demek ki bunlar teröristmiş!.. Bunlar darbe yapacakmış!..' Sonra soruşturmalar, operasyonlar ve tutuklamalar, iddianameler ve yargılama aşaması gündeme gelir, o korkunç propaganda mekanizması altında namuslu ve onurlu insanlar ve aileleri ezilir, yok edilmek istenirdi. Bundan sonrası kolaydı. Mahkemeler nasılsa onların elindeydi! Nitekim aynen böyle oldu. Türk Ordusu'nun pırıl pırıl komutanları tasfiye edildi. Genelkurmay Başkanı Necdet Bey'in içi herhalde rahattır! * * * Saygı Öztürk bu kitabında özellikle Balyoz davasının bilinmeyenlerini açıklıyor. Ortaya adeta belgelerle dolu bir macera romanı çıkardı. Okuyunca göreceksiniz, hepsi doğru, hepsi gerçek. 21. yüzyıl Türkiye'sinde biz bunlara tanık olduk. Türk Ordusu'nu tasfiye etmek amacıyla neler neler yaptılar, ne dümenler çevirdiler... Ve bu amaca ulaşmak için adaleti, yargıyı kullandılar. Onların hapishane günleri ayrı bir konu. Ailelerinin dışarıda yaşadığı acılar ise çok daha başka. Denizcilerden ilham alarak kurulan Vardiya Bizde Platformu her hafta sonu Türkiye'nin çeşitli açık alanlarında toplandı, adaletsizliği dile getirdi ama kim takar! Balyoz, benim de bir vatandaş olarak adalete ve yargıya karşı güvenimi sıfıra indiren bir davadır. * * * Benim sevgili dostum Saygı Öztürk, işte bu davanın öncesinin ve sonrasının perde arkasını ve içyüzünü ortaya çıkardı. Olayları araştırdı, belgeledi ve bu haftalarca uğraşıp bu kitabı yazdı. Sözcü'nün Ankara bürosunda haftalarca nasıl çabaladığının, belgeleri nasıl topladığının bire bir tanığıyım. Bu kitap bir ibret belgesidir. Hem onları mahkum eden hakimlerin, hem kararda imzası bulunan Yargıtay üyelerinin mutlaka okuması gerekir. Eğer okurlarsa! Mahkemelerin yandaş olmayan hakimlerini sürgün eden HSYK üyeleri de okursa elbette çok yararlı olur! Saygı'ya bu güzel kitabı için vatandaş kimliğimle teşekkür ediyor, bir kez daha "Ellerine sağlık" diyorum. Böyle davalarda haksızlığa uğratılan yurtsever insanlarımızla gurur duyuyoruz. Onların ve ailelerinin çektiği çileyi yaşamasak bile tahmin ediyoruz. Saygı Öztürk'ün bu son kitabı, bir ibret belgesi. AKP adaletinin, iktidarın emrine sokulan yargının yüz karası. Okurken şaşıracak, olayları ve gerçekleri görürken sık sık 'Yok artık, bu kadarı da olmaz' diyeceksiniz... Çünkü toplumu sindirmek, korkutmak ve yalanlarla devşirmek için yargıyı ve adaleti kullandılar. En büyük suçu işlediler. Söz şimdi Saygı'da... Buyurun, okumaya başlayın." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571239.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571239.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cbd24305fdefb0a3c57d97e0d3db4a91d78388d5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571239.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sümbül Ağa'ya büyük ödül. "Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Ödülleri"  kapsamında En İyi Erkek Oyuncu ödülüne, 'Sümbül Ağa' karakteriyle de tanıdığımız Antalya DT oyuncusu Selim Bayraktar layık görüldü. Yeni Mahalle Nazim Hikmet Kültür Merkezi'nde Yekta Kopan'ın sunumuyla gerçekleşen törende ödül için yarışan adaylar büyük bir heyecan ... "Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Ödülleri"  kapsamında En İyi Erkek Oyuncu ödülüne, '' karakteriyle de tanıdığımız Antalya DT oyuncusu Selim Bayraktar layık görüldü. Yeni Mahalle Nazim Hikmet Kültür Merkezi'nde Yekta Kopan'ın sunumuyla gerçekleşen törende ödül için yarışan adaylar büyük bir heyecan yaşadı. Törende, yılın onur ödülüne, "bugüne kadar büyük katkılarda bulunduğu Eskişehir Büyükşehir Belediye Tiyatrosunu yeni tiyatro sahneleriyle zenginleştirdiği ve şehri güzel, çağdaş bir kültür kentine dönüştürdüğü için" Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, layık görüldü. Ödülü Büyükerşen'e, jüri başkanı Gülşen Karakadıoğlu takdim etti. Genç yetenek ödülüne konservatuvarda aldığı oyunculuk eğitimini yönetmenlik öğrenimiyle sürdürmesinin yanı sıra Dolores Claiborn oyunundaki rolü dolayısıyla Deniz Gökçe Kayhan değer bulundu. Kayhan'a ödülünü Kerem Alışık takdim etti. Yıllardır siyaset üstü bir sanat anlayışıyla kültüre hizmet etmeye çalıştıklarını belirten Alışık, "Sayenizde hiçbir zaman yalınız kalmıyoruz" diyerek ödüle aday olan diğer isimleri de tebrik etti. Jüri özel ödülü ise özel tiyatro yapmanın zor koşullarına karşın elli yıldır seyirci sorumluluğunu unutmadan perdelerini açık tutmayı başaran "Ankara Sanat Tiyatrosu"na verildi. "Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri" "Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri" kapsamında ise yılın en iyi yapımının yönetmeni ödülü Cyrano De Bergerac oyununu sahneye taşıyan Işıl Kasapoğlu'nun oldu. Dram dalında en başarılı kadın oyuncusu ödülüne, 33 Varyasyon oyunundaki performansıyla Ankara DT oyuncusu İpek Çeken, en başarılı erkek oyuncusu ödülüne, Othello'daki rolüyle Antalya DT oyuncusu Selim Bayraktar, yardımcı rolde en başarılı kadın oyuncusu ödülüne Dolores Claiborn'da sahne alan Serap Sağlar, yardımcı rolde en başarılı erkek oyuncusu ödülüne, "Özgürlüğün Bedeli" oyunundaki rolü dolayısıyla Mert Kırlak, değer bulundu. "Komedi ya da müzikal" dalı ödülleri Komedi ya da müzikal dalında en başarılı kadın oyuncusu ödülünü, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Melda Yılmaz, en başarılı erkek oyuncu ödülünü Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında "Bir Anarşiştin Kaza Sonucu Ölümü" oyunundaki rolüyle Ali Eyidoğan aldı. Aynı dalda, yardımcı rolde en başarılı kadın oyuncusu ödülü Trabzon DT yapımı "Bu Da Geçer Ya Hu" oyunuyla Banu Manioğlu'na, en başarılı erkek oyuncu ödülü de "Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü" oyunundaki performansıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Devrim Özder Akın'a verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571264.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571264.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..adfe3abf0e9f17dceda81b579a24717df9ada7da --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571264.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜRGEV Ümraniye'de ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan'ın çocuklarının yönetiminde olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) vakfının adının karıştığı yolsuzluk iddiaları tartışılmaya devam ediyor. Ümraniye Belediyesi tarafından arsası umuma hadim, TÜRGEV'e devredilen Ümraniye Belediyesinin katkılarıyla inşa edilen Özel Şule Yüksel Şenler Kız Yurdu bu ... Başbakan Erdoğan'ın çocuklarının yönetiminde olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) vakfının adının karıştığı yolsuzluk iddiaları tartışılmaya devam ediyor. Ümraniye Belediyesi tarafından arsası umuma hadim, TÜRGEV'e devredilen Ümraniye Belediyesinin katkılarıyla inşa edilen Özel Şule Yüksel Şenler Kız Yurdu bu örneklerden sadece biri. Taraf'tan Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre; TÜRGEV'e sağlanan ayrıcalığın arsa tahsisi ve inşaat desteği ile sınırlı kalmadığı belirtiliyor. Kamuya ait arsaların yanı sıra, halkın yararlanması için açılan belediye sosyal tesislerinin de TÜRGEV vakfına devredildiği anlaşıldı. TÜRGEV vakfının en büyük destekçilerinden biri olan Ümraniye belediyesine ait Yeşil Vadi Konakları'nda yer alan sosyal tesislerini de 2013 yılında Erdoğan'ın çocuklarının vakfı TÜRGEV'e verdiği anlaşıldı. Halkın yararlanması için açılan ve bir süre sosyal tesis olarak faaliyet gösteren binanın kimseye haber verilmeden TÜRGEV vakfına devredildiği vakfın da burayı 2013 yılında Palet Montessori Kreş ve Gündüz Bakım Evi olarak faaliyete geçirdiği öğrenildi. Her ne kadar Erdoğan vakıf faaliyetlerini sanki herkese açık, ücretsiz hayır faaliyeti gibi sunsa da TÜRGEV vakfının faaliyetleri herkese açık veya ücretsiz değil. Aksine zengin muhafazakarların yaşadığı yer olarak bilinen Yeşilvadi konakları içindeki Palet okullarının fiyatları el yakıyor. Kreşin haftada beş gün okula devam eden 1-3 yaş grubu öğrencileri için yıllık fiyatının 14.580 TL olduğu öğrenildi. Bu fiyatlara servis ücretleri dahil değil. FİYATLAR EL YAKIYOR TÜRGEV vakfına bağlı kurumlardan biri olan Palet Montessori eğitim kurumundaki fiyatları ise şöyle: 1-3 Yaş Grubu için 5 tam gün aylık fiyatı 1.620,00 TL iken yıllık fiyatı ise 14.580,00 TL. 3-6 yaş 5 tam gün için grubu aylık 1.620,00 TL iken yıllık fiyatı 14.580,00 TL. İlkokul ödeme planı aylık 1.793,00 TL iken yıllık 16.137,00 TL. Ayrıca okulun yemeklerinin de Ümraniye Belediyesi tarafından sağlandığı iddia ediliyor. TÜRGEV vakfı bünyesinde 2011 Ekim ayında faaliyet göstermeye başlayan Palet Montessori okulları olarak faaliyet gösteren binanın eski ve yeni fotoğrafları yan yana konulduğunda Belediye sosyal tesislerinin Erdoğan'ın çocuklarının vakfına devredildiği açık bir şekilde görülüyor. Bilal Erdoğan Mart 2013'de TÜRGEV'e katkılarından dolayı Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can'a teşekkür plaketi verdi. Ümraniye Palet Montessori Ana Okulunda düzenlenen törene, TÜRGEV Başkanı Ahmet Ergün ve TÜRGEV Yön. Kur. Bşk. yardımcısı Bilal Erdoğan, Ümraniye Belediye Bşk. yardımcısı M. Ejder Batur ve işadamları katıldı. Ümraniye Belediyesi'ne verilen plaketi Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can'ın adına Başkan Yardımcısı M. Ejder Batur aldı. Eğitim alanları için ayrı bir imar gerekirken belediyenin sosyal tesisinin TÜRGEV'e devredilerek okula dönüştürülmesi eski bir tartışmayı hatırlattı Erdoğan belediye başkanı olduğu dönemde özel işletmeciler tarafından işletilen Belediye tesislerinin işletme ruhsatlarını iptal etmiş buraları halka açarak halktan büyük destek almıştı. Şimdi Erdoğan'ın belediye tesislerinin kendi çocuklarının da içinde yer aldığı vakıfa devredilerek adeta özel mülke dönüştürülmesi konusunda ne diyeceği merak ediliyor. Uzmanlar: "Belediyeler mülklerini bir vakfa bağışlayamaz" Konuyla ilgili görüş aldığımız uzmanlar şunları söyledi: Prof. Dr. Sait Güral: "Bütün vakıflar, medeni hukuka göre düzenlenmiştir. Özel hukuk tüzel kişisidir. Vakıflarda belli kişiler belli malı veya parayı bir araya getirir bu parayı veya malı bir amaca tahsis eder. Sonra onun yönetimi o mal varlığını; nakit olur arsa olur hisse senedi olur ve bu varlığı işleterek vakfın senedinde yazan amaca göre hizmet eder. Her vakıf bir vakıf senediyle kurulur. Vakfın edindiği mal varlığının vakıf kendini fes ettiğinde kime kalacağı vakıf senedinde yazar. Vakfın malvarlığının nereye gideceği kanuna aykırı olmamakla birlikte vakfın kendisi belirler." Avukat Kahraman Berk: " Belediyeler kendi mülklerini herhangi bir vakıfa bağışlayamaz ama tahsis edebilir. Yani belediye kendi mülkünü bir vakfa çok düşük bir bedele kullandırtabilir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571266.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571266.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..750550c5c111830d343f8f17234703aac5d403ab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571266.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip'ten Gülen'e ağır suçlama!. Bir hareketin bir örgütün kendi ülkesine karşı bu kadar hasmane bir tutum sergilemesi nedeniyle vakıflarımız derneklerimi büyük rahatsızlık duyuyorlar. İslam kimsenin tekelinde değildir. Hizmet etmek öğrenci yetiştirmek gibi kavramlar insani kavramlardır. Herkesi dışlayan herkesi horlayan bir harekete bürünemez. Hizmet hareketiyle ... Bir hareketin bir örgütün kendi ülkesine karşı bu kadar hasmane bir tutum sergilemesi nedeniyle vakıflarımız derneklerimi büyük rahatsızlık duyuyorlar. İslam kimsenin tekelinde değildir. Hizmet etmek öğrenci yetiştirmek gibi kavramlar insani kavramlardır. Herkesi dışlayan herkesi horlayan bir harekete bürünemez. Hizmet hareketiyle meşgul olanların adeta siyasi bir parti gibi davranmaları ve bir takım sis kayıtlarıyla anılmaları asla kabul edilemez. İlim insanlarının da gönül insanlarının da istismarı bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir. Bu örgütün yönetimi ile mensuplarına arasında çok büyük bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır: Örgütün tabanındaki insanlarımız son derece samimi bir tavır sergilerken üst yönetim farklı gayretlerin içine girmiştir. Hizmet aşkıyla yola çıkan bir çok samimi kardeşimize rağmen örgüt Türkiye hasımlarının maşası olmayı tercih etmiştir. Uluslararası karanlık çevrelere adeta peşkeş çekilmiştir. Kuran'ın sorduğu en önemli sorulardan biri Akletme4 misiniz Hiçbir kardeşim kendi aklına ipotek koydurmasın.. Şu anda Anadolu'nun bir çok köşesinde şahsım ve partimi için akla hayale gelmez tezviratlar yapılıyor En büyük hırsızlık en büyük yolsuzluk milli irade hırsızlığıdır. YOLSUZLUK ÇAMURU ATAMAZLAR 17 Aralık'ta yargıdaki fanatikleriyle milli iradeye saldırı düzenleyenler yolsuzluğun izini süremezler. Bunlar bugün çıkıp da bize yolsuzluk çamuru atamazlar. Şu anda eski Türkiye'nin kaybedenleri koro halinde yolsuzluk türküsü söylüyorlar. Eğer yolsuzluk yapan görmek istiyorsanız gidin aynaya bakın. 'CAMERON GAZETELERİNİ KAPATTI' (Bir AKP'linin izleyici sıralarından 'BBC bunları görmüyor' şeklinde bağırması üzerine) Sadece BBC mi... Wall Street Journal... Bu gazetenin sahipleri kimler.... Geçenlerde İngiltere'de aynısını yaptılar. Cameron hemen gazetelerini kapattı. Şimdide Amerika'dan vurmaya başladılar. Bu ülkede milli iradeyi her zaman bunlar çaldılar. Hiçbir zaman bunların hesapları defterleri gözden geçirilmedi. Şimdi kontrol edilince hoplamaya başladılar. İşini düzgün yaptığın sürece yanındayız. Yamuk yumuk varsa hesabını sorarız. Bizim büyük sermayeye gözdağı verme niyetimiz yok. büyük sermaye düzgün davransın... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571268.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571268.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79ed48c0979cd66e3f0b0df9cf692081844b0f3c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571268.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ziynet'i alışveriş rahatlatıyor. Tek başına geldiği Zorlu Center Avm'de mağazaları gezip alışveriş yapan güzel popçu alışveriş sonrası objektiflerimize poz vermeyi ihmal etmedi. Gayet neşeli bir halde görüntülediğimiz Ziynet Sali gazetecilere "Alışveriş yaparak rahatlıyorum çocuklar, benden mutlusu yoktur şuan herhalde" diyerek arabasına bindi ve ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571271.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571271.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b426fa79a304b72b8b70f84e09fd9165bd67c08d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571271.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meteoroloji'den acil uyarı. Meteoroloji'den yapılan açıklamada, "Yapılan son değerlendirmelere göre; Bugün (Salı) akşam saatlerinden itibaren Batı bölgelerimizde başlayacak olan yağışların, yarın sabah saatlerine kadar Marmara'nın batısı(Edirne, Kırklareli, Çanakkale ile Balıkesir'in batı ilçeleri) ile Kıyı Ege'de (İzmir, Aydın ve Muğla) kuvvetli (20-50 mm), Yarın ... Meteoroloji'den yapılan açıklamada, "Yapılan son değerlendirmelere göre; Bugün (Salı) akşam saatlerinden itibaren Batı bölgelerimizde başlayacak olan yağışların, yarın sabah saatlerine kadar Marmara'nın batısı(Edirne, Kırklareli, Çanakkale ile Balıkesir'in batı ilçeleri) ile Kıyı Ege'de (İzmir, Aydın ve Muğla) kuvvetli (20-50 mm), Yarın (Çarşamba) sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar Batı Akdeniz (Antalya, Isparta ve Burdur) ile Muğla çevrelerinde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli (51-75 mm) olacağı tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışla birlikte rüzgarın güney yönlerden kuvvetli ve yer yer kısa süreli fırtına şeklinde esmesi beklendiğinden sel, su baskını, heyelan, yıldırım, ulaşımda aksamalar, çatı uçması gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunmalıdır" denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571274.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571274.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..99d82b24465cf54f328920421315fd932a3988e0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571274.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eniştenin bütün ailesi katledilmiş!. Güney Kore merkezli Yonhap ajansının haberine göre bir zamanlar rejimin en güçlü isimlerinden olan Jang'ın çocukları, torunları, kızkardeşi ve Küba büyükelçisi olan eşi ile Malezya büyükelçiliği görevini yürüten yeğeni öldürüldü. Jang'ın Kim'in halası olan eşi Kim Kyong-hui'nin ortalıkta görülmemesi nedeniyle, ... Güney Kore merkezli Yonhap ajansının haberine göre bir zamanlar rejimin en güçlü isimlerinden olan Jang'ın çocukları, torunları, kızkardeşi ve Küba büyükelçisi olan eşi ile Malezya büyükelçiliği görevini yürüten yeğeni öldürüldü. Jang'ın Kim'in halası olan eşi Kim Kyong-hui'nin ortalıkta görülmemesi nedeniyle, ocak ayında kalp krizinden ya da intihar ederek öldüğü öne sürülmüştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571276.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571276.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4de95b0b03ee0dc7476281d38134385c74ecbae6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571276.txt @@ -0,0 +1 @@ +Terkedilince böbreğini geri istedi!. İngiltere'de Andy Lamb isimli adam, kendisine böbreğini bağışlayarak hayatını kurtaran karısını operasyondan sadece birkaç ay sonra terk etti. İngiliz basınına konuşan Samantha Lamb, böbrek yetmezliği teşhisi konan kocası çok hasta olduğu için bir böbreğini ona verdiğini ama şimdi çok pişman ... İngiltere'de Andy Lamb isimli adam, kendisine böbreğini bağışlayarak hayatını kurtaran karısını operasyondan sadece birkaç ay sonra terk etti. İngiliz basınına konuşan Samantha Lamb, böbrek yetmezliği teşhisi konan kocası çok hasta olduğu için bir böbreğini ona verdiğini ama şimdi çok pişman olduğunu anlattı. Geçen yıl gece vardiyasında çalışırken kocasının televizyon, müzik setini alarak hiç bir not bırakmaksızın evlerinden taşındığı açıklayan talihsiz kadın, "Kocam beni arkadaşımla aldattı. Ondan nefret ediyorum. Böbreğimi geri versin. Eğer böbreği geri alırsam başka birine vereceğim" dedi. Böbrek naklinden sonra sağlığına kavuşan Andy Lamb ise eşini aldatmadığını söyleyerek, "Ondan hiçbir zaman böbreğini bağışlamasını istemedim çünkü büyük bir riskti fakat o ısrar etti ve ben her zaman hayatımı ona borçlu olacağım. Evet böbreğini bağışladıktan sonra evi terk ettim ama onu aldatmadım" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571339.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571339.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..02868df30aa05923e417204732a90c6d333cb1f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571339.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir zam da motorine. Geçtiğimiz hafta benzinin 11-12 kuruş zamlanarak 5 lirayı aşmasının ardından bugün de motorine zam haberi geldi. Motorinin litre fiyatına geceyarısından itibaren geçerli olmak üzere 12 kuruş zam yapıldı. Litresi halen 4,56 lira olan motorinin fiyatı zamdan sonra 4,68 lira olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571370.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571370.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..efc4475a86e6f2227318affb23f12d435e536b8c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571370.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aslan transfere doymuyor!. Galatasaray Borussia Dortmund'da forma giyen genç stoperi kadrosuna kattı. Almanya'da bulunan Bülent Tulun, Koray Günter ve menajerinin ardından Borusaia Dortmund Kulübü'nü de bu transfer için ikna etmeyi başardı. Şu anda Almanya U20 takımının gözde isimlerinden biri olan 1994 doğumlu Koray ... Galatasaray Borussia Dortmund'un genç stoperi Koray Günter'i kadrosna kattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571371.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571371.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3520f7de1684f6d6d4167ce397a2f95b6c2ee01b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571371.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de Efkan Alâ istifası. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın hafta sonu Erzurum'da partisinin belediye başkan aday tanıtım toplantısında Fethullah Gülen hakkındaki konuşmasına iddialarına tepki gösteren AKP'liler, il yönetimdeki istifa etti. AKP İl Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Kara ile yönetim kurulu üyeleri Nihat Arslan ve Fevzi ... İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın hafta sonu Erzurum'da partisinin belediye başkan aday tanıtım toplantısında Fethullah Gülen hakkındaki konuşmasına iddialarına tepki gösteren AKP'liler, il yönetimdeki istifa etti. AKP İl Başkan Yardımcısı Mehmet Akif Kara ile yönetim kurulu üyeleri Nihat Arslan ve Fevzi Şanal, bugün istifa dilekçelerini sundu. Kara, istifa kararını almalarında İçişleri Bakanı Ala'nın Gülen aleyhindeki mesnetsiz iddialarının etkili olduğunu ifade etti. "İSTİFALARIMIZIN SEBEBİ..." Gülen'e yönelik sözlerin vicdanlarında yara oluşturduğuna işaret eden İl Başkan Yardımcısı Kara, "AKP'den bugün itibarıyla 3 kişi istifa ettik. İl Başkan Yardımcısı olarak ben ve il yönetim kurulu üyeleri Nihat Arslan ile Fevzi Şanal, üç arkadaş istifa ettik. İstifalarımızın sebebi bir süredir kamuoyu gündemini meşgul eden '17 Aralık Operasyonu' olarak adlandıran süreçte gerek Camia ve gerek Erzurum'un manevi dinamiği Fethullah Gülen Hocaeafendi'ye karşı iftira kampanyası başlatılmıştı. Bu kampanyayı ne ben, ne de camiaya yakıştıramadım. Böyle bir söylemin oluştuğu ortamda bulunmak istemiyorum. Yapım itibarıyla samimi AKP'li olarak bu söylem içinde görev almamak için şahsi olarak istifa ettim." dedi. İl Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden Nihat Arslan ise 17 Aralık sürecinde başlayan parti üst düzey yetkililerinin açıklamaları, son olarak da Erzurumlu Ala'nın konuşmalarının bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti. Arslan, "Sayın Ala'nın Erzurum'da katıldığı aday tanıtım toplantısında karar verdim. Ala'nın söylemleri Muhterem Hocaefendi, Erzurumuzun manevi dinamiği, değeri, dünyaya mal olmuş bir şahsiyete ağır hakaretler, ağıza alınmayacak söylemlerden dolayı başta kınıyorum, onu da yakıştıramıyorum. Bende bu olaylardan dolayı il yönetim kurulu üyeliğinden istifa kararı aldım ve gerekçem budur. Bunun bu şekilde bilinmesini istiyorum." açıklamasında bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571374.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571374.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ff20be30fe96124cc16ee70e5a7d0c12da0fa1a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571374.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan bir ödül daha kazandı!. Cengiz ALDEMİR / Aksünger : Hükümetin İngiltere'den örnek aldığını söylediği ISPA, Başbakan Erdoğan'a İnternet'te ifade özgürlüğüne karşı engelleyici tutumundan dolayı 2013 yılı İnternet Düşmanı ödülünü verdi. "Torba Kanun Tasarısı" bugün TBMM Genel Kurulu'na getirildi. Torba kanun tasarısı içinde getirilen ... Cengiz ALDEMİR / Aksünger : Hükümetin İngiltere'den örnek aldığını söylediği ISPA, Başbakan Erdoğan'a İnternet'te ifade özgürlüğüne karşı engelleyici tutumundan dolayı 2013 yılı İnternet Düşmanı ödülünü verdi. "Torba Kanun Tasarısı" bugün TBMM Genel Kurulu'na getirildi. Torba kanun tasarısı içinde getirilen ve tasarı sonucunda yasalaşacak yeni internet kanuna göre artık Bakanlık ve ona bağlı kurumlar, yargıdan bağımsız yani mahkeme kararı olmadan sakıncalı, suç isnat edilen siteleri "24 saat içinde" kendi kararları ile engelleyecekler. Bu durum Türkiye'deki internet kullanıcıları için daha denetimli bir internet kullanımı anlamına geliyor. Yeni yasa tasarısına göre TİB, istediği site ve içeriği mahkeme kararı olmadan servis sağlayıcılar üzerinden engelleyebilecek, suç unsuru içerik hakkında mahkeme yolu ile işlem devam etse dahi hukuki süreç tamamlanmadan engelleme uygulayacak. Konu ile ilgili önemli bir detayı sosyal medya üzerinden paylaşan CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger takipçilerine " Bakın, Hükümetin İngiltere'den örnek aldığını söylediği ISPA, Başbakana ne ödül vermiş?.. 14.01.2014 tarihinde 5651 sayılı İnternet Yasası Görüşmeleri Yapılırken, Hükümet Plan Bütçe Görüşmelerinde TİB'in Erişim Sağlayıcılar Birliği'nin yapısını İngiltere'deki ISPA örneğinden alındığı söylemişti. Doğru İngiltere'de böyle bir Birlik var. Ancak, Türkiye'deki gibi İnternete Erişimi Engelleyen bir birlik değil. İngiltere'deki Birlik olan ISPA, İngiltere'de İnternet Hizmet Sağlayacılardan oluşan gönüllülük esasına dayalı bir ticari meslek odasıdır. ISPA, Başbakan Erdoğan'a İnternet'te ifade özgürlüğüne karşı engelleyici tutumundan dolayı 2013 yılı İnternet Düşmanı ödülünü vermiş" diye paylaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571444.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571444.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..900046a62743ff7556a93341f111b5ae85a9f7b4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571444.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu, Silivri'de Fatih Hilmioğlu'nu ziyaret etti.. Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, CHP Cezaevleri Komisyonu Üyesi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da eşlik etti. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları: Uzun süredir hapiste olan Hilmioğlu'nun, ciddi sağlık sorunlarının ... Kılıçdaroğlu'na CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Erdoğan Toprak, CHP Cezaevleri Komisyonu Üyesi Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da eşlik etti. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları: Uzun süredir hapiste olan Hilmioğlu'nun, ciddi sağlık sorunlarının bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Tabi bir hekim olarak kendi sorununu bilmesi ayrı bir dram. Sadece kendisi değil, kendisiyle beraber pek çok hükümlünün aynı sorunu, benzer sorunu yaşadığını ifade etti. Hazreti Ali'nin 'Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' diye çok güzel bir sözü var" diye konuştu. BU DRAM TÜRKİYE'NİN VİCDANINI KANATIYOR Fatih Hilmioğlu'nun binlerce öğrenci yetiştirdiğini, bunların Anadolu'nun pekçok ilinde, ilçesinde insanlara şifa dağıttığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fatih Hilmioğlu gibi bir insanı hapiste tutmak gerçekten çok acı. Büyük bir dram. Sağlığa ihtiyacı var, huzura ihtiyacı var. Buradan bütün yetkililere sesleniyorum. Bu insanlık dramına son verin, bu dram Türkiye'nin vicdanını kanatıyor. Doğru değil. Oğlunu kaybetti, hapisteydi. SİYASETİ BİR TARAFA BIRAKALIM Bu drama bir insanın dayanması mümkün değil. Sadece onun değil. Benzeri bir dramı yaşayan çok sayıda hükümlü var. Özellikle Sayın Başbakana bir çağrıda bulunmak istiyorum. Siyaseti bir tarafa bırakalım. Bir insan hapse girdikten sonra devletin koruması altındadır, devletin güvenliği altındadır. Orada eğer bir kişi adım adım ölüme yollanıyorsa ve öleceğini biliyorsa bunu hapiste tutmak doğru değildir. GÜL'E HİLMİOĞLU ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanına da sesleniyorum. Yetkiniz var, lütfen yetkinizi kullanın. Eğer kamuda birileri yetkisini kullanmıyorsa onları harekete geçirin. Bu günlük sıcak siyasetin konusu değildir. İşin ucunda bir insanın hayatı var. Öldükten sonra çözüm üretmek hiçbir şekilde kabul edilemez Ölmeden önce önlem almanız gerekir, çözüm üretmeniz gerekir. Bu insanlık dramına son verelim diyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571446.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571446.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..041c996e11737bca69806013c4af7d59e797ec65 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571446.txt @@ -0,0 +1 @@ +İki kız kardeş o geceyi anlattı. Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasına, "üst, alt soya yönelik nitelikli adam öldürmek" suçundan tutuklu yargılanan kız kardeşler Ş.P. (19) ile B.P (17)'nin yanı sıra davaya müdahil olan öldürülen anne Gülseren S.'nin (39) babası Kasım S, ... Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasına, "üst, alt soya yönelik nitelikli adam öldürmek" suçundan tutuklu yargılanan kız kardeşler Ş.P. (19) ile B.P (17)'nin yanı sıra davaya müdahil olan öldürülen anne Gülseren S.'nin (39) babası Kasım S, ağabeyi Mehmet S. ve tarafların avukatları katıldı. Aynı dava kapsamında tutuklu bulunan kız kardeşlerden yaşı küçük olan B.P'nin İzmir Çocuk Mahkemesinde görülmesi beklenen davası, bu mahkemenin talebi üzerine Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi. Sanıklardan B.P'nin yaşı küçük olması nedeniyle mahkemeye dinleyici ve basın mensupları alınmadı. Duruşma tutanağından edinilen bilgiye göre, iddianamenin okunmasının ardından hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Ş.P'nin ifadesi alındı. Ş.P, savunmasında, annelerini öldürmek niyetinde olmadığını ileri sürerek, anne ve babasının boşandığını, kardeşiyle 7 yıl babasının yanında kaldıklarını, babası iyi davranmadığı için kaçarak annelerinin yanına geldiklerini anlattı. Annelerinin geceleri gazinoda çalıştığını, bu işi yapmaması için uyardıkları belirten Ş.P, şunları kaydetti: "Olay gecesi annem işten dönmüştü. Annemle konuşmak için odaya gittik, büyük olduğum için annemle ben konuştum. 'Bu işi bırak' dedim. Alkollüydü, 'tamam' dedi ama 'alkolü bırakma konusunda söz veremem' dedi. Sonra ben kardeşimle yan taraftaki oraya geçtik. Kardeşime annemin sözünde durup durmayacağını kontrol etmeye karar verdik. Saatimizi sabah 06.00'ya kurduk. O saatte uyanıp annemizin yanında biri olup, olmadığına baktık. Annem uyanmıştı ve 'beni mi kontrol ediyorsunuz?' deyip, küfür etti. Mutfaktan bıçak alıp, geldi. Şok cihazı kardeşimin elindeydi, onun üzerine yürüdü, ben aralarına girdim. Kardeşim şok cihazıyla vurdu ve annemin elinden bıçak düştü. Bıçağı kardeşimin elinde gördüm. Anneme doğru savurdu, denk geldi mi gelmedi mi, bilmiyorum. Kendimde değildim, hatırlayamadığım bir şekilde anneme vurmuşum. Öldürmek gibi bir niyetim kesinlikle yoktu." Ş.P, mahkeme başkanı ve avukatların soruları üzerine annesinin yaralanmasının ardından yüzüne yastık kapatma işini önce B'nin yaptığını, sonra sesi çıkmasın diye düşünerek kendisinin devam ettiğini söyledi. Diğer sanık B.P. de savunmasında, ablasının anlattıklarına katıldığını belirtti. Elektroşok cihazının kendisinin elinde olduğunu ve annesine bir kez bıçak salladığını kabul eden B.P, daha sonraki bıçak darbelerini ablasının vurduğunu ileri sürdü. Sanıkların dedesi Kasım S, kızını öldüren iki torunundan şikayetçi olduğunu belirtti. Mahkeme heyeti, Ş.P. ve B.P'nin akli melekeleri yönünden ceza ehliyetleri olup, olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun ilgili ihtiras dairesine gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Olayın geçmişi Aliağa ilçesinde 13 Eylül 2013'te Gülseren S. (39), evinde bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunmuş, olayla ilgili gözaltına alınan kızları Ş.P. (19) ve B.P. (17), ayaklarında annelerine ait kan izlerine rastlanınca suçlarını itiraf etmiş, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı, kardeşler hakkında "üst, alt soya yönelik nitelikli adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlamış, Abla Ş.P. hakkında Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, B.P. hakkında ise İzmir Çocuk Mahkemesi'nde dava açılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571447.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571447.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..52e7e4ad1ee46fa6273e1dde9ab55fd9b5d97a96 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571447.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'den o bakana dava!. Fethullah Gülen'in Avukatı Nurullah Albayrak, İçişleri Efkan Ala'nın Erzurum'da yaptığı bir konuşmada müvekkiline yönelttiği gerçek dışı ithamlar ve yakışıksız benzetmeler ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırdığını belirtti. Avukat Albayrak, haksız saldırı nedeniyle İçişleri Bakanı Efkan Ala aleyhine 50 bin TL manevi ... Fethullah Gülen'in Avukatı Nurullah Albayrak, İçişleri Efkan Ala'nın Erzurum'da yaptığı bir konuşmada müvekkiline yönelttiği gerçek dışı ithamlar ve yakışıksız benzetmeler ile müvekkilinin kişilik haklarına saldırdığını belirtti. Avukat Albayrak, haksız saldırı nedeniyle İçişleri Bakanı Efkan Ala aleyhine 50 bin TL manevi tazminat davası açtı. Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesinde, davalı İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 27 Ocak'ta Erzurum'da yaptığı konuşmasında müvekkilime karşı gerçek dışı isnad ve ithamlarda bulunduğu vurgulandı. Dilekçede, "Bu beyanlar müvekkilimin kişilik haklarına açık ve ağır saldırı niteliğindedir. Söz konusu ifadeler eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek nitelikte olup, müvekkilimin kişilik haklarına saldırma kastının tezahürüdür." denildi. Avukat Albayrak dilekçesinde, "Davalı konuşmasında müvekkilimin ismini vermese de, tüm yazılı ve görsel medyada sözlerin müvekkilime söylendiği açık olarak ifade edilmiştir." dedi. 'HUSUMET VE KUŞKU YARATMAYA ÇALIŞILIYOR' Avukat Albayrak, İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından söylenilen hakaret içerikli sözlerle kamuoyunda müvekkiline karşı husumet ve kuşku yaratmaya çalışılarak, müvekkilimin kişilik haklarına saldırıldığını ifade etti. Avukat Albayrak dilekçesinde "Dava konusu sözleri sarfetmek suretiyle insanları birbirine düşürme ve insanlar arasına kin ve düşmanlık sokma gayretiyle hareket etmek hukuken ve vicdanen kabul edilemez bir davranıştır." dedi. 'İFADELER KİŞİLİK HAKLARINA AÇIK BİR SALDIRIDIR' "Davalı İçişleri Bakanıdır. Bu sıfatı ile, insanların seçim meydanlarında suçlu ilan edilemeyeceğini ve karakter suikastı yapılamayacağını bilir, bilmesi gerekir." Denilen dilekçede, şunlar dile getirildi: "Konuşmada söylenilen 'darbe teşebbüsünde bulunmak, başkaldırmak, defekte etmek, yuvalanmak, iyi niyeti suiistimal etmek, uluslararası sömürge düzenine one munite diyen bir lidere dur demek" şeklinde ifade edilen sözler mesnetsiz, haksız ve hukuksuz birer iddiadan başka birşey değildir. İftira niteliğindeki bu tür iddiaların sorumsuzca dile getirilmesi, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten başka bir amaca hizmet etmemektedir. İçişleri Bakanı tarafından hukuk hiçe sayılarak bu tür sözlerin sarfedilmesi, sosyal medyada insanların ahlaki ve hukuki kriterleri yok sayarak hakaret ve iftira atmalarını teşvik etmektedir. Bunun ahlaki ve vicdani sorumluluğu doğrudan davalıya ait olacaktır." 'DAVALI RAHATLIKLA MESNETSİZ İDDİALARDA BULUNABİLİYOR' Avukat Albayrak dilekçesinde, davalının siyasi bir kişilik kazanmasının hemen ardından gerçek dışı iddialarda bulunduğunu ifade ederek, "İddialarının iftira olduğunun ortaya çıktığında ise 'ben isim vermedim ki' deyip sorumluluktan sıyrılmaya çalışmıştır. Bu durum davalının rahatlıkla mesnetsiz iddialarda bulunabildiğini göstermektedir." dedi. 'GÜVENİ ZEDELEYİCİ ÜSLUP KULLANILDI' Davalının konuşmasında 'güveni zedeleyici bir üslup kullandığı' vurgulanan dilekçede, "Davaya konu ifadelerde yararlı ve ilgili olmayan nitelemeler ve yorumlar yapıldığı, tahrik edici, kamuoyunda husumet ve kuşku yaratıcı, güveni zedeleyici bir üslubun kullanıldığı; böylece, eleştiri sınırları aşılarak öz ile biçim arasındaki dengenin bozulduğu belirgin olup, hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiştir. Davalı tarafından kullanılan sözler amacı ne olursa olsun başlı başına kişilik haklarına ağır ve haksız bir saldırı oluşturmaktadır." denildi. 'HOCAEFENDİ BİR SÜREDİR HAKSIZ İDDİA VE İFTİRALARA MARUZ BIRAKILIYOR' Müvekkili Fethullah Gülen Hocaefendi'nin kendini İslam'ın tertemiz çehresini tüm dünyaya tebliğ ve temsil ile göstermeye adadığının altına çizen Avukat Albayrak dilekçesinde şunları vurguladı: "Evrensel barışa ve medeniyetler arası diyaloğa yapmış olduğu katkılarıyla dünya kamuoyu tarafından tanınan, toplumun büyük bir kesimi tarafından eserleri ve yaptıkları ile bilinen, takip edilen, takdir edilen ve sevilen bir kanaat önderi olmakla birlikte, ne yazık ki hukuku hiçe sayan bir kesim tarafından bir süredir haksız iddia ve iftiralara insafsızca maruz bırakılmaktadır. Herkesi kendi fikrinde ve konumunda kabul eden, insanların düşüncelerine saygı duymak ve bu temellerde toplumun bütün kesimleri arasında diyaloğu ve hoşgörüyü teşvik etmek için adeta canhıraş feryat eden müvekkilimin kişilik haklarına zarar vermek suretiyle konuşmalar yapmak haksız ve insafsızlıktır." 'İFADELER ELEŞTİRİ MAHİYETİNDE DEĞİLDİR' "Davalı tarafından dile getirilen hususlar müvekkilin eleştirilmesi değil, açık ve tereddütsüz olarak suçlanması, halk nazarında küçük düşürülmeye çalışılmasıdır." Denilen dilekçede, şunlar dile getirildi: Eleştiri belirli bir davranış, olay, kişi ve eser konusunda yorumları içerir. Siyasal eleştiri ve değerlendirmelerde aynı çerçevede düşünülür. Özellikle toplumun her an göz önünde olan siyasal kişileri gerektiğinde eleştirmek basının görevidir. Yayın konusu yapılan haber objektif oldukça, doğru olaylara dayandıkça ve doğru amaca yönelik bulundukça eleştiri yapılabilir. Davalı tarafından dile getirilen hususlar müvekkilin eleştirilmesi değil, açık ve tereddütsüz olarak suçlanması, halk nazarında küçük düşürülmeye çalışılmasıdır. Davalı eleştiri amacıyla hareket etmemiştir. İddia edilen hususlar gerçek olmadığından kamu yararının varlığından da bahsedilemez." 'İSTENİLEN TAZMİNAT FAHİŞ DEĞİLDİR' Davalıdan istenen tazminatın fahiş olmadığına dikkat çekilen dilekçede, "Davalı tarafından basın açıklamasında dile getirilen iddialar ve suçlamalar çok ağırdır. Tazminat takdir edilirken, isnadın ağırlığı ve muhatabın bu isnat nedeniyle çektiği büyük acı ve elem göz önünde bulundurulmalıdır. Müvekkilimin konumu (sosyal durumu) tazminat miktarı belirlenirken nazarı dikkate alınmalıdır. Konuşma yazılı ve görsel medyada ve internette yayınlanmıştır. Hem çok sayıda takipçiye ulaşmış ve hem de internette yayınlanmak suretiyle kalıcı olduğundan, insanların bu ifadeleri tekrar tekrar okuyacak olması nedeniyle tazminatın yüksek miktardan belirlenmesinin iktiza ettiği izahtan varestedir. Mesnetsiz ve haksız iddiaların başkaları tarafından kullanılmasına sebebiyet verilmiş olması hususunun da tazminatın takdirinde dikkate alınması gerekmektedir." ifade edildi. Avukat Albayrak, davaya delil olarak, "27.01.2014 tarihinde Erzurum'da yapılan konuşma içeriği, konuşmayla ilgili medyaya yansıyan haberler, konuşma içeriğiyle ilgili olarak yapılan yorumlar, gerek duyulması halinde sunulacak olan Uzman Mütalaası, arşı tarafça sunulan delillere karşı sunulacak olan mukabil deliller, yasal her türlü delaili' sundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571448.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571448.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4641c719a68a139d344a21e8f40aebd0d3ee0754 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571448.txt @@ -0,0 +1 @@ +O davada 15 tahliye daha!. İzmir merkezli 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuklu yargılanan sanıklardan 10'u muvazzaf asker, 5'i de sivil memur olmak üzere 15 kişi daha bugün tahliye edildi. Kamuoyunda 'casusluk davası' olarak da bilinen gizli belgelerin temin edilmesi soruşturmasında tutuklu bulunan kişiler ... İzmir merkezli 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuklu yargılanan sanıklardan 10'u muvazzaf asker, 5'i de sivil memur olmak üzere 15 kişi daha bugün tahliye edildi. Kamuoyunda 'casusluk davası' olarak da bilinen gizli belgelerin temin edilmesi soruşturmasında tutuklu bulunan kişiler için avukatlar, bir üst mahkeme olan Bursa Terörle Mücadele Kanunun 10. maddesiyle görevli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geçen hafta itiraz etti. İtirazları inceleyen mahkeme de geçen cuma gününden beri her gün gruplar halinde tahliye kararları verdi. Bugün de 10'u muvazzaf asker, 5'i sivil memur 15 sanık hakkında tahliye kararı çıktı. Edinilen bilgiye göre muvazzaf askerler İhsan Gökoğlan, İlter Alaç, Oğuz Okuyucu, Nuri Dereli, Aydın Şit, Celalettin Akçil, Durmuş Eray Güçlüer, Erhan Murat Akdemir, Hamza Kaya, Emre Aslan, sivil memurlar Süreyya Doğan, Filiz Albayrak, Sara Karadavut, Ferda Berge ve Deniz Yiğitoğlu serbest bırakıldı. Böylece 'gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında tutuklu yargılanan 59 sanıktan cuma gününden bu yana 37'si, tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmış oldu. Cezaevinde halen 22 sanık bulunuyor. Cezaevindeki 22 sanıktan da 9'unun asker olduğu öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571449.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571449.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..944082a054ead2049b35ab0b7385563f22af069c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571449.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den Fatih Hilmioğlu açıklaması. Gül açıklamasının ardından sorulara da cevap verdi. Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: Defalarca söyledim ben. Halkımız şöyle zannediyor. Cumhurbaşkanı birisini arzu ederse cezaevindeki bir hastayı affedebilir. Böyle bir yetkim yok benim. Yetkim olsa hemen kullanırım. Hapishanelerde cezaevlerinde hasta olan yaşlı olanların ... Gül açıklamasının ardından sorulara da cevap verdi. Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: Defalarca söyledim ben. Halkımız şöyle zannediyor. Cumhurbaşkanı birisini arzu ederse cezaevindeki bir hastayı affedebilir. Böyle bir yetkim yok benim. Yetkim olsa hemen kullanırım. Hapishanelerde cezaevlerinde hasta olan yaşlı olanların adli tıpa savcılar vasıtasıyla başvurması gerekiyor: Adli Tıp'ın vereceği raporlar Adalet Bakanlığı aracılığı ile önüme geliyor. Ben bu durumlarda evet de diyebilirim hayır da diyebilir. Ancak bu prosedürler işlerse ben o zaman devreye girebiliyorum. DOLARIN YÜKSELİŞİ, MB'NİN KARARLARI VE ALINAN TEDBİRLER Bu konuda Ali Bey'e sorsanız belki o bile bir şey söylemezdi. Türkiye dalgalı kur politikası içinde. Şüphesiz Türkiye makro ekonomik göstergelerinin gerçekçi seviyelerde olması ekonomi yönetimim en önemli görevlerinden biri. Yapılması gereken bir şey söz konusu olduğunda müdahalelerini yapıyorlar. MB bağımsızlığını Türkiye önemli bir reform olarak kabul etmiştir. MB'nin bağımlı olduğu dönemlerde ekonomiye güven zedeleniyordu. YERELE SEÇİM VE SON SALDIRILAR Seçim ortamına girilince herkesin konuşmalarına dikkat etmesi şarttır. Aslında bu her zaman şarttır. Acı bir olay oldu maalesef. Üzüntülerimi bildirdim. Sorumlular olarak herkes daha dikkatli dil kullanırsa bu tip gerginlikleri önlemiş oluruz. BAŞBAKAN'IN ÜSLUBUNU NASIL BULUYORSUNUZ? Biraz önce tavsiyelerimde bulundum. Türkiye'nin ortamını normalleştirmek hepimizin görevidir. Ekonomideki oynamalar sokaktaki insana da en yetkili insana da  zarar vermektedir. Sayın Başbakan iktidar partisinin başkanıdır. Görüşlerini açıklayacaktır bundan daha normal bir şey olmaz. Görüşlerini bildiklerini inandıklarını kamuoyuyla paylaşacaktır. Herkesin aslında bilmesi gereken Türkiye'de olağanüstü bir şeyin aslında olmadığı, Türkiye'nin normal yolunda gittiğidir. Türkiye'deki ekonomik gidişin iyi olduğunu dışarıya da göstermek hepimizin menfaatinedir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571450.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571450.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..de12b783c9ae427eed1df67560270066b66a9e20 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_28/2571450.txt @@ -0,0 +1 @@ +'ÖYM'leri kaldırmayı hedefliyoruz'. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cenevre-2 Konferansı ile ilgili, "Bu toplantıdan nasıl bir netice çıkar bunu doğrusu kestirmek pek de kolay değil. Çünkü burada özellikle Rusya'nın tavrı, İran'ın tavrı çok çok önem arz ediyor. Bu ziyaretimizde özellikle bunları görüşeceğiz. Fakat biz ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cenevre-2 Konferansı ile ilgili, "Bu toplantıdan nasıl bir netice çıkar bunu doğrusu kestirmek pek de kolay değil. Çünkü burada özellikle Rusya'nın tavrı, İran'ın tavrı çok çok önem arz ediyor. Bu ziyaretimizde özellikle bunları görüşeceğiz. Fakat biz Suriye'deki gelişmeleri, özellikle Yermuk'taki gelişmeleri, bütün bunları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıdık, taşıyoruz. Sürecin de ciddi manada takipçisiyiz. Tabii bütün bu attığımız adımlar maalesef hep vetoyla karşılık buldu" dedi. Erdoğan, İran'a hareketi öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, ziyaretini, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri'nin davetine icabetle gerçekleştirdiğini kaydederek "Yaklaşık iki yıl aradan sonra gerçekleştireceğimiz bu ziyaret vesilesiyle ikili ilişkilerimizi ayrıca ülkelerimizi yakından ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konuları ele alacağız" diye konuştu. Bölgesel ve uluslararası sorunların had safhaya ulaştığı böylesi bir dönemde İran ile temaslarının daha da önemli bir hale geldiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin İran ile temaslarının son zamanlarda bir yoğunlaşma gösterdiğini dile getirdi. İran'da yeni hükümetin göreve gelmesinden bu yana iki ülkenin dışişleri bakanlarının hemen hemen her ay karşılıklı ziyaretlerde bulunduklarını anımsatan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin de en kısa zamanda Türkiye'yi ziyaret edeceğini söyledi. Ayrıca İranlı muhatapları ile uluslararası toplantılar vesilesiyle de bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, "Ülkelerimiz arasındaki temasların yoğunluğu, seviyesi ve içeriği, İran'la ilişkilerimizin geleneksel komşuluk ilişkilerinin ötesine taşındığının bir göstergesidir. Ziyaretim vesilesiyle mevcut ilişkilerimizi daha ileri bir aşamaya taşıyacak bir adımı atıyoruz. Türkiye ile İran arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'ni kuruyoruz. Bu mekanizma İran'la ikili ilişkilerimize hiç kuşkusuz yeni bir ivme kazandıracaktır" değerlendirmesinde bulundu. HEDEF 2015'TE 30 MİLYAR DOLAR Türkiye ve İran arasındaki ikili ilişkilerin önemli bir boyutunu ekonomik ve ticari ilişkilerin oluşturduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "2013 yılında ikili ticaret hacmimiz 13,5 milyar dolara ulaştı. Bu rakam bir önceki seneye kıyasla aslında bir kısmi düşüş de ifade ediyor. Ancak karşılıklı çabalarımız neticesinde 2015 yılı hedefimiz olan 30 milyar dolar seviyesini yakalayabileceğimize yine inanıyoruz. Bu çerçevede atılabilecek ilave adımları da İranlı yetkililerle ele alacağız. Bu arada ülkemizi ziyaret eden İranlı bakanlarla da bu konuları görüşme fırsatını bulduk." İran'ın nükleer programı konusunda yeni bir döneme girildiğine dikkati çeken Erdoğan, İran ile P5+1 ülkeleri arasında 24 Kasım 2013'te iki tarafın yükümlülüklerini ortaya koyan bir anlaşmaya varıldığını ve bu mutabakatın 20 Ocak 2014 itibarıyla uygulamaya geçirilmesinin kararlaştırıldığını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye olarak bizler de bu gelişmeyi memnuniyetle karşılamış bulunuyoruz. Sürecin, İran üzerindeki yaptırımların tamamen kaldırılmasını sağlayacak nihai bir anlaşmayla sonuçlanmasını temenni ediyoruz. Türkiye bu yönde şu ana kadar elinden gelen gayreti gösterdi. Bundan sonra da diyaloğun devamı için çaba sarf edecektir. Bölgemizin istikrarı ve kalkınması için komşumuz ve dostumuz İran'la ortak gayretlerimize her düzeyde devam etme kararlılığındayız. Bu çerçevede, temaslarımda, Suriye'de cereyan eden trajik olaylar başta olmak üzere, bölgemizde son dönemde meydana gelen gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunacağım. Türkiye ile İran bölgesel sorunların çözüme kavuşturulması bakımından önemli roller oynayan, bölgesinde söz sahibi olan iki güçlü ülkedir. Tarihin ülkelerimize yüklediği sorumluluklar var. Aynı şekilde bölgedeki halkların ülkelerimizden beklentileri var." Erdoğan, "İnanıyorum ki karşılıklı gerçekleştirdiğimiz üst düzey ziyaretler, bu sorumlulukların yerine getirilmesi ve bölge halklarının beklentilerinin karşıla noktasında zemin oluşturacaktır. Ben ilişkilerimizin geliştirilmesi, kararlılığımızın bir göstergesi olan bu ziyaretimin, ikili ilişkilerimize ve bölgesel istikrara katkıda bulunacağını ümit ediyorum" ifadesini kullandı. ADIMLARIMIZ HEP VETOYLA KARŞILIK BULDU "Cenevre görüşmelerinin sürdüğü bir dönemde, Anadolu Ajansı bugün Halep'te 220 cesedin fotoğrafına ulaştı. Suriye'ye yardımların ulaştırılmasında önemli bir sıkıntı var. Böyle bir ortamda siz bu durumu BM Güvenlik Konseyi'ne taşımayı düşünüyor musunuz?" sorusuna Erdoğan, "220 fotoğraf karesi, 55 bin fotoğraf karesinin yanında tabii bir hiç" yanıtını verdi. Erdoğan, bu 55 bin fotoğraf karesinin bütün dünyada yayınlandığını anımsatarak "Tabii günbegün bu fotoğraf karelerinin içerisinden seçilerek hakikaten insanı çok daha üzen, çok daha bu dramatik yapıyı görmek suretiyle Suriye'ye karşı tavrını güncelleyen bir süreci yaşıyoruz" değerlendirmesini yaptı. Şu anda Cenevre-2 Konferansı'nın hala devam ettiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: "Bu toplantıdan nasıl bir netice çıkar, bunu doğrusu kestirmek pek de kolay değil. Çünkü burada özellikle Rusya'nın tavrı, İran'ın tavrı çok çok önem arz ediyor. Bu ziyaretimizde özellikle bunları görüşeceğiz. Fakat biz Suriye'deki gelişmeleri, özellikle Yermuk'taki gelişmeleri, bütün bunları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıdık, taşıyoruz. Sürecin de ciddi manada takipçisiyiz. Tabii bütün bu attığımız adımlar maalesef hep vetoyla karşılık buldu. Bunu da bilmenizi istiyorum." SENARYO İHTİMALİ Bir gazetecinin "Önce MHP, ardından da dün CHP'ye yönelik bir saldırı oldu. Art arda gelen bu iki saldırı seçim öncesi birbiriyle ilişkili mi? Bugün MHP lideri Devlet Bahçeli PKK'ya işaret etti. Böyle bir bilgi sizin elinizde var mı? Olayın failleriyle ve saldırı nedeniyle ilgili size ulaşan bilgiler var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, devlet yönetmenin farklı bir şey olduğunu belirterek bu yönetimin sorumluluğunun da farklı bir şey olduğuna işaret etti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Öncelikle son seçimlerde bizim 200'e yakın sadece İstanbul'da seçim koordinasyon merkezlerimiz kimi yerlerde molotofkokteylleriyle kimi yerlerde taşlarla kimi yerlerde taranmak suretiyle hep taciz edildi ve biz hep buna karşı sabırla göğüs gerdik. Sabrımızın neticesini de başarılı bir seçim sonucuyla aldık. Esenyurt'ta meydana gelen olayın içeriği itibarıyla 'ben tabii şudur' deme konumunda değilim. Ama emniyet teşkilatımız süratle oraya müdahale etmiş ve bunun neticesinde de 9 kişi gözaltına alındı. Şu anda onların savcılıktaki ifadeleri ve mahkemeye sevki ile ilgili çalışmalar sürüyor. Son bana gelen bilgi buydu." Bunun neticesinin ne olacağı, mahkemenin ne karar vereceğini bilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, "Ölen kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, yaralı olanlara Allah'tan şifalar diliyorum. Bir seçimin arefesinde böyle bir durumun olması, böyle bir tablonun ortaya çıkması çok çok üzücü" diye konuştu. ÖZGÜVENLERİ BENİ ÇOK DUYGULANDIRDI Esenyurt'un hassas bir ilçe olduğunu belirten Erdoğan, bu hassasiyeti de kendisinin çok iyi bildiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Fakat bunun yanında ondan önce Van'da büyükşehir belediye başkanımız, esnaf ziyareti yaparken, esnaf ziyareti sırasında büyükşehir belediye başkanımıza ve yanındaki onunla beraber tüm arkadaşlarımıza taşlı, sopalı saldırılar oldu. Bununla da yetinmediler, daha sonra büyükşehir belediye başkanımızın evine iki kez ses bombası atıldı. Bütün bunlar aslında caydırmaya yönelik, seçim öncesi bir adeta korku atmosferi oluşturmaya yönelik adımlar. Tabii bunların hiçbirinden yılmak gibi bir şeyimiz söz konusu değil. Sağolsun belediye başkanım, başkan adayım ve arkadaşları bu noktada çok çok kararlılar. Bütün bu olaylar karşısında onların özgüveni doğrusu beni de çok duygulandırdı." Şişli Belediyesine yapılan saldırının da manidar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu bir senaryo mudur, yoksa gerçekten bir karşı adım mıdır? Silahın oraya bırakılması anlamlıdır ve taranması anlamlıdır. Bununla ilgili de emniyet teşkilatımız yoğun bir şekilde takibini sürdürmektedir" dedi. İNŞALLAH İSABETLİ OLUR "Dolardaki artış karşısında Merkez Bankasının akşam da bir açıklama yapması bekleniyor. Piyasalarda bir faiz arttırımı beklentisi oluştu. Faiz arttırımı olursa dolardaki yükseliş durumuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?" sorusu üzerine Erdoğan, Merkez Bankasının bağımsız bir kurum olduğunu hatırlatarak, şunları belirtti: "Konuyla ilgili olarak ben herhangi bir açıklama yapmaya kalksam diyecekler ki Merkez Bankasına müdahale etti. Ama şunu bilmenizi istiyorum: Ben faizlerin artırılmasına her zaman olduğu gibi bugün de karşıyım. Onu özellikle bilmenizi istiyorum. Ama tabii Merkez Bankasına müdahale yetkim yok. Tasarrufum altında, yetkim altında değil. Sorumluluğu da onlara aittir. Yarın orada doğabilecek her şeyin sorumluluğunu, hesabını tabii ki onlar vereceklerdir. Bunu da görmemiz lazım. Temenni ederim ki duam da odur ki atacakları adım, alacakları karar inşallah isabetli olur. Kurda yeni bir dönem başlar. Böylece de ekonomi bu noktada, ihracat, ithalat arasındaki dengede bu sıkıntıları aşarız." Türkiye'nin ithalata dayalı bir ekonomik anlayış içinde olmadığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında biz ihracata dayalı bir ekonomik anlayışın içindeyiz. İthalattan beklentimiz nedir? Eğer ithalat, ihracatımızı tahrik edecekse teşvik edecekse o tabii bizim için önem arz eder ama yok öyle değil de iç piyasada ithalat, ihracat arasındaki dengeyi bozacaksa o tabii bizim için arzu edilen bir süreç değil. İşte o da cari açıkta meydana getirdiği malum etkiler ortada. Bizim en önemli talihsizliklerimizden bir tanesi de petrol noktasındaki sıkıntımızdır, doğalgaz noktasındaki sıkıntımızdır. Tabii 60 milyar doları aşkın bir bu noktadaki ithalatımız bizi ciddi manada sıkıntıya düşürmektedir. Ama bunu biz farklı şekilde, farklı enstrümanlarla bugüne kadar kapadık, kapamaya da devam ediyoruz." MUHALEFETE GÖNDERME Başbakan Erdoğan, "HSYK düzenlemesi ile ilgili iki öneriniz vardı. Bu konuyla ilgili yol haritanız nedir? Seçimlerden önce yasalaştırmayı, Genel Kurul'a getirmeyi düşünüyor musunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Farklı teklifler gelmedi. Muhalefetin bu konuyla ilgili bize bir sorun çözme noktasında hiçbir teklifi yok. Anayasa değişikliğine zaten 'hayır' dediler. Yasal düzenleme yapalım, yasal düzenlemeye de maalesef yanaşmadılar. Hatta hatta HSYK'nın oluşumu ile ilgili gelin müşterek adım atalım, yapalım anayasa değişikliğini, sizler de Parlamento'daki gücünüz nispetinde HSKY'da yer alsın dedik. Bir de baktım ki anamuhalefetin bugün bir tane mensubu çıkmış şu ifadeyi kullanıyor: 'Herkes eşit oranda orada temsil edilmeli' diyor. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var? Bunlar nasıl dünyaya bakıyorlar, dünyayı nasıl takip ediyorlar anlamak mümkün değil. Onun için onlarla yapılacak pek bir şey gözükmüyor. Paketin Adalet Akademileri kısmı ile HSYK kısmı olduğunu anımsatan Erdoğan, "Adalet Akademileri ile ilgili olan kısmın düzenlemesi bitti. Şu anda arkadaşlarımız bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Temenni ederim ki, en azından Adalet Akademisi ile ilgili kısmı ve bunun yanında belki 2-3 madde daha bitirilmek suretiyle önümüzdeki hafta içerisinde adımı atarız" diye konuştu. TEMMENNİ SOMUT SONUÇLAR ALMAK "P5+1 ile ilgili İran ile yapılan ön anlaşma vardı. Bu anlaşma çerçevesindeki yaptırımlar bir miktar hafifledi. Önümüzdeki dönemde bir anlaşma olursa çok daha ciddi şekilde hafifletilecek. Bu kapsamda bu ziyaretinizde Türkiye'nin veya Türk şirketlerinin İran'a yapacağı yeni yatırımlar ya da işbirliğine ilişkin somut sonuçlar olabilir mi" şeklindeki soru üzerine, Erdoğan, "Temenni ederim ki bu ziyarette o somut sonuçları da alırız. Zira bizim bildiğiniz gibi 10 milyar metreküp yıl doğalgazı İran'dan alıyoruz. Tabi petrol noktasında onların ellerinde ciddi birikim var. Bu konuda o yaptırımlar sebebiyle bir kesintiye uğramıştı. Bu ziyaretimizde tabii bu konuları ele alacağız" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, daha önce İran'ın işlenmiş altın noktasında Türkiye için çok ciddi bir ihracat piyasası olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: "Bu yaptırımlar sebebiyle belli bir sıkıntı oldu. Bunları görüşeceğiz. Yeni dönemle ilgili ne gibi adımlar atabiliriz, bunun değerlendirmesini karşılıklı olarak yapma fırsatımız olacak. Tabii bunun dışında ekonomik enstrümanlar noktasında arkadaşlarımızın yine çalışmaları var. Yani önümüzdeki döneme yönelik başta tasarruf dahil bütün bunlarla neler yapabiliriz, bunların üzerinde çalışıyoruz. Ona göre de peyder pey açıklamalarını yapacağız." GEREKÇELİ KARARI GÖRMEDİK TÜBİTAK'ın bazı davalara delil teşkil eden raporu ve Adalet Bakanlığının yeniden yargılanma konusunda yürüttüğü çalışmalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Yani TÜBİTAK olayı buradaki, harddiskler olayı bunların hepsi bilirkişilerle alakalı konu. Yani kurumla alakalı. Bilirkişi orada bu sürecin takibini yapıyor, inceliyor veya inceletiyor, ondan sonra bilirkişi raporu hazırlıyor. Doğrusu bu bilirkişinin hazırladığı rapor ne içeriyor görmüş değilim, ondan haberim yok. Tabii şu anda henüz Ergenekon ile ilgili gerekçeli kararı veya gerekçeyi görmüş değiliz. Böyle bir durum da söz konusu. Bu konuyla ilgili bu noktada herhangi bir açıklama yapmamız da mümkün değil." TMK KALDIRILACAK Adalet Bakanlığının yeniden yargılanma sürecini değerlendirdiğini ve bu konu üzerinde çalışmalarını yaptığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Muhtevası ne olacak, nasıl olacak, mesela burada sadece bir şeyi açık söyleyebilirim; özel yetkili mahkemeler, bunu kaldırmayı kesinlikle hedeflemiş durumdayız. TMK'yı aynı şekilde kaldırmayı ama buradaki şeyleri Türk Ceza Kanunu'na aktarılması gereken maddeleri, oraya aktarma gibi bir hedefimiz var ve Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırarak bu mahkemeleri tamamıyla ağır ceza mahkemelerine, bunları buradaki hangi dosyalar nerelerdeyse, bunları o mahkemelere devretmek suretiyle artık bu süreci kapatmış olacağız. Böylece sadece 133 ağır ceza mahkemesi var şu anda yanılmıyorsam, 8 yetkili mahkeme var, 8 mahalde, dolayısıyla 133 ağır ceza mahkemesiyle artık bundan sonra bu süreci sürdüreceğiz. Böyle bir dönemi başlatıyoruz." "İran ile Türkiye arasındaki ticaret işbirliği arasına ne gibi engeller görüyorsunuz unların kaldırılması için neler yapılması gerekiyor?" şeklindeki soru üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: "Sebebi birinci derecede özellikle bu yaptırımlar konusuydu. Tabii bir dünya ülkesiyiz. Bu yaptırımların uygulanabilirliği uygulanamaz yanı vesairesi, bunlar üzerinde çok durduk ve hassasiyetle bu süreci işlettik ve geldiğimiz nokta şu anda bu. Yeni atılan adımlarla tabii bu dönem biraz daha farklı olacak. Dolayısıyla bunları aramızda görüşeceğiz. Atılması gereken adımları da atacağız." SİNYALLER GELMEYE BAŞLADI Erdoğan, "Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Başbakanlık ofisindeki dinlemelerle ilgili raporu tamamlandı mı? Size ulaştı mı? Bizimle paylaşacağınız bilgiler var mı" şeklindeki soru üzerine de "Sinyaller gelmeye başladı" yanıtını verdi. "Yeniden yargılamalar çerçevesinde İzmir'deki casusluk davasında bir sanık avukatı, sizin Malezya'ya ziyaretiniz esnasında, 'içeride yatan çok günahsız kişi var' sözünüz ve Danışmanınız Sayın 'ın, 'milli orduya kumpas kuruldu' yazısını hatırlatarak tanık olarak dinlenmenizi istedi. Yeniden yargılama gündeme gelirse avukatların böyle bir talepte bulanacağı iddialar var. Bu çağrılara karşı tavrınız ne olacak" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: "Ben tabii önümde bu tür çağrılara yönelik herhangi bir gerekçeli veya bir geniş metin görmedikten sonra karar vermem mümkün değil. Önce bunları görmem lazım. Neye dayanarak bunları söylüyorlar. Bunları gördükten sonra ancak bir değerlendirme yapabiliriz, ona göre de atılması gereken adım varsa çekinmeden atarız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571476.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571476.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..33b60949ec4bd4fead52c79a1821bbec145730d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571476.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ege Cansen: Şok karar... Şok doz. Merkez Bankası'nın gece yarısı kararlarını "Şok karar, şok doz" şeklinde yorumlayan SÖZCÜ yazarı ekonomist Ege Cansen,  bu kararla Merkez Bankası'nın Başbakan'ın sözünü dinlemeyerek bir anlamda isyan ettiğini söyledi.  Kararların olması gerektiği gibi olduğunun da altını çizen Cansen, şöyle konuştu: MERKEZ ... Merkez Bankası'nın gece yarısı kararlarını "Şok karar, şok doz" şeklinde yorumlayan SÖZCÜ yazarı ekonomist Ege Cansen,  bu kararla Merkez Bankası'nın Başbakan'ın sözünü dinlemeyerek bir anlamda isyan ettiğini söyledi.  Kararların olması gerektiği gibi olduğunun da altını çizen Cansen, şöyle konuştu: MERKEZ BANKASI TELAŞLANMIŞ! "Aslında bunun böyle olacağını tahmin etmiştim. Çünkü 2, ya da 3'lük bir artış kesmezdi.  Daha önce bir gecede 5'lik artışlar gördük demiştim. Şimdi de aynısı oldu. Ama belli ki dövizdeki artış  Merkez Bankası'nı da bir hayli telaşlandırmış. Onlar da bunun kendi kendine durmayacağı kanaatine varmışlar.  Kararın açıklanmasıyla dolar 2.20 liraya geriledi. Sabah saatlerinde ne olacağını hep birlikte göreceğiz." BAŞBAKAN'I DİNLEMEDİLER! Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'na faiz arttırmayın yönünde sözlerine rağmen Merkez Bankası'nın faiz artırımı ile başbakanı dinlemediğine de dikkat çeken Cansen, "Başbakan Merkez Bankası'na sözünü geçirememiş olu. Bakalım bundan sonra Başbakan ne yapacak? Hep birlikte göreceğiz. Başbakan ya bunu yutacak ve 'Merkez Bankası bağımsızdır' diyecek, ya da Merkez Bankası ile Başbakan arasında da bir çatışma çıkacak" şeklinde konuştu. MERKEZ BANKASI ASLİ VAZİFESİNE DÖNDÜ Merkez Bankası'nın aldığı faiz kararıyla cari açıktan vazgeçerek, enflasyonu kontrol altında tutmayı hedeflediğini belirten Ege Cansen, "Merkez Bankası'nın bugüne kadarki politikasında önceliği cari açıktı.  Ama döviz fiyatları kontrolden çıkınca, biz cari açığı bırakalım, cari açıkla hükümet ilgilensin diyerek, enflasyonda karar kıldı.  Yani aslında bu kararlarla Merkez Bankası asli vazifesine geri döndü" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571479.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571479.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2b863e25ab13a4675874b82fca7377e6d1860774 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571479.txt @@ -0,0 +1 @@ +Merkez Bankası'nın faiz kararı şoke etti!. Merkez Bankası olağanüstü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıdan beklenenin çok üstünde şok bir faiz artışı kararı çıktı. Merkez Bankası politika faizi olan 1 haftalık repo faizini yüzde 4.5'tan yüzde 10'a çıkardı. Gecelik borç verme faizi ise yüzde 12'ye yükseldi. Merkez Bankası ayrıca ... Merkez Bankası olağanüstü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıdan beklenenin çok üstünde şok bir faiz artışı kararı çıktı. Merkez Bankası politika faizi olan 1 haftalık repo faizini yüzde 4.5'tan yüzde 10'a çıkardı. Gecelik borç verme faizi ise yüzde 12'ye yükseldi. Merkez Bankası ayrıca marjinal fonlama oranını yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 6,75'ten yüzde 11,5'e, borçlanma faiz oranı yüzde 3,5'ten, yüzde 8'e yükseltti. Bankanın kararının ardından dolar/TL kotasyonları 2,20 seviyesinin altına geriledi. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 10,25 düzeyinden yüzde 15 düzeyine yükseltildi DOLAR BİR ANDA SERT DÜŞTÜ Merkez Bankası'nın kararı öncesi 2.2550 TL seviyesinde bulunan dolar ise kararın ardından dolar çok sert düşerek 2.17 TL'ye kadar düştü. "ARTIK FAİZİ KULLANACAĞIZ" DEMİŞTİ Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı dünkü Enflasyon Raporu basın toplantısında faiz enstrümanı hakkında kritik açıklamalarda bulunmuştu. Merkez Bankası'nın daha önceki zor dönemlerde nasıl tedbir aldıysa bundan sonra da alacağını vurgulayan Başçı, kurdaki harekete döviz satışıyla müdahale edildiğini, bundan sonra dövizin yanı sıra faiz aracını da kullanacaklarını anlattı. Faizin Merkez Bankaları için en temel, en vazgeçilmez politika aracı olduğunu vurgulayan Başçı, döviz rezervlerinin daha hızlı azalmaması için artık faiz aracını da kullanacaklarını açıklamıştı. AÇIKLAMANIN TAM METNİ Sayı: 2014-07 28 Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU KARARI Toplantı Tarihi: 28 Ocak 2014 Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri Erdem Başçı (Başkan), Ahmet Faruk Aysan, Murat Çetinkaya, Turalay Kenç, Necati Şahin, Abdullah Yavaş, Mehmet Yörükoğlu. Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Borsa İstanbul Repo–Ters Repo Pazarlarında uygulanmakta olan faiz oranları ile bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar verilmiştir: a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 6,75'ten yüzde 11,5'e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 3,5'ten, yüzde 8'e yükseltilmiştir. b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 4,5'ten yüzde 10'a yükseltilmiştir. c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 10,25 düzeyinden yüzde 15 düzeyine yükseltilmiştir. Son dönemlerde iç ve dış piyasalarda risk algılamasını olumsuz etkileyen gelişmeler yaşanmaktadır. Bu süreçte Türk lirasında belirgin bir değer kaybı ve risk priminde kayda değer bir artış gözlenmiştir. Merkez Bankası bu gelişmelerin enflasyon ve makroekonomik istikrar üzerindeki olumsuz yansımalarının sınırlanması için üzerine düşeni yapacaktır. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapmaya ve operasyonel çerçeveyi sadeleştirmeye karar vermiştir. Bu doğrultuda, (i) bir hafta vadeli repo faiz oranı yüzde 4,5'ten yüzde 10'a çıkarılmıştır; (ii) önümüzdeki dönemde Merkez Bankası fonlaması temel olarak marjinal fonlama oranı yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacaktır. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Bu duruş altında enflasyonun 2015 yılının ortaları itibarıyla yüzde 5 düzeyine ulaşacağı öngörülmektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571482.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571482.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cea7590ec9bbe9b4d8725aa71c9fc94dea491b30 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571482.txt @@ -0,0 +1 @@ +Recep Tayyip Erdoğan: Tam olarak orada olmayan Türkiye Başbakanı. İngiliz The Guardian gazetesinin günlük olayları mizahi ve soru-cevap şeklinde ele alan Passnotes bölümünde, geçen Pazar İzmir'deki aday tanıtım toplantısına üç boyutlu hologram görüntüsüyle katılan Tayyip Erdoğan ele alındı. Haber şöyle: İsim: Recep Tayyip Erdoğan Yaş: 59 Görünüm: Kısa süreli, ... İngiliz The Guardian gazetesinin günlük olayları mizahi ve soru-cevap şeklinde ele alan Passnotes bölümünde, geçen Pazar İzmir'deki aday tanıtım toplantısına üç boyutlu hologram görüntüsüyle katılan Tayyip Erdoğan ele alındı. Haber şöyle: İsim: Recep Tayyip Erdoğan Yaş: 59 Görünüm: Kısa süreli, gelip geçici Bir hayalet mi?: Hayır yaşıyor. Aslında, o Türkiye'nin başbakanı. Öyleyse neden saklanıyor?: Hayır, sadece meşgul. Erdoğan geçen Pazar iktidardaki AKP'nin toplantısına katılamayınca alternatif bir düzenleme yaptı. Güvenilir bir temsilci mi yolladı?: Hayır kendisinin dev bir hologramını yolladı. Uyduruyorsun: Hiç de değil. Erdoğan'ın yansıtılmış avatarı tezahürat yapan destekçilerine, "hain şebekelerin hazırladığı saldırıların gölgesinde bir seçime gidiyoruz" diye sesleniyordu. Komik, bu tam bir hayaletin söylemesini bekleyebileceğin şifreli ve kafaya takılacak bir şey: Erdoğan'ın hükümeti şu anda hasar verici bir yolsuzluk skandalına saplanmış durumda. Üç bakanı istifa etti. Fakat Erdoğan bir devlet bankasının dahil olduğu suçların soruşturulması konusunda "dış ve iç karanlık grupları" ve devletin içindeki "paralel yapılanmayı" suçluyor. Ne demek bu?: Basitçe kendisinin iktidar içindeki karanlık güçlerin kurbanı olduğunu söylüyor. Dev bir hologram için bu biraz fazla. Tarihte bu tuhaf şeyi yapan ilk kişi o mu?: Politikacı olarak bile ilk değil. Gujarat başbakanı Narendra Modi, 2012'deki seçim kampanyasında kendisinin nutuk çeken avatarını 53 farklı noktaya aynı anda ışınlamıştı. Bununla kendisini Guinness Rekorlar Kitabına kaydettirdi. Kazandı mı?: Evet. Ve aynı yıl holografi bir kez daha kullanıldı. Merhum rapçi Tupac'ın görüntüsü, birlikte performans sergiledikleri Snoop Dogg'un yanına, sahneye yansıtıldı. Prens Charles bile bir keresinde Dünya Gelecek Enerji Zirvesi'nde sanal olarak görünmek için hologram kullandı. Bu teknolojinin ürpertici olmayan bir uygulaması var mı?: Hayır, şimdiye kadar yok. Nasıl çalışıyor?: Gayet basit: Üç boyutlu bir görüntü iki boyutlu olarak özel bir şeffaf folyoya yansıtılıyor. Sonuç gerçek bir hologram değil ama uzayda bir şekil yanılsaması oluşturuyor. Anlayamadım?: Ben de. Başkasına sorabilir misin? Bunu söyle: "Sizi burada görmek çok iyi başbakanım" Ama bunu söyleme: "Elinizi sıkabilir miyim?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571515.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571515.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..92910114bb5537215e80abe14a8df53f2b7edbe2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571515.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dolar çakıldı!. Merkez Bankası, PPK toplantısı kararları sonrası dolar 2.20 TL'nin altına düştü! Dolar 2.17'ye kadar geriledi. Euro ise 2.97'ye indi.   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eecdf73bf58cfaf3da1404b1107b18d32d62e51f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571518.txt @@ -0,0 +1 @@ +NATO boru hattında patlama. Kocaeli'nin Körfez İlçesi'nde henüz kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından kiralanan bir arsadan geçen Nato boru hattından akaryakıt hırsızlığı sırasında meydana gelen patlamanın ardından yangın çıktı. Yakındaki binalarda oturanları endişelendiren yangına itfaiye ekipleri müdahale ederken, patlamadan sonra kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma ... Kocaeli'nin Körfez İlçesi'nde henüz kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından kiralanan bir arsadan geçen Nato boru hattından akaryakıt hırsızlığı sırasında meydana gelen patlamanın ardından yangın çıktı. Yakındaki binalarda oturanları endişelendiren yangına itfaiye ekipleri müdahale ederken, patlamadan sonra kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı. Olay saat 18.30 Körfez İlçesi Yavuz Selim Mahallesinde meydana geldi. Tahta palet üretimi yapmayı planladıklarını belirten kimliği belirsiz kişiler Bora sokakta üzerinde sadece bir baraka bulunan arsayı kiraladı. Bu akşam arsa üzerinde meydana gelen korkunç bir patlamanın ardından çıkan yangın çevrede endişe yarattı. Olay yerine giden itfaiye ekipleri önce doğal gaz boru hattında patlama olduğundan şüphelenirken, daha sonra yangının arsadan geçen NATO boru hattından akarşakıt hırsızlığı sırasında meydana geldiği anlaşıldı. Tekviye gönderilen 8 itfaiye arazözü ile yangına müdahale edilirken, olay yerinde toplanan çevre sakinleri de endişe içerisinde çalışmaları izledi. Haber verilmesi üzerine Tüpraş'ın Naro Boru hattına giden akaryatıkın vanalarını kapattığı ve hatta bulunan yakıtın ise geniş güvenlik önlemleri altında güvenli bir şekilde yanmaya barıkalıdığı belirtildi. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, arsayı altından geçen boru NATO boru hattından akaryakıt çalmak için kiraladıkları anlaşılan ve patlamanın ardından kaçarak izlerini kaybettiren kişilerin kimliklerini belirlemek için İstanbul'da oturan arsa sahibi ile temasa geçtiği öğrenildi. Soruşturma sürdürülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..004405acbb793a127749ebbafd22071df9645a3a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571520.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başkentte tehlikeli gerginlik. Ankara Balgat Pazar meydanında toplanan grup, geçtiğimiz gün İstanbul Esenyurt'da seçim bürosu açılışında silahlı saldırıda hayatını kaybeden MHP'li basın danışmanı Cengiz Akyıldız için BDP önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis izin vermemesi üzerine ülkücüler basın açıklamasını binaya 50 metre uzaklıkta ... Ankara Balgat Pazar meydanında toplanan grup, geçtiğimiz gün İstanbul Esenyurt'da seçim bürosu açılışında silahlı saldırıda hayatını kaybeden MHP'li basın danışmanı Cengiz Akyıldız için BDP önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis izin vermemesi üzerine ülkücüler basın açıklamasını binaya 50 metre uzaklıkta sokağın başında yaptı. Yapılan basın açıklamasında, "Bugün burada hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan, içlerinde vatan aşkıyla toplanmış insanlar görüyorsunuz. Bu insanlar uğradıkları adaletsizliklere, ülkesine uzanan karanlık ellere, ve canına kasteden hainlere dur demek için burdalar. Canımızla kanımızla aldığımız vatan topraklarında, hergün yabancılaştırılmakta, aşağılanmakta ve canımıza kastedilmektedir" denildi. Ülkücü grup yaptığı basın açıklamasından sonra olaysız bir şekilde ara sokaklara dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571552.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571552.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9496ad8bc777706a06715651863b41c172e7f83f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571552.txt @@ -0,0 +1 @@ +3 bin TL'lik yumurta. Mahkeme Ali Sürmeli'nin, suç riskinin azaltılması, toplumun yasalara bağlı bir ferdi olmaya ve olumlu bir yaşam geliştirmeye teşvik edilmesi ve işlediği suçun mağdur üzerindeki etkilerinin farkında olmasının sağlanması için en fazla 6 ay süre ile rehberlik hizmetinden yararlandırılmasına hükmetti. Sürmeli ... Mahkeme Ali Sürmeli'nin, suç riskinin azaltılması, toplumun yasalara bağlı bir ferdi olmaya ve olumlu bir yaşam geliştirmeye teşvik edilmesi ve işlediği suçun mağdur üzerindeki etkilerinin farkında olmasının sağlanması için en fazla 6 ay süre ile rehberlik hizmetinden yararlandırılmasına hükmetti. Sürmeli mahkeme kararı doğrultusunda sosyal hizmetler uzmanından psikolojik hizmet alacak. İstanbul 12'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 4 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Ali Sürmeli ile Sürmeli'den şikâyetçi olan Sultan Ertuğrul katılmadı.  3 BİN TL PARA CEZASI Davayı karar bağlayan yargıç, suçun işleniş biçimi, şahsi, sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alarak Ali Sürmeli'yi 120 gün adli para cezası ile cezalandırdı. Sürmeli'ye verilen 120 gün adli para cezasını 3 bin TL para cezasına çeviren yargıç, para cezasının ödenmemesi durumunda ise hapis cezasına çevrileceğini hatırlattı. Sürmeli'nin daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarını göz önünde bulundurulduğunda yeniden suç işlemeyeceği kanaati varılması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tabii tutulmasına karar verdi. Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571553.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571553.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a4c3ff7d82f2ed6408f7a7e6cc91daf528684830 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571553.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dış basın: Merkez agresif. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulundan (PPK) çıkan güçlü faiz artırım kararı yurt dışında da geniş yankı buldu. Dün gece saat 00.00'da açıklanan faiz kararı, dünyanın en büyük haber ajansları ve gazetelerinin internet sitelerinde anlık olarak duyuruldu. TCMB ... Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulundan (PPK) çıkan güçlü faiz artırım kararı yurt dışında da geniş yankı buldu. Dün gece saat 00.00'da açıklanan faiz kararı, dünyanın en büyük haber ajansları ve gazetelerinin internet sitelerinde anlık olarak duyuruldu. TCMB kararının sadece Türkiye ekonomisi için değil gelişmekte olan ülke ekonomileri için de önem arz ettiği belirtilirken, karar "agresif" olarak nitelendirildi. - AFP, AP, Reuters, Dow Jones, Bloomberg ve Deutsche Welle Agence France-Presse: Fransız haber ajansı AFP, "TCMB liranın çöküşünü durdurmak için faizi büyük ölçüde artırdı" başlığıyla abonelerine duyurduğu haberde, son 10 yıl içerisinde Türk rejimine en çok zarar veren siyasi krizin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifadelerine rağmen gelen şok kararın ardından Türk lirasının canlandığı görüşüne yer verildi. Associated Press: ABD'li haber ajansı AP haberinde, TCMB'nin enflasyonu düşürmek ve Türk lirasını desteklemek için marjinal fonlama oranını yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye yükselttiği ifadesi öne çıktı. Haberde, Türk lirasının değerlenmesiyle yatırımcı sermayesinin Türkiye'ye çekilmesinin amaçlandığı ifade edildi. Reuters: İngiliz haber ajansı Reuters, "TCMB, liranın düşüşünü durdurmak için büyük çapta faiz artırdı" başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin, sert faiz artışıyla herkesi şaşırttığı vurgulandı. Haberde, "TCMB, sert faiz artışı kararıyla herkesi şaşırttı. Bu adım, gelişen ülkelerdeki satış dalgasının etkilerini durdurma ve risk alma eğilimini yeniden artırma umudu yarattı" denildi. Dow Jones: Amerikan haber ajansı Dow Jones, "Türkiye, marjinal fonlama oranını yüzde 12'ye yükseltti" başlığıyla yer verdiği haberinde, "Fed'in tapering planı ve yerel politik gerginlikler Türk piyasalarına sert bir darbe oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın müttefiklerinin hedeflendiği 17 Aralık'ta başlayan yolsuzluk operasyonu zoraki kabine değişikliğine neden olurken, liranın ve borçlanma faizinin yükselmesini sağladı" ifadelerini kullandı. Bloomberg: ABD merkezli haber ajansı Bloomberg'ün, "TCMB Başkanı Erdem Başçı iç kargaşalar yaşanırken Türk lirasındaki düşüşü durdurmak için savaş verdi" denilen haberde, Hindistan ve Güney Afrika'da da faizin artırıldığı ve Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında faiz artırımına giden tek ülke olmadığı ifadelerine yer verildi. Deutsche Welle: Alman medya kuruluşu Deutsche Welle, "TCMB, faiz anahtarını kullandı" başlığıyla yayınladığı haberde, "TCMB, agresif faiz artırım adımıyla gelişmekte olan ülke para birimini destekledi ve enflasyon endişesini bir parça uzaklaştırdı" değerlendirmesi yer aldı. - New York Times, BBC, CNBC, Wall Street Journal ve Finanscial Times New York Times: Amerikan New York Times gazetesi, "TCMB'den agresif faiz artışı" başlığıyla verdiği haberde, TCMB'nin, agresif bir kararla faizlerini sert bir şekilde yükselttiği belirtilerek, "Bu, Türk lirasındaki değer kaybının önüne geçmek adına önemli bir adım" denildi. Haberde, bu kararın uluslararası yatırımcıları memnun edip etmeyeceğinin ve bankanın itibarını onarıp onaramayacağının henüz belli olmadığı kaydedilirken, Türkiye'nin küresel piyasalarda güven badiresi savaşında olduğu aktarıldı. Arjantin, Ukrayna ve Tayland'da olduğu gibi Türkiye'nin de yurtiçi problemlerinin uluslararası yatırımcılar tarafından az veya çok tolere edildiğine dikkat çekilen haberde, "Yatırımcılar, ABD ekonomisindeki canlanmaya paralel olarak ABD Merkez Bankasının (Fed) aylık tahvil alımlarında indirime gitmesinin yanında, siyasi çalkantılar ve uluslararası ekonomistler tarafından sağlıksız olarak nitelendirilen para politikasına sahip Türkiye gibi ülkeleri mercek altına alıyor" görüşü dile getirildi. BBC: İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin resmi internet sitesinde yer verdiği haberde, TCMB marjinal fonlama oranını yüzde 12'ye çıkardığı öne çıkarken, bugüne kadar faiz artırımının ekonomiye zarar vereceği endişelerinden dolayı, TCMB'nin faiz artırımında yavaş hareket ettiği belirtildi. CNBC: Amerikan yayın kuruluşu CNBC, resmi internet sitesinde yer alan haberde, TCMB'nin yaptığı faiz artırımının beklenenden fazla olduğuna işaret edildi. Türkiye'nin siyasi çalkantı yaşanan tek ülke olmadığını aktaran CNBC, Ukrayna ve Arjantin'de yaşanan siyasi kaynaklı olaylara dikkati çekti. Türkiye'nin bu iki ülkeden de büyük bir ekonomi olduğu vurgulanan haberde, Suriye ve İran konularının da Türkiye'nin ekonomisini etkiyelen önemli etkilenler arasında olduğu ve Fed'in bu akşamki kararının da gelişmekte olan piyasalar üzerinde etki bırakacağına işaret edildi. Wall Street Journal: Amerikan gazetesi WSJ'ın, "TCMB marjinal fonlama oranını yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye çıkardı" başlığıyla duyurduğu haberde, TCMB'nin son dönemde TL'nin hızlı değer kaybettiği piyasaya tam bir şok yaşattığı kaydedildi. Financial Times: İngiliz gazetesi Financial Times haberinde, Ankara'nın bu agresif hamlesinin piyasaları şaşırttığı yorumu yapılarak, "Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, gelişen piyasalarda yaşanabilecek domino etkisinin önüne geçti. Finansal dengeyi sağlamak adına atılmış agresif ve güvenilir bir adım" değerlendirmesinde bulunuldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571554.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571554.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..793351c67502afae57af7f96c15b644269970abb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571554.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şişli Belediyesi'ne saldırıda flaş gelişme. Şişli Belediyesi'ne önceki gece düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili 1 kişi gözaltına alındı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma devam ederken gözaltı sayısının artabileceği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571555.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571555.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..56927ddd91eccf2d5eed7d09e14e1c6911f658a6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571555.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Adli Kolluk Kanun Teklifi. CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, adli kolluğun bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcısının yönetim ve denetimine tabi olup onun yazılı ve sözlü emirlerini yerine getirmekle yükümlü olması için kanun teklifi verdi. Türmen, TBMM Başkanlığına Adli Kolluk Kanun Teklifini sundu. Teklifin gerekçesinde, "Oluşturulacak ... CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, adli kolluğun bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcısının yönetim ve denetimine tabi olup onun yazılı ve sözlü emirlerini yerine getirmekle yükümlü olması için kanun teklifi verdi. Türmen, TBMM Başkanlığına Adli Kolluk Kanun Teklifini sundu. Teklifin gerekçesinde, "Oluşturulacak olan Adli Kolluk Teşkilatı görevlilerinin, savcının talimat ve denetimlerine uygun olarak görevlerini ifa etmesi, soruşturmanın adli prosedüre ve hukuka uygunluğunu garanti altına alacaktır" denildi. -TEKLİF NE GETİRİYOR- Teklif, Cumhuriyet başsavcısının gözetim ve denetiminde kovuşturma ve soruşturma görevlerini yerine getirmek üzere kurulan adli kolluk teşkilatının görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri ile Adli Kolluk Kanunu'nun kuruluş amacını düzenliyor. Teklif, adli kolluğun görev, yetki ve sorumlulukları, hizmetin gerektirdiği bağlılık ve ilişkiler ile özlük işlerine ilişkin esas ve usulleri kapsıyor. Teklife göre, adli makamların yargı bağımsızlığı ilkesine uygun olarak kovuşturma ve soruşturma görevlerini yerine getirmelerini, sanık ve kanıtlara gecikmeden ve güvenilir biçimde ulaşmalarını sağlamak amacıyla il ve ilçelerde Cumhuriyet savcılarına bağlı olarak görev yapmak üzere adli kolluk kurulacak. Adli kolluk; soruşturma müfettişleri, adli polis, adli sahil güvenlik ve adli jandarmadan oluşacak. Adli kolluk, bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcısının yönetim ve denetimine tabi olup onun yazılı ve sözlü emirlerini yerine getirmekle yükümlü olacak. Savcının talimatlarına uygun hareket etmeyenler Türk Ceza Kanunu'nun 251'inci maddesinin 1 ve 2'nci fıkraları gereğince cezalandırılacak. Kovuşturma sırasında mahkemece yapılmasına karar verilen adli soruşturma işlemleri için mahkeme talebini Cumhuriyet başsavcılığına iletecek. Adli kolluk bu kovuşturma işlemlerini Cumhuriyet başsavcısı veya Cumhuriyet savcılarının yönetim ve denetimi altında yerine getirecek. Adli kolluk, Cumhuriyet savcılarından aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmeyecek ve bu aykırılığı gerekçesiyle beraber emri veren savcıya yazılı olarak bildirecek. Adli kolluğun görev alanı, kurulduğu yer bölgesiyle sınırlı olacak. Soruşturma müfettişleri, adli polis, adli sahil güvenlik ve adli jandarmanın görev alanı bağlı bulundukları Cumhuriyet başsavcısının görev alanına göre tayin edilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571556.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571556.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6eed6857fadd6a66b3d12a4803622662b3a8dc86 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571556.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD Suriye'ye hafif silah gönderiyor. Reuters'ın, ABD ve Avrupa güvenlik yetkililerine dayandırdığı habere göre Ürdün üzerinden İslamcı olmayan Suriyeli muhaliflere ulaştırılan silahlar arasında tabanca gibi küçük olanların yanısıra, tanksavar roket gibi nispeten güçlü silahlar da var. Sevkıyatın, omuzdan ateşlenen ve uçak düşürebilen karadan havaya füzeleri ... Reuters'ın, ABD ve Avrupa güvenlik yetkililerine dayandırdığı habere göre Ürdün üzerinden İslamcı olmayan Suriyeli muhaliflere ulaştırılan silahlar arasında tabanca gibi küçük olanların yanısıra, tanksavar roket gibi nispeten güçlü silahlar da var. Sevkıyatın, omuzdan ateşlenen ve uçak düşürebilen karadan havaya füzeleri (MANPAD) içermediği vurgulandı. GİZLİ OYLAMA ABD Kongresi bu kararı, kapalı kapılar ardında yapılan ve tarihi açıklanmayan bir oylama sonucunda aldı. ABD'nin Suriye'ye silah akışı, geçen ay Suriye'de İslamcıların güç kazanması üzerine Kongre'de yükselen itirazlar nedeniyle durmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571557.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571557.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..39c2b242ea243aee1cbf4b9580fd9c64a3d07c75 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571557.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz davasında çok önemli gelişme. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi bugün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Balyoz Davası'nda yeniden yargılama talebini geri çeviren kararını kaldırdı. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre; Karar, Balyoz sanıkları Doğan Temel, Recep Rıfkı Durusoy ve Levent Kerim Uça'nın avukatı Hakan Tunçkol'un ... İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi bugün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Davası'nda yeniden yargılama talebini geri çeviren kararını kaldırdı. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre; Karar, sanıkları Doğan Temel, Recep Rıfkı Durusoy ve Levent Kerim Uça'nın avukatı Hakan Tunçkol'un itirazı üzerine alındı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararıyla Davası'nın yeniden yargılama talebini incelemesi gerekecek olan heyeti de belirledi. Mahkeme kararında, "Yeniden yargılama talebini, yargılama sürecine katılan hakimler karara bağlayamaz" denildi. İşte yeni Balyoz Heyeti Balyoz'daki yeniden yargılama taleplerini incelemekle görevli heyet şöyle: İstanbul 17 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Gökmen Demircan, İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Nalan Can ve üye hakim Abdullah Öztürk... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571558.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571558.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f596dfcd4ec4ac1c9e4d6f3218c327629e4fa677 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571558.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Ukrayna bölünürse Kırım Türkiye'ye verilebilir". Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'ın statüsü yeniden tartışılıyor. Rusya'nın yarımadayı tekrar ele geçirebileceği ifade ediliyor. Rus uzman ünlü yazar ve gazeteci, Deniz Hukuku Uluslararası Teşkilatının üyesi Sergey Aprelev, Pravda'da yer alan yazısında Ukrayna'nın bölünmesi durumunda 1954 yılında Ukrayna'ya verilen Kırım yarımadasının ... Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'ın statüsü yeniden tartışılıyor. Rusya'nın yarımadayı tekrar ele geçirebileceği ifade ediliyor. Rus uzman ünlü yazar ve gazeteci, Deniz Hukuku Uluslararası Teşkilatının üyesi Sergey Aprelev, Pravda'da yer alan yazısında Ukrayna'nın bölünmesi durumunda 1954 yılında Ukrayna'ya verilen Kırım yarımadasının statüsünün tartışma konusu olacağını yazdı. Aprelev'e göre Kırım, Rusya tarafından ele geçirilebilir. Rusya'nın bu konuda önündeki en büyük engel Kiev yönetiminden çok Kırım'la tarihi bağlara sahip Türkiye olarak gösteriliyor. Bölge uzmanları Ukrayna gösterilerinin siyasi muhalefet ile bir bağlantısının olmadığının ve bağımsız bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aprelev yazıda Kırım yarımadasının bağımsızlık mücadelesi de verebileceğini ve hiçbir devlete bağlanmadan varlığına devam edebileceğini de ifade etti. Ukrayna'nın bölünme senaryolarının son dönemde sık sık Rus analistler tarafından gündeme taşındığının altı çiziliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8449512aa46452a3c308e17baab3e83e94c50ff7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ümit Özat: "Başbakanı ilk bu çakal satar". Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Ümit Özat, kendisine 'Aziz Yıldırım'ın amigosu' diyen AKP Gaziantep milletvekili Şamil Tayyar'a sert yanıt verdi. Özat, "tam bir yalakadır. Önce DSP'den aday oldu sonra cemaatçi oldu şimdi de tam bir hükümet yalakası oldu" dedi. Erdoğan'a en büyük ... Fenerbahçe'nin eski futbolcusu , kendisine ''ın amigosu' diyen AKP Gaziantep milletvekili 'a sert yanıt verdi. Özat, "tam bir yalakadır. Önce DSP'den aday oldu sonra cemaatçi oldu şimdi de tam bir hükümet yalakası oldu" dedi. Erdoğan'a en büyük zararı Tayyar'ın verdiğini belirten eski milli futbolcu Özat twitter hesabı @umitozat76'dan, "Başbakan'a en büyük zararı bu verir başbakan yarın güçten düşsün ilk bu çakal satar onu" diye yazdı. İşte Ümit Özat'ın o tweetleri: çakal olan dokunulmazlıgına sıgınır benim dokunulmazlıgım yok adam aslan gibi geldi cakal meclisten cıkamıyor çıksın hadi dokunulmazlıgını kaldırıp bu Türk siyaseti bundan büyük çakal görmüşmü bundan büyük yalaka görmüşmü tam bir yalakadiŕ önce dsp den aday oldu sonra cemaatci oldu simdide tam bir hükümet yalakası oldu bir kamuoyu yoklamasi yapalım acik ara ö de gider kabak cekirdegi cakalliktada dönekliktede ş t usain boltu gecer basbakana  en buyuk zararı bu verir basbakan yarın gücten düşsün ilk bu cakal satar onu bunun adı şıh ş t idi dspden aday olmak icin adıni kaldirdi sonra en soldan em saga gecti kivraktır iyi manevra yapar delikanliymış fbliymiş e hadi gelsin mac izlesin ya seref trübününde dokunulmalıgı varken hali hazirda akıllı ol he yalaka milletvekiligine mi güveniyosun seninle istefigin yerde çikar konusurum cakal bu yalaka güc nerdeyse oradadır ama Allah büyük sabah ola hayrola sen vekilsin bakalim hangimizin pisligi var cıkacak ortaya Bana dönek demiş itin birisi, açığım neymiş sor hele hele.. Eli çatlamamış ayı irisi sen bizim köylerden geç hele hele \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571587.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571587.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f0ff99cfaa975f782dab27b724f359ac1e2baddf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571587.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dekolte tartışması Avrupa Parlamentosu'nda. Ekranda Gözde Kansu adlı sunucunun başta AK Partili Hüseyin Çelik olmak üzere aşırı dekolte bulunması ve ardından, sunucunun görevinden ayrılmasına değin uzanan gelişmeler Avrupa Parlamentosu'nda soru önergelerine konu oldu. ÇOK SEKSİ OLDUĞU İÇİN İŞİNDEN ATILAN SUNUCU Konu, AB Komisyonu'nun Genişleme ... Ekranda Gözde Kansu adlı sunucunun başta AK Partili Hüseyin Çelik olmak üzere aşırı dekolte bulunması ve ardından, sunucunun görevinden ayrılmasına değin uzanan gelişmeler Avrupa Parlamentosu'nda soru önergelerine konu oldu. ÇOK SEKSİ OLDUĞU İÇİN İŞİNDEN ATILAN SUNUCU Konu, AB Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Stefan Füle'nin yanıtlaması istemiyle AP Başkanlığı'na verilen üç yazılı soru önergesiyle AB gündemine taşındı. Örneğin parlamenterlerden Laurence J.A.J Stassen konuya ilişkin önergesinde şu iddialarda bulundu: "Konu: "Çok seksi' olduğu için işinden atılan Türk TV sunucusu. Tanınmış Türk Tv sunucusu Gözde Kansu, görevdeki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Partisi'nden gelen baskıyla "Veliaht' adlı programdan acele şekilde çıkarılmıştır. Kıyafetinin "çok seksi' olduğu iddia edilmiştir. Ak Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Hiç kimseye bir şey demiyoruz ama bu gerçekten çok ileri gitti. Bu dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez' yönünde açıklamalar yapmıştır. "BU OLAY AB SÖZLEŞMESİNE UYUM HALİNDE MİDİR?" Komisyon ,TV sunucusu Gözde Kansu'nun işinden çıkarılmasından haberdar mıdır? Komisyon'un Hüseyin Çelik'in "bu' (Gözde Kansu'nun giydiği kıyafet) dünyanın hiçbir yerinde (yani Ab'de) kabul edilemez' şeklindeki değerlendirmesine tepkisi nedir? Başka deyişle Ak Parti tarafından harekete geçirilen bu ahlak-polisi, Avrupa Birliği Sözleşmesi'nin 2. Maddesinde belirtildiği gibi "Birlik'in üzerine temellendiği değerlerle' uyum halinde midir?" AB TÜRKİYE'NİN CİNSİYET ALGILAMASINI DEĞİŞTİRECEK AB Komisyonu Üyesi Füle ise bu ve benzer sorular içeren önergelere verdiği ortak yanıtta, Komisyon'un, Hüseyin Çelik'in önergelerde atıfta bulunulan sözlerinden haberdar olduğunu belirtti. Füle, "Komisyon uygun her fırsatta Türk yetkililer nezdinde kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularını gündeme getirmektedir. 7 Kasım 2013 tarihinde, Türk Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından organize edilen "Kadınların İnsan Haklarındaki İlerlemeler' konferansı sırasında Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi'nin belirttiği gibi: "Kadınların haklarındaki ilerlemelerin aynı zamanda düşünüş biçimi ve cinsiyet algılamasında değişime bağlı olduğunun farkındayız... Her alanda kalıplaşmış yargıların kırılması ve algıların değişmesi için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.'"dedi. Füle bu alandaki gelişmelerin aynı zamanda Türkiye'nin katılım müzakereleri çerçevesinde de izlenen bir alan olduğunu belirtirken, konunun yıllık ilerleme raporlarında düzenli olarak rapor edildiğini anlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571589.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571589.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cb74c332d9af2696b26c5d5389d1c47f8de72e8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571589.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkmenler kaçıyor!. KİLİS'in Elbeyli İlçesi'nin karşısında bulunan Suriye'nin Bap bölgesinde Özgür Suriye Ordusu ile El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü mensupları arasında dün başlayan çatışmalardan kaçan 3 bin 500 Türkmen, sınırı aşarak Türkiye'ye geldi. Çatışmaların sürdüğü Suriye'den kaçışlar devam ... KİLİS'in Elbeyli İlçesi'nin karşısında bulunan Suriye'nin Bap bölgesinde Özgür Suriye Ordusu ile El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü mensupları arasında dün başlayan çatışmalardan kaçan 3 bin 500 Türkmen, sınırı aşarak Türkiye'ye geldi. Çatışmaların sürdüğü Suriye'den kaçışlar devam ederken, güvenlik güçleri sınır hattında önlemlerini artırdı. Şiddetli çatışmaların ardından kısa süre önce Suriye'nin Halep kentine bağlı Azez İlçesi'nde kontrolü ele geçiren IŞİD mensupları, ÖSO'nun denetimindeki Muhadda Köyü'nü kuşatma altına aldı. Dün sabah erken saatlerde kontrolü ele geçirmek isteyen IŞİD mensupları ile ÖSO birliklerinin çatışması, Elbeyli İlçesi ile sınır hattındaki köylerde tedirginliğe yol açtı. Çatışmalar, sınır hattındaki köylerde yaşayan Suriyeli Türkmenler arasında da korkuya neden oldu. Çatışmalarda nedeniyle ölüm korkusu yaşayan Türkmenler, dünden itibaren yürüyerek sınır hattına gelerek Türkiye'ye sığınmaya başladı. Dünden itibaren sınıra gelen Türkmenler, sınırda güvenlik noktası oluşturan jandarmaların kontrolünün ve işlemlerinin ardından Türkiye'ye alınıyor. Sınır hattındaki Beşiriye Köyü'nde, Vali Yardımcısı Ahmet Karatepe, Vedat Yılmaz, Elbeyli Kaymakamı Serap Çetin, AFAD yetkilileri de Türkmenlerin sınırdan geçişinde sıkıntı yaşanmaması için çalışıyor. Yetkililer dünden itibaren Suriye'den kaçarak Türkiye'ye gelen Türkmenler'in sayısının 3 bin 500'ü bulduğunu söyledi. OKULLARA YERLEŞTİRİLDİLER Yetkililer, halen gelmeye devam eden Türkmenler'i öncelikle Kilis'te bulunan konteyner kentlere yerleştirdi. Ancak, gelenlerin sayısının fazlalığı nedeniyle bazı Türkmenler Gaziantep ve Şanlıurfa'daki kamplara gönderilirken, çatışmaların durması halinde yeniden Suriye'ye dönmek istediklerini söyleyenler ise geçici olarak okul ve yurtlara yerleştirdi. ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR Dün başlayan ve halen devam eden çatışmalar Türkiye tarafında da tedirginliğe yol açıyor. Sık sık patlamaların duyulduğu Suriye tarafındaki çatışmalarda çok sayıda kişinin öldüğü ileri sürülürken, yaralanan bazı ÖSO mensupları ise araçlarla getirildikleri Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan alınarak Kilis Devlet Hastanesi'nde tedavi edildi. SINIRA ASKERİ YIĞINAK Halen süren ve zaman zaman şiddetin arttığı çatışmalar nedeniyle Suriye sınırındaki önlemler de en üst seviyeye çıkarıldı. Çatışmaların sürdüğü bölgeye sabah saatlerinde Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan sevk edilen zırhlı araçlar ile askeri birlikler sınır hattına konuşlandırıldı. Herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için sınır hattında devriye görevleri de artırıldı. ELBEYLİ'DE ENDİŞE Birkaç kilometre uzaklarında yaşanan çatışmaların şiddetlenmesi Elbeyli İlçesi'nde yaşayanları da endişelendirdi. Güvenlik güçleri zırhlı araçlarla ve belediye hoparlörleriyle vatandaşları, sınırı aşabilecek mermilere hedef olunmaması için mecbur olmadıkça dışarı çıkılmaması konusunda anonslarla uyardı. Elbeyli ilçe sakinleri, çatışmalardan dolayı tedirgin olduklarını ifade ederek, "Suriye tarafındaki çatışmalar bizi korkutuyor. Çatışma ve patlama seslerini ilçeden duyuyoruz. Sık sık anonslar yapılarak dışarı çıkmamamız isteniyor. Biran önce çatışmaların sona ermesini istiyoruz" dedi. SURİYELİ 500 TÜRKMEN VİRANŞEHİR KAMPINA GÖNDERİLDİ Suriye'nin Halep kentine bağlı Carabulus İlçesi'ndeki çatışmalardan kaçarak Gaziantep'in Karkamış İlçesi'ne gelen 500 Türkmen, otobüslerle Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'ndeki sığınmacı kampına gönderildi. Carablus'ta, IŞİD ile İslami Cephe mensupları arasında aralıklarla süren çatışmalardan kaçan 500 Suriyeli Türkmen, sınırı aşarak Karkamış'a geldi. Burada işlemleri yapılan Suriyeli Türkmenler, Gaziantep İl Afet Müdürlüğü tarafından otobüslerle Viranşehir'deki kampa gönderildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571591.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571591.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1fb7e82e36387fb6edcc48e7265c7dddac529b62 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571591.txt @@ -0,0 +1 @@ +115 hakim ve savcı sürüldü. Emniyet'teki yer değiştirmelerin bir benzeri Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda da yaşandı. 17 Aralık savcılarının dosyadan el çektirilmesinin ardından 115 hakim ve savcının görev yeri değişti. Takip edilen soruşturmalar da böylelikle el değiştirmiş oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571594.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571594.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0a4ebf119678a9824bf60509bd4fe91387a846e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571594.txt @@ -0,0 +1 @@ +Libya İçişleri Bakanı'na suikast!. Devlet resmi haber ajansı LANA'nın aktardığına göre Libya İçişleri Bakanı Abdülkerim arabasına yapılan saldırıdan sağ kurtulmayı başardı. Aynı zamanda Başbakan vekili olan Abdülkerim'in aracında bulunan bir kişinin ise ölü ya da yaralı olduğu belirtiliyor. Saldırıyı doğrulayan bakanlık ofisi henüz konuyla ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571596.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571596.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..85d6c5fd65fb62202ea2c3fded2cc08e9d7e145d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571596.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dövizde yükseliş sürecek mi?. Merkez Bankası'nın sert faiz artışı ile değer kazanan TL, ABD Merkez Bankası'ndan (Fed) beklenen tahvil alımlarını azaltma kararı öncesi gelişmekte olan ülke para birimleri genelinde yaşanan sert satış baskısı ile yeniden değer kaybediyor. TL'deki oynaklığın çok artması ve benzer ülke ... Merkez Bankası'nın sert faiz artışı ile değer kazanan TL, ABD Merkez Bankası'ndan (Fed) beklenen tahvil alımlarını azaltma kararı öncesi gelişmekte olan ülke para birimleri genelinde yaşanan sert satış baskısı ile yeniden değer kaybediyor. TL'deki oynaklığın çok artması ve benzer ülke para birimlerinden sert şekilde ayrışması üzerine yaklaşık bir hafta önce faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmeyen TCMB, dün akşam saatlerinde gerçekleştirdiği olağanüstü toplantının ardından faiz oranlarında güçlü artışına gitti. Merkez Bankası'nın faiz açıklaması öncesi 2.39 ile gördüğü tarihi zirvesinden yönünü aşağı çeviren dolar/TL bu sabah itibarıyla 2.1635 seviyesine kadar geriledi. Kur bu seviyeden gelen kurumsal talep ve gelişmekte olan ülke para birimlerine gelen satış baskısı ile 2,32 seviyesine kadar çıktı. Ardından 2,26 seviyesine çekilen TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 1 oldu. İtibarı zedelendi Merkez'in radikal faiz artırımı kararı rağmen Türk Lirası'nın değer kaybetmesini değerlendiren Sözcü Gazetesi Yazarı Ege Cansen, "Elde bir silah vardı, kullanılmak istenmiyordu, kullanıldı. Ama işe yaramadı. Bu durum Merkez Bankası'nın bir hayli aşınmış olan itibarında bir başka tahribat yaratıyor. Mesela sadece Merkez Bankası'nın güveni meseli değil, Türkiye'nin güveni meselesi" dedi. Yükseliş sürecek Merkez'in şok faiz artışına rağmen kurdaki değer artışının sürmesinin döviz fiyatlarının yükseleceğinin işareti olduğunu söyleyen Ege Cansen, "FED tahvil alımlarını azaltırım derse Türkiye'ye akacak sıcak paranın miktarı da azalacak bu kötü haber. Ama Türkiye'deki mesele FED meselesi değil Türkiye türbülansa girdi. Dövizdeki yükseliş devam edecek" diye konuştu. Temelde ABD Merkez Bankası'nın çıkış politikalarına bağlı olarak gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarının hızlanmasının yanı sıra 17 Aralık'ta rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ile başlayan operasyonun Türkiye'ye dair risk algısını yükseltmesi ve iç piyasalardaki bozulmaya TCMB'nin yeterli politika tepkisi vermeyeceği endişeleri dövizdeki yükselişin nedenleri olarak görülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571597.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571597.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ef7f61573dff6a716837fdb57e5b75ba9153d4b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571597.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milyarder babanın lezbiyen kızı isyan etti. Emlak kralı Cecil Chao, 'kızını baştan çıkarıp evlenecek' olan erkeğe vaat ettiği 65 milyon dolar ödülü geçen hafta 133 milyon dolara yükseltse de, Gigi babasına karşı 'Kalbim satılık değil. Para aşkımı satın alamaz' çıkışı yaptı. Gigi Chao, 'Sevgili babacığım' diye ... Emlak kralı Cecil Chao, 'kızını baştan çıkarıp evlenecek' olan erkeğe vaat ettiği 65 milyon dolar ödülü geçen hafta 133 milyon dolara yükseltse de, Gigi babasına karşı 'Kalbim satılık değil. Para aşkımı satın alamaz' çıkışı yaptı. Gigi Chao, 'Sevgili babacığım' diye başladığı mektubunda ailesinde 'yanlış beklentiler yarattığını' belirtirken, babasından 2012'de evlendiği sevgilisi Sean Eav'i kabullenmesini istedi. Gigi Chao, babasının para ödülü koymasını eleştirdiği mektubunda şunları yazdı: "Bu yersiz beklentilerin bazılarından ben sorumluyum. Zira benim için başka seçenekler olabileceğine yanlış bir şekilde umutlanmana yol açtım. Sen de biliyorsun ki geçmişte erkek sevgililerim oldu, mutlu da oldum. Her ne kadar bunlar kısa süreli ilişkiler olsa da. Ancak partnerim Sean'ı seviyorum. Sean hayatımın büyük bir parçası ve onun sayesinde ben de iyi bir insanım. Senden de Sean'ın en iyi arkadaşı olmanı istiyor değilim. Ancak eğer ondan bu kadar korkmasan ve ona normal bir insan gibi davransan, dünyalar benim olurdu." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571673.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571673.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eb0f438bb906eba4b1e0d4533340163ebc972cd7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571673.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 29 Ocak 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresi (MPİ) tarafından her hafta düzenlenen Şans Topu 29 Ocak 2014 çekilişi (659. hafta) bu akşam 21.30'da gerçekleştirildi. Milli Piyango İdaresi'nin (MPİ) düzenlediği Şans Topu oyununun 29 Ocak 2014 (659. hafta) çekilişi bu akşam 21.30'da yapıldı. 29 Ocak ... Milli Piyango İdaresi (MPİ) tarafından her hafta düzenlenen Şans Topu 29 Ocak 2014 çekilişi (659. hafta) bu akşam 21.30'da gerçekleştirildi. Milli Piyango İdaresi'nin (MPİ) düzenlediği Şans Topu oyununun 29 Ocak 2014 (659. hafta) çekilişi bu akşam 21.30'da yapıldı. 29 Ocak 2014 (659. hafta) Şans Topu çekiliş sonuçlarına göre kazandıran şanslı numaralar bu akşam 21.30'da belirlendi. Şans Topu çekilişi yapıldı. 29 Ocak Şans Topu çekiliş sonuçlarına göre kazandıran numaralar 18, 20, 21, 28, 29 ve artı 12 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571678.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571678.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7c8eed09c8c70934b24baee06ee1d7d82547f742 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571678.txt @@ -0,0 +1 @@ +O davada 3 tahliye daha!. İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davada, tutuklu 3 sanık hakkında daha tahliye kararı verildi. Davanın görüldüğü Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetmesi üzerine, sanık avukatlarının ... İzmir'deki 38'i muvazzaf asker, 59'u tutuklu 357 sanığın yargılandığı davada, tutuklu 3 sanık hakkında daha tahliye kararı verildi. Davanın görüldüğü Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetmesi üzerine, sanık avukatlarının bir üst mahkeme olan Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesine verdikleri itiraz dilekçelerinin değerlendirilmesine bugün de devam edildi. Üst mahkeme, 3 sivil memur hakkında tahliye kararı verdi. Son tahliyelerle tutuklu 59 sanıktan 40'ı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Halen cezaevinde kalan 19 tutukludan 9'unun asker olduğu belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571682.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571682.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..355d9e99237cb0f3eccaf82c99ea5eac45ec6488 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571682.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galatasaray'da KAP şov. Galatasaray, Arjantinli genç oyuncu Lucas Ontivero için kulübü Felix ile görüşmelere başlandığını borsaya bildirdi. "Centro Atlético Fenix ile Lucas Elias Ontivero'nun transferi için resmi görüşmelere başlanmıştır. Kamuoyu gelişmelerden haberdar edilecektir." Aynı zamanda Borrusia Dortmundlu "Futbolcu Koray Günter ve Kulübü Borussia Dortmund ile transfer görüşmelerine başlanmıştır" açıklaması yapıldı.   Galatasaray, Arjantinli genç oyuncu Lucas Ontivero için kulübü Felix ile görüşmelere başlandığını borsaya bildirdi. "Centro Atlético Fenix ile Lucas Elias Ontivero'nun transferi için resmi görüşmelere başlanmıştır. Kamuoyu gelişmelerden haberdar edilecektir." Aynı zamanda Borrusia Dortmundlu "Futbolcu Koray Günter ve Kulübü Borussia Dortmund ile transfer görüşmelerine başlanmıştır" açıklaması yapıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571684.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571684.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f1cc6dfafbfaa36daff09868653e66b8452ec4fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571684.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'ye saldırıda yeni gelişme. Esenyurt'ta bir kişinin ölümü 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan MHP seçim bürosu önünde yaşanan kavgayla ilgili gözaltına alınan 9 kişi adliyeye sevk edildi. Yaşları küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğü'nden sevk edilen 6 şüphelinin ifadesini savcılık alacak. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde ... Esenyurt'ta bir kişinin ölümü 5 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan MHP seçim bürosu önünde yaşanan kavgayla ilgili gözaltına alınan 9 kişi adliyeye sevk edildi. Yaşları küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğü'nden sevk edilen 6 şüphelinin ifadesini savcılık alacak. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde ifade veren 3 şüpheli ise suçlamaları kabul etmedi. Ancak görgü tanıklarının olaya karışan ve silah kullanan kişileri teşhis ettiği öğrenildi. Esenyurt'ta geçen Pazar günü meydana gelen olayda Esenyurt'ta bir seçim minibüsünde bulunan 4 kişi ile yolda yürüyen bir gencin kavgasıyla başlayan olaylar kısa sürede büyümüştü. Açılışı yapılacak olan MHP seçim bürosu önünde gerçekleşen olayda silahlar konuşmuş bir kişi ölmüş 5 kişi yaralanmıştı. Polis olayla ilgili başlattığı soruşturmada 4'ü aynı aileye mensup 9 kişiyi gözaltına almıştı. ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE GÖTÜRÜLDÜLER Şüphelilerden 6'si yaşı küçük olduğu için Çocukları Şube Müdürlüğü'nde, 3'ü ise Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutuluyordu. Bugün olayla ilgili soruşturmanın tamamlanmasının ardından Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulan 3 şüpheli önce Şişli Hamidiye Etfal Eğtiim ve Araştırma Hastanesi'ne sağlık kontrolüne götürüldü. Ardından Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne ait zırhlı bir araçla çelik yelek giydirilerek adliyeye sevk edildi. GÖRGÜ TANIKLARI TEŞHİS ETTİ Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yapılan soruşturmada şüphelilerin kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedikleri öğrenildi. Ancak olayla ilgili ifadesi alınan görgü tanıklarının olaya karışan ve silah kullanan kişileri teşhis ettikleri öğrenildi. SİLAH BULUNAMADI Öte yandan polisin yaptığı çalışmada olayda kullanılan silah bulunamadı. Silahın bulunması için çalışmaların aralıksız sürdüğü öğrenildi. Çocuk Şube Müdürlüğü'nden adliyeye sevk edilen 6 yaşı küçük şüphelinin ise ifadesinin savcı tarafından alınacağı öğrenildi. Öte yandan şüphelilerin sevk edildiği Büyükçekmece Adliyesi önünde de polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı görüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571687.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571687.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4999c50494d1aef745764c7b642bb81ffb832ffe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571687.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dolarda yükseliş devam edecek. ABD Merkez Bankası FED varlık alım programında 10 milyar dolar azaltıma gitti kararı aldı. Böylece FED aylık varlık alımlarını 65 milyar dolar düzeyine indirdi. Faiz oranlarını yüzde 0-0,25 düzeyinde sabit tuttu. FED bir önceki toplantısında da varlık alımlarını 10 milyar ... ABD Merkez Bankası FED varlık alım programında 10 milyar dolar azaltıma gitti kararı aldı. Böylece FED aylık varlık alımlarını 65 milyar dolar düzeyine indirdi. Faiz oranlarını yüzde 0-0,25 düzeyinde sabit tuttu. FED bir önceki toplantısında da varlık alımlarını 10 milyar dolar azaltmıştı. FED'in kararını değerlendiren Sözcü Gazetesi Yazarı Ege Cansen, "FED tahvil alımlarını azaltması Türkiye'ye akacak sıcak paranın miktarını da azalacak. Bu kötü bir haber. Ama Türkiye'deki mesele FED meselesi değil Türkiye türbülansa girdi. Dövizdeki yükseliş devam edecek" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571690.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571690.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f28b9b040a275d6de7a84fa321d87247d50492e7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571690.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan flaş Merkez Bankası açıklaması. Başbakan Erdoğan Merkez Bankası'nın faizlerde artırıma gitmesini değerlendirdi. Erdoğan şunları kaydetti; "Ben öncelikle şunu söyleyeyim. Merkez Bankası malum bağımsız bir kurum. Biz bugüne kadar buna müdahale etmediğimizi, bizimle direkt bir bağlantısı olmadığını defalarca söyledik. Ama maalesef birileri hep köşelerine bizim ... Başbakan Erdoğan Merkez Bankası'nın faizlerde artırıma gitmesini değerlendirdi. Erdoğan şunları kaydetti; "Ben öncelikle şunu söyleyeyim. Merkez Bankası malum bağımsız bir kurum. Biz bugüne kadar buna müdahale etmediğimizi, bizimle direkt bir bağlantısı olmadığını defalarca söyledik. Ama maalesef birileri hep köşelerine bizim baskı yaptığımızı yazarlar. Şimdi tabii ben bir defa faizin yükseltilmesine her zaman karşıyım. Ama, şu anda merkez bankası böyle bir karar almış. Bana düşen buna bir sure sabretmektir. Nereye gidiyoruz diye bunu görmektir. Faizin tekrar bir geri dönüşü veyahutta döviz kurlarında olumlu istikamette gelişme, Borsa İstanbul'da yükselme görmemiz halinde bu iyi niyetimizi korumak zorundayız. Ama aksi olduğunda iyi niyetimizi koruyamayız. Çünkü her zaman söylediğimiz şey yüksek faizin bu noktada tek enstruman olmadığıdır. Ben burda bir tezimi söyleyeyim, isterseniz değerlendirirsiniz. Ben enflasyon olayında enflasyon ile faizin ters orantılı değil, doğru orantılı olduğuna inanırım. Yani enflasyon ile faiz arasındaki ilişki sebep netice ilişkisidir. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Faizi yükseltirseniz, enflasyon da yükselir. Düşürürseniz, ikisi beraber düşer. Ters orantılı olarak düşündüğünüzde her zaman için çok daha olumsuz neticeler alırsınız." - B planınız var mı? "B planı, C Planı benzeri şeyler noktasında bunu önümüzdeki günlerde açıklayacağımız bir çalışmamız olabilir. Belki birkaç hafta sonra böyle bir çalışmayı açıklayabiliriz." - Ekonomi ile ilgili bir paket mi? "Alışılmışın dışında birşey olsun istiyoruz. Dünyada uygulamaları var. Ama MB'nın bu adımı atmış olduğu bir süreçte bunları açıklamamız doğru olmaz..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571692.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571692.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4241da4200004d4764d1167e1c443085a350bb65 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571692.txt @@ -0,0 +1 @@ +FED'den Türkiye'ye kötü haber. Amerikan Merkez Bankası FED 75 milyar dolar büyüklükteki tahvil alım miktarını 10 milyar dolar daha düşürdü. ABD Merkez Bankası'nın geri çekilmeye devam etmesi FED'in 2014 sonuna kadar parasal genişleme programını sona erdirmek istediği yönündeki iddiaları güçlendirdi. NEDEN ÖNEMLİ? Fed'in parasal ... Amerikan Merkez Bankası FED 75 milyar dolar büyüklükteki tahvil alım miktarını 10 milyar dolar daha düşürdü. ABD Merkez Bankası'nın geri çekilmeye devam etmesi FED'in 2014 sonuna kadar parasal genişleme programını sona erdirmek istediği yönündeki iddiaları güçlendirdi. NEDEN ÖNEMLİ? Fed'in parasal genişleme politikası özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiriyor. Çünkü krizden çıkış için Fed'in sağladığı likidite gelişmekte olan ülke varlıklarına gitmiş ve bu ülke borsaları tarihi zirvelerine çıkmıştı. Paranın anavatanına geri dönmesine neden olan bu karar Mayıs 2013'tenbu yana gelişmekte olan ülke piyasalarını vurmaya başladı. Türkiye'de Mayıs ayında 1.85 lira olan dolar kuru geçtiğimiz günlerde 2,39 liraya çıkarak tarihi seviyeleri görmüştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571693.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571693.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6b69d5d658dcf98eb62b6a58062ed17b5b6d1136 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571693.txt @@ -0,0 +1 @@ +Salihoğlu dediğini yaptı!. 192 savcının görev yaptığı İstanbul Adalet Sarayı'nda Başsavcı Salihoğlu, çok sayıda savcının görev yerini değişitirirken, hali hazırda görev yapan bazı savcılara da ek görevler verdi. Göreve geldiğinde esaslı görev değişiklikleri yapacağını söyleyen Salihoğlu, 'Teknik Büro' adında yeni bir büro kurdu. ... 192 savcının görev yaptığı İstanbul Adalet Sarayı'nda Başsavcı Salihoğlu, çok sayıda savcının görev yerini değişitirirken, hali hazırda görev yapan bazı savcılara da ek görevler verdi. Göreve geldiğinde esaslı görev değişiklikleri yapacağını söyleyen Salihoğlu, 'Teknik Büro' adında yeni bir büro kurdu. "Çalışma Talimatı ve Yeni İş Bölümü Değişikliği" başlığı altında yazılan talimat yazısı başsavcı vekilleri ve savcılara gönderildi. Altında Başsavcı Hadi Salihoğlu'nun imzasını taşıyan talimat yazısında adliye bünyesinde 'Teknik Büro' adı altında yeni bir büro kurduğunu açıklandı. Talimata, göre teknik ve fiziki takip yaptırmak isteyen bir savcının, suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretli delil elde edilmesi imkanının olmaması halinde soruşturma savcısı teknik ve fiziki takip istemini Teknik Büro'ya iletecek ve gerekçelerini de açıklayacak. Talebin uygun olup olmadığına teknik büro da görevli savcı karar verecek. Teknik Büro savcısı kararı yerinde bulursa dinleme ve izleme talebi mahkemeye iletilecek. Talimatta, "Tüm bürolarda CMK'nın 135,137,139 ve 140. Maddeleri gereğince teknik ve fiziki takip yapılacak ve gizli soruşturmacı atanacak soruşturma evraklarında tek bir cumhuriyet savcısının sorumluluğunda ve belirli katipler görevlendirilerek teknik ve fiziki takip işlemleri ile gizli soruşturmacı atanma işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla Teknik Büro adında yeni büro kurulmuştur' denildi. İKİ BÜRO GENEL SORUŞTURMAYA BAĞLANDI 1 Ekim 2012 tarihinde yürürlüğe konan çalışma talimatını değiştiren Salihoğlu, Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosu ile Malvarlığına Karşı Suçlar Soruşturma Bürosunu kapattı. Bu iki büro Genel Soruşturma Bürosu adı altında birleştirildi. 'KAÇAKÇILIK, TOPLUMSAL OLAYLAR VE ÖRGÜTLÜ SUÇLAR SORUŞTURMA BÜROSU' Yeni talimata göre, eski Başsavvcı vekili Ali Güngör'ün başında bulunduğu Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu, eski Başsavcı vekili 'ün başında bulunduğu Kaçakçılık-Nakrotik Suçlar Soruşturma Bürosu ve eski Başsavcı vekili Fikret Seçen'in başında bulunduğu Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tek bir çatı altında toplandı. Bu büroların görev alanını giren suçların birbirine yakın ve ilgili olduğunu belirten Başsavcı Salihoğlu, bu üç büronun 'Kaçakçılık, Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu' adı altında birleştirilmesine karar verdi. Bu büro ayrıca, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda düzenlenen suçlara da bakacak. 'Kaçakçılık, Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu" ve yeni kurulan Teknik Büro'nun başına Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı getirildi. Teknik Büro'da Selamettin Celep Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirildi. ÖRGÜT SUÇ EVRAKLARI DOĞRUDAN SAVCIYA GİTMEYECEK Başsavcı Salihoğlu, bürolara gelen evraklardan 'örgütlü suç kapsamında' olan evraklarında doğrudan savcılara gitmesini de yasakladı. Yeni talimata göre Kaçakçılık, Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na gelen evraklardan 'örgütlü suç kapsamında olanlar' otomatik tevziye tabi tutulmadan, önce ilgili Cumhuriyet Başsavcı vekili tarafından incelenecek. Bürodaki cumhuriyet savcısına bizzat başsavcı vekili tarafından verilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571695.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571695.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5af3aeb1dc7112b87d2643306f4636f3034091a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_29/2571695.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'de istifa depremi!. MHP Söke İlçe Teşkilatı eski Başkanı Metin Mutafoğlu öncülüğünde aralarında İl Genel Meclis Üyesi Mehmet Ali Oklay, içerisinde Belediye Meclis Üyesi Mehmet Kabasakal, Bağarası eski Belediye Başkanı Ünal Yeşil ve Bağarası Belde Yönetim Kurulu üyelerinin de bulunduğu toplam 89 kişi ... MHP Söke İlçe Teşkilatı eski Başkanı Metin Mutafoğlu öncülüğünde aralarında İl Genel Meclis Üyesi Mehmet Ali Oklay, içerisinde Belediye Meclis Üyesi Mehmet Kabasakal, Bağarası eski Belediye Başkanı Ünal Yeşil ve Bağarası Belde Yönetim Kurulu üyelerinin de bulunduğu toplam 89 kişi toplu olarak istifa etti. 89 kişilik toplu istifa listesinde partinin eski ilçe Başkanlarından Mehmet Fırat, Ülkü Ocağı eski Başkanları İsa Salcan ve Kamil Kabakçı gibi MHP camiasının önemli isimleri de yer aldı. MHP Söke İlçe Teşkilatı'na yollanan toplu istifanın üst metninde, "24 Ekim Perşembe günü üyesi olduğum siyasi partimin insani ve siyasi etiğe uygun olmayan şekilde kapatıldı. 30 Mart 2014 seçimlerinde yaşadığım ilçede aday belirleme çalışmalarının partime ivme, misyon, vizyon katacak şekilde değil, birkaç kişinin aylar önceden yaptığı pazarlıklar sonucu belirlendi. Çıkabilecek yeni adayların ve katılımların önünün kesildi. 30 Mart 2014 Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday olacak kişinin ve çevresinin dünya görüşüyle benim görüşümün ilgisizliği, geçen 10 yıl süresince partime olağan üstü gayretleriyle büyük katkıları olan ve gerekli ivmeyi kazandıran yöneticilerimin başarısız ve itibarsız gösterilme gayretleri, üyesi bulunduğum siyasi partime kırk yıla yakın hizmet verenlerin yok sayılarak, emek ve zaman katkısı bulunmayan kişilerin partimin yetkilileri gibi gösterilme gayret ve çabaları sebebiyle üyesi bulunduğum siyasi partimden istifa ediyorum" ifadelerine yer verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564822.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564822.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc287597e16601a05a42a00d647c0158a339cf98 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564822.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip 'Kaybedenler listesi'nde dünya 2′ncisi!. ALMAN Der Spiegel Dergisi'nin internet sitesi Spiegel-onlien, 2014 yılına ilişkin tahminler yaparken, bu yılın kazananını ve kaybedenleri listeledi. Erdoğan, kaybedenler listesinde 2. sırada yer aldı, Suriye lideri Esad ise kazananlar listesine girdi. Hazırladığı kaybedenler listesinin ilk sırasına Rusya Devlet Başkanı ... ALMAN Der Spiegel Dergisi'nin internet sitesi Spiegel-onlien, 2014 yılına ilişkin tahminler yaparken, bu yılın kazananını ve kaybedenleri listeledi. Erdoğan, kaybedenler listesinde 2. sırada yer aldı, Suriye lideri Esad ise kazananlar listesine girdi. Hazırladığı kaybedenler listesinin ilk sırasına Rusya Devlet Başkanı Putin'i koyan dergi, olimpiyatlarla ilgili kuşkular, Kafkaslar'da terörün yeniden hortlaması, doğalgaz ve petrol fiyatlarındıki düşüşüne yer verdi. Ayrıca Rus oligarkların paraları artık ülke dışına taşıdığını yazdı. ÇEMBER GİDEREK DARALIYOR Kaybedenler listesinin ikinci sırasını ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aldı. "Erdoğan'ın artık kendini pek çok yönden kuşatılmış hissedebileceğini" belirten dergi, önce olayları, ardından patlayan yolsuzluk ve rüşvet skandalı, son olarak da Fetullah Gülen cemaati ile birlikte, çevresini saran kitlelerin solcu, liberal ve muhafazakarlar olarak çeşitlendiğini belirtti. Böylece, giderek otoriteleşen Erdoğan'ın bu otoritesinin de sarsılmaya başladığını yazdı. Listede üçüncülüğü Brezilyalı kadın lider Dilma Rousseff, dördüncülüğü ise Papa Francis aldı. ESAD, KAZANANLARDA LİSTE BAŞI Alman dergisi, kazananlar listesinin birinci sırasına ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı koydu. Ülkesinde süren iç savaşa rağmen koltuğunu koruyan Esad'a artık batının "El Kaide" terörü yüzünden pek de olumsuz bakmadığı yorumu yapıldı. Hint lider Narendra Modi ikinci, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise, sertlik yanlılarını yatıştırma ve ambargoyu kaldırma çabalarından dolayı üçüncü sırası aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564825.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564825.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a979fa3d8f44b855830de2ecc6a6fba77862a0aa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564825.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nazlı Ilıcak ve Nagehan Alçı yine birbirine girdi. Gerginlik sırasında Nazlı Ilıcak, Alçı'nın Başbakan Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdiği Mart 2009 tarihli yazıyı hatırlatınca Alçı canlı yayında adeta çileden çıktı. Nagehan Alçı'nın Nazlı Ilıcak'ı dezenformasyon yapmakla suçlaması Ilıcak'ı kızdırdı. Bunun üzerine Nazlı Ilıcak, "Bak Nagehan beni bazı şeylere ... Gerginlik sırasında Nazlı Ilıcak, Alçı'nın Başbakan Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdiği Mart 2009 tarihli yazıyı hatırlatınca Alçı canlı yayında adeta çileden çıktı. Nagehan Alçı'nın Nazlı Ilıcak'ı dezenformasyon yapmakla suçlaması Ilıcak'ı kızdırdı. Bunun üzerine Nazlı Ilıcak, "Bak Nagehan beni bazı şeylere zorlama... Senin de 2009'da çıkan bir yazında Başbakan Erdoğan'ı çok ağır bir şekilde eleştirdin. Ben Başbakan'ı kesinlikle sanık sandalyesine oturmasını istemem" dedi. Ilıcak ayrıca Fethullah Gülen'in 'Bir hayat kadınıyla birlikte olacaktı. Ben engelledim' dediği kişiyi de açıkladı. İŞTE NAGEHAN ALÇI'NIN 2009'DA ÇIKAN O YAZISI "Tarifi zor bir 'erkek zorba'lığı çöktü ülkenin üzerine. (... ) Boğuluyoruz. 'Dayılanma' kültürü bir canavar gibi dört bir yanı sarıyor. Bakınız Başbakan'a. Birkaç gündür kürsüden yaptığı açıklamalar, kullandığı üslup ve seçtiği kelimeler kaçımızın hoşuna gidiyor? Onu dinlerken kaçımız içten içe onun adına utanıyoruz? Kaçımız kendimizi avam hissediyoruz? ERDOĞAN BENİ UTANDIRIYOR Ben sayının oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum. Şahsen Tayyip Erdoğan beni utandırıyor. Seçtiği bayağı kelimeler yüzümü kızartıyor. Ve bu ülkeye aidiyet hissimi zayıflatıyor. KABA, CAHİL ÜSLUBU Başbakan'ın entelektüellik kırıntısı bulunmayan, kaba ve cahil üslubu 'delikanlılık' kavramı ile kurduğu sağlıksız ilişkinin ürünü. Onların rutinlerine ait olmayan her şey onları 'bozuyor.' (... ) Hiçbir şey onları bozmasın diye onlar her şeyi bozmaya kalkıyorlar. 'Önümüze gelene bir tekme' havasında kendinden olmayanı yok etmeye girişiyorlar. Gerekirse zor kullanıyorlar. CEMT TOPLUMUNA ÖZGÜ KONUŞMALAR Tayyip Erdoğan işte böyle bir delikanlılığın süzgecinden geçme. Son birkaç gündür yaptığı konuşmalar, içinden geldiği kültüre çok sadık olduğunu gösteriyor. 'Delikanlı'lığa uygun şekilde 'sen'li, 'ben'li konuşuyor örneğin. Aydın Doğan'a, Deniz Baykal'a 'siz'demiyor. 'Sen'li hitap kırsal kesime, cemaat toplumlarına özgü. Medyayı suçlarken 'iftirayı kanıtlamayan alçaktır, şerefsizdir' diye konuşuyor. Bu iki kelime argo. BU OLANLAR BİZİ BOZUYOR Erdoğan adeta ağaların toprak sahiplenme güdüsüyle her şeyi sahiplenmek istiyor. Gazeteleri, televizyonları, bakanları, hatta vatandaşları... 'Benim bakanım, benim insanım, senin köşe yazarın' tanımlamaları bu yüzden. Ona göre herkes birine ait ve kontrol mekanizması içinde varlığını sahibi üzerinden tanımlıyor. Bu ülke gittikçe farklılıklara gözlerini kapayan ve tahammülsüz bir yer halini alıyor. (... ) Kabadayı bir delikanlılık allanıp pullanıp, kahramanlık olarak sunuluyor. Sayın Başbakan, bu olanlar bizleri 'bozuyor'!" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564826.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564826.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9eb489c6cde5957c9c3c548e6685376c67ab94d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564826.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan'dan 7,5 saatlik toplantı. Duyurulan resmi programı olamayan Başbakan'ın, katıldığı toplantının seçimlerle ilgili olduğu iddia edildi. AKP il binasına saat 20.30 sıralarından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da geldi. Yarım saat içeride kalan Davutoğlu daha sonra binadan ayrıldı. Başbakan Erdoğan saat 22.40'da binadan ayrılarak Üsküdar ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, saat 15.00 sıralarında Haliç Kongre Merkezi'nden ayrılarak, Sütlüce'deki AKP İl Binası'na geçti. Başbakan Erdoğan yaklaşık 7,5 saat binada kaldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564827.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564827.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..109a275c28cdebb8733417ea7b3e6c96a4157795 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564827.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto çekildi. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 324. haftanın kazandıran numaraları 1, 13, 18, 24, 35 ve 50 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 396 bin 968 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 ... Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 324. haftanın kazandıran numaraları 1, 13, 18, 24, 35 ve 50 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 396 bin 968 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 396 bin 968 lira 23 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 101 kişi, 3 bin 743 lira altmış beşer kuruş, 4 bilen 5 bin 212 kişi, yetmiş sekizer lira ve 3 bilen 102 bin 283 kişi, 6 lira seksen beşer kuruş ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte, 1 milyon 485 bin 283 lira 20 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan kamuya KDV olarak 1 milyon 74 bin 679 lira 47 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 600 bin 115 lira 55 kuruş aktarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564828.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564828.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fbcf0c26aea35f2cd53777e0f65a26299b1cb3ad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564828.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gezi' belgeseline şok soruşturma!. Gezi Parkı eylemlerinin konu alan "Başlangıç" adlı belgeselde 'Başbakan'a hakaret' ve 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlarının işlendiği iddiasıyla savcılık soruşturması başlatıldı. Belgeselin yönetmeni Serkan Koç soruşturma kapsamında "şüpheli" sıfatıyla ifade verdi. Koç savcılık ifadesinde "Herhangi bir kişiye veya ... eylemlerinin konu alan "Başlangıç" adlı belgeselde 'Başbakan'a hakaret' ve 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçlarının işlendiği iddiasıyla savcılık soruşturması başlatıldı. Belgeselin yönetmeni Serkan Koç soruşturma kapsamında "şüpheli" sıfatıyla ifade verdi. Koç savcılık ifadesinde "Herhangi bir kişiye veya kuruma yönelik hakaret amacıyla hareket etmedim. Tam aksine bu hususta aşırı dikkat ve özeni gösterdim. Belgeselde halkı kin ve düşmanlığa tahrik içeren bir söz ve beyan bulunmadığı gibi bu yönde hareket etmemiz de söz konusu değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. BELGESELİN YÖNETMENİ 1 ST İFADE VERDİ "Başlangıç" belgeselinin yapımcısı ve yönetmeni Serkan Koç, sabah saatlerinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne gelerek soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Bölükbaşı'ya yaklaşık bir saat ifade verdi. Serkan Koç ifadesinde ' eylemleri olarak bilinen eylem ve olaylar sırasında yaşanan olayları tüm çıplaklığıyla kamuoyuna aktarmak amacıyla "Başlangıç" isimli belgeseli hazırladım. Belgesel filmi izlendiği takdirde kesinlikle herhangi bir yorum katmaksızın, yaşanan olayları aynı şekilde yayınladım. Herhangi bir kişiye veya kuruma yönelik hakaret amacıyla hareket etmedim. Tam aksine bu hususta aşırı dikkat ve özeni gösterdim. Belgeselde halkı kin ve düşmanlığa tahrik içeren bir söz ve beyan bulunmadığı gibi bu yönde hareket etmemizde söz konusu değildir. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. "PİYASAYA ÇIKMASININ ARDINDAN SORUŞTURMA BAŞLATILDI" Serkan Koç savcıya ifade verdikten sonra adliyenin karşısında bulunan alanda basın açıklaması yaptı. Başlangıç Belgeseli'nin olaylarıyla ilgili Türkiye'de ilk ve tek belgesel olduğunu söyleyen Koç, belgeselin Ağustos ayında piyasaya çıkmasının ardından soruşturma başlatıldığını söyledi. "SORUŞTURMA BİR KİŞİNİN İHBAR TELEFONUYLA BAŞLADI" Soruşturmanın başlangıcına ilişkin bilgi veren Koç, "Bir yurttaş telefonla ihbarda bulunmuş. 'Başbakan'a hakaret içeriyor' diye. Hemen görev aşkıyla yanıp tutuşan polisler müdürlerimiz mağazaya koşup belgeseli izlemişler ve tutanak tutmuşlar. 'Eylemciler slogan atıyor, duvarlara yazılar yazılıyor, hükümet aleyhine gösteriler yürüyor bu suçtur' demişler. Savcıya şu savunmayı yaptık. olayları yaşanırken Recep Tayyip Erdoğan, 'Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Camii ayakkabıyla girdiler, camide içki içtiler' diye açıklama yaptı. Bizim belgeselimizin hemen girişinde Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ses kaydı var. O caminin içinden orijinal görüntüler var. Kanıttır bu... "ERDOĞAN'IN HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TEŞVİK ETTİĞİNİN BELGESİDİR" Recep Tayyip Erdoğan çıktı dedi ki 'Taksim'e bin iki bin kişiyi yürütmek mesele mi biz de çıkarız onların karşısına 5 bin 10 bin insanı çıkartırız karşısına.' Kim çıktı işte o palalı insan bütün kamuoyu izledi. O pırıl prırıl insanların karşısına palalı insanları çıkarttılar. Savcıya söyledim. Bir belgeselle ilgili 'Halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatıyorsunuz. Bu belgesel Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiğinin belgesidir. Suç duyurusunda bulunuyoruz. Biz değil, Recep Tayyip Erdoğan yargılanmalıdır." "BÖYLE BİR FİLME DAVA AÇILMASINI UTANÇ DUYUYORUM" "Bir film hükümeti kötü uygulamalarını teşhir ettiği için kötü şeyleri teşhir ettiği için suçlanabilir mi?" diyen Koç, "Bu belgeseli yasakladığınız zaman heykel yapan insanın heykelini kestiğiniz zaman, resim, müzik yapan insanı hapse attığınız zaman bu ülkede kim düşünecek? Sanat demek düşünmek demek. Bu belgesel de bu diktatörlük anlayışından nasibini alan bir sanat eseridir. Dava açılırsa kesinlikle kazanacağız. Böyle bir filme dava açılmasını utanç duyuyorum bir yönetmen olarak" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564864.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564864.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..934027bd769c1619bff1679fc135c226141a347d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564864.txt @@ -0,0 +1 @@ +Birleşmiş Milletler: TIR'ları arayın!. Hürriyet gazetesinden Razi Canikligil'in haberine göre, BM Genel Merkezi 'nde yaptığı basın toplantısında Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde önceki gece ihbar üzerine durdurulan TIR'ın Türkiye 'de krize yol açtığının ve içinde ne olduğu bilinmeyen TIR'ın arama yapılmadan Suriye'ye geçtiğinin hatırlatılması üzerine konuşan ... Hürriyet gazetesinden Razi Canikligil'in haberine göre, BM Genel Merkezi 'nde yaptığı basın toplantısında Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde önceki gece ihbar üzerine durdurulan TIR'ın Türkiye 'de krize yol açtığının ve içinde ne olduğu bilinmeyen TIR'ın arama yapılmadan Suriye'ye geçtiğinin hatırlatılması üzerine konuşan Amos şu ifadeleri kullandı: "Yardımlar bir ülkeye geldiği zaman normal gümrük prosedürlerinden geçmek zorunda. Özellikle Suriye gibi bir ülkeye gideceği zaman sınırdaki daha farklı kontrol noktalarına gelebilir. Bazen hükümet kontrolü olur, bazen de muhalif güçleri belli noktalarda kontrol yapar. Ancak genellikle Suriye gibi ülkelerde hükümet geçiş yetkisi verir. Konvoyların evrak işlemleri bu kontrol noktalarında yapılır. Bazen durdurulup kontrol edilirler. Bunların içinde neler olduğuna bakarlar." Daha önce Suriye hükümetinin bu konvoylarda ameliyat malzemeleri taşınmadığı yönünde ısrarcı olduğunu da hatırlatan Amos sözlerine şöyle devam etti: "Ama çatışmaların gerçekliğine baktığımızda bunun her zaman böyle yürümediğini görüyoruz. Biz TIR'ların normal güvenlikten geçtikten sonra kontrol noktalarında gerekli evrak işlemlerinin yapılmasını, daha sonra da serbest bırakılmasını istiyoruz. Bölgedeki mülteci kamplarının \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564898.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564898.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a16b7fd134104d8d3da947b14caf3fe442c52368 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564898.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı iddianamesinde flaş gelişme!. Gezi Parkı iddianamesi kabul edildi. İddianamede 36 kişi 'terör örgütü üyesi' olmakla suçlandı. Gezi Parkı eylemlerine ilişkin İstanbul TMK 10'la yetkili Cumhuriyet savcılığına yürütülen soruşturma tamamlandı. Aralarında Devrimci Karargah davasının sanıklarından Ulaş Bayraktaroğlu'nun da bulunduğu 4'ü tutuklu 36 kişi hakkında ... eylemlerine ilişkin İstanbul TMK 10'la yetkili Cumhuriyet savcılığına yürütülen soruşturma tamamlandı. Aralarında Devrimci Karargah davasının sanıklarından Ulaş Bayraktaroğlu'nun da bulunduğu 4'ü tutuklu 36 kişi hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 22'inci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede sanıklara terör örgütü üyesi olmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak, terör örgütü propagandası yapmak suçları yöneltildi. Hürriyet'ten Ayşegül Usta'nın özel haberine göre; bir süre önce yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturmadan alınan TMK 10'la yetkili Cumhuriyet savcısı Muammer Akkaş tarafından hazırlanan 95 sayfalık iddianamede 9 polis memuru ile Taksim'de faaliyet gösteren bir otelin müdürü de iddianamede mağdur olarak yer aldı. "DEMOKRATİK TEPKİNİN ÖTESİNE GEÇTİ" Akkaş tarafından hazırlanan iddianamede Taksim Meydanı yayalaştırma projesi kapsamında Taksim 'nda 28 Mayıs 2013'de başlayan protestolar, demokratik tepkinin ötesine geçerek terör örgütleri ve marjinal grupların yönlendirmesiyle terör örgütlerinin propagandalarına ve eylemlerine dönüştüğü ifade edildi. Kamu mallarına, özel mülkiyeye zarar verme, kamu görevlilerini aciz düşürme, güvenlik güçlerinin yaralanmasına sebebiyet verildiği öne sürüldü. "SİVİL VATANDAŞLAR ÖRGÜT ÜYELERİNDEN AYRIŞTI" 11 Haziran 2013'de  Taksim Meydanı'nda bulunan terör örgütlerinin bayrak ve flamaları ile posterlerinin toplanmasına yönelik yapılan faaliyet sırasında terör örgütü mensuplarının güvenlik güçlerine molotof kokteyli, taş ve sapan atmak suretiyle engellemeye çalıştıkları, katılan sivil vatandaşların  'na çekilerek terör gruplarından ayrıştığı belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564900.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564900.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0331c6310aac891c692213d0472240565eb32897 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564900.txt @@ -0,0 +1 @@ +TBMM'de haremlik-selamlık uygulaması. CHP'li Oran, Çiçek'e "Haremlik-Selamlık uygulamasına mı geçtiniz?" diye sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yemin törenine işaret ederek, "Kadın ve erkek izleyicilerin ayrı sıralara oturtulması talimatını siz mi verdiniz?" diye sordu. ... CHP'li Oran, Çiçek'e "Haremlik-Selamlık uygulamasına mı geçtiniz?" diye sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yemin törenine işaret ederek, "Kadın ve erkek izleyicilerin ayrı sıralara oturtulması talimatını siz mi verdiniz?" diye sordu. Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, İçişleri Bakanı olarak atanan Efkan Ala'nın TBMM Genel Kurulu'nda yemin ederek resmen görevine başladığını söyledi. Bakan Ala'nın yemin törenini izlemek için oturum açılmadan yaklaşık 20 dakika önce Genel Kurul salonundaki izleyici locasına alınmaya başlanan kalabalığın TBMM'de görev yapan polislerin yönlendirmesiyle ayrı ayrı sıralara oturtulduğunu belirten Oran, şu soruları yöneltti: "Kadın ve erkek izleyicilerin ayrı sıralara oturtulması talimatını siz mi verdiniz? Kadınlara izleyici locasının sağ tarafındaki 5 sıra ayrılırken, yanlışlıkla erkeklerin arasına oturan kadınların TBMM polisleri tarafından "Bayanların sırası orası değil lütfen bu tarafa gelin' diye uyarılmasının gerekçesi nedir? TBMM Genel Kurulu izleyici ve özel dinleyici localarında "haremlik' - "selamlık' uygulamasına mı geçtiniz?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564902.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564902.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fe966a72a719335cb4ca78dbbf0090d5052e622c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564902.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemil Çiçek'ten Anayasa açıklaması. Türkiye'de yasama organı TBMM'nin Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasa'nın 138. maddesi ölmüştür" dedi. Çiçek, 2014 vizyonuna ilişkin basın mensupları ile düzenlediği sohbet toplantısında, şu cümleyi kullandı; "Anayasa'nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür" Çiçek, "Hukuk, adaletin enstrümanıdır. Siyasetin enstrümanı değildir" diye konuştu. ... Türkiye'de yasama organı TBMM'nin Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasa'nın 138. maddesi ölmüştür" dedi. Çiçek, 2014 vizyonuna ilişkin basın mensupları ile düzenlediği sohbet toplantısında, şu cümleyi kullandı; "Anayasa'nın 138. maddesi bu memlekette ölmüştür" Çiçek, "Hukuk, adaletin enstrümanıdır. Siyasetin enstrümanı değildir" diye konuştu. İŞTE O MADDE: Mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen Anayasa'nın 138. maddesi şöyle; "MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." İşte Çiçek'in açıklamalarından satır başları: AYM'NİN TUTUKLI VEKİL KARARI Tutuklu vekiller serbest olsun bırakılsın. 5'İ tutuklu diğerleri ne olacak. Meclis Başkanlığı şapkadan tavşan mı çıkaracak. Meclis Başkanı kurallara uyacak, kanun neyse onu  yapacak. 5 milletvekili Anayasa mahkemesinin aldığı karar neyse o yapılacak. Hükmü kesinleşen vekillerin durumu ne olacak? Ne düşünüyorlar?Bu işi böyle flu boyutta bırakırsanız bakın bu basın toplantısını hatırlayın. 2015 seçimleri açısında bu kurallar böyle devam eder. Anayasa Mahkemesinin gösterdiği yoldan çözüm bulmaya çalışırsak bu ferdi çözümdür, toplumsal çözüm değildir. 2015 adaylıkları söz konusu olduğunda yargıyla problemi olacak herkes aday gösterilecek, yeni bir kanal açılacak. Gelin bu kuralları değiştirelim, bu elimizde. Şu işin doğru kuralı koyalım. Çıkan çıktı geri kalan ne yapsın dersek. 2015'te fırtına olur bunu söylüyorum. Daha fazla Türkiye'ye bedel ödetmeyelim.İsterse bir kişi daha olsa ortada çok ciddi bir problem var. Sözlerimi beğenmeyen daha edepli şekilde, kırmayacak bir üslupla açıklama yapsın. SORU-CEVAP Bunca sorunların çözülmeyişinin nedenlerim nedir? 63 yıldır karşılaştığımız bir kez daha yaşadığımız konular bunlar. Neden kilitleniyoruz? Demokrasi sadece çoğunluk meselesi değil. Bazı sorunlar var ki çoğunluğa rağmen uzlaşı aramak gerekiyor. Her bölgede bulduğu çözümün alıcısı farklıdır. Böylesine sıkıntılı, toplumda uzlaşı havası içerisinde sorunlar çözülürse işi daha kolaylaştırmış oluruz. Maalesef uzlaşı yok. Uzlaşı önemli. Herkes de bir baksın. Kim kiminle kaç kere bir araya geldi. Gelemedik. Uzlaşı kültürü adına konuşmamız gerekir. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Başkanlar seçildikten sonra birkaç cümlelik teşekkür konuşması vardır. Bizden evvel ki başkanlarımız nasıl teşekkür etmiş geride kalmamak için baktım birkaç cümle ile teşekkür edilmiş. Anayasa uzlaşma komisyonunu kurduk, uzlaşamadık. İnternet sitemize koyduk orada da görülebilir. Partiler olarak çaba sarf ettik ama ancak buraya kadar gelebildik. Anayasa'nın ana kolonların iltilaf var. Biz çatısında anlaştık, pervazlarda anlaştık ama çatı da anlaşamadık. Ana kolonlar her siyasi partinin varlık sebebidir. Dördünün birden bir görüş birliği olmadı. Resmen uygulanan bir iç tüzük var. Hala onu da bitiremedik. Demokrasi, özgürlükler ama giydiğimiz elbiseler sağdakinin de aynı soldakinin de aynı. Şikayet ediyoruz ama aynı tip elbise giyiyoruz. 2011 Haziran'dan bu yana tutuklu vekiller var hala çözemedik. En büyük sıkıntımız buradadır. Benim de kusurum, eksiğim olmuştur. Bunu suçlamak anlamında söylemiyorum ama geldiğimiz konum bu. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ En evvel üzüldüm. 2,5 seneye yakın çaba gösterdik. Olumlu bir sonuç ortaya koyalım istedik. 4 siyasi partiyi 25 ya yakın çalıştık. Hepimizin çabaları var. Bu yöntemle anca 60 maddede anlaşabildik. Daha uzun sürdürsek uzlaşma konusunda yeni bir görüşme yöntemi getirmediği sürece devam ettirme uygun değil. Olay masadan kalkma olayını döndü, polemiğe döndü. Daha sonra devam edilecekse tecrübe oluştu, ne istendiğini biliyoruz. En çok üzüldüğümü konulardan biridir. 17 ARALIK OPERASYONU Uzunca bir zamandır var. Bu işlerde net tarih imkanı yok. Maç nakleder gibi operasyon yapılıyordu. Adli yılların açılışlarına bakın, oradaki mesajların birazı yargıyla ilgili, bazı mesajları yargıyla bağdaştırmak zor olmuştur. İlla da bu tarih demiyorum. Özellikle DGM'ler varken bu işler daha medyatik oluyordu. İddialar var, cevap vermeye çalışıyoruz. Rahmetli Mehmet Uygun dedi ki hakimler kararlarıyla konuşur. Konuşanlar sebebiyle kurumun kendisi tartışılır hale gelmişti. SEÇİM ÇALIŞMALARI Seçim zamanı yaklaştı. Hele o parti bayrakları çok yazık. Hele yağmur yağdı mı nasıl kirli bir görüntü oluşturuyor. Sanki milletimiz bayraklara bakıp karar veriyor. "PARALEL DEVLET" AÇIKLAMALARI Bir tek devlet var, başka devlet olmaz. Bir devlet vardır onun da kanunları vardır. Farklı görüşler olabilir bunlar demokrasi olur. Ama kim devlette görev yapıyorsa, devletle sözleşme yapmış oluyor. Senin verdiğin ücret ve kurallar çerçevesinde görev yapacağım, devlete hizmet vereceğim. Bu bu demek. Türkiye kural yokluğu olan bir ülke değil. Kim devlette görev yapıyorsa, o kurallara uymak zorundadır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564903.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564903.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..59df9a8e330f1b1b5eb637756d6b3ff0b4983023 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2564903.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kızılay da Türk'ü attı!. Tüzüğünde ismi Türkiye Kızılay Derneği olarak geçen ve kurumsal ismi Türk Kızılayı olan insani yardım kuruluşu, ürettikleri maden sularından 'Türk' ismini kaldırdı. 1985 yılında Kızılay Afyon Karahisar ismiyle piyasaya sürülen maden suyu, 2005 yılından itibaren 'Türk Kızılayı' ismini ... Tüzüğünde ismi Türkiye Kızılay Derneği olarak geçen ve kurumsal adı Türk Kızılayı olan insani yardım kuruluşu, ürettikleri maden sularından 'Türk'ü kaldırdı. 1985 yılında Kızılay Afyon Karahisar ismiyle piyasaya sürülen maden suyu, 2005 yılından itibaren 'Türk Kızılayı' ismini kullanmıştı. 2005 yılından günümüze kadar 'Türk Kızılayı' ismini kullanan kuruluş, yeni maden sularını 'Kızılay' adıyla piyasaya sürdü. Türk Kızılayı'nın maden sularında yaptığı tasarım değişikliği sonucunda ambalajından 'Türk'ü atması, vatandaşın da büyük tepkisini toplarken, Türk Kızılayı'ndan konuyla ilgili bir açıklama yapıldı ve Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar imzasıyla yayınlanan açıklamada "Türk Kızılayı Maden Suyunun yenilenen imajı, birçok değişikliği de beraberinde getirdi. Bizi biz yapan değerleri koruyarak, günümüz trendlerine uygun ve tüketici alışkanlıkları doğrultusunda bir değişime imza attık. Araştırmalarımızdan yola çıkarak tüketici algısını da dikkate alarak Maden Suyumuzun ismini toplum genelinde benimsenen marka adıyla Kızılay Maden Suyu olarak değiştirdik." denildi. Türk Kızılayı, maden suyunun ismindeki değişikliğin nedenlerini maddeler halinde sıraladı: Maden Suyumuz Neden Türk Kızılayı Değil de Kızılay Maden Suyumuz ticari bir üründür. "Kızılay Maden Suyu" da bu ürünün ticari markasıdır. Maden Suyumuzda yapılan değişiklik, kamuoyu alışkanlıkları neticesinde gerçekleştirilen sadece tasarımsal bir değişikliktir. Yaptığımız yenileme çalışması sırasında ismimizi Kızılay Maden Suyuna dönüştürmemizin birincil nedeni de tüketici algısıyla paralel bir imaj oluşturma yaklaşımıdır. Bunun yanı sıra Türk Kızılayı ile olan kurumsal bağımız, yeni tasarımlarımızda da yer almaktadır. İsim Değişikliği Türk Kızılayı bir yardım kurumu iken Kızılay Maden Suyu ise bu kurumun yardım çalışmalarına hizmet eden ticari bir markadır. Ve her marka gibi tüketici algısını gözetmek zorundadır. Yaptığımız yenileme çalışması sırasında ismimizi Kızılay Maden Suyu'na dönüştürmemizin birincil nedeni de tüketici algısıyla paralel bir imaj oluşturma yaklaşımıdır. Doğal olarak raflardaki ismimizle tüketici algısındaki ismimizin örtüşmesi markamıza katkı sağlayacak bir değişiklik olarak ön plana çıktı. Buradan hareketle Kızılay Maden Suyu geniş kitleler tarafından kabul gören adıyla raflardaki yerini aldı. Etiket Değişikliği • Yeni etiketimiz dünya standartlarına uygun olarak sadeleşti. Böylece marka, tasarımda daha ön plana çıkarılmıştır. • Etiket, şişe boyutları ve ürün çeşitlerine göre; renk ve boyut değiştirerek Kızılay Maden Suyunun ürün gamını tüketici algısında kolayca ayrıştırmaktadır. • Türk Kızılayı kurumu ve Kızılay Maden Suyu arasındaki tarihi bağ ile marka ve tüketicinin kurduğu vicdani bağ, etiketin uygun noktasında yerini almaktadır. Etiketin sırt kısmında "Türk Kızılayı" ifadesi kullanılmıştır. Özetle: Kızılay Maden Suyunun yıllarca değişmeyen tadıyla modernize edilmiş geleneksel formunu tekrar buluşturmaktadır. Sonuç olarak Türk Kızılayı çatısı altında bir işletme olarak çalışmaya devam edecek olan Kızılay Maden Suyunda, isim de dâhil yaptığımız yenilemenin amacı; Türk Kızılayı'na daha yüksek katma değer sağlamaktır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565023.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565023.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a55e82e3b5319a3f061f8cefe2b6d3e134fc668a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565023.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet'te bir deprem daha!. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda önceki kadrolardan kalan son 12 şube müdür ve yardımcıları da görevlerinden alınarak, Ankara içerisindeki başka birimlerde görevlendirildi. Böylece 17 aralıkta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında İstihbarat Dairesi'nde görevinden alınmayan kimsenin kalmadığı belirtildi. ... Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda önceki kadrolardan kalan son 12 şube müdür ve yardımcıları da görevlerinden alınarak, Ankara içerisindeki başka birimlerde görevlendirildi. Böylece 17 aralıkta başlayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında İstihbarat Dairesi'nde görevinden alınmayan kimsenin kalmadığı belirtildi. KRİTİK ŞUBELER VAR Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre ise Ergenekon, KCK ve gibi operasyon süreçlerinde görev alan 12 Şube Müdürü ve Müdür yardımcısı bugün itibariyle görevden alındı. Görevde alınan şube müdürleri Elmadağ'daki Polis Okulu'na kaydırıldı. Görevden alınan şube müdürlerinin arasında dinleme, teknik-takip, PKK, Sol örgüt masalarına bakanlarda bulunuyor. MAYIS AYINDA BAŞKAN DEĞİŞMİŞTİ Mayıs 2013'te Ömer Altıparmak görevden alınarak İstihbarat Daire Başkanlığı'na Engin Dinç getirilmişti. Bu görev değişimin ardından aralarında başkan ve başkan yardımcılarının da bulunduğu 13 üst düzey istihbaratçı görevden alınmıştı. Üst kadroların ardından, alt kadrolara yönelik köklü değişikliklere gidilmişti. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere 23 ilin istihbarat şube müdürlüklerindeki müdür, başkomiser, komiser rütbelerinde 160 istihbaratçı farklı birimlere kaydırıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565049.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565049.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7b4c336f7f9fb8521fd7b7a8cbf5d2968b885d82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565049.txt @@ -0,0 +1 @@ +Merve Boluğur'dan yeni yılın ilk aşkı!. İsmi bir süredir Sezen Aksu'nun oğlu Mithatcan Özer'le anılan oyuncu Merve Boluğur, gerçek aşkı yeni yılda buldu. Ünlü popçu Murat Dalkılıç'la birlikte olmaya başlayan Boluğur, yılbaşına da sevgilisiyle el ele girdi. Arnavutköy'deki Bodrum Mantı'da görüntülenen ikilinin çok mutlu olduğu dikkat ... Muhteşem Yüzyıl'ın Nurbanu Sultan'ı Merve Boluğur pop şarkıcısı Murat Dalkılıç'la aşk yaşamaya başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565052.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565052.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f1ce3faae47a2b6cab8c8488efba8d20ab50c013 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565052.txt @@ -0,0 +1 @@ +NSA uslanmadı, süper bilgisayar peşinde. Adı son aylarda dinleme ve gözetleme skandallarıyla gündemden düşmeyen Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. ABD'nin etkin gazetelerinden Washington Post, NSA'in özel korumalı bilgisayarlardaki şifreleri bile kırabilecek bir süper bilgisayar üzerinde çalıştığını bildirdi. Bu ... Adı son aylarda dinleme ve gözetleme skandallarıyla gündemden düşmeyen Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. ABD'nin etkin gazetelerinden Washington Post, NSA'in özel korumalı bilgisayarlardaki şifreleri bile kırabilecek bir süper bilgisayar üzerinde çalıştığını bildirdi. Bu kuantum bilgisayarıyla hükümetler, banka ve araştırma projeleri gibi hassas hedeflerin özel korumalı bilgisayar sistemlerinin kırılabileceği belirtiliyor. NSA için reform önerileri ABD Başkanı Obama'nın, NSA'nın dinleme skandalının patlak vermesiyle görevlendirdiği komisyon, konuya dair raporunu açıkladı. Komisyon, dinleme faaliyetlerinde reforma ihtiyaç olduğunu belirtti. Eski NSA çalışanı Edward Snowden'ın ifşa ettiği belgelere dayandırılan haberde, kuantum bilgisayarı ile ilgili projenin, yaklaşık 80 milyon dolarlık araştırma programının bir parçası olduğu belirtiliyor. Projenin ne aşamada olduğu ile ilgili ise herhangi bir bilgi bulunmuyor. Klasik fizik yerine kuantum Kuantum bilgisayarlarının mevcut süper bilgisayarlara göre birkaç kat daha yüksek verim ve hıza sahip olduğu belirtiliyor. Dijital veriler için kullanılan alışıldık şifreleme metotları, makul bir süre içinde kırılamadıkları zaman yüksek güvenlikli olarak sınıflandırılıyor. Kuantum bilgisayarı diğer süper bilgisayarlara göre çok daha hızlı ve güçlü olduğundan 'güvenlikli' şifreleri kırmasının çok daha kolay olacağı belirtiliyor. Almanya ve İsviçre dâhil olmak üzere dünya çapında bilim insanları yıllardır bu teknoloji üzerinde araştırma yapıyor. Kuantum bilgisayarları normal bilgisayarlardan farklı olarak klasik fizik kurallarına göre değil, kuantum mekaniğine göre çalışıyor. Ancak şimdiye kadar bu teknoloji geniş anlamda teoriye dayanıyordu. Rekabet kızıştı Washington Post'a göre bilim çevrelerinde NSA'in geldiği noktayla ilgili uzun süredir spekülasyonlar dolaşıyordu. NSA'in çalışmalarının kapsamı tam olarak bilinmese de bilim çevrelerinde AB ya da İsviçre tarafından desteklenen projelerle başa baş gittiği düşünülüyordu. Gazeteye konuşan ünlü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden Profesör Scott Aaronson, "Kimsenin haberi olmadan NSA'in dünyanın bu kadar önüne geçmesi pek muhtemel görünmüyor" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565053.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565053.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8de1b6deaa7e8a1f83695f7d42044505b5f86be7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565053.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den tır için suç duyurusu. Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına, Hatay Milletvekilleri Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu ve partililerle verdikleri dilekçenin ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, olayın takipçisi olduklarını, yargıya ve soruşturmalara müdahale edilmesinin hukuka yapılmış bir saldırı olduğunu ileri sürdü. Eryılmaz, şöyle devam ... Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına, Hatay Milletvekilleri Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu ve partililerle verdikleri dilekçenin ardından adliye önünde yaptığı açıklamada, olayın takipçisi olduklarını, yargıya ve soruşturmalara müdahale edilmesinin hukuka yapılmış bir saldırı olduğunu ileri sürdü. Eryılmaz, şöyle devam etti: "Kırıkhan'da içinde silah olduğu iddiasıyla durdurulan ve Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının görevlendirmesiyle Adana'dan gelen Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısının mahkeme kararına rağmen aracı incelemesine izin vermeyenler, engel olanlar, silah sevkiyatı yapan ve taşıyanlar, görevini ihmal edenler hakkında olay yeri olan Kırıkhan Cumhuriyet Savcılığına gönderilmek üzere üç milletvekili olarak hazırlamış olduğumuz şikayet dilekçesini Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdik" Türkiye'yi uluslararası alanda silahlı gruplara destek veren bir konuma sokacak eylemlere izin ve destek veren görevlilerin açığa çıkarılması ve bunun hesabının sorulması gerektiğini savunan Eryılmaz, "Ayrıca İçişleri Bakanının açıklamalarına baktığımız zaman bu tırda yüklü malzemelerin Türkmenlere gönderildiği yönünde bir olayı geçiştirmeye yönelik bir açıklaması olduğunu görüyoruz. Aracın istikametine baktığımız zaman aracın Kilis'e doğru gittiği yönünde bir açıklama var. Kilis'te bildiğimiz kadarıyla Türkmen yok. Bu yardım malzemesi silah değildir yönünde herhangi bir açıklaması olmamıştır. Biz de bunu yakından takip ediyoruz" ifadesini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565054.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565054.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7709ef881470c7e55769c43cd40e52d879b221ed --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565054.txt @@ -0,0 +1 @@ +Schumacher'i doğum gününde yalnız bırakmadılar. Michael Schumacher'in hayranları, efsanevi Formula 1 yarışçısının 45. yaş gününü kutlamak için Fransa'da yattığı hastanenin önünde toplandı. Fransa ve İtalya'dan Ferrari klüpleri de Grenoble'deki hastanenin önündeki kutlamalara katıldı. Dün Schumacher'in eşi Corinna ve ailesi, hayranlardan gelen "büyük destek" için teşekkür ... Michael Schumacher'in hayranları, efsanevi Formula 1 yarışçısının 45. yaş gününü kutlamak için Fransa'da yattığı hastanenin önünde toplandı. Fransa ve İtalya'dan Ferrari klüpleri de Grenoble'deki hastanenin önündeki kutlamalara katıldı. Dün Schumacher'in eşi Corinna ve ailesi, hayranlardan gelen "büyük destek" için teşekkür etti ve Alman yarışçıyı "mücadeleci" diye tanımladı. Otomobil tarışları tarihinin gördüğü en başarılı Formula 1 yarışçısı, Fransız Alplerinde Pazar günü geçirdiği kayak kazasından beri Grenoble'deki hastanede tedavi görüyor. Suni olarak uyutulan Schumacher'in sağlık durumunu, menajeri, "istikrarlı ama kritik" diye tarif etti. Eski şampiyon Pazar günü kayak yaparken düşüp başını bir kayaya çarpmış, kaskı parçalanmıştı. Doktorlar dün, Schumacher'in gelişme gösterdiğini fakat hayati tehlikeyi henüz atlatmadığını söylemişlerdi. Tıbben bir kişinin haftalarca suni olarak uyutulduktan sonra komadan çıkıp tamamen iyileşmesi mümkün. Kırmızı kazaklar, Ferrari kepleri Hayranları Schumacher'i desteklerini göstermek için, Türkiye saatiyle 14.00 sularında bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Çoğu kırmızı kazaklar giymiş olan Schumacher hayranları, Ferrari logolu kepler taktı. Bugün 45 yaşına giren Schumacher, 2012'de, yarış pistlerinden ikinci kez emekli olmuştu. 19 yıllık kariyerinde 91 yarış kazanan F1 sürücüsü, 7 kez de şampiyon oldu. Schumacher, Ferrari takımına katıldıktan sonra arka arkaya 5 kez şampiyonluk kazandıktan bir yıl sonra, 2006'da Formula 1 yarışlarına veda etti. 2010'da Mercedes takımıyla birlikte yeniden direksiyon başına geçmesine rağmen, 3 sezonda ancak bir yarış kazanabildi ve 2012 sonunda emekliye ayrıldı. Michael Schumacher, yedi kez kazandığı Formula 1 Dünya Şampiyonluğu unvanının beşini Scuderia Ferrari ile almıştı. Hayati tehlike devam ediyor Alman pilotun, geçirdiği kazanın üzerinden geçen dördüncü günde de hayati tehlikesi devam ediyor. Başından aldığı darbe sonucu beyin travması geçiren ve suni komaya alınan Schumacher'in, ikinci bir ameliyata alındığı ve durumunda bir iyileşme olmadığı açıklandı. Eşi Corinna ve iki çocuğunun yanından ayrılmadığı Schumacher'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Schumacher'in doktorları perşembe günü basına herhangi bir açıklama yapmadı. Ünlü pilotun menajeri Sabine Kehm, ameliyattan sonra Schumacher'in durumunun kötüleşmemesinin iyi bir haber olduğunu ancak aldığı darbelerin çok ağır olması nedeniyle sadece o an için iyi bir haber olduğunu açıkladı. Kahm, ancak Schumacher'in sağlık durumunda olumlu ya da olumsuz bir gelişme olması durumunda açıklama yapacaklarının da altını çizdi. Görünmez kayaya çarpmış Fransa Alp-leri'ndeki Meribel'de pazar günü kayak yaparken kaza geçirerek kafasını kayaya çarpan efsanevi F1 pilotu Michael Schumacher'in karısı dün trajik olaydan sonra ilk kez görüntülendi. Tatilleri sırasında 18 yıllık eşi Michael'in kaza geçirmesiyle büyük şok yaşayan Corinna Schumacher'in hastaneye girerken oldukça üzgün olduğu görüldü. Alman Bild gazetesi dün Schumacher'in bir çocuğa yardım ettiğini, sonrasında kayağının yeni yağmış karın altında kalan sivri bir kayaya çarptığını ve takla attığını yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565056.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565056.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..936bd4a95866e8b962a6cc3ec2e08a4146b0e6a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565056.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran Meclisinde Zencani oturumu. İran'da tutuklanarak cezaevine konulan İranlı milyarder Babek Zencani'nin devlete olan petrol borcu konusu, yarın İran Meclisi ve Merkez Bankası arasında yapılacak özel bir görüşmede incelemeye alınacak. İran meclisinden milletvekili Mustafa Afzalifard, Babek Zencani'nin 2 milyar 60 milyon euroluk petrol satışından ... İran'da tutuklanarak cezaevine konulan İranlı milyarder Babek Zencani'nin devlete olan petrol borcu konusu, yarın İran Meclisi ve Merkez Bankası arasında yapılacak özel bir görüşmede incelemeye alınacak. İran meclisinden milletvekili Mustafa Afzalifard, Babek Zencani'nin 2 milyar 60 milyon euroluk petrol satışından dolayı devlete olan borcunun yarın mecliste görüşüleceğini söyledi. Afzalifard, görüşmede İran Meclisi 90. Madde Komisyonu üyeleri ile Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehdi Guderzi ve uzmanlarının hazır bulanacağını ifade etti. İranlı parlamenter, ayrıca Komisyon'da Zencani hakkında başlatılan inceleme çalışmalarının devam ettiğini, tamamlanmasıyla raporun yargıya gönderileceğini belirtti. Türkiye'deki 17 Aralık soruşturmasında tutuklanan işadamı Reza Zarrab'ın İran'daki ortağı olduğu öne sürülen Zencani, geçen pazartesi günü tutuklanarak Tahran'daki Evin Cezaevi'nde götürülmüştü. Ünlü milyardere yöneltilen suçlamalar konusunda İranlı adli makamlar resmi açıklamada bulunmazken ülke basını, Zencani'nin petrol satışından devlete olan borcunu ödemediği, rüşvet vererek ödendiğine dair sahte belgeler düzenlediğinden dolayı tutuklandığı ileri sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565057.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565057.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..80fa3095d07aa5ed48f7b3cda3838a59628334d6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565057.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sinem Kobal'dan Arda Turan'a şok yanıt. Arda Turan-Sinem Kobal ilişkisinde beş sıcak gelişme yaşandı. Turan'ın, kafasında ilişkiyi tamamen bitiren Sinem Kobal'a 'Yıldırım nikahı yapalım' teklifinde bulunduğu, Kobal'ın ise teklifi reddettiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl nişanlanan ünlü çift; nikah tarihlerini üç kez ertelemiş, son olarak 26 Aralık'ta ... Arda Turan-Sinem Kobal ilişkisinde beş sıcak gelişme yaşandı. Turan'ın, kafasında ilişkiyi tamamen bitiren Sinem Kobal'a 'Yıldırım nikahı yapalım' teklifinde bulunduğu, Kobal'ın ise teklifi reddettiği ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl nişanlanan ünlü çift; nikah tarihlerini üç kez ertelemiş, son olarak 26 Aralık'ta gerçekleşmesi beklenen düğünlerini de iptal etmişti. Çiftin kesin olarak ayrıldığı konuşulurken; ne Arda Turan, ne de Sinem Kobal cephesinden konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. İşte Ekim ayından bu yana birlikte görüntü vermeyen ikilinin ilişkisindeki son durum: 1- Sinem Kobal, kesinlikle Arda ile birlikte olmak istemiyor çünkü artık ona güvenmiyor. Kobal; İspanya'dan kulağına gelen dedikodulara ve Türkiye'de çıkan haberlere deliriyor. 2-Sinem, işine dönmek istiyor. İşiyle ilgili toplantılara giriyor, arkadaşlarıyla her akşam dışarı çıkıyor. Arda ise bunlara deliriyor. Sinem belirsizlikten çok bunaldı ve artık özgür olmak istiyor. 3-İlişkisiyle ilgili durumun ciddiyetini anlayan Arda, Sinem'e haber göndererek "Yıldırım nikahı kıyalım" dedi. Sinem'den ise şok cevap geldi: "Artık çok geç, istemiyorum!" 4- Sinem, evlenirse kariyerini bitirecekti ama şimdi hayatına eskisi gibi devam etme kararı aldı. Yol ayrımına gelen Sinem, kariyerine sarılmayı seçti. İkilinin yakın çevresi, Sinem'in yılların yorgunluğunu yaşadığını söylüyor. 5-İkili henüz yüz yüze gelmedi. Bir mekanda karşılaşırlarsa ne olacağını kimse bilmiyor. Arda, ani bir hamle yaparsa; ünlü çift herkesi şoke edip barışabilir de! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565058.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565058.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c279ef9e3698e2f51b780e26d5f374228812da14 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565058.txt @@ -0,0 +1 @@ +Amcasını çırılçıplak soyup köpeklere yedirmiş!. 2013 yılında Kuzey Kore'den gelen en çarpıcı haberlerden biri ülkenin ikinci adamı sayılan ve aynı zamanda Kim Jong-un'un da amcası olan Jang Song-Thaek'in vatana ihanet suçlamasıyla idam edilmesiydi. İdamın nasıl gerçekleştiği ise yakın zamana kadar net olarak bilinmiyordu. Thaek'in idam ... 2013 yılında Kuzey Kore'den gelen en çarpıcı haberlerden biri ülkenin ikinci adamı sayılan ve aynı zamanda Kim Jong-un'un da amcası olan Jang Song-Thaek'in vatana ihanet suçlamasıyla idam edilmesiydi. İdamın nasıl gerçekleştiği ise yakın zamana kadar net olarak bilinmiyordu. Thaek'in idam mangasınca vurulduğu ve hatta uçaksavar ateşiyle öldürüldüğü bile iddia edilmişti. Fakat gerçeğin bunlardan kat ve kat korkunç olduğu ortaya çıktı. Çin medyasının haberlerine göre Kim Jong-Un amcasını ve beş yardımcısını 'quan-jue' denilen kan donduran yöntemle katletti. Quan-jue, 'köpeklerle idam' anlamına geliyor. Kim Jong ve 300 yetkili, 6 adamın, çırılçıplak soyularak, üç gün boyunca aç bırakılan 120 köpeğin arasına atılmasını ve paramparça edilerek öldürülmesini izledi. İdam yaklaşık bir saat sürdü. "Hizipçi pislik tasfiye edildi" demişti Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, yılbaşı mesajında ilk defa eniştesinin idam edilmesine değinip infazı "hizipçi pisliğin tasfiyesi" olarak nitelendirmişti. Devlet televizyonundan yayımlanan yılbaşı mesajında Kim Jong-un, eniştesinin idamı için "Bu kararlı eylem ülkenin birliğini kuvvetlendirmiştir." dedi. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti 13 Aralık günü, 'vatana ihanetle' suçlanan Chang Son-Thaek'in idam edildiğini duyurmuştu. İdam kararı, nükleer silahlara sahip Kuzey Kore'deki istikrara ilişkin endişelere yol açtı. Kuzey Kore'nin yeni yıl mesajı, Güney Kore ve bölgedeki diğer güçler tarafından Pyongyang'ın politik amaçlarına ilişkin ipuçları içerebileceği nedeniyle yakından inceleniyor. Kim Jong-un, eniştesinin idam edilmesine atıfta bulunup iktidardaki Komünist Parti'den "hizipçi pisliğin tasfiye edilmesinin, ülkenin birliğini 100 kat arttırdığını" söyledi. Kuzey Kore lideri, "Partimizin, parti karşıtı, devrim karşıtı unsurların arındırılmasına yönelik aldığı bu yerinde karar, partimiz içindeki dayanışmanın sağlamlaştırılmasına yardımcı olmuştur" diye konuştu. Kim ayrıca, Güney Kore'yi ve ABD'yi 'savaş kışkırtıcısı' olmak ve nükleer silahları yarımadaya taşımak için 'çılgınca' uğraşmakla suçladı. İdam edilen Chang, Kim Jong-il'in kız kardeşiyle evliydi. Chang'ın, 2011'de babasından sonra liderlik koltuğuna oturan Kim Jong-un'a rehberlik ettiğine inanılıyor. Ülkenin en önemli ikinci ismi olarak görülmesine rağmen Chang, Komünist Parti'nin özel bir oturumundan silahlı muhafızlar tarafından apar topar çıkarılmış ve Chang'ın tüm rütbelerinin söküldüğü açıklanmıştı. Resmi haber ajansı KCNA daha sonra yaptığı açıklamada, Chang'ın askeri bir mahkemede devleti devirmeye çalıştığını itiraf ettiğini duyurmuş, Chang bu açıklamadan kısa bir süre sonra idam edilmişti. Uzmanlar, Chang'ın düşürülmesinin sebeplerinden birinin, ekonomik reformlara verdiği destek olabileceğini söylüyor. 1950-53 dönemindeki savaştan bu yana Kore'nin iki tarafında kurulan hükümetler arasında barış anlaşması imzalanmadığından, yarımada bugün de resmen bir savaş bölgesi. ABD ise Güney Kore'de yaklaşık 28 bin asker konuşlandırmış durumda. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565059.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565059.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0d0731aaea9c3d3c4ff6579b3b04d659a7a9e096 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565059.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genelkurmay'ın başvurusunda flaş gelişme. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanlığının Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının yargılandığı bazı davalarla ilgili suç duyurusuna ilişkin soruşturma dosyasını "yetkisizlik" kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtaydaki bir davaya ilişkin ifadelerinin ardından YARSAV'ın bulunduğu suç ... Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Genelkurmay Başkanlığının Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarının yargılandığı bazı davalarla ilgili suç duyurusuna ilişkin soruşturma dosyasını "yetkisizlik" kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtaydaki bir davaya ilişkin ifadelerinin ardından YARSAV'ın bulunduğu suç duyurusuna yönelik soruşturmayı ise "görevsizlik" kararıyla Yargıtay 1. Başkanlık Kuruluna gönderdi. Basın Sözcülüğü görevi de bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit, gazetecilere yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanlığının suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturma dosyasını "yetkisizlik" kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiklerini bildirdi. "YARGITAY'DA İMAM VAR" SÖZLERİ YARGITAY'LIK Yiğit, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtaydaki bir davaya ilişkin ifadelerinin ardından YARSAV'ın suç duyurusuna yönelik soruşturmayı ise "görevsizlik" kararıyla Yargıtay 1. Başkanlık Kuruluna gönderdiklerini açıkladı. AKP'li Ali Şahin'in 'Yargıtay'da imam var' sözlerinin ardından YARSAV suç duyurusunda bulunmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565113.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565113.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1dafbbd275e93a60c540c64be55ef4fb6b2c296e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565113.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül, Erdoğan'la yine ters düştü!. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Habertürk TV'de Erhan Çelik'in konuğu oldu. Gündeme ilişkin konularda görüşlerini bildiren Cumhurbaşkanı Gül, 'Gezi olayları ile 17 Aralık operasyonları arasında herhangi bir bağlantı olduğunu düşünüyor musunuz' sorusuna "Gezi olayları ile 17 Aralık vakası birbirinden ayrı konular. Ben ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Habertürk TV'de Erhan Çelik'in konuğu oldu. Gündeme ilişkin konularda görüşlerini bildiren Cumhurbaşkanı Gül, ' olayları ile 17 Aralık operasyonları arasında herhangi bir bağlantı olduğunu düşünüyor musunuz' sorusuna " olayları ile 17 Aralık vakası birbirinden ayrı konular. Ben paralellik görmüyorum." cevabını vererek yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını sürekli olayları ile ilişkilendiren Başbakan Erdoğan ile yeniden ters düşmüş oldu. İşte Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamalarından satırbaşları: 2013 Dünya için baktığımızda hala büyük ekonomik sıkıntıların gitmediğini görüyoruz. Büyüme neredeyse durmuş vaziyette. Çok büyük işsizlik oranları var. Bu krizlerden hala çıkamadılar. AB kendi içerisinde yeniden yapılanma mücadelesi veriyor. Bu tarafa baktığımızda Arap Baharı sönmüş vaziyette. Mısır'da çok üzücü gelişlmeler oldu. Bir darbe yapılmış oldu. Suriye'de olup bitenler ise içler acısı. 2.5 milyon insan ülkesini terk etti. Kimyasal silah kullanıldı. İran'da adeta yeni bir soluk var. Türkiye için çok canlı bir yıl oldu. Özellikle Haziran ayına doğru İstanbul'daki Taksim olayları, kamuoyunda son tartışılan olaylar... Türkiye çok büyük bir ekonomik büyüme gerçekleşti. Avrupa'nın en çok büyüyen ülkesi Türkiye. Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi Kürt sorunu. Bugün konuşarak halledebiliriz noktasına gelindi. En önemlisi kadınlara başından beri ayrımcılık yaptık biz. Çok daha önemlisi bunu iktidar beraber yaptılar. Muhalefetin sessiz desteği oldu. Kadının hayatının içinde olması sağlandı. Çevre meselesiyle başlayan olay farklı boyutlara gitti. Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Türkiye'yi bu sıkıntılı ortamdan çıkarıp parlak yerlere taşımamız gerekir. Türkiye kesinlikle 10 yıl önceki demokratik hukuk standartlarından çok daha ileri bir yerde. Tabi ki sıkıntılar muhakkak var. Pembe bir manzara çizme gayreti içerisinde değilim. Haziran ayındaki olayları bu olayları birbirine paralel olarak görmüyorum. Bu problemlerin hepsinin çözüleceğine inanıyorum. BDP'Lİ VEKİLLERİN TAHLİYESİ Demokratik hukuk devletinde kuvvetler ayrılığı prensibi vardır ama bunların bir ahenk içinde olması gerekir. Hepsi de kendi saygınlığını korumakla yükümlüdür. Yasama ve yürütme işini iyi yapmazsa seçimlerle değiştirilebilir. Yarı bu anlamda farklıdır. Yargı kendi saygınlığını ve bağımsızlığını korumalıdır. Bu kararların oy birliği ile alınması önemlidir. Bu kararları ben memnuniyetle karşıladım. Kesinlikle su götürmez şekilde objektifliğini kaybetmeyecek kurum yargı kurumudur. Çeşitli yanlışlıkların gideceği yer mahkemelerdir. Mahkemelerin verdiği karar da itiraz mercileri vardır. Buralara hiç gölge düşmemesi gerekir. Şeriatın kestiği parmak acımaz derler. Herkesin bunu bilmesi lazım. Bu davalarla ilgili sıkıntılar varsa, serzenişler varsa daha dikkatli olunması gerekir. Askerlerin yargılandığı bazı davalarda bazı yanlışlıklar yapıldı. Kurunun yanında yaş da yandı intibahı oluşuyorsa bununla ilgili bazı şeyler konuşulabilir. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı prensibi vardır. Ama bunların bir ahenk içerisinde olması gerekir. Yasama ve yürütme de hesap verilebilirilik noktası seçimler. Yargı farklıdır, tarafsızlığı önemlidir. Anayasa Mahkemesi'nin son kararlarını memnuniyet verici olarak görüyorum. Hepsinin oy birliğiyle karar alması Türkiye'de evrensel hukukun göz önüne alındığının göstergesidir. HSYK'NIN AÇIKLAMASI Ortaya çıkan sorunlar konusunda üzerime düşeni bütün gücümle yapıyorum. HSYK'nın açıklamasını doğru bulmadım. Hukukun üstünlüğü demokrasinin temel ilkelerinden birisidir. Sayın Meclis Başkanının söylediği 138. madde çok önemli bir madde. Soruşturmanın gizliliği esası yokmuş gibi hareket ediliyor. Savcılar bir şeyi iddia edebiliriler ama onlar hakim değil. Herkes kurallar dikkat ederse sorunlardan kurutuluruz. PARALEL DEVLET İDDİASI Bir devlet içinde devlet olamaz. Ayrı yapılanmalar olamaz. Başka bir yerden talimat söz konusu olamaz. Tabi ki sivil toplum örgütleri olacaktır. Bu tip iddialar araştırılır daha sonra da gereği yapılır. Yargı içinde böyle bir şey varsa tahammül edilemez. Son olayla ilgili hükümetin üstüne düşenleri muhakkak ki en iyi şekilde yapması, Türk ekonomisinin bozulmasına fırsat vermemesi gerekiyor. Nihayetinde Sayın Başbakan da gereğini yapıyor. Son olayla ilgili yapacağım şey mahkemelerin düzgün çalışmasını sağlamak. AKP- CEMT TARTIŞMASI İDDİASI Hükümetin karşısına ben ancak muhalefeti koyarım bu tip konularda. Hükümetin karşısına başka bir grubu asla koymam. Siz adını nasıl söylerseniz söyleyin, sivil toplum örgütleri de denebilir. Burada ne yapmam lazım? Afaki kimsenin konuşmaması gerekir. Bir yanlış varsa o yanlışla mücadelenin de yolu hukula olur. Mahkemeler var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes o kurumun şartlarını yerine getiriyorsa o kurumda çalışabilir. Devlet işi söz konusu olduğunda bunlar asla motıvasyon oluşturmaz. Parlamanter sistem daha uygun ama çoğunluk isterse başkanlık olur. YOLSUZLUK İDDİALARI Vicdanları rahatlatacak bir süreçle, yolsuzluk varsa ortaya çıkarmak, yoksa insanları ikna etmek gerekir. Yolsuzlukların önlenebilmesi için kuralların çok iyi konulşması gerekir. Kuralla iyi değilse herkesi yolsuzluk yapmaya azmettirir. Ne dindarlık, ne vatanseverlik, ne solculuk, ne başka bir şey engel olabilir. Kurallar engel olur. Yolsuzlukla mücadele konusunda bir şeffaflık getirildi, eskiye göre iyi şeyler yapıldı. Ama bunların yeterli olmadığı kanaatindeyim. Sayıştay'ın önemi her zaman ortaya çıkıyor burada. Sayıştay Kanunu ile ilgili benim de çağrılarım oldu. Yolsuzlukla ilgili herhangi bir iddia olursa bunun sonuna kadar üzerine gidilmeli, ne gerekiyorsa yapılmalı. Kim olursa olsun, herkes için geçerli. Yolsuzlukla mücadelede adımlar atıldı ama yeterli değil. Bazı tutuklamalar yapıldı, bazılarını tahliye ettiler. Sürekli işliyor gördüğünüz gibi. Buradan bir kaos ortamı çıkarmakla ülkeye yazık olur. Hiç bir şeyin üzeri örtülemez. Devlet Denetleme Kurulu'nun şu an devreye gireceği bir iş değil. HÜKÜMETE KOMPLO İDDİASI Savcının bildiri dağıtması bunlar doğru şeyler değil. Bunun doğru olup olmadığı bu hukuk süreci içinde olacak. Savcılar bazılarını da tahliye ettiler. Hiçbir şeyin üzeri örtülemez. Ama mahkemelerin savcıların görevi bunu kuralların çerçevesinde ortaya çıkarmaktır. Yanlışı olmayan korkmaması gerekir.Büyük yatırımcılar var eğer kurallarına uygun olmayan bir suç atılırsa birden bire herkesin itibarını yok edebilirsiniz. Meclis Başkanı'nın söylediği çok önemlidir. Soruşturma safası gizlidir. Çünkü savcı hakim değil. Bunlara hepimizin dikkat etmesi gerekir. Yolsuzlukların üstü kapanırsa toplumu çürütür. Üstüne gitmek gerekir. EKONOMİK İSTİKRAR Hepimizin birinci önceliği ekonominin iyi olmasıdır. Ekonomik istikrar her şeyin başında gelir. Sermayenin dolaşımı serbest. Bir işadamı parasını istedeği yere görürebilir. Ekonomide bir kötüye gidiş olursa biz kendi gemimimizi delmeye başlamış oluruz. Eğer bir ülkede güven zedelenirse şu ülkeye yapılacak en büyük zarar olur. HATAY SINIRINDA DURDURULAN TIR Suriye'nin özellikle Türkiye sınırlarına yakın taraflarında çok radikal kesimler ortaya çıktı. Bütün bunların arasında ezilen çok kötü şartlar arasında kalan bir Türkmen grubu var. Suriye'deki Türkmenlere yardım yapmak bizim borcumuzdur. Bu TIR mesesinin Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren bir araç olduğunu söylediler. O TIR'ın ne olduğunu sordum, bana da söylenen budur. -Muhakkak ki yeri geldiğinde güvenlik sebeplerinden dolayı sır çerçevesi içine giren faaliyetler olabilir ÇÖZÜM SÜRECİ Türkiye'nin en önemli konularından birinin bu olduğunu Türkiye'yi yöneten herkes görmüştür. Ama kimi cesaret etmiştir, kimi edememiştir. Bu konuları başkalarını hiç karıştırmadan kendi içimizde konuşarak çözmemiz gerekir. Hükümeti de bu anlamda sürekli destekledim. Dış konjonktür bugün iyi değil. O yüzden meseleleri geciktirmek iyi değil. Gerek Suriye gerekse de Irak'ta yaşananlar bu konuda dezavantajdır. Keşke daha önce çözülseydi. Herkes kan dökülmemesinin önemini kavramış vaziyette. Bu önemlidir. GENEL AF TARTIŞMALARI Genel olarak af kelimesini kullanmak tehlikeli bir şeydir. Bu sözleri bir kez ağzınıza aldığınızda nerelere gideceği belli olmaz. Bildiğim kadarıyla hükümet tarafında böyle bir çalışma görmedim. GEZİ OLAYLARI VE ÖLÜMLERLE İLGİLİ DEVAM EDEN DAVALAR Ben bütün hayatını kaybedenler için üzüntülerimi ve başsağlığı dileklerimi ilettim. Kim olursa olsun, bizim vatandaşlarımızdann birinin başına herhangi bir iş geldiğinde devletin bunu ortaya çıkarması gerekir. Bugün artık meçhul kalamaz. Sonunda ortaya çıkar. Bu ölümlerin nasıl olduğu da ortaya çıkacaktır. Buna benzer bize gelen çeşitli olaylar var. Gerçekten üzücü. Bunlarla ilgili gerekli yerlere talimatlar da veriliyor. Ben en başında bu olayı gelişmiş bir ülkenin olaylarına benzettim. New York'ta da Paris'te de var dedim. Ama Türkiye bu noktaya da 10 sene içinde taşındı. Türkiye'de 10 yıl önce faili meçhullerin cenazeleri için sokağa çıkardı. Türkiye kalkındı ve başka meseleler için sokağa çıkmaya başladı. Hiç kimse kendisinii dışlanmış ve ikinci sıınıf görmemeli. Böyle bir muameleye de izin verilmemeli. DIŞ POLİTİKA VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER KÖTÜYE Mİ GİDİYOR? Bu yönde bizim yeni bir aılım yapmamız gerektiğine inanıyorum. AB ile müzakere sürecini tekrar canlandırmamız gerekiyor. Fransa da pozisyonunu değiştirdi. Dışarıdan ziyade biz kendi içimize bakmalıyız. Şu bir gerçek ki; Türkiye'nin son 10 yıllık başarılarının altında bizim AB ile ilgili yaptığımız köklü reformlar vardır. Reformlara hız vermek gerekir. Hukukun üstünlüğü, demokrasi Avrupa'da kolay ortaya çıkmadı. Çok büyük acılar yaşandı. Ve neticede anladılar ki; herkesin mutlu yaşayabilmesi için demokrasi şart. Bizim de bu yolu izlememiz gerekli. Bizim bu dünyayla ilişkilerimizi zayıflatmamızın hiçbir izahı olamaz. Bu görüntüyü ortadan kaldırmak için yeni bir atılım ve söylem gerekiyor. Söylem çok önemlidir. HSYK'NIN YAPISI Hükümetin düzenleme çalışması var mı yok mu bilmiyorum. Olabilir. Önce ne yapılacağına bakmak gerekir. Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç var mı, ben bir şey diyemem. Yapılırken AB ile işbirliği içinde, AB kriterlerine uygun yapılmıştı. Temel kriterleri bozmamak şartıyla bir düzenleme yapılabilir. Buralar hassas kurumlar. En çok korumaya mecbur olduğumuz kurum yargıdır. İLKER BAŞBUĞ'UN DURUMU Yargı mensupları ve yargı bir kurum olarak, çok daha hassas davranmalı. Farklı algıların ortaya çıkmasına izin vermemeli. İlkeli bir bazda baktığınızda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı her şeyin başında gelir. Onun için yasalara ve kanunlara herkesin riayet etmesi gerekir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565116.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565116.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a7da8ee58d861309afcec6f0165275e591cfc007 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565116.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'ü 15 dakika beklettiler!. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından gözlerin çevrildiği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül günler sonra sessizliğini bozdu ve Habertürk TV'nin canlı yayın konuğu oldu. Cumhurbaşkanı Gül'ün bugün saat 20.00'da canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayacağı iki gün öncesinden duyurulurken, aynı saatlerde Başbakan Erdoğan'ın basın ... Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından gözlerin çevrildiği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül günler sonra sessizliğini bozdu ve Habertürk TV'nin canlı yayın konuğu oldu. Cumhurbaşkanı Gül'ün bugün saat 20.00'da canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayacağı iki gün öncesinden duyurulurken, aynı saatlerde Başbakan Erdoğan'ın basın toplantısı yapması, Gül'ün yayınının rötarlı başlamasına neden oldu. GÜL YERİNE ERDOĞAN Saat 20.00'da Cumhurbaşkanı Gül'ü izlemek için ekran başına geçenler ilginç bir görüntüyle karşılaştı. İstanbul'da Libya Başbakanı Ali Zidan ile görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, görüşmenin sonunda ikili bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısının 20.11'e kadar sürmesi nedeniyle Habertürk TV Başbakan'ın yayınını kesmedi ve Cumhurbaşkanı Gül'ü bekletti. Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden yapılan canlı yayın 15 dakika rötarlı olarak 20.15'te başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565118.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565118.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ff4b26a52050733ab28bd0f82bb6516691f303d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565118.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emekliye ve memura ek zam. Devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklileri 2013 yılı temmuz-aralık dönemi için yüzde 0.27 oranında enflasyon farkı alacak. Böylece memur maaşına Ocak 2014 itibariyle yapılacak zam, enflasyon farkının üzerine brüt 175, net 123,62 lira kadar olacak. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı ... Devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklileri 2013 yılı temmuz-aralık dönemi için yüzde 0.27 oranında enflasyon farkı alacak. Böylece memur maaşına Ocak 2014 itibariyle yapılacak zam, enflasyon farkının üzerine brüt 175, net 123,62 lira kadar olacak. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı aralık ayı tüketici fiyat artışı sonrasında temmuz-aralık dönemi enflasyonu yüzde 3.27 olarak gerçekleşti. Aralık ayı tüketici fiyatları ise yüzde 0.46 arttı. Bu şekilde, geçen yılın ikinci yarısında toplu sözleşme uyarınca yüzde 3 zam alan devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklileri, yüzde 0.27 oranında ek zamma hak kazandı. Toplam zam ne kadar olacak? Devlet memurları, sözleşmeliler ve memur emeklilerinin mevcut maaş ve ücretlere 1 Ocak 2014'ten geçerli olmak üzere yüzde 0.27'lik enflasyon farkı ilave edilecek. Buna da 2013'te imzalanan, 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme uyarınca memur ve sözleşmeli personel maaş ve ücretlerine yapılacak brüt 175 lira, net ise 123,62 liralık artış eklenecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565120.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565120.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..94cc512b15e9fbd3069ec800acda4611f5aeb497 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565120.txt @@ -0,0 +1 @@ +Libya'nın birliğinden Marmaray'a geldi!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Başbakanı Ali Zeydan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde görüştü. Erdoğan ve Zeydan ortak basın toplantısı düzenliyor. İşte açıklamalardan satır başları... -Bugün yaptığımız görüşmelerde Türkiye Libya arasındaki ikli ilişkileri gözden geçrme fırsatı bulduk. -İnanıyorum ki Türkiye-Libya ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Libya Başbakanı Ali Zeydan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde görüştü. Erdoğan ve Zeydan ortak basın toplantısı düzenliyor. İşte açıklamalardan satır başları... -Bugün yaptığımız görüşmelerde Türkiye Libya arasındaki ikli ilişkileri gözden geçrme fırsatı bulduk. -İnanıyorum ki Türkiye-Libya arasındaki süreç çok daha farklı işleyecek. -Bazı sıkıntılar oldu ama bu sıkıntılar zamanla aşıldı. -Libya'nın birliğini beraberliğini hazmedemeyeler var. Bizim ülkemizin birliğine beraberliğine de tahammül edemeyenler var. Türkiye'de 100 milyon kapasiteli bir havalimamının olmasını hazmedemeyenler var.  Marmaray'a tüpgeçite tahammül edemeyenler var. Bu sürece fren yapmak istiyorlar. Ama ne olursa olsun bunları aşacağız. -Türkye olarak Libya'daki kardeşlerimiizn birliğini beraberliğini istiyoruz. Libya varlık içinde yokluk çekiyor. -Libya ile 3,5 milyar dolar ticaret hacmimiz var. Bu yeterli değil. -Değerli mevkidaşımızın ikinci kez Türkiye'ye gelişi. İnanıyorum ki bundan sonrakği süreç çok daha farklı olacak. Zeydan'ın konuşmasından satır başları... -Öncelikle katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Sayın kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle gerçekleşmiş olan bu ziyaret kardeşlik ilişkilerinin güçlenmesi için gerçekleşmiştir. -Birçok konuyu ele aldık. İki ülke arasındaki ticaret hacmi yetersiz. -Türk şirketlerini layık oldukları yerde görmek istiyoruz. Bir çalışma komisyonu olşturduk. Bankacılık alanında mevcut sıkıntıların ortadan kaldırılması için görüşmelerede bulunduk Merkez Bankası ile işbirliğine gidilmesi konusunda hemfikir olduk. Sayın Başbakan'a helikopter ihtiyacımızı söyledik. Türkiye'nin bizim güvenlik güçlerimizin eğitimi için önemli bir yer olduğunu ifade ettik. -Sadece güvenlik boyutu değil farklı boyutlarla işbirliği yapılabileceğinden bahsettik. -Mısır konusunu ele aldık. Bütün Mısır halkına her türlü hayrı temenni ettiğimi ifade ettim. -Sayın Başbakan Erdoğan'ın Libya'ya gelmesi bizim için çok önemli. Bizim zor günlerde bile ziyaretlerimiz kesintiye uğramadı. Türkiye'deki Merkez Bankası ile birlikte bankacılık alanında çok önemli adımlar atılacağına inanıyorum. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565121.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565121.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cd4b51b678942c8d86800c9269d2d2b6f0d11c10 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565121.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sahaya giren taraftara dava!. Süper Lig'de oynanan Kasımpaşa-Beşiktaş maçında sahaya giren Mustafa Özel'e dava açıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565123.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565123.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0932b094d1ed5024e6b1222fb85730b646aff51b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565123.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tutuklu BDP'li vekiller için karar. Anayasa Mahkemesi, tutuklu milletvekilleri Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın yaptığı bireysel başvurularda, haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Anayasa Mahkemesi, tutuklu milletvekilleri Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın yaptığı bireysel başvurularda, haklarının ihlal edildiğine karar verdi.   AYM, Kemal Aktaş, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız'ın başvuruları hakkında karar verdi! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565125.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565125.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..50470deabfa34b3727406672be0fb6d326ecb5a6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_3/2565125.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yargıtay, Şahin'i dinleyebilir. Yargıtay, iddialarını incelemek üzere Şahin'i dinleyebilecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtay'daki bir davaya ilişkin "Yargıtay'ın İmamı" ifadelerinin ardından YARSAV tarafından yapılan suç duyurusuyla ilgili görevsizlik kararı vererek gönderdiği dosya Yargıtay'a ulaştı. Yargıtay Birinci Başkanlık ... Yargıtay, iddialarını incelemek üzere Şahin'i dinleyebilecek. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in Yargıtay'daki bir davaya ilişkin "Yargıtay'ın İmamı" ifadelerinin ardından YARSAV tarafından yapılan suç duyurusuyla ilgili görevsizlik kararı vererek gönderdiği dosya Yargıtay'a ulaştı. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, iddialarını incelemek üzere Şahin'i dinleyebilecek. Savcılığın, görevsizlik kararı vererek Yargıtay'a gönderdiği yazıda suç tanımı "Görevi kötüye kullanma ve yasa dışı örgüt" iddiası olarak yer aldı. Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in 'Yargıtay'daki bir davaya ilişkin ifadeleri' üzerine, 'görevini kötüye kullanan yüksek yargıcın ve yasadışı örgüt yapılanmasının soruşturularak haklarında gerekli adli tahkikatın yapılıp kamu adına cezalandırılması' talebiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Şahin'in Yargıtay'daki bir davaya ilişkin ifadelerinin ardından YARSAV'ın yaptığı suç duyurusunu, "görevsizlik" kararıyla Yargıtay'a gönderdi. Başsavcılığın gönderdiği dosya Yargıtay'a ulaştı. Yargıtay Kanunu 46. maddesi uyarınca "Yargıtay'ın İmamı" iddialarına konu olan kişinin Yargıtay üyesi olması halinde olayı araştırmak üzere en kıdemli ceza dairesi üyesi atanacak. Kıdemli üye, araştırma yaparak ön raporunu hazırlayacak. Olayın ciddi bulunması halinde konuyla ilgili soruşturma açılması için yine Yargıtay üyeleri arasından bir muhakkik (soruşturmacı) belirlenecek. -GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA, YASA DIŞI ÖRGÜT- Muhakkik üye, şikayet konusuyla ilgili tüm delilleri toplayacak, isterse şikayetçiyi, tanığı dinleyecek ve olayın sübuta erip ermediğini araştıracak. Bu durumda Şahin'den Yargıtay'a gelerek, iddialara ilişkin bilgi ve bulguları sunması ve olayı anlatması istenebilecek. Muhakkik üyenin raporuna göre, olayın gerçekleştiğine karar verilmesi durumunda Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu toplanacak. Şikayete konu olayın kişisel suç içermesi halinde dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulunda incelenecek. Üyenin görevden kaynaklı bir suç işlendiği kanısına varılırsa şikayete konu üyeyle ilgili Yüce Divan yargılaması gündeme gelebilecek. Yargıtay Kaynakları, savcılığın, evrakında, suç duyurusunda "yüksek yargıç" ifadesi geçtiği gerekçesiyle takdir ve ifası açısından yetkili organ olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna gönderdiğini ifade etti. Savcılığın, görevsizlik kararı vererek Yargıtay'a gönderdiği yazıda suç tanımı "Görevi kötüye kullanma ve yasa dışı örgüt" iddiası olarak yer aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571724.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571724.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f06ba5e30fd83d14aa5810873d3216fdb300361 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571724.txt @@ -0,0 +1 @@ +Büyükçekmece adliyesi önünde polis müdahalesi. MHP'nin Esenyurt'taki seçim bürosunun açılışında düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan 9 kişinin mahkemesinin görüldüğü Büyükçekmece Adliyesi önünde toplanan gruba, polis müdahale etti. Mahkeme sırasında çok sayıda çevik kuvvet ekibi, TOMA ve panzerlerle adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Adliye ... MHP'nin Esenyurt'taki seçim bürosunun açılışında düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan 9 kişinin mahkemesinin görüldüğü Büyükçekmece Adliyesi önünde toplanan gruba, polis müdahale etti. Mahkeme sırasında çok sayıda çevik kuvvet ekibi, TOMA ve panzerlerle adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldı. Adliye önünde toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, beklemeye başladı. Gruptakilerden soğuktan üşüyenler ateş yakarak ısınmaya çalıştı. Bu arada gruptakiler bir süre çeşitli sloganlar attı. Bu sırada, silahlı saldırıda hayatını kaybeden Cengiz Akyıldız için, seçim minibüsünden Yasin-i Şerif okutuldu. Gruptakilerin bir süre sonra, henüz belirlenemeyen bir nedenle, polisin koymuş olduğu metal güvenlik barikatlarına doğru hareketlenmesi üzerine, polis gruba müdahalede bulundu. Bir süre devam eden polis müdahalesinin ardından, gruptakiler çöp konteynırlarını devirerek, D100 (E5) karayolunu trafiğe kapattı. Polisin kovaladığı gruptakiler ara sokaklara dağıldı, fakat daha sonra yeniden adliye önüne geldi. Polis ve gruptakilerin adliye önündeki gergin bekleyişi sürüyor. MHP'nin Esenyurt'taki seçim bürosu açılışında düzenlenen silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan 9 kişi Büyükçekmece Adliyesi'ne sevk edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571725.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571725.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4e7908fb5d6ec4aaba48e9b8dd35f4b8ffc7b7aa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571725.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kefaletle serbest kaldı. Şişli Belediyesi'ne Kalaşnikof tüfekle ateş ettiği iddiasıyla gözaltına alınan E.Ü. 10 bin TL kefalet ve yurt dışına çıkış yasağı konularak mahkemeden serbest bırakıldı. Arkadaşı M.Y. ise yurt dışına çıkış yasağı konularak savcılıktan serbest kaldı. Şişli Belediyesi binasına önceki gece saat ... Şişli Belediyesi'ne Kalaşnikof tüfekle ateş ettiği iddiasıyla gözaltına alınan E.Ü. 10 bin TL kefalet ve yurt dışına çıkış yasağı konularak mahkemeden serbest bırakıldı. Arkadaşı M.Y. ise yurt dışına çıkış yasağı konularak savcılıktan serbest kaldı. Şişli Belediyesi binasına önceki gece saat 23.30 sıralarında kalaşnikoflu saldırı düzenlendi. Binaya 13 kurşun isabet ederken, saldırganın silahı olay yerinde bırakarak kaçtığı saptandı. Kalaşnikof ve kovanlar incelenmek üzere Polis Kriminal Laboratuvarı'na gönderildi. Soruşturmayı yürüten Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri bina çevresindeki kamera görüntülerine yoğunlaştı. Son dönemde belediye yetkililerine yönelik tehdit olayına karışan kişilerle ilgili de çalışma başlatıldı. EKİPLERİ GÖRÜNTÜLERİ İNCELEDİ Ekipler, E.Ü.'nün kısa süre önce yaşadığı imar sorunu nedeniyle belediye başkan yardımcılarından birini tehdit ettiğini belirledi. Belediye yetkilileri E.Ü. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Geçmişte bir bar saldırısı nedeniyle cezaevinde kaldığı belirlenen E.Ü. ile arkadaşı M.Y. gözaltına alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan soruşturma, gözaltına alınan kişilerin terör bağlantısı bulunamaması nedeniyle Organize Suçlarla mücadele Şube Müdürlüğü'ne devredildi. Ekipler toplanan görüntüleri inceledi. Şu ana kadar elde edilen görüntülerin net olmaması nedeniyle ateş açan kişiyle yakalanan kişilik arasında bir benzerlik kurulamadı. E.Ü. poliste verdiği ifadesinde, "Ben yapmadım. Yapsam yaptım derdim" dedi. E.Ü. ve arkadaşı M.Y. polisteki işlemlerinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edildi. M.Y savcılıktaki sorgusunun ardından yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. E.Ü. ise tutuklanması talebiyle Özgürlük Hakimliği'ne gönderildi. Mahkemede E.Ü.'yü 10 bin TL kefalet karşılığı serbest bıraktı ve yurt dışına çıkış yasağı koydu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571778.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571778.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..89dd8c95bf04fd5c50a18e61386aead68a95a784 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571778.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakanlık'ta sürpriz zirve!. Meclis'te dün bir araya gelerek ÖYM ve TMK'nın kaldırılması ile ilgili taslağa son şeklini veren üç bakan Başbakanlık Resmi Konut'ta Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşüyor. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ az önce Başbakanlığa girerken ... Meclis'te dün bir araya gelerek ÖYM ve TMK'nın kaldırılması ile ilgili taslağa son şeklini veren üç bakan Başbakanlık Resmi Konut'ta Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşüyor. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı az önce Başbakanlığa girerken MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da içeri de olması dikkat çekti. Başbakan'ın resmi programında yer alan Genelkurmay Başkanı ile haftalık olağan görüşme kapsamında Orgeneral Necdet Özel de içeride bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571780.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571780.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..77fc97fb2df4182d81d7b6284c7810d60ec9fb5d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571780.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat'tan iyi haber. Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu'nun sözlerinin yer aldığı açıklama şu şekilde: "Sanatçı Nejat İşler'in yoğun bakım servisindeki tedavisine devam edilmektedir. Yapılan sağlık değerlendirmesi sonrasında hastamızın solunum cihazından ayrılarak, solunum desteğinin maske ile sürdürülmesine karar verilmiştir. Hastamız, solunum ... Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu'nun sözlerinin yer aldığı açıklama şu şekilde: "Sanatçı 'in yoğun bakım servisindeki tedavisine devam edilmektedir. Yapılan sağlık değerlendirmesi sonrasında hastamızın solunum cihazından ayrılarak, solunum desteğinin maske ile sürdürülmesine karar verilmiştir. , solunum cihazına bağlı olmadığı için ailesiyle, yorucu olmayan kısa konuşmalar yapabilmektedir. Ayrıca çoklu organ yetmezliği sorunu şu aşamada ortadan kalkmıştır. Ancak solunum cihazı desteği olmadan yürütülen tedavisi, bir süre daha yoğun bakım servisinde sürdürülecektir. SEVENLERİNDEN ANLAYIŞ BEKLİYORUZ Yoğun bakım servisindeki uygulamaya dair daha önceki açıklamalarımızda da dile getirdiğimiz konuyu bir kez daha belirtmek isteriz; tedavinin hassasiyeti nedeniyle hastamızın tedavi sürecinde, yoğun bakım servisine anne-babası ve kardeşi dışında ziyaretçi kabul edilmemektedir. servisi kuralları gereği uygulanan ziyaretçi kısıtlaması konusunda yakınlarının ve sevenlerinin anlayışını rica ediyoruz" Nejat İşler, tedavi gördüğü Bodrum'daki hastaneden 22 Ocak çarşamba günü İstanbul'daki Acıbadem Maslak Hastanesi'ne nakledilmişti. Sinan BİLGİLİ - İstanbul \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571782.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571782.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..746def998ebf9b41571f78da109595e5caf937d6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571782.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esad seçimleri erteliyor!. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'in başdanışmanı Buseyne Şaban, şiddet ortamının hakim olduğu Suriye'de yaz aylarında yapılacağı duyurulan devlet başkanlığı seçimlerinin gerçekleşmeyebileceğini belirtti. AP haber ajansına yaptığı açıklamada yaz aylarında yapılacağı duyurulan devlet başkanlığı seçiminin gerçekleşmeyebileceğinin ilk sinyalini veren Şaban, "Eğer ... Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'in başdanışmanı Buseyne Şaban, şiddet ortamının hakim olduğu Suriye'de yaz aylarında yapılacağı duyurulan devlet başkanlığı seçimlerinin gerçekleşmeyebileceğini belirtti. AP haber ajansına yaptığı açıklamada yaz aylarında yapılacağı duyurulan devlet başkanlığı seçiminin gerçekleşmeyebileceğinin ilk sinyalini veren Şaban, "Eğer şimdi bu konu üzerinde düşünürseniz, böyle bir atmosferde seçimin nasıl hayata geçirilebileceğini tasavvur etmek çok zor. Mantıklı olan şiddeti durdurmaya çalışmak ve ardından da siyasi süreci başlatmak. Ülkenin ihtiyaç duyduğu şey: ister parlamento ister devlet başkanlığı seçimi olsun bunu başarmak için sulh ve sükunu sağlamanız gerekir" değerlendirmesinde bulundu. Şaban, yaptığı açıklamada, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın seçime yine katılmaması için bir neden görmediği" şeklindeki sözlerini bir kez daha tekrarladı. "Geçici hükümet kabul edilemez" Muhaliflerin geçici bir hükümet kurulması yönündeki ısrarlarına, Suriye hükümetinin karşı olduğunu vurgulayan Şaban, buna karşılık siyasi rakiplerin de temsil edilebileceği bir milli birlik hükümeti kurulmasını zaman içinde kabul edebileceklerini ifade etti. Şaban, "Dünyada geçici hükümet diye adlandırılan hiçbir şey yoktur. Geniş tabanlı bir ulusal birlik hükümeti kurulmasına karşı çıkmayız" ifadesini kullandı. Şaban, söz konusu açıklamayı, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonunun (SMDK) sözcüsü Luey Safi ve BM-Arap Birliği Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571785.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571785.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e6fffe3a7c823212902332e64a6d97e2aed8a342 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571785.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyette bir deprem daha!. 17 Aralık operasyonu sonrasında emniyet birimlerinde yaşanan görevden alma dalgasına bir yenisi daha eklendi. Daha önce farklı zamanlarda bin 500 dolayında polisin görev yerlerinin değiştirildiği Ankara Emniyeti'nde son olarak aralarında kritik birimlerde çalışan rütbelilerinde bulunduğu 500 dolayında polisin görev yeri ... 17 Aralık operasyonu sonrasında emniyet birimlerinde yaşanan görevden alma dalgasına bir yenisi daha eklendi. Daha önce farklı zamanlarda bin 500 dolayında polisin görev yerlerinin değiştirildiği Ankara Emniyeti'nde son olarak aralarında kritik birimlerde çalışan rütbelilerinde bulunduğu 500 dolayında polisin görev yeri değiştirildi. Görev yeri değişikliğinden en çok etkilenen şubeler ise asayiş, güvenlik, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadeleyle ilçe emniyet müdürlükleri oldu. Buralarda görev yapan 500'e yakın polisin görev yeri değişti. Görevden almalar şube müdür yardımcıları, emniyet amirleri, başkomiser ve memur seviyesinde gerçekleşti. Görev yeri değişitirilenlerin çoğunluğunu memurlar oluşturdu. Bu memurların büyük çoğunluğunun operasyonel yetkiye sahip olan kritik birimlerde görev yaptığı belirtildi. Böylece Ankara Emniyeti'nde 17 Aralık operasyonunun ardından görev yeri değiştirilen polis sayısı 2 bine ulaştı. Türkiye'de 6 bin oldu Operasyon sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü ile İstanbul, Ankara ve İzmir emniyetleri başta olmak üzere çok sayıda polisin görev yerleri değiştirildi. Ankara Emniyeti'nde yaşanan son görev değişiklikleri ile Türkiye çapında görev yeri değiştirilen polis sayısı, 6 bine yaklaştı. Görev yeri değiştirilen polisler arasında bir ay içinde ikinci kez görev yerleri değiştirilenlerin de olduğu öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571792.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571792.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..40d23eace79e751ba4ac98207cc36f4f73fdbbba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571792.txt @@ -0,0 +1 @@ +İsrailli generalden şok Türkiye iddiası!. İsrail ordusunda askeri istihbarattan sorumlu olan Tümgeneral Aviv Koçavi, Tel Aviv'de düzenlenen güvenlik konferansında bir harita göstererek Türkiye'de üç El Kaide üssü olduğunu savundu. İddiaları yanıtlayan Türk dışişleri kaynakları ise "asıl tehdidin Türkiye'ye yönelik olduğunu" belirtti. Suriye'ye savaşmaya giden El ... İsrail ordusunda askeri istihbarattan sorumlu olan Tümgeneral Aviv Koçavi, Tel Aviv'de düzenlenen güvenlik konferansında bir harita göstererek Türkiye'de üç El Kaide üssü olduğunu savundu. İddiaları yanıtlayan Türk dışişleri kaynakları ise "asıl tehdidin Türkiye'ye yönelik olduğunu" belirtti. Suriye'ye savaşmaya giden El Kaidecilerin orada kalmadığını ve NATO üyesi Türkiye üzerinden Avrupa'ya geçebileceğini öne süren Koçavi'ye, Reuters haber ajansı ulaştı. ÜÇ İL, 100 KADAR MİLİTAN Koçavi'nin sözcüsü, haritada kırmızı lekelerle gösterilen yerlerin El Kaide üslerini yansıttığını söyledi. Reuters, haritadan yaptığı çıkarımla bu üslerin Karaman, Osmaniye ve Şanlıurfa'da bulunduğunu iddia etti. Tümgeneral Koçavi net bir sayı vermese de Reuters'ın haritada Mısır'daki cihatçıları temsil eden daire ile karşılaştırarak yaptığı yoruma göre, Türkiye'deki üç noktada toplam 100 kadar El Kaide militanı var. DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tanju Bilgiç, "Türkiye'de El-Kaide terör örgütüne bağlı üslerin bulunduğu" yönünde basında yer alan iddiaları yalanladı. Bilgiç, "Türkiye'de El-Kaide terör örgütüne bağlı üslerin bulunduğu yönündeki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Böyle bir durum sözkonusu olamaz" dedi. Türkiye'nin geçmişte El-Kaide terör örgütünün saldırılarına maruz kalmış bir ülke olduğunu ve halen de bu gruplar tarafından tehdit edildiğini belirten Bilgiç, "Suriye'deki kriz nedeniyle zaman içinde bu grubun ideolojisinden esinlenen bazı gruplar bölgede varlıklarını pekiştirmişlerdir. Bu grupların faaliyetleri, Türkiye'nin güvenliği açısından da tehdit oluşturmaktadır" diye konuştu. Bilgiç, "Suriye'deki bu durumdan faydalanan bu gruplara karşı Türkiye, etkin bir biçimde mücadele etmekte ve bu konuda uluslararası toplumla gerekli işbirliğini yapmaktadır. Türkiye ayrıca BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde El-Kaide ve El-Kaide ile iltisaklı kişi ve gruplara ilişkin yükümlülüklerini hassasiyetle yerine getirmektedir" ifadelerini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571793.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571793.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dab13740adeb843d6aa6c7496777965ae6e8fa91 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571793.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bülent Arınç'tan TÜSİAD açıklaması. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç TÜSİAD ile ilgili olarak "Geçmişte benim de TÜSİAD'la kavgalarım oldu. Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır ... Başbakan Yardımcısı TÜSİAD ile ilgili olarak "Geçmişte benim de TÜSİAD'la kavgalarım oldu. Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır aldığını biliyorum. Ak Parti kurulduğunda önce sessiz kaldılar ama sonra seslerini yükselttiler. Bir kurumun da tüzel kişilik olarak iktidarı eleştirmesi de normaldir. Zaman zaman barışıldı, zaman zaman da bilerek kasıtlı sırtımızı döndük onlar bize sırtını döndüğü için" dedi. İşte Arınç'ın NTV'deki konuşmasından satırbaşları: 'DA SÜRPRİZ KARAR: ŞEKLİ BİR BOZMA Şekli bir unsur. Celal Ülgen güzel bir açıklama yaptı, 'Bu şekli bir bozmadır' dedi. Müracaat edilmiş, reddedilmiş. Kararı veren heyet yapmasın. Yeni bir heyete müracaat yapılmalı, o heyet karar vermeli denmiş. Şekli bir bozmadır. Bundan sonra gereğini de yapacaklardır. HSYK UZLAŞMASI OLUR MU Kaldığımız noktadayız. Çok ümitli değilim. Bu konuda aslında Kılıçdaroğlu da Başbakanımız da partiler bir araya gelsin dendi. Bahçeli 'Biz yokuz' dedi, Kılıçdaroğlu da önce 'Varız' dedi ama sonra vazgeçti. BDP ile de sadece yapılacak iş değil. Kanun teklifinin tamamı HSYK ile ilgili değil, Adalet Akademisi de vardı. Anayasa değişikliğinin olması konusunda yeniden inisiyatif alındı. Kanunu dondurduk, buzdolabına koyduk. İçtüzükte nasıl olacağı belli. Somut olarak Meclis Başkanımızın şu maddeler üzerinde mutabık kalın diye çalışma yaptığını bilmiyorum. 22 kişi bunlar. 10'u birinci sınıf hakimler seçiyor. Değişiklik olacaksa Avrupa'daki örneklerine bakalım. Tabanı zengin olsun ama gruplaşmalar olmadan her farklı fikrin temsil edileceği bir yapıyı yapalım dedik. Bu sonuna kadar beklenecek değil. Önümüz seçim. Bir şey olmazsa biz diğer maddeleri de çıkarırız. Kanunun maddelerini değiştiriyoruz biz. Muhalefet elbette zararlı taraflarını söyleyecektir. Kavgalardan sonra sulh oldu, herkes uslandı. Bundan sonra kavgasız devam eder sanırım. TÜSİAD BAŞKANI'NA BAŞBAKAN'IN CEVABI Bu zor bir değerlendirme olacak. Muharrem Bey Bursa'dan hemşehrim. Kendisini de yakinen tanıyorum. Onunla ilgili konuşma nasıl olur onu düşünüyorum. Geçmişte benim de TÜSİAD'la kavgalarım oldu. Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır aldığını biliyorum. Ak Parti kurulduğunda önce sessiz kaldılar ama sonra seslerini yükselttiler. TÜSİAD'ın dünya görüşünün AK Parti'ye dostane olmadığını biliyorum. ZAMAN ZAMAN BİLEREK VE KASITLI TÜSİAD'A SIRTIMIZI DÖNDÜK Bir kurumun da tüzel kişilik olarak iktidarı eleştirmesi de normaldir. Zaman zaman barışıldı, zaman zaman da bilerek kasıtlı sırtımızı döndük onlar bize sırtını döndüğü için. 17 Aralık'tan sonra içerde ve dışarda Türkiye'nin itibarını sıfırlamak için gayret gösterdiler. BAŞBAKAN FEVKALADE ÜZGÜN Başbakan bu olaylardan dolayı fevkalade üzgün ve kızgın. Bu kadar hizmet etmişiz. IMF borcunu bitirdik, bir sürü proje yapılmış, işsizlik rakamları düşmüş filan şimdi böyle bir tablodan.. TÜSİAD'IN SÖYLEMİ BAŞBAKANIMIZI YARALADI TÜSİAD elbette düşüncelerini açıklayacak. Türkiye'de hukuk kalmadı, artık gelen olmaz gibi söylemler elbette Başbakanımızı yaralamıştır. Ateşin üzerine su dökecei yerde bunun üzerinde bir şeyler söylemesi lazım TÜSİAD'ın. TÜSİAD'ın bu tavrı geçmişten beri yapıldığı için Başbakanımız tavır göstermiştir. Muharrem beyin bu sözlerini kenara koyarsak onun vatan sevgisini biliyoruz. Onun üzüldüğünü bildiğim için ben de buna üzülüyorum. ANANAS... UGANDA BENİM SORUMLULUĞUMDA Uganda da ananas da beni biraz ilgilendiriyor. Türkiye'den biri telefon ediyor, Koç'un ismi var galiba, rafine verildi verilmedi. Uganda'dan ananas geldi falan diyor konuşan kişi. Ananas geldi mi bilmem ama birine kızabiliriz. Ama 2010'du sanırım ben bakan oldum. 1 yıl sonra her bakanın Karma Ekonomik Başkanlığı olur. Her bakanın 5 ülkeden sorumluluğu olur. Afrika'da Uganda benim sorumluluğumda. UGANDA'DA BİZİ YILLAR ÖNCE OKUL KURANLAR KARŞILADI Uganda nerede haritadan bakarsam bilirim. Bana da Uganda verdiler diyorum. 2010 gibi hatırlıyorum gidişimi. Büyükelçi gitmiş ama elçilik binası yok. Biz de iş forumu için gideceğiz. Ben bildiğim dostlarıma gittim. Başında da TUSKON gelir. Telefon görüşmesini yapa kişi Mustafa Günay'sa benim de iyi dostumdur. Ona dedim ki gideceğim ama bana biraz işadamı verin de toplantı yapayım dedi. 40 işadamıyla gittim, güzel anlaşmalar yaptık. Kaldığımız otelde 200 bin çift ayakkabı bağlantısı yaptım dedi. Basit ama Uganda ile ilk kez yapıyoruz böyle anlaşmaları. Ben de çok sevindim. Uganda'ya indik. Büyükelçi karşılayacak ama elçiliğimiz yok. Bizi karşılayanlar arasında oraya 11 yıl önce gidip okul kuranlar ve öğrencileri vardı. Yemeği onlar verdi, cumhurbaşkanı ile görüşmeye onlar katıldı. Elçiliğimizin olmadığı yere gitmişler, okul kurmuşlar ANANASI DA UGANDA'YI DA DİLE DOLAMAMAK LAZIM Orada ananas yediğimi de hatırlamıyorum. Ama yetişiyordur mutlaka. Bu ananası bu Uganda'yı dile dolamamak lazım eğer bu kadarla kalmışsa. İşadamlarının yurtdışında yatırım yapması konusunda bu telefon konuşmasında bazı isimler geçiyorsa onları da ayıplamamak lazım. Orada iş olacaksa ve o işi de Türkiye'den birinin alması lazımsa birinin aracılık yapması çirkin değil. Ah bir ananas olsa da birlikte yesek... HUKUK DIŞI FLİYET GÖSTERENLERİN AYRILMASI LAZIM Bu cemaatin binlerce, on binlerce sempatizanı var. Bu hizmet hareketinin içinde kazancını, servetini, ömrünü koyanlar var. Onların hepsi saygın nazarımızda. Ancak son olaylar gösterdi ki biz de buradanız diye hukuk dışı faaliyet gösterenlerin ayrılması lazım. Onlar yanlıştır, haksızdır, suç işliyordur. Ben de söz düşütğü zaman aynı ayrımı yapmak mecburiyetindeyim. Başbakanımız zaman zaman örgüt de dedi. Önemli olan bu ayrımın yapılmasıdır. DERSHANE KONUSUNDA BAŞTA AĞIR TEHDİTLER ALIYORDUK Dershaneler konusu imzaya açıldı. İlk çıktığında çok ağır şekilde siz bunları yaparsanız biz de bunları yaparız diye tehditler alıyorduk. Sonunda taslak çıktı. Sonunda bize teşekküre geldiler. O günden bu yana dershanecilik kitlesi hep bizimle beraber oldu. Biz onlara gelin bu düzenlemeleri beraber yapalım diyoruz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571825.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571825.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..780f829041d4e6879cdb501922b1d7ebf607dfb7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571825.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galatasaray'dan bir transfer daha. Ara transfer döneminin hızlı ekibi Galatasaray, bir transferde daha mutlu sona ulaştı. Sarı-kırmızılılar, PTT 1. Lig ekiplerinden Manisaspor'da forma giyen genç oyuncu Oğuzhan Kayar'ı transfer ettiğini açıkladı. Aslan, 18 yaşındaki oyuncunun bonservis ücreti olarak eski kulübüne 2.250 bin TL ödeyecek. ... Ara transfer döneminin hızlı ekibi Galatasaray, bir transferde daha mutlu sona ulaştı. Sarı-kırmızılılar, PTT 1. Lig ekiplerinden Manisaspor'da forma giyen genç oyuncu Oğuzhan Kayar'ı transfer ettiğini açıkladı. Aslan, 18 yaşındaki oyuncunun bonservis ücreti olarak eski kulübüne 2.250 bin TL ödeyecek. Galatasaray'ın KAP'a gönderdiği açıklamanın tam metni şu şekilde; Profesyonel futbolcu Oğuzhan Kayar ve kulübü Manisaspor Kulübü Derneği ile oyuncunun transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, oyuncunun eski kulübüne 2.250.000 TL tutarında bonservis ücreti ödenecektir. Oyuncunun kendisiyle ise 4.5 futbol sezonu için aşağıdaki şartlarda anlaşılmıştır: 2013-2014 sezonu 2.yarısı için :50.000 TL sabit transfer ücreti ve 5.000 TL maç başı ücreti, 2014-2015 sezonu için :120.000 TL sabit transfer ücreti ve 6.000 TL maç başı ücreti, 2015-2016 sezonu için :140.000 TL sabit transfer ücreti ve 7.000 TL maç başı ücreti, 2016-2017 sezonu için :160.000 TL sabit transfer ücreti ve 8.000 TL maç başı ücreti, 2017-2018 sezonu için :180.000 TL sabit transfer ücreti ve 9.000 TL maç başı ücreti, \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571827.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571827.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e20124877c85d65a2cabc823464b1097b308dc27 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571827.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kanada'da 1 dolara satılık ev. Kanada 'nın British Colombia eyaletinde tarihi iki ev 1 Kanada Doları (yaklaşık 2 TL) fiyatla satışa sunuldu. Vancouver kenti yakınlarındaki Fraser Kanyonu'nda bulunan 860 nüfuslu Boston Bar kasabası, tanesi 1 dolardan satışa çıkarılan iki tarihi evle bir anda ülke gündemine ... Kanada 'nın British Colombia eyaletinde tarihi iki ev 1 Kanada Doları (yaklaşık 2 TL) fiyatla satışa sunuldu. Vancouver kenti yakınlarındaki Fraser Kanyonu'nda bulunan 860 nüfuslu Boston Bar kasabası, tanesi 1 dolardan satışa çıkarılan iki tarihi evle bir anda ülke gündemine geldi. Kasaba yöneticisi Llyod Forman, çatılarında akma olsa da evlerin durumunun restorasyona müsait olduğunu açıkladı. Daha şimdiden 5 kişinin teklif verdiğini kaydeden Forman, satışı en iyi teklifi verene yapacaklarını belirtti. Evlerin geçen yüzyılda Canadian Pasific Railways isimli demiryolu şirketinin işçileri için inşa edildiğini, zaman içinde kasabanın bir parçası olduğunu anlatan Forman, alıcının yasal sözleşmede koydukları şartlara uyma zorunluluğu olduğunu sözlerine ekledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571828.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571828.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fe28dbdd3d7141078762abc8b4fc1983c611149e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571828.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mal varlığına el kondu!. İran Yargı Erki Başkan Vekili İbrahim Reisi, işadamı Babek Zencani'nin yargıda devam eden dosyasıyla ilgili bugün yaptığı açıklamada, ünlü milyarderin mal varlığına el konulduğunu açıkladı. Yarı resmi Mehr ajansının haberine göre, Reisi, "Zencani'nin tanımlanan mal varlığına el konularak savcılığın kontrolü ... İran Yargı Erki Başkan Vekili İbrahim Reisi, işadamı Babek Zencani'nin yargıda devam eden dosyasıyla ilgili bugün yaptığı açıklamada, ünlü milyarderin mal varlığına el konulduğunu açıkladı. Yarı resmi Mehr ajansının haberine göre, Reisi, "Zencani'nin tanımlanan mal varlığına el konularak savcılığın kontrolü altında alındığını" belirtti. Reisi, Zencani hakkındaki esas konunun işadamının Petrol Bakanlığı'na olan borcu ve bunun geri ödenmesi meselesi olduğunu ifade etti. MAL VARLIĞININ LİSTESİNİ YARGIYA VERDİ Konuyla ilgili bir açıklamada da Yargı Sözcüsü Gulam Hüseyin Muhsini Ejei'den geldi. Zencani'nin yurt içi ve yurt dışında bulunan mal varlığı listesini kendilerine ilettiğini ifade eden Ejei, "Yaptığımız ilk incelemede işadamının sunduğu liste, borcunu karşılaması için yeterlidir" dedi. İran makamları Zencani'nin petrol satışından dolayı devlete 2 milyar euronun üzerinde borcunun olduğunu belirtiyor. İran basını, ünlü milyarderin, Petrol Bakanlığı'na olan borcunu ödemediğinden ve rüşvet vererek ödendiğine dair sahte belgeler düzenlediğinden dolayı tutuklandığını kaydediyor. Zencani'ye yönelik başka suçlamalar da yönletilmektedir. Zencani'nin, Türkiye'deki 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın İran'daki ortağı olduğu söyleniyor. Zencani, yaptığı savunmalarda, Sarraf'la çalıştığını kabul etmiş ancak kendisiyle yaptığın ticaretin tamamen yasal zeminde olduğunu ifade etmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571831.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571831.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..91bfd518222442188e6f7d21e6d1092ebf6d185b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571831.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akkuyu'da inşaat sürüyor. Mersin'in Gülnar İlçesi'ne bağlı Büyükeceli Beldesi'nde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasındaki çalışmalarının görüntülerine Greenpeace ulaştı. Elde edilen görüntülerde sahada düz zemin üzerindeki alan dinamitlerle kontrollü patlatılırken, aksiyon filmlerindeki sahnelerin ortaya çıkması dikkat çekiyor. Greenpeace ulaşan kamera görüntülerinde sahada ... Mersin'in Gülnar İlçesi'ne bağlı Büyükeceli Beldesi'nde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali sahasındaki çalışmalarının görüntülerine Greenpeace ulaştı. Elde edilen görüntülerde sahada düz zemin üzerindeki alan dinamitlerle kontrollü patlatılırken, aksiyon filmlerindeki sahnelerin ortaya çıkması dikkat çekiyor. Greenpeace ulaşan kamera görüntülerinde sahada yoğun bir çalışmanın olduğu belirlendi. İşçiler için yaşam alanlarının da oluşturulduğu sahada iş makineleri ve kamyonlar hummalı bir şekilde çalışırken, ilk kez görüntülenen alanda zemin üzerindeki küçük bir tepelik dinamitlerle kontrollü patlatılıyor. Kontrolü olarak yapılan patlatmalar aksiyon filmlerini aratmazken, dev toz bulutları ortaya çıkıyor. Toz bulutunun dağılmasının ardından çıkan hafriyat kamyonlarla taşınıyor. Kendilerine ulaşan fotoğraf ve video görüntülerini değerlendiren Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Yöneticisi Hilal Atıcı, "Görüntülerden, orada taşocağı işletilmesinden daha fazlası olduğunu anlıyoruz. Taşocağı ruhsatı Akkuyu'da başlayan yıkımın yasal kılıfı. Aslında hem ulusal, hem de uluslararası standartlarda hiçbir izin ve standart olmadan zaten tehlikeli olan nükleer santrale zemin hazırlanıyor. Minareyi çalan kılıfını hazırlıyor" dedi. SUÇ DUYURUSU Nükleer santralle ilgili son olarak da Nükleer Karşıtı Platformu (NKP), ÇED süreci tamamlanmadan inşaat çalışmaları başladığı gerekçesiyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Mersin Barosu da, geçtiğimiz günlerde aynı gerekçeyle Gülnar Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571832.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571832.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c70453dceb568fb902ecaab5b85c002e4ce60efd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571832.txt @@ -0,0 +1 @@ +17 Aralık'ta 1 tahliye daha. Türkiye'nin gündemini sarsan 17 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Rüçhan Bayar tahliye edildi. 17 Aralık soruşturması kapsamında suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutuklanan Rüçhan Bayar, avukatlarının tutukluluğuna yaptığı itiraz sonucu serbest kaldı. Soruşturmada Rüçhan ... Türkiye'nin gündemini sarsan 17 Aralık'ta yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan tahliye edildi. 17 Aralık soruşturması kapsamında suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutuklanan Rüçhan Bayar, avukatlarının tutukluluğuna yaptığı itiraz sonucu serbest kaldı. Soruşturmada Rüçhan Bayar'ın  ile  arasında köprü olduğu iddia ediliyordu. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu davası kapsamında tutuklu bulunan ve daha önce tahliye edilmişti. Bu tahliyenin ardından operasyon kapsamında tutuklu bulunanların sayısı 21'e düştü. Ayrıntılar gelecek... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571833.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571833.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9a9fc21aad8fbc91f155777e824390c086d50884 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571833.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Üsküdar'a flaş aday!. CHP'nin İstanbul Üsküdar'da İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'i aday göstereceği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre CHP, Üsküdar'da İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'i aday gösterecek. Özkes, Üsküdar müftüsü olarak da görev yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571915.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571915.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..480794b0c8eee46f72b136e0363a1f5f9bd88b83 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571915.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe resmen açıkladı. Fenerbahçe, Nijeryalı futbolcusu Joseph Yobo'yu sezon sonuna kadar İngiliz kulübü Norwich City'ye kiraladı. Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Yobo'nun, iki kulüp arasında varılan mutabakat sonucu, sezon sonuna kadar Norwich City'ye kiralandığı bildirildi. Açıklamada, "Fenerbahçe'de görev yaptığı süre içinde tecrübesiyle, profesyonellik ... Fenerbahçe, Nijeryalı futbolcusu Joseph Yobo'yu sezon sonuna kadar İngiliz kulübü Norwich City'ye kiraladı. Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Yobo'nun, iki kulüp arasında varılan mutabakat sonucu, sezon sonuna kadar Norwich City'ye kiralandığı bildirildi. Açıklamada, "Fenerbahçe'de görev yaptığı süre içinde tecrübesiyle, profesyonellik anlayışıyla, aile yaşantısıyla örnek bir tutum sergileyen, tam anlamıyla bizden biri olan Nijeryalı futbolcumuz Yobo'ya, sezon sonuna kadar formasını giyeceği yeni kulübünde başarılar diliyoruz" ifadesine yer verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571916.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571916.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..752c3a5c1bcf7b3c36ad11d3abe7cc732e96a907 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571916.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ağzına biber gazı yedi dil kanseri oldu. Yazılım uzmanı Mehmet İstif, 17'nci Mersin Akdeniz Oyunları'nın açılış töreni öncesinde Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda gerçekleşen Taksim Gezi Parkı protestolarına katıldı. Polisler, eylemcilere biber gazı ile müdahale edip, dağıttı. Sıkılan biber gazından Mehmet İstif de etkilendi. Yakın mesafeden yüzüne biber ... Yazılım uzmanı Mehmet İstif, 17'nci Mersin Akdeniz Oyunları'nın açılış töreni öncesinde Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'nda gerçekleşen Taksim protestolarına katıldı. Polisler, eylemcilere biber gazı ile müdahale edip, dağıttı. Sıkılan biber gazından Mehmet İstif de etkilendi. Yakın mesafeden yüzüne biber gazı sıkıldığı ieri sürülen Mehmet İstif, ertesi gün yüzünde, ağzında oluşan kızarıklık ve şişlikler nedeniyle Toros Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Burada muayene edilen Mehmet İstif'e enfeksiyon tanısı konulup, tedavisi için sprey türü ilaçlar verildi. Ancak Mehmet İstif'in ağzındaki yaralar daha da kötüleşti. Birkaç gün sonra Mehmet İstif, Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne gitti. Kulak Burun Boğaz polikliniğindeki muayenesinde 'alerjik reaksiyon' tanısı konulan Mehmet İstif, geçen 24 Temmuz'da aynı hastanede ameliyat edildi. İstif'in dilinde oluşan mukoza operasyonla temizlendi. Bu ameliyatın ardından İstif, konuşma ve beslenme güçlüğü çekmeye başladı. Daha sonra Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavisine devam edilen İstif'e biyopsi yapıldı. Dilindeki yaranın dil kökü kanserine dönüştüğü saptandı. Radyoterapi ve kemoterapi tedavisine başlandı. KONUŞAMADIĞI İÇİN YAZARAK ANLAŞIYOR Çok sevdiği takımı Beşiktaş'ın formasını üstünden bir olsun çıkarmayan ve siyah beyaz renklerle dolu odasında kendisine arkadaş olsun diye iki kanarya besleyen İstif, kendisiyle ileşitim kuran insanlara yazarak cevap veriyor. İstif, kendisini bu hale getiren olayı ise şöyle anlattı: "Müdahale başlamadan önce her hareketimi takip eden sırtında gaz tüpü olan bir çevik kuvvet polisini fark ettim. Saldırı başladığında tazyikli su ve gazın etkisiyle insanlar polis barikatı arasında kaldı ve yerlere düştü. Gazdan etkilendiği için kalkamayan bir arkadaşı, koşan polislerin altında ezilmesin diye üstüne kapanark korudum. Bu sırada kaç cop yediğimi hatırlamıyorum. O anda beni takip eden, sırtında gaz tüpü taşıyan polisle karşı karşıya geldik. 40 santimetre gibi bir mesafeden yüksek tazyikli bir şekilde tetiğe bastı, ağzımı kapamaya zamanım olmadı. Ağzım ve boğazıma dolan gazın acısı ile çığlık atmaya başladım. Boğazımın yanmasını ve çektiğim acıyı diğer insanların da aynı derecede yaşadığını düşündüm ve gözaltına alınma korkusuyla o anda hastaneye gitmedim." Okuma yazması olmadığı için oğlu ile anlaşmakta zorlanan anne Emine İstif ise evladının sağlığına kavuşması için ellerinden geleni yaptıklarını da ifade ederek, "Biz devletten bir yardım ya da destek istemiyoruz. Oğlumu bu hale getiren onlar. Polis biber gazı sıkmasın, gençleri mahfetmesin yeter. Oğlumuzun hakkını mahkemede arayacağız" diye yakındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571919.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571919.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9e5360761c04eba6d5b72e6ec11e3e1185546839 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571919.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakanlık önünde eylem!. ANKARA'da Başbakanlık önünde toplanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Tüm Emekliler Sendikası'na (Emekli-Sen) üye emekliler yaptıkları basın açıklamasıyla maaş zamlarını protesto etti. Emekli-SEN üyeleri, 'Sefalete boyun eğmeyeceğiz' yazılı pankart açarak Başbakanlığa yürüdü. Grup adına yapılan açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumu'nda ... ANKARA'da Başbakanlık önünde toplanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Tüm Emekliler Sendikası'na (Emekli-Sen) üye emekliler yaptıkları basın açıklamasıyla maaş zamlarını protesto etti. Emekli-SEN üyeleri, 'Sefalete boyun eğmeyeceğiz' yazılı pankart açarak Başbakanlığa yürüdü. Grup adına yapılan açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumu'nda yeterli sağlık hizmeti alamayan insanların tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırmaya yönlendirildiği, sağlıkta dönüşüm programını hayata geçirmek için çaba harcadıkları belirtildi. Başbakanlık binası önündeki eylem sırasında polis geniş güvenlik önlemi aldı. Yapılan açıklamanın ardından Emekli-Senüyeleri, olaysız bir şekilde dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571921.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571921.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..04ec554bf404101e7033af08e78a689268ff07f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_30/2571921.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Kamu binalarını derhal boşaltın". Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodimir Rybak, dün kabul edilen af yasasına göre göstericilerin kamu binalarını boşaltması gerektiğini söyledi. Rybak, düzenlediği basın toplantısında, göstericilerin barışçıl eylemlerin yapıldığı yerlerde kalabileceklerini ifade ederek, "Göstericiler Sendika Binası (Profsayuz) ve Konser Salonu'nu (Ekim Sarayı) kullanabilirler" diye ... Ukrayna Parlamentosu Başkanı Volodimir Rybak, dün kabul edilen af yasasına göre göstericilerin kamu binalarını boşaltması gerektiğini söyledi. Rybak, düzenlediği basın toplantısında, göstericilerin barışçıl eylemlerin yapıldığı yerlerde kalabileceklerini ifade ederek, "Göstericiler Sendika Binası (Profsayuz) ve Konser Salonu'nu (Ekim Sarayı) kullanabilirler" diye konuştu. Parlamento Başkanı Rybak, olağanüstü hal konusunda ise herhangi bir görüşme yapılmadığını söyledi. Krizin çözümü için hiç kimsenin şiddet içeren davranışlarda bulunmaması gerektiğine dikkati çeken Rybak; "İnanıyorum ve biliyorum ki olağanüstü hal olmayacak" dedi. Tek damla kanın dahi akıtılmaması gerektiğini ifade eden Rybak, sorunların barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı. SOKAKLARDA BEKLEYİŞ SÜRÜYOR Sıcak çatışmaların yaşandığı Dinamo Kiev Stadı önündeki Gruşevskogo caddesi üzerinde bekleyişini devam ettiren güvenlik güçleri ve göstericiler arasındaki "kırılgan ateşkes" sürüyor. Kurulan barikatların arkasında yaklaşık 200 kadar göstericinin olduğu gözlemlenirken, hava sıcaklığının eksi 22 olduğu Kiev'de aşırı soğuk ve sert rüzgar bekleyişi zorlaştırıyor. Göstericiler, varillerde yaktıkları ateşlerle halk türküleri eşliğinde ısınmaya çalışıyor. Ukrayna Parlamentosu Verhovna Rada'nın dün gece geç saatlere kadar devam eden oturumunda, politik krize dönüşen hükümet karşıtı gösterilerde gözaltına alınan ve tutuklu bulunan göstericiler için genel af yasası 232 parlamenterin oyu ile kabul edilmişti. İşgal edilen kamu binaları ve sokakların boşaltılması için 15 gün süre tanınan, tutuklu ve gözaltında bulunan göstericilerin, bundan sonra salıverilmesini öngören yasa, muhalefeti ikna etmezken, göstericiler sokakları boşaltmayacağı mesajını verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571948.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571948.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cf6347c670f5be4e575ea95fae466b57ffc0d51b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571948.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lice'de gerginlik: 16 yaralı. Olay bugün akşam saatlerinde Lice İlçesi'nde meydana geldi. Hüda-Par üyeleri Lice'de Belediye Başkan adayı Abdulmutalip Yuva'yı tanıtırak, esnafa broşür dağıttı. İddiaya göre Hüda-Par konvoyu ilçe merkezindeki BDP binası önünden geçerken, iki partili grubu arasında sözlü tartışma oldu. Tartışma kısa sürede ... Olay bugün akşam saatlerinde Lice İlçesi'nde meydana geldi. Hüda-Par üyeleri Lice'de Belediye Başkan adayı Abdulmutalip Yuva'yı tanıtırak, esnafa broşür dağıttı. İddiaya göre Hüda-Par konvoyu ilçe merkezindeki BDP binası önünden geçerken, iki partili grubu arasında sözlü tartışma oldu. Tartışma kısa sürede iki partili grup arasındataş ve sopların kullanıldığı kavgaya dönüştü. Lice Emniyet Müdürlüğü ekipleri müdahale ettiği kavgayı güçlükle ayırdı. Kavgada yaralananlar Lice Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayda araçları hasar gören Hüda-Par üyelerinin polis kontrolü altında ilçeden çıkarıldığı belirtildi. Hüda Par Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Yılmaz, kendisinin de aynı konvoyda yeraldığını belirterek, "Kulp dönüşünde Lice Belediye Başkan adayı Abdulmutalip Yuva'yı halka tanıtıp, esnafla görüştük. Esnafa broşür dağıttık. BDP'liler dahil esnafın yüzde 99'u bize büyük bir ilgi gösterdi. Akşam saatlerinde çalışmamızı tamamlayıp ilçeden ayrılmaya başladık. Araç konvoyunun gerisinde kalan 3 aracımız, BDP içinde yeralan ancak partiden bağımsız olarak PKK'ye hizmet eden YDG-H çetelerinin saldırısına uğradı. Taşla yapılan saldırıda 3 aracımızın camları kırıldı, araçların bazı bölümleri tahrip edilmiş. Araçlarda bulunan 3 kişi de kırılan camlardan dolayı hafif yaralanmıştır. Emniyete şikayette bulunduk" dedi. VALİ VEKİLİ: KAVGANIN NEDİNİ BELLİ DEĞİL Diyarbakır Vali Vekili Zafer Engin, "Lice'deki olayda 16 yaralı var. 2'si Diyarbakır'a getirildi, 14'ü de Lice'de ayakta tedavi edildi" dedi. Vali Vekili Engin, Hüda-Par heyetinin Lice ilçesinde esnaf ziyareti sırasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü, kavgaya emniyet ekiplerinin müdahalesiyle heyetin Diyarbakır'a gönderildiğini söyledi. Kavganın nedeninin henüz netleşmediğini, olayda bir aracın da yakıldığını bildiren Engin, şöyle konuştu: "Lice'deki olayda 16 yaralı var. 2'si Diyarbakır'a getirildi, 14'ü de Lice'de ayakta tedavi edildi. Şu anda durum sakin. Lice'de herhangi bir sıkıntı görünmüyor. Ama bir grup ilçe merkezinde bekliyor. BDP'nin il başkanı ve belediye başkanı grubu iknaya gayret gösteriyor. Sadece kalabalık bir grup bekliyor." Öte yandan, olayda yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi altına alınan bir kişiyi ziyaret eden BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan da, Lice'deki olayda bir esnafın ağır yaralandığını bildirdi. Karşı taraftan da birkaç kişinin taşla yaralandığı yönünde bir bilgiye sahip olduklarını bildiren Aydoğan, bunu bir provokasyon olarak değerlendirdiklerini söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571949.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571949.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b476302630de9250383da5f47b25aa036333bfe8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571949.txt @@ -0,0 +1 @@ +Böcek soruşturması TMK'ya gönderildi. 3 savcı bakacak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosunda yürütülen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde Şubat 2012'de bulunan 'böcekle' ilgili soruşturma, "devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar" kapsamında kaldığı gerekçesiyle Ankara TMK. 10. Maddesiyle görevli Başsavcı vekilliğine gönderildi. Soruşturma dosyasında, Başbakanlık ... 3 savcı bakacak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosunda yürütülen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde Şubat 2012'de bulunan 'böcekle' ilgili soruşturma, "devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar" kapsamında kaldığı gerekçesiyle Ankara TMK. 10. Maddesiyle görevli Başsavcı vekilliğine gönderildi. Soruşturma dosyasında, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun 3 klasörden oluşan raporu ile konuyla ilgili çıkan haberler ve bulunan böceğe ilişkin bilgilerin yer aldığı toplam 8 klasör bulunduğu öğrenildi. TMK Başsavcı vekilliğinin de, soruşturma için 3 savcı görevlendirdiği belirtildi. Savcılığa ihbar geldi 2012 yılında Başbakanın ofisinde MİT tarafından yapılan aramada böcek bulundu. Ancak bulunan böcekle ilgili adli makamlara haber verilmedi. Böceğe el koyan MİT, bünyesinde gizli bir şekilde 8,5 ay boyunca araştırma yaptı. MİT araştırması sürerken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Eylül ayı içerisinde gelen iki ihbar mailinde, "Başbakanlık ofisinde böcek bulunduğu, MİT'in yetkisi olmadığı halde soruşturma yürüttüğü, bazı polisleri sorguya çekerek, onur kırıcı davranışlarda bulunulduğu, başsavcılığın olaya el koymaması durumunda, konunun medyaya sızdırılacağı" belirtildi. İhbar üzerine başsavcılık, Başbakanlık'a bir yazı yazarak, iddiaların doğru olup olmadığını sordu ancak yanıt gelmedi. Başbakan Erdoğan'ın katıldığı bir televizyon programında çalışma ofisine böcek konulduğunu söylemesinin ardından, yeniden Başbakanlık'tan bilgi isteyen savcılığa bu kez, durumun teftiş kurulunca araştırıldığı yanıtı verildi. MİT'in araştırma yetkisi yok Öte yandan, MİT tarafından aylarca savcılıktan gizli araştırıldığı ortaya çıkan böcekle ilgili soruşturmada da skandal eksiklikler olduğu öne sürülüyor. İşte öne çıkan ve cevapsız kaldığı belirtilen bazı ayrıntılar: "Yasalara göre, böceklerin bulunmasının ardından durumun savcılığa bildirilmesi ve Cumhuriyet Savcısının odada inceleme yapması gerekiyordu. Ayrıca bulunan böceğin, çalışır halde olmasına karşın bulunduğu yerden sökülerek pasif hale getirilmesi de soru işaretlerine neden oldu. Cihaz, yerinden sökülmeseydi, böceğin yaydığı sinyal ile aldığı kayıtları nereye gönderdiğini göstermesi açısından önemli bir delil olacaktı. MİT'in adli konuları soruşturma yetkisi olmadığı halde durumu 8 ay gizlemesi ve soruşturma makamlarını olaydan uzak tutması, aramanın usulüne uygun yapılmaması, aramayı yapan kişilerin yetkili olmaması ve polislerin şüpheli olarak sorgulanması da soru işareti yarattı. Başsavcılık "böceği" hiç görmedi İddiaya göre, bulunan böcek, soruşturma başlatıldıktan sonra da başsavcılığa teslim edilmedi. Olaya savcılığın el koyması engellendiği için, çalışma ofisinde kriminal, teknik ve adli incelemeleri kapsayan DNA, parmak izi, saç teli gibi hiçbir araştırılma yapılamadı. İncelemeyi yapan Teftiş Kurulu ve MİT'in 'böcek' ile ilgili araştırmayı yapacak uzman bir kadrosunun ve teknik donanımının olmadığı, bu yüzden de araştırmayı yapanların işinin ehli bir kadrodan oluşmadığı belirtildi. Yine iddiaya göre, böceklerin bulunmasının ardından yapılan araştırmada, böceklerin hangi tarihte yerleştirildiği, ne kadar süreyle kayıt aldığı gibi teknik hususlar da belirlenemediği için Başbakanlık binasındaki kamera kayıtları da incelenmedi. MİT'çiler de sorgulanmalı Yine, böceğin bulunduğu odada MİT'ten hemen önce Emniyet görevlilerinin de arama yaptığı, polislerin yaptıkları aramada, odanın temiz olduğunun söylendiği, polislerden sonra MİT tarafından yapılan aramada ise böceklerin bulunduğu aktarıldı. Teftiş kurulunca sorgulanan polislerin, ifadelerinde, "Böcek araması yapmak için kendilerinde bulunan sistemin en son teknoloji ürünü olduğu, bu cihazlarla yapılan aramada, varsa bir böceğin bulunmaması ihtimalinin olmadığı, böceklerin polisi suçlamak için kasıtlı olarak MİT tarafından konulduğunu" söyledikler ileri sürüldü. Teftiş kurulunca ifadeleri alınanlar arasında, böceği bulan ve başbakanlık ofisinde görevli bulunan MİT'çilerin de bulunması gerektiği halde, bu kişilerin sorgulanmadığı da iddia edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571975.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571975.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c4dd139fff04cf30167f5b5b1fb345df643718d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2571975.txt @@ -0,0 +1 @@ +UEFA Yargıtay kararını istedi!. Fenerbahçe'ye TFF'nin seyircisiz oynama cezası vermesinin ardından bir şok da UEFA'dan geldi. UEFA, Türkiye Futbol Federasyonu'ndan Yargıtay'ın şike kararlarının orjinalini ve tercümesini istedi. UEFA'nın bu talebinin ardından TFF'nin en kısa sürede gereken hazırlığı tamamlayarak Yargıtay kararının Türkçe ve İngilizce metnini ... Fenerbahçe'ye TFF'nin seyircisiz oynama cezası vermesinin ardından bir şok da UEFA'dan geldi. UEFA, Türkiye Futbol Federasyonu'ndan Yargıtay'ın şike kararlarının orjinalini ve tercümesini istedi. UEFA'nın bu talebinin ardından TFF'nin en kısa sürede gereken hazırlığı tamamlayarak Yargıtay kararının Türkçe ve İngilizce metnini hafta sonuna kadar Nyon'a göndermesi bekleniyor. Yargıtay kararını inceleyecek olan UEFA Disiplin Kurulu Türkiye'deki şike olayıyla ilgili görüşünü bir kez daha netleştirerek federasyona bildirecek. UEFA'nın, daha önce askıya aldığı kişilere cezaları uygulamak için bu tercümeyi istediği öğrenildi. Yargıtay ne karar vermişti? Yargıtay 5. Ceza Dairesi, aralarında Fenerbahçe Başkanı 'ın da bulunduğu 93 sanıklı şike davasında kararını açıkmıştı. Daire, dosya için "Kısmen onama ve kısmen bozma" kararı vermişti. 'a örgüt ve şike suçlarından verilen hapis cezaları ile birden fazla maçta şike yapma, teşvik primi ve rüşvet verme suçlarından verilen hapis cezaları onanmıştı. Cezası Yargıtay tarafından onanan Fenerbahçe Başkanı 'a yeniden hapis yolu göründü. Mahkemede 6 yıl 4 ay ceza alan Yıldırım, İnfaz Kanunu ve yargılama sırasında Metris'te 1 yıl hapis yatması nedeniyle 30 ay daha hapis yatacak. Bu durumda Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı da düşmüş olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572014.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572014.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f52ba3b42cf9879979ce4ebc3b67747ba9f3e29d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572014.txt @@ -0,0 +1 @@ +Göğsünü büyütmek için Alman patronunu soydu. Berfin ile 23 ve 25 yaşındaki iki suç ortağını Eyalet Mahkemesi'ne götüren olaylar şöyle gelişti: Daha dolgun göğüsler için ameliyat parası arayan ve üniversitede ekonomi okuyan Berfin D.'nin aklına yaz aylarında bir fikir geldi. HER YERDEN PARA FIŞKIRIYORMUŞ... Yanında çalıştığı ... Berfin ile 23 ve 25 yaşındaki iki suç ortağını Eyalet Mahkemesi'ne götüren olaylar şöyle gelişti: Daha dolgun göğüsler için ameliyat parası arayan ve üniversitede ekonomi okuyan Berfin D.'nin aklına yaz aylarında bir fikir geldi. HER YERDEN PARA FIŞKIRIYORMUŞ... Yanında çalıştığı evin zenginliğini bilen genç kız mahkemede bunu, "Her yerde takılar vardı. Saatler ve nakit paralar evin her köşesindeydi. Örneğin dolabın arkasında bir Rolex bulmuştum. Evin kadının nikah yüzüğü çocuk bezlerinin arasında çıkmıştı" diye anlattı. Ardından iki erkek arkadaşı ile plan yapan Berfin, 29 Haziran 2013 günü zengin Alman çiften, 2, 5 ve 7 yaşındaki çocuklarına bakmaya gitti. Maskeli ve silahlı iki arkadaşının da villaya girmesini sağladı. İki erkek, çocuk bakıcısı kızı sözde bağladı ve ardından zengin çiftin eve gelmesini bekledi. TELEFON AÇIP PAYINI İSTEDİ Zanlılardan biri, eve gelen kadının boynuna kolunu dolayıp kafasına silah dayadı ve ardından zengin Alman'ın kasayı açması sağlandı. Kasadan 250.000 Euro'luk mücevher ve para alan ikili kaçtı. Berfin, eve gelen polislere "Soygun beni şok etti. Ben de mağdurum" dedi ama foyası kısa sürede ortaya çıktı. Genç kızın, soygundan sonra aradığı iki zanlıdan payını istediği belirlendi. Bunun üzerine, genç kız ve iki suç ortağı tutuklandı. Üç zanlının 10'ar yıla kadar hapsi isteniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572017.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572017.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..021b0bd21a76c353345eddad3ca55e3be6fb9a7e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572017.txt @@ -0,0 +1 @@ +Barış Manço'suz 15. yıl. Gelişinin 71, gidişinin ise 15. yıldönümünde Manço'yu minnetle, şükranla ve hasretle anıyoruz. Ocak (1943) ayının ikinci günü İstanbul'da dünyaya geldi Barış Manço. Babası İsmail Hakkı, annesi Rikkat Hanım, ağabeyi Savaş ve kız kardeşi İnci ile mutlu bir çocukluk yaşadı. Galatasaray ... Gelişinin 71, gidişinin ise 15. yıldönümünde Manço'yu minnetle, şükranla ve hasretle anıyoruz. Ocak (1943) ayının ikinci günü İstanbul'da dünyaya geldi Barış Manço. Babası İsmail Hakkı, annesi Rikkat Hanım, ağabeyi Savaş ve kız kardeşi İnci ile mutlu bir çocukluk yaşadı. Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Müzik hayatına lise sıralarında kurduğu Barış Manço ve Harmonileri adlı amatör toplulukla başladı (1960). 20 Eylül 1963'te otostop yaparak Paris'e gitti. Paris'ten Belçika'ya geçti ve orada Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi'ne girerek, desen ve grafik eğitimi gördü. Aynı yıllarda, bir yandan okudu, diğer yandan tabelacılık, garsonluk, gece bekçiliği yaparak geçimini sağladı. Akademiyi 1979'da birincilikle bitirdi. Türkiye'ye döndükten sonra Kaygısızlar Grubu'yla birleşen Manço, 'Kağızman', 'Kol Düğmeleri', 'Seher Vakti', 'Derule' ve 'Bebek' gibi şarkılarıyla büyük ün yaptı. DEVLET SANATÇISI SEÇİLDİ Türk etnik- rock müziğinin öncüsü olarak kendi grubu Kurtalan Ekspres'le birlikte Türkiye'de ve pek çok ülkede konserler verdi. 1970'te en büyük çıkışını 'Dağlar Dağlar'la yaptı. 1972'de askere gitti, topçu teğmen olarak tezkeresini aldı. 1977'de Lale Çağlar'la nişanlanan sanatçı, aynı yıl 'Nick The Choopper' adlı şarkısıyla yurt içi ve dışında büyük başarı sağladı. 18 Temmuz 1978'de Lale Çağlar'la evlendi. 1979'da 'Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'yla yeni bir çıkış yaptı. Ardından 'İşte Hendek İşte Deve' ve 'Hey Koca Topçu' geldi. Barış Manço'nun 19 Mayıs 1981'de Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984'te ise Batıkan Zorbey adında iki oğlu oldu. Şarkıları, besteleri, konserleri, uzun saçları, parmağındaki yüzükleri ve televizyon programlarıyla her zaman hatırlayacağımız Barış Manço'ya 1991'de devlet sanatçısı ünvanı verildi. KUTUPLAR'DAN EKVATORA DÜNYA'YI GEZDİ 200'ün üzerinde şarkı besteledi. Şarkıları Japonca'dan Yunanca'ya, Arapça'dan Farsça'ya kadar çeşitli dillere çevrilerek o ülkenin yerel sanatçıları tarafından seslendirildi. 1970'li yıllarda çocuk ve aileye yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli fikrini planladı. Ama o tarihlerde bunu TRT'ye kabul ettiremedi. Çünkü o tarihlerde devlet televizyonuna dışardan program üretmek pek mümkün değildi. On beş yıl sonra bu konuya onay çıktı ve '7'den 77'ye' adı verilen program ekrana gelmeye başladı. 'Barış Çelebi ile Dünya Turu' programında ise Kutuplar'dan Ekvator'a kadar her yeri dolaştı. Barış Manço'nun en değer verdiği olaylardan birisi Japonya'da hayata geçti. Soka Üniversitesi'nin Makiguçhi adlı bahçesinde adına ağaç dikilen ünlülerin arasında yer aldı. 1991'de bu bahçede adına bir kiraz ağacı dikildi. Sanat hayatında sayısız ödül alan Barış Manço'nun yüreğini fetheden, hatırladıkça mutlu olduğu en önemli olay da bu kiraz ağacı oldu. Gelecekte Japonya'ya yerleşmeyi bile düşünen Barış Manço artık olmasa da onun şarkıları var... Ve adını taşıyan, her bahar çiçeklenmeye, sonra da meyve vermeye devam edecek olan Japonya'daki kiraz ağacı... Barış Manço, 31 Ocak 1999'da geçirdiği kalp krizi sonunda, bu dünyaya 'Merhaba' dediği ayın son gününde hayata veda etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572020.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572020.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1c5869136e6ac960e5ee61bc55fb027e77197d90 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572020.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz'da yeni gelişme. Daha önce de aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın bulunduğu 15 sanık aynı talepte bulunmuştu. Balyoz davasında hüküm giyen 14 sanık daha bugün yeniden yargılama talep etti. Tümamiral Mücahit Şişlioğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 sanığın avukatı Nevzat Güleşen aracılığıyla İstanbul 10. ... Balyoz davasında hüküm giyen 14 sanık TÜBİTAK uzmanlarının raporunu gerekçe göstererek yeniden yargılama talep etti. Daha önce de aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın bulunduğu 15 sanık aynı talepte bulunmuştu. davasında hüküm giyen 14 sanık daha bugün yeniden yargılama talep etti. Tümamiral Mücahit Şişlioğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 sanığın avukatı Nevzat Güleşen aracılığıyla İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. "Başbakan'ın siyasi başdanışmanı , 24 Aralık 2013 tarihinde köşesinde Türk ordusuna kumpas kurulduğunu belirten bir makale kaleme almıştır" hatırlatması yapılan dilekçede, bu gelişme üzerine 2 Ocak 2014'te Genelkurmay Başkanlığı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. "YENİ DELİL ÇIKTI" İDDİASI "TÜBİTAK uzmanları tarafından hazırlanan raporda, 5 No'lu hard diskteki dijital belgelerin, sistem saati değiştirilmiş başka bilgisayardan kopyalandığı sonucuna ulaşılmıştır" denilen dilekçeye şöyle devam edildi: "TÜBİTAK bilirkişi raporunda belirtilen sistem saati değişikliğinden birkaç saat-dakika-saniye değil, 6-7 senelik manüpülatif bir zaman farkı kast edilmektedir. Bu gerekçeler kapsamında ortaya yeni bir delil çıktığından yargılamanın yeniden yapılmasını talep ederim." Avukat Güleşen, TÜBİTAK uzmanlarının hazırladığı raporu ve bu raporun sonrasında basında çıkan haberleri de delil olarak mahkemeye sundu. Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 15 sanık da TÜBİTAK uzmanlarının raporunu gerekçe göstererek yeniden yargılanla talebinde bulunmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572023.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572023.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..68b26b538f7ebc00c69da6caf76d81bf052e1d2d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572023.txt @@ -0,0 +1 @@ +Independent'dan şok Türkiye iddiası. Independent gazetesi haberinde 'Türkiye'deki kamplarda toplanan cihatçılar Avrupa'da yeni vahşetler planlıyor' ifadelerini kullandı. Independent gazetesi dün İsrail ordusunda askeri istihbarattan sorumlu olan Tümgeneral Aviv Koçavi'nin, Türkiye sınırları içerisinde üç El Kaide kampı bulunduğu yönündeki açıklamasına yer verdiği haberinde 'Türkiye'deki kamplarda ... 'Türkiye cihatçıların vahşet faaliyetlerine göz yumdu' Independent gazetesi haberinde 'Türkiye'deki kamplarda toplanan cihatçılar Avrupa'da yeni vahşetler planlıyor' ifadelerini kullandı. Independent gazetesi dün İsrail ordusunda askeri istihbarattan sorumlu olan Tümgeneral Aviv Koçavi'nin, Türkiye sınırları içerisinde üç El Kaide kampı bulunduğu yönündeki açıklamasına yer verdiği haberinde 'Türkiye'deki kamplarda toplanan cihatçılar Avrupa 'da yeni vahşetler planlıyor' yorumunu yaptı. Haberde şöyle denildi: 'İstihbarat kaynaklarına göre Suriye'de faaliyet gösteren El Kaide grupları Türkiye'nin güneyinde üç üs kurdu. Kampların detayları dün İsrail askeri istihbaratının başındaki Tümgeneral Aviv Koçavi tarafından ifşa edildi. Tel Aviv'deki bir güvenlik konferansında konuşan Koçavi, Türkiye'nin güneyinde, Suriye sınırı yakınlarındaki üç El Kaide üssünü bir harita üzerinde işaret ederek gösterdi." Avrupa ve ABD 'den genç Müslümanların savaşmak üzere Suriye'ye geldiğini yazan gazete , ABD ve İngiliz istihbarat servislerinin de durumdan büyük kaygı duyduğunu aktardı. Gazete, İngiliz yetkililerin, birçok İngiliz vatandaşının Suriye'de savaşan El Kaide bağlantılı gruplara katılmak üzere Türkiye'ye ucuz uçuş biletleri aldıklarını söylediğini yazdı. Independent'ta şu ifadelere yer verildi: 'Koçavi'nin uyarısı Washingon'da da yankılandı. ABD'nin en yüksek istihbarat şefi (ABD Ulusal İstihbarat Şefi James Clapper) Kongre'ye, Suriye'nin, ABD ve Avrupa'ya karşı yeni saldırıları planlarını yapan teröristler için güvenli bir cennet haline geldiğini söyledi. İngiltere'de de bu, Heathrow, Gatwick ve diğer havaalanlarından ülkeyi Türkiye'ye gitmek üzere terk eden ve aylarca savaştıktan sonra Suriye'den dönen aşırı uçtaki kişileri izlemeye çalışan MI5, MI6 ve polis için temel sorun.' Independent haberin yanında konuyla ilgili bir analize de yer verdi. Anthony Loyd imzalı analizde, 'Türkiye'nin son döneme kadar cihatçıların kendi sınırları üzerinden Suriye'ye geçişine göz yumduğu' belirtildi. Loyd'a göre Türkiye iki yıldan fazla bir süre boyunca 'gözleri tamamen kapalı' politikasıyla cihatçıların sınırlarında Türkiye'ye geçişine izin verdi. Yabancı cihatçılar da İslami yardım kuruluşlarının güvenli evlerinde beslendi. Son dönemde radikal yabancı savaşçıların devrimin meşruluğunun altını oyduğunu, bazı muhaliflerle Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) gibi gruplar arasında çatışmaları yaşandığını belirten Loyd, yabancı cihatçıların Avrupa ve ABD'ye dönme ihtimallerinin Batı'daki güvenlik kaygılarını artırdığını kaydetti. Loyd Türkiye'nin yeni yıldan itibariyle de politikasını değiştirmeye başladığı görüşünü savundu: 'Yeni yıldan beri Türkiye, gecikmiş olarak cihatçılara aman vermemeye, gözetimi artırmaya ve NATO'daki müttefikleriyle istihbarat paylaşmaya başladı. Bu arada Clapper tarafından yapılan yorumlar da merak uyandırıcı. Zira Clapper, ABD için ana tehdidin IŞİD'den değil isyancıların arasında hayli saygınlığ sahip El Nusra'dan geldiğini söyledi.' (BBC Türkçe) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572055.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572055.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..525ef3a47b330ae670d09fcfc5f3f98ffdae1533 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572055.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beşiktaş – Kayseri Erciyesspor. BEŞİKTAŞ - KAYSERİ ERCİYESSPOR STAT: Atatürk Olimpiyat Stadı HAKEM: Cüneyt Çakır ST: 20.00 YAYIN: Lig TV BEŞİKTAŞ:Tolga, Serdar, Pedro Franco, Ersan, Motta, Atiba, Fernandes, Oğuzhan, Gökhan, Olcay, Almeida TEKNİK DİREKTÖR: Slaven Bilic KAYSERİ ERCİYESSPOR: Bojan, Cem Can, Numan Çürüksu, Mangane, Emre Öztürk, Mehmet Akgün, Kerim Avcı, ... BEŞİKTAŞ - KAYSERİ ERCİYESSPOR STAT: Atatürk Olimpiyat Stadı HAKEM:  ST: 20.00 YAYIN: Lig TV BEŞİKTAŞ:Tolga, Serdar, Pedro Franco, Ersan, Motta, Atiba, Fernandes, Oğuzhan, Gökhan, Olcay, Almeida TEKNİK DİREKTÖR: Slaven Bilic KAYSERİ ERCİYESSPOR: Bojan, Cem Can, Numan Çürüksu, Mangane, Emre Öztürk, Mehmet Akgün, Kerim Avcı, Traore, Ahmet Alkılıç, Yasin Öztekin, Vleminckx TEKNİK DİREKTÖR: Hikmet Karaman \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572056.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572056.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c48c1f3bf210085b7102104cf1cd86024164597b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572056.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hamile kadın töre kurbanı. Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde, dün akşam 18 metre derinliğindeki kuyuda cesedi bulunan ve 8.5 aylık hamile olduğu belirlenen 19 yaşındaki Hacer Göv'ün, töre kurbanı olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır'daki bir akrabasının evinde kalan ve amca çocukları tarafından ailesiyle barıştırılmak bahanesiyle Viranşehir'e getirilen ... 18 metrelik kuyuda cesedi bulunan 8.5 aylık hamile kadının 'töre' kurbanı olduğu ortaya çıktı. Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde, dün akşam 18 metre derinliğindeki kuyuda cesedi bulunan ve 8.5 aylık hamile olduğu belirlenen 19 yaşındaki Hacer Göv'ün, töre kurbanı olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır'daki bir akrabasının evinde kalan ve amca çocukları tarafından ailesiyle barıştırılmak bahanesiyle Viranşehir'e getirilen Göv'ün, boğularak öldürüldükten sonra kuyuya atıldığı öne sürüldü. Jandarma, olayla ilgili 6 kişiyi gözaltına aldı. Viranşehir'de Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde hayvan sağım işinde çalışan Hacer Göv, iddiaya göre şu anda askerde olan Cuma adlı erkek arkadaşıyla girdiği ilişki sonrası hamile kaldı. Hamileliğinin ardından ailesi tarafından ölümle tehdit edilen Göv, 5 ay önce Diyarbakır'a kaçarak, buradaki bir akrabasının evine sığındı. Hacer Göv'ün Diyarbakır'daki izini bulan amcasının çocukları Hasan ile Cuma Göv, iddiaya göre genç kızı, "Seni ailenle barıştıracağız" diye ikna ederek Viranşehir'e getirdi. ELEKTRİK DİREĞİNDE BOĞUP, KUYUYA ATTILAR Hasan ile Cuma Göv, yaşadıkları Barut Köyü'nün 2 kilometre ilerisindeki Keçikuyu mevkiine getirdikleri 8.5 aylık hamile kuzenleri Hacer Göv'ü, iddia göre elektrik direğine bağlayıp, boğarak öldürdü. Hasan ile Cuma Göv, Hacer'in cesedini, boynundaki iple, 18 metre derinliğindeki kuyuya attı. AİLESİ KAYIP İLANI VERDİ Hacer Göv'den Diyarbakır'daki akrabasının evinden alındıktan sonra haber alamayan ailesi, durumu jandarmaya bildirdi. İhbar üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri, Göv'ün amcası çocukları tarafından Viranşehir'e getirildiğini belirledi. Jandarma, Hasan ve Cuma Göv'ü gözaltına aldı. Jandarmada sorguya alınan iki kardeşin, "Namusumuza leke getirdi" dedikleri kuzenleri Hacer Göv'ü 'töre gereği' boğarak öldürdüklerini, cesedini ise kuyuya attıklarını itiraf ettikleri öğrenildi. CESET BOYNUNDAKİ İPLE BULUNDU Hasan ve Cuma Göv'ün cinayeti itiraf etmesinin ardından harekete geçen jandarma ekipleri, iki kardeşin söylediği Keçikuyu mevkiindeki kuyunun bulunduğu bölgeye gitti. İtfaiye ekiplerinin yardımıyla kuyuya inen ekipler, Hacer Göv'ün cesedini boynundaki iple birlikte buldu. Kuyudan çıkarılan Göv'ün cesedi, otopsi için morga gönderildi. Yapılan otopside, Hacer Göv'ün 8.5 aylık hamile olduğu ve boğularak öldürüldüğü belirlendi. Jandarma, Hacer Göv'ün babası Hamaki ve annesi Melfiye ile 2 ağabeyini de gözaltına aldı. CENAZESİ TOPRAĞA VERİLDİ Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundaki otopsi işleminin ardından Hacer Göv'ün cenazesi, bugün yakınlarına teslim edildi. Tekneli Köyü'ne getirilen cenaze, öğleden sonra kılınan namazın ardından toprağa verildi. Cenaze töreninde jandarma ekipleri güvenlik önlemi aldı. Hacer Göv'ün yakınlarının, töre kurbanı genç kız için taziye yapmayacakları öğrenildi. Jandarmanın olayla ilgili soruşturması sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572058.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572058.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..576371c0c0f70eaa9069fc77dde616c69e510f60 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572058.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yıldız oyuncu ile 4.5 yıllık imza atıldı. İşte Galatasaray Spor Kulübü'nden KAP'a yapılan açıklama; Profesyonel futbolcu Lucas Elias Ontivero ve kulübü Centro Atlético Fenix ile oyuncunun transferi için anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, oyuncunun eski kulübüne 2.000.000 EUR tutarında bonservis ücreti ödenecektir. Oyuncunun kendisi ile ise 4.5 futbol ... Galatasaray, Centro Atletico Fenix'ten Lucas Ontivero ile 4.5 yıllık anlaşma sağladı. İşte Galatasaray Spor Kulübü'nden KAP'a yapılan açıklama; Profesyonel futbolcu Lucas Elias Ontivero ve kulübü Centro Atlético Fenix ile oyuncunun transferi için anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, oyuncunun eski kulübüne 2.000.000 EUR tutarında bonservis ücreti ödenecektir. Oyuncunun kendisi ile ise 4.5 futbol sezonu için anlaşılmış olup, anlaşma şartları aşağıdaki gibidir: 2013-2014 sezonu  2.yarısı için :175.000 EUR sabit transfer ücreti ve 5.000 EUR maç başı ücreti, 2014-2015 sezonu  için :350.000 EUR sabit transfer ücreti ve 5.000 EUR maç başı ücreti, 2015-2016 sezonu için :450.000 EUR sabit transfer ücreti ve 5.000 EUR maç başı ücreti, 2016-2017 sezonu için :550.000 EUR sabit transfer ücreti ve 5.000 EUR maç başı ücreti, 2017-2018 sezonu için :650.000 EUR sabit transfer ücreti ve 5.000 EUR maç başı ücreti, ödenecektir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572060.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572060.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..004674f8a25866f1d61fa7ac97e4a09338611b7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572060.txt @@ -0,0 +1 @@ +Osman Baydemir'in acı günü. Diyarbakır'da emlak ve arazi alım satımıyla uğraşan 8 çocuk babası Hacı Aziz Baydemir, 4 gün önce Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Hastanesi'nde By Pass ameliyatı oldu. Aynı hastanede tedavisi süren Hacı Aziz Baydemir bugün yaşamını yitirdi. Bu akşam Yeniköy Mezarlığı'nda ... Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in ağabeyi 52 yaşındaki Haci Aziz Baydemir, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Diyarbakır'da emlak ve arazi alım satımıyla uğraşan 8 çocuk babası Hacı Aziz Baydemir, 4 gün önce Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Hastanesi'nde By Pass ameliyatı oldu. Aynı hastanede tedavisi süren Hacı Aziz Baydemir bugün yaşamını yitirdi. Bu akşam Yeniköy Mezarlığı'nda düzenlenecek törenle toprağa verilecek Baydemir için, Hevedanlılar Yasevi'nde taziyeler kabul edilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572063.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572063.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a76a0e2b866ab458b52618b0caa81fe21d34fce1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572063.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz Davası'nda sürpriz gelişme. TÜBİTAK'ta çalışan 3 uzman, Poyrazköy Davası avukatlarının talebi doğrultusunda 5 nolu harddiske ilişkin rapor hazırladı. Balyoz Davası'nın da delilleri arasında yer alan ve Gölcük Donanma Komutanlığı'nda bulunan 5 nolu harddisk ile ilgili rapor 20 Ocak'ta mahkemeye ulaşmıştı. Poyrazköy Davası'na gelen ... Balyoz sanıklarının daha önce reddedilen "yeniden yargılanma" talepleri, bu kez görüşü sorulmak üzere savcıya gönderildi. TÜBİTAK'ta çalışan 3 uzman, Poyrazköy Davası avukatlarının talebi doğrultusunda 5 nolu harddiske ilişkin rapor hazırladı. Davası'nın da delilleri arasında yer alan ve Gölcük Donanma Komutanlığı'nda bulunan 5 nolu harddisk ile ilgili rapor 20 Ocak'ta mahkemeye ulaşmıştı. Poyrazköy Davası'na gelen TÜBİTAK uzmanlarının hazırladığı raporunun ardından Davası'nda hüküm giyen aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da bulunduğu 30'a yakın sanık yeniden yargılama talebinde bulundu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan talebi değerlendirecek yeni kurulan heyet, talepleri görüşü sorulmak üzere duruşma duruşma savcısı Naci Kanık'a gönderdi. Cumhuriyet Savcısı Naci Kanık, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun görevlendirme talimatının ardından İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşma savcısı olan Hüseyin Kaplan'ın yerine duruşma savcısı olarak görevlendirilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572065.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572065.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a14317684d8578f3b52f901c9090d291861320b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572065.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarraf'ın uçağıyla nereye gittiniz?. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkındaki fezleke ile ilgili olarak, "Adalet Bakanlığı, bu fezlekeyi hangi gerekçeyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade etmiş. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısı burada. Adalet Bakanlığı'nın ... Basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, Başbakan'dan Sarraf'ın uçağını kullanan bakanları açıklamasını istedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Adalet Bakanı hakkındaki fezleke ile ilgili olarak, "Adalet Bakanlığı, bu fezlekeyi hangi gerekçeyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade etmiş. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısı burada. Adalet Bakanlığı'nın fezlekeyi İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade ederken diyor ki 'Adalet Bakanı, Yozgat Milletvekili 'ın işlediği iddia edilen suçun Bakanlar Kurulu genel siyaseti veya bakanlıkların görevleriyle ilgili işlendiğine ilişkin değerlendirmede bulunulmasında nedeniyle hakkındaki soruşturma dosyasının bakanlığımız aracı kılınmaksızın TBMM Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmektedir. Yani Cumhuriyet Başsavcılığı 32 klasörle birlikte fezlekeyi Adalet Bakanlığı'na gönderiyor. Muhatabı Adalet Bakanı olan bir suça ilişkin fezlekeyi. Adalet Bakanlığı da İzmir Başsavcılığı'na dönük diyor ki 'Bunu sen bize göndermeyeceksin, doğrudan doğruya TBMM Başkanlığı'na göndereceksin.' Bunun üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı aynı evrakı Adalet Bakanlığı'nın yönlendirmesiyle TBMM Başkanlığı'na gönderiyor." diye konuştu Rıza Sarraf'ın malvarlığı üzerinde tedbirin kaldırılmasını eleştiren Tezcan, "Rıza Sarraf, 'eğer beni korumazsanız konuşacağım' diye tehdit etti mi? Bu tehdit üzerine malvarlığı üzerindeki tedbir alelacele ve telaşla kaldırıldı mı?" diye sordu. Tezcan şunları söyledi; "Bu soruşturmada ortaya çıktı ki Sarraf'ın uçağıyla gezen sadece bir bakan değil. Bildiğimiz bakanın dışında uçağın tüm uçuş kayıtları tespit edilmiş durumda; nerelere, hangi saatlerde gittiği, kimleri nerelere taşıdığı ve ne miktar yakıt kullandığına dair kayıtlar tespit edilmiştir. Rıza Sarraf bu uçağı sanki Bakanlar Kurulu'na tahsis etmiş görünüyor. Bildiğimiz bakanın dışında 3 Bakan'ın daha Sarraf'ın uçağıyla yurtdışına çeşitli seyahatlerde bulunmuş. Soruşturmayı kapatmak isteyenlere çağrı yapıyorum; her delili karartmak için hr geçen gün yeni bir atım atılıyor. Bu bakanların hangi bakanlar olduğu bellidir. Bu bakanların ne zaman, nereye gittiği, Rıza Sarraf'ın uçağıyla nerelere gittikleri belidir. Bunu örtmeye kalkanlar, doğrudan doğruya bunun sorumlusu olacaklardır, suç işleyeceklerdir. Şimdilik bu bakanların isimlerini vermiyorum, önümüzdeki günlerde de kamuoyu öğrenecek. Başbakan'a soruyorum; bu bakanlar kimler? Açığa çıkmadan bu bakanları kendisi açıklasın. O bakanların kendilerine sesleniyorum; Sarraf'ın uçağıyla nereye gittiniz, ne yaptınız, o uçakta ne işiniz vardı? Bunlar ortaya çıkmadan siz açıklayın. Bunun gizli kalması mümkün değildir. Siz açıklamazsanız bunu biz açıklayacağız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572103.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572103.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28728fb45f573149c8ef148703023c80b4ff7d04 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572103.txt @@ -0,0 +1 @@ +TIR aramasında flaş gelişme. Açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'ncu Maddesiyle Görevli Başsavcı Vekilliğine Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbaratı Kanunu kapsamına giren konulara ilişkin çeşitli tarihlerde suç ihbarlarının yapıldığının kamuoyunca bilindiği, olayın tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulabilmesi için konunun soruşturulmasına karar verildiği belirtilerek ... Adana Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı bir açıklama yaparak, 19 Ocak'ta Adana'da savcılık kararı ile aranan TIR'lar ile ilgili ihbarın yapılış şekli ve ihbar sonrası gelişmelerle ilgili soruşturma açıldığını duyurdu. Açıklamada, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'ncu Maddesiyle Görevli Başsavcı Vekilliğine Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbaratı Kanunu kapsamına giren konulara ilişkin çeşitli tarihlerde suç ihbarlarının yapıldığının kamuoyunca bilindiği, olayın tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulabilmesi için konunun soruşturulmasına karar verildiği belirtilerek şöyle denildi: 'İhbarlarda izlenen yol, yapılış şekli ile yazılı ve görsel medyada ihbarların yapılış amacıyla ilgili yoğun şekilde gündeme getirilen devletin istihbarat hizmetlerinin zafiyete uğratıldığı ve karşı casusluk faaliyetinin yapıldığı iddialarına ilişkin olarak olayın tüm yönleriyle araştırılıp açıklığa kavuşturulabilmesi için 2937 sayılı yasanın hükümleri ve TCK 330 kapsamında konunun soruşturulmasına karar verilmiş olup basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.' Adana-Ceyhan otoyolunda durdurulup 4 saat süreyle aranan 3 TIR'ın MİT'e ait olduğu açıklanmış, savcılığın arama yapıp yapamayacağı tartışmalara neden olmuştu. Adana Başsavcısı, TMK Başsavcı vekili ve 2 savcının görev yerleri değiştirilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572107.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572107.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..14daba1d3274d5ab2d825fd5e799518bb4a61384 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572107.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li Muharrem İnce'den AKP'li Coşkun'a sert tepki. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun'un "Derenin öbür tarafı" sözlerine bir kez daha tepki göstererek, "Elinin körü. Neresinden geldiysem geldim. Sana mı soracağım?" dedi. Muharrem İnce, partisinin Çiftlikköy ilçe Belediye Başkanı ve adayı olan Metin ... CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP'li Yalova Milletvekili Temel Coşkun'un "Derenin öbür tarafı" sözlerine sert tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun'un "Derenin öbür tarafı" sözlerine bir kez daha tepki göstererek, "Elinin körü. Neresinden geldiysem geldim. Sana mı soracağım?" dedi. Muharrem İnce, partisinin Çiftlikköy ilçe Belediye Başkanı ve adayı olan Metin Dağ'ın seçim irtibat bürosunun açılışına katıldı. Açılışta konuşan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, 40 yıl önce Elmalık Köyü'nden Çiftlikköy'deki annesine yoğurt getirdiğini belirterek, "40 yıl içerisinde doldu taştı burası. Kimisi Kars'tan, kimisi Erzurum'dan, kimisi Sivas'tan, kimisi Diyarbakır'dan, kimisi Trabzon'dan geldi. Kimi gelen Kürt, kimi Alevi, kimi Sunni, kimi Şafi, kimi Laz, kimi Arnavut, kimi Boşnak, kimi Arap, kimi derenin öbür tarafı, kimi derenin bu tarafı. Herkes geldi buraya. Bu ülkede Demirel'le, 'le, Mesut Yılmaz'la, Tansu Çiller'le, Alparslan Türkeş'le rakip olduk. Ama yendik ama yenildik. Seçim meydanlarında Tayyip Erdoğan gelene kadar mezhep tartışması oldu mu? Peki, bu Başbakan gelene kadar seçim meydanlarında etnik köken tartışması oldu mu? Olmadı. İlk kez siyaset sahnesine mezhep tartışmasını, etnik köken tartışmasını bunlar getirdi" dedi. AKP'Lİ COŞKUN'A TEPKİ Konuşmasında, AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun'a yüklenen CHP'li Muharrem İnce, şöyle devam etti: "Başbakan böyle olunca, vekili de böyle olur. Bana geçen diyor ki 'Sen derenin öbür tarafından geldin.' Elinin körü. Neresinden geldiysem geldim. Sana mı soracağım. Bir kere ben gelmedim, dedem gelmiş. Bunlar yakış almaz, doğru şeyler değil. Ancak atların soyuna bakılır. Arap atı mı, İngiliz atı mı diye. İnsanlarda bu işlere bakılmaz. İnsan kendinden sorumludur. Ona bakarsan Gazi Mustafa Kemal Atatürk de suyun öbür tarafından geldi. Ne yapacağız şimdi? Derdin o mu oldu yoksa? Yanına almış iki tane göçmen milletvekilini, biri İstanbul, biri İzmir milletvekili. Onlar da ne yapsın, mecburen arkadaşları, aynı partiden. Basın toplantısı yapıyor. Ya onlara gerek yok. Sen gel Muharrem kardeşinin yerine, bir kere özür dile Göçmenlerden ben seni affettiririm merak etme. Sen gel bir özür dile önce." Coşkun'un geçtiğimiz cumartesi İDO Yalova İskelesi'nde karşılanma törenine de değinen İnce, "Bu numaralara gerek yok. İDO'da kendini karşılattırıyor. Ne oldu, bakan mı oldun, niye karşılama yapıyorlar? Üç senedir karşılamıyorlardı. Ne oldu da İDO'da seni karşılıyorlar? Belediye Başkanı, İl Başkanı karşılamaya gitmiyor. Sen niye kendini karşılatıyorsun? Ben 12 senelik milletvekiliyim beni bir kere karşıladılar arkadaşlar. Onda da grup başkanvekili oldum. Grup başkanvekili muhalefetteki partinin bakanıdır. Bir kere karşılattım" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572108.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572108.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c91786654478a95f7370d1f357b1bf7d12084d39 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572108.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de polis müdahalesi!. Saat 18.00'de toplanan grup, Tünel'den Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüyerek, orada basın açıklaması yapmak isteyince polis tarafından durduruldu. TOMA eşliğindeki çevik kuvvet polisleri, İstiklal Caddesi'ni kapatarak grubun yürümesine izin vermedi. Bu sırada polisin üzerine yürüyen grup ile polis arasında arbede ... Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülüyle başından yaralan Berkin Elvan için Taksim Tünel'de toplanan yaklaşık 50 kişilik gruba polis müdahale etti. Saat 18.00'de toplanan grup, Tünel'den Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüyerek, orada basın açıklaması yapmak isteyince polis tarafından durduruldu. TOMA eşliğindeki çevik kuvvet polisleri, İstiklal Caddesi'ni kapatarak grubun yürümesine izin vermedi. Bu sırada polisin üzerine yürüyen grup ile polis arasında arbede yaşandı. TOMA'nın su sıktığı gruptan 10 kişi ellerindeki pankartla bir süre caddede oturdu. Polis, zaman zaman slogan atan grubun dağılması yönünde anonslar yaptı. Yaklaşık bir saat süren gerginlik sonrası pankart açarak, oturan 10 kişi kendilerini çeviren polis ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin polis otbüsüne bindirilmeleri sırasında, bazı vatandaşlar polise tepki gösterdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572109.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572109.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..51b8eb98132faa0f22e42ca96e4e2837c8f205ba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_31/2572109.txt @@ -0,0 +1 @@ +7 polis'ten 'Berkin Elvan' ifadesi!. Gezi parkı eylemlerinde polisin attığı gaz bombası kapsülüyle başından yaralandığı iddia edilen ve 230 gündür yoğun bakımda bulunan Berkin Elvan soruşturmasında şüpheli sıfatıyla 7 polis memuru ifade verdi. Polisler ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli ve Berkin ... Gezi eylemlerinde gaz bombası kapsülüyle başından yaralanan Berkin Elvan soruşturmasında şüpheli sıfatıyla 7 polis memuru ifade verdi. eylemlerinde polisin attığı gaz bombası kapsülüyle başından yaralandığı iddia edilen ve 230 gündür yoğun bakımda bulunan Berkin Elvan soruşturmasında şüpheli sıfatıyla 7 polis memuru ifade verdi. Polisler ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli ve Berkin Elvan'ın yaralandığı 16 Haziran 2013'te Okmeydan'ı Cemal Kamacı Spor Salonu önünde görev yapan 7 polis, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in, HSYK'nın 16 Ocak'taki kararnamesiyle Büyükçekmece Savcılığı'na atanmasının ardından görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Abdullah Yıldırım'a ifade verdi. "GAZ KULLANMADIM" Polis memuru M.C. ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini belirterek, Berkin Elvan'a gaz tüfeği ile ateş ederek yaralanmasına sebebiyet vermediğini iddia etti. Olay tarihinde bahsi geçen yerde görevli olduğunu kabul eden M.C. "Ancak o günlerde çevik kuvvet polisi olarak bütün olaylarına müdahale ediyorduk. Dolayısıyla müdahale ettiğim olayları tek tek hatırlamam mümkün değil. Çok yoğun çalışıyorduk. Bir keresinde görevli olarak gittik. 3 gün şubeye dönmediğimizi biliyorum" diye konuştu. M.C. gaz kullanımı konusunda hizmet içi eğitim aldığını ancak görevli bulunduğu olayları boyunca herhangi bir şekilde gaz kullanmadığını ifade etti. "NET OLARAK HATIRLAMIYORUM" Polis memuru Y.D. de, suçlamayı kabul etmediğini, iddia edildiği gibi Berkin Elvan'a gaz tüfeği ile ateş ederek, yaralamadığını belirtti. Y.D. "Daha doğrusu burada görevli olduğumu net olarak hatırlamıyorum. Görev listesinde isminin olması ile burada görev yaptığım doğrudur" dedi. Y.D. Elvan'ın vurulduğu Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Gaziler Sokağı'nda gösteri yapan vatandaşlara herhangi bir müdahalede bulunduklarını hatırlamadığını iddia etti. "HİÇBİR GAZ ÜRÜNÜNÜ KULLANMADIM" Olay tarihinde Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli olduğunu söyleyen polis O.Ş. ise, Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'ne gidip gitmediğini hatırlamadığını belirtti. Ayrıca olayı da hatırlamadığını kaydeden O.Ş. ifadesinde, "Ben gaz kullanımı konusunda emniyet içerisinde hizmet içi eğitim aldım. Ancak olayları boyunca hiç gaz ve gaz tüfeği kullanmadım. Daha doğrusu hiçbir gaz ürününü kullanmadım" dedi. Olay tarihinde görevli olarak Şişli Emniyet Müdürlüğü Perpa otobüs durağı ve Okmeydanı'nda görevli olduğunu ifade eden O.Ş. olayın cereyan ettiği Okmeydanı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Gaziler Sokağı'na gidip gitmediğini hatırlamadığını ifade etti. "ADLİYEYE GİDİNCE ÖĞRENDİM" Polis memuru H.B. de, olay tarihinde görevli olduğunu ancak nerede görev yaptığını hatırlamadığını öne sürdü. olayları boyunca çok yoğun çalıştıklarını ve bu nedenle de olayın cereyan ettiği yerde görev yapıp yapmadığını da hatırlamadığını söyleyen H.B. gaz kullanma konusunda hizmet içi eğitim aldığını söyleyerek, "Berkin Elvan'ın yaralandığı olayda kesinlikle gaz tüfeği kullanmadım. Zaten olayı da hatırlamıyorum. Adliyeye gidince öğrendim" dedi. "GAZ KULLANMADIM KALKAN TUTTUM" "Mahmut Şevket Paşa Mahallesi Gaziler Sokağı içerisine herhangi bir gruba müdahale edip etmediğimizi hatırlamıyorum" diyen polis memuru R.Ç. ise, "Görev listesinde ismim yer aldığına göre bu listedeki görev bölgelerinde görevli olarak bulunduğum doğrudur" dedi. Çetin, gaz kullanımı konusunda hizmet içi eğitim aldığını ancak Gezi olaylarında herhangi bir şekilde gaz kullanmadığını, kalkan tuttuğunu iddia etti. "GÖREVLİYDİM, NEREDE HATIRLAMIYORUM!" Gezi olayları sırasında gaz tüfeği kullandığını belirten Ö.K. Elvan'ın yaralandığı olayda kesinlikle gaz tüfeği kullanmadığını ifade etti. Ö.K. "Zaten bu olayı da, kişiyi de hatırlamıyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565137.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565137.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1eb0d57ab34d8d92229f9a8eca7c603f970d2610 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565137.txt @@ -0,0 +1 @@ +Atatürk Havalimanı'nda bomba paniği. Atatürk Havalimanı Dış Hatlar gidiş katı girişi önünde unutulan çanta, havalimanında hareketli saatler yaşanmasına neden oldu. Havalimanında görevli polis memurları tarafından çantanın saat 21.15 sıralarında fark edilmesi üzerine bomba olabileceği ihtimaline karşılık ilk olarak çanta etrafında geniş çaplı güvenlik önlemi ... Atatürk Havalimanı Dış Hatlar gidiş katı girişi önünde unutulan çanta, havalimanında hareketli saatler yaşanmasına neden oldu. Havalimanında görevli polis memurları tarafından çantanın saat 21.15 sıralarında fark edilmesi üzerine bomba olabileceği ihtimaline karşılık ilk olarak çanta etrafında geniş çaplı güvenlik önlemi alındı. Ayrıca gidiş katı kontrollü olarak araç trafiğine kapatıldı ve bomba uzmanı çağırıldı. Bomba uzmanı gelerek, müdahale kıyafetlerini giydi. Daha sonra kaldırım üzerindeki çantaya fünye yerleştirerek, çantadan uzaklaştı ve kontrollü şekilde patlatma gerçekleştirdi. Yapılan incelemede bomba uzmanının fünye ile müdahale ettiği çantanın içinde kadın giysileri olduğu görüldü. Bomba uzmanının yaptığı kontrollerde bomba izine rastlanmamasının ardından havalimanı trafiği açılarak, normale döndü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565155.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565155.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cd24fa742c70b29c975dae044b1bdc8f956d6f82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565155.txt @@ -0,0 +1 @@ +İsminde "Kürdistan" geçen parti kuruldu. Kurucu Genel Başkanlığını Mehmet Emin Kardeş'in yaptığı Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP), İçişleri Bakanlığı'na partinin resmen kurulması için başvuruda bulundu. İçişleri Bakanlığı yetkilileri partinin kuruluş dilekçesinin işleme konulduğunu ve gerekli incelemenin yapıldıktan sonra parti kuruluş dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildiğini ... Kurucu Genel Başkanlığını Mehmet Emin Kardeş'in yaptığı Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP), İçişleri Bakanlığı'na partinin resmen kurulması için başvuruda bulundu. İçişleri Bakanlığı yetkilileri partinin kuruluş dilekçesinin işleme konulduğunu ve gerekli incelemenin yapıldıktan sonra parti kuruluş dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildiğini kaydettiler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelecek cevap doğrultusunda partinin resmen kurulacağı bildirildi. Genel merkezi Diyarbakır olarak görünen partinin 36 kurucu üyeden oluştuğu belirtildi. İsminde "Kürdistan" geçen ilk siyasi parti olan TKDP "Bağımsız Kürdistan" tezini savunuyor. Partinin Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı Irak Kürdistan Demokrat Partisi ile bir ilişkisi ise bulunmuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565175.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565175.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0f892e8f95c565bc10e67b8f9280b2a0000c7eaf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565175.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnternette oyuna valilik yasağı. Balıkesir Valiliği, düzenlemenin 5 bin 651 sayılı 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun' ve 'İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkındaki Yönetmeliğe' dayanılarak yapıldığını açıkladı. Valilik, "İşyerlerindeki bilgisayarlarda, uyuşturucu veya uyarıcı madde alışkanlığı ... Balıkesir Valiliği, düzenlemenin 5 bin 651 sayılı 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun' ve 'İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkındaki Yönetmeliğe' dayanılarak yapıldığını açıkladı. Valilik, "İşyerlerindeki bilgisayarlarda, uyuşturucu veya uyarıcı madde alışkanlığı intihara yönlendirme, cinsel istismar, müstehcenlik, fuhuş, şiddet, kumar ve benzeri kötü alışkanlıkları teşvik eden ve 18 yaşındaki küçüklerin psikolojik ve fizyolojik gelişimine olumsuz etkisi olabilecek oyunlar oynatılamaz" hükmünü içeren 9/g maddesine dayanarak bilgisayar oyunlarının incelenip, değerlendirilmesi amacıyla akademisyenlerden ve uzmanlardan oluşan bir komisyon kurdu. Komisyon 56 bilgisayar ve demoları inceleyerek yoğun şiddet, hırsızlık, argo, kan, cinsellik, alkol, uyuşturucu kullanımı gibi temalar içeren Grand Theft Auto (GTA), Hitman, Bloodrayne, Battlefield Vietnam, The Godfather 1-2, Metin 2 adlı oyunların internet kafelerde oynatılmasının sakıncalı olacağını belirten bir rapor hazırlayıp, valilik makamına sundu. Sadece 18 yaş üstü için uygun bulunan bu oyunların internet kafelerde oynatılmamasını kararlaştıran Valilik oyun yasağını kafe sahiplerine yazıyla duyurdu. Ayrıca web sitesinden ilan ederek kararı uygulamaya geçirdi. İnternet sitelerinin bu karar sonrası bu oyunları sildiği belirtildi. YASAKLANAN OYUNLAR VE İÇERİKLERİ İÇİN VALİLİK ŞUNLARI SÖYLEDİ: Valilik sitesinde oyunlarla ilgili şu açıklamalar yeraldı: * GRAND THEFT AUTO (GTA) : Gangsterlerin, çete üyelerinin karıştıkları tüm illegal faaliyetleri (hırsızlık, banka soygunu, cinayet, uyuşturucu, alkol, fuhuş vb.) konu alan bir oyun. * HITMAN : Öldüreceği şahıslara yaklaşmak için etrafındaki şahısları da öldüren bir tetikçiyi konu alan oyun. * BLOODRAYNE 1-2 : Vampirlere karşı özellikle kesici aletlerle yapılan mücadele ve aksiyon oyunu. * BATTLEFIELD VİETNAM: Vietnam savaşını konu alan ve çok çeşitli harp silahlarının kullanıldığı savaş oyunu. * THE GODFATHER 1-2 : Mafyanın illegal faaliyetlerini konu alan çete ve gan gster oyunu. * METİN 2 : Online çoklu savaş oyunu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565194.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565194.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ebbb617039d0d4e72518ae9f63df9610bdd7d964 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565194.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Asıl darbeci sensin". Başarılı oyuncu Levent Üzümcü yaptığı konuşmalar ve Gezi Parkı'ndan bu yana takındığı tavır dolayısıyla, özellikle hükümet yanlısı insanlar tarafından küfüre varan hakaratlere uğruyor. Tüm bu yıldırma çabalarına rağmen fikirlerini özgürce açıklamaktan geri kalmayan Üzümcü, hükümetin özellkle de Başbakan'ın takındığı baskıcı ... Attığı tweetlerle gündemin nabzını tutan başarılı oyuncu Levent Üzümcü'den dikkat çeken yorum. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565247.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565247.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c0f99483f249900351a3fac97d138f627d558b63 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565247.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'den Erdoğan'a barış mektubu!. Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe'de gazeteci ve yazarlarla buluştu. Toplantının bir bölümü basına kapalıydı. Toplantıya katılanlar çıkışta görüşmeyle ilgili açıklama yaptı. Gazeteci Fikret Bila, "Başbakan isim vermedi ama Gülen ya da cemaatin üst düzey bir isminden kendisine yakın tarihli, ıslak imzalı, uzlaşı ... Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe'de gazeteci ve yazarlarla buluştu. Toplantının bir bölümü basına kapalıydı. Toplantıya katılanlar çıkışta görüşmeyle ilgili açıklama yaptı. Gazeteci Fikret Bila, "Başbakan isim vermedi ama Gülen ya da cemaatin üst düzey bir isminden kendisine yakın tarihli, ıslak imzalı, uzlaşı içeren bir mektup gelmiş" dedi. Toplantıya katılan gazeteci ve yazarlar çıkışta açıklamalarda bulundular. MEHMET BARLAS Halk Bankası konusunda ''BDDK'ya talimat verdik, incelettik, Halk Bankası tertemiz çıktı'' dedi.Anladığım kadarıyla İade-i muhakeme yolları araştırılıyor. Adalet Bakanı'na talimat verilmiş. Yanlışlık varsa nasıl düzeltilir diye.. FİKRET BİLA Yeniden yargılama haktır dedi. Meclis'te düzenleme yapılabilir dedi. Kesinleşmiş davalar için bazı düzenlemeler yapılabileceğini söyledi. HSYK'nın yapısı yeniden düzenlenebilir. Buna da açık gözüküyor. Sürekli 'Şantaj altında çalışamayız' dedi. Operasyonun durdurulması gibi beklentiler içinde olduğunu anladım. Islak imzalı mektup gelmiş. Gülen ya da üst düzey cemaat mektubundan gelmiş anlaşılan. GÖREVDEN ALMALAR Bu tür değişikliklerin paralel devlete mensup olduğunu düşündükleri bürokratlarla ilgili olacağını söyleyebiliriz. Görevden alınma ya da görev yerlerinin değiştirilmesi gibi. Yeniden yargılamaya olumlu baktığını ifade etti. Hukuki yol varsa yeniden yargılamadan yana olduğunu söyleyebiliriz. Paralel devlet içinde olduğunu düşündüğü savcıların böyle bir tutum sergilediğini söylüyor. Alaycı üslup kullandıklarını ifade etti. Gözaltı listesinde isimleri geçen işadamlarının uluslararası alanda büyük yatırımlar yapan kişiler olduğunu, onların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Yargı kararının sözkonusu olduğunu belirtti. Net bir ifade kullanmadı ama parlamenterlerin bırakılmasının hükümetleri döneminde yapılan AYM'ye bireysel başvuru kapsamında olduğunu anımsattı. AKİF BEKİ İfadeleri güçlüydü. Kendisini güçlü sözlerle ifade etti.Hükümete yapılan yargı darbesi olarak nitelendirdi. 4 saat boyunca bu konu etrafında konuşuldu. 17 Aralık komplosu dediği hadiselerin yansımaları konuşuldu. Yazılı olarak iletilen bir teklifin olduğunu söyledi. Dershaneler konusunda talepler olduğunu ama bu konularda pazarlığa açık olmadığını söyledi. CAN PAKER Başbakan çok kararlı. Bunu Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir darbe olarak lanse ediyor. Açılım sürecine etki etmeyeceğini söyledi Beşir Atalay. Başbakan da 'Kürt meselesi demek yanlıştır. Kürt vatandaşımın sorunu olabilir. Avrupa'daki bildiğim devletler bunu körüklüyor'' dedi. AB ile ilişkilerde gevşeme olmayacağını söyledi. Cemaatle ilgili olarak kimseyle pazarlığa girmeyiz dedi. DOĞU ERGİL Başbakan, Kendisinin şahıs olarak, hükümet olarak sapasağlam durduğunu, uluslararası düzeyde Türkiye'nin fazla fire vermediğini söyledi.Başbakan yolsuzluğun bir araç olarak kullanıldığına ve hükümetinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına inanıyor. ALİ BULAÇ Camiaya karşı operasyon düzenlenecekse bunun binlerce insanı mağdur edebileceği söylendi. Başbakan da "Bu konuda dikkatliyiz. Öyle bir şeye mahal vermeyiz. Ama devletin içinde yapılanma varsa onları tasfiye etme konusunda kararlı olduğunu söyledi. İadei muhakeme olabileceğini söyledi. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın çalışması olduğunu belirtti GÜLEN SULH MEKTUBU GÖNDERMİŞ Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da Başbakan'la toplantıya katılan isimler arasındaydı. Oğur, toplantının ardından Twitter'da "Fethullah Gülen, Başbakan'a bir sulh mektubu göndermiş" diye yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565267.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565267.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a46a647a36bc3c5d89df7e1d96a114317dd1694d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565267.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan 'mektup' açıklaması!. Başbakan Erdoğan'ın bugün gazetecilere Gülen cemaatinden kendisine ıslak imzalı ve uzlaşı içeren bir mektup gönderildiğini söylediği ortaya çıkmıştı. Mektubun dershaneler ve atamalar konusunda olduğu belirtilmişti. Bunun üzerine Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan açıklama geldi. Açıklamada "Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan ... Başbakan Erdoğan'ın bugün gazetecilere Gülen cemaatinden kendisine ıslak imzalı ve uzlaşı içeren bir mektup gönderildiğini söylediği ortaya çıkmıştı. Mektubun dershaneler ve atamalar konusunda olduğu belirtilmişti. Bunun üzerine Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan açıklama geldi. Açıklamada "Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan Erdoğan'a hitaben yazılmadığı gibi, muhtevasında da hiçbir "pazarlık" söz konusu değildir." denildi. Bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde gazeteci ve yazarlarla bir araya geldiği toplantıda isim vermeden, çok kısa bir süre önce kendisine ıslak imzalı bir mektup geldiğini, mektupta dershaneler ve atamalar konusunda birtakım taleplerin yer aldığını belirtmişti. Başbakan'ın bu açıklamasının ardından, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'ndan bir açıklama geldi. İşte o açıklama: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe'de bir kısım basın mensubu ve sivil toplum örgütleri ile bir araya geldiği toplantıda bir mektuptan söz edilmiş ve bazı gazeteciler tarafından kamuoyuna bu minval üzerine bilgilendirmeler yapılmıştır. Yanlış bir bilgi üzerine birtakım hatalı yorumlar yapılmasını üzüntüyle karşıladık. İhtimal ki Sayın Başbakan'ın sözleri tam anlaşılamadığından yanlış değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Meselenin aslı şudur: Vakfımız Onursal Başkanı Fethullah Gülen Hocaefendi, saygıdeğer bir devlet büyüğümüzün kendisine gönderdiği kıymetli bir insanla görüşmüş; görüşme sonrasında bir mektup yazarak mukabelede bulunmuştur. Hocaefendi tarafından gönderilen mektup, Sayın Başbakan Erdoğan'a hitaben yazılmadığı gibi, muhtevasında da hiçbir 'pazarlık' söz konusu değildir. Kamuoyuna saygıyla arz ederiz. " \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565268.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565268.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8d1670cd217d471c915590985fdacb2e51b0fa5c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565268.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'den mektuba flaş açıklama!. Herkul.org sitesi yöneticilerinden Osman Şimşek "ıslak imzalı sulh mektubu" ile İktidar ve Cemaat arasında pazarlık yapıldığı yorumlarına Twitter hesabı üzerinden ve Bediüzzaman Said-i Nursi'nin bir sözüyle açıklık getirdi. Osman Şimşek Bediüzzaman'ın "Bir dane-i hakikat bir harman yalanı yakar" sözünü alıntıladığı ... Osman Şimşek'den 'ıslak imza'ya Bediüzzüman sözüyle açıklık: Mesaj va pazarlık yok. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565269.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565269.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b90015fc12992f28ecbb3ee7b05f14a0fa4080d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565269.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vural'dan çok sert açıklamalar. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Edirne'de partisinin aday tanıtım toplantısında eliyle Rabia işareti yaparak, "Biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, diğeri de ya yan gelip yatmış, ya da hani bana hani bana demiş. Yani bana bunu hatırlatıyor, bu ... MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Edirne'de partisinin aday tanıtım toplantısında eliyle Rabia işareti yaparak, "Biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, diğeri de ya yan gelip yatmış, ya da hani bana hani bana demiş. Yani bana bunu hatırlatıyor, bu olduğunda ben 4 bakanı hatırlıyorum. Ben bu olduğu zaman 4.5 milyon doları, Euro'yu hatırlıyorum" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, karayoluyla geldiği Edirne'de Meriç Nehri kenarında bir lokantada partisinin aday tanıtım toplantısına katıldı. Partililerin yoğun ilgisiyle karşılanan Vural, salonu selamladıktan sonra yaptığı konuşmasında hükümetin politikalarını eleştirdi. Hatay'daki devlet sırrı denilen TIR'ı hatırlatan Oktay Vural Türkmenlerin kılıf olarak kullanıldığını öne sürerek "O gün kameralarla kozmik odalara, savcılarla girenler, bugün içinde ne olduğunu bile açıklayamadıkları TIR'ın içine bile giremez hale geldiler. Devlet TIR'ı, devlet sırrı oldu. Hatay Reyhanlı'da yaşananları, ne var içinde 'Efendim, Türkmenlere yardım götürüyorlar'. Birincisi eğer Türkmenlere yardım götürüyorsan, yardım götürdüğün için Türkmenleri tehlikeye atmış oluyorsun. Hep muhalifler nezdinde, hem de Esad nezdinde hedef gösteriyorsun onları. Bundan sonraki dönem içerisinde Türkmenlere yönelik saldırıların sorumlusu siz olursunuz? Hani devlet sırrıydı. Devlet sırrı oluyor ama Türkmenlere götürdüklerini söylüyorlar. Türkmenlerin bulunduğu bölge Yayladağ, Cilvegözü'nde ne işleri var. Cilvegözü El Kaide, El Nusra ve PKK ile PYD'nin hakimiyet alanı var. Peki hangi kanun ve yetkiye göre yardım yapıyorsunuz? Yardım ediyorsanız çıkartınız kanunu milli iradeyle sana yetki verilir. Sen hangi yetkiyle ne götürüyorsun? Ne malum onun içinde ne olduğunu ne biliyoruz. Türkmenleri kılıf olarak kullanıyorsun, yazıktır günahtır" dedi. "YA BOMBALI ARAÇSA" TIR'ın mahkeme kararına ve savcı talimatına rağmen aranamadığını kaydeden MHP'li Oktay Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar yaptığı yardımları El-Kaide'ye, El-Nusra'ya gönderiyoruz demeyenler, böyle bir olay çıktığında hemen Türkmenlerin adını kullanıyor, hedef gösteriyorlar. Bu bile yapılanların bir kılıf olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Savcı 'arayacağım' diyor. Maazallah, Hatay'ın 36 noktasında arama kontrol var. Niye? Bombalı silahlı araçlar geçiyor, kontrol ediyorlar. Bombalı araç olsa patlama? Bırak savcı tespiti yapsın tespiti devlet sırrı olarak koysun. Ama savcı ve mahkemenin arama kararı polis ve jandarma tarafından uygulanmıyor. Ya onun içinde başka bir şey varsa, ya ayakkabı kutucukları varsa? Devlet illegal işlere girer mi? Her türlü suç şüphesi olan olay yürütmenin talimatıyla kapatılacak gibi gözükmektedir. Acaba Yasin El Kadı mı vardı içinde? Ya varsa? Onun için hükümeti ve Cumhurbaşkanını uyarıyorum. Türkmenler öldürülürken neredeydiniz?" "MİLLETİN CUMHURBAŞKANI OLUNUZ" Türkiye'yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün net bir tavır koyamadığını ifade ederek, "17 Aralık yolsuzluk operasyonuyla ilgili diyor ki 'Soruşturmanın gizliliği esası, kurallara dikkat ederse hepimiz mutlu oluruz.' Sayın Cumhurbaşkanı yürütmenin yargı kararlarını uygulamamasına ne diyorsunuz? Önce buna cevap verin. Siz cumhurbaşkanısınız, bir oy kaygısı içerisinde hareket etmeyin. Bir siyasi taassup içerisinde hareket etmeyin. Önce yolsuzluğa batmış bu hükümetin yargı sürecini engellemesine karşı bir tavır oluşturmanı gerekiyor. Sayın Cemil Çiçek, diyor ki '138'nci madde ölmüştür'. İyi de öldüren kim bunu açıklasanıza. Zorla, cebren yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını engelleyerek, 138'nci maddeyi uygulamayan hükümetin kendisidir. Maalesef Cumhurbaşkanı net bir tavır sergilememiştir. AKP'nin değil, milletin cumhurbaşkanı olunuz. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili hangi hesap içerisindesiniz? AKP'ye dönüş isteğiniz mi var? Yoksa cumhurbaşkanlığına devam için mi bunları yapıyorsunuz? Oy için değmez. Bu tavır oy için değmez" şeklinde konuştu. RABİA İŞARETİNİ TARİF ETTİ Hükümet politikalarını eleştirisini sürdüren Vural, paralel devlet söylemine de değinerek, "İşinize geldiği zaman daha önce her şeyi Ergenekon yapmıştı. Şimdi oluşturulan paralel devlet, her şeyi onların üzerine atmaya başladı. Kim atayan, getiren sensin. 'Beraber yürüdük bu yollarda, beraber ıslandık' diyen sensin. Şarkınız ismi gerçi şimdi 'beraber yürüttük, biz bu yollarda, beraber paylaştık yağan dolarları. Bana her şey seni hatırlatıyor ayakkabı kutucukları' diye değiştirmişlerdir artık. Böyle olması gerekiyor. Sayın Başbakan şu Bahçeli ne yapıyor diye sürekli merak ediyordun. Baş kulak olarak sürekli dinliyordun ya. Şimdi kalkmış paralel devlet, çeteden bahsediyor. Ne yapıyordun sen yan gelip yatıyor muydun? (Rabia işareti yaparak) yan geliyormuş. Biri tutmuş, biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş, diğeri de ya yan gelip yatmış, ya da hani bana hani bana demiş. Yani bana bunu hatırlatıyor, bu olduğunda ben 4 bakanı hatırlıyorum. Bu olduğu zaman 4.5 milyon doları, Euro'yu hatırlıyorum ben. Onun için bugün paralel devlet olarak illegal örgütlere bulaşmış kim var gereği yapılmalıdır" dedi. Konuşmasının ardından Saraçlar Caddesi'ne geçen Oktay Vural, esnaf ve sokakta karşılaştıklarıyla selamlaşarak sohbet etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565270.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565270.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a4db7bd273ecc0d7b5e0c27d9498fb255d2b96c3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565270.txt @@ -0,0 +1 @@ +BBP seçim bürosuna silahlı saldırı!. Kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı, gece saatlerinde Keçiören Etlik Mahallesi Halil Sezai Erkut Caddesi'ndeki Büyük Birlik Partisi (BBP) seçim bürosunda meydana geldi. Kimliği bilinmeyen kişi ya da kişiler, seçim bürosuna 2-3 el ateş ettikten sonra kaçtı. Kimsenin ... Kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı, gece saatlerinde Keçiören Etlik Mahallesi Halil Sezai Erkut Caddesi'ndeki Büyük Birlik Partisi (BBP) seçim bürosunda meydana geldi. Kimliği bilinmeyen kişi ya da kişiler, seçim bürosuna 2-3 el ateş ettikten sonra kaçtı. Kimsenin görmediği saldırı, sabah saatlerinde büro görevlilerinin gelmesiyle fark edildi. Olayda kimse yaralanmazken, seçim bürosunda maddi hasar meydana geldi. Görevlilerin polisi araması üzerine olay yerine gelen polis ekipleri saldırıyla ilgili inceleme başlattı. Olay yerinde boş kovan bulunmaması dikkat çekti. TURGUT ALTINOK'TAN AÇIKLAMA  Büyük Birlik Partisi (BBP) Keçiören Belediye Başkan Adayı Sayın Turgut Altınok şunları kaydetti: "Daha önce de olduğu gibi seçim dönemlerinde karşılaşılan olayları görmeye başladık. Ne hikmetse her seçim döneminde böyle şeylerle karşılaşır olduk. Keçiörenliler, bunu yapanlara gereken cevabı sandıkta verecektir. Keçiören, Başkent Ankara'da huzurun en derin yaşandığı yerdir. Böyle çirkin hadiseleri asla tasvip etmiyoruz. Yapılanları önce yüce Allah'a sonra da halkımıza havale ediyorum. Bu hadiseye gereken cevabı yine Keçiörenliler verecektir. Konuya ilişkin olarak kimseyi suçlamıyoruz. Biz, Keçiörene hizmet için yola çıktık. Bu yolda bu tarz çirkinlikler, bizi asla yolumuzdan alıkoyamayacak, engelleyemeyecektir. Engellemenin ötesinde ancak hırslandırır, perçinler. Keçiören'e hizmet aşkımızın önüne hiçbir olay geçemez.Söz konusu olay üzerine polis ekipleri inceleme başlattı." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565271.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565271.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9e77ad763bd0dbe4762045c8c3487e9d2876aeb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565271.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ergenekon ve Balyoz için çalışma başlatıldı. Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde gazeteci ve yazarlarla bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, kapalı toplantıda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. "BALYOZ VE ERGENEKON İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI" Toplantıda Başbakan Erdoğan'a, 'Milli orduya kumpas' iddialarıyla gündeme oturan 'Balyoz' ve 'Ergenekon' davalarının yeniden görülüp görülmeyeceği ... Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde gazeteci ve yazarlarla bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, kapalı toplantıda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. " VE ERGENEKON İÇİN ÇALIŞMA BAŞLATILDI" Toplantıda Başbakan Erdoğan'a, 'Milli orduya kumpas' iddialarıyla gündeme oturan '' ve 'Ergenekon' davalarının yeniden görülüp görülmeyeceği konusu soruldu. Yeniden yargılamaya yeşil ışık yakan Başbakan, her iki davayla ilgili Adalet Bakanlığı'nın çalışma başlattığını açıkladı. Toplantıdaki gazetecilerden Mehmet Barlas Erdoğan'ın o sözlerini şöyle anlattı: "Anladığım kadarıyla Ergenekon ve davasında iade-i muhakeme yolları araştırılıyor. Adalet Bakanı'na talimat vermiş. Yanlışlık varsa nasıl düzeltilir diye araştırılıyor şimdi." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565272.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565272.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a647e92377c52c740eb9ed79c67aad71dd41a319 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565272.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sözcü Gazetesi'ne büyük sansür! #SözcümOl. Türkiye'nin en etkin muhalif Gazetesi Sözcü, yine birilerini rahatsız etmiş olacak ki, satışını engellemek istiyorlar. İstanbul'da Taksim-Hacıosman ile Aksaray-Atatürk Havalimanı arasındaki metro istasyonlarındaki gazete bayilerinde Sözcü Gazetesi satışı yasaklandı. Yasak kararını istasyonlarda gazetelerin satıldığı 'Smart Cube' adı verilen büfelerin  yöneticileri ... Türkiye'nin en etkin muhalif Gazetesi Sözcü, yine birilerini rahatsız etmiş olacak ki, satışını engellemek istiyorlar. İstanbul'da Taksim-Hacıosman ile Aksaray-Atatürk Havalimanı arasındaki metro istasyonlarındaki gazete bayilerinde Sözcü Gazetesi satışı yasaklandı. Yasak kararını istasyonlarda gazetelerin satıldığı 'Smart Cube' adı verilen büfelerin  yöneticileri aldı. İŞTE YASAK MESAJI! İstanbul Metrosu'nda, 3 hatta, toplam 18 noktada faaliyet gösteren Smart Cube yöneticileri önceki akşam saat 20.51'de büfe sorumlularına cep telefonuyla yasak kararını bildirdi. Gönderilen mesajda, "Arkadaşlar yarın sabah Sözcü, Evrensel, Yurt, Aydınlık Gazetelerini standart dizmeyin tezgah arkasına gözükmeyen bir yere kaldırın bu gazetelerin satışını yaşayacak sorulması halinde ise kalmadı bitti diye müşteriye bilgi verilecek satmıyoruz değil kalmadı denilecek akşam da geldiği gibi iadesini yapacaksınız" denildi. Ve bu mesajın ardından dün büfelerden Sözcü Gazetesi almak isteyenler, 'kalmadı, bitti' cevabını aldı. GÜN BOYU SÖZCÜ'YÜ SATMADILAR Oysa aynı büfeler, akşam saatlerinde kendilerine gönderilen Sözcü Gazetelerini, paketini dahi açmadan 'satılmadı' diyerek iade ettiler. Durum öylesine komik ki, bir gün önce 72 gazetenin satıldığı Gayrettepe-Esentepe Metrosundaki büfe, dün kendisine gönderilen 89 gazeteyi de 'satılmadı' diyerek iade etti. Yani bir gün önce 72 gazetenin satıldığı büfede, yasak getirildiği gün tek bir gazete bile satılmamış. Bu durum 18 noktada bulunan büfelerin tamamı için geçerli. BU SANSÜRÜN ARKASINDA KİM VAR? Peki Sözcü'ye yasak getirenler kim? Smart Cube adı verilen büfeleri, burada gazete, dergi, çikolata ve diğer ürünleri satmak isteyen işletmeciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden ihale yoluyla kiraladılar. Tamamen ticari amaç için bu büfeleri işletenlerin Sözcü ve diğer birkaç muhalif gazeteyi satmaması, ticari bakımdan pek de akla yatkın gelmiyor. O zaman geriye tek bir neden kalıyor. O da, büfeleri kiralayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, büfe işletmecilerine 'Sözcü'yü satmayacaksınız' baskısı... CEVAP VER TOPBAŞ Buradan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Kadir Topbaş'a soruyoruz. 'Metro hatlarındaki büfelerde Sözcü satılmayacak' emri sizden mi geldi? Eğer böyle bir emir vermediyseniz veya en hafif tabirle böyle bir ricada bulunmadıysanız, Sözcü'ye getirilen bu yasak ve sansür için ne yapacaksınız? Bu ayıbı nasıl temizleyeceksiniz? Halkın haber alma özgürlüğüne getirilen bu çirkin saldırıyı durduracak mısınız? Hem Sözcü hem de Sözcü okurları bu sorunun cevabını Topbaş'tan bekliyor... SÖZCÜM OL -  Hükümetin kendisine yakın gazetelere olan ilgisi bir yana, gerçekleri yazmaya çalışan gazetelere olan öfkesi de özellikle son zamanlarda ete kemiğe bürünmeye başladı. Hükümetin son olarak yaptığı hamle gerçekten basın özgürlüğü adına utanç verici ve düşündürücü. Metro istasyonlarındaki gazete satış bayiilerine gönderilen ve aralarında Sözcü Gazetesi'nin de bulunduğu birkaç gazeteyi satmayın emri son derece dikkat çekici. Biz de Sözcü Gazetesi olarak bu baskıya boyun eğmeyeceğimizi ve haksızlıklara göz yummayacağımızı göstermek adına  hashtagini açtık. Siz de bu hashtag'den tepkinizi gösterin ve basın özgürlüğü adına sesinizi duyurun. Eğer buna benzer bir sorun yaşarsanız ve Sözcü'nün bilerek satılmadığı bir bayiye rastlarsanız bize iletin, yayınlayalım \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565273.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565273.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..382428fb549fa7dc5d94b195e1d042a2924c376f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565273.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Lady Gaga'ya benziyorum". Yaklaşık iki yıl önce Şafak Sezer'le Kolpaçino Bomba filminden sonra geride bıraktığımız yıl 'Koğuş Akademisi' adlı filmde boy gösteren güzel oyuncu Arzu Yanardağ, önceki gece Nişantaşı Sess Bar'da ortaya çıktı. Yakın arkadaşlarıyla eğlenmek için gece gezmesine çıkan güzel oyuncu gazetecilerle ... Son olarak geride bıraktığımız yıl 'Koğuş Akademisi' filminde izlediğimiz güzel oyuncu kendisini Lady Gaga'ya benzetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565351.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565351.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2f356b6d7bed07db22bff0d396f9ffc820df62dd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565351.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hamile kadına gaspta tüyler ürperten gerçek. Polise ifade veren şüpheli H.A., gasp ettiği Ebru K.'nın annesinin arkadaşı olduğunu olayı onun azmettirdiğini söyledi. Bu gelişme üzerine anne A.K. gözaltına alındı. Şüpheliyi tanıdığını doğrulayan ancak kızını gasp ettirdiği iddialarını kabul etmeyen A.K. ile şüpheli H.A. çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak ... Polise ifade veren şüpheli H.A., gasp ettiği Ebru K.'nın annesinin arkadaşı olduğunu olayı onun azmettirdiğini söyledi. Bu gelişme üzerine anne A.K. gözaltına alındı. Şüpheliyi tanıdığını doğrulayan ancak kızını gasp ettirdiği iddialarını kabul etmeyen A.K. ile şüpheli H.A. çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sultangazi, Sultançiftliği 184 sokak üzerinde önceki gün meydana gelen olayda evde yalnız olduğu sırada çalan kapıyı açan Ebru Kardaş bıçaklı saldırıya uğramıştı. Gasp amacıyla 3 aylık kadının bileğini kesip bileziklerini ve küpelerini gasp eden biri kişi olaydan sonra kaçmıştı. Mağdur Ebru K. olaydan sonra ambulansla kaldırıldığı hastanede tedavi altına alınmıştı. OLAYIN ARKASINDAN ANNE ÇIKTI Polis tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada olayı gerçekleştirdiği belirlenen H.A. polis tarafından yakalandı. Poliste ifade veren H.A. suçunu kabul ederken evinde yapılan aramada gasp ettiği bilezikler bulundu. Ancak H.A. nın ifadesindeki bir detay soruşturmanın seyrini değiştirdi. Gasp ettiği kadının annesinin arkadaşı olduğunu söyleyen H.A. 'Bana kızını gasp etmemi o söyledi. Onun kolundaki bilezikleri alır gelirsin dediö dedi. Bu gelişme üzerine polis anne A.K.'yi gözaltına aldı. ANNE VE ŞÜPHELİ TUTUKLANDI Anne A.K poliste verdiği ifadesinde şüpheli H.A.'yı tanıdığını ancak gasp olayının azmettiricisi olduğu iddialarını kabul etmediği öğrenildi. ifadelerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler anne A.K. ile H.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565352.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565352.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9ea4689dd75b5c05c8447c73ba7da7be0e51d924 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565352.txt @@ -0,0 +1 @@ +Biri 2 günlük biri 100 yaşında. Bağçılar'da da özel bir hastanede sezeryan doğumla dünyaya gelen ve solunum zorluğu çektiği iddiasıyla iki gün tutulduğu yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden Şeyma bebek son yolculuğuna uğurlandı. Baba Muhammed Şahin, cenaze namazı sırasında gözlerini minik tabuttan ayırmadı. İki günlük Şeyma ... Bağçılar'da da özel bir hastanede sezeryan doğumla dünyaya gelen ve solunum zorluğu çektiği iddiasıyla iki gün tutulduğu yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden Şeyma bebek son yolculuğuna uğurlandı. Baba Muhammed Şahin, cenaze namazı sırasında gözlerini minik tabuttan ayırmadı. İki günlük Şeyma bebeğin cenaze namazı 100 yaşında vefat eden bir kadınla beraber kılındı. İddiaya göre Bağcılar'da özel bir hastaneye 30 Aralık günü yatırılan Meryem Şahin, 33 saat sonra sezaryen doğum yapmıştı. Solunum zorluğu çektiği iddiasıyla yoğun bakım ünitesinde tutulan Şeyma isimli bebek 2 gün sonra yaşamını yitirmişti. Aile, ihmal olduğunu Şeyma'nın doğumu yapan doktorun ve hastane yönetiminin ilgisizliğinden kaynaklandığını öne sürdü. ARALARINDA 99 YIL 11 AY 28 GÜN VAR Şeyma'nın cansız bedeni götürüldüğü otopsi işlemlerinin ardından Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak Fatih Camii'ne getirildi. Minik bir tabut içine konulan Şeyma için ikindi namazının ardından cenaze namazı kılındı. Ayakta durmakta zorlanan baba Muhammed Şahin, namaz boyunca gözlerini kızı Şeyma'nın tabutundan ayırmadı.2 gün yaşama tutunabilen Şeyma bebek defnedilmek üzere Habipler Mezarlığı'na götürüldü. Öte yandan Fatih Camii avlusunda Şeyma bebekle aynı anda başka bir kadının cenaze namazı kılındı. Ülfet Haznedar isimli kadının 100 yaşında olması dikkat çekti. Namazı kıldıran dini görevli de "Ölümün yaşı yok" diyerek bu farklılığı vurguladı. Ülfet Haznedar'ın cenazesi de defnedilmek üzere Yeni Kozlu Mezarlığı'na götürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565353.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565353.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..427de1b934d505ba2b2f42fae0520f5815d39bb7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565353.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lewandowski Bayern Münih'te!. Borussia Dortmund'un Polonyalı yıldızı Robert Lewandowski'nin, kendisini Bayern Münih oyuncusu yapan 5 yıllık sözleşmeye imza attığı belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565355.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565355.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..24a4ca0697f2b4aa400cfc9b4eaf3aca2f7ae76d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_4/2565355.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan Bayraktar'dan şaşırtan tweet. "Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu" kapsamında oğlu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan eski Çevre Ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yolsuzluğa dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Bakanlıktan ve milletvekilliğinden "Soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla ... "Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu" kapsamında oğlu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan eski Çevre Ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yolsuzluğa dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Bakanlıktan ve milletvekilliğinden "Soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Başbakan'ın istifa etmesi gerekir" diye istifa eden Erdoğan Bayraktar twitter'da şunları yazdı: "- Yolsuzluk ve rüşvet olaylarının önüne geçmek için kurumlarda çalışan her kim varsa kanunlarla sıkı denetimlere tabi olması gerekmektedir. - Rüşvetin yolsuzluğun çıkar sağlamanın büyüğü küçüğü olmaz. 1 kuruşu da aynıdır 1 milyonu da. - Yolsuzluklar, rüşvetler, görevi çıkar amaçlı kullanma ülkemizde kanserli tümör gibidir ve aslında bu ciddi sorunların üstesinden gelebiliriz - Çözüm önerisi : Bunlar tek başına bir kişinin üstesinden gelebileceği bir sorun değildir. - Çözüm Önerisi 2 : Farklı kesimlerden sorunların farkında olan farklı kişilerin fikirleri alınarak ortak hareket edilmesi gerekmektedir. - Çözüm Önerisi 3 : Ülkenin kanayan ciddi yaraları kalem kalem tespit edilmeli, köklü tedbirler alınmalı ve yasalaştırılmalıdır. - Çözüm Önerileri 4 : Suiistimal oluşturabilecek tüm çatlaklar kanunlarla tek tek kapatılmalı, kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. KURU İLE YAŞIN AYRILMASI ZAMANI - Bahsettiğim sorunlar zaman kalıplarına sığmayacak derecede daha eskidir. Belli bir zaman sürecinden bahsetmiyoruz. Konu siyaset üstüdür. - Herhangi bir kesimin, kişinin ya da kurumun çıkarına fayda sağlayan bir kanun derhal yürürlükten kaldırılmalı, yerine en sağlam yapılı, adil, insanca yaşamayı sağlamaya vurgu yapan kanunlar getirilmelidir. (Bkz. Mevcut İmar Kanunu) - Eğer bahsetmiş olduğum gerekli köklü tedbirler alınırsa, kimler bu işin içerisinde ise hepsi çorap söküğü gibi gün ışığına çıkacaktır. - Kuru ile yaşın birbirinden ayrılması zamanı sizce de gelmedi mi? Hatta geldi de çoktan geçiyor bile... - Burada sorunlara siyasi gözlüklerinizi bir tarafa bırakarak bakmanızı rica ediyorum. İnsanlık gözlüğünüzü de takmayı unutmadan... - Laf sokma çabasında olanlar değil çözüm önerisi getirme çabasında olanlar daha makbuldür benim için. YOLSUZLUK OLMADIĞINI DÜŞÜNECEK KADAR SAF OLMAMALI ÜLKEM - Bir kez daha tekrar etmekte yarar var. Bu hesap siyasi bir hesap değildir, hiçbir siyasi oluşumu hedef almamaktadır, suçlamamaktadır... - "Madem bakandınız zamanında neden bir şeyler yapmadınız" diyenlere tweetlerimin satır aralarında gereken cevabı verdim. - Asıl suçlu yolsuzluk ve rüşveti kimlerin yaptığı değil, yolsuzluk ve rüşvetin önünü açan, mahal veren kanunlardır. - Hırsızın, çıkarcının, sömürenin; siyasi görüşü, dini, imanı, inancı, milliyeti, zilliyeti, yaşı-başı, cinsiyeti, futbol takımı olmaz. - Hırsızın suçu yok anlamı çıkmasın buradan.Köklü tedbir alınırsa hırsızlığı kökünü kazırsınız.Aksi halde bu kanunlar yeni hırsızlara gebedir. - Yolsuzluk olmadığını düşünecek kadar saf olmamalı ülkem. Var olduğunu ve bundan sonra olabileceğini de düşünerek hareket etmeli. - Hükümetlere, iktidarlara, muhalefetlere, koalisyonlara has değildir bu durum. Her zaman her daim olmuştur ve yaşanmıştır ülkemde." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565377.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565377.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71ed22834214219ef58c5805a146c52378c803ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565377.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tecavüz çetesi diri diri yaktı. Hindistan'ın Batı Bengal eyaletinde 2 kişi, aylar önce tecavüz ettikleri 16 yaşındaki kızı 4 gün önce yakarak öldürdükleri iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Bidhannagar kenti polis yetkilisi Anant, Hindistan Basın Tröstü haber ajansına yaptığı açıklamada, "Kalküta kentinde gözaltına alınan söz konusu ... Hindistan'ın Batı Bengal eyaletinde 2 kişi, aylar önce tecavüz ettikleri 16 yaşındaki kızı 4 gün önce yakarak öldürdükleri iddiasıyla mahkemeye sevk edildi. Bidhannagar kenti polis yetkilisi Anant, Hindistan Basın Tröstü haber ajansına yaptığı açıklamada, "Kalküta kentinde gözaltına alınan söz konusu kişileri, kızın ölmeden önce verdiği beyana dayanarak cinayet suçuyla mahkemeye sevk ettik" dedi. Kızın öldüğü sırada hamile olduğunun kendisini tedavi eden doktor tarafından belirlendiğini belirten Anant, fetüsün maktülden alınarak yaşının belirlenebilmesi amacıyla bilim laboratuvarına gönderildiğini sözlerine ekledi. Hindistan medyasında yeralan haberlere göre olay, kızın 25 Kasım'da Kaltüta'ya bağlı Madhyamgram kasabasında bir çete tarafından tecavüz edilerek evinin yakınındaki bir tarlaya bırakılmasıyla başladı. Olayın ardından ailesiyle polise şikayette bulunan kız, evine dönerken yine aynı çeteden oldukları iddia edilen kişilerce bir kez daha kaçırılarak tecavüze uğradı. Bölge sakinlerinin tepkisi üzerine tecavüzle bağlantılı olduğu düşünülen 6 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Sözkonusu kişilerin gözaltına alınmasından aylar sonra, 23 Aralık'ta, genç kız ile ailesi, polise yaptıkları suçlamayı geri çekmelerini isteyen tecavüz çetesine yakın bir kişi tarafından tehdit edildi. Bu olayın ardından 31 Aralık'ta ateşe verildikten sonra yaralanan genç kız, tedavi gördüğü hastanede ölüm döşeğindeyken polise verdiği beyanda, daha önce kendisine tecavüz eden kişilerce yakıldığını söyledi. Kız için dün düzenlenen cenaze töreni sırasında yüzlerce kişi Batı Bengal eyaletine bağlı Kalküta kentinde polisi kınayan gösteriler düzenlerken olay, insan hakları örgütlerince de kınandı. İngiliz Uluslar Topluluğu İnsan Hakları İnisiyatifi adlı uluslararası insan hakları örgütü, olayı ve polisin olayı önlemede başarısız kalmasını kınayan bildiri yayımladı. Polise ilk yapılan şikayetin ardından kızı ve ailesini korumak için hiçbir şey yapmadığı suçlamasında bulunulan bildiride, "Görüldüğü kadarıyla toplumda kendisine yönelecek öfke ve protestolardan kendisini kurtarmak isteyen polis, kızın ailesine cesedi biran önce ortadan kaldırmaları yönünde baskı yaptı" denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565378.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565378.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..80cf83376c374de5eb9e7ebf31bdd510ec4e3d0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565378.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethullah Gülen o mektubun metnini yayınladı!. Fethullah Gülen, Başbakan Erdoğan'a gönderildiği iddia edilen ve daha sonra Gazeteciler ve Yazarlar Birliği'nden bir açıklama yapılan mektubu internette yayınladı.     İşte o mektup; "Sayın Başbakanımızın Dolmabahçe'deki toplantıda "mektup"tan nasıl bahsettiğini bilmiyorum. Fakat, bazı katılımcıların eksik ve yanlış bilgilendirmeleri ... Fethullah Gülen, Başbakan Erdoğan'a gönderildiği iddia edilen ve daha sonra Gazeteciler ve Yazarlar Birliği'nden bir açıklama yapılan mektubu internette yayınladı. İşte o mektup; "Sayın Başbakanımızın Dolmabahçe'deki toplantıda "mektup"tan nasıl bahsettiğini bilmiyorum. Fakat, bazı katılımcıların eksik ve yanlış bilgilendirmeleri neticesinde medyada çok hatalı yorumlar yapılmaya başlandığını esefle görmekteyim. Muhterem Hocaefendi'nin iki haftadır sükûtu tercih etmesini bile farklı yönlere çeken bazı kimselerin mektup hadisesini de bir "pazarlık" gibi değerlendirmeleri fazla şaşırtıcı değil ama gerçekten çok üzücü. Peki, işin aslı nasıl gelişti? Sükûtun hikmeti neydi? Mektubun içeriği nasıl? Dershane konusuyla başlayan tartışmaların büyümesi neticesinde, bazı duyarlı insanlar, mektuplar ve mesajlar gönderip muhterem Hocamızı ve sevenlerini sessizliğe davet ettiler. Problemin bir yangına dönüşmemesi için acil tedbirler alınması gerektiğini ve bunun ilk basamağını sağduyulu mesajların, hatta bir süre sükûtun teşkil ettiğini söylediler. Bu arada bizzat gelip görüşme talebinde bulunanlar da oldu. Muhterem Hocamız, "Zahmet buyurmayınız; sulhün yanında duracağımızdan ve elimizden geldiğince herkesi sükûnete çağıracağımızdan emin olunuz!" manasına gelen cevaplar verdi. Gerçekten de o son sohbetinin akabinde hiç hasbihalde bulunmadı ve her fırsatta çevresine "Lütfen güncel olaylarla oyalanmayalım; imanda derinleşmeye ve hizmetlerimizi sürdürmeye bakalım!" dedi. Bu güzel niyetinin bir nişanesi olarak, buraya ziyarete gelen bir dost aracılığıyla sayın Başbakan'a iki imzalı kitap da gönderdi ve iyi dileklerini ifade etti. O günlerde sayın Cumhurbaşkanımızın da tartışmaların büyümemesi ve milletimizin huzuru adına farklı kesimlerle görüşmeler yaptığı, binaenaleyh muhterem Hocamıza da bir elçi gönderip kendi düşüncelerini aktarmak ve buranın mülahazalarını öğrenmek istediği iletildi. 21 Aralık'ta gelip Hocaefendi'yle görüşen ve onun değerlendirmelerini not eden misafirimiz, yazılı bir metinle dönmenin çok daha faydalı olacağını söyleyince, muhterem Hocamız, medyada sözü edilen o mektubu yazıp verdi. Daha misafirin gelişi teklif edilirken "Bu ziyaretten mutlaka Başbakanımızın da haberi olsa!" dileğini ifade eden Hocaefendi, mektupta muhtevanın Başbakan'la paylaşılması arzusunu da dile getirdi. İhtimal bu iki hususla da gizli saklı bir iş yapılmadığı nazara veriliyordu. Muhterem Hocaefendi'nin son iki haftadaki sükûneti ve aşağıdaki mektubun içeriği insafla okunursa görülecektir ki yakışıksız iddia ve ithamları kabul, buna bağlı bir özür ve hele bir "pazarlık" asla söz konusu değildir. Sürekli sözü edilen yangının büyümemesi, alevlerin bir an evvel söndürülmesi adına ortaya konan gayretlere aynı duyarlılık ve sorumlulukla mukabelede bulunma cehdi vardır ortada. Bunun dışındaki yorumların hakikati yansıtmadığı ve bir çarpıtmadan, hatta iftiradan ibaret olduğu aşikârdır. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın bu konuda gerekli açıklamayı yapmış olmasına rağmen, söylenenleri bilgisayara aktarmış/metni daktilo etmiş ve öncesine sonrasına hasbelkader şahitlikte bulunmuş bir insan olarak mektubun muhtevasını özetlemeyi bir sorumluluk sayıyorum. Aracı olan misafirimizin ve sayın Cumhurbaşkanımızın da iktiza ettiğinde hakikati dillendireceklerini umuyorum. Ülkemizin huzurunu kaçıran her hadisenin kendisini de üzdüğünü dile getirerek sözlerine başlayan muhterem Hocamız o mektupta şu hususları vurguladı: *Adanmış ruhların faaliyetlerini ve müesseselerini, -başkaları "Hizmet", "Hareket", "Cemaat" veya "Câmia" gibi farklı isimlendirmelerde bulunsalar da- her tür, her anlayış, her renk ve her desenden insanın (camide bir araya gelip beraberce saf tutan inananlar misillü) bir makuliyette ve bir mantıkiyette buluşmalarının neticesi olarak gördüğünü.. ve hedef alınması karşısında çok mahzun olduğunu; *Daha dershaneler meselesinin konuşulduğu ilk günlerde ricâl-i devlete değişik vesilelerle milletimiz için faydalı gördüğümüz müesseselerin kapatılmamasını ve mevcut halleriyle misyonlarını ifa etmeyi sürdürmesini arzuladığımız hususunun iletildiğini; *Hizmet gönüllülerinin genel ve sosyal medya aracılığıyla elden geldiğince nezaket çerçevesinde kendilerini ifade etmelerinin ortaya atılan itham ve iftiralar neticesinde başladığını ve bu hususta kanunlar çerçevesinde hukukun gereklerinin seslendirildiğini; fakat, zamanla içtimai hayat içinde bir çok insanın hadiseye dahil olması neticesinde maalesef yer yer nezaket ölçülerinin dışına çıkan bir üslup ile çok çirkin söz ve karşılıklı isnatların gündemde olduğunu; *Kendisinin, devletin kanun çerçevesinde yürüyen işleyişi hususunda emir verme, müdahale etme ya da memurları bir noktaya sevk etme konumunda asla bulunmadığını; *Bununla birlikte, sohbetlerinde tansiyonun düşürülmesi adına dost, muhip ve sevenlerine itidal tavsiye edeceğini; özellikle bir kesim medya kuruluşlarında kara propaganda sayılabilecek yayınların sona ermesini arzuladığını; bu konuda kendisinin elinden geleni yapacağını; Cumhurbaşkanımızın da ciddi etkili adımlar atacağına ve samimi gayretlerle yeniden akl-ı selime dönüşün sağlanacağına inandığını; *Kanunların belirlediği vazifeleri yine kanunlar çerçevesinde yerine getiren memurînin sırf belli bir yere nispet edilerek engellenmesini ve hatta süreçle hiçbir ilgisi olmadığı halde yine aynı nispete dayandırılarak tasfiyelerin (daha doğrusu kıyımların) yapılmasını üzüntüyle izlediğini; *Devlet memurlarının üzerlerine gidip onları vazifelerini yapmaktan men etme ve masum vatan evladını sadece belli bir yere nispet ederek tasfiyeye/kıyıma tabi tutma konusunda kendisi ve sevenleri sussa bile maşeri vicdanın susmayacağını; *Şimdiye kadar hayatın değişik alanlarında yalnızca "falan yere müntesip, falancı.. filancı.." görüldüğünden dolayı mağduriyete uğramış pek çok insanın gelip gözyaşı döktüğüne şahit olduğunu; fakat bunları hiç dillendirmediği gibi o insanlara da sabır ve vifak tavsiye ettiğini; *Dünyanın dört bir tarafına dağılmış ve Allah'ın inayetiyle, kıymetli dostların himmet ve himayesiyle sürekli genişleyen Hizmet hareketinin -maalesef- önünü kesmeye matuf gayretlerin aşikar hale geldiğini; bu yakışıksız engelleme faaliyetlerinin -önceden olmamakla birlikte- hareketin büyümesi ve genişlemesiyle eş zamanlı olarak arttığını; *Ayrımcılık ve meşrepçilik gibi hatarlı düşünce ve çirkin işlerin önü alınmazsa yarın Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri muhiblerinin, Süleyman Efendi'nin talebelerinin, İlim Yayma Cemiyeti'nin, Menzil mensuplarının ve diğer meşreplerin/mesleklerin de aynı muameleye maruz kalacaklarını; *Kendisinin ve sevenlerinin dün neredeyse şu yaklaşan seçim sürecinde de aynı yerde ve çizgide durduğunu; *Hep sulh ve huzurun, ittihad ve ittifakın, uhuvvet ve hulletin yanında yer almaya, kendisine sevgi duyanları da bu yönde teşvik etmeye çalıştığını; gözünde ahiretin tüllenip durduğu şu yaşından sonra da başka bir sevda, düşünce ve emelinin olamayacağını; *Bundan sonra da arkadaşlarına, dostlarına ve sevenlerine itidal tavsiye ederek huzurun temini adına elinden geleni yapmaya çalışacağını ve her zaman sulhun takipçisi/destekçisi olacağını.. Evet, sükûtun ve mektubun aslı böyle ama maalesef ne çirkin senaryolar yazılıp seslendiriliyor!.. Olsun!.. Biz yine senelerdir yaptığımız gibi, zaruri gördüğümüz açıklamaları üslubunca dile getirmeye çalışacak; onun haricinde, olup bitenleri kaderin mutlak adaletine bağlayarak, bir iki yutkunduktan sonra yeniden bütün duygularımızı her zaman muhabbetle çarpan kalblerimize emanet edecek; karakter, düşünce ve üslûbumuzun hatırına herkesin yalan-doğru sesini yükselttiği durumlarda bir "Lâ Havle" çekip "Buna da eyvallah" demekle yetineceğiz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565381.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565381.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..edebcad9f03cc9fbe033e05eec82e489b06d6aec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565381.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 895. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 3, 8, 15, 17 ve 45 olarak belirlendi. 6 bilen 1 kişi, 1 Milyon 515 bin 797 lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 895. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 3, 8, 15, 17 ve 45 olarak belirlendi. 6 bilen 1 kişi, 1 Milyon 515 bin 797 lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 202 kişi 3 bin 160 lira 5'er kuruş, 4 bilen 12 bin 838 kişi 37 lira 35'er kuruş, 3 bilen 246 bin 417 kişi 5 lira 50'şer kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 988 bin 920 lira ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlinin kuponunu, Aydın Kuşadası'ndan yatırdığı belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 587 bin 180 lira 58 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 886 bin 426 lira 67 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565383.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565383.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b9c0106c6fd9975f520514e99c4cc643e3d3b021 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565383.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yalçın Akdoğan'a sert sözler. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini belirterek, "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini belirterek, "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia eden, dış bağlantıların izini süren, görüşleriyle kamuoyunda bakanlardan, parti yöneticilerinden fazla ilgi toplayan, sesi çok çıkan 'ın yeni hükümeti kurması için gerekli özveri ve uzlaşma sağlanmalıdır" dedi. MHP lideri Bahçeli, Bursa aday tanıtım toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, yerel seçimlere 85 gün kaldığını anımsatan Bahçeli, "30 Mart seçimleri 2014'ün iyi geçmesi, milletimizin toparlanması, hakkına, hukukuna, varlığına ve iradesine sahip çıkması için önemli bir fırsattır. Bu fırsat heba olmamalıdır. Bu fırsat kaçmamalıdır. Biliniz ki, 30 Mart 2014 tarihinde; Türk milletinin birliği ve kardeşliği oylanacaktır. Türkiye'nin geleceği, devletin ülkesi ve milletiyle bekası oylanacaktır. Türk kimliği, Türk vatanı, Türk bayrağı ve bin yıllık kardeşlik mirası oylanacaktır. İşte önümüzdeki 30 Mart seçimi bu kadar önem arz etmektedir. Ya AKP tercih edilecek, yolsuzluk furyası, ihanet yarışı son hızla sürecektir. Ya da MHP seçilecek, doğruluk, vicdan, temizlik, asalet ve kul hakkına riayet kazanacaktır. Ya Başbakan Erdoğan'a destek verilecek, PKK, BOP, KCK, İmralı canisi, emperyalizm, Müslüman katilleri teyit edilecektir. Ya da MHP öne çıkarılacak, zalimler, çürümüşler, talancılar, vurguncular, pazarlıkçılar yabancı projeler ve küresel cinayetler son bulacaktır. AKP'yle Türkiye'nin devamı artık mümkün değildir. AKP'yle geçecek her gün milletimize hakaret, hırsıza ikram, devletimize tehdittir" dedi. -"4066 GÜNDÜR AKP İKTİDARDA, YAĞMACILAR İSE İŞBAŞINDADIR"- AK Parti iktidarının sıfırı tükettiğini savunan Bahçeli, "Bu iktidar bitmiş, tükenmiş ve kendi kendini yiyen, milletimizin varlıkların hiç eden bir canavara dönüşmüştür. Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak lazımdır. AKP'den Türkiye'yi kurtarmak vatan görevi addedilmelidir" ifadelerini kullandı. AK Parti ile geçen yılların faturasının ağır olduğunu belirten Bahçeli, "Toplumun her kesimi tahribattan payını almıştır. Ülkemize ve tarihimize yönelik artan saldırılar pişkince sineye çekilmiştir. İnançlarımız aşağılanmıştır. Yabancıların her türlü tariz ve küçümseyici muameleleri dostluk adına tebessümle karşılanmıştır. AKP'nin iktidar yıllarında her kışkırtma, her hile, her senaryo sahnelenmiştir. Şu felaket ve iç yaralayıcı tabloya bakınız ki 4066 gündür AKP iktidarda, bölücüler ise tam mesaidedir. 4066 gündür AKP iktidarda, PKK ise yoğun faaliyettedir. 4066 gündür AKP iktidarda, yağmacılar ise işbaşındadır. 4066 gündür AKP iktidarda, kanunsuzlar, çeteler, suç örgütleri ise sokaktadır. 4066 gündür AKP iktidarda, maalesef perişanlık diz boyu, sefalet ve yoksulluk ise facia boyutundadır. 4066 gündür AKP iktidarda, Türklük saldırı altında, bayrak taciz sağanağında, vatan ise zifiri karanlığın içindedir" diye konuştu. -"RÜŞVETÇİLER AKP'Yİ KANSER HÜCRESİ GİBİ SARMIŞTIR"- AK Parti iktidarında yolsuzlukların hiçbir dönemde olmadığı kadar arttığını kaydeden Bahçeli, 17 Aralık 2013'te ötelenmesi, bastırılması, gizlenmesi ve saklanması mümkün olmayan vahim iddiaların gündeme bomba gibi düştüğünü belirtti. "Rüşvetçiler deşifre edilmiştir" diyen Bahçeli şöyle devam etti: "Yolsuzluk şebekeleri, suç ortakları, hakkı ve hukuku çiğneyen failler açığa çıkmıştır. Bakanlar, çocukları, yandaş işadamları, banka genel müdürleri, belediye başkanları yolsuzluk batağına saplanmışlardır. Türkiye'nin yönetiminden sorumlu AKP hükümeti yanlışa sapmış, yasa dışı iş ve ilişkilerin, usulsüz kazanç kapılarının merkezi haline gelmiştir. Görülmektedir ki, AKP iktidarı yolsuzluk hastalığına yakalanmış ve komaya girmiştir. İmar vurguncuları, arazi yağmacıları, kara paracılar, altın kaçakçıları, rüşvetçiler AKP'yi kanser hücresi gibi sarmıştır. Haramiler Türkiye'nin önünü kesmiştir. Soygun çeteleri milletimizin kapısına dayanmıştır. Azgınlıktan gözü ve şuuru kapanan, iktidar gücünden başı dönen hanedan mensupları, imtiyazlı zümre korkusuzca milletin malına, mülküne ve parasına el uzatmış, göz koymuştur. İktidar şımardıkça gayri meşru yollara tevessül etmiştir. Allah korkusunu vicdanından uzaklaştıran, hem bu dünyada hem de ilahi adalet karşısında hesap vermeyeceğini sanan haydut ve hasisler kendi kasalarına, banka hesaplarına kanun dışı yöntemlerle astronomik ilaveler yapmıştır." -"29 YAŞINDAKİ BİRİSİNİN OYUNCAĞI..."- Tesellilerinin adaletin tüm zorlamalara, tüm engellemelere rağmen çalışıyor olması olduğunu belirten Bahçeli, "Hukuk rüşvetçilerin peşine düşmüştür. Hukuk hırsızın, uğursuzun yakasından tutmuştur. Ne var ki, Başbakan Erdoğan direnmekte, hala yolsuzluk ve rüşvet iddialarını yok saymaktadır. Başbakan'a göre 'dış güçler yerli uzantıları eliyle komplo hazırlamış, tuzak kurmuştur. Savcılar, hakimler, polisler ise buna alet olmuştur.' Yani hırsızın kabahati yoktur, ortada hırsızlık nam ve hesabına herhangi bir şey de görülmemektedir. Hatta bakanlara götürülen rüşvet çantalarının içinde aslında kitap vardır. Yine Başbakan'a göre milli iradeye suikast düzenlenmiştir. Başbakan Erdoğan'ın rüşvet ve yolsuzluk dosyasını karartmak, yargı sürecini sakatlamak amacıyla söylenmedik "yalan", başvurmadık "hile" bırakmadığını savunan Bahçeli, "Zira sıkışmış, dara düşmüş ve eli zayıflamıştır. Yolsuzluk okları Başbakan'a yöneldikçe, usulsüz imar düzenlemeleriyle ilgili suçlamalar Başbakan'ı ve çocuklarını gösterdikçe iktidar kontrolden çıkmış, telaşla önüne gelene saldırmıştır" Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın "Başbakan da istifa etmeli" sözlerini anımsatan Bahçeli, "AKP'li bu eski bakan topun ağzına Başbakan'ı koymuştur. Her düzeneğin başında Başbakan'ın olduğunu şifreli sözlerle beyan etmiştir. Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını kapatmak istedikçe baltayı taşa vurmuştur. 29 yaşındaki birisinin oyuncağı olan bakanları görevden alırken, dış saldırılar hiç aklına gelmemiştir. 'Aramızdan kötüleri temizledik' derken kirli ittifakları, taşeronları, ajanları ve yerli işbirlikçileri hiç hatırına getirmemiştir. Başbakan Erdoğan tüm iddiaları komplolara bağlayarak vaziyeti kurtaracağını zannetmektedir" dedi. -"YOLSUZLUK SORUŞTURMASINI HÜKÜMET-CEMT GERİLİMİNE BAĞLAMAK DOĞRU VE İSABETLİ BİR DEĞERLENDİRME OLMAYACAKTIR"- Bugün karşılarında dış saldırılar veya başı sonu belli olmayan örgüt olmadığını vurgulayan Bahçeli şöyle devam etti: "Yolsuzluk ummanında kaybolmuş AKP zihniyeti durmaktadır. Başbakan bizzat devlet içine yerleştirdiği, özenle gelişip büyümesini temin ettiği, fakat gün gelip ters düştüğü kim varsa örgüt kapsamına almış ve karşı saldırıya geçmiştir. Anlaşıldığı kadarıyla dünkü ittifaklar çatlamıştır. 2002'den beri süren beraberlikler yarı yolda kalmıştır. Fakat her ne olursa olsun, 'rüşvet ve yolsuzluk soruşturması'nı hükümet-cemaat gerilimine bağlamak doğru ve isabetli bir değerlendirme olmayacaktır. Bugün bir anlaşmazlığın analizini yapmak ve bir çekişmenin detaylarına inmek yerine, hukuksuzluğun, ahlaksızlığın, kural tanımazlığın üzerine gidilmeli, buna yönelik kafa yorulmalıdır. Hırsızlık ortadadır, fakat dikkatler başka tarafa çekilmek, algılar yanlış taraflara yönlendirilmek istenmektedir. Aslında acımasız ve sahici bir komplonun mucidi, maşalarıyla Türk milletine, Türkiye'ye, vatan ve geleceğimize saldıran ve kast eden Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildir. Başbakan Erdoğan çeteyi başka yerde değil, etrafında aramalıdır. Suçluları gizlemeye teşebbüs etmekle hukukun üstünlüğünü zedelediğini, hukuk devletini mahvettiğini görmeli ve anlamalıdır. Mahkeme kararlarının uygulanmasını hükümet eliyle geciktirmek, engellemek ve savsaklamak hukuka darbedir ki, bunu hesabını gün gelecek Başbakan ve yandaş bürokratları kesinlikle verecektir. Türkiye kuvvetler ayrımına dayanan parlamenter sistemle idare edilmektedir. Başbakan Erdoğan bu aziz ülkeye bedevi aşireti muamelesi yapmamalıdır. Artık pandoranın kutusu açılmıştır. Başbakan Erdoğan hukukun önünü açmalı, iddiaların tam ve sağlıklı bir şekilde soruşturulmasına mani olacak tutum ve tavırlardan aklı varsa, geleceğini biraz düşünüyorsa sakınmalıdır." -"AKDOĞAN BAŞBAKAN OLSUN"- 61'nci Hükümetin hukuken ve ahlaken iflas ettiğini, Türkiye'nin sorunlarını çözmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Bahçeli Hükümete şu önerilerde bulundu: "Başbakan Erdoğan derhal istifa etmelidir. AKP'nin içinden 62'nci hükümetin kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. Bu hükümet her türlü iddia ve suçlamaların üzerine kararlıca gitmelidir. Belirlenecek bir AKP'li milletvekili 62'nci hükümeti kurmakla görevlendirilmelidir. Şayet bu isim yeniden Recep Tayyip Erdoğan olursa tartışmalar yine kesilmeyecektir. Bize göre farklı bir isimle 62'nci hükümet oluşmalıdır. Başbakan'ın yanında her türlü konuya vakıf olan, AKP'yi çekip çeviren, komploları bildiğini iddia eden, dış bağlantıların izini süren, görüşleriyle kamuoyunda bakanlardan, parti yöneticilerinden fazla ilgi toplayan, sesi çok çıkan 'ın yeni hükümeti kurması için gerekli özveri ve uzlaşma sağlanmalıdır. Bu şahıs madem her şeyin farkındadır, madem Türkiye'nin hangi badirelerle karşılaştığını anlamıştır, o halde yetkiyi de eline alarak bir an önce çalışmalara başlamalıdır. Türkiye'yi önümüzdeki seçim süreçlerine bu şahıs taşımalıdır. Böylelikle Başbakan biraz geride kalarak bir iç muhasebe yapma imkanına kavuşacak, Türkiye yeni bir hükümet ve yeni bir başbakanla biraz olsun nefes alacaktır." -"ALAN'IN PAZARLIĞA KONU EDİLMESİ BİZİM İÇİN ZÜLDÜR"- "Tutuklu milletvekilleri konusunda yapılan ve el altından yürütülen pazarlıklar meyvesini vermeye başlamıştır" diyen Bahçeli, CHP İzmir Milletvekili Balbay'ın ardından PKK kontenjanında seçilen milletvekillerinin de peş peşe serbest bırakıldığını söyledi. MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan'ın mahkumiyet kararına kadar hiç sesi çıkmayanların birden bire devreye girdiğini belirten Bahçeli, "Anayasa Mahkemesine yapılan başvurular cevap bulmuş, sonuç itibariyle önüne gelen cezaevinden çıkmıştır. Şu işe bakınız ki, terörle mücadelede eşsiz kahramanlıklar sergileyen Engin Alan içerdedir, fakat KCK'dan tutuklanan PKK'lılar özgürlüğüne kavuşmuştur. Bu çifte standartlı uygulama vicdanları kanatmıştır. Ne olursa olsun, bu yanlışın ve bu art niyetin tarafları yaptıklarının bedelini ödeyecektir. Ayrıca Sayın Alan'ın PKK'lılarla bir ve aynı kategoride değerlendirilmesi, deyim yerindeyse pazarlıklara konu edilmeye çalışılması bizim için züldür, tahammül edemeyeceğimiz bir sapma halidir" dedi. Bahçeli, partisinin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı eski vali Kadir Koçdemir'e Bursalılardan destek istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565403.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565403.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b04361f1c37056927b242a48265d8ad4a009ec1c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565403.txt @@ -0,0 +1 @@ +Apo'yu getirenler çıkamadı. Ankara, Kocaeli ve Antalya'da toplanan asker yakınları, Başbakan'ın Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Orduya kumpas kuruldu" açıklamasını hatırlattı. Asker aileleri, "Bu davaların bir kumpas olduğunu defalarca söyledik. Şimdi hükümet itiraf etti. Yeniden yargılanmaya gerek kalmadan tutukluların derhal tahliyesini istiyoruz" dedi. 3 BDP'li ... Ankara, Kocaeli ve Antalya'da toplanan asker yakınları, Başbakan'ın Danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "Orduya kumpas kuruldu" açıklamasını hatırlattı. Asker aileleri, "Bu davaların bir kumpas olduğunu defalarca söyledik. Şimdi hükümet itiraf etti. Yeniden yargılanmaya gerek kalmadan tutukluların derhal tahliyesini istiyoruz" dedi. 3 BDP'li daha tahliye oldu hapiste sadece Alan kaldı KCK Davaları'ndan yargılanan BDP Milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız ile Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş cezaevinden tahliye edildi. Anayasa Mahkemesi'nin 'seçilme hakkı ihlal edildi' kararının ardından avukatlar dilekçe yazdı. Hafta sonu olmasına rağmen katip, dilekçelerle savcının evine gitti. Savcı 'tahliye' yönünde mütalaa verdi. Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, evlerindeki iki üye hakime telefonla ulaşarak görüşlerini sordu, tahliye kararı çıktı. Üye hakimler kararı, dijital ortamda imzaladı. Önceki gün de BDP'li Gülser Yıldırım ile İbrahim Ayhan tahliye olmuştu. Böylece hapiste "vekil" olarak sadece MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan kaldı. Alan, Balyoz'dan 18 yıl hapis almış, cezası Yargıtay'da onanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565405.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565405.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2506ad5c4db1f9812989e4a07af459816bd54696 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565405.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mehmet Baransu'nun güzel kafası. Oray EĞİN- Taraf yazarı yeni yılın ilk dakikalarında da Twitter başında kendi gündemini köpürtüyordu. Herkes kutlama kafasında, Baransu ayrı bir dünyada. Her gece 12-4 arası sahne alıyor Bu performans bir süredir devam ediyor. Yedi saat geride olduğum için uykusuz kalmadan ... Oray EĞİN- Taraf yazarı yeni yılın ilk dakikalarında da Twitter başında kendi gündemini köpürtüyordu. Herkes kutlama kafasında, Baransu ayrı bir dünyada. Her gece 12-4 arası sahne alıyor Bu performans bir süredir devam ediyor. Yedi saat geride olduğum için uykusuz kalmadan Türkiye saatiyle her gece 12'yle 4 arası Twitter'daki Baransu'yu canlı takip edebiliyorum. Bazen çok ayrıntılı bilgiler paylaşıveriyor o saatlerde. Kimilerinin kirli çamaşırlarını döküveriyor. Çoğu zaman kendi sürdürdüğü bir savaş var; bazen MİT'le kavga ediyor, bazen türbanlı köşe yazarlarıyla, bazen devletle, hatta zaman zaman devlet kavramının kendisiyle bile kavga ettiğini düşünüyorum. Ezeli düşmanı Şamil kadar bayağı değil ama. İzlemesi eğlenceli. Bazen paranoyaya bağlıyor; evindeki böcekler, dinleme cihazları, kendisini takip edenler, o gün başına gelenler... Açıldıkça açılıyor. 1 Ocak'ın ilk dakikalarında hükümeti devirmek için ant içmiş gibiydi. "Hepiniz hapse gireceksiniz"e kadar vardı bu iş. Başkası yazsa "Kafası iyi herhalde" denir. Ama Baransu içki de içmiyor, uyuşturucu da kullanmıyor. Hatta uyuşturucu kullanımına belki de en çok karşı çıkanlardan biri. Bundan bir-iki sene önce Facebook sayfasına yazdığı uzun bir mesajdan hatırlıyorum. Bir arkadaşının uyuşturucu kullandığını öğrenmiş ve bunalıma girmiş, dünyası kararmıştı. Facebook takipçilerinden öneri istiyordu. O gün dünyası kararmıştı Baransu'nun. Abartmıyorum, o duygularını abartılı yaşıyorsa bilemem. Bazı insanlar için kullanılan bir tabir var, "natural high" diye. "Kafa doğuştan güzel" diye çevrilebilir, başka hiçbir şeye gerek duymuyorlar. Bence Baransu da öyle biri... Absinthe'sız da kendi kulağını kesebilecek türden. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565407.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565407.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9e1ad19d60527a8e36a4cdcf003d6235bf2fb463 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565407.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sergen Yalçın'ın Sırbistan kaçamağı. Türk Futbolu'nun unutulmaz yıldızı Sergen Yalçın'ın yeni yılda can dostu Murat Cevahir'le birlikte Belgrad'a giderek Sırp  mankenlerle kaçamak yaptığı ortaya çıktı. Yalçın, Belgrad'la ilgili ayrıntıları gizlerken fotoğraflar her şeyi söylüyor... Sergen yine çapkınlıkta Çapkınlığı ile tanınan Sergen Yalçın, sürekli olarak ... Türk Futbolu'nun unutulmaz yıldızı Sergen Yalçın'ın yeni yılda can dostu Murat Cevahir'le birlikte Belgrad'a giderek Sırp  mankenlerle kaçamak yaptığı ortaya çıktı. Yalçın, Belgrad'la ilgili ayrıntıları gizlerken fotoğraflar her şeyi söylüyor... Sergen yine çapkınlıkta Çapkınlığı ile tanınan Sergen Yalçın, sürekli olarak değişik güzellerle gündeme geliyor.  Yalçın, gizlenmek yerine ortada olmayı da seviyor. Yalçın, Instagram'da paylaştığı bir fotoğrafla böyle anılmayı sevdiğini gösterdi. Sergen Yalçın, çapkınlık konusunda kendisinden aşağı kalmayan Murat Cevahir ve Sırp mankenler ile Belgrad'da çektirdiği fotoğrağı yayımladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565421.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565421.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a8bd976711e0f105e3d566015e55ae1aba0e3bb5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565421.txt @@ -0,0 +1 @@ +Maltepe'de silahlı çatışma. Bağlarbaşı Mahallesi Sırma sokakta sabah 06.30 sıralarında iki grup arasında silahlı çatışma çıktı. Haftanın son gününe silah sesleriyle uyanan mahalle sakinleri hemen polisi aradı. SOKAK BOŞ KOVANLARLA DOLDU Olay yerine gelen polis sokakta delil çalışması yaptı. Yapılan incelemede sokağın değişik ... Bağlarbaşı Mahallesi Sırma sokakta sabah 06.30 sıralarında iki grup arasında silahlı çatışma çıktı. Haftanın son gününe silah sesleriyle uyanan mahalle sakinleri hemen polisi aradı. SOKAK BOŞ KOVANLARLA DOLDU Olay yerine gelen polis sokakta delil çalışması yaptı. Yapılan incelemede sokağın değişik yerlerinde yaklaşık 15 adet boş kovan ve dolu bir mermi çekirdeği bulundu. İki grup olay yerinden kaçarken polis olayda yaralanan olup olmadığını tespit etmek için çalışma başlattı. MERMİLER PARK HALİNDEKİ OTOMOBİLE İSABET ETTİ Çatışmada silahlardan çıkan kurşunlardan iki tanesi de park halindeki bir otomobile isabet etti. Otomobilin sağ ve sol ön camları paramparça olurken, otomobilin sahibi gördüğü manzara karşısında büyük bir şok yaşadı. Evlerinin balkonlarına çıkan mahalle sakinleriyse olup biteni anlamaya çalıştı. Mahalle sakinlerinden bir kadın, "sabah silah sesleriyle uyandım çok korktuk" diye konuştu. Olay yeri inceleme ekipleri boş kovanları toplayıp emniyete götürürken olaydan sonra kaçan zanlıların yakalanması için çalışma başlatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565446.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565446.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05c220d32bcda0e8ed0709a47327425bf80b25e7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565446.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Paralel yapıya operasyon geliyor". Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu ile tırmanan AKP-Gülen Cemaati arasındaki gerilimle ilgili Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'den bir açıklama daha geldi. Bir televizyon programında konuşan Gülerce, Hükümet'in Emniyet içerisindeki operasyonuna dikkat çekerek, "Çok büyük bir fırtına geliyor, diyorum. Bunu bazı ... Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu ile tırmanan AKP-Gülen Cemaati arasındaki gerilimle ilgili Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce'den bir açıklama daha geldi. Bir televizyon programında konuşan Gülerce, Hükümet'in Emniyet içerisindeki operasyonuna dikkat çekerek, "Çok büyük bir fırtına geliyor, diyorum. Bunu bazı siteler tehdit ediyor, diye veriyor. 'Fırtına geliyor' dediğiniz zaman, tehdit değil, tedbirinizi alın, demektir. Ben 'sıkı duralım' diyorum. Bu olay ne Selçuklu'da yaşandı ne Osmanlı'da. Böyle yangın Sünniler arasında hiç yaşanmadı. Tedbir hükümete yönelik tabii. 700-bin polisin yeri değişti. Herkesin burada dikkat çekeceği şey, hukuk. Yanlış yapanlar hukuk çevresinde değerlendirilsin" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "tahrik edenlerin olduğunu" öne süren Hüseyin Gülerce, yeni operasyonların yapılacağını belirtirken, "Paralel yapıya bir operasyon geliyor. Başbakan'ın dünkü toplantısı da bunun bir göstergesidir. Başbakan, toplantıya kendisini eleştirmeyen isimleri çağırdı. Bu, şunu gösteriyor; Başbakan bir karar vermiş, kendisine destek veren gazetecilere bu fikrini açıkladı. Daha önce yaşanmamış bir operasyonu yaşayacağız. Pazartesi de başlayabilir, Uzakdoğu ziyareti sonrası da. Ama böyle bir operasyonu daha önce Türkiye görmedi. Bu toplantıdan çıkan ana fikir, Başbakan'ın operasyon konusunda kararlı olması. "HİZMET HAREKETİ DE YANLIŞLAR YAPTI" Netice ne olursa olsun, büyük sıkıntılar yaşayacağız. Daha önce Hizmet Hareketine böyle bir bakış açısı olmamıştır. Bu olaydan yara almadan kimse çıkamaz. Bu kasırganın şu anda sadece ben değil, Sayın Baykal da farkında. Sayın Cumhurbaşkanı televizyona çıkmıyordu. Neden çıktı? Neden Gül, Fehmi Koru'yu ABD'ye Gülen'in yanına gönderdi?" Gülerce, Cemaat'in de yanlışlar yaptığını vurgulayarak, "Hizmet Hareketi de yanlışlar yaptı. Öz eleştiri yapılmalı" ifadelerini kullandı. Fethullah Gülen'i yanlış yönlendirenlerin de olduğunu aktaran Gülerce, Gülen tarafından Erdoğan'a yazıldığı söylenen mektupla ilgili olarak da "Mektup 21 Aralık'ta gönderildi. Mektup, Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yazıldı. Sayın Cumhurbaşkanı, bir hal çare bulmak için Fehmi Koru'dan ricacı olmuş. Cumhurbaşkanı, Başbakan Erdoğan'a 'böyle bir mektup var sizin de okumanız isteniyor' deyip okutmuştur" şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565447.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565447.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c4eecf537efc9aca7241a54cd1bda4595ee73052 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565447.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD buz tuttu: 9 ölü. ABD'nin kuzey eyaletlerinde hissedilen hava sıcaklığının eksi 50 dereceye düşmesi beklenirken kar fırtınaları nedeniyle en az 9 kişi hayatını kaybetti. Amerikan medyasında yer alan haberlere göre Michigan, Illinois, Kentucky ve Indiana eyaletlerinde, kar fırtınalarına bağlı olarak meydana gelen trafik kazalarında ... ABD'nin kuzey eyaletlerinde hissedilen hava sıcaklığının eksi 50 dereceye düşmesi beklenirken kar fırtınaları nedeniyle en az 9 kişi hayatını kaybetti. Amerikan medyasında yer alan haberlere göre Michigan, Illinois, Kentucky ve Indiana eyaletlerinde, kar fırtınalarına bağlı olarak meydana gelen trafik kazalarında 9 kişi hayatını kaybetti. Ulusal Hava Durumu İdaresi (NWS) ABD'nin kuzey ve kuzeydoğu eyaletlerinde hava sıcaklığının hafta sonu eksi 34 dereceye düşeceğini duyurdu. Kurum tarafından yapılan açıklamada bu sıcaklığın eksi 46 ila eksi 51 olarak hissedilebileceği ve hava koşullarının "hayati tehdit" içerdiği uyarısında bulunuldu. NWS, Minnesota eyaletindeki Minneapolis kentinde hissedilen sıcaklığın eski 50 dereceye düşebileceğini açıkladı. Eyalette pazartesi gününden itibaren okullar tatil edildi. Minnesota Valisi Mark Dayton eyalet sakinlerinden dikkatli olmalarını istedi. Meteorologlar güçlü esen rüzgârlar nedeniyle derideki ısı kaybının fazla olduğunu, bu nedenle sıcaklığın daha düşük hissedildiğini belirtiyor. Çarşamba gecesi başladıktan sonra aralıklarla süren kar fırtınası, Perşembe gecesi hiç durmadan yağdı. Cuma günü erken saatlerde duran ve yerini etkili bir soğuğa bırakan kar fırtınası yüzünden ülke genelinde 2600 uçak seferi iptal edildi, binlerce ev ve işyeri elektriksiz kaldı. New York'ta korkulan etkiyi yaratmayan 'Herkül' adlı kar fırtınası dindikten sonra, kentin dünyaca ünlü Central Park'ı, çocuklar için oyun alanına döndü. Kızaklarını yada kızak olarak kullanılabilecek plastik gereçleri kapan çocuklar soluğu Central Park'ta aldı. Yetişkinlerin de eşlik ettiği çocuklar, Central Park'ta tepelerden kızakla kendilerini salarak kar keyfi yaşadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565448.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565448.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d35f16b2e251ad2cd5b6f623b95d4ae8e2f09c3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565448.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taciz eylemi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde eğitim gören ve Yurt-Kur'a ait Işıklı Kız Yurdu'nda kalan bir grup öğrenci, iki kız öğrencinin farklı zamanlarda tacize uğrayıp gasp edildiğini öne sürüp eylem yaptı. Yaşananlara tepki gösteren öğrenciler, biran önce önlem alınmasını istedi. Adnan Menderes ... Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nde eğitim gören ve Yurt-Kur'a ait Işıklı Kız Yurdu'nda kalan bir grup öğrenci, iki kız öğrencinin farklı zamanlarda tacize uğrayıp gasp edildiğini öne sürüp eylem yaptı. Yaşananlara tepki gösteren öğrenciler, biran önce önlem alınmasını istedi. Adnan Menderes Üniversitesi'nde eğitim gören ve Işıklı Köyü sınırları içinde kalan Yurt-Kur'a ait kız öğrenci yurdunda kalan iki öğrenciden A.Ö.'nün dün (Cumartesi) çantasının gasp edildiği, bir başka öğrencinin de aynı gün saat 17.00 sıralarında sözlü tacize uğradığı iddia edildi. Bu durumu öğrenen ve yurtta kalan yaklaşık 200 kız öğrenci, akşam saatlerinde eylem yaptı. Yurt binasından dışarı çıkmalarına izin verilmeyen öğrenciler, "ADÜ uyuma bedenine sahip çık", "Basın bizimle, müdür nerede?" ve "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganları attı. Öğrenciler adına konuşan Aslı Ocak, "Bundan önce de yaşanan olaylar var. Minibüs şoförleri tarafından bile taciz ediliyoruz. Yurdun dışında hiçbir güvenliğimiz yok. Güvenlik kameraları dışarıyı değil içeriyi çekiyor" diye konuştu. Yaklaşık 3 saat boyunca devam eden eylem daha sonra sona erdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565485.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565485.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..306e001eae983ca2223d4b05926b5cfed1d5e7c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565485.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bebek yüzlü katil firar etti!. Gaziantep H tipi Cezaevi'nde 'cinayet' suçundan yatan, yakışıklı olması ve masum görüntüsü nedeniyle 'bebek yüzlü katil' lakabı takılan 35 yaşındaki Ali Kaya, cezaevindeki açık görüş sırasında kalabalıktan faydalanarak firar etti. Güvenlik güçleri, Kaya'nın yakalanması için çalışma başlattı. 'Bebek yüzlü katil' ... Gaziantep H tipi Cezaevi'nde 'cinayet' suçundan yatan, yakışıklı olması ve masum görüntüsü nedeniyle 'bebek yüzlü katil' lakabı takılan 35 yaşındaki Ali Kaya, cezaevindeki açık görüş sırasında kalabalıktan faydalanarak firar etti. Güvenlik güçleri, Kaya'nın yakalanması için çalışma başlattı. 'Bebek yüzlü katil' lakabıyla tanınan ve 10 cinayet işlediği için 'seri katiller' listesine alınan Ali Kaya, hükümlü bulunduğu Gaziantep H Tipi Cezaevi'nden bugün saat 10.30 sıralarında açık görüş sırasında kalabalıktan faydalanarak firar etti. Görüşün ardından Kaya'nın koğuşunda olmadığını fark eden infaz koruma memurları, durumu cezaevi yönetimine ve jandarmaya bildirdi. Yetkililer ve jandarma, cezaevi çevresinde önlem alarak, güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Güvenlik güçleri, Ali Kaya'nın yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. Ali Kaya, son olarak geçen 31 Mart 2012'de Gaziantep'in Tışlaki Mahallesi Keçeci Sokak'taki ailesinin evinde oturan Mehmet Poyraz'ı öldürmüştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565505.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565505.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..82c41535c49913c284d19972e03aa683951292e9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565505.txt @@ -0,0 +1 @@ +Partnerden bileklik eşten kolye. Yazılanlardan Sözcü veya sorumlu tutulamaz. Gökçe Bahadır'la olaylı bir şekilde boşanan Ali Sunal, yeni sevgilisiyle ilk kez görüntülendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565507.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565507.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ebd89530f1aea3d4378bf7946ecc62a90528621d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565507.txt @@ -0,0 +1 @@ +16 milyon Euro rüşvet parası devlete iade!. Hürriyet'in haberine göre, yeni yıla yolsuzluk skandallarıyla çalkalanarak giren Yunanistan'da 1996 yılındaki Kardak krizinden sonra ' Türkiye tehdidi' yüzünden 10 yıl içinde silahlanmak için harcanan 20 milyar Euro'nun en az 2 milyarlık bölümünün rüşvete gittiği öne sürüldü. Yunan medyası, 1996-2006 ... Hürriyet'in haberine göre, yeni yıla yolsuzluk skandallarıyla çalkalanarak giren Yunanistan'da 1996 yılındaki Kardak krizinden sonra ' Türkiye tehdidi' yüzünden 10 yıl içinde silahlanmak için harcanan 20 milyar Euro'nun en az 2 milyarlık bölümünün rüşvete gittiği öne sürüldü. Yunan medyası, 1996-2006 yılları arasında silahlanma programlarındaki yolsuzlukları araştıran savcıların vardığı sonucu açıkladı. Soruşturmanın sonucuna göre siyasetçi, asker, üst düzey bürokrat ve aracıların aldıkları rüşvet miktarının yaklaşık 2 milyar euro olduğu sonucuna varıldı. Atina Savcılığı'na ifade veren Alman silah üretim firmalarını temsilcisi Panayotis Efstathiu da iki komutana 3 milyon Euro rüşvet verdiklerini söyledi. 31 Aralık 2013 tarihinde Merkez Bankası'nda açılan özel bir hesaba yaklaşık 7,5 milyon euro'yu yatırdıklarını açıklayan Kantas'ın avukatları Yannis Mantzouranis ve İliyas Bisias, dün yaptıkları yeni bir açıklama ile Kantas'ın 2 milyon euro'yu daha aynı hesaba iade ettiğini kamuoyu ile paylaştı. Önümüzdeki günlerde merkez bankasına gönderilecek paralarla birlikte toplam miktarın 16 milyon euro'ya ulaşacağını duyuran avukatlar, Kantas'ın adalete yardım etmeye devam edeceğini, bunu da iade ettiği paralarla pratikte de gösterdiğini vurguladı. PARA SAĞLIK HİZMETLERİNE 2001-2005 yılları arasında görev yapan Kandas, yurt dışındaki bankalarda yatan 14 milyon euro'luk hesapları için "Silahlanma programlarına itiraz etmemek için sus payı olarak aldım" dedi. Bakan vekili, 'ilk defa' Yunanistan'da suç eylemlerinden (rüşvet alma, karapara aklama ve yolsuzluk) temin edilen paranın Yunanistan Merkez Bankası'na geri ödendiğini vurguladı. Kandas'ın avukatı iki gün önce tutuklanan müvekkilinin geri kalan rüşvet paralarını da devlete vereceğini açıkladı. 7.5 milyon Euro'luk rüşvet parası Sağlık Bakanlığı'na aktarılacak. Aralarında en az iki eski savunma bakanı, bürokrat, eski hava ve kara kuvvetleri komutanları dahil 10 üst düzey ordu mensubu ve işadamının adının da karıştığı çok sayıda kişi, soruşturma kapsamında yargıya hesap verecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565510.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565510.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..97558388691da226e2a5040bf18f6c981f6047a4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565510.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Erdoğan'ın iki elinde Müslüman kanı vardır". CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da Yenimahalle Macunköy'de yapılan Teoman Öztürk Öğrencievi ve Sosyal Tesisi'nin açılış törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ta bir perdenin açıldığını dile getirerek; "Düne kadar namuslu geçinenlerin, millete efelik yapanların yüzlerindeki maske düştü. ... CHP Genel Başkanı , Ankara'da Yenimahalle Macunköy'de yapılan Teoman Öztürk Öğrencievi ve Sosyal Tesisi'nin açılış törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, 17 Aralık'ta bir perdenin açıldığını dile getirerek; "Düne kadar namuslu geçinenlerin, millete efelik yapanların yüzlerindeki maske düştü. Daha düne kadar 'yolsuzluklarla mücadele ediyoruz, yetimin hakkını koruyoruz' diyenlerin aslında yolsuzluk batağında olduğunu görüyoruz. Siz hiç Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir başbakanın ayakkabı kutusundan korktuğunu duydunuz mu? Bir yürekli kadın, Başbakan'a boş ayakkabı kutusunu gösteriyor, sen misin gösteren... Ayakkabı kutusundan niye korkuyorsun sen, nedir bu telaşın? Polis evi basıyor, karakola götürüyorlar, ifadesini alıyorlar. Ne oldu, rezil oldunuz siz. Yediniz doymadınız. Boş ayakkabı kutusundan korkar hale geldiniz, bu yetmiyor mu size? Düşün artık bu milletin yakasından" dedi. "11 YILDIR BU ÜLKEYİ ÇETELER YÖNETİYOR SENİN HABERİN YOK" Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın 'devlette çete var' sözlerini eleştirerek şunları kaydetti; "Yolsuzlukları ortaya çıktı, birdenbire celallendiler 'Bize komplo kuruldu, çete var devletin içinde' diyorlar. Kardeşim, bir ayakkabı kutusu çetesi olduğu kesin, iyi de o nereden çıktı? Senin atadığın banka müdürünün evinden çıkmadı? Bakanların çocuklarının odasında 7 tane kasa çıkmadı mı ? Çete var diyor, çete varsa toplarsın bakanlar kurulunu çeteyi görürsün orada. Meydan meydan geziyor 'devlette çete var, biz çetelerin oyununa geldik.' Demek ki 11 yıldır bu ülkeyi çeteler yönetiyor senin haberin yok, sen ne biçim başbakansın? Tarihimizde ilk kez bir başbakan 76 milyonun gözlerinin içine bakarak yolsuzlukları ve rüşveti savunmuştur. Oğlu, ailesiyle birlikte vakıf kurmuş. 'O vakıf öğrenci yurdu yapacak, burs verecek' diyor. Bizim derdimiz yurt yapması değil, bizim derdimiz o vakfa o paralar nasıl geliyor? İhale veriliyor, rüşvet vakfa ödeniyor. Mekanızmayı böyle kurmuşlar. Haram parayla öğrenci yurdu yapılmaz." Başbakan Erdoğan'ın dün İstanbul'da gazeteci ve yazarlarla yaptığı toplantıyı eleştiren Kılıçdaroğlu şöyle konuştu; "Dün İstanbul'da toplantı yapmışlar, konu mankeni olarakta gazetecileri çağırmışlar. Yine esmiş 'paralel devlete izin vermem' diye. Vallahi billahi, bir paralel devlet var, yolsuzluk, rüşvet konularında çalışan bir paralel devlet var. Başbakan var o paralel devletin içinde, bakanların var, kirli bürokratlar var, iş adamları var. Oğullar var. Benim aklımın almadığı şu: Bunu anlatırken, yürekli bir gazeteci arkadaş çıkıp 'bu banka genel müdürünün evindeki ayakkabı kutusunda 4 buçuk milyon Doların işi ne?' diye sormuyor. 2 gün önce gazetelerde tam sayfa ilan. Recep Tayyip Erdoğan'ın resmini koymuşlar, 'sağlam irade' yazmışlar. Rüşvet ve yolsuzluk gerçekten sağlam bir irade var. Malı götür götür bitmiyor. Ben merak ediyorum, kaç lirayla doyacaksınız siz. Rakamı söyleyin kampanya açalım, verelim, sen de bu milletin yakasından düş kardeşim. Sivil Demokrasi Platformu, kim bunlar dedim. Bir sürü uyduruk yerler var, parayı kim verdi? Kim bu Sivil Dayanışma Platformu? Baktım, içlerinde Hak-İş de var, Memur-Sen de var." "ŞİMDİ SEN DE Mİ DARBECİ OLDUN?" Başbakan Erdoğan'ın Ergenekon ve davalarıyla ilgili sözlerini eleştiren CHP lideri; "Şimdi kalkmış gündemi değiştirmek için ' ve Ergenekon davalarında haksızlık oldu, biz yeni uyandık' diyor. Senin aklın yeni mi başına geldi? Defalarca söyledik, savunma hakkını ihlal ediyorsun dedik, sahte deliller üretiliyor dedik, döndü bize 'siz darbesiniz, Ergenekoncusunuz' dedi. Şimdi sen de mi darbeci ve Ergenekoncu oldunuz? Ben sana inanmıyorum, sana açık çek verdim. Yarın öbür gün yasa teklifi de vereceğiz, dürüst adamsan gel bu rezalete son verelim" diye konuştu. "ERDOĞAN'IN İKİ ELİNDE MÜSLÜMAN KANI VARDIR" Hatay'da tartışmalara neden olan TIR'ı değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları kaydetti; "Hatay'da bir TIR yakalandı. İhbar geliyor, bu TIR'ın içinde silah var deniyor. Savcı ne yapacak, görevini yapacak. Polise, jandarmaya talimat veriyor, TIR'ı durdurun ben gelip arayacağım. Yasal hakkı. Ve Recep'in TIR'ı aranmıyor. İçinde insani yardım malzemesi varmış. İnsani yardım malzemesinden utanır mı? Yiyecek içeçek ne zamandan beri devlet sırrı oldu? Bir bakan diyor ki 'O TIR henüz sınırı geçmedi.' Öbür bakan diyor ki 'Orada Türkmenler var onlar için yardım yapılacaktı.' Türkmenlere ulaşıyorlar, onlar 'Bize bugüne kadar hiç yardım gelmedi' Bunlar Suriye'de dökülen her damla kanın sorumlusudur. Recep Tayyip Erdoğan'ın iki elinde Müslüman kanı vardır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565512.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565512.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3cca70130753b621abd1c1a63d15252aec6b8aad --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565512.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tabi ki şımardım. Sözcü gazetesinin usta ismi Yüksel Şengül bugün Türk sinemasını en yakından tanıyan yazar Agah Özgüç'le bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda Agah Özgüç, bu sene 100. yılını kutlayan Türk Sineması'nın üç güzelini açıkladı. Cahide Sonku, Leyla Sayar ve Hülya Avşar isimlerini veren ... Sözcü gazetesinin usta ismi Yüksel Şengül bugün Türk sinemasını en yakından tanıyan yazar Agah Özgüç'le bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajda Agah Özgüç, bu sene 100. yılını kutlayan Türk Sineması'nın üç güzelini açıkladı. Cahide Sonku, Leyla Sayar ve Hülya Avşar isimlerini veren Agah Özgüç'ün bu röportajı Avşar kızının da dikkatinden kaçmamış. İnstagram hesabından Sözcü Pazar ekinin kapağını paylaşan Hülya Avşar fotoğrafın altına şu yorumu yapmış: "Sabah bu haberlerle uyandım, önce Allah'ıma şükrettim, kendimle gurur duydum.ve tabi ki yine şımardım:) Agah Özgüç teşekkürler." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565557.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565557.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7494a40290551bf6fab206d57605e0728d88c403 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565557.txt @@ -0,0 +1 @@ +Migren habercisi!. Türk Nöroloji Derneği Nöro-otoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çelebisoy, baş dönmesi nedenleri ve türleriyle ilgili açıklamalarda bulunarak, "Nörolojik açıdan baş dönmesine en sık yol açan hastalık migren" dedi. "Vertigo"nun aslında hastalık değil yakınma olduğunu, bunun altında değişik hastalıklar yattığının ... Türk Nöroloji Derneği Nöro-otoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çelebisoy, baş dönmesi nedenleri ve türleriyle ilgili açıklamalarda bulunarak, "Nörolojik açıdan baş dönmesine en sık yol açan hastalık migren" dedi. "Vertigo"nun aslında hastalık değil yakınma olduğunu, bunun altında değişik hastalıklar yattığının unutulmaması gerektiğini ifade eden Çelebisoy, baş dönmesinin bazı nedenlerinin yeni yeni anlaşıldığını söyledi. Türk Nöroloji Derneği Nöro-otoloji (Nörolojik nedenli işitme ve denge hastalıkları) Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Neşe Çelebisoy, baş dönmesinin nörolojik kökenli olabileceği gibi iç kulaktaki rahatsızlık sonucu da ortaya çıkabileceğini kaydederek, işitme ve denge sinirleriyle beyni ve beyinciği tutan hastalıkların nörolojik kökenli olduğunu, baş dönmesi ve denge bozukluğuna yol açtığını bildirdi. İç kulak kökenli olanların ise "iyi huylu pozisyonel baş dönmesi" ve "Meniere" hastalığı olduğunu anlatan Çelebisoy, şu bilgileri aktardı: "Pozisyonel baş dönmesi, yatakta soldan sağa dönmek, başı yukarı kaldırmak gibi pozisyonlarla tetiklenen, saniye-dakika süren ataklarla karakterizedir. İç kulaktaki dengeyle ilişkili kristallerin, bulunması gereken yerlerden ayrılıp serbestleşmesi ve baş pozisyon değişiklikleriyle yarım daire kanalları içinde dolanarak buradaki alıcı hücreleri uyarması sonucu ortaya çıkar. Baş dönmesinin en sık nedeni olarak bilinir. Muayene sırasında bazı manevraların yapılmasıyla teşhis edilir. Saatler süren baş dönmesi ataklarına eşlik eden kulakta dolgunluk, çınlama gibi işitme değişiklikleri ise Meniere hastalığının ipuçlarıdır." Nörolojik açıdan baş dönmesine en sık yol açan hastalığın migren olduğunu vurgulayan Çelebisoy, "Yıllarca teşhis konulamadan farklı tedaviler verilen hastaların önemli bir bölümünün migren olduğu son 10 yılda fark edildi" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95be134322f034a0ebc92450142340f4067f1548 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet'te deprem!. İstanbul'daki büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Emniyet Genel Müdürlüğü ve şube müdürleri arasında başlayan görevden almalar Edirne'ye uzandı. Edirne Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü görevini iki yıldan bu yana yürüten Özgür Nikbay, görevinden alınarak Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne atandı. Edirne ... İstanbul'daki büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Emniyet Genel Müdürlüğü ve şube müdürleri arasında başlayan görevden almalar Edirne'ye uzandı. Edirne Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü görevini iki yıldan bu yana yürüten Özgür Nikbay, görevinden alınarak Güvenlik Şube Müdürlüğü'ne atandı. Edirne İstanbarat Şube Müdürlüğü görevine ise Babaeski İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Çıldır atandı. BOLU EMNİYETİ'NDE DE GÖREVDEN ALMA BOLU Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kubilay Akgün, görevinden alındı. 17 Aralık'taki 'rüşvet ve yolsuzluk' operasyonunun ardından yurt genelinde emniyet müdürlüklerindeki görevden almalar Bolu Emniyet Müdürlüğü'ne de uzandı. Bolu Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kubilay Akgün görevden alındı. Başarılı kaçak sigara ve uyuşturucu operasyonlarına imza atan Kubilay Akgün Spor Şube Müdürlüğü görevine, Personel Şube Müdürü Zafer Topkaya ise Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Personel Şube Müdürlüğü görevine ise Eğitim Şube Müdürü Memduh Uysal atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565587.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565587.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65761a10001236a63bac36d24716377766561b23 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565587.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Mektup bana gelmedi'. Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları; Japonya'yı 10 yıl aradan sonra ziyaret etmiş olacağım.Bu sürede Japonya Başbakanı ülkemizi 2 kez ziyaret etti. Japonya ile ilişkilerimizi her alanda daha da genişletmeyi düşünüyoruz. Japonya'nın ardından Singapur'a gideceğiz. Singapur'un ardından 9 Ocak'ta Malezya'ya gideceğiz. ... Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları; Japonya'yı 10 yıl aradan sonra ziyaret etmiş olacağım.Bu sürede Japonya Başbakanı ülkemizi 2 kez ziyaret etti. Japonya ile ilişkilerimizi her alanda daha da genişletmeyi düşünüyoruz. Japonya'nın ardından Singapur'a gideceğiz. Singapur'un ardından 9 Ocak'ta Malezya'ya gideceğiz. - Devlet içindeki paralel yapıyı oluşturan 2000 kişinin olduğu söyleniyor.Bu süreçte hukuki bir işlem başlatılacak mı ? Bu konuda Bülent Bey de, parti sözcümüz de açıklama yaptı. Bir defa böyle bir şey söz konusu değil. Bu tür atamalar yapılırsa yapılır. Devletin yüzbinlerce personeli var. Devlet, ve bu devleti yöneten hükümet yeri geldiğinde atamalar yapar. Bu sayılar uydurma ifadelerdir. Bu tür yalanlanmış ifadeler üzerinde durmak anlamsız. - ve Ergenekon'da yeniden bir yargılama konuşulmuştu.Bu konuda bir çalışma söz konusu mu? Metin bey'le yaptığımız görüşme olumlu bir görüşme olarak sürdü. Yeniden yargılanma konusunda olumlu bakıyoruz.Bu konuda arkadaşlarımız çalışıyorlar ve çalışmalar bitmek üzere.Yeniden yargılanma konusunda bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok.Yasal düzenlemeler için yasal çerçeveler içerisinde elimizden geleni yapmaya hazırız. - Bünyamin Aygün hakkında serbest bırakıldı iddiası var.Doğru mu ? Bünyamin beyle ilgili olumlu gelişmeler var.Az önce müsteşarım aradı.Her an arkadaşlarımız kendisini alabilirler dedi.Belki biz gitmeden alındı haberi gelir. "Mektup benim şahsıma gelmemiştir" Fethullah Gülen tarafından gönderilen uzlaşı mektubu ile ilgili Erdoğan şunları söyledi: Malum vakfın sitesinde bu mektup var.Cumhurbaşkanımıza gönderilmiş bir mektup var.Metnin içerisinde ne var ne yok bunlar da belli.O siteye girerseniz hepsini görürsünüz. Mektup benim şahsıma gelmemiştir.Mektup cumhurbaşkanına gelmiştir.O metnin içerisinde neler olup olmadığını siz de o siteye girip okuyarak görebilirsiniz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565588.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565588.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..308a40ee6d1c98eb0b7af335d2a9eb928c7d9a1e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_5/2565588.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bünyamin Aygün serbest. Son günlerde bölgedeki gruplar arasındaki güç dengesi değişiminden sonra, 40 gün önce görev için gittiği Suriye'de kaçırılan Aygün'ün kurtarılması için MİT devreye girdi. MİT'in Dış Operasyonlar Başkanlığına bağlı 8 kişilik bir tim, bugün sınırdan 20 kilometre içeri geçerek Bünyamin Aygün'ü ... Son günlerde bölgedeki gruplar arasındaki güç dengesi değişiminden sonra, 40 gün önce görev için gittiği Suriye'de kaçırılan Aygün'ün kurtarılması için MİT devreye girdi. MİT'in Dış Operasyonlar Başkanlığına bağlı 8 kişilik bir tim, bugün sınırdan 20 kilometre içeri geçerek Bünyamin Aygün'ü teslim aldı. Aygün ve beraberindeki tim, Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı. Burada Hatay Vali Yardımcısı Mehmet Eriş tarafından karşılanan Aygün'ün Türk Gazetecilerle karşılaştığı sıradaki ilk cümleleri, "80 milyonluk bir ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Kaçırılmamda El-Kaide bağlantısı olduğunu düşünüyorum" dedi. Aygün'ün kaçırıldığı günlere ait bir fotoğraf basın mensuplarına dağıtıldı. DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de kaçırılan Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün'ün durumuna ilişkin, "Aygün ile az önce görüştüm. Kendisi şu an Türk sınırına çok yakın bir noktada ve kısa süre sonra memleketine dönmüş olacak" ifadesini kullandı. Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki mesajında, "Sayın Başbakanımızın Japonya'ya hareketinden önce kurtulduğu müjdesini verdiği Milliyet gazetesi foto muhabiri Bünyamin Aygün ile az önce görüştüm. Kendisi şu an Türk sınırına çok yakın bir noktada ve kısa süre sonra memleketine dönmüş olacak" ifadesine yer verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565674.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565674.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3e90298de8f91f5519dbe90b8912fc13e9de1391 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565674.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kamer Genç kaza geçirdi. Kazanın ardından Özel TOBB ETÜ Hastanesi'nde kontrolden geçirilen Genç, tetkiklerin ardından hastaneden ayrıldı. Genç, hastane çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini ve Esenboğa Havaalanı otoparkında bulunan aracına bindiğini belirterek, şöyle konuştu: "Aracımla yola çıktığımda yoğun sis vardı. Otoyolda sol ... Kazanın ardından Özel TOBB ETÜ Hastanesi'nde kontrolden geçirilen Genç, tetkiklerin ardından hastaneden ayrıldı. Genç, hastane çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul'dan Ankara'ya geldiğini ve Esenboğa Havaalanı otoparkında bulunan aracına bindiğini belirterek, şöyle konuştu: "Aracımla yola çıktığımda yoğun sis vardı. Otoyolda sol şeritte giderken bir araba sol arkadan arabama vurdu. Aracıma kasten vurulduğunu düşünüyorum. Bu konuda hiçbir kuşkum yok. Arabamda hasar oldu, çalışmadı. Kaza nedeniyle bende ağrılar oldu. Daha önce ameliyat geçirdiğim için hastaneye geldim. Çok şükür ciddi bir durum yok ama ağrılarım var." Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genç'i hastanede ziyaret etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565675.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565675.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8dd1f8ddd62e6d9509ea9c2c777b094be5ac857e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565675.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de bütün uçuşlar iptal. Adnan Menderes Havalimanı'nda sabah saatlerinde etkili olan yoğun sis nedeniyle rötarlar yaşandı. Sisin akşam saatlerinde devam etmesi nedeniyle sabah saatlerine kadar bütün uçuşların iptal edildiği bildirildi. Sadece inmesi zorunlu olan uçaklara izin verildi. Havalimanına gelen yolcular uçuşların iptal edildiğini öğrenince ... İzmir'de sabah saatlerinden itibaren etkili olan yoğun sis hava ulaşımını olumsuz etkiledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565678.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565678.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dfda49eecbea3775e8956bd338bfffaf2e8d7652 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565678.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lewa'dan Dortmund taraftarına mektup. Sezon sonunda Borussia Dortmund'dan ayrılarak Bayern Münih'e transfer olması kesinleşen Robert Lewandowski'nin yankıları devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565691.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565691.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eefa9e1dc453a3d56bafbde8855c552022ead420 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565691.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bi'at yarışı. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, seçim bölgesinde partilileri ile bir araya geldi. Metiner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ölümüne arkasında olduklarını anlatırken, "Biatsa biat, itaatsa itaat, ölümüne arkasında duruyoruz. Evet biz biatcıyız. Biz sadakatle ideallerimizin önderi olan kişinin izinden gitme noktasında ... AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, seçim bölgesinde partilileri ile bir araya geldi. Metiner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ölümüne arkasında olduklarını anlatırken, "Biatsa biat, itaatsa itaat, ölümüne arkasında duruyoruz. Evet biz biatcıyız. Biz sadakatle ideallerimizin önderi olan kişinin izinden gitme noktasında evet biat özleriyiz" dedi. Halkın oylarıyla seçilmiş insanların yine halk tarafından seçilmiş bir kişi için bu tarz sözler sarf etmesini doğru bulmayan oyuncu Cem Davran da tepkisini twitter hesabından şu esprili sözlerle göstermiş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565716.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565716.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8b3a19132404d51fb6f52fac2fba39b8ecdf62d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565716.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genelkurmay'dan flaş açıklama!. 1. 27 Aralık 2013 tarihli basın açıklamamızda belirtildiği şekilde; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensupları ile ilgili yürütülen soruşturma ve davalara yönelik, "HUKUK DEVLETİ OLMA"nın gereği olarak, yargılamayı etkileme niteliğinde olabilecek beyanlardan kaçınılmış; sadece yetkili makamlarla görüş ve düşünceler paylaşılmış, tekliflerde ... 1. 27 Aralık 2013 tarihli basın açıklamamızda belirtildiği şekilde; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensupları ile ilgili yürütülen soruşturma ve davalara yönelik, "HUKUK DEVLETİ OLMA"nın gereği olarak, yargılamayı etkileme niteliğinde olabilecek beyanlardan kaçınılmış; sadece yetkili makamlarla görüş ve düşünceler paylaşılmış, tekliflerde bulunulmuş, sonuçları beklenilmiş ve bu nedenle süreç içerisinde herhangi bir adli işleme başvurulmamıştır. 2. Ancak siyasi bir şahsiyetin basında yer alan ifadeleri üzerine, kurumsal ve insani görev ve sorumluluğumuzun gereği olarak, önce yazılı bir açıklama ile kamuoyu bilgilendirilmiş ve aynı gün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "SUÇ DUYURUSU" yapılmıştır. 3. Suç duyurusunun amacı; ortaya atılan iddiaların araştırılması, durumun aydınlanması, kamuoyu vicdanında beliren rahatsızlıkların giderilmesi, adalete olan güvenin tesisi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve mensuplarının hak, hukuk, haysiyet ve onurlarının korunmasıdır. 4. Yukarıda belirtilen amacın tahakkuku ilgili mercilerden talep edilmiş; bunun dışında yargı süreci ve sonuçları ile ilgili değerlendirme ve yorumlarda bulunulmamış, hiçbir kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar hedef alınmamıştır. 5. Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak güncel tartışmaların dışında kalma gayreti içinde olmuş ve kurumsal sorumluluğunu örnek bir tarzda yerine getirmiştir. 6. Diğer taraftan, bazı kişilerin basın özgürlüğü ve dokunulmazlık zırhına bürünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerinin manevi kişiliğine, onun şerefli ve saygın mensuplarına yönelik olarak yaptıkları haksız, mesnetsiz, acımasız ve her türlü sorumluluktan uzak ithamlarının tahammül sınırlarını aştığını yüce milletimiz ile paylaşmayı görev kabul ediyoruz. 7. Milletvekili olan bir kişinin sarf ettiği yakışıksız sözler esefle karşılanmış, konu ile ilgili hukuki süreç başlatılmıştır. 8. Yüce Türk Milletinin gözbebeği Silahlı Kuvvetlerde; yüreği vatan ve millete hizmet aşkı ile dolu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasına, yüce milletinin huzur ve güvenliğine kendisini adamış, "İnsan Haklarına ve Demokratik Düzen"e saygılı kişiler/komutanlar vardır. Yüce milletimizin bağrından çıkmış olan Türk Silahlı Kuvvetlerinde bilinen ve ima edilen unvan ve sıfatta kişi/kişiler bulunmamaktadır. Yasa dışı faaliyeti tespit edilen personel hakkında yasal işlem tereddütsüz uygulanmaktadır. 9. Ayrıca, Genelkurmay Başkanlığının geçen hafta HATAY'da yaşanan olayla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565718.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565718.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a401d805b65103ce4978694cf3313af543dc052a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565718.txt @@ -0,0 +1 @@ +Feyzioğlu'ndan Silivri çıkışı flaş açıklamalar. Ankara Balyoz, Ergenekon ve KCK'da yeniden yargılama çalışmasına kilitlenirken, tüm gözler Silivri'ye çevrildi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, cezaevinde İlker Başbuğ ile görüşmek için Silivri Cezaevi'ne geldi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Silivri Cezaevi'nde İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı, ... Ankara , Ergenekon ve KCK'da yeniden yargılama çalışmasına kilitlenirken, tüm gözler Silivri'ye çevrildi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, cezaevinde İlker Başbuğ ile görüşmek için Silivri Cezaevi'ne geldi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Silivri Cezaevi'nde İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı, ve Tuncay Özkan'la görüştükten sonra açıklama yaptı. Feyzioğlu, tutukluların 'Bizi celladımızın insafına mı terk etmek istiyorlar' dediğini aktardı. İşte Feyzioğlu'nun açıklaması: CİDDİ FORMÜL ARAYIŞINDAYIZ Bir süredir artık devlet krizi almış bu krizden çıkış için TBB olarak ciddi bir formül arayışı içindeyiz. Hukuk devletini yeniden tesis için devletin yerinden çıkmış çivilerini yeniden çakmak için çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'na bir öneri sunduk. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas açıklamalarıyla gündeme düşmüş konu gündemdeydi. Yolsuzluk soruşturmasının en sıkı şekilde götürülmesi lazım. Biz TBB olarak Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliğinin iptali için dava açmış ve yürütmeyi durdurma kararıyla önemli bir aşama kaydetmiştik.Fakat bu konuyu şu anda mücadelesini verdiğimiz diğer konuyla karıştırmamak gerektiğini düşünüyoruz. Yolsuzluk soruşturmasını takip etmek ayrı bir konudur. TSK'YA KUMPAS KURULDU DENMİŞSE BUNU DUYMAZDAN GELEMEYİZ En yetkili ağızlar yargının içinde bir paralel yapılanma var demişse ve TSK'ya kumpas kuruldu diye en yetkili ağızlarda cümleler sarf edilmişse bizim bunu duymazdan, görmezden gelmemiz mümkün değildir. KENDİNİZİ BİR ODAYA BİR GÜN KİLİTLEYİN, BAKIN NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Duymayın, görmeyin diyenlere 'kendinizi bir odaya bir gün kilitleyin bakın neler düşünüyorsunuz?' diye soruyoruz. ÖZEL GÖREVLİ MAHKEMELERİN KALDIRILMASINA KARAR VERİLİRKEN BÜYÜK BİR YANLIŞLIK YAPILDI Elimizde cayır cayır yanan sorun şudur. Temmuz 2012'de özel görevli mahkemelerin kaldırılmasına karar verilirken aynı anda bir büyük yanlışlık yapıldı ve bu mahkemelerin ellerindeki işleri bitirinceye kadar çalışmalarına karar verildi. Fevkalade yanlış oldu. Bahsettiğimiz değişiklik geçici 2. Madde değişikliğidir. Bu yüzden bugün Türkiye'de ciddi bir hukuk trajedisi yaşanmaktadır. GEÇİCİ 2. MADDE OLMASAYDI FİKRİNDEN YOLA ÇIKIYORUZ Biz geçici 2. Madde olmasaydı fikrinden yola çıkarak bir yasama çözümü ve yargının yine kendi onurunu temizleyeceği bir formül sunuyoruz. Geçici 2. maddenin kaldırılması suretiyle özel görevli mahkemeler tamamen kapatılacaktır. Şu an özel görevli mahkemelerce verilmiş ve Yargıtay'da görülmekte olan henüz kesinleşmemiş karaların bozulması ve yeniden yargılanması sağlanacaktır. KANADOĞLU'NUN İYİ NİYETİNDEN ŞÜPHEM YOK Yine Temmuz 2012'den sonra verilmiş ve kesinleşmiş olan davalarda bu hükümleri anti demokratik olan mahkemeler vermiş olduğu için yeniden yargılamanın yolu açılmaktadır. Bugün gazetelerde başka bir çözümden bahsedildi. Sayın Sabih Kanadoğlu'nun iyi niyetinden şüphem yok. 'BİZİ CELLADIMIZIN İNSAFINA MI TERK ETMEK İSTİYORLAR' DİYORLAR Sayın Başbuğ, Balanlı, Perinçek ve Özkan'la görüştüm. 'Bizi celladımızın insafına mı terk etmek istiyorlar' diye cevapladılar. Biz dünyayı gerçekleri gören gözlüklerle bakmaktan başka çaremiz yoktur. ÇİFT BAŞLI YARGIYI SONLANDIRMAMIZ GEREK Türkiye'de çift başlı yargıyı sonlandırmadığımız ve mahkemelere bu davaya yeniden bakacaksın diye yasama emri getirmediğimiz takdirde çözüm olmayacaktır. Mahkumiyet kararları üzerine birer çivi daha çakılmış olacaktır. AF GÖRÜLMÜYOR Önümüzde bir af görülmemektedir. Suçsuz insanlar af değil adil yargılama ve beraat istemektedirler. Af bir seçenek olmaktan çıktığında geriye bu işi yargı yoluyla temizlemekten başka çözüm kalmıyor. BAŞBUĞ ŞUNU SÖYLÜYOR: BU HÜKÜMLERİN HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNU ZATEN BİLİYORUZ Sayın Başbuğ ve konuştuğum diğer dostlar şunu söylüyor: "Biz bu hükümlerin hukuka aykırı olduğunu zaten biliyoruz." 'Ama en yetkili ağızlardan TSK'ya kumpas kurulduğu itiraf edildiğine göre hükümlerin şekli meşruiyeti dahi kalmamıştır' diyorlar. BAŞBAKAN DA 'YENİDEN YARGILAMA YAPILMALI' KANTİNE GELMİŞTİR Hükümetin Başbakanı, Başdanışmanı dahi tamam yeniden yargılama yapılmalı kanaatine gelmiştir. Bugüne kadar bunu söylememiş olmalarını bugüne kadar biz hep birlikte eleştirmedik mi. Bugün bunu söylüyorlarsa hadi gelin bunu hep beraber çözelim diyoruz. YARGIYLA TAHLİYEYİ SAĞLAMALI Kanunla tutukluluğa son verme pek mümkün görünmüyor. Yargıyla tahliyeyi sağlamak gerekiyor. Yasama organı tutuklulukta azami süreyi 2 yılla sınırlayan bir düzenleme yaptığı takdirde yargının tahliye karar vermesi mümkün olacaktır. Yeniden yargılama başladığında ise yeniden yargılamaya başlananlar hükümlü sıfatları kalkıp yeniden yargılanan kişilere dönüşecekleri için mahkemelerin tahliye kararı vermesi mümkün olacaktır. TBB'nin en önemli önerilerinden biri gerekçesiz tutuklama ve mahkumiyet kararları sebebiyle AİHM ve AYM tarafından verilen tazminat kararlarının bu keyfiliği yapan hakimlere karşı rücuen dönmesi gerekliliğidir. Bu yapılırsa bütün hakimler insan haklarına saygı için birbirleriyle yarış içine gireceklerdir. Tahliyeler ne zaman olacak diye içeride bana soruldu. Şunu söyleyebilirim 20 seneden 30 seneden önce... YEMEĞİ DEĞİŞTİRELİM Bugün düğmeye basılırsa Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önüne gidecek. Hüküm burada bilinen bütün adil yargılama hakkı ihlal edilen bir hüküm. Hazırlanmış pişmiş bir yemek var. Biz yemeği değiştirelim diyoruz. BU DAİRE'DE NE DEĞİŞTİ DE BOZMA KARARI BEKLEYECEKSİNİZ Yani 310. Madde Yargıtay Başsavcısı'nın işleteceği bir madde. Şu ana kadar işletmedi. İşletse önce Dairesi'ne gidecek. Bu Daire, 'da onama kararı veren daire. Bu Daire'de ne değişti de bir bozma bekleyeceksiniz. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ya derse ki bir çivi de ben çakıyorum. Biz en başından itibaren adil yargılanma istiyoruz. Bu genel olarak yargıya güvensizlik değil. Biz özel görevli mahkemelerden olan güvensizlik. KANUNU 15 GÜNDE ÇIKARTIRLAR Bu kanunu bir hafta on beş günde çıkartırlar. Ardından Yargıtay görev noktasında bir günde bozar genel mahkemeler de aynı gün kararını verir ve tahliye eder. 'KİMSE BİZİMLE TAKASA KALKMASIN' DEDİLER Görüştüğüm kişiler bu yeni formülün işleyeceği düşüncesindeler. Peşine düşülmesi takip edilmesini düşünüyorlar. Evet yolsuzluk soruşturması sonuna kadar ama sakın birileri bizi yolsuzluk soruşturması yapılıyor diye takasa kalkmasın. ADALET BAKANI İLE YOL HARİTASI ÜZERİNDE KONUŞTUK Çalışma toplantımızı sayın Başbakan ve Adalet Bakanımızla 1,5 saat yaptık. Adalet Bakanımızla uçaktaydık. Yol haritası üzerinde konuştuk. Görüşmelerimiz çalışma toplantılarını dönüşecek. Diğer siyasi partilerden randevular talep edildi. Meclis Başkanımızla Çarşamba günü görüşeceğiz. El birliği ile bu sorunu çözeriz diye düşünüyorum. ÖZKAN'LA DA GÖRÜŞECEK Feyzioğlu'nun Başbuğ'un ardından diğer bir Ergenekon tutuklusu gazeteci Tuncay Özkan'la da görüşeceği bildirildi. Feyzioğlu'nun bugün Adalet Bakanlığı'nda yapması beklenen toplantısı ise yarına ertelendi. Feyzioğlu'nun yarın Adalet Bakanı ile bir araya geleceği açıklandı. Feyzioğlu görüşme trafiğini Çarşamba günü TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le sürdürecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565720.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565720.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd9b75435cd89dc2ba3f924fd8102c07ad9ac18b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565720.txt @@ -0,0 +1 @@ +Schumacher'den sonra şimdi de Merkel. Merkel'in leğen kemiğinde kırık olduğu, randevularının üç hafta süresince iptal edildiği bildirildi. Yaklaşık 10 gün önce de ünlü Alman pilot Michael Schumacher, Fransa Alpleri'nde kayak yaparken kaza geçirip komaya girmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565724.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565724.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c7adc84f4f7866757271d7a5529c22e6a17c52a1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565724.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tahliye eden vekiller yemin edecek. BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Şırnak milletvekilleri Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız ile Bağımsız Van milletvekili Kemal Aktaş, yarın TBMM'ye gelerek, ilk olarak BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başkanlığında toplanacak grup toplantısına katılacak. Daha sonra ... Cezaevinden tahliye edilen 5 milletvekili yarın TBMM Genel Kurulu'nda yemin edecek \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565859.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565859.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d1eed5a7f445441041bf38d9b63c7dc1cae006c0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565859.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eniştesini idam ettirdi, halası intihar etti. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un halası ve vatana ihanet suçundan aralık ayında idam edilen Chang Song Thaek'in eşi olan Kim Kyong Hui'nin intihar etmiş olabileceği iddia edildi. Güney Kore gazetesi Chosun Ilbo, ülke istihbaratına dayandırdığı haberinde, kurucu lider Kim Jong-il'in ... Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un halası ve vatana ihanet suçundan aralık ayında idam edilen Chang Song Thaek'in eşi olan Kim Kyong Hui'nin intihar etmiş olabileceği iddia edildi. Güney Kore gazetesi Chosun Ilbo, ülke istihbaratına dayandırdığı haberinde, kurucu lider Kim Jong-il'in kız kardeşi Kim Kyong Hui'nin eylül ayından bu yana kamuoyu önüne çıkmadığını ve bu sebeple hayatını kaybettiğine inanıldığını ancak bu haberin doğrulanamadığını yazdı. Haberde, Kim Kyong Hui'nun kalp krizinden ölmüş olmasının da ihtimaller arasında olduğu belirtilirken, 'tedavi amacıyla yurtdışına gitmiş olabileceği' de belirtildi. Seul hükümetinden bir yetkili de, "Kim Kyong Hui'ye dair pek çok söylenti var. Ancak hiçbirini ne doğrulayabiliyoruz ne yalanlayabiliyoruz" ifadelerini kullandı. Güney Kore basını, daha önceden de Kim Kyong Hui'nin ağır hasta olduğunu yazmıştı. Kuzey Kore lideri Kim Jong Un yılbaşı mesajında, eniştesi Chang Song Thaek'in eniştesinin idam edilmesine ilk defa değinip infazı 'hizipçi pisliğin tasfiyesi' olarak nitelendirmişti. Kim, "Bu kararlı eylem ülkenin birliğini kuvvetlendirmiştir." demişti. Son olarak da Singapur gazetesi The Straits Times gazetesi cuma günü yayımladığı haberde, Kim, eniştesinin çırılçıplak soyularak 3 gün aç bırakılan 120 köpeğin bulunduğu kafese atılması emrini vermişti. Kuzey Kore'nin 2011'de ölen lideri Kim Jong İl'in kız kardeşi Kim Kyong Hui ile evli olan Chang, iktidardaki Komünist Partisi ile Ulusal Savunma Komisyonu'nda önemli görevlere sahipti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565860.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565860.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e5a83c74b20ccc48aa134b5abdd8432965d9bb59 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565860.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran'dan Zencani'ye ültimatom: Paranı getir, borcunu öde. Düzenlediği basın toplantısında önemli davalar hakkında bilgi veren Ejei, Zencani soruşturması hakkında, "Ülkenin tüm kurumları kanuni ekonomik faaliyetleri destekliyor. Ticari faaliyetlerinde kanunlara aykırı davranmakla suçlanan ve takibe alınan birisi olursa iddiaların asılsız olması ihtimaline karşı ülkenin zarar etmemesi için öncelikle ... Düzenlediği basın toplantısında önemli davalar hakkında bilgi veren Ejei, Zencani soruşturması hakkında, "Ülkenin tüm kurumları kanuni ekonomik faaliyetleri destekliyor. Ticari faaliyetlerinde kanunlara aykırı davranmakla suçlanan ve takibe alınan birisi olursa iddiaların asılsız olması ihtimaline karşı ülkenin zarar etmemesi için öncelikle bu iddiaları araştırıyoruz" açıklamasında bulundu. "Babek Zencani, ülke kurumlarına 2 milyar eurodan fazla olan borcunu ödemediği şikayeti üzerine ülkeden çıkışının engellenmesi için gözaltına alınmıştır" diyen Ejei, gözaltına alınan iş adamının Merkez Bankası'na borcunu ödediğine dair bir mektup gönderdiğini, şu aşamada borcun gerçekten ödenip ödenmediğinin araştırıldığını ifade etti. Ejei, Zencani hakkındaki yolsuzluk iddialarının araştırılması için de dosya açıldığını, iş adamının kapitülasyonlardan yararlanma şeklinin kanuni yollardan olup olmadığının da incelendiğini söyledi. Ejei, "Yargı kurumu iş adamına yurt dışında parası veya borcunu ödediğine dair belgesi varsa bunları ülkeye transfer edebilmesi için gerekli imkanları verecektir" açıklamasında bulundu. İran parlamentosundan bir grup milletvekilinin Zencani hakkında yolsuzluk soruşturması açılması talebinde bulunması ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin yardımcısı İshak Cihangiri'ye yolsuzlukla mücadele için özel talimat vermesinin hemen ardından gözaltına alınan İranlı milyarder iş adamı Zencani, devlete ait petrol satışından elde edilen geliri ödememekle suçlanıyor. Zencani, 2 milyar 60 milyon euroluk ödemeyi gerçekleştirdiğini öne sürmüş, ancak İran Merkez Bankası, ödemenin yapılmadığını, gösterilen makbuzun da sahte olduğunu açıklamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565862.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565862.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4abaeb07d52c3857abfcf4f9b9715780070f2845 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565862.txt @@ -0,0 +1 @@ +Patronlar işçilerin elinde rehin. Fransa 'nın Amiens kentindeki Goodyear lastik fabrikasının işçileri, patronlarını rehin aldı. Fabrikadaki işten çıkarılmalara karşı eyleme geçen işçilerin, üretim müdürü Michel Dheilly ve insan kaynakları müdürü Bernard Glesser'i rehin aldıkları belirtildi. İşçilerin, iki müdürün ofislerinin kapısına traktör lastiği yerleştirip dışarı ... Fransa 'nın Amiens kentindeki Goodyear lastik fabrikasının işçileri, patronlarını rehin aldı. Fabrikadaki işten çıkarılmalara karşı eyleme geçen işçilerin, üretim müdürü Michel Dheilly ve insan kaynakları müdürü Bernard Glesser'i rehin aldıkları belirtildi. İşçilerin, iki müdürün ofislerinin kapısına traktör lastiği yerleştirip dışarı çıkmalarını engelledikleri kaydedildi. Fransa'nın en büyük sendikası CGT de rehin alma olayını doğruladı. CGT yetkilisi Michael Warmen,işçilerin neden iki patronu rehin aldıkları sorusuna "Hiçbir söz hakkı tanımadan herkesi işten atıyorlar" yanıtını verdi. 'Tembel Fransız işçileri' Amiens'teki Goodyear fabrikası geçen şubatta da Fransız Sanayi ve Üretimi Geliştirme Bakanı Arnaud Montebourg ile Amerikalı Titan International'ın CEO'su Maurice Taylor'ın söz düellosu ile gündeme gelmişti. Fabrikayı sendikanın ücret direnişi nedeniyle bir türlü satın alamayan Taylor'ın, Bakan Montebourg'a yazdığı mektupta 'tembel işçiler' ifadelerini kullanması tartışma yaratmıştı. Taylor, "Fabrikayı birkaç kez ziyaret ettim. Fransız işçiler yüksek maaş alıyor ama günde sadece 3 saat çalışıyor. İşçileriniz bir saati mola ve öğle yemeğine harcıyor, 3 saat sohbet ediyor ve sadece 3 saat iş yapıyor. Hem tembeller hem de yüksek ücret istiyorlar. Bunu Fransız sendikaların yüzüne karşı söyledim. Bana 'Bu Fransız tarzı' dediler" diye yazmıştı. Montebourg da, bunun üzerine kalame aldığı mektupta "Bu ifadeler cahillikten kaynaklanıyor" derken, buna kızan Taylor da "Aptal bakan" nitelemesi yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565863.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565863.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..042108db498e825720fd504851bd84119cfa3c0f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565863.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dinleyen 45 polis gitti. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine düzenlenen 17 Aralık operasyonunun ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlayan görev değişiklikleri Asayiş Şube Müdürlüğü'nün teknik takip birimini de etkiledi. Bu birimde savcılık talimatıyla yapılan telefon dinlemelerini gerçekleştiren 45 polis memuru görevinden alındı. İstanbul Emniyeti'nde yaşanan ... Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine düzenlenen 17 Aralık operasyonunun ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde başlayan görev değişiklikleri Asayiş Şube Müdürlüğü'nün teknik takip birimini de etkiledi. Bu birimde savcılık talimatıyla yapılan telefon dinlemelerini gerçekleştiren 45 polis memuru görevinden alındı. İstanbul Emniyeti'nde yaşanan tayin rüzgarında son olarak Asayiş Şube Müdürlüğü'nün kritik bölümü de etkilendi. Asayiş'in Teknik-Takip bölümünde telefon dinlemeleri yapan 45 polisin tamamının tayini çıktı. İlçe ve birim içinde tayinleri çıkan 45 polis memuru yeni görev yerlerine başladı. İstanbul Emniyeti'nin önemli noktalarından biri olan telefon dinlemesi bölümünde sokakta takip yapan polis ekipleri için de tayin hazırlığı yapıldığı belirtiliyor. Bu tayinlerinin ardından telefon dinlemelerine yeni polis memurları getirilecek. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonunun ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görev değişiklikleri başlamıştı. Operasyon sonrası İstanbul Emniyeti'nde aralarında 'ın da bulunduğu yaklaşık 100 müdür görevden alınırken, değişikliklerden İstihbarat Daire Başkanlığı da etkilenmişti. Aralarında PKK, Teknik Takip masaları ve çeşitli sol örgütlerden sorumlu birimlerde görev alan 12 şube müdürü ile müdür yardımcısı görevden alınmıştı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube'de görevli 200 polisin görev yeri de değiştirilmişti. Vali Selami Altınok İstanbul İl Emniyet Müdürülüğü'ne geldikten sonra,16 müdür yardımcısının görev yerini de değiştirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565938.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565938.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..17089431c49a3fe7c7510a95b8f063967b19ccc7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565938.txt @@ -0,0 +1 @@ +On Numara çekildi. 596. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 2, 3, 12, 13, 14, 16, 19, 27, 28, 29, 32, 37, 40, 47, 50, 55, 57, 58, 60, 61, 62 ve 72 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi 279 bin 747 lira ikramiye ... 596. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 2, 3, 12, 13, 14, 16, 19, 27, 28, 29, 32, 37, 40, 47, 50, 55, 57, 58, 60, 61, 62 ve 72 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi 279 bin 747 lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "On Numara" oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen bir kişi, 279 bin 747 lira 55 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 9 bilen 86 kişi 2 bin 169 lira kırk beşer kuruş, 8 bilen 2 bin 7 kişi 93 lira yirmişer kuruş, 7 bilen 21 bin 89 kişi 16 lira seksener kuruş, 6 bilen 129 bin 484 kişi 2 lira doksanar kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 185 bin 309 kişi 2 lira altmışar kuruş ikramiye alacak. 10 bilen talihlinin kuponunu Kastamonu'nun merkez ilçesindeki bir bayiden yatırdığı belirtildi. Bu haftaki çekilişte 1 milyon 864 bin 974 lira 85 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan, KDV olarak 743 bin 698 lira 18 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 414 bin 438 lira 86 kuruş aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565941.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565941.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e506bb4c1c7748d009545f308d03840dcf21004 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565941.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Savcı Öz için başka bir iddianame hazırlanabilir'. "Savcı Zekeriya Öz'ün Dubai'ye yaptığı seyahatin ücretini işadamı Ali Ağaoğlu'na ait şirket ödedi" iddialarına yanıt veren Kuzu, "Elbette ki Dubai'ye gidilir gezilir herkesin hakkı. Ama iş adamının masrafları karşılaması tek başına suç olmaz. Ama menfaat veya bir işin karşılığında yapıldığı ... "TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili, Anayasa Hukukçusu Burhan Kuzu, CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5N1K'ya konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Savcı 'ün Dubai'ye yaptığı seyahatin ücretini  işadamı Ali Ağaoğlu'na ait şirket ödedi" iddialarına yanıt veren Kuzu, "Ebetteki Dubai'ye gidilir gezilir herkesin hakkı. Ama iş adamının masrafları karşılaması tek başına suç olmaz. Ama menfaat veya bir işin karşılığında yapıldığı ispatlanabilirse, o zaman ciddi anlamda bir sorun yaşar Türkiye. Bu bağlamda  yeni bir iddianame kendisi için hazırlanabilir başka bir savcı tarafından.  Benim gözlemlediğim tablo hoş bir manzara değil. Onu sadece Dubai'ye götürme suçu yeter mi? Bence yetmez. Bundan hareket ederek, onunla bir alakası var mı? Partiyle alakalı bu dönemde iddianamenin hemen hemen başrolünde olan bir savcı için dikkatli olmam lazım. Çünkü aksi halde 'onun kini ve hıncıyla konuşuyor'. Denmesini istemem. Hukukçu kimliğimi her zaman ön plana çıkardım. Hoş bir tablo yok. Hani derler ya 'tencere dibin kara seninki benden kara.' Böyle bir durum ortaya çıkarsa bu iyi bir şey değil. İş adamının savcıyla alakası bu manada işin arka planı ortaya çıktığında bizim göremediğimiz, bilemediğimiz özellikle bir maddi boyutu ve mali boyutu varsa sıkıntı çok büyük demektir" diye konuştu. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili, Anayasa Hukukçusu Burhan Kuzu CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in sunduğu 5N1K'ya konuk olarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Twitter'da yaptığı açıklamaların 31 Aralık'ta bir gazetenin manşeti olduğunu belirten Kuzu, "Benim Twitter'da verdiğim çok küçük bir bilgi. Onun çok daha genişini bir gazete şekillerle göstererek Başbakana bir rapor verildiğini söylüyor. Basının bundan haberi var sandım. Vatandaşın bundan haberi var sandım. Baktım ki benim attığım Twitter'a kadar hiç kimsenin haberi yok. Mademki böylesine büyük bir iddia. Şok yapacak bir şeyse; neden o gün televizyonlar hiç olmazsa bu haber neyin nesi diye sormadı. Çıt çıkmazken ben de ne bileyim gecenin sessizliğinde, ya dedik herhalde bundan da bir şey gelmez ben de sosyal medyada da duyurayım dedim. Sen misin bunu duyuran. Attığımız bir Twitt, 3 günlük 4 günlük elimdeki doküman, 600 sayfalık bir birikime sebep olmuş basında. Kocaman bir kitap. Ben de önemimi o Twitt ile öğrendim. Daha dikkat etmem gerektiğini, sözümün gram gram tartıldığını gördüm. Biraz da kendime pay çıkarayım. İyi oldu ama biraz fazla kaçta gibi" diye konuştu. "BİZ BÜYÜKLERİMİZİN SÖZÜNÜ DİKKATE ALIRIZ" Twitter'da yaptığı açıklamalardan dolayı hükümet kanadından gelen eleştirilere değinen Kuzu, "Bülent beyden, Meclis Başkanı'ndan bir açıklama oldu. Biz büyüklerimizin sözünü dikkate alırız. Benimle alakalı bölümü Bülent beyin söylediği, evet bu doğru olmamış olabilir. Ama benim burada kırıldığım konu şurası olmuştur. Her ikisi de benden büyüktür yaşça tecrübelidir. Her ikisinin de tecrübesinden yararlanmak isterim. Nasibimi de alırım ama kırıldığım nokta basının önünde bu tür şeyleri üslup olarak doğru bulmuyorum" dedi. "BİRİLERİ DEVLET İÇİNDE ÖZERK BİR YAPILANMA DİYEBİLECEĞİM YOLLAR" Ankara gündemini değerlendirmesi istenen Kuzu şöyle konuştu: "Türkiye zaman zaman izahı zor süreçlere giriyor. Bunu kabul etmek lazım. Yargının tamamını suçlayamam. Dünkü yargıdan bugünkü yargı aslında yapılanma olarak daha iyi, normal diye düşünüyorum. Şu tatbiki doğru olmuyor: Yani birileri, birileri deyince hemen cemaat bazen üstüne alınıyor. Bunu kesinlikle o manada söylemiyorum. Odur yada dün de bunu başka bir kesim yapıyordu. Bugün başka bir kesim yapıyor. Kim olduğunu da bilmiyorum. Ama birileri devlet içinde kendilerine bir alan ayırma, özerk bir yapılanma diyebileceğim, sözüm geçsin, pazarlık konusu olsun gibi bir takım yollar. Bu manada bir iddianame gündemde, sayın bakanların çocuklarını içine alan bir iddianame. Varsa, bir haksızlık yargı yargılayacak sonucu çıkaracak. Türkiye'deki bu tür iddianamelerin sen bir başbakanın, bakanların çocuklarından başlayacaksın hukuk adına, millet adına fakir fukaranın hakkını gözetmek adına öyle mi? Buna şu kadarcık tırnağımın ucu kadar inanmam. Bu iddialar yok demiyorum." "BÖYLE SÖYLERSEN, PROGRAMI BURADA BİTİRİRİZ" "Başbakanın, bakanların çocukları dokunulmaz mıdır?" sorusu üzerine, Kuzu, "Böyle söylersen, programı burada bitiririz. Böyle bakarsan bu sorunun bir anlamı kalmaz. Ben konuya böyle bakmıyorum ki. Bana böyle soruyorsun. Partide hiç kimse böyle bakmıyor. Elbette ki bakanın, başbakanın çocuğu da yargılanır. Herkes yargılanır. Ona sözüm yok. Konu şu: Diyelim ki, bildiğim şeyi söylüyorum bu iddianameyi hazırlayanlar, A'dır, B'dir, savcı arkasındaki bir takım şeyler. Açık söylüyorum bir talepleri olsa, deseler ki bunları al verdik. Bu iddianame hepsi kaybolur gider. Konu o değil. İşte kumpas işte tam burada var. Siyasete bir hücum var. Ben dosyanın kendisini söylemiyorum. Ben başka bir şey anlatıyorum. Ben olayın oluş biçimini söylüyorum. Allah aşkına sana soruyorum: Bir savcı, başbakan ile alakalı o ikinci çocukla alakalı falan dediğimiz savcı çıkacak bu iddianameyi ben hazırlayacağım, ben bakacağım diyecek. Başsavcı diyor ki: Kardeşim bırak bu kadar heveslenme. Senden başka da savcı var. Yok illa ben bakacağım. Bu kesin hükümlülüktür. O manada söylüyorum. Yargılama bitene kadar, bu konuda sabretmekten başka çare yok. Yapılan korsan. İsimler yok tamamen takma isimler. 17 Aralık operasyonundaki bu gölge, işte o iki davayı şüphe ile karşılama durumuna getirmiştir. Onlar zaten söyleyip duruyorlardı" şeklinde konuştu. "YENİDEN YARGILAMA BERT ANLAMINA GELMİYOR" Yeniden yargılamalarla ilgili olarak Kuzu şöyle konuştu: "Bu dava belli bir noktaya gelmiş. Bu saatten sonra mahkemeyi kaldırmadıkça, yeniden görülür demedikçe bu dava yeniden görülemez. Bu doğru olur mu? Biraz sıkıntılı olur bence. Bir mahkemenin verdiği  kararı küllen ortam nedeniyle yok sayarsak bunu doğru bulmam. Davanın kendisini küllen ret etmek yerine, belli bir noktaya gelmiş bu davayı, yargılamanın yenilemesi yolu dediğimiz yasamızda olan belki o biraz daha kuvvetlendirilebilir, kolay hale getirilebilir. Anayasa Mahkemesi'ne gidip ferdi başvuru ile yeniden yargılama kararı çıkartılabilir. Olmazsa İnsan Hakları Mahkemesi'nden bu kararı alabilir. Yeniden yargılama beraat anlamına gelmiyor." HANGİ MARKA ÇAY İÇTİNİZ? Konuyu '2000 kişilik liste' ve 'paralel devlet' tweet'lerine getirmek isteyen gazeteci Cüneyt Özdemir bunu hayli esprili bir şekilde yaptı. 'Yılbaşı akşamı Allah aşkına siz hangi marka çay içtiniz? Yani ne içtiniz de, alkol demiyorum, herhalde alkol kullanmıyorsunuz. Bir gece, durdunuz durdunuz öyle tweet'ler attınız ki' diyerek o akşam neler olduğunu Burhan Kuzu'ya sordu. Kuzu ise 'CNN Türk'ün bana ikram ettiği çay, bunu içiyorum, o zamandan bunu içmiştim. Reklam olursa kendi çayınız' diyerek cevabını verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565944.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565944.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0594d2288228a2e20722c797866b787c93ef99f3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565944.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnternette kasete jet tedbir. TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda görüşülen torba yasa tasarısına özel hayatın gizliliği ile ilgili sürpriz düzenlemeler eklendi. Son dönemde özellikle başta siyasetçiler olmak üzere kişilerin özel hayatlarına ilişkin gizli çekim kayıtlarının internette yayınlanması halinde engelleme 4 saat içinde mümkün ... TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda görüşülen torba yasa tasarısına özel hayatın gizliliği ile ilgili sürpriz düzenlemeler eklendi. Son dönemde özellikle başta siyasetçiler olmak üzere kişilerin özel hayatlarına ilişkin gizli çekim kayıtlarının internette yayınlanması halinde engelleme 4 saat içinde mümkün hale gelebilecek. Kişiler ve kurumlar erişimin engellenmesi için TİB'e doğrudan başvurabilecekler. Hürriyet'ten Neşe Karanfil'in haberine göre yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam (URL) adresi, hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilecek. Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhal Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne bildirecek, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini en geç 4 saat içinde yerine getirecekler. Getirmeyenler 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacaklar. Torba tasarıyla; Kamu İhale yasasının 54. maddesinin itiraz sürelerini hızlandırmak amacıyla ihale süreçlerine ilişkin Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvurulamayacak. Kayıtdışı ekonomiyle mücadele için bandrol sistemi genişletilecek. Anadolu Ajansı eklenen bir düzenlemeyle Sayıştay denetimden, kamu personel rejimi ve kamu ihale yasası kapsamından çıkarılıyor. Bunun gerekçesi olarak da esnek çalışma gösterildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565946.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565946.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7fbb3e70f68b4e977bec2412faa4e1c7f7bf1ed0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_6/2565946.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li başkana mesaj dayağı. Kavganın ardından taraflar birbirinden şikayetçi olmazken Halit Sevim, Pirinç'i kendisine cep telefonu mesajında hakaret ettiği gerekçesiyle dövdüğünü öne sürdü. Pirinç ise Sevim'in iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. AKP Nazilli İlçe Başkanı Taccettin Pirinç, geçen cumartesi günü AKP Aydın Milletvekili Ali Gültekin ... Kavganın ardından taraflar birbirinden şikayetçi olmazken Halit Sevim, Pirinç'i kendisine cep telefonu mesajında hakaret ettiği gerekçesiyle dövdüğünü öne sürdü. Pirinç ise Sevim'in iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. AKP Nazilli İlçe Başkanı Taccettin Pirinç, geçen cumartesi günü AKP Aydın Milletvekili Ali Gültekin Kılınç'ı beklediği sırada Yönetim Kurulu üyelerinden Halit Sevim'in saldırısına uğradı. Pirinç, aldığı yumruk darbeleriyle yüzünden yaralanırken, araya giren çevredeki partililer kavgayı ayırdı. Bu sırada gelip, kavgayı gören Milletvekili Kılınç da araya girip, tarafları sakinleştirdi. Her iki taraf da birbirinden şikayetçi olmadı. Kavganın fitilini iddiaya göre, Nazilli Devlet Hastanesi'nde hizmetli olarak çalışırken geçen 31 Aralık'ta işten çıkartılan partililerden M.E.'nin AKP Nazilli İlçe Başkanı Pirinç'e, attığı 'Helal olsun başkanım, bir tek milletin ekmeğiyle oynamadığınız kalmıştı. Sonunda onu da yaptınız. Kutlarım. Tebrikler' yazılı mesajın ateşlediği ileri sürüldü. Pirinç'in bu mesaja, 'Abim, mesajı bana değil vekiline ve itlerine yaz' diye yanıt vermesiyle gerginliğin daha da tırmandığı öne sürüldü. Sevim, olayın ardından yaptığı açıklamada, AKP Nazilli İlçe Başkanı Pirinç'in hakkında sağda solda ileri geri konuştuğunu iddia edip, şunları söyledi: "Kadın kolları üyeleriyle birlikte çalışma yapmam nedeniyle hakkımda 'Halit Sevim ve melekleri' yakıştırmalarda bulunuyormuş. Olay günü vekilimizle buluşmak için saat 11.00'de partinin önünde buluşmamızı istemişti. Buluşma saatine 15 dakika kala parti önüne geldim. Hemen arkamdanda Pirinç, geldi. İkimizden başka kimse yoktu. Diğer arkadaşlar, 15-20 metre ilerde bekliyorlardı. Ben de diğerlerinin yanına gittim. Arkadaşlarla beraber beklerken Pirinç, kötü, tahrik edici şekilde bana bakıyordu. Bugüne kadar attığı iftiralar nedeniyle kendisine kızgındım. Gayri ahlaki tutum ve siyaseten daha çok kimsenin duyup da hazmedemeyeceği şeyleri söylemişti. Bugüne kadar, 'Önümüzde seçim var' diye sabrettim. Ama Pirinç, 1-2 aydır 'Vekilin dalkavukları', 'Vekilin yalakaları' diye hakkımda sürekli konuştuğu haberleri geliyordu. Yine sesimi çıkarmamıştım. Takışmamak için partiye bile gitmemiştim. Olay günü yine vekili beklerken bakışlarıyla taciz ediyordu. Bir de o arada mesaj olayı vardı. İşten çıkartılan bir partilinin ilçe başkanına çektiği mesaja karşılık o arkadaşa 'Bu mesajı bana değil vekil ve itlerine at' diye yazmıştı. Bu mesajı bir şekilde öğrenen yönetim kurulu üyemiz Sait Gürses, Pirinç'e telefon açıp, 'Sen ne demek istiyorsun? Kime it diyorsun?' diye sorduğunda, 'Sana demedim Halit ve Erdal'ı kastettim' demiş. Bunun üzerine 'Kime it diyorsun?' diye sorduğumda, 'Ne diyorsun lan sen diye' çıkıştı. Bu arada arkadaşlar araya girdi, vekilimiz de gelince otomobillere doğru yöneldik. Ancak Pirinç, bu sırada yanımdan geçerken, 'Yalakalar ve yardakçılarla işim olmaz' diye seslenince, dayanamadım kendisine vurdum."   PİRİNÇ İDDİALARI YALANLADI Sevim'in idialarının asılsız olduğunu öne süren Pirinç ise "Partinin ilçe başkanı olarak Nazilli'de başbakanımızı temsil etmekteyim. Dolayısıyla yapılan hakaret bana değil başbakanımıza yapılmıştır. Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum" dedi. Pirinç, ayrıca yaşanan bu olaylar sonrasında istifa etmeyi düşünmediğini de belirtip, "Bir dava için yola çıktık. Şahsi davranmamız söz konusu olamaz. Görevimin başındayım" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565973.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565973.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c0d6a1c3a2e84e837abbe5ad4c76cbfbf01bf26 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565973.txt @@ -0,0 +1 @@ +Feyzioğlu:Başbakan'a değil halka güveniyorum. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, kumpas iddiaları hakkında konuştu.Geçtiğimiz günlerde Dolmabahçe'deki ofisinle Tayyip Erdoğan'la görüşen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CNN Türk'te Ender Aysever'in konuğuydu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565975.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565975.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..62b7b7ae6e14f74d96cd3eed1778106dedb004f3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565975.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara Emniyeti'nde deprem. Dün gece imzalanan tayinlerle Ankara'da kaçakçılık, narkotik, mali şube, organize şubeler, siber suçlar, terör ve asayiş şubelerinin alt yönetici kadrolarının tamamına yakını tasfiye edildi. Terörle mücadele, asayiş, istihbarat, siber suçlarla mücadele, kaçakçılık ve organize şubelerinden ağırlıklı ... Dün gece imzalanan tayinlerle Ankara'da kaçakçılık, narkotik, mali şube, organize şubeler, siber suçlar, terör ve asayiş şubelerinin alt yönetici kadrolarının tamamına yakını tasfiye edildi. Terörle mücadele, asayiş, istihbarat, siber suçlarla mücadele, kaçakçılık ve organize şubelerinden ağırlıklı olmak üzere 350 civarında şube müdür yardımcısı, emniyet amiri ve komiser sınıfı ile polis memurlarının yerine de 250 kişi görevlendirdi. Böylelikle Ankara'da operasyonel birimlerin tüm yöneticileri neredeyse görevden alınmış oldu. DESTAN YAZANLAR GÖREVDEN ALINDI! Atamalar arasında en dikkat çekeninin ise toplumsal olaylardan sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mahmut Azmaz, Elmadağ Polis Okulu'na sürülmesi oldu. Ankara'ya okullardan 3 Emniyet Müdür Yardımcısı atandı. Başbakan'ın 'Polis destan yazdı' dediği olayları sırasında Ankara'da görevli tüm müdürler görevden alınmış oldu. Daha önce amir ve müdürlerin boşaltıldığı İstihbarat Şube'de bu tayinlerde ağırlıklı olarak memurlar gönderildi. İŞLERİ TAKİP EDECEK PERSONEL YOK! 17 Aralık operasyonlarının ardından ülke genelinde aceleyle yapılan tüm tayinlerde görevden alınanların yerine bakacak personelin olmaması özellikle İstihbarat Daire'yi vurdu. Dairede işleri takip edecek yöneticinin kalmadığı, şubelerin altının boşaltıldığı ileri sürüldü. Ayrıca terör operasyonlarında büyük başarılar kazanan terör şubesinin tüm yöneticileri değiştirildi. Görevden alınanlar genelde trafik şube ve ilçelere sürgün edildi. Son tayinlerle sürülen kişi sayısı 600'e ulaştı. Operasyon birimlerinden bu kez gönderilen amir müdür sayısı 80'i geçti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565977.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565977.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..32a5097c1d52fd586ee3748420456b8d338505d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565977.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beyoğlu'nda yangın. Beyoğlu'nda bir apartmanın bodrum katında çıkan yangın hasara neden oldu. Gümüşsuyu Mahallesi Ayaz Paşa Cami Sokak'taki 6 katlı bir apartmanın bodrum katında, henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Çevredeki vatandaşların durumu bildirmesi üzerine, olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri ... Beyoğlu'nda bir apartmanın bodrum katında çıkan yangın hasara neden oldu. Gümüşsuyu Mahallesi Ayaz Paşa Cami Sokak'taki 6 katlı bir apartmanın bodrum katında, henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Çevredeki vatandaşların durumu bildirmesi üzerine, olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, duman nedeniyle üst katlardan inemeyen vatandaşları, merdiven yardımıyla tahliye etti. Dumandan etkilenen bazı vatandaşlar, olay yerindeki sağlık ekiplerince ayakta tedavi edildi. İtfaiyenin müdahalesiyle kısa sürede kontrol altına alınarak söndürülen yangında, maddi hasar oluştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565979.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565979.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..14aa14b1d1ab956e98ae4c77ce5fde5f33b759f0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565979.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu kez Bank Asya hedefte. Taraf yazarı Emre Uslu Twitter'da Bank Asya'dan kamu paralarının çekildiğini yazdı. "AKP'nin ne yapacağını yazmıştım. ADIM ADIM Uyguluyorlar. Bugün de BANKASYA'dan kamu paraları çekilmiş" diyen Uslu, 25 Aralık'ta yazdığı yazıya atıfta bulundu. Emre Uslu 25 Aralık'ta şunları yazmıştı: "(...)Korkutma stratejisine ... Taraf yazarı Emre Uslu Twitter'da Bank Asya'dan kamu paralarının çekildiğini yazdı. "AKP'nin ne yapacağını yazmıştım. ADIM ADIM Uyguluyorlar. Bugün de BANKASYA'dan kamu paraları çekilmiş" diyen Uslu, 25 Aralık'ta yazdığı yazıya atıfta bulundu. Emre Uslu 25 Aralık'ta şunları yazmıştı: "(...)Korkutma stratejisine paralel geliştirilen bir başka yöntem de cemaat ile ilişkilendirilen bankalar dan para çekilmesini sağlamak. Bunun için değişik çevrelere baskı yapıldığı ifade ediliyor. Yine Zaman Gazetesi aboneliğini bıraktırmak için de baskıların devam ettiği belirtiliyor. Stratejinin dördüncü ayağı Fethullah Gülen ve Cemaatin itibarını zedelemek.(...)" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565983.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565983.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c231078f1f601ea815675e3e4deed2025b53ecd3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565983.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akaryakıtta tasarrufun 12 yolu. Bilinenin aksine vitesi boşa atmanın yakıt tüketimini artırdığını kaydeden Barut, 12 maddelik tedbirlerin uygulanması halinde yüzde 15 tasarrufun mümkün olabileceğini aktardı. MMO Antalya Şubesi, akaryakıttan tasarruf etmek isteyen araç sahipleri için çalışma yaptı. 12 maddelik tasarruf tedbirlerini bir akaryakıt istasyonunda ... Bilinenin aksine vitesi boşa atmanın yakıt tüketimini artırdığını kaydeden Barut, 12 maddelik tedbirlerin uygulanması halinde yüzde 15 tasarrufun mümkün olabileceğini aktardı. MMO Antalya Şubesi, akaryakıttan tasarruf etmek isteyen araç sahipleri için çalışma yaptı. 12 maddelik tasarruf tedbirlerini bir akaryakıt istasyonunda duyuran MMO Şube Başkanı Hüseyin Barut, benzinin litre fiyatının 5 liranın üzerine çıkmasının ardından böyle bir çalışma yapmaya karar verdiklerini söyledi. Akaryakıt fiyatlarının pahalılığı göz önüne alındığında araç sahipleri için tasarrufun çok önemli olduğunu aktaran Hüseyin Barut, "Vatandaşların akaryakıt giderini binde 1 bile azaltabilirsek mutlu oluruz" dedi. VATANDAŞ BROŞÜRLE BİLGİLENDİRİLECEK Akaryakıttan tasarruf edilebilmesi adına sıraladıkları maddeleri bastırdıkları broşürle vatandaşa ulaştırmak istediklerini anlatan Hüseyin Barut, bu broşürleri Antalya'daki tüm akaryakıt istasyonlarında dağıtacaklarını kaydetti. Broşürde yer alan bilgilerin uygulanması halinde yılda ortalama yüzde 15 civarında tasarruf yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan Barut, bu oranın yüzde 20 seviyesine de çıkarılabileceğini belirtti. BUNLARI YAPIN, YÜZDE 15 TASARRUF EDİN MMO'nun hazırladığı broşürde tasarruf tedbirleri ise şöyle sıralandı: "Vites değişimlerini motor devrine göre yapın. Daha yüksek devirlerde vites değiştirmek yakıt tüketimini artırır. Yokuş inerken vitesi boşa almayın. Bilinenin aksine bu yakıt tüketimini ortadan kaldırmıyor. Vites boşa alındığında, motor rölantide çalışıyor ve ona göre yakıt tüketiyor. Klimayı sürekli açıp kapatmak yakıt tüketimini artırır. Önünüzdeki aracı çok yakından takip etmeyin. Ani fren ve ardından gaza basmak, yakıt tüketimini yüzde 5 yükseltir. Şehirlerarası yolda ü-90 kilometre hızla gidin. 90 kilometrenin üstündeki her kilometre, yakıt tüketiminde artış demektir. Aracınız hareket halindeyken camları açmayın. Pencerelerin açılması rüzgar direnci dolayısıyla yakıt sarfiyatının artmasına neden olur." YÜKSEK DEVİR TÜKETİMİ ARTIRIR "Motorunuzun ayar ve bakımlarını uzman kişilere yaptırın. Zamanında yapılmayan bakım onarımlar ve ayarsız buji, yakıt tüketimini yüzde 10 artırır. Rölanti devrinin katalog değerinde olmasına dikkat edin. Yüksek devir yakıt tüketimini yükseltir. Fren balatalarının ayarlarını sık sık kontrol ettirin. Ayarsız ve sıkı ise tekerlek dönüşü zorlanır, yakıt tüketimi artar. Lastik havalarını uygun basınçta kullanın. Düşük basınçlı lastik, sürtünmenin fazlalığından dolayı tüketimi yüzde 10 artırır. Aracınızın motoru hangi benzine göre uyarlanmışsa ona göre benzin kullanın." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565984.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565984.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6aa2171ec4824af36623e6ece1511b3213f83ae1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2565984.txt @@ -0,0 +1 @@ +Boğaziçi Üniversitesi'nde soygun. Üniversitenin kuzey yerleşkesindeki banka şubesine, görgü tanıklarının iddiasına göre, saat 14.30 sıralarında gelen kar maskeli soyguncu, elindeki tabancayla banka görevlisini etkisiz hale getirdi. Kasada bulunun 15 bin lirayı alan soyguncu daha sonra bankadan koşarak uzaklaştı. Bu sırada kampus içinde bulunan ... Üniversitenin kuzey yerleşkesindeki banka şubesine, görgü tanıklarının iddiasına göre, saat 14.30 sıralarında gelen kar maskeli soyguncu, elindeki tabancayla banka görevlisini etkisiz hale getirdi. Kasada bulunun 15 bin lirayı alan soyguncu daha sonra bankadan koşarak uzaklaştı. Bu sırada kampus içinde bulunan öğrenciler, çalışanların bağırması üzerine banka önünde toplandı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri çalışanların ifadelerinin ardından şubede inceleme başlattı. Güvenlik kamera görüntülerini alan polise ekipleri soyguncunun peşine düştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566041.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566041.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5dd96aacf2368f03b547cd7f1b99251b3246b17c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566041.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı tweeti kararı çıktı. Memet Ali Alabora'ya ''Mesele sadece Gezi Parkı değil'' tweeti için takipsizlik çıktı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından geçtiğimiz ay hazırlanan 255 kişilik Gezi Parkı iddianamesinin ekinde yer alan takipsizlik kararında, Ankara emniyet Müdürlüğü'ne elektronik posta yollayan İlker Şahin'in, Alabora'yı 'Sanal ortamda ... Memet Ali Alabora'ya ''Mesele sadece değil'' tweeti için takipsizlik çıktı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından geçtiğimiz ay hazırlanan 255 kişilik iddianamesinin ekinde yer alan takipsizlik kararında, Ankara emniyet Müdürlüğü'ne elektronik posta yollayan İlker Şahin'in, Alabora'yı 'Sanal ortamda millete zarar vermek için ortam oluşturmak'la suçladığı kaydedildi. Habertürk'ten Canan İspir'in haberine göre Şahin'in 'doğrudan zarar gören sıfatının bulunmadığı' belirtilen kararda, ortada somut bir şikayet olamaması ve Alabora hakkında verilen daha önceki karar gerekçe gösterildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566043.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566043.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..72af0367f8e2e5d24c6e52d843c385142b3aee15 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566043.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tencere tavalı yolsuzluk eylemi. ANKARA-17 Aralık'ta başlayan ve bakan oğulları, işadamları ve birçok siyasinin adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından hükümete tepkiler bugün de sürdü. Başkent Dayanışması'nın çağrısıyla Ankara Güvenpark'ta toplanan vatandaşlar 'Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" sloganı attılar. Ellerindeki tencere tava ... ANKARA-17 Aralık'ta başlayan ve bakan oğulları, işadamları ve birçok siyasinin adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından hükümete tepkiler bugün de sürdü. Başkent Dayanışması'nın çağrısıyla Ankara Güvenpark'ta toplanan vatandaşlar 'Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" sloganı attılar. Ellerindeki tencere tava ile ritim tutan vatandaşlar 'Yar saçların lüle lüle, Tayyip sana güle güle' şeklinde şarkı söylediler. Çevreden geçenlerin de desteğini toplayan grup, olaysız şekilde dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566045.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566045.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4ebc6a633b6144af7a2d402ba1c0eabc0b1a2afd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566045.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dink davasında çok önemli karar. Hırant Dink'in öldürülmesi ile görülen davada Zeynel Abidin Yavuz ve Osman Hayal için yakalama kararı çıkarıldı... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566073.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566073.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bbf3c03dfb01598352861c55f5152cd3102b9d82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566073.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan Bayraktar istifa etti!. Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğini canlı yayında açıklayan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın kararından vazgeçtiği ileri sürülmüştü. Bayraktar "5 kere meclis genel kurul toplantısına mazeretsiz katılmayınca milletvekilliğinin düşeceğini biliyordum. Bu nedenle bugüne kadar harekete geçmedim. Ancak daha sonra ... Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğini canlı yayında açıklayan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın kararından vazgeçtiği ileri sürülmüştü. Bayraktar "5 kere meclis genel kurul toplantısına mazeretsiz katılmayınca milletvekilliğinin düşeceğini biliyordum. Bu nedenle bugüne kadar harekete geçmedim. Ancak daha sonra yazılı bir talep zorunluluğu olduğunu öğrendim ve bugün istifa talebimi ilettim" dedi. Hürriyet'e konuşan Bayraktar, milletvekilliğinden de istifa talebinde bulunduğunu hatırlatarak, AKP ile bağlarının devam edeceğini ifade etti. Anayasaya göre milletvekilliği istifasının geçerli olması için Meclis Genel Kurulu'nun onayı şart. Anayasa'nın 'Milletvekilliğinin düşmesi' başlıklı 84'üncü maddesinde, istifa eden milletvekillinin milletvekilliğinin düşmesinin, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulunca kararlaştırılacağı hükme bağlanıyor. BAYRAKTAR BÖYLE İSTİFA ETMİŞTİ - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566098.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566098.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0a5bb30b0ca0f9095943b191226cf17b675c2711 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566098.txt @@ -0,0 +1 @@ +Elektrik faturalarına gizli zam. Şikayetvar'ın haberine göre, elektrik aboneleri faturalarında beklenmedik bir artışla karşılaştı. Kullanıcılar, faturalarının ikiye katlandığını belirtirken, gıda, akaryakıt ve diğer tüm giderler için açıklanan zam miktarının üzerine, dağıtım şirketlerinin de "gizli yap yapmasını" haksız kazanç olarak değerlendirirken isyan noktasına geldi. Elektrik ... Şikayetvar'ın haberine göre, elektrik aboneleri faturalarında beklenmedik bir artışla karşılaştı. Kullanıcılar, faturalarının ikiye katlandığını belirtirken, gıda, akaryakıt ve diğer tüm giderler için açıklanan zam miktarının üzerine, dağıtım şirketlerinin de "gizli yap yapmasını" haksız kazanç olarak değerlendirirken isyan noktasına geldi. Elektrik faturalarında artış olduğunu iddia eden kullanıcıların şikayetleri şöyle: "Elektrik faturam geçen ay 30 TL civarında gelmişken, bu ay faturam birden 150 TL geldi. Faturayı mecburen ödedim ancak bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Artan kurun bedelini bizler mi ödeyeceğiz? Bu sorulara bir cevap bekliyorum." "Bize genelde elektrik faturası 60 -70 TL arası gelirdi ama bu ay 120.50 TL geldi. Resmen şok olduk. Bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum bu yanlışlığım giderilmesini rica ediyorum ya da gizli zam yapıldı haberimiz yok!" "6 yıldır 30 TL ya da en fazla 40 TL arası fatura gelen evime bu ay 85 TL elektrik faturası gelince inanamadım. Çalışanlarla bu konuyu detaylı şekilde konuşmama rağmen bir sonuç alamadım. 'Geçmiş olsun' dediler. Bu mudur devlet dairesinin ürettiği çözüm? Şimdi Ocak ayında faturam ne gelecek diye stres yaşıyorum." "Elektrik dağıtım şirketi yüzde 20 zamlı fatura göndermek için mi üç aydır elektrik sayaçlarına bakmıyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566100.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566100.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..02e8b80fe81a5467b05fe0582c75c852cb53d6dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566100.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nuri Alço Kıvanç'la sunar. İkinci Sayfa programına konuşan Nuri Alço, Kurt Seyt ve Shura dizisinde rol alması için kendisine teklifte bulunulduğunu ve büyük ihtimalle dizide oynayacağını söyledi. Alço hangi rolü canlandırcağı konusunda ise bilgi vermekten kaçındı. Kurt Seyt ve Shura dizisinin fragmanını izlediğini ve ... Ünlü oyuncu Kurt Seyt ve Shura dizisinden teklif aldığını açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566102.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566102.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6775f2657fbae6ea439e63a8c0bf3e76a9899869 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566102.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dünya'nın ikizi bulundu!. KOI-314c adı verilen gezegen Dünya ile aynı ağırlığa sahip fakat gezegenimizden yüzde 60 oranında daha büyük. Bilimadamları KOI-314c'nin kalın ve gazlı bir atmosferi olduğunu düşünüyor. KİLOMETRELERCE KALINLIĞINDA BİR BATTANİYE Kırmızı ve sönmüş bir cüce yıldızın etrafında dönen gezegenin yerküresi 104 ... KOI-314c adı verilen gezegen Dünya ile aynı ağırlığa sahip fakat gezegenimizden yüzde 60 oranında daha büyük. Bilimadamları KOI-314c'nin kalın ve gazlı bir atmosferi olduğunu düşünüyor. KİLOMETRELERCE KALINLIĞINDA BİR BATTANİYE Kırmızı ve sönmüş bir cüce yıldızın etrafında dönen gezegenin yerküresi 104 santigrat derecesinde... Ayrıca bir başka ilginç özellikse KOI'nin sudan sadece yüzde 30 oranında daha yoğun olması. Bu da bilimadamlarını, gezegenin kilometrecelerce kalınlıkta bir hidrojen ve helyum 'battaniyesi' ile örtülü olduğunu düşündürüyor. YAŞAM VAR MI? Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Doktor David Kipping'e göre KOI'nin oluşumunun başında gezegende yaşam oluşmuş olması muhtemel fakat atmosferindeki radyasyon patlamaları KOI'nin Dünya'dan en büyük farkı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566104.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566104.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdd1353c1ab29e23587025d1916deb660f3f425a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566104.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uçakta alkol dönemi bitiyor. Dünyadaki birçok havayolu şirketinden ve çok sayıda yolcudan konuyla ilgili şikâyet gelirken alkol kullanımına bağlı olarak meydana gelen olumsuz durumların da arttığına dikkat çekiliyor. Geçtiğimiz ay İskoçya'nın Glasgow kentinden İspanya 'daki Ibiza Adaları'na uçuş yapan bir uçakta sarhoş olan bir ... Dünyadaki birçok havayolu şirketinden ve çok sayıda yolcudan konuyla ilgili şikâyet gelirken alkol kullanımına bağlı olarak meydana gelen olumsuz durumların da arttığına dikkat çekiliyor. Geçtiğimiz ay İskoçya'nın Glasgow kentinden İspanya 'daki Ibiza Adaları'na uçuş yapan bir uçakta sarhoş olan bir yolcunun diğer yolcuları önce rahatsız etmesi ardından da saldırmaya başlaması üzerine uçak acil iniş yapmak zorunda kaldı. Uçak görevlileri alkol tüketen yolcuların uçakta çok sıkıntı çıkarttıklarını, kendilerini sözlü ve fiziksel olarak taciz ettiklerini belirtiyor. Kaptanlar ise özellikle uzun mesafeli uçuşlarda sarhoş olan yolcuların potansiyel bir tehlike olarak görüldüğünü ifade ediyor. Uçağın temizliğini ve diğer yolcuların rahatını hiçe sayan sarhoş yolcular için kabin ekibinin çok fazla yapabileceği bir şey yok. Her ne kadar kelepçelemek gibi yetkileri olsa da yaşanan sıkıntıların alkol servisinin durdurulmasıyla aşılabileceği kanaati hâkim. 1963'TE SERBEST BIRAKILDI Yapılan bir araştırmaya göre 2007'den bu yana uçaklarda alkol tüketimine bağlı olarak tam 15 bin vaka yaşandı. 1963'te Japonya 'nın başkenti Tokyo'da alınan uluslararası bir kararla alkol servisini serbest bırakan kararın değişmesi yönünde talepler artıyor. Uzmanlar ise uçakta yolcuların hareket alanlarının kısıtlı olmasının ve uzun uçuşlarda sıkılmalarının stresi artırdığını, alkol kullanılması halinde ise bu stresin saldırganlığa dönüşebildiğini belirtiyor. Bunun engellenmesi için 1963'te alınan kararın değiştirilmesi veya üzerinde düzeltmeler yapılarak alkol servisinin sınırlandırılması ya da her uçuşta yapılmaması gibi yenilikler getirilmesi öneriliyor. Hava Taşımacılığı Birliği ise tüm bu şikâyet ve önerileri dikkate alarak Montreal'deki toplantıda meseleyi görüşmeye hazırlanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566159.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566159.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ebb09fc66ef29070869c952a4c953d6b4f96b639 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566159.txt @@ -0,0 +1 @@ +TEM müdürü 20 gün sonra görevden alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürü Serdar Ali Sekkin'in görev yeri değiştirildi. Serdar Ali Sekkin  "17 Aralık Operasyonu"dan bir gün sonra Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'nin görevden alınması üzerine göreve getirilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Terörle Mücadele Şube müdürü ve Siber Suçlarla ... Terörle Mücadele Şube Müdürü Serdar Ali Sekkin'in görev yeri değiştirildi. Serdar Ali Sekkin  "17 Aralık Operasyonu"dan bir gün sonra Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'nin görevden alınması üzerine göreve getirilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Terörle Mücadele Şube müdürü ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki 5 polis şefinin görev yerleri değiştirildi. İstanbul merkezli yapılan "17 Aralık Operasyonu"nun ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde bugün de bazı polis müdürü ve amirlerinin yerlerinde değişiklik oldu. Bugün yapılan değişiklikle, Terörle Mücadele Şube Müdürü Serdar Ali Sekkin'in görev yeri değiştirildi. Sekkin, Sabiha Gökçen Havalimanı Müdürlüğü'nde görevlendirilirken, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne daha önce Adana Emniyeti'nde görev yapan Mustafa Çalışkan getirildi. Serdar Ali Sekkin "17 Aralık Operasyonu"dan bir gün sonra Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'nin görevden alınması üzerine göreve getirilmişti. Yapılan değişiklikle Sekkin yaklaşık 20 gün Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yapmış oldu. Bir diğer değişiklik de Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde yaşandı, şubede görev yapan 2 müdür yardımcısı ve 3 amiri, çeşitli ilçe müdürlüklerinde görevlendirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566184.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566184.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..309296a464b52cd9273e24ee984d7ef1feeb6d94 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566184.txt @@ -0,0 +1 @@ +"App Store"dan rekor satış. "App Store" geçen yıl 10 milyar dolardan fazla satış yaptı.  Apple kullanıcılarının geçen yıl Apple'ın uygulama mağazasından (App Store) 10 milyar dolardan fazla harcama yaptıkları, bunun bir rekor olduğu bildirildi. Apple'dan yapılan yazılı açıklamada, sadece aralık ayında müşterilerin mağazada yaklaşık ... "App Store" geçen yıl 10 milyar dolardan fazla satış yaptı.  Apple kullanıcılarının geçen yıl Apple'ın uygulama mağazasından (App Store) 10 milyar dolardan fazla harcama yaptıkları, bunun bir rekor olduğu bildirildi. Apple'dan yapılan yazılı açıklamada, sadece aralık ayında müşterilerin mağazada yaklaşık 1 milyar dolar harcadıkları ve 3 milyar civarında uygulama indirdikleri belirtildi. Aralığın App Strore tarihinde en fazla satış yapılan ay olduğuna değinilen açıklamada, "2013'ü App Store'un en başarılı yılı yapan müşterilerimize teşekkür ederiz" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, geçen yıl içinde en başarılı uygulamalardan bazılarının, Candy Crush Saga, Puzzles & Dragons, Minecraft, QuizUp ve Clumsy Ninja olduğu, 2014 yılında da geliştirilecek yeni uygulamaların aynı başarıyı yakalamasının mümkün görüldüğü kaydedildi. Açıklamada, App Store'un 155 ülkedeki iPhone, iPad ve and iPod touch kullanıcılarına bir milyondan fazla uygulama sunduğu kaydedilerek, müşterilerin mağazadaki 24 kategoriden istedikleri ürünü indirebildikleri ifade edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566186.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566186.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7a069cb397212e2d7f85f62d91bb27b034ed77a3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566186.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zekeriya Öz Bakırköy'e atandı. HSYK 1. Dairesi,  İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ü bu görevden alarak Bakırköy'e Başsavcı vekili olarak atadı. Başsavcı Öz, Dubai'de yaptığı tatilin tüm ödemelerini kendisinin yaptığını belirterek ve bu belgeleri göstermek için HSYK'ya başvurduğunu açıklamıştı. Öz ayrıca bu belgeleri yarın ... HSYK 1. Dairesi,  İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili 'ü bu görevden alarak Bakırköy'e Başsavcı vekili olarak atadı. Başsavcı Öz, Dubai'de yaptığı tatilin tüm ödemelerini kendisinin yaptığını belirterek ve bu belgeleri göstermek için HSYK'ya başvurduğunu açıklamıştı. Öz ayrıca bu belgeleri yarın bir basın toplantısı yaparak açıklayacağını duyurmuştu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, 17 Aralık operasyonunun 2. dalgasında soruşturma dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş ile Oktay Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ile birlikte hakkında da inceleme başlatmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566188.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566188.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e021cee29b0fdffc4cf869dfd38cfa23c8f07fdf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566188.txt @@ -0,0 +1 @@ +Güzellik kraliçesini öldürdüler. Venezuela'da eski güzellik kraliçesi ve ünlü dizi oyuncusu Monica Spear ve eşi, araçlarını soymak isteyen kişiler tarafından öldürüldü. Savcılar, 29 yaşındaki eski Venezuela güzellik kraliçesi Spear ve 49 yaşındaki eşi Henry Thomas Berry'nin, dün gece Puerto Cabello yakınında araçlarını soymaya ... Venezuela'da eski güzellik kraliçesi ve ünlü dizi oyuncusu Monica Spear ve eşi, araçlarını soymak isteyen kişiler tarafından öldürüldü. Savcılar, 29 yaşındaki eski Venezuela güzellik kraliçesi Spear ve 49 yaşındaki eşi Henry Thomas Berry'nin, dün gece Puerto Cabello yakınında araçlarını soymaya çalışan kişilere karşı koyunca, vurularak öldürüldüklerini açıkladı. Olay sırasında çiftin yaralanan 5 yaşındaki kızlarının tedavi altına alındığı belirtildi. Ailenin ABD'de yaşadığı ve tatil için Venezuela'ya geldiği ifade edildi. 2004 yılında Miss Venezuela seçilen Spear, çok sayıda dizide oynamıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566191.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566191.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d9e5f00abf61c11ba4d5159b891a54e604d9d174 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566191.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK düzenlemesi Meclis'te. AKP, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştiren yasa teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu. Edinilen bilgiye göre 56 Maddelik olduğu belirtilen teklifle Anayasa değişikliği yapmadan HSYK'nın çalışma düzenini değişiyor. Adalet Bakanı'nın HSYK üzerinde yetkisini artırıyor. Dairelerle ilgili görev tanımlamalarında değişiklik yapıyor. AKP, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısını değiştiren yasa teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu. Edinilen bilgiye göre 56 Maddelik olduğu belirtilen teklifle Anayasa değişikliği yapmadan HSYK'nın çalışma düzenini değişiyor. Adalet Bakanı'nın HSYK üzerinde yetkisini artırıyor. Dairelerle ilgili görev tanımlamalarında değişiklik yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566196.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566196.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce676a70fde708163887f059d4828a5ff4cbfb6c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_7/2566196.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı Zekeriya Öz'den iddialara cevap. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, 17 Aralık operasyonunun 2. dalgasında soruşturma dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş ile Oktay Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ile birlikte hakkkında inceleme başlattığı Başsavcı vekili Zekeriya Öz, ... Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, 17 Aralık operasyonunun 2. dalgasında soruşturma dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş ile Oktay Erdoğan ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ile birlikte hakkkında inceleme başlattığı Başsavcı vekili , Dubai seyahatinin 77 bin TL tutan faturalarını işadamı Ağaoğlu'nun ödediği iddialarına cevap verdi. Öz, ödemeleri kendisinin ödediğini iddia ederek, "Masrafları  ben karşıladım, faturaları var" dedi. Yazılı açıklama yapıp tüm belgeleri göstermek için HSYK'ya izin başvurusu yaptığını, ancak henüz yanıt gelmediğini ifade eden Başsavcıvekili , izin verilirse her şeyi tek tek belgeleriyle açıklayacağını söyledi. FATURA BİZ DÖNDÜKTEN SONRA DÜZENLENMİŞ Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının başındaki kişi olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili  , Sabah gazetesinde çıkan Dubai gezisi haberinin ardından operasyon kapsamında gözaltına alınan işadamı Ali Ağaoğlu'nun da yaptığı açıklamada Dubai'de yaptığı tatilin parasını kendisine ait bir firma tarafından karşılandığı yönündeki açıklamalarına cevap verdi. Aakşam saatlerinde gazetecileri odasında kabul eden , "Dubai seyahatindeki masrafları kendim karşıladım. Faturaları var. Dubai'den 20 Ekim'de çıktık, 21 Ekim'de buradaydık. Söz konusu fatura (Safari yapıldığına dair) biz döndükten sonraki bir tarihte düzenlenmiş. Ağaoğlu ile tanışıklığımız var. Bir devlet büyüğü ile babasının cenazesinden birkaç gün sonra taziyeye gittik. O tarihten sonra bir daha görüşmedik." Bu arada Öz'ün yakın çevresine; Dubai seyahatine geçen yıl 17-20 Ekim günlerinde ailesiyle birlikte gittiği, uçak biletlerinin ve otel masraflarının kendisi tarafından karşılandığı ve bunun toplamda 4 bin 250 dolar olduğunu söylediği kaydedildi. Öz'ün "Bu faturalar nasıl düzenlenmiş bilmiyorum. Benim kaldığım tarih, uçak biletim belli. Orada bana ait olduğu belirtilen oteldeki yemek masrafını gösteren faturadaki bilgiler ve kredi kartı numarası da tarafıma ait değil. İddialarda yer alan Safari faturası ise benim Dubai'den döndükten sonraki tarihte düzenlenmiş" dediği bildirildi. ESKORT ARACI ALINDI Öz'ün makam aracına eskortluk yapan korumaların kullandığı araç dün alındı. Koruma sayısında şu anda bir değişiklik yok. Ancak koruma sayısının da bir süre sonra azaltılacağı öğrenildi.  Ergenekon soruşturması döneminde tahsis edilen Mercedes makam aracıda arızalandığı tamir edilmek için alındığı 5 aydır tamirde olduğu ifade edildi. Onun yerine emniyet tarafından kendisine başka bir araç tahsis edildi. ÖZ'ÜN YARIN YAZILI AÇIKLAMA YAPMASI BEKLENİYOR Hakkında Dubai'de tatil yaptığı ve masraflarını bir inşaat şirketi sahibinin karşıladığı şeklinde haberler yapılan Başsavcıvekili Zekeriye Öz'ün iddiaları yalanladığı belirtildi. Öz'ün bu iddialara karşı, cevap vermek için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) izin istediği, HSYK'dan gelen yanıta göre yarın yazılı bir açıklama yapacağı öğrenildi. 77 bin lirayı bulduğu öne sürülen Dubai tatiliyle Öz'ün, Dubai tatilini 17-20 Ekim günlerinde ailesiyle birlikte yaptığını, uçak biletlerinin ve otel masraflarının kendisi tarafından karşılandığını belirttiği öğrenildi. Bunların da toplam 4 bin 250 dolar tuttuğunu söylediği, söz konusu gazetelerde 'safari yapıldı' dendiği gün kendilerinin Türkiye'ye giriş yaptıklarını ifade ettiği belirtildi. Öz'ün açıklama metni ile birlikte elindeki belgeleri, faturaları, uçak biletlerini de açıklayacağı ifade edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566264.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566264.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b89b2b490123e22b41dc790e631acdd55557965c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566264.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den çok önemli ziyaret. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; iktidar ile cemaat arasında yaşanan gerilim, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kurulduğu yönünde yapılan değerlendirmeler, bazı komutanların yargılanma sürecinde (kurunun yanında yaşın da yandığı) anlayışı içinde haksızlığa uğradığı iddiaları çerçevesinde bugün komutanların yetiştiği bir kuruma, konjonktürel açıdan çok ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; iktidar ile cemaat arasında yaşanan gerilim, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kumpas kurulduğu yönünde yapılan değerlendirmeler, bazı komutanların yargılanma sürecinde (kurunun yanında yaşın da yandığı) anlayışı içinde haksızlığa uğradığı iddiaları çerçevesinde bugün komutanların yetiştiği bir kuruma, konjonktürel açıdan çok önemli ve anlamlı bir ziyarette bulunacak Milliyet'ten Aydın Hasan'ın haberine göre, Gül, bugün, ordunun komuta kademesinin yetiştiği Harp Okulu'nu ziyaret edecek. Gül'ün, bu ziyareti Türkiye'nin içinde bulunduğu tartışmalar çerçevesinde özel anlamlar taşıyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün, bugünkü, yani çarşamba günkü programı netleşti. Gül, saat 11.00'de, Kara Harp Okulu'na ziyarette bulunacak. Gül, son dönemde yaşanan gerilimin yumuşamasını sağlamak için temas trafiğine başlayan ve kendisinden randevu talebinde bulunan eski CHP lideri ve Türk siyasetinin duayen isimlerinden Deniz Baykal'ı ise saat 16.30'da kabul edecek. Gül'ün Harp Okulu'nu ziyareti konjonktürel açıdan anlam kazandı. İktidar ile cemaat arasında yaşanan gerilimin boyutlanması üzerine Başbakan başdanışmanı "Orduya kumpas kurulduğu" değerlendirmesinde bulunmuştu. Bu değerlendirmenin ardından Genelkurmay Başkanlığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Ayrıca 2013 yılının Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Ergenekon ve gibi davalar için yeniden yargılama talebi komutanlar tarafından seslendirilmişti. İktidar - cemaat gerilimi çerçevesinde, Fethullah Gülen'in, Gül'e bir mektup gönderdiği de ortaya çıkmıştı. Gül'ün bugünkü Harp Okulu ziyaretinin kodları, son dönemde yaşanan gelişmelerin analizinde gizli. 6 Ocak'ta yapılan Genelkurmay açıklamasında, şu ifadeler yer almıştı: *1. 27 Aralık 2013 tarihli basın açıklamamızda belirtildiği şekilde; Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensupları ile ilgili yürütülen soruşturma ve davalara yönelik, "HUKUK DEVLETİ OLMA'nın gereği olarak, yargılamayı etkileme niteliğinde olabilecek beyanlardan kaçınılmış; sadece yetkili makamlarla görüş ve düşünceler paylaşılmış, tekliflerde bulunulmuş, sonuçları beklenilmiş ve bu nedenle süreç içerisinde herhangi bir adli işleme başvurulmamıştır. *2. Ancak siyasi bir şahsiyetin basında yer alan ifadeleri üzerine, kurumsal ve insani görev ve sorumluluğumuzun gereği olarak, önce yazılı bir açıklama ile kamuoyu bilgilendirilmiş ve aynı gün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına "SUÇ DUYURUSU yapılmıştır. 3. Suç duyurusunun amacı; ortaya atılan iddiaların araştırılması, durumun aydınlanması, kamuoyu vicdanında beliren rahatsızlıkların giderilmesi, adalete olan güvenin tesisi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve mensuplarının hak, hukuk, haysiyet ve onurlarının korunmasıdır. *4. Yukarıda belirtilen amacın tahakkuku ilgili mercilerden talep edilmiş; bunun dışında yargı süreci ve sonuçları ile ilgili değerlendirme ve yorumlarda bulunulmamış, hiçbir kişi/kişiler, kurum/kuruluşlar hedef alınmamıştır. *5. Türk Silahlı Kuvvetleri her zaman hukukun üstünlüğüne vurgu yaparak güncel tartışmaların dışında kalma gayreti içinde olmuş ve kurumsal sorumluluğunu örnek bir tarzda yerine getirmiştir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566266.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566266.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3a47944fed3d3303399bcb938ba570cb4e623599 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566266.txt @@ -0,0 +1 @@ +O komutandan çok önemli açıklama. Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletvekili, Özel Kuvvetler eski Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan, Çanakkale'deki törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gelirken ayağa kalkmama konusunda ilk kez çarpıcı açıklama yaptı. Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, Alan, "Başbakan'ın normal tören saatinde ... Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletvekili, Özel Kuvvetler eski Komutanı emekli Korgeneral Engin Alan, Çanakkale'deki törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gelirken ayağa kalkmama konusunda ilk kez çarpıcı açıklama yaptı. Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, Alan, "Başbakan'ın normal tören saatinde gelmesiyle birlikte tören başladı. Ben de, bugün bakan ve Başbakan'ın en yakınında olan birçok isimle birlikte Başbakan'ı ayakta karşıladım. Hatta Sayın Başbakan elimi sıkıp 'Nasılsınız Paşam, afiyettesiniz inşallah' diye hatırımı bile sordu. Başbakan kürsüye çıktı. Konuşmasının sonunda da Türk Silahlı Kuvvetleri dışında herkese teşekkür etti. Askeri terbiyem gereği kurumuma yapılmış bir haksızlığa TSK adına tavır koyup Başbakan'ın konuşması bitip yerine dönerken ayağa kalkmadım" dedi. Neresi kuru neresi yaş Helen Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletivekili Engin Alan Etik Haber yazarı Metin Özkan'la yaptığı görüşmede, "Hükümet 'Milli Ordu'ya kumpas kuruldu' diyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Hükümet 'hem kumpas kuruldu hem de bize darbe yapıldı' diyor. Bu ne yaman çelişki. Kumpas kelimesinin arkasına sığınanlar, hata yaptıysak düzeltiriz, yanlış yapmış olabiliriz hatta kurunun yanında yaşta yanmış olabilir gibi şuursuz açıklamalar yapmaktadır. Herkes şunu bilsin ki, bu dava baştan aşağı yalandır. Kurdukları yeni bir kumpasla kuru ve yaş kelimelerini kullananlar iki bin kişinin yargılandığı davanın neresi kuru neresi yaş açıklamak zorundadır" karşılığını verdi. Alan, yeniden yargılama konusunda, şunları söyledi: "Bizi yine bu mahkemeler yargılayacaklarsa hiçbir şey değişmez. Bunun adı yeniden yargılama olmaz. Çünkü aynı sahte deliller, aynı sahte belgeler ve aynı sahte kanıtlarla bizi yargılayacaklar. Oysa yeniden yargılama yerine sıfırdan yargılama olmalıdır. Benim çıkmak gibi bir derdim yok. Meclise çağrımdır: Suçluluğuma inanıyorlarsa çıksınlar milletvekilliğimi düşürsünler. İddia ediyorum bunlar yeniden yargılama dedikleri bu süreci yerel seçimlerden önce tamamlayacak ve başta KCK'lılar olmak üzere hepsini tahliye edip hatta yeniden aday gösterecekler. Yeniden yargılama dedikleri yeni bir kumpastır. Çünkü bizi dün çarmıha gerenler bugünlerde kumpas diye sözde sihirli bir sözcükle kamuoyu algısını değiştirip toplumun dikkatini farklı yöne çekmeye çalışıyorlar. Engin Alan olarak ben kanuni ve yasal haklarım dışında hiç kimseye eyvallah etmeyeceğimi herkes çok iyi bilsin." Günah mı çıkarıyorlar Alan, "BDP'nin tutuklu milletvekili kalmadı. Bu konuda yorumunuz ne olacak?" sorusunu, "Türk Milletine Çağrımdır; Beş bölücü milletvekilinin TBMM'de yemin etmesini ancak Engin Alan'ında burada yatmasını içine sindiriyorlarsa ben ömür boyu yatmaya hazırım. Engin Alan'a ölümden öte köy yoktur. Çünkü beni hapishane filan korkutmaz. Binlerce vatan evladının kanına giren PKK'lılara gerilla diyerek kutsayıp bağrına basıp öpüp sevenler, bizi darbeci, çete ve fuhuşçu olarak gösterenler şimdi günah mı çıkarmaya çalışıyor?" diye yanıtladı. Adres KCK Alan, yeniden yargılama metodunun ne olması gerektiği konusunda ise, "İçim milletime ve devletime acıyor. Çünkü kumpas diyenlerin asıl amacı PKK'ya ve KCK'ya verdikleri sözleri yerine getirmek içindir. Yeniden yargılama dedikleri süreçle de aslında KCK'ya af getiriyorlar. Amaç onları kurtarmak. Yeniden yargılamanın asıl adresi KCK'dır. Önce tutuklu KCK'lı Belediye Başkanlarını, sonra il başkanlarını, sonra ilçe başkanlarını ve diğerlerini bırakacaklar. Kumpas kelimesinin sihri de burada yatıyor. Birkez daha söylüyorum. Ne eşim, ne çocuğum, ne akraba ve dostlarım hiçbir şey umrumda değil. Suçsuzum, suçsuzluğum ispatlanana kadar da gerekirse ölene kadar da burada kalırım." değerlendirmesi yaptı. Gelirken ayağa kalktım Alan, tartışma konusu olan törende Başbakan gelirken ayağa kalkma konusunda ilk kez şu çarpıcı açıklamayı yaptı: "Anlatacaklarımdan sakın kimse korktuğumu, geri adım attığımı ve yaptığımı inkar ettiğimi düşünmesin. Benim yaradandan başka hiç kimseden korkum yoktur. Olayın gerçek yüzünü şimdi size tüm çıplaklığıyla anlatıyorum: Sayın Başbakan'ın normal tören saatinde gelmesiyle birlikte tören başladı. Ben de, bugün bakan ve Başbakan'ın en yakınında olan birçok isimle birlikte Başbakan'ı ayakta karşıladım. Hatta Sayın Başbakan elimi sıkıp 'Nasılsınız Paşam, afiyettesiniz inşallah' diye hatırımı bile sordu. Buna isimlerini vermeyeceğim bugün Başbakan'ın yanı başında oturan o isimler şahittir. Vicdanları varsa konuşsunlar. Başbakan yerine oturduktan sonra ben de protokoldeki yerimi aldım. Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Başbakan kürsüye çıktı. Konuşmasının sonunda da Türk Silahlı Kuvvetleri dışında, park bahçelerdeki bekçiden tutun, hemen herkese teşekkür etti. Askeri terbiyem gereği kurumuma yapılmış bir haksızlığa TSK adına tavır koyup Başbakan'ın konuşması bitip yerine dönerken ayağa kalkmadım. Bu duruşu mensubu olduğum kurum adına sergiledim. Bugün olsa yine aynısı yapardım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566268.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566268.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..727a50d32272739be72ac46e49d0da35a453093d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566268.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li Aktay'dan bomba TIR açıklaması!. CNN Türk'te Dört Bir Taraf programına Nagehan Alçı'nın yokluğunda katılan AKP MYK üyesi ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, "silah yüklü TIR" iddiaları ile ilgili TIR'da arama yapmak isteyen savcıyı suçladı. 'Bir savcının nesine MİT kontrolündeki bir TIR'da arama yapmak' ... CNN Türk'te Dört Bir Taraf programına Nagehan Alçı'nın yokluğunda katılan AKP MYK üyesi ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, "silah yüklü TIR" iddiaları ile ilgili TIR'da arama yapmak isteyen savcıyı suçladı. 'Bir savcının nesine MİT kontrolündeki bir TIR'da arama yapmak' diye konuşan Aktay konuşmasının satır aralarında Türkiye'nin Suriye'ye operasyon yaptığını kabul etti. MİT'in savcıya 'TIR bizim kontrolümüzdedir, çek git' dediğini, bunun üzerine Savcının işi sansasyonel bir hale getirdiğini söyleyen Aktay, MİT'in kontrolünde olan bir durumu savcının denetleyemeyeceğini ve TIR'a yapılmak istenen operasyonun 'Türkiye'yi zor duruma soktuğunu' ifade etti. Asıl suçlunun savcı üzerinden MİT'e operasyon çekmeye çalışanların olduğunu söyleyen Aktay, 'MİT'e yapılmış bu operasyon Türkiye'nin Suriye içerisinde her ne yapıyorsa, hakkı vardır, orada herkes var bakın, MOSSAD'ı var, CIA'i var, herkes var.' sözleriyle TIR'da söylendiği gibi insani yardım olmadığı gibi Suriye'deki duruma yönelik bir sevkiyat olduğu sinyalini verdi: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566270.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566270.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a78e4b2590d1778b1d8f0a12de3160101ab68371 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566270.txt @@ -0,0 +1 @@ +Huban Öztoprak yaşamını yitirdi. Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde, geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanıp, bitkisel hayata girdiği açıklanan tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu 26 yaşındaki Huban Öztoprak, 11 gündür tedavi gördüğü hastanede verdiği yaşam savaşını kaybetti. Datça'ya gösteriye giden İstanbul Kumbara Görsel Tiyatro Grubu'nun 10 oyuncusunu ... Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde, geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanıp, bitkisel hayata girdiği açıklanan tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu 26 yaşındaki Huban Öztoprak, 11 gündür tedavi gördüğü hastanede verdiği yaşam savaşını kaybetti. Datça'ya gösteriye giden İstanbul Kumbara Görsel Tiyatro Grubu'nun 10 oyuncusunu taşıyan minibüs, Seyirtepe Mevkii'nde, karşıdan gelen hafriyat kamyonuyla çarpıştı. Kazada 8 tiyatrocu yaralandı. İlçedeki hastanelere kaldırılan yaralılardan 7'si tedavilerinin ardından taburcu edilirken, minibüsün arka koltuğunda sıkışan ve durumu ağır olan tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Huban Öztoprak'ın, Özel Yücelen Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde solunum cihazına bağandı. Ailesi ve yakınları Huban'dan gelecek iyi haberleri beklerken, bugün (salı) akşam saatlerinde umutlu bekleyiş acı ile son buldu. Huban'ın 20.30'da duran kalbini tekrar çalıştırmak için 1 saat süren müdahaleler sonuçsuz kaldı. 11 gündür yaşam savaşı veren Huban'ın ölümü yakınlarında üzüntü yaşattı. CENAZE İSTANBUL'A GÖTÜRÜLECEK Huban Öztoprak'ın ölüm haberi İstanbul'da olan ailesine telefonla bildirildi. Yarın sabah Marmaris'e gelecek olan genç oyuncunun ailesi cenazeyi Dalaman'a kadar karayoluyla, buradan da havayoluyla son yolculuğuna uğurlamak üzere İstanbul'a götüreceği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566272.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566272.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ca46c7aa3bae60d44c9eb6e8956e460224e9a9c1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566272.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çanakkale depremle sarsıldı. Depremin ardından 4 artçı sarsıntının daha olduğu bölgede ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 21.41 sıralarında, Çanakkale'nin Ezine İlçesi Dalyan Mevkii'nde, 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin ... Depremin ardından 4 artçı sarsıntının daha olduğu bölgede ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, saat 21.41 sıralarında, Çanakkale'nin Ezine İlçesi Dalyan Mevkii'nde, 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 5.4 kilometre derinliğinde meydana gelen sarsıntı ilçede hafif şekilde hissedildi. Sarsıntının ardından bir saatlik zaman dilimi içinde bölgede en küçüğü 1.5, en büyüğüde 2.3 olan 4 artçı sarsıntı daha olduğu açıklandı. İlk belirlemelere göre depremin herhangi bir hasara neden olmadığı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566274.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566274.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..763dbc042cf411da454b024a6bc2ca92a473a855 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566274.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meclis'te 'biat' tartışması. TBMM Genel Kurulu'nda CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören ile AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner arasında "biat" tartışması yaşandı. AKP'nin uluslararası sözleşmelerin onaylanmasını içer 4 yasa tasarısının gündemin ön sıralarına alınması içeren önerisinin görüşmeleri sırasında söz alan Ören, yolsuzluk iddialarına değinerek, ... TBMM Genel Kurulu'nda CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören ile AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner arasında "biat" tartışması yaşandı. AKP'nin uluslararası sözleşmelerin onaylanmasını içer 4 yasa tasarısının gündemin ön sıralarına alınması içeren önerisinin görüşmeleri sırasında söz alan Ören, yolsuzluk iddialarına değinerek, "Teorisyenlik yapıyorsunuz. Bize karşı komplo kuruldu, paralel devlet pergel devlet...Bizim cemaatle, AKP ile işimiz yok. Bu hırsızlığı kim yapmış, bu halkın emeğini, alın terini kim çalmış bunu bulalım" dedi. İktidarın bunun cevabını vermesi gerektiğini ifade eden Ören, AKP seçmenin de bu konuda bir izahat beklediğini kaydetti. AKP'nin panik halinde olduğunu ileri süren Ören, "Niye üzerini örtüyorsunuz? Şimdi 20 yıldır 'İSKİ, İSKİ' diye bir marş haline getirdiniz. Şimdi biz de 'Bilal, Bilal, Bilal' diye 20 yıl konuşalım mı?" dedi. Ören, AKP sıralarından gelen itirazlar ve "şu an yaptığınız iftira" sözleri üzerine, şunları söyledi: "Nasıl bir iftira? Tutuklulukla ilgili 2 defa müracaat ediyorsunuz, tutukluluk süresinin devamına karar veriyor. Savcıyı değiştiriyorsunuz, yetmedi polis ve müdürü değiştiriyorsunuz. İçinize sinmiyor, yüzünüzden belli. Sinmiyor, sinmeyecek de. Eğer siz gerçekten bu batağın içinden çıkmak istiyorsanız dün söylediklerinizi bugün kulaklarınızın duyması gerekiyor. Burada oturan arkadaşlarınız diyordu ki 'biz kimseye biat etmeyiz, biat bizim kültürümüzde yok.' Tutturmuşsunuz Kemalizm. Bir 'izm' takmışsınız, kişiye biat ediyorsunuz. Konuşulanları ne yapacağız. Dün dündür, bugün bugündür. Arkadaşlar, 'biz biat ederiz, itaat ederiz, yolunda da ölürüz' diyor." Metiner'in, "Aynen ölürüz" karşılığını vermesi üzenine Ören, "Biz de Mustafa Kemal Atatürk için ölürüz. Ama biz biat, itaat etmeyiz. Mustafa Kemal Atatürk'ü sevdiğimiz için onunla birlikte hareket ederiz" dedi. Bunun üzerine CHP sıralarından alkışlar geldi. Söz alan Metiner, Ören'e, "Bırak da kimi, ne kadar, nasıl seveceğimize biz karar verelim. Biatın anlamını bilmiyorsan, öğrenirsin. 'Sadakatle bağlılık' demektir. Biz liderimize sadakatle bağlıyız. Söylediğimiz budur, zoruna gidiyorsa gitsin. Biat, itaat dediğiniz şey bizim nezdimizde kötü olan bir şey değildir. Biz ihanetçilerden değiliz. Liderimize sadakatle bağlıyız, ölümüne de arkasındayız" karşılığını verdi. Tekrar söz isteyen Ören, şunları kaydetti: "İsim zikretmediğim halde bir kelime üzerinde bir görüş belirtiyorsanız o zaman siz arşivlere bakacaksınız. Grup başkanvekillerinizin, başbakan yardımcılarınız ve zatınız neler söylemiş. Sadece Allah'a biat edileceğini söyleyen siz değil misiniz. Şu an biatı nereye çevirdiniz. Yüzyılın lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü çevirdiniz, '200 yüzyılın lideri Tayyip Erdoğan' demeye başladınız." AKP sıralarından yeniden itirazlar gelmesi üzerine, Ören, "kızmayın, sinirlenmeyin" dedi. AKP'nin önerisi kabul edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566454.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566454.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..90974b90f83a8e9028e028d877d99ce610685c5c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566454.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu çekildi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 656. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 11, 12, 16, 26 ve artı 14 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen iki kişi, 641 bin 974 ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 656. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 11, 12, 16, 26 ve artı 14 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen iki kişi, 641 bin 974 lirayı paylaştı Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 28 kişi 2 bin 292 lira seksen beşer kuruş, 4 artı 1 bilen 222 kişi 289 lira ellişer kuruş, 4 bilen 3 bin 561 kişi 24 lira beşer kuruş, 3 artı 1 bilen 6 bin 965 kişi 15 lira doksan beşer kuruş, 3 bilen 109 bin 932 kişi 2 lira yetmişer kuruş, 2 artı 1 bilen 63 bin 921 kişi 4 lira seksener kuruş ve 1 artı 1 bilen 206 bin 944 kişi 2 lira yetmiş beşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlilerin kuponlarını Denizli ile Edirne'nin İpsala ilçesindeki bayilerden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 139 bin 910 lira 10 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 852 bin 864 lira 44 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 475 bin 535 lira 58 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566456.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566456.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb311e5209a5314531dfc50b91fd08f44e60ae65 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566456.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hazine 1 ayda 1 yıllık açık verdi. Hazine nakit dengesi, geçen yılın aralık ayında 11 milyar 170 milyon lira, 2013 yılında ise 12 milyar 365 milyon lira açık verdi. Aralıkta Hazine'nin nakit gelirleri 30 milyar 980 milyon lira, nakit giderleri 42 milyar 275 milyon lira oldu. Faiz ... Hazine nakit dengesi, geçen yılın aralık ayında 11 milyar 170 milyon lira, 2013 yılında ise 12 milyar 365 milyon lira açık verdi. Aralıkta Hazine'nin nakit gelirleri 30 milyar 980 milyon lira, nakit giderleri 42 milyar 275 milyon lira oldu. Faiz dışı giderler 40 milyar 239 milyon lira, faiz giderleri ise 2 milyar 36 milyon lira olarak gerçekleşirken, faiz dışı dengede 9 milyar 259 milyon lira açık oluştu. Söz konusu ayda nakit dengesi 11 milyar 170 milyon lira açık verdi. Aralık ayında kur farklarından kaynaklanan artış 676 milyon lira olarak kayıtlara geçerken, devirli-garantili borç geri dönüşleri 123 milyon lira olarak hesaplandı. Kasa/banka net hesabı da 13 milyar 226 milyon lira azaldı. - 2013 yılı Geçen yılın ocak-aralık döneminde nakit bazda toplam 376 milyar 536 milyon lira gelir elde edilirken, 398 milyar 716 milyon lira harcama yapıldı. Söz konusu dönemde faiz dışı denge, 24 milyar 342 milyon lira fazla verdi. Bu dönemde özelleştirme ve fon gelirleri 9 milyar 815 milyon lira olarak gerçekleşirken, hazine nakit dengesi 12 milyar 365 milyon lira açık verdi. Devirli-garantili borç geri dönüşleri 1 milyar 585 milyon lira olurken, kur farklarından kaynaklanan 1 milyar 914 milyon lira artış oldu. Kasa/banka net hesabının 9 milyar 842 milyon lira arttığı 2013 yılında Hazine, net 17 milyar 991 milyon lira borçlandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566458.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566458.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5266ae73059b27870b8721a7703c16d66c1bc03c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566458.txt @@ -0,0 +1 @@ +Okmeydanı'nda olaylı gece. Polislerin olay yerine geldiğini gören eylemciler, yolda havai fişek ve molotof kokteyli atarak ara sokaklara kaçtı. Beyoğlu, Okmeydanı Şark Kahvesi önünde toplanan 15 kişilik bir grup, saat 18.30 sıralarında yola çöp konteynerlerini devirerek eylem yaptı. Vatandaşların ihbarıyla olay yerine zırhlı ... Polislerin olay yerine geldiğini gören eylemciler, yolda havai fişek ve molotof kokteyli atarak ara sokaklara kaçtı. Beyoğlu, Okmeydanı Şark Kahvesi önünde toplanan 15 kişilik bir grup, saat 18.30 sıralarında yola çöp konteynerlerini devirerek eylem yaptı. Vatandaşların ihbarıyla olay yerine zırhlı polis ekipleri sevk edildi. Polisin geldiğini gören eylemciler yola molotof kokteyli ve havai fişek atarak ara sokaklara doğru kaçtı. Bir anda duman bulutu içinde kalan vatandaşlar işyerlerine sığındı. Polis ekipleri ara sokaklara kaçan eylemcileri yakalamak için çalışma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566464.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566464.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8c7ecdd1eca8259c86df9a752065f4887b49e102 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_8/2566464.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lisede jiletli sopa dehşeti. Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesi'nde eğitim gören 11'inci sınıf öğrencileri Y.A. ile açık lisede okuyan Ozan O., iddiaya göre saat 14.30 sıralarında okulun önünde kız meselesi yüzünden tartıştı. Y.A., tartışmaya Ozan O.'nun 3 arkadaşının da karışması üzerine babası Necati A.'yı telefonla ... Başöğretmen Atatürk Anadolu Lisesi'nde eğitim gören 11'inci sınıf öğrencileri Y.A. ile açık lisede okuyan Ozan O., iddiaya göre saat 14.30 sıralarında okulun önünde kız meselesi yüzünden tartıştı. Y.A., tartışmaya Ozan O.'nun 3 arkadaşının da karışması üzerine babası Necati A.'yı telefonla arayarak yardım istedi. Su dağıtım şirketinde çalışan Necati A., okula gelerek oğlu ve tartıştığı 4 kişiyi ayırmak istedi. Kavganın büyümesi üzerine Necati A., araçtan aldığı ucunda jilet takılı olan sopa ile 1'i öğrenci 4 kişiye vurmaya başladı. Ozan O., Oğuzcan A., Alper T. ve Berat Ü., vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden jiletli sopa darbeleriyle yaralandı. Necati A. ve oğlu Y.A. da tekme ve yumruk darbeleriyle hafif yaralandı. Yaralılardan Necati A. ve oğlu Y.A. ile jiletli sopa yüzüne isabet eden Oğuzcan A., Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi, diğer 3 kişi özel hastaneye kaldırıldı. Polis, tedavisinin ardından Necati A.'yı gözaltına alırken sağlık durumları iyi olan diğer yaralıların tedavilerinin devam ettiği belirtildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee5e8a3a3302f25f10b265625465725a39570cf9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566520.txt @@ -0,0 +1 @@ +Suriye televizyonu spikeri başkan adayı. Türkiye Komünist Partisi (TKP), 30 Mart yerel seçimleri için Hatay Defne belediye başkan adayı olarak, Suriye devlet televizyonunda Türkçe ana haber spikerliği yapan Sevra Baklacı'yı gösterdi. Türkiye Komünist Partisi'nden, "Suriye halkı ile kardeşliğin, barışın, antiemperyalizmin hüküm süreceği Defne için 'Sevra ... Türkiye Komünist Partisi (TKP), 30 Mart yerel seçimleri için Hatay Defne belediye başkan adayı olarak, Suriye devlet televizyonunda Türkçe ana haber spikerliği yapan Sevra Baklacı'yı gösterdi. Türkiye Komünist Partisi'nden, "Suriye halkı ile kardeşliğin, barışın, antiemperyalizmin hüküm süreceği Defne için 'Sevra Baklacı' başlığıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye Komünist Partisi, 30 Mart seçimlerinde Hatay'ın Defne ilçesinde emperyalizme ve zalimliğe boyun eğmeyen, Suriye halkına kardeş Sevra Baklacı'yı Belediye Başkanlığı için aday göstermektedir. Sevra Baklacı, Suriye'ye yapılan düşmanca müdahalede taraf olmuş, Suriye halkı ile birlikte emperyalizme ve AKP'ye karşı mücadele etmeye karar vermiştir. Suriye sınırında düşmanlık örenlere inat, Hatay Defne kardeşliğin, barışın adresi olacaktır. Zalimin zulmüne direnenler, geçmişte olduğu gibi bugün de eşitliğin ve özgürlüğün bayrağını taşıyanlar olmuştur. Emekten, barıştan, iyiden ve güzelden yana olmak için, Solda olmak için, Savaşa karşı duruşumuzu güçlendirmek için, adayımız Sevra Baklacı'dır." Suriye Devlet Televizyonu'nda bir süre önce, aralarında Türkçe'nin de bulunduğu 6 dilde haber bülteni yayınlanarak, ülkedeki gelişmeler ekrana getirilmeye başlanmıştı. 1983 Hatay doğumlu olan Sevra Baklacı, 2011 yılında Arapça eğitimi için Suriye'ye gitmiş, eğitimi süresince Suriye Haber Ajansı'nda (SANA) işe başlamış, Suriye Devlet Televizyonu'nda ve Şam Radyosu'nda hem spikerlik hem de tercümanlık yapmıştı. Baklacı, halen Şam Radyosu'nda görev yapmaya devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566521.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566521.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cab458d9a320042606c5d3304591706de189fc53 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566521.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den 'kuvvetler ayrılığı' mesajı. 'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kara Harp Okulu'nu ziyaret etti. Gül, ziyareti sırasında Atatürk Amfisi'nde Harbiyelilere hitaben bir konuşma da yaptı. Gül, burada yaptığı konuşmada güvenliğin, tek bir ülkeyi ve sınırlarını ilgilendiren bir kavram olmaktan çıktığını söyleyerek; "Geçen sene ... 'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kara Harp Okulu'nu ziyaret etti. Gül, ziyareti sırasında Atatürk Amfisi'nde Harbiyelilere hitaben bir konuşma da yaptı. Gül, burada yaptığı konuşmada güvenliğin, tek bir ülkeyi ve sınırlarını ilgilendiren bir kavram olmaktan çıktığını söyleyerek; "Geçen sene Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmada, 'Çağımızda barış ve güvenliğe en büyük tehdit iç çatışmalardan gelmektedir ve gelecektir' demiştim. Dolayısıyla, gerçek anlamda bölgesel ve küresel barış, her bir ülkede meşruiyet temelli düzenlerin teşkilinden geçmektedir. 'Meşruiyet temeli nedir?' diye sorduğunuzda, yani 'Bir ülkenin meşru bir şekilde yönetimi nasıl olur?' dediğinizde, bugünkü çağda ona verdiğimiz cevap demokrasidir. Meşruiyetin temeli bugün demokrasiden geçmektedir. Demokrasi dediğimiz aslında milli iradedir. Bunu biraz daha genişletecek olursak, demokratik hukuk devletlerinin kurulmasıdır, düzenlerin böyle olmasıdır ve demokratik hukuk devleti dediğimizde de, çok partili sistem; adil, serbest, düzgün seçimler; kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması; bu düzen içerisinde 'check-balance' dediğimiz denge sistemlerinin olup bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir. Bunun dışındaki rejimler eninde sonunda ya acı çekerek veyahut tecrübeli liderlerin inisiyatifinde demokrasiye geçeceklerdir. Arap Baharı'nda da yaşadığımız budur, daha önce başka ülkelerde yaşanan budur" diye konuştu. 'Demokratik standartların yüksek olması gerekir' Köklü bir devlet geleneğine ve medeniyet mirasına ev sahipliği yapan Türkiye'nin, geleceğini de büyük ufuklarda aramasının tabii hakkı olduğunu söyleyen Gül şunları kaydetti; "Diğer tüm güçlü devletler gibi, bunu yaparken, sahip olduğumuz tüm güç unsurlarından uygun bir bileşimle istifade etmek kararlılığında olmalıyız. Bu açıdan öncelikli hususun, Türkiye'nin güç parametrelerinin sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin güç parametreleri dediğimizde önce itibarlı, güçlü ve halkının müreffeh olabilmesi için demokratik hukuk standartlarının yüksek olması gerekir. Aslında bu bize Atatürk'ün 'muasır medeniyetlerin üstünde' diye işaret ettiği noktadır. İkinci olarak, güçlü bir ekonomisinin olması gerekir. Üçüncüsü de güçlü bir ordusunun, silahlı kuvvetlerinin olması gerekir. Eğer birinciyi demokratik ve hukuk standartlarının yüksekliği ve ekonomiyi yumuşak güç olarak tarif edersek geniş anlamda, buna askerî gücü de eklediğimizde işte o zaman bir ülke hem güçlü olur, hem itibarlı olur, hem de halkı mutlu olduğu gibi etrafına ışık saçan bir ülke haline de gelir. Örnek alınacak bir ülke haline de gelebilir. Bütün bu tanımlamalardaki esas hedef, ülkemizi içinde bulunduğumuz geniş coğrafyada, stratejik, tarihi ve kültürel derinliğe sahip bir merkez ülke yapmak, örnek alınacak bir ülke yapmak. Aslında itibar buradan gelir. Bir ülkeye dışarıdan baktığınızda örnek alınacak başarıları varsa, o zaman itibarlıdır." 'Dış politikada reel politik dediğimiz şey çok önemlidir' Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin milli menfaatlerinin korunmasına çok önem verdiğini dile getirerek; "Bu bağlamda, politikalarımızı geliştirirken, uluslararası ve bölgesel güç denklemini dikkate alan realist bir yaklaşım sergilenmesi elzemdir. Nihayet dış politikada reel politik dediğimiz şey çok önemlidir, bunu göz ardı edemezsiniz. Bunu göz ardı ettiğiniz anda demin söylediğim problemler çıkmaya başlar. Ana hatlarıyla bahsettiğim yeni stratejik iklim ve bölgemizde farklılaşan tehdit algılamaları ışığında, önce içeride istikrarın ve güçlü bir ekonominin sağlanması, sonra aktif bir diplomasi, realist bir savunma stratejisi ve bunun temelini oluşturacak caydırıcı askeri güç, Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. Türkiye'nin, bu rolü oynamak için gerekli birikime sahiptir, çünkü ülkemiz, asırlara dayanan köklü bir devlet geleneğine, stratejik zihniyete ve kültürel birikime sahiptir" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..030e970e8647aae795b0c528db1a00d89a031e83 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566523.txt @@ -0,0 +1 @@ +Öz'e Ömeroğlu mu gitti?. T24'ün haberine göre, Yolsuzluk soruşturmasından sorumlu olan ve Bakırköy Başsavcı Vekilliği'ne atanan Zekeriya Öz, yaptığı basın açıklamasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın operasyonu durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan'ın iddiaları yalanlamasına karşın, Öz'ün aktardığı buluşmanın gerçekleştiği ve açıklamasında ... T24'ün haberine göre, Yolsuzluk soruşturmasından sorumlu olan ve Bakırköy Başsavcı Vekilliği'ne atanan , yaptığı basın açıklamasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın operasyonu durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürdü. Başbakan Erdoğan'ın iddiaları yalanlamasına karşın, Öz'ün aktardığı buluşmanın gerçekleştiği ve açıklamasında bahsettiği "yüksek yargı kökenli" hukukçunun Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu olduğu söyleniyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) hakkındaki iddiaları yanıtlamasına izin verdiği Savcı , gün içinde hem yazılı açıklama yaptı, hem de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öz, yazılı açıklamasında Başbakan'ın yolsuzluk soruşturmasını durdurması için kendisine iki kişi gönderdiğini ileri sürdü. Öz, "Başbakan tarafından gönderilen yüksek yargı kökenli 2 kişiyle Bursa'da görüştüm. Bu kişiler bana 'bizzat Başbakan'dan özür dile. Soruşturmayı durdur' dedi" ifadelerini kullandı. Açıklamadan kısa bir süre sonra Singapur'da olan Başbakan Erdoğan, 'ün iddiasına yanıt verdi. Başbakanlık kaynakları Erdoğan'ın iddiayı "tümüyle iftira" olarak nitelediğini aktardı. 'ün 'ağabeyi' Ancak Zekeriya Öz'ün yolsuzluk soruşturması başladıktan sonra, 22 Aralık 2013'te tarif ettiği gibi "yüksek yargı kökenli" bir isimle buluştuğu öne sürüldü. Bu kişinin, kariyerinde Bursa hakimliği de bulunan, 2005'te başlayan Yargıtay üyeliği ardından 2012'de TBMM Genel Kurulu'nca ilk Kamu Başdenetçisi olarak atanan Nihat Ömeroğlu olduğu aktarıldı. Öz'ün kamuoyunda "Ombudsman" olarak bilinen Ömeroğlu'na "ağabey" diyecek düzeyde bir yakınlık duyduğu belirtilirken ilgili buluşmanın Öz'ün ailesinin de yaşadığı Bursa'da gerçekleştiği konuşuluyor. Aktarılanlara göre, Öz ile Ömeroğlu, yolsuzluk operasyonu başladıktan altı gün sonra, 22 Aralık'ta Bursa'daki Crowne Plaza Otel'de buluştu. Erdoğan oğlunun nikah şahidi olmuştu Ömeroğlu, öldürülmeden önce gazeteci Hrant Dink hakkında mahkumiyet kararı veren Yargıtay Genel Kurulu'nun üyesi olarak da biliniyor. Başbakan Erdoğan, henüz Yargıtay üyesi olduğu 2010 yılında Ömeroğlu'nun oğlu Burak Ömeroğlu'nun nikah şahitliğini yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566526.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566526.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8f16556741b4d9206b729d63c31153c527fdd78 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566526.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 8 Ocak 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 656. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 11, 12, 16, 26 ve artı 14 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu 8 Ocak 2014 çekilişinde 5 artı 1 bilen iki kişi, 641 ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 656. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 9, 11, 12, 16, 26 ve artı 14 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu 8 Ocak 2014 çekilişinde 5 artı 1 bilen iki kişi, 641 bin 974 lirayı paylaştı Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 28 kişi 2 bin 292 lira seksen beşer kuruş, 4 artı 1 bilen 222 kişi 289 lira ellişer kuruş, 4 bilen 3 bin 561 kişi 24 lira beşer kuruş, 3 artı 1 bilen 6 bin 965 kişi 15 lira doksan beşer kuruş, 3 bilen 109 bin 932 kişi 2 lira yetmişer kuruş, 2 artı 1 bilen 63 bin 921 kişi 4 lira seksener kuruş ve 1 artı 1 bilen 206 bin 944 kişi 2 lira yetmiş beşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlilerin kuponlarını Denizli ile Edirne'nin İpsala ilçesindeki bayilerden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 139 bin 910 lira 10 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 852 bin 864 lira 44 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 475 bin 535 lira 58 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566545.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566545.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e97ee88d092a4d272cd28a9a2aef3e7bcdb52a41 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566545.txt @@ -0,0 +1 @@ +Metin Feyzioğlu TÜSİAD'da konuşacak. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) 14 Ocak Salı günü düzenleyeceği konferansa, ABD Barolar Birliği (ABA) Başkanı James Silkenat ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu konuşmacı olarak katılacak. Kurum açıklamasına göre, TÜSİAD'ın demokratikleşme ve hukuk devleti ... Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) 14 Ocak Salı günü düzenleyeceği konferansa, ABD Barolar Birliği (ABA) Başkanı James Silkenat ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu konuşmacı olarak katılacak. Kurum açıklamasına göre, TÜSİAD'ın demokratikleşme ve hukuk devleti konularındaki faaliyetleri çerçevesinde düzenlenecek "Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti" konferansı 14 Ocak 2014 Salı günü The Marmara Oteli'nde gerçekleşecek. Toplantının açılış konuşması TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz tarafından yapılacak. Açılış konuşmasının ardından düzenlenecek panelde ABA Başkanı James Silkenat "Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti" konusunda bir konuşma yapacak. TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ise tartışmacı olarak konuyu Türkiye örneği çerçevesinde değerlendirecek. Panelin moderatörlüğünü TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Parlamento İşleri ve Siyasi Reformlar Komisyonu Başkanı Haluk Dinçer üstlenecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566578.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566578.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f7785dddfecb031966ce047edcf39f3ce140c48a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566578.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de yapılacak AVM'ye mahkeme engeli. Radikal Gazetesi'nden Elif İnce'nin haberine göre Taksim'in göbeğinde, yıkılan Majik Sineması ve Maksim Gazinosu'nun yerine yapılacak 9 normal, 8 de bodrum olmak üzere 17 katlı otel ve AVM'nin ruhsatı mahkeme kararıyla iptal edildi. Tuna İnşaat'ın 5 yıldızlı otel ve alışveriş ... Radikal Gazetesi'nden Elif İnce'nin haberine göre Taksim'in göbeğinde, yıkılan Majik Sineması ve Maksim Gazinosu'nun yerine yapılacak 9 normal, 8 de bodrum olmak üzere 17 katlı otel ve AVM'nin ruhsatı mahkeme kararıyla iptal edildi. Tuna İnşaat'ın 5 yıldızlı otel ve alışveriş merkezi projesi için İstanbul 'un 1914 yılında yapılan ilk sinema binası Majik kurul kararıyla yıkılırken Sıraselviler Caddesi'ne bakan cephesi ise askıya alınmıştı. İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu'nun kültür varlığı olarak tescilli binanın yerine 9 kata yüksekliğinde binaya izin vermesi tartışmalara neden olmuştu. Projeyle kentte sinema salonu olarak inşa edilen ilk bina olan Majik ile arkasındaki Maksim Gazinosu yıkılarak yerlerine otel ve ticaret merkezi yapılmaya başlandı. Mahkemeden iptal kararı Otel ve AVM'nin inşaat çalışmalarının başlaması üzerine binanın komşusu Metropark Otel'nin sahibi Mehmet Ali Durucan, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Beyoğlu Belediyesi aleyhine ruhsat ve imar planlarının iptali için dava açtı. Davayı görüşen İstanbul 1. İdare Mahkemesi inşaatın yapı ruhsatı, İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu'nun projeyi onayladığı 21 Temmuz 2011 tarihli kararı ve Beyoğlu imar planlarının inşaata ilişkin kısımlarını şehircilik planlama ilkeleri ve kamu yararına aykırı bularak iptal etti. 'Ayrıcalıklı yapılaşma var' İstanbul 1. İdare Mahkemesi kararında, otelin yapılacağı parsele ayrıcalıklı yapılaşma hakkı verildiğine dikkat çekerek, bunun civardaki diğer parseller ve sit alanının tarihi dokusuyla uyumsuz olduğuna, yapılaşmanın -özellikle de otoparkların- trafiği sıkıştıracağına, ayrıca üzerinde kültür varlığı bulunan parsellerin birleştirilerek tek parsele dönüştürülmesinin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırı olduğuna hükmetti. Mahkemenin 3 Ekim 2013 tarihli kararı uyarınca Beyoğlu Belediyesi'nin hâlâ devam eden inşaatı mühürlemesi bekleniyor. Belediye yetkilileri, yargı kararı kendilerine tebliğ edildiğinde gereğinin yapılacağını dile getirdi. Denizi göremeyeceğiz Davayı açan Metropark Otel'in sahiplerinden Mehmet Ali Durucan, eğer otel inşaatı yapılırsa arkadaki birçok binanın denize bakan cephesinin kapanacağını belirterek,"Beyoğlu Belediyesi'ne mahkeme kararını elden verdim. İşin içinde büyük rant var. Davada karşı oy veren mahkeme başkanı da tam 2.5 ay boyunca imza atmayarak kararı bekletmişti. Zaman kazanmaya çalışılıyor, inşaat bu süreçte daha da hızlandı, sabah akşam çalışıyorlar" diye konuştu. Durucan, ruhsatı iptal etmeyen belediye hakkında suç duyurusunda bulunacağını da belirtti. Oda dava açmıştı Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, projeye daha önce dava açmıştı. Oda itirazında "İlgili koruma bölge kurulunun evrensel, ulusal koruma ilkelerine aykırı olarak söz konusu alandaki mimari-kültürel mirasımız hakkındaki kararını sadece ön cephe koruma (restorasyon) projesinin uygunluğu kapsamına indirgeyerek yıkımına; 4305 metrekarelik parselin tümünün yapılaşmasını öngören inşaata izin vermiştir. Kurulan çevre ve metro güvenliğini de tehlike altına alacak bir yapı kompleksinin ortaya çıkmasına onay veren kararının da yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir" demişti. Radikal, Aralık 2011'de 'Beyoğlu'nda Emek derken Majik de gitti' başlıklı haberle projenin İstanbul 2 No'lu Koruma Kurulu'ndan geçtiğini duyurmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566580.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566580.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a24abb1eaa4ab3e73f67780e8ee9274c4d8e8da3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566580.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halep'i El Kaide'den temizlendi. Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) ait olduğu belirtilen bir üssün dün başka isyancı gruplarca ele geçirilmesinin ardından bir açıklama yapan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, "IŞİD isyancı tugaylarıyla yaşadığı çatışmaların ardından İnzarat bölgesinden çekildi. Postane binası İslamcı ... Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) ait olduğu belirtilen bir üssün dün başka isyancı gruplarca ele geçirilmesinin ardından bir açıklama yapan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, "IŞİD isyancı tugaylarıyla yaşadığı çatışmaların ardından İnzarat bölgesinden çekildi. Postane binası İslamcı isyancı savaşçılar tarafından ele geçirildi. Halep şehrinde neredeyse hiç IŞİD üyesi kalmadı" dedi. IŞİD'in üssü konumunda olan Halep'in Kadı Askar bölgesindeki çocuk hastanesinde farklı isyancı grupların kontrolü ele geçirdiği Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından bildirildi. El Nusra lideri Ebu Muhammed el Golani dün yayınladığı bir ses kaydında IŞİD ile kendi militanları arasında "yüksek seviyede" bir çatışmanın yaşandığını söyledi. El Golani IŞİD'i suçlayarak, yaşanan çatışmanın nedeni olarak el Nusra komutanının Rakka'da tutuklanması gibi hatalar yapması olduğunu savundu. El Golani mesajında bütün isyancı gruplara Beşar Esad rejimine karşı birleşmeleri çağrısında bulundu. Mesajda aynı zamanda isyancı grupların kendi aralarında kavgayı bırakıp Esad'ın ordusuna karşı olan savaşlarına odaklanmaları gerektiğini belirtildi. IRAK'TA BİLANÇO AĞIR İnsan Hakları İzleme Örgütü Irak'ın Anbar eyaletinde günlerdir süren olaylarda 250 kişinin hayatını kaybettiğini ve 13 bin ailenin evsiz kaldığını açıkladı. New York merkezli gruptan Irak hükümetine yönelik yapılan çağrıda "kanunsuz metotlarla yapılan mücadelenin sivillere zarar verdiği açıkça görünüyor" denildi. Ayrıca örgüt El Kaide'ye bağlı IŞİD'in kontrolünde olan Anbar'ın iki büyük şehri Felluce ve Ramadi'deki hükümet ablukasına dair Birleşmiş Milletler'in endişelerini yineledi. Abluka nedeniyle bölge halkının yiyecek, su ve yakıta kısıtlı erişimi bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566584.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566584.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..96a8fd05294876821070c751dfb6783b6a01ba57 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566584.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aslan'dan Alex Telles açıklaması. Alex Telles'in transferinin gerçekleşmeyeceği iddiaları üzerine, Galatasaray resmi siteden bir açıklama yayınladı. Alex Telles'in transferinin gerçekleşmeyeceği iddiaları üzerine, Galatasaray resmi siteden bir açıklama yayınladı. Yazılanlardan Sözcü veya sorumlu tutulamaz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566586.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566586.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d08298220fe79e929b4267f2828bac41733532a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566586.txt @@ -0,0 +1 @@ +Siyasi kin yüzünden halka trafik işkencesi. Vali Chris Christie'nin ekibi, kendisini desteklemeyen bir belediye başkanına duydukları kin yüzünden trafik çilesi yaratmakla suçlandı. Kamuoyuna açıklanan e-posta ve cep telefonu mesajı kayıtları, trafik kaosunun, Christie'nin ekibi tarafından çıkarıldığını ortaya koydu. Christie, dünyanın en yoğun trafiğe sahip köprülerinden olan ... Vali Chris Christie'nin ekibi, kendisini desteklemeyen bir belediye başkanına duydukları kin yüzünden trafik çilesi yaratmakla suçlandı. Kamuoyuna açıklanan e-posta ve cep telefonu mesajı kayıtları, trafik kaosunun, Christie'nin ekibi tarafından çıkarıldığını ortaya koydu. Christie, dünyanın en yoğun trafiğe sahip köprülerinden olan George Washington Köprüsü'ndeki şeritleri kapatan ekip üyelerinin hata yaptığını kabul etti. "Biraz trafik sorunu zamanı"  ABD basınında yayımlanan belgelere göre, Christie'nin yardımcısı Bridget Anne Kelly, 13 Ağustos 2013'te George Washington Köprüsü'nün kontrolünden sorumlu David Wildstein'a gönderdiği e-postada, "Fort Lee'da biraz trafik sorunu zamanı" demiş. Wildstein ise "Anladım" cevabını vermiş. Bu yazışmanın ardından New Jersey ile New York'u birbirine bağlayan ana yolun geçtiği köprüdeki 3 şerit, 9 Eylül'den itibaren birkaç gün boyunca kapatılmıştı. New Jersey eyaletinin Fort Lee beldesinde büyük trafik keşmekeşi yaşanmıştı. Fort Lee'nin Demokrat Partili Belediye Başkanı Mark Sokolich ise geçen sonbaharda Christie'nin seçim kampanyasını desteklemekten geri durmuştu. Ancak çok sayıda Demokrat Partili belediye başkanının da desteğini alan Christie, seçimi kolayca kazandı. Fakat bu skandalın, 2016 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin aday adayları arasında gösterilen Christie'nin kariyerine olumsuz etkide bulunabileceği yorumu yapıldı. Yazışmaların medyada yer almasının ardından 'ekip üyelerinden birinin uygunsuz ve izinsiz davranışından haberi olmadığını' savunan Christie, "Bu tür davranışlara müsamaha göstermeyeceğim. Bu davranış beni veya yönetimimi hiçbir şekilde bağlamaz ve bu kişiler eylemlerinden sorumlu tutulacaktır" açıklamasını yaptı. Haberler üzerine Wildstein istifa ederken, olayı incelemek üzere eyalet meclisinde de bir komite kuruldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566589.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566589.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65446b29463ff54be46b85aa8f5b2508c99dc260 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566589.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Ortadoğu'da kadınlar nasıl giyinsin?" anketi. Michigan Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nün Türkiye'nin yanı sıra Tunus, Mısır, Irak, Lübnan, Pakistan ve Suudi Arabistan'ı kapsayan araştırmasına katılanlara, "Sizce kadınların kamusal alanda asıl giyinmesi doğrudur?" sorusu yöneltildi ve altı seçenek sunuldu. Burka, peçe, çarşaf, saç görünmeyen başörtüsü, saç görünen ... Michigan Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü'nün Türkiye'nin yanı sıra Tunus, Mısır, Irak, Lübnan, Pakistan ve Suudi Arabistan'ı kapsayan araştırmasına katılanlara, "Sizce kadınların kamusal alanda asıl giyinmesi doğrudur?" sorusu yöneltildi ve altı seçenek sunuldu. Burka, peçe, çarşaf, saç görünmeyen başörtüsü, saç görünen başörtüsü ve açık baş seçenekleri arasında genel ortalamaya bakıldığında en çok tercih edilen yüzde 44'le dördüncü sıradaki seçenek oldu. Türkiye'de katılımcıların yüzde 32'si kadınların başının açık olması gerektiğini, yüzde 13'ü başların kapanması gerektiğini ancak saçın görünebileceğini, yüzde 46'sı ise başın saç görünmeyecek şekilde kapatılması gerektiğini savundu. Çarşaf ve peçeyi destekleyenlerin oranı yüzde 2'de kalırken burkayı savunan olmadı. KADINLARIN NE GİYECEĞİNE KİM KARAR VERSİN? Aynı araştırmada katılımcılara "Kadınlar kendi seçtiği şekilde giyinebilmeli mi?" sorusu da yöneltildi. Bu soruya 'evet' diyenlerin oranı Türkiye'de yüzde 52 oldu. Tunus'ta yüzde 56, Lübnan'da yüzde 49, Suudi Arabistan'da yzde 47, Irak'ta yüzde 27, Pakistan'da yüzde 22, Mısır'da ise yüzde 14 oranında katılımcı kadınların diledikleri gibi giyinebilmesine destek verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566697.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566697.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2c8e732870ed6cb9e5c4998aeaed7d760dc40438 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566697.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hakan Şükür, Gülen'i ziyaret edecek mi?. JFK Havalimanı'nda, 'nın sorularını yanıtlayan Hakan Şükür, "Fethullah Gülen'i ziyaret edip etmeyeceği" sorusunu, "Fırsat bulursam edeceğim" diye yanıtladı. ABD'ye geliş nedeninin kızı için bir dil okulu ayarlamak olduğunu söyleyen Hakan Şükür, "Dil bilmek, İngilizce bilmek çok önemli. Onun için okul ... JFK Havalimanı'nda, 'nın sorularını yanıtlayan Hakan Şükür, "Fethullah Gülen'i ziyaret edip etmeyeceği" sorusunu, "Fırsat bulursam edeceğim" diye yanıtladı. ABD'ye geliş nedeninin kızı için bir dil okulu ayarlamak olduğunu söyleyen Hakan Şükür, "Dil bilmek, İngilizce bilmek çok önemli. Onun için okul bakmaya geldim. Ben İtalyanca biliyorum, ama İngilizcenin eksikliğini de hissediyorum. Çocuklarım bu dili öğrensin istiyorum" dedi. Hakan Şükür, Pazartesi ya da Salı günü Türkiye'ye döneceğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566699.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566699.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ca0aefa1104bc39f95b62739bf59f782eb853afe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566699.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Halk Arenası' – !. Manisa Akhisar'da Başbakan'a boş ayakkabı kutusu gösterdiği için mahkeme kararı olmadan polislerce evi basılan Nurhan Gül yaşadıklarını Uğur Dündar'la 'Halk Arenası'nda anlatıyor. Ayrıca CHP eski Milletvekili ve Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarlarından İlhan Kesici de rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yorumluyor. Kesici, ... Manisa Akhisar'da Başbakan'a boş ayakkabı kutusu gösterdiği için mahkeme kararı olmadan polislerce evi basılan Nurhan Gül yaşadıklarını Uğur Dündar'la 'Halk Arenası'nda anlatıyor. Ayrıca CHP eski Milletvekili ve Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarlarından İlhan Kesici de rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yorumluyor. Kesici, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinden de yakından tanıdığımız, Osmanlı tarihinin en büyük rüşvetçisi Rüstem Paşa'dan yola çıkarak günümüze dönük düşüncelerini paylaşıyor. Programda ayrıca Müjdat Gezen'in 'ayakkabı kutusu' parodisi de yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566703.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566703.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c272846dace6e1d58ac3c6e6aba4f2d5852460d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566703.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zekeriya Öz'ün hala 7 koruması var. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün korumaların değiştirildiği ve sayısının azaltıldığı haberleri üzerine, "Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz ve koruma kararı bulunan yakınlarının toplam 7 adet koruması bulunmaktadır. Aksi yönde basında yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. İstanbul ... İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili 'ün korumaların değiştirildiği ve sayısının azaltıldığı haberleri üzerine, "Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili ve koruma kararı bulunan yakınlarının toplam 7 adet koruması bulunmaktadır. Aksi yönde basında yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü bünyesinde yapılan yeni görev planlamasından dolayı haklarında koruma kararı olan 20'den fazla şahsı korumakla görevli personellerin yerine başka personel görevlendirmesi yapıldı. İl Koruma Komisyonu'nun 2012 yılı kararına göre, 4 personel ile Koruma Kararı bulunan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili 'ün korunması hizmetinde görevli personelden bazıları da değiştirildiği belirtildi. Başsavcıvekili Öz'ü korumakla görevli personel sayısında herhangi bir azaltma yapılmadığı vurgulanan açıklamada, "Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili ve koruma kararı bulunan yakınlarının toplam 7 adet koruması bulunmaktadır. Aksi yönde basında yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır" denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566704.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566704.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..341c55212d85dc50b7484ad8e3ff95f08765a3d5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566704.txt @@ -0,0 +1 @@ +Brezilya'dan Beşiktaş'a şok haber. Beşiktaş camiasının uzun süredir hayalini kurduğu transfer gerçekleşmedi. Mineiro başkanına göre Ronaldinho kulübünde kaldı. Beşiktaş Teknik Direktörü Bilic, "Ronaldinho'yu kadrosunda görmeyi hangi teknik direktör istemez ki? Çok büyük bir isim. Fernandes'le ilgili olumsuz düşüncem yok. Yeniden idmanlara başladı. Takımımda yer almasını istiyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566705.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566705.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..141bbbef974e6932889859f7f2d179e26b4efaf0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566705.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halk Bankası'nın 2011 hesapları incelenecek. TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu 24. dönem 4. yasama yılının ilk toplantısını yaptı. Komisyon Başkanı AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, açılışta yaptığı konuşmada, millet adına denetim görevi yapmakta görevli olduklarını belirterek, komisyon üyesi olan tüm milletvekillerinin iyi ... TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu 24. dönem 4. yasama yılının ilk toplantısını yaptı. Komisyon Başkanı AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, açılışta yaptığı konuşmada, millet adına denetim görevi yapmakta görevli olduklarını belirterek, komisyon üyesi olan tüm milletvekillerinin iyi niyetle katkı vermek için çalışacaklarından emin olduğunu belirtti. İçinden geçilen hassas dönemin farkında olduklarını ifade eden Kinay, "Bu dönemi birbirimizi her fırsatta suçlayarak değil, anlayarak ve uzlaşarak geçirmemiz gerekiyor" dedi. Kinay'ın konuşmasının ardından alt komisyonların oluşturulması kararı alındı. CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar daha sonra söz alarak Türkiye'nin çok büyük bir rüşvet ve yolsuzluk olayıyla karşı karşıya olduğunu ifade ederek, kamu malına zarar verilmiş, yetim hakkı yenmiş ise bunun hesabının hep birlikte sorulması gerektiğini söyledi. Halk Bankası'nın doğrudan bir soruşturma altında olmadığını, ancak Genel Müdürü'nün tutuklandığını hatırlatan Akar, bunun önemli ve üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurguladı. Akar, TCDD ile ilgili de iddialar olduğunu ifade ederek, komisyon olarak denetim görevlerini en iyi şekilde yapmaları gerektiğini kaydetti. Söz alan muhalefet partilerine mensup komisyon üyeleri de Halk Bankası ve TCDD ile ilgili denetimlerin öncelikli ve önemli olduğunu vurguladılar. MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy da KİT komisyonunun çalışmaları sırasında ilgili kurum bürokratlarının sordukları bazı sorulara yazılı yanıt vermek istediklerini, ancak bu yazılı belgeleri kendilerine ulaştırmadıklarını söyledi. Özensoy, ticari sır kavramının da denetim açısından sıkıntıya neden olduğunu, bunun yasal olarak yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirdi. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise komisyonun çalışmalarında samimiyet ve hak anlayışı içinde hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Meclis'in en çok çalışması gereken komisyonun KİT komisyonu olduğunu söyledi. Üçer, "Yolsuzluk bütün KİT'lerde var iddiasındayız biz" dedi. Üçer'in bu ifadesi bazı komisyon üyelerinin genelleme yapılarak tüm KİT'lerin zan altında bırakıldığı gerekçesiyle tepkisine yol açtı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç ise konuşmasında Halk Bankası'nın tüzel kişiliği hakkında yürütülen bir soruşturma olmadığına dikkati çekti. KİT Komisyonunun çalışmalarının önemine değinen Domaç, MHP Bursa Milletvekili Özensoy'un bazı bürokratların komisyonun sorularına yanıt vermediğine ilişkin sözlerini eleştirerek, bazı soruların yanıtlarını verebilmek için o kurumda 1 yıl çalışmak ya da komisyona 1 kamyon dolusu belge getirmek gerektiğini söyledi. Domaç'ın bu sözleri MHP'li ve CHP'li üyelerin tepkisine neden oldu. Özensoy, komisyonda bu nitelikte bir sorunun hiçbir zaman sorulmadığını belirterek, Domaç'dan örnek vermesini istedi. Tartışma sırasında CHP Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, "Böyle bir soru olduğunu ispat edersen bende bu komisyondan istifa ederim" diyerek toplantıdan ayrıldı. -Tartışma yaşandı CHP Kocaeli Milletvekili Akar tekrar söz alarak iktidarın yolsuzluklar konusundaki tavrını eleştirdi. Akar, emniyet mensuplarının görev yerlerinin değiştirilmesini eleştirirken, AK Parti Balıkesir Milletvekili Mehmet Cemal Öztaylan, "Biz mi aldık polisleri görevden kardeşim. Bana ne? Bana ne anlatıyorsun iki saattir? Ders mi veriyorsun?" diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Öztaylan ve Akar arasında tartışma başladı. Öztaylan oturduğu yerden kalkarak, Akar'ın bulunduğu yere gelmek istedi, ancak araya giren AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz tarafından engellendi. CHP Adana Milletvekili Turgay Develi de Akar'ı sakinleştirerek yerine oturttu. Öztaylan ve bazı AK Parti milletvekilleri komisyon başkanının odasına geçerken, Başkan Kinay da oturuma ara verdi ve Akar'ın yanına gelerek tartışmaların büyümemesini istedi. Kısa aranın ardından toplantı yeniden başlarken, Başkan Kinay, kısa konuşmasında üyelerden metanetle bir çalışma yürütmelerini istedi. Konuşmaların ardından CHP'li 12 milletvekilinin imzasıyla komisyona verilen Halk Bankası'nın 2011 yılı raporunun ivedilikle görüşülmesi talebi ele alındı. "Biz alt komisyon çalışmalarını başlatacağız belli bir takvim dahilinde" diyen Kinay, Halk Bankası yetkililerinin de iç denetim çalışmalarının sonuçlanmasının ardından komisyon üyelerine kapsamlı ve arzu edilen nitelikte bir sunum yapabileceklerini ilettiklerini aktardı. Akar, "Ben bu alt komisyon çalışmasının hemen bu ay içerisinde yapılmasını ve bunun akabinde de ilk üst komisyon çalışmasına yine ivedilikle Halk Bankasıyla başlatılacağını beyan etmek istiyorum. Komisyon başkanı olarak dilekçenin gereğini bu şekilde yapmaya çalıştım. Ama 2011 yılı üst komisyonu biran evvel toplansın yönünde bir ısrar söz konusu ise bunu ayrıca değerlendireceğiz." Daha sonra komisyon çalışmalarını tamamladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566707.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566707.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5a445d5781056932ec39913dd1f87ffe73515987 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566707.txt @@ -0,0 +1 @@ +Feyzioğlu: CHP ile tekliflerimiz benzer. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "yeniden yargılama" temasları çerçevesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. CHP Genel Merkezi'nde yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından, basın mensuplarına açıklamada bulunan Feyzioğlu, "Türkiye'nin cayır cayır yanan iki gündemi vardır; birinci ... Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "yeniden yargılama" temasları çerçevesinde CHP Genel Başkanı 'nu ziyaret etti. CHP Genel Merkezi'nde yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından, basın mensuplarına açıklamada bulunan Feyzioğlu, "Türkiye'nin cayır cayır yanan iki gündemi vardır; birinci gündem yolsuzluklardır, ikinci gündem de özgürlüktür. Biz her iki gündemin de sonuna kadar takipçisiyiz" dedi. -"CHP İLE TEKLİFLERİMİZ OLDUKÇA BENZER"- Feyzioğlu, yeniden yargılamaya ilişkin taslaklarını Adalet Bakanlığı'na verdiklerini anımsatırken, CHP'nin de oldukça benzer bir kanun teklifi sunduğunu gördüklerini belirterek, "Bu da bizi çok mutlu etti. Demek ki ortak akılla birlikte çalışarak bütün siyasi partilerle, bakanlıkla, ilgili sivil toplum toplum örgütleriyle birlikte çalışarak ulaşmamızın mümkün olduğunu da gördük. Bu bizi son derece sevindirdi" diye konuştu. -"YARIN DA GÜÇLÜ BİR KADROYLA KOMİSYON ÇALIŞMALARINA KATILACAĞIZ"- Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişiklik yapan kanun teklifiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Feyzioğlu, yarın Meclis'te komisyon çalışmalarına TBB olarak güçlü bir kadroyla katılarak, düşüncelerini ifade edeceklerini söyledi. Feyzioğlu, "Adalet Bakanı kurulun içinden çıksın diye mücadele verirken, bütün bir sistemi doğrudan doğruya neredeyse Adalet Bakanına bağlamaya yönelik bu kanun değişikliği teklifini elbette benimsememiz mümkün değil. Bu konuda da çalışmalarımızı yapmaya başladık ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz" dedi. -"ASIL BİZİ SUÇLAMAK TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ DEĞİŞTİRMEYE YÖNELİKTİR"- Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Feyzioğlu temaslarının gündem değiştirdiği yönündeki eleştiriler hatırlatılarak, "Sayın Kılıçdaroğlu size bu konuda bir uyarı yaptı mı?" sorusu üzerine, görüşmede böyle bir konunun gündeme gelmediğini ifade etti. Feyzioğlu şunları söyledi: "Yolsuzluk soruşturması başladığı günden itibaren neler yaptığımızı ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun takip ettiğine eminim ama hafıza tazelemesi anlamında bunları da tek tek sıraladık. Açık yüreklilikle bir hususu ifade edeyim, bunu 'gündem değiştiriyor' olarak takdim etmek ve adeta bizi anlamadan, dinlemeden, suçlamak asıl işte bu Türkiye'nin gündemini değiştirmeye yöneliktir. Türkiye'nin gündemini kimsenin değiştirmemesini diliyoruz biz. Türkiye'nin yolsuzluk soruşturması, gündemidir. Özgürlük mücadelesi, gündemidir. O yüzden hayır, CHP Genel Başkanı böyle bir düşüncesini ifade etmedi. Bu da böyle bir düşüncesi olmadığı anlamına geliyor." -"TEKLİFİMİZDE AF YOK, BAHÇELİ DAVET EDERSE GİDERİZ"- MHP'nin görüşmeyi iptal etmesine ilişkin de Feyzioğlu, "Maalesef MHP Genel Başkanı konuyu, kanaatimizce yanlış yönlendirilmiş olması sebebiyle tam olarak anlamadan, 'Abdullah Öcalan'a af getiriyor bunlar' deyip, iptal etti. Oysa bizim teklifimizin hiç bir yerinde af yoktur. Üstelik, PKK terör örgütünün başının herhangi bir şekilde, doğrudan veya dolaylı, hukuki ya da fiili şekilde, hukuki durumunu etkileyecek bir değişiklik de söz konusu değildir. Temmuz 2012'den sonra verilmiş olan mahkumiyet kararlarını etkileyecek bir durumdur. Eğer bugün randevu iptal edilmemiş olsaydı yanlış bilgilendirildiği hususların doğrusunu anlatma imkanını bulacaktık" dedi. İyi niyetlerinin baki olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "Biz hiç bir siyasi polemiğin içinde değiliz. Biz devlet adamlığını biliyoruz, bütün siyasi partilerin bildiğine de inanıyoruz. Kurumlar arasında bir küslük çatışma olmaz. Davet ederlerse gider anlatırız" diye konuştu. -"TUZAĞA DÜŞTÜ" ELEŞTİRİSİ: "KILIÇDAROĞLU'NUN BÖYLE BİR DÜŞÜNCESİ YOK"- CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'ın "Sayın Feyzioğlu tuzağa düştü" şeklinde açıklamasının olduğunun hatırlatılması üzerine ise Feyzioğlu, siyasi partileri genel başkanların temsil ettiğini söyledi. Feyzioğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmesine atıfta bulunarak, "Söylenmesi gereken bir şey olsaydı, bize söylerdi. Dolayısıyla ben Sayın Toprak'ın ne dediğini bilmiyorum, dinlemedim ama CHP Genel Başkanının ne dediğini biliyorum" dedi. Kılıçdaroğlu'nun böyle bir düşünceyi ortaya koymadığını dile getiren Feyzioğlu, "Demek ki CHP'nin böyle bir düşüncesi yok. Olamaz da zaten, özgürlüğü temel değer olarak kabul etmeyen bir siyasi partinin olacağını düşünmek dahi istemiyorum. CHP'nin de farklı bir noktada olduğunu sanmıyorum zaten" ifadelerini kullandı. Feyzioğlu, TBB'nin neden CHP ile görüşmesini beklemeden taslağı Adalet Bakanlığına sunduğunun sorulması üzerine de "Biz verdiğimiz sözü yerine getirdik ve taslağımızı verdik. Zaten bürokratları eminim Adalet Bakanlığının kendi çalışmalarını oluştururken, bizim sunduğumuz çok ayrıntılı taslak ve gerekçesi üzerinde de değerlendirmelerde bulunacaklardır. İşler olması gerektiği gibi yürüyor. Biz de devlet adamlığı ve avukatlık kanununun bize yüklediği sorumluluk çerçevesinde titizlikle ilerliyoruz" diye konuştu. Görüşmeye TBB heyetinin yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin, Haluk Koç ve Bülent Tezcan da katıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566709.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566709.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ca71a4372d5b5e7ad8964dd483ca81f0266475e6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_1_9/2566709.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK'dan Zekeriya Öz açıklaması!. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) Bakırköy Başsavcı Vekili Zekeriya Öz'ün basın açıklaması yapmasına ilişkin "Zekeriya Öz'ün açıklama yapma talebine izin verilmedi. Basına açıklama yapma yetkisi başsavcıdadır. Zekeriya Öz'e cevap hakkı kullanmasının izne tabi olmadığı söylendi. Zekeriya Öz hakkında suç ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572131.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572131.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cfad828dd93e5ec9b590c5cf718266f36f1aa8ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572131.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alemdaroğlu yoğun bakımda. Bu gelişme Tuncay Özkan'ın twitter hesabında paylaşılan mektuplarla ortaya çıktı. Fatih Hilmioğlu yayınlanan mektubunda Alemdaroğlu'nun sağlık durumu için "Canlı cenaze gibiydi" yorumunu yaptı. Tuncay Özkan twitter hesabından Kemal Alemdaroğlu'na dair şu bilgileri 'Acil' notuyla paylaştı: "Silivri tutsaklarından, İstanbul Üniversitesi eski ... Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan rektör Kemal Alemdaroğlu yoğun bakıma kaldırıldı. Bu gelişme Tuncay Özkan'ın twitter hesabında paylaşılan mektuplarla ortaya çıktı. Fatih Hilmioğlu yayınlanan mektubunda Alemdaroğlu'nun sağlık durumu için "Canlı cenaze gibiydi" yorumunu yaptı. Tuncay Özkan twitter hesabından Kemal Alemdaroğlu'na dair şu bilgileri 'Acil' notuyla paylaştı: "Silivri tutsaklarından, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu hastaneye kaldırıldı. 29 Ocak Çarşamba günü, eşiyle kapalı görüşü sırasında fenalaşan Alemdaroğlu, acil olarak Silivri devlet hastanesine kaldırıldı. O günden bu yana yoğun bakım ünitesinde tedavi altında tutulan Alemdaroğlu 75 yaşında ve iki haftadır ağır sağlık sorunları yaşıyor. Ateşi 40'ın üzerine çıkıyor." Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ise cezaevinde karşılaştığı Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu hakkında görüşlerini şöyle dile getirdi: CANLI BİR CENAZE GİBİYDİ "Hekimliğimden utandım! Hekimler de hakimler gibi artık mesleklerini özgür iradeleri ile yapamıyorlar. Kimisi korkudan, kimisi galiba paralel devlet olgusundan... Ailemizle görüş günü olan Kemal Alemdaroğlu ile de koridorda karşılaştım. Kendisi son derece ağır hasta görünümünde idi. Ayakta bile zor duramazken adeta canlı bir cenaze gibiydi. Zaten eşi ile ancak 15 dakika görüş yapabilmiş ve rahatsızlanması üzerine görüşmeyi kesip hastaneye kaldırdılar. Kemal Alemdaroğlu 75 yaşında ve çok hasta. Suçsuz insanları cezaevine hapsetmek için çok kolay hukuk bulan bir ülke, ama aynı suçsuz insanları tahliye etmek için bir türlü hukuk bulamayan bir ülke. İşte Türkiye'nin hali!" odatv \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572132.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572132.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18e12860e67fd397e7301a83ec62d4998cd5f339 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572132.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip o işadamının düğününde. Başbakan Tayyip Erdoğan, Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlu Mehmet Kalyoncu ile Gökçe Kasapoğlu'nun Grand Cevahir Otel'deki düğününe katılarak nikah şahidi oldu. TRABZONLU MÜTEAHHİT İş Adamı Cemal Kalyoncu aslen Trabzon Çaykaralı. Kalyon Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, 1974 yılında Kalyon Grup'u ... Başbakan Tayyip Erdoğan, ismi 17 Aralık operasyonunda adı geçtiği iddia edilen Sabah ve atv'nin yeni sahibi ve üçüncü havaalanı projesinin konsorsiyum ortaklarından Kalyon İnşaat'ın sahibi Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlunun düğününe katıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlu Mehmet Kalyoncu ile Gökçe Kasapoğlu'nun Grand Cevahir Otel'deki düğününe katılarak nikah şahidi oldu. TRABZONLU MÜTEAHHİT İş Adamı Cemal Kalyoncu aslen Trabzon Çaykaralı. Kalyon Grup Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, 1974 yılında Kalyon Grup'u kuran dört kardeşten biri. Cemal Kalyoncu'nun kardeşleri; Ahmet Kalyoncu, Turan Kalyoncu ve Hasan Kalyoncu. SABAH, ATV'NİN YENİ SAHİBİ Sabah ve ATV'yi satın alarak bir kez daha dikkatleri üzerine çeken Kalyon Grup, son dönemin en dikkat çeken inşaat firmaları arasında. Son yıllarda aldığı işlerin toplam büyüklüğü 100 milyar TL'ye yaklaşan Kalyon Grup, İstanbul'un 3'üncü havalimanını yapacak konsorsiyumu oluşturan şirketlerden biri. Taksim Yayalaştırma Projesi'nde de imzası olan Kalyon Grup, KKTC içmesuyu projesinden, İstanbul Finanskent projesine kadar geniş bir alanda kazandığı ihalelerle dikkat çekiyor.  Kalyon grup, Ekim ayında gerçekleşen İstanbul Mecidiyeköy-Mahmutbey ihalesini de 849 milyon TL'lik teklifi ile kazanan konsorsiyum içinde yer aldı. Medyaya giriş kararı alan Kalyon Grup, özellikle son 10 yılda aldığı ihalelerle sürekli gazete haberlerini süsleyen bir isim. Grubun son yıllarda kazandığı ihalelere bakıldığında ise, geniş bir alanda birçok işin yapımını üstlendiği görülüyor. Kalyon Grubu'nun son yıllarda kazandığı ihaleler şöyle: İŞTE ALDIĞI İHALELER Ekim ayında yapılan Mecidiyeköy - Mahmutbey (Şişli-Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler-Bağcılar) metro hattı ihalesinde en düşük teklifi 849 milyon 440 bin lira ile Gülermak Ağır Sanayi İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat'ın oluşturduğu konsorsiyum verdi. TAKSİM YAYALAŞTIRMA PROJESİ Büyük tartışmalara ve protestolara yol açan Taksim Yayalaştırma Projesi'nde de Kalyon'un imzası var.  İhaleyi 51 milyon 555 bin 379 TL'lik teklifle Kalyon İnşaat kazandı. Proje kapsamında, Taksim'e toplam 14 bin 315 fore kazık çakılması da yer aldı. BAKIRKÖY ADALET SARAYI Açıldığı dönem olan 2007'de Türkiye'nin şimdiye kadar yapılan en büyük adliye sarayı olarak açıklanan Bakırköy Adliye Sarayı projesini de Kalyon İnşaat gerçekleştirdi.  Bakırköy Osmaniye'de toplam 79 bin 303 metrekarelik alan üzerinde yer alan Adalet Sarayı'nın yapımı yaklaşık 45 milyon TL'ye maloldu. MECİDİYEKÖY METROBÜS İHALESİ Metrobüs sistemini Mecidiyeköy'e uzatmak için 2008'de yapılan  ihaleyi de Kalyon Grubu almıştı. 5 Mayıs 2008'de yapılan ve 10 firmanın katıldığı ihalede Kalyon İnşaat'ın teklifi 115 milyon 345 bin YTL+KDV olmuştu. 22 MİLYAR EURO'LUK İHALE Geçtiğimiz yıl yapılan İstanbul 3'üncü havalimanı ihalesini kazanan konsorsiyumda  Kalyon Grubu da yer aldı. Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon İnşaat A.Ş Ortak Girişim Grubu, 22 milyar 152 milyon euro teklif vererek ihaleyi kazandı. İhalenin TL karşılığı ise 90 milyar TL olarak hesaplanıyor. KIBRIS'A SU Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün yürüttüğü ve Kuzey Kıbrıs'ın içme suyu sorununu çözecek olan Akdeniz Geçişi Boru Hattı İnşaatı İhalesini geçtiğimiz yıl Kalyon kazandı. İhalede en düşük teklifi Sigur Ros Sdn Bhd- Kalyon- Kutay İnşaat firması 630 milyon TL olarak verdi. BAŞAKŞEHİR STADI İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 8 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirdiği  "Başakşehir Stadyumu İnşaatı" ihalesinde de kazanan isim Kalyon oldu. İhaleye 8 firma teklif verdi. 1 Mart 2013 tarihinde yayımlanan sonuç ilanına göre, Büyükşehir Belediyesi, ihaleyi 134 milyon 949 bin 900 TL'ye üstlenen Kalyon İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş ve ASL İnşaat Taahhüt ve San. Tic. Ltd. Şirketi ile 28 Şubat 2013 tarihinde sözleşme imzaladı. ÇANAKKALE AYANCIK YOLU Çanakkale-Ezine-Ayvacık Yolu ve Havran-Edremit-Ayancık yolunun yapım işinin yanı sıra, Kalyon İnşaat bugüne kadar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin birçok ihalesinde de öne çıkan isim oldu. Belediyenin iştiraki KİPTAŞ ile Kalyon İnşaat'ın yaptığı en önemli projelerin başında  Finanskent projesi geliyor. KİPTAŞ Başakşehir konutları, KİPTAŞ Silivri Konutları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Çağlayan Kavşağı projesinde de Kalyon'un imzası bulunuyor. 11 BAKANLI NİKAH  Kalyon Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kalyoncu, 2008 yılında öldü. Kalyoncu, yakın tarihin önemli liderleriyle olan yakınlığıyla da tanındı. Turgut Özal ile de yakın dostluğu bulunan Kalyoncu, Milli Görüş hareketinde patlak veren "yenilikçi-gelenekçi" saflaşmasında da "yenilikçiler" tarafında yer aldı. Erbakan'a, ilk "değiş" diyen isimler arasında da bulunan Kalyoncu'nun, yenilikçi hareketten doğan Ak Parti'nin lideri Başbakan Tayyip Erdoğan ile de geçmişe dayanan yakın dostluğu bulunuyordu. Hasan Kalyoncu'nun AK Parti yönetimiyle yakınlığı, oğlu Ömer Faruk Kalyoncu'nun İstanbul'daki nikah törenine de yansımıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, dönemin TBMM Başkanı ile birlikte nikah şahitliği yaptığı Grand Cevahir Oteli'ndeki bu nikah töreninde, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de aralarında yer aldığı 11 bakan hazır bulunmuştu. Grubun şu anki yönetim kurulu başkanlığını Orhan Cemal Kalyoncu yürütüyor TEDBİR KALDIRILDI 25 Aralık'ta başlatılan ikinci soruşturma dalgası çerçevesinde 7 işadamının ve 2 şirketin mallarına tedbir konma kararı verilmişti. 'Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nun 2'inci Dalgasında 7 işadamı ve 2 şirketin mal varlıklarına konan tedbir, soruşturmayı devralan savcılar tarafından kaldırıldı. 25 Aralık'ta başlayan ikinci dalga operasyon çerçevesinde, Sabah gazetesini satın alan Kalyon Grubu'na ait Zirve Holding'in sahibi Ömer Faruk Kalyoncu, Bosphorus 360'ın sahibi Cengiz Aktürk, Abdullah Tivnikli, Mustafa Latif Topbaş, Cemal Kalyoncu, Mehmet Cengiz ve Üsame Kutub'un mallarına koyulan tedbir kararı 14 Ocak'ta savcılar tarafından kaldırıldırılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572171.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572171.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..592a605d4348743190550acbaa91b80fb2ccfb4d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572171.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arkadaşım Hoşgeldin'de Hayko Cepkin fırtınası esti. Tolga Çevik ve Ezgi Mola'nın baş rollerini paylaştığı ekip her hafta farklı hikayelerle ve farklı konuklarla seyircilerin karşısına çıkıyorlar. "Arkadaşım Hoşgeldin" 30 Ocak Perşembe akşamı Kanal D'de Hayko Cepkin'i konuk etti. Hayko Cepkin uzay temalı komediye şarkıları ve şovuyla damga ... İzleyenleri gülme krizine sokan Arkadaşım Hoşgeldin 'de Hayko Cepkin uzay temalı komediye şarkıları ve şovuyla damga vurdu. Tolga Çevik ve Ezgi Mola'nın baş rollerini paylaştığı ekip her hafta farklı hikayelerle ve farklı konuklarla seyircilerin karşısına çıkıyorlar. "Arkadaşım Hoşgeldin" 30 Ocak Perşembe akşamı Kanal D'de Hayko Cepkin'i konuk etti. Hayko Cepkin uzay temalı komediye şarkıları ve şovuyla damga vurdu. Tolga Çevik ve Ezgi Mola, Arkadaşım Hoşgeldin programının ilk bölümünde, yeni evli ve balayı için yola çıkan çifti canlandırdılar. Yeni evli çiftin en büyük şanssızlığı ise kayınvalidenin de balayına geliyor olmasıydı. Romantik bir tatil planlayan Arkadaşım, ansızın kayınvalidesini planın ortasında buldu. Hal böyle olunca da ortaya yine kahkaha dolu diyaloglar ortaya çıktı. Arkadaşım Hoşgeldin yeni bölümün ikinci kısmında ise Tolga ve Ezgi, Dünya'dan ayrıldı ve uzaya gitti. Uzayda gezinen ikili, yıllar önce Dünya'dan gönderilmiş ve uzayda kaybolmuş olan Hayko'yu buldu. Hayko ile iletişim kurmaya çalışan ikiliyi ise kötü bir sürpriz bekliyordu. Zira, Hayko'nun niyeti Dünya'yı havaya uçurmaktı. Akabinde de Hayko Cepkin ile Arkadaşlarım arasında amansız bir mücadele başladı. Programda Hayko Cepkin piyanonun başında izleyenler bir de müzik ziyafeti sundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572182.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572182.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f17cb89141406eee3c633b5cb1e41e34c411b542 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572182.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hüda Par nedir. HÜDA-PAR 2013 YILINDA KURULDU 2013 yılında resmen kurulan HÜDA-PAR Partinin tabanı çoğunlukla Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yer almakta ancak Batı illerinde de teşkilatlanma çalışmaları hızla sürmektedir. HÜDA-PAR Kurucu Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz'dan sonra 1. Olağan Kongre sonucunda genel ... Diyarbakır'da Hüda Par-BDP arasında yaşanan kavgadan sonra akıllara ilk gelen soru Hüda-Par'ı kim kurduğu ve Hüda-Par'ın destekçilerinin kimler olduğu oldu. Hüda-Par hakkındaki detaylı bilgiyi sizler için derledik. HÜDA-PAR 2013 YILINDA KURULDU 2013 yılında resmen kurulan HÜDA-PAR Partinin tabanı çoğunlukla Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yer almakta ancak Batı illerinde de teşkilatlanma çalışmaları hızla sürmektedir. HÜDA-PAR Kurucu Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz'dan sonra 1. Olağan Kongre sonucunda genel başkanlığa Zekeriyya Yapıcıoğlu geldi. SEÇİMLERDE BAŞARI SAĞLAYABİLİR Mİ? Siyasi İslamcı hareketler üzerine çalışmaları ile de tanınan Vatan gazetesi yazarı Ruşen Çakır, HÜDA-PAR'ın kuruluşu öncesinde yazdığı bir yorum yazısında partinin AK Parti ve BDP'den oy çalma olasılığını yorumlamıştı. HÜDA-PAR NE ANLAMA GELİYOR? Partinin ismi Hür Dava Partisi ve kısaltaması ise alışıla gelenin aksine HÜDA-PAR. "Hüda" Farsça Allah anlamına geliyor. Partinin ismindeki "Hüda" tanımlamasının Hizbullah yani Allah'ın Partisi'ne bir gönderme olduğunu ve Hüda-Par kısaltmasının da Allah'ın partisi anlamına geldiği de iddialar arasında. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572185.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572185.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8a8c27124c5f7509431e5d552ad43a6110329cbd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572185.txt @@ -0,0 +1 @@ +Umut Oran'ın soru önergesine sansür!. Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek uygulama dün akşam gerçekleşti ve bir asliye ceza mahkemesi TİB aracılığıyla CHP Genel başkan Yardımcısı Umut Oran'a başvurarak, 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması ile ilgili olarak verdiği soru önergesini kişisel ... Umut Oran: Kim hangi hakla soru önergesi vermeme, web sitemde yayımlamama yasak koymaya cüret edebilir Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek uygulama dün akşam gerçekleşti ve bir asliye ceza mahkemesi TİB aracılığıyla CHP Genel başkan Yardımcısı Umut Oran'a başvurarak, 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması ile ilgili olarak verdiği soru önergesini kişisel web sitesinden kaldırmasını talep etti. Bu duruma sert tepki gösteren Umut Oran, " Türkiye'de ilk kez mahkeme, yasamaya sansür koymaya çalıştı! Kim hangi hakla soru önergesi vermeme, web sitemde yayımlamama yasak koymaya cüret edebilir. Başbakan Erdoğan'ın emriyle TİB, tbmm.gov.tr adresine girip yolsuzluk önergelerini de mi ayıklayacak? Milli iradenin temsilcisi olan Meclis'e sansür girişimine asla boyun eğmeyeceğiz" dedi. Yazılı açıklama yapan Umut Oran şunları kaydetti: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından uyari@ihbarweb.org.tr adresinden chp.org.tr uzantılı adresime dün saat 17.27'de gönderilen bir e posta ile Sabah - atv satışı için Erdoğan tarafından havuz kurulduğu iddialarına ilişkin Meclis'e sunduğum bir yazılı soru önergesini içeren www.umutoran.com/2014/01/06/chp-sabah-atvnin-satisi-icin-550-milyon-dolarlik-havuz-olusturulmasini-tbmmye-tasidi adresinin erişime engellenmesi talep edildi. Engellenmesi istenen sayfada, TBMM'nin resmi web sitesinde www.tbmm.gov.tr/develop/owa/yazili_sozlu_soru_sd.onerge_bilgileri?kanunlar_sira_no=147283 yayınlanan, hukuka uygun olarak verilmiş yazılı soru önergemde yer alan soruların dışında tek bir yorum dahi bulunmuyor. Oysa İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alınan karara (23.1.2014 tarih ve 2014/55) göre bu içerik 5651 sayılı Kanuna aykırılık taşıyormuş. Milletvekilinin görevi ve sorumluluğu millet adına iktidarı denetlemektir. Bunun araçlarından biri de ilgili bakanlara kamuoyunda yer bulan iddiaları ve usulsüzlükleri sormaktır. Bu sorular milletin seçtiği vekiller tarafından yine millet adına sorulur. Kendisinden şüphesi olmayan da bu sorulara namuslu bir şekilde cevap verir. Hükümet bu sorulara cevap veremediği gibi yasama faaliyetini sansürlemeye çalışmaktadır. Yolsuzluk soruşturmasının üstünü kapatmak için milletvekillerinin yazılı soru önergeleri bile yasaklanmaya gayret edilmektedir. Darbe günlerinde bile yaşanmayan, bir yazılı soru önergesinin haberleştirilmesi, yayınlanması engellenmiştir. Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen bu hakim kararının arkasındaki ismin Başbakan Erdoğan olduğundan hiç kimse şüphe duymamaktadır. 'ın Adalet Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz yaptıkları herkesin malumudur , ama bugün öğreniyoruz ki TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in sansürünü aşmayı başaran ve ucu AKP'nin, Erdoğan'ın yolsuzluğuna ulaşan önergeleri engellemek için yeni bir birim kurmuş ve adını da Yolsuzluğu Örtme Yasamayı Boşa Çıkarma birimi koymuş. Milli irade sözünü dilinden düşünmeyenler, anlaşılan o ki dokunulmazlıklar arasında da ayrıma, ötekileştirmeye gitmiştir. kendi fezlekesini iade edip, 4 bakan arkadaşınınkini ise seçim sonrasına kadar bekletirken CHP'nin Genel Başkan Yardımcısının önergesine el uzatma cüretini dahi gösterebilmektedir. Benim TBMM kürsüsünden, en azından şimdilik rahatlıkla dile getirebildiğim, dokunulmazlık kapsamındaki sözlerimi kim hangi hakla yayınlanmasını engelleyerek, kişisel web siteme dahi koyamayacağımı öne sürebilmektedir! Anadolu'da yeni kurulmuş bir hukuk fakültesinin birinci sınıfına başlayan genç bir hukukçu adayı dahi milletvekilinin TBMM çalışmalarını içeren her türlü yasama faaliyetinin dokunulmazlık kapsamında olduğu akıl yürütmesini yapabilir. Basın suçlarına baktığı belli olan yasakçı asliye ceza mahkemesi ise sansür uygulamasını o kadar otomatiğe bağlamış, içselleştirmiş ki yasak koyduğu sitenin milletvekiline ait olduğunun bile farkına varamamıştır . Bu hakimin işine, mesleğine, elinde tuttuğu terazinin kefelerine birazcık özen göstermesi için önündeki kağıtta ille de www.receptayyiperdogan.com ismini mi görmesi gerekiyor? Üstelik benimle rahat iletişim kurabilmek için bir de iletişim bilgilerimi istemişler, ben de TBMM makam telefonumu ve adresimi yazdım, belki Sayın Cemil Çiçek Meclis santralına talimat verir de arayan yasakçı hakime ve TİB uzmanlarına "bu ülkede AKP dışında da milletvekilleri var" deyiverir, kimbilir! Bu hakim için HSYK'ya başvurup soruşturulmasını talep edeceğimi de herkesin bilmesini isterim. Bu olay halen TBMM'de görüşmeleri süren internete zincir vurma tasarısının ne kadar vahim sonuçları olacağının da somut göstergesi olmuştur. Hakim kararıyla milletvekiline yasak getiren zihniyetin, bu yasadan sonra sadece TİB kararıyla neler yapabileceğini herkes düşünmelidir. Kabus gerçek olacak, bu yasa çıkarsa Türkiye'de internet özgürlüğü, basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü tam olarak zincire vurulacaktır. Bu yasayla birlikte Erdoğan'ın emriyle TİB'in, www.tbmm.gov.tr adresine girip orayı bile erişime engellemesi, yolsuzlukları anlatan önergeleri ayıklaması beklenmelidir! Ne yaparlarsa yapsınlar bu soruları susturamazlar. Gerçekler mutlaka ortaya çıkacak. Türkiye tarihinde ilk kez bir milletvekilini sansürleme girişimleri de hukuksuzluklarının kanıtı olarak mutlaka karşılarına konulacaktır. KUL HAKKI YİYENDEN HESAP SORACAĞIZ CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak, ne yaparlarsa yapsınlar asla susmayacağımızın altını bir kere daha çiziyorum. Bu yollarla bizi ne korkutabilirler ne de yıldırabilirler. Eskisinden de daha büyük bir azim ve kararlılıkla halktan ve haktan yana olan CHP, kul hakkı yiyenlerden mutlaka hesap soracak. SANSÜRE BOYUN EĞMEYECEĞİZ Milli iradenin temsilcisi olan Meclis'e sansür girişimine asla boyun eğmeyeceğiz. Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesini yok etmeye, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensiplerini yıkmaya çalışan Erdoğan ve AKP rejimine karşı mücadelemiz de daha güçlü bir şekilde devam edecek. Herkes emin olmalı ki CHP olduğu sürece kuvvetler ayrılığı ilkesi de, hukukun üstünlüğü de mutlaka hayata geçecektir. Yürütme emrinde bir yargı da yasamaya sansür girişimleri de yok olacak. Çalışa çalışa, direne direne daha özgür ve demokratik bir Türkiye'yi ayakta tutacağız. Son sözü de, gerekli cevabı da milletimiz verecektir. 56 gün sonra nasılsa yeni bir güne uyanacağız. 31 Mart günü yolsuzluğun, baskının, karanlığın değil, temizliğin, dürüstlüğün ve özgürlüğün hakim olduğu bir Türkiye kurulacak. O günden sonra da Erdoğan'ın vermekten kaçtığı tüm hesaplar önüne birer birer konulacak. ORAN'A GÖNDERİLEN MAİL ŞÖYLE: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572201.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572201.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4170741d42462c47a16752b05962948eb002dde2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572201.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Bakırköy için çare Aktuna". Türkiye'nin içinde bulunduğu istikrarsız durumu değerlendiren Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı Oğul Aktuna, "Başbakan Erdoğan ve oğlu ile başlayıp, 4 bakan ve oğullarıyla devam eden süreç, ekonominin çöküşüne, piyasaların allak bullak olmasına zemin hazırlamıştır. Bu durumdaki bir hükümetin ülkeyi yönetmeyi ... Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı Oğul Aktuna, politik istikrarsızlığın olduğu yerde ekonomik istikrarsızlığın kaçınılmaz olduğunu söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu istikrarsız durumu değerlendiren Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı Oğul Aktuna, "Başbakan Erdoğan ve oğlu ile başlayıp, 4 bakan ve oğullarıyla devam eden süreç, ekonominin çöküşüne, piyasaların allak bullak olmasına zemin hazırlamıştır. Bu durumdaki bir hükümetin ülkeyi yönetmeyi sürdürmesi dünyanın hiçbir ülkesinde mümkün değildir" dedi. Pisliklerin üstü örtülerek sonuç alınamaz Mevcut hükümetin onca yolsuzluk ve usulsüzlük arasında yoluna devam etme çabasını anlamlandıramadığını söyleyen Aktuna, "Yolsuzluk soruşturmalarını sürdüren hakim, savcı ve polislerin yerlerinin değiştirilmesi, bakanlar hakkında hazırlandığı söylenen fezlekelerin hala meclise gelmemesi, Adalet Bakanı ve Müsteşarı'nın İzmir Savcısı'nı arayarak soruşturmayı sonlandırma istekleri ve HSYK Kanunu'nun değiştirilmesi isteğiyle ortaya çıkan usulsüzlük, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da hayretle karşılanmıştır" dedi. Döviz neden yükseldi? Son dönemde yaşanan tüm olumsuzlukların bir sonucu olarak yabancı sermayenin Türkiye'yi riskli bularak kaçmaya başladığını söyleyen Aktuna, "Döviz son bir ay içinde rekor seviyelere çıktı. 2014 yılı Türk ekonomisi adına çok büyük bir kriz ve küçülme yılı olacak. İthalata dayalı ekonomik büyüme modeli çökmüştür" diye konuştu. Ekonomik model ne olmalı? CHP Genel Başkanı Sayın 'nun da her zaman söylediği gibi üretime ve ihracata  dayalı bir ekonomik modelin Türkiye'de uygulanması gerektiğini söyleyen Aktuna, üretim üzerine kurulu, tüm dünyaya ihracat yapan, ar-ge ile beslenen, dünya markaları oluşturmuş, ihracatı ithalatından fazla olan bir modelin uygulanması gerektiğini, bu model uygulandığında da Türkiye'de bir daha böyle krizlerin yaşanmayacağını belirtti. İktidar korku ve panik içinde Yerel seçimlerde tüm bu gelişmelerin sandığa yansıyacağını dile getiren Aktuna, "Hükümet kaygı içinde ve panik halinde. Dövizin artışıyla hayat daha da pahalı hale geldi. Kişi başına düşen gelir 15.000 dolarken son birkaç ay içinde %30-40 oranında düştü. Belki de önümüzde çifte seçim olma ihtimali bulunuyor. Bu veriler ışığında bakıldığında değişim zamanının geldiği çok net görülmektedir. 11 yıllık saltanatın Türkiye'yi getirdiği noktada önümüzdeki yerel seçimler, halkın iktidarının başlayacağı günlere gebedir. 30 Mart yerel seçimleri de iktidara yürüyüşümüzün ilk adımı olacaktır" diye konuştu. Kentsel Dönüşüm Önemli Kentsel dönüşüm önemli bir konu olduğunu söyleyen Oğul Aktuna, "Önümüzdeki 10 yıl içinde Bakırköy'de 2 bine yakın bina yeniden yapılarak planlanlanacak. Kimi binaların çok eski olması, kimi binalarınsa deprem riski taşımasından dolayı sürecin yeniden planlanması gerekiyor. İstanbul adayımız Sarıgül'ün de kentsel dönüşümle ilgili söylediği, "Bir apartmanda tek bir malik bile kentsel dönüşüme karşıysa ve bundan zarar görecekse; Allah bana o binayı yıktırmayı nasip etmesin" sözleri kentsel dönüşümün şifresi niteliğindedir. Kentsel dönüşüm yerinde dönüşümdür. Belediye burada eğer sosyal, halkçı bir belediyecilik anlayışındaysa orada yaşayan insanların arkasında duracak ve onların hakkını savunacaktır" diye konuştu. Aktuna, kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında İstanbul Üniversitesi emekli Jeofizik Ana Bilim Dalı Başkanı Simav Bartu başkanlığında bir komisyon oluşturacaklarını da ifade etti. Yaşam Boyu Sağlık Merkezi Bakırköy için çok önemli projeleri olduğunu belirten Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı Oğul Aktuna, "Bakırköy Şehir Kütüphanesi" ve "Kariyer Planlama ve İstihdam Merkezi" projelerinin ardından "Yaşam Boyu Sağlık Merkezi" projesini de anlattı. Bu projenin kökeninin babası Yıldırım Aktuna'nın Bakırköy Belediye Başkanlığı yaptığı döneme dayandığını söyleyen Aktuna, "Başkanlığı döneminde böyle bir proje yapmayı düşünüyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı'na geçtiğinde bunu gerçekleştirecek zaman bulamadı. Ben buradan yola çıkarak kendi fikir ve düşüncelerimle harmanlayıp bu projeyi yeniden dizayn ettim. 'Yaşam Boyu Sağlık Merkezi' projemizin ana felsefesi şudur. Yenidoğan bebekten geriatri'ye kadar tüm Bakırköylülere hizmet verecek.Bakırköy'de yaşayanların hastalanmadan koruyucu sağlık hizmetlerini sağlamayı amaçlayan bu proje her yıl düzenli olarak ücretsiz checkup ve rutin taramalarla da (Diş, Duyu Testi, Alerji Testi, Mamografi, Prostat için PSA vb.) kadın, erkek ve çocuklarda sıkça görülen hastalıkları önceden tespit ederek, daha sağlıklı yaşamalarına katkıda bulunacak" diye konuştu. Ayrıca  Bütün bu hizmetlerin Bakırköylülere ücretsiz sağlanacağını ifade eden Aktuna, "Yaşam Boyu Sağlık Merkezi" projesinin başına Amerika'da yaşayan ünlü bir türk doktorun getirileceğini de belirtti. Hedefim yüzde 75 Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bakırköy adayı olması halinde İstanbul'daki ilçe belediyeleri arasında en yüksek oyu alacak Belediye Başkanı olacağına inancının tam olduğunu söyleyen Oğul Aktuna, "Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Mustafa Sarıgül'ün ismi ve çalışkanlığı ile benim Bakırköy'deki ismim ve çalışmalarım bu başarıyı sağlamamdaki en büyük rolü oynayacaktır. Bir başka deyişle 'İstanbul'da Çare Sarıgül, Bakırköy'de Elbette Aktuna'" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572202.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572202.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3829aa848dfb49da7bc067cdec0f125378662b59 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572202.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Arınç'a mektup. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yazdığı mektupta, hasta mahpuslar konusunda atılacak adımlara destek vereceklerini belirtirken hazırladıkları "Hasta Mahpuslar Raporunu" da gönderdi. CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Başbakan Yardımcısı Bülent ... CHP'li Veli Ağbaba, Arınç'a hasta tutuklu ve hükümlülerin durumunu yeniden hatırlatarak, bu konuda atılacak adımlara destek vereceklerini belirtti. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Başbakan Yardımcısı 'a yazdığı mektupta, hasta mahpuslar konusunda atılacak adımlara destek vereceklerini belirtirken hazırladıkları "Hasta Mahpuslar Raporunu" da gönderdi. CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Başbakan Yardımcısı 'a hasta mahpuslar konusunda mektup yazdı. Ağbaba, mektubunda şöyle dedi: "Bugün yapmış olduğunuz açıklamada 'cezaevinde kalması sağlık şartları bakımından çok zorlanan bazı tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmesi gerektiğini' söylediğiniz ve ayrıca adli tıp onayı şartına ek olarak savcılık tarafından 'topluma zararlı değildir' şeklinde bir uygulama ile tahliye yolunun kapatılmasının 'hukuki' olmadığını belirttiğiniz basına yansımıştır. CHP-Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu (CHP-CK) milletvekilleri olarak Mart 2013 tarihinde yayınlamış olduğumuz 'Hasta Mahpuslar Raporu'nda bu konuyu etraflı bir şekilde incelediğimizi ve bu rapora ek olarak ziyaret ettiğimiz birçok cezaevi sonrası hazırladığımız raporlarda da defalarca hasta mahpusların derhal salıverilmesi gerektiğini belirttiğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu konuda geçen hafta Meclis Başkanlığına sunmuş olduğumuz kanun teklifi ile de hasta mahpusların tahliye edilmelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladığımızı eklemek istiyoruz. Bu noktada hasta mahpuslar hakkında söylemiş olduğunuz cümlelere katıldığımızı, atacağınız adımlar için tarafımızdan talep edeceğiniz her türlü bilgi ve belgeyi sağlamayacağımızı iletmek istiyoruz. Ayrıca elimizde derhal salıverilmesi gereken hasta mahpuslara ilişkin bir listenin olduğunu; talep etmeniz durumunda bu listeyi sizinle paylaşabileceğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu konuda atacağınız her türlü adımda CHP-CK olarak her türlü yardımda bulunacağımızı birkez daha söylüyor, ekte Komisyon olarak hazırladığımız 'Hasta Mahpuslar Raporunu' dikkatlerinize sunuyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572207.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572207.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4e07cfe1bc1a51abead2caead3b906b9d7014810 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572207.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de bir istifa haberi daha. Üç dönem ilçe başkanlığı yaptığı AKP'den istifa eden Kocabıyık, 30 Mart'taki yerel seçimlere bağımsız belediye başkan adayı olarak katılacağını açıkladı. İstifasını yazılı basın açıklamasıyla duyuran Mehmet Kocabıyık, AKP'den Lapseki Belediye başkan aday adayı olduğunu hatırlatıp, 'Bu süreçte tarafıma siz değerli ... Çanakkale'nin Lapseki İlçesi'nin AKP eski İlçe Başkanı Mehmet Kocabıyık partisinden istifa etti Üç dönem ilçe başkanlığı yaptığı AKP'den istifa eden Kocabıyık, 30 Mart'taki yerel seçimlere bağımsız belediye başkan adayı olarak katılacağını açıkladı. İstifasını yazılı basın açıklamasıyla duyuran Mehmet Kocabıyık, AKP'den Lapseki Belediye başkan aday adayı olduğunu hatırlatıp, 'Bu süreçte tarafıma siz değerli hemşerilerimin teveccühünü ve desteğini, Lapseki'ye hizmet noktasında bizim bu işi başarabileceğimize inancımızı gördüm. Sizden aldığım bu destek ve güçle ilçe, il ve genel merkez bazında teşkilatıma bunları anlatmak ve kendimi ifade etmek anlamında üzerime düşeni yaptım. Maalesef halkın sesine değil de sadece belli bir grubun taleplerini dikkate alan il teşkilatı ve milletvekillerimiz şahsıma karşı hak etmediğim bir tavır sergilemiş ve 2001 yılında kuruluşundan bu yana hizmet ettiğim, 3 dönem ilçe başkanlığı yaptığım partimde bana hiç bir görev vermeyeceklerini, hatta daha da ileri giderek beni bu partide görmek istemediklerini açıkça deklare etmişlerdir. Bizim sevdamız koltuk sevdası değildir. Bizim sevdamız hizmet sevdasıdır. Bunu ilçe başkanlığı yaptığımız dönemde verdiğimiz hizmetlerle ispatladık. Hiçbir zaman birilerinin himayesine ve güdümüne girerek siyaset yapmadım. Yalnızca halkımızın talepleri ve istekleri doğrultusunda hizmet ettim. Hiç kimseyi kapımızdan döndürmedik, hiçbir zaman ulaşılamaz olmadık. Gönlümüz ve kalbimiz her zaman her kese açık oldu ve bundan sonrada böyle olacaktır' dedi. Kocabıyık, açıklamasına şöyle devam etti: 'Lapseki'yle ilgili hayallerimizi ve projelerimizi gerçekleştirebilmek için Ak Parti adayı açıklandıktan sonra bir çok hemşerilerimizle, arkadaşlarımızla, belli kitlelerle görüşerek ve halkımızın da nabzını tutarak bir karar vermemiz gerekti. Ben de kararımı siz kıymetli halkımız tarafında kullanarak, AkP'den istifa edip, bağımsız belediye başkan adayı olmaya karar verdim.' \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572209.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572209.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..405b76465c36e240ab8ebc35bcd3837c9870f084 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572209.txt @@ -0,0 +1 @@ +'AKP halka güven vermiyor'. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, AKP'nin bir taraftan ülkeyi yasaklarla yaşanmaz hale getirdiğini diğer yandan demokrasi paketleri makyajıyla bu yasakları gizlemeye çalıştığını ifade etti. Erdoğan Toprak'ın Açıklamaları şöyle: "İnterneti yasaklarken, slogan atıldığı için stadları kapatırken, yolsuzlukların üstünü örtmeye çabalarken, ... Erdoğan Toprak: "Bir hükümet bu kadar çok çelişkiyi kaldıramaz ve bir devlet bu denli ağır çelişkilerle yönetilemez" CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, AKP'nin bir taraftan ülkeyi yasaklarla yaşanmaz hale getirdiğini diğer yandan demokrasi paketleri makyajıyla bu yasakları gizlemeye çalıştığını ifade etti. Erdoğan Toprak'ın Açıklamaları şöyle: "İnterneti yasaklarken, slogan atıldığı için stadları kapatırken, yolsuzlukların üstünü örtmeye çabalarken, akademisyenleri susturmak için düzenlemeler yaparken diğer yandan demokrasi paketi çalışması yapmak çok büyük bir çelişkidir. Bu paket AKP'nin anti-demokratik uygulamalarını örtmek, gizlemek için bir makyajdır. Bir hükümet bu kadar çok çelişkiyi kaldıramaz ve bir devlet bu denli ağır çelişkilerle yönetilemez. AKP ülkeyi yasaklarla boğmuştur. Daha önce de tarihe not düşmüştük; demokrasi paket işi değildir. Demokrasi evrensel kurallar ve kurumlar bütünüdür. AKP demokrasiyi kavrayamadığı için bugün ülkeyi otoriterlik atmosferinde boğmaktadır. Bugüne kadar açıklanan demokrasi paketleri ülkeye ne kazandırdı? Ülkenin hangi kronik sorununa çözüm üretti? Bu nedenledir ki halkımızın ve dünya toplumlarının AKP hükümetine güveni kalmamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak ülkemize gerçek demokrasiyi getirecek önerileri ve kanun tekliflerini TBMM'ye sunduk. AKP hiçbirini dikkate almadı. Eğer samimi olsaydı defalarca sunduğumuz bu önerilerden yararlanır ve ortak bir irade ve ortak akılla bu kanun teklifleri TBMM'den geçirirdi. Şimdi AKP artık sona yaklaştığını görüyor ve paketlerle uzatmaları oynamaya çalışıyor" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572266.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572266.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..396b8db41a32180242f30590c74890cbfa6c2a68 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572266.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ocak'ta ihracat rekoru. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ocak ayı ihracat rakamlarını Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) hizmet binasında düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Ekşi, ocak ayında ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artışla 12 milyar 15 milyon dolara yükseldiğini ... Ocakta ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artışla 12 milyar 15 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ocak ayı ihracat rakamlarını Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) hizmet binasında düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Ekşi, ocak ayında ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artışla 12 milyar 15 milyon dolara yükseldiğini belirtti. Bu rakam Cumhuriyet tarihinin yüksek Ocak ayı ihracat rakamı oldu. Son 12 aylık ihracat ise yüzde 0,4 gerileyerek 152 milyar 401 milyon dolara indi. HAZIRGİYİM LİDER Ocak ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 589 milyon dolar ile Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü yaparken, otomotiv sektörü 1 milyar 587 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada, kimyevi maddeler sektörümüz ise 1 milyar 404 milyon dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldı. EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI TÜTÜNDE Ocak ayında en fazla ihracat artışını yüzde 64 ile tütün sektörü, yüzde 48 ile savunma ve havacılık sektörü, ve yüzde 40 ile süs bitkileri sektörü yakaladı. EN FAZLA İHRACAT ALMANYA'YA Ocak ayında en fazla ihracat yapılan 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere oldu. Almanya'ya ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20 artarken, Irak'a ihracat yüzde 16, İngiltere'ye yüzde 18 artış gösterdi. EN FAZLA İHRACATINI ARTIRAN SAKARYA En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatını en fazla artıran Sakarya oldu. Sakarya Ocak ayında ihracatını geçtiğimiz yıla göre yüzde 50 artırdı. Bu ili yüzde 17 ihracat artışı ile İzmir ve yüzde 14 ihracat artışı ile İstanbul takip etti. 2014 HEDEFİ YAKALANACAK İhracat rakamlarını değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Umuyoruz ki geçici de olsa şu anda ülke gündemindeki negatif algılar sona erecek ve fırsatlarla dolu 2014 için, ekonomimize ve temel parametrelere odaklanmaya başlayacağız. Bizler dünyadaki bu olumlu beklentilerin ihracatımıza pozitif yansıyacağına inanıyoruz ve 2014 yılı ihracat hedefimiz olan 166,5 milyar doları yakalayacağımızı düşünüyoruz."dedi. TL DEĞERİNİ ENİNDE SONUNDA BULACAK Kurdaki dalgalanmanın FED kararları, Merkez Bankası politika ve açıklamaları ile güncel siyasi gelişmeler olmak üzere 3 nedeni olduğunu söyleyen Büyükekşi, TL ile ilgili şunları söyledi. "Merkez Bankasının bu kadar yüksek bir faiz artışı yapması başta KOBİ'ler olmak üzere tüm şirketlerin borçlanma maliyetlerini ciddi oranda artıracak. Büyümede ve istihdamda yavaşlama olabileceğinden endişe ediyoruz. Bu da bize gösteriyor ki, Merkez Bankası gelişen olaylar karşısınında zamanında daha proaktif davranmalı. Her halükarda, bu faiz artışının orta vadede piyasalardaki dalgalanmayı azaltarak ihracatçımızın önünü daha rahat görmesine yardım etmesini ümit ediyoruz. Bu noktada paniğe gerek olmadığına inanıyoruz. Kısa vadeli dalgalanmaların piyasaların doğasında olduğunu bir kere daha hatırlatmak istiyoruz. Türk Lirasının değerini "eninde sonunda" bulacağına da inanıyoruz. Bir noktayı önemle belirtmek istiyorum. Döviz kurunda bizim için seviyeden ziyade, öngörülebilirlik ve rekabetçilik önem taşıyor." Büyükekşi, döviz riski bulunan ihracatçılara kısa vadeli nakit akışına ve likidite yönetimine önem vermelerini tavsiye etti OKYANUSLARI AŞIP DEREDE BOĞULMAYALIM Büyükekşi ayrıca, "Türkiye özellikle son yıllarda büyük çabalarla elde ettiği kazanımları, belirsiz müdahalelerle kaybetmeyi hak etmiyor. Gündemimiz Ar-Ge, inovasyon, yüksek katma değerli bir ekonomiye geçiş olmalıyken, ne yazık ki biz enerjimizi kısa vadeli kısır çekişmelere harcıyoruz. Halbuki bizim büyük resmi görmeye devam etmemiz gerekiyor. Okyanusları aşıp, derede boğulmayalım. Uzun vadeli hedeflerimize inanmaya, ve onların peşinden koşmaya devam edelim. İşte bu yüzden ülkemizin geleceğine yön veren ihracatçılara, işadamlarına büyük iş düşüyor." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572282.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572282.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cb87fac3f9c3e9b6490bf3b03ac27c9b1f170a4a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572282.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beşiktaş G.Saray'ın yıldızını kaptı!. Beşiktaş, Galatasaray'ın Kamerunlu defans oyuncusu Dany ile her konuda anlaşma sağladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572284.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572284.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..89eff940b2b0427484001ef2a898ed60279f0060 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572284.txt @@ -0,0 +1 @@ +Güler ve Çağlayan'dan açıklamalar. MUAMMER GÜLER: VEREMEYECEĞİM HİÇ BİR HESABIM YOK Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, rüşvet yolsuzluk soruşturması kapsamında oğlu Barış Güler'in tutuklanması, kendisinin de bakanlıktan istifa etmesinin ardından ilk kez seçim bölgesi ve memleketi Mardin'e geldi. Havaalanında coşkulu şekilde karşılanan Güler, "Tekrar ... Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna isimleri karışan eski bakanlar Muammer Güler ve Zafer Çağlayan açıklama yaptı. MUAMMER GÜLER: VEREMEYECEĞİM HİÇ BİR HESABIM YOK Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, rüşvet yolsuzluk soruşturması kapsamında oğlu Barış Güler'in tutuklanması, kendisinin de bakanlıktan istifa etmesinin ardından ilk kez seçim bölgesi ve memleketi Mardin'e geldi. Havaalanında coşkulu şekilde karşılanan Güler, "Tekrar ifade ediyorum veremeyecek hiçbir hesabım yoktur. Her türlü hesabı vermeye de hazırım. Sizin karşınıza da Allah inşallah beni aklanmış olacak çıkaracaktır" dedi. Oğlu Barış Güler, rüşvet yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, bakanlıktan istifa ettikten sonra bugün memleketi ve seçim bölgesi Mardin'e geldi. Havaalanında aralarında AKP Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Vejdi Kahraman, AKP İl Başkanı İbrahim Fide, belediye başkan adaylarının coşkulu bir şekilde karşıladığı Güler, yaşanan izdihamda duygusal anlar yaşadı. Partililer, 'Dik dur eğilme Mardin seninle', 'Son gülen, iyi Güler', 'Memleketine hoş geldin', 'Mardin seninle gurur duyuyor' yazılı dövizlerin açıldığı karşılamada, Güler'in konuşması sık sık, "Mardin seninle gurur duyuyor" sloganları ile karşılandı. "VEREMEYECEĞİM HİÇ BİR HESABIM YOK" Eski İçişleri Bakanı AKP Mardin Milletvekili Muammer Güler, kendisini karşılayan partililere yönelik yaptığı konuşmada, 42 yıllık meslek hayatı boyunca her türlü makamı gördüğünü belirterek, şunları söyledi: "2011 seçimlerinde 2015 Haziran'ına kadar bana Mardin'i temsil yetkisini verdiniz. Bu süre içerisinde İçişleri Komisyonu olarak İçişleri Bakanı olarak, Milletvekili olarak sizlere hizmet etmek için elimden gelen gayreti gösterdim. Burada size şerefimle namusumla ifade ediyorum tek bir kanunsuz işim olmamış ve olmayacak. Bir yargı süreci devam ediyor. Bir şahsıma, iki aileme, üç meslek çevreme görev yaptığım yerlerdeki insanlara ve en başta hemşehrilerime bana o yetkiyi veren Mardinlilere karşı aklanmadan yeniden kendilerinden bir talepte bulunmayacağım. Aklanmadan da bir daha sizin karşınıza çıkmayacağımı her türlü hesabı da vermeye hazır olduğumu burada açıkça söylüyorum. Ben hesabımı veriyorum. Kanunen veremeyeceğim bir hesap yoktur. Ama şunu da bilin, yolsuzluk adı altında birbirinden farklı birçok şeyi bir araya getirilip siyaseti dizayn etme yollarını arayanlar da sağlam iradeyi milli iradeyi karşılarında göreceklerdir. Bunun yolu seçimdir. Sandıktır, sizlerin ak oylarıdır. Sizlerin oyları ile seçilecek olan belediye başkanlarımızdır. Değerli kardeşlerim bizim referansımız millettir. Benim referansım hemşehrilerimin bu coşkusudur. Tekrar ifade ediyorum veremeyecek hiçbir hesabım yoktur. Her türlü hesabı vermeye de hazırım. Sizin karşınıza da Allah inşallah beni aklanmış olacak çıkaracaktır." Güler, oyunlar içinde asıl hedefin çözüm süreci olduğunu belirterek, "Şunu bilin ki bu oyunları içinde asıl hedef çözüm sürecidir. Bu bölgedeki huzurdur, kardeşliktir. Allah'ın izni ile 11 ay İçişleri Bakanlığım süreci için de bu memlekete tek bir şehit cenazesi gelmedi. Türkiye'de istenmeyen yeniden yaratılmak istenen bir kardeş kavgası vardır. Bunun da lütfen farkında olun. İnşallah her şey ortaya çıkacak ama tamamen hukuka soruşturma hukukuna veya usullere aykırı olarak düzmece delillerle oluşturulan dosyalarla değil. Gerçek hukuka uygun dosyalarla da her zaman her zeminde ve her yerde hesabını Allah'ın izni ile vermeye hazırım. Ben öncelikle her zaman sizlerle beraberim, sizlerin emrindeyim, sizin hizmetinizdeyim, bundan müsterih olun. Bu coşku bu karşılama beni çok duygulandırdı, Allah sizden razı olsun. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hepiniz hakkınızı helal edin" dedi. ZAFER ÇAĞLAYAN: "TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN EĞER KURBAN OLMASI GEREKİYORSA, ZAFER ÇAĞLAN TÜRKİYE'YE DE SİZLERE DE KURBAN OLSUN" Mersin AKP Milletvekili, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bakanlıktan istifa etmesine neden olan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından ilk kez geldiği seçim bölgesinde aday tanıtım toplantısında konuştu. Çağlayan, "Zafer Çağlayan kardeşinizi Türkiye'ye kurban etmeye çalışıyorlar. Bu kardeşiniz, ülke üzerinde oynanan oyunlara karşı durmak için, bu ülkeyi faiz lobisine teslim etmek isteyenler için, Türkiye'nin geleceği için, eğer kurban olması gerekiyorsa, Zafer Çağlan Türkiye'ye de sizlere de kurban olsun" dedi. Mersin'de AKP belediye başkan adaylarının tanıtımı için kente gelen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, partilileri tarafından coşkuyla karşılandı. AKP seçim otobüsüyle Mersinlileri selamlayarak aday tanıtımının yapıldığı Edip Buran Kapalı Spor Salonu'na geçen Çağlayan burada da, 'Mersin seninle gurur duyuyor' sloganları ile karşılandı. Çağlayan yaptığı konuşmada hukuki bir sürecin devam ettiğini belirterek kirli bir oyunun oynandığını söyledi. Çağlayan, "Şu anda hukuki bir süreç devam ediyor. Ben dahil olmak üzere, bazı bakan arkadaşlarımız, evlatlarımız ve çalışanlarımız üzerinde kirli bir oyun düzenleniyor. Sizler beni tanıdınız, bu kardeşiniz Zafer Çağlayan; bu ülkede 20 yıl sanayicilik yapmış, sıfırdan gelmiş, varlığı yokluğu görmüştür. Bu ülkede yüzlerce insanın çalıştığı fabrikalar kurmuş, 13 yıl Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yapmış, uzun yıllar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkan vekilliği yapmıştır. 20 yıldır kamuoyu önünde, basının önünde olan bu kardeşinizin gizli saklı bir işi olabilir mi? soruyorum size." Kimseye verilecek bir hesabının ve korkusunun olmadığını söyleyen Çağlayan şöyle konuştu: "Değerli kardeşlerim; 56 yaşına gelmiş, 10 yıl önce kalp krizi geçirmiş, kalbi durmuş, yeniden hayata döndürülmüş, Allahtan başka hiç kimseden korkusu ve hiç kimseye verilecek hesabı olmayan bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. Zafer Çağlayan; ne ailesini, ne partisini, ne kardeşlerini, ne çalışanlarını, ne de canı kadar sevmiş olduğu Mersinlilerin başını öne eğecek bir şey yapmadı, yapmayacaktır. Geçenlerde Başbakanımız söyledi, 'Abdestimizden de, namazımızdan şüphemiz yok.' Allaha bir can borucumuz var. Onu da Allah verdi, Allah alır." FAİZ LOBİSİNİN ÖNÜNDE ASLANLAR GİBİ DURDUM İş ve siyasi yaşamı boyunca çalıştığını, Türkiye için hizmet ettiğini söyleyen Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kardeşiniz ne yaptı? Evet söylüyorum size suçlarımı. Ben bu ülkede 27 yıl sanayicilik yaptım. 13 yıl Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yaptım. 6.5 yıl şerefle 3 ayrı bakanlık yaptım. Mersinlilere hizmet ettim. 2009 yılında devlet bakanı olduğum dönemde, Türkiye'nin 102 milyar dolarlık ihracatını, 152 milyar dolara çıkardım. Ben ülkemize dünyanın her yerinden yabancı yatırımcılar getirdim. Faiz lobisinin önünde aslanlar gibi durdum. Bu kardeşiniz 6.5 yıllık bakanlığının 2.5 yılını evinden uzakta dünyanın 102 ülkesinde geçirdim. Bu kardeşiniz, Türkiye'de istihdam olsun diye uğraştı. Bu yaptıklarımızdan birilerinin ayağına bastık. Faiz lobisinin, Türkiye'nin kanını sömürmeye alışmış olan insanların ayağına bastık. Ama bu kardeşiniz hangi görevde olursa olsun, Allah can verdiği müddetçe, faiz lobisinin damarlarına basmaya devam edecektir. Zafer Çağlayan kardeşinizi Türkiye'ye kurban etmeye çalışıyorlar. Bu kardeşiniz bu ülke üzerinde oynanan oyunlara karşı durmak için bu ülkeyi faiz lobisine teslim etmek isteyenler için Türkiye'nin geleceği için eğer kurban olması gerekiyorsa, zafer çağlan Türkiye ye de sizlere de kurban olsun" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572285.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572285.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e82cdb777ade6e891649c260379ac657677bf837 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572285.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de 55 istifa daha!. AKP Ceylanpınar İlçe Başkanı Abdulgani Alkış, bugün düzenlediği basın toplantısında kendisiyle birlikte ilçe teşkilatı, kadın ve gençlik kolları üyelerinin de aralarında bulunduğu 55 kişinin AKP'den istifa ettiğini bildirdi. Alkış, toplantıda yaptığı konuşmada, "3 yıllık çıkılan yolun sonuna geldik, başımız dik, ... Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde, AKP'nin Menderes Atilla'yı belediye başkan adayı göstermesinin ardından, aralarında ilçe başkanının da bulunduğu 55 kişi partiden istifa etti. AKP Ceylanpınar İlçe Başkanı Abdulgani Alkış, bugün düzenlediği basın toplantısında kendisiyle birlikte ilçe teşkilatı, kadın ve gençlik kolları üyelerinin de aralarında bulunduğu 55 kişinin AKP'den istifa ettiğini bildirdi. Alkış, toplantıda yaptığı konuşmada, "3 yıllık çıkılan yolun sonuna geldik, başımız dik, alnımız temiz ve alnımız temiz bir şekilde gidiyoruz. Ceylanpınar için ideal insanların siyaset yapabilmesi için il teşkilatımıza, Şanlıurfa milletvekillerine ve bakanımıza defalarca ne yapılmasını gerektiğini anlattık. Yeni bir siyasi anlayışın, AKP'nin vizyonuna uygun bir yapının Ceylanpınar'ın başına gelebilmesi için uğraştık. Ama geldiğimiz noktada kriterlerimizin hiçbirine uymayan bir anlayışı buraya hakim kılmaya çalıştılar. Bizim partiye olan inancımız burada sekteye uğratıldı" dedi. Ceylanpınar'da halen BDP'li İsmail Arslan belediye başkanı olarak görev yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572286.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572286.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..203224e43fae081b1b55495b1e353a58b4519a34 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572286.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Doğru spor merkezlerinde başarılı eğitmenlerle yapılan egzersizler, iyi bir kemik yapısı ve sıkı bir vücut vadediyor. Peki neler yapmak gerekiyor? Yazın aksine kışın kapalı salonlar daha tercih ediliyor. Kapalı salonlarda ise pilates kadınların vazgeçilmez egzersizleri arasına giriyor. Sporu günümüz insanları, ... Kışın havaların soğumasıyla birlikte deniz kenarı yürüyüşleri, orman koşuları pek mümkün olmuyor. Bunun yerini spor salonunda yapılan egzersizler alıyor. Doğru spor merkezlerinde başarılı eğitmenlerle yapılan egzersizler, iyi bir kemik yapısı ve sıkı bir vücut vadediyor. Peki neler yapmak gerekiyor? Yazın aksine kışın kapalı salonlar daha tercih ediliyor. Kapalı salonlarda ise pilates kadınların vazgeçilmez egzersizleri arasına giriyor. Sporu günümüz insanları, vakitlerini daha eğlenceli kılmak, motivasyon sağlamak, vücut geliştirmek ve kilo vermek gibi nedenlerle yapıyor.Performans ve kondisyonlarda iyi seviyede olmanızı sağlayan pilates egzersizleri, vücudunuzu kontrol edebilmenizi sağlıyor.Çalışırken yaşadığınız boyun ağrıları, eklem ağrıları ya da klavye kullanmaktan oluşan ağrılar, pilates egzersizleriyle son buluyor. Pilates kasları esnetiyor ve stresi ortadan kaldırıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda düzenli pilates yapanların bağışıklık sistemi kuvvetleniyor ve pilates yapmayanlara göre bu kişiler daha az hasta oluyor. Pilates yapın, vücudunuzun kışında formda kalsın! Kış aylarının kasvetinden kurtulmak ve sağlıklı kilo vermek isteyenler pilates egzersizlerine başvuruyor. Sadece zayıflamak amacıyla değil, dengeli bir duruş, iyi bir kemik yapısı için de pilates tercih ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572287.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572287.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..da6d518c68557543f42a73aa76d67465ed56cc18 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572287.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cem Aziz Çakmak tahliye edildi. 18 yıl hapis cezası verilen Cem Çakmak, cezasının ertelenmesi talebiyle Bakırköy İnfaz Savcılığı'na başvurdu. Talebi inceleyen Savcılık, Adli Tıp'tan rapor istedi. Çakmak, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Pataoloji sonucu açıklanan Çakmak'ın akciğerinden alınan parçada kanser modülleri tespit ... Balyoz Davası'ndan 5 yıldır tutuklu olduğu Silivri Cezaevinde kanser olduğu öğrenilen Emekli Donanma Komutanı Cem Aziz Çakmak, tahliye edildi. 18 yıl hapis cezası verilen Cem Çakmak, cezasının ertelenmesi talebiyle Bakırköy İnfaz Savcılığı'na başvurdu. Talebi inceleyen Savcılık, Adli Tıp'tan rapor istedi. Çakmak, İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Pataoloji sonucu açıklanan Çakmak'ın akciğerinden alınan parçada kanser modülleri tespit edildi. Hastane, Çakmak'ın yatarak tedavi edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi. Raporda, Çakmak'ın hastalığı ve durumu ayrıntılı olarak anlatıldı. Adli Tıp'ın hastaneden gelen rapor ve tahliller doğrultusunda hazırladı rapor Savcılığa gönderildi. Raporu inceleyen Savcılık, Çakmak'ın tahliyesine karar verdi. EMSAL KARAR OLMASI BEKLENİYOR Cem Aziz Çakmak'ın kanser olmasından dolayı tahliye edilmesi, hastalıkları nedeniyle tahliye bekleyen diğer tutuklular için de emsal karar olma özelliği taşıyor. Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun bu kararın ardından tahliye edilmesi bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572288.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572288.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..410bcee5ff8634a21720362c3806e7e717672053 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572288.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni rol için rekor rakam. 'Kara Para Yalan Aşk' için kamera karşısına geçmeye hazırlanan Tuba Büyüküstün imajını değiştirecek. Oyuncu, Ay Yapım'la aylık 260 bin TL'ye anlaştı. 'Kara Para Yalan Aşk' dizisi için Ay Yapım'ın anlaştığı Tuba Büyüküstün'ün bölüm başına alacağı ücret dudak uçuklatıyor. Engin Akyürek'le ... En son 20 Dakika dizisinde oynayan güzel oyuncu Tuba Büyüküstün yeni dizi için rekor bir rakam alacak! 'Kara Para Yalan Aşk' için kamera karşısına geçmeye hazırlanan Tuba Büyüküstün imajını değiştirecek. Oyuncu, Ay Yapım'la aylık 260 bin TL'ye anlaştı. 'Kara Para Yalan Aşk' dizisi için Ay Yapım'ın anlaştığı Tuba Büyüküstün'ün bölüm başına alacağı ücret dudak uçuklatıyor. Engin Akyürek'le başrolü paylaşacak olan Büyüküstün'ün, bölüm başına 65 bin TL alacağı öğrenildi. Daha önce de Ay Yapım imzalı ve İlker Aksum'la başrolü paylaştığı '20 Dakika' dizisinden bölüm başı 45 bin TL ücret alan oyuncu, maaşına 20 bin TL zam yaptırdı. Büyüküstün'ün aylık maaşı böylece 260 bin TL oldu. Yapım şirketinin ekim ayında dizi için teklif götürmesine rağmen Büyüküstün "Bir süre herhangi bir projede oynamayı dünmüyorum. 'Kara Para Yalan Aşk'ın oldukça iyi bir proje olacağına eminim ama bir süre yokum" yorumu yapmıştı. Engin Akyürek'in Van'daki çekimleri tamamlamasına rağmen, Tuba Büyüküstün'ün imajında değişiklik olacağı için çekimlere henüz başlanamadı. Dizinin yönetmeni Ahmet Katıksız, oyuncunun imajıyla ilgileneceğini açıklayarak sete ara verdi. Tuba Büyüküstün, yönetmen Ahmet Katıksız'la imaj çalışmasından sonra çekimler için İtalya'nın yolunu tutacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572289.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572289.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..da0d3f285622e5b3edaf65732429b888e2d88ef3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572289.txt @@ -0,0 +1 @@ +Baş dönmesi azaltılabilir mi?. Çünkü baş dönmesi hastalığının en çok gözlenen nedenlerinden biri de, denge kanallarındaki kristallerin oynamasıdır. Bu hastalığın en temel başlangıcı başın ve gövdenin hareketleriyle ortaya çıkar. Örneğin sabahları yataktan kalkıldığı zaman çok şiddetli baş dönmesi görülür. Sabit pozisyonda durulup karşıya bakıldığı ... Baş dönmesini arttıran en önemli nedenlerden biri, baş ve vücudun hareketleridir. Dolayısıyla baş ve vücut hareket ettirilmezse, baş dönmesi hissi azaltılabilir. Çünkü baş dönmesi hastalığının en çok gözlenen nedenlerinden biri de, denge kanallarındaki kristallerin oynamasıdır. Bu hastalığın en temel başlangıcı başın ve gövdenin hareketleriyle ortaya çıkar. Örneğin sabahları yataktan kalkıldığı zaman çok şiddetli baş dönmesi görülür. Sabit pozisyonda durulup karşıya bakıldığı zaman 15-20 saniye sonra geçer. Ancak kişi öne eğildiğinde ya da banyoda yüz yıkamak için eğildiğinde yeniden başlar. Dolayısıyla bu durumu hemen fark eden hastalar, başlarını hareket ettirmeden doktora gitmeyi tercih ederler. Sabit durmak bir tedavi değildir. Fakat o anda baş dönmesinin tekrar etmesini engellemek için uygulanabilecek basit bir yöntem olabilir. Eğer kişide kristal kaymasına bağlı bir baş dönmesi varsa, doktora gidene kadar pozisyonu sabitlemek, baş dönmesinin tekrarını önleyebilir. ÖNLENEBİLİR! Göz açık olarak sabit bir noktaya bakılırsa, periferik nedenler denilen, yani beyinden değil de daha çok iç kulaktan kaynaklanan baş dönmelerinde sabit bir noktaya bakmak baş dönmesini baskılar. Periferi nedenli baş dönmesi yaşayan kişiler gözlerini kapatırlarsa, baş dönmelerinin daha da arttığını görürler. Oysa gözlerini sabit bir noktaya odaklarında, bu baş dönmesi daha çabuk geçer ve baskılanır. Baş dönmesi bazen aşırı şekilde kusma, terleme, bulantı, çarpıntı ve korku hissi ya da kol ve bacaklarda uyuşma gibi ciddi bulgularla birlikte görülebilir. Bu koşullarda başı sabit tutarak baş dönmesini engellemeye çalışmak anlamsızdır. En kısa zamanda doktora başvurulması gerekir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572364.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572364.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2f6067284fac90c443a6b7d6cb9f34e84d7b0a50 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572364.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto çekildi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 899. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 5, 14, 20, 37, 38 ve 47 olarak belirlendi. 6 bilen 2 kişi, 710 bin 311'er lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 238 ... Sayısal Loto 1 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Kazandıran numaralar 5, 14, 20, 37, 38 ve 47 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 899. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 5, 14, 20, 37, 38 ve 47 olarak belirlendi. 6 bilen 2 kişi, 710 bin 311'er lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 238 kişi 2 bin 515 lira 20'şer kuruş, 4 bilen 11 bin 828 kişi 37 lira 90'ar kuruş, 3 bilen 222 bin 972 kişi ise 5 lira 70'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 738 bin 462 lira 60 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlilerin kuponlarını, İzmir-Çiğli ile Şanlıurfa-Siverek'teki bayilerden yatırdıkları belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 486 bin 996 lira 40 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 830 bin 769 lira 46 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572365.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572365.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a771e2a17b814b4c097d5e2839ec0c6372c6066 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572365.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP adaylarına cemaat operasyonu. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'nun ardından daha önce belirlenen ilçe ve belde belediye başkan adayları, partide oluşturulan, "üst kurul" tarafından yeniden incelendi. Bazı adayların cemaat yakını olduğu, bazı adayların ise partiye uygun olmadığı saptandı. Bu isimlerin yerine başka isimler getirildi. Parti, ... AKP'nin, 30 Mart yerel seçimlerde aday olacak bazı belediye başkan adaylarını cemaat yakını oldukları gerekçesi ile değiştirdiği öğrenildi. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'nun ardından daha önce belirlenen ilçe ve belde belediye başkan adayları, partide oluşturulan, "üst kurul" tarafından yeniden incelendi. Bazı adayların cemaat yakını olduğu, bazı adayların ise partiye uygun olmadığı saptandı. Bu isimlerin yerine başka isimler getirildi. Parti, belediye başkanı adaylarını belirleme çalışmalarını tamamladı. Çok sayıda ilçe belediye başkan adaylarını 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'nun ardından yeniden değiştiren AK Parti, kadın aday konusunda da sıkıntı çektiği kaydedildi. -İSİMLER TEK TEK SAPTANDI- Kulislere yansıyan bilgilere göre; AKP'de belediye başkan adaylarını belirlemek için oluşturulan, "üst kurul" bazı adayların partiye uygun olmadığı tespitlerini yaptı. İkinci olarak da kadın adayların beklenilenden az olduğu saptandı. Bazı ilçe ve belde belediye başkan adaylarının yeniden değiştirildiği öğrenildi. Geçen hafta çalışmalarını tamamlayan, "üst kurul"da çeşitli nedenlerle 400'e yakın ilçe belediye başkanı adayının değiştirildiği öğrenildi. Teşkilatların ve anket çalışmaları sonucu hazırlanan bu adaylardan bazılarının cemaate yakın olduğu bazılarının ise çeşitli nedenlerden dolayı partiye uygun olmadığı tespiti yapıldı. AKP bu isimleri tek tek listeden ayıkladı. O isimlerin yerine yeni adaylar bulundu. Bu nedenle Başbakan Erdoğan da sık sık üst kurul toplantılarına katıldı. AKP'nin, 30 Mart yerel seçimlerde aday gösterecek kadın aday konusunda da sıkıntı yaşadığı belirtildi. -SEÇİM TOPLANTISI Bu arada, seçim çalışmalarına hız veren AKP, milletvekillerine 28 Şubat'tan sonra seçim bölgelerine gitme talimatı vermeye hazırlanıyor. Başbakan Erdoğan'ın ise, 30 Mart yerel seçimlerinden önce bir kapalı bir de açık grup toplantısı yapması bekleniyor. Şubat Ayı'nda yurtdışı gezileri nedeniyle Meclis'te sadece bir kez grubunu toplayacak olan Erdoğan, ikinci grup toplantısını ise parti genel merkezinde kapalı yapacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572367.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572367.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..197dc9099d274dbb2375952ce24ef037102a9234 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572367.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe'ye Es-Es darbesi. Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasında lider Fenerbahçe deplasmanda Eskişehirspor'a 2-1 yenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572369.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572369.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dbce4479775670c446cae059137313fc7f056df6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572369.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li bir başkan daha istifa etti!. İki dönemdir AKP'den den Devrekani Belediye Başkanlığını yürüten Mümtaz Aliustaoğlu, AKP İl Başkanlığı'na gönderdiği istifa dilekçesinde Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'yü suçladı. Ustaoğlu, istifa dilekçesinde, 'Ben Devrekani halkının temiz vicdanıyla kimsenin oyun oynama hakkı olmadığını ispat edeceğim. Devrekani halkının hiçbir beklentiye ... Kastamonu'nun nun Devrekani İlçesi Belediye Başkanı AKP'li Mümtaz Aliustaoğlu, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde tekrar aday gösterilmemesine tepki amacıyla partisinden istifa etti. İki dönemdir AKP'den den Devrekani Belediye Başkanlığını yürüten Mümtaz Aliustaoğlu, AKP İl Başkanlığı'na gönderdiği istifa dilekçesinde Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü'yü suçladı. Ustaoğlu, istifa dilekçesinde, 'Ben Devrekani halkının temiz vicdanıyla kimsenin oyun oynama hakkı olmadığını ispat edeceğim. Devrekani halkının hiçbir beklentiye girmeden sadece ve sadece hizmeti desteklediğini gördüm. Ama Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü bundan rahatsız oldu. 2 dönem üst üste gücüne güç katarak yüzde 50'lik oy oranları ile belediye başkanı seçildiğim AKP'den istifa ediyorum. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen, bu haklı davamda yanımda olan herkese şükranlarımı sunuyorum' dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572372.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572372.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6bf76c1433cf2cf419b8d6e9583919b0d1fb482f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_1/2572372.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı'nda yasak delindi. Bugün Gezi Parkı merdivenlerinde biraraya gelen grup, ilk kez polis engeline katılmadı. Polisler geldiğinde grubun açıklaması çoktan bitmişti. Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri polis engeline takılmadan Taksim Gezi Parkı merdivenlerinde basın açıklaması yaptı. Gezi Parkı olaylarının ... Taksim Meydanı ile Gezi Parkı çevresinde haziran ayındaki Gezi Parkı eylemlerinden sonra kesinlikle basın açıklaması ve eylemlere izin verilmiyordu. Bugün merdivenlerinde biraraya gelen grup, ilk kez polis engeline katılmadı. Polisler geldiğinde grubun açıklaması çoktan bitmişti. Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri polis engeline takılmadan Taksim merdivenlerinde basın açıklaması yaptı. olaylarının ardından Taksim Meydanı ile çevresinde eylem yada basın açıklamasına kesinlikle izin verilmiyordu. Taksim'deki bir otelde düzenlenen "Ekolojik Kriz ve Kentlerimiz" sempozyumuna katılan grup, saat 16.00 sıralarında Merdivenlerine geçti. Grup polis engeline katılmadan basın açıklaması yaptı. Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Ali Arabacı tarafından okunan açıklamada, "Toplantının sonucunu Taksim'de açıklamamızdaki neden, doğal varlıklarımızı, kentlerimizi ve müşterek kamusal alanlarımızı savunma mücadelemiz ile ilgili. Sözümüzü Gezi direnişinin kaynağında, Türkiye'nin meydanında dillendirilmesini bir tarihsel zorunluluk, görev olarak kabul etmemizdir. Yükselen bu tepkinin içeriğinin; "Başta üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, kanal İstanbul, AOÇ ve HES'ler olmak üzere, ekolojik değerlerimizin talanına ve güncel olarak, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısına ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyasetine, karşı duruşun ve barışın talebinin, Alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin, kentsel dönüşüm mağdurlarının haklı taleplerinin, kadınların bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına, karşı yükselen sesin, üniversite, yargı ve sanatçılar üzerindeki baskılara karşı direncin, başta THY işçileri olmak üzere emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımın önündeki tüm engellerin kaldırılması istemleri gerçekleşinceye kadar mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi. Basın açıklamasının biteceği sırada sivil polisler geldi. Ancak açıklamalarını tamamlayan grup olaysız dha dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574135.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574135.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ae0c4a74bc4009802eb38c844fbc5ec1779d17f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574135.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte CHP'nin adayları ve MYK'dan sızan son isimler. Bugün aday belirlemek için toplanan CHP MYK, Yerel Seçim Aday Belirleme Komisyonu'nun belirlediği bazı isimleri değiştirdi. CHP MYK tarafından belirlenen isimler, CHP Parti Meclisi'nin onayına sunulacak. Kesin adaylar PM onayından sonra belirlenecek. İşte CHP'nin adayları; 1- CHP Genel Başkanı Kemal ... CHP İstanbul ve İzmir'de sürpriz isimleri belediye başkanı adayı olarak gösterdi. Mevcut belediye başkanlarının çoğu bu kez aday gösterilmeyecek. Bugün aday belirlemek için toplanan CHP MYK, Yerel Seçim Aday Belirleme Komisyonu'nun belirlediği bazı isimleri değiştirdi. CHP MYK tarafından belirlenen isimler, CHP Parti Meclisi'nin onayına sunulacak. Kesin adaylar PM onayından sonra belirlenecek. İşte CHP'nin adayları; 1- CHP Genel Başkanı PM Toplantısı'nda Kadıköy, Beşiktaş , Bakırköy ve Çekmeköy adaylarının dosyasını ayırdı. Kılıçdaroğlu'nun bu 4 bölgeye ilişkin yeniden değerlendirme yapacağı öğrenildi. Kadıköy, Beşiktaş , Bakırköy ve Çekmeköy'e ilişkin kararın 1-2 gün içerisinde açıklanması bekleniyordu. Ancak Gerçek Gündem'in edindiği bilgiye göre CHP PM Üyesi Ercan Karakaş söz alarak, 'Sayın Genel Başkan. Kararları bu gece vermemiz daha yerinde olur. Siz de bu ilçeler yüzünden birkaç gün adaylık yükünü taşımak zorunda kalmazsınız. Sizin yıpranmanızı istemiyoruz. 4 ilçe ile ilgili karar verdiğiniz takdirde biz de onaylamaya hazırız" dedi. Kılıçdaroğlu bu sözler üzerine toplantıya 30 dakika ara verdi. Ve 12. kattaki odasına çıktı. Kılıçdaroğlu'nun odasına Adnan Keskin, Erdoğan Toprak, Gürsel Tekin ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'yı da çağırdığı öğrenildi. Saat 23.50 sularında Bakırköy, Beşiktaş, Çekmeköy ve Kadıköy'ün durumu yeniden masaya yatırıldı. 2- Karşıyaka'ya mevcut başkan Cevat Durak 3- Maltepe'de Mustafa Zengin yerine CHP İstanbul İl Yöneticisi Canan Kaftancıoğlu belirlendi. 4- Kartal'da Hüsnü Süslü 5- İzmir Çiğli'de Semra Aksu yerine Aziz Buğa 6- İzmir Buca adayı Levent Piriştina. 7- İzmir Bayraklı Hasan Karabağ. 8- İzmir Balçova Mehmet Ali Çalkaya (mevcut başkan) 9- Tekirdağ Kadir Albayrak. 10- İstanbul Küçükçekmece Gökhan Gümüşdağ. 11- İzmir Çeşme Muhittin Dalgıç 12- İzmir Aliağa Hakkı Ülkü. 13-İstanbul Çatalca Cem Kara (mevcut başkan) 14- Kuşadası Özer Kayalı. 15- İstanbul Eyüp Ferzan Özer. 16- İzmir Narlıdere Abdül Batur. 17- Edirne Recep Gürkan. 18- Kırklareli Mehmet Siyam Kesimoğlu 19- İzmir Konak Hüseyin Mutlu Akpınar 20- Ankara Çankaya Alper Taşdelen 21- Ankara Yenimahalle Fethi Yaşar 22- İstanbul Şişli Hayri İnönü 23- İstanbul Adalar Atilla Aytaç 24- Antalya Konyaaltı Muhittin Böcek 25- İstanbul Büyükçekmece Hasan Akgün (mevcut) 26- İstanbul Silivri Özcan Işıklar (mevcut) 27- İstanbul Ataşehir Battal İlgezdi (mevcut) 28- İstanbul Sancaktepe Özgen Nama 29- İzmir Karabağlar Sıtkı Kürüm 30- İzmir Bornova Kamil Okyay Sındır 31- İzmir Gaziemir Halil İbrahim Şenol 32-İstanbul Avcılar - Handan Toprak 33- Beyoğlu - Aylin Kotil 34- Üsküdar - CHP İstanbul Milletvekil İhsan Özkes 35 - Edirne Keşan Mehmet Özcan (mevcut) 36- Konya - İbrahim Işık (Harita Mühendisi CHP Konya eski saymanı) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574155.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574155.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b6a8473a8e80eb4de76b2579864cdd99340d3f5b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574155.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tüm emniyet teşkilatı Google glass takacak!. Şu an test aşamasında olan ürünü yakında 34 bin 500 polis memuru tarafından kullanılacak. Google Glass ilk çıktığı zamanlarda izinsiz olarak görüntü alabildiği için pek rağbet görmeyen buluşun, polise faydaları araştırılıyor. Özellikle bir saldırı sırasında polis tarafından kayıt altına alınabilecek ... İnternet dünyasının en büyük isimlerinden Google'ın dünyayı değiştirecek buluşu 'Google Glass' artık New York polisinin uniforması olacak Şu an test aşamasında olan ürünü yakında 34 bin 500 polis memuru tarafından kullanılacak. Google Glass ilk çıktığı zamanlarda izinsiz olarak görüntü alabildiği için pek rağbet görmeyen buluşun, polise faydaları araştırılıyor. Özellikle bir saldırı sırasında polis tarafından kayıt altına alınabilecek olaylar hem sivillerin hem de polisin güvenliğini artıracak. Daha önce itfaiyecilere yardım etmesi için özel bir uygulama geliştiren Google Glass ise en büyük reklamını yapmış olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574182.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574182.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..58e6fd269794fe946bf2eb3d75656cef9b30eb8b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574182.txt @@ -0,0 +1 @@ +Müslümanlar, Orta Afrika'yı terk ediyor!. Yaklaşık 4.5 milyon kişinin yaşadığı üllede Müslümanlar nüfusun yüzde 15'ini oluşturuyor. Geçen yılki darbenin ardından Müslümanlarla Hristiyanlar arasındaki çarpışmalar, ülkeyi felce uğrattı. 'Müslümanların izleri siliniyor' İnsan Hakları İzleme Örgütü Acil Durumlar Direktörü Peter Bouckaert, BBC'ye yaptığı açıklamada, bu hafta sonunda ... Merkezi ABD'de bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch, Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki iç savaş yüzünden tüm Müslüman nüfusun ülkeyi terk etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Yaklaşık 4.5 milyon kişinin yaşadığı üllede Müslümanlar nüfusun yüzde 15'ini oluşturuyor. Geçen yılki darbenin ardından Müslümanlarla Hristiyanlar arasındaki çarpışmalar, ülkeyi felce uğrattı. 'Müslümanların izleri siliniyor' İnsan Hakları İzleme Örgütü Acil Durumlar Direktörü Peter Bouckaert, BBC'ye yaptığı açıklamada, bu hafta sonunda başkent Bangui'deki çatışmalarda en az 10 kişinin öldüğünü söyledi. Bouckaert altı kişinin Müslüman milisler tarafından öldürülmesine misilleme olarak bir Müslüman'ın Bangui'de palayla öldürülmesine bizzat tanık olduğunu aktardı. Savaş nedeniyle on binlerce Müslüman Kamerun ve Çad'a sığındı. Bouckaert, "Şiddet nedeniyle önümüzdeki günler ya da haftalar içinde kalan Müslümanlar da Çad'a gidebilirler. Tamamen boşaltılmış Müslüman mahalleleri var. Buradaki evlerini yıkıp, Müslümanların izlerini siliyorlar" dedi. Orta Afrika Cumhuriyeti geçen yıl Müslüman Seleka isyancılarının yönetimi ele geçirmesinden sonra kaos ortamına sürüklendi. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin ilk Müslüman devlet başkanı olan darbe lideri Michel Djotodia, bölge ülkelerinin girişimiyle sağlanan barış süreci uyarınca istifa etmişti. Ancak, Afrika'nın en yoksul ülkelerinden biri olan, eski Fransız sömürgesi Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki iç savaş durmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574186.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574186.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..476f98109cc6ff2f8899c9b3929d961be791a14e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574186.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dev operasyon: 56 gözaltı!. Bursa'da, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince hafta sonu, sahte kimliklerle açtırdıkları hesaplarla bankalardan çek alarak satan ve bunları piyasaya sürdükleri iddia edilen şüphelilere karşı gerçekleştirilen operasyonda 4'ü kadın 56 kişiyi gözaltına alındı. Balıkesir'in Edremit İlçesi'nden sahte kimliklerle aldıkları çekleri ... Bursa'da düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 56 kişi gözaltına alındı. Bursa'da, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince hafta sonu, sahte kimliklerle açtırdıkları hesaplarla bankalardan çek alarak satan ve bunları piyasaya sürdükleri iddia edilen şüphelilere karşı gerçekleştirilen operasyonda 4'ü kadın 56 kişiyi gözaltına alındı. Balıkesir'in Edremit İlçesi'nden sahte kimliklerle aldıkları çekleri Bursa'da satan ve satın aldıkları bu çeklerle işlem yapanlara karşı Bursa Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ekiplerince eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda isimleri açıklanmayan 4'ü kadın 56 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden 36'sı emniyetteki işlemlerin ardından iki çevik kuvvet otobüsü ve geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Gözaltında bulunan 20 kişinin de yarın adliyeye sevk edilecekleri bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574293.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574293.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..765d0650952f1b572b95afba2032c81c206f51a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574293.txt @@ -0,0 +1 @@ +Performans gecesi. Bu gecede Connection Records Ddjlerinden; Dj Beyza, Dj Alen, Uğur Oral, Ersan Ergüner, Levent Bayrak,Nickyra, Sercan Yanbay, Hakan Özkan, Ali Murat Karakuş, Givor Paradis, Berk Batı, Görkem Hekimoğlu performanslarını sergilediler. Türkiye'de bir ilk olan Connection Records Label Night; her ayın ... Bu gecede Connection Records Ddjlerinden; Dj Beyza, Dj Alen, Uğur Oral, Ersan Ergüner, Levent Bayrak,Nickyra, Sercan Yanbay, Hakan Özkan, Ali Murat Karakuş, Givor Paradis, Berk Batı, Görkem Hekimoğlu performanslarını sergilediler. Türkiye'de bir ilk olan Connection Records Label Night; her ayın son Cuma günü birbirinden farklı 12 Dj'in performansları ile takipçileri ile buluşmaya devam edecek. Sabaha kadar sürer gece herkesten büyük beğeni topladı. Supper Club'un ev sahipliğini yapan Ergin Seçkin, Burak Yeter'le fotoğraf çektirerek anı ölümsüzleştirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574320.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574320.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e1bbd9906f2ac04ee08df96489ed70374189db5a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574320.txt @@ -0,0 +1 @@ +Obama ile Beyonce aşk mı yaşıyor?. Ünlü şarkıcı son olarak Obama'nın yemin töreninde ABD Milli Marşı'nı seslendirmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574321.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574321.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..820f9a584a22edf9d41ffae7f601939de35a5ed3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574321.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yıldırım'a ağır itham. Sabah.com.tr'ye konuşan Hıncal Uluç, Aziz Yıldırım'ın Sivasspor maçı sonrasında yaptığı konuşmalara büyük tepki gösterdi. İşte Uluç'un açıklamaları "Bugün baktım gazetelerin hiçbirinin umurunda değil. Açıklamalarında bir önemli yer var. Yıldırım şu an cezalı durumda. Canlı yayında, bütün televizyonların mikrofonları varken konuşuyor. ... Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a yüklendi. Sabah.com.tr'ye konuşan Hıncal Uluç, 'ın Sivasspor maçı sonrasında yaptığı konuşmalara büyük tepki gösterdi. İşte Uluç'un açıklamaları "Bugün baktım gazetelerin hiçbirinin umurunda değil. Açıklamalarında bir önemli yer var. Yıldırım şu an cezalı durumda. Canlı yayında, bütün televizyonların mikrofonları varken konuşuyor. Yayıncı kuruluşun olduğu yerde konuşmaya hakkı yok zaten. BURASI DİNGONUN AHIRI MI? Hiçbir medyanın duymadık demesine imkan yok, aynen cümlesi şu, 'Ben devre arasında soyunma odasına girdim ve Egemen'e ne oldu diye sordum..' Cezalı bir adamın, hem de deplasmanda bir takımın soyunma odasına nasıl girdiğini Türkiye Futbol Federasyonu bana bunu açıklasın!.. Cezalı olmasa dahi, akreditasyon kartında soyunma odasına girmek için özel izini olmayan herhangi bir izini olmayan herhangi biri, isterse memleketin padişahı olsun oraya giremez. Üstelik cezalıyken soyunma odasına girebiliyor. Burası dingonun ahırı mı? Orada bir sürü gazeteci var, kimse demiyor ki başkan sen soyunma odasına nasıl girdin? Hiçbir gazete yazmıyor. Kendi suç işlediğini itiraf ederken, herkese suç yüklüyor. HOLİGANLARI EYLEME DAVET ETTİ! Konuşmanın içeriği de sporda şiddet yasasına aykırı. Savcıları harekete geçirecek bir konuşma yapıyor. Bu ülkede fanatizm, holiganizmin nerelere vardığını biliyoruz. Resmen Fenerbahçe'nin holiganlarını eyleme davet eden konuşmalardır, bunlar suçtur. Türkiye şu an fevkalade spor, siyasi soğukkanlı olması gereken günler yaşarken böyle bir ortamda bir kulüp başkanının kan davası güder gibi ortaya çıkması, kitleleri harekete geçirmek istemesi inanılır gibi değil..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574322.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574322.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e89bf3a4fb0ef518dc8bb8cfcddbb97cea6502b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574322.txt @@ -0,0 +1 @@ +17 Aralık'ta FLAŞ gelişme!. 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank'ın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkındaki "mal varlığa tedbir" kararı kaldırıldı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında yapılan aramada Aslan'ın evinde ayakkabı kutuları içinde 4.5 milyon dolar çıkmış, Aslan gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Halkbank Müdürü tanık ... 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank'ın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkındaki "mal varlığa tedbir" kararı kaldırıldı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında yapılan aramada Aslan'ın evinde ayakkabı kutuları içinde 4.5 milyon dolar çıkmış, Aslan gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Halkbank Müdürü tanık dinletti Evindeki ayakkabı kutusundan 4,5 milyon dolar çıkması ile hafızalara kazınan Süleyman Aslan'ın talebi üzerine tanığı dinlendi. 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması kapsamında Halkbank Dış İşlemler Daire Başkanı Hakan Aydoğan tanık olarak dinlendi. Aydoğan, tutuklu Genel Müdür Süleyman Aslan'ın talebi üzerine tanıklık yaptı. Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın avukatı Ersan Şen, soruşturmayı yürüten savcı Ekrem Aydıner'e tanık dinletme talebinde bulunmuştu. Talebi değerlendiren savcı Aydıner, Halkbank Dış İşlemler Daire Başkanı Hakan Aydoğan'ın dinlenmesine karar verdi. Tanık Aydoğan sabah saatlerinde savcı Ekrem Aydıner'in odasına girdi. Yaklaşık 3 saat ifade veren Aydoğan savcılıktan ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574323.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574323.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ad92a01d5788a6d133675c7984a7ff7169163bb2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574323.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'nin seçim karavanına protesto. Polis protestoculara müdahale etti, bazı eylemciler gözaltına alındı. Gözaltına alınmayan grup üyeleri ve bazı esnaflar ise müdahaleye tepki gösterdi. AKP mobil seçim karavanı, seçim çalışmaları için Yenilik Sokak girişine getirildi. Gençlik Muhalefet ve Abbasağa Liseli Forumu gruplarından olduğunu söyleyen gençler, ... Beşiktaş Köyiçi Yenilik Sokak girişine seçim çalışmaları için getirilen AKP'ye ait karavan, bir grup tarafından protesto edildi Polis protestoculara müdahale etti, bazı eylemciler gözaltına alındı. Gözaltına alınmayan grup üyeleri ve bazı esnaflar ise müdahaleye tepki gösterdi. AKP mobil seçim karavanı, seçim çalışmaları için Yenilik Sokak girişine getirildi. Gençlik Muhalefet ve Abbasağa Liseli Forumu gruplarından olduğunu söyleyen gençler, seçim için kullanılacak karavanın buraya getirilmesini protesto etti. "Berkin Elvan'ın katilleri daha bulunmadı. Burada stand açtırmayız" diyen grup üyeleri, sprey boyalarla karavanın üzerine yazılar yazdı. Bunun üzerine gruba müdahale eden polis, ilk aşamada 5 kişiyi gözaltına aldı. Eyleme katılanlar arkadaşlarını gözaltına alan polislere, "Berkin'in katilleri sizlersiniz", "Hırsızlar" diye bağırmaya devam etti. Olay yerine gönderilen takviye polis ekipleri gruba müdahale etti, yeni gözaltılar oldu. Olan biteni izleyen bazı esnaflar da polisin müdahalesini protesto etti. Önünde ve arkasında polis araçları bulunan karavan güvenlik nedeniyle sokaktan götürülürken, çevredekiler yuhaladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574326.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574326.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1990867512a733c6a0c4300c17f129f8732dd1d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574326.txt @@ -0,0 +1 @@ +Katil kaplan 10. kurbanını öldürdü. Kendi yaşam alanının dışına çıkarak peşindeki tüm avcıları atlatmayı başaran kaplanın son kurbanı, köyünün yakınında yakacak odun arayan 50 yaşındaki bir köylü oldu. Jim Corbett Ulusal Parkı Müdür Yardımcısı Saket Badola, son kurbanın Uttarkhand ile Uttar Pradeş eyaletleri sınırındaki Kalgarh ... Hindistan'da altı haftadan beri kabus hayatı yaşatan dişi kaplanın öldürdüğü kurbanlarının sayısı 10'a yükseldi. Kendi yaşam alanının dışına çıkarak peşindeki tüm avcıları atlatmayı başaran kaplanın son kurbanı, köyünün yakınında yakacak odun arayan 50 yaşındaki bir köylü oldu. Jim Corbett Ulusal Parkı Müdür Yardımcısı Saket Badola, son kurbanın Uttarkhand ile Uttar Pradeş eyaletleri sınırındaki Kalgarh köyü yakınında öldüğünü söyledi. Öldürdüğü kurbanının ayağından ve karnından parçalar koparan kaplan, ellerindeki metal çubuklar ve kürekleri sallayan köylülerce korkutularak kaçırıldı. Uttar Pradeş'te bulunan ulusal parktaki doğal yaşamı koruma alanında başkorucu olarak çalışan Rupek De, kaplanın park alanının ötesindeki ormanlarda başıboş dolaştığının sanıldığını belirtti. Hayvanı avlamak için kiralanan avcıların sık ormanlık arazi nedeniyle kaplanın izini sürmekte zorluk çektiğini anlatan De, "Hayvan doğal avlarını bulamadığı için insanlara saldırmaya başladı.Kaplan yeterince dinlenemediği için yorgun düşmüş olmalı" dedi. De, yaygın kaçak avcılık ve hızla artan Hint nüfusuna konut alanları açma çalışmaları gibi nedenlerle doğal yaşam alanları süratle azalan vahşi kaplanların, Hindistan'da nesli tükenme tehdidi altındaki türler arasında kabul edildiğine işaret etti. Ülkede kaplanlar için oluşturulan onlarca koruma alanına karşın doğal yaşam alanlarının şimdikinin iki katı olduğu 1990'larda sayıları 5000 ila 7000 bulunan kaplanlardan bugün sadece 3200 tane kaldığı sanılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574328.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574328.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6dfa74918718850221e25d774f5df864c6a866f4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574328.txt @@ -0,0 +1 @@ +Flappy Bird, geri çekildi. Oyunun geliştiricisi Dong, "Benim oyunumun başarısını aşırı övüyorlar. Bu asla istemeyeceğim bir durum. Beni rahat bırakın." diyerek oyunu kaldırma gerekçesini açıkladı. Vietnam'da faaliyetlerini sürdüren GEARS Stüdyoları'nda Dong Nguyen tarafından geliştirilen Flappy Bird oyunu, akıllı telefon kullanıcıları tarafından milyonlarca kez indirildi. ... Birkaç hafta önce birden popülerlik kazanan Flappy Bird oyunu, artık mobil mağazalardan indirilemeyecek. Oyunun geliştiricisi Dong, "Benim oyunumun başarısını aşırı övüyorlar. Bu asla istemeyeceğim bir durum. Beni rahat bırakın." diyerek oyunu kaldırma gerekçesini açıkladı. Vietnam'da faaliyetlerini sürdüren GEARS Stüdyoları'nda Dong Nguyen tarafından geliştirilen Flappy Bird oyunu, akıllı telefon kullanıcıları tarafından milyonlarca kez indirildi. 50 milyonun üzerinde kullanıcı tarafından indirildiği tahmin edilen uygulama, bundan sonra mağazalarda yer almayacak. Oyunun yapımcısı Dong Nguyen, 8 Şubat'ta attığı tweet ile kullanıcılardan özür dileyerek, oyunun 22 saat içerisinde Android ve iOS mağazalarından kaldırılacağını belirtti. Bu açıklama, Twitter'da 110 binin üzerinde kullanıcı tarafından paylaşıldı. Dong, "Flappy Bird'ün benim başarım olduğunu söyleyebilirim, ancak benim hayatımı mahvetti. Şu anda ondan nefret ediyorum" şeklinde duygusal bir tepki verdi. Sürpriz bir kararla oyununu mağazalardan kaldıran Dong, başka bir tweetinde "Benim oyunumun başarısını aşırı övüyorlar. Bu asla istemeyeceğim bir durum. Beni rahat bırakın." ifadelerini kullandı. Oyunun kaldırılma gerekçesinin asla yasal sebepler olmadığını belirten Dong, Flappy Bird oyununu başka bir şirkete satmayacağını da duyurdu. Dong, Flappy Bird'ü mağazalardan kaldırmasına rağmen yeni oyunlar yapmaya devam edeceğini söyledi. Flappy Bird oyunu, reklam gelirlerinden günlük 50 bin dolar kazanç elde ediyordu. (zaman) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574331.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574331.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5839fd6052a83a4098cdbbaa26bdae65d796ec0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574331.txt @@ -0,0 +1 @@ +Film çekerken bombaları patlattılar. AFP haber ajansına konuşan güvenlik güçleri Jilam bölgesinde yaşanan patlamanın, bir intihar saldırganının propaganda videosunun hazırlandığı sırada yaşandığını belirttiler. Güvenlik güçleri ayrıca, Samarra şehrinin güneyinde bulunan Jilam tarım bölgesinin, isyancıların kalesi gibi olduğunu belirttiler. BBC'nin haberine göre, Irak'ta büyüyen mezhep ... Irak'ın Samarra şehrinde bomba yüklü aracın patlamasıyla 21 kişi hayatını kaybetti. AFP haber ajansına konuşan güvenlik güçleri Jilam bölgesinde yaşanan patlamanın, bir intihar saldırganının propaganda videosunun hazırlandığı sırada yaşandığını belirttiler. Güvenlik güçleri ayrıca, Samarra şehrinin güneyinde bulunan Jilam tarım bölgesinin, isyancıların kalesi gibi olduğunu belirttiler. BBC'nin haberine göre, Irak'ta büyüyen mezhep çatışmalarının 2007 yılından beri görülmemiş seviyelere ulaştığı belirtilirken, Birleşmiş Milletler geçen ay ülkede yapılan saldırılarda, en az 618 sivilin ve 115 güvenlik güçleri mensubunun hayatını kaybettiğini açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574334.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574334.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4afd54ada8636028e9dd4e674676bbf3104db040 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574334.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü çiftler gecesi. Avm'ye erkenden gelen çiftler önce alışverişin keyfini çıkarttıkdan sonra baş başa akşam yemeği yiyerek uzun süre sohbet etti. Çiftlerin birbiriyle olan uyumu ise dikkatlerden kaçmazken yemek sonrası Cats Müzikali'ni izlediler. Gecenin sonunda hep birlikte Zorlu Center Avm'den ayrılan Murat Boz Eliz ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574335.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574335.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f6ceb41803c7f9b4b85d799ca6d1d9c158b2ceb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574335.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyette bir deprem daha. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Bürosu'nda çalışan 75 polisin görev yerleri değiştirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574418.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574418.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31da0617368be56b815f17369425521d3d119585 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574418.txt @@ -0,0 +1 @@ +On Numara 10 Şubat 2014 çekilişi. 601. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 2, 3, 7, 14, 16, 26, 28, 32, 37, 38, 42, 46, 54, 56, 60, 63, 64, 73, 74, 75, 77 ve 80 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi 544 bin 849 lira ikramiye ... Milli Piyango İdaresince düzenlenen On Numara 10 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. 601. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 2, 3, 7, 14, 16, 26, 28, 32, 37, 38, 42, 46, 54, 56, 60, 63, 64, 73, 74, 75, 77 ve 80 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi 544 bin 849 lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "On Numara" oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen bir kişi 544 bin 849 lira 65 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 9 bilen 84 kişi 2 bin 299 lira yetmişer kuruş, 8 bilen bin 803 kişi 107 lira ellişer kuruş, 7 bilen 19 bin 40 kişi 19 lira otuz beşer kuruş, 6 bilen 117 bin 845 kişi 3 lira otuz beşer kuruş, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 228 bin 647 kişi ise 2 lira on beşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu İstanbul Esenler'deki bayiden yatırdığı belirtildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 186 bin 642 lira 75 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan, KDV olarak 770 bin 3 lira 96 kuruş, Şans Oyunları Vergisi 429 bin 227 lira 3 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574419.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574419.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31913a023ed2aef9007d4bc29439acf179b7a346 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574419.txt @@ -0,0 +1 @@ +İlyas Yalçıntaş, Star Işığı X Factor'a damgasını vurdu. Kanal D'nin, 2 milyon TL büyük ödüllü şarkı yarışması " Star Işığı X Factor" ilk bölümü ile ekrana geldi. Jüri üyeliğini; Emre Aydın, Ziynet Sali, Armağan Çağlayan ve Ömer Karacan'ın yaptıkları yarışmanın sunuculuğunu ise Kadir Doğulu yapıyor. Programın ilk bölümüne ... Kanal D'nin, 2 milyon TL büyük ödüllü şarkı yarışması Star Işığı X Factor yarışmasında İncir adlı şarkıyı söyleyen İlyas Yalçıntaş dinleyenleri büyüledi. Kanal D'nin, 2 milyon TL büyük ödüllü şarkı yarışması " Star Işığı X Factor" ilk bölümü ile ekrana geldi. Jüri üyeliğini; Emre Aydın, Ziynet Sali, Armağan Çağlayan ve Ömer Karacan'ın yaptıkları yarışmanın sunuculuğunu ise Kadir Doğulu yapıyor. Programın ilk bölümüne İlyas Yalçıntaş damgasını vurdu. İlyas Yalçıntaş İncir adlı şarkı ile tüm jüri üyelerini etkilemeyi başladı. İlyas Yalçıntaş şarkısı bittikten sonra uzun süre alkışlandı. SEÇMELER BİNLERCE KİŞİNİN ÖNÜNDE YAPILACAK "X Factor"ün konusunda uzman 4 kişilik jürisi, Türkiye'nin dört bir yanından gelecek olan yarışmacı adaylarını binlerce kişinin önünde dinleyecek ve star ışığı olan 12 yarışmacıyı seçecek. Yarışmacılar "X Factor"e ister tek başlarına isterlerse de gruplarıyla katılarak performanslarını sergileyebilecekler. STAR YARATACAK "X Factor"ün jüri üyeleri, yarışmada sadece jüri üyeliği değil aynı zamanda mentörlük görevini de üstlenecek. Yani her bir jüri üyesi yarışmacıların performansından kıyafetlerine kadar sorumlu olacak. Finallerde 12 yetenekli yarışmacı şarkılarını stüdyoda söyleyecek ve her şarkıdan sonra jüri değerlendirmesini yapacak. Kimin programa veda edeceği ise SMS'ler sonucunda belirlenecek. Her bölümde en az SMS alan yarışmacı programa veda edecek. Programın finalinde ise Türkiye hatta belki de Dünya "One Direction" ve "James Arthur" gibi yeni bir stara sahip olacak.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574421.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574421.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7542c3d1f23f5f232a6ba7640805bac812beacfb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574421.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu ses kayıtları dinletecek. CHP Genel Başkanı geçen hafta yaptığı grup toplantısında, "Tabii, Binali topluyor bunları. Nerede topluyor? Ahlatlıbel'de topluyor, PTT'nin sosyal tesislerinde, kendisine bağlı zaten. Salmayı yapıyor 'Herkes bunu ödeyecek' diyor. '8 iş adamından iki ay içinde 630 milyon dolar para vereceksiniz' diyor. ... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarınki grup konuşması öncesinde, yolsuzluklarla ilgili olan ses kayıtlarını dinletmek için TBMM grup toplantı salonunda ses düzeneği kuruldu. CHP Genel Başkanı geçen hafta yaptığı grup toplantısında, "Tabii, Binali topluyor bunları. Nerede topluyor? Ahlatlıbel'de topluyor, PTT'nin sosyal tesislerinde, kendisine bağlı zaten. Salmayı yapıyor 'Herkes bunu ödeyecek' diyor. '8 iş adamından iki ay içinde 630 milyon dolar para vereceksiniz' diyor. Bunlardan birisi 30 milyon dolar ödüyor ve öbürü telefonla konuşurken söylüyor" demişti. CHP lideri, "Önümüzdeki grup toplantısında bu konuşmaların ses kayıtlarını sizlere dinleteceğim. Bu sefer yetiştiremedik, dinleteceğim sizlere" diye de eklemişti. CHP'nin yarın yapacağı grup toplantısı öncesinde salonda ses düzeneği kuruldu. Yolsuzluklarla ilgili olan ses kayıtlarının bu grup toplantısında katılımcılara dinletilmesi bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574422.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574422.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6b0b57b2b95f3b57e45c70eb93030969003dc62e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574422.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Paralel'e soruşturma yok. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Paralel yapı soruşturması, paralel devlet soruşturması diye bir soruşturma mevcut değildir" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, internet haber portallarının son yıllarda büyük önem kazandığını belirterek "Bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç ... Bülent Arınç Bakanlar Kurulu'nun ardından gazetecilere açıklama yaptı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü , "Paralel yapı soruşturması, paralel devlet soruşturması diye bir soruşturma mevcut değildir" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü , internet haber portallarının son yıllarda büyük önem kazandığını belirterek "Bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da düşünmüştük. Bugün son noktayı koyduk ve imzaya açıldı. Önümüzdeki süreç eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinin takvimine elverişli olursa genel kurulda görüşebilmektir. Bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi belirleyecektir" dedi. Başbakanlık Yeni Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, toplantıda bakanların iç ve dış temasları, Başbakan Erdoğan'ın da İran, Almanya ve Rusya temasları hakkında bilgi verdiklerini söyledi. Adalet Bakanı 'ın, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler'in hazırladığı İnsan Hakları Daire Başkanlığının bir sunumunu yaptığını dile getiren Arınç, bunun insan hakları ihlallerinin önlenmesine ilişkin bir eylem planı olduğunu bildirdi. Eylem planının kapsamlı olduğunu belirten Arınç, "Önceki bakanımız Sayın Sadullah Ergin döneminde Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine açılan davalar, davaların nitelikleri ve Türkiye'nin maruz kaldığı müeyyideler konusu bir sıkıntı konusuydu" diye konuştu. Arınç, yapılan düzenlemelerle olumlu bir noktaya gelindiğini ifade ederek şunları söyledi: "Türkiye'den yapılan müracaat sayısında ve Türkiye hakkında karar çıkan dosyalar konusunda olumlu gelişmeler elde edildi. Türkiye basamaklardan, önceki basamaklardan daha arkalara düşmek suretiyle pozitif bir hukuk uygulaması yapıldığı kanaati hakim oldu. Bundan sonraki süreçle ilgili olarak bir tazminat komisyonunun kurulabileceği ve bazı müracaatların orada değerlendirilip, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurunun biraz daha belki azaltılabileceği konusu ve bununla ilişkili fevkalade önemli bir eylem planı ortaya çıktı. Bu eylem planına bağlı olarak da bir kararname hazırlanıyor, bu kararname de yakında yayınlanacak." Toplantıda kendisinin de Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'yla ilgili sunum yaptığını kaydeden Arınç, bunun internet haber siteleriyle ilgili olduğunu bildirdi. Arınç, şöyle devam etti: "Belki birkaç yıldan beri sözünü ettiğimiz ama bazı sebeplerle de henüz olgunlaşmamış veya Meclis'e sevk edilememiş durumda bulunan internet haber sitelerine pozitif ayrımcılık yapılabileceği, Basın Kanunu içerisinde değerlendirilebileceği, bunların da künyelerini ilan etmek suretiyle çalışanlarına basın kartı verilebileceği, avantajlar sağlanabileceği, cevap düzeltme ve tekzip müesseselerinin aynen Basın Kanunu'nda olduğu gibi devam edeceği, içeriklerinin saklanmasına en azından belli bir süreyle mümkün olabileceği, açılacak davalar, bunların sonuçları kapsamlı bir şekilde tasarı halinde Bakanlar Kurulumuza sunuldu olumlu karşılandı ve imzaya açıldı." Konunun yakında TBMM gündemine gelebileceğini söyleyen Arınç, konunun son yapılan değişikliklerle doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını ifade etti. Arınç, "Başta Basın Kanunu olmak üzere internet yayınları ve internet yoluyla işlenen suçlar konusu, daha sonra çıkarılan bazı kanun değişiklikleri ve basında çalışanlarla ilgili kanun, Basın İlan Kurumu referans alınmak suretiyle internet haber sitelerinin bundan sonra resmi ilan ve reklam da alabileceği ve buna ilişkin düzenlemeler pozitif bir düzenlemedir" diye konuştu. İnternet haber portallarının özellikle son yıllarda önemli bir değer kazandığını dile getiren Arınç, "Bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu da düşünmüştük. Bugün son noktayı koyduk ve imzaya açıldı. Önümüzdeki süreç eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinin takvimine elverişli olursa genel kurulda görüşebilmektir. Bunu da Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemi belirleyecektir" ifadesini kullandı. BARIŞ KARTALI PROJESİ Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın da Barış Kartalı Projesi birinci uçak teslimatı töreniyle ilgili bilgi notu verdiğini aktaran Arınç, bu doğrultuda Hava Kuvvetleri Komutanlığının kullanımına verilecek 4 havadan erken ihbar ve kontrol uçağının birincisinin 21 Şubat 2014'te Konya'da yapılacak bir törenle hizmete alınacağını kaydetti. Arınç, projede Boeing firmasının ana yüklenici olduğunu, uçakla ilgili tadilatların TUSAŞ TAİ, yazılım geliştirmelerinin HAVELSAN ve elektronik destek sisteminin de MİKES tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı. İkinci ve üçüncü uçakların 2014 yılı içerisinde yapılması ve teslim edilmesinin öngörüldüğünü söyleyen Arınç, 21 Şubat'ta gerçekleştirilecek törende Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunacağını bildirdi. Arınç, Bakanlar Kurulu'nda son gündem maddesi olarak da iç ve dış siyasi gelişmelerle TBMM gündeminde olan yasa tasarısı ve tekliflerin de ayrıntılı olarak görüşüldüğünü anlattı. SINIR DIŞI İDDİALARINA YANIT Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Bir gazetecinin attığı tweet yüzünden sınır dışı edildiği" iddiaları hatırlatılarak "Sınır dışı edilmesini ifade özgürlüğü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz" denilmesi üzerine Arınç "Bursa'da yaşadığım olayı burada tekrar yaşamak istemem" karşılığını verdi. Söz konusu gazetecinin Türkiye'den ayrılmasıyla ilgili konunun gündemde olduğunu belirten Arınç, Bursa'da bir gazeteciyle arasında geçen diyaloğa atıfta bulunarak "Bu konuyu açıklamam lazım sizlere çünkü fevkalade üzüldüm" diye konuştu. Cuma günü yapacağı çalışmalar için perşembe akşamından Bursa'ya gittiğini anımsatan Arınç, temaslarına ilişkin bilgi verdi. Sabah saatlerinde başlayan ve bütün gününü dolduran programının olduğunu dile getiren Arınç, basın müşavirinin kendisine gazetecilerin sorularının olduğu bilgisini aktardığını belirtti. Bunun üzerine 'Bu kadar temasta bulunacağım her yerde de konuşacağım, dolayısıyla oradaki mesajlarıma arkadaşlarım dikkat etsinler' dediğini ifade eden Arınç, şunları söyledi: "İkincisi: akşam madem televizyonda bir mülakatım olacak, eğer bir yerde canlı yayına katılacaksam önceliği ona vererek akşam konuşacaklarımı sabah konuşmamam gerekir. Yoksa akşamki mülakatın bir anlamı kalmaz. Siz de televizyon yayıncısı olsanız ve herhangi bir programı benimle yapmak isteseniz, çoğu zaman karşılaştığım için biliyorum, 'Aman Sayın Bakanım ne olur başka bir yerde konuşmayın, benim programımın değeri kaçmasın' diyebiliyorsunuz çok haklı olarak. Ben basın müşavirime ısrarla 'Bugün soru almayacağım, bu konuşmaları kafi görüyorum' dedim. Arkadaşlardan buna rağmen önüme çıkanlar oldu konuşmadım. Birbirimizin hukukuna riayet etmemiz lazım." ABUK SUBUK CEVAPLAR VERİLEBİLİR Akşam düzenlenecek yemekli toplantıya katılmak için otele gittiğini, namaz kılmak ve üzerini değiştirmek için odaya geçtiğini anlatan Arınç, şöyle devam etti: "Bu dediklerimi yaptım, dışarı çıktım, oteldeki odamın kapısını açınca koridora daha çıkmadan sizin gibi arkadaşlarımızın önüme barikat kurduğunu gördüm. Yine sabahtan beri bana ısrarla bu soruyu sormak isteyen arkadaşımız da onların en önünde bana soru sormaya kalktı. Müşavirim de oradaydı, 'Niye böyle bir şeye müsaade ettiniz, ben size bunları söylemedim mi' dedim. Arkadaşımız 'Dış edilen birisi var' diye söze başladı. 'Dış edilen birisi' ne demekse? Nedir, kimdir, nasıldır '5N 1K' diye bir şey var bildiğiniz gibi. Yani kimdir, nerede, nasıl, ne olmuş, niçin olmuş bir sorunun bunları kapsaması lazım. Biraz da böyle laubali bir tavırla bunu söyleyince, televizyondan özellikle Samanyolu çok önemli bulduğu için defalarca verdi, benim de cevabımı duydunuz. Ben o gün soru sorulmamasını rica etmişsem basına düşen de herhangi bir nezaketsizlik değil, 'Akşam bir televizyon mülakatı olacak Sayın Bakan bu konuda ısrarcı, niye soruyorum' demesi lazım. Peki o sorar, siz nasıl cevap vereceksiniz. Eğer çok sabırlı bir insansanız, tüm bu ricalarınıza rağmen size bir şey de sorulmuşsa ona rağmen yine yumuşak bir üslupla cevap vermeyebilir veyahutta uygun bir şey söyleyebilirsiniz. Ama bazen de abuk sorulara sabuk cevaplar verilebilir. Dolayısıyla birbirimizi zorlamanın, ricalara karşı gelmenin bir anlamı yok. Ben 5 yerde konuşuyorum artık bir daha bana bir şey sormanın alemi olmaması gerekir diye, her Bursa'ya gittiğimde de yanımda gördüğüm bu arkadaşımı belki kırmış oldum ama herkes görevini bence bu üslup içinde yapsa faydası olur." BASINDAN KAÇAN BİR İNSAN DEĞİLİM Kendisinin nerede ve ne zaman olursa olsun basın mensuplarının sorularına açık olduğunu, herkese soru sorma imkanı verdiğini ifade eden Arınç, "Basından kaçan bir insan değilim. Herkesin sorusuna da saygı gösteriyorum. Ama sabah 9'da ilan etmişim ki 'Ben bugün 5 yerde konuşma yapacağım, bana gündemle ilgili bir şey sormayın.' Buna rağmen otel odasının önüne gelip de benim önüme barikat kurmanın bence doğru olmadığına inanıyorum. O gün orada yaşadığımız olay sadece bundan ibarettir. Dolayısıyla ben de insanım nihayet, buna kızmış, buna sinirlenmiş de olabilirim. Keşke o sormasaydı veya otel odasının önüne barikat kurmasaydı, ben de bu şekilde davranmamış olsaydım" ifadesini kullandı. Arınç, soruyla ilgili ise şunları söyledi: "Bugün internette yayımlanan ve 'belge' ismini alan, doğrusu okuyamadım çok küçük harflerleydi ama benim ta o günden beri bildiğim bir husus var: Bu arkadaşımız Azerbaycan uyruklu. Son zamanda da Türkiye'den bir hanımefendiyle evlenmiş. Türkiye uyruklu olmadığına göre bizim statümüz yabancıdır. Yani bu insanı tanımlarken söyleyeceğimiz budur. Aynen bir Hollandalı, bir Fransız, başka bir ülkenin yurttaşına taktığımız isim gibi. Buna rağmen çalışma müsaadesi alabilir. Çünkü bu kişi Azerbaycan'dan geliyor ama bir Türk gazetesinde çalışıyor. Bizim yabancı gazeteciler, elimizde bunların envanteri var, dışarıdan geliyorlar ama kendi gazetelerinin temsilcisi veya muhabiri olarak çalışıyorlar. O da mümkün, bu da mümkün ve sürekli ikamet süreleri uzatılmış, bir taraftan da Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü yabancı uyruklu gazeteci olduğu için kendine düşen izinleri ve kartları da tahsis etmiş. 31 Aralık 2013'e kadar bir sorun yok. Neden? Uzamış ama 31 Aralık 2013'ten sonra uzatılmayacağını söylemişler. Doğrudur, Hollandalıya da Yunan uyrukluya da aynı şey söylenebilir. Buradaki takdir Basın Yayın ve Enformasyon'undur ve İçişleri Bakanlığımızındır. 31 Aralık'ta süresi bitmiş olmasına ve Türkiye'yi terk etmesi gerekmesine rağmen neredeyse 2 aya yakın bir süre Türkiye'de bulunmaya devam etmiş. Daha sonra da bugünkü belgeler zannediyorum onu gösteriyor, cezasını da vermek suretiyle yurt dışına çıkış yapmış, kendi ülkesine dönmüş. Bu sistemin içerisinde hükümeti suçlayabileyecek veya 'Siz sadece tweet attığı için bu adamı sınır dışı ediyorsunuz' diyebilecek bize atfıkabil bir cürüm yok. Süresi bitmiş, süresi bittikten sonra kendisine bildirim yapılmış, buna rağmen iki ay daha çalışmaya devam etmiş, sonunda da sınır dışı edilmiş. Hatta yurt dışına çıkarken izinsiz ikamet ettiği için zannediyorum 103 lira onun cezası var onu da ödemiş." O DEĞERLİ ARKADAŞIMA ŞUNU TAVSİYE EDECEĞİM Atılan tweetlere de değinen Arınç, "Doğrusu bunlardan dolayı bir işlem yapıldığını ben bilmiyorum kimse de söylemedi. Kendisi veya gazetesi bununla bağlantılı olarak söylemiş olabilir" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları söyledi: "Eğer bir hükümeti şu veya bu olaydan dolayı sorumlu tutuyor ve yakışık almayacak şeyleri de söylüyorsa bir insan onu ifade özgürlüğü içerisinde kabul edebilirsiniz. Ama o değerli arkadaşıma şunu tavsiye edeceğim: eğer o tweetlerinizde Türkiye'nin Başbakanı için söylediğiniz hususları kendi ülkenizde, kendi ülkenizin başbakanı için atabiliyor musunuz? Veya Türkiye'de çalışmaya devam etseydiniz Azerbaycan Devlet Başkanı veya Başbakanı hakkında eğer onlarla ilgili bir konu olsaydı böyle bir tweet atabilecek miydiniz? Türkiye ile kendi ülkesini kıyaslaması mümkünse bu arkadaşımızın onu da denemesini tavsiye ederim. Biz kimsenin attığı tweetten dolayı bugüne kadar, ben TRT'den sorumluyum, soruyorlar cevabını veriyoruz, tweet attığından dolayı değil ama attığı tweet Türk Ceza Kanunu'na göre suç sayılıyorsa kişilik haklarına, kişinin özel hayatına ilişkin bir suçu ortaya koyuyorsa bu adı Zeynel olsun, Ahmet olsun , Mehmet olsun herkes için geçerli bir husustur. Artık bu konuyu tekrar konuşmak gerektiğini düşünmüyorum." HER KURUM ADLİ VE İDARİ SORUŞTURMALAR YAPABİLİR Aynı gazetecinin "Paralel devlet iddiasıyla bir dava hazırlığı olduğunu kamuoyundan duyuyoruz. Hatta bir gazetede, bir köşe yazarı bazı yazarları, yazılarından dolayı tutuklanacağını ima eden yazı yazdı. Böyle bir dava hazırlığı mevcut mu" sorusu üzerine, "Siz bunu ciddiye aldınız ki soruyorsunuz. Köşe yazarları birbirlerine çatarken 'yakında tutuklanacaklar listesi' de veriyorlar ama bunun bana sorulmasını doğrusu garipsedim" karşılığını verdi. Arınç, şöyle konuştu: "Paralel devlet soruşturması diyorsunuz, paralel yapı veya paralel devlet: Sayın Başbakanın suç işleyen kişilerle ilgili devlet içinde ama devletin kurallarına uygun hareket etmeyen kişilerle veya gruplarla ilgili bir tanımlamasıdır. Böyle 'paralel yapı soruşturması', 'paralel devlet' soruşturması diye bir soruşturma mevcut değildir. Bakmayın siz bir gazetenin başlığına. Ama her kurum adli ve idari soruşturmalar yapabilir. Görevlerini yaparken hukuk dışına çıktılar mı, kanun dışı bir eylem de bulundular mı. Bunu bazen emniyet içinde yaparlar eğer yargı içinde yapılacaksa HSYK'nın zaten görevi de budur. Eğer başka bir devlet kurumu veya bir başka yerde bu yapılacaksa her kurumun teftiş kurumları vardır. Yoksa bile Başbakanlık Teftiş Kurulu vardır, Yüksek Denetleme Kurulu vardır, yani teftiş makamı bunları inceleyebilir. Eğer mülkiye müfettişlerinin bütün Türkiye'ye dağılarak böyle bir şey yaptıklarını iddia ediyorlarsa doğrusu İçişleri Bakanlığının mülkiye müfettişleri bu kadar çok sayıda değil. Biz sadece 4 mülkiye müfettişinin Emniyet Genel Müdürlüğünde bir idari soruşturma yaptığını biliyoruz, Türkiye genelinde böyle yaygın bir teftişin olmadığını söyleyebilirim." FEVKALADE YANLIŞ, TEHLİKELİ, DÜZMECE BELGELER Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. MİT ve Paris'teki cinayetlerle ilgili Alman Der Spiegel dergisinde yayımlanan iddialara ilişkin soru üzerine Arınç, "MİT'e atfedilen, sanıyorum Ömer Güney'di değil mi ismi, onun MİT tarafından Fransa'daki cinayetleri işlemesi yönünde yönlendirildiği veya talimatlandırıldığı iddiasıyla bir yazı veya belge yayınlandı. Milli İstihbarat Teşkilatı bununla ilgili açıklama yaptı. Bunun düzmece olduğunu ve özellikle hazırlanmış olduğunu, bunun kurum içerisinden de bir şekilde düzenlenerek dışarı sızdırıldığını zannediyorum kabul etti. Kendi içinde bir soruşturmaya başladı. Belki faili de tespit edildi. Dolayısıyla bu düzmece bir belge de dememek gerekir. Belge benzeri bir yazı ise bunun sorumlusu ve ne amaçla MİT adına servis ettiğinin MİT tarafından da bir sonuç olarak açıklanmasını beklememiz gerekecek" yanıtını verdi. "Eğer bu iş yalansa Der Spiegel'in böyle yazısına konu ettiği husus hakkında da MİT'in suçlanması herhalde doğru olmayacaktır" diyen Arınç, şöyle devam etti: "Fevkalade yanlış, fevkalade tehlikeli, düzmece bir belgenin üretilmesi ve bunun MİT adına dışarıya servis edilmesi, Türkiye'deki bazı kurumlardaki görevlilerin hukuk dışına, görevleri dışına ne kadar çıkabileceklerini ve bunun sonuçlarının Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda ne kadar tehlikeli olabileceklerini gösteriyor. Belki bir mücadele derken bütün bunları da dikkate alarak devlet içerisinde kümelenmiş veya kendilerine durumdan vazife çıkarmış insanların varlığının bir şekilde tespit edilmesi, Türkiye'nin temizlenmesi, hukukun egemen olması bakımından da herhalde çok önemlidir." ADANA'DA DURDURULAN TIRLAR "Adana'da durdurulan tırlarla ilgili Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın açıklamaları oldu. Operasyonun planlı yürütüldüğünü, savcı ve kamu görevlisinin operasyondan bir gece önce telefonla görüştüğünü söyledi. İçişleri Bakanı Efkan Ala da 'Hukuka aykırı organizasyon olduğu tespit edildi' dedi. Bu konu Bakanlar Kurulu'nda ele alındı mı? Adana özelinde ortaya çıkan tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusunu Arınç, "Birisini Beşir Atalay Bey açıklamış, birisini Efkan Ala Bey açıklamış. Bu açıklamalara ben nasıl bir katkıda bulunacağım. Hayır, Bakanlar Kurulu'nda bu konu görüşülmedi. Ama bildiğimiz kadarıyla Adana'da bu olaylarla ilgisi olduğu bilinen, bir jandarma albayıydı zannediyorum, onun da görev yeri değiştirildi. Adana ülkemizin çok güzel, memleketin en iyi parçalarından, bölgelerinden birisi. Bu olayların özellikle Reyhanlı bölgesine, Hatay bölgesine yakın bir yerde cereyan etmesi tesadüfi değildir" diye yanıtladı. Gerekli güvenlik önlemlerinin bundan sonra daha ciddi bir şekilde alınacağını vurgulayan Arınç, "Bir şekilde bu olayları istismar etmeye yeltenenleri, Türkiye'yi yurt dışına farklı şekilde jurnallemek isteyenleri de suçüstünde yakaladığımız veya suçüstünde bu işleri yaparken bulabildiğimiz kişiler olarak belki görmek gerekir. Bununla ilgili adli soruşturma da aslında devam etmektedir" diye konuştu. HSYK GENEL KURUL TOPLANTISI Arınç, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yeterli çoğunluk sağlanamadığı için toplanamamasına ilişkin bir soru üzerine, Adalet Bakanı 'ın Bakanlar Kurulu'na son zamanda geldiğini ancak bu konuya girilmediğini belirtti. Niçin toplanmadıklarını veya toplanamadıklarını bilmediğine işaret eden Arınç, şöyle devam etti: "Ama HSYK'yı da içine alan bir kanun değişikliği vardı biliyorsunuz. Adalet Akademisiyle ilgili kısım bitirilmiş. Sonra da bir anayasa değişikliği yapılabilir ümidiyle ara verilmişti. Eğer anayasa değişikliği gündeme gelmeyecekse ben geçen toplantıda 'ilanihaye beklenmez nihayet bu hafta öbür hafta bu işten netice alınamazsa HSYK ile ilgili kanun değişikliği de mutlaka yapılır' demiştim. Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine bugünlerde gelir mi gelmez mi doğrusu bilemiyorum. Çünkü 22 maddesi çıkmış, galiba bir 22 veya 25 madde daha kalmıştı. Sözümüz oydu 15 gün evvel. Eğer Anayasa değişikliği olmayacaksa HSYK kanundaki değişiklik mutlaka gerçekleşecek demiştik. Halen o kararımız üzerindeyiz." MAVİ MARMARA SALDIRISI "Mavi Marmara gemisiyle ilgili olarak Türkiye ve İsrail arasında mutabakata varıldığına" ilişkin çıkan haberlerle ilgili soru üzerine Arınç, konuya ilişkin bir açıklama yaptığını hatırlattı. Arınç, görüşmelerin geçen marttan bu yana sürdüğünü dile getirerek, şunları kaydetti: "(Anlaşmaya en yakın noktadayız) demiştim ama henüz imzayı koymadık, noktayı koymadık. Bugün de aynı durumdayız. Bakanlar Kurulu'nda görüşülmedi ama bu çalışmaları takip eden bir arkadaşınız olarak henüz son noktayı koymadık. Prensip noktasında anlaşmamız var. Telaffuz edilen rakamların üzerinde durmayacaktınız. Bizim taleplerimiz, gönlümüzden geçenler veya aklımızdan uçuşanlar değil. Böyle bir konuda bugüne kadar uluslararası hukuk nasıl bir tazminat öngörmüşse bizim taleplerimiz o çerçevede oldu. Bu konudaki müzakere henüz sonuçlanmış değil." DİNLEMELERİN AÇIKÇA İFŞA EDİLMESİ HUKUKA UYGUN DEĞİL Arınç, "Yasal dinlemeler çerçevesinde kamuoyuna yansıyan ve bugüne kadar yalanlanmayan birtakım iddialar var. Onlardan bir tanesi de Sabah gazetesi ile ATV'nin alınması sürecinde bazı iş adamları arasında bir havuz oluşturulduğu, kamu ihaleleri karşılığında iş adamlarından para toplandığı, gazetenin bu şekilde el değiştirildiği yönünde birtakım iddialar var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, bu dinlemelerin açıkça ilan ve ifşa edilmesinin hukuka uygun olmadığını söyledi. Usulsüz, kanunsuz ve ahlaka aykırı dinlemelerin kanun nazarında da delil kabul edilmediğini ifade eden Arınç, bunların gerçekliğinin her zaman tartışılabileceğini aktardı. Savcının uygun gördüğü, hakimin de tasdik ettiği yasal dinlemelerin de belli bir süresi bulunduğunu, o süre içinde bu konuşmalardan, cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak veya çıkar amaçlı suç örgütü kurmak gibi herhangi bir suç teşkil eden eylem olursa bu konularda savcılığın soruşturma açacağını anlattı. Soruşturmanın da gizliliğinin esas olduğunu dile getiren Arınç, soruşturma devam ederken yasal dinleme olsa bile bunun ifşa ve ilan edilmesinin doğru olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çünkü soruşturma safhasının bir iddianameye dönüşüp dönüşmeyeceğini, bir dava açılıp açılmayacağını baştan bilemeyiz. Eğer burada konuştuğu veyahut tapelerden de birtakım şeyler söylediği iddia eden insanlar yarın suçsuz çıkabileceklerse soruşturmada bunların isminin lekelenmesi bunlar üzerinden bazı senaryolar kurulması herhalde çok yanlıştır. Burada benim, okudum biraz da dinledim. Daha çok Kılıçdaroğlu ve muhalefet etmeyi düşünenleri bunlara sarılıyorlar. Bir bakıma doğal karşılamak lazım. Yani burada bir gazete veya televizyonun satışıyla ilgili olarak başbakan birileriyle konuşuyor ve onları yönlendiriyorsa teşvik ediyorsa bu alım satım bedelinin de bir şekilde bazılarından toplanması şeklinde eğer bir havuz oluşturmak veya fon oluşturulmak düşünülmüşse bunun hukuk tasnifinin nasıl yapılacağına savcılar karar verir. Suç vasfı veya suçun hukuki tasnifi mümkündür. Eğer burada sadece bir konuşma geçti ve kanunlara göre suç sayılmıyor, sadece etik bakımdan, ahlaki bakımından hoş görülmüyorsa bunun da geleceği elbette hukuk içerisinde bulunabilir. Ben doğrusu böyle bir şeyin olmasını, olabileceğini, bir kısım insanların yönlendirilmesini, bir gazetenin satışında veya alışverişinde birilerinin aracılık etmesini doğru bulmam, hoş karşılamam, şık bulmam ama nedir ne değildir, eğer bunlar bir soruşturmaya konu olacaksa gizlilik içinde yapılmalı ve sonucundan kamuoyu ya takipsizlik olarak veya iddia edilen kişilerle ilgili bir suç varsa o suç kapsamında bunun değerlendirildiğini hepimiz görmeliyiz." BOŞUNA YORULUYORLAR "Bugünlerde öylesine dinlemeler, hatta bunun için özel gazeteler çıktı galiba bugünlerde, birinci sayfalarından her gün yeni tapeler yayınlıyorlar. Böyle zamanlarda, böyle özel görevli gazeteler, televizyonlar basın mensupları olabilir, siyasetini içinden insanlar da işbirliği yapabilir" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bir karmaşaya yol açabilir mi? Evet. Bu gerçekten ortalığın aydınlanması, herkesin ne, nasıl, niçin yaptığı ortaya çıkacaksa siyaset adına bu bir arılanma, durulanma olarak da görülebilir ama hukukun evrensel prensiplerine hepimiz azami uymalıyız. Bunların ifşa edilmesi, ilan edilmesi, savcının elindeki bir soruşturma konusunun alenen milyonlarca insana taraflı olarak duyurulması, çok vicdani ve çok masumiyet karinesine de uygun değildir. Çünkü ben zannediyorum ki Türkiye'de eskiden bu yana gazetelerin alınıp satılması, bankaların alınıp satılması, ANAP döneminde, DSP, MHP hükümeti döneminde, 2000-2001 krizleri zamanında fazlasıyla tartışılmıştır. Türk Ticaret Bankası ile ilgili yolsuzluk iddiası, bir hükümeti götürmüştür. 25 Aralık 1998'de oy kullandığım için biliyorum. Yolsuzluk veya suistimal konusu, sadece bugünün konusu değildir, siyaset var olduğundan bu yana, iktidar var olduğundan bu yana muhalefet suçlamak için bu yöntemleri her zaman seçmiştir. Bazen yargılanan bakanlar olmuş mahkumiyet giymiştir, İsmail Özdağlar gibi, bazıları yargılanmış beraat etmiştir ama bunların hiçbirisinde bugünkü kadar işin cılkı çıkmamış, herkes hakkında kim bilir nasıl temin edildiği bilinmeyen ses kayıtları bu kadar yayınlanmamıştır. Demek ki 30 Aralık'a giderken hükümetin itibarsızlaştırılması konusunda iyi bir tarih seçilmiş birilerine göre ve ondan sonraki cumhurbaşkanı seçimine yaralı bir iktidarla gitmek arzusu birilerinin gözünü karatmıştır ama boşuna yoruluyorlar Anadolu'dan geliyoruz halkın içinden geliyoruz bu saçmalıklara itibar edecek prim verecek bir halk kitlesi de görünmüyor." Arınç, konuşmasında ayrıca Bursa'da, hafta sonu bir gazeteci ile yaşadığı diyalogla ilgili olarak "Bursa'da yaşadığımız olaydan dolayı da hepinizden özür diliyorum ama herkes her zaman her şeyi yapmamalı, biraz da bizim ricalarımıza kulak asmalı diye düşünüyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574423.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574423.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0db63a87ed845e98b705ebbf54cd5a9f4acf110b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_10/2574423.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fatih Altaylı canlı yayında iddialara cevap verdi. Ses kayıtlarının kendisini şaşırtıp şaşırtmamasıyla ilgili soruya Altaylı, "Şaşırmadım. Sadece bizle ilgili kayıtların servis ediliyor olması ilgimi çekiyor" diye cevap verdi. Fatih Altaylı'nın açıklamalarından satır başları: - Baskı medyanın tamamanın sıklıkla karşılaştığı bir şey. Sözde şaşkınlık garip hissettiriyor. - Baskı ... İnternete sızan ses kayıtlarında anket manipülasyonu yaptığı iddia edilen gazeteci Fatih Altaylı, CNN Türk'te 5N1K'ya canlı yayın konuğu oldu. Ses kayıtlarının kendisini şaşırtıp şaşırtmamasıyla ilgili soruya Altaylı, "Şaşırmadım. Sadece bizle ilgili kayıtların servis ediliyor olması ilgimi çekiyor" diye cevap verdi. Fatih Altaylı'nın açıklamalarından satır başları: - Baskı medyanın tamamanın sıklıkla karşılaştığı bir şey. Sözde şaşkınlık garip hissettiriyor. - Baskı konusu gündemde, herkes bundan bahsediyor. Peki ne bekliyorlardı? Nasıl oalacaktı? İlk defa bu etiyle kemiyle gazetecilerin neler çektiğinin ortaya çıkmasıdır bu. ilk defa değil önce de söyledim. - 2007'de benim gazeteme el kondu. Kimse ağzını açıp ses etmedi, bundan büyük baskı olabilir mi? Ses kaydı çıkınca mı suçlu olduk? - Davaları kazandık, "el koyma haksız hukuksuzdur, iade edilmeli" dedi mahkeme, iade edilmedi kimseden ses çıkmadı. - Benim manşet değiştirmem istendi diye bas bas bağırdım yeni harman diye küçük bir dergiden başka hiçbir yerde geçmedi bu. Hep dozu artarak baskı oldu. - Evet baskı var, ben gazeteme ne kadar yansıttım. benim düşündüğüm bu HABERTÜRK KİMİN? - "Habertürk'ün sahibi Ciner Grubu. Mehmet Fatih Saraç, Habertürk grubunda herhalde iki seneye yakın bir zamandır yönetim kurulu üyesi ve patron vekili olarak görev yapıyor. Hükümet tarafından etki alışılan bir medya grubu olduğu izlenimi edinmen normal. Türkiye'deki bütün medya kuruluşlarına bazen bu kadar açık bazen daha az açık... Ben bu mesleği 32 senedir yapıyorum. Medyaya müdahale her zaman gerçekleşmiştir. Bu iktidarların gücüyle doğru orantılıdır. Koalisyonlar zamanında farklı olur. İktidarların gücü arttıkça bu baskı artar. Bu bütün dünyada var. Benim tek derdim şu. Ben bunu bu gazeteye ne kadar yansıttım. Bu gazete bugün bu kadar çok fırça yiyorsa iktidardan bu şundan bu gazete çünkü yaramazlık yamıyor. İstediklerini yapmamış ki telefonlar geliyor. Rıza Zarraf'ı kimse tanımazken bir şoförünü manşet yapıyorsak... Uçtu uçtu altın uçtu manşetimiz. 17 Aralık'tan önce bunlar. Hemen hemen 4 ay önce yazmışız." - "O anketle ilgili  bant konuşması benim Fatih Saraç'la o gün yapmış olduğumuz 3 ayrı konuşmanın ustalıkla montajlanması. Türkçe'nin akışına uygun mu manipülasyon yapayım sözü? Değiştireyim derim. Şurası doğru. Kararsızların dağıtımıyla ilgili konuşurum diyorum. Tuhaf olmaz olur mu aşırı tuhaf ama bu benden kaynaklanmıyor. Sen de gazetecisin yaşıyorsundur. Telefonda hı hı der geçersin. Direndim işte, değiştirmedim ki aynen koydum anketi. Hadi ben yalan söylüyorum. Diğer anketlerle karşılaştırsınlar. Ben eğer o ankette değişiklik yapsaydım bırakırdım bu işi. Herkes biliyor kimin neye ne kadar direndiğini. Bugün medyadaki herkesin konuşmaları ortaya dökülse ben bir yandan çok üzüleceğim bir yandan da sevineceğim çünkü herkesin bunları yaşadığı görülecek." - "Ben hayatta başbakanla bir kere konuştum kayınpederim öldüğünde. Kimin kimi arayacağına ben mi karar vereyim? Bu olay aynen böyle yaşanmış bir olaydır. Bu haber çıktı gazetede. Her başlığı görmem mümkün değil. Bir çocuğu hastane hastane dolaştırmışlar. İsyan eden bir babanın lafı başlığa çıkarılmış. Bu haber olunca Fatih Saraç'ın sözü üzerine bizde kötü niyet olmaz, arkadaşlar haberi okutmak için böyle bir başlık atmışlar dedim. Kayıtların tamamı yayınlansa benim ne dediğim anlaşılacak. Bu çocukları ben tanıyorum, gazetecilik heyecanıyla yapmışlar diyorum. Sağlık Bakanı'nı ararım diyorum. Nitekim aradım. Bunu bir komplo olarak algılamayın diyorum. Ben işten atmadım ama daha sonra bu arkadaşlar daha üst otoriteler tarafından işten atılmış. İsyan etmekten başka ne yapabilirsin. Çok mutlu olacaklarsa istifa edeyim. Ne için yerimde duruyorum. Gazetecilik için. Her şeye rağmen bir nebze habercilik yapmak için. Her dediklerini yapsak niçin fırça yiyelim? Bizim ne pahasına ne haberler yaptığımızı bilmediğimiz için bizi şerefsiz ve haysiyetsiz sanıyorlar. Ben her şeye rağmen o haberleri yapabilmek için buradayım. Birileri birilerine tecavüz ediyor. Tecavüze uğrayanı suçlu göstermekten amaç nedir? Anladığım kadarıyla beni konuşmayı seviyorlar. Benim başıma gelenden şikayetçi olmamamın sebebi o, Türkiye'deki medyaya baskı ortaya çıktı. Mirgün Cabas gibi yalan mı söyleyeyim? Mirgün'ün ayrılma sebebini sen de biliyorsun ben de biliyorum. Mirgün, Ruşen NTV'de program yapıyordu. Bir gecede görevden alındılar. İstifa mı ettiler? Motosiklet üstünde Türkiye turu yaptı. GQ Dergisi'nin başına getirildi. Sonra ayrıldı. Ben şimdi desem ki ben artık Habertürk'te yeme içme mevzusu yazacağım desem bu istifa mı olur? Tapeler yayınlanmadıkça yaşananları kimse bilemez. Hangi gazeteci abi şahane gazetecilik yapıyorum, istediğimi de yazıyorum diyebilir. Ben hiç mutluyum dedim mi? İstifa et istifa et. Ne olsun, medyanın başında sadece havuzcular mı olsun? Ben ne cemaatçiyim ne hükümetçiyim. Ne yaşam tarzımın bunlarla alakası var. O yüzden muhalefet partileri niye var. Nasıl olsa iktidar olamıyorlar. Kılıçdaroğlu da bıraksın gitsin. Ben zorluklara rağmen bu gazeteyi yapmaya çalışıyorum. Gidelim yerleşelim bir balıkçı köyüne. Hayatımda benle muhatap olmasını istemediğim insanlarla da muhattap olmam. Sen mutlu musun Cüneyt?Ortada başka bir hedef var. Ben de arada meze olarak kullanılıyorum. Tüm arkadaşlarım bilirler ben bu baskılara karşı direniyorum. Beni bu gazeteden ötürü yargılasınlar. Adam kovmuşum? Ben kimseyi kovmadım. O arkadaşları sonuna kadar savundum." - "Ben bırakırsam ne olur? Ben bu çocukların ev taksitlerini biliyorum, masraflarını biliyorum. Benle kader birliği yapmış 400 tane arkadaşımın sıkıntılarını nasıl karşılayacağım? Benim yerime Mehmet geldi. Ben bu arkadaşla çalışmam dedi. 400 tane onurlu, şerefli, düzgün gazeteci işsiz kalmayacak mı? Yoksa elbette bırakmak kolay. Ayrıca bırakmak istemediğimi nereden biliyorlar? Onun da mı kaydı var" - "Madem ben bu kadar uslu çocuğum neden başbakanın uçağında yokum. Bunu soruyorlar mı? Başbakan'ın katıldığı program için teklif benden gelmedi. Onlardan geldi. Orada istifa edebilirdim. Belki de etmeliydim. 'Herkese alkolik diyemezsiniz dedim.' Size oy veriyorlar bazıları dedim. 'Bana oy veriyorlarsa alkolik değiller' dedi. 'İki ayyaş' derken Atatürk ve İnönü'yü mü kastediyorsunuz dedim. 'Hayır' dedi. Hiçbirimizin birbirimizden farkı yok. Hepimize baskı var. Özel sohbetlerimizde bunları birbirimize ifade etmiyor muyuz. Medyaya baskı nedir başka türlü? Rica ederiz bunları kullanmaz mısınız mı diyorlar sanıyorlardı. Ben kürsüden fırça yerken neden kimse arayıp sormuyordu? Ben kürsüden fırça yiyorum suçlu oluyorum. Telefon dinlemelerinde baskı yapıldığında yine suçlu oluyorum. Bir karar versinler. Biz Türkiye'de inim inim inleyen bir grubuz. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu total rezaletin sorumlusu ben miyim? Ben olabildiğince onurlu bir şekilde bu gazeteyi çıkarmaya çalışıyorum. Bugün gazetecilik onuru ayaklar altındadır, her gün bir yerlerden talimatlar yağıyor. Sen her istediğini yazabiliyor musun? Herkesin içerisinde bir korku var. Var olduğu söylenen bir şeyin somut kanıtıdır. Bu olay zaten bilinen medyaya baskının ortaya çıkmasıdır. Neil Amstrong'un aya ayak basması gibidir. Ben yıllarca Türk basınındaki en deli adam olarak bilindim. Az da olsa herkes gazetecilik yapmaya çalışıyor dedim. Ben gidersem gazete kalır mı emin değilim. Benim olmamla halk rahatlayacaksa gidip kendimi uçurumdan atayım." "Uludere bizim gazetenin manşetinde 9 sütuna manşet yer aldı. Nasıl bu haber görülmemiş olabilir. Gazete bugün gibi gözümün önünde. Fatih Saraç kullanmadık efendim dedi diye kullanmadık mı oluyor. Belli ki Fatih Saraç orada Başbakana kendini savunmaya çalışıyor. Telefon konuşmaları ciddiye alınıyor, gazeteye bakan yok. 9 sütun manşet değilse valla ben buradan çıkamayayım." "Bu olayların devamı da gelecektir. Ben namuslu bir gazeteci olarak bugünlerin elverdiği oranda elimden geleni yaptım. Ama ağırıma gidiyor. Aileme hakaret ediyorlar, bana hakaret ediyorlar. Ben hiçbir şeyimi gizli yapmam. Gezerim, yerim, içerim. Ben buyum. Herhalde Türkiye'de 20 tane onurlu gazeteci varsa onlardan biriyim. Kimse de bana ruhunu şeytana satmışsın diyemiyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574455.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574455.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8277a7ffa3d014cb659530c9123247652f21fe9c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574455.txt @@ -0,0 +1 @@ +Umur Talu isyan bayrağını çekti!. Habertürk gazetesi yazarı Umur Talu bugün 'Hakta adalet yok dayakta olsun bari' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ancak Talu bu yazı ile yetinmedi ve "gördüğü lüzum üzerine" bir yazı daha kaleme alarak Habertürk web sitesine gönderdi. Talu, Habertürk'ün web sitesinden ... Gazete Habertürk yazarı Umur Talu, bugün gazetede yeralan yazısına ilaveten "gördüğü lüzum üzerine" bir yazı yazarak Habertürk internet sitesine gönderdi. Talu'nun yazısı zehir zemberek ifadelerle dolu... Habertürk gazetesi yazarı Umur Talu bugün 'Hakta adalet yok dayakta olsun bari' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ancak Talu bu yazı ile yetinmedi ve "gördüğü lüzum üzerine" bir yazı daha kaleme alarak Habertürk web sitesine gönderdi. Talu, Habertürk'ün web sitesinden yayınladığı yazısında hükümetin medyaya müdahalesinden, internet yasasını protesto eden eylemcilere yönelik polis müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Umur Talu, web'de yayınlanan yazısında, gazetecilik gerektiğinde gazetecilere bırakılamayacak kadar değerlidir diyerek, "Çıkan her kelime namustur, çıkmayan her hakikat ise namussuzluktur. Evet öyle: Sansür ve hele gönüllü otosansür namussuzluktur.Halkın hakkı, hakikati, hayatiyetinden, ayrıca kendi haysiyetinden çalmaktır" ifadelerine yer verdi. Yazısının sonunda ise, Başbakan'ın internette yayınlanan Fatih Saraç ile konuşması neticesinde işten çıkarılan üç kişiye atıfta bulunarak şöyle bir not düştü: "Not: Bu yazının tek sorumlusu, her zaman olduğu gibi, ama şimdi özellikle benim. Ne bir editör, ne bir çalışan, ne bir okuyan, okumayan!" İşte Umur Talu'nun o yazısı: Hepsini bu köşede gördük Allah'a şükür! Bu yazı bugünkü gazetede yok. Gördüğüm lüzum üzerine sabah erkenden yazıp Habertürk internet yayınına ilettim. *** Bir kişi başbakan olunca "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi"ni okumak, bilmek, uymak zorunda değil... Ancak bir kişi bir medya kuruluşunda öyle ya da böyle "görevli" olunca, en azından duymak zorunda. En azından, her adımında, her biat-itaat-icraat anında satır satır hangi hak ve özgürlükleri, hangi birikimleri, hangi gazetecilik namusu ölçülerini çiğnediğini bilmek zorunda. Orada madde madde, "gazeteciliğin özüne yabancı madde olunmaması" yazar. Yasaklayamaz elbette ama epeyce ayıplar! *** Anlaşılan şu olmuş: Birileri birilerinin cebine, içine, ruhuna, her adımına, her lafına böcek yerleştirmiş... Bir böcek de bu müesseseye o şekilde sızmış. Dinlemek elbet çok ayıp ama o konuşulanları konuşmak, konuşulması gerekenleri bastırmak da öyle. Nasıl gazetenin, TV'nin şahsiyeti ve haysiyeti işverenlere, çalışanlara emanetse; onca gazetecinin, çalışanın hakkı, emeği, geleceği, umudu, haysiyeti de bu kuruluşlara emanet. Daha ötesi... Yüz binlerce, milyonlarca insanın hakkı, mağduriyetinin bilinmesi ve dile gelmesi, onların hayattan beklentisi, bir dayanak imkânı, güçlüler karşısında hor görülmemesi, un ufak olmaması için tutunacak, sarılacak bir dalı, 3 yaşında çocukların yaşam hakkı da gazetecilere, gazetelere, yayıncılara emanet. Sarılacak bu dalları alıp öylece kırılacak odunlar haline getiremezsiniz. Bir başbakan sansür arzulayabilir ama böyle kelime kelime, satır satır, A'dan Z'ye kovalıyorsa... Zaten zayıf bir muhalefetin sesini, altyazısını bile kısmak, zaten evlatlarını kaybetmiş Uludere köylülerini medyada görünmez, görülmez kılıp "Roboski'nin sesi"ni dahi bastırmak istiyorsa... İsimsiz, şöhretsiz muhabirlerin, sayfa sekreterlerinin peşine dahi; bir kelimenin, bir başlığın, iç sayfalardaki bir haberin intikamı için düşülüyorsa... Üç insanın ekmeğiyle oynamak, onları işsizlikle cezalandırmak böylesine marifet ve büyük zafer sayılıyorsa... Başbakan'ın Meclis TV'sini susturmakla övünen milletvekili danışmanı bir yandan takma isimle bir "gazete köşesi"ne yerleşmişken; geçimi, hayatı bu meslek olanlar gazetecilik yapamıyor, hatta onun da nezaretinde işinden ediliyorsa... Ve iktidarın, güçlülerin tüm arzuları, ihtirasları, öfkeleri, kinleri bir yana... Gazetecilerin yuvası ve halkın sesi sayılan; hem onların hukukunu emanet almış, hem milyonlarca ezilen, güçsüz insanın umudunu emanet bulmuş medya kuruluşları "artık bize, size her gün, her yer 28 Şubat" süreçlerine teslim olabiliyorsa... Ekmekler çoktan bozulmuş, emekler çoktan çürütülmüş demektir! Kendi çocukları için devleti, yargıyı, Emniyet'i, hukuku altüst edebilenler; başka insanların, başka çocukların hayatıyla, hakkıyla, haysiyetiyle böyle kolay oynayarak mı sevaptan sevaba koşacak? Onları hiç değilse öte dünyada kovalayan günahları hiç mi olmayacak? *** Daha önce de yazdım; gazetelerin, gazeteciliğin içine doğdum; onlarla da büyüdüm, saygıyla andığım çok kişiden çok şey öğrendim. Yapılması gerekenleri de yapılmaması gerekenleri de. 6 yaşımdayken,  gazeteci babamın ölmeden hemen önce, Samatya SSK'daki hastane yatağında kargacık burgacık yazıp geçenlerde kaybettiğimiz enişteme emanet ettiği kısa vasiyeti ilkokulda okuduğumda, anladığım şuydu: Dik durmak için, gerekirse diklen! Öğrencilikte, yatılı mektepte, gençlikte, üniversitedeyken çalıştığım sendikada, belediyeler birliğindeki günlerim ve sadece bu meslekteki 35 kadar yılım iyi kötü böyle geçti. Yine öyle geçer. Gerekirse yine öyle biter. Yalnız şunu bin kez teslim etmeliyim: Allah'ı var; bu gazetede kimse, ama kimse tek kelimeme dokunmadı, her yazdığımı, burayı eleştiren yazıları bile olgunlukla karşıladılar; her saniye elbet hissettiğim, paylaştığım, yazdığım medyadaki boğucu dumanın tek zerresi bile, davalar hariç, bu yazılara uzanmadı. Bunun için, kendi yazılarım için, o yazılarda sesleri duyulabilen herkes için tabii ki müteşekkirim. Umarım ben de doğru bir şeylerle buradaki onca insanın büyük emeğine biraz katkıda bulunmuşumdur. Ama yine hak teslim edeyim; çok kademesinde 16 yılımı verip bir gün kovulduğum Milliyet'te de, öteki gazetelerde de tek kelimeme dokunulmamıştı. Bugüne kadar hiçbir yerde kimseden (bana hitaben) "Şunu yaz, şunu yazma. Bunu çıkar. Bir süre yazılara ara ver" gibi sözlerin kelimesini duymadım; en azından bana asla söylenmedi. İnanın, bu gazeteden "ayırılanlar" için yazdığım yazılarda, akraba şirketin madenindeki kazada ölen işçiler için yazdığımda da. 28 Şubat'ın en koyu zamanı, beni kovdurmak için bastıran Çevik Bir, gazetede patron odasında onca köşe yazarına, yöneticiye mecburi brifing verdiğinde, karşı odadan kalkıp gitmediğimde, katılmayı reddettiğimde de. Onlar söylemedi, ben de söyletmedim belki. Medyada böyle şeylerin sessiz, yalnız, güçsüz kurbanı olan nice isimsiz, bildiğim bilmediğim insan var elbet... Ama ismi, cismi kocamanken bile böyle şeylere boyun eğenleri de biliyorum; kimi kahraman, kimi kitap bile oldu. Bana söylense, yapılsa zaten bir saniye durmazdım. Bir yazımı gazeteden çıkartmak için Milliyet'in makineleri gece saatlerce durdurulup yurtdışındaki patronun kararı beklendiğinde bile, o makineler sonra aynen o yazıyla döndü. Kimseye hakaret etmemeye, haksızlık, arsızlık ve adilik yapmamaya çok özen gösterdim elbet; ama hep söylediğim gibi derdim şuydu: "Kendim kovulabilirim ama kelimemi kovdurtmam." *** Gazetecilik ve insanlık haysiyeti sahibi olanları tenzih ederim ama tapeler üzerinde tepinen öyleleri var ki, Paşa elinden manşet almaktan, Jandarma Genel Komutanı dilinden emir uygulamaktan, telefon hatlarını Jitem'e arz eden patrona yalakalık yapmaktan, bizi kullanın diye yaltaklanmaktan, iktidarlara sansür teminatı vermekten, ihale ve iş takibi yapmaktan, bunlar için tehdit ve şantajda bulunmaktan, iç ve dış talimatlı sansüre, otosansüre boyun eğmekten, manipülasyona alet edevat olmaktan  öyle kirliler ki... Bakmayın salladıklarına; bükülmüş belleri ve çamurlu elleriyle kimseye taş atacak vaziyetleri yok aslında! Yeter ki siz hepsini, herkesi birden görün, hiçbirini unutmayın ve kökten ikiyüzlü hiç kimse karambolda bir de özgürlük timsali kesilmesin! *** Şunu da söylemeliyim: Birileri "Uludere'yi ne gazeteden ne TV'den gördük Allah'a şükür" diye sevinir ve müjdeli haberi müessesenin sahibine bile değil, kendi "büyüğü"ne iletirken... "Allah'a şükür", Uludere-Roboski bu köşede sık sık görülüyordu. "Allah'a şükür", süreci hemen her gün görüldü. "Allah'a şükür", paralel yolsuzluk, arsızlık, tamah-günah süreci de hemen her anında görüldü. Seri iş cinayetlerine kurban tersane işçilerinin; delik deşik edilmiş çocukların; göçükteki madencilerin; şımarık AVM'lerin naylon şantiye çadırında eriyen işçilerin; denetimsiz atölyelerde paramparça emekçilerin; cephaneliğe tıkılıp havaya uçan erlerin; baskı ve şiddet sonucu silahını kendi şakağına dayamış askerlerin, polislerin; plazalarda, kışlalarda hor görülenlerin; asit kuyusuna atılan oğulların; anaların peşine düştüğü kayıp evlat kemiklerinin; bilebildiğim, duyabildiğim nice mazlumun sesi, nefesi de "Allah'a şükür" hep görüldü. Bu iktidar üyelerinin, seçmenlerinin geçmişte maruz kaldığı haksızlıklar, başörtülü kızların, kadınların, anaların yüz yüze geldiği eziyetler de "Allah'a şükür" görüldü; yine görülüyor, yine görülür. Elbet unuttuklarım, bilemediklerim, yetişemediklerim de olmuştur; ama kimse diyemez ki, üç maymun oldun! *** Beni de Habertürk'e zaten bunları bilerek, söylendiği kadarıyla takdir ederek, bunları yazdığımı ve yazacağımı umarak, tabii ki bunları yazmamı da bekleyerek aldılar. Bunun gibi yazıları da yazdığım için. Büyüklerin, efendilerin ağzından yazı yazmayı pek bilemem zaten. Onlar rahatsız olur diye yazmamayı da. O yüzden yazılarımda, hatta bu yazıda bile hiç sürpriz yok, ama etrafta sürpriz çok. Şimdi bir kavşağa geldik. Bana burada yazdıran, dediğim gibi ne yazmışsam tek kelimesine bile bir bakıma sahip çıkmış bir gazete, bir müessese ve yönetim var elbet; ama yazıları görüldüğü gibi tek başıma da yazmamışım. Her birinizin hakkı, cesareti, umudu, acısı, öfkesi de her satırının sahibi. O yüzden birden fazla karar merciimiz var! Hiç değilse birimiz doğru kararı verecek! *** Gazeteler, gazeteci olmayanların gazetecilik tutkusu olmayanların tam hissedemeyeceği kadar önemli hala;, belki henüz ama hala! İster yüz binlerce satsın, ister üç, beş kapıya atsın. Çıkan her kelime namustur, çıkmayan her hakikat de namussuzluktur. Evet öyle: Sansür ve hele gönüllü otosansür namussuzluktur. Halkın hakkı, hakikati, hayatiyetinden; ayrıca kendi haysiyetinden çalmaktır. Hakkımız olmayan bir uğursuzluktur. Gazetecilik o yüzden, bırak gazeteci olmayanlara, gazetecilere bile terk edilemeyecek kadar önemlidir; hakikate dair tek satır bile gazetecilerin kolayca terk edemeyeceği kadar kıymetlidir. Lakin yol kavşağı şudur: Ya gazetecilerle gazetecilik yapılır... Yahut onların dikenleri tam ayıklanıp ağalara, beylere, paşalara dikensiz, "kompile" gül bahçesi sunulur. Dikensiz çakma gül bahçesi, oksijensiz hava gibi olsa da! Oksijensiz hava önünde sonunda hepimizi boğar; nihayetinde gülleri de soldurur, çürütür, tüketir, ayakaltına döker zaten. Not: Bu yazının tek sorumlusu, her zaman olduğu gibi, ama şimdi özellikle benim. Ne bir editör, ne bir çalışan, ne bir okuyan-okumayan! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574456.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574456.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b38e636203af1785c8bccb5a451d3e7793611b1f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574456.txt @@ -0,0 +1 @@ +3. Havalimanı inşaatı durduruldu. Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumu tarafından yapılan 3. Havalimanı inşaası İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin verdiği karar ile durduruldu. Birgün gazetesinde yer alan habere göre; meslek odalarının ve demokratik kitle örgütlerinin açtığı davaları görmezden gelen ve yetkisizlik kararlarıyla Danıştay'a sevk eden yerel mahkemeler, halkın ... 3. Havalimanı inşaası İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurma kararı verdi. Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumu tarafından yapılan 3. Havalimanı inşaası İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin verdiği karar ile durduruldu. Birgün gazetesinde yer alan habere göre; meslek odalarının ve demokratik kitle örgütlerinin açtığı davaları görmezden gelen ve yetkisizlik kararlarıyla Danıştay'a sevk eden yerel mahkemeler, halkın açtığı davada ise projenin ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurma kararı verdi. İstanbulluların, 3. havalimanıyla ilgili verilen ÇED Olumlu kararını onaylayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na dava açtmıştı. 3. havaalanı projesinin tarımsal alanları yok edeceği, doğal hayatı olumsuz etkileyeceği, iklim değişikliğini hızlandıracağı, gürültü ve elektromanyetik kirlilik yaratacağı, orman alanlarını yok edeceği ve içme suyu havzalarına zarar vereceği, ÇED Raporu'nun görüşlere açılması gereken 10 günlük süre dolmadan havalimanı projesinin ihaleye çıktığı gerekçeleriyle, ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Dava dosyasını görüşen İstanbul 4. İdare Mahkemesi 21 Ocak'ta aldığı kararla, ÇED Olumlu kararının yürütmesini durdurdu. Mahkeme, 3. havaalanı projesinin ihaleye çıkmasına yol açan ÇED Olumlu Kararının yürütmesini, alanda yapılacak keşif ve bilirkişi raporunun mahkemede incelenmesine dek durdurdu. Keşif ve bilirkişi raporu isteyen mahkeme, bu belgeleri inceledikten sonra ihalenin yürütmesinin durdurulması kararını yeniden değerlendirecek. Bilirkişi heyetinin tespitinin ve heyetin görevlendirilmesi ile keşfin gerçekleşmesi 2-3 ay, raporun tamamlanıp mahkemeye sunulmasının 4 ila 5 ay, mahkemeye yapılacak itirazlar ve mahkemenin yürütmeyi durdurma talebi ile ilgili değerlendirmesinin ve gerekçeli kararın yazılmasının ise yaklaşık 3 ay süreceği düşünüldüğünde, kararla birlikte projeye ilişkin faaliyetlerin en az 10 ay ila 1 yıl arasında tamamen durması bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574457.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574457.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4dd8cc25728af31271946569f4061b5c03a9295c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574457.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mirgün Cabas'tan Altaylı'ya jet yanıt!. Artı 1'de geçen hafta yayınlanan 'Her Şey' programına konuk olan Fatih Altalı'ya programın sunucusu Mirgün Cabas, kendisinin de aynı süreçten geçtiğini ve Gezi sürecinde istifa ettiğini anlatmıştı. Bugün konuk olduğu 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in de 'Mirgün Cabas' gibi neden istifa ... CNN Türk'te canlı yayında iddialara cevap veren Altaylı'ya Mirgün Cabas'tan jet yanıt geldi. Artı 1'de geçen hafta yayınlanan 'Her Şey' programına konuk olan Fatih Altalı'ya programın sunucusu Mirgün Cabas, kendisinin de aynı süreçten geçtiğini ve sürecinde istifa ettiğini anlatmıştı. Bugün konuk olduğu 5N1K programında Cüneyt Özdemir'in de 'Mirgün Cabas' gibi neden istifa etmediği yönündeki sorusuyla karşılaşan Altaylı, 'Ben de Cabas gibi yalan mı söyleyeyim' yanıtını verdi. Cabas'ın istifa etmediğini, NTV'de program yaparken görevden alındığını bunun üzerine motosikletle tura çıkıp bunun programını yaptığını sora da aynı grup içinde yayın yapan GQ dergisinin başına geçtiğini belirten Altaylı, 'Bu mu istifa etmek' diye sordu. Cabas'ın sözlerin yanıt gecikmedi. Cabas, canlı yayında program devam ederken Altaylı'ya twitter 'dan şu cevabı verdi: 'Eğer üzerinde baskı varsa, kendini kullandırtma, ya da bize, burada bulunmam sizin için nimettir ben gidersem, kötüsü gelir demekötüsü gelsin, görelim. Herkes de o kuruma artık o yeni gelen adamın yönettiği kurum diye baksın. Sen bu işe paravan olma. Baskıları göğüslüyorum dediğin şey, gerçekleri eğip bükmek, sağlık bakanlığına basın müşavirliği yapmak. Bir de üzerine teşekkür bekliyor..Evet yaptığın haberin açıklamasını bakana yapmak zorunda kalabilirsin, ama bakanlık adına habere mazeret hazırlamak da senin işin mi? Fatih, eğer ben senin performansını gösterseydim sonsuza kadar NTV'nin yayın yönetmeni olurdum.. Beni kötü habercilikten almadılar görevdeneğer senin yaptığının yarısını yapmayı midem kaldırsaydı, ömrümün sonuna kadar GQ'yu da yönetirdim.ses kaydıma montaj yapıldı' diyen adam, işmden istifa ettim diye bana samimiyetsiz diyor... İşte bu yüzden sabaha kadar konuş fatih..' \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574492.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574492.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f34fe887b8d020fd76189d6aa65b53491b58836f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574492.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Sonuna kadar gereken yapılacak". İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: 30 Mart yerel seçimlerine şurada artık 47 gün kaldı. AK Parti olarak uzun süredir yoğun şekilde devam eden seçim hazırlıklarımızı belli bir aşamaya getirdik. Büyükşehir ve il adaylarımızı açıkladık. İlçe adaylarımızın, belediye meclis ve il genel ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan konuşmasında ilk kez Fethullah Gülen hakkında 'Örgütün lideri' ifadesini kullandı. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları: 30 Mart yerel seçimlerine şurada artık 47 gün kaldı. AK Parti olarak uzun süredir yoğun şekilde devam eden seçim hazırlıklarımızı belli bir aşamaya getirdik. Büyükşehir ve il adaylarımızı açıkladık. İlçe adaylarımızın, belediye meclis ve il genel meclis adaylarımızın tespit süreci ilerliyor. Bu arada seçim beyannemesi üzerine çalışmalarımız da tamamlanma noktasına geldi. Şu anda zaten sahada teşkilatımızla çalışmalarımız sürüyor. GELECEK HAFTA MİTİNGLERE BAŞLIYORUZ Gelecek hafta mitinglerimize başlıyoruz. Programımız el verdiği ölçüde şehirlerimizi şahsen tüm genel başkan yardımcısı, bakan arkadaşlarım, milletvekillerimiz yoğun bir şekilde propaganda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. TBMM'de acil yasaları tamamladıktan sonra inşallah milletvekillerimizle tam kadro halinde sahada olacağız. AK PARTİ'NİN OYUNU NASIL AŞAĞI ÇEKERİM GAYRETİNDELER 30 Mart seçimlerinin çok çok önemli olduğunu, seçim sürecinin de oldukça zorlu geçeceğini defalarca dile getirmiştim. Bu seçim herhangi bir şahsın belediye başkanı seçilme seçimi değildir. Bütün gelişmeler şunu gösteriyor. AK Parti'nin oyunu nasıl aşağı çekebiliriz, gayretler buna yönelik. Ben buradan tüm halkıma sesleniyorum. Sizler öyle bir gayretin içinde olacaksınız ki Allah'ın izniyle AK Parti'nin 30 Mart seçimlerinden de güçlenerek çıktığını ispat etmiş olacaksınız. BU ANCAK BİZİM ANALARIMIZDA OLUR Bu millet asırlarca asırlarca inim inim inledi. Yahu bir anne düşünün yavrusunu 9 ay karnında taşımış, onu beslemiş büyütmüş, yürütmüş. Canından bir parça olarak görmüş. Delikanlı olunca eline saçına kınalar yakmış, dualarla davulla zurnayla askere uğurlamış. Yavrusu şehit olup geldiğinde düşmanı sevindirmeyeceğim diyerek başını bir an yere eğmemiş. Bu başka analarda olmaz, bu ancak bizim analarımızda olur. BAŞÖRTÜLÜSÜN OKUYAMAZSIN DEDİLER Ama bir devlet dairesine gidince yüzüne bakılmamış. Başörtülüsün sen buraya giremezsin demişler. Sen okuyamazsın demişler. Sen köylüsün demişler. Taşralısın demişler. Fakirsin demişler. Yetmemiş daha da ileri gitmişler sen makarnacısın, sen aptalsın, göbeğini kaşıyansın demişler. Bu ülke bunları gördü. Daha yakın zamanlara kadar bu ülke bunları yaşadı. Ve onun kendi iradesini ortaya koyarak verdiği oyu bu zihniyetle değerlendirmişler. Her şeyi milletten aldılar, ama milletin görüşünü zerre kadar önemsemediler. Demokrasiye geçilmiş olması, sandığın ortaya konması seçme hakkı verilmesi bile milletin kararının duyulmasına yetmedi. KARARI MİLLET VERİYOR, BUNDAN RAHATSIZ OLUYORLAR Şurada 11 yıl önce hükümetleri sermaye kuruyor, sermaye yıkıyordu. Medya bu ülkede hükümetlerin üzerinde fonksiyon icra ediyordu. İşte biz bu çarkı bozduk. Kirli çarkın dişlilierini kırdık. Bu adaletsiz, bu dengesiz, bu istikrarsız tezgahı biz alt üst ettik. Elbette bunu sindiremiyorlar. Hazmedemiyorlar. Senin evladın eksi 40 derecede Cudi Dağı'nın eteklerinde terörle mücadele ederken, kahramanca şehit olmuş, sen zannediyor musun ki bunların umrundadır? Senin meseleni mesele yapmadılar. Gözyaşını görmediler. Yüreğindeki yangını hissetmediler. Bunlar senin dirini değil, evet ölünü sevdiler. Ben bunları sadece AK Partili kardeşlerime söylemiyorum, CHP'ye MHP'ye BDP'ye gönül vermiş kardeşlerime, Alevi kardeşlerime, sünni kardeşlerime, sağcısına solcusuna hepsine söylüyorum. Bu ülkede kararları artık milletim veriyor, bundan rahatsız oluyorlar. SANDIKTA NE DERSENİZ O OLUR Siz sandıkta ne derseniz o oluyor. Her meselenin çözüm yeri TBMM'dir. Fakat birileri çıkıyor, siz çoğunluksunuz, azınlığa zulmediyorsunuz. Azınlığın güvencesi biz olduk. Bugüne kadar azınlığa bu ülkede hakları verilmedi. Biz onları da güvence altına aldık. Az oy alan siyasi partileri söylüyorsan, onların bu dönemde yaptıklarını hiçbir dönemde, muhalefette olan iktidarlar yapmadılar, yapamadılar. Ama bu dönemde yaptılar. BAŞBAKANI BATI'YA ŞİKAYET EDECEK KADAR ALÇALDILAR Bu ülkenin Başbakanı'nı kalkıp, Batı'ya gidip şikayet edecek kadar bunlar alçaldılar. Burada parlamentoda yaptıklarınız yetmiyor mu, bunu gidip Batı'ya gidip anlatıyorsun? Onlar yerine geldiği zaman otururlar, ülkenin menfaati için dayanışmayı yaparlar. Ama bizim ülkemizde böyle bir dayanışmayı göremezsiniz. Tam aksine olumlu adımın her zaman karşısında olmuştur. BU ÜLKE FAİZ VE MEDYA LOBİSİ TARAFINDAN İDARE EDİLEMEZ Bu ülke artık, faiz, vaiz, medya, sermaye lobisi tarafından idare edilemez. Kimin ne meselesi varsa bunu Türkiye'de görmelidir. Ne meselesi varsa, sandıkta görmelidir. TÜRKİYE DIŞARIDAN YÖNETİLECEK ÜLKE DEĞİL Türkiye dışarıdan yönetilecek bir ülke değildir. Bunlar tarih oldu artık. Buyursun siyasetle o meseleyi çözmenin meselesini gelsinler Türkiye'de versinler. ORTAM DİNLEMELERİ YAPILIYOR Bu saldırıda bir kısım yargı kullanılıyor, bir kısım emniyet güçlerimiz de kullanılıyor. Fakat saldırıda ses kayıtları, ortam dinlemeleri kullanılıyor. Kara propaganda kullanılıyor. En önemlisi de bu saldırıda paralel yapı kullanılıyor. Bizim karşımıza mertçe siyaset meydanında çıkmıyorlar. Hesaplarını sandıkta görme gibi bir dertleri yok. Milletle aynı yolda yürümüyorlar. Aynı istikamete bakmıyorlar. Millet bunların arkasında değil karşısında. 17 ARALIK HÜKÜMETE DEĞİL MİLLETE YÖNELİKTİR Bakın biz 17 Aralık'tan sonrası mücadelemizi yeni bir istiklal mücadelesi olarak ilan ettik. 17 Aralık saldırı sadece hükümete yönelik değildir, millete yönelik yeni Türkiye'ye yönelik bir saldırıdır. 17 Aralık saldırısı, altını çizerek ifade ediyorum, sadece ve sadece bir yıkım projesidir. Yıkmanın peşindeler. Yıkmaya çalışıyorlar. Ama yapmak gibi bir dertleri hedefleri yok. AK PARTİ GİTSİN İSTİYORLAR AK Parti gitsin diyorlar. Hükümet gitsin diyorlar. AK Parti'nin yerien geçmişte olduğu gibi kaosu belirsizliği istikrarsızlığı yolsuzluğu öneriyorlar. Milletin devre dışı olduğu idare fırkasının, hep belli kesimlerin kazandığı bir Türkiye için ahlaksız saldırıyla üzerimize geliyorlar. GİZLİ SES KAYITLARI CHP VE MHP'Yİ DE ESİR ALMIŞTIR CHP'nin iradesine çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. MHP'nin iradesine çok açık şekilde ipotek konulmuştur. Gizli ses kayıtları, CHP'yi de MHP'yi de esir almıştır. CHP'nin gizli görüntü kayıtlarıyla nasıl şekillendiğini, Baykal'ın nasıl gönderildiğini tüm millet açık net şekilde gördü. bu oyunun arkasında da paralel yapı vardı ilan ediyorum. Şimdi onlar düşünsünler, şimdi onlar gidip irtibat kursnular, yahu bunu nasıl ortaya çıkardınız diye onlar arasınlar bulsunlar. İşte o şekillenme devam ediyor. CHP'nin aday belirleme sürecinde kendisini hissettiriyor. Yolsuzluktan ihraç ettiklerini aday yapıyorlar. Bir çok şehirde dünya görüşlerini paylaşmadıkları kişileri aday gösteriyorlar. PARALEL YAPININ YEDEĞİNDE UÇURUMA DOĞRU İLERLİYORLAR Yıllarca hakaret ettikleri bu paralel yapının yedeğinde birlikte bir uçuruma doğru ilerliyorlar. Onun için bu mesele sadece AK Parti meselesi değildir. CHP ve MHP bu paralel yapının oyuncağı haline gelebilir. Ama biz gelmedik gelmeyeceğiz. HODRİ MEYDAN ELLERİNDEN GELENİ YAPSINLAR Biz milli iradeyi, ipi uluslararası çevrelerin elinde olan bu paralel yapıya asla peşkeş çekmeyeceğiz. Hodri meydan ellerinden geleni yapsınlar. Ellerinde hangi kirli araç varsa buyursunlar kullansınlar. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. MERSİN'DE VALİ'DEN BELEDİYE BAŞKANI'NA HERKES DİNLENMİŞ Bunu da buradan açıklıyorum. Mersin'de Vali'den belediye başkanına, bütün partiler dinlenmiş ve kaydedilmiş. Sadece benim değil, cumhurbaşkanının değil, bakanların sanatçıların gazetecilerin görüşmeleri dinlenmiş, şantaj için kullanılmış. İNTERNET DÜZENLEMESİNE NEDEN DESTEK VERMİYORSUNUZ Sen iş adamı mısın, şunu şunu yap, yapmadığın takdirde arkadan bu geliyor. Sıkıysa yapma. Çünkü kendilerine güveni yok. Şimdi CHP, MHP çıkıyor gereğini yap diyor. O zaman soruyorum HSYK ile ilgili düzenlemeye neden yanaşmadınız. HSYK yasası ile ilgili neden o kadar gürültü kopardınız? İnternetle ilgili yaptığımız düzenlemeye neden destek vermiyorsunuz? İnternet yasası işte bu. Bu dinlemeleri izlemeleri bütün bunları çökertmeye yöneliktir. SİZİ NEYLE TEHDİT EDİYORLAR AÇIKLAYIN Niçin yanında yer almıyorsunuz? Neden uzakta duruyorsunuz? Önce bunu bir açıklayın. Sizi kimin tehdit ettiğini, neyle tehdit ettiğini açıklayın. CHP VE MHP'NİN KASETİ MEDYAYA DÜŞTÜĞÜ ANDA BUNU KALDIRAN BİZ OLDUK Kasetlerle siyasetin dizayn edilmesinin önüne geçiyoruz. Dün kasetler yoluyla CHP dizayn edildi. CHP'nin genel başkanı hakkında, anayasa çalışmaları yaparken bu sosyal medyaya düştüğü andan bunu ortadan kaldıran biz olduk yahu. Hemen süratle bunu engelledik yahu. Benim CHP'li kardeşlerim buun farkında değiller mi yahu. Bütün Türkiye bunu izleyebilirdi, aynı şekilde CHP'nin genel başkan yardımcısının yine bu şekilde düşmedi mi? Kim engelledi ya? Biz engelledik. Aynı şekilde MHP'nin grup başkanvekilleri bu şekilde düşmedi mi? Siyasi hayatları bitti. Kimler paralel yapı. Kim durdurdu, biz durdurduk ya. AK PARTİ KASETLER YOLUYLA YIPRATILMAK İSTENİYOR AK Parti kasetler yoluyla yıpratılmak isteniyor. Eğer buna boyun eğersek milletin emanetine hıyanet etmiş oluruz. Biz internet düzenlemesiyle kişilik haklarını mahremiyetin gizliliğini koruma altına alıyoruz. Bir ses kaydının engellenmesi 5 günü alıyordu arkadaşlar. KİMSE FİŞLENMEYECEK, İNTERNETTEKİ VERİLERİ DEPOLANMAYACAK Şimdi yapılan ne? Biz diyoruz ki hemen buna TİB buna müdahale eder, mahkeme kararı verinceye kadar, kişilik hakları zaten zedeleniyor, itibar suikastı yapılıyordu. İşte burada TİB şikayetleri anında değerlendirecek, erişimi engelleyecek ve ardından mahkeme kararını bekleyecek. Hçi kimse fişlenmeyecek. İnternetteki verileri depolanmayacak. Özgürlüğü ihlal edilmeyecek. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de geniş bant internet abonesi sayısı 20 bindi. Şu anda ne? 34 milyonu aştı ya. 20 bin nerede 34 milyon nerede. internete karşı olan iktidar böyle bir imkanı hazırlar mı? SİBER ZORBALIK Bize kimse bu konuda ders veremez. Bu işi yapan biziz. Yatırımları yapan biziz. Şu ana kadar çocuklarımıza 63 bin adet tablet dağıttık. Önümüzdeki haftalarda 600 bin tablet dağıtıyoruz. 1 ay içinde 675 bin tablet bilgisayarı dağıtmış olacağız. Allah aşkına internetin karşısında olsak bunları yapar mıyız? Şu anda sadece Türkiye'de değil, başta AB ülkeleri ve ABD olmak üzere dünyanın hemen her ülkesinde, siber zorbalık adı verilen çok ciddi bir sorun var. İnternette görüntüleri çekilip yayınlanan bundan dolayı intihar edenler, cinayet işleyenler var. Bir çok ülkede internetle ilgili düzenlemeler var. Daha yakın zamanlarda ABD'de biliyorsunuz Twitter üzerinde ABD'yi yerle bir edeceğiz diye şaka yollu mesaj atan iki irlandayı geceyi cezaevinde geçirdiler, ardından da sınır dışı edildiler. İnternet üzerinden tacize uğrayan çocuklar var. Ahlaksızlığın edepsizliğin fırsat kolladığı bir internet dünyası var. Her ülkede de tedbirler var. KASET SİYASETİNE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ Türkiye'de siber zorbalığın bir türü de işte kaset siyasetidir. Buna karşı mücadele veriyoruz. Özel hayatı mahremiyeti korumanın yanında siyaseti ağır bir tehditten korumaya çalışıyoruz. Aklı olan, vicdanı olan, evde küçük çocuğu olan hiçbir insan bu düzenlemeye karşı çıkmaz, çıkamaz. Hele hele CHP gibi MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz. Duruyorsa orada bir başka tehdit vardır. OLUR YA YARIN İKTİDAR OLMAYABİLİRİZ Biz bugün iktidarız, olur ya yarın olmayabiliriz. Millet bu makamları ehline teslim edin dediğinde, sahibine teslim ederiz. Bizim yolumuz bu. Ama bu emanet biz de olduğu sürece özgür siyaseti güçlendirmeye devam edeceğiz. Kendimiz için değil neslimiz için değil Türkiye'nin istikbali için gözümüzü kırpmadan ifade edeceğiz. 40 YIL BOYUNCA DEVLETE SIZMAYA ÇALIŞAN BİR YAPI Bu paralel yapının ne olduğunu, nasıl çalıştığını herkesin görmesi gerekiyor. Yurt dışında Türkiye'yi izleyen çevrelerin, bu paralel yapının ne olduğunu kavramalarını diliyorum. Bu paralel yapı içinde yer almış tamamen saf temiz duygularla hizmet etmeye çalışmış kardeşlerimin bu yapının karanlık tarafını görüp anlamalarını temenni ediyorum. Yaklaşık 40 yıllık bir süreç söz konusu. Sadece bizim zamanımızda değil, 40 yıl boyunca devlete sızmaya çalışmış bir yapı söz konusu. Amaçları için her yolu meşru kılan bir anlayışla sızmış. Böyle bir yapı söz konusu. Bu yapı şeffaf değil. açık değil. Karşımızda sınırları, ilkeleri, yapılanmaları, finansmanları açık olmayan bir yapı var. Bu yapının tabanında hasbi samimi saf ve temiz duygularla hizmet aşkıyla mücadele veren kardeşlerimiz var. Ama tavanında, lider kadrosunda çok farklı hedeflerin peşinde koşan bir kadro var. HSYK'DA GENEL KURUL TOPLANAMIYOR... AYNI ANDA HASTA OLMUŞLAR Emniyet içinde gizlice örgütlenerek, amirlerin talimatlarıyla değil liderlerinin talimatıyla hareket etmesini sağlıyor. Anayasa çiğneniyor. Aynı günde bakıyorsunuz hepsi hastalanıveriyorlar. Şu anda HSYK'da Genel Kurul toplanamıyor. Çarşamba toplanamadı, başkan olarak Bakan bey davet etti, dün de toplanamadılar. Aynı anda hasta olmuşlar. Kimisi izin, kimisi rapor almak suretiyle adım atıyorlar. Bunlar devleti çalıştırmamanın adımlarıdır. Bu nasıl anlayıştır ya. PARALEL YAPIYLA MÜŞTEREK HAREKET EDİYORSUNUZ Hani dürüsttünüz siz, tezgahı bu şekilde çalıştırıyorlar. HSYK'ya siz bunun için mi seçildiniz? Şimdi soruyorum, HSYK'nın yasalaşma noktasında çıkmasını engelleyenlere sesleniyorum. Siz bunu engellediniz, bunu çalıştırıyorsunuz. Siz paralel yapıyla müşterek hareket ediyorsunuz ey CHP ey MHP. Ha iş olacağına varacak. Adımlar atılacak, gereği yapılacak. Onlar o şekilde mücadele ediyorsa, biz de adil olan netice hukuk içerisinde neyse bunu çözmeye çalışacağız. İLLEGAL OPERASYONLAR BU YAPININ TEHDİTLERİYLE YAPILIYOR İllegal operasyonlar da bu yapının tehditleriyle yapılıyor. Aynı yapı yargı içinde örgütlenmiş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574514.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574514.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..af72d8524e8970416a6297cc77cad0b13b0c1357 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574514.txt @@ -0,0 +1 @@ +CIA'in El Kaide operasyonu kamerada!. Washington Post'un haberine göre, CIA'nin FBI ve Delta Gücü askerleriyle birlikte düzenlediği operasyonun çevrede bulunan bir kapalı devre kamera tarafından görüntülendiği tam bir yıl sonra ortaya çıktı. Görüntülere göre, Afrika'daki Amerikan elçiliklerine düzenlenen ve yaklaşık 200 kişinin ölümüyle sonuçlanan El ... Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü CIA'nin geçen yıl Libya'da bir El Kaide liderine düzenlediği operasyonun görüntüleri ortaya çıktı. Washington Post'un haberine göre, CIA'nin FBI ve Delta Gücü askerleriyle birlikte düzenlediği operasyonun çevrede bulunan bir kapalı devre kamera tarafından görüntülendiği tam bir yıl sonra ortaya çıktı. Görüntülere göre, Afrika'daki Amerikan elçiliklerine düzenlenen ve yaklaşık 200 kişinin ölümüyle sonuçlanan El Kaide saldırılarından dolayı 13 yıldır aranan ve Anas el-Libi olarak tanınan Nezih Abdülhamid el-Ruqai, geçen yıl 5 Ekim günü sabah 06.30 sularında aracıyla yaşadığı evinin önüne gelerek duruyor. El-Ruqai'nin içinde bulunduğu araç durur durmaz hemen yanında beyaz bir minibüs beliriyor. Bu arada başka bir araç el-Ruqai'nin aracının önünü keserken, beyaz minibüste bulunan Delta Force askerleri hızla fırlayarak el-Ruqai'yi aracından çıkartarak minibüse sürüklüyor. Bu sırada üçüncü bir araç da yolda dolaşarak çevreyi kolluyor. El Kaide liderini kaçıran minibüs onu önce Libya'daki bir askeri üsse götürüyor ve oradan da Libya açıklarında bekleyen USS San Antonio savaş gemisini aktarılıyor. El-Ruqai Amerikan elçiliklerini bombalamak ve 200'e yakın insanın ölümüne neden olmaktan halen New York'taki yüksek güvenlikli bir hapisanede yargılanmayı bekliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574517.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574517.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4739e69e6d80e4631eb1a821393587d606feec79 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574517.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran Devriminin 35 yılı. Sonradan 1979 İran İslam Devrimi adını alsa da İran'da 1978-1979 yıllarındaki devrim hareketi son derece heterojen bir yapıya sahipti. Komünistler, milliyetçiler, liberaller ve İslamcılar tek bir hedef etrafında kilitlenmişti: Şah'ın devrilmesi. Ülkeyi Washington'dan gelen yoğun destekle yaklaşık 40 yıl boyunca ... 1979 Şubatı'nda İran halkı Şah Rıza Pehlevi'nin devrilişini ve Ayetullah Humeyni'nin Fransa'daki sürgünden ülkesine dönüşünü kutluyordu. Ancak pek çokları için coşku uzun sürmedi. Sonradan 1979 İran İslam Devrimi adını alsa da İran'da 1978-1979 yıllarındaki devrim hareketi son derece heterojen bir yapıya sahipti. Komünistler, milliyetçiler, liberaller ve İslamcılar tek bir hedef etrafında kilitlenmişti: Şah'ın devrilmesi. Ülkeyi Washington'dan gelen yoğun destekle yaklaşık 40 yıl boyunca yöneten Şah Rıza Pehlevi, bir polis devleti kurmuştu. Yoksul ile zengin arasındaki uçurum giderek daha da büyümüş, özellikle kırsalda milyonlarca İranlı yoksulluk sınırının altında bir yaşama terk edilmişti. Ülkenin zenginliği ise Şah'ın çevresindeki küçük elit tabakanın elinde toplanmıştı. Devrimin çekirdeği: Orta sınıf Almanya'nın Berlin kentinde yaşayan ve devrime yerinde tanık olan İranlı yayıncı Bahman Nirumand, devrimin çekirdeğini, orta sınıfın oluşturduğunu belirtiyor. İran'ın petrol gelirleri sayesinde ekonomik açıdan önemli bir ülke haline geldiğini ve bunun sonucunda kentlerde oldukça büyük bir orta sınıfın oluştuğunu belirten Nirumand, "Ve bu sınıf söz hakkı talep etti. Bu yeni orta sınıf özgür, liberal bir İran hayali kuruyordu. 1978 protestolarında pek çok kişi ellerinde demokratik yollarla seçilmiş eski başbakan Muhammed Musaddık'ın posterlerini taşıyordu" diyor. Musaddık 1953 yılında Amerikan Merkezî Haber Alma Teşkilatı CIA'in yardımıyla düzenlenen bir darbeyle devrilmişti. Ve İslamcılar sahnede İran'da protesto hareketine İslamcıların katılımı daha sonra gerçekleşti. 1978 yılında İran'ın Kum kentindeki İlahiyat Fakültesi'nde öğrenim görmeye başlayan ve şu an Almanya'nın Erlangen Üniversitesi'nde çalışan Rıza Hayatpur, Humeyni'nin din adamları arasında Şah'ın en ateşli muhalifi olduğuna dikkat çekiyor. Hayatpur, "İran'daki din adamları siyasete karışmamayı tercih ederken Humeyni sürgünde bulunduğu Paris'ten Şah karşıtı ateşli konuşmalar yapıyordu" diyor. Humeyni sadece yoksullara yardım vaadinde bulunmuyor, aynı zamanda elitlerin toplumda 'Batı düşkünlüğü ve yozlaşma' olarak algılanan lüks yaşamına bir son vermek istiyordu. Kültürel açıdan bu yenilenme hareketinin son durağı ise bir İslam Cumhuriyeti olacaktı. Bahman Nirumand, İran halkının Humeyni'yi coşku ve hayranlıkla izlediği o dönemleri hatırlıyor ve ekliyor: İnsanlar, 'cumhuriyet' kulağa iyi geliyor. İslam konusunda da 'e tamam sonuçta biz de Müslüman bir ülkeyiz' diye düşünüyordu. Hedefin ülkenin tamamen İslamcılaştırılması olduğunu o dönem kimse telaffuz etmiyordu. Kısa geçen bahar Başlangıçta mollalarla liberaller arasında işbirliği varmış gibi algılanıyordu. 1 Şubat 1979'da Humeyni sürgünden döndü ve sadece dört gün sonra liberal politikacı Mehdi Bezirgan'ı geçici hükümetin başbakanı olarak atadı. Rıza Hayatpur, "Bezirgan'ın görev döneminde mollalarla liberaller arasında görüş ayrılıklarının bulunduğu açıkça ortaya çıktı" diyor. Humeyni taraftarları şiddet kullanarak neredeyse tüm Şah yanlılarını yok etti. Bahman Nirumand o döneme dair şunları söylüyor: Şah ve çevresindeki elit tabaka yozlaşmıştı. Sadece İslamcılar değil, herkes buna karşıydı. İşte bu hoşnutsuzluk Humeyni'nin kültürel değişim planları açısından önemli, geniş bir zemin oluşturdu. 1979 Aralık ayında yapılan referandumda İran halkı ezici çoğunlukla yeni bir İslamî anayasaya 'evet' dedi. Bu anayasa tamamen devrim önderi Humeyni'nin görüşlerine göre şekillendirilmişti. Liberallerin son çırpınışı Solcular ve liberallerin buna karşı yapabileceği pek bir şey kalmamıştı. Bir süre daha iktidar mücadelesini açık bir şekilde sürdürebildiler. Tahran'daki Amerikan Büyükelçilik binasına düzenlenen baskından iki ay sonra 1980 yılı Ocak ayında halk Ebu'l Hasan Beni Sadr'ı cumhurbaşkanlığına seçti. Rıza Hayatpur, "Ama ta o zamandan mollaların buna razı olmadığı görülmüştü. Çünkü onların kendi adayı vardı" diyor. Beni Sadr kısa sürede Humeyni'nin nahoş bir rakibi haline geldi ve sürekli mollaların diktasına karşı uyardı. Bahman Nirumand, "Halk bölünmüş haldeydi. Karar ancak İran-Irak savaşıyla geldi ve Humeyni'nin dediği gibi bu gökten inen bir hediyeydi" diye konuşuyor. 1980 Eylül ayında, ABD tarafından son teknolojiyle donatılıp tam teçhizatlı hale getirilen Irak lideri Saddam Hüseyin İran'a saldırdı. Bu kanlı savaş sekiz yıl sürdü, arkasında bir milyon ölü bıraktı. Askerî açıdan savaşın galibi olmadı. Nirumand iç politik açıdansa savaşın İran'da nihaî kararı beraberinde getirdiğini, İran halkının tercihini mollalardan yana yaptığını belirtiyor ve ekliyor: Çünkü her tür muhalefet, dış düşmanlara atıfla eritilebiliyor, yüz binler cepheye gönderilebiliyordu. Ama her şeyden önce İslamcılar şehitlik ideolojisini devreye sokabiliyordu. Ve kıyım başladı Ebu'l Hasan Beni Sadr en ünlü siyasî kurban oldu. Cephedeki pek çok hezimetten o sorumlu tutuldu ve İran meclisi tarafından 21 Haziran 1981'de cumhurbaşkanlığı görevinden azledildi. Artık mollaların önünde engel kalmamıştı. Ülkede idam dalgaları başladı. Liberaller, komünistler, Şah taraftarları, muhalif din adamları, hepsi bir bir takibata uğradı, tutuklanıp idam edildi. Beni Sadr'ın yerine cumhurbaşkanlığı koltuğunu Muhammed Ali Recai aldı. Ancak görevdeki 28'inci gününde bombalı bir saldırıya kurban gitti, yerine Seyyid Ali Hamaney geldi. Ali Hamaney, Humeyni'nin ölümünün ardından ülkenin en üst dinî lideri ve İran'ın en güçlü adamı oldu. "İdeoloji yerine katı pragmatizm" 1979 devriminden bu yana İran'ın siyasî sisteminde çok az şey değişti. Hâlâ tüm ipler dinî liderin elinde. Cumhurbaşkanı, Hamaney'in onayı olmadan neredeyse hiçbir şey yapamayacak durumda. İslam bilimci Rıza Hayatpur, tüm bu güce rağmen Hamaney'in, Humeyni'nin karizmasına sahip olmadığını belirtiyor ve ekliyor: İslam Cumhuriyeti'nin ideolojisi artık o kadar büyük bir rol oynamıyor. Bugün daha ziyade bir nevi katı progmatizm söz konusu . Hayatpur, yeni Cumhurbaşkanı Ruhani'nin politikasının da bunu doğruladığını belirtiyor. Hayatpur, "Son yıllarda iç ve dış politikada yaşanan tahribatın şimdi Ruhani aracılığıyla mümkün olduğunca onarılmasına çalışılıyor. İnsanlar değişim istiyor. Ama konu artık halk ile mollalar arasındaki zıtlıklardan ziyade sosyal bir çatışma. Yani uluslararası yaptırımlar ve işsizlikten muzdarip olanlarla sistemden hâlâ kâr edenler arasındaki çatışma" diye konuşuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6bc29e3d9b187118535dd11d70f3c1b4c8cfd769 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574518.txt @@ -0,0 +1 @@ +Jammeh Çankaya Köşkü'nde. Cumhurbaşkanı Gül, Gambiya Cumhurbaşkanı Jammeh'i Çankaya Köşkü'nde törenle karşıladı. Karşılama töreninin ardından baş başa görüşen Cumhurbaşkanı Gül ve Gambiya Cumhurbaşkanı Jammeh heyetler arası toplantıya geçti. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkiler çeşitli boyutlarıyla ele alınarak başta Afrika kıtasını ilgilendiren konular olmak ... Gambiya Cumhurbaşkanı Yahya Jammeh, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetlisi olarak Türkiye'ye resmî bir ziyaret gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanı Gül, Gambiya Cumhurbaşkanı Jammeh'i Çankaya Köşkü'nde törenle karşıladı. Karşılama töreninin ardından baş başa görüşen Cumhurbaşkanı Gül ve Gambiya Cumhurbaşkanı Jammeh heyetler arası toplantıya geçti. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkiler çeşitli boyutlarıyla ele alınarak başta Afrika kıtasını ilgilendiren konular olmak üzere, güncel bölgesel ve uluslararası gelişmelere dair görüş alışverişinde bulunuluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574521.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574521.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71259b9121b4fdf82b617b9d7149204eeb0fc025 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574521.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadir Topbaş için seçim tehiri!. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da aralarında bulunduğu 14 sanığın, 2005'te İETT'ye otobüs alımına ilişkin ihalenin kanuna aykırı ve usulsuz olarak yapıldığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davanın dosyası, bilirkişi heyetine gönderildi. İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen ... İETT otobüslerinin alımında 'usülsüzluk' davasında Kadir Topbaş'ın ifade vermesi seçim sonrasına ertelendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da aralarında bulunduğu 14 sanığın, 2005'te İETT'ye otobüs alımına ilişkin ihalenin kanuna aykırı ve usulsuz olarak yapıldığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davanın dosyası, bilirkişi heyetine gönderildi. İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar katılmazken, avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li meclis üyesi Hakkı Sağlam müşteki sıfatıyla katıldı. Hakim Ahmet Torun, Kadir Topbaş adına çıkarılan davetiyenin tebliğ edildiğini açıkladı. Müşteki Hakkı Sağlam, kimlik tespitinin ardından verdiği ifadede, "Davadan yeni haberim oldu. Atılı suç ile ilgili soruşturma aşamasında dilekçe sunmuştum. Dilekçe içeriğini tekrar ederim. Şikayetçiyim" dedi. SEÇİM SONRASI TALEBİ! Kadir Topbaş'ın avukatı Fahri Biçer, suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle müştekinin davaya katılma talebinin reddini istedi. Biçer, müvekkilinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu ve iş yoğunluğu dolayısıyla duruşmaya gelemediğini ifade ederek, "Nisan ayı ya da sonraki bir ayda duruşma tarihinin verilmesi halinde müvekkilimi hazır edeceğim. Müvekkilimin mazeretli sayılmasını talep ederim" diye konuştu. Diğer sanıkların avukatı da söz alarak, Hakkı Sağlam'ın suçtan doğrudan zarar görmediğini ifade ederek, Sağlam'ın davaya katılma taleplerinin reddini talep etti. Hakim Ahmet Torun, Kadir Topbaş'ın mazeretini kabul ederek, duruşma gününün Topbaş'a bildirilmesine karar verdi. Dosyanın bilirkişi heyetine gönderilerek, atılı suçun niteliği ve toplanan delillere göre kişilerin ve kamunun uğradığı zarar olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesini kararlaştıran Torun, müşteki Hakkı Sağlam'ın davaya katılma talebini daha sonra değerlendirilmesine hükmederek, duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, CHP Genel Başkanı ile 4 kişi müşteki sıfatıyla yer alıyor. İETT Genel Müdürlüğünün 2005'te açtığı 500 otobüs alım ihalesinin usulsuz ve kanuna aykırı yapıldığı öne sürülen iddianamede, sanıkların "görevi kötüye kullanma" suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574584.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574584.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc16348d99337ed5df006b92981a666f4480a44c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574584.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kasımpaşa – Beşiktaş. KASIMPAŞA - BEŞİKTAŞ STAT: R.T. Erdoğan ST: 20.00 HAKEM: Tolga Özkalfa YAYIN: Lig TV KASIMPAŞA: Isaksson, Erhan, Yalçın, Barış, Sancak, Castro, Kerem, Viudez, Babel, Adem, Scarione TEKNİK DİREKTÖR: Şota Arveladze BEŞİKTAŞ: Tolga, Serdar, Pedro Franco, Ersan, Motta, Veli, Atiba, Oğuzhan, Gökhan Töre, Olcay, Almeida TEKNİK DİREKTÖR: Slaven Biliç \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a8ce299868b997d4c4f88add1df230dc82f44177 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574585.txt @@ -0,0 +1 @@ +İkinci dalgada flaş ifade!.  Kamuoyunda "25 Aralık" ya da "2' nci dalga" olarak bilinen soruşturma kapsamında adı geçen işadamı Mehmet Cengiz ifade verdi. Çelik'in avukatı müvekkilinin "bilgi sahibi" sıfatıyla ifade verdiğini ileri sürdü. AVUKATIYLA ADLİYEYE GELDİ Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatlarıyla birlikte gelen Cengiz ... Üçüncü Havalimanı'nın konsorsiyum ortaklarından Cengiz İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz'in ifadesi alındı.  Kamuoyunda "25 Aralık" ya da "2' nci dalga" olarak bilinen soruşturma kapsamında adı geçen işadamı Mehmet Cengiz ifade verdi. Çelik'in avukatı müvekkilinin "bilgi sahibi" sıfatıyla ifade verdiğini ileri sürdü. AVUKATIYLA ADLİYEYE GELDİ Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatlarıyla birlikte gelen Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz yaklaşık 1 saat süren ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı. SAVCI AKKAŞ'IN BAŞLATTIĞI SORUŞTURMA Söz konusu soruşturma, savcı Muammer Akkaş tarafından başlatılmıştı. 41 ismin şüpheli sıfatıyla geçtiği dosya Akkaş'tan alınmış, savcı Akkaş daha sonra da Tekirdağ'a tayin edilmişti. SORUŞTURMAYA 4 TERÖRLE MÜCADELE SAVCISI YÜRÜTÜYOR Akkaş'tan alınan soruşturmayı 4 Terörle Mücadele savcısı yürütüyor. İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında dün de SİNPAŞ GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik ifade vermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574586.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574586.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..606fb6a30438f3e9da788166a78461e8c91d4a7b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574586.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vahşi köpek bebeği parçaladı. İngiltere'nin Blackburn kentindeki bir evin ikinci katında yatağında evdeki köpeğin saldırısına uğrayan 11 aylık Ava Jayne adlı kız bebek, hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Olayla ilgili olarak bebeğin 20 yaşındaki annesi Chloe King ile 26 yaşındaki erkek ... İngiltere'de 11 aylık bir bebek pitbull cinsi bir köpeğin saldırısı sonucu hayatını kaybetti. İngiltere'nin Blackburn kentindeki bir evin ikinci katında yatağında evdeki köpeğin saldırısına uğrayan 11 aylık Ava Jayne adlı kız bebek, hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Olayla ilgili olarak bebeğin 20 yaşındaki annesi Chloe King ile 26 yaşındaki erkek arkadaşı Lee Wright kasıtsız adam öldürmek ve çocuk ihmali suçundan göz altına alındı. Evde besledikleri köpeğin bebeğe saldırdığı sırada annesi ve erkek arkadaşının evin alt katında bulundukları öğrenildi. Çevrede oturanların köpeğin davranışları ile ilgili polise birkaç defa şikayette bulundukları öğrenilirken, dün gece meydana gelen olaydan sonra bebeğin nasıl öldüğü ile ilgili otopsi yapılacağı belirtildi. İngiliz Telegraph gazetesi ise geçen yıl 200 binden fazla kişinin köpek saldırısına uğradığını belirterek hükümetin bu konuda gerekli adım atması çağrısı yaptı. Geçtiğimiz kasım ayında 4 yaşındaki Lexi Branson buldok cinsi bir köpeğin saldırısı sonucu ölmüştü. Daha önce de 14 yaşındaki Jade Anderson adlı genç kız, arkadaşının evindeki dört köpeğin saldırısına uğramış ve hayatını kaybetmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574589.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574589.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05478202241a996b2e01d620cd3a1f2f75450a1b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574589.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı Zekeriya Öz'den açıklama. muhabirinin telefonla ulaştığı Savcı Zekeriya Öz atanmasına ilişkin, "Bilgim yok, doğruysa hayırlısı olsun" diye konuştu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından (HSYK) İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili olan Zekeriya Öz, 7 Ocak 2014 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine atanmıştı. Zekeriya Öz, 10 ... Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz, HSYK'nın kararnamesiyle Bolu'ya düz savcı olarak atandı. muhabirinin telefonla ulaştığı Savcı atanmasına ilişkin, "Bilgim yok, doğruysa hayırlısı olsun" diye konuştu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından (HSYK) İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili olan , 7 Ocak 2014 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine atanmıştı. , 10 Ocak Cuma günü Bakırköy'deki görevine başlamıştı. Savcı Öz HSYK 1. Dairesinin 340 sayılı adli yargı mazeret ve mesleğe kabul kararnamesiyle "hizmet gereği" Bolu'ya düz savcı olarak atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574590.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574590.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6bc40cf73e2a72751d3e4c86888fa3e249816127 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574590.txt @@ -0,0 +1 @@ +Salıcı'dan Süslü'ye yanıt. Yazılı bir açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı yazılı bir açıklama yaparak Hüsnü Süslü'nün iddialarına yanıt verdi. "Cumhuriyet Halk Partisi Kartal Belediye Başkan Aday Adayı Yrd. Doç. Dr. Hüsnü Süslü, Pazar günü gerçekleştirilen Parti Meclisi'nin ... CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Kartal Belediye Başkan aday adayı Hüsnü Süslü'nün iddialarına yanıt verdi. Yazılı bir açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı yazılı bir açıklama yaparak Hüsnü Süslü'nün iddialarına yanıt verdi. "Cumhuriyet Halk Partisi Kartal Belediye Başkan Aday Adayı Yrd. Doç. Dr. Hüsnü Süslü, Pazar günü gerçekleştirilen Parti Meclisi'nin ardından adaylığının açıklanmaması üzerine Genel Başkan Yardımcımız Adnan Keskin'e ve şahsıma yönelik iftiralarda bulunmuştur. Partimizi mezhepçilik yapmakla suçlayan Süslü'yü yakışıksız ithamları nedeniyle kınıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı olarak partimizin hiçbir bölgede etnik, dini veya mezhepsel farklılıkları ön plana alarak aday belirlemesinin söz konusu bile olmadığını açık ve net bir biçimde tekrar ifade ediyorum.  Başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'de ötekisi olmayan bir anlayışı ve sosyal demokrat belediyeciliği yerleştirmek isteyen partimizin bu tür karalama kampanyaları ve iftiralarla önünün kesilmesi mümkün olmayacaktır. Süslü'nün şahsımla ilgili olarak ortaya attığı iddiaların gerçekliği yoktur. Kartal Belediye Başkanlığı'na talip olan Süslü'nün aday belirleme sürecine yönelik demokratik olmayan ve şahsımı itibarsızlaştırmaya yönelik bu iftiralarından dolayı derin üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574591.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574591.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b2d110c30bffb9bed56e78ed87ae7e46ef6a225 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574591.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yargıda bir atama depremi daha. 17 Aralık operasyonunu başlatan ve ardından Bakırköy Başsavcı Vekili olarak atanan Zekeriya Öz, yine sürgün yedi. Savcı Öz bu kez düz savcı olarak Bolu'ya atandı. Deniz Feneri soruşturmasında "Örgütlü dolandırıcılık yok" diyen savcılardan Veli Dalgalı da adeta ödüllendirilerek, Ankara Başsavcıvekili yapıldı. ... Yargıda atama depremi... Aralarında Zekeriya Öz'ün de bulunduğu 166 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi. 17 Aralık operasyonunu başlatan ve ardından Bakırköy Başsavcı Vekili olarak atanan , yine sürgün yedi. Savcı Öz bu kez düz savcı olarak Bolu'ya atandı. Deniz Feneri soruşturmasında "Örgütlü dolandırıcılık yok" diyen savcılardan Veli Dalgalı da adeta ödüllendirilerek, Ankara Başsavcıvekili yapıldı. 'ün dışında HSYK'nın hazırladığı yeni kararname ile toplamda 166 hakim ve savcının görev yerleri değiştirildi. İşte o isimler ve yeni görev yerleri... İstanbul, Ankara ve İzmir'e 3 başsavcı vekili atandı. İSTANBUL Selamettin Celep, Mehmet Salih Sol, Faruk Erşen Yılmaz ANKARA Veli Dalgalı, Ramazan Kaya, Zafer Ediş İZMİR Orhun Sezer, Muvaffak Meşe, Kazım Araboğlu \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574592.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574592.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..13af010e416d562a2339f72c96953e58a4a2af45 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574592.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hilary'nin kirli çamaşırları ortalığa döküldü!. Hillary Clinton'ın yıllar önce en yakın arkadaşına anlattığı sırlar ortaya çıktı. Arşivlerden çıkan kayıtlara göre Hillary Clinton, kocası eski başkan Bill Clinton ile ilişkiye giren Monica Lewinsky'den "narsist üşütük tip" diye bahsediyor. Hillary Clinton'ın en yakın arkadaş Diane Blair'e anlattıklarını ... Hillary Clinton'ın 1998 yılında eşi Bill Clinton'ın Monica Lewinsky ile yaşadığı skandal ilişki için yaptığı yorum ilk defa gün yüzüne çıktı. Hillary Clinton'a göre Monica Lewinsky "narsist üşütük bir tip"... Aynı zamanda kocasıyla arasında gerçek bir seks de yaşanmadı. Hillary Clinton'ın yıllar önce en yakın arkadaşına anlattığı sırlar ortaya çıktı. Arşivlerden çıkan kayıtlara göre Hillary Clinton, kocası eski başkan Bill Clinton ile ilişkiye giren Monica Lewinsky'den "narsist üşütük tip" diye bahsediyor. Hillary Clinton'ın en yakın arkadaş Diane Blair'e anlattıklarını derleyen Washington Free Beacon tarafından yayınlanan habere göre Hillary başlarda uzun süre Bill Clinton'ın Lewinsky ile gerçek anlamda bir seks yapmadığı savundu. Çünkü kocası ile Lewinsky arasında yatarak, ayakta ya da oral bir ilişki olmadığını düşünüyordu. Hillary, kocasının tek yaptığını kontrolden çıkmış 22 yaşındaki bir kızı idare etmek olduğunu söylüyordu. Hillary, özel konuşmalarında arkadaşı Blair'e basının kendisine yaklaşımından sık sık şikayet ediyordu. Bir keresinde Blair'e, "Ben gururlu bir kadınım. Aptal değilim. Basına yalakalık yapmak için daha fazlasını yapmam gerektiğini biliyorum. Saçlarımı değiştirdiğimde insanların kafasını karıştırdığımı biliyorum. Hiçbir fikrim yokmuş gibi davranmam gerektiğini biliyorum. Ama yapmayacağım" demiş. Hillary Clinton arkadaşı Blair'le olan başka bir konuşmasında Bill Clinton'ın bir psikologdan aldığı bir mektuptan da bahsediyor. Psikologa göre Bill Clinton'ın aldatma eğilimleri de, annesi ve büyükannesi arasında kalarak yetiştirilmiş olmasından kaynaklanıyordu. Srebrenitsa Katliamı'na müdahaleyi engelledi Beyaz Saray yönetimi, 1991-1995 yılları arasında Bosna Savaşı sırasında yaşanan ve 8 bin Müslüman'ın hayatını kaybettiği Srebrenitsa Katliamı'na müdahale etmemesi nedeniyle sert dille eleştiriliyordu. Bu konuda dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, özellikle uluslararası camia tarafından baskı altında tutulurken, Blair'in günlüklerinde bu konuda da Hillary'nin etkisi olduğunu ortaya koydu. Bosna'ya yapılacak söz konusu müdahaleye net bir şekilde karşı olduğunu açıklayan dönemin First Lady'sinin, NATO'nun yaptığı askeri müdahaleyi iki yıl boyunca engellediği anlaşıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574621.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574621.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..643634b1875973b8226cd4a48519e2ed652d3324 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574621.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan kime göz kırptı?. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'ın ortak basın toplantısı düzenlendi. Ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan'ın soru-cevap kısmına geçilmesi sırasında Zaman muhabirinin soru sorması üzerine yaptığı ilginç hareket gözden kaçmadı. Soru sormak için söz alan ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'ın ortak basın toplantısı düzenlendi. Ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan'ın soru-cevap kısmına geçilmesi sırasında Zaman muhabirinin soru sorması üzerine yaptığı ilginç hareket gözden kaçmadı. Soru sormak için söz alan Zaman muhabiri Ahmet Dönmez'in, kendisini tanıtmasından hemen sonra Başbakan Erdoğan'ın sağında bulunan bir kişiye göz kırpması dikkat çekti. İŞTE O ANLAR: GÖZ KIRPMA SOSYAL MEDYADA Her zaman olduğu gibi Erdoğan'ın bu hareketi sosyal medyanın da gözünden kaçmadı. Göz kırpmayla ilgili atılan tweet'ler bazıları: lilith ‏@Lilithse: Biri anlatabilir mi? Erdogan, Zaman Gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez soru sorarken neden sağ tarafa göz kırptı? Anlami ne? Nilgün Avan ‏@Nil_Wan: Kime göz kırptı acaba??? #AloFatihBuyrunEfendim Mardan Emre ‏@emiq_: Göz kırptı la göz kırptı zaman muhabirinin sorusunda ters tarafa göz kırptı.. Berkan Gören ‏@berkangren: Zaman gazetesi muhabiri kendini tanıtırken başbakan kime ve neden göz kırptı, başbakan tikli mi yoksa birisine iş mi atıyo??? ertugrul can: Soru sorulurken göz kırptı sanki, bana mı öyle geldi? Sanki bir yere göz kırptı sonra dinlemeye başladı gibi... HACI BAYRAM KOSEOGLU ‏@YEFTAH_1907: Ahmet Dönmez bu soruyu başbakana soracak cesaretinizi takdir ediyorum. Allah razı olsun . Cevaplardan önce başbakan kime göz kırptı.? Ali Dundar ‏@AliDundar20: BB, soruyu dinlerken 15. saniyede göz kırpıyor. TİK mi, Yiğit Bulut'a 'İcabına bakın' mesajı mı? @Ratingmakinesi: #FOTO #Erdogan ZAMAN muhabiri, eline mikrofonu alıp soru sormaya başladığında Sagda önünde oturan birine göz kırptı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574622.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574622.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f427b667ad327db578f07e30afab4af59ddc15a7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574622.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir Emniyeti'nde deprem!. Uslu'nun yerine Celal Uzunkaya, İzmir Emniyet Müdürü olarak atandı. Uslu 1 ay önceki 'Emniyet Müdürleri Kararnamesi'yle Ali Bilkay'ın yerine İzmir'e atanmıştı. İSTANBUL'DA 2 GÜN ARAYLA 2 DEPREM Bugün, aralarında Pasaport Şube Müdürü Cengiz Urgancı, Yabancılar Şube Müdürü Erkan Aydoğan'ın da ... İzmir Emniyet Müdürü Sami Uslu görevden alındı. Uslu yerine Celal Uzunkaya atandı. Uslu'nun yerine Celal Uzunkaya, İzmir Emniyet Müdürü olarak atandı. Uslu 1 ay önceki 'Emniyet Müdürleri Kararnamesi'yle Ali Bilkay'ın yerine İzmir'e atanmıştı. İSTANBUL'DA 2 GÜN ARAYLA 2 DEPREM Bugün, aralarında Pasaport Şube Müdürü Cengiz Urgancı, Yabancılar Şube Müdürü Erkan Aydoğan'ın da aralarında bulunduğu 10 şube müdürü ile 200′e yakın polis memuru tayin edilmişti. Önceki gün de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı Ergenekon Büro'nun tamamı ve teknik takip yürüten 75 polis, görevden alınmıştı. Tayin edilen ve aralarında Emniyet amiri ile komserlerin de bulunduğu polisler, İlçe Emniyet müdürlüğü emrinde görevlendirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574626.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574626.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5d7838551a84b163c2a8c23042f9ff4559bd517a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574626.txt @@ -0,0 +1 @@ +6 aracı birden biçti!. Kaza, Mardin-Kızılte karayolunun İl Özel İdare binası yakınlarındaki kavşakta bugün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. 02 DC 882 plakalı ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen çekici kamyonet yokuş aşağıya inerken freni boşaldı. Çekici, önünde seyreden 6 araca çarptıktan sonra altına aldığı ... Mardin'de freni boşalan çekici kamyonet 6 araca çarptıktan sonra bir otomobili altına aldığı kazada 2 kişi öldü, 8 kişi de yaralandı. Kaza, Mardin-Kızılte karayolunun İl Özel İdare binası yakınlarındaki kavşakta bugün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. 02 DC 882 plakalı ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen çekici kamyonet yokuş aşağıya inerken freni boşaldı. Çekici, önünde seyreden 6 araca çarptıktan sonra altına aldığı bir otomobille birlikte İl Özel İdaresi'ne ait araç parkına girdi. Olay yerine çok sayıda ambulans ve arama kurtarma ekipleri sevkedildi. Kazada 2 kişi ölürken, 8 kişi de yaralandı. Yaralılar çevredeki hastanelere kaldırılırken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.  \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574627.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574627.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..135f91f269781de3b8740168566c24e851549b68 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574627.txt @@ -0,0 +1 @@ +Komutanlara Yüce Divan yolu!. Askerlik Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi Görevi dolayısıyla işlenen suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları hakkında Başbakan; Jandarma Genel Komutanı hakkında ise İçişleri Bakanı karar verecek Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve ... Genelkurmay Başkanı ile Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Genel Komutanları görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak. Askerlik Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi Görevi dolayısıyla işlenen suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları hakkında Başbakan; Jandarma Genel Komutanı hakkında ise İçişleri Bakanı karar verecek Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasarının tümü, 7 Şubat'ta yapılan oylamalarda toplantı yeter sayısı bulunamadığı için kabul edilememişti. Tasarının tümü bugün oylanarak kabul edildi. Kanunla, 2010 referandumunda kabul edilen Anayasa'daki "Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacak" hükmü, ilgili kanuna aktarılıyor. Bu suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları hakkında Başbakan; Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı karar verecek. İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikayetler işleme konulmayacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574629.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574629.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..84ebfe183dfb9ea7b72e061ef536066e1dd45e3b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574629.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Evet, Fas'tan aradım!'. İşte Başbakanların konuşmalarından satır başları... ERDOĞAN: -Yakın coğrafyamızdaki siyasi depremler Avrupa Birliği içindeki vazgeçilmez bir ortak olan İspanya ile bu akşam değerlendirilen konulardan oldu. Suriye ve Kıbrıs konularını da aramızda değerlendirdik. Kıbrıs konusunda bugün başlayan süreç dünyada olumlu etkiler uyandırdı. ... Başbakan Erdoğan İspanya Başbakanı Rajoy ile ortak basın toplantısı düzenledi.. İnternet yasaklarına değinen Erdoğan, Habertürk tapelerini kabul etti. İşte Başbakanların konuşmalarından satır başları... ERDOĞAN: -Yakın coğrafyamızdaki siyasi depremler Avrupa Birliği içindeki vazgeçilmez bir ortak olan İspanya ile bu akşam değerlendirilen konulardan oldu. Suriye ve Kıbrıs konularını da aramızda değerlendirdik. Kıbrıs konusunda bugün başlayan süreç dünyada olumlu etkiler uyandırdı. Temenni ederiz ki görüşmeler bu belirlenen çerçeve içinde devam eder ve on yıllardır devam sıkıntıları aşmış oluruz. Biz garantör devlet olarak elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz. İspanya'nın da 50 yılı bulan bir ETA sorunu var. Bizde de bölücü terör örgütü sorunu var. Terörle mücadele konusunda dayanışma içerisinde olacağız. İçişleri bakanlarımız da bu konuda görüşüyorlar. -Avrupalı dostlarımızın Türk medyasının şunu bilmesini istiyorum. Göreve geldiğimizde Türkiye'de internet 20 bin kişi tarafından kullanılıyordu şu anda 34 milyona ulaştı. İnternete karşı olan iktidar bunu 34 milyona çıkarmaz. Okullarımızda tüm bunlar yaygınlaştırılırken tablet bilgisayarlar yerini almaktadır. Burada bir gerçek var. Ailelerin insanların özel hayatı mahremiyeti var. Eğer mahkeme Telekominikasyon iletişim başkanlığı aldığı kararı teyit ediyorsa o zaman bu devam eder. Bunun farklı yerler çekiyorlar. Süreç içerisinde dinlemeler, toplumdaki aile hayatlarındaki mahremiyetlere varıncaya kadar ciddi bir tehdit, paralel yapılanmanın devlet içerisinde oluşumuna internet ağının aracı olarak kullanılması bizi böyle bir düzenlemeye mecbur etmiştir.Sandıkta kendileri için gelecek göremeyenler bnu yolla kara propaganda yapıyorlar. RAJOY: -(İspanya prensesinin yolsuzluk davası)Bu konu üzerine ekleyeceğim bir şey yok. Prenses herhangi bir vatandaşın olduğu gibi kanun önde masumiyetini savunmak kanun önünde ispat etmek zorundadır. Kimsenin birbirinden farklılığı yoktur. ERDOĞAN: -(Mavi Marmara davası) Konuyla iligli henüz görüşmelerde belli bir noktaya gelmiş değiliz. Sadece bizim aramızda bir özür konusu vardı Sayın obama'nın devreye girdiği. Tazminat konusunda belirli bir aşamaya gelindiğini biliyorumama bu nihai bir aşam değil. Bu sözle olmaz protokolle olur. Ambargo kkonuus vardır o olmadan olmaz. Bir Filistinli çocuğun vurularak nasıl araca bindirildiğini gördüm. Tablo bu şekilde devam ediyor. İyi niyetin bir kayda girmesi lazım. Kayda girmedikten sonra biz buna evet deme hakkına sahip değiliz. Marmara gemisinde kimsenin elinde silah yoktu. ZAMAN MUHABİRİNE FIRÇA! Zaman muharibiri Ahmet Dönmez, Başbakan Erdoğan'a Urla'daki villaları, Habertürk altyazısını ve Sabah'ın satışını sordu. Başbakan Erdoğan, soruyu soran Zaman muhabiri Ahmet Dönmez'i hedef alarak,  'Önce iddia ediliyor değil iddia ediyoruz de! Çünkü bunların patronların söylüyor.' diye cevap verdi. "Öncelikle iddia ediliyor ifadelerini bir kenara koy. İddia ediyoruz de. Çünkü bu iddiaların hepsinin altında patronlarınız ve dışa bağlı olduğunuz yer var. Urla'daki olayı söylüyorsunuz. Bu olay şahsımla alakalı değil. Hukukta bir kaide vardır, bunu öğren. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Müddei kim. Mensubu olduğun gazete. Şu anda yargı süreciyle ilgili bu konuyu neden gelip bana yöneltiyorsun. Bunu patronlarına sor. Benim senede 3-5 kere görüştüğüm çok yakın bir dostuma ait 35 yıllık bir yerdir. Bunu da patronlarına söyle. Ama patronların doğru konuşmamayı adet edindikleri için burada da aynı şeyi devam ettirmektedirler. Bununla ilgili başbakanı lekeleyemezsiniz. Evet Fas'tan aradım. Sadece hatırlatmayı yaptım. O şahıslarda altyazıyla ilgili olarak bize yapılan hakaretlerle ilgili gerekli uygulamayı yaptılar. Ben ya da arkadaşlarım yeri gelmiş bu tür hakaretler yapıldığı zaman sizin gazetenize de demişizdir. Sabah –ATV ile ilgili havuz ifadesini kullanıyorsunuz. Bunu siz uyduruyorsunuz. Ne havuzu? Hisselerini amcasına satıyor. Havuz mu bu? Bunları patronlarına söyleyecek irade zaten sende yok. Söylesen de netice alamazsın. Maşallah birileri rüyalara büyük itibar ediyorlar. Tweetleri iki katına arttırmayı söylüyorlar. Sen de fetvayı aldığınıza göre tweetleri iki katına arttırmaya devam et." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574631.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574631.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2cc3016bb484fcd4916a6e8bbd20aa330b4ff275 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_11/2574631.txt @@ -0,0 +1 @@ +Apo afişleri söküldü. BDP Diyarbakır İl Örgütü tarafından Bağlar İlçesi Sento Caddesi üzerindeki bilboardlara asılan İmrali canisi Abdullah Öcalan'ın, İmralı'da son olarak çektirdiği fotoğrafının yer aldığı afişlere, TMK 10'uncu madde ile görevli nöbetçi hakimlik toplatma kararı verdi. İŞTE O AFİŞLER – VİDEO Diyarbakır ... BDP Diyarbakır İl Örgütü tarafından Bağlar İlçesi Sento Caddesi üzerindeki bilboardlara asılan İmrali canisi Abdullah Öcalan'ın, İmralı'da son olarak çektirdiği fotoğrafının yer aldığı afişlere, TMK 10'uncu madde ile görevli nöbetçi hakimlik toplatma kararı verdi. İŞTE O AFİŞLER – VİDEO Diyarbakır Valiliği de birboardlara asılan Öcalan afişleri için yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: "Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından ilimizde bulunan reklam panolarına PKK/KCK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın resminin bulunduğu afişlerin asıldığı görülmüş ve görüntü tespitleri yapılmıştır. Söz konusu afiş ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuş ve Diyarbakır 2 No'lu Hakimliğin (TMK 10 ile görevli) 11.02.2014 tarih ve 2014/42 Değişik İş No sayılı mahkeme kararına istinaden toplatma ve el koyma kararı verilmiştir. Verilen mahkeme kararına istinaden kolluk kuvvetlerince söz konusu afişler indirilmiştir." POLİSLER AFİŞLERİ SÖKTÜ Mahkeme kararı üzerine Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının bulunduğu afişleri akşam saatlerinde bilboardlardan söktü. Bilboardlara yanaştırdıkları bir polis panzerinin üzerine çıkan sivil polisler yanlarında getirdikleri bıçaklarla Öcalan'ın fotoğrafının bulunduğu afişleri kopararak söktü. Polisler söktükleri afişleri panzere koyarak yanlarında götürdü. BDP'DEN AÇIKLAMA BDP Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Kürt sorununun çözümü noktasında Abdullah Öcalan'ın muhataplığıyla ilgili görüşlerinin net olduğunu söyledi. Beştaş, şöyle konuştu: "Sayın Öcalan muhatap olarak Kürt sorununun çözümünde görüşmeler yapıyor, görüşmeleri kamuoyuna yansıyor. Kendisinin özgürlüğü noktasında Kürt halkının ve dostlarının çok ciddi bir talep ve duruşu var ortada bu nedenle biz BDP olarak 12-13-14 Şubat tarihlerinde Batıkente bir serbest halk kürsüsü gibi bir platform oluşacak. Orada insanlar görüşlerini söyleyecek ve duygu, düşüncelerini paylaşacaklar. Biraz o etkinlik ve çalışmaya davet içeren bir bilboard esas itibarıyla ve asılan fotoğrafta İmralı cezaevinde çekilen bir fotoğraf. Zaten bütün kanallarda yayınlanan sosyal medyada sayısını bile bilmediğimiz yüz binlerle tıklanan bir fotoğraftan söz ediyoruz. Bu fotoğrafın o bilbordlara asılış amacı 15 Şubat yıl dönümüdür ve bu yıl dönümü sebebiyle yapılacak Batıkentteki etkinliktir. Toplatma kararı aslında yersiz bir karar hukuki dayanağı zayıf bir karar." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574654.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574654.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9f0f31815c611016b5e48f5180e8d77f21e1b702 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574654.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kayseri Erciyes'te yangın şoku!. Çay ocağında başlayan yangında müdahalenin geç kalınması sonucunda, alevler bir anda tesislerin bir kısmına sıçradı. Tesis içinde panik anları yaşanırken itfaiye ekipleri olay yerine gelerek yangına müdahale etti. Tesislerde kalan futbolcuların dışarı çıkarılması sonrasına yangının kontrol altına alındığı öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574655.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574655.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d136dfec2c73b5928cb2395f2423b684c9d6db50 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574655.txt @@ -0,0 +1 @@ +Seçim bürosuna silahlı saldırı. KOCAELİ'nin Körfez İlçesi'nde Saadet Partisi'nin seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildi. Plakası belirlenemeyen bir araçtan açılan 4 el ateş sonucu tabancadan çıkan mermilerden ikisi duvara saplandı. Olay saat 22.00 sıralarında Saadet Partisi'nin Körfez Kuzey Mahallesi'nde bulunan ... Körfez İlçesi'nde Saadet Partisi'nin seçim irtibat bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. KOCAELİ'nin Körfez İlçesi'nde Saadet Partisi'nin seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırı gerçekleştirildi. Plakası belirlenemeyen bir araçtan açılan 4 el ateş sonucu tabancadan çıkan mermilerden ikisi duvara saplandı. Olay saat 22.00 sıralarında Saadet Partisi'nin Körfez Kuzey Mahallesi'nde bulunan Saadet Partisi seçim irtibat bürosununun önünde meydana geldi. Seçim irtibat bürosunun önünden geçen ve plakası belirlenemeyen bir otomobilden art arda ateş edildi. Görgü tanıkları 4 el ateş edildiğini belirtirken, olayın ardından polis ekipleri olay yerine geldi. Yapılan incemelerde seçim irtibat bürosunun duvarına saplanmış iki adet mermi çekirdiği bulunurken, dışarda da 4 adet mermi kovanı bulundu. Polis olayla ilgili soruşturmasını sürdürürken, SP İlçe Başkanı Recep Sarıdoğan ve partililer de olay sırasında kapalı olan irtibat bürosuna gelerek polisin incelemelerini izledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574656.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574656.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f1b85172062832f34e5d5c0317a027239aa86d44 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574656.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakırköy'de şüpheli araç paniği. Bakırköy'de bir alışveriş merkezinin otoparkına giren otomobilin bagajında güvenlik görevlileri tarafından rutin kontrol yapılırken, görülen bir cismin, patlayıcı madde olabileceği şüphesi üzerine, polise haber verildi. Otoparktan çıkış yapan otomobil polis tarafından kovalamaca sonucu İstanbul Caddesi üzerinde durdurulurken, sürücü ifadesi alınmak ... Bakırköy'de bir alışveriş merkezinin otoparkına giren otomobilin bagajında güvenlik görevlileri tarafından rutin kontrol yapılırken, görülen bir cismin, patlayıcı madde olabileceği şüphesi üzerine, polise haber verildi. Otoparktan çıkış yapan otomobil polis tarafından kovalamaca sonucu İstanbul Caddesi üzerinde durdurulurken, sürücü ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. Polis caddede geniş güvenlik önlemi alırken, olay yerine gelen bomba imha uzmanları otomobilde arama yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574660.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574660.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9e033a09143bbf0b60db3eda34301373b1368c51 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574660.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meryem Uzerli anne oldu. Meryem Uzerli, doğum sonrası sosyal paylaşım sitesinden mesaj yazdı; "Hoşgeldin bu dünyada benim sevgili canım Lara Uzerli. 10.02.2014 doğdun. Ben Allaha o kadar teşekkür ediyorum ki, sağlıklı dünyaya geldin! Ben allaha teşekkür ediyorum, çünkü bana güç verdi. Seni birinci günden ... Türkiye'de "Muhteşem Yüzyıl"ın Hürrem'i olarak ünlenen Meryem Uzerli, anne oldu. Meryem Uzerli kızına Lara adını verdi... Meryem Uzerli, doğum sonrası sosyal paylaşım sitesinden mesaj yazdı; "Hoşgeldin bu dünyada benim sevgili canım Lara Uzerli. 10.02.2014 doğdun. Ben Allaha o kadar teşekkür ediyorum ki, sağlıklı dünyaya geldin! Ben allaha teşekkür ediyorum, çünkü bana güç verdi. Seni birinci günden itibaren koruyabildim, yaşıyorsun. Ve bu en büyük hediyem! Benim çok yakın arkadaşım Anadoğum da yanımdaydı ve tüm aileme, arkadaşlarıma ve SİZE teşekkür etmek istiyorum! Dilekleriniz için... Sevginiz için! Çok sağolun!!" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574663.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574663.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2053d172f8226895c994e6afd6957442b4774a0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574663.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cem Yılmaz'lı bölüm internette yayınlandı. Ali İhsan Varol'un hazırlayıp sunduğu sevilen yarışma programı 'Kelime Oyunu'nun Cem Yılmaz'lı yılbaşı özel programı vimeo'da yayınlandı. Ali İhsan Varol, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası programında 'Halk ağzında rüşvet alan kişi" sorusunu sormuş, program birkaç gün sonra 'beklenilen ... Ali İhsan Varol'un hazırlayıp sunduğu sevilen yarışma programı 'Kelime Oyunu'nun Cem Yılmaz'lı yılbaşı özel programı vimeo'da yayınlandı. Ali İhsan Varol'un hazırlayıp sunduğu sevilen yarışma programı 'Kelime Oyunu'nun 'lı yılbaşı özel programı vimeo'da yayınlandı. Ali İhsan Varol, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası programında 'Halk ağzında rüşvet alan kişi" sorusunu sormuş, program birkaç gün sonra 'beklenilen performansı sergilemediği' iddiasıyla Show TV ekranlarından kaldırılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574708.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574708.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3df55b269dbf500004333e57b8033c38fb484a4f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574708.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ciner'den sürpriz hisse satışı. Rekabet Kurumu'na yapılan başvuruya göre Park Holding, UCZ Mağazacılık Ticaret A.Ş. paylarının yüzde 60'ını Ergün Bodur, Ertan Acar, İsmet Or, Ahmet Özaktaç ve Veysel Taşkın'a sattı. Bu isimlerden Veysel Taşkın, Ergün Bodur ve Ertan Acar Doğa Bitkisel Ürünler A.Ş adlı ... Turgay Ciner, sahibi olduğu UCZ Mağazacılık'ın çoğunluk hissesini sattı. Rekabet Kurumu'na yapılan başvuruya göre Park Holding, UCZ Mağazacılık Ticaret A.Ş. paylarının yüzde 60'ını Ergün Bodur, Ertan Acar, İsmet Or, Ahmet Özaktaç ve Veysel Taşkın'a sattı. Bu isimlerden Veysel Taşkın, Ergün Bodur ve Ertan Acar Doğa Bitkisel Ürünler A.Ş adlı şirketin ortakları arasında yer alıyor. UCZ Mağazacılık'ın Türkiye genelinde 2 binden fazla şubesi bulunuyor. Alo Fatih de ortak Başbakan Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen ve son dönemde Habertürk'ün yayınlarına yaptığı müdahalelerle gündeme gelen Mehmet Fatih Saraç'ın UCZ de ortaklığı bulunuyor. Sermayesi 3 milyon lira olan şirketin yüzde 89'u Ciner'indi. Yüzde 10'u da Mes Yatırım'a ait. Mehmet Fatih Saraç, Mes Yatırım'ı temsilen yönetim kurulunda yer alıyor. Saraç, aynı zamanda şirketin yönetim kurulu başkanı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574732.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574732.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0927074755acc53c75382223fcb842ae3ceb8c71 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574732.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gavat' diyen Vali Hüseyin Avni Coş'a soruşturma!. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 10 Kasım 2013 günü, Atatürk'ün ölümünün 75'inci yıldönümü nedeniyle Adana Atatürk Parkı'nda düzenlenen anma töreni sırasında kalabalık içerisinde bulunan şüpheliler 23 yaşındaki O.K. ve 21 yaşındaki S.Z.'nin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a, Vali Coş'un ... ADANA'da 10 Kasım töreni sırasında protesto gösterisi yapanlara 'gavat' diyen Vali Hüseyin Avni Coş hakkında, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü açıklandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 10 Kasım 2013 günü, Atatürk'ün ölümünün 75'inci yıldönümü nedeniyle Adana Atatürk Parkı'nda düzenlenen anma töreni sırasında kalabalık içerisinde bulunan şüpheliler 23 yaşındaki O.K. ve 21 yaşındaki S.Z.'nin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a, Vali Coş'un da bu kişilere hakarette bulunduğu  iddia edildiği belirtildi. Şüpheliler S.Z. ile A.O.K. hakkında yürütülen soruşturma sonucu, haklarında 'hakaret ve tehdit' suçundan kamu davası açıldığı hatırlatılan açıklamada, yine olay sırasında protestoculara hakaret ettiği ileri sürülen Vali Coş hakkındaki iddia ile ilgili olarak da, 4483 sayılı yasanın 12'inci maddesi uyarınca hazırlık soruşturmasının şahsi suçlardan olması, bu suçtan soruşturma yapma yetkisinin en yakın il başsavcısına ait olması nedeniyle, soruşturma evrakının görevsizlik kararı ile Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği vurgulandı. Açıklamada, şöyle denildi: "Söz konusu olaya ilişkin karar 27 Kasım 2013'de verilmesine karşın, uzun süre sonra konunun karar yeni verilmiş gibi gündeme getirilmesi ve Adana Valisi hakkında hiçbir işlem yapılmıyormuş gibi izlenim uyandırılmaya çalışılmasının dikkat çekici bulunduğu" kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574734.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574734.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb7b498afec0e12678370026124559abb5b605c5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574734.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'de 3 istifa daha!. İzmir'de CHP'den yeniden aday gösterilmeyen Kınık Belediye Başkanı Süleyman Kaya, Menderes Belediye Başkanı Ergun Özgün ve Dikili Belediye Başkanvekili Yusuf Altıparmak partilerinden istifa etti.   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574737.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574737.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb333ea991ae55e3c3ad6d7634d42683a947e510 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574737.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tatlıses ülkeleri karıştırdı!. Cezayir'in doğusunda askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu 103 kişi öldü.Cezayir'in özel Ennahar televizyonu, resmi olmayan kaynaklardan aldığı bilgiye göre, ülkenin doğusunda askeri nakliye uçağının düştüğünü duyurdu. Başkent Cezayir'in yaklaşık 500 kilometre uzağında düşen uçakta 103 kişinin öldüğü belirtiliyor. Uçağın dağlık ... Cezayir'in doğusunda düşen askeri nakliye uçağında ölen 103 kişi için İbrahim Tatlıses'ten başsağlığı mesajı. Cezayir'in doğusunda askeri nakliye uçağının düşmesi sonucu 103 kişi öldü.Cezayir'in özel Ennahar televizyonu, resmi olmayan kaynaklardan aldığı bilgiye göre, ülkenin doğusunda askeri nakliye uçağının düştüğünü duyurdu. Başkent Cezayir'in yaklaşık 500 kilometre uzağında düşen uçakta 103 kişinin öldüğü belirtiliyor. Uçağın dağlık bölgede düştüğü kaydediliyor. Ayrıca uçakta silahlı kuvvetler personelinin aileleri olduğu açıklandı. TATLISES'TEN TAZİYE Uçak kazasından ve yaşanan ölümlerden duyduğu üzüntüyü twitter hesabından paylaşan ünlü türkücü burada bir yanlışa imza atarak Türkiye'nin başı sağolsun ifadesinin kullanmış. İşte o tweet. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574739.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574739.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1ded5fa136745777ef4fcfcc0fc44d8a554ca282 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574739.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran ulusal futbol takımında dev skandal!. Ülke karmasından oluşan İran Ulusal Bayan Futbol Takımı'nın 4 üyesinin, cinsiyet değiştirmek için bıçak altına yatmayı planlayan erkekler olduğu ortaya çıktı. İran'da evlilik öncesi cinsel birliktelik ve eşcinsellik yasak. Ancak, cinsiyet değiştirmek kanunen serbest. Erkek olan 4 oyuncu da cinsiyet ... İran Ulusal Bayan Futbol Takımı'nın 4 oyuncusu erkek çıktı. Takımının en iyi 4 oyuncusu cinsiyet testinden geçememesi üzerine geçici olarak diskalifiye edildi. Ülke karmasından oluşan İran Ulusal Bayan Futbol Takımı'nın 4 üyesinin, cinsiyet değiştirmek için bıçak altına yatmayı planlayan erkekler olduğu ortaya çıktı. İran'da evlilik öncesi cinsel birliktelik ve eşcinsellik yasak. Ancak, cinsiyet değiştirmek kanunen serbest. Erkek olan 4 oyuncu da cinsiyet değiştirdikten sonra futbol maçlarında oynama hakkı elde edecekler. Bu gelişmenin ardından İran Futbol Federasyonu, kulüplerin oyuncularla anlaşma imzalamadan önce cinsiyet testi yapma zorunluluğu getirdi. İran Futbol Federasyonu Sağlık Komisyonu Başkanı Ahmed Haşemian, "Bu kişiler ameliyat yoluyla sorunlarını çözebileceklerse ve ilgili tıbbi göstergelere uyacaklarsa kadın futbolu müsabakalarına katılma fırsatları olacak." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574740.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574740.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3ec9553bc81d4aa1d235188a04a3c141d88e119e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574740.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gebeliğe engel 5 neden. Hamileliğin gerçekleşmemesi durumunda tüp bebek tedavisinin son seçenek olduğu düşünülebiliyor. Ancak tedaviye başlamadan önce yaygın görülen kısırlık nedenlerini gözden geçirmek gerekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Özörnek kısırlığa ilişkin 5 nedeni ve yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor... Belki de ... Türkiye'de her 7 çiftten biri kısırlık problemi yaşıyor... Hamileliğin gerçekleşmemesi durumunda tüp bebek tedavisinin son seçenek olduğu düşünülebiliyor. Ancak tedaviye başlamadan önce yaygın görülen kısırlık nedenlerini gözden geçirmek gerekiyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Özörnek kısırlığa ilişkin 5 nedeni ve yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor... Belki de yumurtlamıyorsunuzdur! Polikistik over sendromu, adet sikluslarında düzensizliğe ve erkeklik hormonlarının artmasına neden olur. Yaklaşık yüzde 10 ile 15 oranında kadında görülür. Kadınlarda yumurtlamayı engelleyen en yaygın nedenlerden biridir. Buna ek olarak, fazla kilolu, obez ya da zayıf olmanın yanı sıra tiroid bezlerindeki dengesizlik de yumurtlamayı etkileyebilir.Sağlıklı ve ideal kiloda olmak doğurganlığı artırır. Bazı tarama ve testlerle polikistik over sendromu gibi tıbbi sorunların olup olmadığının kontrol edilmesinde fayda var. Yumurtlayamadığınızı biliyorsanız, hekiminizle konuşup, sizin için en ideal olabilecek üreme tedavisine yönlendirmesini isteyebilirsiniz. Eşinizde problem olabilir Üreme problemlerinin en az yarısı erkek kısırlığından kaynaklanıyor. Özellikle değişen çevresel faktörler, yaşam ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler erkek kısırlığının giderek artmasına neden oluyor. Eğer eşiniz aşırı kilolu ve sigara içiyorsa hamile kalmanızı büyük oranda engelliyor demektir.İlk yapılması gereken kilo vermek ve sigarayı bırakmak olmalı. Ardından, eşinizin bir hekime görünüp, sperm sayımı yaptırması gerekir. Yeterince sağlıklı yumurtanız yoktur Bir kadın, belli bir sayıda yumurta ile doğar. Ancak, yıllar geçtikçe sağlıklı yumurta sayısı azalır. 30 yaşında sağlıklı bir kadının hamile kalma oranı yüzde 20'lerdedir. Erken yaşta görülen menopozda ise ilk belirti adet düzensizliğidir.Yumurtalarınızın sağlıklı kalması için ilk yapmanız gereken kilo vermek ve eğer sigara içiyorsanız hemen bırakmak. Eğer, gebe kalmaya çalışıyorsanız ve sağlıklı yumurta sayınız yeterli değilse hekiminizle görüşüp sizin için en uygun tedaviyi seçebilirsiniz. Bu noktada bir an önce tedaviye başlamak gerekir. Endometriozis önemli bir neden Endometriozis hastalığı, halk arasında çikolata kisti diye de bilinir. Kadının her ay düzenli adet olmasını sağlayan rahim içi zar dokusunun (endometrium) rahim içi dışında, tüplerde, yumurtalıklarda ve/veya karın içi zarında yerleşmesiyle karakterize bir hastalıktır. Her adet döneminde bu rahim dışı bölgelerde kanamalar olabilir. Bunun sonucunda tüplerde, karın zarında yapışıklıklar, yumurtalıklarda kist oluşabilir. Üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görülür. Sancılı ve ağır kanamalı adet dönemlerine neden olur. Kadınlarda görülen kısırlık nedenlerinin %15 – 20'si endometriozis nedeninden kaynaklanır. Tüpleriniz tıkalı olabilir Fallop tüplerinin kapalı ya da hasarlı olması kısırlık nedenlerinin % 5-10'unu oluşturur. Tüplerin tıkanıklığına, daha önce geçirilmiş bir ameliyat, endometriozis (yani çikolata kistleri) ya da cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklar neden olabilir. Öncelikle tüplerin açık olmadığından emin olmak gerekir. Tüplerde tıkanıklık olması durumunda sperm hücresinin yumurta hücresine ulaşıp onu dölleme şansı olmadığından, tüp bebek tedavisi gerekir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574742.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574742.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7df319c26baa0aebf3eebbb22b3890db3e07cafa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574742.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ'dan CHP'ye tehdit gibi uyarı!. TBMM Adalet Komisyonu'nda, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usulünde değişiklikler öngören Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Komisyon toplantısına katılan Adalet Bakanı ... Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında ses kayıtları dinlettiğini ve canlı yayında verildiğini belirterek, bunun suç olduğunu söyledi. TBMM Adalet Komisyonu'nda, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usulünde değişiklikler öngören Terörle Mücadele Kanununun 10. Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Komisyon toplantısına katılan Adalet Bakanı , muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı ve bazı değerlendirmelerde bulundu. 'BU BİR SUÇ' , isim vermeden, CHP Genel Başkanı 'nun dünkü CHP TBMM Grup Toplantısı'nda bazı ses kayıtlarını dinlettiğini ve bunun canlı yayınlandığını anımsatarak, "Bu bir suç" dedi. Olayın Türk Ceza Kanunu'na göre özel hayatın gizliliğini ihlal, delilleri hukuka aykırı ele geçirme suçu kapsamında olduğunu ifade eden Bozdağ, "Suç olan fiilin sorumsuzluk kapsamında dahi olsa canlı yayında işlenmesi, TBMM'de kötü bir yolun açılmasıdır. Umarım bunun arkası gelmez" diye konuştu. KAYITLARI DİNLETMEYE DEVAM EDERSE... Herkesin soruşturmanın gizliliğinin ihlalinden, masumiyete saygı gösterilmemesinden, yargılama süreçlerinin linç kampanyasına dönüştürülmesinden şikayet ettiğine dikkati çeken Bozdağ, "Gizlilik kaydı olan ve soruşturma aşamasında olan evrakların ifşası suçtur. Parlamento çatısı altında bunun dile getirilmesi siyasete, Meclis'e, milletin temsil edildiği yüce makama yakışmadı, hoş da olmadı. Böyle giderse, yarın başka kişiler başka kişilerle ilgili kasetleri getirirse, ses kayıtlarını dinletirse parlamento saygınlığını yitirir" dedi. Bozdağ, herkesin bu konuda temel ilkelere, hukuka, yasalara ve genel ahlaka uymasını isteyerek, "Gerçekten çok üzgünüm. Böylesi bir kötü yolu açmamak ve işletmemek lazım" diye konuştu. Teklifteki yürütmenin durdurulması kararına ilişkin değişiklik hakkında da bilgi veren Bozdağ, düzenlemenin idarenin savunması alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilememesine ilişkin yasa hükmünü değiştirdiğini, yürütmenin durdurulması kararından sonra idareden savunma alınmasını ve daha sonra kararın gözden geçirilmesini öngördüğünü söyledi. "En güçlü sermayedar olsam bir kararla ekonomim yok olabilir" Telefon dinleme ve malvarlığına tedbir koymaya ilişkin düzenlemeler hakkındaki eleştirileri de yanıtlayan Bozdağ, oybirliğiyle karar vermenin öngörülmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını belirtti. Bozdağ, bu konularda tedbir alma gerekliliğinin ortada olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Herkes telefonla konuşmaktan, internette iş ve işlem yapmaktan çekinir hale geldi. Vatandaşın güvenliğini sağlayacak, haberleşme hürriyetini teminat altına alacak, kişi hürriyetini güvenliğe alacak başka adımlar atabilir miyiz diye kafa yormada fayda var. Benim hakkımda ağırlaştırılmış müebbet verecekse aleni yargılama yapıyor, mahkemede kendimi müdafaa ediyorum, temyize gidiyorum. Lehime sonuç çıkarsa istifade ediyorum. Koruma tedbirleri, soruşturmanın gizliliği çerçevesinde olduğu için koruma tedbirinden haberdar olunmuyor. İtirazı yok, ayrı denetim mekanizması yok. Kuvvetli şüphe varsa, başka delil elde edilemiyorsa mahkeme beni dinliyor. Mahkeme dinlesin ama kuvvetli şüpheyi doğuran somut delil ortaya koysun. Kararın ağır ceza tarafından verilmesi, heyet halinde değerlendirilmesi kişi hürriyeti bakımından daha güvenceli sistemdir. 'ÇOK CİDDİ BİR DURUM VAR' El koymayla ilgili olarak da ticaret adamıyım, bir sürü işim var, yatırım yapıyorum, kredilerim var. Kişisel olarak alacaklarıma, malvarlığıma el konulduğunda bankalar kredileri kesiyor. Daha önce aldığım kredilerle ilgili geri çağırma yoluna gidiyor. Taahhütte bulunduğum firmalar taahhüdünü iptal ediyor. Türkiye'nin en güçlü sermayedarı olsam dahi bir kararla bütün ekonomim yok oluyor. Hem yerli hem uluslararası sermayenin ihtiyaç duyduğu usul güvenliği bakımından çok ciddi durum var. Bu konuya daha fazla hassasiyet gösterilmesinde büyük fayda var. Bunun kurala bağlanması gerekliliği açıktır." Türkiye'nin el Kaide ve el Nusra gibi terör örgütlerine destek veren ülke olduğuna yönelik eleştiriler getirildiğini de anımsatan Bozdağ, devletin ve hükümetin terörle etkin mücadele ettiğinin altını çizdi. Bozdağ, "Türkiye, bugüne kadar hiçbir terör örgütüne destek vermemiş, mücadele etmiştir. Bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Türkiye'yi teröre destek veren ülkeler konumuna sokmak isteyen art niyetli çabaları biliyoruz" diye konuştu. Bozdağ'ın konuşmasının ardından teklifin maddelerine geçilmesi kabul edilirken, alt komisyona gönderilmesine ilişkin muhalefet milletvekillerini talepleri reddedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574743.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574743.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc2ea35660fba5b16ed9efc274cfe910b3ae1bf2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574743.txt @@ -0,0 +1 @@ +Basın özgürlüğünde 154. sırada çıktık!. Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi yayınlandı. Rapora göre Türkiye 180 ülke arasında 154'üncü sırada. Afganistan, Ürdün ve Irak gibi ülkelerin gerisinde kalan Türkiye'den raporda, "problem ülke" olarak bahsedilirken Gezi Parkı eylemlerinde 153 ... Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi yayınlandı. Rapora göre Türkiye 180 ülke arasında 154'üncü sırada. Paris merkezli Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), 2014 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi yayınlandı. Rapora göre Türkiye 180 ülke arasında 154'üncü sırada. Afganistan, Ürdün ve Irak gibi ülkelerin gerisinde kalan Türkiye'den raporda, "problem ülke" olarak bahsedilirken eylemlerinde 153 gazetecinin yaralandığı, 39'ının gözaltına alındığı hatırlatıldı. Ve şu ifadeler kullanıldı: "Bölgesel emellerine rağmen, 154. sıradaki Türkiye'de basın özgürlüğü konusunda hiçbir gelişme görülmedi. Türkiye 'en büyük gazeteci hapishanelerinden' biri olarak tanımlanmaya devam ediyor. isyanı, güvenlik güçlerinin baskıcı yöntemlerini, otosansürdeki artışı, Başbakan'ın popülist söylemlerinin tehlikelerinin fark edilmesini sağladı. Yaklaşan seçimler, barış sürecindeki belirsizlik nedeniyle 2014'in Türkiye'deki sivil hakların geleceği açısında belirleyici bir yıl olması muhtemel." ABD DE 13 SIRA GERİLEDİ Raporda ABD gibi demokratik ülkelerde de basın özgürlüğünün artan bir tehditle karşı karşıya olduğu belirtildi. Paris merkezli kuruluş, ulusal güvenlik nedenleriyle yapılan dinlemelerin "dünya çapında bir tehdit" oluşturduğuna dikkat çekildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan Edward Snowden vakası, Wikileaks'e bilgi sızdıran Bradley Manning'i mahkum etmesi ve Associated Press ajansının telefon kayıtlarının ele geçirilmesi gibi olaylar ülkenin 13 sıra birden gerilemesine neden oldu. Bu, 'şimdiye kadar görülen en hızlı düşüş' olarak kayıtlara geçerken ABD 46'ıncı sıraya yerleşti. BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ LİSTESİ 1.Finlandiya 2. Hollanda 3. Norveç 4. Lüksemburg 5. Andorra 6. Lihtenştayn 7. Danimarka 8. İzlanda 9. Yeni Zelanda 10.İsveç 128.Afganistan 132.Endonezya 133.Tunus 134.Umman 135.Zimbabve 136.Fas 137.Libya 138.Filistin 139.Çad 140.Hindistan 141.Ürdün 142.Burundi 143.Etiyopya 144.Kamboçya 145.Myanmar 146.Bangladeş 147.Malezya 148.Rusya 149.Filipinler 150.Singapur 151.Meksika 152.Kongo 153.Irak 154.Türkiye 155.Gambiya 156.Svaziland 157.Belarus 158.Pakistan 159.Mısır 160.Azerbaycan 161.kazakistan 162.Ruanda 163.Bahreyn 164.Suudi Arabistan 165.Sri Lanka 166.Özbekistan 167.Yemen 168.Ekvator Ginesi 169.Cibuti 170. Küba 171. Laos 172. Sudan 173.İran 174.Vietnam 175.Çin 176.Somali 177.Suriye 178.Türkmenistan 179.Kuzey Kore 180.Eritre \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574858.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574858.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b8be600e568f98308f0406200fad8875c2034d4e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574858.txt @@ -0,0 +1 @@ +2 bin 500 çift aynı anda evlendi!. Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi'nde düzenlenen toplu nikahta, birbirleriyle günler önce tanışan 2 bin 500 çift dünya evine girdi. Güney Kore'nin Gapyeong şehrinde bulunan ve 1954 yılında Sun Myung Moon'un başlattığı dini hareket Birleşme Kilisesi'ne dahil olan yaklaşık 2 bin 500 ... Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi'nde düzenlenen toplu nikahta, birbirleriyle günler önce tanışan 2 bin 500 çift dünya evine girdi. Güney Kore'deki Birleşme Kilisesi'nde düzenlenen toplu nikahta, birbirleriyle günler önce tanışan 2 bin 500 çift dünya evine girdi. Güney Kore'nin Gapyeong şehrinde bulunan ve 1954 yılında Sun Myung Moon'un başlattığı dini hareket Birleşme Kilisesi'ne dahil olan yaklaşık 2 bin 500 çift, toplu bir düğünle dünya evine girdiler. Mezhepin evrensel merkezi kabul edilen kilisede yapılan düğünde, çoğu çifinn karışık milletlerden oluştuğu ve düğünden sadece birkaç gün önce tanıştıkları belirtildi. AFP'nin haberine göre, kimi zaman stadyumlarda on binlerce çiftle gerçekleştirilen toplu düğünlerin, kilise hareketinin en bilinen özelliklerinden biri olduğu açıklandı. Kilisenin ilk toplu evliliklere 1960'lı yıllarda başladığı ve yıllar içerisinde katılımın arttığı belirtildi. Kilisenin 1997 yılında Washington'da gerçekleştirdiği toplu nikahta 30 bin çift ve Seoul'da iki yıl sonra yapılan toplu nikahta da 21 bin çift dünya evine girmişti. TÖRENDEN STLER ÖNCE TANIŞIYORLAR Evlenen çiftlerin, 2012 yılında ölen kilise hareketinin lideri Moon tarafından eşleştirildiği ve bazılarının seremoniden saatler önce tanıştığı belirtildi. Çarşamba günü yapılan toplu nikahın eşleşmelerini Moon'un 71 yaşındaki eşi Hak Ja Han tarafından gerçekleştirdi. Uluslararası yapılan evlilklerin tercih edildiği kilisede çiftlerin genellikle iletişim kurabilecekleri bir ortak bir dil olmadan dünya evine girdikleri açıklandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574886.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574886.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d55e9599f852cfb7dee5583e949c8f0f23bea297 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574886.txt @@ -0,0 +1 @@ +Oscar'ı yanlışlıkla açıkladılar!. Sinema dünyasının en önemli ödülü Oscarlar için geri sayım başladı. 2 Mart'ta sahiplerini bulacak ödül için tahmin yürütülürken, CNN'de yayınlanan bir program alevli bir tartışma başlattı. Oscar heykelciklerinin yapım aşamasını gösteren programda sunucu, eline hazırlanan ödüllerden birini alarak farkında olmadan ... Oscar heykelciğinin yapılış aşamasını gösteren bir televizyon programında ödülün altında Leonardo DiCaprio'nun isminin görülmesi sosyal medyayı karıştırdı. Program, Oscar sonucunu açıklamakla suçlandı. Ancak durum düşünülenden farklıydı... Sinema dünyasının en önemli ödülü Oscarlar için geri sayım başladı. 2 Mart'ta sahiplerini bulacak ödül için tahmin yürütülürken, CNN'de yayınlanan bir program alevli bir tartışma başlattı. Oscar heykelciklerinin yapım aşamasını gösteren programda sunucu, eline hazırlanan ödüllerden birini alarak farkında olmadan alt kısımda yazan ismi canlı yayında gösterdi. Ödülün altında ise 'En İyi Erkek Oyuncu' kategorisinin Leonardo DiCaprio'ya gittiği yazıyordu. Birçok izleyeci bu anın görüntüsünü kaydederek sosyal medyadan paylaştı. DiCaprio'nun kazanmasına sevinen de vardı, ödül töreninde yaşanacak heyecanı yok ettiği için CNN'e kızan da... ÖDÜLLER ÖNCEDEN HAZIRLANIYOR Akademi çıkan tartışmaların ardından CNN'in kazananı ortaya çıkarmadığını, Oscar için oylamaların 14 Şubat'ta başlayacağını açıkladı. Ayrıca, törenden önce tüm adayların adına heykel hazırlandığı da ifade edildi. Leonardo DiCaprio, 'The Wolf of Wall Street' filmindeki rolüyle bu sene 4. Kez Oscar'a aday. Ünlü aktör, bu yılki törende sinema severlerin favori adayı olarak gösteriliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574887.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574887.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7953827c1b55b321c6016d2855a19477f7be6881 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574887.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avusturya Kızılhaçı Müslüman ve Türk kanını reddetti. Avusturya'da ırkçılık tartışmalarını alevlendirdiren olay, Linz İslam Cemaati adlı Müslüman kuruluşu üyeleri arasında bir etkinlik düzenleyerek kan bağışı kampanyası düzenleyip Linz Rotes Kreuz şubesine başvurmasıyla başladı. Ancak kuruluş üyeleri burada görevli kadın doktor tarafından ilginç bir gerekçeyle kapıdan çevrildiler. Müslüman ... Avusturya Kızıl Haç Kuruluşunun ( Österreichisches Rotes Kreuz ) Linz şubesinde görevli bir kadın doktorun "Müslüman ve Türk kanı almıyoruz" açıklaması, ülkede tartışma yarattı. Avusturya'da ırkçılık tartışmalarını alevlendirdiren olay, Linz İslam Cemaati adlı Müslüman kuruluşu üyeleri arasında bir etkinlik düzenleyerek kan bağışı kampanyası düzenleyip Linz Rotes Kreuz şubesine başvurmasıyla başladı. Ancak kuruluş üyeleri burada görevli kadın doktor tarafından ilginç bir gerekçeyle kapıdan çevrildiler. Müslüman ve Türk kanı almadıklarını söyleyen doktora tepki gösteren dernek yöneticileri "Avusturya'da tıbbi yardım için kan, renk, dil, ırk ve din ayırımı var mı?" açıklaması yaptı. GEREKÇE HEPATİT B Olayın basına yansımasıyla zor duruma düşen Linz Kızıl Haç Müdürü Christian Gabriel " Güneydoğu Avrupa ülkelerinde Hepatit B virüsü yaygın. Bu nedenle kanlarının alınması reddedilmiştir" şeklinde bir açıklama yaptı. Tüm dünyada olduğu gibi Avusturya'da de alınan kanlar önce kontrolden geçirilip daha sonra kullanılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574888.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574888.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1b2df218e3e625584e440b73b3ead7777dabf5dd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574888.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alman politikacıya çocuk pornosu soruşturması!. Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek hafta sonu milletvekilliğinden istifa eden Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Sebastian Edathy'nin ev ve bürosunda polisin bu sabah arama yaptığı bildirildi. Nienburg kentine bağlı Rehburg kasabasında bulunan Edathy'nin ev ve bürosunda yapılan aramalarda polisin delil sayılabilecek ... Almanya'da milletvekilliğinden istifa eden SPD'li Sebastian Edathy'nin evine ve bürosuna polis baskın düzenledi. Çocuk pornosu suçlaması yöneltilen Edathy, NSU cinayetlerini araştıran komisyonun başkanıydı. Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek hafta sonu milletvekilliğinden istifa eden Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Sebastian Edathy'nin ev ve bürosunda polisin bu sabah arama yaptığı bildirildi. Nienburg kentine bağlı Rehburg kasabasında bulunan Edathy'nin ev ve bürosunda yapılan aramalarda polisin delil sayılabilecek malzemeye el koyduğu kaydedildi. Edathy'nin federal meclisteki bürosunun da arandığı, aramalar sırasında 44 yaşındaki Edathy'nin ise bulunmadığı belirtildi. Edathy hakkında çocuk pornografisi iddiasıyla soruşturma açıldığı belirtilirken, SPD'li milletvekili Christine Lambrecht de SPD yönetiminin pazartesi akşamı soruşturma hakkında bilgilendirildiğini vurgulayarak ortaya atılan suçlamaları doğruladı. SPD'liler şaşkın "Hepimiz dehşete düşmüş durumdayız" diyen Lambrecht, Edathy'nin çocuk pornografisine ilişkin malzemeye sahip olduğu iddialarının bir an önce açıklığa kavuşturulmasını beklediklerini söyledi. Edathy'nin seçim bölgesi Aşağı Saksonya Eyaleti'nden sorumlu SPD'li Detlef Tanke de Edathy hakkında gündeme gelen iddiaların çok ağır olduğunu ve bu nedenle titizlikle ve hızlı bir şekilde araştırılması gerektiğini ifade etti. Suçlamaları reddetti Sebastian Edathy ise kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Facebook hesabı üzerinden açıklama yapan Edathy, "Çocuk pornografisine ilişkin malzemeye sahip olduğum yönünde kamuoyunda dile getirilen iddialar doğru değildir" diye yazdı. Sadece tahminlere dayalı olarak söz konusu suçlamayla evinde arama yapıldığını ifade eden Edathy, 'masumiyet karinesi'nin kendisi için de geçerli olduğunu ve hakkında cezaî bir soruşturma bulunmadığını kaydetti. NSU cinayetlerini araştırıyordu Milletvekilliğinden hafta sonu istifa eden SPD'li politikacı, 8'i Türk 10 kişinin kurban gittiği NSU cinayetlerini inceleyen meclis araştırma komisyonunun da başkanlığını yapıyordu. 1998 yılından beri federal meclis milletvekili olan Edathy içişleri konusunda uzmanlaşmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574889.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574889.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ffaf87dfe9c482b0d40288521ca3c418be735bf5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574889.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li Dibek istifadan vazgeçti. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek partisinden istifa ettiğine dair bir dilekçe vermişti. Ancak, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Dibek'in dilekçesini kabul etmedi. Bunun üzerine bir açıklama yapan Dibek, "Parti'deki görevime devam edeceğim" dedi. Kılıçdaroğlu, Dibek'in istifa dilekçesini yırttı! Partisinden istifa ettiğini açıklayan ... CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek partisinden istifa ettiğine dair bir dilekçe vermişti. Ancak, CHP Lideri Dibek'in dilekçesini kabul etmedi. Bunun üzerine bir açıklama yapan Dibek, "Parti'deki görevime devam edeceğim" dedi. Kılıçdaroğlu, Dibek'in istifa dilekçesini yırttı! Partisinden istifa ettiğini açıklayan CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek "Genel Başkanım ile görüştüm, istifa dilekçemi yırtarak kabul etmediğini söyledi. Seçim çalışmalarını sürdüreceğim" dedi. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in yaptığı yazılı açıklama şöyle; "Genel Başkanımız Sayın ile bugün bir görüşme gerçekleştirdim. Sayın Genel Başkanımız ilimizdeki gelişmeler üzerine vermiş olduğum istifamı kabul etmemiştir. Yarından itibaren, Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında Kırklareli'nde Belediye Başkanımız, Parti Örgütümüz ve halkımızla yerel iktidarımızı devam ettirmek üzere seçim çalışmalarına hep birlikte başlayacağız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574890.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574890.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31d770a47a9c657d42ca3b0a574d8aa97af5c372 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574890.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Alo Kandil hattı da var mı?'. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, "Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra, Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir paralel örgütün lideri misin?" dedi. Çetin, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip ... MHP'li Çetin: "Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra, Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin?" MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, "Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra, Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir paralel örgütün lideri misin?" dedi. Çetin, yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve "onun besleme medyasının" kamuoyuna yansıyan "MHP korkularının" şaşırtıcı olmadığını belirterek, şunları ifade etti: "Milliyetçi Ülkücü Hareket, Tayyip Erdoğan'ın besleme medyası, vatansız sermayesi ve etnik bölücü ortaklarının Türkiye'de kurduğu düzeni başlarına yıkacak inancın adı olmaya devam edecektir. Hırsızlığın ve yolsuzluğun ustalarının ellerindeki büyük gücü kullanarak MHP'nin yükselişini önlemeye çalışmaları, hesabını veremeyecekleri ölçüde günaha ve suça battıklarını göstermektedir. Apo ile bir masada oturmuş Fatih'le Tayyip'i buluşturan aynı sevdadır. Millete küfredenlere en büyük ihaleyi veren zihniyetin, MHP'nin anketlerdeki yükselişine ve hatta ekrandaki bir alt yazıya dahi endişeyle bakmasına şaşmamalıdır. Ağızlarına sakız ettikleri milli irade masalına rağmen MHP oylarını çalanlar, yatak odalarındaki para sayma makineleriyle milletin parasını sayarken yakalanmışlardır. MHP'nin sesini kısmakta bu kadar ısrarcı olduğuna bakılırsa, Tayyip Erdoğan'ın bu korkusunun ardında daha başka kabahatler de gizlidir. Bu yüzden soruyoruz: Ey Tayyip Erdoğan, Alo Fatih hattının yanı sıra, Alo Kandil, Alo Apo gibi kaç tane hatta sahipsin? Milletin seçilmiş temsilcisi misin, yoksa bir paralel örgütün lideri misin? Gayri milliliği tescil edilmiş AKP hükümetinin haklı olarak korktuğu MHP, Türkiye'de yaşanan devlet krizinin ve tıkanan sistemin aşılması için yegane milli güçtür. Bütün politikasını basit tüccar mantığı üzerine kuran ve devleti rant kapısına çeviren AKP hükümeti, Türkiye'deki birlik ve bütünlüğe zarar verecek açılım adımlarının yanı sıra bilhassa dış politikada geri dönüşü güç hatalar silsilesine bir yenisini eklemek üzeredir." -"TAYYİP ERDOĞAN HÜKÜMETİ GİDİCİDİR"- Türkiye'nin ihtilal gibi en karışık dönemlerinde, Yunanistan'ın NATO'ya alınması gibi açıklanamaz ve kabul edilemez adımların atıldığını kaydeden Çetin, şunları ekledi: "Bugün yolsuzluk tartışmalarının odağı olmuş bir Tayyip Erdoğan figürü karşısında Kıbrıs meselesinin birden bire karşımıza getirilmiş olması, bu nedenle son derece düşündürücüdür. Tayyip Erdoğan hükümeti gidicidir ancak gidişinin önüne Kıbrıs'ın pazarlık masasına konması çok çirkin bir alış veriştir. Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlüğünü sonlandırmayı ve adanın bir bölümünde Türk egemenliğini AB'nin, Yunanistan'ın ve Rumlar'ın insafına bırakmayı amaçlayan bir anlaşmanın, güven erozyonuna uğramış AKP eliyle hayata geçirilmesine müsaade edilmemelidir. Yaralı ve çıkış için her yolu deneyebilecek AKP'nin önünde taviz koparabilmek için kuyruğa giren Kıbrıs, PKK-Barzani cephesi ve 2015'teki Ermeni hazırlıkları karşısında, seçim atmosferi nedeniyle yeni adımlar atılmaktan vazgeçilmeli ve bu devasa sorunların üstesinden gelecek milliyetçi bir hükümete Türkiye teslim edilmelidir. Önümüzdeki üç seçim sona erdiğinde, milli güçlerin temsilcisi MHP'nin Türkiye'yi yönetmesi halinde ancak beka sorununun üstesinden gelinebilecek ve Türkiye'ye rahat bir nefes aldırılabilecektir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574893.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574893.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..412e9477567cb8183633cb29b61a3c363dcdd7fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574893.txt @@ -0,0 +1 @@ +İspanyolları kızdıran görüntü!. Gazeteler, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un bir İspanyol firmasının da yapımında katkı yaptığı metro açılışı için sadece orada bulunduğunu belirterek ancak ortamın sandığı gibi olmadığını ve bölgenin başbakanın partisinin bayraklarını taşıyan kişiler tarafından bir miting alanına çevrildiğini vurguladı. Bu durumdan İspanyol ... İspanyol gazeteler Ankara'da gerçekleştirilen ve İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ve Başbakan Erdoğan'ın katıldığı ortak metro açılışının Ak Parti'nin bir seçim kampanyasına dönüştürüldüğünü yazdı. Gazeteler, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'un bir İspanyol firmasının da yapımında katkı yaptığı metro açılışı için sadece orada bulunduğunu belirterek ancak ortamın sandığı gibi olmadığını ve bölgenin başbakanın partisinin bayraklarını taşıyan kişiler tarafından bir miting alanına çevrildiğini vurguladı. Bu durumdan İspanyol başbakanının hoşnut olmadığına da değinen gazeteler "Başbakana verilen programda her şey iyi gidiyordu. 'Metro açılışı' denildi ancak Ak Parti'nin seçim kampanyası vardı" yorumunda bulundu. El Periodico gazetesi, "Rajoy İslamcı partinin başbakanının seçimine alet edildi' başlığını attı. Lainformacion gazetesi de, "Rajoy, Erdoğan'ın seçim tonu karıştırılmış metro açılışına katıldı" başlıklı yazısında bu durumun uluslar arası teamüllere aykırı olduğunu belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574980.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574980.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..981ad610a671ee930360503af9f17607354d6d76 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574980.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 12 Şubat 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 661. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 22, 23, 27, 29 ve artı 5 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen çıkmayınca 630 bin 282 lira ... Şans Topu 12 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Kazandıran numaralar 1, 22, 23, 27, 29 ve artı 5 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 661. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 22, 23, 27, 29 ve artı 5 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen çıkmayınca 630 bin 282 lira 93 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 16 kişi 3 bin 939 lira ellişer kuruş, 4 artı 1 bilen 193 kişi 326 lira doksan beşer kuruş, 4 bilen 2 bin 539 kişi 33 lira onar kuruş, 3 artı 1 bilen 6 bin 890 kişi 15 lira ellişer kuruş, 3 bilen 86 bin 555 kişi 3 lira kırkar kuruş, 2 artı 1 bilen 66 bin 700 kişi 4 lira kırk beşer kuruş ve 1 artı 1 bilen 234 bin 412 kişi 2 lira kırkar kuruş ikramiye kazandı. Bu haftaki çekilişte 1 milyon 470 bin 660 lira 5 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 837 bin 341 lira 85 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 466 bin 876 lira 22 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574981.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574981.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ae08cf8b992d109862c991d279fd219b4f33e365 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574981.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Karşımda ceketini iliklerdin'. Komisyonda, ayrıca CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile AKP Yozgat Milletvekili Yusuf Başer arasında da 'Lan' tartışma yaşandı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usullerinde değişiklik de öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komiyonu'nda, eski Kültür ve Turizm Bakanı ... Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay ile AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, TBMM Adalet Komisyonu'nda sözlü tartışma yaşadı. Komisyonda, ayrıca CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile AKP Yozgat Milletvekili Yusuf Başer arasında da 'Lan' tartışma yaşandı. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usullerinde değişiklik de öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komiyonu'nda, eski Kültür ve Turizm Bakanı İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay'ın yaptığı konuşmaya AKP Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu tepki gösterdi. Çavuşoğlu, Günay'a "Sizin bize hakaret etmeye hakkınız yok. Hele sizin hiç yok. AKP hükümetinde bakanlık yaptınız. Neden o zaman konuşmadınız şimdi konuşuyorsunuz. Çünkü siz bakanlıktan alındıktan sonra böyle yaptınız beyefendi, sayın bakan.Tercihinizi zamanında yapsaydınız' dedi. KARŞIMDA ÇEKETİNİ İLİKLERDİN Günay ise, "Evinde internet varsa bak izle. Kendi tercihimi kendim yaptım. İstanbul yağmalanmasına göz yummuş olsaydım, başbakanın 10 kez uyarmamış ve sesimi çıkartmamış olsaydım hala bakandım. Sende çemkirmez, karşımda ceketini iliklerdin karşımda" dedi. Yaşanan sözlü tartışmayı diğer milletvekilleri önledi. KOMİSYON GERİLDİ, 'LAN' TARTIŞMASI Komisyonda, konuşturulmadıklarını ve sözlerinin sürekli kesildiğini iddia eden CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile AKP Yozgat Milletvekili Yusuf Başer arasında tartışma yaşandı. Birbirlerine 'Lan' diye hitap eden milletvekilleri yüksek sesle birbirlerine bağırdı ve yerlerinden kalkarak birbirlerine doğru gitmek istedi.Yanlarındaki milletvekilleri ise bu harekete tutarak izin vermedi. Bu sırada Öztürk, masaya vurunca önündeki pet su şişesi masanın üzerine devrildi. İkili arasında süren tartışmayı diğer milletvekilleri ayırmaya çalıştı.Öztürk, Başer'e 'Herkes çıksın baş başa kalalım beraber.'dedi. Öztürk'te bu teklifi kabul etti. Tartışma, milletvekillerini araya girmesi ve komisyona 10 dakika ara vermesiyle sonlandırıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574983.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574983.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4e611295fd495cfc1c2edd1844f0f506238b6f50 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574983.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte Vodafone Arena. Beşiktaş yönetimi, yıkılan İnönü Stadı'nın yerine yapılacak olan Vodafone Arena Stadı bugün Swissotel'de tanıtıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574984.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574984.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3696e82bd39172712b69ab7d32e02d4010cb8033 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574984.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli'ye fezleke şoku. TBMM Başkanlığı'na sunulan "dokunulmazlık dosyaları" arasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ait bir dosya da bulunuyor. O dosyada, Bahçeli'nin 23 Mart 2013'te gerçekleştirilen Bursa Mitingi sırasında kendisini dinleyen MHP'liler, "vur de vuralım, öl de ölelim" sloganı atmış, Bahçeli ise "onun ... MHP Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçen yılki Bursa mitinginde seçmelerin "vur de vuralım, öl de ölelim" diye slogan atmasının cezası MHP lideri Bahçeli'ye kesildi. TBMM Başkanlığı'na sunulan "dokunulmazlık dosyaları" arasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ait bir dosya da bulunuyor. O dosyada, Bahçeli'nin 23 Mart 2013'te gerçekleştirilen Bursa Mitingi sırasında kendisini dinleyen MHP'liler, "vur de vuralım, öl de ölelim" sloganı atmış, Bahçeli ise "onun da zamanı gelecek" diyerek vatandaşları susturmuştu. Ancak, Bahçeli'nin bu sözleri "dokunulmazlık dosyası" gelmesine engel olmadı. O sözler nedeniyle; dokunulmazlık dosyasının, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında olduğu öğrenildi. MHP'Lİ BÜYÜKATAMAN: DÖRT BAKANIN FEZLEKESİ GELMEZKEN İRONİK MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fezlekesinin Meclis'e gönderilmesine tepki göstererek, "Adı yolsuzluğa karışan dört bakanın fezlekesini Meclis'e göndermek yerine Sayın Genel Başkanımızla ilgili bir fezlekenin gönderilmiş olması ironik bir durumdur" dedi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fezlekesinin TBMM'ye gönderilmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında, adı yolsuzluğa karışan dört bakanın fezlekesini Meclise gönderilmesi yerine Bahçeli'nin fezlekesinin gönderilmesine tepki gösteren Büyükataman, "Tertemiz geçmişi, şerefli mazisiyle Türk siyaset tarihine adını yaşarken altın harflerle yazdıran Sayın Genel Başkanımızla ilgili bir fezlekenin gönderilmiş olması ironik bir durumdur" dedi. Bahçeli'nin suçlandığı "suç işlemeye tahrik" suçunun da "komik" olduğunu savunan Büyükataman, Bahçeli'nin her fırsatta demokratik vasıtaları ve sandığı işaret ettiğini belirtti. Büyükataman, Bahçeli'yi bu ithamla suçlayanların Türk milletinin ferasetiyle alay etmekle suçladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574986.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574986.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bcdd6dc3c3df69b63d3089637fb9f800a0406c6a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574986.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ali Ağaoğlu, ifade verdi!. Zekeriya Öz, iddialar üzerine tatil masraflarını kendisinin karşıladığını belirterek haberleri yapan basın mensupları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'unca soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında da Ali Ağaoğlu tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Ağaoğlu'nun, basın suçları ... Eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Zekeriya Öz'ün Dubai tatiline ilişkin yapılan haberlere yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada işadamı Ali Ağaoğlu tanık olarak ifade verdi. , iddialar üzerine tatil masraflarını kendisinin karşıladığını belirterek haberleri yapan basın mensupları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'unca soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında da Ali Ağaoğlu tanık sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Ağaoğlu'nun, basın suçları savcısına dün, soruşturma kapsamında ifade verdiği öğrenildi. Savcı Öz'ün ailesi ve bir grup arkadaşı ile Dubai'de tatil yaptığı ve masraflarının Ali Ağaoğlu tarafından karşılandığı iddiaları üzerine HSYK inceleme başlatmış, inceleme sırasında Öz, önce Bakırköy'e başsavcıvekili dün ise Bolu'ya düz savcı olarak atanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574987.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574987.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..451b18cec6866e3303fd41007409563e22373b83 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_12/2574987.txt @@ -0,0 +1 @@ +Olimpiyat'ta dostluk kazandı. Ziraat Türkiye Kupası B Grubu mücadelesinde Galatasaray, MP. Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Türk Telekom Arena'nın zemininin yoğun maç trafiğinden etkilenmemesi için G.Saray'ın talebiyle kupa maçlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayan Sarı kırmızılı ekip Ziraat Türkiye Kupası mücadelesinde Antalyaspor ile 0-0 ... Ziraat Türkiye Kupası B Grubu mücadelesinde Galatasaray, MP. Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Türk Telekom Arena'nın zemininin yoğun maç trafiğinden etkilenmemesi için G.Saray'ın talebiyle kupa maçlarını Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynayan Sarı kırmızılı ekip Ziraat Türkiye Kupası mücadelesinde Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Roberto Manci'nin yeni transferleri kullandığı mücadelede iki takımda golle buluşamayınca karşılaşma berabere sona erdi. Hem Galatasaray hem de Antalyaspor gruptan çıkmayı garantilediler. Bu sonucun ardından Galatasaray 11 puanla grubu 2. tamamlarken, MP. Antalyaspor 12 puanla lider olarak grubu tamamladı. Galatasaray'ın yarı finaldeki rakibi Bursaspor olurken, MP. Antalyaspor'u rakibi ise Eskişehirspor oldu. Galatasaray'ın 11'i: Aykut, Salih, Koray, Emre, Eboue, Umut, Yekta Emre, Ontivero, Oğuzhan, Berk İsmail MP. Antalyaspor'un  11'i: Fornezzi, Musa, Uğur, Boum, Köksal, Giray, Isaac, İbrahim, Koray, Seddar, Semih KARŞILAŞMADAN DAKİKALAR 90+3' Karşılaşma 0-0 beraberlikle sona erdi. 90' Karşılaşmanın sonuna 3 dakika ilave edildi. 89' Kullanılan serbest vuruşta Hamit, topu doğrudan kaleye gönderdiği topa barajdan sekti. Ardından topu alan Oğuzhan, ortasını yaptı ve kaleci Ozan topun sahibi oldu. 87' Gelişen Galatasaray atağında Emre'nin pasıyla sağ kanatta topla buluşan Salih'in ortasında savunmaya çarpan top kornere gitti. 80' Sol kanattan gelişen Galatasaray atağında ceza alanına yapılan ortada Berk topa yükseldi ama kaleci Ozan topun sahibi oldu. 74' Antalyaspor'da zorunlu bir değişiklik. Sakatlık geçiren Saso Fornezzi'nin yerine Ozan Evrim Özenç oyuna girdi. 67' Galatasaray'da bir oyuncu değişikliği daha. Umut Gündoğan oyundan çıkarken Hamit Altıntop oyuna girdi. 64' Gelişen Galatasaray atağında sol kanatta topla buluşan Eboue'nin ceza alanına ortasında savunma topu uzaklaştırdı. 58' Antalyaspor'da oyuncu değişikliği. Köksal Yedek oyundan çıkarken Tita, oyuna girdi. 55' Gelişen Galatasaray atağında ceza alanına sağ çaprazdan giren Umut'a atılan pasta Umut topu aldı ve dar açıdan şutunu çekti ama top yan ağlarda kaldı. 54' Etkili gelişen Antalyaspor atağında Musa, sol kanattan ceza alanına girip son çizgiye kadar indi ama içeriye çevirmek istediği top savunmada kaldı. 51' Giray Kaçar, bu pozisyonun ardından maçtaki ilk sarı kartı gördü. 50' Sol kanattan gelişen Galatasaray atağında rakip yarı alanda topla buluşan Eboue, Giray'ın sert müdahalesiyle yerde kaldı ve karar serbest vuruş. 47' Gelişen Galatasaray atağında Emre'nin pasında sağ kanatta topla buluşan Salih'in ortasında top kaleci Fornezzi'de kaldı. 46' İkinci yarı Antalyasporlu futbolcuların vuruşu ile başladı D.A İlk yarı 0-0 eşitlikle sona erdi. 45' İlk yarının sonuna 2 dakika ilave edildi. 42' Antalyaspor yarı alanına gönderilen yüksek topa hareketlenen Ontivero, rakibinden sıyrılmak isterken faul yaptı. 38' Gelişen Galatasaray atağında rakip yarı alanda hafif sağ kanatta topla buluşan Berk, Boum'un müdahalesiyle yerde kaldı ve karar serbest vuruş. 29' Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza alanına yapılan ortada kafalardan seken topu Umut, uzaklaştırdı. 24' Antalyaspor yarı alanında gerçekleşen ikili mücadelede Ontivero, Boum'dan sıyrılmak isterken yerde kaldı ve karar serbest vuruş. 21' Hızlı gelişen Antalyaspor atağında sağ kanatta topla buluşan Köksali pasını çıkaracağı anda araya Yekta girdi ve topu taca gönderdi. 19' Gelişen Galatasaray atağında topla buluşan Emre, İbrahim'in müdahalesiyle yerde kaldı ve karar serbest vuruş. 15' Galatasaray yine savunma arkasına uzun bir top gönderdi ama top Berk'i aşıp kaleci Fornezzi'ye kadar geldi. 11' Bu kez gelişen Antalyaspor atağında sağ kanattan ceza alanına hareketlenen Koray'a atılan pasta Koray topu oyun alanı içinde tutamadı. 8' Sarı kırmızılılar oldukça genç bir kadroyla sahada mücadele ediyor. Galatasaray, yedek ağırlıklı bir kadroyla çıkmasına rağmen bu dakikaya kadar iyi bir mücadele gösteriyor. 4' Sol kanattan gelişen Antalyaspor atağında Musa'nın ceza alanına ortasında savunma topu taca gönderdi. 2' Galatasaray atağında Emre'nin ara pasında ceza alanına hareketlenen Berk, Boum'dan sıyrılamadı. 1' Karşılaşma Galatasaraylı futbolcuların vuruşu ile başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575016.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575016.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5f5014f6840fb7b0a40101b4f8c12b7092a57074 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575016.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muhteşem Yüzyıl'da Şehzade Mustafa infaz edildi!. Muhteşem Yüzyıl'da sezon başından beri beklenen Şehzade Mustafa'nın idamı bu hafta ekrana gelen bölümle gerçekleşti. Bu haftaki bölümde Şehzade Mustafa infaz edildi. Şehzade sağır ve dilsiz cellatlar tarafından ipek urganla boğularak öldürüldü. Şehzade'nin yürek dağlayan ölümü Muhteşem Yüzyıl'ın 123.bölümüne damgasını ... Muhteşem Yüzyıl'da sezon başından beri beklenen Şehzade Mustafa'nın idamı bu hafta ekrana gelen bölümle gerçekleşti. Bu haftaki bölümde Şehzade Mustafa infaz edildi. Muhteşem Yüzyıl'da sezon başından beri beklenen Şehzade Mustafa'nın idamı bu hafta ekrana gelen bölümle gerçekleşti. Bu haftaki bölümde Şehzade Mustafa infaz edildi. Şehzade sağır ve dilsiz cellatlar tarafından ipek urganla boğularak öldürüldü. Şehzade'nin yürek dağlayan ölümü Muhteşem Yüzyıl'ın 123.bölümüne damgasını vurdu. ŞEHZADE MUSTAFA'NIN VASİYETİ 'Ömrümün sonuna kadar bir mum gibi yanmaktansa güneşte kavrulmayı yeğlerim. Asla isyancı olmadım, olmam' diyerek ölüme yürüyen Şehzade Mustafa ölmeden önce en güvendiği adamı Atmaca'ya vaziyetini açıkladı. Şehzade 'Ne kanım ne davam mahşere kalmasın. Bununda tek bir yolu var; Bayezıd... Onun yanına gideceksin ve sadakat yemini edeceksin. Tahta çıkana kadar onun yanında kalacaksın. Bana söz ver' diyerek Atmaca'ya kanının yerde kalmaması için talimat verdi. ŞEHZADE MUSTAFA İNFAZ EDİLİD... İŞTE O SAHNE ŞEHZADE MUSTAFA'NIN İDAMI NASIL ÇEKİLDİ Şehzade Mustafa'nın katli sahnesi 3 haftada çekildi. İşte notlar: - Cellatlar dövüş sanatları ekibinden seçildi. - Çekimlerde İşitme Federasyonu yetkilileri de hazır bulundu. - Çekimlerde 150 kişilik teknik ekip görev yaptı, yaklaşık 1000 figüran çalıştı. - 3 bin metrekare orman alanına ordugah kuruldu. - Platonun düzleştirilmesi için 5 kamyon kum kullanıldı. - Kanuni Sultan Süleyman'ın otağı hümayunu 700 metrekarelik alana birbiriyle bağlantılı bir ana çadır, üç oda şeklinde hazırlandı. - 2 bin 500 metrekare kumaş kullanıldı. TARİH NE YAZDI Tarihte Şehzade Mustafa 1553 yılında 38 yaşındayken babasının tahtına göz dikmekle suçlanmış; Nahcıvan Seferi'ne giden Osmanlı ordusunun Konya'da konakladığı sırada, padişahın otağında boğdurulmuştur. Katli, devlete isyan suçundan dolayıdır. ŞEHZADE MUSTAFA MİHRUNİSA SULTAN'A BÖYLE VEDA ETTİ! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575017.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575017.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5ad564f4fcd7fd1d4cea869a66051114200c8f7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575017.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ'dan Baykal açıklaması. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, internette yer alan ses kayıtları ile ilgili tepkisini dile getirirken, "2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği sırasında parlamentoda son oylama yapılıyordu. O zaman ben Grup Başkanvekiliydim. Sayın Başbakanımız bizim oturduğumuz yerde oturuyordu. Yanında Grup Başkanvekilleri ve milletvekilleri ... Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, internette yer alan ses kayıtları ile ilgili tepkisini dile getirirken, Baykal'a yapılan kaset komplosuyla ilgili konuştu. Adalet Bakanı , internette yer alan ses kayıtları ile ilgili tepkisini dile getirirken, "2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği sırasında parlamentoda son oylama yapılıyordu. O zaman ben Grup Başkanvekiliydim. Sayın Başbakanımız bizim oturduğumuz yerde oturuyordu. Yanında Grup Başkanvekilleri ve milletvekilleri vardı. O sırada bir milletvekili geldi sayın başbakanımızın kulağına Sayın Baykal ile ilgili bir kasetin internette dolaştığını söyledi. Sayın Başbakanımız 'hemen, derhal Binali Yıldırım beyi bana çağırın' dedi. Arkadaşlar koştular ve Binali Yıldırım beyi buldular. Yanımızda talimat verdi, ben o talimatın birinci elden tanığıyım. 'Bunun hemen gereğini yapın' dedi. O zaman gereği yapıldı" dedi. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve soruşturma usullerinde değişiklik de öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komiyonu'nda, Adalet Bakanı , muhalefet milletvekillerinin iddialarına cevap vermek için söz aldı. Bozdağ, "Ben hatırlarım Önder Sav ile ilgili bir telefon kaydı yansımıştı, bu kayıt üzerine TBMM'de bir araştırma komisyonu kuruldu. Orada da arkadaşlarımız bu çirkin hadisenin bir daha Türkiye'de yaşanmaması için o komisyonda bazı öneriler dile getirildi. 24'ncü dönemde de bu dinlemelerle alakalı yine TBMM'de partilerimizin ortak iradesiyle bir başka komisyon kuruldu. O komisyonun önerileri son derece önemliydi, o önerilerden bir kısmı da cezai müeyyidelerin artırılması ve caydırıcılığın sağlanmasıyla ilgili önemli şeyler, bütün bunların içine herkes tavır koydu. Yasal düzenleme yapıldı. Hatırlarsanız o zamanda parlamentomuz baskı altına alınmıştı. O ilgili kısmı okuyayım, 'kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.' Toplumda yaşanan bu konudaki kötü olayların bir daha yaşanmaması için parlamentonun ve siyaset kurumunun müşterek tutumunu da yansıtan bir hususturö dedi. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "ÇOK ÜZÜLDÜM" "Türkiye TBMM tarihinde ilk defa bir grup toplantısında Sayın Genel Başkan tapelerin kayıtlarını orada canlı yayında verdi. Ben buna çok üzüldüm. İnsanların hakkını hukukunu koruma adına, haberleşme hürriyeti adına, özel hayatın gizliliği adına, kişi hak ve hukukunun güveni adına, soruşturmanın gizliliğinin ihlali adına üzüldüm. Gizli olan soruşturmanın birileri tarafından hem de bir siyasi partinin Genel Başkanı tarafından böyle yapılması bana göre hem bizim toplumumuz genel ahlak kabullerine hem de yasanın pek çok hükmüne uymaz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575019.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575019.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9677c785e94320879e4b98f0013dda5ae6898cb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575019.txt @@ -0,0 +1 @@ +14 Şubat Sevgililer Günü hikâyesi nedir?. Sevgililer Günü'nün ortaya çıkışına dair yıllardır sürülerce hikaye anlatılır durur. Ancak bunların içinde en çok rağbet göreni Aziz Valentine'nin hikayesidir. Neredeyse herkes her yıl 14 Şubat'ta sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler veriyor. ... Birçok ülkede 14 Şubat Sevgililer Günü olarak kutlanıyor. Peki 'Sevgililer Günü'nün hikâyesi nedir?' Sevgililer Günü'nün ortaya çıkışına dair yıllardır sürülerce hikaye anlatılır durur. Ancak bunların içinde en çok rağbet göreni Aziz Valentine'nin hikayesidir. Neredeyse herkes her yıl 14 Şubat'ta sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler veriyor. Eski Roma'da 14 Şubat günü bütün Roma halkı için önemli bir gündü. Çünkü bu günde Roma tanrı ve tanrıçalarının kraliçesi olan Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil yapılırdı. Juno ayrıca Roma halkı tarafından kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak da biliniyordu. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyordu. Bu bayram halkın genç nüfusu için büyük önem taşıyordu. Gençler sadece bu bayram süresince birbirlerinin partneri oluyorlardı. Hangi genç kadının hangi genç erkek ile bir çift oluşturacağı eski bir gelenek olan ve Lupercalia Bayramı'nın arife günü yapılan bir çekiliş ile belli oluyordu. Romalı genç kızlar, isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kavanoza koyuyorlardı. Genç Romalı erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlardı. Bu birliktelikler birbirine âşık olan çiftler için bayram süresinin dışına taşıp genellikle evlilikle sonlanıyordu. AZİZ VALENTINE GÜNÜ İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ı Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seramoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü "Aziz Valentine Günü" olarak kutlamaya başladılar. İmparator 2. Claudius, Roma'yı kendi katı kuralları ile zalimce yöneten bir hükümdardı. Onun için en büyük problem ordusunda savaşacak asker bulamamaktı. Ona göre bu durumun tek sebebi Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istememeleriydi. İşte bu yüzden Roma'daki tüm nişan ve evlilikleri kaldırdı. Aziz Valentine de Claudius'un hükümdarlığı zamanında Roma'da yaşayan bir papazdı. Kendisi gibi papaz olan Aziz Marius ile birlikte Claudius'un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etti. Ancak imparator bu durumu bir süre sonra öğrendi. Aziz Valentine insanları evlendirmeye devam ettiği için tutuklandı ve yaptıklarının cezası olarak sopa ile dövülerek öldürüldü. Milattan sonra 270 yılının 14 Şubat'ı Hıristiyan şehitliğine gömüldü. Aynı zamanlarda Roma'daki putperestler, şubat ayı içinde kutlanan Lupercalia Bayramı'nı kendi putperest tanrıları için kutluyorlardı. Bayram öncesi yapılan geleneksel çekilişi ise seramoniye bağlı kalarak kendileri için uygulamaya başladılar. Hıristiyan Kilisesi'nin ilk kurulduğu yıllarda hizmet veren papazlar bu törenlerin, özellikle de evlenmemiş gençlerin putperestler ile birlikte anılmasından rahatsız oldukları için bir çözüm buldular. Bu gençlerin isimlerinin azizlerle birlikte anılmasını istedikleri için Lupercalia Bayramı'nın başladığı günü "Aziz Valentine Günü" olarak kutlamaya başladılar. SAINT VALENTINE VE SEVGİLİLER GÜNÜ Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri her yıl şubat ayının14'ünde kutlanan Sevgililer Günü'nün başlangıcı ile ilgili o günden günümüze kadar gelmiş çeşitli efsane ve hikâyeler var. Bazı kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hıristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine'nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanmış. Efsanenin başka bir yönü ise Aziz Valentine'nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine'i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan 226 yıl sonra 496'da Papa Gelasius Aziz Valentine'i onurlandırmak için Şubat 14'ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir. SEVGİLİLER GÜNÜ'NÜN İLK KARTI Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, âşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575021.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575021.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c00cf61e7ea5003280afc3e61c053469322fe72a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575021.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şehzade Mustafa ölüme yürüyor!. "Osmanlı tarihinin en dramatik olaylarından birisi Şehzade Mustafa'nın öldürülmesidir.Halk ve Ordu nezdinde çok sevilen bir kişi olan şehzadenin ölümü halkı derinden etkilemiştir.Dönemin önemli yazarları üzüntülerini yazdıkları mersiyelerle belirtmişlerdir. Şehzade Mustafa'nın ölümü tarihçiler arasında ihtilaf oluşmasına sebep olmuştur.Şehzadenin öldürülmesinin gerekli olduğunu ... Kanuni Sultan Süleyman ve Mahidevran Sultan'ın oğlu Şehzade Mustafa neden öldürüldü? "Osmanlı tarihinin en dramatik olaylarından birisi Şehzade Mustafa'nın öldürülmesidir.Halk ve Ordu nezdinde çok sevilen bir kişi olan şehzadenin ölümü halkı derinden etkilemiştir.Dönemin önemli yazarları üzüntülerini yazdıkları mersiyelerle belirtmişlerdir. Şehzade Mustafa'nın ölümü tarihçiler arasında ihtilaf oluşmasına sebep olmuştur.Şehzadenin öldürülmesinin gerekli olduğunu savunanlar ile şehzadenin öldürülmesinin hata olduğunu eleştirenler çıkmıştır.Şehzade Mustafa'nın öldürülmesi olayı ile ilgili bütün bilgileri siz okuyuculara aktardıktan sonra bu kararı sizin vermeniz daha doğru olacaktır. Şehzade Mustafa, 1515 yılında babasının Manisa sancakbeyliği döneminde doğdu. Annesi, Mahidevran Sultandır. Babasının tahta geçmesiyle 5 yaşında İstanbul'a gelen küçük şehzade, ağabeyleri Mahmut ve Murat'ın ölümlerinin ardından da tahtın en büyük varisi oldu. Etrafında çok sevilen bir şehzadeydi. 15 yaşına geldiğinde devlet tecrübesi kazanması için merkeze yakınlığıyla önemli olan Manisa Sancakbeyi yapıldı. Bu görev, babasından sonra taht için en güçlü aday olduğu anlamına geliyordu.Fakat Kanuni Sultan Süleyman, Nahçivan Seferi'ne çıktığında Konya Ereğli taraflarında babasına isyan etme teşebbüsü dolayısıyla öldürülmüştür.(1533) Neden Öldürüldü.....? 1552 Yılında Kanuni Sultan Süleyman Rahatsızlığı dolayısıyla Seferlere katılamaz durumdadır.Bundan dolayı İran Seferine Ordunun Başında Rüstem Paşayı görevlendirmiştir.Fakat Rüstem Paşa seferi icra edemez.Çünkü Asker arasında Sultanın artık yaşlandığı tahtı bırakmasının zamanı geldiği gibi dedikodular yayılır.Ayrıca Askerler Sultanın Mustafa gibi oğlu varken niçin Rüstem Paşa Orduya Komutanlık ediyor tepkilerde bulunmuştur.Bunun üzerine Rüstem Paşa Kanuniye elçi göndererek durumun vaziyeti hakkında bilgi vermiştir.Kanuni Rüstem Paşaya seferden geri dönülmesi emri vermiştir.Netice olarak bu sefer başarısızlıkla sonuçlanmış.Sefer sonrası gelişen olaylar Şehzade Mustafa'nın ölmesine yol açmıştır. Rüstem Paşa sefer dönüşünde Kanuniye Şehzade Mustafa ile ilgili belgeler sunar.Bu belgelerde Mustafa'nın İran Şahı Tahmasp'a yazdığı mektuplar ile birlikte Diyabekir Beylerbeyine Yazdığı Mektupta vardır. Şehzade Mustafa,İran Şahına yazdığı mektuplarda ''Babasının artık yaşlandığından bahisle, atalarının tahtına oturma sırasının kendisinde olduğunu savunmuş ve bu konuda Safevi Şahın'dan yardım istemiştir.Şahta Kendisine yardım edeceğini bildiren cevaplar vermiştir.''Ayrıca Diyabekir BeylerBeyine yazdığı mektupta ''Ben Harekete Geçtiğim Vakit Benimle Olacak mısın..?''şeklinde mektup yazdığı görülmüştür. Fakat Bu Mektupların Şehzadeye ait olup olmadığı tartışma konusudur.Rüstem Paşanın bu işi tezgahladığı konusunda görüşler olmakla birlikte,Mektupların gerçek olma ihtimali de mevcuttur.Çünkü Mektuplar da Şehzadenin Kendi Mührü vardır. Padişah Konu Hakkında Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşanın da fikrini almış Sokullu Padişaha;''Şehzadenin Askerle bir ittifak yaptığına yönelik bilgilerin mevcut olduğu,bu işin sonuncunda size karşı bir darbe ihtimali olabiliceğine dair' beyanatta bulunmuştur. Padişah Bunun üzerine Şeyhülilslam Ebusuud'dan fetva ister.Şeyhülislam Katli vaciptir fetvası verdikten sonra 1553 yılında Nahçivan seferindeyken konakladığı Konya yakınlarında oğlunu yanına çağırır. Ve öldürülmesi emrini verir. Şehzadenin ölmesinde kendi yaptığı acemiliklerin de olduğu aşikardır.Şehzade Mustafanın Sakal bırakması ,kendi adına tuğra çekmesi,askerle çok içli dışlı olması gibi faaliyletleri de ölmesine sebep olan faktörlerdir. Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinde en büyük rolün Hürrem Sultana ait olduğunu düşünceleri mevcuttur.Bu düşünceleri dile getirenler Hürrem Sultanın Rüstem Paşayla işbirliği yaparak şehzadenin ölümüne sebep olduğu söylerler.Bu düşünce kısmen yanlıştır. Hürrem Sultanın şehzadenin öldürülmesinde direkt rol oynadığının söylenilmesi hatalıdır.Hürrem Sultan tabi ki kendi oğlunun tahta çıkması için faaliyetlerler de bulunmuştur ki bu her annenin yapacağı bir şeydir.Fakat bu Şehzadenin öldürülmesinin sebebi olarak Hürrem Sultanı göstermek yanlış bir durumdur.Kanuni gibi bir şahsiyetin Hürrem sultana uyarak,sağlam deliller olmadan şehzadenin hayatına son vermesi düşünülemez.Nitekim daha sonra Hürrem Sultanın kendi evladı olan Bayezitta isyana teşşebbüs ettiği dolayısıyla öldürülmüştür." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575022.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575022.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b282da91c9527e95c6e42e60355cf2d6bb0285a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575022.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'da silahlı saldırı!. Sosyal medyada yansıyan bilgilere göre, tartışma sonucu çıkan çatışma sırasında kendisine isabet eden kurşun sonrasında AKP Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı ve Beylikdüzü Kars Ardahan Iğdır Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Demirkol'un hayatını kaybettiği iddia edildi. Odatv'nin haberine göre, ... AKP Beylikdüzü Merkez Seçim Koordinasyon Merkezi önünde tartışma yaşandı. Sosyal medyada yansıyan bilgilere göre, tartışma sonucu çıkan çatışma sırasında kendisine isabet eden kurşun sonrasında AKP Beylikdüzü Belediye Meclis Üyesi Aday Adayı ve Beylikdüzü Kars Ardahan Iğdır Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Demirkol'un hayatını kaybettiği iddia edildi. Odatv'nin haberine göre, AKP Beylikdüzü İlçe Başkanı Nevzat Demiröz yaşanan olayı doğrularken, "Bu olay partimize yapılan bir şey değildir. Kişisel olaydır. 168 Belediye Meclis üyesi aday adayımız var hepsini tek tek özel hayatını bilemeyiz" dedi. Demiröz ayrıca olaya sade bir vatandaş kadar bilgiye sahip olduklarını da aktardı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575024.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575024.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d2db0c2ec75f003611ababe8374416f3f9aeb03 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575024.txt @@ -0,0 +1 @@ +Böcek soruşturmasında flaş gelişme. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili soruşturma kapsamında 4 kişinin "tanık" sıfatıyla ifadesine başvuruldu. Ankara Adliyesi'ne gelen 4 kişinin ifadesi, bir saat süreyle Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli başsavcıvekilliği tarafından alındı. Soruşturmayı üç terör savcısı; ... Böcek soruşturmasıyla ilgili 4 kişinin tanık sıfatıyla ifadesi alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili soruşturma kapsamında 4 kişinin "tanık" sıfatıyla ifadesine başvuruldu. Ankara Adliyesi'ne gelen 4 kişinin ifadesi, bir saat süreyle Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli başsavcıvekilliği tarafından alındı. Soruşturmayı üç terör savcısı; 'hükümetin gizli bilgilerinin tespit edilerek başka ülkelere servis edildiği' iddiasıyla yürütüyor. Soruşturma kapsamında böceği yerleştiren kişi veya kişiler böceklerin yerleştirilme tarihi ve devlet sırrı niteliği taşıyan hangi bilgilerin sızdırıldığı tespit edilmeye çalışılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575026.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575026.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6162f9c618415de15f26096ad2db5d8331bbe4a1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575026.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'nin Muratpaşa adayı değişti. İl Başkanı Kök, henüz resmi bildirim olmadığını söyledi, "Biz de öyle duyuyoruz" dedi. ADAYLIĞI 2 GÜN SÜRDÜ Pazar günü CHP Parti Meclisi kararıyla başkan adayı ilan edilen İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen'in adaylığı ancak 2 gün sürdü. Yeğen'in yerine ... Antalya'da CHP'nin Muratpaşa Belediye Başkan adayı Sultan Yeğen'in yerine İl Başkanı Devrim Kök gösterildi. İl Başkanı Kök, henüz resmi bildirim olmadığını söyledi, "Biz de öyle duyuyoruz" dedi. ADAYLIĞI 2 GÜN SÜRDÜ Pazar günü CHP Parti Meclisi kararıyla başkan adayı ilan edilen İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen'in adaylığı ancak 2 gün sürdü. Yeğen'in yerine İl Başkanı Devrim Kök aday gösterildi.  Yapılan görüşmeler sonucu istifa etmeyeceğini belirten Sultan Yeğen'i görevden almanın hukuki altyapısı tamamlanınca İl Başkanı Devrim Kök aday olarak belirlendi. İl Başkanı Devrim Kök, "Henüz resmi bir bildirim yok. Biz de öyle duyuyoruz" dedi. Devrim Kök, Yüksek Seçim Kurulu'nun 1 Aralık mesai bitimine kadar istifa etme zorunluluğu bulunduğunun hatırlatılması üzerine "Ben ve diğer il başkanı arkadaşlarım 29 Kasım günü istifa etti. İstifa Genel Merkez tarafından istendi. Bu genelde sigorta olarak tutulur. Ölüm, kalım gibi bir durum olursa o boşluğu il başkanıyla doldurmak için bir yöntemdir" diye konuştu. CHP'nin Antalya'nın merkez ilçesi Muratpaşa'da Belediye Başkan adayı olarak mevcut başkan Süleyman Evcilmen yerine İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Yeğen'i göstermesi partililerin tepkisini çekmişti. Bir grup partili, il binası önünde toplanıp eylem yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575052.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575052.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3529a2adf1c984c4d5c969f70cdfe622dd430768 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575052.txt @@ -0,0 +1 @@ +27 ilin emniyet müdürleri merkeze alındı. Bakanlık, 3 emniyet genel müdür yardımcısı ve 27 ilin emniyet müdürünü görevden aldı. Atama kararı gece Resmi Gazete'de yayınlandı. Başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alınan emniyet müdürleri şunlar: "Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feridun Taşçı, Emniyet Genel ... İçişleri Bakanlığı, emniyette büyük değişikliğe gitti. Bakanlık, 3 emniyet genel müdür yardımcısı ve 27 ilin emniyet müdürünü görevden aldı. Atama kararı gece Resmi Gazete'de yayınlandı. Başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alınan emniyet müdürleri şunlar: "Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feridun Taşçı, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çankal, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı İsmail Baş, Artvin Emniyet Müdürü Hüsrev Salmaner, Balıkesir Emniyet Müdürü Halil Karataş, Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan, Bitlis Emniyet Müdürü Sadedtin Akgüç, Çanakkale Emniyet Müdürü Osman Zoroğlu, Denizli Emniyet Müdürü Zeki Bulut, Edirne Emniyet Müdürü Cemil Ceylan, Erzincan Emniyet Müdürü Mustafa Elaman, Iğdır Emniyet Müdürü İbrahim Karadağ, İzmir Emniyet Müdürü Sami Uslu, Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Metin Aşık, Karabük Emniyet Müdürü Oktay Keskin, Karaman Emniyet Müdürü Lütfü Sönmez, Kırklareli Emniyet Müdürü Hüseyin Aktaş, Kilis Emniyet Müdürü Mehmet Akpınar, Kütahya Emniyet Müdürü Kadir Akbıyık, Manisa Emniyet Müdürü Yunus Çetin, Mardin Emniyet Müdürü Derviş Kara, Muş Emniyet Müdürü Muharrem Durmaz, Nevşehir Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel, Ordu Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı, Siirt Emniyet Müdürü Mutlu Ekizoğlu, Şanlıurfa Emniyet Müdürü Mehmet Likoğlu, Şırnak Emniyet Müdürü Avni Usta, Tekirdağ Emniyet Müdürü Ali Yılmaz, Tokat Emniyet Müdürü Osman Balcı, Yozgat Emniyet Müdürü Hasan Yılmaz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575063.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575063.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c6d8c4ac8951c8b339bf0d26bc7e7bd07dc5637e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575063.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şehzade Mustafa infaz edildi. Şehzade  Mustafa sağır ve dilsiz cellatlar tarafından ipek urganla boğularak öldürüldü. Şehzade'nin yürek dağlayan ölümü Muhteşem Yüzyıl'ın 123. bölümüne damgasını vurdu. ŞEHZADE MUSTAFA'NIN VASİYETİ 'Ömrümün sonuna kadar bir mum gibi yanmaktansa güneşte kavrulmayı yeğlerim. Asla isyancı olmadım, olmam' diyerek ölüme ... Türkiye'de olduğu gibi dünya çapında da büyük ilgiyle izlenen 'Muhteşem Yüzyıl'da Şehzade Mustafa'nın katli gerçekleşti. Muhteşem Yüzyıl'ın bu haftaki bölümünde Şehzade Mustafa infaz edildi. Şehzade  Mustafa sağır ve dilsiz cellatlar tarafından ipek urganla boğularak öldürüldü. Şehzade'nin yürek dağlayan ölümü Muhteşem Yüzyıl'ın 123. bölümüne damgasını vurdu. ŞEHZADE MUSTAFA'NIN VASİYETİ 'Ömrümün sonuna kadar bir mum gibi yanmaktansa güneşte kavrulmayı yeğlerim. Asla isyancı olmadım, olmam' diyerek ölüme yürüyen Şehzade Mustafa ölmeden önce en güvendiği adamı Atmaca'ya vaziyetini açıkladı. Şehzade 'Ne kanım ne davam mahşere kalmasın. Bununda tek bir yolu var; Bayezıd... Onun yanına gideceksin ve sadakat yemini edeceksin. Tahta çıkana kadar onun yanında kalacaksın. Bana söz ver' diyerek Atmaca'ya kanının yerde kalmaması için talimat verdi. ŞEHZADE MUSTAFA İNFAZ EDİLİD... İŞTE O SAHNE ŞEHZADE MUSTAFA'NIN İDAMI NASIL ÇEKİLDİ Şehzade Mustafa'nın katli sahnesi 3 haftada çekildi. İşte notlar: - Cellatlar dövüş sanatları ekibinden seçildi. - Çekimlerde İşitme Federasyonu yetkilileri de hazır bulundu. - Çekimlerde 150 kişilik teknik ekip görev yaptı, yaklaşık 1000 figüran çalıştı. - 3 bin metrekare orman alanına ordugah kuruldu. - Platonun düzleştirilmesi için 5 kamyon kum kullanıldı. - Kanuni Sultan Süleyman'ın otağı hümayunu 700 metrekarelik alana birbiriyle bağlantılı bir ana çadır, üç oda şeklinde hazırlandı. - 2 bin 500 metrekare kumaş kullanıldı. TARİH NE YAZDI Tarihte Şehzade Mustafa 1553 yılında 38 yaşındayken babasının tahtına göz dikmekle suçlanmış; Nahcıvan Seferi'ne giden Osmanlı ordusunun Konya'da konakladığı sırada, padişahın otağında boğdurulmuştur. Katli, devlete isyan suçundan dolayıdır. ŞEHZADE MUSTAFA MİHRUNİSA SULTAN'A BÖYLE VEDA ETTİ! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575098.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575098.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9d691b7bdb31914080a83ceb3df9f79632bac7b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575098.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Fakirler ağlamayı kesmeli'. Lüks giyim markası Nicole Miller'ın CEO'su Bud Konheim, bir röportajında fakirlere seslendi. Konheim, ABD'de fakir olarak kabul edilen kesiminin dünyanın diğer bölümlerinde o kategoriye girmediğini söyledi. Konheim "Fakir olarak kabul edilen kesimin dünyanın bambaşka ülkelerinde oldukça zengin olabileceği bir ülkede ... Lüks giyim sektörünün önde gelen yöneticilerinden Bud Konheim, ABD'nin fakir kesimlerine sahip olduklarınızın kıymetini bilin çağrısı yaptı. Lüks giyim markası Nicole Miller'ın CEO'su Bud Konheim, bir röportajında fakirlere seslendi. Konheim, ABD'de fakir olarak kabul edilen kesiminin dünyanın diğer bölümlerinde o kategoriye girmediğini söyledi. Konheim "Fakir olarak kabul edilen kesimin dünyanın bambaşka ülkelerinde oldukça zengin olabileceği bir ülkede yaşıyoruz. Ama sürekli olarak ondan bundan şikayet ediyoruz. Ülkemizde yıllık 35 bin dolar kazanan bir kişi az kazandığından şikayet edip duruyor. Neden bir kere de bu kişinin Hindistan, Çin ya da adını bile bilmediğimiz bir ülkede zengin bir hayat yaşayabileceğini düşünmüyoruz. Fakir kesim ağlamayı kesmeli" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575100.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575100.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..44ac7701e70a00a81d02a8f0cfbd56100dd18501 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575100.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da muhalif lidere boyalı saldırı. Ukrayna'nın eski Başbakanı Yulya Timoşenko'yu hapis cezasını çektiği Kharkiv kentindeki hastanede ziyaret eden muhalif Batkivşçina (Vatan) Partisi Lideri Arseniy Yatsenyuk ile Başkan Yardımcısı Aleksandr Turçinov'a boya atıldı. Yatsenyuk ile Turçinov'un üstüne, Timoşenko'yla görüşmelerinin ardından, hastanede bazı kişilerce yeşil renkli boya ... Muhalif Batkivşçina (Vatan) Partisi Lideri Arseniy Yatsenyuk ile Başkan Yardımcısı Aleksandr Turçinov'a boya atıldı. Ukrayna'nın eski Başbakanı Yulya Timoşenko'yu hapis cezasını çektiği Kharkiv kentindeki hastanede ziyaret eden muhalif Batkivşçina (Vatan) Partisi Lideri Arseniy Yatsenyuk ile Başkan Yardımcısı Aleksandr Turçinov'a boya atıldı. Yatsenyuk ile Turçinov'un üstüne, Timoşenko'yla görüşmelerinin ardından, hastanede bazı kişilerce yeşil renkli boya atıldı. Turçinov, olayla ilgili bir kişinin yakalandığını söyledi, Yatsenyuk ise gülümsemeyi tercih etti. Konuyla ilgili açıklama yapmayan Yatsenyuk ise gülümseyerek muhalefetin ortak görüşe sahip olduğunu, Timoşenko ile görüşmelerinin ayrıntılarını yakın zamanda Kiev'de yapacağı basın toplantısında paylaşacağını kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575102.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575102.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e0e40a98cadaedb543dbb0693979257ee18839ca --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575102.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cenevre sürerken Suriye'de çatışmalar had safhada!. Suriye'de barış anlaşması için Cenevre'de görüşmeler sürerken, çatışmaların ülke genelinde yaygınlaştığı belirtiliyor. Kuruluş hem hükümet güçlerinin, hem de muhaliflerin toprak kazanmaya çalıştığını söyledi. Bunun da büyük olasılıkla barış görüşmelerindeki müzakere pozisyonunu güçlendirmek için yapıldığı kaydedildi. Suriye hükümeti ve muhalif gruplar ... Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 22 Ocak'tan bu yanaki üç haftalık sürede en az 4 bin 959 kişinin öldüğünü açıkladı. Kayıpların üçte birinin sivil olduğu, sivillerin de 515 kadın ve çocuk bulunduğu belirtildi. Suriye'de barış anlaşması için Cenevre'de görüşmeler sürerken, çatışmaların ülke genelinde yaygınlaştığı belirtiliyor. Kuruluş hem hükümet güçlerinin, hem de muhaliflerin toprak kazanmaya çalıştığını söyledi. Bunun da büyük olasılıkla barış görüşmelerindeki müzakere pozisyonunu güçlendirmek için yapıldığı kaydedildi. Suriye hükümeti ve muhalif gruplar arasındaki görüşmeler sürüyor, ancak bir ilerleme işareti yok. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 22 Ocak'tan bu yanaki üç haftalık sürede en az 4 bin 959 kişinin öldüğünü açıkladı. Kayıpların üçte birinin sivil olduğu, sivillerin de 515 kadın ve çocuk bulunduğu belirtildi. Kuruluş ayrıca bunun savaşın başladığı Mart 2011'den bu yanaki üçer haftalık dönemler arasındaki en yüksek kayıp sayısı olduğunu bildirdi. Muhalif gruplarla bağlantılı kuruluşun açıkladığı bu sayılar bağımsız kaynaklarca doğrulanmadı. Bu arada Birleşmiş Milletler, muhaliflerin elindeki Humus kentinin tarihi kesimine yardım ulaştırma çalışmalarını sürdürüyor. Yöreden 200'ü aşkın sivil ayrılırken, un, pirinç, sıvı yağ ve diğer besin maddelerinden oluşan 200'e yakın koli bölgeye sevk edildi. Ancak hükümet güçlerinin kuşatması altındaki bölgeden tahliye edildikten sonra gözaltına alınan erkeklerin akıbetiyle ilgili kaygılar sürüyor. Tasarı için söz düellosuÖte yandan Rusya'nın tüm taraflara yardım görevlilerinin çalışmasına fırsat verilmesi çağrısı yapan BM Güvenlik Konseyi karar tasarısını reddetmesi üzerine Moskova ve Washington arasında söz düellosu yaşandı. ABD Başkanı Barack Obama Rusya'nın tasarıyı engelleyerek Suriye hükümetiyle birlikte 'sivilleri açlığa mahkûm etmenin' sorumluluğunu taşıdığını söyledi. Bir Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise bu eleştirileri 'taraflı bir tahrifat' diye tanımladı. Ancak New York'taki BBC Muhabiri Nick Byrant Rusya'nın mevcut tasarıyı reddetmesine karşın, alternatif tasarılara kapıyı kapatmadığını söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575104.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575104.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67bca5dae1b0230890e591f2e035e4472feeb285 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575104.txt @@ -0,0 +1 @@ +Google Earth Topbaş'ı yalanladı!. 25 Aralık soruşturmasında adı geçen işadamı Mustafa Latif Topbaş, Urla'daki villaların arazisini 35 yıl önce aldığını ve aynı yıl inşaata başladıklarını ifade etmişti. Ancak Google Earth'deki birkaç yıl önceki görüntülerde arazi üzerinde inşaat görünmüyor. İşadamı Mustafa Latif Topbaş'ın Başbakan Erdoğan'ın ... Birkaç yıl önceki görüntülerde arazi üzerinde inşaat görünmüyor. 25 Aralık soruşturmasında adı geçen işadamı Mustafa Latif Topbaş, Urla'daki villaların arazisini 35 yıl önce aldığını ve aynı yıl inşaata başladıklarını ifade etmişti. Ancak Google Earth'deki birkaç yıl önceki görüntülerde arazi üzerinde inşaat görünmüyor. İşadamı Mustafa Latif Topbaş'ın Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Urla'da Hazine arazisine villa yaptığı ileri sürülmüştü. Başbakan Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen ses kayıtları da ortaya çıkmıştı. Latif Topbaş da dün yaptığı açıklamada söz konusu arazisinin 34 yıl önce alındığını ve aynı yıl her biri 80 metrekareyi geçmeyen 20-22 yazlık ev yaptığını söylemişti. Ancak Google Earth'den bakıldığında birkaç yıl önceki görüntülerde arazide hiçbir yapılaşmanın olmadığı görülüyor. (gazeteport) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575106.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575106.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f57e58aa47dc01b7c3273c8348d4f81d4e61ed95 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575106.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den DSP'ye geçtiler. 30 Mart'taki yerel seçimler için belediye başkan adaylarını geçtiğimiz hafta belirleyen CHP'de tartışmalar bitmiyor. Günlerdir yaşanan protestolar ve istifaların ardından bugün bir gelişme daha yaşandı. CHP'den yeniden aday gösterilmeyen adaylar DSP'ye geçti. Dikili Belediye Başkanı Yusuf Altıparmak ve ... Yerel seçimler için yeniden aday gösterilmeyen CHP'li belediye başkanları, DSP'ye katıldı. 30 Mart'taki yerel seçimler için belediye başkan adaylarını geçtiğimiz hafta belirleyen 'de tartışmalar bitmiyor. Günlerdir yaşanan protestolar ve istifaların ardından bugün bir gelişme daha yaşandı. CHP'den yeniden aday gösterilmeyen adaylar 'ye geçti. Dikili Belediye Başkanı ve Didim Belediye Başkanı bugün Demokratik Sol Parti'ye katıldılar. CHP'den yeniden aday gösterilmeyen Kadıköy Belediye Başkanı ile Bakırköy Belediye Başkanı 'in de bugün karar vermesi bekleniyor. Yeniden aday gösterilmeyen Edirne Belediye Başkanı de geçtiğimiz günlerde DSP'ye geçeceğini açıklamıştı. 15 belde başkanının da DSP'ye katılacağı öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575110.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575110.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a6ebbb3467f6b3fc978fb22f16b17ecc0260660d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575110.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ergenekon davası hakimlerine suç duyurusu. Ergenekon davası kapsamında 5 Ağustos 2013 tarihinde verilen kararla 16,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi ile 10,5 yıl hapis cezasına çarptırılan gazeteci Merdan Yanardağ'ın avukatı Serkan Günel, hükmü açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, aradan geçen sürede ... Ergenekon davası kapsamında 5 Ağustos 2013 tarihinde verilen kararla 16,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi ile 10,5 yıl hapis cezasına çarptırılan gazeteci Merdan Yanardağ'ın avukatı Serkan Günel, hükmü açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, aradan geçen sürede henüz gerekçeli kararı yazmadığı gerekçesiyle, mahkemenin başkanı Hasan Hüseyin Özese ile üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu, Hüsnü Çalmuk, Mehmet Fatih Uslu ve Ercan Fırat hakkında suç duyurusunda bulundu. Avukat Günel'in Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) sunduğu dilekçede, Anayasa'nın 141/3. maddesinde, "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" hükmünün bulunduğu hatırlatılarak, bu kural gereği belirli bir süre sonunda gerekçeli kararın yazılmasının zorunlu olduğu ve hiç kimsenin işlediği suçun ne olduğu gösterilmeden, belirsiz bir süre tutuklu kalamayacağı savunuldu. CMK'nın 15 gün kriteri Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 232. maddesinin, gerekçeli kararın yazılması gereken azami süreyi açıkça belirttiği ve maddenin 2. fıkrasına göre "Hükmün gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç 15 gün içinde dava dosyasına konulur" ifadesinin yer aldığı kaydedilen dilekçede, Çelebi ve Yanardağ'ın 5 Ağustos 2013 tarihinde verilen kısa karar sonrası haklarında çıkarılan yakalama emri doğrultusunda tutuklandıklarına dikkati çekildi. "Kısa kararın üzerinden 6 ay geçmiş olmasına rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üye hakimleri gerekçeli kararı yazmayarak veyahut yazılmışsa dava dosyasına koymayarak Ceza Muhakemesi Kanunu'na aykırı hareket etmektedirler" ifadesi kullanılan dilekçede, hakkında verilen cezada bir çok sanık için uygulanan 1/6 indirim kuralının takdiren uygulanmadığı, Yanardağ'ın duruşmalarda hakimlere hakaret anlamına gelebilecek hiçbir söz sarf etmediği ve çoğu duruşmaya da iş yoğunluğu nedeniyle katılmadığı dile getirildi. Dilekçede, "Hakkında verilebilecek en üst seviyeden ceza verilen müvekkilin hangi somut delile dayalı olarak bu cezayı aldığı yine gerekçeli kararda, kanuna aykırı olarak halen yazılmadığı için bilinmemektedir. Bununla birlikte diğer tutuksuz sanıklarla karşılaştırıldığında çok açık görülmektedir ki Merdan Yanardağ hakkında verilen ceza açısından da kanunun verdiği takdir hakkı kötüye kullanılmıştır. Eşitlik ilkesine aykırı davranılmıştır" denildi. Mehmet Ali Çelebi ile ilgili de dilekçede, "Müvekkilimizin tahliye olduktan sonra herhangi bir delili karartma veya kaçma girişiminde bulunduğuna dair de en ufak bir şüphe bulunmamaktadır. Buna rağmen gerekçesiz bir şekilde ve tahliye edilen sanıklar arasında tek istisna olarak 5 Ağustos 2013'teki karar ile tutuklanması da ayrıca adı geçen hakimlerin, kanunun kendilerine tanıdığı takdir hakkını keyfi kullandığına dair bir izlenim oluşturmaktadır" ifadesi yer buldu. "Paralel yapılanma" vurgusu Kamuoyunda "17 Aralık soruşturması" olarak bilinen yolsuzluk operasyonu sonrası davanın müştekisi konumundaki iktidar mensupları tarafından, yargı içinde paralel yapılanma iddialarının dile getirildiği belirtilen dilekçede, şu ifadeler kullanıldı: "Özellikle şikayet konusu bu davayı başlatan ve en önemli işlemleri yapan savcı 'ün bizzat iktidar tarafından örgüt mensubu şeklinde gösterilmesi ve son olarak Bolu'ya düz savcı olarak atanması ve söz konusu Ergenekon davasının iddianamesini kabul eden ve 4 sene boyunca mahkeme başkanı olarak yürüten Hakim Köksal Şengün'ün 'iddianameyi okumadan kabul ettik, şimdi olsa geri çevirirdim, Ergenekon davasında örgüt yok' şeklindeki açıklamaları karşısında, halen gerekçeli kararı yazmayan söz konusu hakimlerin detaylı bir şekilde soruşturulmasını zorunlu kılmaktadır." Başbakan Erdoğan ve Bakan Bozdağ'ın tanıklığı istendi Dilekçede, Adalet Bakanı 'ın dün yaptığı bir konuşmayla, "Baktığımızda verilmiş kararın gerekçesinin yazılmamış olması, yasanın çizdiği sınırın aşılmasıdır, ilgili kanun maddesi bu konuda çok açıktır. 6 ay geçmesine rağmen gerekçenin yazılmamasını bir hakkın suistimali olarak kabul ediyorum. Bu açık bir hak ihlalidir" şeklinde beyanlarında bulunduğu hatırlatılarak, bu sözlerin şikayet konusu hakimlerle ilgili yapılacak bir soruşturmayla haklarında işlem yapılmasını zorunlu kıldığı savunuldu. Görevlerini kötüye kullandıkları iddia edilen Başkan Özese ile üye hakimler Haşıloğlu, Çalmuk, Fırat ve Uslu hakkında idari ve adli soruşturma başlatılması talep edilen dilekçede, başlatılacak soruşturmada sağlıklı bilgiler elde edilmesi bakımından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı ve eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'ün de bilgisine başvurulması istendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575119.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575119.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e14cd2a3c217c2742ba84e4136be0d7138555d4e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575119.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den 'internet yasağı' açıklaması!. Köşk'ün onayına sunulan torba yasa tasarısındaki internet yasaklarına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bir iki sıkıntılı konu var üzerinde çalışıyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575145.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575145.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fbe4bc4403e6d8d6214d71418546a7dd38775497 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575145.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çocuğun elinde bomba patladı. Diyarbakır AKP il başkanlığı binasının arka kısmındaki boş bir arazide, elinde el yapımı patlayıcı infilak eden 13 yaşındaki M.A., yaralandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575147.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575147.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9f7e649b874feca480e91235ca9557b069bdce5e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575147.txt @@ -0,0 +1 @@ +Porno sinemasına saldırı!. Pakistan'ın Peshawar bölgesindeki son kalan porno sinemasına teröristlerce saldırı düzenlendi. Öğle saatlerinde gerçekleşen saldırı sırasında salonda 80 kişi vardı. 3 el bombası atıldı ve 13 kişi yaşamını yitirdi... Saldırıda 20 kişi de yaralandı. Tüm dünyada şok etkisi yaratan olayla ilgili ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575149.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575149.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0696b2ae2c7cf893a10c29288d8bf78bc7251b29 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575149.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hapisten kaçan mahkumlardan not: 'Geri döneceğiz'. Silahlı soygun suçundan hüküm giymiş olan iki mahkum, arkalarında bıraktıkları mektupta "psikolojik nedenlerle" kaçtıklarını belirterek "Sorunlarımızı çözer çözmez geri döneceğiz" dediler. Mahkumlar, cezaevinde kendilerine iyi davranıldığını da belirterek kaçmak zorunda kaldıkları için özür diledi. Rebibbia hapishanesinde, önceki gece yarısı kontrolü ... İtalya'nın başkenti Roma'daki bir hapishaneden eski usulde bir firar gerçekleşti ve iki mahkum, hapishanenin penceresindeki parmaklıkları testereyle kestikten sonra birbirine bağladıkları çarşafları aşağı sarkıtarak kaçtı. Silahlı soygun suçundan hüküm giymiş olan iki mahkum, arkalarında bıraktıkları mektupta "psikolojik nedenlerle" kaçtıklarını belirterek "Sorunlarımızı çözer çözmez geri döneceğiz" dediler. Mahkumlar, cezaevinde kendilerine iyi davranıldığını da belirterek kaçmak zorunda kaldıkları için özür diledi. Rebibbia hapishanesinde, önceki gece yarısı kontrolü sırasında Giampiero Cattini ve Sergio Di Palo isimli mahkumların bulunamaması üzerine alarm verildi. Yapılan aramalarda, hapishanenin kullanılmayan 3. katındaki bir pencerenin parmaklıklarının kesik olduğu ve dışarıya çarşaf sarkıtıldığı fark edildi. İki mahkumun birbirine bağlayarak pencereden sarkıttıkları çarşaflarla polis araçlarının otoparkına indikleri, buradan da doğrudan ana caddeye çıktıkları belirlendi. Aramalar sırasında Cattini ve Di Palo'nun cezaevi yönetimine yazdıkları mektup da bulundu. Firarilerin bulunması için İtalya genelinde arama çalışmaları başlatıldı ve mahmumlardan Giampiero Cattini dün gece geç saatlerde yakalandı. Cattini'nin, eski tanıdıklarıyla temasa geçince yakayı ele verdiği açıklandı. Di Palo'yu arama çalışmaları ise sürüyor. 28 yıl önce helikopterle firar Mahkumların bu kadar kolaylıkla hapishaneden kaçabilmesi, cezaevi güvenliğini de tartışmaya açtı. Yetkililer, Cattini ve Di Palo'nun uyuşturucu bağımlılarının tutulduğu bölümde hapis yattıklarını ve bu bölümde güvenlik önlemlerinin daha esnek olduğunu söylüyor. Cattini ve Di Palo'nun hapsedildikleri bölümden en son firarın 20 yıl önce gerçekleştiği belirtildi. Ancak bu açıklamalar da eleştirileri dindirmeye yetmedi. İtalyan televizyon kanalları bugün hapishanenin önünden yaptıkları yayında, iki mahkumun kaçtığı bölümün yakınındaki polis kulübesinin hâlâ boş olduğuna ve güvenlik kameralarının yetersizliğine dikkat çekti. Rebibbia hapishanesi, 1986'da da, iki mahkumun helikopterle kaçmasıyla gündeme gelmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575150.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575150.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1535e318fd7046031d4ec83b02b7c8320ee9c8df --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575150.txt @@ -0,0 +1 @@ +Müdahale rakamları belli oldu. Merkez Bankası döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle 23 Ocak'ta piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale etmişti. Bankacılar piyasaya doğrudan satılan döviz tutarının 3 milyar dolar civarında olabileceğini tahmin etmişti. TCMB 23 Ocak'ta döviz piyasasına iki yıl aradan sonra doğrudan ... Merkez Bankası'nın 23 Ocak'taki piyasaya doğrudan döviz satımı şeklinde yaptığı müdahalesinin 3.15 milyar dolar olduğu belirtildi Merkez Bankası döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle 23 Ocak'ta piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale etmişti. Bankacılar piyasaya doğrudan satılan döviz tutarının 3 milyar dolar civarında olabileceğini tahmin etmişti. TCMB 23 Ocak'ta döviz piyasasına iki yıl aradan sonra doğrudan döviz satarak ilk kez müdahale etmiş ancak yoğun müdahaleye karşın kurdaki yükselişi engelleyememişti. TCMB gerçekleştirdiği doğrudan döviz müdahalelerini aynı gün kamuoyuna duyurup, tutarları müdahalenin yapıldığı tarihten 15 işgünü sonra yayınlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575151.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575151.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d9bac30b9d1c72484bb9f13f7a7f16b3285b8d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575151.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ailesi onu köle olarak sattı!. Şimdi 24 yaşında olan Shyima Hall yıllar önce ailesinin borçlarına karşılık köle olarak zengin bir çifte satıldı. Ailesi kızdan ayrılırken çok daha güzel bir hayatın olacak dedi ama küçük kız dört yıl boyunca çiftin hizmetçisi olarak yaşadı. O zaman 8 ... 1998 yılında Mısır'da anne ve babası tarafından zengin bir aileye köle olarak satılan Shyima Hall yıllar sonra özgür kaldı. Şimdi 24 yaşında olan Shyima Hall yıllar önce ailesinin borçlarına karşılık köle olarak zengin bir çifte satıldı. Ailesi kızdan ayrılırken çok daha güzel bir hayatın olacak dedi ama küçük kız dört yıl boyunca çiftin hizmetçisi olarak yaşadı. O zaman 8 yaşında olan Shyima Hall günde 20 saat çalışıyor ardından 4 saat hücre gibi bir odada uyuyordu. Günde sadece bir öğün yemek yiyen küçük kızın yemek menüsü de ailenin artıklarıydı. 2002 yılında ise tuhaf çiftle birlikte ABD'de taşınan Shyima Hall nihayet özgür kalmıştı. Küçük kıza yaptıkları sebebiyle çift California'da 2 ila 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Dehşete düşüren olayın üzerinden yıllar geçti ve Shyima Hall şimdi 24 yaşında genç bir anne... Artık Amerikan vatandaşı olan genç kadının bir işi bir erkek arkadaşı ve küçük bir kız çocuğu var. Ayrıca "çocuk köle" olarak yaşadığı dramatik hayatı genç kadın yazdığı kitapta tüm dünya ile paylaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575153.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575153.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5c43571a14fa122f40bf2db42f637b4490a16d39 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575153.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arabalar göçüğe uçtu!. Bowling Green kentindeki Ulusal Corvette Müzesi Sözcüsü Katie Frassinelli, çarşamba sabahı meydana gelen göçükte şans eseri kimsenin yaralanmadığını açıkladı. Göçük sonrası müzenin zemininde 12 metre genişliğinde ve 9 metre derinliğinde bir çukur açıldı. Yetkililer, sekiz aracın çukura düşerek ağır hasar ... ABD'nin Kentucky eyaletinde antika ve özel üretim otomobillerin sergilendiği bir müzede meydana gelen göçükte nadir bulunan sekiz Corvette otomobil, toprağa gömüldü. Bowling Green kentindeki Ulusal Corvette Müzesi Sözcüsü Katie Frassinelli, çarşamba sabahı meydana gelen göçükte şans eseri kimsenin yaralanmadığını açıkladı. Göçük sonrası müzenin zemininde 12 metre genişliğinde ve 9 metre derinliğinde bir çukur açıldı. Yetkililer, sekiz aracın çukura düşerek ağır hasar gördüğünü açıkladı. Hasar gören araçlar arasında markanın 40'ıncı yıl dönümü için özel üretilen kırmızı bir Corvette, 1962 model bir siyah Corvette, 1992'de üretilen 1 milyonuncu beyaz Corvette ve 2009'da üretime çıkarılan 1,5 milyonuncu Corvette de bulunuyor. General Motors'un dünyaca ünlü Corvette spor arabalarını ürettiği fabrikanın hemen yanındaki müzeyi her yıl yaklaşık 150 bin kişi ziyaret ediyor. Müze, kuruluşunun 20'inci yıl dönümünü kutlamak için ağustos ayında 50 eyaletten araçlar ile sürücülerinin katılacağı bir etkinlik düzenlemeye hazırlanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575244.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575244.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ee840222bcee0e57ceeba4eb66a095ce81c412bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575244.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökçek: 17 aralık operasyonunu Yahudi sermayesi organize etti. AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Melih Gökçek, Polatlı Belediyesi tarafından yaptırılan Sağlık Parkı'nın açılışını da gerçekleştirdi. Şehir meydanında seçim otobüsünün üzerinden yaklaşık 10 bin kişiye hitap eden Gökçek, Gezi olaylarını ve 17 Aralık operasyonu anlattı. "HALK BANKASI GENEL ... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 17 Aralık operasyonunun Amerika'daki Yahudi sermayesi tarafından organize edildiğini öne sürdü. AKP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Melih Gökçek, Polatlı Belediyesi tarafından yaptırılan Sağlık Parkı'nın açılışını da gerçekleştirdi. Şehir meydanında seçim otobüsünün üzerinden yaklaşık 10 bin kişiye hitap eden Gökçek, olaylarını ve 17 Aralık operasyonu anlattı. "HALK BANKASI GENEL MÜDÜRÜ HAYIRSEVERDİR" Konuşmasında ABD'deki Neocon'lar, Yahudi sermayesini Türkiye'deki Ergenekon yapılanmasına benzeten Gökçek, operasyonların amacının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ı iktidardan düşürmek olduğunu belirtti, şunları söyledi: "Sizin cebinizden çıkan milyarlar İstanbul baronlarının ve onların ağa babası olan Amerika'daki Yahudi sermayesine gitti. Halk Bankası Genel Müdürü'nün evindeki ayakkabı kutusunu gösterip milyarları götürüyorlar. Şimdi CHP Milletvekili olan dönemin Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün evinden 2,5 milyon Euro çıkmıştı. Sonra o paranın kaynağını ispatladı, mahkeme iade etti. Halk Bankası Genel Müdürü hayırsever bir adamdır, o da ispatlayacaktır ve mahkeme o parayı da iade edecektir. O yüzden siz 30 Mart seçimlerini bir genel seçim olarak düşünün ve oyunları bozun." SARIGÜL HER YERE UYUMLU GÜYA CHP Genel Başkanı 'nu sermayenin çığırtkanlığını yapmakla suçlayan Gökçek, Mansur Yavaş'ın bir yıl önce CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağını gazeteci Uğur Dündar'ın yazdığını belirterek, "Milletin gözünü boyamak için sağcı adamları CHP'ye getirip, oylarını artırmak istiyorlar. Siz buna müsaade etmeyin. Süleyman Demirel de sağcılardan oy alırdı, bürokrat atamalarını solculardan yapardı. Mustafa Sarıgül, sağcıyla sağcı, solcuyla solcu, futbolcuyla futbolcu, her yere uyumlu güya" diye konuştu. POLATLI'YA SEÇİM VTLERİ Polatlı'ya seçim vaadinde bulunan Melih Gökçek, Polatlı Üniversitesi'nin kurulması için çalışacaklarını söyledi. Gökçek, "İşsizlik sorununu çözmek için yatırımcıya yardımcı olacağız. OSB'lerin altyapısını ücretsiz olarak yapacağız. Tarım ve Hayvancılık projelerine belediye olarak destek vereceğiz. Ankara Şeker Fabrikası'nın Polatlı'ya taşınması için elimizden geleni yapacağız. Bugsaşspor Polatlıspor olacak ve 10 bin kişilik stadyum yapılacak. Devasa Bölge Parkı, Ali Yaşam Merkezi, Halk Ekmek büfeleri, Soğuk Hava deposu, Soğan Tozu üretim tesisleri ve alt yapı hizmetlerini yapacağız. Ankara'da ne varsa Polatlı'da da o olacak" dedi. MEHTERANLA YÜRÜYÜŞ Gökçek, Polatlı Belediye Başkan Adayı Yakup Çelik, İlçe Başkanı Faruk Bilici ile çok sayıda vatandaş Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayarak 200 metrelik mesafeyi Mehteran eşliğinde kat ettiler. Burada Polatlı Belediyesi tarafından yaptırılan Sağlık Parkı'nın açılışını yaptılar. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575246.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575246.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d85126b01092926228f259b2c071d85383683038 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575246.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto 13 Şubat 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, Süper Loto 13 Şubat 2014 tarihli 330. haftanın kazandıran numaraları 20, 26, 29, 42, 49 ve 52 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 159 bin 745 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel ... Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto 13 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, Süper Loto 13 Şubat 2014 tarihli 330. haftanın kazandıran numaraları 20, 26, 29, 42, 49 ve 52 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 159 bin 745 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 159 bin 745 lira 55 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 58 kişi 6 bin 223 lira yetmiş beşer kuruş, 4 bilen 3 bin 636 kişi 107 lira yirmi beşer kuruş, 3 bilen 78 bin 879 kişi 8 lira kırk beş kuruş ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte, 1 milyon 417 bin 466 lira 5 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan kamuya KDV olarak 1 milyon 24 bin 782 lira 10 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 572 bin 713 lira 69 kuruş aktarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575248.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575248.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..663c0950fd461905281eeea106e05bd5c43d7ad7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575248.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kabataş'ta aslında bu olmuş!. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ismini vermediği başörtülü bir kadın, Gezi olayları sırasında Kabataş'ta, güpegündüz saldırıya uğramıştı. Belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 80-100 kişilik bir grup, bebeğiyle birlikte durakta bekleyen genç kadını dövmüştü. Yetmemiş, üzerine idrarlarını yapmışlardı. ... Gezi Parkı olaylarının sürdüğü günlerde Kabataş'ta eylemciler tarafından darp edildiği iddia edilen başörtülü kadının görüntülerine ulaşıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ismini vermediği başörtülü bir kadın, olayları sırasında Kabataş'ta, güpegündüz saldırıya uğramıştı. Belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 80-100 kişilik bir grup, bebeğiyle birlikte durakta bekleyen genç kadını dövmüştü. Yetmemiş, üzerine idrarlarını yapmışlardı. Türkiye günlerce bu iddiayı konuştu. ama, kamuoyu o görüntüleri bir türlü göremedi. Ve o görüntülere, Kanal D Haber ulaştı. Güvenlik kamerasının tarihi, 1 Haziran 2013'ü, yani olaylarının başladığı tarihi gösteriyor. Saat 19.42...Polis raporuna göre Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun gelini kameranın görüş açısına giriyor. Elinde bebek arabası, arabada da bebeği var. Genç kadın Kabataş tramvay durağının karşısındaki kaldırıma geçiyor, ve eşini beklemeye başlıyor. Ve 5 gün sonrası... Zehra Develioğlu polise başvurdu, o gün yaşadıklarını anlattı. Kaldırımda beklediği sırada, 80 - 100 kişilik bir grubun yaklaştığını; Gruptaki erkeklerin belden yukarılarının çıplak olduğunu; Ellerinde eldivenler, başlarında da siyah bandanalar bulunduğunu anlattı. Kalabalıktan bazıları kendisine küfür ettiğini,birinin de tokat atarak yere devirdiğini, ardından da 4-5 kişinin üzerine idrarlarını yaptığını söyledi. Saldırganlardan bazılarının da cinsel tacizde bulunduğunu belirtti. Genç kadın daha sonra  Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne gitmiş, rapor almıştı. Raporda, bacaklarının iç kısmında, kısa sürede geçebilecek 5 adet morluk olduğu belirtilmişti. Morlukların, itiş kakış sırasında oluşmuş olabileceğinin de altı çizilmişti. Şimdi yeniden o güne dönelim. O görüntülerin devamına bakalım. Genç kadın bebek arabasıyla  kaldırımda bekliyor. 19:43'de, yanından 8-10 kişilik bir grup geçiyor. Bir hareketlenme yok. Kalabalık, kısa süre içinde genç kadının yanından uzaklaşıyor. Çevrede de olağandışı hiç bir hareketlilik gözlenmiyor. 19:48:15'de 10-15 kişilik bir başka grup geliyor. Develioğlu'nun yanında 30 saniye kadar duraklıyorlar. Polise göre burada söz dalaşından dolayı bir hareketlilik oluyor. Grup 19.50'de görüntüden uzaklaşıyor. Çevrede yine bir olağanüstülük gözlenmiyor. Kabataş iskelesinin güvenlik görevlileri de normal işlerine devam ediyor. Genç kadın, 19:48 - 19:58 arası kaldırımda sabit olarak bekliyor. Çevrede de her şey olağan seyrinde. araçlar hızla önünden geçiyor 19:58'de eşi geliyor. Bir dakika sonra, ikisi birlikte yolun karşısına geçiyorlar. 54 saniye sonra da, kameranın görüş açısından çıkıyorlar. Polis, günlerce bu iddiayı soruşturdu. Tam 73 ayrı kameranın görüntülerini topladı tek tek inceledi. Bölgedeki büfecilerin, taksicilerin ifadelerini aldı. Yetinmedi, baz istasyonlarından alan taraması yapıp, o zaman diliminde orada bulunan herkesi tespit etti, ifadeye çağırdı. Onlardan bazılarını da, teşhis için Develioğlu'na gösterdi. İfadesinde ayrıntılı eşkal veren Develioğlu, şüphelileri teşhis edemedi. Kanal D'nin ulaştığı görüntüler ve polis raporu bununla sınırlı. Genç kadının iddialarını doğrulayan başka görüntü var mı bilinmiyor. İŞTE TWITTER'DAKİ TEPKİLER Milleti tahrik için sallanan yalanları, mübalağaları biliyorduk ama..pes yani pes.. — Ceyda Karan (@ceydak) namus fakiri olup purosu pipisindan kukusu ise gururundan büyklerin senaryosu çıktı ! — BarbarosSansal (@BarbarosSansal) Her sey turbanli bacinin kendisini 10 dakika bekleten kocasini kiskandirmaya calismasiyla basladi. — lilith (@Lilithse) Yalan beyandan ötürü ilgili kişi hakkında işlem başlatan savcı var mıdır? — muhsinAKGÜN (@muhsinakgun) PORNO LOBİSİ ÇIKTI.... — Edda Sönmez (@edda_snmz) Ne içipte bu kafayı buluyorlar bu nasıl bir fantaziymiş! — Anti (@cashankara) "Başbakanımız yanlış yapsın,ilk ben karşı dururum" diyenlerin nefret suçu işleyen BB'ye karşı tek laf etmelerini beklemiyoruz — DAYANÇ IŞIK (@DYNCSK) Yalancısınız, utanmazsınız!! — Alper Tok (@tok_alper) Bunlar hep "Fantazi Lobisi" — Manu Chapuleo (@metebayrak) Porno lobisi; deri eldivenli, çıplak, üste işeyici, tecavüzcü! Allah bilinçaltınızla sapık fantazilerinizle sizi kahretsin! — Kayzer Andronikos (@koyunolmayin) farklı açıdan izlemişim der şimdi — Umit Akcay (@umitak) Bir tarafta polisin öldürdüğü 6 suçsuz genç, tutuklama,sansür,gaz, dayak, hırsızlık,Diğer tarafta 1 türbanlıya"sahte"saldırı — CES (@enginyoltay) Basbakan'in mitomani (yalan soyleme hastaligi) oldugu bir kez daha kanitlandi. — ChanqKu (@chanqku) mağdurunun hayal gücü genişmiş, yoksa evde ki fanteziler miydi bunlar..Eldivenler, maskeler filan, bir tek kırbaç eksik.. — T.C☆Öfkeli Kalabalık (@AntiRTE_) ortaya çıktığına göre;bu kadına 'yalan beyan'dan,başbakana da 'halkı koşkırtmaktan' dava açılacak mı?! — gamze akar (@kedigamze) 30 saniyede kadını dövüp, yerlerde sürükleyip birde üstüne işemek gerçekten rekor olmuş! Sadece işeme kısmı 2 dk sürer bende! — DiReNiŞiN_SeSi (@AmpulSonduren) RTE alenen halki düşmanlığa tahrik suçu işlemiştir. Savcılar göreve. Bu görüntülerden sonra yine bir cevap gelmeyecek tabi. — Manu Chapuleo (@metebayrak) benim türbanlı bacımı kucağında bebeği ile ağaç etmişler.kocası en ağır cezaya çarptırılmalı. — Ahmet Akgöl (@Ahmet55Akgl) başörtülü bacının üstüne işeyen olmadığını bildiğim gibi suratına işemek isteyen bi dünya insan olduğunu da çok iyi biliyorum — Ufuk Doğan (@graphistm) Kadinda saglam fantazi varmis"Kabataş'ta deri eldivenli çıplak erkeklerin üzerine işediği iddia edilen kadının görüntüleri!" — Aysegul Arkok (@AysegulArkok) da patlar.Yalan üstüne kurulmuş,hayatlarımıza çökmüş karanlık gerici bir iktidar.Her pislik var. — Orkun Fehmi Akyön (@Mushkenu) Şimdi Erdoğan ne diyecek? Başörtülü bacımız ne dövülmüş ne de üstüne işenmiş! — Hatice Özen (@ZenHatice) olayında türbanlı bacım mağdur gerçekten. Bunun sebebi de kadını orda 20 dk bekleten koca. O 20 dk da ne fanteziler düşünülür — Gülcan Yıldız (@uslanmazyazar) asıl seyirlik bu görüntülerden sonra neler söyleneceğinde. Şahsen tek bir tahminim bile yok, hayal gücü de bir yere kadar. — seyyareden (@seyyareden) İsmet Berkan kendisine sürekli malum videoyu sorduğum için beni bloklamıştı. Türkiye bugün İsmet'i blokladı.. — selim (@selimOnair) Zaten bidiğimiz ama kör olmuş gözlerinde görmesi gereken bir yalandı.Umarım görmüşlerdir — Çapulcu Onur (@j_onur) Bıyrın efenim başortulu bacınızın goruntuleri!! — DWhatt (@DWhattt) YALANLARINIZ, YOLSUKLUKLARINIZ VE KATLİAMLARINIZLA kayıtlara geçiyorsunuz! CENNETİ TAPULASANIZ KAÇ YAZAR?? — ÇapulcuGüneyli (@UfuklarMersin) başörtülü bacısı gelmiş, beklemiş ve gitmiş.. ama baki kalmış!!! — emek karakaş (@emekkarakas) -ALO -emredersiniz işediler gözlerimle gördüm diyeceğim - dur bi dakka yaw — Anti (@cashankara) Yalan olduğunu zaten biliyorduk,şimdi yalancıların kim olduğunu herkes biliyor.İsmet Berkan&Balçek İlter'e vicdanlı günler. — Özlem Özdemir (@ozlemozdemir) da ortaya çıktığına göre sırada ki gelsin.. — Belgin yontar (@belginyntr) utanilmadan meydanlarda kullanildi Vicdansizlar, yalancilar bu ulkeyi yonetmemeli Gordum diyen gazeteciler hemen isi biraksin — Zelda (@ZeldaZelda14) Ulan boşbakan bir söylediğinde gerçek olsun! Oturduğun koltuğu boşver torun sahibi adamsın, yalan ve iftira bütün harcın! — DiReNiŞiN_SeSi (@AmpulSonduren) AKP çete üyelerinin söyledikleri doğru bir söz var mı ki, türbanlı kadını dövdüler sözü yalan çıktı diye şaşırıyoruz — K. Murat Güney (@kmuratguney) Şimdi RTE ne diyecek? Başörtülü bacımız ne dövülmüş ne de üstüne işenmiş! Bu millete yalan söylediğin yeter be arkadaş — Hasan Boyraz (@boyrazhasann) Camide içki içtiler den sonra Kabataş'ta baş örtülü bacıma saldırdılar yalanı da fos çıktı. — Berduş (@haricigazel) Peki bu kadının o günlerde vücudunda olan darp izlerini kim yaptı? Bu soysuzluğa kalkışanlar hesap verecek mi?? — GamsızMedusa (@MsrYgt) Cami, çiş, seks, çıplak, eldiven ve benzeri kelimeleri aynı anda düşünebilen İNSANlar var bu ülkede! — Murat AYDINER #TC (@MuratAYDINER) yalanlarından biri daha fos çıktı... — asli✌️sakli (@aslisakli) Her yalan er geç mutlaka ortaya çıkar. Bu 'manidar' yalancılar da gerçekler ortaya çıktıkça gittikçe küçülüyor. — ayla ozdemir (@ayla_ozdemir57) Başörtülü bacının üzerine işeyenler nerede usta? Ulan hep yalan söylediniz. — Atilla Yılmaz (@AtillaYilmaz14) Ana akım medya bu olaydaki gibi onurlu istikrar gösterse şimdi çoktan halkın doğrulardan haberi olmuş, devrim doğmuştu. — ece (@Eculutan) yalanAK partisi yalayicilari basinizdaki yalan sizler yalan. Kisacasi hayatiniz yalan! — Sil Bastan (@Ceozon) Bu ülkenin gerçekleri gören, duyan, haykıran vicdanlı, dürüst insanlara ihtiyacı var. Mesleğine kara leke sürenlere değil. — Seda (@sedozdinc) Erdoğan'ın her söylediği yalan Kabataş'ın da yalan olması sıradan bir durum — Nietzsche (@zerqddt) Kabataş olayını kabası ile seyredip, kabasından uydurarak anlatan çok kabasın !!! — Sabahattin Tülek (@stulek35) yalan ve iftira hem ayıp hem günahdır.bu insanlar başbakanı da kandrıyorlar halkı da başbakan etrafındakileri iyi tanısın — sematuna (@sematuna6) Kabataş fantazisi, çok ateşli, extrem öğelerle donatılmış (pissing, dirty, brutal) tam bir hardcore. Yoksunluktan, acıdım — ZgKcd (@ZgKcd) diye ismet berkana porno seyrettirmiş olmasınlar, — Vatansever (@TCsonvatan) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575250.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575250.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..625985ebb42fe39a5bd4b891c1a987fcc262199b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575250.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu kez de Konya Emniyeti'nde deprem!. Konya Emniyet Müdürlüğü'nde aralarında şube müdürü, müdür yardımcılarının da bulunduğu 72 polisin görev yeri değiştirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575252.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575252.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb86010548fc37d08106c32affbf0a5234d80d6f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_13/2575252.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Başbakan kendi takımının pisliklerini örtmekle meşgul'. CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirerek, "Halkın bir deyimi var, 'kedi pisliğini örter' derler. Kedi akıllı hayvan. Çıkarttığı dışkının ortada kalmasını istemiyor ve örtüyor. Başbakan şu anda kendi takımının, oğlu da dahil ... CHP'li Koç: Başbakan şu anda kendi takımının, oğlu da dahil pisliklerini örtmekle meşgul CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirerek, "Halkın bir deyimi var, 'kedi pisliğini örter' derler. Kedi akıllı hayvan. Çıkarttığı dışkının ortada kalmasını istemiyor ve örtüyor. Başbakan şu anda kendi takımının, oğlu da dahil pisliklerini örtmekle meşgul" dedi. CHP Afyonkarahisar seçim bürosunun açılışına CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Mehmet Ecer, İl Başkanı Yalçın Görgöz ile partililer ve vatandaşlar katıldı. Kentin işlek Kurtuluş Caddesi'ndeki seçim bürosunun açılışında konuşan Haluk Koç, yolsuzluğa karışan siyasetçileri eleştirerek, "Hiç günün birinde aklınıza gelir miydi namuslu olmanın, bu ülkeyi, bu vatanı sevmenin suç olacağı, aklınıza gelir miydi? Sanki geceler gündüz, kışlar yaz oldu. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunmak suç. Türkiye'de namuslu insanların, helale haram katmayanların hakkını savunmak suç. Böyle bir dünyaya bakıyoruz Türkiye'de" diye konuştu. MAĞDURİYET TARTIŞMASI Başbakan Erdoğan'ın sürekli mağdur olduğunu belirttiğini anlatan Koç, "Kardeşim yanlış yapıyorsun dediğimiz zaman, 'Ben mağdurum' diyor. Halkın bir deyimi var, 'kedi pisliğini örter' derler. Kedi akıllı hayvan, yani çıkarttığı dışkının ortada kalmasını istemiyor ve örtüyor. Başbakan, şu anda kendi takımının, oğlu da dahil pisliklerini örtmekle meşgul" ifadelerini kullandı. 'TERSİNE DÖNDÜ' 17 Aralık'taki rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası polis ve savcıların görev yerlerinin değiştiğine dikkat çeken Koç, şunları dile getirdi: "Her yerde hepimizin bildiği polis hırsızı kovalar, yakalar; hakim-savcı hırsızı yargılar. değil mi? Türkiye'de tersine döndü. Polis hırsızı kovalamıyor, hırsız polisi kovalıyor. Hırsız, arsızca devletin savcısını, hakimini kovalıyor. Yani böyle bir olayı anlatmak mümkün değil." BİR ŞEYLER TERS GİDİYOR Bütün bunların Türkiye'de yaşandığını ifade eden Haluk Koç, "Yani bir şeyler ters gidiyor. Bunun Cumhuriyet Halk Partililiği, AKP'liliği, MHP'liliği, Doğru Yolculuğu, kaldıysa ANAP'lılığı ile ilgisi yok bu olayın. Bu olay farklı bir olay. Anamın partisi, babamın partisi, dedemin partisi... Hay yere batsın senin dedenin, ananın partisi ! Türkiye gidiyor Türkiye" dedi. 'ALO FATİH' Her yönden yolun sonunun göründüğünü, hükümetin hesap vereceğini belirten Haluk Koç, medyaya da değinerek, "Şimdi her yerde bir 'Alo Fatih' buldular bunlar" diye konuştu. Koç, medyada çalışan, ekmek parası karşılığında hayatını sürdüren basın emekçilerine kimsenin kızmaması gerektiğini kaydetti. 'GÖZÜNÜ SEVDİĞİMİN RECEP'İ' Ergenekon soruşturması konusunda başından beri 'düzmece' tezini savunduklarını belirten Koç, Başbakan Erdoğan'ın 'kumpas' sözlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Koç, şöyle devam etti: "Bu davalar, yalancı gizli tanıklar kullanılarak insanlara suç imal edilen tanıklardır. Bu davalarda sahte tanıklar var. 'Siz darbecisiniz' dedi. Hepimiz darbeci ilan edildik. Biz ordumuza kumpas kurmuşuz, 'Bizi paralel kandırdı' diyor. Gözünü sevdiğimin Recep'i, sen 11 yıldır Başbakansın. 'Ne istediniz de vermedik' diyen sen değil misin?" CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, konuşmasının ardından CHP Afyonkarahisar Seçim Bürosu'nu açtı. Koç, CHP'li belediye başkan adaylarıyla da fotoğraf çektirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575279.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575279.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bcb5c45151d59b5f4a62840586ce463d5d54ff89 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575279.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sabancı'nın katili 'Hristo'. Yunan polisi, Atina'da terör operasyonu kapsamında gözaltına alınan 4 Türk vatandaşının fotoğraflarını yayınladı. Yunan medyasında geniş çapta yer alan fotoğraflarda polis verilerine göre, Petar Petrov kimliğiyle görünen 49 yaşındaki kişinin Hüseyin Fevzi Tekin olduğu, 25 yaşındaki kişinin Bilgehan Karpat, 41 ... Yunan polisi, o zanlıların fotoğraflarını dağıttı... Yunan polisi, Atina'da terör operasyonu kapsamında gözaltına alınan 4 Türk vatandaşının fotoğraflarını yayınladı. Yunan medyasında geniş çapta yer alan fotoğraflarda polis verilerine göre, Petar Petrov kimliğiyle görünen 49 yaşındaki kişinin Hüseyin Fevzi Tekin olduğu, 25 yaşındaki kişinin Bilgehan Karpat, 41 yaşındaki kişinin Cengiz Bayır (İsmail Akkol) ve 33 yaşındaki kişinin ise Murat Korkut olduğu belirtildi. Bu arada, polis, Gizi'deki hücre evinde ele geçirilen silahların balistik inceleme sonucu temiz çıktığını, terör eylemlerinde kullanılmadığının tespit edildiğini açıkladı. Polis ekiplerinin Gizi semtinde bir eve düzenlediği baskında, 4 Türk vatandaşını gözaltına alınmış, evde çok sayıda silah ile mühimmat ele geçirilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575281.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575281.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e6d1f197a54e5435187a2db7b22b15505880096b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575281.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Sokak dibi görünmeyen bir kuyudur'. Halkın önününde 3 aşamalı, geleceklerini belirleyecek bir süreç bulunduğunu, provokasyonlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Her türlü provakasyonlar yapıyor. Benim dava arkadaşlarıma, genç kardeşlerime söylüyorum. Sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görümeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok. Çözüm ... Halkın önününde 3 aşamalı, geleceklerini belirleyecek bir süreç bulunduğunu, provokasyonlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, "Her türlü provakasyonlar yapıyor. Benim dava arkadaşlarıma, genç kardeşlerime söylüyorum. Sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görümeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok. Çözüm sokakta değil, demokrasi içresindedir, demokrasinin unsuru sandıktır. Sandığa gitmek lazım" dedi. Kırıkkale'de partisinin belediye başkan adayı Mustafa Pekdoğan'ın seçim bürosunun açılışına katılan Bahçeli, halkın önünde yerel yönetim, Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve 2015 yılında 25'inci dönem milletvekilliği seçimleri olduğunu söyledi. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle dedi: "Ne yapmamız gerektiğini iyi tartışmalıyız, herkesi dinlemeliyiz. Bunun için sandığa gitmek, hiçbir mazereti ileri sürmeden kiminiz varsa, kiminle beraber gidecekseniz, o insanlarla beraber sandığa gitmek ve 30 Mart'ta Türkiye'nin geleceğini şekillendiren olaylar zincirinde ilk aşamayı gerçekleştirmeniz gerekiyor." AKP'nin 11 yıllık yönetim sürecinin, yakın bir siyasi tarihte hiçbir siyasi partiye nasip olmadığını, Meclis'te 326'yı bulan bir sayısal çoğunluk ve onunla birlikte tek başına iktdirarın yakın zamanda görülmediğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: "Adalet ve Kalkınma Partisi milletimizin kendisine verdiği bu tarihi fırsatı iyi değerlendirememiştir. 11 yılı heba etmiştir. Ancak, bu uygulamalar esnasında bazı konular vardır ki, bunları bilmemiz gerikiyor. 11 yılın fotoğrafını çektiğimiz zaman, bu kareler içinde hangi sosyal ve siyasal olaylar var, onu bir hatırlamakta yarar var. Bu süreçte en başta, bu fotoğrafta işsizlik görülüyor, aynı zamanda açlık var, aynı zamanda adaletsizlik var, asayişsizlik var ve ahlaksızlık var. Fotoğrafın bir tarafına baktığınız vakit orada yokluk var, yoksulluk var, yozlaşma var, yabancılaşma var. AKP işte budur değerli arkadaşlarım. Bu iktidar, AKP'ye oy vermiş kardeşlerime soruyorum. Ekonmik sbıkıntılar içirsinde yaşanan siyasi krizler eşliğinde dara, bunalıma düştünüz, bir kurtarcı aradınız, 2002 yılı Kasımı'nda AKP'ye çok büyük destek verdiniz. Sebebi, bu darlıktan kurtulma, daha güvenli, çoluğu ile, çocuğu ile yaşamayı arzu ettiniz. Aradan 11 yıl geçti, ama AKP'li olarak bir de sen düşün. Yoksulluğu giderebildin mi?, kızına ve oğluna eğitimini yaptırdıktan sonra bir iş bulabildin mi? sağlık sorunlarını eğitim sorunlarını tamamen çözebildin mi? O zaman 11 yıl senin için ne olmuştur. AKP'ye verdiğin oylar sana ne olarak dönmüştür?" DİKTATÖR OLMANIN HEVESİNE KAPILMIŞ Öncelikle AKP'ye oy verenlerin düşünme mecburuyetinde olduğunu belirten Bahçeli, herkesin istediği partiye oy verebileceğini, bunun en demokratik hakkı olduğunu ancak olayları da yakından izleyerek bir vicdan muhasebesi yapılması gerektiğini ifade etti. MHP lideri Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan çok yanlış bir yola girmiştir. Partisinin içerisinde 3-5 milletvekili ve danışmanı ile her türlü politikayı üretmeye çalışıyor. Ama uygulamalarda görlüyor ki Recep Tayyip Erdoğan tükeniyor, bitiyor. Ama 'her şeyi sen çok iyi yapıyorsun' diyorlar. Bazı sıfatlar veriyorlar, başbakan diyorlar 'devlet başkanı olman lazım' diyor, o da etkileniyor başkanlık sistemini getiriyor. Son günlerde takılan sıfatların haddi hesabı yok, ayağı yerden kesilmiş, ya havada, ya havaalanında uçmaya da her an hazır. O sebepten dolayı Başbakan kendisine oy vermiş kardeşlerini unutmuş, sıkıştığı anda herkesi eleştirirken, milli iradenin yüzde 51'i ile geldi, her şeyi yaparız, diyor, yüzde 49'u yok farzediyor. Rüzgar o kadar kendisini etkilemiş ki, son günlerdeki olaylarla başkesen olmuş. Ama şimdi ise Cumhurbaşkanlığını düşünmesi sebebiyle de onu garanti altına alabilecek uygulamalara geçmiş. Yani diktatör olmanın hevesine kapılmış." YARGIYI DA DENETİMİ ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYOR Anayasada demokraritk hayatımızı belirleyen kuvvetler ayrılığı olarak yasama, yürütme ve yargı olduğunu hatırlatan Bahçeli, 11 yıl içerisinde yasamanin TBMM'de yapıldığını ve orada çoğunluğunun bulunduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Devletin başına devlet gelecek' sloganları aarasında şöyle konuştu: "Dolayısı ile yasama Recep Tayyip Erdoğan'ın egemenliği altında. O çoğunluktan dolayı hükümeti kurma hakkı var. Dolayısı ile 59, 60, 61'inci hükümetler Recep Tayyip Eroğan'ın kurdurduğu ve kurduğu hükümetlerdir. Yasama ve yürütme kendi egemenliği ve kontrolü altına girmişse, o zaman üçüncüsü olan yargıyı da denetimi altına almaya çalışıyor. Son günlerdeki yargı üzerinde yapılan tartışmalar bunu gösteriyor. Bir de dördüncü kuvvet dediğimiz basın ve medya var. Bu konu üzerinde de uzun yıllar yandaş medya, yanaşmış medyalarla kendisinie önemli bir alan oluturdu. Şimdi bu alan diktatörlüğe gitmeye bir alan." İŞ ADAMLARINA SALMA GÖNDERİYOR Başbakan Erdoğan'ın ayeyhinde bir yazı varsa, 'bunu kaldırın' diye talimatlar verdiğini hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bu mevcut televizyonlar ve medyanın kendisine sağladığı güçle yetinmiyor, işbirliği yaptığı kişilere diyor ki, atv ve Sabah diye televizyon ve gazete var, bunu almamız lazım. Onun için bir salma gönderiyor bir bakan vasıtası ile. Kime, kendi döneminde çok büyük servet kazamış olan işadamlarına. Sen diyyor 100 milyon dolar, öbürüne sen de100 milyon dolar vereceksin diyor. Bir tanesi 'Efendim 100-150 milyon dolar ben de vereyim diyor, ama filan tarihte yapılacak ihaleden pay alayım' diyor. Böylelikle 630 milyon dolar bir havuzun içerisinde toplanmış. Şimdi bu 630 milyon dolar nasıl verilmiş?. Veren iş adamları televizyon ve basında yer alan çok şımarık, kendisini beğenmiş bugünkü iktidarın sömürmeye karar vermiş bir iş adamı topluluğu Sayın Başbakan bu topluluğun içinden bunları alıyor. Arkasından 'bu işadamları havuza girip de ıslanacak adamlar değil' diyor. 630 milyon doları hangi havuza koyarsanız koyun, oradaki havuzun içindeki doların üzerine yatınca adam ıslanır mı be kardeşim, bu nasıl iş?" Böyle bir tablornun yıllardan beri devam ettiğini söyleyen Bahçeli, 17 Aralık tarihinde 06.30- 07.30 saatleri arasında bir savcının kolluk kuvvetleri ile beraber bazı ev aramaları kararı olduğunu bildirirken şöyle dedi: "4-5 bakanın adı, 4 tanesinin çocukları, 1 genel müdür, belediye başkanı, bürükrat ve işadamları var. Bunlar nedir, ne yapıyor dendiği sırada birisi rant, birisi imar yolsuzluğu, biri ihalelere fesat, diğeri kara para aklama, öbürü İran'dan gelmiş 29 yaşında 4 tane bakanı emrine almış bir çocuk. Şimdi böyle bir durum ortaya çıkar çıkmaz Recep Tayyip Erdoğan'da bir panik havası var. Şaşırmış, böyle bir patlamanın olmayacağını düşünerek, bu konu kendisini çok şaşırtmı., panik yaratmış. Ancak ikinci dalga bir operasyon olup, televziyonlarda gördünüz 'bu nasıl savcı?, bildiri dağıtıyor, atın gitsin' dediği adam, önemli araştırmanın bir savcısı. Kim bu savcı, ne yapmış, bu savcı? Eroğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ı, Yasin El Kadı, iş adamları ve büyük yoluzslukların yanında TÜRGEV denen bir vakıf, her tarafta bir şişkinlik." AYAKKABI KUTUSU, PARA SAYMA KASALARI Böyle bir durum karşısında ortaya çıkanların milleti şaşkına döndürdüğünü öne süren Bahçeli, "Bir tane ayakkabı kutusu var, yeşil dolarlar gözüküyor, ayakkabı yok ortalıkta. Bazı bakan çocuklarının evine girilmiş, orada kasalar var. Hadi bir tane ufak tefek şeyleri muhafaza için bir evde bulunabilir. Ama 5 tanesinin ne işi var orada. Kasanın yanına bakıyrolar, şöyle bir para sayma makinesi var. Daha sonra da bir konuşmasında diyor ki, 'baba bizim eve geldiler, arama yapıyorlar. Öbürü de soruyor, 'oğlum para var mı?'. Üç beş kuruş vardı. Oğlum 3-5 kuruş olurmu diyor, Ne varsa söyle didiyor, şimdilik 1 trilyon var diyor. Türkiye, 17 Aralık'tan itibaren bugün 58 gün oldu. Bu yolsuzlukları, kutuları, Yasin El Kadı'ları, Bilal Erdoğan'ı konuşuyor" diye konuştu. YOLSUZLUK VE RÜŞVETİ AĞZINA ALMIYOR Bahçeli, 11 yıl iktidar olan, her gün medyaya çıkan, adaletten, hukuktan, şundan bundan bahseden sayın Başbakanın 17 Aralık sonrası düştüğü panik sonrası herkesi suçlamaya başladığın söyledi. Bahçeli, şöyle konuştu: "Yolsuzluk ve rüşvetin üzerine gideceği yerde, 'bana kim komplo yaptı?, bunu bulmam lazım' diyorsun. Kalkıyorsun bilmem nerde bir havaalanı yapacak, onu, yolsuzluğun üzerini örtmeki çin herkesi suçluyor, masumiyetini anlatmaya çalışıyor. Sayın Başbakan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı ve Başbakanısın. Birileri seni özetlerken partiyi kısaca AKP olarak tanımladığında yanlış söylüyorsun, partinin adı AKP değil, Ak Parti o. AKP yerine Ak demeyen herkesi azarlıyor. Şimdi Ak Parti ne hale gelmiş. Kazan dibinin karasından daha fazla kara olmuş. Eğer yiğitsen, delikanlılık ayağında isen, çık milletime de ki, 'savcıyı bütün emnieyte güçlerini seferber ediyorum, nereye dayanırsa dayansın bu yolsuzluk, rüşvein üzerine gidin' demesi gerekiken, ağızna yolsuzluk ve rüşveti almıyor. 'Gel Bilalilm, seninle bir karakol gidelim ifade ver' demior. Böylelikle Türkiye'yi televizyonları kullanarak aldatma ve kandırmaya devam ediyor." "SOKAK DİBİ GÖRÜNMEYEN BİR KUYUDUR" Türkiye'de 30 Mart'ta yapılacak seçimin, herkes için fırsat olacağını, milli iradenin tescil edileceğini ifade ederken, "Her türlü provakasyonlar yapıyor. Benim dava arkadaşlarıma, genç kardeşlerime söylüyorum. Sokak karanlıktır, sokak kirlidir, sokak kanlıdır, sokak dibi görümeyen bir kuyudur. Orada işiniz yok, Çözüm sokakta değil, demokrasi içresindedir, demokrasinin unsuru sandıktır. Sandığa gitmek lazım" diye konuştu. "BUGÜNKÜ İKTİDAR ABBAS YOLCUDUR" MHP lideri Devlet Bahçeli konuşmasının sonunda halka seslenirken, şöyle konuştu: "Gücünüz, irade sizdeyken bir başkasının iradesiyle yönlendirmeye müsade etmeyin. Sizden bunu istiyorum. Kırıkkale'de ne kadar 18-25 grubunda olup, bugüne kadar oy kullanmayan kız ve oğlan kardeşlerimize sesleniyor. 30 Mart'ta sandığa gidin. El ele sandığa gidin, Türkiye'de çok şeyi değiştirirsiniz. Milletimizin emaneti olan gençlik, aynı zamanda Türkiye'nin de geleceğisiniz. Sandığa giderseniz, bugünkü ikdidar Abbas yolcudur sevgili kardeşlerim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575283.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575283.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9a76878c8be4ffae31f072bc9c584b0a361bd97 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575283.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu'ndan fezleke sorusu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, fezlekeler konusunda çifte standart olduğunu savunarak; " Benimle ilgili fezleke geliyor, başım üstüne gelsin. Ama Allah aşkına ya, bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne?" dedi. Toplantı sonrası basın mensuplarının ... CHP lideri Kılıçdaroğlu, fezlekeler konusunda çifte standart olduğunu savunarak; " Benimle ilgili fezleke geliyor, başım üstüne gelsin. Ama Allah aşkına ya, bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne?" dedi. Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, kendi hakkındaki fezlekenin Meclis'e geldiğini ama 4 bakan hakkında fezlekenin Meclis'e gelmediğini söyleyerek; "Hatırlarsanız, Silivri cezaevinde milletvekillerini ziyaret ettikten sonra bir açıklama yapmıştım. Ben Ankara'ya gelmeden fezleke Meclis'e geldi. Ben yolsuzluk yapmadım. Haksız yere tutuklanan pek çok kişinin hakkını savundum. O dönem beni Ergenekoncu diye suçluyorlardı. Biz yolsuzluğu günışığına çıkmış olan bakanların fezlekelerini beklerken bizim fezlekemiz geliyor. Toplumun vicdanına seslenmek istiyorum. Ben milyon dolarları götürmedim, ben kul hakkı yemedim. Ben insanlara saygılı oldum. Ben saygı göstermeyi her zaman temel ilke edindim. Benimle ilgili fezleke geliyor, başım üstüne gelsin. Ama Allah aşkına ya, bu ülkede yolsuzluk yapan bakanların fezlekesi neden Meclis'e gelmiyor? Bu çifte standardın sebebi ne? Bunu içime sindiremiyorum. Hangi demokrasiden bahsediyorlar bunlar? Hırsızlık yapan adamın koruması mı olur Allah aşkına bu ülkede? Bunlarda vicdan yok mu, ahlak yok mu merak ediyorum ben" diye konuştu. "BUNU İÇİME SİNDİREMİYORUM" Kılıçdaroğlu, yaşananları içine sindiremediğini sindiren söyleyerek şunları kaydetti; "17 lira çaldı diye 17 ay hapse mahkum ediyorsun gencecik çocuğu, trilyonları götürüyor kimsenin kılı kıpırdamıyor. Baş savunucusu kim? Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hırsızları savunan bir Başbakan gördünüz mü siz? Şimdi görüyoruz. Bunu anlatırken bile ben utanıyorum. Ama onlar utanmıyorlar. Düşünün İçişleri Bakanı oğluna soruyor; oğlum diyor kaç lira para var? Birkaç kuruş diyor. Oğlum kaç lira para var ben sana parayı soruyorum. Birkaç kuruş. Kaç lira var diyor? 1 trilyon civarında diyor. Bunu söyleyen adamın fezlekesi gelmiyor Meclis'e. Neden? Trilyonları götürdü diye. Parasız eğitim istiyoruz diyen gencecik çocuklar hapislere atılmadı mı bu ülkede? Parasız eğitim istiyor. Onu hapse atacaksın kul hakkı yiyeni koruyacaksın, hamisi kesileceksin. Bunu içime sindiremiyorum." "YARGIYI DA KONTROLÜ ALTINA ALMAK İSTİYOR" CHP lideri, yarın Meclis gündemine gelmesi beklenen HSYK düzenlemesine ilişkin ise şu yorumda bulundu; "Düzenlemeyi niye istiyor? Savcıya telefon ediyor zaten, dosyayı kapat diyor. Polisleri savcının emrinden alıyor zaten istediği zaman. Gözdağı vermek istiyor. Topluma gözdağı vermek istiyor, hakimlere gözdağı vermek istiyor, savcılara gözdağı vermek istiyor. Neden? Yolsuzluk olaylarını kapatın dedim siz neden kapatmıyorsunuz? Bunu demek için. Biz parlamentoda böyle bir teklifin görüşülmesini demokrasimiz açısından utanç olarak görüyoruz. Yürütme organı yasamayı kontrolü altına aldı, şimdi yargıyı da kontrolü altına almak istiyor. Zaten medyayı da siz benden daha iyi biliyorsunuz. Yani dönem başladı Alo Fatih dönemi." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575284.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575284.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ae72becc0ab870b81edabea7996b00a9d882116b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575284.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Sarıgül'ün basına çıkmasını yasaklamış'. Gaziosmanpaşa'da halka hitap eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Sağolsun iktidar Mustafa Sarıgül'ün basına çıkmasını yasaklamış. İktidar talimat vermiş. Sarıgül'ü bilboardlarda göstermeyin. Sarıgül'ü televizyonlarda, Sarıgül'ü gazetelerde göstermeyin. Ben de buradan şunu ... Gaziosmanpaşa'da halka hitap eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, "Sağolsun iktidar Mustafa Sarıgül'ün basına çıkmasını yasaklamış. İktidar talimat vermiş. Sarıgül'ü bilboardlarda göstermeyin. Sarıgül'ü televizyonlarda, Sarıgül'ü gazetelerde göstermeyin. Ben de buradan şunu söylüyorum. Televizyonlar ve medyanız sizin olsun duvarlar ve meydanlar bizim olsun." dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, seçim çalışmalarına Gaziosmanpaşa Karadeniz Mahallesi'nde devam etti. Mahalle girişinde yoğun ilgiyle karşılanan Sarıgül, bazı vatandaşlarla halay çekerek, çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi . Burada esnaf ziyaretin bulunan Sarıgül daha sonra seçim otobüsünden partililere ve vatandaşlara hitap etti. "TELEVİZYONLAR VE MEDYANIZ SİZİN OLSUN DUVARLAR VE MEYDANLAR BİZİM OLSUN" Mustafa Sarıgül konuşmasında şunları söyledi: " Ötekimiz olmayacak. Bizim ana hedefimiz şudur. Bayrağımız özgür dalgalansın. Coğrafyamızdaki bütün yurttaşlarımız birlik beraberlik içinde olsunlar. Sağolsun iktidar Mustafa Sarıgül'ün basına çıkmasını yasaklamış. İktidar talimat vermiş. Sarıgül'ün bilboardlarda göstermeyin. Sarıgül'ü televizyonlarda, Sarıgül'ü gazetelerde göstermeyin. Ben de buradan şunu söylüyorum. Televizyonlar ve medyanız sizin olsun duvarlar ve meydanlar bizim olsun. Bunu yayınlarlar mı, yayınlamazlar mı bilemiyorum? Ama benim sorduğum sorular çılgın sorular değil. Ayağı yere basan sorular. Basın mensupları arkadaşlarımla şu konuyu paylaşmak istiyorum. Almanya Başbakanı, Fransa Başbakanı, İsviçre Başbakanı, İngiltere Başbakanı haftada kaç dakika televizyonlarda kalıyor, Putin ne kadar televizyonlarda kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı kaç dakika televizyonlarda kalıyor?" dedi. "ACABA OTOBÜSLERİ SİYAHA BOYAMAYI NE ZAMAN DÜŞÜNÜYORSUNUZ?" Gaziosmanpaşa'dan 'Sayın Kadir Topbaş başkanımıza şu soruları yenilemek istiyorum' diyen Sarıgül, " Siz 10 yıldır, 5 yılda Beyoğlu 15 yıldır, seçimler için olmayacak vaatlerde lütfen bulunma. Seçimler gelip geçer dostluklar baki olur. 20 yılda yaklaşık olarak 70 km metro yaptınız. Şimdi Silivri'de diyorsunuz ki, ben metroyu Silivri'ye kadar getireceğim, İstanbul- Silivri arası 80 km. Siz 20 yılda yaklaşık olarak 65-70 km yol yaptığınıza göre herhalde 2045 yılında bu kafayla Silivri'ye metroyu götürürsünüz. Sayın Başkanım, belediye otobüs şoförü kardeşlerime, şoför Hakkı babanın oğlu olarak soruyorum. Önce babamın meslektaşlarına ve sarı kravat ve sarı yelek taktınız? 15 gün önce çıkardınız. Onları siyah kravat taktınız. Acaba bu sarı kravatları çıkarmak Kadir abi olarak size yakıştı mı? Belediye otobüslerinin rengini bir buçuk sene önce kamuoyu yoklamasına göre, otobüsleri sarıya boyadanız. Acaba otobüsleri siyaha boyamayı ne zaman düşünüyorsunuz? Anlıyorum ki sarı renk iktidarı rahatsız etmeye başladı. Acaba sayın başbakanla konuşup sarı ışığı da değiştirmeyi düşünüyor musunuz?" dedi. "BAŞBAKAN NE ZAMAN ARZU EDİYORSA GENEL BAŞKANIM SAYIN İLE AÇIK OTURUMA ÇIKABİLİR" Sarıgül, "Sayın başkanımız diyor ki, Roman vatandaşlara ev yapacağım, vereceğim. Sulukule'deki roman vatandaşları evlerinden, parklarından niye ettiniz. İkincisi sayın başkanım, ev yapamazsın, evde veremezsin. Popülist politika olarak bunları yapma. Şeçim yaklaşıyor 3 tane oyu fazla alacağım diye kendi kişiliğinden taviz verme. Seçilmek için konuşmam söz konusu değil. Biz kentsel dönüşüm değil, kentsel gelişim diyoruz. Haktan yana hukuktan yana olacağız. Yapamayacağımızı söylemeyeceğiz. Sayın Başbakan Genel Başkanlar düzeyinde konuşması lazım. Benim Başbakan'a cevap vermem doğru bir şey değil. Sayın Başbakan ne zaman arzu ediyorsa Genel Başkanım sayın ile açık oturuma çıkabilir" "BEYKOZ'DA MHP GENÇLER BİR TOPLANTI DÜZENLEDİLER, BİZİ DESTEKLİYORLAR" Sarıgül, "Sayın başbakanımız CHP adaylarıyla ilgili, projeleriyle ilgili hangi konuları öğrenmek istiyorsa, istediği kanalda, istediği gazetecilerle Genel başkanım kendisini bekliyor. Benim almış olduğumu siyasi terbiye gereği söylediği konulara cevap verme durumunda değilim. O cevapları veririm. Ama benim devlet anlayışım, aile terbiyem ona göre değil. Dün gece Allah razı olsun Beykoz'da MHP gençler bir toplantı düzenlediler onların yanına gittim full time bizi destekliyorlar. Anavatan Partisine oy veren, Doğru Yol Partisine, Saadet Partisine, Demokratik Sol Partiye, Demokratik Partiye oy veren bütün kardeşlerimden ricam şu büyük bir demokratik buluşmayı yapalım." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575287.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575287.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f42a2dbfeb79b33dfa3579764bd0d6705d08c09b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575287.txt @@ -0,0 +1 @@ +Google'dan 'Sevgililer Günü' için doodle. Google'a arama yapmak için giren kullanıcılar bugün 'Sevgililer Günü' animasyonu ile karşılaştı. Adım adım hazırlanan 3 adet 'Sevgililer Günü' kurabiyesi animasyonunun bitişinde istenilen bir kişiye gönderilebilmesi için bağlantı veriliyor. Bu bağlantı gönderilen kişi tarafından açıldığı anda hazırlanan kurabiyelerin bulunduğu kutu ... Google, bugün ana sayfasını Sevgililer Günü için ayırdı... Google'a arama yapmak için giren kullanıcılar bugün 'Sevgililer Günü' animasyonu ile karşılaştı. Adım adım hazırlanan 3 adet 'Sevgililer Günü' kurabiyesi animasyonunun bitişinde istenilen bir kişiye gönderilebilmesi için bağlantı veriliyor. Bu bağlantı gönderilen kişi tarafından açıldığı anda hazırlanan kurabiyelerin bulunduğu kutu ve ardından kurabiyelerin içerikleri gözüküyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575289.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575289.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b431c04566cb600cdabe7506a009366adb3794a4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575289.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan şok 17 Aralık açıklaması. BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna ilişkin önemli bir açıklamada bulunarak, oğlu Bilal Erdoğan ile operasyonda adı geçen bakan çocuklarının savcılara dava açacaklarını söyledi. TÜRGEV DE DAVA AÇACAK Erdoğan, ATO Congressium'da eski milletvekilleriyle yemekte buluştu. Hürriyet'in haberine göre, Erdoğan, 17 ... BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna ilişkin önemli bir açıklamada bulunarak, oğlu Bilal Erdoğan ile operasyonda adı geçen bakan çocuklarının savcılara dava açacaklarını söyledi. BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonuna ilişkin önemli bir açıklamada bulunarak, oğlu Bilal Erdoğan ile operasyonda adı geçen bakan çocuklarının savcılara dava açacaklarını söyledi. TÜRGEV DE DAVA AÇACAK Erdoğan, ATO Congressium'da eski milletvekilleriyle yemekte buluştu. Hürriyet'in haberine göre, Erdoğan, 17 Aralık operasyonunu yapan savcıları "paralel yapı" ile birlikte hareket etmekle eleştirerek, "Benim oğlum da dahil bakanlarımın çocukları savcılara tazminat davası açacaklar" dedi. Çocuklarının yönetiminde yer aldığı TÜRGEV'in de savcılara dava açacağını söyleyen Erdoğan, Gülen cemaatinin kendisine beddua ettiği iddialarına da şu yanıtı verdi: "UZUN ADAM" BEDDUASI "Bunlar 'uzun adam' diye bana beddua ediyorlar, sonra da 'bu kadar yıl beddua ediyoruz tutmadı' diye kendi kendilerine şikayet ediyorlar. Halis olsanız bedduanız tutardı. Ama bize millet dua ettiği için Allah da yardım ediyor. Millet bize samimi dua ediyor, biz de samimiyiz. Onlar samimi olmadıkları için ayakları kayıyor. BİZİ ARKADAN VURDULAR Son yapılan işler Ak Parti'ye karşı değil, TC devletine, birliğimize beraberliğimize yapılmış bir harekettir. Bunlarla mücadeleyi bırakmayacağım. Biz bunlara her türlü kolaylığı, imkanı sağladık, ama bunlar bizi arkadan vurdu. Zorlu bir seçim sürecinden geçiyoruz. Bize çok saldırılar oluyor. Sizler de arazide olun, teşkilatlarımıza yardımcı olun, seçimleri birlik beraberlik içinde geçirelim. Zaten çalışmalardan geri durmayacağınızı biliyorum. Bu seçimlerden de çok iyi netice alacağız, halkın arkamızda olduğuna inanıyoruz. Önümüzdeki hafta çarşamba günü seçim startını verip, sonra da mitinglere başlayacağım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575318.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575318.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cde1a29da709843e4fde82b6a4c79fb37e5d9fa5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575318.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dolar burada 2 lira. Kapalıçarşı'da ödenecek kira bedelleri için dolar kuru Ocak 2014-Aralık 2014 dönemi boyunca 2 liradan sabitlendi. Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Fırat, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, esnafın kurlardaki hızlı artış nedeniyle zor duruma düştüğünü ve konu ile ilgili bir yol aradıklarını ... Dolar kurunun hızlı bir şekilde yükselmesinin ardından dolarla kira ödediği için zor duruma düşen Kapalıçarşı esnafı için çare bulundu. Kapalıçarşı'da ödenecek kira bedelleri için dolar kuru Ocak 2014-Aralık 2014 dönemi boyunca 2 liradan sabitlendi. Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Fırat, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, esnafın kurlardaki hızlı artış nedeniyle zor duruma düştüğünü ve konu ile ilgili bir yol aradıklarını söylemişti. Hatta kurlardaki şok artış nedeniyle bir çok esnafın kira ödemelerinde zor duruma düştüğü ve maliyetleri karşılayamayacak hale geldiği belirtiliyordu. Kapalıçarşı esnafı için beklenen müjdeyi ise yine dernek başkanı Hasan Fırat verdi. Fırat'ın hurriyet.com.tr'ye verdiği bilgiye göre çarşı esnafının ödeyeceği kira için dolar kuru Ocak 2014-Aralık 2014 dönemi boyunca 2 liradan sabitlendi. Fırat, yıl sonunda döviz yükseldikçe stresi artan Kapalıçarşı esnafının da bu anlaşma ile birlikte biraz rahatladığını söyledi. 22 BİN 500 TL TASARRUF Kapalıçarşı'da en işlek alan olan Nuruosmaniye girişinden Beyazıt'a kadar olan caddede metrekare başına kira bedeli yaklaşık 5 bin dolar civarında bulunuyor. Eğer bu bölgedeki esnaf ortalama 30 m2 olan bir dükkan için 2013 sonu itibariyle 2.15 TL olan kurdan ödeme yapsaydı yıllık 22 bin 500 TL daha fazla para ödemek zorunda kalacaktı. 1461 yılında yapılan Kapalıçarşı'da 64 cadde ve sokak, 16 han ve 22 adet kapı bulunuyor. 45 bin metrekarelik kapalı bir alan üzerine kurulan ve 3600 dükkana sahip olan Kapalıçarşı'yı günde 300 bin civarı müşteri ziyaret ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575320.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575320.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18f903f3df7bae00c0418388e56b4debf4577413 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575320.txt @@ -0,0 +1 @@ +İskenderun'da deprem. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün verilerine göre, saat 02.33'te merkez üssü İskenderun Körfezi olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 11.9 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem çevre ilçelerde de hissedildi. Deprem ilk belirlemelere göre hasara yol açmadığı ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575326.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575326.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd7bba00659454ee19c07dc00f3e39980ecf13e7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575326.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li adayın katil zanlısı tutuklandı. KP Beylikdüzü Meclis Üyesi Aday Adayı Coşkun Demirkol'u öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen zanlı, tutuklandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, olayın kıskançlık sebebiyle meydana geldiğinin anlaşıldığı ve fail Halil A'nın çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı belirtildi. Coşkun Demirkol, dün ... AKP Beylikdüzü Meclis Üyesi Aday Adayı Demirkol'u öldürdüğü iddia edilen zanlı, tutuklandı KP Beylikdüzü Meclis Üyesi Aday Adayı Coşkun Demirkol'u öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen zanlı, tutuklandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, olayın kıskançlık sebebiyle meydana geldiğinin anlaşıldığı ve fail Halil A'nın çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı belirtildi. Coşkun Demirkol, dün akşam Beylikdüzü'ndeki AK Parti Merkez İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi'nin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575386.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575386.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4cfff5eb4dad243a0576c9d6cf88bb57001af918 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575386.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kaplan ve Tayyar birbirine girdi. TBMM Genel Kurulu'nda, HSYK teklifi görüşmeleri öncesi, "basın özgürlüğü" tartışması yaşandı. Tartışma ilk önce BDP'li Hasip Kaplan ile AK Partili Şamil Tayyar arasında başladı, Tayyar ile CHP'li Balbay arasında devam etti. BDP'li Kaplan ile AK Partili Tayyar birbirlerinin üzerine yürüdü. ... TBMM Genel Kurulu'nda, HSYK teklifi görüşmeleri öncesi, "basın özgürlüğü" tartışması yaşandı. Hasip Kaplan ve Şamiy Tayyar birbirine girdi. TBMM Genel Kurulu'nda, HSYK teklifi görüşmeleri öncesi, "basın özgürlüğü" tartışması yaşandı. Tartışma ilk önce BDP'li Hasip Kaplan ile AK Partili Şamil Tayyar arasında başladı, Tayyar ile CHP'li Balbay arasında devam etti. BDP'li Kaplan ile AK Partili Tayyar birbirlerinin üzerine yürüdü. Araya giren milletvekillerinin müdahalesi ile tartışmanın kavgaya dönüşmesi engellendi. BDP'li Kaplan ile AK Partili Tayyar birbirlerinin üzerine yürüdü. Araya giren milletvekillerinin müdahalesi ile tartışmanın kavgaya dönüşmesi engellendi. TBMM Genel Kurul,u Başkanvekili Sadık Yakut Başkanlığı'nda toplandı. Genel Kurul'da, BDP'nin, grup önerisinin görüşmeleri sırasında milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı. BDP'nin, "Basın Özgürlüğü ile ilgili araştırma önergesinin", gündeme alınması görüşmeleri sırasında önerge sahibi olarak söz alan Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan konuşmasının ardından, düzenleyeceği basın toplantısı için Genel Kurul salonundan ayrıldı. Lehte ve aleyhte söz alan milletvekilleri sırasıyla konuşmak için kürsüye geldi. -GÜZEL SÖZLER ARDINDAN GERGİNLİK- Kürsüye gelen milletvekilleri, "14 Şubat Sevgililer Günü" nedeniyle güzel sözlerle temennilerini dile getirdi. Güzel temennilerin ardından siyasetin gündemine ilişkin sert ifadeler kullanılması Genel Kurul'da gerginliğe yol açtı. AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca ve CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi konuşmalarını bitirdikten sonra kürsüye CHP'li Mustafa Balbay geldi. Türkiye'deki ifade özgürlüğüne ilişkin düşüncelerini dile getiren Balbay, "Türkiye'de 50'nin üzerinde gazeteci tutuklu. Türkiye'de ifade özgürlüğü yok, Türkiye'de ifadeyi delme özgürlüğü var. Pek çok gazeteci haklarındaki suçlamalar nedeniyle savcılığa ifade veriyor" dedi. CHP'nin gazeteci kökenli Milletvekili Mustafa Balbay, "eskiden kamuya memur atarlardı, şimdi gazetelere patron atıyorlar" dedi. Ergenekon ve Davalarının sanıklarının mahkemede ifade vermeleri sırasındaki ifadeleri yüzünden de yargılandıklarına dikkat çekti. -AK PARTİLİ TAYYAR'IN SÖZLERİ TARTIŞMAYI BAŞLATTI- Balbay'ın, ardından kürsüye bu kez yine bir gazeteci kökenli milletvekili geldi. AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar sözlerine, BDP'nin grup önerisini eleştirmekle başladı. Muhalefetin olur olmadık zamanlarda araştırma önergeleri verdiği eleştirisini getiren Tayyar, "Amaç laf olsun torba dolsun. BDP'nin grup önerisinin altında imzası olan Hasip Kaplan konuşmasını bitirir bitirmez salondan ayrıldı" dedi. O sırada Genel Kurul salonuna giren Kaplan, Tayyar'ın sözlerine tepki gösterdi. Genel Kurul'da gergin başlayan görüşme tutanaklara şöyle yansıdı.. Tayyar, "Önergeye baktığım zaman, BDP'li Sayın Hasip Kaplan'ın imzası var. Şimdi, içeriye girdi; sağ olsun, lütfetti. Konuşması bittikten sonra da dışarıya çıkmıştı. Hep söylediğimiz şeydir yani muhalefetin bu araştırma önergelerini aslında "laf olsun torba dolsun" diye verdikleri, aslında çok da... " -SEN PİSLİK HERİFSİN- Hasip Kaplan (Şırnak)- Düzgün konuş, düzgün konuş! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bir basın mensubusun. ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Saygılı olun! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik yapmayın! BAŞKAN - Lütfen, şu kelimeleri kullanmayın. HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, uyarın, terbiyesizlik etmesin! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Saygılı olun, şov yapmayın! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etmeyin! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Şov yapmayın, yeter! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etme! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Bu Meclis sizin yeterince şovunuza tanık oldu. HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etme! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Lütfen oturun yerinize! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sen pislik herifsin! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etmesin! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Lütfen oturun! Söz alırsınız, konuşursunuz! İBRAHİM BİNİCİ (Şanlıurfa) - Dışarıya çıktığında senden mi izin alacak? HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etmesin! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Söz alırsınız, konuşursunuz. HASİP KAPLAN (Şırnak) - Terbiyesizlik etme! Konuş ne konuşacaksan! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Söz al. Bak, terbiyesizlik yapma, ahlaksızlık yapma! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hakaret etme, terbiyesizlik etme hakkın yok. ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Otur oturduğun yerde! Otur oturduğun yerde! Otur! HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sen otur! ŞAMİL TAYYAR (Devamla) - Gelirsin buraya, söz alırsın ve konuşursun. HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, niye müdahale etmiyorsunuz? -BİRBİRLERİNİN ÜZERLERİNE YÜRÜDÜLER Sadık Yakut, iki vekil arasında karşılıklı sözlü tartışma devam ederken oturuma ara verdi. O sıra Hasip Kaplan'ın, Tayyar'a yönelik "Sen pislik bir herifsin" sözleri üzerine Şamill Tayyar, Kaplan'ın üzerine yürüdü. Kaplan da karşılık vermek isteyince araya milletvekilleri girdi. İki vekilin yumruklaşması ise son anda engellendi. Verilen aranın ardından Tayyar konuşmasına kaldığı yerden devam etti. Tayyar, muhalefetin Hükümete ve Başbakan'a yönelik "ifade özgürlüğü ve medyaya baskı" eleştirilerine karşılık verdi. Geçmişte de medyanın baskı altında olduğunu savundu. Dönemin Başbakanı Mesut yılmaz tarafından Milliyet Gazetesinden atıldığını öne sürdü. Yazdığı kitaplar nedeniyle hapis cezasıyla yargılandığını anlattı. Şamil Tayyar, meslektaşı Balbay'ın, "ifade özgürlüğüne yönelik" de sözlerine tepki gösterdi. Balbay da, "şahsıma sataşma var" gerekçesiyle söz aldı. İki gazeteci vekil bir süre karşılıklı tartıştı. Balbay, "Ben de hapis yattım düşüncelerimi yazdım diye..." derken, İki vekil arasında tartışma Başkanvekili Yakut'un ara girmesiyle son buldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575392.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575392.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6a632d47ca085d48cba45665df708491b7226178 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575392.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yalçın Akdoğan'dan 'Kabataş' açıklaması. "Yani ortada bir kadına bir saldırı yapıldıysa bebeğiyle birlikte, bunun üzerinde durmak varken, anlaşılan paralel yapının yönlendirmesiyle bu tür bir takım fotoğraf kareleri üzerinden bir anlam üretilmeye çalışılıyor. Bunlar ortada duran gerçeği değiştirmez arkadaşlar" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın ... Kabataş görüntülerine ilişkin konuşan Yalçın Akdoğan, "Bir takım kesitler, fotoğraf kesitleri üzerinden yorum yapmak doğru değil" diyerek "paralel yapının yönlendirmesi" diye konuştu. "Yani ortada bir kadına bir saldırı yapıldıysa bebeğiyle birlikte, bunun üzerinde durmak varken, anlaşılan paralel yapının yönlendirmesiyle bu tür bir takım fotoğraf kareleri üzerinden bir anlam üretilmeye çalışılıyor. Bunlar ortada duran gerçeği değiştirmez arkadaşlar" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı , Pendik'te Ali Ulvi Bilgi Evi'nin açılışı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı Akdoğan, Kabataş olayıyla ilgili görüntülerin sorulması üzerine "Bir takım kesitler, fotoğraf kesitleri üzerinden yorum yapmak doğru değil. Onun öncesi nedir, sonrası nedir, yani o filmin tamamını görmeden bir fotoğraf karesi üzerinden yorum yapılamaz. Ortada bir mağdur var,bu mağdurun yaşadıkları var, anlattıkları var, adli tabipten aldığı raporlar var. Bunlar şu anda bizim için daha geçerlidir. Aksi ispat edilmiş değildir o görüntülerle. Bunlardan medet ummayı da doğru bulmuyoruz. Yani ortada bir kadına bir saldırı yapıldıysa bebeğiyle birlikte, bunun üzerinde durmak varken, anlaşılan paralel yapının yönlendirmesiyle bu tür bir takım fotoğraf kareleri üzerinden bir anlam üretilmeye çalışılıyor. Bunlar ortada duran gerçeği değiştirmez arkadaşlar" şeklinde yanıt verdi. Akdoğan, "Sizde paylaşabileceğiniz herhangi bir görüntü var mı sorusuna" da "Bu yönde bizim bir görüntümüz yok. Olsa zaten çıkardı. Ama neticede ortada bir şahıs var, bir takım iddiaları var, yaşadıkları var. Bizim için esas olan budur. Yani o görüntüler montaj mıdır, gerçek midir bilmiyoruz. Ama o görüntüler üzerine bir değerlendirme bina etmek son derece yanlış olur. Çünkü o bir fotoğraf kesitini ifade ediyor sadece" yanıtını verdi. . Akdoğan, "Muhalefetin bu tapelere sarılması, işi magazinleştirmekten öteye gitmez. Bu siyaset yapmak anlamına gelmez. Yani usulsüz bir şekilde kaydedilen birçok şeyin usulsüz bir şekilde kullanılmasını biz doğru bulmuyoruz, ahlaki de bulmuyoruz.Yani orada soruşturmalarıyla alakasız birçok kişinin görüşmeleri var. Bu özel hayata doğrudan müdahaledir. Bu tür soruşturmalarda konu ile ilgili olmayan görüşmeler bir kere ortadan kaldırılır. Anlaşılan birileri bunları servis ederek başka bir özel hayata açıktan müdahale edilmiş oluyor. Siyaset kurumunun, muhalefet partilerinin özel hayata müdahale anlamına gelen bu tip tapeleri kullanmalarını da biz doğru bulmuyoruz. Bunları hukuki de bulmuyoruz, siyaseten de etik bulmuyoruz. Bunlar üzerinden bir yere varılamaz. Yani kasetlerle gelenler kasetler üzerinden yükselmeye çalışıyorlar. Bu tür anlayışlar ilkeli siyaset değildir. Yani düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışı bu tür kasetlerden medet umma anlayışı, bunlar CHP'ye hiçbir şey kazandırmaz. Yani kirli silahı sizin elinize tutuştururlar, bugün işinize yarıyor gibi görürsünüz ama yarın bu silah döner sizi vurur. Bu yüzden biz bunu tasvip etmiyoruz, doğru bulmuyoruz. Anlaşılan CHP'de ciddi bir panik havası var, bu tür şeylerle bunu aşmaya çalışıyorlar. Ama bunu aşamayacaklar" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575393.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575393.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28edd8f2a43e431aa57e1f9b4848c70cfddd2cec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575393.txt @@ -0,0 +1 @@ +Baykal: Fezlekeler nereden geliyor?. CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler, 800 metre ilerideki Meclis'e hangi yoldan geliyor? Ne zaman gelecek? Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi. Üç aydan önce gelirdi" dedi. CHP eski lideri ve Antalya Milletvekili Deniz ... Baykal: "Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi." CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler, 800 metre ilerideki Meclis'e hangi yoldan geliyor? Ne zaman gelecek? Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi. Üç aydan önce gelirdi" dedi. CHP eski lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, yerel seçim çalışmaları kapsamında Kemer'e geldi. Baykal'a, Antalya milletvekilleri Yıldıray Sapan, Osman Kaptan ve Arif Bulut da eşlik etti. Kemer İlçe Teşkilatı'na gelen Baykal, burada CHP İlçe Başkanı Belma Murtezaoğlu, Göynük Belediye Başkanı CHP'li Necati Topaloğlu, CHP Kemer Belediye Başkan adayı Umut Güneş ve partililer tarafından karşılandı. Baykal ve beraberindekiler Atatürk Caddesi'nden yaklaşık 300 metre yürüyerek, partinin Merkez Seçim Ofisi'ne geçti. Baykal, caddedeki esnaf ve vatandaşları selamlayarak, bir süre sohbet etti. NE GÜNLERE KALDIK? Türkiye'nin çok önemli bir süreci yaşadığına işaret eden Deniz Baykal, Cumhuriyet tarihi boyunca hiç tanık olmadıkları büyük gerginliklerin, çatışmaların ve mücadelelerin yaşandığını söyledi. Çok kritik bir dönemden geçildiğini anlatan Baykal, devletin temel kurumlarının çok ciddi bir sarsıntı yaşadığını belirtti. Türkiye'nin, önemli bir devlet krizinin içinden geçtiğini kaydeden Baykal, böyle bir noktada yerel seçim yapılacağını vurguladı. Konuşmasında 17 Aralık soruşturması ve sonrasında yaşananlara değinen Baykal, şunları kaydetti: "Yapılan açıklamalar sonucunda 4 bakan aniden istifa etti. 'Yok böyle bir şey, kabul etmiyoruz' diyen olmadı. Bakanların çocukları tutuklandı. Adalet Bakanı, İzmir'deki başsavcıya telefon açtı ve 'o dosyayı kapat' dedi. Bu nedir? Bakanın yargıya, savcıya, adalete müdahale etmesidir. Siyasetin adaletin önüne geçmesi, hepimiz için tehlikedir, tehdittir. Ne zaman ne olacağını bilemezsiniz. Başsavcı, söylenenleri aynen yazmış. Her şey ortada. Bunun olduğu bir ülkede, Adalet Bakanı görevinde olabilir mi? O bakan görevdeyken, ülkede adalete güven olabilir mi? Adalet Bakanı, fezlekeli bakan. Ne günlere kaldık? Tek parti döneminde bile böyle bir şey olmadı." HESAP SORACAK MERCİ KALMADI Yolsuzlukların ortada olduğunu ve anlatmaktan utandığını söyleyen Baykal, bilinen tablolunun ortada olduğunu ve tekrar tekrar anlatılmasının bir yararı olmadığını kaydetti. İnternete düşen ses kayıtlarına da atıfta bulunan Baykal, şunları söyledi: "İçişleri Bakanı oğluna soruyor; 'Kaç para var oğlum kaç para?' diyor. Oğlu da, 'Yok bir şey, üç beş kuruş' diyor. Oradaki paranın tehlike teşkil ettiğini İçişleri Bakanı biliyor. Oradaki paranın helal ve hak edilmiş olduğu konusunda bir güven yok. 'Kaç para var' diyor. 'Büyük para varsa izah edemezsin' diyor. Suç aleti, eldeki para. Böyle bir tablo olur mu? Buna el koymak lazım. Bu gidişatı durdurup, hesabını soracak bir devlet mercii kalmadı. Manzara facia. Türkiye'ye yakışmıyor. Devletin en önemli makamlarında olan insanlar, boğazlarına kadar batmışlar." SUÇLULARIN İKTİDARI 17 Şubat'a üç gün kaldığını ve 3 ayda Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekelerin TBMM'ye gelemediğini kaydeden Baykal, Adalet Bakanlığı ile TBMM'nin Bakanlıklar'da olduğunu söyledi. "Ankara'yı bilenler bunu bilir" diye konuşan Baykal, konuşmasına şöyle devam etti: "Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler, 800 metre ilerideki Meclis'e hangi yoldan geliyor? Akay Yokuşu'nun oraya geldi mi? Yoksa bir başka uzun güzergah mı tutturdu? Ne zaman gelecek? Adalet Bakanlığı'ndaki fezlekeler Meclis'e gelemiyor. Kaplumbağanın sırtına koysan, kaplumbağa bile getirirdi. 3 aydan önce gelirdi. Niye gelmiyor? Devlet çalışmıyor mu? Bunlar normal değil. Bu böyle olmaya devam ederse Türkiye için iyi olmaz. Devlet çalışmalı ve hesap sorulmalı. Bu iyi bir tablo değil. Bu gidişatın sonu yok." TEK UMUDU MİLLET "İktidar giderek, suçluların iktidarı haline dönüşmeye başladı" diye konuşmasına devam eden Baykal, "Suçları bertaraf edecek bir iktidar olması gerekirken, bizim iktidar suçluların iktidarı haline dönüşüyor. Gözümüzü, Cumhurbaşkanı'na, TBMM'ye, yargıya, medyaya, sivil topluma dikiyoruz. Kimse gerçekleri haykıramıyor. Bu gidişe 'dur' diyecekleri arıyoruz ama aradığımızı bulamıyoruz. Benim tek umudum var o da millet. Bu gidişata milletimiz 'dur' diyecek" şeklinde konuştu. Deniz Baykal ve beraberindeki milletvekilleri, seçim ofisi ziyaretinin ardından Kuzdere Mahallesi'ndeki bir kahvehanede vatandaşlarla da bir araya geldi. Baykal, partiye yeni üye olanlara rozetlerini taktı. SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMASI Seçim ofisindeki partililerin Sevgililer Günü'nü de kutlayan Baykal, "Hayatınızda sevgi egemen olsun. Dünyaya sevgiyle bakın. Sevgi, hayatınızın daima bir parçası olsun. Her bakımdan sevgili bir ortamda yaşayın. Sevin ve sevilin. Böyle bir toplumda huzur ve mutluluk olur" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575394.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575394.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b58f3e7b78822da83999eed6121043d60302072d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575394.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halil Sezai sıkıntıdan film yapıyor. Uzun süredir gece hayatında görülmeyen Halil Sezai bu yönde gelen sorulara, "İş, güç bahanesi ile dışarı çıktık. Yapımcı Ahmet Çelenk de bir şeyler içmek için beni davet etti. Normalde Kadıköy'de evimdeyimdir" sözleriyle yanıt verdi. Yakın zamanda çıkacak olan 'İncir Reçeli-2' ... Uzun süredir gece hayatında görülmeyen Halil Sezai bu yönde gelen sorulara, "İş, güç bahanesi ile dışarı çıktık. Yapımcı Ahmet Çelenk de bir şeyler içmek için beni davet etti. Normalde Kadıköy'de evimdeyimdir" sözleriyle yanıt verdi. Yakın zamanda çıkacak olan 'İncir Reçeli-2' ve 'Çilek' filmleri hakkında gelen tüm sorulara Halil Sezai, "Ne yapalım çocuklar. Sıkıntıdan film yapıyorum" şeklinde bir açıklama yaptı. KOT GİYMEK İLE DÜZGÜN OLUNMUYOR! İlginç kıyafetleriyle görülmeye alışılan ünlü şarkıcı bu sefer kot pantolon giymesi dikkat çekti. Kıyafetini öven gazetecilere Halil Sezai, "Bugün 'Arkadaşım Hoşgeldin' programına katıldım davetli olarak. Kendime düzgün giyineyim, bu sefer kot giyeyim dedim ama kot giymekle düzgün olunmuyor. Bunu hemen üstümden atmam lazım eve kaçıyorum" şeklinde esprili bir yaklaşımda bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575395.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575395.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0c856c619da9a38370edb5f3b2a1395f5f3159f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575395.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY engelli yolcuyu uçurmadı. İsviçre'de yaşayan bir Türk ailesi, 18 yaşındaki engelli çocukları Yasin Yılmaz'ın en büyük isteklerinden biri olan Umre için İstanbul aktarmalı olarak Medine'ye gitmek üzere Atatürk Havalimanı'na geldi. Ancak engelli gencin uçuşuna izin verilmemesi nedeniyle Yılmaz Ailesi uçaktan indirildi. Tarifeli olarak ... THY'nin İstanbul-Medine seferi öncesi yaklaşık 1 saatlik rötar yaşandı. Rötarın sebebi ise engelli bir gencin uçuşuna izin verilmemesi oldu İsviçre'de yaşayan bir Türk ailesi, 18 yaşındaki engelli çocukları Yasin Yılmaz'ın en büyük isteklerinden biri olan Umre için İstanbul aktarmalı olarak Medine'ye gitmek üzere Atatürk Havalimanı'na geldi. Ancak engelli gencin uçuşuna izin verilmemesi nedeniyle Yılmaz Ailesi uçaktan indirildi. Tarifeli olarak 22:20'de İstanbul'dan Medine'ye hareket etmesi gereken THY'ye ait TK98 sefer sayılı uçak, yaklaşık 1 saatlik geçikmeyle havalanabildi. Engelli gencin annesi Ayşe Yılmaz, yaşadıkları olayı AirportHaber'e anlattı... İsviçre'den direk olarak Medine'ye sefer düzenlenmediği için Türk Hava Yolları'yla (THY) aktarmalı olarak Umre'ye gitmek üzere İstanbul'a geldiklerini söyleyen Ayşe Yılmaz, "Doktorların 3 yıl yaşayabileceğini söylediği oğlumun en büyük isteklerinden birini gerçekleştirmek için İstanbu aktarmalı olarak Medine'ye gitmek üzere Atatürk Havalimanı'na geldik. Türk Hava Yolları'yla yapacağımız uçuş için check-in işlemleri sırasında oğlumun uçuş sırasında kullanması gereken uçuş güvenliğini tehlikeye atmadığına dair de belgelerin olduğu özel bir oksijen makinası ile uçağa binmemiz gerektiğini belirttim. Görevliler bana herhangi bir sorun olmayacağını söyleyince biz de uçağa geçtik. Ancak uçak içerisine geçtiğimizde bizim bu aletle uçamayacağımızı söylediler. İlk kez böyle birşeyle karşılaştık. Daha öncede bir çok havayolu şirketiyle uçuş yaptık ama böyle bir talihsizlik başımıza gelmedi. Yaklaşık 40-45 dakika uçak içerisinde bu konuyu tartıştığımız için hem biz hem de diğer yolcular mağdur oldu." dedi. Oğlunun vücudunda 30 tane platin olduğunu ve bu nedenle x-ray cihazlarından geçerken sorun yaşamamak için de gerekli sağlık raporlarının bulunduğunu ifade eden anne Yılmaz, "Bizim en fazla 3 yıl yaşar denilen çocuğumuz bugün 18 yaşına geldi. Bu süre zarfında büyük tecrübeler edindik. Türk Hava Yolları tarafından yapılan muameleyi hazmedemedim. Bizim yaşadığımız mağduriyeti başka ailelerin yaşamasını istemiyorum. Umarım bugün uçuşumuzu gerçekletirebiliriz." şeklinde konuştu. AirportHaber'in edindiği bilgiye göre; Türk Hava Yolları'nın Yılmaz Ailesi'ni dün akşam bir otele yerleştirdiği ve bugün gerekli işlemlerin yapılmasından sonra İstanbul-Medine uçuşunu yapabilecekleri öğrenildi. Dünyada 50 kişide görülen ve İsviçre'de yalnızca Yasin Yılmaz isimli Türk çocuğunda tespit edilen hastalık, kemiklerin gelişimini önlediği gibi yakaladığı kişiyi tekerlekli sandalyeye mahkum ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575396.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575396.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..db5f103ac0dda45078e8cae0b0c40ae6a7721f90 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575396.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halka açık alanda idam!. İnfazların gerçekleştiği Fars ili adliyesi tarafından yapılan açıklamada, mahkûmlardan birinin, 8 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldürdüğü gerekçesiyle idama mahkûm edildiği belirtildi. İdam alanına asılan pankartlarda, 36 yaşındaki adamın geçen yılın ekim ayında Şiraz kentinde yakalandığı; 37 ... İran'da tecavüz suçundan idama çaptırılan iki kişi, halka açık alanda asılarak infaz edildi. İnfazların gerçekleştiği Fars ili adliyesi tarafından yapılan açıklamada, mahkûmlardan birinin, 8 yaşındaki bir kız çocuğunu kaçırıp tecavüz ettikten sonra öldürdüğü gerekçesiyle idama mahkûm edildiği belirtildi. İdam alanına asılan pankartlarda, 36 yaşındaki adamın geçen yılın ekim ayında Şiraz kentinde yakalandığı; 37 yaşındaki diğer adamın ise adam kaçırma ve tecavüz suçlarından yargılandığı davalardan idam cezaları aldıkları yazılıydı. 2008 yılında yakalanan, 37 yaşındaki mahkûmun, kendine polis süsü vererek, birkaç kadını kaçırıp, tecavüz ve gasp ettiği aktarıldı. İdamlar, mağdurlarının aileleri yanı sıra halkın da hazır bulunduğu suçların işlendiği Şiraz şehrinin en işlek meydanlarından birinde gerçekleşti. İran'da tecavüz suçu işleyenlere idam cezası veriliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575423.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575423.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95df2828b6d88c1b991e68ff4def3f60605e26d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575423.txt @@ -0,0 +1 @@ +17 Aralık'ta 7 tahliye!. 17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in de aralarında bulunduğu 7 kişi daha tahliye edildi. Yolsuzluk soruşturması kapsamında  Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve kardeşi Sebahattin Demir'in aralarında bulunduğu bazı isimler gözaltına alınmıştı. Mustafa Demir'in ... 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda tutuklanan 7 kişi tahliye edildi. 17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in de aralarında bulunduğu 7 kişi daha tahliye edildi. Yolsuzluk soruşturması kapsamında  Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve kardeşi Sebahattin Demir'in aralarında bulunduğu bazı isimler gözaltına alınmıştı. Mustafa Demir'in serbest bırakıldığı soruşturmada kardeşi Sebahattin Demir'in de aralarında bazı şüpheliler tutuklanmıştı.  7 kişi İstanbul 28. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından  bugün tahliye edildi.  Mahkemece Fatih Belediye BaşkanI Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir, Yener Çavdar, Kader Demir, İmren Özbey, Selim Velioğlu, Ümit Değer ve Mustafa Bayhan tahliye edildi. Şüpheliler hakkında adli kontrol  tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olacağına karar veren mahkeme şüpheliler hakkında yurdışı çıkış yasağı koydu. Bugün öğle saatlerinde de İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nce Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın aralarında bulunduğu 6 kişi daha tahliye edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575425.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575425.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d11971c945f522e0781ca994f25c32ee11fd4511 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575425.txt @@ -0,0 +1 @@ +Abdürrahim Albayrak'ı dolandırdılar!. Galatasaray'ın eski yöneticisi, iş adamı Abdurrahim Albayrak da dolandırıcıların ağına düştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575427.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575427.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0241b62e6b6fed098c342f71908e4b7609d0242f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575427.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milli Takım'da şok istifa!. Rüştü Reçber, Milli Takımlar Genel Koordinatörlüğü görevinden istifa etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2f048ada4804ca936b87d220633df189da79aec1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575429.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Cemaat cemaatlikten çıktı'. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Cemaat artık cemaat olmaktan çıktı. Son zamanlarda, bu dershane olayından sonra tamamen bir siyasi parti gibi davranıyor, bir güç odağı şeklinde davranıyor. Dolayısıyla o zaman siz siyaset yapacaksanız, bunu cemaat şemsiyesi altında, hizmet hareketi vs. altında ... Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, sert sözlerle cemaate yüklendi. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Cemaat artık cemaat olmaktan çıktı. Son zamanlarda, bu dershane olayından sonra tamamen bir siyasi parti gibi davranıyor, bir güç odağı şeklinde davranıyor. Dolayısıyla o zaman siz siyaset yapacaksanız, bunu cemaat şemsiyesi altında, hizmet hareketi vs. altında değil de o zaman bir siyasi parti ismi altında yapın. O zaman bu siyasi partiyi kurun. Ama şahsi kanaatim, parti kurmaya cesaret edemeyecekleri yönünde" dedi "Cemaat maalesef kaybeden taraf olmuştur" "Cemaatin parti kurup kurmayacağı" konusundaki bir soruyu yanıtlarken de İşler, şunları kaydetti: "Benim kanaatim, keşke parti kursalar, siyasi hayata geçseler. Çünkü cemaat artık cemaat olmaktan çıktı. Son zamanlarda, bu dershane olayından sonra tamamen bir siyasi parti gibi davranıyor, bir güç odağı şeklinde davranıyor. Dolayısıyla o zaman siz siyaset yapacaksanız, bunu cemaat şemsiyesi altında, hizmet hareketi vs. altında değil de o zaman bir siyasi parti ismi altında yapın. O zaman bu siyasi partiyi kurun. Ama şahsi kanaatim, parti kurmaya cesaret edemeyecekleri yönünde. Bir takım diğer partilerle dirsek temasında bulunarak bu şekilde siyasi emellerini gerçekleştirme gayretinde olacaklarını düşünüyorum." Dershane olayı başladığında "cemaat bir akıl tutulması yaşıyor, sergilediği tavır bunun bir göstergesi" dediğini anlatan İşler, "4 ay önceki Türkiye kamuoyundaki cemaat algısı ile bugünkü cemaat algısı arasında dünya kadar fark var ve maalesef kaybeden taraf olmuştur" ifadesini kullandı. Cemaate hizmet eden, saygı duydukları on binlerce insan olduğunu belirten İşler, bu kişilerin bugüne kadar vefakar, cefakar ve halisane şekilde çalıştıklarını bildirdi. İşler, "Bu güzel insanların güzel imajının arkasına sığınarak böyle kirli işlerin yapılması kabul edilebilir bir durum değildir. Hem o insanlardan hem de milletimizden özür dilenmeli" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575431.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575431.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..86ba449232042c3fa9371972b151f25d568848ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575431.txt @@ -0,0 +1 @@ +İki defa ölmekten nefret eden adam :Richard Feynman. 11 Mayıs 1918 Doğumlu Richard Phillips Feynman 20. yüzyılın en önemli fizikçilerindendir. Kuantum elektrodinamiği üzerindeki çalışmaları nedeniyle 1965'de Julian Schwinger ve Sin-Itiro Tomonaga ile beraber Nobel Fizik Ödülüne layık görülmüştür. 1942'de ABD'nin ikinci Dünya savaşına katılmasıyla birlikte,Manhattan (atom bombası) Projesinde ... Richard Feynman Ölmeden önce söylediği son sözün "İki defa ölmekten nefret ederdim, çok sıkıcıymış" olduğu rivayet edilir. 11 Mayıs 1918 Doğumlu Richard Phillips Feynman 20. yüzyılın en önemli fizikçilerindendir. Kuantum elektrodinamiği üzerindeki çalışmaları nedeniyle 1965'de Julian Schwinger ve Sin-Itiro Tomonaga ile beraber Nobel Fizik Ödülüne layık görülmüştür. 1942'de ABD'nin ikinci Dünya savaşına katılmasıyla birlikte,Manhattan (atom bombası) Projesinde görev aldı. Savaş sonrası Cornell Üniversitesi'ne gitti. Feynman burada atomaltı parçacıkların karmaşık yapısı için basit bir gösterim geliştirdi. Onun bu gösterimi Feynman Çizelgeleri olarak bilinir. 1965'de Kuantum elektrodinamiğine yaptığı katkılardan dolayı Itiro Tomonaga ve Julian Schwinger ile birlikte Nobel Ödülüne layık görüldü. 1986'daki Challenger felaketini araştıran Rogers komisyonunda yer aldı. 1988'de Los Angeles'ta öldü. Richard Feynman Ölmeden önce söylediği son sözün "İki defa ölmekten nefret ederdim, çok sıkıcıymış" olduğu rivayet edilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575434.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575434.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d00b249306fee5df647d6f07d1841493800cc432 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_14/2575434.txt @@ -0,0 +1 @@ +Altın, bu hafta yüzde 4′ün üzerinde kazandırdı. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatının yükselişi ABD verilerinin beklentilerin altında gelmesinin ardından ivme kazanarak 1.320 dolara kadar yükseldi ve yatırımcısına bu hafta yüzde 4'ün üzerinde değer kazandırdı. Haftaya analistlerin güçlü direnç seviyesi olarak belirttikleri 1.270 doların üzerinde başlayan ve bu ... Altının ons fiyatının yükselişi ABD verilerinin beklentilerin altında gelmesinin ardından ivme kazanarak 1.320 dolara kadar yükseldi Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatının yükselişi ABD verilerinin beklentilerin altında gelmesinin ardından ivme kazanarak 1.320 dolara kadar yükseldi ve yatırımcısına bu hafta yüzde 4'ün üzerinde değer kazandırdı. Haftaya analistlerin güçlü direnç seviyesi olarak belirttikleri 1.270 doların üzerinde başlayan ve bu seviyeden özellikle Asya borsalarında gelen alımların etkisi ile yükseliş trendine giren altının ons fiyatının yükselişi son iki günde direnç seviyelerinin kırılması ile ivme kazandı ve 1.300 doları aştı. Altının ons fiyatı haftanın son işlem gününde üç ayın en yüksek seviyesi olan 1.321 doları görürken böylece yatırımcısına yüzde 4,22 kazandırmış oldu. Analistler, son dönemde ABD'den gelen verilerin beklentilerin altında kalmasının ve Çin'den gelen fiziki talebin etkisi ile altın fiyatlarının yükselişe geçtiğini belirtirken, Fed Başkanı Jenet Yellen'in bu hafta Senato'da yaptığı sunumda Fed'in parasal politikadan çıkış stratejisine ilişkin olarak yeni bir şey söylememesinin de altın fiyatlarını desteklediğini söyledi. Analistler, teknik olarak ise altının ons fiyatında 1.312 dolar seviyesinin üzerinde kapanış yapması durumunda 1.325 ve 1.350 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceğini bu seviyenin altında kapanışlarda ise 1.278 dolar seviyesinin ilk destek konumunda olduğunu ifade ediyor. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Noor Capital Market Uluslararası Piyasalar Uzmanı Ahmet Uluhan, değerli metallerin ucuz kalmasının ve özellikle altının 1.200 dolar seviyesinin üzerinde kalmasının gelecek dönemde altında ve diğer metallerde fırsat olarak görülebileceğini belirterek, bugünde bu fırsatın doğacağının görüldüğünü ve kısa vadede 1.330-1.350 dolar gibi bir bandın hedef olarak görülebieceğini aktardı. Özellikle altının ons fiyatında 1.350 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceğini düşündüğünü aktaran Uluhan, şunları kaydetti: "Gelecek hafta Çin PMI verileri ve ABD enflasyon verileri altın fiyatlarının seyri üzerinde etkili olacaktır. Altının ons fiyatı 1.350 dolar seviyesini gördükten sonra altın fiyatları belki 1.280-1.350 dolar bandına oturabilir. Sonraki süreçte veri akışı ve piyasalardaki güvenli liman beklentisiyle fiziki talebinde devam etmesi ilk çeyrekten sonrada altın fiyatlarının 1.400-1.500 bandına doğru tırmanışını devam ettireceği yönünde güçlü bir kanaat var. Bende bu senaryonun gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Sonrasında ise altının ons fiyatının yıl boyunca 1.200-1.500 dolar gibi geniş bir aralıkta gelişmeler etkisinde devam edeceğini bekliyorum. Daha fazla da bir yükseliş beklenmemeli." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575465.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575465.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..45580d1cad7be1aed45c913abab79fac96f96843 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575465.txt @@ -0,0 +1 @@ +TBMM'de yumruk yumruğa kavga. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında değişikliğin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda AKP'li milletvekilleri ile CHP'li milletvekilleri yumruk yumruğa kavga etti. ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575467.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575467.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dc7e2d41473f58f70216fbb81d31e2d90eb1f2d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575467.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan Bozdağ, İzmir'deki iddialarla ilgili sert konuştu!. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hiçbir Cumhuriyet Savcısını arayarak bu soruşturmaları yapmayın, durdurun, bunların üzerine örtün, bunları yapamayın demediğini belirterek, "Ben böyle bir şey demedim, bunu diyen namussuz ve şerefsizdir. Ama bunu dediğimi ispat etmeyende namussuz ve şerefsizdir. Şerefsizin ta kendisidir. ... Adalet Bakanı , hiçbir Cumhuriyet Savcısını arayarak bu soruşturmaları yapmayın, durdurun, bunların üzerine örtün, bunları yapamayın demediğini belirterek, "Ben böyle bir şey demedim, bunu diyen namussuz ve şerefsizdir. Ama bunu dediğimi ispat etmeyende namussuz ve şerefsizdir. Şerefsizin ta kendisidir. O kadar ellerinizde kaset, tutanak varsa ne varsa hepsini ortaya koyun" dedi. HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda Adalet Bakanı , muhalefet milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bozdağ, "Burada açıklıkla ifade etmek isterim ki hiçbir Cumhuriyet Savcısını arayarak bu soruşturmaları yapmayın, durdurun, bunların üzerine örtün, bunları yapamayın demedim. Bunu ben böyle bir şey demedim, bunu diyen namussuz ve şerefsizdir. Ama bunu dediğimi ispat etmeyende namussuz ve şerefsizdir. Şerefsizin ta kendisidir. O kadar ellerinizde kaset, tutanak varsa ne varsa hepsini ortaya koyun. Ben çok net söylüyorum. Ben cumhuriyet savcıların görevlerini neye göre yaptığını bilen birisiyim. Mevzuat çerçevesinde görev yaparlar, soruşturmanın nasıl yapılacağını kanunlar gösterir. Benim Adalet Bakanı olarak bir soruşturmayı durdurma, üzerine örtme gibi bir yola tevessül etmem asla mümkün değildir. böyle bir şey dememiştir" dedi. Masumiyet karinesinin daha önce dile getirildiğini ve geçmişte çok konuşulduğunu belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bir Adalet Bakanı olarak, gizli olan soruşturmanın televizyondan adeta canlı yayında verilir gibi detaylarına dair görüntülerini gördüğümde ben rahatsız olmayayım mı? Soruşturma gizli, bu gizli soruşturma böylesi aleni bir şekilde yapılması doğru mu, hukuk ihlal edilirse doğru mu? Soruşturmanın gizliliğinin en önemli nedeni insanların onur ve haysiyetinin, masumiyetinin korunmasıdır. Burada parlamentoda hepimiz büyük bir yanlış yapıyoruz, devam eden soruşturmalarla ilgili onları sanık yaptık, onları mahkum yaptık ve cezasını kestik. Bu parlamentoya yakışmaz. Bırakın hukuk işlesin. Hukuk işlediği zaman doğru kararı mutlaka verecektir. Kimsenin savcı ayarlaması söz konusu değildir" dedi. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hakim ve savcıların ataması 1'nci daire tarafından yapılmaktadır. HSYK Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı'nın 1'nci dairenin toplantısına katılması, görüş bildirmesi mümkün değildir. Benim görüş bildirmediğim bir konuda beni bununla itham etmek yakışıksız olmuştur. Bu tamamen 1'nci dairenin yaptığı bir tasarruftur. Kamuoyunda sanki tasfiye yapılıyormuş gibi bir değerlendirme yapılıyor. Kararnameler resmi gazetede yayınlanıyor. Bakarsanız orada bunların büyük bir kısmının mazeret kararnamesi olduğunu, taleplerine göre yapıldığını, mazeret kararnamesi olduğunu göreceksiniz. Başka bir şeymiş gibi taktim edildiğini görüyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575468.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575468.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..92aedc51aa1f58066388a67c218a963328c40169 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575468.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bir daha aday olmayacağım'. Büyükçekmece Eser Premium Otel'de düzenlenen 'Büyükçekmece Aday Tanıtım Toplantısı'na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş, AKP Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Celal Babayiğit, Büyükçekmece İlçe Başkanı Selahattin Küçük, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ile partili ... Büyükçekmece Eser Premium Otel'de düzenlenen 'Büyükçekmece Aday Tanıtım Toplantısı'na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş, AKP Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Celal Babayiğit, Büyükçekmece İlçe Başkanı Selahattin Küçük, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ile partili vatandaşlar katıldı. "METRO YÜZEYE YAPILACAK KÜLTÜR MERKEZİ OLAN İSTASYONUN İÇİNE GİRECEK" Toplantıda konuşan Kadir Topbaş metrobüsün dünyada örnek olan bir sistem olduğunu ancak Beylikdüzü'ne kadar getirebildikleri bir sistem olduğunu kaydetti. Büyükçekmece'ye yapılması planlanan metro hattı ile ilgili bilgiler veren Topbaş,"Şuanda projelerini yaptığımız 24 kilometrelik Bakırköy-Beylikdüzü metro hattı ihale aşamasına geldi. Daha önce ulaşımla ilgili görüştüğümüz arkadaşlarımıza Büyükçekmece merkeze bir istasyon yapalım dediğimde bana, 'Başkanım orada 30-40 metrelik derinlik köprü üzerine çıkar. İstasyon altta olmaz. Nasıl olacak?" dediler. Bu toplantıya gelmeden önce bir değerlendirme yaptım. Yüzeye çıktığı noktada oraya içinde sinemaları kültür sanat alanları olan bir kültür merkezi yapsak ve metroda oraya girse...Yani Haydarpaşa Garı gibi metro istasyonun içine girsin. Daha hareketli ve canlı bir proje olur. Bu talimatı biraz önce verdim ve çalışmaya başladılar. İnsanların binip Taksim'e, Kartal'a Sarıyer'e gittiği bir metro burada Büyükçekmece'de olacak. Samimi olarak söylüyorum toplasınlar bütün adamlarını şu fikri ortaya çıkaramazlar"diye konuştu. "BİR DAHA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ADAYI OLMAYACAĞIM" 2009 yerel seçimlerinde AKP'nin Büyükçekmece'yi kazanmaya bir adım kaldığını ama gerçekleşmediğini ifade eden Topbaş, Büyükçekmece'nin 30 Mart'ta AK Parti ile buluşacağına inandığını söyledi. Konuşmasında" Benimde artık 3.dönemim olacağı için ustalık dönemim diyorum. Bir daha büyükşehir belediye başkanı adayı olmayacağım" diyen Topbaş, şöyle konuştu: Bu dönem ne verirseniz onu vermiş olacaksınız. 10 yılda yaptıklarımızı nasıl değerlendirip, nasıl buluyorsanız sadık başına gititğinizde vereceğiniz oy benim karnem olacak. Takdir, teşekkür, iftihar neyse onu karnem olarak nitelendireceğim. İnşallah 30 Mart gecesi bunu kutlayan ve bunun bir sorumluluk olduğu bilinciyle Büyükçekmece'de de kazanarak kutlayacağımız bir gece olur inşallah. İstanbul'da bu dönem inşallah bugünkünden daha fazla belediye başkanlığı kazanacağız. Gönlümden geçen 39 ilçenin 39'u olsun, büyükşehir ile birlikte 40 oluyor ve beraberce şöyle İstanbul'da 40'ı bir arada AKP iktidarının bu kentte neler yapabileceğini gelecek 5 yıl içinde göstermek isteriz. Bu karar milletimizindir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575469.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575469.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b244fa0818d5a9bbd3e4148a91dec2882f08f654 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575469.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türksat 4A fırlatıldı. Fırlatmadan 9 saat 13 dakika sonra ilk sinyalin alınması planlanan uydu, "50 Derece Doğu" boylamına yerleştirildikten sonra bu boylamda yaklaşık 3 ay kalacak. Kontrol istasyonları aracılığıyla tüm yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek uydu, daha sonra "42 Derece Doğu" boylamına ... Japon ve Türk mühendislerin ortak üretimi olan Türksat 4A uydusu Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssü'nden saat 23:09'da fırlatıldı. Fırlatmadan 9 saat 13 dakika sonra ilk sinyalin alınması planlanan uydu, "50 Derece Doğu" boylamına yerleştirildikten sonra bu boylamda yaklaşık 3 ay kalacak. Kontrol istasyonları aracılığıyla tüm yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek uydu, daha sonra "42 Derece Doğu" boylamına yerleşecek. Fırlatılıştan hemen sonra uydunun kontrolü, Gölbaşı Uydu Yer İstasyonu'na devredilecek ve buradan gönderilecek komutlarla yaklaşık bir ay boyunca performans testlerine tabi tutulacak. Türksat 4 A ile birlikte uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri olan Türkiye'nin uydularının sayısı 4'ü aktif olmak üzere 5'e yükselecek. Türksat 4 A uydusu ile Türkiye'nin uydu filosunda ilk defa yeni teknoloji olan Ka Bant frekansı yer alacak. Bu sayede daha önce ulaşılamayan Afrika'nın Sahra altı kısmına da televizyon yayınlarını ulaştırma imkanı kazanılacak. Ka- bant aracılığıyla kapsama alanlarına küçük daireler şeklinde yayın indirilerek, daha yoğun ve etkin yayın imkanı sağlanacak. Böylece internet erişim maliyetleri de düşecek. Tüksat 4A uydusunda yayıncılık hizmetlerinin yanı sıra askeri amaçlı uydu yayınlarına da imkan verilebilecek. Türksat 4 A uydusu, Türkiye'nin haberleşme kapasitesini 3 kat arttıracak projenin önemli parçalarından birini oluşturacak. Bu uydu, iletişimin yanı sıra, Çin'in batı bölgelerinden İngiltere'nin doğusuna kadar Türkiye, Avrupa, Orta Asya, Yakındoğu ve Afrika dahil geniş bir bölgeye televizyon yayınlarının aktarılmasını sağlayacak. Böylelikle, Türk televizyon ve radyo kanallarının yayınları Avrupa ve Asya'nın ardından Afrika'yı da kuşatacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575470.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575470.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..27855780000ae8260cd8444f04bbe5711648f757 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575470.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dua eden patlıcan!. Batıkent Dr. Ufuk Ege Anaokulu yönetiminin, 3-6 yaş arası çocuklar için 15 liraya sattığı iddia edilen CD'lerin içinden ilahiler, dua eden hayvanlar ve patlıcanlar çıktı. Sendika.org internet sitesinde yer alan habere göre, Batıkent Dr. Ufuk Ege Anaokulu'nda okul giderlerini gerekçe ... 3-6 yaş arası öğrencilere 15 liraya sattıkları CD'den dua eden patlıcan çıktı... Batıkent Dr. Ufuk Ege Anaokulu yönetiminin, 3-6 yaş arası çocuklar için 15 liraya sattığı iddia edilen CD'lerin içinden ilahiler, dua eden hayvanlar ve patlıcanlar çıktı. Sendika.org internet sitesinde yer alan habere göre, Batıkent Dr. Ufuk Ege Anaokulu'nda okul giderlerini gerekçe göstererek her veliden okul ücretinin yanı sıra 800 lira "zorunlu bağış" isteyen, bağış toplayamayınca da çalışanları işten atmasıyla gündeme gelen okul yönetimi yine adından sıkca söz ettirecek birr uygulamaya imza attı. Anaokulu yönetimi, 3-6 yaş arasındaki öğrencilerine tatilde oynamaları için 15 lira karşılığında kitap ve oyun CD'si satmaya çalıştı. Çocuklarına faydalı olabileceğini düşünerek CD'yi satın alan veliler eve geldiklerinde CD'nin içeriğini görerek hayrete düştü. Okul yönetimi kitap ve oyun diyerek pazarladığı CD'leri ilahiler, dua eden hayvanlar ve patlıcanlarla doldurmuştu. Dua eden çocuklar, patlıcanlar, ayılar, kediler Muştu Yayınları'nın ve Stüdyo 24 Saat'in imzasının bulunduğu, CD'lerin içindeki oyunlardan birinde dua ederek ellerini kaldıran iki çocuk piyano eşliğinde şu sözleri ilahi melodisiyle söylüyor: "Verdiğin pırıl pırıl gözler için Kulağımla sesleri duyabilir Burnumla kokuları alabilir Dilimle tadabilir Ellerimle hissedebilir Harika vücudum için teşekkürler allahım" Oyunlarda dua eden çocukların yanında şükreden patlıcanlar, ayılar ve kediler de mevcut. Boyama oyunlarında şu sözlere sahip şarkılar mevcut: Kedi derler adıma Fareler yaklaşamaz yanıma Ya rabbim ya rabbim derim Rabbime şükrederim Mor elbise yeşil şapka Doyum olmaz tadıma Beni her gördüğünde Allahı hatırla MÜDÜR: NE VAR BUNDA DİN DERSİ BU ÜLKEDE ZORUNLU CD'yi açtıklarında karşılaştıkları oyunların çocuk eğitimi ile bir ilgisi olmamasına tepki gösteren veliler, okul yönetimi ile görüştü ve CD'lerin bir kısmını iade etti. Görüşmenin ardından konuşan Batıkent Dr. Ufuk Ege Anaokulu velileri, okul yönetimine şikayetlerini ilettiklerini ve okul müdüründen "Ne var bunda. Zorunlu din dersi var bu ülkede. Tabi ki öğrenecekler" yanıtı aldıklarını aktardı. Veliler hem toplanmak istenen 800 liralık "bağışa" hem de öğrencilere satılan CD'nin gerici içeriğine karşı sessiz kalmayacaklarını belirttiler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575471.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575471.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d4dfe973b5d68d46541fc4360927ff2c1527a11f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575471.txt @@ -0,0 +1 @@ +İkinci dalgada flaş gelişme!. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce yürütülen 25 Aralık soruşturması kapsamında, ilk ifadelerin alınmasının 31 Ocak'ta başladığı, TMK 10. maddesiyle görevli cumhuriyet savcıları İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak'ın 14 Şubat Cuma gününe ... Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce yürütülen 25 Aralık soruşturması kapsamında, ilk ifadelerin alınmasının 31 Ocak'ta başladığı, TMK 10. maddesiyle görevli cumhuriyet savcıları İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak'ın 14 Şubat Cuma gününe kadar toplam 30 kişinin ifadesini aldığı öğrenildi. Soruşturma kapsamına 41 kişinin adı geçiyordu. 31 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI Soruşturma kapsamında ifadesi alınan isimler arasında Bilal Erdoğan, iş adamları Cemal Kalyoncu, Mustafa Latif Topbaş, Abdullah Tivnikli, Usame Kutup, Fatih Saraç, Cengiz, Avni Çelik, Mehmet Cengiz Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Başkanı Ahmet Ergün isimler yer aldığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre, Mustafa Latif Topbaş ve Abdullah Tivnikli'nin 31 Ocak'ta, Cengiz Aktürk ve Abdulkerim Çay'ın 3 Şubat'ta, Usame Kutup, Ahmet Ergün ve Hasan Dağcı'nın 4 Şubat'ta, Bilal Erdoğan'ın 5 Şubat'ta, Avni Çelik'in 10 Şubat'ta, Mehmet Cengiz'in 11 Şubat'ta, Ömer Faruk Kalyoncu ve Cemal Kalyoncu'nun 12 Şubat'ta, Sezai Bacaksız, Celal Koloğlu ve Abdullah Kavukçu'nun 13 Şubat'ta, diğer isimlerin ise farklı günlerde ifadelerinin alındığı belirtildi. Soruşturma kapsamına adı geçen aralarında işadamı Yasin El Kadı'nın da bulunduğu diğer 11 kişinin ise ifadelerinin önümüzdeki günlerde alınacağı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575500.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575500.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..136a7cdc03e31fcce7513e5114d48ae11fd588c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575500.txt @@ -0,0 +1 @@ +ODTÜ Bulvarı'nın adı "1071 Malazgirt" oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Ormanı'ndan geçen ve yapımı protestolara sahne olan, ODTÜ öğrencileri ile belediye ekiplerinin yumruklaştığı "tartışmalı" ODTÜ Bulvarı'na, "1071 Malazgirt Bulvarı" adını verdi. Milliyet'ten Evin Demirtaş'ın haberine göre; CHP grubunun da muhalefet ... Yapımı tepkilere ve protesto gösterilerine neden olan ODTÜ Bulvarı'na, "1071 Malazgirt Bulvarı" adını verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Ortadoğu Teknik Üniversitesi () Ormanı'ndan geçen ve yapımı protestolara sahne olan, öğrencileri ile belediye ekiplerinin yumruklaştığı "tartışmalı" Bulvarı'na, "1071 Malazgirt Bulvarı" adını verdi. Milliyet'ten Evin Demirtaş'ın haberine göre; CHP grubunun da muhalefet etmediği karar, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nden oy birliği ile geçti. Gökçek, "1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihini hatırlatmak istedik. 1071 Malazgirt adının verilmesini, marjinaller dışında tüm ODTÜ'lü kardeşlerimin memnuniyetle karşılayacaklarını düşünüyorum" dedi. Bulvarı, bu ay sonu itibarıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açması planlanıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, şubat ayı olağan toplantısında, ODTÜ Bulvarı'na ilişkin ilginç bir karara imza attı. Gökçek'in yerine Başkanvekili Ali İhsan Ölmez'in başkanlık ettiği toplantıda, "Çankaya İlçesi Çukurambar İşçi Blokları ve Çiğdem Mahallesi Sınırlarından Geçen Yeni Yolun 1071 Bulvarı Olarak İsimlendirilmesine İlişkin Başkanlık Yazısı" gündeme geldi. Gökçek ve Fen İşleri Daire Başkanı Vedat Üçpınar'ın imzasını taşıyan Başkanlık yazısında, şunlar kaydedildi: "Çankaya İlçesi üniversiteler, Çukurambar, İşçi Blokları ve Çiğdem Mahallesi sınırlarından geçen, yazınız ekinde mahalle haritasında işaretlenmiş, yapımı belediye tarafından gerçekleştirilen yeni yolun 1071 Bulvarı olarak isimlendirilmesi konusunun uygun görülmesi halinde Belediye Meclisi'ne havale edilmesi hususunu onurlarınıza arz ederim." Başkanlık yazısı görüşülürken Ak Parti Grup Başkanvekili Ayhan Yılmaz, "1071, herkese sayısal anlam ifade etmeyebilir. Onun için bulvarın adı 1071 Malazgirt Bulvarı olsun" önerisinde bulundu. Yılmaz'ın önerisi, Belediye Meclisi'nde oy birliği ile kabul edildi. Türklerin Anadolu'ya giriş tarihi Milliyet'e konuşan Gökçek, "1071 Türklerin Anadolu'ya giriş tarihini hatırlatmak amacıyla bu isimlendirmeyi uygun gördük. ODTÜ'den geçen bu bulvara, 1071 Malazgirt adının verilmesini, marjinaller dışında tüm ODTÜ'lü kardeşlerimin memnuniyetle karşılayacaklarını düşünüyorum" dedi. Şanzelize tipi ağaçlar dikiyor "Sayın Başbakan'dan gün alabilirsem bulvarı o açacak" diyen Gökçek, ODTÜ Bulvarı'na Fransa'nın başkenti Paris'in ünlü caddesi Şanzelize'yi de (Champs-Élysées) süsleyen ve Şanzelize tipi diye tabir edilen ağaçlardan dikiyor. 4 kilometrelik bulvarda 8 köprülü kavşak veya alt-üst geçitten 7'si tamamlandı, asfalt serim çalışmaları sürüyor. 4 gidiş 4 geliş olmak üzere toplam 8 şeritli olacak olan bulvarda, yönlendirme levhaları ve yol çizgileri çalışmalarına başlandı. Şu ana kadar, ODTÜ Yolu'nda refüj ve yan bantlara 950 adet 50-60 kuturunda, 6-7 metre boyunda küp ıhlamur ağaçları dikildi. Yan bant ve yamaçlara, ayrıca mavi ve yeşil renkli 2 bin 500 büyük boylu atlas sedirleri, yan bantlara 50 akçaağaç, 50 büyük boylu mazı, 100 bin çalı ve mevsimlik çiçek dikildi. 40 bin metrekare de rulo çim serildi. Bulvarın trafiğe açılması ile Dikmen'den OSTİM'e 10 dakikada gidileceği öne sürülüyor. "Bana da sürpriz oldu" Ankara'nın batı yakasının trafiğini rahatlatması planlanan, Eskişehir Yolu ile Anadolu Bulvarı'nı Konya Yolu'na bağlayacak olan ve bir kısmı ODTÜ arazisinden geçen bulvar, kriz yaratmıştı. Gökçek, ODTÜ Ormanı'ndan geçirilen bağlantı yolunun çalışmalarını, düzenlenecek protestoların önüne geçmek için geçtiğimiz ekim ayında gece yarısı habersiz başlattı. Bayram tatili nedeniyle öğrencilerin tatile gitmesini fırsat bilen belediye ekiplerinin, ODTÜ'nün yol planına 3 Kasım'a kadar süren itiraz hakkını beklemeden, ODTÜ Ormanı'na çevik kuvvet desteği ve çok sayıda iş makinesi ile gece girmesi tepkilere neden oldu. Gökçek, gece baskını için twitter hesabında, "Gece arkadaşlar bana da sürpriz yapmışlar. Bir gece de ODTÜ yolunu açmışlar. Ankaramıza hayırlı olsun" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575502.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575502.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5c6f5099642d2265dbe2f9bc341f0e293fcce880 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575502.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP bürosuna molotoflu saldırı. Yapılan saldırı sonucu seçim irtibat bürosunda maddi hasar meydana geldi. Edinilen bilgiye göre olay, saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Zafer Mahallesi Yıldırım Beyazıd Caddesi üzerinde bulunan AKP Seçim İrtibat Bürosu'na, kimliği belirsiz 4 kişi tarafından molotof kokteyli atıldı. Seçim irtibat ... İstanbul Bahçelievler'de AKP'nin seçim irtibat bürosuna kimliği belirsiz kişilerce molotof atıldı. Yapılan saldırı sonucu seçim irtibat bürosunda maddi hasar meydana geldi. Edinilen bilgiye göre olay, saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Zafer Mahallesi Yıldırım Beyazıd Caddesi üzerinde bulunan AKP Seçim İrtibat Bürosu'na, kimliği belirsiz 4 kişi tarafından molotof kokteyli atıldı. Seçim irtibat bürosunun kapalı olduğu sırada atılan molotof nedeniyle, ofiste maddi hasar oluştu. Polis ekipleri, olay yerinde delil toplayıp bölgedeki kameraları incelemeye aldı. Ekipler, görgü tanıklarının ifadelerine de başvurdu. Olayla ilgili soruşturma sürerken, polis 4 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575505.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575505.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..14ecf362ac50b70c7a6c453c3ee60a7d23997011 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575505.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Paralel yapı serbest bırakmıştır'. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Eminönü meydanda vatandaşlarla ve esnafla sohbet etti. Vatandaşlara kırmızı gül dağıtan Mustafa Sarıgül, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. "MUTLAKA PARALEL YAPI SERBEST BIRAKMIŞTIR" Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın ... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Eminönü meydanda vatandaşlarla ve esnafla sohbet etti. Vatandaşlara kırmızı gül dağıtan Mustafa Sarıgül, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. "MUTLAKA PARALEL YAPI SERBEST BIRAKMIŞTIR" Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın tahliyesine ilişkin görüşü sorulan Sarıgül, "Mutlaka paralel yapı serbest bırakmıştır.  mutlaka yeni paralel yapı kurulmuştur. Paralel yapı çok acil karar vermiştir. Nedense 16 sene önce saçma sapan konulara dayanarak TMSF vasıtasıyla Sarıgül'ün mal varlığına el koyanlar kasaları ve kutuları görmeden çok hızlı bir kararla böyle bir adalet ne şekilde tecelli ediyorsa daha 90 gün bile olmadan hızlı bir şekilde adaletin tecelli etmesi bu gerçekten Türkiye açısından son derece üzücü bir durumdur. Senin adaletin benim adaletim olmaz. Senin savcın benim savcım olmaz. Hiçbir demokratik ülkede savcılar soruşturma yaparken soruşturma esnasında görevlerinden al çektirilmez. Hiçlbir demokratik ülkede emniyetmesnupları görevlireni yaparken soruşturma esnasındayken başka biryere tayinleri çıkarıtılması. Ben böylesi bir kararı hukuk adına adalet adına son derece üzüntülü görüyorum. Bana göre kamu vicdanın da bu olay son derece büyük zarar almıştır. Kamu vicdanı böyle bir olayı kesinlikle ama kesinlikle kabul etmez" diye konuştu. "YARIN ESENTEPE'DEN BEŞİKTAŞ'A BİNLERCE KUTUYLA BERABER YÜRÜYECEĞİZ" "Yarın Esentepe'den Beşiktaş'a binlerce kutuyla beraber yürüyeceğiz" diyen Sarıgül, "Bütün yurttaşlarımı Esentepe'ye saat 14:00'da  bekliyorum. Herkes ellerinde kutularla Esentepe'ye gelsinler. Biz de elimizde kutularla Beşiktaş'a yürüyeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını o kutuya nasıl saklayanlara ve o kutular gündeme geldiğinde hızlı bir şekilde adaleti kendi dünyaları ölçüleri içinde dizayn edenlere 30 Mart günü İstanbul halkı Allah'ım izin verirse sandıklarda bunun en güzel şekilde hesabını soracaktır. Bu karar üzüntü verici karardır. Bu karar sıkıntı verici bir karadır. Bu karar kamu vicdanını üzmüştür" şeklinde konuştu. "BAHÇELİEVLER BELEDİYE BAŞKANININ GÖREVDEN İSTİFA ETMESİ GEREKİYOR" olayları sırasında Kabataş'ta yaşananlara ilişkin yayınlanan görüntülere de değinen Sarıgül, "Hiçbur yurttaşımız Türikye'de başörtülü kardeşlerimize negatif davranmaz. Özellikle Bahçelievler Belediye Başkanımıza bunu sormak lazım. Anlatmak lazım. Başkan bazı TV kanallarına çıkıp ailemden birine böyle yapıldığı söylemişti. Acaba siyaset için ailenin fertlerinden birini konuşmaya değer mi? Bir siyaset için yurtaşları yanıltmaya değer mi? Bahçelievler belediye başkanını o gün ziyaret etmiştim. Bir insan olarak çok üzüntü duyduğumu belirtmiştim. Ama ziyarete gittiğimde sayın başkanın benim kadar üzülmediğini hissetmiştim. Ama birşey diyememiştim. Böyle bir olay varsa çok çok üzülürüm. Böyle bir olay senaryo ise Bahçelievler belediye başkanının görevden istifa etmesi gerekiyor. Buradan başkana sesleniyorum: Siz TV'ye çıkarak bunları nasıl söylediniz. Siz vicdan azabı çekmiyor musunuz? İnançlarımızı niye siyasete alet ettiniz. 3 günlük dünyada koltuğunuzu bir gün daha korumak için yalana dolana gerek var mıydı?" diye konuştu. Sarıgül daha sonra Eminönü İskelesi'nden Üsküdar vapuruna bindi. Burada kendisine ilgi gösteren vatandaşlarla fotoğraf çektiren Sarıgül, martılara simit attı. Vapurdan inen Sarıgül, kendisini bekleyenlerle birlikte CHP Üsküdar İlçe Başkanlığı'na yürüdü. Sarıgül daha sonra Üsküdar adayı İhsan Özkes ile birlikte vatandaşlara seslendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575540.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575540.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8ee107a54f54295856ed0adb2162b9100fb1379a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575540.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan'a tuvalet soruları. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "dostuma ait ve 35 yıl önce yapıldı" dediği Urla'daki villaların Google earth'teki görüntülere göre 2012 sonrasında yapıldığının ortayla çıkması ve tuvaletlerde bide kullanılıp kullanılmayacağıyla ilgili ayrıntılı telefon konuşmaları TBMM gündemine taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, ... CHP'li Oran, Urla'daki villalarla ilgili ayrıntılı telefon konuşmaları TBMM gündemine taşındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "dostuma ait ve 35 yıl önce yapıldı" dediği Urla'daki villaların Google earth'teki görüntülere göre 2012 sonrasında yapıldığının ortayla çıkması ve tuvaletlerde bide kullanılıp kullanılmayacağıyla ilgili ayrıntılı telefon konuşmaları TBMM gündemine taşındı. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sunduğu soru önergesinde Urla'daki villalar ve Erdoğan'ın Latif topbaş ile tuvalet malzemeleri hakkında yaptığı sohbeti gündeme getirdi. "35 yıl önce inşa edildi" dedi Oran, önergesinde Başbakan Erdoğan'ın 11 Şubat 2014 günü Başbakanlık Binası'nda yaptığı açıklamada, "Urla ile ilgili olay şahsımla alakalı değil. O söylenen yer 35 yıl önce inşa edilmiş bir yerdir. Son 5 yıl içerisinde senede 3 - 5 gün gittiğim, ailece görüştüğüm, çok sevdiğim dostuma ait olan bir yerdir. Orası hazine arazisi değildir, onların kendi mülküdür" dediğini anımsattı. Umut Oran, Başbakan'a şu soruları yöneltti: Google Earth'te binalar görünmüyor "- Urla'da size ait olduğu iddia edilen villaların bulunduğu arsanın Google earth'ün 2012 tarihli görüntülerde boş olduğu görülmektedir. Bu villaların inşa tarihi nedir, müteahhitti kimdir, son bir yılda inşa edildiği ortaya çıkan bu villalar için neden 35 yıl önce inşa edilmişlerdir diye söylediniz? Dostunuz villası için neden kızınız ilgileniyor? - Size ait olmayan ve "bir dostunuza" ait olduğunu ifade ettiğiniz villaların tuvaletleri, havuzu, bahçe yapısı gibi teknik ayrıntılarıyla ilgilenmesi için kızınız Sümeyye Erdoğan'ı siz mi görevlendirdiniz? Dostunuza ait villalar için neden bizzat kızınız tüm ayrıntılarla ilgileniyor? Topbaş'a "Bide ne?" diye sordu - Kamuoyuna yansıyan konuşmalarda villaların banyosunda yapılacak olan tuvaletlerle ilgili olarak Latif Topbaş'ın sizin talimatınızı beklediği, bu kapsamda size "yanlış anlamadıysam sen bana yatak odasının üstündeki banyonun üstünde iki ayrı tuvalet olsun dedin. İkisinde de alafranga tuvalet yanına da birer tane bide olsun dedin değil mi?" diye sorduğu, sizin de kendisine "bide ne?" dediğiniz daha sonra Latif Topbaş'ın detaylı bir şekilde bide tanımı yaptığı "tuvaletten kalkıp orada fışkiyeyle yıkamak için taharet almak için ona lüzum var mı" yönünde bilgilendirmede bulunduğu bunun üstüne de sizin "yok" diyerek bide yapılmaması yönünde talimat verdiğiniz görülmektedir. Villaların parasını ödediniz mi, kirayla mı oturacaksınız? - Size ait olmayan ve mülkü sizde bulunmayan bir evin tuvaletine bide yapılmaması yönünde talimat vermenizin sebebi nedir, ilgili villa yapıldıktan sonra sizin kullanımınıza mı tahsis edilecektir, bu villanın sizin kullanımınıza tahsis edilmesi karşılığında Latif Topbaş'a tarafınızca verilecek ücret ne kadardır, aranızda herhangi bir kira sözleşmesi var mıdır, kira sözleşmesinden kaynaklanan vergiler ödenmiş midir?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575542.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575542.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..221f12a904488694a7fcd3b0714fd3d29ba36f99 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575542.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Güler'i yatıran konuşma!. Karşı gazetesinin ulaştığı tapelerde Muammer Güler ile Reza Zarrab arasındaki görüşmenin şoke eden kayıtları yer alıyor. Soruşturma dosyasında yer alan kayıtlara göre, 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu öncesi basında çıkan haberlerden rahatsz olan Reza Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı ... Reza Zarrab "Bana soruşturma var mı?" diye aradığı Bakan Muammer Güler'den şu cevabı almış: "Vallahi öyle bir şey olursa senin önüne yatarım ya!" Karşı gazetesinin ulaştığı tapelerde Muammer Güler ile Reza Zarrab arasındaki görüşmenin şoke eden kayıtları yer alıyor. Soruşturma dosyasında yer alan kayıtlara göre, 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu öncesi basında çıkan haberlerden rahatsz olan Reza Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler'i arayarak konuyu soruyor. "SENİN ÖNÜNE BEN YATARIM..." Tapelere göre Muammmer Güler, Reza Zarrab'a şu sözlerle güvence veriyor: Abicim sen rahat ol. Vallahi öyle bir şey varsa, senin önüne ben yatarım ya! İçişleri Bakanlığı'nda, Maliye'de ve MİT'te bir şeyin yok... GÜLER, ZARRAB'I KANDIRDI MI? Muammer Güler, Reza Zarrab'a "İçişleri Bakanlığı'nda, Maliye'de ve MİT'te bir şeyin yok..." diyor. Ancak MİT'in Başbakanlık için hazırladığı raporda Reza Zarrab ile bakanlar arasındaki ilişkinin bildirildiği ve ilerde hükümet için sıkıntı yaratacağı konusunda uyardığı ortaya çıkmıştı. Öte yandan Reza Zarrab'ın şirketleri hakkında Maliye Bakanlığı ve MASAK tarafından da soruşturma yürütüldüğü iddiaları üzerine Zarrab'ın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ziyaret ettiği ancak görüşmeden hayal kırıklığı ile ayrıldığı iddiaları da basına yansımıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575546.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575546.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7749e660ab852b18315714bf7a7b032361b656bf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575546.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rolex'ler, Mercedes'ler ve gizli aşk. Selin Demiratar'ın sevgilisi AKP'ye olan yakınlığıyla bilinen Makyol İnşaat, Mövenpick ve Etiler Meridien otellerin sahibi Mehmet Ali Çebi. Yaklaşık 6 aydır birlikte olan Selin Demiratar ile iş adamı Mehmet Ali Çebi gizli gizli buluştukları öğrenildi. Aralarında en az 10 yaş ... Selin Demiratar'ın sevgilisi AKP'ye olan yakınlığıyla bilinen Makyol İnşaat, Mövenpick ve Etiler Meridien otellerin sahibi Mehmet Ali Çebi. Yaklaşık 6 aydır birlikte olan Selin Demiratar ile iş adamı Mehmet Ali Çebi gizli gizli buluştukları öğrenildi. Aralarında en az 10 yaş farkı olan sevgililer, aşklarını gizli yaşamayı tercih ediyor. Bu arada ünlü iş adamı, güzel sevgilisine pahalı hediyeler almayı da ihmal etmiyor. Selin Demiratar da sevgilisinin kendisine aldığı Mercedes marka arazi aracıyla geçtiğimiz günlerde İstinye Park'ta objektiflere takılmıştı. Ayrıca 42 bin Euro değerindeki pırlanta taşlarla işlenmiş Rolex saati de kolundan hiç çıkartmıyor. Güzel oyuncu, instagram hesabından sevgilisinin sahibi olduğu Meridien Otel'in kral dairesinden fotoğraflar paylaşması dikkat çekiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575581.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575581.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e67255a5ac138b5d4fc3c54cf931c1fbc2ccb492 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575581.txt @@ -0,0 +1 @@ +Olay rapor ortaya çıktı. Olaylı Sivasspor-Fenerbahçe maçının ardından Aziz Yıldırım'ın soyunma odasına inerek hakem Yunus Yıldırım'a bazı sözler sarf ettiği belirtilmişti. Aziz Yıldırım'ın Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'ndan 90 gün ceza almasına yol açan sözler ortaya çıktı. Sivasspor-Fenerbahçe maçının temsilci raporuna ŞAMPİY10 ulaştı. Raporda Aziz ... Sivasspor maçında Aziz Yıldırım'ın hakem Yunus Yıldırım'a söylediği sözler ortaya çıktı. Olaylı Sivasspor-Fenerbahçe maçının ardından 'ın soyunma odasına inerek hakem Yunus Yıldırım'a bazı sözler sarf ettiği belirtilmişti. 'ın Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'ndan 90 gün ceza almasına yol açan sözler ortaya çıktı. Sivasspor-Fenerbahçe maçının temsilci raporuna ŞAMPİY10 ulaştı. Raporda ve Mahmut Uslu soyunma odası koridorlarında hakemler ve rakipleri için oldukça sert ifadeler kullanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575583.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575583.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a6e453d3145c756dd101148809af4cdee1dd14ca --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575583.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devlet Bahçeli: 'Başbakan nefsinin kurbanı oldu'. Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Seydikemer'e gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilçe girişinde partililer tarafından karşılandı. Konvoy eşliğinde ilçeye giren Bahçeli'yi, Seydikemer Belediyesi önünde kalabalık bir topluluk karşıladı. Ellerinde MHP bayraklarıyla alanı dolduran kalabalığa seslenen MHP Lideri Bahçeli, 30 Mart ... MUĞLA'nın Seydikemer İlçesi'ne gelen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yargıyı siyasallaştırmaya çalışmakla suçladığı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın elindeki gücü milletin lehine değerlendireceği yerde nefsinin kurbanı olduğunu söyledi. Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Seydikemer'e gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilçe girişinde partililer tarafından karşılandı. Konvoy eşliğinde ilçeye giren Bahçeli'yi, Seydikemer Belediyesi önünde kalabalık bir topluluk karşıladı. Ellerinde MHP bayraklarıyla alanı dolduran kalabalığa seslenen MHP Lideri Bahçeli, 30 Mart seçimlerinde sandık başına gidip oy kullanmalarını istedi. Konuşmasında iktidar partisine yüklenen Devlet Bahçeli, Ak Parti hükümetinin yargıyı siyasallaştırmaya çalıştığını söyledi. Kuvvetler ayrılığı ilkesine vurgu yapan Bahçeli, şöyle konuştu: "Yargı bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Yasamadaki çoğunluğu ve yürütmedeki iktidar gücüyle bunlar, yargıya da hakim olmak istiyor. Ayağı yerden kesilen, 'ne oldum' diye şaşırmış Başbakan, 'madem yasama ve yürütmede ben varım, yargı da benim kontrolümde olsun' diyerek, yargıyı siyasallaştıracak birçok çalışmanın içine girmiştir. Yargıyı kontrol altına alarak kendi yandaşlarıyla doldurma ve istediğini yaptırma hevesi, Başbakanı başka yöne yönlendirmiştir. Başbakan, gücünü milletin lehine değerlendireceği yerde nefsinin kurbanı olmuş, kim kendisine karşıysa ona hasımlık yapan bir anlayışla, otoriter bir rejim yani diktatorya olmaya heveslenmiş ve onu adım adım gerçekleştirmek durumunda kaldığını herkese hissettirmiştir." 'HALK BANKASI GENEL MÜDÜRÜ NASIL TAHLİYE OLUR' Konuşmasının devamında 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan ve dün serbest bırakılan eski Halk Bank Genel Müdürü Süleyman Aslan ile ilgili olarak da Devlet Bahçeli, tahliyeyi eleştirdi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "17 Aralık'ta bir savcıyla kolluk kuvvetlerinin Fatih Belediyesi'nden başlayan ve 4 bakanın oğluna kadar uzanan rüşvet soruşturması su yüzüne çıkmış ve 41 kişi tutuklanmıştır. Başbakan, panik içinde 'bana komplo kuruyorlar, paralel devlet kuruyorlar, bana darbe yapıyorlar' diyerek, ortalığı karıştırmıştır. Savcı kıymıştır, polis teşkilatını darmadağın etmiştir. Büyük bir gürültü kopartılarak, Halk Bankası Genel Müdürü dün tahliye olmuş ortalıkta serbestçe dolaşıyor." Evde ayakkabı kutusundan çıkan paraları anımsatan Bahçeli, "Siz bu adamı tahliye ediyorsunuz. Hala tahliyeler devam ettirilmek isteniyor. Soygunun üstünü örtmeye, iktidarı masum hale getirmeye çalışıyorlar" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575584.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575584.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5be19d836cc43f325402c96cb2b41a2d02d63706 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575584.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ferhat Cehennem'i görse.... Aşk şarkılarının en iyi yorumcusu Ferhat Göçer önceki akşam Ataköy'deki Nossa Costa isimli mekanı tıklım tıklım dolduran hayranlarına unutamayacakları bir 'Sevgililer Günü' yaşattı. BVS Group'un sahibi bulunduğu Nossa Costa'daki programına, Git, Yastayım, Biri Bana Gelsin, Sen Söyle Hayat. Geceler, İspanyol ... Nossa Costa'da sahne alan Ferhat Göçer, Cübbeli Ahmet Hoca'ya sahneden yanıt verdi. Aşk şarkılarının en iyi yorumcusu Ferhat Göçer önceki akşam Ataköy'deki Nossa Costa isimli mekanı tıklım tıklım dolduran hayranlarına unutamayacakları bir 'Sevgililer Günü' yaşattı. BVS Group'un sahibi bulunduğu Nossa Costa'daki programına, Git, Yastayım, Biri Bana Gelsin, Sen Söyle Hayat. Geceler, İspanyol Meyhanesi, Veda Busesi, Sessiz Gemi, Samanyolu şarkılarını peş peşe söyleyerek başlayan sanatçı, şarkı aralarında konuklarla sohbet etti. CÜBBELİ AHMET HOCA'YA YANIT Ünlü şarkıcı çok sevilen 'Cennet' şarkısını söylemeye başladığında Nossa Costa'yı dolduran konuklar hep birlikte kendisine eşlik ettiler. Bu arada pek çok çift de dansa kalktı. Ferhat Göçer şarkıyı bitirdikten sonra, 'Cennet' şarkısıyla ilgili Cübbeli Ahmet Hoca'nın ilginç bir sözünü kendisine ilettiklerini belirterek şunları söyledi: "Cübbeli Ahmet Hoca benim için demiş ki 'Beyefendi, Cennet'i değişmem saçının bir tek teline diyor ama Cehennem'i görse kaçacak delik arar.' Ferhat Göçer'in anlattıklarına konuklar kahkaha ile gülerken, ünlü sanatçı sözlerini şöyle sürdürdü: "Cübbeli Ahmet Hoca öyle diyor ama ben de teşbihte hata olmaz deyip kendisinin yüzüne bu şarkıyı söylemek isterim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..936f0fdfac7b3ef597cd5d92a358b60878618b19 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kanuni, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa'ya suç duyurusu. BURSA'da 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinden etkilenen 47 yaşındaki Hasan Köz, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında 'Halkı kin ve nefrete sürüklemek' ve 'Azmettirerek boğdurma' suçlarından Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Köz, ayrıca Şehzade Mustafa'ya otopsi yapılmasını istedi. ... 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinden etkilenen 47 yaşındaki Hasan Köz, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında suç duyurusunda bulundu BURSA'da 'Muhteşem Yüzyıl' dizisinden etkilenen 47 yaşındaki Hasan Köz, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında 'Halkı kin ve nefrete sürüklemek' ve 'Azmettirerek boğdurma' suçlarından Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Köz, ayrıca Şehzade Mustafa'ya otopsi yapılmasını istedi. Muhteşem Yüzyıl dizisinde Şehzade Mustafa'nın babası Kanuni Sultan Süleyman tarafından boğdurulması ardından Bursa'da oturan Hasan Köz, Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na giderek, Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Rüstem Paşa ve isminin tespit edilmesini istediği diğer şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulundu. 'Şüpheli' olarak gösterdiği Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa hakkında 'Halkı kin ve nefrete sürüklemek' ve 'Azmettirerek boğdurmak' suçlarından yargılanmalarını isteyen eden Köz, dilekçesinde şüphelilerin adresini 'Topkapı Sarayı/İstanbul' olarak gösterdi. "OTOPSİ YAPILSIN" Şehzade Mustafa'nın katillerinin bulunarak cezalandırılmasını ve şehzadeye itibarının iadesine karar verilmesini iseyen Köz, dilekçesinden ise şu ifadelere yer verdi: "Osmanlı Saltanatı'nın 10'uncu Hükümdarı olan Sultan Süleyman 1553 yılında Şehzade Mustafa Osmanoğlu'nu boğdurmuştur. Bu konuda devlet arşivlerinin açılması, Osmanlı ailesinin yaşayan tanıklarının dinlenmesi halinde suçun failleri tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenecektir. Gerek duyulduğu takdirde Şehzade Mustafa Osmanoğlu'nun Muradiye'de bulunan kabrinde otopsi yapılması mümkündür. Şüphelilerden Süleyman Osmanoğlu'nun bizzat kendi el yazısıyla boğdurtma fiilini işlediği aşikardır. Devlet müzesi arşivlerinde bulunan evraklardan da şüpheli Süleyman adam öldürtme suçunun azmettiricisi ikrar etmiştir. Süpheli Süleyman Osmanoğlu'nun cinayete azmettirmekten cezalandırılması, yine Şehzade Mustafa Osmanoğlu'nun katillerinin bulunarak cezalandırılması, Azmettiren Süleyman Osmanoğlu'nun TCK'da yer alan ilgili ceza maddesiyle cezalandırılması, Mustafa'nın itibarının iadesine karar verilmesini arz ederim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575586.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575586.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..947a7400137df8dc8f82e3fa1ab9ebb171bfa7ed --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575586.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sefarad Yahudilerine vatandaşlık. Teklif, parlamentodan geçip yasalaşırsa, Sefarad Yahudileri resmen vatandaşlık hakkını elde etmiş olacak. Söz konusu yasadan aralarında Türkiye vatandaşı olan Sefaradlar da olmak üzere yaklaşık 3,5 milyon kişinin yararlanacağı belirtildi. Türkiye'de yaklaşık 20-25 bin Sefarad Yahudisi yaşıyor. İspanyol basınındaki haberlere göre ... İspanya'da Bakanlar Kurulu, 1492 yılında ülkeden kovulan ve büyük bölümü Balkanlar ve Anadolu'ya göç eden Sefarad Yahudileri için vatandaşlık hakkı tanınmasını öngören yasa teklifini onayladı. Teklif, parlamentodan geçip yasalaşırsa, Sefarad Yahudileri resmen vatandaşlık hakkını elde etmiş olacak. Söz konusu yasadan aralarında Türkiye vatandaşı olan Sefaradlar da olmak üzere yaklaşık 3,5 milyon kişinin yararlanacağı belirtildi. Türkiye'de yaklaşık 20-25 bin Sefarad Yahudisi yaşıyor. İspanyol basınındaki haberlere göre sadece İsrail'den 500 bin kişinin İspanyol vatandaşı olmak için müracaat etmesi bekleniyor. İspanya Adalet Bakanı Alberto Ruiz-Gallardon, bu proje ile İspanya'nın tarihi bir hatasını onardıklarını söyledi. Yahudi Cemaati Federasyonu yetkilileri ise İspanya hükümetinin almış olduğu bu kararı memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. İspanya Kralı Juan Carlos da İspanyol Yahudilerinin ülkenin sanatına, bilimine ve ticaretine büyük katkılar sağladığını hatırlatarak "onlarla gurur duyuyoruz" dedi. Bu gelişme, zamanında İspanya'dan sınırdışı edilen Müslümanların durumuyla ilgili de sorgulamalara neden oldu. İspanyol solu ve Müslümanlar, aynı kolaylıkların zamanında zorla Hristiyan yapılan ve daha sonra sınırdışı edilen Morisko Müslümanları için de sağlanmasını istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575587.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575587.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3902ba681b007f186a825bd2ff77d67fa74b252d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575587.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'nin Kadıköy ve Çekmeköy adayı. CHP MYK bugün saat 13.00'da AKP'nin "demokratikleşme paketi" adı verilen yasa tasarısına ilişkin görüşmeler yapmak üzere toplandı. MYK'da merak edilen iki ilçenin de adayları belirlendi. CHP'nin Kadıköy adayı Aykurt Nuhoğlu, Çekmeköy adayı Seyfettin Yıldırım olarak belirlenirken; Muratpaşa adayı ise ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575664.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575664.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cd86851b0cc76e874be81995289399d6df92ab82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575664.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan 'paralel yapı' çıkışı. Başbakan Erdoğan, bazı ses kayıtlarının yayımlandığını belirterek, "Bu ülkenin polisine, savcısına, hakimine milletten değil başka yerlerden talimat geliyor. 'Her yolu kullanın gerekirse zaiyat verin, şu şu ülkeler bizim yanımızda, korkmayın' deniyor" dedi. Başbakan Erdoğan, MİT tırları durduruluyor. Şoförler tartaklanıyor. MİT ... Başbakan Erdoğan, "Bu paralel yapıyı nerede saklanırlarsa saklansınlar bulacak, çıkaracak ve milletin huzurunda, hukuk içinde hesabını soracağız" dedi. Başbakan Erdoğan, bazı ses kayıtlarının yayımlandığını belirterek, "Bu ülkenin polisine, savcısına, hakimine milletten değil başka yerlerden talimat geliyor. 'Her yolu kullanın gerekirse zaiyat verin, şu şu ülkeler bizim yanımızda, korkmayın' deniyor" dedi. Başbakan Erdoğan, MİT tırları durduruluyor. Şoförler tartaklanıyor. MİT personeli yere yatırılıyor, üzerlerine silah doğrultuluyor. Bunu yapan kim? Bunu yapanlar, yaptıranlar paralel yapının emriyle hareket edenlerdir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575665.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575665.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e46fce1294c936679e745d07559c8351cb7ce6b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575665.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şişli'de 6 katlı bina çöktü. Edinilen bilgiye göre, Şişli Abideyi Hürriyet Caddesi üzerinde iki eski bina otel yapmak için birleştirilip güçlendirme çalışması başlatıldı. Otel olması için binanın 5 kat altı kazıldı. Alttan güçlendirilen eski binaların orta kısımlarına gelindiğinde kirişlerin kırılması sonucu ağırlığa dayanamayan kolonlar çökünce ... Şişli'de iki eski binanın birleştirilerek otel yapılmak istenmesi sırasında güçlendirme yapılan bir bina çöktü. Çöken binada çalışan işçilerden 2'si yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Şişli Abideyi Hürriyet Caddesi üzerinde iki eski bina otel yapmak için birleştirilip güçlendirme çalışması başlatıldı. Otel olması için binanın 5 kat altı kazıldı. Alttan güçlendirilen eski binaların orta kısımlarına gelindiğinde kirişlerin kırılması sonucu ağırlığa dayanamayan kolonlar çökünce binada da çökme meydana geldi. 6 işçinin çalıştığı binanın iç kısımlarında meydana gelen çökme sonucu 2 işçi göçük altında kaldı. Kolon'un bina dışına doğru göçmesi ile bir işçi kırılan tahta parçalarının arasından yolda park halinde bulunan kamyonetin kasasına düştü. Diğer işçi ise beton blokların arasında kaldı. Göçük altında kalan işçilerden birisi kendi imkanlarıyla çıkarken, diğeri ise olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından çıkartıldı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan Abbas Adıyam'ın bacağının kopma derecesine gelecek şekilde ezildiği, kamyonet kasasına düşen Ali Bayır isimli işçinin ise hafif yaralandığı kaydedildi. Polis ve zabıta ekipleri olay yerinde inceleme başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575667.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575667.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5a6470de8f94339c5becc405d462a4399891a80b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_15/2575667.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Buraya Ali İsmail gelmeliydi'. Gezi Parkı protestoları sırasında Eskişehir'de hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi Gezi Parkı'nı geldi. Parka sadece Ali İsmail'in ailesi alındı. Aileyi görmek için gezi Parkı'na gelen yaklaşık 80 kişilik bir grup polis tarafından parka alınmadı. Polis ile grup ... Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi Gezi Parkı'nı gezdi protestoları sırasında Eskişehir'de hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi 'nı geldi. Parka sadece Ali İsmail'in ailesi alındı. Aileyi görmek için 'na gelen yaklaşık 80 kişilik bir grup polis tarafından parka alınmadı. Polis ile grup arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı. Eskişehir'de geçen yıl 2 Haziran'da protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi Fenerbahçe taraftar derneğinin daveti üzerine Fenerbahçe-Kasımpaşa maçını izlemek için İstanbul geldi. Ailenin İstanbul'a gelir gelmez 'nı ziyaret etmek istediğini öğrenen bir grup da Gezi Parkı girişinde toplandı. Aileyle birlikte Gezi Parkı'nı gezeceklerini söyleyen gruba polis izin vermedi. Grubu, Gezi Parkı merdivenlerinden uzaklaştıran polis, parka girişleri de yasakladı. Polisin bu tutumunu eleştiren grup, 'katil polis hesap verecek' sloganları attı. Grupla polis arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Grubun uzaklaştırılmasının ardından Ali İsmail Korkmaz'ın Annesi Emel Korkmaz, babası Şahap Korkmaz, ağabeyi Gürkan Korkmaz, 3 aylık yeğeni Ali Yusuf ve yengesi ile ailenin avukatı Ayhan Erdoğan geldi. Burada konuşan Ali İsmail'in ağabeyi Gürkan Korkmaz, "Fenerbahçe taraftar derneğinin daveti üzerine Fenerbahçe maçı için İstanbul'a geldik. Tabi biz bütün renklerin kardeşliği şiarıyla bu maça gideceğiz. Ben Galatasaray'lı olarak, babam Trabzonsporlu olarak yarın Fenerbahçe formasını giyip Ali İsmail'i haykıracağız. Amacımız ne basın açıklamasıydı ne de eylemsellik. Ali İsmail Gezi Parkı için hayatını kaybetti. Buraya gelme zorunluluğu hissettik. Herhalde parkı aileye kapatmazlar diye düşündük. Ama halkın yanımızda olmasını istemiyorlar. Sadece aileyi alacaklarını söylediler" dedi. "BURAYA ALİ İSMAİL GELMELİYDİ" Anne Emel Korkmaz ise, "Buraya Ali İsmail gelmeliydi ben değil. Alişimin çok sevdiği takım bizi davet etti. Gezi Parkı olayları sırasında oğlumu kaybettik. Ama binlerce Ali İsmail oldu. Acı hissediyorum ben. Gittiğim her yerde sadece acı hissediyorum. Ali İsmail'i hissediyorum" diye konuştu. Daha önce Gezi Parkı'na hiç gitmediğini söyleyen Emel Korkmaz, "Hayatımda hiç maça da gitmedim. Galatasaray'ı tutuyorum ama maçları takip etmem. Alişim çok fanatikti. Hatta takımın yenildiği gün servise binmez dolmuşla giderdi okula. Arkadaşları onunla alay etmesinler diye" dedi. Aileyle görüşen polis yetkilileri, parka ailenin dışında kimseyi almayacaklarını söyledi. Bunun üzerine gruptan bazı kişilerle polis yetkilisi arasında tartışma çıktı. Polis yetkilisi içeriye kimin gireceğine ben karar vereceğim" diyerek gruptan dağılmalarını istedi. Ağabey Gürkan Korkmaz gruba seslenerek "Gerginlik çıkmasını istemiyoruz. Benim 3 aylık bebeğim var. Gaz atılırsa ben ona yanarım" dedi. Daha sonra polis gözetiminde aile bireyleriyle müzisyen Hilmi Yarayıcı ve avukat Ayhan Erdoğan, Gezi Parkı'na alındı. Dışarıda kalan grup sloganlar atarak alkışlar çaldı. Parka çıkan aile kendilerini alkışlayan gruba dönüp el salladı. Polisin el sallayan aileyi uyardığı görüldü. "EL SALLADIM DİYE GÖZALTINA ALIRIZ DEDİLER" Saat 14.30'da girdikleri parkı yaklaşık 15 dakika gezen aile daha sonra parktan ayrıldı. Anne Emel Korkmaz, "Parka girerken dönüp sizlere bir el salladım diye gözaltına alırız dedi bütanın yetkilisi. Bu ülkeyi soyanları gözaltına almıyorlar da bizi gözaltına alacaklar Gezi Parkı'na geçtik diye. Böyle bir rezillik olur mu" diye tepki gösterdi. Aile ve beraberindekiler daha sonra Galatasaray Meydanı'na yürüdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575706.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575706.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2b06069eff9dab1ba7cd78aef009ae2c182b0a1a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575706.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alçı: Bu yazı Başbakan'ın hoşuna gidecek. Derya Sazak, Milliyet Genel Yayın Yönetmenliği'nden alınışı ve gazeteden ayrılışına ilişkin süreci anlattığı "Batsın Böyle Gazetecilik" kitabında, Nagehan Alçı'nın patron baskısıyla gazetede kendisine köşe açtırdığını da yazdı. Gazetenin sahiplerinden Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in "Ankara'ya verdiği söz" nedeniyle Nagehan ... Derya Sazak Batsın Böyle Gazetecilik adlı kitabında, Bilal Erdoğan'ı 'parlattığını' öne sürdüğü yazısının basılması için Nagehan Alçı'nın kendisine, 'Bu yazı Başbakan'ın hoşuna gidecek, O'na yakınım' diye mesaj attığını yazdı Derya Sazak, Milliyet Genel Yayın Yönetmenliği'nden alınışı ve gazeteden ayrılışına ilişkin süreci anlattığı "Batsın Böyle Gazetecilik" kitabında, Nagehan Alçı'nın patron baskısıyla gazetede kendisine köşe açtırdığını da yazdı. Gazetenin sahiplerinden Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören'in "Ankara'ya verdiği söz" nedeniyle Nagehan Alçı'nın köşe yazarı yapılmak istendiğini, ancak kendisinin buna karşı çıktığını anlatan Sazak, baba Erdoğan Demirören'in de "Alçı'yı Başbakan'ın Milliyet'e yazar yapmak istediğini sanmadığını" söylediğini, "kendisine maaş ödenmesi ama yazı yazdırılmaması" talimatı verdiğini açıkladı. Sazak'ın, tartışmalı sürecin sonunda Milliyet'te köşe sahibi olduğunu ifade ettiği Alçı hakkındaki en önemli açıklaması, kendisine gelen SMS mesajına ilişkin oldu. Derya Sazak, "Bilal Erdoğan'ı parlattığını" öne sürdüğü ve "Başbakan 'Şimdi de oğlumla uğraşıyorlar' diye bağırabilir" düşüncesiyle yayımlanmayan yazısının basılması için Alçı'nın kendisine gönderdiği mesajı, telefonundaki görüntüsünün fotoğrafını da kitabına koyarak paylaştı. Sazak'ın açıkladığı mesajda Nagehan Alçı; "Derya Abi, benim yazı Başbakan'ın hoşuna gidecek. Bundan eminim. Başbakan benim yüzümden hiçbir şekilde size bozulmaz. Aksine! Ben aileyi iyi tanıyorum, onlara yakınım... Biliyorsunuz bizim bebişlere isim verdi, doğumdan sonra beni aradı tebrik etti, konuştuk, endişe etmeyin lütfen" diyor. Alçı mesajında, "Bilal Erdoğan'ın siyasete hazırlandığını, ailenin de bunun duyulmasını istediğini" belirterek yazısının yayımlanmaması için bir sebep olmadığını vurguluyor. İmralı'da yapılan görüşmelerin içeriğini açığa çıkaran "İmralı tutanakları" manşetinin yayınlanmasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sert tepki gösterdiği Milliyet'te Hasan Cemal'in köşesini kapattıktan yaklaşık beş ay sonra kendisi de Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alınan Derya Sazak, süreci anlattığı kitabında Nagehan Alçı'nın işe alınma sürecini ve sonrasında yaşananları yazdı. Yıldırım Demirören Başbakan'a söz vermiş Sazak, Başbakan'ın Hasan Cemal'i hedef alarak dile getirdiği "Batsın senin gazeteciliğin" sözlerine gönderme yaparak adını koyduğu "Batsın Böyle Gazetecilik" kitabında, Nagehan Alçı'nın işe alınması sürecinde gazetenin sahibi Demirören ailesine direnemediğini belirtti. Yıldırım Demirören'in Nagehan Alçı'nın işe alınması konusunda Başbakan Erdoğan'a söz verdiğini yazan Sazak, Nagehan Alçı ismine direnince Yıldırım Demirören'in kendisine, "patronun gazeteye birini aldırma gücü olmayacak mı?" demesi üzerine onay verdiğini belirtti. 'İşe alalım, maaş ödemeyelim' Sazak, Alçı'nın gazetede başlayacağını Erdoğan Demirören'e belirttikten sonra şu yanıtı aldığını aktardı: "Nagehan da kim? Yok kardeşim. Almayacaksın. Oğlumun verdiği sözler yüzünden Beşiktaş'ta 150 milyar batırdım. Böyle giderse bu gazeteyi yönetemem. Yıldırım birilerine söz vermiş, ama Nagehan'a Milliyet'te yazdırmak istemiyorum. Alacaksak bile bir süre maaşını öderiz, ama başlatmazsın." 'Nagehan, Bilal Erdoğan'ı parlatıyor' Derya Sazak, "Bilal Erdoğan'ı parlattığını" öne sürdüğü yazısının basılması için Alçı'nın kendisine gönderdiği mesajı, telefonundaki görüntüsünün fotoğrafını da kitabına koyarak paylaştı. Sazak'ın kitabının "Nagehan, Bilal Erdoğan'ı parlatıyor" ara başlıklı kısmında şu ifadeler yer alıyor: direnişiyle birlikte iktidar baskısının zirve yaptığı günlerde, Nagehan Alçı'dan bir "Pazar yazısı" geldi. Nagehan, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın siyasete hazırlandığını müjdeliyordu. Yazıyı ilk okuyan Tahir, alı al moru mor, soluğu yanımda almıştı. Bilal Erdoğan ile ilgili bölümü gösterdi. Başımız zaten yeterince "bela"daydı. 'Koyma kardeşim!' dedim. Yazıyı yayınlasak ertesi gün ne olacağını tahmin edebiliyordum, Başbakan televizyonlara çıkıp, "Şimdi de oğlumla uğraşıyorlar!" diye bas bas bağırırdı. Tahir, Nagehan'ı aradı, direniyordu. Biz buna karşı koymadık yazıyı. Birkaç dakika sonra Nagehan'dan cep telefonuma mesaj geldi: "Derya Abi, benim yazı Başbakan'ın hoşuna gidecek, bundan eminim. Bu aile içerisinde konuşulan bir konu. Artık dışarıda da konuşulmasını istiyorlar! Başbakan benim yüzümden hiçbir şekilde size bozulmaz. Aksine! Ben aileyi iyi tanıyorum, onlara yakınım, bütün sorumluluğu alıyorum. Bu yazının yayınlanmaması için hiçbir sebep yok. Başbakanın seveceği bir yazıyı 'kızar' diye yayınlamamak olur bu. Biliyorsunuz bizim bebişlere isim verdi, doğumdan sonra beni aradı tebrik etti, konuştuk, endişe etmeyin lütfen!" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575708.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575708.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..930bc6aaba7fff73def9e783c7ad6907ae99bcd9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575708.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 15 Şubat 2014 çekilişi. Sayısal Loto'nun çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 901. hafta çekilişinde kazandıran numaralar 11, 12, 20, 28, 37 ve 49 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 71 bin 977 lira haftaya devretti Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde ... Sayısal Loto 15 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Kazandıran numaralar 11, 12, 20, 28, 37 ve 49 olarak belirlendi. Sayısal Loto'nun çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 901. hafta çekilişinde kazandıran numaralar 11, 12, 20, 28, 37 ve 49 olarak belirlendi. 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 71 bin 977 lira haftaya devretti Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde 6 bilen çıkmayınca 3 milyon 71 bin 977 lira 62 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 285 kişi 2 bin 385 lira 70'er kuruş, 4 bilen 12 bin 960 kişi 39 lira 55'şer kuruş, 3 bilen 236 bin 314 kişi ise 6 lira 10'ar kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 2 milyon 634 bin 7 lira 90 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 690 bin 368 lira 41 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 944 bin 89 lira 83 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575709.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575709.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2f214149efe6b4ce9dd56b5dd8fc5d1952433773 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575709.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hükümeti hırsız, yalancı noktasına getirenler....  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Çamur atıp, 'Nasıl olsa izi kalacak' diyenler boşuna ellerini ovuşturmasınlar. Millet bize güveniyor, dürüstlüğümüze, namusluluğumuza güveniyor, bizi seçiyor ve iki seçmenden birinin oyunu verecek kadar arkamızda duruyor"  "Hükümeti, partiyi, başbakanımızı tamamen suçlayarak, hırsız, yalancı, sahtekar noktasına ... Arınç: Hükümeti, başbakanımızı suçlayarak, hırsız, yalancı, sahtekar noktasına getirenler kendilerine baksınlar, önce utansınlar ve Allah'tan korksunlar.  Başbakan Yardımcısı , "Çamur atıp, 'Nasıl olsa izi kalacak' diyenler boşuna ellerini ovuşturmasınlar. Millet bize güveniyor, dürüstlüğümüze, namusluluğumuza güveniyor, bizi seçiyor ve iki seçmenden birinin oyunu verecek kadar arkamızda duruyor"  "Hükümeti, partiyi, başbakanımızı tamamen suçlayarak, hırsız, yalancı, sahtekar noktasına getirenler kendilerine baksınlar, önce utansınlar ve Allah'tan korksunlar. Bilsinler ki biz birilerinin hata yapmasından dolayı herkesin suçlanmasına karşıyız ve bunun hesabını da millet yanlış yapanlardan soracaktır" Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti İzmit Belediye Başkan Adayı Tanıtım Toplantısında konuşan Arınç, Kocaeli'nin siyasi hayatında özel önemi olan, çok sevdiği dostlarının yaşadığı bir kent olduğunu belirtti. Siyasi hayatı boyunca Kocaeli'ye hep koşarak geldiğini, seçim çalışmalarında bulunduğunu ifade eden Arınç, "Her yerde Kocaeli'nin bu siyasi hayattaki başarılarını, siyasi hayattaki hareketli heyecanlı oluşlarını coşkularını örnek verdim" dedi. Konuşması sırasında kendisi ve AK Parti lehine slogan atan gençlere seslenen Arınç, "Siz bunu söylüyorsunuz, gazeteciler de bana dönüyor, 'Gene ağlayacak mı' diye. Bu akşam ağlamayacağım. Bu akşam sevinçli, güzel bir akşam" diye konuştu. - "Dipdiri, canlı bir siyasi partiyiz" Yerel seçime az bir zaman kaldığını ve başarılı olacaklarına inandığını vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başımızda çok değerli bir genel başkanımız var. Milyonlarca oy aldık. Milyonlarca üyemiz var. Dipdiri, canlı bir siyasi partiyiz. Yaptıklarımızla iftihar ediyoruz. Halk bize güveniyor, halk bizi destekliyor. Bundan kesinlikle şüphemiz yok. Her türlü yalan ve iftiraya rağmen halkımız bize güveniyor ve destekliyor. Gittiğimiz yolda beraber hedefe doğru koşar adım gidiyoruz." Arınç, 11 yılda 7 sınav geçirdiklerini, her birinden başarıyla çıktıklarına işaret ederek, AK Parti'yi her seferinde iktidara taşıyan vatandaşlara teşekkür etti. Mahalli seçimlerde oy oranlarını artıracaklarını dile getiren Arınç, şöyle devam etti: "Türkiye'de biz 1 yıl sonraki seçimlerin, 6 ay sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin işaretini bu seçimleri kazandığımız günün akşamında vereceğiz. O yüzden bir yerine iki çalışalım. İki alacağımıza üç alalım. Hedefimizi daha yüksek tutalım ki bugün bizim için yapılan kör hesapları Allah'ın izniyle yerle bir edelim. İftiraların karşılığını verelim. Bizlere karşı suçlamaların karşılığını Kocaeli'den daha yüksek oy oranlarıyla, belediye başkanlıklarını kazanarak, bütün Türkiye'ye ilan edelim. Yel kayadan bir şey koparmaz. Evet çamur atıp, 'Nasıl olsa izi kalacak' diyenler boşuna ellerini ovuşturmasınlar. Millet bize güveniyor, dürüstlüğümüze, namusluluğumuza güveniyor, bizi seçiyor ve iki seçmenden birinin oyunu verecek kadar bizim arkamızda duruyor." - "İftiralar boşa çıkar" "Bu seçimler öncesinde bir takım iftiraların gelişi güzel saçılmasından, suçlamaların hükümetin ve AK Parti'nin bütününe yayılmasından hepiniz şüphe duyuyorsunuz" diyen Arınç, şunları kaydetti: "Çünkü normal olarak siyasette geçmişte ve günümüzde yolsuzluklardan zaman zaman bahsedilir, suistimal yapıldığından zaman bahsedilir. Bu ANAP döneminde de diğer partilerde hatta çok partili siyasi hayat döneminden beri olmuştur ama bunlar kişiseldir. Ama milyonlarca oy almış parti içerisinde de hükümetin içinde de beşer olduğumuza göre yanılanlar olabilir, hata yapanlar olabilir, şaşıranlar olabilir, yoldan çıkanlar olabilir. Haşa biz peygamber değiliz ki, mutlaka 21 milyon 500 bin oy almış AK Parti içerisinden 3-5 tane yanlış yapanlar çıkacaktır. Adımız 'Ak' olduğu kadar yolumuzun da tertemiz, düz olduğunu bildiğimiz kadar beşer olduğumuza göre, hata yapıp şaşıracağımızı da kabul etmemiz gerekir. Yapılacak tek şey vardır. Bunları bir kenara çıkarmak ve yargı karşısında hesap vermelerini temin etmektir. Hesaplarını verirler, iftiralar boşa çıkar aramıza katılılar, kucaklaşırız. Yanlış yaptıkları sabit olursa kusura bakma bu ak üzerine bir siyah nokta bile konmasına tahammül edemeyiz. Evrensel hukuk prensipleri de böyledir. Babanın işlediği suçtan eşini ya da çocuğunu suçlu tutamadığımıza göre evladın yaptığı hatadan dolayı eğer doğrudan bir ilişki yoksa 7 sülalesini sorumlu tutamadığımıza göre kimin hakkında iddia ve itham varsa delilleri ortaya konulmalı adalet süzgecinden geçmeli ve ondan sonra hesabını rahatlıkla verebilmelidir, biz bunu yaptık. Buna tahammül edemeyen, hükümeti, partiyi, başbakanımızı tamamen suçlayarak, hırsız, yalancı, sahtekar noktasına getirenler kendilerine baksınlar, önce utansınlar ve Allah'tan korksunlar. Bilsinler ki biz birilerinin hata yapmasından dolayı herkesin suçlanmasına karşıyız ve bunun hesabını da millet yanlış yapanlardan soracaktır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575710.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575710.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2d9805cd5e66e58fdff4ac8c19604e92c3cc3459 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575710.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çöpe atılan yavru köpek anne deyince.... Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde çiftçilik yapan bir kişi, çuvala konularak çöp konteynerine atılmış halde bulduğu 8 yavru köpekten birinin "anne" diye ses çıkarması dikkati çekti. Kentte çitçilikle geçimini sağlayan Hasan Hanbaba, Adnan Menderes Mahallesi'nde yürüdüğü sırada, çöp konteynerinde sesler duydu. Bunun ... Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde çuvala konularak çöpe atılan 8 yavru köpekten birinin "anne" diye ses çıkarması dikkati çekti. Ağrı'nın Taşlıçay ilçesinde çiftçilik yapan bir kişi, çuvala konularak çöp konteynerine atılmış halde bulduğu 8 yavru köpekten birinin "anne" diye ses çıkarması dikkati çekti. Kentte çitçilikle geçimini sağlayan Hasan Hanbaba, Adnan Menderes Mahallesi'nde yürüdüğü sırada, çöp konteynerinde sesler duydu. Bunun üzerine konteynerin içerisindeki çöpler arasındaki çuvalı açan Hanbaba, yeni doğmuş 8 yavru köpek yavrusuyla karşılaştı. Hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceye kadar düştüğü kentte köpekleri, telef olmaması için evine götüren Hanbaba, büyükbaş hayvanlarının bulunduğu ahıra götürerek sıcak bir yuvaya kavuşturdu. Annelerinden ayırarak, çuval içerisinde çöpe atılan yavru köpeklerden birinin "anne" diye ses çıkarması ise dikkati çekiyor. Hanbaba, muhabirine yaptığı açıklamada, yolda yürüdüğü sırada çöp konteynerinden köpek sesi duyduğunu belirterek, bu duruma çok üzüldüğünü söyledi. Yavru köpekleri sütle beslemeye çalıştığını anlatan Hanbaba, "Yolda yürüdüğüm sırada bir ses duydum. Çöp kutusunda bir çuval içerisinde 8 yavru köpek buldum. Durum karşısında şaşırdım kaldım. Yeni doğan yavru köpekleri, torbaya koyup çöpe atmışlar. Anneleri de yok" dedi. "Köpeklerin annesini aradık, bulamadık" Yavru köpekleri soğukta donmak üzereyken bulduğunu ifade eden Hanbaba, şunları kaydetti: "Yavru köpekleri çöpe atmışlar. Anneleri yok. Tam 8 yavru köpek. Yavru köpekleri ahırıma götürdüm, orada beslemeye çalışıyorum. Biberonla besleyeceğim. İnşallah yaşarlar. Henüz gözleri bile açılmamış bu yavru köpekleri, annelerinden ayırıp çöpe atmışlar. Bu vicdana diyecek sözüm yok" diye konuştu. Yavru köpeklerin birinin "anne" diye ses çıkardığını söyleyen Hanbaba, "Annelerinden ayrılan bu yavru köpeklerden biri insan gibi 'anne" diyor. Köpeklerin annesini aradık, bulamadık" dedi. - \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575734.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575734.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e457c5ee0ca245228f99fa040752e7e7f8b869d5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575734.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sevgilisi kral dairesini Demiratar'a ayırdı. Patron Çebi, sevgilisi  için kesenin ağzını açtı kesenin ağzını açtı. Demiratar'ın 6 aydır iş adamı Mehmet Çebi ile olan aşkını Sözcü Pazar ortaya çıkardı Güzel oyuncu sevgilisinin aldığı hediyelerle çekilmiş fotoğraflarını instagram'da paylaştı. Şimdiye kadar Mustafa Altıoklar, Abdullah Oğuz ve ... Oyuncu Selin Demiratar'a iş adamı sevgilisi pahalı hediyeler alıyor. Patron Çebi, sevgilisi  için kesenin ağzını açtı kesenin ağzını açtı. Demiratar'ın 6 aydır iş adamı Mehmet Çebi ile olan aşkını Sözcü Pazar ortaya çıkardı Güzel oyuncu sevgilisinin aldığı hediyelerle çekilmiş fotoğraflarını instagram'da paylaştı. Şimdiye kadar Mustafa Altıoklar, Abdullah Oğuz ve Mehmet Akif Alakurt gibi kendi sektöründe olan isimlerle aşk yaşayan güzel oyuncu Selin Demiratar, bu kez gönlünü bir iş adamına kaptırdı. Şu sıralar Kutsi ile birlikte rol aldığı "Huzur Sokağı" dizisinde Feyza karakteriyle izlediğimiz oyuncunun ünlü iş adamı Mehmet Ali Çebi ile gizli aşk yaşadığı ortaya çıktı. Bu aşkı ilk kez Sözcü Pazar öğrendi. 10 yaş fark Güzel oyuncunun sevgilisi Makyol İnşaat, Mövenpick ve Etiler Meridien Oteli'nin sahibi. Yaklaşık 6 aydır birlikte olan Selin Demiratar ile iş adamı Mehmet Ali Çebi'nin gizli gizli buluştukları öğrenildi. Sevgilisiyle arasında en az 10 yaş fark olan Demiratar, ilişkisini gizlemek için Çebi ile genelde iş adamının sahibi olduğu otellerin kral dairesinde bir araya geliyor. Hediyeye boğuldu Bu arada ünlü iş adamı, güzel sevgilisine pahalı hediyeler almayı ihmal etmiyor. Selin Demiratar, sevgilisinin kendisine aldığı Mercedes cip ile geçtiğimiz günlerde İstinye Park'ta objektiflere takılmıştı. Güzel oyuncu cipi kendisinin aldığını söylemişti. Ayrıca 42 bin Euro değerindeki pırlanta taşlarla işlenmiş Rolex saati de kolundan hiç çıkartmıyor. Güzel oyuncu hem bu hediyelerle çekilmiş fotoğraflarını hem de sevgilisinin sahibi olduğu Meridien Otel'in kral dairesindeki görüntülerini instagram sayfasından paylaştı. Oyuncu, sevgilisinin kendisine aldığı Mercedes cipi kullanıyor. Başarıı oyuncu Selin Demiratar, 42 bin Euro değerindeki pırlantalarla işli Rolex marka bu saati kolundan hiç çıkarmıyor. İlişkisini sadece en yakın arkadaşlarıyla paylaşan güzel oyuncunun, "Huzuru ve aradığım mutluluğu Mehmet'te buldum" dediği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575736.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575736.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9aacddce503fb88eb02c7d29fb973850c424d6ba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575736.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sekiz çocuğum var ama anneleriyle evlenmedim. Lafa nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. İyisi mi herkesin merak ettiği yerden girişi yapayım, evet bu adam gerçekten çok karizmatik. Hani bir tartışma vardır, "David Beckham mı yakışıklı, Roberto Carlos mu?" diye, ikisini de yakından görmüş ve tanımış biri olarak açıkça ... Lafa nerden nasıl başlayacağımı bilmiyorum. İyisi mi herkesin merak ettiği yerden girişi yapayım, evet bu adam gerçekten çok karizmatik. Hani bir tartışma vardır, "David Beckham mı yakışıklı, Roberto Carlos mu?" diye, ikisini de yakından görmüş ve tanımış biri olarak açıkça söylüyorum ki, Carlos bir puan farkla önde... Ben işimi yaptım Gülmeyin çok samimiyim... Bir kere bu adamın, siyah eşofmanları, geniş omuzları ve duruşu ile inanılmaz bir ışığı var, ne ışığı bilmem ama var işte... Röportajı Portekizce yaptık ne de olsa ana dili, ben sordum yardımcısı Melih çevirdi, kısa cümleler olmak kaydıyla İngilizce de konuşuyor ve anlıyor araya onu da sıkıştırdım tabii... Bu arada çocukluğundan beri tırnak yiyor, tırnakları yok desem yeridir. Komik bir adam, iki lafın arasına muhakkak bir espri sıkıştırıyor. Sadece Sivas'taki yaşamını değil, geride bıraktığı 40 yılını şöyle bir gözden geçiriyoruz ve neler konuşuyoruz neler... Brezilya'nın sıcağından, lüks bir yaşamın içinden çıkıp Sivas'a geldin hiç mi zorlanmadın? Bunu işimin bir parçası olarak görüyorum. İşim neredeyse ben de orada yaşamak zorunda olduğumu düşünüyorum ve yaşıyorum. Benim doğduğum ve bir süre yaşadığım şehir Sivas'tan çok daha küçük bir şehirdi. Hatta benim şehrim çok daha az imkanlara sahipti. Peki ya arkadaşların teknik direktörlük yapacağını duyunca ne dediler? Benim adıma çok sevindiler. Başarılar dilediler ve bana çok destek verdiler. Ailene nasıl zaman ayırıyorsun. 8  çocuğun var diye biliyorum... Evet, 8 çocuğum var. Ben çocuklarımın anneleriyle hiç evlenmedim. Çocuklarımdan dördüyle çok yakınım, vakit bulduğumuz sürece sürekli beraberiz. Diğerleri çok uzakta, bu nedenle çok sık görüşemiyoruz. Ama hepsiyle de iletişim halindeyim, nasıl olduklarını ve ihtiyaçlarını sürekli soruyorum. Eşim, benimle her anımı paylaşan bir kadın Evde nasıl vakit geçiriyorsun? Eşim ve çocuklarım yanımda değil, yalnız yaşıyorum. Günün büyük bölümünü işimin başında geçiriyorum. Akşamları da doğru evime gidiyorum, belki dışarıda yemek yiyorum. Ama İstanbul'da da aşağı yukarı aynı şeyleri yapıyordum. Tek farkı İstanbul'da biraz daha çeşitlilik var. İstanbul kalabalık da bir şehir, mesela kadınlar var... Kadınlar her yerde var. Ayrıca kim demiş en güzel kadınlar İstanbul'da diye... Sivas, Türkiye'de en güzel kadınların olduğu şehirlerden biri... Seni isteyen kadını buldun mu? Birçok kız arkadaşım oldu, ama şu anda evli bir erkeğim. Zeki, benimle her anımı paylaşabilen bir kadın. Önemli olan sizi bütünleştiren, tamamlayan insanı bulmaktır. Benim size eşimle ilgili iyi şeyler söylemem gerekir, kötü şeyler söylemem gerekirse bunu sadece ona söylerim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575738.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575738.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9ada7f309d4c9513f636153eea60123e582ca0cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575738.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk iş adamlarının gözü 13 milyon liralık teknede. Avrasya Boat Show'un 13 milyon liralık değeri ile en pahalı teknesi olan İngiliz üretimi Princess'le Türk iş adamları yakından ilgileniyor CNR EXPO Yeşilköy'de bu yıl 7'ncisi düzenlenen CNR Avrasya Boat Show'da 400'ün üzerinde yat, tekne ve yelkenli görücüye çıktı. Şimdiye ... 3 milyon sterlin ile fuarın en pahalı teknesi Princess, 55 ton ağırlığında. Avrasya Boat Show'un 13 milyon liralık değeri ile en pahalı teknesi olan İngiliz üretimi Princess'le Türk iş adamları yakından ilgileniyor CNR EXPO Yeşilköy'de bu yıl 7'ncisi düzenlenen CNR Avrasya Boat Show'da 400'ün üzerinde yat, tekne ve yelkenli görücüye çıktı. Şimdiye kadar Türkiye'de düzenlenen tüm fuarların da en büyük teknesi olan İngiliz üretimi Princess 82, aynı zamanda en pahalı olma özelliğini de elinde bulunduruyor. 3.6 milyon sterline (13 milyon 140 bin lira) satılan tekneye Arap iş adamları değil ilk kez Türkler ilgi gösterdi. 55 ton ağırlığında ve 11 metre yüksekliğinde. 1'i personele ayrılan toplam 5 kabini olan megayat, her biri 1624 beygir gücünde ki 2 Mercedes motoruna sahip. Vücuda göre hareket Bu yıl 7'ncisi düzenlenen fuarda daha önceki yıllarda Arap ve Avrupalı iş adamlarının lüks yatlarla ilgilendiğini ifade eden fuarın en pahalı yatı Princess'in Satış Sonrası Destek Sorumlusu Recep Akaslan, Türkler'in ultra lüks yatlarla bu yıl daha fazla ilgilendiğini ifade etti. Akaslan, Türk iş adamlarının ağır bürokrasi ve yüzde 20'leri bulan fiyat farkı nedeniyle yatlarını ABD bayraklı olarak almayı tercih ettiklerini de sözlerine ekledi. Geçtiğimiz yıl düzenlenen fuarda en pahalı tekne olan Numarine 78 Fly ise bu yıl birinciliği İngilizlere kaptırdı. Tuzla'da üretilen tekne 24 metre uzunluğunda. 6 metre genişliğinde ki Numarine 78 Fly, 11 metre yüksekliğinde. Barı, jakuzisi, iki vip kamerası, 2 vip yatak odası ile evdeki konforun iki katı konfor sağlıyor. Vücut hareketlerini algılayabilen yatta, bir yunus gibi hareket etmek mümkün. 41 ton ağırlığındaki süper yat, 1200 beygir gücünde 2 motora sahip. Concept marine tarafından satılan Türk malı teknenin fiyatı 2 milyon 800 bin euro (8 milyon 120 bin lira). 2 bin liraya da tekneler var Fuarın en ucuz teknesi 2 bin lira değerinde. Yat standartlarında olan Safter marka tekne ise 8 bin 500 liraya sahibini bekliyor. 4 kişilik yolcu kapasitesi ve 15 beygirlik motoru ile dikkat çeken yerli üretim Safter'in boyu ise 4.5 metre. 4 kişinin rahatça yemek yiyebileceği masası da bulunan Safter'in yatak odası, jakuzisi, kamarası, barı bulunmuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575739.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575739.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b4bdf3a8300a3f832c75e1922ab5193c385ac140 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575739.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakanlıklar 151 milyonu çiçeğe ve yemeğe verdi. BAŞAK KAYA/SÖZCÜ Bu kalem içinde Türkiye'ye gelen yabancı bürokratların devlet erkanı ile yediği yemeklerin, yapılan toplantıların, kamu kurumlarının icraatlarını anlatmak için düzenlediği tanıtım toplantılarının masrafları bulunuyor. Ayrıca cenaze törenleri için satın alınan çiçekler, hediyeler, bahşişler de devletin bütçesinden yani vatandaşın ... Bakanlıklar ile kamu kurumlarının 'temsil ve tanıtma' giderleri de vatandaşa fatura ediliyor. BAŞAK KAYA/SÖZCÜ Bu kalem içinde Türkiye'ye gelen yabancı bürokratların devlet erkanı ile yediği yemeklerin, yapılan toplantıların, kamu kurumlarının icraatlarını anlatmak için düzenlediği tanıtım toplantılarının masrafları bulunuyor. Ayrıca cenaze törenleri için satın alınan çiçekler, hediyeler, bahşişler de devletin bütçesinden yani vatandaşın cebinden çıkıyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre bu kaleme 2006 yılında 53 milyon 290 bin TL, 2010 yılında ise 92 milyon 157 bin TL harcandı. 2013 yılında rekor düzeye ulaşan bu harcama, 151 milyon 611 bin TL'yi buldu. Son sekiz senede devletin kasasından toplam 885 milyon 946 bin TL harcandı. Asgari ücretin 846 TL olduğu düşünüldüğünde geçen sene bu kalemden harcanan para 179 bin 209 kişinin, son sekiz yılda harcanan para ise 1 milyon 47 bin 217 kişinin maaşına eşit. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575742.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575742.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ac928439d524a31d8742a087ed370f12d6212e1c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575742.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip ve Fethullah'ın ruh ikizleri. 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki kavganın dozajı giderek artıyor! Birbirlerine neler demiyorlar ki? Peki hiç düşündünüz mü; Erdoğan ya da Gülen tarihte kime benziyor? Yani Erdoğan ile Gülen'in tarihteki ruh ikizleri kim? Yazayım; bakalım benziyor ... 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki kavganın dozajı giderek artıyor! Birbirlerine neler demiyorlar ki? Peki hiç düşündünüz mü; Erdoğan ya da Gülen tarihte kime benziyor? Yani Erdoğan ile Gülen'in tarihteki ruh ikizleri kim? Yazayım; bakalım benziyor mu; siz karar verin CALİGULA Doğumu: 31 Ağustos 12. İmparatorluk adı, Sezar soyundan geldiği için; Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus idi. Annesi Agrippina tarafından minik askeri üniforma ve sandalet giydirilip silah kuşatılan küçük Gaius'u, Romalı askerler çok seviyor ve ona Latince "Küçük (asker) sandaleti" anlamına gelen "Caligula" diyorlardı. Babası Roma'nın ünlü generali Germanicus idi. Caligula, Romalılar tarafından çok seviliyordu. Bu nedenle dedesi imparator Tiberius ölünce, 8 Mart 37'de Roma Senatosu tarafından verilen görevi kabul edip imparator oldu. Roma'da balkon konuşması yaptı. Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar tüm dünya tarafından takdir edilen imparator olacaktı. Adına 160 binden fazla hayvan kurban edildi. Roma mutluydu; yeni imparator cömertti; maaşları artırdı. Vatana ihanet kovuşturmalarının geçmişte kaldığını ilan etti. Sürgüne gönderilenleri geri çağırdı. Vergi sisteminden zarar görenlere af çıkardı. Serbest seçimleri yeniden canlandıracağını; yani "ileri demokrasiye" geçileceği sözünü verdi. Kapatılan Roma İmparatorluk yıllıklarını yeniden açtırdı; ne varsa ortaya çıksın istiyordu! Fakat... Roma'da mutluluk sadece 7 ay sürdü. Caligula 37 yılının bir ekim günü, kendinden geçip düştü; ağzından köpükler geliyor ve titriyordu. Bilincini kaybetti. Halk haberi alınca sokaklara çıktı; sabahlara kadar uyumadı; tanrılarına dualar edip kurbanlar kesti. Senatörler, Roma'nın geleceği için karamsarlığa kapıldı; Caligula'nın yaşaması için kendilerini feda edeceğini açıklayanlar oldu. Hekimler teşhisi koydu; Caligula sara'ydı. Epilepsi nöbeti geçirmişti. Romalılar bu nerolojik bozukluğun neye yol açacağını henüz bilmiyordu; Caligula'nın iyileştiği haberini bayram yaparak kutladı. Sara hastalığı Roma'da kutsal sayılmaya başlandı. Despotik rejim Oysa... Epilepsi sonucu ortaya bambaşka; kompleksli bir Caligula çıktı. Öldürülme korkusuyla yaşamaya başladı. Çevresinde o güne kadar görülmemiş koruma ordusu oluşturdu. Korktukça küstahlaştı. Küstahlaştıkça zalimleşti. Tarih bilgisi yoktu; Cumhuriyeti belleklerden silmek istiyordu. Mevcut yasaların hiçbiri geçerli değildi. Her şey Caligula'nın iki dudağının arasındaydı. Senato toplanıyor, ama karar alamıyordu. Aldığı kararları da Caligula'ya iletemiyordu. Zaten Caligula senato toplantılarına gitmiyordu. Sınırsız bir iktidar istiyordu. Çılgınlığı o hale geldi ki; Senato'ya gitmek istemediğinden, çok sevdiği atı Incitatus'u konsül olarak Senato'ya sundu! Senato şiddetle reddetti; ama at senatör oldu! Atın yanında bir muhbir bulunuyor ve Senato içindeki tüm konuşmaları Caligula'ya yetiştiriyordu. Senato bu yüzden Caligula'nın arkasından konuşmak şöyle dursun, onunla ilgili tasarrufları tartışmıyordu bile. Söylediği her şey emirdi; senato sadece onay makamı haline geldi. İşler karmakarışıktı; hiç kimse ertesi gün için plan yapamıyordu. Roma'da kayıtsızlık ve sessizlik dönemi başladı. Sokaklara korku hakimdi. Yetmezmiş gibi; Caligula kendisini ilahi bir varlık olarak görmeye başladı; Jüpiter'in oğlu olduğunu öne sürdü. Kendisine tanrı gibi davranılmasını istedi; önünde yere kapanmak şarttı. Roma'da da artık despotizm ile irtica el eleydi. Tanrı olduğunu düşünen Caligula, Roma toplumunu derin dinselliğe soktu. Siyasete, ticarete ve kültüre irtica hakimdi. Örneğin: Kadınlarla aynı havayı bile solumak istemiyordu. Diğer yandan annesi Agrippina'ya aşırı düşkündü. Roma'da büyük bir cenaze töreni yaptırdı. İlahe olarak görülmesini sağladı. Caligula'nın parmağını sokmadığı yer yoktu. Yarışmalar yüzlerce yıldır Roma'nın en büyük eğlencesiydi. Caligula, Circus Maksimus'ta yapılan tüm yarışmalara müdahale etmeye başladı. Kendine ait yeşil renk giyen yarışmacıların kazanması şarttı. Diğer takım kazanmaya kalkışırsa anında cezalandırdı. Yarışmalara kimse gitmez oldu. Halk bu kez zorla stadyumlara getirildi. Zorla Caligula ve takımı lehine tezahürat yaptırıldı. Müsrifti. Gösterişli yapılara devlet kasasından çok para harcıyordu. Tiberius'tan kalan hazineyi kısa zamanda tüketti. Bütçe açığını kapatmak için vergileri artırdı. Servet sayımı yaptırdı; her fırsatta zenginleri halk düşmanı olarak suçladı. Bu suçlama sonucu yargılanan zenginlerin malına el koydu. Sınırsız bir para hırsı vardı. Korku ölümün kardeşidir Caligula ölüm korkusu içinde olduğundan güvenliğe çok önem verdi. Tahta çıktığında Muhafız Alayı Komutanı Naevius Sutorius Macro'ydu; ama Caligula o kadar kuşkucu bir insandı ki, zamanla tüm korumalarını değiştirdi; ve Macro'yu öldürdü. Koruması Macro'yla işbirliği yaptığını düşündüğü; en büyük rakibi kendinden önceki imparator Tiberius'un torunu Gemellus'u da katletti. Kinciydi. Babası Gemanicus'un Antakya'da zehirlenip öldürülmesinin intikamını almak istedi. Babalara oğulların ve oğullara babalarının idamını seyrettirmekten zevk alıyor; alay ediyordu. Yanına aldığı güvendiği muhafızlarla gecenin bir yarısında sokağa çıkıyor, rastgele bir kapı çalıyor ve karşısına çıkanı hemen oracıkta öldürüyordu. Kendinden nefret edilmesini umursamıyor; halkın kendisinden korkmasını istiyordu. Caligula'nın dış politikası da akıl dışı bir şiddete dayanıyordu. Örneğin, Deniz Tanrısı Neptün ile savaşmaları için askerlerine Britanya'yı işgal etmelerini emretti ama son dakikada fikrini değiştirip Fransa'nın kuzeyinde deniz kabuğu toplattı! Çevresindeki tüm ülkeler ile kavgalıydı. Zayıf karakterliydi. Uzun boylu olmasını ve çirkin yüzünü hep dert etti. Yaşamının sonuna doğru tutkusu aynalar oldu. Çeşitli aynalar yerleştirdiği odasında uzun uzun kendisini seyrediyordu. Kendi gibi vahşi biçimde yetiştirdiği kızıyla dans ediyordu. Zevksizdi. Müziğe hiç düşkünlüğü yoktu; ama yine de kendisine eşlik etmek üzere müzisyenleri çağırdı ve istediği gibi çalınmadığı zaman onları öldürttü. Bu nedenle bir süre Roma'da kimse müzikle ilgilenmez oldu. Zamanla sara nöbetleri sıklaştı. Atlardan korkmaya başladığı için arabaya da binemez hale geldi. Ve sonunda korktuğu başına geldi: Circus Maksimus'ta düzenlen Palatine oyunları sırasında, en çok güvendiği ve asla değiştirmeyi düşünmediği koruması Cassius Chaerea tarafından öldürüldü. Ölüm tarihi: 24 Ocak 41 idi. Ne diyor- sunuz: Caligula, Erdoğan'ın ruh ikizi olabilir mi? İşte Gülen'in ruh ikizi RASPUTİN Doğum: 22 Ocak 1869 Adı: Grigori Yefimoviç Novih. Pokrovskoye adlı Sibirya köyünde büyüdü. Köyde, "Rasputin" diyorlardı; "uçarı" anlamına geliyordu. Ailesi çok yoksuldu. Küçük yaşta manastıra gönderildi; tek eğitimini Vehoture adlı bu manastırda aldı. Arkasından Hlısti mezhebine katıldı. Oradan edindiği bilgi ve etkilerle kendine özgü bir din oluşturup, tarikat kurdu. 15 yıl Rusya'yı dolaşarak vaazlar verdi. Din dışında düzgün eğitimi olmadı. Okumayı kendi başına öğrendi. Hiçbir özelliği olmayan bir adamdı; tek ayırt edici özelliği kurnazlığıydı. İnsanların zayıf noktalarına ulaşmayı çok iyi beceriyordu. Birçok dua ezberlemişti. Vaazlarındaki dinsel ögelerle karşısındakini etkilemeyi beceriyordu. Kimi zaman insanların kendi kendilerine bile hatırlamakta zorluk çektiği ayrıntıları, sanki gaipten gelen seslerden duymuş gibi anlatıyordu. Bu da kısa sürede "geleceği gören" kişi olarak ün salmasını sağladı. Bir keresinde felç geçirmiş bir kızı, bir başka zamanda da ölmek üzere olan bir atı iyileştirdiği öne sürüldü, ancak her ikisinin de mizansen olduğu ölümünden sonra ortaya çıkacaktı. Petersburg'da cemaat müritleri ile bir toplantı sırasında, Johann von Kronstadt başta olmak üzere Rusya'nın önemli din adamlarıyla tanıştı. Popüler oldu; evi ziyaretçi akınına uğradı. Eve gelenler arasında Çarlık Sarayı'nın önemli isimleri de vardı. Onlara çok önem veriyordu. Çarın kışlık sarayından kendisine haber taşıyan Bulgar asıllı müridi vardı; Olga Loçina. Çariçeviç Aleksey'in kan hastalığı/hemofili nedeniyle kraliyet ailesi Romanovların çok zor günler geçirdiğini fısıldadı. Rasputin, Aleksey'i iyileştirebileceği haberini saraya gönderdi. Aracıları, Petersburg Akademisi Müdürü Başpiskopos Theophane ve Saratov Piskoposu Hermogen gibi önemli dini isimlerdi. Çocuğun iç kanamaları durdurulamıyordu. Tıbbi olarak yapılabilecek bir şey olmadığını düşünüyorlardı. Çariçe Aleksandra son umut olarak Rasputin'i çağırdı. Ve Rasputin hipnotizma tekniğiyle çocuktaki kanamaları durdurdu. Bu başarısıyla Rasputin, Romanov Ailesi için çok önemli biri oldu. Artık ona "peder" deniyordu; "hocaefendi" anlamına gelen! Ülke yönetiminde sözü dinlenir olan Çariçe Aleksandra'nın güvenini kazanan Rasputin, hemen saray içinde "paralel yapı" örgütlenmesine girişti. Yerleştirdikleri tabii ki cemaatinin müritleriydi. Rasputin sadece "paralel yapıyı" kurmakla kalmadı; bakanlar üzerinde de etkili oldu. Öyle ki, II. Nikolas'ı etkileyerek bakanlar kurulunu oluşturduğu bile söylendi. 1909 yılına gelindiğinde Rasputin devleti neredeyse tamamen ele geçirmiş durumdaydı. Tüm atamaları kendi yapıyor, istemediği adamı Rusya'nın en ucuna sürdürüyordu. Özgürlük isteyenlere karşı Rasputin'in sertlik yanlısı politikası Çar tarafından da onay buldu. Kurulan "özel yetkili" mahkemelerde binden fazla kişi idam edildi. Herkes sarayın iplerinin tamamen Rasputin'in elinde olduğunun farkındaydı. Biri Çar II. Nikolas'tan bir istekte bulunmak isterse, bunun yolunun Rasputin'den geçtiğini biliyordu. Rasputin, tüm Rusya İmparatorluğu'nun ikinci adamı durumuna geldi. Bu arada, Petersburg'un zengin tabakasıyla da yakın ilişki kurdu. Herkes ondan randevu almak için sıraya girdi. Görüşmek için servet ödüyorlardı. Saray'da bunlar yaşanırken, toplumda dini baskılar artıyor; tarikatlar güçleniyordu. Farklı olana; sosyalistlere, liberallere tahammülsüzlük vardı. Rus yönetimi akıl tutulmasına uğramıştı. Rusya'nın devrime gittiğini görmüyordu. Bu arada Çar soyundan gelen Prens Feliks Yusupov başta olmak üzere, Rasputin'e karşı hoşnutsuz bir çevre de oluşmaya başladı. 1911 yılında Çar II. Nikolas; Başbakan P.A. Stolipin'in "Rusya MİT"ine hazırlattığı rapora dayanarak, devlet içinde devlet kurmaya çalışan Rasputin'i saraydan uzaklaştırdı. Bunu öğrenen Çariçe Aleksandra öylesine yaygara kopardı ki, bir süre sonra II. Nikolas, Rasputin'e geri dönmesi için davet gönderdi. Rasputin dönmedi. Çariçenin yalvarmalarıyla Rasputin, eskisinden çok daha büyük yetkilerle, 1912 yılı başlarında saraya döndü. Bu arada Moskova'nın Sesi Gazetesi, Rasputin'in, Hlisti adlı tarikatının devlet içinde nasıl örgütlendiğini yazdı. Romanovlar önemsemiyordu bu tür haberleri. Oktobrist Partisi lideri Guçkov sorunu Rus Parlamentosu'na taşıdı. Ne yazılsa ne konuşulsa boştu. Fakat: Birinci Dünya Savaşı, Rasputin'in sonunu getirdi. Rejimdeki ve savaştaki başarısızlıkların nedeni olarak görüldü. Çünkü Rasputin askeri müdahalelere bile karışıyor ve yanlış kararlar sonucu binlerce Rus askerinin ölümüne neden oluyordu. Kimi çevrelerce Alman yanlısı ve vatan haini olarak damgalandı. Ortodokslar, Rasputin'in "yeni din" kurmak istediğinden şikayetçiydi. Rus kilisesinin çalışmalarına ve yönetimine karışıp, cemaat mensuplarını yerleştirmesine öfkeliydi. Monarşinin devamını isteyenler, Rasputin'in ortadan kaldırılmasıyla yönetimin düzeleceğine inanıyordu. Sonunda Rasputin, Prens Feliks Yusupov tarafından öldürülüp buzlu Moyka Nehri'ne atıldı. Ölüm: 29 Aralık 1916 idi. Ne diyorsunuz: Rasputin, Gülen'in ruh ikizi olabilir mi? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575752.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575752.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4919bfd30cbea9364fcc5c21ecd4c51676a16c36 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575752.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sezen Aksu Ali İsmail için yazdı. Sezen Aksu, Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki Sevgililer Günü özel konserinde Türkiye gündemine de gönderme yaptı ve özgürlük mesajları verdi Sezen Aksu 14 Şubat akşamı Bostancı Gösteri Merkezi'ndeydi. Binlerce kişinin izlediği konserde Sevgililer Günü'nü yalnız geçirdiğini itiraf etti. Aysel Gürel ve Onno ... Sezen Aksu, Sevgililer Günü'nde verdiği konserde, Gezi olaylarından sonra oğlu Mithat Can'la birlikte yazdığı şarkıyı ilk kez söyledi. Sezen Aksu, Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki Sevgililer Günü özel konserinde Türkiye gündemine de gönderme yaptı ve özgürlük mesajları verdi Sezen Aksu 14 Şubat akşamı Bostancı Gösteri Merkezi'ndeydi. Binlerce kişinin izlediği konserde Sevgililer Günü'nü yalnız geçirdiğini itiraf etti. ve Onno Tunç'a özlemini ise "İkisi de beni erkenden bırakıp gittiler" sözleriyle ifade eden sanatçı, bu acılı havadan çabuk sıyrıldı. Hürriyet'in haberine göre, konser boyunca şarkıları kadar esprileriyle de izleyiciyi mest eden Aksu, önce "Vantilatörsüz Sezen, Sezen değildir. Öyle sıcaklıyorum ki önünüzde soyunasım geliyor" dedi, ardından fazla kilolarıyla dalga geçti: "Kasaptaki etten farkım kalmadı, neyse ki kıyafetim göstermiyor. Bir şişkinlik sorunum var ama yakında kurtulacağım. Yaza Tuğçe Kazaz gibi gireceğim. Mayo da bikini de giyecek, kendimi sergilemekten çekinmeyeceğim." 'Ah' kadar beter şey yok Sezen Aksu, sahnede "Hakim Bey" şarkısını seslendirdikten sonra da Türkiye gündemine göndermede bulundu, gençlere "sınırsız özgürlük" mesajları verdi: "Ne kadar katılırsınız bilmem ama insan karanlık bir varlık aslında. İçinde her şeyi barındırıyor. Bence hayatın yüceltilmesi sınırsız özgürlükten geçer. Herkesin bir anı vardır; jandarmaya, polise ve her türlü güce karşı... Herkesin bir eşiği vardır. Herkesin her şeyi göze aldığı bir an vardır. Bunu fark edemezseniz, tarihin karanlığına gidersiniz. Tarihin karanlığına sadece öyle değil 'ah' ile gidersiniz ki 'ah' kadar beter bir şey yoktur hayatta." Konser sırasında gençlere ithaf ettiği "Yeniler ve Yeni Kalanlar"ı da seslendiren Aksu, şarkıya başlamadan önce şöyle dedi: "Bu şarkıyı 'den sonra oğlum Mithat Can ile birlikte yazdım. Hayat, bu yeni dünyanın yeni gençlerinin taze fikirleri ile, onların omuzlarında yükselecek." Yeniler ve Yeni Kalanlar Gelenlere gidenlere Gönülden gidenlere Ümidi yeşertenlere Bir şiirden süzerek Ekmeği bölüşerek Hayatı yüceltenlere Kavganın barışmanın Zamanla yarışmanın Değerini bilenlere Doğanın düşüncenin Hayatın hakikatin Önünde diz çökenlere Selamlar olsun Şerefine kalksın bütün kadehler Selamlar olsun Çok yaşasın yaşasın yaşasın Hep yenilenenler Elbette denize nazır Kalbimiz temiz velhasıl Bir yudum muhabbetten Bir yudum ehl-i keyften Yanında aşk da olsun İlla ki meşk de olsun Yıldızlar bir bir sönerken Yeni gün gelsin buyursun Sokaktaki Ali'ye Tablodaki Dali'ye Deliye de Veli'ye de Şurdaki iskeleye Kınalı'ya Heybeli'ye Bir de yeni sevgiliye Selamlar olsun Şerefine kalksın bütün kadehler \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575777.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575777.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3bbd2d257ba43f1d586efee7bfe9ee8a73473c44 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575777.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir ülkede su, karneye bağlanıyor. Brezilya'da 11 eyalette 142 kentte yaşayan yaklaşık 6 milyon kişinin su kullanımı sınırlandırılıyor. Su sağlayıcısı şirketlerin, rezervler, nehirler ve akarsulardaki su miktarının son 20 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıkladığı belirtildi. Yeni uygulamayla vatandaşların su tüketime sınır getirilmesi öngörülüyor. Sao ... Brezilya'da, ülkeyi yıllar sonra vuran en kötü kuraklık nedeniyle 100'den fazla kentte su karneye bağlanıyor. Brezilya'da 11 eyalette 142 kentte yaşayan yaklaşık 6 milyon kişinin su kullanımı sınırlandırılıyor. Su sağlayıcısı şirketlerin, rezervler, nehirler ve akarsulardaki su miktarının son 20 yılın en düşük seviyesinde olduğunu açıkladığı belirtildi. Yeni uygulamayla vatandaşların su tüketime sınır getirilmesi öngörülüyor. Sao Paulo eyaletinde Itu kentinde bazı mahallelere üç günde bir sadece 13 saat su verildiği kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575779.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575779.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5783f8a253c825f1874373761b7bd52265555696 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575779.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk gemisine haşhaş baskını!. İspanyol haber ajansı EFE'nin verdiği bilgilerde, Almeria'daki sahil güvenlik gümrük muhafaza ekipleri, gemiyi şüpheli olarak durdurdu. Yapılan incelemede, her şeyin yasal olarak görünmesine karşın haşhaşın uyuşturucu amaçlı kullanılmasından dolayı gemiye el konularak Almeria limanına çekildiği belirtildi. İspanyol gümrük görevlileri, geminin ... İspanya'nın güneyindeki Almeria kenti açıklarında 10 ton haşhaş taşıdığı tespit edilen Türk bandıralı bir geminin yakalandığı ve içindeki dört Türk personelin gözaltına alındığı bildirildi. İspanyol haber ajansı EFE'nin verdiği bilgilerde, Almeria'daki sahil güvenlik gümrük muhafaza ekipleri, gemiyi şüpheli olarak durdurdu. Yapılan incelemede, her şeyin yasal olarak görünmesine karşın haşhaşın uyuşturucu amaçlı kullanılmasından dolayı gemiye el konularak Almeria limanına çekildiği belirtildi. İspanyol gümrük görevlileri, geminin Fas'tan hareket ettiğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575780.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575780.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ea0e05641077a8abd192014362a34b50ca7b3d97 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575780.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu'ndan WSJ'ye bomba açıklamalar. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 17 Aralık soruşturmasının Deniz Feneri davasına benzediğini savunarak; "Savcıların yerleri değiştirildi, müdahale edildi, polislere müdahale edildi. Dolayısıyla hakimler ona göre ayarlandı ve bildiğimiz süreç yeniden başladı. Deniz Feneri süreci yeniden başladı" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ... Kılıçdaroğlu WSJ'ye 17 Aralık soruşturması ve devamında yaşananlar nedeniyle ülkenin geldiği durumu değerlendirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 17 Aralık soruşturmasının Deniz Feneri davasına benzediğini savunarak; "Savcıların yerleri değiştirildi, müdahale edildi, polislere müdahale edildi. Dolayısıyla hakimler ona göre ayarlandı ve bildiğimiz süreç yeniden başladı. Deniz Feneri süreci yeniden başladı" dedi. CHP Genel Başkanı , ABD merkezli The Wall Street Journal gazetesine 17 Aralık soruşturması ile ilgili röportaj verdi. Kılıçdaroğlu, röportajında 17 Aralık soruşturmasındaki son tahliyeleri, soruşturma sürecinde medyanın durumunu ve soruşturmanın geleceğine ilişkin soruları yanıtladı. CHP lideri, sekiz tutuklunun serbest bırakılmasını ve Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın savcıya ifade vermesini şöyle değerlendirdi: "Gelinen aşama Deniz Feneri'nin ikinci bölümü oluyor. Biliyorsunuz Deniz Feneri olayında kurban paralarını yiyenler, fitre paraları yiyenler, zekat paralarını yiyenler soruşturuluyordu. Ama soruşturulan sonuçta savcılar oldular ve mahkemenin savcılar çıktılar. İkinci aşama şimdi bu olayda 17 Aralık operasyonundan, rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra gündeme geldi. Savcıların yerleri değiştirildi, müdahale edildi, polislere müdahale edildi. Dolayısıyla hakimler ona göre ayarlandı ve bildiğimiz süreç yeniden başladı. Deniz Feneri süreci yeniden başladı. Bankanın genel müdürünün serbest bırakılması ise tuzun koktuğunu gösteriyor artık. Bunu anlamak gerekiyor. Belki AKP şunu yapabilir; güvenilir bir insan olarak kendi yolsuzluğunun paydaşı olarak gördüğü ve güvenilir bir insan olarak gördüğü Halk Bankası Genel Müdürünü Merkez Bankasına başkan yapar. Böylece soygun daha nitelikli hale gelmiş olur. Hem kalite olarak, hem büyüklük olarak daha iyi bir noktaya taşınmış olur." Başbakan bunların hamiliğini üstlendi Kılıçdaroğlu, bakanların fezlekesinin Meclis'e gelmemesini eleştirerek, bu durumun soruşturmanın geleceği konusunda umutsuzluk yarattığını dile getirdi. Kendi fezlekesinin Meclis'e gönderildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Bakanların fezlekelerinin iade edilmesiyle zaten sürecin ne olduğunu artık hepimizin bilmesi gerekiyor. Benim fezlekem süratle gelirken bakanların yolsuzluk fezlekesi gelmiyor ve iade ediliyorsa, İzmir'deki bir yolsuzluk operasyonu dolayısıyla gelen fezleke adalet bakanıyla ilgili gelen fezleke iade ediliyorsa Türkiye'de yolsuzluk yapanların yani güçlülerin korunduğunu gösteriyor. Her hırsızlık yapan, yolsuzluk yapan yargılanmıyor. Yargılananlar daha çok küçük soygun yapanlar, hırsızlık yapanlar. Bunlar yargılanıyorlar tipik örneği Gaziantep'te oldu. Bir çocuk 17 lira çaldı diye 17 aya mahkum edildi. Ama burada trilyonlar gidiyor kimsenin sesi çıkmıyor. Tam tersine Başbakan bunların hamiliğini üstlenmiş durumda." 'BAŞBAKAN'IN RAHATSIZLIĞI YOLSUZLUĞUN BU KADAR AÇIK VE NET DUYURULMUŞ OLMASIDIR' CHP lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısında ses kayıtları dinletmesinin sorulması üzerine işe şöyle konuştu: "Biz olayları yakından izleyeceğiz. Hukukçu arkadaşlarımız zaten izliyorlar olayları. Elimizde fezlekeler var. Fezlekeler iade edildi, yeni savcılar yeni fezlekeler düzenleyecekler öyle anlaşılıyor. Neleri gözardı edip etmediklerini biz artık bilebiliriz, görebiliriz. Kamuoyuna yansıttığımız konuşma tapeleri, bantları mahkeme kararıyla alınmış olan tapeler. Dolayısıyla bunların yasadışı bir dinleme olduğunu kabul etmek mümkün değil. Başbakan'ın, Hükümetin, Adalet Bakanlığı'nın rahatsızlığı yolsuzluğun bu kadar açık ve net, yolsuzluk yapanların dillerinden, sözlerinden, cümlelerinden kamuoyuna duyurulmuş olmasıdır." 'ALO FATİH DÖNEMİNİN KAPANMASI GEREKİYOR' Kılıçdaroğlu, medyanın durumu değerlendirerek şunları kaydetti: "Medyanın daha cesur olması lazım. Korktukça üzerine gelen baskının artacağını bilmeli. Alo Fatih döneminin kapanması gerekiyor. Halktan gelen tepkilere kulak kabartmalı medya, güçlülerden, iktidardan gelen tepkilere değil. Eğer iktidardan gelen tepkilere kulak kabartırsa medya olma, yani, halkı doğru bilgilendirme hakkı artık onun olmaz. Medyası özgür olan bir toplumun kendisi özgürdür. Eğer medya özgür değilse zaten toplumda özgür değildir. Çünkü toplumun haber alma kanalları tıkanmıştır. Buradan şunu görüyoruz. Düne kadar ne diyorlardı? Efendim oy vereceğiz de hangi partiye verelim muhalefet yok. Ne diyor ? Muhalefetin sesini kesmek için diyor Meclis TV'yi yasakladık diyor. Sizde meclisteki görüşmeleri canlı veriyorsunuz böyle şey olur mu diyor? Yani biz yasak getirdik aynı yasağa siz de uyun diyor. Dolayısıyla bizim sesimizi kesmek istiyorlardı. Medyanın cesur olması lazım, kararlı olması lazım. Verilmeyecek hesabı yoksa olayların üstüne gitmesi lazım. Ama medya patronu eğer devlet ihalelerinden besleniyorsa zaten ona medya dememiz de yanlış." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575782.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575782.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ddbb0dd2983cb65812d3ed70d60375f373f50736 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575782.txt @@ -0,0 +1 @@ +Saçları ele vermiş!. İstanbul Emniyeti'nin ünlülere yönelik uyuşturucu operasyonunda adı geçen oyuncu Berrak Tüzünataç hakkında 'kullanmak, uyuşturucu madde satın almak' suçlarından iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kenan İmirzalıoğlu, Sarp Apak, Nehir Erdoğan ve Engin Altan Düzyatan gibi isimlerin gözaltına alındığı operasyonda ... Uyuşturucu operasyonunda yargılanan Berrak Tüzünataç'ın dosyası diğer ünlülerden ayrıldı. İstanbul Emniyeti'nin ünlülere yönelik uyuşturucu operasyonunda adı geçen oyuncu Berrak Tüzünataç hakkında 'kullanmak, uyuşturucu madde satın almak' suçlarından iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Kenan İmirzalıoğlu, Sarp Apak, Nehir Erdoğan ve Engin Altan Düzyatan gibi isimlerin gözaltına alındığı operasyonda İtalya'da olduğu için ifadesi alınamayan ve Türkiye'ye döndüğü gün ifadesi alınan Tüzünataç'a uyuşturucu davası açıldı. Ünlü oyuncu , emniyetteki ifadesinde meslektaşı Rıza Kocaoğlu'nun kendisini esrar içmek için telefonla çağırmasını "Öyle bir sebebi olması mümkün değil, çünkü ben uyuşturucu madde kullanmıyorum" diye açıklamıştı. Evinin yakınlarındaki marketten neden sigara kâğıdı sipariş ettiği sorusunu ise "Sigarayı bırakmak istiyor ancak bırakamıyorum. Tütüne geçmek istiyordum. Tütün sarmak için o kâğıtları istemiştim, uyuşturucu madde ile bir ilgisi yoktur" diye cevaplamıştı. Tüzünataç, emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Ancak Tüzünataç'ın saç testi sonucunda uyuşturucu madde kullandığı belirlenmişti. TMK 10. Madde ile görevli savcılığın yürüttüğü soruşturma sonucunda sadece kullanıcı olduğu gerekçesiyle Tüzünataç'ın dosyası ayrılarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi.  İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Şubesi'nin 20 Aralık 2013 tarihli raporuna göre Tüzünataç'ın saç numunesinde uyuşturucu maddelerden "kokain, benzoilekgonin, uyarıcı ve metoklopramid" bulundu. (Habertürk) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575893.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575893.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..87945b375e6b2d2ecd240ce4aaca240ee0cbe954 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575893.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'li aday BDP'ye geçti!. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde MHP'den Belediye Başkan adayı olan Berzan Tektaş, partisinden istifa etti. Tektaş'ın ailesi ise, adaylık süreciyle ilgili olarak BDP'yi desteklediklerini ifade etti. ANKA'nın haberine göre, Dicle ilçesinde MHP'den Belediye Başkan adayı olan Berzan Tektaş partisinden istifa etti. Konuya ... Partisinden istifa eden MHP'li aday BDP'ye geçti. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde MHP'den Belediye Başkan adayı olan Berzan Tektaş, partisinden istifa etti. Tektaş'ın ailesi ise, adaylık süreciyle ilgili olarak BDP'yi desteklediklerini ifade etti. ANKA'nın haberine göre, Dicle ilçesinde MHP'den Belediye Başkan adayı olan Berzan Tektaş partisinden istifa etti. Konuya ilişkin bilgi veren Tektaş'ın kardeşi Celal Tektaş, kardeşinin istifa dilekçesini vermesine rağmen MHP sitesinde bunun yürürlüğe girmediğini söyledi. Tektaş, "Biz aile olarak bu durumdan dolayı utanç duyduk ve halkımızdan özür diliyoruz. Biz aile olarak bir kez daha BDP'yi desteklediğimizi açıklıyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575917.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575917.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1a909bdd6a485ebce19c783489a44b0268144e82 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575917.txt @@ -0,0 +1 @@ +200 madenci göçük altında!. AFP'ye konuşan acil durum servisi yetkilisi yeraltında kalan 30 işçiyle iletişime geçildiğini, onlardan alınan bilgiye göre 200 kadar daha madencinin göçük altında olduğu öğrenildi. Belediye yetkilileri ise yalnızca 30 işçinin toprak altında olduğunu doğruladı. Benoni bölgesinde bulunan bir kriket stadyumunun ... Güney Afrika'nın Johannesburg kenti yakınındaki yasadışı altın madeninde çalışan 200'den fazla işçinin göçük altında kaldığı iddia edildi. AFP'ye konuşan acil durum servisi yetkilisi yeraltında kalan 30 işçiyle iletişime geçildiğini, onlardan alınan bilgiye göre 200 kadar daha madencinin göçük altında olduğu öğrenildi. Belediye yetkilileri ise yalnızca 30 işçinin toprak altında olduğunu doğruladı. Benoni bölgesinde bulunan bir kriket stadyumunun arkasında kazısına devam edilen yasadışı madende çalışanların, Cumartesi günü yer altına indiği öğrenildi. Belediye kurtarma ekipleri iyi bir kaya parçasının düşerek madencilerin çıkış yolunu tıkadığını belirtti. Madencileri kurtarma çalışması devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575919.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575919.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce5491562c7353e1d08d63df08751ab82cafc0ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575919.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu: "O yalancı adama açıkça söylüyorum. 'Yalancısın' sen...". Partisinin aday tanıtım toplantısı için İzmit'e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saat 13.45'te TEM'in Kandıra turnikelerinde milletvekilleri, il başkanı ve partililer tarafından coşkuyla karşılandı. Konvoy eşliğinde Yahyakaptan Semti'nde bulunan Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geçen Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan yardımcıları ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "O yalancı adama açıkça söylüyorum. 'Yalancısın' sen diyorum. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen nasıl bir Müslümansın? Kul hakkı yiye yiye doymadın mı hala?" dedi. Partisinin aday tanıtım toplantısı için İzmit'e gelen CHP Genel Başkanı , saat 13.45'te TEM'in Kandıra turnikelerinde milletvekilleri, il başkanı ve partililer tarafından coşkuyla karşılandı. Konvoy eşliğinde Yahyakaptan Semti'nde bulunan Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geçen Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Bihlun Tamaylıgil ve Gürsel Tekin eşlik etti. CHP'nin belediye başkan adayları bir slayt gösterisi eşliğinde salonu dolduran partililere tek tek tanıtıldı. Yaklaşık 12 bin kişinin bulunduğu salonda 'Başbakan Kemal' sloganı atıldı. 'ÜLKE ADIM ADIM KARARLI BİR ŞEKİLDE SOYULUYOR' Sevgi gösterileri arasında kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını hatırlatıp, hükümete ve Başbakan Erdoğan'a yüklendi. Ülkenin adım adım soyulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını söyle sürdürdü: "Kocaeliler'e sesleniyorum; Yeniden ayağa kalkın ve yeniden Kocaeli'ni eski günlerine kavuşturun. Hep beraber Türkiye'deki manzaraya bakıyoruz. Ülke adım adım kararlı şekilde soyuluyor. Yolsuzluğa, kul hakkı yiyenlere 'Dur' diyecek miyiz? Önümüzde yol var. Önümüzde sandık var. 30 Mart'ta gideceğiz ve saltanata son vereceğiz. İnsanların bir utanma duygusu vardır. Vatandaşlar bunu 'Ar damarı' olarak tanımlarlar. Suçlu olan, hırsızlık yapan, kul hakkına göz koyan birisi olay ortaya çıktığında milletin önüne çıkamaz. Milletin önüne, bütün bunlar meydandayken hala çıkıyorsa artık onun ar damarı çatlamıştır." 'BENİ MAHKEMEYE VERMEZSEN NAMERTSİN' Konuşma sırasında salondakilerin 'Hırsız Tayyip' sloganı atmasına dikkat çeken , 11 yıldır aynı hükümetin iktidarda olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: "Diyor ki '17 Aralık'ta bize bize darbe yapıldı.' Şimdi Kocaeli'den o yalancı adama soruyorum. Açıkça da söylüyorum. 'Yalancısın sen' diyorum. Yalancı adama da hepinizin huzurunda soruyorum. Buradan o yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararı ile ispat edeceğim. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen nasıl bir Müslümansın? Kul hakkı yiye yiye doymadın mı hala? Darbeyi kim yaptı. Paralel devlet yaptı. Sen 11 yıldır iktidardasın. Rüşvet yiyince mi aklına geldi senin? Biz bilmiyor muyuz bunları? Yalancı adam cevap versin. Senin bakanına 700 bin liralık kol saatini paralel devlet mi taktı? Bakanlarının, çocuklarının yatak odalarına kasaları paralel devlet mi bıraktı? O kasalara milyon dolarları paralel devlet mi bıraktı? Ayakkabı kutusundaki 4.5 milyon doları paralel devlet mi yerleştirdi?" 'ÇOCUĞUNA RÜŞVET YATIRAN İŞADAMLARINI PARALEL DEVLET Mİ AYARLADI?' Artık Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günü olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı eleştirilerini sürdürerek, şunları söyledi: "Bana o yalancı adam çok şey söyledi. 'Memur Kemal, işçi Kemal, emekli Kemal' dedi. Ama bana hiç kimse 'Kul hakkı yedi' diyemez. Peki o yalancı adama, Recep Tayyip Erdoğan'a millet ne diyor? Aramızdaki fark bu. Senin bakanlarını çoluk çocuk ile uçakla umreye götüren paralel devlet miydi? Sen bunları bilmiyor muydun? Senin önüne MİT rapor koydu. Zarrab'ın para ilişkileri var. Ak Parti hükümeti zorda kalır. Bu raporu paralel devlet mi koydu? Senin çocuğuna vakıf kurdurdun. Senin çocuğuna rüşvet yatıran işadamlarını paralel devlet mi ayarladı? Gün verdim. Yurt dışından bir firmadan oğlunun vakıf hesabına 100 milyon dolar parayı paralel devlet mi gönderdi? Senin 4 bakanına birden rüşveti paralel devlet mi verdi? Sevgili Kocaeliler, gün birlik, Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günüdür. Gün beraber olma günüdür." 'HALKIN ADRESİ CHP'DİR' Halkın adresinin artık CHP olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yalancı adama son bir soru sorayım; Senin 4 bakanın istifa etti. Onları paralel devlet mi sağladı? Şimdi yeni bir dümenin peşindeler" dedi. Kılıçdaroğlu, salondakilerin 'Başbakan Kemal' sloganları devam edince, şöyle devam etti: "O da olacak inşallah, o da olacak. Biz halka güveniyoruz. Kocaeliler, AK Parti'ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Sizin oy verdiğiniz AK Parti değildir. Bu yolsuzluk yapan, kul hakkı yiyen ve çocuklarınızı işsiz bırakan partidir. Bu parti cebini düşünenlerin partisidir. Bıktık artık bu pisliklerden diyorsanız halkın adresi var. O adres CHP'dir." 'ONLAR SADECE CEPLERİNİ DÜŞÜNÜRLER' CHP'nin yurttaşları, iktidardakilerin ise ceplerini düşündüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnancınız ne olursa olsun, kimliğiniz ne olursa olsun, renginiz ne olursa olsun, diliniz ne olursa olsun benim başım üstüne. Temiz siyaset mi istiyorsunuz? Kul hakkı yemeyen bir siyaset mi istiyorsunuz? Önce siyasetçinin cebi değil önce vatandaşın cebi para görmeli bunu mu istiyorsunuz? Adres belli. Halkın partisi. Mustafa Kemal'in partisi. CHP. Türkiye'yi aydınlığa çıkartıncaya kadar, herkes alın terin ile kazanıncaya kadar, dini siyasete alet etmeden bir siyaset olana kadar mücadelemiz sürecek" dedi. UTANMADAN MİLLETİN ÖNÜNE ÇIKIYORLAR Kılıçdaroğlu, "Kimin ne mal olduğu görüldü. Utanmadan, sıkılmadan milletin önüne çıkıyorlar. Hala 700 bin liralık kol saatini rüşvet alan bakan hala söyleniyor. Kimsin sen ya? Utanmıyor musun sen? Seni bakanlık koltuğundan attılar. Milletin nasıl yüzüne bakıyorsunuz? Onların ar damarı yok ki çatlasın. Ar damarı olmayandan insan olmaz. Ar damarı olmayandan ülke için mücadele olmaz. Onlar sadece ceplerini düşünürler. Biz yurttaşlarımızı düşünüyoruz" diye konuştu. 'KENDİ HAKİMLERİNİ GETİRECEKLER' Kılıçdaroğlu, hükümetin şimdi yeni bir süreç başlattığını da söyleyerek şöyle devam etti: "Şimdi yeni bir süreci başlatıyorlar. Dün akşam 16 saatlik mücadeleden sonra parlamentoda kaba kuvvet kullanarak HSYK'nın yasasını değiştirdiler. Kendi hakimlerini getirecekler. Tüm yargıçlara sesleniyorum. Vicdanınıza göre karar vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur. Hırsızları koruyacaksanız sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz. Siz bu ülkenin vatandaşlarının alın teri ile ödediği vergileri sormuyorsanız dünyanın hiç bir yerinde size hakim denmez. Bunların bir bakanı var. Eski İçişleri Bakanı. Oğlu sabahın köründe arıyor. 'Baba polisler bastı.' O da 'Oğlum evde kaç para var?' diyor. Oğlu da '3-5 kuruş var' diyor. Sonra '1 milyon civarında' diyor. Allah aşkına söyler misiniz bunu bakan yapan Başbakan'ın o milyonlardan haberi yok muydu?" 'ÖNCE VİCDANINIZI DİNLEYİN' Kalabalığın zaman zaman "Hırsız var" diye bağırdığı salonda konuşmasına şöyle devam etti: "Evet memlekette hırsız var. Emin olun bir süre sonra siz 'Hırsız' deyince onlar sahneye çıkacaktır. Din iman edebiyatı yapıyorlar. Şimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu değiştirecekler. Buradan hakimlere sesleniyorum; Eğer siz siyasal iktidarın istediği kararları verirseniz iki elim sizin yakanızda olacak. Dün akşam geç saatlere kadar mücadele sürdü. CHP milletvekillerine saldırıyorlar. Neden? Temiz siyaset, bu ülkede yolsuzluk olmasın diye saldırıyorlar. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, AK partiye oy verenlere sesleniyorum; Sizler oy verdiniz. Temiz Türkiye için, sizler oy verdiniz, siyasetçi cebini değil vatandaş cebini düşünsün diye. 1 değil 5 değil defalarca götürdüler. Mahkemeye müracaat ediyorlar yolsuzlukları ortaya çıkmasın diye. Eğer siz 'Kul hakkı yemek en büyük günahtır' diyorsanız önce vicdanınızı dinleyin diyorum." 'ÖNCE SEN İSYAN EDECEKSİN' Ülkeye temiz siyasetin gelmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Eğer kul hakkı yiyeni Allah bile affetmiyorsa oturup düşünün kardeşim. Bu ülkeye temiz siyaset gelmeli. Bu ülkeye doğru siyaset gelmeli. Bu ülkede her yere temiz kazanılmış ekmek girmeli. Kocaeli bir sanayi kenti. Bir emek kenti. Bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum; Evini geçirmekte zorlanıyorsun. Otur bir düşün. Seni bu hale kim getirdi? Otur bir düşün. Eğer isyan edeceksen önce senin isyan önce senin itiraz etmen lazım. Senin alın terin çalınıyor. Kocaeli'de çalışan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum; Geleceği, çocuklarınızı, onların geleceğini düşünün. Kul hakkı yiyenden hesap sormak istiyoruz. Eğer sen kul hakkı yemenin Müslümanlıkta en ağır günah olduğunu düşünüyorsan adresin belli. O CHP'dir." 'KOCAELİ SOSYAL DEMOKRATLARIN KENTİDİR' Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kocaeli sosyal demokratların kentidir. Leyla Atakanların kentidir. Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istiyorum. Bir Büyükşehir Belediye Başkanımız var. Sayın Tahsin Tarhan. Bir ülkede alın teri ile nasıl kazanılıyorsa, düzgün siyaset nasıl yapılıyorsa hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım ve Tahsin Tarhan diyelim. Okul yaptı, vergisini ödedi, düzgün siyaset yaptı. Emekten yana bir sanayici olduğunu söyledi. Koaeli'nde işsizlik var değil mi? Kocaeli bir sanayici kenti. Neden oluyor bunlar? Leyla Atakanların yaptığı başarıyı yeniden yakalamak zorundayız. Tahsin Tarhan ile bunu yakalayacağız. Burada geçmişte çeşitli partilere oy veren vatandaşları artı elinizi vicdanınna koyun. Bu ülkede temiz siyaset olmalı, herkesin çocuğuna iş diyorsa oturup yeniden düşünün. CHP'ye gelin" dedi. 'HİÇBİR ZAMAN KABA KUVVETE TESLİM OLMADIK' Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde ise "Ben yıllarımı, emeğimi verdim. Kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için. Siz de bunu savunuyorsanız gelin Türkiye'yi yeniden ayağa kaldıralım" diyerek şunları söyledi: "Biz hiçbir zaman kaba kuvvete teslim olmadık. Dünya görüşümüz belli. Gelin onurlu bir Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Gelin kul hakkı yiyenlerden hep beraber hesap soralım. Çocuğun işsizse, Konya'da bebek açlıktan, soğuktan ölüyorsa gelin elinizi vicdanınıza koyun. Herkese Kocaeli'den sesleniyorum. Herkesin inancına saygılıyız. Herkesin kimliğine saygılıyız. Eğer bu ülkede bir vatandaşımız çıkıp 'Ben özgürce ibadetimi yapamıyorum' diyorsa gelsin beni bulsun. Onun önüne düşeceğim ve özgürce ibadetini yapmasını sağlayacağım." 'AYAKKABI KUTUSUYLA KOSKOCA BAŞBAKANI KORKUTTU' Kul hakkı yiyenlerden hesaplarının sorulacağını da söyleyen Kılıçdaroğlu, "Manisa'dan bir kadın kardeşimiz. Bir ayakkabı kutusuyla koskoca Başbakan'ı korkuttu. Siz hiç ayakkabı kutusundan korkan gördünüz mü? Bizim Erdoğan'ın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Asla mücadeleden yılmayacağız" dedi. 'ONU İNDİRMEK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU' Suriye'de insan kanı aktığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, TIR olayına da değinerek, "TIR'larla silah gönderiyorlar. 'Müslümanlar birbirini öldürsün' diyor. Müslümanlığa sığar mı bu? Kim yapıyor bunu? Müslüman olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. O nedenle AK Parti'ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum; Türkiye'yi görün, haramilerin iktidarı var. Baş çalan koltuğunda otuyor. Onu indirmek hepimizin boynunun borcudur" dedi. Salondan 'Hükümet istifa' sloganı yükselirken konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, "Peki hükümet istifa eder mi? Ar damarı varsa istifa eder. Yüzsüz denir bunlara yüzsüz. Bunların hesabını nasıl soracaksınız? Sandık başına gidip soracaksınız. Sadece benim mücadelem yetmiyor. Her yurttaş olarak bir başka yurttaşı ikna edeceksiniz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575920.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575920.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c59e96bb6b9d8a8ca48e9221392bf3da87e6f374 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575920.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe – Kasımpaşa. FENERBAHÇE - KASIMPAŞA STAT: Şükrü Saracoğlu YAYIN: Lig TV ST: 19.00 HAKEM: Fırat Aydınus FENERBAHÇE: Volkan, Gökhan, Bekir, Alves, Kadlec, Mehmet Topal, Emre, Mehmet Topuz, Alper, Kuyt, Emenike TEKNİK DİREKTÖR: Ersun yanal KASIMPAŞA: Isaksson, Erhan, Yalçın, Donk, Sancak, Castro, Kerem, Adem, Babel, Scarione, Malki TEKNİK DİREKTÖR: Shota Arveladze \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575922.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575922.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b2a7804879050ae8413adb4c3dc742020b2a6f16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575922.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yemen'de hapishaneye saldırı: 10 ölü. Resmi haber ajansının verdiği bilgilere göre, güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada yedi polis ve üç militan hayatlarını kaybetti. Çatışmalar sırasında hapishaneden bazı tutsakların kaçtıkları da belirtildi. Görgü tanıkları, hapishane yakınlarında gürültülü patlamalar duyduklarını söyledi. Saldırının patlayıcı yüklü bir araçla düzenlendiği sanılıyor. ... Yemen'in başkenti Sanaa'daki bir hapishane silahlı kişilerin saldırısına uğradı. Resmi haber ajansının verdiği bilgilere göre, güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada yedi polis ve üç militan hayatlarını kaybetti. Çatışmalar sırasında hapishaneden bazı tutsakların kaçtıkları da belirtildi. Görgü tanıkları, hapishane yakınlarında gürültülü patlamalar duyduklarını söyledi. Saldırının patlayıcı yüklü bir araçla düzenlendiği sanılıyor. Hapishane Sanaa havaalanına çıkan ana yolda bulunuyor. Yolun çatışmalar nedeniyle trafiğe kapatıldığı belirtiliyor. İktidar boşluğu Saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Ancak Yemen, El Kaide militanlarının dünya genelinde en etkin oldukları ülke olarak nitelendiriliyor. Arap Yarımadası'nda El Kaide örgütü, 2012'de Yemen'in eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in koltuğunu bırakmasının ardından oluşan iktidar boşluğunu kendi lehine kullanıyor. Aralık ayında, militanlar Sanaa'daki Savunma Bakanlığı binasına saldırmış, 50'den fazla kişiyi öldürmüş, 160'ı aşkın kişiyi yaralamıştı. Yabancı ülke vatandaşlarının kaçırılması olayları da son dönemde artış gösterdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575923.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575923.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c2e8bb40ba958b04101f88f3d0661445b2d3cb1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575923.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cenazesi Mısır'da adı seçim mitinginde!. Başbakan Erdoğan, Başakşehir'de İkitelli Şehir Hastanesi'nin temel atma töreninde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, temelini atacakları İkitelli Entegre Sağlık Kampüsünün yani Başakşehir Şehir Hastanesinin İstanbul için hayırlı olması temennisinde bulunarak sözlerine başladı. Sözleşmesi imzalanan 17 şehir ... Başbakan Erdoğan Mısır'da hayatını kaybeden genç sporcu Seyithan Akbalık'ı örnek gösterdi. Başbakan Erdoğan, Başakşehir'de İkitelli Şehir Hastanesi'nin temel atma töreninde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, temelini atacakları İkitelli Entegre Sağlık Kampüsünün yani Başakşehir Şehir Hastanesinin İstanbul için hayırlı olması temennisinde bulunarak sözlerine başladı. Sözleşmesi imzalanan 17 şehir hastanesi projesinden bugün en önemlisini, İstanbul'daki şehir hastanesinin temelini attıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ankara'da Bilkent ve Etlik şehir hastanelerimizin temelini attık. Ardından Adana'da yapacağımız şehir hastanemizin de temelini attık. Şimdi de 17 projenin en büyüğü olan en görkemli hastane kampüsü olan Başakşehir Şehir Hastanesinin temelini atıyoruz. 790 bin metrekare alan üzerine kuracağımız bu büyük hastanede 2 bin 682 adet hasta yatağı olacak. Kampüsün bir bölümünü dev bir teşhis ve tedavi kütlesi ve buna bağlı 6 hastane binası inşa ediyoruz. Kampüsün diğer bölümünde ise psikiyatri hastanesi bulunacak ayrıca buraya bir de spor hastanesi kuruyoruz. Bildiğiniz gibi Olimpiyat Stadı burada, bir spor hastanesi ve yine burada İstanbul Büyükşehir Belediyemizin yapmakta olduğu stat var dolayısıyla büyükşehir spor kulübünün bir stadının da olması tüm bu çevrede tüm illerde böyle bir spor hastanesinin ilk defa yapılacak olması da buraya ayrı bir önem kazandırıyor." "Hayali temeller atmıyoruz" Başbakan Erdoğan, yapılacak spor hastanesinin aynı zamanda Türkiye'nin en büyük spor hastanesi olacağına vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Böylece Türkiye genelinde sporumuza da tıbbi anlamda buradan destek sağlayacağız. İnşallah bu büyük proje tamamlandığında sadece İstanbul'a değil, bölge illerimize hatta dünyaya hizmet vereceğiz. Bu dev projenin, bu emsalsiz projenin İstanbul'a, ülkemize, milletimize, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Şu anda önümde maketi var. Maketiyle bile gördüğünüzde, şuraya baktığınızda Rabbime hamdediyorum, hamdolsun diyorum. Bizim hayalimizdi, o da gerçekleşiyor. Bildiğiniz gibi ben temel atma törenlerine katılmam ama bu projenin farklılığı ister istemez temel atmaya katılmaya da bizleri sevkediyor. Bir diğer yanıyla da tabi biz hayali temeller atmıyoruz." "BU SABAH BİR HABER ALDIM ..." Mısır'ın Luksor kentinde düzenlenen Afrika Kupası'nda hayatını kaybeden Türk sporcu Seyithan Akbalık'ın ölümünü örnek veren Başbakan Erdoğan  "İşte bu sabah bir haber aldım. Bir genç sporcumuz maalesef Mısır'da müsabaka esnasında kalp krizi, rahmetli oldu. Allah rahmet etsin. Şimdi jet ambulansımız işte onu almaya gidiyor. Belki de gitti. Bugünler için varız biz. Sağlığında da ölümünde de halkımız için varız biz. Aciz bir ülke konumunda olmayacağız dedik. Zavallı bir ülke konumunda olmayacağız dedik.' diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575924.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575924.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c6e81442587244c3fb2f76185fda2d5ef687a263 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575924.txt @@ -0,0 +1 @@ +Venezuela'da sokaklar alev alev. Çarşamba günü yapılan hükümet karşıtı protestolarda üç kişi ölmüş, yaklaşık 100 öğrenci gözaltına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Maduro, muhalefetin darbe peşinde olduğunu ve halkı kışkırttığını savunuyor. Maduro'nın destekçileri de sabah saatlerinden itibaren başkentteki Venezuela meydanında toplanmaya başladı. Göstericilerin çoğunun kırmızı ya da ... Venezuela'da Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro'nun karşıtları ve destekçileri başkent Caracas'ta sokaklara döküldü. Çarşamba günü yapılan hükümet karşıtı protestolarda üç kişi ölmüş, yaklaşık 100 öğrenci gözaltına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Maduro, muhalefetin darbe peşinde olduğunu ve halkı kışkırttığını savunuyor. Maduro'nın destekçileri de sabah saatlerinden itibaren başkentteki Venezuela meydanında toplanmaya başladı. Göstericilerin çoğunun kırmızı ya da Venezuela bayrağının renkleri olan mavi-sarı-kırmızı giysiler içinde olduğu görüldü. Birkaç saat sonra Maduro, Bolibar meydanında binlerce kişiye hitap etti. Maduro, televizyondan canlı yayımlanan konuşmasında "Sokaklardaki tüm insanlardan barışı savunmalarını istiyorum" dedi. Nicolas Maduro, komşu ülke Kolombiya'nın eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe'nin de adını zikrederek "faşistlere" meydan vermeyeceklerini söyledi, "Bunun arkasında Alvaro Uribe var. Bu faşist hareketi o yönlendiriyor ve finanse ediyor" dedi. Venezuela Cumhurbaşkanı, eski Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'e yönelik başarısız darbe girişimine gönderme yaparak "Uribe, 11 Nisan 2002'de yaptığı gibi Venezuela televizyon kanalı NTN24'ü kullanmaya çalıştı" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575925.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575925.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2d558f792b9e11b8f91b503355958c86b11e37d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575925.txt @@ -0,0 +1 @@ +Darbe yaptı, kimse oralı olmadı!. Haftar, meclis görevini gören Milli Genel Kongre'yi (MGK) feshettiğini ve Libya Askeri Geçiş Konseyi ilan ettiğini açıkladı. Geçen salı aralarında sivil ve askeri yetkililerin bulunduğu 30 devlet görevlisi ile Askeri Geçiş Konseyi kurduklarını belirten Haftar, "Amacımız darbe yapmak değil devrim ... Libya'da ABD 'ye yakınlığı ile bilinen Tümgeneral Halife Haftar, aşiretler ve Muammer Kaddafi'yi deviren milis güçlerinin hakimiyet savaşı verdiği ülkede 'karşılığı olmayan' bir darbe ilanında bulundu. Haftar, meclis görevini gören Milli Genel Kongre'yi (MGK) feshettiğini ve Libya Askeri Geçiş Konseyi ilan ettiğini açıkladı. Geçen salı aralarında sivil ve askeri yetkililerin bulunduğu 30 devlet görevlisi ile Askeri Geçiş Konseyi kurduklarını belirten Haftar, "Amacımız darbe yapmak değil devrim değerlerini korumak ve geçiş sürecini istikrarsızlıktan kurtarmak" dedi. MGK Sözcülüğü ise yönetime el koyma beyanının gayrimeşru olduğunu belirtip "İddiaların aksine bütün askeri tesislerin kontrolü, şu anda Savunma ve İçişleri bakanlıklarında" yanıtını verdi. Başbakan Ali Zeydan ise "Darbe başarısız oldu, Haftar'ın açıklamaları günlük hayatı etkilemedi, Libya sokaklarında askeri hiçbir hareketlilik yaşanmadı" diye konuştu. Ordu söz vermişti Savunma Bakanı Abdullah el Sini, daha önce MGK'nın kapatılmasını hedefleyen askeri bir darbeyi engellediklerini açıklamıştı. Genelkurmay Başkanlığı da 9 Şubat'ta ordunun herhangi bir şekilde siyasete müdahil olmayacağı ve ülkedeki siyasi anlaşmazlıkların dışında kalacağını duyurmuştu. Salı günü MGK'daki oylamada Başbakan Ali Zeydan'a güvenoyunun 2 hafta sonra geri çekilmesi, yeni 'kriz yönetimi hükümeti' kurulması, 120 gün içinde yeni anayasanın yazılması, gelecek yılın başlarında parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması kararlaştırılmıştı. Merkezi hükümetin zayıflığından dolayı aşiretler ve milis güçleri özellikle petrol sahalarını kontrol etmeye çalışıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575926.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575926.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..401689f3b5ba539b564d0e13dcfe214ea0813344 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575926.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran'da halka açık idama devam!. Adam kaçırma, gasp ve tecavüz suçlamalarından hüküm giyen iki kişi, halka açık alanda asılarak infaz edildi. Birlikte çalışan iki adamın, araçlarına bindirdikleri kadınları zorla alıkoyup, tecavüz ettikten sonra değerli eşya ve paralarını çaldıkları belirtildi. İran basını, tecavüze uğrayan 4 kadının ... Dün tecavüz suçundan iki kişinin idam edildiği İran'da, bugün iki kişi daha aynı gerekçeyle şehir ortasında idam edildi. Adam kaçırma, gasp ve tecavüz suçlamalarından hüküm giyen iki kişi, halka açık alanda asılarak infaz edildi. Birlikte çalışan iki adamın, araçlarına bindirdikleri kadınları zorla alıkoyup, tecavüz ettikten sonra değerli eşya ve paralarını çaldıkları belirtildi. İran basını, tecavüze uğrayan 4 kadının idam edilen adamlardan davacı olduklarını bildirdi. İnfazlar, suçun işlendiği başkent Tahran'ın kuzeyindeki Kerec şehrinde sabahın erken saatlerinde gerçekleşti. Sabah 6:32'de asılan mahkumlar, uzun süre ipte tutulduktan sonra 7:20'de alandaki ambulansla morga kaldırıldılar. İran'daki şeriat yasaları gereği, idamlar gün ağarmadan yapılıyor. Dün de iki kişi benzer suçlamayla Şiraz şehrinde halka açık alanda idam edilmişti. DİN ÂLİMİ FETVA YAYINLADI Halka açık idamların artması üzerine, ülkenin önde gelen din âlimlerinden Ayetullah Mekarim Şirazi, bir fetva yayınladı. İslam'da umuma açık alanda idamın olabileceğini ifade eden Şirazi, "Eğer bu tip infazlar, olumsuz sonuçlara neden oluyorsa bundan kaçınılmalı" dedi. İranlı imam ayrıca çocukların alandan uzak tutulması gerektiğini kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575927.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575927.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95a385aa7480225d9b7eb9930d27f84a57752dff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2575927.txt @@ -0,0 +1 @@ +Turist otobüsüne saldırı: 4 ölü. Mısır'ın Sina bölgesinde turistleri taşıyan bir otobüsü hedef alan saldırıda, ilk belirlemelere göre 4 Güney Koreli turist yaşamını yitirdi, 33 kişi yaralandı. AFP'de yer alan habere göre, Mısırlı yetkililer saldırının bomba yüklü bir araçla veya uzaktan kumandalı düzenekle gerçekleştirilmiş olabileceğini ... Mısır'ın Sina bölgesinde turistleri taşıyan bir otobüsü hedef alan saldırıda ilk belirlemelere göre 4 kişi öldü, 14 kişi yaralandı. Mısır'ın Sina bölgesinde turistleri taşıyan bir otobüsü hedef alan saldırıda, ilk belirlemelere göre 4 Güney Koreli turist yaşamını yitirdi, 33 kişi yaralandı. AFP'de yer alan habere göre, Mısırlı yetkililer saldırının bomba yüklü bir araçla veya uzaktan kumandalı düzenekle gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtirken, yaralıların İsrail ve Mısır'daki hastanelerde tedavi altına alındığını kaydetti. Saldırının turistleri taşıyan otobüsün, Sina bölgesinde yer alan St. Catherine manastırından dönerek Taba sınır kapısına ulaştığı sırada gerçekleştiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576002.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576002.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3e9e328256c350bf3e22a9038efa21178c9bc0e6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576002.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP pankartını indirtti. Tören sırasında bir grubun AKP Bakırköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Emin Ertekin'in afişini açması üzerine Erdoğan " Şu pankartı bir indirelim , Mehmet Emin kardeşim inşallah Bakırköy'e bilen biri olarak gelsin" dedi. Erdoğan'ın uyarısı üzerine pankart indirildi. Başbakanın bu uyarıyı ... Tören sırasında bir grubun AKP Bakırköy Belediye Başkan Adayı Mehmet Emin Ertekin'in afişini açması üzerine Erdoğan " Şu pankartı bir indirelim , Mehmet Emin kardeşim inşallah Bakırköy'e bilen biri olarak gelsin" dedi. Erdoğan'ın uyarısı üzerine pankart indirildi. Başbakanın bu uyarıyı pankartın arkasında kalan vatandaşların kendisini görebilmesi için yaptığı öğrenildi. Konuşmasını sağlık alanında gerçekleştirdikleri reformlardan söz ederek sürdüren Başbakan Erdoğan, Bizim gençliğimizde bugünkü gibi bir sağlık hizmeti yoktu. Kasımpaşa'da sabah güneş doğmadan hastaneye giderdik. Orada hastamız için birer numara alırdık. Artık bunlar geride kaldı" dedi. ÖMRÜ AT SIRTINDA GEÇTİ Türkiye'nin 17 ambulans helikopteri ve 4 jet ambulansı olduğunu söyleyen Erdoğan burada da sözü Muhteşem Yüzyıl dizisine getirerek, "Kanuni, Devlet-i Osmaniyeyi bir sağlıklı nefese feda etmeye hazırdı. Filmdeki Kanuni değil. Bizim ecdadımız gayri ahlaki pozisyonlarla hayatını geçirmedi. Ömrünün tamamına yakını at sırtında geçti. Ona bile iftira ettiler" diye konuştu. BEDDUA BUMERANG GİBİDİR "Sizin dualarınız bize yeter" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Bedduaya lanet, duaya davet. Biz sizi duaya davet ediyoruz. Beddualar onların olsun. Bumerang gibidir. Döner sahibini vurur. Biz size duacıyız. İstedikleri kadar beddua etsinler. Neymiş, ameliyat olmuşuz. Bedduaları tutmamış, Geç. Biz öyle yürüdük bu yollarda. Öyle yürüyoruz. Öyle yürümeye devam edeceğiz. Çarpıtmalara, yalanlara aldanmayın. Sağlıkta kurduğumuz sistem dünyanın pek çok ülkesi tarafın örnek alınıyor. Şu ulaştığımız anlayışa Amerika dahil ulaşamadı. Geldiğimizden beri fazla harcama yapıyoruz. Onlar yolsuzluğun lafını yapıyor. Biz onların yolsuzlukta harcadıklarını vatandaşımıza harcıyoruz. Farkımız bu. Hani bunlar halkçıydı. Kardeşlerim bu devrimdir. Bu devrimi biz yaptık. Biz halkımıza sevdalıydık. Erdoğan törenin ardından hastanenin yeni binasında incelemelerde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576003.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576003.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0caf0dc1e3f7f153a588b4fe3829da3cd75dd1d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_16/2576003.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe nefes aldı. Spor Toto Süper Lig'in 21. hafta mücadelesinde lider Fenerbahçe evinde Kasımpaşa'yı 2-1 mağlup etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576040.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576040.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a0586096141709273dca3917c0bec1347687b5c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576040.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bozdağ: 'İsteyerek yapmadık'. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Birilerinin öfkesine kurban etmemek lazım seçimleri. Kimin neyi varsa olabilir, bizim de eksiğimiz olabilir, bizim de yanlışımız olabilir ama bilerek, isteyerek bir eksikliğin, bir yanlışlığın içerisinde biz asla olmadık" dedi. Bozdağ, partisinin Yerköy ilçesindeki seçim irtibat ... Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim bölgesi Yozgat'ta yaptığı konuşmada, "Kimin, neyi varsa olabilir, bizim de eksiğimiz olabilir, bizim de yanlışımız olabilir ama bilerek, isteyerek bir eksikliğin, bir yanlışlığın içerisinde biz asla olmadık" dedi Adalet Bakanı , "Birilerinin öfkesine kurban etmemek lazım seçimleri. Kimin neyi varsa olabilir, bizim de eksiğimiz olabilir, bizim de yanlışımız olabilir ama bilerek, isteyerek bir eksikliğin, bir yanlışlığın içerisinde biz asla olmadık" dedi. Bozdağ, partisinin Yerköy ilçesindeki seçim irtibat bürosunun açılışında yaptığı konuşmada, 30 Mart'taki yerel seçimlerin çok önemli olduğunu vurguladı. Yozgat ve ilçelerinin AK Parti sayesinde hizmetle tanıştığını, iktidarın ilçelere birçok hizmet kazandırdığını anlatan Bozdağ, "Yozgat'ta hangi başarıya koştuysak, hangi yerde iyi işler yapmayı başardıysak ben her defasında Yozgatlı kardeşlerimin hayır duasını orada gördüm" diye konuştu. Bozdağ, mahalli seçimlerde ittifakların çok olacağını belirterek, şöyle devam etti: "Her seçimde bu olmaz ama mahalli seçimde ittifakların yapıldığını görürsünüz. Aday çok olur, bazen adaylar küser, küsen adaylar, 'Ben size gösteririm' demeye kalkar, bazen başka başka ittifaklar olur ama mahalli seçimlerde herkeste bir hesap görme şeyi de vardır. Bakarlar şöyle, böyle ama sonuçta insanlar bir şey yapar ama kendisine ve ilçesine faydası dokunmaz, belki nefsini tatmin eden şeylerde olabilir. Bunun için hesaba, kitaba, birilerinin öfkesine de kurban etmemek lazım seçimleri. Kimin neyi varsa olabilir, bizim de eksiğimiz olabilir. Bizim de yanlışımız olabilir ama bilerek, isteyerek bir eksikliğin, bir yanlışlığın içerisinde biz asla olmadık. Bundan sonra da olmayız. İttifaklara baktığınızda 'bazı yerlerde işte MHP 'ye, bazı yerlerde CHP 'ye yüklenin' dediklerini duyuyoruz, görüyoruz." 'BOŞUNA İTTİFAK YAPIYORSUNUZ' "AK Parti bir tarafta, onun karşısındaki partiler, en güçlü parti kimse, onun tarafında saf tutuyorlar" diyen Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sanki Türkiye 'de dört büyük parti veya mecliste olamayanları sayarsak daha çok parti yok da iki parti varmış gibi bir seçim oluyor. Bir yanda AK Parti, diğer yanda da AK Parti karşısında koalisyon oluşturan bir başka parti. Kendi bayrakları altında seçime giremiyorlar ama birlikte hareket ediyorlar. Bunlar sadece AK Parti'ye karşı bir olmak değil, esasında hizmete karşı da birlikte hareket etmek gibi bir anlayış var. Ben de diyorum ki onlara, boşuna ittifak yapıyorsunuz. Partilerle ittifak yapmanın bir manası esasında yoktur. Esas ittifak, milletle yapılır. Bir ittifak milletle yapılırsa kıymetlidir, bir ittifak milletle yapılırsa karşılığı olur. Sandıkta da oy olur, dua olur, destek olur. Milletle yapılmayan ittifakların netice vermesi mümkün değildir. Bunların bu ittifakı netice vermez, çünkü partiler arası ittifaktır. Ama bizim ittifakımız milletle doğrudan bir ittifaktır. Biz milletle yaptığımız bu ittifaka sonuna kadar güveniyoruz. Yerköy'de de Yerköylülerle bizim ittifakımız var. Bu ittifak üzerinden yolumuzu yürüyecek ve Yerköy'e Yerköylüye hizmet etmeye Allah'ın izni ile bundan sonra da devam edeceğiz." Bozdağ, konuşmasının ardından AKP Yozgat milletvekilleri Yusuf Başer ve Ertuğrul Soysal, Yerköy Belediye Başkan adayı Mehmet Ağaoğlu ile seçim irtibat bürosunun açılışını yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576042.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576042.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0cb0e3f306e8eaf5ee430219c9e604ff354ba128 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576042.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aile faciası: 4 ölü. İzmir'in Tire İlçesi'ne bağlı Gökçen Beldesi'nde 31 yaşındaki Mehmet Kostak, eşi 24 yaşındaki Perihan Kostak ile çocukları 5 yaşındaki Süleyman ve 3 yaşındaki İbrahim Kostak'ı av tüfeğiyle öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Beldede çiftliği bulunan Mehmet Kostak, iddiaya göre ... İzmir'in Tire İlçesi'ne bağlı Gökçen Beldesi'nde 31 yaşındaki Mehmet Kostak, eşi 24 yaşındaki Perihan Kostak ile çocukları 5 yaşındaki Süleyman ve 3 yaşındaki İbrahim Kostak'ı av tüfeğiyle öldürdükten sonra aynı silahla intihar etti. Beldede çiftliği bulunan Mehmet Kostak, iddiaya göre sigara içen eşi Perihan Kostak ile sık sık olduğu gibi geçen 13 Şubat'ta tartıştı. Tartışmanın ardından Perihan Kostak, evi terk ederek babasının evine gitti Kostak, ertesi gün eşiyle barışıp, Sevgililer Günü olması nedeniyle birlikte yemeğe gitti. Ancak, çift arasında burada da tartışma çıktı. Tartışmanın ardından genç kadın tekrar bana evine döndü. Eşinin ikinci kez evi terk etmesine sinirlenen Mehmet Kostak, bugün saat 13.00 sıralarında, motosikletiyle kayınpederinin evine gitti. Kostak, kılıfına sararak gizlediği av tüfeğini çıkartıp, bu sırada kapının önünde komşularıyla oturan eşine doğrultu. Komşularının, "Kaç canını kurtar" demesi üzerine balkona kaçan Perihan Kostak'ın peşinden koşan Mehmet Kostak, 3 el ateş ederek onu öldürdü. Cinayetin ardından motosikletine binip 2 kilometre mesafedeki çiftliğine dönen Mehmet Kostak, oğulları Süleyman ve İbrahim'i de öldürdükten sonra namluyu çenesinin altına dayayıp, bir kez daha tetiği çekti ve yaşamına son verdi. Perihan Kostak'ın öldürülmesinin ardından Mehmet Kostak'ı aramak için çiftliğe gelen jandarma, onun ve çocuğunun cesediyle karşılaştı. Kostak Ailesi'nin cesetleri jandarma ve savcını olay yerindeki incelemesini ardından otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Komşuları Kostak çiftinin okul yıllarından buyana büyük bir aşk yaşadığını belirterek, "Aileler onay vermeyince, Perihan başka biriyle evlendi. Eşiyle mutlu olamadı, boşanarak, ilk göz ağrısı Mehmet Kostak ile 16 Ekim 2008'de evlendi. Mutlu bir evlilikleri vardı. Mehmet ise son derece sakin bir adamdı. Cinnet getirmesinin gerçek nedeninin sigara olduğuna inanmıyoruz" dedi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, Tire Kaymakamı Hüseyin Ergi de jandarma görevlileriyle beldeye gelerek olayla ilgili bilgi aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576043.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576043.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2b4f69572c9ff07e3118d615fb7adbfbc9c706c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576043.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kamyona molotoflu saldırı!. Kamyon şoförü kendini dışarı atarak yanmaktan son anda kurtuldu. Olay, Hacı Ahmet Mahallesi Yeni Yol Sokak üzerinde 19.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, henüz kimliği belirsiz kişilerce seyir halindeki 34 EA 9353 plakalı kamyona molotofkokteylli saldırı düzenledi. Araç içine atılan ... Kamyon şoförü kendini dışarı atarak yanmaktan son anda kurtuldu. Olay, Hacı Ahmet Mahallesi Yeni Yol Sokak üzerinde 19.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, henüz kimliği belirsiz kişilerce seyir halindeki 34 EA 9353 plakalı kamyona molotofkokteylli saldırı düzenledi. Araç içine atılan molotof sebebiyle kamyon alev almaya başladı. İsmi öğrenilemeyen kamyon şoförü kendini dışarı atarak yanmaktan son anda kurtuldu. Yangın, çevrede bulunan işçiler tarafından söndürüldü. Olay yerin gelen İtfaiye ekipleri, molotofkokteyli atılan kamyonda soğutma çalışmaları yaptı. Olayın görgü tanığı bir vatandaş; "Kamyonun yandığını gördük. Burada 7- 8 kişi toplanmışlar. Molotof atmışlar. Çocukları kaçarken gördük" dedi. Yangın sonrası kamyon şoförünün yakınları olay yerine gelirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576044.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576044.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e384861c8da7855f752ef42b1b947f2467c8f9f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576044.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Erdoğan sınırını aştı'. İran'da Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili eleştiriler devam ediyor. Suriye konusunda İran'da çok sayıda eleştiri toplayan Türkiye, bu kez de Mısır politikası ile eleştiriliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mısır'ın devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi hala ülkenin cumhurbaşkanı olarak gördüğünü söylediğini hatırlatan devlete ... İran Radyo Televizyon Kurumu, Başbakan Erdoğan'ın Mısır yönetimini eleştiren açıklamalarının "normal diplomatik eleştiri sınırlarını bile aştığını ve giderek sertleştiğini" öne sürdü. İran'da Türkiye'nin dış politikasıyla ilgili eleştiriler devam ediyor. Suriye konusunda İran'da çok sayıda eleştiri toplayan Türkiye, bu kez de Mısır politikası ile eleştiriliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mısır'ın devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi hala ülkenin cumhurbaşkanı olarak gördüğünü söylediğini hatırlatan devlete bağlı İran Radyo Televizyon Kurumu (İRİB), Erdoğan'ın açıklamalarının "normal diplomatik eleştiri sınırlarını bile aştığını ve giderek sertleştiğini" savunuyor. İRİB'in haberine göre, Mursi'nin düşmesiyle sonuçlanan gelişmelere, "darbe" diyen Erdoğan'ın, hala Mursi'yi Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı olarak gördüğü belirtiliyor. Ancak bazı çevrelerin Erdoğan'ın bu açıklamalarının "diplomatik normlara aykırı" olarak gördüğü ve Ankara-Kahire ilişkilerini "daha da gerginleştireceğini" düşündüklerinin altı çiziliyor. "MISIRLILAR ERDOĞAN'A KARŞI NEFRET VE ÖFKE DUYUYOR" Erdoğan'ın sözlerine Mısır basınının da tepki gösterdiğine dikkat çeken İRİB, Mısır basının "Mısırlıların, Erdoğan'a karşı nefret ve öfke duyduğu" iddialarını yansıtıyor. Ayrıca, birçok bölge basın yayınının "Ankara yönetiminin Mısır'ın iç işlerine karışmasının Ankara'nın başına iş açtığını" ifade ettiği de aktarılıyor. MISIR CUMHURBAŞKANI BASIN DANIŞMANI "SÖYLEMEK İÇİN BİZİM DE ÇOK SÖZÜMÜZ VAR" Mısırlı yetkililerin de Erdoğan'ın sözlerinin diplomatik sınırları aştığını savunduğuna dikkat çekilirken, Mısır Cumhurbaşkanı Basın Danışmanı Ahmet Müslümani'nin Erdoğan'ı "susmaya" davet ederek "söylemek için bizim de çok sözümüz var" sözlerine vurgu yapılıyor. Dahası, Ankara yönetiminin Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kim kazanırsa kazansın tanımayacağına ilişkin ifadeleri için Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın, "cevap vermeyecek kadar değersiz" şeklindeki sözlerine dikkat çekiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576045.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576045.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..93a9dd7d58cc8884ee2b901111f496ce6caaf33a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576045.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP standına protestoya 8 gözaltı!. AKP Çanakkale Gençlik Kolları tarafından, Çanakkale Belediye Başkanı Adayı Mehmet Daniş'in tanıtımının yapıldığı kordon boyundaki Troya Atı önünde yer alan standa, bugün saat 16.30 sıralarında aynı yerde broşür dağıtan Halk Evleri protesto etti. Lise ve üniversite öğrencilerinin bulunduğu grup sprey ... AKP Çanakkale Milletvekili ve Çanakkale Belediye Başkan Adayı Mehmet Daniş'in tanıtım standına protesto ettiği iddia edilen 8 kişi gözaltına alındı. AKP Çanakkale Gençlik Kolları tarafından, Çanakkale Belediye Başkanı Adayı Mehmet Daniş'in tanıtımının yapıldığı kordon boyundaki Troya Atı önünde yer alan standa, bugün saat 16.30 sıralarında aynı yerde broşür dağıtan Halk Evleri protesto etti. Lise ve üniversite öğrencilerinin bulunduğu grup sprey boya ile AKP standına müdahale etmek isteyince arbede yaşandı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine gelen polis ekipleri, grubu standın olduğu yerden uzaklaştırdı. Standa saldırı girişiminde bulunduğu iddia edilen 3'ü kız 8 öğrenci gözaltına alınıp, sorgulamak üzere Çanakkale Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gençler polis otosuna bindirilirken, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganı attı. 'Saldırıda bulundular' iddiası Çanakkale AKP İl Başkanı Muzaffer Kutlu ile standa gelen AKP Çanakkale Belediye Başkanı Mehmet Daniş, saldırı girişimini kınadı. Bu tür olayların yaşanacağını tahmin ettiklerini belirten Daniş, "Arkadaşlarımız burada Çanakkale halkı için hazırladığımız sosyal projelerimizi anlatan broşür dağıtıyorlardı. Ama maalesef saldırgan grup, sadece kendi eylemini veya kendi derdini anlatmak yerine arkadaşlarımıza ve standımıza saldırdı. Daha önce bir seçim büromuza da saldırı olmuştu. Ancak bunu basit olarak değerlendirdik. Ama bugün de anladık ki bunlar sistematik olarak devam edecek. İşte Çanakkale'de şimdi özgürlük naraları atanların, sözde demokrat olanların bu olay karşısında ne diyeceğini merak ediyorum. Çünkü daha önce CHP ile kol kola bu gruplar bizim partimize, il başkanlığımıza yürümüşlerdi. Şimdi dernek çatısı altında aynı teşkilat, bugün de bizim gayet demokratik bir hakkını kullanan arkadaşlarımıza saldırıda bulundular. Biz AKP olarak bu tür tahriklere kapılmayacağız. Burası Çanakkale. Çanakkale'de özgürlükler sözde değil, özde yaşanır. Ben asıl, bu gençleri kullananları, sahaya sürenleri uyarmak istiyorum. Çanakkale'ye yaptığınız, yapabileceğiniz en büyük kötülük budur. Buradan onları daha duyarlı olmaya, Çanakkale'ye yakışan hareketler yapmaya, Çanakkaleli gibi davranmaya davet ediyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576046.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576046.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07452b7853881a7caa7e84bea2e74414453adfb6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576046.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akit kendini aştı: 'Gavat' tertibi paralel işi. Asılsız haberleri ve nefret söylemleriyle dikkat çeken Yeni Akit gazetesi, bunlara bir yenisini daha ekledi. Yeni Akit,10 Kasım törenleri sırasında vatandaşa "gavat" diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a sahip çıkarak, MİT'e tezgâh düzenlediğini iddia ettiği paralel yapının, aynı tezgâhı Vali ... Yeni Akit, MİT'e tezgâh düzenlediğini iddia ettiği paralel yapının 10 Kasım törenleri sırasında vatandaşa "gavat" diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a da tezgah kurduğunu yazdı. Asılsız haberleri ve nefret söylemleriyle dikkat çeken Yeni Akit gazetesi, bunlara bir yenisini daha ekledi. Yeni Akit,10 Kasım törenleri sırasında vatandaşa "gavat" diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a sahip çıkarak, MİT'e tezgâh düzenlediğini iddia ettiği paralel yapının, aynı tezgâhı Vali Coş'a da kurduğunu yazdı. Yeni Akit haberinde "paralel yapının Vali'nin yakın koruma birimine sızarak aracı göstericilerin ortasına çektiği" gibi fantastik iddialar öne sürdü. Gazeteye göre, Vali Coş'un vatandaşa "gavat" diyebilmesi için gerekli altyapı, iki aşamalı bir plan dahilinde tezgâhlandı. Paralel ekibin önce "isimsiz DHKP-C ihbarıyla" valinin güvenliğinden sorumlu yakın koruma birimine nüfuz ettiği, daha sonra Coş'un aracının "marjinal grupların ortasına çekildiği" iddia edildi. Haberde, vali olayındaki güvenlik zafiyetinin, tasfiye edilen eski emniyet görevlileri tarafından kasıtlı olarak oluşturulduğu, eylemlerinde de aktif rol alan marjinal isimlerin kasıtlı olarak bu grup tarafından olayın yaşandığı yere yerleştirildiği ve Vali Coş'un Adana'dan uzaklaştırılmak istendiği belirtildi. Hatırlanacağı üzere Vali Coş'a hakaret ve tehdit ettiği ileri sürülen iki kişi hakkında kamu davası açılmıştı. Vali Coş'a dava açılıp açılamayacağı ise Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yapacağı soruşturma neticesinde ortaya çıkacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576048.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576048.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eb49ad472bfa41851a6429b6317143c9491dac9f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576048.txt @@ -0,0 +1 @@ +'İmarı Ankara'ya bağlamak istiyorlar'. Burada bir konuşma yapan Sarıgül, "Biz koltuklara sevdalı değiliz. Biz koltuğa aday değiliz. Koltuklar bize güç vermez. Biz gücümüzü başkaları gibi koltuğa yapışıp almayız. Halkın bize verdiği yetkiyi devlet gücü olarak vatandaşa karşı kullanmayız" dedi. "Ülkesini yönetenler yönettikleri toplumlarla dost ... Burada bir konuşma yapan Sarıgül, "Biz koltuklara sevdalı değiliz. Biz koltuğa aday değiliz. Koltuklar bize güç vermez. Biz gücümüzü başkaları gibi koltuğa yapışıp almayız. Halkın bize verdiği yetkiyi devlet gücü olarak vatandaşa karşı kullanmayız" dedi. "Ülkesini yönetenler yönettikleri toplumlarla dost olmazlarsa ülkede mutluluk olmaz" diyen Sarıgül konuşmasına şöyle devam etti: "Ülkesini yönetenler yönettikleri yurttaşlarımız arasında ayrımcılık yaparlarsa ülkede huzur olmaz. Ülkesini yönetenler emniyetimiz arasında, adliyemiz arasında, savcılarımız arasında, hakimlerimiz arasında, polislerimiz arasında ayrıcalık yaparsa o ülkede huzur olmaz. Sancaktepe'den diyorum ki; Senin polisin benim polisim olmaz. Senin savcın benim savcım olmaz. Dünyanın hangi demokratik ülkesinde bir emniyet müdürü rüşvet soruşturması yaparken görevinden o anda alınıyor. Bir soruşturmayı yapan savcımız soruşturmayı yapan hakimimiz yerleri değiştiriliyor, dosyalar yandaşlara veriliyor. Ondan sonra da davalar tek tek arka arkaya geliyor. Bizim için önemli olan ülkemizin mutlu olması. Önemli olan yurttaşlarımızın huzurlu olması. Ama soruyorum size bir gecede 30 tane emniyet müdürünü görevden alırsanız, yüzlerce polisimizi tayin ederseniz polisimizde nasıl huzur olsun." "İMARI ANKARA'YA BAĞLAMAK İSTİYORLAR" Sarıgül, "İmarı Ankara'ya bağlamak istiyorlar. Diyorlar ki bakanlık neye karar verirse o olur. O zaman ben buradan şunu soruyorum. Allah gani gani rahmet eylesin 'imizi de Özal'ı da. Peki rahmetli Özal'ın çıkardığı bu kanunları bile geriye doğru atıyorsunuz. Peki iktidara gelirken referandumdan önce ileri demokrasi dediniz şimdi herşeye merkeze alıyorsunuz acaba İstanbul'un imarını Şehircilik Baknalığı'na niye almak istiyorlar. Başlarına gelecekleri biliyorlar" diye konuştu. "TELEVİZYONLARDA, CHP ADAYI BURNUNU BİLE GÖSTERMEYİN DİYE GAZETELERE TALİMAT VERİYORLAR" Sarıgül, "Ankara'dan şimdi televizyonlarda, gazetelerde CHP adayı burnunu bile göstermeyin diye gazetelere talimat veriyorlar. Yandaş medya hiçbir doğru haberi vermiyor, yandaş medya tamamen iktidarın borazanı. Almanya, İngiltere, İsviçre Başbakanı haftada kaç gün kaç dakika televizyona çıkıyor. Acaba Türkiye'deki iktidar televizyona kaç dakika çıkıyor" ifadelerini kullandı. "SAYIN TOPBAŞ LÜTFEN SİYASET UĞRUNA KADİR AĞABEYLİĞİNİ BOZMA" İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a seslenen Sarıgül, " Sayın Topbaş senden ricam şu lütfen ve lütfen siyaset uğruna Kadir Ağabeyliğini bozma. 31 Mart da var. Kadir Ağabeyiliğini bozma sakin ol. Şunu da söylemeden geçemem olayları Sayın Topbaş'ın dozerleri orada olmasaydı olaylarında 7 tane canı kaybetmezdik. Binlerce evladımız engelli durumda kalmazdı. Buradan bazılarına da şunu sormak isterim. 'de o ağaçları yıkan Şişli Belediyesi'nin arabaları mıydı? Yoksa Büyükşehirin arabaları mıydı? Büyükşehirin dozerleri miydi?" diye sordu. Sarıgül, " Sayın Topbaş teleferik palavrasını bırak gerçekçi gerçekçi projelerle gel, karşıma gel, izin alabilirsen gel" diyerek konuşmasını tamamladı. Sarıgül'ün konuşması sırasında sık sık "Halkçı Sarıgül" ve "Çare Sarıgül" sloganları atıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576050.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576050.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..525a3c60d501f71515ffde1a43967be39ca2b130 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576050.txt @@ -0,0 +1 @@ +'120 günlük suyumuz kaldı'. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, Türkiye'de kuraklığın etkisinin artarak devam ettiğini, bu nedenle bir an önce tasarruf tedbirlerinin alınması gerektiğini belirterek, "Yeteri kadar kar yağışı olmadığı için ... İstanbul'a günde 2.5 milyon metreküp su verildiğini, hazırda ise 300 milyon metreküp su kaldı. Eğer hazırdaki su miktarı artmazsa İstanbul'un sadece 120 günlük suyu kaldı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, Türkiye'de kuraklığın etkisinin artarak devam ettiğini, bu nedenle bir an önce tasarruf tedbirlerinin alınması gerektiğini belirterek, "Yeteri kadar kar yağışı olmadığı için yeraltı suları da beslenmiyor. Tasarruf tedbirleri alınarak bu durumu vatandaşlara da anlatmak gerekir" dedi. Şen, yağışların ocak ve şubat ayında da beklentileri karşılamadığını, neredeyse tüm yurtta sıcaklığın mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini söyledi. 'İSTANBUL'DA BÜYÜK SU SIKINTISI KAPIDA' Türkiye'deki kuraklığın etkilerinin yazın çok daha fazla hissedileceğini vurgulayan Şen, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Havalar ısındı, sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıktı. Ocak ayında beklenen yağışlar olmadı. Şubat ayı da kurak geçiyor. Türkiye'de kuraklık etkisini artırarak devam ediyor. Bir an önce bazı tasarruf tedbirleri alınmalı. Gerekirse bazı büyük şehirlerde su kesintisi yapılmalı. Özellikle İstanbul yazın büyük su sıkıntısı çekebilir. İstanbul'a günde 2,5 milyon metreküp su veriliyor. Hazırda 300 milyon metreküp su kalmış." 'TASARRUF TEDBİRLERİ GEREKİYOR' Şen, barajların doluluk oranının yüzde 33 civarında olduğunu ifade ederek, gelecek aylarda yağış olsa bile bu oranların çok fazla artmayacağını, en fazla 40-45'lere çıkacağını aktardı. Bu durumda bile, yaz sonunda içme suyu açısından İstanbul'un büyük sıkıntı yaşayabileceğini dile getiren Şen, "Yeteri kadar kar yağışı olmadığı için yeraltı suları da beslenmiyor. Tasarruf tedbirleri alınarak bu durumu vatandaşlara da anlatmak gerekir" diye konuştu. Şen, İstanbul'daki mevcut barajların içme suyu ihtiyacını karşılamakta zorlandığını, artık yeni barajların yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye'de yaşanan kuraklığın olumsuz etkilerinden tarım alanlarının da nasibini aldığını bildiren Şen, özellikle buğdayda hasat zamanı rekolte kayıplarının yaşanabileceğine dikkati çekti. Şen, Türkiye'nin, dünyadaki en önemli alçak ve yüksek basınç sistemlerinin tam ortasında yer aldığını söyledi. Sıcaklık ve yağış tahminlerinin bu basınç sistemlerinin konumuna göre yapıldığını belirten Şen, şöyle devam etti: "Türkiye'deki iklimleri etkileyen iki önemli merkez var. Bunlar Azor yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncıdır. Kuzey Atlantik'te deniz yüzey sıcaklığı ısınması Azor yüksek basıncını kuvvetlendirir. Azor yüksek basıncı kuvvetlendiği zaman aşağıdan yukarı doğru yağışlı hava kütlelerini bloke ediyor. Hafiflediği zaman yağışlı hava Balkanlar'dan bir yol bulup ülkemize geliyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576053.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576053.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9b73c61f29d5082064c3bc510a2fb944dfddff57 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576053.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'de nükleer sızıntı alarmı. ABD Enerji Bakanlığı, cuma gecesi bölgede bulunan hava radarlarının normal seviyenin üzerinde radyasyon bulunduğu uyarısı yaptığını belirterek, tesise giriş ve çıkışın kapatıldığını açıkladı. Sızıntı alarmı esnasında tesiste bulunan 139 kişinin radyasyondan etkilenip, etkilenmediğini ortaya çıkarmak için tesiste bırakıldığı ve yapılan ... ABD'de New Mexico eyaletinin güneydoğusunda bulunan yeraltı askeri nükleer atık tesisinde hava radarlarının yüksek düzeyde radyasyon tespit etmesi üzerine tesisin giriş ve çıkışa kapatıldığı açıklandı. ABD Enerji Bakanlığı, cuma gecesi bölgede bulunan hava radarlarının normal seviyenin üzerinde radyasyon bulunduğu uyarısı yaptığını belirterek, tesise giriş ve çıkışın kapatıldığını açıkladı. Sızıntı alarmı esnasında tesiste bulunan 139 kişinin radyasyondan etkilenip, etkilenmediğini ortaya çıkarmak için tesiste bırakıldığı ve yapılan incelemelerde insan sağlığına zarar verecek herhangi bir sızıntı tespit edilmediği için tüm işçilerin evlerine gönderildiği kaydedildi. Enerji Bakanlığı, yapılan incelemelerde tesiste bulunan ekipman ve çevreden alınan örneklerde de radyasyona rastlanmadığını açıklayarak, sızıntının ciddiye alınacak düzeyde olmadığını belirtti. Hava radarlarının ikaz vermesine neden olan sızıntının kaynağını bulamadıklarını kaydeden Enerji Bakanlığı Sözcüsü Roger Nelson, şu anda tesiste kimsenin bulunmadığını, tesis içerisine ekip göndermeden önce gerekli tedbirleri alacaklarını ve olayın gerçek nedenlerini anlamaları gerektiğini söyledi. New Mexico'da bulunan nükleer atık tesisi, ABD'nin ilk ve tek yeraltı nükleer atık saklama merkezi konumunda ve Los Alamos Ulusal Laboratuvarı dahil bir çok ulusal düzeydeki araştırma merkezinin nükleer atıklarının depolandığı yer olarak biliniyor \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576080.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576080.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..817deecc57433a971d1fa947f6e4416b28f07514 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576080.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir sektöre daha taksit sınırı. Sigorta şirketleri, poliçeyi 8 taksitle satsa bile bankalar, kredi kartına fazladan 4 taksit yapıyordu. Artık şirketler 9 aydan fazla taksit yapamayacak, bankalar da taksit sayısını artıramayacak. TAKSİT sınırlamasından sigortacılar da nasibini aldı. 1 Şubat'tan itibaren artık, 9 taksitten daha uzun ... Bugüne kadar özellikle sağlık, kasko ve konut sigortalarında taksit sayısı 12 ayı buluyordu. Sigorta şirketleri, poliçeyi 8 taksitle satsa bile bankalar, kredi kartına fazladan 4 taksit yapıyordu. Artık şirketler 9 aydan fazla taksit yapamayacak, bankalar da taksit sayısını artıramayacak. TAKSİT sınırlamasından sigortacılar da nasibini aldı. 1 Şubat'tan itibaren artık, 9 taksitten daha uzun süreli sigorta poliçesi satılamayacak. Bugüne kadar sigorta şirketleri, zorunlu deprem sigortası dışındaki tüm sigortaları kredi kartına taksitle satıyor; özellikle de sağlık, kasko ve konut sigortalarında taksit sayısı 10 ayı, hatta 12 ayı bile buluyordu. Kimi şirketler, zorunlu deprem sigortasında da en fazla 4 taksit imkanı tanıyordu. Zorunlu trafik sigortasında ise taksit sayısı 6 ayı geçmiyordu. Her ne kadar sigorta şirketleri mevcut uygulamada 8 taksitten daha uzun süreli poliçe satmak istemeseler de bankaların tüketiciye fazladan 3 ya da 4 taksit imkanı sunmasıyla, sigorta poliçesinde taksit sayısı 12'ye kadar çıkıyordu. 13 TAKSİT OLUR MU? Kimi sigorta ürünlerinde ise şirketlerin kredi kartına 10 taksit yapması, üzerine bir de bankaların 3 taksit imkanı sunmasıyla, yıllık olarak yapılan poliçelerde taksit sayısı 13 ayı buluyordu ki; bu durum, yıllık teminat veren sigorta poliçesinin, 13 ay taksitle satın alınması anlamına geliyordu. Bu da sigorta şirketlerini rahatsız ediyordu. Yeni uygulama ile sigorta şirketleri artık poliçeleri, 9 aydan fazla taksitle satamayacakları gibi bankalar da sigortalıya ekstradan taksit imkanı sunamayacaklar.Sigortacılar ise taksit sınırlamasının, sigorta pazarını çok fazla etkilemeyeceğini savunarak, "Sigorta sektöründe taksitli satışlar, genellikle 10 taksit olup; sık rastlanmamakla birlikte taksit sayısı, poliçe vadesini, yani 12 taksiti geçmiyor. Bu yüzden gerek sigorta şirketleri gerekse de sigortalıların bu durumdan olumsuz etkilenmesi söz konusu değil. Kaldı ki, 12'ye varan kredi kartı taksit uygulamasının mazisi çok da eskilere dayanmıyor. Hatta deprem sigortası da dahil zorunlu sigortalarda genel itibari ile taksit sayısı 4'ü geçmiyor" diyor. Sigortacılar, kasko veya özel sağlık sigortası gibi sigortaları 12 taksit olarak yaptıran tüketicilerin, taksit sayısının 9 olmasıyla sigorta yaptırmaktan vazgeçmeyeceklerine, çünkü bu sigortaları yaptıran tüketicinin, belli bir sigorta bilincine ulaştığına dikkat çekiyor. Sigorta acenteleri de yeni uygulamanın sigorta satışını etkilemeyeceği görüşünde. Acenteler, sigorta ürünlerinde taksit sayısının 8 ile sınırlı olduğunu belirterek, "Bankalar da 3 taksit verince 11 taksit oluyordu" diyor. Etkilemez ama sigorta dışında tutulmalıydı SİGORTACILAR, kredi kartına taksit sınırlamasının sigorta ürünlerinin satışını olumsuz etkilemeyeceğini, ancak yine de sigortanın bu düzenlemenin dışında tutulması gerektiğini savunarak, şunları söylüyor: "Sigorta hem devletin üzerindeki yükü alıyor hem hasarların ekonomide yaratacağı zararı aza indiriyor. Yaşanan sel ve deprem felaketlerinde bunu gördük. Eğer, sigortalı sayısı daha fazla olsaydı devletin yükü de o oranda azalacaktı." Hediye kart BANKALAR sigorta satışı için taksit sayısını artıracak farklı yollar arıyor. Sigorta, bankalar için ciddi bir pazar. Bu nedenle de bankalar, acenteleri ziyaret ederek, sigorta müşterilerine 'hediye kart' önerisinde bulunuyor. Böylece acente, poliçeyi 9 taksit ile satacak, banka da hediye kart ile fazladan 3 ya da 4 taksit imkânı sunacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576091.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576091.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a8416c84115afa89224b6b741ac7b39b27f6a32 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576091.txt @@ -0,0 +1 @@ +14 valinin yeri değiştirildi. Kararnameye göre Aksaray Valisi Selami Altınok, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Iğdır Valisi Ahmet Pek ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden merkeze alındı. Hukuk Müşaviri Şeref Ataklı Aksaray Valiliğine, İçişleri Bakanlığı Müsteşar ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imzaladığı 14 kişilik Valiler Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre Aksaray Valisi Selami Altınok, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bitlis Valisi Veysel Yurdakul, Iğdır Valisi Ahmet Pek ve Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden merkeze alındı. Hukuk Müşaviri Şeref Ataklı Aksaray Valiliğine, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Hamdi Nayir Bilecik Valiliğine, Küçükçekmece Kaymakamı Orhan Öztürk Bitlis Valiliğine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları Bolu Valiliğine, Kayseri Vali Yardımcısı Davut Haner Iğdır Valiliğine, Merkez Valisi Orhan Alimoğlu Karabük Valiliğine, Karabük Valisi İzzettin Küçük Şanlıurfa Valiliğine ve Gaziosmanpaşa Kaymakamı Seddar Yavuz da Uşak Valiliğine atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576093.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576093.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..211dd59bf7dbe99df655b974bca2279d8c9ad253 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576093.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sınır kapısı kapatıldı. Aylardır IŞİD ile ÖSO mensuplarının çatıştığı Azez'de, dün gece iki grup, Öncüpınar Sınır Kapısı'nın karşısındaki Suriye'nin Esselame Sınır Kapısı'nın kontrolünü ele geçirmek için çatışmaya başladı. Ağır silahlarla yaşanan çatışma ve zaman zaman duyulan patlama sesleri Kilis'te tedirginliğe yol açtı. Yaşananlar ... KİLİS'in karşısındaki Suriye'nin Azez ilçesinde El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensupları arasında çatışmalar çıktı. Aralıklarla süren çatışmalar üzerine Türkiye, güvenlik gerekçesiyle Öncüpınar Sınır Kapısı'nın giriş ve çıkışlara kapattı. Aylardır IŞİD ile ÖSO mensuplarının çatıştığı Azez'de, dün gece iki grup, Öncüpınar Sınır Kapısı'nın karşısındaki Suriye'nin Esselame Sınır Kapısı'nın kontrolünü ele geçirmek için çatışmaya başladı. Ağır silahlarla yaşanan çatışma ve zaman zaman duyulan patlama sesleri Kilis'te tedirginliğe yol açtı. Yaşananlar üzerine güvenlik güçleri sınır hattında önlemlerini artırırken, yetkililer ise güvenlik gerekçesiyle Öncüpınar Sınır Kapısı'nı giriş ve çıkışlara kapattı. Azez'den halen aralıklarla çatışma sesleri duyulurken, bazı Suriyelilerin ise mayınlı bölgelerden geçerek ulaştıkları sınır tellerini aşarak Türkiye'ye geldiği görüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576127.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576127.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f56ac27df8408ddd15383a8527d29de51137da3e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576127.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan ve dostlarına serbest!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin bir süre tatil yapmasıyla gündeme gelen ve 1. derece sit alanında yıkım kararı bulunan Urla'daki kaçak villalarla ilgili tartışmalar devam ederken, bölgede binlerce mülk sahibinin mağdur durumda olduğu ortaya çıktı. Urla, Seferihisar ve Çeşme ... Başbakan Erdoğan ve ailesinin tatiliyle gündeme gelen Urla' daSİT alanına çivi çakan köylüler ağır cezada yargılanıyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin bir süre tatil yapmasıyla gündeme gelen ve 1. derece sit alanında yıkım kararı bulunan Urla'daki kaçak villalarla ilgili tartışmalar devam ederken, bölgede binlerce mülk sahibinin mağdur durumda olduğu ortaya çıktı. Urla, Seferihisar ve Çeşme ilçelerinde yaşayan yüzlerce köylü, 1. derece sit sebebiyle tadilat yapmak bir yana, evlerine çivi dahi çakamıyor. Bir tarafta sit arazilerine lüks villalar yapılırken sit mağduru köylüler, tapulu tarlalarına yulaf, enginar, bamya, zeytin ve mandalina ekip diktikleri için ağır ceza mahkemelerinde yargılanıyor. Köylüler, "Biz geçimimizi sağlamaya çalışırken ağır cezada yargılanıyoruz ama bazıları lüks villalar yapıyor. Onlar yargılanıyor mu?" diye sordu. "TAPULU ARAZİME GİREMİYORUM" Sit alanı olması sebebiyle mülk sahipleri, dedelerinden kalan tapulu arazilerine dahi giremiyor. Sit alanında tarlası bulunun Ahmet Gül, Urla İskele Mahallesi'nde denize 100 metre mesafedeki 11 bin 500 metrekarelik arazisine girmesinin bile yasak olduğunu belirtti. 1984 yılında 1. derece sit bölgesi olarak belirlenen arazisinde taş duvarların çıktığını ve tel örgülerle kapatıldığını anlatan Gül, aynı bölgedeki arazilerin metrekare rayiç bedellerinin bin ile bin 500 TL arasında değiştiğini, kendilerine kamulaştırma bedeli olarak 50 lira teklif edildiğini ifade etti. Gül, "Buraya bamya eksek, senede 2 bin TL kazanırız. O zaman devlet kirasını versin. Biz buraya giremezken aynı yerden belediye su hattı geçiyor, elektrik direği dikiliyor. Yasalar, sırf bizim gibi kanunlara saygılı vatandaşlara mı?" dedi.  "TADİLAT YAPTIM, 10 AY HAPİS ALDIM" İskele Mahallesi Muhtarı Yaşar Yağcı da sit mağduru olduğunu belirtti. 15 bin 500 metrekarelik arazilerinde dededen kalma bağ kuleleri olduğunu anlatan Yağcı, genişletmek amacıyla tadilat yaptığı için ağır cezada yargılandığını söyledi. Mahkemenin verdiği 10 ay hapis cezasının paraya çevrildiğini ifade eden Yağcı, "Urla'da hemen hemen her yer sit. Vatandaşlarımız büyük sıkıntı yaşıyor. Tek tapu içinde hem sit alanında kalan hem de sit alanı olmayacak özellikte araziler var fakat tapu tek olarak değerlendirilerek komple sit olmuş. Bu ayrım yapılmalı." şeklinde konuştu.  TARLASINI SÜRDÜ, YARGILANDI Seferihisar'da da sit, köylülerin kâbusu olmuş. Sığacık Mahallesi'nde sit alanındaki tarlalarına mandalina, zeytin, bamya, enginar, yulaf gibi tarım ürünleri ekip diken 80 kişiden en az yarısı, ya ağır cezada yargılanıp ceza almış ya da halen davaları devam ediyor. Sit ihlâli iddiasıyla yargılanıp ceza alanlardan biri de M.Y. Geçimini çiftçilikle sağladığını söyleyen M.Y., tapulu arazisini ekim yapmak için sürmesi sebebiyle İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak hapis cezası aldığın anlattı. Bu olaydan iki yıl sonra şikayet üzerine, tapulu arazisine zeytin ağacı diktiği iddiasıyla yeniden ağır ceza mahkemesinde hakim karşısına çıktığını aktaran M.Y., "Zeytin ağaçlarının bulunduğu arazide keşif yapıldı. Bahçedeki ağaçların 15 yıldan daha yaşlı olduğu tespit edince ceza almaktan son anda kurtuldum." dedi. "TÜRKİYE'DE HERKESE AYNI İŞ OLMUYOR" Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, bölge insanının sit anlamında çok sıkıntı yaşadığına dikkat çekti. Sit kararlarının çok âfaki şekilde alındığını savunan Karaosmanoğlu, "Ankara'dan oturarak bunun kararlarının alınması yanlış. Hakikaten bölgenin hassas bir şekilde incelenip bu kararların ona göre alınması lazım." ifadelerini kullandı. İnsanların kendi arazisine ev yapamadığı, sahip çıkamadığını, satamadığını belirten Başkan Karaosmanoğlu, "Burası benimse bırak, bunun üzerinde tasarruf yapayım. Burada sit var ve bunun değerlendirilmesi lazımsa o zaman al benden, sen değerlendir. Ne alıyorsun, ne veriyorsun." şeklinde konuştu. "SİT KONUSUNDA ÇOK AĞIR YASAKLAR VAR" Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de sit bölgesi olan Sığacık'ta büyük mağduriyet olduğuna dikkat çekti. Soyer, doğanın korunmasının önemine değinirken sit konusunda bir yandan da akıl tutulması denebilecek düzenlemeler olduğunu söyledi. Soyer, "Sit düzenlemeleri öylesine vahim yasaklar getiriyor ki tarlanızı, arsanızı hiçbir şekilde kullanamaz hale geliyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Çağdaş dünya, bu tür arkeolojik değerlerle günlük hayatın buluşabildiği yüzlerce örnekle dolu. Türkiye'de de bunun vakti geldi." diye konuştu. Urla'daki lüks villalar konusuna da değinen Başkan Soyer, Seferihisar'da sit konusunda çok ağır yasaklar uygulandığını hatırlatarak, "Akıl mantık almıyor. Burada bu kadar ağır yasaklar uygulanırken komşumuzda bunlar nasıl değişiyor bilmiyorum. İnanılır gibi değil." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576130.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576130.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..def86d133ab1c9249afd4c1920b75e998ca8487c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576130.txt @@ -0,0 +1 @@ +TEM Daire Başkanı Ünal Acar istifa etti. 17 Aralık operasyonunun ardından Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü (TEM) Daire Başkanlığına atanan Ünal Acar, kendi isteğiyle görevinden ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576131.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576131.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b39bb78d495cc9b2303168399759e045ab93eda6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576131.txt @@ -0,0 +1 @@ +"İstanbul'u kaybederse utanç kaynağı olur". Damien McElroy imzalı yazıda Erdoğan'ın 11 yıllık iktidarında karşılaştığı en önemli krizin yanı sıra onu daha büyük bir tehlikenin beklediği belirtiliyor. Yazıda 2003 yılından beri Başbakan olan Erdoğan'ın son dönemde yolsuzluk soruşturmasıyla 11 yıllık liderliğinin en ciddi krizini yaşadığı belirtilirken ... İngiliz Telegraph gazetesinde çıkan makalede, Erdoğan'ın 'arka bahçesi' olarak tanımlanan İstanbul'u yerel seçimlerde Sarıgül'e kaybetmesi durumda bunun büyük bir utanç kaynağı olacağı ve politik bir depreme neden olacağı ifade ediliyor. Damien McElroy imzalı yazıda Erdoğan'ın 11 yıllık iktidarında karşılaştığı en önemli krizin yanı sıra onu daha büyük bir tehlikenin beklediği belirtiliyor. Yazıda 2003 yılından beri Başbakan olan Erdoğan'ın son dönemde yolsuzluk soruşturmasıyla 11 yıllık liderliğinin en ciddi krizini yaşadığı belirtilirken aynı zamanda eski müttefikleriyle şimdi bir güç savaşı içinde olduğu ifade edilmiş. Başbakan'ın 1994 - 1998 yılları arasında belediye başkanlığını yaptığı ve gücünü aldığı yer olan İstanbul'un yaşanan skandallar nedeniyle 'başkaları tarafından alınabilir' hale geldiği belirtilmiş. "Popülaritesinin azalmasıyla birlikte Başbakanın, ilk kez kendi arka bahçesinde utanç yaşama ihtimali belirdi" ifadesinin yer aldığı yazıda, eski milletvekili ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, "Erdoğan'a bağlı kesimin oylarına rağmen yerel seçimde İstanbul'u kazanabileceğini düşündüğü ve böyle bir sonucun Türkiye'de politik bir depreme neden olacağı" söyleniyor. Yazıda, Erdoğan'ın oy potansiyelinin yüksek olduğu Ümraniye'ye seçim kampanyası için giden Sarıgül bir bakıma haklı olabileceğinin görüldüğü belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576133.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576133.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9ac0edc715bb16be838dcf724d8d1ecdccec7e45 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576133.txt @@ -0,0 +1 @@ +Madende sıkışan işçiler çıkmıyor!. Johannesburg kenti yakınlarındaki madenden şu ana dek 12 madenci çıkartıldı. Diğer madencilerse yeryüzüne çıktıklarında gözaltına alınacaklarını fark edince dışarı çıkmayı reddetti. Yeraltında kaç madenci olduğu tam olarak bilinmiyor, ancak sayılarının 200'ü bulabileceği belirtiliyor. MADENCİLERDEN TALEP GELMEZSE KURTARMA BAŞLATILMAYACAK Yetkililer, madencilerden ... Güney Afrika'daki altın madeninde mahsur kalan madencilerin gözaltı korkusuyla madenden dışarı çıkmayı reddetmeleri sonucu kurtarma operasyonu gece saatlerinde askıya alındı. Johannesburg kenti yakınlarındaki madenden şu ana dek 12 madenci çıkartıldı. Diğer madencilerse yeryüzüne çıktıklarında gözaltına alınacaklarını fark edince dışarı çıkmayı reddetti. Yeraltında kaç madenci olduğu tam olarak bilinmiyor, ancak sayılarının 200'ü bulabileceği belirtiliyor. MADENCİLERDEN TALEP GELMEZSE KURTARMA BAŞLATILMAYACAK Yetkililer, madencilerden talep gelmemesi durumunda kurtarma operasyonunu tam olarak başlatmayacaklarını açıkladı. Kurtarma ekibinden Werner Vermaak BBC'ye yaptığı açıklamada, madenin geceleri özel bir güvenlik firması tarafından korunduğunu ve fikirlerini değiştirmeleri durumunda yardımcı olabileceklerini söyledi. Vermaak ayrıca güvenliklerin madencilerin kendi başlarına kurtulma girişimlerini de önleyeceklerini belirtti. Ancak Vermaak, madencilerin kurtulmalarını sağlayacak merdiven ve iplerden yoksun olduklarını ve yardım almadan maden ocağını terk edemeyeceklerini vurguladı. Görevliler madende tam olarak kaç kişi olduğunu hala belirleyemedi. Başta iletişim kurdukları grup, kendilerinin de başka bir yerde mahsur kalan 200 kadar madenciyle iletişim halinde olduklarını söyledi. GÖZALTILAR İŞİ BOZDU Ancak madenciler gözaltına alınacaklarını anlayınca tüm iletişimi kestiler. Kazanın, rakip madenci gruplarının ocağa kaya yuvarlaması sonucu yaşandığı iddiaları da doğrulanamadı. Ocağın uç kısımlarında mahsur kalan 20 madencinin tehlike altında olduğu belirtilirken bu madencilere su ve yiyecek yollandı. Madencilerin önceki gün sabah saatlerinden beri mahsur kaldığı, ancak durumlarını iyi olduğu kaydedildi. Benoni kasabası yakınlarındaki madende mahsur kalan işçilerin yardım çığlıkları dün sabah çevrede devriye gezen polis tarafından duyuldu. İlk çıkartılan madenciler sağlık kontrolünün ardından gözaltına alındı. Dünyanın en büyük dördüncü altın ihracatçısı olan Güney Afrika'da maden sektörü ekonominin can damarlarından. Yılda 509 milyon doların kaçak madencilik yüzünden kaybedildiği tahmin ediliyor. Dünyanın en derin altın madenleri de Güney Afrika'da ve büyük güvenlik sorunları yaşanıyor. Geçtiğimiz yıllarda madenlerdeki ölümlerin büyük çoğunluğu kaçak ocaklarda gerçekleşti. Bu aybaşında Harmony altın şirketi tarafından işletilen üç ayrı madendeki kazalarda dokuz kişi öldü. Yine Harmony'ye ait bir altın madeninde dört yıl önce çıkan yangında da 82 madenci hayatını kaybetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576136.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576136.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb3295c19650a8f363223a6abdfe5cd9a66af4dd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576136.txt @@ -0,0 +1 @@ +Efkan Ala: Şeytan taşlıyoruz. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Erzincan'ın Hınıs İlçesi'ndeki temasları sırasında Hikmet Çerçi isimli bir vatandaş, bir okulda 800 TL ile çalıştığını, 4 nüfusa bakamadığını söyledi. Daha sonra karnını gösteren Çerçi, "Açız, geçinemiyoruz. 4 çocuğa bakıyorum. 'Çocuk yap' diyorlar. Nasıl geçineceğiz 800 ... Hınıs'ta bir pastaneyi ziyaret eden İçişleri Bakanı Efkan Ala, sürpriz bir tepkiyle karşılaştı. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Erzincan'ın Hınıs İlçesi'ndeki temasları sırasında Hikmet Çerçi isimli bir vatandaş, bir okulda 800 TL ile çalıştığını, 4 nüfusa bakamadığını söyledi. Daha sonra karnını gösteren Çerçi, "Açız, geçinemiyoruz. 4 çocuğa bakıyorum. 'Çocuk yap' diyorlar. Nasıl geçineceğiz 800 lirayla?" dedi. İçişleri Bakanı Efkan Ala ise bu tepkiye şu cevabı verdi: "Biz istiyoruz ki ekonomimizi büyütelim. Büyütürken de siyaseten ve ekonomi büyüsün derken Ankaralarda, orada neler oluyor sen de biliyorsun. Bak biz sizin problemlerinizle bir yere getirelim diyoruz. Bir de şeytan taşlamakla uğraşıyoruz. Bir sürü efendim önümüze engeller konuluyor, şey oluyor. Şimdi diyorsun ki nasıl oy vereyim? Oy vermezsen zayıflatırsın bak. Ben senin durumunu daha güzelleştirmek, iyileştirmek için geliyorum, gelmeye çalışıyorum." Bu arada Bakan Ala, BDP seçim bürosunun önünden geçerken partilileri selamladı. BDP'liler ise Bakan Ala'ya zafer işareti ile karşılık verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576137.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576137.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4585555e73a2d31b4b20062e1c66e74bee753692 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576137.txt @@ -0,0 +1 @@ +İbrahim Çeçen ifade verdi. 17 Aralık'ta başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonları kapsamında Turkuvaz Medya Grubu'nun satışını fonlamakla suçlanan, 3. Boğaz Köprüsü'nün de yapımcısı IC Holding sahibi İbrahim Çeçen , sabah saatlerinde avukatları Prof.Hüseyin Altaş ve Mustafa Doğan İnal ile birlikte İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne gelerek ... IC Holding'in sahibi İbrahim Çeçen, Çağlayan Adliyesi'nde ifade verdi. 17 Aralık'ta başlayan rüşvet ve yolsuzluk operasyonları kapsamında Turkuvaz Medya Grubu'nun satışını fonlamakla suçlanan, 3. Boğaz Köprüsü'nün de yapımcısı IC Holding sahibi İbrahim Çeçen , sabah saatlerinde avukatları Prof.Hüseyin Altaş ve Mustafa Doğan İnal ile birlikte İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne gelerek şüpheli sıfatıyla ifade verdi. Çeçen'in ifadesi, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak tarafından alındı. 09.00 sularında başlayan ifade yaklaşık 2 saat sürdü. Turkuvaz Medya Grubu'nun satışını açıktan fonlamakla suçlanan Çeçen, The Wall Street Journal Türkiye'den Ayşegül Güven'e konuşmuş ve kendisiyle ilgili suçlamaların Sabah-ATV satışını açıktan 100 milyon dolar vererek fonlamak olduğunu, 3'üncü köprü ihalesine yönelik herhangi bir suçlamada bulunulmadığını belirtmişti. İddiaları yalanlayan Çeçen,  'Bu rakamı söyleyenlar matematik de bilmiyor. "Biz o kadar parayı kamyonla götürsek ancak taşırız. Ben o parayı nasıl açıktan verebilirim? Bırakın beni, Türkiye'nin en büyük grupları şirketleri de öyle bir parayı açıktan veremez. Ticari itibarmız için zihinlerde bir soru işareti bırakmamamız lazım. Her türlü denetime açığız' demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576139.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576139.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ea89d4ee088227dc3947691b940bc0a768dca5ea --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576139.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fransa, Schumacher soruşturmasını kapatıyor!. Albertville Savcısı Patrick Quincy, "Üçüncü taraftan kaynaklanan herhangi bir ihlale rastlanmamıştır" diyerek, olayın tamamen kaza olduğuna karar verildiğini belirtti. 45 yaşındaki Michael Schumacher, 29 Aralık'ta Fransız Alpleri'nde kayak yaptığı sırada düşerek başının sağ tarafını sert bir kayaya çarparak yaralanmıştı. Alman ... Fransız yargısı, Formula 1 pilotu Schumacher'in 29 Aralık'ta geçirdiği kayak kazasıyla ilgili açılan ceza soruşturmasını kapatılmasına karar verdi. Albertville Savcısı Patrick Quincy, "Üçüncü taraftan kaynaklanan herhangi bir ihlale rastlanmamıştır" diyerek, olayın tamamen kaza olduğuna karar verildiğini belirtti. 45 yaşındaki Michael Schumacher, 29 Aralık'ta Fransız Alpleri'nde kayak yaptığı sırada düşerek başının sağ tarafını sert bir kayaya çarparak yaralanmıştı. Alman pilot o günden beri Fransa'daki Grenoble Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altında tutuluyor. Schumacher'in doktorlarının efsane pilotu uyandırma sürecini başlattıkları biliniyor ancak ailesinin isteğiyle Schumacher'in sağlık durumu hakkında pek fazla açıklama yapılmıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576174.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576174.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a19d691c8f1f8ba0fe6835b533ed2fe376258408 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576174.txt @@ -0,0 +1 @@ +MP. Antalyaspor – Galatasaray. MEDİCAL PARK ANTALYASPOR - GALATASARAY Stat: Akdeniz Üni. Hakem: Halis Özkahya Yayın: Lig TV Saat: 20.00 MEDİCAL PARK ANTALYASPOR: Hakan, Serkan, Giray, Boum, Vederson, Enoh, Insa, Emrah, Murat, Tita, Diarra TEKNİK DİREKTÖR: Samet Aybaba GALATASARAY: Muslera, Burdisso, Ceyhun, Semih, Veysel, Melo, Sneijder, Selçuk Telles, Burak, Drogba TEKNİK ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576176.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576176.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8da1ec6d521ddea18f62dc27fc24cba36ef102d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576176.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadir Topbaş'ın zor anları!. Fahri Korutürk Caddesi'nde esnafla selamlaşan Topbaş, dükkanları ziyaret etti. Kendisini takip edenlere karanfil dağıtan Topbaş, yukarıdan sepet sallayan bir vatandaşın sepetine de karanfil koydu. Bir simitçinin tablasındaki bütün simitleri satın alan Topbaş, simitleri çevresindekilere dağıttı. İBB Başkanı Topbaş'a ilginin yanı ... Fahri Korutürk Caddesi'nde esnafla selamlaşan Topbaş, dükkanları ziyaret etti. Kendisini takip edenlere karanfil dağıtan Topbaş, yukarıdan sepet sallayan bir vatandaşın sepetine de karanfil koydu. Bir simitçinin tablasındaki bütün simitleri satın alan Topbaş, simitleri çevresindekilere dağıttı. İBB Başkanı Topbaş'a ilginin yanı sıra tepki de vardı. Üniversite öğrencisi Özden Çelikbilek, kalabalığın içindeki Topbaş'a, "Size bir soru sorabilir miyim? " diyerek seslendi ve ardından "Sizin ağaçlarla alıp veremedikleriniz var. Sizin gençlerle alıp veremedikleriniz var" dedi. Topbaş'ın, "Şov yapıyorsun" tepkisi üzerine genç kız, "Şov yapmıyorum. Ben size soru sormak istiyorum" diye yanıt verdi. Topbaş'ın etrafındakilerin müdahalesi üzerine " Bir dakika, bana böyle şiddet göstermeyin" diyen Çelikbilek, Topbaş'ın " Bu soru değil. Ezber konuşuyorsun" sözleri üzerine de "Ezber konuşmuyorum. Ben gencim size soru sormak istiyorum" dedi. Çelikbilek, daha sonra "Demokrasiden bahsediyorsunuz ama soru sormama bile izin vermiyorsunuz Ezberlemedim. Ben bir şey diyeceğim. Sizin belediye başkanınız sadece duymak istediklerini duyuyor. Şov yapmıyorum. Bu halkın gerçekleri öğrenmeye hakkı var. Biz gençlik olarak buradayız. Burada bize şov yapanlar sizlersiniz" dedi. Daha sonra bir pasajda dükkanları gezen Topbaş'a pasaj içerisindeki bir kadın da "Neden şimdi geziyorsunuz? İşinize gelmiyor değil mi? " diyerek tepki gösterdi. Topbaş'ın yanındakilerin tepkisi üzerine kadın, "Hayır çekilmiyorum. Beni rahat bırakın. İşinize gelmiyor. Beni rahat bırak. Dokunma bana"diyerek pasajdan çıktı. 'HALİÇ METRO GEÇİŞ KÖPRÜSÜ'NDEN 20 BİN KİŞİ GEÇTİ' Seçim otobüsüyle Bakırköy sokaklarını gezen Topbaş, daha sonra Özgürlük Meydanı'nda Bakırköylülere hitap etti. Metro Haliç Köprüsünden 2 gün içerisinde 20 bin kişinin geçtiğini söyleyen Topbaş "Bu kaç bin otobüs hareketi demektir. Çevreci olanların buna çok dikkat etmesi lazım. Tarihin kurtulması metro demek. Araçlardan arınmaya başlayan Tarihi Yarımada'ya doğru gidiyoruz. Yer trafikten arındırıyoruz" dedi. KURAKLIK VAR AMA SU PROBLEMİ YOK Topbaş, İstanbul'un su sorunu üzerine ise "Kurak bir yıl geçiriyoruz. Buna rağmen su probleminden konuşmuyoruz. Evet barajlarda seviye düşük ama İstanbul'un su problemi yaşamayacağını söylüyoruz. Melen'deki baraj yapıldığınıda İstanbul'un 1 yıllık suyundan fazla suyu İstanbul'a verecek hale geliyor. 2100'lere kadar İstanbul dert görmeyecek" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576178.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576178.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..81248b0ca5c163f8c2fcba8b2c52f1949899f029 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576178.txt @@ -0,0 +1 @@ +Flappy Bird isyanı büyüyor!. Kısa sürede dünyayı saran dokunmatik ekran oyunu Flappy Bird'in yapımcısı, oyuna "gıcık" olanların saydırdığı hakaretlere dayanamayınca ve oyunun aşırı bağımlılık yaptığını düşünmeye başlayınca, oyunu yayından almıştı. Ancak bu karar insanları pek mutlu etmedi. Oyunun tekrar yayınlanmasını isteyen küçük bir grup ... Flappy Bird hayranları, oyunun geri dönmesi için ellerinden geleni yapıyor. Kısa sürede dünyayı saran dokunmatik ekran oyunu Flappy Bird'in yapımcısı, oyuna "gıcık" olanların saydırdığı hakaretlere dayanamayınca ve oyunun aşırı bağımlılık yaptığını düşünmeye başlayınca, oyunu yayından almıştı. Ancak bu karar insanları pek mutlu etmedi. Oyunun tekrar yayınlanmasını isteyen küçük bir grup Beyaz Saray'ın online sitesinde bir dilekçe kaleme alarak ABD vatandaşlarının imzasına açtılar. D.S. isimli bir ABD vatandaşı tarafından kaleme alınan dilekçe, Obama yönetiminin Flappy Bird'ü yasal düzenleme ile yeniden yayına almasını isterken, dilekçeyi şimdiye dek az sayıda insanın imzalamış olması da bir diğer ayrıntı olarak dikkat çekiyor. Dilekçenin Beyaz Saray'ın sitesinde kabul görmesi ve halka açık şekilde aranabilir hale gelmesi için 15 Mart'a kadar 100 bin imza alması gerekiyor. Öte yandan Google ve Apple, uygulama mağazalarına, "Flappy" ismini taşıyan "kopya Flappy Bird" oyunlarının artık kabul edilmeyeceğini açıklamış durumda... (chip) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576180.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576180.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5087633defc6a21744a921513207022fb1eb3b13 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576180.txt @@ -0,0 +1 @@ +Evimin kapısına bile gelseniz.... Olaylı bir şekilde ayrıldığı ve hamileliği süresince görüşmediği eski sevgilisi Meryem Uzerli'nin doğum yapmasıyla baba olan Can Ateş'in yüzü gülmüyor. Baba olduktan sonra gazetecilerden köşe bucak kaçan Ateş önceki gün oğluyla birlikte Bebek Koru Kahve'deydi. Dostlarıyla oturuduğu mekanda yaklaşık beş ... Olaylı bir şekilde ayrıldığı ve hamileliği süresince görüşmediği eski sevgilisi Meryem Uzerli'nin doğum yapmasıyla baba olan Can Ateş'in yüzü gülmüyor. Baba olduktan sonra gazetecilerden köşe bucak kaçan Ateş önceki gün oğluyla birlikte Bebek Koru Kahve'deydi. Dostlarıyla oturuduğu mekanda yaklaşık beş saat geçiren Ateş'in asık yüzü dikkatlerden kaçmadı. Keyifsiz haliyle dostlarının moral vermeye çalıştığı iş adamı, öğlen saatlerinde girdiği mekandan havanın kararmasıyla çıktı. YİNE KONUŞMAYACAĞIM Kapıda gazetecilerin beklediğini haber alan Ateş, çevreyi kontrol ettirdikten sonra mekandaki görevlilere "Beni arka kapıdan çıkarın" diyerek, ricada bulundu. Ancak işadamı kafenin içinde bulunduğu apartmanın arka kapısından çıkacağı sırada objektiflere takıldı. Yaptığı yazılı açıklamada bebeğini nufüsuna geçireceğini söyleyen işadamı, Meryem Uzerli'nin kızına kendi soyadını vereceği şeklindeki iddiaları "Arkadaşlar bu konuda daha önce açıklama yapmadığım gibi yine konuşmayacağım. Evimin kapısına kadar gelseniz de susmaya devam edeceğim" sözleriyle cevapsız bıraktı. İşadamı ve oğlu ardından patika yoldan çıkıp Arifi Paşa Korusu'ndaki evine yaya olarak gitti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576182.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576182.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..75c2efe4ffb8905973926eb70aedeb7b4fbd4626 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576182.txt @@ -0,0 +1 @@ +Üstsüz sporcu Tuğba. Paylaştığı dolar fotoğrafları ve Bülent Ersoy şovdaki detone şarkı söyleşiyle gündemden düşmeyen Tuğba Ekinci, twitter hesabından paylaştığı fotoğraflarla kendisini spora adadığını gösterdi. Ancak Ekinci bunu yaparken Ebru Şallı'ya gönderme yapmayı da ihmal etmedi. Spor yaparken çektiği üstsüz fotoğraflarını twitter hesabına ... Paylaştığı dolar fotoğrafları ve Bülent Ersoy şovdaki detone şarkı söyleşiyle gündemden düşmeyen Tuğba Ekinci, twitter hesabından paylaştığı fotoğraflarla kendisini spora adadığını gösterdi. Ancak Ekinci bunu yaparken Ebru Şallı'ya gönderme yapmayı da ihmal etmedi. Spor yaparken çektiği üstsüz fotoğraflarını twitter hesabına yükleyen Tuğba Ekinci; "Nefes al nefes ver diyen ünlü sporcu kimdi? Doğuma gider gibi... Ebru kızıcak bana valla komik ya nefes al ver." tweetleriyle Pilates eğitmeni Ebru Şallı'ya göndermede bulundu. Ekinci ayrıca dolarların akıbetini merak eden takipçileri için de bir açıklama yaptı ve "Paraları spora harcadım" yazdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576186.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576186.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f17e2310c77becedbc8246cf720d1f1be38272d9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576186.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nurhayat'tan ucuz azarı. Dacia'nın sevilen yüzü Nurhayat, 14 Şubat'ta gerçekleşen basın toplantısını bastı. Renault MAİS Genel Müdürü İbrahim Aybar'ın Dacia Logan MCV fiyatlarını açıkladığı sırada sahneye atlayan Nurhayat, hızını alamadı ve ortalığı karıştırdı. Her zamanki gibi enteresan tavırlarıyla dikkat çeken Nurhayat, basın toplantısının ... Gupse Özay reklam yüzü olduğu araba markasının basın toplantısını bastı. Dacia'nın sevilen yüzü Nurhayat, 14 Şubat'ta gerçekleşen basın toplantısını bastı. Renault MAİS Genel Müdürü İbrahim Aybar'ın Dacia Logan MCV fiyatlarını açıkladığı sırada sahneye atlayan Nurhayat, hızını alamadı ve ortalığı karıştırdı. Her zamanki gibi enteresan tavırlarıyla dikkat çeken Nurhayat, basın toplantısının sürprizi oldu. "Bu kadar ucuza bu otomobil satılır mı?" diyerek Aybar'a tüm basın mensuplarının önünde zor anlar yaşattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576246.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576246.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1a581f7681ca3953f2b1b2b97b3a82c02c5a748d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576246.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uludere'de PKK'dan taciz ateşi!. ŞIRNAK'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde yapılan güvenlik yolunda çalışan iş makinalarının bulunduğu alana Kuzey Irak tarafında bulunan bir grup PKK'lı tarafından ateş açılması üzerine yol inşaatında önlem alan askerler de anında karşılık verdi. Kısa süreli çatışma sırasında arada kalan ... ŞIRNAK'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde yapılan güvenlik yolunda çalışan iş makinalarının bulunduğu alana Kuzey Irak tarafında bulunan bir grup PKK'lı tarafından ateş açılması üzerine yol inşaatında önlem alan askerler de anında karşılık verdi. Kısa süreli çatışma sırasında arada kalan kaçakçı grubu da bir süre mahsur kaldı. Genelkurmay açılan taciz ateşinde herhangi bir zayiatın olmadığını bildirdi. Kuzey Irak sınırında 28 Aralık 2011 tarihinde düzenlenen hava operasyonunda 34 sivilin yaşamını yitirdiği Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) köyü yakınlarındaki Beyaz Tepe bölgesinde askerler tarafından yapılan güvenlik yolunda çalışan iş makinalarına bugün saat 17.30 sıralarında Kuzey Irak topraklarında bulunan bir grup PKK'lı tarafından ateş açıldı. Güvenlik yolunun yapımında önlem alan askerler anında ateşin açıldığı Kuzey Irak tarafındaki tepelere doğru ateşle karşılık verdi. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada da olay doğrulandı. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yer alan haberde "Türkiye-Irak hudut bölgesinde, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 48'inci Hudut Tugay Komutanlığı (Gülyazı-Uludere/Şırnak) sorumluluk bölgesinde yer alan Beyaz Tepe Üs Bölgesi ile Karaçalı Tepe arasında yol yapım çalışmalarına devam eden, Şırnak İl Özel İdaresi tarafından kiralanan sivil iş makinelerine, bölücü terör örgütü mensuplarınca, hududun Irak tarafından, hafif silahlar ile taciz ateşi açılmıştır. Taciz ateşinde herhangi bir hasar ve zayiat olmamıştır. Açılan taciz ateşine, bölgede bulunan unsurlar tarafından anında ateşle karşılık verilmiştir" denildi. KAÇAKÇILAR BİR SÜRE MAHSUR KALDI Bu arada olayın duyulmasından sonra Ortasu köyünden bir çok vatandaşın sınır bölgesine gittikleri bildirildi. PKK'lılar ve askerlerin karşılıklı birbirine ateş etmesi sırasında Kuzey Irak'tan 30-40 kişilik bir grubun katırlarla kaçakçılıktan döndüğü ve silah sesleri üzerine oldukları yerlerde bekledikleri kaydedildi. Ortasu köylülerinden Veli Encü, söz konusu bölgeye Sikorsky helikopterleri ile çok sayıda asker indirildiğini, güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığını söyledi. Veli Encü, kaçakçıların kısa süreli çatışmanın yaşandığı bölgeden çıkarak köylerine doğru geldiğini ve herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576265.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576265.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b37d9750b45a30707e4e8392d54ad8a9f869df80 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576265.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alo Fatih, Sarıgül'ü sansürle!. Erdoğan'ın iddiasına göre, Sarıgül'ün destekçilerinden Hüsamettin Özkan, Habertürk'ün patronu Ciner'in kayınpederi olduğu için, Habertürk Sarıgül'ün reklamını yapıyor. Alo Fatih hattı talimatı bizzat yerine getiriyor. Habertürk, 1. sayfada yer alan Sarıgül haberleri bıçak gibi kesiliyor. Tapede, Başbakan Erdoğan, Mehmet Fatih Saraç'ı ... İnternete sızan yeni bir ses kaydında Erdoğan, Habertürk'ün Sarıgül haberlerine kızarak 'Alo Fatih' lakaplı Mehmet Fatih Saraç'a fırça atıyor. Erdoğan'ın iddiasına göre, Sarıgül'ün destekçilerinden Hüsamettin Özkan, Habertürk'ün patronu Ciner'in kayınpederi olduğu için, Habertürk Sarıgül'ün reklamını yapıyor. Alo Fatih hattı talimatı bizzat yerine getiriyor. Habertürk, 1. sayfada yer alan Sarıgül haberleri bıçak gibi kesiliyor. Tapede, Başbakan Erdoğan, Mehmet Fatih Saraç'ı arayarak Sarıgül'ün hem gazete hem de televizyonda çok önde verilmesi ile ilgili sitemini dile getiriyor. Saraç'ın Erdoğan'a verdiği 'size eksik bilgi vermiş olabilirler' cevabına ise Erdoğan, 'ben kendim bakıyorum, her gün gazetelere televizyonlara bakıyorum' diyerek yanıt veriyor. 'GEREĞİNİ YAPIN' Tapede Saraç'ın, Ciner ile konuştuğunu ve kendisinin Hüsamettin Özkan'ın gazetenin stratejisiyle hiçbir alakası olmadığını ve rahat olabileceğini söylediğini iletiyor. Daha hassas olacağını söylemesi üzerine Başbakan'ın cevabı ise 'o zaman gereğini yapın' oluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576266.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576266.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..087b685582a7286b68ea8e70ae45f503054efd24 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576266.txt @@ -0,0 +1 @@ +On Numara 17 Şubat 2014 çekilişi. On numara 17 Şubat 2014 602. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 1, 5, 7, 9, 15, 17, 20, 22, 24, 27, 29, 41, 44, 49, 57, 60, 63, 65, 70, 71, 74 ve 75 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi ... Milli Piyango İdaresinin düzenlediği On Numara 17 Şubat 2014, 602. hafta çekilişi yapıldı. On numara 17 Şubat 2014 602. hafta çekilişi sonucunda kazandıran numaralar 1, 5, 7, 9, 15, 17, 20, 22, 24, 27, 29, 41, 44, 49, 57, 60, 63, 65, 70, 71, 74 ve 75 olarak belirlendi. 10 bilen bir kişi 267 bin 827 lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "On Numara" oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen bir kişi 267 bin 827 lira 40 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 9 bilen 119 kişi bin 500 doksanbeşer kuruş, 8 bilen bin 829 kişi 98 lira onbeşer kuruş, 7 bilen 21 bin 846 kişi 15 lira altmışbeşer kuruş, 6 bilen 114 bin 513 kişi 3 lira onar kuruş, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 205 bin 624 kişi ise 2 lira yirmibeşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu Kocaeli İzmit'teki bir bayiden yatırdığı belirtildi. Bu haftaki çekilişte 1 milyon 785 bin 491 lira ikramiye dağıtıldı. Hasılattan, KDV olarak 711 bin 864 lira 95 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 396 bin 775 lira 78 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576269.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576269.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..23b95818f32bc0faa838c7497906ff4cc5d91f36 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576269.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Önce kendi genel başkanlarına baksınlar!'. Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Yönetim Kurulu'nun, FIFA Kokartlı eski hakemlerimizden Selçuk Dereli'yi hedef alan açıklamasına Dereli'den çok sert yanıt geldi. Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Yönetim Kurulu'nun, FIFA Kokartlı eski hakemlerimizden Selçuk Dereli'yi hedef alan açıklamasına Dereli'den çok sert yanıt geldi. Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Yönetim Kurulu'nun, FIFA Kokartlı eski hakemlerimizden Selçuk Dereli'yi hedef alan açıklamasına Dereli'den çok sert yanıt geldi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576270.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576270.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..367eeeae92a25d1c2b7e7fb4bb51b1dbebf3448c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576270.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de istifa üstüne istifa!. AKP Didim İlçe Teşkilatı binası önünde yönetim kademesi kararını partililere açıklayan Erbaş, Belediye Başkan Adayı Ufuk Döver'e kefil olmadıklarını belirtti. Bundan sonrasının 'tufan' olduğunu savunan Erbaş şunları söyledi: "Bundan sonra şahsen arkasında duramayacak noktaya geldiğimiz bir adayın peşinden toplumu sürükleyemezdik, ... AYDIN'ın Didim İlçesi'nde AKP İlçe Başkanı Hilmi Erbaş, yönetim kurulu üyeleri, kadın kolları yönetimi, Akbük Beldesi yönetimi ve Akyeniköy Beldesi yönetimi görevlerinden istifa etti. AKP Didim İlçe Teşkilatı binası önünde yönetim kademesi kararını partililere açıklayan Erbaş, Belediye Başkan Adayı Ufuk Döver'e kefil olmadıklarını belirtti. Bundan sonrasının 'tufan' olduğunu savunan Erbaş şunları söyledi: "Bundan sonra şahsen arkasında duramayacak noktaya geldiğimiz bir adayın peşinden toplumu sürükleyemezdik, bu vebali alamazdık. Durumu il başkanlarımıza, milletvekillerimizeş, siyasi yöneticilerimize anlattık. Ufuk Döver'e kefil değilim, arkadaşlarımız, teşkilatımız kefil değil. Emeğe ve teşkilatın görüşlerine saygı duymayan 'Listeyi de ben yaparım adımlarımı da kendim atarım' diyen adayla karşı karşıya geldik. 17 Aralık Türkiye için bir milat. Gördük ki Türkiye'de bir cemaatinin basın yayın organları ve sosyal medya aracılığı ile ülkenin başbakanına yapmadıkları tuzak kalmadı, Şimdi de geldiler Didim'de sistemi tıkıyorlar. Açık yüreklilikle söylüyorum, Didim'i 3-5 Pensilvanya bebesine teslim etmeyeceğiz. Biz sadece yönetimden istifa ediyoruz, partimizden değil." Erbaş ve beraberindekiler daha sonra istifa dilekçelerini AK Parti Didim İlçe Başkanlığı'na verdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576271.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576271.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e11695fc8b6dd67cf8f6bcfec0bdaea624775038 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_17/2576271.txt @@ -0,0 +1 @@ +O sitelere suç duyurusu!. Anadolu Ajansı T.A.Ş, ajansın marka değerini düşürücü, ajans ve yöneticilerinin ticari itibarını ve iktisadi faaliyetlerini zedeleyici, haksız rekabete neden olacak asılsız isnatlar ileri sürdükleri gerekçesiyle bazı internet siteleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ajans avukatlarınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç ... Anadolu Ajansı, samanyoluhaber.com, aydınlıkgazete.com, Evrensel Gazetesi, cumhuriyet.com.tr, cihan.com.tr, bihaber.com ve bugun.com.tr hakkında suç duyurusunda bulundu. Anadolu Ajansı T.A.Ş, ajansın marka değerini düşürücü, ajans ve yöneticilerinin ticari itibarını ve iktisadi faaliyetlerini zedeleyici, haksız rekabete neden olacak asılsız isnatlar ileri sürdükleri gerekçesiyle bazı internet siteleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ajans avukatlarınca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, "zaman.com.tr" yetkilisi Ekrem Dumanlı, "samanyoluhaber.com" yetkilisi Fuat Karazeybek, "aydınlıkgazete.com" internet sitesi yetkilisi Ergün Gedek, Evrensel Gazetesi yetkilisi Fatih Polat, "cumhuriyet.com.tr" internet sitesi yetkilisi Orhan Erinç, "bugun.com.tr" yetkilisi Gürdal Gürler, "postmedya.com" yetkilisi Levent Arap ile "cihan.com.tr" ve "bihaber.com" internet siteleri "şüpheli" olarak gösterildi. Dilekçede, "şüphelilerin ajansın marka değerini düşürücü, ajans ve yöneticilerinin ticari itibarını ve iktisadi faaliyetlerini zedeleyici, haksız rekabete neden olacak asılsız isnatlarda bulundukları, iftiralarla ajansın zarar görmesine sebep oldukları" kaydedildi. 'nın, 1920'den bu yana doğru, tarafsız, hızlı ve güvenilir haberler veren uluslararası bir haber ajansı olduğu belirtilen dilekçede, şüphelilerin, asılsız iddialarla hemen hemen her gün çeşitli haberler yaptıkları bildirildi. Dilekçede, "Söz konusu içerikler, müvekkil Anadolu Ajansı'nın ve yöneticilerinin ticari itibarını ve iktisadi faaliyetlerini tehlikeye sokmaktadır. Müvekkil Anadolu Ajansı T.A.Ş. hukuka aykırı, mesnetsiz iddia ve ithamlar sebebi ile yıpratılmaya çalışılmakta ve kamuoyunda olumsuz bir algı inşa edilmektedir" ifadeleri kullanıldı. DÜRÜSTLÜĞE AYKIRI 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar" başlıklı 55. maddesinin 1. fıkrasında, "Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemenin", haksız rekabet hallerinin başlıcaları arasında gösterildiğine işaret edilen dilekçede, kanunun "Cezayı gerektiren fiiller" başlıklı 62. maddesinin 1. fıkrasında ise 55. maddeye atıfla, "Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler" denilerek, ilgili kişilerin sorumluluğunun hükme bağlandığı bildirildi. HAKSIZ REKABET "Şüphelilerin, ajansın hissedarı olduğunu iddia eden ve ajansa yönelik hakaretleri sebebiyle hakkında hakaret suçundan dava açılan Erhan Kıratlı'nın beyanlarını esas almak suretiyle haber yaptıklarına" dikkat çekilen dilekçede, "Kıratlı'nın, şirketi yönetim kadrosu ile birlikte zan altında bırakacak beyanlarda bulunduğu, ajansın şahsına saldırdığı ifade edildi. Ajansın hukuki olarak takip ettiği bir süreç üzerinden, ajans ve dolayısıyla ajans yetkililerinin yıpratılmaya çalışıldığı bildirilen dilekçede, "şüphelilerin, kurumun üst düzey yöneticilerini tahkir ve rencide edici ifadelerde bulunan, kendisiyle davalık olunan bir kişinin beyanlarına dayanarak haber yapması ve bu konuda akabinde yapılan haberleri de bu habere dayandırması neticesinde haksız rekabet ortamı oluştuğu" belirtildi. Şüphelilerin, Anadolu Ajansı hisse sorununu ile ilgili asılsız ithamlarda bulunduklarına yer verilen dilekçede, ajansın yürüttüğü hukuki sürecin, gereksiz ve yanıltıcı açıklamalarla kötülendiği ifade edildi. Şüphelilerin ajansı itham eden haber ve yazılarından alıntılar yapılan ve haklarında kamu davası açılması talep edilen dilekçede, ajansın kişilik haklarına karşı sergilenen haksız tecavüz nedeniyle her türlü maddi-manevi tazminat talebinin saklı kaldığı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576293.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576293.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e1a317259f905291e7927078d780a3f54b9476a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576293.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li adayın konvoyunda kaza: 1 ölü. Konvoydaki hafif ticari araç yaklaşık 100 metreden şarampole yuvarlandı, başkan adayının yeğeni kazada öldü, 2 kişi de yaralandı. Kaza, bugün saat 22.00 sıralarında, il merkezine bağlı Sualtı Mevkii'nde meydana geldi. Efeler Belediyesi AKP Başkan adayı Yalçın Pekgüzel, seçim çalışmaları için ... Aydın'ın Efeler Belediyesi AKP Başkan adayı Yalçın Pekgüzel'in konvoyunda kaza oldu. Konvoydaki hafif ticari araç yaklaşık 100 metreden şarampole yuvarlandı, başkan adayının yeğeni kazada öldü, 2 kişi de yaralandı. Kaza, bugün saat 22.00 sıralarında, il merkezine bağlı Sualtı Mevkii'nde meydana geldi. Efeler Belediyesi AKP Başkan adayı Yalçın Pekgüzel, seçim çalışmaları için Dağevleri Köyü'ne gitti. Başkan adayı, buradaki organizasyonun ardından, il merkezindeki seçim ofisine dönmek üzere beraberindeki konvoyla hareket etti. Sualtı Mevkii'ne gelindiğinde Rıdvan Aygün'ün yönetimindeki 34 VV 5153 plakalı hafif ticari araç, kontrolden çıktı. Yaklaşık 100 metreden şarampole uçarek hurdaya dönen araçtaki 3 kişi yaralandı. İhbar üzerine bölgeye gelen acil yardım ekipleri kazada yaralanan Şener Pekgüzel'i (35) Aydın Devlet Hastanesi'ne, araç şoförü Aygün ve Hamza Demir'i (57) de Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan başkan adayı Yalçın Pekgüzel'in yeğeni olan Şener Pekgüzel, kurtarılamadı. Kazada yaralanan diğer iki kişinin hayati tehlikesinin bulunduğu açıklandı. Kazanın ardından Aydın Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu, İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, AKP İl Başkanı Sadık Akay, MHP Efeler Başkan adayı Recep Taner, Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken ve çok sayıda partili hastaneye geldi, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576294.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576294.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6bc4dc1094a5796d58762a1a49d9a3d731ba7422 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576294.txt @@ -0,0 +1 @@ +Google, Ertem Eğilmez'i unutmadı. Google, Türk yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez'in doğum gününü unutmadı. Google Türkiye sayfasında bugün kullanıcıları Ertem Eğilmez'in yönettiği Hababam Sınıfı'nın bir sahnesi karşıladı. Ertem Eğilmez'in 85. Doğum Günü için yapılan doodle şu şekilde: ERTEM EĞİLMEZ KİMDİR? 18 Şubat 1929'da Trabzon'da ... Bugün Google Türkiye sitesine girenler Ertem Eğilmez'in 85. Doğum Günü için tasarlanan doodle'ı ile karşılaştı. Google, Türk yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez'in doğum gününü unutmadı. Google Türkiye sayfasında bugün kullanıcıları Ertem Eğilmez'in yönettiği Hababam Sınıfı'nın bir sahnesi karşıladı. Ertem Eğilmez'in 85. Doğum Günü için yapılan doodle şu şekilde: ERTEM EĞİLMEZ KİMDİR? 18 Şubat 1929'da Trabzon'da doğan Ertem Eğilmez, geniş izleyici kitlesinin ilgisini çeken kalabalık kadrolu güldürüleriyle Türk sinemasında bir tarz oluşturmuş bir yapımcı ve yönetmendir. 1961 yılında Efe ve 1964 yılında Arzu Film şirketini kurarak sinemacılığa başlayan Ertem Eğilmez, Yaman Gazeteci filmiyle yapımcılığa, 1964'te de Fatoş'un Fendi Tayfur'u Yendi ile yönetmenliğe adım attı. Bir Millet Uyanıyor'la 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi tarihsel film ödülünü kazandı. Her türü denediyse de, çoğunlukla kolay izlenen ve geniş izleyici kitlesinin ilgisini çeken güldürüler yönetti. 1960'lı yıllardaki popüler aşk filmlerinin ardından, 1970'li yıllarda sevgi, dostluk ve güncel olayları güldürü öğesiyle kaynaştırdığı duygusal güldürülere yöneldi. 1960 yılların sonuna doğru, genellikle aynı oyuncu kadrosunu kullandığı ve ileride "Arzu Film Güldürüleri" diye adlandırılacak bu filmlerde zaman zaman toplumsal eleştiriye de yer veriyordu. Özellikle 1973'te çektiği Canım Kardeşim, insancıl tavrı, hüzünle güldürüyü kaynaştıran havası ve yer yer ulaştığı şiirsel anlatımıyla dikkati çeker. Karakter oyuncularına başrol veren, Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, İlyas Salman, Halit Akçatepe, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Şener Şen ve Ayşen Gruda gibi güldürü oyuncularının sinemada başarı kazanmalarında payı olan Eğilmez, filmleştirilmesi oldukça güç sayılan Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı romanını 1975'te beyaz perdeye aktardı. Hababam Sınıfı'nın başarısı üzerine Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Tatilde ve son olarak da Hababam Sınıfı Güle Güle adlı dört devam filmi çekti. 1980-81 sezonunda Kanlı Nigar adlı müzikli oyunu sahneye koyan Eğilmez, bir süre uzak kaldığı sinemaya 1984'te Namuslu filmiyle geri döndü. 1980 yılında yaptığı Banker Bilo ve 1984 yılında yaptığı Namuslu filmleriyle, Türkiye'nin temel sorunlarına bakışı açısını kendi mizah anlayışıyla ele aldı. Geniş ilgi gören Namuslu'yu, ticari açıdan başarısız olan Aşık Oldum (1986) ile gişede büyük bir başarı elde eden Arabesk (1988) izledi. Ertem Eğilmez, 21 Eylül 1989'da İstanbul'da vefat etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576295.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576295.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f362e92b8aabbc4a45ff66a5af8405db8907b7da --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576295.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hacıosmanoğlu ateş püskürdü!. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın önemli açıklamalarda bulunduğu Tarafsız Bölge Programı bu akşam Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nu konuk etti. Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu çok önemli açıklamalar yaptı. İşte Hacıosmanoğlu'nun açıklamaları: * Aziz Yıldırım'ın katıldığı Tarafsız Bölge programını izledim. İşledikleri suçu ... Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, CNN Türk'te önemli açıklamalar yaptı. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Başkanı 'ın önemli açıklamalarda bulunduğu Tarafsız Bölge Programı bu akşam Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nu konuk etti. Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu çok önemli açıklamalar yaptı. İşte Hacıosmanoğlu'nun açıklamaları: * 'ın katıldığı Tarafsız Bölge programını izledim. İşledikleri suçu örtmek açısından başarılı bir performanstı ama Türk halkı artık bunlara kanmıyor. * Türk futbolunun ana sorunu kendi iş hayatları için kulüpleri kullanan iş adamlarının o koltuklarda kalmak için yanlış yollara sapması. * Dört şampiyonluğumuz çalındı. * 3 Temmuz süresi başlamadan 2 ay önce yaşananların hepsini maç maç anlattım. * Kamuoyunu algı çerçevesinde kandırmak kolay. Yeniden yargılanma istiyorlarmış, delilleri de kabul etmiyorlar. Nasıl olacak bu iş? * Fenerbahçe manipule yapmış, başarıları saha dışında yakalama peşinde gitmiş ve başarı yakalamış. * Cep telefonu çıktığından beri kaç kere hat değiştirir bir insan? Altı ayda otuz hattın nedeni nedir? * Bunların hepsi ozamanın görevlilerinin yaptığı bir operasyondu. O olaylarla 17 aralık'ı karıştıramazsın. Burda şike yapılmış insanların hayalleri çalınmış. 17 Aralık operasyonu ile 3 Temmuz'u karıştıramazsın. * Kim söylüyorsa yanlış söylüyor kim şike yok diyorsa namuzssuzun dik alasıdır. TFF bunu örtbas etmeye çalışıyor. Haksızlıklarını 17 Aralık operasyonunu kullanarak saklamaya çalışıyorlar. * Böylesine bir ahlaksızlığı örtbas etmek, gelecek nesillere haksızlık olur. Avukat Hakan Orhan: * Biz bütün yargılama boyunca hukukun dışına çıkmadık. Adil bir yargılama yapıldı ama sadece TFF'nin verdiği karar adil değildi. * Dosya bazında şike suçu işlenmiş biz ona bakıyoruz. Avukat Atilla Dilaver: * Hasan Çetinkaya, Karabük maçı öncesi Aziz Yıldrım'a bir hat alıyor ve başkanım bunu bir kaç gün kullan diyor bu kayıtlarda var. Murat Özaydınlı Temmuz ayında savcılıkta " Aziz başkanın dinlenme ve takip edilme paronayı vardı beni sabit hatlardan ara" ifadesini veriyor. * Şike davasını tartışılan Türkiyenin diğer davasına eklemek ve kaynatmak istiyorlar. *  İki buçuk yıldır şike konusunda Türkiye yanıltıldı. * İddianamede yer almayan çok şey var polis fezlekesinde. TFF, Tahkim ve PFDK'nın hiçbir gerekçeli kararını açıklamıyor. Özellikle şikenin gerekçeli kararını açıklamıyorlar. * Aziz Yıldrım Manisaspor'a 400 bin dolar borç verdim diyor, muhasebe kayıtlarında görülmesinde lazım Manaisaspor maçı bittikten sonra İlhan Ekşioğlu Aziz Yıldrım'ı arıyor ve başkanım burda bir ekim yaptıysak kimse çalışmıyor diyor. Avukat Hakan Orhan: * Fenerbahçe bugün de bir açıklama yaptı. Emre Belözoğlu ve Caner Erkin açıklamasıyla ilgili. Fenerbahçe Lig Tv'ye diyor ki Emre ve Caner'in küfürlerini neden yayınlıyorsunuz. Bizi neden yakalıyorsunuz diyor... İbrahim Hacıosmanoğlu: * Bizim muhatabımız Fenerbahçe de değil Aziz Yıldrım da değil Türkiye Futbol Federasyonu muhatabımız. Federasyonda da söyledim kim şikeyi inkar ediyorsa namussuzun dik lasıdır. Federasyon başkanı ile 1 saat konuştuk, çay söyledi "Eğer şike yok diyorsan bu çayı içmem dedim" * TFF de şike var diyor. TFF de 2011 yılındaki şampiyonlukta şaibe var diyor. Avrupa'nın en önemli takımlarına da ceza verdi UEFA. Türkiye'ye de ceza verecekler. UEFA'ya da FIFA'ya da itirazımızı yaptık. Bu pisliği ortadan kaldırmaya çalışanlar bunun bedelini ödeyecek. Bu ülkeyi dünyaya rezil etmenin kimsenin hakkı yok. *Ali Şen seneler sonra bir taşta şampiyonluk aldım dedi. Trabzonspor'un arkasında kimsenin olmasına ihtiyacı yok. Çıkar kaygınız varsa her sözü istediğiniz yerde söyleyemezsiniz. * Algı yönetimi içerisinde söylenenlere bakarsanız Laiklikten, Cumhuriyetten bahsediyorlar sanki sadece tek Atatürkçü onlar. Öyle bir algı yaratıyorlar ki Atatürk kalksa Fenerbahçe haklı diyorlar. * Biz Cumhuriyeti yılmadan bekleyenleriz.  Siz Cumhuriyet'in bekçisi olamazsınız çünkü başkanınız  çürük raporu aldı. Ben 18 ay askerlik yaptım. Avukat Atilla Dilaver: Bizim üzüldüğümüz şudur. Bu olayları yapanlar hala ya futbolcu, ya teknik adam, ya da yönetici. İbrahim Hacıosmanoğlu: * Paralel devlet, Fethullah Gülen, Fenerbahçe'ye neden operasyon yapsın?  Bu konuya en çok sahip çıkan Ali Koç değil mi? Kayıtlara bakıyoruz, Fethullah Gülen, Koç grubuyla ortak. Fethullah Gülen Fenerbahçe'yi neden ele geçirmeye çalışsın? Zaten ele geçirmiş. Koç'la ortak değil mi?  Ses kayıtları ortada. Fethullah Gülen'in Koç grubuyla ilişkileri ortada. * Yaptığımız yürüyüş temiz formanın, temiz sevginin bir haykırışıydı. Yürüyüşle kamuoyuna ve pisliği örtmeye çalışan herkese seslenmek istedik. Bizim yürüyüşümüzdeki 60 bin kişiye 3 bin, onların yürüyüşündeki 60-70 bin kişiye 500 bin kişi diyorlar. * Şenol Güneş ile görüştük. Pek çalışma taraftarı değil. Sürekli emeği çalınıyor, çalınan şampiyonluklarda hep o var. Takımımızın başında efsane oyuncumuz Hami Mandıralı var. Herkese bir şans verilmeli, arzumuz onun başarılı olması., * Başkanlık benim çocukluk hayalimdi, Allah nasip etti. Bizim bir beklentimiz yok. Başarılı bir başkan olarak kulüpten ayrılmak istiyorum. Hakan Orhan: En büyük adaletsizliğe şike sürecinde Trabzonspor uğramıştır. UEFA yakında bu insanların birçoğuna ömür boyu men cezası verecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576297.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576297.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..468c81ed49875111630d6a34c186f81e02f10c43 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576297.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tapu sende ise maketler niye o masada. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'ndan sonra Etiler Polis Polis Okulu arazisinin Yasin El Kadı'nın oğlu Muaz Kadı ve Mısırlı İşadamı Usame Kutub'un da aralarında bulunduğu bir şirkete ihalesiz verildiği iddia edilmiş, bu iddialar üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, yaptığı ... CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Etiler Polis Okulu arazisi üzerinden Kadir Topbaş'a yüklendi. Mustafa Sarıgül, Kadir Topbaş'a "Etiler Polis Okulu'nun tapuları sende ise 360 Bosphorus proje maketleri neden masada" diye sordu. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'ndan sonra Etiler Polis Polis Okulu arazisinin Yasin El Kadı'nın oğlu Muaz Kadı ve Mısırlı İşadamı Usame Kutub'un da aralarında bulunduğu bir şirkete ihalesiz verildiği iddia edilmiş, bu iddialar üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, yaptığı basın toplantısında bu iddiaları yalanlayarak ve tapuları göstermişti. Topbaş'ın bu sözlerine karşın sosyal paylaşım sitesi twitter'da Yasin El Kadı ve oğlu Muaz Kadı başta olmak üzere şirketin diğer ortaklarının proje maketi üzerinde inceleme yaptıkları görülen fotoğraflar paylaşılmıştı. TAPULARI SİZDE İSE MAKET NEDEN MASADA CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül bu fotoğrafları hatırlatarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş'ı eleştirdi. Kadir Topbaş'a sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından "Etiler Polis Okulu'nun tapuları sende ise 360 Bosphorus proje maketleri neden masada" diye soran Sarıgül, "Sn. @Kadir__Topbas siz İstanbul'un kalkınması ile, İstanbul'a hizmet ile meşgul değilsiniz! Siz Ankara'dan gelecek talimatlarla meşgulsunuz." şeklinde konuştu. İstanbul'un Ankara'dan gelen talimatlarla yönetildiğini belirten Mustafa Sarıgül, "İstanbul artık uzaktan kumandayla Ankara'dan yönetilmeyecek. İstanbul bizimle birlikte artık İstanbul'dan İstanbullular için yönetilecektir. Hiçbir şeyden korkmayın; hiçbir şeyden çekinmeyin! Bu sıradan bir yerel seçim değildir: Değiştirme gücünüzü kullanın! 20 yıldır İstanbul'un sorunlarına Ankara'da çözüm arayanlar görecekler ki İstanbul, İstanbul'dan yönetildiğinde hiçbir sorunu kalmayacaktır." dedi. İşte Sarıgül'ün Topbaş'a twitter hesabı üzerinden sorduğu o sorular: -Etiler Polis Okulu'nun tapuları sende ise 360 Bosphorus proje maketleri neden masada Sn. @Kadir__Topbas ? -Bosphorus 360 Projesi'nin maketleri var, tanıtım videosu var. Sn. @Kadir__Topbas siz hala tapular bende, tasarruf bende diyorsunuz! -Ankaradaki Zat, U. Kut.'a 'Sizin onayla ilgili Kadirle görüştüm, bizzat takip edeceğim dedi' diyor. Neyi takip edeceksiniz @Kadir__Topbas ? -Sn. @Kadir__Topbas siz İstanbul'un kalkınması ile, İstanbul'a hizmet ile meşgul değilsiniz! Siz Ankara'dan gelecek talimatlarla meşgulsunuz. -İstanbul artık uzaktan kumandayla Ankara'dan yönetilmeyecek. İstanbul bizimle birlikte artık İstanbul'dan İstanbullular için yönetilecektir. -Hiçbir şeyden korkmayın; hiçbir şeyden çekinmeyin! Bu sıradan bir yerel seçim değildir: Değiştirme gücünüzü kullanın! -20 yıldır İstanbul'un sorunlarına Ankara'da çözüm arayanlar görecekler ki İstanbul, İstanbul'dan yönetildiğinde hiçbir sorunu kalmayacaktır. -İstanbul'u 20 yıldır mahvettiler! Buna 30 Mart'ta 'DUR' diyeceğiz. İstanbul'u yağmacılardan kurtaracağız ve hakettiği yere taşıyacağız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576339.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576339.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65c0e89183761d99865bc6d98f320731451c5243 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576339.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cumhurbaşkanı Gül kararını verdi. Hürriyet Gazetesi'nden Deniz Zeyrek'in haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, paralel devlet sorusunu yanıtlarken, devlet içinde başka bir dayanışmayla hareket edenler olduğuna dikkat çekti. Budapeşte'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, özetle şunları söyledi: KONTROLLÜ DEVLET DEĞİLİZ Kimse internetin dışında kalamaz açıkçası. Kalması da ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışmalı internet ve HSYK düzenlemelerini onaylayıp, tartışılmasını Anayasa Mahkemesi'ne bırakacağı sinyali verdi. Hürriyet Gazetesi'nden Deniz Zeyrek'in haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, paralel devlet sorusunu yanıtlarken, devlet içinde başka bir dayanışmayla hareket edenler olduğuna dikkat çekti. Budapeşte'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, özetle şunları söyledi: KONTROLLÜ DEVLET DEĞİLİZ Kimse internetin dışında kalamaz açıkçası. Kalması da mümkün değil. Kalanlar ancak kontrollü, rejimleri belli olan ülkelerdir. Bir devlet başkanı olarak isim sayıp ilişkileri bozmak istemem ama herkes biliyor. Türkiye böyle bir ülke değil. Türkiye, AB ile müzakerelere başlamış, siyasi ve ekonomik kriterlerini yerine getirmiş, AB müktesebatlarını yerine getirmek ve üstlenmek için çalışan bir ülke. 'Biz aynı zamanda bir Avrupa ülkesiyiz' dediğimizde bu bir gerçektir. ÖLÇÜ KAÇARSA SIKINTI ÇIKAR Hukuki açıdan özgürlük dediğinizde benim özgürlüğümün sizin özgürlüğünüzü çiğnememesi lazım. İnternette her şeyin serbest olduğu bir ortam da hiçbir demokraside söz konusu değil. Gerçek hayatta suç olan ne varsa internet ve sanal hayatta da suç olur. İnternette problem ne? Gerçek hayatta faili buluyorsunuz, internette faile ulaşmak çok zor. Bir taraftan özgürlükler, bir taraftan suçların işlendiği bir ortamın çıkmaması için denge önemli. Bunu yaparken ölçü kaçarsa o zaman sıkıntı ortaya çıkar. 2 YIL ÖNCE ŞANTAJ ÖNLENİRDİ TBMM'de kabul edilen düzenlemeye gelirsek. Dedim, birkaç sıkıntılı durum var. Görüşlerimizi paylaştık. Bir yol bulmak için çalışıyoruz. Ama esas genel konjonktürde ne yaparsanız yapın algı meselesi var. Yasa 2-3 sene önce çıksaydı bu algılamalar olmazdı. Daha önce çıkan yasada daha ileri olumsuzluklar var ama oybirliği ile olmuş. Birkaç sıkıntılı konu vardı ama bu yasada iyi noktalar hiç konuşulmuyor. Bu iyi şeyler 2 sene önce olsaydı milletvekillerine, bir genel başkana, bir sürü sıradan vatandaşa yapılan şantajlar önlenebilirdi. Her şeyin başında insan onuru var. İnsanın onurunu koruyacak bazı güzel şeyler var ama 1-2 sıkıntılı nokta da var, dönünce bakacağız. TEKLİFLERLE YASAYA BAKARIZ İnternet yasasında en önemlisi trafik konusu. Detaya girmeyelim artık. Söyledim; dedim ki 'Sıkıntı var'. HSYK ile ilgili 15'e yakın sıkıntılı noktayı söyledim. Komisyon ve Genel Kurul'da herhalde bunlar dikkate alınmıştır. Neticede Genel Kurul'dan ne çıktıysa taslakla yan yana koyup vicdanlı şekilde bakmak lazım. Köklü değişiklikler yapıldıysa ona bakmak lazım. HSYK'yı bakana bağlayan düzenlemeler vardı. Başkan seçilirken sıkıntılar vardı. Bunları alıp bakmadan konuşmak doğru değil. Geleneğimiz bu şekildedir. Cumhurbaşkanı olarak ben kendimi Anayasa Mahkemesi yerine de koyamam. Ancak çok aleni gördüğüm noktalarla ilgili itirazlarımı yaparım. Muhalefet partisi zaten başından beri AYM'ye götüreceğini açıkladı. Geleneğimiz de bu şekildedir. Benden önceki Cumhurbaşkanları da 'lehinde ve aleyhinde tartışmalar olan yasalar konusunda Anayasa Mahkemesi karar verir' diyorlar. 'HÜKÜMET KOMİSERLİĞİ' KABUL EDİLEMEZ Devlet içinde çalışanların da devlet memuru olarak çalışanların da etnik, dini, ideolojik, siyasi, bireysel tercihleri olabilir. Hatta dışarıda bu tip STK dediğimiz şeylere katılabilirler. Ama devlet görevi, devletteki hizmetleri, servisleri söz konusu olduğunda, sadakatlerini anayasa, yasa dışında, amirleri dışında herhangi bir dayanışma ve dürtüyle hareket edilirse, herhangi bir karar olursa, açık söyleyeyim, hiçbir devlet de buna müsaade etmez. Bu tip şeyle hareket edilen çeşitli olaylar doğrusu olmuştur. Hükümetler yanlış yapabilir, hükümetlerin yanlış politikaları olabilir. Bunlarla mücadele edilebilir, bunların hepsi demokratik çerçeve içinde bir mücadele olabilir. Hükümetleri rüştüne ermemiş gibi, onlara karşı 'Bu doğru değil, bu doğru' şeklinde bir hükümet komiserliği gibi davranılırsa bu olmaz, kabul edilemez. Ne olursa olsun bu olmaz. Siyasi mücadeleler verilebilir. Basın yoluyla yanlışlar tenkit edilebilir ama bunun ötesinde devlet kademelerindeki pozisyonlarından dolayı herhangi bir şekilde bir mücadele asla söz konusu olamaz. Bunlar varsa da bunlarla da hukuk çerçevesinde mücadele edilir. Başka türlü olmaz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576345.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576345.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2165146437c1391d3adc6fffc7ee6dd929e2edd3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576345.txt @@ -0,0 +1 @@ +Chirac hastaneye kaldırıldı. Chirac'ın yakın çevresinden alınan bilgiye göre, eski cumhurbaşkanı, başkent Paris'in banliyölerinden Neuilly'de bulunan Amerikan Hastanesine kaldırıldı. Aralık 2013'te başarılı bir böbrek ameliyatı geçiren Chirac'ın hastaneye kaldırılma nedenine ilişkin açıklama yapılmadı. Jacques Chirac, 1995-2007 yılları arasında Fransa Cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştı. ... Eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın başkent Paris'te hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Chirac'ın yakın çevresinden alınan bilgiye göre, eski cumhurbaşkanı, başkent Paris'in banliyölerinden Neuilly'de bulunan Amerikan Hastanesine kaldırıldı. Aralık 2013'te başarılı bir böbrek ameliyatı geçiren Chirac'ın hastaneye kaldırılma nedenine ilişkin açıklama yapılmadı. Jacques Chirac, 1995-2007 yılları arasında Fransa Cumhurbaşkanı olarak görev yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576368.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576368.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37761bd02581693454d6fa091d8ca98461de2377 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576368.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kulislerde konuşulan HSYK fıkrası. HSYK yasası meclisten geçti. Muhalefetin bu yasanın anayasaya aykırı olduğunu dile getirmiş ve yasanın Cumhurbaşkanı tarafından imzalamaması gerektiğini ifade etmişlerdi. Ülke gündemine oturan HSYK yasası ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de, "Yasanın nasıl çıkacağına bakmak lazım, Genel Kurul'da ... Cumhurbaşkanına Ankara kulislerinde HSYK konusunda fıkralı gönderme HSYK yasası meclisten geçti. Muhalefetin bu yasanın anayasaya aykırı olduğunu dile getirmiş ve yasanın Cumhurbaşkanı tarafından imzalamaması gerektiğini ifade etmişlerdi. Ülke gündemine oturan HSYK yasası ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'de, "Yasanın nasıl çıkacağına bakmak lazım, Genel Kurul'da değişiklikler olabilir. Yasa çıktığında ne yapacağımı görürsünüz" demişti. Abdullah Gül'ün bu sözleri meclis kulislerinde, Nasrettin Hoca'nın 'Eski kilimi heybe mi yapacak'! fıkrası ile karşılık buldu. Kulislerdeki HSYK' fıkrası olarak anlatılan fıkra ise şöyle : Nasrettin Hoca'nın heybesi çalınmış. Hoca da komşuları toplamış, 'Heybem bulunmazsa ben yapacağımı biliyorum' demiş. Hoca, sürekli bunu söylüyormuş. Komşular aralarında konuşmuşlar ve heybeyi çalan kişi de hocanın heybesini yerine koymuş. Sonra komşular toplanmışlar ve Hoca'ya merakla sormuşlar, 'Hocam, heyben bulundu, bulunmazsa ne yapacaksın çok merak ettik' demişler. Hoca da 'Ne yapayım, eski kilimi kesip heybe yapacaktım' demiş.... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576370.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576370.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8e84d5271d0cebe90ca6e5c2b4110f930bcbe8dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576370.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gürbüz Çapan adaylıktan çekildi. Çapan'ın yerine kardeşi Çetin Çapan aday gösterildi. Hürriyet'in haberine göre; Gürbüz Çapan, "Partiyi adaysız bırakma çabaları vardı. Bu nedenle çekildim. Yerime kardeşimin aday gösterilmesi uygun bulunmuş" dedi. Çapan'ın bir davadan aldığı hapis cezasının Yargıtay tarafından onandığı ve bu nedenle adaylığının ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576372.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576372.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..928cfa365a01d465ca90c53a3b62d49c6d06f6f9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576372.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bağdat'ta Patlamalar: 9 ölü. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, Bağdat'ın El-Kerrade semtinde bir alışveriş merkezi yakınına yerleştirilen el yapımı bombanın patlatılması sonucu aralarında kadınların da bulunduğu 5 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi yaralandı. Başkentin Avr bölgesinde ise bir spor kompleksi yakınında park edilen bomba ... Irak'ın başkenti Bağdat'ta meydana gelen iki patlamada ilk belirlemelere göre 9 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi yaralandı. Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, Bağdat'ın El-Kerrade semtinde bir alışveriş merkezi yakınına yerleştirilen el yapımı bombanın patlatılması sonucu aralarında kadınların da bulunduğu 5 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi yaralandı. Başkentin Avr bölgesinde ise bir spor kompleksi yakınında park edilen bomba yüklü araç infilak ettirildi. Şiddetli patlamada 4 kişi öldü, 14 kişi yaralandı. Saldırıların sorumluluğunu üstlenen olmazken, Irak makamlarından henüz açıklama yapılmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576373.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576373.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd91e4ebb2d60adee6c7586bb348e08620280fc3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576373.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da maden patlaması: 7 ölü, 9 yaralı. Ukrayna Olağanüstü Haller Servisi'nden yapılan açıklamada, patlamanın dün gece maden ocağının 815 metre derinliğinde meydana geldiğini duyurdu. Patlama sonucu göçen madenden 80 işçi sağ olarak dışarı çıkarıldı. Madende çok sayıda sivil ve askeri ekip arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Metan gazından ... Ukrayna'nın güney doğusundaki Donetsk Bölgesi'nin Makeyevka şehrindeki bir kömür madeninde meydana gelen metan gazı patlaması sonucu; 7 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Ukrayna Olağanüstü Haller Servisi'nden yapılan açıklamada, patlamanın dün gece maden ocağının 815 metre derinliğinde meydana geldiğini duyurdu. Patlama sonucu göçen madenden 80 işçi sağ olarak dışarı çıkarıldı. Madende çok sayıda sivil ve askeri ekip arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Metan gazından ölen 7 kişinin cesedi çıkarıldı. Olayda yaralı olarak kurtarılan 9 kişi ise hastaneye kaldırıldı. Yetkililer, geçici olarak kapatılan kömür madeninde araştırma ve soruşturma faaliyetlerine devam ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576375.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576375.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..664587531aedcf5c7ba7a1710eda16e82fd8f60f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576375.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ı kızdıran karikatür. Erdoğan partisinin grup toplantısında çok sert açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, cemaate yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinde yayınlanan bir karikatüre de öfke kustu. Erdoğan karikatürle ilgili olarak "Bugün baktım bir tane şöyle karikatür var bi yerde. Malum medya diyeceğiz artık. İşe alınmada ... Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında bu karikatüre çok sinirlendi. Erdoğan partisinin grup toplantısında çok sert açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, cemaate yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesinde yayınlanan bir karikatüre de öfke kustu. Erdoğan karikatürle ilgili olarak "Bugün baktım bir tane şöyle karikatür var bi yerde. Malum medya diyeceğiz artık. İşe alınmada veya memur alımında jüri, karşısında imtihana girecek olan güya üç tane önünde AK Parti kendilerine göre parti koymuşlar. Üç tane AK Partili dolayısıyla onları devlete alıyor. Bunları siz yaptınız siz. Siz paralel devleti oluştururken sizin düşüncenizde olmayan kimseyi devlete almak istemediniz" dedi. İşte o karikatür... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576379.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576379.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f4c676b5c9df75b73671f4ba4802b8ba928a058 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576379.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fethiyespor'a Atütürk cezası mı?. PTT 1. Lig'de mücadele eden Fethiyespor antrenman sahasının yıkılmasıyla büyük bir şok yaşıyor. Futbolcuların çalışmalarını sürdürdüğü sahanın adeta bir inşaat bölgesine dönmesi, alanı sportif olarak kullanılamaz hale getirdi. Sahanın Muğla İl Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından spor salonu inşaatı ... PTT 1. Lig'de başarılı sonuçlar alarak düşme hattından uzaklaşan Fethiyespor'a şok! PTT 1. Lig'de mücadele eden Fethiyespor antrenman sahasının yıkılmasıyla büyük bir şok yaşıyor. Futbolcuların çalışmalarını sürdürdüğü sahanın adeta bir inşaat bölgesine dönmesi, alanı sportif olarak kullanılamaz hale getirdi. Sahanın Muğla İl Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından spor salonu inşaatı sebebiyle yıkıldığı öğrenildi. Ligde kalmak adına kritik bir süreçten geçen Fethiyespor'da yönetim kurulu takıma antrenman sahası aramaya başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576381.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576381.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cbfb459a5187dace4b1d96ceb7dba4851dd0b3d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576381.txt @@ -0,0 +1 @@ +Haramzade Erdoğan'dan polis okulu arazisine özel ilgi. Haramzadeler adlı Twitter hesabından yayınlanan polis fezlekesine göre, Etiler Polis Okulu arazisine yapılacak AVM ve Rezidans projesi Başbakan Erdoğan tarafından yakından takip ediliyor. Yolsuzluk operasyonunda ana soruşturma konularından biri de Etiler Polis Okulu Arazisi'ne yapılacak AVM-Rezidans projesi iddiasıydı. Haramzadeler adlı ... Haramzadeler adlı Twitter hesabı, haramzade Erdoğan için yeni bir fezleke yayınladı. Haramzadeler adlı Twitter hesabından yayınlanan polis fezlekesine göre, Etiler Polis Okulu arazisine yapılacak AVM ve Rezidans projesi Başbakan Erdoğan tarafından yakından takip ediliyor. Yolsuzluk operasyonunda ana soruşturma konularından biri de Etiler Polis Okulu Arazisi'ne yapılacak AVM-Rezidans projesi iddiasıydı. Haramzadeler adlı Twitter hesabından yayınlanan fezlekede yer alan telefon görüşmesi kayıtlarında Topbaş'ın Etiler arazisine yapılacak projenin Akmerkez'i geçmemesi konusunda KİPTAŞ Genel Müdürü'nü uyardığı bilgisi yer alıyor. Etiler AVM Projesini yürüten kişilerden biri olduğu iddia edilen KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım'la telefonda görüşen Kadir Topbaş, proje yüksekliğinin Etiler Akmerkez'i geçmemesi için uyarıyor ve sürece dair gelişmelerden bilgi istiyor. Projenin kendisine gösterilmeden Başbakan'a gösterilmesi durumunda Başbakan'ın kendisine soracağından bahseden Topbaş, bu şehrin başkanı olarak görmem gerekiyor diyor. Topbaş, projenin yüksekliği konusunda telefon görüşmelerinde bir kez daha Yıldırım'ı 'Yükseklik Akmerkez'i geçmeyecek, bu kadar net söylüyorum. Sakın ola...' diye uyardığı görülüyor. Haramzade Erdoğan'a da sunum yapıldı iddiası Haramzadeler adlı Twitter hesabından yayınlanan polis fezlekesine göre, Etiler Polis Okulu arazisine yapılacak AVM ve Rezidans projesi Haramzade Erdoğan tarafından yakından takip ediliyor. Polis fezlekesinde yer alan iddiaya göre grup üyeleri zaman zaman Başbakan Erdoğan'a maketli, fotoğraflı sunum yapıyor. Başbakan'a projeyle ilgili sunum yapıldığına dair telefon görüşmeleri de fezlekede yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576395.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576395.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ff6ec1a93d04d32e4f7a6f460bcba85c74ad15e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576395.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ali İsmail'in sanık avukatları davadan çekiliyor. Eskişehir'de Gezi Parkı olaylarında dövülerek öldürüldüğü ileri sürülen Ali İsmail Korkmaz olayıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Davada tutuklu bulunan, olayın yaşandığı yerdeki fırının işletmecileri olan ve Korkmaz'ın dövülmesi olayına yardım ettikleri iddia edilen İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet ... Korkmaz davasının tutuklu sanıklarından 3'ünün avukatı davadan çekildi Eskişehir'de olaylarında dövülerek öldürüldüğü ileri sürülen Ali İsmail Korkmaz olayıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Davada tutuklu bulunan, olayın yaşandığı yerdeki fırının işletmecileri olan ve Korkmaz'ın dövülmesi olayına yardım ettikleri iddia edilen İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever'in avukatı Selamet Şen, sanıkların vekilliğinden çekildi. Avukat Selamet Şen, Korkmaz davasının görüldüğü Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir dilekçe göndererek, söz konusu tutuklu üç sanığın vekilliğinden çekildiğini bildirdi. UYAP üzerinden Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dilekçede, Avukat Şen, "Üç sanığın vekilliğinden çekiliyorum. Dosya ile ilgili ilişiğim kalmamıştır. Gereğinin yapılmasını arz ederim." ifadelerini kullandı. Avukat Şen, davada halen Yozgat Cezaevi'nde tutuklu bulunan İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever'in avukatlıklarından çekildiğini doğruladı. Ancak Avukat Şen, sanıkların vekilliğinden neden çekildiğiyle ilgili bir açıklama yapmak istemediğini kaydetti. Şen, Sulh Ceza Mahkemesi'nde sanıkların tutuklanmasından bu yana avukatlıklarını yapıyordu. İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever, 2 Haziran 2013 günü meydana gelen Eskişehir'deki eylemleri sırasında, polisin çağrısı üzerine Ali İsmail Korkmaz'ı işlettikleri fırının önünde çelme çakarak düşürmüşlerdi. Söz konusu bu üç kişinin Ali İsmail olduğu ileri sürülen kişiyi düşürmeleri, işlettikleri fırının kameralarında yer almıştı. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu ve Muhammet Vatansever'in de aralarında bulunduğu, biri polis 5 kişi yakalanarak gözaltına alınmış ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576418.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576418.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..02e63dcfe262452ac28bb56a0e49cbd722655166 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576418.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ölü numarası yaptı, kurtuldu. Bayrampaşa'da trafik uygulaması yapan polisler tarafından "Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle dövüldüğünü iddia eden iki çocuk babası Kenan Eroğlu, elde ettikleri çevredeki güvenlik kamera görüntülerini basınla paylaştı. Eroğlu, "Polisler ve çekicinin sürücüsü beni dövüp yerde sürükledi. Öldü numarası yaptım. Beni öyle ... Eroğlu, "Polisler ve çekicinin sürücüsü beni dövüp yerde sürükledi. Öldü numarası yaptım. Beni öyle bıraktılar" dedi. Bayrampaşa'da trafik uygulaması yapan polisler tarafından "Dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle dövüldüğünü iddia eden iki çocuk babası Kenan Eroğlu, elde ettikleri çevredeki güvenlik kamera görüntülerini basınla paylaştı. Eroğlu, "Polisler ve çekicinin sürücüsü beni dövüp yerde sürükledi. Öldü numarası yaptım. Beni öyle bıraktılar" dedi. Bayrampaşa'da oto yıkamacılık yapan evli iki çocuk babası Kenan Eroğlu, geçtiğimiz Cumartesi günü saat 23.30 sıralarında bir arkadaşının kullandığı otomobille Gaziosmanpaşa'daki evine gitmek için yola çıktı. İddiaya göre, Rami, Kışla Caddesi üzerinde trafik uygulaması yapan polisler Kenan Eroğlu'nun içinde bulunduğu otomobili durdurmak istedi. Yaklaşık 200 metre ileride duran otomobile polisler arkadan uyarı atışı yaptı. Kenan Eroğlu'nun yanında bulunan 3 kişi otomobili bırakarak kaçtı. Polislerin yanına giden Kenan Eroğlu, 'Neden ateş ediyorsunuz. Biz ne yaptık' şeklinde sordu. Bunun üzerine küfür eden polisler ile Kenan Eroğlu arasında tartışma çıktı. Polisler ile çekicinin sürücüsü, Kenan Eroğlu'nu tekme tokat döverek yerde sürükledi. Kenan Eroğlu, "Öldü numarası yaparak kurtuldum" beni döven polisler ile çekici sürücüsünden davacıyım" dedi. Olayın ardından hastaneye kaldırıldığı ve 8 gün iş göremez raporu aldığını söyleyen Kenan Eroğlu, "Korkarak ne yapacağımızı şaşırdık. İleride durarak otomobilden indik. Polisler ağır küfürler ederek üzerimize geldi. Arkadaşlarım korkarak kaçtı. Ben de polislere suçumuz varsa karakola götürün dedim Bana 'Özel şoförün mü var' diyerek yumruk attı. Bu sırada çekici sürücüsü beni yere yatırdı. Kendimi korumaya aldım ve korkarak kapandım. Can alıcı bir şekilde vurmaya başladılar. Her tarafım çürük. Kaburgalarımda hasar var" dedi. Çekici sürücüsünün kendisine, "Seni arabanın arkasına bağlayıp, tur attıracağım" dediğini ileri süren Kenan Eroğlu, şunları söyledi: "Hem polisler, hem çekici sürücüsü yerde tekmelediler. Beni çekicinin altına sokarak orada da dövdüler. Issız ve sessiz bir yer olduğu için korktum. Suratıma tel örgülere vurdular. İyice kendimden geçtim. Ayıldığımda çekici sürücüsünün ceplerimi karıştırdığını gördüm. Polisin elinde silah vardı. Beni öldüreceklerinden korktum. Polisler biber gazını çıkartarak üstüme sıktılar. Öldü numarası yaptım. Beni bıraktılar. Bu olay yaklaşık 15 dakika sürdü. Ambulans geldi ve sonrasını hatırlamıyorum. Onurum incindi. Beynimde pıhtılaşma olduğunu söylediler. Canımdan şüphe ediyorum. Benim başıma bir iş gelirse o polis memurları sorumludur." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576420.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576420.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..095048a61bca9c6c57b474af77c83453e3b9662d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576420.txt @@ -0,0 +1 @@ +Saldırının nedeni belli oldu. Sarı-kırmızılı tribünler ile yıldızı barışmayan Bülent Tulun'un uğradığı saldırıya bir anlamda 5 Ekim 2013 tarihinde İzmir'deki o kare neden oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576422.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576422.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5c969f36e94fe18f4200a8633b6c309a7430697 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576422.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rıza Sarraf hastaneye kaldırıldı. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık soruşturması kapsamında Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan Rıza Sarraf, hastaneye kaldırıldı. İfadesinde kanser olduğunu belirten Rıza Sarraf'ın tetkik için Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576423.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576423.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65874b703baa98441780a1592486d350d598633e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576423.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Gezi Günü teklifi. Bazı önemli olayları topluma hatırlatmak ve toplumsal hafızanın diri tutulması amacıyla tarihte bazı önemli günler yasayla ilan edilmekte olduğunu ifade eden CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, meclis başkanlığına sunduğu önergesinde, " hükümetin uyguladığı neo-liberal vurgun politikaları, rant ... CHP'den, 27 Mayıs Gününün Rant ve Talana Karşı Mücadele ve Uyanış Günü İlan Edilmesi Hakkında Kanun Teklifi Bazı önemli olayları topluma hatırlatmak ve toplumsal hafızanın diri tutulması amacıyla tarihte bazı önemli günler yasayla ilan edilmekte olduğunu ifade eden CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, meclis başkanlığına sunduğu önergesinde, " hükümetin uyguladığı neo-liberal vurgun politikaları, rant ve talan ekonomisinin etken olduğu, savaş maceralarına, laikliğe ve çağdaş yaşam tarzına yönelik dayatmalara karşı çıkanların bir araya gelerek tepki koyması ve bu uygulamalara dur demesi de en büyük etken olmuştur" dedi. Ediboğlu, 27 Mayıs'ın Rant ve Talana Karşı Mücadele ve Uyanış Günü İlan Edilmesi ile ilgili vermiş olduğu kanun teklifinin gerekçesi ise şöyle : GEZİ PARKI TOPLUMSAL HAFIZADA YER ETMİŞTİR Bu çerçevede; 2013 yılında meydana gelen Taksim protestoları toplumsal hafızada yer etmiştir. İlk olarak haklı bu protestolar, Taksim 'na İstanbul 6'ncı İdare Mahkemesi ve 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı olduğu halde Topçu Kışlası'nı imar izni olmadan yeniden inşa etmesini engelleme eylemi olarak başladı. İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde bulunan bu park, 27 Mayıs 2013 tarihinde iş makinelerinin parkına girmesinin ardından, bu haberin sosyal medya aracılığıyla kısa sürede yayılması sonucunda halkın parka gidip çalışmaları durdurmaya çalışmasına polisin orantısız güç şeklindeki müdahalesi damgayı vurmuştu. Bu müdahaleler ve hükümetin inşaatın yapımında ısrarcı açıklamaları ile protestolar hükümet karşıtı gösterilere dönüşmüş ve başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirler olmak üzere Türkiye'nin diğer illerine de yayılmıştı. Bu olaydan sonra göstericiler tüm Türkiye çapındaki parklarda forumlar düzenlemeye başlamışlardır. İçişleri Bakanlığı'nın 23 Haziran'da yaptığı açıklamaya göre Bayburt ve Bingöl hariç 79 ilde düzenlenen eylemlere toplam 2.5 milyon kişi katılmış, gayri resmi rakamlarda ise bu sayıdan çok daha fazla kişiye ulaştığı ve bundan daha fazla kişinin de sosyal ağlar üstünden destek verdiği bilinmektedir. Olaylar sonucunda 6 sivil ve 1 komiser hayatını kaybetmiş, 8163 kişi ise yaralanmıştır. DAYATMALARA KARŞI direnişine iyi eğitimli beyaz yakalılar olarak adlandırılanların öncülük ettiği, bunun yanında kamu emekçilerinin, lise ve üniversite öğrencilerinin, küçük işletme sahiplerinin bu direnişin bileşenleri olarak eylemlere katıldığı da belirtilmiştir. Direnişin bu kadar büyük bir kitleselliğe ulaşmasında hükümetin uyguladığı neo-liberal vurgun politikaları, rant ve talan ekonomisinin etken olduğu, savaş maceralarına, laikliğe ve çağdaş yaşam tarzına yönelik dayatmalara karşı çıkanların bir araya gelerek tepki koyması ve bu uygulamalara dur demesi de en büyük etken olmuştur. RANT VE TALAN EKONOMİSİNİN HATIRLATILMASI Bu Kanun teklifi ile olaylarının toplumsal hafızada yerini alarak olayın unutulmaması, neo-liberal vurgun politikaları, rant ve talan ekonomisinin etken olduğu, savaş maceralarına, laikliğe ve çağdaş yaşam tarzına yönelik dayatmalara karşı halkın haklı mücadelesi ile bir araya gelerek ortaya koydukları tepkinin hatırlatılması ve İktidarın; "güç bende istediğimi yaparım" şeklindeki uygulama yanlışlığının halka hatırlatılması amaçlanmaktadır. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576425.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576425.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..704cbfdc4316b8b77f7421ae2f949ca452437a99 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576425.txt @@ -0,0 +1 @@ +LPG fiyatına indirim geldi. LPG'de indirim haberi geldi. LPG'nin litre fiyatına bu geceyarısından itibaren geçerli olmak üzere 4 kuruş indirim yapıldı. Son olarak 4 Şubat'ta LPG'ye 17 kuruş indirim yapılmış, LPG'nin pompa fiyatı 2,95 liraya inmişti. Son indirimden sonra İstanbul'da LPG'nin litre fiyatı 2,91 ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576426.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576426.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..58dc31e915a990b291c01bcc9a10fa4b31943765 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576426.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aytaç Durak'tan flaş hamle!. ADANA'da 5 kez seçim kazanan ve 4 yıl önce hakkında açılan soruşturmalar nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan 76 yaşındaki Aytaç Durak, başvurunun bitimine dakikalar kala, aynı görev için bağımsız adaylık başvurusu yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576428.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576428.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..19b7e109d34c1222c503403b18b8b9d1daf67ae3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576428.txt @@ -0,0 +1 @@ +Göstericiler bakanlık binasını ele geçirdi. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bu sabah parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda polis ve gösterici yaralandı. Erken saatlerde parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericiler, polis barikatına takılınca polis ile çatıştı. Parlamento binasının çevresi ve bağlantı yollarında polisle ... Ukrayna'da binlerce protestocular parlamento binasını kuşattı. 200 bine ulaşan göstericilerle polis çatışmaya başladı. Kiev'deki çatışmalarda 3 kişi hayatını kaybetti. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bu sabah parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda polis ve gösterici yaralandı. Erken saatlerde parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericiler, polis barikatına takılınca polis ile çatıştı. Parlamento binasının çevresi ve bağlantı yollarında polisle göstericiler arasında çatışmalar yaşandı. Avrupa Meydanı üzerindeki barikatlarda bulunan lastikler yakıldı. Yüzleri maskeli bir grup, iktidardaki Bölgeler Partisi'ne ait binaya molotof kokteyli ile saldırdı. Parlamentonun yanındaki Marinskiy parkına giren göstericiler polisle çatıştı. Olaylarda, polis ses ve gaz bombası ile plastik mermi kullanırken, gösterciler polislere taş, ses bombası ve molotof kokteyli attı. Çatışmaların şiddetlendiği sırada açıklama yapan muhalefetteki Udar Partisi lideri Vitaliy Kliçko, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in parlamento ve devlet başkanlığı için erken seçim kararı almasını istedi. Bu arada, muhalefet 2004 anayasasının yeniden kabulünü öngören değişikliklerin parlamentoya getirilmesi için iktidara öğleden sonraya kadar süre verdi. BAKANLIK BİNASI ELE GEÇİRİLDİ, BAKAN KAÇTI Bu çağrının yapıldığı sıralarda bir grup gösterici, Sağlık Bakanlığı binasına girdi. Göstericiler binayı ele geçirirken, Sağlık Bakanı arka kapıdan binayı terk etti. Bu sırada, güvenlik güçlerinin işgal edilen Bölgeler Partisi binasını geri aldığı haberi geldi. Olaylarda çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e8f353d691c89d84408067d17d90253973bcc7b6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576429.txt @@ -0,0 +1 @@ +Metro sistemi plansızlıktan aksıyor. Cengiz Aldemir/ Mimarlar Odası Ankara Şubesi Şubat sonunda genel kurulunu yapacak. Ankara'da mimarlar Genel kurulu halka açıyor, kentlilerle birlikte yapıyor. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan 21-23 Şubat tarihlerinde yapılacak Genel Kurul'a kentlileri davet etti. Hakkan: " yürüttüğümüz, kent ... Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, yeni açılan metro ile başlayan sıkıntıları değerlendirdi. Cengiz Aldemir/ Mimarlar Odası Ankara Şubesi Şubat sonunda genel kurulunu yapacak. Ankara'da mimarlar Genel kurulu halka açıyor, kentlilerle birlikte yapıyor. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan 21-23 Şubat tarihlerinde yapılacak Genel Kurul'a kentlileri davet etti. Hakkan: " yürüttüğümüz, kent mücadelesini Ankaralılarla birlikte tartışmaya açıyoruz. Cumartesi günü üyelerimizle, mimarlarla Genel Kurulumuzu yapacağız. Cuma günü ise tüm sorunlarını Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile paylaşan, kentliler olacak. 21 Şubat'ta Genel Kurul'da Hacıbayram esnafı, Ankara milletvekilleri, Dikmen barınma hakkı meclisi, ve Yüzüncüyıl insiyatifleri, Sekreteryasını yürüttüğümüz Başkent Dayanışması temsilcileri, Büyükşehir Belediye Başkanı adayları, Belediye başkanları, direnişinden sonra alanlarda kent sorunlarını paylaştığımız forumlar bizlerle birlikte Genel Kurul'da olacak ve sözlerini söyleyecek. Ankara kentinden kent divanı oluşturacağız. Kente güzel yansımaları olacağını düşünüyorum" dedi. Mücadelenin aktörleriyle genel kurul'a doğru Mimarlar Odası Ankara Şube Genel Sekreteri Tezcan Karakuş Candan: " Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin kent mücadelesi'nin mutfağında çok fazla aktör rol aldı. Büyük bir emekle mücadele eden kent aktörleri ile sürecin tartışılmasını önemsiyoruz. Kentlilerin hem dönemin değerlendirilmesi, hem ülke sorunlarında,hem kent sorunlarında yol gösterici olmasını istiyoruz. Genel Kurulumuzu halka açarak, halkın değerlendirmesini ve çıkan sonuçlarla kent mücadelesinin şekillenebileceğini öngörüyoruz. Çıkan sonuçlar bir sonraki dönem için eylem planı olarak bir sonraki gün yapılacak genel kurula sorulacak. Milletvekillerinden, Belediye Başkanları ve forumların bir arada kent mücadelesi için kent gündemi ile toplanıp tartışması önemli. 2012-2014 teması "direnişin ve umudun başkenti" eylem planıydı. Yeni dönemin eylem planında ise "ülkemize özgürlük, demokrasi ve barış gelene kadar mücadeleye devam" şiarıyla yürüyecek. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Kurulu'nda herkesin bir kürsüsü var. kürsü almaya tüm kentlileri bekliyoruz." Candan, dönemin mücadele karakterine uygun olarak ilk kez seçimleri Saraçoğlu Mahallesi'nde Namık Kemal Ortaokulu'nda yapacaklarını sözlerine ekleyerek, " Adaletten yoksun bir ülkede salt bir mimarlık mesleğinden bahsetmek mümkün değil, eğer adalet yoksa AOÇ için açılan 25 davada da adalet olmuyor, eğer adalet yoksa Saraçoğlu Mahallesi'nde de adalet yoktur. Baskı koşullarında, özgürlüğe ve demokrasiden bahsetmek ne kadar zorsa mimarlık mesleğini yapmak da o kadar zor. Meslek alanlarımız adalet, özgürlük, demokrasi ve barıştan etkileniyor. " ifadelerini kullandı. "Metro sistemi plansızlıktan aksıyor" Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, yeni açılan metro ile başlayan sıkıntıları da değerlendirdi. Hakkan: "Metro için endişelerimizi dile getirdik. Altyapı sorunları ile karşılaşılacağını biliyorduk, bütün seferler on beş dakikalık rötarlarla sistemin alt üst olduğu ortada. Metro plansızlıktan aksıyor. Umarız bunlar daha önceden hesaplanmıştır. Kent artık 20 yıl önceki kent değil ve vaat edilenden geride bir süreçte yer alıyor. 20 yıl önce yapılan ulaşım planlarının hepsi boşa düştü. 20 yılda artan yoğun nüfus gibi birçok girdi var ama bu girdiler planlara yansımıyor. Plansızlıktan kastımız bu. Dünya kentlerinde tek hat üzerinden giden metrolar yok. Keçiören ve Çayyolu metrosunda da aynı altyapı sorunları ile karşılaşılabilir. " Melih Gökçek'in plansızlığı Candan: " Sincan – Batıkent metrosu, Batıkent - Kızılay metrosunun tek hatta yolcu kapasitesini artırmak anlamına geliyor. Batıkent – Kızılay metrosuna yük biniyor. Doluluk oranı arttı. Beklenmeyen kapasite artışıyla raylar üzerine de yük biniyor. Sabahları insanları işe gidiş gelişlerinde geç kalıyor, bizim de batıkentte oturan personelimiz her sabah bir buçuk saat geç kalıyor. Bunun nedeni de insanların hayatından zaman çalan Melih Gökçek'in plansızlığıdır. Batıkent'te oturan halkın ulaşımı kolaylaştırmak yerine, zorlaştırmaya başladı. Ankara'da kentin altı demir ağlarla örülebilirdi. Kızılay'a tek hatla yük bindirmek yerine cumhuriyet döneminde tüm ülkenin demir ağlarla örüldüğü gibi bir çok hatla 20 yılda örülebilirdi. " Şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576430.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576430.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..250a32d3dbb7ab42101fdf7803147ecf6f1960ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576430.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devlet Bahçeli'nin gözüne ne oldu?. Grup toplantısını sırasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gözündeki kanlanma dikkat çekti ancak nedeni öğrenilemedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576510.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576510.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..69bd7e42140a8c463e630f690b70157cb9408568 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576510.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yasayı onadı, herkesi kaçırdı!. Kamuoyunda tartışmalara ve sokaklarda protestolara neden olan internet yasakları ve hayatın gizliliğini hiçe sayan maddelerle dolu torba yasa Meclis Genel Kurul'nda onaylanarak onay için Köşk'e gitmişti. Daha önce bir ortak basın toplantısında internet yasasıyla ilgili soruları cevaplandıran Gül, bir-iki ... İnternet yasakları getiren yasayı onayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, twitter'da 15 bin follower kaybetti. Kamuoyunda tartışmalara ve sokaklarda protestolara neden olan internet yasakları ve hayatın gizliliğini hiçe sayan maddelerle dolu torba yasa Meclis Genel Kurul'nda onaylanarak onay için Köşk'e gitmişti. Daha önce bir ortak basın toplantısında internet yasasıyla ilgili soruları cevaplandıran Gül, bir-iki yasa konusunda kaygılarının olduğunu dile getirmişti. Cumhurbaşkanı Gül'ün kaygılarını dile getirdiği maddelerle ilgili bugün geri adım sinyali veren Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, akşam yaptığı açıklamada iki maddenin değiştirileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bakan Elvan'ın açıklamasının hemen ardından ise yasayı önceki haliyle onayladığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Gül'ün bu açıklamasının ardından #UnFollowAbdullahGul hash tag'iyle twitter kullanıcılarına Abdullah Gül'ü takipten çıkartma çağrısı yapıldı. İnternet sansür yasasını onayan Cumhurbaşkanı Gül'ün takipçi sayısı sadece ilk 1 saat içinde 17 bini geçti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576512.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576512.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..20e5e49b134ffedfd27f123bbbf7475c566fd820 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576512.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'in yeni telefon kayıtları ortaya çıktı. 24 Eylül 2013 tarihli olduğu iddia edilen ses kayıtlarında; Gülen'i arayan kişi Aydın Doğan'la görüştüğünü söylüyor. Konuşmanın devamında ismi bilinmeyen kişi, Doğan'ın "Cemaat'in yanındaymış gibi gösterildiğinden söz ettiğini" Gülen'e belirtiyor. Gülen'le telefon görüşmesi yapan isim, Aydın Doğan'ın Cemaat aleyhinde yazılar ... Fethullah Gülen'in yeni ses kayıtları internete düştü. 24 Eylül 2013 tarihli olduğu iddia edilen ses kayıtlarında; Gülen'i arayan kişi Aydın Doğan'la görüştüğünü söylüyor. Konuşmanın devamında ismi bilinmeyen kişi, Doğan'ın "Cemaat'in yanındaymış gibi gösterildiğinden söz ettiğini" Gülen'e belirtiyor. Gülen'le telefon görüşmesi yapan isim, Aydın Doğan'ın Cemaat aleyhinde yazılar yazılması için baskılar gördüğünü kendisine anlattığını da iddia ediyor. Sızdırılan kayıtlarda; "Aydın Doğan'ın demokrat olarak sadece Gülen'i gösterdiği" de iddia ediliyor. Aydın Doğan'ın, Başbakan Erdoğan'ın karşısına geçme gibi bir düşüncesinin de olduğunu söyleyen kişi, Doğan'ın damadı Mehmet Ali Yalçındağ ile de görüştüğünü ileri sürüyor. "ABD İLE ARAMIZI BOZMAYALIM, O HABERİ YAPMAYIN" Gülen'in olduğu iddia edilen diğer ses kaydının tarihi ise 25 Ekim 2013. Söz konusu konuşmada Gülen'i arayan kişi, Azerbaycan'da kendilerine yakın olan Jandarma Komutanı'nın, daha sonra Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı olduğunu iddia ediyor. Konuşmanın devamında ise Fethullah Gülen'in Azerbeycan'da kendilerine yakın olan komutana tebrik mektubu yazdığı ve o komutanın bundan dolayı çok mutlu olduğu ifade ediliyor. Konuşmanın devamında Gülen'i arayan kişi, kendilerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Ayaydın'ın geldiğini ve İstanbul için Mustafa Sarıgül'ün kesin aday gösterileceğini ifade ettiği belirtiliyor. Gülen'e ait olduğu iddia edilen konuşmalarda, Gülen'i arayan isim, ABD'nin Almanya Devlet Başkanı'nı dinlediğini ve Başbakan Erdoğan'ın ofisinden böcek çıktığı yönündeki haberlere dikkat çekerek, ABD'nin dünyadaki herkesi dinlediğine dair haber yapılması konusunda Gülen'e sorular soruyor. Bunun üzerine Gülen'in "ABD ile aralarının bozulmaması gerektiği" yönünde cevap verdiği, yani söz konusu haberi engellediği belirtiliyor. ŞEFKAT TEPE SENARYOSUNA ONAY Fethullah Gülen'e ait olduğu iddia edilen bir diğer ses kaydının 10 Kasım 2013 tarihli olduğu ileri sürülüyor. Söz konusu telefon kaydında, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Hayrettin Karaman'ın düzenlediği "Mabeyn" toplantılarının geleceği hakkında konuşmalar geçiyor. Konuşmada Fethullah Gülen, Karaman'ın toplantılarda ters bir şey söyleyip söylemediğini soruyor ve Hayrettin Karaman'ın bu toplantılara katılmaması gerektiğini ifade ediyor. Gülen konuşmasında şartların namüsait olduğunu belirtiyor. İnternete sızdırılan ses kayıtlarının diğerleri ise 21 Eylül 2013 ve 10 Ekim 2013 tarihlerini taşıyor. Söz konusu kayıtlarda STV'nin ünlü dizisi Şefkat Tepe'nin senaryosu Gülen'e soruluyor. Gülen senaryo ile ilgili düşüncelerini belirtiyor ve dizideki "Karanlık Kurul" bölümüne onay veriyor. Cemaat'in tablet dergi uygulaması MARS'ın adının bizzat Gülen tarafından kurdurulduğu da söz konusu kayıtlardan öğreniliyor. İnternete sızdırılan bir diğer kayıtın ise 27 Ağustos 2013 tarihini taşıdığı iddia ediliyor. Söz konusu telefon kaydında, Cemaat'in radyo programlarının içeriği için Gülen'den onay alınıyor. Odatv olarak, yayın ilkeleri gereği o ses kayıtlarını yayınlamıyoruz. AYDIN DOĞAN'DAN AÇIKLAMA İnternete sızdırılan telefon kayıtlarıyla ilgili, Doğan Yayın Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan bir açıklama yaptı. Aydın Doğan yaptığı açıklamada "Bugün yasadışı yollardan yapıldığı anlaşılan bir telefon dinlemesinin kayıtları internete düşmüştür. Bu kayıt Sayın Fethullah Gülen ile görsel medyadan bir yönetici arasında geçen bir telefon konuşmasına aittir. Bu görüşmede bana atfedilen bazı ifadeleri tam olarak hatırlamıyorum. Ancak bu ifadelerin benim üslubumu yansıtmadığını rahatlıkla söyleyebilirim." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576514.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576514.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9f9623d7deeb00fa28b8764d7fe71eaa5fdfb68 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576514.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadıköy'de göstericiler ve polis arasında arbede!. Göstericiler TIR'a boya ve yumurta attı. Olay yerine çevvik kuvvet polisleri sevk edilirken, sivil polisler grubun dağılması için uyarıda bulundu. TIR kaldırılmadan ayrılmayacaklarını söyleyen protestocuları çevik kuvvet polisleri kalkanlarla uzaklaştırdı. Grup üyeleri tekrar TIR'ın yanına gitmek isteyince polis ve göstericiler ... Kadıköy Eminönü iskelesi seçim çalışmaları için getirilen AKP'ye ait üzerinde barkovizyon olan TIR saat 17.00 sıralarında yaklaşık 30 kişilik bir grup tarafından protesto edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576516.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576516.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..23c16c62f3b091ce471e300ee855be461e3f85bb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576516.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül: İnternet yasasını onayladım. Twitter üzerinden açıklama yapan Gül, yasadaki iki madde ile ilgili kaygıları hükümetle paylaştığını belirterek, "Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek. Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan'dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım. ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tartışılan internet yasasını onayladığını açıkladı. Twitter üzerinden açıklama yapan Gül, yasadaki iki madde ile ilgili kaygıları hükümetle paylaştığını belirterek, "Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek. Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan'dan döner dönmez önümdeki yasayı onayladım. Hükümetimiz ve siyasi partilerimize gösterdikleri anlayıştan ötürü teşekkür ederim. Hepinize iyi akşamlar diliyorum." ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, onayladığı internet düzenlemesindeki 2 noktaya ilişkin sakıncaların kendisinin de farkında olduğunu söyleyerek, "Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek" dedi. AÇIKLAMA TWİTTER'DAN Gül Twitter hesabından, internet düzenlemesinin de içinde yer aldığı 6518 sayılı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladıktan sonra değerlendirmelerde bulundu. Kendisine bir süredir gündemdeki internet yasası hakkında yoğun mesajlar gönderildiğini ifade eden Gül, mesajlarda özellikle iki husus üzerinde itirazların iletildiğini belirtti. "Bu iki noktaya ilişkin sakıncaların esasen ben de farkındaydım" diyen Gül, "Nitekim, Hükümetimizle temasa geçip bu iki noktaya ilişkin düşüncelerimi paylaşmış ve bunların düzeltilmesini istemiştim. Memnuniyetle görüyorum ki iki maddeyle ilgili kaygılar yarın yeni bir yasal düzenlemeyle giderilecek" ifadelerini kullandı. Bu düzenlemenin süratle gerçekleşmesine fırsat vermek için Macaristan'dan döner dönmez önündeki yasayı onayladığını dile getiren Gül, "Hükümetimiz ve siyasi partilerimize gösterdikleri anlayıştan ötürü teşekkür ederim. Hepinize iyi akşamlar diliyorum" diyerek paylaşımlarını noktalandırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..734bc0b167967c2cc150af7c6ea81bbad2a4942f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576518.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çöpten 10 bin Euro çıktı!. Bir çöp firmasının çalışanları, çöpten çıkan kağıtları yeniden kullanım için keserken, kağıt paraları görünce makineyi durdurdular. Bulunan kağıt paralardan kesilmeden kurtarılabilen miktarın on bin Euro'nun üzerinde olduğu saptandı. Polis, miktarının tam olarak açıklamadığı paralara el koyarken, ilk aşamada paranın herhangi ... Bir çöp firmasının çalışanları, çöpten çıkan kağıtları yeniden kullanım için keserken, kağıt paraları görünce makineyi durdurdular. Bulunan kağıt paralardan kesilmeden kurtarılabilen miktarın on bin Euro'nun üzerinde olduğu saptandı. Polis, miktarının tam olarak açıklamadığı paralara el koyarken, ilk aşamada paranın herhangi bir karanlık işten olup olmadığının saptanamadığını belirtti. Bu nedenle parayı buluntu para olarak kayda geçen polis, paranın bir ev taşınmasında atılan eski eşyalar içerinde unutulmuş olabileceğini vurguladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576519.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576519.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..70ac894ec0868bf6e46028406cabbb2db312b5a6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576519.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnternet Yasası'nda değişiklik!. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, internetle ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba kanunla ilgili olarak, Meclis'te grubu bulunan partileri ziyaret etti. Elvan, görüşmeler sonrasında basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Elvan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Genel hatlarıyla gruplar tarafından ... Ulaştırma Bakanı Elvan: Mahkeme kararı olmaksızın hiç bir işlem gerçekleştirilemeyecek Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, internetle ilgili düzenlemelerin de yer aldığı torba kanunla ilgili olarak, Meclis'te grubu bulunan partileri ziyaret etti. Elvan, görüşmeler sonrasında basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Elvan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Genel hatlarıyla gruplar tarafından olumlu karşılandı. Tafik bilgilerine yönelik yapılan düzenlemede bilgilere 'mahkeme kararı olmaksızın ulaşması' eleştirilen bir kısımdı. Birincisi, trafik bilgisi tanımını yeniden gözden geçirdik ve trafik bilgisiyle ilgili tanımı bir anlamda daralttık. Taraflara ilişkin IP adresi başlama ve bitiş süreleri, yararlanma hizmet gibi (sms, mail) aktarılan veri bilgilerini sınırlı tutuyoruz. Trafik bilgilerini mahkeme kararı olmaksızın hiç bir şekilde kullanılamayacağına dair bir düzenlememiz olacak. Bu konuda mutlaka bir mahkeme kararı istenecek. Son olarak ise, özel hayatın gizliliğine yönelik mevcut düzenlememizde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde TİB Başkanı'na yetki veriyorduk, şimdi bu yeni düzenlemeyle yine TİB Başkanlığı herhangi bir özel hayatın gizliliğinin söz konusu olduğu konuda, yine bu engellemeyi yapacak ama 24 saat içerisinde Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvuracak ve mahkeme kararına göre TİB Başkanlığı gereken uygulamayı gerçekleştirecek. Eğer mahkeme engelleme kalksın diyorsa engelleme kalkmış olacak. Bununla ilgili tabiki süreç ve takdir biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığımızda. Eğer Cumhurbaşkanlığımız tarafından bir onaylama olursa Meclis'te bununla ilgili uygulamalara başlayacağız. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Gül onaylamasa da biz bu düzenlemeyi yapacağız. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576520.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576520.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd1af008c4fd970ff323b02a17abadfcc971d6f8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_18/2576520.txt @@ -0,0 +1 @@ +FT: Gülen Cemaati zorlu bir düşman. "Gülen'in müphem ağı zorlu bir düşman" başlıklı makalenin yazarı Londra'daki King's College'ın öğretim üyelerinden Bill Park. Park 17 Aralık operasyonlarının ülkede "ağır bir siyasi krize yol açtığını söylerken, Başbakan Erdoğan'ın hükümetini devirmeye kararlı polis memurları, avukatlar ve yetkililerden oluşan 'paralel ... Financial Times'ın, yorum sayfalarında Fethullah Gülen Cemaati'nin ele alındığı bir makale dikkat çekiyor. "Gülen'in müphem ağı zorlu bir düşman" başlıklı makalenin yazarı Londra'daki King's College'ın öğretim üyelerinden Bill Park. Park 17 Aralık operasyonlarının ülkede "ağır bir siyasi krize yol açtığını söylerken, Başbakan Erdoğan'ın hükümetini devirmeye kararlı polis memurları, avukatlar ve yetkililerden oluşan 'paralel yapıya' karşı" savaş açtığını hatırlatıyor. Park şöyle devam ediyor; "Paralel devlet tanımıyla 1998'den beri kendi isteğiyle Pennsylvania'daki uzak bir çiftlikte sürgün hayatı yaşayan karizmatik din adamı Fethullah Gülen'e bağlı olduğu iddia edilen geniş bir kişi ve kurumlar ağı kast ediliyor. Takipçilerinin polis ve yargıda derin bir kök saldığına inanılıyor. Krizin patlamasında bu yana bu kurumların binlerce üyesinin ya görev yeri değiştirildi ya da görevden alındılar. Haftasonu parlamentodan geçen tasarı cumhurbaşkanı tarafından imzalanırsa, hükümete yargı üzerinde daha fazla denetim sağlayacak." 'Zayıf, uydurma kanıtlar' "Türkiye'de yaşanan siyasi ve bürokratik savaşın önemli bir yanının da Erdoğan'ın 'ılımlı İslamcı' hükümetinin Gülen'in benzer düşüncedeki topluluğuna geçmişte bir düşman değil, dost olarak davranması olduğunu" söyleyen Bill Park, bazı AKP milletvekillerinin Gülen cemaatine sempati duyduğunu vurguluyor. Bill Park şöyle devam ediyor; "Erdoğan hükümeti, sözümona laik 'derin devletin' üyelerini darbe girişimi ve diğer suçlardan yargılarken Gülen'in şebekesiyle işbirliği yaptı. Bu, aralarında eski bir genelkurmay başkanının da bulunduğu yüzlerce subayın zayıf ve hatta uydurma kanıtlarla hapse atılmasına yol açtı. Bu soruşturmaların göze çarpan bir özelliği olan yasadışı dinlemeler ve esrarengiz ihbarlar şimdi Erdoğan'ın eski müttefiklerine karşı dönüyor. Gülen'in suçlamalara konu olabilecek telefon konuşmaları ortalıkta. Erdoğan'ın ailesi de aynı şekilde karalanıyor. İki taraf da birbirlerine şüpheli mali işler ve diğer zararlı davranışlarla ilgili iddialar yöneltiyorlar" 'Gülen'in imparatorluğu' Bill Park Gülen'in eğitim, hayır, medya ve iş imparatorluğunun 1960'larda bir dini okullar ağı olarak başladığını ve şu anda yüzlerce okul ve üniversiteyi kapsadığını söylüyor. Gülen okullarının mezunlarında kendilerine özgü bir "zariflik, nezaket ve homojenlik" olduğunu söyleyen Park, Gülen'in ılımlı bir İslam'dan yana olduğunu vurguluyor. Yazar şöyle devam ediyor; "Teröre karşı, hoşgörü ve dinler arası diyalog vaaz ediyor. Demokrasiyi, serbest piyasayı ve Türkiye'nin Batı'yla ittifak kurmasını destekliyor. Ankara'nın İsrail'le sürtüşmesi sırasında ve hükümetin Suriye muhalefetindeki şiddet yanlısı unsurlara aktif destek vermesini hükümeti açıkça eleştirmişti. Gülenci eğitim kurumları önce Türkiye dışında da kuruldu. Orta Asya cumhuriyetleri, Balkanlar ve Kafkasya'da ve Batı Avrupa'daki Türk toplulukları için okullar açıldı. Dini eğitimden çok, sıkı çalışma, disiplin, saygı ve eğitimde başarıya odaklandılar. Asya'dan Sahra altı Afrika'ya farklı topluluklara hizmet ettiler ve en kayda değeri de ABD'de yüzlerce okulun büyük çoğunluğu Müslüman olmayanlara hizmet vermesi" 'Kolay yenilmeyecekler' Ancak Bill Park, Gülen hareketinin "milyonlarca taraftarının bulunduğu Türkiye'de dinin ve eğitimin ötesine uzandığını vurguluyor; "Gülen'in talebeleri polis memuru, yargıç, öğretmen, siyasetçi, gazeteci, bürokrat ve hatta subay olarak varlıklarına ek olarak önde gelen medya kuruluşları, bir işadamları birliği, hastaneler, klinikler, oteller, hayır kurumları ve bankalar kurdular. Hareketin geniş bir alana yayılan çıkarları düşmanlarına uzun bir hedef listesi sunuyor. Geçen ay Gülen ağıyla bağlantılı Bank Asya'dan hükümet yanlılarının öncülüğünde büyük paralar çekildi. Pek çok Gülenci hareketle ilişkilerini ve onları birbirine bağlayan şeyleri anlatmakta çekingen davranıyor. Tipik bir şekilde sadece ortak bir felsefeden ilham aldıklarını söylüyorlar. Resmi bir üyelik yok ve Gülen etki alanındaki hiçbir kuruluşa başkanlık etmiyor. Bu ağın sözümona ahtapot gibi yapısı Erdoğan'ın hayalgücünün bir uydurması değilse, bu bir Türk komplo teorisinin kendi kendini öldürdüğü ilk olay olmayacak. Ancak hareketten ayrılanların ifadeleri ve sayısız sızıntı hırsı, kaynakları ve etkisi bakımından kayda değer bir resim ortaya koyuyor. Bu büyük ihtimalle paranoyak hayalgüçlerinin ürünü değil. Erdoğan otoriter ve hırslı. Muhalefeti hoş karşılamıyor. Şimdi kendi kendini bir tehdit oluşturduğuna ikna ettiği için Gülen'in ağını zayıflatmaya kararlı. Ancak kolay yenilmeyecekler. Zafer geldiğinde bile açıkça görülmeyecek. Uzun bir mücadele olabilir" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576547.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576547.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fd6f7453a29cd48ec9ec8bd3fc8cbc2b8206729c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576547.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tekel bayisinde kanlı hesaplaşma: 3 ölü. Olay Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi Ulubatlı Hasan Caddesi No:11'deki tekel bayisinde saat 18.30 sıralarında meydana geldi. Görgü tanıklarının iddialarına göre 2 kişi ellerinde satırla tekel bayisine geldi. Soyadı öğrenilemeyen Muzaffer isimli dükkan sahibi ve arasında husumet bulunduğu öğrenilen Kemal Karaca ile ... Olay Bahçelievler Siyavuşpaşa Mahallesi Ulubatlı Hasan Caddesi No:11'deki tekel bayisinde saat 18.30 sıralarında meydana geldi. Görgü tanıklarının iddialarına göre 2 kişi ellerinde satırla tekel bayisine geldi. Soyadı öğrenilemeyen Muzaffer isimli dükkan sahibi ve arasında husumet bulunduğu öğrenilen Kemal Karaca ile Mehmet Yalçın arasında başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Tekel bayisinin önündeki kavgada dükkan sahibi 2 kişiyi silahla vurduktan sonra içeri girip aynı silahla intihar etti. Vatandaşlar olayı polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Mehmet Yalçın'ı ambulansla Bakırköy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma hastanesine kaldırırken, Kemal Karaca ve dükkan sahibinin öldüğünü belirledi. Yalçın hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576549.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576549.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..145cb9b231548ba7b7eaedd03c3f74a97673d05b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576549.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sansürün siftahı RedHack'ten!. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu akşam twitter'dan yaptığı açıklamayla 'internete sansür yasası'nı onayladığını duyurdu. Bu duyurudan birkaç saat sonra ise sansür yasası siftahını yapmış oldu. Hacker grubu Redhack, twitter'dan paylaştığı 'AKP İstanbul İlçe Bel. Hırsız Adayları Cep Telefon Numaraları' tweet'iyle ... RedHack AKP'li başkan adaylarının numaralarını yayınlayınca sansür yasası siftahını yapmış oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu akşam twitter'dan yaptığı açıklamayla 'internete sansür yasası'nı onayladığını duyurdu. Bu duyurudan birkaç saat sonra ise sansür yasası siftahını yapmış oldu. Hacker grubu Redhack, twitter'dan paylaştığı 'AKP İstanbul İlçe Bel. Hırsız Adayları Cep Telefon Numaraları' tweet'iyle AKP İstanbul İlçe Başkan Adaylarının cep telefonu numaralarını paylaştı. Telefon numaralarının paylaşıldığı pastebin.com adlı site atılan tweet'ten kısa bir süre sonra erişime engellendi. Tweet'te yer alan site linkine tıklayanlar 'Bu internet sitesi (pastebin.com) hakkında Ankara CBS'nin 08/03/2012 tarih ve 2012/27976 sayılı kararına istinaden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından KORUMA TEDBİRİ uygulanmaktadır' yazısıyla karşılaştı: Bu tedbir kararının ardından ise Redhack başkan adaylarının telefon numaralarını imaj formatında paylaştı: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576550.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576550.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2d35751f825a35ad47784e14c260e4071d8d80b9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576550.txt @@ -0,0 +1 @@ +Van'da deprem!. Van'da, merkez üssü Akçift köyü olan 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezinden alınan bilgiye göre, saat 23.51'de merkez üssü Akçift köyü olan 4,6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 5 kilometre ... Van'da, merkez üssü Akçift köyü olan 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi Van'da, merkez üssü Akçift köyü olan 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezinden alınan bilgiye göre, saat 23.51'de merkez üssü Akçift köyü olan 4,6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 5 kilometre derinliğinde meydana gelen ve ilk belirlemelere göre can ve mal kaybının olmadığı deprem, kısa süreli paniğe neden oldu. İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü yetkilileri, kent merkezi ile çevre ilçelerden de hissedilen depremle ilgili şimdiye kadar kendilerine herhangi bir ihbarda bulunulmadığını belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576551.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576551.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..296deba34d201b0df84d59a46ed1c0e6224f31c3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576551.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY'de, 33 işçi daha işe döndü. Hava-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamayla Teknik A.Ş. işçilerinin geri dönüşleriyle ilgili görüşmelerde mutabakata varıldığı daha önce işe dönen 256 işçiden sonra bugün 33 Teknik A.Ş işçisinin daha işe dönüşünün sağlandığı bildirildi. Hava- iş Sendikası 4 Şubat'ta yaptığı yazılı açıklamayla 24. ... 2013 yılının Mayıs ayında işten atılan Türk Hava Yolları (THY) işçilerinin işe geri dönüşler devam ediyor. Hava-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamayla Teknik A.Ş. işçilerinin geri dönüşleriyle ilgili görüşmelerde mutabakata varıldığı daha önce işe dönen 256 işçiden sonra bugün 33 Teknik A.Ş işçisinin daha işe dönüşünün sağlandığı bildirildi. Hava- iş Sendikası 4 Şubat'ta yaptığı yazılı açıklamayla 24. Dönem Toplu İş sözleşmesinde mutabakata varılan protokol anlaşması gereğince THY A.O. Yönetimi ile sendika yönetimi arasında oluşturulan komisyon çalışmaları sonucu 256 işçinin iş başı yapacağının müjdesini vermişti. Açıklamanın devamında ise " Teknik A.Ş.'deki 39 üyemiz ile ilgili görüşmelerde hafta içinde sonuçlandırılarak tarafımızdan bilahare açıklanacaktır" denilmişti. Bugün yapılan açıklamada ise işe geri alım sürecinin devam ettiği bildirilerek, şöyle denildi: " Sendikamızca 04.02.2014 tarihinde THY A.O da iş başı yapacağını açıkladığımız 256 işçiden sonra THY Teknik A.Ş. Yönetimi ile Sendikamız Yönetimi arasında yapılan görüşmelerde 305 işçi içerisinde işten çıkarılan Teknik A.Ş. işçilerinin geri dönüşleriyle ilgili görüşmelerde mutabakata varılmış ve 33 üyemizin işe dönüşü sağlanmıştır. Üyelerimiz 1 Mart 2014 tarihine kadar THY Teknik A.Ş. ye müracaat ederek iş başı yapacaklardır.Yeniden iş başı yapacak üyelerimize bu süreçte yaşadıkları sıkıntıların bir daha yaşanmaması dileği ile sendikamız öncülüğünde yaptıkları mücadele ve verdikleri destekten dolayı teşekkür eder, işe dönüşlerinin hayırlı olmasını dileriz. " THY'de geçen yıl Mayıs ayında toplam 305 işçi işten atılmıştı. Şu ana kadar son 33 kişi ile beraber 289 işçi işe döndü. Geriye kalan 16 işçi için ise hukuksal çalışmaların devam ettiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576552.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576552.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d7b613e06950d246dd73509da1e4892e56a56296 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576552.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kolluk kuvvetleri meydana girdi. Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'ndaki protestocuları işgal ettikleri yerlerden çıkarmak için bölgeye baskın düzenleyen polis, hükümet karşıtı göstericilere tazyikli su sıkarken göstericiler de polise molotof kokteyli ve taşlarla karşılık verdi ve meydana kurdukları barikatları ateşe verdi. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de gün boyu süren ... Kiev'deki Bağımsızlık Meydanı'ndaki protestocuları işgal ettikleri yerlerden çıkarmak için bölgeye baskın düzenleyen polis, hükümet karşıtı göstericilere tazyikli su sıkarken göstericiler de polise molotof kokteyli ve taşlarla karşılık verdi ve meydana kurdukları barikatları ateşe verdi. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de gün boyu süren çatışmalar, polis birimlerinin Bağımsızlık Meydanı'na müdahalesiyle şiddetlendi. Ukrayna İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, olaylarda hayatını kaybeden güvenlik görevlisi sayısı 6'ya yükselirken, 184 polis yaralandı. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada ise yaşanan çatışmalarda en az 8 göstericinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Güvenlik güçlerinin akşam saatlerinde Bağımsızlık Meydanı'na yönelik başlattığı müdahalede BTR tipi zırhlı araçlar da kullanılıyor. Polisin göstericilerin üzerine tazyikli suyla müdahale ettiği, göstericilerin ise molotof kokteyli, havai fişek ve taşlarla karşılık verdiği görülüyor. MİLLETVEKİLLERİNDEN DİRENİŞ ÇAĞRISI Müdahalenin başladığı sırada meydana gelen muhalefet partilerine üye milletvekilleri, göstericilere direniş çağrısı yaptı. Kiev'in ülkenin diğer şehirleri ile bağlantısının kesildiğini kaydeden milletvekilleri, Kievlileri destek için meydana çağırdı. Öte yandan müdahalenin devam ettiği saatlerde Bağımsızlık Meydanı ve Kreşçatik Caddesi üzerindeki sokak lambaları söndürülürken, Meydan'daki sahneden sürekli Ukrayna ulusal marşı çalınıyor. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, sabah saatlerinde başlayan aşırı gruplarla kolluk kuvvetleri arasındaki çatışmalar devam ediyor. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) ve Ukrayna İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan "meydanı boşaltın" çağrısının akabinde can kaybı ve çok sayıda yaralının olduğu eylemlere müdahale için kolluk kuvvetleri meydana girdi. TOMA'larla, göz yaşartıcı bombalarla müdahalede bulunan kolluk kuvvetlerine, protestocular direnmeye devam ediyor. Polis ile eylemciler arasında mücadele devam ederken meydandaki platformda muhalifler de konuşmalarını sürdürüyor. Müdahale öncesi Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Sivil insanlar öldürülüyor, arabalar yakılıyor, ofisler basılıyor. Muhalefet liderleri ise olaylara telefon yardımı ile yönetmenlik yapıyor." denildi. SBU ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri ihtilafın büyümesine engel olmak ve istikrarın sağlanması için gerekli adımları atmaya hazır olduklarını belirtti. Öte yandan muhalefet liderlerinden eylemcileri sakinleştirmeleri, silahlı saldırı durdurmaya ve görüşme masasına dönmeleri istenildi. İktidar, en son yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullundı: "Muhalefete çağrı yapıyoruz, eylemleri bastırmaya muktediriz. Düzensizliğin devam etmesi halinde sert müdahale yapmak zorunda kalacağız. Bu akşam yerel saat ile 18.00'de meydan boşaltılmadığı takdirde kanunla verdiği yetkileri kullanarak düzeni sağlayacağız." Eylemcilere verilen süre dolduktan sonra olumlu karşılık alınmayınca, kolluk kuvvetleri meydana girerek müdahalede bulundu. SAĞLIK BAKANLIĞI BİNASI ELE GEÇİRİLDİ Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bu sabah parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericilerle polis arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda polis ve gösterici yaralandı, bazı polisler rehin alındı. Erken saatlerde parlamentoya doğru yürüyüşe geçen göstericiler polis barikatlarına ulaştı. Aynı saatlerde parlamento kürsüsünü işgal eden muhalefet milletvekilleri, 2004 anayasasına geçilmesi için gereken değişikliklerin gündeme alınmasını istedi. Parlamento kürsüsündeki işgal sürerken, parlamento binasının çevresi ve bağlantı yollarında polisle göstericiler arasında çatışmalar başladı. İlk olaylar sırasında güvenlik güçlerinin yolu kapatmak için kullandığı iki polis kamyonu göstericiler tarafından ateşe verildi. Parlamento çevresinde şiddetlenen olaylar nedeniyle çok sayıda milletvekili ile meclis çalışanı parlamento binasında kapalı kaldı. Aynı saatlerde Avrupa Meydanı üzerindeki barikatlarda bulunan lastikler yakıldı. Barikatlardan askeri düzende, ellerinde sopalar bulunan binlerce insan çıkmaya başladı. Olaylar devam ederken yüzleri maskeli bir grup, iktidardaki Bölgeler Partisi'ne ait binaya molotof kokteyli ile saldırdı. Binanın birinci katında yangın çıkarken, görevliler binadan çıkmaya zorlandı. Bu sırada eylemcilerin bir polis memurunu rehin aldıkları görüldü. Göstericiler, öğle saatlerinde Ordu Evi'ni ele geçirdi ve burayı sağlık merkezine dönüştürdüler. Sokaklarda polisin barikat için yerleştirdiği çok sayıda resmi aracın ateşe verildiği, en az altı emniyet görevlisinin rehin alındığı bildirildi. Çatışmaların şiddetlendiği sırada açıklama yapan muhalefetteki Udar Partisi lideri Vitaliy Kliçko, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in parlamento ve devlet başkanlığı için erken seçim kararı almasını istedi. Bu arada, muhalefet 2004 anayasasının yeniden kabulünü öngören değişikliklerin parlamentoya getirilmesi için iktidara öğleden sonraya kadar süre verdi. BAKAN KAÇTI Bu çağrının yapıldığı sıralarda bir grup gösterici, Sağlık Bakanlığı binasına girdi. Göstericiler binayı ele geçirirken, Sağlık Bakanı arka kapıdan binayı terk etti. Bu sırada, güvenlik güçlerinin işgal edilen Bölgeler Partisi binasını geri aldığı haberi geldi. Olaylarda çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. Öte yandan, Bölgeler Partisi yanlısı "anti-Meydan" göstericilerinin bulunduğu parlamentonun yanındaki Marinskiy parkına giren göstericiler polisle çatışmaya başladı. Şiddet düzeyinin arttığı olaylarda, polis ses ve gaz bombası ile plastik mermi kullandı. Göstericilerin yanıtı kaldırım taşı, ses bombası ve molotof kokteyli oldu. SİLAHLANMA ÇAĞRISI Öğle saatlerinde muhalefetteki Svoboda (Özgürlük) Partisi lider Oleg Tyagnibok, Ukrayna genelinde teyakkuzda olunması için taraftarlarına çağrı yaptı. Bu çağrıdan bir süre sonra da gösterilerde adı sıkça duyulan Praviy Sektör (Sağ Sektör) lideri Dmitro Yaroş, vatandaşlara silahlanarak meydana gelmeleri için çağrıda bulundu. Ukrayna parlamentosundan çıkan "şartlı af yasası" ile daha önce tutuklanan göstericilerin serbest bırakılması ve Kiev belediye binası ile Gruşevskogo caddesinin boşaltılması sonucu birkaç gün önce başlayan olumlu hava, bugün çıkan olaylarla yok oldu. 4 POLİS YARALANDI Siyasi krizin devam ettiği Ukrayna'da göstericilerle güvenlik güçleri arasında parlamento binası çevresinde çıkan çatışmalarda en az dört polisin yaralandığı bildirildi. Yetkililer, parlamento binasının etrafını saran göstericilerin iktidardaki Bölgeler Partisi'ne ait bir çadırı yaktığını, olay sırasında bazı partililerin yaralandığını açıkladı. Güvenlik güçleri, iki polis kamyonunu ateşe veren göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombası kullanırken protestocular, söktükleri kaldırım taşlarını fırlatarak karşılık veriyor. Muhalefetteki Udar Partisi lideri Vitaliy Kliçko, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in çatışmaların sona ermesi için erken seçime gitmesi gerektiğini söyledi. Ukrayna'da parlamento seçimlerinin 2017'de, devlet başkanlığı seçimlerinin ise 2015 'te yapılması planlanıyor. OTURUM KÜRSÜ İŞGALİ NEDENİYLE BAŞLAYAMADI Siyasi krizin sürdüğü Ukrayna'da, yeni hükümetin kurulması ve Anayasa görüşmelerinin gündemde olduğu parlamento oturumu, kürsü işgali nedeniyle yapılamadı. Oturumun açılmasına yarım saat kala parlamento kürsüsüne gelen muhalefetteki Batkivşçina (Anavatan), Svoboda (Özgürlük) ve Udar (Darbe) partisi üyesi 40 kadar milletvekili kürsüyü işgal etti. İşgal nedeniyle oturum başlatılamazken, parlamenterler 2004 Anayasası'na geri dönülmesini talep ettiler. Parlamento çevresinde de muhalefet yanlısı göstericiler ile barikat kuran polis arasında arbede çıktı. 10 bin kadar gösterici de muhalefetin çağrısı üzerine meydandan parlamentoya yürüyor. ÖLÜ SAYISI ÇELİŞKİLİ Siyasi krizin devam ettiği Ukrayna'nın başkenti Kiev'de çıkan çatışmalarda ölü sayısına ilişkin çelişkili bilgiler geliyor. İçişleri Bakanlığı olaylarda 3 polisin öldüğünü açıkladı. Kiev Belediye Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, başkent Kiev'deki sokak gösterilerinde 5 protestocu hayatını kaybetti. Açıklamada, 3 göstericinin cesetlerinin Subay Evi'ne getirildiği, birisinin Lipskaya'daki Bölgeler Partisi Merkez Binası'nda, birisinin de de hastanede öldüğü belirtiliyor. Çatışmalarda hastanelere 71 göstericinin geldiği, 59'unun tedavisinin yapıldığı bildirildi. BASINDA 10 ÖLÜ Bu arada muhalefet ve Ukrayna basınında çıkan haberlerde gösterilerde 10 kişinin öldüğü kaydediliyor. Çatışmada iki kadının da aralarında olduğu 7 eylemcinin Bölgeler Partisi Genel Merkez Ofisi'nde hayatını kaybettiği, akşam üstü Bağımsızlık Meydanı'nda çıkan olaylarda ise bir kişinin daha öldüğü iddia ediliyor. İçişleri Bakanlığı ise 3 polisin hayatını kaybettiği, yaralanan 157 polisten 135'inin hastanede tedavisine devam edildiği ifade edilerek, yaralı polislerden 35'inin durumun ağır olduğu kaydedildi. Başkent Kiev'de sabahın erken saatlerinde parlamentoya yürüyüşe geçen göstericiler, polisle çatıştı. Hükümet karşıtı gösterilerin devam ettiği Bağımsızlık Meydanın'da muhalif liderler ve bazı partililer sahneye çıkarak Cumhurbaşkanı Yanukoviç ve polislere kan dökmeme çağrısında bulundu. Çatışmaların giderek şiddetini artırdığı meydanda polis, çocuk ve kadınların meydandan uzaklaşmaları çağrısında bulunurken, göstericiler sık sık Ukrayna Ulusal Marşı'nı okuyarak hükümet aleyhinde slogan atıyor. NATO'DAN AÇIKLAMA Ukrayna'daki son olaylara ilişkin yazılı bir açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ülkede şiddete dönülmesinden ve Kiev'den gelen ölüm haberlerinden ciddi endişe duyduğunu belirtti. Rasmussen, tüm taraflara şiddetten kaçınma ve parlamenter süreç de dahil olmak üzere acilen diyaloğa yeniden başlama çağrısı yaptı. BAKANLIK: GEREKEN YAPILACAK Siyasi krizin devam ettiği Ukrayna'da İçişleri Bakanlığı, çatışmaların artması üzerine, protestoların sona ermemesi halinde "gerekenin yapılacağını" açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "sorumsuz eylemlerde bulunan muhalefet liderleri" uyarıldı, ülke yönetiminin, düzeni sağlamak için gerekli gücü bulunduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, "Eğer bu düzensizlik devam ederse, sert önlemler alınacak, Eylemler eğer saat 18.00'a kadar sona ermezse düzenin sağlanması için gereken herşey yapılacaktır" denildi. Başkent Kiev'de akşam saatlerinde göstericilere müdahale eden polis, protestocuların kontrolündeki Ekim Sarayı'nı boşalttı. Güvenlik güçleri ayrıca eylemcilerin işgali altındaki Avrupa Meydanı'nında da kontrolü sağladı. Polisin, işgal edilen Ukrayna Evi kongre merkezinin etrafını sardığı bildirildi. Polisin geri püskürttüğü eylemciler, Bağımsızlık Meydanına kadar geri çekildi. Parlamento binasına yakın sokaklarda polis ile göstericiler arasındaki çatışmalar ise yer yer devam ediyor. MUHALEFET: 3 GÖSTERİCİ ÖLDÜ Muhalefetteki Batkivşçina (Vatan) Partisi'nden yapılan açıklamada ise bugünkü olaylarda en az 3 göstericinin öldüğü bildirildi ancak resmi kaynaklar bunu teyit etmedi. Resmi açıklamalarda ise bir kişinin öldüğü belirtiliyor. Gösterilerde çok sayıda polis ve göstericinin de yaralandığı kaydedildi. Bazı polislerin göstericiler tarafından rehin alındıkları iddia edilirken, polisin aldığı bir ihbar nedeniyle başkent Kiev metrosundaki ulaşımı durduğu ifade edildi. Lviv ve Ternopol bölgelerinden protestocuların otomobil ve otobüslerle başkent Kiev'e doğru yola çıktığı, bunun üzerine polisin Kiev'e giriş noktalarındaki kontrolleri arttırdığı belirtildi. RUSYA'DAN BATI'YA ELEŞTİRİ Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'daki durumun kötüye gitmesinin, Batı'nın yürüttüğü yanlış politikanın sonucu olduğunu öne sürdü. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Ukrayna'da hükümet ve muhalefet arasındaki siyasi kriz ve ülkede devam eden sokak olayları değerlendirildi. Açıklamada, "Batılı politikacılar ve Avrupa kurumları, Ukrayna'daki krizin başladığı ilk günden itibaren radikal güçlerin agresif eylemlerine göz yumarak, onları hükümet karşıtı gösterilere devam etmelerine tevfik ettiler" ifadeleri yer aldı. Ukrayna'da yaşanan gerginliğin giderek arttığına vurgu yapılan açıklamada, Kiev sokaklarında muhalefet liderlerinin "barış saldırısı" çağrısında bulunduğu, göstericilerin taşlarla güvenlik güçlerine saldırdığı, arabaları ateşe verdiği ve parlamento binasını abluka altına aldığı iddialarına yer verildi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna muhalefetinin durumu kontrol etmekte zorlandığını öne sürerek muhalefet liderlerine, "tehdit ve ültimatomlardan vazgeçme ve ülkenin içinde bulunduğu derin siyasi krizin çözümü adına hükümetle diyaloğa geçme" çağrısında bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1d3d60ffade7c96bb2cd8b93753c3ead80c9bdde --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den şartlı onay. TBMM'de bugün görüşülecek olan torba kanunda yapılacak değişiklikle özel hayatın ihlali durumunda TİB başkanına verilen yasaklama yetkisi sınırlandırılıyor. TİB başkanına yasaklama kararını mahkemeye götürme zorunluluğu getiriliyor. İki yıl boyunca saklanacak olan internet trafiği verileri kapsamı da daraltılıyor. Hürriyet'in haberine göre ... İnternet yasasında tartışılan maddeler yeniden düzenlenecek. TBMM'de bugün görüşülecek olan torba kanunda yapılacak değişiklikle özel hayatın ihlali durumunda TİB başkanına verilen yasaklama yetkisi sınırlandırılıyor. TİB başkanına yasaklama kararını mahkemeye götürme zorunluluğu getiriliyor. İki yıl boyunca saklanacak olan internet trafiği verileri kapsamı da daraltılıyor. Hürriyet'in haberine göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "sıkıntı" olduğunu belirtmesinin ardından, internet yasasında dün baş döndüren bir trafik yaşandı. Meclis'te üç muhalefet partisinin temsilcileriyle görüşen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Gül'ün onayına sunulan yasada iki temel değişiklik yapacaklarını belirtti. Elvan, "Telekomünikasyon İletişim Başkanı'nın (TİB) özel hayatın gizliliğiyle ilgili olarak internette resen yasaklama kararı alması durumunda, bu kararı 24 saat içinde mahkemeye taşıması zorunluluğu getirilecek. Ayrıca 2 yıl boyunca saklanacak olan internet trafiği verilerinin kapsamı daraltılacak" dedi. Yasanın Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanması halinde hızlıca harekete geçeceklerini belirten Elvan'ın açıklamalarından yarım saat sonra Gül de Twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Gül, "Macaristan'dan döner dönmez değişikliklerin yapılması için yasayı onayladım" dedi. GRUPLAR OLUMLU KARŞILADI Bakan Elvan'ın bahsettiği değişikliklerin ilkini, özel hayatın gizliliği maddesi oluşturuyor. Kabul edilen torba kanunda yer alan düzenlemeye göre, özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan TİB Başkanı'nın emri üzerine erişim engellemesi anında yapılabiliyor. Bu karara karşı, itiraz etmek isteyenler ise, sulh ceza mahkemesine gidebiliyor. Getirilmesi planlanan düzenlemeye göre ise, söz konusu karar alındıktan sonra, TİB Başkanı'nın aldığı kararı 24 saat içinde mahkemeye taşıması zorunlu olacak. Mahkemeden gelen karara göre de, engelleme devam edecek veya yürürlükten kalkacak. Mahkemeye gidilmemesi durumunda ise, engelleme kararı yürürlükten kalkacak. Bir diğer düzenleme de kullanıcıların internet trafik bilgilerini içeriyor. Buna göre, 2 yıl boyunca saklanacak olan internet trafiği bilgileri "taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abone kimlik bilgileri ile" sınırlı olacak. Trafik verisi olarak trafik bilgisinden fazla bilgi istenemeyecek. Ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi durumunda başkanlık trafik bilgisini alacak ve mahkemeye sunacak. Kabul edilen torba kanunda yer alan düzenlemede ise internet trafik bilgilerinin saklanacağı belirtilirken; bu bilgilerin içeriğine ilişkin bir tanım yer almıyor. Bilgilerin TİB Başkanlığı'na sunulması konusunda da herhangi bir mahkeme kararı aranmıyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan internet düzenlemelerinin yer aldığı torba kanunu Gül'ün onayına sunulduğunu belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı onaylarsa değişiklikler için hemen çalışmaaya başlacağız" dedi. Elvan'ın açıklamalarının ardından Gül de twitter üzerinden gerekli değişikliklerin yapılması için yasayı onayladığını kamuoyuna duyurdu. 'Unfollow' tepkisi Cumhurbaşkanı Gül'ün internet düzenlemelerini içeren yasayı onayladığını duyurması takipçilerinin tepkisine neden oldu. Gül'ün Twitter hesabındaki takipçi sayısı açıklamadan sonra hızla düştü. Twitter'da 4 milyon 390 bin takipçisi bulunan Gül'ün, yasayı onayladığını açıkladığı saat 20.30'dan sonra iki buçuk saat içerisinde sayı 4 milyon 347 bine düştü. Gece yarısı 01.30'da Gül'ün takipçi sayısı 4 milyon 327 bine düştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576595.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576595.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b0e8b1fe0b26fd902771721e8aba6759aa595a25 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576595.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıyer CHP'de YSK krizi!. 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi Yüksek Seçim Kurulu'na son başvuru gününde partilerin meclis üyesi aday listeleri de belli oldu. Sarıyer CHP teşkilatı listeleri zamanında YSK'ya ulaştıramayınca kriz çıktı. CHP'yi karıştıran liste krizi dakika dakika böyle yaşandı; CHP Genel Merkezi ... CHP'nin Sarıyer'de seçime girmesinin riske girdiği iddiası ortalığı karıştırdı. 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesi Yüksek Seçim Kurulu'na son başvuru gününde partilerin meclis üyesi aday listeleri de belli oldu. Sarıyer CHP teşkilatı listeleri zamanında YSK'ya ulaştıramayınca kriz çıktı. CHP'yi karıştıran liste krizi dakika dakika böyle yaşandı; CHP Genel Merkezi dün saat 13:00'te Sarıyer'in belediye meclis üyesi adaylarının listesini Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na faksladı. Islak imzalı liste ise CHP'liler tarafından saat 17:09'da Sarıyer İlçe Seçim Kurulu'na teslim edildi. Bunun üzerine AKP ve MHP'liler ise saatin 17:00'yi geçtiğini öne sürerek CHP'nin listesinin kabul edilmemesi için tutanak tutturdu. Yaşanan tartışmalar üzerine CHP'nin Sarıyer Belediye Meclis Üyesi adaylarının olduğu liste ve tutulan tutanak Sarıyer ilçe Seçim Kurulu'na gönderildi. SEÇİME GİREMEME TEHLİKESİ! İlçe seçim kurulu AKP ve MHP'nin itirazını kabul ederse CHP 'Sarıyer'de seçime giremeyecek. CHP'liler şimdi Sarıyer'de ilçe seçim kurulundan gelecek haberi bekliyor. gercekgundem'in haberine göre; CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz'in yaşanan gelişmeler üzerine istifa ettiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576621.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576621.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c829407c268b7a2230f94b2cfdf446de7dfede34 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576621.txt @@ -0,0 +1 @@ +O eylem için karar verildi!. Manisa'nın Akhisar ilçesinde, evinin balkonundan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül'ün eylemi, savcılık tarafından ifade özgürlüğü olarak değerlendirildi ve dava açılmasına gerek görülmedi. Nurhan Gül, Akhisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde Başbakan Erdoğan 'ın konuşması sırasında, ... Akhisar'da Başbakan'a ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül'ün eylemi için karar verildi. Manisa'nın Akhisar ilçesinde, evinin balkonundan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ayakkabı kutusu gösteren Nurhan Gül'ün eylemi, savcılık tarafından ifade özgürlüğü olarak değerlendirildi ve dava açılmasına gerek görülmedi. Nurhan Gül, Akhisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde Başbakan Erdoğan 'ın konuşması sırasında, meydana bakan evinin balkonundan ayakkabı kutusu göstermişti. Bunun üzerine Başbakan'ın yakın korumaları ve Çevik Kuvvet ekipleri tarafından gözaltına alınarak karakola götürülmüştü. Gül'ün bu hareketini 'sessiz ve pasif' olarak değerlendiren savcılık, gösteri ve ifade özgürlüğüne aykırı bir davranış olmadığı kanaatine vararak soruşturma açmadı. Konu hakkında bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Akhisar Savcılığı'nın bu tutumunu takdirle karşıladığını söyledi. Balkız, "Akhisar'daki bir toplu açılış töreninde bir avukat arkadaşımızın eşinin, meydana doğru sessiz, herhangi bir söz ifade etmeden ayakkabı kutusu uzatması emniyet kuvvetleri bakımından hukuka aykırı bir davranış olarak görülmüş. Ardından kadın , konut dokunulmazlığı ihlâl edilmek suretiyle karakola götürülmüş. Netice itibariyle bu konuda bir soruşturma başlatılmış ama Akhisar Savcılığı, 'Bu sessiz, pasif bir gösteridir. Gösteri ve ifade özgürlüğüne aykırı bir davranış değildir.' tespitinde bulunarak, bu konuda dava açılmamasına ve soruşturma başlatılmamasına karar vermiştir. Akhisar Savcılığı'nın soruşturmaya gerek duymaması ve sonlandırmasını, Türk demokrasisi adına tebrik ediyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576623.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576623.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0df6ec90998e3fc224af5a8237dd655ac62b0599 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576623.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan konuşuyor. Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: Bugün seçim beyannamemizi açıklayarak kampanyamızı başlatıyor, 30 Mart'a giden muhteşem yolculuğun kapılarını aralıyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yolumuz bahtımız açık olsun. 30 Mart seçimleri Türkiye için milletimiz için, şehirlerimiz ilçe belde köylerimiz tüm ... Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde partisinin milletvekilleriyle kahvaltıda bir araya gelecek, "AKP Seçim Beyannamesi" ile belediye başkan adaylarının açıklanması dolayısıyla Ankara Arena'da düzenlenen toplantıda konuşuyor Erdoğan burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: Bugün seçim beyannamemizi açıklayarak kampanyamızı başlatıyor, 30 Mart'a giden muhteşem yolculuğun kapılarını aralıyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Yolumuz bahtımız açık olsun. 30 Mart seçimleri Türkiye için milletimiz için, şehirlerimiz ilçe belde köylerimiz tüm bölgemiz için dünya ve insanlık için inşallah hayırlara vesile olsun diyorum. Rabbim bizleri utandırmasın. Rabbim bu kutlu yolculukta bizleri korusun her türlü tehditten tehlikeden esirgesin diye dualar ediyorum. Bugün yeni Türkiye için medeniyet yolculuğumuzda farklı bir güçle devam ediyoruz. Bundan yaklaşık 20 yıl önce 27 Mart 1994'te rabbim bize nasip etti. İstanbul belediye başkanlığına seçildik. Seçileceğimizi beklemiyorlardı. 28 Mart sabahına kadar bizim seçilmiş olduğumuza ihtimal vermiyor, kendilerince zaferleri ilan ediyorlardı. Hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak bir neticeyle, İstanbul büyükşehir başkanlığına seçildik. Çok farklı şeyler ifade ettiler. Kalktılar, yapamayacağımızı, beceremeyeceğimizi iddia ettiler. Köşelerinden manşetlerinden bu şekilde yazdılar çizdiler. Her türlü tuzağı kurdular. Hükümet gücünü kullanarak başarısız olmamız için ellerinden geleni yaptılar. Ama biz İstanbul için aşkla çalıştık. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576754.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576754.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..87ab4e5d0ac4ebbc91bb28351dcc5b0f726ad78b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576754.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dünya ayağa kalktı, Putin sustu!. Ukrayna'da yaşanan bu uzun ve kanlı gecenin bilançosu sabah saatlerinde netleşmeye başlar başlamaz tepkiler de geldi. Avrupa Birliği Ukrayna'ya bireysel yaptırımlar getirmeye hazırlanırken, 28 ülkenin dışişleri bakanlarını yarın olağanüstü toplantıya çağırdı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Kiev'deki şiddet karşısında ... Ukrayna'daki kanlı bilanço'yu birçok ülke kınarken, bir tek Rusya diğer lerinden farklı bir tepki gösterdi. Ukrayna'da yaşanan bu uzun ve kanlı gecenin bilançosu sabah saatlerinde netleşmeye başlar başlamaz tepkiler de geldi. Avrupa Birliği Ukrayna'ya bireysel yaptırımlar getirmeye hazırlanırken, 28 ülkenin dışişleri bakanlarını yarın olağanüstü toplantıya çağırdı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Kiev'deki şiddet karşısında "şok ve dehşet içinde" olduğunu söyledi. Washinton yönetimi ise Başkan Yardımcısı Joe Biden aracılığıyla yaşananlardan derin endişe duyduklarını bildirdi ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i güvenlik güçlerini geri çekmeye çağırdı. Biden ayrıca Ukrayna hükümetinin, protestocuların meşru şikayetlerini dikkate almasını ve siyasi reform önerileri ortaya koymasını istedi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Ukrayna'daki şiddete "büyük bir öfke" duyduğunu söylerken, Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, Alman yetkililerle yapacağı toplantı öncesinde "Bu konuda Almanya ile görüşümüz ortak. Kişisel yaptırımlar da dahil olmak üzere pek çok yaptırım uygulanabilir" dedi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise tepkileri biraz daha ileriye taşıyarak Twitter'dan "Viktor Yanukoviç'in ellerine kan bulaştı" diye yazdı. Danimarka ve Polonya da Ukrayna hükümetini, yaşananların sorumluluğunu üstlenmeye davet ederken, Papa Françesko da Ukrayna'daki şiddetin kurbanları için dua ettiğini söyledi. Türk Dışişleri de bir açıklama yaparak yaşanan kayıplardan büyük bir üzüntü duyduğunu dile getirdi. Açıklamada, "Dost Ukrayna halkına ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına taziye dileklerimizi ifade eder, yaralananlara acil şifalar dileriz. Bağımsızlığından bu yana barış ve uzlaşı kültürüne dayalı siyaset geleneği ile geçmişteki sınamaları geride bırakan Ukrayna'nın bu krizi de aşarak demokrasi temelinde toplumsal huzuru ve kamu düzenini yeniden tesis edeceğine inanıyoruz. Bu amaç doğrultusunda tüm tarafları itidal içinde ve soğukkanlılıkla hareket etmeye; çatışma ortamının son bulmasına yönelik çabaları yoğunlaştırmaya davet ediyoruz" denildi. Ancak Rusya'nın tepkisi, tüm bunlardan çok daha farklı oldu. Dışişleri Bakanlığı, Kiev'deki şiddet olaylarının yükselmesinden Batı'yı sorumlu tutarken, Kremlin'den yapılan açıklamada da bunun "açıkça bir darbe girişimi" olduğu belirtildi. Kremlin Basın Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'le dün bir telefon görüşmesi yaptığını, ancak burada gösteriye nasıl müdahalede bulunulacağı konusunda herhangi bir tavsiyenin yapılmadığını söyledi. Kiev'de yaşanan olayları kınadıklarını ifade eden Peskov, Putin'in gelişmeleri Ukrayna yönetimine karşı bir darbe girişimi olarak değerlendirdiğini söyledi. Radikal grupların silah edindiği bilgisi veren Peskov, "Ukrayna'da yaşanan gelişmeler darbe olarak değerlendiriliyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576755.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576755.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb890a499a9c11da8664fae6db0b29ed5723d6cf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576755.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vapur seferleri iptal!. İstanbul'da yaşanan yoğun sis nedeni ile Şehir Hatları vapur seferlerinin tamamı iptal edildi. abiha Gökçen Havalimanı ve Atatürk Havalimanı'ndaki uçuşlar aksadı. Vapur seferlerinin iptal olması sonucu Marmaray'a yüklenen yolcular izdiahama neden oldular. Metrobüs bekleyenlerin ise hali içler acısı bir hal ... İstanbul'da yaşanan yoğun sis nedeni ile Şehir Hatları vapur seferlerinin tamamı iptal edildi. abiha Gökçen Havalimanı ve Atatürk Havalimanı'ndaki uçuşlar aksadı. Vapur seferlerinin iptal olması sonucu Marmaray'a yüklenen yolcular izdiahama neden oldular. Metrobüs bekleyenlerin ise hali içler acısı bir hal aldı. İstanbul'da a sabah saatlerinde bastıran ve halen devam eden sis, deniz ve hava ulaşımını etkilerken İstanbul Atatürk Havalimanı'na inmek için yaklaşım sırasında bir kaptan pilot tarafından kokpit camından bu eşsiz "İstanbul sis altında" fotoğrafı çekildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576756.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576756.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c4e15b4accb1d322d16661bb9f11d58ec3bb9c8b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576756.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna muhalefetine gözdağı. İlk günden bu yana muhalefeti diyaloğa çağırdığını ve hep uzlaşmadan yana bir tutum izlediğini savunan Yanukoviç, "Muhalefet liderleri, demokrasiyi hiçe saydı. Demokraside iktidar, sokaklar ya da meydanlarda değil sandıkta belirlenir. Muhalefet liderler, kendileri ile radikal güçler arasında bir sınır çizmek ... Ukrayna'nın başkenti Kiev'de polis ile hükümet karşıtları arasındaki çatışmalarda 9'u polis, en az 25 kişi ölürken, Devlet Başkanı Yanukoviç şiddetten muhalif liderleri sorumlu tuttu. İlk günden bu yana muhalefeti diyaloğa çağırdığını ve hep uzlaşmadan yana bir tutum izlediğini savunan Yanukoviç, "Muhalefet liderleri, demokrasiyi hiçe saydı. Demokraside iktidar, sokaklar ya da meydanlarda değil sandıkta belirlenir. Muhalefet liderler, kendileri ile radikal güçler arasında bir sınır çizmek zorundadır. Şiddet olaylarından sorumlu olanlar, en kısa zamanda mahkeme karşısına çıkarılacak" dedi. Ukrayna'da güvenlik güçleriyle muhalifler arasındaki şiddet tırmanırken, başkent Kiev'deki çatışmalarda 9'u polis en az 20 kişi öldü. Güvenlik güçlerinin, Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in, Rusya'yla daha yakın bir ticari anlaşma imzalanması gerektiği iddiasıyla AB ile ortaklık anlaşmasını askıya aldığı Kasım 2013'ten bu yana Bağımsızlık Meydanı'nı işgal altında tutan protestocuları dağıtma girişimi sonucunda 500'ün üzerinde kişi yaralandı ve şehir yangın yerine döndü. Ses bombaları ve tazyikli su kullanan polise, eylemciler de molotof kokteylleri ve havai fişeklerle yanıt verdi . Göstericilere ait çok sayıda çadırın yandığı Bağımsızlık Meydanı'ndan patlama sesleri yükselirken, eylemciler ayrıca ateşler de yaktı. 'ÜLKE KANDA BOĞULABİLİR' Anavatan Partisi lideri Arnesiy Yatsenyuk ise Yanukoviç'e 'kan dökülmesine son vermesi ve ateşkes ilan etmesi' çağrısında bulunup "Burada insanların yaşamından ve kanda boğulabilecek bir ülkeden bahsediyoruz. Dur Yanukoviç, dur" dedi. Öte yandan Kliçko ile Yatsenyuk eylemcilerin istifa çağrılarını reddeden Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'le de bir araya geldi. Ancak görüşmeden bir sonuç çıkmadı. İkili muhalif lider, Yanukoviç'in eylemcilere sadece 'eve dönme' seçeneği verdiğini açıkladı. Yanukoviç de görüşmeden sonraki açıklamasında, tırmanan şiddetten muhalefet liderlerini sorumlu tutarken, 'çatışmaları durdurmak için çok geç olmadığını' da vurguladı. 'MUHALEFET HALKTAN YETKİ ALMIŞ DEĞİL' Yanukoviç bugün Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde yaptığı açıklamada da muhalefet liderlerine yüklendi. İlk günden bu yana muhalefeti diyaloğa çağırdığını, güç kullanılmasına kesinlikle karşı olduğunu ve hep uzlaşmadan yana bir tutum izlediğini savunan Yanukoviç, muhalefeti 'halktan herhangi bir yetki almadan, yasadışı olarak ve anayasayı çiğneyerek tüm hâkimiyeti ele geçirmeye çalışmakla' suçladı. 'İKTİDAR SANDIKTA BELİRLENİR' Ukrayna lideri şu ifadeleri kullandı: "Muhalefet liderleri, demokrasi ilkesine hiçe saymıştır. Demokrasi ilkesine göre iktidar, sokaklar ya da meydanlarda değil seçim sandığında belirlenir. Muhalefet liderleri, halkı silahlanmaya çağırarak çizgiyi aşmış, hukuku ihlal etmiştir. Şiddet olaylarından sorumlu olanlar, en kısa zamanda mahkeme karşısına çıkarılacak." 'MUHALEFET RADİKAL GÜÇLERLE ARASINA MESAFE KOYMALI' Muhalefet liderlerine bir an önce şiddet olaylarına son verme çağrısında bulunan Yanukoviç, "Muhalefet liderleri, kendileri ile radikal güçler arasında bir sınır çizmek zorundadır. Yoksa radikalleri desteklediklerini kabul etmiş olacaklar. O zaman da süreç, tamamen farklı bir mecraya yönelecek" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576758.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576758.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3f1d47308212d1e241a62ff0e2997bda60530d30 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576758.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ece hedefine varmış. Sahne öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gürsel, albümü ve modellikten şarkıcılığa geçişi için şu sözleri söyledi: " Şarkı yazmak ve söylemek benim hedefimdi. Modellik ile başlayan süreçte zamanla müzik eğitimi alarak kendimi bu alanda geliştirdim. İlk albümde aldığım iyi ve kötü ... Sahne öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gürsel, albümü ve modellikten şarkıcılığa geçişi için şu sözleri söyledi: " Şarkı yazmak ve söylemek benim hedefimdi. Modellik ile başlayan süreçte zamanla müzik eğitimi alarak kendimi bu alanda geliştirdim. İlk albümde aldığım iyi ve kötü eleştirileri dikkate alarak hatalarımdan arınarak bir proje ortaya çıkarmaya gayret gösterim. Albümde bir şarkımın sözleri ablam Burçe Gürsel'e diğer 5 şarkının söz ve müziği bana ait. Yaptığım müziği ve işi destekleyen isimler arasında Moğollar'dan Cahit Berkay, Sezen Aksu, Model grubu ve Badem grubu yer alıyor. Hepsine aracılığınız ile teşekkür ederim." SEVGİLİ EN ÖNDEN AİLESİ ARKADAN KONSERİ İZLEDİ! Ece Gürsel'e sahne öncesi Garajistanbul ekibi tarafından özel yapılmış bir pasta ikram edildi. Pastanın üzerinde albümün adı olan 'Sadece' yazıyordu. Sahneye çıkan Ece Gürsel'i sevgilisi Arda Esen en önden izlerken annesi ve kız kardeşini arkalardan konseri takip etmesi dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576761.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576761.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7edd917f56c6919b9a81cdf1a56fb6abb142cfa8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576761.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gözler Hilmioğlu kararında!. Ergenekon Davası'ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun kardeşi aynı zamanda avukatı Hayati Hilmioğlu, "İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından verilen 9 kişilik sağlık raporunda kardeşim Fatih Hilmioğlu'nun ... Ergenekon tutuklusu Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen sağlık raporunda, 'cezaevi koşullarında kalamaz' denildi. Ergenekon Davası'ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu'nun kardeşi aynı zamanda avukatı Hayati Hilmioğlu, "İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi tarafından verilen 9 kişilik sağlık raporunda kardeşim Fatih Hilmioğlu'nun 'Cezaevinde kalması uygun değildir. Hastane şartlarında kalması uygundur' şeklinde rapor verdi. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde bulunan 9 doktor tarafından verilen sağlık raporu Anayasa Mahkemesi'ne bugün ulaştı. Biz de raporla birlikte tahliye bekliyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin kısa sürede karar vermesini bekliyoruz" dedi. "BU RAPOR KARDEŞİM HAKKINDA VERİLEN 7. SAĞLIK RAPORU" Avukat Hilmioğlu, "Bu rapor kardeşim hakkında verilen 7. sağlık raporu. Aldığımız bütün raporlar Fatih Hilmoğlu 'Cezaevinde kalamaz' şeklindedir. Hatta Bakırköy Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi , "İntihar etme riski" var diye rapor verdi. Ellerinde her türlü sağlık raporu var. Artık bu aşamadan sonra başka sağlık raporu isteyemezler" diye konuştu. AVUKATI ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURMUŞTU Fatih Hilmioğlu'nun avukatı aynı zamanda kardeşi olan Hayati Hilmioğlu, yüksek şeker, karaciğer ve kanser hastası olan müvekkilinin tahliye edilmesi için 16 Ocak'ta Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Talebi hemen değerlendirmeye alan Anayasa Mahkemesi, Hilmioğlu için "Tam teşekkülü devlet hastanesinden" yeni bir sağlık raporu alınmasına karar vermiş, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı üzerine Fatih Hilmioğlu 30 Ocak'ta İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'ne sağlık kontolünden geçirilmişti. 5 Ağustos 2013 tarihinde karara bağlanan Ergenekon Davası'nda Fatih Hilmioğlu, "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından toplam 23 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. "YETKİM OLSA HEMEN KULLANIRIM" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fatih Hilmioğlu'na ilişkin sorulara geçtiğimiz günlerde "Defalarca söyledim ben. Halkımız şöyle zannediyor. Cumhurbaşkanı birisini arzu ederse cezaevindeki bir hastayı affedebilir. Böyle bir yetkim yok benim. Yetkim olsa hemen kullanırım" diye cevap vermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576765.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576765.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d1ea1f48d1da0296360fb84849351037b16f8c1e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576765.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genel Kurul karıştı!. Meclis Genel Kurulu'nda "Yargı Paketi"nin görüşmeleri sırasında yine gergilnlik çıktı. MHP önergesinin görüşüldüğü sırada söz hakkı alan Sinan Oğan, "Cumhurbaşkanı pis işlerin içine girmemeli" dedi. Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, Oğan'a özür dilemesi gerektiğini ve cumhurbaşkanına hakaret ettiğini söyledi. ... Genel Kurul'da yaşanan gerginlik üzerine Yakut, oturuma 15 dakika ara verdi. Meclis Genel Kurulu'nda "Yargı Paketi"nin görüşmeleri sırasında yine gergilnlik çıktı. MHP önergesinin görüşüldüğü sırada söz hakkı alan Sinan Oğan, "Cumhurbaşkanı pis işlerin içine girmemeli" dedi. Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, Oğan'a özür dilemesi gerektiğini ve cumhurbaşkanına hakaret ettiğini söyledi. Oğan, "Ben hakaret amaçlı söylemedim ama sözümü geri alıyorum" dedi. Gerginlik üzerine Yakut, oturuma 15 dakika ara verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576766.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576766.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5606c8e71eee0988e0f5ffc2383ce618467ac7bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576766.txt @@ -0,0 +1 @@ +Venezuela'da muhalif lider teslim oldu. Dün başkent Caracas'ta düzenlenen gösteriye katılarak kısa bir konuşma yapan muhalif lider Leopoldo Lopez, konuşmasının ardından teslim oldu. Lopez, "barışçıl demokratik değişim isteyen Venezuelalıları hapse atmak isteyen yozlaşmış bir yargının kurbanı olduğunu" ifade etti. Başkent dün hükümet karşıtı göstericilerin yanı ... Venezuela'daki protesto gösterilerinde şiddet olaylarını kışkırtmakla suçlanan muhalefet lideri yetkililere teslim oldu. Dün başkent Caracas'ta düzenlenen gösteriye katılarak kısa bir konuşma yapan muhalif lider Leopoldo Lopez, konuşmasının ardından teslim oldu. Lopez, "barışçıl demokratik değişim isteyen Venezuelalıları hapse atmak isteyen yozlaşmış bir yargının kurbanı olduğunu" ifade etti. Başkent dün hükümet karşıtı göstericilerin yanı sıra hükümet yanlısı gösterilere de sahne olurken herhangi bir ciddi çatışma yaşanmadı. Cumhurbaşkanı Nicholas Maduro, tarafları sükûnete davet ederek ülkenin siyasi güçleri arasında diyalog çağrısında bulundu. Muhalefet lideri Lopez en son geçen hafta başkent Caracas'ta, üç kişinin ateşli silahla öldürüldüğü gösterilerde görülmüş, Cumhurbaşkanı Maduro, olayların ardından Lopez için tutuklama emri çıkarıldığını açıklamıştı. Maduro, Lopez'i, hükmete karşı darbe girişimleri çerçevesinde şiddet eylemlerini kışkırtmakla suçladı. Başkentin doğusundaki Chacao'nun eski belediye başkanı olan 42 yaşındaki Lopez, hükümet karşıtı son protestoları örgütlemişti. Lopez daha önce yayımladığı Twitter mesajı ve videosunda, "herhangi bir suç işlemediği için korkmadığını ve Salı günü düzenlenecek protestoya katılacağını" belirtmişti. Muhalefetin dile getirdiği şikayetler arasında yüksek enflasyon, suç oranı ve bazı tüketim maddelerinin kıtlığı bulunuyor. Hükümet ise bu kıtlığı "sabotajcılara" ve "yolsuzluğa bulaşmış kâr düşkünü iş adamlarına" bağlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576767.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576767.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2340a4589eb8b32b817f0edc3ccae61502089922 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576767.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'den suç duyurusu. Fethullah Gülen'in Avukatı Orhan Erdemli, "Müvekkilim, 'Ankara'nın Karanlık Dehlizleri' tarafından istenildiği kadar izlensin veya dinlensin ortaya çıkacak olan, hukuka saygı ve insanlığa hizmet sevdasından başka bir şey olmayacaktır" açıklaması yaptı. Erdemli, Gülen'in telefonlarını yasadışı dinlediğini belirttiği çevreler hakkında suç duyurusunda ... Fethullah Gülen'in Avukatı Orhan Erdemli, müvekkilinin Ankara'nın Karanlık Dehlizleri tarafından dinlendiğini belirtirerek suç duyurusunda bulundu. Fethullah Gülen'in Avukatı Orhan Erdemli, "Müvekkilim, 'Ankara'nın Karanlık Dehlizleri' tarafından istenildiği kadar izlensin veya dinlensin ortaya çıkacak olan, hukuka saygı ve insanlığa hizmet sevdasından başka bir şey olmayacaktır" açıklaması yaptı. Erdemli, Gülen'in telefonlarını yasadışı dinlediğini belirttiği çevreler hakkında suç duyurusunda bulundu. Orhan Erdemli yaptığı açıklamada, bugün, hukuk tanımaz bazı karanlık odakların, sosyal medyada yer alan gizli hesaplar üzerinden bir kez daha illegal olarak elde edilmiş telefon görüşmelerinin bazı kısımlarını montajlayarak yayınladıklarını belirtti. Müvekkili Fethullah Gülen'in, bir süredir kirli komploların hedefinde olduğunu ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa'mızın teminatı altındaki "haberleşmenin gizliliği" hakkı hiçe sayılarak, telefon görüşmelerinin en az 6 aydır sistemli bir şekilde illegal olarak dinlendiğini daha önce ifade ettiklerini belirten Erdemli, "Bugün anlaşılmıştır ki, yasadışı dinleme faaliyeti kesintisiz olarak devam etmektedir. Bugüne kadar illegal dinlemeleri yapan ve montajlayan, bu kayıtları yayan sosyal medya hesaplarının sorumluları hakkında suç örgütü kurmak, örgütlü olarak yasadışı telefon dinlemek ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur" dedi. Orhan Erdemli, Türk Ceza Kanunu'nun 132 ve 133. md göre 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılması gereken ağır bir suç olan fiilin, karanlık odaklarca pervasızca işlendiğini öne sürerek, "Suç mahsulü olan bu montaj kayıtlar ise bir takım siyasi kişiliklerce siyasi toplantılarda kullanılmakta ve kirli "Bitirme Planı'na" payanda yapılmaya çalışılmaktadır. Müvekkilim, 'Ankara'nın Karanlık Dehlizleri' tarafından istenildiği kadar izlensin veya dinlensin ortaya çıkacak olan, hukuka saygı ve insanlığa hizmet sevdasından başka bir şey olmayacaktır" dedi. Erdemli illegal dinleme yapan ve bu kayıtları ifşa eden tüm sorumlular hakkında her türlü hukuki girişimde bulunacaklarını da kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576801.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576801.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8dd9ab788f32d1278d31fb5c7d8806a8fb52d7e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576801.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli: Gül, tuzağa düşürülmüş. Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki düşüncelerini sanki yerine getiriyorlarmış gibi bir tavır içine girilmiştir. Bu siyasi tarihimizde görülmeyen bir usüldür. Ya Cumhurbaşkanı tuzağa düşürülmüş ya da millet aldatılmıştır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576802.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576802.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..35a76e10a097d5c51630459239c308eeb8f661af --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576802.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da meydanlar kan gölü!. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de operasyon katliama dönüştü. Muhalefetin meclisi içten ve dıştan kuşatması sonrası Devlet Başkanı Victor Yanukoviç'in Maidan'ı boşaltma emri vermesi faciaya yol açtı. Polisin başlattığı operasyonda ölenlerin sayısı 25'e ulaştı. Olaylar sürüyor. Maidan'daki dev ateş sabaha kadar sönmedi. Kiev'deki ... Ukrayna'nın başkenti Kiev'de operasyon katliama dönüştü. Muhalefetin meclisi içten ve dıştan kuşatması sonrası Devlet Başkanı Victor Yanukoviç'in Maidan'ın boşaltma emri vermesi, faciaya yol açtı. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de operasyon katliama dönüştü. Muhalefetin meclisi içten ve dıştan kuşatması sonrası Devlet Başkanı Victor Yanukoviç'in Maidan'ı boşaltma emri vermesi faciaya yol açtı. Polisin başlattığı operasyonda ölenlerin sayısı 25'e ulaştı. Olaylar sürüyor. Maidan'daki dev ateş sabaha kadar sönmedi. Kiev'deki çatışmalarda yaralanan gazeteci Vyaçeslav Veremiy kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Ukrayna Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısının 25'e ulaştığı kaydedildi. İçişleri Bakanlığı da bugün itibarıyla hayatını kaybeden emniyet görevlileri sayısının 9'a ulaştığını açıkladı. Bakanlık açıklamasında, ayrıca 241 protesto göstericisi, 79 emniyet görevlisi, 5 gazeteci ve 1 milletvekilinin de hastaneye kaldırıldığı belirtildi. MÜHİMMAT DEPOLARINI ELE GEÇİRDİLER Ukrayna Güvenlik Teşkilatı Başkanı Aleksandr Yakimenko, ülkedeki radikal grupların son 24 saat içinde ülkede 1.500'den fazla silah ve 100 bin mermi ele geçirdiklerini açıkladı. Yakimenko, ülkede yükselen şiddet olayları için "Bu yaşananlar, şiddetin yükselişinin ve ateşli silahların radikal gruplar tarafından kullanıldığını gösterdi. Ülkenin birçok yerinde kamu kurumları, askeri birimler ve mühimmat depoları ele geçirildi. Mahkeme binaları alevler içinde, saldırganlar özel mülklere zarar veriyor ve sivilleri öldürüyor" diye konuştu. Yaşananları "terörist bir eylem" olarak nitelendiren Yakimenko, güvenlik birimlerinin bu nedenle bir terörle mücadele operasyonu başlattığını duyurdu. ABD AYAĞA KALKTI Muhalifler Maidan'ın çevresindeki çatılara keskin nişancı yerleştirdiğini ve ölenlerin çoğunun bunların açtığı ateş sonucu olduğunu ileri sürdü. Kiev'de katliam gibi operasyon ABD'yi ayağa kaldırdı. ABD'nin Kiev Büyükelçisi Jeffrey Payyatt, Devlet Başkanlığı Sarayı'nda üç saat görüşmelerde bulundu, sonra "ABD yönetimi şu andan itibaren Ukrayna'da yaşananların tek sorumsu olarak Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i görmektedir" açıklamasını yaptı. Yanukoviç ise "Bu bir terörle mücadele operasyonudur" dedi ve eylemcileri direnişi bırakmaları konusunda bir kez daha uyardı. "Terörle mücadele operasyonu" AB yanlısı Udar Hareketi'nin lideri Vitali Kliçko, Yurt Partisi lideri Arnesiy Yatsenyuk, gece geç saatlerde Yanukoviç ile yaptıkları görüşmeden sonra, cumhurbaşkanının eylemcilere sadece 'eve dönme' seçeneği verdiğini söyledi. Her iki muhalif lider de protestolara son vermeyi şu ana dek reddettiler. Polisin göstericilere dağılmaları için verdiği süre dün Türkiye saatiyle 18:00'de doldu. Kentteki metro seferleri durdurulurken, araçların da başkente girişinin engellendiği yönünde haberler var. Sürenin bitmesinden hemen sonra polis hoparlörlerden bir "terörle mücadele operasyonu" yapacaklarını duyurdu. Son haftaların en şiddetli çatışmalarında polis önce zırhlı araçlara barikatları kaldırmaya çalıştı. Polis ses bombaları ve basınçlı su kullanırken, göstericiler havai fişekler ve Molotof kokteylleriyle yanıt verdi, ayrıca polise engel olmak için büyük ateşler yaktılar. Göstericilere ait çok sayıda çadır yanarken, bu yangınlarda ölen ya da yaralanan olup olmadığı bilinmiyor. "Özgürlük adası" Protestocuların liderleri ana sahneden eylemcilere kalmaları çağrısı yaptı. Kliçko"Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Burası bir özgürlük adası ve burayı savunacağız" dedi. Yatsenyuk da Cumhurbaşkanı Yanukoviç'e "kan dökülmesine son vermesi ve ateşkes ilan etmesi" çağrısında bulundu. Yatsenyuk televizyondan canlı yayımlanan konuşmasında, "Burada insanların yaşamından ve kanda boğulabilecek bir ülkeden bahsediyoruz. Dur Viktor Yanukoviç, dur" dedi. Bu arada, aralarında ülkenin batısındaki Lviv ve İvano-Frankivsk kentlerinin bulunduğu diğer şehirlerden de çatışma haberleri geliyor. Beyaz saray şiddet olaylarından "dehşete düştüklerini ve güç kullanmanın krizi çözmeyeceğini" söyledi. Sözcü Jay Carney Cumhurbaşkanı Yanukoviç'e "muhalefet liderleriyle diyaloğu yeniden başlatması" çağrısı yaptı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon da itidal ve diyalog çağrısında bulundu. UKRAYNA İÇ SAVAŞA MI GİDİYOR? Lvov'da 2 bin gösterici gece silahlı kuvvetler kışlasına baskın düzenledi. Ülkenin güney bölgelerinde Kırım, Odessa, Herson, Donetsk ve Lugansk bölgelerinde ise Yanukoviç ve Rusya yanlısı çeteler organize edilmeye başlandı. Ülkede bir iç savaşın patlak vermesinden endişe ediliyor. AB BAKANLARI TOPLANIYOR Ukrayna'da yaşananlara dünyanın dört bir yanında tepki sözleri yükselirken, Avrupa Birliği de 28 ülkenin dışişleri bakanlarını yarın olağanüstü toplantıya çağırdı. Tepkiler artıyor Kiev'de 25 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan olaylara dünyadan da tepki yağıyor. Beyaz Saray, Kiev'de meydana gelen şiddet olaylarından "dehşete düştüğünü" açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, günlük basın brifinginde konuyla ilgili soru üzerine, "Kiev'de meydana gelen şiddet olaylarından ve meydanın kenarına silahlı çevik kuvvet birliklerinin yığıldığına dair haberlerden dehşete düştüğümüzü söyleyebilirim" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı da Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç ve Ukrayna hükümetini, ülkedeki durumu derhal yatıştırma ve ileriye dönük barışçıl bir yol konusunda muhalefetle diyaloğu yeniden başlatmaya çağırdı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de meydana gelen şiddet olaylarının yatışması için hükümetten protestolar nedeniyle gözaltına alınanların affedilmesini, göstericilerden de hükümet binalarını boşaltmalarını istedi. BM Genel Sekreter Sözcülüğü'nden yapılan açıklamada, Ban'ın, Kiev'de can kayıplarının ve yaralanmalarının artmasından derin kaygı duyduğu belirtildi. Ukrayna'daki son olaylara ilişkin yazılı bir açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ülkede şiddete dönülmesinden ve Kiev'den gelen ölüm haberlerinden ciddi endişe duyduğunu belirtti. Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) ikinci büyük siyasi grup olan Sosyalistler ve Demokratlar'ın (S&D) lideri Hannes Swoboda, "Viktor Yanukoviç ((Ukrayna Cumhurbaşkanı), demokrasi karşıtı tutumda yeni bir düzeye ulaştı" dedi. Muhalefet süper yetki istemiyor Ukrayna muhalefetinin görüşülmesini bir an önce istediği anayasa değişikliği aslında 2004 Anayasası'na geri dönüşü öngörüyor. Yanukoviç 2010'da iktidara gelince ilk işi yetkilerini artıracak anayasal düzenlemeler yapmak olmuştu. İşte Yanukoviç'in süper yetkileri: Başbakanı atamak ve görevden almak. Bakanlar Kurulu üyelerini atamak ve görevden almak. Seçim kararı almak ve gerektiğinde iptal etmek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576845.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576845.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..25ea43cca86bae4e84b467219b482ecaf4e46657 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576845.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sınırda tehlikeli gerginlik!. ŞANLIURFA'nın Akçakale İlçesi'nin karşısında bulunan Suriye'nin Rakka kenti kırsalında çıkan şiddetli çatışmadan kaçan çok sayıda Suriyeli, sınır tellerine kadar gelerek Türkiye'ye geçmek istedi. Güvenlik güçleri, bölgede yoğun önlem alırken, askerler, Suriyeliler'in ülkelerine dönmeleri için havaya uyarı ateşi açtı. Akçakale'nin karşısındaki ... Suriye'nin Rakka kentindeki şiddetli çatışmadan kaçanlar Türkiye'ye geçmek istedi! ŞANLIURFA'nın Akçakale İlçesi'nin karşısında bulunan Suriye'nin Rakka kenti kırsalında çıkan şiddetli çatışmadan kaçan çok sayıda Suriyeli, sınır tellerine kadar gelerek Türkiye'ye geçmek istedi. Güvenlik güçleri, bölgede yoğun önlem alırken, askerler, Suriyeliler'in ülkelerine dönmeleri için havaya uyarı ateşi açtı. Akçakale'nin karşısındaki Suriye'nin Rakka kenti kırsalında akşam saatlerinde ordu birlikleri ile muhalifler arasında çatışma çıktı. Ölenlerin olduğu iddia edilen çatışmalardan kaçan çok sayıda Suriyeli, güvenlik nedeniyle geçişlere kapatılan Akçakale Gümrük Kapısı'ndan geçemeyince Türkiye'ye sığınmak için sınır hattına geldi. Yanlarında getirdikleri eşyalarla sınır tellerine kadar gelen Suriyeliler için güvenlik güçleri, önlem aldı. Zırhlı araçlarla önlem alan güvenlik güçleri, Suriyeliler'in dönmesi konusunda uyarılarda bulundu. Sınırı geçmek için ısrar eden Suriyeliler için askerler uyarı amaçlı havaya ateş açtı. Bekleyişlerini sürdüren Suriyeliler için güvenlik güçleri önlemlerini sürdürüyor. Atatürk Havalimanı'nda, pilot, bir yolcunun uçakta dikişleri patlaması üzerine uçuş önceliği talep etti. Kule ile pilotlar arasında yoğun bir konuşma trafiği yaşandı. Yakıt kritiğine giren, sis sebebiyle havalimanlarına inemeyen uçaklar, hasta yolcusu olduğu için iniş önceliği isteyen pilotlarla kule görevlileri arasında diyaloglar yaşandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576847.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576847.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9f27f26896245f2da3bc5c688f653b04bcddcbd3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576847.txt @@ -0,0 +1 @@ +'May-day deklare etmek üzereyiz'. İstanbul'u etkisi altına alan yoğun sis sebebiyle uçuş trafiği etkilendi. Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı'na inemeyen uçaklar çevre havalimanlarına yönlendirildi. İç ve dış hatlarda kalkış ve inişlerde gecikmeler yaşandı. Uçaklar havada iniş için uzun süre beklemek durumunda kaldı. Yakıt kritiğine ... İstanbul'u etkisi altına alan yoğun sis sebebiyle uçuş trafiği etkilendi. Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı'na inemeyen uçaklar çevre havalimanlarına yönlendirildi. İç ve dış hatlarda kalkış ve inişlerde gecikmeler yaşandı. Uçaklar havada iniş için uzun süre beklemek durumunda kaldı. Yakıt kritiğine giren ve hastası bulunan uçaklara öncelik tanındı. Bir yolcunun dikişlerinin patlaması üzerine, pilot, durumu hava trafik kontrolörlerine bildirerek iniş önceliği istedi. Pilotla kule arasındaki diyalog kayıtlara şöyle yansıdı: Pilot: Ameliyatlı bir yolcumuz var dikişleri patladı, şuanda kanaması var. İniş önceliği istiyoruz. Kule: Ambulans ve doktor istiyor musunuz? Pilot: İstiyoruz efendim Kule: Dinlemede kalın İZMİR, ESENBOĞA HAVALİMANLARI DOLU Sis nedeniyle uçakların iniş yapacakları havalimanlarında da sıkıntı çıktı. Bazı havalimanlarının dolu olması üzerine uçaklar en yakın havalimanlarına yönlendirildi. Pilotla hava trafik kontrolörleri arasındaki dolu havalimanı konuşmaları ise kayıtlara şöyle yansıdı: Pilot: İzmir talep ediyoruz. İzmir'e devam etmek isteriz. Kule: İzmir dolu, Antalya Bodrum ve Dalaman'da boş yer var. Bir başka pilota ise Kule görevlisi şöyle bilgi verdi: Kule: Esenboğa'da yer kalmamış. Antalya, Bodrum, Dalaman mevcut yerler. YAKITIMIZ ÇOK KRİTİĞE GİRDİ Yakıt kritiğine giren bir başka uçak ise İstanbul'a divert etmek istedi. Pilotla kule arasındaki görüşme şöyle: Pilot: Sabiha Gökçen'deki son görüş durumu öğrenebilir miyiz? Kule: Anlaşıldı efendim. Dinlemede kalın chek edelim Pilot: Dinlemede kalamayacağız. May-day deklere etmek üzereyiz. Yakıtımız çok kritiğe girdi. Eğer görüş şartlarını garantiye almak için tekrar İstanbul'a divert etmek istiyoruz. MAY DAY NEDİR? May day bir tehlike sinyali yayınlanırken sözlü veya yazılı olarak kullanılan sözcüktür. Denizdeki veya havadaki bir taşıtın ve onun içindeki kişilerin; yangın, patlama, çatışma, su alma, denge kaybı, karaya oturma, yere çakılma gibi olaylara ve bunların sonuçlarına maruz kalması veya bu olaylarla karşılaşma olasılığı durumlarında yapılan yardım çağrısına 'May day' kelimesi ile başlanır. May day taşımacılıktaki en önemli çağrı başlangıcıdır. (Kaynak: Wikipedia) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576849.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576849.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..59e581fd202eb0a851709342861fb68f98ef4c2e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576849.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökçek canlı yayında. Ahmet Hakan, gazeteci konukları CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ve Habertürk Ankara Temsilcisi Erdal Şen'le birlikte soruyor, Gökçek yanıtlıyor... İşte Melih Gökçek'in açıklamalarından satır başları... - Siyasi konulara seçimden sonra gireriz. Çünkü ben ... Yerel seçimler yaklaşırken başkentte neler oluyor? Başkanlık yarışında ezber bozulacak mı? Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek çarpıcı açıklamalarıyla "Tarafsız Bölge"de Ahmet Hakan'ın konuğu oluyor Ahmet Hakan, gazeteci konukları CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat, Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Kartoğlu ve Habertürk Ankara Temsilcisi Erdal Şen'le birlikte soruyor, Gökçek yanıtlıyor... İşte Melih Gökçek'in açıklamalarından satır başları... - Siyasi konulara seçimden sonra gireriz. Çünkü ben şimdi belediye başkan adayıyım. Belediye başkanlığı ile ilgili konuları anlatalım. Siyasi işlere boğduk mu, bizim projeler de güme gider, bana soracağınız belediye ile ilgili konular da güme gider. Güme gitmesin. Seçimden sonra yaparız. - Yerel seçimin, genel seçim havasına döndüğünü düşünüyorum. - 5. dönem için bir numaralı projelerimizden biri "Ankapark Projesi". Önce 5 milyon, sonra 10 milyona kadar ziyaretçi beklediğimiz bir proje. Birçok park çeşidini bir araya getiren, dünyanın en büyük dinazorunu da içinde bulunduracak büyük bir proje. Disneyland'ı geçtiğimiz dönem de söyledim. Disneyland'la birebir görüştük. Ancak onlar bu işlere girmiyor. Turizmi Ankara'ya çekebilmek için dev bir proje yapmalısınız. Ana çıkış nokta turizm. Ankara'yı turizm açısından harekete geçirmek için yatırıma ihtiyaç var. B proje Ortadoğuyu ankraya çejkecek. inşallah ağustos sonunda ana tema parkı, hayvanat bahçesini de 1 yıl içinde bitireceğiz. Ankaralıları davet ediyorum. İnşaat devam ediyor. Disneyland yabancı bir isim. "Anka", anka kuşundan geliyor. Selçuklu mimarisinden de etkileniyoruz. Ankara'daki kapılar - Ankara'da giriş kapıları var. Ankara'da belli bazı temalar işlenmeli. Turizm gelişirse Ankara'da gelenleri gezdirebileceğimiz yerler olur. Ankara'daki 5 kapı bence çok estetik. Ben ağzımla kuş tutsam bunu beğenmeyecek olan bir "Mimarlar Odası" var. - Ankara'da yapılacak saatlerin ve kapıların maliyeti toplam 31 milyon TL. - Önümüzdeki dönem temalı saatleri de bunlara ekleyecğiz. Saat başı seymenler çıkıp, oynayacaklar. - Saatleri araştırma yapıp çizdirdik. Tek tek mimar ismi veremem. Belediyedeki bir grup arkadaşımızla en güzellerini seçtik. - Açık araçları yaptık. Bunlarla turlar yapacak insanlar. - 8 park açtık. Mogan, Mavi Göl, 50. Yıl, Altın Park, Gençlik Parkı, Dikmen Vadisi parklarımızdan bazıları. Yapabileceğimizin dik alasını yapmışız. 9. olan Ankapark ve Kuzey Ankara Park da yolda. - Turistik projeler için geç kalınmadı. AVM'leri halk istedi. - CHP'lilerde yıkmak vardır. Onlar yıkmak için geliyorlar. AHMET HAKAN: HİÇ OYUNCAĞINIZ OLMADI MI? Ahmet Hakan, Gökçek'in Ankapark projesi ile ilgili açıklamarına ilişkin "Hiç oyuncağınız olmadı mı? Çok meraklısınız oyuncağa" sorusunu sordu. Disneyland vaadini hatırlatan Ahmet Hakan'a Gökçek, Ankapark'a dahil bir hayvanat bahçesi yapılacağını söyleyerek "peluşundan vazgeçtik gerçeğine döndük" dedi. "Ankara'da her şey var turizm yok, bu kalıbı kırmak zorundayız" diyen Gökçek, herkesin ilgisini çeken dev bir proje yapmak zorunda olduklarını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576850.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576850.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d26edb9a834af4a2ea30e4340abb3b555fe2546d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576850.txt @@ -0,0 +1 @@ +Malatya Emniyetinde görev değişikliği. Malatya Emniyet Müdürlüğünde, 1 ilçe emniyet müdürü, 7 şube müdürü ve 1 şube müdür yardımcısının görev yerleri değiştirildi. İl Emniyet Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre, Terörle Mücadele Şube Müdürü Baki Özdemir, Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne, Personel Şube Müdürü İsmail Şahin ... 1 ilçe emniyet müdürü, 7 şube müdürü ve 1 şube müdür yardımcısının görev yerleri değiştirildi Malatya Emniyet Müdürlüğünde, 1 ilçe emniyet müdürü, 7 şube müdürü ve 1 şube müdür yardımcısının görev yerleri değiştirildi. İl Emniyet Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye göre, Terörle Mücadele Şube Müdürü Baki Özdemir, Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne, Personel Şube Müdürü İsmail Şahin Koordinasyon ve Harekat Şube Müdürlüğü'ne, Tanık Koruma Şube Müdürü Murat Öztürk Battalgazi Emniyet Müdürlüğü'ne, Battalgazi Emniyet Müdürü Cenk Elbe Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne, Koordinasyon ve Harekat Şube Müdürü Serkan Acar Tanık Koruma Şube Müdürlüğü'ne, Trafik Denetleme Şube Müdürü Müslüm Kahraman Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne, Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürü Mehmet Aksakal Koruma Şube Müdürlüğü'ne, Koruma Şube Müdürü Mustafa Kamalak Personel Şube Müdürlüğü'ne, Koruma Şube Müdür Yardımcısı Gökhan Ayhan ise Bölge Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcılığına getirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576852.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576852.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..99a212b49cc617ca11962c220d2d49b03db41a65 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576852.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halkbank 111 milyon TL zarara uğratıldı. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Halkbank'ın Meksan şirketine kullandırdığı ve tahsil edilmeyen teminatlı alacağını çok düşük bedelle Abdullah Tivnikli, Mustafa Latif Topbaş ve Korkut Özal'ın ortak olduğu Akabe Şirketi'ne devrederek bankanın toplamda 111,3 milyon TL zarara uğratıldığını iddia etti. CHP ... CHP'li Aykurt Eroğlu: Halkbank 111 milyon TL zarara uğratıldı. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Halkbank'ın Meksan şirketine kullandırdığı ve tahsil edilmeyen teminatlı alacağını çok düşük bedelle Abdullah Tivnikli, Mustafa Latif Topbaş ve Korkut Özal'ın ortak olduğu Akabe Şirketi'ne devrederek bankanın toplamda 111,3 milyon TL zarara uğratıldığını iddia etti. CHP Yolsuzlukları Araştırma Birimi Başkanı Erdoğdu yaptığı yazılı açıklamada, bir gazeteye şirket avukatının yaptığı, "Bankanın zarara uğratıldığı arazinin ucuza satıldığı iddialar asılsızdır" şeklindeki açıklamalarına değinerek, Halkbank'ın 1998 yılında Meksan'a 5 milyon 850 bin dolar kredi kullandırdığını ve bu kredinin karşılığında İstanbul Pendik Ballıca Köyü mevkiinde bulunan yaklaşık 5 milyon metre kare araziyi teminat olarak aldığını kaydetti. Kredinin geri ödemelerinde sorun çıktığını ve Meksan'ın 14 Temmuz 2009'da iflasına karar verildiğini hatırlatan Erdoğdu, "Halk Bankası'nın alacağının 137 milyon TL'den 51 milyon TL'ye düşürüldüğü yetmezmiş gibi, 51 milyon TL'lik alacağının iflas kararının verildiği tarih ile temlik tarihi arasında geçen süre boyunca doğan yaklaşık 25,3 milyon TL'lik gecikme zammı dikkate alınmadı" dedi. -"ALICI VE SATICI AYNI GRUP"- Bu aşamada Halkbank'ın alacağının, 15 milyon dolar karşılığında Akabe'ye temlik edildiğini belirten Erdoğdu, "Halkbank, Mustafa Latif Topbaş, Mahmut Muhammed Topbaş, Abdullah Tivnikli, Metin Uysal, Bekir Aydoğan ve Mustafa Ünlü'nün ortak olduğu Akabe AŞ'ye 137 milyonluk alacağını yaklaşık 27 Milyon TL'ye devrederek, 110 Milyonluk Liralık teminatlı alacağından vazgeçti" iddiasında bulundu. Akabe'nin alacağının temlik almasından sonra iflas masasının, Ballıca Köyü mevkiinde bulunan 5 milyon metrekarelik arazinin, pazarlık usulüyle satışına karar verildiğini anlatan Erdoğdu, "Söz konusu gayrimenkul 30 Kasım 2012 tarihinde pazarlık usulü satışa çıkarılmış ve bu satışa sadece Güven Enerji katılmış ve 120 milyon TL'ye satın almıştır. Güven Enerji Şirketi 4 Ağustos 2008 tarihinde 5 bin TL sermayeyle kurulmuş bir şirket olup, hisseleri 28 Kasım 2012 tarihinde, yani satıştan üç gün önce, Kadri Tunç Peker ve Mehmet Şahin tarafından devralınmıştır" dedi. Güven Enerji'nin satışa katılmak için gerekli olan 40 milyon TL teminatı Albaraka Türk Katılım Bankası'ndan temin ettiğini, belirten Erdoğdu, Akabe ile Güven Enerji'nin ortaklarının aynı kişiler olduğunu söyledi. Erdoğdu, mevcut satış organizasyonunun kanunda yer alan "muvazaalı işlemlerden" biri olduğunu kaydetti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576854.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576854.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c9cfad9f5e7a740d4c10c59361ccbf0ce6a7631 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576854.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sürücüleri sevindirecek haber. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanı Altıntaş, şehir içindeki ana yollarda hız sınırının 90 kilometreye çıkarılması kararı alındığını bildirdi. Yerleşim yerleri içindeki ana yollarda hız sınırının 90 kilometreye çıkarılmasına yönelik karar alındı. Bu kararın uygulanması için illerdeki ... Şehir içindeki ana yollarda hız sınırı 90 kilometreye çıkarılıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanı Altıntaş, şehir içindeki ana yollarda hız sınırının 90 kilometreye çıkarılması kararı alındığını bildirdi. Yerleşim yerleri içindeki ana yollarda hız sınırının 90 kilometreye çıkarılmasına yönelik karar alındı. Bu kararın uygulanması için illerdeki UKOME'den de karar çıkması gerekiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanı Hamza Altıntaş, Resmi Gazete'de bugün yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle, yerleşim yeri içindeki ana yollarda hız sınırının arttırılmasını muhabirine değerlendirdi. Altyapısı uygun olmayan ara yollarda hız sınırının 50 kilometre olarak korunduğunu anlatan Altıntaş, "Yerleşim yeri içinden geçen bölünmüş devlet ve il yolları, belediyelerin yapım ve bakımından sorumlu olduğu, taşıma kapasitesi yüksek, can ve mal güvenliği açısından gerekli tedbirlerin alındığı ana yollarda UKOME ve il trafik komisyonlarının 20 kilometre olan hız limitini arttırma yetkisi 32 kilometreye çıkarıldı" dedi. Büyükşehirlerdeki ana yollarda şu anda trafik hızının 50 kilometre olduğunu hatırlatan Altıntaş, "Otomobiller için ise 50 artı 20 kilometreydi.  Ancak bu sınır trafiğin akışını bozuyordu. Diğer ülkelerde yaptığımız araştırmalarda gerekli tedbirlerin alındığı ana yollarda trafik hızının artırılabildiğini gördük.  Bu nedenle bir çalışma yaptık ve hız sınırı her bir araç için 50 kilometre artı 32 kilometre daha artırılabilir hükmünü koyduk" diye konuştu. UKOME ve il trafik komisyonları belirleyecek Polisin hız cezası yazarken sürücüye yüzde 10 oranında bir opsiyon da tanıdığını anımsatan Altıntaş, bu opsiyonla birlikte şehir içi ana yollarda hız sınırının 90 kilometreye çıkarıldığını söyledi. Altıntaş, "Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerimizde sürücülerimiz 70 hız sınırını ihlal ediyordu. Biz bunu makul bir düzeye çıkarttık. Denetimlerimizi gönül rahatlığıyla yapacağız" dedi. Amaçlarının şehir içinde kalan ana yollarda trafik akıcılığını sağlamak olduğunu vurgulayan Altıntaş, "Hız sınırı her araç için 90 kilometreye çıkarılabileceği gibi azami 90 kilometre olmak üzere ayrı sınıftan araça farklı hız sınırı da getirilebilir. Buna illerdeki UKOME ve trafik komisyonları karar verecek" dedi. Hızı arttırma yetkisinin UKOME ve trafik komisyonlarında bulunduğunu belirten Altıntaş, bu kurulların uygun gördüğü yollarda hız sınırını bu günden itibaren 90'a çıkarma yetkisine sahip olduklarını belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576856.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576856.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6c7902d7071ed80cb9cd29493501a9499da90dc6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_19/2576856.txt @@ -0,0 +1 @@ +Patlamadan yürüyerek çıktılar ama.... Taksim'deki patlamadan sonra yaşadıkları şokla vücutlarındaki yanıklara rağmen sokağa fırlayan yürüyerek ambulansa binan sanatçı çiftin Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi'ndeki tedavileri sürüyor. Ancak patlamanın şokuyla ağzında sigara yürüyerek ambulansa binen 33 yaşındaki heykeltraş Caner ... Taksim'deki patlamadan sonra yaşadıkları şokla vücutlarındaki yanıklara rağmen sokağa fırlayan yürüyerek ambulansa binen sanatçı çiftin Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi'ndeki tedavileri sürüyor. Taksim'deki patlamadan sonra yaşadıkları şokla vücutlarındaki yanıklara rağmen sokağa fırlayan yürüyerek ambulansa binan sanatçı çiftin Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi'ndeki tedavileri sürüyor. Ancak patlamanın şokuyla ağzında sigara yürüyerek ambulansa binen 33 yaşındaki heykeltraş Caner Karakaş'ın hayati tehlikesi devam ediyor. Yoğun bakım ünitesinde solunum cihazına bağlı olarak tutulan Karakaş'ın geçen yıl 'yakılan heykeller' adında sergi açması ise sevenlerinin 'yakılan heykeller de heykellerini yaktı. Şimdi ise kendi yandı' yorumlarına neden oldu. Caner Karakaş'ın kendisi gibi sanatçı olan eşi Emel Karakaş ise normal servise alındı. Patlamanın olduğunda bir aylık hamile olduğunu sanan Emel Karakaş'ın hastanedeki tedavisinde bebeğine zarar gelmemesi için ilk başta ilaçlı tedaviyi reddettiği, ancak yapılan testler sonucunda hamile olmadığı anlaşılınca ilaçlı tedaviye yanıt verdiği öğrenildi. Vücudundaki ağır yanıklara rağmen hamile olduğunu sandığı için tedaviyi reddeden genç kadının bu durumu 'anne yüreği' olarak yorumlandı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sanatçı çiftin sağlık durumu ile ilgili hastaneden bilgi istediği öğrenildi. ÖNCE HEYKELLERİ YANDI Taksim Kazancı Yokuşu, önceki gün savaş alanına döndü. 9 kişinin yaralandığı olayda çok geçmeden patlamanın bodrum katta sanat atölyesi bulunan heykeltraş Caner Karakaş'ın atölyesinde meydana geldiği anlaşıldı. Karakaş akıllara yaşadığı şokla vücudundaki yaralara rağmen elinde sigara ile ambulansa binmesi ile kazındı. Fakat yanık zaman geçtikçe vücutta ilerleyen bir yapıya sahip olduğu için kolları, sırtı ve gövdesindeki ağır yanıklar bulunan sanatçının yanık tüm vücuduna yayıldı. Karakaş, yoğun bakım ünitesine alındı. Şu anda solunum cihazına bağlı olarak yaşatılıyor. Geçen yıl yakılan heykeller adında bir sergi açan yetenekli heykeltaraşın, yanık nedeniyle yaşam savaşı vermesi sevenlerini üzdü. Serginin tanıtımını " Ateşin surlarında meşalaler yakıldı heykellere; vuruldu şehirlere , soluksuz kaldım. Kendine çekildi bütün sokaklar ; gölgeler orada kaldı... " diye tanıtan Karakaş, Erzurum'da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü'nden derece ile mezun oldu. İstanbul Çağdaş Sanatlar Müzesi ( MSGSÜ Devlet Resim- Heykel Müzesi )'nde uzman heykeltraş olarak görev yaptı. Kişisel sergilerinin yanı sıra birçok yerel ve uluslararası karma sergilerde yer aldı.2008 yılında Sütçü İmam Üniversitesi, Resim ve Heykel Yarışması, 3 oldu. 2011 yılında Sakıp Sabancı Vakfı Ödülü'ne layık görüldü. EŞİNİN HAMİLE OLDUĞUNU SANIYOR Patlamada eşi gibi yaralanan Emel Karakaş'ın durumunun ise daha iyiye gittiği öğrenildi. Yüz ve kollarında yanıklar bulunan Emel Karakaş'ın tedavisi sürüyor. İlk başta hamile olduğunu sandığı için tedaviyi reddeden Karakaş'ın yapılan testler sonucunda hamile olmadığı anlaşılınca, uygulanan tedaviye yanıt verdiği öğrenildi. Caner Karakaş ise henüz baba olmayacağından habersiz, yaşam savaşı veriyor. Atatürk Havalimanı'nda, pilot, bir yolcunun uçakta dikişleri patlaması üzerine uçuş önceliği talep etti. Kule ile pilotlar arasında yoğun bir konuşma trafiği yaşandı. Yakıt kritiğine giren, sis sebebiyle havalimanlarına inemeyen uçaklar, hasta yolcusu olduğu için iniş önceliği isteyen pilotlarla kule görevlileri arasında diyaloglar yaşandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572394.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572394.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1fbc5d7a9f644887dc82ac22d96a4e1e6bd81705 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572394.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ballı kaynana!. AKP'linin 1080 lira emekli maaşı alan kaynanası, toplam değeri 13 milyon lirayı bulan 44 lüks dairenin sahibi oldu. CHP'li Ören'in iddiasına göre; kayınpeder enişteden sonra bu kez kaynana AKP döneminde zengin oldu. 1080 lira maaşla 44 ev aldı. AKP'liler, ... CHP'li Hasan Ören, ballı kaynanaya ait daireleri gösterdi. AKP'linin 1080 lira emekli maaşı alan kaynanası, toplam değeri 13 milyon lirayı bulan 44 lüks dairenin sahibi oldu. CHP'li Ören'in iddiasına göre; kayınpeder enişteden sonra bu kez kaynana AKP döneminde zengin oldu. 1080 lira maaşla 44 ev aldı. AKP'liler, iktidarları döneminde yakınlarını zengin etti!.. CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören'in iddiasına göre; AKP'li Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan'ın ağabeyinin kayınvalidesi Münibe Çınar da onlardan biri. Çınar'ın 1080 TL emekli maaşıyla 44 daire sahibi olduğu öne sürüldü. CHP'li Ören, iddialarını Meclis'te şöyle sıraladı: Münibe Çınar Hanımefendi, 1944 doğumlu (70 yaşında), İstanbul'da ikamet eden, 1.080 TL maaş alan bir SSK emeklisidir. Münibe Çınar; Belediye Başkanı Serhat Orhan'ın ağabeyi Ahmet Mithat Orhan'ın kayınvalidesidir. Kaynana Münibe Çınar, 2007 yılında İzmir-Ankara yolu üzerindeki 27 dönümlük bir araziyi, İzmirli bir işadamı olan Hayati Eröz ile birlikte 1 milyon 200 bin liraya satın alıyor. Arsa Turgutlu'nun en güzel yerinde. Belediye bu arsanın imarını değiştirdi. Komşu parsellerin imar izni 3 kattır. Bu parselde özel imar uygulanmış ve 6 kata çıkarılmıştır. 100 daire yapılacak arsaya, 210 daire yapılmıştır. Arsa kat karşılığı Ketenci İnşaat'a verilmiştir. Münibe Çınar'a 44 daire düşmüştür. Bölgede ev fiyatları 250-400 bin TL arasında değişmektedir. 600 bin lira karşılığında ortakların her birine 13 milyon liralık bir servet yaratılmıştır. Bu olaydaki akraba ilişkisi ortaya çıkınca başkanı aradım, bana 'Ne var yani, ağabeyimin kayınvalidesinin ticaret yapma hakkı yok mu?' yanıtını verdi. Olayı araştırınca önemli bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Başkan ile ağabeyinin ORKA diye ortak şirketi var. Bu şirket için İzmir'deki Kemalpaşa Akbank Şubesi'nden 10 milyon 672 bin liralık bir kredi alınmış, bu kredi için de kayınvalidenin sahibi olduğu dairelerden 21'i ipotek olarak gösterilmiş. Eğer bu olayın kendileriyle ilişkisi yoksa hanımefendi şirket için alınan krediye neden kendi dairelerini ipotek gösteriyor? Bu olayla ilgili önümüzdeki hafta Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağım. AKP'de çıraklar nakit çalışıyorlar, kalfalar imar yolsuzluğu ile para aklıyorlar, ustaları ise altın ihracatı ile parayı götürüyorlar. İkinci dönemlerini tamamlayan kalfalık dönemindeki AKP'li belediye başkanlarının imar yolsuzluklarının üzeri de iktidar tarafından örtülüyor. Evlerin değeri 13 milyon lira... CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, kaynanaya ait dairelerin fotoğrafını gösterdi ve "Ballı kaynananın sahip olduğu evlerin değeri 13 milyon lira" dedi. Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan da ağabeyinin kaynanası Münibe Çınar'ın aileden zengin olduğunu ileri sürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572396.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572396.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6af1328eb7b1c0b67f939324928b6ebc203aa430 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572396.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arkadaştan Öte'ye RTÜK'ten ceza. RTÜK henüz yayınlanmayan Arkadaştan Öte filminin, 50 saniyelik tanıtım videosunu müstehcen buldu ve TV 2 kanalına 20 bin lira para cezası verdi. RTÜK toplantısında "Arkadaştan Öte" adlı filmin 1 Aralık 2013'de ekrana gelen fragmanı ele alındı. Tanıtımda, filmde yer alacak, ... RTÜK henüz yayınlanmayan Arkadaştan Öte filminin, 50 saniyelik tanıtım videosunu müstehcen buldu RTÜK henüz yayınlanmayan Arkadaştan Öte filminin, 50 saniyelik tanıtım videosunu müstehcen buldu ve TV 2 kanalına 20 bin lira para cezası verdi. RTÜK toplantısında "Arkadaştan Öte" adlı filmin 1 Aralık 2013'de ekrana gelen fragmanı ele alındı. Tanıtımda, filmde yer alacak, "Benden seksten başka birşey istemediğine yemin eder misin?" sözü ile, yatak sahneleri ekrana getirildi. RTÜK raporunda "Bu ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla filmde, kadın ve erkeğin sadece seks birlikteliği yapmak için kurdukları arkadaşlık konu edilmektedir" denildi. RTÜK üyeleri de filmin tanıtımını "Çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde" bularak, TV 2 kanalına 20 bin 419 lira para cezası verdi. Üst kurul üyesi Ali Öztunç ise "Bir film daha yayınlanmadan, o filmin kısa tanıtımına dahi yaptırım uygulamak önceden denetim anlamına gelir. Artık, film, belgesel, klip vs. hiçbir ayrım gözetilmeden, görüntüye ve diyaloga yaptırım uygulanıyor" diyerek cezaya karşı çıktı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572433.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572433.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..287e559c23a57586176615bf5f591da0b7c0c810 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572433.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kendi gücünüzle kanseri bile yenebilirsiniz!. Gazeteci-yazar, sunucu ve spor eğitmeni Ece Vahapoğlu ile Akatlar Club Sporium'da buluştuk. Daima fit ve sağlıklı bir bedene sahip olan Vahapoğlu ile her şeyi ayrıntılı olarak konuştuk. Şeyda Coşkun'un diploması ve sertifikası olmadığı için araştırılıyor. Sizin Bakanlık sertifikanız var, öyle ... Gazeteci-yazar, sunucu ve spor eğitmeni Ece Vahapoğlu ile Akatlar Club Sporium'da buluştuk. Daima fit ve sağlıklı bir bedene sahip olan Vahapoğlu ile her şeyi ayrıntılı olarak konuştuk. Şeyda Coşkun'un diploması ve sertifikası olmadığı için araştırılıyor. Sizin Bakanlık sertifikanız var, öyle mi? Bakanlığa bağlı Herkes İçin Spor Federasyonu'nda eğitim ve sınavlara katılıp 'Wellness Trainer' sertifikası aldım. Konuyla ilgili 'İdeal Vücut' ve 'İdeal Mutfak' olarak yabancı ve Türk uzmanlarla araştırıp yazdığım iki kitabım var. Yurt çapında seminerler veriyorum. Hastalıkların çoğu psikolojik Ece Vahapoğlu ile İdeal 21 Gün adlı yeni projenizde hangi ünlülerle çalışacaksınız? Doğum kilolarını vermek isteyen Özge Uzun ve Ebru Destan, gazeteci Sanem Altan ve Elif Aktuğ, oyuncu Başak Sayan ve Derya Alabora gibi isimlerle çalışıyorum. İsimlerini henüz açıklamadığımız başkaları da var. Bu yaptıklarınız hastalıklardan da uzak tutabiliyor mu? Kesinlikle. Hastalıkların çoğu zaten psikolojiktir. Iyi yaşam alışkanlığı hastalıkları önler. Allah korusun kanser illeti herkesin kâbusu olmuş durumda... Onu kendimizden uzak tutabilmenin formülleri var mı? Kanser her ne kadar vücut hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde üremesiyle meydana gelen bir hücre bozukluğu hastalığı olsa da; çevresel ve içsel sebepler, yani üzüntü ve stres kanseri tetikler. Bir çok kanser hastası tanırım ki hastalığı atlattıktan sonra, önceki yaşamlarını sorgularlar ve ne kadar gereksiz şeylere üzülmüşüz diye hayıflanırlar. Benim annem de iki kez kanseri yendi. Tıbbı tedavilerin yanı sıra alternatif tıp da diyebileceğimiz meditasyon yöntemleri ona çok iyi geldi. Yoga, meditasyon, nefes yaptı, bir dönem vejetaryen oldu. Son yıllarda içe dönme çalışmalarım, spiritüel konuları derinlemesine araştırmam ve sağlıklı yaşam tarzım, kanseri de insanın aslında kendisinin oluşturduğunu ve yine kendi gücüyle çözebileceğini düşünmeme sebep oldu. Evet, insan kendi gücüyle kanseri bile yenebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572434.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572434.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..22e68f8f06a4d73020a31d895608c779337fe92c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572434.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esmersoy'dan fanatizm kokan bir açıklama.  Kendisini güzel bulmadığını, ayrıca tuttuğu  takımı ve futbol tutkusunu da gizlemiyor. İnsan canlısı, pozitif, hayvansever, hayattan zevk alan, cıvıl cıvıl bir kadın Burcu Esmersoy. 2004 yılından bu yana ekranda. Kimi zaman oyuncu, kimi zaman sunucu olarak izliyoruz onu. Bir süreden ... Ekranda Spor Gecesi programını sunan futbolun sarışın prensesi, her şeyi içinden geldiği gibi konuşmaya devam ediyor.  Kendisini güzel bulmadığını, ayrıca tuttuğu  takımı ve futbol tutkusunu da gizlemiyor. İnsan canlısı, pozitif, hayvansever, hayattan zevk alan, cıvıl cıvıl bir kadın Burcu Esmersoy. 2004 yılından bu yana ekranda. Kimi zaman oyuncu, kimi zaman sunucu olarak izliyoruz onu. Bir süreden beri de NTV Spor'da Spor Gecesi programını sunuyor, futbolu, maçları anlatıyor. Bu yönüyle erkeklerin hem beğenisini hem de yakınlığını kazanıyor ama zaten o da futbol tutkusunu gizlemiyor hiç: "Futbol konusunda erkeklerin tam hayalindeki kadınım. Genelde kızlar maç olduğu zaman başka şeyler seyretmek veya yapmak ister ama ben 'Haydi beraber izleyelim' diyorum." Türkiye'de milyonların ekranda görmekten keyif aldığı futbolun sarışın prensesi, üstelik inanılmaz derecede bir futbol fanatiği. Bunu da şu açıklamasıyla herkese duyuruyor: "Galatasaraylı olmayan biriyle beraberlik yaşamam mümkün değil!.." Kendimi güzel bulmuyorum Sözünü sakınmıyor Burcu Esmersoy, içindeki neyse dilindeki de o. Hemcinsleri onun alımlı duruşuna, renk-li gözlerine, uzun boyuna hayranlık duyuyor ama o aynı görüşte değil. Bunu da her fırsatta dile getirmekte hiçbir sakınca görmüyor: "Kendimi güzel bulmuyorum. Allah'ın gücüne gitmesin ama gözlerim biraz daha büyük, burnum küçük, dudaklarım dolgun, bacaklarım uzun olabilir miydi diye düşünüyorum. Sarışın kadınları beğenmiyorum, bana göre esmer kadınlar daha güzel." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572435.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572435.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fdc284cb4e610f304c1632d0b7cb81915195f87b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572435.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sneijder'in frikiği. Düşük bel pantalonu belinden kayan futbolcu, objektiflere böyle yansıdı. Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Wesley Sneijder, önceki akşam yakın bir arkadaşı ile birlikte eğlenmek için gittiği Ortaköy Zuma çıkışı görüntülendi. Tecrübeli futbolcu mekanda yaklaşık 2 saat kaldıktan sonra mekanı yine arkadaşlarıyla birlikte ... Wesley Sneijder, Ortaköy Zuma çıkışı lüks minibüsüne binerken pantalonunun azizliğine uğradı. Düşük bel pantalonu belinden kayan futbolcu, objektiflere böyle yansıdı. Galatasaray'ın tecrübeli futbolcusu Wesley Sneijder, önceki akşam yakın bir arkadaşı ile birlikte eğlenmek için gittiği Ortaköy Zuma çıkışı görüntülendi. Tecrübeli futbolcu mekanda yaklaşık 2 saat kaldıktan sonra mekanı yine arkadaşlarıyla birlikte terk etti. Ancak ünlü futbolcu, mekan çıkışı kendisini bekleyen lüks minibüsüne binmek üzereyken düşük bel pantalonunun azizliğine uğradı. Tam minibüse binmek üzere adım attığında düşük bel pantalonu belinden kayınca Sneijder'in frikiği objektiflere yansıdı. Patlayan flaşlarla birlikte durumun farkına varan yıldız futbolcu Sneijder, hiç istifini bozmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572440.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572440.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8145ef2b4130fcb0561580ee23ef9a4b155415dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572440.txt @@ -0,0 +1 @@ +Pırlanta sıfır havyar 8, tezek 18. Bazı SÖZCÜ okurları soruyorlar: "İki yıl önce pırlantanın KDV'si yüzde SIFIR diye yazmıştınız, düzeldi mi?" Hayır efendim, oran aynı! Temel ihtiyaç maddesi olan pırlanta, elmas, yakut, safir ve incinin KDV oranı yüzde SIFIR! Bunlar daha önce en yüksek oranda KDV'ye ... Bilin bakalım hangisi daha lüks? İki yıl önce yazdığımız için, bir kısmınız biliyor olabilir. Biz yine de açıklayalım. Bazı SÖZCÜ okurları soruyorlar: "İki yıl önce pırlantanın KDV'si yüzde SIFIR diye yazmıştınız, düzeldi mi?" Hayır efendim, oran aynı! Temel ihtiyaç maddesi olan pırlanta, elmas, yakut, safir ve incinin KDV oranı yüzde SIFIR! Bunlar daha önce en yüksek oranda KDV'ye tabiydi. AKP iktidara geldikten bir süre sonra emekli, işçi, memur ve küçük esnafa bir "vergi kıyağı" yaptı.  Bu kesimin "temel ihtiyaç maddesi" olarak gördüğü pırlanta, elmas ve yakutun KDV'sini sıfıra indirdi. Halkın özellikle düşük gelir gruplarının, gece gündüz sofrasından eksik etmediği (!) havyarın KDV'sini de "yüzde 8'e" indirdi! Nasıl? "Ekmek bulamazsanız pasta yiyin" diyen Fransız Kraliçesi Marie Antoinette gibi... Tezeğin KDV'si mi? Bilmiyor musunuz? O lüks! Lüks olduğu için de KDV oranı "yüzde 18" oldu! DİĞERLERİ "Lüks tarifesinde başka ne var?" diyeceksiniz. Açıklayalım; çocuk emziği, odun, kömür, bardak, kum, çakıl, tükenmez kalem, çocuk oyuncağı, elektrik, toplu iğne, benzin, gaz, tencere, tava... liste uzayıp gidiyor. 30 Mart seçimleri yaklaşıyor... Halktan yana olan, halkın temel ihtiyaçlarını gece gündüz düşünmekten uyuyamadıklarını söyleyen AKP'liler geldiğinde;  "Arkadaş sen lüksten ve temel ihtiyaç maddesinden ne anlıyorsun?" diye sorar mısınız? Ardından da yukarıdaki oranları gözüne sokar mısınız! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572442.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572442.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a86011d6b770bccc33870d166d09ed9e9582ad0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572442.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'nin en merak edilen ailesi: TOPBAŞLAR. Sümeyye Erdoğan'ın sızdırılan telefon görüşmesinde Topbaşlar var. "Paralel devlet" Topbaşlar'ı niye hedefe koydu? MİT belgesinde haklarında ne yazıyor? Topbaşlar hangi Nakşibendi cemaatin üyesi? Türkiye'nin en zengin ailelerinden Topbaşlar'ın ticari hayatları nasıl doğdu, nasıl gelişti? Tekmil-i birden Topbaşlar. Önce iki soru: ... 17 Aralık'tan itibaren sık sık bir aile karşımıza çıkıyor: Topbaşlar! Gözaltına alınmak istenen işadamları arasında Topbaşlar var. Sümeyye Erdoğan'ın sızdırılan telefon görüşmesinde Topbaşlar var. "Paralel devlet" Topbaşlar'ı niye hedefe koydu? MİT belgesinde haklarında ne yazıyor? Topbaşlar hangi Nakşibendi cemaatin üyesi? Türkiye'nin en zengin ailelerinden Topbaşlar'ın ticari hayatları nasıl doğdu, nasıl gelişti? Tekmil-i birden Topbaşlar. Önce iki soru: "Paralel devlet", Nakşibendi Erenköy Cemaati'ne niye düşman? "Paralel devlet", Nakşibendi İsmailağa Cemaati'ne niye düşman? Yanıtlardan önce bilindik hikayeyi yazayım: Hintliler, hayatlarında fil görmemiş insanları karanlık ahırda toplar. İnsanlardan dokunduklarının neye benzediğini anlatmalarını isterler. İnsanlar ellerini file sürmeye başlarlar. Kim elini filin neresine sürerse fili öyle tarif eder. Ne demek istediğimi sanırım anladınız; konuyu "paralel devlete" yani "Okyanus Ötesi" merkezli cemaate getireceğim. Cemaatin hışmına, komplosuna uğramış kişiler, bir dönem salt kendi başına gelenlerle "paralel devleti" kavramaya çalıştı. AKP çevreleri de meseleyi "17 Aralık darbesi" olarak görüyor! Kurulan tezgaha makro bakamıyor. Örneğin; Odatv davasının, 17 Aralık operasyonuyla ilgisini biliyorlar mı; hiç sanmam! Oysa, 17 Aralık'ta neler olacağı bu davanın ek klasörlerinde var! Şöyle... "Maharetli polis" Zalim kötülük ortaya çıktı: "Paralel devletin" polisi, Odatv bilgisayarlarına virüsle dosyalar yerleştirdi. Amaçları birkaç gazeteciyi Silivri Cezaevi'ne atıp susturmak değildi. Tezgah büyüktü; MİT'e de operasyon yapacaklardı! Ve ardından AKP'ye yakın işadamlarına ve dolasıyla en sonunda Erdoğan'a!.. Anlatayım... Önce Ergenekon operasyonlarının başladığı o günleri anımsayınız: "Ergenekon'un işadamları kim" diyen çömez yandaş gazeteciler vardı. Bu dünkü çocuklar büyük oyunu hiç anlamadı. Oysa... "Ergenekon'un işadamları" dedikleri, 17 Aralık'taki Erdoğan'a yakın işadamları olacaktı! Şaşırdınız mı? Bunu nereden mi çıkarıyorum? Elimde belgeler var... Önce bir tespit yapayım: "Çok becerikli" polislerimiz var! Odatv'ye yapılan operasyonda, 35 ayrı bilgisayar harddiski, 3095 DVC kaseti, 471 mini DV kaseti, 1906 CD-DVD ve 21 VHS kaseti bir günde "incelediler" ve "pat" diye yasak "belgeleri" buldular! Bu kadar harddiski, kaseti bir yılda ancak inceleyebilirlerdi. Demek ki neymiş; koyan çabuk buluyormuş! Odatv'ye virüsle konulan dokümanlar arasında MİT belgeleri de vardı. İşte bunlar 17 Aralık operasyonunun ipucunu veriyordu. Erdoğan ve şurekası bunları hiç göremedi. Anlamadılar. Hep çabuk kandırıldılar. Odatv operasyonundan iki ay sonra, 13 Nisan 2011'de Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde, cezaevine atılmamızla ilgili sorulara Erdoğan, kitabın bombadan tehlikeli olacağı açıklamasını yaptı. "Paralel devlet"in polisleri Erdoğan'ı parmağında oynattı. "Size suikast yapacak Ergenekoncuları/askerleri yakaladık" diye korkuttu. MİT belgesi "Paralel devlet" polisinin Odatv bilgisayarlarına kendi koyup kendi bulduğu MİT belgelerinde ne vardı? 17 Aralık operasyonunda kimin adı varsa, o belgelerde de işte o isimler vardı: Suudi Arabistan'lı işadamı Yasin Abdullah el Kadı vardı... Turgay Ciner'in sağ kolu Mehmet Fatih Saraç vardı... Erdoğan'a en yakın işadamı Mustafa Latif Topbaş vardı... Vs... Virüsle yerleştirilen belgelerde; El Kadı ile Mustafa Latif Topbaş'ın, 1997'de kurdukları Ahsen Plastik Kağıtçılık ve Temizlik Ürün San. Tic. AŞ ortaklığı gibi ticari ilişkiler ayrıntılarıyla yazılıydı. Yine MİT belgesinde; AKP'ye "AK" adını veren Mustafa Latif Topbaş'ın sahibi olduğu AKGIDA San. Tic. AŞ hakkında ayrıntılı bilgiler mevcuttu. Topbaşlar, Ülkerler, El Kadı bu şirkete de ortaktı! (Mustafa Latif Topbaş'ın kızı, Ülker Grubu'nun kurucusu Sabri Ülker'in kızından torunu; Yıldız Holding Başkan Yardımcısı Ali Ülker ile evlidir. 17 Aralık operasyonu ayakkabı kutusuna indirgenemez. Çok daha derindir.) Topbaşlar'ın El Kadı'yla ticari ilişkileri Türkiye'nin ilk faizsiz finans kuruluşu Al Baraka Türk döneminde 1980'lerde kurulmuştu. Benzer ortaklık BİM mağazalarında da vardı. Belgelerde çok bilgiler var; müteahhit Mustafa Hanoğlu'nun Erdoğan'ın kasası olduğu iddiası gibi... Odatv soruşturması sürerken belgelere MİT talebiyle yayın yasağı geldi. Bu nedenle fazla ayrıntı veremiyorum. Anlatmak istediğimi yazdım; şuraya gelmek istiyorum: "Paralel devlet" bu MİT belgelerini Odatv'ye niye koydu? "Efendim, size yakın işadamlarını MİT fişlemiş ve haber yapması için Odatv'ye vermiş" diyerek, Başbakan Erdoğan'ın oluruyla MİT'e operasyon yapılmasını mı sağlamaktı? SÖZCÜ'de yazdım; Odatv kapsamında tutuklanan MİT Müşaviri Kaşif Kozinoğlu Silivri Cezaevi'nde ölmeseydi; MİT'e operasyon, 7 Şubat'ta KCK üzerinden değil, Odatv üzerinden yapılacaktı. (8 Ocak 2014 tarihli yazım) Odatv, büyük bir operasyonun ilk adımıydı; gazeteciler, MİT görevlileri, işadamları, akademisyenler bu davaya eklenecekti. Peki, bu elde bir. Gelelim ikincisine: Cemaat polisinin, bu MİT belgesini Odatv'ye yüklemesinin başka amacı olabilir mi? Şu nedenle soruyorum: "Paralel devletin" Odatv'ye koyduğu MİT belgesindeki işadamlarıyla, 17 Aralık'ta operasyon yapılan işadamlarının aynı kişiler olması tesadüf mü? Hedefte aynı işadamları... Avlayan aynı Cemaatçi polisler... Şimdi... Poyrazköy/Kafes komplosundan da biliyoruz ki; Cemaat, devlet içinden bilgi topluyor; "bilgi bankası" oluşturuyor; ve zamanı gelince kullanıyor. Yani... Cemaat 3 yıl önce niyetini belli etmişti. MİT'ten o belgeyi çalıp Odatv'ye koymasının amacı buydu. Cezaevinden bağırdık, "Ey AKP seni de takip ediyorlar, fişliyorlar, zamanı gelince kullanacaklar" diye. Sesimizi duyuramadık. Evet, Topbaşlar'ın "paralel devletin" hedefinde olduğu 3 yıl önceden belliydi. Peki Topbaşlar neden Cemaatin hedefi oldu? Soruyu, Cübbeli Ahmet Mahmut Ünlü'nün başına gelen "seks kaseti" tezgahıyla biraz daha açalım. Çünkü asıl hedefte olanlar, Nakşibendiler!.. Mustafa Latif Topbaş, Forbes dergisine göre Türkiye'nin en zengin 13'üncü işadamı. Ağabeyi Ahmet Afif Topbaş ise 46'ncı zengini. Nakşibendiler hedefte Tespit 1) Nakşibendiler 1826'daki "Hayırlı Olay" ile Yeniçeri ve Bektaşi kıyımında büyük rol oynadı. İktidara ortak oldular. Tespit 2) Cumhuriyet döneminde Necmettin Erbakan'ın MNP ve MSP'si ile partileştiler ama Turgut Özal'la iktidar oldular. Gelelim günümüze: Cübbeli Ahmet'in önce seks kaseti internete sızdırıldı. Ardından, "yeraltı dünyasıyla işbirliği yapıyor; kadın pazarlıyor" diye 9 Aralık 2011'de Cübbeli Ahmet'i cezaevine attı. Tam bir itibarsızlaştırma operasyonuydu. AKP iktidarında bir din adamı seks hayatı nedeniyle cezaevine konulabilir mi? Cübbeli'nin seks hayatından kime ne? Mesele başkaydı. Cemaat, Cübbeli Ahmet'i neden Metris Cezaevi'ne attı? Çünkü Cübbeli; Türkiye'de hayli etkili Nakşibendi İsmailağa Cemaati'nin önde gelen isimlerinden biriydi. Şeyh Mahmut Ustaosmanoğlu hastaydı ve postnişe Cübbeli'nin oturması güçlü ihtimaldi. Ayrıca Cübbeli, tv programlarında, vaazlarında açıkça Cemaati eleştiriyordu. Önce "Ergenekoncu" diye yazıldı. Ardından polis operasyonu geldi. Cübbeli Ahmet komplosunu anladık! Cemaat, işadamı Topbaşlar'ı niye hedefe koydu? Çünkü: Topbaşların sadece işadamı kimliği yok. Nakşibendi Erenköy Cemaati'ne mensuplar. Ve dikkat ediniz, Cübbeli de Topbaşlar da Nakşibendi! Nakşibendiler hedefte. Cemaat, "seks düşkünü, hırsız" diye Nakşibendileri itibarsızlaştırmak istiyor! (Cemaat'in, Büyük Birlik Partisi vasıtasıyla bir başka Nakşibendi Adıyaman Menzil dergahını ele geçirdiği iddia ediliyor!) Ara not: Bu yazı Cübbeli'nin ya da Topbaşlar'ın seks düşkünü ya da hırsız olup olmamalarıyla ilgili değil. "Paralel devletin" neden bunları hedefe koyduğunu anlatmak istiyorum. Derin kapışma var! Bu bir güç savaşı! Basit bir tarikat ayrılığı/kavgası olarak değerlendirmeyin. Nakşibendiler ticarette ve siyasette çok güçlü. Örneğin, 17 Aralık operasyonuyla muhtemelen cezaevine atılacak olan Mustafa Latif Topbaş, Forbes dergisine göre Türkiye'nin en zengin 13'üncü işadamı. Ağabeyi Ahmet Afif Topbaş ise 46'ncı zengini. Aile Erdoğan'a çok yakın. "Paralel devlet" işte Nakşibendilerin parasal ve siyasal gücünü yok edip; tek kuvvetli dini cemaat olmak istedi! Bu nedenle Topbaşlar hedefe konuldu. Bu nedenle Topbaşlar'ı adım adım takip ettiler. Telefonlarını dinlediler. Muhtemelen gizli çekim yaptılar. Ve zamanı gelince düğmeye bastılar. Cemaat'in hedefindeki Topbaşlar kim?.. Erenköy Cemaati'nin gücü... Topbaşlar, Konya/Kadınhanı (Saideli) ilçesinden. Alman Friedrich Sarre yazdığı "Küçükasya Seyahati (1895 Yazı), isimli eserinde Saideli'de Müslümanlar ile Ermeniler'in iç içe yaşadığını anlatıyor. Aileyi anlatmak için çok gerilere gitmeye de gerek yok: Ahmed Kudsi Efendi'nin dört çocuğu var: Mehmet Hulusi, Mustafa İsmet, Musa İzzet ve Ümmühan Afife. Bugün "Topbaş" soyadını taşıyan aile, Mehmet Hulusi'nin; "Büyüktopbaş" soyadını taşıyan aile de Mustafa İsmet'in soyundan geliyor. Mehmet Hulusi, 1848'de Kadınhanı'nda dünyaya geldi. Aynı yöreden İkbal Hanım'la evlendi. Ahmet Hamdi adlı oğlu ve Zahide, Sabire ve Muhlise adında üç kızı oldu. 1909'da vefat ettiğinde arkasında 22 parça gayrımenkul bıraktığı belirtiliyor. Ama nedense tek oğul Ahmed Hamdi, ailesiyle birlikte 1917'de İstanbul'a göç etti. Aksaray-Laleli semtine yerleşti ve sonra Erenköy'de ikamet etti. Esnaf oldu; Eminönü Sultanhamam'da manifaturacılık yaptı. Tasavvufa ilgi duydu. Elmalılı Hamdi Yazır; Şeyhülislam Mustafa Sabri ve (İslam Konferansı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun babası) Yozgatlı Müderris İhsan Efendi ile arkadaş oldu. İttihatçıları sevmiyorlardı. İttihatçılardan korkup 1.5 yıl Almanya'da yaşadı. 1944'te vefat etti. Musa, Abidin, Muammer, Nuri, Hulusi, Müşerref (Çelebi), Aliye (Aydın), Fatma (Keçebaş) adlı çocukları vardı. Erkek evlatları tekstil işini devam ettirdi. 1950 yılında Bahariye Mensucat'a Sadıkoğulları'nın ortağı olarak girdiler. Sonra Sadıkoğulları'ndan kalan diğer hisseyi satın alıp fabrikayı büyüttüler. 1960 yılında, kardeşler arasında ayrılık gerçekleşti: Nuri ve Hulusi Topbaş Bahariye'de kaldı. Musa, Muammer ve Abidin, "Kader Mensucat"ı kurdu. 1970'de bir ayrılık daha yaşandı: Musa Topbaş, "Kader Mensucat"ı kardeşi Muammer Bey'e bıraktı. (Muammer, tekstilci Kiğılılardan A. Fikret Hanım'la evliydi. Üçüncü kuşaktan Ayşe Vildan Kiğılı da, Hayat Holding'in sahibi Ahmet Yahya Kiğılı'nın eşi.) Musa Topbaş 1975'te oğulları Osman Nuri, Ebubekir ve kardeşi Abidin Topbaş ile "Hisar Mensucat"ı kurdu. Topbaşlar'ın bu ayrılmaları, hiçbir zaman küsme ya da kırılmayla sonuçlanmadı. Onları birbirine bağlayan başka bir ağ vardı: Nakşibendilik! 1970'li yıllara kadar ticari hayatla yoğun bir şekilde ilgilenen Musa Topbaş. Erenköy'de yaşayan Şeyh Mahmut Sami Ramazanoğlu'na bağlandı. İrşad faaliyetlerini Erenköy Zihnipaşa Camii'nde sürdüren Şeyh Sami, aynı zamanda Tahtakale'de bir şirketin muhasebe hesaplarını tutuyordu. 1984'te ölünce dergahın başına Musa Topbaş geçti. O da ölünce postnişe oğlu Osman Nuri Topbaş geçti. Ailenin bu kolu Erenköy dergahını büyütürken, diğer kolu ticarette çok büyüdü. Abidin Topbaş'ın oğlu rahmetli Eymen Topbaş (ANAP İstanbul İl Başkanı'ydı) ve Faruk Topbaş ticarette ve siyasette başarılı oldular. Fakat Nuri ve Hulusi Topbaş'ın oğulları üçüncü kuşak Topbaşlar Türkiye'nin en zengin işadamı oldular. Dördüncü kuşak da ticari hayata başladı. Topbaşlar hakkında kitap yazılmalıdır. Aile hakkında; İlim Yayma Cemiyeti kuruculuğundan mason üyeleğine; solculara saldıran "Babıali'de Sabah" gazetesi sahipliğinden Muradiye-Ensar-İlim ve Hizmet-Aziz Mahmud Hüdai gibi vakıflara, okullara, Yahudi ve Suudi Arabistanlı işadamlarıyla ticari ortaklıktan sosyetik gelinlere kadar yazılacak çok bilgi var. Bir bölümünü "Beyaz Müslümanlar'ın Büyük Sırrı, EFENDİ-2" kitabımda yazdım. Merak edenler okuyabilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572443.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572443.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ec07ebe15f38031f03194ff59a6d09cfc656f8b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572443.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip'in dokunduğu işadamları uçuyor. Erdoğan'ın nikah şahidi olacak kadar yakın olduğu Kalyoncu Ailesi AKP'yle birlikte servetine servet kattı. Cemal Kalyoncu, 25 Aralık operasyonunda gözaltı listesindeydi. Başbakan Erdoğan önceki gece, işadamı Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlunun nikah şahitliğini yaptı. Peki, kim bu Kalyoncu? İsmi, iktidar tarafından ... İşte onlardan biri de 25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'nun gözaltı listesinde adı geçen ve Erdoğan'ın aile dostu olan Cemal Kalyoncu.... Erdoğan'ın nikah şahidi olacak kadar yakın olduğu Kalyoncu Ailesi AKP'yle birlikte servetine servet kattı. Cemal Kalyoncu, 25 Aralık operasyonunda gözaltı listesindeydi. Başbakan Erdoğan önceki gece, işadamı Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlunun nikah şahitliğini yaptı. Peki, kim bu Kalyoncu? İsmi, iktidar tarafından üstü örtülmek istenen ikinci rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda geçiyor. Hatta, "Gözaltına alınacak işadamları" listesinde yer aldığı söyleniyordu. İşleri açıldıkça açıldı! Kalyoncu'nun, Sabah-atv'nin satışı için işadamlarının oluşturduğu havuza para koyanlar arasında yer aldığı  ileri sürülüyor. Sabah-atv'yi Başbakan'ın talimatıyla aldığı belirtiliyor. Sadece bu değil, Kalyoncu son 10 yılda devletten ihale üstüne ihale alarak uçuşa geçti. Pek çok ihaleden o çıkıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki akşam Ankara'daki Seçim Üst Kurul toplantısının ardından Sabah Gazetesi ile atv'yi satın alan Kalyon İnşaat'ın patronu Orhan Cemal Kalyoncu'nun oğlunun düğününe katıldı. Erdoğan, Mehmet Kalyoncu ile Gökçe Kasapoğlu'nun Grand Cevahir Otel'deki düğünlerinde şahitlik yaptı. Erdoğan'la aralarından su sızmıyor İşadamı Orhan Cemal Kalyoncu ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dostluğu çok eskiye dayanıyor. Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı'yken, Kalyoncu da aldığı ihalelerle büyümeye başladı. Gözaltı listesindeydi Peki kim bu Cemal Kalyoncu? İsmi, 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gözaltına alınacak 41 kişinin içerisinde geçtiği iddia edilen Kalyoncu'nun mal varlığına operasyonu yürüten savcılar tarafından tedbir konulmuştu! Ancak operasyon emrini veren Savcı Muammer Akkaş'ın talimatları polis tarafından uygulanmamış ve Kalyoncu'yla birlikte diğer isimler de gözaltına alınamamıştı. İşadamlarının mallarına konulan tedbir de 14 Ocak'ta kaldırıldı. Trabzon Çaykaralı olan Kalyoncu'nun ismi geçen günlerde internete düşen ses kayıtlarıyla da gündeme gelmişti. Sabah havuzu Kayıtlardaki iddialar şöyleydi: Başbakan Erdoğan, eski Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'dan Sabah ve atv'nin satın alınması için bir grup işadamını yönlendirmesini istiyor. Yıldırım, işadamlarıyla toplantı yaparak 'havuza' kimin ne kadar para vereceğini tebliğ ediyor. Önemli iddialar Paraların toplanması görevini 3. havalimanı ihalesini kazanan işadamlarından Mehmet Cengiz ve Cemal Kalyoncu üstleniyor. Kalyoncu, Çalık Grubu'ndan medya kanallarını almak için 23 Ağustos 2013'te Zirve Holding'i kuruyor. Cengiz de 450 milyon dolar topluyor. İşadamları görüşmelerde hızlı tren, tünel, demiryolu, karayolu ve havalimanı gibi pek çok ihale için hükümetten söz aldıklarını belirtiyor. Hep Erdoğan'ın yanında oldu Kalyon İnşaat, 1974 yılında dört kardeş, Hasan, Cemal, Ahmet, Turan Kalyoncu tarafından kuruldu. Erdoğan'a en yakın kardeş 2008'de hayatını kaybeden Hasan Kalyoncu'ydu. 1949 Trabzon Çaykara doğumlu Hasan Kalyoncu ve diğer aile üyeleri ilk önce babası Mehmet Kalyoncu'nun askerliğini yaptığı Bitlis'e yerleşti. Gaziantep'te okul inşaatının ihalesini alan şirket, 1973 yılında Gaziantep'e adım atmış oldu. Nakşibendi tarikatının önemli isimlerinden olduğu öne sürülen Hasan Kalyoncu, 'muhafazakar sağ'ın çatı örgütü Birlik Vakfı'nı kuran isimlerden. Kalyoncu, Milli Görüş'te patlak veren "yenilikçi-gelenekçi" saflaşmasında Erdoğan'ın yanında oldu. Erdoğan, daha önce de Hasan Kalyoncu'nun oğlu Ömer Faruk'un nikah şahidiydi. İşte o İhaleler Kalyon, 3'ncü havalimanından Metro ihalesine kadar birçok projeyi aldı!.. Başbakan Tayyip Erdo-ğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden bu yana Kalyon Grup'un ismi hep ön planda. Grup, özellikle son 11 yılda aldığı ihalelerle ve ortaklıklarla dikkat çekti. Kalyon'un AKP döneminde yıldızı parladı. Metro ihalesi: Geçen Ekim ayında yapılan Mecidiyeköy - Mahmutbey (Şişli-Kağıthane-Eyüp-Gaziosmanpaşa-Esenler-Bağcılar) metro hattı ihalesinde en düşük teklifi 849 milyon 440 bin lira ile Gülermak Ağır Sanayi İnşaat, Kolin İnşaat ve Kalyon İnşaat'ın oluşturduğu konsorsiyum verdi. TAKSİM yayalaştırma: Büyük tartışmalara ve protestolara yol açan ihaleyi 51 milyon 555 bin 379 TL'lik teklifle Kalyon İnşaat kazandı. Adalet Sarayı: Açıldığı dönem olan 2007'de Türkiye'nin şimdiye kadar yapılan en büyük adliye sarayı olarak açıklanan İstanbul Bakırköy Adliye Sarayı projesini de Kalyon İnşaat gerçekleştirdi. Adalet Sarayı' nın yapımı yaklaşık 45 milyon TL'ye mal oldu. Metrobüs ihalesi: Metrobüs sistemini İstanbul Mecidiyeköy'e uzatmak için 2008'de yapılan ihaleyi de Kalyon Grubu almıştı. 5 Mayıs 2008'de yapılan ve 10 firmanın katıldığı ihalede Kalyon İnşaat'ın teklifi 115 milyon 345 bin YTL'ydi. 3'üncü havalimanı: Geçen yıl yapılan İstanbul 3'üncü havalimanı ihalesini kazanan konsorsiyumda Kalyon Grubu da yer aldı. Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon İnşaat A.Ş Ortak Girişim Grubu, 22 milyar 152 milyon euro teklif vererek ihaleyi kazandı. İhalenin TL karşılığı ise 90 milyar TL olarak hesaplanıyor. Kıbrıs'a su: Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün yürüttüğü ve Kuzey Kıbrıs'ın içme suyu sorununu çözecek olan Akdeniz Geçişi Boru Hattı İnşaatı İhalesini geçtiğimiz yıl Kalyon kazandı. Başakşehir stadı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 8 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirdiği "Başakşehir Stadyumu İnşaatı" ihalesinde de kazanan isim 134 milyon 949 bin 900 TL'ye Kalyon oldu. Çanakkale-ezine yolu: Çanakkale-Ezine-Ayvacık Yolu ve Havran-Edremit-Ayancık yolunun yapım işinin yanı sıra, Kalyon İnşaat bugüne kadar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi' nin birçok ihalesinde de öne çıkan isim oldu. KİPTAŞ: Belediyenin iştiraki KİPTAŞ ile Kalyon İnşaat'ın yaptığı en önemli projelerin başında Finanskent projesi geliyor. KİPTAŞ Başakşehir konutları, KİPTAŞ Silivri Konutları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi' ne ait Çağlayan Kavşağı projesinde de Kalyon Grup''un imzası bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572473.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572473.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5c2b5ef55045c1266807716f358c8d69dc42aea3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572473.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de bir toplu istifa daha!. ADIYAMAN'ın Kahta İlçesi'nde, AKP'nin ilçe belediye başkan adayı olarak gösterdiği Abdurrahman Toprak ismine tepki gösteren aralarında AKP'li Kahta Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı ve İlçe Başkanı Mehmet Reşat Turanlı'nın da bulunduğu teşkilat üyeleri topluca istifa etti. AKP Kahta Belediye Başkan ... 17 Belediye Meclis Üyesi, 18 mahalle temsilcisi ve 30 yönetim kurulu üyesi ile kadın kolları üyeleri, AKP'den istifa ettiğini açıkladı. ADIYAMAN'ın Kahta İlçesi'nde, AKP'nin ilçe belediye başkan adayı olarak gösterdiği Abdurrahman Toprak ismine tepki gösteren aralarında AKP'li Kahta Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı ve İlçe Başkanı Mehmet Reşat Turanlı'nın da bulunduğu teşkilat üyeleri topluca istifa etti. AKP Kahta Belediye Başkan adayının Abdurrahman Toprak olarak açıklanmasının ardından aralarında Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı'nın bulunduğu parti üyeleri tepki gösterdi. AKP'nin adayı açıklanmasının ardından Kahta Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı ve İlçe Başkanı Mehmet Reşat Turanlı'nın da aralarında bulunduğu İl Genel Meclisi Üyesi Hamdi Karakuş, 17 Belediye Meclis Üyesi, 18 mahalle temsilcisi ve 30 yönetim kurulu üyesi ile kadın kolları üyeleri, AKP'den istifa ettiğini açıkladı. İlçe Başkanı Reşat Turanlı, "Gördüğümüz lüzum üzerine Kahta Belediye Başkanımız İbrahim Yusuf Turanlı, gerek ben, gerekse yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, kadın kolları başkanım, kadın kolları yönetim kurulu üyeleri, il genel meclis üyelerim, belediye meclisi üyesi arkadaşlarım, 30 Mart tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinde aday adaylık başvurusunda bulunan il genel meclis üyesi arkadaşlarım, belediye meclis üyeleri aday adayları ile hep birlikte istifa etmeyi kendimize erdem bildik. Bu saat itibariyle istifa ediyoruz" dedi. Kahta Belediye Başkanı Yusuf Turanlı ise başka partiden aday olma sinyalleri verdiği konuşmasında, "Bir milletvekilimiz beni arayarak SODES kapsamında yapılan projenin hesabını sorarak; kime hizmet ettiğini soruyor. Proje, Kahta halkına hizmet ediyor. 500 fakir öğrenci orada eğitim görüyor. Yürekleri yetiyorsa kendileri de 500 öğrenciye eğitim-öğretim versin. Memleketimiz sahipsiz değil. Bu memleket önce Allah'a sonra halkına güveniyor. Halkımız ne karar verirse, biz halkımızın verdiği kararı saygı ile karşılıyoruz" dedi. Yusuf Turanlı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hiç kimse Allah'ın verdiği yetkiden daha büyük bir konumda değildir. Bu yetkiyi önce Allah sonra millet insana verir. Bu memleket bazı kişilerden ibaret değildir. Bu toplum olmadan kimse bir yere gelemez. Hiç kimse duygu sömürüsü yapmasın. Biz bu topraklarda doğduk. Bu topraklarda yaşayacağız. Ölümümüz de bu topraklarda olacaktır. Hiç kimsenin bunda endişesi olmasın. Bu mevkiler olsa da olmasa da biz sizlerin ayaklarınızın altının tozu olamayız. Çünkü sizler bizi bu makamlara getirdiniz. Kahta halkı ne karar verirse şimdiden halkımızın vereceği kararı saygı ile karşılıyoruz. Davamızın ve kazamızın mübarek olmasını diliyorum. Umut ediyorum ki; 30 Mart sabahı sandıklara gittiğimizde akşam karşılaşacakları sonuç bu partinin hüsranı olacaktır. Ben partim bana adaylık vermese aday olmayacağımı söyledim. Ama demedim ki; partim yolsuzluk yapan insanı bizim Kahta'da aday göstersin. Kusura bakmasınlar, biz yaptığımız hizmetlerin de davamızın da adamıyız. Otogar yaptık eleştiri aldık. Şehriçi taşımacılığı yaptık, eleştiri aldık. Şu an Türkiye'nin en ucuz taşımacılığını yapıyoruz. Halkımız her şeyi görüyor. Taktiri halkımıza bırakıyoruz. Adaylık konusunda da eğer halkımız uygun görürse yolumuza devam edeceğiz. Halkımız başka birini uygun görürse o insanla davamızı sürdürmeye hazırız. Yapılan haksızlıklarında karşısındayız. İnsan katliamı gibi belediye başkanı katliamı yapılıyor. Kahta, Sincik, İnlice, Bölükyayla belediye başkanlarını bu insanlar seçti. Kriter ne alındı ki; bu insanlar değiştirildi. Bu kriter bu insanların AKP'yi sevmesiydi. Halen gönlümüzde bu AKP sevdası devam ediyor. Biz bu rozetleri indirdik, ama inşallah 30 Mart günü insanlar mücadelemizin haklılığını görecekler." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572478.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572478.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc05ae7e3dc4c8f4eea48993e945d6d8876d582c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572478.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bülent Arınç: 'Yolsuzluk yapanın Allah cezasını versin'. Başbakan Yardımcısı Arınç, yaptığı konuşmada yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Arınç 'Yolsuzluk yapan yanımızdan geçemez. Elinden bile tutmayız. Şu adam bunu, bu adam şunu yaptı. Allah cezasını versin. Bunun kararını mahkeme verecek' dedi. Arınç konuşmasının devamında "Yurtdışından destek alıyorlar. Yurt ... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'nın Yıldırım ilçesindeki bir salonda STK temsilcileri ve muhtarlarla kahvaltıda bir araya geldi. Başbakan Yardımcısı Arınç, yaptığı konuşmada yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Arınç 'Yolsuzluk yapan yanımızdan geçemez. Elinden bile tutmayız. Şu adam bunu, bu adam şunu yaptı. Allah cezasını versin. Bunun kararını mahkeme verecek' dedi. Arınç konuşmasının devamında "Yurtdışından destek alıyorlar. Yurt içinde de bu kanaatleri pekiştirmeye çalışıyorlar. Bugün hamd olsun bu hesabını şerefle veren hükümetiz. Attığımız her adımın yaptığımız her işin hesabını verdik. Yolsuzluk bizim yanımızdan bile geçmez. İnsanız hata yapabiliriz. Bunu yapan insan hesabını verir. Elinden bile tutmayız. Bu benim aslanımdır falan demeyiz. Bir iddia varsa git kardeşim hesabını ver aklan da ondan sonra gel deriz. Ama yalan yanlış suçlamalarla, bir kişinin yaptığı hatadan büyük bir partiyi muhatap tutmak vicdanla bağdaşmaz. Şu adam bunu yaptı, şu adam şunu yaptı. Allah cezasını versin. Bunun kararını mahkeme verecek. Bizim parti olarak bu işlerde en ufak bir işimiz yok. Sadece bir mahalli seçim olarak değil, bir iktidara güven olarak da bu seçimi kullanmamız gerekiyor. Sizi gördüm güçlendim, burada olmayan bütün arkadaşlarımıza selamlarımızı iletin." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572480.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572480.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..047c89f088cd9dc28f40c081e58fc801b20ef0c0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572480.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'li il başkanı öldü!. Nuri Ertan, dün gece evinde fenalaştı. Ailesi tarafından Niğde Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nuri Ertan'ın kalp krizi geçirdiği anlaşıldı. Ertan, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. 2 çocuk babası Nuri Ertan'ın ölümü, ailesi ve MHP teşkilatında büyük üzüntü yarattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572481.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572481.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9768f7169316ffeac4caa8fe8b8b0344568c0b70 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572481.txt @@ -0,0 +1 @@ +Böyle isyan görülmedi. Geçen kasım ayında bir sörfçü köpekbalığı saldırısında öldü. Son üç yıl içinde köpekbalığı saldırısında ölen yedinci kişiydi. Bu nedenle sahillerin daha güvenli hale getirilmesi için yetkililer üzerinde baskı oluşmaya başladı. Ve sonunda federal yetkililer, Batı Avustralya açıklarında 1 kilometreden fazla ... Dünya bir süredir farklı nedenlerden ötürü isyanlara tanık oluyor. Bu kez ayaklanmanın adresi Avustralya. Ve binlerce kişi çok farklı bir nedenden ötürü plajlara döküldü. Geçen kasım ayında bir sörfçü köpekbalığı saldırısında öldü. Son üç yıl içinde köpekbalığı saldırısında ölen yedinci kişiydi. Bu nedenle sahillerin daha güvenli hale getirilmesi için yetkililer üzerinde baskı oluşmaya başladı. Ve sonunda federal yetkililer, Batı Avustralya açıklarında 1 kilometreden fazla yaklaşan 3 metreden uzun köpekbalıklarının avlanması için onay verdi. Buna göre plajların açıklarına yemli çengeller takılacak ve hayvanların sahile yaklaşması engellenmeye çalışılacak. Çengele takılan 3 metreden uzun olanlar vurularak öldürülecek, diğerleri okyanusa geri bırakılacak. İşte tüm bu olanlar Avustralyalıları isyan ettirdi. Üç yılda ölümcül toplam 7 vaka yaşandığını belirten Avustralyalılar, bu uygulamanın kaldırılması için sahillere koştu. Dün ülkenin çeşitli plajlarında binlerce kişi köpekbalıklarına sahip çıkmak için eylem yaptı. Devlet yetkilileri, uygulamanın hayat kurtaracağını savunuyor. Ancak çevreci örgütler ve onlara destek veren vatandaşlar uygulamanın gereksiz ve vahşi olduğunu öne sürüyor. Protestoculardan John Lee, "Onları öldürmeye gerek yok. Burası onların evi. Köpekbalıklarını öldürün, balinaları öldürün, okyanusta sudan başka ne kalacak" dedi. Avustralya'da yapılan anketler halkın yüzde 80'ninden fazlasının köpekbalıklarının öldürülmesine karşı çıktığını ortaya koyuyor. Okyanusta yüzen ya da sörf yapanların riski de kabul etmesi gerektiğine inanıyorlar. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572484.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572484.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..022e57baf0d00d2fa14bf481499de8109fad9a99 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572484.txt @@ -0,0 +1 @@ +Medcezir laneti. Son bir ay içinde karavan şoförü Bülent Yakut'un hayatını kaybetmesi, Barış Falay'ın eşi Esra Ronabar'ın kolundaki platinin kırılması ve son olarak Serenay Sarıkaya'nın hastalanmasından sonra yapım şirketinin elinde stok bölüm kalmadı. MEDCEZİR'İ EVDE İZLEYEBİLECEĞİM Serenay Sarıkaya'nın geçen hafta hastalanmasının ardından ... Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya'nın başrollerini paylaştığı diziden hayranlarını üzecek haber. Son bir ay içinde karavan şoförü Bülent Yakut'un hayatını kaybetmesi, Barış Falay'ın eşi Esra Ronabar'ın kolundaki platinin kırılması ve son olarak Serenay Sarıkaya'nın hastalanmasından sonra yapım şirketinin elinde stok bölüm kalmadı. MEDCEZİR'İ EVDE İZLEYEBİLECEĞİM Serenay Sarıkaya'nın geçen hafta hastalanmasının ardından bir türlü ayağa kalkamasından sonra 'Medcezir' setine 3 gün daha ara verildi.Verilen 3 gün arayla birlikte hiçbir yedek sahne kalmamış oldu. Son olarak cuma akşamı ekrana gelen 20'nci bölümün bazı sahnelerinin pazartesi günü çekildiği öğrenildi. Serenay Sarıkaya'nın iyileşmesinden sonra sete dönmesiyle oyunculara hızlı çalışma programı uygulanacağı konuşuluyor. Hasta olduğu için evinde dinlenen Sarıkaya, Twitter sayfasına, "Uzun zaman sonra ben de evde seyredebiliceğim 'Medcezir'imi" diye tweet attı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572486.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572486.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ad0bd9f91d87b63812360105253f07b2bbe6ea11 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572486.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Artık ikna edemiyor". Dergi, 'Boğazdaki Delilik' başlıklı yazısında, Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluklar nedeniyle 'faiz lobisi'ni suçlamasının seçmenler için yeteri kadar inandırıcı olmayabileceğini savundu. Economist, bir süre önce eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın twitter hesabından paylaştığı 'çok laf yalansız olmaz, çok para haramsız olmaz' sözüne ... Economist, Başbakan'ın 'komplo' suçlamalarının artık seçmeni ikna etmeyebileceğini yazdı. Dergi, 'Boğazdaki Delilik' başlıklı yazısında, Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluklar nedeniyle 'faiz lobisi'ni suçlamasının seçmenler için yeteri kadar inandırıcı olmayabileceğini savundu. Economist, bir süre önce eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın twitter hesabından paylaştığı 'çok laf yalansız olmaz, çok para haramsız olmaz' sözüne gönderme yaparak bu mesajın Türk halkının zor durumdaki hükümete yönelik görüşünün bir yansıması olduğu yorumunu yaptı. Başbakanın yolsuzlukların, İsrail ve Amerika ile bunların finansörleri ve dış medyanın tasarladığı bir komplo olduğu konusunda ısrarının devam ettiğini ve hükümeti yıkmayı planladıklarını düşündüğünü yazan dergi, artık bu açıklamaların bir çok Türk vatandaşına değersiz gelmeye başladığını ifade ederek 'Gülen Cemaati'ne yakın olduğu iddia edilen binlerce polisin görev yerinin değiştirilmesi bu örtbas şüphelerini sadece güçlendirdi' ifadelerini kullandı. ERDOĞAN ANTİ SEMİTİST NUTUKLARINA DEVAM EDİYOR Erdoğan'ın çocuklarının da yolsuzluk soruşturması kapsamında adının geçtiği vurgulanan yazı şöyle devam etti: "Erdoğan'ın yanıtı daha derin bir deliği delmek oldu. TUSIAD Yönetim Kurulu Başkanı'nın 'hukukun üstünlüğü gözlenmezse yabancı yatırımcılar Türkiye'den uzak dururlar' sözlerine karşılık Erdoğan, Yılmaz'ı 'vatan hain'liğiyle suçladı. Erdoğan, Amerika Büyükelçisi Frank Ricciardone'yi ihraç etmekle tehdit etti. Amerika Savunma bakanı Chuck Hagel, Türkiye'ye ziyaretini geçerli bir neden göstermeksizin erteledi. Başbakan Erdoğan Economist dahil olmak üzere batı medyasına karşı anti semitist nutuklarına devam ediyor. Geçtiğimiz hafta 'bu gazetelerin kimlerin olduğunu biliyoruz' diyerek köpürdü." Dergi, Erdoğan'ın aksine Fethullah Gülen'in Wall Street Journal ve BBC'ye verdiği röportajlarda, tahrik edici söylemlerden uzak durduğuna dikkat çekerek Gülen'in kendini, Erdoğan'ın otoriterizme doğru giden tutumundan endişe duyan bir demokrat olarak gösterdiğini belirtti. Erdoğan'ın değişken tutumunun bazı gelişmekte olan pazarlarda zaten endişeli olan yatırımcılara darbe vurduğuna dikkat çeken yazı, Türk lirasının altı hafta içinde dollar karşısında yüzde 13 değer kaybettiğini aktardı. SEÇMENLER 'YETER' DİYEBİLİR Yazının sonunda şu ifadeler yer aldı: 'Bütün bu baskının altında Erdoğan'ın şüphe götürmez popülerliği erimeye başlayabilir. Başbakan'ın ateşli konuşma ısrarına seçmenler artık 'yeter' demeyi tercih edebilir. Son anketler, AK Parti'nin yerel seçimlerde İstanbul'u CHP'ye kaptırabileceğini gösteriyor. Gelecek yaz yapılacak başkanlık seçimleri ise hala belirsiz'. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572487.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572487.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3f06099c6cfd52dbf0ef055848dec71d5fc9a5cf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572487.txt @@ -0,0 +1 @@ +Arınç: "Twitter denen rezalet". Bülent Arınç, "Bir kısım kendini bilmez adam, bizi şirk koşmakla bile itham ediyor, Twitter denilen rezaletin içerisinde" dedi. Arınç, partisinin Osmangazi İlçe Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, kadir bilmeyi çok önemsediklerini, yol arkadaşlığı ... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sosyal medya eleştirisini sürdürdü. , "Bir kısım kendini bilmez adam, bizi şirk koşmakla bile itham ediyor, Twitter denilen rezaletin içerisinde" dedi. Arınç, partisinin Osmangazi İlçe Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, kadir bilmeyi çok önemsediklerini, yol arkadaşlığı yaptıkları kişilerin her zaman yanında olmanın kendileri için bir görev olduğunu bildirdi. "Biz gidelim, her şey tersine döner" Geçen haftaki konuşmasında, hükümet giderse yüksek hızlı trenin de biteceğini söylediğini hatırlatan Arınç, kendilerinden sonra gelecek hiçbir hükümetin buna devam etmeyeceğini savundu. "Twitter denen rezaletin içinde" "Kurslara, Kur'an öğretimine karşı herkesin düşmanlık yaptığı bir Türkiye, kaç yıl öncesinin Türkiye'sidir?" diyen Arınç, dünyada bir Müslüman bile kalmışsa onun, bunun mücadelesini vereceğini dile getirdi. Rahatlık ve huzur içinde daha da çoğalarak, bu işin eğitimini daha rahatlıkla yapmak suretiyle bir cemaat veya bir topluluk, bir hizmet hareketinin daha çok mutlu olabileceğine dikkati çeken Arınç, şu ifadeleri kullandı: "Biz bunun teminatıyız. Buna yürekten inanan biz olmazsak teminat ortadan kalkar. Bunları söylüyoruz, herkes mesajı alıyor. Çok şükür, söylediklerimden dolayı 'Yanlış yaptım' demiyorum. Bir kısım kendini bilmez adam, bizi şirk koşmakla bile itham ediyor, Twitter denilen rezaletin içerisinde. Biz öyle şeylerle hamdolsun ki meşgul değiliz. Biz işin dini tarafını değil, siyasi tarafını söylüyoruz. Bir hükümet, dini özgürlüklerden yana olursa bir hükümet, dindarların dinini yaşamasına her zaman müsamahayla bakmışsa bunu bir temel insan hakkı olarak görüyorsa bu işin teminatı, siyaset kurumudur. Biz bugün gidelim, başımıza gelecekleri Allah korusun görmek mümkündür. Bazen aklıma şöyle geliyor; hani 3 aylığına ortadan bir kayboluversek sobe oyunu oynar gibi bir yere saklansak ve arkadan bizim yerimize 3'lü, 4'lü bir koalisyon kursalar da 3-4 ayda memleketin ne hale geldiğini bir görseler, acaba çok da etkili olur mu diye düşünüyorum. Allah korusun, bunu düşünmek bile zor. O yüzden hükümetimizin kıymetini herkes iyi bilsin. Herkes elini vicdanına koysun ve şunu düşünsün; AK Parti giderse onun yerine gelecek güçlü bir parti ve hükümet var mı? Görebiliyor musunuz? Bugün 3 tane parti varsa parlamentoda bunlar birbiriyle anlaşabiliyor mu? Bunların fikirleri, zikirleri birbirini tutuyor mu? CHP kendi içinde kaç parça? MHP'nin gücü ne kadar? Öbürlerini saymaya bile gerek görmüyorum. Biz Türkiye'de barışın, kardeşliğin, inancın, hizmetin sigortasıyız. Bu sigortayı attırmayın. Bu sigorta atarsa ülke karanlıkta kalır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572501.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572501.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e00502e0a2b5e8ad9e2060e9c15044c7beadf37c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572501.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eski İçişleri Bakanı vefat etti!. muhabirinin aldığı bilgiye göre, özel bir hastanede tedavi gören 66 yaşındaki Yücelen, vefat etti. Yücelen, 1948'de Anamur'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitiren Yücelen, 17,18, 19, 20 ve 21. dönemlerde İçel milletvekilliği yaptı. Siyasete Anavatan Partisinin kuruluş döneminde başlayan ... Eski bakanlardan Rüştü Kazım Yücelen, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. muhabirinin aldığı bilgiye göre, özel bir hastanede tedavi gören 66 yaşındaki Yücelen, vefat etti. Yücelen, 1948'de Anamur'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitiren Yücelen, 17,18, 19, 20 ve 21. dönemlerde İçel milletvekilliği yaptı. Siyasete Anavatan Partisinin kuruluş döneminde başlayan Yücelen, devlet bakanlığı, sanayi ve ticaret bakanlığı ile içişleri bakanlığı görevlerinde bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572502.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572502.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0de4bfa47e3607920f844423dea02c133e322730 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572502.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP seçim standına polis koruması!. İstanbul Kadıköy'de kurulan AKP standına Kadıköy sakinleri tepki gösterdi. Kadıköy Yeldeğirmeni'nde (Halitağa Çeşme) seçim çalışması için stant açan AKP'liler, standa gidip Ali İsmail Korkmaz ve yolsuzluklarla ilgili sorular soran Halkevleri üyeleri ile gerginlik yaşandı. Çevredeki yurttaşların da AKP'lilere tepki göstermesi ... AKP'nin Kadıköy de açtığı seçim standını yurttaşların tepki göstermesi üzerine çevik kuvvet sardı. Polisle yurttaş arasında yaşanan arbede standın kaldırılmasıyla sona erdi. İstanbul Kadıköy'de kurulan AKP standına Kadıköy sakinleri tepki gösterdi. Kadıköy Yeldeğirmeni'nde (Halitağa Çeşme) seçim çalışması için stant açan AKP'liler, standa gidip Ali İsmail Korkmaz ve yolsuzluklarla ilgili sorular soran Halkevleri üyeleri ile gerginlik yaşandı. Çevredeki yurttaşların da AKP'lilere tepki göstermesi üzerine arbede büyüdü. Standaki görevlilerle halk arasında çıkan gerginlik sonucu polis standın etrafını sardı... Ancak halkın AKP'ye tepkisi büyüyerek sürdü. Gerginliği haber alan ve aralarında ÖDP ve TKP üyelerinin de bulunduğu Kadıköy halkı olay yerine gitti. AKP'liler polis koruması altında stantta beklemeyi sürdürürken Kadıköylüler de "Gerici, faşist, halk düşmanı AKP", "Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi. Standın kaldırılmasıyla beraber gruplar da dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572503.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572503.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..235d84458de372e0437254b57f5c37f0dff4c8e8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572503.txt @@ -0,0 +1 @@ +TIR'lar Kapıkule'de kuyruk oldu. Bulgaristan iki ülke arasındaki anlaşmalar gereği vermesi gereken 250 bin dozvoladan (yol geçiş belgesi) sadece 5 bin'ini vermesi üzerine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bulgar plakalı TIR'ların Türkiye'ye girişlerini durdurdu. Türkiye'nin kararından sonra Bulgaristan da ellerinde transit geçiş belgesi olmasına ... Bulgaristan iki ülke arasındaki anlaşmalar gereği vermesi gereken 250 bin dozvoladan (yol geçiş belgesi) sadece 5 bin'ini vermesi üzerine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bulgar plakalı TIR'ların Türkiye'ye girişlerini durdurdu. Türkiye'nin kararından sonra Bulgaristan da ellerinde transit geçiş belgesi olmasına rağmen Türk TIR'larının ülkeye girişine izin vermiyor. Türkiye'nin anlaşmalardan doğan dozvola belgelerinin verilmemesi üzerine karşılıklı restleşme sonucu Kapıkule ve Kapitan Andreevo Sınır Kapısı'nda yüzlerce TIR kontak kapatarak beklemeye başladı. Türkiye ile Bulgaristan arasındaki 'dozvola' krizi büyüyerek devam ediyor. İki ülke Ulaştırma Bakanlıkları karşılıklı hamlelerle sınırlarını TIR geçişlerine kapattı. Türk ve Bulgar gümrüklerinde giriş- çıkış işlemi yapamayan TIR sürücüleri, kontak kapatarak beklemeye geçti. Uluslararası anlaşmalara göre 2014 yılı için Bulgaristan'ın Türkiye'ye yıllık 250 bin dozvola vermesi gerekiyordu. Ancak Bulgaristan Ulaştırma Bakanlığı sadece 5 bin belge gönderince iki ülke arasında kriz çıktı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, 30 Ocak tarihine kadar süre tanıdığını Bulgaristan'ın belgeleri göndermemesi üzerine bu ülke  plakalı TIR'ların Türkiye'ye girişini durdurdu. Bulgaristan hükümeti de buna karşılık Türk TIR'larına sınırı kapatınca yüzlerce TIR iki ülkenin gümrük sahasında işlem yaptıramadığı için beklemeye başladı. Çoğu Türk sürücüler Kapıkule Gümrük Kapısı'ndaki restoranda bekleyişlerini sürdürüyor. 'İŞİMİZ ALLAH'A KALDI' Bu duruma tepki gösteren TIR sürücüleri bir an önce çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Beş gündür yaşanan sıkıntılar nedeniyle Kapıkule Sınır Kapısı içinde ve dışında yaklaşık 2 kilometrelik çift sıra TIR kuyruğu oluştu. TIR sürücülerinden Hakan Tekke gümrüklerde yoğunluğun arttığını belirterek, "Dünden beri bekliyoruz, çok sayıda araç birikti. Dozvola gelse bile bu yoğunluk kolay kolay bitmez. En az üç beş gün sürer diye düşünüyorum. İşimiz Allah'a kaldı, bekliyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572504.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572504.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3997976e17c8368a61e9035954949538088c6f81 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572504.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lübnan'da Hizbullah'a bombalı saldırı. Saldırının hedefinde bir benzin istasyonu vardı. Görgü tanıkları, saldırganın benzin almak için istasyona girdiğini, tam o esnada araçta bulunan bombayı patlattığını söyledi. Patlama istasyonda büyük yıkıma yol açtı, etraftaki arabalar tanınmaz hale geldi. Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ... Lübnan bombalı saldırıyla sarsıldı. Ülkenin kuzeyindeki Hizbullah kontrolündeki Hermel şehrinde bombalı araçla saldırı gerçekleşti, 3 kişi hayatını kaybetti, 28 kişi yaralandı. Saldırının hedefinde bir benzin istasyonu vardı. Görgü tanıkları, saldırganın benzin almak için istasyona girdiğini, tam o esnada araçta bulunan bombayı patlattığını söyledi. Patlama istasyonda büyük yıkıma yol açtı, etraftaki arabalar tanınmaz hale geldi. Saldırıyı El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi üstlendi. El Nusra'nın Lübnan kolu, saldırıyı Hizbullah'ın Suriye iç savaşındaki rolü nedeniyle gerçekleştirdiğini açıkladı. El Nusra, bu saldırıyla beraber iki hafta önce Beyrut'un güneyinde yine Hizbullah kontrolündeki Haret Herik bölgesindeki saldırıyı da üstlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572505.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572505.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f55431c2c5cd23926848414c5696bd0de3f35260 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572505.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li Adaya Tepki. Şanlıurfa'da, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde AKP'den merkez Eyyübiye İlçe Başkan adayı gösterilen Kürt kökenli Mehmet Ekinci'ye yaklaşık 3 bin Arap kökenli kişi açıklama yaparak tepki gösterdi. Göstericiler, Arap kökenli aday göstermediği için AKP'ye oy vermeyeceklerini söyledi. AKP Eyyübiye Belediye ... Şanlıurfa'da, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde AKP'den merkez Eyyübiye İlçe Başkan adayı gösterilen Kürt kökenli Mehmet Ekinci'ye yaklaşık 3 bin Arap kökenli kişi açıklama yaparak tepki gösterdi. Şanlıurfa'da, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde AKP'den merkez Eyyübiye İlçe Başkan adayı gösterilen Kürt kökenli Mehmet Ekinci'ye yaklaşık 3 bin Arap kökenli kişi açıklama yaparak tepki gösterdi. Göstericiler, Arap kökenli aday göstermediği için AKP'ye oy vermeyeceklerini söyledi. AKP Eyyübiye Belediye Başkan adayı Mehmet Ekinci, Ankara'dan uçakla Şanlıurfa'ya geldi. Partililer tarafından karşılanan Ekinci, uzun araç konvoyuyla kent merkezine hareket etti. AKP Eyyübiye ilçe binasında toplanan kalabalığa hitap eden Ekinci, eşit hizmet götürmek için bu yolu çıktığını söyledi. Ekinci, "Arap, Kürt, Türk, Alevi Sünni, Şii demeyeceğim herkese eşit hizmet götüreceğiz. Gün birlik ve beraberlik olma günüdür. Gün dünya liderini sevindirme günüdür ve gün dünya liderine kumpas kuranlara karşı olduğumuzu gösterme günüdür. 2002 yılında hizmetkarlığa talipli olarak gelen baronların değil, halkın temsilcisi olarak bizlerin oyu ile başa getirdiğimiz. Allah başımızdan eksik etmesin dediğimiz Recep Tayip Erdoğan'ın yolunda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. İlçenin büyük çoğunluğunu oluşturan Arap kökenliler ise Ekinci'nin adaylığını kabul etmediklerini belirten yaklaşık 3 bin kişi Hz. Eyüp Peygamber Camii'nin arkasında bulunan boş alanda toplandı. Ellerinde Ekinci'nin adaylığına tepkilerini dile getiren dövizler taşıyan kalabalık, AKP'li aday Ekinci'ye oy vermeyeceklerini ifade etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572530.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572530.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6cb2550f2b47960710dfb327551eb1a14e116835 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572530.txt @@ -0,0 +1 @@ +Facebook kapanacak mı?. ABD'nin Princeton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Facebook'un sahip olduğu kullanıcıların yüzde 80'ini 2017 sonuna kadar kaybedebileceğini öne sürdü. ABD'nin Princeton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Facebook'un sahip olduğu 1 milyardan fazla kullanıcının yüzde 80'ini 2017'ye kadar kaybedebileceğini öne sürdü. ... Facebook kapanıyor iddiası ortalığı karıştırdı. Peki gerçekten de Facebook kapanacak mı? ABD'nin Princeton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Facebook'un sahip olduğu kullanıcıların yüzde 80'ini 2017 sonuna kadar kaybedebileceğini öne sürdü. ABD'nin Princeton Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, Facebook'un sahip olduğu 1 milyardan fazla kullanıcının yüzde 80'ini 2017'ye kadar kaybedebileceğini öne sürdü. Kısa süre önce yapılan bir diğer araştırmada, ABD'de son 3 yılda yaklaşık 10 milyon gencin hesabını kapattığı ortaya çıkmıştı. ABD'li araştırmacılar, Facebook'un sonunun nasıl olacağı konusunda yaptıkları araştırmada, dünyanın en büyül sosyal ağının 2017'de neredeyse ortadan kalkabileceğini öne süren bir model geliştirdi. Princeton Ünivesitesi tarafından geliştirilen modelde, Facebook'un geleceğini tahmin etmek için hastalıkların yayılma şekli ele alındı. Modele göre, sosyal ağlar bir hastalıkla karşılaştırılabilir. Bu düşünceye göre, insanların bir sosyal ağa üyelik yapması veya soyal ağdan çıkması, arkadaşlarının bu bu yöndeki kararlarını takip ediyor. Bu da bir hastalığı kapmak ve tedavi olmaya benzetiliyor. Hastalık modelini ilk olarak Myspace'e uygulayan araştırmacılar, sosyal ağın yaşam süresiniyle modeli uyumlu kılmayı başardı. Ardından, Google'daki arama sonuçları 2013'te azalmaya başlayan Facebook için model uygulandı. Sonuçlar, Facebook'un Aralık 2014 itibariyle kullanıcılarının yaklaşık yüzde 20'sini kaybedebileceğini, 2015 ile 2017 arasında da ek yüzde 60'lık üyelerinin silineceğini öne sürdü. GERÇEK OLMAYABİLİR Araştırmada, Facebook için önesürülen kehanetin gerçekleşmeyebileceğini de belirtildi. Tahminlerin tersine dönmesini sağlayacak faktörler ise Facebook'un yapısında saklı. MySpace, düşüşe geçtiği dönemde sadece 75.9 milyon aktif kullanıcıya sahipken, Facebook Eylül 2013'te 1.19 milyar aktif kullanıcıya ulaşmıştı. Hastalık modeli, Facebook'un 2017 sonuna kadar 952 milyon kullanıcı kaybedeceğini öne sürerken, üç yıllık ortalama kayıp, ABD'nin nüfusu kadar olan 317 milyona denk geliyor. Genç kullanıcı tabanının daralmasına ve 2004'ten bu yana artan Google aramaları 2013'te azalmaya başlamasına rağmen, Facebook'un ileri yaş gruplarındaki üyesi de artıyor ve şirket iş bağlantılarını güçlendiriyor. Ne kadar gerçekçi olduğu tartışılacak araştırma hakkında Princeton Üniversitesi ve Facebook'tan açıklama gelmedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572531.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572531.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28e907b88afa791324c1ecd76d5a8aafbb7a9bc7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572531.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü aktör evinde ölü bulundu. New York Post gazetesinin internet sitesindeki habere göre, polis banyoda kolunda şırıngayla bulunan Hoffman'ın yüksek dozda uyuşturucudan öldüğünün tahmin edildiğini belirtti. Geçmişte uyuşturucu tedavisi gören 46 yaşındaki Hoffman, Manhattan'daki bir apartmanın dördüncü katında yaşıyordu. Hofmann'ın cansız bedeninin, yardımcısı tarafından bulunduğu ... ABD'li ünlü aktör Philip Seymour Hoffman, New York'taki evinde ölü bulundu. New York Post gazetesinin internet sitesindeki habere göre, polis banyoda kolunda şırıngayla bulunan Hoffman'ın yüksek dozda uyuşturucudan öldüğünün tahmin edildiğini belirtti. Geçmişte uyuşturucu tedavisi gören 46 yaşındaki Hoffman, Manhattan'daki bir apartmanın dördüncü katında yaşıyordu. Hofmann'ın cansız bedeninin, yardımcısı tarafından bulunduğu açıklandı. Hoffman'ın evinde yapılan aramada da uyuşturucu bulunduğu belirtiliyor. Hoffman, 2005 yılında "Capote" filmindeki performansı ile "En İyi Erkek Oyuncu" dalında Oscar Ödülü kazanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572533.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572533.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..64ceda2584f81b18578684d5a703c9f6cef59dae --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572533.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül: Topbaş'a Çarşamba günü bir sorum olacak. "İstanbul İstanbul'dan yönetilecek" diyen Sarıgül, "İstanbulumuzda Türkiye'mizde senin savcın, benim savcım senin hakimin benim hakimim olmaz. Senin polisin benim polisim olmaz. Herkese göre ayrı hukuk olmaz. Onun için bu seçim sıradan bir yerel seçim değil. Ankara'daki malum kişi, oyun bitti. ... "İstanbul İstanbul'dan yönetilecek" diyen Sarıgül, "İstanbulumuzda Türkiye'mizde senin savcın, benim savcım senin hakimin benim hakimim olmaz. Senin polisin benim polisim olmaz. Herkese göre ayrı hukuk olmaz. Onun için bu seçim sıradan bir yerel seçim değil. Ankara'daki malum kişi, oyun bitti. Oyunlarınızı bozuyoruz. Hakkın ve hukukun olmadığı yerde barış olmaz. Barışın olmadığı yerde huzur olmaz. Ayrımsız bir İstanbul için bu seçim sıradan bir seçim değildir. Oyun bitti. Oyunlarını bozmaya geldik" dedi. "İSTANBULUMUZA SAHİP ÇIKIN" Sarıgül, "Hizmet peşinde koşan binlerce arkadaşımızı suçlayanlar bunları ispat etmek zorundadır. Delili ve ispatı olmadan suçlamak iftiradır. İftirada inançlarımıza göre en büyük haksızlıktır. İfitra en büyük günahtır. ama hesap günü yakındır" diye konuştu. Demokrasilerde seçmenlerin önemli olduğunu söyleyen Sarıgül, "30 Mart günü sandık başına gidelim kimseden korkmadan oylarımızı kullanalım. Oyunuza sahip çıkın. İstanbulumuza sahip çıkın" diye konuştu. "SİZ 20 YILDIR KAÇ TANE BARAJ YAPTINIZ?" Sarıgül, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı diyor ki 'İstanbul'da su sıkıntısı yok' diyor. Çevre Bakanı açıklıyor; İstanbul'da büyük şekilde su sıkıntısı var. Siz 20 yıldır kaç tane baraj yaptınız? Siz 20 yıldır kaç tane baraj yaparak İstanbul halkının geleceğini teminat altına aldınız. Bu sorunların cevabını Sayın Topbaş'dan bekliyorum. Önümüzdeki günlerde Sayın Topbaş'a sorularımız devam edecek. Seçim kampanyasını delikanlıca yürüteceğim ama bize İstanbul'dan değil de Ankara'dan gönderme yapıyorlar" ifadelerini kullandı. "DURDURAMAZSIN BENİ, SUSTURAMAZSIN BENİ KORKUTAMAZSIN BENİ" "Çarşamba günü Sayın Topbaş'a önemli bir sorum olacak" diyen Sarıgül, "20 yıldan beri İstanbul'u yöneten sayın başkan-1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Başkanı- şimdi başka işlerle meşgul oluyor. Herhalde kutularla meşgul olmaktan baraj yapmaya fırsat bulamadı. Zannediyorlarsa ki Sarıgül Şişli'de kaldığı zaman problem yoktu. Sarıgül 15 yıl Şişli'de bir tek problem yok ağzına almadı. Şimdi Sarıgül İstanbul Büyükşehir adayı oldu. Oylar yüzde 30'du sesi çıkmadı oylar 35'e çıktı sesi çıkmadı. Yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 38'di sesi çıkmadı. Ne zamanki 42'ye çıkınca aklı İstanbul'da fikri Sarıgül'de.Durduramazsın beni, susturamazsın, beni korkutamazsın beni" şeklinde konuştu. "HELE HELE BİR KANAL PROJESİ VAR" Hükümeti eleştiren Sarıgül, Kuzey Ormanları'nın imara açılmasının tehlike olduğunu ifade etti. Sarıgül, "İstanbul'un Kuzey'ini açtığınız anda İstanbul'un akciğerini yok edersiniz. Hele hele bir kanal projesi var. Önümüzdeki günlerde "O" kanal projesi için o çılgın projeyi açıklayan zat-ı muhterem kimse -çünkü İstanbul Belediye Başkanı'nı bulamıyoruz- kanal projesi için bilim adamlarımız da, uzmanlarımız da bekliyor. Gel karşıma bekliyorum seni gel karşıma" ifadelerini kullandı. Sarıgül'ün konuşması sık sık "Çalışa çalışa kazanacağız" ,"İşte meydan işte Sarıgül" ve " Halkçı Sarıgül" şeklindeki sloganlarla kesildi. Öte yandan CHP Beylikdüzü Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko da Sarıgül'e destek verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572536.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572536.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..894bd6c18006d8b13d83f83da6c571585cb680ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572536.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yargıtay'dan çocuk tecavüzcülerine kıyak!. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yargıda iş yükünün azaltılması ve yargının hızlandırılması amacıyla 18 Kasım 2013 tarihinde, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir kanun tasarısı taslağı hazırladı. HT Gazete'den Güngör Karakuş'un haberine göre, Geçtiğimiz ay Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Yargıtay ... Yargıda iş yükünün azaltılması bahanesiyle, çocuk tecavüzcülerinin 'çocukla evlenmesi' halinde, sanık hakkındaki hükmün ertelenmesi öneriliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yargıda iş yükünün azaltılması ve yargının hızlandırılması amacıyla 18 Kasım 2013 tarihinde, bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair bir kanun tasarısı taslağı hazırladı. HT Gazete'den Güngör Karakuş'un haberine göre, Geçtiğimiz ay Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı toplantısında da gündeme gelen taslaktaki "cinsel istismara uğrayan çocuklarla" ilgili düzenleme tartışma yarattı. 'Evlenirse dava düşer' Tartışmalara neden olan taslaktaki maddede şu ifadeler yer alıyor: "Çocuklara karşı cinsel istismarın evlenme vaadiyle gerçekleşmesi halinde, çocuğun sanık ile evlenmesi durumunda sanık hakkında verilmiş olan hüküm ertelenir. Dava zaman aşımı süresine kadar sanık kendi kusurlu davranışlarıyla boşanma sebeplerinin gerçekleşmesine neden olmuş ve boşanmaya hükmedilmiş ise hüküm infaz edilir. Aksi takdirde dava düşürülür. 109'uncu maddenin beşinci fıkrasına giren hallerde de bu fıkra hükmü uygulanır." Taslakta şöyle denildi: "(...) Çocuğun istismarını düzenleyen 103. madde uygulamasında ülkenin sosyolojik yapısı dikkate alındığında, 15 yaşın altında olmakla beraber evlenmek amacıyla kurulan cinsel birlikteliklerin, çocuğun doğmasıyla ortaya çıktığı hallerde yasa gereği takibata uğrayıp çoğunlukla kadına göre yaşça büyük olan erkek sanığın 15 yıldan aşağı olmayan hapis cezasına mahkûm edildiği, ancak kovuşturma sürecinde bu kişilerin kendi rızalarıyla resmi nikâh yaparak evlilik düzeni oluşturdukları halde erkeğin uzun süre cezaevine girmesi sonucu kadın ve doğan çocuğun mağdur olduğu gözlenmektedir." 'Tecavüzcülere yol gösteriliyor' Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı taslakla ilgili değerlendirmelerde bulunan avukat Rezan Epözdemir, böyle bir değişikliğin kamu vicdanını yaralayacağını söyledi. Epözdemir, "18 yaşından küçük bir çocuğu değer yargıları ve toplumsal baskı nedeniyle tecavüzcüsüyle evlenmeye mahkûm etmek kabul edilebilir bir anlayış değildir. Bu uygulama kötü niyetli yaklaşımlara da sebep olabilir. Bu, tecavüzcüleri yüreklendiren, adeta onlara yol gösteren bir düzenleme olabilir" dedi. 10 yıl önce TCK'dan çıkarılmıştı ESKİ Türk Ceza Kanunu'nda, cinsel saldırı ya da kız-kadın kaçırma suçlarında "etkin pişmanlık" olarak adlandırılan bir düzenleme yer alıyordu. Buna göre, cinsel saldırıda bulunanın ya da kız kaçıranın, mağdurla evlenmesi halinde cezası 5 yıl süreyle erteleniyordu. 5 yıl süre ile evliliğin sürmesi halinde de suçlunun cezası ortadan kaldırılıyordu. Bu düzenleme AB'ye uyum yasaları kapsamında 2004 yılında Türk Ceza Kanunu'ndan çıkarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572537.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572537.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d98f3ee867de08fe5da867ae20a2368f079647c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_2/2572537.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu'ndan Güler'e: 'Ar damarı çatlamış'. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Duyarlı Hukukçular Platformu' üyeleriyle yaptığı toplantı sonrası yeniden yargılanma konusuna değinerek, "Toplum af değil adalet istiyor. Çünkü içerdekiler suçlu değiller ki af istesinler. 'Biz adaletin tecelli etmesini istiyoruz' diyorlar. Bunu sağlayacak olan ... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı , 'Duyarlı Hukukçular Platformu' üyeleriyle yaptığı toplantı sonrası yeniden yargılanma konusuna değinerek, "Toplum af değil adalet istiyor. Çünkü içerdekiler suçlu değiller ki af istesinler. 'Biz adaletin tecelli etmesini istiyoruz' diyorlar. Bunu sağlayacak olan da biziz. Yani siyaset kurumu, parlamento. Bir yerde bir şey tıkandıysa onun önünü açmak gerekiyor. CHP Genel Başkanı , Duyarlı Hukukçular Platformu üyesi avukatlarca Taksim'de bir otelde düzenlenen 'Türkiye'de hukuk ve çözüm önerileri' konulu toplantıya katıldı. Toplantı sonrası avukatlarla yaptığı görüşmeyi değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Çok güzel bir toplantı oldu. Genç avukat arkadaşlar kaygılarını dile getirdi. Kaygıları paylaştık. Aynı kaygıları ben de taşıyorum. Ama şunu söyledim; asla umutsuz değilim. Çok daha güzel bir Türkiye'yi emeklerimizle yeniden kurabiliriz. Toplantıda özellikle 200'ü aşkın genç avukatın olması benim umudumu arttırdı. Hepimiz ülkemizi, geleceğimize, çocuklarımıza sahip çıkıyoruz" dedi. HÜKÜMET SAMİMİYSE YASA TEKLİFİMİZE SAHİP ÇIKAR Kılıçdaroğlu, "Toplantıda yeniden yargılamalarla ilgili ne konuşuldu?" sorusuna, "Elbette bu konu gündeme geldi. Bu konuda bir kanun teklifi verdiğimizi söyledim. Eğer iktidar gerçekten samimiyse, haksızlıkları önlemek istiyorsa, yasa teklifimizi verdik. Hükümet de sahip çıkar, beraber bunu çıkarır ve Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmış oluruz. Ama bunu sadece dile getirip, gereğini yapmamayı da politik olarak samimi görmüyoruz. AKP'nin geldiği nokta maalesef bu. Özel yetkili mahkemelerde görüşülen pek çok davanın toplumun vicdanın kanattığını biliyoruz. Toplum bundan rahatsız. Toplum af değil adalet istiyor. Çünkü içerdekiler suçlu değiller ki af istesinler. Biz adaletin tecelli etmesini istiyoruz diyorlar. Bunu sağlayacak olan da biziz. Yani siyaset kurumu, parlamento. Bir yerde bir şey tıkandıysa onun önünü açmak gerekiyor" diye cevap verdi. BÖYLE BİR OLAYA KARIŞAN KİŞİ TOPLUMUN ÖNÜNE ÇIKMAZ 17 Aralık operasyonlarıyla ilgili eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, "İkinci vakasıdır" sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum, çocuğu tutuklu, yatak odalarında kasalar, içinde milyonlar, dolarlar, avrolar. Ve oğluna 'Oğlum gizli konuş, bunlar telefonla konuşulacak işler değildir' diyen bir baba, şimdi milletin önüne çıkmış millete ders veriyor. Bizim kültürümüzde böyle bir olayla karşılaşan bir kişi, topluma saygısı varsa toplumun önüne çıkmaz, utanır. Ar damarı çatlamış kişiler ise toplumun önüne çıkarlar, çünkü onlarda utanma duygusu yoktur. Benim merak ettiğim bu zaten. Öbürü de çıkmış başka bir yerde konuşuyor. Sanki 700 bin liralık saati ben aldım. O hiç bir şey almamış, masum birisi. Nasıl bir siyaset, ahlak anlayışıdır bu anlamakta güçlük çekiyorum" dedi. BAŞBAKANA 'TUZLUK' ELEŞTİRİSİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün İstanbul'da katıldığı programda söylediği, "Aramıza tuzluklar sızmış" sözlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Milletvekilini tuzluk olarak gören bir Başbakan dünyada sadece Türkiye'de var. O tuzlukların bir kısmı ayıklandı diğerleri parlamentoda duruyor demek ki. Kendi milletvekillerine tuzluk diyor. Ben merak ediyorum, yürekli bir AKP milletvekili çıkıp, 'Sayın Başbakan bana tuzluk diyemezsiniz. Ben bu milletin oylarıyla seçilip buruya geldim' diyecek mi?" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576886.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576886.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b4d2a18ce806f5392e0d2593203c9d6a5dc7924b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576886.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muhteşem Yüzyıl'da ilginç gönderme. Reyting rekorları kıran dizi Muhteşem Yüzyıl'da bu hafta Rüstem Paşa'nın kullandığı 'çapulcu' kelimesi sosyal medyada olay oldu. Muhteşem Yüzyıl'ın bu akşam yayınlanan bölümünde Rüstem Paşa'nın kendisini öldürmek isteyenlere 'çapulcu' demesi izleyenlerin dikkatinden kaçmadı. Bu replik sosyal medyada gecenin en çok ... Muhteşem Yüzyıl'ın bu hafta yayınlanan bölümünde Rüstem Paşa'nın kendisini öldürmek isteyenlere çapulcu demesi izleyenlerin dikkatinden kaçmadı. Reyting rekorları kıran dizi Muhteşem Yüzyıl'da bu hafta Rüstem Paşa'nın kullandığı 'çapulcu' kelimesi sosyal medyada olay oldu. Muhteşem Yüzyıl'ın bu akşam yayınlanan bölümünde Rüstem Paşa'nın kendisini öldürmek isteyenlere 'çapulcu' demesi izleyenlerin dikkatinden kaçmadı. Bu replik sosyal medyada gecenin en çok konuşulan konularından biri oldu. İŞTE O SAHNE: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576888.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576888.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..60e9bd310db815c2f9ec0c4a439183cd49e9ccb7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576888.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den flaş 'İnternet Yasası' uyarısı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan "İnternet Yasasına" ilişkin "Bu yasa, ciddi bir şekilde ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve internet üzerinden bilgiye erişimi sınırlandırıcı potansiyele sahip" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, Viyana'dan telekonferans yoluyla düzenlediği ... ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan "İnternet Yasasına" ilişkin "Bu yasa, ciddi bir şekilde ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve internet üzerinden bilgiye erişimi sınırlandırıcı potansiyele sahip" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, Viyana'dan telekonferans yoluyla düzenlediği brifingde konuyla ilgili sorular üzerine, Cumhurbaşkanı Gül'ün imzaladığı yasayla ilgili Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsilcisi tarafından dile getirilen kaygıları daha önce de paylaştıklarını hatırlattı. Harf, "Bu yasa, ciddi bir şekilde ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve internet üzerinden bilgiye erişimi sınırlandırıcı potansiyele sahip. Bu yasanın aynı zamanda Türkiye'nin iş ve yatırım ortamına da olumsuz etkisi olabileceğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanan yasanın, bu süreçte Parlamento'da veya yasanın uygulanmasında olsun bazı değişikliklere uğrayacağını anlıyoruz. Biz Türkiye'den, daha önce de birkaç kez belirttiğim gibi, temel ifade özgürlükleri ile özgür ve bağımsız medyayı savunmasını bekliyoruz" diye konuştu. Harf, bir soru üzerine, "Biz bu süreçte Türkiye'den, bu yasa hakkında endişelerimizin temel nedeni olan temel özgürlüklerin muhafaza edilmesini bekliyoruz. Yasa hakkında veya muhtemel değişiklikler hakkında detaylı analiz yapmayacağız. Birşey gerçekleştiğinde ne olacağına bakarız ve o zaman değerlendirmede bulunuruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576890.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576890.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dba4c869721edc1182e7f3400649a9b5bb98742c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576890.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye fiilen tanıdı!. Türkiye'nin devlet olarak tanımadığı Kıbrıs Rum kesiminin müzakerecisi Andreas Mavroyannis 27 Şubat günü Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu tarafından kabul edilecek. Eş zamanlı olarak Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay da Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastassis Mitsialis tarafından kabul edilecek. ... Adada Türk ve Rum tarafı arasında başlayan müzakarelerin ardından aylardır planlanan baş müzakarecilerin garantör ülke Türkiye-Yunanistan'a yapacakları ziyaretin takvimi belirlendi. Türkiye'nin devlet olarak tanımadığı Kıbrıs Rum kesiminin müzakerecisi Andreas Mavroyannis 27 Şubat günü Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu tarafından kabul edilecek. Eş zamanlı olarak Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi Kudret Özersay da Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Anastassis Mitsialis tarafından kabul edilecek. Cumhuriyet'in haberine göre, böylece Türkiye Kıbrıs'ta yıllardır bölünmeye karşı sürdürdüğü tutumunda en büyük radikal değişikliğe imza atacak ve Rum Kesimini resmen tanımış olacak. Türkiye 2005 yılında AB ile müzakarelere başlamasına rağmen Rum kesimini resmen tanımamak için başta ek protokol üzere AB'nin istediği birçok yükümlülüğe direnmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576892.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576892.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a3ed05a853453ab67f6477517aa3ccda27983c18 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576892.txt @@ -0,0 +1 @@ +'CHP bayrağı asılınca köyün yolu söküldü' iddiası. Gaziantep'in merkez Şahinbey ilçesine bağlı Dokur Köyü sakinleri İl Özel İdaresi tarafından köyün yollarına döşenen kilit taşlarının, köyün CHP bayraklarıyla donatıldığı için söküldüğünü öne sürdü. İl Genel Meclis Başkanı AKP'li Menderes Karaduman ise taşların sökülmesinin CHP bayraklarıyla ilgisi olmadığını, asfalt ... Gaziantep'in merkez Şahinbey ilçesine bağlı Dokur Köyü sakinleri İl Özel İdaresi tarafından köyün yollarına döşenen kilit taşlarının, köyün CHP bayraklarıyla donatıldığı için söküldüğünü öne sürdü. İl Genel Meclis Başkanı AKP'li Menderes Karaduman ise taşların sökülmesinin CHP bayraklarıyla ilgisi olmadığını, asfalt üzerine döşendiği için söküldüğünü iddia etti. Dokur Köyü yoluna 4 ay önce İl Özel İdaresi tarafından sıcak asfalta kaplandı. Asfalt kaplamasından 1 ay sonra aynı yola yine İl Özel İdaresi tarafından kilit taşı döşetildi. Köyde bulunan CHP'liler yaklaşan yerel seçimler öncesinde köyün değişik yerlerine CHP bayrakları asarak partilerine destek olmak istedi. Köylüler, seçim çalışmaları için komşu köye gelen AKP belediye başkan adaylarının Dokur Köyü'ndeki CHP bayraklarını görünce, kendilerine karşı tavır aldığını ve kısa süre sonra da köye döşenen kilit taşlarının sökülmeye başlandığını öne sürdü. 'HERKESE EŞİT MESAFEDEYİZ' Gaziantep İl Genel Meclis Başkanı AKP'li Menderes Karaduman, olayın bir yanlış anlaşılma olduğunu öne sürerek, "Dokur Köyü'nde oturanların iddiası; köye CHP bayrakları asıldıktan sonra bir takım kilit taşlarının söküldüğü yönünde. Konuyu araştırdık, yetkililerle görüştük. Kesinlikle böyle bir şey olması mümkün değil. Sökülen kısım; daha önce asfalt yapıldığı için sökülüp köyün 'Baş Kabir' denilen bölgesine döşenecek. Konu ile ilgili teknik ekip oluşturduk. Köye gönderiyoruz. İl Özel İdaresi olarak, Gaziantep'te yaşayan herkese eşit mesafedeyiz. Ayrım yapmadık. Hizmet götürme ilkesinden hiçbir zaman sapmadık. Bu şekilde çalışmaya da devam edeceğiz." KÖYLÜLER İNANMIYOR: AYIP ETTİLER Köy muhtarı 67 yaşındaki Mehmet Pekmezci, kendilerine asfalt üzerine kilit taşının döşenmesinin yanlış olduğunun söylendiğini belirterek, "Müteahhit bunu bilmiyor muydu? Bir de bu kilit taşının 10 bin lira tutuğunu bütçede para olmadığını söylüyorlar. Parasını bizden isteseler köylüler olarak aramızda toplar verirdik" dedi. Köylüler ise olayın CHP bayraklarından kaynakladığını öne sürerken, "Çamurdan kurtulduk' diye sevinirken, kilit taşlarını yeniden söktüler. Ayıp ettiler" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576923.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576923.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e25d2be2b88f7d1a17ccfde9bedbf342cb71d63 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576923.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara için sıkıyönetim kararı!. 13 Şubat'ta başlayan ve 27 Şubat'a kadar devam edecek izne göre polis, yaklaşık 3 milyon Ankaralının yaşadığı bu ilçelerde aralıksız üst, araç ve özel evrak araması yapabilecek. POLİSİN 2010'da İstanbul Üniversitesi için 1 yıl süreyle, Tunceli'de 2005'te il genelinde 1 ... Ankara 10'uncu Sulh Ceza Mahkemesi, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün valilik kanalıyla yaptığı başvuru üzerine Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar'da genel arama kararı verdi. 13 Şubat'ta başlayan ve 27 Şubat'a kadar devam edecek izne göre polis, yaklaşık 3 milyon Ankaralının yaşadığı bu ilçelerde aralıksız üst, araç ve özel evrak araması yapabilecek. POLİSİN 2010'da İstanbul Üniversitesi için 1 yıl süreyle, Tunceli'de 2005'te il genelinde 1 aylık aldığı ve büyük tartışma yaratan genel arama kararlarından bir örneği de Ankara'da verildi. Ankara 10'uncu Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararına göre polis, 13-27 Şubat tarihleri arasında Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde genel arama yapabilecek. Ankara Emniyet Müdürlüğü valilik kanalıyla 12 Şubat 2014'te asayişin sağlanması için 6 ilçede 15 gün süreyle kişilerin üstleri, araçları ve özel evraklarının önleme amaçla aranabilmesi için başvurdu. Emniyet talebin gerekçesinde, "Milli güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silah, patlayacı madde veya eşyanın tespiti amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca doğabileceğine" dikkat çekti. 3 MİLYON ŞÜPHELİ Ankara 10'uncu Sulh Ceza Mahkemesi, Emniyet'in bu talebini olumlu bularak 15 gün için genel arama kararına imza attı. Mahkeme kararında, "Adli ve Önleme Yönetmenliği'nin 19 ve 20'nci maddelerinin devamı uyarınca Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü'nün talebinin kabulü; merkez ilçeler Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar'da polis sorumluluk bölgelerinde 13 Şubat 2014 ila 27 Şubat 2014 tarihleri arasında 15 günlük süreyle kişilerin üstleri, araçları ile özel kağıtlarının, eşyalarının önleme amacıyla kanun ve yönetmenlikteki sınırlamalar göz önünde tutulmak kaydıyla arama yapılmasına izin verilmiştir" denildi. SIKIYÖNETİM İLANI Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Erol Aras ise bu kararla arama izni verilen bölgelerde yaşayan 3 milyon Ankaralının olağan şüpheli duruma düşürüldüğünü belirterek, kararı şöyle eleştirdi: "Bu karar CMK hükümlerine açık aykırılık gösterdiği gibi dayanak olarak gösterilen yönetmeliğe de aykırı. Söz konusu yönetmelik maddeleri somut olarak yerleşim yerinin ve aramanın geçerli olacağı zamanın belirlenmesine hükmediyor. Ancak bu karar genel bir karardır. Tüm kent şüpheli durumuna düşürülmüştü. Yasa ve yönetmelik hükümlerine kesinlikle aykırı bir karardır. Hukuki hiçbir dayanağı yoktur. Bu kararla Başkent'te görünmez bir sıkıyönetim ilan edilmiş. Sıkıyönetim dönemlerinde, olağanüstü hal ilanlarında alınan kararlarla aynıdır. Bu tür kararlar olağanüstü dönemlerde sıkıyönetim ilan edildiğinde alınıyordu. Demek ki bizim bilmediğimiz bir sıkıyönetim ilanı varmış. Bu kararı Baro'nun yönetim kurulu toplantısında ele alacağız ve temyizi için başvuracağız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576925.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576925.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..841905fccaf5cd3e2cea8cc8299657fbd6f24518 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576925.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sürpriz görüşme. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Obama'nın Türkiye ile güçlü ve karşılıklı saygıya dayanan ikili ilişkilere verdiği önemi teyit ettiği, ayrıca Türkiye'nin pozitif angajman yoluyla dünyada liderlik gösterebileceğine yönelik düşüncelerini dile getirdiği kaydedildi.   Atatürk Havalimanı'nda, pilot, bir yolcunun uçakta dikişleri patlaması üzerine uçuş önceliği talep etti. Kule ile pilotlar arasında yoğun bir konuşma trafiği yaşandı. Yakıt kritiğine giren, sis sebebiyle havalimanlarına inemeyen uçaklar, hasta yolcusu olduğu için iniş önceliği isteyen pilotlarla kule görevlileri arasında diyaloglar yaşandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576926.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576926.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f75e72562d8aeababd30176b8d3646d3be4c127a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576926.txt @@ -0,0 +1 @@ +TİB Başkanı çoktan sansüre başlamış!. Başbakan Erdoğan'ın ve adı yolsuzluk operasyonuyla anılan birçok ismin ses kayıtlarını sızdırmasıyla tanınan Haramzadeler grubu tarafından youtube'a yüklenen ses kaydında iddia edildiği üzere, TİB Başkanı Osman Nihat Şen, Varank'ı arayarak bir videonun yayılmaya başladığından bahsediyor, Telekom'un bir altyapı oluşturduğunu ve ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Mustafa Varank ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Başkanı Osman Nihat Şen arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtları internete sızdı. Başbakan Erdoğan'ın ve adı yolsuzluk operasyonuyla anılan birçok ismin ses kayıtlarını sızdırmasıyla tanınan Haramzadeler grubu tarafından youtube'a yüklenen ses kaydında iddia edildiği üzere, TİB Başkanı Osman Nihat Şen, Varank'ı arayarak bir videonun yayılmaya başladığından bahsediyor, Telekom'un bir altyapı oluşturduğunu ve TİB bünyesinde bir ekip kurulduğunu ve olayla ilgili adreslerin tespit edilip Telekom ile koordinasyonlu çalışılacağını söylüyor. Söz konusu video ile ilgili kısa süreli bir çözüm sunan TİB Başkanı Şen, Varank'a ayrıca, youtube'daki videolar ile ilgili ABD'nin karar istediğini, özel hayatın gizliliği ve gizli çekim olması halinde videoların engellenmesinin daha rahat olacağını bildiriyor. Youtube'un videoyu kaldırmayacağını bildiren TİB Başkanı Şen'in, kendilerinin sansür altyapısını Varank'a rapor etmesinin ardından Varank'ın 'biraz hızlandıralım' talimatı ile devam eden ses kaydı Şen'in adı geçmeyen bir bakana da bilgi vereceğinin bilgisini vermesiyle sona eriyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576928.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576928.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b3402ed978ba2c8eadc01a6db6ed2786f8194fd5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576928.txt @@ -0,0 +1 @@ +Whatsapp 19 milyar dolara satıldı. DÜNYANIN en popüler sosyal ağı Facebook, ücretsiz mesajlaşma uygulaması olan Whatsapp'ı 19 milyar dolara satın alıyor. Dün gece duyurulan habere göre Facebook, 4 milyar dolarını nakit, geriye kalan 12 milyar dolarını ise hisse karşılığı verecek. Ancak yapılan anlaşmada 3 milyar ... Sosyal medya devi Facebook, akıllı telefonlar için mesajlaşma imkânı sunan Whatsapp'ı 16 milyar dolara satın aldı. DÜNYANIN en popüler sosyal ağı Facebook, ücretsiz mesajlaşma uygulaması olan Whatsapp'ı 19 milyar dolara satın alıyor. Dün gece duyurulan habere göre Facebook, 4 milyar dolarını nakit, geriye kalan 12 milyar dolarını ise hisse karşılığı verecek. Ancak yapılan anlaşmada 3 milyar dolar değerinde sınırlandırılmış hissenin Whatsapp çalışanlarına dağıtılacaği ifade edildi. Anlaşma sonrası dünyanın en önemli girişimcilerinden biri olarak gösterilen Whatsapp kurucusu ve CEO'su Jan Koum, Facebook yönetim kuruluna girecek. Facebook'tan yapılan açıklamada Whatsapp kendi markasını koruyacak ve yoluna bağımsız olarak devam edeceği belirtildi. GÜNLÜK 20 MİLYON KULLANICI Ücretsiz mesajlaşma pazarının açık ara lideri olan Whatsapp'ta aylık 400 milyondan fazla aktif kullanıcı buunuyor. Şirketten paylaşılan bilgilere göre Whatsapp'tan gönderilen mesaj sayısı günlük 20 milyonu geçiyor. Buna ek olarak Whatsapp'ta 50 kişi çalışıyor ve bu rakamın büyük çoğunluğunu yazılım mühendisi bulunuyor. FACEBOOK HİSSELERİ DÜŞTÜ Duyurulan satın alma haberinden sonra Facebook hisseleri düştü. Şirketin ağırlıklı olarak teknoloji şirketlerinin yeraldığı Nasdaq endeksinde işlem gören hisseleri seans sonrası işlemlerde yüzde 3 düşüş yaşadı. Hisse başı 68 dolar olan Facebook hisseleri 66 doların altina geriledi. Şirketin piyasa ise 170 milyar seviyesine indi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576933.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576933.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1b0eecfbac08b09bd1ece45b7920f15369cd194f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576933.txt @@ -0,0 +1 @@ +KİPTAŞ genel müdürü ifade verdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatıyla birlikte gelen İsmet Yıldırım yaklaşık 2 saat süren ifadesinin ardından adliyeden ayrıldı. Cumhuriyet Savcıları İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak şu ana kadar soruşturma kapsamında aralarında Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu toplam 35 ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576958.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576958.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a9cf756fabaded1276d71498907c52157945ed79 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576958.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de 700 polis daha gitti!. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan dört emniyet müdür yardımcısı ve 70'e yakın üst rütbeli polis olmak üzere yaklaşık 700 polisin görev yeri değiştirildi. Dört müdür yardımcısının, TCDD İzmir Liman İşletme Müdürlüğü'ne yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapanMehmet Ali ... İzmir Emniyeti'nde 700 polisin daha görev yeri değişti İzmir İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan dört emniyet müdür yardımcısı ve 70'e yakın üst rütbeli polis olmak üzere yaklaşık 700 polisin görev yeri değiştirildi. Dört müdür yardımcısının, TCDD İzmir Liman İşletme Müdürlüğü'ne yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapanMehmet Ali Şevik ile Halil İbrahim Karazeybek, Vahit Bektaş ve Ramazan Karakaya olduğu öğrenildi. Bunlar, polis okullarına gönderildi. Değişikliklerin, kısa süre içinde resmî kanallardan memurlara iletileceği bildirildi. 17 ARALIK'TAN BU YANA YAKLAŞIK BİN 500 DEĞİŞİKLİK İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki görev değişiklikleri, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 17 Aralık 2013'te yaptığı üç yolsuzluk operasyonundan bir gün sonra başladı ve 7 Ocak 2014'teki liman operasyonundan sonra da devam etti. İzmir Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve ardından çeşitli birim ve rütbelerde yaklaşık bin 500 polisin görev yeri değiştirildi. Bu sürede ayrıca İl Emniyet Müdürü de üç defa değiştirildi. Ali Bilkay görevden alınarak yerine Sami Uslu atandı. Uslu da 33 gün sonra alınarak yerine Celal Uzunkaya getirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576961.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576961.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a95cd9373fbc24325490e42a9f8a5a2e775045d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576961.txt @@ -0,0 +1 @@ +Amaç yurt dışında kadrolaşma. Hükümet, Türkiye'den yurt dışına gönderilen öğretmenler dil sorunu yaşayınca çözümü öğretmen transferinde buldu. Dershane düzenlemesini içeren tasarıya eklenen bir madde ile o ülkenin vatandaşı olan çalışma ve oturma izni bulunanlar sınavsız olarak öğretmen statüsünde görevlendirilecek. AKP daha önce ... Dershane düzenlemesini içeren kanun tasarısı içinde yer alan bir madde ile yurt dışından öğretmenler transferine imkan tanınıyor. Hükümet, Türkiye'den yurt dışına gönderilen öğretmenler dil sorunu yaşayınca çözümü öğretmen transferinde buldu. Dershane düzenlemesini içeren tasarıya eklenen bir madde ile o ülkenin vatandaşı olan çalışma ve oturma izni bulunanlar sınavsız olarak öğretmen statüsünde görevlendirilecek. AKP daha önce kaldırdığı sözleşmeli öğretmenliği bu kez yurt dışı için getiriyor. Yurt dışında görevlendirilen ve Türkiye'den gönderilen öğretmenler "o ülkenin dilini yeterince bilmediği ve uyum sağlayamadığı" gerekçesiyle Hükümet bir düzenleme yaptı. Buna göre o ülkenin vatandaşı olan, oturma ve çalışma izni bulunanlar Türk okullarında sözleşmeli öğretmen statüsünde görevlendirecek. KALDIRILAN SÖZLEŞME YENİDEN KONULDU Dershane düzenlemesine ilişkin tasarının 21. Maddesi yurt dışında öğretmen görevlendirmesini içeriyor. Buna göre "652 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 31. Maddesine bir fıkra eklendi. Maddede; Türkiye'de veya yükseköğretim kurulu tarafından denkliği kabul edilen yurt dışındaki üniversitelerin eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerinden lisans düzeyinde eğitimini başarıyla bitirenlerden ilgili ülke vatandaşlığına sahip olanlarla süresiz oturma ve çalışma izni bulunanlar, Bakanlıklararası Ortak Kültür komisyonunca mahallinden sözleşmeli statüde öğretmen olarak istihdam edilebilir" hükmü getiriliyor. Ücret olarak ise ; sözleşmeli öğretmenlere; ilgili ülkede sürekli görevde bulunan ve 9. Derecenin 1. kademesinden aylık alan bekar meslek memuruna ödenmekte olan yurtdışı aylığının yüzde seksenini geçmemek üzere Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilecek tutarda ödeme yapılır" deniliyor. ÖĞRETMEN İHTİYACI KARŞILANAMIYOR Özellikle Almanca ve Fransızca bilen öğretmen temininde sıkıntı yaşandığı belirtilen madde gerekçesinde ise şu görüşe yer verildi: Son 5 yıl içerisinde Avrupa ülkelerinde özellikle Almanca ve Fransızca konuşulan ülkelerde görevlendirilmek üzere görev yapacağı ülke dilini bilen öğretmen temininde sıkıntı yaşanmakta, öğretmen ihtiyacı karşılanamamaktadır. Almanca ve Fransızca konuşulan ülkelerde İngilizce veya bir başka dil bilen öğretmenlerin görevlendirilmeleri ise ihtiyaç sayısı dikkate alındığında mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca öğretmenlerimizin görev yaptığı okul ve çevre ile iletişim kurmaları güçlenmekte bu husus hizmet gerekleri ile örtüşmemektedir." AMAÇ YURT DIŞINDA KADROLAŞMAK Milli Eğitim Bakanlığı'nın Türk okullarında görevlendirdiği öğretmenlerin o ülkenin dilini bilmediği gerekçesiyle böyle bir uygulamaya gitmesi muhalefet tarafından " Yurt dışında kendi kadrolarını oluşturmak" şeklinde yorumlandı. "Bunun adı başka bir ülkeden öğretmen transfer etmektir" diyen muhalefet milletvekilleri, yabancı dil kursu açıp öğretmen yetiştirmeyip bu yolu seçen hükümeti eleştirdi. Hükümetin daha önce devlet memurları kanununa göre sözleşmeli statüde öğretmen atamasını kaldırdığını hatırlatan muhalefet milletvekilleri, bu kez yurt dışında sözleşmeli öğretmen statüsü getirilmesine tepki gösterdi. Milletvekilleri "Türkiye'de sözleşmeli öğretmene verdiği rakam asgari ücret kadardı. Peki yurt dışında birine bu görevi verdiğinde ücret ne olacak. Hükümetin gönderilenler yabancı dil bilmiyor adı altında aslında yurt dışında kendilerine yakın buldukları insanları görevlendirmeye dönük bir faaliyeti" değerlendirmesini yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576962.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576962.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9375c96413cec11e6c607eba3f2a64dfc4b90c86 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576962.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kurt Seyit ve Şura dizisine sürpriz ziyaret.   Nermin Bezmen'in 1999'da yazdığı kitabından uyarlanan, 4 Mart'ta Star TV'de başlayacak 'Kurt Seyit & Şura'nın çekimleri Rusya-St. Petersburg'ta devam ediyor. Nermin Bezmen 10 Mart'ta İstanbul'a dönecek olan ekibi St. Petersburg'taki sette ziyaret etti. Yönetmen Hilal Saran, Nermin Hanım'a çektikleri ... Çekimleri Rusya-St. Petersburg'da süren dizinin setinde sürpriz bir misafir vardı. Nermin Bezmen'in 1999'da yazdığı kitabından uyarlanan, 4 Mart'ta Star TV'de başlayacak 'Kurt Seyit & Şura'nın çekimleri Rusya-St. Petersburg'ta devam ediyor. Nermin Bezmen 10 Mart'ta İstanbul'a dönecek olan ekibi St. Petersburg'taki sette ziyaret etti. Yönetmen Hilal Saran, Nermin Hanım'a çektikleri sahneleri gösterdi. Nermin Bezmen 'Bu ekibe hayranım' şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576964.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576964.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce1cb1da60b5044f451aab1afdd07bc8df187b24 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576964.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türklerden başarılı icat: Papa Türk. Döneri seven, soğan ve sarımsaklı yemeklerden hoşlananlar için piyasaya sürüldüğü belirtilen "Papa Türk" isimli içeceğin ilgi gördüğü belirtildi. Dönerin yanında kolaya alternatif olarak üretilen içeceğin satış ve pazarlama müdürlüğünü ise Emrah Kayalar üstlendi. Nane, limon ve çeşitli yeşilliklerden elde edilen ... Almanya'nın Bremen kentinde aralarında bir Türk gencinin de bulunduğu üç girişimci, ağız kokusunu giderdiğini belirttikleri bir içecek ürettiklerini iddia etti. Döneri seven, soğan ve sarımsaklı yemeklerden hoşlananlar için piyasaya sürüldüğü belirtilen "Papa Türk" isimli içeceğin ilgi gördüğü belirtildi. Dönerin yanında kolaya alternatif olarak üretilen içeceğin satış ve pazarlama müdürlüğünü ise Emrah Kayalar üstlendi. Nane, limon ve çeşitli yeşilliklerden elde edilen klorofil maddesinden oluşan yeşil renkteki içecek, 30 ile 60 dakika arasında ağız kokusunu tamamen yok ediyor. Dünyada ilk kez ağız kokusunu gideren bir içeceğin piyasaya sürüldüğünü, bunun da Bremen'de olduğunu söyleyen Papa Türk Pazarlama Müdürü Emrah Kayalar, "Bu ürünün asıl sahipleri iki Almandır. Ben de onlara destek oldum. Nasıl ki hamburgerin yanında kola, sosisin yanında bira içiliyorsa biz de dönerin yanında içilmesi için bu içeceği ürettik. İnsanlar artık rahatça sarımsaklı ve soğanlı yemekler yiyebilirler. Çünkü bu içecek ağız kokusunu 30 ile 60 dakika arasında tamamen yok ediyor, Alman laboratuvarlarında yapılan testlerle ispat edildi. Doktorlar onay verdi. Piyasaya yeni sürülen bu ürün büyük ilgi gördü. Polonya, Danimarka ve Norveç gibi ülkelerden talepler gelmeye başladı. Türkiye'de de satışa sunmak istiyoruz. Çünkü ismi de tadı da Türklere hitap ediyor" dedi. Prof. Dr. Derya Karadeniz, uyku bozukluğu olan çocukların, normal çocuklara göre depresyon ve sıkıntıya daha çok eğilimli olduğunu belirterek, gündüz uykusu gelen, başarısı düşen, psikolojik problemlerin başladığı çocuklarda uyku bozukluğunun mutlaka sorgulanması ve gerekirse polisomnografik tetkik yapılarak tedaviye başlanması gerektiğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576967.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576967.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07912e2a7699e851932103c09c4c1e82991d80b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2576967.txt @@ -0,0 +1 @@ +Polis telsizinde korsan yayın. Anadolu yakasında polislerin kullandığı telsiz frekansından ilk olarak AKP'nin seçim müziği duyuldu. Bunun üzerine polisler arasındaki muhabereyi yöneten yetkililer devreye girerek "Bu kanalda korsan yayın yapılmaktadır. Gereksiz yere mandallama yapanlar hakkında yasal işlem uygulanacaktır. " şeklinde uyarıda bulundu ve ekiplerin ... İstanbul'daki polis telsizlerinden "Erdoğan" ve "Fethullah Gülen" konuşmaları duyuldu. Polis korsan müdahalenin nasıl ve kimler tarafından yapıldığını belirlemeye çalışıyor. Anadolu yakasında polislerin kullandığı telsiz frekansından ilk olarak AKP'nin seçim müziği duyuldu. Bunun üzerine polisler arasındaki muhabereyi yöneten yetkililer devreye girerek "Bu kanalda korsan yayın yapılmaktadır. Gereksiz yere mandallama yapanlar hakkında yasal işlem uygulanacaktır. " şeklinde uyarıda bulundu ve ekiplerin sözkonusu frekansı terketmeleri istendi. Uyarının ardından telsizden Erdoğan'ın 21 Aralık 2013'te Ordu'nun Ünye ilçesinde yaptığı konuşmasından bir bölüm duyuldu. BAŞBAKAN'IN ARDINDAN GÜLEN Erdoğan'ın konuşmasından birkaç dakika sonra da aynı telsiz kanalından Fetullah Gülen'in sesi yükseldi. Nasıl ve kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen müdahaleyle telsizlerden duyulan Fethullah Gülen'in konuşması 7 Şubat 2012 tarihinde bir internet sitesinde yayınlanmıştı. Yayınlanan konuşmaların, tarafların birbirlerini hedef aldığı konuşmalar olması dikkati çekti. BÜLENT ERSOY DA DİNLETİLMİŞ Öte yandan benzer bir müdahale de önceki gece yaşandı. O sırada görev başındaki polisler bu kez Bülent Ersoy'un bir şarkısını dinlemek durumunda kaldılar. MÜDAHALE EDENLERİN KİMLİĞİNİ ARAŞTIRILIYOR İstanbul Emniyeti geceyarısı 02.00 sıralarında telsiz frekansına kimlerin müdahale ettiğini belirlemeye çalışıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577100.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577100.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8b21220f2166b53efe99ffac18cceb2656768f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577100.txt @@ -0,0 +1 @@ +Juventus – Trabzonspor. Avrupa Ligi'nde bu sezon mağlubiyet yüzü görmeyen Trabzonspor'da hedef rövanş için avantajlı bir skorla dönmek. Trabzonspor'da Malouda, Bamba ve Soner forma giyemiyor. Juventus'ta ise devre arası transfer edilen Osvaldo da sahada yer alabilecek. STAT: Juventus Arena HAKEM: Alexey Kulbakov (Belarus) ST: 20.00 JUVENTUS: Buffon, ... Trabzonspor, Avrupa Ligi 2. tur ilk maçında Juventus'a konuk oluyor. Avrupa Ligi'nde bu sezon mağlubiyet yüzü görmeyen Trabzonspor'da hedef rövanş için avantajlı bir skorla dönmek. Trabzonspor'da Malouda, Bamba ve Soner forma giyemiyor. Juventus'ta ise devre arası transfer edilen Osvaldo da sahada yer alabilecek. STAT: Juventus Arena HAKEM: Alexey Kulbakov (Belarus) ST: 20.00 JUVENTUS: Buffon, Ogbonna, Bonucci, Caceres, Pogba, Vidal, Lichtsteiner, Asamoah, Pirlo, Osvaldo, Tevez TEKNİK DİREKTÖR: Antonio Conte TRABZONSPOR: Onur, Mustafa, Aykut, Bosingwa, Kadir, Zokora, Bourceanu, Colman, Yusuf, Olcan, Emre TEKNİK DİREKTÖR: Hami Mandıralı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577102.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577102.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5640fd1d75b00aeda4ed4cc22030bb3af74c2d1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577102.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çıplaklar gemisinde tecavüz!. ABD 'nin Florida eyaletinde bir seyahat gemisinde çalışan Endonezyalı Ketut Pujayasa, çıplaklar için özel düzenlenen deniz seyahatinde ABD'li bir yolcuya tecavüz ettiğini ve denize atmaya çalıştığını itiraf etti. FBI tarafından gözaltına alınan Pujayasa, ismi açıklanmayan kadının odasına gece yarısı ana ... ABD'de çıplaklar için özel düzenlenen deniz seyahatinde çalışan Endonezyalı Pujayasa, ABD'li bir yolcuya sözleri yüzünden tecavüz ettiğini itiraf etti. ABD 'nin Florida eyaletinde bir seyahat gemisinde çalışan Endonezyalı Ketut Pujayasa, çıplaklar için özel düzenlenen deniz seyahatinde ABD'li bir yolcuya tecavüz ettiğini ve denize atmaya çalıştığını itiraf etti. FBI tarafından gözaltına alınan Pujayasa, ismi açıklanmayan kadının odasına gece yarısı ana anahtarı kullanarak girdiğini ve kadına saldırdığını açıkladı. Odalara servis yapan Pujayasa, 14 Şubat sabahı kadının kahvaltısını servis etmek için kapısını çaldığını ve kadının, "Bir dakika bekle o. çocuğu" diye seslenmesinin ardından saldırmaya karar verdiğini belirtti. FBI sözcüsü David Nunez, yerel gazeteye yaptığı açıklamada, "Pujayasa, yolcunun seslenişi kendisi ve ailesini aşağıladığı için sinirlendirdiğini söyledi" diye açıkladı. "BALKONDA DÖNMESİNİ BEKLEDİ" Pujayasa'nın polise, kadını güvertede gördüğünde saldırmak istediğini ancak çok kalabalık olduğunu söyledi. Kadının odasına gece ana anahtarı kullanarak giren Pujayasa, odanın balkonunda kadının dönmesini beklediğini ve döndüğünde kurbanına laptopla vurduğunu ve telefon kablosuyla boğmaya çalıştığını açıkladı. Saldırgan ayrıca, kurbanın karşılık verdiğini ve cinsel organına vurduğunu belirtti. Saldırgan Pujayasa ayrıca, kadını denize atmak istediğini de polise itiraf etti. Saldırıya uğrayan kadının, başka bir yolcunun odanın kapısını çalmasının ardından korkan Pujayasa'nın başka bir balkona atlamasıyla kurtulduğu belirtildi. Olayın ardından geminin Honduras limanına yanaştığı ve kurbanın hava yoluyla Florida hastanesine sevk edildiği belirtildi. Güvenlik güçleri Pujayasa'yı, gemi ABD sınırlarına girinceye kadar gözaltında tutulduğu vurgulandı. Saldırganın tecavüz ve cinayete teşebbüs suçlarının yargılanacağı açıklandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577103.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577103.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31db95e53e28395729efe468f23a7ae02b6ae9c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577103.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'e mektup yazarak sitem etti!. Flautre, Ankara'dan gelen haberler karşısında AB içerisindeki Türkiye dostlarınn endişeli olduğunu dile getirerek, "Bugün hükümetin girdiği yol, AB mücadelesi zorlaşıyor. HSYK yasasını bu haliyle onaylamamanızı rica ediyorum" dedi. AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, Fransız politikacı Helen Flautre, İnternet Yasası'nı onaylayan ... AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, Fransız politikacı Helen Flautre, İnternet Yasası'nı onaylayan Abdullah Gül'e bir mektup yazarak Türkiye'nin AB yolundan iyice ayrılmaya başladığını belirtti. Flautre, Ankara'dan gelen haberler karşısında AB içerisindeki Türkiye dostlarınn endişeli olduğunu dile getirerek, "Bugün hükümetin girdiği yol, AB mücadelesi zorlaşıyor. HSYK yasasını bu haliyle onaylamamanızı rica ediyorum" dedi. AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı, Fransız politikacı Helen Flautre, İnternet Yasası'nı onaylayan Abdullah Gül'e bir mektup yazarak, Ankara'dan gelen haberler karşısında AB içerisindeki Türkiye dostlarınn endişeli olduğunu dile getirerek, "Bugün hükümetin girdiği yol, AB mücadelesini zorlaştırıyor. HSYK yasasını bu haliyle onaylamamanızı rica ediyorum" dedi. Flautre, mektubuna "Size bu mektubu üyelik müzakereleri ve Türkiye'nin Avrupa projesinin inanırlığı için devreye girmeniz gerektiğini iletmek için yazıyorum. Son günlerde, Türkiye'nin dostları ve Türkiye'nin AB üyeliğini kalpten destekleyen çevreler Ankara'dan kaygı verici sinyaller alıyorlar" diye başladı. Flautre, basın üzerindeki baskının, ifade özgürlüğü ile bağdaşmadığını, Gül'ün kabul ettiği İnternet Yasası'nın da düşünce özgürlüğünü sınırlayıcı boyutu nedeniyle kendisini endişelendirdiğini dile belirterek, HSYK Yasası'nın ise hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı prensipleri açısından 'ciddi bir geri adım' olduğunu dile getirdi: "Birçok AB kurumu Meclis'te kabul edilen ve imzanıza sunulan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanunu üzerine kaygılarını dile getirdiler. Yasa, zaten sorunlu olan adli yapılanmanın güvenirliğini zedeleyci nitelikler içeriyor. Hükümetin 2010 yılından beri sunduğu tüm adli reform projelerini destekledim. Bu projeler yargı bağımsızlığını ve Avrupa standartları ile uyumu hedefleyen nitelikte idi. Her zaman Türkiye'nin AB üyeliğini, Türkiye ve AB için yüksek önemde olan bir proje olarak gördüm. Yıllardır bu projenin kabulü için mücadele verdim. Bugün hükümetin son aylardaki girdiği yol ile Avrupa Birliği'nde Türkiye projesi için verilmekte olan mücadelenin günden güne zorlaştığını izliyorum. Sürmekte olan kriz AB üyesi ülkelerin müzakere sürecinde açılım sinyalleri verdiği bu günlerde Avrupa projesinin inandırıcılığını sorgular nitelikte. Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Avrupa sürecini tehlikeye atmamak için imzanıza sunulan HSYK yasasını bu hali ile onaylamamanızı rica ediyorum. Kişiliğinizde Türkiye'nin tüm politik güçlerine demokrasiyi, Türkiye ve Avrupa Birliği'nin geleceğini savunmaya davet ediyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577105.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577105.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fa6f754e99c9ca1e554a0f11815c4c8d4fffff80 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577105.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜBİTAK'ta skandal iddia. TÜBİTAK'ta skandal bir gelişme yaşandı. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın 24 yıldır sürdürdüğü görevine son verildi. Palaz, görevine son verilmesinin ardından bir açıklama yaptı. Palaz,  "Biz ne dersek o" "Biat etmezsen sonun böyle olur" tarzı tehdit ve intikam cümlelerine ... Görevden alınan TÜBİTAK yöneticisi: Böcek raporunda tahrifat yapmam istendi TÜBİTAK'ta skandal bir gelişme yaşandı. TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz'ın 24 yıldır sürdürdüğü görevine son verildi. Palaz, görevine son verilmesinin ardından bir açıklama yaptı. Palaz,  "Biz ne dersek o" "Biat etmezsen sonun böyle olur" tarzı tehdit ve intikam cümlelerine maruz kaldım. Tamamen Bilimsel eksenden kopuk ve etik dışı bu yaklaşımlar, istenilen şeyin "Kukla Bilim Adamı" olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Başbakanın ofisinde bulunan böcekle ilgili raporda tahrifat yapmam istendi." dedi. Palaz'ın açıklaması şöyle: 24 yıl önce calısmaya basladıgım TÜBİTAK'ta basarılı calısmalarım ile TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı ve Bilişim ve Bilgi Güvenligi İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanlıgı görevlerine kadar yükseldim ancak bu görevim 5 Şubat 2014'te tüm hukuk ilkeleri hiçe sayılarak sona erdirildi. Görevden alınmama mükabil, "Biz ne dersek o" "Biat etmezsen sonun böyle olur" tarzı tehdit ve intikam cümlelerine maruz kaldım. Tamamen Bilimsel eksenden kopuk ve etik dışı bu yaklaşımlar, istenilen şeyin "Kukla Bilim Adamı" olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Tüm bu etik dışı, objektiflikten uzak ve bilim ahlakına uymayan davranışlar nedeniyle bu detaylı açıklamayı kaleme almış bulunuyorum Gerek TÜBİTAK Başkan Yardımcılığı gerekse TÜBİTAK-BİLGEM Başkanlığı'nda başarılı çalışmalara imza atmama rağmen görevden alınmamın nedenini sorguladım. Karşıma gerek bilimsel olarak gerekse etik olarak kabul edilemez isteklere olur vermediğim gerçeği çıktı. Gorevden alınmamın tek nedeni 2012 yılından hazırlayıp muhataplarına teslim ettiğim bir bilimsel raporda aradan 2 yıl gectikten sonra bilimsel ilkeler hiçe sayılarak tahrifat yapma baskısını reddetmemdir. Şöyle ki 1. Ocak 2012'de Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan gönderilen bir dinleme cihazının (Daha sonraki gelişmelerden Başbakanlık da bulunan böcek olduğunu öğrendiğim) incelenerek kaynağı ve ömrü konusunda bilimsel rapor hazırlamam istendi. Fiziksel ve kimyasal çalışmalarla yapılan bilimsel incelemeler ve analizlerin sonucu hazırladıgımız rapor 2012 yılı Ocak ve Mart aylarında MİT'e teslim edildi. 2. 2012 yılı içinde aynı konu ile ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan gelen çağrı üzerine bilgi verdim ve uzmanlık görüşümü ifade ettim. 3. Kasım-2013'de Başbakanlık Teftiş Kurulu'na aynı konu ile ilgili olarak tekrar çağrıldım ve yeniden bilgime başvuruldu. Ben de bir kez daha TÜBİTAK'ta yapılan test ve analiz çalışmalarını 2012 yılındaki gibi anlattım. 4. Bu görüşmeden anladığım TÜBİTAK raporundan çıkan bilimsel ve objektif sonuçların "beklentiyi" karsılamadığı ve bundan memnun olunmadığıydı. 5. İkinci kez bilgime başvurulmasından sonra etkili bazı kisilerce; TÜBİTAK-BİLGEM'in verdiği raporun içeriğinin 'beklentiyi' karşılamadığı, raporu tekrar istenen şekilde hazırlayıp sunmaz isem görevimden alınacağım açıkça ifade edildi. 6. Tarafıma ifade edilen "Beklenti" böceğin kullanıma girdiği tarihin gercek tarihten baska bir tarih olarak değiştirilmesiydi. Yani bilimsel ve objekif kriterlerle hazırlanan raporda masa başı tahrifat yapmam istendi. Aksi halde 'birilerinin adamı' olarak fişlenip görevden alınacağım belirtildi. Konunun hassas olduğu ifade edildikten sonra "kendini yakma, kim yanarsa yansın" şeklinde yoğun tehdit ve baskı altına alındım. 7. Bilimsel bir kuruluşta uzun yıllar görev yapan birisi olarak; somut, net, bilimsel veri ve deliller içeren bir raporun aradan iki yıl geçtikten sonra tekrar istenen şekilde masa başı tahrifatla düzenlenmesi talebi karşısında durumun, bilimsel kriterlere uymayacağı, etik ve yasal olmayacağını ifade ederek bu talebi yerine getirmedim. 8. Tarafıma iletilen mesaj ve baskıların sonucunu, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün Bey'in değişmesiyle hemen görevden alınarak görmüş oldum. 9. Yeni Bakan göreve başlar başlamaz beni hedef tahtasına koydu ve ilk icraatları kapsamında benim gorevden alınmamı sagladı. 10. Ne yazık ki Bilimden sorumlu Bakan hiç bir bilimsel veriye bakmadan 'BİLGEM Başkanı başarılı mı değil mi' sorgulamadan direkt olarak bahsettiğim tehditleri hayata geçirme yönünde hareket etti. 11. Ismarlama rapor hazırlama, çeşitli kurum ve siyasilerin istekleri doğrultusunda bilimsel sonuç siparişi bilim dünyası için intihardır. 12. TÜBİTAK'ta ki tüm yöneticilik görevlerinden alınmama rağmen, düz bir araştırmacı olarak bile bulunmama tahammül edilemeyip, ciddi anlamda istifa baskısı görmekteyim. Bu yüzden; 24 yıllık TÜBİTAK geçmişim, bilim insanı evrensel kriterlerine bağlılığım, ahlak ve etik anlayışım doğrultusunda, "istenilen raporu hazırlayan ve biat eden bilim adamı" olamayacağımı kamuoyuna saygılarımla arz ederim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577106.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577106.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2bfe0d1fae635f620271201f25bfc6ca9a9851a4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577106.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şafak'tan 25 bin liralık harcama. Şu sıralar ' Altındağlı' adlı dizide izlediğimiz Şafak Sezer, evi için Beymen'den yüklüce alışveriş yaptı ve neredeyse evini baştan tasarladı. Ayrıca giyim alışverişi de yapan Şafak Sezer gün sonunda yaklaşık 25.000 liralık alışveriş yaparak AVM'den ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577118.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577118.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d4f1aa423e6eeeb8e555948d1a8df13b434fab97 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577118.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gece Yarısı Ekspresi için ezanla özür diledi!. Adı William (Billy) James Heyes... Türkiye'nin üzerine yıllar boyu kara bulut gibi çöken Geceyarısı Ekspresi filminin gerçek hayattaki kahramanı. 23 yaşındayken İstanbul'dan ABD'ye götürmek istediği 2 kilo haşhaş ile yakalanarak önce ömürboyu, sonra da 30 yıl hapse mahkum edilmişti. Sağmalcılar ... Geceyarısı Ekspresi'nin gerçek kahramanı Billy Hayes, Türk kültürüne olan hayranlığını sahnede ezan okuyarak dile getirdi. Adı William (Billy) James Heyes... Türkiye'nin üzerine yıllar boyu kara bulut gibi çöken Geceyarısı Ekspresi filminin gerçek hayattaki kahramanı. 23 yaşındayken İstanbul'dan ABD'ye götürmek istediği 2 kilo haşhaş ile yakalanarak önce ömürboyu, sonra da 30 yıl hapse mahkum edilmişti. Sağmalcılar ve İmralı'da geçen 5 yıllık hapis hayatından sonra cezaevinden kaçtı ve Türkiye günlerini anlatan kitabı 18 dile çevrildi. Kitap, Oliver Stone tarafından 1978 yılında Geceyarısı Ekspresi adıyla beyazperdeye uyarlandı ve senaryosu Oscar ödülüne layık görüldü. 2007'de Türkiye'ye gelerek filmin Türkiye için oluşturduğu olumsuzluklardan dolayı özür dileyen Amerikalı, şimdi 66 yaşında ve hikayesini bu kez New York'ta Broadway yakınlarında bir tiyatroda tek kişilik gösteri olarak oynuyor. Riding the Midnight Express (Geceyarısı Ekspresi ile Yolculuk) adıyla St. Luke Theatre'da sergilenen oyun, ABD dışına da turneye çıkıyor. Londra'nın ünlü Soho Theatre salonunda 1-13 Nisan arası yapılacak olan gösterinin biletleri şimdiden satılmaya başlandı. 15 dakika soru alıyor Hayes, 80 dakikalık gösteriyi hem geçmişiyle yüzleşme hem de Türkiye ve Türk halkının filmdeki kötü portresini bir nebze olsun olumlu yönde değiştirme temasıyla oynuyor. Atatürk Havalimanı'nda yakalanışı, İmralı günleri, kaçışı ve filmin senaryosunu yazan Oliver Stone ile kavgalarını anlatıyor. Filmdeki Türkiye'yi yerden yere vuran meşhur mahkeme konuşmasının hiç gerçekleşmediğini, kaçarken bir gardiyanı öldürmediğini söylüyor. Oyunun ortalarında, İmralı günlerinde ilk kez duyduğu ezan sesinin kendisini ne kadar etkilediğini anlattıktan sonra birdenbire ezan okumaya başlıyor. 5 yıllık hapis hayatı için, 'Türkiye'de müebbet hapis cezasına çarptırılmak hayatımda başıma gelen hem en iyi hem en kötü şey oldu. 5 yıl orada vakit geçirmek hem bedenime hem ruhuma çok şey kattı' diyor. New York Times, geçtiğimiz günlerde 'Sansasyonel bir hikayeyi sahnede düzeltiyor' diyerek yorumladığı oyunda Hayes'in hem Geceyarısı Ekspresi'nde yer alan yanlış temaları düzeltmeye çalıştığını hem de Türk kültürüne olan hayranlığını dile getirdiğini yazdı. Hayes, tüm ayrıntılarıyla öyküsünü anlattıktan sonra seyircilere ilginç bir deneyim yaşama fırsatı da veriyor. 15 dakika boyunca kendisine soru sorulmasını istiyor ve bu sorulara da tüm içtenliğiyle yanıt veriyor. İNTERNET SİTESİNDE ANILAR Biletleri 40-99 dolar arası satılan oyunun afişinde bir İstanbul silueti var. İnternet sitesinde ise Hayes ile ilgili o dönemde Türk ve Amerikan basınında çıkan haberlerin kupürleri ve Hayes'in Sağmalcılar ve İmralı günlerinde çektirdiği cezaevi fotoğrafları da yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577120.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577120.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5ae44009c47c481145d9ecf872e1e860ee0dcc42 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577120.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tüketici kredileri 250 milyar lirayı aştı. Tüketici kredileri 7-14 Şubat 2014 tarihleri arasında 724 milyon TL artışla 250 milyar 871 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Konut kredilerinin 120 milyon TL artışla 111 milyar 561 milyon TL'ye ulaştığı bu dönemde, taşıt kredileri 45 milyon TL azalışla 8 milyar ... Tüketici kredileri 7-14 Şubat 2014 tarihleri arasında 724 milyon TL arttı Tüketici kredileri 7-14 Şubat 2014 tarihleri arasında 724 milyon TL artışla 250 milyar 871 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Konut kredilerinin 120 milyon TL artışla 111 milyar 561 milyon TL'ye ulaştığı bu dönemde, taşıt kredileri 45 milyon TL azalışla 8 milyar 340 milyon TL oldu. Merkez Bankası'nın Haftalık Para ve Banka Bülteni'ne göre 7-14 Şubat 2014 tarihleri arasında toplam tüketici kredileri 250 milyar 871 milyon TL'ye yükseldi. Bu kredilerin 239 milyar 310 milyon TL'si mevduat bankaları, 1 milyar 525 milyon TL'si kalkınma ve yatırım bankaları, 10 milyar 35 milyon TL'si ise katılım bankaları tarafından kullandırıldı. Tüketici kredileri 2013 yılının sonuna göre yüzde 1.33 oranında, 3 milyar 281 milyon TL tutarında artış gösterdi. -KONUT KREDİLERİ 111.6 MİLYAR TL-  14 Şubat itibarıyla mevduat, katılım, kalkınma ve yatırım bankalarının 250 milyar 871 milyon TL düzeyinde gerçekleşen tüketici kredilerinin, 111 milyar 561 milyon TL'sini konut kredileri oluşturdu. Konut kredileri bir önceki haftaya göre 120 milyon TL artış gösterdi. 7-14 Şubat haftasında taşıt kredileri 45 milyon TL azalışla 8 milyar 340 milyon TL'ye gerilerken, diğer krediler 649 milyon TL artışla 130 milyar 970 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577124.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577124.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ccb107225f1862539a25103aaf5c737c527d258f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577124.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP Sarıyer için şok karar. Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ilk değerlendirmesini yaptı. 5 üye 'CHP seçime giremez' 2 üye ise 'CHP seçime girebilir' yönünde oy kullandı. Çoğunluğun reddetmesi dolayısıyla, CHP'nin Sarıyer'de seçime giremeyeceği yönünde karar çıktı. gercekgundem'in edindiği bilgiye göre, CHP yönetimi bu kararı İstanbul ... CHP'nin Sarıyer'de seçime girip giremeyeceği yönünde beklenen karar bugün çıktı. Sarıyer İlçe Seçim Kurulu ilk değerlendirmesini yaptı. 5 üye 'CHP seçime giremez' 2 üye ise 'CHP seçime girebilir' yönünde oy kullandı. Çoğunluğun reddetmesi dolayısıyla, CHP'nin Sarıyer'de seçime giremeyeceği yönünde karar çıktı. gercekgundem'in edindiği bilgiye göre, CHP yönetimi bu kararı İstanbul İl Seçim Kurulu'na taşıyacak. İstanbul İl Seçim Kurulun'dan da 'CHP seçime giremez' yönünde karar çıkması durumunda ise ise CHP durumu (YSK) Yüksek Seçim Kurulu'na taşıyacak. SARIYER'DE NE OLMUŞTU? CHP'nin Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz arasında Belediye Meclis Üyeliği listesi yüzünde tartışma çıkmış. Tartışmanın uzaması sonucu İlçe Seçim Kurulu'na belgeler saatinde teslim edilememişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577192.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577192.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..95aaca92bab42a9df9e61fa07a4ee492f0ba433d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577192.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: 'Aldanmışız, safmışız'. İşte Başbakan'ın konuşmasından önemli satır başları; Memur-Sen kurulduğu günden itibaren merhum Akif İnan'ın çizdiği istikamette emeğin, hakkın, demokrasinin, milli iradenin barışın mücadelesini verdi. Özellikle 17 Aralık darbe sürecinde eğilmediğiniz, bükülmediğiniz, dimdik durduğunuz için 5 Aralık'ta Türkiye'nin saygın sivil toplum örgütleriyle ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Memur-Sen "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehir" konulu törende konuştu, İşte Başbakan'ın konuşmasından önemli satır başları; Memur-Sen kurulduğu günden itibaren merhum Akif İnan'ın çizdiği istikamette emeğin, hakkın, demokrasinin, milli iradenin barışın mücadelesini verdi. Özellikle 17 Aralık darbe sürecinde eğilmediğiniz, bükülmediğiniz, dimdik durduğunuz için 5 Aralık'ta Türkiye'nin saygın sivil toplum örgütleriyle birlikte gazete ilanı yoluyla akde vefanızı haykırdığınız için sizlere tek tek teşekkür ediyor, Allah hepinizden razı olsun diyorum. Burada bulunan tüm arkadaşlarımın bir kısmı 12 Eylül öncesi süreci darbeyi ve darbe sonrasını yaşadılar. Yine birçoğumuz 28 Şubat sürecini adeta iliklerimize kadar yaşadık. Memur-Sen'in gençleri, genç Memur-Sen'in üyeleri, belki o günleri yaşamadılar, tecrübe etmediler ama olar da son 12 yılda Ak Parti'ye yönelik darbe girişimlerini, saldırıları, ithamları, iftiraları sabotaj ve provakasyonları yaşadılar. İşte şu anda da hep birlikte 17 Aralık başarısız darbe girişimini yaşıyor, bir kez daha milli iradeye, demokrasiye yönelik bir saldırı girişimini yaşıyoruz. Burada özellikle gençlere, genç Memur-Sen'in üyelerine şunu altını çizerek söylemek istiyorum; darbeler Türkiye'nin değişmez kaderi değildir. Darbeler her 10 yılda Türkiye'yi adeta donduran kısır döngü değildir. Adeta bir kısır döngü gibi Türkiye'yi darbelere mahkum etmek isteyenlere karşı mücadele veriyoruz. SES KAYITLARI Binlerce dinleme yapılmış ses kayıtları depolanmış. İşadamına gitmişler elimizde ses kayıtları var demişler, ondan para almışlar. Kimi işadamların hukuk işlerini çözmüşler, hukuksuz işlere bulaşmışlar. Gazeteciye gitmişler tehtit etmişler. Bu kayıtların bazıları servis edilmiş. Siyasetçiye gitmişler siyasi partileri dizayn etmişler. Gündeklik rutin ses kayıtlarımız yayınlamaya başladılar, bundan bir şey çıkmaz. Selamunaleyküm - Aleykümselam! Biz bunları 28 Şubat'tan biliriz ama 28 Şubat'ta bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız ben bu medyaya, CHP'ye, MHP'ye, paralel yapıya sesleniyorum. Geçti o günler.  Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı. Manşetlerle hükümet kurma yıkma geride kaldı. Artık beşli çeteler devri geride kaldı. Artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok zaten benim şapkam da yok. KABATAŞ OLAYI Elinizde ne varsa ortaya koyun, hodri meydan diyorum. Kabataş'ta 8 ay sonra bir kadın üzerinden tarihin en alçakça linç girişimini yapıyorlar. Biz bu alçaklığını peşini bırakmayız, bunun hesabını da sorarız. Yüreğinde vicdanı olan böyle bir şey yapmaz. Bir yerlerden emir vereceğinize gelin vatanınıza ne yapmak istiyorsanız burada yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz. Gelin buraya. Malum gazetelerin tamamı Kabataş hadisesi diye bahsediyor. Yazıklar olsun sizin insalığınıza, ayrımcılığınıza. Kim kimin yanında duruyor her şey ortaya çıkıyor. Gençler şehit olmuyor ya bundan rahatsız oluyorlar. Çünkü bunlar kandan beslenen vampirler. Bu ülkeyi kaosa mahkum edemeyecekler. Türkiye'nin önündeki son engel bu çetedir. Kimin ne meselesi varsa siyaset zemininde çözülmeli. Raporlar geliyor, Halk Bankası'nda hiçbir yolsuzluk yok sizin nasıl bir vicdanınız var? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577195.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577195.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3a4935798c0cf6c7ddf0d5260be0cc798e2bb00c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577195.txt @@ -0,0 +1 @@ +Anadolu Yakası'nda elektrik kesintisi. AYEDAŞ'tan yapılan duyuru şöyle; - İstanbul'un Sancaktepe İlçesine 10:00-14:00 saatleri arasında Tesis çalışması nedeniyle Veysel Karani Mh Zaloğlu Rüstem Cd Çolakoğlu Sk'ta Atoder Toptancılar Gıda Sitesi, Rings İstanbul Konutlarına enerji verilemeyecektir. 10:00-17:00 saatleri arasında Tesis çalışmasından dolayı Safa Mahallesi Mevlana ... İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. (AYEDAŞ), Anadolu yakasında bazı ilçelerde 23 Şubat pazar günü 'Planlı Elektrik Kesintisi Programı' kapsamında belirli sürelerde elektrik verilemeyeceğini duyurdu. AYEDAŞ'tan yapılan duyuru şöyle; - İstanbul'un Sancaktepe İlçesine 10:00-14:00 saatleri arasında Tesis çalışması nedeniyle Veysel Karani Mh Zaloğlu Rüstem Cd Çolakoğlu Sk'ta Atoder Toptancılar Gıda Sitesi, Rings İstanbul Konutlarına enerji verilemeyecektir. 10:00-17:00 saatleri arasında Tesis çalışmasından dolayı Safa Mahallesi Mevlana Caddesi Ulueren Caddesi Akif Sokak civarına enerji verilemeyecektir. 09:00-12:00 saatleri arasında Tesis çalışması nedeniyle E.Sultan Mahallesi Onbaşı Sokak Kardelen Sokak Sardunya SİTESİ Erlog Lojistik civarına enerji verilemeyecektir. - İstanbul'un Tuzla İlçesine 01:00-01:45 saatleri arasında TEİAŞ Bakım çalışması nedeniyle Kent gıda Tokai fabrikası Altaş Enka Huls Kimya Hacıoğlu Beton Alarko Şişecam Fabrikası Atlas Copco Zatel Plastaş Şemsiye Fabrikası Alisan Anadolu Vakfı Hastahanesi Ernak Arton Arçelik Gülkar Vitra Şifa Mahallesi Assan Fabrikası Koray İnşaat Genç Rondela Anayol Depo Mat İstasyon Mahallesi Hacılar Caddesi ve civarına enerji verilemeyecektir. - İstanbul'un Maltepe İlçesine 03:00-03:30 saatleri arasında İşletme çalışması nedeniyle Maltepe Feyzullah Mahallesi Bağdat Caddesi Mimar Sinan Caddesi Plajyolu Kaptan Sokak Yunus Emre Cadddesi Tecer Sokak Küçükbağ Sokak Kırizantem Sokak Tarla Sokak Atatürk Caddesi Havuzlar Sokak Menekşe Sokak Sakızağacı Sokak Dörtyol Sokak Eğri Sokak Çilingir Sokak 2.İlkokul Sokak Orta Meydan Sokak Mor Lale Sokak Feyzullah Caddesi Manolya Sokak Ş.Nedim Özpolat Sokak Çiçekdağ Sokak 27 Mayıs Sokak İstasyon Caddesi ve civarına enerji verilemeyecektir. İstanbul \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577196.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577196.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d5b898fb9aa80407aeb3a9ef3109f106d3fb19ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577196.txt @@ -0,0 +1 @@ +YSK'dan flaş Sarıyer açıklaması!. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İlçe Seçim Kurulu'nun CHP'nin Sarıyer'de yerel seçimlere katılamayacağına ilişkin aldığı kararı iptal etti. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP'nin Sarıyer'de seçime katılmasıyla ilgili olarak Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Salıcı, "Sarıyer ilçemizde olması gerektiği ... Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İlçe Seçim Kurulu'nun CHP'nin Sarıyer'de yerel seçimlere katılamayacağına ilişkin aldığı kararı iptal etti. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP'nin Sarıyer'de seçime katılmasıyla ilgili olarak Twitter hesabından bir açıklama yaptı. Salıcı, "Sarıyer ilçemizde olması gerektiği gibi YSK kararıyla partimiz seçime giriyor" dedi. Salıcı daha sonra da twitter'dan şu mesajları yayınladı: "YSK'nun kararını Sarıyer'lilerle birlikte kutlamak için seçim işlerinden sorumlu Başk.yard. @serdildara ile birlikte Sarıyer'e gidiyorum. Bilinmelidir ki Sarıyer'de ki aksaklık listelerin geç verilmiş olması değildir. Listeler zamanında teslim edilmiş olup eksik evrakla ilgili prosedür olması gerektiği gibi işletilmemiş ve diğer siyasi partiler buradan nemalanmaya çalışmışlardır. Sarıyerlinin hakkını Sarıyer'e teslim eden YSK ve İlçe seçim kurulu hakimlerine örgütüm adına teşekkür ederim" ERDOĞDU: 9'A KARŞI 1 OY İLE SEÇİME GİRİYORUZ Konuyla ilgili açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise twitter'dan şunları yazdı: "YSK 9 a karşı 1 oyla Sarıyer'de seçime girmemize karar verdi..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577198.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577198.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..56dea4ea7bbe3b211a69b45dab7ad78f99cf67e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_20/2577198.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül'den üç büyüklere teklif!. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş o maçlarda 'İstanbul' ismini kullanırsa... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577230.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577230.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..94df02f5418868659f65ea2b0b7f40255e4a2ab5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577230.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökçek'ten Sarıgül'e zor kaset sorusu!. Ses kaydında Varank'a bir mesaj attığını hatırlatan Osman Gökçek, Kadir Topbaş'ın mevcut Belediye Başkanı olmasına rağmen Topbaş'ı kimsenin hiçbir kanala çıkartmadığından yakınıyor ve  Sarıgül hakkında "Bu adam daha aday bile değil, bu adamı destekliyorlar ağabey. Onu bilin diye attım." diye ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mustafa Varank ve Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek arasında geçtiği iddia edilen bir telefon konuşması Haramzadeler tarafından internete sızdırıldı. Ses kaydında Varank'a bir mesaj attığını hatırlatan Osman Gökçek, Kadir Topbaş'ın mevcut Belediye Başkanı olmasına rağmen Topbaş'ı kimsenin hiçbir kanala çıkartmadığından yakınıyor ve  Sarıgül hakkında "Bu adam daha aday bile değil, bu adamı destekliyorlar ağabey. Onu bilin diye attım." diye konuşuyor. SARIGÜL'Ü İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇALIŞMASI Varank ise Gökçek'ten Sarıgül'ü sıkıştıracak soru istiyor ve Sarıgül'e bir canlı yayında bu soruları sorduracağını söylüyor. Beyaz TV Genel Yayın Koordinatörü Osman Gökçek olduğu iddia edilen kişi, yayınladıkları Deniz Baykal'ın kaset komplosu görüntülerini Varank'a hatırlatarak, "o görüntülerden bir kuple gösterip bu görüntüler vardı eskiden, şimdi partiye geldiniz, ne düşünüyorsunuz dese o orada var ya 'hınk' diye kalır" diyor. Başbakan Erdoğan'ın danışmanı Mustafa Varank olduğu iddia edilen kişi ise Osman Gökçek'ten zor bir soru hazırlamasını istiyor ve bu zor soruyu da Sarıgül'e sorduracağını söylüyor. "BİR DE BÜLENT MUMAY VAR" Gökçek olduğu iddia edilen kişinin, 'Bir de Bülent Mumay var biliyorsunuz değil mi ağabey, bu hürriyet.com.tr'de' diye sorması üzerine karşısındaki kişi iç çekerek 'Bilmem mi yahu onu, bilmem mi' diye sitem ediyor. "GENÇ ÇOCUĞA SALDIRIYORLAR" Mustafa Varank olduğu iddia edilen kişi, "Osmancığım, senin orada genç bir çocuğa saldırıyorlar şu an, aman çocuğu harcama sakın ha!' diyerek uyarıyor. Bunun üzerine verilen cevaptan saldırılan kişinin muhabir Furkan Haykır olduğu anlaşılıyor. 4 Aralık'ta Ekrem Dumanlı ile twitter üzerinden dershane tartışmasına giren Fatih Haykır'a Ertem Şener'in de karşılık verdiği görülüyor. BÜLENT MUMAY'A NE OLDU? Ses kayıtlarında sözü geçen Hürriyet Web Koordinatörü Bulent Mumay 14 Ocak 2014 tarihinde görevinden ayrılarak Dijital Medya projelerinden sorumlu dijital medya koordinatörlüğü görevine getirildi. Mumay, Hürriyet Web Koordinatörlüğü görevi sırasında Uluslararası Basın Enstitüsü'ne (IPI) bağlı Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), 2013 SEEMO İnsan Hakları Ödülü'nü almıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577235.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577235.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67b0fd02cf018f98910fa632bd8487fa1fcca7a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577235.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'nin seçim şarkısı davalık oluyor!. Müzikolog Kaya Kuzucu, Kazakistan'ın başkenti Astana'da yaşayan şarkının sahibi Arslanbek Sultanbekov'un, AKP'nin şarkıyı izinsiz kullandığını duyup Türkiye'deki avukatları aracılıyla yasal işlemlere başladığını söyledi. AKP'nin dün Ankara Arena Spor Salonu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlediği ve seçim startını verdiği programda ... Müzikolog Kaya Kuzucu, Kazakistan'ın başkenti Astana'da yaşayan şarkının sahibi Arslanbek Sultanbekov'un, AKP'nin şarkıyı izinsiz kullandığını duyup Türkiye'deki avukatları aracılıyla yasal işlemlere başladığını söyledi. AKP'nin dün Ankara Arena Spor Salonu'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlediği ve seçim startını verdiği programda Uğur Işılak tarafından seslendirilen seçim şarkısının orijinal adının Dombira olduğu ve söz ve müziğinin Kazakistanlı Sultanbekov'a ait olduğu ortaya çıktı. Doğan Haber Ajansı'na açıklama yapan müzikolog Kaya Kuzucu, AKP'nin yeni seçim şarkısı Dombira'nın sözlerinin değiştirilerek Başbakan Erdoğan'a uyarlandığını ve şarkının sahibi Arslanbek Sultanbekov'un "İzin alınmadı" diyerek dava açma girişimini başlattığını duyurdu. Dombira için Uğur Işılak'ın şarkının sahibi olan Arslanbek Sultanbekov'dan izin almadığını belirten Kaya Kuzucu, şunları söyledi: "Dün bu şarkıyı dinlediğimizde şok geçirdik. Aslenbek ile görüştük o da şaşkınlık yaşadı. Bu şarkıyı 2011 yılından beri Türkiye'nin dört bir tarafında düzenlediğimiz konserlerin yanı sıra 2012 yılında TRT Ayvaz kanalındaki programda seslendirdik. Bu şarkı MESAM'a kayıtlı eserler arasında ve Aslanbek Sultanbekov da MESAM üyesidir. Bir müzisyen şunu çok iyi bilir ki, eserler izinsiz veya bedel ödenmeden alınmaz ve kullanılamaz. Bu öncelikle kul hakkına girer. Ama maalesef ülkemizde gasp ve hırsızlıklara da bir de müzik hırsızlığı eklenmiş olduğu gördüm bu vesileyle çok üzüldük." Sultanbekov adına resmi internet sitesi yöneticileri tarafından yapılan açıklamada ise şöyle denildi: "Arslanbek Sultanbekov 'Dombira' adlı eserini hiçbir siyasi partinin seçim müziği olarak kullanmasını istememiştir. Yapılan çalışmalar Arslanbek Sultanbekov'un izni dışındadır. Konu hakkında söz konusu eseri uyarlayan kişi ile görüşülecek ve hukuki süreç başlatılacaktır." DOMBIRA NEDİR? Dombira adı Kazak Türkleri'nin kullandığı iki telli, parmakla çalınan halk çalgısından geliyor. Cengiz Han filmi Kızıl Elma'da şarkının sahibi Arslanbek Sultanbekov tarafından seslendirilmişti. Şarkının orijinal sözleri Kazak halk çalgısı olan bağlamanın atası Dombira'ya duyulan sevgiyi anlatıyor. SULTANBEKOV KİMDİR Dombira müziğiyle türk dünyasında ünlü olmuş olan Arslanbek Sultanbekov Kuzey Kafkasya kökenli Nogay halk müziği sanatçısıdır. DOMBIRA'NIN ERDOĞAN'LI SÖZLERİ Göründüğü gibi olan / Gücünü milletten alan Recep Tayyip Erdoğan / Mazlumlara sırdaş olan Gariplere yoldaş olan / Recep Tayyip Erdoğan Ezilenlerin gür sesidir o / Suskun dünyanın hür sesidir o Göründüğü gibi olan /Gücünü milletten alan Recep Tayyip Erdoğan Halkın adamı Hak'kın aşığı / O milyonların umut ışığı Mazlumlara sırdaş olan / Gariplere yoldaş olan Recep Tayyip Erdoğan Oldu her zaman sözünün eri / Çıktığı yoldan dönmedi geri Kararlıdır davasında / Anaların duasında Recep Tayyip Erdoğan Sözü dosdoğru yoktur riyası / Zalimlerin korkulu rüyası İnandığı yolda gider / Yıllardır beklenen lider Recep Tayyip Erdoğan DOMBIRA ORJİNAL SÖZLERİ Kara kış köyüme gelende Lapa lapa kar yere düşende Dombıramı alırım Yürek sazımı çalarım Kaygılarımı hiç söylenmem. Dombıra sazımı işiten babalar Manasına kulak veren analar İşittiğini akıl yorarak, Yürekleri titreyerek Göz yaşlarını esirgemezler. Nogayların derdi sayısız, her gününde Yiğitlerin uyumadığı günlerde Yüreklerini cesaretlendiren Savaşlarda güç veren Görüp geçirmiş dombıra \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577236.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577236.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1f1b0da197b7d1cdf898a48496e84d91d71aeb17 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577236.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto 20 Şubat 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, Süper Loto 20 Şubat 2014 çekilişi 331. haftanın kazandıran numaraları 5, 11, 17, 19, 33 ve 38 olarak belirlendi. 6 bilen bir kişi 2 milyon 479 bin 630 lira kazandı Milli Piyango İdaresi Genel ... Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto 20 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, Süper Loto 20 Şubat 2014 çekilişi 331. haftanın kazandıran numaraları 5, 11, 17, 19, 33 ve 38 olarak belirlendi. 6 bilen bir kişi 2 milyon 479 bin 630 lira kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde, 6 bilen 1 kişi, 2 milyon 479 bin 630 lira 30 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 98 kişi 4 bin 191 lira 75'er kuruş, 4 bilen 6 bin 46 kişi 72 lira 90'ar kuruş, 3 bilen 116 bin 282 kişi 6 lira 55'er kuruş ikramiye alacak. 6 bilen talihli kuponunu, Van-merkezdeki bayiden yatırdı. Bu haftaki çekilişte, 4 milyon 92 bin 822 lira 30 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan kamuya KDV olarak 1 milyon 166 bin 510 lira 59 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 651 bin 794 lira 84 kuruş aktarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577310.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577310.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d00f8e55d53bb0774d9c0868c97b5a848b1cd1d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577310.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genel arama kararı kaldırıldı!. Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğünün talebi üzerine Ankara'nın 6 ilçesinde 15 gün süreyle kişilerin üstlerinin, özel araçlarının, özel kağıtlarının ve eşyalarının aranabilmesine yönelik kararı, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesince kaldırıldı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ile ... Başkentte polise verilen arama kararı kaldırıldı Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğünün talebi üzerine Ankara'nın 6 ilçesinde 15 gün süreyle kişilerin üstlerinin, özel araçlarının, özel kağıtlarının ve eşyalarının aranabilmesine yönelik kararı, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesince kaldırıldı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök ile Ankara Barosunun, Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin kararına itirazı Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mehmet Öztunç tarafından karara bağlandı. İtirazları kabul eden Öztunç, kolluğa Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar ilçelerinde 15 gün süreyle kişilerin üstleri, özel araçları, özel kağıtları ve eşyalarının aranmasına ilişkin 12 Şubat 2014 tarihli Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin kararının kaldırılmasına hükmetti. Kararda, sulh ceza mahkemesince verilen kararda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, uluslararası sözleşmeler, Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırı olarak arama kapsamının, aramanın yapılacağı yerin, geçerli olacağı zaman diliminin çok geniş tutulduğu ve kolluğa çok geniş takdir hakkı tanındığı ifade edildi. Kararın, kamu yararına göre orantısız şekilde kişi hak ve hürriyetlerinin kısıtlanması sonucunu doğurduğu belirtilen kararda, bu sebeple itirazların kabulüyle Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi kararının kaldırıldığı bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577312.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577312.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..861f0053d1970cfc37480ebd08564f5fd0d18b42 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577312.txt @@ -0,0 +1 @@ +106 gün sonra cesetlere ulaşıldı. Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısındaki tek katlı metruk evde 3 erkek cesedi bulundu.Cesetlerin 6 Kasım'da evlerinden ayrıldıktan sonra kendilerinden haber alınamayan Mehmet Tağ (19), Zülküf Bal (17) ve Burak Çiçek'e (19) ait olduğu belirlendi. Cesetler, incelemelerin ardından Elazığ Eğitim ... Elazığ'da kendilerinden 106 gündür haber alınamayan 3 arkadaşın cesedine ulaşıldı Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi karşısındaki tek katlı metruk evde 3 erkek cesedi bulundu.Cesetlerin 6 Kasım'da evlerinden ayrıldıktan sonra kendilerinden haber alınamayan Mehmet Tağ (19), Zülküf Bal (17) ve Burak Çiçek'e (19) ait olduğu belirlendi. Cesetler, incelemelerin ardından Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. 6 Kasım 2013'te evlerinden ayrıldıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan Mehmet Tağ, Zülküf Bal ve Burak Çiçek'in bulunması için emniyette özel bir ekip oluşturulmuş ve arama çalışmaları başlatılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577314.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577314.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5203f36b0c2e043edde3b5a3b222d9f6fa1c8eff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577314.txt @@ -0,0 +1 @@ +Valiyi direğe kelepçeleyip dövdüler. Russia Today'in haberine göre, Lutsk Valisi Aleksandr Bashkalenko, polis merkezinin önündeki merdivenlere çıkarak kalabalığı teskin etmeye çalıştı. Ancak göstericiler bir anda valinin üzerine yürüyerek yere diz çöktürdü. Vali ile yanındaki sivil görevliyi tekme tokat döven grup, daha sonra valiyi protesto ... Ukrayna'nın batısındaki Volyn bölgesine bağlı Lutsk kentinde dün göstericileri sakinleştirmeye çalışan vali protestocu grup tarafından önce feci şekilde dövüldü, ardından meydandaki bir direğe kelepçelendi. Russia Today'in haberine göre, Lutsk Valisi Aleksandr Bashkalenko, polis merkezinin önündeki merdivenlere çıkarak kalabalığı teskin etmeye çalıştı. Ancak göstericiler bir anda valinin üzerine yürüyerek yere diz çöktürdü. Vali ile yanındaki sivil görevliyi tekme tokat döven grup, daha sonra valiyi protesto konuşmalarının yapıldığı bir platforma götürüp kelepçeyle direğe bağladı. Protestocular aşırı soğuk havada polisin kendilerine su sıkmasına misilleme olarak da valinin üzerine su döktüler. Ardından valinin istifasını isteyerek yazdıkları bir istifa mektubunu imzalatmaya çalıştılar. Valinin istifa kağıdını imzalamaması üzerine kendisini bir binanın bodrumuna kilitlediler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577316.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577316.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9cec052832bf2a5ab7aa6050278abea5610f142b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577316.txt @@ -0,0 +1 @@ +Onay olasılığı mahkeme erteletti!. 12 Eylül davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, TMK'nın 10. maddesiyle görevli mahkemelerin kapatılmasını öngören kanunun TBMM'de kabul edildiğini ancak metnin yayınlanmadığı için Cumhurbaşkanının veto etme ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle, sanık avukatlarına son savunma için süre vererek duruşmayı 12 Mart ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577353.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577353.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d07592a9df85060c2a2e09349c6a58c8d1cc320a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577353.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜBİTAK'ta bir skandal daha. Asuman ARANCA/ANKARA TÜBİTAK'ta Başkan yardımcısıyken, Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan böceğe ilişkin hazırladığı raporda tahrifat yapılmasını istendiğini açıklayan Dr. Hasan Palaz'ın iş akdi bildirimsiz ve tazminatsız olarak tek taraflı fesh edildi. Palaz, dün yaptığı açıklamadan sonra, can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle ... Raporda tahrifat yapılmasını istendiğini açıklayan Dr. Hasan Palaz'ın iş akdi bildirimsiz ve tazminatsız olarak tek taraflı fesh edildi. Asuman ARANCA/ANKARA TÜBİTAK'ta Başkan yardımcısıyken, Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan böceğe ilişkin hazırladığı raporda tahrifat yapılmasını istendiğini açıklayan Dr. Hasan Palaz'ın iş akdi bildirimsiz ve tazminatsız olarak tek taraflı fesh edildi. Palaz, dün yaptığı açıklamadan sonra, can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle koruma isteyeceğini belirtmişti. Ne gerekiyorsa onu yaptım TÜBİTAK'ta İLGEM Başkanıyken görevinden alındığını ve böcek raporunda tahrifat yapıldığını öne süren Palaz, Sözcü'ye şunları söyledi: "Dün yaptığım açıklamadan sonra bugün iş akdim tazminatsız ve bildirimsiz bir şekilde feshedildi. Başbakan Erdoğan'ın ofisinde bulunan böcekle ilgili rapor benim başkanlığım döneminde hazırlandı. Söz konusu böcekle ilgili evrak tarafıma "kişiye özel" olarak geldi. İlgili kısımları uzman olan diğer bir arkadaşa hazırlattım. Ancak raporun tamamı benim tarafımdan derlenerek hazırlanmıştır. Bu raporu hazırlarken her şeyi göze almıştım. Raporda olayla ilgili net ne tespit edilmiş ise onu yazdık. Dün yaptığım açıklamada yaşanılan hususlar tamamı ile gerçektir. Görevimiz, mesleğimiz ne gerektiriyorsa onu yaptık. Bana iş akdimin feshedildiğine dair yazılı belge ulaştı. Ancak ben hukuki tüm haklarımı gerek TÜBİTAK gerekse, bana bu tekliflerde bulunanlarla ilgili arayacağım. Şu an itibariyle TÜBİTAK ile ilgim bulunmamaktadır. 4857 sayılı iş kanunun 25.maddesi gereğini bildirimsiz ve tazminatsız olarak 21.02.2014 tarihi itibariyle iş akdim fesih edilmiştir. Her türlü haklarımın saklı kaldığını ve hukuki yollara başvuracağım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577355.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577355.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c144ac627228c00bbec274faad16a0d59cf1acd7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577355.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜRGEV kendini böyle savundu!. Açıklama "Son günlerde vakfımızın, asılsız itham ve iftiralarla karalama kampanyasına hedef yapılması, bizleri üzdüğü kadar vakfımıza yıllardan beri gönül vermiş ve maddi manevi, desteğini esirgemeyen hayırsever insanlarımızı da incitmektedir. Vakfımıza yönelik bu asılsız iddialara karşı aşağıdaki bilgilendirmenin yapılması zaruri olmuştur." ... Bilal Erdoğan'ın yönetim kurulu üyesi olduğu TÜRGEV, rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında vakıfla ilgili iddialar hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklama "Son günlerde vakfımızın, asılsız itham ve iftiralarla karalama kampanyasına hedef yapılması, bizleri üzdüğü kadar vakfımıza yıllardan beri gönül vermiş ve maddi manevi, desteğini esirgemeyen hayırsever insanlarımızı da incitmektedir. Vakfımıza yönelik bu asılsız iddialara karşı aşağıdaki bilgilendirmenin yapılması zaruri olmuştur." şeklinde başlarken, şu ifadelere de yer verildi: "Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) 1996 yılında Türk Medeni Kanununa göre kurulmuş olup vakıf senedinde belirtilen amaçlar doğrultusunda ülkemiz gençliğine hizmet vermektedir. 18 yıldır yüksek öğrenim gören binlerce kız öğrencimizin eğitimine katkıda bulunan TÜRGEV, halen 2000'in üzerinde öğrenciye hizmet vermeye devam etmektedir. Öğrencilere burs veren, en iyi şartlarda barınma hizmeti sağlayan vakfımız, ayrıca da şehit yakını ve yetim öğrencilerimize destek olmakta; burs ve ücretsiz barınma hizmetleri sağlamaktadır. Vakfımız yurt işletmeciliği yaparken asla kar amacı gütmemektedir. Hizmetlerde kâr değil, sosyal hizmet amaçlanmaktadır. Vakfımızın çalışan personeli dışında ne yönetim ne denetim kurulu ve ne de genel kurul üyeleri vakıftan hiçbir ücret almamaktadır. Yapılan tüm çalışmalar "gönüllülük" esasına göre ve "gençliğimize hizmet" gayesiyle yapılmaktadır. Son günlerde vakfımızın, asılsız itham ve iftiralarla karalama kampanyasına hedef yapılması, bizleri üzdüğü kadar vakfımıza yıllardan beri gönül vermiş ve maddi manevi, desteğini esirgemeyen hayırsever insanlarımızı da incitmektedir. Vakfımıza yönelik bu asılsız iddialara karşı aşağıdaki bilgilendirmenin yapılması zaruri olmuştur. 1) Bir taşınmaza ilişkin imar tadilatı talebini gayrimeşru bir talep gibi göstermek hukuka ve iyi niyet kurallarına aykırıdır. Zira 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca hukuken her taşınmaz sahibi imar planlarında tadilat talep etme hakkına sahiptir. Belediyelerin bu talepler üzerine yapacağı iş ve işlemler de yine İmar mevzuatında gösterilmiştir. Taşınmazın niteliği gereği böyle bir talep zaruri olursa yasal talep hakkımızı her zaman kullanırız. 2) 5393 sayılı Belediye Kanununun; 14.maddesinin 1/(a) fıkrasında ; Belediyenin, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; .. "gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım'... hizmetlerini yapacağı veya yaptıracağı; 15.maddesinin (h) bendinde; Belediyenin "Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek" yetkisine sahip olduğu; 18.maddesinin (e) bendinde; belediye meclisinin "Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek" yetkisine sahip olduğu; 75/c maddesinde ise; Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir." Hükümlerine yer verilmiştir. Vakfımız "vergi muafiyeti tanınmış" kamuya yararlı vakıf statüsünde olup yukarıda açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde Belediyelerle ortak sosyal proje kapsamında "yükseköğrenim öğrenci yurdu yapımı veya işletmesi" hususlarında taşınmaz tahsisi taleplerinde bulunmuş ve bir kısım belediyelerle de bu ortak sosyal projeleri gerçekleştirmiştir. Kamuya yararlı vakıf ve derneklere taşınmaz tahsisi hangi siyasi partiye mensup olursa olsun birçok belediye tarafından yapıla gelen yararlı bir uygulamadır. Bu sayede vakıf ve dernekler de kamu hizmetlerine katkı sağlamaktadır. Nitekim unutulmamalıdır ki; tahsisi yapılan bu taşınmazların mülkiyet hakkı yine belediyelere aittir. Fatih Belediyesine ait Mevlanakapı'da yer alan taşınmazın yükseköğrenim kız öğrenci yurdu olarak işletilmesi amacıyla Vakfımıza tahsisi (yurt kapasitesinin %20'sinin Belediyenin göndereceği ihtiyaçlı öğrencilere kullandırılması şartıyla) Kanuna uygun olarak Belediye Meclisi kararıyla yapılmıştır. Kaldı ki Fatih Belediyesinin farklı yönetim dönemlerinde de bu çeşit uygulamaların yapıldığı araştırıldığında rahatlıkla görülebilir. 3) Milli Eğitim Vakfına (MEV) ait Şehzadebaşı'ndaki bir taşınmazın, Vakfımız tarafından baskı ile satın alınmak istendiğine dair iddia da tamamen asılsız ve çirkin bir iddiadır. MEV'nın sayın yetkililerine sorularak bu iddianın gerçekdışı olduğu rahatlıkla anlaşılabilir idi. Ancak böyle yapılmadan vakfımıza yönelik çirkin ithamlar yapılmıştır. 4) Bir kısım özel şirketlerin TÜRGEV'e inşaat ve onarımlarda bedelsiz iş yaptığı iddiaları da maksatlı ve karalamaya yöneliktir. Zira, yürürlükteki mevzuata göre faaliyet gösteren tüm vakıf ve dernekler, ayni ve nakdi bağış ve yardım kabul etme yetkisine sahiptir. Herhangi bir vakıf veya dernek kendisine bedelsiz inşaat veya bakım onarım yapacak olan özel ya da tüzel kişilerin usul ve yasalara uygun bu bağış ve yardımlarını kabul edebilir. Vakfımıza da bu anlamda ayni bağış ve yardım olarak inşaat yapan tüzel kişiler elbette olmuştur. Ancak vakfımız, sahip olduğu binaların çoğunu, bedeli mukabilinde yaptırmıştır. Yapılan tüm bağış ve yardımların, vakıf tüzel kişiliğine ait olduğu da bilinmelidir. Bu gerçeği çarpıtmak, altında başka şeyler aramak, esasen Milletimizin hayırseverlik duygularına yapılan haksız bir saldırıdır. 5) Mevcut Kanun ve Yönetmeliklere göre; Maliye Hazinesine ait arsa ve araziler tarım, turizm, sanayi, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel amaçlı yatırım yapan şirket yada kamuya yararlı dernekler ile vergi muafiyeti tanınmış vakıflara belirli şartlar altında uzun süreli kiralama veya irtifak hakkı ya da intifa hakkı tesisi suretiyle tahsis edilmektedir. Bu anlamda, ülkemizdeki bir çok eğitim kurumu, Özel Vakıf Üniversiteleri maliye hazinesine ait taşınmazlar üzerine tahsis yoluyla yapılmıştır. Yine unutulmamalıdır ki; bu taşınmazların mülkiyeti hazineye ait olarak kalmaktadır. Ayrıca bu taşınmazlar üzerine yapılan yapılarda 4706 sayılı Kanun gereğince "İrtifak hakkı veya kullanma izni süresinin sonunda" maliye hazinesine kalmaktadır. Vakfımız da öğrenci yurdu yapmak için, Maliye Hazinesine ait taşınmazlardan 4706 sayılı Kanuna uygun şekilde tahsis talebinde bulunmuştur. Bunlardan bir kısmı kabul edilmiş bir kısmı taşınmazın niteliği gereği kabul edilmemiştir. Hiçbir kurumdan, mevzuatın dışında bir talepte bulunulmamıştır. Netice olarak şunu arz etmek isteriz ki; Siyasete yönelik karalama kampanyasının, linç girişiminin bir parçası olarak yapılan saldırılar, vakfımızdan hareketle bir yerlere ulaşmayı hedeflemiş kara, ve maksatlı iftiralardır. Yönetim Kurulu üyemiz, Sayın Bilal Erdoğan'ın ve bir kısım Genel Kurul üyelerimizin isimlerinden hareketle Vakfımıza yönelik karalama ve linç kampanyalarını kınıyoruz ve asılsız iddiaları kabul etmiyoruz. Sayın Başbakanımızın kıymetli evlatlarının hayra hizmet eden vakfımız bünyesinde sosyal hizmetlerimizde bizlerle birlikte olmasından onur ve gurur duyuyoruz. "Çamur at izi kalsın" anlayışı ile hayır kurumlarını karalamak, bu tür hayır kurumlarına yapılmış ve dahası milletimizin ihtiyaç sahibi evlatlarına yapılmış en büyük haksızlıktır. İnsanlarımızın yardımseverlik duygularına çamur atmak, sosyal dayanışma duygularına yapılan haksız bir saldırıdır. Ayrıca; Vakfımızın her türlü gelir ve giderleri kayıt altında olup faaliyetleri ve kayıtları mevzuat gereği birçok resmi kurum tarafından denetlenmektedir. Bugüne kadar yapılan denetimlerde her hangi bir eksiklik veya mevzuata aykırılık tespit edilmemiştir. Biz TÜRGEV ailesi olarak; ülkemizin gençliğine hizmet ediyoruz. Biliyoruz ki gençliğini ihmal eden toplumlar geleceğini de ihmal etmiş olur. Bu şuur ve inançla, pozitif ayrımcılık yapıyoruz ve yüksek öğrenim yapan kız öğrencilerimizin daha iyi şartlarda barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak suretiyle onların milli ve manevi değerlere bağlı, vatan ve milletini seven, geleceğin Türkiye'sini inşa edecek nesiller olarak yetişmeleri için, üzerimize düşen her türlü çalışmayı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın... Vakfımıza karşı yürütülen bu karalama kampanyalarına karşı haklarımızı yasal yollardan takip edeceğimizi kamuoyuyla paylaşırız. Bu vesileyle; vakfımıza 18 yıldan beri maddi ve manevi destek veren aziz milletimizin hayırsever evlatlarına en kalbi şükranlarımızı sunmayı bir borç biliriz. Aziz milletimizin bilgisine saygıyla arz ederiz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577357.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577357.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d99701a956ffacd7ed00b332a1dfd07956d4a6bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577357.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Padişah'ın açacağı yola ferman gibi davetiye!. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçen hafta '1071 Malazgirt Bulvarı' adını verdiği yolun açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yaptıracak. Gökçek, 25 Şubat Salı günü, yapımı tartışmalar ve protestolarla süren, ismi de bir o kadar tartışılan açılışı yapılacak yol için ... Yapımı sırasında büyük tartışmalara ve protestolara neden olan ODTÜ Yolu'nun açılış davetiyesi de hayli ilginç. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçen hafta '1071 Malazgirt Bulvarı' adını verdiği yolun açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yaptıracak. Gökçek, 25 Şubat Salı günü, yapımı tartışmalar ve protestolarla süren, ismi de bir o kadar tartışılan açılışı yapılacak yol için Osmanlı fermanlarını andıran tuğralı ilginç bir davetiye bastırdı. İŞTE O DAVETİYE \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577359.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577359.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d264c55fd6c1c3928694d8cdb5eeea8d9d97bb79 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577359.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aslan sezon sonunu beklemeyecek!. Roberto Mancini'nin eski öğrencisine sarı kırmızılı formayı giydirmek istediği ve olumlu yanıt aldığı iddia edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577362.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577362.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ade3fb2f44a74372db2e3d3fb02e5bf597da77d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577362.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul Boğazı kapatıldı!. İstanbul Boğazı sis nedeniyle çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577363.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577363.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8b8bad06cd04a3b4e63028344fec894222d369a3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577363.txt @@ -0,0 +1 @@ +Canlı yayındaki 'dombra' tartışmasında sert sözler. AKP'nin yerel seçim şarkısı olarak belirlediği 'Dombra' adlı şarkı ile gündeme gelen Uğur Işılak ve şarkının kendisine ait olduğunu savunan Kazak şarkıcı Arslanbek Sultanbekov CNN Türk canlı yayına konuk oldu. Şarkının anonim olduğunu öne süren Uğur Işılak'a canlı yayına Astana'dan ... AKP'nin yerel seçim şarkısı olarak belirlediği 'Dombra' adlı şarkı ile gündeme gelen Uğur Işılak ve şarkının kendisine ait olduğunu savunan Kazak şarkıcı Arslanbek Sultanbekov CNN Türk canlı yayına konuk oldu. Şarkının anonim olduğunu öne süren Uğur Işılak'a canlı yayına Astana'dan katılan Arslanbek Sultanbekov'dan sert cevap geldi. Sanatçı Arslanbek Sultanbekov ise yaptığı açıklamada 'Dombra'nın anonim olmadığını ve seçim şarkısı olarak seslendirilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. "TAYYİP BEY BUGÜN VARDIR YARIN YOKTUR. AMA DOMBRA ŞARKISI HALK ŞARKISIDIR" Sultanbekov, "1997 yılında ben yazdım. Şarkı bütün Türk halkına aittir. Ama şarkının siyasete karışmasına karşıyım. Halk şarkısı olduğunun söylenmesi üzücü. Tayyip Bey siyasetçidir. Bugün vardır yarın yoktur. Ama Dombra şarkısı halk şarkısıdır. Bu noktaya gelmesinden dolayı iki gündür uyuyamıyorum" diye konuştu. Dava açacak mısınız? şeklindeki soruya Arslanbek Sultanbekov, "Avukatlarım ile görüşeceğim. Sonrasında Türkiye'ye gelip basın açıklaması yapacağım" diye yanıt verdi. "BESTENİN DE MÜZİĞİN DE KENDİSİNE AİT OLDUĞUNU İLK KEZ DUYUYORUM" Sanatçı Uğur Işılak da canlı yayında yaptığı açıklamada "Biz bugüne kadar anonim bir beste olarak biliyorduk. Fakat söz, Arslanbek Sultanbekov'a aittir diye veya 'Dombra' adını da bu esere, onun koyduğunu düşünüyorduk. Müziğin tamamen bir Kafkas ezgisi olduğunu düşünerek yola çıktık. Çevredeki bilgiler de hep bu yöndeydi. Sadece biz böyle düşünmedik. Meydanlarda da farklı sözlerle uyarlanmış bir eser. Bugüne kadar da herhangi bir şey çıkmadı. Bugüne kadar dava açılmadıysa anonim olduğunu düşündük. Aksi ispatlanmayana kadar da bizim için anonimdir. Bestenin de müziğin de kendisine ait olduğunu ilk kez duyuyorum Anonim olmadığını bilsek neden kendisiyle konuşmayalım? Bizler insanız. Yüzde yüz Arslanbek Sultanbekov'a ait olduğu ispatlanırsa, oturulur, konuşulur. Eğer bir hata yapılmışsa telafi ederiz. Bu olayı çok abartmanın, esere bir kutsiyet atfetmenin dönüşü olmayan bir yola girmiş gibi tavırlara girmenin 'Dombra' nın sanki sadece birilerinin tekelindeymiş gibi hareket etmenin bir manası yok. Bu eser veya türküler hiç kimsenin tekelinde değildir. Milli manevi meseleler hiç kimsenin tekelinde değildir. Böyle düşmanca tavırların hiçbir anlamı yok" ifadelerine yer verdi. "HALK OZANIYIM DİYOR AMA SARAY OZANI OLMUŞ" Işılak'ın bu sözlerini Sultanbekov sert sözlerle cevaplayarak, "Kendisi halk ozanıyım diyor ama saray ozanı olmuş. Bu şarkıyı siyasete karıştırması ve Tayyip Bey'e atfetmesi yanlış bir şeydir. Beni hırsız durumuna düşürdü" diye konuştu. IŞILAK: 'TELİFİ KONUŞURUZ' SULTANBEKOV: HİÇBİR 'PARAYA SATILMIYORUM' Uğur Işılak bunu üzerine, "Arkadaşımızı davet ediyorum, oturalım konuşalım. Bunlar uluorta konuşulacak şeyler değil. Bu şarkı gerçekten kendisine aitse telifi konuşuruz" dedi. Sultanbekov ise bu çağrıyı, "Bizim tek isteğimiz bu şarkının siyasette kullanılmaması. Ben hiçbir paraya satılmıyorum ben şarkılarımı halk için yapıyorum..." şeklinde cevapladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577369.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577369.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..379ca0abc753a9e8e14bc3520b585fad761ae0cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577369.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran'da 6 günlük gazete kapatıldı. Tahran Savcılığı, Aseman Gazetesi'nin, "kutsal değerlere hakaret ve İslami değerlere aykırı konuya yer verdiği" gerekçesiyle kapatıldığını bildirdi. Daha önce haftalık olarak yayınlanan ve 15 Şubat tarihinden itibaren günlük olarak çıkan gazete , Salı günkü sayısında 'kısas´ın (Kişinin işlediği suça eşdeğer ... İran'da 6 gün önce yayın hayatına başlayan hükumete yakın bir gazete kapatıldı. Tahran Savcılığı, Aseman Gazetesi'nin, "kutsal değerlere hakaret ve İslami değerlere aykırı konuya yer verdiği" gerekçesiyle kapatıldığını bildirdi. Daha önce haftalık olarak yayınlanan ve 15 Şubat tarihinden itibaren günlük olarak çıkan gazete , Salı günkü sayısında 'kısas´ın (Kişinin işlediği suça eşdeğer şekilde cezalandırılması) "insanlık dışı" olduğunu yazmıştı. Gazete yönetimi, konuya ilişkin özür içeren bir açıklamada, olayın bir yanlışlıktan kaynaklandığını ve gazetenin görüşünü yansıtmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükumeti döneminde çıkan ilk gazete unvanını taşıyan Aseman (Asuman), ülkedeki ılımlı ve reformcu kesime yakın bir yayın politikası izlemekteydi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577372.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577372.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2dc7448231d6a9b5c64b9f3bd7216ef82b951fc1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577372.txt @@ -0,0 +1 @@ +Onur Air'e sürpriz talip. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de ilk olarak airporthaber.com'da yer alan bu haberi doğrulayarak "İlgili havayolunun Genel Müdürü hisse devri/hisse satışı konusunda mevzuat gereği Genel Müdürlüğümüze sözlü bilgi vermiştir" açıklamasını yaptı. Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre Onur Air'in halihazırda düşük sezonu ... Türk Hava Kurumu, sıkıntılı dönem yaşayan Onur Air'e talip oldu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de ilk olarak airporthaber.com'da yer alan bu haberi doğrulayarak "İlgili havayolunun Genel Müdürü hisse devri/hisse satışı konusunda mevzuat gereği Genel Müdürlüğümüze sözlü bilgi vermiştir" açıklamasını yaptı. Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre Onur Air'in halihazırda düşük sezonu yaşayan turizm sektöründe 20-30 milyon dolarlık bir finansman açığı bulunuyor. Önceki dönemlerde bu tip finansal açıkları kapatmak konusunda yardımcı olan Onur Air'in kurucusu ve eski sahibi Cankut Bagana'nın ise bu kez yardımcı olmaya yanaşmadığı kaydediliyor. Onur Air geçtiğimiz yıl 250 milyon dolara Kudret Tuncel ile Dubai asıllı İngiliz işadamı Mehdi Shams'a satılmıştı. SİVİL HAVACILIK'TAN DA AÇIKLAMA GELDİ Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), konunun medyada yer alması üzerine yaptığı açıklamada, "İlgili havayolunun Genel Müdürü hisse devri/hisse satışı konusunda mevzuat gereği Genel Müdürlüğümüze sözlü bilgi vermiştir. Kendisine Genel Müdürümüz tarafından uçuş emniyeti konusundaki hassasiyet ve mevzuat hatırlatılmıştır. Ticari konularda farklı anlam yüklenebilecek bir beyanatta bulunulması söz konusu olmamıştır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur." denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577418.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577418.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4317684e2c7aad3265c9de6c7deb5ea247d9344c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577418.txt @@ -0,0 +1 @@ +AYM'den CHP'ye HSYK reddi. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda değişiklik öngören düzenlemenin iptal istemini Resmi Gazete'de yayımlanmadığı gerekçesiyle reddetti. CHP'den açıklama gecikmedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay  Cumhurbaşkanı Gül'ün, HSYK Kanun Teklifi'ni onayladığı takdirde tekrar Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. CHP, ... Anayasa Mahkemesi, CHP'nin HSYK'ya ilişkin iptal başvurusunu reddetti. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda değişiklik öngören düzenlemenin iptal istemini Resmi Gazete'de yayımlanmadığı gerekçesiyle reddetti. CHP'den açıklama gecikmedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay  Cumhurbaşkanı Gül'ün, HSYK Kanun Teklifi'ni onayladığı takdirde tekrar Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. CHP, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayını beklemeden iptal edilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme bugün toplanarak CHP'nin başvurunu değerlendirdi. Anayasa Mahkemesi heyeti, HSYK Kanunu'nda değişiklik öngören yasanın iptal istemini reddetti. Yüksek Mahkeme, ret gerekçesini ise düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlanmaması olarak gösterdi. Yasanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından CHP, yeniden Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak düzenlemenin iptal isteminde bulunabilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577450.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577450.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7629f856bb2bdad742c918635a3bbc424cef3a99 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577450.txt @@ -0,0 +1 @@ +iOS 7.0.6 yayınlandı. Apple, büyük çaplı yenilikler ile gelen iOS 7 mobil işletim sistemini güncellemeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda bazı cihazlar için sunulan iOS 7.0.5 güncellemesinden sonra şimdi de küçük çaplı hataların giderildiği iOS 7.0.6 güncellemesini yayınladı. Bu güncellemenin güvenlik odaklı olduğunu baştan ... Apple, sistemde yaşanan küçük hataları ve güvenlik açıklarını gidermek için iOS 7.0.6 güncellemesini yayınladı. Yüklemeyi unutmayın. Apple, büyük çaplı yenilikler ile gelen iOS 7 mobil işletim sistemini güncellemeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda bazı cihazlar için sunulan iOS 7.0.5 güncellemesinden sonra şimdi de küçük çaplı hataların giderildiği iOS 7.0.6 güncellemesini yayınladı. Bu güncellemenin güvenlik odaklı olduğunu baştan belirtelim. Sistemde yaşanan küçük sorunların giderildiği ve SSL bağlantısı doğrulama için bir düzeltmenin yer aldığı bu güncellemeyi direk OTA üzerinden güncelleyebilirsiniz. Bunun için iOS cihazınızdan Ayarlar>Genel>Yazılım Güncelleme seçeneğine tıklayıp, güncellemeyi denetlemeniz gerekiyor. Cihazınızı güncel tutun Güvenlik açıklarının giderildiği bu güncellemeyi mutlaka yüklemenizi öneriyoruz. Apple'ın ayrıca yine güvenlik açıklarını giderdiği iOS 6.1.6 güncellemesini de eski cihazları için sunduğunu belirtelim. (Kaynak: SDN) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577452.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577452.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7ba89a9f0f2873ca079ead56dd4a38d4f6ad4bff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577452.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'lilere silahlı saldırı: 2 yaralı. Alınan bilgiye göre, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde, Beşevler Mahallesi'nde bayrak asma çalışması yapan AKP Şemdinli Belediye Başkan adayı Fikri Algül ile beraberindeki partililere yönelik, kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce silahlı saldırıda bulunuldu. Kurşunların, partililerin bulunduğu araca isabet ... Şemdinli ilçe merkezinde bayrak asan AKP'lilere yönelik gerçekleşen silahlı saldırıda 2 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimler öncesinde, Beşevler Mahallesi'nde bayrak asma çalışması yapan AKP Şemdinli Belediye Başkan adayı Fikri Algül ile beraberindeki partililere yönelik, kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce silahlı saldırıda bulunuldu. Kurşunların, partililerin bulunduğu araca isabet etmesi sonucu AKP Şemdinli Gençlik Kolları Başkanlığı üyelerinden Şefik (25) ve Özal Özer (28) yaralandı. Çevredekilerin yardımıyla Şemdinli Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılar, tedavi altına alındı. Saldırının ardından olay yerine giden polis ekipleri, saldırıyı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin bulunması için geniş çaplı araştırma başlattı. AKP Şemdinli Belediye Başkan adayı Fikri Algül, muhabirine yaptığı açıklamada, seçim çalışması için Beşevler Mahallesi'nde parti bayraklarını astıkları sırada önce taşlı saldırıya maruz kaldıklarını, ardından silahlı saldırının gerçekleştiğini söyledi. Kurşunların partilileri taşıyan araca isabet etmesi sonucu gençlik kolları üyelerinden Şefik ve Özal Özer'in yaralandığını vurgulayan Algül, "Bu süreçte adaylıktan çekilmemiz yönünde sürekli tehdit alıyorduk. Çok fazla baskı söz konusuydu. Çalışmalarımız baskıya, tehdite rağmen devam ediyor. Son aşaması da bu oldu. Yaralılarımıza acil şifa diliyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577453.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577453.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..06fc9c412f124d7a732ef18a3110a55e218b0732 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577453.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rüştü Reçber ilk kez konuştu!. SKY 360'ın sevilen programlarında olan "Centilmenler"e bu hafta Rüştü Reçber ve Işıl Reçber ailesi konuk oldu. Rüştü ve Işıl Reçber çifti Emre Can'ın sorularını samimiyetle cevapladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577454.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577454.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4512288ef767a993202a1c0a0c9d2244669c1372 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577454.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yuliya Timoşenko serbest kalıyor. Ukrayna parlamentosu, eski Başbakan Yulia Timoşenko'nun serbest bırakılmasını sağlayacak yasayı kabul etti. Ukrayna parlamentosunun oturumunda, cezaevinde bulunan eski Başbakan ve Vatan Partisi'nin lideri Timoşenko'nun serbest bırakılmasını sağlayacak yasayı kabul etti. Muhalif milletvekillerinin, BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'nin 19. maddesinin uygulanması için ... Ukrayna Parlamentosu, hapisteki muhalefet partisi lideri Yuliya Timoşenko'nun serbest kalmasını mümkün kılan ceza kanunu değişikliğini imzaladı. Ukrayna parlamentosu, eski Başbakan Yulia Timoşenko'nun serbest bırakılmasını sağlayacak yasayı kabul etti. Ukrayna parlamentosunun oturumunda, cezaevinde bulunan eski Başbakan ve Vatan Partisi'nin lideri Timoşenko'nun serbest bırakılmasını sağlayacak yasayı kabul etti. Muhalif milletvekillerinin, BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'nin 19. maddesinin uygulanması için Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişikliği öngören yasa önerisini parlamentoya sunmasının ardından yapılan oylamada, söz konusu yasa için, parlamentoda bulunan 310 milletvekili "evet" oyu kullandı. BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'nin 19. maddesi, görevini kötüye kullanma vakasının, kendisi veya başka bir kişi veya kuruluş için haksız kazanç elde etmek için kasıtlı girişimde bulunması halinde suç sayılmasını öngörüyor. Timoşenko, 2011 yılında Rusya ile doğalgaz anlaşmasının imzalanmasıyla ilgili olarak haksız kazanç elde etmekten dolayı mahkum edilmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577455.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577455.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e9faeaf7883965e640cf736368fa8780885c5207 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577455.txt @@ -0,0 +1 @@ +Herkes susacak onlar konuşacak!. 2014 yılının ilk derbisinde Galatasaray, Beşiktaş'ı konuk edecek \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577457.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577457.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e88102e0f442a81d56832e448ed48b2d87501a0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_21/2577457.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cumhurbaşkanı Gül'den o kanuna onay. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada; "6519 sayılı "Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir" ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu' onayladı. Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada; "6519 sayılı "Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir" denildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577476.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577476.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cf3075a4244d1f0fa944dd5c012f52162f4565fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577476.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Twitter kuşunun kanadını kıranlar...'. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, twitter hesabından gündeme dair açıklamalar yaptı. Bahçeli, gündemdeki internet düzenlemesine ilişkin attığı tweet ile, yasayı eleştirdi. MHP lideri, "amaca ulaşmak için her yolu meşru görenlerin, şartlara göre karakter nakli yapanların insani vasıflar açısından fukara olduğu ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, twitter hesabından gündeme dair açıklamalar yaptı. Bahçeli, gündemdeki internet düzenlemesine ilişkin attığı tweet ile, yasayı eleştirdi. MHP lideri, "amaca ulaşmak için her yolu meşru görenlerin, şartlara göre karakter nakli yapanların insani vasıflar açısından fukara olduğu bir gerçektir" diyerek "Kanunlarla açık kapatanların, güç ve yetkiye dayanarak yalana ve yanlışa terzilik yapanların mahşeri vicdanda meşru görülmesi mümkün müdür?" sorusunu yöneltti. MHP liderinin açıklaması şöyle; "Dürüstlük; hayatta sahip olacağımız en önemli erdemlerden, en mühim soylu özelliklerden birisidir. Ahlak; beden mülkümüzün manevi zırhı, ruh binamızın kandili, gönül dünyamızın kılavuz kaptanıdır. Akıl; korkunun panzehri, şüphenin ilacı, bilinmezliğin anahtarı, önyargıların kazanıdır. Şahsiyetli olmak, olaylar karşısında değişken tavır ve irade göstermemek tutarlılığın alametidir. Doğru olmak, doğru işler yapmak, doğru durmak, haktan ve hakikatten yana taraf olmak nimettir, lütuftur, güzellik doruğundaki nurdur. Tarihin akışına gönül penceresinden baktığımız, kalp gözüyle nazar ettiğimiz, vicdan merceğinden müdahale ettiğimiz sürece sorun yoktur. Amaca ulaşmak için her yolu meşru görenlerin, şartlara göre karakter nakli yapanların insani vasıflar açısından fukara olduğu bir gerçektir. Peki, amaç için her yolu meşru görenler, amacın meşru olup olmadığını zahmet edip sorgulamışlar mıdır? İnternete deli gömleği giydirenler, twitter kuşunun kanadını kıranlar, ifade özgürlüğünü yontanlar yasaları kullansalar da meşru mudurlar? Kanunlarla açık kapatanların, güç ve yetkiye dayanarak yalana ve yanlışa terzilik yapanların mahşeri vicdanda meşru görülmesi mümkün müdür? Ayna ile terazi birisi incinecek yahut utanacak diye doğrudan şaşar, doğruya ilgisiz kalır mı? Defteri soldan yazılanlar, Levh-i Mahfuz'a isimleri kapkara geçenler herhalde bu sorular üzerine kafa yoruyordur. Zulümle abat olunamayacağı gibi yalanla hüküm sürülemez, çirkeflikle var olunamaz, çirkinlikle ayakta durulamaz. Kanundan kaçmanın sonu olmadığı gibi, adaleti bastırmakla ve gölgelemekle de adam olunamaz, bundan hayır görülemez. Düzgün yontulmayan odundan, zamanında ekilmeyen tohumdan, vaktinde açmayan tomurcuktan hiçbir fayda gelmemiş, gelmeyecektir. Ve maya tutmuş hamurun, kök salmış fidanın, başarıyı hak etmiş bir fikrin önünde hiçbir şey tutunamaz. İhanet ve yalan hakimiyet kurup zamana oynasa da makus sonları her zaman bellidir ve o da kaybetmektir." BAHÇELİ: BAŞBAKAN ERDOĞAN, YOLSUZLUK YANGININDAN KAÇARKEN REZALETİN İÇİNE GÖMÜLMÜŞTÜR MHP lideri Devlet Bahçeli, MİT kanunyla ilgili yaptığı açıklamada; "Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk yangınından kaçarken teröristlerin, kanlı katillerin gönlünü etmiş, daha fazla pisliğin, rezaletin içine gömülmüştür" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda Yapılması Planlanan Bazı Değişikliklerle' ilgili basın açıklaması yaptı. Bahçeli, AK Parti'nin 17 Aralık operasyonu sonrasında telaşa sürüklendiğini savunarak, operasyonun "Başbakan Erdoğan'a ve ailesine kadar dayanan yolsuzluk suçlamaları hükümetin çeteleşmeye, mafyalaşmaya ve organize suç teşekküllerini aratmayacak bir kanunsuzluğa saptığını en açık şekilde ispatladığını" iddia etti. Türkiye şu an itibariyle 'tiranlık rejimi'nin ayak sesleriyle tehdit edildiğini öne süren Bahçeli; "Yok Kanun, Yap Kanun' mantığıyla hareket eden iktidar partisi ipin ucunu kaçırmış, milli egemenliği siyasi kapkaçın kalkanı olarak kullanmıştır. 'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununda' bazı değişiklikler yapmak maksadıyla 19 Şubat 2014 günü TBMM'ne sunulan 15 maddelik kanun teklifi bunun en son örneği olmuştur. Başbakan Erdoğan MİT'i tam manasıyla arka bahçesi yapmak, siyasi çıkarları uğruna baştan ayağa kullanmak amacıyla harekete geçmiştir. 22 Şubat 2014 günü TBMM İçişleri Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak olan söz konusu kanun teklifi her anlamda sorunlu, her açıdan tehlikelidir. Başbakan Erdoğan MİT'i alet ederek işlediği suçları, bizzat ve kasten neden olduğu ihanetleri hukuk zemininde güvenceye almak için düğmeye basmıştır. Oslo'dan İmralı'ya, sınırlarımızdaki terör gruplarına yardımdan milli hedeflerimizin aleyhine olan dış politika tercihlerine kadar tüm yasa dışı, ahlak dışı, meşruiyet dışı ilişkilere kılıf bulmak için MİT Kanununu fırsat görmüştür. Başbakan Erdoğan demokratik tepkileri, masum hak arayışlarını, özel hayatın dokunulmazlığını maşası olarak kullanacağı MİT vasıtasıyla bastırmaya alenen karar vermiştir. Şayet söz konusu kanun teklifi TBMM'de kabul edilirse, İmralı canisiyle sürdürülen ihanet müzakereleri de emniyete ve korumaya alınacaktır. MİT mensuplarına, görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlerle görüşme, terör örgütleri dahil olmak üzere milli güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilme imkanı tanınmaktadır.Bunun yanında MİT'in; yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş ile tüm örgüt, oluşum ve kişilerle doğrudan ilişki kurabileceği, uygun koordinasyon yöntemlerini icra edebileceği verilen kanun teklifinde yer bulmaktadır. Bunlar açık ve net olarak PKK'yı ve terörle pazarlık yapanları yasal teminat altına alma teşebbüs ve amacından başka bir şey değildir. Başbakan Erdoğan, İmralı canisinin aylardır dayattığı ihanet görüşmelerini kanun çemberine alma teklifini benimsemiş ve onay vermiştir. Artık teröristlerle Türkiye'yi bölme ve parçalama pazarlıkları yasa metinlerine bile girecektir. Ve melanet rutine bağlanmıştır. Bu durum Türk milletine, Türk vatanına, şehitlerimize, gazilerimize, muhterem ailelerine, milli ve manevi bütün değerlere karşı affı mümkün olmayan bir suç olarak tarihe geçecektir" diye konuştu. " BAŞBAKAN ERDOĞAN NE YAPARSA YAPSIN GÜNAHLARINI GİZLEYEMEYECEK" MHP lideri açıklamasını şöyle sürdürdü; "Başbakan Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk yangınından kaçarken teröristlerin, kanlı katillerin gönlünü etmiş, daha fazla pisliğin,rezaletin içine gömülmüştür. MİT mensuplarının görevleriyle ilgili konularda hukuki ve cezai sorumluluktan muaf hale getirilmeleri ise Başbakan ve hükümetinin kanun tanımazlığına bir başka delil olması bakımından kayda değerdir. Ayrıca Başbakan kendisine bağlı istihbarat teşkilatıyla ülke içinde ve ülke dışında operasyonel faaliyette bulunmanın hevesindedir. Bundan sonra örtülü operasyonların kapağı tekrar açılabilecektir. Başbakan Erdoğan MİT aracılığıyla herkesi sindirmeye, takip etmeye, dinlemeye, gözetlemeye, haklarında ise bilgi ve belge toplamaya hız verecektir. Hiç şüphesiz ki, Başbakan'ın demokrasi, özgürlük, adalet, kişisel hak ve güvencelerle mesafesi kapanamayacak kadar açılmıştır. TBMM'nin gündeminde olan "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunundaö yapılması düşünülen değişikliklere vicdanına, vatan, millet ve insan sevgisine itimat ettiğim değerli milletvekilleri gerekli tepkiyi mutlaka koymalıdır. Türkiye'nin Saddam yönetimine, Esad idaresine, Baasçı vahşete sahne olmaması amacıyla milli iradeyi temsil eden muhterem milletvekilleri lazım gelen hassasiyet ve duyarlılığı göstermelidir. Ülkemizin yeni bir "Soğuk Savaş" şartlarına döndürülmesinin; demokrasiyi katletmek, hukuku linç etmek, insan hak ve özgürlüklerini çiğnemek olacağını hiç kimse hatırından çıkarmamalıdır. Başbakan Erdoğan ne yaparsa yapsın günahlarını gizleyemeyecek, yolsuzluğunu, arşa varan suçlarını örtemeyecektir. Tavsiyemiz odur ki, MİT'te görev alan ve alacak kişilerin güvenirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için yalan makinesi uygulamasını getirme hazırlığında olan Başbakan, cesareti varsa, kendine güveniyorsa, o makineye millet huzurunda ilk önce kendisi oturmalıdır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577478.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577478.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3e0f8283473eb26c2bae78094c800c45b3aa54f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577478.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcı çağırıyor: "Neden bunları yayınladınız". Kılıçdaroğlu, Gayrettepe'deki Point Otel'de sağlık sektörü temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Yerel Seçim Sürecinde Demokratik Güçlerin Rolü" başlıklı toplantıya katıldı. Basına kapalı toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. MİT yasasına ilişkin yapılması planlanan değişiklikle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, demokratik toplumların, devlet ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Mahkeme kararıyla yapılan bir dinlemenin ses kayıtlarını yayımladık. Şimdi o ses kayıtlarını yayınlayanlara doğrudan müdahale ediliyor. Savcı çağırıyor, 'Neden bunları yayınladınız?' diye... " dedi. Kılıçdaroğlu, Gayrettepe'deki Point Otel'de sağlık sektörü temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Yerel Seçim Sürecinde Demokratik Güçlerin Rolü" başlıklı toplantıya katıldı. Basına kapalı toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. MİT yasasına ilişkin yapılması planlanan değişiklikle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, demokratik toplumların, devlet baskısının hissedilmediği toplumlar olduğunu, Türkiye'de ise devlet baskısının gittikçe ağırlaştığını söyledi. "Devletin bürokratı, Sayın Başbakan'dan izin almadan mahkemeye gitmiyor. Milletvekili zaten hiç gitmiyor. Çocukları, şehzadeler de gitmiyor. Böyle bir toplumu demokratik olarak görmek, kabul etmek mümkün değildir" diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokrasi konusunda kan kaybettiğini, "bir istibdat devleti" oluşturulmaya çalışıldığını öne sürdü. Bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece bir yurttaş olarak ben değil, bu ülkenin aydınları da kaygı içindeler. Sadece ben ve bu ülkenin aydınları değil, bu ülkenin sivil toplum örgütlerinin başkanları da kaygı içinde. Sadece biz değil, AB yetkilileri de aynı kaygıları taşıyorlar. Bütün çağdaş toplumlar, 'Türkiye'de ne oluyor?' diye kulak kabartmış durumdalar. Her gün yeni bir baskıyla karşı karşıyayız. Bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bir tek parti devletiyle karşı karşıyayız. Böyle bir yapıyı içimize sindirmemiz mümkün değil. Devletin savcısı, Cumhuriyet'in savcısı değil, Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısıymış gibi hareket ediyor. Mahkemeler korkudan karar veremiyorlar. Böyle bir yapıyı kabul etmek mümkün değil. Demokrasi konusunda ağır bedeller ödemiş bir toplumuz biz. Siyasetçileri darağacına gönderdik. Şimdi yeniden makarayı terse sarıyoruz. Hangi demokrasi anlayışı böyle bir yasayı parlamentoya getirebilir? Bundan sonra her türlü baskı toplumun üzerine kurulacaktır." Grup toplantılarında yayımladıkları ses kasetlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Mahkeme kararıyla yapılan bir dinlemenin ses kayıtlarını yayımladık. Şimdi o ses kayıtlarını yayınlayanlara doğrudan müdahale ediliyor. Savcı çağırıyor, 'Neden bunları yayınladınız?' diye... Savcıya sormak gerekiyor; sen kimin savcısısın? Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın? Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Savcı fezlekeyi imzaladığı andan itibaren o fezleke artık kamunun malıdır. Adı yolsuzluğa bulaşan bakanlara bakın. Hala toplumun içinde geziyorlar. Açıkça söyledim, yine söylüyorum: istediğiniz kadar baskıyı kurun, Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece bütün baskıların üstesinden geleceğiz. Parlamento kürsüsünü kullanacağız, mitingler yapacağız, bütün kirli çamaşırlarını bu iktidarın topluma göstereceğiz. Bütün yurttaşlarım bize güvensin. Baskıcı hiçbir rejime izin vermeyeceğiz" diye konuştu. "Yargı tarafsızlığını istemiyor musunuz?" Türkiye'deki aydınlara da görev düştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu ülkenin aydınlarına da sesleniyorum! Sizin de sorumluluğunuz var. Bakın ABD'de 80 aydın Obama'ya uyarı yapıyorlar. Avukatlar, bazı barolar geçen gün bir gazeteye tam sayfa ilan verdiler. O ilanın altında imzası olmayan barolara sesleniyorum. Neden sizin imzanız yok o ilanın altında? Siz yargı bağımsızlığını, yargıcın güvencesini istemiyor musunuz? Yargı tarafsızlığını istemiyor musunuz? Yargı baskı altında. Sadece CHP mi sorumlu bütün bunlardan? Sadece CHP mi sesini çıkaracak? Toplumun her kesiminin sesini çıkarması gerekiyor. İşçi sendikalarının sesini çıkarması gerekiyor. Medya üzerinde büyük bir baskı var. Doğrudan Başbakan'ın telefon edip müdahale ettiği bir süreci yaşıyoruz artık. Böyle bir süreci biz tarihimizde hiç yaşamadık. Hiçbir başbakan doğrudan telefon edip yayın akışına müdahale etmedi. İlk kez bunları yaşıyoruz. Sağlıklı bir yapımız yok. Demokrasi konusunda ciddi kaygılarımız var. Bir diktatör özentisi Türkiye'yi yönetmeye kalkıyor. Onun diktatörlüğü sadece kendisine sökebilir, kendi yandaşlarına sökebilir." Cumhurbaşkanı'na eleştiriler Kılıçdaroğlu, açıklamasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de eleştirilerde bulunarak, "Eğer o koltukta oturuyorsa, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecekse, bütün bu baskılar konusunda biraz daha sesini çıkarmak zorundadır. Cumhurbaşkanlığı makamı, bütün bu olup bitenlerin karşısında suskun durma makamı değildir. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. Herkesi temsil ediyor. 76 milyon yurttaşı temsil ediyor. Bu toplumda aydınların kaygısı varsa, aynı kaygıları dillendirmek zorundadır. Hükümetle pazarlık yapmak gibi bir görevi yoktur. Anayasa'da cumhurbaşkanın görevleri bellidir. Görevleri arasında hükümetle pazarlık yapma gibi bir görevi yoktur" ifadelerini kullandı. Parlamentonun iradesine gölge düştüğünü savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Gölgeyi düşüren de Sayın Cumhurbaşkanı'dır. Bunun da altının özenle çizilmesi gerekiyor. Yasa önünüze gelirse ya onaylarsınız ya da tekrar görüşülmek üzere parlamentoya gönderirsiniz. 'Sıkıntılar var', 'doğru değil' (deyip), arkasından da imzayı basacaksınız. Olmaz. Verdiğiniz sözün arkasında duracaksınız. Siz Cumhurbaşkanısınız. Cumhurbaşkanları bireysel koltuk peşinde koşmazlar. Ülke bu kadar sorun yaşıyor. Derin bir kriz yaşıyor Türkiye. Güçler ayrılığı bitmiş artık Türkiye'de -Ben söylemiyorum bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı söylüyor- bu koşullarda Sayın Cumhurbaşkanı'nın hükümetle pazarlık masasına oturmasını doğru bulmuyoruz. 'Ben onaylayacağım, siz ikinci bir tasarıyı getirin'. İkinci bir tasarı parlamentoda kabul edilmezse ne olacak?" Herkesin Türkiye'ye karşı sorumlulukları olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkeye karşı sorumluluğumuz var. Çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız var. Hep beraber daha güzel bir Türkiye'yi inşa etmek için yolumuza devam etmeliyiz. Daha özgür, refah düzeyi yüksek, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir toplumu yeniden inşa etmek durumundayız. Demokrasinin önünde aksaklıklar var ama hiç kimse umudunu kaybetmesin, güzel bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Ne kadar yoğun baskı olursa olsun her türlü baskıyı da aşacağız. Türkiye'nin bu baskıları aşma gücü vardır, kapasitesi de vardır" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi'nin, CHP'nin HSYK Kanunu'nda değişiklik yapan düzenlemenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu reddettiğinin hatırlatılması üzerine ise "Bu konuda şu ana kadar bana ulaşan herhangi bir bilgi yok. Ayrıca Anayasa Mahkemesi neden reddedecek ki?" ifadelerini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577480.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577480.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..28d93ef6e6d3831e0fa5a74d5f832b8de0e0f748 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577480.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şükür'den Metiner'e cevap!. Şükür, bir mülakatında "KCK'yı paralel devlet olarak görmediklerini" söyleyen Metiner için, "KCK paralel yapı değil diyen, maşallah paralel iftiralar atmakta çok mahir" diye yazdı. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner CNN TÜRK'te katıldığı Enver Aysever'in sunduğu Aykırı Sorular programında Hakan Şükür ... Hakan Şükür, kendisini "paralel yapının bir elemanı" olmakla suçlayan AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'e Twitter'dan yanıt verdi: 'KCK paralel yapı değil diyen, maşallah...' Şükür, bir mülakatında "KCK'yı paralel devlet olarak görmediklerini" söyleyen Metiner için, "KCK paralel yapı değil diyen, maşallah paralel iftiralar atmakta çok mahir" diye yazdı. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner CNN TÜRK'te katıldığı Enver Aysever'in sunduğu Aykırı Sorular programında Hakan Şükür hakkında ithamlarda bulunmuş, "Hakan Şükür bir eleman olarak gelmiştir, kendisine verilen görevi yapmıştır ve kendisine verilen talimat doğrultusunda da ayrılıp gitmiştir. Paralel yapının bir elemanı olarak gelmiştir" demişti. Metiner'in bugün Rusya'nın Sesi radyosuna verdiği mülakatta KCK ve Abdullah Öcalan hakkındaki açıklamaları da Hakan Şükür'ün gündemindeydi. Hakan Şükür, Twitter hesabından, Metiner'in, "Hizmet hareketi KCK'dan daha tehlikeli bir yapılanma. Bu paralel yapıyla hükümetimizin demokrasi mücadelesi var ve bunları tasfiye etme konusunda kararlıyız. Biz KCK'yı paralel devlet olarak görmüyoruz" şeklindeki ifadelerinin bulunduğu Zaman Gazetesi'nin haberinin linkini paylaştı. Hakan Şükür, kendisiyle ilgili "paralel yapının bir elemanı" diyen Metiner hakkında da Twitter'a şunu yazdı: "KCK paralel yapı değil diyen, maşallah parelel iftiralar atmakta çok mahir. KCK silah ile mücadele edebilir, 'Atatürk faşist' diyen biri umarım iftirasını mahkeme önünde ispat eder. Zaman herşeyin ilacı. Bu ülkede haslar, hamlar elbet ayrılacak! Biz demokrasiden ayrılmadan, irademizin hakkını vererek Allah'tan isteyeceğiz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577482.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577482.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4f1110f5787b0be370679c8a7a4f6aff427b8188 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577482.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Keşke 'yeterli evet' deseymişiz diyorum şimdi'. Özer, Eğrisi Doğrusu programında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulan HSYK Kanunu'nu değerlendirdi. Nesibe Özer, HSYK Kanununa ilişkin yaptığı açıklamaya ilişkin şunları söyledi; "Kanun Meclis'teyken 'Neler yargı bağımsızlığı adına biz hakim ve savcıları rahatsız ediyor' diye çalışmaya başlamıştım. Bunları detaylarıyla hazırladım ve ... Özer, Eğrisi Doğrusu programında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunulan HSYK Kanunu'nu değerlendirdi. Nesibe Özer, HSYK Kanununa ilişkin yaptığı açıklamaya ilişkin şunları söyledi; "Kanun Meclis'teyken 'Neler yargı bağımsızlığı adına biz hakim ve savcıları rahatsız ediyor' diye çalışmaya başlamıştım. Bunları detaylarıyla hazırladım ve basınla paylaşmadan önce Cumhurbaşkanımız'nda randevu talep ettim. Ancak kendileri Salı gününe kadar il dışındaylarmış. Salı'dan sonra bir randevu sözkonusu olabilecek. Şu ana kendileriyle bir görüşmem sözkonusu olmadı. Ancak görüşebilirsem, kendisiyle de paylaşmak istiyorum. Çünkü yasa, onaylanma aşamasında şu anda önünde. Ve biz yargı mensupları olarak bundan rahatsızız. Bu rahatsızlığımızı, özellikle teşkilattaki 14 bin savcı ve hakim adına ileteceğimiz son merci kendisidir.' 'KEŞKE 'YETERLİ EVET' DESEYMİŞİZ DİYORUM ŞİMDİ' Nesibe Özer, meslektaşlarının bu yasayla ilgili rahatsızlıklarını kendisine ilettiklerini dile getirerek; "2010 yılında yapılan değişikliklere 'yetmez ama evet' demiştim. Keşke 'yeterli evet' deseymişiz diyorum şimdi. Bazı şeylerin başlangıcı ya tam olmalı ya tam olmamalıymış" dedi. Bugünkü HSYK'nın tarafsızlığını değerlendiren Özer şunları kaydetti; "Tarafsızlık, kurumların ve kurumları oluşturan kişilerin ayrı ayrı nitelikleridir. Şu andaki kurulda birçok kaynaktan biraraya gelmiş üyelerle oluşmuş, çoğulcu bir kuruldan bahsediyoruz. Kurulun 3,5 yıllık çalışmalarında, tarafsız olmadığını gösterir herhangi bir eylem ya da işlem, örnek yeni kanunun gerekçesine konmammıştır. Beni rahatsız eden budur. Genel gerekçede 2010 yılından itibaren yapılan uygulamada rastlanan aksaklıklar ve kurulun daha verimli çalıştırılması amacıyla ifadeleri yer alıyor. Dolayısıyla ben hukukçu olaran bunu gerekçe olarak kabul edemem. Meslektaşlarımızın en çok eleştirdiği, disiplin kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olması. Kurulu en çok zan altında bırakan yönlerden biriydi. Gönül isterdi ki yeni yasada kurulun disiplin kararlarının tümüne karşı yargı yolu açılsın. Keşke böyle bir düzenleme olsaydı yasada. Şayet onaylanırsa yürürlüğe girecek yeni yasayla Bakan, Teftiş Kurulu'nu atamak suretiyle oluşturacak. Dolayısıyla da hakim ve savcıların teftişle bağlantısı gözönüne alındığında denetlenme yoluyla, Bakan'a bağlanması endişe vericidir.' 'BEN DAYATMAYLA KARŞILAŞMADIM' Nesibe Özer, Taha Akyol'un 'Sizin cemaatle bir ilginiz var mı? Paralel yapının HSYK'daki gücü nedir?' sorusuna; 'Türkiye'nin yakın siyasi tarihini incelediğimizde otoriteye boyun eğmeyen kişilere muhakkak bir yaftalama çalışması var. Şu anda moda olan cemaatçi olmak. Benim bu konuda tek favori sözüm şudur; 'Kategorize etme beni, etiketleme' diyor Sezen Aksu. Ben 3 buçuk yıllık kurul üyeliğimde kimsenin bana 'Şunu şöyle yap' diye bir dayatmasıyla karşılaşmadım' dedi. Özer, Başbakan Erdoğan'ın da eleştirdiği, HSYK Genel Kurulu'nun toplantı yeter sayısına ulaşamadığı için toplanamaması ilişkin şunları kaydetti; 'Toplantıya yıllık iznimi kullandığım için katılmadım. Bana hiç mesaj gelmedi, ben kimseye mesaj atmadım.' HSYK 2'nci Daire Başkanı Nesibe Özer, Adli Kolluk Yönetmeliğine ilişkin 13 HSYK üyesinin imzasıyla yayınlanan açıklamanın bir bildiri olmadığını vurgulayarak; '25 Aralık günü, rutin toplantı yapıldı. Toplantıya gündem dışı olarak 1'inci Daire Başkanı tarafından 'Yargı teşkilatında bir rahatsızlık var. Bu konuda kurulun ses çıkarmaması, teşkilat tarafından rahatsız verici olarak kabul ediliyordu. Bizim de bir söz söylememiz gerektiği önerildi. Makuldü. Ancak bu açıklama şeklinde yapılamazdı çünkü kurulun açıklama yapma yetkisi Başkan vekilinden alınmıştı. Sadece 'bu konuda bir genel kurul kararı alalım ve bu kararı kamuoyuyla paylaşalım' şeklinde bir öneri oylandı' diye konuştu. 'BUNLARI SÖYLEMEK ZORUNDAYIZ' Özer şunları söyledi;' Biz hakimler kararıyla konuşur' geleneğinden geliyoruz. Böyle bir gelenekten geldiğimiz için susuyoruz. Ama durum öyle bir noktaya geliyor ki, yargının ses çıkarmadığı noktada başka kurumların, kuruluşların sesi daha yüksek çıkıyor. Huzurlu çalışmak için bunları söylemek zorundayız.' MHP lideri Devlet Bahçeli, twitter hesabından yaptığı açıklamada; "amaç için her yolu meşru görenler, amacın meşru olup olmadığını zahmet edip sorgulamışlar mıdır? İnternete deli gömleği giydirenler, twitter kuşunun kanadını kıranlar, ifade özgürlüğünü yontanlar yasaları kullansalar da meşru mudurlar?" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577484.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577484.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2af0bfc1989d53ce4defdd0b681bf74ce0bd9504 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577484.txt @@ -0,0 +1 @@ +Milletvekili THY uçağından indirilmek istendi!. Alınan bilgilere göre,  İslamabad uçağında, çok sayıda boş yer olduğu, pilotun uçmayı kabul ettiği halde koltuk numaralarıyla ilgili bir problemden dolayı milletvekili uçaktan indirilmeye çalışılmış. Sorunun devam ettiği belirtiliyor. Çetin, yaşadığı mağduriyeti twitter hesabından duyurdu. Üç gündür uçuşlarında zorluklar çıkarıldığını ... AKP'den istifa eden İstanbul Bağımsız Milletvekili Muhammed Çetin, THY uçağından indirilmek istendi! Alınan bilgilere göre,  İslamabad uçağında, çok sayıda boş yer olduğu, pilotun uçmayı kabul ettiği halde koltuk numaralarıyla ilgili bir problemden dolayı milletvekili uçaktan indirilmeye çalışılmış. Sorunun devam ettiği belirtiliyor. Çetin, yaşadığı mağduriyeti twitter hesabından duyurdu. Üç gündür uçuşlarında zorluklar çıkarıldığını dile getiren Çetin, uçakta boş yerler olduğu halde sürekli olarak ertelendiğini ve uçuş sistemin kendisini vekil olarak tanımadığını söyledi. Uçak kalkmadan uçağı durdurduklarını ve indirilmek istendiğini söyleyen vekil, saatli bir programa gittiğini ve bunun sabote edilmek istenmiş olabileceğini dile getirdi. AKP'DEN İSTİFA EDEN İŞBİLEN DE MUZDARİP! Muhammed Çetin uçakta yaşanılanları şöyle anlattı: "Ben istifa ettikten sonra 3-4 sefer vekil olarak uçmaya kalktığımda "sistem sizi tanımıyor" mesajı ile karşılaştım. "Tamam, milletvekili olduğunuz gözüyor, biletiniz burda  gözüküyor fakat size bilet kesmeye kalktığımızda ekonomi sınıfına atıyor ya da bir sonraki uçağa atıyor" demeye başladılar. İlk kez Ankara'ya gidişte oldu bu. İzmir Milletvekili İlhan İşbilen ile giderken bize iki uçak kaçırttırıp 3'üncü uçağa bindirdiler. Şöyle diyorlar; "Tamam, İlhan Bey gidebilir, fakat sizi sistem görmüyor" Bekliyoruz, sağa, sola telefon ediyoruz. Telefon gelecek derken "Efendim, uçuş vakti geçti, kapı kapandı. Bir sonraki uçağa binin" diyorlar. Bu sırada İlhan Bey'i de götürmediler arabada beklettiler. Uçuş ertelenince o da geldi. "İkinci uçağa aldık" dediler. Bu sefer de "Upgrade'ini yapamıyoruz, sistem sizi görmüyor, sizi ekonomiye atıyor" dediler, halbuki uçak boş. Neyse ona da binemedik, üçüncü uçakla uçtuk. Fakat beni yine bütün milletin önünde rencide edecek şekilde en arkada uçurttular. Daha sonra Ankara'dan gelirken "yer yok" dediler. Ben yine arka tarafta oturdum fakat baktım ön taraflar boş. Bugün de İstanbul'dan Pakistan'a gidiyorduk, vekil arkadaşlarımla 3 gün önce biletlerimizi aldık. Sürekli telefon ediyoruz, Ulaştırma Bakanlığı'na, Meclis'e, Meclis Başkan Yardımcısı'na, Cemil Bey'in de bundan haberi var. Diyorum ki "Beni uçaklarda yer yok diye bekletiyorlar. Sonra da yer yok diyorlar. Bu nasıl oluyor?" diyorum. "Olamaz böyle bir şey, özlük haklarınıza aykırı" dediler. Neyse uçağa bindik, sonra beni normal vatandaş gibi ekonomide yerime aldılar. Sonra ben ön tarafta iki yerin boş olduğunu gördüm. Sırf araştırmak için dedim "buralar niye boş?" "Pilotlar dinlenmek isterse diye bıraktık" dediler. "Pilotlara sorar mısınız böyle kısa bir uçuşta dinleniyorlar mı?" Pilotlar, "Yok, biz gerek duymuyoruz geçemeyeceğiz" dediler. Bunun üzerine uçak amiri, kabin amiri ve yer amiri "Tamam, vekilim geçebilirsin, iki tane boş yer var" dediler. Ben oraya geçtim, uçak perondan ayrıldı. Uçak tam pistin başına gelirken uçak birden durdu. Daha sonra pilot bey "bir yolcumuz inmek istiyor" diye anons etti. Daha sonra yerden sivil bir arkadaş geldi "Vekilim çantanızı uçaktan çıkardık buyurun inin" dedi. Ya ben inmek istemiyorum. İnmek istediğime dair bir şey demedim. Saat 20.00 uçağı 22.30 oldu hala bekletiliyor. Beni uçaktan polis ile çıkartacaklarını söylediler. Uçağın aşağısına polisleri getirdiler. Benimle başkalarına gözdağı vermek için beni kullanıyorlar. Ben uçaktan inmedim koltukta oturuyorum. Uluslararası uçuş kurallarını ihlal ettiğim için beni uçaktan indireceklermiş öyle söylüyorlar. İŞTE VEKİLİN ATTIĞI O TWEETLER: Akp'den İstifamdan sonra, vekillik özlük haklarima muhalif, THY'den keyfi-indi uygulamalara maruz kalıyorum. Hukuk hala varsa hakkimi ararim Ucakta perondan ayrildiktan sonra bir yolcu inecek diye anons yapildi sonra kapi acildi ve valizinizi cikardik buyrun inin dediler Benim inmek niyetim yok dedim. Polislemi cikaracaksiniz mumkun degil dedim; benle beraber butun yolcular idolojik bir tavirla bekletiliyor UÇAK KALKTI 20.00'da kalkması gereken TK710 sefer sayılı İslamabad uçağı saat 22.54'de İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan ayrıldı. THY'DEN AÇIKLAMA! Konuyla ilgili uçağın kalkmasının hemen ardından Türk Hava Yolları'ndan şu  açıklama yapıldı; İstanbul Bağımsız Milletvekili Muhammed Çetin, Türk Hava Yolları ile son donemde yaptığı seyahatler sırasında uçak içinde şirketin aleyhinde konuşmalar yaparak kurumsal kimliğimizi rencide etmiştir. Bu gelişmeler üzerine Türk Hava Yolları yönetimi İstanbul bağımsız milletvekili Muhammed Çetin'i uçuşlara upgrade etmeme kararı almıştır. Bugün akşamki İslamabad uçağında uçuşu bulunan Sayın Çetin, ekonomi biletiyle yer almasına karşın uçak içinde hakkı olmadığı halde başka yolcuya ait business sınıfındaki koltuğa oturmuştur. Kabin ekiplerinin uyarısı üzerine ekonomide uçmayacağını ve inmek istediğini söylemiştir. Daha sonra uçak kapı açmış ancak Sayın Milletvekili inmekten vazgeçmiştir. Bunun üzerine gerekli tutanaklar tutularak işlem yapılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. Türk Hava Yolları Basın Müşavirliği THY DAVA AÇACAK! Öte yandan THY'nin milletvekili hakkında dava açacağı öğrenildi. Uçağı pist başında "ineceğim" diyerek geri çeviren vekilin uçuş güvenliğini tehlikeye attığı ve uçağı rötara soktuğu gerekçesiyle dava açılacağı kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577539.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577539.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6691295e4147557ae9fee38da004fd58db5abd33 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577539.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT yasasında şok değişiklik. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT yasa teklifinin 2. maddesinde yer alan İstihbarat Koordinasyon Kurulu'nun Başbakan'ın başkanlığında toplanmasına yönelik düzenlemeyi geri çektiklerini söyledi. Atalay, ayrıca basın mensuplarına ceza öngören maddelerde değişikliğe gidildiğini ve cezaların indirileceğini açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577659.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577659.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e03dfa9fc91a7f880334bab818444e7987395d0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577659.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli: "Her şey Recep Tayyip Erdoğan". Devlet Bahçeli konuşmasında şunları söyledi: DERTLEŞMEK İSTİYORUM Sizlerle samimi dürüst ve ilkeli bir şekilde dertleşmek ve konuşmak istiyorum. Amacımız hiçbir siyasi partiye destek vermiş kardeşlerimizi özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ni destek vermiş kardeşlerimizi kırmak akacında değiliz. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir ... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sakarya'nın Karasu İlçesi'nde seçim irtibat bürosunun açılışında halka hitap etti. Devlet Bahçeli konuşmasında şunları söyledi: DERTLEŞMEK İSTİYORUM Sizlerle samimi dürüst ve ilkeli bir şekilde dertleşmek ve konuşmak istiyorum. Amacımız hiçbir siyasi partiye destek vermiş kardeşlerimizi özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi'ni destek vermiş kardeşlerimizi kırmak akacında değiliz. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir siyasi parti TBMM'de iktidar olmak için yeterli olan 276 milletvekilinin çok üstünde siyasi güçle temsil edilmemiştir. Böyle bir siyasi güç ve milletvekili desteği tabiatı ile iktidarın o parti tarafından kurulmasını öngörmektedir. Bu durum yasama ve yürütme gücünü elinde bulunduran bir siyasi iktidar ortaya çıkmıştır. Bu yakın tarihinde hiçbir siyasi partiye nasip olmamıştır. Bu iktidar programlarında ne varsa yerine getirmeye muktedir bir iktidar demektir. Meclis'teki sayısal çoğunluğu her türlü sorunun çözümü için gerekli yasaları çıkarmaya muktedir bir iktidar demektir. Adalet ve Kalkınma Partisi önemli hizmetler sunmamış değildir. Ancak bir an olmuştur ki Adalet ve Kalkınma partisi kendisini tanımlarken daha farklı tanımları tercih etmiştir. HER ŞEY RECEP TAYYİP ERDOĞAN Belli bir dönem sonra Milli Görüş gömleğini çıkardığını ifade etmiştir. Bu kendisinin geldiği yeri ret anlamına taşır. Ancak bir noktaya gelinmiştir ki AKP'ye verilen her destek değil, partiye değil bir Recep Tayyip Erdoğan karizması yaratılmaya çalışılmıştır. Her şey Recep Tayyip Erdoğan. GÜÇ ÇILGINI Medya gücünü de yanına alınca yasama, yürütme kuvvetler ayrımını iki erki bir de yanına medyaya eklediğiniz zaman güç çılgını olmamak mümkün değil. Tek yanlı bir propaganda tek yanlı vatandaşı şartlama, tek yanlı Recep Tayyip Erdoğan'ı düşünme. Ancak gösterileni görme imkanı buluyoruz. Gösterilen pembe tablo. Biz de bunlara inanıyoruz. O sırada bir seçim dönemi geliyor ya bunlar bir şey yapıyor sonunu görelim diyoruz oy veriyoruz. Daha da güçlü iktidar geliyor... 36 ETNİK GRUP VAR DİYOR ANCAK 3-5 TANESİ AKLINA GELİYOR Ülkemizde 40 yıldan bu yana bölücü terör vardır. Bunun üzerini örtmek için bin yıllık kardeşliğimizi feda ederek Kürt sorunu var denilmektedir. Durup dururken bu ülkede 36 etnik grup vardır deniyor. Kimlerdir denildiğinde ise aklına 3-5 tanesi geliyor gerisi yok. Nerede peki bu 36 etnik grup. Şurada bilmem ne var şurada bilmem ne var diye söylerseniz, iki tane dükkândan biri şudur diğeri budur derseniz alış veriş yapmaya gelenler birbirlerinden ayrılmaya, yuva kurmaya kalksalar birbirilerinden ayrılma noktasına gelirler. 2014'DE ÖZERKLİK İLAN ETMEYE NİYETLENDİLER Türkiye'yi karmakarışık bir hale getirdiler bunun adına demokrasi dediler, demokratik açılım ile Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirdiler. Şimdi de 2014'te özerlik ilan etmeye niyetlendiler, Diyarbakır'da açılan pankartlar bunu göstermekte. SURİYE'DE İNSANLAR BİRBİRİNİ KESİYOR Değişik partilerden olabiliriz, Türkiye'nin farklı yerlerinden buraya gelmiş olanlar olabilir. Türkiye'yi bu noktada tazyik altına alırsanız Suriye'deki havayı görüyorsunuz... Hala iç savaş devam ediyor, insanlar birbirini kesiyor, ciğerini kesiyor. Buna benzer bir katliamı Türkiye'de kimse düşünmemeli. Bu kavga, çatışmadan bir özerlik çıkmaz. Bu kavgadan bölünmüş bir Türkiye çıkmaz. Türkiye Suriye değildir, Türkiye Mısır değildir. Bir karış toprağı kimseye vermeyiz bir tane insanımızı kimseye teslim etmeyiz. BAŞBAKAN KÜRDİSTAN'DAN BAHSEDİYOR Dört parçalı Kürdistan'ın üçüncü ayağını kurmak için uğraşıyorlar. Sayın Başbakan yanına bir türkücüyü almış ne söylediği meçhul, yanına Barzani'yi almış Kürdistan'dan bahsediyor. Bu gidişatta hayır yok. Bu gidişat kötüdür, tehlikelidir. Bu gidişat hepimizin varlığını ortadan kaldırmaya yöneliktir. 68 GÜNDE KADINA ŞİDDET YÖNÜNDE BİR CÜMLE YOK Türkiye'nin en önemli meselelerinden biri de asayiştir. Her gün cinnet getiren insanlarımız birbirini katlediyor. Kadına şiddet artıyor. Evlerde huzur kalmıyor. Hep yürekler acısı manzara. Bu ve buna benzer manzaralar varken 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet olayının patlamasına şahit oluyoruz. Tam 68 gün geçti. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kadına şiddet yönünde bir cümle sarf etkiyor. Üniversitelere susmuş... MİLLETİ AZARLAMADAN BİR GÜN GEÇİRMİYOR Recep Tayip Erdoğan'dan ses yok. 68 gündür yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üstünü örtmek için bana komplo kuruluyor diyerek milleti azarlamadan bir gün geçirmiyor. Herkese hakaret ediyor. Böyle bir davranışla bir gerçeğin üstünü örttüğünü zannediyor. ERDOĞAN'DA PANİK BAŞLADI 17 Aralık'ta ne oldu. Bir savcı kolluk kuvvetleri ile bazı evlere baskın yaptı. 41 kişiyi tutukladı. Aralarında 4 bakan çocukları var, İran'dan gelmiş 29 yaşında bir uşak var. Bazı işadamları var. Peki bunlar ne kabahat işledi ki sabah evlerine girdiler. Kamu ihalelerinde. Belediyelerin imar projelerin hile var. Yolsuzluk ve rüşvet var. Altın kaçakçılığı var. Bu kamuoyuna duyurulur duyulmaz Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde panik başladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577689.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577689.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71f95be747f6314a8eedef62dcfe1c6fc9f2dbac --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577689.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kahramanmaraş'ta deprem!. Saat 17.42' de merkezüsü Kahramanmaraş' ın Andırın ilçesi Torun beldesi olan 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577691.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577691.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..82ba592563b606e70198d32dc9b5870c4fc0d1e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577691.txt @@ -0,0 +1 @@ +Polis, 'Gezi Parkı'nı kapattı!. "Yeni internet yasasını" protesto için Taksim'e çağrı yapılması üzerine geniş güvenlik önlemleri alan polis, Gezi Parkı'nı kapattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577692.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577692.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b34804fe5d41a306a0c3984e18262f3c372b6710 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577692.txt @@ -0,0 +1 @@ +Valilik önünde eylem!. Yürüyüş yapıp slogan atan grup, havalimanı çalışmalarının mahkeme kararı tarafından durdurulduğu ancak Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun karara uygulamadığı savundu. Yapılan basın açıklamasının ardından grup, hazırladıkları kağıt uçakları güvenlik önlemi alan polislere doğru attı. Sultanahmet Tramvay İstasyonu'nda saat 15.00'de toplanan grup, ... İSTANBUL Valiliği önünde toplanan bir grup, 3'üncü havalimanı çalışmaları sırasında kuzey ormanlarının katliama uğradığı gerekçesiyle eylem yaptı. Yürüyüş yapıp slogan atan grup, havalimanı çalışmalarının mahkeme kararı tarafından durdurulduğu ancak Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun karara uygulamadığı savundu. Yapılan basın açıklamasının ardından grup, hazırladıkları kağıt uçakları güvenlik önlemi alan polislere doğru attı. Sultanahmet Tramvay İstasyonu'nda saat 15.00'de toplanan grup, yapımı süren 3'üncü havalimanı çalışmalarının kuzey ormanlarını katlettiğini, 4'üncü İdare Mahkemesi'nin çalışmaların durdurulması için aldığı kararı Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun uygulamadığı gerekçesiyle valilik önünde eylem yaptı. Grup, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam, Sermaye Defol Ormanlar Bizimdir, Vali Mutlu Kararı Uygula" şeklinde slogan attı.Grubun açtıkları "Kuzey Ormanlarını Yağmacılara Yedirmeyeceğiz, 3'üncü Havalimanı Hukuksuzdur Ya Mahkemeleri Kapa Ya Kararı Uygula" pankartlar ile "Susma Sustukça Her Yer Beton Olacak İstanbul Nefes Alamayacakö yazılı dövizler dikkatleri çekti. Yapılan basın açıklamasında, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun mahkeme kararının uyması gerektiği aksi takdirde daha sonra yine eylem yapacakları vurgulandı. Önceden hazırladıkları kağıt uçakları valilik çevresinde geniş güvenlik önlemi alan polislere doğru atan grup üyeleri sessiz bir şekilde dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577696.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577696.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7cb24882c0cc8978afe25cdc405b5a1b6b94b28d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577696.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tuvalette doğurup çöpe attı!. Ağlama sesini duyarak tuvaletin kapısını kıran güvenlik görevlileri tarafından kurtarılan bebek ile annesi tedaviye alındı. Olay, Mersin Devlet Hastanesi'nde meydana geldi. 19 yaşındaki A.K., şiddetli karın ağrısı şikayetiyle annesi S.K. ve amcası A.K. tarafından hastaneye götürüldü. Acil serviste muayene edilen ... MERSİN'de evlilik dışı hamile kalan 19 yaşındaki A.K., muayene için geldiği hastanenin tuvaletinde doğurduğu kız bebeği çöpe attı. Ağlama sesini duyarak tuvaletin kapısını kıran güvenlik görevlileri tarafından kurtarılan bebek ile annesi tedaviye alındı. Olay, Mersin Devlet Hastanesi'nde meydana geldi. 19 yaşındaki A.K., şiddetli karın ağrısı şikayetiyle annesi S.K. ve amcası A.K. tarafından hastaneye götürüldü. Acil serviste muayene edilen ve doktorların 'Hamile misin?' sorusuna ısrarla 'Hayır' yanıtını veren genç kadın, bazı tahliller için örnek vermek üzere tuvalete gitti. Uzun süre tuvaletten çıkmayan A.K.'nin durumundan şüphelenen hastanenin özel güvenlik görevlileri, kapıya doğru yaklaştı. Bu sırada içeriden bebek ağlamasını duyan görevliler, kapıyı defalarca vurdu. Buna rağmen kapı açılmayınca güvenlik görevlileri, kapıyı kırıp içeri girdi. Güvenlik görevlileri kadınlar tuvaletinin çöp kutusunda ağlayan kız bebek ile A.K.'yı buldu. Genç kadın ile çöpten çıkartılan bebeği, hemen acil servise götürüldü. İlk muayeneleri acil serviste yapılan anne ile bebeği, daha sonra ambulansla Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne sevk edildi. Bu arada, olayla ilgili olarak kadının annesi S.K. ve amcası A.K., ifadelerine başvurulmak üzere gözaltına alındı. Anne ve amca, hamilelik olayından haberdar olmadıklarını, A.K.'yi karın ağrısı şikayetiyle hastaneye getirdiklerini söyledi. Şiddetli kanama nedeniyle tedaviye alınan genç kadının bekar olduğu ve evlilik dışı ilişkiden hamile kaldığı bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577697.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577697.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0580f119929b4395df383b55915f44554e5a1f16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577697.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hasan Palaz'dan o haberlere açıklama. TÜBİTAK'ta başkan yardımcılığı görevini yürütürken Başbakan Erdoğan'ın odasında bulunduğu iddia edilen böcekle ilgili raporda tahrifat yapmasının istendiğini ve bu yüzden görevine son verildiğini belirten Dr. Hasan Palaz hakkında bir karalama kampanyası başlatıldığını söyleyerek, bir açıklama yayınladı. Palaz'ın açıklaması şöyle: TÜBİTAK'taki ... TÜBİTAK'ta başkan yardımcılığı yapan ve raporda tahrifat yapmadığı için görevden alınan Palaz'dan yeni açıklama TÜBİTAK'ta başkan yardımcılığı görevini yürütürken Başbakan Erdoğan'ın odasında bulunduğu iddia edilen böcekle ilgili raporda tahrifat yapmasının istendiğini ve bu yüzden görevine son verildiğini belirten Dr. Hasan Palaz hakkında bir karalama kampanyası başlatıldığını söyleyerek, bir açıklama yayınladı. Palaz'ın açıklaması şöyle: TÜBİTAK'taki görevim sırasında raporda tahrifat yapmam talebi ve buna bağlı baskılara boyun eğmemem sonrası görevden alınmamı müteakip şimdi de medya organları tarafından hakkımda eş zamanlı bir yıpratma kampanyası başlatılmıştır. Haberlerde iddia edilenlerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Ocak 2012'de Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan gönderilen bir dinleme cihazı (daha sonraki gelişmelerden Başbakanlıkta bulunan böcek olduğunu öğrendiğim) TÜBİTAK personeli tarafından bilimsel kriterlerle analize tabi tutulmuş, ömür ve kaynağı fiziki/kimyasal testlerle belirlenip ilgili mercilere resmi rapor halinde iletilmiştir. Ancak olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra ani bir istekle raporu değiştirmem, yeni bir raporla kullanım zamanını 'daha erken bir tarihe' almam istenmiştir. Resmi raporu "böceğin ömrüyle ilgili tespitleri daha erkene çekerek" tahrif etme/değiştirme isteğini yerine getirmediğim gibi, böyle bir bilimsel ahlak dışı isteği ilgili uzman personele iletmem dahi söz konusu olamazdı. Bu baskılara boyun eğmemem üzerine BİLGEM Başkanlığı görevinden alındım. Konunun şahsımı ve yönettiğim kurumu yıpratıcı, hukuk ve bilimsel ilkeleri yok edici boyuta ilerlemesi üzerine kamuoyuna bir açıklama yaptım. Açıklama sonrasında TÜBİTAK'tan iş akdim tazminatsız olarak feshedilerek 24 yıldır çalıştığım TÜBİTAK'tan atıldım. İzinsiz basın açıklamasının cezası TÜBİTAK İnsan Kaynakları Yönetmeliği'nde kademe durdurma olmasına rağmen bu hukuksuzluk yapıldı. Açıklamam sonrasında çeşitli kurumlardan farklı açıklamalar yapılmış olmasına rağmen, "malzemenin ilk kullanım tarihini istek doğrultusunda belirleyecek bir rapor" için malzemeyi bir üniversiteye gönderme girişimi, söylediklerimin doğruluğunu kısa sürede ortaya çıkarmış oldu.. İki yıllık bir zaman sonra herhangi bir tespitin yapılabilmesi bilimsel olarak imkansızdır. Gelişmeleri hep beraber göreceğiz. Bilim adamı ahlakı gereği yaptığım açıklamanın ardından şahsımı yıpratmak için eş zamanlı haber kampanyası başlatılarak, "TÜBİTAK'a 148 imam aldı" şeklindeki haberlerle TÜBİTAK'a 'bakanlık genelgesine aykırı olarak' 148 personel aldığım ve bu nedenle gönderildiğim şeklinde yalan iddialar  ortaya atıldı. İddia tamamen asılsızdır. 1- Alınan personel kadrolu TÜBİTAK Personeli değildir. Sözleşmeli proje personelidir. Proje bittiğinde sözleşmeleri de otomatik olarak bitecek, TÜBİTAK'la hiçbir ilişkileri kalmayacaktır. 2- Alınan personeli Bakanlık genelgesinden sonra aldığım doğru değildir. Bakanlık genelgesi 31.12.2013 tarihlidir. Projelerin tamamı bu tarihten önce 2013 yılı içinde onaylanmış, projelerde çalışacak personele de 2013 içinde onay verilmiştir. Projelerin başlangıcı, projelerde göreve başlayacak personelin mevcut çalıştıkları yerlerdeki ihbar süreleri gibi durumlardan bir kısmının göreve başlama tarihi 2014 başına sarkmıştır. 3- Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TÜBİTAK ta işe alım konusunda genelge yayınlaması hukuka aykırıdır. TÜBİTAK'a nasıl personel alınacağı kanunla belirlenmiştir. Genelgeler kanuna aykırı olamaz. 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanlığına Bağlı Merkezlerin Kuruluş ve İşletmesine İlişkin Çerçeve Yönetmelik, personel alımını net biçimde belirlemiş olup, yaptığım proje personeli alımı kanuna ve yönetmeliğe birebir uygundur. 4- Fikri Işık, Bilimden sorumlu Bakanlık öncesi İzmit te unlu mamuller işletmecisidir. En başta kendisi hukuka aykırı bir genelge yayınlamıştır. 5- İddia edilenin aksine bu personelden denkliği olmayan sadece bir kişi vardır, o da Almanya dan bir üniversiteden mezun olup denklik işlemleri devam etmektedir. Denklik şartları tutmaktadır. 6- TÜBİTAK, TSK, MİT ve Emniyet'le çok gizli projeler yürütmektedir. Projelere alınan 148 kişi dahil personelin isimleri gizli tutulmaktadır ve kurum dışına sızması suçtur. Ancak medyaya servis edilmiştir. Bu listeyi bilen üç kişi vardır. TÜBİTAK Başkanı, yeni TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Abdullah Çavuşoğlu ve yeni Genel Sekreter Arif Koyuncu. 7- İddia edildiği gibi personel alımları Bakanlık genelgesiyle Bakanlık iznine bağlanmış ise , yeni atanan BİLGEM ve MAM Başkanları ile Gebze Genel Sekreter Yardımcısı Bakanlık izni olmadan atanmışlardır. 8- Bakanlık genelgesi sonrası işe başlayan personel arasında yeni BİLGEM Başkanı Arif Ergin tarafından kendi imzasıyla işe başlatılan, Bakanlık izni olmayan personel bulunmaktadır. 9- Dağıtılan pirimler iddianın aksine 2014 performansına göre değil, bir yıl öncenin performansına göre yani personelin 2013 yılı performansına göre dağıtılmıştır. 10- İdari tasarrufla görevden alındığım iddia edilmektedir. İdari tasarrufun kriteri nedir? Kurumda dün itibariyle iş akdimin fesih edilmesine kadar bana ulaşmış hiçbir idari soruşturma yoktur. 11-TÜBİTAK İnsan Kaynakları Yönetmeliğine göre kurumda izinsiz basın açıklaması yapmanın cezası derece kademe durdurma olmasına rağmen , iş akdimin bildirimsiz ve tazminatsız bir şekilde hukuka aykırı olarak fesih edilmesi bana gözdağı vermekten ibarettir. 12- Toplu prim almam söz konusu değildir. Yaptığım açıklama sonrası bazı kurumların yaptığı açıklamalar ve basın yayın organlarında çıkan asılsız haberler nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği duymuş bulunuyorum. Hakkımda çıkan asılsız haberlerle ilgili gerekli hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla bu açıklamayı ilgili taraflara ve kamuoyuna saygıyla duyuruyorum. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577698.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577698.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5d98a5640a8ec339ca225076421f7d63bfe6c5c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577698.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen ve Erdoğan'ın ses kayıtlarını dinleten kişi yakalandı. Şüpheli M.G. ile birlikte 3 adet el telsizi 2 adet sabit telsiz ele geçirildi. Suçlamaları kabul etmeyen M.G. adliyeye sevk edildi. Anadolu yakasında polislerin kullandığı telsiz frekansından 18 Şubat-21 Şubat tarihleri arasında çok sayıda korsan giriş yapılmıştı. Polis telsiz frekansına ... İstanbul'da polis telsizine korsan bir şekilde girerek seçim müzikleri, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ve Fethullah Gülen'in konuşmasının dinletilmesinin ardından başlatılan operasyonda bir kişi Pendik'te gözaltına alındı. Şüpheli M.G. ile birlikte 3 adet el telsizi 2 adet sabit telsiz ele geçirildi. Suçlamaları kabul etmeyen M.G. adliyeye sevk edildi. Anadolu yakasında polislerin kullandığı telsiz frekansından 18 Şubat-21 Şubat tarihleri arasında çok sayıda korsan giriş yapılmıştı. Polis telsiz frekansına giren şüpheliler önce AKP'nin seçim müziğini dinletmişler ardından Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 21 Aralık 2013 tarihinde Ordu'nun Ünye ilçesinde yaptığı konuşmasından bir bölüm dinletmişlerdi. Polis telsizinde daha sonra Fethullah Gülen'in sesi yükselmişti. Polis telsizine giren şüpheliler zaman zaman da Bülent Ersoy'un şarkılarını yayınlamışlardı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada yapılan teknik takip sonucu önceki gün Pendik'te bir eve baskın yapıldı. Korsan telsiz eylemini gerçekleştirdiği öğrenilen M.G. adlı kişi gözaltına alındı. Polis evde yaptığı aramada 3 adet el telsizi, 2 adet sabit telsiz, iki adet bilgisayar ele geçirildi. Poliste yapılan sorgusunda neden böyle bir eylem yaptığını söylemeyen şüpheli M.G. adliyeye sevk edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577777.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577777.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7ba2bfd93284dc43d0438f418d4e01b584ec67f0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577777.txt @@ -0,0 +1 @@ +Alo Fatih'de yeni perde. Başbakan Erdoğan'ın Fatih Saraç'ı arayarak Habertürk'te olduğu gibi Show TV yayınlarına müdahele ettiğini gösteren bir ses kaydı internete sızdı. 14.06.2014 tarihli telefon konuşmasında Başbakan Erdoğan, 'Fatih Show TV'yi hiç izliyor musun? Bize ne hakaretler ediliyor. Yaşar Nuri,  AKP seçimlerden önce ... ShovTV'de yayınlanan Saba Tümer ve Yaşar Nuri Öztürk'ün yaptığı programın da Başbakan Erdoğan'ın sansüründen nasibini aldığı ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan'ın Fatih Saraç'ı arayarak Habertürk'te olduğu gibi Show TV yayınlarına müdahele ettiğini gösteren bir ses kaydı internete sızdı. 14.06.2014 tarihli telefon konuşmasında Başbakan Erdoğan, 'Fatih Show TV'yi hiç izliyor musun? Bize ne hakaretler ediliyor. Yaşar Nuri,  AKP seçimlerden önce kömür dağıtıyor diyor' diyerek Fatih Saraç'a çıkışıyor. Fatih Saraç ise 'O bitti efendim, bugün Nihat Hatipoğlu'na gidiyorum. Bittirdim efendim' diyor. Başbakan Erdoğan ise 'İyi de şimdi dinledim. Neler söylüyor. Şu an da işine son verdim dediğiniz kadınla program yapıyor' diye fırça atıyor. Fatih Saraç ise özür diliyor 'Sizi üzdüğüm için çok üzgünüm efendim'diyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577780.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577780.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc09ef841df8e6ffae2054f4b5a8feabf351253e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577780.txt @@ -0,0 +1 @@ +Twitter'da Dany geyikleri. Kamerunlu oyuncu Twitter'da alay konusu oldu. İşte Dany hakkında atılan Tweet'lerden bazıları: Barış Ertül ‏@barisertul 23 sn. Bjk'lilar iddialarini once Fikret Orman'a sormalilar.GS'den Dany'i kurtarici diye aldi. O da gitti;Veysel'e amatorce bodosloma girdi.Normal. Pislik Adam ‏@Benbirpisligim 36 sn. Dany ilk ... Beşiktaşlı Dany'nin Veysel Sarı'yı düşürerek eski takımına penaltı kazandırması sosyal medyayı salladı. Kamerunlu oyuncu Twitter'da alay konusu oldu. İşte Dany hakkında atılan Tweet'lerden bazıları: Barış Ertül ‏@barisertul 23 sn. Bjk'lilar iddialarini once Fikret Orman'a sormalilar.GS'den Dany'i kurtarici diye aldi. O da gitti;Veysel'e amatorce bodosloma girdi.Normal. Pislik Adam ‏@Benbirpisligim 36 sn. Dany ilk defa galatasaray için olumlu bir şey yaptı Ordinaryus ‏@Hazard1907 1 dk. Yalnız Galatasaray Dany'in yaptığı penaltıya karşılık Beşiktaş'tan kira parası falan almaz. Ilker Altınsır 16241 ‏@IlkerAltinsir 1 dk. Alamadığınız Veysel Sarı ve aldığınız Dany itiresen5821 ‏@itiresen 1 dk. Dany'den sevgilerle Yağız ‏@Senfo10 2 dk. DANY'I BILMESEM BU MACTA SIKE VAR DIYECEGIM XD nazli ozturk ‏@nzlozturk 5 dk. Dany penaltı geleneğini devam ettiriyor Ferdi 3 Maç Cezalı ‏@FerdiFernandes1 5 dk. Dany, Galayasaray'a Galatasaray'da yapmadığı katkıyı Beşiktaş'tayken yaptı!!!!! İstiklal Akarsu ‏@istiklalAkarsu 1 dk. Abi fişini atmadıysanız Dany'i iade edin @Besiktas Levent ‏@fevri_sosyolog 2 dk. İyi ki Dany Galatasaray maçında oynayamaz diye madde koydurmamışız sözleşmeye. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577781.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577781.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ec35a24d9acfa53e63c701d6550854241eb612e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_22/2577781.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da 'sansür' protestosu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün internet yasasını onaylamasının ardından Ankara Kuğulu Park'ta toplanan kalabalık bir grup, 'internet yasasını' protesto etmek için bir araya geldi. Park'ta toplanan grup daha sonra Kızılay'a doğru yürüyüşe geçti. Çeşitli dövizler taşıyan grup üyeleri sloganlar atarak Kızılay Güvenpark'a ... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün internet yasasını onaylamasının ardından Ankara'da İnternet Yasası protesto edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün internet yasasını onaylamasının ardından Ankara Kuğulu Park'ta toplanan kalabalık bir grup, 'internet yasasını' protesto etmek için bir araya geldi. Park'ta toplanan grup daha sonra Kızılay'a doğru yürüyüşe geçti. Çeşitli dövizler taşıyan grup üyeleri sloganlar atarak Kızılay Güvenpark'a geldi. Güvenpark'ta bir süre bekleyen ve açıklama yapan grup daha sonra dağıldı. Eylemin ardından 20 kişilik bir grup, Atatürk Bulvarını trafiğe kapattı. Araç sürücüleri ile grup üyeleri arasında kısa süreli tartışmalar yaşandı. Öte yandan İnternet Eylemi öncesi Kızılay Güvenpark'ta 'Hocalı Katliamı' için bildiri dağıtan grup, iki grup arasında kavga çıkmaması için çevik kuvvet ekipleri tarafından alandan uzaklaştırmak istendi. Polis ekipleri Güvenpark'ta bulunan bazı pankartları eylem öncesi topladı. Polis ile ülkücü grup arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Ülkücü grup uzaklaştırmalarına tepki gösteren ülkücü grup slogan attı. Çevik Kuvvet ekipleri grubun önünde etten duvar ördü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577810.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577810.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd341ea6c0119207bbdcae731c551e7eba44854e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577810.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dershaneler tasarısı komisyondan geçti. TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren kanun tasarısını kabul etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577811.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577811.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..43790120481389d7158fffb2ef186ccf95630387 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577811.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'den Başbakan'a "Atatürk"lü yanıt. Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'yle ilgili "aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez o. Türk'ün örfünde başörtülü kadına el uzatmak yoktur diyor. Sen zaten Gezicilerle hareket ettin. Kabataş'ta bunu benim başörtülü bacıma Geziciler yaptı" sözlerine MHP'den yazılı açıklamayla yanıt geldi. ... Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'yle ilgili ''aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez o" sözlerine MHP'den Atatürk'lü bir yanıt geldi. Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'yle ilgili "aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez o. Türk'ün örfünde başörtülü kadına el uzatmak yoktur diyor. Sen zaten Gezicilerle hareket ettin. Kabataş'ta bunu benim başörtülü bacıma Geziciler yaptı" sözlerine MHP'den yazılı açıklamayla yanıt geldi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Sayın Genel Başkanımız için "çoluk çocuk nedir bilmez" diyen Başbakan'a hatırlatmak isterim ki; Sayın Genel Başkanımızın insan sevgisinin zekâtı, başta şahsınız olmak üzere zihniyetinizdekilerin tamamına yeter de artar bile. Devlet Bahçeli bu vatanın her evladını kendi öz çocuğu bilir. O nedenle de sokaktan, çatışmadan uzak tutar. Anlaşılan odur ki yolsuzluk bataklığına saplanan mahdumunuzu feda edemiyor ve bu saikle Sayın Genel Başkanımıza çamur atıyorsunuz" denildi. "Atatürk de mi insan sevgisinden mahrumdur?" Açıklamada ayrıca, "Sizin zihniyetinize göre; Türkiye Cumhuriyeti'ni gençliğe emanet eden ve herbir Türk gencini evlat hükmünde gören Mustafa Kemal Atatürk de mi soyca evladı yok diye insan sevgisinden mahrumdur?" ifadeleri kullanıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577812.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577812.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c015c2b9d4910653c2fa84c12c48c8b7d46cbf7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577812.txt @@ -0,0 +1 @@ +WhatsApp çıldırttı!. Facebook'un 19 milyar dolara satın aldığı mesajlaşma uygulaması Whatsapp'ta saatler boyunca mesaj gönderimi yapılamayınca kullanıcılar zor anlar yaşadı. Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg tarafından satın alınan WhatsApp'a sadece Türkiye'de değil bütün dünyada erişim kesildi.  Erişimin WhatsApp sunucularında yapılan çalışma sebebiyle tüm ... Facebook'un satın alması ile gündeme oturan mesajlaşma yazılımı WhatsApp'ın kesintiye uğraması kullanıcıları çıldırttı. Facebook'un 19 milyar dolara satın aldığı mesajlaşma uygulaması Whatsapp'ta saatler boyunca mesaj gönderimi yapılamayınca kullanıcılar zor anlar yaşadı. Facebook'un sahibi Mark Zuckerberg tarafından satın alınan WhatsApp'a sadece Türkiye'de değil bütün dünyada erişim kesildi.  Erişimin WhatsApp sunucularında yapılan çalışma sebebiyle tüm dünyada kesildiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577813.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577813.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a0aa6cee20e4e22de7b288b97cca8ecff6d24ca0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577813.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 22 Şubat çekilişi. Sayısal Loto çekilişinde 6 bilen 1 kişi, 4 milyon 869 bin 204 lira 15 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 246 kişi 3 bin 76 lira 45'er kuruş, 4 bilen 16 bin 724 kişi ... Sayısal Loto 22 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. Kazandıran numaralar 5, 7, 14, 22, 46 ve 48 olarak belirlendi. Sayısal Loto çekilişinde 6 bilen 1 kişi, 4 milyon 869 bin 204 lira 15 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 246 kişi 3 bin 76 lira 45'er kuruş, 4 bilen 16 bin 724 kişi 34 lira 40'ar kuruş, 3 bilen 301 bin 921 kişi ise 5 lira 30'ar kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 7 milyon 801 bin 497 lira 75 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlinin kuponunu, İstanbul-Eyüp'teki bir bayiden yatırdığı belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 881 bin 956 lira 97 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 1 milyon 51 bin 4 lira 48 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577815.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577815.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b76d6d1d8590ff72db82ef9d77cd09a47f5ada07 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577815.txt @@ -0,0 +1 @@ +Taksim'de sert müdahale!. İnternet yasakları ve sansüre karşı yapılan eyleme polis müdahalesinin ardından çok sayıda eylemci gözaltına alındı. İnternet Yasası'na karşı sosyal medyada üzerinden örgütlenen kalabalık bir grup İstiklal Caddesi'nde saat 19.00'da toplandı. Polis eylemden önce geniş güvenlik önlemi aldı. Taksim Meydanı'na yürümek ... Taksim'de polis müdahalesinin ardından çok sayıda eylemci gözaltına alındı İnternet yasakları ve sansüre karşı yapılan eyleme polis müdahalesinin ardından çok sayıda eylemci gözaltına alındı. İnternet Yasası'na karşı sosyal medyada üzerinden örgütlenen kalabalık bir grup İstiklal Caddesi'nde saat 19.00'da toplandı. Polis eylemden önce geniş güvenlik önlemi aldı. Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruba polis izin vermedi. Polisin dağılın uyarılarına aldırış etmeyen göstericiler ile Çevik Kuvvet polisi arasında arbede yaşandı. Eylemciler polis ekiplerine havai fişekle saldırdı. Güvenlik ekipleri göstericilere tazyikli su ve boyalı bilye ile karşılık verdi. Olaylar ara sokaklarda devam ederken, çok sayıda eylemci gözaltına alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577849.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577849.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7619ade16c8f6d81d192d95406525f22d33e7ed2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577849.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tren otomobili biçti!. İzmir-Konya seferini yapan 31135 sefer sayılı Mavi Tren, Salihli İstasyonu'ndan çıktıktan sonra Kabazlı köyü yakınlarında korumasız geçitten geçmeye çalışan Yasin Soysal (40) yönetimindeki otomobile çarptı. Lokomotifin önünde yaklaşık 300 metre sürüklenen otomobilde bulunan 2 kişiden Yasin Soysal ve kimliği henüz ... Manisa'nın Salihli ilçesinde, yolcu treninin korumasız geçitten geçerken çarptığı otomobilde bulunan 2 kişi yaşamını yitirdi. İzmir-Konya seferini yapan 31135 sefer sayılı Mavi Tren, Salihli İstasyonu'ndan çıktıktan sonra Kabazlı köyü yakınlarında korumasız geçitten geçmeye çalışan Yasin Soysal (40) yönetimindeki otomobile çarptı. Lokomotifin önünde yaklaşık 300 metre sürüklenen otomobilde bulunan 2 kişiden Yasin Soysal ve kimliği henüz belirlenemeyen bir kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Kadının kimliğinin belirlemesi çalışmalarının devam ettiği bildirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577851.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577851.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c255cac91bcd4a680b3249a5bf36ee0aabf7c31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577851.txt @@ -0,0 +1 @@ +Recep İvedik'i en çok kadınlar seviyor. Recep İvedik-4 bu hafta vizyonda ve tabii gözler de Şahan Gökbakar'da... Ne yalan söyleyeyim ben bu filme hiç öyle önyargılı olamadım. Ne de olsa Ankaralıyım, yani Recep'in kullandığı birçok kelimeye aşinayım. "Bebe" kelimesi de bunlardan biri, Ankaralılar sıkça kullanırlar. Bu ... Recep İvedik 4'ün vizyona girdiği şu günlerde herkesin gözü Şahan Gökbakar'da Film tartışmaları sürerken Gökbakar, yeni Recep İvedik filmleri için kolları sıvadı. Recep İvedik-4 bu hafta vizyonda ve tabii gözler de Şahan Gökbakar'da... Ne yalan söyleyeyim ben bu filme hiç öyle önyargılı olamadım. Ne de olsa Ankaralıyım, yani Recep'in kullandığı birçok kelimeye aşinayım. "Bebe" kelimesi de bunlardan biri, Ankaralılar sıkça kullanırlar. Bu duygularla Çamaşırhane'de buluştuk. Çamaşırhane, Şahan ve Togan Gökbakar'ın yapım firmasının ismi... Yaşını ikiye katlayan başarılara imza atmış, 34 yaşında genç bir adam Şahan Gökbakar. Hal böyle olunca konuşacak çok şey oluyor, yaşadıkları kadar yaptıklarını ve yapacaklarını da merak ediyor insan. Özel hayat dedim, "Artık akıllandım, anlatmam" dedi. Ama sonra dayanamadı "hayatındaki en önemli kadını" açıkladı. Gişe tahmini yaptıramadım, "O benim takıntım, hiçbir filmden önce gişe tahmini yapamam" dedi, çıktı işin içinden... Daha başka ne mi konuştuk? Hepsini yazdım, buyurun efendim... Recep İvedik 4'te ne bekliyor bizi? Mahallesinde bir arsa var. Çocukluğunun geçtiği, şimdi de mahallenin çocuklarına futbol öğrettiği bir arsa var ve o arsayı bir müteşebbis alıyor. Recep de bu arsayı o adamdan satın alıyor almasına ama parası yok ve parayı bulmak için de survivor tarzı yarışmaya katılıyor, ondan sonra da macera başlıyor. Ilıcalı ile dostuz Çekimler devam ederken ile Survivor yüzünden gerginlik yaşadığınız... Birkaç yerde aklı evveller bu konuyla ilgili birkaç yorum yaptı ama beklenenin, ya da söylenenin aksine bizim aramızda hiç de öyle gerginlik filan olmadı. Hatta daha çekimler başlamadan ben Acun'a, "Görüşmek istiyorum" dedim. Buluştuk, kafamdakileri anlattım, onun da hoşuna gitti ve gerekirse yardım bile edebileceğini söyledi. Acun'la benim çok iyi bir dostluğum var, bazıları nifak sokmaya çalıştı ama o bize işlemez. Recep İvedik nereli? Recep İvedik 2'de Kars'lıyım dedi. Karslı kaldı. Ama biraz Ankara alt yapısı var tabi... "La bebe" durumları falan oradan geliyor. Kadınların hayatında bir Recep İvedik düşünemiyorum... Ya sen? İnanmayacaksın ama Recep İvedik'in erkekden çok kadın hayranı var. Nasıl yani komik olsun, çirkin olsun durumumu? Bilmiyorum ama kadınlar ve çocuklar Recep'e daha düşkün, kadınlar bu adamı çok seviyor. Rakamları görünce şaşırdım. Zenginler daha çok seviyor Çok anlam veremedim, halk adamı olduğu içindir belki? Aslına bakarsan Recep'i zengin diye tabir ettiğimiz kitle daha çok seviyor. Türkiye'de en pahalı sinema salonlarında daha fazla izleniyor. Toplumun her kesimi izliyor ama yüksek tabaka daha çok izliyor. Recep İvedik küfürbaz bir adam mı? Recep argo konuşuyor ama küfür etmiyor. İnsanlar "aman çok küfürlü bir film" algısı yaratmaya çalışıyor ama yok öyle bir şey... Recep İvedik'ten çok daha fazla küfürlü filmler var. Ama yine de bu defa daha da fazla dikkat ettik. Zaten ben de kibar bir Recep İvedik düşünemiyorum... Zaten "Ne yapıyorsunuz, nasılsınız?" diyen bir adam Recep İvedik de olamaz. Maddi veya manevi, özel hayatımı paylaşmıyorum Her ne kadar sorumsuz bir insan olarak görünsem de diğer insanlara göre çok daha sorumlu büyüdüm. Çünkü benim bir şeyleri başarma hırsım gelişti. Hayatım boyunca, benimle ilgili anneme kötü bir söz gelmesin, ben daha başarılı olayım, annem üzülmesin diye uğraştım. Annem benim hayatımdaki en önemli kadın. Hiç görmedik sanırım... Evet çünkü Annem de, ben de kameralardan hoşlanmıyoruz. İşim dışında kameraları sevmiyorum. Komikliğim dikkat çekti Senin Ankara'da öğrencilik yıllarında sakin bir çocuk olduğunu biliyorum... Şaşırdın değil mi, bu çocuk nasıl böyle oldu diye... Aslında dönem dönem değiştim ben... Ortaokulda çok içine kapanıktım, lisede komikliğim insanların dikkatini çekti. Üniversitedeyken tiyatronun o ağdalı oyunları içimi epey kararttı ve o zaman da şovmen olmaya karar verdim. Ben zaten o günlerde diyordum "2005'te şovmenim 2007'de ünlüyüm" diye... Düşündüğümden daha erken oldum. Aşk hayatını da gizili kapaklı yaşamaya başladın, neden? İstanbul'a ilk geldiğim zamanlarda bu kadar yorulmamıştım, daha da gençtim, sıkılmamıştım. Maddi manevi özel hayatımı hiç paylaşmıyorum artık. Şöhret olmaktan sıkıldın mı? Hani anne olmayan anlayamaz ya, bu da aynı onun gibi, şöhret olmayan anlayamaz. Aynı anda onlarca duyguyu bir arada yaşıyorsun. Bir yandan çok güzel, bir yandan hiç istemiyorum dediğin bir an. Evlenmeyi düşünüyor musun? Bir zaman mutlaka babalık hissi yaşamak istiyorum, sanırım bunun için olabilir. Bildiğim tek şey birkaç tane çocuğum olmasını istiyorum. Ben açlığa dayanamam Peki Recep İvedik bu defa bir adada, sen katılır mısın Survivor'a? Katılamam, açlığa dayanamam ben. Beni 5 gün aç bırak bak neler oluyor, adayı yerim. Televizyon programıyla ünlendin, bir programla dönmeyi düşünür müsün? Düşünmüyorum. Bazen çok sıcak bakmamı sağlayacak teklifler geliyor ama istemiyorum. Ben sinemada daha mutluyum. Öyle diyorsun ama sanat filmi yapmadığın, ticari film yaptığın için eleştiriliyorsun? Toplumsal içerikli filmlerin dışındaki diğer sanat filmleri de hayrına çekilmiyor ki... Ticari olmayan bir film yapan adam hayrına çeşme yaptıran bir adama benzer. Kendi kendime yükseldim... Komedyenler gerçekten birbirinizle küs müsünüz? Benim kimseyle rekabetim, küskünlüğüm yok, arkadaşlarımın da yok. Komedyenlerin böyle bir dünyası yok. Ankara'da doğdun, büyüdün ve İstanbul'a geldin. Kim tuttu senin elinden? Benim annem çok evhamlıdır. İstanbul'da hiç kimseyi de tanımıyoruz, "Bu çocuk nasıl İstanbullarda tutunacak?" diye düşünürken Tamer Karadağlı ve Altan Erkekli'ye arkadaşları aracılığıyla ulaştı. Ben de Tamer Karadağlı'yı dizi setinde Altan Erkekli'yi de BKM'de ziyaret ettim. Ama tabii ikisinin de telaşesi vardı, ilerlemedi muhabbetimiz. Ben de bir sene görüşmelere gittim, orası burası derken hasbelkader TV8 oldu da program yaptım. Kimse bana yardım etmedi, tamamen kendi kendime yükseldim. Zayıflamayı düşünüyor musun? Evet, düşünebilirim. Çalışma saatleri belli olmayınca bütün düzen bozuluyor. Bir de ben gece yemek yemeyi seviyorum, kesmem lazım ama nasıl olacak bilmiyorum? Ama yavaş yavaş başladım, kilo vereceğim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577852.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577852.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0c8fd0caaa09b5e045f718d1f02926c0afe0f7f3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577852.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'de Ferrari sahibi tek gazeteci. Adı iş takibine, ihalelere karışmadı. Ama aynı Altaylı büyük bir yanılsama içinde. Sanıyor ki banka hesabındaki bu pürüzsüz sicil başka zaaflarını da örtebilir. Fatih Altaylı'yı bir de benden dinleyin Bundan epey bir zaman önce Ahmet Altan'ın bir romanı hakkında "Ya ... Fatih Altaylı, çok iyi bir köşe yazarı. Bana kalırsa dürüst bir insan da. Mesela parasına dair verilmeyecek hiçbir hesabı yok. Adı iş takibine, ihalelere karışmadı. Ama aynı Altaylı büyük bir yanılsama içinde. Sanıyor ki banka hesabındaki bu pürüzsüz sicil başka zaaflarını da örtebilir. Fatih Altaylı'yı bir de benden dinleyin Bundan epey bir zaman önce Ahmet Altan'ın bir romanı hakkında "Ya bu kitap bir başka romana çok benziyor, galiba çalıntı" mealinde bir yazı kaleme almıştı. Ne Altan'ın romanını, ne de bahsettiği kitabı okumuş, eşinden duymuştu sadece. Bu basit örnek Fatih Altaylı'yı açıklıyor: Kötü niyet değil, acelecilik, çocuksu bir heyecan, "Ben yaptıysam doğrudur" inancı. Aynı yanılsama bugün de devam ediyor. Zannediyor ki o giderse Habertürk diye bir gazete kalmayacak, 400 kişi işten atılacak. Hatta Habertürk gazetesinin bağımsız, tarafsız olduğunu düşünüyor. Daha da acıklısı, kendisini Habertürk gazetesinin genel yayın yönetmeni zannediyor. Oysa Fatih Altaylı çoktan Habertürk'ün başından alındı, farkında değil. Hem de gazete çıkmadan önce. Altaylı, çok iddialı bir çıkış yapmak için Emin Çölaşan'ı transfer etmişti Habertürk'e. Ancak gazete daha çıkmadan Emin Çölaşan ayrılmak zorunda kaldı. Altaylı'nın kızdığını, üzüldüğünü biliyorum ama yeter miydi? Daha sonra Habertürk'e bizzat getirdiği pek çok yazar (Bekir Coşkun, Amberin Zaman, Ece Temelkuran) kendi kontrolü dışında işten atıldı. Ankara Temsilcisi Çiğdem Toker, bir muhabiri işten atılınca istifa etmek zorunda kaldı. Yerine atanan Muharrem Sarıkaya görevden alındı. Her şeyi bırakın, ailece görüştükleri, çok yakın arkadaşı Rahşan Gülşan bile çıkartıldı. Sağlık haberi yüzünden atılan üç kişiyi saymıyorum bile.  Fatih Altaylı "Ben atmadım, daha yukarıdakiler tarafından atıldı" dedi televizyonda. Bir genel yayın yönetmeni böyle bir cümle kuruyorsa de facto görevden alınmış demektir. Ama haklı, başka gazetecilerin kayıtları çıksa farklı olmayacak. Hürriyet "Bizde Alo Fatih hattı yok" diyor mesela. Ama hâlâ 2007'de -yine- Çölaşan'la başlayan yazarlar kıyımının, genel yayın yönetmeninin neden görevden alındığının yanıtını veremiyorlar. Demirören Ailesi Başbakan'a "Gazetenin başına kimi getirelim" diye sormadı mı? Bugün devletle iş yapan medyada yönetici olmak, sızan kayıtlardakine benzer pek çok konuşmayı yapmak anlamına geliyor. Ama bu bir tercih meselesi işte. Altaylı, bugün istediği kadar "Alo Fatih ben değilim" desin. Sonuçta Alo Fatih'le birlikte çalışmaya maruz kaldı, tercihini itiraz etmeme yönünde kurtardı. Kendisini sevmeme rağmen üzülerek söylemeliyim ki, Türkiye'nin şu olağanüstü ara rejim döneminde, hiç ama hiç iyi sınav vermedi. Üstelik 2007'de, yönettiği Sabah'a haksız yere el konulduğunda bu fırsat eline geçmişti. Bu konuda bir parantez açmak istiyorum: O zaman kim senin kendisine destek olmadığını söylüyor. "İmha Planı" kitabımda bu süreci ayrıntılı bir şekilde anlatıyorum. Hafızasını tazeleyeyim, 2007'de çalıştığım Akşam Gazetesi'nde, patronun kendince haklı biz bu kavgaya karışmayız tavrına rağmen, Serdar Akinan'la birlikte bu duruma isyan edeceğimizi belirtip defalarca köşemizde yazdık. Hiç kimsenin ekrana çıkartmadığı Altaylı'yı, Akinan her hafta konuk etti. Tekrar ediyorum: Patrona ve Ankara'ya rağmen. Ne gereksiz şövalyelikmiş, sonunda Serdar'la ben işsiz kaldık, hedef gösterildik, hakkımızda kampanyalar açıldı. Eskiden sık sık konuştuğumuz Fatih Altaylı ise bir geçmiş olsun telefonu bile açmadı. Bu medyada Mehmet Barlas bile tutuklu Mustafa Balbay için imza gününe gitti ama... Fatih Altaylı ise Levent Kırca tutuklu gazetecileri neden ziyaret etmediğini sorunca da "Sana ne kardeşim, belki sevmiyorum içeridekileri gitmedim" deyiverdi. (OdaTV davasında 'Onlar misyon gazetecileri' diye bir şey uydurmuştu.) Bu yüzden de bugün sözlerinin samimiyetine inansam da, hatta kendisini savunuş biçimindeki ustalığa hayran kalsam da ona mağduriyet payesi veremiyorum. Not: Fatih Altaylı ve Mehmet Fatih Saraç'la görüş almak için iletişime geçtim, ama yanıt vermediler. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577854.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577854.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5bba47d682f767f29ada4ecfcb8d8dedecfe413 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577854.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zervede medcezir. Tarkan Abdullahoğlu- Milyonların, Medcezir dizisindeki Yaman Koper ve Mira Beylice karakteri olarak ekranda hayranlıkla izlediği Çağatay Ulusoy ile Serenay Sarıkaya, karlı yamaçlarda baş başaydılar. Onlar birbirleriyle şakalaşıp, el ele kayak yaparken objektifin farkına bile varmadılar. Bu fotoğraflar, Ulusoy ile Sarıkaya'nın   ... Rol aşkları gerçek olan ve set dışında fotoğrafları çekilemeyen Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy'u, Uludağ'da yakaladık... Tarkan Abdullahoğlu- Milyonların, Medcezir dizisindeki Yaman Koper ve Mira Beylice karakteri olarak ekranda hayranlıkla izlediği Çağatay Ulusoy ile Serenay Sarıkaya, karlı yamaçlarda baş başaydılar. Onlar birbirleriyle şakalaşıp, el ele kayak yaparken objektifin farkına bile varmadılar. Bu fotoğraflar, Ulusoy ile Sarıkaya'nın   beraber olduklarını ilk kez gözler önüne sermiş oldu. Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy, Uludağ'da aşk tatilinde Sözcü Pazar'a görüntülendi. Çift önceki akşam da İstanbul'da birlikte yakalandı. Medcezir dizisinin ünlü oyuncularından Serenay Sarıkaya ile Çağatay Ulusoy'un aylardır aşk yaşadığı konuşuluyor ama çift bir türlü görüntülenemiyordu. Sevgililer, set dışında ilk kez yakalandı. Geçtiğimiz günlerde Uludağ Sess Bar'da gerçekleşen çekimler için Uludağ'da bir hafta kalan sevgililer, çekim olmadığı zamanlarda aşklarının keyfini çıkardı. Gözlerden uzak kayak yapan Sarıkaya ile Ulusoy sonra da kar üzerinde kahve keyfi yaptı. Partiye gittiler Uludağ'dan sonra sevgililer önceki gece de İstanbul'da objektiflere yakalandı. Önceki akşam yakın bir dostlarının Karaköy Bej'de düzenlediği doğum günü partisine katılan sevgililer, Florya Elite World Otel'de gün boyu süren dizi çekimlerinden birlikte çıkıp, partiye gitti. Mekan içerisinde yan yana oturan ve samimi oldukları gözlenen Sarıkaya ve Ulusoy,   3 saate yakın kaldıkları mekandan ayrı ayrı çıkış yaptı. Ulusoy ile Sarıkaya, görüntülendiklerinden habersiz kayak keyfi yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577856.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577856.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5066d30cde5b0aaec4d0e157c99ccdb1216689c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577856.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şeytan fena panikledi. Tarkan ABDULLAHOĞLU-Türk Futbolu'nun 'şeytan' lakaplı yıldızı Rıdvan Dilmen'i aynı kanalda Çerçeve programının sunucusu Tuğba Dural'la Etiler'de görüntüledik. Objektifimizi fark eden Dilmen, nedense birden panikleyerek geçen yıl eşinden boşanan Dural'ın yanından uzaklaşmaya çalıştı. "Şeytan" lakaplı eski futbolcu ve şimdilerde NTV Spor'da ... Aynı televizyonda çalıştığı sunucu Tuğba Dural'la görüntülediğimiz Rıdvan Dilmen, kaçmak istedi. Tarkan ABDULLAHOĞLU-Türk Futbolu'nun 'şeytan' lakaplı yıldızı Rıdvan Dilmen'i aynı kanalda Çerçeve programının sunucusu Tuğba Dural'la Etiler'de görüntüledik. Objektifimizi fark eden Dilmen, nedense birden panikleyerek geçen yıl eşinden boşanan Dural'ın yanından uzaklaşmaya çalıştı. "Şeytan" lakaplı eski futbolcu ve şimdilerde NTV Spor'da futbol yorumculuğu yapan Rıdvan Dilmen, yaklaşık bir yıldır yasak aşk yaşadığı iddia edilen NTV spor spikeri Tuğba Dural ile ilk kez Sözcü Pazar'a görüntülendi. Dilmen ve geçtiğimiz yıl eşinden boşanan Dural, Etiler'deki Hünkar Restoran'da baş başa yemek yedi. Yemekten sonra mekandan çıkan Rıdvan Dilmen ile Tuğba Dural fotoğraflarının çekildiğini fark edince oldukça panikledi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577857.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577857.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ff06b6678bc37a52bf52eb73b06a171d4f704245 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577857.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın 20 yıllık çıkını. AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, Erdoğan'ın mal varlığıyla ilgili, "Başbakanlığın sitesine girin, Başbakan bölümünü tıklayın, sürekli güncelleniyor. Başbakan olduğundan beri mal varlığı burada var" dedi. Baktım. 3 yıldır yenilenmiyor! 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra para ilişkileriyle gündeme gelen Erdoğan'ın açıkladığı "resmi" mal ... AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, Erdoğan'ın mal varlığıyla ilgili, "Başbakanlığın sitesine girin, Başbakan bölümünü tıklayın, sürekli güncelleniyor. Başbakan olduğundan beri mal varlığı burada var" dedi. Baktım. 3 yıldır yenilenmiyor! 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra para ilişkileriyle gündeme gelen Erdoğan'ın açıkladığı "resmi" mal varlığını araştırdım. Hakkında mal bildirimi eksikliği yüzünden dava bile açılan Erdoğan hakkında bakın neler buldum. Sahi, Burak ile Bilal servet yüzünden kavgalı mı?.. İki çocuğunun annesi Havuli'den boşanan sandalcı Ahmet Erdoğan, aynı yıl 06.05.1953'te Tenzile ile evlendi. Recep Tayyip Erdoğan, 26.02.1954'te doğdu; Rize İli Güneysu (Potamya) İlçesi, Dumanköyü (Pilihoz) nüfusuna kayıt edildi. 14.06.1965'te İstanbul Piyale İlkokulu'nu bitirdi. 13.07.1965'te Fatih İmam Hatip Lisesi'ne yatılı kaydoldu; farklı dersleri vererek 06.10.1973'te Eyüp Lisesi'nden mezun oldu. Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu'nda eğitimini sürdürürken, 21.02.1955 doğumlu Siirt Tillo'lu Emine (Gülbaran) ile 04.07.1978'de evlendi. Bu evlilikten; Ahmet Burak (1979), Necmettin Bilal (1980), Esra (1981) ve Sümeyye (1985) doğdu. 31.03.1982'de askere alındı. 31.07.1983'te; 3'üncü Kolordu 6'ncı Piyade Tümeni, 77'nci Piyade Alayı A.Kh.Srv.Bl.'de askerliğini tamamladı. Çalışma yaşamına ilk kez 24.07.1974'te; İstanbul'da 8769950 Sicil Numarası'yla sigortalı olarak Coşkun Et ve Sucuk Mamülleri'nde başladı. 01.05.1990'a kadar çeşitli sürelerde sigortalı olarak (Al Et Gıda; Elif Et -Sucuk) gibi et ve gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde çalıştı. Bir ara takımında futbol oynadığı için İETT'ye gitti. Refah Partisi Beyoğlu İlçe (1984) ve İstanbul İl (1985) Başkanlığı yaptı. Aday olduğu; 1986 milletvekili ara seçimini; 1989 Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimini ve 1991 milletvekili seçimini kaybetti. 27.03.1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Belediye Başkanlığı dönemi Tarih: 15 Nisan 1994 Belediye başkanlığı döneminde ilk mal beyanını verdi: İstanbul Bolluca Köyü'nde 376 metrekare arsa (tahmini bedeli -o zamanın parasıyla-100 milyon lira); Rize Güneysu İlçesi'nde 2000 metrekare tarla (500 milyon lira); İstanbul'un Beyoğlu (200 milyon lira) ve Maltepe ilçelerinde (500 milyon lira) birer daire; ve Burak Gıda Tic. ve San Ltd. Şti.'de yüzde 10 hisse ile 100 bin Alman Markı ve 50 bin ABD Doları ile eşine ait 10 bilezik, 10 beşibirlik. Beyoğlu'ndaki daire baba yadigarıydı. Seçim öncesi kaçak binada kirada oturduğunu söyledi. Tarih: 10 Ocak 1995 Maltepe'deki daire buharlaştı. İstanbul'daki arsanın değeri 200 milyon lira, Rize'deki tarla 1 milyar lira oldu. Eh toprak bu, değerleniyor. Daire fiyatı patladı; 200 milyondan 500 milyona çıktı. Mark'ta 30 binlik bir azalma oldu; 70 bin Markı vardı. 700 milyon liraya alınan Ford otomobil beyana eklendi. Herhalde 500 milyon liralık daireyi satıp, üstüne 200 milyon lira ekleyip otomobil aldı! Oysa, otomobil 29.12.1994'te, 469 milyon 863 bin liraya alındı. 1996'da mal beyanı açıklamadı. Tarih: 10 Mayıs 1997 İstanbul'daki arsanın değeri 350 milyon liraya; Rize'deki tarlanın değeri 1.5 milyar liraya çıktı. Dairenin değeri yüzde yüz artışla 1 milyon lira oldu. Dolar mevduatı aynıydı; Mark'ta 2 bin 500 artış vardı. Bu arada Emniyet Gıda'nın yüzde 40 hissesi karşılığı 240 milyon lira mal beyanına girdi. Emine Erdoğan'ın ziynet eşyalarında 9 beşibirlik azaldı. Otomobilin değeri 2 milyar lira oldu. Burak Gıda 17.03.1997'de kapatıldığı için mal beyanına girmedi. Tarih: 1 Aralık 1998 İstanbul'daki arsanın değeri 1.5 milyar lira; Rize'deki toprağın değeri 3 bin liraya fırladı. Beyoğlu'ndaki daire satıldı. Kartal'dan 12 milyon liraya 1800 metrakare arsa alındı. Emniyet Gıda'daki hissesi yüzde 40'tan yüzde 20'ye indi ama değeri; 240 milyon liradan 40 milyar liraya yükseldi. Dolar ve mark mevduatı bu kez beyan edilmedi. Ne oldu acaba? Emine Erdoğan'dan 2 bilezik azaldı. Bu arada Ford otomobil değiştirildi; 9 milyar 500 milyon liraya Passat alındı. Bu yıl Erdoğanlar için hiç iyi geçmedi: 06.12.1997'de Siirt'te "Minareler süngü/Kubbeler miğfer/ Camiler kışlamız/ Müminler asker" dedi. 21.04.1998'de hapis cezası aldı. 06.11.1998'de belediye başkanlığı sona erdi. 26.03.1999'da hapse girdi; çok yatmadı, 4 ay sonra 24.07.1999'da çıktı. Erdoğan bu süreçte, kamu görevlisi olmadığından üç yıl mal beyanında bulunmadı. Başbakanlığa giderken Tarih: 10 Eylül 2001 Recep Tayyip Erdoğan, 14.08.2001'de AKP Kurucu Başkanı olduğunda mal beyanı verdi. İstanbul'daki arsanın değeri 1.5 milyardan 40 milyar liraya; Rize'deki tarlanın değeri 3 milyardan 10 milyar liraya çıktı. Kartal'daki arsa satılmıştı. Nakitte patlama vardı; 340 bin ABD Doları ve 130 bin Alman Markı. Erdoğan, aynı mal bildiriminde 21 yaşındaki oğlu A. Burak Erdoğan'a; 220 bin ABD Doları ve 55 bin Alman Markı borcu olduğunu beyan etti. Emine Erdoğan'ın da altın kesesi dolmuştu; 174 Cumhuriyet Altını ile ne olduğu belirtilmeyen muhtelif takıları vardı. Passat'ın yeni modeli 10 milyara alınmıştı. Paraların kaynağı neydi? A. Burak Erdoğan'ın, 23 yaşındaki imam hatip mezunu, Rizeli Sema (Ketenci) ile 23.02.2001'de evlenmesi olabilir mi? Erdoğan siyasal yasaklı olduğu için Kadıköy Evlendirme Dairesi'ndeki sade nikah törenine, bu kadar altın ve para hediye olarak gelmiş olabilir mi? Bilemeyiz. Sadece, 23.07.2001 tarih ve 2501 sayılı gider pusulası ile Asgold A.Ş. Erdoğanlar'a, 262.802.364.000 TL ödeme yaptı. Ayrıca, bu "hayırlı iş" zamanla ortaklığa dönüştü: Cihan Kamer'in eşi Simay Kamer ve A. Burak Erdoğan'ın eşi Semra Erdoğan ile Bilal Erdoğan'ın ortak olduğu İstanbul Havalimanı'nın free-shop bölümünde kuyumcu mağazası açıldı. Türkiye'nin en çok ciro yapan kuyumcu mağazası deniyor. Ne bereketli düğün hediyesiymiş! Bitmedi; 2001'deki "resmi" mal bildirimine devam edelim: Erdoğan'ın Emniyet Gıda'daki hissesi yüzde 20'den yüzde 12'ye düştü ama değeri 40 milyar liradan 95 milyar liraya çıktı. Bu arada yine Ülker ürünlerini pazarlayan İhsan Gıda A.Ş kuruldu. Yüzde 12'lik hissesinin değeri 25 milyar lira idi. Ayrıca İhsan Gıda Ltd. kuruldu ve yüzde 12'lik hissesi 1 milyar lira idi. Bir ayrıntıyı atlamayayım: Erdoğan, 12.02. 2002'de Habertürk TV'de, 1 milyon dolar serveti olduğunu söyledi. Bu sözler mal beyanına uymuyordu; İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri inceleme başlattı. Raporda Erdoğan'ın elinde 1 milyar Dolar olduğu iddia edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (2001/277), mal varlığının soruşturulmasını talep etti. Erdoğan hakkında "Mal Bildiriminde Bulunulmaması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasası"na muhalefet suçundan 5-10 yıl arasında hapis istemiyle dava açtı. İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde (2002/20819) dava sürerken Erdoğan milletvekili ve ardından başbakan olarak "dokunulmazlık zırhı" kuşandı. (Erdoğan hakkında TBMM'de; görevi ihmal, zimmet, kalpazanlık, sahtecilik gibi suçlardan oluşan üç dosya var.) Tarih: 16 Aralık 2003 Erdoğan 16.03.2003'te başbakan olduğunda mal beyanını şöyle verdi: İstanbul'daki arsa ilk kez değer kazanmamıştı; yine 40 milyar lira idi. Aksilik Rize'deki tarlada da değer artışı yoktu; yine 10 milyar idi. Başbakanlık dönemi Nakit aynıydı; dolar ve euroda artış ya da azalma yoktu. Oğlu Burak'a ise hâlâ borcunu ödememişti. Emine Erdoğan'ın altınlarında da artış ve azalış yoktu. Otomobil duruyordu. Erdoğan, Başbakan olduktan sonra ticaretteki hisseleri de değer kazanmadı. Sadece... Ortakları arasında Sabri Ülker'in damadı Orhan Özokur'un da bulunduğu Yenidoğan Gıda Paz. ve Tic. A.Ş'nin yüzde 12 hissesi, 12 milyar liralık değeriyle mal beyanına girdi. Allah Allah mal artışı veya azalışı niye olmadı: Halbuki oğlu Necmettin Bilal; Trabzonlu, kolej mezunu 17 yaşındaki Reyyan (Uzuner) ile, 10.08.2003'te Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Salonu'nda, 14 bin kişinin katıldığı düğünle evlendi. Burak Erdoğan'ın sade düğününden o kadar mal varlığı artışı varken, bu düğünün baba Erdoğan'ın gelirine hiçbir katkısı olmadı! Peki bu düğünün 'geliri' nereye gitti acaba? Genç çift 24.08.2005'te ABD Maryland'ta 261 bin 500 dolara, villa sahibi oldu; fakat bunu da mortgage sistemiyle 30 yıl boyu borçlanarak aldı. Ayrıca... Bilal Erdoğan, ABD'li makyaj malzemesi üreticisi Bellapierre Cosmetics'in ürünlerini Türkiye'de satmak için Maye Dış Ticaret isimli şirkete ortak oldu. Sonra Mis Hediyelik Eşya Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ni kurdu. ABD'de de Virginia eyaletinde Tyson's Corner AVM'de stand açarak Türkiye'ye ihracata başladı. Eklemeliyim; Bilal Erdoğan BMZ Group Denizcilik ve İnşaat A.Ş'yi kurarak 24.05.2013'te denizcilik sektörüne girdi. Kuruluş sermayesi 3 milyon lira olan şirketin hissedarları halasının kocası Ziya İlgen ile amcası Mustafa Erdoğan'dı. Amcası Mustafa'nın mesleği tornacılıktı; daha sonra İsrailli Sami Ofer'in gemilerinde çalıştı; gemicilik deneyimi buradandı! Mustafa Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen ve yeğeni A. Burak Erdoğan'la 10.04.2006'da, 1 milyon YTL sermayeyle "Turkuaz Denizcilik ve Ticaret Anonim Şirketi" kurmuştu. Fakat ne oldu ise... Burak Erdoğan bir yıl sonra, 19.01.2007'te "MB Denizcilik Taşımacılık" şirketini kurdu ve Safran 1 (alış fiyatı 2 milyon 350 bin dolar) ve Sakarya (10 milyon 500 bin dolar) adını verdiği gemileriyle taşımacılık yapmaya başladı. Bu şirketler nedeniyle Bilal ile Burak'ın arasının soğuk olduğu iddia ediliyor. Neyse konumuzu dağıtmayalım. Erdoğan 2004'te mal beyanı vermedi. Tarih: 03 Şubat 2005 İstanbul'daki arsa ve Rize'deki tarlanı yine değer kazanmadı! Bir dönem ne hızlı değer kazanıyordu, Erdoğan başbakan olunca değer kazanmaz oldular! Euro ve dolar mevduatı aynıydı. Erdoğan gıda şirketlerindeki tüm hisselerini 1.2 trilyona sattı. Alanlar kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen idi. Satış, mal beyanından bir gün önce 02.02.2005'te gerçekleşti. (Bunun sebebi muhalefetin Erdoğan'ın ticaret yapmasını eleştirmesiydi. Erdoğan ise "Ne yapayım geçinemiyorum ticaret yapıyorum" demişti.) Satıştan cebi para gördü ama buna rağmen, oğlu Burak'a hâlâ borcunu ödemedi. Emine Erdoğan'ın altınlarında artış ve azalış yoktu. Yalnız, Emine Hanım'ın önceki iki mal beyanında yer alan 174 Cumhuriyet Altını'nın değeri 14 bin 300 TL gösterilirken, bu yıl iki katına; 27 bin 500 TL'ye çıktı. Takıların değeri ise 7 bin 500 TL idi.) Otomobili değiştirmediler ama değeri yıllar geçmesine rağmen 10 milyardan 25 milyara çıktı! Esra Erdoğan, ABD'de okurken arkadaş olduğu Berat Albayrak ile 11.07.2004'te Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda, çoğunluğu işadamı ve politikacı olan 7 bin davetlinin katılımıyla evlendi. Mal bildirimine bakınca bu düğünün de, baba Erdoğan'ın bütçesini olumlu ve olumsuz anlamda etkilemediği görülüyor. Çift yaşamak için ABD'ye gitti. Herhalde takılar yeni yaşam için kullanıldı! Tarih: 07 Şubat 2006 İstanbul'daki arsanın değeri (40 bin YTL) ve Rize'deki tarlanın değeri (10 bin YTL) aynıydı. Ne oldu da bunlar artık hiç değer kazanmaz oldu! Banka hesaplarında ise şirket hisselerinin satışından; emekli ikramiyesi ve maaşından oluşan 1.361.290 YTL ve 120.000 dolar vardı. Otomobil Passat yenilendi. Altınlar artık adet olarak beyan edilmedi; toplam değeri 35.640 YTL idi. Bir çeyrek altın kadar artış vardı! Fakat hayatlarında değişiklik vardı: İstanbul, Üsküdar 3. Bölge, Kısıklı'da 15 bin 20 metrekarelik bir alana villalar yapıldı. Arazi Atatürk döneminin bakanlarından Yusuf Kemal Tengirşenk'in torunları Tayyibe İlter ve Meryem Çiçek Tünger'e aitti. Torunlardan 6 villa karşılığı alınan arazide, toplam 11 villa yapıldı. Erdoğan'ın "kiracıyım" dediği her biri 1727 metrekarelik arsaya sahip bu 5 villada; oğlu Bilal, kızı Esra, kardeşi Mustafa ve kız kardeşi Vesile İlgen oturuyor. Erdoğan bu eve ödediği kira mal bildiriminde yok. Tıpkı Ankara Keçiören'deki ev gibi! Görülüyor ki, Erdoğan kafasını sokacağı bir eve sahip olamadı! Oysa Forbes dergisi, Erdoğan'ı dünyanın en zengin 8'inci başbakanı olarak gösterdi. Tarih: 12 Ekim 2007 İstanbul ve Rize'deki malların değerinde artış yoktu! Bankadaki mevduat 1.803.854 YTL çıktı. Bir de Euro hesabı açılmıştı; 9.890 Euro vardı. Ayrıca Erdoğan'ın 312.500 YTL alacağı vardı. Otomobil aynıydı. Altınlar para değeri olarak da artık bildiriminde yoktu. Burak'a borç gözükmüyordu! Erdoğan sonraki üç yıl mal beyanında bulunmadı. Tarih: 01 Mart 2010 İstanbul ve Rize'de bir dönem hızla değer kazanan arsa ve tarla artık hep aynı değerdeydi. Erdoğan'ın bankadaki parası 562.255 TL artarak 2.366.109 TL oldu. Alacağı da artış göstermişti: 500 bin TL idi. Tarih: 16 Haziran 2011 Ve Erdoğan'ın bu son beyanında artık tahmin edersiniz İstanbul ve Rize'deki arsa ile tarlanın değerlerleri aynıydı! Bankadaki mevduatı 3.390.384 TL'ye çıktı. Ayrıca döviz mevduatı arttı; 25.000 euro oldu. Hesapta bir de nereden geldiği belli olmayan 199 bin 867 dolar vardı. Ve kim/kimler ise, hâlâ Erdoğan'a 500 bin TL borcunu ödemiyordu! Görünen o ki, Erdoğan mal beyanı vermeyi hiç önemsemedi; yasalar mecbur kıldığı için baştan savma doldurup verdi. Son 3 yıldır da mal beyanında bulunmadı. Oysa, Erdoğan'ın mal varlığı hep konuşuluyor, tartışılıyor. Örneğin: WikiLeaks belgelerine göre, ABD Büyükelçisi Eric Edelman, 30.12.2004'te başkentine şu bilgiyi geçti: "Görüştüğümüz iki kişi bize Erdoğan'ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabının olduğunu söyledi." Erdoğan tazminat davası açacağını söyledi, açmadı! Sonuç Taraf'ın "Bavulcusu" Mehmet Baransu, 19.12. 2011'de yazdı: "AK Partili bir ismin 2004 yılında İsviçre'ye neden gittiğini, gelirken yanında bulunan valizde kaç milyon dolar olduğunu, bu paranın Türkiye'ye neden getirildiğini merak ediyorum." 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra Erdoğan'ın birçok şirkete "örtülü ortak" olduğu iddiası var. Erdoğanlar'ın kurucusu olduğu TÜRGEV adlı vakfın "örtülü para" işlerinde kullanıldığı basında yazılıyor. Evet sonuçta: Erdoğan'ın malı, fukaranın cebini -pardon çenesini daha çok yoracağa benziyor! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577859.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577859.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..076ebcfedfdf16dcc45de8c84019b38aced02766 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577859.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın yeni bir özelliği keşfedildi!. Bir dizi ziyaret ve açılış için Düzce'ye giden Sağlık Bakan yardımcısı Agah Kafkas, Gümüşova Devlet Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmayla gündemde. Sağlık Bakan yardımcısı Kafkas, hükümetin icraatlarını anlatırken ipin ucunu kaçırınca Düzcelilerin tepkisini çekti. ERDOĞAN ÖMRÜZÜMÜZ 5 YIL UZATTI! AKP ... Sağlık Bakan yardımcısı Agah Kafkas "Erdoğan sayesinde Türk halkının ömrü 5 yıl uzadı" Bir dizi ziyaret ve açılış için Düzce'ye giden Sağlık Bakan yardımcısı Agah Kafkas, Gümüşova Devlet Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmayla gündemde. Sağlık Bakan yardımcısı Kafkas, hükümetin icraatlarını anlatırken ipin ucunu kaçırınca Düzcelilerin tepkisini çekti. ERDOĞAN ÖMRÜZÜMÜZ 5 YIL UZATTI! AKP tarafından sağlık alanında yapılan yeniliklerle ülke ömrünün 5 yıl daha uzadığını savunan Kafkas "Eskiden insanlar hastalansın tedavi ederiz mantığı vardı artık koruma mantığı var. Biz insanlarımız hastalanmasın diye önlem alıyoruz. Başbakan Edoğan döneminde bu ülke insanının ömrü 5 yıl uzadı.Türkiye yönetim anlayışını AKP'yle temize çekmiştir." dedi. Kafkas'ın bu konuşmaları kentte büyük tepkiye neden oldu. Başta CHP olmak üzere muhalefet partisi temsilcikleri Kafkas'ı 'haddini aşmakla' suçladı. "ALLAH'IN SIFATLARINI ÜZERİNDE TOPLAYAN LİDER..." Kafkas'ın açıklamaları geçtiğimiz ay yine Düzce'de kentin AKP'li milletvekili Fevai Arslan'ın sözlerini akıllara getirdi. Arslan  Başbakan Erdoğan için "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var. İşte bunun önünü kesmek istediler" demiş ve partisi içerisinden bile tepkilere neden olmuştu. ALLAH'IN BÜTÜN SIFATLARINI ÜSTÜNDE TOPLAMIŞ! - VİDEO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577903.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577903.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8058cec85bc7885f1c3fb793017928074fa618b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577903.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan yeni paralel iddiası!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI Çok önemli bir hususu hatırlatmak istiyorum. 1950'den beri tartışılan bir konu var. Nedir bu tartışma? 1950'den bir ülkemizde Türkiye'yi kim yönetecek tartışması yaşanıyor. CHP diyor ki sadece biz ... Erdoğan kendisine yapılan paralel yapı ihbarını açıkladı: "Başbakanımız çok büyük baskı altındayız, geceleri ablalar bizi kaldırıp size beddular yaptırıyorlar." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI Çok önemli bir hususu hatırlatmak istiyorum. 1950'den beri tartışılan bir konu var. Nedir bu tartışma? 1950'den bir ülkemizde Türkiye'yi kim yönetecek tartışması yaşanıyor. CHP diyor ki sadece biz yönetiriz Türkiye'yi. Medya diyor ki Türkiye'yi biz yönetiriz, manşetlerimizde biz yön veririz. Bazı iş adamları diyor ki para bizde, mani bizde Türkiye'yi biz yönetiriz. Merhum Menderes çıktı 1950'de hayır dedi. Yeter! Söz milletindir dedi. Biz de yola çıkarken Türkiye'yi millet yönetecek dedik. Biz bu emaneti kusura bakmasınlar kimseye vermeyiz, bu iradeyi kimseyle paylaşmayız. Asla göz yummayız. Manşetlerle, sokak eylemleriyle, açtıkları davalarla, iftiralarla bir kez daha aynı senaryoyu hayata geçirmeye çalışıyorlar. 3. havalimanını, Marmaray'ı engellemeye çalıştılar. Ne oldu?  Çalışa, çalışa çalışa engelleyemediler. Söke söke aldık ve Marmaray'ı aldık. Şimdi merak ediyorum engellemeye kalkışanlar hangi yüzle Marmaray'a biniyorlar. Şimdi geçit yapıyoruz, ona da engel olmak istiyorlar. Allahtan denizin altından da göremiyorlar Havalimanını yaptık mı yaptık, bunlara kalsa olur muydu? Size çok ilginç bir belge açıklayacağım. Bundan 10 ay önce... 2013'ün Mayıs ayında. Gençler özellikler sizin bunu takip etmenizi istiyorum. İstanbul'da 46 milyar dolarlık havalimanı ihalesini yaptık. Cebimizden bir kuruş çıkmıyor. 20 yıl burayı çalıştıracaklar, sonra devlete teslim edecekler. Bunu durdurmak istediler. Bu 3. Havalimanın yıllık yolcu kapasitesi 100 milyon. Ankara'da Japonya Başbakanıyla bir görüşme yaptım, misafirimdi. Nükleer elektrik santralini yapacağız. 22 milyar dolarlık maliyeti var. Yapacaklar, işletecekler sonra bize devredecekler. BAHÇELİ'YE YÜKLENDİ MHP'nin başındaki zat ne diyor... Gerçekten acınacak hali var. Bu Başbakan "Hiç yere inmiyor sürekli havada uçuyor, biz onu kulakların asacağız" diyor. MHP'nin genel başkanı. İsmini anmıyorum. MHP'nin başındaki zat sen zaten uçma özürlüsün, ülkeler arası gezemezsin sen. 3,5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptın nereye gittin onu söyle. Biz öyle bir ataların torunlarıyız ki. At üstünde kıtalar arasında dolaşıyorlardı. Sen laf milliyetçisisin. "DÜŞTÜ AMA ÇIKACAK" Kıskandılar, borsa maalesef şimdiki seviyelere düştü ama yine çıkacak. Merkez Bankası'nın durumu neydi? MHP'den böyle aldık. Döviz rezervi 27 milyon dolardı. MHP bırakıp kaçtı 3,5 yıl kaldı, yürütemedi bu ülkeyi gitti. IMF borcunu sıfırladık. Güçlü Türkiye kendini hissettirdi. Enflasyonda, sanayide üst üste rekorlara sahip olduk Bir tek ay içinde oldu bunlar. Mayıs 2013'te oldu. Türkiye'nin umudu arttı. Çözüm sürecinde çok önemli yol kat ettik. Silahlar sustu. Nevruz bütün Türkiye'de coşkuyla kutlandı. Gözyaşlarını dindirdik, terör engeli çok farklı bir konuma düştür. Türkiye'yi zincirlerinden kurtarma noktasına geldik "SOKAKLARI ATEŞE VERDİLER" Mayıs ayını coşkuyla yaşarken. Bir el devreye girdi. Bir ağaç meselesiyle sokakları ateşe verdiler, yakıp yıktılar. 3 milyar fidan dikeniz biz. Havalimanından gelirken refüje baktım, başkana sordum bunlar nereden diye? 'Bunları söktük getirdik' dedi. Bu CHP'nin kafası bunlara ermez. Modern dünya bunları bu şekilde yapıyoruz. Fidan dikmek yerine, yetişmiş ağaçları belirli yerlere taşıyor. Bazı uluslararası medya var. Dün Yozgat'ın çekimini bu kalabalık Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı protesto etmek için toplandı diye yayın yaptılar. Bunların cibiliyeti bozuk ya cibileyeti bunlarda dürüstlük bir şey yok. Medyayı bugüne kadar böyle kullandılar. Bunların bizde de uzantıları var. Eğer yüreğiniz varsa, namert değilsiniz şu gerçekleri aynen yansıtın. CHP'YE SARIYER'LE YÜKLENDİ YSK Sarıyer seçimleriyle ilgili bir karar verdi. CHP'nin orada seçime girmesi için karar YSK'ya sesleniyorum. Uşak'ta farklı partiye 3-5 dakika geç kaldıkları için seçime sokmadın şimdi nasıl yapıyorsun. Sizler yargının içinden gelenlersiniz, adil davranacaksınız adil Bakınız olayları patlak verdiğinde 1 milyon kişiyle miting yaptık, hevesleri kursaklarında kaldı. Ama durmadılar bu kez 17 Aralık'ta farklı bir tuzakla düğmeye bastılar. Seçilmiş bir hükümeti kanunsuzlukla, iftirayla görevden uzaklaştırma yoluna gittiler. Ama başaramadılar, başaramayacaklar. Durmak yok,  durmayacağız yola devam. 'ABLALAR' UYARISI! Gençler, hanım kardeşlerim. Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir O çalan ablalara şunları söyleri yeter: Biz hükümetimiziden, devletimizden memnunuz. Biz baş örtüsüyle okullarımıza gidemiyorduk ama artık gidebiliyoruz. Bunlar ayrım yaptılar ama şimdi o yıkıldı. Partinizi kurun çıkın ortaya. 'BELGE AÇIKLAYACAĞIM' Tarihi bir belge açıklayacağım. 1940'larda buraya Afyonkarahisar Cezaevi'ne bir mahkum getirdiler. Soğuktan dondurarak, zehirleyerek öldürmek istediler. Bütün işi okumak yazmak olan kişi kimdi? Saidi Nursi'ye burada büyük eziyetler yaptılar. Kaçmış vatanına toprağına dönmüştü, buradan da kaçabilirdi ama kaçmadı. Ya zalimler için yaşasın cehennem dedi. Mekanı cennet olsun. İşte bu CHP 1940'larda Saidi Nursi'nin kitaplarını yasaklayan partidir İşte belgesi. CHP Genel Genel Müdürü senin belgelerine benzemez. İmza İsmet İnönü. Saidi Nursi'inin izinden gittiğini iddia edenler şu anda paralel örgütle kolkola geziyorlar. Saidi Nursi'nin kemikleri sızlıyordur. Medya patronlarıyla  al gülüm ver gülüm yapıyorlar. Ses kayıtlarıyla, görüntü kayıtlarıyla şantaj yapıyorlar. "ABLALAR GECELERİ GELİP..." Dün Sivas'ta 8 tane öğrenci kızımız geldi yanıma. Meğer paralel yapının evlerinde kalıyorlarmış. Dediler ki "Başbakanımız çok büyük baskı altındayız, geceleri ablalar bizi kaldırıp size beddular yaptırıyorlar. Sizinle ilgili bize yalan yanlış bilgiler aktarıyorlar, inanmıyoruz ama korkuyoruz. Bizi karalayacaklarından korkuyoruz diyorlar, ailelerimize yanlış şeyler söyleyeceklerinden korkuyoruz" Bunların vicdani, İslami bir yanı olabilir mi? Bu nasıl bir düşüncedir. Paralel örgüt çok büyük baskı yapıyor. Gazeteciler, siyasetçiler, işadamları var. Diyorlar ki dediğimizi yapmazsınız kasetleri, kayıtlar internete veririz. CHP, MHP bu şantaja teslim oluyor. Başbakanla ilgili bir şeyler düşünüyorsanız avucunuzu yalarsınız. Abdestimden şüphem yok ki namazımdan şüphem olsun. Bunların şüphesi var, iftira at tutmasa da iz bırakır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz. İŞTE GÜLEN'İN BEDDUA VİDEOSU \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577921.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577921.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..44240ac8c0099d624f90e6fea5be3101f6ca9089 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577921.txt @@ -0,0 +1 @@ +10 bin lira büyük yer kaplamıyor. City's'de önceki gün kuaföre gittiğini söyleyen Seren Serengil, içinde 10 bin lira olan cüzdanını kuaförde bıraktığını sanarak, kuaförün yolunu tuttuğunu fakat cüzdanı orada da bulamadığını anlattı. Serengil, içinde büyük bir meblağ taşıdığı cüzdanının akıbetini "Çantamı arkadaşımda bırakmıştım. Cüzdanımla Macro Center'a ... City's'de önceki gün kuaföre gittiğini söyleyen Seren Serengil, içinde 10 bin lira olan cüzdanını kuaförde bıraktığını sanarak, kuaförün yolunu tuttuğunu fakat cüzdanı orada da bulamadığını anlattı. Serengil, içinde büyük bir meblağ taşıdığı cüzdanının akıbetini "Çantamı arkadaşımda bırakmıştım. Cüzdanımla Macro Center'a alışverişe gittim. Cüzdanı alışveriş poşetinin içine atmışım, dalgınlık işte" dedi. "10 bin lira nakiti niçin taşıyorsunuz?" sorusuna ise "200'lük deste idi büyük yer kaplamıyor ve helal paraymış ki hemen çıktı" cevabını verdi. "Para şu an yanımda göstereyim" diyen Serengil'e, muhabirlerin uyarısıyla yeniden kaybetmemek adına cüzdanını çıkarmadı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577982.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577982.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5f7d4ece5884648f15e6c76f1f668676cf398105 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577982.txt @@ -0,0 +1 @@ +'En çok oy veren hizmeti kapar!'. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, seçimi kazanması halinde hizmete kendisine en çok oy veren ilçeden başlayacağını söyledi. Ankara'nın çevre ilçelerinin de Büyükşehir Belediyesi için oy kullanacağını hatırlatan Gökçek, "Baktık ki adaletsizlik olacak, ortaya bir ölçü koyduk. Şimdi söyleyeceğim hakkaniyetli ... AKP Kızılcahamam ilçe seçim merkezinin açılışında konuşma yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek vatandaşa ilginç bir vaadde bulundu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, seçimi kazanması halinde hizmete kendisine en çok oy veren ilçeden başlayacağını söyledi. Ankara'nın çevre ilçelerinin de Büyükşehir Belediyesi için oy kullanacağını hatırlatan Gökçek, "Baktık ki adaletsizlik olacak, ortaya bir ölçü koyduk. Şimdi söyleyeceğim hakkaniyetli mi değil mi siz söyleyin. Dedim ki kim ilçe olarak, yüzde olarak daha çok AKP'ye oy verirse oradan başlayalım. Yani adaletsizlik yok. Yarış var, hepinize yapacağız. Sırasıyla dört sene içerisinde ben bunların hepsini bitirmek istiyorum. Ama önce nerden başlayacağız? Önce başlayacağımız yer en fazla oy yüzdesi verenden. Yeminle söylüyorum Ankara Büyükşehir'in oy yüzdeleri, gazetelerde de çıktı. 94 bin 477 kişi ile Kızılcahamam'ın içi dahil olmak üzere, köyleri dahil olmak üzere bir anket yaptırdık. Yaptırdığımız ankette Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin oyları aynen şöyle: MHP'nin adayı 9,81 yani 10'nun altında. CHP'nin adayı Mansur Yavaşın oyu 35,35 yani ve AKP'li Melih Gökçek'in oyu 52,81." ifadelerini kullandı. BİZ GÜCÜMÜZÜ SİZDEN ALIYORUZ Genel seçimlerin farklı bir seçim olacağını belirten İşler ise "Bildiğiniz gibi milletimiz 3 Kasım 2002'de Türk baharını başlattı ve sandıkta adeta bir devrim yaptı. O çaresiz, aciz, başarısız siyasetçileri sandığa gömdü, elinin tersi ile siyaset sahnesinin dışına itti ve başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidara getirdi. Biz iktidara gelirken boş vaatlerde bulunmadık. İktidara gelirken yapabileceklerimizi söyledik ve onları yaptık, yaptıkça da sizler bizleri desteklediniz. 2007'de tekrar iktidara getirdiniz 11 puan artırarak. 2011'de de tekrar oyumuz artırarak yüzde 50 ile bizi iktidara getirdiniz. Biz gücümüzü sizden alıyoruz." şeklinde konuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına da değinen İşler konuşmasına şöyle devam etti: "Ama birileri bizi yolsuzlukla itham etmeye kalkıyorlar. Bize yalan iftira atıyorlar. Hâlbuki CHP Genel Başkanı bildiğiniz gibi SSK Genel Müdürlüğü yaptı. O zaman SSK'yı batırmak, SSK'yı zarara uğratmaktan dolayı mahkemeye verildi. Bu mahkemeden, yolsuzluktan neyi ile kurtuldu? O zaman çıkan Rahşan affından. Yoksa ceza alacaktı. Kendisi yolsuzluğun mimari olan bir şahıs bizi AKP'yi karalamak için bizi yolsuzlukla suçluyor. Yolsuzluk olsaydı bu hizmetler olur muydu?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577984.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577984.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65e9ec7ae20a91accab2ea55bd4324889a10a465 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577984.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fuhuş çetesinden akıl almaz yöntem!. Konya'da oturan 32 yaşındaki Mahmut Sami Özçelik, üzerinde fuhuş amaçlı kadın isim ve telefon numaraları bulunan kartvizitleri sokaklarda park edilen araçlara bıraktığı iddiasıyla yakalandı. Şüphelinin son 1 ay içinde aynı suçtan 5 kez yakalandığı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı, ... Araçların camlarına fuhuş kartviziti koyarken yakalandı Konya'da oturan 32 yaşındaki Mahmut Sami Özçelik, üzerinde fuhuş amaçlı kadın isim ve telefon numaraları bulunan kartvizitleri sokaklarda park edilen araçlara bıraktığı iddiasıyla yakalandı. Şüphelinin son 1 ay içinde aynı suçtan 5 kez yakalandığı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı, son kartvizitleri kendisinin bastığı belirtildi. Olay, dün akşam merkez Selçuklu ilçesi Form Kavşağı yakınlarında meydana geldi. Devriye görevi yapan Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri Mahmut Sami Özçelik'i üzerinde fuhuş amaçlı kadın isimleri ve telefon numaraları bulunan kartvizitleri sokaklarda dağıtırken yakaladı. Gözaltına alınan ve Ahlak Büro Amirliği'ne götürülen Özçelik'in üst aramasında yaklaşık 1000 kartvizit bulundu. 'Fuhuşa aracılık etme, hayat kadınlarına yer temin etme ve tehdit' suçlarından poliste 16 kaydı bulunan şüphelinin son 1 ay içinde sokaklarda otomobillere kartvizit bırakırken 5 kez yakalandığı ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı belirtildi. Tolga YANIK/KONYA, \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577986.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577986.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..68b529a8c06757c14deade4b7a57801c71223613 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577986.txt @@ -0,0 +1 @@ +Minibüs devrildi: 23 yaralı. Çanakkale'den Biga yönüne giden Hasan Gökmen' in (44) kullandığı yolcu minibüsü, bugün saat 17.00 sıralarında, yolun 70'inci kilometresindeki Dışbudak Mevkisi'nde yağmurun kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıktı. Savrulan minibüs yol kenarına devrildi. Yoldan geçen diğer araç sürücülerinin haber vermesi üzerine olay yerine ... Çanakkale'den Biga yönüne giden Hasan Gökmen' in (44) kullandığı yolcu minibüsü, bugün saat 17.00 sıralarında, yolun 70'inci kilometresindeki Dışbudak Mevkisi'nde yağmurun kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıktı. Savrulan minibüs yol kenarına devrildi. Yoldan geçen diğer araç sürücülerinin haber vermesi üzerine olay yerine olay yerine kaza kırım ekibi ve 9 ambulans sevk edildi. Kaza yaralanan 23 kişiden 19'i Biga Devlet Hastanesi, 4'ü ise Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı. Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Cemile Yazıcı'nın durumu ciddiyetini korurken 6 aylık bebeği Doruk Yazıcı'nın durumunun iyi olduğu öğrenildi. Diğer 2 yaralı ise ayakta tedavi edildi. Jandarma, kazayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi. YARALILARIN İSİMLERİ AÇIKLANDI Çanakkale'nin Biga İlçesi'nde, yağmurun kayganlaştırdığı yolda kontrolden çıkarak devrilen yolcu minibüsünde yaralanan 1'i bebek 23 kişinin kimliği belirlendi. Biga Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar minibüs şoförü Hasan Gökmen, Oktay Bilgin, Adile Aktaş, Nergiz Tuna, Burcu Güler, İpek Durmaz, Samet Şen, Nesrin Aysöz, M.Ali Dizyürür, Emir Mızrak, Rıza Kocabay, Talha Eniz, Yıldız Ürer, Şadiye Cangin, Gözde Aycibin, Derya Eryürek, Süleyman Tuna, Ertan Kasap, Eslem Batı, Çanakkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılar ise 6 aylık Doruk Yazıcı, annesi Emine Yazıcı, Gönül Yonar ve Sevim Okçun olarak açıklandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577988.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577988.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..935fbf10eb7b88b11a47451771aa53e5ca084e96 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577988.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan'a "Ayakkabı kutusu" dedi ve... Eşi Gülseren ile birlikte Bor İlçesi'ne gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP'nin seçim iletişim merkezinin açılışına katıldı. Açılışın ardından AKP Niğde Milletvekili Ömer Selvi, Niğde Valisi Necmettin Kılıç ve AKP'nin belediye başkan adayı Sıtkı Erat ile birlikte esnaf ziyaretinde bulunan ... Eşi Gülseren ile birlikte Bor İlçesi'ne gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP'nin seçim iletişim merkezinin açılışına katıldı. Açılışın ardından AKP Niğde Milletvekili Ömer Selvi, Niğde Valisi Necmettin Kılıç ve AKP'nin belediye başkan adayı Sıtkı Erat ile birlikte esnaf ziyaretinde bulunan Bakan Ala, daha sonra çay bahçesinde partililerle sohbet toplantısına katıldı. Efkan Ala konuşurken onu protesto için ayağa kalkan Cüneyt Tetik, 'Ayakkabı kutusu' diye bağırmaya başladı. İşsiz olan Tetik'e müdahale eden korumalar, susturmak için ağzını kapatmaya çalıştı. Gözaltına alınan Tetik, önce çay bahçesinde bir odaya, ardından da emniyete götürüldü. Bakan Ala, çay bahçesindeki kısa konuşmasının ardından Niğde'ye hareket ederken, gözaltındaki Tetik de emniyette ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577990.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577990.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fcaf2582e57d5dfbc3975ec89ae229b789106400 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577990.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli'ye Gezi tepkisi. Şile ziyaretinden sokaklarda çiçek dağıtan, esnafla selamlaşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yaklaşan bir kişi "Sayın Bahçeli, Gezi olaylarına katılanları PKK'lı ilan ettiniz, ben değilim " diye seslendi. Partililer araya girerek bu kişiyi uzaklaştırırken Bahçeli'nin "Öyledir" dediği duyuldu. MHP Genel ... Şile ziyaretinden sokaklarda çiçek dağıtan, esnafla selamlaşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yaklaşan bir kişi "Sayın Bahçeli, olaylarına katılanları PKK'lı ilan ettiniz, ben değilim " diye seslendi. Partililer araya girerek bu kişiyi uzaklaştırırken Bahçeli'nin "Öyledir" dediği duyuldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul'daki yoğun programına Şile'yi ziyaret ederek devam etti. Şile Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen Bahçeli, konuşma yaptığı kürsünün mütevazılığına vurgu yaparak, "Tayyip Erdoğan TOKİ'nin imkanlarıyla güzel bir kürsü yapmış, bizim mütevazi kürsüye bakın. Ama yine de derdimizi anlatmaktan aciz değiliz " dedi. Hükümetin Ne Mutlu Türk'üm sözünden rahatsız olduğunu söyleyen Bahçeli, tek başına iktidar olmaları halinde Başbakan Erdoğan'ın villasının girişine 'Ne Mutlu Türk'üm diye yazacaklarını söyledi. "BU DA AYAKKABI İSTEYEN ÇOCUK" 17 Aralık operasyonunun ardından ayakkabı kutuları içinden paralar çıktığını hatırlatan Bahçeli, babasından ayakkabı isteyen çocuk hikayesini anlattı. Bahçeli," Çocuk 'bana bir ayakkabı' diyor. Baba 'ayakkabı alayım sana' diyor. 3-5 tane model beğeniyor. 'Şunu rica ediyorum baba, diyor. O ayakkabıyı alacak kunduracı da durgun, akşama kadar siftah yapmamış, 'kutusuna koyup paket ediyorum' diyor. Baba, 'aman kutuya koyma yanlış anlaşılır, eve götürürüm bir gazeteye sar öyle gideyim diyor" diye konuştu. GEZİ TEPKİSİ Konuşmasının ardından bir süre Şile sokaklarında yürüyen MHP lideri vatandaşlara çiçek dağıttı. Bu sırada Şileli olduğunu söyleyen bir kişi "Sayın Bahçeli, olaylarına katılanları PKK'lı ilan ettiniz, ben değilim " diye bağırdı. Partililer araya girerek tepki gösteren vatandaşı uzaklaştırırken Bahçeli'nin "Öyledir" dediği duyuldu. BÖREK YEDİ Partisinin ilçe seçim bürosuna da uğrayan Bahçeli kendisine ikram edilen yöresel börekten yeyip, ayran içti. Bahçeli gündeme ilişkin soru sormak isteyen gazetecilere "Kürsüden mesajlarımı verdim " diyerek geri çevirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577992.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577992.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9b447ae205a5cd4885ee1de24319de648f594876 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577992.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de 'paralel' gerekçeli istifa. İzmir'de AKP Gaziemir İlçe Başkanı Sabır Telingün'ün "Partide paralel avı yaşanıyor" diyerek, istifa etmesi ardından AKP İzmir İl Yönetim Kurulu üyesi Emine Yenen de aynı gerekçeyle istifasını verdi. Yenen, "Partide paralel paranoya almış başını gidiyor. Arkadaşlarım benimle konuşmaz oldu" dedi. ... İzmir'de AKP Gaziemir İlçe Başkanı Sabır Telingün'ün "Partide paralel avı yaşanıyor" diyerek, istifa etmesi ardından AKP İzmir İl Yönetim Kurulu üyesi Emine Yenen de aynı gerekçeyle istifasını verdi. Yenen, "Partide paralel paranoya almış başını gidiyor. Arkadaşlarım benimle konuşmaz oldu" dedi. AKP İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi, Diş Hekimi Emine Yenen, 2000 yılında İngiltere'de bir grup Müslüman doktor tarafından kurulan 'Yeryüzü Doktorları'nın faaliyetleri kapsamında Somali'de görev yaptığını belirtti. Yenen, bürokraside süren paralel avının parti teşkilatlarına da sıçdarığını, partililerin etiketlendiğini, dışlandığını öne sürdü. Yenen, bu yapı içinde kalamayacağını vurgulayarak istifa ederken şunları söyledi: "Ailelerinden, hayatlarından vazgeçip bir bavulla dünyanın değişik yerlerine giderek hizmet veren bu insanlara karşı takınılan tavır artık kabul edemeyeceğimiz düzeye ulaştı. Partide paralel paranoya almış başını gidiyor. Arkadaşlarım benimle konuşmaz oldu. Yapılanlar gönüllere dokunuyor, kaldırılacak gibi değil. 'Paralel devlet', '' gibi benzetmeler bizi çok rencide etti. 17 Aralık'tan sonra parti içinde dışlandım. 'Şucu- bucu' diye yaftaladılar. Parti faaliyetleri bildirilmedi, ayrıştırıldım. Bu nedenlerle bu yapı içinde daha fazla kalmam mümkün değil, istifa ettim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577993.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577993.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54386d8adeeeb3dab08859189923fb739c63e8ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577993.txt @@ -0,0 +1 @@ +Urla'da HDP gerginliği. Önlem alan polis, yakındaki BDP binasına da plastik sandalye fırlatan öfkeli kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Bugün öğle satlerinde Urla Belediyesi'nin de bulunduğu meydanda, HDP ilçe başkanlığının bulunduğu binada seçim bürosunun açılışı için hazırlık yapıldı. Burada biraraya gelen yaklaşık 100 ... Önlem alan polis, yakındaki BDP binasına da plastik sandalye fırlatan öfkeli kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Bugün öğle satlerinde Urla Belediyesi'nin de bulunduğu meydanda, HDP ilçe başkanlığının bulunduğu binada seçim bürosunun açılışı için hazırlık yapıldı. Burada biraraya gelen yaklaşık 100 kişilik HDP'li gruba, çevrede toplanmaya başlayanlar tepki gösterdi. Meydanda toplanan bine yakın kişi, burada HDP'lilere izin vermeyeceklerini söyledi. Grup HDP ve PKK aleyhine sloganlar atmaya başladı. Grubun binaya doğru yönelmesi üzerinede, HDP'lilerin çevresinde önlem alan polis, grubu biber gazı sıkarak uzaklaştırdı. Gruptan bazı kişiler yakında bulunan BDP ilçe binasına giderek burada da tepkilerini sürdürdü. Gruptaki bazı kişiler hem HDP hem de BDP ilçe binalarına plastik sandelyeler fırlattı. Urla Dörtyol kavşağında HDP'nin seçim otobüsü taş yağmuruna tutuldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577998.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577998.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1d49c09264c4d53b0492fbc6ac019974ab5d98de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2577998.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şırnak'ta iş makinesine roketli saldırı. ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi Irak Sınırı'nda güvenlik yolu yapım çalışması yürüten iş makinesine roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda güvenlik önlemi alan uzman çavuş yaralandı. Uludere İlçesi Türkiye - Irak sınır bölgesinde, 48'inci Hudut Tugay Komutanlığı'na bağlı Karaçalı üs bölgesindeki yol yapım çalışmalarında ... ŞIRNAK'ın Uludere İlçesi Irak Sınırı'nda güvenlik yolu yapım çalışması yürüten iş makinesine roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda güvenlik önlemi alan uzman çavuş yaralandı. Uludere İlçesi Türkiye - Irak sınır bölgesinde, 48'inci Hudut Tugay Komutanlığı'na bağlı Karaçalı üs bölgesindeki yol yapım çalışmalarında kullanılan iş makinesine Irak sınırından roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda iş makinesi yakınlarında güvenlik önlemi alan uzman çavuş hafif şekilde yaralandı. Uzman çavuş, helikopterle Şırnak'a götürülüp tedaviye alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2578001.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2578001.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..85742550b72f4e54883416ee6f5ff0b95aeb2130 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_23/2578001.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Kim hangi iş adamına gitti?'. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti; '20 Şubat 2014 tarihinde Memur-Sen "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehir" konulu törendeki konuşmanızda 'Binlerce dinleme yapılmış ses kayıtları depolanmış. İşadamına ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti; '20 Şubat 2014 tarihinde Memur-Sen "Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehir" konulu törendeki konuşmanızda 'Binlerce dinleme yapılmış ses kayıtları depolanmış. İşadamına gitmişler elimizde ses kayıtları var demişler, ondan para almışlar. Kimi işadamların hukuk işlerini çözmüşler, hukuksuz işlere bulaşmışlar. Gazeteciye gitmişler tehdit etmişler. Bu kayıtların bazıları servis edilmiş. Siyasetçiye gitmişler siyasi partileri dizayn etmişler. Gündelik rutin ses kayıtlarımız yayınlamaya başladılar, bundan bir şey çıkmaz. Selamunaleyküm - Aleykümselam! Biz bunları 28 Şubat'tan biliriz ama 28 Şubat'ta bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Aldanmışız, gerçekten safmışız ben bu medyaya, CHP'ye, MHP'ye, paralel yapıya sesleniyorum. Geçti o günler. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı. Manşetlerle hükümet kurma yıkma geride kaldı. Artık beşli çeteler devri geride kaldı. Artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok zaten benim şapkam da yok' şeklinde ifade etmiştiniz. 1-Kimler ses kayıtları var diyerek hangi işadamlarına gitmişlerdir? Elimizde ses kayıtları var diyerek hangi işadamlarından para almışlardır? 2-O işadamları neden elimizde ses kayıtları var diyerek para isteyen kişilere para vermişlerdir? 3-O işadamları neden en yakındaki karakola, Savcılığa giderek şikayetçi olmamışlardır, suç duyurusunda bulunmamışlardır? 4-Kimler hangi işadamlarının hukuksuz işlerini çözmüşlerdir? 5-Hukuksuz olarak işlerinin çözülmesine rıza gösteren kimi işadamları kimlerdir? 6-Kimi işadamları neden işlerinin hukuksuz olarak çözülmesine razı olmuşlardır? 7-Kimler hangi siyasetçilere giderek hangi siyaseti dizayn etmişlerdir? 8-'Selamunaleyküm-Aleykümselam' derken, ifade edilen nedir? O konuşmanın içeriği nedir?' \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578064.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578064.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4cbb20ae46bb9dd46df090134f28936af11ccb24 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578064.txt @@ -0,0 +1 @@ +SİT derecesini değiştirmek için 130 bin lira!. Haramzadeler tarafından sosyal medyada yayınlanan ses kaydında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi için Urla'da yapılacak olan villanın bulunacağı arazinin SİT derecesinin 1. dereceden 3. dereceye çevrilmesi için iş adamı Latif Topbaş'ın üniversite görevlilerine toplam 130 bin lira rüşvet ödediği ... Cemaat- Hükümet kavgası devam ederken sosyal medyaya bir ses kaydı daha düştü. Haramzadeler tarafından sosyal medyada yayınlanan ses kaydında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi için Urla'da yapılacak olan villanın bulunacağı arazinin SİT derecesinin 1. dereceden 3. dereceye çevrilmesi için iş adamı Latif Topbaş'ın üniversite görevlilerine toplam 130 bin lira rüşvet ödediği yer alıyor. Konuşmanın 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda hakkında yakalama kararı çıkan Latif Topbaş ve Oğuzhan Boyacı arasında geçtiği iddia ediliyor. Ses kaydında raporu hazırlayan bir üniversite görevlisine 30 bin lira verileceği diğer 5 öğretim görevlisine ise kişi başına 20'şer bin lira rüşvet verileceği ifade ediliyor. Verilecek olan paranın banka hesabına yatırılmadığı ve elden verileceği belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578066.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578066.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b4c721eea86c400b0c585d3609b86bfbda1ebe59 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578066.txt @@ -0,0 +1 @@ +Berkin Elvan için oturma eylemi. Berkin Elvan'ı yaraladığı iddia edilen polislerin açıklanmasını isteyen grup, ara sıra sloganlar atarak eylemini sürdürürken, Kamu Emekçileri Cephesi'de aynı yere gelerek Tutuklu KESK üyelerinin serbest bırakılması için eylem yaptı. KESK üyesi grup Halk Cephesi üyelerinin yanında "KESK'li tutsaklar serbest bırakılsın" ... Berkin Elvan'ı yaraladığı iddia edilen polislerin açıklanmasını isteyen grup, ara sıra sloganlar atarak eylemini sürdürürken, Kamu Emekçileri Cephesi'de aynı yere gelerek Tutuklu KESK üyelerinin serbest bırakılması için eylem yaptı. KESK üyesi grup Halk Cephesi üyelerinin yanında "KESK'li tutsaklar serbest bırakılsın" yazılı bir pankart açarak basın açıklaması yaptı. Halk Cephesi üyelerinin KESK'lilere destek verildiği görüldü. Oturma eylemi devam ediyor \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578067.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578067.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..001ef58e34f2c5e15dbca224025473d2905d9d5b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578067.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li başkana hapis şoku!. AKP  Sultandağı İlçe Başkanlığı'nın itirazını değerlendiren Sultandağı İlçe Seçim Kurulu, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde CHP'den Yeşilçiftlik Belediye Başkan Adayı gösterilen mevcut Başkan Zekeriya Ölmez'in aday olamayacağına karar verdi. Sultandağı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nda yapılan açıklamada, "22 Şubat 2014 tarihli, ... Afyonkarahisar'ın Sultandağı İlçesi Yeşilçiftlik Belde Belediye Başkanı CHP'li Zekeriya Ölmez'in adaylığı, hakkında 2.5 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu için düşürüldü. AKP  Sultandağı İlçe Başkanlığı'nın itirazını değerlendiren Sultandağı İlçe Seçim Kurulu, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde CHP'den Yeşilçiftlik Belediye Başkan Adayı gösterilen mevcut Başkan Zekeriya Ölmez'in aday olamayacağına karar verdi. Sultandağı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nda yapılan açıklamada, "22 Şubat 2014 tarihli, 2014/18 sayılı kararla, Cumhuriyet Halk Partisi'nden belediye başkanlığı yapan Ölmez'in, adli sicil kaydında Sultandağı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1 Ekim 2009 tarihinde verdiği 2 yıl 6 aylık kesinleşmiş hapis cezasının Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği göz önünde bulundurarak, aday olamayacağına karar verildi" denildi. Karar üzerine Afyonkarahisar İl Seçim Kurulu'na itiraz eden Zekeriya Ölmez, "Konu tarafıma da bildirildi. İtiraz ettik ama şu an için sonuç alamayacağız. Başka bir adayla yola devam edeceğiz" dedi. CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz ise konuyu yeni öğrendiğini belirterek, "Sorun değil. Zekeriya Ölmez 15 yıldır beldesine hizmet eden başarılı bir başkandır. Aldığı ceza, yolsuzluk veya hırsızlıktan değil. Bu süreçte yeni bir aday çıkartacağız. Eşi Ayşe Ölmez de aday olabilir" dedi. OLAY NEYDİ? Zekeriya Ölmez, 1 Ekim 2009'da suça karıştığı belirtilen şüphelilerin bulunduğu evin güvenlik güçlerine ihbarı sonrasında içeridekilerin kaçmasını engellemek için belediye araçlarıyla sokağı kapattırdı. Evde bulunanların şikayetini değerlendiren mahkeme, bu durumu 'kişi hak ve hürriyetinin engellenmesi' olarak değerlendirip Başkan Ölmez'e 2 yıl 6 ay hapis verdi. Ölmez, Çay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 17 Haziran 2013 tarihinde başvurup, cezanın 1 yıl ertelenmesini talep etti. Savcılık talebi kabul etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578069.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578069.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..627e6e8f8d123767bd59d6fb8aab4897ade04266 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578069.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Kömür yardımında manidar zamanlama'. Mansur Yavaş'ın ziyaretine saatler kala büyükşehir belediyesi tarafından 20 Tır kömür yardımı yapılmasının zamanlamasına dikkat çekildi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Mansur Yavaş, bugün ziyaret edeceği Yakacık mahallesinde büyükşehir belediyesi tarafından kömür yardımı yapılmasını manidar bulduğunu belirtti. Yavaş, "Günlük programlarım ... Mansur Yavaş'ın ziyaretine saatler kala büyükşehir belediyesi tarafından 20 Tır kömür yardımı yapılmasının zamanlamasına dikkat çekildi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Mansur Yavaş, bugün ziyaret edeceği Yakacık mahallesinde büyükşehir belediyesi tarafından kömür yardımı yapılmasını manidar bulduğunu belirtti. Yavaş, "Günlük programlarım önceden ayarlanmasına rağmen basınla ya da kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Yakacık ziyaretimizden sadece birkaç saat önce aynı bölgede kömür dağıtımının yapılmasını manidar buluyorum. Bu durum ben ve çalışma arkadaşlarımın cep telefonlarının, ofis telefonlarımızın takip edildiği şüphesini doğurdu. Başka niyetlerle yapıldığı apaçık ortada olsa da, ziyaret edeceğimin haberinin bile Yakacıklılara fayda sağlamasından memnuniyet duydum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578071.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578071.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1e89a96d6323d140ae64d7a85c3808dee9906a2e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578071.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'da kanlı gece. Sarıyer'de bir kadın, eşinin gözleri önünde, kayınpederi tarafından sokak ortasında silahla vuruldu. Ağır yaralanan Yankı Yıldırır, sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Olay, akşam saat 20.00 sıralarında Sarıyer Emirgan Mahallesi Ataman Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, eşiyle gezintiye çıkan Yankı Yıldırır, ... Sarıyer'de bir kadın, eşinin gözleri önünde, kayınpederi tarafından sokak ortasında silahla vuruldu. Ağır yaralanan Yankı Yıldırır, sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Olay, akşam saat 20.00 sıralarında Sarıyer Emirgan Mahallesi Ataman Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, eşiyle gezintiye çıkan Yankı Yıldırır, kayınpederi Kemal Yıldırır'ın silahlı saldırısına uğradı. Silah seslerini duyan mahalle sakinleri durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen 112 sağlık ekipleri, yaralı kadına ilk müdahaleyi yaparak sedye ile ambulansa taşıdı. Ambulans içerisinde kadına uzun süre kalp masajı yapıldı. Babası tarafından eşi vurulan ve ismi öğrenilemeyen koca ise yaşadığı şoku uzun süre üzerinden atamadı. Yaralı kadın hastaneye kaldırıldı. İhbar üzerine gelen olay yeri inceleme ekipleri, kadının vurulduğu yerde inceleme yaptı. Kayınpederi tarafından vurulan Yankı Yıldırır'ın yoğun bakımda olduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Olay sonrası kayıplara karışan şüphelinin yakalanması için ise polis ekipleri çalışma başlattı. Koca ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578073.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578073.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c95f5c85a897dfa8224f9947934c48f65d81219 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578073.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yumruğu yedi bıçağa sarıldı!. Adana'da 27 yaşındaki Çiğdem U., ayrılmak istediği için kendisini sokakta döven erkek arkadaşı 39 yaşındaki Ahmet D.'yi bıçakla yaraladı. Olay, merkez Seyhan İlçesi Çınarlı Mahallesi'nde saat 11.15'de meydana geldi. Ahmet D., bir süre önce kendisini terk eden kız arkadaşı Çiğdem ... Adana'da 27 yaşındaki Çiğdem U., ayrılmak istediği için kendisini sokakta döven erkek arkadaşı 39 yaşındaki Ahmet D.'yi bıçakla yaraladı. Olay, merkez Seyhan İlçesi Çınarlı Mahallesi'nde saat 11.15'de meydana geldi. Ahmet D., bir süre önce kendisini terk eden kız arkadaşı Çiğdem U. ile kent merkezindeki 121 sokak içerisinde karşılaştı. İkili arasında çıkan tartışmanın ardından Ahmet D., iddiaya göre Çiğdem U.'yu yumrukladı. Darp edilen Çiğdem U. da üzerinde taşıdığı bıçağı çıkararak Ahmet D.'yi yaraladı. Sağ dizinden, sol koltuk altından ve göğsünden aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan Ahmet D., yaklaşık 10 adım attıktan sonra yere düştü. Çiğdem U. da, aldığı yumruk darbeleri sonucu olduğu yere yığıldı. Sokakta yatan yaralılara ilk müdahaleyi polis ekipleriyle, vatandaşlar yaptı. Olay yerine gelen ambulans, kan kaybeden Ahmet D.'ye müdahalede bulundu. Sağlık durumum ciddi olduğu bildirilen Ahmet D. ambulansla Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. UZAKLAŞTIRMA CEZASI O GÜN BİTMİŞ Olay yerine yaralı kadın için de ambulans istendi. Ambulans gelene kadar, yaralı kadına kız arkadaşları müdahale etti. Arkadaşları, kadının yakınlarına ulaşmaya çalışırken bir yandan da elini yüzünü yıkayıp, yarasını kontrol etti. Baygın haldeki kadın da ambulansla hastaneye kaldırıldı. Çiğdem U.'nun arkadaşları, genç kadının gördüğü şiddet sonucu erkek arkadaşından ayrıldığını, 3 ay önce verilen uzaklaştırma cezasının da bugün bittiğini ileri sürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578075.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578075.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6aa06f0e85cb492cb4bcb32dbbe803e6c1d46c20 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578075.txt @@ -0,0 +1 @@ +İlk telefon Merkel'den. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Ukrayna parlamentosunun kararıyla serbest bırakılan ve cezaevinden çıkan muhalif liderlerden Yulia Timoşenko ile de telefonda konuşarak, tebrik ettiği bildirildi. Hükümet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Merkel telefonda Timoşenko'yu "Özgürlüğe hoş geldin" sözleriyle selamladı ve sağlık sorunlarının tedavisi ... Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yulia Timoşenko'yu arayarak tebrik etti. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Ukrayna parlamentosunun kararıyla serbest bırakılan ve cezaevinden çıkan muhalif liderlerden Yulia Timoşenko ile de telefonda konuşarak, tebrik ettiği bildirildi. Hükümet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Merkel telefonda Timoşenko'yu "Özgürlüğe hoş geldin" sözleriyle selamladı ve sağlık sorunlarının tedavisi için Almanya'ya davet etti. Merkel'in, Timoşenko'ya ülkesinin birliği için Ukrayna'nın doğusundaki halka da el uzatması çağrısında bulunduğu, ayrıca muhalefetin birlik içinde hareket etmesi için de çaba göstermesi beklentisini dile getirdiği kaydedildi. Alman basınının Timoşenko'nun partisinin Kiev'de yaptığı açıklamaya dayandırdığı haberlere göre, Merkel telefon görüşmesinde Ukrayna'daki reform sürecine destek sözü verdi ve iki siyasetçi en kısa zamanda bir araya gelme konusunda anlaştı. Timoşenko, başbakanlığı döneminde 2011 yılında Rusya ile doğal gaz anlaşmasının imzalanmasıyla ilgili görevi suiistimal suçlamasıyla yedi yıl hapse mahkum edilmişti. Timoşenko'nun "sağ kolu" olarak bilinen Aleksandr Turçinov'un yeni meclis başkanı olmasıyla Ukrayna parlamentosu, eski başbakanın serbest bırakılmasını sağlayan yasayı kabul etmiş ve Timoşenko dün akşam saatlerinde özgürlüğüne kavuşmuştu. PUTİN'LE DE GÖRÜŞTÜ Merkel'in Ukrayna'daki gelişmeler konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de telefonda görüştüğü bildirildi. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, yaptığı yazılı açıklamada, Merkel ve Putin'in Ukrayna konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu belirterek, "Her ikisi de Ukrayna'nın hızlı bir şekilde etkili bir hükümete kavuşması ve ülkenin toprak bütünlüğünün korunması konusunda hemfikir" ifadesini kullandı. Ukrayna'nın siyasi ve ekonomik istikrarının her iki ülkenin ortak ilgisi olduğunu ve bunun liderler tarafından teyit edildiğini vurgulayan Seibert, tarafların yakın temas içinde kalacağını bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578077.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578077.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f53a9189a7a5e27a69d112258c3102df674e67f8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578077.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul'a suyu bu baraj sağlıyor!. Kırklareli'nin Vize İlçesi'nde bulunan ve İstanbul'a su sağlayan 10 barajdan biri olan Pabuçdere barajı mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle kurudu. Yağış almayan bölgedeki barajda İSKİ verilerine göre su seviyesi yüzde 0,32'e kadar düştü. Vize İlçesi Kıyıköy Beldesi'nde, İstanbul ... Kırklareli'nin Vize İlçesi'nde bulunan ve İstanbul'a su sağlayan 10 barajdan biri olan Pabuçdere barajı mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle kurudu. Yağış almayan bölgedeki barajda İSKİ verilerine göre su seviyesi yüzde 0,32'e kadar düştü. Vize İlçesi Kıyıköy Beldesi'nde, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne (İSKİ) bağlı olan Pabuçdere barajı son yılların en büyük su kaybına uğradı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle yağış görmeyen ve İstanbul'a yıllık 60 milyon metreküp su sağlayan barajın seviyesi yüzde 0,32 olarak ölçüldü. 2000 yılında hizmete alınan barajın uzun yıllardır ilk kez bu seviyede kuruduğunu ifade eden Kıyıköy Beldesi Kale Mahallesi Muhtarı Şaban Turan şunları söyledi: "30 Metre yüksekliğinde su bulunuyordu. Fakat 3 aydan bu yana kadar su seviyesi sıfıra kadar indi. Şuan İstanbul'u Kıyıköy Pabuçdere barajından su gitmediği için büyük bir felaket bekliyor. İstanbul için büyük bir tehlike arz ediyor. Eğer yağmur olmazsa veya önlem alınmazsa, bir iki ay sonra İstanbul büyük bir su sıkıntısı yaşayacaktır. Kıyıköy'de yaşayanlar olarak üzülüyoruz. Yetkililer gelip görsünler Kıyıköy Pabuçdere barajı bitmiş vaziyette." Kıyıköy Beldesi'nde yaşayan Tarık Çetin ise, "Havaların kurak olması nedeniyle Pabuçdere barajıNda su kalmadı. Daha önce bu kışın başında su seviyesi 20 metrelerin üzerindeydi. Ama şu an İstanbul için büyük susuzluk tehlikesi var" dedi. İSKİ VERİLERİ KORKUTTU İSKİ verilerine göre İstanbul'a su sağlayan 10 barajda geçen yılın bu zamanları yüzde 83.3 olan doluluk oranı bugünlerde 29.84'e kadar geriledi. Aynı verilere göre İstanbul'a yıllık 60 milyon metreküp su sağlayan Pabuçdere barajında şuandaki su seviyesi 0.18 milyon metreküpe olarak ölçüldü. BAKAN 'SUSUZ BIRAKMAYIZ' DEMİŞTİ Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, geçtiğimiz hafta toplu açılış törenlerine katılmak için geldiği Edirne'de İstanbul'un su sıkıntısına da değinerek "kimseyi susuz bırakmayız" demişti. Yaşanabilecek su sıkıntısı için A, B ve C planları olduğunu ifaden Bakan Eroğlu, planların detayları sorulduğunda ise "O bizim meslek sırrımız, bunlar teknik konu. Bakın yağışlar da geliyor" cevabını vererek elindeki hava tahmin raporlarını göstermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578079.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578079.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f5f7ca132928468cd48219c4e8edee77826a66b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578079.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaat'ten 'beddua' açıklaması!. Fethullah Gülen'in sohbetlerini yayınlayan Herkul.org sitesinin editörü Osman Şimşek, Cemaat'in Başbakan Erdoğan'ın ölmesi için dua ettiği yönündeki iddialara açıklama yaparak, "İsimlerini verin gerekeni yapalım" dedi. Gülen'in sohbetlerini yayınlayan Herkül.org sitesi Erdoğan için beddua edildiğine dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Twitter ... Gülen'in sohbetlerini yayınlayan Herkül.org sitesi Erdoğan için beddua edildiğine dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Fethullah Gülen'in sohbetlerini yayınlayan Herkul.org sitesinin editörü Osman Şimşek, Cemaat'in Başbakan Erdoğan'ın ölmesi için dua ettiği yönündeki iddialara açıklama yaparak, "İsimlerini verin gerekeni yapalım" dedi. Gülen'in sohbetlerini yayınlayan Herkül.org sitesi Erdoğan için beddua edildiğine dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Twitter hesabından açıklama yapan Osman Şimşek, adını vermeden "bir bakan" diyerek, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın dile getirdiği "Üç yıldır Başbakan Erdoğan'ın ölmesi için beddua ediliyor" sözünün 'dedikodu' olduğunu yazdı. Bu ifadenin daha sonra medyada yer bulduğunu belirten Şimşek, benzer bedduaların Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için de yapıldığına dair iddiaların yayıldığını belirtti. Şimşek, Başbakan Erdoğan'ın Sivas'taki konuşmasında bazı öğrencilere beddua ettirildiğine dair sözleri için de "Öfke patlamalarına şahit olunan miting meydanlarında varlığı şüpheli bazı öğrencilerin iftiraları dile getirildi. Yozgat'ta bazı kız öğrencilerin gece zorla kaldırılıp Başbakan'a beddua ettirildiği üst perdeden seslendirildi. Camia içerisinde biraz bulunmuş insanlar bu iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını ve birer iftiradan ibaret olduğunu bilirler" ifadelerini kullandı. "İsimlerini verin gerekeni yapalım' Herkul.org editörü, AKP'den bu tür bedduaları edenlerin isimlerini de isterken, "İddia sahipleri fâillerin adlarını versinler, onları hep beraber kınayalım, hatta tel'in edelim; idareciler de gerekenleri yapsınlar" dedi. Cemaat'in Erdoğan'ın ölmesi için dua ettiği yönündeki iddia ilk kez Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından dile getirilmişti. Yıldız, NTV'deki bir programda yaptığı açıklamada "Uzun adamın ölmesini üç yıldan beri bekliyoruz' diyorlar" derken 'uzun adam' ifadesiyle Başbakan Erdoğan'ın kastedildiğini belirtmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578081.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578081.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3047a74010b0b8a7b6a2118dd7f6e3c5262b7d69 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578081.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül'den Topbaş'a ağır suçlama. Seçimlerin demokrasi bayramı olmasını arzu ettiğinin söyleyen Sarıgül, "Avrupa'da seçimlerde her siyasi partinin görüşleri bütün televizyonlara nasıl yansıyorsa, cennet vatanımızda da bir kişi konuştuğu zaman 17 kanal onu arka arkaya yayınlamasın, diğer siyasi parti liderlerinin de konuşmaları aynı oranda yayınlansın. ... Seçimlerin demokrasi bayramı olmasını arzu ettiğinin söyleyen Sarıgül, "Avrupa'da seçimlerde her siyasi partinin görüşleri bütün televizyonlara nasıl yansıyorsa, cennet vatanımızda da bir kişi konuştuğu zaman 17 kanal onu arka arkaya yayınlamasın, diğer siyasi parti liderlerinin de konuşmaları aynı oranda yayınlansın. O zaman demokrasi vardır." "İNTERNETİ YASAKLAYAN BAŞBAKANIN HİÇBİR DEMOKRATİK ÜLKEDE YERİ YOKTUR" İnterneti yasaklayan başbakanın o gün istifa etmesi gerektiğini savunan Sarıgül, "İnternet yasağı Afganistan'da olur,Pakistan'da olur, internet yasağı İran'da var. İnterneti yasaklayan başbakan o gün istifa etmesi lazım. İnterneti yasaklayan başbakanın hiçbir demokratik ülkede yeri yoktur. Bir ülkeye olimpiyatların verilebilmesi için cep telefonlarının özgür olması lazım. Adalet sistemlerinin özgür olması lazım. İnternetlerin serbest olması lazım. Hakimlere, savcılara, polislere karışmamanız lazım. Bir ülkede demokrasi olması lazım" dedi. "İSTANBUL'U SEN Mİ YÖNETİYORSUN BAŞKASI MI?" Sayın Kadir Topbaş planma bürosunu kurup başına Hüseyin Kaplan hocamızı başına getiriyor. Her şeyi planlıyor. O yüzbinlik planlarda ne İstanbul kanalı var, ne boğaz köprüsü var, ne de havaalanı var. Sayın Kadir Topbaş'a soruyorum. Yüzbinlik planları sen yaptın, bu yüzbinlik planları hangi talimatla iptal ettin. İstanbul'u sen mi yönetiyorsun başkası mı yönetiyor? İstanbul'da sayın Kadir Topbaş ile yarışacağımı zannederken bir baktım ki Ankara işin içine girdi." 'Alo Fatih Saraç hattı Sarıgül için açıldı' sözlerini sarfeden Mustafa Sarıgül miting alanından gelen 'Vur vur inlesin Fatih Saraç inlesin' tezahüratlarına karşılık' 'Bir dakika bir dakika. Fatih Saraç bana hafif gelir. Beni ona talimat veren dinlesin' dedi. Sarıgül, "Etiler polis okulunun tapusu sende ise El-Kaideciler niye o maketlerin önünde poz veriyorlar. O zaman tapu sende maket başkasında. Zaten davul sende tokmak da başkasında" "GEZİ'DE ÖLEN 7 CANIN SORUMLUSU MLESEF KADİR TOPBAŞ'TIR" Sarıgül konuşmasını şöyle sürdürdü; " olaylarında Taksim'de 7 can hayatını yitirdi. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız oraya büyüşehirin dozerlerini göndermemiş olsaydı, oradaki ağaçları yıkmamış olsaydı, o 7 tane evladımız şimdi aramızdaydı. Bugün 7 canın vefat etmesinin sorumlusu maalesef ve maalesef sayın Kadir Topbaş'tır. Sayın Kadir Topbaş'ın aday olmayı bırakın kimsenin içine, yüzüne çıkmaması lazım." "İSTANBUL'DA BİR TEK AFİŞ BIRAKMAM "Geceleri pankartlarımızı kesiyorlar. Sayın il başkanımın yarın Ak Parti İl Başkanı ile konuşmasını rica ediyorum. Çarşamba günü akşam saat 12'ye kadar bu konuda bir uzlaşma sağlanmasını arzu ediyorum. Eğer uzlaşma sağlanmazsa İstanbul valimizle birebir konuşacağım. Şayet Ak Partili adayların astığı afişler duruyorsa diğer siyasi partilerin adaylarının astığı afişler yoksa o zaman Mustafa Sarıgül gençlik kolu başkanı olur. O zaman dünyanın kaç bucak olduğunu görürsünüz. İstanbul valisi bu güvenliği sağlamazsa gece de değil gündüz sokak sokak gençleri alırım bir tek afişlerini İstanbul'da bırakmam." SEN BENDEN MASLAK'I ALDIN BEN SENDEN İSTANBUL'U ALACAĞIM Ayazağa şu anda yasa gereği Sarıyer ile bütünleşti. Ama bu haksız, hukuksuz bir olaydır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan şunu bilsin ki o benden Maslak'ı, Ayazağa'nı aldı. Ben ondan İstanbul'u alacağım. Buradan Recep Tayyip Erdoğan'a sormak istiyorum. Bir gecede Ayazağa'yı Sarıyer'e bağlarken hiç mi vicdanın sızlamadı. Sana bağlı olan bir belediyenin sınırlarını bir gecede CHP'li bir belediyeye bağlasak sen buna ne dersin. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578124.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578124.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..920481622985213955c593f5729ffc7055ee36ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578124.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mısır'da hükümet istifa etti!. Mısır'da devlet destekli El Ahram gazetesi, hükümetin istifa ettiğini duyurdu. Gazete internet sayfasında yayınladığı haberde, ordu tarafından desteklenen hükümetin istifa ettiğini açıkladı. Gazete, hükümetin istifa etme kararını, 15 dakika süren bir bakanlar kurulu toplantısı sonrasında verdiğini belirtti. Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ... Mısır'da ordunun destek verdiği hükümetin istifa ettiği iddia edildi. Mısır'da devlet destekli El Ahram gazetesi, hükümetin istifa ettiğini duyurdu. Gazete internet sayfasında yayınladığı haberde, ordu tarafından desteklenen hükümetin istifa ettiğini açıkladı. Gazete, hükümetin istifa etme kararını, 15 dakika süren bir bakanlar kurulu toplantısı sonrasında verdiğini belirtti. Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması beklenen Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es Sisi de, hükümette yer alıyordu. Sisi, savunma bakanı olarak görev yapıyordu. Reuters'a konuşan Mısırlı bir yetkili, "Bu, Sisi'nin cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklaması için atılması gereken bir adımdı" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578144.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578144.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e7a9b6d70949fb77b96b9c9849741a50372f901 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578144.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzlanda, AB üyeliğinden vazgeçti!. İzlanda'da koalisyon hükümetindeki merkez sağ partiler Bağımsızlık Partisi ile İlerleme Partisi geçen hafta, ülkenin AB'ye üyelik başvurusunun resmen geri çekilmesine karar verdi. İlerleme Partisi üyesi, İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Bragi Sveinsson'ın bu hafta parlamentoda müzakere sürecine resmen son verme kararını ... Atlas Okyanusu'nun kuzeyi ile Kuzey Buz Denizi arasında yer alan 320 bin nüfuslu İzlanda'nın, uygulanan kemer sıkma politikaları nedeniyle bu hafta Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecine resmen son veriyor. İzlanda'da koalisyon hükümetindeki merkez sağ partiler Bağımsızlık Partisi ile İlerleme Partisi geçen hafta, ülkenin AB'ye üyelik başvurusunun resmen geri çekilmesine karar verdi. İlerleme Partisi üyesi, İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Bragi Sveinsson'ın bu hafta parlamentoda müzakere sürecine resmen son verme kararını açıklaması öngörülüyor. İzlanda hükümeti daha önce, müzakere sürecine devam edilip edilmemesi gerektiğinin sorulacağı bir referanduma kadar AB'ye üyelik sürecini askıya aldığını açıklamıştı. 2009'DA BAŞVURMUŞTU AB üyeliğine 16 Temmuz 2009'da başvuran İzlanda, Brüksel ile müzakerelere 27 Temmuz 2010'da başlamıştı. İzlanda'da 2013 yılında yapılan genel seçim sonrası göreve gelen Bağımsızlık Partisi ile İlerleme Partisi koalisyon hükümeti, ülkenin AB üyeliğine karşı olduklarını bildirerek, 13 Eylül 2013 tarihinde AB üyelik sürecini askıya alma kararı verdiler. Bu kararda Brüksel'in talebi doğrultusunda ülkede son yıllarda uygulanan kemer sıkma politikaları ile halkın yüzde 70'ine yakınının ülkenin AB müzakere sürecinin devamı için referanduma gidilmesi görüşü etkili oldu. Koalisyon hükümeti geçen hafta üyelik başvurusunu resmen geri çekmeye karar verirken, konuyla ilgili kanun tasarısının bu hafta parlamentoda kabul edilmesi bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578149.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578149.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c9db50a8a5e2f814917936489b69f249dba50614 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578149.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Erdoğan'a Kabataş soruları. Gezi olayları sırasında Kabataş'ta Zehra D.'ye saldırılmadığını ortaya koyan güvenlik kamerası görüntüleri sonrasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yaptığı uzman değerlendirmesi CHP tarafından TBMM'ye taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, ... Prof. Fincancı'nın sözünü ettiği haliyle Zehra D.'nin adli tıp raporu eksik değil mi? olayları sırasında Kabataş'ta Zehra D.'ye saldırılmadığını ortaya koyan güvenlik kamerası görüntüleri sonrasında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın yaptığı uzman değerlendirmesi CHP tarafından TBMM'ye taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Prof. Fincancı'nın sözünü ettiği haliyle Zehra D.'nin adli tıp raporu eksik değil mi? Adli Tıp Kurumu, ABD ve AB'deki CSI örneklerinde olduğu gibi niçin tam bağımsız değil? 'Nereye koyacaksınız' dediğiniz Adli Tıp Kurumu raporları 10 yılda kaç adet olmuştur?" diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, başından beri takip ettiği konu için yeni girişimde bulunarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye bir soru önergesi daha sundu. Kanal D görüntüleri yayınladı, saldırı yok Umut Oran, önergesinde Kabataş 'ta 1 Haziran 2013 tarihinde Zehra D. isimli başörtülü bir yurttaşın yanında küçük çocuğu varken deri pantolonlu, 80-100 kişilik üzeri çıplak bir grubun cinsel tacizine uğrayıp, tekme-tokat darp edildiğini, üzerine idrar döküldüğünü öne sürdüğü, Kanal D'nin ise olayın gerçekleştiği öne sürülen zaman diliminin güvenlik kamerası görüntülerini yayınlayarak herhangi bir saldırı yaşanmadığını net biçimde ortaya koyduğunu vurguladı. 5 gün sonra adli tıp raporu İddia edilen saldırıdan 5 gün sonra Zehra D.'nin başvurusu üzerine İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 5.6.2013 tarih ve 2013/12822 sayılı raporunu Dr. Gökçe Ünal Taşyaka'nın düzenlediğini belirten Umut Oran, "Adli Tıp doktoru, "sağ diz üst kısmında 3 adet 1,5 cm çapında, iç alt kısmında bir adet 1 cm çapında, sol diz üst dış kısmında bir adet 1,5 cm çapında koyu mor renkli ekimozlar olduğunu. Kişide yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmasının; 1- Kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, 2- Kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu, 3- Kişide kemik kırığı tarif edilmediği kanaatini' bildirdi" dedi. "Raporu nerenize koyacaksınız?" Erdoğan'ın, Kanal D'nin görüntüleri yayımlamasından sonra "Raporu nerenize koyacaksınız?" diyerek bu medya grubunu eleştirdiğini de anımsatan Umut Oran, önergesinde şunları kaydetti: "Türkiye'de ve dünyada işkenceyle mücadelede saygın bir isim olan BM'nin işkencenin saptanmasında kılavuz olarak kabul ettiği İstanbul Protokolü'nün hazırlayıcıları arasında bulunan Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın Zehra D.'nin anlatımları ve düzenlenen adli tıp raporuyla ilgili önemli eleştirileri oldu" Dizin iç kısmında darp yaralanması normal değil Umut Oran'ın, Başbakan Erdoğan'a yönelttiği sorular şöyle: - Darp sırasında insanlar korunma amacıyla rahim içi bebek pozisyonu aldığı bilinmesi karşısında yere düşüp darp edilen bir insanın dizlerinin iç kısımlarında yaralanma olması hayatın olağan akışına ters değil midir?   Zehra D.'nin öyküsü yok - Raporda diz iç bölgesinde birtakım yaralardan bahsedilmesine karşın bu yaralanmaların öyküsünün anlatılmaması, Zehra D.'nin hastalığının olup olmadığından bahsedilmemesi, bu yaralanmaların ev içi kazayla meydana gelip gelmediğinin araştırılmamış olması bir eksiklik değil midir? - Raporda ruhsal değerlendirmelerden hiç söz edilmemesi eksiklik değil midir?   Kadının beyanına tıbbi belgeleme - Aile içi şiddetin önlenmesi için geliştirilen mevzuat ve uygulamada "Kadının beyanı esastır" ilkesi öne çıkmasına karşın, adli tıp açısından tek başına beyan esas mıdır? Adaletin doğru ve hızlı tecelli edebilmesi için etkili bir soruşturma ve tıbbi belgeleme faaliyeti ile bu beyanların desteklenmesi gerekmiyor mu?   CSI gibi neden bağımsız değil? - Adli Tıp Kurumu Başkanlığı aynen ABD ve AB'deki CSI örneklerinde olduğu gibi niçin tam bağımsız kılınmıyor ve halen doğrudan Adalet Bakanı'na bağımlı halde bırakılmış durumda? Bağımsız adli kolluk kurulmasından niçin ısrarla kaçınıyorsunuz? - Adalet Bakanı'nın, dolayısıyla hükümetin ve siyasi iradenin müdahalesine açık bir Adli Tıp Kurumu'nun kararlarından kuşku duyulması ve tartışılması, doğal değil midir? Bu durumu ne zaman önleyeceksiniz?   "Nereye koyacaksınız" dediğiniz raporların sayısı kaç oldu? - "Nereye koyacaksınız" dediğiniz Adli Tıp Kurumu raporlarının, 2003-2013 yılları arasında toplam ve yıllar itibariyle sayısı kaçtır? - 2003 yılından itibaren, hatalı olduğu anlaşıldığı için yeniden düzenlenen rapor sayısı yıllar itibariyle kaçtır? Bu hatalı raporlar dolayısıyla hakkında idari işlem yapılan personel sayısı yıllar itibariyle kaçtır? - Hatalı adli tıp raporları nedeniyle mağdurlara, şüphelilere ve yakınlarına yapılan tazminat ödemeleri var mıdır, varsa bu tazminatların son 10 yıl içindeki dağılımı yıllar itibariyle kaçar TL'dir? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578182.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578182.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67e0534ed882013613aa90a1450694177699598e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578182.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tesco Kipa'ya dev vergi cezası. Şirketten Kamuyu Aydınlatla Platformu'na yapılan açıklamada toplam 125 milyon liralık vergi cezası kesildi. Açıklamanın tam metni şöyle: "Şirketimizin daha önce 18.12.2013 ve 30.12.2013 tarihli özel durum açıklamaları ile kamuoyunun bilgisine sunduğu üzere, Şirketimizin Tesco PLC'den kullandığı, 1 Ekim 2008 tarihi ... Türkiye'nin önde gelen market zincirlerinden Tesco Kipa'ya ağır bir vergi cezasının kesildiği açıklandı Şirketten Kamuyu Aydınlatla Platformu'na yapılan açıklamada toplam 125 milyon liralık vergi cezası kesildi. Açıklamanın tam metni şöyle: "Şirketimizin daha önce 18.12.2013 ve 30.12.2013 tarihli özel durum açıklamaları ile kamuoyunun bilgisine sunduğu üzere, Şirketimizin Tesco PLC'den kullandığı, 1 Ekim 2008 tarihi itibari ile 650.000.000.-TL (AltıYüzElliMilyon Türk Lirası) olan faizsiz fon tutarı için, T.C. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu tarafından 2009 ila 2013 yılları arasındaki 5 yıllık hesap dönemlerine ilişkin yürütülmekte olan  dar mükellef KDV tevkifatına yönelik olarak yapılan sınırlı vergi incelemesi kapsamında; Ekim-Aralık/2008 dönemi itibari ile 30.790.410,95 TL matrah farkı tespitine dayanarak V.U.K.'nun 30/6. maddesi uyarınca Şirketimiz aleyhine re'sen, gecikme faizi hariç, 5.542.273,97 TL sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi tarh edilmesi, re'sen tarh edilecek bu vergi üzerinden V.U.K.'nun 341 ve 344'üncü maddeleri uyarınca bir kat  olmak üzere 5.542.273,97 TL vergi ziyaı cezası kesilmesini konu alan 28.11.2013 tarih ve 2013-B-313/11 sayılı  Vergi İnceleme Raporu'nun tebliğ alınmış ve, Söz konusu rapor ile tarh edilen vergi ve cezası ile ilgili olarak, 205 Sayılı Kanun'un 22. maddesiyle Vergi Usul Kanunu'na eklenen üçüncü bölüm hükümleri çerçevesinde uzlaşma talebini içeren dilekçemiz  Gelir İdaresi Başkanlığı Merkezi Uzlaşma Komisyonu'na iletilmek üzere İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'na 30 Aralık 2013 tarihinde sunulmuştur. Bu kez, yukarıda belirtilen inceleme kapsamında; - 26.12.2013 tarih ve 2013-B-313/13 sayılı  Vergi İnceleme Raporu'na istinaden; Ocak-Aralık/2009 dönemi itibari ile 93.405.000 TL matrah farkı tespitine dayanarak V.U.K.'nun 30/6. maddesi uyarınca Şirketimiz aleyhine re'sen, gecikme faizi hariç, 16.812.900 TL sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi tarh edilmesine, re'sen tarh edilen bu vergi üzerinden V.U.K.'nun 341 ve 344'üncü maddeleri uyarınca inceleme raporunda bir kat fazla olmak üzere vergi ziyaı cezası kesilmesine karar verilmiş olup, Çakabey Vergi Dairesi tarafından düzenlenen toplam 16.812.900 TL vergi ve V.U.K.'nun 339. maddesi uygulanarak yüzde elli arttırılarak takakkuk ettirilen toplam 25.219.350 TL vergi ziyaı cezasını konu alan Vergi/Ceza İhbarnamesi, - 26.12.2013 tarih ve 2013-B-313/14 sayılı  Vergi İnceleme Raporu'na istinaden; Ocak-Aralık/2010 dönemi itibari ile 60.190.000 TL matrah farkı tespitine dayanarak V.U.K.'nun 30/6. maddesi uyarınca Şirketimiz aleyhine re'sen, gecikme faizi hariç, 10.834.200 TL sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi tarh edilmesine, re'sen tarh edilen bu vergi üzerinden V.U.K.'nun 341 ve 344'üncü maddeleri uyarınca bir kat olmak üzere vergi ziyaı cezası kesilmesine karar verilmiş olup, Çakabey Vergi Dairesi tarafından düzenlenen toplam 10.834.200 TL vergi ve V.U.K.'nun 339. maddesi uygulanarak yüzde elli arttırılarak takakkuk ettirilen toplam 16.251.300 TL vergi ziyaı cezasını konu alan Vergi/Ceza İhbarnamesi, -26.12.2013 tarih ve 2013-B-313/15 sayılı  Vergi İnceleme Raporu'na istinaden; Ocak-Aralık/2011 dönemi itibari ile 59.865.000 TL matrah farkı tespitine dayanarak V.U.K.'nun 30/6. maddesi uyarınca Şirketimiz aleyhine re'sen, gecikme faizi hariç, 10.775.700 TL sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi tarh edilmesine, re'sen tarh edilen bu vergi üzerinden V.U.K.'nun 341 ve 344'üncü maddeleri uyarınca bir kat  olmak üzere vergi ziyaı cezası kesilmesine karar verilmiş olup Çakabey Vergi Dairesi tarafından düzenlenen toplam 10.775.700 TL vergi ve V.U.K.'nun 339. maddesi uygulanarak yüzde elli arttırılarak takakkuk ettirilen toplam 16.163.550 TL vergi ziyaı cezasını konu alan Vergi/Ceza İhbarnamesi, - 26.12.2013 tarih ve 2013-B-313/16 sayılı  Vergi İnceleme Raporu'na istinaden; Ocak-Aralık/2012 dönemi itibari ile 65.455.000 TL matrah farkı tespitine dayanarak V.U.K.'nun 30/6. maddesi uyarınca Şirketimiz aleyhine re'sen, gecikme faizi hariç, 11.781.900 TL sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi tarh edilmesine, re'sen tarh edilen bu vergi üzerinden V.U.K.'nun 341 ve 344'üncü maddeleri uyarınca bir kat  olmak üzere vergi ziyaı cezası kesilmesine karar verilmiş olup, Çakabey Vergi Dairesi tarafından düzenlenen toplam 11.781.900 TL vergi ve V.U.K.'nun 339. maddesi uygulanarak yüzde elli arttırılarak takakkuk ettirilen toplam 17.672.850 TL vergi ziyaı cezasını konu alan Vergi/Ceza İhbarnamesi, Şirketimiz yetkilileri tarafından tebliğ alınmıştır. Yukarıda belirtilen Ocak-Aralık/2009 ila Ocak-Aralık/2012 arasındaki dönemleri kapsayan Vergi/Ceza İhbarnameleri ile Şirketimize tebliğ edilen, gecikme faizi hariç, sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi toplamı 50.204.700 TL ve vergi ziyaı cezası toplamı 75.307.050 TL'dir. Yukarıda belirtilen Vergi İnceleme Raporlarında eleştiri konusu yapılan Şirketimiz uygulamalarının, yasal düzenlemelere uygun olduğu düşünülmekte olup yukarıda detayları verilen Vergi İnceleme Raporlarında yer alan eleştirilere ve düzenlenmiş vergi/ceza ihbarnamelerine karşı uzlaşma da dahil olmak üzere her türlü yasal hakkımız kullanılacaktır. Kamuoyunun bilgisine sunarız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578196.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578196.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0286b59080f941986986107d2942b6a3b10a214a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578196.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'da muhalif militanlar polis oluyor!. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de başlayarak ülkenin geneline yayılan ve şiddetli çatışmalara yol açan yönetim karşıtı gösterilerde güvenlik güçleri ile çatışan kişilerden bazılarının İçişleri Bakanlığı bünyesinde polis olarak değerlendirileceği açıklandı. Geçici olarak görevlendirilen İçişleri Bakanı Arsen Avakov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Pravi (Sağ) ... Ukrayna'daki eylemlerde gamalı haç taşıyan ve Nazi selamı veren aşırı sağcı ve milliyetçi örgütlere yasal statü verilmesi kararlaştırıldı. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de başlayarak ülkenin geneline yayılan ve şiddetli çatışmalara yol açan yönetim karşıtı gösterilerde güvenlik güçleri ile çatışan kişilerden bazılarının İçişleri Bakanlığı bünyesinde polis olarak değerlendirileceği açıklandı. Geçici olarak görevlendirilen İçişleri Bakanı Arsen Avakov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Pravi (Sağ) Sektör, Meydan Savunması ve gösterilerde yer alan diğer savunma gruplarından bazılarının İçişleri Bakanlığı bünyesine alınacağını söyledi. Avakov, polislerle birlikte bundan sonraki izlenecek stratejileri belirleyeceğini ifade etti. Yönetim karşıtı gösterilerde çeşitli gruplar ortaya çıkarak "meydan savunması" oluşturmuş, Pravi (Sağ) Sektör olarak bilinen ve çatışmalarda etkin rol oynayan grup, diğerlerini bünyesinde toplayarak şiddetli çatışmalarda güvenlik güçlerine karşı koymuştu. Nasyonal-sosyalist rejimden yana olan ve Rusya karşıtlığı en önemli söylemlerinin başında gelen Sağ Sektör, ülkenin Avrupa 'ya entegrasyonunun ise 'amaç değil araç olduğunu' savunuyor. Gösteriler başladığından bu yana Ukrayna'nın genelinde çıkan çatışmalarda en az 82 kişinin öldüğü ve 1000'e yakın kişinin yaralandığı ifade ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578199.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578199.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c63a0ead02c4cbfeff6deba6057774fda25d0c06 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578199.txt @@ -0,0 +1 @@ +Uğur Işılak R.T.E sayesinde var. Geride bıraktığımız haftalara damga vuran polemiklerden biri de, Dombra şarkısını anonim sanarak üzerine sözler yazan ve bunu AKP'nin seçim şarkısı haline getiren Uğur Işılak'ın şarkının asıl sahibi Arslanbek Sultanbekov'la tartışması oldu.Sultanbekov tarafından "Kendisi halk şarkıcısıyım diyor ama aslında saray şarkıcısı ... Geride bıraktığımız haftalara damga vuran polemiklerden biri de, Dombra şarkısını anonim sanarak üzerine sözler yazan ve bunu AKP'nin seçim şarkısı haline getiren Uğur Işılak'ın şarkının asıl sahibi Arslanbek Sultanbekov'la tartışması oldu.Sultanbekov tarafından "Kendisi halk şarkıcısıyım diyor ama aslında saray şarkıcısı olmuş" sözleriyle eleştirilen Işılak'a bir tepki de meslektaşı Nihat Doğan'dan geldi. Işılak'ı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde var olmuş bir isim olarak tanımlayan Nihat Doğan şu sözleri sarf etti. Volkan Konak, hiç görmediği Mustafa Kemal şarkısı söyleyip Ata'nın askeriyim der, R.T.E sayesinde var olan U.Işılak AKP sanatçısı değilim der. Mustafa Kemal'in askerleriyiz diyen bir sürü sanatçı varken, Uğur İsilak sayesinde servet edindigi R.Tayyip Erdoğan'ın askeriyim diyememiş. AKP öncesi adı sanı olmayan kazancını varlığını AKP'ye seçim şarkıları ile AKP festivallerinden sağlamış Uğur Işılak AKP sanatçısı değilmiş Yav sevgili Uğur Işılak Dombra şarkısında yazdığı o müthiş sözlere layık Recep Tayyip Erdoğan'ın askeriyiz diyemediysen sana yazıklar olsun \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578201.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578201.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..24e31d152ce750c7e31de25af8f939505b7932b7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578201.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dinlemelerle ilgili flaş gelişme!. CHP milletvekili Ali Özgündüz, kendisinin de adının geçtiği dinleme iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578202.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578202.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..21a521813e6af6185bfeb1151795326959c03838 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578202.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dombra dombra olalı böyle zulüm görmedi!. Sanatçı Arslanbek Sultanbekov ait olan ve şarkıcı Uğur Uşılak tarafından Türkçe sözlerle derlenerek AKP'nin seçim müziği olarak kullanılan, adını Nogay Türklerine ait enstrümandan alan Dombra bu kez Denizli'deki görüntülerle gündemde. DOMBRA HALAYI! AKP Pamukkale ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen gecede kaydedilen ... AKP Denizli Pamukkale İlçe teşkilat programında AKP'liler tarafından Dombra müziği eşliğinde çekilen halay sosyal medyayı salladı. Sanatçı Arslanbek Sultanbekov ait olan ve şarkıcı Uğur Uşılak tarafından Türkçe sözlerle derlenerek AKP'nin seçim müziği olarak kullanılan, adını Nogay Türklerine ait enstrümandan alan Dombra bu kez Denizli'deki görüntülerle gündemde. DOMBRA HALAYI! AKP Pamukkale ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen gecede kaydedilen görüntüler sosyal medyada geniş yankı buldu. Görüntülerde AKP'liler sahnede Dombra eşliğinde halay çekenken görünüyor. İŞTE O ANLAR! Sanatçı Arslanbek Sultanbekov'a ait parça ilk olarak Sergey Bodrov yönetmenliğindeki 2008 yapımı Cengiz Han filminde kullanmıştı. BU DA ORİJİNAL DOMBRA! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578204.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578204.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d760cf47530599571ebafe97e3cf1fee6801d391 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578204.txt @@ -0,0 +1 @@ +İki küçük kardeş 'çatışmada' öldü. Halkın Demokratik Reformu Komitesi'nin kurduğu sahnede Pong Sarakham konuşmasını yaklaşık 2 bin kişilik bir grup tarafından dinliyordu. O sırada yaklaşan iki aracın ilkinden, yaklaşık 20 kişinin bulunduğu bir lokantaya el bombası atıldı. Onun hemen ardından gelen ikinci araçtaki saldırganlar önce ... Tayland'ın Trat kentinde hükümet karşıtlarının platformuna yapılan silahlı saldırıda beş yaşındaki bir kız çocuğu öldü, 31 kişi de yaralandı. Bundan bir gün sonra da minik kızın erkek kardeşi bir başka saldırının kurbanı oldu. Halkın Demokratik Reformu Komitesi'nin kurduğu sahnede Pong Sarakham konuşmasını yaklaşık 2 bin kişilik bir grup tarafından dinliyordu. O sırada yaklaşan iki aracın ilkinden, yaklaşık 20 kişinin bulunduğu bir lokantaya el bombası atıldı. Onun hemen ardından gelen ikinci araçtaki saldırganlar önce lokantaya sonrada topluluğun olduğu sahneye doğru ateş açtı. Saldırıda beş yaşındaki bir kız öldü, 31 kişi de yaralandı. Bunun hemen ardından minik kızın 4 yaşındaki erkek kardeşi de pazar günü yaşanan bir saldırıda yaşamını yitirdi. İki kardeşin ölümüyle birlikte, hafta sonunda Tayland'daki çatışmalarda ölen çocuk sayısı üç oldu. Tayland'da şimdiye kadar yönetim karşıtı gösterilerde 20 kişi yaşamını yitirdi, 700 kişi de yaralandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578289.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578289.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..15788f4a32c0f6a0cae8a77c0016854cbf074681 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578289.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP MYK'dan olağanüstü toplantı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen bu akşam internete düşen ses kaydı CHP'yi harekete geçirdi. CHP MYK saat 22.00'da flaş toplantı kararı aldı. CHP MYK'nın ses kayıtlarının ardından durum değerlendirmesi yapacağı Başbakan Erdoğan ile ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578290.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578290.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..be9630b49d2b48ee94493e68ad4a094bc331350a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578290.txt @@ -0,0 +1 @@ +120 polisin görev yeri değişti. İçişleri Bakanlığı kararnamesi ile 15 gün önce kentte göreve başlayan Emniyet Müdürü Ali Gezer'in talebi doğrultusunda Terör, Asayiş ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli 120 polis memurunun yeri değiştirildi. Vali Erdal Ata'nın imzasıyla bugün yürürlüğe giren atama doğrultusunda, aralarında 1 şube ... İçişleri Bakanlığı kararnamesi ile 15 gün önce kentte göreve başlayan Emniyet Müdürü Ali Gezer'in talebi doğrultusunda Terör, Asayiş ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli 120 polis memurunun yeri değiştirildi. Vali Erdal Ata'nın imzasıyla bugün yürürlüğe giren atama doğrultusunda, aralarında 1 şube müdür yardımcısı, 1 emniyet amiri ile 3 komiserin bulunduğu 120 polis, başka şubelerde görevlendirildi. PMYO'YA YENİ MÜDÜR Öte yandan, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığına Polis Başmüfettişi olarak tayin edilen Osman Etli'den boşalan Gaziantep Polis Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü görevine ise Emniyet Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği'nde görevli Polis Başmüfettişi Önder Alptekin atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578297.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578297.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d44e87c677de7b53c43115aca76e19d41d1484ba --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578297.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dinleme listesine açıklama!. İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları: DİNLEME OLAYI Bakanlar Kurulu'nda konu üzerinde görüşme yapıldı. üzücü bir olay. Bugün 2 gazetede bir haber olarak yayınlanan isim listelerinin olduğu bir gün geçirdik. İsimleri geçen siyasetçi, yazar ve sanatçıların bu dinleme sırasında tanınmasın diye ... Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç dinleme listeleri ile ilgili açıklama yaptı. İşte Arınç'ın konuşmasından satır başları: DİNLEME OLAYI Bakanlar Kurulu'nda konu üzerinde görüşme yapıldı. üzücü bir olay. Bugün 2 gazetede bir haber olarak yayınlanan isim listelerinin olduğu bir gün geçirdik. İsimleri geçen siyasetçi, yazar ve sanatçıların bu dinleme sırasında tanınmasın diye farklı isimler kullanılmak suretiyle dinlenmiş. Maalesef çok üzücü bir gelişme. 17 Aralık'tan sonra bazı savcı ve hakimlerin görev yerleri değiştirildi. Bunların isimleri zaman zaman HSYK tarafından açıklandı. 2 savcının ismi geçiyor. Adem Özcan ve Adnan Çimen. Bir hayali ihbar üzerine bir soruşturma başlatarak aldıkları hakim kararıyla bazı dinlemeler yapmışlar. DİNLENEN ŞAHISLARDAN ÖZÜR DİLENMELİ -Şu anda inceleme konusu yapılan 107 klasör var. Bu klasörlerin 125'e ulaşabileceği soruşturmayı yapılan savcılar tarafından anlaşılabilecek. 'nın da santral telefonlarının dinlendiğini ifade ettiniz. Bunlar tamammen kanunsuz dinleme talepleri ve kararlarıdır. Şu anda 2280 kişi ve telefon numarası üzerinde dinleme yapıldığı bugüne kadar geldiği ortaya çıkmış bulunuyor. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu mükemmel bir açıklama yapmış 'Hükümet neredeydi?' diye. Hükümet buradaydı ama kararı veren savcıya ve hakime etki yapmamız mümkün değil. Bir taraftan MİT ile tartışmaları, bir taraftan HSYK, internet tartışmaları kimlerin yaptıklarını kimin ihbarlarda bulunduğuna dikkat ederseniz bugün ortaya çıkan gerçekle kimlerin heyecan içinde olduğunu görürsünüz. Bu savcı hakkında bir inceleme, soruşturma başlatılmasını biz isteyebiliyor muyuz? Hayır. -Dinlenen her şahıstan özür dilenmeli. ERDOĞAN - OBAMA GÖRÜŞMESİ Sayın Obama ile Başbakanımızın aralarının soğuduğu ifade edilmişti. 20 Şubat'ta bir görüşme yapıldı. Konuşulan konu Kıbrıs'ta görüşmelerin başlaması, Suriye ile, Mısır ile ilgili görüşmeler. Ukrayna'nın da konuşulduğunu söylemeliyim. Sayın Başkan Obama iyi ilişkilerin devam edeceğini ifade etmişleridir. Olumlu bir görüşmedir. 17 ARALIK 17 Aralık öncesi ve sonrasında yaşananların AK Parti hükümetine darbe olduğunu Sayın Başbakan ifade ediyor, teyit etmeme gerek yok. Ancak şu haliyle bile, ilgili ilgisiz her konuda, bunların birilerine karşı kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. MİT KANUNU BU HAFTA YASALAŞACAK MİT'le ilgili teklif komisyondan geçti bu hafta yasalaştırılacak. Gerekiyorsa eleştiriler haklıysa zamanı geldiğinde muhalet de katkı sağlıyor. Madde bazen yürürlükten öyle kaldırılıyor. Muhalefetin şöyle bir eksikliği var herşeyi bağıra çağıra karşı çıkıyorlar. Ama bağırıp çağıranların sayısı 28'i geçmiyor. MİT'in 30-40 yıllık yasasını bugünün şartları haline getirmek için bir yasal düzenleme yapılırken istihbarat örgütünün güçlü olmasını kim istemez? Genel Kurul'u bekleyelim umut ediyorum olumlu çıkacaktır. BAZI KONULARDA ÜSLUP FARKIMIZ VAR Biz arkadaşımızla şaka yapacak kadar birbirimiz bağışlıyoruz. İngiltere'de 2 gün güzel temaslar yaptım. Ben bir siyasetçiyim. Başbakanımızın yanında olmak her yönüyle bu hükümeti savunmak noktasındayım. Evet bazı konularda üslup farklılıklarımız olabilir. Esasta ve özde ayrılmayız. O camianın binlerce samimi insanına benim gönül açmam lazım. Ama bugün öğrendiğim bu olaylar sayın başbakanımızın bu konularda ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Bugün polislikten atılmış ABD'ye gönderilmiş birisinin kaçmadığı ben onunla görüşüyorum şeklinde bir mesajı var. Başbakanın konutuna böcek koyduğu düşünülen kişiden bahsediyorum. -17 Aralık'ın şer görünen bir tarafı var hayır görünen bir tarafı da var. Herşeyin farkına varıldı. İNTERNET YASASINA AB TEPKİSİ Yasama meclisinin yaptığı işlem hakkında müzakereler askıya alınacak diye kim kimin gözünü korkutacak? Bugüne kadar değişikilik yoktu da fasılları mı açtınız üst üste? Bir yaptığımız işleri AB müktesebatına uygun yapıyoruz. İnternetle ilgili bir düzenleme yapıyoruz AB ölçütlerine uygun olarak. Gerçek hayatta suç varsa failine ulaşırsınız yargılama yaparsınız. Ama gerçek hayatta suç olan gerçek hayatta da suçtur. Peki onu nasıl bulacağız? Onun failini bulmak amacımız. O sayın üyenin sanırım bunlardan haberi yoktur. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578298.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578298.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cb6e227836f0a687e16c21c81a77053c425e1275 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578298.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan, Gülen'i Obama'ya şikayet etti!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerine bir süre önce ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon konuşmalarının ayrıntılarını da anlattı. Erdoğan'ın, Obama'ya Fethullah Gülen'i şikayet ettiği öğrenildi. Başbakan Erdoğan, 3 grup halinde milletvekilleri ile yaptığı kahvaltı toplantısı tamamlandı. Erdoğan toplantının bir bölümünde, ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerine bir süre önce ABD Başkanı Obama ile yaptığı telefon konuşmalarının ayrıntılarını da anlattı. Erdoğan'ın, Obama'ya Fethullah Gülen'i şikayet ettiği öğrenildi. Başbakan Erdoğan, 3 grup halinde milletvekilleri ile yaptığı kahvaltı toplantısı tamamlandı. Erdoğan toplantının bir bölümünde, bir süre önce ABD Başkanı Oba ile yaptığı konuşmayı milletvekilleriyle paylaştı. Erdoğan, Obama'ya, "İçişlerimize karışan o zat sizin ülkenizde misafir. Oradan buraya müdahale ediyor" dediği öğrenildi. Obama'nın da "mesaj alınmıştır" dediği kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578299.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578299.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9065e53341873794a380e1b8169963f41981cda --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578299.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ön bacaklarını kesip yol kenarına bıraktılar. Ancak bugün Osmaniye'den gelen habere başlık bulmakta zorlandık. 7 aylık yavru kediyi ön bacaklarını kökünden kesip, sonra yol kenarına bıraktılar. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Osmaniye Temsilcisi Nevin Tülücü, Yunus Emre Mahallesi'nde yol kenarında yaralı bir kedi olduğu bilgisi üzerine bölgeye ... Son zamanlarda hayvanlara karşı uygulanan şiddet haberlerine insanlık nerede, insanlık dışı gibi başlıklar kullanılmıştı. Ancak bugün Osmaniye'den gelen habere başlık bulmakta zorlandık. 7 aylık yavru kediyi ön bacaklarını kökünden kesip, sonra yol kenarına bıraktılar. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Osmaniye Temsilcisi Nevin Tülücü, Yunus Emre Mahallesi'nde yol kenarında yaralı bir kedi olduğu bilgisi üzerine bölgeye gitti. Yavru kedinin ön ayaklarının kesilmiş olduğunu gören Tülücü, kediyi hemen özel bir veteriner kliniğine götürdü. Burada yapılan cerrahi müdahalenin ardından kedinin kesilen ön ayakları sarıldıktan sonra kedi, Osmaniye Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi'ne götürüldü. Burada Veteriner Hekim Ali Laçinbala tarafından kediye yaşamını sürdürebilmesi kediye oyuncak bir araba bağlandı. Kedinin sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Laçinbala, "Kedi bulunduğunda yaralarının yaklaşık üç günlük olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bacaklarda çürümeler başlamıştı. Kedimiz ameliyatından sonra başını yerden kaldıramıyordu. Biz geçici olarak dört tekerlekli bir sistem yaparak başını yerden uzaklaştırdık. Yoksa bir sürüngen gibi yerde sürünüyordu. Bu şekilde de yaşaması zor olduğu için böyle bir sistem uyguladık. Kedimiz şuanda çok rahat" dedi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578301.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578301.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e89d5dd444385e94ba47bd5e4c8415fc22788584 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_24/2578301.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli'den Erdoğan'a çağrı. MHP Genel Başbakanı Devlet Bahçeli'nin iki günlük yoğun İstanbul programını Avcılar'da partisinin düzenlediği açık hava toplantısıyla sona erdi. Bahçeli Marmara Caddesi üzerinde toplanan kalabalığa seslendi. Başbakanın sık sık paralel devletten söz ettiğini söyleyen Bahçeli,"Senin partinin adı Ak. Niye kendini aklamıyorsun" ... Bahçeli başbakanı yönelik eleştirilerini sürdürerek, "Niye Bilal'i kolundan tutup en yakın karakola götürmüyorsun da Türkiye'yi ihanetle suçluyorsun?" diye konuştu. MHP Genel Başbakanı Devlet Bahçeli'nin iki günlük yoğun İstanbul programını Avcılar'da partisinin düzenlediği açık hava toplantısıyla sona erdi. Bahçeli Marmara Caddesi üzerinde toplanan kalabalığa seslendi. Başbakanın sık sık paralel devletten söz ettiğini söyleyen Bahçeli,"Senin partinin adı Ak. Niye kendini aklamıyorsun" diye sordu. Bahçeli başbakanı yönelik eleştirilerini sürdürerek, "Niye Bilal'i kolundan tutup en yakın karakola götürmüyorsun da Türkiye'yi ihanetle suçluyorsun?" diye konuştu. Bahçeli sözlerini "Bu millet seni yüzde 51'le iktidara getirdiği gibi yüzde 51'le götürmesini de bilir" diye sürdürdü. İstanbul'da seçime iki parti girecekmiş gibi bir hava oluşturulduğunu söyleyen MHP Lideri konuşmasını şöyle tamamladı: "İstanbul'da AK Parti ile CHP'den başka seçime giren parti yok mudur? Kendi iradenize sahip çıkın. AKP ve CHP var. Bir de MHP var..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578384.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578384.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c4b1c107da2cf6d1692efc5a7c61d4e925ff2695 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578384.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Eğer ses kayıtları gerçekse...'. Sözcü Gazetesi Yazarı, duayen televizyoncu Uğur Dündar, Twitter'daki hesabında Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Eğer bu akşamki ses kayıtları gerçekse Başbakan Erdoğan ve hükümet bitmiştir." diyen Dündar, mesajında "Kayıtlar gerçekse iktidarın ... Sözcü Gazetesi Yazarı Uğur Dündar, gündeme bomba gibi düşen ses kayıtlarını değerlendirdi Sözcü Gazetesi Yazarı, duayen televizyoncu Uğur Dündar, Twitter'daki hesabında Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Eğer bu akşamki ses kayıtları gerçekse Başbakan Erdoğan ve hükümet bitmiştir." diyen Dündar, mesajında "Kayıtlar gerçekse iktidarın bir saat bile durmaması gerekiyor." ifadelerine yer verdi. Dündar'ın adresindeki açıklamaları şöyle: "Eğer bu akşamki ses kayıtları gerçekse Başbakan Erdoğan ve hükümet bitmiştir. Çırpınmak daha çok batırır. İnsan duyduklarına inanamıyor. Gerçek olamayacağını düşünüyor. Aksi takdirde iktidarın bir saat bile durmaması gerekiyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578385.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578385.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..646daa3f01b3f9fba9dc5eb8738e607059384e94 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578385.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Doğru olduğuna inanıyoruz'. Bugüne kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ses kaydı olduğu ileri sürülen 17 tapenin internette ses kaydı olarak yayınlandığını söyleyen Tekin, "17 tane tape açıklandı. Hiçbirini yalanlamadılar. Bunu da yalanlamaları mümkün değil. Bu açıklanan tapelerin doğruluğuna da inanıyoruz. Başbakan'ın, oğlunun konuşmaları. ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de, CHP'nin olağanüstü MYK toplantısının ardından Hürriyet'e yaptığı açıklamada, "tapelerin doğruluğuna inanıyoruz" dedi. Bugüne kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ses kaydı olduğu ileri sürülen 17 tapenin internette ses kaydı olarak yayınlandığını söyleyen Tekin, "17 tane tape açıklandı. Hiçbirini yalanlamadılar. Bunu da yalanlamaları mümkün değil. Bu açıklanan tapelerin doğruluğuna da inanıyoruz. Başbakan'ın, oğlunun konuşmaları. Konuşmalar, Başbakan'ın kendisinindir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578386.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578386.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f4f9b62e3b23ad413f06932cd1aef4269f7799d5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578386.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakanlık'tan açıklama!. Ankara'da gündemi sarsan Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydıyla ilgili Başbakanlık'tan açıklama geldi. Başbakanlık'tan yapılan "İnternet aracılığıyla servis edilen ahlaksızca ses kayıtları" başlıklı açıklamada, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında bir telefon ... Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydıyla ilgili resmi açıklama Ankara'da gündemi sarsan Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kaydıyla ilgili Başbakanlık'tan açıklama geldi. Başbakanlık'tan yapılan "İnternet aracılığıyla servis edilen ahlaksızca ses kayıtları" başlıklı açıklamada, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında bir telefon görüşmesi olduğu iddiası eşliğinde, bu akşam internet aracılığıyla servis edilmiş olan ses kayıtları, ahlaksızca bir montaj ürünü olup tümüyle gerçek dışıdır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı hedef alan bu kirli tezgâhı kuranlardan hukuk içinde hesap sorulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi. SES KAYDI SOSYAL MEDYAYA BOMBA GİBİ DÜŞTÜ! 17 Aralık operasyonu sonrası internete sızdırılan ses kayıtlarına biri daha eklendi. Sızdırılan son kayıt gündeme bomba gibi düştü. Youtube'a yüklenen ve Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın, 17 Aralık günü, yani ilk rüşvet operasyonunun olduğu gün yapıldığı ileri sürülüyor. 17 Aralık'ta kaydedildiği iddia edilen görüşmelerin sırasıyla saat 08.02, 11.17, 15.39, 23.15'de yapıldığı ve son görüşmenin ise 18 Aralık sabahı saat 10.58'de yapıldığı görülüyor. Ses kayıtlarında Başbakan'ın Bilal Erdoğan'a elindeki paraları çıkarmasını söylediği ve paranın bazı işadamlarına taşınmasını istediği iddia ediliyor. Bilal Erdoğan'ın elindeki nakit paranın 1 milyar dolar (2.2 katrilyon TL) olduğunu belirttiği kayıtlarda Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen sesin, son olarak 30 Milyon Euro kaldığını ve onun da taşınacağını söylediği duyuluyor. CHP OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Necmettin Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin ses kayıtları internet düştükten kısa bir süre sonra CHP MYK olağanüstü toplanma kararı aldı. HAKAN FİDAN BAŞBAKANLIK'TA Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Başbakanlık'a geldi. 'GÖRÜNTÜLER DE VAR' İDDİASI İddiaya göre; ses kayıtlarını destekleyen görüntüler de var. Ve o görüntülerde Bilal Erdoğan'ın "evden para çıkartmasının" kareleri de yer alıyor. Bu iddiayı dile getirenler; Bilal Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen sesten "Babacığım, güncel olarak herhalde takip altındayız, görüntülü de takip ediyorlarmış" sözlerini de hatırlatıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578387.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578387.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1b43286973399dc8b9c4a616a09cff8ebcbca1fe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578387.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT Müsteşarı Başbakanlık'ta!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Başbakanlık'a geldi. Toplantıya İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın da katıldığı ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578423.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578423.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ccf95bce69fa7e0e4e813023247560419ee6a0f0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578423.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan BM Genel Sekreteri ile görüştü. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Libya Başbakanı Ali Zeydan ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile bu akşam saatlerinde birer telefon görüşmesi yaptı. EROĞLU, KIBRIS MÜZAKERELERİNİN GİDİŞATI HAKKINDA BİLGİ VERDİ Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Başbakan ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon arasında bu gece, Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki gelişmeler hakkında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Libya Başbakanı Ali Zeydan ve BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile bu akşam saatlerinde birer telefon görüşmesi yaptı. EROĞLU, KIBRIS MÜZAKERELERİNİN GİDİŞATI HAKKINDA BİLGİ VERDİ Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs'la ilgili kapsamlı çözüm müzakerelerinin gidişatı hakkında bilgi verdi. Başbakan Erdoğan'ın da Derviş Eroğlu'na, adadaki sorunun çözümü için Türkiye'nin yapıcı katkılarının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirttiği öğrenildi. LİBYA BAŞBAKANI ALİ ZEYDAN İLE TELEFONLA GÖRÜŞTÜ Libya Başbakanı Ali Zeydan ile de bu akşam bir telefon görüşmesi yapan Başbakan Erdoğan, 17 Şubat devriminin 3'üncü yıldönümünü kutlamakta olan Libya'nın yeniden inşası konusunda Türkiye olarak her türlü desteği vermeyi sürdüreceklerini belirtti. Başbakan Erdoğan'ın Trablus ve Bingazi başta olmak üzere son dönemde artan şiddet olaylarının artmasından endişe duyduğunu belirtmesine karşılık olarak Zeydan'ın ise bu tür hadiselerin kendilerini de üzdüğüne değinerek, ülkede güvenliği sağlama konusunda kararlı olduklarını vurguladığı kaydedildi. Zeydan, Libya'da demokrasiyi tesis etmeye yönelik çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Erdoğan, Libya'daki bu sürecin, tüm tarafların katılımıyla, ulusal diyalog ve uzlaşma temelinde yürütülmesinin son derece önemli olduğuna dikkati çekti. Görüşmede, Türk müteahhitlik şirketlerinin sorunları başta olmak üzere ikili ekonomik ve ticari ilişkiler de gündeme geldi. Başbakan Erdoğan, Libya'daki iç gelişmelerden dolayı Türk şirketlerin uğradığı zararlara ve ödenmeyen alacaklara değinerek, söz konusu zararların telafisi için somut adımlar atılmasının memnuniyetle karşılanacağını belirttiği ifade edildi. Libya Başbakanı Zeydan ise bu meselelerle ilgili gerekli müzakereleri yapmak üzere önümüzdeki haftalarda Türkiye'ye bir resmi heyet göndermeyi planladıklarını ifade etti. BM GENEL SEKRETERİ, AVRUPA ASKERİ MİSYONU ÇERÇEVESİNDE KATKI İSTEDİ Başbakan Erdoğan'ı telefonla arayan BM Genel Sekreteri Ban Ki- Moon ise Orta Afrika Cumhuriyeti'nde güvenliğin sağlaması amacıyla oluşturulan uluslararası barış gücüne, Türkiye'nin de Avrupa Askeri Misyonu çerçevesinde katkı sağlamasını arzuladıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan da Türkiye olarak Orta Afrika Cumhuriyeti'nde AB Askeri Misyonu'na katkıda bulunma konusuna ilişkin değerlendirmelerin halen devam etmekte olduğuna işaret etti. Erdoğan, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde güvenlik durumunun bozulmasının ve insani krizin derinleşmesinin, söz konusu ülkedeki Müslümanları da olumsuz etkilediğine de dikkati çekti. Başbakan Erdoğan, bu çerçevede, Orta Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun 9-10 Ocak 2014 tarihinde düzenlediği Encemine Zirvesinin akabinde kurulan yeni geçiş Hükümetinin, inancı ne olursa olsun, tüm sivil halkın güvenliğini sağlamasının büyük önem taşıdığını da vurguladı. Edinilen bilgiye göre görüşme sırasında Erdoğan, Türkiye'nin Orta Afrika halkına yardım sağlamaya devam edeceğini de belirtti. Başbakan Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ile 10 dakika, Libya Başbakanı Ali Zeydan ile 45 dakika, BM Genel Sekreteri Moon ile ise 15 dakika telefonla görüştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578425.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578425.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3aa5ab490d96545d8a011b2d8eb02b02d8ef82e1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578425.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP'den açıklama geldi.   Milliyetçi Hareket Partisi; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili açıklamasını bugün yapacak. Ses kaydı iddiaları üzerine MHP Başkanlık Divanı olağanüstü toplandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde Başkanlık Divanı üyeleri ... MHP Lideri Devlet Bahçeli Başkanlık Divanını olağanüstü toplantıya çağırdı. Milliyetçi Hareket Partisi; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili açıklamasını bugün yapacak. Ses kaydı iddiaları üzerine MHP Başkanlık Divanı olağanüstü toplandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde Başkanlık Divanı üyeleri ile bir araya geldi. Toplantının sona ermesinin ardından MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, yaptığı açıklamada, Başkanlık Divanı Toplantısı'nda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği ileri sürülen ses kayıtlarının değerlendirildiğini belirtti. Karakaya, konuyla ilgili açıklamayı, bugün Bilecik'te programı olan genel başkanları Devlet Bahçeli'nin yapacağını söyledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578427.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578427.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..158cb6359491d4de87947c36c4010f7d1334d67e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578427.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ses kayıtları Twitter'ı salladı. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları yayınlandığı andan itibaren sosyal medyayı salladı. Twitter kullanıcılarının hakkında binlerce tweet attığı ses kayıtlarıyla ilgili, siyasiler de ilk yorumlarını Twitter üzerinden paylaştı. İşte o tweetlerden bazıları: Abdüllatif Şener ... Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları sosyal medyanın da gündemini oluşturdu Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları yayınlandığı andan itibaren sosyal medyayı salladı. Twitter kullanıcılarının hakkında binlerce tweet attığı ses kayıtlarıyla ilgili, siyasiler de ilk yorumlarını Twitter üzerinden paylaştı. İşte o tweetlerden bazıları: Abdüllatif Şener ‏@senerabdullatif  Dinlediğim Başbakanın sesidir, gırtlağına kadar ailece yolsuzluğa batmıştır, artık meşru bir Başbakan değildir. Dr.Sinan Oğan #MHP ‏@sinan_ogan  Umarım ki son ses kayıtları doğru olmasın TC Başbakanı koltuğunda oturan bir kişinin bu duruma düşmesini istemem Perihan SARI ‏@PerihanSariCHP Taşımakla, dağıtmakla bitirilemeyen aile boyu talan. Başbakan, Seb-i Aruz töreninde meğer paraları nasıl saklayacaklarını düşünüyormuş. Turgut Dibek ‏@turgutdibek  Bilal Erdoğan'ın ifadeden kaçırılmasının ardında ki neden de buymuş. Ifadeye gitse bu konuşma kendisine sorulacak ve belki de tutuklanacaktı Bulent Tezcan ‏@bulenttezcanchp Bilmece 1: eridikten sonra geriye 30 milyon avro kalan paranın tümü ne kadardır? Mehmet S. Kesimoğlu ‏@mehmetkesimoglu  Yalnız tebrik etmek lazım, 6 aydır milleti faiz lobisi diye uyuttu. Asıl lobinin merkezi evdeymiş, oğlan odasına döviz bürosu açmış. Umut Oran ‏@UmutOranCHP  Yönetilemeyen Türkiye de her gün yeni bir Erdoğan haberi,sansasyonu ! Türkiye bunları haketmiyor Türkiye çok daha iyisini hakediyor Atilla Kart ‏@atillakart  Başbakan kendinden eminse, bu ses kayıtlarını internetten kaldırtmak yerine, bilirkişi incelemesini sağlamalıdır. Ertuğrul Günay @ertugrulgunay Bu akşam dinlediğim telefon konuşmalarından sonra %35 de zor! İdris Bal ‏@idrisbal  Bu iddialar doğru ise demokrat ülkelerde olduğu gibi yargının önü açılmalı ve başbakan istifa etmelidir İlhan Cihaner ‏@ilhancihaner  AKP destekleyenler dahil, tüm yurttaşlar bu talebi yükseltmelidir. Aksi taktirde bu "kirli savaş" tüm ülkeyi çatışmaya sürükleyecek. feyzi işbaşaran ‏@feyzi_isbasaran  Direnme!! Montaj diye işin üstüne yatamazsın.. Bunu sana yem olarak attılar ve beklediler. "Montaj" dedin. Görüntü yayınlarlar. Bu iş böyle \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b9ca43df84e6c141559e91adc166c4ba43261290 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578429.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Kumpas' kurbanı komutanlar SÖZCÜ'ye konuştu. Balyoz ve Poyrazköy sanığı askerler, AKP-cemaat kavgasını hatırlattı ve Erdoğan'a seslendi: Türkiye'nin en güvenli yeri Hasdal. Başbakan buyursun buraya gelsin... Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi'nde açık görüş günü... Neredeyse 6 ay oldu gelmeyeli... Ben de farkında ... Paralel devletin olmadığı tek yer Hasdal Cezaevi!.. ve Poyrazköy sanığı askerler, AKP-cemaat kavgasını hatırlattı ve Erdoğan'a seslendi: Türkiye'nin en güvenli yeri Hasdal. Başbakan buyursun buraya gelsin... Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi'nde açık görüş günü... Neredeyse 6 ay oldu gelmeyeli... Ben de farkında değildim zamanın bu kadar çabuk geçtiğinin oysa Binbaşı Kemalettin Yakar, biraz sitem ederek biraz da kırgın "Unuttun bizi, neredesin 6 aydır?" diye sorunca aklım başıma geldi. Haklıydı, epey olmuştu belki ama unutmamıştım. Hem ne dedik, unutmak da unutturmak da yok... Bir ay sonra yine Hasdal'da Hasdal'da ilk kez tanık oluyorum böylesi bir görüşmeye... Levent Bektaş olmasaydı yine tanık olamazdım. Poyrazköy Davası sanığı emekli Binbaşı Levent Bektaş tahliye olalı bugün tam bir ay oldu. Birlikte geldik Hasdal'a. O, can arkadaşlarını; ben de gönüllerin kahramanlarını görmek için... Biraz şaşkınım, biraz gazeteci ama çokça da insan... Belki de bu yüzden ne zaman bu kapıdan içeri girsem gördüklerim beni derinden etkiliyor. 40 yıllık can arkadaşlar... Binbaşı Yakar'la sohbet ederken, yüzünde her zamanki gülümsemesi ile Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen giriyor içeriye... Sıkıca tokalaşıyoruz, sonra Levent Bektaş'a sarılıyor. Kardak kahramanları yine omuz omuza... Çocuk gibiler, şakalaşmaya başlıyorlar. Ali Türkşen sağ kolunu Bektaş'ın omzuna atıp "Benim can arkadaşımdır, 40 yıl oldu. Bizi kimse ayıramadı" diyor. Birbirlerine bakıp gülüyorlar. Sonra Balyoz hükümlüsü Kurmay Albay Uluç Yeğin katılıyor aramıza. İlk kez tanışıyoruz ama sanki her gün görüşüyor gibi konuşmaya başlıyoruz: 'Cezaevi bizi değiştirdi' "3 yıl bitti, burası değiştirdi beni. Daha sakin ve yavaş konuşuyorum. Eskiden hızlı hızlı anlatır, uzun uzun dinleyemezdim. Oysa şimdi sindiriyorum ne var ne yok... Çünkü gün öyle uzun ki ne kadar çabuk tüketirsen o kadar boş kalıyorsun, alışık değiliz günü boşa harcamaya... Biliyor musun artık içerisi dışarıdan daha güvenilir." Neden? Çünkü burada herkes birbirinin ne olduğunu biliyor. Dışarıda kimse kimseden emin değil. Bizim yaşadıklarımızı görüp, "Onlara bunları yapanlar kim bilir bize ne yaparlar?" diye düşünüyorlar. İnanmayacaksın ama pilotlar havada birbirinden şüphe duyuyor. Düşünsenize ne zor bir durum, silah arkadaşına güvenememek... 'Biz daha rahat uyuyoruz' Eşi Sevim Türkşen'i kapıda karşılayıp birlikte yanımıza oturan Ali Türkşen de destekliyor arkadaşını... Yazık, birbirlerinin yüzüne bakıyorlar, beraber göreve gidiyorlar ama güvenemiyorlar. Biliyor musun biz daha rahat uyuyoruz onlardan. Poyrazköy sanığı Ercan Kireçtepe tahliye olduktan sonra bizi görmeye geldi, "Uyuyamıyorum. Burada kimin ne olduğunu biliyorum ama dışarısı bıraktığımız gibi değil" diyor. Yani anlayacağın ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin en güvenilir yeri Hasdal, en güvenilir insanları da Hasdal'da... Paralel devlet bir burada yok, o yüzden buyursun Başbakan da buraya Hasdal'a gelsin. 'İsimlerini tek tek yazdık' Hepsi birbirini onaylıyor... Bu defa, Uluç Yeğin devam ediyor. Hepimiz ilk yıl liste yaptık, önceden söylemiyorduk ama şimdi söylüyoruz. Bizi ilk senemizde ziyaret edenlerin adını tek tek yazdık. Yeni arkadaşlık listeleri yaptık. Onlar hayatlarımızdan asla silinmeyecek. Bir gecede birlikte geçirdiğimiz onca yılımızı silenler de var, 5 yıl boyunca buraya uğramayıp sonra hiçbir şey olmamış gibi gelenler... Çıkmıyoruz o görüşlere... Niye onca zaman sonra geliyorlar? Belki inanmayacaksın 17 Aralık'tan sonra görüşe gelenlerin sayısı çok arttı. Bir gecede yeniden düştük akıllarına ve bize inanmadıklarına pişman oldular. Kanıtların güvenirliliğiyle ilgili kararlar çıkınca arayıp sormaya başladılar. Hiçbir şey olmamış gibi geliyorlar ve "Geçmiş olsun" diyorlar, sanki geçermiş gibi... Oysa geçmez. '17 Aralık milat oldu...' Biz böyle hararetli konuşurken lafa Binbaşı Kemalettin Yakar giriyor. Resimlerini biliyorsunuz, hani şu isyan tablolarını çizmişti, konuşmayı pek sevmese de bu defa o anlatıyor. 17 Aralık milat oldu bizim için... 2 aydır yeniden yargılanmayı bekliyoruz. Yok olan ümitlerimiz yeniden yeşerdi. Nerede, hani, niye kimse bir şey yapmıyor? Anayasa Mahkemesi neden ses çıkarmıyor? Şurada geçirdiğim 3 yıldan daha çok dokunuyor 2 aydır beklemek. Hani bize anlatma, konuşma fırsatı vereceklerdi? Artık iki cümle var duymak istemediğimiz... Biri "Az kaldı" diğeri de "Zamanlama manidar." İkisini de bizim için söylüyorlar ama bizim hiçbir şeyden haberimiz yok. Ağzımıza bir parmak bal çaldılar bekliyoruz. Olacak iş mi? Biz haklılığımız anlaşılsın istiyoruz. Allah aşkına söyleyin bana, biz neden buradayız hâlâ? ' mühendisleriyiz' O ara gözlerim Ali Türkşen'le eşi Sevim Türkşen'e takılıyor. Sımsıkı tutuyorlar birbirlerinin ellerini, Sevim Türkşen başını kocasının omzuna dayamış kağıt bardaklarda çay içiyorlar. Levent Bektaş da arkadaşlarına dışarıdaki günlerini anlatıyor. Kolay değil, daha alışamadım. Evi Silivri'ye yakın olsun diye Hadımköy tarafına taşımıştık. Şimdi şehre yakın bir yere geçelim diyoruz. 5 yılın sonunda ev yaşantısı biraz zor geliyor insana... Olsun alışılır. Türkşen'in aklına sonradan gelmiş olacak ki yeni bir haber veriyor. Biz artık mühendis olduk. Ne mühendisi, nereden çıktı bu? Ben makine mühendisi oldum. Kemal endüstri mühendisi... Bir dolu insan var böyle... Denklik hakkımız varmış. Rütbelerimizi aldılar ama mühendis olmamızı engelleyemediler. Hasdallı Balyoz mühendisleriyiz... Hayat ne garip değil mi? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578447.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578447.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8e337ca729708d392c85bc84cdfca1fa75c5cd47 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578447.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kaset çıktı dolar fırladı!. Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, güne önceki kapanışa göre 1.707,21 puanlık düşüşle 62.478,75 puandan başladı. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri önceki kapanışa göre ortalama yüzde 2,66 oranında değer kaybederken, bankacılık endeksi yüzde 3,03 holding endeksi yüzde 2,91 oranında ... Dün gece Türkiye'nin gündemine oturan kaset skandalından sondra borsada da hareketli saatler yaşanıyor. Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, güne önceki kapanışa göre 1.707,21 puanlık düşüşle 62.478,75 puandan başladı. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri önceki kapanışa göre ortalama yüzde 2,66 oranında değer kaybederken, bankacılık endeksi yüzde 3,03 holding endeksi yüzde 2,91 oranında düşüş kaydetti. Serbest piyasada bu sabah itibarıyla 2,2154 TL'den alınan dolar 2,216 TL'den satılırken, 3,0446 TL'den alınan Euro'nun satış fiyatı ise 3,0467 TL olarak gerçekleşiyor. Euro-dolar paritesi 1,3742 seviyesinde. İstanbul serbest piyasasında işlem gören dolar, Euro, Sterlin, Japon Yeni, Suudi Arabistan Riyali ve diğer para birimlerinin sabah saatlerindeki açılış fiyatları şöyle: Döviz Cinsi Alış Satış Günlük Fark (Yüzde) ABD Doları 2,2154 2,2160 0,76 Euro 3,0446 3,0467 0,86 Avustralya Doları 1,9920 2,0040 1,62 Kanada Doları 1,9950 2,0050 1,88 İsviçre Frangı 2,4959 2,4974 0,97 Danimarka Kronu 0,4064 0,4079 1,95 İngiliz Sterlini 3,6924 3,6949 0,89 100 Japon Yeni 46,1310 46,1910 -0,69 Norveç Kronu 0,3658 0,3672 1,92 Saudi Riyali 0,5890 0,5922 1,91 İsveç Kronu 0,3393 0,3405 1,92 \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578449.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578449.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e5d54a132403025acfa8ac46242a3ccfbeb1bab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578449.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kız öğrencinin çıplak fotoğraflarını paylaşmıştı!. Üniversitedeki kız öğrencisi E.B. ile kendisinin ayrı çekilen çırılçıplak fotoğraflarını Instagram hesabından yayınlayan Anadolu Üniversitesi'nde Prof.Dr. A.N.T. hakkında rektörlük soruşturma başlattı. Anadolu Üniversitesi'nden yapılan açıklamada ise Prof. Dr. A.N.T.'nin kendi isteğiyle görevinden istifa ettiği belirtildi. Eşinden boşanan 1 çocuk babası ... Anadolu Üniversitesi'nden yapılan açıklamada ise Prof. Dr. A.N.T.'nin kendi isteğiyle görevinden istifa ettiği belirtildi. Üniversitedeki kız öğrencisi E.B. ile kendisinin ayrı çekilen çırılçıplak fotoğraflarını Instagram hesabından yayınlayan Anadolu Üniversitesi'nde Prof.Dr. A.N.T. hakkında rektörlük soruşturma başlattı. Anadolu Üniversitesi'nden yapılan açıklamada ise Prof. Dr. A.N.T.'nin kendi isteğiyle görevinden istifa ettiği belirtildi. Eşinden boşanan 1 çocuk babası Prof. Dr. A.N.T., 14 Şubat'taki 'Sevgililer Günü'nden 1 gün önce kendisine ait Instagram hesabından ilişki kurduğu öğrencisi E.B..'nin çırılçıplak koltukta kitap okurken ve kahve içerken otururken, kendisinin de elinde sigarayla çırılçıplak koltukta otururken ve E.B. ile yanyana üzerinde giysilerle çekilmiş haldeki fotoğrafını paylaştı. 3'ü çıplak 4 fotoğraf yaklaşık 10 dakika paylaşıldıktan sonra kaldırıldı. Takipçileri Prof.Dr. A.N.T. ile öğrencisi E.B.'nin çırılçıplak fotoğraflarıyla karşılaşınca şoke oldu. Bazı takipçiler fotoğrafları bilgisayarlarına indirerek kaydetti. Prof.Dr. A.N.T.'nin Instagram hesabından öğrencisiyle çıplak fotoğraflarının yayınlanması bir hafta sonra Eskişehir'deki yerel Milli İrade Gazetesi'nde haber olarak yayınlandı. Prof.Dr. A.N.T.'nin yayından önce kendisini arayan yerel gazete muhabirine Instagram hesabının kendisine ait olduğunu belirterek "O fotoğrafları ben paylaşmadım. Kimin paylaştığını da bilmiyorum. O fotoğrafların paylaşılması gayri ahlaki bir durum" dedi. FOTOĞRAFLAR HEMEN YAYILMIŞ A.N.T., muhabirine yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Fotoğraflar yayınlanmadan önce izne ayrılmıştım. Fotoğrafların nasıl paylaşıldığını bilmiyorum. 13 Şubat'ta öğleden sonra birisi beni telefonla aradı. Fotoğrafların paylaşıldığını söyledi. Ben de hemen fotoğrafları kaldırdım. Ancak bir anda yayılmış. Maalesef akacak kan damarda durmuyor. Okul yönetimi tarafından soruşturma açıldığını duydum. Ama bu konuda bana kimse bir şey söylemedi. Herhalde sonucunu söylerler. Bu olayı doğru bulmuyorum." "MAHREMİYETİN PAYLAŞIMINI KINAMAYA DAVET EDİYORUM" Prof.Dr. A.N.T. ile ilişkisi olduğu öne sürülen ve geçen yıl Tarih Bölümü'nden mezun olması gerekirken derslerindeki başarısızlığı nedeniyle mezun olamayan B.T.'nin çıplak fotoğraflar yayınlandıktan sonra, sosyal paylaşım sitesi facebookta 13 Şubat 2014 tarihinde, "Benim, hocaların, kim olursa olsun onun mahremiyetinin paylaşılmasını kınamaya davet ediyorum", 14 Şubat 2014 tarihinde de "'Mahremiyete müdahale ve paylaşımın insanın içini nasıl da kaldırdığının bir kez daha anlaşıldığını sanıyorum" diye yazdığı görüldü. E.B.'nin kaldığı bir-kaç ders için zaman zaman okula gelip gittiği ancak, olaydan sonra okula gitmediği ve yakın çevresindeki arkadaşlarıyla da görüşmediği belirtildi. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Gündoğan, basında çıkan haberleri ihbar olarak kabul ettiklerini, bu konuda gerekeni yapacaklarını belirterek Prof.Dr. A.N.T. hakkında idari soruşturma başlattıklarını söyledi. BÖLÜM BAŞKANLIĞI'NDAN İSTİFA ETTİ Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, kız öğrencisi ile kendisinin ayrı çekilen çırılçıpak fotoğraflarını Instagram hesabından yayınlayan Prof.Dr. A.N.T. ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Anadolu Üniversitesi İletişimden Sorumlu Rektör Danışmanı Yrd.Doç.Dr. Barış Kılınç imzasıyla yapılan açıklamada, Prof.Dr. A.N.T.'nin kendi isteği ile bölüm başkanlığı görevinden istifa ettiği, hakkında soruşturma başlatıldığını kaydederek şöyle dedi: "Anadolu Üniversitesi ile ilgili, 21 Şubat 2014 cuma günü basında 'Hayrete Düşüren Fotoğraflar' başlığıyla yer alan ve son günlerde çeşitli basın organlarında tekrar edilen, üniversitemizin bir öğretim üyesinin, bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan fotoğrafları hakkında yapılan olumsuz haberleri yakından takip etmekteyiz. Yaşanan tatsız olayın, Anadolu Üniversitesi kurumsal kimliğine mal edilecek şekilde algılanmamasını umut ediyoruz. Kişisel fiil ve eylemlerin, bütün personelimizi ve bilhassa kurumumuzu töhmet altında bırakmayacağını önemle vurgulamak isteriz. Söz konusu öğretim üyesi, basına yansıyan haberlerin ardından, herhangi bir zorlama olmaksızın, kendi iradesiyle bölüm başkanlığı görevinden istifa etmiş ve kısa süre içerisinde Anadolu Üniversitesi tarafından hakkında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmanın gizliliği ve hukuki sürecin sağlıklı işlemesi için siz değerli basın mensuplarının, her türlü bilgi için Anadolu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne başvurma hassasiyeti göstereceğinize inanıyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578451.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578451.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d14b53384045cf5bfff09b174f108e2579889a88 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578451.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakanlık'ta olağanüstü ikinci toplantı!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere dün gece Başbakanlık'a gelmişti. Toplantıya İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ... Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının internette yayınlanmasının ardından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere dün gece Başbakanlık'a gelmişti. Toplantıya İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın da katılmış, Başbakanlık tarafından yapılan kaset açıklamasının ardından dörtlü saat 02:00 sıralarında Başbakanlık'tan ayrılmıştı. SABAH STLERİNDE İKİNCİ TOPLANTI Sabah saatlerinde Başbakanlık binasında yeniden hareketli dakikalar yaşanmaya başlandı. Edinilen bilgiye göre; saat 08:30 sıralarında Erdoğan yeniden Başbakanlık'a geldi. Aynı saatlerde İçişleri Bakanı Efkan Ala, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'da binaya geldi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578454.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578454.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..038fdf2bfadb51b35ef1540c25e03e421b67e648 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578454.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ayakkabı kutuları da iade edilmiş. 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu kapsamında tutuklanan ve 56 gün sonra serbest bırakılan Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evindeki ayakkabı kutularından çıkan 4,5 milyon doların iade edildiği öğrenildi. Başbakan Erdoğan, dün AKP Genel Merkezi'nde kahvaltıda bir ... Erdoğan, vekillerine Süleyman Arslan'ın evinde ayakkabı kutusunda bulunan paraların kendisine iade edildiği bilgisini verdi. 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu kapsamında tutuklanan ve 56 gün sonra serbest bırakılan Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evindeki ayakkabı kutularından çıkan 4,5 milyon doların iade edildiği öğrenildi. Başbakan Erdoğan, dün AKP Genel Merkezi'nde kahvaltıda bir araya geldiği milletvekillerine konuyla ilgili bilgi verdi. Erdoğan, vekillerin sorusu üzerine eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan'ın evinde ayakkabı kutusunda bulunan paraların kendisine iade edildiği bilgisini verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578455.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578455.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f363f01c75a99a8ce1a100b603fe97f276a0238 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578455.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da olağanüstü trafik!. Türkiye tarihinin en büyük kaset olayıyla çalkalanıyor. Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ve dün internete düşen ses kayıtlarında, Erdoğan'ın oğluna 1 milyar dolarlık nakit parayı 'sıfırlaması' talimatını verdiği anlaşılıyor. Başbakanlık'tan yapılan "İnternet aracılığıyla servis edilen ... Erdoğan ve Kılıçdaroğlu Ankara'da MHP lideri Devlet Bahçeli ise Bilecik'te konuşacak. Türkiye tarihinin en büyük kaset olayıyla çalkalanıyor. Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ve dün internete düşen ses kayıtlarında, Erdoğan'ın oğluna 1 milyar dolarlık nakit parayı 'sıfırlaması' talimatını verdiği anlaşılıyor. Başbakanlık'tan yapılan "İnternet aracılığıyla servis edilen ahlaksızca ses kayıtları" başlıklı açıklamada, "Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında bir telefon görüşmesi olduğu iddiası eşliğinde, bu akşam internet aracılığıyla servis edilmiş olan ses kayıtları, ahlaksızca bir montaj ürünü olup tümüyle gerçek dışıdır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı hedef alan bu kirli tezgâhı kuranlardan hukuk içinde hesap sorulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi. Anamuhalefet partisi CHP ise Erdoğan'ı istifaya çağırdı. CHP MYK, CHP Genel Başkanı başkanlığında olağanüstü toplandı. CHP Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Erdoğan'ın derhal istifa etmesi gerektiğini söyledi. Milliyetçi Hareket Partisi ise  söz konusu ses kayıtlarıyla ilgili açıklamanın bugün yapılacağını duyurdu. İşte liderlerin bugünkü gündemi ERDOĞAN VE KILIÇDAROĞLU'DA ANKARA'DA KONUŞACAK Şimdi tüm gözler TBMM'deki grup toplantılarında. Başbakan Erdoğan 11:15'de CHP lideri ise 13:30'da TBMM'deki parti grup toplantısında kameralar karşısına geçecek. MHP LİDERİ BİLECİK'TE MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Saat 11.30 Bozüyük ve Pazaryeri ilçeleri ile Şeyh Edebali Türbesini ziyaret ediyor partisinin il Seçim İletişim Merkezi açılışına katılıyor. CUMHURBAŞKANI GÜL KÖŞK'TE OLACAK Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık ve güven mektubunu sunacak olan Avustralya Büyükelçisi James Martin Larsen'i ayrı ayrı kabul ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0b8cfe14f3d4e2c0c21ae015589729ff8080a5d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578511.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yasin El Kadı ve oğlu ifade verdi. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince yürütülen 25 Aralık soruşturması kapsamında iş adamı Yasin El Kadı ve oğlu Muaz Kadı ifade verdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına avukatlarıyla 21 Şubat'ta gelen Yasin El Kadı'nın burada soruşturmayı yürüten TMK ... iş adamı Yasin El Kadı ve oğlu Muaz Kadı ifade verdi. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince yürütülen 25 Aralık soruşturması kapsamında iş adamı Yasin El Kadı ve oğlu Muaz Kadı ifade verdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına avukatlarıyla 21 Şubat'ta gelen Yasin El Kadı'nın burada soruşturmayı yürüten TMK 10. maddesiyle görevli savcılar İsmail Uçar, Fuzuli Aydoğdu, İrfan Fidan ve Murat Çağlak'a ifade verdiği öğrenildi. NİHAT ÖZDEMİR İFADE VERDİ Yasin El Kadı'nın oğlu Muaz Kadı'nın ise dün adliyeye avukatlarıyla gelerek soruşturmayı yürüten savcılara ifade verdiği belirtildi. Bu arada soruşturma kapsamında savcılığın, bugüne kadar 45 kişinin ifadesine başvurduğu öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578514.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578514.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..db3730835b1626ed1fbe3f4282760850eaf86243 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578514.txt @@ -0,0 +1 @@ +4,5 milyon dolar Süleyman Aslan'a iade edilmemiş. 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan ve 11 gün önce tahliye edilen Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde bulunduğu belirtilen 4,5 milyon doların iade edilmediği öğrenildi. Savcılık kaynakları, Süleyman Aslan'dan ele geçirilen paranın halen adli emanette olduğunu, herhangi bir şekilde ... Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde bulunan 4.5 milyon doların iade edilmediği açıklandı. 17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan ve 11 gün önce tahliye edilen Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde bulunduğu belirtilen 4,5 milyon doların iade edilmediği öğrenildi. Savcılık kaynakları, Süleyman Aslan'dan ele geçirilen paranın halen adli emanette olduğunu, herhangi bir şekilde iade edilmediğini açıkladı. Avukat Ersan Şen de paranın müvekkili Arslan'a geri iade edilip edilmediğine ilişkin soru üzerine, "Bize ulaşan böyle bir karar, ve bilgi yok" diye cevap verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578515.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578515.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..861de8fba28c6a1191c129c5c0d5eea359cec48e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578515.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler vergi rekortmeni. Törene, gelir vergisinde 330 bin 577 lira tahakkukla üçüncü sırada yer alan ve İstanbul'da tedavi gören sanatçı Nejat İşler gelemedi. Vergi Haftası çerçevesinde düzenlenen törene Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Vergi Dairesi Başkanı Zafer Evci, İl Defterdarı Mustafa Kılıçaslan, Muğla ... Muğla'da 2012 yılında kurumlar ve gelir vergisi rekortmenlerine törenle ödül verildi. Törene, gelir vergisinde 330 bin 577 lira tahakkukla üçüncü sırada yer alan ve İstanbul'da tedavi gören sanatçı Nejat İşler gelemedi. Vergi Haftası çerçevesinde düzenlenen törene Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Vergi Dairesi Başkanı Zafer Evci, İl Defterdarı Mustafa Kılıçaslan, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş, Vergi Mahkemesi Başkanı Uğur Karadoğan, Vergi Dairesi grup müdürleri ve dereceye giren mükellefler katıldı. Vergi Dairesi Başkanı Evci, açılış konuşmasında bu yıl 25.'si düzenlenen Vergi Haftası kapsamında kurumlar ve gelir vergisinde dereceye giren mükelleflere plaket verileceğini söyledi. Kurumlar vergisinde 61 milyon 816 bin 348 liralık tahakkukla ilk sırada yer alan Güney Ege Linyit İşletmesi adına Genel Müdür Yardımcısı Serdar Toprak, ikinci sırada 10 milyon 443 bin 374 liralık tahakkukla Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş. adına Genel Müdür Abdullah Yılmaz, üçüncü sırada 8 milyon 293 bin 373 liralık tahakkukla Yeniköy Elektrik Üretim A.Ş. (YEAŞ) adına Genel Müdür Yardımcısı Serdar Toprak, ödüllerini Vali Güvençer'in elinden aldı. NEJAT İŞLER GELEMEDİ Gelir vergisi dalında ilk üç sırada Bodrumlu mükellefler yer aldı. 1 milyon 279 bin 589 liralık tahakkukla ilk sıradaki Güngör Nebil Özgen ve 330 bin 577 liralık tahakkukla üçüncü sıradaki sanatçı Nejat İşler törenine katılmadı. İkinci sırada, 380 bin 873 tahakkukla Ayhan Kılıçöte'nin plaketini ise Zafer Evci verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578639.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578639.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..396f564ff8258fd9ce19030201a65ab84d34fb3d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578639.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye ayakta!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ve dün internete sızan ses kayıtları Türkiye'nin her yerinde protesto eylemlerine neden oldu. Sosyal medya, forumlar ve demokratik kitle örgütlerinin çağrıları üzerine 'Hırsız var', 'Hükümet istifa' sloganlarıyla birçok ... 'Hırsız var', 'Hükümet istifa' sloganlarıyla birçok ilde eylemler düzenleniyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ve dün internete sızan ses kayıtları Türkiye'nin her yerinde protesto eylemlerine neden oldu. Sosyal medya, forumlar ve demokratik kitle örgütlerinin çağrıları üzerine 'Hırsız var', 'Hükümet istifa' sloganlarıyla birçok ilde eylemler düzenleniyor. İşte dakika dakika yaşananlar: 21.20 Ankara'da polis müdahalesine karşı göstericiler barikat kuruyorlar 21.00 Ankara Kennedy Caddesi'nde yolsuzluk protestosu yapan 200 kişilik gruba polis müdahale etti. 20.22 İzmir Basmane'de polis TOMA'lar ile müdahaleye başladı! 20:00 İzmir'de yolsuzluk iddialarına karşı yürüyen grup Cumhuriyet Meydanı'na ulaştı. 20:00 Kadıköy'de polis müdahalesi başladı. 19.50 Çanakkale'deki eylem Şakir Donanma Çay Bahçesi önünde yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. 19.47 Bursalılar polisle bir arbede yaşadı. Polis AKP'ye yürüyüşü engellemeye çalışıyor. Bursalılar "Halka değil hırsızlara barikat" sloganlarıyla oturma eylemi yapıyor. 19:45 İstanbul Maltepe'de Atatürk Caddesinde halk yolsuzluk iddialarına karşı yürüyüşünü sürdürüyor. 19:44 Sakarya'da halk "Hükümet istifa, halk iktidara" yazılı pankartla yürüyüşlerini sürdürüyor 19:42 Bursa'da halkın ses kayıtlarını protesto yürüyüşü AKP binasına doğru devam ediyor. 19:41 Ankara Tunalı'da halk yolsuzluk iddialarına karşı protesto yürüyüşünde. 19.40 Antalya Kapalıyol Halk bankası önünde toplanan kitle yürüyüşe başlamak üzere 19.35 Kartal halk "Çal çal nereye kadar bitti buraya kadar" diyerek yürüyor 19.35 Eskişehir'de eylem sona erdi. 19.35 İstanbul - Maltepe'de halk "Her yer rüşvet her yer yolsuzluk" sloganıyla yürüyor. 19:34, İstanbul Kartal'da Kartal Dayanışması "AKP'yi halk sıfırlayacak" pankartıyla yürüyor 19:33 Kadıkoy'deki eyleme HDP'den yogun bir katilim var 19:30 Yeniköy Forumu'nun çağrısı ile Sarıyer Hacıosman Metro çıkışında toplanan Sarıyerliler "Hırsız Var!diye bağırıyor 19:23 Bakırköy'de halk AKP binasına doğru yürüyüşe geçti 19:22 Bursa'da halk "AKP mezara halk iktidara" sloganıyla yürüyor. 19:20 İstanbul Kartal'da yürüyüş başladı. 19.19 Kocaelililer Cumhuriyet Parkı'na döndü. Eylem burada sonlandı. 19:18 Kadiköy boğada kalabalik sloganlar atarak yuruyusunu surduruyor: "Her yer rüşvet, her yer yolsuzluk" 19:17 Kadıköy'de halk "Hırsız Var" diye bağırıyor 19.15 Ankara Kuğulu Park'ta, halk yolsuzluk iddialarına karşı "Hükümet istifa" sloganıyla protestoda 19.12 Antakya'da halk Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanmaya başladı. "Alo babacım" dövizleri dikkat çekiyor. 19:10 Ankara'da ortaya çıkan ses kaydı sonrası protesto için toplanan grup "hükümet istifa" sloganıyla yürüyor 19:05 İstanbul Bakırköy'de halk, yayınlanan ses kayıtları sonrası protesto amaçlı toplanıyor. 19:04 İzmir'de Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde halk dün ortaya çıkan ses kaydına karşı toplanmaya başladı. 19.02 Çanakkale'de İskele Meydanı'ndan başlayan yürüyüş emniyete giden cadde boyunca sürdü. 50 kadar çevik kuvvet polisinin koruduğu AKP seçim bürosu önünde "Hırsız" sloganları atıldı. Şu an emniyet binasına yürünüyor. 19:02 Kocaeli'de yürüyüş sürüyor. Polis AKP seçim bürolarını koruyor. 19:01 Kadıköy'de binlerce kişi rıhtımda boğaya akın ediyor 19:01 Ankara Kennedy Caddesi'nde dün ortaya çıkan ses kayıtlarına karşı gruplar yürüyüşe başladı. 19.01 Eskişehir'de polis gaz bombası ve ses bombası attı. Eylemdekiler Cengiz Topel Caddesi'ne çekildi 18.58 Kadıköy'de "Hükümet istifa" pankartıyla toplanan halk "B. E. onurumuzdur" sloganı atıyor 18.56 Kadıköy'de Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasındaki ses kaydı dinletiliyor. 18:51 Kadıköy'de yürüyüş "Güle güle Tayyip" sloganıyla başladı. 18.51 Kadıköy Boğa'da toplanan halk "hükumet istifa" diye bağırıyor.. 18:49 Eskişehir'de polis AKP seçim bürosu önünde müdahale etti ve barikat kurdu 18:48: Antalya'da kitle artarak yürüyüşüne devam ediyor 18:47 HDP, Kadıköy Beşiktaş İskelesi'nde toplandı, Boğa Heykeli'ne yürüyor. 18:37 Trabzon yolsuzluğa karşı sokağa çıktı. 18:35 Eskişehir sokakları 'hükümet istifa' sloganlarıyla inliyor 18:30 İzmit Cumhuriyet Parkı'nda halk hırsızlığı sıfırlamak için toplandı. 18.21 Kadıköy'de "Hırsız Tayyip Erdoğan" sloganları atıyor 18.20 Kadıköy iskeleden itibaren halk yürümeye başladı 18:20 Eskişehir'de yürüyüş Ali Ismail Korkmaz sloganları ile başladı 18:19 Eskişehir'de Gruplar "Her yer yalan, her yer yolsuzluk" pankartıyla yürüyüşe başladı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578641.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578641.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..776c04c2f60f71ed868f8bf7c9fe000fea875bb4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_25/2578641.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bu kez ses kayıtları Melih Gökçek'i vurdu. Bu kez yayınlanan kayıtların hedefi yine AKP. Haramzadeler isimli sosyal medya hesabından paylaşılan kayıtlarda CHP'nin hazırladığı "Vergini veriyorsan hesabını sor"  parti tarafından parası ödenmesine rağmen Başbakan Erdoğan'ın isteğiyle yayınlanmıyor. Başbakan Erdoğan'ın Danışmanı Mustafa Varank ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih ... Hükümet Cemaat arasındaki savaşta ortaya dökülen ses kayıtları dur durak bilmiyor. Bu kez yayınlanan kayıtların hedefi yine AKP. Haramzadeler isimli sosyal medya hesabından paylaşılan kayıtlarda CHP'nin hazırladığı "Vergini veriyorsan hesabını sor"  parti tarafından parası ödenmesine rağmen Başbakan Erdoğan'ın isteğiyle yayınlanmıyor. Başbakan Erdoğan'ın Danışmanı Mustafa Varank ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e ait olduğu iddia edilen konuşmalarda Melih Gökçek, CHP'nin söz konusu afişlerini Varank'a anlatıyor. CHP ile başlangıçta bilboardların yerleri seçilerek anlaşma yapıldığını söyleyen Gökçek, söz konusu anlaşmayı iptal ederken CHP'ye ne söylemeleri gerektiğini Varank'a soruyor. Gökçek, Başbakan'dan "patron" diyerek onun görüşünü almaya çalışıyor. Gökçek, afişin yayınlanmaması durumunda CHP'nin olayı büyütmesinden çekindiğini Varank'a aktarıyor. Varank, geç saatte Başbakan'ın odasına girerek konuyu soruyor ve Gökçek'e dönüyor. Varank, Gökçek'e Başbakan'ın görüşünün afişlerin asılmaması yönünde olduğunu söylüyor. Gökçek, CHP'nin "yukardan emir aldılar" şeklinde olayı lanse edeceğini söyleyerek telefonu kapatıyor. Ancak kayıtlar doğruysa iktidarın bir muhalefet partisinin propaganda hakkını nasıl gaspettiğini ortaya koyuyor. Kayıtlar montajsa Başbakan'ın ve iktidar partisinin profesyonel bir ekip tarafından hedefe konduğunu gösteriyor. Ses kayıtları iktidar savaşının kızıştıkça ortalığa saçılan iddiaların büyüyeceğini de anlatıyor. İşte Melih Gökçek'in engellediği o afiş: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578660.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578660.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..704c87970e9d7aa8e8de5cceb51bda273073d927 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578660.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Ses kayıtları doğru olsa bile'. Kuzu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayınladığı bir tweet'inde "Halkın arasındayım;İnanın bu uydurma kaset ve ses kayıtlarına doğru olsa bile inanan yok. Millet bu iktidardan memnun. Enerjinizi başka yere. Kasetlerin muhtevasını bırakın Mahkemeler değerlendirsin.Kesin karar olmadıkça masumiyet esastır ve herkes ... AKP Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, internetteki kayıtların doğru olsa bile kimsenin bunlara inanmayacağını söyledi. Kuzu, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yayınladığı bir tweet'inde "Halkın arasındayım;İnanın bu uydurma kaset ve ses kayıtlarına doğru olsa bile inanan yok. Millet bu iktidardan memnun. Enerjinizi başka yere. Kasetlerin muhtevasını bırakın Mahkemeler değerlendirsin.Kesin karar olmadıkça masumiyet esastır ve herkes suçsuz sayılır.Ben buna hep uydum" ifadelerini kullandı. Burhan Kuzu daha sonra "Uydurma kaset ve ses kayıtlarına doğru olsa bile inanan yok" ifadesine açıklık getirerek sözlerinin çarpıtıldığını öne sürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578662.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578662.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..12086ea93e4effa5ef5c58c34ac5e30c3d65a1ef --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578662.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Vahim, vahim, vahim'. EGE Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen 69'ncu Ege Toplantısı'na katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bir kere bu kaydın içeriği doğruysa vahim vahim vahim. Bunun altında, ülkenin Başbakanı'nı yasadışı yoldan dinlemeyi dahi beceren bir yapı varsa da ... EGE Genç İşadamları Derneği (EGİAD) tarafından düzenlenen 69'ncu Ege Toplantısı'na katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bir kere bu kaydın içeriği doğruysa vahim vahim vahim. Bunun altında, ülkenin Başbakanı'nı yasadışı yoldan dinlemeyi dahi beceren bir yapı varsa da vahim vahim vahim" dedi. EGİAD tarafından Hilton Otel'de 69'ncu Ege Toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, sivil toplum örgütlerinin başkanları, rektörler, EGİAD üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, sabah saatlerinde sanatçılarla bir toplantıya katıldığını, kendi üzerinden polemik yaratılmaya çalışıldına dikkat çekti. VAHİM VAHİM VAHiM Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen telefon görüşmesiyle ilgili konuşan Feyzioğlu şunları kaydetti: "Ses kayıtlarını internete düştükten sonra inceledim. Bu kaydın içeriği doğruysa vahim vahim vahim. Bunun altında, ülkenin Başbakanı'nı yasadışı yoldan dinlemeyi dahi beceren bir yapı varsa da vahim vahim vahim. Bu her rahatsızlık veren kişinin de rahatlıkla dinlebileceği anlamına gelir. Yatak odalarına istenilen kasetlerin konulacağı anlamına gelir. Bu da pek çok şeyi açıklar, yani siyasetin kasetle şekillendirilmesinde bir perde ortadan kalkar. Tabi olayın bir siyasi boyutu var. Bu kasedin içeriği doğruysa gereği siyaseten yapılmalıdır. Dinlenen kişinin Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olması dolayısıyla Türkiye'de yaşayan her bireyin ve her siyasinin her yargıcın, her emniyet yetkilisinin, iş adamının dinlenebileceği ve dinlendiği anlamına gelir. Bu Türkiye'nin üzerinde bambaşka bir gücün varlığını gösterme adına önemlidir." DİKTA KANUNLARI Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Feyzioğlu, "Siyasi iktidar yakın zamanda arka arkadaya 'Dikta kanunları' diyebileceğimiz kanunlar çıkartarak, tutuştukları iç savaşta bir mücadele yöntemi seçmiştir. HSYK'yı Adalet Bakanı'na bağlama, interneti sansürleme yetkisini TİB Başkanı'na verme ve her yurttaşın internetteki tüm gezintilerini, attığı mesajları, iki yıl boşunca kütükte saklamak koşuluyla istediği anda keyfi bir şekilde kullanma gücü ve MİT'i uluslararası istihbarat alanından neredeyse çekip yurttaşlar üzerinde bir Hafiyelik Teşkilatı'na dönüştürmek, yani Abdülhamit dönemi Hafiyelik Teşkilatı'nı 21. yüzyılda kurmak. Bu üçünü arka arkaya koyduğunuzda, siyasi iktidarın giderek despotlaştığını ve buna mazeret olarak da cemaatle yürüttüğü mücadele ve cemaatin operasyonuna karşı meşru bir müdaafa halinde olduğunu ifade etmektir. Tabi yurttaşların bütün temel hak ve hürriyetini askıya alan, bu ülkede yaşayan kimseye hukuki güvenlik hakkı tanımayan bu dikta kanunlarının sadece 'Cemaatle mücadele ediyoruz' diye bir açıklamanın kabul edilmesi mümkün değil. Bu noktada, siyasi iktidara söylediğimiz sözler kadar, siyasi muhalefete de sözümüzün olması lazım. İktidarın yaptığı yanlıştır, Türkiye'yi çok büyük bir hızla dikta rejimine götürmektir. Mazereti 'Cemaatle mücadele ediyoruz, yargı ve emniyete sızmış güçlerle mücadele ediyoruz' olabilir, ama mücadelenin yöntemi bu değildir. Dolasıyla muhalefet mücadelenin yapıcı yöntemini yurttaşların menfaatine olacak şekilde ortaya koyacak şekilde yükümlüdür" dedi. YAPILMASI GEREKENLERİ ANLATTI TBB Başkanı Feyzioğlu açıklamasında muhalefete önerilerde bulunup şunları söyledi: "Sıralıyorum, bir anayasa değişikliği yoluyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Kopenhak Kriterleri'ne, Venedik Komisyonu Kriterleri'ne uygun hale getirilmesini, yani bağımsızlık ve tarafsızlık kriterlerine uygun hale getirilmesini, siyasi iktadarın önüne koyarsınız, kabul etmediği takdirde döner, dersiniz ki 'Devlet içinde yapılanmış her türlü illegal güçle mücadelenin yolu yargıdır, bunun için bağımsız yargıya ihtiyaç vardır, sen bağımsız yargı istiyorsan bunu ortaya koyuyorum, bunu kabul edersen de HSYK'yı değiştiririm.' Fakat düne kadar 'Hayır' dedikleri HSYK'ya bugün sahip çıkma şeklindeki yaklaşım kuşkusuz zikzaklı bir çizgi izlenildiği görünümü vermektedir ve güvenilirlik sorunu yaratmaktadır. Aynı şekilde düne kadar, belli davalarda, sahte deliller ürettikleri iddasıyla ciddi şekilde hedefe konulmuş bazı savcıların, yine siyasi muhalefetin 'Yolsuzluk soruşturması yapıyorlar' diye kahraman ilan edilmesi ve onların görev yerlerinin değiştirilmesinin de 'Yargı bağımsızlığına müdahale ediliyor' diye bir karşı çıkışa muhalefet cephesinden sebebiyet vermesi toplumda zihinleri karıştırıcı etki yaratmaktadır." İKTİDARA UYARI, MUHALEFETE MALZEME İnternetin sansüre uğratılmasının kısa vadeli bir tedbir olduğunun altını çizen Feyzioğlu, iktidara uyarı yapıp muhalefete de malzeme verdiğini kaydederek şunları söyledi: "Siyasi iktidara uyarı, siyasi muhalefete de hem uyarı hem de kullanması için malzeme. Siyasi iktidar, Twitter'ı, Facebook'u, interneti, ortaya dökülmesi muhtemel gördüğü bir takım kasetlerin, ses bantlarının yayılmasını önlemek için sansürleme yetkisini kendisine almıştır. Bu çok kısa vadeli bir tedbirdir. Kurtarıcı falan da değildir. Başka yollardan internet piyasasına sürülmesi her zaman mümkündür. O zaman ben, siyasi iktidara, yurttaş menfaatine bir yol öğretmek istiyorum, bugüne kadar gizli tanıktan binlerce yurttaşın canı yandı. Oynanmış ses bantaları ve dijital verilerden binlerce yurttaşın canı yandı. Sadece bildiğiniz değil hiç bilmediğiniz davalarda da. Demekki iktidardan yarın ayrıldıklarında karşılarına bugün zulme uğrayanların zulme uğramalarındaki en büyük etken olan gizli tanıkların çıkmasını istemiyorlarsa, ses bantlarının sadece internette yayınlanması değil, karşılarında savcıların iddianamelerinde o ses bantlarını görüp 'Bunlar sahte ya da bunların üzerinde oynanmış' diye mahkemelere anlatmak istemiyorlarsa, çünkü bugün binlerce insan bu sahte bantların sahte olduğunu anlatmaya çabalıyor. Gelin iktidar muhalafet, tamam kendinize de yer açın, ama yurttaşa yarayacak bir iş yapın, gizli tanıklığı kaldırın, ses bantaları ve dijital verilerin tek başına delil olmasına son verin, yurttaş bundan yararlansın, tamam siz de aradan yararlanın. Yurttaş için adil yargılama getirirseniz kendiniz için de adil yargılama getireceksiniz. Herkes heyecanlanabilir, herkesin ayakları yerden kesilebilir. Benim ayaklarımın yerden kesilmesi söz konusu olamaz. Ben bu ses kasedine bir bütünün parçası olarak bakıp yurttaş lehine, adil yargılama lehine, adelet lehine ne sonuçlar çıkabilir bunun peşindeyim." LİSTEDEN KENDİ ADINA BAKMIŞ Dinlenen kişilerin adlarının yer aldığı öne sürülen listeye bakıp bakmadığı sorulan Feyzioğlu, merak edip listeye baktığını söyledi. Gülümseyerek cevap veren Feyzioğlu, "Meraktan dolayı baktım, ama ben şunu merak ediyorum, adım yok ama beni hangi isimle dinlemiş olabilirler. Çünkü tabi insanlar kendi isimleriyle dinlenmiyor kod ismiyle dinleniyor, acaba bana hangi kodu layık görmüşlerdir diyorum. Ondan sonra da kendime diyorum ki; yok canım Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nı kim niçin dinlesin biz hukuk konuşuyoruz kardeşim. Bekliyorum ki 'Ya öyle şey olur mu Türkiye hukuk devletidir tabi ki böyle saçma sapan dinlemeler olmaz' diyorum ama Türkiye'nin bütün kurumları birbiriyle iç savaşa dönüşmüş durumda. Herkes birbirinin listesini yayınlıyor. Sizlerin de oralarda kod isimlerle dinlendiğinden emin olabilirsiniz. Biz bunu yıllardır söylüyorduk. 'Yok öyle şey' diyorlardı, işte çıktı, varmış. Bütün o kirli çamaşırlar dökülmeye başladı. Ama gelin burada, iktidarıyla muhalefetiyle mevcut yapıya, yüzde 100 karşı olmak, yüzde 100 sahiplenmek yerine evrenseli yakalayacak, herkes için güzeli yakalayacak bir fırsatı buradan çıkartalım. Bu hala mümkün, o zaman da bizzat Başbakan ve yakınlarına 'Kumpas kuruldu, aydınlara, silahlı kuvvetlere kumpas kuruldu, yargıya çeteler yuvalandı, bundan bu kararlar verildi' cümlelerini sarf ettikten sonra zindanların daha da dar gelmeye başladığı, insanların eziyetini adil yargılamayla sonlandırın. Adil yargılama çareleri getiriyorum ben size. Her siyasi krizde adil yargılama çareleri üretmeye gayret ediyorum. Siyasilerin de yurttaşların menfaatini dikkate almasını, tavsiye ediyorum kendilerine. Yoksa yurttaş kendilerini dikkate alacak" dedi. KAYITLARLA İLGİLİ DAVA AÇILABİLİR Ses kayıtlarıyla ilgili dava açılabileceğini dile getiren Metin Feyzioğlu, "Dava gelebilir, bu kasedin içeriği doğru mu değil mi, yasa dışı mı değil mi, kim yaptı bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Baskı tepkiyi getiriyor, tepki baskıyı daha arttıyor ve Türkiye yönetilmesi son derece zor ve herkes açısından hukuki güvenliği tehlikeye düşmüş bir ülkeye dönüşmüş hale geliyor. Hukuk devletine dönüşten başka çare kalmamıştır. Biran önce dönmediğimiz takdirde kutuplaşma daha artacak ve içine düştüğümüz risk daha da büyüyecektir. İnatlaşıp kutuplaşmanın son bulması lazımdır. Bütün siyasiler bundan sorumludur" diye konuştu. Açıklamanın ardından salona giren Feyzioğlu, toplantıya katılanlarla tek tek tokalaştı. TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR PROJE GEREKİYOR Toplantıda konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, "Şu anda ülkemizde kesin bir kuvvetler ayrılığından bahsetmek mümkün değildir. Gerçek demokrasilerde 4'ncü kuvvet olarak görülen medya ve STK'ların da birçoğu bağımsızlığı bir kenara koyun, adeta varlık mücadelesi vermektedirler. Bugün hepimizin vicdanlarını sızlatan uzun tutukluluk süreleri, düzmece delillere dayalı olarak yapıldığı iddia edilen yargılamalar, savunma hakkının kısıtlanması, adil yargılama ve karar vermede çok önemli olan tanıklık olgusunun yanlış ve eksik kullanılması, yasama, yürütme ve yargı erklerinin tek elde toplanmasına yol açacak adımlar, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyen ve hepimizi kaygılandıran çok ciddi gelişmelerdir. Siyasette değişim bir süredir ülke gündemini işgal eden konuların başında geliyor. Partilerimizde beklenen çağdaş açılımlar bir türlü yapılamıyor. Particiliği hala 50 yıl öncesindeki gibi anladığımız için o kritik dönüşümü gerçekleştiremiyoruz. Türkiye için yeni bir toplumsal proje gerekiyor. Siyaset oyununun kuralları mutlaka değişmelidir. Aşırı merkeziyetçi ve bürokratik anlayış devlette yenilenme yollarını kapatmıştır. EGİAD olarak, uzun yıllardır sürekli olarak gündeme taşıdığımız Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Sistemi'nin değiştirilmesinin daha vakit varken genel seçimlerden önce yeniden tartışmaya açılmasını istiyoruz. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu koşulları, süregelen akıl almaz hukuksuzlukları, hakların ve özgürlüklerin ayaklar altına alınmasını, adaletsizlikleri ve yolsuzlukları nasıl görmezden gelebiliriz. Bizler kadını ve erkeği ile çağdaş, laik ve demokratik Cumhuriyet değerlerini benimsemiş genç iş insanları olarak demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla olması gerektiği gibi işlediği, bireyin hak ve özgürlüklerinin Anayasal teminat altına alınarak gerçek anlamda korunduğu bir Türkiye'nin özlemini duyuyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578664.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578664.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..929aa16bd6add90021a1bf74e1b428ddc19f7522 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578664.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gökçek'ten Başbakan'ın danışmanına itiraf!. Başbakanlık Başmüşaviri Aydın Ünal ile Başbakan'ın danışmanlarından Ertan Aydın arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesin Haramzadeler tarafından bugün internete sızdırıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 10 Aralık 2013 tarihinde Meclis'te 2014 Butçe Görüşmeleri sırasında Başbakan'a yönelik "Başbakan "30'larda şunlar, ... Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun 'Doğalgazda karne iddialarını' kabul etti.. Başbakanlık Başmüşaviri Aydın Ünal ile Başbakan'ın danışmanlarından Ertan Aydın arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesin Haramzadeler tarafından bugün internete sızdırıldı. CHP Genel Başkanı 'nun 10 Aralık 2013 tarihinde Meclis'te 2014 Butçe Görüşmeleri sırasında Başbakan'a yönelik "Başbakan "30'larda şunlar, 40'larda bunlar oldu" diyor. Kendisine şunu sormak istiyorum: 2013'te doğalgazı hangi gerekçe ile karneye bağladınız? Savaş mı var? Yok. Doğalgaz sıkıntısı mı var? Yok." sözlerine Başbakan'ın neden cevap veremediği anlaşıldı. Sızdırılan telefon görüşmesinde Başbakan'ın danışmanlarından Ertan Aydın'ın Kılıçdaroğlu'nun bu iddiasının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'i aradığını, Melih Gökçek'in ise konuyla ilgili 'pek diyecek lafımız yok' dediği ifadeleri yer alıyor. Başbakan'ın balkon konuşmalarını ve Diyarbakır konuşmasını yazmasıyla tanınan Başbakanlık Başmüşaviri Aydın Ünal'ı 'Hiç o topa girmeyelim' diyerek Başbakan'ın Kılıçdaroğlu'na bu konuda cevap vermemesi gerektiğini belirten Ertan Aydın, Ankara'daki doğalgaz sıkıntısını "Ankara'da doğalgaz kısıtlı veriliyor, toplu alım yaptırılmıyor. Dağıtıcı firma zarar etmesin diye en fazla 150 liralık limit veriliyor" sözleriyle açıklıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578666.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578666.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..23c797458d9c9c3f2558ccffdd2cb4f004fe1c40 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578666.txt @@ -0,0 +1 @@ +Manidar zamanlama!. Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları gündemdeki sıcaklığını koruyor. Ses kayıtları internete sızdırılır sızdırılmaz, özellikle sosyal medyada Bilal Erdoğan'a gönderme yapılarak "Banker Bilo" benzetmesi yapıldı. Tam da böylesi bir dönemde... Star TV bu akşam ... Star TV bu gündemde Banker Bilo'yu yayınladı Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları gündemdeki sıcaklığını koruyor. Ses kayıtları internete sızdırılır sızdırılmaz, özellikle sosyal medyada Bilal Erdoğan'a gönderme yapılarak "Banker Bilo" benzetmesi yapıldı. Tam da böylesi bir dönemde... Star TV bu akşam "Banker Bilo" filmini yayınladı. Banker Bilo filmi, 1980 yılında Ertem Eğilmez tarafından çekilen İlyas Salman ve Şener Şen'in başrollerinde olduğu Türk filmiydi... İşin çarpıcı yanı; filmi yayınlayan Star TV'nin sahibinin Başbakan Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Ferit Şahenk olmasıydı. İŞTE STAR TV EKRANLARINDAKİ BANKER BİLO \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578669.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578669.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..31cac5cc1741e45200954586fed20246c8adfa6a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578669.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Sözün kesilmesi bizim işimiz değil ama...'. Swissotel'de yapılan Kuveyt Milli Günü resepsiyonuna katılan Çiçek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. TBMM Başkanı Çiçek, "Bu dinlemeleri yapanlar hem kanunsuz hem de çok ahlaksızca bir iş yapıyorlar. Hem bugün hem geçmişte bunlar asla kabul dilemez" diyerek, bu türlü "ahlaksızlığın ... Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, "Bu dinlemeler evvela kanunsuz dinlemelerdir. Bu ülkede barış olacaksa, huzur olacaksa, kamu düzeni tesis edilecekse ve sürdürülecekse herkesin kanunlara uygun hareket etmesi lazım" dedi. Swissotel'de yapılan Kuveyt Milli Günü resepsiyonuna katılan Çiçek, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. TBMM Başkanı Çiçek, "Bu dinlemeleri yapanlar hem kanunsuz hem de çok ahlaksızca bir iş yapıyorlar. Hem bugün hem geçmişte bunlar asla kabul dilemez" diyerek, bu türlü "ahlaksızlığın ve kanunsuzluğun" da televizyonlarda yayımlanmaması konusunda RTÜK'ün yayın ilkelerini belirleyen 8. maddesi ile ilgili fıkralarına bakılması gerektiğini ifade etti. RTÜK'ün bugüne kadar bu konularla ilgili çok sayıda televizyonları cezalandıran kararları olduğunu belirten Çiçek, şunları kaydetti: "Kaldı ki işin o kısmıyla ilgili ilk defa Meclis'te olan bir durum, bizde ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Hukuk açısından da inceliyoruz, incelettireceğiz. Bir sayın genel başkanın sözünün kesilmesi bizim yapabileceğimiz bir şey değildir. Biz herkesin görüşüne saygı duyuyoruz. Ama dikkat ederseniz, ben gelirken de baktırdım iki kanal dışında işin bu kısmı olunca hepsi yayını kesmiş. Demek ki o kanalların daha önce yaşanan tecrübelerden yola çıkarak ortaya konulan bir husus." Çiçek, meseleye hukuk açısından bakacağını, siyaset açısından bakmayacağını anlatarak, hukuk açısından birçok konuya bakılmadığı için birçok sıkıntının yaşandığını, herkesin hukuk çerçevesinde ne yapacaksa ona göre davranması ve hareket etmesi gerektiğini, doğru olanın da bu olduğunu sözlerine ekledi. Kendilerinin dinlenip dinlenmediğine dair soruya ise Çiçek, "Fark eder mi? Ben veya bir başkası. Kanunsuzluk kim için yapılırsa yapılır" yanıtını verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578708.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578708.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..60e8d25b8ae3b3612d15ea1626c902e163e70fea --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578708.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnternet yasası meclisten geçti. Buna göre, TİB Başkanı'nın vereceği erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde mahkeme onayına sunulacak. Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor. Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ... İnternet düzenlemesinde TİB Başkanlığı'na yeni yetkiler verilmesini de içeren "Torba Kanun" teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre, TİB Başkanı'nın vereceği erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde mahkeme onayına sunulacak. Kanun, internet alanında da yeni düzenlemeler içeriyor ve TİB Başkanı'na yeni yetkiler veriyor. Buna göre, yeniden tanımlanan trafik bilgisi, taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abonelik bilgilerini içerecek. TİB tarafından yalnızca mahkemelerce talep edilen trafik bilgileri istenebilecek. Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi halinde TİB Başkanlığı tarafından içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı veya erişim sağlayıcıdan alınarak, verilecek. TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, onayına sunulan konuyla ilgili 48 saat içinde karar verecek. Soruşturma aşamasında verilen hakim kararı, sulh ceza mahkemeleri tarafından verilecek. Bu karar, birden fazla sulh ceza mahkemesi bulunan yerlerde, HSYK tarafından belirlenen mahkeme tarafından verilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578727.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578727.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..46953e6c7e19bb915a03a15871e7baa947911e9f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578727.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın telefonuna inceleme kararı. Başbakan Tayyip Erdoğan ve olğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses kaydına ilişkin Erdoğan'ın kullandığı 'kriptolu' telefonla ilgili inceleme başlatıldı. TÜBİTAK, Başbakan'ın telefonunun dinlenip dinlenmediğini, dinleniyorsa açığın nereden kaynaklandığını belirlemeye çalışacak. Başbakan'ın kullandığı 'kriptolu' telefonun dinlenip dinlenmediği, dinleniyorsa açığın ... Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki görüşmeye ait olduğu iddia edilen kayıtlara ilişkin inceleme kararı alındı. Başbakan Tayyip Erdoğan ve olğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses kaydına ilişkin Erdoğan'ın kullandığı 'kriptolu' telefonla ilgili inceleme başlatıldı. TÜBİTAK, Başbakan'ın telefonunun dinlenip dinlenmediğini, dinleniyorsa açığın nereden kaynaklandığını belirlemeye çalışacak. Başbakan'ın kullandığı 'kriptolu' telefonun dinlenip dinlenmediği, dinleniyorsa açığın nereden kaynaklandığı belirlenmeye çalışılacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da kendisine bağlı TÜBİTAK'ın geliştirdiği ve kabine üyeleriyle üst düzey devlet görevlilerinin kullandığı kriptolu telefonların yazılım sistemini değiştirme kararı aldı. Erdoğan, partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada "TÜBİTAK'ta yeni bir yapılanmaya gidiliyor ve çok enteresan devletin kriptolu telefonlarını bile oradan dinliyorlar bu kadar bunlar alçak" ifadelerini kullanmıştı. ÇANAKKALE GEÇİLMEZ !!!!! TÜBİTAK'ın içinde CASUS'lar olduğu kesin... atasz İnceleme başladığına göre ses kayıtları dogru başka söze gerek yok Nokta... Özler Ergün Sen onu bırak da konuşma gerçek mi değil mi onu ilan etsene ilk olrak. Ondan sonra ne istersen yap. Roncatto Eduardo Paralel yapı bu bebeler bile inanır Bilgin Amca Şöyle hesapladılar. Madem bir pislik ortaya çıktı. Taktik oyuna başladılar. Bu taktiği kendi beyni planlayacak kapasitede değil. Mutlaka mitteki psikoloji uzmanları akıl verdi. Suç üstü basılan koca gibi yap. Hemen inkar et. Sonra kriptolu telefonum dinlendi lafıyla gizli kabul etmiş gibi yap. Halkın aklını karıştır halkı ikiye parçala şüphe içinde bırak fitne fasatla günü sürdürsün. Sana karşı pisliği araştıran yargı yerine, dinlemeyi yapan suçluları araştıran yargı harekete geçsin. berdu Tataaaa ! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578748.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578748.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c0ce40e715765a28453fc4477cc6eec3a2707c93 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578748.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hz. Muhammed'in doğduğu ev yıkılacak. İnternet üzerinden yayın yapan İngiliz basın kuruluşu independent.co.uk tarafından geçilen haberde, Dünya Müslümanlarının hacı olmak için ziyaret ettikleri Mekke Kenti'nin büyük bir kısmının yeniden inşasını öngören ve milyarca Dolar tutarındaki yeni projenin şehirdeki pek çok kutsal mekanı tahrip edeceği bildirildi. ... Mekke Kenti'ndeki yeni bir projenin şehirde bulunan Hz. Muhammed'in doğduğu evi de etkileyeceği iddia edildi. İnternet üzerinden yayın yapan İngiliz basın kuruluşu independent.co.uk tarafından geçilen haberde, Dünya Müslümanlarının hacı olmak için ziyaret ettikleri Mekke Kenti'nin büyük bir kısmının yeniden inşasını öngören ve milyarca Dolar tutarındaki yeni projenin şehirdeki pek çok kutsal mekanı tahrip edeceği bildirildi. Gazeteye konuşan İslam bilimcileri söz konusu projenin Hz. Muhammed'in doğduğu evin kalıntıları olan yere de zarar vereceği konusunda hemfikir. Detayları independent.co.uk tarafından ele geçirilen söz konusu planın onaylanması halinde, kentte bulunan Mescid – i Haram ya da bilinen diğer adı ile Büyük Cami'de bulunan küçük kütüphane binasının mevcut yerinden kaldırılarak başka bir yere taşınması gündeme gelecek. Ancak bilim adamları, konuyla ilgili olarak yaptıkları açıklamalarda, söz konusu kütüphane binasının bulunduğu yerde Hz. Muhammed'in doğduğu evin kalıntılarının bulunduğunu söylüyor. Yakınlarında bulunan metro istasyonunun yeniden inşaatı ve Suudi Krallığının kurucusu Kral Abdulaziz adında yaptırılacak büyük kütüphane binasının inşaatı sebebiyle mevcut yerinden kaldırılmasına ilişkin planların geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan Kraliyet Ailesi tarafından değiştirilmesi, söz konusu küçük kütüphanenin eski yerine kalmasına yönelik umutları arttırmıştı. Ancak bölgenin yeniden inşaatından sorumlu müteahhit şirket olan Saudi Binladin Group, Krallık Sarayı'nın hemen bitişiğinde bulunan binanın, imam konutu inşaatına yer açılması için mevcut yerinden kaldırılmasını önerdi. Suudi Kraliyet Ailesi, Abdulaziz el Suud'un Arap Yarımadası'nda iktidara geldiği 19. yüzyıldan bu yana resmi din olarak kabul edilen İslam'ın vahhabi anlayışına mensup. Kraliyet yetkilileri Hz. Muhammed'in doğduğu ev olan Beyt ül-Mevlid'in kutsal bir kalıntı olduğunu reddediyor ve Allah'a şirk koşmak sureti ile Allah'tan başka ilahlara ibadete sebep olacağı sebebiyle korunmasına karşı çıkıyor. Mekke'yi gökdelenler ve lüks otellerle dolu büyük bir mega kente dönüştürmeyi öngören, bu sayede ülkeye on milyarlarca Dolar tutarında yatırım yapılmasına olanak tanıyan ve aynı zamanda maksimum seviyede Müslüman hacının aynı anda ibadet edebilmesi için Büyük Cami'nin olabildiğince büyütülmesini de amaçlayan dev proje, dini ve kültürel değerlerin korunmasına ilişkin olarak hazırlanmış hiçbir arkeolojik raporu dikkate almadan ilerliyor. Beyt ül-Mevlid'in olası tahribatı ise projeyi eleştiren bilim adamları için bardağı taşıran son damla oldu. İngiliz İslam Mirası Araştırma Fonu'nun başkanlığını yapan tarihçi Dr. İrfan el Alavi, ''Suudi Krallığı'nda ayakta kalabilen ender tarihi miraslardan bir tanesi, tüm Dünya Müslümanları için kutsal bir emanet niteliğinde olan Peygamber Hz. Muhammed'in doğduğu evdir'' diyor ve pek çok insanın bu kutsal emanetin yok edileceğinden haberi bile olmadığını da sözlerine ekiliyor: ''Söz konusu ev, milattan sonra 787 yılında Abbasi halifesi Harun Reşid'in annesi tarafından satın alınmış ve kendisi tarafından evin olduğu yere harika bir cami yaptırılmıştır. İspanyol gezgin İbn – i Cübeyr tarafından 12. yüzyılın sonunda kaleme alınan notlarda bu camiden bahsedilmekte. İbn – i Cübeyr muhteşem bir yapı olarak tarif ettiği caminin büyük bir kısmının altından yapıldığını söylüyor. Bu cami 1803 yılında Mekke'yi ele geçiren ve şu anki Suudi Krallığı'nı kuran hanedanlığın orduları tarafından yok edilene kadar aktif olarak kullanılmıştır. Şehrin Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altına tekrar girmesinin ardından söz konusu cami yeniden inşa edilmiş, ancak 1924'te Suudilerin kenti yeniden ele geçirmesiyle bir kez daha yerle bir edilmiştir. Şu anda bu caminin bulunduğu yerde halka açık küçük bir kütüphane bulunmaktadır. Yüksek bir yapı niteliğinde olmayan kütüphane, kapılarını ziyaretçilerine ender olarak açmaktadır ve buldozerlerin yolu üzerine bulunan az sayıdaki tarihi miraslardan biridir. Bu kütüphane binası, kendi temelinin altında bulunan tarihi kalıntıların korunması amacı ile 1950'li yıllarda inşa edilmiştir''. Büyük imam konutunun ve kraliyet sarayının inşaatı, Peygamber'in doğduğu evden arta kalan ve şu an toprak altında bulunan kutsal tarihi kalıntıların neredeyse kesin olarak yok olması manasına gelmekte. Çünkü inşaatın başlamasının ardından kazılacak olan temeller betonla doldurulup tüm zemin mermerle kaplanacak ve ileride gerçekleştirilebilecek olan tüm olası arkeolojik araştırma ihtimalleri de böylelikle ortadan kalkmış olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578750.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578750.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1c5c4c17c491b0deb720feda6ff502d90fa659c7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578750.txt @@ -0,0 +1 @@ +Otomotiv sektöründe şok karar. 2014'e kur, ÖTV artışı ve kredi sınırlamasıyla büyük darbe alarak giren otomotiv sektöründen fuar hamlesi geldi. 2014'te pazarın en az yüzde 30 daralacağını öngören, siyasi belirsizliğin her geçen gün dozunu artırmasıyla köşeye sıkışan sektör 31 Ekim'de düzenlenecek Autoshow fuarını 2015 ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578807.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578807.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7d01cf67947afe2eeaa0f988cf2c48b211039118 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578807.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gerçekten yedim. Pilatesle formunu koruyan Şallı, künefeyi yerken çektirdiği fotoğrafı Instagram'dan paylaştı. Şallı, "Gerçekten yedim. İster inanın ister inanmayın. Antakya'dan olunca dayanamadım" notunu düştü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578834.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578834.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c5cf3226eec107f02c1791c38db8ca85ae97b29 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578834.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni 'ses kaydı' uyarısı. Twitter'da AKP hükümetini zor durumda bırakacak ses kayıtlarını yayınlayan Haramzadeler333 kullanıcısı Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını doğrulayan bir konuşma kaydını yayınlayacağını duyurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses ... Twitter'da bugüne kadar hükümet üyeleri ve yandaşlara ait birçok ses kaydı yayınlayan Haramzadeler333 kullanıcısından çok ilginç bir duyuru geldi! Twitter'da AKP hükümetini zor durumda bırakacak ses kayıtlarını yayınlayan Haramzadeler333 kullanıcısı Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarını doğrulayan bir konuşma kaydını yayınlayacağını duyurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının yayınlanmasından sonra haramzadeler yine o konuşmanın doğrulandığı bir başka ses kaydını yayınlayacağını duyurdu. Başbakan Erdoğan salı günü yaptığı grup toplantısında bunlara montaj, dublaj demiş, ardından da kriptolu telefonları bile dinliyorlar demişti. Bu sözlerin ardından çıkan ses kayıtlarının gerçek olup olmadığı tartışılmıştı. İŞTE HARAMZADELER333 HESABININ YAPTIĞI O DUYURU \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578835.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578835.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fa17634057e7584e52bec81f175e8c6cbf016465 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578835.txt @@ -0,0 +1 @@ +MİT TIR'larıyla ilgili flaş gelişme. Durdurulan MİT TIR'ları ile ilgili yapılan soruşturma kapsamında Ankara'da biri yüzbaşı 2 asker gözaltına alındı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578873.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578873.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..db5904ebb85c411211297c4c42aad53964b77985 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578873.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı kapatıldı. Taksim Gezi Parkı, sosyal medya üzerinden yapılan eylem çağrıları üzerine polis tarafından kapatıldı. Park çevresinde geniş güvenlik önlemleri alan polis, ikinci bir emre kadar kimsenin parka alınmayacağını bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578897.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578897.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2a08cd3eca06cad75fc795639ed0f99b640a2ee5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578897.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu çekildi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyununun 663. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 3, 16, 26, 33 ve artı 14 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578899.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578899.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b47c35edab62a7d4c376bf6a128c89020af17795 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578899.txt @@ -0,0 +1 @@ +Paralar böyle eridi!. 17 Aralık günü Başbakan'ın Kısıklı'daki köşkünden arabalarla taşındığı iddia edilen paraların bir kısmını, Başbakan'ın damadı Berat Albayrak'ın sağ kolu Medet Nebi Yanık'ın taşıdığına dair telefon görüşmeleri Haramzadeler tarafından internete sızdırıldı. Medet Nebi Yanık'ın ismi daha önce Turkuaz Medya'nın Başbakan'ın emriyle ... Başbakanlık tarafından montaj olduğu açıklanan ses kayıtlarını doğrulayan, Başbakan'ın Kısıklı'daki evinden Kalyoncu ve Çalık Holding'e para taşıma işlemlerini yapan kişiler arasında geçen telefon görüşmeleri Haramzadeler tarafından internete sızdırıldı. 17 Aralık günü Başbakan'ın Kısıklı'daki köşkünden arabalarla taşındığı iddia edilen paraların bir kısmını, Başbakan'ın damadı Berat Albayrak'ın sağ kolu Medet Nebi Yanık'ın taşıdığına dair telefon görüşmeleri Haramzadeler tarafından internete sızdırıldı. Medet Nebi Yanık'ın ismi daha önce Turkuaz Medya'nın Başbakan'ın emriyle satın alınması işleminde paraların transferinde de geçtiğine ses kaydında dikkat çekiliyor. Medet Yanık'ın, Berat Albayrak'ın emriyle 17 Aralık operasyonuyla aynı gün, Kısıklı'da saklanan paraları taşıdığı iddia ediliyor. 17 Aralık günü Sabah ve ATV'nin yeni sahibi Ömer Faruk Kalyoncu'ya yüklü miktarda para taşıyan Medet Nebi Yanık'ın sonraki gün de Çalık grubuna para taşıdığı ses kayıtlarına yansıyor. Ses kayıtlarında dinlemeye takılan bir diğer isim ise Hakan Arslan. Arslan'ın, Başbakan'ın evindeki paraların önemli miktarını eriten Faruk Kalyoncu'nun yardımcısı olduğu ses kayıtlarından hemen önce ifade ediliyor. BİLAL ERDOĞAN: 'CİDDİ BİR MİKTARI ERİTEBİLİRİZ' Ses kayıtlarına yansıyan 1'inci görüşmede, Mehmet Nebi Yanık'ın Başbakan'ın Kısıklı'daki evinden yüklediği paraları Faruk Kalyoncu'ya teslim etmek üzere Hakan Arslan'a teslim etmek üzere olduğu anlaşılıyor. Bu görüşmenin ses kaydının ise montaj olduğu Başbakanlık tarafından açıklanan, Bilal Erdoğan'ın Başbakan Erdoğan'a 'Baba bu arada bir fikir daha geldi Berat'a. Bir kısmını Faruk Kalyoncu'ya diğer işle ilgili hemen verelim diyor. Öbür paraları işlediği gibi işlesin. Konuşmuşsun zaten önceden. Ciddi bir miktarı eritebiliriz' dediği kayıtları doğruluyor. 'ÇALIK'IN ALACAĞI EKSTRA 25 MİLYON DOLAR KALMIŞ' 18 Aralık günü Başbakan'ın evinde 'sıfırlanamayan' paralardan 25 milyon doların Çalık Holding'e teslim edildiği iddia ediliyor. Ses kayıtlarında Çalık Holding Hazine Direktörü Rıza Ağın'dan sabah erken saatlerde parayı teslim alması için hazırlık yapması isteniyor. Medet Yanık ve Rıza Ağın arasındaki görüşmelerden bir gün önce de Çalık Holding'e para taşındığı ancak meblağın çok olması nedeniyle işlemin bir sonraki güne de sarktığı anlaşılıyor. Yine montaj olduğu iddia edilen kayıtlarda Bilal Erdoğan'ın 'Sıfırlamadık henüz babacığım. Şöyle ki, bir 30 milyon avro gibi küçük bir miktar kaldı. Eritemedik henüz. Bu şey aklına geldi Berat'ın. Ahmet Çalık'ın alacağı ekstra 25 milyon dolar kalmış. Üstüyle de Şehrizar'dan daire alabiliriz' sözleriyle paralel olan taşıma işleminde dikkat çeken bir nokta ise kimsenin tutarı bilmemesi. Rıza Ağın'ın Medet Yanık'a 'tutar konusunda bir bilgin var mı' sorusuna Yanık, 'Bilgim yok, net öğrenince sana haber vereceğim' diye cevap veriyor. Bir sonraki konuşmada 'önce getirdiklerim kadar' yok diyen Yanık'a Ağın paranın euro mu yoksa dolar mı olduğunu sorması üzerine Yanık, bilmediğini söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578900.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578900.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..86239db06551a37d54f81d0bfdb80b7ed908ae2c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578900.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sıtkı Ayan kimdir?. İlk olarak adını Wikileaks belgelerinden duyduğumuz Sıtkı Ayan bu kez Başbakan Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmada yer alıyor. İddialara göre Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde önemli projelere imza atarak, enerji sektöründe adından söz ettirmeyi başardı. Sıtkı ... Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ikinci telefon görüşmesinde adı geçen işadamı Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde parlayan isimlerin başında geliyor. İlk olarak adını Wikileaks belgelerinden duyduğumuz Sıtkı Ayan bu kez Başbakan Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmada yer alıyor. İddialara göre Sıtkı Ayan, özellikle AKP döneminde önemli projelere imza atarak, enerji sektöründe adından söz ettirmeyi başardı. Sıtkı Ayan adını ilk kez İran ve Türkmen doğalgazının Avrupa'ya taşınmasıyla ilgili projede duyurdu. Wikileaks belgelerinde de adı geçen Sıtkı Ayan, 2008'de yapılan anlaşmayla da ekonomi dünyasında da ilgi çekti. REKOR TEŞVİKLE ADINI DUYURDU Bu arada Sıtkı Ayan'ın adı ikinci kez devlet teşviklerinde anıldı. İran ve Türkmen doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşıyacak, Sıtkı Ayan'a ait Turang Transit Taşımacılık A.Ş.'nin 11.5 milyar liralık yatırımı, AKP iktidarı tarafından teşvik kapsamına alındı. İran ile anlaşma 2008'de imzalanmıştı. Sıtkı Ayan Som Petrol'ün sahibi... İLAHİYAT OKUDU PETROL İŞİNE GİRDİ Sivas'ın Gölova beldesinde doğup büyüyen Sıtkı Ayan, İstanbul İmam Hatip Lisesi ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdi. Mesleğini icra yerine petrol işine girdi. Ayan'ın, İran ve Sudan'da petrol ve doğalgaz sahalarıyla ilgili yatırımları da bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578902.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578902.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..02c7298f2092fa49590c9cc893f88111f57a973b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_26/2578902.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan ve oğlu Bilal'den bir bomba daha!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı daha internete sızdırıldı. Söz konusu kayıt bir öncekini duyuran "Başçalan" adlı hesaptan duyuruldu. Youtube'a yüklenen kayıtta; iddiaya göre Başbakan ile Bilal Erdoğan arasında Sıtkı Ayan adlı işadamının ... Erdoğan: "Parayı kesinlikle alma ne söz verdiyse onu getirsin" Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı daha internete sızdırıldı. Söz konusu kayıt bir öncekini duyuran "Başçalan" adlı hesaptan duyuruldu. Youtube'a yüklenen kayıtta; iddiaya göre Başbakan ile Bilal Erdoğan arasında Sıtkı Ayan adlı işadamının 10 Milyon dolar rüşvet vermesi konusu konuşuluyor. Kayıtta; Başbakan'ın Bilal Erdoğan'a "Parayı kesinlikle alma. Ne söz verdiyse onu getirecekse getirsin, getirmeyecekse gerek yok. Bunlar ne zannediyorlar bu işi ya" dediği iddia ediliyor. Burada iddia edilen sözlerin ne demek istediği net değil. Ancak kaydı sızdıranlar; Başbakan'ın söz konusu miktarı az bulduğunu ima ettiğini iddia ediyorlar. 56 saniyelik ses kaydının başı ve sonunun kesildiği belli oluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578966.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578966.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e9eb307fe687f6beee6e550c08624389379bca73 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578966.txt @@ -0,0 +1 @@ +24 yıllık firar kazayla bitti. Olay Alanya İlçesi, Mahmutlar Beldesi'nde meydana geldi. 07 NK 752 plakalı otomobille kazaya karıştıktan sonra kaçan sürücü, bir süre sonra Mahmutlar Jandarma Karakol Komutanlığı'na gelerek ifade verdi. Sürücü ehliyetinin çalıntı olduğu anlaşılan şüpheli, jandarma tarafından gözaltına alındı. Yapılan kimlik tespitinin ... Olay Alanya İlçesi, Mahmutlar Beldesi'nde meydana geldi. 07 NK 752 plakalı otomobille kazaya karıştıktan sonra kaçan sürücü, bir süre sonra Mahmutlar Jandarma Karakol Komutanlığı'na gelerek ifade verdi. Sürücü ehliyetinin çalıntı olduğu anlaşılan şüpheli, jandarma tarafından gözaltına alındı. Yapılan kimlik tespitinin ardından şüphelinin Süleyman Şenkal olduğu anlaşıldı. 1988 yılında işlediği 'hırsızlık' suçundan 2 yıl, 1991 yılında işlediği 'hırsızlık' suçundan 3 yıl, 1989 yılında işlediği 'cinsel saldırı' suçundan 3 yıl 9 ay, 1988 yılında işlediği 'hırsızlık' suçundan 4 ay ve yine 1988 yılında işlediği 'hırsızlık' suçundan 3 ay 3 gün hapis cezası bulunan Süleyman Şenkal'ın, ayrıca asker firarisi olduğu ortaya çıktı. 24 yıldır sahte kimlikler kullanarak saklandığı belirlenen Şenkal'ın toplam 9 yıl 4 ay 3 gün hapis cezası bulunduğu anlaşıldı. Hakkında 'resmi belgede sahtecilik' suçundan yasal işlem başlatılan Şenkal, 9 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası ve Tekirdağ Çorlu'da vatani görevini yaparken firar etmesi nedeniyle tutuklanarak Alanya Cezaevi'ne gönderildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578968.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578968.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1cda4fd88f69b5636283ec152f2e657a961a1bb0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578968.txt @@ -0,0 +1 @@ +Koruma bombası!. Yaklaşık 5 yıldır savcı Zekeriya Öz'ü koruyan polis memuru, Mustafa İslamoğlu'nun koruması olarak basın açıklamasında görüntülendi. Savcı Zekeriya Öz'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği görevinden alınmasından bir süre önce koruma polisleri değiştirilmişti. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayının önündeki alanda toplanan grup adına açıklama ... Yaklaşık 5 yıldır savcı 'ü koruyan polis memuru, Mustafa İslamoğlu'nun koruması olarak basın açıklamasında görüntülendi. Savcı 'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği görevinden alınmasından bir süre önce koruma polisleri değiştirilmişti. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayının önündeki alanda toplanan grup adına açıklama yapan Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nasuhi Günay, dinlemelerin insanlık suçu olduğunu belirtti. Günay'ın ardından ise Vakfın kurucusu Mustafa İslamoğlu da bir konuşma yaptı. İslamoğlu, "Mahremiyetimize uzanan bu eller cezasız kalmamalı zira bizler bunu inancımız açısından haram bir fiil olarak görüyoruz hem de bu ülkenin özgür vatandaşları olarak mahremiyetimizin saygınlığına el uzatılmamasını istiyoruz. Devletin görevi budur. Vatandaşın mahremiyetine tecavüzü önlemektir. Bizler hayali bir örgütün üyeleri yapılmışız. Ama böyle bir örgütü bilmiyoruz. Bütün bu insanları bir kazana atıp bundan bir terör örgütü çıkarma cambazlığını kim yaptıysa onun yakasına yapışmalı ve hukukla cezasını vermeli. Umarım bu ülke manevi bir terör havası yaşamasından kurtarılır" diye konuştu. SUÇ DUYURUSU Başta Mustafa İslamoğlu olmak üzere vakıf üyesi onlarca kişi dinleme listelerinde bulundukları iddiasıyla hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Dilekçede, 'İlgili olduğu tespit edilecek tüm adli ve idari kamu görevlileri' hakkında "Hukuka aykırı dinleme, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı kaydetme, suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye/yönetici olmak, görevi kötüye kullanmak, iftira, suç uydurma" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. ZEKERİYA ÖZ'ÜN ESKİ KORUMASI Bu arada yaklaşık 5 yıldır savcı 'ü koruyan polis memuru Mustafa İslamoğlu'nun koruması olarak basın açıklamasında görüntülendi. Polis memuru Savcı 'ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği görevinden alınmasından bir süre önce koruma polisleri değiştirilmişti \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578970.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578970.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fb7f019a7e7ad5cf2acdd55ffdcc8e339a04dc0d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578970.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Büyük hırsızlıklar neyle kapanır biliyor musunuz?'. Partisinin seçim bürosu açılışına katılmak için Osmaniye'ye gelen Muharrem İnce, CHP Osmaniye İl Örgütü binası önünde konuştu. Kurulan platform üzerinden partililere seslenen Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğar arasında geçtiği ileri sürülen ses kasetlerine değindi. Yalancılara meydan okuyacaklarını ... Partisinin seçim bürosu açılışına katılmak için Osmaniye'ye gelen Muharrem İnce, CHP Osmaniye İl Örgütü binası önünde konuştu. Kurulan platform üzerinden partililere seslenen Muharrem İnce, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğar arasında geçtiği ileri sürülen ses kasetlerine değindi. Yalancılara meydan okuyacaklarını söyleyen İnce, "Büyük hırsızlıklar neyle kapanır biliyor musunuz? Bir, büyük yalanlarla kapatılır. İki, büyük yaygaralarla kapatılır ve üç, büyük yasaklarla kapatılır. Hırsızlık diyor, oğuldan babaya geçmez. Babadan oğla geçer diyor. Evet, doğru. Türkiye'de 76 milyon hırsızlığın babadan oğula geçtiğini bilir. Ama baba ile oğlun beraber soyduğunu ilk kez görüyoruz. Ne dediyse başına geldi. Baba-oğul dedi, başına geldi. Kardeşim dedi Esad'a, sonra Katil Esad dedi. Geçmişte kardeşim dediklerine şimdi paralel devlet diyor, çete diyor, örgüt diyor" dedi. 'HAPİSTE YATAN İNSANLAR MONTAJ DİYOR KİMSE DİNLEMİYOR' Başbakan Erdoğan'ın başkalarının kasetlerini seçim meydanlarında kullandığını söyleyen İnce, şöyle devam etti: "Seçim meydanlarında bas bas bağırdı. Kendi ses kasetine gelince, bunlar montaj dedi. Ben, Kılıçdaroğlu'nun nefes alışını dahi kontrol ediyorum dedi, meğer onun nefes alışını da kontrol ediyorlarmış. Montaj diyor bunlara montaj. Montaj demekle kurtulunsaydı beş senedir hapiste yatan insanlar montaj diyor, sahte diyor, kimse dinlemiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım diyor, Türkiye Cumhuriyeti'ni hatırladı sonunda. Valiliklerden Türkiye Cumhuriyeti'ni sildiren bu değil mi? Kamu bankalarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldıran bu değil mi, Andımız'ı yasaklayan bu değil mi? Peki 7 yıldır kitaplardaki Bayrak şiirini kaldıran yasaklayan bu değil mi? Şimdi bunların hepsini unuttu birden bire bayrak cumhuriyet hatırladı, Türkiye Cumhuriyeti'ni hatırladı. Nasıl konuşmalar, sıfırladın mı diyor? Yok diyor 30 milyon Euro kaldı." 'BÖYLE BİR YOLSUZLUK MALAZGİRT ZAFERİNDEN BU GÜNE GÖRÜLMEDİ' Ses kaydında geçtiği ileri sürülen konuşmalara değinen İnce, şöyle konuştu: "30 milyon Euro, 90 trilyon yapıyor. Bu parayla Osmaniye'deki 100 bin kişiye bir ay asgari ücret ödenebilir. Bu artanı Ahmet'e dağıtılan, enişteye verilen, saklanan onların hepsinden sonra artan para bu. Böyle bir yolsuzluk böyle bir yüzsüzlük Malazgirt zaferinden bu güne kadar bu topraklar böylesini görmedi. Türkiye görmedi de insanlık tarihi gördü mü ben bilmem? Yalanın daniskası bunlarda. Diyor ki, bizde şimdi montaj kaset yapacağız. İşin o senin zaten. Yıllardır yapıyorsun. Eminim ki sen kendi gerçek kasetlerini saklamak için yakında CHP'lilerle ilgili kaset çıkartırsın. Hemen Amerika'dan bir açıklama gelmiş, sesler montajmış, sahteymiş. Hangi laboratuvar, hani rapor nerede, ne çabuk gönderdin ne çabuk sonuç geldi? Şunu bir açıklasınlar görelim açıklayabilirler mi? Hayır açıklayamazlar. Başbakan hani demişti ya 'Milyonları evde zor tutuyorum' diye... Doğruymuş milyonları evde zor tutuyormuş. " Konuşmasının ardından CHP Belediye Başkan Adayı Haydar Aktürk ile vatandaşları selamlayan İnce, daha sonra seçim bürosunun açılışını yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578972.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578972.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7cb4b1bf9764b71250136892614c87db2f31549a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578972.txt @@ -0,0 +1 @@ +O villaların kapısına Türk bayraklarıyla dayandılar. İzmir İl Genel Meclisi'nin CHP'li 22 üyesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve BİM'in Yönetim Kurulu Başkanı Latif Topbaş'ın telefon tapelerinde geçen Urla Zeytineli Köyü, Hacılar Koyu'ndaki villaların bulunduğu bölgeye gidip basın açıklaması yaptı. Yıkım kararıyla ilgili hukuki süreç devam ederken, ... İzmir İl Genel Meclisi'nin CHP'li 22 üyesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve BİM'in Yönetim Kurulu Başkanı Latif Topbaş'ın telefon tapelerinde geçen Urla Zeytineli Köyü, Hacılar Koyu'ndaki villaların bulunduğu bölgeye gidip basın açıklaması yaptı. Yıkım kararıyla ilgili hukuki süreç devam ederken, geçtiğimiz günlerde SİT derecesi 1'den 3'e düşürülen villaların önünde İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci 22 üyeyle basın açıklaması yaptı, "AKP'nin belediyecilik vaatlerinde ilk icraatı da kendileri için oldu ve burayı yapılaşmaya açtılar" dedi. Urla Zeytineli Köyü yakınlarındaki Hacılar Koyu'ndaki villalar yıllar önce İstanbullu Topbaş ve İzmirli Boyacıoğlu aileleri tarafından yapıldı. Üç tarafı dağ, bir tarafı da deniz olan koydaki villa sayısı zamanla 16'ya kadar çıktı. Çevresi tel örgüyle, yolu özel kapıyla kapatılan koya gelenlerin muhafazakar kişiler olması nedeniyle yöre halkı zamanla buraya 'Hacılar koyu' adını verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da son yıllarda birkaç kez ailesiyle tatil yapmasıyla adı duyulan Hacılar Koyu, 17 Aralık sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Latif Topbaş arasında geçtiği iddia edilen telefon tapelerinin kamuoyuna yansımasıyla iyice ünlendi. 1'inci derece SİT alanında ve Hazine arazisi işgal edilerek yapıldığı iddia edilen villalar için İl Genel Meclisi'nin verdiği yıkım kararının hukuki süreci devam ederken, geçtiğimiz günlerde burası 3'üncü derece SİT'e ve yapılaşmaya izin veren 'sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı' ilan edildi. VİLLALAR ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTILAR Özel maneji, plajı, meyve bahçelerinin bulunduğu illaların yeraldığı Hacılar Koyu'na giden CHP'li İl Genel Meclisi üyeleri koya hakim bir noktada basın açıklaması yaptı. İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci yaptığı basın açıklamasında, Sit kararının AK Parti'nin İzmir için duyurduğu 1414 projeden ilk icraatı olduğunu belirterek şöyle dedi: "İçinde bulunduğumuz bu alan İzmir 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 06.01.1995 tarihinde 1'inci derece doğal sit olarak belirlenmiştir. Buradaki yapıların hepsi kaçak ve ruhsatsızdır. 1819 nolu parsel ise mülkiyeti Maliye Hazinesi üzerine kayıtlıdır. Bu yapılar ruhsatsız olduğu için İzmir İl Encümenince yıkım kararı verildi. Tam bu aşamada, tabiat varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu 28.11.2013 ve 200 sayılı kararıyla 1'inci Derece doğal sit alanı içerisinde bulunan yaklaşık 20 hektarlık alanın 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı"'olarak tescil edilmesini uygun görmüştür. Bu karar da bakanlık tarafından onaylanmıştır. Bu kararla kaçak villaların bulunduğu alan 1'inci Derece doğal sit olmaktan çıkarak, yasal hale getirilmesi için ilk aşama tamamlanmıştır. Daha sonra bu bölgede plan yapılıp Çevre Bakanlığı'na sunulacak ve bu plan da onaylanıp kaçak villalar yasal hale getirilmiş olacaktır. Böylece AKP'nin İzmir'e 1'inci projesi gerçekleşmiş olacaktır. Bu karar, kaçak yapıları kitabına uydurma projesidir. Bu karar, kaçak yapıları yasal hale getirme projesidir. Bu karar, kişiye özel bir düzenlemedir. Bu karar, 1'inci derece doğal sit alanları yapılaşmaya açma projesidir. Bu karar emsal teşkil edeceğinden, tüm yarımadanın de benzer yapılaşmaların önünü açma projesidir. Bu karar doğa katliamıdır." VİLLALARIN GİRİŞİNE BAYRAK ASILDI Basın açıklamasının ardından bazı il genel meclisi üyeleri, villaların bulunduğu alanın girişine kadar yürüdü. Burada meclis üyelerinden Doğan Albayrak, arazinin çitlerle kapatılmasının insanların denizle olan bağlantısını kestiğini, bunun da kıyı kanununa göre suç oluşturduğunu dile getirdi. İl Genel Meclisi üyelerinden Abdurrahman Atalar ise, villaların girişindeki yol üzerine yapılan ve güvenlik kameralarının da bulunduğu kapıya Türk bayrağı astı. Atalar, "Burası Türkiye'nin İzmirli'lerin ortak malıdır. Yürütmenin başındaki kişi, bu arazileri nasıl yürütüyor görüyorsunuz" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Bu arada Latif Topbaş'ın yaptırdığı, Başbakan ve ailesine ait olduğu iddia edilen, kabası tamamlanmış, sıvası bitmiş yüzme havuzlu iki villada herhangi bir çalışan bulunmadığı da dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578973.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578973.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4ac6efdb1cdfd19d71518bb83aaefca62493b5e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578973.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Tüp bebek' vaadi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, "Çocuğu olmayan aileler için İstanbul büyükşehir belediyesinde tüp bebek merkezi geliştireceğim. Milyar dolar bütçeler var oradan da tüp bebeğe özellikle bütçe ayıracağım" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir ... Sarıgül, çocuğu olmayan aileler için tüp bebek merkezi vaat etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, "Çocuğu olmayan aileler için İstanbul büyükşehir belediyesinde tüp bebek merkezi geliştireceğim. Milyar dolar bütçeler var oradan da tüp bebeğe özellikle bütçe ayıracağım" dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, demokrasilerde sürekli aynı partiye oy vermenin dikta rejimine götüreceğini söyledi. Sarıgül, "İktidarın iki dönemden fazla kalmaması lazım. AKP'nin çıraklık dönemi çok iyiydi. Kalfalık dönemi fena değildi ama ustalık döneminde ne hale geldiler görüyorsunuz." dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, Bağcılar'da vatandaşlara hitap etti. Sarıgül, iktidara eleştirilerde bulundu. Necmettin Erbakan olmasa bugünkü iktidarın olmayacağını söyleyen Sarıgül, "Erbakan Hoca döneminde birbirine merhamet ahı ile bağlı olanlar. Şunda Erbakan hocanın izinden gitmeyi bıraktılar. Birbirine merhamet ahıyla değil menfaat ahıyla bağlandılar." ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan'ın Bahçeli'ye söylediği sözleri eleştiren Sarıgül, şunları kaydetti: "Çocuğu olmayan kişilerin yanında çocukları severken daha hassas davranın. Çocuğunuzu onların yanında fazla sevmeyin nefistir özenilir. Seçimler gelir geçer, seçimlerden sonrada insanlar birbirinin yüzüne bakabilmeli. Esnaflardan da ricam siyasiler gelir geçer. Siz komşu olarak her gün yüz yüze bakıyorsunuz. Siyasi partiler için kavga etmeyin. Demokrasi kavga değildir. Şunu da belirtmek istiyorum; 'inde çocuğu yoktu ama maden işçilerinin hepsi onun çocuğuydu. Süleyman Demirel'in çocuğu yoktu. Türkiye 'de bugün barajlar varsa Süleyman Demirel'e borçluyuz. Onun çocuğu yoktu ama onun yaptığı barajlardan su içen binlerce insan onun çocuğu." 'ÇOCUKSUZ AİLERE TÜP BEBEK' Çocuğu olmayan aileler için tüp bebek çalışmalarına büyük önem vereceğini aktaran Sarıgül, "Çocuğu olmayan aileler için İstanbul büyükşehir belediyesinde tüp bebek merkezi geliştireceğim. Milyar dolar bütçeler var oradan da tüp bebeğe özellikle bütçe ayıracağım." ifadelerini kullandı. Seçimler dolayısıyla Topbaş'ın her gün vaat yağmurunda bulunduğunu belirten Sarıgül, "Bunları yapacaktınız neden 20 yıl beklediniz? Kaç tane İSPARK parasıyla İstanbul'a otopark yaptınız? İSPARK'tan alınan paralar nereye gitti? Akbilden almış olduğunuz paraları nerelere harcadınız bunu merak ediyorum." diye konuştu. 'CAMİLERİN BAKIMI ÜCRETSİZ OLACAK' İstanbul'da ibadethanelerin bakımlarını ücretsiz yapacaklarını belirten Sarıgül, "İstanbul'da bütün camilerin bakımlarını, onarımlarını yurttaşlarımızdan bir tek kuruş para almadan Şili'de yaptığımız gibi yapacağız. Camiler de cem evleri de bizim" şeklinde konuştu. Demokrasilerde sürekli aynı partiye oy vermenin dikta rejimine götüreceğini aktaran Sarıgül, şöyle devam etti: "İktidarın iki dönemden fazla kalmaması lazım. AK Parti'nin çıraklık dönemi çok iyiydi. Kalfalık dönemi fena değildi ama ustalık döneminde ne hale geldiler görüyorsunuz. Keşke ustalık dönemi olmadan seçime gitselerdi." Sarıgül, daha sonra Bağcılar'da esnafı ziyaret etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578975.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578975.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0dcb340b4bb8fb6caa995e27f7a00aac9217067d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578975.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Her on kadından biri tecavüze uğradı!'. Norveç'te yapılan bir araştırma sonucu hazırlanan raporda yer alan bilgiler şok etkisi yarattı. Adalet Bakanı Anders Anundsen, Sağlık Bakanı Bendt Höje, Çocuk ve Eşitlik Bakanı Solveig Horne tarafından açıklanan raporda, her 10 Norveçli kadından birinin tecavüze uğradığı yer aldı. ANLATMAK ... Norveç'te yapılan bir araştırma sonucu hazırlanan raporda yer alan bilgiler şok etkisi yarattı. Adalet Bakanı Anders Anundsen, Sağlık Bakanı Bendt Höje, Çocuk ve Eşitlik Bakanı Solveig Horne tarafından açıklanan raporda, her 10 Norveçli kadından birinin tecavüze uğradığı yer aldı. ANLATMAK İSTEMİYORLAR Adalet Bakanı Anundsen araştırmanın Ulusal Şiddet ve Travmatik Stres Çalışmaları Merkezi (NKVTS) tarafından yapıldığını belirterek "Tıbbi tedaviler ve muayenelere göre her 10 kadından biri tecavüze uğramış. Tecavüze uğrayan her üç kadından biri yaşadığı olayı sakladığı için bu konuda tam bilgi edinmek olukça zor. Tecavüze uğrayan kadınlar bunu yakınlarına ve arkadaşlarına anlatmak istemiyorlar. Araştırma, yapılan tedaviler, suç duyuruları psikolojik destek çalışmalarından yola çıkılarak yapıldı" dedi. Araştırma yapılırken, soru yöneltilen erkeklerden yüzde 1,1'i, kadınlardan yüzde 9.4'ü tecavüze uğradığını açıkladı. Araştırma raporuna göre, tecavüze uğrayan her 10 kadından 4'ü, olay nedeniyle sakat kalmak ve ölmekten korktuğunu belirtirken, her 10 kadından 3'ü fiziksel zarar gördüğünü söyledi. Yine aynı rapora göre, Tecavüze uğrayan kadınların yüzde 9'u tedavi yolunu tercih ederken, yüzde 29'u ise kimseye anlatmamayı tercih etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578976.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578976.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..06b852c0c61e765c0c2e082bfb6638f8aa350c7b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578976.txt @@ -0,0 +1 @@ +O başkan yardımcısı tahliye oldu. Siirt'te geçen yılın temmuz ayında Siirt Belediye Başkan Yardımcısı 10 çocuk babası 63 yaşındaki Abdullatif Çekin, park halindeki otomobilinde 17 yaşındaki M.A. ve kardeşi 13 yaşındaki S.A.'ya cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınmıştı. Polisteki soruşturmasının ardından adliyeye sevk ... Siirt'te geçen yılın temmuz ayında Siirt Belediye Başkan Yardımcısı 10 çocuk babası 63 yaşındaki Abdullatif Çekin, park halindeki otomobilinde 17 yaşındaki M.A. ve kardeşi 13 yaşındaki S.A.'ya cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınmıştı. Polisteki soruşturmasının ardından adliyeye sevk edilen Çekin, nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol kararı verilerek serbest bırakılmıştı. Daha sonra yapılan itiraz üzerine Çekin, tutuklanıp cezaevine konuldu. Tutuklanan Çekin, partisi BDP'den ihraç edilirken, başkan yardımcılığı görevinden de alınmıştı. Hakkında 12 yıla kadar hapis cezası istenen Abdullatif Çekin, bugün Siirt Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme Çekin'i, suçun vasfınan ve mahiyetinin değişebileceği ve tutukluluk süresini göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578978.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578978.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54c8083e4213298d3dbaa265703ad7bba64da53c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578978.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vali Coş: 'Dinleniyoruz'. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, valilik telefonlarının da dinlendiğini açıkladı. Yerel Kanal A isimli televizyon kanalında katıldığı canlı yayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ortaya çıkan geniş çaplı telefon dinlemeleri içerisinde Adana'da da dinleme olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: "Valilik ve ... Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, valilik telefonlarının da dinlendiğini açıkladı. Yerel Kanal A isimli televizyon kanalında katıldığı canlı yayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ortaya çıkan geniş çaplı telefon dinlemeleri içerisinde Adana'da da dinleme olup olmadığı sorusuna şöyle yanıt verdi: "Valilik ve önemli bazı kamu kuruluşlarının dinlendiği bilgisine ulaştık. Konunun ortaya çıkmasından bir rahatsızlık duymayız. Kişisel olarak benim açımdan önem arz etmez. Bu durumu esefle karşılıyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578979.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578979.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b2d243d733a8ff7118fe7ddc61e4656ea8b8d8f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578979.txt @@ -0,0 +1 @@ +TEM 8 saat kapanacak. TEM'in Gebze İzmit arasında Ankara yönü, Dilovası'nda Gebze - Orhangazi - İzmir Otoyolu Projesi'nin İzmit Körfez Köprüsü Geçişi için yapılacak bağlantı yolu üstgeçit köprüsü çalışmaları nedeniyle, perşembe günü saat 22.00'den itibaren 8 saat süreyle ulaşıma kapatılacak. Uygulama cuma saat 06.00'ya ... İzmit Körfez Köprüsü Geçişi için yapılacak bağlantı yolu üstgeçit köprü çalışmaları nedeniyle bu bölgede TEM otoyolu8 saat süreyle kapatılacak. TEM'in Gebze İzmit arasında Ankara yönü, Dilovası'nda Gebze - Orhangazi - İzmir Otoyolu Projesi'nin İzmit Körfez Köprüsü Geçişi için yapılacak bağlantı yolu üstgeçit köprüsü çalışmaları nedeniyle, perşembe günü saat 22.00'den itibaren 8 saat süreyle ulaşıma kapatılacak. Uygulama cuma saat 06.00'ya kadar devam edecek. Kocaeli Valiliği'nden yapılan açıklamada, "Gebze - Orhangazi - İzmir Otoyolu Projesi'nin İzmit Körfez Köprüsü Geçişi için yapılan bağlantı yolu üstgeçit köprüsü kiriş montajı çalışmaları yapılacaktır. Bu çalışmalar nedeniyle  TEM'in 'Güney taşıma yolu' olarak da anlandırılan Ankara istikameti Gebze'den itibaren yarın (perşembe) akşam  saat 22.00'den itibaren ulaşıma kapatılacak. Trafik Gebze'den itibaren D-100 Karayolu'na verilecek. Bu uygulama cuma sabahı saat 06.00'ya kadar devam edecek" denildi. Bu çalışmalar sırasında geçici trafik işaretlemeleri yapılacağı belirtilerek sürücülerin alternatif yolları kullanmaları ve yol üzerindeki trafik işaret ve işaretçilerine uymaları istendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578980.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578980.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ba142f8bb6a97db29ed9a5c2d690dd981668e935 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2578980.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de polis müdahalesi. Polisin müdahalesiyle grup dağılırken bazı kişilerin gözaltına alındığı öne sürüldü. Bugün saat 20.00 sıralarında toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, ses kaydığını protesto etmek üzere Alsancak Plevne Bulvarı'nda toplandı. Burada iki bankanın camları ile bara çekme makinelirinin bulunduğu bölüm ile ayrıca ... Polisin müdahalesiyle grup dağılırken bazı kişilerin gözaltına alındığı öne sürüldü. Bugün saat 20.00 sıralarında toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, ses kaydığını protesto etmek üzere Alsancak Plevne Bulvarı'nda toplandı. Burada iki bankanın camları ile bara çekme makinelirinin bulunduğu bölüm ile ayrıca çevredeki bazı işyerlerine zarar veren eylemciler, Şair Eşref Caddesi üzerindeki Lozan Meydanı'nda trafiği iki yönlü olarak ulaşıma kapattı. Yola barikatlar kuran gruba polis müdaha etti. Çevik Kuvvet, sivil polis ve TOMA'larla yapılan müdahale sonucu dağılan göstericilerden bir kısmı Kıbrıs Şehitliği mevkiinde toplanmaya başladı. Müdahale sırasında bazı kişilerin gözaltanı alındığı da öne sürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579018.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579018.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f6273db5467d7e1461635ff1c8e4bac5b897e82e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579018.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırım'da tansiyon yükseliyor: 1 ölü. Ukrayna'daki son gelişmelerin ardından Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlementosu bölgenin geleceğini tartışmak için toplandı. Parlamento önünde  Rusya yanlılarıyla Kırım Tatarları arasında arbede yaşandı.  Çıkan olaylarda bir kişi hayatını kaybetti. Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Akmescit'teki (Simferepol) meydan, bir taraftan ülkenin ... Rusya yanlılarıyla Kırım Tatarları arasında arbede yaşandı. Çıkan olaylarda bir kişi hayatını kaybetti. Ukrayna'daki son gelişmelerin ardından Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlementosu bölgenin geleceğini tartışmak için toplandı. Parlamento önünde  Rusya yanlılarıyla Kırım Tatarları arasında arbede yaşandı.  Çıkan olaylarda bir kişi hayatını kaybetti. Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Akmescit'teki (Simferepol) meydan, bir taraftan ülkenin bölünmemesini isteyen Kırım Tatarları, diğer taraftan Rus yanlısı eylemcilerin gösterilerine sahne oluyor. İki taraf arasında çıkan arbedede, kalp krizi geçiren bir kişi hayatını kaybetti. Kırım Parlamentosu bugün ülkenin geleceğini konuşmak için olağanüstü toplandı. Karşıt gruplar da  parlamento binası dışında gösteri düzenledi. Parlamento önünde toplanan Rusya ve Kırım Tatarları arasında zaman zaman yumruklaşmalar yaşandı. 'SAĞ DUYULU VE SABIRLI OLUN' Kırım Tatarları Milli Meclisi Başkanı Rifat Çubarov, Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov ile yaptığı görüşmelerin ardından, basına yaptığı açıklamada, Kırım Parlamentosu toplantısının yapılmayacağını duyurdu. Çubarov, yaptığı konuşmasında, parlamento toplantısının yapılmayacağını kaydederek, meydanda toplananların sakin şekilde meydandan ayrılmalarını istedi. Halkın daha sağ duyulu, sabırlı olmaları isteyen Çubarov, çeşitli provokasyonlara gelmemelerini talep ederek, "Kırım kazandı" ifadelerini kullandı. Halka konuşan Kırım Parlamentosu üyesi  Nikolay Aksenov da Kırım Parlamentosu toplantısının yapılmayacağını kaydederek, Rusya yanlısı eylemcilerin sakin bir şekilde meydandan ayrılması isteğinde bulundu. Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Konstantinov'un, "Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasının gündeme gelebileceği" yönündeki açıklamalarının ardından bölgede gergin bekleyiş sürerken, Kırım Parlamentosunun, ülkedeki siyasi durumu ele almak üzere bugün olağanüstü toplanma kararı üzerine, Kırım Tatarları parlamento önündeki toplanma kararı almıştı. YENİ BELEDİYE BAŞKANI Öte yandan geçici yönetime tepki gösteren protestocular, Tavrida Elektrik şirketler topluluğu sahibi, işadamı Aleksey Çaliy'i belediye başkanı ilan etti. Çaliy, dün akşam yaptığı açıklamada da kentin güvenliğini ve devlet kurumlarının çalışmasını sağlayacaklarını kaydederken, halk savunması birliklerinin çalışmalarını düzenleyecek Terörle Mücadele Merkezi'nin oluşturulacağını belirtti. Kentte, Rusya'nın Karadeniz Deniz Donanması bulunurken, nüfusun önemli bir kısmını Ruslar oluşturuyor. Bu arada, Rusya yönetimi kente heyet gönderirken, bazı Rus yetkililer de bölge halkının Rus vatandaşlığına geçebilmesini sağlayacak karar alınması gerektiği yönünde açıklamalar yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579056.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579056.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ed9071b078549d84ee8a41aee0503e00375230d2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579056.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yine ses kaydı yine Alo Fatih!. Yeni ses kaydı yine Haramzadeler hesabından paylaşılırken kayıtlar bu kez de "Alo Fatih" serisini devam ettiriyor. Ses kaydının Zaman gazetesinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın kanun tasarısını yayınlamasının ardından alındığı anlaşılıyor. Konuşmalardan Zaman'ın yayınına karşı Habertürk'e Bakanlık'ta Milli Eğitim Bakanı'yla canlı yayın ... Hükümet Cemaat savaşında bir ses kaydı daha geldi. Haramzadeler tarafından yayınlanan kayıttaki konuşmalarda yine 'Alo Fatih' ön planda. Yeni ses kaydı yine Haramzadeler hesabından paylaşılırken kayıtlar bu kez de "Alo Fatih" serisini devam ettiriyor. Ses kaydının Zaman gazetesinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın kanun tasarısını yayınlamasının ardından alındığı anlaşılıyor. Konuşmalardan Zaman'ın yayınına karşı Habertürk'e Bakanlık'ta Milli Eğitim Bakanı'yla canlı yayın talimatı verildiği anlaşılıyor. Fatih Saraç, Oğuz Usluer'i arayıp Milli Eğitim Bakanı'nın hemen canlı yayına almasını talimat veriyor. Alo Fatih, Habertürk yetkilisinden bakanın aramasını ve neredeyse canlı yayın aracını ona göndermesini istiyor. Konuşmada Fatih Saraç, bakanla görüşeceğini yayına çıkmasını isteyeceğini ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı'nın da yayına alınması gerektiğini belirtiyor. Konu üzerine daha önce ses kayıtlarıyla gündeme gelen Ciner Medya Grubu Yöneticisi Fatih Saraç, Fatih Altaylı ve Oğuz Usluer'le görüşüyor. Saraç görüşmede Başbakan'ın yanında olduğunu ve Başbakan'ın canlı yayın için talimat verdiğini anlatıyor. Ses kaydının 3. bölümünde ise Alo Fatih, Fatih Altaylı'yı arıyor. Altaylı'ya 'Ankara'da büyüğümün yanındayım' diyen Alo Fatih, 'Ankara'daki büyüğünün', Milli Eğitim Bakanı'na Habertürk'te yayınına çıkması talimatını verdiğini belirterek Fatih Altaylı'dan da gazete için bir şeyler yapmasını istiyor. Altaylı ve Usluer tamam diyerek, gereğini yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579057.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579057.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..da493b40defad98ffa8a9c3cb168bca0c1014205 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579057.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devrik başkan Rusya'ya kaçtı!. Associated Press ajansı, Rus RBK muhabirlerine dayandırarak Viktor Yanukoviç'in Moskova yakınlarındaki bir sanatoryumda olduğunu öne sürdü. Ajansın haberine göre söz konusu Barvikha Sanatoryumu, doğrudan Rusya Devlet Başkanlığı'na bağlı bir kurum. Haberde, RBK muhabirlerinin bu bilgiyi güvenilir bir Rus işadamından aldıkları ... Rus haber ajansların göre Ukrayna'nın eski devlet başkanı Yanukoviç, Rusya'dan kişisel güvenliği için garanti istedi. Rusya da bu talebi kabul etti. Associated Press ajansı, Rus RBK muhabirlerine dayandırarak Viktor Yanukoviç'in Moskova yakınlarındaki bir sanatoryumda olduğunu öne sürdü. Ajansın haberine göre söz konusu Barvikha Sanatoryumu, doğrudan Rusya Devlet Başkanlığı'na bağlı bir kurum. Haberde, RBK muhabirlerinin bu bilgiyi güvenilir bir Rus işadamından aldıkları ve bir hükümet yetkilisine de teyit ettikleri de yer aldı. Interfax haber ajansı, ismini vermediği bir kaynağın "Başkan Yanukoviç'in, Rusya Federasyonu toprakları içinde kişisel güvenliğinin garanti altına aldığını söyleyebilirim" dediğini aktardı. Rus haberlerin hemen öncesinde Rusya'nın üç büyük haber ajansı, Yanukoviç'in yazılı açıklamalarına yer verdi. Buna göre Rusya'dan kişisel güvenliğinin sağlanması için garanti talep ettiğini söyleyen Yanukoviç, Ukrayna'daki parlamentonun kararlarının "hiçbir meşruiyeti olmadığını" öne sürdü. Yanukoviç, "Ben, Viktor Fedoroviç Yanukoviç, kendimi Ukrayna'nın resmi devlet başkanı olarak görüyorum" dedi. Yanukoviç en son geçtiğimiz cumartesi günü bir televizyon kanalına çıkıp "Halkımı çetelerden kurtaracağım" diyerek meydan okumuştu. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Ukrayna'daki parlamento, Yanukoviç'in azledilmesine karar vermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579060.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579060.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..10a694718ee60b3b28170691197efc447632316f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579060.txt @@ -0,0 +1 @@ +"Bilal babasının paralarını yönetiyor". Der Spiegel, Bild, Die Presse, Blick, FAZ, Frankfurter Rundschau, Die Zeit gibi etkin yayın organları, Başbakan Erdoğan'la oğlu Bilal arasında geçtiği belirtilen görüşmelere, Türk halkının yavaş yavaş meydanlara dökülmesine geniş yer veriyor. Türkiye'yi yakından izleyen gazetelerden biri de Die Welt. ... Der Spiegel, Bild, Die Presse, Blick, FAZ, Frankfurter Rundschau, Die Zeit gibi etkin yayın organları, Başbakan Erdoğan'la oğlu Bilal arasında geçtiği belirtilen görüşmelere, Türk halkının yavaş yavaş meydanlara dökülmesine geniş yer veriyor. Türkiye'yi yakından izleyen gazetelerden biri de Die Welt. Türkiye muhabiri Boris Kalnoky ve Çiğdem Toprak'la eylemleri sürecinde oldukça etkili, aktuel haber ve yorumlar yayınlayan ikilinin son skandalla ilgili analizleri de ilginç. TÜRKİYE, BUNUNLA ÇALKALANIYOR "Bilal Erdoğan'ın garip ticareti" başlığını kullanan Die Welt, altbaşlıkta da, "Türkiye, Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal'le yaptığı belirtilen görüşmeyle çalkalanıyor. Bilal, rüşvet paralarını yönetmekle suçlanıyor" diye yazdı. Bilal Erdoğan'ın ifadeye çağrılmasından bugüne kadar geçen süreyi değerlendiren ve arada bir şeylerin döndüğünü belirten gazete, şimdi de başbakan ile oğlunun dünyayı sarsan konuşmalarının ortaya döküldüğünü belirtti. Gazete, "Başbakan telefonda oğluna, paraları evden çıkar talimatı veriyor. Bir günlük yorucu bir çalışmadan sonra evde halen 30 milyon Euro kalıyor. Çeşitli Türk yazarların, telefon kayıtlarının sağlam olduğunu belirttiğini yazan gazete, şimdi eylemcilerin, "Babacığım, evde daha 30 milyon Euro var, babacığım" diye pankartlar taşıdığını belirtti. BABASININ RÜŞVET PARASI... Bilal Erdoğan'ın kurduğu vakfa bunun üzerindeki şüphelerle, çok sayıda iddiaya da değinen gazete, milyonların aktığı bu vakfın görünürde öyle dev projeleri falan da olmadığını yazdı. Gazetede son dinleme kayıtlarıyla ilgili olarak son olarak şöyle bir yorum yapıldı: "Henüz cevaplanmayan soru Bilal'in, babasının rüşvet paralarını yönetip yönetmediğidir. Eğer bu kayıt doğru ise, 'evet' aynen öyledir. Eğer kayıt doğru değilse, yine de cevaplanması gereken bir dizi soru ortada durmaya devam edecektir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579065.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579065.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..34458e10d5bbcd5340b98b217413b7207323d1cc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579065.txt @@ -0,0 +1 @@ +Katar'da Türk lokantasında patlama!. 'nın haberine göre, Landmark Alışveriş Merkezi ve bir benzin istasyonu yakınlarındaki restoranda yaşanan patlama büyük tahribata neden oldu. Civar dükkan ve işyerlerinin camları kırıldı, araçlar büyük zarar gördü. Patlamada dokuz kişinin hayatını kaybettiğini bildiren Anadolu Ajansı, yaralı sayısının ise 32 ... Katar'ın başkenti Doha'da "Hala İstanbul" adlı Türk restoranın içinde sanayi tipi tüp patlaması sonucu dokuz kişi öldü, 32 kişi yaralandı. 'nın haberine göre, Landmark Alışveriş Merkezi ve bir benzin istasyonu yakınlarındaki restoranda yaşanan patlama büyük tahribata neden oldu. Civar dükkan ve işyerlerinin camları kırıldı, araçlar büyük zarar gördü. Patlamada dokuz kişinin hayatını kaybettiğini bildiren Anadolu Ajansı, yaralı sayısının ise 32 olduğunu belirtti. Can kaybının artmasından endişe ediliyor. Olay yerine giden bütün yolların kapatıldığını duyurulurken, yaralılar en yakın hastanelere kaldırıldı. Katar Başbakanı'nın da olay yerine geldiği bildirildi. TÜRK ÖLÜ YOK , genelde Antakya civarından vatandaşlarımızın çalıştığı restoranın patlama sırasında kapalı olduğunu ve ölen ya da yaralananlar arasında Türk olmadığını belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579094.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579094.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c20ad6d772c0af557f59f9e17bf3026aa9fab82a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579094.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bunlar hep money money'. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bir başka sahtelikle, bir montajla bir kez daha ortaya çıktı. Bu kez eline o montajı kimin tutuşturduğunu çok iyi biliyoruz. Okyanus ötesinde CHP'nin hocalığını yapan bir zat var. Türkiye'deki uzantıları yoluyla tüm Türkiye'yi ... Başbakan Erdoğan Uşak mitinginde ses kaydı iddialarına Fethullah Gülen'e yüklenerek yanıtladı: Okyanus ötesinde CHP'nin hocalığını yapan bir zat var. Türkiye'yi dinleyen, telekulaklık, röntgencilik yapan bir yer var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bir başka sahtelikle, bir montajla bir kez daha ortaya çıktı. Bu kez eline o montajı kimin tutuşturduğunu çok iyi biliyoruz. Okyanus ötesinde CHP'nin hocalığını yapan bir zat var. Türkiye'deki uzantıları yoluyla tüm Türkiye'yi dinleyen, telekulaklık, röntgencilik yapan bir yer var. CHP Genel Başkanı zannediyor ki 'Ben Türk milletini kandıracağım.' Bu millet ferasetiyle hareket eder ve onun feraseti hiçbir zaman yalana, dolana, talana prim vermedi. CHP'ye de bugüne kadar hiçbir zaman prim vermedi" dedi. Burdur'daki mitingin ardından helikopterle Uşak 1 Eylül stadına gelen Başbakan Erdoğan'ı, Uşak Valisi Seddar Yavuz ile diğer ilgililer karşıladı. Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit de Uşak'a geldi. Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, kent meydanında düzenlenen miting alanına gelmesiyle vatandaşlar alkışlar ve sloganlarla Erdoğan'a destek verdi. Vatandaşlara seslenmeye başlayan Erdoğan, gündeme ilişkin önemli mesajlar vermeyi sürdürdü. Erdoğan, "Bugün beni sosyal medyada yoğun bakımda ilan etmişler Demek ki görmek istedikleri rüya o. Bu can bu tende oldukça durmak yok. Onlar avunsunlar dursunlar. Laf üretmesinler, iş varsa iş üretin. Özel okula gidiyor para, dershaneye gidiyor para. Nedir bu. Hep para money money money hep bu. Bırakın artık dershaneyi gelin devletin okulları bize yeter" ifadelerini kullandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579096.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579096.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..11068d270684ff4851cc5270446558cb98b93de8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579096.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın evinde evrak imha telaşı!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın arasında geçtiği iddia edilen ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun gerçekleştiği gün Erdoğan'ın oğluna "paraları sıfırla" talimatı verdiği ses kaydının ardından Haramzadeler333 hesabı yeni bir ses kaydı daha yayınladı. Yeni ses kaydına göre 17 Aralık ... 17 Aralık günü Başbakan Erdoğan'ın damadı, kızı ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen diyaloglarda Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinde büyük panik yaşanıyor. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın arasında geçtiği iddia edilen ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun gerçekleştiği gün Erdoğan'ın oğluna "paraları sıfırla" talimatı verdiği ses kaydının ardından Haramzadeler333 hesabı yeni bir ses kaydı daha yayınladı. Yeni ses kaydına göre 17 Aralık günü sıfırlanan yalnızca paralar değil. Başbakan Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak ve sağ kolu Medet Nebi Yanık arasında geçen konuşmada, Albayrak Yanık'a evrakların imha edilebilmesi için evrak öğütücüsü alması talimatı veriyor. Yayınlanan kayıtlar üç ayrı diyalogtan oluşuyor. "BÜYÜK BİR ŞEYLER AL" Başbakan Erdoğan'ın kızı Esra Albayrak'ın da birebir evrakların imhasıyla ilgilendiğinin belirtildiği ses kaydında, Berat Albayrak öğütücünün 345 bin Euroluk fiyatıyla ilgili Yanık'a talimatlar verirken, "Güzel bir şey al gel, büyük bir şeyler al gel" diyor. 2. görüşme kaydı ismi bilinmeyen bir kişiyle Yanık arasında geçiyor. Görüşmede, Bilal Erdoğan'ın ve Berat Albayrak'ın Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinden çıktığı ve evdeki işlemleri Esra Albayrak'ın takip ettiği söyleniyor. 3. görüşme kaydı ise Esra Albayrak ile Medet Nebi Yanık arasında geçiyor. Esra Albayrak'ın 'öğütücü' kelimesini kullanmamaya çalıştığı dikkat çekerken, "Şeyi alt kata getirecektin... Onu alt kata şey yaparsan benim çalışma katıma iyi olur, alt kata...." diyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579175.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579175.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..796fd034f8047283c1b9a01b6c7ac81c197eb609 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579175.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto 27 Şubat 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 127 bin 237 lira 22 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 81 kişi 4 bin 331 lira 50'şer ... Süper Loto 27 Şubat 2014 çekilişi yapıldı.kazandıran numaraları 7, 10, 15, 17, 23 ve 37 olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto çekilişinde 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 127 bin 237 lira 22 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilen 81 kişi 4 bin 331 lira 50'şer kuruş, 4 bilen 5 bin 732 kişi 66'şar lira, 3 bilen 106 bin 322 kişi de 6 lira 10'ar kuruş ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte, 1 milyon 377 bin 727 lira 70 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan kamuya KDV olarak 995 bin 819 lira 34 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 556 bin 658 lira 87 kuruş aktarıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579177.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579177.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f2dd8f2dbb7d29fb79b302ac25d6f040abf111f2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579177.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP, AYM'ye gidiyor!. CHP, yürürlüğü giren HSYK Yasası'nın iptali için yarın 8:30'da Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında değişiklik öngören "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un yürürlüğe girmesiyle mevcut Genel Sekreter, Genel Sekreter yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu başkan ... CHP, yürürlüğü giren HSYK Yasası'nın iptali için yarın 8:30'da Anayasa Mahkemesi'ne başvuracak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında değişiklik öngören "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un yürürlüğe girmesiyle mevcut Genel Sekreter, Genel Sekreter yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanı, Teftiş Kurulu başkan yardımcıları, Kurul müfettişleri, tetkik hakimleri ve idari personelin HSYK'daki görevleri sona erdi - Yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 10 gün içinde HSYK Başkanı tarafından Teftiş Kurulu Başkanı, başkan yardımcıları ve genel sekreter yardımcıları atanacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579181.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579181.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bc950b76ef6dbc7dbcdfe1d46d94e791a51f60b2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579181.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan, istifaya hazır mısın?. - "TÜBİTAK'ın bağlı olduğu bakan da diyor ki, 'Ben dinledim, kanatimce montajdır' diyor. İleride montaj değil de doğru çıkarsa sen de Başbakan Erdoğan ile istifaya hazır mısın?" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ... Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin Bahçeli: Allah vere de bu montaj ola. Eğer montaj değilse, Türk milletinin başbakanına bu yakışmaz, Türk devlet geleneğinde bu olmaz - "TÜBİTAK'ın bağlı olduğu bakan da diyor ki, 'Ben dinledim, kanatimce montajdır' diyor. İleride montaj değil de doğru çıkarsa sen de Başbakan Erdoğan ile istifaya hazır mısın?" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının montaj olduğu yönündeki iddiaya ilişkin, "Allah vere de bu montaj ola. Eğer montaj değilse, Türk milletinin başbakanına bu yakışmaz, Türk devlet geleneğinde bu olmaz" dedi. Bahçeli, Burdur'un Gölhisar ilçesini ziyaret etti. İlçe meydanında vatandaşlara hitap eden Bahçeli, ülkenin durumundan memnun olup olmadıklarını sordu, memnun olanların Başbakan Erdoğan ile yollarına devam etmelerini, memnun olmayanların da seçimde iktidarı değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Ülkede milli ve manevi değerlerin istismar edildiğini öne süren Bahçeli, başörtü sorununun iktidar tarafından her ortamda dile getirildiğini, anlam veremedikleri sözlerle istismar edildiğini belirtti. Ülkenin bölünme eşiğine geldiğini savunan Bahçeli, insanların 36 etnik grup altında ayrıştırılmaya çalışıldığını iddia etti. Başbakan Erdoğan'ın CHP ve MHP derken kalın ünlüleri kullanarak söylediğini anlatan Bahçeli, "Kendisinin partisinin adı ise Adalet ve Kalkınma Partisi, kısaltılmışı ise AKP dememiz lazım. Ama Sayın Başbakan, 'Siz AKP diyemezsiniz, biz AK Partiyiz' diyor. Senin adın AKP ama söylediğin AK, Türkiye'de kapkara bir AKP'yi ortaya koydu" diye konuştu. Türkiye'nin önemli sorunlarla da karşı karşıya kaldığını dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sorun toplumsal bir hastalıktır, bu toplumun kangren olması demektir, bu sorun toplumu çürütür, bu sorun devleti çökertir, bu sorunun adı yolsuzluk ve rüşvettir. Birçok ülkeye bakınız, ister demokrasiyle gelsinler isterse ara rejimlerle gelsinler, isterse demokrasiyle gelip sonradan diktatör olsunlar, bu iktidarların görevlerinden uzaklaştırılmasının temel sebebi yolsuzluk ve rüşvet olmuştur." 17 Aralık operasyonuna değinen Bahçeli, operasyona ilişkin Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğunu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili de Başbakan Erdoğan tarafından montaj ürünü olduğu yönünde açıklama yapıldığını kaydetti. Bahçeli, "Allah vere de bu montaj ola. Eğer montaj değilse, Türk milletinin başbakanına bu yakışmaz, Türk devlet geleneğinde bu olmaz" dedi. Operasyona ilişkin savcıların, 8 bin polisin görevden alındığını, 28 valinin yerinin değiştirildiğini, öğretmen atamalarıyla ilgili de yeni bir düzenleme yapıldığını anlatan Bahçeli, TÜBİTAK'ta görevli 7 uzmanın da görevden alındığını kaydetti. Bu uzmanların operasyona ilişkin ses kayıtlarını inceleyerek, montaj olup olmadığını söyleyecek uzmanlar olduğunu öne süren Bahçeli, "TÜBİTAK'ın bağlı olduğu bakan da diyor ki, 'Ben dinledim, kanaatimce montajdır' diyor. İleride montaj değil de doğru çıkarsa sen de Başbakan Erdoğan ile istifaya hazır mısın? 'AK Parti' deyip duruyordun, haydi aklan bakalım" diye konuştu. Bu seçimlerin ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu belirten Bahçeli, mevcut iktidarın Mehter Marşı'yla geldiğini, İzmir Marşı'yla da gideceğini savundu. Bahçeli, Gölhisar Belediye Başkanlığı için Yılmaz Tunç'u aday gösterdiklerini belirterek, destek istedi. - "Seçimde iktidar uyarılmalı" Bahçeli, Burdur'a bağlı Altınyayla ilçesini ziyaret etti. Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Bahçeli, 30 Mart'ta yapılacak seçimde vatandaşlardan sandık başına gitmelerini ve Türkiye'ye en iyi hizmet edeceğini düşündükleri adayı desteklemelerini istedi. MHP olarak Türkiye'nin her yerinde aday gösterdiklerini ve ülkeyi karış karış gezerek çalıştıklarını anlatan Bahçeli, vatandaşların artık iktidar partisinden kurtulmak istediklerini söyledi. Ülkede işsizliğin 2 milyon 746 bin kişiye ulaştığını ve bunların büyük bir çoğunluğunu da gençlerin oluşturduğunu dile getiren Bahçeli, bu böyle devam ettiği sürece her evde sıkıntılı bir gencin olduğunu ve bunların Türkiye'de toplumsal çalkantıya neden olabileceğini ifade etti. Ülkede farklı konularda da sıkıntılar yaşandığına işaret eden Bahçeli, "Özellikle AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlarımız, 11 yılda sorunların çözüldüğüne inanıyorsanız, 'İşimizi yerine koyduk, çocukları yetiştirdik, yuvalarını kurduk, gelirimiz arttı, dükkanlarımız dolup taşıyor' diyorsanız o zaman Recep Tayyip Erdoğan ile 'Haydi birlikte yürüyelim' diyebilirsiniz. Ama böyle düşünmüyorsanız seçimde gereğini yapmalısınız" diye konuştu. Son günlerde Türkiye'nin gündeminde farklı konuların da olduğuna değinen Bahçeli, ülkede 17 Aralık 2013'ten bu yana yolsuzluk ve rüşvet konularının tartışıldığını ifade etti. Rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üstüne gidilmediğini, bilakis üstünün örtülmeye çalışıldığını öne süren Bahçeli, bundan dolayı da vatandaşların tedirgin olduğunu söyledi. Rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üzerine gidilmesi gerektiğini aksi takdirde bunun toplumsal bir hastalığa dönüşeceğini ve toplumu çökerteceğini öne süren Bahçeli, Ukrayna'yı örnek göstererek, sosyal hareketliliğin çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Sorunların demokrasi yoluyla çözülmesi gerektiğini ve 30 Mart'ta yapılacak seçimlerin bu açıdan önemli olduğunu kaydeden Bahçeli, "Bu seçimlerde mutlaka siyasi iktidar uyarılmalıdır. Bu seçimde iktidar değişmeyecek, belediye başkanlarını, meclis üyelerini seçeceksiniz ama sonucuyla Recep Tayyip Erdoğan'ı uyarınız" diye konuştu. Bu seçimi önemsediklerini dile getiren Bahçeli, MHP olarak iddialı, ülkeyi kurtarmak, hizmet etmek için kararlı olduklarını belirtti. Bahçeli, Altınyayla ilçesinde belediye başkanı olarak ise Selen Kınalı'yı aday gösterdiklerine işaret ederek, destek istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579183.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579183.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9081ffefdeebe3c8c1bc78998179e6532ecec34e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579183.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Baba-oğulun götürdüğünü...'. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Kırklareli'nde katıldığı partisinin seçim irtibat bürosu açılışında, "Biz zaten bunu biliyorduk hırsızlığın babadan oğula geçtiğini biliyorduk da ilk kez bu topraklarda baba ve oğlun beraber götürdüğünü gördük. Bunu ilk kez öğrendik" dedi. CHP Grup ... İnce: Hırsızlığın babadan oğula geçtiğini biliyorduk da ilk kez bu topraklarda baba ve oğlun beraber götürdüğünü gördük CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, Kırklareli'nde katıldığı partisinin seçim irtibat bürosu açılışında, "Biz zaten bunu biliyorduk hırsızlığın babadan oğula geçtiğini biliyorduk da ilk kez bu topraklarda baba ve oğlun beraber götürdüğünü gördük. Bunu ilk kez öğrendik" dedi. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, partisinin seçim irtibat bürosu açılışlarına katılmak üzere karayoluyla Kırklareli'ne geldi. İlk olarak Lüleburgaz İlçesi'ndeki seçim irtibat bürosunun açılışına katılan İnce'yi Kırklareli Milletvekilleri Turgut Dibek ve Mehmet Siyam Kesimoğlu, Belediye Başkanı Emin Halebak ile yaklaşık 300 kişilik partili grubu karşıladı. İstanbul Caddesi üzerinde açılışını yaptığı büro önünde konuşan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, "Devlet olanaklarını artık hırsızlar kullanamayacak. Devlet olanaklarını artık bu memlekette yetim hakkını kullananlar yiyemeyecek. Değerli dostlarım büyük hırsızlıklar 3Y ile kapatılır. Bir büyük yaygara yapılmıştır. İki, büyük yalanlar söylenmiştir. Üç, büyük yasaklar gelmiştir. İşte interneti yasaklayacak, HSYK'yı değiştirip kendine bağlayacak. MİT yasasını çıkaracak. Perişan olur bu millet. Hedefimiz 3Y dediler. Bu 3Y yerinde duruyor. Yanına 2Y daha eklediler. Bir yalan eklediler bir de yüzsüzlüğü eklediler. Türkiye'de yolsuzluk hep olmuştur. Doğrudur. Ama hiçbir zaman yüzsüzlük bu kadar olmamıştır" dedi. İnternete düşen ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına da hatırlatan İnce, "Silivri'de 'montaj' diye 5 seneden beri bağıranlar var. Onlar içeride yatıyor. 'montaj' deyip kurtulanabilseydi, onları neden 5 senedir kurtarmadın o zaman. 5 senedir, o insanlar suçsuz yere orada yatıyorlar. Bakın yine Genel Başkanımız için 'senin nefes alışını bile kontrol ediyorum ey Kılıçdaroğlu' demişti. Hatırlıyorsunuz değil mi? Meğer kendi nefes alışını bile kontrol ediyorlarmış. Dinlersen, dinlerler" ifadelerini kullandı. KIRKLARELİ'NDE COŞKULU KARŞILAMA Lüleburgaz İlçesi'ndeki açılışın ardından bir süre çarşı esnafını ziyaret eden CHP'li İnce, Kırklareli'ne geçti. Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde yaklaşık 3 bin partilinin coşkuyla karşıladığı İnce, Başkan adayı Mehmet Siyam Kesimoğlu, belediye Meclis üyeleri ve İl Genel meclis üyelerini tanıtarak destek istedi. Konuşmasında hükümeti eleştiren İnce, "Bak Başbakan ben sana Kırklareli'nde Cumhuriyetçi aydın insanların memleketinden cevap vereyim başbakanım. Bizim Genel Başkanımız SSK'nın Genel Başkanıydı. Peki Tayyip Erdoğan'da sucuk fabrikasında muhasebeciydi. Ben ona şimdi sucuk fabrikası müdürü diyor muyum? Bir şey daha söyleyeyim, sucuk fabrikasında müdür de olamadı, muhasebeciydi. Bir şey daha o sucuk fabrikası battı, battı. Bunlar yargıyı ele geçirecek, MİT'i ele geçirecek, interneti yasaklayacak, tribünü susturacak, gazeteye telefon açacak, 'Alo Fatih Bahçeli'nin alt yazısını kes', Sarıgül'ü gösterme Kılıçdaroğlu'nu yayınlatma' öyle bir devlet olur mu? Medya patronu gibi Recep Erdoğan. Çıkmış kürsüye anlatıyor. Hırsızlık diyor, 'oğuldan babaya geçmez babadan oğulla geçer diyor'. Çok doğru. Biz zaten bunu biliyorduk. Hırsızlığın babadan oğla geçtiğini biliyorduk da ilk kez bu topraklarda baba ve oğlu beraber götürdüğünü gördük. Bunu ilk kez öğrendik" şeklinde konuştu. Partisinin seçim irtibat bürosunun açılışını yapan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce kendisinde belediye başkan adayı Kesimoğlu'nun fotoğrafının olduğu pastayı kesti. Bir süre partililerle sohbet eden İnce, daha sonra Kırklareli'nden ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579185.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579185.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0181cadf1d3a3420427a1988c5f0e828f425efc3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_27/2579185.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan benim gözümde artık 'Başçalan'. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları: Başbakan artık benim gözümde Başçalandır. Başbakan son kasetten sonra başbakan olarak kalamaz. Başbakanın ses kayıtlarını uzmanlara sorduk, doğrulattık. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir siyasetçi görmedim. Senin bakanına 700 bin dolarlık saati kim verdi. Rıza ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN TÜRK'te Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in sorularını yanıtlıyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları: Başbakan artık benim gözümde Başçalandır. Başbakan son kasetten sonra başbakan olarak kalamaz. Başbakanın ses kayıtlarını uzmanlara sorduk, doğrulattık. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir siyasetçi görmedim. Senin bakanına 700 bin dolarlık saati kim verdi. Rıza Sarraf. 4 bakanı teslim aldı mı, aldı; rüşvet verdi mi verdi. Devletin sırrını Sarraf'a teslim etmediğini kim biliyor? Biz özel yetkili mahkemelerde görüşülen bütün davaların normal mahkemelerde görüşülmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu görüşlerimizin arkasındayız. Masum insanların hapiste olduğunu biliyoruz. O davaların savcısı olan kimdi? Başçalan... Bu davaların savcılığını başbakan savunamaz. Yolsuzluk olaylarında ise savcının yalan söyleyemeyeceğini biliriz. Cemaat ile konuşma kasetim çıkarsa CHP Genel Başkanlığından ayrılırım. Ama böyle bir konuşma yok. Başçalan ameliyat oldu, ben gidip sordum. İstifa etmesi gerekir. Ne izzel kaldı ne ikbal... AKP, siyasal yaşamımızda önemli bir partidir. AKP grubuyla bunu yan yana getirmedim. AKP grubuna hep saygı ile yaklaştım. Hükümetin başındaki kişi ile AKP grubunu yan yana getirmem. 4 bakan daha onurlu çıktı, biliyorsunuz değil mi? Bütün dünya bunu konuşuyor... Abdullah Gül'ün bulunduğu makama saygı duyarak eleştirilerime devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı'nın da mevcut dikta oluşumunda sorumluluğu var. Bir ülke istihbaratla yönetilir mi? Cumhurbaşkanının hükümetle pazarlık yapma görevi yoktur. Bunlar devleti soymak üzere geldiler, iktidar oldular. Arkalarında yüzde 50 destek olduğuna inanmıyorum. Türkiye'nin insandans yana bir siyaset anlaşıyı var. Seçimde AKP büyük oranda oy kaybedecek. Bizim özel bir çalışmamız, anketimiz yok. CHP olarak geçmişteki oylarımızın daha ilerisinde olmak isteriz. Sayıştay raporlarını yolsuzlukları ortaya çıkarmasın diye kaçırdılar. Özel yaşamla ilgili görüntü ve ses kayıtlarını ahlaki bulmam. Ama devleti yönetmek üzere iktidar olup, devleti soyuyarsanız bunun delilinin resmisi gayrisi olmaz. ABD'deki Watergate skandalını düşünün, resmi dinlemeler miydi? Ses kayıtlarını yayınladık çünkü özel yaşamla ilgili değildi. "Alo Fatih"in olduğu kanalların meşruluğu tartışılır, onun ahlaki olarak gitmesi lazım. Adı şaibeye çıkmadığı sürece o kanallara çıkarız. Havuz kanalları ve gazetelerine demeç vermem. Grup konuşmamın kesilmesiyle ilgili olarak Meclis TV ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Ben Erdoğan'a değil çocuklarına üzülüyorum. Sen nasıl böyle kirli işlerin içerisine sokarsın. Bu nasıl bir para sevdasıdır? Bu ülke hırsız bir başbakanı sindiremez, istifa etmelidir. Mansur Yavaş'ın adaylığı Sağcılık sevdası falan değil. Cumhuriyetten yana olanların bir araya gelmesi lazım. Güç birliği yapmak lazım. Biz onun için beraberiz. Antakya Belediye Başkanı şu anda CHP'li. Özel kavgalara çok önem vermiyorum. CHP'nin tüzüğü belli, programı belli. Bunları kim kabul ederse başımızın üstünde yeri var. Biz bütün ülkenin yurttaylarından oy isteriz. Mustafa Sarıgül koltuğa oturacak mı? Yarın genel başkanlık koltuğunu Mustafa Sarıgül'e mi devredeceğim. Hayır. Genel başkan nasıl olunur, kurultayla. Ben kalacağım başka hiç kimse gelmeyecek. Yok öyle bir şey. Yarışırız, birisi gelir genel başkan olur. İstanbul, Ankara ve İzmir İzmir'i kaybetme olasılığımız yok. Binali Yıldırım bütün müteaahitlerini oraya yığmış. Parayla İzmir'i satın alacaklarını zannediyor. İstanbul'u da alacağız. Elimizde anketler var. Ankara'da da çok iyi durumdayız. Hayalin ötesinde gerçek olarak ortaya çıkacak. Erdoğan'a yönelik "Helikoptere bin ve git" sözleri Şaka değildi. En kestirmeden Türkiye'yi terkederse kendi kurtuluşuna da yardımcı olur. Ben Türkiye'yi düşünüyorum. İnsanları düşünüyorum. Adında şaibe olan biri başbakan olarak kalamaz. Hala koltuğunda oturuyor. Harama ortak olan biri o koltukta oturamaz. Alevi-sunni çatışması olabilir mi? Ben bizim insanlarımızın sağduyusuna güveniyorum. Bunun tipik örneği Hatay'dır. Alevisi, sünnisi ile barış içinde yaşıyorlar. Sağduyuya güveniyorum. Sırrı Süreyya Önder'in CHP'yi eleştirmesi Biz CHP'yiz. Etnik ve inanç üzerinden siyaset yapmayız. Onlar ne yapıyor. Etnik ve inanç üzerinden toplumu ayrıştırıyorlar. Kürt sorunu Kimsenin ölmesini istemeyiz. Bunun önünde engel varsa bunun da kaldırılmasını isteriz. İktidar olursak bir adım neden atmayalım. Seçimler yapılacak mı? 30 Mart seçimlerinin olmama ihtimalini düşünmek istemem. Bu ihtimalin olması için Türkiye'nin savaşa girmesi lazım. Türkiye şu anda zaten sıkıyönetim var. Devletin başında çöreklenen birinin hırsızlığını görüyoruz. devletin açıkça soyulduğunu görüyoruz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579207.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579207.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0e8d3793845c903df082be9691166f4fbf23d56d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579207.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den '17 Aralık' açıklaması. ABD Yönetimi geleneksel İnsan Hakları Raporunda, 17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan ve 'skandal' olarak değerlendirilen gelişmelere yer verdi. Tüm ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin irdelendiği raporda, Türkiye'ye ilişkin bölüm, geçen yıla göre üç sayfa daha artarak 51 sayfa tuttu. ... ABD Yönetimi geleneksel İnsan Hakları Raporu'nda, 17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan gelişmeleri 'skandal' olarak nitelendirdi. Tüm ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin irdelendiği raporda, Türkiye'ye ilişkin bölüm 51 sayfa tuttu ABD Yönetimi geleneksel İnsan Hakları Raporunda, 17 Aralık Operasyonu sonrası ortaya çıkan ve 'skandal' olarak değerlendirilen gelişmelere yer verdi. Tüm ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin irdelendiği raporda, Türkiye'ye ilişkin bölüm, geçen yıla göre üç sayfa daha artarak 51 sayfa tuttu. ABD'nin raporunda, yolsuzluk, ilk kez Türkiye'nin en belirgin insan hakları ihlallerinden biri olarak sıralandı, ancak konuda yeterince gözaltı ve soruşturma yapılmadığı, kolluk kuvvetleri ile yargının, binlerce polis ve savcının yerini değiştiren hükümetin etkisi altında olduğu açıkça vurgulandı. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin sunduğu İnsan Hakları Yıllık Raporu'na, protestoları sırasında hükümetin uyguladığı aşırı güç ve 17 Aralık 'Büyük Rüşvet Operasyonu' ile süregelmekte olan olaylar damga vurdu. ABD Yönetimi, raporda yolsuzluk konusunu ilk kez Türkiye'nin en belirgin insan hakları ihlallerinden biri olarak saydı ve 17 Aralık operasyonu sonrası ortaya çıkanları da ilk kez 'skandal' olarak nitelendirdi. Türkiye'de, rekor düzeyde gazetecinin tutuklandığına, ifade ve örgütlenme hakları ihlallerine de vurgu yapılan raporda, hükümet tarafından uygulanan sansürün giderek yaygınlaştığı belirtildi. Kerry'nin ardından gazetecilere bir açıklama yapan ABD Dışişleri'nin Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma konularından sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Uzra Zeya aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerde yaşanan basın özgürlüğü sorunlarına vurgu yaptı. Türkiye'de rekor sayıda gazetecinin hapiste olduğuna değinen Zeya 2013 sonu itibarıyla Türkiye'de gazeteci, yazar, çevirmen 73 kişinin hapiste tutulduğunu belirtti. Zeya, 17 Aralık Rüşvet Operasyonu sonrası yaşananların 'skandal' olarak tanımlanması örneğinde olduğu gibi, raporda, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinin günlük basın toplantılarında söylemekten kaçındıkların ifadeler yer almasının ne anlama geldiği ve bu raporun ABD'nin öteki ülkelere yönelik politikalarında ne kadar belirleyici olduğu sorusuna verdiği yanıtta, "Bu rapor, bazı en yakın müttefiklerimiz de dahil, dünyadaki tüm ülkelerdeki insan hakları koşullarının objektif bir değerlendirmesini içeriyor. Rapordaki ölçütler, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi ilkelerine dayanıyor. Bu yıl ki rapor, önceki yıllara göre yolsuzluk ve hesap verebilirlik gibi konularda daha ayrıntılı bilgiler içeriyor. Türkiye'deki duruma ilişkin ise rapor yargılama süreleri, adalete etkin erişim, bağımsız yargı süreci ve hukukun üstünlüğü kapsamında soruşturmaların önemi konularındaki kaygılarımızı yansıtıyor. İnsan hakları, Türkiye ile stratejik ve karşılıklı çıkarlara dayalı çok geniş olan ilişkilerimizin bir parçası. Kaygılar ise ifade özgürlüğü, azınlıkların durumu, toplumun kırılgan kesimleri, yargılama süreci ve hukukun üstünlüğü" dedi. ABD'NİN RAPORUNDA ÖNE ÇIKAN KONULAR ŞÖYLE: Ceza ve terörle mücadele yasalarında, ifade özgürlüğü, basın ve internet erişimini kısıtlayan birçok madde içeriyor. Yetkililer, sene sonunda halen cezaevinde olan birçok gazeteciyi, çoğu terörle mücadele yasası ya da yasadışı bir örgütle ilişkili olma suçlamasıyla hapse attı. Devleti ya da hükümeti kamuoyu önünde eleştirmenin dava ya da soruşturma açılmasıyla sonuçlanacağı korkusu nedeniyle, oto sansür yaygın bir hale geldi. Hükümet bazı dini, politik ve Kürt milliyetçilerine ya da kültürel bakış açılarına sempati gösterenleri taciz etti, haklarında soruşturma başlattı. Yetkililer, protestocuları dağıtmak için aşırı güç kullandı, gazeteciler, akademisyenler, avukatlar ve öğrenciler dâhil gösteriler sırasında binlerce kişiyi gözaltına aldı ve bu kişileri terörle mücadele yasası kapsamında suçladı. Yetkililer, yedi kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına, ifade ve basın özgürlüklerinin kısıtlanmasına neden olan, protestolarına cevap verirken aşırı güç kullandı. Terörizm ve devlete karşı tehdit gibi çok geniş geniş kapsamlı yasalar ve bu tür davalardaki soruşturmalarda yaşanan açıklık eksikliği adalete erişimi kısıtladı. YARGI SİSTEMİ SİYASALLAŞTIRILDI Yetkililer, keyfi gözaltılar uygulamasını sürdürdü, tutuklular yargılama öncesi belirsiz dönemlerde uzun süre alıkonuldu ve uzun süren yargılamalar gerçekleştirdi. Soruşturmalardaki gizlilik kararları, savunmanın kanıtlara erişimini kısıtladı ve şüphelilerin yargılama haklarının korunup korunmadığı kaygılarını yarattı. Savcılar ve yargıçlar arasındaki yakın ilişki, usulsüzlük ve önyargı görüntüsü verdi. Savcı ve hâkimlere tanınan geniş yetkiler, özellikle devlet güvenliğine ilişkin kapsamlı soruşturmalar sırasında ceza yasalarının tutarsız ve belirsiz uygulamalarına katkı sağladı. 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu ve sonrasındaki skandalda, hükümet binlerce polis ve yargıcın yerini değiştirirken kolluk kuvvetleri ve yargı, yürütmenin etkisi altındaydı. Hükümet, kadınlar, çocuklar ve LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel) bireyleri gibi toplumun kırılgan kesimlerini sosyal suistimaller, ayrımcılık ve şiddetten yeterince etkili bir şekilde korumadı. Namus cinayeti denilen kadına karşı şiddet belirgin bir sorun olarak devam etti, çocuk evlilikleri sürdü. Türkiye'deki diğer insan hakları problemleri ise güvenlik güçlerinin, yargısız infazlar, işkenceler ve aşırı güç kullanımına karıştığı iddiaları, fazla kalabalık olan ve eksiklikler içeren cezaevleri, dini azınlıklara karşı dini özgürlük kısıtlamaları ve suiistimaller, yolsuzluk ve özellikle Güneydoğu'da hükümetin insan hakları örgütlerine getirdikleri kısıtlamalardı. Dokunulmazlık, bir problem olarak kalmaya devam etti. Hükümet, güvenlik güçlerinin suiistimalleri ve hükümetin diğer bölümlerinin yolsuzlukları hakkındaki raporları soruşturdu ama gözaltı ve soruşturmalar azdı ve mahkûmiyetler yine nadirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579210.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579210.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce6e2e0eee040ddf7dcbec598fcfa3b328cd1ee1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579210.txt @@ -0,0 +1 @@ +Burhan Kuzu'dan 'kriptolu telefon' itirafı. Başbakan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları hakkında önce montaj yorumunu yapmış ardından ise kriptolu telefonunun dahi dinlendiği itirafında bulunmuştu. AKP Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından yine çok konuşulacak ... AKP Milletvekili Burhan Kuzu, yeni bir Twitter açıklamasıyla daha gündemde. Başbakan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları hakkında önce montaj yorumunu yapmış ardından ise kriptolu telefonunun dahi dinlendiği itirafında bulunmuştu. AKP Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından yine çok konuşulacak tweetler attı. Kuzu, "Başbakana ait kriptolu telefonun şifresini çözen çete, Boğaz'da bir yalıdan Avrupa ve ABD'ne servis yapmış. Kriptolu telefonları şifreleyen TÜBITAK elemanlarından beş kişi bu olaylar üzerine aniden izne ayrılmış!!!!" yazdı. Kuzu'nun bu yazdığı mesaj sosyal medyada binlerce kişi tarafından, "ses kayıtlarının gerçek olduğu" kanaatinin beyanı gibi kabul edilerek paylaşıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579212.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579212.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..189a42820f7835d867b03c5fd3e18d259b1c1e5b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579212.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan'dan Sancak'a: Onlar dünyalığını, sen ahiretliğini.... Sabah-ATV'den sonra Akşam ve Güneş Gazeteleri ile Skyturk360 televizyonunun dahil olduğu Turkmedya grubunun da satın alınma talimatının Başbakan'dan olduğu ortaya çıktı. Başbakan'ın kasalarından olduğu belirtilen, daha önce başka bir ses kaydında 'Bu milletin a...na koyacağız' sözleriyle hatırlanan Mehmet Cengiz, Turkmedya'yı ... Haramzadelerin sızdırdığı son ses kayıtlarında yandaş iş adamlarının medyaya Başbakan'ın talimatı ile girişi var. Sabah-ATV'den sonra Akşam ve Güneş Gazeteleri ile Skyturk360 televizyonunun dahil olduğu Turkmedya grubunun da satın alınma talimatının Başbakan'dan olduğu ortaya çıktı. Başbakan'ın kasalarından olduğu belirtilen, daha önce başka bir ses kaydında 'Bu milletin a...na koyacağız' sözleriyle hatırlanan Mehmet Cengiz, Turkmedya'yı almak için görevlendirilmesinin ardından 'Beyefendinin talimatıyla burayı alıyorum' dediği için Başbakan'dan yediği fırçayı telefonda Şaban Cemil Kazancı'ya 'Sı.tı ağzıma, böyle fırça yemedim hayatımda' cümlesiyle anlatıyor. 'EFENDİM DEDİKÇE KAYIYOR' Enerji devi Aksa'nın patronu Şaban Cemil Kazancı ile telefonda konuşan Mehmet Cengiz, Başbakan'ın kendisine attığı fırçadan yakınıyor. Kazancı, Başbakan Erdoğan'a karşı Mehmet Cengiz'i savunduğunu anlatırken, Cengiz'i savunduğu için Başbakan'ın kendisini fırçaladığını 'ben efendim dedikçe kayıyor, efendim dedikçe kayıyor' şeklinde anlatıyor. Cengiz ise, Başbakan'ın fırçasıyla ilgili 'Hayatımda böyle fırça yemedim, s..tı ağzıma' ifadelerini kullanıyor. TURGAY'IN KÜÇÜK OĞLU 'ALO FATİH' BEYEFENDİYİ DOLDURUŞA GETİRDİ Ses kayıtlarında 'bu i.ne Turgay (Ciner) çalışıyor' dediği duyulan Kazancı, 'olayda başka şeyler var diyerek' 'Alo Fatih' skandalının başrolü Mehmet Fatih Saraç'ın Başbakan'ı dolduruşa getirdiğini söylüyor. Kazancı'nın Mehmet Fatih Saraç için 'Turgay Ciner'in küçük oğlu' demesi ses kayıtlarında dikkat çeken başka bir nokta oldu. ETHEM SANCAK: EN İYİ MALI SEN ALDIN 'ALO FATİH' SKY BANA KALDI Haramzadelerin internette yayınladığı bir diğer görüşme ise Turkmedya'yı satın alan Ethem Sancak ile Mehmet Fatih Saraç arasında geçiyor. 'Televizyon alıyormuşsun bizden habersiz' diye soran Fatih Saraç'a Sancak'ın cevabı, 'Herhalde Sky bana kalacak' oluyor. ACUN'A 82 MİLYON ÖDEDİK Ethem Sancak'ın 'En iyi malı sen aldın' demesi üzerine Fatih Saraç, şaka yollu 'aldığımız fiyata verelim' diyor. Kayıtlarda ayrıca, Fatih Saraç, Show TV'nin alımında 'ya 82 milyon lira ödendiğini belirtiyor. 'İHALELERİ İKİYE BÖLDÜNÜZ, HAYIR İŞLERİ BANA KALDI' Ethem Sancak, bu sırada Enerji Bakanı Taner Yıldız ile ilgili bir anısını anlatıyor. 'Bakanlar makanlar var, ağa otobüsündeyiz' diyerek Eyüp'e gittiklerinde Enerji Bakanı Yıldız'ın Ethem Sancak'ın yaptırdığı cami, kızılay binası ve diğer hayır işleri konusunda kendisine takdirlerini bildirmesi üzerine Sancak şu cevabı veriyor: BAŞBAKAN ERDOĞAN: SEN KÂRDASIN 'Taner, hayır, siz döneminizde ihaleleri ikiye böldünüz. Manevi işler, cami, hastane falan bana kalıyor. Santraller filan Nihat'a (Özdemir) kalıyor.' Bu espri üzerine ise Başbakan Erdoğan'ın kendisine 'Sen ahiretini alıyorsun, onlar dünyalığını. Sen kârdasın.' dediğini belirtiyor. MEHMET CENGİZ'İN DURUMU KRİTİK Fatih Saraç, Mehmet Cengiz'in durumunun kritik olduğunu, Turkmedya'nın Cengiz'e bıraktırılıp kendisine verdirileceğini söylediğinde ise Sancak, 'Benim orayla bir idealim yoktu' cevabını veriyor. Sancak ayrıca, Turkmedya'nın bir 'mihnet işi' olduğunu ve kâr etmeyeceğini belirtiyor. 'ENKAZ DEVRALDIK' Mehmet Cengiz ve Ethem Sancak arasında gerçekleşen bir diğer görüşmede ise Başbakan'ın yaptığı görev taksiminin sözü ediliyor. Akşam, Güneş ve Skyturk 360'ı Ethem Sancak'a, Sabah ATV'yi ise Mehmet Cengiz'in de dahil olduğu Kalyon-Limak-Cengiz konsorsiyumuna satın aldırdığı söyleniyor. Mehmet Cengiz'in Turkmedya ile ilgili 'Üzerine bayağı çalıştık, son anda başka görev aldık, oradan vazgeçtik' demesi üzerine Ethem Sancak'ın 'Sen zor işleri sevmiyorsun, zorları bana bırakıyorsun. Enkaz devraldık' demesinden Turkmedya'yı Başbakan'ın talimatıyla satın aldığı anlaşılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579251.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579251.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2eb395e059fa7fe8532522eac42f31d3573dcca6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579251.txt @@ -0,0 +1 @@ +O askerler serbest kaldı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Casusluk' soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle görevli Adana Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinin talimatıyla geçtiğimiz gün Ankara'da gözaltına alınan biri Yüzbaşı biri Astsubay iki asker bugün Adana Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta sorgusu tamamlanan askerler, tutuklanma ... Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Casusluk' soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınan iki asker tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Casusluk' soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10'uncu maddesiyle görevli Adana Cumhuriyet Başsavcı vekilliğinin talimatıyla geçtiğimiz gün Ankara'da gözaltına alınan biri Yüzbaşı biri Astsubay iki asker bugün Adana Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta sorgusu tamamlanan askerler, tutuklanma istemiyle sevk edildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579257.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579257.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1d3c2c366358f101de4b6dae05e89e78e111537f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579257.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den flaş Erdoğan kararı. Deniz AYHAN / CHP'liler bundan sonra Erdoğan'a Meclis'te 'Sayın' ve 'Başbakan' olarak hitap etmeyecek, Erdoğan'a 'Başbakan' hitabı ile soru önergesi vermeyecek. CHP Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil imzasıyla bugün CHP örgütlerine bir genelge gönderildi. Genelgede Erdoğan'a TBMM'de "Başbakan" hitabıyla soru ... CHP'den flaş karar! Recep Tayyip Erdoğan'a "Başbakan" ve "Sayın" denilmeyecek. Deniz AYHAN / CHP'liler bundan sonra Erdoğan'a Meclis'te 'Sayın' ve 'Başbakan' olarak hitap etmeyecek, Erdoğan'a 'Başbakan' hitabı ile soru önergesi vermeyecek. CHP Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil imzasıyla bugün CHP örgütlerine bir genelge gönderildi. Genelgede Erdoğan'a TBMM'de "Başbakan" hitabıyla soru önergesi verilmeyeceği belirtildi. CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil imzasıyla CHP örgütlerine gönderilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Ortaya çıkan yolsuzluk, rüşvet belge ve bilgileri nedeniyle, Başbakanlık koltuğunda oturmaması gereken, yürütmenin başı Recep Tayyip Erdoğan'a CHP olarak Sayın ve Başbakan olarak hitap edilmeyecek, ayrıca, R.T. Erdoğan'a TBMM'de Başbakan hitabı ile soru önergesi verilmeyecektir." KILIÇDAROĞLU "BAŞBAKAN" DİYEMEYİZ DEMİŞTİ CHP lideri da partisinin grup toplantısında Erdoğan'a artık "başbakan" denilemeyeceğini savunmuş, "Hükümetin meşruiyeti bitmiştir. Yalancıdan başbakan olmaz, hırsızdan başbakan olmaz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez halkını soyan bir Başbakan ile karşı karşıyayız. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen bir başbakanla karşı karşıyayız" ifadelerini kullanmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579282.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579282.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e33598ea0e4f583d360418fd590c05b3d64f432f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579282.txt @@ -0,0 +1 @@ +Economist'den Tayyip'e bomba yorum. Erdoğan'ın bu kayıtları "alçakça, hayâsızca bir montaj" olarak nitelediğini ve arkasında Fethullah Gülen'in olduğunu ima ettiğini hatırlatan dergi şöyle diyor: "Amaçları Erdoğan'ı indirmek, bazıları belki de 30 Mart'taki yerel seçimlerden önce diyor. Peki, bunu başarabilirler mi? Ülkeye hâkim olan belirsizlik ... İngiliz Economist dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'la yaptığı konuşmalara ait olduğu iddia edilen telefon kayıtlarından sonra siyasi geleceğini kurtarma mücadelesi verdiğini yazdı. Erdoğan'ın bu kayıtları "alçakça, hayâsızca bir montaj" olarak nitelediğini ve arkasında Fethullah Gülen'in olduğunu ima ettiğini hatırlatan dergi şöyle diyor: "Amaçları Erdoğan'ı indirmek, bazıları belki de 30 Mart'taki yerel seçimlerden önce diyor. Peki, bunu başarabilirler mi? Ülkeye hâkim olan belirsizlik ortamında, ihtiyatlı olma alışkanlığı olan Batılı diplomatlar bile 'Her şey mümkün' diyor. Erdoğan'ın yolsuzluk soruşturmasının bir dış komplo olduğu ve bunun da Fethullah Gülen eliyle hayata geçirildiği iddiası sadık destekçi kitlesini tatmin etmiş olabilir. Ama bomba gibi düşen telefon kayıtları insanların aklına şüphe saldı." "Bu kayıtları YouTube'da 2 milyon kişi izledi. Bir kadın vapurda diğer yolculara dinletti. Binlerce kişi hükümetin istifası talebiyle sokaklara döküldü. Yeni gösteriler bekleniyor ve oylarındaki gibi şiddet ortamına dönüleceği kaygısı var. Kürtler de huzursuz ve protestolar yapma tehdidinde bulunuyorlar. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKK ile ateşkesin bozulabileceğini söyledi. Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay 'Erdoğan köşeye sıkışmış durumda. Hapse girmemek için her şeyi yapabilir' diyor.' 'Cumhurbaşkanlığı 30 Mart'a bağlı' "Erdoğan, Gülen'e yakın olduğu düşünülen binlerce polis memuruyla savcıların görev yerlerini değiştirdi. İnternette sansürü ağırlaştıran, hükümete savcılar ve hâkimler üzerinde daha fazla denetim veren ve MİT'in yetkilerini artıran yasalar geçirdi. Erdoğan bu önlemlerin Gülen'in paralel devletini dağıtmak için gerekli olduğunu söylüyor. Ama birçokları için bu Erdoğan'ın yerini sağlamlaştırmak, yeni kayıtların çıkmasını engellemek ve kendisinin ve ailesinin kovuşturulmasını engellemek için yaptığı girişimler. Birçok kişi Erdoğan'ın, sahibi olduğu iddia edilen milyon dolarları dışarı çıkarma görüntülerinin çıkmasını bekliyor. " "Ağustos'ta görev süresi sona eren Abdullah Gül'ün Erdoğan'la makamlarını değiştirmek istediği farz ediliyordu. Ama Erdoğan'ın cumhurbaşkanlık hayali, AKP 30 Mart'ta güçlü bir şekilde kazanmazsa, gerçekleşmeyebilir. " Hâlâ genel kanı, ekonomi kötü gitmedikçe, çok az kişinin yöneticilerin yolsuzluklarından rahatsız olacağı şeklinde. Ama bu yanlış çıkarsa (Şimdi bazı insanlar AKP'nin Ankara'da kaybetmesini bekliyor) AKP üyeleri Erdoğan'ın yerine başka birini getirmeye karar verebilirler." "Gül, hâlâ Erdoğan'ın yerine geçebileceği düşünülen bir isim. Diğer bir isim itibarı lekelenmemiş Ali Babacan. Ama daha büyük mesele, Erdoğan'ın nereye konulacağı. Kılıçdaroğlu, bu hafta Erdoğan'a ne yapması gerektiğini söyledi: 'Helikoptere bin, yurt dışına kaç'." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579285.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579285.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b053be5834b6193af63aa8e864825b70ba30aff1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579285.txt @@ -0,0 +1 @@ +WhatsApp'ı sildim tansiyonum düştü!. Türkiye'de evlilik yarışmaları deyince akla gelen ilk isim hiç şüphesiz Esra Erol oluyor. Sempatik tavırları ve yardımsever karakteriyle öne çıkan isim. Aynı zamanda teknolojiyi de yakından takip ediyor. Sosyal medya üzerinden hayranlarıyla haberleşen Erol'un bu sevgisinin neredeyse dertlenme boyutuna geldiği ... Türkiye'de evlilik yarışmaları deyince akla gelen ilk isim hiç şüphesiz Esra Erol oluyor. Sempatik tavırları ve yardımsever karakteriyle öne çıkan isim. Aynı zamanda teknolojiyi de yakından takip ediyor. Sosyal medya üzerinden hayranlarıyla haberleşen Erol'un bu sevgisinin neredeyse dertlenme boyutuna geldiği attığı son tweette kendisini gösterdi. Esra Erol ‏@ErolEsra Yanlışlıkla WhatsApp'ı sildim? Tansiyonum düştü... Ne biçim bi alışkanlık yahu!!!! Dünya ile ilişkim bitmiş gibi bi dertlendim? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579287.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579287.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..57cf4b6a5f4f730f33e4995c329341eca646ee2e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579287.txt @@ -0,0 +1 @@ +Osman Develioğlu'ndan Kabataş açıklaması!. Bahçelievler Belediye Başkanı ve AKP Belediye Başkanı Adayı Osman Develioğlu, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. GAZETECİLER ARASINDA 'SORU SORMA' GERGİNLİĞİ Bir gazetecinin "Kabataş meselesi hakkındaki görüşlerinizi almak istiyorum. Kanallarda yayınlanan görüntülerden sonra bu konudaki yorumunuz ... Gezi olayları esnasında Başbakan Erdoğan'ın iddiasıyla Kabataş'ta saldırıya uğradığı öne sürülen kadının kayınpederi Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu açıklama yaptı. Bahçelievler Belediye Başkanı ve AKP Belediye Başkanı Adayı Osman Develioğlu, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. GAZETECİLER ARASINDA 'SORU SORMA' GERGİNLİĞİ Bir gazetecinin "Kabataş meselesi hakkındaki görüşlerinizi almak istiyorum. Kanallarda yayınlanan görüntülerden sonra bu konudaki yorumunuz nedir?" şeklindeki sorusu karşısında Osman Develioğlu, kısa bir süre sessiz kaldı. Bu esnada başka bir gazetecinin araya girerek, "İsterseniz bu konuya hiç girmeyelim, bambaşka boyutlara taşımayalım" demesi  üzerine, bir başka gazeteci de "Gazeteci soru sorar. Başkan, cevabını verebilir" şeklinde karşılık verdi. Tekrar konuşmaya başlayan Develioğlu ise "Burada seçime yakın bir görüşme yaparız diye düşünmüştük. Biz bu konuyu bir televizyon kanalında bir saat kadar tartıştık. Ben orada bütün bildiklerimi de söylemiştim. İsterseniz bu konuyu en sona bırakalım. Siz nasıl isterseniz ona göre cevap vereyim" ifadelerini kullandı. Develioğlu, gazeteciler arasında kısa bir gerginliğe sebep olan bu sorunun ardından gazetecilerin başka sorularına da yanıt verdi. KABATAŞ İDDİASI HAKKINDA Daha sonra bir gazetecinin tekrar Kabataş iddiasını hatırlatarak, "İşin kamuoyunda tartışılan boyutu benim hiç umurumda değil. Bir gazeteci olarak, kim olursa olsun bir insanın beyanı esastır. Sizin bu noktadaki duygularınızı bir baba olarak merak ediyorum. Empatiden yoksun bir şekilde bunun tartışılıyor olması size ne hissettiriyor?" şeklindeki sorusuna Develioğlu, "Ben başka bir toplantıda konuşuruz diye düşünmüştüm. Fuat Bey konuşursanız iyi olur dedi.  1 Haziran'da gelinimin başına bir hadise gelmiş ve ben olayı gece saat 12.00 civarında öğrendim. Bununla ilgili gerekli şikayetlerde bulunduk. Biraz önce beyefendinin de söylediği gibi kadın hakları noktasında 'beyan esastır' denen bir konuda ne oldu ki bir genç kızın başına bir olay geliyor ve birileri toptan burası iyidir diyor. Böyle bir mantık içine giriliyor, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Yani bunun anlaşılabilmesi için bu yapanların 'yapmamıştır, iyidir' diyenlerin başına da mı gelmesi gerekiyor? Biz hiçbir zaman için toptan kötüleme yapmadık. Kızımızın başına burada bir güruh birşeyler getirdi, birşeyler yaptı. Buna 'yanlış' diyecek kadar bir düşünce içinde olmayıp da niye yapmaz gibi bir mantık içinde hareket ediyoruz? Bunu anlamıyorum. Ben görüntünün ne olup olmadığını bilmiyorum. Onun kararını ilgililer verir. Bir genç kızla 15 kişi niye dalaşır? Bir insanın öldürülmesi için, tacize uğraması için kaç saat gerekir. Kaç saatte size bir zarar verilebilir. Ya da bir tacizin taciz olduğunun söylenebilmesi için kaç kişinin yapması gerekir? Bir kişinin yaptığı taciz değil, bin kişinin mi yapması lazım? Arkadaşlar böyle olayların sizin de başınıza geleceğini düşünmeniz lazım. Başınıza geldiği zaman yanınızda birilerini görmek istiyorsanız, kim olursa olsun fikri, dini, zikri, meşrebi ne olursa olsun benim için insan önemli ve insanlara kimse haksız yere herhangi bir zülumde, eziyette bulunmamalıdır" diye konuştu. "BİZİM KIZIMIZIN BAŞINA GELEN OLAYLAR BİR ÇOK KIZIN BAŞINA GELDİ" "Kızımın başına bir olay gelmiş, o günün şartlarında değerlendirilmiyor, bugüne göre değerlendiriliyor" diyen Osman Develioğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: "(Görüntülerde) Arabalar önünden vızır vızır geçiyormuş. 150 metre ileride Dolmabahçe'de neredeyse bir kavga var. İnsanlar oradan kurtularak kaçıyorlar. Niye bu gözardı ediliyor? Türkiye'nin her yeri kamerayla mı dolu ki bir şeyi anlatmak için kamera kaydı mı gerekiyor? Bu olay bir tek bizim kızımın başına gelmedi, bir çok kızın başına geldi. Benim tanıdığım bir çok insan var. Ancak kamuoyunda bizim kızın ismi tartışılıyor. Çocuğumuz sıkıntı içinde. Her dinlediğinde sıkıntıyı çekiyor, bizde bu sıkıntıyı çekiyoruz. İnsanları bu kadar fütursuzluk yapması canımı sıkıyor." "O GENÇLER ARASINDAN İZAN, İRFAN, İNSAF SAHİBİ BİRİLERİ ELBETTE ÇIKACAKTIR" 1 Haziran'dan Kabataş görüntülerinin televizyonda ortaya çıktığı güne kadar evlerinde konuyu konuşmadıklarını kaydeden Develioğlu, "Bizim için yok olduğunu kabul edelim dedik. 'Pat' diye ne hikmetse 8 buçuk ay sonra böyle bir şey ortaya çıktı. O görüntü daha evvelden yok muydu, niye şimdi çıktı ortaya? Bir genç kızın hayatı üzerinden böyle bir işlem yapılmaz. Şu anda sizin vasıtanızla bir şey söylemek istiyorum. Ben inanıyorum ki oradaki gençler içinden mutlak ve mutlak birilerinin bir kayıt yaptığına inanıyorum. Burada bilgi sahibi olan yada en azından bir çekim yapan, izan, irfan, insaf sahibi birileri elbette çıkacaktır. Bu işe katılmış pişmanlık duyan ve bununla ilgili bizi bilgilendirecek ilk kişiyle ilgili biz aile olarak şikayetçi olmayacağız. Bunu da bazı şeylerin ortaya çıkması için söylüyorum. Biz genel olarak şikayetçi olduk bıraktık gerisini emniyetimiz çözer dedik. O günler konuşuldu ancak 8 buçuk ay sonra tekrar konuşulması hem bizi üzdü, kamuoyunda da üzülenler oldu. Muhtemelen çıkar diye düşünüyorum ve böyle biri de gelirse o kişiyle ilgili kızımıza da söyleriz ve şikayetçi olmayız. Tekrar söylüyorum, biz orada bu olayları yapanları suçluyoruz, başkalarını suçlamıyoruz" şeklinde konuştu. (Enver Alas- ) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579290.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579290.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..61e876aed791da34d74456f4254d994078e80231 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579290.txt @@ -0,0 +1 @@ +O belge sahte çıktı!. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Burdur mitinginde CHP'ye sahte bir belgeye dayanarak "iftira attığını" belirterek, "Başbakan yalan söylemeye devam ediyor" dedi. 1960 yılında sıkıyönetim komutanlığının yayınladığı iddia edilen tebliğle CHP'nin ne ilgisi olabilir? CHP'nin ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Burdur mitinginde CHP'ye sahte bir belgeye dayanarak "iftira attığını" belirterek, "Başbakan yalan söylemeye devam ediyor" dedi. 1960 yılında sıkıyönetim komutanlığının yayınladığı iddia edilen tebliğle CHP'nin ne ilgisi olabilir? CHP'nin yolsuzluk yaptığına dair herhangi bir belge bulamayan Recep Tayyip Erdoğan, 1960 yılındaki Örfi İdare Komutanlığı belgesi olduğunu söylediği sahte bir belgeye sığınmıştır." dedi. CHP'li Tezcan, yaptığı açıklamada, Erdoğan'ın yalan söylemeye devam ettiğini öne sürdü. Erdoğan'ın 1960 yılında Eskişehir Örfi İdare Komutanlığı'nın tebliği olarak ifade ettiği belgede "Demokrat Partililerin tutuklanmalarının istendiğinin ve 12 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayla kaçarken yakalandıklarının belirtildiğini" hatırlatan Tezcan, şunları ifade etti: "Bu sözler baştan sona yalan ve iftiradır. Öncelikle 1960 yılında sıkıyönetim komutanlığının yayınladığı iddia edilen tebliğle CHP'nin ne ilgisi olabilir? CHP'nin yolsuzluk yaptığına dair herhangi bir belge bulamayan Recep Tayyip Erdoğan, 1960 yılındaki Örfi İdare Komutanlığı belgesi olduğunu söylediği sahte bir belgeye dayanmıştır. Öte yandan, 30 Mayıs 1960 tarihinde Anadolu Ajansı'nda yayınlanan Milli Birlik Komitesi'nin 28 numaralı tebliği ile Başbakanın sözünü ettiği belgenin sahte olduğu Eskişehir Örfi İdare Komutanlığı diye bir komutanlığın bulunmadığı, böyle bir tebliğinin yayınlanmadığı, bu tip sahteciliklerin görülmesi halinde derhal mahalli garnizon kumandanlıklarına haber verilmesi istendiği açıkça görülmektedir. Başbakan Milli Birlik Komitesi'nin 30 Mayıs 1960 tarihinde açıkça yalanladığı bir belgeyi gerçekmiş gibi kullanmaktan çekinmemiş, bir kere daha yalan ve iftiralarına devam etmiş. 'Yalancıdan başbakan olmaz' sözünün ne kadar haklı olduğunu göstermiştir." -İŞTE O BELGE- Tezcan'ın açıkladığı ve dönemin Devlet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'in imzası olan belgenin tam metni şöyle: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579404.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579404.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..43a4376e5dba7d49ea769c26c8fdc404d0692a16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579404.txt @@ -0,0 +1 @@ +17 Aralık tahliyelerinde nöbetçi hakim imzası. HSYK Yasası'nın onaylanmasının ardından 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklu bulunan işadamı Reza Zarrab (Rıza Sarraf,) bakan çocukları Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan ile Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'e  tahliye kararı çıkması gözlerin imzayı atan hakime çevrilmesine neden oldu. Hürriyet 'ten ... 17 Aralık soruşturması kapsamında verilen beş tahliye kararında nöbetçi hakimin imzasının olduğu belirtildi. HSYK Yasası'nın onaylanmasının ardından 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklu bulunan işadamı Reza Zarrab (Rıza Sarraf,) bakan çocukları Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan ile Özgür Özdemir ve Hikmet Tuner'e  tahliye kararı çıkması gözlerin imzayı atan hakime çevrilmesine neden oldu. Hürriyet 'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre tahliye kararı veren kişi Hâkim İslam Çiçek. , İslam Çiçek'in başka bir mahkemede görevli olduğu, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi Metin Çelik'in yıllık izinde olması nedeni ile İslam Çiçek nöbetçi olarak bu mahkemede görev aldığı belirlendi. Daha önce Beyoğlu Adliyesi'nde görev yapan İslam Çiçek bir süreden beri İstanbul Adliyesi'nde görevli. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..da50890e0147c47b4a943c0d60da5e055ecdd4ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579429.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eşini böyle karşıladı!. Ebru Gündeş ve Rıza Sarraf'ın içinde bulunduğu araç saat 17.10 sıralarında cezaevinden çıktı. Sarraf ve Gündeş, camları siyah filmli araçla uzaklaşırken cezaevi önünde kendisini bekleyenlerle selamlaşmak için camı açtı. Sarraf, açtığı camdan el salladı. Bu sırada arka koltukta oturan ikili ... 17 Aralık soruşturması kapsamında tahliye olan Rıza Sarraf'ı eşi Ebru Gündeş almaya geldi. ve Rıza Sarraf'ın içinde bulunduğu araç saat 17.10 sıralarında cezaevinden çıktı. Sarraf ve Gündeş, camları siyah filmli araçla uzaklaşırken cezaevi önünde kendisini bekleyenlerle selamlaşmak için camı açtı. Sarraf, açtığı camdan el salladı. Bu sırada arka koltukta oturan ikili kameraya yansıdı. Öte yandan Sarraf'ın korumaları olduğu belirtilen kişiler görüntü alan gazetecilere saldırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579430.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579430.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..55cbc78d239fbebada39b0f7250f622fd1acfeed --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579430.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan'dan tahliyeler yorumu!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 5 kişinin tahliyesini, "Doğrusu benim beklentim bu istikametteydi. Şu anda benim er geç hak yerini bulacaktır diye bir temennim vardı ve hak yerini buldu" sözleriyle değerlendirdi. Başbakan ... Başbakan Erdoğan, 17 Aralık tahliyeleriyle ilişkin yorumunda "Adaletin yerini bulacağını biliyordum" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklu bulunan 5 kişinin tahliyesini, "Doğrusu benim beklentim bu istikametteydi. Şu anda benim er geç hak yerini bulacaktır diye bir temennim vardı ve hak yerini buldu" sözleriyle değerlendirdi. Başbakan Erdoğan Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin 200 yataklı hastanesinin açılış sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında tahliyelerine karar verilen, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ile iş adamı Reza Zarrab'ın tahliyelerinin anımsatılması üzerine, Başbakan Erdoğan, "Doğrusu benim beklentim bu istikametteydi" dedi. "Paralel yargı" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ki bunu bir kısım olarak ifade etmek istiyorum, bir kısım paralel yargı maalesef çok haksız, mesneti olmayan adımlar attılar ve şu anda benim 'Er geç hak yerini bulacaktır' diye bir temennim vardı ve hak yerini buldu. Temenni ederim ki buna benzer birçok mağdur olan insanlar vardı, o mağdur olan insanlar da hakkın tecellisiyle bu hapishanelerden bir an önce çıkma imkanı yakalasınlar" şeklinde konuştu. Tahliyelerin bir yargı süreci olduğuna işaret eden Erdoğan, bu konulara yürütme olarak, bir başbakan olarak kendilerinin müdahale imkanının söz konusu olmadığını belirtti. Bugünkü mevcut gelişmenin inşallah birçok şeylerin önünü açacağına işaret eden Erdoğan, "Temennim odur ki bundan sonra bu iş süratle gelişsin, bu mağdurların da durumu bir çözüme kavuşsun" dedi. Öte yandan, 17 Aralık günü gözaltına alınan ve çıkartıldıkları mahkemece tutuklanmalarına karar verilen, bugün de tahliyelerine karar verilen Barış Güler, Salih Kaan Çağlayan ve Reza Zarrab Metris Cezaevi'nden; Hikmet Tuner ve Özgür Özdemir de Paşakapısı Cezaevi'nden çıkış yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579434.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579434.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..de9e6208fd07268836b444730258b0a945035e90 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579434.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ebru'ya şeker gibi haber. Geride bıraktığımız yılın son ayında 17 Aralık'ta ülke gündemine bomba gibi düşen Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturmasının ilk dalgasında gözaltına alınan iş adamı Reza Zarrab, 28 Şubat'ta yani olaydan sadece iki ay sonra tahliye edildi. Hakkındaki onca delile rağmen nöbetçi hakim ... 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan Reza Zarrab'ın eşi Ebru Gündeş'e tahliye telefonu. Geride bıraktığımız yılın son ayında 17 Aralık'ta ülke gündemine bomba gibi düşen Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturmasının ilk dalgasında gözaltına alınan iş adamı Reza Zarrab, 28 Şubat'ta yani olaydan sadece iki ay sonra tahliye edildi. Hakkındaki onca delile rağmen nöbetçi hakim tarafından serbest bırakılan iş adamının evindeyse sevinç hakimdi. Zarrab'ın eşi ünlü şarkıcı kocasının gözaltına alınmasından sonra jüri üyeliğine devam ettiği 'nın ' O Ses Türkiye' programında göz yaşı dökmüştü. ŞEKERİM KOCAN SERBEST Reza Zarrab avukatlarının itirazı üzerine tahliye edildi. Avukatların yaptığı itiraz mahkeme tarafından bugün değerlendirildi. İş adamı Sarraf'ın avukatı Şeyda Yıldırım gün boyu karar için adliyede bekledi. Mahkemenin tahliye kararını açıklamasıyla avukat Yıldırım ilk iş olarak ünlü sanatçı 'i arayarak müjdeli haberi verdi. Avukat Yıldırım'ın, telefonla konuştuğu Gündeş'e "Kocanı akşam eve gönderiyorum. Gözün aydın şekerim" dediği öğrenildi. Haber karşısında çok sevinen Gündeş'in, görüşmede avukat Yıldırım'a teşekkür ettiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579435.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579435.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c14d2f062fc33c6490da270bd7067679efc59d0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579435.txt @@ -0,0 +1 @@ +AYM HSYK için toplandı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu CHP'nin HSYK başvurusunu ön inceleme için toplandı. NTV'de yer alan habere göre, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu CHP'nin HSYK düzenlemesi başvurusuyla ilgili ön inceleme için olağanüstü toplandı. HSYK düzenlemesi dün akşam saat 19.00'da Resmi gazetede yayınlanmasının ardından ... Anayasa Mahkemesi (AYM) CHP'nin HSYK başvurusu için harekete geçti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu CHP'nin HSYK başvurusunu ön inceleme için toplandı. NTV'de yer alan habere göre, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu CHP'nin HSYK düzenlemesi başvurusuyla ilgili ön inceleme için olağanüstü toplandı. HSYK düzenlemesi dün akşam saat 19.00'da Resmi gazetede yayınlanmasının ardından yürürlüğe girmişti. CHP, sabah, düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. AYM, CHP'nin başvurusu üzerine olağaüstü toplandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579510.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579510.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2819c7962f7d99b733a72aa2b1adac1c3062727 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579510.txt @@ -0,0 +1 @@ +Masraftan kaçma, yan arsaları topla!. 26 Ocak'ta SÖZCÜ'nün manşetine taşıdığı Çatalca'nın Kabakça köyündeki villalarla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin dünürü Osman Ketenci ile telefon görüşmelerinde Erdoğan'ın 'jeneratör hassasiyeti' ve villaların etrafındaki arsaları almak istemesi konusundaki ısrarı dikkat çekiyor. 'PİYASA YÜKSELMESİN' 3 ... Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen 'para sıfırlama' operasyonunu internete sızdırmasıyla ünlenen 'Başçalan' hesabı bugün bir ses kaydı daha yayımladı. 26 Ocak'ta SÖZCÜ'nün manşetine taşıdığı Çatalca'nın Kabakça köyündeki villalarla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin dünürü Osman Ketenci ile telefon görüşmelerinde Erdoğan'ın 'jeneratör hassasiyeti' ve villaların etrafındaki arsaları almak istemesi konusundaki ısrarı dikkat çekiyor. 'PİYASA YÜKSELMESİN' 3 ayrı telefon görüşmesinin bulunduğu ses kaydının ilk görüşmesinde dünürü Osman Ketenci'ye yan arsaların durumunu soran Erdoğan, Ketenci'den konuyu takip ettiklerini ve piyasasının yükselmemesi için sormadıkları cevabını alıyor. Bu cevap üzerine Erdoğan, işlemin hızlandırılması talimatını veriyor. PİYASA YÜKSELDİ 2'nci görüşmede villalara yapılan işlemleri anlatan Ketenci'ye Erdoğan jeneratörün olup olmadığını soruyor. Olmadığı cevabını alınca ise jeneratörün 'olmazsa olmaz' olduğunu belirtiyor ve bir an önce alınması talimatını veriyor. Başbakan'ın telefonda konuşmasını yanında bulunan oğlu Bilal Erdoğan bölüyor ve yan arsalarla ilgili bilgi alması için uyarıyor. Ketenci'ye yan arsaların durumunu soran Erdoğan, yan tarafın fiyatının yükseldiği cevabını alıyor. 300 bin lira fiyatla satışa çıkan 5300 metrekarelik yerin 500 bin liraya çıktığını duyan Erdoğan'ın 'bayağı yükselmiş' demesi dikkat çekiyor. MASRAFTAN KAÇMA BİLAL 3'üncü görüşmede ise Başbakan Erdoğan, Osman Ketenci ve Abdülkadir Kart ile Çatalca'ya gittiğini belirten oğlu Bilal Erdoğan ile görüşüyor. Mutfak, parke, boya gibi konuları halledeceğini ve büyük masrafa girmeyeceğini söyleyen Bilal Erdoğan'a Başbakan Erdoğan'ın 'Mimarın önünü kesme, baksın etsin' diyerek masraftan kaçınmaması gerektiği söylemesi, asıl önemli olanın süre olduğunu söylediği duyuluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579513.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579513.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..61f547791380946e21d7578bafd8255c291644cd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_28/2579513.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli'den 'tahliye' açıklaması. MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada; "17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden ... MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan'a yüklendi. MHP lideri Devlet Bahçeli, 17 Aralık operayonundaki tahliyelere ilişkin yaptığı açıklamada; "17 Aralık 2013 tarihinden itibaren yakayı ele veren hırsızlar, rüşvetçiler, kaçakçılar, kara para tacirleri, hazine soyguncuları birer birer serbest kalmakta, cezaevinden çıkmaktadır. Başbakan Erdoğan hırsız ve rüşvetçileri yargının elinden almış, milli vicdanlarda derin bir yara açmıştır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572563.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572563.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1d5f94b613b5f037ab97e83f54dd899edf91b69e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572563.txt @@ -0,0 +1 @@ +TSK'dan Norveç gemisine müdahale!. Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı savaş gemileri, Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandralı gemiye, Türk Deniz Yetki Alanı'na giriş yapması üzerine müdahale etti. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Kıbrıs Adası güneyinde araştırma faaliyetleri icra eden Norveç bayraklı M/V Princess isimli Sismik ... Savaş gemileri, Norveç gemisine müdahale etti... Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı savaş gemileri, Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandralı gemiye, Türk Deniz Yetki Alanı'na giriş yapması üzerine müdahale etti. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Kıbrıs Adası güneyinde araştırma faaliyetleri icra eden Norveç bayraklı M/V Princess isimli Sismik Araştırma gemisinin 01 Şubat 2014 saat 18.40'da Türk Deniz Yetki Alanına giriş yapması üzerine, Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında bölgede bulunan TCG GİRESUN (F-491) tarafından anılan gemi ikaz edilerek, saat 23.50'de Türk Deniz Yetki Alanını terk etmesi sağlanmıştır." ifadeleri kullanıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572565.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572565.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..241f99089f2e95b5be4794bd69b4798660f9cc9b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572565.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yolcular çok şaşırdı!. Geçtiğimiz Kasım ayında metrobüste yer verme eylemi yapan Genç Türkiye Platformu üyeleri, ilginç bir eylem daha gerçekleştirdi. Grup üyeleri Üsküdar İstasyonu'ndan Marmaray'a bindiler. Eylemin amacının kitap okumayı ve anlamayı sevdirmek olduğunu söyleyen gençler yolculara kitap ve kalem dağıttı. Kitap hediye ... Geçtiğimiz Kasım ayında metrobüste yer verme eylemi yapan Genç Türkiye Platformu üyeleri, ilginç bir eylem daha gerçekleştirdi. Grup üyeleri Üsküdar İstasyonu'ndan Marmaray'a bindiler. Eylemin amacının kitap okumayı ve anlamayı sevdirmek olduğunu söyleyen gençler yolculara kitap ve kalem dağıttı. Kitap hediye edilen yolcular şaşkınlıklarını gizleyemezken, bu tarz bir eylemden memnun olduklarını söylediler. "AMAÇ KİTAP OKUMAYI VE ANLAMAYI SEVDİRMEK" Eylemin ardından basın açıklaması yapan Genç Türkiye Platformu Genel Başkanı Muhammed Ali Karakaş şöyle konuştu: "Platformumuz aktif gençlik derneklerinden oluşmaktadır. Tüm arkadaşlarımız Marmaray'daki yolculara kitap ve kalem hediye ettiler. Buradaki amaç kitap okumayı ve anlamayı sevdirmekti. Dağıttığımız kitapların içerikleri sosyal, kültürel ve daha çokta sanatsal kitaplardı. Kitapları seçerek hediye ettik" dedi. Yolcuların çok şaşırdığını ifade eden Karakaş "Bugün Japonlar 10 dakikalık sauna seanslarında bile kitap okuyorlar, İsviçre'de işten çıkanların metrosuna baktığımızda 3-5 dakikalık zaman dilimlerinde kitap, dergi ya da gazete okuduklarını görüyoruz. Türkiye'de maalesef biz aşağıya indiğimizde kimsenin ne dergi ne de kitap okuduğunu görüyoruz. Tabi bu da biz geçler olarak çok üzüyor. Bundan dertlendiğimiz için böyle bir eylem gerçekleştirdik" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572566.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572566.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce1f4513bb8a0389ee5e355394e87342ded1cccf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572566.txt @@ -0,0 +1 @@ +Maçta büyük kavga!. Şırnak'ın Cizre ilçesinde Cizrespor ile Mardinspor arasında oynanan Amatör Bölge ligi maçından sonra olaylar çıktı. Polisin gaz bombası kullandığı olaylar sırasında bazı taraftarlar ile bir polis amiri yaralandı. Cizre şehir stadyumunda bugün Amatör Futbol Ligi Bal gurubunda şampiyonluk mücadelesi veren ... Şırnak'ın Cizre ilçesinde Cizrespor ile Mardinspor arasında oynanan Amatör Bölge ligi maçından sonra olaylar çıktı. Polisin gaz bombası kullandığı olaylar sırasında bazı taraftarlar ile bir polis amiri yaralandı. Cizre şehir stadyumunda bugün Amatör Futbol Ligi Bal gurubunda şampiyonluk mücadelesi veren Cizre Basraspor ile Mardinspor arasında oynanan futbol maçı davul zurnalar eşliğinde güzel görüntülerle başladı. Cizre şehir stadyumundaki maçta ev sahibi takımın Cenk'in attığı gol ile 1-0 kazandığı maçtan sonra olaylar çıktı. Önce futbolcular arasında sahada çıkan olaylar daha sonra tribünlere sıçradı. Stadyumun savaş alanına döndüğü Cizre ilçesinde polis olaylara gaz bombaları ile müdahale etti. Çıkan olaylarda bazı taraftarlar ile bir polis amiri yaralandı. Bazı taraftarlar sahaya atlayarak futbolcuları dövmek istenken, bazı taraftarda koltukları söküp sahaya attı. Yaşanan olaylar nedeni ile Mardinspor kafilesi yaklaşık yarım saat boyunca sahada mahsur kaldı. Taraftarların dağılmasının ardından futbolcular çevik kuvvet polisleri arasında soyunma odasına girebildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572567.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572567.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5c5f46af75a8cd84b3c4b532e7fc66fac52b5912 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572567.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akıl almaz ölüm. IĞDIR'da garajda otomobil içinde oturup sohbet eden 23 yaşındaki Ali Paşa Gani ile 22 yaşındaki İzzet Türksever egzozdan çıkan dumandan zehirlenerek öldü. Olay Iğdır'ın Alipaşa Mahallesi'ndeki Ahıska Konutları'nda meydana geldi. Balıkesir Üniversitesi öğrencisi Ali Paşa Gani, kendisine ait 76 AS ... IĞDIR'da garajda otomobil içinde oturup sohbet eden 23 yaşındaki Ali Paşa Gani ile 22 yaşındaki İzzet Türksever egzozdan çıkan dumandan zehirlenerek öldü. Olay Iğdır'ın Alipaşa Mahallesi'ndeki Ahıska Konutları'nda meydana geldi. Balıkesir Üniversitesi öğrencisi Ali Paşa Gani, kendisine ait 76 AS 004 plakalı otomobilde arkadaşı İzzet Türksever ile dün akşam geç saatlerde garajda çalışır haldeki araç içerisinde oturarak sohbet etti. Bir süre sonra egzozdan çıkan dumandan zehirlenen iki arkadaşın cesedini bu sabah garaja gelen Ali Paşa Gani'nin ablası buldu. Çığlıklar üzerine garaja koşan Gani'nin yakınları 112 Acil Servisi'ni çağırdı. Yapılan muayenelerinde her iki gencin öldüğü anlaşıldı. İhbar üzerine sevk edilen polisler çevrede güvenlik önlemi alarak araştırma yaptı. Otomobilden çıkarılan gençlerin cesetleri ambulansla Iğdır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ali Paşa Gani ile İzzet Türksever'in cenazeleri otopsi yapılacak üzere Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Gençlerin yakınları gözyaşlarına boğuldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572568.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572568.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9970187e283b7d0a00b9a305b2ac572f2509ea2c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572568.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Galatasaray'ın şansı %...'. Dilmen; " Galatasaray'ı ilk defa bu kadar iyi ve istekli gördüm. Saha içini bir kenara bırakırsak camianında kamuoyu üzerinde önemli bir etkisi var. Bugün sanki aradaki 7 puan 1 puanmış gibi davranıp rakiplerini baskı altına aldılar. Fenerbahçe zorlu maçlara çıkacak. ... Dilmen; " Galatasaray'ı ilk defa bu kadar iyi ve istekli gördüm. Saha içini bir kenara bırakırsak camianında kamuoyu üzerinde önemli bir etkisi var. Bugün sanki aradaki 7 puan 1 puanmış gibi davranıp rakiplerini baskı altına aldılar. Fenerbahçe zorlu maçlara çıkacak. Şu an için Şampiyonlu şansı Fenerbahçe'nin %60, Galatasaray'ın %25, Beşiktaş'ın ise %15. Bugün Galatasaray iyi oynadı ancak şampiyonluktan söz edebilmek için Eskişehir'i yenip seri yakalamaları lazım. İniş çıkışlarla bu iş oldukça zor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572594.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572594.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a2beb9b86e9e647ada35288818a29dbc0bfc3a30 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572594.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ortalık savaş alanına döndü!. Sultangazi Habibler Mahallesi'nde daha önceden aralarında husumet bulunan iki grubun kavgasında silahlar patladı. Olaylarda iki kişi yaralanırken, bir otomobil ve iki dükkan ise ateşe verildi. Habibler Mahallesi A 1 Caddesi'nde daha önceden aralarında husumet bulunan iki grup arasında saat 15:30 ... Sultangazi Habibler Mahallesi'nde daha önceden aralarında husumet bulunan iki grubun kavgasında silahlar patladı. Olaylarda iki kişi yaralanırken, bir otomobil ve iki dükkan ise ateşe verildi. Habibler Mahallesi A 1 Caddesi'nde daha önceden aralarında husumet bulunan iki grup arasında saat 15:30 sıralarında kavga çıktı. Silahların patladığı kavgada iki kişi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Olaylar sırasında mahalle adeta savaş alanına döndü. Mahalledeki araçlara kurşunlar isabet ederken, kavganın taraflarından birisine ait iki dükkan ve bir araba da ateşe verildi. Olayların yaşandığı bölgeye giden polis ekipleri yetersiz kalınca çok sayıda çevik kuvvet polisi de mahalleye sevkedildi. Yanan dükkanlar ve otomobil olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Olayların ardından çocuklarını okula götürmekten bile korktuklarını söyleyen mahalle sakini Yasin Çelik 'Bizim burada bir derneğimiz var. Bugün dernekte otururken silahlı birinin buraya geldiğini gördük. Arkadaşlar dernekten çıktı ve üzerlerine ateş açıldı. Yaralı arkadaşlarımız var. Biz çocuğumuzu okula nasıl götüreceğiz. Yarın bana bir saldırı olmayacağının garantisini kim verebilir. Geçtiğimiz aylardan beri 4 kişi vuruldu. Biz devlete güvenmeyecek miyiz? Bu insanlar bir an önce yakalansın' şeklinde konuştu. Olayların yaşandığı mahalleye çok sayıda çevik kuvvet ekibi sevkedilerek güvenlik önlemi aldı. Yakılan araç ve dükkanlarda polis ekipleri incelemeler yaptı. Olay yerindeki güvenlik önlemleri sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572630.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572630.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0689b371c4be8cf350fc777d80e27ac20d5bef26 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572630.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip'i çıldırtan soru!. Başbakan Erdoğan, havalimanında yaptığı açıklamada Zaman gazetesinin bugün yayınladığı anketi soran muhabiri azarladı. Erdoğan, o anketin paralel yapının anketi olduğunu iddia etti. İşte Erdoğan'ı kızdıran soruya verdiği cevap... SORU: Siyasetin yeniden dizayn edilmesiyle ilgili söylemleriniz var. bugün de Zaman gazetesinde ... Erdoğan, kendisine Zaman gazetesinin anketini soran muhabiri azarladı... Başbakan Erdoğan, havalimanında yaptığı açıklamada Zaman gazetesinin bugün yayınladığı anketi soran muhabiri azarladı. Erdoğan, o anketin paralel yapının anketi olduğunu iddia etti. İşte Erdoğan'ı kızdıran soruya verdiği cevap... SORU: Siyasetin yeniden dizayn edilmesiyle ilgili söylemleriniz var. bugün de Zaman gazetesinde bir anket yayınlandı. Ak Parti'nin oyu yüzde 34,6, cumhurbaşkanı olarak şahsınızın oyu yüzde 16. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün göreve davet edilmesiyle ilgili söylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz? SEN İNANIYOR MUSUN BUNA? Bunu değerlendirmeme gerek yok da, sen inanıyor musun buna? Senin mensubu olduğun gazete başka bir anket yayınlamıştı. Seninkine mi inanalım, buna mı inanalım? Ben de diyorum ki senin mensubu olduğun gazete de bir anket yayınladı. İşte bu anketin adı paralel yapı firmasının anketidir. Tamam? Bunlar duymaz uydururlar, dert başka. Bunlar kendilerine göre bu ülkede bir irade oluşturabileceklerini zannediyorlar. Bunu oluşturamayacaklar. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572633.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572633.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7355c9675128282b3a23176019a6ece751c1ff51 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572633.txt @@ -0,0 +1 @@ +El Kaide'den şok açıklama!. El Kaide örgütü, Irak ve Şam İslam Devleti 'ne (İŞİD) desteğini geri çektiğini açıkladı. Cihat yanlısı sitelerde yayınlanan 'Kaide Merkez Komutanlığı'nın açıklamasında şöyle denildi: 'IŞİD, Kaide'nin bir kolu değildir. Kaide'nin IŞİD'le örgütsel bir bağlantısı yoktur. Kaide'nin IŞİD'in eylemlerinden sorumlu değildir.' ... El Kaide, Irak ve Şam İslam Devleti ( IŞİD ) ile hiçbir bağlantısı olmadığını açıkladı. El Kaide örgütü, Irak ve Şam İslam Devleti 'ne (İŞİD) desteğini geri çektiğini açıkladı. Cihat yanlısı sitelerde yayınlanan 'Kaide Merkez Komutanlığı'nın açıklamasında şöyle denildi: 'IŞİD, Kaide'nin bir kolu değildir. Kaide'nin IŞİD'le örgütsel bir bağlantısı yoktur. Kaide'nin IŞİD'in eylemlerinden sorumlu değildir.' El Kaide'nin bu açıklamayı, Suriye'nin iç savaşına dahil olan İslami militanların üzerindeki otoritesini teyit etmek amacıyla yaptığı düşünülüyor. Suriye'de küçük fakat güçlü bir birlik olarak rol alan IŞİD, hem İslamcı militanlarla hem de Esad kuvvetleriyle çarpışıyor. Suriye'de isyancıların kendi aralarındaki savaşta sadece bu sene en az bin 800 kişi hayatını kaybetti. Aynı ideolojiye sahip olan olan IŞİD ve El Kaide'nin bugüne kadar bağlantılı oldukları düşünülüyordu. Ancak El Kaide'nin Suriye kanadı olarak bilinen El Nusra cephesi ile IŞİD arasında da çatışmalar yaşanıyor. El Kaide'nin internet sitesinde yer alan mesajda, IŞİD için" El Kaide'nin bir kolu değildir. El Kaide ile hiçbir organizasyonel ilişkileri bulunmamaktadır ve IŞİD'in eylemlerinden El Kaide sorumlu değildir" açıklaması yapıldı. IŞİD'in lideri Ebubekir el Bağdadi Nisan ayında El Nusra cephesiyle birleşme düzenlemeye çalışmış, El Kaide lideri Ayman el Zevahiri'nin emirlerine karşı gelerek bir grupta çatlağa neden olmuştu. Zevahiri ise Mayıs 2013'te bir mektup yazarak, IŞİD'in lağvedilip Suriye'deki "ılımlı şeriatçı" Nusra Cephesi'ne katılmasını emretmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572637.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572637.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc4a665e3c5b4fddb18e475dd6ae299b6fbb82bd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572637.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tutuklulukta üst sınır 5 yıla indi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan temaslarıyla ilgili yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. TUTUKLULUK SÜRESİ Başbakan Erdoğan, dün Dolmabahçe Çalışma ofisinde toplantıyla ilgili soruya, "Bizim 3 paketimiz daha var. Bunlar İçişleri Bakanlığı, ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'ya hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan temaslarıyla ilgili yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. TUTUKLULUK SÜRESİ Başbakan Erdoğan, dün Dolmabahçe Çalışma ofisinde toplantıyla ilgili soruya, "Bizim 3 paketimiz daha var. Bunlar İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve şeffaflaşmayla ilgili. Özel yetkili mahkemeleri süratle kaldırma düşüncesindeyiz. TMK ile ilgili yeni düzenlememiz var. Ama burada en hayati olan şu olacaktır; Tutukluluk süresi daha önce 10 yıldan 7,5 yıla indirilmişti. Biz dün yaptığımız çalışma ile bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclisten bunun da çıkmasıyla yüzlerce binlerce insan istifade edecek" dedi. SEÇİM ANKETLERİ Başbakan Erdoğan, seçim anketleriyle ilgili soruya da yanıt verdi. Erdoğan, bazı anketlere tepki göstererek, "Bu anketler paralel yapılanma anketleridir. Dünyanın bir ucunda durup da Türkiye yönetilmez. Çıkarsın gelirsin ne yapacaksan burada yaparsın. Bugün Almanya seyahatim var. Cuma günü Soçi'ye gideceğim. Bundan sonra tamamen arazideyiz. Meydanlar konuşacak. Bizim her ay 4 tane anketimiz var. Adımlarımızı bunlara göre atarız. Biz hayali projelerle de konuşmuyoruz yaptıklarımızla konuşuyoruz" diye konuştu. ERDOĞAN BAYRAKTAR İLE GÖRÜŞME Başbakan Erdoğan, Erdoğan Bayraktar ile görüştüğü haberleriyle ilgili soruya da, "Görüşme yaptım. Ancak benim ikna etme diye birşeyim sözkonusu değil. Erdoğan bey ikna edilecek bir kardeşimiz değil ki. Benimle 20-25 yıllık geçmişi olan bir kardeşimiz. Orada kullandığı bir yanlış ifadeyi düzeltmek bana düşmez .Onun pişman olması lazım" yanıtını verdi. ADLİ KOLLUK KURUMU Adli Kolluk yapılanmasıyla ilgili de konuşan Başbakan Erdoğan, "Valinin emniyet müdürünün izni olmadan asla adli kolluk görevi yapılamaz. Biz AB'nin de talebiyle gerekirse Adli Kolluk Kurumu oluştururuz. 81 ilin Adli Kolluk Kurumu olabilir. Eğer buna karar verirsek bunla ilgili personel alacağız" şeklinde konuştu. ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASI Erdoğan, Ali İsmail Korkmaz davasıyla ilgili soruyu da, "Yargı süreci. Yargı süreciyle ilgili söyleyecek sözüm yok" yanıtını verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572648.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572648.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37510369695b2e26c6bc6a9e2deb580a91237b9a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572648.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkler Almanya'yı zirveye taşıyor. ALMANYA'nın en zengin kentlerinden biri olan Frankfurt'ta, kente ve bölgeye ekonomik katkı sağlayan 16.000 dev firma analiz edildi ve her 7 firmadan birinin Türk ya da Türk kökenlilerin firmaları olduğu saptandı. Buna göre, Avrupa Merkez Bankası'nın bulunduğu, Avrupa'nın finans merkezi ... ALMANYA'nın en zengin kentlerinden biri olan Frankfurt'ta, kente ve bölgeye ekonomik katkı sağlayan 16.000 dev firma analiz edildi ve her 7 firmadan birinin Türk ya da Türk kökenlilerin firmaları olduğu saptandı. Buna göre, Avrupa Merkez Bankası'nın bulunduğu, Avrupa'nın finans merkezi olan, ayrıca dev havaalanı ve her yönünden geçen otobanları ile bir kesişme merkezi konumunda bulunun Frankfurt'u taşıyanların başında Türkler geliyor. 40 TONLUK TIRLAR TÜRK KADININA EMANET Bild Gazetesi de, işte bu Türkler'in bir bölümünü tanıttı. "Yıldırım gibi" sözünü, "Döner havası" benzetmesiyle kullanan gazete, bu havanın büyük bir başarı öyküsü olduğunu belirterek, Türk devlerinden sadece beşini haberleştirdi. 40 tona kadar dev TIR'ları süren Rukiye Tunç Tuygar'ın kurduğu Tunç Trans'ı ele alan gazete, Hainburg'da merkezi bulunan şirketin 120 çalışanı ve günde 60.000 kilometre yapan araçlarıyla, müşteriye hizmet verdiğini yazdı. Şirket müdiresi 32 yaşındaki Rukiye Hanım'ın iki çocuk annesi, çocuk kitabı yazarı olduğu, 51 yaşındaki eşi Ergun'un ise eski bir Ford Ducato ile işe başladığını ve en sevdiği şeyin, Almanya'nın bir hazinesi olan "Disiplin" olduğunu söylediği belirtildi. YAŞAYAN UYUM'UN ÖRNEKLERİ 40 yıllık Kuaför Salonu Lamprecht'in şefi de ağustos ayından beri bir Türk kızı; 23 yaşındaki Çiğdem Pamuk oldu. Frankfurt Belediye Başkanı'nın ziyaret edip "İşte yaşayan uyum" dediği Çiğdem de Frankfurt'un gururlarından biri. Yine bir başarı ve uyum öyküsü var sırada; Crytek. Branşlarının starı olan üç Türk kardeş, Cevat, Avni ve Faruk Yerli, bilgisayar oyunları programcılığı yapıyor. 423 yaşındaki Faruk, "Hayatımda bir kez atari konsolunu merak edip sökmüştüm, içinde ne var diye. Ondan sonra kendimizi bu işte bulduk. 1999'dan beri firmamız var" diyor. Başarı 2004'teki Far Cry ile gelmiş, 2007'de bir üçlemeye dönen oyunun ilk bölümü Crysis piyasaya çıkmış. Üç kardeş bugün 800 kişi çalıştırıyor ve Smartphone'lar için yeni kısa oyunlar ve buna bağlı yüksek kazançlar hedefleniyor. GÜNDE 50 TON DÖNER SATIYORLAR Frankfurt'un en büyük Türk markalarından olan Karmez Döner de, Bild'in tanıtımında yer alıyor. 47 yaşındaki Enfil Tütüncübaşı ile 5 kardeşinin başında olduğu Karmez, şu anda dünyanın en büyük döner üreten şirketi. Bergen- Enkheim'daki fabrikada günde 50 ton döner üretiliyor. Yıllık ciro 50 milyon Euro. Tütüncübaşı kardeşler kendilerini, "Tipik bir orta düzey Alman firması" olarak tanmlıyor. 2013'te firma sayısını 30'a çıkaran kardeşlerin amacı, "Her eve döner satacak şekilde marketlere döneri sokabilmek"... DR. JEANS; EMİN CEZAİRLİ Gazete, "Dr. Jeans" başlığıyla, Mavi Jeans'i Almanya'ya getiren Dr. Emin Cezairli'yi (53) tanıtıyor. 1996'da bir arkadaşının kendisini Mavi Jeans'in Almanya temsilcisi olması için çağırıp getirdiğini, ilk yıl 1600 jeans sattıklarını şimdi ise milyonları aştıklarını anlatıyor Cezairli. Ayrıca, başarıya giden yolun çok çalışmaktan geçtiğini de ekliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572680.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572680.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9cb9ec95113008d02acde9370b13fc18e769c07f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572680.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de toplu istifa!. Besni'ye bağlı Suvarlı Belediye Başkanı Ömer Faruk Bozdağ ile Köseceli Belediye Başkanı Ömer Orhan, 30 Mart'taki seçimlerde aday gösterilmediği için AK Parti'den istifa ettiklerini açıkladı. SİNCİK'TE TOPLU İSTİFA Sincik İlçesi'nde de, Sincik Belediye Başkanı Hasari Altınel, İncile Belde Belediye Başkanı ... Adıyaman'ın Besni ve Sincik ilçelerindeki 4 belediye başkanı ile belediye meclis üyeleri ve teşkilat üyeleri, AKP'den istifa etti. Besni'ye bağlı Suvarlı Belediye Başkanı Ömer Faruk Bozdağ ile Köseceli Belediye Başkanı Ömer Orhan, 30 Mart'taki seçimlerde aday gösterilmediği için AK Parti'den istifa ettiklerini açıkladı. SİNCİK'TE TOPLU İSTİFA Sincik İlçesi'nde de, Sincik Belediye Başkanı Hasari Altınel, İncile Belde Belediye Başkanı Ebubekir Ümürhan, belediye meclis üyeleri ile bazı yönetim kurulu üyeleri ve İncile belde teşkilatı üyeleri AKP'den istifa ettiklerini açıkladı. Aday gösterilmedikleri gerekçesiyle partilerinden istifa ettiklerini belirten Altınel şunlyarı söyledi: "2009 seçimlerinde belediye başkanı olarak göreve başladım. Bu güne kadar arkadaşlarımızla yolumuza devam ettik. Son milletvekili seçimlerinde oransal bazda Türkiye şampiyonu olduk. Biz her zaman bu partinin bayrağını daha yukarılara taşımanın mücadelesini verdik. Nedense bu güne kadar partimize muhalif olan, partimize oyunu bile vermemiş olan kimseleri bu dönem getirip önümüze koydular. Bizi partimizden ihraç ettiler. Biz ne partimize, ne de Başbakanımıza küskün değiliz. Fakat bugüne değin rekabet yarışında olduğumuz bu insanları önümüze koymalarından dolayı arkadaşlarımıza beraber partiden istifa edilmek zorunda bırakıldık ve istifa ediyoruz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572682.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572682.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..438a0768805d84d9fb5a9c380d755d0a94f13604 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_3/2572682.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aynı ilde ikinci polis depremi. Bolu Emniyet Müdürlüğü'nde aralarında 17 Aralık operasyonunun ardından görevden alınan iki şube müdürünün de bulunduğu 120 polisin görev yeri değiştirildi. Bolu İl Emniyet Müdürlüğü'ne Mustafa Kızılkaya'nın atanmasının ardından bazı şube müdürlerinin görevden alınmalarından sonra, bu kez de geniş çaplı bir ... Daha önce birçok polisin görev yeri değiştirilen Bolu Emniyet Müdürlüğü'nde 120 polisin yeri yeniden değişti. Bolu Emniyet Müdürlüğü'nde aralarında 17 Aralık operasyonunun ardından görevden alınan iki şube müdürünün de bulunduğu 120 polisin görev yeri değiştirildi. Bolu İl Emniyet Müdürlüğü'ne Mustafa Kızılkaya'nın atanmasının ardından bazı şube müdürlerinin görevden alınmalarından sonra, bu kez de geniş çaplı bir değişim yapıldı. 17 Aralık operasyonlarının ardından Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevinden alınarak Spor Şube Müdürlüğü'ne getirilen Kubilay Akgün, bu kez de Pasaport Şube Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Pasaport Şube Müdürü Cenk Akgün ise Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü görevine atandı. İl Emniyet Müdürlüğü'nde ayrıca aralarında başkomiser, komiser, komiser yardımcısı ve polislerin bulunduğu 120 polisin görev yeri değiştirildi. İlçe Emniyet Müdürlüklerinde görevli polislerin de görev yerleri değiştirildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572734.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572734.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cd42905f0fb4bede71eac9043aa25f0e0452c340 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572734.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ali İsmail Korkmaz davasında gerginlik!. ESKİŞEHİR'de geçtiğimiz 2 Haziran'da Gezi Parkı protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüyle ilgili olarak 5'i tutuklu 8 sanık ... Eskişehir'de Gezi Parkı protestoları sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüyle ilgili davada tansiyon yükseldi. Tutuksuz yargılanan sanığın tutuklanması için mütalaa verildi. Ancak bu talep mahkeme tarafından reddedildi. Duruşma 12 Mayıs 2014'e ertelendi. ESKİŞEHİR'de geçtiğimiz 2 Haziran'da protestoları sırasında saldırıya uğrayıp 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüyle ilgili olarak 5'i tutuklu 8 sanık güvenlik gerekçesiyle Kayseri'de yargılanmaya başladı. Adliye'de silahlı bir sivilin olması tansiyonu yükseltirken, iddianamenin okunmasıyla birlikte duruşma salonundakiler şoke oldu. İddianamede tanıklar Ali İsmail'in "Yapmayın etmeyin" diye yalvardığını belirtirken, Ali İsmail'i döven polisler "İyi stres attık" dedi. Davayla ilgili olarak Kayseri'ye çeşitli illerden 40'a yakın otobüs, midibüs, minibüs ve özel araçlarla 5 bine yakın kişi geldi. Eski adliye binasındaki duruşmaya girmek isteyen 300'e yakın avukatla güvenlik görevlileri arasında zaman zaman tartışma yaşandı. Duruşma öncesi avukatlar yaptıkları ortak açıklamada, "Ali'yi aramızdan aldılar. Adaleti hangi deliğe girerse girsin oradan çıkaracağız'' dedi. Bu arada tutuklu 5 sanık, jandarma tarafından adliye binasına mahkum girişinden alındı. Kayseri'nin Ankara ve Adana girişindeki Pastırmacılar Parkı arama noktasında durdurulan, davayı izlemeye gelenler kimlik ve GBT sorguları yapıldıktan sonra kente alındı. Duruşmayı izlemek için gelen milletvekilleri, avukatlar ve sivil toplum örgütü yöneticileri duruşmaya gireceklerin onaylanmış listesine bakılarak tek tek eski adliye binasına alındı. Bu sırada listede ismi olmayan avukat ve sivil toplum örgütü yöneticileriyle, adliye kapısında görevli polisler arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Ali İsmail Korkmaz'ın babası Şahap, annesi Emel, ağabeyi Gürkan Korkmaz ile kız kardeşleri Melika Çakırkaya ve Aylin Taktuk da adliye binasına kimliklerini göstererek girdi. YÜZLERİNİ GİZLEDİLER Kayseri Kapalı Cezaevi'ne önceki gün duruşmayla ilgili nakledilen tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırın sahibi İsmail Koyuncu ve akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatanseven, Ebubekir Harlar cezaevi aracıyla eski adliye binasının mahkum girişine kadar getirildi. Jandarmanın adeta etten duvar ördüğü kapıdan 5 tutuklu, yüzlerini ellerindeki dosyalarla, atkılarla kapatarak duruşma salonuna götürüldü. Tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban G. Hüseyin E., Yalçın A. da adliyeye, polis kontrolündeki yan kapıdan girdi. Eskişehir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 20 Kasım 2013 tarihinde yapılacak ilk duruşma öncesinde Valiliğe ve Cumhuriyet Başsavcılığına birer yazı göndererek duruşmanın Eskişehir'de yapılmasının güvenlik açısından herhangi bir sakıncasının olup olmadığını sordu. Cumhuriyet Başsavcılığı ile Valilik duruşmanın güvenlik açısından başka ilde yapılması yönünde görüş bildirdi.Bunun üzerine Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verilen davanın ilk duruşması bu sabah Kayseri'de , yeni adliye binasındaki salonların küçük olması nedeniyle, Valiliğin hemen yanı başındaki eski adliye binasında başladı. 300 AVUKAT ADINA AÇIKLAMA Etrafı demir barikatlarla çevrilen ve arama noktalarından girilen adliye binası önünde, Eskişehir Barosu başta olmak üzere 300 avukat adına bir basın açıklaması yapıldı. Avukat Ali Özgür tarafından okunan bildiride şöyle denildi: "Eskişehir'de 2 Haziran protestoları sırasında uradığı saldırı sonucunda ağır yaralanan ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversite örgencisi Ali İsmail Korkmaz'ın davası, Eskişehir'den kaçırılarak, Kayseri'ye getirildi. Ali İsmail, dosyasının güvenlik nedeniyle Eskişehir'den Kayseri'ye taşıyan Yargıtay 5'inci Hukuk Dairesi, 1993 yılında da Lice'de katledilen Tuggeneral Bahtiyar Aydın dosyasını güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakletmişti. Ali İsmail Korkmaz davasının güvenli bir şehir olduğu yıllardır bu tür davalarda uygulanan nakil kararları ile tescil edilmiş olan Eskişehir'den güvenlik gerekçesiyle kaçırılmış olması ve doysa Kayseri'ye nakledilmişken, 24 tanığın Eskişehir'de yapılacak duruşmada dinlenmesine karar verilmiş olması, naklin aslında hukuki bir sebebe dayanmadığının en açık göstergesidir. Güvensiz denilen Eskişehir'de 6 Ocak tarihinde yapılan ve hiçbir güvenlik sorunu yaşamayan talimat duruşmasına 100'dan fazla avukatla katılan bizler, Kayseri duruşmasına bu kez 300 avukatla katılıyoruz. Yolları kesseniz de Ali İsmail'in ailesi, milletvekilleri, uluslararası heyetler, sendika, parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileriyle Kayseri'deyiz. Siz haksızlığı büyüttükçe, biz bu davanın daha kalabalık takipçisi olacağız. Ali'yi aramızdan aldılar ama adaleti hangi delikte saklanırsa saklansın çıkaracağız.'' Öte yandan, davayı izlemek üzere CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, İlhan Cihaner, Şevki Kulkuloğlu, Süheyl Batum, Nurettin Demir M. Ali Edipoğlu, Melda Onur, Mahmut Tanal, Musa Çam, M. Ali Edipoğlu, Refik Eryılmaz, HDP milletvekili Levent Tüzel, MHP milletvekili Mümin İnan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da Kayseri eski adliye binasına geldi. Adliye binası çevresinde 2 TOMA, 1 polis helikopteri ve çeşitli illerden gelen bin 900 polis devriye görevi yaptı. Bu arada çevredeki gençler, "Ali İsmail ölümsüzdür. Katiller hesap verecek'' sloganları attı DURUŞMADA SİLAHLI SİVİL İzleyici bölümündeki sivil giyimli kişi, jandarma olduğunu söyledi. Ancak sivil giyimli kişinin silahı olduğu anlaşılınca yaka paça dışarı çıkarıldı. Avukatlar kimlik tespiti istedi, bu sırada arbede yaşandı. Silahlı sivil, mahkeme başkanının huzuruna alındı. İbrahim K. adlı bu kişi, "Kulaklarımda problem var. 58. Piyade Alayı'nda uzman çavuşum. Tutuklu polis Mevlüt Saldoğan'ın akrabasıyım. Onu görmeye geldim, silahım yok. Avukat hanım kimlik sordu, ısrar edince üzerinde silah var diyerek dışarı attılar" dedi. Sanık polislerin avukatları, salonda silahla yakalanan uzman çavuşu da savundu. Üzerinde silah çıkan şahıs ile ilgili odada arama yapılıp tutanak tutulup evrakın savcılığa sevkine karar verildi.  KAYSERİ VALİSİ TWEET ATTI: SİLAH YOK Kayseri Valisi Orhan Düzgün,Twitter'daki sayfasından bir mesaj yayımladı ve "Duruşma salonunda bazı kişilerin üzerinde silah bulunduğuna ilişkin bilgiler doğru değildir. Duruşmayı izlemeye gelen avukatlardan birisi salondaki izleyicilerden birinin cebindeki sert cismi (cep telefonu) silah sanmıştır." dedi. FEYZİOĞLU DA SALONDA Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, uçağını kaçırdığı duruşmaya gecikmeli olarak geldi. Korkmaz ailesinin avukatlığını üstlenen Feyzioğlu, saat 11.20 sıralarında duruşma salonuna girdi. Bir konuşma yapan Feyzioğlu, silahlı şahısla ilgili,  "Duruşma başında sanık yakını birinin silahlı olarak içeri girdiği avukatlar tarafından bildirildi. Silahlı olduğu söylenen bu şahıs, söylenene göre, Ali Ismailin avukatlarının ve ailenin oturduğu yere yakın, kaloriferin üzerine çıkmıştı. Kayseri valisi, açıklama yaptı; silah değil cep telefonu diye. Umarım öyledir." dedi. Metin Feyizoğlu aynı zamanda Eskişehir Valisi'ni eleştirdi ve davanın Eskişehir'den Kayseri'ye alınmasıyla birlikte delillerin kararabileceğini söyledi. Feyzioğlu, olay için "Arkadaşları öldürmüştür" diyen Eskişehir Valisi'ni eleştirdi, "Yargının kurucu unsuru olarak buradayız. Adil bir yargılama bekliyoruz" dedi. Feyzioğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Defalarca silinen kayıtlar, birtakım görüntüler, avukatlar tarafından tek tek toplandı. Bütün bu cümlelerin ardından avukatların provokasyon yapabileceği düşüncesiyle 'davanın Eskişehir'de görülmesi uygun değildir' denildi. Mahkemenize tarihi bir sorumluluk yüklendi. Kayseri'de Ali İsmail Korkmaz için adalet çıkması lazım. On binlerce polis teşkilatı mensubu için de adalet çıkması lazım. Aksi takdirde bütün polis teşkilatı zan altında kalacaktır. Buradan verilecek kararla hakim ve savcılar için de adalet çıkacak. Yargı devleti temsil edecek ama suçlular en ağır şekilde cezalandırılarak adalet tecelli etmelidir." İDDİANAME OKUNMAYA BAŞLANDI İddianameye göre sanıklar "Ali İsmail bize küfrediyordu" dedi. Tanıklara göre ise Ali İsmail "Yapmayın etmeyin" diye yalvarıyordu. İddianame okunurken Ali İsmail'in babası da "Nasıl yaptınız bunu oğluma" diye haykırdı. Tanıkların anlatımına göre Ali İsmail'i döven polisler "İyi stres attık" dedi. KILIÇDAROĞLU'NDAN ALİ İSMAİL TWEETİ Davanın devam ettiği sırada CHP Genel Başkanı da Twitter sayfasında bir mesaj yayımladı ve "Ali İsmail Korkmaz'a atılan her tekme adalete atılan tekmedir. Biz 19 yaşında hükümeti korkutan o cesur çocuğu unutmadık, unutturmayacağız!" dedi. Sanıkların ayrı ayrı dinlenmesi talebi oybirliğiyle reddedildi. Sanıkların sorgusuna geçildi. ALİ İSMAİL DENEN ŞAHIS İlk sanık polis Şaban Gökpunar  ifadesine "Ali İsmail diye tabir edilen şahıs" diyerek başladı. Emel Korkmaz itiraz etti: "Tabir edilen şahıs değil, Ali İsmail Korkmaz" Gökpunar "Olay günü mesaim bitmişti evdeydim. Olayların büyümesi üzerine telefonla Yunus Emre Caddesi AK Parti önünde görevlendirildik ancak yazılı bir görevlendirmemiz yoktu. Şahıslar ara sokaklara girerek polislerin arka tarafına sızıyorlardı. Bu nedenle ara sokaklara yöneltildik. Kesinlikle kimseyi darp etmedim. Olay basına çıktığında tanık olarak ifadem alınmıştı. Bizim işimiz çevik kuvvet müdahalede bulunursa, gözaltına alınan kişileri alıp karakola götürmek. Olay günü gözaltı oldu ama benim olduğum tarafta, ben olduğum müddetçe gözaltı olmadı." dedi. Gökpunar, yanında telsiz olmadığını ve olay sırasında amirleriyle telefonda görüştüğünü belirtti. Gökpunar, elinde sopalı olan kişilerin polis olup olmadığını bilmediğini söyledi. Avukatın, "Doğukan Bilir'i sopayla döverken, fırından çıkarken elinizde sopa olduğuna dair görüntüler var." demesi üzerine sanık, "Sopa yoktu bende, cop vardı." diye yanıt verdi. Sanık, "Orada kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığını bilmiyoruz. Ben olayı görmedim. Caddeye çıkarak görevime devam ettim." dedi. Sanık Hüseyin Engin'in sorgusuna başlandı. Engin hiç kimseyi dövmediğini söyledi. Tanıkların kendisini teşhis ettikleri söylenen Hüseyin Engin'e "Neden bıyığınızı kestiniz, gözlük taktınız" diye soruldu. Avukat, Engin'e "Ali İsmail'e ilk vuran şahıslardan birisiniz" dedi. Polis Engin "Ali İsmail denilen şahsı tanımıyorum, görmedim, kendisine müdahalede bulunmadım" dedi. "ŞAHSI UZAKLAŞTIRMAK İÇİN KOVALADIM" Sanık polis Yalçın Akbulut çapraz sorgu sırasında şöyle konuştu: Yerde yatan şahıs küfür ediyordu. Talimatım da olmadı, müdahalem de. Ben geri döndüğümde, yerde yatan şahıs yoktu. Benim gördüğüm şahıs 1.75 boylarındaydı, Ali İsmail ile alakası yok. Koyu renk kapişonu vardı peşinden koştuğum şahsın. Ali İsmail 1.60 boyunda, kot pantolonlu, tişörtlüydü. Görüntüleri defalarca izledim. Sadece şahsı uzaklaştırmak için kovaladım. Kovalarken yalnızdım. "AYAĞIMLA DÜRTTÜM" Polis Mevlüt Saldoğan ifade vermeye başladı. Sanık Mevlüt Saldoğan "Ben yerdeki şahsı kalksın diye ayağımla dürttüm gidiyordum ki şahıs bana küfürler etti." dedi. Ali İsmail öldüğü için üzgün olduğunu söyleyen Saldoğan'ın ifadesi şöyle: "72 saat bir fiil görevde bulundum. Akşam saatlerinde belirtilen yerde görev aldık. Çevik kuvvet arkasında gözaltı işlemlerini yapmamız istendi. Polis adeta yavarırcasına gruptan dağılmalarını istedi. Ancak göstericiler, demir, taş, sopa, bilyeyle cevap verdi. Barikatı açmak için Çevik ile harekete geçtik. Saldırı olunca geri çekildik. Çevik Kuvvet'in önünden kaçanlar bize saldırdı. Daha sonra sıralı amirlerimizden biri, elinde telsizle o bölgedeki grubu oradan gözaltı yapılmadan uzaklaştırmamız istendi. Sokağa giriş nedenimiz oydu. Benim vurduğum şahıs kesinlikle Ali İsmail değildi. Çünkü şahıs benden uzun boyluydu. Şahıs önümden geçti, müdahalede bulunmadım. Yalçın bey koşuyordu, ileride üç dört şahsın önüne geçitiğini gördüm. Şahıslara 'bırakın dokunmayın' dedim, yere düşmüş vaziyetteydi, hafifçe ayağımla dürterek kalkmasını istedim. Şahıs arkamdan küfür etti. 'Küfretme, ayıp, erkek insana küfür etmek yakışmaz' dedim." Bu ifadeye tepki gösteren abi Gürkan Korkmaz yerinden kalkarak, "Erkek misin sen? Elinde kan var, tuttuğun oruç oruç değil, kıldığın namaz namaz değil" diye bağırdı. "ALİ İSMAİL OLDUĞUNU KABUL ETMİYORUM" Tutuklu sanık polis Mevlüt Saldoğan, "Benim müdahale ettiğim şahsın Ali İsmail olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum. Olaydan sonra izne çıktım, sonra da tutuklandım" dedi. SANIK POLİS SUÇLAMAYA SAYGI DUYDU Sanık polis Mevlüt Saldoğan'ın çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme başkanının bu sorgudan sonra erteleme yapabileceği bilgisi üzerine müdahil avukatları duruşmanın büyük bölümünün bittiğini, bugün sonuçlandırılmasını istedi. Başkan değerlendireceklerini söyledi. Sanık polis, amacının saldırıyı önlemeye yönelik olduğunu savundu. Avukat Erdoğan, sanıklardan birinin öldürücü darbeleri Mevlüt Saldoğan'ın attığını söylediğini hatırlatması üzerine polis Saldoğan, "Kendi düşüncesidir. Saygı duyarım" yanıtını verdi ancak suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Saldoğan, bu tartışma üzerine müdahil avukatlarının sorularına yanıt vermek istemediğini söyledi. TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN POLİSİYİM Sanık Mevlüt Saldoğan savunmasına devam ederken avukatı sorguyu bölüp "susma hakkımızı kullanacağız" dedi Ali'nin avukatının, "savcılık ifadeniz ve diğer sanıklar ve tanıkların ifadeleri ile sabit ki siz elebaşısınız! Eli sopalı kimselere müdahale etmediniz devlet şiddetinden kaçan masum birine müdahale ettiniz. Size verilen emir bu yönde miydi?" sorusuna Sanık Mevlüt Saldoğan "kesinlikle öyle bir talimat almadım ben hiç bir partinin hiç bir siyasi görüşün polisi değilim, Türkiye Cumhuriyeti'nin polisiyim. " dedi. FIRINCI: EYLEMİCLERE POĞAÇA İKRAM ETTİM 17.45'de ara verilen duruşmaya 18.30'da devam edildi. Fırıncı İsmail Koyuncu savunmasına başladı. Sanık İsmail Koyuncu, o gün yaşananları şöyle anlattı: "Gazdan etkilenen eylemci gençler fırınıma girdi, onlara poğaça ikram ettim, evine gidemeyen eylemcilere yardımcı oldum. "Merakla izliyordum,yabancı dilde konuşan biri eylemcilere talimat veriyordu." "Karşıda bulunan Beşir otelden bağırmalar duyduk.Baktık birkaç genç var, biri bize doğru koştu. Bizi görünce polisler tutun dediler." "Hangisinin bağırdığını ben bilmiyorum. O zaman polis demiştim ama hangisi olduğunu bilmiyorum. Karanlıktı çünkü polis Mevlüt birkaç defa ayağıyla vurdu, evine git, bizi de yorma dedi. Ama arkadaş olduğu yerden küfretti. Polis duydu." "3 Haziran'da sosyal medyada şerefsiz fırıncı falan diye yazılmış. Ben de polise gittim. Korkuyorum dedim. Kamera kayıtlarını verdim!" "Ben teknolojiden anlamam, niyetim delil karartmak değil, öyle olsa 300 derece fırınım var, ona atardım. Masumum, mağdur oldum." "Fırınımı, işimi kaybettim. Asıl mağdur ben oldum çünkü onlar 'kronik mağdur' " "Kamera kayıtları nasıl silindi?" sorusuna sanık Koyuncu: "Sistemi aldığım şirket beni dolandırdı" şeklinde cevap verdi. ÖNCEKİ İFADELERİNİ İNKAR ETTİ Sanık fırıncı İsmail Koyuncu'nun önceden avukat huzurunda verdiği 3 ayrı ifade okundu. Sanık hepsini inkar etti. "Dediğim gibi Konya'dan yorgun argın geldiğim icin çelme taktığımı söyledim. Ama haberlerde baktım kesinlikle herhangi bir temasım olmadı" Sanık avukatlarından Selamet Şen'in "o akşam polis tarafından dövüldünüz mü" sorusuna Sanık Koyuncu, "evet" diye cevap verdi. Sanık avukatların; "Sizi döven polislerden şikayetçi oldunuz mu?" sorusuna "Susma hakkımı kullanıyorum" diye cevap verdi. VURMA DEDİM DİNLETEMEDİM Ali İsmail'in babası Şahap Korkmaz bayıldı. Şahap Korkmaz salondan dışarı çıkartıldı. Mahkeme salonunda gergin dakikalar yaşanıyor. Ali'nin kuzeni "gün yüzü görmeyin" diye bağırdı. Sanıklardan Ebubekir Harlar'ın savunmasıyla duruşma devam etti. Harlar, polislerin kendilerine 'yakalayın' diye ikaz ettiklerini, kendisinin Ali İsmail'e çelme taktığını ancak düşüremediğini ardından polis Mevlüt Saldoğan'ın Ali İsmail'i yakaladığını söyledi. "Çelme taktım ama düşmedi, polisin öldüreceğini bilmiyordum, bilsem yapmazdım" diye konuşan Harlar, Sanık Mevlüt Saldoğan'ın Ali İsmail'i tekmelerken 'söyle bakalım şimdi kim o.çocuğu' diye bağırdığını söyledi. Harlar, Mevlüt Saldoğan'a 'Vurma çocuğa, yazıktır' dediğini ama dinletemediğini iddia etti. Harlar, Mevlüt Saldoğan ile birlikte Ramazan Koyuncu, İsmail Koyuncu ve Muhammed Vatansever'in de Ali İsmail'e vurduğunu dile getirdi. Mevlüt Saldoğan, kendisini suçlayan Ebubekir Harlar'a soru sorduğu esnada Ali İsmail'i kovalarken önünde koşan iri yapılı kişinin Yalçın Akbulut olduğunu açıkladı. ALİ İSMAİL KENDİNİ YERE ATTI Diğer sanık Ramazan Koyuncu, "Eylemciler polislere molotof atıyordu. Köyden geldim korktum" diye savunmasına başladı. "Ali ismail koşarken kendini yere attı. Zarar verme niyetimiz yoktu, ani panikle oldu. Vurmadık zaten. Polis iki tane vurdu" diye konuşan sanık Ramazan Koyuncu, savcının çağırması üzerine bekletmemek için Bodrum'dan geldiğini, 6 Ağustos'tan beri mağdur olduğunu söyledi. "Yerdeki şahıs küfürler edince Mevlüt Saldoğan 3 tekme daha attı" diye konuşan Koyuncu, Ali İsmail Korkmaz'ın ölümüne Mevlüt Saldoğan'ın sebep olabileceğini söyledi. Korkmaz ailesinin avukatları, sanıkların özel avukat tuttuğu için CMK'den atanan avukatların çekilmesini talep etti. Avukatların talebi kabul edildi, sanıkların CMK avukatları davadan çekildi. ALİ İSMAİL'İN AĞZINDAN BİR TANE KÜFÜR ÇIKMADI Sanık savunmalarının sona ermesinin ardından Ali İsmail Korkmaz'ın babası konuştu. Şahap Korkmaz, "Benim oğluma pusu kurdular, vahşet var orada. Hastaneye gittiğimizde gözlerinden ayaklarına kadar mosmordu Ali İsmail. Bunu yapan insan olamaz, vahşi yaratıktır. Ali İsmail yılanı sineği bile incitmezdi. Ağzından bir tane küfür çıkmadı, küfür etmez. Çocuklara bedava ders çalıştırırdı" dedi. Anne Emel Korkmaz, "Ali İsmail'e bir tokat atmadım, nasıl canice öldürdüler. Bu savunma değil, bir ana yüreği nası dayansın buna" diye konuşurken ağabey Gürkan Korkmaz, "İnsan diye tabir edilen şu yaratıklar tasarlayarak, kasten kardeşimi öldürmüşlerdir..." dedi. Korkmaz ailesinin avukatları tutuksuz sanıkların da tutuklanmasını talep etti. Avukat Ayhan Erdoğan, sanık anlatımlarının polis Yalçın Akbulut'un da katılan olduğunu ortaya çıkardığını söyledi. TUTUKSUZ YARGILANAN POLİS İÇİN TUTUKLAMA İSTEMİ Kayseri 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ifadelerin alınmasının ardından hayet savcıya mütala için söz verdi. Cumuriyet savcısı, duruşmada tutuksuz olarak yarğılanan polis memuru Yalçın Akbulut'un da tutuklanmasını, Eskişehir'deki çok sayıda şahitle ilgili ifadelerin alınmasını istedi. Savcı, bu arada silinip jandarma kriminal biriminde kurtarılan Harman Fırını'nın kamerası görüntülerinde dövülen kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK'a gönderilen görüntülerle ilgili henüz mahkemeye iletilmeyen raporun gönderilmesini istedi. Mahkeme heyeti yaklaşık 1 saatlik aranın ardından duruşma salonuna gelerek kararları açıkladı. İşte o kararlar; -Sanıkların tüm telefon numaraları ve olay günü tüm görüşmelerinin TİB'den istenmesine, -Ali ismail Korkmaz'ın telefon kayıtlarının istenmesine, -Sanıklar arasında menfaat çatışması olduğuna, bu nedenle her müdafiin sadece bir sanıgı savunmasına, -Sanıkların avukatlarının belirlenmesi için ek süre verilmesine, -Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, Yalçın Akbulut'un tutuklanması talebi ise reddedildi Mahkeme ise 12 Mayıs 2014 tarihine ertelendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572761.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572761.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d480fc143b9b217a954d889ebebcab30f6348c4a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572761.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hakan Şükür'den 'yolsuzluk' açıklaması!. TBMM 24. Dönem İstanbul 3. Bölge Milletvekili Hakan Şükür, AK Parti 'den istifa ettikten sonra, merak edilen süreç ile ilgili ilk kez canlı yayında açıklamalarda bulundu. Bugün TV'de yayınlanan "Erkam Tufan'la Analiz" programına konuk olan Hakan Şükür, istifası ile ilgili ... Bugün TV'de Erkan Tufan'la Analiz programının canlı yayın konuğu olan Bağımsız İstanbul Milletvekili Hakan Şükür gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. TBMM 24. Dönem İstanbul 3. Bölge Milletvekili Hakan Şükür, AK Parti 'den istifa ettikten sonra, merak edilen süreç ile ilgili ilk kez canlı yayında açıklamalarda bulundu. Bugün TV'de yayınlanan "Erkam Tufan'la Analiz" programına konuk olan Hakan Şükür, istifası ile ilgili 'talimat aldı' ithamlarına karşılık "Ben hayatım boyunca kimseden talimat almadım" diye konuştu. "BEN EMİRLE DEĞİL, BAŞBAKAN'IN TEKLİFİYLE MİLLETVEKİLİ OLDUM" AKP'li Mehmet Ali Şahin'in 'İşin özeti: Bana emrettiler ben AK Parti'ye geldim, şimdi emrettiler ayrıldım' demektir" ifadelerinin sorulması üzerine Şükür, kendisinin AK Parti'ye nasıl girdiğini, Başbakan Erdoğan'ın çok iyi bildiğini söyledi. Bağımsız vekil Şükür, Başbakan'ın kendisini Dolmabahçe'ye davet ettiğini, orada da kendisine milletvekilliği teklifinde bulunduğunu belirtti. 26 Şubat'ta görüşmeye giderken aklında vekillik olmadığını anlatan Şükür, "Ben emirle değil, Başbakan'ın teklifiyle vekil oldum." diye konuştu.. "HER ŞEYİN ÜZERİNE YEMİN EDEBİLİRİM, İSTİFA İÇİN TALİMAT ALMADIM" "Hocaefendi'nin emri ya da talimatıyla mı AK Parti'den istifa ettiniz?" sorusuna ise Hakan Şükür, "Benim inançlı olduğumu, değerlerime ne kadar önem verdiğimi herkes bilir herkes bilir; her şeyin üzerine yemin edebilirim. Ve bu ispatlanırsa aynen İdris Bal'ın söylediği gibi, ben bununla ilgili istifa etmeyi bırakın hayatımla ilgili birçok şeyden de vazgeçerim." diye cevap verdi.. Eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür, talimat söylemlerinin bir itibarsızlaştırma olduğunu söyleyip, şunları ifade etti: "Ben biraz ne kadar da eksik olsam da kendimi kesinlikle hizmete bağlı görmüyorum, göremiyorum çünkü; Oradaki hizmetlerin zerresi kadar olamayacağımı, oradaki bir öğretmenin dünyanın neresinde görev yapıyor olduğunu kendi gözlerimle müşahade ettiğim için söylüyorum bunu. Kendimi oraya yakıştıramıyorum, açık söyleyeyim. Daha fazla hizmet edebilirim ben. Hem ülkem için uluslararası alanda olur kendi ülkemde.. Benim duygusal tavrım bu. Ama 'talimatla geldi, talimatla gitti' gibi giderken kendi iradeniz dışında hareket ettiğinizi ima eden sözler hep itibarsızlaştırma. Şimdi buradan ayrıldıktan sonra bunların söylenmesi, moda kelimeyle 'zamanlamanın manidar' olması, çıktıktan sonra size çok farklı şeylerin söylendiği.. Keşke söylenmeseydi, keşke bunları duymamış olsaydım.." "İSTİFA MEKTUBU TAMAMEN BANA AİT" İstifa mektubunu eşinin yanında yazdığını, dört buçuk sayfadan bir buçuk sayfaya indirdiğini ve en değer verdiklerinin üzerine de yemin edebileceğini söyleyen Şükür, bugüne kadar tutan televizyon programları yapan, duygularını ifade edebilen, çok okuyan, hayatı yaşayarak öğrenmiş, birçok farklı şeyler görmüş, sıkıntılar yaşamış, sıkıntılardan çıkma yolunu kendi geliştirmiş ve muhakeme yeteneği olan bir insan olarak mektubun kendisine ait olduğunu ifade etti. 'Fethullah Gülen sizin için kimdir?' sorusunu da bağımsız vekil Şükür, "Benim için değer verdiğim, vatanını milletini seven, bayrağını seven, o bayrak için ölmeyi bile göze alacak sevdiğim bir insan" şeklinde cevapladı. BANA BAKANLIĞIN HAYIRLI OLSUN DEDİ Ayrıca Hakan Şükür istifa süreciyle ilgili, şunları söyledi: "16 Aralık günü benim bir konuşmam vardı. Konuşmamı yazdım. Haşan Şaş ile birlikteydik. İstifa metnini ilk gören Hasan Şaş'tır. Ben istifa kararını önceden almıştım. İstifamdan önce bir bakanımız bana bakanlığın hayırlı olsun ama benden duymadın dedi. Ben nereden bileyim 15 aydır süren bir soruşturmanın 17 Aralık günü ortaya çıkacağını. Bu olay benim hesap edebileceğim bir şey değildi. Bakan olup istifa etmektense istifa metnini verdim ve ayrıldım. 25 YIL TOP OYNADIM 4,5 MİLYON DOLARIM YOK Yolsuzluk yapıldığına inandığını söyleyen Şükür, "İnter'de Torino'da Galatasaray'da olmak üzere 25 yıl top oynadım 4.5 milyon dolarım yok Halkbankası müdürünün var" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572762.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572762.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4854eb992dc35ca5e82c66d6549f37f22b36d09e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572762.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tribünler 'Ali İsmail Korkmaz'ı unutmadı. Fenerbahçe Ülker'in Anadolu Efes'i 73-64 mağlup ettiği mücadelede tribünler, Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için yazılan besteyi söyledi. Karşılaşmanın son periyotunda Sarı-lacivertli taraftarlar, Kayseri'de davası görülen Ali İsmail Korkmaz için sloganlar attı. Ali İsmail Korkmaz için ... Fenerbahçe Ülker'in Anadolu Efes'i 73-64 mağlup ettiği mücadelede tribünler, Eskişehir'de eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz için yazılan besteyi söyledi. Karşılaşmanın son periyotunda Sarı-lacivertli taraftarlar, Kayseri'de davası görülen Ali İsmail Korkmaz için sloganlar attı. Ali İsmail Korkmaz için yazılan 'Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz' bestesi, hep bir ağızdan dakikalarca söylendi. Fenerbahçe tribünlerinin söylenen tezahürat şöyle; "Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya. Öptüğü çubuklu forma, yaşayacak anısında Ali İsmail Korkmaz, Fenerbahçe yıkılmaz." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572763.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572763.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..67a11e0f80dc5692c728b6ee7afec5412e09ec6c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572763.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Valinin görevden alınmasını bekliyoruz'. Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olaylara ilişkin, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi'nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail'in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür ... Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K'ya konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir'in bugün Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davası ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olaylara ilişkin, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi'nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail'in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti. Yani elinde silah varsa bunu kullanmak isterse ateş alanı kesinlikle orada oturan baro başkanları, avukatlar ve aile" dedi. Feyzioğlu, "Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Eskişehir Valisi'nin Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar. Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail'in alınması da bekliyor" diye konuştu. "TABANCAYLA TELEFONU BİRBİRİNDEN AYIRABİLİRİM DİYOR ARKADAŞLARIMIZ" Dava sırasında yaşanan arbedeye ilişkin Feyzioğlu, "Olayı çok yakından gözleyenlerle görüştüm. Son derece moda tabirle 'manidar' bir durum. Avukat arkadaşlarım, o sırada kendisine müdahale ettiklerini hatta elini bu silah olabileceğini düşündükleri kabarıklığa attıklarında kabzayı tuttuklarını, avukat arkadaşımız kabzasından tuttuğunu ve bunun üstüne o kişinin avukat arkadaşımızın eline vurarak elini bıraktırdığını ifade etti. Söylediği şey şu: Ben herhalde bir tabancayla telefonu birbirinden ayırabilirim diyor arkadaşlarımız. Yani elinde silah varsa bunu kullanmak isterse ateş alanı kesinlikle orada oturan baro başkanları avukatlar ve aile" diye konuştu. "AVUKATLAR, 'ELİNDE SİLAH VARDI' DİYOR" Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olayların incelenmesi gerektiğini belirten Feyzioğlu şöyle konuştu: "Bunun üzerine gidilmesi lazım. Ciddiye alınması gereken avukatlar, 'elinde silah vardı' diyor. Bir arbede yaşanıyor. Görüntüler var. Eminim polis de o sırada kameraya çekmiştir. Yurttaşalar da, gazeteciler de çekmiştir. Arbedenin içinde ihtimaldir ki polis olmayanlar da vardır. Yanında çok rahatlıkla silahın değiş tokuş edilebileceği bir arbede yaşanıyor. Belinde silah olan şahıs, kaloriferin üzerine çıkıyor. Hakim bir konum alıyor. Hakim konumunda tam atış menzilinde, baro başkanları, avukatlar ve aile var." "KORKUNÇ BİR PROVOKASYON HAREKETİ GERÇEKLEŞEBİLİR" Provokasyon uyarısında bulunan Feyzioğlu, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi'nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail'in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti. Dolayısıyla ben bir valinin, valilerimizin enine boyuna bir araştırma yapmadan hemen sonuca atlamasını bir şeyler ortaya çıkabilecekken, çıkmasını önleyecek davranışlar olarak gördüm. Yadırgadım. Bunun incelenmesi lazım" dedi. "ESKİŞEHİR VALİSİ'NİN GÖREVDEN ALINMASINI BEKLİYORUZ" Feyzioğlu, "Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Niçin aldığını bilmiyorum. Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar. Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail'in alınması da bekliyor" dedi. "MAHKEMENİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMASI GEREKİR" Suç duyurusunda bulunacak mısınız? Şeklindeki soruya Feyzioğlu, Olayın herkesin gözü önünde olduğunu, mahkemenin, savcının suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi. "TÜRKİYE'DE YARGIDA GİDİŞ BİR KADILIK SİSTEMİ GİDİŞİ" Feyzioğlu, "Türkiye'de yargıda gidiş bir kadılık sistemi gidişi. Yani savunmayı dinlemeyen, saymayan bir gidiş. Bu gidişin de bir numaralı sebebi, Türkiye'de özel görevli mahkeme yapısı. Virüs gibi bu çok tehlikeli düşünce, genel mahkemelere de yayılıyor" dedi. "CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ADIM GEÇİYOR" Siyasete girip girmeyeceğine ilişkin bir soruya Feyzioğlu, "1136 sayılı Avukatlık Kanununun 110. Maddesi gereği Türkiye Barolar Birliği'nin alanında ki bu bizim alnımız. Kanun önerisi götürme görevini yerine getirdiğim için mi cumhurbaşkanı adayı olarak adım geçiyor? Gizli tanıklığın kaldırılmasını talep ettiğim için mi acaba. Teklif gelirse oturur konuşuruz. Böyle bir teklif yok ki" diye yanıt verdi. "5 YIL DA MAKUL BİR SÜRE DEĞİL" Başbakan Erdoğan'ın "Uzun tutukluluk süresini 5 yıla indiriyoruz" şeklindeki açıklamasını değerlendirmesi istenen Feyzioğlu, "Tek başına yetmez. Sadece makyaj yapılmış olur. Bir kişiyi, 1 yıl, 3 gün 6 ay özgürlüğünden haksız yere koparmak zaten haksızlıktır. Nasıl telafi edeceksiniz. İçeridekiler üzerinden pirim yapmak isteyenler varsa, kapıyı 3 saat üzerlerine kilitlesinler bakalım nasıl düşünüyorlar çıktıktan sonra. 5 yılda makul bir süre değil ki" ifadelerine yer verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572873.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572873.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..447354e114f71e617cd0fd7af647a8985eebd36d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572873.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Erdoğan Yüce Divan'a gidecek'. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rüşvet ve kirlilik bataklığına saplandığını söyleyen MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Ana Haber'de Halk tv Haber Müdürü Semra Topçu'nun sorularını yanıtladı. 2004 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile ilgili Yüce Divan'a gönderilen ve aklanan Koray Aydın, ... Koray Aydın, "tapeler yalan söylemez" diyerek, Erdoğan ile ilgili flaş bir iddiada bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rüşvet ve kirlilik bataklığına saplandığını söyleyen MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Ana Haber'de Halk tv Haber Müdürü Semra Topçu'nun sorularını yanıtladı. 2004 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile ilgili Yüce Divan'a gönderilen ve aklanan Koray Aydın, "tapeler yalan söylemez" diyerek, dosyayı incelediğini belirtti ve Başbakan Erdoğan'ın Sabah-Atv satışından Yüce Divan'a gideceğini iddia etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572900.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572900.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fbe4f67a9127c087844a2bdea8fc580c4d1e1503 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572900.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li vekilden manidar tweet. Hükümet ile Gülen Cemaati arasında yaşanan gerginlik ve ihanet tartışmaları sürerken AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık'ın tweeti dikkat çekti. Tweetleri ile gündem yaratan AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık bu kez, 'Asla nankörlük etmezler' diyerek, koyun sürüsü fotoğrafı paylaştı. Takipçilerinden gelen ... AKP İzmir milletvekili Ali Aşlık'ın koyun sürüsünün fotoğrafını 'asla nankörlük etmezler' sözleriyle paylaşması sosyal medyada büyük tepki topladı. Hükümet ile Gülen Cemaati arasında yaşanan gerginlik ve ihanet tartışmaları sürerken AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık'ın tweeti dikkat çekti. Tweetleri ile gündem yaratan AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık bu kez, 'Asla nankörlük etmezler' diyerek, koyun sürüsü fotoğrafı paylaştı. Takipçilerinden gelen tepkiler üzerine yeni bir tweetle açıklama yapan Aşlık, "Arkadaşlar bir önceki twitimi algı için oluşturulan gündemle değil gerçek gündem çerçevesinde yorumlayın.Bilmem anlatabildimmi?" dedi. Aşlık, daha önce de Savcı hakkında yazdığı mesajda, 'Süper Savcı' olarak bilinen ve nisanda evinde ölü bulunan Murat Gök örneğini vererek "Savcı Öz, Savcı Murat Gök gibi kendi sonunu kendi hazırlayacak! Ne demiş atalarımız: Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste..." yazmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572902.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572902.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e573c2b4fb7f2199ef22e40ec990a11280578b8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572902.txt @@ -0,0 +1 @@ +LPG'de indirim. Geçtiğimiz hafta motorine yapılan indirimin ardından LPG'de de yarından itibaren geçerli olmak üzere 14-17 kuruş aralığında indirime gidildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572904.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572904.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..66bf241a79f081c229cf5417fe4e8299d7226774 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572904.txt @@ -0,0 +1 @@ +SBS sonuçları yenilendi. İŞTE MEB'DEN YAPILAN RESMİ AÇIKLAMA Ortaöğretime Yerleştirme Sistemi çerçevesinde 8'inci sınıflar için uygulanan Seviye Belirleme Sınavı (SBS) Bakanlığımız, Sınav ve Yerleştirme Yönergeleri ile Sınav Başvuru Kılavuzu hükümleri doğrultusunda 08 Haziran 2013 tarihinde 1.112.604 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Sınav sonuçları 12 Temmuz ... MEB, mahkeme kararı doğrultusunda 2013 yılındaki SBS yerleştirme sonuçlarını yenilediğini duyurdu. Yapılan açıklamada 103 öğrencinin yerleştirme sonuçlarının değiştiği açıklandı İŞTE MEB'DEN YAPILAN RESMİ AÇIKLAMA Ortaöğretime Yerleştirme Sistemi çerçevesinde 8'inci sınıflar için uygulanan Seviye Belirleme Sınavı (SBS) Bakanlığımız, Sınav ve Yerleştirme Yönergeleri ile Sınav Başvuru Kılavuzu hükümleri doğrultusunda 08 Haziran 2013 tarihinde 1.112.604 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Sınav sonuçları 12 Temmuz 2013 tarihinde açıklanmış, ancak aynı gün yapılan inceleme sonucunda söz konusu sınavda Almanca ve Fransızca testlerini yanıtlayan 718 adayın yabancı dil testlerine ilişkin değerlendirilmesinde yanlışlık yapıldığı tespit edilmiştir. Yine aynı gün Almanca ve Fransızca testlerinden sınava giren adayların yeniden değerlendirilmesi yapılmış ve herhangi bir mağduriyete yer vermeyecek tedbirler alınarak yeni puanlar saat 17:00'de açıklanmıştır. Akabinde öğrencilerimizden tercih başvuruları alınmış, asıl ve yedek yerleştirmeleri yapılmış, kayıtlar gerçekleştirilmiş ve eğitim öğretimin bir dönemi geride bırakılmıştır. Ancak, 12 Temmuz 2013'te ilan edilen sınav sonuçlarına ilişkin işlemin aleyhine Ankara 18. İdare Mahkemesinde dava açılmış ve ilgili mahkemece "dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceği" gerekçesi ile sınav sonuçlarının açıklanmasından yaklaşık altı ay sonra yürütmenin durdurulması yönünde karar alınmış, bu karar 15.01.2014 tarihinde Bakanlığımıza tebliğ edilmiştir. Dava konusu işlemin üzerinden yaklaşık altı ay geçmesinden sonra ilgili mahkemece yürütmeyi durdurma kararının verilmesi ve yine verilmiş olan kararın Bakanlığımıza ve taraflara ulaşmadan basın yayın organlarında yer alması son derece anlamlı bulunmuştur. Esasında yukarıda da izah edildiği üzere, dava konusu işlemin Mahkemeye intikal etmesinden önce, Almanca ve Fransızca testlerinden sınava giren adayların değerlendirilmesi yeniden yapılmış ve sınava giren bütün öğrencilerimizin sıralamaları ve yerleştirme işlemleri yeni duruma göre belirlenmiştir. Dolayısıyla öğrencilerimizin puan hesaplamaları ve okul yerleştirmeleri açısından herhangi bir mağduriyet yaşanmamıştır. Ancak verilmiş olan karar mucibince ve Mahkemenin yönlendirmesine göre, sınav sonuçları Bakanlığımızca yeniden hesaplanmış ve mezkür karardan kaynaklanabilecek olası mağduriyetleri önlemeye yönelik çalışmaların süresi içerisinde tamamlanması için Mahkemenin ilk kararının Bakanlığımıza tebliğ edilmesiyle beraber hazırlıklar başlatılarak gerekli tüm önlemler alınmıştır. Sınav sonuçlarının tekrar değerlendirilmesi neticesinde; Dört öğrencimizin daha üst tercihlerine, doksan dokuz öğrencimizin ise mevcut okullarından daha alt tercihlerine yerleştirilebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır. Ancak bu durumda olan öğrencilerimizin Mahkeme kararından herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için Bakanlığımızca gerekli tedbirler alınmakta olup karardan etkilenen öğrencilerle iletişime geçilerek talepleri olması durumunda tercihleri doğrultusunda işlem yapılacağı kendilerine bildirilmiştir. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız. Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572906.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572906.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b21a2c858487ef5718b7719210fcd0d318e5309 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572906.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Takiyye, yalan... her yol var'. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları... 77 milyon Türkiye vatandaşının özlemlerini Berlin'e taşıdık. Buradan anavatanınızı, baba ocağınızı çok yakından takip ettiğinizi biliyorum. Şunu memnuniyetle ifade etmek istiyorum: Türkiye emin ellerde. Türkiye emniyet içinde. Türkiye istikrarla büyümeye, huzuruna huzur katarak geleceğe emin ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'de Avrupalı Türk Demokratlar Birliği tarafından düzenlenen "Berlin Buluşması" programında konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları... 77 milyon Türkiye vatandaşının özlemlerini Berlin'e taşıdık. Buradan anavatanınızı, baba ocağınızı çok yakından takip ettiğinizi biliyorum. Şunu memnuniyetle ifade etmek istiyorum: Türkiye emin ellerde. Türkiye emniyet içinde. Türkiye istikrarla büyümeye, huzuruna huzur katarak geleceğe emin adımlarla koşmaya devm ediyor. -Türkiye 2023'e kararlı bir şekilde yürüyor. -Gözünüz asla arkada kalmasın. Şu iki şeyle göğsünüzü gere gere gurur duymanızı özellikle istiyorum. Dünyanın en büyük ülkelerinden bnirinde, dost Almanya'da çalışıyor ve yaşıyor olmaktan gurur duymanızı istiyorum. Aynı şekilde Türkiye'nin vatandaşı olduğunuz için, dilinizden, bayrağınızdan milletinizden gurur duymanızı sizlerden istiyorum. -Bugün özgüvemni yüksek bir Türkiye var. Dış politikasıyla aktif bir Türkiye var. -Ocak ayının ihracat rakamları açıklandı. Ellerini ovuşturanlara sesleniyorum. Türkiye 2014'e ihracatta tüm zamanların aylık rekoruyla giriyor. Ocak ayında ihracat 12 milyar dolar oldu. -Dünyanın her ülkesine tüm ihracatçımız ulaşıyor. Bizim ihracatçımızın ulaşmadığı ülke kalmadı. -2013 yıının ilk 9 ayında Türkiye ekonomisi yüzde 4 büyüme kaydetti. Bir çok gelişmiş ülkenin ekonomisi çökerken, bir kısmı 0'ın altına inerken biz OECD raporlarına göre ilk 5'in içerisinde yer aldık. Ekonominin küçüldüğünü söyleyenler önce bunun görmek zorundalar. Şunu unutmayın; Üzümü yenen ağaç taşlanır. Biz küllerinden ayağa kalkan bir milletiz. Emin adımlarla hedefe doğru yürüyoruz. -Berlin'den bir yerler bazı sinayalleri vermemiz lazım. Birileri ahkam kesiyor. Türkiye'de yolsuzluk varmış diyorlar. Bizim en güçlü olduğumuz nokta burası. Yahu yolsuzluğun olduğu ülkede 230 milyar dolarlık millli geliri 10 yılda 800 milyar doların üzerine nasıl çıkaracaksın? -Göreve geldik. Benim üniversitedeki öğrencim 45 liracık burs alıyordu. Şimdi 507 liraya çıktı. -İlk orta lise bütün yavrularımıza kitaplarını ücretsiz veriyoruz. Bütün bu adımların yanında önemli bir adım daha var. Nedir o? Sağlık. Hastanesi olmayan ilimiz kalmadığı gibi şimdi ilçelerimizde hastane yapmak suretiyle bu yolu devam ettiriyoruz. -Hastane kapılarında kuyuruğa giriyoduk. tedavi teşhis için doktor hak getire. Bir röntgen çektireceksin 7 ay sonraya gün veriyorlardı. Şimdi aklınıza ne gelirse bütün imkanalar her ilimizde var. Artık insanını insan yerine koyan bir anlayış var. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bunlar olabilir mi? -Şu anda Ana muhalefetin genel müdür var. Bir zamanlar SSK'nın genel müdürüydü. SSK'nın genel müdürüyken ilaç bulamıyorduk. Bunlara bir ülke teslim edilir mi? Zaten milletim ondan teslim etmiyor. -Muhalefetin en önemli sanatı iftiradır. -Adalet saraylarının sayısını çoğalttık. Artık merdiven altı bir yargı yok.  Bir zamamnlar karakol denince korku tünellleri akla gelirdi, bunları aştık. -Üçüncü havalimanı yapılıyor, yıllık yolcu kapasitesi 100 milyon yolcu. -3. Köprü'yü inşa etmeye başladık. İnşa bedeli 2,5 milyar dolar. Şu anda Anadolu ve Avrupa yakasında direkler yükseldi. 3. Boğaz köprüsü dünyanın sayılı asma köprülerinden biri olacak. -Bitmedi. Ne yaptık bu arada Marmaray'ı bitirdik. 153 yıllık rüyaydı bunu bzi gerçekleştirdik. Boğazın 62 metre derinliğinde.  Günde 100-150 bin yolcu taşınıyor. -Bizim fiilimizin ulaştığı yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz. -Bitmedi. Şimdi Marmaray'ın biraz güneyinde denizin altından çift katlı tünel yapıyoruz. Denizin altından yapmak daha kolay. Üstünden yaptığımızda sandallarla gelip proveke etmeye çalışıyorlar. Denizin altında olduğu için göremiyorlar. -İzmir-İstanbul arasını 3 saate indiriyoruz. -Her zaman söylüyorum dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Biz ancak rükuda eğiliriz, insan karşısında değil.  Kimse bu yola tevessül etmesin. -İnşallah Türkiye büyümeye devam ediyor. Şu anda biz kendi uydularımızı inşa ediyoruz. Gittik yerinde inceledik. Bu ay fırlatılıyor. 3 ay sonra 4. sü geliyor. İnşallah 5. sini de Türkiye'de Ankara'da inşa edeceğiz.Dünyada kendi savaş gemilerini inaş edebilen 10 ülkeden birini inşa edebilen bir ülke konumuna gelebildik. -Çetelerin, mafyaların, örgütlerin suntasına son verdik. Üniversitede uygulanan başörtüsü yasağına son verdik. Kamuda başörtüsünü serbest bırakarak toplumsal barışın önünü açtık. 4+4+4 uygulamasıyla meslek liselerinin imam hatiplerin kapılarındaki kilitleri kırdık. İfade özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önünü açtık. 30 yıldır devam eden teröre karşı mücadelede çok olumlu bir noktaya geldik. -İzmir-İstanbul arasını 3 saate indiriyoruz. -Her zaman söylüyorum dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Biz ancak rükuda eğiliriz, insan karşısında değil.  Kimse bu yola tevessül etmesin. -İnşallah Türkiye büyümeye devam ediyor. Şu anda biz kendi uydularımızı inşa ediyoruz. Gittik yerinde inceledik. Bu ay fırlatılıyor. 3 ay sonra 4. sü geliyor. İnşallah 5. sini de Türkiye'de Ankara'da inşa edeceğiz.Dünyada kendi savaş gemilerini inaş edebilen 10 ülkeden birini inşa edebilen bir ülke konumuna gelebildik. -Çetelerin, mafyaların, örgütlerin suntasına son verdik. Üniversitede uygulanan başörtüsü yasağına son verdik. Kamuda başörtüsünü serbest bırakarak toplumsal barışın önünü açtık. 4+4+4 uygulamasıyla meslek liselerinin imam hatiplerin kapılarındaki kilitleri kırdık. İfade özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önünü açtık. 30 yıldır devam eden teröre karşı mücadelede çok olumlu bir noktaya geldik. -Suriye'de yaşanan insanlık dramına biz ses yükselttik. Bizim ülkemize gelen Suriyeli sayısı 700 bine ulaştı. Avrupa 30 bini alamıyor biz Türkiye olarak 700 bin kişiyi misafir ediyoruz. İnsai ve vicdani görevimizi yerine getiriyoruz. -Ülkenizle gurur duymanızı istiyorum. Sizler büyük bir ülkenin evlatlarısınız. Sizler ecdadıyla tarihiyle büyük bir ülkenin evlatlarısınız. Sizin başınız asla öne eğilmeyecek. Umudunuzu kaybetmeyeceksiniz. -Biz 11 yıl boyunca nica tuzaklarla karşılaştık. Darbe senaryoları ürettiler başarısız oldular. Partimizi kapatmak istediler sonuç alamadılar. Ekonomiyi sarsmak istediler yine başarısız oldular. İşte şu anda da aynısını yapmak istiyorlar. Önce olaylarını çıkardılar, şimdi de 17 Aralık operasyonunu çıkardılar. -17 Aralık darbe girişimiyle, çok sayıda milli değerimizi hedef aldılar, yine sonuç alamadılar. Yolsuzluk ve rüşvet kılıfı altında, Türkiye'nin milli değerlerine, milli kurumlarına, milli politikalarına saldırı düzenlediler. -Milli iradeyi çalanlar, her seferinde Türkiye hazinesini boşaltmış, yetimin hakkına el uzatmış, Türkiye'yi yoksullaştırmıştır. İşte şu anda da milli iradeyi çalmak, Türkiye'yi o eski günlere götürmek istiyorlar. -İftiralarla bir yargı darbesinin yapılmasına, milli iradenin tekrar çalınmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. -Yurtdışında kendi ülkesini karalayanlarda vatan sevgisi olabilir mi? Eğer yapacağı bir şey varsa bunu gel ülke içinde yap. Ama güçlerini  yetmediğini bilerek dezenformasyon yapmak suratiyle takiyye, yalan... her yol var bunlarda. Türkiye üzerine kirli hesaplar yapanların, maşaların heveslerini kursaklarında bıraktık. -Hırsızlıkların en büyüğü milii irade hırsızlığıdır. Şimdi de milli iradeyi çalmak Türkiye'yi eski günlere götürmek istiyorlar. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye'nin kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkan bir iktidar var. Kim olursa olsun hırsızlığa yolsuzluğa müsamaha göstermeyen bir iktidar var. Yaptıkları planlar tek tek deşifre oluyor. Asıl niyetler, hedefler ortalığa saçılıyor. Milletvekillerine istifa et talimatı vererek yeni parti hesapları yaparak Türkiye üzerine kurdukları senaryo var. Geçti artık o günler. Şuna buna istifa et diyenler...Lütfen çok uzaklarda kalmasınlar. Siyasetin yeri Türkiye. Gelsinler Türkiye'de siyaset yapsınlar. 17 Aralık sürecinden Türkiye güçlenerek çıkacak. -Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk defa sandığa gideceksiniz. 7 ayrı bölgede bu tür dev salonlarda sandıklar kurulacak. Her turda 4 gün süreyle...Böyle bir adımı atmak da bize nasip oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572907.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572907.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cc14af2e2335c87588aeff11d27e6b168578eeec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572907.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aziz Yıldırım'a Sivas şoku!. Sivasspor ile Fenerbahçe arasında pazar günü oynanacak maçta konuk ekibin Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım'ın stada alınmaması yönünde Fenerbahçe Genel Kurul Üyeleri Recep Özcan ve Timur Özcanoğlu'nun Sivas Valiliği'ne dilekçe gönderdiği öğrenildi. Dilekçeyle ilgili yarın değerlendirme yapılacak. Recep Özcan ile Timur ... Sivasspor ile Fenerbahçe arasında pazar günü oynanacak maçta konuk ekibin Kulüp Başkanı 'ın stada alınmaması yönünde Fenerbahçe Genel Kurul Üyeleri Recep Özcan ve Timur Özcanoğlu'nun Sivas Valiliği'ne dilekçe gönderdiği öğrenildi. Dilekçeyle ilgili yarın değerlendirme yapılacak. Recep Özcan ile Timur Özcanoğlu'nun avukatları aracılığı ile hazırladığı dilekçe Sivas Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne ulaştırıldı. Fenerbahçe Başkanı 'ın 16'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nden şike ve örgüt suçlarından ceza aldığı, kararın Yargıtay tarafından onandığı ve bu kararla birlikte dernek yöneticisi olmaktan ömür boyu men edildiğine dikkat çekildi. Bu nedenle 9 Şubat'ta oynanacak Sivasspor - Fenerbahçe maçında 'ın seyirden yasaklanma kararı çerçevesinde stada alınmaması istendi. Benzer bir dilekçenin daha önce İstanbul'da oynanan Fenerbahçe-Torku Konyaspor maçında da İstanbul Valiliği'ne gönderildiği öğrenildi. YARIN GÖRÜŞÜLECEK Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne ulaşan dilekçe ile ilgili yarın Valilik nezdinde bir görüşme yapılacağı öğrenildi. Her maç öncesinde güvenlik güçlerince seyirden yasaklı kişilerin listelerinin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne gönderildiğini, Fenerbahçe maçı öncesinde de gönderilecek listede Aziz Yıldırım'ın isminin olup olmayacağının henüz belli olmadığı öğrenildi. Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım'ın maça gelip gelmeyeceğinin de Sivasspor Kulübü aracılığı ile kesinleştirileceği, gelmemesi durumunda ise dilekçe ile ilgili her hangi bir işlem yapılmayacağı belirtildi. Hürriyet \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572910.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572910.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c401d8528d1855e5e0b43f99186a7dbc119e657f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572910.txt @@ -0,0 +1 @@ +Salıcı'dan Topbaş'a horon eleştirisi. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, twitter hesabından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı eleştirdi. Kadir Topbaş'ın 'görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla yargılandığı davaya katılmayıp horon oynamaya gitmesine tepki gösteren Salıcı, twitter hesabından şöyle yazdı: Sn. @Kadir__Topbas görevini ... CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, mahkemeye katılmayıp horon oynamaya giden Kadir Topbaş'ı eleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, twitter hesabından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı eleştirdi. Kadir Topbaş'ın 'görevi kötüye kullanmak' suçlamasıyla yargılandığı davaya katılmayıp horon oynamaya gitmesine tepki gösteren Salıcı, twitter hesabından şöyle yazdı: Sn. @Kadir__Topbas görevini kötüye kullanmak suçlamasıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına katılamadı çünkü horon oynamakla meşguldü Bir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın horon oynamak gibi yoğun bir gündeme sahip olduğunu da görmüş olduk. İstanbul'un asıl Bld. Bşk.'nı olan başyalan hukuku çiğneyince, karşısında hazırolda duran gölge bld. bşk.nın da onu taklit etmesi doğaldır. Sn. @Kadir__Topbas 'ı 30 Mart akşamı İstanbul'un bir ucundan diğer ucuna uzanacak zafer halayımıza da bekliyoruz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572912.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572912.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eae8aa4fcbc3a42d99087b2cb9af5c9f403d5c31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_4/2572912.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD ordusunda dev yolsuzluk. Yüzlerce Amerikan askerinin, Ulusal Muhafız Birliği fonlarını kullanarak 'on milyonlarca doları zimmetlerine geçirdikleri' iddiasıyla soruşturulduğu ortaya çıktı. ABD 'li yetkililer 'ABD ordusunun tarihinin en büyük yolsuzluk skandallarından biriyle karşı karşıya olduğu' yorumunu yaparken, olayın ordu içerisindeki bir hesap teftişi sırasında ... Yüzlerce Amerikan askeri, 'on milyonlarca doları zimmetlerine geçirmek ve yolsuzluk'la suçlanıyor. Yüzlerce Amerikan askerinin, Ulusal Muhafız Birliği fonlarını kullanarak 'on milyonlarca doları zimmetlerine geçirdikleri' iddiasıyla soruşturulduğu ortaya çıktı. ABD 'li yetkililer 'ABD ordusunun tarihinin en büyük yolsuzluk skandallarından biriyle karşı karşıya olduğu' yorumunu yaparken, olayın ordu içerisindeki bir hesap teftişi sırasında fark edildiği belirtildi. ABD basınındaki haberlere göre, 'arkadaşlarının orduya katılmasını sağlayan askerlere verilen ikramiyelerin ödendiği' Ulusal Muhafız Birliği fonundan milyonlarca doları zimmetine geçirdi. Teftiş sonucunda en az 1.200 askere, 'başkalarının orduya katılmasını sağlamadıkları halde sahte ödemeler yapıldığı' ortaya çıktı. Ayrıca müfettişler, 2 bin kadar askere de 'tartışmalı ödemeler yapıldığı' sonucuna vardı. 800'e yakın askerin yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla resmen soruşturma altına alındığı kaydedildi. Senatör Claire McCaskill, "Şüpheli ödemelerin toplamı on milyonlarca doları buluyor. Bir askerin tek başına 275 bin dolar zimmetine geçirildiğinden şüpheleniliyor" dedi. CBS'e konuşan McCaskill, "Bu gerçekten can sıkıcı. ABD ordusu tarihinin en geniş kapsamlı suç soruşturmasıyla karşı karşıya olduğumuz kesin" vurgusunu yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2572981.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2572981.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..20b09f83ce7ef3c998ae765a549ad6b12e07b63c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2572981.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan hangi kanalı arayıp talimat verdi?. AKP Cemaat savaşı ses kaseti sızdırmalarıyla devam ediyor. Bu kez Başbakan Erdoğan'ın Fas'tan Ciner Yayın Holding'in başındaki isim Mehmet Faruk Saraç'ı arayıp talimat vererek Habertürk TV'de habere müdahale etmesiyle ilgili tapeler ortaya çıktı. Tapelerdeki kayıtlara göre, Başbakan Erdoğan, Fatih Saraç'a ... Başbakan'ın yeni ses kaydı internette sızdırıldı! AKP Cemaat savaşı ses kaseti sızdırmalarıyla devam ediyor. Bu kez Başbakan Erdoğan'ın Fas'tan Ciner Yayın Holding'in başındaki isim Mehmet Faruk Saraç'ı arayıp talimat vererek Habertürk TV'de habere müdahale etmesiyle ilgili tapeler ortaya çıktı. Tapelerdeki kayıtlara göre, Başbakan Erdoğan, Fatih Saraç'a Cumhurbaşkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklama ile ilgili haberlerden rahatsızlığını iletiyor ve haberlerin kaldırılması talimatını veriyor. Ardından Saraç'ın müdahalesiyle haber hemen kaldırılıyor. 'FAS'TA TELEVİZYON İZLİYORUM' 4 Haziran 2013 tarihinde direnişi sırasında MHP lideri Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü göreve ve ülkeye sahip çıkmaya davet ettiği açıklamayı Fas'ta Habertürk'te izleyen Başbakan Erdoğan, aradığı Ciner Yayın Holding'in başındaki isim olan Fatih Saraç'ı, "Fas'ta televizyon izliyorum. Şimdi Bahçeli'nin bütün konuşmalarını altta bant olarak da ayrıca geçiyor" diyerek uyardığı tapelere yansıdı. Başbakan Erdoğan'ın Saraç'ın birkaç kez 'anladım efendim' diyerek sözünü kesmesinin üzerine üslubunu sertleştirdiği  karşısındaki ses ise "emriniz olur" diyerek haberi geri çektiği tapelerde yer alıyor. CİNER, GÜLEN'E GARANTİ VERMİŞTİ Bir süre önce de internete sızan Fethullah Gülen'e ait ses kayıtlarında Turgay Ciner'in Habertürk'te Fethullah Gülen hakkında hiç bir olumsuz habere yer vermeyeceği garantisini verdiğine dair konuşmalar medyaya yansımıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573011.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573011.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..35f2db225aa3a6ffb128476de787d6d260192eb2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573011.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul sallandı. Saat 03:56'da merkez üssü İstanbul Arnavutköy olan 3,8 şiddetinde deprem meydana geldi. ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573014.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573014.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1c95e669ef5e72c36f0276651afa67c6694470f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573014.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meclis'te 'Torba Yasa' gerginliği!. TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın arasında 'hakaret' tartışması yaşandı. Genel Kurul'da söz alan ... TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın arasında 'hakaret' tartışması yaşandı. Genel Kurul'da söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, 'alnı temiz olan bir iktidar çıkar tarafsız mahkeme karşısında ifade verir' diyerek sözlerine şöyle devam etti, "Şimdi siz hakimi, savcıyı görevden alacaksınız, polisleri görevden alacaksınız, ondan sonra diyeceksiniz ki, 'bundan sonra herhangi bir soruşturma yapmak için Vali'den izin alacaksın' diyeceksiniz. Tayyip Erdoğan'ın oğlu ifadeye çağrılıyor, niye gitmedi şimdiye kadar. Savcıları değiştiriyorsunuz, mahkemeyi ortadan kaldırıyorsunuz, kendi yargılamanızı kendiniz yapıyorsunuz. Sen gidip de 630 milyon doları devletin iş verdiği kişilerden aldın da niye komplo olsun. Siz yıllarca bu Fethullahçıların elini ayağını öpüyordunuz. Amerikalara gidip elini öpüyordu bunun. Şimdi paralel yapı var diye, bu bahane altında Türkiye'de diktatör bir rejim kurmak için bunu bahane ediyorsunuz. Yoksa paralel yapı diye bir şey yok. Gelin şu soruşturmaları yapalım, bu fezlekeleri getirelim, eğer temizseniz önce ben çıkar özür dilerim. Temiz değilseniz, kirli, hırsız, yolsuz olan kişiler bu devletin başında bulunmasın." "MASUMİYET İLKESİNİN İÇİNE ETTİNİZ" Genç'in sözleri üzerine, sataşma olduğunu belirten AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın söz aldı. Kamer Genç'e sözlerine yanıt veren Aydın; "Kişi kendisinin aynasıdır derler. Burada ilgili arkadaş her seferinde sanki karşısına ayna koymuşlar, aynaya bakarak konuşmaya devam ediyor. Şu Meclis tutanaklarını bir açın bakın ilgili arkadaşın konuşmalarına bakın, bütün konuşmaları hakaret dolu ve aynı konuşmalar. Hiç bıkmadın mı? Usanmadın mı? Yazık günah nedir bilmiyormusun? Hiç mi vicdanın yok? Bu kadar yalanı bu kadar hakareti bu kadar ithamı bir arada yaparsın şaştım doğrusu. Allah ıslah etsin diyorum. Bizim abdestimizden de namazımızdan da şüphemiz yok. Son olaylarla ilgili her seferinde olup olmadığı belli olmayan bir takım iddialar üzerinden bütün bir grubu suçlamanız ne ahlaka ne de hukukla bağdaşır. Masumiyet ilkesinin içine ettiniz. Soruşturmanın gizliliği diye bir şey bırakmadınız. Asıl suç o tapeleri burada okumanızdır. Bu soruşturmanın gizliliğine ihlaldir. Eğer bir suç işleniyorsa, eğer iddialar üzerinde suçlu var derseniz sizlerle ilgili bir takım iddialar dile getirildiğinde hepiniz suçlu olduğunuzu kabul eder misiniz. Kamer Genç ile ilgili bir sürü iddia var. Mal varlığından tutunda şununla bununla ilgili bir takım şeyler var. Bunların hepsini mahkeme gibi yargısız infaz yapsam mahkeme olmadan buradan kalkıp sizi suçlasam ,sizi burada kesin mahkumiyetle suçlasam doğru olur mu? Sayın Başbakanımızın oğlu ile ilgili ne yakalama ne de tutuklama kararı vardı. İfadeye davet varmış oda tebliğ edilmedi. Kendisi de açıkladı ifadeye çağırılırsam hazırım diye" diye konuştu. "DOĞRULARI SÖYLÜYORUM" Ardından Kamer Genç söz aldı ve Aydın'a cevap verdi. Genç; "Ben daima doğruları söylüyorum. Benim mal varlığım, Tayyip Erdoğan'ın da oğlunun da, Tayyip Erdoğan'ın oğlunun Vakıflar Bankası'na yatırılan 100 milyon dolar nereden gelmiş. Bu vakfa kimler bağışta bulunmuş, Fatih Belediye Başkanı niye SİT alanı içinde olan hazine arazisine büyük bir yurt yapmışta Tayyip Erdoğan'ın oğluna vermiş, bunları araştıralım, bir şey yoksa gelir sizden özür dilerim" dedi. "SENİ MUHATTAP ALMAK BİLE İSTEMİYORUM" Ardından, Ahmet Aydın tekrar söz alarak şunları söyledi; "Arızalı saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir. Ama sen ömründe bir defa doğru konuşmayı beceremedin. Yazık yahu. Seni muhatap bile almak istemiyorum. 'Savcıyı hakimi kaldırdınız' diyorsun. Asıl hakimi savcıyı kaldıran sensin, mahkemelere de gerek yok burada herkesi mahkum ettin. El insaf, herkesi mahkum eden sensin. Hem iddia sahibisin, hem hakimsin, mahkemesin yargılama yapıyorsun, hükmü de tesis ediyorsun. Eğer bu söylediklerini ispat etmezsen sen müfterisin, namertsin. Her bir iddiayı ispat etmek zorundasın. Ya iddiada bulunmayacaksın, ya da iddiada bulunduğunu mahkeme kararı ile ispatlamak zorundasın. Elinde varsa bilgi, belge mahkemeye gitmeyen namerttir. Sonuna kadar git takip et, beraber takip edelim. Eğer varsa birinin yolsuzluğu beraber sonuna kadar gidelim. Yoksa gelip bütün bu gruptan, bütün bu milletten, Başbakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan özür dilemen lazım. Ayıptır, her seferinde Cumhurbaşkanından başlıyorsun, milletvekilinden çıkıyorsun. Bu ülkenin temsilini sağlayan bir Cumhurbaşkanı, devletin başıdır, Başbakan hükümetin başıdır, bu milletvekilleri milletin iradesi ile buradadır. Bu kadar hakaret etmeye hiçbirinizin hakkı yok. Senin hiç hakkın yok, milli iradeye saygılı ol önce. Eğer elinde bir takım bilgiler ve belgeler varsa yargıda ispat etmeye çalış, ispat edebilirsen seninle bile beraber olurum. İspat edemezsen müfterisin." Yaşanan gerginliğin ardından TBMM Başkanvekili Meral Akşener, birleşime 10 dakika ara verdi. CHP'Lİ NAZLIAKA'DAN AKPLİ VEKİLLERE: BEN SİZE BAKTIĞIMDA İNSAN GÖRÜYORUM TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine seslenen CHP'li Aylin Nazlıaka; "Başbakan size baktığınızda hanginizi tuzluk, hanginizi karabiber olarak tanımlıyor bunu bilemem. Ben size baktığımda insan görüyorum" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bir konuşma yaptı. Genel Kurul'da söz alan CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, AKPli Milletvekillerine dönerek; "Sayın Başbakan size baktığınızda hanginizi tuzluk, hanginizi karabiber olarak tanımlıyor bunu bilemem. Ben size baktığımda insan görüyorum. O yüzden eğer siz gerçekten insansanız, eğer ben doğru görüyorsam bir vicdana da sahip olduğunuzu varsaymak zorundayım. Eğer bir vicdanınız varsa o zaman sizi Ali İsmail Korkmaz'ın annesini arayıp başsağlığı dilemenizi bekliyorum. Ethem Sarısülük'ün, Medeni Yıldırım'ın, 'ın ailesini aramanızı,başsağlığı dilemenizi bekliyorum. Bu gencecik insanlar demokrasi uğruna öldüler. Dün siz bu duruşmayı izlemek içinde gelen gençlerin seyahat özgürlüğünü engellemeye çalıştınız" dedi. "HİÇ UTANMIYOR MUSUNUZ?" Nazlıaka, sözlerini şöyle sürdürdü; "Dün Ali İsmail'in ailesi ne dedi biliyor musun? 'Keşke bari dövülerek değil de mermiyle ölseydi daha az acı çekerdi' dediler. Ben bunların duyup da utanıyorum, siz hiç mi utanmıyor musunuz? Vicdan azabı duymuyor musunuz? Belkin Elvan benim oğlumla aynı yaşta. Ekmek almak için sokağa çıktı ve şu an komada. Bu çocuk komada ve arayıp da ailesi kimse geçmiş olsun demedi. Sizleri bu aileleri aramaya ve başsağlığı dilemeye ve duruşmaya davet ediyorum. Çünkü eğer biraz vicdanınız varsa ve gerçekten insansanız o zaman bunu yapmanızın beklenmesi en doğru şey. Çünkü siyaset bunun içindir. Siz siyaset gönül işidir o yüzden dün o gencecik çocuklar polis şiddetiyle ölürken, destan yazıyor dediğiniz polislere ne oldu da haşşaşi diyorsunuz. O gencecik çocuklar orada dövülürken, gaz bombalarına maruz kalırken sizin ödüllendirip prim verdiğiniz polisler ne oldu da kötü oldu?" MECLİS'TE 'TORBA YASA' GÖRÜŞMELERİNDE TARTIŞMALAR YAŞANDI TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal arasında sözlü tartışma yaşandı. Genel Kurul'da söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Başbakan Erdoğan'ın dünyanın en zengin başbakanları arasında olduğunu iddia ederek; "Sayın Başbakanı biliyoruz sürekli söylediği bir şey vardı. 'Yırtık ayakkabı ile siyasete girdim' diye. Şuan dünyanın en zengin başbakanları arasında. Başbakanlık sitesine girdiğiniz zaman 3.5 milyon liraya yakın nakit para ve hisselerinden bahsediliyor. Wikileaks belgelerine girdiğimizde İsviçre bankalarındaki 8 hesaptan bahsediliyor. Doğrudur, yanlıştır bunu bilemem, ama bilinen bir şey var; kayıtlara düşen şeyler unutulmaz. Bakın Ekim 1994 yılında Başbakan o dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. 6 villası var demişler. Kendisi yaptığı açıklama da 'Hayır nerede o villa diyor ve Kasımpaşa'da bir dairem, teslim almak üzere bir kooperatif, Bolluca'da 346 metrekare bir arsa ve ortağı olduğum bir şirket dışında hiçbir mal varlığım yok.' Bugün milyonlarca dolarlık servet sahibi Başbakan. 1994 den bu yana belediye başkanlığı ve milletvekiliği dışında hiçbir iş yapmadı. Ama bilinen servetiyle dünyanın en zengin Başbakanları arasında. Bu yolsuzluk soruşturması ortaya çıktıktan sonra bir şeyi daha görüyoruz, birde başbakanın paralel serveti var. Parelel devlet diyorsunuz ya birde paralel serveti var. Kendi üzerine kayıtlı olmadığı iş adamlarına hükümet gücünü kullanıp çöküp, haraç mezat toplayarak ATV ve Sabah grubu gibi medya gurubunu kendi kontrolünü aldığı dolaylı olarak sahip olduğu bir paralel serveti varmış sayın Başbakan'ın. 17 Aralık'tan sonra bunlar ispatlanmaya delillenmeye başladı. Savunma Bakanlığına ait olan 130 hektar arazi İstanbul Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜRGEV) veriyor. Daha doğrusu verilmek için hazırlıklar sonuna kadar bitirilmiş ve tamamlanmış. Ne zamana kadar 17 Aralık operasyonuna kadar. Operasyon olmasaydı arazi TÜRGEV'e verilmiş olacaktı" dedi. BAŞBAKAN'IN MAL VARLIĞI İNTERNET SİTESİNDE DÜZENLİ OLARAK GÜNCELLENİYOR Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal söz alarak, Tezcan'a cevap verdi. Ünal şunları söyledi; "Sayın konuşmacı elinde hiçbir hukuki niteliği olmayan bir internet sitesinde yayınlanan ve internet sitesi adını fezleke olarak yayınlanan bir metni buraya getirip, bu metin üzerinden bir senaryo oluşturup bu senaryo üzerinden kişileri zan altında bırakan bir üslup kullanıyor. Sayın Başbakan'ın mal varlığı internet sitesinde düzenli olarak güncelleniyor ve yayınlanıyor. İnternete girdiğinizde Başbakan'ın mal varlığındaki değişiklikleri net bir şekilde görebilirsiniz. TÜRGEV vakfıyla ilgili konuşacaksanız Türkiye'de İstek Vakfı'ndan ve Başkent Üniversitesi'ne bugünü kadar bütün üniversite ve vakıflara tahsis edilen bütün arazileri konuşalım." Mahir Ünal'ın sözleri üzerine CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, kendisine sataşma olduğunu belirterek söz aldı. Haberal; "Burada sanıyorum çok değişik konular gündeme getirilmeye çalışılıyor. Ama hep iddia ediliyor, bilmeden konuşuluyor diye. Sayın konuşmacı önce Başkent Üniversitesi'nin ne olduğunu bilmesi gerekmektedir. Eğer internete girerseniz Başkent Üniversitesi'ne ne olduğunu öğrenirsiniz. Başkent Üniversitesi'nin arazileri kiralanmıştır bu güne dek. Başkent Üniversitesi devletin hazinesine 12 trilyon para ödemiştir. Kira ödüyorum ben" dedi. AKŞENER'DEN 'SANA NE' TEPKİSİ Haberal'ın konuşma yaptığı sırada ise bazı AKPli milletvekilleri tepki gösterdi. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Meral Akşener, AKPli milletvekillerine müdahale etmemelerini istedi. Bu sırada AKP sıralarından 'Sana ne' diye bir ses yükseldi. Bunun üzerine Akşener, 'Sana ne' diye bağırdığı iddia edilen AKP Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz'a "Bana 'sana ne' diyen arkadaşım, şimdi ara vereceğim, buyurun gelin benim yüzüme karşı söyleyin, hadi bakalım" dedi. Akşener ardından birleşime 10 dakika ara verdi. BAKAN EROĞLU İLE MHP'Lİ YILMAZ ARASINDA 'MADEN RUHSATI' TARTIŞMASI TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz arasında 'maden ruhsatı' tartışması yaşandı. Tartışmaya TBMM Grup Başkanvekili müdahale etti ve birleşime bir saat ara verdi. MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Genel Kurul'da önergeler konusunda söz alarak bir konuşma yaptı. Burada İstanbul'un Sultanbeyli İlçesi'nde Paşaköy maden sahasının 10 milyar dolarlık bir alan olduğunu belirten Yılmaz, Genel Kurul'da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu'na, 'Siz buraya izin vermediğiniz halde Başbakan ve Başbakan'ın özel kalem müdürü sizi aradıktan sonra izin verdiniz mi?' diye sordu ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama Allah büyük ya 3 gün sonra tapeler çıktı. İlgili firmanın 2009 ve 2010 yılında yaptığı başvurulara izin verilmiyor. Ama ne oluyorsa 2011 yılında izin veriliyor. Tapelerde geçiyor, bu işi hızlandırdığı ve kolaylaştırdığı için bakana teşekkür ediyorlar. Burası, izin verildikten bir ay sonra Boshphorus 360 şirketine veriliyor. Bu şirkete Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile Yasin El Kadı'nın oğlunun ortak olduğu iddiaları var." Bunun üzerine, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kendisine sataşma olduğu gerekçesiyle söz aldı ve kürsüye çıkarak cevap verdi. Söz konusu alanın Maden Kanunu'na göre ruhsat alınmış bir yer olduğunu belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Ben verecek olsam daha önce verirdim. Ama çok ciddi inceleme yaptık. Bu alanda endemik türler açısından sorun olup olmadığı, yerleşim alanlarına mesafesi, içme suyu havzasında kalıp kalmadığı incelendikten sonra müsaade ettik. Daha önce vermememizin sebebi hassas inceleme yapılmasıdır. Her şey kanuna, mevzuata uygun olarak verilmiştir. Bütün şartları sağlıyordu, Maden Kanunu ve Orman Kanunu'na istinaden verdik. Sadece bu değil, daha dün 300 maden iznini imzaladım. Bu da normal ve mutat işlemden başka bir şey değildir. Bununla ilgili bir şey yok. Ben ne zaman burada olsam bunu gündeme getiriyor. Bu Meclis'e yapılan büyük saygısızlıktır" dedi. Ardından, kendisine sataşma olduğunu belirten MHP Adana Milletvekili Seyfetin Yılmaz, söz aldı. Yılmaz, "Burada laf kalabalığı yapmaya gerek yok. 2009 ve 2010'da vermediğin yere 2011'de nasıl izin veriyorsunuz. Bu tapeler nedir? Başbakan arıyor, 'bunu ver' diyor. 2009 ve 2010'da muhafaza ormanı ve endemik türler gerekçe gösterilerek izin verilmiyor. Başbakan ve özel kalem müdürü Hasan Doğan arayınca bu gerekçeleri unutup izin veriyor. Telefon tapelerini okuyayım mı, etik mi?" dedi. Bunun üzerine Eroğlu söz alarak cevap hakkını kullandı. Eroğlu, "Kati suretti beni Hasan Doğan aramamıştır, Başbakanımız da hiçbir madenle ilgili beni aramaz, aramamıştır. Böyle bir şey yok. Burada firmanın itirazı üzerine heyet incelemesi yapıldı. Maden Kanunu'na göre verilir diyor, mahkemeye gitse zaten alır. Burada endemik açıdan problem yok. İtiraz etmiş yeniden incelendi. Çok titiz inceleme yapmışız. Dosdoğru ve mevzuata uygun vermişiz. Varsa elinizde dosyalar, verin. Alnımız açık Allah'a şükür. Senin sıkıntını biliyorum. Verdiğimiz ruhsat gereği izin mevzuata uygundur, hiçbir mahsuru yoktur. Bunlar talimatla verilmiyor" diye konuştu. Sözlü tartışmalar yaşanınca, TBMM Başkanvekili Akşener, Genel Kurul'a 1 saat ara verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573097.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573097.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c0542dbab8bb96035b610ae8be721e3d44a70baa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573097.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yolcuyu üst camdan attılar!. O dehşet anları güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. İngiliz Daily Mail'in haberine göre, adı açıklanmayan bir yolcu, Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park yakınlarındaki Seven Sisters Caddesi'nde giden bir belediye otobüsünün ikinci katında tartıştığı başka bir yolcudan yediği tekme darbesiyle otobüsün ... İngiltere'nin başkenti Londra'da bir yolcu başka bir yolcu tarafından tekmelenerek hareket halindeki otobüsün ikinci katının kırılan camından yola uçtu. O dehşet anları güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. İngiliz Daily Mail'in haberine göre, adı açıklanmayan bir yolcu, Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park yakınlarındaki Seven Sisters Caddesi'nde giden bir belediye otobüsünün ikinci katında tartıştığı başka bir yolcudan yediği tekme darbesiyle otobüsün camını kırarak yola düştü. Olaydan sonra hastaneye kaldırılan yolcunun belden aşağısı felç olurken, o dehşet anları hemen arkadaki başka bir otobüsün güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. BBC'de yayınlanan bir polisiye programdan sonra Daily Mail'e konuşan polis, kurbanı tekmeleyerek yola düşmesine yol açan şüphelinin, otobüsün durmasından sonra kırılan camdan atlayarak kaçtığını bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573101.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573101.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05c568284a7142831e241ff800f6a22023565df4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_5/2573101.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz'da flaş gelişme!. Balyoz Davası'nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy'un da bulunduğu 11 sanığın avukatı yeni kurulan heyetin de yeniden yargılama talebini reddetmesinin ardından Adalet Bakanlığı'na başvurarak "Yazılı emirle kanun yararına bozma" talebinde bulundu. Avukat Hakan Tunçkol'un Adalet ... Balyoz Davası'nın 11 sanığı Adalet Bakanlığı'na başvurarak "yeniden yargılama talebine ret" kararının "yazılı emirle kanun yararına" bozulmasını talep etti. Davası'nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli Tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy'un da bulunduğu 11 sanığın avukatı yeni kurulan heyetin de yeniden yargılama talebini reddetmesinin ardından Adalet Bakanlığı'na başvurarak "Yazılı emirle kanun yararına bozma" talebinde bulundu. Avukat Hakan Tunçkol'un Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki Bakanlık Bürosu'na sunduğu dilekçede, yerel mahkemenin kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, "Son TÜBİTAK raporu ile hükme tesir eden ve hükme dayanak yapılan bir delil 5 nolu hard disk şüpheli hale gelmiştir. Ceza muhakemesinin en temel ilkesi 'şüpheden sanık yararlanır'dır. Müvekkillerim kim ve kimlerin ne maksatla hazırladığı belli olmayan dijital listelerde sadece adı geçtiği için ağır bir ceza tatbikine tutulmuştur. Müvekkillerimin bulunduğu konum rütbe ve görevler suçlamayı gerçekleyebilecek düzeyde ve ölçüde olmadığı gibi olası bir darbeye destek verme veya zemin hazırlama gibi bir kastı veya durumu yoktur" denildi. Avukat Tunçkol'un dilekçesi şöyle devam etti, "Müvekkillerimin beraat edeceği bir davada heleki bu kadar ağır cezalar almaların anlamak mümkün değildir. Bu kadar çok bilirkişi raporu varken yargılamadan sonra yargılamaya konu deliller hakkında gerçek olmadığına dair birçok bilirkişi raporu ve şüphe varken yargılamanın yenilenmesi kaçınılmazdır. Hukukun temel ilkelerine aykırı olan bu kararın yazılı emir yolu ile bozulması için gereğinin yapılmasını saygı ile bilgilerinize arz ederiz" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573141.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573141.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aaa0acdfddc450ad944b8d384dc1f0514580337e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573141.txt @@ -0,0 +1 @@ +Allah'ın sopası yok.... Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüyle ilgili davayı izleyen protestoculardan biri adliye önünde önlem alan polis müdürüne elindeki sopayla çok şiddetli bir şekilde vurdu. İlk şaşkınlığı üzerinden atan emniyet müdürü karşılık vermedi, bunun yerine polislerin arasına doğru geriledi. SOPAYLA VURDU Saldırgan elindeki bayrak ... Mehmet Ayvalıtaş'ın davasında Kartal Adliyesi dışında çıkan olaylar sırasında bir polis müdürü bir göstericinin sopalı saldırısına uğradı. Saldırıya uğrayan polis müdürü ise Gezi direnişi sırasında yaptıklarıyla tanınan bir isimdi. Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüyle ilgili davayı izleyen protestoculardan biri adliye önünde önlem alan polis müdürüne elindeki sopayla çok şiddetli bir şekilde vurdu. İlk şaşkınlığı üzerinden atan emniyet müdürü karşılık vermedi, bunun yerine polislerin arasına doğru geriledi. SOPAYLA VURDU Saldırgan elindeki bayrak sopasını o sırada Adliyeye girmek üzere sivil giyimli bir emniyet müdürüne vurdu. Şiddetli sopa darbesinin şaşkınlığını yaşanayan emniyet müdürü sopayı kullanan göstericiyle göz göze geldi ancak hiçbir karşı haraket yapmadı. Bunun yerine kalkanlı polislerin arasına doğru geriledi. GEZİ OLAYLARINDA GÖREVLİYDİ Saldırıya uğrayan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Yunus Dolar olayları sırasında Taksim ve çevresindeki müdahaleleri yönlendiren üst düzey emniyet müdürlerinden biriydi. olayları sırasında bir öğretim görevlisinin kimliğine el koyan, gazetecileri de işten attırmakla tehdit eden İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü Yunus Dolar, görevden alınmış ancak terfi ederek Ümraniye, Çekmeköy, Sancaktepe ve Şile'den sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olmuş, yerine de yardımcısı Mithat Aynacı getirilmişti. ÖĞRETİM GÖREVLİSİNİN KİMLİĞİNE EL KOYDU \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573143.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573143.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..972692d37ffc15a1b745a3b9f3c8000bd350f0a6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573143.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Gezi'de 17 tahliye!. Özgürlük hakimliğinin tahliye kararını, 'soruşturmanın başlangıcında yerinde olan tututklama tedbirinin soruşturmanın uzaması nedeniyle ölçülü olmaktan çıkması' olarak gerekçelendirdi. Gezi Parkı olayları devam ettiği sırada 17 Haziran tarihinde ESP'ye yönelik operasyon düzenlenmiş, gözaltına alınan 63 şüpheliden 34'ü tutuklanmıştı. 17 şüpheli geçtiğimi ... Özgürlük hakimliğinin tahliye kararını, 'soruşturmanın başlangıcında yerinde olan tututklama tedbirinin soruşturmanın uzaması nedeniyle ölçülü olmaktan çıkması' olarak gerekçelendirdi. olayları devam ettiği sırada 17 Haziran tarihinde ESP'ye yönelik operasyon düzenlenmiş, gözaltına alınan 63 şüpheliden 34'ü tutuklanmıştı. 17 şüpheli geçtiğimi ay yapılan tutukluluk incelemesinde serbest bırakılmıştı. İstanbul Tmk 10. Madde ile yetkili 3 No'lu özgürlük hakimliği tarafından yapılan bu aylık tutukluluk incelemesinde de aralarına ESP İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu'nun da bulunuğu 17 kişi serbest bırakıldı. Böylelikle soruşturma kapsamında tutuklu şüpheli kalmadı. Özgürlük hakimliğinin tahliye gerekçesinde ise "soruşturmanın başlangıcında yerinde olan tututklama tedbirinin soruşturmanın uzaması nedeniyle ölçülü olmaktan çıktığı şüphelilerin 7 ayı aşkın süredir tutuklu bulundukları anlaşıldığı" belirtildi. Yurtdışına çıkma yasağı koyulan şüphelilerin adli kontrol kapsamında haftada bir gün ikametlerine en yakın adli kontrol birimine imza vermelerine hükmedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573144.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573144.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..81857edec727a0c11619779f83a3cf6900f40382 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573144.txt @@ -0,0 +1 @@ +İnternet yasası Meclis'te onandı. TBMM Genel Kurulu'nda geçen haftadan bu yana görüşmeleri devam eden Torba Yasa Teklifi içinde bulunan internet erişimi ile ilgili maddeler görüşüldükten sonra kabul edildi. İnternet erişimi ile ilgili maddelerde özel hayatın gizliliğinin ihlali durumlarında internete erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından ... 5651 sayılı İnternet Kanunu değişikliği, Meclis'te onandı. TBMM Genel Kurulu'nda geçen haftadan bu yana görüşmeleri devam eden Torba Yasa Teklifi içinde bulunan internet erişimi ile ilgili maddeler görüşüldükten sonra kabul edildi. İnternet erişimi ile ilgili maddelerde özel hayatın gizliliğinin ihlali durumlarında internete erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından önlenmesinin de öngörülüyor. Torba Yasa Teklifi görüşmelerinde internet erişimi ile ilgili 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 82, 93, 94, 95 ve 96. Maddeler görüşülerek kabul edildi. Kabul edilen 93. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi başlığıyla birlikte değiştirilirken, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilecek. Kabul edilen 94. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinden sonra gelmek üzere 9/A maddesi eklendi. Eklenen yeni maddeye göre, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. İNTERNET ERİŞİMİ İLE İLGİLİ MADDELERİN TAMAMI Torba Yasa Teklifi içinde görüşülen internet erişimi ile ilgili maddelerin tamamı ise şöyle: MADDE 85- 4.5.2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir; "n) Birlik: Erişim Sağlayıcıları Birliğini, o) Erişimin engellenmesi: Alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe (URL) erişimin engellenmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak erişimin engellenmesini, ö) İçeriğin yayından çıkarılması: İçerik veya yer sağlayıcılar tarafından içeriğin sunuculardan veya barındırılan içerikten çıkarılmasını, p) URL adresi: İlgili içeriğin internette bulunduğu tam internet adresini, r) Uyarı Yöntemi: İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin yayından çıkarılması amacıyla öncelikle içerik sağlayıcısına, makul sürede sonuç alınamaması halinde yer sağlayıcısına iletişim adresleri üzerinden gerçekleştirilecek bildirim yöntemini." MADDE 86- 5651 sayılı Kanunun 3. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir; "(3) Bu Kanun kapsamındaki faaliyetleri yurt içinden ya da yurt dışından yürütenlere, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirim yapılabilir." MADDE 87- 5651 sayılı Kanunun 4. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir; "(3) İçerik sağlayıcı, Başkanlığın bu Kanun ve diğer kanunlarla verilen görevlerinin ifası kapsamında; talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim eder ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri alır." MADDE 88- 5651 sayılı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir; "(2) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlüdür." "(3) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlüdür. (4) Yer sağlayıcılar, yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yaptıkları işin niteliğine göre sınıflandırılabilir ve hak ve yükümlülükleri itibarıyla farklılaştırılabilirler. (5) Yer sağlayıcı, Başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim etmekle ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri almakla yükümlüdür. (6) Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu Kanundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında Başkanlık tarafından on bin Türk Lirasından yüz bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir." MADDE 89- 5651 sayılı Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki "ve teknik olarak engelleme imkanı bulunduğu ölçüde" ibaresi çıkartılmış, aynı fıkraya aşağıdaki (ç) ve (d) bentleri eklenmiş, üçüncü fıkrasında geçen "(b) ve (c)" ibaresi "(b), (c), (ç) ve (d)" şeklinde değiştirilmiştir. "ç) Erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla, d) Başkanlığın talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde Başkanlığa teslim etmekle ve Başkanlıkça bildirilen tedbirleri almakla," MADDE 90- 5651 sayılı Kanunun 6. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 6/A maddesi eklenmiştir; "Erişim Sağlayıcıları Birliği MADDE 6/A- (1) Bu Kanunun 8 inci maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasını sağlamak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulmuştur. (2) Birlik özel hukuk tüzel kişiliğine haizdir. Birliğin merkezi Ankara'dır. (3) Birliğin çalışma usul ve esasları Kurum tarafından onaylanacak Tüzükle belirlenir. Tüzük değişiklikleri de Kurumun onayına tabidir. (4) Birlik, Tüzüğünün Kurum tarafından incelenerek uygun bulunmasını müteakip faaliyete başlar. (5) Birlik, 5.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla oluşan ve koordinasyonu sağlayan bir kuruluştur. (6) Bu Kanunun 8. maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararları erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir. Kararların uygulanması amacıyla gerekli her türlü donanım ve yazılım erişim sağlayıcıların kendileri tarafından sağlanır. (7) Bu Kanunun 8. maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararları gereği için Birliğe gönderilir. Bu kapsamda Birliğe yapılan tebligat erişim sağlayıcılara yapılmış sayılır. (8) Birlik, kendisine gönderilen mevzuata uygun olmadığını düşündüğü kararlara itiraz edebilir. (9) Birliğin gelirleri, üyeleri tarafından ödenecek ücretlerden oluşur. Alınacak ücretler, Birliğin giderlerini karşılayacak miktarda belirlenir. Bir üyenin ödeyeceği ücret, üyelerin tamamının net satış tutarı toplamı içindeki o üyenin net satışı oranında belirlenir. Üyelerin ödeme dönemleri, yeni katılan üyelerin ne zamandan itibaren ödemeye başlayacağı ve ödemelere ilişkin diğer hususlar birlik tüzüğünde belirlenir. Süresinde ödenmeyen ücretler Birlikçe kanuni faizi ile birlikte tahsil edilir. (10) Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları faaliyette bulunamaz." MADDE 91- 5651 sayılı Kanunun 7. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir; "(2) Ticari amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün internet toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulması hususlarında yönetmelikle belirlenen tedbirleri almakla yükümlüdür. (3) Ticari amaçla toplu kullanım sağlayıcılar, ailenin ve çocukların korunması, suçun önlenmesi ve suçluların tespiti kapsamında usul ve esasları yönetmelikte belirlenen tedbirleri almakla yükümlüdür." "(4) Bu maddede belirtilen yükümlülükleri ihlal eden ticari amaçla toplu kullanım sağlayıcılarına, ihlalin ağırlığına göre yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde uyarma, bin Türk Lirasından on beş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verme veya üç güne kadar ticari faaliyetlerini durdurma müeyyidelerinden birine karar vermeye mahalli mülki amir yetkilidir." MADDE 92- 5651 sayılı Kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrasının dördüncü cümlesinden sonra gelmek üzere "Erişimin engellenmesi kararı, amacı gerçekleştirecek nitelikte görülürse belirli bir süreyle sınırlı olarak da verilebilir." cümlesi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan "(2) ve (5)" ibaresi "(2), (5) ve (6)" şeklinde değiştirilmiş, onuncu fıkrasındaki "altı aydan iki yıla kadar hapis cezası" ibaresi "beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası" şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 93- 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir; "İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi MADDE 9- (1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir. (2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içerisinde cevaplandırılır. (3) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hakim bu maddede belirtilen kapsamda; erişimin engellenmesine karar verebilir. (4) Hakim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hakim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir. (5) Hakimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir. (6) Hakim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. (7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. (8) Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhal, en geç dört saat içerisinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir. (9) Bu madde kapsamında hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır. (10) Sulh ceza hakiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." MADDE 94- 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 9/A maddesi eklenmiştir; "Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi MADDE 9/A (1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir. (2) Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması halinde talep işleme konulmaz. (3) Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhal Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhal, en geç dört saat içinde yerine getirir. (4) Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır. (5) Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren 24 saat içinde sulh ceza hakiminin kararına sunar. Hakim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Başkanlığa gönderir; aksi halde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar. (6) Hakim tarafından verilen bu karara karşı Başkanlık tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. (7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. (8) Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişim engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. Bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir." MADDE 95- 5651 sayılı Kanunun 10. maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan "yayınları önlemeye" ibaresinden sonra ", internetin güvenli kullanımını sağlamaya, bilişim şuurunu geliştirmeye" ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir; "(5) Başkanlık; Bakanlık bünyesinde 26.9.2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca oluşturulan İnternet Geliştirme Kurulunca internetin yaygınlaştırılması, geliştirilmesi, yaygın ve güvenli kullanılması gibi konularda yapılacak öneriler ile ilgili gerekli her türlü tedbir veya kararları alır." "(6) Başkanlık, ulusal siber güvenlik faaliyetleri kapsamında, siber saldırıların tespiti ve önlenmesi konusunda, içerik, yer, erişim sağlayıcılar ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla koordinasyon sağlar, gerekli tedbirlerin aldırılması konusunda faaliyet yürütür ve ihtiyaç duyulan çalışmaları yapar. (7) Başkanlık kanunlarla kendisine verilen görevlerin ifası amacıyla araştırma ve geliştirme merkezleri kurabilir." MADDE 96- 5651 sayılı Kanunun 11. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "yer veya erişim sağlayıcı olarak faaliyet icra etmesi amacıyla yetkilendirme belgesi verilmesine" ibaresi "yer, erişim ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülüklerine" şeklinde değiştirilmiştir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573145.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573145.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..86a0702613be5a1cf68fd01a8f6db887f0b62a39 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573145.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir taciz iddiası daha!. Kanadalı ünlü pop yıldızı Justin Bieber'in, daha önce bir kaç kez gözaltına alınmasına neden olan taciz iddialarına bir yenisi daha eklendi. Bieber'ın geçen hafta Kanada'dan ABD'ye uçtuğu özel jette kendisine hizmet eden hostes ve pilotu taciz ettiği iddia edildi. Kanada'nın ... Ünlü pop yıldızı Justin Bieber'ın başı bir türlü taciz iddialarından kurtulmuyor. Kanadalı ünlü pop yıldızı Justin Bieber'in, daha önce bir kaç kez gözaltına alınmasına neden olan taciz iddialarına bir yenisi daha eklendi. Bieber'ın geçen hafta Kanada'dan ABD'ye uçtuğu özel jette kendisine hizmet eden hostes ve pilotu taciz ettiği iddia edildi. Kanada'nın Waterloo kentinden ABD'nin New York kenti yakınlarındaki Teterboro Havaalanı'na, geçen hafta babası Jeremy Bieber ve 10 arkadaşı ile birlikte uçan Kanadalı şarkıcının özel jetteki tacizi, uçak pilotu ve hostesin polise şikayeti üzerine öğrenildi. Genç şarkıcının uçakta babası ve arkadaşları ile birlikte esrar içtiği, uçak içinde düşen oksijen seviyesi nedeniyle oksijen maskelerinin açıldığı bildirilen polis müracaatında, Justin Bieber ve babasının, esrar içmeyi durdurmalarını isteyen hostes ve pilotu taciz ettikleri kaydedildi. Adı açıklanmayan hostesin, olay sonrası işi bıraktığı ve bir daha Justin Bieber için uçmayacağı belirtildi. Başvuruda hostesin, esrarın etkisiyle tacizlerini artıran Bieber ve arkadaşlarından korunmak için, uçuş bitinceye kadar kokpite sığındığı da ifade edildi. Kanadalı pop yıldızı, geçtiğimiz günlerde de Miami'de uyuşturucu kullanarak şehir caddelerinde aşırı hızlı araba kullanmaktan gözaltına alınıp hakim karşısına çıkmış ve tutuklandıktan sonra kefaletle serbest bırakılmıştı. Bieber ve arkadaşları, geçen hafta da Toronto'da, bindikleri limuzin sürücüsünü taciz ettikleri için polis tarafından gözaltına alınmıştı. 19 yaşındaki pop yıldızı, 10 Mart'ta Toronto'da hakim karşısına çıkacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573146.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573146.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..71fe0903f4d8984912e86f22f226320708034b6c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573146.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kabataş'taki kadının videosunu anlattı. CNN TÜRK'te Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in konuğu olan Berkan o görüntüleri anlattı. İşte Berkan'ın o görüntülerle ilgili açıklamaları; "Görüntü şu. Kabataş'taki iskelenin gişesinin güvenlik kamerası olduğunu tahmin ediyorum. Dolayısıyla bir hayli uzaktan çekilmiş. Nerede gördüğümü söylemeyeyim. Bu haber kaynağını ... Gezi olayları sırasında türbanlı bir kadının tacize uğrayıp, dövüldüğü iddia edilmişti. Gazeteci yazar İsmet Berkan o videoyla ilgili bir tweet atmıştı. CNN TÜRK'te Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in konuğu olan Berkan o görüntüleri anlattı. İşte Berkan'ın o görüntülerle ilgili açıklamaları; "Görüntü şu. Kabataş'taki iskelenin gişesinin güvenlik kamerası olduğunu tahmin ediyorum. Dolayısıyla bir hayli uzaktan çekilmiş. Nerede gördüğümü söylemeyeyim. Bu haber kaynağını açıklamak olur. Gören çok kişi var. Bu siyasi propaganda malzemelerinden biri. Görüntüde tacize uğradığını söyleyen kadın kucağında bebeğiyle bir kalabalığın arasına giriyor. Boş bir çocuk arabasını da itiyor. Sonra çocuk arabasının devrildiğini görüyorsunuz. Sonra kadın da çıkıyor dışarıya. Görüntü bu. Ailenin bu konunun yayılmaması için gayret sarf ettiğini ve Başbakan'ın konuyu grup toplantısında dile getirmesine hafifçe bozulduğunu işitmişliğim var. Kimin başına geldiği belli. Yazıldı çizildi. Gazeteci olarak bu konuyla muhattap olmadım. Yazı da yazmadım. Onlarca insan savcılığa davet edildi. Görüntü gösterildi. Ben bu konuda yazı yazmadım. Yazılmış bir yazıyı retweet ettim. Ben bir çaba sarfetmedim bu görüntüyü izlemek için. Tamamen şans eseri bulunduğum yerde birisinin cep telefonunda vardı. Ben de oradan izledim. Tamamen tesadüf. Birincisi Türkiye'de türbanlı ya da başörtülü başörtüsüz kadınlar arasında bir gerginlik yok. Bunu anlamak için herhangi bir ünivertise kampüsünde 10 dakika geçirmek yeterli. Bunun çok örneği var. Ama ta 28 Şubat'tan beri yaratılmak istenen bir gerginlik var. Bir tanesi olayları sırasında Kartal'da mı Pendik'te mi yaşanmış. Ayşe Arman o hanımı buldu. Konuştu, Hürriyet Gazetesi'nde çarşaf çarşaf haber oldu. Bence bu sıradan bir taciz hadisesi. Taciz olayları olduğunda da ben bir kadının beyanını sorgulamayı çok doğru bulanlardan değilim. Benim gördüğüm görüntülerden edindiğim kanaat orada bir şey olmuş. Nitekim kadının ve bebeğinin doktor raporu var. Ezikler, çürükler filan. Bir de çok abartılı şeyler var. Üstleri çıplak, elleri eldivenli, bilmem ne yaptılar filan, onların olabilmesine imkan yok benim izlediğim görüntü. Çok kısa 2 değil herhalde. Zaten bir kere izledim o da aylar önce. Benim o kadar da üstünde durduğum bir şey değil bu. olayları sırasında her iki taraftan da ortaya o kadar çok yalan atıldı ki." BAKANLIK: EMNİYETE BAŞVURU VEYA GÖRÜNTÜ YOK! CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, olayları sırasında Kabataş'ta başörtülü bir kadına saldırıldığı iddiasıyla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı'na yaptığı bilgi edinme başvurusuna verilen beş satırlık yanıtta, konuyla ilgili olarak ne bir MOBESE kaydı ne de emniyete herhangi bir başvuru yapıldığına dair bir kayıt olmadığı bildirilmişti. Emniyette olayla ilgili herhangi bir başvurunun veya bir MOBESE kaydının olmadığının açıklanmasından önce görüntüleri izlediğini iddia eden İsmet Berkan şu tweet'leri atmıştı: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573147.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573147.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..633da1ed6fde8083925ddcc80c85a217a082e06c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573147.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 5 Şubat 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyunu, Şans Topu 5 Şubat 2014 çekilişi, kazandıran numaralar 1, 9, 17, 26, 29 ve artı 11 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen bir kişi, 621 bin 466 lira 75 kuruş ikramiye kazandı Milli Piyango ... Şans Topu 5 Şubat 2014 çekilişi yapıldı Milli Piyango İdaresince düzenlenen şans oyunu, Şans Topu 5 Şubat 2014 çekilişi, kazandıran numaralar 1, 9, 17, 26, 29 ve artı 11 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen bir kişi, 621 bin 466 lira 75 kuruş ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen bir kişi, 621 bin 466 lira 75 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 25 kişi 2 bin dört yüz seksen altışar lira, 4 artı 1 bilen 295 kişi 210 lira yetmiş beşer kuruş, 4 bilen 3 bin 931 kişi 21 lira on beşer kuruş, 3 artı 1 bilen 7 bin 708 kişi 13 lira kırk beşer kuruş, 3 bilen 101 bin 19 kişi 2 lira doksanar kuruş, 2 artı 1 bilen 67 bin 213 kişi 4 lira otuz beşer kuruş, 1 artı 1 bilen 217 bin 107 kişi 2 lira elli beşer kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlinin kuponunu İstanbul Kadıköy'teki bir bayiden yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 71 bin 555 lira 75 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 825 bin 599 lira 25 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 460 bin 345 lira 73 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573148.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573148.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..118f48e0b71e7ba2291f648f9a43bc3ca60f3310 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573148.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mehmet Ayvalıtaş için sokaklara döküldüler. Davaya destek için adliye önüne gelen kitleye polis biber gazı, ses bombası ve plastik mermiyle müdahale etti. Dışarıda yaşanan olayın duruşma salonunda duyulmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyeti verilen aranın ardından duruşmanın 21 Mayıs Çarşamba gününe ertelendiğini ... Gezi olayları sırasında yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş'ın bugün görülen ikinci duruşması 21 Mayıs Çarşamba gününe ertelendi. Davaya destek için adliye önüne gelen kitleye polis biber gazı, ses bombası ve plastik mermiyle müdahale etti. Dışarıda yaşanan olayın duruşma salonunda duyulmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyeti verilen aranın ardından duruşmanın 21 Mayıs Çarşamba gününe ertelendiğini açıkladı. Bu kararın açıklanmasının salonda hareketlilik yaşandı. Salondakiler kararı tepkiyle karşıladı. Karara tepki gösterenler davanın ardından Kadıköy'de adalet yürüyüşü başlattı. Yürüyüş'e destek veren KızılAslan taraftar grubu Boğa heykelinin yanında Mehmet için yazdıkları şarkıyı söyledi. Kadıköy'de  Boğa'dan yürüyüşe başlayan direnişçiler oturma eylemi yaptı. Direnişçiler "Hepimiz Mehmet'iz öldürmekle bitmeyiz" sloganlarıyla yürüdü. POLİS MÜDAHALE ETTİ Mehmet Ayvalıtaş Parkı'nda eylemin son bulmasının ardından Altıyol'a yürüyen bir grup direnişçiye boğa heykelinin önünde polis ekipleri saldırdı. Polis bir yandan TOMA ile tazyikli su sıkarken, basının görüntü almasını da engellemeye çalıştı. Eylemciler müdahale görüntülerini Twitter'dan paylaştı. İşe o kareler: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573149.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573149.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fba38fcb7c95e1e9bfe6d385efe09c888f046e09 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573149.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk hakemleri için şoke eden iddia!. Sportbild dergisi, üç Türk hakemin iki dosSportbild dergisi, üç Türk hakemin iki dostluk maçını maniple ettiğini iddia etti.tluk maçını maniple ettiğini iddia etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573150.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573150.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..155c2dacf6c66e75985672a2c3c410b94216f26f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573150.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tutuklu vekiller konusunda flaş gelişme. TBMM'de AKP, CHP ve BDP Anayasa'nın 83 ve 84. maddelerinde yapılacak değişiklik konusunda uzlaştı. AKP, CHP ve BDP milletvekillerinden oluşan çalışma grubu, tutuklu ve hükümlü milletvekilleri için Anayasa değişikliği yapılması konusunda toplantı yaptı. Toplantıya, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul ... TBMM'de AKP, CHP ve BDP tutuklu vekiller konusunda uzlaştı. TBMM'de AKP, CHP ve BDP Anayasa'nın 83 ve 84. maddelerinde yapılacak değişiklik konusunda uzlaştı. AKP, CHP ve BDP milletvekillerinden oluşan çalışma grubu, tutuklu ve hükümlü milletvekilleri için Anayasa değişikliği yapılması konusunda toplantı yaptı. Toplantıya, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan katıldı. Şentop, toplantıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Daha önceki toplantıda anlaştığımız, Anayasa değişikliği gerektiren konuda bir metin vardı, o metin üzerinde görüşme yaptık ve mutabakatımızın devam ettiğini belirttik. Bundan sonra grup başkanvekilleri biraraya gelecek, konuşacak" dedi. "Siz bir daha biraraya gelecek misiniz?" sorusuna Şentop, "Duruma bağlı, grup başkanvekilleri bir görüşsün" yanıtını verdi. CHP'li Kart da konuyla ilgili olarak, daha önce görüştükleri çerçeveyi genel merkezlere olduğu gibi iletmeye karar verdiklerini belirtti. "Adam öldürmeye dönük suç üstü hali hariç olmak üzere; soruşturma, yargılama, gözaltı, yakalama ve tutuklamanın Meclis'in iznine tabi olmasının" öngörüldüğünü kaydeden Kart, "Meclis'in izninin de 5'te 3'ün altına düşmemesi gerekiyor. Salt çoğunluğa karşıyız, çünkü öyle bir durumda Meclis aritmetiğine göre birtakım şekillenmelere yol açabilir" dedi. Kart, görüşlerini grup başkanvekillerine ilettiklerini, grup başkanvekillerinin grup yönetimi ile görüşeceğini ifade ederek, parti gruplarının mutabakatı olduğu zaman bu düzenlemenin teklife dönüşeceğini bildirdi. Kart, "Soruşturma ve yargılamanın izne tabi olmaması gerektiği noktasındaydık ama yine değerlendirmelerimizde, böyle bir ayırım yapmaya gerek görmedik. Çünkü o, beraberinde yeni komplikasyonlara ve yeni farklı süreçlere yol açabilir" diye konuştu. DÜZENLEMEDE NELER YER ALIYOR? Düzenlemeye göre, soruşturma ve yargılaması devam edenler açısından yargılamaların durdurulacağını, infaz aşamasına gelenler açısından ise dönem sonuna bırakılacağını belirten Kart, "Gruplar arasında mutabakat olursa, bu iş 15 günde biter" dedi. 'HSYK GİBİ BAŞKA KONULAR GÜNDEME GELİRSE BU İŞ ZORLAŞIR' CHP'li Kart, bu düzenlemeye, HSYK ya da benzer konuların ithal edilmemesi gerektiğini ifade ettiklerini kaydederek, "İktidar grubu da bu anlayışın içinde olduğunu ifade ederek, olumlu baktı. Başka konular gündeme gelirse, bu işin gerçekleşmesi zorlaşır" diye konuştu. Bu düzenlemeden MHP İstanbul Engin Alan ve HDP Genel Başkanı, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in de yararlanacağını ifade eden Kart, "Alan ve Tuncel'in infazları dönem sonuna kadar ertelenecek, ondan sonrası genel affın konusu ya da yeniden yargılamanın konusu olabilir" sözlerini sarfetti. Kart, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal açısından da yargılamanın duracağını söyledi. DEĞİŞİKLİK YAPILACAK MADDELER ŞÖYLE; MADDE 14- (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir. 4. Yasama dokunulmazlığı MADDE 83- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi^ parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz. 5. Milletvekilliğinin düşmesi (*) MADDE 84- (Değişik: 23/7/1995- 4121/9 md.) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca kararlaştırılır. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur. 82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul gizli oyla karar verir. Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573186.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573186.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..180ac82136a3c7754ccdd855ac3914eac406a969 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573186.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nejat İşler ayağa kalktı. 15 gün önce Bodrum'dan İstanbul'a sevk edilen Nejat İşler, ayağa kalkmaya başladı. Tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi'nde geçen hafta konuşmaya başlayan Nejat İşler, son 3 gündür doktor eşliğinde yürüyüş yapıyor. Yoğun bakımda tedavi gören İşler, yatmaya bağlı olarak sırtında yaralar ... Zatürre teşhisiyle 20 gündür yoğun bakımda olan Nejat İşler ayağa kalktı. 15 gün önce Bodrum'dan İstanbul'a sevk edilen Nejat İşler, ayağa kalkmaya başladı. Tedavi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi'nde geçen hafta konuşmaya başlayan Nejat İşler, son 3 gündür doktor eşliğinde yürüyüş yapıyor. Yoğun bakımda tedavi gören İşler, yatmaya bağlı olarak sırtında yaralar çıkmaması için her gün iki doktor eşliğinde 15 dakika yürüyor. GAZETECİLERİN GÖRÜNTÜ ALMASI ENGELLENİYOR Yürüyüşün ardından Nejat İşler, yoğun bakım ünitesine dönerek tedavisine devam ediliyor. Nejat İşler'in yoğun bakımda yürüyüş yaptığı dakikalarda hastane yönetiminin güvenlik tedbirlerini üst seviyeye çıkardığı öğrenildi. Gazetecilerin görüntü alabilme ihtimaline karşı hastane yönetimi Nejat İşler'in yanında bulunan iki doktora bir de özel güvenlik görevlisinin eşlik etmesini sağlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573188.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573188.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7404a9436ba844b2af51c850931a2dfc15a12b55 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573188.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meryem'den sonra yapımcısı da tükendi. Hürriyet-Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'na verdiği özel röportajda "En az iki yıl sektörden uzak duracağım, aileme daha çok zaman ayıracağım" diyen TiMS yapımın patronu Timur Savcı'nın bu kararı sonrasında kafalarda pek çok soru işareti belirdi. Timur Savcı, Cengiz Semercioğlu'na yaptığı özel ... Muhteşem Yüzyıl dizisini bırakarak Almanya'ya giden Meryem Uzerli'nin yapımcısı Timur Savcı'dan şaşırtan karar. Hürriyet-Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'na verdiği özel röportajda "En az iki yıl sektörden uzak duracağım, aileme daha çok zaman ayıracağım" diyen TiMS yapımın patronu Timur Savcı'nın bu kararı sonrasında kafalarda pek çok soru işareti belirdi. Timur Savcı, Cengiz Semercioğlu'na yaptığı özel açıklamalarda önümüzdeki iki yıl boyunca İngilizcesini geliştirmek için yurt dışına çıkacağını ve ailesiyle daha fazla zaman geçireceğini belirtti. Sonrasında ise; "Ağustos ayından sonra tüm ticari faaliyetlerime ara veriyorum" dedi. Peki bu durumda şu anda devam eden Çalıkuşu, Muhteşem Yüzyıl ve önümüzdeki sezonun bomba işi Meryem Uzerli'li Kösem Sultan ne olacak? MUHTEŞEM BİTİYOR ÇALIKUŞU BELLİ DEĞİL 121 haftadır ekranlarda olan ve rating rekorları kıran Muhteşem Yüzyıl'la ilgili olarak ünlü yapımcı Cengiz Semercioğlu'na "Muhteşem Yüzyıl zaten Haziran başında bitiyor. 15-16 bölüm kaldı. Oturmuş bir ekibi var. Yayın aksamayacak ve final yapılacak" dedi. Son 5 bölümdür ciddi çıkışta olan Kanal D'deki Çalıkuşu'nun da yapımcılığını üstlenen Timur Savcı, konuyla ilgili olarak "Kanal D yönetimini aradım. Sektörden çekilme kararımı söyledim. Dizinin devam edip etmeyeceğine onlar karar verecek. İsterseniz siz çekin ve devam edin." Timur Savcı, bu şok kararıyla bölüm başı 600-700 bin lirayı bulan Çalıkuşu'nu da böylece Kanal D'ye devretmiş oldu. MERYEM'LE BAŞKA BAHARA TV sektörünün lokomotif yapım şirketlerinden TiMS'in sahibi Timur Savcı'nın şok bir kararla "Yapımcılığa en az 3 yıl ara vermesi", en çok önümüzdeki sezon için planlanan Kösem Sultan dizisini ve Meryem Uzerli ismini etkileyecek. Kösem Sultan'ın çekimleri halen ekranda devam eden Muhteşem Yüzyıl'ın setinde yapılacaktı. Ancak 7 milyon liraya mal olan bu set yıkılacak ve Kösem Sultan dizisi çekilmeyecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573191.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573191.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..27b48a751fed44c35b095c0e4421adf425df3503 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573191.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'li de rüşvete inanıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Almanya ziyareti öncesinde, Zaman gazetesinde yayımlanan ankete karşı açıkladığı ve partisinin oy oranını yüzde 47.7 olduğu KONDA anketinin, "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" ile ilgili bölümünden çarpıcı sonuçlar çıktı. KONDA'nın "Ocak 2014 Barometresi"nde yer alan anketine göre, yurttaşların ... Başbakan Erdoğan'ın partisinin oy oranının yüzde 47.7 olduğunu açıkladığı KONDA'nın anketinden çarpıcı veriler ortaya çıktı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Almanya ziyareti öncesinde, Zaman gazetesinde yayımlanan ankete karşı açıkladığı ve partisinin oy oranını yüzde 47.7 olduğu KONDA anketinin, "yolsuzluk ve rüşvet operasyonu" ile ilgili bölümünden çarpıcı sonuçlar çıktı. KONDA'nın "Ocak 2014 Barometresi"nde yer alan anketine göre, yurttaşların yüzde 77'si gibi yüksek bir oranı bakan ve bakan oğullarının rüşvet aldığını, yüzde 62'si Halkbank üzerinden yapıldığını düşünüyor. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; AKP seçmeninin yarıya yakını "rüşvet var" demesine karşın bu durumun oy tercihlerini değiştirmeyeceğini belirtmeleri dikkat çekiyor. Erdoğan, Cihan Veri Araştırma Servisi'nin hazırladığı ve Zaman gazetesinde AKP'nin oyunu yüzde 36.4 olarak gösteren ankete, Almanya ziyareti öncesinde, AKP oyunu yüzde 47.7 olarak gösteren KONDA'nın anketi ile yanıt vermişti. Ancak söz konusu kamuoyu araştırmasının Erdoğan'ın açıklamadığı bölümünde ise yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ilişkin anket sonuçları da yer alıyor. Kamuoyu araştırmasında "AKP'nin seçimleri kazanabileceğine dair inancın 2013 mayısından bu yana 13 puan gerileyerek yüzde 62'lere düştüğü" saptamasının yanı sıra, yurttaşların yolsuzluk iddialarına inanmakla birlikte, oy tercihlerini çok büyük oranda değiştirmemesi dikkat çekti. Kamuoyu araştırmasında yer alan bazı önemli tepsitler şöyle: Operasyon 4 puan götürdü: Anket, 4-5 Ocak 2014 günlerinde seçim yapılmış olsaydı AKP'nin yüzde 47.7, CHP'nin yüzde 28.5, MHP'nin yüzde 14.4 BDP'nin ise yüzde 5.9 oy alacağını gösteriyor. 2013 yılında oyu 48-52 bandında gidip gelen ve yıl ortalamasında 51.4 oranında oy alan AKP'nin oyunun iki ay içinde 4 puan birden düşerek yüzde 47.7'ye gerilediği görülüyor. CHP'nin oy oranı ise yüzde 5.9 arttı. Son 1 yılda AKP oyu ile kararsız olan ve oy vermeyenlerin oy oranı arasındaki karşılıklı salınma son bir ayda bozulmuş, AKP'nin oyu düştüğü halde kararsızların oranı düşmedi. Muhalefete güven arttı: Kasım ayı ile karşılaştığında Türkiye'nin sorunlarını AKP'nin çözeceğine inananlar 7 puan düşmesine karşın, AKP seçmeninin kendi partilerine güvenlerinde önemli bir değişiklik artmadı. Buna karşılık, CHP, MHP ve BDP'nin toplam güven oranı bir yılda 7 ile 9 puan arasında arttı. Seçimin de yaklaşmasıyla birlikte AKP karşıtları yeni parti arayışından vazgeçmeye başlayıp varolan muhalefet partilerinde çözüm talep etmeye yöneliyor. AKP'li de rüşvete inanıyor: Toplumun yüzde 62'si Halkbank üzerinden yolsuzluk yapıldığını ve operasyonlar sonucunda bu yolsuzlukların gün yüzüne çıktığını düşündüğünü, AKP'nin oy oranının altındaki yüzde 38'lik kesim ise iddiaları dış mihrakların hükümete karşı komplosu olarak değerlendiriyor. Bakan ve bakan oğullarının rüşvet aldığı iddialarına inananların oranı ise yüzde 77'ye yükseliyor. AKP seçmeninin yüzde 28'i, yani dörtte birden fazlası "yolsuzluk var" derken, yine AKP seçmeninin yarısının ise "rüşvet almışlardır" demiş olması önemli bir bulgu olarak değerlendiriliyor. "Recep Tayyip Erdoğan başbakan olmalı" diyenlerin yüzde 30'u ve yarıya yakını da "rüşvet var" düşüncesinde. Yurttaşların yüzde 80'i yolsuzluk operasyonunda adı geçen bakanların "ilk günden istifa etmesi gerektiğini" düşünürken AKP seçmeninde bu oranın yüzde 62 olması dikkat çekiyor. "Soyduysa beni soydu"ya teyit: Ancak AKP seçmeninin önemli bir bölümü "yolsuzluk ve rüşvet var" demesine karşın, ankete göre bu durum, seçmen tercihini çok etkilemiyor. Ankete göre, toplumun yüzde 77'si, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun oy tercihini değiştirmeyeceğini bildirirken, "Erdoğan başbakan olsun" diyenlerin yüzde 88'inin "bu süreç oy tercihimi değiştirmez" yanıtı vermesi dikkat çekti. Emniyet operasyonu: Ankette, 17 Aralık operasyonunun ardından toplumun yüzde 59'luk bölümü Emniyet müdürlerinin görevden alınmasına karşı çıkarken yüzde 60'ı bu durumu "hükümetin yargıya karışması" olarak görüyor. Ancak AKP seçmeninin yüzde 79'luk bölümü emniyetteki görevden almaları olumlarken yüzde 82'si de hükümetin "kendisine karşı kurulan komploya karşı yapılması gerekeni yaptığı" görüşünde. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573194.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573194.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5a2f3ef032e42bfe1e6c9395c84f33939c8ae87 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573194.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galatasaray'a büyük şok!. Yabancı kaynaklarda yer alan bilgiye göre, G.Saray'ın Fildişi Sahilli yıldızı Didier Drogba'nın, Chelsea ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçlarının ardından ABD Ligi takımlarından Seattle Sounders'a transfer olacağı öne sürüldü. Drogba'nın geçtiğimiz günlerde ABD'ye gittiği, NBA takımlarından Seattle Supersonics efsanesi eski ünlü basketbolcu ... G.Saray'ın Fildişi Sahilli yıldızının, ABD Ligi takımlarından Seattle Sounders ile prensip anlaşması yaptığı iddia edildi. Yabancı kaynaklarda yer alan bilgiye göre, G.Saray'ın Fildişi Sahilli yıldızı Didier Drogba'nın, Chelsea ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçlarının ardından ABD Ligi takımlarından Seattle Sounders'a transfer olacağı öne sürüldü. Drogba'nın geçtiğimiz günlerde ABD'ye gittiği, NBA takımlarından Seattle Supersonics efsanesi eski ünlü basketbolcu Gary Payton'la temas kurup ve söz konusu kulübün yetkilileriyle görüştüğü belirtildi. Sarı-kırmızılıların sözleşmesini uzatmadığı Drogba'nın Cimbom'u daha fazla beklemeyerek MLS Ligi'nde mücadelede eden kulüple prensipte iki yıllık anlaşmaya vardığı ama henüz imzaların atılmadığı iddia edilirken, bu anlaşmanın Cimbom'un Şampiyonlar Ligi ikinci turunda İngiliz ekibi Chelsea ile oynayacağı karşılaşmaların ardından açıklanmasının beklendiği kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573196.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573196.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd8e44bc112ff1e4397f6095bf766070f8fe002d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573196.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sabah-Atv ile Ziraat üçgeni!. Çalık Grubu'na ait Sabah ve atv'nin satın alınması için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuzun, 200 milyon dolarlık kısmının Türkiye Ziraat Bankası'ndan karşılandığı ortaya çıktı. Cengiz İnşaat'ın sahibi Mehmet Cengiz'in, kredinin kullandırılmasında büyük çaba sarf ettiği ve Ziraat Bankası Genel Müdürü ... Sabah-atv havuzundan Ziraat Bankası skandalı çıktı. Genel Müdür, 200 milyon dolar kredi için 'Hallederiz abi' demiş. Çalık Grubu'na ait Sabah ve atv'nin satın alınması için oluşturulan 630 milyon dolarlık havuzun, 200 milyon dolarlık kısmının Türkiye Ziraat Bankası'ndan karşılandığı ortaya çıktı. Cengiz İnşaat'ın sahibi Mehmet Cengiz'in, kredinin kullandırılmasında büyük çaba sarf ettiği ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile kredi konusunda bir çok görüşme yaptığı belirlendi. Hatta görüşmelerin birisinde, Aydın'ın, 200 milyon dolarlık kredi için Mehmet Cengiz'e, "Hallederiz Mehmet Abi" diyerek cevap vermesi dikkat çekti. İLK KREDİYİ DE AYDIN VERDİ Sabah ve atv'nin, kamu bankaları ile olan ilişkisi bir türlü sona ermedi. Dinç Bilgin döneminde Halk Bankası, Emlak Bankası ve Vakıfbank'tan kullandığı kredilerle uzun süre gündemden düşmeyen Sabah Grubu, altı yıl önce yine kamu bankalarının kredisi ile Çalık Grubu'na satılmıştı. Grubu, TMSF'den 1.1 milyar dolara satın alan Çalık Grubu, Halk Bankası ve Vakıfbank'tan 375'er milyon dolar olmak üzere toplam 750 milyon dolar kredi kullanmıştı. Aynı dönemde, Halk Bankası Genel Müdürü olarak Hüseyin Aydın kredinin altına imza atmıştı. ZİRT'TEN 200 MİLYON DOLAR Sabah Grubu altı yıl aradan sonra yeniden satışa çıktı. Ve kamu bankaları yeniden devreye sokuldu. Bu kez Ziraat Bankası, grubun satın alınmasını fonladı. CHP Lideri 'nun TBMM'de açıkladığı, 241 sayfalık Sabah ve ATV Yolsuzluğu fezlekesinde, yer alan bilgilere göre, havuza 100'er milyon dolar katkı sağlaması öngörülen Limak ve Kolin İnşaat nakit bulamadı. Bunun üzerine, Ziraat Bankası'ndan 100'er milyon dolar olmak üzere kredi açılması kararlaştırıldı. Kredi işlemlerini ise Mehmet Cengiz takip etti. Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın'ın, kredi için yaptığı görüşmeler ise mahkeme kararı ile yapılan teknik takibe takıldı. L'NİN KREDİSİ SIKINTI OLDU İki grubun 100'er milyon dolarlık kredisinin kullandırılmasında, bilanço krizi çıktı. Yönetim kurulu, krediyi kullandırmamak için yoğun çaba sarf etti. Bu nedenle, kredi 60 milyon dolar olarak çıktı. 30 milyon doları da Arap Türk Bankası'ndan kullandırılması öngörüldü. Kredi işlemlerinin için Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ö.B. görevlendirildi. Mehmet Cengiz ile Hüseyin Aydın, krediler konusunda birçok kez görüştü. Görüşmelerde Aydın, teknik takipten kurtulmak için firmalara, L olarak kodlaması dikkat çekti. CENAZEYİ BİR KALDIRALIM Taraf gazetesinin haberine göre; Sabah-atv'ye sağlanacak kredi konusunda Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, işadamı Mehmet Cengiz ve Ömer Baktır arasında aşağıdaki diyaloglar geçti. Ömer Baktır: "... he Mehmet abi dün söylediniz mi siz şeylere ee kişilere" Mehmet Cengiz: "ben ıı bir tek Celal'e söyledim git dedim Ömer beylen bir görüş dedim" Ömer Baktır: "hım gelme.. şeyde Celal bey aramadı daha beni ben onun şeyde ama haber verdim ben onlara birşey söylemedi ama esas o diğer tarafta ya nerdeyse beş milyon dolar mı ne eksik kaldı biliyosunuz ben araptürkte 30 bu tarafta da 69 yaptık biliyosunuz" Mehmet Cengiz: "evet" Ömer Baktır: "ya dün beş için geldiler beş beş için ha üstad üstad yanımdaydı vereyim mi üstadı vereyiyorum Mehmet abi" Hüseyin Aydın: "Mehmet abi" Mehmet Cengiz: "Hüseyin abi ne haber" ... Hüseyin Aydın: "O L OLANA DOKSAN SEKİZE KADAR GELDİK ABİ İMKÂN SAĞLADIK" Mehmet Cengiz: "Allah razı olsun" Hüseyin Aydın: "ha ikiye bile ağlıyorlar Mehmet abi bak basacam kalayı da ha ( gülüyo ) sen varsın arada birşey demiyorum" Mehmet Cengiz: "ee öbür tarafı" Hüseyin Aydın: "öbür tarafı şöyle yaptık altmış artı kırk şeyden vereceğiz otuz veya kırk" "tamam mı" ... Mehmet Cengiz: "ama ne zaman kullanacak ..." Hüseyin Aydın: "abi şeyler boş şimdi şey adını sen söyle doksan sekizi L nin hazır""öbürü altmış hazır öbürüde bayramdan dönüşteki yirmisi yirmi birinde kullanır o bulup versin onu biz verecez" Mehmet Cengiz: "anladım" ... Hüseyin Aydın: "bide hiç kimse anlamasın diye kimse anlamadı zaten bizde şimdi vadeyi""vadeyi kıssa tuttuk ama sonra vereceğiz sen bu süreci idare et tamam" "BEN ŞEYEDE SÖYLEDİM II HABERLEŞME ULAŞTIRMA VARYA" ... Mehmet Cengiz: "anladım" Hüseyin Aydın: "ONA DA SÖYLEDİM YANİ ŞÖYLE VEREREK ... YARIN O İKİYİ ZATEN BOŞVERDİK İKİ ARTI ÜÇTÜ ZATEN İKİ YIL İKİ YIL BİTENE KADAR ONU BEN BİR DAHA BEŞ YAPARIM Bİ DAHA YEDİ YAPARIM Bİ SORUN YOK" "... fiyatta bir şey yoksa ha bunlara biraz çakayım mı ya" Mehmet Cengiz: "yav" "ha bu dertten beni bir kurtar ya yapma" Hüseyin Aydın: "ben vallahi sen olmasan varya inan" Mehmet Cengiz: "... AMA İYİ DE BABA GÖZÜNÜ SEVEYİM OLAY BİLİYOSUN DA" Hüseyin Aydın: "çakayım mı ( gülüyo)" Mehmet Cengiz: "gülüyo" Hüseyin Aydın: "ben sana dedim bak bunların hiç birinin projesiz hiç biryerde bu limitleri yok ya bak ben bunlardan""SIRF AYIP OLUR DİYE BEN BUNLARDAN ŞEY İSTEMEDİM GAYRİMENKUL FALAN AYIP OLUR DİYE" Mehmet Cengiz: "valla ..." Hüseyin Aydın: "hatrına ha vallahi billahi" Mehmet Cengiz: "iyi tamam da bu cenaze nasıl kalkacak" Hüseyin Aydın: "e tamam işte sen bizde şimdi bak ne diyoz L de tamam hiç bi sorun yok ikiyide bulsun iki yi de bulamıyo mu Mehmet abi ya" Mehmet Cengiz: "bulur bulur iki yi bulur" Hüseyin Aydın: "ha iki üç ya ayıp ya onu bulsun öbürü de dediğim gibi zaten bakan bey o biraz kalabilir demişti azıcığı altmışı versin ya da bir yerden bulsun ayın yirmisi hafta sonunda biz şeyi o kalanı da en az otuz kesin vereceğiz yani altmış artı otuzda" Mehmet Cengiz: "tamam" Hüseyin Aydın: "sen yetmiş beş dedin ben ona rağmen şey yaptım" ... Mehmet Cengiz: "SEN YUKARIYLA HİÇ GÖRÜŞTÜN MÜ YOK" Hüseyin Aydın: "he" Mehmet Cengiz: "DEDİM BİR LE GÖRÜŞTÜN MÜ" Hüseyin Aydın: "bir le görüşmedim" "bir le görüşmedim hiçbir şey görüşmedim ama ha bunu sen izin verirsen diyeceğim yani""(gülüyo) sen izin vermezsen demem" Mehmet Cengiz: "YA DEME ABİ CENAZEYİ Bİ KALDIRALIM ONDAN SONRA NE YAPARSAN YAP" Hüseyin Aydın: "ha doğru söylüyosun bende sana şey oluyo ıı sen bide bir şey demişsin zaten bir yerde başka öyle yapmışsın efektif olarak elimizden geldiğince yardımcı oluruz" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573198.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573198.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..04cf1d38e06202299a124b45c34f21c67b75abef --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573198.txt @@ -0,0 +1 @@ +Meclis'te tansiyon yükseldi. Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Akçay'a tepki gösterdi. Söz alan Elitaş, "Siyasi parti gruplarını eleştirebiliriz, her türlü şeyi söyleyebiliriz. Maalesef iş zıvanadan çıktı ve hakarette serbest oldu. Müslümanız Elhamdülillah. Hiçbir Müslüman korkulacak bir şeyi rabbinden, yaratıcısından ... TBMM Genel Kurulu'nda MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın AKP'li milletvekillerine, 'Recep Tayyip Erdoğan'dan korktuğunuz kadar Allah'tan korkmuyorsunuz' sözleri ortamın gerilmesine neden oldu. Bunun üzerine söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Akçay'a tepki gösterdi. Söz alan Elitaş, "Siyasi parti gruplarını eleştirebiliriz, her türlü şeyi söyleyebiliriz. Maalesef iş zıvanadan çıktı ve hakarette serbest oldu. Müslümanız Elhamdülillah. Hiçbir Müslüman korkulacak bir şeyi rabbinden, yaratıcısından başkasını gösteremez. Kalkacaksınız partiyi, grubu 'Recep Tayyip Erdoğan'dan korktuğunuz kadar Allah'tan da korksaydınız' diyeceksiniz ve bir Müslüman hakkında böyle bir fetvada, böyle bir iddia da bulunacaksınız. Siz kendinizi şirk koşarak bu noktaya doğru getiriyorsunuz. Siz yaratıcıyla paralel hale getiriyorsunuz. Ne söylediğiniz farkında değilsiniz. Sayın Başkan o milletvekili arkadaşımıza da söz verirsiniz diye ümit ediyorum. Milletvekili arkadaşımızın yapmış olduğu konuşmayla ilgili 'Cenabı hakkın emrettiği bütün güzellikleri üzerinde toplamış bir lider' derken, bu kadar basit şeylerden fırsat kollamayın. Siyaset, söylem, proje üretin. Bırakın böyle şeyleri. Bir milletvekilinin dil sürçmesini gündem haline getiriyorsunuz. Yazıklar olsun. Sayın Bahçeli duysaydı herhalde sizin kulağınızı çekerdi diye düşünüyorum" diye konuştu. Ardından MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Elitaş'a tepki gösterdi. Elitaş ile Vural arasında sözlü tartışmalar yaşandı. Tartışmayı, TBMM Başkanvekili Meral Akşener sözlü müdahale ederek sonlandırdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573199.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573199.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3204dd9ff6010eb3a0b5c4a5d219f833e4f9998c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573199.txt @@ -0,0 +1 @@ +Havuz paraları, damadın zırhlı arabasıyla toplanmış. Meclis'te okunan fezlekeye göre, satışta başrolü Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak oynadı. Şoförü de milyonlarca doları zırhı araçla Aktifbank'a taşıdı Sabah-Atv'nin, devletten milyarlarca liralık ihale alan işadamlarına, "talimatla satıldığına" ilişkin iddia Meclis'e taşındı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, önceki gün partisinin Meclis grubunda, ... CHP lideri, Sabah-Atv'nin nasıl satıldığını deşifre etti: Meclis'te okunan fezlekeye göre, satışta başrolü Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak oynadı. Şoförü de milyonlarca doları zırhı araçla Aktifbank'a taşıdı Sabah-Atv'nin, devletten milyarlarca liralık ihale alan işadamlarına, "talimatla satıldığına" ilişkin iddia Meclis'e taşındı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, önceki gün partisinin Meclis grubunda, satışı koordine ettiği öne sürülen Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım hakkındaki fezlekeyi okudu. Satış sürecinin günü gününe anlatıldığı fezlekede, tüm bilgiler, İstanbul 3. No'lu Hakimliği'nden alınan izinle gerçekleştirilen teknik takip dökümleriyle desteklendi. Paralar ortak havuzda Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ve internete de sızan fezlekedeki iddialara göre, Sabah-Atv havuzuna para koyma talimatı, işadamları Mehmet Cengiz, Abdullah Tivnikli, Nihat Özdemir, İbrahim Çeçen, Celal Koloğlu, Hayrettin Özaltın ve Orhan Cemal Kalyoncu'ya veriliyor. Her biri son 10 yılda aldıkları milyarlarca liralık kamu ihaleleriyle adını duyuran bu işadamları arasında para toplama işini ağırlıkla Mehmet Cengiz takip ediyor. Havuzda toplanan para belli bir miktara ulaştıktan sonra devreye, Başbakan Erdoğan'ın küçük oğlu Bilal ile damadı Berat Albayrak giriyor. İşadamlarından alınan paranın "ortak havuza" taşınması sürecinde en önemli rolü de Sabah-Atv'nin sahibi görünen Çalık Holding'in üst yöneticisi olan Albayrak'ın şoför Medet Nebi Yanık oynuyor. Para toplama trafiği, teknik takip sırasında saniye saniye görüntüleniyor. Zırhlı araç paylaşılamıyor Fezlekedeki iddialara göre, Yanık, Mercedes marka zırhlı bir minibüs kullanıyor. İşadamları da paranın daha güvenli ulaşacağı düşüncesiyle, bu aracı adeta paylaşamıyor. Özellikle Mehmet Cengiz ve Orhan Cemal Kalyoncu, para tahsilatına bu zırhı aracın gönderilmesi için adeta yalvarıyor. Fezlekedeki iddialara göre, şoför, topladığı parayı, Çalık Holding'e ait Aktifbank'ın, İstanbul Zincirlikuyu'daki merkezine götürüyor. İlk durak Cengiz Holding, son durak Aktifbank Fezlekede Sabah ve aTV'nin satışı için toplanan paranın zırhlı araçla Çalık grubunun bankası Aktifbank'a taşınmasının fotoğrafları da yer aldı. Sabah saat 10.30'da Cengiz Holding'in önünde fotoğraflanan araç kendisine eşlik eden bir diğer araçla yola çıkıyor. Fezlekede işadamlarının havuz için ihtiyaç duyulan paranın bir kısmını kredi olarak çektiği yer alıyor. 10.30'da Cengiz Holding'den çıkan araç saat 11.15 sıralarında Kozyatağı'ndaki Ziraat Bankası Lojman Blokları'na ulaşıyor. İddiaya göre kredi paraları alınıyor. Ziraat Bankası'ndan yola çıkan zırhlı panelvan tipi aracın son durağı Zincirlikuyu'daki Çalık Holding'in bankası Aktifbank'a getiriliyor. Zırhlı araç Cengiz Holding'te Damadın zırhlısı, 2'nci rüşvet operasyonunda ismi geçen işadamı Mehmet Cengiz'in holdingine gidiyor. Parayı alıyor. Eskort, zırhlı aracın peşinde... Zırhlı araç Cengiz'den parayı aldıktan sonra Ziraat Banka- sı lojmanlarına gidiyor. Ona bir eskort araç eşlik ediyor... Para Çalık'ın bankasına gidiyor Havuzda toplanan paranın son adresi, Sabah-atv'yi satmak isteyen işadamı Ahmet Çalık'ın bankasının merkezi oluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573201.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573201.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9539a26937e15ef0ce1edaf789d84a0cd1bb3c28 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573201.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaatten sendika atağı. Şenol Gezer / SÖZCÜ Farklı sektördeki yandaşlarını bir araya toplamayı hedefleyen cemaat, sendika kurdu. İlk olarak eğitim ve sağlık faliyete geçti. Sırada 6 tane daha sendika var Türkiye'yi sarsan 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nun ardından AKP ile Gülen Cemaati ... 17 Aralık'ta AKP ile arası açılan Gülen'den partileşmenin ilk hamlesi Şenol Gezer / SÖZCÜ Farklı sektördeki yandaşlarını bir araya toplamayı hedefleyen cemaat, sendika kurdu. İlk olarak eğitim ve sağlık faliyete geçti. Sırada 6 tane daha sendika var Türkiye'yi sarsan 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu'nun ardından AKP ile Gülen Cemaati arasında silahlar çekildi. Yaşananlardan sonra arası açılan 'eski dostların' şimdi de sendika savaşı başlıyor. İki ayda 22 bin üye Okul ve dershanelerden sonra Gülen Cemaati, şimdi de art arda sendika kurmaya başladı. Daha önce kapatılan Aktif Eğitim Sen 22 Kasım'da yeniden faliyete geçti. Sendika iki ayda 22 bin üyeye ulaştı. Sendika, 18-19 Ocak'ta 1. Temsilciler Toplantısı'nı Çankaya, Tandoğan Mahallesi'ndeki merkezinde gerçekleştirdi. Basından enerjiye kadar Cemaat eğitimden sonra ikinci adımını da sağlık alanında yaptı. Kurucularının çoğunluğu Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Sağlık Bakanlığı Merkez Teşkilatı çalışanlarından oluşan Ufuk Sağlık Sen'i Ercan Kocaoğlu, Ayhan Çetin, Ahmet Yurt, Mesut Karabıyık, Süleyman Çağlar, Meral Aşcı, Ertuğrul Kaplan, Arslan Kalkanlı, Orhan Ilıpınar ile Mustafa Okatan yönetecek. Sağlık Bakanlığı çalışanlarını Ufuk Sağlık Sen altında buluşturacak olan cemaat, partileşmenin ilk adımı olarak yorumlanan sendikalarının sayısını kısa sürede 8'e çıkaracak. Kültür Bakanlığı'ndan Enerji Bakanlığı'na uzanan yelpazede hakimiyet kavgası verecek sendikaların şubat sonuna kadar faliyete geçeceği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573213.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573213.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9d54fcd58407da6377528198001ee9ef132d742d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573213.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çocuğunuzu öldürmeyin!. Acıbadem açıklamasında görüşlerine yer verilen Yenibertiz, sigaranın içindeki nikotinin, beyinden dopamin salgılanmasını sağladığını ve dopaminin salgılanmasıyla da haz duygusu oluştuğu, enerji düzeyinin yükseldiği ve konsanstrasyonun arttığını belirterek, sigaranın zararlarının bu aldatmacaların ardına gizlendiğini vurguladı. Sigara kullanan annelerin bebeklerinin, kullanmayan annelerin ... Acıbadem Aile Hastanesi Bahçelievler Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Yenibertiz, sigaranın en büyük zararını anne karnındaki bebeklerin gördüğünü belirterek, "Sigara kullanan annelerin bebekleri, kullanmayan annelerin bebeklerine göre, yüzde 10-15 kilo eksikliği, zeka geriliği ile dünyaya gelebiliyor" dedi. Acıbadem açıklamasında görüşlerine yer verilen Yenibertiz, sigaranın içindeki nikotinin, beyinden dopamin salgılanmasını sağladığını ve dopaminin salgılanmasıyla da haz duygusu oluştuğu, enerji düzeyinin yükseldiği ve konsanstrasyonun arttığını belirterek, sigaranın zararlarının bu aldatmacaların ardına gizlendiğini vurguladı. Sigara kullanan annelerin bebeklerinin, kullanmayan annelerin bebeklerine göre, yüzde 10-15 kilo eksikliği ve zeka geriliğiyle dünyaya gelebildiğine dikkati çeken Yenibertiz, ayrıca sigara içen annelerin bebeklerinde erken doğum riskinin iki kat fazla olduğu gibi, ölü doğum ve düşük yapma riskinin de daha fazla olduğu bilgisini verdi. 4 KİŞİDEN 3'Ü BAĞIMLI OLUYOR Sigarayı bir kez deneyen 4 kişiden 3'ünün bağımlı olduğunu ve bu durumun küresel bir salgın haline geldiğini aktaran Yenibertiz, "Sigaraya hiç başlamamak en iyisi. Ancak bağımlı olmuş kişilerin bırakması sağlıkları açısından çok önemli. Çünkü hayatının geç döneminde bile olsa sigarayı bırakmak, sigara içenlerdeki erken ölüm riskini azaltıyor, kişinin sağlığını iyileştiriyor. Bunun için bırakmakta geç kalmamak lazım, ne kadar erken bırakılırsa kalp krizi riski başta olmak üzere hayatı tehdit eden riskleri büyük oranda azalıyor" ifadelerini kullandı. Dr. Derya Yenibertiz, şu bilgileri verdi: "Sigara bağımlılığı birçok kullanıcının, yokluğuyla uzun bir dönem mücadele etmesi gereken kronik ve nüksedici bir durumdur. Sigaranın bırakılmasıyla sigara bağımlısı bir kişinin sağlayacağı yarar çok önemlidir. Başarılı girişimler için kullanımın sürmesine neden olan ve kesilmesini engelleyen bazı faktörlerle (kişisel nedenler, ailevi sorunlar, sosyoekonomik problemler) mücadele edilmesi şarttır. Sigara ne kadar erken bırakılırsa yararı da o kadar artıyor. Sigara içmek veya dumanını solumak zamanla bağımlılık oluşturuyor. Tütünde esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Sigara sadece fiziksel değil, ruhsal etkisi ve sosyal yönüyle de bağımlılık yaratıyor. Kişi sigara içmeyince yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Bu etkiler nedeniyle sigara içimi bağımlılık düzeyinde devam ediyor. Sigara bağımlılık düzeyini ölçmek için çeşitli testler geliştirilmiştir. En sık kullanılanı 'Fagerström' testidir." "SİGARADA ZARARLI 4 BİNDEN FAZLA KİMYASAL MADDE VAR" "Her sigarada vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı ya da kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı 4 binden fazla kimyasal madde bulunuyor" ifadesini kullanan Yenibertiz, bunlardan en az 81'inin doğrudan kansere neden olduğunun ispatlandığını belirtti. Yenibertiz, sigaranın akciğer kanseri başta olmak üzere, ağız, dil, yutak, gırtlak, tükürük bezi, diş eti, yemek borusu, mide, karaciğer, pankreas, bağırsak, anüs, böbrek, mesane, penis, rahim ağzı ve kan kanserlerinin gelişme riskini artırdığını bildirerek, sigara içenlerin kanserden ölüm oranlarının içmeyenlerinkine göre 15-25 kat fazla olduğunu aktardı. MUTLULUK HORMONU SALGILANIYOR AMA BAĞIMLI YAPIYOR Sigara içmenin beyinde uyarıcı ve mutluluk verici dopamin denilen maddenin salınımına neden olduğunu belirten Yenibertiz, şunları kaydetti: "Bu madde kanda azaldığı zaman kişide huzursuzluk, sinirlilik, uykuda bozukluk, konsantrasyon güçlüğü iştahta artış, depresyon, halsizlik gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Bu da kişinin sigara bağımlısı olmasına yol açıyor. Birçok içicinin acıkmışçasına daha çok içmesi için, nikotin beyinde bir çeşit dürtü yaratan değişikliklere neden oluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573240.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573240.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7dc0d5a51c2c642be0097f20237f043cb3f3422e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573240.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tahkim'den Fenerbahçe'ye müjde. Sarı-Lacivertliler'in 1 maç seyircisiz oynama cezası kaldırıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573242.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573242.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..60ca1357d8363beffed7683fefa1b5125cb03f8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573242.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ahmet Çakar'a bir dava daha!. Bursasporlu Kazım Kazım, eski hakem Çakar hakkında suç duyurusunda bulunacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573247.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573247.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9827646f174d31a84a05e31e0053b120973af40 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573247.txt @@ -0,0 +1 @@ +Paul Walker'ın vasiyeti açıklandı!. Kaliforniya'nın Santa Clarita bölgesinde yüksek hız nedeniyle kaza yapan ve talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden ünlü oyuncu Paul Walker'ın mirası açıklandı. Hızlı ve Öfkeli serilerinin başrol oyuncu Paul Walker'ın menajeri Roger Rodas ile hayır etkinliğine giderken yaptıkları kaza sonucu hayatını ... 40 yaşında hayata gözlerini yuman ünlü oyuncu Paul Walker'ın öleceğini adeta bilerek vasiyet bıraktığı ortaya çıktı. Kaliforniya'nın Santa Clarita bölgesinde yüksek hız nedeniyle kaza yapan ve talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden ünlü oyuncu Paul Walker'ın mirası açıklandı. Hızlı ve Öfkeli serilerinin başrol oyuncu Paul Walker'ın menajeri Roger Rodas ile hayır etkinliğine giderken yaptıkları kaza sonucu hayatını kaybetmesi tüm sinema dünyasını yasa boğmuştu. 40 yaşında hayata gözlerini yuman ünlü oyuncu Paul Walker'ın yüksek hız sonucu yaptıkları kazada yanarak hayatını kaybettiği otopsi raporlarında açıklanmıştı. İddialara göre hız yapmaya ve spor arabalara merakı olan ünlü oyuncu Paul Walker'ın Fast and Furious'un çekimlerinde başına gelebilecekleri öngörmüşçesine çoktan vasiyetini hazırlattığı belirtildi. 40 yaşında hayatını kaybeden ünlü oyuncu Paul Walker'ın vasiyeti geçtiğimiz gün açıklandı. 15 yaşında Meadow Rain Walker adında bir kızı bulunan ünlü oyuncunun bütün servetini kızına bıraktığı açıklandı. TAM 25 MİLYON DOLAR! Açıklanan vasiyete göre ünlü oyuncunun 15 yaşındaki kızı Meadow Rain Walker'a tam olarak 25 Milyon Dolar değerinde bir miras bıraktığı ve vasiyetinde yazılana göre mirasının yasal koruyucusu ve yetki sahibi kızı reşit olana dek Paul Walker'ın annesi Cheryl Walker olarak gösterildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573250.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573250.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8ed2b4bb7ad922045d309b980e0e9a25d98a167e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573250.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halep Merkez Cezaevi muhaliflerin eline geçti. Esad güçlerinin kontrolündeki Halep Merkez Cezaevi'nin İslami Cephe ve Nusra Cephesi tarafından tamamen ele geçirildiği kaydedildi. Cezaevinde tutuklu bulunan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 3 bin 500 kişinin kurtarılarak güvenli bölgeye götürüldüğü belirtilirken, cezaevi etrafının Suriye ordusuna bağlı helikopterler ... Suriye'nin Halep kentindeki Halep Merkez Cezaevi'nin muhaliflerin eline geçtiği, içeride tutuklu bulunan 3 bin 500 kişinin de kurtarıldığı bildirildi. Esad güçlerinin kontrolündeki Halep Merkez Cezaevi'nin İslami Cephe ve Nusra Cephesi tarafından tamamen ele geçirildiği kaydedildi. Cezaevinde tutuklu bulunan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 3 bin 500 kişinin kurtarılarak güvenli bölgeye götürüldüğü belirtilirken, cezaevi etrafının Suriye ordusuna bağlı helikopterler tarafından varil bombalarıyla ağır bombardıman altında tutulduğu belirtildi. Halep Merkez Cezaevi'nde, 2011 yılında başlayan gösterilerde tutuklanan siyasi mahkumların da bulunduğu ifade edilirken, Suriye rejimine bağlı birliklerin buradaki tutukluları rehin olarak kullandığı iddia edilmişti. Ayrıca Aralık ayında aşırı soğuktan 10 mahkumun donarak ölmesi sonucu 350 mahkum serbest bırakılmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573252.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573252.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f139f6c02a5bd0a42c95c67f5f95a631126289a5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573252.txt @@ -0,0 +1 @@ +Böcek haberlerine yasak geldi. Soruşturmayı yürüten TMK'nın 10. Maddesiyle Görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, "Basın-yayın organlarında gerçeğe aykırı, belli kişi ve grupları hedef gösterir şekilde, soruşturmanın gizliliğini ihlal eder nitelikte yayınlar yapıldığı, daha ileriki aşamada bu yayınların, soruşturmanın sağlıklı yürümesi yönünde ciddi tehlike teşkil edeceği" ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan ve "böcek" olarak anılan dinleme cihazına ilişkin yürütülen soruşturmayla ilgili yayın yasağı konuldu. Soruşturmayı yürüten TMK'nın 10. Maddesiyle Görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, "Basın-yayın organlarında gerçeğe aykırı, belli kişi ve grupları hedef gösterir şekilde, soruşturmanın gizliliğini ihlal eder nitelikte yayınlar yapıldığı, daha ileriki aşamada bu yayınların, soruşturmanın sağlıklı yürümesi yönünde ciddi tehlike teşkil edeceği" gerekçesiyle, nöbetçi hakimliğe, "yayın yasağı konulması" talebinde bulundu. Talebi değerlendiren TMK'nın 10. Maddesiyle görevli 3 Nolu Hakim Halil İbrahim Kütük, soruşturmanın, "milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliği, ülkenin toprak bütünlüğünün korunması ve devlet sırları ile alakalı olduğu" tespitinde bulunarak, "çeşitli basın organlarınca, olayın manipüle edilerek yayın yapılması ve telafisi mümkün olmayan zararlarla soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi" ihtimaline karşı yayın yasağı getirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573254.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573254.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c2b33e3730c20a939057de946e2a339800fa75d8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573254.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD'den Türkiye'ye kritik uyarı!. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk savaş gemilerinin geçen Pazartesi günü Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandıralı bir gemiye müdahale etmesiyle ilgili olarak "Bölgede tansiyonu artırabilecek hareketlerden kaçınmak önemlidir" mesajı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Pkasi, dün düzenlediği basın toplantısı ... ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk savaş gemilerinin geçen Pazartesi günü Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandıralı bir gemiye müdahale etmesiyle ilgili olarak "Bölgede tansiyonu artırabilecek hareketlerden kaçınmak önemlidir" mesajı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı, Türk savaş gemilerinin geçen Pazartesi günü Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandıralı bir gemiye müdahale etmesiyle ilgili olarak "Bölgede tansiyonu artırabilecek hareketlerden kaçınmak önemlidir" mesajı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Pkasi, dün düzenlediği basın toplantısı sırasında, önceki gün Kıbrıs'ta Türk ve Rum taraflarının liderlerini ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın Türk savaş gemilerinin Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesinde doğalgaz araması yapan bir Fransız firması için faaliyet gösteren bir Norveç gemisine müdahalesi konusunda bir girişimde bulunup bulanmadığı yolundaki soruya, "Kıbrıs'ın açıkdenizde enerji arama hakkını destekliyoruz. Adanın bütün diğer kaynakları gibi petrol ve gaz kaynaklarının da topyekün bir anlaşma çerçevesinde iki toplum arasında eşit bir şekilde paylaşılması gerektiğini düşünmeye devam ediyoruz. Ve tabii ki Victoria Nuland de bölgede gerginliği artırabilecek hareketlerden kaçınılması gerektiğinin önemini iletmiştir" cevabını verdi. Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı savaş gemileri, geçen pazartesi günü Kıbrıs'ın güneyinde sismik araştırma yapan Norveç bandralı gemiye, Türk Deniz Yetki Alanı'na giriş yaptığı için müdahale ederek bölgeden uzaklaştırmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573255.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573255.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1f966a2adfcadd0aa95b5e76566b54fc84db992b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573255.txt @@ -0,0 +1 @@ +IŞİD'den Suriyeli Kürtlere çağrı!. Basnews haber ajansının haberine göre IŞİD'in videosunda Kürtçenin Kırmançi lehçesinde konuşan militanın, kendisinin Şam'ın yakınlarında bulunan Afrin köyünden olduğunu söyleyerek, Kürtlere IŞİD'e katılma ve PKK'ya karşı savaşma çağrısında bulundu. Haberde, militanın Kürt ve Arap kardeşliğinden de bahsettiği belirtildi. Haberde ayrıca, ... Suriye'de hükümete karşı savaşan Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Facebook üzerinden yayımladığı videosunda Suriye'deki Kürtlere örgüte katılarak, PKK'ya karşı savaşmaları çağrısında bulundu. Basnews haber ajansının haberine göre IŞİD'in videosunda Kürtçenin Kırmançi lehçesinde konuşan militanın, kendisinin Şam'ın yakınlarında bulunan Afrin köyünden olduğunu söyleyerek, Kürtlere IŞİD'e katılma ve PKK'ya karşı savaşma çağrısında bulundu. Haberde, militanın Kürt ve Arap kardeşliğinden de bahsettiği belirtildi. Haberde ayrıca, son 12 ayda yüzlerce Iraklı Kürtün IŞİD'e katılarak, Suriye hükümetine karşı savaştığının bilindiği ancak yayınlanan videonun örgüt içerisinde Suriyeli Kürtlerin de olduğunu gösterdiği vurgulandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573390.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573390.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18a6d18a375a6d5d1867803f8c17dbabc6bc5db1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573390.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto çekildi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Süper Loto oyununun bu haftaki çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 329. haftanın kazandıran numaraları 3, 15, 30, 35, 45 ve 51 olarak belirlendi.   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573392.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573392.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3c016224b27d130f7f472c3814877efc8ef09d7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573392.txt @@ -0,0 +1 @@ +çArşı Uğur Dündar'la 'Halk Arenası'nda!. Usta gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu 'Halk Arenası'na bu akşam Beşiktaş'ın ünlü taraftar grubu 'Çarşı' konuk oluyor. Grup kendileriyle ilgili bilinmeyenleri ve nelere karşı olduklarını açıklayacak. Türkiye'nin en sevilen sivil toplum örgütlerinden biri olan çArşı grubu, usta gazeteci Uğur Dündar'la Beşiktaş ... Uğur Dündar'la Halk Arenası, bu hafta tarafta grubu çArşı'yı ağırlıyor. Usta gazeteci Uğur Dündar'ın sunduğu 'Halk Arenası'na bu akşam Beşiktaş'ın ünlü taraftar grubu 'Çarşı' konuk oluyor. Grup kendileriyle ilgili bilinmeyenleri ve nelere karşı olduklarını açıklayacak. Türkiye'nin en sevilen sivil toplum örgütlerinden biri olan çArşı grubu, usta gazeteci Uğur Dündar'la Beşiktaş Çarşısı'ndaki canlı yayında cevabı merak edilen soruları yanıtlayacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573394.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573394.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ca29de2ae5e4d3fa3801de954ac02891036c2ce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573394.txt @@ -0,0 +1 @@ +İki villaya valiyi sattı!. Kılıçdaroğlu "İki villayla Vali'yi sattı. İki villayla Vali satana hiçbir ülkede Başbakan denmez. Ona, valiyi pazarlayan adam denir" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, arıtma tesislerinden çıkan günlük 800 ton çamuru 4 kat azaltacak ve yüzde 92 oranında kurutacak Çiğli ilçesindeki "Çamur ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Urla İlçesindeki villalar konusunda sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu "İki villayla Vali'yi sattı. İki villayla Vali satana hiçbir ülkede Başbakan denmez. Ona, valiyi pazarlayan adam denir" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, arıtma tesislerinden çıkan günlük 800 ton çamuru 4 kat azaltacak ve yüzde 92 oranında kurutacak Çiğli ilçesindeki "Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisii CHP Genel Başkanı 'nun da yeraldığı 5 bin kişinin katılımıyla yapılan törenle açıldı. CHP'nin henüz adayını açıklamadığı ilçelerdeki aday adaylarını destekleyen pankartlar dikkat çekti. Özellikle tesisin yeraldığı Çiğli ilçesindeki belediye başkan aday adayları pankart yarışına girdi. Kılıçdaroğlu'yla birlikte törene CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün, CHP İl Başkanı Ali Engin, CHP Genel Başkanı Yardımcıları Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan, Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir milletvekilleri Alattin Yüksel, Hülya Güven, İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, İTO Meclis Başkanı Nebi Akdurak ta katıldı. Kılıçdaroğlu "Başbakan Kemalö sloganlarıyla karşılandı. CHP Genel Başkanı , kürseye çıktığından bir vatandaşın gösterdiği ayakkabı kutusunu gördüğünü belirterek, "Ayakkabı kutusunu gördüm Ne olduğunu iyi biliyorumö dedi. İzmir'de olmaktan mutlu olduğunu ve İzmirlilerle gurur duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin en aydınlık kenti, sanayi, çevre dostu, kültür, fuarlar kenti İzmir. Sadece Türkiye'nin değil Akdeniz'in de incisi İzmir. Başkan Kocaoğlu, çevre konusunda ne kadar duyarlı olduğunu gösterdi. Devletin yaptıklarının daha fazlasını İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir'e yaptı. Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediyeleri metro yapamadılar. "Biz yapamıyoruz, boyumuzu aşıyor' dediler. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise kendisinin yapacağını ve kente hizmet vereceğini söyledi" dedi. Çevre'nin çok önemli olduğunu, Başkan Kocaoğlu'nun İzmirlilerin güzel bir çevrede yaşamasını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu hedef için büyük yatırımlar yapılıyor. Çiğli Belediye Başkanı siyasetteki kokuyu de gidereceğimizi söyledi. İzmir güzel kokuyor çünkü güzel kent. Kokunun büyüğü Ankara'dan geliyor Ankara'ya giderseniz burnunuzu tıkayacaksınız" dedi. Kılıçdaroğlu, 30 Mart seçimlerinde bir gerçeğin altını çizeceklerini belirterek "Türkiye'de temiz siyasetin yolunu açmak zorundayız. Halka hesap veren siyaset yolunu açmak zorundayız . İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı beş altı yerde kent ormanı yaptı. Yargılanıyor. Kalkıyorsun kent ormanı yapıyorsun. Milyon Ali'ye verebilirdin. Biliyorsunuz İzmir'e gelen bir Milyon Ali var. Müteahhitlerin parasıyla parfüm dağıtıyor" dedi. DARBEYE BERABER KARŞI ÇIKARIZ Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da seslenerek "Gerçekleri sen de ben de biliyoruz. Şu ana kadar 50 kez sordum. Bir soruya yanıt almış değilim. En basit soruyu soruyorum. Ayakkabı kutusunda 4.5 milyon dolar banka genel müdürün evinde ne arar? Yanıtı var mı? Yok. Konuşmuyor. Sadece darbe yapıldığını söylüyor. Kim yaptı? Darbe yapıldıysa gel yanıma beraber karşı çıkacağız. Halkın dışında başka irade kabul etmiyoruzö dedi. VALİYİ PAZARLAYAN ADAM CHP lideri Kılıçdaroğlu, İzmirlilere seslenerek "Sizin bir Vali'niz vardıö dedi. Urla'da güzel bir koyda Başbakan Erdoğan'ın yakınlarının villa yapmak istediklerini, ancak Vali'nin 1. derece doğal sit alanı olduğu için yıkmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu "İki villaya Vali'yi sattı. İki villayla vali satan hiçbir ülkede Başbakan denmez. Ona "Vali'yi pazarlayan adam' denirö dedi. ERDOĞAN MUHALEFETE TAHAMMÜL EDEMİYOR Başbakan Erdoğan'ın olayları sırasında özel bir tv yöneticisini aramasıyla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu "Fas'tan telefon ediyor. "Aman bu sözler neden tv ekranında yazıyla yeralıyor' diyor. Düşünebiliyor musun muhalefete tahammül edemiyor. Hep beraber ayın 30'unda sandığa gidecek, kul hakkı yiyenden hesap soracağız. Temiz siyaset yolunu açmak için oyumuzu kullanacağız. Kadın erkek eşitliği için oy kullanacağızö dedi. Seçim tarihi olan 30 Mart'ın demokrasi tarihi açısından önemli bir gün olacağını belirten Kılıçdaroğlu "Çocuklarımız geleceğin belirleyeceğiz. Demokrasimizin, halkın güvencesi altında olduğunu kanıtlama imkanına kavuşacağız. Hepimize düşen görev var. Ben görevimi yapmaya çalışıyorum. Kadınlar erkeklere düşen görevler var. Çocukların geleceği için hep beraber çalışacağız. Güzel İzmir'e selamlar. Türkiye'nin gözü 30 Mart'da İzmir'e kilitlendi. Daha yüksek oy bekliyoruz. Sesinizi tüm Türkiye ve dünya inşallah duyacakö dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573396.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573396.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5864f7c5845a00546be41d43f67bd65f6c86042 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_6/2573396.txt @@ -0,0 +1 @@ +Habertürk'ün kilit isimlerinden anket manipülasyonu. Bu kez Mehmet Fatih Saraç ve Fatih Altaylı arasında ve yine Mehmet Fatih Saraç ile Bilal Erdoğan arasında gerçekleşen telefon konuşmaları sızdırıldı. ANKET MANİPÜLASYONU İDDİASI Yeni ortaya çıkan ses kayıtlarında Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin Habertürk için yaptığı "Türkiye Gündemi ... Dün twitter hesapları kapatılan Haramzadeler yeni bir twitter hesabı ve yeni bir ses kaydıyla geri döndüler. Bu kez iddialara göre Fatih Altaylı Habertürk'te anketleri değiştiriyor... Bu kez Mehmet Fatih Saraç ve Fatih Altaylı arasında ve yine Mehmet Fatih Saraç ile Bilal Erdoğan arasında gerçekleşen telefon konuşmaları sızdırıldı. ANKET MANİPÜLASYONU İDDİASI Yeni ortaya çıkan ses kayıtlarında Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'nin Habertürk için yaptığı "Türkiye Gündemi Mart 2013–İmralı ile Görüşmeler" başlıklı kamuoyu araştırmasında AKP lehine manipülasyon yapıldığını öne süren ifadeler açığa çıkıyor. Mehmet Fatih Saraç'ın Başbakan Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin çıkışında Fatih Altaylı tarafından arandığı kayıtta Altaylı'nın Saraç'a MHP'den ve 'Kararsızlar'dan BDP ve AKP'ye oy aktarımı konusunda fikir alması ve bunun Erdoğan'a iletilmesi talebi dikkat çekiyor. BİLAL ERDOĞAN'A ANINDA AKTARILIYOR Saat 14.40'ta Altaylı tarafından aranan Saraç bu konuşmanın hemen ardından saat 15.24'de Bilal Erdoğan'ı arayarak konuyla ilgili bilgi veriyor. Saraç'ın Bilal Erdoğan'a 'BDP'den Ak Partiye kayma var, CHP'den MHP'ye kayma var. Bunu yaparsak adamlar ayaklarını yavaşa alırlar' diye konuyu özetlemesinin ardından konuşmayla ilgili Saraç, Altaylı'ya da bilgi veriyor. İŞTE O ANKET: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573429.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573429.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd4222b11f78aec8eef5e921192742f3f5c08dde --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573429.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Torba Tasarı' yasalaştı!. Kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, Türk Standartları Enstitüsü'nün en ... İnternet yasaklarının da dahil edildiği "Torba Tasarı" TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi Kamuoyunda "torba tasarı" olarak bilinen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, Türk Standartları Enstitüsü'nün en üst organı olan Genel Kurul'da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da temsil edilecek. Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan da bir üye bulunacak. Ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar da özel iletişim vergisine tabi olacak. Ön ödemeli hat kullanıcıları tarafından yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması halinde, her hizmet tabi olduğu oran üzerinden vergilendirilecek. Yüzde 25 ve yüzde 15 vergi oranlarını yüzde 5'e, yüzde 5 oranını ise sıfıra kadar indirmeye ve artırmaya Bakanlar Kurulu; ön ödemeli hatlara yapılan yüklemelerin farklı oranlara tabi hizmetlerde kullanılması halinde fazla tahsil edilen vergiyi kullanıcıya ödenmesi koşuluyla mükellefe iade ettirmeye Maliye Bakanlığı yetkili olacak. Kabul edilen bölümde, Anadolu Ajansı'nın tespit edilemeyen hissedarlarına ait hisselerin şirket tüzel kişiliği tarafından geriye alınabilmesine imkan tanıyan hukuki altyapı hazırlanıyor. Düzenleme ile 'nın mevcut hukuki statüsünün ve özerkliğinin devamının sağlanması amaçlanıyor. ENGELLİ İSTİHDAMI TEŞVİK EDİLECEK Engelli istihdamını teşvik amacıyla, korumalı iş yerlerinde istihdam edilen, iş gücü piyasasına kazandırılması güç olan zihinsel ve ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kuruluşlar tarafından karşılanan tutar dahil, yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100'ü oranında iş yeri indirimi yapılacak. İndirim her bir engelli çalışan için 5 yıl süreyle uygulanacak. Korumalı iş yerlerinde çalışan engellilerin işsizlik sigortası işveren payı, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Yıllık indirilecek tutar, her engelli çalışan için asgari ücretin yıllık brüt tutarının yüzde 150'sini aşamayacak. Bu bentte yer alan oranı, engellilik derecelerine göre yüzde 150'ye kadar artırmaya veya tekrar kanuni oranına indirmeye Bakanlar Kurulu; bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Aile ve Sosyal Politikalar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının görüşünü alarak Maliye Bakanlığı yetkili olacak. Korumalı iş yerleri, çevre temizlik vergisinden muaf olacak. Maliye Bakanlığı, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye; mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye yetkili olacak. Bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin basımı, dağıtımı ile sistemin kurulması ve işletilmesi hizmetlerinin, süresi 5 yılı geçmemek üzere yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine de yetkili olacak. Tahkim yargılamasında karar ve ilam harcına göre hesaplanan harç yüzde 50 oranında uygulanacak. YER DEĞİŞTİRME TALEPLERİ İÇİN DÜZENLEME Verilecek rapora göre kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için düzenlemeler yapılacak. Milli Eğitim Temel Kanunu'nun eğitim kurumlarının dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açık olduğunu vurgulayan maddesine, ayrımcılık yapılamayacak hususlar arasına "engellilik" ibaresi de eklendi. "Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri Koordinasyon Merkezi", "Çocuk Evleri Sitesi" ve "Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri" tanımlanıyor. Buna göre, Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri Koordinasyon Merkezi, "İl müdürlüğü bünyesinde oluşturulan ev tipi sosyal hizmet birimlerinin bağlı olduğu merkezi"; Çocuk Evleri Sitesi "Korunma ihtiyacı olan çocukların bakımlarının sağlandığı aynı yerleşkede bulunan birden fazla ev tipi sosyal hizmet biriminden oluşan kuruluşu"; Ev Tipi Sosyal Hizmet Birimleri "Çocuk, kadın, engelli ve yaşlılar ile bakım veya barınma ihtiyacı olan kişilere hizmet verilen mesken niteliğindeki yatılı sosyal hizmet birimlerini" şeklinde tanımlanıyor. Bakım elemanlarının kısa zaman aralığında değişmesinin sakıncalarının ortadan kaldırılması amacıyla ev tipi sosyal hizmet birimlerindeki hizmetler, 24 saat esasına göre kesintisiz verilecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı döner sermaye işletmesi kurulacak. Sosyal hizmet kuruluşlarının, kendisine teslim edilen çocuk hakkında yapacağı inceleme sonucu hazırlayacağı raporda, çocuğun derhal korunma altına alınmasını gerektiren bir durum olmadığı ve ailesine teslim edilmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı kanaatine varması halinde mülki idare amirinin onayıyla çocuk ailesine teslim edilebilecek. Koruyucu aileye, korunmaya ihtiyacı olan çocuğun bakımı ve yetiştirilmesine karşılık olarak kanun kapsamında ödeme yapılabileceği gibi koruyucu aile bu işi gönüllü olarak da üstlenebilecek. Darüşşafaka Cemiyeti hariç olmak üzere özel sosyal hizmet kuruluşlarının kapasitelerinin yüzde 3'ü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca tespit edilecek kişilerin ücretsiz yararlanması için ayrılacak. Kanunlar uyarınca haklarında korunma veya bakım tedbir kararı alınmış olup fasılalı olarak geçen yararlanma süreleri dahil 2 yıldan az olmamak üzere bakanlığın sosyal hizmet modellerinden yararlanan çocuklardan reşit olduğu tarih itibarıyla bu hizmetlerden yararlanmaya devam edenlerin işe yerleştirilmelerinde değişiklik yapılıyor. 'MUHTAÇ' DEĞİL 'İHTİYACI OLAN' Sosyal Hizmetler Kanunu'ndaki "muhtaç" ibareleri, "ihtiyacı olan" olan şeklinde değiştirilecek. Her ne ad altında olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 2/3'ünden daha az olan bakıma ihtiyacı olan engellilere, resmi veya özel bakım merkezlerinde bakım hizmeti ya da sosyal yardım yapılmak suretiyle evde bakımına destek verilmesi sağlanacak. Hanede birden fazla bakıma ihtiyacı olan engelli bulunması halinde, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarının hesaplanmasında birinci bakıma ihtiyacı olan engelliden sonraki her bakıma ihtiyacı olan engelli iki kişi sayılacak. 65 yaşını doldurmuş ve her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı 16 yaşından büyükler için belirlenmiş olan asgari ücretin aylık net tutarının 1/3'ünden az olan Türk vatandaşlarına, Kamu İhale Kanunu'nun tabi olduğu usule göre hizmet alımıyla bakım hizmeti verilebilecek. Sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık alanlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar" hariç olmak kaydıyla; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın sosyal hizmet kuruluşlarınca verilen bakım hizmetinden ücretsiz yararlanmaya ilişkin koşulları taşıyan yaşlılar ile engelli bireylere, hiçbir kesinti yapılmaksızın aylık net harçlık verilecek. 1 Temmuz 2014 tarihine kadar özel bakım merkezlerinde veya ikametgahında bakım hizmeti verilenlerin gelir değişikliklerinin, bu hizmetlerden yararlanmak için başvurmuş olanların ise gelir durumunun tespitinde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümler uygulanmaya devam edecek. Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü'nce işletmelere verilen borçlar, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bir defaya mahsus olmak kaydıyla ödenmeyecek ve Döner Sermaye Merkez Müdürlüğü hesabına gider kaydedilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı'na danışmanlık hizmeti vermek üzere ihtiyaç halinde görevlendirilebilecek başkanlık müşaviri sayısı en fazla 25 olacak. YILDA EN FAZLA 400 YABANCI Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da temsil edilecek. Türkiye'de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, Türkiye'de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların, Türkiye'de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50'si kurumlar vergisinden müstesna olacak. Sosyal Yardım Vakfı tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı ya da ilgili kamu idaresinin görüşü alınarak, vakıf gelirleri ya da İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları kullanılarak yurt ya da pansiyon yapılabilecek. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce Vakıflar tarafından, Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları kullanılarak Hazine'ye ait taşınmazların üzerinde yurt veya pansiyon olarak kullanılmak üzere inşa edilen ve kullanıma hazır hale getirilen her türlü bina, yapı ve tesisler hiçbir işleme gerek kalmaksızın Hazine'ye intikal edecek. Bu taşınmazlar ve üzerindeki bina, yapı ve tesisler, ihtiyacı olan kamu idarelerinin talebi üzerine, yapılış amacı, kullanım durumu ve ihtiyaçlar da dikkate alınarak Maliye Bakanlığı'nca ilgili kamu idarelerine tahsis edilebilecek. Ancak, bunlardan Vakıflar tarafından sözleşme veya protokol yapılmak suretiyle üçüncü kişilerin kullanımına bırakılanlar, sözleşme veya protokolde belirtilen koşullarla, süresi sonuna kadar bu kişiler tarafından kullanılmaya devam edilebilecek. Türkiye'de tedavi talebinde bulunan ve bu talepleri Dışişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen yılda en fazla 400 yabancı hastanın; ilgili kanun uyarınca karşılanması mümkün olan giderleri ile hastaların kendileri ve refakatçilerinin her biri için belirlenecek konaklama giderleri Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından karşılanacak. Hastanın yanında en fazla iki refakatçi bulunabilecek. Bu tedavinin Sağlık Bakanlığı'na bağlı sağlık kurumları ile devlete ait üniversite hastanelerinde yapılmış olması şartı aranacak. Otoyol Yapımı, Bakımı ve İşletilmesi ile Görevlendirilmesi ile ilgili kanunla bağlantılı ihale aşamasında, Kamu İhale Kanunu'nun ceza ve yasaklama hükümleri, sözleşmenin uygulanması aşamasında Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun ceza, yasaklama ve sözleşmenin feshi hükümleri uygulanacak. Korumalı işyerlerinde çalışan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel ve ruhsal engellilerinin işsizlik sigortası işveren payı Hazine'den karşılanacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile en çok engelliyi temsil eden üst kuruluş temsilcisi, Türk Akreditasyon Kurumu Danışma Kurulu'nda yer alacak. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kamu iktisadi teşebbüslerinin ticari ve sınai faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirecekleri yapım işleri ile yenilik, yerlileşme ve teknoloji transferini sağlamaya yönelik sanayi katılımı/off-set uygulamaları içeren mal ve hizmet alımları, Kamu İhale Kanunu kapsamı dışında tutuluyor. Kamu İhale Kurumu, aşırı düşük tekliflerin tespiti, değerlendirilmesi ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesi amacıyla sınır değerler ve sorgulama kriterleri belirlemeye, ihalenin sonuçlandırılabilmesine, yaklaşık maliyeti eşik değerlerin yarısına kadar olan hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinde sınır değerin altında olan tekliflerin reddedilmesine ilişkin düzenlemeler yapmaya yetkili olacak. Kamu İhale Kurumu, ihale üzerinde kalan isteklinin teklifinin sınır değerin altında olması halinde, bu istekliden yaklaşık maliyetin yüzde 6'sından az ve yüzde 15'inden fazla olmamak üzere alınacak kesin teminat oranına ilişkin düzenlemeler yapabilecek. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından orta ve yüksek teknoloji sanayi ürünleri arasından belirlenen ve her yıl Ocak ayında ilan edilen listede yer alan malların ihalelerinde yerli malı teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanması zorunlu olacak. Birden fazla idarenin ortak ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik mal ve hizmet alımları ile bakım ve onarım işlerine ilişkin tek bir ihale yapılabilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ilan edilen veya yazılı olarak duyurulan ihaleler hakkında, ilanın veya duyurunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam edilecek. Bu düzenlemenin yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde; kamu ihale uzmanlığına, kurumlarının muvafakati alınmak ve meslek personeli kadro sayısının yüzde 5'ini geçmemek kaydıyla görevlendirme yapılabilecek. Bu şekilde görevlendirilenler, meslek personeli sınavına giriş için aranan öğrenim şartını taşımak ve sınava alındığı tarihte 40 yaşını doldurmamış olmak kaydıyla, yapılacak sınavda başarılı olmaları halinde kamu ihale uzmanı kadrosuna atanabilecek. ENGELLİLİK NEDENİYLE AYRIM YAPILAMAYACAK Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, tekerlekli sandalye ya da sedye kullanımı zorunlu olan engellilerin yüksek tavanlı araçları için ÖTV indirimi yapılacak. Söz konusu engelli kişiler tekerlekli sandalye ya da sedye kullanımı zorunluluğunu sağlık raporu ile belgeleyecek. İş ilişkisinde, "eşit davranma ilkesi" kapsamında, engellilik nedeniyle ayrım yapılamayacak. Buna göre, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerin yanı sıra renk ve engelliliğe göre de ayırım yapılamayacak. Korumalı iş yerinde çalıştırılan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel ve ruhsal engellilere işverenlerce zamanında ödenen ücretler, bu ücretlere ilişkin yasal yükümlülüklerinin tam ve zamanında karşılanmış olması kaydıyla, İşsizlik Sigortası Fonu yerine Hazine tarafından işverene ödenecek. İşverenler, çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlayacak. Bu kapsamda çalıştırılacak engelli işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların iş yerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek. HER TÜRLÜ AYRIMCILIK YASAK Engelliler Hakkında Kanun'un amacı, "Engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır" şeklinde değiştiriliyor. Engelliler Kanunu'na " Doğrudan ve dolaylı ayrımcılık dahil olmak üzere engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık yasaktır. Eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tedbirler alınır. Engellilerin hak ve özgürlüklerden tam ve eşit olarak yararlanmasını sağlamaya yönelik alınacak özel tedbirler ayrımcılık olarak değerlendirilemez" ile "Engellilerin toplumdan tecrit edilmeleri ve ayrı tutulmaları önlenir. Engellilerin diğer bireylerle eşit koşullarda bağımsız olarak toplum içinde yaşamaları esas olup, özel bir yaşama düzenine zorlanamazlar. Engellilerin topluma dahil olmaları ve toplum içinde yaşamaları amacıyla bireysel destek hizmetleri de dahil olmak üzere ihtiyaç duydukları toplum temelli destek hizmetlerine erişimleri sağlanır" maddeleri ekleniyor. Engellilikle ilgili derecelendirmeler, sınıflandırmalar ve tanımlamalarda uluslararası temel ölçütler esas alınacak, engellilik durumunun tespiti ve uygulama esaslarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının görüşleri alınarak Maliye Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca müştereken belirlenecek. Engellilerin öncelikle bulundukları ortamda bağımsız yaşayabilmeleri için durumlarına uygun olarak gerekli psikososyal destek ve bakım hizmetleri sunulacak. Destek ve bakım hizmetlerinin sunumunda kişinin biyolojik, fiziksel, psikolojik, sosyal, kültürel ve manevi ihtiyaçları ailesi de gözetilerek dikkate alınacak. Destek ve bakım hizmetlerinin standardizasyonu, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli olan çalışmalar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca yürütülecek. Yapılı çevrede engellilerin erişebilirliğinin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanacak. Özel ve kamu toplu taşıma sistemleri ile sürücü koltuğu hariç sekiz veya daha fazla koltuğu bulunan özel ve kamu toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun olması zorunlu olacak. Bilgilendirme hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojisinin engelliler için erişilebilir olması sağlanacak. ENGELLİLERE REHABİLİTASYON HİZMETİ Toplumsal hayata katılım ve eşitlik temelinde engellilere habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri verilecek. Habilitasyon ve rehabilitasyon kararının alınması, planlanması, yürütülmesi ve sonlandırılması dahil her aşamasında engelli ve ailesinin aktif ve etkin katılımı sağlanacak. Habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetlerinin mümkün olan en erken evrede başlaması ve engellinin yerleşim yerine en yakın yerde verilmesi esas olacak. Habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetlerinde ihtiyaç duyulan personelin yetiştirilmesine yönelik eğitim programları geliştirilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan iş ve meslek analizleri doğrultusunda engelliler için Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca mesleki habilitasyon, rehabilitasyon ve eğitim programları geliştirilecek. Engellilerin mesleki habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve diğer gerçek veya tüzel kişiler tarafından da gerçekleştirilebilecek. Engellilerin işgücü piyasası ve çalışma ortamında sürdürülebilir istihdamı için kendi işini kurmaya rehberlik ve mesleki danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere gerekli tedbirler alınacak. İşe başvuru, alım, önerilen çalışma süreleri ve şartları ile istihdamın sürekliliği, kariyer gelişimi, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları dahil olmak üzere istihdama ilişkin hiçbir hususta engelliliğe dayalı ayrımcı uygulamalarda bulunulamayacak. Çalışan engellilerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, engelinden dolayı diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamayacak. ENGELLİLERİN EĞİTİM ALMASI ENGELLENEMEYECEK Çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve engellilerin çalıştığı iş yerlerinde makul düzenlemelerin, bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işverenler tarafından yapılması zorunlu olacak. Engellilik durumları sebebiyle iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engellilerin istihdam edildiği korumalı iş yerlerinin statüsü ve bu iş yerleriyle ilgili usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek. Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemeyecek. Engellilere özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda, eşitlik temelinde, hayat boyu eğitim imkanından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılacak. Genel eğitim sistemi içinde engellilerin her seviyede eğitim almasını sağlayacak bütünleştirici planlamalara yer verilecek. Örgün eğitim programlarına farklı nedenlerle geç başlamış engellilerin bu eğitime dahil edilmesi için gerekli tedbirler alınacak. Üniversite öğrencilerinden engelli olanların öğrenime etkin katılımlarını sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda, yükseköğretim kurumları bünyesinde, engellilere uygun araç gereç ve ders materyallerinin, uygun eğitim, araştırma ve barınma ortamlarının temini ile eğitim süreçlerinde yaşadıkları sorunların çözümü gibi konularda çalışma yapmak üzere Engelliler Danışma ve Koordinasyon Merkezleri kurulacak. TÜRK İŞARET DİLİ SİSTEMİ OLUŞTURULACAK İşitme engellilerin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması amacıyla Türk işaret dili sistemi oluşturulacak. Bu sistemin oluşturulmasına, geliştirilmesine ve uygulanmasına yönelik çalışmaların esas ve usulleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinatörlüğünde, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Dil Kurumu Başkanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. Engellilerin, her türlü eğitim, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kabartma yazılı, sesli, elektronik kitap, altyazılı, işaret dili tercümeli ve sesli betimlemeli film ve benzeri materyal üretilmesini teminen gerekli işlemler Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülecek. Bireylerin eğitsel değerlendirme, tanılama ve yönlendirilmesi ile ilgili iş ve işlemler rehberlik ve araştırma merkezi bünyesinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yapılacak. Bu sürecin her aşamasında aile bilgilendirilerek görüşü alınacak ve sürece katılımı sağlanacak. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel eğitime ihtiyacı olduğu belirlenen bireyler için özel eğitim değerlendirme kurulunca rapor hazırlanacak ve eğitim planı geliştirilecek. Bu planlama her yıl revize edilecek. TOPLU TAŞIMAYA ENGELLİLER İÇİN DÜZENLEME Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan, sürücü koltuğu hariç 9 veya daha fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alacak. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde; sürücü koltuğu hariç dokuz ila on altı oturma yeri olan toplu taşıma araçları, yolcu gemileri ile özel ve kamu şehirlerarası toplu taşıma araçları ile turizm taşımacılığı yapılan araçlar, 7 Temmuz 2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirilecek. Karayolu ile turizm taşımacılığı yapan veya şehirlerarası toplu taşıma hizmeti veren gerçek ve tüzel kişiler, 7 Temmuz 2018 tarihine kadar, engelli bireyin erişilebilir toplu taşıma hizmeti sağlanmasına ilişkin talebini azami yetmiş iki saat içinde karşılamakla yükümlü olacak. Servis taşımacılığı yapan gerçek ve tüzel kişiler, 7 Temmuz 2018 tarihine kadar engelli personel veya öğrenciye erişilebilir taşıma hizmetini sağlayacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık süreden sonra üretilen, sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla oturma yeri olan araçlardan erişilebilir olmayanlara, şehir içi ve şehirlerarası yolcu taşıma hizmeti için yetki belgesi, izin veya ruhsat verilmeyecek. TÜRK İCATLARI TEŞVİK EDİLECEK Türkiye'de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların; kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların, devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların, Türkiye'de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların, Türkiye'de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının yüzde 50'si kurumlar vergisinden müstesna olacak. İstisnanın uygulanabilmesi için; buluşun, Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması şartı aranacak. Kurumlar Vergisi'nde, Engelliler Hakkında Kanun'a göre kurulan korumalı iş yerlerinde istihdam edilen ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel ve ruhsal engelli çalışanlar için diğer kişi ve kurumlarca karşılanan tutar dahil yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde 100'ü oranında korumalı iş yeri indirimi yapılacak. İNTERNET YASAKLARI İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekominikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) başvurarak doğrudan, içeriğe erişimin engellenmesini tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. İçeriğe erişimin engellenmesi kararı, en geç 4 saat içerisinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilecek. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, internette yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu düzenlemedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında TİB tarafından 10 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar idari para cezası verilecek. ERİŞİM SAĞLAYICILARI BİRLİĞİ KURULACAK Erişim sağlayıcı, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak. Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulacak. Birliğin merkezi Ankara olacak. Birlik; Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla oluşan ve koordinasyonu sağlayan bir kuruluş olacak. Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları faaliyette bulunamayacak. İNTERNET KAFELER TEDBİR ALMAK ZORUNDA Ticari amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün internet toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulması hususlarında yönetmelikle belirlenen tedbirleri almakla yükümlü olacak. Bu düzenlemede belirtilen yükümlülükleri ihlal eden ticari amaçla toplu kullanım sağlayıcılarına, ihlalin ağırlığına göre uyarma, bin Türk lirasından 15 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verme veya üç güne kadar ticari faaliyetlerini durdurma müeyyidelerinden birine karar vermeye mahalli mülki amir yetkili olacak. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ve özel hayatının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini isteyebilecek. Hakim, erişimin engellenmesine karar verebilecek. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, yer sağlayıcı tarafından en geç 24 saat içerisinde cevaplandıracak. Hakim, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, v.b şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle kararını verecek. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyecek. Hakim, bu madde kapsamında yapılan başvuruyu, en geç 24 saat içinde, duruşma yapmaksızın karara bağlayacak. EN GEÇ 4 ST İÇİNDE SİTE KAPATILACAK! Erişim Sağlayıcıları Birliğinin, erişim sağlayıcıya gönderdiği, içeriğe erişimin engellenmesi kararı en geç 4 saat içerisinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilecek. Sulh ceza mahkemesinin kararını süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, TİB'e başvurarak doğrudan, içeriğe erişimin engellenmesini tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. TİB, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirecek. Birlik, tedbir talebini en geç 4 saat içinde yerine getirecek. Talep daha sonra sulh ceza hakiminin kararına sunulacak. Hakim vereceği kararı en geç 48 saat içinde açıklayacak. Aksi halde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden kalkacak. ERİŞİMİ ENGELLEME KARARINI TİB BAŞKANI VERECEK! Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, doğrudan TİB başkanının emri üzerine erişim engellenebilecek. Bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar kurumlarının, hakim ve savcılar ise kendi muvafakati ile geçici olarak TİB emrinde görevlendirilebilecek. TİB personelinin, kanunlar kapsamındaki görevlerini yerine getirirken görevin niteliğinden doğan ya da görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında cezai soruşturma yapılması, Telekominikasyon İletişim başkanı için ilişkili bakanın, diğer personel için ise kurum başkanının iznine bağlı olacak. Özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda TİB sözleşömeli personel çalıştırabilecek. İnternet üzerinden faaliyetleri yurt içinden ya da yurt dışından yürütenlere, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirim yapılabilecek. Özel öğretim kurumlarında, harp ve vazife malulü sayılanların ilk ve ortaöğretim çağındaki çocukları ile haklarında korunma, bakım ve barınma kararı verilen çocuklara öncelik tanınacak. SİBER GÜVENLİK KURULU KURULACAK Siber güvenlikle ilgili olarak alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan plan, program, rapor, usul, esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını sağlamak amacıyla Siber Güvenlik Kurulu kurulacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından cep telefonu abonelik işlemi ya da elektronik kimlik bilgisine haiz cihazların kayıt işlemi yapılamayacak ve yaptırılamayacak; bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyecek, evrakta değişiklik yapılamayacak ve bunlar kullanılamayacak. Siber güvenlikle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan plan, program, rapor, usul, esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak amacıyla Siber Güvenlik Kurulu kurulacak. Kurulda yer alacak bakanlık ile kamu kurum ve kuruluşları, üyelerinin temsil düzeyi Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek. Afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli; Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısının başkanlığında, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Kalkınma Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Orman ve Su İşleri Bakanı'ndan oluşan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kurulacak. Bunun dışında ayrıca Başbakanlık Müsteşarı'nın başkanlığında; ilgili bakanlıklar ve STK temsilcilerinden oluşan Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu da kurulacak. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün teknik hizmetler sınıfına ait kadrolara, KPSS (B) grubu puan sırasına göre ilk defa açıktan atanacak personel, alım yapılacak her bir unvan için boş kadro sayısının 3 katına kadar çağrılacak adaylar arasından sözlü sınav başarı sırasına göre atanacak. Otoyolların işletmesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı altında kurulacak bir şirkete devredilecek ve halka arz edilecek. Kanun çerçevesinde hisse satışı yönteminin uygulanmasına karar verilmesi durumunda; otoyollar ile bunlar üzerinde bulunan bakım ve işletme tesisleri ve varlıkların işletme hakları, imzalanacak işletme hakkı verilmesi sözleşmesi ile hiçbir bedel alınmaksızın, işletme hakkı verilmesi sözleşmesi yürürlük tarihinden itibaren yıl süre ile Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca kurulacak, anonim şirkete verilecek. Ayni sermaye konulması açısından, verilen işletme hakkı 1 milyar lira olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca kurulacak olan şirketin sermayesine ilave edilecek. İşletme hakkının ilgili şirkete devrine ilişkin düzenlenecek sözleşmeler damga, veraset ve intikal vergisinden müstesna olacak. Kamu tarafından doğrudan veya kamu kaynakları kullanılarak başka bir kurum veya kuruluş aracılığıyla teşebbüslere herhangi bir şekilde mali fayda sağlayan uygulamaların izlenmesine yönelik yönetmelikler Hazine Müsteşarlığı'nca 3 ay içinde; devlet desteklerinin bildirimi ve denetlenmesine ilişkin yönetmelikler ise Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu'nca 31 Aralık 2014 tarihine kadar yürürlüğe konulacak. 2 BİN 302 KADRO İHDAS EDİLECEK Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na, yurtdışı ve merkez teşkilatlarında kullanılmak üzere 2 bin 302 kadro ihdas edilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu'na da 20 kadro verilecek. Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından 'ya yapılan ödemeler, Hazine'nin veya 'nın ajanstaki sermayeye iştirak taahhütleri bulunması halinde, öncelikle bu taahhütler için kullanılacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndaki 3 müsteşar yardımcısı sayısı 4'e çıkarılacak. Bakanlık yutdışı teşkilatı kurabilecek. Bakanlık, veri tabanında tutulan bilgileri kamu kurum ve kuruluşlarının yanısıra, mahalli idareler ve Türkiye Kızılay Derneği'ne de açabilecek. Bakanlığın taşra teşkilatında yer alan sosyal hizmet kuruluşları; Bakanlar Kurulu kararıyla il özel idareleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredilebilecek. Türkiye Diyanet Vakfı'na ait hastaneler, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'na devredilecek. Talepte bulunan tabipler ve diş tabipleri, çalıştıkları ildeki Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun sağlık kurum ve kuruluşlarına memur olarak atanacak. Diğer personel ise sağlık kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel statüsüne geçirilecek. Personele, memur ve sözleşmeli personel statüsüne geçirilmeleri sebebiyle, kurum ve vakıf tarafından ödeme yapılmayacak. TBMM Başkanlığı'na, 8'i aşçıbaşı, 7'si de şef garson olmak üzere 15 kadro ihdas edilecek. Kapatılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü taşra teşkilatı tarafından 14 Haziran 1997 tarihinde yapılan personel alım sınavı sonucunda asil listede yer alan, ancak sınavın iptal edilmesi nedeniyle devlet memurluğuna atanamayan ya da devlet memurluğuna atanıp göreve başlatılmayan kişiler yeniden devlet memurluğuna atanabilecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573430.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573430.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..796183fd9b3f27b91a56dc5c15f3e65f69af3a0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573430.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırmızı fulara tahliye. Antalya'daki Gezi Parkı direnişleri nedeniyle tutuklu yargılanan 20 yaşındaki Ayşe Deniz Karacagil, aynı yaştaki Murat Sezgin ile 25 yaşındaki Mustafa Cihan Yılmaz tahliye edildi. Antalya'daki Gezi Parı Direnişi sırasında taktığı kırmızı fular "sosyalizmin simgesi" olarak kabul edilerek "silahlı terör örgütü ... Antalya'daki Gezi Parkı direnişi davasında 3 kişi hakkında tahliye kararı çıktı. Antalya'daki direnişleri nedeniyle tutuklu yargılanan 20 yaşındaki Ayşe Deniz Karacagil, aynı yaştaki Murat Sezgin ile 25 yaşındaki Mustafa Cihan Yılmaz tahliye edildi. Antalya'daki Parı Direnişi sırasında taktığı kırmızı fular "sosyalizmin simgesi" olarak kabul edilerek "silahlı terör örgütü üyeliği" iddiasıyla haklarında dava açılan Ayşe Deniz Karacagil, Murat Sezgin ve Mustafa Cihan Yılmaz tahliye edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573432.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573432.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5a49aa080dec157e81516e02343ff87b35ea6638 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573432.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'den dersane hamlesi!. Dershaneler ile ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Özel dershaneler faaliyetlerini 1 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürebilecek ve bunlardan özel okula dönüşmek isteyenler ... Dershaneler ile ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Özel dershaneler faaliyetlerini 1 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürebilecek ve bunlardan özel okula dönüşmek isteyenler desteklenecek; öğrenci etüt eğitim merkezleri ise 12 yaş ve altındakilere yönelik olacak. Dershanelerde çalışan öğretmenler bakanlıkta istihdam edilebilecek. Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasarıyla, eğitim sisteminin, gerek işleyişinde gerekse kurumsal örgütlenmesinde ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve eğitim hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulabilmesi için gerekli dönüşümün sağlanması amaçlanıyor. Tasarıyla getirilen bazı düzenlemeler özetle şöyle: - Aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçişte sınav uygulanacak - Yurtdışına eğitim amacıyla gönderilecek öğrencilere, yurtdışında yaşayan vatandaşların eğitim ihtiyaçlarına ve yükseköğretime ilişkin Bakanlığa verilen görevleri yürütmek üzere, Yükseköğretim ve Yurtdışı Eğitim Genel Müdürlüğü kurulacak - Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü kurularak, halen Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından görülen sınav hizmetleri ihtisaslaştırılacak - Talim ve Terbiye Kurulu Bakanlığın bilimsel danışma ve inceleme organı olarak düzenlenecek ve böylece Kurulun eğitim politikaları konusundaki karar alma yetkileri ilgili hizmet birimlerine devredilecek - Lisansüstü eğitim amacıyla yurtdışına gönderilecek öğrencilerin seçimi yazılı ve/veya sözlü sınavla yapılacak - Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, strateji geliştirme başkanı, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı olanlar taşra teşkilatında il müdürü kadrolarında bulunanların görevleri, bu düzenlemenin yayımı tarihinde sona erecek. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür ve strateji Geliştirme başkanı bakanlık müşaviri kadrolarına atanacak - Bakanlıkta grup başkanı ve il müdürü olarak görev yapanlar ile halen şahsa bağlı daire başkanı, şube müdürü ve il müdürü kadrolarında bulunanlar, özlük hakları korunmak suretiyle eğitim uzmanı kadrolarına atanacak, bu şekilde eğitim uzmanı olarak atananlar harcırah almaksızın okullarda öğretmen olarak görevlendirilebilecek - Milli Eğitim Bakanlığı adına yurtdışına gönderilenlerden, gönderildikleri ülkede doktora öğrenimlerini başarıyla tamamladıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüklerini ifa etmek üzere yurda dönenler eğitim uzmanı kadrolarına atanacak - Özel dershaneler faaliyetlerini 1 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürebilecek ve bunlardan özel okula veya başka bir özel öğretim kurumuna dönüşmek isteyenler desteklenecek; öğrenci etüt eğitim merkezleri ise 12 yaş ve altındakilere yönelik olacak - Hazineye ait taşınmazlar üzerinde, dönüşüm programına dahil dershaneler lehine bedelsiz olarak en fazla 25 yıl süreli irtifak hakkı tesis edilebilecek ve mülkiyeti Hazine'ye ait olup Milli Eğitim Bakanlığı'na tahsis edilen taşınmazlar üzerindeki okul binaları kiraya verilebilecek - Dershanelerde çalışan öğretmenler bakanlıkta istihdam edilebilecek - Dönüşüm kapsamındaki dershanelerde ve diğer özel öğretim kurumlarında okuyan öğrenciler için eğitim öğretim desteğinde bulunulacak - Her ne ad altında olursa olsun tüm eğitim ve öğretim hizmeti sunanlar, Bakanlığın izin ve denetimine tabi kılınacak - Grup başkanı kadroları Daire başkanlığına dönüştürülecek - Uzmanlaşma, etkinlik ve iş bölümünün sağlanması amacıyla, il milli eğitim müdürlükleri bünyesindeki eğitim denetmenleri başkanlıkları rehberlik ve denetim başkanlığının taşra birimlerine dönüştürülecek ve bakanlık denetçileri ile il eğitim denetmenleri eğitim denetmeni unvanı altında birleştirilecek - Öğretim üyelerine verilebilecek disiplin cezaları kanunda açıkça belirlenecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573433.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573433.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07cd13818a401ab9cc491a9e727f5db1fd9fd55c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573433.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devlet Bahçeli'den 'yasak' eleştirisi. Bahçeli, açıklamasında medyanın bağımsız olmadığını savunarak; " Tarafsız ve bağımsız olması gereken medya; köleleşmiş, uzaktan kumanda edilen oyuncağa dönüşmüştür. İnternet gardiyanları haber alma özgürlüğünü zapturapt altına almak için kuyruğa girmişlerdir" dedi. MHP liderinin yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı; "Hayal ... MHP lideri Devlet Bahçeli, mikroblog sitesi twitter'dan açıklama yaptı. Bahçeli, açıklamasında medyanın bağımsız olmadığını savunarak; " Tarafsız ve bağımsız olması gereken medya; köleleşmiş, uzaktan kumanda edilen oyuncağa dönüşmüştür. İnternet gardiyanları haber alma özgürlüğünü zapturapt altına almak için kuyruğa girmişlerdir" dedi. MHP liderinin yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı; "Hayal kırıklığı yaşayan toplumlarda çözülmenin başladığı ilk yer ahlaktır. İnsanı ahlaklı kılan temel duygu da hayâdır. Hayâ perdesi yırtılan birisi için yaptığı işin, aldığı kararın, ağzından çıkan sözün doğru veya yanlışlığı önemli değildir. Çıkarları uğruna vicdanlarının sesine kulak tıkayanların insani ve vicdani haslet ve değerleri de ya çürük ya da çoraktır. Bir şeyin gereğini, gerçeğini, güzelliğini saptıran ve sulandıranlar ahlaki sorumluluktan kaçan, manevi vebali umursamayanlardır. Bunlar fıskın kelepçelerini ruhlarına geçirerek ahlaksızlığın dehlizlerinde dolaşırlar. Bunlar aydınlığa çıkınca ayakta duramazlar. Ve bunlar şu an yetki, unvan, para, şöhret, mevki ve koltuk sahibidir. Görüyorsunuz, Türkiye'de ihlal ve inkâr edilmedik bir şey bırakılmadı. Tarafsız ve bağımsız olması gereken medya; köleleşmiş, uzaktan kumanda edilen oyuncağa dönüşmüştür. İnternet gardiyanları haber alma özgürlüğünü zapturapt altına almak için kuyruğa girmişlerdir. Meraklanmayın, ülkemizin bu karabasandan uyanması, kabus gibi çöken zulüm ve baskıdan kurtulması muhakkak ki gerçekleşecektir. Dar ve köhne kalıpları kıracak, korku dağlarını yıkacak, hak ve hukukumuzu savunacak cesaret ve irade hepimizde vardır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573463.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573463.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8f014ed1405e6c5e3957d8e4b300855b3b17ac07 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573463.txt @@ -0,0 +1 @@ +7 şubat 2014 Olimpiyat İlkeleri google doodle oldu. Bu yıl 22.'si düzenlenen Kış Olimpiyatları, 7 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleştirilecek. 7 spor dalı, 15 disiplin ve 98 karşılaşmayla Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleşecek 2014 Kış Olimpiyatları için toplamda 50 milyar dolar harcama yapılarak tarihin en ... Bu yıl 22.'si düzenlenen Kış Olimpiyatları, 7 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleştirilecek.Olimpiyat ilkeleri nedir ? Bu yıl 22.'si düzenlenen Kış Olimpiyatları, 7 – 23 Şubat tarihleri arasında Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleştirilecek. 7 spor dalı, 15 disiplin ve 98 karşılaşmayla Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleşecek 2014 Kış Olimpiyatları için toplamda 50 milyar dolar harcama yapılarak tarihin en pahalı spor organizasyonlarından birine imza atılıyor. Yeni teknolojilerin de uygulanacağı bu dev organizasyonun yaklaşık 3 milyar kişi tarafından televizyondan takip edileceği öngörülüyor. 2014 Kış olimpiyatları teknolojik ilklere imza atacak 4 yılda bir gerçekleştirilen ve bu sene 22.'si düzenlenen Kış Olimpiyatları, daha başlamadan rekorlara konu oldu. Zira, Olimpiyat Oyunları tarihinde ilk defa bir organizasyon 1500'den fazla kamera ile takip edilecek. Üstelik bu kameralar sadece sabit noktalarda değil, zeplin ve helikopterler üzerinde de konumlandırılacak. 2014 Kış Olimpiyatları'nda yaşanacak bir diğer ilk de yayın kalitesi noktasında olacak. Rusya'nın Sochi şehrinde gerçekleştirilecek organizasyon, Kış Olimpiyatları tarihinde ilk kez HD TV'ye göre 16 kat daha yüksek çözünürlüğe sahip Super Hi-Vision (Ultra Yüksek Çözünürlüklü Televizyon) formatında yayın yapılacak. Olimpiyat İlkeleri "Spor faaliyetlerine katılmak bir insan hakkıdır. Her birey herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmaksızın, Olimpiyat ruhu içerisinde spor yapma imkanına sahip olmalıdır. Bunu yapmak için dostluk, dayanışma ve fair-play anlayışının hâkim olması gerekmektedir." Uluslararası Olimpiyat Komitesi (UOK, Fransızca: CIO, İng. IOC), 23 Haziran 1894 günü Pierre de Coubertin'in önderliğinde kurulmuş olan ve Olimpiyat Oyunları'nı düzenleyen organizasyondur. Komitenin merkezi İsviçre'nin Lozan kentindedir. M.Ö. 776 ile M.Ö. 396 yılları arasında düzenlenen antik olimpiyat oyunlarının tekrar düzenlenmesi amacı ile kurulan komitenin ilk kuruluşu 1894 yılının Haziran ayı ortasında, Sorbonne Üniversitesi'nde düzenlenen bir kongrede gerçekleşmiştir. 37 spor kuruluşunu temsilen 78 kişi ve 9 ülkeden 20 delegenin de yer aldığı 2000′i aşkın bir davetli topluluğunu "International Athletic Congress" adlı toplantının gündeminde gündeminde amatörlük kavramının anlamı, uygulaması ve Olimpiyatlar konuları vardı. "Olympism" diye adlandırılan ikinci komitenin başında, Yunan Demitrios Vikelas ve üyeler arasında da Amerikalı Dr. William M. Sloane vardı. Coubertin, Kongre'den bir hafta önce Revue de Paris dergisinde yayınladığı bir makalede canlandırmasını istediği olimpiyatların temel ilkelerini sıraladı. Oyunların kongreden iki yıl sonra Atina'da başlaması ve Olimpizmin temel ilkeleri kongrede karara bağlandı. IOC, 1896 yılında başlayan Modern Yaz Olimpiyat Oyunlarının yanı sıra ilki 1924 yılında Fransa'da gerçekleştirilen Kış Olimpiyatları'nı da organize etmektedir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573465.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573465.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c564ab9e8a6bbdcbc9981452e4aa86cbf2eff3fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573465.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD ilk kez bu kadar net konuştu. ABD Hazine Bakanlığı, içinde Türkiye'nin de bulunduğu bir dizi ülkedeki şirket ve bireylere yeni ambargolar getirdi. Bunun yanısıra, ABD Hazine Bakanlığı, ilk kez, Suriye'ye giden El Kaide unsurları ve para yardımından dolayı Türkiye'nin rolünü ile ilgili tespit edici bir açıklama ... ABD Hazine Bakanlığı'ndan ilk kez bu kadar net açıklama geldi... ABD Hazine Bakanlığı, içinde Türkiye'nin de bulunduğu bir dizi ülkedeki şirket ve bireylere yeni ambargolar getirdi. Bunun yanısıra, ABD Hazine Bakanlığı, ilk kez, Suriye'ye giden El Kaide unsurları ve para yardımından dolayı Türkiye'nin rolünü ile ilgili tespit edici bir açıklama yaptı. ŞOK ŞUÇLAMA Vatan gazetesinden İlhan Tanır'ın haberine göre, ABD Hazine Bakanlığı, İran merkezli bir El Kaide yönetici varlığını, bu kimsenin Suriye'ye, Türkiye üzerinden El Kaide elementlerine para ve savaşçı gönderdiğini kaydetti. ABD Hazine Bakanlığı Terör ve finansal istihbarattan sorumlu müsteşarı David S. Cohen adına yapılan açıklamada şuna yer verildi: ABD Hazine Bakanlığı İran merkezli bir El Kaide yönlendiricisini (faciliator) tespit etmiştir. Bu yönlendirici El Kaide'nin İran'daki bağlantılarının en temel fonksiyonlarını üstlenmekte, ve bunu İran otoritelerinin bilgisi dahilinde yapmaktadır. Network, ayrıca fonları ve yabancı savaşçıları İran'ı transit noktası olarak kullanarak ve (fonu ve savaşçıları) Türkiye üzerinden Suriye'deki El Nusra da dahil olmak üzere, El Kaide elementlerine göndermektedir.' Bakanlık açıklaması ayrıca İran'daki El Kaide yönlendirici operasyonlarının 'lideri' olarak tanıttığı Yasin al-Suri'nin de Türkiye üzerinden Suriye'ye yaptığı faaliyetlere dikkat çekiyor. AÇIKLAMADA ŞU DETAYLAR VAR 'El Kaide'nın İran'daki yönlendirici lideri, Yasin al-Suri El Kaide'nin tecrübeli operatörlerinin ve liderlerinin Pakistan'ın Suriye'ye transferi faaliyetlerini yönetmektedir, ayrıca yeni (acemi savaşçıların da) Türkiye üzerinden Suriye'ye gidiş yollarını korumakta (günce tutmakta-maintain) ve organize etmektedir. Ve El Kaide'nin dış operativlerinin Batı'ya doğru hareketlenmesine yardım etmektedir. İran'daki El Kaide bağlantıları, Körfez merkezli bağışçılardan El Kaide'nin esas ekibine (core) ve diğer bağlantılı elementlerine, Suriye'deki El Nusra da dahil olmak üzere, fon transfer edilmesini yönetmektedir. İran merkezli El Kaide networkü ayrıca Kuveytli cihadçı bağışçılardan Suriye'ye, Türkiye yoluyla, para gönderme konusunda geniş bir bağlantı ağı kurmuştur. ABD Hazine Bakanlığının açıklamasında İki düzine civarı şirket ve isim geçiyor. Bunlardan biri de Türkiye merkezli Ali Canko isimli Türk vatandaşı. 'İran'ın Nükleer ve Sailahlanma Faaliyetleri' başlığı altındaki bölümde, Türkiye merkezli Al Canko'ya ambargo uygulanması nedeni olarak şu bilgilere yer verilmiş: 'Türkiye'de yaşayan Ali Canko isimli kimsenin Türk vatandaşı olduğu ve İran merkezli Tiva Sanat Gruba 'reverse engineer' (tersine mühendislik) ile İran Devrimciler Tugayının (IRGC)'nin Donanma güçlerince kullanabileceği silah donanımlı sürat botu yapmasına yardım etmiştir. Tiva Sanat Grubu aynı zamanda Tiva Kara, Tiva Darya ve Tiva Polymer'den oluşuyor. Tiva Sanat Group başka şirketler kullanarak yabancı teknoloji ve teknoloji parçaları elde ediyor.. Ali Canko Tiva Sanat Group'dan farklı uluslararası tedarikçilere ödeme yapmak için finansal aracılık görevi yapmıştır. IRGC 13382 sayılı Ekim 2007 tarihili kararla, silahlandırma faaliyetleri içinde olduğu tespit edilmiştir. ABD Hazine Bakanlığı açıklaması, bu ambargoların nedeni olarak, bu şirket ve kimselerin ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoları delmesine yardım etmelerini gösterdi. ABD Hazine Bakanlığı Terör ve finansal istihbarattan sorumlu müsteşarı David S. Cohen adına yapılan açıklamada şuna yer verildi: 'Bugün açıklanan (ambargo konan) küresel hedefler İran'ın nükleer programını desteklemede ve aktif olarak teröre destekde anahtar role oynamaktadırlar.' Ambargo konan şirket ve isimler Türkiye, Gürcistan, Afganistan, İran, BAE, Almanya ve İspanya gibi ülkelerde operasyonlarını sürdürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573504.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573504.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bd8eb087565c2353ee26becdb7e3c66b344b0c64 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573504.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kıbrıs'ta tek devlet tek vatandaşlık. Hürriyet'in haberine göre Kıbrıs'ın temellerini belirleyen BM'nin belgesi, yeni devletin tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek temsiliyete dayalı federal bir yapıda olmasını öngörüyor. KKTC belgeyi incelerken, Rumlar paniğe kapıldı. BM'nin ABD'yle paralel bir şekilde, pazarlık şansı bırakmadan ortaya koyduğu belge, ... Kıbrıs'ta tıkanma aşamasındaki müzakerelere ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın müdahale etmesinin ardından, BM yeni bir ortak metin masaya koydu. Hürriyet'in haberine göre Kıbrıs'ın temellerini belirleyen BM'nin belgesi, yeni devletin tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek temsiliyete dayalı federal bir yapıda olmasını öngörüyor. KKTC belgeyi incelerken, Rumlar paniğe kapıldı. BM'nin ABD'yle paralel bir şekilde, pazarlık şansı bırakmadan ortaya koyduğu belge, bir buçuk yıldır askıda bulunan müzakereleri yeniden başlatmayı amaçlıyor. Belgede Kıbrıslı Türklerin egemenlikle ilgili kaygıları, Rumların da KKTC'nin birleşmeden sonra ayrılacağı endişeleri giderilmeye çalışılıyor. EGEMENLİK MUĞLAK BIRAKILDI KKTC'nin egemenlikle ilgili kaygılarını "Taraflardan hiçbiri diğer taraf üzerinde yetki ya da otorite kullanamaz" ve "BM'ye üye ülkelerin sahip olduğu tek egemenliğe sahip olacak" cümleleriyle gideriyor. BM sözleşmesine göre, üye devletler egemenliklerini halklarından alıyor. Bu ifade, Kıbrıs'ta egemenliğin Türk ve Rum halklarından kaynaklandığı anlamına geliyor. Rum tarafı, Kıbrıslı Türklerin egemenliğinin açık bir şekilde yazılmasına şiddetle karşı çıkıyordu. Böylece egemenlik krizi dolaylı bir ifade ile 'muğlak' bırakıldı. Rumlar ise, Kıbrıslı Türklerin birleşmeden sonra ayrılacağı endişesi taşıyordu. Bu kaygı, "Bölünme ve ayrılık yasaklanır" cümlesi ile giderildi. Belge Güney Kıbrıs'ı telaşlandırırken Rum lider Nikos Anastasiadis, dün Atina'ya gitti. 8 maddede Birleşik Kıbrıs BM'nin sunduğu 8 madde ve 2 sayfadan oluşan ortak metin müzakerelerin başlangıcında okunacak. BM ve ABD liderlerin önümüzdeki hafta müzakereleri başlatmasını bekliyor. Metnin önemli maddeleri şöyle: -Yeni devlet siyasi eşitlik temelinde iki toplumlu iki bölgeli federasyona dayalı olacak. -BM ve AB'nin üyesi olarak tek vatandaşlık, tek temsiliyet ve BM'ye üye ülkelerin sahip olduğu özellikte tek egemenliği bulunacak. -Egemenlik Kıbrıslı Türk ve Rumlara eşit yayılacak. -Kurucu devletler yetkilerini federal hükümetten bağımsız kullanacak. -Birleşik Kıbrıs vatandaşları ayrıca Türk ve Rum kurucu devletinden herhangi birinin vatandaşı olacak. -Hiçbir taraf diğer taraf üzerinde otorite ve idari yetkiye sahip olmayacak. -Birleşik Kıbrıs, her iki tarafta eşzamanlı ve ayrı ayrı düzenlenecek referandumdan sonra ortaya çıkacak. -Başka bir ülke ile herhangi bir şekilde kısmi veya bütün olarak bölünme birleşme ya da ayrılma hakkı yasaklanacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573507.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573507.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5606e372fe05c9b08e506f5b46bf29a13ae01d81 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573507.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP kurucusu Mehmet Aydoğan CHP'ye geçti!. İzmir'de Şubat ayı başında düzenlediği 'Konya Kültür ve Sanat Günleri'nin açılışında AKP, CHP, MHP ve SP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adaylarıyla el ele tutuşarak verdiği birlik ve beraberlik pozuyla Türkiye gündemine oturan KONFED Genel Başkanı Mehmet Aydoğan, kurucusu olduğu AKP'den istifa ... İzmir'de AKP'nin kurucuları arasında yer alan Mehmet Aydoğan, partisinden istifa ederek CHP'ye geçti. İzmir'de Şubat ayı başında düzenlediği 'Konya Kültür ve Sanat Günleri'nin açılışında AKP, CHP, MHP ve SP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adaylarıyla el ele tutuşarak verdiği birlik ve beraberlik pozuyla Türkiye gündemine oturan KONFED Genel Başkanı Mehmet Aydoğan, kurucusu olduğu AKP'den istifa etti. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'in yakasına altı oklu rozeti taktığı Aydoğan, partiden kopuş nedenlerini şöyle anlattı: "İzmir'de 39 yıldır STK başkanıyım. İzmir'de AKP'yi kuranlardan biriyim. AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, partinin kurucuları listesinden adımı sildirdi. Emniyet'e başvurarak hakkımı aradım. Bu vefasızlık beni çok kırdı. KONFED'i arka bahçeleri olarak görüp bu dışlanmışlığı yaşatmaları beni çok üzdü. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının yanı sıra vefasızlık nedeniyle ayrıldım. Uluslararası projeler yapan bir STK'yız. CHP'li belediyeler bize hep destek oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı , tecrübelerimden yararlanmak istediğini söyledi. Ben de kabul ettim. CHP'ye hizmet etmekten gurur duyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573509.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573509.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7da26fa877d942e6f6998060b2536438cb2b40f1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573509.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'deki savcı görevden alındı. İzmir'de Liman Yolsuzluğu soruşturmasını yürüten Örgütlü Suçlar Bürosu'na bağlı Cumhuriyet Savcısı Ali Çelik'in görev yeri değiştirildi. Ali Çelik duruşma savcısı yapılırken, dosya da elinden alındı. Bu arada İzmir Adliyesi'nde çok sayıda savcının görev yerinin değiştirildiği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7aab77f663fc899e6e7cbb8ff96306831c3cb53d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573511.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bilal Erdoğan'ın kaç tane vakfı var?. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunduğu soru önergesi şöyle; "Vakıf, bir kişinin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını ya da ... Adnan Keskin, Vakıfların çalışma yöntemi ve amaçlarını Başbakan Erdoğan'a sordu CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sunduğu soru önergesi şöyle; "Vakıf, bir kişinin, belirli bir hizmetin yerine getirilmesi ya da başkalarının yararlanması için malını ya da parasını ya da mülkünün bağışlayarak oluşturmuş olduğu kuruluştur. Diğer bir deyişle "Vakıflar zenginler veya durumu müsait olan bazı kişiler tarafından kurulmasına onay verilen kuruluşlar olup", amacı yoksula yardımcı olmak, Allah'ın rızasını kazanmaktır.. 1- İstanbul Beyoğlu İlçesi Okmeydanı semtinde 8 yıl önce "yaşlıların dinlenmesi, annelerin çocuklarına temiz hava aldırmalar, çocukların, gençlerin oynaması için yıktırdığınız ve park olarak inşa etmeye söz verdiğiniz 37 adet gecekondunun yerine ne yapıldı? Şimdi burada ne faaliyetler yapılmaktadır? . 2-1964 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile bila bedel "OK Spor Kulübe " 99 Yıllığına tahsis edilen sahada 15 yıl top oynadığınızı kamuoyuna beyan edensiniz. Türkiye ve dünya sizi futbolcu olarak tanıyor. Sizin bu ününüzü elde ettiğiniz top sahsına ne oldu? 3-Yukarıda bahsi geçen yerlerde; çeşitli mahallerden gelen binlerce çoluk-çocuk, yaşlı, genç faydalanmakta idi. Burası olası depremde az 20 bin kişiye hizmet verecek tek boş alandı. Şimdi ise bu top sahası ve ilave edilen 37 gecekondu arazisi birlikte modern, pahalı, 4 metre boyunda surlarla çevrilmiş, bu alan halka kapatılmış bulunmaktadır. Kapısında da Okçular Vakfı tabelası asılıdır.. Yıkılan 37 gecekondu arazisi ile birleştirilen top sahası kime, nasıl, ne şartta devir ve teslim edilmiştir? 4-Yukarıda belirtilen yer için Büyükşehir Belediyesince ne kadar yatırım yapmıştır? Bu yatırım için inşaat ruhsatı alınmış mıdır? Bu yerin iskanı var mıdır? Belediyenin yatırım yaptığı bu tesisi hangi şartlarda Okçular Vakfının kullanımına verilmiştir. 5- Okçular Vakfı kurucuları ve şu anki Yönetim kurulu üyeleri kimlerdir.? Okçular vakıf ne zaman kurulmuştur? Vakıf senedine göre kurucuların "Okçular Vakfına Vakfettiği" ayni ve nakdi değerler ne kadardır? 6- Ağzında vakıf senedi ile doğan Oğlunuz Bilal Erdoğan'ın kurucuları arasında olduğu, veya yöneticisi olduğu başka vakıflar var mıdır? Varsa adı ve adresleri nedir? 7- Eski mahallende Tayyip abileri gibi top oynamak, dinlenmek ve spor yapmak isteyen ama top sahaları elinden alınan. çocukların, gençlerin, yaşlıların, genç annelerin gözünün içine nasıl bakabileceksin bundan böyle? Yapılan bu gasp karşısında Allahın rızasını aldığınıza hala inanıyor musunuz?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7c3dfc4de90c87636ad0eb700b4a4fe09f189fa8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573523.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'de bir toplu istifa daha!. Belde Başkanı Orhan Sürmeliler ile parti yönetiminde bulunan üyeler, İlçe yönetiminin beldeye karşı ilgisiz kaldığını gerekçe göstererek AKP'den istifa etti. İstifa eden Orhan Sürmeliler ile üyeler, CHP Tarsus İlçe Başkanı Ali İlk'in kendilerine yaptığı davet üzerine de CHP'ye geçti. Düzenlenen ... Mersin'in Tarsus İlçesi'nde, AKP Yeşiltepe Belde Başkanı Orhan Sürmeliler'in de aralarında bulunduğu yönetimdeki 19 üye topluca istifa edip CHP'ye geçti. Belde Başkanı Orhan Sürmeliler ile parti yönetiminde bulunan üyeler, İlçe yönetiminin beldeye karşı ilgisiz kaldığını gerekçe göstererek AKP'den istifa etti. İstifa eden Orhan Sürmeliler ile üyeler, CHP Tarsus İlçe Başkanı Ali İlk'in kendilerine yaptığı davet üzerine de CHP'ye geçti. Düzenlenen törende konuşan Orhan Sürmeliler, "İlçe yöneticilerimizin beldemize olan ilgisizliği ve duyarsızlığı yüzünden partimizden istifa etmemizin gereğini kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak gördük. Bu nedenle belde başkanı olarak ben dahil yönetim kurulu üyelerimizin tamamı partimizden istifa ettik"dedi. Konuşmaların ardından partiye katılanların rozetleri takıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573555.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573555.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..52381775857372b319c2799404f742654b46906c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573555.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte Halkbank'ın yeni müdürü!. Halkbank'ın yeni genel müdürü bugün Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilen Ali Fuat Taşkesenlioğlu oldu. Halkbank'tan Kamuoyunu Aydınlatma Platformu'na yapılan açıklamada şöyle denildi: "Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen Sayın Ali Fuat Taşkesenlioğlu, BDDK'nın 07.02.2014 tarihli onayına istinaden Bankamıza Genel Müdür olarak atanmıştır." Halkbank'ın ... Halkbank'ın yeni Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu oldu. Halkbank'ın yeni genel müdürü bugün Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilen Ali Fuat Taşkesenlioğlu oldu. Halkbank'tan Kamuoyunu Aydınlatma Platformu'na yapılan açıklamada şöyle denildi: "Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen Sayın Ali Fuat Taşkesenlioğlu, BDDK'nın 07.02.2014 tarihli onayına istinaden Bankamıza Genel Müdür olarak atanmıştır." Halkbank'ın yeni genel müdürü için Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bizzat adaylarla mülakat gerçekleştirdiğini açıklamıştı. ALİ FUAT TAŞKESENLİOĞLU KİMDİR? Atatürk Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü mezunu olan Ali Fuat Taşkesenlioğlu, iş hayatına 1988 yılında Yenidoğan Yayın Dağıtım Şirketi'nde başladı. 1988-1996 yılları arasında Faisal Finans Kurumu A.Ş.'de Baş Uzman olarak görev yaptıktan sonra, 1996 yılı Ekim ayında göreve başladığı Asya Katılım Bankası A.Ş.'de sırasıyla, Proje Pazarlama Müdür Yardımcılığı, Merter Şube ve Sultanhamam Şube Müdürlüğü, Genel Müdürlük Kredi Tahsis Birim Müdürlüğü ile Kredi Tahsis Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 30.03.2012 tarihinde T. Vakıflar Bankası T.A.O Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Bugün Halk Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçilen ve Genel Müdürlüğe atanan Ali Fuat Taşkesenlioğlu, evli ve üç çocuk babası. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573556.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573556.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..56d77f910f8025a88fa10eaa2084f23ab3324b91 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573556.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'ye not şoku!. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's Türkiye'nin görünümünü durağandan negatife çevirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573558.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573558.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f3e934e9d9ab1dc62563118981336adc79fa883b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573558.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul uçağı kaçırıldı!. Kharkov / İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolları'na bağlı PC751 sefer sayılı uçaktan kaçırılma sinyali alındı. Uçak saat 18.02'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Havalimanı'nda güvenli bir bölgede bekletildi. Bu olayın ardından güvenlik nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı'na tüm uçak inişleri durduruldu. Pegasus ... İstanbul seferini yapan uçaktan kaçırılma sinyali alındı. Sabiha Gökçen'e indirilen uçakta hava korsanı uzun uğraşlar sonucu ikna edilerek gözaltına alındı. Kharkov / İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolları'na bağlı PC751 sefer sayılı uçaktan kaçırılma sinyali alındı. Uçak saat 18.02'de Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. Havalimanı'nda güvenli bir bölgede bekletildi. Bu olayın ardından güvenlik nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı'na tüm uçak inişleri durduruldu. Pegasus Hava Yolları'na ait uçak "de-icing" alanında uzun bir süre tutuldu. Uçaktan kaçırılma sinyali alınması üzerine Balıkesir'deki 191. filoya ait bir F-16 savaş uçağının da havalandığı belirtiliyor. Uçak hakkındaki bir diğer bilgi ise korsan ile alakalı. Uçağı kaçırmaya çalışan kişinin "2-F" numaralı koltukta seyahat eden Ukraynalı olduğu ve uçağı Soçi'ye indirmek istediği belirtildi. ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ 110 kişinin bulunduğu uçağı kaçıran hava korsanının etkisiz hale getirilerek gözaltına alındığı öğrenildi. Gelen bilgiler herhangi bir silahla müdahale olmadan etkisiz hale getirildiği yönünde. Korsan birazdan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilecek. VALİ MUTLU: TÜM YOLCULAR TAHLİYE EDİLDİ İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, tüm yolcuların uçaktan sorunsuz inişinin sağlandığını bildirdi. PİLOT YÖN EKRANINI KARARTMIŞ Uçağın Soçi'ye hareket etmemesinde pilotların büyük rol oynadığı, pilotun uçağın yön ekranını karartarak Soçi yerine Sabiha Gökçen'e uçağı indirdiği bildirildi. UÇUŞ EKİBİNİN İSİMLERİ BELLİ OLDU Ukrayna'dan İstanbul'a gelirken kaçırılmak istenen Pegasus Hava Yolları uçağında görevli kokpit ve kabin ekibinin isimleri belli oldu. O isimle şöyle, Kaptan Pilot İlyas Karagülle, Yavuz Çuğun, Didar Tunç, Gizem Arslan, Oğuzhan Aktaş ve Seda Karakaş. Uçağın kaptan pilotu İlyas Karagülle "iyiyiz" mesajı verdi SHGM'DEN AÇIKLAMA Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü olayla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Pegasus Havayollarına ait Kharkiv- Sabiha Gökçen Uçağı havada iken yapılan bomba tehdidi sebebi ile güvenlik altında Sabiha Gökçene inmiştir" denildi. BAKANLIK MÜSTEŞARI: 'KOKPİTE GİREMEDİ' Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Hasip Soluk Habertük canlı yayınında şu bilgileri verdi: Ukrayna asıllı bir yolcu bomba olduğunu söyleyerek uçağın Soçi'ye götürülmesini istemiş. Söz konusu şahıs kokpitten içeri giremediği için pilotlar da uçağın içinde karartma yaparak Sabiha Gökçen Havalimanı'na indi. PEGASUS HAVA YOLLARI'NDAN AÇIKLAMA Pegasus Hava Yolları yaşanan olay üzerine bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şöyle denildi; " Pegasus Hava Yolları'na ait Boeing 737-800 tipi TC-CCP tescilli, PC751 sefer sayılı yolcu uçağı, 7 Şubat Cuma günü (bugün) Kharkiv-İstanbul tarifeli uçuşunu gerçekleştirirken, yapılan bomba ihbarı nedeniyle, saat 18.05'te güvenle İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na inmiştir. Emniyet güçleri tarafından çalışmalar sürmektedir." '3 STTİR BEKLİYORUZ' Saat 20.55'te Haber Müdürü Mustafa Erdoğan'a konuşan yolcu kaçırma teşebbüsünü ve indikten sonraki durumu şöyle anlattı: "Korsan kokpitte bizimle bir bağlantısı yok. Uçak indiğinden beri, uçağın kapısı ne açıldı ne kapandı." "Hiç kimse bir şey bilmiyor ki duyuru yapsın." " 3 saattir bekliyoruz." "Az önce bir pilot dışarı çıktı, sonra tekrar içeri girdi." "Ayağa kalkıp bir sorun yaratmış, sonra arka tarafa 2 numaralı koltuğa geçmiş. oradan sonra kokpite geçmiş zaten." " Görevliler sadece su dağıtıyorlar, başka bi şey yapmıyorlar." UÇAĞIN İÇİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573559.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573559.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c858e73a1d6a8a17d15925bafd07c2cf395964d7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573559.txt @@ -0,0 +1 @@ +Soçi'den müthiş kareler. 22. Soçi Kış Olimpiyat Oyunları'nın resmi açılış töreni yapıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573562.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573562.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4e652120e8f6ad22359853dbee9874d46420d41c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_7/2573562.txt @@ -0,0 +1 @@ +Böyle kaza görülmedi!. Ankara'dan Giresun yönüne giden Yusuf Bıyık (40) idaresindeki 34 FP 2673 plakalı otomobil, Ankara-Samsun karayolu Çakıl Deresi mevkiisinde kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı. Kazada, sürücü Bıyık ile otomobilde bulunan Zuhal Çiğnal (29) olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralanan Ali (39) ve Emine ... Samsun Kavak ilçesinde kontrolden çıkan otomobilin bariyerlere çarpması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. Ankara'dan Giresun yönüne giden Yusuf Bıyık (40) idaresindeki 34 FP 2673 plakalı otomobil, Ankara-Samsun karayolu Çakıl Deresi mevkiisinde kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı. Kazada, sürücü Bıyık ile otomobilde bulunan Zuhal Çiğnal (29) olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralanan Ali (39) ve Emine Bıyık (37) ile Meral Elmas (44) ise ambulanslarla Kavak Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralılar, buradaki müdahalenin ardından Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Yaşamını yitiren sürücü Bıyık'ın cesedi, sıkıştığı araçtan AFAD ekiplerinin müdahalesiyle çıkarılabildi. Bıyık ve Çiğnal'ın cenazeleri, Kavak Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573694.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573694.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..540a12ab2434a3d646858328e74fe7a7c1171ff8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573694.txt @@ -0,0 +1 @@ +YSK'yı böyle protesto etti. Seçim takvimi, 1 Ocak'tan itibaren işlemeye başlamasının ardından RTÜK, Beyaz TV'de CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın bir kasetinin yayınlanması ve Yavaş hakkında yapılan yorumları değerlendirmeye almış, Ana Haber Bülteni ve Dinamit programlarındaki yayınlarla ilgili rapor hazırlanmıştı. Yapılan incelemenin ... Rasim Ozan Kütahyalı, Dinamit programına verilen cezayı ağzını bantlayarak protesto etti. Seçim takvimi, 1 Ocak'tan itibaren işlemeye başlamasının ardından RTÜK, Beyaz TV'de CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın bir kasetinin yayınlanması ve Yavaş hakkında yapılan yorumları değerlendirmeye almış, Ana Haber Bülteni ve Dinamit programlarındaki yayınlarla ilgili rapor hazırlanmıştı. Yapılan incelemenin ardından YSK'nın da nihai kararı vermesiyle Beyaz TV'ye ceza verildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e yakınlığı ile bilinen Beyaz TV'de yayınlanan Dinamit programına katılan Rasim Ozan Kütahyalı ve programın sunucu Latif Şimşek ağzına taktığı siyah bantla protesto etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573700.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573700.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d61159a95bb15045bd866664c7c8e00f50bcbe06 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573700.txt @@ -0,0 +1 @@ +Drogba transferi hakkında konuştu!. Galatasaray'dan sezon sonunda ayrılması gündemde olan Fildişili yıldız Didier Drogba, transferiyle alakalı Instagram hesabından bir açıklama yaptı. Instagram hesabından 'sadece takımımla tarih yazmaya ve goller atmaya odaklandım' diyen yıldız futbolcu ayrıca Galatasaray'daki gol sevinçlerinden bir kolaj paylaştı. Ayrıca Galatasaray kulübü ... Galatasaray'dan sezon sonunda ayrılması gündemde olan Fildişili yıldız Didier Drogba, transferiyle alakalı Instagram hesabından bir açıklama yaptı. Galatasaray'dan sezon sonunda ayrılması gündemde olan Fildişili yıldız Didier Drogba, transferiyle alakalı Instagram hesabından bir açıklama yaptı. Instagram hesabından 'sadece takımımla tarih yazmaya ve goller atmaya odaklandım' diyen yıldız futbolcu ayrıca Galatasaray'daki gol sevinçlerinden bir kolaj paylaştı. Ayrıca Galatasaray kulübü de Drogba'nın paylaşımını twitter hesabından duyurdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573703.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573703.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4c9da26f73102f0a02fe3e83d4ec65de82e71093 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573703.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte kelepçeli hava korsanı. Sabiha Gökçen Havalimanında yapılan operasyonla etkisiz hale getirilen 45 yaşlarındaki hava korsanı ambulansla, Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Ambulans içinde sedyede ters kelepçeli olan hava korsanının başındaki bandaj dikkat çekti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu havalimanında yaptığı açıklamada, ... Sabiha Gökçen Havalimanında yapılan operasyonla etkisiz hale getirilen 45 yaşlarındaki hava korsanı ambulansla, Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Ambulans içinde sedyede ters kelepçeli olan hava korsanının başındaki bandaj dikkat çekti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu havalimanında yaptığı açıklamada, "Kendiliğinden teslim olmayınca, ikna etmemiz gerekiyordu. Ama silah kullanmadan etkisiz hale getirildi. Boğuşma sırasında çok ağır olmayan, nisbi bir yarası var. Silah kullanmaya gerek kalmadı." demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573707.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573707.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..65ac6506d634e46da062e766987510059eca510c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573707.txt @@ -0,0 +1 @@ +KKTC-Rum Yönetimi uzlaştı. KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs müzakere sürecinde görüşme sürecinin hafta başında başlamasının planlandığı kaydedildi.Kıbrıs Türk ve Rum tarafları müzakerelerin devamı için hazırlanan 'ortak açıklama metni'nde uzlaşmaya vardığının bildirildiği açıklamada, tarafların görüşmelere hafta başında başlayacağı belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573741.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573741.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ce613896e802aa63b98d53c38dbeb67c541e7e3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573741.txt @@ -0,0 +1 @@ +Lekelerden kurtulmak kolay. Artık çillerinizi, güneş lekelerini, doğum ve hamilelik lekelerini ve akne izlerini, dert etmenize gerek yok.ekeler, ciltteki melanosit hücrelerinin salgıladığı melanin pigmentinin ciltte birikmesi sonucu oluşur.   Genetik yapı, güneşe maruz kalma süresi, kullanılan kimyasal maddeler, hormonal tabletler ve doğumsal faktörler ... Acıbadem Aile Hastanesi Bahçelievler Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derya Yenibertiz, sigaranın en büyük zararını anne karnındaki bebeklerin gördüğünü belirterek, "Sigara kullanan annelerin bebekleri, kullanmayan annelerin bebeklerine göre, yüzde 10-15 kilo eksikliği, zeka geriliği ile dünyaya gelebiliyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573763.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573763.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..558079bd72dd329ffb59f4e14e91f944ec65487d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573763.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cinsellikte ten uyumu. Muhteşem bir cinselliğe ulaşmanın en kısa yolu, muhteşem seks isteyen bir partnere sahip olmaktır. Dr. Sari Locker, Türkiye'de 'O Kitaplar'dan çıkan 'Muhteşem Seks' adlı kitabında, şöyle diyor: "Bekarsanız, araştırmaya bir partner bularak ve sizin için neyin iyi olduğunu dikkate alarak ... Cinsel isteklerinizi, ihtiyaçlarınızı ve arzularınızı anlayacak bir eşi nasıl bulacaksınız? Muhteşem bir cinselliğe ulaşmanın en kısa yolu, muhteşem seks isteyen bir partnere sahip olmaktır. Dr. Sari Locker, Türkiye'de 'O Kitaplar'dan çıkan 'Muhteşem Seks' adlı kitabında, şöyle diyor: "Bekarsanız, araştırmaya bir partner bularak ve sizin için neyin iyi olduğunu dikkate alarak başlayın. Eğer bir ilişkiniz varsa, partnerinizle sahip olmayı istediğiniz seks hayatını yaratabilirsiniz. Uzun süreli bir seks partneri bulmak her zaman kolay değildir. Bazen, ilk başta sizi çeken, harika bir seks partneri olabileceğini düşündüğünüz kişinin aslında bir fiyasko olduğu ortaya çıkabilir. Seksi sizin için nelerin zevkli hale getirdiğini öğrenmek ve bir partneri, sizin için nelerin iyi kıldığını bilmek biraz zaman ve çaba gerektirir. Uyumlu bir cinsel partnerle birlikte olmak, daha ciddi bir ilişkinin ve muhteşem seksin yolunu açabilir." 'İdeal sevgili' bulmak Dr. Sari Locker, bekar insanlardan duyduğu en büyük şikayeti aktarırken, "Hepsi kendileri için doğru olan birisini bulamamaktan yakınıyor. Bir partner bulmak kolay değildir. Tek tesellinin çikolata olduğu, kederli, yalnız gecelerden herkes kendi payına düşeni alır. Ama umudunuzu kaybetmeyin. Dışarıda bir yerlerde sizin için (yeterince) doğru birileri var. Yalnızca bakmaya devam edin. Uyumlu partner arayışınızda, zamana ve çaba sarf etmeye ihtiyacınız var. Mümkün olduğunca çok insanla tanışarak işe başlayın" diyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573765.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573765.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fcd94b85c78f604bd8ddbac4f6ff5793dee11b31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573765.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bülent Arınç'tan istifa açıklaması. İlhan İşbilen'in istifasına da değinen Bülent Arınç "Bekarlığımızda aynı evi paylaştık. Arkadaşlığımız çok derindir. İyi bir işadamıdır. Çok pratik zekası vardır. Sevilen sayılan bir insandır. Son yaşadığımız süreçte şüphesiz kendisinin Fethullah Gülen hoca efendiyle de bu cemaatle de yakın ilişkileri ... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bülent Arınç, İlhan İşbilen'in istifasını böyle değerlendirdi İlhan İşbilen'in istifasına da değinen "Bekarlığımızda aynı evi paylaştık. Arkadaşlığımız çok derindir. İyi bir işadamıdır. Çok pratik zekası vardır. Sevilen sayılan bir insandır. Son yaşadığımız süreçte şüphesiz kendisinin Fethullah Gülen hoca efendiyle de bu cemaatle de yakın ilişkileri var. Bütün gözler ona dönmüştü derken boş söylemiyorum. O ne hareket edecek acaba diye? O da partisine bağlılığını o tarihte ifade etti. Hatta 'Siz beni kovana kadar ben bu partide kalacağım' dediğini arkadaşlarımız bana nakletmişti. Demek ki son yaşanan gerilim içerisinde daha fazla dayanamadı ve istifasını verdi" dedi. İzmir Milletvekili İlhan İşbilen'in AKP'den istifa etmesi ile ilgili görüşlerini açıklayan , daha önce Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve bazı arkadaşlarının istifaları karşısında 'Oh ne iyi oldu. İyi ki gittiler' diyemeyeceğini belirterek, o kişilerin partilerine ve hükümete de yardım ettiklerini, çalışmalar yaptıklarını söyledi. şunları söyledi: "Şimdi şöyle bir kolaycılık var. Birisi gittiği zaman 'İyi ki gitti' diye arkasından aleyhinde konuşurlar. Bu bize yakışmaz doğrusu. İlhan İşbilen de yine bu arkadaşlarımızdan birisidir. Şahsen istifasına çok üzüldüm. Aslında istifasını en sona geciktiren arkadaşlarımızdan birisiydi. Çünkü bu istifalar başladığında bütün projektörlerin ona döndüğünü ve ne zaman acaba istifa edecek diye beklediklerini biliyorum. Ben İlhan İşbilen'i 1975 yılında tanıdım. 1979'da evlendim, 4 yıl hemen hemen bekarlığımızda aynı evi paylaştık. Arkadaşlığımız çok derindir. İyi bir işadamıdır. Çok pratik zekası vardır. Sevilen sayılan bir insandır. "BÜTÜN GÖZLER ONA DÖNMÜŞTÜ" Son güne kadar arkadaşlığımız çok samimi birbirimizi çok seven, birbirimize çok saygı duyan iki insan olarak bugüne kadar devam etti. Ama son yaşadığımız süreçte şüphesiz kendisinin Fethullah Gülen hoca efendiyle de bu cemaatle de yakın ilişkileri var. Bütün gözler ona dönmüştü derken boş söylemiyorum. O ne hareket edecek acaba diye? O da partisine bağlılığını o tarihte ifade etti. Hatta 'Siz beni kovana kadar ben bu partide kalacağım' dediğini arkadaşlarımız bana nakletmişti. Demek ki son yaşanan gerilim içerisinde daha fazla dayanamadı ve istifasını verdi. İyi bir arkadaşımızdı. Benim Bursa'da yaptığım konuşmada hatırlarsanız 'biz varsak, siz de varsınız' demiştim. Ama o tek başına bir cümle değil. Onun başı ve sonu var. Benim ne demek istediğim herkes çok iyi anladı. Ama görüyorum ki İlhan İşbilen kardeşimiz, arkadaşımız, dostumuz buradan cemaat aleyhinde bir sonuç çıkarmış olmalı. Burada yanılmış. Yanıldığına da ayrıca üzüldüm. Çünkü bu 1975'ten bu yana 35-36 bu kadar senelik dostluğumuzda bizim ne düşündüğümüzü, cemaatle ilişkilerimizin ne derece güçlü olduğunu herhalde ondan başka iyi bilen bir insan yoktur. "TÜRKİYE'DE SADECE FETHULLAN GÜLEN HOCA EFENDİ'NİN CEMTİ YOK" Ben hayatıma siyasette geçirdiğim yılları bu hizmetleri desteklemekle geçirdim. Benim söylediğimin siyasi anlamda karşılığı şudur. Bu cemaat ya da başka cemaatler.. Türkiye'de sadece Fethullah Gülen hoca efendinin cemaati yok. Onlarca cemaat var. 11 sene önce de bu cemaatler, camialar vardı ama 11 sene öncesine gelinceye kadar bunların hepsi baskı görüyordu. Bunların hepsine hakaret ediliyordu, hepsine zulmediliyordu. Ve bu insanlar hizmetlerini korkuyla yapıyorlardı. 'Acaba nerede kapatacaklar? Acaba nerede bizi suçlayacaklar? Acaba nerede dava açacaklar?' diye. Ama AKP geldikten sonra bütün ayrımcılıkları kaldırdı. Din ve vicdan özgürlüğünü sonuna kadar sağladı. Herkesin fikrini inancını konuşabilmesinin imkanlarını hazırladı. 11 seneden beri bütün bu camialar hepsi rahat ettiler. Hizmetlerini büyüttüler. Daha çok gayrete geldiler. 11 seneden bu yana da herkes ne kadar rahat. Bunu ben sadece inanmıyorum. İlhan İşbilen de bilir ki onun çok sevdiği hoca efendimiz de bilir ki biz bu hizmetleri yaparken onlar hükümetimize dua etmişlerdir. Başkalarını da dua etmeye teşvik etmişlerdir. Sabahlara kadar teheccüt namazlarında okudukları dualarında 'Yarabbi bu hükümet hayırlı hizmetler yapıyor. Sen ona yardımcı ol' diye dua etmişlerdir. "SİZ VARSINIZ Kİ BİZ DE VARIZ" Benim söylediğim bu güzel kardeşim. 11 sene öncesinin zulümleri Allah korusun bir daha gelmeyecekler ama 11 seneden beri yaşadığımız güzelliklere de bakarak ben sadece 'Biz varsak siz varsınız' demiyorum. 'Siz varsınız ki biz de varız' diyorum. Bu bir psikolojik ve siyasi rahatlıktır. Bu bir din ve vicdan özgürlüğüdür. Çok şükür geçmişte sıkıntısı çekilen her şey bu dönemde rahat ve serbest bir hale gelmiştir. Onlar farklı anlamışlar. Biz basit anlamda söylüyoruz. Siz Türkiye'de hizmet yaparken 11 yıl öncesine kadar çektiğiniz sıkıntıları bize şikayet ediyordunuz. Ama 11 seneden beri şikayet değil bizi alkışlıyorsunuz. O zaman siz ne kadar rahatsanız biz de o kadar rahatız, biz ne kadar rahatsız olursak siz de o kadar rahatsız olacaksınız. Bugünün kıymetini bilin diyoruz. Başka ne diyeceğiz." "ONLAR BİZE GELİRLER BİZ ONLARA GİDERİZ" 'Partide istifaların önüne geçmek için bir girişimde bulunacak mısınız? Bu istifaların arkası gelebilecek tehlikesi var mı sizce?' sorusuna Bülent Arınç, "Siyasi anlamda bu kadar istifa oldu diye ben üzülmem. Sadece bu arkadaşlarımızın kişilikleriyle ilgili gelecekleriyle ilgili bir üzüntüm olur. Çünkü biz şu kadar milletvekilimiz var. Şu kadarı istifa etmiş. Halen biz parlamentoda muhalefeti toplasanız bizim yarımız kadar etmiyor. Çoğunluk anlamında, siyasi güç anlamında bir eksikliğimiz yok. Her arkadaş benim için kıymetlidir. İstifa sebebi ne olursa olsun. Biz onlarla birlikte parlamentoya girdik. Onlarla birlikte sonuna kadar devam etmek isterim. Benim düşüncem bu. Sonra kaldı ki biz İlhan İşbilen'le evimizi paylaşmış insanlarız. Eşine çok saygı duyarız. Onlar bize gelirler, biz onlara gideriz. Yani buradaki istifasının tek sebebinin hükümetimizle camia arasında son günlerde yaşanan sıkıntı olduğuna yüzde yüz eminim. O sıkıntıya rağmen ve birinci planda dikkat edilecek bir şahıs olarak gösterilmesine rağmen sonuna kadar beklemesi de bence taktir edilecek bir davranıştır" dedi. "İKİ ŞEY BENİM DİKKATİMİ ÇEKTİ" 'Son günlerde çok ses kayıtları çıkmaya başladı. En son sayın Başbakana ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı çıktı bunu nasıl yorumlamalıyız ve seçimlere doğru sizce bu ses kayıtlarının sayısı artar mı, böyle bir kaygınız var mı? sorusu üzerine Bülent Arınç şöyle konuştu: "1980 askeri darbesinden sonra Milli Selamet Partisi'nin yöneticileri de Milliyetçi Hareket Partisi'nin yöneticileri de sıkı yönetim mahkemelerinde haklarında dava açıldı. Ben de rahmetli Erbakan ve arkadaşlarının bir avukatı olarak Manisa'dan gittim Mamak'taki mahkemede 3 yıl avukatlık yaptım. Bakın 35 yıl öncesinden bahsediyorum. Orada da bazı deliller arasında Milli Selamet Partisi genel merkezinden elde edildiği söylenen teyp kasetleri vardı. Bazı konuşmalar banda alınmış. Teknoloji bugünkü kadar gelişmiş değil. Hatta birisinin üzerine uyku kaseti diye yazmışlar. Biz o zaman bazı bilirkişilerden rapor aldık. Bunlar dosyalarda var. Şimdi çok daha teknik ve ayrıntılı bir şekilde de bilirkişiler rapor verebilir. İki şey benim dikkatimi çekti. Bilirkişiler dedi ki yetenekli ses taklitçileri bir insanın sesini ayırt edilemeyecek kadar taklit edebilir. Siz görmediğiniz için yasal olarak da tespit edilemediği için siz Mustafa Özdal'ın konuştuğunu zannedersiniz, oysan konuşan Hasan Korkmaz diye biridir. Yetenekli ses taklitçileri olabilir. Bu kaseti o doldurmuş olabilir. Dolayısıyla delil vasfında değildir. İkinci rapor çok daha enteresandı. 34 yıl öncesinden bahsediyorum. Demişler ki o tarihte teknoloji o kadar gelişti ki bir denizdeki dalgadan ses üretmek mümkündür. Şimdi Emrehan Halıcı diye CHP'de bir milletvekili var. Rahşan Hanım çok sevdiği bir arkadaşımızdı. DSP'de de genel başkan yardımcısıydı. O mesela bilgisayarla, elektronik bir şekilde beste yapabiliyor. O da o alanda çok gelişmiş. Bilirkişinin raporu bende hayret uyandırdı. Deniz dalgasından bir insanın sesini üretmek mümkün. Dolayısıyla bu güne geldiğimiz zaman bu ses dinlemeleri üzerine birkaç şeyi düşünmeleri lazım. Savcının talebi ya da hakimin kararıyla şu ana kadar belli süreler içerisinde yasal olarak dinleme izni verilebiliyor. Diyelim ki 3 ay. 3 ay sonra bitecek. Veya dinlenmişse, bir şey de bulunamamışsa, dinlenen kişiye de bilgi verilecek. Bu TİB denen şey bunun için kurulmuş. Hadi buna riayet ediliyor diyelim. Ve buna göre de ses kayıtları alınmış. "YETENEKLİ SES TAKLİTÇİLERİ OLABİLİR" 'Son günlerde çok ses kayıtları çıkmaya başladı. En son sayın Başbakana ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı çıktı bunu nasıl yorumlamalıyız ve seçimlere doğru sizce bu ses kayıtlarının sayısı artar mı, böyle bir kaygınız var mı? sorusu üzerine Bülent Arınç şöyle konuştu: "1980 askeri darbesinden sonra Milli Selamet Partisi'nin yöneticileri de Milliyetçi Hareket Partisi'nin yöneticileri de sıkı yönetim mahkemelerinde haklarında dava açıldı. Ben de rahmetli Erbakan ve arkadaşlarının bir avukatı olarak Manisa'dan gittim Mamak'taki mahkemede 3 yıl avukatlık yaptım. Bakın 35 yıl öncesinden bahsediyorum. Orada da bazı deliller arasında Milli Selamet Partisi genel merkezinden elde edildiği söylenen teyp kasetleri vardı. Bazı konuşmalar banda alınmış. Teknoloji bugünkü kadar gelişmiş değil. Hatta birisinin üzerine uyku kaseti diye yazmışlar. Biz o zaman bazı bilirkişilerden rapor aldık. Bunlar dosyalarda var. Şimdi çok daha teknik ve ayrıntılı bir şekilde de bilirkişiler rapor verebilir. İki şey benim dikkatimi çekti. Bilirkişiler dedi ki yetenekli ses taklitçileri bir insanın sesini ayırt edilemeyecek kadar taklit edebilir. Siz görmediğiniz için yasal olarak da tespit edilemediği için siz Mustafa Özdal'ın konuştuğunu zannedersiniz, oysan konuşan Hasan Korkmaz diye biridir. Yetenekli ses taklitçileri olabilir. Bu kaseti o doldurmuş olabilir. Dolayısıyla delil vasfında değildir. İkinci rapor çok daha enteresandı. 34 yıl öncesinden bahsediyorum. Demişler ki o tarihte teknoloji o kadar gelişti ki bir denizdeki dalgadan ses üretmek mümkündür. Şimdi Emrehan Halıcı diye CHP'de bir milletvekili var. Rahşan Hanım çok sevdiği bir arkadaşımızdı. DSP'de de genel başkan yardımcısıydı. O mesela bilgisayarla, elektronik bir şekilde beste yapabiliyor. O da o alanda çok gelişmiş. Bilirkişinin raporu bende hayret uyandırdı. Deniz dalgasından bir insanın sesini üretmek mümkün. Dolayısıyla bu güne geldiğimiz zaman bu ses dinlemeleri üzerine birkaç şeyi düşünmeleri lazım. Savcının talebi ya da hakimin kararıyla şu ana kadar belli süreler içerisinde yasal olarak dinleme izni verilebiliyor. Diyelim ki 3 ay. 3 ay sonra bitecek. Veya dinlenmişse, bir şey de bulunamamışsa, dinlenen kişiye de bilgi verilecek. Bu TİB denen şey bunun için kurulmuş. Hadi buna riayet ediliyor diyelim. Ve buna göre de ses kayıtları alınmış. Demişler ki o tarihte teknoloji o kadar gelişti ki bir denizdeki dalgadan ses üretmek mümkündür. Şimdi Emrehan Halıcı diye CHP'de bir milletvekili var. Rahşan Hanım çok sevdiği bir arkadaşımızdı. DSP'de de genel başkan yardımcısıydı. O mesela bilgisayarla, elektronik bir şekilde beste yapabiliyor. O da o alanda çok gelişmiş. Bilirkişinin raporu bende hayret uyandırdı. Deniz dalgasından bir insanın sesini üretmek mümkün. Dolayısıyla bu güne geldiğimiz zaman bu ses dinlemeleri üzerine birkaç şeyi düşünmeleri lazım. Savcının talebi ya da hakimin kararıyla şu ana kadar belli süreler içerisinde yasal olarak dinleme izni verilebiliyor. Diyelim ki 3 ay. 3 ay sonra bitecek. Veya dinlenmişse, bir şey de bulunamamışsa, dinlenen kişiye de bilgi verilecek. Bu TİB denen şey bunun için kurulmuş. Hadi buna riayet ediliyor diyelim. Ve buna göre de ses kayıtları alınmış. "BUNA RAĞMEN DİNLENMESİN DİYEBİLİRSİNİZ" Neden? Bir takım organize suçlarda benim birisini takip etmem lazım ki diğerlerine de ulaşayım. Onların kendi aralarındaki ses kayıtları bize bir suç örgütünü, çıkar amaçlı bir örgütü ortaya koyabilir. Efendim buna rağmen dinlenmesin diyebilirsiniz. Çünkü bunun içerisine terör örgütleri de dahildir. Dinlemelerde istihbarat edinebilir, olayları önleyebilirsiniz. Fakat burada da dinleme kayıtları yasal olarak kayıt altına alınmış olmasına rağmen birileri bunu dışarıya da yayabilir. İfşa edebilir. O da Türk Ceza Kanunu'na göre suçtur. Tamam bu suçu bilerek işleyenler var Türkiye'de. İkincisi yasal dinlemenin dışında çok küçük ses aygıtları, dinleme cihazları her yere konabilir. Bu bazen kesme şeker büyüklüğünde olur. Bazen bir dolma kalem gibi olur. Bazen bir saksının içerisine yerleştirilir. Bazen bir kapı mandalının içerisine konabilir. O da çok gelişti. Bunların da fuarlarında bu cihazları görmeniz de mümkün. Bunlar yasa dışı dinlemeler. Bunların amacı nedir. O insanın özel hayatına kişilik haklarına saldırı, bunu bir şekilde kullanmak. Nasıl kullanacaksınız? Şantaj, baskı veya tehdit. Bu para sızdırmaktan tutun bir insanın sevgilisiyle veya bir başkasıyla ilişkisinin onun bütün itibarını yitirecek noktaya gelmesine kadar... "İYİCE CILKININ ÇIKTIĞINI GÖSTERİYOR" Kanun dışı dinlemelerin hepsi ahlaksızlıktır. Hepsi büyük bir suçtur. Çünkü insanın özeline girmenin bu kadar çirkin olduğunu herhalde herkes kabul eder. Bunlara karşı yasal tedbirler var. Ama bu kanunları uygulamakta zorluk çekiliyor. Kim yaptı? Ne amaçla yapıldı? Nasıl ifşa edildi? Bazen tabi kasetler yoluyla milletvekillerinin adaylıkları süreci etkilendi. Bir partinin genel başkanı da genel başkanlıktan uzaklaştırıldı. Bunlara karşı da tedbir almak lazım. Kim ne yaparsa yapsın özel hayata şu veya bu maksatla tespit etmek hele hele bunu ifşa etmek fevkalade yanlış. Bir başka suç daha var. Diyelim ki bu dinlemeler yasal olarak yapıldı ve sonunda da bir soruşturma başladı. Bir suç ortaya çıkarılmak isteniyor. Türk Ceza Kanunu'nun maddesi evrensel bir hukuk prensibidir. Soruşturmanın gizliliği esastır. Soruşturma safhasının gizli olması esastır. Bunu dışarıya verenler suç işlemiş olurlar. Ne zaman ki savcı iddianame yazar, iddianamesi mahkemece kabul edilir ondan sonra aleni olur. Onu yazmak çizmek hiçbir zaman suç olmaz. Şimdi ister bakanlar hakkında olsun, ister bir başkası hakkında olsun bir soruşturmadan bahsediliyor. Ama soruşturma daha mahkemeye bile gelmeden hakim önüne bile çıkmadan fotoğraflarıyla, kamera kayıtlarıyla televizyon ekranlarında ya da gazetelerin sayfalarında bu artık işlerin iyice cılkının çıktığını, iyice rezil bir noktaya geldiğini gösteriyor. Birkaç taslak ve tasarı var ama bunlardan bir tanesi yasa dışı dinlemelere karşı daha ağır müeyyideler getirecek bir düzenleme. Bundan kurtulmamız lazım. Bütün vatandaşlar bunu bekliyor ve biz dinlenme korkusuyla huzursuz oluyoruz. Bir demokratik ülkede, bir hukuk devletinde kimse acaba dinleniyor muyum diye bir telaşın içerisinde olmamalı." "TERTEMİZ O KİTLEYLE BİR SIKINTIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL" Bülent Arınç kendisine yöneltilen, '17 Aralık sürecinden sonra hükümetiniz ve cemaat arasında bir yumuşama olmadı. Yumuşama beklentisi oldu, ama bu gerçekleşemedi. Hükümet-cemaat ilişkileri nereye gidiyor?' sorusuna "Cemaat dediğimiz zaman bütün camiayı hedef alırız. Halbuki mesele öyle değil. Bu camia, hizmet hareketi dediğimiz şey, binlerce insanın, milyonlarca sempatizanın sevgiyle baktığı, faaliyetlerine destek olduğu bir harekettir. Büyük bir hizmet. Başta Hoca Efendi varsa onun yardımcıları varsa, bir taraftan da kocaman bir camia. Bizim burada hükümetle arasının bozuk olduğunu düşündüğümüz veya şu anda münakaşalı hale geldiğimiz sadece belli yerlerde bulunup da görevlerini kötüye kullananlarla ilgili. Bu bir milyonun belki de binde biridir. Dolayısıyla konuşmalarımızda camianın hepsini başından sonuna kadar değil, bunların içerisine bir şekilde sızmış, bir şekilde bu camiayı da kendisine alet ederek, hükümet aleyhinde, devlet aleyhinde bir takım yasadışı işler yapanlarla bir kavga var. Bunlar çok küçük sayıda. Dolayısıyla bu tartışmalar bugün bu noktaya geldi. Bu istenmeyen bir şey. Hoş olmayan bir şey. Keşke bu noktaya gelinmeseydi. Hükümete karşı bir komplo kurulduğunu, bu hükümeti itibarsızlaştırmak, yıkmak, önümüzdeki seçimlerden başlayarak geriletmek amacını ve bunun içinde Türkiye'nin iç ve dış itibarının yok edilmek istendiğini fark ettik. Bizim mücadelemiz bunu yapmak isteyenlerle. Yoksa tertemiz o kitleyle en ufak birbirimizin yüzüne bakamaz hale gelecek bir sıkıntımız söz konusu değil. Zannediyorum ki bir kısım çalışmalar da sonuçlandığında yanlış yapanlar, kötü işler yapanlar ortaya çıkacak ve camiada bunlardan kurtulmuş olacak ve biz yine o güzel insanlarla birlikte yolumuza devam edeceğiz" diye yanıt verdi. "HOCA EFENDİDEN MESAJ VERMESİNİ İSTERİM" 'Hükümetin Pensilvanya'dan bir beklentisi var mı?' sorusuna Bülent Arınç, "Türkiye'de yaşanan bu olaylara bakarak, muhterem Hoca Efendi'den hem bu camia içerisinde yanlış yapanlar varsa, böyle inanıyorsa,-ben onu etkileme noktasında değilim- tamamen onun bu konuda ciddi bir araştırma yaparak, bu konuda yanlış yapanlarında mevcut olabileceğini, kendilerinin bugünlere kadar dualarla, hem fiili, hem kavli olarak destekledikleri hükümetimizin aleyhinde çalışanların varlığına inandığı taktirde buna yönelik bir mesaj vermesini ve camianın bütününün, tekrar bu güzel yolda yürüyenlerin destek olmasını, arzu etmesini isterim. Böyle bir konuşma yaparsa hem Türkiye'ye sükunet gelir hem de aradaki kırgınlıklar giderilmiş olur. İlhan İşbilen gibi arkadaşlarımızı da kaybetmemiş oluruz. Madem ki iş bu noktaya geldi. Bundan sonra hiç bir şey geçmiş değildir. Merhum Necip Fazıl'ın çok güzel bir sözü var. 'Vakit o kadar geç ki, artık sayabiliriz' derdi. Hiçbir şeyin geçtiği düşünülmemeli. Her şey yeniden başlayabilir. Esasen bunlar mutlaka tamir olacaktır. Çünkü iki hayırlı hizmeti yapan grubun birbirine hasım olması elbette beklenemez" dedi. "FETULLAHÇI, F TİPİ ÖRGÜTLENME DİYEN ONLARDI" Konuşmasında 17 Aralık'la başlayan sürecin seçimlerde AKP için bir olumsuz durum yaratmayacağını söyleyen Bülent Arınç, "Seçimlerde bana sorarsanız biz yine en yüksek oyu alacağız. AKP'ye olan ilgi de, destek de güven de bir milimetre geriye gidiş yok. Hatta kalabalıklara baktığınızda bir misli bile artmış görünüyor. Bu mahalli seçimlerde de açık ara önde olacağız. Buna inanıyoruz. Şüphesiz bu münakaşalar sırasında gönülleri, kalpleri kırılan insanlar farklı tercihlerde de bulunabilirler. Onların tercihlerine de saygı duymak lazım. Unutmayalım ki hükümetin bu aşamada yıprandığını düşünenler, asıl o camiaya karşı da fevkalade bir yıpratma kampanyasının mevcudiyetini göz ardı etmesinler. 17 Aralık'a kadar hiç kimse bu camiayı tartışmazdı. CHP her zaman eleştirir, her zaman tehlikeli bulurdu. Unutmayalım ki Fettoş diyenler onlardı. Fethullahçı diyen onlardı, F Tipi örgütlenme diyen onlardı. Sayın Bahçeli'nin ağızından ve MHP'den -üst seviyeyi kastediyorum- bugün o cemaate karşı bir sevgi ifadesi duymak mümkün olmadı. Ama şimdi cemaat ve hükümet arasındaki çekişmeye bakınca hükümetin yıpranmasını amaçlayanlar, camianın yanında yer almaya başladılar. Bunu her şeyde görmek mümkün. O cemaatin güzel insanlarına sizin geçmişte her türlü hakaretlerini gördüğünüz ve göğüslediğiniz bu insanlarla şimdi aynı safha gelmek hoş bir şey değil. Yani yapılanın içinde bir yanlış var. Lütfen bunu biraz daha idrak edin demek istiyorum. Biz siyasi bir partiyiz. Seçimlerde kazanmakta, kaybetmekte bizim işimiz. Onlar bir siyasi parti değil. Biz bugün kaybederiz yarın yine kazanırız. Türkiye'nin en büyük şansı biziz. Bu millet bize kızıyor belki ama sizden başka oy verecek parti yok diyor. Biz yıpranırsak Türkiye bundan çok şey kaybeder. Çünkü yerimize bizden daha iyisi gelecek gibi görünmüyor. Ama camianın yıpranması, Hoca Efendi hakkında hiçte layık olmadığı halde eleştirilerin yapılması hoş bir şey değil." MESELA 'VELİ KÜÇÜK ÇOK YATTI İÇERİDE, ÇIKSIN DİYEN VAR MI? Programda yöneltilen 'Tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesi ile ilgili bazı soru işaretleri var. Ergenekon sanıklarına özellikle tutukluluk süresi 5 yıla inerse tahliye yolu açılıyor mu?' sorusuna ise Bülent Arınç şu yanıtı verdi: "Teklif meclise yeni verildi ve zannediyorum salı günü Adalet Komisyonu'nda görüşülecek. Özel yetkili mahkemelerin ve katalog suçların muhakemesinde 10 yıla kadar tutukluluk süreleri vardı. Bunlar miktar daha aşağıya indirilmişti. 2012 yılının sonunda da zannediyorum süresini dolduranlarda tahliye edilmişti. Fakat tahliye edilenlerin içerisinde her cinsten suç isleyenler var. Bir kısmı Hizbullah'tan yargılananlar, 10 tane adamı öldürenlerden tutun, 5 tane bilmem neyi yapanlara kadar onlarda kapsam içine girmişti. Sonra tutukluluk süresi geri alınsın diyenler feryat etmeye başladılar. 'Ya tüh biz bunu düşünerek söylememiştik' diye. Şimdi şahsi özel bir hukuki düzenleme yapamazsınız. Genel bir hüküm koyacaksınız. Bu nedenle biz özellikle 3 yıldır ben şunu söylüyorum; tutukluluk istisnaidir, tutuksuz yargılamakta esastır. Biz o zaman dedik ki bu kadar uzun tutukluluk süresi olmasın, biz kanun çıkarmayalım, 'Ey hakim, ey savcı tahliye kararını siz verin'. Ama bizim güzel hakimlerimiz, bizi dinlemedi. Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru üzerine verdiği karara kadar hiç tahliye kararı vermediler. Yalvardık, yakardık. 'Bu sonunda başımıza kötü işler getirecek. Siz insanları şahsi hürriyetinden mahkum ediyorsunuz. Sonra bunlar karşımıza çıkacak. Bir kısmı hasta olacak, bir kısmının ailesi perişan olacak. Toplumsal bir yara meydana gelecek. Ne olur tahliyeleri geciktirmeyin' dedik. Israr ettiler. Geciktirmek şöyle dursun hükümlülük süresini bile geçenler oldu. Şimdi bir kanun teklifi geliyor. Göreceksiniz komisyonda 'bundan kim istifade edecek' diye bunu çok savunanlar bile endişelerini ortaya koyacaklar. Şimdi diyelim ki bunu 5 yılla sınırladık. Herkes istifade edecek. Öyle Ergenekon sanıkları var ki kimse bunlar için ağızını açmıyor. Mesela Veli Küçük. 'Çok yattı içeride, çıksın diyen var mı?' Ama İlker Başbuğ için 'herkes çıkmalı bu şahıs' diyor. Genelkurmay başkanlığı yaptı. Dolayısıyla şimdi bir dava var. davası. O Yargıtay'dan kesinleşti. Ergenekon'un hala gerekçeli kararı yazılmadı, temyize gitmedi. Şimdi kesinleşen kararla ilgili bu çıkaracağımız kanun bir işe yaramaz. Ama devam eden yani karar verilmiş, ama temyiz safhasından geçmemiş davalar var. Dolayısıyla orada tutuklu bulunanları kapsayacak yasal bir düzenleme olması lazım." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573767.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573767.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..21fc54c9d8af7e037e82680a6aeb379dcb374790 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573767.txt @@ -0,0 +1 @@ +İlişkiye hazır mısınız?. Herkes hayat yolculuğunda yanında bir can yoldaşı olsun istiyor. Bu, çok doğal bir istek... Bir kadın ve bir erkek, el ele, göz göze, güvenle tek bir yürek olarak yürümek istiyor. Ama gün geçtikçe kaliteli bir ilişki yaşayamamaktan yakınanların sayısı artmakta... ... Bir ilişkiye gerçekten hazır mısınız? Yoksa depresif halde bir ilişki arayışında mısınız? Ya da umutsuz bir halde, "kimseyle bir ilişki yaşayamıyorum, beceremiyorum" modunda mısınız? Herkes hayat yolculuğunda yanında bir can yoldaşı olsun istiyor. Bu, çok doğal bir istek... Bir kadın ve bir erkek, el ele, göz göze, güvenle tek bir yürek olarak yürümek istiyor. Ama gün geçtikçe kaliteli bir ilişki yaşayamamaktan yakınanların sayısı artmakta... Aslında bu konuyu da iki ayrı başlıkta ele almakta fayda var. Yalnız olduğunuz için mi bu konuda sıkıntı var; yoksa birlikteliğinizin kalitesi düşük olduğu için mi?Önce birinci başlığa bakalım, "eşim yok" diyenler için... Önce yokluk bilincinden çıkalım. Bir ilişkiye gerçekten hazır mısınız? Yoksa depresif halde bir ilişki arayışında mısınız? Ya da umutsuz bir halde, "kimseyle bir ilişki yaşayamıyorum, beceremiyorum" modunda mısınız?  Mesajı iletin Bir ilişki yaşamaya hazırsanız sorun yok, geleceğine inanıyorsanız tabii ki... Kendi kendinize "bir ilişki yaşamaya hazırım ve açığım" diye telkinlerde bulunabilirsiniz. Şimdiden evinizde eşiniz için yer açmaya başlayabilirsiniz. Hayatınızın her alanında yavaş yavaş eşinize yer vermeye başlayın. Bir eşiniz varmış gibi davranın. Örneğin bir diş fırçası için yer açabilirsiniz. Çift kişilik bir kahve takımı alabilirsiniz. Davranışlarınızı da ona göre düzenleyebilirsiniz. Evlenmek isterken günlük ilişkilerin insanı gibi davranıyorsanız evrene karışık mesajlar yollarsınız. Ya da yalnızlığa mahkûm olmuş gibi herkesten kaçarsanız bu sefer de yalnızlık kanalında olursunuz. Düşünce ve davranış olarak olumlu bir ruh halinde, birlikteliğe hazır ve açık olduğunuzun mesajlarını iletin. Eğer depresif bir şekilde bir ilişki arayışındaysanız, yalnız ve yokluk içinde olduğunuzu kendinize telkin ediyorsunuzdur. Hemen çıkın bu frekanstan! Evet, bir eş bulmak ve var olan ilişkinin kalitesini artırmak için pek çok tekniği, alıştırmayı "Değişim Seansları" adlı yeni çıkan kitabımda bulabilirsiniz. Tabii ki çok daha fazlasını... "Değişim Seansları" kaliteli ve dengeli bir yaşam için sağlık, para, kariyer, sosyal ilişkiler, kendinizle olan ilişkiniz, sevgi ve mutluluk her ne ise ihtiyacınız farklı bir gözle, farkındalık gözlükleriyle bakmanız ve hayatınızın yönünü değiştirmeniz için sizi bekliyor... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573827.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573827.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..25e237d10feafda1203206dc9eaa0b4813630e49 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573827.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı kapatıldı. Çok sayıda polis çağrının yapıldığı Taksim Meydanı'nı çevirdi, Gezi Parkı da vatandaşlara kapatıldı.   \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573828.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573828.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..176dc7acd4cdcb41e22a4ee6f26ed67f5febb45c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573828.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galatasaray – Eskişehirspor. GALATASARAY-ESKİŞEHİRSPOR: STAT: TT Arena ST: 19.00 YAYIN: Lig TV HAKEM: Cüneyt Çakır GALATASARAY: Muslera, Eboue, Semih, Hakan, Chedjou, Telles, Selçuk, Melo, Sneijder, Burak, Umut TEKNİK DİREKTÖR: Roberto Mancini ESKİŞEHİRSPOR: Boffin, Tarık, Akaminko, Servet, Özgür, Kamara, Hürriyet, Lawal, Erkan, Jorquera, Necati Ateş TEKNİK DİREKTÖR: Ertuğrul Sağlam \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573830.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573830.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cccb7c41e2583c9ccb8ca8764e867bd0b6a140ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573830.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'den Başbakan'a TÜRGEV sorusu. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Adalet ve Kalkınma Partisi 'yolsuzluklara karşı mücadele etme' sözünü vererek iktidar olduğuna göre, TÜRGEV'in ihale ve imar yolsuzluklarında rüşvet ve komisyonların aracı mekanizması olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yargının önünü açıcı ... CHP'li Oyan, TÜRGEV ile ilgili tartışmaları TBMM gündemine taşıdı. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "Adalet ve Kalkınma Partisi 'yolsuzluklara karşı mücadele etme' sözünü vererek iktidar olduğuna göre, TÜRGEV'in ihale ve imar yolsuzluklarında rüşvet ve komisyonların aracı mekanizması olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yargının önünü açıcı ne gibi adımlar atılmasını düşünmektesiniz?" diye sordu. Oyan, Başbakan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şöyle dedi: "Deniz Feneri gibi dernek statülü yapılarla İslami holdinglerle benzer mekanizmalarla yurt dışı ve yurt içinde mütedeyyin vatandaşlarımızdan para toplamaya dönük girişimlerin ne kadar bağış topladıkları ve bunları hangi amaçlarla kullandıklarına dair bilgiler nelerdir? Deniz Feneri davası halen aktif olarak sürdürülmekte midir yoksa rafa mı kaldırılmıştır? Bu davada tutuklanıp serbest bırakılanlarla ilgili takibat sürmekte midir yoksa davadan vareste mi tutulmuşlardır? Benzer mekanizmaları kullandığı ancak içeride nüfuz ticareti üzerinden ihale takipçiliği ve imar değişiklikleri kolaylaştırıcısı rolünü oynayarak önemli nakdî ve aynî kaynaklar biriktiren TÜRGEV Vakfına 2011 yılında vergi muafiyeti ve diğer ayrıcalıklar hangi gerekçeyle verilmiştir? Bu muafiyetin tanınmasında, söz konusu vakıf yönetiminde Başbakan'ın oğlunun ve iş ortaklarının yer almasının kolaylaştırıcı etkisi olmuş mudur? Adalet ve Kalkınma Partisi 'yolsuzluklara karşı mücadele etme' sözünü vererek iktidar olduğuna göre, TÜRGEV'in ihale ve imar yolsuzluklarında rüşvet ve komisyonların aracı mekanizması olarak kullanılıp kullanılmadığına ilişkin olarak yargının önünü açıcı ne gibi adımlar atılmasını düşünmektesiniz?" (MG/ORH) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573834.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573834.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f4368a21941f4f353f42fb1e8cebee3beb5283e0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573834.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eyvah yakalandık. Türk Sineması'nın efsane oyuncusu Fatma Girik kardeşi Günay Girik ile birlikte Etiler Akmerkez'de görüntülendi. Bir arkadaşına gömlek satın alan Girik, gazetecilerin beğenilerini sormayı da ihmal etmedi. Günay Girik'e sarılarak paparazilere yakalanmış gibi yapan usta sanatçı "Eyvah yakalandık" diyerek espri yaptı...Girik ... Türk Sineması'nın efsane oyuncusu Fatma Girik kardeşi Günay Girik ile birlikte Etiler Akmerkez'de görüntülendi. Bir arkadaşına gömlek satın alan Girik, gazetecilerin beğenilerini sormayı da ihmal etmedi. Günay Girik'e sarılarak paparazilere yakalanmış gibi yapan usta sanatçı "Eyvah yakalandık" diyerek espri yaptı...Girik çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. HERKESİN SİYASET YAPMASI LAZIM "Yeni projeler var mı, siyaset mi sinema mı?' sorusuna Girik; "İkisini birbirinden ayıramıyorum. Siyasette çok güzel birşey, kadınların yapması lazım. Herkesin siyaset yapması lazım." dedi. ESKİ TÜRK FİLMLERİNİN TADI HİÇBİR ŞEYDE YOK! Klasikleşmiş filmlerinizi izlerken neler hissediyorsunuz sorusuna Fatma Girik, "Arabaya da binsem, taksiye de binsem, nereye gitsem herkesin söylediği laf; 'eski Türk filmlerinin tadı hiçbir şeyde yok! Gene onları seyrediyoruz'. Niye biliyor musunuz? Yokluk zamanında çekilen ve iyi niyetle çekilen İstanbul'un o günkü hali bile onları mutlu ediyor. Bilmeyen meselâ, 'Â İstanbul Taksim Meydanı böyleymiş diyor! Orada başka birşey var, onu anlamak lazım." dedi.  Yeni yapımları nasıl buluyorsunuz sorusuna sanatçı gülerek "Akşamları tv'yi açıp izliyorum." diyerek yorum yapmadı. TEKLİF GELMEDİ BEKLİYORUZ! 'Bizi oynatmıyorsunuz' diye yapımcılara isyanda bulunduğu hatırlatılması üzerine Girik, "Hayır öyle birşey demedim. Öyle bir isyanda bulunmadım. Bir sürü teklif gelse de ben çok seçiciyim. Vallâ öyle her rolde de oynamam. Benim kafamda hep proje var da, teklifte gelmedi, bekliyoruz! Ama o kadar da beklemiyorum" dedi. Tâbi tarihte yerinizi aldınız diye hatırlatılması üzerine Fatma Girik gülerek gazetecilere teşekkür edip Etiler'den ayrıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573855.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573855.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..72741ee31392d35afdf54a97d4634b8a7803a47d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573855.txt @@ -0,0 +1 @@ +Umrecilerin kaldığı otelde yangın!. Diyanet İşleri Medine Sorumlusu Ünal, ölen ya da yaralananlar arasında Türklerin olup olmadığı yönünde araştırmaların devam ettiğini belirtti muhabirine açıklamada bulunan Diyanet İşleri Medine Sorumlusu Nevzat Ünal, hastanelerde yaptıkları araştırmalar sırasında Mikat'a 10, Ensar'a 4, Melik Fahd Hastanesine ise ... Medine'deki İşrak el- Medine otelinde çıkan yangında ölenlerin sayısı 17'ye yükseldi Diyanet İşleri Medine Sorumlusu Ünal, ölen ya da yaralananlar arasında Türklerin olup olmadığı yönünde araştırmaların devam ettiğini belirtti muhabirine açıklamada bulunan Diyanet İşleri Medine Sorumlusu Nevzat Ünal, hastanelerde yaptıkları araştırmalar sırasında Mikat'a 10, Ensar'a 4, Melik Fahd Hastanesine ise 3 naaşın ulaştığını söyledi. Ünal, ölenlerin Mısır ve Hindistan uyruklu olduğunu belirterek, ölen ya da yaralananlar arasında Türklerin olup olmadığı yönünde araştırmalarının devam ettiğini aktardı. Yangında yaralananlara yönelik Suudi Arabistan hastanelerinde yoğun bir tedavi sürecinin sürdüğünü de ifade eden Ünal, Türk vatandaşlarına ilişkin detaylı çalışmalarını sabaha kadar sürdüreceklerini kaydetti. Öte yandan, Mısır'ın Cidde'deki Konsolosu Adil el-Ulfi ise olayın ardından resmi makamlarla iletişime geçtiklerini belirterek, yangında hayatını kaybedenlerin arasında 4 Mısırlının olduğunu söyledi. Suudi Arabistan Resmi Haber Ajansı SPA'nın haberine göre, farklı milletlerden 700 umre ziyaretçisinin kaldığı otelde akşam saatlerinde çıkan yangının sebebi henüz bilinmiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573857.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573857.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bdd21839dd3f7d942c9c465a70a173881cea2825 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573857.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sözcü Tv muhabiri Edda Sönmez hastanede.  Yoğun biber gazı ve su kullanan polis birçok vatandaşın yaralanmasına neden oldu. Eylemi canlı yayında aktaran sözcü tv muhabiri Edda Sönmez de yoğun gazdan nasibini alarak hastaneye kaldırıldı.  Edda'nın durumu şu an iyi... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573860.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573860.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5c31167d336d726c39366597b184c8bf1f892e41 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573860.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir ses kaydı daha!. Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya Grubu'nun tepe ismi Fatih Saraç'la yaptığı yeni bir telefon görüşmesinin ses kayıtları gündemi salladı. 14.07.2013 tarihindeki Fatih Saraç ile Başbakan Erdoğan arasındaki telefon kayıtları internede sızdı. Ses kaydında Fatih Saraç'ı arayan Başbakan Erdoğan, önce azarlıyor ve ... Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Bahçeli'nin grup toplantısı yayınını da kestirdiği ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya Grubu'nun tepe ismi Fatih Saraç'la yaptığı yeni bir telefon görüşmesinin ses kayıtları gündemi salladı. 14.07.2013 tarihindeki Fatih Saraç ile Başbakan Erdoğan arasındaki telefon kayıtları internede sızdı. Ses kaydında Fatih Saraç'ı arayan Başbakan Erdoğan, önce azarlıyor ve Devlet Bahçeli'nin konuşmasını canlı yayında kestiriyor. İŞTE TELEFONDA KONUŞULANLAR Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'e verdiği talimatlara ilişkin yeni ses kayıtları ortaya çıktı. AKP-Cemaat savaşındaki kaset sızdırmalarına bu kez Başbakan Erdoğan, Bilal Erdoğan, Fatih Saraç ve Oğuz Usluer'in konuşmalarının olduğu iddia edilen ses kaydı eklendi. İddia edilen konuşmalarda; Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuştuğu MHP Grup toplantısının Habertürk TV'de canlı yayında yayınlamasından duyduğu rahatsızlığı, televizyonun yöneticilerinden Fatih Saraç'a sunduğu duyuluyor. Başbakan'dan aldığı talimatlarla Oğuz Usluer'i arayan Fatih Saraç, Erdoğan'ın yayından duyduğu rahatsızlığı aktararak canlı yayının kesilmesini istiyor. Canlı yayının kesilmesinin ardından Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ı arayan Fatih Saraç, Başbakan Erdoğan'ı üzdüğü için üzgün olduğunu belirterek özür diliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573862.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573862.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0d27e1185773b79601f93dc54e74f9fde2f0d6b9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573862.txt @@ -0,0 +1 @@ +Esenler Otogarı karıştı!. Otogarı alınmayacakları yönünde bilgi aldıklarını belirten taksiciler, otogarın girişini bariyerler ile kapattı. Bariyerlere koydukları tahtaları yakan taksicilerin eylemi nedeniyle otogara otobüsler giremedi. Otogar yönetimine tepki gösteren taksiciler güvenlik kulübelerini de parçaladı. Taksiciler, otogardaki bir otobüs firmasına ait yazıhaneyi de taşladı. ... Esenler'deki İstanbul Şehirler Arası Otobüs Terminali'nde olaylar çıktı. Otogarı alınmayacakları yönünde bilgi aldıklarını belirten taksiciler, otogarın girişini bariyerler ile kapattı. Bariyerlere koydukları tahtaları yakan taksicilerin eylemi nedeniyle otogara otobüsler giremedi. Otogar yönetimine tepki gösteren taksiciler güvenlik kulübelerini de parçaladı. Taksiciler, otogardaki bir otobüs firmasına ait yazıhaneyi de taşladı. Saldırıda yazıhanenin camları kırıldı. Otogardaki gerginlik sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573863.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573863.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79ea9faf641d5be208bbc12d31419645e243ebf2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_8/2573863.txt @@ -0,0 +1 @@ +Soruşturma daha tamamlanmadı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında 2010 yılında İstanbul Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında görev yapan savcılığın, örgüt yöneticiliği iddiasıyla açtığı soruşturmanın yetkisizlik kararıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini, buradaki soruşturmanın ise henüz sonuçlandırılmadığını açıkladı. Bozdağ, MHP ... Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında 2010 yılında başlatılan soruşturmanın henüz sonuçlandırılmadığını açıkladı. Adalet Bakanı , terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında 2010 yılında İstanbul Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında görev yapan savcılığın, örgüt yöneticiliği iddiasıyla açtığı soruşturmanın yetkisizlik kararıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini, buradaki soruşturmanın ise henüz sonuçlandırılmadığını açıkladı. Bozdağ, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, İstanbul TMK Savcılığı'nda terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan hakkında 3 yıldır sürdürülen soruşturma hakkında bilgi verdi. Örgüt yöneticiliği iddiasıyla açılan soruşturmanın evrakının sürdürüldüğü dosyadan tefrik edildiğini belirten Bozdağ, evrakın 9 Temmuz 2013'de suç yeri itibariyle yetkisizlik kararı verilerek Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini aktardı. Söz konusu soruşturma dosyası kapsamında bugüne kadar birçok tefrik yapıldığına ve sonucunda bir takım şüpheliler hakkında muhtelif kararlar verildiğine işaret eden Bozdağ, gizlilik kararı bulunan dosyada kalan diğer şüpheliler hakkında soruşturmanın halen devam ettiğini ve soruşturmanın derdest olduğunu belirtti. Bozdağ, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yetkisizlik kararıyla gönderilen dosyanın ise derdest olduğunu ve soruşturmanın henüz sonuçlandırılmadığını ifade etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573894.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573894.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..025e63c7a4ba017e412e91ef3343cd752a9f0a0c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573894.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir sokaklarında korku dolu anlar. Pompalı tüfekle havaya 3 el ateş eden K.G.'nin psikolojik sorunları bulunduğu aynı zamanda da alkollü olduğu iddia edildi. Olay, öğle saatlerinde eğlence mekanlarının yoğun olarak bulunduğu Küçükpark'ta meydana geldi. Askeri kamuflaj giyen yüzüne de kar maskesi takan 40 yaşındaki K.G., ... İzmir'in Bornova ilçesinde kamuflaj giyip kar maskesi takarak bir elinde tabanca diğer elinde de pompalı tüfek bulunan K.G., korku ve paniğe neden oldu. Pompalı tüfekle havaya 3 el ateş eden K.G.'nin psikolojik sorunları bulunduğu aynı zamanda da alkollü olduğu iddia edildi. Olay, öğle saatlerinde eğlence mekanlarının yoğun olarak bulunduğu Küçükpark'ta meydana geldi. Askeri kamuflaj giyen yüzüne de kar maskesi takan 40 yaşındaki K.G., bir eline pompalı tüfek diğer eline de tabanca alıp sokağa çıktı. Sokakta tabanca ve tüfekle dolaşan K.G., iddiaya göre elindeki pompalı tüfekle 3 el havaya ateş açtı. Silah sesini duyan vatandaşlar kısa süreli panik ve korku yaşadı. Olayın ardından K.G.'ye önce vatandaşlar, ardından da bölgeye yakın olan polis ekipleri müdahale etti. Gözaltına alınan K.G.'nin, psikolojik sorunlarının bulunduğu ve alkollü olduğu öğrenildi. İfadesinde, kimseyle bir sorunun olmadığı sadece kafasına estiği için böyle bir olayı yaptığını ileri süren K.G. hakkındaki işlemlerin devam ettiği bildirildi.  Olay sırasında K.G., vatandaşlar tarafından cep telefonuyla görüntülendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573895.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573895.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1e25be8d047b7402f061ab05fdc9b91152f32bb3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573895.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fatih Saraç ve Erdoğan'ın yeni ses kaydı. Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya Grubu'nun tepe ismi Fatih Saraç'la yaptığı yeni bir telefon görüşmesinin ses kayıtları gündemi salladı. 14.07.2013 tarihindeki Fatih Saraç ile Başbakan Erdoğan arasındaki telefon kayıtları internede sızdı. Ses kaydında Fatih Saraç'ı arayan Başbakan Erdoğan, önce azarlıyor ve ... Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Bahçeli'nin grup toplantısı canlı yayınını da, Habertürk yöneticisi Faith Saraç'ı arayarak kestirdiği ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan'ın Ciner Medya Grubu'nun tepe ismi Fatih Saraç'la yaptığı yeni bir telefon görüşmesinin ses kayıtları gündemi salladı. 14.07.2013 tarihindeki Fatih Saraç ile Başbakan Erdoğan arasındaki telefon kayıtları internede sızdı. Ses kaydında Fatih Saraç'ı arayan Başbakan Erdoğan, önce azarlıyor ve Devlet Bahçeli'nin konuşmasını canlı yayında kestiriyor. İŞTE TELEFONDA KONUŞULANLAR Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'e verdiği talimatlara ilişkin yeni ses kayıtları ortaya çıktı. AKP-Cemaat savaşındaki kaset sızdırmalarına bu kez Başbakan Erdoğan, Bilal Erdoğan, Fatih Saraç ve Oğuz Usluer'in konuşmalarının olduğu iddia edilen ses kaydı eklendi. İddia edilen konuşmalarda; Başbakan Erdoğan'ın MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuştuğu MHP Grup toplantısının Habertürk TV'de canlı yayında yayınlamasından duyduğu rahatsızlığı, televizyonun yöneticilerinden Fatih Saraç'a sunduğu duyuluyor. Başbakan'dan aldığı talimatlarla Oğuz Usluer'i arayan Fatih Saraç, Erdoğan'ın yayından duyduğu rahatsızlığı aktararak canlı yayının kesilmesini istiyor. Canlı yayının kesilmesinin ardından Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ı arayan Fatih Saraç, Başbakan Erdoğan'ı üzdüğü için üzgün olduğunu belirterek özür diliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573897.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573897.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6b0df6408a4c2b7fddee488380ba835052f53aa9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573897.txt @@ -0,0 +1 @@ +288 kişi AKP'den CHP'ye geçti. CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı, düzenlediği törenle İhsaniye Belediye Başkan adayı Tunay Türkmen ile ilçeye bağlı 5 belde belediye başkan adayını tanıttı. İhsaniye Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törende adayları CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş ve CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz tanıttı. Katılım ... Afyonkarahisar'ın İhsaniye İlçesi'nde destekledikleri kişinin belediye başkan adayı gösterilmemesine tepki olarak AKP'den istifa ettiklerini söyleyen 288 kişi, CHP'ye katıldı. CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığı, düzenlediği törenle İhsaniye Belediye Başkan adayı Tunay Türkmen ile ilçeye bağlı 5 belde belediye başkan adayını tanıttı. İhsaniye Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törende adayları CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş ve CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz tanıttı. Katılım töreninde istifa eden üyeler adına konuşan İhsan Yaşık, kürsüye, çerçevelettiği istifa dilekçelerinin AKP İhsaniye İlçe Başkanı Ayhan Uylaş tarafından teslim alındığını gösteren belgeyle çıktı. İstifa gerekçeleri hakkında bilgi veren Yaşık, yerel seçimlerde belediye başkan adayı adayı Veli Kaplan'ı desteklerini, ancak AKP'nin Lokman Ekici'yi aday olarak açıkladığını söyledi. Desteklemedikleri bir kişinin aday gösterilmesini kabul edemediklerini kaydeden Yaşık, "Bu nedenle 288 kişi topluca partiden istifa ederek CHP'ye katıldık. AKP İlçe Başkanı Ayhan Uylaş'ın 288 adet istifayı elden aldığına dair belgeyi çerçevelettik. Bu çerçeveyi Ak Parti'nin 'karası' diye CHP İlçe binamıza asacağız" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573900.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573900.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37d0a40d1f19dc7c82f8bfbf83b835c921d3e16b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573900.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 8 Şubat 2014 çekilişi. Sayısal Loto 8 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 457 bin 581 lira haftaya devretti. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 900. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 10, 12, 18, 24, Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde 6 bilen ... Sayısal Loto 8 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. 6 bilen çıkmadı. Kazandıran numaralar 10, 12, 18, 24, 26 ve 37 olarak belirlendi. Sayısal Loto 8 Şubat 2014 çekilişi yapıldı. 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 457 bin 581 lira haftaya devretti. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Sayısal Loto'nun 900. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 10, 12, 18, 24, Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde 6 bilen çıkmayınca, 1 milyon 457 bin 581 lira 27 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 205 kişi 2 bin 995 lira 55'er kuruş, 4 bilen 12 bin 18 kişi 39 lira 20'şer kuruş, 3 bilen 228 bin 843 kişi ise 5 lira 65'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 2 milyon 378 bin 156 lira 30 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 525 bin 961 lira 6 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 852 bin 386 lira 12 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573926.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573926.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..618971a9d13e0dc5517936a201a03d069fe63113 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573926.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süperstar'ın yıllar sonra ortaya çıkan sırrı. İsmi Ajda Pekkan, tam 68 yıl önce 1946'nın 12 Şubat'ında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Rıdvan Hayri Pekkan bir deniz binbaşısı, annesi Gülten Nevin Dobruca da ev hanımıydı. Çamlıca Kız Lisesi'nde okudu, müzik ve sinema uğruna öğrenimini yarıda bıraktı. Pekkan'ın hayatı ... Yeni albüm için kolları sıvayan Süperstar Ajda Pekkan, hayatını anlatacağı kitap için de kollarını sıvadı. Çarşamba günü 68 yaşına girecek olan Süperstar'ın hayatı roman gibi... İsmi Ajda Pekkan, tam 68 yıl önce 1946'nın 12 Şubat'ında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Rıdvan Hayri Pekkan bir deniz binbaşısı, annesi Gülten Nevin Dobruca da ev hanımıydı. Çamlıca Kız Lisesi'nde okudu, müzik ve sinema uğruna öğrenimini yarıda bıraktı. Pekkan'ın hayatı hep mücadelelerle geçti. Boşlukta geçen yıllar Ajda Pekkan'ın hayattaki ilk üzüntüsü, ilk acısı, ilk bunalımı annesiyle babasının ayrılık kararı oldu. Pekkan o mutsuz dönemini hiç unutmadı. "Annem babam ayrılınca çok mutsuz oldum. Adeta bir boşluktu yaşadığım ve bu boşlukta geçen dönemi müzikle doldurmaya başladım. Annemle babamın ayrılık acısını müzikle dindirmeye çalıştım. 1961'de İlham Gencer Orkestrası'na solist oldum. Bugünlere tırnaklarımla kazıya kazıya geldim." Soyundu ve öpüştü 1963 yılında Ses dergisinin açtığı artist yarışmasında birinci olunca, sinemaya adım attı. Önce 'Şıpsevdi', ardından 'Adanalı Tayfur' (1963), 'Sevdalı Kabadayı' (1964), 'Taçsız Kral' (1965), 'Ayrılık Şarkısı' (1966) gibi birçok filmde oynadı. O yıllardaki Pekkan çok başkaydı. "O eski filmlerdeki Ajda Pekkan'ı yeniden izleyince, çıplak fotoğraflarımı orda burda görünce çok gocunurdum. Şimdi gocunmuyorum. Ne yaptığımı bilmediğim, önümü görmediğim yıllardı o yıllar. Şöhret demek o demek zannettiğim yıllardı. Yatağa girdim, öpüştüm, soyundum. Hiçbir şey umurumda değildi. Bir an önce o sahne bitse de, gidip içerde müziğimi dinlesem diye düşünüyordum. Ağzımda ciklet, işim bitti mi diye beklerdim. Sonra gider öbür odada oturur, müzik dinlerdim. Her şey oyun gibi gelirdi bana." Baba dayağı Ajda Pekkan üzerinde kurulan baskıyı, hedef olduğu kaba kuvveti de her zaman hatırladı, gelecek yıllarda erkeklere karşı başkaldıran şarkılar söylerken o yıllarda yaşadığı acıları hatırladı. "Düşünsenize bir subay kızıyım ve annemle babam ayrı yaşıyor. O yüzden baba daha da despot oluyordu. Eve saat 18.00'den sonra girince babamdan tokadı yerdim. Sinemada olmak ve film çevirmek, parka gitmek gibi bir şeydi benim için, soluk almaktı. Ayhan Işık'ı, Zeki Müren'i görmek, onlarla birlikte oynamak müthişti." İntihar etti ölmedi Film setlerinde dolaşan, sürekli müzik dinleyen Ajda Pekkan'ı o yıllarda ailesi baş göz etmek istedi. Eğer evlenir, çoluk çocuğa karışırsa, sinemayla müzikten elini eteğini çekeceği, durulacağı düşünüldü. Ancak zorla evlendirilmek istenmesi fena halde gururunu kırdı. Uzun yıllar sonra o günleri hatırladığında, hep içinde sakladığı bir intihar girişimini, yüzünde gölgelerle şöyle açıkladı: "Bu olay beni çok sarstı. Mutfağa kapanıp gazı açtım. Bekle bekle, bir türlü ölüm gelmedi. Bu arada mutfağın taşlarına oturmaktan popom buz gibi oldu. Sonunda kalkıp gazı kapattım ve mutfaktan çıktım. Oysa o gün hayatımın en önemli günüydü. Ben mutfakta ölebilirdim ve Ajda Pekkan adı duyulmadan yok olabilirdi. İkinci ölüm tehlikesini 1982'de ölümcül sarılık hastalığına yakalanınca yaşadım. Amerika'da tedavi oldum ve ölümden kıl payı kurtuldum. Allah üçüncüsünden korusun." Yeni albümünü  sır gibi saklıyor Yenİ albümünün repertuvarını bir sır gibi saklıyor Ajda Pekkan. Geçtiğimiz günlerde "Bu albümümde Türk Sanat Müziği söyleyeceğim" diyen Pekkan, şu büyük sürprizi de ağzından kaçırıyor: "Sesine ve yorumuna büyük hayranlık duyduğum Muazzez Abacı ile dört şarkıyı birlikte okuyacaz GELİNLİK DÜŞÜ ARTIK OLMAYACAK Bİr zamanlar ailesinin zoruyla evlendirilmek istendiği için canına kıymaya kalkışan Ajda Pekkan, yıllar sonra Coşkun Sapmaz'la (1973) ve Ali Bars'la (1984) evlenip boşandı. Sanat hayatında zirveye çıkan Pekkan, ne yazık ki özel hayatında aradığı mutluluğu bulamadı. Dahası bu konuda aldığı kararı açıklamaktan kaçınmadı. "Artık gelinlik giyme konusunda ısrarlarım, düşlerim olmayacak. Gelinliği filmlerde giydim. Evlilik aşkı öldürüyor. Her şey rutinleşiyor. Önce arkadaş olmak gerek. Çünkü bütün insanlar bu dünyaya yalnız geliyor, yalnız savaş veriyor ve beyaz bir örtüye sarınıp yalnız gidiyorlar. Evlilik, gelinlik, nikah, yalnızlığın dekorları oluyor." Porno filmim olduğuna ben de inanmıştım Onu üzen en önemli olaylardan birisi de "Ajda Pekkan'ın porno filmi var" dedikodusuydu. Özellikle 1980'li yıllarda tavan yapan bu dedikoduya kendisi de şaşırmıştı. "İşin gerçeğini biraz araştırınca ortaya çıkardım. İsveçli veya Norveçli bir kadını bana benzetmişler. İnsan insana benziyor işte. Bir ara o kadar çok gündeme geldiki bu konu, sonunda ben bile porno filmim gerçekten var mı diye düşünmeye başladım. Banyodayken birisi gizlice filmimi çekmişti herhalde! Bu arada insanlara güzel bir konu çıktı ve çok eğlendiler. Ajda Pekkan'ın üzülmesi, kahrolması kimsenin umurunda olmadı. Şöhretin bedeliydi bunlar ve ben bu tür bedelleri çok ödedim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573927.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573927.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..40812e4b1f06bc730d7bc5e42578170d166ab38a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573927.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'de 7 milletvekili başkanlık için aday. Başak Kaya-Sözcü CHP'de gözler bugün yapılacak olan ve belediye başkan adaylarının ele alınacağı Parti Meclisi'nde... 500'e yakın ismin belirleneceği kritik toplantı öncesinde Genel Merkez'de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yerel yönetimlere ilişkin komisyon toplandı. Aday belirleme yarışında kulisler de hareketlendi. ... CHP Parti Meclisi bugün toplanacak. 500'e yakın belediye başkan adayı belirlenecek... Başak Kaya-Sözcü CHP'de gözler bugün yapılacak olan ve belediye başkan adaylarının ele alınacağı Parti Meclisi'nde... 500'e yakın ismin belirleneceği kritik toplantı öncesinde Genel Merkez'de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yerel yönetimlere ilişkin komisyon toplandı. Aday belirleme yarışında kulisler de hareketlendi. 7 milletvekilinin belediye başkan adayı olacağı söylenirken, bir genel başkan yardımcısının da aday gösterilebileceği konuşuluyor. İstanbul Üsküdar'da İhsan Özkes, Manisa'da Özgür Özel, Trabzon'da Volkan Canalioğlu, Bartın'da Rıza Yalçınkaya, Eskişehir'in Odunpazarı İlçesi'nde Kazım Kurt'un isimleri kesinleşen adaylar arasında... Son tarih 18 Şubat... Edirne'de Recep Gürkan'ın, Kırklareli'nde Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun aday gösterilebileceği konuşuluyor. PM toplantısında adaylar belirlense dahi Yüksek Seçim Kurulu'nun son tarih olarak belirlediği 18 Şubat'a kadar revizyon yapılabileceğini bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573928.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573928.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5d8e786a4e76fc552a5deda4ae8d7267871cfc37 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573928.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan istese de evlatlıktan silemez. "Palavra" denilince akla hemen iki şey geliyor. Birincisi, siyasetçiler. Özellikle bazıları... İkincisi de Ajda Pekkan'ın; "Palavra palavra palavra palavra palavra, hepsi palavra, inanmam sana..." şarkısı. PALAVRA NE DEMEK? Sözlükleri açıp bakıyoruz; Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon. Herhangi bir konuda ... Oğlum rüşvete karışmışsa evlatlıktan reddederim" diyen Erdoğan'ın bu sözü palavra. Çünkü hukuk sisteminde evlatlıktan ret diye bir olay yok... "Palavra" denilince akla hemen iki şey geliyor. Birincisi, siyasetçiler. Özellikle bazıları... İkincisi de Ajda Pekkan'ın; "Palavra palavra palavra palavra palavra, hepsi palavra, inanmam sana..." şarkısı. PALAVRA NE DEMEK? Sözlükleri açıp bakıyoruz; Uzun ve boş konuşma, martaval, atmasyon. Herhangi bir konuda gerçeğe aykırı uydurma söz ya da haber. Şimdi bu tanıma göre Başbakan Erdoğan'ın aşağıdaki sözünü okuyun; "Oğlum yolsuzluğa ya da rüşvete karışmışsa, onu evlatlıktan reddederim." Diyeceksiniz ki; "Palavra nerede?" Nerede olacak, "evlatlıktan reddetme" olayında!.. BOŞ KONUŞMA Sözü uzatmadan açıklayalım; Hukuk sistemimizde "evlatlıktan ret" diye bir olay yok. Daha açık bir anlatımla, bir babanın veya annenin, çocuğunu "evlatlıktan reddetmesi" kanunen mümkün değil. O nedenle "oğlum yolsuzluğa ya da rüşvete karışmışsa, onu evlatlıktan reddederim" denilmesi, yukarıdaki tanıma göre; boş konuşma, martaval, atmasyon... Ajda Pekkan'a göre; "Palavra palavra palavra palavra palavra, Hepsi palavra, inanmam sana..." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573929.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573929.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..39d5f20bc1771c4b0ee1c2d45832671c7d2835a3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573929.txt @@ -0,0 +1 @@ +Suç telefonları. Suç unsuru içermeyen dinleme dökümleri, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili iddianamenin eklerinde yer alıyor. Cinayetler 2007'de işlendi. Paşayla konuşmamız ise 2011'de. Bu konuşmalarda suç var mı? Varsa, niçin işlem yapılmadı, yoksa niçin iddianameye konuldu. 2007 yılında Malatya'da Zirve Yayınevi cinayeti işlendi. ... Benimle, Hurşit Tolon Paşa arasındaki telefon konuşmasını gizlice dinlemişler. Suç unsuru içermeyen dinleme dökümleri, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili iddianamenin eklerinde yer alıyor. Cinayetler 2007'de işlendi. Paşayla konuşmamız ise 2011'de. Bu konuşmalarda suç var mı? Varsa, niçin işlem yapılmadı, yoksa niçin iddianameye konuldu. 2007 yılında Malatya'da Zirve Yayınevi cinayeti işlendi. Hıristiyan misyonerliği yapan biri Alman üç kişi boğazları kesilerek öldürüldü. Aradan aylar geçti, emekli Orgeneral Hurşit Tolon bu davaya eklendi, bir numaralı sanık yapıldı! İnanılır gibi değil. Aşağıda vereceğim bant çözümleri, benimle Hurşit Paşa arasında yapılan telefon konuşmalarının dökümü. Hiçbir suç unsuru içermeyen bu dökümler Zirve Yayınevi iddianamesinin eklerinde yer alıyor. İlk konuşmanın tarihi 15 Ocak 2011. Sadece bazı imla hatalarını düzelttim. Lütfen dikkatle okuyunuz: MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: Efendim AHMET HURŞİT TOLON: Efendim saygılar sunuyorum EMİN: Paşam HURŞİT: Evet bendenizim saygılarımla efendim EMİN: Nasılsınız paşam HURŞİT: Çok iyiyim umarım siz de iyi misiniz EMİN: Valla iyiyiz efendim sağolun çok teşekkürler sağolun HURŞİT: Okudukça gönlümüz zenginleşiyor ufkumuz berraklaşıyor diyeyim ben EMİN: Sağolun paşam eksik olmayın HURŞİT: Nasılsınız iyi misiniz EMİN: İyiyiz valla sağolun. Ben o gün Saygı'yla konuştum sizi aradım ama açılmadı telefonunuz HURŞİT: Hayır hayır belki bilinmeyen bir numara olabilir EMİN: Yo bilinmeyen değil HURŞİT: Benim bilmediğim bir numara aramış beni dün aramış EMİN: Dün müydü 555 ile başlayan benim HURŞİT: Şimdi böyle bir iki numara var da EMİN: O gün siz beni aradıktan sonra hatta hanımefendi ile konuştum Ayla Hanım'la HURŞİT: Ha evle görüşmüşsünüz EMİN: Dışarda olduğunuzu söyledi, aradım. Neyse o sorun değil. Saygı'yla (Öztürk) konuştum ben. Onun çarşamba günü şeyi varmış televizyon programı varmış HURŞİT: Ben de size sorayım istedim şimdi perşembe günü de bizim arkadaşların işte faaliyeti var. Size ne zaman yani sizin programınız ne zamanlarınız müsait? EMİN: Şimdi paşam şöyle. Saygı'nın durumunu bilmiyorum çarşamba günü benim şeyim var dedi HURŞİT: Tamam o zaman çarşamba olmayabilir şöyle söyleyeyim EMİN: Buyrun HURŞİT: Haftaya salı olabilir mi EMİN: Çarşamba bizim için bir sorun yok. Ben siz Saygı da olsun dediğiniz için o açıdan HURŞİT: Peki peki şöyle söyleyeceğim hanımefendi teşrif edebiliyorlar mı? EMİN: O gelecek o bugün Kayseri'den gelecek HURŞİT: Tamam o zaman hanımefendi gelirse Saygı Bey o gün için olmayabilir zaten siz varsınız EMİN: Tamam tamam oldu HURŞİT: Bizim arkadaşlarımız da genel bazı hususlarda değerli fikirlerinizden yararlanmak bir de EMİN: Estağfurullah HURŞİT: Hanımefendiyle tabii görüşmek arzuları da var EMİN: Tamam oldu o zaman Çarşamba olabilir HURŞİT: O zaman şöyle söyleyeyim Çarşamba 19.30 size uyuyor mu? EMİN: Uyar paşam tamam. Bir dakika bir bakıyorum tekrar, uyuyor tamamdır. HURŞİT: Tamam o zaman ben yeri yani yerini size şurası diye ayrıca bildiriyorum EMİN: Tamam paşam oldu HURŞİT: Çarşamba 19.30 EMİN: Tamam paşam oldu HURŞİT: Efendim bizi çok bahtiyar ettiniz derin saygılarımızı sunuyoruz. EMİN: Sağolun bizden de saygılar hoşçakalın HURŞİT: Hürmetler ediyorum saygılar hürmetler EMİN: Sağolun sağolun" Bu konuşma 15 Ocak 2011 günü yapılmış. Hurşit Paşa, Saygı Öztürk'le birlikte bizi aile boyu bir yemekli toplantıya çağırıyor. Ancak Saygı'nın zamanı uygun düşmediği için gelemiyor. Dinlemeye takılan ikinci konuşmanın tarihi dört gün sonra. 19 Ocak 2011. Bu kez yemek yerine gitmek üzereyim. MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: ...(anlaşılmadı) AHMET HURŞİT TOLON: Değerli dostum EMİN: Paşam şimdi çıkıyorum evden HURŞİT: Ay o zaman bir şey söyleyeceğim. Ben yoldayım sıkışık burası hani ola ki erken varırsanız ola ki erken varırsanız hani EMİN: Tamam tamam sorun değil ben şimdi çıkıyorum HURŞİT: Hayır o zaman şöyle, varmanız halinde bizden önce Gamze hanıma EMİN: Tamam ben beklerim HURŞİT: Gamze Hanım'ın misafirisiniz EMİN: Tamam, kim Gamze hanım? HURŞİT: Gamze Hanım bizim arkadaşlarımızdan biri Gamze Hanım EMİN: Tamam oldu anladım anladım tamam oldu Tansel de geç gelecek zaten biraz, tamam oldu HURŞİT: Ben de şimdi bilemediniz 15 dakikalık ...(anlaşılmadı) 15-20 dakikada gelirim EMİN: Tamam oldu paşam sağolun. HURŞİT: Beş dakika geç çıkabilirsiniz yani EMİN: Yok, şimdi çıktım taksiye biniyorum HURŞİT: Peki oldu peki sağolun EMİN: Tamam hoşçakalın. Böylece, yemek yiyeceğimiz yeri doğru yola çıkıyorum. Kayda alınan üçüncü konuşmanın tarihi 12 Şubat 2011. MUSTAFA EMİN ÇÖLAŞAN: Efendim AHMET HURŞİT TOLON: Çok değerli dostum saygılar sunarım M. EMİN: Paşam nasılsınız? A. HURŞİT: Hürmetler ederim: Ben iyiyim, siz de iyisinizdir diye düşünüyorum M. EMİN: (anlaşılmadı) işte öyleyim ne yapalım. A. HURŞİT: Önce gecikmiş olarak sizi kutlayayım. Zaten biz onu biliriz yaşarız, terennüm ederiz, söyleriz (ABD'li Nielsen firmasının anketinde en çok okunan ve beğenilen köşe yazarı seçilmişim.) M. EMİN : Sağolun paşam A. HURŞİT: Türkiye inşallah 72 milyonla okuyacak sizi gün gelecek M. EMİN: İnşallah inşallah paşam A. HURŞİT: Böyle bu kadar değil 72 milyon okuyacak 72 milyon M. EMİN: İnşallah valla A. HURŞİT: Yaşananları görüyorsunuz M. EMİN: Evet evet A. HURŞİT: Daha çok görüyorsunuz M. EMİN: Evet A. HURŞİT: Ben hem sizi kutlamakta geciktim özür dilerim hem de M. EMİN: Paşam ne demek A. HURŞİT: Saygıdeğer eşiniz hanımefendi başkanımıza (Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı) ulaşamıyorum yurtdışındalar mı acaba? M. EMİN: Yok değil paşam o mecburiyetten kapatıyor telefonu ama A. HURŞİT: He ondandır M. EMİN: Sabahtan akşama kadar Batıkent'te bir toplantıları varmış yani bugün (anlaşılmadı) A. HURŞİT: Akşam üstü ararım o zaman ben kendisini akşam üstü ararım M. EMİN: Gece falan ararsanız A. HURŞİT: Gece ararım gece ararım efendim M. EMİN: Tamam tamam paşam A. HURŞİT: Hürmet ve saygılarımı sunuyorum M. EMİN: Sağolun paşam hoşçakalın A. HURŞİT: Sağolun M. EMİN: Güle güle efendim iyi günler. Zirve Yayınevi davasında Hurşit Tolon bir numaralı sanık yapıldı, katil oldu! Düzenlenen iddianamenin ek klasörlerinde işte bu konuşmalarımız yer alıyor. Belki başkaları da vardır! Bu konuşmalarda Tolon Paşa veya benim açımdan suç unsuru var mı? Varsa niçin işlem yapılmadı, yoksa niçin iddianameye konuldu? Tutanaklarda adresim, telefon numaram, her şey açıklanıyor. Dün de yazmıştım, telefonlarımız dinleniyor. Şikayet ediyorum. Bu konuda başka bir yorum yapmıyorum, takdiri size bırakıyorum. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573930.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573930.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..11d8eca1a3d4f5d90222973734db5c3babf64fde --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573930.txt @@ -0,0 +1 @@ +Her taşın altından çıkan adam: M. FATİH SARAÇ. Başbakan Erdoğan'ın Habertürk ekranındaki alt yazıyı kaldırtmak için aradığı isim M. Fatih Saraç'tı. Bilal Erdoğan'ın seçim anketlerinde oynama yapmasını istediği kişi, M. Fatih Saraç'tı. Peki kim bu Saraç? El Kaide'nin finansörü denilen Yasin El Kadı'nın nasıl ortağı oldu? "Ulema olarak ... Başbakan Erdoğan'ın Habertürk ekranındaki alt yazıyı kaldırtmak için aradığı isim M. Fatih Saraç'tı. Bilal Erdoğan'ın seçim anketlerinde oynama yapmasını istediği kişi, M. Fatih Saraç'tı. Peki kim bu Saraç? El Kaide'nin finansörü denilen Yasin El Kadı'nın nasıl ortağı oldu? "Ulema olarak yetişsin" diye Suudi Arabistan'a gönderilen M. Fatih Saraç bu girift ilişkiler içine nasıl girdi? Ve işte, Menemen Ayaklanması'na katıldıkları için hapse atılan Saraç Ailesi'nin bilinmeyenleri Türkiye'nin, İran'a "altın ihracatını" yasaklatan ABD Hazine Bakanlığı terör ve finansal istihbarattan sorumlu müsteşarı David S. Cohen; Türkiye üzerinden El Kaide'ye para gittiğini söyledi. ABD'li Cohen'in açıklama zamanlaması manidar!.. El Kaide'nin 3 numaralı ismi Şeyh Halit Muhammed'in Guantanamo'daki sorgusudan sonra FBI, hazırladığı raporda benzer iddiayı gündeme getirip; şirket, vakıf, banka ve kişi isimleri vermişti. Özellikle ABD Illinois'teki İslami vakıflara AlBaraka Türk Fatih Şubesi 41308 no'lu hesabından paralar gidip geliyordu. BM Güvenlik Konseyi'ne de sunulan FBI Raporu'ndan sonra, El Kaide denince, Türkiye'de tek isim akla gelmeye başladı: Suudi Arabistanlı işadamı Yasin El Kadı! 17 Aralık Operasyonu'yla Yasin El Kadı adı yine gündemde. Bu nedenle, "Cohen'in açıklama zamanlaması manidar" diyorum. AKP'liler, Topbaşlar, Saraçlar kavrayamıyor: Ilımlı İslam bitti... Yargılanacaklar!.. Ilımlı İslam'ın "Soros"u Dün... ABD, El Kaideler, Yasin El Kadılar ile işbirliği içindeydi. Yasin El Kadı, Ilımlı İslam'ın "Soros"u idi! Şirketler, vakıflar aracılığıyla finans organizasyonları yapıyordu. Bosna'dan Çeçenistan'a savaşmaya giden mücahitlerin finansörüydü. Bu dönem bitti. Bugün... BİM, AK Gıda, Nimet Gıda, Ahsen Plastik, Bahar Su gibi şirketlerde El Kadı'nın ortakları arasında bulunan, Türkiye'nin en zengin ailelerinden Topbaşlar'a polis/Cemaat operasyon yapıyor. Bugün... Türkiye'de en etkili Nakşibendi hocalardan M. Emin Saraç'ın oğlu M. Fatih Saraç hedefte! M. Fatih Saraç, artık ortaya serilen telefon kayıtlarıyla tanınır oldu.Telefon kayıtlarından anladık ki Turgay Ciner medyasını o yönetiyor. Peki M. Fatih Saraç, Ciner'in CEO'su mu yoksa Yasin El Kadı adına- üstü örtülü ortağı mı? Şu nedenle soruyorum: Saraç ile El Kadı arasındaki ilişkiyi anlamak için Türkiye'deki "Yasin El Kadı Holding"e bakmak lazım: Yıldız Deri Mamulleri San. Tic. A.Ş.; Hanedanlar Giyim San. ve Tic. A.Ş.; SAĞLAM İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.; ELLA Film Prodüksiyon Ltd. Şti.; CARAVAN Dış Ticaret ve İnşaat Ltd. Şti.; BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.; AK Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.; NİMET Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.; AHSEN Plastik Kağıtçılık ve Temizlik Ürünleri A.Ş.; (Daha sonra unvanı; AHSEN Kimya A.Ş. olarak değiştirildi.); ELLA Film Sanayi ve Ticaret Ltd.; ECMEL Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Daha sonra unvanı; PLAS Plastik ve Ambalaj Ltd. olarak değiştirildi.); BAHAR Su Sanayi ve Ticaret A.Ş... Dün, 12 şirketin 10'unda Yasin El Kadı ile M. Fatih Saraç ortaktı. Kılıçdaroğlu ne yaptı FBI Raporu'ndan sonra 2002'de BM, Türkiye'den Yasin El Kadı'nın mallarına el koymasını istedi. (Ülker Grubu hemen, El Kadı ve Saraç ile ortaklığına son verdi.) M. Fatih Saraç bundan sonra El Kadı adına hangi şirketlerle ne tür ilişkilere girdi? Örneğin, 26 Aralık 2012'de Ciner Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanvekili oldu. O kadar parası olan kişi yöneticilik yapar mı? Oysa, Ciner'le 10 Nisan 2012'de kurdukları UCZ Mağazacılık Ticaret A.Ş. ye ortaklar. Başka şirketleri var mı? Saraç'ın Evdi Mağazaları'ndan fast food zinciri Yedi Büfe'ye (Berk Pazarlama A.Ş.) kadar onlarca şirketi var. Aslında tümüne baktığınızda şu gerçek ortaya çıkıyor: M. Fatih Saraç'ın yaptığı ticarette para işleri hep çok karışık! Bu para trafiği neden denetlenmiyor? Bunlar kimin güvenliği altında; Başbakan Erdoğan'ın mı? Örnek vereyim: Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup başkanvekili olduğu 7 Temmuz 2006'da, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'na Yasin El Kadı, M. Fatih Saraç, H. Cüneyd Zapsu'nun da aralarında bulunduğu sekiz kişi hakkında; kara para aklanması, sahtecilik yapmak ve Terörle Mücadele Kanunu'na muhalefet etmekten suç duyurusunda bulunmuştu. Yargı ne yaptı? Hiç! Maliye müfettişlerinin hazırladığı raporları yok ettiler. Şu notu da yazmak boynumun borcu: Bu ilişkileri gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, Kanaltürk TV'de açıkladı. Sonra kanalın sahibinin ve çalışanlarının başına neler geldiğini biliyorsunuz! Tuncay Özkan ve Merdan Yanardağ gibi gazeteciler tabii ki cezaevine atılır! M. Fatih Saraç'ın emriyle seçim anketleri üzerinde, AKP lehine kalem oynatan Fatih Altaylı da tabii genel yayın yönetmeni olur! Risale Basın Yayın Kim bu M. Fatih Saraç? Yasin El Kadı ile nerede tanıştı? El Kaide kamplarından değil herhalde! Tek bildiğimiz M. Fatih Saraç, "ulema" olması için babası Hocaefendi M. Emin Saraç tarafından Suudi Arabistan'a gönderildi; oradan tanıştıkları söyleniyor. Ya da... Babası M. Emin Saraç'ın güçlü Suudi Arabistan ilişkileriyle kuruldu bu ortaklıklar. Saraçlar dün bir lokma bir hırka diyordu. M. Fatih Saraç, İlim Yayma Vakfı'nın genel başkan yardımcılığını yürütüyordu. "Müslüman Türkiye" şiarıyla 1985'te, İslami kitap, dergi yayınlamak, matbaa ve cilt makineleri ticareti yapmak üzere, Risale Basın Yayın Limited Şirketi'ni kurdular. Yasin El Kadı'nın Türkiye'de kurduğu ELLA Film Ltd. bu şirkete referans oldu. El Kadı'nın Caravan Dış Ticaret ve İnşaat Ltd. adlı şirketinden, Risale Ltd.'e sürekli ve muhtelif miktarlarda para transferleri yapıldı. Şirketleri Risale Basın Yayın'ın adına sonra turizm, inşaat, ihracat, ithalat eklediler. M. Fatih Saraç, hiç bir deneyiminin olmadığı gıda, inşaat ve ticaret sektörüne Yasin El Kadı ile birlikte girdi. Yüzde 5-10 gibi azınlık hisseleri karşılığında, El Kadı'nın Türkiye'deki işlerini yürüttü. Saraçlar kısa sürede dolar milyoneri oldu. M. Fatih Saraç, Albayraklar Grubu ile Yeni Şafak Gazetesi'ni çıkardı. Mes Yatırım Danışmanlığı'nı kurdu. Tüm bunları yaparken; M. Fatih Saraç'ın hesaplarında 1997-2001 döneminde 621.993.232.277.00 TL'lik bir meblağ işlem görmüştü. Oysa o tarihler arasında M. Fatih Saraç'ın herhangi bir ferdi işletmesi ya da vergi dairesine kaydı yoktu. Karanlık işlerin boyutunu görüyor musunuz? Buna kimler ne amaçla göz yumdu? 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra hemen her gün M. Fatih Saraç'la ilgili bir haber çıkıyor. Bakalım hepsinin altından ne çıkacak? Aslında... Amerikalı Müsteşar David S. Cohen ne olacağını söylüyor! Bilinir ki, Amerika kullanır kullanır çöp tenekesine atar İşte, Menemen Ayaklanması'na katılan SARAÇ AİLESİ TARİHİ M. Emin Saraç Tokat Erbaalı'ydı. Dedesi; Nakşibendi Üzeyir Efendi'ydi; Niksar Keşfi Camii Medresesi'nde müderris idi. Babası Mustafa Efendi hafızdı. Ali Haydar Efendi'nin şeyhi Mustafa İsmet Efendi'nin Erbaa'daki hulefasından Bahrullah (Mustafa) Efendi'ye bağlıydılar. Her ikisi de Menemen isyanını destekledikleri için yargılandı. İdamdan kurtuldular; 6 ay hapis yattılar. İmam Şafii ve İmam Malik'in tavsiyelerine uyan M. Emin Saraç, doğum yılını söylemiyor. Erbaa'nın Tanoba Köyü'nde doğdu. Sünni Türk köyüydü. Tanoba internet sitesinde şu bilgi var: Ermeni tehcirinin olduğu 1915 senesinde Dersim'den üç aile köye getirildi ve yerleştirildi. M. Emin Saraç'ın söylediğine göre, dedesinin yanında 6 yaşında Kur'an-ı Kerim'i hatmederek hafızlığa başladı. 1940-43 yıllarında Niksar-Merzifon'da mukabeleler okudu. 1943'te ailesi tarafından tahsil için kardeşi Osman ile birlikte İstanbul Karagümrük'teki Üçbaş Mescidi'ndeki Ali Haydar Efendi'nin yanına gönderildi. Kardeşleri Bahaaddin ve Yusuf köyde kaldı. Mısır'da Şeriat Eğitimi İstanbul'daki hoca kimdi? Ahıskalı Ali Haydar Efendi; K. Irak Süleymaniye doğumlu, Nakşibendi Şeyh Halid-i Bağdadi (1776-1826), Halidiye kolundan Mustafa İsmet silsilesinin 34. sıradaki mürşidiydi. Topbaşlar'ın bağlandığı Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi; Erbakanlar'ın Özallar'ın bağlı olduğu Mehmet Zahit Kotku ve İsmailağa Dergahı'nın şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu öğrencileri arasındaydı. İstanbul'da Nakşiler dört koldu: Birincisi Mustafa İsmet; İkincisi (Ahmet Ziyaeddin Gümüşhanevi'ye icazet vererek Gümüşhanevi tekkesinin kurulmasını sağlayan) Şamlı Ahmet Süleyman Ervadi; Üçüncüsü (Menemen isyanı nedeniyle yaşlı olduğu için idamdan kurtulan, oğlu asılan) Erbilli Esad Erbili; Dördüncüsü (Menemen ayaklanması nedeniyle yargılanan) Abdülhakim Arvasi. Ali Haydar Efendi, İskilipli Atıf Hoca olayıyla ilgili cezaevinde yattığından İsmet Efendi Dergahı sürekli gözlem altındaydı. Bu nedenle öğrencileri M. Emin ve Osman Saraç'ı Fatih Camii Baş İmamı Ömer Efendi'ye emanet etti. Saraç kardeşler, Fatih Camii'nde üç ay misafir kaldıktan sonra tekrar hocasının yanına Karagümrük'teki Üçbaş Medresesi'ne gitti. Üçbaş Medresesi'nde 1950'ye kadar kaldılar. Bu süreçte Gümülcineli Mustafa Efendi, Muhaddis İbrahim Efendi, Arnavut Hüsrev Efendi, Silistreli Süleyman Hilmi (Tunahan) gibi zatlardan da tefsir, hadis, fıkıh, usul dersleri okumaya devam ettiler. 1950'de Ali Haydar Efendi eğitimlerini tamamlaması için Saraç kardeşleri Mısır'a gönderdi. Şeyhlerinden selam getirdikleri Kahire'deki şahıs kimdi dersiniz: İngiliz Muhipler Cemiyeti kurucusu; Sevr Antlaşması'nın imzalanması ile Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in idamına fetva veren; Kurtuluş Savaşı'na karşı çıkan; Mustafa Kemal'e hakaretler eden ve Cumhuriyet'in 150 kişilik hain listesinde adı bulunan eski Şeyhülislam Mustafa Sabri idi! Bir diğeri de, yine Cumhuriyet devrimlerinden kaçan Düzceli Mehmet Zahit Kevseri'ydi. Saraç kardeşlerin Kahire'de referansları iyiydi; Mısır'da el üstünde tutuldular; Kral Faruk, Bağdat Oteli'nin 7-8'inci katlarını onlara tahsis etmişti. Ezher'de "Külliyyetü'ş-Şeria" (Şeriat Fakültesi) imtihanı kazandılar. Bir gün Türkiye'nin şeriat hukukuyla yönetileceğine inanıyorlardı. Türkiye'den hacca Mısır üzerinden giden Nuri Topbaş ve Hulusi Topbaş gibi işadamlarıyla tanıştılar. Maddi yardım aldılar. Cemal Abdül Nasır'ın iktidara gelmesiyle eski olanakları kısıldı. Ama yine de 1958'e kadar Mısır'da kalıp dini eğitimlerini tamamladılar. AP milletvekili Türkiye'ye gelince; Osman Saraç, Şeyh Ali Haydar'ın torunu, Osman Nuri Efendi'nin kızıyla evlendi. 1965'te Adalet Partisi Tokat Milletvekili oldu. 1998'de öldü. M. Emin Saraç ise, Ali Haydar Efendi'nin "sağ gözüm" dediği, Esad Erbili müritlerinden Eminönü Müftüsü Ali Yekta Efendi'nin kızı ile evlendi. Bu evlilikten; Fatih Saraç (1960) ve Türk Edebiyatı Profesörü M. A. Yekta Saraç (1963) doğdu. (Başbakan Erdoğan, Yekta Saraç'ı YÖK'e atadı. Başkan olmasını A. Gül engelledi. Başkanvekili oldu.) M. Emin Saraç, Mısır dönüşü, İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde hocalık yaptı. 3 yıl çalıştı. İzmir ve İstanbul'daki askerliği ardından, Arapça-Osmanlıca bildiği için Ankara Evkaf Müdürlüğü'nde memur oldu. Ayrıldı. İlim Yayma Cemiyeti'nin Yüksek İslam Enstitüsü talebeleri için ilk defa açtığı kursta çalıştı. Buradaki hocalardan biri de Numan Kurtulmuş'un babası; İlim Yayma Cemiyeti'nden İsmail Niyazi Kurtulmuş idi. Saraç, bir ara 1976-1979 arası Diyanet İşleri Başkanlığı Haseki Eğitim Merkezi'nde ders verdi. Yüzlerce öğrenci yetiştirdi: Osman Nuri Topbaş, Prof. Dr. Cevat Akşit, Prof. Dr. Osman Öztürk, Prof. Dr. Kemal Sandıkçı, Prof. Dr. Ahmet Turan Arslan, Prof. Dr. Mehmet Bulut, Prof. Dr. Mustafa Avcı, Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, Doç. Dr. Seyyid Bahçıvan, Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Kutlay, Yrd. Doç. Dr. Abdullah Özcan, Dr. Ahmet Efe ve Prof. Dr. Numan Kurtulmuş gibi isimler. AKP-HAS Parti'nin birleşmesinin perde arkasındaki ismiydi. Bugün... Fatih Camii'ndeki "öğretmenliği" sürüyor. Fıkıh, hadis, tefsir öğretmeye devam ediyor. Osmanlı hayranı ve kendini hep bir Osmanlı alimi olarak görüyor! Kuşkusuz... Koyu bir Atatürk karşıtı... Hiç tesadüf değil; Yasin El Kadılar ile ilişkilere bu açıdan da bakmak gerekiyor. Türklükten istifa etti Yunanistan'da çıkardığı 'Yarın' gazetesinde 1927 yılında yazdığı şiirde Türklüğüne tövbe ettiğini, Türklükten istifa ettiğini söyle yazdı: Yalnız Müslüman ve insan olarak kalmak üzere, Türklükten, şeref ve izzetimle istifa ediyorum Allah'ın huzurunda!.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573931.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573931.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eb52b510c6d7e660934246f5511262002a760170 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573931.txt @@ -0,0 +1 @@ +Irak'taki Öcalan'dan Başbakan'a mektup. Asuman ARANCA-Sözcü Osman Öcalan'ın, Başbakan'a 8 Aralık 2013'te el yazısıyla yazdığı bu mektubu gönderdiği iddia edildi. PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın Kuzey Irak'ta yaşayan kardeşi Osman Öcalan da açılıma dahil olmak istedi! İddiaya göre; kardeş Öcalan bunun için Başbakan Tayyip Erdoğan'a ... Teröristbaşı Apo'nun kardeşi Osman Öcalan, Erdoğan'a övgüler yağdırdı. "Açılıma destek" için pasaport istedi... Asuman ARANCA-Sözcü Osman Öcalan'ın, Başbakan'a 8 Aralık 2013'te el yazısıyla yazdığı bu mektubu gönderdiği iddia edildi. PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın Kuzey Irak'ta yaşayan kardeşi Osman Öcalan da açılıma dahil olmak istedi! İddiaya göre; kardeş Öcalan bunun için Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir  mektup gönderdi. Öcalan'ın, Başbakan'a 8 Aralık 2013 tarihinde kendi el yazısıyla mektup gönderdiği öne sürüldü. SÖZCÜ'nün ulaştığı tek sayfalık mektupta Öcalan'ın, Erdoğan'ı övgülere boğması dikkat çekti. "Sayın Muzaffer Başbakan Recep Tayyip Erdoğan" diye başlayan mektupta, Osman Öcalan kendisine pasaport verilmesini istedi. Irak'ta yaşayan Osman Öcalan'ın mektubunda özetle şu ifadeler yer aldı: 'Sürece katılayım' "Engelleme çabalarını bir bir etkisiz hale getirerek zafer üzerine zafer kazandınız. Dolayısıyla şahsınızı muzaffer bir lider olarak görmek sadece gerçeği tespit etmektir. Duam: 'Allah'ın beni sürece ortak etmesidir. Kürt çözümüne katılım sağlamak Türkiye ve İslam alemini yüceltme çabalarına katkıda bulunmak en büyük arzumdur. Bunun için pasaporta ihtiyacım vardır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573933.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573933.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2b822464bc997ec656ccba528966c34162286a0a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573933.txt @@ -0,0 +1 @@ +Vali rafting yaparsa!. Erzincan'ın Munzur Dağı eteklerindeki Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde karda rafting yapan Vali Abdurrahman Akdemir'in botu, güvenlik şeridini aşan iki seyirciye çarptı. Havada taklalar atarak düşen 2 kişiye hiçbir şey olmazken Emniyet Müdürü Mustafa Eleman ile birlikte botta bulunan Vali Akdemir, ... Karda rafting yapan valinin botu, iki kişiye çarptı. Erzincan'ın Munzur Dağı eteklerindeki Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde karda rafting yapan Vali Abdurrahman Akdemir'in botu, güvenlik şeridini aşan iki seyirciye çarptı. Havada taklalar atarak düşen 2 kişiye hiçbir şey olmazken Emniyet Müdürü Mustafa Eleman ile birlikte botta bulunan Vali Akdemir, "Heyecan verici, adrenalinin en yüksek olduğu spor dallarından birini yaşayarak gördük" dedi. Munzur Dağı eteklerindeki 2 bin 850 metre yüksekliğindeki Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde kar raftingi sezonu, Vali Abdurrahman Akdemir'in katılımı ile açıldı. Türk ve yabancı sporcuların akın ettiği kayak merkezinde yamaç paraşütü sporcuları da uçuşlar yaptı. Vali Abdurrahman Akdemir, Emniyet Müdürü Mustafa Elaman, Vali Yardımcıları ve bazı kurum müdürleri ile birlikte rafting yapmak üzere 2 bin 800 metre yüksekliğe çıktı. Kurum müdürlerini de bota davet eden Vali Akdemir, can yeleği ve kaskını taktıktan sonra, bota bindi. Vali Akdemir, rafting sezonunun açtıklarını belirterek, şöyle dedi: "Burada bayan sporcularımız da var. Kar raftinginin yapılacağı yerin Erghan Dağı olduğunu tüm Türkiye ve bölgemize tanıtacağız. Kış sporları tutkunlarının burayı görmesini istiyoruz. Müthiş bir adrenalin olacağına eminim." Vali Akdemir daha sonra yandaki botla yarış yapacaklarını belirterek sporcularla birlikte hareket etti. Bitiş noktasına vardıktan sonra kar motorunu kullanarak tekrar tepeye çıkan Akdemir, defalarca karda rafting yaptı. KÜÇÜK KAZALAR Vali Akdemir ve beraberindekilerin raftingle ikinci inişlerinde küçük kazalar da oldu. Pistte botları izleyen iki kişi Vali Akdemir'in içinde olduğu botu fark etmeyince çarpmanın etkisi ile havada taklalar atarak düştü. İŞTE O ANLAR - VİDEO Herhangi bir yaralanma olmayan kaza, tebessümlere neden oldu. Bazı botlarda pisti geçerek güvenlik ağlarına takıldı ve küçük direkleri yerinden söktü. Vali Abdurrahman Akdemir, 2800 metre rakımda 5 rafting kulübü ile birlikte ilk kez kar raftingini yaptığını belirterek, şöyle konuştu: "Oldukça heyecan verici idi. Adrenalinin en yüksek olduğu spor dallarından biri olduğunu yaşayarak gördük. Ufak tefek kazalar oldu. Bunlar bu işin heyecan boyutudur. Gerekli güvenlik tedbirlerini aldık. Dışarıdan göründüğünde tehlikeli gibi algılanabilir. Ancak, herhangi bir güvenlik kaygısı yaşamadık." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573951.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573951.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..23323534edc884adde334bff48f600cfc604c09f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573951.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe sinyal verdi.... Gelecek sezondan itibaren 5+0+3 şeklinde olacağı açıklanan yabancı sınırında katı bir tutum sergileyen Fenerbahçe'de yeni sezon için bu düşünce değişti. Türkiye Futbol Federasyonu'nun Haziran ayında yabancı sayısı ile ilgili vereceği karar merakla bekleniyor. Yaşanan son gelişmeler ise Haziran'ın habercisi... 5+0+3 ... TFF'nin Haziran ayında vereceği karar merakla bekleniyor... Gelecek sezondan itibaren 5+0+3 şeklinde olacağı açıklanan yabancı sınırında katı bir tutum sergileyen Fenerbahçe'de yeni sezon için bu düşünce değişti. Türkiye Futbol Federasyonu'nun Haziran ayında yabancı sayısı ile ilgili vereceği karar merakla bekleniyor. Yaşanan son gelişmeler ise Haziran'ın habercisi... 5+0+3 İPTAL Karar öncesi kulüpler birliğinde 18 kulübün 17′si ise geçtiğimiz günlerde yabancı sınırlamasının kalkması ve yeniden düzenlemesi konusunda ortak bir görüşe varmış ve yedek kulübesindeki kontenjanının +4 olarak artmasını talep etti. Mevcut 6+0+4, TFF'nin resmi olarak açıkladığı talimatnameye göre gelecek sezon 5+0+3′e düşecek. Bu talep karşısında F.Bahçe SK'nın negatif tutum göstermesi ise TFF Başkanı Yıldırım Demirören tarafından "Tüm kulüpler aynı kağıtın altına imza atmalı, biz istediklerini yaparız. Fakat 1 kulüp dışarıda kalırsa, Tahkim'e gider ve bu karar bozulur" şeklinde yorumlandı. AZİZ YILDIRIM DA ONAY VERDİ Fenerbahçe cephesinde ise asbaşkan Abdullah Kığılı'dan sonra başkan da yeni sezonun sinyalini verdi. Sivas deplasmanına giden , Akşam gazetesinden Alaattin Metin'e konuyla ilgili olarak, " ve Mahmut Uslu ile konuşurken söz yabancı sayısına geldi. Beşiktaş da karşıydı ama hep F.Bahçe konuşuluyordu. Yıldırım, "İster sınırsız olsun, ister yasak gelsin. TFF ne karar alırsa biz ona uyarız" dedi. Yani F.Bahçe yabancı sınırlamasına ne karşı ne de yanında. Top Futbol Federasyonu'nda. Onların vereceği karara saygı gösterecekler..." bilgilerini verdi. Beşiktaş başkanı Fikret Orman ise Beyaz TV'ye "Biz mevcut alınan karara uygun transfer yaptık. 10 yabancımız var ama sezon sonu yabancı oyuncuların çoğu boşa çıkıyor. 4 yabancı oyuncu alacağız. Biz buna yönelik çalışmışken rakiplerimiz sürekli kontrat imzalıyor. Biz ne karar alındıysa onun uygulanmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı. F.BAHÇE 'TAMAM' DEDİ YABANCI SINIRI GENİŞLİYOR Sezon içinde yabancı sınırlamasına karşı çıkan ve her fırsatta resmi internet sitesi aracılığıyla mevcut düzenlemenin korunmasını talep eden Fenerbahçe'de sınır ile ilgili tutumun değişmesi ve yaz dönemi için olumlu sinyaller verilmesi, TFF'nin Haziran ayında yabancı sınırlamasında kulüplerin istediği değişikliği yapabileceği şeklinde yorumlandı. 5+0+3′ün Tahkim tehdidi olmadan tüm kulüplerin imzasıyla değişmesine kesin gözüyle bakılıyor. (SPORX) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573952.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573952.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4b8bc0ecc632a257279fa964a7f9b451e043ddd9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573952.txt @@ -0,0 +1 @@ +Humus'ta havan topu ateşkesi bozdu. Sabah saatlerinde topçu ateşinin duyulması ardından Humus Valisi Talal el Barazi, devlet basın yayın organlarına, ateş açan tarafın " silahlı terör örgütleri" olduğunu söyledi. Hükümet karşıtı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, Esad güçlerinin ateş açtığını bildirdi. Humus'un yeniden saldırıya hedef ... Birleşmiş Milletler Suriye'nin Humus kentinde uzun süredir kuşatma altında kalan insanlara yardım ulaştırma girişimlerini sürdürürken, kenti hedef alan havan topu ateşi ateşkesi bozdu. Hükümet ve isyancı güçler, birbirlerini ateşkes ihlaliyle suçluyor. Sabah saatlerinde topçu ateşinin duyulması ardından Humus Valisi Talal el Barazi, devlet basın yayın organlarına, ateş açan tarafın " silahlı terör örgütleri" olduğunu söyledi. Hükümet karşıtı Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, Esad güçlerinin ateş açtığını bildirdi. Humus'un yeniden saldırıya hedef olması yüzünden BM yardım konvoyunun kente girip giremeyeceği belirsiz. BM kamyonlarıyla, 3000 dolayında sivile yiyecek, su ve ilaç ulaştırılması hedefleniyordu. Kentte üç gün sürmesi öngörülen ateşkesin ilk günü olan dün, isyancıların elindeki kesimlerde bulunan 80'i aşkın çocuk, kadın ve yaşlı tahliye edildi. Tahliye edilenlerin çoğu çok zayıf görünüyordu ve neredeyse 1,5 yıldır askeri kuşatma altında bulunan kentin içinde yaşam koşullarının çok zor olduğunu anlattılar. Tahliye edilen kişiler, aylarca ekmek bulamadıklarını, birçok insanın yabani ot ve yaprakları yediğini söyledi. BM'in Suriye'deki insani yardım koordinatörü Yakub el Hillo, örgüt ekiplerinin yardım malzemelerini derhal ulaştırmak üzere hazır beklediklerini kaydetti. El Hillo, Humus'taki sivillerin tahliye edilebilmesinin ve kent içinde yiyecek sevk edilebilmesinin çok önemli bir dönüm noktası olacağını söyledi. Yardım yetkilileri daha önce, Humus'a insani yardımların ikinci aşaması olan, çatışma alanı durumundaki kesime yardım sevkiyatının, özellikle zor olacağını belirtmişlerdi. BBC'nin Beyrut muhabiri Jim Muir, "ateşkes ihlalinin geçici bir olay olup olmadığı ve anlaşmanın tamamını tehlikeye sokup sokmayacağı henüz belirsiz" diyor. Yiyecek ve ilaç yardımları kentin içine ulaştırılabilirse, bir sonraki adım, yine sivillerin tahliyesi olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573954.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573954.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..aa28908d17a4fa20bb8f8ff911613492e3ca81a3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573954.txt @@ -0,0 +1 @@ +'İndirimli elektrik' müjdesi. ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, dar gelirli tüketicinin elektrik faturasında indirim yapılması ve bu tutarın devlet tarafından karşılanması için çalışma yaptıklarını anlattı. Tüketicinin Desteklenmesi Çalışma Grubu olarak proje detaylarını kısa sürede bir kitapçıkta toplayarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını bilgilendireceklerini, ... Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), Türkiye'de yaklaşık 2-2,5 milyon dar gelirli meskene "indirimli elektrik" verilmesine yönelik proje hazırlıyor. ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel, dar gelirli tüketicinin elektrik faturasında indirim yapılması ve bu tutarın devlet tarafından karşılanması için çalışma yaptıklarını anlattı. Tüketicinin Desteklenmesi Çalışma Grubu olarak proje detaylarını kısa sürede bir kitapçıkta toplayarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını bilgilendireceklerini, daha sonra sübvansiyonu sağlaması öngörülen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına öneri olarak sunacaklarını bildiren Yüksel, çıkış noktalarının Elektrik Piyasası Kanununun "tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi" başlıklı bölümü olduğunu belirtti. Kanunun sözünü ettiği bölümünde, "Kurulca sosyal ve ekonomik durumlar gözetilerek belirlenecek bir miktarın altında elektrik enerjisi tüketen tüketiciler için ayrı tarife yapılabilir. Son kaynak tedarik yükümlülüğü kapsamında uygulanması öngörülen tarifeler tedarik lisansı sahiplerince ayrıca teklif edilir" ve "Belirli bölgelere veya belirli amaçlara yönelik olarak tüketicilerin desteklenmesi amacıyla sübvansiyon yapılması gerektiğinde, sübvansiyon fiyatlara müdahale edilmeksizin yapılır. Sübvansiyonun tutarı ile usul ve esasları ilgili bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir ve ilgili kurumun bütçesinden ödenir" bentlerinin bulunduğunu anlatan Yüksel, buna göre elektrik maliyetinin yük oluşturduğu dar gelirli meskenlere yönelik sübvansiyonun Türkiye'de de uygulanabilir olduğuna dikkati çekti. "Benzer uygulama modern birçok ülkede bulunuyor" Dar gelirli vatandaşlara yönelik benzer uygulamanın modern bir çok ülkede bulunduğunu, İngiltere'de mağdur tüketicilere "Sıcak Ev" adlı kampanya ile indirim yapıldığını ifade eden Yüksel, şunları kaydetti: "ELDER olarak Türkiye'de bu uygulamaya yönelik ön araştırmalarımıza göre, 10 milyon yeşil kart kullanıcısı yaklaşık 2-2,5 milyon hanede yaşıyor. Hedef kitlemizde bu meskenler bulunuyor. Bu meskenlerin aylık elektrik faturaları ortalama 50 lira. Bu meskenlere yapılacak indirimin maliyeti yıllık 1-1,5 milyar lira civarında. Bu tür bir uygulama, kaçak elektrik kullanımını azaltır. Çünkü elektrik faturası yük olunca kaçak kullanıma yönelim oluşuyor. Faturalardan 1,5 milyar liraya yakın tasarruf sağlanırsa, bu sübvansiyon kendini amorti edebiliyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573956.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573956.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..194e44e7f746d8911f00ac0784e9eba7943f2e36 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2573956.txt @@ -0,0 +1 @@ +Woody Allen: "Buna onu annesi zorladı". Allen, eski hayat arkadaşı Mia Farrow'un, evlatlık kızları Dylan Farrow'u bu tür iddialarda bulınmaya yönlendirdiğini savundu. 78 yaşında olan Allen, gazetede yayımlanan mektubunda Dylan'ın annesi tarafından "intikam piyonu olarak kullanıldığını" öne sürdü. 28 yaşındaki Dylan Farrow, geçen hafta New York ... Ünlü sinema oyuncusu ve yönetmeni Woody Allen New York Times gazetesine yazdığı mektupta, evlatlık kızı Dylan Farrow'u cinsel tacize maruz bıraktığı iddiasını bir kez daha reddetti. Allen, eski hayat arkadaşı Mia Farrow'un, evlatlık kızları Dylan Farrow'u bu tür iddialarda bulınmaya yönlendirdiğini savundu. 78 yaşında olan Allen, gazetede yayımlanan mektubunda Dylan'ın annesi tarafından "intikam piyonu olarak kullanıldığını" öne sürdü. 28 yaşındaki Dylan Farrow, geçen hafta New York Times gazetesinde yayımlanan yazısında, 1992 yılında, 7 yaşındayken Mia Farrow'un Connecticut'taki evinde Woody Allen'ın cinsel tacizine uğradığını anlatmıştı. Dylan Farrow, 20 yıl sonra sessizliğini bozma nedeninin, Woody Allen'ın son filmi Mavi Yasemin'in Oscar ödüllerine aday gösterilmesi olduğunu belirtti. Ünlü yönetmen, Mia Farrow'un, daha önceki beraberliği sırasında evlat edinmiş olduğu kızı Soon-Yi Previn'le kendisinin ilişki yaşamaya başladığını öğrenince, bu karalama kampanyasını başlattığını iddia ediyor. Woody Allen, kendisinden 35 yaş küçük Soon-Yi Previn ile, 19 yaşındayken ilişkiye girmişti. Çift 1997 yılında evlendi. Dylan Farrow'un en korunmasız yıllarında güçlü annesi tarafından babasından nefret etmeye yönlendirildiğini savunan Woody Allen, mektubunda, "Elbetteki ki Dylan'a sarkıntılık etmedim. Onu seviyordum ve umuyorum ki bir gün, kendisini seven bir babadan mahrum bırakıldığını ve kızının iyiliğinden ziyade kişisel öfkesini körüklemeyi tercih eden bir anne tarafından istismar edildiğini anlar." dedi. Allen, kapalı yerde kalma korkusu çeken birisi olduğu için cinsel tacizin gerçekleştiği belirtilen dar çatı arasından her zaman uzak durduğunu de ekledi. Woody Allen, mahkeme tarafından belirlenen psikolog heyetinin daha önce, Dylan'ın cinsel tacize uğramadığı hükmüne varmış olduğunu da hatırlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574083.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574083.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..881698be34dd283b61406c78bce20a88954d1238 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574083.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kürsüde konuşurken tabancası göründü. Giresun'daki 19 Eylül Spor Salonunda yapılan aday tanıtım törenine Nurettin Canikli, Giresun Milletvekilleri Adem Tatlı, Mehmet Geldi, eski milletvekilleri, ilçe başkanları ve partililer katıldı. Sahneye belinde tabancayla çıkan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, belediye başkan adaylarını kutladı. Canikli, "30 Mart'ta ... Giresun'daki 19 Eylül Spor Salonunda yapılan aday tanıtım törenine Nurettin Canikli, Giresun Milletvekilleri Adem Tatlı, Mehmet Geldi, eski milletvekilleri, ilçe başkanları ve partililer katıldı. Sahneye belinde tabancayla çıkan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, belediye başkan adaylarını kutladı. Canikli, "30 Mart'ta yeniden bayram yaşanacak. Sandıklar kurulacak, yeniden milli iradenin şahlanışı ortaya çıkacak. Tıpkı geçmişte olduğu gibi" dedi. Konuşmasına CHP'yi eleştirerek devam eden Nurettin Canikli, 'nun çok hırslı olduğunu söyledi ve sağduyulu hareket edememekle suçladı. Canikli, şunları söyledi: "Sayın Kılıçdaroğlu, önüne gelenle ittifak yapıyor. olaylarında, içeride ve dışarıda, AKP iktidarını hedef alan, millet iradesini hedef alan tüm bu organizasyonlarda Cumhuriyet Halk Partisi var. Oyun dışarıda kuruluyor, dışarıda senarize ediliyor, Türkiye'de uygulanıyor. Bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi'nin sayın genel başkanı sadece piyon. Önüne konulanı oynamaya çalışıyor. Neyin karşılığında; iktidar vaadi karşılığında. Sokak hareketleriyle, illegal yöntemlerle, oyunun dışına çıkarak yapıyor bunları. Sayın Kılıçdaroğlu, herkesle ittifaka giriyor. Kim olursa olsun, ne ilke var ne başka bir şey. Bugün başkasıyla yarın öbürüyle, içeride ve dışarıda. Düşünün bize zarar versin diye tarihimizin en kanlı diktatörlerinden birsi olan Esed'le bile ittifaka giriyor. Aynı çuvala giriyor, aynı yatağa giriyor. Bugün Esed iktidarı bu kadar uzamışsa Cumhuriyet Halk Partisi'nin onlara verdiği moral desteğinin çok büyük payı vardır." "ŞEYTANLA BİLE İTTİFAKA GİRER" Geçmişe bakıldığında CHP'nin diktatörlere karşı bir sevgisi olduğunu söyleyen ve "1940'lı yıllarda Hitler'e, o dönem CHP yönetiminin gönderdiği o sıcak mesajları Cumhuriyet Gazetesi'nden lütfen bir açın okuyun" diyen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hitlere gönderdiği o sevgi dolu mesajları. Yani CHP'nin genetik yapısında var, herkesle ittifaka giriyor. Sayın Kılıçdaroğlu şeytanla bile ittifaka girer. İktidar olmak için o kadar gözünü hırs bürümüş ki. Sayın Kılıçdaroğlu; tekrar söylüyorum, bu yol doğru yol değil." PARELEL YAPI SUÇLAMASI Nurettin Canikli, hükümet ile Gülen Cemaati arasındaki kavgayla ilgili de şunları söyledi: "Son zamanlarda bir de paralel yapı odaklı, temel amacı Başbakanımızı, sağlam iradeyi devre dışına çıkarmak, oyun dışına itmek olan bir hareket başladı. Bu tür paralel yapılar Türkiye'nin geleceğini ve güvenliğini tehdit eder. Gerçekten irade sağlam. Çünkü 11 yılda sayısını bizim de hatırlamadığımız ve geçmiş dönemlerde her birisi bir hükümeti devirecek darbe ve benzeri teşebbüsler meydana geldi. Ama Allah'ın izniyle milletimizin duasıyla o sağlam iradeyle onları aştık, aşmaya devam edeceğiz. En sonuncusunu da aşacağız, ondan yana hiç kuşkunuz olmasın." Canikli'nin konuşmasının ardından Giresun merkez, ilçe ve belde belediye başkan adayları tek tek sahneye davet edilerek tanıtıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574085.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574085.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c9e45cb591bbefeea779d17a698da982810042ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574085.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte CHP MYK'dan sızan son isimler. Bugün aday belirlemek için toplanan CHP MYK, Yerel Seçim Aday Belirleme Komisyonu'nun belirlediği bazı isimleri değiştirdi. CHP MYK tarafından belirlenen isimler, CHP Parti Meclisi'nin onayına sunulacak. Kesin adaylar PM onayından sonra belirlenecek. 1- Karşıyaka'ya mevcut başkan Cevat Durak 2- Kadıköy ... CHP MYK; Yerel Seçim Aday Belirleme Komisyonu'nun belirlediği isimlerde değişiklik yaptı. Bugün aday belirlemek için toplanan CHP MYK, Yerel Seçim Aday Belirleme Komisyonu'nun belirlediği bazı isimleri değiştirdi. CHP MYK tarafından belirlenen isimler, CHP Parti Meclisi'nin onayına sunulacak. Kesin adaylar PM onayından sonra belirlenecek. 1- Karşıyaka'ya mevcut başkan Cevat Durak 2- Kadıköy için Bülent Kerimoğlu 3- Maltepe'de Mustafa Zengin yerine CHP İstanbul İl Yöneticisi Canan Kaftancıoğlu belirlendi. 4- Kartal'da Hüsnü Süslü 5- İzmir Çiğli'de Semra Aksu yerine Aziz Buğa 6- İzmir Buca adayı Levent Piriştina. 7- İzmir Bayraklı Hasan Karabağ. 8- İzmir Balçova Mehmet Ali Çalkaya (mevcut başkan) 9- Tekirdağ Kadir Albayrak. 10- İstanbul Küçükçekmece Gökhan Gümüşdağ. 11- İzmir Çeşme Muhittin Dalgıç 12- İzmir Aliağa Hakkı Ülkü. 13-İstanbul Çatalca Cem Kara (mevcut başkan) 14- Kuşadası Özer Kayalı. 15- İstanbul Eyüp Ferzan Özer. 16- İzmir Narlıdere Abdül Batur. 17- Edirne Recep Gürkan. 18- Kırklareli Mehmet Siyam Kesimoğlu 19- İzmir Konak Hüseyin Mutlu Akpınar 20- Ankara Çankaya Alper Taşdelen 21- Ankara Yenimahalle Fethi Yaşar 22- İstanbul Şişli Hayri İnönü 23- İstanbul Adalar Atilla Aytaç 24- Antalya Konyaaltı Muhittin Böcek 25- İstanbul Büyükçekmece Hasan Akgün (mevcut) 26- İstanbul Silivri Özcan Işıklar (mevcut) 27- İstanbul Ataşehir Battal İlgezdi (mevcut) 28- İstanbul Sancaktepe Özgen Nama 29- İzmir Karabağlar Sıtkı Kürüm 30- İzmir Bornova Kamil Okyay Sındır 31- İzmir Gaziemir Halil İbrahim Şenol 32-İstanbul Avcılar - Handan Toprak 33- Beyoğlu - Aylin Kotil 34- Üsküdar - CHP İstanbul Milletvekil İhsan Özkes 35 - İstanbul Bakırköy Mehmet Karlı 36 - İstanbul Beşiktaş Tonguç Çoban 37 - Edirne Keşan Mehmet Özcan (mevcut) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574087.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574087.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..54637616001e8299ac64ba5201a874dc7beb7ca3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574087.txt @@ -0,0 +1 @@ +3 PKK'lının infazında şok kayıtlar!. Der Spiegel Dergisi, yarınki sayısında Paris cinayetlerindeki ayrıntılara yer verdi. Dergi, iki MİT elemanı ile Ömer Güney'in arasındaki telefon görüşmelerini yayınladı. Alman gizli servisi, "MİT'in yaptırdığına inanıyoruz. Artık MİT'le çalışmayı gözden geçireceğiz" dedi. Dergi, "AB adayı bir ülkenin, Avrupa'da cinayet ... Der Spiegel Dergisi, yarınki sayısında Paris cinayetlerindeki ayrıntılara yer verdi. Dergi, iki MİT elemanı ile Ömer Güney'in arasındaki telefon görüşmelerini yayınladı. Alman gizli servisi, "MİT'in yaptırdığına inanıyoruz. Artık MİT'le çalışmayı gözden geçireceğiz" dedi. Dergi, "AB adayı bir ülkenin, Avrupa'da cinayet işlemesi kabul edilemez" diyor. Alman Der Spiegel Dergisi, PKK'nın üç önemli isminin Paris'te öldürülmesi olayında MİT'in parmağının giderek ağırlaştığını yazdı. Almanya'da yaşayan ve gözaltına alındığında ayağında kan izleri bulunan Ömer Güney'in iki MİT elemanı ile yaptığı görüşmeyi yayınlayan Der Spiegel, yarınki sayısında geniş şekilde bunu yayınlıyor. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez isimli üç kadının katil zanlısı Ömer Güney'le MİT elemanları arasında geçen görüşmenin başlangıcında ilk soru şöyle oluyor: MİT ELEMANI: Eldiven kullanmayı düşünüyor musun? ÖMER GÜNEY: Evet, tabancada iz kalmasın. 10 dakika süren görüşmede çift tabanca kullanılması gerektiği, birinin tutukluluk yapması durumunda garanti için böyle yapılması önerilirken, tabanca ile mermilerin Fransa'da yaşayan bir Arap'tan alındığı belirlendi. ALLAH KORUSUN BİR HATA OLMASIN MİT elemanları ile Ömer Güney daha sonra, tehlikenin boyutu ile kaçılacak yollar konusunda konuşuyor. Ardından konuşma şöyle gelişiyor: MİT ELEMANI: Tabancayı kimin satın aldığı ortaya çıkarılabilir mi? ÖMER GÜNEY: Hayır, bir paket içinde geliyor. MİT ELEMANI: Tekrar planı konuşalım. En küçük bir hata olmamalı. Allah korusun, sen bizim için önemlisin. Diğerleri değil. Bu konuşmanın 12 Ocak'ta internete konulduğu belirtilirken, Alman istihbaratı BND'nin (Bundesnachtrichtendienst), cinayetlerde MİT'in parmağı olduğuna inandığı ve bu yüzden MİT ile ilişkisini artık daha sınırlamadan yana olduğu açıklandı. BANA BİR ŞEY OLURSA AÇIKLA Der Spiegel'in yarın çıkacak sayısında ayrıca diğer ayrıntılara da yer veriliyor. Ömer Güney'in bu konuşma kayıtlarını bir arkadaşına teslim ettiği ve kendisine bir şey olması halinde basına vermesini istediği öğrenildi. Cinayetleri araştıran Fransız savcıların da MİT'ten şüphelendiği belirtilirken, bir Alman yetkili, "Eğer bu belge sahte çıkarsa, şaşırırım. Çünkü o zaman insanı yanıltabilecek kadar gerçek olduğunu söyleyebilirim" dedi. Ayrıca, çeşitli kamera kayıtlarına ulaşıldığını ve büro içinde Ömer Güney ile Sakine Cansız'ın görüntülerinin yer aldığına ve 9 Ocak 2013 günü Güney'in saat 12.56'da elinde bir çanta ile bürodan çıktığının görüldüağü belirtildi. ALMANYA: ARTIK BİLGİ VERMEYİZ Ayrıca MİT'in bir yazısının da tespit edildiği ve burada PKK'lı bir kadının infaz edilmesi konusunun işlendiği belirtildi. Böylece MİT ile bağlantıların giderek güçlendiği, Alman güvenlik birimlerinin kişilere ait bilgileri artık MİT'e vermekte daha dikkatli olmayan başlayacağı açıklandı. Der Spiegel, AB'ye girmek isteyen bir ülkenin, AB topraklarında cinayet işletmesinin uluslar arası ilişkilerde çok büyük etkisi olacağını, zaten kırılgan olan ilişkileri iyice gereceğini açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574088.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574088.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e76d632f8851c567b71f38442fbabe01c7265386 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574088.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Eğer paralel devlet kurulduysa...'. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Parti Meclisi toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. MYK toplantısının ardından toplanan PM'ye başkanlık eden Kılıçdaroğlu, kesinleşmemiş belediye başkanı adaylarının belirlenmesi çalışmalarına da başkanlık etti. CHP lideri, 17 Aralık'ın üzerinden çok zaman geçtiğini dile getirerek; "17 ... CHP Genel Başkanı , partisinin Parti Meclisi toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. MYK toplantısının ardından toplanan PM'ye başkanlık eden Kılıçdaroğlu, kesinleşmemiş belediye başkanı adaylarının belirlenmesi çalışmalarına da başkanlık etti. CHP lideri, 17 Aralık'ın üzerinden çok zaman geçtiğini dile getirerek; "17 Aralık bizim tarihimizde rüşvet ve yolsuzluk açısından çok önemli bir tarih. Türkiye Cumhuriyeti'nde bu denli büyük bir yolsuzluğun yapıldığı hiç görüşmemiştir. Sıradan bir yolsuzluk değildir. Bu yolsuzluğun için toplumun çok dikkat etmediği farklı bir süreç var. Yabancı uyruklu birisinin 4 bakanı ele geçirmesi vardır .Rıza Sarraf'ın 4 bakanı açıkca yönetmesi vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nde Bakanlar Kurulu'nda görev yapan, Başbakan'ın bilgisi dahilinde yürütülen devlete karşı bir operasyon vardır. Kim bilir devletin hangi sırları verildi. Başbakan hep 'Paralel devlet' diyor. Eğer bir paralel devlet kurulduysa kurduran sensin. Senin hırsızlıkların ortaya çıktıktan sonra mı aklın başına geldi? Devleti soydular" diye konuştu. "LAMBAYI KİM YAKTI' DİYOR" Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek; "Bu kadar yolsuzluğu, pisliğe batmış bir insanın, hala milletin önüne çıkıpta ahkam kesmesini ben anlayamıyorum. Benim ar duygum buna izin vermiyor. Nasıl yapıyor bunu? İnsan evine kapanır, 3 gün sokağa çıkmaz. Her gün TV'ye çıkıyor. Ne kadar bağırırsan, senin o kadar hırsız olduğun anlaşılır. Eve hırsız girmiş bu hırsızı yakalamıyor, 'lambayı kim yaktı' diyor. Hırsız ortaya çıktı çünkü. Soruşturma sırasında savcıya müdahale edilirse, o yargıya müdahale sayılır. Bırakın müdahaleyi, savcıyı görevden aldılar. Biz, yargı kararlarının uygulanmadığı bir ülkeyiz" dedi. "AYNI MAHKEMELERDE YARGILANMAK İSTEMİYORLAR" Demokratikleşme paketini eleştiren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı; "Meclis'e yeni yasa teklifleri geliyor. Adına da 'demokratikleşme' paketi diyorlar. Ben merak ediyorum, yasak getiren bir paket nasıl demokratikleşme paketi olur? İnternet yasağı getiriyorsunuz, müdahale getiriyorsunuz, kamu görevlilerini yasayla görevden alıyorsunuz ki, mahkemeye başvuramasınlar. Adına demokratikleşme paketi diyorlar. Araya da biz itiraz etmeyelim diye bir iki şey ilave ediyorlar. Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıracağız. Günaydın Recep bey. Neden kaldırmak istiyorlar? Ucu kendilerine dokunacakta onun için. Aynı mahkemelerde yargılanmak istemiyorlar. Ama sen hiç meraklanma. CHP iktiradarında özel yetkili mahkemeler olmayacak, tarafsız ve bağımsız yargı olacak. Kul hakkı yiyenlerden de hesap soracak. Bu ülkede yolsuzluk yapanlar, kul hakkı yiyenler er veya geç hesaplarını verecekler. Bağımsız ve tarafsız yargıda verecekler." Kılıçdaroğlu'nun başkanlık ettiği PM toplantısında, belirlenmemiş belediye başkan adaylarının onaylanması bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574089.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574089.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..420272c8e5d7ace381eba7eae23bd70b227029aa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574089.txt @@ -0,0 +1 @@ +"F.Bahçe'yi lime lime doğradı". Bugün maçın ilk yarısına baktığımızda hakem kararları yönünden bir rezalet yaşandı. Tabiri caizse hakem Yunus Yıldırım "Fenerbahçe'yi lime lime doğradı" Maçın hemen başında Sivasspor'dan Kadir Bekmezci'nin elle oynaması çok açık bir penaltıydı. 6 hakemin görev ... Bugün maçın ilk yarısına baktığımızda hakem kararları yönünden bir rezalet yaşandı. Tabiri caizse hakem Yunus Yıldırım "Fenerbahçe'yi lime lime doğradı" Maçın hemen başında Sivasspor'dan Kadir Bekmezci'nin elle oynaması çok açık bir penaltıydı. 6 hakemin görev aldığı ve çizgi hakeminin dibinde olan bir pozisyonda hem çizgi hakemi hemde Yunus Yıldırım bunu nasıl göremez insanın aklı hafızası almıyor. Sonrasında Egemen'in faul bile yapmadığı pozisyon için sarı kart gösteriyor! Tabiki Egemen'in gördüğü karttan sonrasında yaptıkları kabul edilebilir bir davranış değil. Bunun kuşkusuz sorumlusu Yunus Yıldırım kırmızı karttan sonra yaşanan olayların büyümesinin sebebi gereksiz verilen sarı karttır. Bu olaylardan etkilenen Yunus Yıldırım verdiği hatalı kararlar avantajları oynatmaması, faulleri vermemesi, hakemin ne derece etkilendiğini gösteren bir durumdur. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574090.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574090.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3bbd363c70437e0e4c929ebde656c98394d33b05 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574090.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türk F-16′ları alarma geçti!. Hatay'ın Altınözü İlçesi'nde boş bir arazide patlamamış 1 el bombası bulundu. Suriye'ye ait bir uçağın Reyhanlı İlçesi'nin güneyinden sınıra doğru yaklaşması üzerine de bölgeye F-16 savaş uçaklarının gönderildiği açıklandı. Genelkurmay Başkanlığı'nca el bombası ile ilgili yapılan açıklamada, bir kişinin ihbarı ... Hatay'ın Altınözü İlçesi'nde boş bir arazide patlamamış 1 el bombası bulundu. Suriye'ye ait bir uçağın Reyhanlı İlçesi'nin güneyinden sınıra doğru yaklaşması üzerine de bölgeye F-16 savaş uçaklarının gönderildiği açıklandı. Genelkurmay Başkanlığı'nca el bombası ile ilgili yapılan açıklamada, bir kişinin ihbarı üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na sağlı Ziyaret Hudut Karakol Komutanlığı sorumluluk bölgesinde ekiplerin sevk edildiği belirtildi. Hacıpaşa-Antakya Karayolu'nun 10'uncu kilometresinde ve yolun Asi Nehri tarafında 5 metre doğusundaki bir tarlada, patlamamış el bombası bulunduğu ifade edildi. El bombası, Hatay İl Jandarma Komutanlığı Olay Yeri İnceleme Timi tarafından, Altınözü Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla imha edildi. F-16'LAR SINIRA GÖNDERİLDİ Genelkurmay Başkanlığı ayrıca, Suriye'ye ait bir adet SU-24 uçağının Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'ndeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nın güneyinden sınıra doğru yaklaşması üzerine bölgeye 2 adet F-16 uçağının gönderildiğini, Suriye uçağının sınıra 3.5 deniz mili kala geri dönerek bölgeden uzaklaştığını bildirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574091.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574091.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..55e2af8f267dab1f8b00288976c8dc4131cacfb3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_2_9/2574091.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gazeteciyi Erdoğan kovdurmuş!. Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'e verdiği talimatlara ilişkin yeni ses kayıtları ortaya çıktı. Ortaya çıkan son kayıt bir skandalın gerçek boyutunu da gözler önüne serdi. Sağlık sayfası editörü Dilek Şanlı'nın işine son verilmesiyle sonuçlanan olay daha önce de gündeme gelmişti. Ancak o ... Başbakan Erdoğan hakkındaki ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. son kayıtta Erdoğan'ın sağlık haberine müdahalesi görülüyor. Bu müdahalenin ardından Habertürk sayfa editörü Dilek Şanlı'yı kovmuştu. Başbakan Erdoğan'ın Habertürk'e verdiği talimatlara ilişkin yeni ses kayıtları ortaya çıktı. Ortaya çıkan son kayıt bir skandalın gerçek boyutunu da gözler önüne serdi. Sağlık sayfası editörü Dilek Şanlı'nın işine son verilmesiyle sonuçlanan olay daha önce de gündeme gelmişti. Ancak o dönem 'oto sansür' olarak algılanan olayın aslında Başbakan Erdoğan ile Ciner Medya Grubu'nun tepe ismi Mehmet Fatih Saraç arasında yapılan telefon görüşmesinden sonra yaşandığı anlaşıldı. Twitter'da 'Haramzadeler' isimli hesaptan gizli ses kayıtlarının yayınlanmasının ardından ortaya çıkan gerçekler son günlerde Türkiye'nin gündemine oturdu. Önce MHP Lideri Devlet Bahçeli, ardından kamuoyu yoklamaları ve anketlerin sonuçlarının değiştirilmesi derken şimdi de insanların işinden olmasına sebep olan bir olay ortaya çıktı. Diğer hesapları askıya alındığı için şu an 'HaramzadelerBUF' adını kullanan hesap yöneticisi/yöneticileri şok bir ses kaydı daha yayınladı. İŞTEN KOVULDU Ses kayıtlarında, Habertürk gazetesi sağlık sayfası editörü Dilek Şanlı'nın haberi yapmasının ardından Başbakan Erdoğan, Mehmet Fatih Saraç'ı arayarak sitem ediyor. Bu görüşmenin ardından Mehmet Fatih Saraç, Fatih Altaylı'yı arıyor. Bu görüşmelerin ardından ise Dilek Şanlı ile birlikte 3 kişinin işine son veriliyor. İşten çıkarmalar yaşandıktan sonra Başbakan'ın baş danışmanı ve İstanbul Milletvekili 'ı arayan Mehmet Fatih Saraç, Dilek Şanlı ile birlikte 3 kişinin işine son verdiğini ifade ediyor. Akdoğan'ın "Bunu kasıtlı mı yapmışlar?" sorusuna da "Evet" yanıtını veriyor. NE OLMUŞTU? Habertürk Gazetesi Sağlık Sayfası Editörü Dilek Şanlı, 24 Eylül 2013 tarihli gazetede bir anne babanın feryadını ve kendi ağızlarından söylediği sözleri sağlık safyasının manşetine taşıdı. Anne babanın sözlerini "tırnak içinde" veren Şanlı, "Bu mu sağlıkta çağ atladığı iddiasında olan Türkiye?" başlığını atmıştı. Bu başlıktan bir kaç gün sonra ise Dilek Şanlı'nın görevine gazete yönetimi tarafından son verildi. O günlerde bu işten çıkarma olayı, 'otosansür' olarak nitelendirilmişti. Ancak şimdi gerçek ortaya çıktı. Şanlı'nın işine son verilmesinin asıl sebebi Başbakan Erdoğan'ın açtığı telefonmuş. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579533.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579533.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c128f6f6fac35c4cb95963302dd23ca096f3e142 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579533.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tayyip'in jeneratörcüsü!. Başbakan'ın dünürü Osman Ketenci olduğu iddia edilen kişi villada jeneratör olmadığını söylemesi üzerine Başbakan Erdoğan, 'Jeneratör alın, jeneratör olmazsa olmaz, Cemil'e söyleyelim de Cemil'den oraya bir jeneratör alalım' diyor. Başbakan Erdoğan'ın jeneratörün temin edilmesi ile ilgili bahsettiği Cemil adlı kişinin ... Bugün internete sızdırılan ve Başbakan Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında dikkat çeken bir bölüm ise Başbakan'ın jeneratör isteğiydi. Başbakan'ın dünürü Osman Ketenci olduğu iddia edilen kişi villada jeneratör olmadığını söylemesi üzerine Başbakan Erdoğan, 'Jeneratör alın, jeneratör olmazsa olmaz, Cemil'e söyleyelim de Cemil'den oraya bir jeneratör alalım' diyor. Başbakan Erdoğan'ın jeneratörün temin edilmesi ile ilgili bahsettiği Cemil adlı kişinin ise Aksa Jeneratör'ün ve Kazancı Holding'in patronu Şaban Cemil Kazancı olduğu tahmin ediliyor. Maddi değeri villalara yapılan harcamalara bakılınca hayli düşük olan jeneratörleri Erdoğan'ın yandaş iş adamı Kazancı'dan ücretsiz temin etmeye çalışması ise dikkat çekti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579535.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579535.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f84303ee950e5286deb10d481148891ae6c99b7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579535.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarraf: 'O...spu ile memurun bahşişini başında verin'. 1954913829 TİB ID ile kaydedilen 01.03.2013 tarihinde saat 13.21'de Rıza Sarraf ile Rüçhan Bayar arasındaki görüşmede Başbakan'ın "Sarraf ülkesine katkı yapan birisi" ve 'Hayırsever bir iş adamı" sözleriyle nitelediği ve övdüğü Rıza Sarraf'ın dedesinin öğütleri dikkat çekiyor. Sızdırılan kayıtlarda Rıza ... Rıza Sarraf'ın hükümet içinde rüşvet yedirmesine kanıt görüşmeler Haramzadeler tarafından sızdırıldı. 1954913829 TİB ID ile kaydedilen 01.03.2013 tarihinde saat 13.21'de Rıza Sarraf ile Rüçhan Bayar arasındaki görüşmede Başbakan'ın "Sarraf ülkesine katkı yapan birisi" ve 'Hayırsever bir iş adamı" sözleriyle nitelediği ve övdüğü Rıza Sarraf'ın dedesinin öğütleri dikkat çekiyor. Sızdırılan kayıtlarda Rıza Sarraf ile görüşen Rüçhan Bayar, hükümet kanadında bir birim ile görüşmeye başladıklarını ve 'yedirmelerinin' gerektiğini söylüyor ve 30-40 bin dolarlık bir ROLEX saat hediye etmeleri gerektiğini söylüyor. Ancak bunlar için önce ilişkilerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine Rıza Sarraf da 'Ben olsam ben de öyle yaparım' diyor. Rıza Sarraf, dedesinin her zaman söylediği 'O...spu ile memurun bahşişini başında verin' cümlesini Bayar'a söylüyor. Bayar ise Sarraf'ı onaylayarak rüşvetin önceden verilmesi halinde daha sonra herkesin işlerini daha ucuza yapacağını söylüyor. Bayar'ın 'Hiç ihtiyacımız olmayan adamlara dünya para veriyoruz. Sonra işimiz düştüğünde parayla çözemeyeceğimiz işi çözeriz' sözleri ise dağıtılan rüşvetin miktadına dikkat çekiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579539.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579539.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..37cc7cf7c566b5803fc699ed67c27a3f0c9eb423 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579539.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'nin HSYK başvurusuna iade. Anayasa Mahkemesi, HSYK'nın yapısını değiştiren Kanun'un iptali istemiyle CHP'nin yaptığı başvuruyu inceleyerek, dava dilekçesindeki eksiklikler nedeniyle CHP'ye iade etti. CHP'nin ise dava dilekçesindeki eksiklikleri tamamlayarak Pazartesi günü HSYK düzenlenmesinin iptali için 3. kez Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi, HSYK'nın ... AYM usul eksikliği nedeniyle dilekçeyi CHP'ye geri gönderdi. Anayasa Mahkemesi, HSYK'nın yapısını değiştiren Kanun'un iptali istemiyle CHP'nin yaptığı başvuruyu inceleyerek, dava dilekçesindeki eksiklikler nedeniyle CHP'ye iade etti. CHP'nin ise dava dilekçesindeki eksiklikleri tamamlayarak Pazartesi günü HSYK düzenlenmesinin iptali için 3. kez Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören 6524 sayılı kanunun iptali için CHP'nin açtığı davayı bazı eksikler nedeniyle iade etti. Dava dilekçesinde iptali istenen hükümlerin bazı fıkraları için iptal istemi gerekçesi yazıldığı, bazıları için ise yazılmadığı, bu durumun da dilekçede "eksiklik" olarak değerlendirildiği gerekçesiyle iade edilen dava dosyası tekrar Anayasa Mahkemesi'ne taşınacak. Edinilen bilgiye göre, CHP dava dilekçesindeki eksiklikleri tamamlayarak pazartesi günü 6524 sayılı kanunun iptali için 3. kez Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579540.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579540.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b2372210161ab4f06f108f036cae3f4a6ea06296 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579540.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan'dan öğretmen atamaları açıklaması. Avcı, temmuz ayındaki KPSS sonuçlarına göre ağustos ayında 40 bin öğretmen atanacağını açıkladı. TBMM Genel Kurulu'nda dershaneleri kapatan tasarıya ilişkin görüşmeler sürüyor. Milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlayan Bakan Avcı, öğretmen ataması yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorulara şu cevabı verdi: "Haziran ayından sora ... Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, mart ayında öğretmen ataması yapılmayacağını söyledi. Avcı, temmuz ayındaki KPSS sonuçlarına göre ağustos ayında 40 bin öğretmen atanacağını açıkladı. TBMM Genel Kurulu'nda dershaneleri kapatan tasarıya ilişkin görüşmeler sürüyor. Milletvekillerinin sözlü sorularını yanıtlayan Bakan Avcı, öğretmen ataması yapılıp yapılmayacağı yönündeki sorulara şu cevabı verdi: "Haziran ayından sora temmuz ayında KPSS yapılacak. Ağustos ayında 40 bin öğretmen adayını atayacağız. Mart ayında atama yok. Ocak'ta 10 bin atama yaptık." diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579541.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579541.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..10b75f4bf1d90773b84d317292a9c6e1e35977b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579541.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kartal'a uçmak haram. Spor Toto Süper Lig'in 23. hafta mücadelesinde Beşiktaş, MP. Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan mücadelede ilk yarı 0-0 eşitlikle sona erdi. İkinci yarıda ise iki takımında atakları gol getirmeyince puanlar paylaşıldı. Beşiktaş'ta Hugo Almeida 76. dakikada ... Spor Toto Süper Lig'in 23. hafta mücadelesinde Beşiktaş, MP. Antalyaspor ile 0-0 berabere kaldı. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan mücadelede ilk yarı 0-0 eşitlikle sona erdi. İkinci yarıda ise iki takımında atakları gol getirmeyince puanlar paylaşıldı. Beşiktaş'ta Hugo Almeida 76. dakikada yaşadığı sakatlık sebebiyle sahadan sedye ile ayrılmak zorunda kaldı. Bu sonucun ardından Beşiktaş puanını 43'e yükseltti. MP. Antalyaspor ise puanını 25'e yükseltti. Süper Lig'in 24. haftasında Beşiktaş, Eskişehirspor'u konuk edecek. MP. Antalyaspor ise evinde Rizespor'u ağırlayacak. BEŞİKTAŞ - MP ANTALYASPOR STAT: Atatürk Olimpiyat YAYIN: Lig TV HAKEM: Çağatay Şahan BEŞİKTAŞ: Tolga, Necip, Pedro, Ersan, Motta, Veli, Atiba, Jones, Olcay, Holosko, Almeida TEKNİK DİREKTÖR: Slaven Bilic MP ANTALYASPOR: Fornezzi, Koray, Boum, Giray, Vederson, Serkan, Enoh, Murat, Uğur İnceman, Köksal, Diarra TEKNİK DİREKTÖR: Samet Aybaba KARŞILAŞMADAN DAKİKALAR 90' Aynı kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza alanına yapılan ortada savunmanın müdahale ettiği topu alan Motta rakiplerinden sıyrılıp şutunu çekti ama top üstten dışarıya gitti. 90' Beşiktaş gole çok yaklaştı. Holosko'nun sağ kanattan kale sahasına çevirdiği topa Koray son anda müdahale etti ve top kornere gitti. 85' Antalyaspor'da oyuncu değişikliği. Lamine Diarra oyundan çıkarken Semih Şentürk oyunda. 80' Sağ kanattan gelişen Beşiktaş atağında Holosko hızla ceza alanına girdi ve son çizgiye inip topu kale sahasına çevirdi ama savunma son anda topu uzaklaştırdı. 75' Siyah beyazlılar gole yine çok yaklaştı ama ceza alanı içine yapılan ortada Almeida, topa iki kez vurdu ama önce Fornezzi ardından savunma topu uzaklaştırdı. Dönen topa bir kez daha vurmak isteyen Almeida yerde kaldı ve penaltı bekledi ama oyun devam etti. 71' Beşiktaş'ta oyuncu değişikliği. Olcay Şahan oyundan çıkarken Ömer Şişmanoğlu oyunda. 69' Antalyaspor'da oyuncu değişikliği. Köksal Yedek oyundan çıkarken Emrah Başsan oyuna girdi. 66' Sol kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza alanına yapılan ortada savunma topu uzaklaştırdı. 64' Antalyaspor gole çok yaklaştı. Sağ kanattan ceza alanına giren Köksal, yerden pasını Murat'a verdi ama Murat'ın vuruşu etkisiz kaldı. 61' Bir başka Beşiktaş atağında Olcay'ın ceza alanı dışından sert şutunda top yandan dışarıya gitti. 59' Beşiktaş gole çok yaklaştı. Olcay'ın ara pasında Almeida topa tam vuracaktı ama araya giren savunma topu kornere gönderdi. 58' Beşiktaş'ta oyuncu değişikliği. Jermaine Jones oyundan çıkarken Oğuzhan Özyakup oyunda. 57' Kendi yarı sahasında topla buluşan Uğur İnceman, ceza sahası içerisine doğru hareketlenen Lamine Diarra'yı görüyor. Pasında ceza sahası içinde topla buluşan Lamine Diarra, kalabalık savunmaya rağmen vuruş açısını yakalıyor. Topu sağ ayağına çektikten sonra uzak kale direğine doğru vuruşunu yapıyor. Vuruşunda top kaleci Tolga Zengin'de kalıyor. 53' Gelişen Beşiktaş atağında sağ kanada atılan pasa Olcay hareketlendi ama savunma topu taca gönderdi. 50' Gelişen Beşiktaş atağında Olcay'ın ara pasında ceza alanı sol çaprazında topa hareketlenen Holosko, Boum'dan sıyrılamadı ve top dışarıya gitti. 47' Sağ kanattan gelişen Beşiktaş atağında Jones'un ara pasına Almeida topa hareketlendi ama kaleci Fornezzi topu uzaklaştırdı. 46' İkinci yarı Antalyasporlu oyuncuların vuruşuyla başladı. D.A. Beşiktaş - Antalyaspor mücadelesinin ilk yarısı 0-0 sona erdi. 45' Hakem Çağatay Şahan ilk yarının sonuna 1 dakika ilave ediyor. 44' Orta alanda gerçekleşen ikili mücadelede Serkan, Veli'ye faul yaptı. 40' Orta alandan kazanılan serbest vuruşun başına Gökçek Vederson geçiyor. Arka direğe doğru ortasında top kaleci Tolga Zengin'de kalıyor. 37' Antalyaspor yarı alanında gerçekleşen ikili mücadelede Enoh, Necip'e faul yaptı ve karar serbest vuruş. 35' Orta alanda gerçekleşen ikili mücadelede Serkan'a sert bir faul yapan Veli sarı kart gördü. 34' Siyah beyazlı oyuncular etkili paslarla rakip ceza alanına kadar gittiler ama son olarak Almeida'nın topuğuyla şık pasında araya savunma girdi. 29' Beşiktaş, ceza alanının hemen dışında topla buluşan Diarra, rakibini geçip ceza alanına girmek istedi ama aynı anda faul de yaptı. 26' Sol kanattan gelişen Antalyaspor atağında Serkan'ın pasında topla son çizgide buluşan Vederson'un yaptığı orta dışarıya gitti. 24' Bir başka Beşiktaş atağında rakip ceza alanı ön bölümünde Holosko'nun pasında topla buluşan Olcay'ın ceza alanına aşırdığı top kaleci Fornezzi'de kaldı. 22' Gelişen Beşiktaş atağında Olcay'ın pasında topla buluşan Motta'nın ceza alanına ortasında top doğrudan dışarıya gitti. 18' Gelişen Beşiktaş atağında ceza alanı dışında sol çaprazda topla buluşan Olcay'ın ceza alanına koşu yapan Holosko'ya pası biraz hızlıydı ve kaleci Fornezzi topun sahibi oldu. 16' Sol kanattan etkili gelişen Beşiktaş atağında Motta'nın ceza alanına ortasında Almeida topa kafa vurmak isterken kaleci Fornezzi'ye faul yaptı. 14' Gelişen Antalyaspor atağında Diarra'nın pasında topla buluşan Murat'ın ceza alanına ara pasında Koray topa hareketlenmedi. 12' Antalyaspor yarı alanının ortalarında topla buluşan Atiba, Uğur'dan sıyrılmak isterken yerde kaldı ve karar serbest vuruş. 9' Sol kanattan gelişen Antalyaspor atağında uzun topa hareketlenen Diarra için ofsayt bayrağı kalktı. 5' Hugo Almeida Giray Kaçar ile girdiği ikili mücadele sırasında pasını vermek isterken top yüzüne isabet ediyor. Ve kısa süreli bir sakatlık geçiriyor. 3' Bu kez sağ kanattan gelişen Antalyaspor atağında Murat'ın ceza alanına ortasında top kaleci Tolga'da kaldı. 2' Orta alanda topla buluşan Eyong Enoh, sağ kanattan savunma arkasına koşu yapan arkadaşı Köksal Yedek'i düşünüyor. Ancak pasında Köksal Yedek ofsayt pozisyonunda kalıyor. 1' Hakem Çağatay Şahan'ın düdüğü ile maça Beşiktaş başlıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579571.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579571.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f4e4b0d626822fa98ebc76cfe88e72dc340909a1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579571.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dersaneler kanunu Meclis'ten geçti. Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasarı 22 red oyuna karşı 226 kabul oyuyla yasalaştı. Kanuna göre, dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde çalışan ve emeklilik, yaşlılık, malullük ... TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen dershaneler yasası, 22 red oyuna karşı 226 kabul oyuyla yasalaştı. Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tasarı 22 red oyuna karşı 226 kabul oyuyla yasalaştı. Kanuna göre, dershaneler ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde çalışan ve emeklilik, yaşlılık, malullük aylığı almayan eğitim personeli, gerekli şartları taşımaları halinde öğretmen unvanlı memur kadrolarına atanabilecek. Atamalarda, KPS şartı aranmayacak, sözlü sınavda başarılı olmak yeterli sayılacak. Kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle, belirlenen hizmet bölge ve hizmet alanlarında istihdam edilecek eğitim personeli, sağlık özrü hariç 4 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak. Bakanlıkta istihdam edilenleri, ayrıldıkları özel eğitim kurumlarından kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyecek. Özel okul öğrencileri için eğitim öğretim desteği Özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim gören öğrenciler için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrencinin okul türüne göre her kademede okulun öğrenim süresini aşmamak üzere, eğitim ve öğretim desteği verilebilecek. Bu kapsamda eğitim ve öğretim desteğinden özel okul öncesi eğitim kurumlarından eğitim alanlar da 48-66 ay arasında olmak şartıyla en fazla bir eğitim öğretim yılı süresince yararlandırılabilecek. Eğitim ve öğretim desteği, bakanlıkça eğitim kademelerine göre her bir derslik için belirlenen asgari öğrenci sayısının üzerinde ve derslik başına belirlenen azami öğrenci sayısını geçmemek üzere verilebilecek. Eğitim ve öğretim desteği; yörenin kalkınmada öncelik derecesi ve gelişmişlik durumu, öğrencinin ailesinin gelir düzeyi, eğitim bölgesinin öğrenci sayısı, desteklenen öğrenci ve öğrencinin gideceği okulun başarı seviyeleri ile öncelikli öğrenciler gibi ölçütler, ayrı ayrı veya birlikte dikkate alınarak verilebilecek. Dönüşüm süreci Dönüşüm programı kapsamındaki kurumları, aynı amaç ve niteliklerinin korunması şartıyla devir alanlar, bu madde hükümlerinden bakanlığın izniyle yararlandırılabilecek. Dönüşüm sürecinin bitiminde, dönüşme talebinde bulundukları örgün eğitim kurumunun taşıması gereken şartları karşılayamayanların kurum açma izinleri iptal edilerek faaliyetlerine son verilecek. Bu durumdaki kurumlardan, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları eğitim ve öğretim desteği, istisna, muafiyet ve haklar ile diğer teşviklerin parasal tutarının, ilgili teşvikten yararlandırılma tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içerisinde ödenmesi yapılacak tebligatla ilgililerden istenecek. Dershaneler 1 Eylül 2015'e kadar devam edecek Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal olan dershaneler ile bu kanunla yapılan düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015'e kadar devam edebilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Eylül 2015 tarihine kadar başvuranları, belirlenecek esaslara göre uygun görülmesi halinde öğretim kurumlarına dönüşüm programına alacak. Dönüşüm programına alınan kurumların, 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitimine kadar mevzuatta öngörülen şartları karşılamaları kaydıyla dönüşebilecekleri okul ve diğer kurum türleri ile dönüşüm esas ve usulleri bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek. Özel okullarda görev yapan öğretmenlerin haftalık ders saati sayısının 30 saati geçemeyeceği hükmü ile özel okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceği yönündeki hüküm yürürlükten kaldırılacak. Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğüne verilen sınav faaliyetlerini yürütme görevi, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bırakılacak. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı inceleme organı olacak Kanun, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına yönelik düzenlemeler de yapıyor. Başkanlık, bakanlığın karar organı yerine inceleme organı olacak. Talim Terbiye Kurulu toplantısında, hizmet birimleri amirlerine oy kullanma hakkı getirildi. Kurulda görüşülen konularla ilgili bakan onayıyla görevlendirilen ilgili birim amiri veya amirleri, kurul toplantısına katılacak ve oy kullanabilecek. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı ve üyesi, müsteşar yardımcısı, genel müdür, strateji geliştirme başkanı, inşaat ve emlak grup başkanı ve grup başkanı ile il müdürlerinin görevi, bu düzenlemenin yayımı tarihinde sona erecek. Yurt dışı teşkilatındaki atamalar Yurt dışı teşkilatı kadrolarına sürekli görevle atanabilmek için atanılan tarih itibariyle en az bir yıldır bakanlıkta ya da üniversitelerde çalışmak; görevlendirmenin yapılacağı ülkenin resmi dilini veya Almanca, Fransızca ya da İngilizceden birini bilme şartı aranacak. Yurt dışı sürekli görev süresi 3 yıl olacak. Bu süre bir katına kadar uzatılabilecek. Bakanlık tarafından görevlendirilen öğretmenlerin yanında Avrupa ülkelerinde vatandaşlık hakkına ya da süresiz oturma ve çalışma iznine sahip, gerekli şartları taşıyanlar arasından bakanlıkça mahallinde sözleşmeli statüde öğretmen istihdam edilecek. İl Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, İl ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü, Eğitim Denetmeni, Okul ve Kurum Müdürü, Müdür Başyardımcısı ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapanların hizmet süresine veya isteğe bağlı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek. Yurt içi veya dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan, ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programlar uygulanan okul ve kurumlar ile bakan onayıyla doğrudan bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri bakan tarafından yapılacak. İl Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesinde oluşturulan Eğitim Denetmenleri Başkanlığında maarif müfettişi ve müfettiş yardımcıları istihdam edilecek. Yurt dışında ikamet eden vatandaşların talepleri ve Dışişleri Bakanlığının teklifi doğrultusunda açılan, eğitim işbirliği ve ikili anlaşma olmaması nedeniyle kaynak aktarılamayan okulların ihtiyacı olan hizmet binası, eğitim araç ve gereçleri, donatım, bakım ve onarım, kefalet ücreti ve kira giderleri için genel bütçeden kaynak sağlanacak. Görevden alınacaklar Kanunda, bütçe ve personele ilişkin geçiş hükümleri de belirlendi. Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı kadrolarında bulunanlar ile bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevleri, düzenlemenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek. Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve Genel Müdür kadrolarında bulunanlar Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanacak. Grup Başkanı ve il müdürü kadrolarında bulunanlar grup başkanı ve il müdürü kadrolarına; diğerleri ile şahsa bağlı şube müdürü kadrolarında bulunanlar ise eğitim uzmanı kadrolarına getirilecek. Grup Başkanı ve İl Müdürü kadrolarına atananlar, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne bağlı hizmet içi eğitim enstitülerinde görevlendirilecek. Eğitim uzmanı kadrolarına atananlar, bakanlık merkez ve taşra teşkilatında bakan tarafından belirlenen birimlerde sürekli görevle istihdam edilecek. Kanun yürürlüğe girdiği tarihte Milli Eğitim Başdenetçisi, Milli Eğitim Denetçisi ve İl Eğitim Denetmeni kadrolarında bulunanlar Maarif Müfettişi, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarında bulunanlar ise Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarına atanacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579583.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579583.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..615c55501fde123519907bc79adf2744ac629ec8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579583.txt @@ -0,0 +1 @@ +19′luk haydut Merve'ye ayak kelepçesi. Hollanda'da soygun yapan, adam vuran, rehin alan, çalan ve gasp eden Merve Enise Bircan isimli 19 yaşındaki Türk kızı ve erkek arkadaşı Marcos, dün acilen mahkemeye çıkarıldı. Merve ile erkek arkadaşının, Hollanda'ya sınır dışı kararı için mahkemeye çıkarıldığı ve orada ... Hollanda'da soygun yapan, adam vuran, rehin alan, çalan ve gasp eden Merve Enise Bircan isimli 19 yaşındaki Türk kızı ve erkek arkadaşı Marcos, dün acilen mahkemeye çıkarıldı. Merve ile erkek arkadaşının, Hollanda'ya sınır dışı kararı için mahkemeye çıkarıldığı ve orada yargılanacakları belirtildi. AYAKTA ZİNCİR, PARMAKTA YÜZÜK Güzel Merve, Unna Polis Merkezi'ndeki hücresinden işte böyle ayakları zincirli olarak çıkarıldı. Bild Gazetesi, Merve'nin zincirli halini işte böyle görüntüledi. Sol parmağında altın bir nişan yüzüğü bulunan Merve, daha sonra polis arabasına bindirildi ve erkek arkadaşı gibi, ayakları zincirli olarak mahkeme binasına getirildi. Hakim karşısında ise ayaklarındaki zincirler açıldı. 17 GÜN SONRA UYURKEN YAKALANDI 17 gün boyunca Hollanda ve Almanya sınırında dehşet yaşatan çift, bir çok kişiyi soymuş, bir kişiyi vurmuş, bazı aileler ile sürücüleri rehin almıştı. Çift, Schwerte'de bir otelde uyurken baskın yapan özel tim polisleri tarafından yakalanmıştı. Otel personeli ise, çiftin kendilerinde kaldığını fark edince korkudan kendilerini mutfağa kilitlemişlerdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579592.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579592.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d070c906e85c745a374735f5cca745a0a162e04e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579592.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reza'nın yurtdışı yasağı kalkacak mı?. CHP'li Sezgin Tanrıkulu, 17 Aralık soruşturmasında tahliye edilen Reza Zarrab'la ilgili sunduğu soru önergesinde; "20 Şubat 2014 tarihinde sağlık tetkikleri bahanesiyle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Reza Zarrab'ın o gün Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirdiği bazı üst düzey yetkililerle ... Sezgin Tanrıkulu, Bülent Arınç'ın yanıtlaması istemiyle Rıza Sarraf hakkında soru önergesi verdi. CHP'li Sezgin Tanrıkulu, 17 Aralık soruşturmasında tahliye edilen Reza Zarrab'la ilgili sunduğu soru önergesinde; "20 Şubat 2014 tarihinde sağlık tetkikleri bahanesiyle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Reza Zarrab'ın o gün Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirdiği bazı üst düzey yetkililerle görüştüğü iddiası doğru mudur?" diye sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin , Reza Zarrab'la ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı 'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu önerge, şu soruları yöneltti; "28 Şubat 2014 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 17 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'nun kilit isimlerinden Reza Zarrab'ın hakkındaki Yurtdışına Çıkış Yasağı'nın kaldırılacağı iddiası doğru mudur? -Adım adım aklama operasyonunun son halkasının, Reza Zarrab'ın sırları ile birlikte bir an önce Türkiye yi terk etmesi için hakkındaki yurtdışı yasağının kaldırılmasıyla tamamlanacağı iddiası doğru mudur? -Reza Zarrab'ın kendisiyle yapılan pazarlıklar sonucu Dubai'ye gitmeyi kabul ettiği iddiası doğru mudur? -20 Şubat 2014 tarihinde sağlık tetkikleri bahanesiyle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülen Reza Zarrab'ın o gün Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirdiği bazı üst düzey yetkililerle görüştüğü iddiası doğru mudur? -Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirdiği üst düzey yetkililer kimlerdir? -Reza Zarrab'ın 20 Şubat 2014 tarihinde sağlık tetkikleri bahanesiyle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülmesinin bir oyunun parçası olduğu ve o gün Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kendisiyle yapılan pazarlıklar sonucu başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP'yi rahatlatacak şekilde hazırlanmış bir belge imzaladığı iddiası doğru mudur? -O görüşmede Reza Zarrab'a serbest bırakılacağı ve Türkiye'yi terk etmesinin sağlanacağı sözünün verildiği iddiası doğru mudur?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579613.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579613.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..88a3f6a69ead8db8b403dde401d785721cdaff05 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579613.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP'nin kanalında manidar hata. AKP'ye yakınlığıyla bilinen ve Kanal 7 grubunun haber kanalı olarak Haber 7 adıyla yayın hayatına başlayan ardından ismini Ülke TV olarak değiştiren televizyon kanalında yayınlanan bant, şaşkınlık yarattı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan ... AKP'ye yakınlığıyla bilinen Kanal 7 grubunun kanalı Ülke TV'de, AKP'lileri kızdıracak bir hata yapıldı. AKP'ye yakınlığıyla bilinen ve Kanal 7 grubunun haber kanalı olarak Haber 7 adıyla yayın hayatına başlayan ardından ismini Ülke TV olarak değiştiren televizyon kanalında yayınlanan bant, şaşkınlık yarattı. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan ile ilgili çıkan ses kaydını çarpıtarak yalanlamaya çalıştığı ortaya çıkan Haber7 internet sitesinin de televizyon kanalı olan Ülke TV'de dün akşam AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yayınlandığı haberde manidar bir hata yapıldı. 'GECE GÜNDÜZ ÇALIYORUZ' Topbaş dün Sultangazi'de bir miting düzenlemiş ve burada vatandaşlara, yapmak istediklerini ve icraatları anlatmıştı. Bu haberin yayınlandığı haber bülteninde KJ bandında ise "Gece gündüz demeden ÇALIYORUZ, çalışacağız" yazısı yer aldı. TOKİ'DE "ÇALIYORUZ" HATASI Ülke TV'de yapılan bu hata ilk değildi. Geçtiğimiz ay TOKİ Dergisinin tanıtımının önsözünde Başbakan Erdoğan'ın isminin altında bulunduğu yazıda 'Sevdamız Türkiye sevdasıdır. Sonuna kadar,son nefesimize kadar sorumluluk bilinciyle çalıyoruz" yazılmış ve bu hata sosyal medyada gündem olmuştu. AKP'Lİ VEKİLDEN "AK PARTİ ÇALIYOR" GAFI AKP İzmir Milletvekili Rifat Sait ise yaklaşık bir hafta önce attığı bir tweette, AKP'li vekillerin Meclis'te tam kadro çalıştığını yazmak isterken "TBMM'de AK Parti vekilleri tam kadro çalıyor. Muhalefette 20 nöbetçi vekil var" yazmış, hatasını fark ettikten sonra "Tam kadro çalışıyor" yazacaktım, sehven hata yapıldı." demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579615.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579615.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..df5b23d105d942070e37a5556a78f696360bef7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579615.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rezalet Yüzyıl Son Dem. Hazırlanan videoda Star Tv'de yayınlanan "Muhteşem Yüzyıl" dizisi üzerinden, Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan konu ediliyor. Videoda, hala tartışılan Şehzade Mustafa'nın boğulma sahnesi üzerinden, Başbakan ve oğlu Bilal Erdoğan'a gönderme yapılıyor. Bilal Erdoğan'ın Şehzade Mustafa, Başbakan'ın ise Kanuni Sultan Süleyman ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili sosyal medyada da montajlama yöntemiyle bir video hazırlandı. Hazırlanan videoda Star Tv'de yayınlanan "Muhteşem Yüzyıl" dizisi üzerinden, Başbakan Erdoğan ve Bilal Erdoğan konu ediliyor. Videoda, hala tartışılan Şehzade Mustafa'nın boğulma sahnesi üzerinden, Başbakan ve oğlu Bilal Erdoğan'a gönderme yapılıyor. Bilal Erdoğan'ın Şehzade Mustafa, Başbakan'ın ise Kanuni Sultan Süleyman olduğu videoda, dizi de geçen konuşmaların yerine, tartışılan ses kayıtları yer alıyor. Videonun sonunda, "Muhteşem Yüzyıl" dizisinde kullanılan, "Muhteşem Yüzyıl" "Son Dem" isminin yerine, "Rezalet Yüzyıl" "Son Dem" isminin kullanıldığı görülüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579618.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579618.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bda1c4c43023c43c411b31a977c36148812693cf --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579618.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cepten internet ucuzlayacak. ÖİV'nin kaldırılmasından sonra cep telefonundan internete girmenin ucuzlaması bekleniyor. Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre gelecek günlerde TBMM'ye gelecek torba yasa kapsamında ÖİV'nin kaldırılması gündeme gelecek. Söz konusu verginin kaldırılmasıyla 3G bağlantıdan önceki döneme denk gelen 2009 yılında yüzde 15'ten ... Kablolu, kablosuz ve mobil internet kullanıcılarından alınan yüzde 5'lik Özel İletişim Vergisi (ÖİV) kaldırılıyor ÖİV'nin kaldırılmasından sonra cep telefonundan internete girmenin ucuzlaması bekleniyor. Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre gelecek günlerde TBMM'ye gelecek torba yasa kapsamında ÖİV'nin kaldırılması gündeme gelecek. Söz konusu verginin kaldırılmasıyla 3G bağlantıdan önceki döneme denk gelen 2009 yılında yüzde 15'ten yüzde 5'e düşürülen vergi kaldırılacak. Böylece kullanıcıların kablolu, kablosuz ve mobil internet kapsamında ödediği faturalar düşecek. Bu vergi indiriminde özellikle son dönemde hızla artan internet kullanıcılarının etkili olduğu ifade ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579620.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579620.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e4d02b60a172e6efc5e81f8be5cf332d1a65be9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579620.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mümtazer Türköne'ye hapis cezası. Mümtazer Türköne'yi 1 yıl hapse mahkûm eden İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi, cezada indirim yapmadı. Sabah gazetesinin haberine göre, mahkeme sanığın "ileride suç işlemekten çekineceği" kanaaatiyle cezanın ertelenmesine karar verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579622.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579622.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..de118200781861ac0e050027a4d87d18707b8c5e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579622.txt @@ -0,0 +1 @@ +Altın ve döviz kazandırdı. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,46 oranında değer kazandı. Haftalık olarak Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 1,45 kazanımla 628,00 lira oldu. Önceki hafta sonu 92,65 lira olan 24 ayar külçe altının gram ... 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı haftalık bazda yüzde 1,46 değer kazandı Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,46 oranında değer kazandı. Haftalık olarak Cumhuriyet altınının satış fiyatı yüzde 1,45 kazanımla 628,00 lira oldu. Önceki hafta sonu 92,65 lira olan 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 94,00 liraya, geçen hafta sonu 619,00 lira olan Cumhuriyet altınının satış 628,00 liraya yükseldi. Bu hafta avronun satış fiyatı yüzde 1,30 oranında, Amerikan dolarının satış fiyatı yüzde 0,96 oranında değer kazandı. Haftalık bazda Borsa İstanbul'da (BIST) işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 2,09 gerilerken, BIST 100 endeksi 1.332,30 puan azalarak 62.553,32 puan oldu. Bu hafta, borsa yatırım fonları yüzde 1,22, bireysel emeklilik fonları yüzde 0,21, gruplara yönelik emeklilik fonları yüzde 0,43, esnek yatırım fonları yüzde 0,41, hisse senedi yoğun yatırım fonları yüzde 2,72, karma yatırım fonları yüzde 1,18 oranında değer kaybetti, emtia yatırım fonları yüzde 2,08, fon sepeti yatırım fonları yüzde 1,58, para piyasası yatırım fonları yüzde 0,17, tahvil bono yatırım fonları yüzde 0,04, uluslararası yatırım fonları yüzde 1,42 oranında değer kazandı. Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasasında, ağırlıklı ortalamalara göre çeşitli vadelerdeki bono ve tahvillerin haftalık net getirileri ise yüzde 0,19 ile yüzde 0,24 arasında gerçekleşti. Bu hafta sonunda ortalama faizleri yüzde 10,30 dolayında olan haftalık reponun net getirisi de yüzde 0,18 oldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579730.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579730.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5f70ac90819e7ad7b6c6583cd80c8cb129ec8b47 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579730.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Topbaş AKM'yi karakola çevirdi'. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül seçim çalışmaları kapsamında Beykoz'da vatandaşlarla buluştu. Küçükköy meydanında kendisini karşılayan kalabalığa bir konuşma yapan Sarıgül, İBB Başkanı Topbaş'a seslenerek, " Yolun buralardan hiç geçmedi mi ? Bu alana iş makinalarını sokup ne ... Mustafa Sarıgül, Kadir Topbaş'ın "Atatürk Kültür Merkezini adeta bir karakola dönüştürüldüğünü" söyledi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül seçim çalışmaları kapsamında Beykoz'da vatandaşlarla buluştu. Küçükköy meydanında kendisini karşılayan kalabalığa bir konuşma yapan Sarıgül, İBB Başkanı Topbaş'a seslenerek, " Yolun buralardan hiç geçmedi mi ? Bu alana iş makinalarını sokup ne yapmayı düşünüyorsun ? Burayı şahıslara mı vermeyi düşünüyorsun ? Şu anda gelen iş makinalarının görevleri ne olacak ? Seçimlere 30 gün gibi çok kısa bir süre kaldı. Belediyedeki bütün ihaleleri durdur. İstanbul'un köprülerini, bilbordlarını AK Parti il Başkanı gibi kullanma" diye konuştu. SALICI'DAN TEPKİ CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'yla birlikte vatandaşları selamlayan Sarıgül seçim otobüsüyle Beykoz Tokatköy'e geçti. Sahilde otobüsü durduran Sarıgül ve Salıcı basın mensuplarını sorularını yanıtladı.Sarıgül'ün milletvekili adayı olacağı şeklindeki iddialara yanıt veren CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, " Sayın Sarıgül adayımız olarak seçime giriyor. Sayın Sarıgül'ü biz İBB Başkanı yapacağız" dedi.17 Aralık operasyonu kapsamında tutuklu kimsenin kalmamasını da değerlendiren Salıcı, "Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, bizzat başbakanın, bütün kadroların ayıbıdır" diye konuştu. 2-B SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ Boğazı arkasına alıp açıklama yapan Sarıgül de " İstanbul Boğazı'nı korumamız lazım. Denizi korumamız lazım. Kuzey ormanlarını korumamız lazım. 2-B sorununun mutlaka çözmemiz gerekiyor. 2-B'ler şahıslara çıkar sağlamaktan başka bir şey değil. Mağdur olan binlerce yurttaşımız var. Onlar huzurlu olsunlar. 2-B sorununu akılcı yollarla çözeceğiz. Kuzey Ormanları'nı mutlaka koruyacağız. Koruyamazsak İstanbul'u koruyamayız. İstanbul'u susuzluğa mahkum ederiz" diye konuştu. YASAKÇI BELEDİYE İBB'nin bazı metro ve metrobüs istasyonlarında bazı stantlara izin vermediği yönündeki iddialar hakkındaki düşüncesi sorulan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, " Büyükşehir belediyesi özgürlüklere izin vermiyor. Hiç bir demokratik ülkede meydanları emniyet mensupları korumaz. Sayın Topbaş Taksim Meydanı'nı emniyet mensuplarına korutuyor" dedi. Atatürk Kültür Merkezinin adeta bir karakola dönüştürüldüğünü söyleyen Sarıgül açıklamalarını şöyle sürdürdü: Hiç bir kültür merkezi karakol olarak kullandırılamaz. Atatürk Kültür Merkezi, çevik kuvvet mensuplarımız konaklama noktası. Dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde, sayın Topbaş'ın yaptığını hiç bir belediye başkanı yapmaz. Halkına meydanları kapatan bir başkanın aday olması dahi doğru değildir. 100 BİNLİK PLANI YAPACAĞIZ Mal varlığıyla ilgili bir soruya da "Bizim mal varlığımız zaten açıktır" yanıtını veren Sarıgül, Beykoz Polenezköy için açıklanan imar planını da eleştirdi. Sarıgül, " Polenezköy'de açıklanan imar planı orda yapılacak yollar, doğayı mahvedecek. Bire bir, gittim baktım. İstanbul'un 100 binlik planlarını sayın Erdoğan, sayın Topbaş kendi yaptıkları planlar şahısların çıkarlarıyla çakışmadı. O nedenle biz gelir gelmez 100 binlik planı derhal yapacağız. İstanbul mutlaka planlı büyüyecek" şeklinde konuştu. Sokakları dolaşan Sarıgül karşısına çıkan vatandaşlarla sarılıp, tokalaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579757.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579757.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c8028afc64767050476bf9ea5f8579a1996e898a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579757.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ankara'da polis müdahalesi!. Ankara Kızılay'da 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan işadamı Rıza Sarraf, bakan çocukları Barıs Güler,Salih Kaan Çağlayan ile Özgür Özdemir, Hikmet Tuner'in tahliye edilmesini protesto eden gruba polis müdahale etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579758.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579758.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8fffb9c5e3ebeb3e0991054a42f2760448725c9b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579758.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fenerbahçe – Gençlerbirliği. Spor Toto Süper Lig'in 2. yarısında deplasmanlarda yaşadığı kayıplar nedeniyle sıkıntı yaşayan lider Fenerbahçe sahasında Gençlerbirliği'ni konuk ediyor. Fenerbahçe'de sakatlıkları devam eden Alves ve Webo'nun yanısıra Cristian Baroni de cezası nedeniyle yok. STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEM: Cüneyt Çakır ST: 19.00 ... Spor Toto Süper Lig'in 23. haftasında Fenerbahçe evinde Gençlerbirliği'ni ağırlıyor. Spor Toto Süper Lig'in 2. yarısında deplasmanlarda yaşadığı kayıplar nedeniyle sıkıntı yaşayan lider Fenerbahçe sahasında Gençlerbirliği'ni konuk ediyor. Fenerbahçe'de sakatlıkları devam eden Alves ve Webo'nun yanısıra Cristian Baroni de cezası nedeniyle yok. STAT: Şükrü Saracoğlu HAKEM: ST: 19.00 YAYIN: Lig TV FENERBAHÇE: Volkan, Gökhan, Egemen, Bekir, Caner, Kuyt, Mehmet Topal, Emre, Alper, Sow, Emenike TEKNİK DİREKTÖR: Ersun Yanal GENÇLERBİRLİĞİ: Ramazan, Hakan, Kulusic, Gosso, Uğur, Petrovic, Doğa, Radzku, Zec, Jimmy, Stancu TEKNİK DİREKTÖR: Mehmet Özdilek \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579759.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579759.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..99ac1907904c36dc5f187ea1a662957b030a2cbc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579759.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gezi Parkı kapatıldı. Gezi Parkı kapatıldı. Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi girişine çok sayıda polis konuşlandırıldı. Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın önü de polisler tarafından çembere alındı. Taksim'de yolsuzluk protestosu yapılacağını bilgisi üzerine çok sayıda polis, bu bölgede konuşlandı. Polis Taksim'e giren noktalarda geniş güvenlik ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579761.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579761.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..445691f8d1b942d5be6a03891ef0cfdc5b3ec6a7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579761.txt @@ -0,0 +1 @@ +İşte AKP'nin taşımalı mitingi. Bu kapsamda bindirme kıtaları için valiliklerden araç istendiğini gösteren belge Twitter'a düştü. Isparta Valiliği tarafından İl müdürlüklerine gönderilen "araç isteği" belgesinde "Sayın Başbakan'ımızın refakatlerindeki heyete ihtiyaç olan kurumunuza ait sivil plakalı araçların (araç üzerinde logo ve amblem bulunmayan) tamamının 26-27 ... Yayınlanan ses kayıtları sebebiyle yerel seçimlere oldukça sarsıntılı giren AKP, mitinglerde kalabalık bir görüntü vermek için valileri harekete geçirdi. Bu kapsamda bindirme kıtaları için valiliklerden araç istendiğini gösteren belge Twitter'a düştü. Isparta Valiliği tarafından İl müdürlüklerine gönderilen "araç isteği" belgesinde "Sayın Başbakan'ımızın refakatlerindeki heyete ihtiyaç olan kurumunuza ait sivil plakalı araçların (araç üzerinde logo ve amblem bulunmayan) tamamının 26-27 Şubat 2014 tarihlerinde Burdur Valiliği emrine görevlendirilmesini ve sonucundan bilgi verilmesini önemle rica ederim." ifadelerine yer verildi. Belge tüm il müdürlüklerine dağıtıldı. Todays Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, belge ile birlikte miting alanında çekilen araç fotoğraflarını da Twitter'dan paylaştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579770.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579770.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c29bcc3ede773881db63c4e05ecf91c2b0279418 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579770.txt @@ -0,0 +1 @@ +Evlenmeyi teşvik için söylenmiş.... Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarındaki, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Fethullah Gülen'in bekar ve çocuk sahibi olmamalarıyla ilgili sözleri için "Başbakanımız evlenmenin ehemmiyetini belirtmek için söylemiştir. Yoksa kimseyi rencide etmek için ... Bakan Veysel Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarından yaptığı 'onlar çocuksuz anlamaz' sözlerini savundu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarındaki, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Fethullah Gülen'in bekar ve çocuk sahibi olmamalarıyla ilgili sözleri için "Başbakanımız evlenmenin ehemmiyetini belirtmek için söylemiştir. Yoksa kimseyi rencide etmek için söylemiştir. Evlenmeyi teşvik için söylenmiş bir söz. Bekar olanlara da bir şey dediğimiz yok" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579773.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579773.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..42d365735965781cc381c8901f3a40c062159fe5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579773.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reza Zarrab ve Süleyman Aslan'ın ses kaydı. Haramzadeler isimli grubun, Twitter'dan paylaşıp Youtube'da yayınladığı videoda, Reza Zarrab'ın serbest bırakılmasını, "AKP'de Başbakan'ın talimatıyla BAKAN seviyesinde takip edildiği" belirtiliyor. Ayrıca video da Reza Zarrab'ın olası bir yakalanma durumuna karşılık Süleyman Aslan'a ÖZEL HAT verdiği de öne sürülüyor. İKİLİ ARASINDA ... Haramzadeler şimdi de 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında tutuklanan Reza Zarrab ve Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan arasında geçtiği iddia edilen konuşma yayınladı. Haramzadeler isimli grubun, Twitter'dan paylaşıp Youtube'da yayınladığı videoda, Reza Zarrab'ın serbest bırakılmasını, "AKP'de Başbakan'ın talimatıyla BAKAN seviyesinde takip edildiği" belirtiliyor. Ayrıca video da Reza Zarrab'ın olası bir yakalanma durumuna karşılık Süleyman Aslan'a ÖZEL HAT verdiği de öne sürülüyor. İKİLİ ARASINDA GEÇEN KONUŞMA İSE ŞÖYLE Görüşmek için geç saatleri seçen Aslan, Reza Zarrab'a 'Rıza Bey rahatsız etmiyorum umarım' şeklinde hitaplarda bulunuyor. Süleyman Aslan konuşma sırasında hattının özel olduğunu ve yalnızca Zarrab'ın kendisinde bulunduğunu söylüyor. Reza ise normal konuşmalarını da diğer hattan yapacaklarını söylüyor. Daha sonra ikili arasında geçen diyalog, hesaplara aktarılan hesaplara geçen paraların miktarlarıyla devam ediyor. Süleyman Aslan "Önümüzdeki 3 gün içerisinde 35 dolar filan kart parası ödeniyor. Hesaplara geçiyor. Botaş ödüyor. Bilginiz olsun" deyince Reza Zarrab da "E güzel oluyor zaten bize gelecek. Bugün geldi bir 40 filan." dedi. Aslan tekrar "Bir 7 filan yarın geçiyor heralde" diyor. Sarraf da "20 daha var 20 - 25 daha var" şeklinde cevap veriyor. Reza Zarrab görüşme esnasında sık sık  Süleyman Aslan'a kendisiyle yüz yüze görüşmek istediğini söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579775.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579775.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..85b1bd74bc948bcad69f6aa4620fd508d7513473 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579775.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'liler para saçtı!. Çok sayıda partilinin katıldığı eyleme, DİSK üyesi bir grupta destek verdi. Eylemde yapılan basın açıklamasında konuşan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök; "İlk defa bir hükümet, hakkındaki bu  belgeli kanıtlı ağır iddialar karşısında 'Meclis'e soruşturma komisyonu kuralım yargılanmak ve ben o ... CHP Ankara İl Başkanlığı önünde toplanan partililer, sahte 30 milyon Euro'yu dağıtarak yolsuzluk ve rüşvet iddialarını protesto etti. Çok sayıda partilinin katıldığı eyleme, DİSK üyesi bir grupta destek verdi. Eylemde yapılan basın açıklamasında konuşan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök; "İlk defa bir hükümet, hakkındaki bu  belgeli kanıtlı ağır iddialar karşısında 'Meclis'e soruşturma komisyonu kuralım yargılanmak ve ben o komisyonda aklanmak istiyorum' diyemiyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 4 bakan, oğullarının adı rüşvet ve yolsuzluk iddialarına karıştığı için istifa etti. Yine tarihte ilk defa bir adalet bakanı hakkında iki tane fezleke düzenlendi. Hala 'bir soruşturma komisyonu kurulsun ve orada aklanalım' diyemiyorlar. Diyemeyecekler. Çünkü herşey ortada, herşey apaçık meydanda. Hakimleri, savcıları, emniyet mensuplarını değiştirerek kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Ama aklayamayacaklar" dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından üzerinde 'Para yerine geçmez' yazan sahte 30 milyon euro tutarındaki banknotlar dağıtıldı. Yoldan geçen vatandaşların ilgisini çeken protesto olaysız bir şekilde son buldu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579776.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579776.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3f9118590dffe719fd81505cb905fa9e9a2ddca5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579776.txt @@ -0,0 +1 @@ +MHP Boğaziçi Köprüsü'nü kapattı. 5 dakika süren eylem sonunda grup, basın açıklaması yaparak dağıldı. 26 Ocak tarihinde MHP'nin basın danışmanı Cengiz Akyıldız partisinin Esenyurt seçim irtibat bürosunda silahla öldürülmüştü. Olay sonrası 9 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 7'si sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldı. 2 kişi ... Milliyetçi Hareket Partili (MHP) bir grup Cengiz Akyıldız'ın Esenyurt'ta öldürülmesini protesto ederek Boğaziçi Köprüsü'nü trafiğe kapattı. 5 dakika süren eylem sonunda grup, basın açıklaması yaparak dağıldı. 26 Ocak tarihinde MHP'nin basın danışmanı Cengiz Akyıldız partisinin Esenyurt seçim irtibat bürosunda silahla öldürülmüştü. Olay sonrası 9 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 7'si sevk edildikleri adliyede serbest bırakıldı. 2 kişi tutuklandı.Olayı protesto etmek isteyen yaklaşık 50 MHP'li Boğaziçi Köprüsü'nün iki yakasını da trafiğe kapadı. Türk bayrakları ve Cengiz Akyıldız'ın fotoğraflarını taşıyan grup 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları attı. Grup adına yapılan açıklamada"İstanbul'un birçok bölgesinde terör saldırısı yapılmaktadır. Cengiz Akyıldız'ın öldürülmesi ile ilgili 9 kişi gözaltına alınmış 7'si serbest bırakılmıştır. Bugün boğazın iki tarafında da trafiği kapattık. Sayın İstanbulluların 3 dakikalık basın açıklamamıza saygıyla yaklaşacağına inanıyorum." denildi. Yapılan açıklama sırasında Boğaziçi Köprüsü'nde kısa sürede araç kuyrukları oluştu. Sürücüler kornalarına basarak durumu protesto etti.Grup basın açıklamasının ardından araçlarına binerek olaysız dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579860.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579860.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..63ad1c54614607dc133b5125367a957b24910701 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579860.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tahliye hatırası. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz ay hazırlanan Adli Tıp raporunun ardından Ergenekon Davası'ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Malatya İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun tedbiren tahliyesine karar verdi. İleri düzeyde siroz hastası ... Kanser hastası Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Silivri Cezaevi'nden böyle uğurlandı... Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz ay hazırlanan Adli Tıp raporunun ardından Ergenekon Davası'ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Malatya İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun tedbiren tahliyesine karar verdi. İleri düzeyde siroz hastası olan ve cezaevinde yatarken karaciğer kanseri olduğu ortaya çıkmıştı. Çapa Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu Başkanlığı tarafından "Cezaevi koşullarında kalması uygun değildir" şeklinde rapor verilen Hilmioğlu'nun cezaevindeki son fotoğrafları sosyal paylaşım sitesi Twitter'da hesabında paylaşıldı. 6 YILDIR SİLİVRİ'DE Ergenekon davası kapsamında 6 senedir Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve "Neden tutuklu olduğumu hala bilmiyorum" diyen gazeteci yazar Tuncay Özkan'a ait olan @ATuncayOzkan hesabından Hilmioğlu ile tahliye hatırası olarak fotoğraflar yayınlandı. Tuncay Özkan sağlık durumu günden güne kötüye giden can dostu Fatih Hilmioğlu için kaygılandığını belirtiyordu. Fatih Hilmioğlu'nu koğuş arkadaşları Yalçın Küçük, Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Aykut Şükre böyle uğurladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579861.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579861.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..457717a4f1f3ebf45f7735b5e02fbcbe5f6a1798 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579861.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 1 Mart 2014 çekilişi. 6 bilen bir kişi, 1 milyon 493 bin 25 lira ikramiye kazandı Sayısal Loto çekilişinde 6 bilen bir kişi, 1 milyon 493 bin 25 lira 25 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 306 kişi ... Sayısal Loto 1 Mart 2014 çekilişi yapıldı. Kazandıran numaralar 5, 18, 23, 29, 38 ve 41 olarak belirlendi. 6 bilen bir kişi, 1 milyon 493 bin 25 lira ikramiye kazandı Sayısal Loto çekilişinde 6 bilen bir kişi, 1 milyon 493 bin 25 lira 25 kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 306 kişi 2 bin 55 lira 55'er kuruş, 4 bilen 15 bin 395 kişi 31 lira 5'er kuruş, 3 bilen 263 bin 159 kişi ise 5 lira 5'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 928 bin 991 lira 25 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlinin kuponunu, İstanbul-Kağıthane'teki bir bayiden yatırdığı belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 562 bin 714 lira 58 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 873 bin 109 lira 17 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579863.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579863.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..94c8fa222f52f8dece7b8bb82d15c15f159ceb77 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579863.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Ya bakan evlatları ya vatan evlatları'. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "İzlediniz buradan görüntüleri, size dinlettiler. Dinleten arkadaşlarımıza gelmişler polisler, demişler ki 'bu yayını kesin.' Kim gönderiyor, başyalan gönderiyor bunları, 'hırsızlığım ortaya çıkmasın' diye" konuştu. Kılıçdaroğlu, Bursa Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Kürsüye Bursaspor atkısıyla çıkan Kılıçdaroğlu, "Başbakan ... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Önümüzde seçim var, tercih şu; ya bakan evlatları, ya vatan evlatları. Bakan evladına oy veriyorsan soygunu göze alıyorsun, asla şikayet etmeyeceksin" dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "İzlediniz buradan görüntüleri, size dinlettiler. Dinleten arkadaşlarımıza gelmişler polisler, demişler ki 'bu yayını kesin.' Kim gönderiyor, başyalan gönderiyor bunları, 'hırsızlığım ortaya çıkmasın' diye" konuştu. Kılıçdaroğlu, Bursa Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Kürsüye Bursaspor atkısıyla çıkan Kılıçdaroğlu, "Başbakan Kemal" sloganlarıyla karşılandı. Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için bu ülkede sizin onayınızla inşallah Başbakan olacağım" dedi. Hırsızların iş başında olduğunu, ancak CHP olduğu sürece bu ülkede kimsenin halka kastedemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, AK Parti'ye oy veren yurttaşlara da seslenerek, "Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğiz dediler, bugün takke düştü kel göründü, kim hırsız, kim namuslu ortaya çıktı" dedi. -"MİLYONLARI ÇALANLAR DIŞARIDA, CEBİNİZE DİKKAT EDİN" Başbakan Erdoğan'ı bir kez daha istifaya davet eden Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan artık başbakanlık koltuğunda oturamaz. Yalan söyleyenden, hırsızdan başbakan olmaz. Türkiye'nin en az yarısı şaibeli bir insanın başbakanlık koltuğunda oturduğuna inanıyor. Eğer siz bu ülkede namuslu bir siyaset istiyorsanız adresinizi değiştirin; adres hırsızların adresi değil, adres CHP'dir artık" diye konuştu. Kahramanmaraş'ta bir çocuğa 17 lira çaldığı için 17 ay hapis cezası verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Milyonları çalanları daha dün dışarı saldılar. Cebinize dikkat edin, eğer cebinizde bir el varsa bilin ki o el başçalanın elidir" ifadelerini kullandı. -"30 MART'TA HIRSIZLARI SIFIRLAYIN"- Temiz, düzgün, namuslu siyaset için birlikte mücadele çağrısı yapan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Bursa'dan çağrı yapıyorum; başçalan seni kaç lira tatmin ediyor, emin ol Türkiye'de ve dünyada yardım kampanyası başlatacağım, düş bu milletin yakasından. 17 lira çalan çocuk 17 ay hapiste, 1 milyonu çalan sizin aranızda. Hırsızlara izin vermeyin. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir hükümet açıkça devleti soymaya kalkmıştır ve soymuştur. Polisleri, savcıları, adli kolluk yönetmeliğini, HSYK'yı değiştirdiler, Bilal oğlanı ifade vermeye göndermediler, paraları sıfırladılar. Yüce Türk milletine tek bir şey düşüyor, 30 Mart'ta hırsızları sıfırlayın." -"HIRSIZLAR ÇIKTI, VATANSEVERLER SİLİVİRİ'DE"- Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluklarını Hollywood'da filmini yapacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Başçalan'ın hikayesi olarak Hollywood filmlerinde olacak, göreceksiniz. Bir hükümet bir devleti nasıl soyuyor filmini yapacaklar. Hırsızlar çıktı, vatanseverler nerede? Silivri'de değil mi? Önümüzde seçim var, tercih şu ya bakan evlatları, ya vatan evlatları. Bakan evladına oy veriyorsan soygunu göze alıyorsun, asla şikayet etmeyeceksin açlıktan nefesin de koksa 'ben hükümete oy verdim, yere bakacak halim kalmadı' diyeceksin. Ya vatan evladına vereceksin, millet için çalışacak, millete hesap verecek, namuslu adam olacak" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın adının artık "Başçalan" olduğunu, bu nedenle TBMM Grubunda milletvekillerine "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan" diye soru önergeleri vermemelerini söylediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Açıkça söylüyorum; bir hırsızla, namuslu bir adam karşı karşıya gelemez" şeklinde konuştu. -MEYDANDA TAPELERE POLİS ENGELİ- Kılıçdaroğlu miting alanına gelmeden önce ise Çanakkale ve Yalova'da olduğu gibi, Bursa'da da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları, platforma kurulan dev ekrandan izletildi. Ancak, tapelerin dinletildiği sırada sivil kıyafetli, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin tapelerin izlenmesini engellemek istediği belirtildi. Polislerin "bu görüntüleri kaldırın" dediği ifade edilirken, ses tapelerinin yansıtılmasına devem edilmesi üzerine tutanak tutulduğu kaydedildi. Tutanağın işleme konulup konulmamasına ise başsavcılığın karar vereceği belirtildi. -KILIÇDAROĞLU, "BAŞYALAN GÖNDERİYOR BUNLARI"- Kılıçdaroğlu da konuşmasında, "İzlediniz buradan görüntüleri, size dinlettiler. Dinleten arkadaşlarımıza gelmişler polisler, demişler ki 'bu yayını kesin.' Kim gönderiyor, başyalan gönderiyor bunları, 'hırsızlığım ortaya çıkmasın' diye. Meydan meydan gezeceğim, köy köy gezeceğim kul hakkı yiyenlerden hesap soracağım. Onlar sanıyorlar ki iki tane polis gönderecekler biz de korkacağız. Sen gelsen, senin yedi sülalen gelse korkmayacağız" diyerek tepki gösterdi. -"ULAN KİM OLUYORSUN SEN?"- Kılıçdaroğlu, diktatörlerin halkın haber alma kaynaklarını tıkadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Buraya gelip ses kayıtlarını izletmeyin diye baskı yaptıkları gibi. Sanıyorlar ki biz havuz medyasındanız. Ulan sen kim oluyorsun da buradan kalkacaksın bizi yasaklayacaksın, kim oluyorsun sen? Senin fiyakan, senin müteahhitlerine söker. Buradan söylüyorum, bu başçalan değil kim olursa olsun hiç kimse bize asla diz çöktüremez, biz onlara diz çöktüreceğiz" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579866.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579866.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..502b8d298e03baf995c27335cca2f40b26219449 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579866.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kasetler montajlar Pensilvanya'dan çıkıyor. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin Türkiye'ye aşkla hizmet etmeye çalışırken birilerinin kendilerine "komplo" düzenlediğini belirterek, "Bu komplonun arkasında kim var? Pensilvanya'daki bir zat var. 17 Aralık komplosunun fikir babası o. Kasetler oradan çıkıyor, montajlar oradan çıkıyor" ... Erdoğan, Denizli mitinginde yine Gülen'e yüklendi: 17 Aralık komplosunun fikir babası o. Kasetler oradan çıkıyor, montajlar oradan çıkıyor. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerinin Türkiye'ye aşkla hizmet etmeye çalışırken birilerinin kendilerine "komplo" düzenlediğini belirterek, "Bu komplonun arkasında kim var? Pensilvanya'daki bir zat var. 17 Aralık komplosunun fikir babası o. Kasetler oradan çıkıyor, montajlar oradan çıkıyor" dedi. Başbakan Erdoğan, Özay Gönlüm Meydanı'nda Denizli mitingine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Kırklareli'nden zor ayrıldığını bu nedenle de Denizli'ye geç kaldığını söyleyen Erdoğan, kendisini dinleyen vatandaşlardan helallik istedi. Konuşmasının başında Denizli'yi ve ilçelerini tek tek sayarak selamladığını söyleyen Erdoğan, 5 yıl içinde Denizli'ye 7. ziyaretini yaptığını söyledi. Milli mücadele döneminde Türkiye'nin çok cesur olduğunu ve çok çalıştığını söyleyen Erdoğan, "Meyve veren ağaç taşlanır. İçeride eser ürettiği için, hizmet ürettiği için, yatırım yaptığı için AK Parti taşlanıyor. Türkiye'de ne sıkıntısı var biliyor musunuz? Türkiye'de muhalefet sıkıntısı var. Türkiye'de muhalefet yok. Türkiye'de biz muhalefetsiz iktidar yapıyoruz. Sıkıntımız bu" dedi. -"ANAYASA MAHKEMESİ'NE DAHİ BAŞVURMAYI BECEREMEYEN BU ADAMLAR BU ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEK?"- Türkiye'nin 2023 hedeflerine emin adımla yürüdüğünü söyleyen Erdoğan, miting alanında asılı olan ve Avrupa ülkelerinin büyüme hızlarının yazılı olduğu pankartı gösteren Erdoğan, Türkiye'nin büyüme hızının diğer ülkelere fark atarak yüzde 4 olduğuna işaret etti. 17 Aralık'ta Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak için "komplonun" devreye sokulduğunu belirten Erdoğan, "Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir zamanında, hiçbir darbeci bunlar kadar acziyet içine düşmedi. Dünyada çok başarısız darbe girişimi var ama hiç bir darbeci bunlar kadar başarısız olmamış. Bunlar kadar aciz, bunlar kadar gülünç duruma düşmemiş. 17 Aralık darbesi CHP'nin desteği ile yapılacaktı. CHP Meclis'te gerilimi artıracak, tahrik edecek, Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek için üzerine düşeni yapacaktı. Öyle anlaşmışlardı. Gel gör ki bir Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı dahi beceremediler. Yıllardır her yasayı hemen Anayasa Mahkemesi'ne taşırlar. Bu sefer elleri ayaklarına dolaştı. Ey rabbim sen ne büyüksün. 2 kez gittiler ikisinde de başları önlerinde geri döndüler" dedi. Anayasa Mahkemesi'ne HSYK düzenlemesine ilişkin CHP'nin yaptığı iptal başvurularının her ikisinin de iade edildiğini hatırlatan Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'ne dahi başvurmayı beceremeyen bu adamlar bu ülkeyi nasıl yönetecek? İnanın bunların eline 5 koyun teslim edin kaybedip gelirler" diye konuştu. -"17 ARALIK KOMPLOSUNUN FİKİR BABASI PENSİLVANYA'DAKİ BİR ZAT"- Kasetler silsilesinin devam edip gittiğini, herkesin "montajcı" olduğunu belirten Erdoğan, CHP Genel Başkanı 'nu sert sözlerle eleştirdi. CHP'nin ve MHP'nin büyükşehir yasasına karşı çıktığını ve bu yasayı da Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğüne işaret eden Erdoğan, "Bunlar hangi yüzle sizin karşınıza gelecekler. Hangi yüzle, 'burayı biz iyi yönetiriz' diyecekler. Bunları buradan kovmanız lazım be. Kovmanız lazım bunları, burdan bunlar eli boş dönmeli. Eskiden bu tiplere teneke çalarlardı biliyorsunuz. Bunlara bunu yapmak lazım" şeklinde konuştu. Denizli'yi çok farklı bir noktaya taşıyacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Fakat biz bu aşla yürürken birileri geliyor bize komplo düzenliyor. Bu komplonun arkasında kim var? Pensilvanya'daki bir zat var. 17 Aralık komplosunun fikir babası o. Kasetler oradan çıkıyor, montajlar oradan çıkıyor. Ya bunlarda zerre kadar itikadi noktada da düşünme yok. Sevgili Peygamberimizi miraçtan indirip kamyonete bindirip o şekilde arkasından gidiyorlar kendi televizyonlarında. Böyle bir şey olabilir mi ya? Çıkmış beddualar yapıyor. Yav bırakın bir Müslümanı, bizim değerlerimizde, bizim inancımızda bir Müslüman Müslüman'a değil herhangi bir insana dahi beddua etmez. Bedduaya lanet, duaya davet biz buradayız" açıklamasında bulundu. -"PENSİLVANYA'YA KAÇMADAN ÖNCE: 'CEBRAİL TÜRKİYE'DE PARTİ KURSA DESTEKLEMEM' DİYOR"- Başbakan Erdoğan, "Pensilvanya'daki bir zat" diye bahsettiği Fethullah Gülen'in ismini vermeden merhum gazeteci Savaş Ay'ın onunla yaptığı röportajı kendisini dinleyen vatandaşlarla şu şekilde paylaştı: "O zaman Türkiye'de, daha kaçmamıştı. Amerika'ya Pensilvanya'ya daha kaçmamıştı. Türkiye'deydi. O yaptıkları röportajda Savaş Ay'a diyor ki; 'Cebrail Türkiye'de parti kursa desteklemem.' Çok enteresan, bu kadar kibir şuursuzca maalesef gördüğünüz gibi farklı sınırları zorlayan ifadeler. Neden, güya siyasete karşı da onun için. Bu zat çıkmış Türkiye'de hükümet devirmeye, Türkiye'de fitne üretmeye çalışıyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579867.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579867.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3fe5cae04f0ba8caaf66cf49989957eb7cef4f5e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_1/2579867.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balyoz davasında önemli gelişme!. Balyoz Davası'nda 20 yıl hapis cezası onanan emekli Orgeneral Çetin Doğan ve 6 yıl hapis cezası onanan emekli Albay Hakan Büyük'ün avukatı Hüseyin Ersöz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 31 Ocak 2014 tarihinde başvurarak, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 9 Ekim 2013 tarihli ... Davası'nda 20 yıl hapis cezası onanan emekli Orgeneral Çetin Doğan ve 6 yıl hapis cezası onanan emekli Albay Hakan Büyük'ün avukatı Hüseyin Ersöz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na 31 Ocak 2014 tarihinde başvurarak, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 9 Ekim 2013 tarihli Davası'nda onama kararına itiraz etti. Ersöz, dilekçesinin ekinde Poyrazköy Davası'na bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin TÜBİTAK uzmanlarına hazırlattığı 5 No'lu harddiske ilişkin bilirkişi raporunu göndererek, onama kararının düzeltilerek, müvekkillerinin tahliyesini talep etti. TÜBİTAK RAPORU VE YENİDEN YARGILAMA TALEPLERİNİN REDDİNE İLİŞKİN KARAR İSTENDİ Avukat Ersöz'ün talebini değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, itirazlarda yeniden yargılama için delil olarak gösterilen 20 Ocak 2014 tarihli TÜBİTAK bilirkişi raporunu ve yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin kararı istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Hüseyin İnce imzasıyla 17 Şubat 2014 tarihinde Davası'na bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilen yazıda şu ifadelere yer verildi: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21 Eylül 2012 tarih ve 2010/283 Esas 2012/245 Karar sayılı hükmüne ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 09 Ekim 2013 gün ve 2013/9110 Esas- 2013/12351 Karar sayılı ilamına yönelik olarak bir kısım hükümlüler müdafilerinin yapmıs oldukları itiraz niteliğindeki taleplerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla kamuoyuna yansıyan ve hükümlü müdafilerinin dilekçe eklerinde fotokopi olarak sundukları, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ibraz edilen 20 Ocak 2014 tarihli "Dijital Adli Analiz Raporu" ve yine kamuoyuna yansıyan, mahkemenizin 03 Şubat 2014 tarihli "yargılamanın yenilenmesi taleplerinin reddine" ilişkin karar ile bu karara itiraz edildi ise, bunun sonucuna ilişkin kararın orjinal veya onaylı bir suretinin gönderilmesi rica olunur." MAHKEME GÖNDERDİ İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 19 Şubat 2014 tarihli yazının ekinde, TÜBİTAK görevlileri Erdem Alparslan, Burak Akoğuz ve Osman Pamuk tarafından "Dijital Adli Analiz Raporu ve eklerini" ve 3 Şubat, 2014 tarihli "yargılamanın yenilenmesi" talebinin reddine ilişkin kararı ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin 12 Şubat 2014 tarihli kararı Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582093.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582093.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2554c54fa7546d03107402e2cea20ab47995b893 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582093.txt @@ -0,0 +1 @@ +Merkel ile Ukrayna görüşmesi. Görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra, ağırlıklı olarak Ukrayna'daki son gelişmelerin ele alındığı öğrenildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel ile telefonda görüştü. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra, ağırlıklı olarak Ukrayna'daki ... Görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra, ağırlıklı olarak Ukrayna'daki son gelişmelerin ele alındığı öğrenildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel ile telefonda görüştü. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra, ağırlıklı olarak Ukrayna'daki son gelişmeleri ele alındı. Görüşmede, Ukrayna'da ve özellikle Kırım'daki olayların son derece kaygı verici olduğu, Ukrayna'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin mutlaka korunması, Kırım'daki çatışma ihtimalinin ortadan kaldırılması gerektiği; 16 Mart'ta yapılması öngörülen referandumun bu bağlamda hem son derece sakıncalı hem hukuka aykırı olduğu konularında iki liderin mutabık kaldığı belirtildi. Ukrayna'daki mevcut krizin aşılmasında uluslararası hukuk ile ikili ve çok taraflı anlaşmalar çerçevesindeki yükümlülüklere uyulmasının büyük önem taşıdığı vurgulanan görüşmede, ilki krizle ilgili olarak Uluslararası Temas Grubu ve Araştırma Komisyonu kurulmasına yönelik çalışmaların önem taşıdığını teyid ettikleri ifade edildi. İki liderin, görüşmede hâlihazırdaki durumun ciddiyetini göz önünde bulundurarak, BM Güvenlik Konseyi, AGİT Bakanlar Konseyi ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin en kısa sürede krizi ele alması gerektiği hususunda görüş birliğine vardığı belirtildi. Görüşmede ayrıca Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya'yla yakın ilişkileri, Kırım Tatar toplumuyla özel bağları ve doğrudan temas imkânları çerçevesinde, Uluslararası Temas Grubu'nun çalışmalarına katkı sağlamaya hazır olduğunu da ifade ettiği kaydedildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582095.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582095.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..13a6bc570ed20f1cbc42272592d622ac226b1b5b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582095.txt @@ -0,0 +1 @@ +Burak Erdoğan o gemiyi nasıl aldı. Bilal Erdoğan ile ilgili birçok ses kaydı internete sızdırıldı, hatta bir gün içinde birden fazla Bilal'in bulunduğu görüşmenin sızdırıldığı bile oldu. Haramzadelerin sızdırdığın son ses kaydında ise Başbakan Erdoğan'ın diğer oğlu, Bilal'in ağabeyi Burak Erdoğan var. Kayıtta yer alan iddiaya ... Haramzadeler bu kez Burak Erdoğan ile ilgili bir görüşme sızdırdı. Bilal Erdoğan ile ilgili birçok ses kaydı internete sızdırıldı, hatta bir gün içinde birden fazla Bilal'in bulunduğu görüşmenin sızdırıldığı bile oldu. Haramzadelerin sızdırdığın son ses kaydında ise Başbakan Erdoğan'ın diğer oğlu, Bilal'in ağabeyi Burak Erdoğan var. Kayıtta yer alan iddiaya göre; Burak Erdoğan 6. gemisini 15 miyon dolara alırken 1 kuruş bile para ödemedi. Paranın tamamı Albaraka Türk tarafından ödendi. Bu para ise 10 yıllığına sadece yüzde 0.49 krediyle verildi. Konuya ilişkin ilk görüşme Albaraka Türk Yöneticisi Turgut Simitçioğlu ile yolsuzluk soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Latif Topbaş arasında gerçekleşirken, 2. görüşmede Topbaş alınan kredinin ayrıntılarını Başbakan Erdoğan'a aktarıyor. İlk telefon görüşmesinde Mustafa Latif Topbaş'ın Burak Erdoğan'ı Turgut Simitçioğlu'na yönlendirdiği anlaşılıyor. Topbaş'ın 'Aman gemiyi kazık alıyor olmasınlar' sözü üzerine Simitçioğlu, 'yok, o babaları bu işten anlar, babaları bu işin piri, oğlanın babası bu işi biliyor' cevabını veriyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582097.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582097.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a138958ca798ac78375a52982b8c49c179d87755 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582097.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'a dev ekran şoku!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa mitinginin ardından Suruç Kaymakamlığı önünde düzenlenen Suruç Tüneli'nin açılış törenine katıldı. Suruç'ta tarihi bir olay yaşandığına vurgu yapan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla birlikte Suruç Tüneli'nin açılışını dev ekrandan takip etti. "ÇALMAYI ... Suruç Tüneli'nin açılışı sırasında dev ekranda çıkan yazı Başbakan Erdoğan ve beraberindeki AKP'lilere büyük şok yaşattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa mitinginin ardından Suruç Kaymakamlığı önünde düzenlenen Suruç Tüneli'nin açılış törenine katıldı. Suruç'ta tarihi bir olay yaşandığına vurgu yapan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla birlikte Suruç Tüneli'nin açılışını dev ekrandan takip etti. "ÇALMAYI DURDURMAK İSTİYOR MUSUNUZ?" Türkiye'nin en uzun, dünyanın da beşinci uzun sulama tünelinin hizmete girdiğini söyleyen Erdoğan, "Projenin son aşaması tamamlandığında Suruç Ovası'nın her köşesinden inşallah daha fazla bereket fışkıracak" dedi. Ancak Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada, barkovizyonda çıkan "Çalmayı durdurmak istiyor musunuz?" yazısı, AKP'lilere büyük şok yaşattı. Suruç Tüneli'nin tanıtıldığı anda ortaya çıkan bu yazı, televizyon ekranlarına da canlı yansıdı. İşte o yazı: İLK HATA DEĞİL Geçtiğimiz hafta Kadir Topbaş'ın mitingini yayınlayan ve AKP'ye yakınlığıyla bilinen Ülke TV'de haber bülteninde KJ bandında "Gece gündüz demeden ÇALIYORUZ, çalışacağız" yazısı yer almıştı. TOKİ'DE "ÇALIYORUZ" HATASI TOKİ Dergisinin tanıtımının önsözünde Başbakan Erdoğan'ın isminin altında bulunduğu yazıda "Sevdamız Türkiye sevdasıdır. Sonuna kadar,son nefesimize kadar sorumluluk bilinciyle ÇALIYORUZ" yazılmıştı. AKP'Lİ VEKİL: "AK PARTİ ÇALIYOR"  AKP İzmir Milletvekili Rifat Sait attığı bir tweette, AKP'li vekillerin Meclis'te tam kadro çalıştığını yazmak isterken "TBMM'de AK Parti vekilleri tam kadro çalıyor. Muhalefette 20 nöbetçi vekil var" yazmış, hatasını fark ettikten sonra "Tam kadro çalışıyor" yazacaktım, sehven hata yapıldı." demişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582134.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582134.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2dbbbc5f7e1be6a34d36fcf317c2569f54f78810 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582134.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tapelerden kota darbesi. Günde sadece 2 tapenin dinlenmesiyle aylık 1 GB'lık kota dolarken, bu işe en çok internet servis sağlayıcıları sevindi. Tüketiciler sıkıntılarını yine sosyal ağlarda paylaşıyor. 17 Aralık'tan sonra yaşanan gelişmelerle birlikte tüketicilerin hem ev hem 'cep'ten kullandıkları aylık internet paketleri (kota) ... İNTERNETTE yayınlanan ses kayıtları (tape) ve photoshop'lu fotoğraflar, kullanıcıların internet kotalarını doldurdu. Günde sadece 2 tapenin dinlenmesiyle aylık 1 GB'lık kota dolarken, bu işe en çok internet servis sağlayıcıları sevindi. Tüketiciler sıkıntılarını yine sosyal ağlarda paylaşıyor. 17 Aralık'tan sonra yaşanan gelişmelerle birlikte tüketicilerin hem ev hem 'cep'ten kullandıkları aylık internet paketleri (kota) 'tape'lerle dolmaya başlarken internet kullanımı da Türkiye genelinde en az 2 kat arttı. Online video sitelerinde yayınlanan ses kayıtları (tape), sosyal ağlarda paylaşılan 'photoshop'lu fotoğraflar (caps) derken kullanıcılar, internet kotalarını hızla eriyip bitiriyor. Bu durum da en çok internet servisi veren şirketlere yaradı. Günde milyonlarca kullanıcıya ulaşan tapeler ve photoshop'lu fotoğraflar, kullanıcıların bir günde bile yüzlerce megabyte harcamasına neden oluyor. Böylece 17 Aralık öncesi yeten kota paketleri artık kullanıcılara yetmeyerek internet servisi aldıkları şirketlerden ek paket almasına neden oluyor. PARMAKLAR AYRILMIYOR Tapeler ve sosyal ağlardan takip edilmesi özellikle mobil operatörlerin yüzünü güldürüyor. Bunun en büyük sebebi ise kullanıcıların sosyal ağları ve online video sitelerini her an takip etmeyi istemesinden kaynaklanıyor. Online video paylaşım sitesi 'YouTube' başta olmak üzere web sitelerine yüklenen videolar sosyal ağlar aracılığıyla paylaşılıyor. Bu yüzden internet kullanıcılarının parmakları Twitter veya Facebook'tan ayrılmıyor. Tapeler yayınlandığında ise kullanıcılar, online video sitelerini ziyaret ederek tapeleri dinliyor. Bunun faturası da kullanıcılara çıkıyor. 1 TAPE 30 KURUŞ Çünkü ortalama 5 dakikalık bir tapeyi dinlemek kullanıcıların kotasından 15 megabyte harcamasını sağlıyor. Bu da günde en az 2 tape dinleyen bir kullanıcının 1 GB'lık kotasının bitmesine yol açıyor. Eğer kota biterse her bir ses kaydınının dinlemesi internet kullanıcına yaklaşık 30 kuruşa mal oluyor. Son dönemde onlarca ses kaydı ve sosyal ağlarda geçirilen saatler dikkate alındığında ev veya mobil internet kotasının ay sonunu göremeden bitiyor. Bu da internet servis sağlayıcıları ve mobil operatörlerin kazancını önemli ölçüde arttırıyor. 'Twitter'da 15 dakika 10 kuruş TAPE yorumlarını takip etmek için kullanılan sosyal ağlar da hiç masum değil. Sosyal ağ uygulamarını bir kez açmak megabyte'ların harcanmasını sağlaya-biliyor. Örneğin, Twitter'da 15 dakika haber akışını incelemek 5 megabyte yani 10 kuruş değerinde veri harcıyor. Sosyal ağdan şikâyetler TÜM zamanını internet üzerinden gelişmeleri takip ederek geçiren Türk halkı, kotaların dolması sıkıntısını da yine sosyal ağlardan paylaştı. Birçok tüketici yüksek faturadan şikayet ederken, dinlemek zorunda kaldığı uzun süren ses kayıtlarını eleştirdi. Çözüm yolu sınırlama EK kota paketlerine rağmen faturalar kabarmaya devam ediyorsa ilk akla gelen çözümlerden biri telefonların internet sınırlama özelliği. Akıllı telefonlarda veya tablet bilgisayarlarda bulunan işletim sisteminin ayarlar kısmından uygulamalara veri sınırlaması getirilebiliyor. Buna ek olarak uygulama mağazalarında veri kısıtlaması yapabilecek birçok uygulama bulunuyor. Öte yandan diğer bir çözüm yolu ise kablosuz internet (Wi-Fi). Tape dinlemek isteyenler, restoran veya kafe gibi yerlerdeki Wi-Fi ağlarına bağlanarak faturaların kabarmasını engelleyebilir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582141.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582141.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7a43dbe23cd926c335f841ac6869640b3868a369 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582141.txt @@ -0,0 +1 @@ +Polis otobüsü devrildi: 3 şehit. Kayseri'den Ankara'ya giden Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memurlarını taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 3 polis şehit oldu, 2'si ağır 22 polis yaralandı. muhabirinin aldığı bilgiye göre, sürücüsü henüz tespit edilemeyen Kayseri Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ... KAYSERİ'den Ankara'ya oradan da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bugün yapacağı miting için uçakla Muş'a gitmek üzere yola çıkan Çevik Kuvvet ekibi kaza yaptı. Kayseri'den Ankara'ya giden Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli polis memurlarını taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu ilk belirlemelere göre 3 polis şehit oldu, 2'si ağır 22 polis yaralandı. muhabirinin aldığı bilgiye göre, sürücüsü henüz tespit edilemeyen Kayseri Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait 38 LV 375 plakalı otobüs, Kırşehir-Kayseri karayolu Mucur ilçesi girişinde refüje çarparak devrildi. Kazada ilk belirlemelere göre, 3 polis memuru şehit oldu, 22'si ise yaralandı. Yaralanan polis memurları, olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekipleri tarafından Kırşehir ve Mucur ilçesindeki hastanelere kaldırıldı. Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, muhabirine yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Kayseri'den Ankara istikametine göreve giden 25 kişilik çevik kuvvet polisini taşıyan otobüsümüz Mucur ilçesi yakınlarında kaza yaptı, maalesef 3 şehidimiz var. Bütün yaralılarımız hastanede. 2 polis memurunun durumu ağır. Yaralılara müdahale ediliyor. Kazada hayatlarını kaybeden şehit polislerimize Allah'tan rahmet diliyorum." Kırşehir'de çevik kuvvet otobüsünün devrildiği kazada şehit olan bir polis memuru ile 22 yaralının kimlikleri tespit edildi. Kazada şehit olan polis memurunun Abdullah Kılıç, olduğu belirlendi. Bir şehit ile bir yaralı polis memurunun isimleri henüz öğrenilemedi. Kazada yaralanan 22 polis memurunun isimleri ise şöyle: "Adem Esengül, Evren Kodal, Okan Güvenç, İsmet Kargın, Önder Sayar, Mustafa Uz, Behçet Yılmaz, Nuh Kaya, Mehmet Hanifi, Osman Kanlı, Şahin Çeliktaş, Doğan Durmaz, Yıldırım Kafadar, Fatih Taylan, Turan Gür, Enes Kader, Ömer Elalmaz, Ersin Demir, Resul Erdal Aytemir, Taner Durmaz, Gökhan Emre Örül, Hüseyin Yüksek." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582142.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582142.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a9c5d19e8faa02775445a164616d80bb37c326ec --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582142.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eşini pompalı tüfekle 7 aylık kızını ayaklarıyla ezerek öldürdü. Fethiye'nin Çatalarık Mahallesi 1331 Sokak'taki olay, bugün saat 13.30 sıralarında meydana geldi. Sezonluk turizm işçisi olarak çalışan ve kış sezonunu evinde geçiren Bayram Ergen, henüz bilinmeyen nedenden dolayı cinnet getirdi. Ergen, pompalı tüfekle eşi Birgül Ergen'e tek el ateş etti. ... Fethiye'nin Çatalarık Mahallesi 1331 Sokak'taki olay, bugün saat 13.30 sıralarında meydana geldi. Sezonluk turizm işçisi olarak çalışan ve kış sezonunu evinde geçiren Bayram Ergen, henüz bilinmeyen nedenden dolayı cinnet getirdi. Ergen, pompalı tüfekle eşi Birgül Ergen'e tek el ateş etti. Kaçmaya çalışırken göğsünün sol kısmına isabet alan Birgül Ergen, evin giriş kapısının önüne yığılarak yaşamını yitirdi. BEBEĞİNİ AYAKLARIYLA EZDİ Bayram Ergen daha sonra tek çocuğu olan henüz 7 aylık Elif Beyza Ergen'i öldürmek istedi. Bayram Ergen iddiaya göre minik bebeği ayaklarıyla ezdikten sonra evden ayrıldı. Ağır yaralanan Elif Beyza, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Fethiye Devlet Hastanesi'ne getirildi. Buradaki müdahaleye rağmen Elif Beyza kurtarılmadı. Bayram Ergen ise bir süre sonra polis ekiplerine teslim olurken, anne ve kızın cenazeleri otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. 'SAKİN BİRİYDİ' Konuya ilişkin bilgi veren Çatalarık Mahallesi Muhtarı Hasan Kuşkonmaz, daha önceden tanıdığı Bayram Ergen'in sakin bir kişi olduğunu söyledi. Eşiyle çok fazla kavga etmediğini anlatan Kuşkonmaz, "Evde yatalak babası vardı. Eşiyle birlikte ona bakıyorlardı. Kavgacı biri değildi. Nasıl böyle bir şey yaptı anlam veremedik. Bu bebeği dünyaya getirmek için çok beklemişler ve uğraş vermişler. Yaklaşık 10 yıl çocukları olmamış. Gerçekten çok üzüntülüyüz. Babasını Marmaris'teki kardeşinin yanına göndereceğiz" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582156.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582156.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dea5a148b139803d8d51800d49ba269d15b88398 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582156.txt @@ -0,0 +1 @@ +Fezlekeler için flaş hamle. 28 Şubat'ta TBMM'ye ulaşan ancak Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından TBMM Genel Kurulu'nda okunmadan, vekillerin incelemesine açılmayan, dört bakan hakkındaki fezlekeler için CHP'den flaş bir hamle geldi. CHP, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında istifa eden 4 eski bakan hakkındaki ... Dört bakan hakkındaki fezlekeler için CHP Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdı 28 Şubat'ta TBMM'ye ulaşan ancak Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından TBMM Genel Kurulu'nda okunmadan, vekillerin incelemesine açılmayan, dört bakan hakkındaki fezlekeler için CHP'den flaş bir hamle geldi. CHP, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında istifa eden 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerini, TBMM Genel Kurulu'nda yerel seçim öncesi görüşmek için Meclis'in olağanüstü toplanması konusunda çağrı yaptı. 110 imzayı bulan CHP, TBMM'yi 26 Mart'ta olağanüstü toplantıya çağırırken, MHP ve BDP'den destek istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin olumlu yanıt verdiği toplantı için BDP de yeterli sayıda milletvekilini Meclis'te bulunduracağını CHP'ye iletti. Fezlekelerin görüşülmesi için TBMM'de 184 milletvekilinin bulunması şartı aranırken, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de bugün parti grupları ile temasa geçecek. TBMM'de MHP'nin 52, BDP'nin 26, HDP'nin de 4 sandalyesi bulunurken, Meclis'te 14 de bağımsız milletvekili görev yapıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582178.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582178.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5268f12e858119e191d77c42cfd255f9e72991c2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582178.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ergenekon'da flaş karar!. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon sanıklarının tahliye talebini reddetti. Tahliye talebi reddedilen sanıklar Yalçın Küçük, Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582279.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582279.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..51cc73a8443216518c0c27ffd6ed7e54e6113cce --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582279.txt @@ -0,0 +1 @@ +Balbay'dan Özkan'ın tahliyesine ilk yorum. CHP Aydın İl Başkanlığı'nı ziyaretinde gazetecilerin İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan sanıkların tahliye kararına ilişkin sorularını yanıtlayan Balbay, Silivri'den tahliyelerin başlamasının beklenen ancak geç kalmış bir süreç olduğunu söyledi. Tahliyelerin devamının geleceğini düşündüğünü aktaran Balbay, ... CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Ergenekon davası kapsamındaki tahliyelere ilişkin, "Benim yaklaşık 5 yıllık maphusluğumun 2 yılı Tuncay Özkan ile geçti. Tuncay'la tabi ki sık sık özgürlüğü konuşuyorduk" dedi. CHP Aydın İl Başkanlığı'nı ziyaretinde gazetecilerin İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan sanıkların tahliye kararına ilişkin sorularını yanıtlayan Balbay, Silivri'den tahliyelerin başlamasının beklenen ancak geç kalmış bir süreç olduğunu söyledi. Tahliyelerin devamının geleceğini düşündüğünü aktaran Balbay, şunları kaydetti: "Bugün benim özgürlüğümün tam 90. günü. 90 gün önce özgürlüğüme kavuşmuştum. Benim yaklaşık 5 yıllık maphusluğumun 2 yılı Tuncay Özkan ile geçti. Tuncay'la tabi ki sık sık özgürlüğü konuşuyorduk. 'Buradan dimdik çıkmalıyız. Bizi sevenlerin karşısına dimdik çıkıp biz geldik demeliyiz' diye düşünürdük. Ben o şekilde çıktım, Tuncay da şimdi o şekilde çıkıyor. Bugün Türkiye için mücadele edenlerin sayısı bir arttı diye düşünüyorum. İçeride hükümetin 2B yasası gibi bizim de 2B yasamız, beden ve beyin sağlığıydı. Yine aynı güçle Tuncay'ın da çıktığını düşünüyorum. Artık bu aşamadan sonra bunun Tuncay için de yeni bir başlangıç olduğunu düşünüyorum." "Gönül isterdi ki hiç olmasın" Bir gazetecinin, tahliyelerin yerel seçime kısa bir süre kala başlamasını nasıl değerlendirdiği sorusuna ise Balbay, şu yanıtı verdi: "Türkiye'de en yoğun kullanılan sözcüklerden birisi 'Zamanlama manidar' sözcüğüdür. Ben bu özgürlüklerin önüne, arkasına hiçbir şey koymuyorum. Çok geç kalmış bir özgürlük. Çok haksız bir tutsaklığın ardından insanların haklarının teslim edilmesi diyorum. Bu özgürlükler ne zaman gelseydi, her hal ve şartta ona yapılabilecek bir yorum vardı. Ama şimdi gönül isterdi ki bu olaylar hiç olmasın. Madem oldu, hukuk gereğini yapsın. Maalesef hukuk gereğini yapmamıştır. Bu özgürlükler toplumun mücadelesiyle söke söke alınmıştır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582298.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582298.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b5165b2bf7a6e598fb83a826a2499dd1bf2702c2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582298.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yalçın Küçük'e de tahliye kararı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Yalçın Küçük'ün tahliyesine karar verdi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582299.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582299.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79e400b9e1b5bde1685dc7453e3a569ac87b8fc5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582299.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül'den Tayyip için şok iddia!. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Güngören'de esnaf ziyareti sırasında bir emniyet mensubu tarafından görüntülendiğini söyleyerek, "Bir emniyet mensubunun siyasi bir büyükşehir başkan adayını, İstanbul adayını takip etmesini ne kadar demokratik olduğunu, ... Mustafa Sarıgül, Güngören'de sivil polislerin kendisini izlediğini söyleyerek 'Başbakan'ın polisle bizi takip ettirmesine gerek yok' dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Güngören'de esnaf ziyareti sırasında bir emniyet mensubu tarafından görüntülendiğini söyleyerek, "Bir emniyet mensubunun siyasi bir büyükşehir başkan adayını, İstanbul adayını takip etmesini ne kadar demokratik olduğunu, hangi demokratik ülkede yaşadığımızın önemli bir göstergesi. Sayın Başbakan'nın polisle bizi takip ettirmesine gerek yok" dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Güngören ve Bağcılar'da esnaf ziyaretinde bulundu. Sarıgül, ziyaretleri sırasında vatandaşlar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Vatandaşlarla hatıra fotoğrafları çektiren Sarıgül, Güngören'de bulunan Diyarbakır Cüngüş Handere Köyü Kalkındırma ve Dayanışma Derneği'ni ziyaret etti. Dernek üyeleri, Sarıgül ve partililere çiğköfte ikram etti. "DEMOKRASİ DİYE GELENLER RAKİPLERİNİ SİVİL EMNİYET MENSUPLARIYLA TAKİP ETTİRİYORLAR" Güngören ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarıgül, bir emniyet mensubu tarafından kamera ile takip edildiğini söyledi. Sarıgül şöyle konuştu: "Emniyet mensupları bizi sürekli takip ediyor. Takip etmelerini de ben normal olarak karşılıyorum. Biz de onları tanıyoruz. Onlar da kendi görevlerini yapıyorlar. Bir arkadaşımız da kamerayla çekim yaptı. Çekim yapan arkadaşın da siz basın mensupları gibi basın otobüsünün içerisine gelmesini arzu ettim. Bizim gizli kapaklı bir yanımız yok. Çekim yapan arkadaşımız da sizlerle birlikte görevini yapabilir. İstediği soruyu sorabilir. Ama bir emniyet mensubunun siyasi bir büyükşehir başkan adayını, İstanbul adayını takip etmesini ne kadar demokratik olduğunu, hangi demokratik ülkede yaşadığımızın önemli bir göstergesi. Sayın Başbakan'ın polisle bizi takip ettirmesine gerek yok. Zaten bizim her şeyimiz açık. Bu yüzden emniyet mensupları kendi görevini yapmalı. Ama o emniyet mensubu arkadaşıma ben bir şey söyleyemem. Önemli olan o emniyet mensubu arkadaşıma görev veren o iktidara söylemek lazım. Hangi demokratik ülkede ana muhalefet partisinin İstanbul Büyükşehir Başkan adayını bir kamerayla sivil emniyet mensubu arkadaşlarıma takip edin diyorsunuz. O takip eden arkadaşıma kesinlikle bir şey diyemem. O kendi görevini yerine getirmeye çalışıyor. İstanbul Büyükşehir adayı Sarıgül'ü izleyin ve nereye gidiyorsa bize bilgisini verin diyen siyasi iktidarın demokrasi anlayışının ne olduğu belli oluyor. İleri demokrasi diye gelenler rakiplerini sivil emniyet mensuplarıyla takip ettiriyorlar. Bakın şuanda o arkadaşımız burada yok. Ben ilk defa böyle bir şeyi yaşıyorum. Ne Sayın Süleyman Demirel, ne Özal döneminde böyle bir şeye rastlamadım. İlk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum. Nereye giderse Sarıgül'ü takip ediyorlar. Çünkü akılları İstanbul'da fikirleri de Sarıgül'de." ""BEN ÖĞRETMENLERİMİZİN HUZURLU OLMASINI ARZU EDİYORUM" Dün İstanbul projelerini açıkladıktan sonra sosyal medyada büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını ifade eden Sarıgül, "Güngören'de de değişim isteklerinin olduğun görüyorum. Dün projelerimiz açıklandıktan sonra sosyal medyada yurttaşlarımızdan çok daha büyük bir ilgi ile karşılaştık. Özellikle öğretmen arkadaşlarıma, meslektaşlarıma sesleniyorum. İstanbul'da öğretmen arkadaşlarım, meslektaşlarım işlerine, okullarına giderken, kendi okullarından evine giderken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşımlarından ücretsiz olarak yararlanacaklar. Çünkü öğretmenlerimiz bizim geleceğimiz. Öğretmenlerimiz mutluysa Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği mutlu olur. Bir sınıf öğretmeni olarak onların neler çektiğini biliyorum. Tek ayrıcalıklı konumuz öğretmenlerimizdir. Gelecekte de öğrencilerimizle ilgili projelerimiz olacak. Ama ben öğretmenlerimizin huzurlu olmasını arzu ediyorum. Mustafa Sarıgül 5 yıllık belediye başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde bütün ulaşımlardan ücretsiz olarak yararlanacağını ifade ediyorum. Ayrıca öğretmenlerimizi çok sembolik rakamlarla konut sorunlarını da çözeceğim" dedi. "SİYASİ GÖREVLER ZAMAN TÜKETME YERİ DEĞİL, HİZMET ÜRETME YERİDİR" Bir büyükşehir başkanlığı olarak arzularının bütün yurttaşların mutlu olacağı projeleri hayata geçirmek olduğunu vurgulayan Sarıgül, "Bu sabah 06,00 da kalktım Esenler, Sultangazi, Arnavutköy bölgesini dolaştım. Gece 11'e kadar da koşuyorum. Bir belediye başkan adayı için bundan daha doğal bir şey olmaz. Heyecanın varsa yapmalıyım. Heyecanın yoksa heyecanı olan bir arkadaşa bırakmalıyım. Çünkü siyasi görevler zaman tüketme yeri değil, hizmet üretme yeridir. Bana gelen yurttaşıma nerelisin? Nerede oturuyorsun? Hangi siyasi partidensin? diye sormam. Tek soracağım soru, 'Size nasıl yardımcı olabilirim?' sorusudur. Bana oy vermeyen yurttaşlarımın da haklarını, hukuklarını koruyacağım. Benim görevimi yurttaşlarımın yüzde yüzünü kucaklamak" dedi. Sarıgül, Güngören Belediye Başkan adayı Ahmet Güzel'in ve Bağcılar Belediye Başkan Adayı Muhammet Çakmak'ın de hazır bulunduğu ziyaretlerde vatandaşlardan oy istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582301.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582301.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..98a3241cd422c41953d4c25c28724a070152a5b0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582301.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ülker'den hisse satışı. Türkiye'nin ilk bebek maması üretim tesislerini kuran ortaklık, 2003 yılından bu yana hizmet veriyordu. İki ortak arasında varılan anlaşma sonucunda Hero AG bundan sonra Hero Gıda'nın tamamının sahibi olurken, Yıldız Holding de Ülker Bebe bisküvisi markasını devralıyor olacak. Yıldız Holding, ... Yıldız Holding, ortağı Hero AG ile Hero Gıda'daki yüzde 50 hissesinin devrine ilişkin anlaşmayı imzaladı. Böylece Yıldız Holding'in Hero Gıda'da hiç bir hissesi kalmadı. Türkiye'nin ilk bebek maması üretim tesislerini kuran ortaklık, 2003 yılından bu yana hizmet veriyordu. İki ortak arasında varılan anlaşma sonucunda Hero AG bundan sonra Hero Gıda'nın tamamının sahibi olurken, Yıldız Holding de Ülker Bebe bisküvisi markasını devralıyor olacak. Yıldız Holding, gelecek dönemde daha hızlı büyüyen ve belli ölçeğin üzerindeki işlerine yoğunlaşacak. DAĞITIM YILDIZ HOLDİNG'DE Yıldız Holding – Hero AG ortaklığı, Türkiye'de bebek beslenmesi konusunda önemli gelişmelere imza attı. Ankara'da kurulan iki fabrikada üretilen kavanoz ve kaşık mamaları, Türkiye'nin yanı sıra Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine de ihraç edildi. Bundan sonra Hero Gıda, Hero AG çatısı altında aynı kalitede ürünlerini üretmeye devam ederken, ürünlerin dağıtımını Yıldız Holding üstleniyor olacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582376.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582376.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ae9a6a411bf3c871c985593d6283596f7f5d9f0e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582376.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rusya'dan Ukrayna'ya çok sert açıklama!. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Sağ sektör (aşırı sağ) örgütünün Ukrayna'nın doğu bölgelerinde kanunsuz eylemler ve silahlı saldırılar düzenlediği ve Ukrayna'nın yeni hükümetinin bu duruma göz yumduğu ileri sürüldü. Ukrayna'nın Kharkiv kenti'nde iki gün önce düzenlenen gösterilerde, yüzleri maskeli silahlı bir grubun ... Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Ukrayna'nın bazı doğu bölgelerinde ABD'li Blackwater şirketinin paralı askerlerinin devriye gezdiğini ve yaşanan gerilimin Rusya'yı hiddetlendirdiği bildirildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Sağ sektör (aşırı sağ) örgütünün Ukrayna'nın doğu bölgelerinde kanunsuz eylemler ve silahlı saldırılar düzenlediği ve Ukrayna'nın yeni hükümetinin bu duruma göz yumduğu ileri sürüldü. Ukrayna'nın Kharkiv kenti'nde iki gün önce düzenlenen gösterilerde, yüzleri maskeli silahlı bir grubun ateş açması sonucu yaralananların olduğu bildirilen açıklamada, Dnipropetrovsk kenti'nde 7 Rus gazetecinin Ukrayna polislerince gözaltına alındığı savunuldu. "Ukrayna'nın doğu bölgelerinde yaşanan yasa dışı eylemler Rusya'yı hiddetlendirmektedir" ifadesinin yer aldığı açıklama şöyle: "Ukrayna yönetimi yürürlükte olan tüm ikili anlaşmalara aykırı olarak, Rusya vatandaşlarının ülkeye girişine izin vermiyor ve sınır ötesi işbirliğine engeller çıkarıyor. Batılı ülkelerin, diyalog ortaklarımızın, insan hakları örgütlerinin ve yabancı basın kuruluşlarının sessizlikleri şaşkınlık yaratıyor. Mevcut durum, Batı'nın durmadan tekrarladığı objektiflik ve demokrasiye bağlılık ilkelerinin bir anda nereye kaybolduğu sorusunu akla getirmektedir." Bu arada bir Rus diplomat, Amerikalı Blackwater şirketine bağlı paralı askerlerin Ukrayna'nın Donetsk kentinde devriye gezdiğini ileri sürdü. Youtube'ta Blackwater mensuplarına ait olduğu iddia edilen silahlı ve üniformalı bazı kişilerin görüntüleri yayınladı. Russia Today'in haberine göre Youtube internet sitesi, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk kentinde Rusya yanlılarının gösteri yaptığı sırada kamyonlardan ve araçlardan birtakım üniformalı ve silahlı kişilerin indiğini gösteren görüntüler yayınladı. Görüntülerde, Rusya yanlısı göstericilerin, üniformalı yabancıların geçtiği sırada 'Blackwater! Blackwater' diye bağırdıkları görüldü. Kiev'deki bir Rus diplomat da 300 kadar Amerikalı paralı askerin Donetsk'e indiğini öne sürdü. Blackwater şirketi, Irak ve Afganistan'da sık sık yaptıkları katliamlarla gündeme gelmişler ve Amerikan yönetimi iddialar üzerine Blackwater'ın Irak'taki faaliyetlerine son vermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582379.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582379.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..565786496536793b4241fbbd9a7bf17931e113b0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582379.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan, NTV'yi de aramış. İddiaya göre 17 Aralık sonrası Başbakan Erdoğan Yiğit Bulut'u NTV'ye çıkarmak için NTV'nin patronu Ferit Şahenk'ten torpil istiyor. NTV, Yiğit Bulut'u antipatik olduğu için yayına çıkarmamak için direniyor. Ancak Başbakan Erdoğan'ın devreye girmesiyle Yiğit Bulut 21 Aralık'ta programa çıkması için ... Aydın Doğan, Erdoğan Demirören'e ait ses kayıtlarının ardından bu defa da Ferit Şahenk'e ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internete düştü. İddiaya göre 17 Aralık sonrası Başbakan Erdoğan Yiğit Bulut'u NTV'ye çıkarmak için NTV'nin patronu Ferit Şahenk'ten torpil istiyor. NTV, Yiğit Bulut'u antipatik olduğu için yayına çıkarmamak için direniyor. Ancak Başbakan Erdoğan'ın devreye girmesiyle Yiğit Bulut 21 Aralık'ta programa çıkması için davet ediliyor. Başbakan Erdoğan, Fetit Şahenk'i arayarak ' Ferit bey, arkadaşların biraz şeyi var, pasif adeta yayınlarda direniş olduğuna  yönelik. Mesala Yiğit, program yapsın, programa çıksın filan dendi'  diyor.  Başbakan ardından Nermin Yurteri'yi şikayete başlıyor. Başbakan 'Yurteri bizim arkadaşlarla görüşüyor. Şu anda baskı altındayız, hakaret alıyoruz gibi şeyler söyleyerek işi savuşturmaya çalışıyor " diyor. Erdoğan Şahenk'e durumun olaylarının farklı bir boyutu olduğunu, ülkeye yönelik ciddi bir operasyon olduğunu söyleyerek çalışanlarında omurgalı tipler olması gerektiğini belirtiyor. Erdoğan Şahenk'in yanıt vermesine izin vermeden şikayetlerine devam ediyor. "Bizim Yalçın'la görüşebilirler Yiğit kendi görüşmüş programa çıkmak için olumlu dönüş olmamış" diyor. Ferit Şahenk, "Sayın Başbakanım izin verirseniz Yalçın bey kanalıyla organize edelim" demesi üzerine Başbakan Erdoğan tamam diyerek telefonu kapatıyor. İkinci bir kayıttı ise Başbakan Erdoğan ve arasında geçiyor. , Nermin Yurteri ve genel müdürle görüştüğünü ancak çok ciddi küfürler yiyoruz yanıtı aldıklarını anlatıyor.  "Aynı Demirören gibi iyi yayın yaptıklarını söylüyorlar" diyor. Başbakan Erdoğan da 'a Ferit Şahenk'i aradığını söyleyerek Şahenk'le yaptığı konuşmayı Akdoğan'a özetliyor ve Şahenk'in Amerikadan dönüşünde yine konuşacaklarını söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582380.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582380.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d2e0aa9fae78fc54840c71c0a29b3977fb96f1f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582380.txt @@ -0,0 +1 @@ +Utanç gecesinden kareler!. Çıkan olaylar nedeniyle Trabzonspor - Fenerbahçe maçı, hakem Bülent Yıldırım tarafından tatil edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582381.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582381.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0bc950f4755d436803076cda0e86fc989529debd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582381.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ergenekon'da tahliye dalgası!. Ergenekon davası sanıklarının İlker Başbuğ hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "özgürlüğü ihlal" kararını ve uzun tutukluluk sürelerini 5 yıla çeken yasal değişikliği gerekçe göstererek yaptığı tahliye başvuruları bugün değerlendirildi. Bugün ilk tahliye edilenler Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker oldu. ... Ergenekon davasında birçok sanık hakkında tahliye kararı verildi. Ergenekon davası sanıklarının İlker Başbuğ hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "özgürlüğü ihlal" kararını ve uzun tutukluluk sürelerini 5 yıla çeken yasal değişikliği gerekçe göstererek yaptığı tahliye başvuruları bugün değerlendirildi. Bugün ilk tahliye edilenler Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker oldu. Tahliye kararlarının ardı arkası kesilmedi. İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde bulunan mahkemeler, sanıkların tahliye taleplerine ilişkin kararlarını açıkladı. 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Hasan Atilla Uğur, Muzaffer Tekin, Hikmet Çiçek, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş ve 'in tahliyelerine karar verdi, Levent Ersöz, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Serdar Öztürk, Erkan Önsel, Turhan Özlü ve Veli Küçük'ün tahliye taleplerini ise tutukluluk süreleri 5 yılı doldurmadığı gerekçesiyle reddetti. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Tuncer Kılınç, Mehmet Eröz, Serdar Öztürk ve Aykut Metin Şükre'nin tahliye taleplerini yarın görüşecek. Kemal Kerinçsiz için 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, Hasan Iğsız, Şener Eruygur, Alaattin Sevim, Mehmet Ali Çelebi ve Merdan Yanardağ hakkında İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, Yalçın Küçük hakkında İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi ve İbrahim Şahin Hakkında  1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden tahliye kararları çıktı. Mahkeme heyeti, Sedat Peker dışında diğer sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu. ALPARSLAN ARSLAN VE ÇİÇEK ÇIKAMAYACAK! Emekli Albay Dursun Çiçek, Davası kapsamında hükümlü olduğu için serbest kalamayacak. Danıştay katili Alparslan Arslan'ın da hakimlere küfür ettiği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle cezaevinden çıkamayacağı öğrenildi. 'İNŞALLAH HEPSİ ÇIKARLAR' İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında tahliye kararı verdiği Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Levent Göktaş, cezaevinden çıktı. Göktaş, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi çıkışında, yakınları ve ceaevinin dışında bekleyenler tarafından, sevgi gösterisiyle karşılandı. Burada gazetecilere açıklama yapan Göktaş, içeride kaldıkları süre içerisinde halkın her zaman arkalarında olduğunu anlatarak, vatandaşların kendilerinden hiçbir zaman desteğini esirgemediğini söyledi. Göktaş, "İçeride hiçbir günahı olmayan, delilsiz yatan insanlar var. Gerçekten söylüyorum, suçsuz, günahsız komutanlarımız, arkadaşlarımız var. İnşallah hepsi çıkacaklar" diye konuştu. Emekli albay Göktaş, buradan davul zurna eşliğinde uğurlandı. 'TERTİP AMACINA ULAŞTI' Ergenekon davası sanıklarından avukat Kemal Kerinçsiz, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı. Kerinçsiz'i, Silivri Cezaevi'nden çıkışında, eşi Gönül Kerinçsiz ve sevenleri karşıladı. Basın mensuplarına açıklama yapan Kerinçsiz, 22 Ocak 2008'de kaldıklarını, bu uzun aradan sonra kaldıkları yerden mücadelelerine aynen devam edeceklerini söyledi. Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri, Mahmut Esad Bozkurt'un varisi olarak kaldığı yerden mücadelesine aynen sürdüreceğini vurgulayan Kerinçsiz, 6 yıl 2 aylık esaretin, mücadelelerinden kendilerini asla geri döndüremeyeceğini dile getirdi. Kerinçsiz, yurtseverlere ve vatanseverlere selam göndererek, onların Ergenekon tertibinin önceden farkına vardıklarını, her tarafta çoban ateşlerini yaktıklarını, dirençlerini gösterdiklerini ve bu tertibin önemli ölçüde çökmesine yol açtıklarını anlattı. Kemal Kerinçsiz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2001 yılında başlayan bu tertip, düğmeye o tarihte basılmıştır, 2006'da başlayan Oslo görüşmeleriyle beraber paralelliğini getirmiştir. Hemen akabinde 2007'nin Mayıs ayında başlayan Ergenekon süreci esas 2 ana hedefe yönelmiştir. Aslında hedef Türk Devleti'ni çökertmek, bitirmektir. Tüm kurumlarıyla birlikte tasfiye etmektir. Ama bunların en başında, TSK'yı yeniden NATO'ya kopmaz zincirlerle bağlamaktır. Bu başarılmış mıdır? Evet maalesef yeniden Türk Devleti ve TSK 2000'li yılların öncesinde Avrasya politikalarından vazgeçirtilmiş ve kopmaz bağlarla NATO'ya, ABD'ye bağlanmak durumunda kalınmıştır. Tertibin ikinci ana amacı federasyon yolunun açılmasıdır. Maalesef o da 2006'dan itibaren Oslo görüşmeleriyle beraber gelinen bu noktada, federasyon bağıra bağıra gelmiştir. Kürt devletinin temelleri fiilen atılmak üzeredir. Artık bu noktadan sonra Ergenekon tertibinin yürütülmesine lüzum da gerek de kalmamıştır. Çünkü amaçlarına ulaşılmıştır." "Devletin kurumlarının işgali önlenmeli" Kerinçsiz, bu davanın önemli ölçüde hukuk dışılığını ortaya koyan bütün Türk hukukçularına, başta Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve yönetim kurulu üyelerine, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyelerine, hukukçulara ve avukatlarına teşekkür ederek, bu mekanizmanın çökmesinde bu kişilerin büyük rol oynadığını söyledi. "Tertip, belki bir müddet daha devam edecekti ama bu tertipten alınan alındı. Bundan sonra asıl mücadele edilmesi gereken, devletin kurumlarının işgalinin önlenmesidir. Çünkü işgal, özellikle yargıda" diyen Kerinçsiz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye taleplerini reddetmesini eleştirdi. Kerinçsiz, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ret kararıyla Anayasayı ihlal ettiğini savundu. Cezaevinde 6 yıl kaldığını aktaran Kerinçsiz, "Özgürlük elbette güzel şey ama asıl olan kişilerin özgürlüğü değil özgür vatanda yaşayabilmektir. Mühim olan, o özgür vatanı koruyabilmektir" diye konuştu. 'TÜRKİYE KURTULUŞ SAVAŞINI YAŞIYOR' Ergenekon Davası'ndan tahliyesine karar verilen eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusu çıkışından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İbrahim Şahin şunları söyledi: "Emekli genelkurmay başkanımızın söylediği gibi Türkiye 1921 Kurtuluş Savaşı yıllarını yaşıyor. Buna inanıyorum. Burada olduğum için devlete küsmüyorum. Bugünler gelip geçecek inşallah dedi. Şahin, Devlet hayatında bu tür yargılamalar olur. Biz devlete küsmüyoruz. Şuna inanıyorum. Daha önce genelkurmay başkanlarımız da aynı şeyi söyledi. Türkiye çok zor bir dönemeçten geçiyor. Bunun için bütün insanlarımızın çok dikkatli olması lazım. Önemli olan devletin, Türkiye'nin yaşaması. Başka söyleyecek bir şeyim yok. Bugüne kadar nasıl mücadele yaptıysak, bugünden sonrada o mücadeleye devam edeceğiz. Buna emin olun." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582383.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582383.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bbbd9cbd06fa0e353a6be1f64c09ae9beeb37103 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582383.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bunlar sapık, montajcı, tweetçi!'. Ağrı'dan uçakla Muş'a geçen Başbakan Erdoğan yağmur altında bekleyen vatandaşlara demokratikleşme paketinden söz etti. Belediye önündeki İstasyon Caddesinde vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, "Çocuklara gereksiz şekilde okutulan ant vardı ya ona son verdik. MHP'nin genel başkanı iktidar olunca benim evimin ... Erdoğan: İki insan arasındaki mahrem görüşme dinlenir mi? Hele hele Başbakanın Cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla yaptığı görüşme dinlenir mi? Ağrı'dan uçakla Muş'a geçen Başbakan Erdoğan yağmur altında bekleyen vatandaşlara demokratikleşme paketinden söz etti. Belediye önündeki İstasyon Caddesinde vatandaşlara hitap eden Başbakan Erdoğan, "Çocuklara gereksiz şekilde okutulan ant vardı ya ona son verdik. MHP'nin genel başkanı iktidar olunca benim evimin karşısına bu andın levhasını asacakmış. İktidar olmayacak ya. Mart'ta öğretmen ataması yapmayacağız. Biz 10 bin öğretmeni geçen ay atadık. 40 bin öğretmeni Ağustos'ta atayacağız" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, "İki insan arasındaki mahrem görüşme dinlenir mi? Hele hele Başbakanın Cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla yaptığı görüşme dinlenir mi? Ama bunlar dinlediler. Bu şekilde davrananlar dini bir cemaat olabilir mi? Said'i Nursi Mekke'de de olsa ülkeme dönmek isterim diyor. Saidi Nursi'nin peşinde olduğunu söyleyen bu zat onun gibi hareket etmedi. Türkiye'den başka bir ülkeye 1999'da kaçtı gitti. Rüyasında peygamber efendimizi görüyor tweet atıyor. Peygamber efendimiz de ona diyormuş ki 'tweeti iki katına çıkarın.' Peygamber efendimizin işi gücü yok senin tweetinle mi uğraşacak. Bunlar sapık. Bunlar kasetçi, montajcı, tweetçi, ne istersen var bunlarda. Şimdi bunlar şarampole gidiyor. Siz o minibüsü devirirsiniz. Muşluların güzel bir sözü var: Toydur, düğündür o da bir gündür. Bunlar 17 Aralık'ta iftiraları tutacak zannettiler. Bir gün düğün yaptılar şimdi kara kara düşünüyorlar" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582384.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582384.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6ec5d3df725a26491272c10eeed0fa8677a2e40b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582384.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sedat Peker çıktı!. Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı Uzun tutukluluk süresinin de 10 yıldan 5 yıla inmesiyle Ergenekon davasında ağırlaştırışmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Tuncay Özkan, 23 yıl 7 ay hapis cezasına ... Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı Uzun tutukluluk süresinin de 10 yıldan 5 yıla inmesiyle Ergenekon davasında ağırlaştırışmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Tuncay Özkan, 23 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan emekli albay Levent Göktaş ile 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Sedat Peker tahliye edildi. İstanbul 21′inci Ağır Ceza Mahkemesi Özkan ve Göktaş hakkında yurt dışı çıkış yasağı koyarken, Peker hakkında herhangi bir adli kontrol uygulamadı. "BEN İÇERİDEYKEN BİR ÇOK ÜLKE YIKILDI/KURULDU" "Kendimle ilgili hissiyatım bu gelişmelere ve değişmelere uyum sağlayabileceğim, ayak uydurabileceğim yönündedir. Takdir edersiniz ki 10 yıl içinde birçok yeni ülkeler kuruldu, birçok ülkeler de yıkıldı. Gördüğünüz üzere ben hâlâ hem ruhen, hem bedenen hayattayım ve dimdik ayaktayım. Bundan sonra mücadelemize, hayat yaşamımıza, ülkemizdeki pozitif olan gelişmelerle beraber uyum sağlayarak devam edeceğiz. Cezaevlerinde bulunan tüm kader mahkumlarının, tabii ki ırz düşmanları ve zalim olanlar değil, gerçekten haksız şekilde cezaevinde yatan bütün insanların çoluklarına, çocuklarına, ailelerine kavuşmalarını tüm kalbimle yüce Allah'tan diliyorum." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582386.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582386.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2575e5c655e4a757d7fda477150ef5f092e79684 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582386.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ergenekon hakimlerine şok!. 33 Ergenekon Davası sanığının tahliye talebini reddeden 13. Ağır Ceza hakkında Adalet Bakanı Bozdağ'ın sert eleştirilerinin ardından HSYK harekete geçti. Ergenekon hakimleri hakkında inceleme başlatıldı. 13. AĞIR CEZA'DAN TAHLİYE TALEPLERİNE RET! İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Veli Küçük, Doğu Perinçek, ... 7 aydır gerekçeli kararı yazmayan 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında inceleme başlatıldı! 33 Ergenekon Davası sanığının tahliye talebini reddeden 13. Ağır Ceza hakkında Adalet Bakanı Bozdağ'ın sert eleştirilerinin ardından HSYK harekete geçti. Ergenekon hakimleri hakkında inceleme başlatıldı. 13. AĞIR CEZA'DAN TAHLİYE TALEPLERİNE RET! İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Veli Küçük, , Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Mustafa Levent Göktaş, Mehmet Fikri Karadağ, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Sağır, Mehmet Demirtaş, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Muzaffer Tekin, Sedat Peker, Boğaç Kaan Murathan, Semih Tufan Gülaltay, Veli Küçük, Fikret Emek, Kemal Kerinçsiz, Serdar Öztürk, Yalçın Küçük, Aykut Metin Şükre, Ergün Poyraz, İbrahim Şahin, Kemal Aydın, , Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Tuncay Özkan, Durmuş Ali Özoğlu, Memet Zekeriya Öztürk, İsmail Yıldız, Oktay Yıldırım'ın tahliye taleplerini değerlendirdi. Mahkeme, söz konusu 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) TBMM tarafından kaldırılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu açıkladı. Özese, mahkemenin bu konu ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğunu söyledi. AYM'DEN JET YALANLAMA Anayasa Mahkemesi'nden yapılan açıklamada ise 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kendilerine 'bu yönde bir başvuruda bulunulmadığı' bildirildi. HSYK'DAN TEPKİ! Mahkemenin yetki gaspı yaptığını belirten HSYK ise "Mahkeme kurma-kaldırma yetkisi TBMM'dedir" şeklinde açıklama yaptı. BOZDAĞ'DAN 13. AĞIR CEZA'YA SERT SÖZLER Ergenekon sanıklarının tahliye taleplerini reddeden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden yapılan açıklamada , "Özel yetkili mahkemelerin TBMM tarafından kaldırılmasının Anayasa'ya aykırı olduğu ve konunun Anayasa Mahkemesine götürüleceğini belirtilmişti. Bakan Bozdağ, "TMK 10 ve CMK 250′ye göre görevli özel mahkemeler yasayla kaldırılmıştır. Kaldırılan mahkemeler yargılama yapamaz/herhangi bir karar veremez. İstanbul 13.ACM'si diye bir mahkeme yoktur" dedi. Sosyal paylaşım sitesidnen açıklamada bulunan Bozdağ, "TMK 10 ve CMK 250′ye göre görevli özel mahkemeler yasayla kaldırılmıştır. Kaldırılan mahkemeler yargılama yapamaz/herhangi bir karar veremez. İstanbul 13.ACM'si diye bir mahkeme yoktur. Olmayan mahkemenin varmış gibi karar vermesi, anayasa ve yasayı yok saymaktır. Hiçbir kimse anayasa ve yasayı yok sayamaz. Kaldırılmış istanbul 13.ACM mahkemesi eski hakimlerinin verdiği karar keenlemyekündür. Anayasa 142′ye göre mahkeme kurma-kaldırma,mahkemenin görev,yetki ve yargılama usulü kanunla düzenlenir. Kanunu hakimler değil TBMM yapar. Herkes TBMM'nin yaptığı yasal düzenlemelere uyar.Yargı görevi yapanlar ise hem TBMM'nin çıkardığı yasalara uyar ve hem de yasaları uygular. Hukuk devletinde hakimlerin, kanunlara uymaması asla kabul edilemez. Kalkmış mahkemenin eski hakimleri,yetkilerinin sınırını aşmıştır" dedi. ERGENEKON HAKİMLERİNE İNCELEME! Bu gelişmeleri değerlendiren, HSYK 3. dairesi yarın toplanarak 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri hakkındaki söz konusu 2 konuyu görüşme kararı aldı. Daire, hakimler hakkında inceleme kararı verirse konuyu Adalet Bakanı Bozdağ'ın onayına sunacak. Bozdağ'ın onay vermesinin ardından hakimler hakkında soruşturma açılıp açılmayacağı görüşülecek. Soruşturma işlemlerine HSYK 2. Dairesi bakacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında Ergenekon davasının gerekçeli kararını 7 aydır yazmadıkları gerekçesiyle davanın sanıklarından Tuncay Özkan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, HSYK'ya şikayette bulunmuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582387.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582387.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..80d91b5ed9521cb79541157dfd9392a5a36759fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_10/2582387.txt @@ -0,0 +1 @@ +Veli Küçük'ün tahliyesine ret!. Veli Küçük, Hasan Ataman Yıldırım, Levent Ersöz, Ergenekon davası sanıklarından Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Serdar Öztürk ve Turhan Özlü'nün tahliye talepleri de reddedildi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Tuncer Kılınç, Mehmet Eröz, Serdar Öztürk ve Aykut Metin Şükre'nin tahliye ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582401.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582401.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f7af6420b0a3d746fe2721f85993748549a4760 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582401.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gülen'den hükümete ağır eleştiri!. 'Türkiye'nin demokrasini koruması için yeni bir anayasaya ihtiyacı var' başlıklı yazıda, AKP hükümetine ağır eleştiriler yönelten Fethullah Gülen, yazısında "Hükümetin yönetim kadrosundaki küçük bir grup ülkenin ilerlemesini haraca bağlıyor" görüşünü savundu. Türkiye'de, hükümete güvenenlerin desteklerinin çarçur edildiğini belirten Gülen, bu ... 'Türkiye'nin demokrasini koruması için yeni bir anayasaya ihtiyacı var' başlıklı yazıda, AKP hükümetine ağır eleştiriler yönelten Fethullah Gülen, yazısında "Hükümetin yönetim kadrosundaki küçük bir grup ülkenin ilerlemesini haraca bağlıyor" görüşünü savundu. Türkiye'de, hükümete güvenenlerin desteklerinin çarçur edildiğini belirten Gülen, bu desteğin ve AB üyeliği fırsatının yitirildiğini belirtti. Politikada bir zamanlar orduda olan güç etkisinin kırıldığını ancak bugün o gücün sivil yöneticilerin egemenliğine teslim edildiğini savunan Fethullah Gülen, yazısında yargı organlarına ve internete yönelik yeni düzenlemeleri de eleştirdi. Türk hükümetinin ülke içinde dışında güven ve saygınlığını yeniden kazanmasının uluslararası insan hakları kurallarına, hukukun üstünlüğüne ve sorumlu hükümet ilkelerine bağlı kalmasıyla olabileceğini savunan Fethullah Gülen, "Bu taahhütlerin içinde sivillerin biçimlendireceği, yeni, demokratik bir anayasa da yer almalı. Demokrasi İslami yönetim ilkeleri ile çakışmaz. Nitekim yaşam ve din özgürlüğünün korunması gibi İslam'ın ahlaki hedefleri, demokrasi aracılığıyla, halka hizmet olarak sunulabilir" dedi. Düşünce ve ifade özgürlüklerinin demokrasinin vazgeçilemez ögeleri olduğunu da belirten Fethullah Gülen, Türkiye'de şeffaflık ve medya özgürlüğünün düşük standartlarının da hayal kırıklığı yarattığını vurguladı. Gülen yazısında şu görüşlere yer verdi: "Olgun insanlar eleştiriye açık olur ki eleştiri yerindeyse bu da kendilerini geliştirmelerine yarar. Ancak, gereksiz tansiyon yükselmelerinden kaçınmak için de kişiler yerine yanlış düşünceleri eleştirmek gerekir." Hizmet hareketinin, herkese eşit fırsat yaratmak için 1970'lerden bu yana çaba harcadığını kaydeden Fethullah Gülen, hareketin ülkenin yönetiminde ayrıcalıklı bir güç elde etmek amacında olmadığını belirtti. Yazısında Erdoğan'ın 'ülkeye dön' çağrısına da cevap veren Gülen, ABD'de ruhani inzivasını sürdüreceğini, herhangi bir politik partiyi desteklemekten de kaçınacağını belirtti. Türkiye'de, demokrasinin oturması ve içinde bulunduğu olumsuz durumlardan kurtulması için dua ettiğini dile getiren Fethullah Gülen, temel demokratik ilkelerin kabul edilmesiyle Türkiye'nin bölge ve dünya için esin kaynağı yaratacak bir örnek olacağını belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582414.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582414.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b6ad48c1914a78d31be7ea924ee444125003b729 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582414.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şanlıurfa'da emniyet depremi. İçişleri Bakanlığı'nın son kararnamesi ile bir süre önce Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Sıtkı Akgün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kentte dün yapılan AKP mitinginde izdihamı önleyemediği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Emniyet Müdürü sen ne iş yapıyorsun? Yardımcı olsana ... İçişleri Bakanlığı'nın son kararnamesi ile bir süre önce Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Sıtkı Akgün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kentte dün yapılan AKP mitinginde izdihamı önleyemediği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Emniyet Müdürü sen ne iş yapıyorsun? Yardımcı olsana şuraya. Oradan seyrediyorsun" sözleriyle azarlandı. Dün yaşanan bu gelişmenin ardından Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü'nde bugün çeşitli şube müdürlüğünde görevli müdür ve müdür yardımcılarının da aralarında bulunduğu 20 personelin görev yerini değiştirdi. Vali İzzettin Küçük tarafından onaylanan yeni düzenlemede; Asayiş, Terörle Mücadele, Güvenlik, Bilgi İşlem, Silah ve Patlayıcı Madde, Personel, Hukuk, Evrak Arşiv, Siber Suçlarla Mücadele, Koruma, İnşaat Emlak, Sosyal Hizmetler, Trafik Tescil, Polisevi, Basın ve Halkla İlişkiler, Havaalanı şube müdürleri ile yardımcılarının da aralarında bulunduğu 20 personel başka şubelere atandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582417.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582417.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a103be2866a28d94aadc202b215598847246d225 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582417.txt @@ -0,0 +1 @@ +4 gündür bulunamadı!. Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Azharuddin Abdul Rahman yetkililerin uçağın kaçırılmış olabileceği ihtimalini de değerlendirdiklerini vurguladı. Rahman Vietnam'ın güneyinde deniz üzerinde enkaz parçaları görüldüğü haberlerinin doğrulanmadığını da söyledi. Malezya Havayollarına MH370 sefer sayılı uçak Kuala Lumpur'dan Pekin'e doğru uçarken kaybolmuştu. Yetkililer kayıp ... Malezya Sivil Havacılık Kurumu Başkanı, 239 yolcu ve mürettebatla kaybolan Malezya Havayolları uçağının akıbetinin ''esrarını koruduğunu'' ve uçağın kapısının bulunduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Azharuddin Abdul Rahman yetkililerin uçağın kaçırılmış olabileceği ihtimalini de değerlendirdiklerini vurguladı. Rahman Vietnam'ın güneyinde deniz üzerinde enkaz parçaları görüldüğü haberlerinin doğrulanmadığını da söyledi. Malezya Havayollarına MH370 sefer sayılı uçak Kuala Lumpur'dan Pekin'e doğru uçarken kaybolmuştu. Yetkililer kayıp yolcuların yakınlarına kendilerini en kötü ihtimale hazırlanmalarını söyledi. Uçağın kayboluşuyla ilgili soruşturma, uçağa çalıntı pasaportlarla bindiği tespit edilen iki yolcu üzerinde yoğunlaşıyor. Malezya Ordusu yetkilileri dün Boeing 777-200 tipi yolcu uçağının radardan kaybolmadan önce rotasından dönmüş olabileceğini söyledi. Uçak geçen Cuma Türkiye saatiyle 18.41'de Kuala Lumpur'dan kalkmış, ancak yine Türkiye saatiyle 19.30'da uçak Vietnam ve Malezya arasındaki bir noktada seyrederken telsiz bağlantısı kesilmişti. Vietnam ve Malezya açıklarında 50 gemi ve 34 uçak arama çalışmalarına katılıyor. Dün akşam Vietnamlı yetkililer biri uçak kapısına benzeyen iki parça görüldüğünü söylemişti. Ancak bu bilgi yalanlandı. Yetkililer terör olasılığını da değerlendiriyor ve uçaktaki bazı kişilerin kimlikleri kontrol ediliyor. Yolcuların telefonları halen çalıyor Kayıp uçakla ilgili yürekleri ürperten bazı bilgiler de gelmeye başladı. Çin medyasında çıkan haberlerde, uçaktaki yolculardan bazılarının telefonlarının, akrabaları tarafından arandığında çaldığı ancak cevap veren olmadığı öne sürüldü. İngiliz Mirror gazetesinin haberine göre, Çin devlet televizyonu, yolculardan birinin kız kardeşinin, canlı yayında ağabeyinin telefonunu ararken çekilen görüntülerini yayınladı. "ARADIK AMA ÇALMADI" Bian Liangwei isimli kadın, "Bu sabah ağabeyimin telefonunu iki kez aradım ve çaldı. Öğlen bir daha aradığımda, yine çalıyordu" iddiasında bulundu. "Ben ulaşabiliyorsam, polis de onun yerini bulabilmeli. Hâlâ hayatta olduğuna dair bir ihtimal var" diyen Bian, ağabeyinin numarasını havayolu şirketine ve Çin polisine verdi. Shanghai Daily'nin haberine göre, bir yolcu yakını daha ağabeyinin telefonunu üç kez çaldırdığını ancak telefonun her defasında kapatıldığını öne sürdü. Singapur merkezli "The Strait Times" da birçok yolcu yakınının benzer ifadelerle havayolu şirketini bilgilendirdiğini belirtti. Yolcuların akrabaları, yetkilileri Küresel Konumlama Sistemi (GPS) aracılığıyla kayıpların yerlerini bulmaya çağırdı. Malezya Havayolları sözcüsü Ignatius Ong ise Çin'in başkenti Pekin'de düzenlediği basın toplantısında, kendilerine verilen numaralarından birini aradıklarını ancak telefonun çalmadığını belirtti. SAHTE PASAPORTLAR Interpol iki yolcunun kendi veri tabanlarında çalınmış olarak görülen iki pasaportla uçağa bindiklerini doğruladı. Tayland'da yıllar önce kaybolan bir İtalyan ve bir Avusturya pasaportuyla uçağa binen yolcuların biletlerini aynı anda aldıkları saptandı. Bu yolcuların bilet numaralarının da birbirini takip ettiği ve her iki yolcunun da Pekin'den Avrupa'ya giden bir uçakta yer ayırttıkları belirtildi. Beş yolcunun da bilet aldıkları halde uçağa binmedikleri anlaşıldı. Malezya Havayolları bölgenin en büyüklerinden biri ve her gün 80 farklı noktaya yaklaşık 37 bin yolcu taşıyor. Organize işler kuşkusu Dün çalıntı tespit edilen iki pasaportu kullananların biletlerini Tayland'dan beraber aldığı ve yan yana uçtuğu kesinlik kazanırken, Malezya Ulaştırma Bakanlığı iki pasaportun daha "şüpheli olduğunu" açıkladı. Ulaştırma Bakanı Hişammuddin Hüseyin, Malezya istihbarat birimlerinin FBI dahil uluslararası kurumlarla işbirliği içinde çalıntı kimliklerle seyahat edenlerin gerçek kimliklerine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Hüseyin, "Bütün isimler bende var ama bu bilgi şimdilik sadece istihbarat kuruluşlarıyla paylaşılmış durumda, her türlü olasılık değerlendiriliyor" dedi. Hüseyin ayrıca, 5 biletli yolcunun uçağa binmediğinin tespit edildiğini, bu yolcuların bagajlarının da uçaktan indirildiğinin tespit edildiğini söyledi. Interpol'den yapılan açıklama da kimlik belirleme çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Interpol Genel Sekreteri General Ronald Noble, "Çalıntı pasaportlarla seyahat edenlerle uçağın kaybolması arasında bağlantı olduğuna dair varsayımda bulunmak için henüz erken. Ama uluslararası bir uçuşta Interpol listesinde yer çalıntı olduğu kaydı bulunan pasaportlarla uçulması hiç olmamasını istediğimiz vahim bir durum. yıllardır Interpol 190 üye ülkesine sınırlarda ve havaalanı giriş-çıkışlarında güvenlik tedbirlerinin artırılması için bir felaketin yaşanmasının beklenmemesinin gerektiğini dile getiriyor" dedi. Havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri Malezya yolcu uçağının Cuma akşamı 239 kişiyle kayıplara karışması, uçakta bulunanların yakınlarının yaşadığı dram bir yana sivil havacılık tarihinin de en büyük gizemlerinden biri olarak gösterilmeye başlandı. Yaşanan bu olay, bir uçağın nasıl kayıplara karışabileceği sorularını ve geçmişteki sivil havacılık 'sırlarını' akıllara getirdi. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan Çin'in başkenti Pekin'de gitmek üzere havalanan Malezya Havayolları'na ait 370 sefer sayılı uçağın, kalkıştan iki saat sonra radarla bağlantısı kesildi. Uçakla iletişimin kesilmesinin üzerinden 60 saatten fazla bir süre geçti ancak ne enkaza dair bir bilgi var ne de başka bir ipucu. Yetkililerden yapılan son açıklamada, Güney Çin Denizi üzerinde saptanan büyük yağ tabakalarının kaybolan Malezya uçağına ait olmadığı belirtildi. Hâlâ 'kayıp' statüsünde olan uçak, böyle giderse sivil havacılık tarihinin gizemleri arasına girebilir. Uçağın içindeki 239 kişinin yakınları, hem havadan hem de denizden devam eden arama çalışmalarından şimdiye kadar hiçbir sonuç alınmaması karşısında deliye dönmüş durumda. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582420.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582420.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e2dc1444e47c471f1b3a83519a00ed7008dcd816 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582420.txt @@ -0,0 +1 @@ +On Numara 10 Mart 2014 çekilişi. 605. hafta, On Numara 10 Mart 2014 çekilişi sonucunda kazanan numaralar 1, 3, 4, 18, 23, 24, 26, 29, 31, 33, 35, 43, 47, 51, 53, 55, 56, 57, 62, 64, 66 ve 68 olarak belirlendi. 10 bilen çıkmayınca 532 ... Milli Piyango İdaresinin düzenlediği On Numara 10 Mart 2014 çekilişi yapıldı. 605. hafta, On Numara 10 Mart 2014 çekilişi sonucunda kazanan numaralar 1, 3, 4, 18, 23, 24, 26, 29, 31, 33, 35, 43, 47, 51, 53, 55, 56, 57, 62, 64, 66 ve 68 olarak belirlendi. 10 bilen çıkmayınca 532 bin 754 lira haftaya devretti Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen "On Numara" oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen çıkmayınca 532 bin 754 lira 54 kuruş haftaya devretti. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 9 bilen 104 kişi bin 748 lira seksener kuruş, 8 bilen bin 846 kişi 98 lira altmışbeşer kuruş, 7 bilen 19 bin 284 kişi 18 lira onar kuruş, 6 bilen 119 bin 192 kişi 3 lira beşer kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyen 195 bin 586 kişi 2 lira kırkar kuruş ikramiye alacak. Bu haftaki çekilişte 1 milyon 545 bin 965 lira 50 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan, KDV olarak 724 bin 779 lira 65 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 440 bin 175 lira 24 kuruş aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582476.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582476.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7f31a1ffc15906a041a2cc0a155b6e0d02c2cbf0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582476.txt @@ -0,0 +1 @@ +Üniversiteler ayaklandı!. Gezi Parkı olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile komaya giren 269 günlük yaşam mücadelesini bu sabah kaybeden Berkin Elvan için Türkiye ayaklandı. 15 yaşına komada giren Berkin'in ölümü ülkeyi yasa boğarken, gençler de Berkin için ders bıraktı. Türkiye'nin dört ... Üniversite öğrencileri Berkin Elvan için ders bırakarak anma ve protesto eylemleri düzenliyor. olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile komaya giren 269 günlük yaşam mücadelesini bu sabah kaybeden Berkin Elvan için Türkiye ayaklandı. 15 yaşına komada giren Berkin'in ölümü ülkeyi yasa boğarken, gençler de Berkin için ders bıraktı. Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerde Berkin Elvan için eylemler düzenlenmeye başlandı. Hacettepe Üniversitesi'nde Berkin Elvan eylemi: İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri Berkin Elvan için ders bıraktı Koç Üniversitesi öğrencileri Berkin Elvan için oturma eylemi düzenledi Mersin Üniversitesi'nde öğrenciler ellerinde dövizlerle eylem yapıyor Sabancı Üniversitesi öğrencileri de Berkin Elvan için yürüyüş düzenledi Ankara Üniversitesi'nde öğrenciler 'Berkin Elvan Ölümsüzdür' sloganları ile eylem yapıyor. İstanbul Üniversitesi'nde Berkin Elvan anması gerçekleşiyor Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Berkin için ders bırakma eylemi öğrencileri Berkin Elvan için AKP İl Başkanlığı'na yürüme kararı aldı Ege Üniversitesi'nde Berkin Elvan eylemi \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582479.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582479.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5079efa2f3f2a6d53f136896e5d6e55214f7b13e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582479.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırım artık bağımsız!. AFP'nin haberine göre, ezici çoğunluğu Rus kökenli milletvekillerinden oluşan parlamentodaki oylamaya katılan 81 vekilden 78'i Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin ve Kırım'a bağlı Sivastopol kentinin bağımsızlık ilanına onay verdi. Kırım parlamentosunun, meşruiyeti hali hazırda sorgulanan 16 Mart referandumunu dahi beklemeden aldığı bağımsızlık ... Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde geçen hafta Rusya'ya bağlanma kararı alan Moskova yanlısı parlamento, bugün yapılan oylama sonucunda bağımsızlık ilan etti. AFP'nin haberine göre, ezici çoğunluğu Rus kökenli milletvekillerinden oluşan parlamentodaki oylamaya katılan 81 vekilden 78'i Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin ve Kırım'a bağlı Sivastopol kentinin bağımsızlık ilanına onay verdi. Kırım parlamentosunun, meşruiyeti hali hazırda sorgulanan 16 Mart referandumunu dahi beklemeden aldığı bağımsızlık kararının özellikle Batı dünyasında tepkilere neden olması bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582481.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582481.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c862242944d990534d71c5a5f8b5b2c9defc8c16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582481.txt @@ -0,0 +1 @@ +NTV önünde Berkin Elvan eylemi. Gezi Parkı olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile komaya giren 269 gündür yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan bu sabah hayata gözlerini yumdu. 15 yaşına komada giren Berkin'in ölümü ülkeyi yasa boğarken, Türkiye genelinde de Berkin için eylemler yapılmaya başlandı. ... NTV Maslak binası önünde bir kişi Berkin Elvan için önünde ekmekle oturma eylemi başlattı. olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile komaya giren 269 gündür yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan bu sabah hayata gözlerini yumdu. 15 yaşına komada giren Berkin'in ölümü ülkeyi yasa boğarken, Türkiye genelinde de Berkin için eylemler yapılmaya başlandı. Ankara Güvenpark'ta bir vatandaşın önünde ekmekle ve Berkin döviziyle oturmasının ardından, Güvenpark'ta eyleme destek artarken, İstanbul'da da benzer eylemler başladı. eylemleri sırasında penguen yayını yapan ve dün akşam Başbakan Erdoğan'ın müdahalesi olduğuna dair ses kayıtları sanal ortama düşen NTV önünde de protestolar başladı. NTV Maslak binası önünde de bir kişi önünde ekmekle oturma eylemi başlattı. NTV önünde tek kişi başlayan eyleme destek artıyor İstanbul'da Avcılar Marmara Caddesi'nde de beş kişi ellerinde dövizler ve ekmekle Berkin Elvan için oturma eylemi başlattı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582488.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582488.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d2599a0529eff319ee162383435ba7c5bfc0761a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582488.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu Çorum'dan yüklendi!. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları Siyasetin temiz olması için halk üzerinde yükselmesi lazım. Su seçim bürosu bu seçim bürosu saldırıları da tasvip etmiyoruz. Tek şart var siyasete giren adamın temiz olması lazım. Bunlar devleti soymak için yönetiyorlar. Önce hizmet diyor e sen ... CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Çorum'da vatandaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları Siyasetin temiz olması için halk üzerinde yükselmesi lazım. Su seçim bürosu bu seçim bürosu saldırıları da tasvip etmiyoruz. Tek şart var siyasete giren adamın temiz olması lazım. Bunlar devleti soymak için yönetiyorlar. Önce hizmet diyor e sen kendine çocuklarına bakan çocuklarına hizmeti yaptın olan kime oldu, halka oldu. Bunların götürdüğü paranın miktarı 85 milyar Euro 247 milyar eski parayla 247 trilyon. Şimdi neden Başçalan'ın endişelendiğini biliyor musunuz? Polisleri değiştirdiler, hakimleri değiştirdiler, yönetmeliği kanunu değiştirdiler. Siz sözüm Çorumlulara Türkiye'ye sözüm bu yolsuzluğu yapanlardan hesap soracağım. gün gelecek göreceksiniz hepsini yüce divana göndereceğim. Ne yaparsa yapsın affetmeyeceğiz. Affetmemeye söz verdik. Çorum'un Çorumluların vicdanına sesleniyorum. Haramdan yana olmayın helalden yana olun. Zalimden yana olmayın mazlumdan yana olun. Diktatörlerin bir özelliği vardır. Birinci özelliği halkın maneviyatını sömürmektir. din iman edebiyatı yapıp malı götürür bunlar. Hitler neyse bunlar da odur. Kavga etmemeye söz verdim. Başçalanı da muhattap almayacağım. Eskiden derdim ki gel televizyonlara çıkalım tartışalım ama 17 Aralık'tan sonra gelip yalvarsa elimi öpse ne derse desin asla onunla televizyonlara çıkmayacağım. Hem hırsız hem yalancıdan hiç başbakan olmaz. Sözüm var CHP iktidarında ilk yapacağımız iş Siyasi Ahlak Yasası'nı çıkarmak olacak. İkinci yapacağımız iş ise ilk 4 ayda aile sigortasını yapmak olacak. Her aileye asgari ücret yatıracağız. Namerdin parasına kimse muhtaç olmayacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582514.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582514.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bc17948050d9501a94fe197e8f52e23dcb67d8de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582514.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tunceli'de Berkin Elvan protestosu. Tunceli'de bazı siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşları üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 1000 kişi, Cumhuriyet Meydanı'nda Yeraltı Çarşısı üzerine yürüdü. Burada hükümet aleyhine sloganların atılmasının ardından, Gezi olayları sırasında ölen, aralarında Berkin Elvan'ın da bulunduğu kişilerin fotoğrafları açıldı. Protestocu ... Tunceli'de, 269 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan'ın ölümü protesto edildi. Tunceli'de bazı siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşları üyelerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 1000 kişi, Cumhuriyet Meydanı'nda Yeraltı Çarşısı üzerine yürüdü. Burada hükümet aleyhine sloganların atılmasının ardından, olayları sırasında ölen, aralarında Berkin Elvan'ın da bulunduğu kişilerin fotoğrafları açıldı. Protestocu grup adına konuşan BDP Tunceli İl Başkanı Ergin Doğru, "Bu coğrafyanın ve Türkiye'nin en büyük sıkıntısı çocukların uğradığı bu zulümlerdir, bu katliamlardır. Her zaman suçsuz ve günahsız çocuklar belli güçler tarafından katliama uğramış ve yargısız infazlar ile hayatlarını kaybetmişlerdir. Bugün Berkin Elvan'ı katleden bu zihniyet yeni değil ta eskiden beri var olan bir zihniyettir. Dünyada meşru ve demokratik bir eyleme karşı hiçbir egemen gücün davranışı Türkiye'deki kadar barbar olamaz. Bu barbar anlayış ve Türkiye'yi yöneten egemen anlayış her türlü hak arayışını kanla bastırıyor ve sonrada çıkıp demokrasiden dem vuruyor. Ama bilsin ki artık ne biz ne de dünya bu söylemlere ne inanıyor ne kanıyor. Dersim'den söz veriyoruz Berkin Elvan'a: Seni katledenlerden hesabı soracağız ve yakalarına yapışacağız. Seni katleden bu zihniyettin bu toplu özgürleştirinceye kadarda mücadeleye devam edeceğiz." Açıklamanın ardından eylemleri sırasında hayatlarını kaybedenler anısına 3 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.  \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582516.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582516.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6e15f1b14469f5f5c72910a4ab9a0c6e2eeef055 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582516.txt @@ -0,0 +1 @@ +Berkin Elvan dünya basınında!. Alman medyası "Türkiye Berkin'e ağlıyor" sözleriyle duyurulurken Berkin'in tedavi gördüğü İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan gruba polisin biber gazıyla müdahale ettiğine dikkat çekiliyor. Deutsche Welle "Evden ekmek almaya çıktığı sırada polisin hedefi olan Berkin Elvan, geçirdiği beyin ... Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz fişeği ile başından yaralanan 15 yaşındaki Berkin Elvan'in 269 gün sonra hayatını kaybetmesi Alman ve İngiliz medyasında geniş yer buldu. Alman medyası "Türkiye Berkin'e ağlıyor" sözleriyle duyurulurken Berkin'in tedavi gördüğü İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan gruba polisin biber gazıyla müdahale ettiğine dikkat çekiliyor. Deutsche Welle "Evden ekmek almaya çıktığı sırada polisin hedefi olan Berkin Elvan, geçirdiği beyin kanamasının ardından 9 aydır Okmeydanı Araştırma Hastanesi'nde uyutuluyordu. eylemlerinin sembol isimlerinden olan Berkin Elvan'ın ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Acı haber üzerine yüzlerce kişi Berkin'in ailesine destek olmak için hastaneye gitti. Anne Gülsüm Elvan ve Baba Sami Elvan, 'Berkin, yakışmaz kara topraklara' diye isyan etti" dedi. "YOĞUN TEPKİ DALGASI" Haberde günlerdir hastane önünde destek için insanların beklediği Berkin'in ölümünün ardından İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun Twitter üzerinden gönderdiği başsağlığı mesajı aktarılmasından sonra şöyle devam ediliyor: "Mutlu'nun bu mesajı yazmasıyla birlikte sosyal medyada yoğun bir tepki dalgası yaşandı. Berkin Elvan'ın, Mutlu'nun amiri olduğu polislerin attığı biber gazı kapsülü ile vurularak öldürüldüğünün hatırlatıldığı tweetlerde 'Başsağlığı dileyerek, insanların acıları deşilmesin' yazıldı. Vali'nin bu tweet'i yazdığı sırada Okmeydanı Hastanesi önünde Berkin için bekleyenlere de polis biber gazı ile müdahale etti." WD, Berkin'in ölümü sosyal medyanın en popüler adresi Twitter'da ana gündem maddesi olduğunu vurgularken Twitter'a yazılan mesajlarda "Benim polisim kahramanlık destanı yazdı" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltildiğini belirtti. Haberde Berkin Elvan'ın da kaybıyla eyleminde yitirilen insanların sayısı 8'e çıktığına dikkat çekiliyor. BBC: TÜRKİYE ÇALKANIYOR BBC "Protestolar sırasında yaralanan çocuğun ölümünün ardından Türkiye çalkanıyor" başlıklı haberde Berkin Elvan'ın 9 aydır komada olduğu hatırlatıldı. Haberde, binlerce kişinin hastane önünde ve sosyal medyada tepkisini dile getirdiği ifade edildi.  İspanya'da da gündem oldu İspanya'nın en çok okunan gazetelerinden El Mundo, "Evladımı tanrı değil Erdoğan aldı" başlıklı tam sayfa bir haber yayınlayarak Berkin Elvan'ın dramatik yaşam öyküsünü İspanyollara tanıttı. Gazete, Elvan'ın ailesinin çocuklarının yoğun bakımdan uyanması için 267 gün acılar içinde beklediğini hatırlatarak polisin attığı gaz fişeğinin yol açtığı yaranın iyileşmesi yönündeki tüm beklentilerin Salı sabahı saat 07.00 de sona erdiğini yazdı. Elvan'ın tek suçunun evine sabah kahvaltısı için ekmek almak olduğunu kaydeden gazete, belki de o sabah protestolardan bile haberdar olmayan bu canın polis tarafından alındığını belirtti. El Mundo gazetesi, olayları nedeni ile çıkan gösterilerde ölenlerin sayısının 9'a vardığına da işaret ederek bu ölenlerin hiçbirinin faillerinin bulunmadığını ve yargı önüne çıkartılmadığını okuyucularına duyurdu. Devletin altı ay komada kalan Elvan için ilk defa vefatından bir gün önce temasa geçtiğine de yer veren gazete bu temasın iş işten geçtikten sonra yapılmasının ne ailesi ne de halk için bir anlam taşımadığını vurguladı. El Mundo gazetesi son olarak Türkiye'deki şiddetin artığını ve halkın Erdoğan'a karşı mücadeleyi faşizme karşı bir mücadele gibi görmeye başladığı yorumunda bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d0126ba2db539076dd0eea20fd4d8788c2a5f2b3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582518.txt @@ -0,0 +1 @@ +Murat Ülker'den 'Berkin Elvan' mesajı. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, bu sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan'la ilgili Twitter üzerinden bir mesaj paylaştı. Mesajında küçük yaşta ölen abisini hatırlatan Ülker, "Rahmetli abim Ali'yi sokakta bir kaza sonrası kaybettiğimizde beş yaşındaydım. Genç yaşta ölüm daha ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582521.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582521.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2017d7f8b340378c858bc5021b7f60c510f7e76d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582521.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bacanak operasyonu'nda flaş tahliyeler!. İzmir'deki 'İmbat operasyonu'nda tahliye çıktı. Aralarında Muhsin Yılmaz'ın da bulunduğu 7 kişi hakkında tahliye kararı çıktı. Mahkeme şahıslar hakkında yurtdışına çıkış yasağı getirdi. İzmir'de gerçekleştirilen operasyonda aralarında Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar'ın da bulunduğu çok sayıda kişi ... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582523.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582523.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b6bdc8c3d9f76659a1fd183ba37ead0577d3cf44 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582523.txt @@ -0,0 +1 @@ +TÜSİAD'dan Berkin Elvan açıklaması. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Gezi Parkı protestoları sırasında polisin ağır yaraladığı ve 269 gün komada kaldıktan sonra bu sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan'la ilgili bir taziye mesajı yayınladı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Gezi Parkı protestoları sırasında ... TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Berkin Elvan'ın vefatı ile ilgili bir açıklama yaptı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, protestoları sırasında polisin ağır yaraladığı ve 269 gün komada kaldıktan sonra bu sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan'la ilgili bir taziye mesajı yayınladı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, protestoları sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra bu sabah hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'la ilgili olarak bir taziye mesajı yayınladı. Yılmaz mesajında, "Hiçbir şey 15 yaşındaki bir çocuğun ve olayları sırasında kaybettiğimiz diğer gençlerimizin hayatından daha önemli değildir" ifadelerini kullandı. TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın başsağlığı mesajı şöyle: Berkin Elvan - Başsağlığı Mesajı " olayları sırasında gaz fişeği kapsülü nedeniyle yaralanan Berkin Elvan'ın aylardır sürdürdüğü yaşam mücadelesini kaybetmesinden derin bir üzüntü duyuyoruz. olayları sırasında oluşturulan hoşgörüsüz atmosferin bedelini ülke olarak, gencecik insanlarımızın kaybı ve çok sayıda kişinin sakat kalmasıyla ödedik. Hiçbir şey 15 yaşındaki bir çocuğun ve Gezi olayları sırasında kaybettiğimiz diğer gençlerimizin hayatından daha önemli değildir. Gençler bu ülkenin geleceğidir. Başta ülkeyi yönetenler olmak üzere, hepimizin görevi, gençlerimizin, hukuk güvenliği altında, temel hak ve özgürlüklerini huzurla, umutla ve güvenle yaşayabilecekleri bir ortamı sağlamaktır. Berkin Elvan'ın vicdanımızı sızlatan son kayıp olmasını umut ederiz. Başta Berkin Elvan'ın ailesi olmak üzere, tüm yakınlarına ve tüm vatandaşlarımıza başsağlığı ve sabır dilerim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582525.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582525.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5a2f5b0c0b467858a7e150723f31e9f810e2e9e0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582525.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadına şiddete Kırmızı Işık. Kırmızı Işık uygulaması sayesinde şiddete maruz kalan kadınlar artık tek bir dokunuşla desteğe kavuşabilecek. Çifte sorumluluk anlayışıyla ticari faaliyetler kadar sosyal sorumluluklarını da önceliklendiren Vodafone Türkiye kadınların ekonomik ve sosyal alanda güçlendirilmesine yönelik çalışmalarına bir yenisini ekledi. Vodafone Türkiye, ülkemizde ... Vodafone Türkiye, mobil teknolojisini kadına şiddete karşı kullanıyor. Kırmızı Işık uygulaması sayesinde şiddete maruz kalan kadınlar artık tek bir dokunuşla desteğe kavuşabilecek. Çifte sorumluluk anlayışıyla ticari faaliyetler kadar sosyal sorumluluklarını da önceliklendiren Vodafone Türkiye kadınların ekonomik ve sosyal alanda güçlendirilmesine yönelik çalışmalarına bir yenisini ekledi. Vodafone Türkiye, ülkemizde giderek artan kadına yönelik şiddete karşı mobil iletişim teknolojisinin gücünü kullanmak için harekete geçti ve "Kırmızı Işık" uygulamasını hayata geçirdi. Uygulamayı kullanmak çok basit Vodafone Kırmızı Işık uygulaması, kadınların şiddete maruz kaldığı anlarda, kolluk kuvvetleri ya da yakınlarına kolaylıkla haber verebilmesini sağlıyor. Uygulama, her kesimden kadının kolayca anlayabileceği basitlikte geliştirildi. Acil durumlarda ulaşılması istenen 3 kişi tek tuşla kaydedilebiliyor ve Salla&Uyar özelliğiyle telefonun sallanması ile kayıtlı kişilere mesaj ve konum bilgisi "Acil SMS" olarak gönderiliyor. Ayrıca Alo 183, 155 Polis Imdat, Ambulans ve Jandarma acil numaraları tek tuş ile aranabiliyor. Kırmızı Işık uygulamasında, kadına en yakın ASPB Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi adresleri, başvurabileceği kuruluşlar ve haklarıyla ilgili bilgiler de bulunuyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582591.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582591.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..295319159f41da65f5e241db8ceda8f824f3b489 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582591.txt @@ -0,0 +1 @@ +TOMA, 2 eylemciye çarptı!. Berkin Elvan'ın ölümünü protesto etmek için AKP Mersin Yenişehir İlçe binasına yürüyüşe geçen ve polisin müdahalesi ile ara sokaklara dağılan grup, kısa sürede yeniden toplandı. Yüzleri maskeli olan yaklaşık 200 kişilik grup Gazi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde barikat kurarak ... Berkin Elvan'ın ölümünü protesto etmek için AKP Mersin Yenişehir İlçe binasına yürüyüşe geçen ve polisin müdahalesi ile ara sokaklara dağılan grup, kısa sürede yeniden toplandı. Yüzleri maskeli olan yaklaşık 200 kişilik grup Gazi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı üzerinde barikat kurarak yeniden eyleme başladı. Bunun üzerine TOMA destekli çok sayıda polis ekibi gruba müdahale etti. Muğdak Kavşağı'nda göstericilerle polis arasında yoğun kovalamaca yaşanırken, gruba müdahale eden bir TOMA yolun karşı tarafına kaçmaya çalışan 2 kadına çarptı. TOMA'nın çarptığı eylemcilerden birisinin kafasından yaralandığı ve sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. 2 yaralı Mersin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Öte yandan olaylar sırasında da 4 polisin çeşitli yerlerinden yaralandığı öğrenildi. Polis, 11 eylemciyi gözaltına alırken, sayının artabileceği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582593.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582593.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0eed7eaf5d0b5f7c04443bf264cef64f9d3b8167 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582593.txt @@ -0,0 +1 @@ +İstanbul ayakta!. BEŞİKTAŞ Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle, akşam saatlerinden itibaren çok sayıda kişi Beşiktaş Çarşı Meydanı'ndaki Kartal Heykeli önünde toplanmaya başladı. "Berkin Elvan onurumuzdur" ve "İstanbul Berkin'e sahip çık" şeklinde sloganlar atan grup, Ihlamurdere Caddesi üzerinden yürüyüşe geçti. Gruba, evlerin pencere ve ... Gezi eylemlerinde başından vurularak yaralanan ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın ölümünü protesto eden yüzlerce kişi Taksim, Kadıköy ve Beşiktaş'ta toplandı. BEŞİKTAŞ Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle, akşam saatlerinden itibaren çok sayıda kişi Beşiktaş Çarşı Meydanı'ndaki Kartal Heykeli önünde toplanmaya başladı. "Berkin Elvan onurumuzdur" ve "İstanbul Berkin'e sahip çık" şeklinde sloganlar atan grup, Ihlamurdere Caddesi üzerinden yürüyüşe geçti. Gruba, evlerin pencere ve balkonlarından tencere-tava çalanlar da destek verdi. Sayıları 2 bini aşan kalabalık içinden bazı kişiler, cadde üzerinde bulunan AK Parti seçim bürosunun camlarını kırdı. Ellerinde Berkin Elvan'ın posterlerini taşıyan grup, Nişantaşı üzerinden Harbiye'ye ulaştı. KADIKÖY Kadıköy'de bir grup, Söğütlüçeşme'de polis ile karşı karşıya geldi. Polis müdahale ediyor. TAKSİM İstiklal Caddesi'nde, bugün hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem yapmaka isteyen kalabalık bir grup toplantı. İstikala Caddesi'nde Taksim meydanı'na yürümek isteyen gruba polis tazyikli su ve biber gazı ile müdahale ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582596.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582596.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9bd6f3a5432cfe2247d92a166090342322e21fe2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582596.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP gençliğinden Berkin çağrısı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları polisin attığı gaz kapsülüyle başından yaralanan ve 269 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için çağrıda bulundu. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız Türkiye genelindeki CHP gençlik örgütlerinin ... Türkiye çapındaki tüm CHP Gençlik örgütleri yarın Berkin Elvan'ın cenazesinde buluşacak. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları polisin attığı gaz kapsülüyle başından yaralanan ve 269 gündür verdiği yaşam mücadelesini kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için çağrıda bulundu. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız Türkiye genelindeki CHP gençlik örgütlerinin yarın seçim çalışmalarına ara vereceğini ve İstanbul Okmeydanı'na gelerek Berkin Elvan'ın cenaze törenine katılacaklarını duyurdu. Tüm sivil toplum örgütlerine de cenazeye katılım için çağrıda bulunan Yıldız, gençlerin şehirlerinden kalkacak otobüslerle yarın Berkin Elvan'ın cenazesine geleceğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582598.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582598.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..247b160690364d59f53601fc6837c0bab1d503e4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582598.txt @@ -0,0 +1 @@ +Berkin için sokaklara döküldüler. KIZILAY'DA SERT MÜDAHALE Gezi direnişi sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem yapan üniversite öğrencileri Kızılay'a yürüdü. Ankara Üniversitesi (AÜ) Cebeci Kampüsü'nde toplanan grubun, Kızılay'a izinsiz yürümek istemesi üzerine polis dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Uyarıya ... Hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için Türkiye sokağa döküldü. Birçok ilde yapılan eylemlere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. KIZILAY'DA SERT MÜDAHALE direnişi sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için eylem yapan üniversite öğrencileri Kızılay'a yürüdü. Ankara Üniversitesi (AÜ) Cebeci Kampüsü'nde toplanan grubun, Kızılay'a izinsiz yürümek istemesi üzerine polis dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Uyarıya rağmen dağılmayan ve yürümek isteyen gruba polis biber gazı ile müdahale etti. BİBER GAZI VE TAZYİKLİ SU İLE MÜDAHALE Bunun üzerine kampüsün içine giren grup, polisin olay yerinden çekilmesinin ardından Kızılay'a yürüdü.  Yürüyüş sırasında gruptakilerden bazılarının, Ankaray istasyonu önündeki bir direği ve kaldırım taşlarını söktükleri gözlendi. Grubun Kızılay'a varışında da meydandaki trafik kısa bir süre aksadı. Polis, gruptakilerin yürüyüşü sırasında, Cemal Gürsel ve Ziya Gökalp caddelerini trafiğe kapattı.  Kızılay'da yoğun güvenlik önlemi alan polis eylemci gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. YARALILAR VAR Gazdan etkilenen bazı eylemciler ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. İSTANBUL AYAKTA! olayları sırasında polis tarafından vurulduktan sonra 269 gün komada kalan Berki Elvan için HDK Taksimde eylem yapıyor. olayları sırasında polis tarafından vurulduktan sonra 269 gün komada kalan Berki Elvan için HDK Taksimde eylem çağrısı yaptı. Polis önlem olarak İstiklal Caddesi'nin griiş ve çıkışlarını kapattı. Kitle 'na yöneldi. Polis ile grup arasında başlayan tartışma çatışmaya dönüştü. BURASI İZMİR ALSANCAK İzmir'in de çeşitli sivil toplum örgütlerinin çağrısı ile Alsancak'ta toplanan binlerce kişi Berkin Elvan'in ölümü nedeniyle protesto yürüyüşü yaptı. Yaklaşık 10 bin kişi Cumhuriyet Meydanı'na girmek isteyince polis gruba müdahele ederek boyalı su sıktı. Alsancak Gündoğdu Meydanı ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde saat 19.00 sıralarında toplanan protestocular hükümet aleyhine sloganlar attı. Yaklaşık 10 bin kişi Cumhuriyet Meydanı'na doğru 'Berkin Elvan ölümsüzdür', 'Hükümet İstifa', 'Berkin'in katili hükümet' sloganlarıyla yürüyüşe geçti. Çevik kuvvet ekipleri de, TOMA araçlarıyla Cumhuriyet Meydanı girişinde önlem alıp, meydana girmek isteyen gruba engel oldu. Grubun önündekilerle polis arasında zaman zaman arbede yaşandı. Bu sırada polis TOMA araçlarıyla grubun üzerine boyalı su sıktı. KIRKLARELİ'DE BERKİN AĞACI Kırklareli'de bir grup, odaklı olaylar sırasında yaralanan Berkin Elvan'ın, 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesini protesto etti. Grup Kültür Anıt Park'ta ağaca Berkin Elvan'ın fotoğraflarını astı. TRABZON BERKİN İÇİN YÜRÜDÜ Berkin Elvan için Trabzon'da anma yürüyüşü düzenlendi. Trabzon Dayanışma Platformu çatısı altında toplanan sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan yaklaşık 250 kişi, Atatürk Alanı'nda toplandı. Gösterinin başlangıcına CHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu da katıldı. Uzunsokak'tan yürüyerek Merkez Postane önüne gelen grup, hükümet aleyhine sloganlar attı. Grup, 'Hoşçakal Güzel Çocuk', 'Onların çocukları çalıyor, bizim çocuklarımız ölüyor', 'Milyon dolarları bir günde eritemeyenler Berkin'i eritti', "Berkin uyanamadı, uyan Türkiye', 'Berkin sana söz, alamadığın ekmeği Bilal'e yedirmeyeceğiz' yazılı pankartlar taşıdı. Yürüyüşün ardından dağılan grup Ak Parti seçim bürosunun önünden geçerken camlara vurup slogan atınca tartışma çıktı. Seçim bürosundan çıkan Ak Partililerle gruptaki CHP'liler kısa süre tartıştı, ancak gerginlik çevredekiler tarafından büyümeden önlendi. SAMSUN'DA EYLEME İZİN YOK İstanbul'daki Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan için AKPi Samsun İl Başkanlığına yürümek isteyen grup ile polis arasında arbede çıktı. KOCAELİ ÜNEVİRSİTESİ'NDE POLİS MÜDAHALESİ Kampüse giren Çevik kuvvet ekipleri cop ve biber gazıyla öğrencilere müdahalede bulundu. Kocaeli Üniversitesi'nde, Berkin Elvan'ın ölümü nedeniyle dersleri boykat eden ve protesto gösterisi yapan 300-400 kişilik öğrenci grubu saat 15.45 sıralarında Rektörlük binasına girmek istedi. Ancak, özel güvenlikçiler izin vermeyince aralarında arbede çıktı. Öğrenciler kapıları zorlayınca bu kez Çevik kuvvet'ten yardım istendi. Kampüse giren Çevik kuvvet ekipleri cop ve biber gazıyla öğrencilere müdahalede bulundu. Öğrenciler de polise taş atarak karşı koydu. Olaylar devam ediyor. ANTALYA'DA ÖĞRENCİLER AYAKTA Akdeniz Üniversitesinde bir grup öğrenci, Berkin Elvan için eylem yaparak, bir seminerin yapıldığı fakültenin konferans salonuna girmeye çalıştı. Polis ile grup arasında arbede yaşandı. Hukuk Fakültesi önünde toplanan bir grup üniversite öğrencisi, Berkin Elvan için eylem yaptı. Grup daha sonra "TRT 50. Yıl Medya Semineri"nin yapıldığı Hukuk Fakültesi konferans salonuna girmek istedi. Güvenlik güçleri salon kapısında gruptakilerin içeriye girmelerini engelledi. Grup ile güvenlik ekipleri arasında arbede yaşanırken, bazı camlar kırıldı, güvenlik görevlilerinden yaralananlar oldu. Daha sonra olay yerine gelen çevik kuvvet ekipleri, Hukuk Fakültesine girdi. Bu sırada öğrenciler binanın dışına çıkarak polise taş ve sopa fırlattı. Polis ise biber gazı sıkarak grubu uzaklaştırdı. Dışarıda bulunan TOMA ve panzer ile de gruba tazyikli su sıkıldı. TEKİRDAĞ'DA PROTESTO GÖSTERİSİ Tekirdağ'da, 269 gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Berkin Elvan'ın ölümü protesto edildi. Tekirdağ Liseli Meclisleri ve Fikir Kulüpleri Federasyonu üyeleri, Tuğlalı Park'ta basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından Hükümet Caddesi üzerinden Cengiz Topel Parkı'na kadar sloganlarla yürüyen grup, buradan tekrar Tuğlalı Park'a döndü. Grup, olaysız şekilde dağıldı. BALIKESİR, BERKİN İÇİN YÜRÜDÜ Balıkesir'de Demokrasi ve Emek Platformu (BALDEP), Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede sabah hayatını kaybeden Berkin Elvan için yürüyüş düzenledi. BALDEP üyesi kalabalık bir grup akşam saatlerinde Yeşilli Meydanı'nda toplanarak yağmur altında oturma eylemi yaptı. Gezi Parkı olayları sırasında başına isabet eden gaz fişeğiyle yaralanan ve 269 gündür SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'de yoğun bakımda tedavi gören Berkin Elvan'ın ölümü Balıkesir'de protesto edildi. Önce oturma eylemi yapan grup sık sık hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde slogan attı. Üzerinde Berkin Elvan'ın resimleri ve çeşitli yazıların bulunduğu pankartlar taşıdı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582600.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582600.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d6042700f2e805ee91b72373dc4187c4db5e10ee --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582600.txt @@ -0,0 +1 @@ +Twitter'da teknik hata uyarısı. Sosyal paylaşım ve mikroblog sitesi Twitter teknik hata mesajı veriyor. Yaklaşık 10 dakikadır Twitter'da kullanıcıların hesaplarına erişememesi üzerine 'twitter engellendi' ve 'Twitter, Türkiye'de kapatıldı' yorumlarına neden oldu. Ancak ilerleyen dakikalarda sorunun dünya genelinde yaşandığı öğrenildi. Yaklaşık yarım saat süren kesintinin ... Sosyal paylaşım sitesi Twitter, teknik bir hata nedeniyle yayına ara verdi. Sosyal paylaşım ve mikroblog sitesi Twitter teknik hata mesajı veriyor. Yaklaşık 10 dakikadır Twitter'da kullanıcıların hesaplarına erişememesi üzerine 'twitter engellendi' ve 'Twitter, Türkiye'de kapatıldı' yorumlarına neden oldu. Ancak ilerleyen dakikalarda sorunun dünya genelinde yaşandığı öğrenildi. Yaklaşık yarım saat süren kesintinin ardından 20.40 itibariyle siteye tekrar erişim sağlandı. İşte Twitter'daki hata mesajı; \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582603.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582603.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..43981560f0cb2b511334923637e62aeb044821e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_11/2582603.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li Oran'dan Bağış'a yanıt!. Oran, Egemen Bağış hakkında tazminat davası açacağını bildirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, eski bakanlardan Egemen Bağış ile Ciner Medya Yöneticisi Fatih Saraç'ın medyaya yansıyan ses kayıtlarında kendisine yönelik hakaret iddialarına yanıt verdi. Oran, Egemen Bağış hakkında tazminat davası ... CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, eski bakanlardan Egemen Bağış ile Ciner Medya Yöneticisi Fatih Saraç'ın medyaya yansıyan ses kayıtlarında kendisine yönelik hakaret iddialarına yanıt verdi. Oran, Egemen Bağış hakkında tazminat davası açacağını bildirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, eski bakanlardan Egemen Bağış ile Ciner Medya Yöneticisi Fatih Saraç'ın medyaya yansıyan ses kayıtlarında kendisine yönelik hakaret iddialarına yanıt verdi. Oran, Egemen Bağış hakkında tazminat davası açacağını bildirdi. Son tapelerde adından bahsedilmesi üzerine yazılı bir açıklama yapan Umut Oran, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'na vurgu yaparak, "Çalışmalarımız Egemen Bağış gibi Rıza Sarraf'tan rüşvet alanları da rahatsız edecektir ve etmelidir. Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500 bin dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz. Ancak onlara esas davayı halkımız açmış durumdadır. 30 Mart'ta Türkiye'nin namuslu, çalışkan, temiz siyasetten yana tüm insanları gerekeni yapacak, bu zihniyeti bir daha çıkmayacak bir şekilde tarihe gömecek" dedi. 16 Ekim 2013 tarihinde AB İlerleme Raporu'nun açıklanacağı tarihte; Fatih Saraç ile dönemin AB Bakanı Egemen Bağış arasında yapılan bir konuşmada şahsına yönelik hakaretler içeren bir konuşmanın basına yansıyan kayıtlarını anımsatan CHP Genel Başkan Yardımcısı şöyle dedi: "Bu konuşmadan 5 gün önce Bodrum'da EDAM toplantısında yüzümüze gülerek riyakârca sahte dostluk mesajları veren bu şahsiyet artık hangi yüzle toplum içine çıkabilecektir. Egemen Bağış gibi altın kaçakçılığı, kara para aklama, irtikap işine karışan, takım elbiseler içerisinde Rıza Sarraf'tan rüşvet alanları da rahatsız edecektir ve etmelidir. Çünkü onların karakterleri ve şerefleri suç işlemekten değil, bunun ortaya çıkmasından rahatsız olur. Onlar halkın değil sahiplerinin çıkarlarını düşünür, demokratik toplumun ilkelerini değil balya balya paraları önemser, halkın sorunlarını çözmek için değil kendilerine servet kazandırmak için siyaset yaparlar. Onların yolu doğruluğun, dürüstlüğün, temizliğin değil, karanlığın, arkadan konuşmanın, ucuz hamasetin, demagojinin yoludur. Beklediği buysa, dürüst ve namuslu davranması için CHP olarak kendisine içinde 500.000 dolar bulunan bir takım elbise asla göndermeyeceğiz. Eğer bu meziyeti kaybettiyse, dünyadaki hiçbir parayla ona tekrar sahip olamaz." -"DAVA AÇACAĞIM"- Bakanlık yaptığı dönemde Türkiye'nin sınırlı kaynaklarını ve AB fonlarını usulsüz harcama dışında hiçbir iş yapmadığını öne süren Umut Oran, "AB'de bu nedenle hakkında soruşturma başlatılan, kendisine para kazandırmaktan başka kimseye bir şey kazandırmamış, AB ilişkilerini de tarihinin en kötü seviyesine indirmiş, hayattaki en büyük başarısı tercümanı olduğu Erdoğan'ı överek belli koltuklara oturmak olan Egemen Bağış hakkında şahsıma söylediği ve artık alenileşmiş olan hakaretleri için gereken suç duyurusunda bulunacak, maddi ve manevi tazminat davasını açacağım" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579892.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579892.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6aea4d72d5d2d4eca68f29a63ee7e811e492dbc0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579892.txt @@ -0,0 +1 @@ +Otobüsle TIR kafa kafaya çarpıştı!. Kaza, saat 19.00 sıralarında, Tekirdağ-Malkara Karayolu Beşiktepe Köyü Mevkii'nde meydana geldi. Ankara'dan aldığı yolcuları Edirne'nin Keşan İlçesi'ne götürmek üzere yola çıkan Ali Yıldız'ın kullandığı 42 AKA 14 plakalı yolcu otobüsü, Tekirdağ-Malkara Karayolu Beşiktepe Köyü Mevkii'nde karşı yönden gelen Burhan Aydın ... Tekirdağ'da yolcu otobüsüyle TIR'ın kafa kafaya çarpışmasıyla meydana gelen kazada muavin 54 yaşında Ramazan Balcı öldü, 6 kişi de yaralandı. Kaza, saat 19.00 sıralarında, Tekirdağ-Malkara Karayolu Beşiktepe Köyü Mevkii'nde meydana geldi. Ankara'dan aldığı yolcuları Edirne'nin Keşan İlçesi'ne götürmek üzere yola çıkan Ali Yıldız'ın kullandığı 42 AKA 14 plakalı yolcu otobüsü, Tekirdağ-Malkara Karayolu Beşiktepe Köyü Mevkii'nde karşı yönden gelen Burhan Aydın yönetimindeki 33 VHA 05 plakalı TIR'la kafa kafaya çarpıştı. Kazada TIR sürücüsü Burhan Aydın, otobüs şoförü Ali Yıldız, muavin Ramazan Balcı ile yolcular 23 yaşındaki Aybüke Gamze Kılıçoğlu, 27 yaşındaki İsa Amanvermez, 28 yaşındaki Ceyhun Demir ve 50 yaşındaki Fatma Kılıç yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Ön kabinde sıkışan otobüs sürücüsü Ali Yıldız, Tekirdağ Belediyesi'ne ait kaza kırım ekibinin yaklaşık 1 saatlik çalışmasıyla sıkıştığı yerden çıkarıldı. Yaralılar, ambulanslarla Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağlık durumu ağır olan otobüs muavini Ramazan Balcı ise hastaneye götürülürken, yolda hayatını kaybetti. Kaza nedeniyle uzun süre trafiğe kapanan yol, araçların olay yerinden çekilmesiyle kontrollü olarak açıldı. Jandarmanın kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579893.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579893.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cecc80cfad834b2d8c2e439272455a96a5d69a4b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579893.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bilal Erdoğan, İstanbul'u böyle parselliyor!. Bilal Erdoğan, Başbakan'ın  milli emlak ve arazi işlerinden sorumlu başdanışmanı Şenol Kazancı ile yaptığı telefon konuşması, İstanbul'da arazi pazarlığını gözler önüne seriyor. İstanbul'da değerlenmesi beklenen arazileri Başbakan adına satın aldığı iddia edilen Şenol Kazancı, Bilal Erdoğan'ın ısrar ettiği araziler hakkında ... Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın internete sızan ses kaydı gündeme bomba gibi düştü. Bilal Erdoğan, Başbakan'ın  milli emlak ve arazi işlerinden sorumlu başdanışmanı Şenol Kazancı ile yaptığı telefon konuşması, İstanbul'da arazi pazarlığını gözler önüne seriyor. İstanbul'da değerlenmesi beklenen arazileri Başbakan adına satın aldığı iddia edilen Şenol Kazancı, Bilal Erdoğan'ın ısrar ettiği araziler hakkında telefonda bilgi veriyor. Bilal Erdoğan ısrarcı bir tavırla Şenol Kazancı'ya  'Abi atıp tutuyordun ne oldu, şu kadar verecem, bu kadar verecem diyordun. Hesapsız kitapsız ne oldu?' diyor Şenol Kazancı ise neden kendisine olumlu dönemediğini 'Yıllık 370 milyon TL çıkınca bizimde ona göre işlerimiz oldu' diyerek açıklamaya başlıyor. Konuşma şöyle devam ediyor. Bilal Erdoğan: Ya tamam da biz sana dedik hesabını yani Kurtköy'deki 160 dönüm yere verdiğimiz parayı biliyoruz. Yani siz bizi gaza getirdiniz. Şenol Kazancı: Mevzu o değil kardeşim. Gaza getirmekle ilgisi yok. Oraya bir çözüm bulacağım dedi patron( Erdoğan). Ben de onun önünü açtım yani. Bilal Erdoğan: Mehmet Doğan Kubat (AKP vekili, AKP Genel Merkez Seçim Koordinasyon Kurulu Başkan Yardımcısı) ile görüşeceğim dedi patron bana evvelki gün... Bilal Erdoğan: Hayır mesele artık Maliye Bakanının müsteşarında.. Şenal Kazancı: Topu Naci bey, (Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal) ile üstüne aldı patron. Bu akşamda Naci ile toplantıları var. Bilal Erdoğan: Bana öyle dedi. Sen de bi konuşsana bunun başka bir türlü hiçbir oluru var mı yok mu? Şenal Kazancı: Var var oluru şöyle. Şimde ben oradaki başbakanımıza da söyledim, yönetmelikle düzenlenmiş birşey, yüzde 1'inden az olamaz diye.. Ben onu yükselteceğim. On bininde birinden az olamaz falan diye. Çözülecek sorun yani... Böyle çözüleceğini söyledim ben başbakanımıza...Dedi ki ben bunu Doğan Kubat ile konuşacağım, Naci ile de ben konuşacağım, Halledeceğim tamam dedim. Ben de top sizde dedim çıktım o işten ben. Bilal Erdoğan: Ben şunu dedim çünkü eğer miktar yüksekse bile dedim. Yani arazinin potansiyeli o kadar şeyki yani bir şekilde üniversiteye gelir getirice şeyler de içinre planlanabilir. Şenol Kazancı:Konuştuk onları da TOKİ'ye verilebilir, hepsini konuştuk. Patron dediki, ben bu işi alıyorum, sana haber vereceğim dedi. Ben daha ne karışabilirim ki. Bitmiş. Bilal Erdoğan: Biliyorum olumlu olumsuz bitmiş, Şenol Kazancı: Akşam görüşecekler sonra bana söyler Naci heralde. Bilal Erdoğan: Tamam Balyoz Davası'nda onama kararlarına itirazları değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, davanın ana delilini oluşturan 5 Nolu Harddiske ilişkin tespitleri içeren 20 Ocak 2014 tarihli TÜBİTAK raporunu ve yargılamanın yenilenmesini taleplerinin reddine ilişkin kararı incelenmek üzere davaya bakan mahkemeden istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579925.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579925.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1a87ad2f7c394a932b16104ad31144e846054c5d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579925.txt @@ -0,0 +1 @@ +Polisten dershaneye de su!. TOMA ile yoldaki eylemcilere müdahale eden polis, Kızılay'da özel bir dershanenin pencerelerinde toplanan 50 kadar öğrenciye de tazyikli su sıktı. Polisin sulu müdahalesi üzerine öğrenciler pencerelerinden sınıflarına kaçtı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579926.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579926.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c53b6174babfd5904938c4c6e6fde499aa059edd --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579926.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mahmut Can Çalık hangi dizi oyuncusuyla birlikte?. Tarkan ABDULLAHOĞLU-  ATV-Sabah'ın eski patronu ve  Ahmet Çalık'ın oğlu Mahmut Can ÇalıkYönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık'ın oğlu Mahmut Can Çalık, gönlünü oyuncu Tuğçe Özbudak'a kaptırdı. Sevgililer, geçtiğimiz günlerde bir haftalık Amerika tatiline çıktı. Çalık ile Özbudak, Instagram'da paylaştıkları fotoğraflarla kendilerini ... Ahmet Çalık'ın oğlu Mahmut Can Çalık, Tuğçe Özbudak'la New York'ta aşk tatili yaptı. Aşk, Instagram'da paylaştıkları fotoğraflarda ortaya çıktı. Tarkan ABDULLAHOĞLU-  ATV-Sabah'ın eski patronu ve  Ahmet Çalık'ın oğlu Mahmut Can ÇalıkYönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık'ın oğlu Mahmut Can Çalık, gönlünü oyuncu Tuğçe Özbudak'a kaptırdı. Sevgililer, geçtiğimiz günlerde bir haftalık Amerika tatiline çıktı. Çalık ile Özbudak, Instagram'da paylaştıkları fotoğraflarla kendilerini ele verdi. Çift, rüya gibi tatil  yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579927.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579927.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..89a74ba0577afa074776c61fd97b87abd3d8f23c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579927.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yandaş uzman nasıl kayboldu?. Kyle Cassel geçen çarşamba akşamına kadar sıradan bir hayat yaşıyor, bateristi olduğu rock grubuyla birlikte keşfedilmeyi bekliyordu. Faturaları ödemek için New Jersey'de derme çatma küçük bir stüdyoda çalışıyordu. Düzenli sporu aksatmıyordu. Keşfedilmeyi bekleyen bütün sanatçılar gibi içindeki yaratıcı dehaya inanan ... Baterist Kyle Cassel faturaları ödemek için New Jersey'de bir ses stüdyosunda çalışıyor. Çarşambadan beri kayıp. Kyle Cassel geçen çarşamba akşamına kadar sıradan bir hayat yaşıyor, bateristi olduğu rock grubuyla birlikte keşfedilmeyi bekliyordu. Faturaları ödemek için New Jersey'de derme çatma küçük bir stüdyoda çalışıyordu. Düzenli sporu aksatmıyordu. Keşfedilmeyi bekleyen bütün sanatçılar gibi içindeki yaratıcı dehaya inanan Cassel web sitesinden, Twitter'dan, Facebook'tan dünyaya bağlanıyor, Instagram hesabında yaptırdığı dövmelerin ve kol kaslarının fotoğraflarını paylaşıyordu. Ta ki çarşamba akşamına kadar. Türkiye'de saat sabaha karşıyken, bir anda hayatı değişiverdi. Türk Hükümeti'ni destekleyen gazeteler Başbakan Erdoğan ve oğlu hakkında geçtiği iddia edilen bir konuşmayı ona dinletmiş, yorumunu almışlardı. Uyduruk bir antetli kağıda bir paragraf yazı yazmıştı dinlediği kayıtla ilgili. Türkçesi yoktu; dinlediğini anlamamış, dahası ne dinlediğini bile bilmiyordu. Zaten yazdığı raporda da sadece kendisine dinletilen kayıttan bahsediyordu, kaydın ne olduğunu belirtmeden. Çarşamba akşamı kayıplara karıştı Cassel. Adı bir anda New Jersey'deki Kaleidoscope isimli ses stüdyosunun sayfasından uçuruldu. Artık çalışanlar arasında görünmüyordu. Twitter hesabını kapattı. Kendi web sitesinin de bir anda fişini çekti. Facebook hesabı duruyordu, ama mesajlara yanıt vermedi. İşin ilginci, kendisiyle aynı stüdyoda çalışan ağabeyi Ian da yok oldu. Onun da adı şirket sayfasından kaldırıldı. Stüdyoyu arayınca telefonu kimse açmadı. Mesajlara kimse dönmedi. Kendisinden en son haber alındığının kanıtı İnternet'e yüklenen bir ses kaydı... "Merhaba ben Türkiye'den bir gazeteciyim" diyen birinin suratına telefonu kapatıyordu. Bir ara Instagram hesabının adını değiştirdi, KyleHorror yaptı. Neden korkuyordu acaba? Türkiye'de bir anda ilgi odağı olmuş, twitter'da, Ekşi Sözlük'te hakkında yazılar yazılmaya başlamıştı. Belki de keşfedilmeyi bekleyen rock davulcusu adayı Cassel şöhrete hiç hazırlıklı olmadığını fark etti. İzini sürerken, Kaleidoscope'tan bir açıklama geldi. Birilerine onlara bir kayıt dinletmiş. Bu tek bir konuşma mı, yoksa parça parça mı diye sormuşlar. Onlar da sadece bu soruya yanıt vermişler: Tek parça değil, birkaç parça konuşma diye... "Dinlediğimiz şeyin ne olduğunu bilmiyoruz ama Youtube'daki kayda benziyor, bizden tek merak ettikleri bunun devam eden bir konuşma olup olmadığıydı" deniyor açıklamada. Eğer Başbakan'ın oğluyla arasında geçtiği iddia edilen konuşmaysa, zaten Youtube'daki kayıt beş konuşmadan oluşuyor. Hükümet yanlılarının rapor diye yutturdukları sadece bunu doğruluyor; hepimizin bildiğini. Peki Kyle Cassel? Neden hâlâ ortalıkta yok? Balyoz Davası'nda onama kararlarına itirazları değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, davanın ana delilini oluşturan 5 Nolu Harddiske ilişkin tespitleri içeren 20 Ocak 2014 tarihli TÜBİTAK raporunu ve yargılamanın yenilenmesini taleplerinin reddine ilişkin kararı incelenmek üzere davaya bakan mahkemeden istedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579928.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579928.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..420f522f2374aefb248630a7b8bf5a6e4567bb36 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579928.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kurt Seyit ve Şura aslında dedem ve aşkı.... İlk bölümü 4 Mart Salı akşamı televizyonda yayınlanacak olan Kurt Seyit ve Şura dizisinin çekildiği St. Petersburg'dan İstanbul'a dönen Nermin Bezmen'le Bebek'teki Boğaz manzaralı muhteşem evinde buluştuk. Kıvanç'ı daha önce izlemedim Kıvanç Tatlıtuğ'u daha önce hiçbir dizide ya da filmde ... Nermin Bezmen bu dizide, Rusya'dan kaçıp Türkiye'ye gelen dedesi ve onun büyük aşkını kaleme aldığını açıkladı... İlk bölümü 4 Mart Salı akşamı televizyonda yayınlanacak olan Kurt Seyit ve Şura dizisinin çekildiği St. Petersburg'dan İstanbul'a dönen Nermin Bezmen'le Bebek'teki Boğaz manzaralı muhteşem evinde buluştuk. Kıvanç'ı daha önce izlemedim Kıvanç Tatlıtuğ'u daha önce hiçbir dizide ya da filmde izlemediğini, 22 yıl önce yazdığı Kurt Seyit ve Şura romanını film yapmak isteyen yapımcılara da her zaman "Hayır" dediğini söyleyen Bezmen, bu kez nasıl ikna olduğunu anlattı. Dizi, dedem ve büyük aşkını anlatıyor Nermin Bezmen, "Kurt Seyit ve Şura dizisi Çarlık Rusyası'ndan buraya kaçan birbiriyle hayatlarını geçmişlerini de paylaşarak yaşayan iki insanın büyük aşkını konu alıyor" dedi Bebek'te Boğaz manzaralı muhteşem bir ev, her yerinde yaşanmışlık var. Elinizi uzatsanız sanki denizi tutacaksınız. Sağıma soluma hayran hayran bakınırken, kapıda o beliriyor. Masmavi gözleri, yandan örülmüş uzun saçlarıyla incecik naif bir kadın, şimdi ne Boğaz kaldı ne de deniz. Tıpkı tüm belirsizliklerin arasında tek bir objenin net kaldığı fotoğraf kareleri gibi, bu gösterişli ev bir anda bulanık bir hal aldı ve güçlü, zarif, samimi, gerçek kadın Nermin Bezmen, resmin tam ortasına gelip oturdu. Bu özel kadının son zamanlarda adını daha sık duyuyoruz, malum Bezmen, Kurt Seyit ve Şura dizisinin yazarı ve şimdilerde herkes bu diziyi bekliyor. O da hummalı bir çalışma içinde, zira hem dizinin senaryo danışmanlığını, hem de diziyle aynı dönemde çıkacak "Dedem ve Ben" isimli yeni kitabının son hazırlıklarını yapıyor, bu hafta okuyabileceksiniz. Nermin Bezmen'le St. Petersburg'dan gelir gelmez buluştuk ve bu müthiş kadınla aşkı, hayatı, yazdıklarını ve kadınlığı, her şeyi ama her şeyi tüm samimiyetimizle konuştuk. Lâfı fazla uzatmayacağım, istiyorum ki bu müthiş kadını bir an önce yakından tanıyın, bu nedenle sizi Nermin Bezmen'le başa başa bırakıyorum. Önce herkesin merak ettiği Kurt Seyit ve Şura'dan başlayalım... 22 yıl önce yazılan roman ailenizi anlatıyor, dizi için nasıl ikna oldunuz? Garip bir kıskançlığım var. Bu insanlara ve objelere karşı bir kıskançlık değil, ben kelimelerimi kıskanırım. Karakterlerimi yaratırken kendimi bire bir ortaya koyduğum o psikolojik tanımlar benim için çok önemli. Biri eksik olursa her şey bozulacakmış gibi gelir bana. Romanımın gerek sinema gerekse dizi film olması için onlarca teklif geldi ama hiçbirini kabul etmedim. Ay Yapım'la görüşünce ikna oldum. Kıvanç Tatlıtuğ, dizide Kurt Seyit'i canlandırıyor, ne diyorsunuz? Hiç televizyon izlemediğim için, Kıvanç'ı daha önce hiçbir dizide ya da filmde de görmemiştim. Bir tek katıldığı yarışmada tacını takarken görmüştüm. Dedemi canlandıracağı için merak ediyordum. İstanbul'daki ilk çekimlerde hiç konuşmadığı bir sahne çekildi, öyle ki sadece bakışıyla bile bütün ekranı kapladı. Ben 1916 yılına gittim ve Kıvanç'ta dedemi gördüm. Konuşma fırsatı buldunuz mu? Karakterinden çok memnun olduğunu ve hikâyenin detayları ile ilgili konuşmak istediğini biliyorum Ama henüz bir araya gelemedik. St. Petersburg'dan yeni döndünüz değil mi? Evet, 155 kişilik bir ekip neredeyse 3 aydır orada, bir kaç gün içinde gibi gelecekler. Ben gittiğimde hava sıcaklığı -3 dereceydi, şanslıydım çünkü daha önce hep -15 derecelerde çalışmışlar. Çok büyük bir prodüksiyon, hiçbir masraftan kaçınılmıyor herkes fedakârca çalışıyor. Kurt Seyit ve Şura'da dedeniz ve Şura'nın büyük aşkı anlatılıyor... Evet, Çarlık Rusya'sından kaçıp buraya gelen ve birbiriyle hayatlarını, geçmişlerini de paylaşarak yaşayan iki insanın büyük aşkını konu alıyor. Yeni kitabı: Dedem ve Ben Sırada yeni kitap , yine Kurt Seyit baş kahraman değil mi? Kitabın adı Dedem ve Ben... Bu kitapta dedem ve benim benzeşen yönlerimizi irdeledim. Yaşanılan olaylara karşı dedemin takındığı tavırlar ve bu tavırların doğurduğu sonuçları, kadınlar ve tüm bunlarla yüzleşme yeni kitapta yer alıyor... Diziyle aynı gün yani 4 Mart'ta raflarda olacak. Bir kitabın dizi ya da sinema filmi çekildiğinde hep kıyaslama olur. Sizin böyle bir endişeniz var mı? Lütfen bir romanının uyarlaması olmadığını unutmayın. O nedenle sayfa sayfa takip etmeyin bu diziyi... Dizi tutar devam ederse ileriye dönük apayrı hikâyeler de bende. Hayatta olduğu gibi kitaplarda da kahramanlara yaptırdığınız her şeyin söylettiğiniz her sözün bir geçmişi olduğunu unutmayın. Beni de acılar vurdu Kelİmeler bir kez daha hayatımı kurtardı. Ben bütün hayatı çok içime çekerek yaşamayı seviyorum. Her insan gibi beni de hayatımda acılar , hüzünler vurdu. Öyle dışarıdan göründüğü gibi hep sırça köşklerde şen şakrak yaşayan bir insan değilim. O sırça köşklerin de içine de kader denilen bilinmezin her türlü cilvesi hava gibi her türlü boşluktan girer. Ben de hayatımda maddi manevi, fiziki hastalıklar yaşadım. Fakat yaşadığım her şeyi olabilecek en iyi şekilde yaşadım. Ben bir yokluk çekerken bile hep "Bu hayatın bir zaaf anı, kontrolüm dışımda yaşıyorum. Ben bu yaşadığım şeyden ne çıkarabilirim?" diye sordum . İkinci baharımı Yaşıyorum Peki ya şimdi... İkinci baharımı yaşıyorum diyebilirim. 5 yıldır Tolga Savacı ile bir birlikteliğiniz var. Nedense sizi yan yana görünce bana daha uzun gibi geliyor? İnsan hep yeni tanışmış tazeliğinde beraber olmalı, aynı zamanda bir ömürdür berabermiş de artık hayatın sonu gelmiş kaybetmek üzereymiş duygusunu da yaşamalı. Ben ancak böyle bir erkekle beraber olabilirdim.Bazen hep Tolgacığımla berabermişim gibi hissediyorum. Nasıl oluyor bu? Birbirimizle açık ve arkadaşça bir beraberliğimiz var. Hayatımıza dair ne varsa her şeyi paylaşıyoruz. Biz geriye dönük zamanı da paylaşarak büyüdük. Aranızdaki yaş farkı, sonra Pamir Bey'in ölümünden kısa bir süre sonra bu ilişkiye başlamanız tepki çekti, kabul edilmesi zor bir ilişki oldu... Ben tüm bunlar konuşulurken güldüm, çünkü bu benim hayatım. Zamanlama kime ve neye göre ? Benim için erken ya da geç diye bir kavram yok ki. Bunlar o anı yaşayan insanın o andaki duygusuyla ilgili kavramlardır. Başkalarının benim hayatımda esamesi okunamaz. Bana, "erken değil miydi?" diyorlar. Ne zaman olmalıydı? Bir sene sonra mı yoksa 5 sene sonra mı? Bu iki ilişki çok karşılaştırıldı... Ben Tolga'yla yarım kalan bir sevgiyi tamamlamak için birlikte olmadım ki... Tolga benim kalbimde kendine apayrı bir yer gördü ve oraya yerleşti. Biz birbirimizin hayatına hediye edildik. Peki size evlenme teklif etti mi? Her an her şey olabilir. Sırf o anı yaşamak için evlenebiliriz. Böyle bir şeyin hazırlığı da olmaz ki, ben ilkinde de hazır değildim. Herkese sürpriz olsun , hiçbir şey söylemeyeyim. Biz ikimiz de Boğa burcuyuz ne yapacağımız belli olmaz. Nermin Bezmen'den çiftlere öneriler Ben aşkı Tanrı'nın insana kendisinin yaratması için bahşettiği bir duygu olarak görüyorum, göğüs kafesinizde çarpan iki yürek... Bu duyguyu besleyerek iki insan arasında var edebilirsiniz. Çünkü bir süre sonra ya alışkanlığa ya da zorunluluğa dönüşüyor. Bu duyguyu büyütmek ve ilk günkü gibi taze tutmak her çiftin kendi elinde. Ne olursa olsun dürüstlük olmadan başarılı olmak mümkün değil. Ben elini tutacağım insandan önce kendimi sorgularım, " O insanı uçuracak kadar sevgi verebilecek miyim ve bunu sürdürebilecek miyim?" derim. Ölümüne kadar baş tacı edebileceğim bir insan olarak görüyorsam bu yola girerim. .. İlişkilerin en başında özellikle kadınlar, erkeğin kendisini görmesini istediği gibi görünmeye çalışıyorlar ve bir süre sonra da böyle olmaktan yoruluyorlar ve kendi kimliğine dönmek istiyor. Bu defa sorgulamalar başlıyor, fedakarlık listeleri oluşturuluyor. Oysa aşkta fedakârlık yoktur, iki taraflı verilir ve hesap sorulmaz. Kadınlar için ; erkekten dürüstlük bekliyorsanız önce siz dürüst olun. Erkeğe olmadığınız bir kadın gibi görünmeyin. Bizim Tolgacımla aramızda birbirimizden kaynaklı hiç sorunumuz olmadı. Biz hep birbirimizden emin olduğumuzu hissettirerek kuvvet bulduk, o yüzden hiç ürkmedim. Hayatım çok kıymetli Siz nasıl aynı kalıyorsunuz? Acaba kalıyor muyum? Kalmıyorum ki... Ben kitap yazmaya 1990'da başlamıştım, o zamandan bu zamana çok başkalaştım. Çünkü artık kendi yaşadıklarım kadar yazdığım kahramanlarımı da içimde barındırıyorum. Gün içinde adeta beş-altı karaktere bürünüyorum ama sonra hayatıma dönüyorum. Peki marjinal misiniz? Ben kendimi sevip, kendimi sayarak, ideallerime sahip çıkarak yaşayan bir kadınım. Birilerine zarar vermediğim müddetçe de cesur yaşamak taraftarıyım. Mahalle ya da gelenek ölçüsünde yaşamıyorum. Bana verilen tek bir bedeni, beyni, ruhu başkalarının yönlendirmesine izin vermedim,vermem de... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579929.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579929.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9ba7225e772486774bf3ea75b2aaeeff7ce5ddda --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579929.txt @@ -0,0 +1 @@ +Acun Ilıcalı'dan doğum hediyesi. Ta ki Şeyma Subaşı, Ilıcalı'nın doğum hediyesi olarak aldığı 800 bin lira değerindeki Range Rover model ciple Bebek'te karşımıza çıkana kadar. 4 ay önce kızı Melisa'yı dünyaya getiren Şeyma Subaşı Acun Ilıcalı'nın aldığı ciple Sözcü Pazar'a yakalandı Subaşı'nın eski formuna kavuştuğu ... Geçtiğimiz ay Amerika'da doğum yapan Şeyma Subaşı'na en büyük ve en özel hediye, sevgilisi Acun Ilıcalı'dan geldi. Fakat hep gizli tutuldu. Ta ki Şeyma Subaşı, Ilıcalı'nın doğum hediyesi olarak aldığı 800 bin lira değerindeki Range Rover model ciple Bebek'te karşımıza çıkana kadar. 4 ay önce kızı Melisa'yı dünyaya getiren Şeyma Subaşı 'nın aldığı ciple Sözcü Pazar'a yakalandı Subaşı'nın eski formuna kavuştuğu gözlerden kaçmadı Yaklaşık 4 ay önce Amerika'da doğum yapan ve kızı Melisa'yı dünyaya getiren Şeyma Subaşı'na sevgilisi Acun Ilıcalı, doğum hediyesi olarak Range Rover marka bir cip almıştı. Subaşı, sevgilisinin hediyesi olan 800 bin TL'lik cip ile ilk kez SÖZCÜ Pazar objektifine yakalandı. Ünlü televizyoncunun evli olmasına rağmen hâlâ beraberlikleri gözlerden uzak devam eden Şeyma Subaşı, önceki gün Bebek'te özel şoförlü cipiyle görüldü. Bir arkadaşını ziyarete gelen Subaşı aracına binerken görüntülendi. Doğum yapmasına rağmen kısa sürede kilolarını veren Subaşı'nın eski formuna kavuştuğu gözlerden kaçmadı. Cipin plakası da özeldi. Plaka SM harflerini taşıyordu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579931.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579931.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2380d9edbee65df9e1cfb14abd7d115d16023f13 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579931.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkiye'nin dinleme skandalları. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekili telefonlarının dinlenmesi konusunda suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın evinden-makamından çıkan böcek soruşturmasında sona gelindi. Ve üç yılda 2 bin 280 kişinin gizlice dinlendiği ortaya çıktı. Peki Türkiye'de ilk böcek hangi başbakanın yatak odasında çıktı? Hangi ... TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekili telefonlarının dinlenmesi konusunda suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan'ın evinden-makamından çıkan böcek soruşturmasında sona gelindi. Ve üç yılda 2 bin 280 kişinin gizlice dinlendiği ortaya çıktı. Peki Türkiye'de ilk böcek hangi başbakanın yatak odasında çıktı? Hangi parti liderinin telefonu MİT üzerine kayıtlıydı? İlk dinlemeler kimin garajında nasıl yapıldı? "Telefoncu Ayten" kimdi? "9 Numaralı Dosya"da neler vardı?.. Kurtuluş Savaşı'nın istihbarat müdürü şair-yazar Hamdullah Suphi Tanrıöver idi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk istihbarat teşkilatı, Alman Genelkurmay istihbarat servisi eski Başkanı Albay Wolther Nicolai'ye 100 bin lira karşılığında kurduruldu. Milli Emniyet Hizmetleri (MAH) 6 Ocak 1926'da kuruldu. Yeri, İstanbul Valiliği içindeki mektupçu ofisinin yanındaki odaydı. Bütün teşkilat o odadaydı. Sadece iki bölümü vardı; Espiyonaj (istihbarat) ve karşı espiyonaj. Henüz dinleme için teknik servis yoktu. Peki dinlemeyi nasıl yapıyorlardı? Dairenin tavanında burguyla minik bir delik açıyor ve kiraladıkları üst kattan kulaklarıyla dinliyorlardı! Sonra bu yöntemi geliştirdiler; İkinci Dünya Savaşı'nda, "elmas" adı verilen dinleyici koymaya ve bunun sinyallerini "Neptün" adını verdikleri kiralık ofisten dinlemeye başladılar. Savaştan sonra dinleme servisi kuruldu. Yıl: 1948 idi... Ankara'daki "Teknik Servis Bölümü" Kavaklıdere'de iki katlı binada oluşturuldu. Birinci katındaki iki odasında elektronik tamir ve imalat yapılıyordu. Diğer odalarda idari büro ve asker koğuşu vardı. Üst katında ise servisin asker yöneticilerin lojmanında aileler yaşıyordu. Binanın kapalı garajı ise ilk dinlemelerin yapıldığı yerdi! Tüm dinleme cihazlarını ABD verdi. Ve zaten personeli arasında -nasıl dinleme yapılacağını öğreten- iki Amerikalı subay vardı! Tüm çalışanlar sivil giyimliydi. Birkaç yıl sonra Demokrat Parti hükümeti döneminde Kavaklıdere'deki daha büyük binaya geçtiler. Bu dönem aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı'na katılmış askerlerin MAH başkanlığı gibi görevlerinden alınma sürecinin başlangıcıydı. Artık istihbarat koltuklarında NATO'da görev yapmış subaylar ve siviller vardı. Ve; ince tellere ses kaydı yapan büyük makaralı teyplerle, politikacı dinlemeleri de o tarihte başladı. Başbakan Adnan Menderes de istihbarata meraklıydı. Özellikle CHP'lileri dinlettirdi. Dinletmekle kalmadı, CHP lideri İsmet İnönü'yü adım adım takip ettirdi. İnönü bir taksiye binse, şoförün hemen "İnönü ne konuştu" diye ifadesi alındı. Başbakan Menderes kendi DP'li milletvekillerini de dinletip, "Bizim aleyhimize konuşma" diye ihtar etti! Sadece CHP'liler değil DP'liler de telefonda konuşmaktan çekindi. Menderes herkesin telefonunu dinlemek istiyordu ama olanaklar buna izin vermiyordu. Çünkü, MAH'ın teknolojik yeterliliği sadece günde 8 telefonu dinlemeye yetiyordu. Ayrıca kesin dinlenilmesi gereken çevreler vardı; solcular gibi! 9 numaralı dosya Türk istihbaratının en büyük hedefi solculardı; yurt dışından yayın yapan "Bizim Radyo"nun yayınlarını ülkenin çeşitli yerlerine istasyonlar kurarak engellemeye çalıştı. Pek başarılı olamadı. 27 Mayıs 1960 müdahalesi olunca, MAH Teknik Servis elemanları Mazhar (Eymür) Bey ve yardımcısı Necdet Bey, binanın üst katındaki "özel dinleme" bölümündeki CHP'lilere ait kayıtları yok ettiler. Ancak bu temizleme gözaltına alınmalarına engel olmadı. (Zaman gelecek oğlu Mehmet Eymür, MİT'te çalışacak; ve MİT Müsteşarı Hayri Ündül'ü bile dinleyecekti!) CHP Genel Merkezi'nin telefon dinleme tutanakları Yassıada Mahkemesi'nin "9 numaralı" dosyasında yer aldı. Bu mahkemede neler ortaya çıkmadı ki: Yurtdışı istihbaratını Amerikalılardan/CIA'den alıyorlardı. Yurtdışındaki tek faaliyetleri, Türk büyükelçilerine yerleştirilen böcekleri bulmaktı! Keza, yurt dışına gönderilen Türk istihbaratçılar CIA adına çalışıyordu. Örneğin 1950'li yıllarda Batum'da çalışan Türk istihbaratçıların hepsi CIA adına görev yapmıştı! Tüm bunlar bir dönem MAH Başkanlığı yapan Ahmet Salih Korur'un Yassıada Mahkemeleri'nde verdiği ifadeyle ortaya çıktı. Acıdır, aynı duruşmalarda MAH'a aylık olarak; ABD'nin 100 bin, İngilizler'in 30 bin, Fransızlar'ın 7 bin ve İtalyanlar'ın 4 bin lira verdiği belgelendi. Başbakan Menderes mahkemede öğrendi ki, Amerikalılar'ın maaş verdiği MAH mensupları kendisini de dinlemişti. "Telefoncu Ayten" Başbakan Menderes'i dinleyen başkaları da vardı: "Telefoncu Ayten"! İzmir şehirlerarası telefon memuresi Ayten Aktuna, Yassıada'daki duruşmalarda büyük rahatlık içinde Başbakan Menderes'in telefon konuşmalarını anlattı. Örneğin Menderes'in İzmir'deki "Demokrat İzmir" gazetesinin yakılmasıyla ilgili nasıl yönlendirici olduğunu söyledi. Sadece siyasal olayları anlatmadı; Menderes'in özel hayatından da bahsetti. O günlerde de aynı bugün olduğu gibi, Ayten Aktuna'nın anlattığı özel konuşmalar gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandı. Adı, "Telefoncu Ayten" oldu! Herkesin merak ettiğini mahkeme başkanı da sordu; "Kızım sen bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun?" PTT memuresi Ayten yanıtladı: "Efendim, mühim konuşmaları kesilmemesi için dinleriz. Çünkü bir başkası araya girebilir. Hat kesilebilir. Konuşma aksarsa bizden şikayetçi olurlar; bu nedenle dinleriz." Gerekçe doğru muydu, bilinmez. "Telefoncu Ayten" için çok iddialar yazıldı çizildi. Sonra unutuldu gitti. Herkesi dinlemeye meraklı Menderes'in duruşmalarda bir marifeti daha ortaya çıktı: Cezaevine attırdığı kimi gazetecilerin eşlerine yazdığı mektupları okuyup alıkoyuyordu. Mektuplar Başbakanlık'taki özel kasasından çıktı. Menderes herkesi dinler de, askerler dinlemez mi? Yassıada'da DP'lilerin kaldığı tüm koğuşlarda dinleyici cihazları vardı. Fakat... Bir süre sonra kadınlar koğuşundan konuşma sesi gelmemeye başladı. Askerler dinleme cihazlarının bozulduğunu sandılar. Oysa kadınlar birbirleriyle kavga etmişlerdi ve birbirleriyle konuşmuyordu! Türkiye'de dinleme skandalları yazmakla bitmez: 12 Mart 1971 darbesi öncesi solcuları takip eden MİT mensubu Mahir Kaynak karnına bantladığı teyple tam 61 bant doldurdu! Bant doldukça tuvalete gidip değiştiriyordu... 'in telefonu Dinleme skandallarının en tirajıkomik olanı 'in başına geldi. CHP Genel Başkanı Bülent 'in Meclis'teki odasının telefon numarası 189524 idi. Bir gün telefon çaldı; grup katibi açtı. Arayan PTT görevlisiydi: "Telefonunuzun borcunu ödemezseniz kesmek zorunda kalacağız." Grup katibi, "Bize ihbarname gelmedi" dedi. PTT görevlisi, "İhbarnameye gerek yok orası MİT değil mi" deyince gazetelere günlerce konu olacak malzeme çıktı. Tarih: 13 Aralık 1973'tü. Ecevit Genel Başkan olduktan sonra 22 Haziran 1972'de masasına bu telefon konulmuştu. O kargaşalık günlerinde kimsenin aklına "Bu telefon da nedir?" sorusu gelmemişti. Telefon MİT'e aitti! O güne kadar 3 bin 607 liralık fatura ödemişlerdi. Ecevit, "Özgür İnsan" dergisinde "Bantlı Dünya Teorisi" adlı makalesinde, "gizli saklısı olmayan siyasi liderlerin dinlenmesinde sakınca yoktur" diye yazınca, bu Türkiye tarihinin en ilginç dinleme skandalı unutuldu gitti. Özal'ın yatak odası İlk böcek ise Turgut Özal'ın Başbakan olduğu 1984'te, Başbakanlık Konutu'ndaki yatak odasında çıktı. Hemen konutta arama yapıldı; kimi saksının içinde kimi tablonun kenarında toplam beş böcek bulundu. Başbakan Özal, Ecevit gibi tavır gösterdi; böcekleri söktürmedi, gizlisi saklısı yoktu; dinleyebilirlerdi! Özal kurnazdı; bir daha böceklerin bulunduğu odalarda ve salonda önemli telefon görüşmesi yapmadı. Kuşkusuz teknolojiye meraklı Özal, sonraki yıllarda dinlemelere merak sardı; yurt dışından getirdiği cihazlarla milletvekillerini dinledi. Aslında bugün yaşadığımız dinleme skandallarının sebebi de Özal oldu: 16 Haziran 1985'te Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası'na eklediği 7'nci maddeyle, polis istihbaratını MİT gölgesinden çıkardı. Özal'ın takıntısı MİT'in sivilleştirilmesiydi; yapamayınca polis istihbaratını güçlendirdi. Bugün ise Erdoğan, Cemaatçi polisler nedeniyle istihbaratı MİT gölgesine sokmaya çalışıyor. Aslında... Tek istekleri kendi istihbarat birimlerini kurup istedikleri gibi kullanmak; diğeri laf-ı güzaf... Not: İstihbarat tarihine meraklı olanlar Doğan Yurdakul ile birlikte yazdığımız "Bay Pipo" kitabına bakabilir. İstihbaratın "güvenilmez fahişesi" Tarihte en iyi istihbarata sahip üç kurum kabul edilir: 1. İngiliz İmparatorluğu... 2. Katolik Kilisesi... 3. İsviçre Bankaları... Erdoğan'ın paraları nedeniyle bugünlerde pek adı geçen İsviçre bankalarına şaşırdınız mı? Şaşırmayınız. Portekiz'de harp akademisi giriş sınavlarında şu soruyu sormak adettendi: "Bayrak mı ticareti izler; ticaret mi bayrağı?" Roma Ordusu'nun "Frumentarii" adında özel istihbarat subayları vardı ve bu subayların asli görevi en uygun fiyatlı tahılı bulup almaktı. Avrupa'nın ilk ticari süper gücü olan Venedik'in başarılı olmasında iki temel unsur vardı: Ticaret hırsı ve eşi benzeri görülmeyen bir ekonomik istihbarat toplama organizasyonu! Venedik'in en önemli ekonomik kozu, Osmanlı'yla ticaret tekelini elinde bulundurmasıydı. Bu ilişki sayesinde Osmanlı "dış istihbaratını" Venedik'e verdi. Denir ki, Türkler'in Avrupa'da uzun süre elçilikler kurmamaları ve istihbarat toplamakla fazla uğraşmamalarının sebebi, Venedik'ten "istihbarat yardımı" satın almasıdır. Venedik aslında edindiği istihbaratı isteyene satıyordu. Bu nedenle "güvenilmez fahişe" olarak adlandırıldı. Osmanlı Devleti'nin kurduğu ilk istihbarat örgütünün adı, "Martolos" idi. Elemanları yabancı dil bilen Yahudiler ve Hıristiyanlardı. Kurumsal anlamda Osmanlı istihbarat örgütü, İngiliz Büyükelçisi Stratfort Canning'in çabalarıyla kuruldu! Canning, gizli bir haber alma teşkilatı kurulması için Sadrazam Mustafa Reşid Paşa'yı ikna etti. Canning'in, istihbarat şefi de hazırdı; Civinis Efendi! Rum Civinis Efendi, Ege'nin güzel adası Mikonos'luydu. Yıllarca St. Peterburg'da yaşadı; sarayda Çariçe'nin özel hizmetçilerinden biri olmayı becerdi. Sarayda görevli bir subayın kızıyla evlendi. Fakat, "şeytana uyup" Çariçe'nin mücevherlerini alarak Rusya'dan kaçtı. Sonra Anadolu'da görüldü; üzerinde imam kıyafeti vardı! Cami cami dolaşıp vaaz veriyordu. Civinis Efendi daha sonra, Ege Denizi'nde yatıyla gezen zengin bir İtalyan rolünde ortaya çıktı. Adı, "Comte de Riveroso" idi! Rum asıllı, Fransızca-İngilizce-Rusça konuşan, kibar-zarif Civinis Efendi herkesin ilgisini çekti. Canning'in takdimiyle Sadrazam Mustafa Reşid Paşa ile tanıştı. Hemen "miralay (albay)" yapıldı ve "Osmanlı istihbarat örgütünün" başına geçti. Kısa zamanda kurduğu ekibine tanınmış tüccarların, paşaların özel hayatlarını izlettirmek oldu; toplattığı dedikoduları rapor haline getirdi. Evet, tek ilgilendiği mahrem hayatlardı. Kuşkusuz tüm bunlar bir İngiliz entrikasıydı. Osmanlı sonunda dayanamadı, istihbarat birimini lağvetti. Hayır, dönen dolapları anladığından değil; raporlarda ortaya çıkan mahrem hayatlardan rahatsız olduğu için kapattı. Yine eski yöntemine döndü; kendi muhbirleriyle yetindi... 1863'te istihbarat teşkilatı bir kez daha kuruldu. Başına bu kez Ermeni iş çevrelerinin baskısıyla "Baron C" getirildi. Yeni şef, hazırladığı raporu, hem Osmanlı'ya, hem de el altından Viyana'ya verdiği ortaya çıkınca kovuldu... 1880'de II. Abdulhamit, Osmanlı'nın ilk organize istihbarat örgütü, "Yıldız İstihbarat Teşkilatı"nı kurdu. Bu istihbarat birimi devlete değil sadece II. Abdulhamit'e hizmet verdi. Bugün Türkiye'nin gündeminde olan telefon dinlemelerini, II. Abdulhamit o günlerde kökten çözdü: 1881'de ilk telefon hattı; İstanbul Soğukçeşme'deki Telgraf İdaresi ile Yeni Camii Postanesi arasına; ikincisi ise Posta Telgraf Nazırı ile Telgraf Fabrikası Müdürü arasına çekildi. II. Abdulhamit, ihtilalciler telefonla haberleşebilir diye telefonu yasakladı. Osmanlı'nın, özellikle dışa dönük milli istihbarat örgütü 17 Kasım 1913'te "Teşkilatı Mahsusa"nın kurulmasıyla gerçekleşti. Said-i Nursi'den Mehmet Akif Ersoy'a kadar yakın tarihimizin birçok siması Teşkilatı Mahsusa'da çalıştı. Bu teşkilatın elemanları ulusal Kurtuluş Savaşı'nda da görev yaptı. Felah Grubu içindeki Hat Başçavuş Hacı Mümtaz gibi yurtseverler Anadoluhisarı'nda "Telsiz Dinleme Merkezi" kurdu; işgal ordularının telsizlerini dinleyip Ankara'ya bildirdiler. Tarih gösteriyor ki, istihbarat ne zaman milli bir kimliğe bürünürse ülke için görev yapıyor. Diğer türlüsünde yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı oluyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579937.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579937.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7e7ab52edd9776374841df3f2e3c0a4361cb98b5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579937.txt @@ -0,0 +1 @@ +Son teşhis: "İyileşmesi imkansız". Schumacher'in durumunu takip eden İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nden Nöroloji uzmanı Dr. Tipu Aziz, ünlü pilotun beynindeki hasarın büyük olduğunu ve asla tam olarak iyileşemeyeceğini söyledi. 45 yaşındaki Schumacher'in doktorları, pilotun beynindeki kanama nedeniyle uyandırma sürecinin yavaş ilerlediğini duyurmuştu. Fransa'da 29 Aralık'ta kayak yaparken kaza geçirip ağır yaralanan ve 2 aydır suni komada tutulan Formula 1'in efsane pilotu Michael Schumacher'in tamamen iyileşme şansının imkansıza yakın olduğu öne sürüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579957.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579957.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c31dded4c377aeff115bc4a2a88a147dfc60d4dc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579957.txt @@ -0,0 +1 @@ +Beşiktaş Mourinho'yla anlaştı!. Siyah-Beyazlılar, Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho ile 'işbirliği anlaşması' için el sıkıştı. Bu sürpriz adımda kritik rolü oynayan isim, Mourinho'nun da yakın dostu olan menajer Jorge Mendes'ti. Portekizli menajerin ortağı Ahmet Bulut kanalıyla Mourinho'yla temas kuran Beşiktaş Futbol Genel Direktörü ... Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea'nin Galatasaray maçı için İstanbul'a gelmesi, Beşiktaş için 'yılın adımı'nı beraberinde getirdi. Siyah-Beyazlılar, Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho ile 'işbirliği anlaşması' için el sıkıştı. Bu sürpriz adımda kritik rolü oynayan isim, Mourinho'nun da yakın dostu olan menajer Jorge Mendes'ti. Portekizli menajerin ortağı Ahmet Bulut kanalıyla Mourinho'yla temas kuran Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen, G.Saray maçı öncesi Chelsea kampını ziyaret etti.  Burada yapılan görüşme hayli sıcak bir atmosferde geçerken; Mourinho'nun destek sözü, Beşiktaş kanadının yüzünü güldürdü. Peki bu 'destek' neleri kapsıyor? 1- TESİSLEŞME: Mourinho'nun Londra'ya davet ettiği Beşiktaş Futbol Genel Direktörü Önder Özen, önümüzdeki günlerde İngiltere'ye gidecek. Dış İlişkiler Sorumlusu Erdal Torunoğulları'yla birlikte Chelsea'nin tesislerini gezecek olan Özen, bu konuda atılması gereken adımları belirleyecek. 2- ALTYAPI: Chelsea'nin altyapı modeli ve yetenek tarama komitesi, Beşiktaş tarafından incelenecek. Siyah-Beyazlılar, bu yapının uygulanabilir yanlarını model olarak alacak.3- MALİ YAPI: Rus milyarder Roman Abramovich'in bol sıfırlı rakamlar akıttığı Chelsea'de mali yapı da incelenecek. Özen ve Torunoğulları bu konuda da detaylı bir rapor hazırlayacak. 4- TRANSFERE HAZIRLIK: Chelsea'nin transfer kararı almadan önce incelediği detaylar, dikkate aldığı kriterler de Beşiktaş heyeti tarafından incelenecek. 5- KİRALAMA KOLAYLIĞI: Chelsea ile yapılan işbirliği anlaşmasında Beşiktaş taraftarını en çok mutlu edecek konu bu... Jose Mourinho, kiralık gönderilecek oyuncular konusunda Beşiktaş'a 'öncelik sözü' verdi. Flaş transferlerin yanısıra önemli genç yetenekleri de kadrosuna dahil eden Chelsea, son dönemde bu oyuncuların bir çoğunu özellikle Hollanda Ligi'ne gönderiyordu. Beşiktaş'ın 'oyuncuların kabul etmesi' halinde bu havuzdan yapacağı transferler, takıma ciddi katkı verebilir. ROMELO LUKAKU: Genç forvet Everton'da kiralık. Premier Lig'de 21 maçta 9 gol, 6 asistle şov yapıyor. LUCAS PİAZON: Vitesse ile ligde 22 maçta 11 gol, 8 asistlik müthiş bir performans gösterdi. Forvet. VİCTOR MOSES: 23 yaşındaki Nijeryalı, Liverpool'a kiralandı. Premier Lig'de 15 maçta oynayan sağ açık, 1 gol attı. MARKO MARİN: Ofansif orta saha ve sol kanatta görev alan Marin, Sevilla'da kiralık. WALLACE: 19 yaşındaki sağ bek Inter'de kiralık. Ancak fazla forma şansı bulamıyor. CHRİSTİAN ATSU: Hollanda'da Vitesse forması giyiyor. Ganalı orta saha 17 maçta 3 gol, 3 asistle oynuyor. GAEL KAKUTA: Lazio'da kiralık oynayan Fransız forvet, geleceğin en önemli yeteneklerinden biri olarak gösteriliyor. RYAN BERTRAND: 24 yaşındaki sol bek, Aston Villa'da kiralık. Premier Lig'de 7 maçta şans buldu. ORİOL ROMEU: 22 yaşındaki İspanyol ön libero, Valencia'da kiralık. STİPE PERİCA: 18 yaşındaki Hırvat sanrfor, NAC Breda'da kiralık. 17 maçta 5 gol, 1 asist üretti. NATHANİEL LOBAH: İngiltere Championship'te M'Brough forması giyiyor. 19'luk ön libero, 17 maçta 2 gol attı. TODD KANE: Blackburn Rovers'ta kiralık. 20 yaşındaki sağ bek 21 maçta 1 gol, 2 asistle oynuyor. CRİSTİAN CUEVAS: 18'lik Şilili sol bek, Hollanda 2. Ligi'nde FC Eindhoven'e kiralandı. 'TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ BİR LİG' Önder Özen'le buluşmasında kiralık oyuncularla ilgili konuşan Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho, "Bizim için önemli olan oyuncularımızın gelişimi. Türkiye önemli ve sert bir lig. Beşiktaş da bu ligin en önemli takımlarından. Zaten bir dönem çok sayıda Portekizli oyuncu da forma giydi. Beşiktaş'ı yakından tanıyorum. Kiralık oyuncular konusunda size öncelik tanıyacağız" ifadelerini kullandı. (HABERTÜRK) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579959.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579959.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..27b8a6b68c8e61833b66024a022a584502ef3d64 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579959.txt @@ -0,0 +1 @@ +İntihara sürükleyebilir!. Anti depresan ilaçların yan etkilerine ilişkin yapılan bir araştırma, tüm dünyada kullanımı hızla artan bu ilaçların azımsanamayacak ölçüde büyük psikolojik yan etkilerinin bulunduğunu gösterdi. Yeni Zelanda'daki Liverpool Üniversitesi'nden araştırmacıların, son 5 yıldan beri anti depresan kullanan 1829 katılımcı üzerinde yaptıkları ... Yapılan araştırmalar tedavide kullanılan antidepresan ilaçlarının intihar düşüncesi yarattığını ortaya çıkardı. Anti depresan ilaçların yan etkilerine ilişkin yapılan bir araştırma, tüm dünyada kullanımı hızla artan bu ilaçların azımsanamayacak ölçüde büyük psikolojik yan etkilerinin bulunduğunu gösterdi. Yeni Zelanda'daki Liverpool Üniversitesi'nden araştırmacıların, son 5 yıldan beri anti depresan kullanan 1829 katılımcı üzerinde yaptıkları araştırma, kilo aldırma, mide bulantısı gibi bilinen yan etkilerinin yanı sıra ilaç araştırmaları sırasında çoğunlukla görmezden gelinen, kişiler arası ilişkileri etkileyecek seviyede psikolojik yan etkilerinin de olduğunu ortaya koydu. ANTİ DEPRESANIN YAN ETKİLERİ SANILANDAN DAHA FAZLA Üniversitenin internet sitesinde yayımlanan araştırmada, anti depresan kullanımı sonucu ortaya çıkan intihar düşüncesi, cinsel soğukluk ve duygusal açıdan hissizleşme gibi psikolojik sorunların sanılandan daha yaygın olabileceğinin altı çizildi. Araştırmada, 18-25 yaşları arasındaki katılımcılardan bu ilaçların 20 adet olumsuz etkisine lişkin soruların bulunduğu bir anketi internet üzerinden doldurmalarını isteyen araştırmacılar, daha sonra verilen cevapları değerlendirdi. DEPRESYONU HAFİFLETİYOR AMA İNTİHAR DÜŞÜNCESİ ARTIYOR Araştırmacılar, katılımcıların yüzde 82'sinin ilaçların depresyonlarını hafiflettiği yönünde bildirimde bulunmasına karşın, yarısından fazlasının intihar düşünceleri taşıdığını, yüzde 62'sinin ise "cinsel güçlükler" çektiğini söylediğine işaret etti. Katılımcıların yüzde 60'nın "duygusal açıdan hissedemez hale gelmekten" şikayet ettiğini ifade eden araştırmacılar, soruları yanıtlayanlardan yüzde 42'sinin "kendimi kendim gibi hissetmiyorum", yüzde 39'unun "başkalarına daha az aldırıyorum" şeklinde yanıtlar verdiklerine işaret etti. Katılımcılardan yüzde 55'nin ise ilaçları aniden kesmeye bağlı olarak ortaya çıkan yoksunluk belirtilerinden şikayetçi olduğu bildirildi. Araştırma ekibinin başı Liverpool Üniversitesi'nden Prof. John Read, duygusal açıdan hissiz hale gelme ve diğer insanlara daha az önem verme gibi psikolojik yan etkilerin özellikle kaygı yarattığına işaret etti. Araştırma sırasında katılımcıların anti depresanların böylesi yan etkileri bulunduğu konusunda bilgilendirilmediklerini saptadıklarını anlatan Read, "Katılımcıların üçte birinden fazlası, bu ilaçları kullandıktan sonra kendilerinde intihar eğilimlerinin ortaya çıktığını bildirdi. Bu bulgu, anti depresanlara ilişkin daha önce yapılan araştırmalarda bu sorunun küçümsenmiş olabileceğini gösteriyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579987.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579987.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..61eeaca85f71d1b8b28d6e6b208c0b357c98fb44 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2579987.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu Eskişehir'den yüklendi!. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir'de halka hitap etti. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI Buradan çiftçi kardeşime sesleniyorum. Hala oyunu veriyorsan benim iki elim senin yakanda olacak. O zaman sen bu ülkeyi sevmiyorsun demektir. Bir başbakan düşünün, adı hırsıza çıkmış. Meydan meydan geziyor. Yahu ... Kılıçdaroğlu "En mütevazı olanı da AB'den sorumlu bakan, o da üç seferde bir buçuk milyon dolar rüşvet almış." CHP Lideri Eskişehir'de halka hitap etti. KONUŞMADAN SATIRBAŞLARI Buradan çiftçi kardeşime sesleniyorum. Hala oyunu veriyorsan benim iki elim senin yakanda olacak. O zaman sen bu ülkeyi sevmiyorsun demektir. Bir başbakan düşünün, adı hırsıza çıkmış. Meydan meydan geziyor. Yahu insanda biraz utanma olur. Sokağa çıkmaz. CHP şunu düşünüyor, senin alın terinin karşılığını sana vereceğiz diyor. Sen ekerdin, sen biçerdin, sabahın köründe tarlaya giderdin, ürününü satardın. Sonbaharda düğününü derneğini yapardın. Mutluydun sen. 11 yıldır ne haldesin bir bak bakayım kendine. Hala AKP diyorsun. Şunu söylüyorum artık.Herkes artık kendisini değil ülkeyi ve çocuklarını düşünmek zorunda. Anneler ülkenize çocuklarınıza sahip çıktığınız gibi sahip çıktığınızı biliyorum. Annenin çocuk sevgisi her insanın ülke sevgisi gibidir. Annelere sesleniyorum. Eğer çocuğunuz işsizse sebebi bu başçalandır. Yolsuzluk varsa sebebi bu adamdır. Van'da oğlunun cenazesini sırtında torbayla taşıyor. Bunu düşünün. 17 Aralık 2013, TBMM önünde gencecik bir adam ben açım diye kendisini yaktı ve 10 gün sonra da öldü. Adalet ve Kalkınma partisine oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Oy verdiniz, yolsuzlukları yasakları önleyeceklerdi. Ne oldu? Yolsuzluk bunların kitabı oldu. HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR! Hepimize görev düşüyor. Bir Başbakan düşünün ülkeyi yönetiyor. Oğluna telefon ediyor, 17 Aralık'ta sabahın sekizinde. Diyor ya montajdır. Ne montajı be kardeşim. Porsuk Çayı ne kadar gerçekse bu seslerde o kadar gerçektir. Şöyle diyor, sabahın sekizi. Oğlum diyor şunların şunların evinde arama yapılıyor diyor. Bilal oğlan yeni uyanmış. Baba tekrar eder misin diyor. Tekrar ediyor paraları sıfırlayın diyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşıma sesleniyorum, hangi ülkenin başbakanı oğluna telefon edip, evdeki paraları sıfırlayın, sıfırlarken kardeşini teyzeni dayını çağır, beraber sıfırlayın diyor. Bu olmaz, bu olmaz arkadaşlar. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, sizin vidanınız bunu kabul ediyor mu? Ertesi gün yine telefon ediyor. Oğlum ne yaptın diyor, sıfırladın mı tamamını. Babacığım biraz kaldı diyor. Ne kadar evladım? 30 milyon euro kaldı diyor. Oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum, hala bu ülkeyi yöneten hırsızlara oy vermeye devam edecek misiniz? Ben size bir başbakan portresi çizdim. Şimdi bir de hükümet portresi çizeceğim. Dört bakan sabahın yedi otuzunda arama yapılıyor. İçişleri Bakanı oğluna telefon ediyor. Saat 7:32'de. 'Oğlum' diyor 'evde arama var' diyor. 'Evet babacığım' diyor. 'Kaç lira var oğlum' diyor. 'Baba bir kaç kuruş var' 'Oğlum kaç lira var onu soruyorum' diyor. 'Bir trilyon civarı para var' diyor. Bu adam İçişleri Bakanı. Zafer Çağlayan, iddianameye göre 28 seferde 52 milyon dolar rüşvet almış. Muammer Güler, 10 seferde 10 milyon dolar rüşvet alıyor. En mütevazı olanı da AB'den sorumlu bakan, o da üç seferde bir buçuk milyon dolar rüşvet almış. Bakınız dört bakan istifa etmek zorunda kalıyorlar. Önce istifa etmediler. Başçalanla beraber otobüsün üzerine çıktılar. Milletin vicdanı ayağa kalktı. Her taraftan isyan çıkınca, bu bakanların öne istifa edeceksiniz, iki deklarasyon yayınlayacaksınız. Ve dört bakan istifa etmek zorunda kaldı. Ülkeyi yönetmek üzere iktidar olanlar ülkeyi soymaya kalktılar. Buna izin verilir mi? Ben diyorum bunlarda vicdan yok. AKP'ye oy verenler de yok efendim hala vicdan kırıntısı var. Yalan ve iman bir arada olmaz. Yolsuzluğun boyuhu 87 milyar euro. Başbakan'ın evinden çıkan para 1 milyar euro. 18 Nisan 2013. MİT Başçalan'ın önüne 3 sayfalık rapor koyuyor. Sonuç ve değerlendirme bölümünde şöyle yazıyor: Reza Zarrab'ın Bakanlar Muammer Güler ve Zafer çağlayan ile mevcut ilişkilerinin ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhine kullanılacağı değerlendirilmektedir. Kabul etti sonra ne oldu Bakanları istifa ettirdi. Sonra bunlardan biri dedi ki "arkadaş senin isteğinle yaptım. İstifa edilecekse önce sen istifa et. ADRESİNİZ CHP! Kul hakkı yemeyen, halka hesap vermeyi namus kabul eden bir adresiniz var. O adres Mustafa kemal Atatürk'ün partisi CHP'dir. 'de gencecik çocuklarımız kızlarımız eylem yaptılar. 6 çocuğumuz hayatını kaybetti. Bu hırsızın ağzında bir tek "başınız sağolsun" kelimesi çıkmadı. Ama çıktı yalan söyledi. Camide içki içildi dediler. İmam "içki içilmedi dedi. İmamı zorladılar emniyette 6 saat ifadesini aldılar. Ama hırsız hâlâ yalan söylüyor. Bununla sınırlı değil. Kabataş'ta başı örtülü bir kadının gövdesi çıplak ellerinde deri eldiven olan 80-100 kişi kadına saldırmışlar dövmüşler. Adam kalkmış bunu söylüyor. Neyse Kanal D görüntüleri yayınladı. Hiç öyle bir saldırı olmamış. Allah'tan korkmuyor musun sen? İnsanları birbirine düşürmek istedi. Herkes elini vicdanına koyacak. Sandığa gidecek yalan söyleyeni hırsızlık yapanı cezalandıracak. Vatan evladına mı oy vereceksiniz şaibeli bakan evlatlarına mı oy verecekseniz. Vatan evlatlarının buluştuğu mekan CHP'dir. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580001.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580001.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bfe0b4d18a9ce5b09b868c802201cf31803ab5b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580001.txt @@ -0,0 +1 @@ +Reza Zarrab Bilal Erdoğan'a para gönderdi. Sızan son ses kaydı yine çok ses getirecek gibi. Bu kez konu Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile yolsuzluk soruşturması kapsamında tutukluyken önceki gün tahliye olan Reza Zerrab'ın ilişkisi. Eski Bakan Zafer Çağlayan aracılığıyla Bilal Erdoğan'ın vakfı TÜRGEV'in Genel Müdürü ... Hükümetle cemaat arasındaki savaşta ses kayıtları gündemi belirlemeye devam ediyor. Sızan son ses kaydı yine çok ses getirecek gibi. Bu kez konu Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile yolsuzluk soruşturması kapsamında tutukluyken önceki gün tahliye olan Reza Zerrab'ın ilişkisi. Eski Bakan Zafer Çağlayan aracılığıyla Bilal Erdoğan'ın vakfı TÜRGEV'in Genel Müdürü Salih Koç'u arayan Reza Zerrab adamı aracılığıyla vakfa para göndereceğini söylüyor. Zarrab'ın durumdan Bilal Erdoğan'ın da haberinin olduğunun altını çizmesi dikkat çekiyor. Bunun üzerine Salih Koç da Bilal Erdoğan'ın kendisine durumu ilettiğini ve durumdan haberdar olduğunu söylüyor. Kısacası ses kayıtlarına göre Zerrab, Bilal Erdoğan ve Zafer Çağlayan'la görüşerek "bir sebepten" TÜRGEV'e para gönderiyor. Haramzadeler hesabından paylaşılan kayıtların devamında Reza Zerrab'ın adamının TÜRGEV'e çantayla girip, çantasız çıktığını gösteren bir video da yer aldı. Ancak ses kayıtları doğruysa Reza Zerrab'ın önceki gün toplumu ayağa kaldıran tahliyesinin ve Erdoğan'ın Zerrab'ın tahliyesine neden bu kadar destek verdiğinin nedeni anlaşılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580002.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580002.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f4c8a646d08bdf92675f7cfbc03d4e4e73c02944 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580002.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir ses kaydı daha!. Başbakan'ın Isparta'dan Gülen cemaatini hedef aldığı dakikalarda cevap haramzadeler'den geldi. Bu kez ses kaydı Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'la, Ciner Medya Grubu Yöneticisi Mehmet Fatih Saraç'a yani "Alo Fatih"e ait. Konuşmada Mehmet Fatih Saraç, Bilal Erdoğan'dan TÜRGEV'in hesap numarasını istiyor. Ali ... Hükümet Cemaat savaşında kaset savaşları devam ediyor. Başbakan'ın Isparta'dan Gülen cemaatini hedef aldığı dakikalarda cevap haramzadeler'den geldi. Bu kez ses kaydı Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'la, Ciner Medya Grubu Yöneticisi Mehmet Fatih Saraç'a yani "Alo Fatih"e ait. Konuşmada Mehmet Fatih Saraç, Bilal Erdoğan'dan TÜRGEV'in hesap numarasını istiyor. Ali Kibar isimli kişinin para göndereceğini söylüyor. Bilal Erdoğan "bu zekat mı öbür türlü mü" diye cevap veriyor. Saraç, zekat olmadığını normal olmadığını söylüyor. İkilinin sonraki görüşmesinden yatırılacak tutarın 1 milyon lira olduğu anlaşılıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580004.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580004.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e12203927d590ffacac0b3afd2f5891fa74e56fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_2/2580004.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY uçağı arıza yaptı!. İstanbul-Moskova seferi için havalanan THY uçağı, kumanda arızası nedeniyle Atatürk Havalimanı'na geri döndü. THY'nin TK-417 kuyruk tescilli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı saat 11:45'de Moskova seferini yapmak üzere 133 yolcusuyla Atatürk Havalimanı'ndan havalandı. THY uçağının kalkışından kısa bir süre sonra ... Moskova uçağı arıza nedeniyle geri döndü. İstanbul-Moskova seferi için havalanan THY uçağı, kumanda arızası nedeniyle Atatürk Havalimanı'na geri döndü. THY'nin TK-417 kuyruk tescilli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı saat 11:45'de Moskova seferini yapmak üzere 133 yolcusuyla Atatürk Havalimanı'ndan havalandı. THY uçağının kalkışından kısa bir süre sonra kumanda arızası meydana geldi. Bunun üzerine uçağın kaptan pilotu, Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Kulesi ile irtibata geçerek geri döneceğini söyledi. Uçak saat 13.15'de Atatürk Havalimanı'na geri döndü. Kumanda arızası nedeniyle geri dönen uçak yapılan kontroller sonucunda seferden çekildi. Uçakta bulunan 133 yolcu THY'nin başka bir uçağıyla saat 14.42'de Moskova'ya gönderildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580131.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580131.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..77ec844e9ab7751904cd3b9607087ecaef37ce9e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580131.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'ya Kırım'dan büyük şok. Berezovski, Rus donanma üssünün bulunduğu Sivastopol'da Kırım'ın yeni seçilen başbakanı Sergey Aksinov'la birlikte kameraların karşısına geçerek, Ukrayna'daki Batı yanlısı hükümeti şoke eden açıklamayı yaptı. Berezovski, artık Aksinov hükümetinden emir alacağını duyurarak, Kırım halkına bağlılık yemini etti. Basın toplantısında konuşan Aksinov ... Ukrayna'nın önceki gün Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak atadığı Denis Berezovski, Kırım'daki Rusya yanlısı hükümetin safına geçti. Berezovski, Rus donanma üssünün bulunduğu Sivastopol'da Kırım'ın yeni seçilen başbakanı Sergey Aksinov'la birlikte kameraların karşısına geçerek, Ukrayna'daki Batı yanlısı hükümeti şoke eden açıklamayı yaptı. Berezovski, artık Aksinov hükümetinden emir alacağını duyurarak, Kırım halkına bağlılık yemini etti. Basın toplantısında konuşan Aksinov da Berezovski komutasında Kırım donanması kurduklarını ilan etti. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in Rusya'dan Ukrayna'daki askeri güçlerini Sivastopol'daki Rus üssüne geri çekmesini istediği saatlerde gerçekleşen olay, Kiev yönetimine büyük bir darbe olarak yorumlandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580133.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580133.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f602be720ff0160934543423403c601b3aa916eb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580133.txt @@ -0,0 +1 @@ +17 Aralık tahliyeleri vicdanları yaraladı. "17 Aralık meselesi sadece bir telefon dinleme meselesi değil. 17 Aralık'ta başlayan, 25 Aralık'ta biraz daha güçlenen bugün de artçılarla kuvvetlenen adeta bir savaşın içindeyiz. Böyle bir şey beklemiyordum. Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ben 1976'da tanımış ve sözlerinden etkilenip takip etmiş ... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CNN TÜRK'te Ankara Günlüğü programına katıldı. Arınç, 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturması ve sonrasında yaşananları değerlendirdi... "17 Aralık meselesi sadece bir telefon dinleme meselesi değil. 17 Aralık'ta başlayan, 25 Aralık'ta biraz daha güçlenen bugün de artçılarla kuvvetlenen adeta bir savaşın içindeyiz. Böyle bir şey beklemiyordum. Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ben 1976'da tanımış ve sözlerinden etkilenip takip etmiş bir insandım. Önce dershaneler konusuyla başladı. Hükümet bu konuda eleştirildi. Eleştiri dozları arttı adeta husumet noktasına geldi. Başbakan 'Dershaneler üzerinden beni, hükümetimi tehdit ettiler. Elimizde kasetler var, piyasaya süreriz, hükümetini yıkarız' dediler. 'Ben de restini gördüm. Sonunda bu alçaklığı da yapacak mıydınız? diye onlara söyledim' dedi. Sonra dershane konusunda her şey sona erdi derken, bombalar patlamaya başladı. Demek ki başbakanımız haklıymış. Demek ki mesele dershaneden ibaret değilmiş, aynen 'deki gibi. BAŞBAKANIN, BAHÇELİ VE GÜLEN'E YÖNELİK "ÇOCUK" SÖZLERİ Başbakan Erdoğan'ın Devlet Bahçeli ve Fethullah Gülen'in çocuklarının olmamasıyla ilgili sözleri sorulan Arınç, şunları anlattı: "Biraz yaramı deştiniz. Burada samimi olarak size bir şey söyleyeceğim. Bir defa sayın Başbakan birkaç seneden beri çok çocuk sahibi olmayı teşvik ediyor. Bunu belki samimi bir üslup ve şaka yollu yapıyor ama her nikah töreninde 'En az üç çocuğunuz olmalı, bunu daha sonra dörde beşe çıkarıyor.' Ben kendisine sordum. Bizim ölçümüzde neslin devamı için önemli ama bunu çok sık söylüyorsunuz sebebi ne? 'Türkiye'nin nüfus artma oranıyla devam edersek biz de 20 yıl sonra Avrupa gibi olacağız. Almanya, Fransa, İngiltere yaşlı. Bugünkü oranı bir katı artırabilirsek, bugünkü durumu koruyabileceğiz' dedi. Fakat sonra Başbakan bunu her yerde tekrar edince eşim beni ikaz etti. Eşimi çok sever, güvenirim. 'Çocuk sayısını söylemese de 'Cenabı hak hayırlı evlatlar verse' dese. Biz hanımlar birbirimize eşimizi, çocuklarımızı sorarız. Ben şaşırıyorum, bir çocuğumuz vefat etti. Üç desem bir çocuğum öldü, iki desem ölen çocuğumu unutmuş gibi olacağım'. Yüreğim parçalandı. Bir milletvekili eşi bir toplantıda feryat etmiş, 'Niye soruyorsunuz ikide bir'. Dönüp odadan gelip 'Benim çocuğum olmadı. Israrla sorduğunuz zaman ben yerin dibine geçiyorum. Eşimin ya da benim bir kusurumuz olabilir.' Ben bunu Başbakana bir Bakanlar Kurulu'nda söyledim. Söylüyorsun söylüyorsun da bizim hanım da böyle diyor' dedim. 'Senin Hanım da haklı ama ben de haklıyım' dedi. SÖYLENECEK BİR ÇİFT SÖZÜM YOK (17 Aralık tahliyeleri) Bir bakanın oğlunun para karşılığı iş yapan adamlarla iş yapıyorsa. Dünyanın en aşağılık işidir. Bu dünyanın her yerinde de böyledir. Dünyanın her yerinde vardır ama milyonlarca insan da bunu lanetli bir iş olarak görür. Ağa Camii'nin açılışını yaptık, çıkışta Süleyman Aslan'ın tahliye olduğunu söylediler. Bu konuda söylenecek bir çift sözüm bile yok. 'Diğerlerinin tutuklulukları şu kadar sürdü' denildi. Uzun tutuklulukla ilgili söylediklerim ortada. Bu vicdanları yaralamıştır. Aynen ötekilerin vicdanları yaraladığı gibi Ama şu gözle bakmıyorum, 'Kalsınlar içeride, şöyle olsun, böyle olsun. Bu bir işadamıysa kamuyu ne kadar etkilediğini ben bu dosyada görmek istiyorum. Çok farklı şeyler çıkabilir. Benim avukatlık hayatım böyle şeyleri görmekle geçti. MAHCUBİYETTEN CEVAP VEREMEM (İşadamı Reza Zarrab'ın Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'a 700 bin liralık saat hediye ettiği iddiası) Kolundaki saati ve çocuğunun parasını sorarsanız bana ben mahçubiyetten cevap veremem. Yolsuzlukların üzerine örtmemiz mümkün değil. Sayın Başbakan 17 Aralık'ta bu olduysa, 18 Aralık'ta bir araya geldik. Kayıtlarda vardır, ben o toplantıdan çıkarak bir basın toplantısı yaptım. Ben iki şey doğru olur dedim. Bir, siyaseten bu arkadaşlarımızın derhal görevlerini bırakması. İkincisi ahlaken de bu soruşturmaların bitip yargılamaların yapılması. O arkadaşların dördü oradaydı ikisi, 'Hemen istifa edelim' dediler. Diğer ikisi menfi bir şey takınmadı. Başbakanımız 'Ben sizlerle ayrıca görüşeceğim' dedi. Yargılamaların üstünün örtülmesi mümkün değli. Başbakanımız bu konuda çok hassastır. Biz tam bunları konuşurken, kanunsuz dinlemelerin, 14 aylık soruşturmaları yapanların asıl niyetlerinin yolsuzluk olmadığı, hükümeti düşürmek olduğu ortaya çıktı. Bu kanaat bende var bugün. Ben bu operasyonun Zarrab'la doğrudan ilgili olmadığını, bunların kullanıldığını, hem de dışarıdaki bazı olayların paralelinde Türkiye'yi yıpratma operasyonu olarak gördü." AKP İLE GÜLEN CEMTİ İLİŞKİSİ AKP ile Gülen Cemaati'nin ilişkisini de yorumlayan ve "ilişki koptu mu?" sorusunu yanıtlayan Arınç, şöyle devam etti: "Başta cemaat ve başındaki Fethullah Gülen Hocaefendi. Ben çok üzüldüğüm için meseleyi şöyle lokalize etmek istedim, Başbakanımıza söyledim. Bu cemaat Türkiye'de tek değil. 40 yıldır siyasetin içindeyim, dindarlarla ilişkim var. Hiçbirine mensup değilim, dostluğum var. 50 tane böyle camia varsa bir tanesi de Gülen Cemaati'dir. Belki daha güçlüdür ama tek değildir. Bu insanlar haksızlık yapmış olabilir, bunun başındaki Hocaefendi var, onu bir kenara, bu camiada binlerce, milyonlarca insan var, öğretmenler, ticaret hayatında, siyaset, bürokrasi hayatında insanlar var. Bu insanların yapılandan haberi olmadığını düşünüyorum. Gücünü cemaatten alıp bulunduğu yerde kanunsuz işler yapanlar yargıda, bürokraside, istihbaratta, TİB'de varsa, bilerek isteyerek hükümeti devirmek isteyenler varsa, bunları deşifre edelim, hücumu bunlara yapalım dedim. Başbakanımız bunlara hayır demedi. İlk baştaki konuşmalarında bunları söyledi. Ama şimdi her şey birbirine karıştı. Hocaefendi ile ilişkimiz var.  Beni anlayacaklarını düşünerek, 'Ortada fitne var, fitne ateşi büyüyor' dedim. Ve onlara çok bildikleri bir hadisi söyledim. Yani herkesi sükunete davet eden bir hadisi şerif. Bunu söylediğim zaman, 'biz susalım, onlar da susarlar' diye düşündüm. O camiadan çok geveze insanlar benim bu sözümü, kendi üstlerine alındılar, 'Biz fitne çıkarmıyoruz. Dershaneleri savunmak fitnecilik mi?' dediler. "SENİN LİDERİNE 'FETOŞ' DİYE HAKARET EDİYORLARDI" 'şirk koşuyor' dediler.  Senin liderine 'Fetoş' diye hakaret ediyorlardı. F Tipi örgütlenmeydiniz siz. Sizi devletin en üst organları düşman olarak görüyordu. Hocaefendinize örgüt lideri deniyordu. 11 seneden beri bu var mı? "Fethullah Gülen Türkiye'ye gelirse bir olumsuzlukla karşılaşmaz" Fethullah Gülen ile geçen Mayıs ayında Başbakanımızla ABD'ye gittiğimizde görüşmüştüm, Kasım'da görüşmedim. Bugünlere ait şu kadar şey görmüş olsam gam yemeyeceğim. Bütün camiamızı hükümetimizin başarısı için duaya çağırdığını anlattım. Benim sözümün bir başka türlüsünü anlatmış bir insan. Çevresindekiler ne söylüyor bilmiyorum ama onu bir kenara koymak istiyorum. Az mı söyledim? Hüzünlü gurbet bitsin artık muhterem hocam. Ben görebildiğim kadar çok vatansever bir insan. Odasında kaseler içerisinde Anadolu'nun her tarafından gelmiş topraklar bulunuyor. Türkiye'ye gelip gelmemeyi kendisi bilir. Gelmesi halinde de hiçbir olumsuzlukla karşılaşmaz. 'Aldanmışız' dedik. Aldanmak değil aldatmak kötü bir şeydir. "NE HÜKÜMET NE PARLAMENTO KALIRDI" Başbakan Erdoğan'ın Fethullah Gülen'e "örgüt lideri" demesi hatırlatılan Arınç, şöyle devam etti: Sayın Başbakanın bu sözleri bir gerçek. Sayın Başbakan karşılaştığı sözlerin etkisinde. Aldığı tehditlerin, hakaretlerin, aile mahremiyete girilmesinin karşısında bu tabirleri kullanıyor. Onun bildiği konular böyle bir tanımlama yapmak için yeterli olabilir. Eğer 17 Aralık'ta, 25 Aralık'ta muvaffak olsalardı... 7 bin civarında kanunsuz dinleme tespit edildiğini söyledim. Yine yeni usulsüz dinlemeler tespit edildi. ÖYM'ler kalkıyor, ileride de eğer alel acele imha edilmeyen elimize geçerse, millet kimin ne yaptığını görecek. Eğer bunlara karşı HSYK'da, Emniyet'te, İdarede bir şey yapılmamış olsaydı bugün Türkiye tam bir kaosun içinde kalırdı. Bugün Türkiye'de ne hükümet, ne parlamento kalırdı. Çok şükür hükümet duruma hakim oldu. Yapacaklarını yaptı. Daha yapacakları var. Ama, bir hukuk devletiyiz biz. Her şey adli idari soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bir üst akıl bunları planlamış. Ama bu üst akılın kim olduğunu söylemem. Ergenekon davası 5 yıl sürdü. Birinci sıradaki isim kim diye bir şey yazıldı mı? Biz de biliyoruz günü gelince yazar, söyleriz. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ Öyle bir zaman sürecinden bahsediyoruz ki, yarınımızdan emin değiliz. Kim kazanacaksa onunla çıkarız. Biz bugün her şeyimizle biliyoruz ki, çok başarılı bir başbakanlık döneminden sonra Cumhurbaşkanlığına da karar verirse biz her şeyimizle çalışıyoruz. Ama buna kendisinin karar vermesi lazım. Sonucu kendisi, parti, cumhurbaşkanlığı açısından nasıl görürse öyle karar verecektir. 'Üç dönem' Allah'ın emri değil. Bu güzel bir ilke. Buna hiç kimse sahip çıkmadı. "YAYINLANAN SES KAYDINA İNANIYOR MU?" Grup toplantısında Başbakanımızı dinliyoruz. Arkadışımız telefondan bana Devlet Bahçeli'yi dinletiyorlar. Kendisinden hiç beklenmeyecek bir konuşma yapıyor. "Abdullah Öcalan terörist değildir, Türkiye Cumhuriyeti bir terörist devlettir' diyor. Güldüm geçtim. Ama bunları yapabiliyorlar, başka şeyler de olduğu gibi. Arkadaşım 'nun başbakanı çok öven bir konuşmasını getirdi. Bu da montaj. Bu ne kadar gerçekse, o da o kadar gerçek diyebiliriz." Savcılığın '17 Aralık'la ilgili delilleri yok edin' talimatı Öyle bir talimatın gerçek olup olmadığını bilmiyorum. Bozdağ ile ilgili bu konu tartışıldığında, Bozdağ bunu reddetti. Bununla ilgili bir belge ortaya konulursa öyle konuşalım. Bir yazı ve talimat varsa da mahiyetini bilmemiz lazım. TEK ADAM ELEŞTİRİSİ Biz kendi içimizde özeleştirimizi yapıyoruz, dışarıdan da eleştiri üzerine eleştiri geliyor, hakaret de geliyor. Ağzı olan konuşuyor. İyi niyetli olanlarını seçeriz, biz bunlardan yararlanmak isteriz. Sırf bu hükümeti yıkmak için çıkarılan gazeteler, TV'ler var. Biz bunların konjonktürel olarak niçin çıktıklarını biliriz, buradan çıkan karşı tarafa koşar. Dünyanın her yerinde böyledir. Biz bu konuda çok tahammüllüyüz. Eleştirsinler, yeter ki hakaret olmasın. 'Basın özgür değil' diyenler bazen 49, bazen 63 kişi içeride diyor. Bunların yüzde 80'i Terörle Mücadele Kanunu'ndan (TMK) içeride. TMK bugün için gerekli mi? Çözüm süreci bittiğinde de 'Hadi artık koyun sepete' diyeceğiz. 'Senin son kullanma tarihin bitti TMK hadi bakalım, koy sepete' diyeceğiz. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580135.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580135.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d71930104d6876163d3654b0abd898de755ea8eb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580135.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan Kılıç'a ayakkabı kutulu protesto. Sinop'a aday tanıtım programına katılmak üzere gelen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, tarihi Sinop Cezaevi'nin önünde parti otobüsünden inerek Sakarya Caddesi'nde yürümeye başladı. Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, Belediye Başkan Adayı Hamza İnce ve partililerle birlikte yürüyen Bakan Kılıç'a ... Sinop'a aday tanıtım programına katılmak üzere gelen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, tarihi Sinop Cezaevi'nin önünde parti otobüsünden inerek Sakarya Caddesi'nde yürümeye başladı. Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, Belediye Başkan Adayı Hamza İnce ve partililerle birlikte yürüyen Bakan Kılıç'a bu sırada evinin balkonuna çıkan bir kişi ayakkabı kutusu göstererek tepki gösterdi. Yaklaşık 2 kilometre yürüyerek toplantının yapıldığı Atatürk Kapalı Spor salonuna gelen Bakan Akif Çağatay Kılıç'a bir kişi kutu içerisinde yörede yapılan avcı bıçağı hediye etti. Daha sonra Atatürk Spor Salonu'ndaki aday tanıtım toplantısına katılan Bakan Akif Çağatay Kılıç, yaptığı konuşmasında gençlere seslenerek AKP davasına sahip çıkmalarını isteyerek kapı kapı dolaşmalarını ve insanlara yapılan hizmetleri anlatmalarını istedi. Bakan Kılıç konuşmasına şöyle sürdürdü: "Bizde sizlerle gece gündüz demeden, durmadan yorulmadan çalışacağız ve 30 Mart'ta belediye başkanımız Hamza İnce'ye mazbatasını teslim edeceğiz. Bütün ilçe belediye başkan adaylarımızla birlikte, milletvekilimizle, teşkilatımızla el ele, kol kola bu yürüyüşü gerçekleştireceğiz. Yapılan hizmetleri gördüğümüzde, inanın biz içerisinde olmamıza rağmen, 'yahu biz neler yapmışız' diyoruz. Genç kardeşlerim bazı şeyleri hatırlamayabilirler. Gençlik ne zaman hatırlanırdı? 19 Mayıs'larda, 29 Ekim'lerde, 23 Nisan'larda. Onun dışında sizler için yapılan hizmetler çok kısıtlıydı. Ama AKP iktidarında sizlere olan hizmetlerimiz kat ve kat artarak devam ediyor. Genel başkanımız ve başbakanımızın gençlere verdiği önem, açık ve seçik olarak ortada. Türkiye'nin başbakanı, yanındaki özel kalemini seçerken gençler arasından seçiyor. Ben başbakanımızla göre başladığım zaman 27 yaşındaydım. Bugün bakın etrafımız çok genç. Bize verdiği talimat; 'gece gündüz demeden gençlerimizin hizmetinde olacaksınız'. Kredi Yurtlar Kurumu'muzun yurtlarında kalan gençlerimize kahvaltı ve akşam yemeği konusundaki destekler. Bunlar nasıl oldu? Bu gece gündüz çalışmakla, bu millete aşık olmakla, bu millete hizmet etme aşkıyla oldu." Hizmet için milletin vekaletini aldıklarını belirten Bakan Kılıç, görevlerini yaptıklarını söyleyerek, "Ama bunlar sizin göreviniz diyenlere sorarız. Siz neden yapmadınız? 1994 yılında başbakanımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğunda nasıl bir İstanbul devraldı bunu hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi yerel seçimlere gidiyoruz. Peki neden o hizmetleri yapmıyorlardı? Çünkü yapamıyorlardı. Çünkü öyle bir dertleri yoktu. Bu millete hizmet etme derdi olmayanlar bu işleri yapamazlar. Bütün belediye başkan adaylarımızın, teşkilatlarımızın burada olması tek bir anlama geliyor. Biz beraberiz, biriz. Bu sayede bu başarıyı yakalayacağız. 2002'de devraldığımız Türkiye ile bu günkü Türkiye arasında çok büyük farklar var. Artık ilaç kuyrukları yok. Sadece parası olanların özel hastaneye gidebildiği bir Türkiye yok. Avrupa ile Amerika ile yarışan bir sağlık sistemimiz var. Artık duble yollardan geliyorsunuz, gidiyorsunuz. Peki kim yaptı bunları?" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, daha sonra Samsun'a gitti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580137.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580137.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07a85a09ddd1dbaa11a29534d689ad1babc75889 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580137.txt @@ -0,0 +1 @@ +'9 Mart'ı bekleyin'. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, taşeron işçilerle ilgili yaptığı açıklamada "Bu meseleyi kökten çözüyoruz bundan sonra iki işçi bir iş yerinde farklı statüde çalışmayacak, bunu kaldırıyoruz" dedi. "Taşeron uygulaması artık çile uygulamasına dönmüştür" diyen Çelik "Hizmet nerelerde alınacak belli ... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'ten taşeron işçilerin yaşadıkları sıkıntılar konusunda açıklama... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, taşeron işçilerle ilgili yaptığı açıklamada "Bu meseleyi kökten çözüyoruz bundan sonra iki işçi bir iş yerinde farklı statüde çalışmayacak, bunu kaldırıyoruz" dedi. "Taşeron uygulaması artık çile uygulamasına dönmüştür" diyen Çelik "Hizmet nerelerde alınacak belli olacak, hizmetin alınmayıp asıl işçi olarak kimler çalışacak bu çizgi net olarak kanun tarafından çiziliyor" şeklinde konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, taşeron işçilerle ilgili düzenlemeye ilişkin, "Bu meseleyi kökten çözüyoruz bundan sonra iki işçi bir iş yerinde farklı statüde çalışmayacak, bunu kaldırıyoruz" dedi. Çelik, Kamu Şirket Personelleri Eğitim, Kültür, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KAŞİP) tarafından Ahmet Bahçıvan İş Merkezi'nde düzenlenen programda, yaklaşık 2 yıldır taşeron işçilerinin sorunlarını gidermek için çalıştıklarını belirtti. Bazı kesimlerin taşeron işçilerinin sorunlarını siyasi malzeme olarak kullandığını öne süren Çelik, AKP iktidarının 1 Mayıs'ı resmi tatil ilan ettiğini anımsattı. Taşeron işçilerle ilgili Bakanlar Kurulu'na sevk edilen yasanın Mecliste 2013 Aralık'ta görüşülmesinin planlandığını ancak bu dönemdeki gelişmelerin buna izin vermediğini anlatan Çelik, "Türkiye'de olup bitenleri izlediniz, şubattaki olanları da izliyorsunuz. Meclisin gündeminde taşeron yasası, sosyal güvenlikle ilgili yasa, çalışma hayatıyla ilgili yasa görüşülecekken, 8-10 önemli yasa geldi ve dün itibariyle 'demokratikleşme' dediğimiz yasa çıktı" dedi Bakanlar Kurulu'nda görüşülen yasa ile ilgili bilgi veren Çelik, aynı iş yerindeki çalışma farklılığını ortadan kaldırmak istediklerini dile getirdi. "Hizmet alımında eşitsizlik olmaması lazım" Yasanın taşeron işçileri rahatlatacağına inandığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: "Taşeronla ilgili bir sıkıntı var bunun farkındayız. Bu meseleyi kökten çözüyoruz bundan sonra iki işçi bir iş yerinde farklı statüde çalışmayacak, bunu kaldırıyoruz. Örneğin Karayollarının 10 bin kişiye, Sağlık Bakanlığının 10 bin kişiye ihtiyacı varsa orada alt işveren taşeron işçi değil asıl işçi çalışacak. Bunu düzenliyoruz ve yasanın en önemli konusu budur. Şimdi 'hiç hizmet alımı olmasın' diyorsanız bu doğru olmaz, hizmet alımında eşitsizlik olmaması lazım. Hastanede iki kişi çalışıyor biri tıbbi sekreter taşeron işçisi, diğeri ise hastane personeli ve aralarında statü farkı çok fazla. Demek ki hemşireyi, tıbbi sekreteri, hasta bakıcıyı asıl işçi olarak çalıştıracaksın, bunu kesinlikle çözeceğiz." Çelik, İş Kanunu'nun 2'nci maddesini hiç değiştirmeden, kazanımların devam edeceğini söyledi. Hizmet-İş'in bu konudaki tavrının da net olduğunu aktaran Çelik, "2. maddeyi ellettirmeyiz' diyor biz de hükumet olarak aynen katılıyoruz. Artık karmaşık bir durum olmayacak. Taşeron uygulaması artık çile uygulamasına dönmüştür. Onun için Sayın Başbakanın talimatıyla bu çalışmayı tamamladık. Hizmet nerelerde alınacak belli olacak, hizmetin alınmayıp asıl işçi olarak kimler çalışacak bu çizgi net olarak kanun tarafından çiziliyor" diye konuştu. "Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık" Hizmet alımında çalışacak işçilerin sosyal haklarını da koruduklarını dile getiren Çelik, şöyle konuştu: "Normal işçi nasıl çalışıyorsa hizmet alımında kalacak arkadaşlarımız varsa aynen yıllık izni kullandırılacak ve asgari 3 yıllık sözleşme yapılacak. 3 yıldan aşağı sözleşme olmayacak ve bu 5 yılda olabilir. Diyelim hizmet alımı ihtiyacı var, belediyenin 5 yılda hizmet alımı şeklinde sözleşme yapabilecek ama kesinlikle 'asıl iş' dediğimiz yerde taşeron işçi çalıştırılamayacak. Yeni yasayla örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. Şimdi alt işveren işçileri asıl işçiler gibi sendikal haklarına aynen kullanacaklar. Sendikaya üye olacaksınız, toplu sözleşme hakkı elde edeceksiniz. Burada esas sıkıntı sosyal haklardır. Böylece uluslararası hukuk çerçevesinde çalışanların hakları eşitsizlik değil eşitliği sağlayan düzenleme netleşmiş oluyor. Bunun yanında başta kıdem tazminatı olmak üzere bütün tazminatlar devletin güvencesinde olacak." Çalışanların iş sağlığıyla ilgili durumunu da dikkate aldıklarını belirten Çelik, sağlıksız ortamda çalıştırmanın kabul edilemeyeceğine işaret etti. Emeğin istismarına müsaade etmeyeceklerini anlatan Çelik, "Özel sektör ve kamu kuruluşlarına sesleniyorum elimiz yakanızda, bunu bilmenizi istiyorum. Ücretlerde farklılaşma kıdeme ve eğitime göre olacak. Ücret farklılaşması gelecek bir yerde hizmet alımı varsa burada mutlaka kıdem dikkate alınacak ve bu vatandaşımızın tahsil durumu mutlaka yansıyacak" ifadelerini kullandı. Çelik, taşeron işçilerin yaşadığı sıkıntıların kendilerini çok üzdüğünü belirterek, 9 Mart'ta Şanlıurfa'ya gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda önemli açıklamalar yapacağını sözlerine ekledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580138.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580138.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eb7659b7c3dcebcd4d2a0979885a27d0daea04b6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580138.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Böyle bir ahlak dışı hareket görmedim'. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, İnegöl İlçesi'nde AKP seçim bürosunun açılışını yaptı. Açılış töreninde partililerin büyük ilgi gösterdiği Arınç, yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Kılıçdaroğlu'nun dün Bursa'da miting yaptığını hatırlatan Arınç şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu mitingde, ... Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü , İnegöl İlçesi'nde AKP seçim bürosunun açılışını yaptı. Açılış töreninde partililerin büyük ilgi gösterdiği Arınç, yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı 'nu eleştirdi. Kılıçdaroğlu'nun dün Bursa'da miting yaptığını hatırlatan Arınç şunları söyledi: "Kılıçdaroğlu mitingde, seçimlere 30 gün kalmasına rağmen güzel projeler anlatmak yerine Başbakana ağız dolusu hakaretler etti. Bu hiçbir siyasetçinin yapamayacağı bir şey. Hiç bir insanın ağzına alamayacağı bir şey. Bir genel başkana yakışmaz. Bir başbakanı sevmeseniz bile makamına olan saygınızın daim olması lazım. Biz de zamanın sevmediğimiz beğenmediğimiz cumhurbaşkanları oldu, başbakanlar oldu ama saygısızlık yapmadık. Saygımız onun makamından dolayıdır. Onun hizmetinden başarısından dolayıdır. Ağzını açtı hakaret etti. Ondan sonra bir cümleyle 'Eskişehir buradan daha güzel siz de Eskişehir'e benzeyin' dedi ve lafını bitirdi. Bu Bursa'ya bir haksızlık değil mi? Bursa'da Eskişehir'in reklamını yapıyor. A be güzel kardeşim, bir miting meydanında bu iki cümle ile iş yapılır mı?" 'BÖYLE ÇİRKİN SİYASET GÖRMEDİM' Kılıçdaroğlu'nun yayınladığı genelgeyi de hatırlatan sözlerini şöyle sürdürdü: "Genelge yayınlamış bundan sonra CHP, ne sayın, ne başbakan demeyecekmiş. Onun ağzına yakışan çirkin kelimeyi söyleyecekmiş. Arkadaşılar bir tek şey söyleyeceğim. 5 yıl meclis başkanlığı yaptım. 40 yıl bu siyasetin içindeyim böyle bir terbiyesizlik görmedim. Böyle bir ahlak dışı hareket görmedim. Böyle çirkin bir siyaset görmedim. Bu kanunsuz dinlemelerle bir takım konuşmalar yayınlanıyor. Şimdi karar vermiş 'bu konuşmalar doğrudur' diyor. 'Bundan dolayı bu başbakana ben bundan sonra şunu söyleyeceğim' diyor. Bu konuşmalardan dolayı henüz bir soruşturma yok. Henüz bir iddianame tanzim edilmemiş. Henüz bir dava da açılmamış. Peki sen neye karar verdin ki Başbakan hakkında bu çirkin kelimeyi söylüyorsun." 'YEREL SEÇİMLERDE LİDER OLACAĞIZ' Hakaretlerle bir yere varılamayacağını ve partisinin, Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarına rağmen siyasi hayatta gördüğü en büyük mitingleri yaptığını kaydeden Arınç, yerel seçimlerde lider olacaklarını ve 5 ay sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde de AK Parti'nin göstereceği adayın birinci turda cumhurbaşkanı olacağını öne sürdü. Arınç, şöyle konuştu: "Bizi bugüne kadar topla tüfekle susturamadılar. Kapatma davası açtılar kapatamadılar. Hileler tuzaklar kurdular, başaramadılar. Şimdi bu yalan ve iftiralarla bizleri yıkacaklarını zannediyorlar. Temiz samimi dindar hangi cemaatın mensubu olursa olsun bütün arkadaşlarımız bizimle. Allah bizi onlardan, onları da bizden ayırmasın. Ama yanlış yapan ihanet eden, tuzak kuran, bizi tökezletmeye çalışanların, hukuka karşı da eylem yapanların da hesaplarını bir bir soracağız. Allah diyen ayakta kalacak. Sahtekarlık yapan yere gidecek. Bu sadece mahalli seçim değil, adeta hükümet oylanıyor. Bu kadar bağırmasının tek sebebi odur. Bu hükümet gitsin. Dertleri bu, zayıflasın dertleri bu, arkasından cumhurbaşkanı seçemesinler, ya da Ahmet Necdet Sezer gibi bir cumhurbaşkanı olsun diyorlar hesapları bu. Hesapları bozacağız Allah'ın izniyle. 'Ateşi Nemrut'tan korkar mı İbrahim olan' işte meydan hodri meydan." ARINÇ, YENİŞEHİR'DE CHP'LİLERE DE SESLENDİ Bursa'nın İnegöl İlçesi'ndeki programının ardından Yenişehir İlçesi'ne geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü , AKP Yenişehir Belediye Başkan Adayı Süleyman Çelik'in seçim bürosunun açılışını yaptı. AKP ve CHP seçim bürolarının karşılıklı olarak yer aldığı törende Arınç CHP'lilere de seslenerek, CHP'li arkadaşlarım Kadir Gecesi doğmuşlar. İki günden beri miting izliyorlar. Dün Gökdere'de genel başkanları Sayın Kılıçdaroğlu'nu izlediler. Mutlaka memnun olmuşlardır. Bugün de Gökdere'den biraz daha kalabalık gördüğüm Yenişehir de AKP'nin mitingini izliyorlar. Yani insan iki günde bu kadar mutlu olamaz. Bu seçim zamanının bereketi" dedi. 'ADAY BULAMIYOR, BİZİM ESKİLERİMİZE BAKIYORSUNUZ' CHP'nin bu seçimlerde farklı bir şey yaptığını da ifade eden Arınç, CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necati Şahin'in bu güne kadar CHP kimliği ile tanımadığını söyledi. Arınç şöyle devam etti: "AKP ile dost olan bir arkadaşımızdır. Allah eksikliğini göstermesin ama, CHP bu seçimlerde bu ve buna benzer adayları bularak halkın karşısına çıkıyor. Hatay'da Sadullah Ergin arkadaşımızın karşısına AKP belediye başkanı seçilen birisini çıkartıyorlar. Yetmedi Ankara'da, Ankara onların başkenti ya, 'bu devleti biz, cumhuriyeti biz kurduk' diyorlar, bir solcu bir demokratik solcu , sosyal demokrat, bir sosyalist, bir ulusalcı bir Atatürkçü bir Kemalist bir laik bulamadılar. MHP'nin eski adayını buldular. Arkadaşlar eğer siz kendi partinizden, 80- 90 yıllık partinizden kendi partinizin görüşlerine uygun adayı bulamayıp da MHP'nin eskisi, onların tabiriyle AKP'nin eskisi birini bulup çıkarıyorsanız bunun anlamı şudur. Sizde halktan oy alacak belediye başkanı seçilecek insan yok da, siz bizim eskilerimize bakıyorsunuz. Arkadaşlar bir parti böyle mi seçime girer?" 'CİNSEL TACİZ' FEZLEKESİ 20 yıldır Meclis'te olduğunu 20 yıl içinde 3 bin tane dokunulmazlık dosyası geldiğini kaydeden Arınç, şöyle devam etti: "İçlerinde bugüne kadar bir tane yoktu. Bu dönem oldu. O da cinsel taciz davasından dolayı bir milletvekili hakkında dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Bu ayıp CHP'ye ait. Çünkü Yalova Milletvekili Muharrem İnce hakkındaki cinsel taciz iddiasıyla dokunulmazlığının kaldırılması istenen son 50 yıllık parlamentoda tarihinde bir ilk. Dün bize hakaretler yağdıran sayın Kılıçdaroğlu'nun yanında da bu adam var. Ben Gökdere'deki insanlardan biri olsaydım. 'Sen bu kadar hareketler ediyorsun başbakana, hakkında henüz bir dava yok, hiçbir fezleke hiçbir iddianame, dosya yok. Sen bunu söylüyorsun, oysa yanındaki adam iki yıldan beri cinsel taciz iddiasıyla hakkında fezleke tanzim edilmiş dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580140.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580140.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a63109072613382fa55f320d25e34a430c1b6060 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580140.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sarıgül yumruklarını konuşturdu!. CHP İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Feshane'de gerçekleştirilen Trabzon Günleri'ne katıldı. Sarıgül, AKP'yi ve Başbakan Erdoğan'ı eleştirince salonda bulunan bazı dinleyiciler tarafından sözü kesilerek protesto edildi. Salonda "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atılırken, Sarıgül'ün konuşmaları 'yuh' sesleriyle kesildi. Sarıgül, konuşmasını ... Feshane'de düzenlenen Trabzon Günleri'nde protestolar sonrası oldukça sinirli olduğu görülen Sarıgül, Feshane'de kendisini eleştiren Trabzonlu bir vatandaşa yumruk attı. CHP İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, Feshane'de gerçekleştirilen Trabzon Günleri'ne katıldı. Sarıgül, AKP'yi ve Başbakan Erdoğan'ı eleştirince salonda bulunan bazı dinleyiciler tarafından sözü kesilerek protesto edildi. Salonda "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atılırken, Sarıgül'ün konuşmaları 'yuh' sesleriyle kesildi. Sarıgül, konuşmasını yarıda kesip kürsüden inmek zorunda kaldı. Sarıgül sahneden çıkış kapısına doğru ilerlerken protesto eden vatandaşa tepkisi sert oldu. Başbakan'ı eleştirdiği için protesto edilen Sarıgül, salondan çıkarken yolunu keserek kendisini hakarete varan sert sözlerle eleştiren bir vatandaşa vurdu. İŞTE O ANLAR! \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580142.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580142.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e4164c91a18799304725ef7baf8db662dc8c73b1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580142.txt @@ -0,0 +1 @@ +Otomobil nehre uçtu! 4 ölü. Kazadan yaralı olarak kurtulan 1 kişi hastaneye kaldırıldı. Kaza, bugün saat 20.00 sıralarında, İzzettin- Sinirli Köyü yol ayrımında meydana geldi. İzzettin'den Turgutlu'ya gelen ve içinde 5 kişinin bulunduğu sürücüsünün kimliği belirsiz, 45 ZA 6768 plakalı otomobil, kontrolden çıktı. Gediz Nehri'ne ... Kazadan yaralı olarak kurtulan 1 kişi hastaneye kaldırıldı. Kaza, bugün saat 20.00 sıralarında, İzzettin- Sinirli Köyü yol ayrımında meydana geldi. İzzettin'den Turgutlu'ya gelen ve içinde 5 kişinin bulunduğu sürücüsünün kimliği belirsiz, 45 ZA 6768 plakalı otomobil, kontrolden çıktı. Gediz Nehri'ne uçan otomobilden yaralı kurtulan Bilge Demirdal, aracın üzerine çıkarak çevreden yardım istedi. Yardım çağrılarını duyanların ihbarı üzerine kaza yerine AKS 110, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen acil yardım ekiplerinin kontrolünde araçtan çıkamayan 4 kişinin boğularak hayatını kaybettiği belirlendi. Kazadan yaralı kurtulan Bilge Demirdal ambulansla Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaiye alınan Demirdal'ın, hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. AKS 110 ekiplerinin çalışması sonucu ölen 4 kişinin cesedi araçtan çıkartıldı. Ölenlerin kimliklerinin belirlenmeye çalışıldığı kaza ile ilgili araştırma başlatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580143.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580143.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ef936264357eadc9f9c2a550a548dc3e8c4ad961 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580143.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şanlıurfa'da feci kaza! 6 ölü!. Can pazarının yaşandığı kaza yerinde kazazede yakınları sinir krizi geçirirken, aynı yolda sık sık kazaların meydana geldiğini belirten vatandaşlar, Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunu trafiğe kapattı. Köylülerin yolda gerçekleşen kazalarla ilgili şikayetlerini bugün ziyarete gelen Bakan Çelik'e bildirdikleri öğrenildi. Kaza, saat 18.30 sıralarında ... Can pazarının yaşandığı kaza yerinde kazazede yakınları sinir krizi geçirirken, aynı yolda sık sık kazaların meydana geldiğini belirten vatandaşlar, Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunu trafiğe kapattı. Köylülerin yolda gerçekleşen kazalarla ilgili şikayetlerini bugün ziyarete gelen Bakan Çelik'e bildirdikleri öğrenildi. Kaza, saat 18.30 sıralarında Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun 25'inci kilometresinde bulunan Hamurkesen Köyü Kavşağı'nda meydana geldi. Ailece hafta sonunu bağ evinde geçiren Halil Karahan yönetimindeki 61 TZ 441 plakalı otomobil, ana yola çıkmak isterken sürücüsü öğrenilmeyen 63 ZZ 493 plakalı otomobile daha sonra ise plakası ve sürücüsü bilinmeyen hafif ticari araca çarptı. CAN PAZARI YAŞANDI Araçların savrularak hurdaya döndüğü kazada can pazarı yaşanırken, kazayı gören diğer sürücüler durumu sağlık, polis ve kurtarma ekibi ile jandarmaya bildirdi. İhbarın ardından olay yerine çok sayıda sağlık ve kurtarma ekibi ile güvenlik güçleri sevk edildi. Polis ve jandarma, karayolunda güvenlik önlemi alırken; sağlık ve kurtarma ekipleri ise araçlarda sıkışanlara müdahale etti. 6 KADIN ÖLDÜ, 9 YARALI Araçlarında sıkışan yaralılar, kurtarma ekipleri tarafından çıkarıldı. Sağlık ekipleri yaptığı kontrollerde ise Gamze, Sümeyra ve Zeynep Karahan ile Büşra, Beyza ve Kadriye Çakalı'nın öldüğünü belirledi. Zincirleme kazada yaralanan; Muhammet, Halil Karahan, Mahmut, Gülsüm, Songül, Nisa ve Mehmet Çakalı ile Dilber Koyuncu, Mehmet Emin Çetinkaya ilk müdahalelerinin ardından ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere götürüldü. KARAYOLUNU ULAŞIMA KAPATTILAR Kazayı haber alarak olay yerine gelen köylüler, 'Bu yolda daha ne kadar can vereceğiz' diyerek, Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunu ulaşıma kapattı. Polis ve jandarmanın iknalarının ardından köylüler, karayolunu tekrar trafiğe kaçtı. Olay yerinde yaşamını yitiren 6 kişinin cesedi ise incelemenin ardından otopsi için Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna gönderildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor. YOLU BAKAN ÇELİK'E ŞİKAYET ETMİŞLER Öte yandan, seçim çalışmaları kapsamında seçim bölgesi Şanlıurfa'da bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, bugün öğle saatlerinde kazanın meydana geldiği Hamurkesen Köyüne ziyaret yaptığı ve köylülerin sık sık kazanın meydana geldiği kavşakta tedbir alınmasını istediği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580144.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580144.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eedca24f60bacc25dd7e12fb2af0d0e6ebaf0c7d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580144.txt @@ -0,0 +1 @@ +Selçuk Dereli yorumladı.... FIFA kokartlı eski hakem ve Sözcü gazetesi yazarı Selçuk Dereli, Çaykur Rizespor maçında G.Saray adına verilmeyen penaltı pozisyonunu 'a değerlendirdi. Şampiyonluk yarışının kızışmaya başladığı şu haftalarda lider Fenerbahçe ile arasında ki puan farkının açılmasına tahammülü olmayan G.Saray bugün, Kamil Abitoğlu ... FIFA kokartlı eski hakem ve Sözcü gazetesi yazarı Selçuk Dereli, Çaykur Rizespor maçında G.Saray adına verilmeyen penaltı pozisyonunu 'a değerlendirdi. Şampiyonluk yarışının kızışmaya başladığı şu haftalarda lider Fenerbahçe ile arasında ki puan farkının açılmasına tahammülü olmayan G.Saray bugün, Kamil Abitoğlu freni ile karşılaştı. Kamil Abitoğlu vermediği penaltıyla geceye damgasını vuran isim oldu. Görkem'in eliyle oynamış olduğu pozisyonda bir penaltı kararı vermesi gerekiyordu. Dün akşam ki Fenerbahçe maçında omuza çarpan topa penaltı kararı veriliyorsa, bu pozisyona hayli hayli penaltı kararı verilir. Çünkü Görkem'in kolu açık ve doğal konumunda değildi, burada çizgi hakemi ve yardımcı hakem, Kamil Abitoğlu'nu uyarabilirlerdi. Kamil Abitoğlu, bu penaltıyı vermeyerek maçın sonucuna etki eden hakemler kervanına bir halka daha ekledi... MHK ve Hakemleri eleştirmekten artık yorulduk! Ya bu duruma el atsınlar ya da artık Türk futbolundan ellerini çeksinler! Selçuk DERELİ / .tr /  \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580145.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580145.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c0b7dceb340dd68287eba59d4b9070b291bce00d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580145.txt @@ -0,0 +1 @@ +NATO'dan flaş Ukrayna kararı. Ukrayna'daki gelişmeleri değerlendiren NATO, Rusya'dan askerlerini üslerine çekmesini istedi Ukrayna'daki, özellikle de Kırım'daki, son gelişmeler ışığında daimi temsilciler düzeyinde toplanan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) toplantısında kabul edilen açıklamada, Rusya'dan bu ülkedeki askerlerini üslerine geri çekmesi talep edildi. NATO Genel Sekreteri ... NATO Genel Sekreteri Rasmussen'den Ukrayna için açıklama geldi. Ukrayna'daki gelişmeleri değerlendiren NATO, Rusya'dan askerlerini üslerine çekmesini istedi Ukrayna'daki, özellikle de Kırım'daki, son gelişmeler ışığında daimi temsilciler düzeyinde toplanan Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) toplantısında kabul edilen açıklamada, Rusya'dan bu ülkedeki askerlerini üslerine geri çekmesi talep edildi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen tarafından açıklanan ve 28 üye ülkenin onayına sahip olan bildiride, Kırım'daki Rus askeri gerginliği tırmanması kınanırken Rus Parlamentosu'nun Ukrayna topraklarında Rusya Federasyonu silahlı güçlerinin kullanılmasına izin vermesinden duyulan ciddi endişenin altı çizildi. Rusya'nın Ukrayna'da askeri güce başvurmasının, uluslararası hukukun ihlali olduğunun ve NATO-Rusya Konseyi ile Barış İçin Ortaklık ilkelerine ters düştüğünün vurgulandığı açıklamada, "Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi'nden kaynaklanan uluslararası yükümlülüklerine ve Avrupa'daki barış ve istikrarın dayandığı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ruhuna ve ilkelerine saygı göstermeli" denildi. Rusya'ya gerilimi düşürme çağrısı yapılan NATO açıklamasında, bu ülkeden "1994 tarihli Budapeşte Memorandumu'nun da dahil olduğu tüm uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi, güçlerini üslerine çekmesi ve Ukrayna'da başka bir yerde herhangi bir müdahaleden kaçınması" istendi. Her iki tarafın da BM ya da AGİT himayesinde ikili diyalog aracılığıyla derhal barışçıl çözüm arayışına girmesinin ısrarla talep edildiği NATO açıklamasında, Ukrayna'nın NATO için değerli bir ortak olduğu vurgulanarak, "NATO müttefikleri, Ukrayna'nın egemenliğini, bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve Ukrayna halkının kendi geleceğini dış müdahale olmaksızın belirleme hakkını desteklemeyi sürdürecek" ifadeleri kullanıldı. Ukrayna'nın talebi üzerine NATO-Ukrayna Komisyonu'nun toplandığının hatırlatıldığı belgede, NATO-Rusya Konseyi'nin toplanmasının tasarlandığı belirtildi. Açıklamanın detaylarını basınla paylaştıktan sonra soruları yanıtlayan Rasmussen, üye ülkelerin herhangi birinin kendisini tehdit altında görmesi durumunda karşılıklı istişarelerde bulunulacağını hükme bağlayan 4. maddenin aktive edilmesini bu aşamada talep eden olmadığını ancak NATO üyeleri arasında günlük değerlendirmelerin sürdüğünü söyledi. NATO-Rusya Konseyi'nin çok açık kurallara bağlı olduğunu belirten Rasmussen, bazı üyelerin Konsey'in toplanması talebinde bulunduklarını ve bu toplantının gerçekleşme olasılığının bulunduğunu ifade etti. Rasmussen, NATO dışişleri bakanlarının bir araya gelmesinin ise bu aşamada pratik ve lojistik nedenlerden dolayı mümkün gözükmediğini kaydetti. UKRAYNA'NIN YANINDAYIZ Kırım başta olmak üzere Ukrayna'daki gelişmelerin ele alındığı NATO üyesi ülkelerin daimi temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) toplantısı sona erdi.Toplantı sonrası Anders Fogh Rasmussen gazetecilerin sorularını cevapladı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen , "Bugün NATO açık bir biçimde Ukrayna'nın yanında durma kararı almıştır" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580200.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580200.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..812f5753de9ae41ca5b947075fecea83e7ed930d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580200.txt @@ -0,0 +1 @@ +Obama-Putin mesaisi işe yaramadı!. Rusya ve Batı, Soğuk Savaş'tan sonraki en ciddi krizi yaşıyor. Dünyadan Rusya'ya tepkiler yağmaya devam ediyor. Putin yönetimi, Kırım bölgesine asker sevkiyatını hızlandırırken Ukrayna da seferberlik ilan etti. Ukrayna'da Batı yanlılarının yönetimi ele geçirmesinin ardından Rusya'nın asker gönderme kararı, ülkeyi ... Rusya'nın önceki gün Kırım'daki Rusları koruma gerekçesiyle Ukrayna'ya asker gönderme kararı almasının ardından ABD Başkanı Obama Putin'le 90 dakika telefonda konuştu, ancak Rus lideri geri çekilmeye ikna edemedi. Rusya ve Batı, Soğuk Savaş'tan sonraki en ciddi krizi yaşıyor. Dünyadan Rusya'ya tepkiler yağmaya devam ediyor. Putin yönetimi, Kırım bölgesine asker sevkiyatını hızlandırırken Ukrayna da seferberlik ilan etti. Ukrayna'da Batı yanlılarının yönetimi ele geçirmesinin ardından Rusya'nın asker gönderme kararı, ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. Kırım'da tansiyonun hızla yükselmesi üzerine ABD Başkanı Barack Obama, önceki akşam Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i telefonla arayarak 90 dakika boyunca Rus lideri askerleri geri çekmeye ikna etmeye çalıştı. Siyasi uzmanlara göre iki ülke liderleri arasında Soğuk Savaş sonrası yaşanan en uzun görüşmelerden biri olan konuşmada Obama, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlalinden duyduğu kaygıyı dile getirdi. Beyaz Saray açıklamasına göre, Obama, Putin'i Kırım'daki işgalin devam etmesi halinde Rusya'nın uluslararası toplumdan izole olabileceği konusunda uyardı ve ABD'nin haziran ayında Soçi'de yapılacak G-8 toplantısına katılımını askıya alacağını söyledi. Putin ise Rusya'nın Ukrayna'daki Rusların haklarını korumak için elinden geleni yapacağını ve Kiev yönetimi içinde aşırı milliyetçi unsurlar olduğunu söyledi. Putin dün görüştüğü Alman Başbakanı Angela Merkel'e de "Biz duruma uygun davranıyoruz. Ukrayna'daki Rusları korumalıyız" dedi. UKRAYNA'NIN YARDIM ÇIĞLIĞI NATO Genel Sekreteri Rasmussen, "Rusya BM tüzüğünün ana maddelerini çiğnemiştir" dedi. Kanada, Moskova Büyükelçisi'ni geri çağırdı. Davutoğlu hem yeni yönetimi hem de Batı'yı uyardı. Kiev'de halk, "Bizi kurtarın" yazılı dövizlerle ABD Büyükelçiliği yakınlarında toplandı. KİEV: BU BİR SAVAŞ İLANI Rusya, Rus yanlılarının kontrolüne geçen Kırım Özerk bölgesine asker sevkıyatını hızlandırdı. Kiev'deki hükümet ise savaşa hazır olduğunu belirterek seferberlik ilan etti. Ukrayna Savunma Bakanlığı tüm yedek askerleri silah altına alma kararı aldı. Geçici Devlet Başkanı Aleksander Turçinov, hava sahasının sivil olmayan tüm uçuşlara kapatılması emri verdi. Başbakan Yatsenyuk, "Rusya ülkemize savaş açtı ve karşılığını alacak" dedi. 'Kırım Rus kontrolünde' Sınıra Rus bayrağı çekilen Kırım'da, stratejik bölgelerde konuşlanan Rus askerlerinin sayısının 15 bini geçtiği söyleniyor. Haber ajansı AP, yüzlerce Rus askerinin önceki geceden itibaren Kırım'a girdiğini ve başkent Simferopol'a ilerlediğini duyurdu. Bölgedeki AP muhabiri, Rus askerlerini taşıyan 12 zırhlı araç gördüğünü aktardı. AFP'ye konuşan ve adını vermek istemeyen üst düzey bir ABD'li yetkili Kırım'da kontrolün tamamen Rus güçlerinde olduğunu söyledi. Rus basınına göre, Kırım'daki Ukrayna birlikleri de taraf değiştirmeye başladı. ITAR-TASS da Kiev'in politikasından memnun olmayan çok sayıda askerin, birliklerini terk ettiğini iddia etti. Bu arada Ukrayna'nın önceki gün Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak atadığı Denis Berezovski dün Kırım'daki Rusya yanlısı hükümetin safına geçtiğini açıkladı. Ukrayna'daki geçici yönetim ise Berezovski hakkında vatana ihanet soruşturması açtı. Ukrayna ordusunun Kırım'da birkaç küçük üssü dışında askeri gücü yok. Rusya'nın Karadeniz'deki en büyük deniz filosu ise Kırım'ın Sivastopol kentinde. Dünyadan tepki büyüyor Önceki gece acil toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşan Ukrayna'nın BM Daimi Temsilcisi Sergeyev, Rusya'ya karşı Batı'dan ve NATO'dan yardım istedi. Rus temsilci Vitali Çurkin ise Kırım'daki Rus vatandaşlarının hayatının tehlikede olduğunu savundu. Rusya sınır birliklerine göre, son iki ayda 675 bin Ukraynalı ülkedeki karışıklık nedeniyle Rusya'ya kaçtı. Yetkililer, bu durum devam ederse kaçısın artacağı ve insani bir felaket yaşanabileceği uyarısı yaptı.Rusya'nın askeri hamlesine Batı'dan tepki de büyüyor. NATO, UKRAYNA'NIN YANINDA G-8'deki müttefikleriyle birlikte Rusya'ya yaptırıma hazır olduklarını söyleyen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, "Rusya bu tutumuyla 21'inci yüzyılda 19'uncu yüzyıldaymış gibi hareket ediyor. G-8 ülkesi olarak kalmak istiyorlarsa G-8 ülkesi gibi davranmalılar" dedi. NATO'dan yapılan açıklamada ise "BM tüzüğünün ana maddelerini çiğneyen ve Avrupa barışını tehdit eden Rusya askerlerini geri çekmelidir. NATO'nun Ukrayna'ya desteği sürecektir" denildi. Kanada Moskova Büyükelçisi'ni geri çağırdı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, "Durum tehlikeli ancak Avrupa'da yeni bir bölünme hâlâ önlenebilir" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580203.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580203.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..624a32b0a501476a383333a99578df15e84dda85 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580203.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sen misin ayakkabı kutusu gösteren!. Denizli Barosu'na kayıtlı avukat Uğur Şimşek, önceki gün miting için Denizli'ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Valiliğe geçtiği sırada ayakabı kutulu protestoda bulunması nedeniyle polislerin bürosunu basılarak gözaltına alındığını belirterek "Başbakan hakkında ve korumaları hakkında benim konut dokunulmazlığım ihlalden, ruh ... Başbakan Erdoğan'a ayakkabı kutusu gösterdi, gözaltına alındı! Denizli Barosu'na kayıtlı avukat Uğur Şimşek, önceki gün miting için Denizli'ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Valiliğe geçtiği sırada ayakabı kutulu protestoda bulunması nedeniyle polislerin bürosunu basılarak gözaltına alındığını belirterek "Başbakan hakkında ve korumaları hakkında benim konut dokunulmazlığım ihlalden, ruh sağlığımın bozulmasından kendilerinden şikayetçi olacağım" dedi. "YAZACAK SUÇ BULAMADILAR" Siren seslerinin duyduktan sonra "Bu ülkede teröristlerin bile hakkı olduğunu düşünerekn kendimde bir tepkide bulunmakİstedim" diyen Şimşek, "Aklıma ayakkabı kutusu geldi. Büroda ayakkabı kutusu var mı diye baktım. Daha sonra bir tane ayakkabı kutusu elime geldi. Ayakkabı kutusunu alıp salladım, gösterdim. Kaldırımda kimse olmayınca kaldırama salladım. Sonra kar maskeli bir tane nişancı döndü bana 'seni gördüm' dedi. Ben de bozkurt işareti yaptım" diye konuştu. BAŞBAKAN VE KORUMALARI HAKKINDA ŞİKAYETÇİ OLACAĞIM "Neticede bu bir suç ise eğer ki böyle bir suç yok" diyen Şimşek şöyle devam etti: "Suç ise eğer çekmeye razıyım. Ondan sonra aşağıdan güm güm diye sesler gelmeye başladı. Ben kapının önüne çıktım. Kapının önünde beklemeye başladım. Kapının önünde beklerken birden iri yarı üç beş kişi kapının önünde belirdiler. Ben hemen kapıyı ittirmeye kalktım. Çünkü normal şartlarda mücadele edeceğim tipler değil, konuşabileceğim insanlar da değil. Kapıyı ittirmeye kalkınca kapıyı zorladılar ve zorla ittirerek içeri girmeye kalktılar. Karga tulumba kollarımdan girip nereye götürüyorlardı bilmiyorum. Emniyete yada karakola götürür gibi bir halleri yoktu. Öyle birşey olsa gel kardeşim emniyette ifadeni ver deseler ben şundan, bundan karakolda ifadeden korkacak adam değilim. Neticede kendimde hukukçuyum, avukatım zaten. Giderim ifademi veririm paşalar gibi gezerim. Öyle bir halleri yoktu zaten. Eşim ve çocuğum da var zaten burada. Eşim fenalık geçirdi burada yere düştü. Sonrasında arkadaşlardan yetişenler oldu. Daha sonda bekçi ve avukat arkadaşımız o esnada geldi. Denizli'nin kendi emniyet asayiş ekibi geldi. Onlar geldikten sonra bunlar olayın büyüyeceğini anlayınca dışarı çekildiler. Denizli emniyetindeki arkadaşlarda sağ olsun benim kendi ülkücü dostlarım olsun, avukat arkadaşlarım olsun hepsinden Allah razı olsun. Kendileri geldiler beni sakinleştirdiler, karakola götürdüler daha sonrasında. İfademizi verdik. Başbakan hakkında ve korumaları hakkında benim konut dokunulmazlığım ihlalden, ruh sağlığımın bozulmasından kendilerinden şikayetçi olacağımı bildirdim." KARAKOLDA YAZACAK SUÇ BULAMADILAR Götürüldüğü karakolda kendisiyle Terörle Mücadele ekiplerinin ilgilendiğini söyleyen Şimşek, "Bu memlekette her türlü terör yapılırken tek suçumuz vatanı sevmek iken benimle ilgilenenler Terörle Mücadele ekipleri oldu. Orada polisler yazarlarken yazacak suç bulamadılar. Dediler ki protesto yapmak yazalım protesto yapmak diye bir suç yok, çıkmıyor. Dedim ki 'vatanı sevmek yazın' dedim. 'Eğer vatanı sevmek diye bir şuç varsa vatanı sevmek yazın' dedim. Biz bu memlekette üç beş kuruşun peşine düşmedik, kimse için kimsenin peşinden koşmadık. Yaptığımız sadece burada Başbakan'a gül atmak yerine ayakkabı kutusu göstermek oldu. Başka hiçbir şey değil" dedi. KUTU KARAKOLDA Pencereden sallayıp daha sonra kaldırıma attığı ayakkabı kutusunun daha sonra karakola götürüldüğünü ifade eden Şimşek, "Suç eşyası olduğu için el koydular, daha sonra herhalde bize iade ederler onu" diye konuştu. "HAKKIMIZI SAVUNMAKTAN EĞER ACİZ İSEK EĞER BİZ BU AVUKATLIĞI BOŞUNA YAPIYORUZ DEMEKTİR" Bu memlekette herkese açılım yapıldığını belirten Şimşek şöyle devam etti: "Biz bu memlekette göreve başlarken kimsemiz yoktu sağımızda solumuzda. Hiç bir kimsenin çıkarına yada üç beş kuruş gelecek diye yanına gidip hizmet etmedik, kimseye de sığınmadık, kendi rızkımızın peşinde koştuk. Tek gayemizde; ailemize, vatanımıza, milletimize hizmet etmekti, hala da öyle. Bu memlekette herkese açılım yapıldı. Teröristine bile haklar verildi. Biz şurada kendi hakkımızı savunmaktan eğer aciz isek eğer; biz bu avukatlığı boşuna yapıyoruz demektir. Eğer ki Türk milliyetçiliği de ayaklar altına alındıysa yapacak başka bir şey kalmamış demektir. Bizim sadece burada yaptığımız bir tepki ortaya koymaktı. Başbakan eğer bunu kaldıramayacak kadar aciz bir duruma düştüyse ne demokrasiden bahsedile bilinir ne insan haklarından bahsedile bilinir ne de hukuktan bahsedile bilinir. Memleketin gelmiş olduğu durum bu dur. Ama elbette ki yüksekte yer tutanlar alçakta yer tutanlar kadar emniyette değillerdi. Onlara o vekaleti verenler yine Türk milletidir, gerektiği zamanda o vekaleti almasını bilecektir. Bizim amacımız asla siyaset yapmak değil. Biz sadece vatanı sevdik, milleti sevdik o ay yıldıza gönül verdik. Başka hiçbir şeye değil." BARO BAŞKANI İLHAN: POLİS ORAYA GİREMEZ Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan ise avukat bürolarının yasal güvence altında olduğunu belirtip, polisin elini kolunu sallaya sallaya giremeyeceğini, arama yapamayacağını söyledi. İlhan, "Bir avukatın bürosuna polis ancak baro temsilcisi ve Cumhuriyet Savcısı nezaretinde girebilir ve arama yapabilir. Bunun dışındaki her durum hukuksuzdur. Olayı haber alır almaz, bir baro temsilcisini büroya gönderdik. Ardından karakoldaki işlemlerin takibini yaptık. Ancak bir avukatın ifadesini sadece Cumhuriyet Savcısı alabileceği için ifade vermedik. Sürecin bundan sonra da takipçisi olacağız" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580206.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580206.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..05455d415204521abd38c75421acd92a48741901 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580206.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rusya'dan bomba Türkiye iddiası!. Çin'in üst düzey yetkililerinin Türkiye yönetimiyle bir diyalog gerçekleştirerek NATO gemilerinin Boğaz'dan geçmesine izin vermemesi için ikna ettiği öne sürüldü. Rusya'nın Sesi Radyosu'nda yer alana habere göre Çinli diplomatlar, Başbakan Erdoğan'ı ikna etmeyi başardıklarını düşünüyor. NE DOĞRULADILAR, NE YALANLADILAR Öte ... Rusya'nın Sesi Radyosu'nda yer alan habere göre; Çin, Türkiye'yi NATO gemilerini Boğaz'dan geçirilmemesi için ikna etti. Çin'in üst düzey yetkililerinin Türkiye yönetimiyle bir diyalog gerçekleştirerek NATO gemilerinin Boğaz'dan geçmesine izin vermemesi için ikna ettiği öne sürüldü. Rusya'nın Sesi Radyosu'nda yer alana habere göre Çinli diplomatlar, Başbakan Erdoğan'ı ikna etmeyi başardıklarını düşünüyor. NE DOĞRULADILAR, NE YALANLADILAR Öte yandan Kontinentalist gazetesinin verdiği habere göre Çin temsilcileri, bu bilgiyi doğrulamayı veya yalanlamayı reddetti. Diplomatik kaynaklar ayrıca Çin'in, BM Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna'daki durumunun konuşulacağı toplantıda Rusya karşıtı herhangi bir kararı bloke edeceğini bildirdi. İngiltere, BM Güvenlik Konseyi'ni Ukrayna'daki durumu görüşmek üzere acil toplanmaya çağırmıştı. Rusya, bu toplantıya katılamayacak. Gazeteciler ve uzmanlar, ABD'nin Irak, Libya ve 1983 yılında Grenada'ya askeri müdahale için BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını göz ardı ettiğini hatırlattı. Ukrayna konulu acil toplantı Brüksel'de de yapılacak. Euromaydan'ı aktif bir şekilde destekleyen Avrupa Birliği'nin dışişleri bakanları toplanacak. Çin ve Rusya, daha önce BM Güvenlik Konseyi'nde birlikte NATO'nun Suriye'ye askeri müdahalesine ilişkin kararı bloke etmişti ve Libya üzerinde uçağa yasak bölgenin oluşturulması kararını son ana kadar veto etmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580208.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580208.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7208cdff37baba727676daa246ab9753a0e684f7 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580208.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çatalca villaları için şok iddialar!. CHP'li milletvekili Sezgin Tanrıkulu Başbakan'ın dünürünün olduğu iddia edilen Çatalca'da inşa edilen villalarla ilgili şoke eden soruların yer aldığı bir soru önergesi verdi. CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan'ın dünürünün Çatalca'da 55 bin metrekarede inşa edilen villalarıyla ilgili iddiaları Meclis'e ... CHP'li Sezgin Tanrıkulu Başbakan'ın dünürünün olduğu iddia edilen Çatalca'da inşa edilen villalarla ilgili şoke eden soruların yer aldığı bir soru önergesi verdi. CHP'li milletvekili Sezgin Tanrıkulu Başbakan'ın dünürünün olduğu iddia edilen Çatalca'da inşa edilen villalarla ilgili şoke eden soruların yer aldığı bir soru önergesi verdi. CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan'ın dünürünün Çatalca'da 55 bin metrekarede inşa edilen villalarıyla ilgili iddiaları Meclis'e taşıdı. ÖNERGEDE ŞOK İDDİALAR! CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, "Çatalca'da Recep Tayyip Erdoğan'ın dünürüne ait olduğu iddia edilen yaklaşık 55 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edilen villaların inşatlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi taşeron işçilerinin çalıştırıldıkları iddiası doğru mudur?'' diye sordu. Bugün gazetesinin haberine göre, CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yanıtlaması istemiyle sunduğu önergesinde şu soruların yanıtını istedi: 'TAŞERON İŞÇİLER ÇALIŞTIRILDI...' 1. Çatalca'da Recep Tayyip Erdoğan'ın dünürüne ait olduğu iddia edilen yaklaşık 55 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edilen villaların inşatlarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi taşeron işçilerinin çalıştırıldıkları iddiası doğru mudur? "TUĞLALAR TOKİ'DEN..." 2. Tuğlaların TOKİ'den, taşların ve seramiklerin KİPTAŞ'tan bedelsiz temin edildikleri iddiası doğru mudur? 3. Peyzaj düzenlemelerinin İBB'nin imkânlarıyla yapıldığı iddiası doğru mudur? 4. En kaliteli ve pahalı çimlerin İBB tarafından bedelsiz temin edildikleri, iddiası doğru mudur? 5. Villaların inşa edildikleri alana dikilen ağaçların bile devlet bütçesinden karşılandıkları iddiası doğru mudur? 'ERDOĞAN'IN EMRİYLE...' 6. İmar, tapu, proje ile ilgili sorunların Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla aşıldığı ve çözüldüğü iddiası doğru mudur? 7. Kanal İstanbul, 3'üncü köprü ve 3'üncü havalimanı projelerinin yandaş zenginleştirme araçları oldukları doğru mudur? 8. Villaların yapımında İBB, TOKİ, KİPTAŞ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Bakanlığı devlet görevlilerinin çalıştırıldıkları iddiası doğru mudur? 9. Basın aracılığıyla 3'üncü havalimanının, 3'üncü köprünün ve Kanal İstanbul projelerinin yerlerinin Çatalca olarak açıklanarak, pek çok kişinin  Çatalca'dan arsa almaya yönlendirildiği ve böylece  Çatalca'daki arazilerin fiyatlarının artmalarının sağlandığı iddiası doğru mudur? 10. Kanal İstanbul, 3'üncü köprü ve 3'üncü havalimanı projeleri açıklanmadan önce, el altından Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınındaki kişilerce Çatalca'da araziler satın alındığı iddiası doğru mudur? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580210.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580210.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a2486d374bec2c7dbcc0c7258996954de2cedaa2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580210.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bir soruşturma da AB'den. Avrupa Komisyonu, Egemen Bağış'ın AB Bakanı olduğu dönemde, usulsüz ihale ve personel alımı iddiaları için soruşturma başlattı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun, AB eski Bakanı Egemen Bağış dönemine ait, Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi'ndeki (Ulusal Ajans) "AB fonlarının kullanımı ve personel ... AB, Türkiye'deki bakanlığa verdiği paraların peşine düştü Avrupa Komisyonu, Egemen Bağış'ın AB Bakanı olduğu dönemde, usulsüz ihale ve personel alımı iddiaları için soruşturma başlattı. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun, AB eski Bakanı Egemen Bağış dönemine ait, Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi'ndeki (Ulusal Ajans) "AB fonlarının kullanımı ve personel alımlarında usulsüzlük" iddialarını incelemek üzere soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Böylece Ulusal Ajans'ın işletme giderlerine katkı olarak alınan AB fonları tehlikeye girdi. Taraf gazetesinden Hüseyin Özkaya'nın haberine göre, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında adı geçen ve AB Bakanlığı koltuğundan alınan Egemen Bağış'ın bakanlık dönemine ilişkin AB'den de usulsüzlük iddiaları geldi. AB Bakanlığı'na bağlı Ulusal Ajans'ın Başkanı olarak görev yaptığı dönemde Musa Ceylan tarafından Bağış'a gönderilen 9 Mart 2013 tarihli e-postada, Bağış'ın, "Usulsüz personel alımı ve ihalelerde usulsüzlük" talimatlarının olduğu belirtilmişti. Ceylan, Bağış'a "Ajans Başkanı olarak, ana hatlarını yukarıda belirttiğim türden veya mevzuatımıza aykırı olabilecek diğer benzer talimatlarınızı hiçbir şekilde yerine getirmeyeceğimi açık bir şekilde tekrarlamak istiyorum" demişti. SORUŞTURMA BAKANLIĞA UZANABİLİR Bu e-postanın, kısa bir süre önce kamuoyuna yansıması üzerine AB Komisyonu'nun harekete geçtiği öğrenildi. Bu kapsamda, Avrupa Komisyonu Eğitim ve Kültür Genel Müdürü Jan Truszczynski'nin bir mektup yazdığı ortaya çıktı. Türkiye'nin Brüksel'deki daimi temsilciliği, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Ulusal Ajans Başkanı Bülent Özcan'a gönderilen 20 Ocak 2014 tarihli mektupta, ajanstaki iddialar üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi. Mektupta, Ulusal Ajans'ta yürütülen Hayat Boyu Öğrenme ve Gençlik Programları ile ajansın ihale ve personel alımlarını kapsayan soruşturmanın AB Bakanlığı'na da uzanabileceği belirtildi. ANLAŞMAYA DAYANIYOR AB ile Türkiye arasında imzalanan 24.12.2008 tarihli Çerçeve Anlaşma'nın 27. maddesi uyarınca, Avrupa Komisyonu'nun ve Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Bürosu'nun, sağlanan fonların kullanımı ile ilgili her türlü usulsüzlük ve yolsuzluğu soruşturma yetkisi bulunuyor. Taraf'ın ulaştığı, Jan Truszczynski imzalı kritik mektup özetle şöyle: "Ulusal Otoriteniz tarafından Hayat boyu Öğrenme ve Gençlik Programları Ulusal Ajansı olarak belirlenen AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı ile ilgili dikkatime sunulan ciddi yolsuzluk iddiaları nedeniyle size yazıyorum. İddia olunan usulsüzlükler, Ulusal Ajans tarafından yapılan şeffaflıktan uzak personel alımı ile AB ve ulusal mevzuata uymayan ihalelerle ilgilidir. Alınan bilgilere göre, son zamanlarda bazı iddialar Türk basınına yansımış ve konuya ilişkin olarak Ajans eski Başkanı ile AB Bakanı arasında geçen konuya ilişkin diyaloglar Bakanlık tarafından teyit edilmiştir. AB eğitim ve gençlik programları ve AB geneli ile Erasmus+Programı'nın başlatılması bağlamında yaratabileceği ciddi itibar riskleri göz önüne alındığında, bu konularla ilgili kaygılarımı takdir edersiniz. İddialar subut bulduğu takdirde mâli bir etki yaratacak ve Ulusal Ajans'ın işletme giderlerine katkı olarak alınan AB fonlarında mali düzeltme yapılmasıyla sonuçlanabilecektir. Komisyon ve Ulusal Ajans arasındaki düzenleyici hükümlerden görüldüğü gibi, tespit edilen sorunların ciddiyetine bağlı olarak diğer önleyici tedbirler (örneğin fon taahhütlerinin, ödemelerin veya program uygulamasının askıya alınması gibi) değerlendirilebilecektir. Bu çerçevede, Ulusal Ajans'tan ihale uygulamaları ve personel alımları konusunda ayrıntılı bilgili istemek zorundayım. Ayrıca, iddia olunan usulsüzlüklerin daha ileri düzeyde soruşturulması için Ulusal Ajans'ta ve gerekirse Ulusal Otorite'de de (AB Bakanlığı) bir yerinde denetim emri vereceğim." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580226.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580226.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..16bf7206f3634ae2b787c64134ff819fab471c7c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580226.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mahkeme binasına bombalı saldırı: 1′i hakim, 11 ölü. Adli kaynaktan alınan bilgilere göre kanlı saldırı, bir sanık hakim karşısına çıkarılırken gerçekleşti. Sanığın kaçırılmak istendiği bildirilen saldırı sonucu bölge kontrol altına alındı. Birinci patlamanın mahkeme binası koridorunda gerçekleştirildiği kaydedilirken, ikinci patlamanın hakimlerin bulunduğu odanın yakınlarında meydan geldiği öğrenildi. Polis ... Pakistan'ın başkenti İslamabad'da mahkeme binasına bombalı saldırı düzenlendi. Bina içerisinde meydana gelen iki patlama ve sonrasında çıkan çatışmalar sonucu biri hakim 11 kişi öldü, 25 kişi yaralandı. Adli kaynaktan alınan bilgilere göre kanlı saldırı, bir sanık hakim karşısına çıkarılırken gerçekleşti. Sanığın kaçırılmak istendiği bildirilen saldırı sonucu bölge kontrol altına alındı. Birinci patlamanın mahkeme binası koridorunda gerçekleştirildiği kaydedilirken, ikinci patlamanın hakimlerin bulunduğu odanın yakınlarında meydan geldiği öğrenildi. Polis yetkililerinden alınan bilgilere göre ise hakim Rafat Avan'ın silahla öldürüldüğü ve sonrasında patlamaların gerçekleştiği ifade edildi. Taliban sözcüsü Sadullah Şahid'in saldırıyı kendilerinin gerçekleştirmediğini duyururken, kınadıklarını açıkladı. Başkent İslamabad'da güvelik önlemleri arttırılırken, şehirde kırmızı alarm verildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580251.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580251.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..db314374c714fe0dec86e44ff57e2605a5ac8bac --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580251.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rusya'dan Ukrayna'ya acil ültimatom!. Rusya'nın, Ukrayna'daki askeri güçlerin Kırım'ı terk etmesi için Kiev yönetimine TSİ 05.00'a kadar süre verdiği bildirildi. Ukrayna Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynağın İnterfaks haber ajansına verdiği bilgiye göre; Rusya'nın Karadeniz Filosu, Kırım'daki Ukrayna güçlerine teslim olmaları için 12 saat süre tanıdı. ... Rusya'nın, Ukrayna'daki askeri güçlerin Kırım'ı terk etmesi için Kiev yönetimine TSİ 05.00'a kadar süre verdiği bildirildi. Rusya'nın, Ukrayna'daki askeri güçlerin Kırım'ı terk etmesi için Kiev yönetimine TSİ 05.00'a kadar süre verdiği bildirildi. Ukrayna Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynağın İnterfaks haber ajansına verdiği bilgiye göre; Rusya'nın Karadeniz Filosu, Kırım'daki Ukrayna güçlerine teslim olmaları için 12 saat süre tanıdı. Ajans; ültimatomun, filonun komutanı Aleksandr Vitko tarafından verildiğini ve Ukrayna güçlerinin bu çağrıya uymamaları halinde saldırı tehdidiyle karşı karşıya olduklarını bildirdi. Ukrayna'ya bağlı Özerk Kırım Cumhuriyeti'nin kontrolü son 48 saattir fiilen Rusya'nın elinde bulunuyor. Kırım'ın Sivastopol kentinde donanma üssü bulunan Rusya, günlerdir bölgeye askeri güç takviyesi yapıyor. Moskova son olarak Rus askerlerinin, Rusya'nın milli çıkarlarını ve vatandaşlarını korumak için, Ukrayna'daki siyasi durum normalleşene dek bu ülkede kalacağını açıklamıştı. DONETSK VE ODESSA DA AYAKLANDI Ukrayna'da Kırım yarımadasının ardından ülkenin doğu bölgelerinden Donetsk de Rus bayrağı çekti. Hafta sonu bu kentte yapılan gösteride meydan tarafından Donetsk Valisi seçilen Pavel Gubarev, hükümet binası gönderine Rus bayrağı çekerek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den düzenin sağlanması için askeri kuvvet göndermesini istedi. Kendilerini "halkın yönetimi" olarak tanımlayan isyancılar, bir daha Kiev idaresi altına girmek istemedikleri duyurdu. Bugün Kiev'e isyan eden ikinci şehir ise güneydeki Odessa oldu. Burada da Rusya yanlısı göstericiler şehrin belediye binasını işgal etmek için ilk önce gösteri başlattı, ardından da belediye binasına yürüdü. Odessa belediyesi gönderine de Rus bayrağı dikildi. AB'DEN VİZE YAPTIRIMI Bu arada Brüksel'de toplanan Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Rus askerlerinin Kırım'da kilit noktaları işgal etmesi üzerine Rusya ile vize müzakerelerinin askıya alınmasına karar verdi. Konuyla ilgili yapılan olağanüstü toplantının ardından çıkan taslak metinde, Rusya'yla vize diyaloğunun durdurulacağı belirtildi. Avrupa Birliği, Rus vatandaşlarının Avrupa'ya vizesiz seyahat edebilmesi için yedi yıldır bu ülkeyle görüşmeler yürütüyordu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580253.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580253.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..45e16ae836575e60933fccc32dd3ca7aeb12605f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580253.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nymphomaniac, Türkiye'de yasak!. 14 Mart'ta ilk bölümü vizyona girmesi planlanan Lars van Trier'in 'Nymphomaniac' filmine yasak geldi.. Vizyona girecek filmlere rayting değerlendirmesi yapan kurul oy çokluğuyla filmin vizyona girmesine izin vermedi. Vizyona giren filmleri sınıflandıran kurul filmi izledi ancak herhangi bir karara varmadan ... 14 Mart'ta ilk bölümü vizyona girmesi planlanan Lars van Trier'in 'Nymphomaniac' filmine yasak geldi. Vizyona girecek filmlere rayting değerlendirmesi yapan kurul oy çokluğuyla filmin vizyona girmesine izin vermedi. 14 Mart'ta ilk bölümü vizyona girmesi planlanan Lars van Trier'in 'Nymphomaniac' filmine yasak geldi.. Vizyona girecek filmlere rayting değerlendirmesi yapan kurul oy çokluğuyla filmin vizyona girmesine izin vermedi. Vizyona giren filmleri sınıflandıran kurul filmi izledi ancak herhangi bir karara varmadan topu üst kurula attı. Üst kurul ise bugün filmi izleyerek oy çokluğu ile vizyona girmemesine karar verdi. Beklenti filmin +18 ibaresi alarak salonlardaki yerini alması yönündeydi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580254.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580254.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a06a431c7533595b7d954a19cb8fe201a100c4de --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580254.txt @@ -0,0 +1 @@ +Boğazda ABD-Rus takibi!. İki Rus savaş gemisi Karadeniz' e giriş yapmak üzere Çanakkale boğazından geçiş yaptı. ABD savaş gemilerinin de Akdeniz'den Karadeniz'e geçiş yapmak için hareket ettiği iddia edildi. Rusya, Suriye'deki iç savaş nedeniyle Akdeniz'e görevlendirdiği 150 borda numaralı Saratov ile 156 borda ... İki Rus savaş gemisi Karadeniz' e giriş yapmak üzere Çanakkale boğazından geçiş yaptı. Peşlerinden ise ABD savaş gemileri geliyor! İki Rus savaş gemisi Karadeniz' e giriş yapmak üzere Çanakkale boğazından geçiş yaptı. ABD savaş gemilerinin de Akdeniz'den Karadeniz'e geçiş yapmak için hareket ettiği iddia edildi. Rusya, Suriye'deki iç savaş nedeniyle Akdeniz'e görevlendirdiği 150 borda numaralı Saratov ile 156 borda numaralı Yamal isimli 2 savaş gemisini Ukrayna ve Rusya arasındaki Kırım krizinin ardından Karadeniz'e çağırdı. Savaş gemileri saat 16.00'da Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait bir botun refakat ettiği savaş gemileri manevra yapması en güç nokta olan Nara Burnu'nu döndükten sonra gözlerden kayboldu. ABD SAVAŞ GEMİLERİ DE KARADENİZ'E DOĞRU YOLA ÇIKTI Öte yandan ABD Donanması'na ait savaş gemilerinin Akdeniz'den Karadeniz'e gitmek üzere hareket ettiği ileri sürüldü. Yunanistan'ın, savunma ve askeri haberlerin yer aldığı 'kronos.gr' sitesinin diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Donanması'nın en önemli roket kruvazörlerinden 180 metre uzunluğundaki, 61 no'lu, içinde 300 askerin bulunduğu 'US Ramage' ve 'US Navy' isimli uçak gemileri ile 6'ncı ABD Filosu, Yunanistan açıklarından Karadeniz'e açılmak üzere hareket etti. Haberde, ABD savaş gemilerinin Ukrayna karasularına yakın Kırım Yarımadası açıklarında konuşlandırılacağı, yarın sabaha karşı da Çanakkale Boğazı'ndan geçmelerinin beklendiği kaydedildi. MONTRÖ'YE GÖRE BOĞAZLARDAN UÇAK GEMİSİ GEÇEMİYOR Türkiye'nin 1936'da Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile imzaladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesine göre, uçak gemilerinin Karadeniz'e çıkışı veya aşağıya inişine izin verilmiyor. Ancak Varyag'ta veya geçmişte bazı örneklerde olduğu gibi uçak gemileri farklı sınıflarda askeri gemi olarak beyan edilerek Montrö'nün birkaç kez 'delindiği' de tarihte yer alıyor. Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doçent Doktor Serhat Güvenç, istisnalar için "Sovyetler Birliği döneminde Amiral Kuznetsov Uçak Gemisi, 'hava yetenekli muhabere kruvazörü' olarak deklare edilerek boğazlardan geçti. Birkaç kez de şu an emekli olmuş Kiev sınıfı, üzerinden sadece dikine kalkış yapılabilen ama 'uçak gemisi sınıfında' olmayan gemilere izin verildi. Burada beyan esası dikkate alınıyor. Ancak bu gemiler aşağıya indikten sonra tekrar yukarı çıkışlarına izin verilmedi" diyor. Özellikle Türkiye'nin dengeler açısından bu uygulamalara dikkat ettiğini belirten Doçent Doktor Serhat Güvenç, "Karadeniz bir iç deniz. Uçak gemisi bölgede dengeleri değiştirir. Başka bir sınıfta olduğu belirtilse bile Türkiye geçiş için ülkeler arasındaki dengelere dikkat ediyor" Boğazlarımızdan geçen ve Çin'e eğlence gemisi yapılmak üzere satılan Varyag ise motoru olmadığı için 'yüzer cisim' kategorisi ile Boğazlardan geçirilmişti. Aylarca süren müzakereler sonrasında izin verilen gemi Çin'e götürüldü. 1964'TEN SONRA AMERİKAN UÇAK GEMİSİNİN İSTANBUL ZİYARETİ YOK İkinci Dünya Savaşı'ndan 1964'e kadar bir çok kez Amerikan uçak gemileri İstanbul'a kadar gelerek ziyaretler gerçekleştirdiler. Ancak bu gemiler Karadeniz'e çıkmadı. 1964'ten sonra gelmemelerinin nedeni olarak Güvenç konuyu iki nedene bağlıyor: "Türkiye ile ABD arasında Kıbrıs olaylarından sonra yaşanan Johnson Mektubu Krizi olayları etkiledi. İkinci konu ise 1960'lardan itibaren uçak gemilerinin nükleer enerji kullanmasıyla birlikte Türkiye'de ziyaret edebilecekleri liman sayısı kısıtlandı" diye konuştu. TONAJ SINIRI VE KALIŞ SÜRESİ LİMİTİ VAR Montrö'ye göre, Karadeniz'e çıkacak askeri gemilerin belirli tonajda olması gerekiyor. En son Soçi'de yapılan Kış Olimpiyatları için Amerikan Donanması'na ait gemiler Karadeniz'e çıkmış ve görevlerini tamamladıktan sonra geri dönmüştü. Montrö anlaşmasına göre denizaltılar konusunda da sınırlamalar bulunuyor. Örneğin başka bir ülkeye ait denizaltı sadece bakım veya ilk satın alındığında boğazlardan geçebiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580255.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580255.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d435426e4a63a5500d0f53bb2764917db8bdbcd2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580255.txt @@ -0,0 +1 @@ +İran'da Facebook yasağı kalkıyor!. İran İslami Kültür ve İrşat Bakanı Ali Cenneti, aralarında Facebook'un da bulunduğu bazı sosyal medya sitelerine konulan erişim yasağının kaldırılmasını incelediklerini ifade etti. Sosyal sitelere konulan yasakları eleştiren Cenneti, "İslami değerleri koruma bahanesiyle bazı şeylerin gelişmesini önlemenin anlamı yok. Dünyayla ... İran'da Facebook'a uygulanan erişim yasağının kaldırılması planlanıyor. İran İslami Kültür ve İrşat Bakanı Ali Cenneti, aralarında Facebook'un da bulunduğu bazı sosyal medya sitelerine konulan erişim yasağının kaldırılmasını incelediklerini ifade etti. Sosyal sitelere konulan yasakları eleştiren Cenneti, "İslami değerleri koruma bahanesiyle bazı şeylerin gelişmesini önlemenin anlamı yok. Dünyayla irtibatımızı kesip insanları kısıtlı bir alana sıkıştıramayız" diye konuştu. Devrimin ilk yıllarında video oynatıcı ve faks makinelerine konan yasaklamaları hatırlatan Bakan, "Bugün geçmişe baktığımızda aldığımız birçok kararların ne kadar komik olduğunu görüyoruz" dedi. İran'da birçok bakan ve üst düzey yetkilinin yasak olmasına rağmen sosyal sitelerde hesabı bulunuyor. Resmi rakamlara göre, 4 milyon İranlı Facebook kullanıyor. İRANLILAR YASAĞI NASIL DELİYOR İran'daki internet kullanıcıları, genelde, erişim yasağının konulduğu siteleri açmak için üçüncü bir ülkenin internet ağından faydalanıyor. Yasak olarak satılan bu materyallerden yararlanmak isteyen kullanıcılar, düzenli olarak abonelik bedeli ödüyor. Tahran, geliştirdiği yazılımlarla istediği zaman bu programların çoğunu da devre dışı bırakabiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580256.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580256.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..48e64282028874869b025bc7a38dca29764ddc73 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580256.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü işadamından tape tepkisi. Ali Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, "Alo Fatih" tapeleriyle Türkiye'nin tanıdığı Habertürk yöneticisi Fatih Saraç ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamasında, sosyal medyada çıkan ve kendisine atfedilen ... Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, "Alo Fatih" tapeleriyle Türkiye'nin tanıdığı Habertürk yöneticisi Fatih Saraç ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Ali Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, "Alo Fatih" tapeleriyle Türkiye'nin tanıdığı Habertürk yöneticisi Fatih Saraç ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon kayıtlarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamasında, sosyal medyada çıkan ve kendisine atfedilen iddiaların kabul edilemez olduğunu söyledi. İddiaların yalan ve asılsız olduğunu öne süren Kibar, "Yaklaşık 40 yıllık bir sanayi grubunu karalamaya yönelik bu iddia asılsız olup, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin toplum menfaatleri doğrultusunda kamuoyunun her kesimiyle barışık davranış sergilemeye gayret eden bizlerin, ülkemize ve halkımıza sosyal katkı amacıyla yaptığımız faaliyetler tamamen etik kurallar çerçevesindedir. İyi niyet ölçülerindeki desteğe yönelik katkılarda bulunan birisi olarak, temsil ettiğim istihdam ve iş hacmiyle hiçbir şekilde uyum dahi sağlamayacak nitelikteki utandırıcı ithamı tamamıyla reddediyorum" dedi. ESEFLE KINIYORUM Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında birçok sivil toplum kuruluşu (STK) ve vakfa, kuruluşundan itibaren hiçbir menfaat gözetmeksizin katkılar yapmakta olduklarını belirten Ali Kibar açıklamasında şunları söyledi: "Birtakım sivil toplum kuruluşlarının üyesi ve veya yöneticisi durumundayım. Konumumuz itibariyle birçok değişik kurum ve kuruluşa, kamu yararına olanlar da dahil olmak üzere, vakıflara, sportif aktivitelere, sağlık, sanat ve kültürel faaliyetlere, eğitim faaliyetlerine ve yatırımlarına değişik meblağlarda maddi-manevi yardım ve desteklerde bulunmaktayız. Böylesine iyi niyetle yapılan farklı alanlardaki desteklerin ve katkıların kötü amaçlı algıların yaratılmasına yönelik kullanılmasını esefle kınıyorum." Dün sosyal medyada yayınlanan ses kayıtlarında Fatih Saraç olduğu iddia edilen kişi Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişiden TÜRGEV'in hesap numarasını istiyor ve iş adamı Ali Kibar'ın vakfa bağış yapmak istediğini belirtiyor. Tapedeki ikinci konuşmada ise Ali Kibar'ın vakfa 1 milyon yatırdığı ifade ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580341.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580341.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b80e24569a210fdb7d3f9304965bffec72a4a5e6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580341.txt @@ -0,0 +1 @@ +On numara 3 Mart 2014 çekilişi. 604. hafta On numara 3 mart 2013 çekilişi sonucunda kazanan numaralar 2, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 29, 31, 34, 35, 41, 46, 49, 51, 54, 63, 65, 68, 72, 76 ve 77 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580343.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580343.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..808b023aecbd31c6ceecefa0dce9e336dcf6345e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580343.txt @@ -0,0 +1 @@ +AP: Türkiye'de artık bağımsız yargı yok. Ria Oomen-Ruijten, Türkiye'de artık emirlerin adalet bakanı tarafından verilebildiğine dikkat çekti. AP'de Türkiye İlerleme Raporu'nun onaylanmasının ardından açıklama yapan raportör, "Türkiye'yi buna son vermeye çağırıyoruz. Çünkü Kopenhag Kriterleri'ne göre bağımsız ve tarafsız bir yargı olmalı. Erkler, tüm Avrupa ülkelerinde bizim ... Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye'de yargının bağımsızlığının artık söz konusu olmadığını söyledi. Ria Oomen-Ruijten, Türkiye'de artık emirlerin adalet bakanı tarafından verilebildiğine dikkat çekti. AP'de Türkiye İlerleme Raporu'nun onaylanmasının ardından açıklama yapan raportör, "Türkiye'yi buna son vermeye çağırıyoruz. Çünkü Kopenhag Kriterleri'ne göre bağımsız ve tarafsız bir yargı olmalı. Erkler, tüm Avrupa ülkelerinde bizim için bağlayıcı olan en önemli araçtır." dedi. Türkiye'nin stratejik önemine de dikkat çeken Oomen-Ruijten, "Türkiye bizim stratejik ortağımızdı ve şu anda da öyle. Ukrayna ve Rusya'daki gelişmelere baktığımızda bizimle birlikte hareket etmesi ve bölgede barışın yeniden tesis edilmesi için Türkiye'ye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Türkiye, AB için mutlak önemi haiz bir ortaktır. Bu yüzden de Türkiye'nin yeni reformları uygulamaya geçirmesi gerekir." ifadelerini kullandı. AP'nin Hollandalı üyesi Emine Bozkurt ise müzakerelerin devam etmesini talep eden dengeli bir rapor çıktığını ifade ederek; demokrasi, hukukun üstünlüğü, sivil haklar konularında Türkiye'nin yapması gerekenlerden bahsedildiğini belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580344.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580344.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7924ae238181a027653d790a6e5154223c1bfdb5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580344.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Rusya'nın hamlesi cezasız kalmaz'. İşte Obama'nın açıklaması: Rusya, Ukrayna'ya asker sokup cezasız kalamaz. Rusya'nın Ukrayna'daki hamleleri uluslararası hukuku ve Ukrayna'nın bağımısızlığını ihlal ediyor. Rusya, Ukrayna'da yaptığı askeri müdahale ile tarihin yanlış sayfasındadır \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580346.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580346.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f59eb5a71875bb6b734b36e8e6bdc0aeaf268c7b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580346.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muharrem İnce: Işık göründü.  CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Bilecik'e bağlı Bayırköy beldesindeki seçim irtibat bürosunu ziyaretinde partililerle yaptığı konuşmada, yıllardır ilçeye gelip gittiğini, babasının kamyon şoförlüğü döneminde de bu yolları defalarca aştıklarını belirtti. Babasının yanında muavin olarak geçtiği yoldan daha sonra öğretmen olarak ... "Buradan milletvekili olarak geçtim, grup başkan vekili olarak geçtim. Yakında bakan olarak geçeceğim"  CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Bilecik'e bağlı Bayırköy beldesindeki seçim irtibat bürosunu ziyaretinde partililerle yaptığı konuşmada, yıllardır ilçeye gelip gittiğini, babasının kamyon şoförlüğü döneminde de bu yolları defalarca aştıklarını belirtti. Babasının yanında muavin olarak geçtiği yoldan daha sonra öğretmen olarak geçtiğini ifade eden İnce, "Bu yoldan CHP'nin il başkanı olarak geçtim. Buradan milletvekili olarak geçtim, parti meclisi üyesi olarak geçtim, grup başkan vekili olara geçtim. Yakında bakan olarak geçeceğim, ışık göründü. 30 Mart günü yaşayacağımız seçim, 'ampul' ile 'altı okun' seçimi değildir. 30 Mart günü yaşayacağımız seçim, CHP - AKP seçimi değildir. 30 Mart günü yapacağımız seçim, milletin parasını çalanlarla, milletin parasını korumak isteyenlerin seçimidir" dedi.  Dış politika İktidarın sürdürdüğü ve özellikle Suriye'ye yönelik uygulanan dış politikayı eleştiren İnce, "Sınır komşumuz PKK mı, PYD mi, El Kaide mi, İşid mi belli değil. Kıbrıs elden gidiyor. PKK açıklama yapıyor, 'Seçimden sonra özerklik ilan edeceğim' diyor. Şehitlerimizin kemiği sızlıyor. Bakın, memleketi ne hale getirdiler" dedi. "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'yavru muhalefet', 'Onun daha çocuğu bile yok' gibi söylemlerinin siyaset meydanlarında konuşulacak şeyler olmadığını" ifade eden İnce, şunları söyledi: "Sayın Bahçeli'yi çocuğu olmadığı için, evlenmediği için eleştiriyor. Ne kadar ayıp, günah. Bir insanın tercihidir evlenmeyebilir, evlenir çocuğu olmaz. Evlenir çocuğu olur, Allah göstermesin çocuğunu kaybeder, yine çocuksuz kalır. Bunlar siyaset meydanlarında konuşulacak şeyler mi Allah aşkına. CHP'ye geliyor, 'Ana muhalefetin genel müdürü' diyor genel başkanımıza. Doğru, bizim genel başkanımız, SSK'da genel müdürlük yaptı. Namusuyla bir iş yapmış, ne var bunda. Sen, sucuk fabrikasında müdür bile olamadın. Sucuk fabrikasında muhasebeciydi, sonra ne oldu biliyor musunuz? Sucuk fabrikası battı. Bakın, bir gün geliyor sağcı oluyor, öbür gün CHP'yi sosyalist enternasyonale şikayet ediyor solcu oluyor. Sonra papaz elbisesi giyiyor, sonra çevreci oluyor, El Kaideci oluyor, El Nusracı oluyor. Yakında bunları 'elvedacı' yapacağız. İmralı'ya gidiyor, şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyor. İstanbul'a geliyor Adnan Sensesçi oluyor, Diyarbakır'a gidiyor, Şivan Perwerci oluyor. Bilecik'te şehit babası, Diyarbakır'da, Barzani'nin eş başkanı oluyor. Ayakkabı mağazası gibi, her numara var bunlarda. Bunlar her şey oluyor, bir adam olamıyorlar, bir de Atatürkçü olamıyorlar" diye konuştu. Konuşmaların ardından, CHP Bayırköy Belediye Başkan adayı Rakin Çakır'ı tanıtan İnce, beraberindekilerle birlikte merkeze bağlı Vezirhan beldesine gitti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580349.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580349.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e58ba0faa18f9f81d8fe4b96e3c121a4971f4ee8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580349.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bunlar sapıklık içinde, tam haşhaşi. Konuşmasında Gülen cemaatine sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığı içindeler. Bunlar tam haşhaşi..." dedi. Bu vatan topraklarımız üzerinde asla kimseye operasyona müsaade etmeyiz. Bu devletimizin içinde de bir paralel devlete, bir paralel yapıya müsade etmeyiz. Onların ... Osmaniye'deki mitingte yine Fethullah Gülen'e yüklenen Başbakan Erdoğan dilini iyice sertleştirdi. Konuşmasında Gülen cemaatine sert eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığı içindeler. Bunlar tam ..." dedi. Bu vatan topraklarımız üzerinde asla kimseye operasyona müsaade etmeyiz. Bu devletimizin içinde de bir paralel devlete, bir paralel yapıya müsade etmeyiz. Onların da inlerine gireceğiz, çıkartacağız ve devletimizi malum gücüne kavuşturacağız hiç endişeniz olmasın, bunlar temizlenecek" - "Bu paralel yapının Osmaniye'de de dershaneleri, okulları olabilir. Ben diyorum ki: Bu dershanelerden çocuklarınızı çekin alın, buna evet mi? Okullarından da alın, niye söylüyorum devletimizin okulları bize yeter" - "Hafta sonlarında çocuklarımıza eğer takviye kursu gerekiyorsa biz, devlet olarak hafta sonlarında yavrularımıza takviye kursunu ücretsiz olarak vereceğiz, öğretmenlerimizi de bu takviye dersleri sebebiyle ücretlerini de devlet olarak biz ödeyeceğiz çünkü bunlara bu tavrı koyacağız. Dershane bunlar için bir rant kapısıydı, bir milyar dolar buradan yıllık rantları vardı şimdi 'bu rant gitti' diye bu kıyameti kopardılar" - "Sevgili Peygamberimizi Miraç'tan indiriyorlar ondan sonra kamyonete bindiriyorlar. Aman Yarabbim ne biçim iştir. Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığın içindeler" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu vatan topraklarımız üzerinde asla kimseye operasyona müsaade etmeyiz. Bu devletimizin içinde de bir paralel devlete, bir paralel yapıya müsaade etmeyiz. Onların da inlerine gireceğiz, çıkartacağız ve devletimizi malum gücüne kavuşturacağız hiç endişeniz olmasın, bunlar temizlenecek" dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Osmaniye Devlet Bahçeli Meydanı'ndaki düzenlenen mitinginde, yıllık enflasyonun yüzde 8'e düştüğünü, devletin borçlanma faizinin eskiden yüzde 63 olduğunu şimdi ise tek haneli rakama düştüğünü söyledi. Planları ve projeleri bulunduğunu belirten Erdoğan, 5 yıl önce bıraktıkları Osmaniye Belediyesinin bugün yine aynı olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, Osmaniye'de değişen bir şeyin olmadığına işaret ederek "Bütün bu duble yollar, bölünmüş yollar bizim eserimiz, hepsi bizim yaptıklarımız ve 3 buçuk katrilyon 10 yılda biz Osmaniye'ye yatırım yaptık. Hamdolsun 30 yıldır canımızı yakan, bizleri üzen terör belasından da yavaş yavaş kurtuluyoruz. Bir yıldır Osmaniye'ye, 80 vilayetimize terör nedeniyle hamdolsun şehitler gelmiyor. Terör meselesi, bu şekilde çözülürken ekonomiyi daha da büyütüyoruz. Şu anda dünyanın en gelişmiş ülkelerinde ekonomi yavaş yavaş çökerken, biz yüzde 4 büyüme kaydediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. -"Onların inlerine gireceğiz, çıkartacağız"- Miting alanındaki gençlere seslenen Erdoğan, "Rabia" işareti yaparak bu işareti unutmamaları çağrısında bulundu. Başbakan Erdoğan, "Rabia" işaretinin 4 anlamı olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: "Afyonkarahisar'dan yola çıkarken dedik ki bir: 'Tek millet.' Türküyle Kürdüyle Lazıyla Çerkeziyle Gürcüsüyle Abazasıyla Romanıyla Boşnağıyla Arnavutuyla aklınıza ne gelirse hepsiyle biriz, beraberiz, iriyiz, diriyiz, kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz. İki: 'Tek bayrak' dedik. Bizim bayrağımızın yanında ikinci bir bayrak asla düşünemeyiz, bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilalimiz bağımsızlığımızın sembolü. Yıldızımız, şehidimizin simgesi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun için 'tek vatan' dedik. Ama bu tek vatan, 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Batıyı al doğuyu güneydoğuyu bırak, yok böyle bir şey. Batı da doğu da güneydoğu da Karadeniz, Akdeniz, Marmara, Orta Anadolu. Hep birlikte 7 bölgeyle 780 bin kilometrekare ile tek vatan Türkiye Cumhuriyeti. Bu vatan topraklarımız üzerinde asla kimseye operasyona müsaade etmeyiz. Dördüncüsü: 'Tek devlet'. Türkiye Cumhuriyeti devleti tek devlet. Bu devletimizin içinde de bir paralel devlete, bir paralel yapıya müsaade etmeyiz. Onların da inlerine gireceğiz, çıkartacağız ve devletimizi malum gücüne kavuşturacağız hiç endişeniz olmasın, bunlar temizlenecek." -"Bu dershanelerden çocuklarınızı çekin alın"- Başbakan Erdoğan, miting alanındakilere, bir ricası olduğunu bildirerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu paralel yapının Osmaniye'de de dershaneleri, okulları olabilir. Ben diyorum ki: Bu dershanelerden çocuklarınızı çekin alın, buna evet mi? Okullarından da alın, niye söylüyorum? Devletimizin okulları bize yeter. Hafta sonlarında çocuklarımıza eğer takviye kursu gerekiyorsa biz, devlet olarak hafta sonlarında yavrularımıza takviye kursunu ücretsiz olarak vereceğiz, öğretmenlerimizi de bu takviye dersleri sebebiyle ücretlerini de devlet olarak biz ödeyeceğiz. Çünkü bunlara bu tavrı koyacağız. Neden? Dershane bunlar için bir rant kapısıydı, bir milyar dolar buradan yıllık rantları vardı şimdi 'bu rant gitti' diye bu kıyameti kopardılar. Bunların yayın organlarını, gazetelerini, şunu bunu sakın ha! Çünkü bu gazeteler aldatıcı. Bunlarda yalan var, dolan var, takiye var, fitne var, fesat var bunlara asla prim vermeyin. Geçenlerde bunların televizyonlarından bir tanesinde ne diyor? Sevgili Peygamberimizi Miraç'tan indiriyorlar ondan sonra kamyonete bindiriyorlar. Aman Yarabbim ne biçim iştir. Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığın içindeler. Ben bunlara gönül veren kardeşlerime sesleniyorum: Ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Bizim Miraç ile ilgili Kuran-ı Kerim'de sure var. Burada her şey a'dan z'ye anlatılmıştır. Fakat bu ne denli bir edepsizliktir ki, sevgili Peygamberimizi Miraç'tan indir ondan sonra kamyonete bindir arkasından da yürü. Bunlar tam , bunlar tam , bunlara prim vermememiz lazım. Biz bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız, kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz." -"Verin bize hesabı" deyin- Rehavetin kendilerine yakışmadığını kaydeden Erdoğan, partisi tarafından hazırlanan kitapçıkta 11 yılda Osmaniye'ye neler yapıldığının anlatıldığını anımsattı. Söz konu kitapçığı bütün teşkilatlara gönderdiklerini bildiren Başbakan Erdoğan, "Neler yapılmış a'dan z'ye bunları, orada görmekte fayda var. 3 buçuk katrilyonluk yatırım, bugüne kadar Osmaniye böyle bir yatırımı görmedi" ifadesini kullandı. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenerek "Böyle bir yatırımı bir sorun bakalım, 3 buçuk sene de Osmaniye'ye ne kadar yatırım getirdin? MHP'nin mensuplarına da sorun, 'verin bize hesabı' deyin. Ama ben size rakam veriyorum 3,2 katrilyon. Biz bunu yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü 'durmak yok, yola devam' dedik, yola devam edeceğiz. Bunlar 'milliyetçiyiz' diyorlar. Milliyetçilik nasıl olur? Milletini sevmekle olur, milletine hizmetkar olmakla olur. Biz bu millete efendi olmadık, biz bu milletin hizmetkarı olduk" diye konuştu. Etiyopya'nın Harar şehrine gittiklerini, orada yaşayan Harar Türklerini ziyaret ettiklerini ve onlara yardım yardım götürdüklerine değinen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Moğalistan'a gittim orada yaşayan Dukha Türkleriyle buluştuk. Onlara da yardım götürdük. Moğolistan'daki Orhun Yazıtları'nı Karakurum'dan Orhun Yazıtları'nın olduğu yer 42 kilometre adeta safari yaptık, çöl gibi bir yer. Biz Orhun Yazıtları'nı ele aldık, orayı bir müze haline dönüştürdük ve 42 kilometrelik yolu, asfalt yol haline getirdik. Kazakistan'a gittik, Hun Türklerine ait mezarları bulduk, koruma altına aldık. Moldovya'ya gittik Gökoğuz Türklerine yardım götürdük. Makedonya'ya gittik, Kocacık köyünü bulduk orada Gazi Mustafa Kemal'in babasının evini tespit ettik, o evi aslına uygun şekilde yeniden inşa ettik. Manastıra gittik, Gazi Mustafa Kemal'in okuduğu okulu restore ettik. Kırım Tatarlarına, Ahıska Türklerine biz sahip çıktık. Macaristan'da Zigetvar'a gittik Kanuni Sultan Süleyman'nın türbesini bulduk. Hem o türbeyi hem Zigetvar Kalesini yeniden inşa ediyoruz. Mehmet Akif'in Kosova'da babası ve dedesinin yaşadığı köyü bulduk. Oradaki camiyi yeniden inşa ettik. Sinan Paşa Cami'ni inşa ettik, restore ettik. Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı ama yıkılmak durumunda olan camiyi biz restore ettik. Açılışını bizzat gidip yaptım. Kosova Meydan Muhaberesi'nin yapıldığı yere gittik. Sultan Murat Türbesi'ni adeta bir gül bahçesi şeklinde inşa ettik. Kim milliyetçi? Mostarı, Mostar Köprüsü'nü biz yaptık. Neden? Çünkü bizim ecdadımız Balkanlara gitti, oralarda eserler bıraktı, o eserleri bırakan ecdadımızın ruhunu şad etmek için bunları yaptık. Kim milliyetçi? Biz eser milliyetçisiyiz, evet MHP laf milliyetçisi. Çanakkale Şehitliği'mize biz sahip çıktık, Kore, Kıbrıs, Edirne Tabyası, Sarıkamış şehitliklerimize sahip çıktık. Kurtuluş Savaşı şehitliklerimizi yeniden tanzim ettik. Peki üç buçuk sene iktidarda olan bu MHP acaba oralara bir kere uğradı mı? MHP'li kardeşlerime bunları anlatın, oraya gönül veren kardeşlerime anlatın bizim iktidarımız böyle bir iktidar, bizim iktidarımız laf milliyetçiliği yapmıyor, icraat milliyetçiliği yapıyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580350.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580350.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..387221bb201506101a0041352f626099694e1899 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580350.txt @@ -0,0 +1 @@ +Federasyon o görüntüyü istedi!. Fenerbahçe - Gençlerbirliği maçında Gosso'nun, Kuyt'un hayalarına bastığı pozisyon TFF'nin gündeminde... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580353.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580353.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6eac3c7f981c7b0052257e39914fe8f3b08716fa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_3/2580353.txt @@ -0,0 +1 @@ +HSYK'da kritik atama. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Kurulu, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. Bozdağ, toplantıda HSYK genel sekreterliği için genel kurulun belirlediği adaylardan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Bilgin Başaran'ı bu göreve getirdi. HSYK'nın yapısını ... HSYK'da görev süresi dolan 177 tetkik hakim ve müfettişlerin yerine atama yapıldı. HSYK Genel Sekreterliği'ne Bilgin Başaran atandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Kurulu, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı başkanlığında toplandı. Bozdağ, toplantıda HSYK genel sekreterliği için genel kurulun belirlediği adaylardan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Bilgin Başaran'ı bu göreve getirdi. HSYK'nın yapısını değiştiren 6524 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girmesiyle mevcut Genel Sekreter Muzaffer Bayram'ın görevi sona ermişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580383.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580383.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7a194f46021945cf03e788e0a1c07dbfc5d4a8f8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580383.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan'dan yargıya müdahale iddiası!. Başbakan Erdoğan'ın Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşmesi 'yargıya müdahale'nin kanıtı olarak internete verildi. Yayımlanan görüşmelerden ilkinin konusu ise Aydın Doğan'ın SPK'ya muhalefet iddiasıyla hakkında açılan ve söz konusu telefon görüşmesi sırasında görülen dava. Başbakan Erdoğan, Eski Bakan Ergin'e ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın 'sıfırlama' görüşmelerini yayımlamasıyla ünlenen 'Başçalan' hesabı bu kez de Başbakan Erdoğan ve Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesini internete sızdırdı. Başbakan Erdoğan'ın Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşmesi 'yargıya müdahale'nin kanıtı olarak internete verildi. Yayımlanan görüşmelerden ilkinin konusu ise Aydın Doğan'ın SPK'ya muhalefet iddiasıyla hakkında açılan ve söz konusu telefon görüşmesi sırasında görülen dava. Başbakan Erdoğan, Eski Bakan Ergin'e Aydın Doğan'ın görülecek olan davasında Doğan hakkında ağır bir sonuç çıkacağını söylüyor. İkinci görüşmede Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan'ın davasının görüldüğünü ve Doğan hakkında beraat kararının verildiğini söylüyor. Mahkemenin hakiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi olduğunu söyleyen Ergin'e Erdoğan, SPK'nın 'şok olduğunu' söylüyor. 'BUNLARIN MAHKUM OLMASI LAZIM' Bunun üzerine davanın Yargıtay'a gideceğini daha sonra da Ceza Genel Kurulu'na gideceğini hatırlatan Erdoğan, süreç hakkında bilgi almak istiyor. Adalet Bakanı Ergin ise Ceza Genel Kurulu'nda sorun olmayacağına garanti veriyor. Bu sözlerin üzerine ise Başbakan Erdoğan, SPK'nın hassasiyetini 'kesinlikle bunların mahkûm olması lazım' sözleriyle belirtiyor. 'BİZ ONUNLA OYNADIK MI?' Ceza Kurulu'nun kişi sayısının kaç olduğunu soran Başbakan Erdoğan Ergin'den 25-30 kişilik bir yapı cevabını alıyor. Bu kez Erdoğan, yeni çıkarılan kanunla kişi sayısıyla oynayıp oynamadıklarını soruyor. Bakan Ergin ise yeni kanun sonrası yapılan değişikliğe değindikten hemen sonra avukatlıktan gelen yaklaşık bir 2000'e yakın kişinin sisteme transfer olduğunu belirtiyor AYDIN DOĞAN'IN SPK DAVASI İstanbul 7'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya iş adamı Aydın Doğan ve Sermaye Piyasası Kurulu avukatları katıldı. Yargıtay'ın bozma kararının ardından hakim Abuzer Kaya, hazır bulunan sanık iş adamı Aydın Doğan'a, Yargıtay'ın bozma kararına karşı diyeceklerini sordu. Doğan ise dava konusu yurt dışı şirketlerini, Hazine'nin verdiği izinle, bir kısım vergi muafiyeti kolaylıklarından yararlanma ve olası ekonomik kriz durumlarında diğer şirketlerini güvence altına almak amacıyla kurduklarını iddia etti. Sermaye Piyasası Kurulu avukatları da Yargıtay'ın bozma kararına uyularak suçun birden fazla işlendiğini ve mahkemenin bu durumu göz önünde bulundurarak sanıklar hakkında cezai işlem uygulamasını talep etti. Mahkeme ise suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle Aydın Doğan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın beraatine karar verdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580384.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580384.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5fa362b44f94f5c943a8aa7313a2cedf857313c8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580384.txt @@ -0,0 +1 @@ +NATO'dan olağanüstü toplantı kararı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, yaptığı yazılı açıklamada, Polonya'nın NATO anlaşmasının toplu savunmayı öngören 4'üncü maddesinin işletilmesini talep etmesi nedeniyle olağanüstü toplantı kararı alındığını bildirdi. Rasmussen, açıklamasında, "Ukrayna içindeki ve çevresindeki gelişmeler müttefik komşu ülkelere tehdit oluşturmaktadır ve Avrupa ... NATO üyeleri, Polonya'nın talebi üzerine yarın olağanüstü toplanarak Ukrayna'daki gelişmelerin ittifakın güvenliğini tehdit edip etmediğini ve buna verilecek ortak cevabı görüşecek. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, yaptığı yazılı açıklamada, Polonya'nın NATO anlaşmasının toplu savunmayı öngören 4'üncü maddesinin işletilmesini talep etmesi nedeniyle olağanüstü toplantı kararı alındığını bildirdi. Rasmussen, açıklamasında, "Ukrayna içindeki ve çevresindeki gelişmeler müttefik komşu ülkelere tehdit oluşturmaktadır ve Avrupa Atlantik bölgesinin güvenliği ve istikrarını doğrudan ve ciddi şekilde etkilemektedir" ifadesine yer verdi. NATO'yu kuran 1949 tarihli Washington Antlaşması'nın 4'üncü maddesi, üye ülkelerden herhangi birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiği görüşüne sahip olması halinde tüm üyelerin birlikte istişare yapmasını öngörüyor. Antlaşmanın toplu savunmayı içeren ve NATO tarihinde sadece 11 Eylül saldırılarının ardından işletilen 5'inci maddesi ise herhangi bir üyeye silahlı saldırıya tüm İttifak'a yapılmış gibi ortak cevap verilmesini düzenliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580455.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580455.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..941a2e516faf517c31a44503a71d4f22d0951d0c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580455.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu konuşuyor!. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tekirdağ'da halka hitap ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580458.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580458.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7ef80aa8b21d05965b4df12f2c057b2a5a31b4ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580458.txt @@ -0,0 +1 @@ +Putin: Ukrayna'da darbe yapıldı, yönetim gayrimeşru. Bu sabah sürpriz bir kararla, Ukrayna sınırında tatbikat yapan Rus askerlerine, üslerine dönmeleri yönünde talimat veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, şu sıralarda bir basın toplantısı düzenliyor. Ukrayna'nın devrik cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in Kiev'i terk etmesinden bu yana ilk kez kamuoyuna ... Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir basın toplantısı düzenleyerek uluslararası topluma Ukrayna-Kırım kriziyle ilgili ilk açıklamasını yaptı. Bu sabah sürpriz bir kararla, Ukrayna sınırında tatbikat yapan Rus askerlerine, üslerine dönmeleri yönünde talimat veren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, şu sıralarda bir basın toplantısı düzenliyor. Ukrayna'nın devrik cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in Kiev'i terk etmesinden bu yana ilk kez kamuoyuna seslenen Putin, "Ukrayna'ya şu anda asker göndermemize gerek yok. Ancak Kiev'de şu anki yönetimi de tanımıyoruz. Çünkü onlar tüm Ukrayna halkını temsil etmiyor. Onlar yasa dışı yoldan elinde silahla yönetimi ele geçirmiştir" dedi. Sadece Rus medyasını karşısına alan Putin "Ukrayna'daki Rusları korumak için tüm imkanlarımızı kullanma hakkını elimizde tutuyoruz" dedi. Putin'in konuşmasından satır başları şöyle: - Ukrayna'da anayasaya aykırı bir darbe yapılmıştır ve tüm haklarından vazgeçmesine rağmen Yanukoviç halen ülkenin meşru lideridir. - Rusya'nın enerji devi Gazprom'un Ukrayna'ya uyguladığı doğalgaz indiriminden vazgeçti. - Rusya Kırım'a 'elbette' finansal yardım yapacaktır. - Kırım'da askeri güç kullanmayı gerektiren bir durum yok ancak Rusya'nın bu seçeneği bulunuyor. - Rusya, Ukrayna'da güç kullanımını son çare olarak görüyor. PUTİN TATBİKATI SONLANDIRDI Putin bu sabah saatlerinde, Rusya'nın batısında gerçekleştirilen ve Ukrayna ile Batılı ülkeler tarafından "ilhaka hazırlık" olarak algılanan, 150 bin askerlik tatbikatın sona erdirilmesi emrini verdi. Talimat, Kırım'da son dönemde sayıları 16 bine kadar çıktığı iddia edilen Rus askerlerini kapsamıyor. Putin'in BM Güvenlik Konseyi toplantısının ardından gelen kararını, sözcüsü Dimitri Peskov duyurdu. Peskov, "26 Şubat tarihinde silahlı kuvvetlerimizin hazırlık durumunu ölçmek için Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle başlatılan tatbikat sona ermiştir. Birlikler daimi olarak konuşlandıkları kışlalarına dönmeye başlamıştır" dedi. Rusya'nın Ukrayna'ya kapsamlı askeri müdahalesine hazırlık şeklinde algılanan tatbikata 150 bin asker, 120 helikopter, 90 uçak, 880 tank, 80 savaş gemisi katılmıştı. Putin dün Leningrad bölgesindeki tatbikatı Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Batı Askeri Bölgesi Komutanı Anatoli Sidorov'la birlikte izlemişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580460.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580460.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..270f452eeb58ff2804c086889da2e6f5a93624c0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580460.txt @@ -0,0 +1 @@ +Usta sanatçı sanatla anılacak!. İzmir Konak Belediyesi ile Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği tarafından ünlü ressam ve seramik sanatçısı Ümran Baradan'ın anısına bu yıl 'Geri Dönüşümlü Maddelerden Sanat Eseri' sergisi ve ödül töreninin dördüncüsü düzenlenecek. Ümran Baradan'ı anma günü etkinlikleri kapsamında Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde ... Ümran Baradan İzmirlileri yine sanat için buluşturuyor. İzmir Konak Belediyesi ile Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği tarafından ünlü ressam ve seramik sanatçısı Ümran Baradan'ın anısına bu yıl 'Geri Dönüşümlü Maddelerden Sanat Eseri' sergisi ve ödül töreninin dördüncüsü düzenlenecek. Ümran Baradan'ı anma günü etkinlikleri kapsamında Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek yarışmada ilk üçe giren sanat eserleri ödüllendirilecek. Törene, Baradan'ın damadı olan gazeteci Uğur Dündar ve ailesinin yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de katılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580463.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580463.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0ab3975e3125e4e01b9174a9134a834f7f879aa9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580463.txt @@ -0,0 +1 @@ +CHP'li vekile TBMM sansürü. Soru önergesi iade edilen CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, "TBMM Başkanlığı soru önergelerini sansürleyerek Recep Tayyip Erdoğan'a kalkan olmaya çalışmaktadır" dedi. Soru önergesi işleme konulmayan ve iade edilen Atıcı, yaptığı açıklamada, "TBMM Başkanı, Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlamasını istediğimiz, bir soru ... CHP'li Atıcı: TBMM Başkanlığı Erdoğan'a kalkan olmaya çalışmaktadır. Soru önergesi iade edilen CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, "TBMM Başkanlığı soru önergelerini sansürleyerek Recep Tayyip Erdoğan'a kalkan olmaya çalışmaktadır" dedi. Soru önergesi işleme konulmayan ve iade edilen Atıcı, yaptığı açıklamada, "TBMM Başkanı, Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlamasını istediğimiz, bir soru önergesini işleme koymayarak Recep Tayyip Erdoğan'a kalkan olmaya çalışmaktadır. Bu soru önergemizde vatandaşın yaşadığı sağlık sorunlarının basına yansımasının engellenmesi konu edilmiştir. TBMM Başkanı'nın bu tutumu demokratik hiçbir yönetimde kabul edilemeyecek olan 'sansürcü' anlayışın tipik bir yansımasıdır. Soru önergesinin, muhatabı Recep Tayyip Erdoğan'a iletilmemesi, TBMM Başkanı'nın tarafsızlığına gölge düşürmüştür. TBMM Başkanı'nın bu uygulaması, otoriter yönetim anlayışının TBMM'deki yansıması olarak algılanacak niteliktedir" dedi. Atıcı'nın TBMM Başkanlığı'ndan geri dönen önergesi şöyle: Meclis Başkanı'nın cevabı şöyle: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580465.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580465.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..fc8560f8e8ce1eec325b7dd13d456573997a3816 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580465.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gül'den telekulak hamlesi!. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu'na "iletişimin dinlenmesi ve tespitine yönelik kurumsal ve mevzuat kapasitesinin değerlendirilmesi ile söz konusu uygulamaların hukuka uygunluğunun sağlanması amacıyla alınması gereken tedbirlerin belirlenmesine yönelik araştırma, inceleme ve denetim" talimatı verdi. İŞTE 5 KRİTİK HAMLE! * ... Cumhurbaşkanı Gül, DDK'ya 'Devlet Sırları' ve 'Gizlilik Derecelerine' ilişkin düzenleme ve uygulamaların değerlendirilmesine yönelik araştırma ve inceleme talimatı verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu'na "iletişimin dinlenmesi ve tespitine yönelik kurumsal ve mevzuat kapasitesinin değerlendirilmesi ile söz konusu uygulamaların hukuka uygunluğunun sağlanması amacıyla alınması gereken tedbirlerin belirlenmesine yönelik araştırma, inceleme ve denetim" talimatı verdi. İŞTE 5 KRİTİK HAMLE! * "Kamu yönetiminin etkin ve düzenli çalışmasını ve yolsuzlukla mücadele kültürünün yozlaşmasına yönelik yaklaşım ve uygulamaların önlenmesini ve hukuka uygun davranışların pekiştirilmesini sağlayacak bir çerçeve içerisinde; yolsuzlukla mücadeleye dair mevcut mevzuat ve kurumsal yapıların etkinliğinin gözden geçirilmesi, denetim yapı ve süreçlerinin yolsuzlukla mücadeledeki zafiyetlerinin irdelenmesi gibi hususların çalışma kapsamında incelenmesi amaçlanmaktadır." * "Kamu yönetiminin etkin ve düzenli çalışmasını ve yolsuzlukla mücadele kültürünün yozlaşmasına yönelik yaklaşım ve uygulamaların önlenmesini ve hukuka uygun davranışların pekiştirilmesini sağlayacak bir çerçeve içerisinde; yolsuzlukla mücadeleye dair mevcut mevzuat ve kurumsal yapıların etkinliğinin gözden geçirilmesi, denetim yapı ve süreçlerinin yolsuzlukla mücadeledeki zafiyetlerinin irdelenmesi gibi hususların çalışma kapsamında incelenmesi amaçlanmaktadır." * "İmar ve kentleşme uygulamaları ile ortaya çıkan ve somutlaşan toplumun yarattığı değerlerin (rant) adil paylaşımının sağlanması ve imar düzeninin yozlaşmaktan korunması suretiyle kentsel gelişmenin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla kent rantlarının; rantı yaratan uygulamalar, imar uygulamaları değişiklikleri ile oluşturulan rantların kavranmasına yönelik yaklaşımlar, kent ve imar rantlarının yeniden dağıtımına ilişkin yeni yaklaşım ve yöntemler, kent planlama ve imar değişikliklerinde toplumsal katılım ve denetim yöntem ve araçları gibi hususları kapsayacak bir biçimde incelenmesi amaçlanmaktadır." * "Kamu yönetiminin ihtiyaçlarının etkin ve verimli bir biçimde karşılanması ile her çeşit ayrımcılığın önlenmesi ve fırsat eşitliğinin tesisini sağlayacak bir çerçevede, kariyer mesleklere (hâkim ve savcı, kaymakam, müfettiş, denetçi ve uzman gibi özel yarışma sınavı ile girilen meslekler) giriş ve adaylık süreçlerinin; mesleğe giriş koşulları, yazılı ve sözlü sınav sistemleri, güvenlik soruşturmaları, hizmet içi eğitimler, yeterlilik sınavları, sınavlara ilişkin hak arama yöntem ve biçimleri, fırsat eşitliğini bozan ve ayrımcılığa neden olan düzenleme ve uygulamalar gibi hususları kapsayacak bir biçimde incelenmesi amaçlanmaktadır." * "Toplumsal denetim ve katılımın artırılması ve demokratik bir yönetimin sağlanması ile devlete ait yararların gözetilmesi ve uyumlaştırılması çerçevesinde, kamu alanındaki sır uygulamalarının; Türkiye'deki mevcut durumun analizi, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, devlet sırrının tanımı ve kapsamına ilişkin yeni yaklaşımlar, devlet sırrı uygulamaları ve korunmasına ilişkin yöntemler, bu bağlamdaki kurumsal yapı ve mevzuat ihtiyaçları, kamu yönetiminde gizlilik derecesine yönelik uygulamalar, uluslararası iyi uygulamalar gibi hususları kapsayacak bir biçimde incelenmesi amaçlanmaktadır." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580584.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580584.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..540663c20881039e7e5c11dfa0b40b8771445319 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580584.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan, Putin ile görüştü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Erdoğan ile Putin'in telefon görüşmesinde, Ukrayna ve Kırım Özerk Bölgesi'ndeki son gelişmeler ele alındı. Başbakan Erdoğan, ülkedeki krize çözüm bulmanın en başta Ukraynalıların ... Görüşmede, Ukrayna ve Kırım Özerk Bölgesindeki son gelişmeler ele alındı. Başbakan Erdoğan, Ukrayna'daki krize çözüm bulmanın en başta, Ukraynalıların görevi olduğunu belirterek, söz konusu ülkedeki istikrarsızlığın tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceğine dikkati çekti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Erdoğan ile Putin'in telefon görüşmesinde, Ukrayna ve Kırım Özerk Bölgesi'ndeki son gelişmeler ele alındı. Başbakan Erdoğan, ülkedeki krize çözüm bulmanın en başta Ukraynalıların görevi olduğunu belirterek, söz konusu ülkedeki istikrarsızlığın tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceğine dikkati çekti. Mevcut krizin aşılmasında uluslararası hukukun ve devletlerarası ilişkilerin temel prensiplerine uyulmasının önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, Kırım'ın asli unsurları olan Tatar ve Rus toplumlarının Ukraynalılarla birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlayacak zeminin elbirliğiyle oluşturulması gerektiğine de vurgu yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580585.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580585.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1b001244d1f54b01869b8cc394bcf66e4bcd06ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580585.txt @@ -0,0 +1 @@ +Doğan Grubu'ndan 'ses kaydı' açıklaması. Dün akşam internete düşen ve yasa dışı olduğu muhakkak bir ses kaydında, Sayın Başbakan ile Adalet eski Bakanı arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesi yayınlanmıştır. Gerçek olduğuna inanmak istemediğimiz bu kayıtta, Sayın Başbakan, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ... Aydın Doğan'ın SPK davasında Başbakan Erdoğan'ın yargıyı yönlendirdiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili Doğan Holding açıklama yaptı. Dün akşam internete düşen ve yasa dışı olduğu muhakkak bir ses kaydında, Sayın Başbakan ile Adalet eski Bakanı arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesi yayınlanmıştır. Gerçek olduğuna inanmak istemediğimiz bu kayıtta, Sayın Başbakan, Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan hakkında defalarca takipsizlik veya beraat kararı verilmiş olan bir yargı süreci ile ilgili olarak Adalet Eski Bakanı ile görüşmektedir. Böyle bir görüşme yargı sürecine açık bir müdahale anlamı taşımaktadır. Bu konuşmada ayrıca, bağımsız ve tarafsız olması gereken Sermaye Piyasası Kurulu'nun da davayı etkilemek için harekete geçmesinden bahsedilmektedir. Anayasamız, yargı ve yürütme erklerinin birbirlerinden bağımsız olmalarını öngörür. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğüne dayanan demokratik bir düzenin temelidir. Eğer doğru ise böyle bir konuşma, kişisel bir mağduriyet yaratmanın ötesinde Türkiye'de hukuk sisteminin daha da sarsılmasına yol açabilecek niteliktedir. Biz bu konuşmanın yapılmadığının ve gerçek olmadığının biran önce kanıtlanmasını bekliyoruz. Hepimizin anayasal düzene ve adalete sahip çıkarak, gerçeklerin ortaya çıkmasına yardımcı olmamız ahlaki ve vicdani bir sorumluluktur. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580586.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580586.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..93f4890e0048d20c69c6369aca50b487caca7fd6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580586.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yine Bilal ve TÜRGEV. Haramzadeler isimli Twitter hesabı tarafından yayınlanan ses kaydında, Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın devreye girerek, Okçular Tekkesi'nin usulsüz şekilde TÜRGEV'e devredildiği öne sürülüyor. Söz konusu ses kaydında Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı daha internete sızdırıldı. Haramzadeler isimli Twitter hesabı tarafından yayınlanan ses kaydında, Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın devreye girerek, Okçular Tekkesi'nin usulsüz şekilde TÜRGEV'e devredildiği öne sürülüyor. Söz konusu ses kaydında Bilal Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile konuşuyor. İstanbul Okmeydanı'ndaki Okçular Tekkesi'nin TÜRGEV'e 'kazandırılması için' KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım'ı arayan Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile toplantı halinde olduklarını belirterek, Yıldırım'dan Okçular Tekkesi'nin durumu hakkında bilgi alıyor. "SİZ BU KANUNU ÇOK CİDDİYE ALIYORSUNUZ" Yıldırım'ın tekkenin üst hakkının KİPTAŞ'a ait olduğunu belirttiği Bilal Erdoğan, kiralama seçeneği için ise "Yok ya şimdi kiralama işi olmaz bizim onu bir şekilde vakıfa kazandırmamız lazım" yanıtını veriyor. Yılmaz'a "Siz değer biçtiniz mi oraya" diye soran Bilal Erdoğan, "Ne harcadıysak o biz fazla bir şey istemeyiz" yanıtını alıyor. Bilal Erdoğan daha sonra Yılmaz'a, "Siz bu kanunu çok ciddiye alıyorsunuz ya böyle KİPTAŞ başka belediye başka gibi..." diye konuşuyor. Bu ifadenin üzerine "Resmi olarak bunu yapmak durumundayız" yanıtını alan Erdoğan, "Tabii tabii anlıyorum, onu inşallah şey yaparız Kadir beyle konuşuruz, sizin de bilginiz olsun yani" yanıtını veriyor. "BÜYÜK ADAMLAR NASIL İSTİYORSA..." Sızdırılan ses kaydındaki ikinci görüşme ise yine KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ve dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak Yönetimi Daire Başkanı Sami Kılıç arasında geçiyor. Görüşmede Yıldırım'a ait olduğu öne sürülen ses, "Okçular Tekkesi'ni ne yapacağız abi" diye soruyor. Kılıç ise Yıldırım'ın bu sorusuna, "Büyük adamlar nasıl istiyorsa öyle yapacaklar, ben hiç kimseye bulaşmıyorum artık. Artık ağzımı açmıyorum yani" yanıtını veriyor. Yıldırım bu yanıtın üzerine, "Bir vakıf kurmuşlar o isteyecek yarın. Başbakan falan kızacak. Yarın birisi işgal ettiği zaman niye malına sahip çıkmadın diyecekler öyle değil mi" ifadelerini kullanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580588.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580588.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..dd425014bc143e9889a431e8a2cacc819dc8add0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580588.txt @@ -0,0 +1 @@ +Koç'un kazandığı ihaleyi Başbakan mı bozdurdu?. Erdoğan ve ailesine ait ses kayıtları ardı arkası kesilmiyor. İnternete düşen son kayıt, Başbakan Erdoğan ve Metin Kalkavan'a ait. Başbakan Erdoğan, Kalkavan'a ait olduğu iddia edilen kayıtta, Erdoğan MİLGEM projesi için itiraz etmesi konusunda akıl veriyor. KOÇ'un kazandığı ihalede Erdoğan, ... Başbakan Erdoğan'ın tershane sahibi Metin Kalkavan ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydı iş dünyasını sarsacak türden... Erdoğan ve ailesine ait ses kayıtları ardı arkası kesilmiyor. İnternete düşen son kayıt, Başbakan Erdoğan ve Metin Kalkavan'a ait. Başbakan Erdoğan, Kalkavan'a ait olduğu iddia edilen kayıtta, Erdoğan MİLGEM projesi için itiraz etmesi konusunda akıl veriyor. KOÇ'un kazandığı ihalede Erdoğan, Kalkavan'a itiraz edin derken, Kalkavan, yazılı başvuruları olmadığı için ihaleye katılamadıklarını anlatmaya çalışıyor. Erdoğan, 'Olsun, sen başvur' diyor. Erdoğan ve Kalkavan olduğu iddia edilen isimler, Başbakan Erdoğan Başkanlığı'nda toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından Koç Grubu kazandığı halde iptal edilen MİLGEM ihalesinin üzerine konuşuyor. Daha sonra Başbakanlık Tekftiş Kurulu'na gelen şikayetler üzerini ihalede inceleme başlatıldığı haberleri yayınlandı. Ardından da 26 Eylül 2013 günü Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında Başbakan Erdoğan'ın ihalenin iptali yönünde karar verdiği belirtilmişti. İHBARDA BULUNUN DİYE AKIL VERİYOR Kalkavan'la konuşan Erdoğan, Kalkavan'dan ihaleye başvurduğu halde çağrılmadığı için Başbakanlık Teftiş Kurulu'na ihbarda bulunmasını istiyor. Kalkavan, kendilerinin başvuruda bir hata yaptıklarını, başvurularını yazılı değil Bakan'a sözlü yaparak yanlış yapmış olduklarını Erdoğan'a anlatıyor. Erdoğan yine de Kalkavan'ın ihalenin tam rekabetle yapılmadığına dair Başbakanlık Teftiş Kurulu'na, BİMER'e ve kendi özel kalemine başvuruda bulunmasını istiyor. İHALE KALKAVAN'A İkinci görüşme ise Kalkavan'ın şikayeti üzerine ihalenin iptal edilmesinin hemen ardından gerçekleşiyor. Erdoğan, Kalkavan'a ihaleyi kendilerine vermek için mutabakata vardıklarını anlatıyor. Kalkavan'ın vereceği fiyatı ona göre ayarlamasını istiyor. Alternatif teklif daha cazip olmasına rağmen kabul etmeyerek Kalkavan'a ikinci bir şans verdiklerini söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580590.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580590.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5f52da5ff74c0bf054522d918de5577f6c8abf01 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_4/2580590.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakanların fezlekeleri Meclis'te. 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında 4 eski bakan hakkında hazırlanan fezlekeler, savcılık tarafından Meclis'e gönderildi. Uzun süredir Türkiye gündeminde tartışma konusu olan ve daha önce Adalet Bakanlığı'na gönderilen, ancak Adalet Bakanlığı'ndan Meclis'e gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle geri gönderilen ... 17 Aralık soruşturması kapsamında dört eski bakan hakkındaki fezlekeler Meclis'e gönderildi. 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında 4 eski bakan hakkında hazırlanan fezlekeler, savcılık tarafından Meclis'e gönderildi. Uzun süredir Türkiye gündeminde tartışma konusu olan ve daha önce Adalet Bakanlığı'na gönderilen, ancak Adalet Bakanlığı'ndan Meclis'e gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle geri gönderilen fezlekeler bugün TBMM'ye gönderildi. Fezlekeler ilk olarak TBMM Başkanlığı'na gelecek, ardından Genel Kurul'da görüşülecek. Ancak TBMM şu an yerel seçim tatilinde olduğu için fezlekelerin görüşülmesinin 30 Mart sonrasına kalacağı belirtiliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580617.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580617.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1c86655c5bd47f95f35e6e3e054ef9c0334d3d28 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580617.txt @@ -0,0 +1 @@ +AKP konvoyunda kaza: 2′si ağır 7 polis yaralı. VAN'ın Çatak İlçesi'nden şehir merkezine dönen AKP konvoyunda bulunan polis memurlarını taşıyan aracın takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında, 2'si ağır 7 polis memuru yaralandı. Yaralı polisler, milletvekillerine ait araç ve ambulanslarla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak ... Van'a polis memurlarını taşıyan araç takla attı, 2'si ağır 7 polis memuru yaralandı! VAN'ın Çatak İlçesi'nden şehir merkezine dönen AKP konvoyunda bulunan polis memurlarını taşıyan aracın takla atması sonucu meydana gelen trafik kazasında, 2'si ağır 7 polis memuru yaralandı. Yaralı polisler, milletvekillerine ait araç ve ambulanslarla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaza, bugün saat 21.00 sıralarında Van-Çatak Karayolu üzerinde bulunan Görentaş Köyü yakınlarında meydana geldi. AKP'nin Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Nuri Gülaçar, AKP Van Milletvekilleri Gülşen Orhan ve Burhan Kayatürk ile birlikte seçim çalışmaları için gittikleri Çatak İlçesi'nden Van'a dönen konvoydaki polislere ait minibüs, yol kenarındaki çakıllar yüzünden kontrolden çıkarak takla attı. Araçta bulunan ve güvenliği sağlayan 7 polis memuru yaralandı. Yaralı 2 polis memuru, Milletvekilleri Orhan ve Kayatürk'ün araçlarıyla, diğer 5 polis memuru ise olay yerine çağrılan ambulanslarla Van'a getirildi. Yaralı 5 polis memuru, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, durumu ağır olan 2 polis de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi'nde tedavi altına alındı. Yaralı polis memurlarının tedavileri devam ederken milletvekilleri ile birlikte Van Valisi Aydın Nezih Doğan da Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelerek yaralı polis memurlarının sağlık durumu hakkında yetkililerinden bilgi aldı. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Doğan, polislerin tedavilerinin sürdüğünü belirterek, " Göreve giden arkadaşlarımız trafik kazası geçirmiş. 7 polisimiz yaralı. Bölge Eğitim ve Araştırma hastanemizdeki arkadaşlarımızın durumları iyi inşallah Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesindeki arkadaşlarımızın durumları da iyiye gider. Hepsine tekrar geçmiş olsun diyorum" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580623.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580623.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e1406f1e96554c44b11ced9c12b2e7a7cad1db32 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580623.txt @@ -0,0 +1 @@ +Villa tartışması bitmiyor. İzmir Urla'nın Hacılar Koyu'nda, 17 Aralık sürecinde ortaya çıkan telefon dinlemeleriyle gündeme gelen villalar konusunda İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, yapımı süren iki villa ve iki müştemilatıyla ilgili şu ana kadar hiçbir resmi işlem yapılmadığını söyledi. Değirmenci, Başbakan ... Yapımı süren o villalar ve müştemilatlarıyla ilgili hiçbir resmi işlem yapılmadı! İzmir Urla'nın Hacılar Koyu'nda, 17 Aralık sürecinde ortaya çıkan telefon dinlemeleriyle gündeme gelen villalar konusunda İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, yapımı süren iki villa ve iki müştemilatıyla ilgili şu ana kadar hiçbir resmi işlem yapılmadığını söyledi. Değirmenci, Başbakan için yapıldığı iddia edilen villalara memurların tespit yapmaktan korktuğunu öne sürerek, "Böyle bir uygulamayı kabul etmek mümkün değil, tam bir skandal. Ben buradan yetkilileri görevini yapmaya davet ediyorum. Sade vatandaşa ne yaptılarsa, daha önce yapılan villalara ne yapıldıysa, bu 4 villaya da aynısının yapılması gerekir" dedi. KİMLİKLERİ GİZLENEN BİLİRKİŞİLER İzmir İl Genel Meclisi mart ayı toplantısında konuşan CHP'li Başkan Serdar Değirmenci kamuoyunda büyük yankı uyandıran Urla villalarının bulunduğu arsada 4 yeni villa olduğunu ve bunların hiçbir resmi kaydı bulunmadığını söyledi. Başkan Değirmenci, "Bildiğiniz gibi bu ruhsatsız ve kaçak durumda olan villalar önce İl Encümenince ceza kesildi sonra yıkım kararı alındı. Villa sahipleri yıkım kararına karşı İzmir 4. İdare mahkemesine iptal davası açtı. Mahkeme başvuruyu reddetti konu halen Danıştay aşamasında" diye konuştu. Villaların bulunduğu bölgenin, İzmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıları Koruma Bölge Komisyonu tarafından 1'inci Derece sit alanından çıkarılarak 3'üncü Derece sit alanı olarak belirlendiğini de söyleyen İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, "Bu kararı veren ve rapor hazırlayan bilirkişi kimlerden oluşuyor? O günden bu yana bilirkişi heyetinin kimlerden oluştuğunu öğrenemedik. Bunlar bu raporu hazırlamak için ne kadar ödenek aldılar? Bu bilirkişiler konularında uzman kişiler, profesörler bu işin uzmanları yani bir bilimsel raporun altına imza atan şahıslar niye kimliklerini saklar? Eğer bu rapor bilimselse niye kamuoyundan saklanır, bunu anlamak mümkün değil. Hani devlet şeffaftı ama kapalı kapılar ardında karar alınıyor bunu kimseye söylemiyorlar" dedi. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun kararından sonra 15 günlük itiraz süresi olduğunu ve bu süre içinde Valilik ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün itiraz hakkı olduğunu söyleyen Başkan Değirmenci, "Bu süreç doldu itiraz olmadı. Şimdi ancak bu kararın iptali için dava açılma hakkı var. Bu karar alındıktan sonra olay yine de tamamlanmış olmuyor. Şimdi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 20 hektarlık arazinin kurul kararına göre planını hazırlayıp Bakanlığa göndermesi ve onaylaması gerekiyor. Ondan sonra o 20 hektarlık alan yasal hale gelecek. Benim bildiğim kadarıyla İzmir'de binin üzerinde aynı şekilde alınmış yıkım kararı var. Ama sadece "Urla Villaları'nın bulunduğu 20 hektarlık alana uygulama var" diye konuştu. Villalar konusunu deştikçe altından başka usulsüzlükler, yolsuzluklar çıktığını önüsüren Değirmenci, "Bu villaları yapanlardan biri '35 yıldır evler orada var, yeni bir şey yapmadık' demişti, yalan çıktı. İşi takip edince bir baktık ki sonradan yapılan 4 villaya hiç ceza kesilmemiş, tespiti, tutanağı yapılmamış yıkım kararı alınmamış. Özel İdare'nin 2010'da ceza kestiği, 2012'de de yıkım kararı aldığı villaların daha önce yapılan villalar olduğunu öğrendim. Demek ki bu 4 yeni villa 2012'den sonra, yani Başbakan orayı görüp beğendikten sonra yapıldı. Bunların ne tutanağı, ne tespiti, ne de yıkım kararı var. Yani bu villalar hakkında resmi hiçbir şey yok. Neden çünkü devlet memurları korkuyor. Daha önce villalara tutanak tutanlar yandı. Şimdi memurlar oraya gidip tespit yapmaktan korkuyor. Böyle devlet anlayışı olmaz. Böyle bir uygulamayı kabul etmek mümkün değil, tam bir skandal. Ben buradan yetkilileri görevini yapmaya davet ediyorum. Sade vatandaşa ne yaptılarsa, daha önce yapılan villalara ne yapıldıysa, bu 4 villaya da aynısının yapılması gerekir. Burada İzmir halkı var, biz varız bu konuda yasal yollarda mücadele edeceğiz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580625.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580625.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7351402e8c34902ebbb83b8bb58302d3a7121953 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580625.txt @@ -0,0 +1 @@ +Acılı baba konuştu. OĞLUNU ve eşini yitiren Mevlüt Can, "Benim oğlum kayıt dışı yakalanmış, işkence görmüş, serbest bırakılmış, bu süreç sonrasında da intihara sürüklenmiştir. Hiçbir cumhuriyet savcısının oğlumun yakalandığından, serbest bırakıldığından haberi olmamış. Oğlum, vekalet verdiği avukattan 24 Haziran'da tekrar ifadesine başvurulacağını öğreniyor. ... Oğlunu ve eşini yitiren Mevlüt Can, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programına konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir'in konuya ilişkin sorularını yanıtladı OĞLUNU ve eşini yitiren Mevlüt Can, "Benim oğlum kayıt dışı yakalanmış, işkence görmüş, serbest bırakılmış, bu süreç sonrasında da intihara sürüklenmiştir. Hiçbir cumhuriyet savcısının oğlumun yakalandığından, serbest bırakıldığından haberi olmamış. Oğlum, vekalet verdiği avukattan 24 Haziran'da tekrar ifadesine başvurulacağını öğreniyor. Tekrar polisin eline düşmemek, çırılçıplak soyulup işkence görmemek için kendisini bulunduğu 4'ncü kattan çırılçıplak kendisini maalesef atıyor" dedi. Esrar satın aldığı iddiasıyla 4 yıl önce nezarete götürülüp işkence gördüğü ileri sürülen ve ardından yaşadıklarına dayanamayarak intihar eden Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can'ın annesi Hatice Can'ın da önceki gün oğlunun acısına dayanamayarak intihar etti. Oğlunu ve eşini yitiren Mevlüt Can, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programına konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir'in konuya ilişkin sorularını yanıtladı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin kararını okuyarak konuşmasına başlayan baba Mevlüt Can, "Benim oğlum kayıt dışı yakalanmış, işkence görmüş, serbest bırakılmış bu süreç sonrasında da intihara sürüklenmiştir. Hiçbir cumhuriyet savcısının oğlumun yakalandığından, serbest bırakıldığından haberi olmamış. 2 Haziran 2010 yılında bir torbacı ile görüşme yapmış. Esrar almak üzere. Bu konuşma, teknik takibe takılıyor bunun üzerine oğlum suç üstü yakalanıyor. Bu aşamadan itibaren hukuksuzluk başlıyor. Yakalayan şahıslar, verilen bütün dosya ifadelerine baktığınızda onların yakalamadığı, ancak bir başka ekibin yakaladığı. O ekibin hiç teknik dinlemeden yakalamadığı ortaya çıkıyor. Oğlumun nereye götürüldüğünü bilmiyoruz" dedi. ONUR 3 KİŞİLİK EKİP TARAFINDAN, CANINA KIYANA KADAR, TAKİP EDİLİYOR Yaşananlara ilişkin olarak Mevlüt Can şunları söyledi: "İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden mahkeme dosyasına gönderilen yazıda, oğlumuzun nezarethaneye konulmadığı, gözaltına alınmadığı tespiti yapılmıştır. Asıl itiraf ettirmek istedikleri torbacının telefon numarasını kimden aldığı. Bundan önce zaten çırılçıplak aranıyor. İnce aramaya tabii tutuluyor. Kaç paralık mimarsın deniliyor. Hakaret ediliyor. Bir süre sonra itirafı alamıyorlar ve doktora götürülüyor. Doktor raporu sadece bir darp raporu. Götüren kişiler de işkenceyi yapan 3 kişilik bir ekip. Savcılık gözaltına alınmama kararı veriyor. Ertesi gün iyi polis rolü oynayan bir polis memuru Onur'un bilmediği bir polis memuru. Soner diye bir polis memuru. Oğlumuzu arıyor ve diyor ki; senin imzaladığın tutanaklarda bir takım hatalar var. Bunları düzeltmemiz gerekiyor. Lütfen gelir misiniz? Onu da diyor ki çok saf yani, acaba hafta sonu gelsem olur mu diyor. Cumartesi günü, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'nün girişindeki bir kafeteryada bir polis memuru tarafından karşılanıyor. Loş, karanlık çok iyi okumadığı tutanaklar yeniden imzalattırılıyor. Korkutarak, telaşla yaptırıyorlar. Sonrasında imzaladığı tutanak örnekleri verilmiyor. 'İşte arkadaşlarla uçuyorduk' gibi bir takım ilave bilginin ifadesine konulduğunu okuyor. Bunun başına büyük bir bela olacağını düşünüyor. Kendisini şüphe altında hissediyor. Sonra Onur, 3 kişilik ekip tarafından, canına kıyana kadar, takip ediliyor." 550 GRAM ESRAR YAKALIYORLAR Onur'un takip edildiğine ilişkin arkadaşlarıyla paylaştığı konuşmalarını da aktaran Mevlüt Can, "Onur bu kadar izlendikten sonra bunalıyor ve 21 Haziran'da bir avukata vekalet veriyor. Vekaletten sonra 13 Nisan'da başlayan ilk mahkeme kararı ile başlayan ve 22 Haziran'da iki mahkeme kararı varken yeni teknik takip kararı varken operasyon sonlanıyor. Çete üyeleri yakalanıyor. 550 gram esrar yakalıyorlar. Koskocaman çete. Onlarca polis bu operasyona dahil oluyor" dedi. ÇIRILÇIPLAK SOYULUP İŞKENCE GÖRMEMEK İÇİN 4. KATTAN KENDİSİNİ ATIYOR Onur'un tekrar işkence görmemek için intihar ettiğini ileri süren baba Mevlüt Can, "Onur vekalet verdiği avukattan 24 Haziran'da tekrar ifadesine başvurulacağını öğreniyor. Onur, tekrar polisin eline düşmemek, çırılçıplak soyulup işkence görmemek için kendisini bulunduğu 4. kattan ama çırılçıplak kendisini maalesef atıyor. Bu süreçte dava açmamız kolay olmadı. Soruşturmamızda 3 cumhuriyet savcısı değişti. Son olarak atanan Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, işkence cinsel saldırı, kötü muamele nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığını, ancak iki polis memurunun resmi evrakta sahtecilik yaptıklarından dolayı haklarında iddianame açılmasına ilişkin bir karar veriliyor. Yargılama sonrasında, 2 polis memuruna 2,5 yıl hapis ve devlet memurluğundan men cezası veriliyor" diye konuştu. OĞLUNUN YOKLUĞUNA DAYANAMAYIP İNTİHAR EDEN HATİCE CAN TOPRAĞA VERİLDİ İstanbul'da, 4 yıl önce esrar bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan ve emniyette çıplak aramaya ve baskıya tabi tutulduktan intihar eden oğlu Onur Yaser Can'ın yokluğuna dayanamayarak intihar eden anne Hatice Can son yolculuğuna uğurlandı. Hatice Can'ın Karşıyaka Mezarlığı'ndaki cenaze törenine yakınları katıldı. Hatice Can'ın eşi Mevlüt ve kızı Ezgi Sevgi Can cenaze töreni sırasında ayakta durmakta zorlandı. Can'ın cenazesi kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi. Hatice Can'ın eşi Mevlüt Can, "Adalet tecelli etseydi, bugün eşim de ölmeyecekti, oğlum da. Adalet istiyoruz" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580627.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580627.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ab43564e15f833f0fd945515cb94a5aee2a6c9d5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580627.txt @@ -0,0 +1 @@ +İngiltere şokta!. İngiltere Başbakanı David Cameron'un en yakın danışmanlarından Patrick Rock, çocuk pornosu suçlamaları yüzünden tutuklandı. Başbakanlık resmi sözcülüğünden yapılan açıklamada Rock'un Başbakanlık Binası'ndaki görevi sırasında ''uygun olmayan davranışlar'' suçlaması nedeniyle şikayet edildiği belirtilirken konu hakkında detaylı bilgi verilmedi. Ulusal Suç Ajansı ... Başbakan'ın danışmanı çocuk pornosundan tutuklandı İngiltere Başbakanı David Cameron'un en yakın danışmanlarından Patrick Rock, çocuk pornosu suçlamaları yüzünden tutuklandı. Başbakanlık resmi sözcülüğünden yapılan açıklamada Rock'un Başbakanlık Binası'ndaki görevi sırasında ''uygun olmayan davranışlar'' suçlaması nedeniyle şikayet edildiği belirtilirken konu hakkında detaylı bilgi verilmedi. Ulusal Suç Ajansı dedektifleri ise geçtiğimiz ay 62 yaşındaki Rock'un Başbakanlık Binası'nda ofisini ve bilgisayar sistemini incelemişledi. Rock'un tutuklanması Downing Street'deki Başbakanlık'ta şok etkisi yaratırken geçtiğimiz akşam Başbakanlık'tan yapılan yazılı açıklamada, 12 Şubat akşamı, çocuk pornosu ile ilgili görsellerin olduğundan haberdar olunduğu ve konu hakkında Ulusal Suç Ajansı'nın bilgilendirildiği ayrıca Başbakan'a konu hakkında bilgi verildiği ifade edildi. Açıklamada Patrick Rock'un 13 Şubat günü sabah erken saatlerde göz altına alındığı ve birkaç saat sonra Başbakanlık'ın konu hakkında açıklama yaptığı vurgulandı. Devam eden soruşturma hakkında daha fazla yorum yapılmasının doğru olmadığı açıklamada, Başbakan'ın çocuk pornosunun nefret uyandıran bir konu olduğu ve bununla ilgili herkesin yasalar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine inandığı ifade edildi. Cameron'a en kıdemli danışmanlardan biri olarak bilinen Rock'un İngiltere eski Başbakanlarından Margaret Thatcher'a da yakın olduğu belirtiliyor. Başbakan Cameron'ın ise olay karşısında şok olduğunu söylerken ''bu konu hakkında ne söylediğimize çok dikkat etmeliyiz çünkü soruşturma devam ediyor. Rock, Başbakanlık'ta çok önemli bir rol oynadı ve bu görevden istifa etti'' diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580629.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580629.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eed10eb41504c32fafc129ff6aad4a61c2085b1f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580629.txt @@ -0,0 +1 @@ +Obama'dan Putin'e çok sert sözler. ABD Başkanı Barack Obama, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlali noktasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözleriyle "alandaki gerçekliklerin" farklı olduğunu belirterek, "Putin birçok şeyler söyleyebilir ama alandaki gerçekler Rusya'nın (uluslararası) prensiplere uymadığını gösteriyor. Kırım'da hala Rus askerlerinin kendi ... Obama, başkent Washington'daki bir ilköğretim okulunda yönetiminin 2015 yılı bütçesini açıklarken, Ukrayna ile ilgili bir soruyu da yanıtladı. Obama'nın Putin'i hedef alan sözleri çok sertti. ABD Başkanı Barack Obama, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlali noktasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözleriyle "alandaki gerçekliklerin" farklı olduğunu belirterek, "Putin birçok şeyler söyleyebilir ama alandaki gerçekler Rusya'nın (uluslararası) prensiplere uymadığını gösteriyor. Kırım'da hala Rus askerlerinin kendi kışlalarında olmadığını görüyoruz, bu da orada olanların aslında, Ukrayna'daki Rusya kökenlilere veya Rus temsilcilere yönelik kaygılar temeline dayanmadığının, aslında Rusya'nın güç kullanma yoluyla bir komşu ülkedeki etkinliğini artırma yollarını aradığının işaretini veriyor" dedi. Obama, başkent Washington'daki bir ilköğretim okulunda yönetiminin 2015 yılı bütçesini açıklarken, Ukrayna ile ilgili bir soruyu da yanıtladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu sabahki basın toplantısına yönelik yorumunun ve Putin ile tekrar görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Obama, geçen hafta sonundaki konuşmasından bu yana Putin ile tekrar görüşmediğini kaydetti. Obama, Ukrayna'ya 1 milyar dolarlık kredi garantisi vermeye hazırlandıklarını belirterek, bu konuda Kongre'nin de kendilerinin yanında durmasını istediklerini bildirdi. Kendilerinin ve uluslararası toplumun Rusya'nın, Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesini kınadıklarını hatırlatan Obama, ABD olarak tansiyonun azalması ve ulusalarası gözlemcilerin Ukrayna'ya hemen gitmesi çağrısı yaptıklarını da anımsattı. "Putin'in kimseyi kandırabildiğini sanmıyorum" "Putin'in bir an için durduğu ve olanlar üzerinde kafa yorduğuna dair bazı haberler var" diyen Obama, şunları kaydetti: "ABD ve AB ile Kanada ve Japonya gibi müttefikler ile dünya genelindeki ortak ve müttefiklerimiz perspektifinden, Rusya'nın eyleminin, uluslararası hukukun ihlali olduğu yönünde güçlü bir inanış var. Putin'in, farklı yorumlamalarda bulunan bir dizi hukukçusu var gibi görünüyor ama bununla kimseyi kandırdığını sanmıyorum. Rusya'nın komşu bir devlette yaşananlara yönelik meşru çıkarları olsa da bu Rusya'ya, o ülkedeki nüfuzunu kullanmak için güç kullanma hakkını vermiyor". Obama, eğer Ukrayna'da Rusya kökenlilere, Rus temsilcilere yönelik kötü muameleye dair herhangi bir kanıt varsa, bu noktayı ulusalararası mekanizmalarla ele almanın yolları bulunduğunu, Ukrayna'nın da bu konuda uluslararası toplum ve Rusya ile çalışmaya hazır olduğunu kaydetti. "Putin birçok şeyler söyleyebilir ama alandaki gerçekler Rusya'nın (uluslararası) prensiplere uymadığını gösteriyor" Obama, "Kırım'da hala Rus askerlerinin kendi kışlalarında olmadığını gördüklerini ve bunun da orada olanların aslında, Ukrayna'daki Rusya kökenlilere veya Rus temsilcilere yönelik kaygılar temeline dayanmadığının işareti olduğunu" bildirdi. Obama, "Bu, Rusya'nın güç kullanma yoluyla bir komşu ülkedeki etkinliğini artırma yollarını aradığının işaretini veriyor" dedi. Rusya'nın eylemlerinin "zekice bir strateji" olduğuna yönelik bazı yorumlar olduğunu da belirten Obama, "Açıkçası, bu (Rusya'nın) gücünün bir işareti değil, aksine Rusya'ya yakın ülkelerin derin kaygılarının ve şüphelerinin yansıması ve bu, bir çok ülkeyi Rusya'dan daha da fazla uzaklaştıracaktır" diye konuştu. Obama, "Putin birçok şeyler söyleyebilir ama alandaki gerçekler Rusya'nın (uluslararası) prensiplere uymadığını gösteriyor. Rusya'nın hala bunu yapmak için şansı var" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580631.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580631.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..460e5b13c4676031506d548e8006a6e04ffa8303 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580631.txt @@ -0,0 +1 @@ +Muammer Güler: "Ben hesabımı veririm ama...". Güler, Kızıltepe ilçesinde Cumhuriyet Mahallesi'ndeki AKP seçim bürosunda yaptığı konuşmada, 30 Mart'ın sadece yerel seçimlerden ibaret olmayacağını söyledi. Gezi Parkı olayları ve sonrasında yaşananlardaki esas maksadı, köyde ve şehirde yaşayan herkesin anladığını vurgulayan Güler, şunları kaydetti: "Herkes gözünü fal taşı ... Eski İçişleri Bakanı ve AKP Mardin Milletvekili Muammer Güler, "Ben hesabımı veririm ama başka hesap vereceklere sıra geldiği zaman onlar da hesabını verecek. Kim, ne yapmışsa onun hesabını görür ama siz asıl hesabı sandıkta göreceksiniz" dedi. Güler, Kızıltepe ilçesinde Cumhuriyet Mahallesi'ndeki AKP seçim bürosunda yaptığı konuşmada, 30 Mart'ın sadece yerel seçimlerden ibaret olmayacağını söyledi. olayları ve sonrasında yaşananlardaki esas maksadı, köyde ve şehirde yaşayan herkesin anladığını vurgulayan Güler, şunları kaydetti: "Herkes gözünü fal taşı gibi açmış, filmi görüyor ama filmin içindeki filmi daha çok görüyor. Bu işin altından kalkacak tek kişi, güçlü bir hükümet ve güçlü bir başbakandır. İrademizi başkasına teslim edemiyorsak, bu hükümetin gücünü ayakta tutmaya mecburuz. Benimle ilgili hiç kuşkunuz olmasın. Ben hesabı veririm ama başka hesap vereceklere sıra geldiği zaman onlar da hesabını verecek. Kim, ne yapmışsa onun hesabını görür ama siz asıl hesabı sandıkta göreceksiniz. Hani kasetler, montajlar, dublajlar, manşetler... En son manşet, 30 Mart günüdür. Sandıklardaki manşet, en önemli manşettir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580657.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580657.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8d17b04ff0a1e6c0233033f0d41450ced668af5e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580657.txt @@ -0,0 +1 @@ +Türkçe yayınladı. Alman Der Spiegel Dergisi'nin internet sitesinde YouTube'da yayınlanan "Recep Tayyip Erdoğan Yargıya Müdahale" başlıklı tapelerin linki de verildi. Spiegel, Almanca altyazı koymadan tapeleri yayınladı ve özetle şunları yazdı: "Bir kez daha ses getirici bir telefon kaydı düştü. İddiaya göre yine ... BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı yabancı basında yer aldı. Alman Der Spiegel Dergisi'nin internet sitesinde YouTube'da yayınlanan "Recep Tayyip Erdoğan Yargıya Müdahale" başlıklı tapelerin linki de verildi. Spiegel, Almanca altyazı koymadan tapeleri yayınladı ve özetle şunları yazdı: "Bir kez daha ses getirici bir telefon kaydı düştü. İddiaya göre yine Erdoğan duyuluyor. Bu defa Adalet Bakanı'ndan iktidara eleştiren bir medya patronu konusunda ağır bir karar istiyor. Seçimler öncesinde videolar, Erdoğan için ciddi bir tehlike oluşturuyor. 2 telefon görüşmesinde medya patronu Aydın Doğan ile ilgili bir dava konuşuluyor. Erdoğan, durum hakkında bilgi alıyor. Görüşmeden gidişattan memnun olmadığı anlaşılıyor. Bakanı'na 'Onu takip et de, ihmale uğramasın. Yazık olur' diyor. Doğan, Türkiye'nin en zengin girişimcilerinden biri... Doğan Medya Grubu, 5 yıl önce vergi kaçırmakla suçlanmış, Axel-Springer Grubu'na bir televizyon satışından ek yarım milyar euro vergi istenmişti. Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda da Doğan Medya Grubu'nun defalarca boykot edilmesi çağrısı yapmıştı. 2 kişinin, bu vergi sürecini mi konuştukları, telefon görüşmelerinden anlaşılmıyor. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan ile ilgili başka telefon görüşmeleri de YouTube'a sızdırıldı. Üst düzey siyasetçi ve işadamlarına yönelik yolsuzluk operasyonunda oğlu Bilal'e milyonlarca Euro ve doları, güvenliğe alması talimatı verdiği iddia edildi. Erdoğan, bu videoları muhaliflerinin 'karalama kampanyası' ve 'montaj' olarak niteliyor. Ama Erdoğan, şimdiye kadar sesin kendisine ait olmadığını iddia etmedi. Her yeni ifşaatla, videoların başka görüşmelerden montaj olduğuna dair iktidarın savunmasına yönelik şüphe büyüyor" IPI'dan kaset açıklaması VİYANA merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü'nün (IPI) İcra Direktörü Alison Bethel McKenzie, son ses kaydının ardından yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan ve hükümetin yakın geçmişte gazeteciler hapsedilirken "Bağımsız yargıya karışamayız" dediğini hatırlatarak, "Şimdi bu argümanı nereye koyacaksınız?" diye sordu. McKenzie'nin açıklaması şöyle: "Başbakan'ın, dönemin Adalet Bakanı'ndan yasal bir sürece müdahale etmesini istediği ve bakanın da arzulanan sonucu almak üzere yargıyı baskı altına alma sözü verdiği iddiaları, en hafif tabirle şoke edicidir. IPI, son yıllarda gazetecilere açılan davaların düşmesi için Türk Hükümeti'ne çağrı yaptığında, hükümet temsilcilerinden defaetle aynı yanıtı almıştır. Hükümetin bu süreçlere nüfuz edebilmenin ötesinde, bunu pervasız bir tavırla yapmaya bütünüyle hevesli oluşuna dair iddialar, doğruysa, sadece basın özgürlüğünün altını kazmaz, aynı zamanda hukukun üstünlüğüne ve demokrasinin kendisine de tehdit arz eder. Başbakanı, iddialara yansıyan yorumları yalanlamaya, hükümetinin yargı bağımsızlığına saygı göstereceği yolunda acil ve kamuya açık adımları atmaya çağırıyoruz." Yargıçlar Sendikası da, TBMM Başkanlığı ve üyelerini, Erdoğan ile Ergin hakkında 'Yargılama yapanları etkilemeye teşebbüs'ten soruşturma açmaya çağırdı. Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy ise, "Yasal dinleme sonucu elde edilmişse, ortada yargıyı etkileme, kişisel verilerin kaydedilmesi gibi tespit edilmiş suçlar olduğu görünüyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580673.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580673.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cf7406ec91da4a92f23cf71e3b3ca4db2d66cda6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580673.txt @@ -0,0 +1 @@ +Adı dolandırıcılığa karıştı. İstanbul'da Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın amcası olduğunu söyleyerek yanında çalışan bir işçinin adına kurduğu şirketle dolandırıcılık yapan M.D. polis tarafından gözaltına alındı. Şüpheli M.D. karşılıksız çek vererek 1 milyon 393 bin 820 TL liralık dolandırıcılık yaptığı tespit edilirken çıkarıldığı ... Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın adı dolandırıcılığa karıştı. İstanbul'da Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı 'ın amcası olduğunu söyleyerek yanında çalışan bir işçinin adına kurduğu şirketle dolandırıcılık yapan M.D. polis tarafından gözaltına alındı. Şüpheli M.D. karşılıksız çek vererek 1 milyon 393 bin 820 TL liralık dolandırıcılık yaptığı tespit edilirken çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. İstanbul'da polise başvuran çok sayıdaki firma sahibi, dolandırıldıklarını söyleyerek şikayetçi oldu. Firma sahiplerinin polise M.D. isimli kişinin kendilerine gelerek Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı 'ın yeğeni olduğunu söyleyerek güven sağladığını daha sonra binlerce lira değerinde mal aldığını söyledikleri öğrenildi. Şüphelinin siyasi yönden sıkıntı yaşamamak için firmayı yeğeni Ş.K.'nın üzerine yaptığını kurbanlarına anlattığı belirtildi. İstanbul polisi tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis M.D.'nin peşine düştü. Polis M.D.'nin firmayı ismine kurduğu kişinin yeğeni değil yanında çalışan bir işçi olduğunu tespit etti. Önceki gün Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri aranan M.D.'yi gözaltına aldı. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen M.D.'nin yapılan soruşturmada karşılıksız çek vererek 1 milyon 393 bin 820 liralık dolandırıcılık yaptığı ortaya çıktı. İncelemenin sürdüğü dolandırıcılığın boyutunun daha da büyüyebileceği belirtildi. Şüpheli M.D. işlemleri bittikten sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak Maltepe Cezaevi'ne konuldu. Polisin belirlemelerine göre şüpheli M.D.'nin çeklerin karşılığını ödemeyerek yaptığı dolandırıcılıklar: A.B.'den 400 bin TL çek karşılığında inşaat kalıp yağı, A.F.S.'den 50 bin TL çek karşılığında sirke, N.A.'dan 190 bin TL çek karşılığında motor yağı, R.T.B.'den 27 bin 300 TL çek karşılığında madeni para sayma makineleri, Ş.S.'den 41 bin TL çek karşılığında iş ayakkabısı, F.E.'den 38 bin TL çek karşılığında plastik hortum, K.B.'den 120 bin TL çek karşılığında ıslak mendil, İ.B.'den 90 bin TL çek karşılığında tablet bilgisayar ve ses sistemi, Ö.Y.'den 45 bin TL çek karşılığında çöp torbası ve ambalaj ürünü, M.E.'den 59 bin 700 TL çek karşılığında karton bardak, H.I.'dan 80 bin TL çek karşılığında turşu, E.Y.'den 110 bin TL çek karşılığında plastik malzeme, İ.C.'den 89 bin 320 TL çek karşılığında bilgisayar ve bilgisayar malzemeleri, K.B.'den 53 bin 500 TL çek karşılığında koli satın aldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580695.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580695.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ba438448003ad8784bad4f935a89e59a2984dbc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580695.txt @@ -0,0 +1 @@ +Otomotiv pazarında büyük daralma. Döviz kurları ve kredi faizlerindeki yükseliş, otomobillerde özel tüketim vergisi (ÖTV) oranlarındaki artışlar ve BDDK kredi sınırlamalarının Şubat ayında devreye girmesinin etkisiyle otomotiv pazarı geçen ay yüzde 27.5 azalırken, talepteki düşüşün yılın ilk yarısında belirginleşmesi bekleniyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ... Otomobil satışları Şubat ayında düştü Döviz kurları ve kredi faizlerindeki yükseliş, otomobillerde özel tüketim vergisi (ÖTV) oranlarındaki artışlar ve BDDK kredi sınırlamalarının Şubat ayında devreye girmesinin etkisiyle otomotiv pazarı geçen ay yüzde 27.5 azalırken, talepteki düşüşün yılın ilk yarısında belirginleşmesi bekleniyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, otomotiv pazarı Şubat ayında 35,021 adet olurken, yılın ilk iki ayında ise yüzde 19.3 azalarak 67,691 adet oldu. Otomobil satışları Şubat ayında yüzde 26.2 gerileyerek 27,167 olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 31.7 düşüşle 7,854 adete geriledi. Türk lirası Ocak ayında dolar ve euro karşısında rekor düşük seviyelere gerilerken, sürpriz ÖTV artışları da sektörün 2014 yılına zor koşullarda başlamasına neden oldu. BDDK'nın taşıt kredilerini sınırlayıcı tedbirlerinin Şubat ayında devreye girmesiyle sektör yetkilileri bu yıl pazarda sert daralma bekliyor. Otomotiv pazarında tüketicilerin yeni fiyatlara alışana kadar en azından 3-4 ay boyunca talepte düşüş momentumunun devam edeceğini öngören Finansinvest yayınladığı notta, "Satışlarda 2014'ün ilk yarısında yüzde 32 düşüşü ikinci yarıda yüzde 10 düşüşün izleyeceğini ve 2014 boyunca otomotiv satışlarında toplam yüzde 20 düşüşün görüleceğini öngörüyoruz" değerlendirmesini yaptı. Sektör yetkilileri daha önce yaptıkları açıklamalarda, 2014 yılının tamamında pazarın yıllık yüzde 20 ila 30 arasında daralabileceğini söylediler. Renault Mais 700,000 adet, Doğuş Otomotiv 680,000-710,000 adet aralığında, Ford Otosan 633,000 adet, Tofaş 660,000 adet büyüklüğünde pazar öngörüyor. Otomotiv pazarı 2013 yılında yüzde 9.72 artışla 853,378 adet olurken, otomobil satışları 664,655 adet ile rekor kırmıştı. Pazarda Şubat ayında çok satışı gerçekleştiren markalar 6,224 adet ile Doğuş Otomotiv'in distribütörlüğünü gerçekleştirdiği Volkswagen, 5,199 adet ile Renault, 4,095 adet ile Tofaş'ın distribütörlük ve üretim gerçekleştirdiği Fiat ve 3,029 adet ile Ford olarak sıralandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580696.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580696.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3be802d7167b3f79354c340474e83067497fe5a2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580696.txt @@ -0,0 +1 @@ +Emniyet Müdürlüğü'nden 'kripto virüsü' uyarısı. Siber Suçlar Bürosu'nun, Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinden yaptığı uyarıda, vatandaşları 'kripto virüsü'ne karşı uyardı. Virüsle önce fatura bilgisi görünümünde mail gönderildiği, bu mailin açılmasının ardından ele geçirilen kişisel bilgilerin geri verilmesi için para talep edildiği belirtildi. Uyarıda, "Son günlerde fatura ... Denizli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlar Bürosu, yeni bir dolandırıcılık yöntemi olan 'kripto virüsü'ne karşı bilgisayar kullanıcılarına uyarıda bulundu. Siber Suçlar Bürosu'nun, Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinden yaptığı uyarıda, vatandaşları 'kripto virüsü'ne karşı uyardı. Virüsle önce fatura bilgisi görünümünde mail gönderildiği, bu mailin açılmasının ardından ele geçirilen kişisel bilgilerin geri verilmesi için para talep edildiği belirtildi. Uyarıda, "Son günlerde fatura maili ile gelen virüs çok sayıda kullanıcının ev ve işyerlerindeki bilgisayarlara bulaşarak, bilgisayarda yer alan tüm bilgiler ele geçirilerek şifrelenmektedir. Bu bilgilerinizin geri vermenin karşılığında para talep edilmektedir" denildi. Virüsün nasıl bulaştığı konusunda da şu bilgiler verildi: "Bir GSM şirketinden (Turkcell) geldiğini zannettiğiniz bir e-posta alıyorsunuz ve fatura detay bilgisini tıkladığınızda, o GSM şirketine ait web sitesi gibi görünen, fakat onunla ilgisi bulunmayan bir siteye yönlendiriliyorsunuz. Buradan indirdiğiniz dosyayı açtığınızda virüsü bilgisayarınıza bulaştırmış oluyorsunuz." Bu tür olayda şantaj mağduriyeti yaşanmaması için ise polis, "Nereden geldiğiniz bilmediğiniz bir e-posta alırsanız dikkatli olun, emin olmadan açmayın. Şüphelendiğiniz durum olursa da hiç düşünmeden silin. Bilgisayarınıza güncel bir antivirüs programı kurun. İndirdiğiniz dosyaları virüs taramasından geçirin" uyarısında bulundu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580699.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580699.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1d3f7623ec50cf1139e91042f63f9b3c741001af --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580699.txt @@ -0,0 +1 @@ +Atatürk Orman Çiftliği'nde skandal. Yeni Başbakanlık Binası için tarihi SİT statüsünün değiştirilmesi kararını iptal eden Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin kararına rağmen Söğütözü'ndeki Atatürk Orman Çiftliği sınırları içinde bulunan inşaatın tüm hızıyla devam etmesi dikkat çekti. Karar taraflara önceki gün tebliğ edilirken, Çevre Mühendisleri Odası ... Atatürk Orman Çiftliği'nde mahkeme kararına rağmen Başbakanlık Sarayı inşaatı devam ediyor. Yeni Başbakanlık Binası için tarihi SİT statüsünün değiştirilmesi kararını iptal eden Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin kararına rağmen Söğütözü'ndeki Atatürk Orman Çiftliği sınırları içinde bulunan inşaatın tüm hızıyla devam etmesi dikkat çekti. Karar taraflara önceki gün tebliğ edilirken, Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Ankara Valiliği'ni inşaatı mühürlemesin istedi. Hürriyet'ten Erdinç Çelikkan ve Ender Baykuş'un haberine göre; Kararın temyiz edilmesini beklediklerini kaydeden Bozoğlu, "Temyize kadar inşaatın mühürlenmesi ve durdurulması gerekir. Çünkü mahkemenin kararıyla alan tarihi SİT statüsünü yeniden kazandı. Tarihi SİT alanında kesinlikle inşaat yapılamaz. Bu karar ışığında inşaatın mühürlenmesi ve alanın tekrar eski haline döndürülmesi gerekir. Bu nedenle Ankara Valiliği'ni inşaatı mühürlemeye davet ediyoruz. Eğer bu karar uygulanmazsa yetkililer hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Bozoğlu, mahkemenin kararıyla ilgili şu görüşleri savundu: "Alanla ilgili iki tane kurul kararı var. İdare Mahkemesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 7 hektarlık alanın tarihi SİT statüsünden çıkarılması ilgili kararını iptal etti. Bizim bir de AOÇ'nin doğal SİT statüsünden çıkarılmasıyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na açtığımız dava bulunuyor. Tarihi SİT statüsünün kaldırılmasından sonra Başbakanlık inşaata başlıyor. Ancak tarihi SİT alanında inşaat yapamazsınız. İdare Mahkemesi'nin kararıyla alan tarihi SİT statüsüne yeniden kavuştu. Mahkemenin net iptal kararı var. Burada o nedenle inşaat yapmak mümkün değil. Normal hukuk devletinde inşaatın durdurulması gerekir. Muhtemelen temyize gidecekler. Ancak temyiz sürecine kadar inşaatın durdurulması ve mühürlenmesi gerekir. Bu nedenle Ankara Valiliği harekete geçip inşaatı derhal mühürlemelidir. SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ Bunun için de 'hukuku uygulamıyorlar' diye savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. Savcıları göreve davet ediyoruz. Burası tarihi mirastır, Ankara'nın akciğerleridir. Hatta inşaat yıkıldıktan sonra alanın tekrar eski haline de döndürülmesi gerekiyor. İnşaatın devam etmesi diğer inşaatların da meşrulaştırılması noktasına gidiyor. Bakanlıklara bağlı komisyonları düyünün ki alanın SİT derecesini hiçbir teknik çalışma yapmadan düşürüyor. Bakanlık bir de Ali Cengiz oyunu yaptı. Doğal SİT alanının statüsünün değiştirildiği gerekçesiyle dava açtık. Ancak dava devam ederken SİT kararını değiştirip sürdürülebilir koruma alanı ilan ettiler. Böyle bir statü uydurdular. Dolayısıyla bizim açtığımız dava da anlamını yitirdi. Bununla ilgili de ayrı dava yürütüyoruz. İnşaatın ruhsatının iptali davası da devam ediyor. O da önceki gün verilen mahkeme kararını bekliyordu. Bu karar ışığında inşaatın ruhsat iptaline doğru da gittiğini görüyoruz. Orası demir kafeste olduğu gibi yıkılıp doğaya tekrar kazandırılabilir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580701.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580701.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c42326262e504cdb98e0b50605844fa9d68cda25 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580701.txt @@ -0,0 +1 @@ +AB: "Egemen Bağış dönemini inceliyoruz". Komisyonun eğitimden sorumlu sözcüsü Dennis Abbott, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Söz konusu inceleme, Ulusal Ajans'ın satın alma konusunda hem AB düzenlemelerine hem de ulusal düzenlemelere uymadığına ve personel alımındaki şeffaflık eksikliğine ilişkin usulsüzlük iddiaları üzerine başlatılmıştır" dedi. AFP haberinde de Avrupa ... Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış döneminde AB Bakanlığı'na bağlı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi'nde (Ulusal Ajans) AB fonlarının usulsüz kullanımına ilişkin iddiaların araştırıldığını doğruladı. Komisyonun eğitimden sorumlu sözcüsü Dennis Abbott, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Söz konusu inceleme, Ulusal Ajans'ın satın alma konusunda hem AB düzenlemelerine hem de ulusal düzenlemelere uymadığına ve personel alımındaki şeffaflık eksikliğine ilişkin usulsüzlük iddiaları üzerine başlatılmıştır" dedi. AFP haberinde de Avrupa Komisyonu'nun başlattığı incelemenin, Türk basınında Ulusal Ajans ile ilgili son dönemde çıkan ihale yolsuzluğu ve yasa dışı personel alımı iddialarının ardından geldiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580807.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580807.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..5e98fc3a65b686e79d1e9fff1cd3e663ad0d421e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580807.txt @@ -0,0 +1 @@ +Aziz Yıldırım'ın avukatlarından flaş açıklama. Fenerbahçe Kulübü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ceza dosyası ile ilgili taraflarına bildirilmiş lehte ve aleyhte herhangi bir karar bulunmadığını açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580833.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580833.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..83744e1cac140561711f7bbc6af6fea16f8747fc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580833.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bedelli askerlik çıkacak mı?. Bedelli askerliğe de değinen Kurtulmuş,sistemin değişmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Çok fazla bedelli askerlik bekleyen var. Milli Savunma Bakanlığı'nın şu anda bu konuyla ilgili bir çalışması yok. Ancak siyaset kamuoyundaki talepleri de değerlendirmek durumundadır. Seçime kadar herhangi bir yasanın ... Bedelli askerliğe de değinen Kurtulmuş,sistemin değişmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: "Çok fazla bedelli askerlik bekleyen var. Milli Savunma Bakanlığı'nın şu anda bu konuyla ilgili bir çalışması yok. Ancak siyaset kamuoyundaki talepleri de değerlendirmek durumundadır. Seçime kadar herhangi bir yasanın olması mümkün değil. 17 Aralık operasyonu ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendiren Kurtulmuş, "Bu son olaylarda, kamuoyunun 3 konuda ciddi bir fikir beyan ettiğini görüyoruz. Yaklaşık yüzde 70'lerde. Birincisi şu: Yolsuzluğa bulaşan kim varsa, nereye kadar uzanıyorsa devletin milletin parasını haksız yere kim yediyse yakasına yapışmak lazım. Burnundan fitil fitil gelsin. Biz de bu şekilde düşünüyoruz. 17 Aralık operasyonunda da aşağı yukarı yüzde 70'ler seviyesinde. Buna ilişkin ise esas olarak hükümete karşı operasyon. Türkiye'nin ayağına çelme takma operasyonudur. Hükümeti indirme operasyonudur. Bunu bu şekilde algılıyor. İçeride değil dışarıda tezgahlanan bir operasyon. Halk böyle değerlendiriyor. Yolsuzlukların sonuna kadar gidelim. Kimler haksız yere milletin parasını yemişse, burnundan fitil fitil gelsin. Bunun yasal olarak hesabını soralım" dedi. Kurtulmuş, "Bu memleket nasıl bir asker devleti olamayacaksa, bir polis devleti, yargı, paralel devleti de olmayacak. Milletin egemenliğini paylaşmaya çalışan hiçbir unsura bundan sonra Türkiye müsaade etmeyecek" dedi. 'KOCA KULAK' OPERASYONU Ses kayıtlarına ilişkin Numan Kurtulmuş, "Kayıtlar her açıdan sıkıntılı. Burada bir takım bilgiler var elde ediliş tarzlarında bir takım yanlışlar var. 'Tele kulak' da değil 'koca kulak' operasyonu binlerce kişi dinlenmiş. Bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılıyor. Hiç kimse kimsenin jandarması değildir. Başında onu gözeten birisi değildir. Özel hayatlar deşifre edilemez. Deniz Baykal ve MHP ile ilgili kasetler de ortaya çıktığı zaman böyle bir şey olamaz diye tepki göstermiştik" diye konuştu. "BURNUNDAN FİTİL FİTİL GELSİN" Yolsuzlukların sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "7 şubat kriziyle düğmeye basıldı. Operasyon ile doğrudan doğruya Başbakanın şahsına ve sonrasındaki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine dönük operasyon. Aynı zamanda Çözüm sürecine müdahale. 7 Şubat'tan beri operasyon zinciri ile Türkiye karşı karşıya. Bu son olaylarda, kamuoyunun 3 konuda ciddi bir fikir beyan ettiğini görüyoruz. Yaklaşık yüzde 70'lerde. Birincisi şu: Yolsuzluğa bulaşan kim varsa, nereye kadar uzanıyorsa devletin milletin parasını haksız yere kim yediyse yakasına yapışmak lazım. Burnundan fitil fitil gelsin. Biz de bu şekilde düşünüyoruz. 17 Aralık operasyonunda da aşağı yukarı yüzde 70'ler seviyesinde. Buna ilişkin ise esas olarak hükümete karşı operasyon. Türkiye'nin ayağına çelme takma operasyonudur. Hükümeti indirme operasyonudur. Bunu bu şekilde algılıyor. İçeride değil dışarıda tezgahlanan bir operasyon. Halk böyle değerlendiriyor. Yolsuzlukların sonuna kadar gidelim. Kimler haksız yere milletin parasını yemişse, burnundan fitil fitil gelsin. Bunun yasal olarak hesabını soralım" ifadelerine yer verdi. "BU MEMLEKET BİR ASKER, POLİS, YARGI, PARALEL DEVLETİ DE OLMAYACAK" Türkiye'de Susurluk'tan bu yana bir çok şeyin değiştiğini ifade eden Kurtulmuş, "O günden bu yana o eski 'derin devlet' büyük oranda bir kenarda. O eski vesayet bir kenarda. Şimdi birileri bu vesayetin yerini doldurmaya çalışıyor. Bu memleket nasıl bir asker devleti olamayacaksa, bir polis devleti, yargı, paralel devleti de olmayacak. Milletin egemenliğini paylaşmaya çalışan hiçbir unsura bundan sonra Türkiye müsaade etmeyecek" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580836.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580836.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..8366febe54e4837a578ab64735beb188d7385b16 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580836.txt @@ -0,0 +1 @@ +Şans Topu 5 Mart 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Şans Topu 5 Mart 2014 çekilişi, 664. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 11, 12, 21, 32 ve artı 13 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen üç kişi, 209 bin 370'er lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi ... Şans Topu 5 Mart 2013 çekilişi yapıldı. Milli Piyango İdaresince düzenlenen Şans Topu 5 Mart 2014 çekilişi, 664. hafta çekilişinde, kazandıran numaralar 1, 11, 12, 21, 32 ve artı 13 olarak belirlendi. 5 artı 1 bilen üç kişi, 209 bin 370'er lira ikramiye kazandı Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen Şans Topu oyununun çekilişinde 5 artı 1 bilen üç kişi, 209 bin 370 lira 45'er kuruş ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, 5 bilen 17 kişi 3 bin 694 lira 95'er kuruş, 4 artı 1 bilen 193 kişi 325 lira 85'er kuruş, 4 bilen 3 bin 116 kişi 26 lira 90'ar kuruş, 3 artı 1 bilen 6 bin 371 kişi 17'şer lira, 3 bilen 90 bin 958 kişi 3 lira 20'şer kuruş, 2 artı 1 bilen 61 bin 520 kişi 4 lira 75'er kuruş ve 1 artı 1 bilen 209 bin 65 kişi 2 lira 70'er kuruş ikramiye alacak. Büyük ikramiyeyi kazanan talihlilerin kuponlarını İstanbul Sancaktepe, Ankara Yenimahalle ve Konya Meram'daki bayilerde yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte 2 milyon 93 bin 703 lira 5 kuruş ikramiye dağıtıldı. Hasılattan KDV olarak 834 bin 312 lira 24 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak 465 bin 267 lira 35 kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580839.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580839.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e574c47ec76d512ddfc30fd3f0f6997d9ffc258d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580839.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rizeliler adına o özür diledi!. Saadet Partisi (SP) Rize Belediye Başkan Adayı Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yaptığı açıklamalarla Rize halkı adına özür diledi, AKP yönetimini eleştirdi. Bekaroğlu, Twitter'den CHP mitinginde çıkan olaylarla ilgili ard arda 7 mesaj paylaştı. Bekaroğlu mesajlarında şu ifadeleri ... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rize mitingini bir grup AKP'linin protesto etmesine ilginç bir çıkış geldi. Saadet Partisi (SP) Rize Belediye Başkan Adayı Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yaptığı açıklamalarla Rize halkı adına özür diledi, AKP yönetimini eleştirdi. Bekaroğlu, Twitter'den CHP mitinginde çıkan olaylarla ilgili ard arda 7 mesaj paylaştı. Bekaroğlu mesajlarında şu ifadeleri kullandı: "Bir grup AKP'linin CHP mitingini basmaya kalkması ve tatsız olaylar yaşanması bir Rizeli olarak beni üzdü. CHP ya da başka bir parti, Kılıçdaroğlu ya da başka bir lider ya da herhangi bir insana yönelen bu tip saldırılar yanlış. Bu Rize'ye yakışmadı, Başbakan'ın memleketine yakışmadı, bu bize yakışmadı, Rizeliler adına herkesten özür diliyorum. Ak Parti'nin Rize'deki temsilcilerinin yaptıkları yanlışlar bundan ibaret değil, 10 yıldır şehirde bir korku imparatorluğu kurdular. Esnaf, seyyar satıcı, iş insanı, memur, herkes tedirgin, herkes baskı altında. Şimdi de Başbakanın memleketinde aday olamazsınız diyorlar. Rize'nin bu insanlardan ibaret olmadığı bilinmeli. Rize'nin barışçıl, insaflı, yumuşak, hak ve özgürlüklerden yana bir yüzü daha var. 30 Mart'ta bu Rize, Rizelinin başını öne eğdirenlere cevap verecektir. Rize'de oluşturduğumuz vicdan hareketi giderek büyüyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580841.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580841.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..59803916d099f96d006757b9e0d19d06d026d4f5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580841.txt @@ -0,0 +1 @@ +'O kayıtlar Rize'nin çayı kadar gerçek'. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a memleketi Rize'den yüklendi, "Rize'nin çayı ne kadar gerçekse o ses kayıtları da o kadar gerçektir. Hiç çekinmeyeceğiz. Hiç korkmayacağız, yürekli olacağız. Çünkü biz namusluyuz ve kul hakkı yemeyiz" dedi. ... Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı , Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a memleketi Rize'den yüklendi, "Rize'nin çayı ne kadar gerçekse o ses kayıtları da o kadar gerçektir. Hiç çekinmeyeceğiz. Hiç korkmayacağız, yürekli olacağız. Çünkü biz namusluyuz ve kul hakkı yemeyiz" dedi. Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında miting alanının arka tarafında toplanan bin kadar AKP'li, dev posterini açtıkları Başbakan Erdoğan'ın lehine sloganlar attı.CHP lideri , öğle saatlerinde uçakla geldiği Trabzon Havalimanı'ndan helikopterle Rize'ye geçti. Rize Cumhuriyet Meydanı'nda yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden CHP lideri şunları söyledi:"Size Türkiye gerçeği anlatacağım. Elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa öyle gidin. Benim isteğim bu. Size bir iktidar hikayesi anlatacağım. 4 bakanın 17 Aralık sabahı evlerinde arama yapılıyor. Arama sonunda 4 bakanın çocuklarının yatak odalarında 1, 2 değil, 7 tane para kasası çıkıyor. Gördük mü? Gördük. Tanık olduk mu, olduk. O zaman yapmamız gereken şu var. Dünyanın hangi demokrasisinde 4 bakanın çocuklarının evinde para kasaları çıkar. Banka var. Alın teriyle para kazandıysan götürür bankaya yatırırsın. Kimse itiraz etmez. Kul hakkı yemek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek günah mıdır? Rizeliler'in vicdanına sesleniyorum. Kul hakkı yemek günahsa, kul hakkı yiyenlerin arkasında hala durulacak mı?" ONLARIN ÇALDIKLARINI MİLLETE VERECEĞİM Kılıçdaroğlu, temiz, düzgün ve ahlaklı siyaseti getireceklerini de vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Arzumuz bu. Rize'yi biliyorum. İlk kez 1976'da geldim. Kızım henüz 1 yaşındaydı. Dünyanın en güzel kentlerinden birisidir. Yemyeşil. Yeşilin bütün tonlarını görebilirsiniz. Çay konusunda dünyanın 1 numarası. Bereketli eller, o çayları toplar. Size soru sormak istiyorum. Çay üreticilerine soruyorum; hakkınızı alabiliyor musunuz? Alın terinin karşılığını alabiliyor musun? Nasıl oluyor da bu ülkenin neredeyse yarısında kaçak çay kullanılıyor. CHP iktidarında nerede kaçak çay bulunursa, namus sözü veriyorum, bulunduğu yerde imha edilecektir. Rizeli kadının alın terini kaçak çaya feda ederseniz para kasalarından milyonlar çıkar. Ayakkabı kutularından milyonlar çıkar. Hiç endişe etmeyin. Kaçak çayı bulduğumuz yerde imha edeceğiz. Rizeli'nin alın terini, ona teslim edeceğiz. Esnaf 2 ay pirim borcunu ödeyemezse o esnafa sağlık hizmeti vermiyorlar. Hadi esnafa vermediniz, hanımına, çocuklarına da vermiyorlar. Bunlar mı esnaf dostu? Ben söz veriyorum. Türkiye'deki bütün esnaf primini ödesin, ödemesin, ona ve ailesine sağlık hizmeti vermeye söz veriyorum. Bir propaganda yapıyorlar, CHP gelirse yardımlar kesilirmiş diye. Hiç endişe etmeyin. Çaldıkları çırptıklarını alacağım onlardan ve tamamını millete vereceğim. Çalacaklar, engel olacağım, karşı çıkacağım. Neden bu kadar sert eleştiriyorsun diyorlar? Elinizi vicdanına koyun. Kul hakkı yiyene ne söyleyeceğim? Çay üreticisine, esnafa, emekliye destek olacağız. Kaynağı nereden bulacaksınız diyorlardı. Onların götürdüklerinin hepsini alıp bu millete vereceğim." O KAYITLAR RİZE'NİN ÇAYI KADAR GERÇEK CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarına da değinerek şöyle devam etti:"Diyorlar ki, o ses kayıtları sahteymiş. Bugün itiraf etmiş. 'Kriptolu telefonlarımızı dinliyorlar' diye. O nedenle söylüyorum. Rize'nin çayı ne kadar gerçekse o kayıtlar da o kadar gerçektir. Hiç çekinmeyeceğiz. Hiç korkmayacağız, yürekli olacağız. Çünkü biz namusluyuz ve kul hakkı yemeyiz. Kul hakkı yiyenlerden korkmayız. Çünkü biz Allah'tan korkarız. Güç gösterisi yapacaklarmış. Ne güç gösterisi? Allah'tan korkar insan hiç değilse. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını nasıl yiyorsun? Daha düne kadar kadının başörtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. Aramızda çok sayıda başörtülü bacımız var. Hiç endişeniz olmasın. Kadının başı ister örtülü, ister kapalı olsun. Bütün kadınların ellerinden öpüyorum. Onların başımın üzerinde yeri var. Siyasetçi kadının kılık kıyafetinden elini çeksin. Kadınlar bizim anamızdır, bacımızdır. Onlara saygı göstereceğiz. İnanç üzerinden siyaset yapmayacağız. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız. Her inanca ve kimliğe saygılıyız. Yeter ki insan olsun. Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri vardır." MAL VARLIĞINI AÇIKLASIN Kılıçdaroğlu, siyasetçilerin mal varlıklarını da açıklamaları gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi:"Rize'den bütün Türkiye'deki yurttaşlarımıza sesleniyoruz. Geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz başımın üstüne. İnsanları asla ayırmadım, o partiye oy verdin vermedin diye. Sandığa giderler ve inandıklarına oy verirler. Hiç itiraz etmem. Ben demokrasiye inanan birisiyim. Artık Türkiye'de güneş balçıkla sıvanmıyor. Gerçekler ortaya çıktı. Birileri malı, din iman edebiyatı yaparak götürüyor. Birileri Türkiye'yi soyuyor. Siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Siyasete atıldığım gün bütün mal varlığımı internet sitesine koydum. Çünkü o mal varlığı benim alın terimle kazandığım mal varlığımdı. İsterim ki Türkiye'de herkes zengin olsun, herkesin durumu iyi olsun, herkesin cebi para görsün. Kimse kul hakkı yemesin. Alın terinin değeri her zaman yerini bulsun. Mal varlığımı açıkladım. Diğer siyasilere söylüyorum. Eğer siz o mal varlığını alın teriyle kazandıysanız açıklayan, korkmayın. Açıklarlar mı? Açıklamaz değil mi? Alın teriyle kazanılan mal varlığı niye açıklanmıyor? Düzgün adamsan niye açıklamıyorsun?" BAKAN EVLATLARI VE VATAN EVLATLARI AKP'ye oy veren yurttaşlarla hükümeti ayırdığını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Çünkü oy veren vatandaş, 'yolsuzluğu ve yoksulluğu önleyeceğiz, yasakları önleyeceğiz' dedikleri için oy verdi. 17 Aralık sabahı, TBMM'nin önünde genç bir çocuk 'açım' diye kendisini yaktı. 10 gün sonra da hayatını kaybetti. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum; Bakan evlatlarına mı oy vereceksiniz, vatan evlatlarına mı oy vereceksiniz? Bakan evlatlarını biliyorsunuz. Neler yaptıklarını biliyorsunuz. Her taraftan para fışkırdığını biliyorsunuz, dolarların fışkırdığını biliyorsunuz. Vatan evlatları hapiste. İnsanda biraz vicdan olur. Hırsızları serbest bıraktılar, ortalıkta geziyorlar. Aman ceplerinize dikkat edin. O cepte bir başçalanın eli olabilir. Dikkatli olun. Bunların en temel özelliği halkı soymaktır. Bütün iyi niyetimle sesleniyorum. Ülkede temiz ve güzel bir siyaseti egemen kılacağız. Herkesin karnının doyduğu bir siyaseti egemen kılacağız. Alınan her kuruş verginin hesabını bu millete vereceğiz. Namus sözü olarak veriyorum. Bunu yapacağım ve millet de görecek. Güzel ve barış içinde yaşayan, herkesin mutlu olduğu bir Türkiye istiyoruz. Eskiden çay üreticisi çayını satardı, parasını alırdı. Düğün derneğini yapar huzur içinde yaşardı. Rize barış içindeydi. Şimdi huzurlu değil. Sadece Rize değil Türkiye de huzur içinde değil. Hiç endişe etmeyin. Bu ülke güçlü ve çalışkan bir ülkedir. 7 düvele karşı mücadele ettik. Biz 7 düvele karşı mücadele ettiysek bu ülkeyi soyanlara karşı da mücadele edeceğiz ve başarıya ulaşacağız. Hiç endişe etmeyin. Güzel bir ülkeyi ve Türkiye'ye elbirliğiyle kuracağız. Dedelerimiz bize güzel bir Türkiye bıraktı." Kılıçıdaroğlu, konuşmasının son bölümünde de, "Edirne'de Kırkpınar'a katıldım. Türk bayrağı geçerken hepimiz ayağa kalkarız. Bu bizim namus görevimizdir. Bayrak bizim onurumuzdur. Edirne'de de ayağa kalktım, herkes ayağa kalktı. 4 AKP'li bakan ayağa kalkmadı. AKP'ye oy verenlere soruyorum; eğer siz 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' diyorsanız, o bayrakların önünde ayağa kalkmayan bakanlar hala orada oturuyorsa, herhalde onlara oy vermeyeceğiz. Bayrağımızı seviyorsak oy vermeyeceğiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Ama ortak paydalarımız olmalı. Kul hakkı yememek gibi, bayrağı, ülkeyi, toprağı, çocuklarımızı, halkımızı sevmek gibi. Bu ortak paydalar üzerinde güzel bir Türkiye inşa etmeliyiz" dedi. Konuşmasının ardından Rize Belediye Başkan adayı Mine Orhon ve ilçe belediye başkan adaylarıyla birlikte partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu, daha sonra kalabalığa karanfil attı ve helikopterle Artvin'e hareket etti. AKP'LİLERDEN PROTESTO Kılıçdaroğlu'nun konuşma yaptığı Cumhuriyet Alanı'nın arka tarafına toplanan yaklaşık bin kişilik AKP'li grubu sık sık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan lehine slogan attı. Başbakan Erdoğan'ın fotoğrafının bulunduğu dev bir poster açan AKP'lilerle CHP'liler barikatların arkasından birbirlerine slogan attı. Barikatların önünde önlem alan çevik kuvvet iki grubun bir araya gelmesini önlerken 2 kişi de fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Kılıçdaroğlu'nun Rize gezisinde olağan üstü güvenlik önlemleri de dikkat çekti. OTOBÜSE YUMURTA ATILDI CHP Genel Başkanı , Rize mitinginin ardından helikopterle Artvin'e geçmek üzere otobüsle Cumhuriyet Alanı'ndan ayrıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu taşıyan otobüse miting alanı çıkışında birkaç kişi tarafından yumurta atıldı. Atılan yumurtalardan ikisi, otobüsün yan tarafına isabet etti. Otobüs yoluna devam etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580843.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580843.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..d74f88a0a06f7bcd328306e64a2c82e812dcdfe3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580843.txt @@ -0,0 +1 @@ +Tehlikeli gerginlik!. Aksaray'da dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı açılışında laf atmayla başlayan olaylar bugün kitlesel gösteriye dönüştü. Çıkan olaylarda 30 kadar kişi yaralandı. HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel'in katıldığı dünkü tören sırasında zafer işareti yapan HDP'lilerle bir grup arasındaki olaylar ... Aksaray'da HDP İl Başkanlığı açılışında başlayan tartışma büyüdü. Yaklaşık 30 kişi yaralandı! Aksaray'da dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı açılışında laf atmayla başlayan olaylar bugün kitlesel gösteriye dönüştü. Çıkan olaylarda 30 kadar kişi yaralandı. HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel'in katıldığı dünkü tören sırasında zafer işareti yapan HDP'lilerle bir grup arasındaki olaylar sırasında partinin seçim otobüsü taşlandı. Polisin oraya girmesiyle olaylar yatışırken bugün akşam saatlerinde toplanan yaklaşık 5 bin kişi, HDP il binasına yürüyüşe geçti. Saldırı girişimine karşı önlem alan polis öfkeli kalabalığı dağıtmak için biber gazıyla müdahale etti ve ortalık savaş alanına döndü. Olaylar sırasında aralarında polislerin de bulunduğu yaklaşık 30 kişi yaralanarak hastanelere kaldırıldı. GÖSTERİCİLER, VALİLİK BİNASINA YÜRÜMEK İSTEDİ Aksaray'da saat 17.00'de başlayan olaylar sırasında HDP binasına ulaşmaları polisin biber gazlı ve coplu müdahalesiyle engellenen göstericiler, yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıktaki Aksaray Valiliği'ne yöneldi. Jandarmadan da takviye alan polis, burada da önlem alarak göstericileri valilik binasına yaklaştırmadı. Valilik önündeki olaylar sırasında polis biber gazıyla müdahale ederek grubu dağıtmaya çalıştı. Takviye 'Robocop' jandarmalar valilik binası önünde önlem aldı. Güvenlik güçleri ile göstericiler arasındaki yaklaşık 2 saat süren olaylar, bir süre de ara sokaklarda devam etti. Olaylar sırasında yaralananlar hastanelere götürülürken, bazı kişiler de gözaltına alındı. VALİ ATAKLI: OLAYLAR YATIŞTI Aksaray Valisi Şeref Ataklı, 'ya yaptığı açıklamada olayları HDP il binasının açılışını protesto edenlerin çıkardığını söyledi. Olayların akşam saatlerinde bittiğini belirten Vali Ataklı, "Bir grup vardı, onlar da dağıldı. HDP'nin il binasının açılışı dolayısıyla, açılışı protesto eden bir grup toplandı. Onlar uyarılara rağmen dağılmamakta direndi. Daha sonra dağıldılar. Şu an durum sakin. Her hangi bir sorun yok" dedi. Vali Ataklı, ambulanslarla hastaneye götürülenlerden yüksekten düşme nedeniyle bir polisin ayağından sakatlandığını anlatarak, "Onun dışında ciddi yaralanma yok. Ufak tefek gazdan dolayı rahatsızlananlar olabilir. İnsanların protesto hakları olduğu gibi etrafa, çevreye zarar vermemek gibi yükümlülükleri de var. O yönde tedbirlerimizi alacağız. Görevimizin başındayız" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580845.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580845.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bacdf04f264615824aa8ff08ff2c61d34aaabdc4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580845.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kocaeli Üniversitesi karıştı!. İzmit Belediyesi'nin kentin bazı noktalarına yerleştirdiği ve isteyen vatandaşların musluğunu çevirip bardağa doldurarak çorba içtiği çorba çeşmelerinden birinin yerleştirildiği Kocaeli Üniversitesi'nin Umuttepe Kampüsü'nde olaylar çıktı. Yeniden aday gösterilen AKP'li Belediye Başkanı Nevzat Doğan'ı bazı öğrenci grupları protesto edince açılış töreni ... AKPli Belediye Başkanı'nı protesto eden öğrenciler ve özel güvenlikçiler birbirine girdi. İzmit Belediyesi'nin kentin bazı noktalarına yerleştirdiği ve isteyen vatandaşların musluğunu çevirip bardağa doldurarak çorba içtiği çorba çeşmelerinden birinin yerleştirildiği Kocaeli Üniversitesi'nin Umuttepe Kampüsü'nde olaylar çıktı. Yeniden aday gösterilen AKP'li Belediye Başkanı Nevzat Doğan'ı bazı öğrenci grupları protesto edince açılış töreni yarıda kaldı, öğrencilerle özel güvenlikçiler de birbirine girdi. Kocaeli Üniversitesi'nin Umuttepe Kampüsü'ne yerleştirilen çorba çeşmesinin açılışı için aynı zamanda AKP'nin yeniden adayı olan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan da kampüse gitti. Ancak burada daha önceden stand açan, dolar görünümlü bildirilen bastıran ve yanlarında ayakkabı kutuları da bulunan Öğrenci Kolektifleri üyesi bir grup öğrenci protesto gösterisine başladı. Ellerindeki dolar görünümlü bildirileri fırlatan, hükümet aleyhinde sloğanlar atan öğrencilere hemen özel güvenlikçiler müdehale etti. Bu arada Belediye Başkanı Nevzat Doğan ve açılış için onunla gelen beraberindekiler olayların büyümemesi için hemen üniversiteden ayrıldı. Bu arada üniversiteliler ile özel güvenlikçiler arasında bir süre devam eden olaylarda 4 öğrencinin yaralandığı ve rapor aldıkları öğrenildi. Bu olay nedeniyle ve Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü'nde öğrencilerin gün içinde protesto gösterisi yapacakları belirlendi. GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN SERT TUTUMUNU PROTESTO ETTİLER Kocaeli Üniversitesi'nin Umuttepe Kampüsü'nde bugün çorba çeşmesi açılış töreninde güvenlik görevlileri tarafından şiddete uğradıklarını iddia eden bir grup öğrenci, güvenlik görevlilerinin sert tutumunu protesto etti. Kampüs içersinde yapılan çorba çeşmesinin önünde toplanan Öğrenci Kollektifleri üyesi bir grup öğrenci, sloganlar atarak üniversitenin güvenlik görevlilerini protesto etti. Öğrenciler, ellerindeki dolar şeklindeki bildirileri ve ayakkabı kutularını güvenlik görevlilerine fırlattıktan sonra çorba çeşmesine üzerinde dolar bulunan Bilal Erdoğan'ın afişini yapıştırdı. Öğrenciler, yaptıkları protestonun ardından sessizce dağıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580847.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580847.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ccfd8fccc5080257628ae747f934970dfe0e518a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580847.txt @@ -0,0 +1 @@ +NATO'dan flaş Rusya kararı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun Rusya ile iş birliğinin tümünü gözden geçirme kararı aldığını söyledi. NATO'nun teklifi üzerine büyükelçiler düzeyinde toplanan NATO-Rusya Konseyi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Rasmussen, Ukrayna'daki durumun Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenlik ve istikrarı üzerinde ciddi ... NATO, Ukrayna'daki son gelişmeler bağlamında Rusya ile iş birliğini gözden geçirme kararı aldı NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun Rusya ile iş birliğinin tümünü gözden geçirme kararı aldığını söyledi. NATO'nun teklifi üzerine büyükelçiler düzeyinde toplanan NATO-Rusya Konseyi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Rasmussen, Ukrayna'daki durumun Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenlik ve istikrarı üzerinde ciddi etkileri olduğunu ve Rusya'nın Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğü ile kendisinin uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmeyi sürdürdüğünü söyledi. NATO'nun bu çerçevede acil adımlar atma kararı aldığını vurgulayan Rasmussen, bu adımları Suriye'deki kimyasal silahları nötralize edecek Amerikan bandıralı "Cape Ray" adlı gemiye eskort etme amaçlı olan ilk NATO-Rusya ortak misyonunun planlamasının askıya alınması, memur düzeyindeki sivil ya da askeri toplantıların iptal edilmesi ve NATO-Rusya iş birliğinin tümünün gözden geçirilmesi olarak sıraladı. Rasmussen, "Bu adımlar açık bir mesaj gönderiyor: Rusya'nın eylemlerinin sonuçları var" dedi. Gürcistan'ı işgali sırasında Rusya ile ilişkilerin derecesini düşüren NATO'nun, Ukrayna için bu düzeyde bir adım atmaması dikkati çekerken, Rasmussen, atılan adımların diğer uluslararası aktörler tarafından atılan adımlarla birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Rusya ile iş birliğinin geleceğine yönelik kararların nisan ayında Brüksel'de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda alınması öngörülüyor. Bununla birlikte siyasi diyaloğa kapıyı açık tutmak istediklerini belirten Rasmussen, "Bugün yaptığımız gibi NATO-Rusya Konseyi'ndeki büyükelçiler toplantısını devam ettirmeye hazırız" diye konuştu. NATO-Rusya Konseyi Başkanı olarak ilişkilerin üzerine kurulu olduğu ilkelere arka çıkmanın görevi olduğunu ifade eden Rasmussen, "Şimdi bu temel ilkeler tehlikede" değerlendirmesinde bulundu. Rasmussen, tehlikede olan ilkelerin ise "uluslararası hukuk bağlamındaki yükümlülükleri iyi niyetle gözlemleme konusundaki ortak teminat ve herhangi bir ülkeye ya da birbirine karşı tehditte bulunmaktan ya da güç kullanmaktan kaçınma taahhüdü" olduğunu aktardı. Rusya Büyükelçisi'nden bu mesajı Moskova'ya iletmesini istediğine değinen Rasmussen, diğer yandan NATO'nun Ukrayna ile ortaklığını yoğunlaştırma ve demokratik reformları desteklemek için iş birliğini güçlendirme kararı aldığını açıkladı. Ukrayna'nın askeri kapasitesini, daha fazla ortak eğitim ve tatbikatın da aralarında bulunduğu yöntemlerle artırma doğrultusundaki çabaları güçlendireceklerine işaret eden Rasmussen, yeteneklerinin gelişmesini sağlamak için bu ülkenin NATO'nun çok uluslu projelerine katılımını sağlama amacıyla daha fazla çaba harcayacaklarını söyledi. Kırım'daki krize, uzun vadeli, sürdürülebilir, siyasi bir çözüm bulunması için diplomasinin yolu açacağını umduğunu ifade eden Rasmussen, atılan adımların diplomatik ve siyasi çözümleri kolaylaştıracağına inandığını dile getirerek, "Rus ortaklarımıza biraz baskının diplomatik ve siyasi çözümün yolunu açacağını düşünüyorum. Umduğum bu" ifadesini kullandı. NATO ile ilişkilerinin geleceğine Ukrayna'nın karar vereceğini belirten Rasmussen, 2008'de Bükreş Zirvesi'nde alınan ve gerekli kriterlerin yerine getirilmesi halinde Ukrayna'nın üye olabileceğine yönelik kararın hala geçerli olduğunu söyledi. Yarın yeni Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile bir araya geleceğine değinen Rasmussen, görüşmede NATO'nun Ukrayna'ya yönelik desteğini dile getireceğini kaydetti. UKRAYNA'DAKİ GELİŞMELER ELE ALINDI Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) ile Avrupa Birliği (AB) Politika ve Güvenlik Komitesi (PSC), daimi temsilciler düzeyinde yapılan gayriresmi toplantıda Ukrayna'daki son gelişmeleri ve bunların güvenlik yansımalarını ele aldı. Toplantı sonrasında NATO'dan yapılan yazılı açıklamada, toplantının NATO ve AB arasındaki görüşlerin aynı hedefte birleştiğini gösterdiği vurgulandı. Bu hedeflere örnek olarak ise Ukrayna'nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün desteklenmesi, Ukrayna ve Rusya arasında diyalog ihtiyacı ile ikili ve çok taraflı taahhütlerde belirlendiği gibi krize, uluslararası hukuka tam saygı çerçevesinde barışçıl çözüm bulunması amacıyla gerilimi düşürücü adımlar atılması gereği sıralandı. Büyükelçilerin, Ukrayna'daki krizin farklı boyutlarını ele aldıklarının belirtildiği açıklamada, uluslararası toplumun vereceği cevaba ilişkin opsiyonların da değerlendirildiği kaydedildi. Açıklamada, NATO ve AB'nin ortak çıkar konularında işbirliği içinde oldukları, kriz yönetimi, yetenek geliştirme ve siyasi danışmalarda yan yana çalıştıkları vurgulandı. AB Konseyi binasında yapılan toplantıda NATO kanadına NATO Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Alexander Vershbow başkanlık etti. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy da ayrı bir ikili toplantıda hem Ukrayna krizini hem de 4-5 Eylül'de Galler'de yapılacak NATO Zirvesi hazırlıklarını ele aldı. Rusya'nın, Rasmussen'den gelen "Ukrayna'daki gelişmeleri doğrudan ele alma" teklifine olumlu yanıt vermesi üzerine yapılması kararlaştırılan NATO-Rusya Konseyi de daimi temsilciler düzeyinde toplandı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580852.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580852.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3f2a2f72c574c0da7e78aa45fac7878c0dc78247 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580852.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın talimatıyla Danıştay'a başkan. Başçalan kullanıcı adıyla Youtube'a yüklenen ses kaydında Başbakan Erdoğan ve Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği ileri sürülen bir ses kaydı yüklendi. Ses kaydında Başbakan Erdoğan Adalet eski Bakanı'na 'Bu Nevzat (Özgür) beyi tanıyormusun diye soruyor. Sadullah Ergin ise ... Başbakan Erdoğan'ın Danıştay Başkanlığı seçiminde etkin rol oynadığı ileri sürüldü. Başçalan kullanıcı adıyla Youtube'a yüklenen ses kaydında Başbakan Erdoğan ve Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği ileri sürülen bir ses kaydı yüklendi. Ses kaydında Başbakan Erdoğan Adalet eski Bakanı'na 'Bu Nevzat (Özgür) beyi tanıyormusun diye soruyor. Sadullah Ergin ise 'Ben tanımıyorum. Bunu Mehmet Emin tanıyor. Mehmet Emin Kuz 'un (Anayasa Mahkemesi üyesi ve eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı) Danıştaya seçtirdiği bir arkadaş. Esas itibarıyla iyi birisi olduğu söyleinyor. Olumsuz değil Ama onun şu anki dairesi kritik daire. Bütün imtiyaz sözleşmelerinin, hükümete ilişkin bu imtiyaz sözleşmelerinin itirazen gittiği daire bu daire. Nevzat'ın bunun başında kalması gerek' diyor. Başbakan Erdoğan ise 'Tamam işte. Mehmet Emin ile görüş. Mehmet emin kendisiyle görüşsün. Yani buna ben Zerrin hanımın (Zerrin Güngör Danıştay Başkanı) lehine çekiliyorum. Dairenin başında kalsın adam.' diyor. Sadullah Ergin ise 'Evet, Zerrin hanım konusunda... Başbakan Erdoğan, 'Bir de bizim bayanı seçtirmemiz öbür yanda farklı avantajımız olur. Bir bayanın böyle bir yere gelmiş olması dış çephede yani dünyaya karşı önemli' diyor. Sadullah Ergin ise Evet ben Mehmet Emin beyle görüşeyim' diyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580853.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580853.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e4c76c1ada8f38d87a230bf91a2f3f9ac0ace181 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_5/2580853.txt @@ -0,0 +1 @@ +'17 Aralık, günah işleme özgürlüğüne müdahaledir'. 17 Aralık operasyonu ile ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet olaylarına en ilginç yorum AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ten geldi. Külünk, 17 Aralık operasyonuyla "insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini" savundu. Metin Külünk, Habertürk'te Balçiçek İlter'in yayınladığı programda yolsuzluk iddialarıyla ilgili ... 17 Aralık'ta ortaya saçılan yolsuzluklara dair en ilginç yorum AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ten geldi. Külünk, 17 Aralık operasyonuyla "insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini" savundu. 17 Aralık operasyonu ile ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet olaylarına en ilginç yorum AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ten geldi. Külünk, 17 Aralık operasyonuyla "insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini" savundu. Metin Külünk, Habertürk'te Balçiçek İlter'in yayınladığı programda yolsuzluk iddialarıyla ilgili sorulara cevap verdi. Külünk, soulara cevap verirken 17 Aralık operasyonunun bir darbe girişimi olduğunu iddia ettikten sonra özetle şu ilginç ifadeleri kullandı: "Bu noktada kaçırdığımız çok önemli bir ayrıntı var. Allah, insana günah işleme özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme hakkıyla günah işleme özgürlüğü vermiştir. Hz. Peygamber günayları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır. 17 Aralık'ın felsefi boyutu konuşulmadı. 17 Aralık'la insanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildi. Günahları ortaya saçarak Allah'ın hududuna müdahale ediliyor." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580942.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580942.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..074028060a996466272a16ab10fcabf22f41fc7d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580942.txt @@ -0,0 +1 @@ +Savcıları Başbakan Erdoğan atadı iddiası!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmesini internete sızdırmasıyla ünlenen Başçalan hesabı yeni bir ses kaydı daha yayımladı. Yeni sızdırılan ses kaydında 25 Aralık'ta yandaş iş adamlarına yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ikinci dalgasında değiştirilen savcıların Başbakan ... Başçalan adlı twitter kullanıcının sızdırdığı yeni ses kaydında Başbakan Erdoğan'ın 25 Aralık operasyonunda yeni savcıları kendisi atadığı iddiaları yer alıyor. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmesini internete sızdırmasıyla ünlenen Başçalan hesabı yeni bir ses kaydı daha yayımladı. Yeni sızdırılan ses kaydında 25 Aralık'ta yandaş iş adamlarına yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ikinci dalgasında değiştirilen savcıların Başbakan Erdoğan tarafından bizzat atandığı iddia ediliyor. Başbakan'ın 25 Aralık'ta savcıların değiştirilmesi nedeniyle yapılamayan büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun savcılarını görevden aldırıp yerine kendisine dokunamayacak yandaş savcılar atadığı iddia edildi. Başbakan Erdoğan'ın bizzat atadığı isimlerden İdris Kurt isimli savcının bu görevi kabul etmek istemeyince Başbakan Adalet Bakanı üzerinden dönemin İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı'ya talimat verdiği ve İdris Kurt'un çekilme talebini reddetmesini istediği ses kayıtlarında yer alıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580943.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580943.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..77b687983b61fbab4f4d5204413f3c08dc5a764f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580943.txt @@ -0,0 +1 @@ +Soruşturmasında yeni gelişme!. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturması kapsamında, Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yapıldı. Keşif işleminin, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda, TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başer ve bilirkişilerle ... Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturma kapsamında Ankara'daki Hava Radar Mevzi Komutanlığı'nda inceleme yapıldı. Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturması kapsamında, Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yapıldı. Keşif işleminin, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda, TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başer ve bilirkişilerle yapıldığı öğrenildi. Savcı Bayer, geçen hafta da Genelkurmay Başkanlığında rotaların takip edildiği merkezde keşif işlemi yapmıştı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580944.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580944.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b3f8890002b37c84ffcfada2bd156bf6e7b8adb1 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2580944.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan'a Bilal'in şirketinden sınav!. Haramzadeler'in internete sızdırdığı son ses kaydında ilk iki telefon görüşmesi Bilal Erdoğan'ın ortağı olduğu Boshphorus 360'ın Genel Müdürü Abdülkerim Çay ile Enerji Bakanlığı'nda çalışan ve soyadı bilinmeyen Murat adlı bir bürokrat arasında geçiyor. Devletin bazı enerji santrallerinin özelleştirmelerini usulsüz bir ... Haramzadeler tarafından yayımlanan son ses kaydında Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın ortağı olduğu Boshphorus 360'ın usülsüz şekilde iptal edilen ihaleleri yine usulsüz şekilde aldığı iddia ediliyor. Haramzadeler'in internete sızdırdığı son ses kaydında ilk iki telefon görüşmesi Bilal Erdoğan'ın ortağı olduğu Boshphorus 360'ın Genel Müdürü Abdülkerim Çay ile Enerji Bakanlığı'nda çalışan ve soyadı bilinmeyen Murat adlı bir bürokrat arasında geçiyor. Devletin bazı enerji santrallerinin özelleştirmelerini usulsüz bir şekilde iptal ederek ihaleleri Bilal Erdoğan'ın ortak olduğu Bosphorus 360 şirketine 'renovasyon' adı altında verdiği ses kayıtlarında yer alan iddialar arasında. Çek Cumhuriyeti'nde bir otelde yapılan toplantıya Bilal Erdoğan'ın gizli ortak olduğu Bosphorus 360 şirketinin katıldığı ve rüşvetlerin danışmanlık ücreti adı altında bu şirkete verildiği Haramzadelerin iddiaları arasında. Otelde yapılan toplantıda 8 termik santralin ihalesinin masaya yatırıldığı ve 5 santralin özelleştirme ihalesi yapılmış olmasına rağmen ihaleler askıya alındığı iddia ediliyor. 'BAKAN BEY'E SINAV YAPMAK HADDİMİZ DEĞİL AMA...' Otelde yapılan bu toplantıdan 1 hafta sonra Bilal Erdoğan'ın gizli ortağı olduğu Bosphorus 360 şirketi Genel Müdürü Abdülkerim Çay, Enerji Bakanlığı'ndan Murat isimli bir şahısla yaptığı konuşmada Tunçbileği Termik Santrali'yle ilgili ihalenin Bakan'ın ilk virajı olacağını söylüyor. Baraj ihalesi konusunda kendilerini desteklememesi durumunda ise Bakan'ın bu tavrının 'bir kenara yazılacağı' belirtiliyor. "Bakan Bey'e sınav yapmak haddimiz değil ama öyle oluyor." ve "Beyefendi bu işi direkt olarak alın oradan diye emir verdi" sözleri dikkat çeken Abdülkerim Çay ve Murat isimli şahsın başka bir görüşmesinde ise özelleştirme ihalelerinin usulüne aykırı şekilde durdurulduğuna ve devletin zarara uğratıldığına dair bir konuşma geçiyor. Murat isimli kişi bazı firmalarla anlaşmaya gidilmesi gerektiğini söylüyor, ihaleyi kazanan firmalara dur diyeceklerini, masaya otururarak ihaleye konu işi yapmayacaklarını, bunun karşılığında ise başka işler teklif edileceğinden bahsediyor. Abdülkerim Çay ile Cengiz Aktürk arasında geçen bir diğer görüşmede ise Abdülkerim Çay, özelleştirmeleri durdurduklarını, bakanlığın haber beklediğini söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581126.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581126.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..de8045ac6ba03dac166e52f720e550197fb67844 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581126.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan: Adisin, seviyesizsin. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Bu kadar hainlik olamaz benim rahmetli anneme hakaret edecek kadar adisin, seviyesizsin. Sustum sustum burama kadar geldi" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, Malatya Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. "Geçmişte başörtüsüne saldıranların" bugün, ... Başbakan Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik sert sözler kullandı: Adisin, seviyesizsin... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri 'na yönelik, "Bu kadar hainlik olamaz benim rahmetli anneme hakaret edecek kadar adisin, seviyesizsin. Sustum sustum burama kadar geldi" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, Malatya Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. "Geçmişte başörtüsüne saldıranların" bugün, "kutsal değerlere" saldırıda bulunduğunu öne süren Erdoğan, "Çocuklarımın dördü de İmam Hatip mezunu. Erkek evlatlarım kat sayısı yüzünden, kızlarım ise, başörtüleri yüzünden, Türkiye'de üniversiteye gidemedi. Şimdi Kılıçdaroğlu ve Bahçeli gibi adam boğazımdan haram geçmemiş yavrularıma iftira yarışına girdiler montajladılar, verdiler bunlar bu kadar adi, seviyesiz, karekter yoksunu. Sustum, sustum ama artık dayanılmaz hale geldi; bu kadar hainlik olamaz. Benim rahmetli anneme hakaret edecek kadar adisin, seviyesizsin. Sustum sustum burama kadar geldi. Benim rahmetli anneme hakaret edecek kadar terbiyesizlik yapıyorlar sonra unuttum ölmüştü annesi diyor. Bu ahlaksızlık değil mi? Bugün gazetesi, Taraf Gazetesi, Zaman Gazetesi siz hangi doğrunun yanındasınız? Ey Hürriyet Gazetesi sen neyin yanındasın. İstediğin kadar uğraş. Sen bu ülkede yolsuzluk yapıyor isen ben bunu takip ederim" dedi. Kriptolu telefonların bile dinlendiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, "İşte bunlar dinliyor. Bunlar 3. havalimanını yapan müteahhitler de 3. köprüyü yapan müteahhitlere de saldırdılar. Pes etmek yok Şimdi de Başbakanlık binasını durdurmaya çalışıyorlar. Bu yargı mensuplarına karşıyım. Bunlar montaj işini iyi öğrendiler. Meclis'te Anayasal suç olmasına rağmen oralarda yaptıkları montajı dinletiyorlar. Ey Kılıçdaroğlu senden siyasetçi olmaz. Senden olsa olsa İstanbul tahta kalede kasetçi olur. Pensilvanya ile birlikte yürüttükleri 17 Aralık'ta hesapları tutmadı. 25 Aralık dediler yine tutmadı" diye konuştu. Malatyalılara seslenen Başbakan Erdoğan, "Çocuklarınızı cemaate ait dershane ve okullardan çekin" çağrısında bulundu. Dershaneler yerine hafta sonu okullarda çocuklara takviye kur verileceğini söyleyen Erdoğan, şunları ekledi: "Düşman bir ülkeyi işgal etmek istiyorsa önce otoyollarından, hava yollarından, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan, Başbakanından bakanlarından başlar. Saldırdılar, şimdi de utanmadan Marmaray'dan geçiyorlar. Devletin tepesine saldırdılar. Halk Bankası'na, Ziraat Bankası'na saldırdılar. Çözüm sürecine saldırdılar. olaylarına samimi niyetle geldik oraya dediler. Orada 12 ağaç sökülmüş başka yere nakledilmiş. Bunlar samimiyetle eylem yapıyoruz diyor. AK Parti'nin 12 yıllık iktidarında 3 milyar fidan diktik. bunların çevrecilikle ilgisi yok terör örgütleri ile birlikte çalışıyorlar." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581127.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581127.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b1de738434800a8edcbd6e6c709596356c75ba7a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581127.txt @@ -0,0 +1 @@ +ABD savaş gemisi Karadeniz'e gidiyor. Montrö Antlaşması gereği, Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemilerinin, Boğazlardan geçmek için 15 gün önceden izin alması gerekiyor. ABD Donanması yaptığı açıklamada, USS Truxtun için, Romanya ile yapılacak "rutin bir tatbikat için", Karadeniz'e gittiğini bildirdi. USS Truxtun için, Montrö antlaşması ... Rusya ile NATO arasındaki Kırım gerginliğinin üst düzeye vardığı bu dönemde, ABD donanmasının önemli savaş gemilerinden, güdümlü füze destroyeri USS Truxtun'un Karadeniz'e doğru yol almakta olduğu açıklandı. Montrö Antlaşması gereği, Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemilerinin, Boğazlardan geçmek için 15 gün önceden izin alması gerekiyor. ABD Donanması yaptığı açıklamada, USS Truxtun için, Romanya ile yapılacak "rutin bir tatbikat için", Karadeniz'e gittiğini bildirdi. USS Truxtun için, Montrö antlaşması gereği, 15 gün önceden gerekli iznin alındığı da vurgulandı. Açıklamada, USS Truxtun için gerekli iznin, "Kırım krizi çıkmadan alındığı" da vurgulandı. 300 kişilik mürettebatı bulunan USS Truxtun'un, dün Yunanistan'dan yola çıktığı da belirtildi. 21 GÜN KALABİLİR USS Truxtun, yine Montrö gereği, Boğazları geçerek ,Karadeniz'e girdiği andan itibaren 21 gün bu denizde seyredebilecek. 21 gün sonunda ise, Karadeniz'i terk etmesi gerekiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581129.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581129.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9b78eede5de46809f42568c5026d6b7ad0620965 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581129.txt @@ -0,0 +1 @@ +Avukatından flaş Başbuğ açıklaması!. Avukat Sezer: "Özel yetkili mahkemelerin görevlerine son veren kanunun Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanması sonucu bu mahkemenin ne karar vereceğini yarın göreceğiz. Bu akşam bir karar vereceklerini düşünmüyorum. Kendileri bu şekilde haber gönderdiler" Anayasa Mahkemesi'nin, "kişi hürriyeti ve güvenliği" ... İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer: Başbuğ'un tahliye başvurusuna ilişkin henüz verilmiş bir karar yok. Bu gece bir karar verileceğini düşünmüyorum. Avukat Sezer: "Özel yetkili mahkemelerin görevlerine son veren kanunun Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanması sonucu bu mahkemenin ne karar vereceğini yarın göreceğiz. Bu akşam bir karar vereceklerini düşünmüyorum. Kendileri bu şekilde haber gönderdiler" Anayasa Mahkemesi'nin, "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine karar verdiği eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, tahliye taleplerine ilişkin, "Şu an itibariyle verilmiş bir karar yok" dedi. Avukat Sezer, Silivri'de bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 'nden, İlker Başbuğ'un tahliye talebine ilişkin bilgi aldı. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Sezer, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularına ilişkin vermiş olduğu hak ihlaline dair karar ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebini içerir dilekçelerini sunduklarını ve mahkemeden tahliye talep ettiklerini söyledi. Avukat Sezer, "Şu an itibariyle verilmiş bir karar yok. Özel yetkili mahkemelerin görevlerine son veren kanunun Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanması sonucu bu mahkemenin ne karar vereceğini yarın göreceğiz. Bu akşam bir karar vereceklerini düşünmüyorum. Kendileri bu şekilde haber gönderdiler. Ben bu şekilde aldığım bilgiyi sizlerle paylaşıyorum" diye konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581130.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581130.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..76fa53fb8c9ccc6503b10ab09728697cd30ecaaa --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581130.txt @@ -0,0 +1 @@ +Barış Güler'in evindeki paranın sırrı. Tanığın adı Behçet Yaşar. Yaşar, evde bulunan ve el konulan 1 milyon 500 bin lira için 'Evini satın aldım, paraları ben verdim' dedi. Yaşar, ev satış sözleşmesini de delil olarak savcıya verdi. El Cezire Türk'ün haberine göre 17 Aralık soruşturmasını ... İçişleri eski bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in evinde bulunan paralar için dinlenen tanık "O parayı ben verdim" dedi. Ancak dinlenen tanık Behçet Yaşar'ın, Barış Güler ile hazır beton şirketinde eski ortak oldukları belirlendi. Tanığın adı Behçet Yaşar. Yaşar, evde bulunan ve el konulan 1 milyon 500 bin lira için 'Evini satın aldım, paraları ben verdim' dedi. Yaşar, ev satış sözleşmesini de delil olarak savcıya verdi. El Cezire Türk'ün haberine göre 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcıya ifade veren Behçet Yaşar'ın, Barış Güler ile geçmişte ortaklık ilişkisi olduğunu, Güler'in İstanbul Bahçeşehir'deki villasını satın aldığını söylediği öğrenildi. Savcılık ifadesinde ev için Barış Güler ile 1 milyon 650 bin liraya anlaştıklarını söyleyen Yaşar, ifadesinde "Ancak önce 450 bin sonra da 1 milyon verdim. Bu paranın 1 milyon 270 bin TL'si ile evin üzerindeki ipoteği kaldırması gerekiyor. Bu kaldırıldığında yapılan anlaşma gereği 200 bin TL alarak satış işlemi gerçekleşecekti. Ancak işlem bitmeden operasyon yapıldı." dedi. Satış sözleşmesi savcılıkta Barış Güler ile operasyondan önce ev satışı için aralarında sözleşme imzaladıklarını belirten Yaşar'ın, düzenlenen ıslak imzalı sözleşmeyi de savcılığa sunduğu öğrenildi. Al Jazeera satış sözleşmesini görmek istedi. Ancak Barış Güler'in avukatı hazırlık soruşturmasının gizliliğini gerekçe göstererek belgeyi paylaşmadı. Savcı dinlemedi Behçet Yaşar, aslında operasyondan sonra da evi satın aldığını söylemiş ve Barış Güler'in avukatları aracılığıyla tanıklık yapma isteğini iletmişti. Savcı , bu dosya ile ilgili sanık avukatlarından gelen tüm taleplere olumsuz yanıt vermişti. Kara, elindeki mevcut delillerin yeterli olduğunu ve tanık dinlemeye gerek olmadığını belirterek talepleri reddetmişti. Yeni Savcı tanık olarak dinledi Kara'nın soruşturmadan alınmasından sonra dosyaya bakmaya başlayan Savcı Ekrem Aydıner, sanıkların tanık dinletme taleplerini değerlendirdi. Ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan'ın gösterdikleri de dahil tanıkları dinlemeye karar verdi. Behçet Yaşar da bu kapsamda dinledi. Barış Güler'in avukatlarıyla birlikte pazartesi İstanbul Adliyesi'ne gelen Behçet Yaşar, 45 dakika boyunca savcının sorularını yanıtadı. Savcılık paranın kaynağına karar verecek Behçet Yaşar'ın ifadesi artık resmi olarak dosyaya girdi. Savcılık, aramalarda bulunan paranın kaynağının 'ev satışı mı?' yoksa 'Reza Sarraf'tan alınan rüşvet mi?' olduğuna önümüzdeki günlerde karar verilecek. Karara göre halen adli emanette tutulan paranın da akıbeti belli olacak. Muammer Güler 'paralar ev satışından' demişti Eski içişleri bakanı Muammer Güler operasyonla ilgili yaptığı ilk açıklamada "O paralar oğlumun Bahçeşehir'deki villasının satışından elde edilen paradır. Bütün belgeler de mahkemede ibraz edilmiştir. Satış sırasında ipotek sorunu doğmuş. Dolayısıyla paranın bankaya konulması halinde kaynağının gösterilmesi mümkün değil. O nedenle 1 milyon 200 bin dolarlık ipoteğin çözülmesi için beklemişler." diye paranın rüşvet parası olmadığını söylemişti. Barış Güler tahliye edildi 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan Barış Güler, Kaan Çağlayan ve Rıza Sarraf da 28 Şubat'ta tahliye edildi. Mahkeme tahliye gerekçesinde; atılı suçların lehlerine değişme ihtimâli, konumları gereği kaçma ve delilleri karartma ihtimallerinin olmaması, sabit ikametgah sahibi olmaları ve delillerin toplanması yeraldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581134.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581134.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..97c4a4a189ae2e75330b6982833a1d0499090be3 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581134.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbuğ'un avukatından ilk açıklama. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılaması sırasında bireysel özgürlüğü ve haklarının ihlal edildiğine yönünde hüküm vermesinin ardından, Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, müvekkilinin tahliyesi için dilekçe verdi. Silivri Cezaevi'ne gelen İlkay Sezer, "Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurumuza ... Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker'in avukatı tahliye dilekçesini verirken bir açıklama yaptı. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un yargılaması sırasında bireysel özgürlüğü ve haklarının ihlal edildiğine yönünde hüküm vermesinin ardından, Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, müvekkilinin tahliyesi için dilekçe verdi. Silivri Cezaevi'ne gelen İlkay Sezer, "Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurumuza yönelik biraz önce elimize ulaşan kararı, sadece müvekkilimiz açısından değil, benzer şekilde hakkı ihlal edilen bu şekilde gerekçesiz kararlarla cezaevinde tutulan pek çok masum insan için de uygulanması gerek, Bu hak ihlali yapıldığını gösteren önemli bir karar. "dedi. İlkay Sezer, kararın emsal olmasını dileyen Sezer, Başbuğ'un tahliyesi için mahkemeye dilekçe sunacağını söyledi. Sezer, "Kanaatimizce böyle bir dilekçe vermeye gerek yok. Çünkü, bireysel başvurumuzda Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlalini tespit etmekle beraber, bu kararın bir örneğinin de mahkemeye de gönderilmesini talep etmiştik. Bu talebimizde kabul edilmiş ve bu ihlalin ortadan kaldırılması gerekiyor şu saatten sonra. Bugün ayın 6'sı, yani Sayın Başbuğ'un tutukluluğunun üzerinden 26 ay geçmiş durumda. Çok ciddi bir süre ancak Sayın Başbuğ'dan çok daha uzun süredir tutuklu bulunan ve benzer şekilde suçsuz yere bu dosyalardan dolayı tutulan insanlar var. Ben onların da bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını diliyorum. Bu hukuken incelenecek bir karar. Derhal müvekkilimin tahliye edilmesi noktasında bir karar verilmesi gerektiğine inanıyorum." şeklinde konuştu. Sezer, Başbuğ'un haksız yere tutulduğunu belirten bir dilekçe verdiğini söyleyerek, şöyle davam etti: "Maalesef bu mahkeme bugüne kadar hep yaptığı gibi aynı gün karar verilmesine yer olmadığına göre karar verdi. Ben bu karara hukuku ve kanundaki maddeleri göstererek açık bir şekilde itiraz etmiştim. Ben bugün Anayasa Mahkemesi'nin kararı, bizim dilekçelerimiz, bugüne kadar ki beyanlarımız dikkate alınarak haksızlığın derhal giderilmesini bekliyorum." Başbuğ'un Anayasa Mahkemesi'nin kararını önemli bulduğunu söyleyen Sezer, "Sonucu bekeyeceğiz." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581136.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581136.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..21a1dec828c12edff944ca01c2655ba0d0366577 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581136.txt @@ -0,0 +1 @@ +20 bin hesapta 100 milyar dolar var!. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ( OECD) ve uluslararası verilere göre İsviçre başta olmak üzere Lüksemburg, Belçika, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde Türklere ait 20 bini aşkın hesapta 100 milyar doların bulunduğunu belirterek, "2009 yılında ... CHP'li Atilla Kart, Türklerin İsviçre ve bazı Avrupa ülkelerindeki yaklaşık 20 bin hesabında 100 milyar doları olduğunu iddia etti CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ( OECD) ve uluslararası verilere göre İsviçre başta olmak üzere Lüksemburg, Belçika, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde Türklere ait 20 bini aşkın hesapta 100 milyar doların bulunduğunu belirterek, "2009 yılında İsviçre'de bulunan paraların Türkiye 'ye getirilmesi için yasal anlamda çalışmalar yapıldı, ancak aradan geçen 4-5 yıla rağmen bu çalışmaların sonuçlandırılamadı ve çalışmalar kadükleştirildi" dedi. Kart, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Hükümetin İsviçre'deki banka hesaplarından kişisel olarak ve siyaseten endişe duyduğu belirten Kart, Wikileaks belgelerine göre, ABD Büyükelçisi Eric Edelman ile Başbakan arasında İsviçre'deki sırdaş hesaplarla ilgili görüşmeler yapıldığını öne sürerek, "Görüşmeler sonucunda Türkiye'nin dış politikası, ABD çıkarları doğrultusunda yönlendirecek mutabakatların sağlandığını, bu durumun Wikileaks belgelerine yansıdığını daha önceden de dile getirdik" dedi. Kart, "Wikileaks belgeleri The Times ve Türkiye'deki bir bölüm medyada Başbakan Erdoğan 'ın İsviçre'deki bankalarda milyar dolarlar seviyesinde gizli hesaplarının bulunduğu ısrarla ifade edilmesine rağmen, Başbakan Erdoğan bu yayın organları hakkında neden yasal yollara başvurmamaktadır. Ya da İsviçre mercilerinden bu yönde resmi belge alma girişiminde neden bulunmamaktadır?" diye Erdoğan ve hükümete soru yöneltti. Gazetecilerin 4 eski bakanla ilgili fezlekeleri hatırlatması üzerine Kart, "Meclis Başkanı fezlekeleri geciktirdi. Meclis Başkanlığı'nın bu fezlekeleri 3-4 gün kayda almayarak bu anlamda görevini kötüye kullandığı görülmektedir. Bu anlamda Meclis Başkanı ile birlikte ilgili birimler de kanunsuz emir ve talimat yoluyla bu suçlara iştirak etmişlerdir. Grubumuz Meclis Başkanı'na fezlekeleri incelemek için başvuruda bulundu. Adalet Bakanlığı aşamasında bu fezlekelerin içeriğine müdahale edildiğini bulgular gösteriyor" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581137.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581137.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ede8bcbd599c58c128621d0bf3f05d865d894ff --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581137.txt @@ -0,0 +1 @@ +Özkan'ın avukatı da başvurdu. Anayasa Mahkemesi'nin(AYM) Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a tahliye yolunu açan kararının ardından Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Tuncay Özkan ile Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının sahibi Durmuş Ali Özoğlu'nun avukatı Ali Riza Dizdar, mahkemeye başvurarak müvekkillerinin tahliyesini ... Özkan ve Özoğlu'nun avukatı tahliye talep etti... Anayasa Mahkemesi'nin(AYM) Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a tahliye yolunu açan kararının ardından Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Tuncay Özkan ile Toplumsal Dönüşüm Yayınlarının sahibi Durmuş Ali Özoğlu'nun avukatı Ali Riza Dizdar, mahkemeye başvurarak müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Dizdar, Ergenekon davasını görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ hakkında verdiği karar ile Yargıtay 10'uncu Ceza Dairesi'nin uzun tutukluluğa ilişkin daha önce vermiş olduğu bir kararını emsal gösterdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581170.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581170.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..baba0f0ba0881785ff6f022602d4a3a973414573 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581170.txt @@ -0,0 +1 @@ +Süper Loto 6 Mart 2014 çekilişi. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, Süper Loto 6 Mart 2014 çekilişi, 333. haftanın kazandıran numaraları 1, 20, 43, 49, 51 ve 53 olarak belirlendi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581172.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581172.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..946f3be4d41923c2741c23a4bf32ee8bd8bf3569 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581172.txt @@ -0,0 +1 @@ +Turhan Çömez Halk Arenası'nda.   Yolsuzluklarla mücadele eden, bir bakan çocuğunun 5 milyon dolar rüşvet teklifini Başbakan Tayyip Erdoğan'a bildirdikten sonra hayatı değişen ve Ergenekon Davası'na dahil edilip müebbet hapsi istenen eski AKP Milletvekili Dr. Turhan Çömez suskunluğunu bozdu, ilk kez usta gazeteci Uğur ... SÖZCÜ yazarı usta gazeteci Uğur Dündar'dan yılın gazetecilik olayı. Türkiye bu söyleşiyi konuşacak Yolsuzluklarla mücadele eden, bir bakan çocuğunun 5 milyon dolar rüşvet teklifini Başbakan Tayyip Erdoğan'a bildirdikten sonra hayatı değişen ve Ergenekon Davası'na dahil edilip müebbet hapsi istenen eski AKP Milletvekili Dr. Turhan Çömez suskunluğunu bozdu, ilk kez usta gazeteci Uğur Dündar'a konuştu. Turhan Çömez iktidarda yaşananlardan, başına gelen olaylara ve Londra'daki yaşamına kadar birçok önemli konuda çok çarpıcı açıklamalar yaptı \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581178.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581178.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..833aa509e55bb37f7909c27cd2ff42e7988d1b7f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581178.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan, Demirören'i ağlattı!. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmelerini internete sızdırmalarıyla ünlenen twitter'daki 'Başçalan' hesabı bugün bir ses kaydı daha yayımladı. Namık Durukan'ın Milliyet Gazetesi'nde manşete taşınan 'İmralı Zabıtları' başlıklı haberinin ardından Başbakan Erdoğan, mitinglerde ve açılışlarda ... Milliyet Gazetesi'nde Öcalan-BDP görüşme tutanaklarının 'İmralı zabıtları' manşetiyle haberleştirilmesinin ardından Başbakan Erdoğan'ın Erdoğan Demirören ile yaptığı konuşma internete sızdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmelerini internete sızdırmalarıyla ünlenen twitter'daki 'Başçalan' hesabı bugün bir ses kaydı daha yayımladı. Namık Durukan'ın Milliyet Gazetesi'nde manşete taşınan 'İmralı Zabıtları' başlıklı haberinin ardından Başbakan Erdoğan, mitinglerde ve açılışlarda sürekli olarak Milliyet gazetesini, gazetenin yayın yönetmeni Derya Sazak'ı ve haberin muhabiri Namık Durukan'ı 'batsız sizin gazeteciliğiniz' sözleriyle eleştirmişti. Başçalan hesabının son sızdırdığı görüşmede ise Başbakan Erdoğan'ın Milliyet-Vatan grubunun patronu Erdoğan Demirören'i ağlatana kadar azarladığı iddia ediliyor. Demirören'in 'Üzdüm mü seni patron?' sorusuna Erdoğan, 'Duman ettiniz her tarafı, rezil ettiniz.' diye cevap veriyor. Görüşme boyunca Milliyet Gazetesi'nin eski genel yayın yönetmeni Derya Sazak ve haberin muhabiri Namık Durukan'a 'adi', 'namussuz', 'kepaze' gibi hakaretler eden Başbakan Erdoğan, Vatan ve Milliyet'ten kimseyi Başbakanlık uçağına almayacağını söylüyor. Bu konuşma üzerine Demirören Milliyet'in yayın yönetmeni Derya Sazak'ın işine son vermek zorunda kalıyor. Haberin muhabiri Namık Durukan ile ilgili Başbakan Erdoğan'ın, 'iyi niyetliyse kimin sızdırdığını söylesin, benim ekibimden biriyse gereğini yapalım, BDP'den biriyse yine söylesin yine gereğini yapalım' demesi de kayıtlarda dikkat çeken bir diğer nokta. Bunun üzerine Erdoğan Demirören Başbakan Erdoğan'a akşama kadar kimin sızdırdığı bilgisini kendisine ileteceğini söylüyor. Demirören, Başbakan Erdoğan'la görüşmesinin sonlarına doğru ise 'nasıl girdim bu işe ya, kim için' diyerek ağlamaya başlıyor. DEMİRÖREN: HAYATIMDA KİMSE BU KADAR AĞIR LAF ETMEDİ Gazeteci Doğan Akın'ın 12 Ağustos 2013 tarihinde T24 haber portalında yer alan yazısında, Erdoğan Demirören'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı bir telefon konuşmasının ardından "Hayatında hiç kimsenin kendisine bu kadar ağır laf etmediğini, telefonu kapattıktan sonra ağladığını" söylediğini öne sürmüştü. Akın, Demirören'in bu sözleri o sırada yanında olan Milliyet Gazetesinin eski Yayın Yönetmeni Derya Sazak'a da söylediğini, Başbakan'ın Demirören'e 'ağır sözler' söylemesine ise 'İmralı tutanakları' haberinden sonra Hasan Cemal'in gazetenin tutumunu savunan yazılar yazmasının yol açtığını belirtmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581179.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581179.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0598470c14fd4014b1dfac2e52601cadf384db4e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_6/2581179.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'dan Başbuğ açıklaması!. Başbakan Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararına ilişkin konuştu. "Kararı takip ediyoruz. Karar hayırlı olsun" diyen Erdoğan, "Sayın Başbuğ ile ilgili düşüncelerimi biliyorsunuz. Sürekli söylediğim şey tutuksuz yargılanma düşüncesiydi" diye konuştu. Erdoğan, "Yerel mahkemenin vereceği karar önemli. Cumhurbaşkanımızın da ÖYM'lerle ilgili kanunu ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ kararının ardından ilk kez konuştu. Başbakan Anayasa Mahkemesi'nin Başbuğ kararına ilişkin konuştu. "Kararı takip ediyoruz. Karar hayırlı olsun" diyen Erdoğan, "Sayın Başbuğ ile ilgili düşüncelerimi biliyorsunuz. Sürekli söylediğim şey tutuksuz yargılanma düşüncesiydi" diye konuştu. Erdoğan, "Yerel mahkemenin vereceği karar önemli. Cumhurbaşkanımızın da ÖYM'lerle ilgili kanunu onaylamış olması bu sürece bir farklılık getirtir mi getirmez mi onu tam bilemiyorum. Böyle bir şey olursa yeni kurulacak olan ağır cezalarda bunun değerlendirilmesi söz konusu olabilir. Tam teferruatlı bilemiyorum. Ben hayırlı olmasını diliyorum. Temennim budur" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581237.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581237.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..29c4ff2ab1059fa2be25f9ae44b0cd13c11d1659 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581237.txt @@ -0,0 +1 @@ +Obama'dan sert Ukrayna açıklaması. Obama, ani bir kararla Beyaz Saray'da Ukrayna ile ilgili açıklama yaptı. Obama, konuyla ilgili yeni yaptırımları bu sabah açıkladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Rusya'nın askeri müdahalesinden bu yana uluslararası toplumun, uluslararası kanunların ihlali anlamına gelen bu eylemi kınamaları ve Ukrayna ... ABD Başkanı Barack Obama, Kırım'da referandum düzenleme kararının Ukrayna anayasasının ve uluslararası kanunların ihlali olduğunu söyledi. Obama, ani bir kararla Beyaz Saray'da Ukrayna ile ilgili açıklama yaptı. Obama, konuyla ilgili yeni yaptırımları bu sabah açıkladıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Rusya'nın askeri müdahalesinden bu yana uluslararası toplumun, uluslararası kanunların ihlali anlamına gelen bu eylemi kınamaları ve Ukrayna hükümetini ve halkını desteklemeleri için harakete geçtik. Bu sabah, Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal etmekten veya Ukrayna halkının varlıklarını çalmaktan sorumlu kurum ve bireylere yönelik yaptırım getiren başkanlık emrini imzaladım. Benim talimatım doğrultusunda ABD Dışişleri Bakanlığı da bazı yetkililere ve belirli kişilere yönelik seyahat yasağı getirdi". Bu kararların, Rusya'nın ve Kırım'daki durumdan sorumlu olanların bedel ödemesini sağlamak için yürüttükleri çabaların devamı olduğunu ifade eden Obama, bu adımları Avrupalı müttefikleriyle yakın kordinasyon içinde attıklarını bildirdi. Obama, uluslararası toplumun bu önemli dönemde birlik içinde olduğunu görmekten memnuniyetini dile getirerek, "(Uluslararası toplumla) birlikte hareket edeceğimize ve Ukrayna halkı ve hükümetini destekleme ve uluslararası kanunların ihlaline karşı durmadaki kararlılığımızda birlik içinde olacağımıza yönelik güvenim tam" dedi. KONGRE'YE ÇAĞRI YAPTI ABD Başkanı Obama, Kırım'ın geleceğine yönelik referendum kararıyla ilgili olarak da, "Bu karar Ukrayna'nın anayasasını ve uluslararası kanunları ihlal olur. Ukrayna'nın geleceğine dair her türlü tartışmaya Ukrayna'nın meşru hükümeti de müdahil olmalıdır. 2014 yılında, demokratik liderleri aşarak sınırların yeniden çizildiği dönemlerin çok gerilerde kaldığı günlerdeyiz" diye konuştu. Hem Rusya'nın hem de Ukrayna halkının çıkarlarına saygı göstererek bu krizi çözmenin yollarının da bulunduğunu hatırlatan Obama, bunu da uluslararası gözlemcilerin Kırım dahil Ukrayna'ya gitmesinden ve uluslararası katılımla birlikte Ukrayna ile Rusya'nın doğrudan istişaresinden geçtiğini ifade etti. Obama, Rusya'nın Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı duyarak ve anlaşmalara uyarak Kırım'daki askeri üssünü hala muhafaza edebileceğini belirtirken, dünyanın da Ukrayna halkını seçimlere giderken destekleyeceğini bildirdi. Obama, "Eğer uluslararası kanunların bu ihlali devam ederse, ABD ile müttefiklerimiz ve uluslararası toplumun kararlılığı sabittir" dedi. Obama, bunun yanında Doğu Avrupa'daki müttefiklerinin güvenlik ve demokrasisine yönelik teyitleri noktasında adımlar attıklarını da bildirdi. Kongre'ye de çağrı yapan Obama, IMF'nin ve ABD'nin Ukrayna'ya yönelik yardımlarını desteklemelerini istedi. DIŞİŞLERİ: REFERANDUM ÇÖZÜME KATKI SAĞLAMAZ Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Kırım'daki referandum kararının krizin çözümü gayretlerine katkı sağlamayacağı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, bugün, 16 Mart 2014 tarihinde Kırım'ın statüsüyle ilgili bir referandum düzenleme kararı almıştır. Ukrayna'daki siyasi krizin, ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü temelinde, demokratik ilkeler çerçevesinde, uluslararası hukuka ve anlaşmalara uygun şekilde çözülmesi gerektiğini vurgulayageldik. Ayrıca, soydaşlarımız Kırım Tatarlarına da evsahipliği yapan Kırım Özerk Cumhuriyeti'ndeki koşulların özel bir hassasiyet taşıdığının altını çizerek, Kırım'da gerilimin düşürülmesi için ilgili tüm taraflara itidal ve sağduyu çağrısı yaptık. Bu anlayışla, sözkonusu referandum kararının, ülkedeki krizin çözümü gayretlerine katkı sağlamayacağına inanıyoruz. Kararı, Kırım'daki farklı gruplar arasında ciddi kırılmalara yol açabilecek, bölgede ve ötesinde olumsuz sonuçlar doğurabilecek, tehlikeli ve yanlış bir adım olarak değerlendiriyoruz. Ukrayna'daki siyasi krize, oldu bittilerle değil, yukarıda anılan temelde, uzlaşı ve diyalog yoluyla çözüm bulunabileceğini bu vesileyle bir kez daha anımsatmak istiyoruz." SİVASTOPOL DA RUSYA'YA BAĞLANMA KARARI ALDI Sivastopol Kent Konseyi düzenlediği olağanüstü oturumda Rusya Federasyonu şehirleri arasına katılma kararı aldığını kent konseyinin internet sitesinden yayınladı.Yapılan açıklamada, "Sivastopol Kent Konseyi, Sivastopol'un Rusya Federasyonu şehirleri arasına girmesine karar verdi" denildi.Rus haber ajansı Ria Novosti'de yer alan habere göre, Sivastopol Kent Konseyi ayrıca Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu'nun Rusya'ya bağlanmak için 16 Mart'ta yapılacak referandum kararını destekleme ve bu referanduma katılma kararı verdiği belirtildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581246.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581246.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..884e04cd5e7dbdf39eb4b22724f404f6fac13d62 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581246.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Alevi hakim' dedi mi demedi mi?. Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in sorularını yanıtlayan Eski Adalet Bakanı ve AKP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin internete sızan telefon görüşmeleriyle ilgili konuştu. Sadullah Ergin, "Yürüyen davalarla ilgili Başbakan'ın bilgi alması normaldir. GDO'li dediğim şey şudur. Bu görüşmede ... Başbakan Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'den farklı açıklamalar. Aykırı Sorular programında Enver Aysever'in sorularını yanıtlayan Eski Adalet Bakanı ve AKP Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sadullah Ergin internete sızan telefon görüşmeleriyle ilgili konuştu. Sadullah Ergin, "Yürüyen davalarla ilgili Başbakan'ın bilgi alması normaldir. GDO'li dediğim şey şudur. Bu görüşmede bir çok şey makaslanmıştır. Tamamını görme imkanı varsa orada ne olduğunu anlama imkanı mümkün. Orada başka bir olaya atıf var" diyerek ses kayıtlarındaki "Alevi Hakim" lafını ise olumsuz anlamda kullanmadığını söyledi. Ancak, Sadullah Ergin'in 'Alevi Hakim' sözünü söylediğini kabul etmesine rağmen, Başbakan Erdoğan katıldığı televizyon programında Sadullah Ergin'in "Alevi Hakim" sözünün montaj olduğunu söyleyerek  "Oradaki vatandaşları kışkırtma" amaçlı dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581251.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581251.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..eeca9836ff041c058bc33f3bbbcd31bfffec4796 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581251.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan: 'Facebook ve Youtube'u kapatabiliriz'. İşte Başbakan'ın konuşmalarından satır başları; MEYDAN TEPKİ KOYUYOR "Meydanlardaki coşkudan görüyorum ki paralel yapı meselesi halkı birbirine kenetlemiş. Bugün Malatya mitingimizde emniyet rakamlarına göre 100 bin kişi vardı. Daha paralel yapıya girmeden meydan tepkisini ortaya koyuyor. "30 MART'TA FOTOMONTAJI GÖRECEKLER" ... Seçime kısa bir zaman kala Başbakan Erdoğan ATV - A Haber ortak canlı yayınında soruları yanıtladı. İşte Başbakan'ın konuşmalarından satır başları; MEYDAN TEPKİ KOYUYOR "Meydanlardaki coşkudan görüyorum ki paralel yapı meselesi halkı birbirine kenetlemiş. Bugün Malatya mitingimizde emniyet rakamlarına göre 100 bin kişi vardı. Daha paralel yapıya girmeden meydan tepkisini ortaya koyuyor. "30 MART'TA FOTOMONTAJI GÖRECEKLER" Vatandaş enteresan sloganlar bulmuş, pankartlar çok farklı. Duygu ve tepki çok farklı. Muhalefet sürekli fotomontaj diyor. Bunların tekniği çok farklı. İnanmadıkları şeylere hemen fotomontaj diyorlar. 30 Mart'ta fotomontajı görecekler. CHP HIRÇINLANŞIYOR Kamuoyu araştırmalarında yeterli desteği göremeyince hırçınlaşmaya başlıyorlar. İstanbul'a belediye başkanı olacaksan, sadece CHP'lilerin belediye başkanı olmayacaksın. Umarım seçimlerde gerginlikler yaşamayız ve demokratik bir şekilde sandığa gideriz. Koç grubunun Kuzey Irak'ta da yatırımları var. Bu yatırımları sebebiyle bağlantıları var. Benle görüşmek için ağabey-kardeş geldiler. Yapacakları yatırımlar konusunda konuştuk. Kocaeli Yeniköy'de yapacakları yatırımdan bahsetti. Açılışını yapmak şahısımda teklifte bulundular. Doğan Medya Grubu paralel yapının sözcülüğü yapıyor. Anayasa ihlali oluyor, bunu savunuyorlar. Bu insanlara buyrun gelin sizinle konuşalım diyemem, benim yaradılışıma ters. "NEDEN HSYK'DAN BAŞLADIK?" Şu anda bir kısım yargı adil bir karar verecek durumda değil. O şekilde dizayn etmişler. Bunu düzene sokulması lazım. Neden HSYK'dan başladık? İsteyen istediği şekilde dinleme yapabiliyor. Yüzbinlerce insan dinlendi. Yargıda bir düzenlemenin yapılması şart. Bunun adımlarını atmadığımız sürece ulusal güvenliğimiz tehdit altındadır. Tehditten kurtarmak için ilk adımı attık. Bunların devamı niteliğindeki adımları da atacağız. Şu anda dinlenme riski olmadan konuşacak durumda değilim. Güvenli hat kullanmıyorum, artık normal telefondan konuşuyorum. 'Dinlerseniz dinleyin' diyorum. Ne dinlerseniz onu dinleyin diyorum. Bu işin rezilliği çıktı. Önemli adımlar attık, buraları temizleyeceğiz. Hesabını da soracağız. Ortaklarının içinde anamuhalefet de var, bizimle birlikte mücadele vermiyor. Bu dinlemeler adamı ipe götürür, öyle montaj var. İnsanları eşlerinden ayırır, aileyi bozar. FACEBOOK VE YOUTUBE KAPATILABİLİR Getirdiğimiz internet yasasına malum çevreler hemen itiraz etti. Yapabileceğimiz kadarını yaptık. O alanda da 30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var. bazıları Youtube ve Facebook'la ilgili bazı şeyler söylüyor. O konuda kararlılığımız var. Bu milleti Youtube'a Facebook'a yediremeyiz. Atılması gereken adım neyse biz bu adımı en kesin hatlarla atacağız. Kapatılmaları da dahil. YASADIŞI DİNLEMENİN ADRESİ TÜBİTAK Adalet Bakanı ile yaptığım konuşmada yine parça parça birleştirilmiş. Dinlenmemiz anayasaya aykırı. Bu medya onurlu olsa bunları yayınlamaz. Kim dinliyor? Paralel yapı... Bunu nereden dinliyor, aramaya gerek yok; TÜBİTAK." Ailem ve çocuklarımla ilgili iftiraları halen yapmaya devam ediyorlar. Benim evlatlarımın boğazından haram lokma geçmemiştir. Karar mekanizmalarından bunlar temizlenmelidir. Çözümlendikten sonra yargıya sevk edilecekler. Biz burada son çeteyi çökertinceye kadar mücadele edeceğiz. Bunlar cemmat falan değil, alt tabakalaarı cemaat. Bunlar örgüt. Son MGK'da da konuştuk, ulusal güvenliğimize tehdit olan yapılar karşısında hükümet önlem alır. ve Ergenekon davaları çok farklı. 'da çok hızlı gittiler. Ergenekon'da ise hala gerekçeli karar açıklanmadı. Bu manidardır. Gerekçe yazılmadığı için üst mahkemeye itiraz yapılamıyor. Başından beri temennim tutuksuz yargılanması şekilinde olmuştur. Bu mahkemelerde değil de Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ifade ettim. Seçimlerdeki hedefimiz, açık ara birinci çıkmak. Bir de en fazla büyükşehir belediyesini almayı hedefliyoruz. Bütün aday arkadaşlarım yoğun bir şekilde çalışıyor." BAŞBAKAN'I DİNLEMEK CASUSLUK SUÇU Şimdi anayasa seçimlerinde bunların tabi çok hırslı bir çalışması oldu ve bu çalışmalara yine biz iyi niyetle baktık. Seçimden sonra atamalar başlayınca orada bazı şeyler beni rahatsız etmeye başladı. Ben kişileri tek tek tanıyamam ki. Benim adalet bakanlığımdaki isimler tanıyacak - MİT müsteşarımız ile alakalı olan olayda rol alanları görünce dedik ki bu iş böyle olayacaj. 7 şubattan sonra yoğurdu üfleyerek yemeye başaladık. sadece bu konuda değil. bir çok bakanlıkta. - Başbakanı dinlemek casusluk suçudur. 1980 bu işin başlangıcıdır. 34 yıldır bu çark çalışıyor ve şu anda zirve yapmıştır. Bu zırvalık projesini başarılı bir şekilde uyguladılar. Bundan sonra bizim vatanımıza olan sevgmizi el birliği ile ortaya koymamız lazım. Bunlarda yalan meşrudur. iftira, fitne meşrudur. Bunlar dini cemaat değildir. Tamamen siyasi bir örgüttür. -Cemaatten büyük kopmalar var. OBAMA İLE 'GÜLEN' GÖRÜŞMESİ - Ben Sayın Obama ile de bu konuyu görüştüm ondan da umutluyum. "Ülkemdeki huzursuzluğun kaynağı oradadır ve sizden gerekeni bekliyorum" dedim. "Amerika'nın iç güvenliğini tehdit edenleri nasıl benden istiyorsanız bende sizden bu konuda yardım istiyorum dedim" ve o da olumlu baktı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581253.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581253.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..390ce2fb4284f9e993dec59870bc22e1722e487a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581253.txt @@ -0,0 +1 @@ +Motoru alev aldı. Onur Air'in İstanbul'dan gelen uçağı akşam saat 20.30 sıralarında Trabzon Havalimanı'na inişe geçti. Bu sırada bir motorundan alev çıkan uçak, inişini normal olarak tamamlayarak aprona park etti. DHMİ İtfaiye ekipleri de uçağın motorunda soğutma çalışması yaptı. Saat 21.30'da İstanbul'a dönmesi ... İstanbul-Trabzon seferini yapan Onur Air'e ait uçağın motoru iniş sırasında alev aldı, sorunsuz şekilde inişini tamamlayan uçak apronda bakıma alındı. Onur Air'in İstanbul'dan gelen uçağı akşam saat 20.30 sıralarında Trabzon Havalimanı'na inişe geçti. Bu sırada bir motorundan alev çıkan uçak, inişini normal olarak tamamlayarak aprona park etti. DHMİ İtfaiye ekipleri de uçağın motorunda soğutma çalışması yaptı. Saat 21.30'da İstanbul'a dönmesi gereken uçak bakıma alınırken, yolcuların başka bir uçakla gönderileceği öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581255.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581255.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4d7c306f203df5e98c44b8557a753e9b02046800 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581255.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Yüce Divan'da yargılanacak. Başbakan'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan "İmralı zabıtları" başlıklı haberi hazırlayanların kovulmasını istediği ve Demirören'in ağladığı ses kayıtları hakkında konuşan Sazak, "Bu nasıl bir gazetecilik. Bu nasıl bir siyaset. Ben başbakanın bu sözlerini dinlerken onun adına da utanıyorum. Ayıp bir şey" dedi. ... Başbakan Erdoğan ile Milliyet'in patronu Erdoğan Demirören arasında geçtiği öne sürülen konuşmalar gözleri dönemin Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Derya Sazak ve Hasan Cemal'e çevirdi. Başbakan'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan "İmralı zabıtları" başlıklı haberi hazırlayanların kovulmasını istediği ve Demirören'in ağladığı ses kayıtları hakkında konuşan Sazak, "Bu nasıl bir gazetecilik. Bu nasıl bir siyaset. Ben başbakanın bu sözlerini dinlerken onun adına da utanıyorum. Ayıp bir şey" dedi. Artı Bir televizyonunda Can Dündar'ın sorularını yanıtlayan Derya Sazak şunları söyledi: BÖYLE HAKARET OLMAZ "Aslında bir tarafı ile İmralı tutunakları yayımladığımız gün , Erdoğan'ın, Demirören'i uçaktan aradığını duymuştum. O da ertesi gün o da gelip hayatımda ilk defa dün ağladım demişti. Bu hakaretleri duymak, ayıp ve utanç verici. Biz ne yaptık ki? Bu notları yayınladık. Bunlar virgülüne kadar doğru çıktı. Bu nasıl bir gazetecilik. Bu nasıl bir siyaset. Ben başbakanın bu sözlerini dinlerken onun adına da utanıyorum. Ayıp bir şey. Hiç bir başbakan gerçekleri yazan gazetecilere böyle bir hakaretler yağdırmaz. BAŞBAKANLARA YAKIN OLDUM Geçen gün de Aydın Doğan hakkında mahkemede ceza aldırma yönünde müdahaleleri var. 9 aydır çalışmıyorum. Bu baskıların sonunda çalışmıyorum. Bunu öğrendiğimde sayın başbakana haber yolladım. 'Yaşı başı ileri, şekeri, var, ağladım diyor, ölümcül şeyler bunlar. Yarın ona bir şey olursa çıkar hepsini açıklarım' dedim. Böyle kan davası mantığı ile nasıl bu yapılır anlamıyorum. Bir yandan 2007 sonrasını hatırlayalım. Buna en büyük destek veren bizleriz. Toplumsal belleği felç ediyorlar. Ama gerçek yüzleri çıkıyor ortaya. Başbakanlara yakın oldum. Cumhurbaşkanlarına yakın oldum. Böyle bir şey görmedim. Burada dostane olmayan ağır bir düşmanlık var. Bunun neresi sabotaj. Bunda aykırı ne var ki? Umarım bu kayıtlar doğru değildir demek istiyorum." BAŞBAKAN SOLUĞU YÜCE DİVANDA ALACAK Konuyla ilgili gözlerin çevrildiği bir diğer isim olan Hasan Cemal ise Artı Bir televizyonunda Mirgün Cabas'ın sorularını yanıtladı. Cemal, Başbakan Erdoğan'ın Demirören'i azarlamasından ötürü "mesleğim adına utandım" derken konuşmasını "Türkiye bugünleri aşacak ama demokrasi kapıyı çaldığında hukuku hiçe sayan bir başbakan soluğu Yüce Divan'da alır" sözleriyle sürdürdü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581400.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581400.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9fd3b01bbbc2f6a86eed1fe275e5771cd0a463c9 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581400.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rıza Sarraf'ın yok artık dedirten ses kaydı. Ses kaydı Sarraf'ın rüşvet olarak iş yaptığı kişilere eskort kızlar sunduğunu ortaya koyuyor. Sarraf,  Yücel Özçil ile yaptığı konuşmada Özçil'e 'Ne yaptın organizasyonu' diye soruyor. Yücel Özçil de 'Organizasyon tamam Rıza bey, adamlara nasıl söyleyeceğiz' diye soruyor. Rıza Sarraf gelecek ... Yolsuzluk operasyonunun bir numaralı ismi Rıza Sarraf'ın internete düşen son ses kaydı dinleyenleri şoke etti. Ses kaydı Sarraf'ın rüşvet olarak iş yaptığı kişilere eskort kızlar sunduğunu ortaya koyuyor. Sarraf,  Yücel Özçil ile yaptığı konuşmada Özçil'e 'Ne yaptın organizasyonu' diye soruyor. Yücel Özçil de 'Organizasyon tamam Rıza bey, adamlara nasıl söyleyeceğiz' diye soruyor. Rıza Sarraf gelecek kişilerin kızlardan haberdar olduklarını söylüyor. Yücel Özçil  'Ben mi göndereceğim, gelip seçsinler değil mi?' diye soruyor.  Özçil'in ' Öyle bara koyacağım onları, böyle oturtacağım kızları onlar gelsin seçsin' demesi üzerine Sarraf, 'Yok, odalarına çıkararsın' diyor. En sonunda Sarraf, 'Ahmet beyle konuşursun böyle şeyleri' diyor. Sarraf sonra başka bir konuya geçiyor. 'Ayarlayabildin mi Arabı' diye soruyor. Özçil 'Ayarladım Rıza bey, Rıza bey rica ettim dedim. Nişanlanmış, evli değil. Binbeş yüz dolar vereceğim, daha fazla vereceğim dedim' diyor. Sarraf daha sonra kendisi için pazarlığa girişiyor.'2 bin ver yeterki onu mutlu etsin. Bana gelecek değil mi ama diyor. Bir konuş mesala. Şöyle birşey yapalım onu fix depozit. Yani sırf bana hizmet etsin' diyor. Akşam Etfelya diye bir mekana eskort kızları götrümeye karar veriyorlar. Yücel Özçil'in ikinci yaptığı görüşme ise  gelecek işadamlarının kimler oluğuna dair fikir veriyor. Yücel Özçil, Rıza Sarraf adına aradığı Vedat isimli bir kişiye masa rezervasyonu yaptırıyor. ve Sıkı sıkı uyarıyor 'Gelenlerin bir tanesi Dubai'de prensten sonra gelen adam' diyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581443.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581443.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..511c08ffb84f9b2a931677ac23a3f7d42f0590d4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581443.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbuğ'a tahliye kararı!. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin hak ve hürriyet ihlali olduğu yönündeki kararına uydu ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliyesine karar verdi. 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilen ve yaklaşık 26 aydır Silivri Cezaevi'nde bulunan Başbuğ'un önümüzdeki ... Mahkeme eski Genel kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliyesine karar verdi İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin hak ve hürriyet ihlali olduğu yönündeki kararına uydu ve eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliyesine karar verdi. 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilen ve yaklaşık 26 aydır Silivri Cezaevi'nde bulunan Başbuğ'un önümüzdeki saatlerde çıkması bekleniyor. BAŞBUĞ'UN TAHLİYE KARARININ GEREKÇESİ Başbuğ'un tahliye kararının gerekçesinde 'sabit ikamet sahibi oluşu, sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanıp davanın karara bağlanmış bulunması, tedbir niteliğindeki tutuklamadan beklenen gayenin elde edilmiş olması' deniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581511.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581511.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..94bee07265117d9186ff827829402b94a2f68dbe --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581511.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbuğ'u şaşırtan tesadüf. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ iki sene iki aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye oldu. Cezaevi çıkışı basına bir açıklama da yapan Başbuğ, "Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtı. Benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaktır. ... Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, cezaevi çıkışı ilginç bir tesadüfe de vurgu yaptı Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ iki sene iki aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden tahliye oldu. Cezaevi çıkışı basına bir açıklama da yapan Başbuğ, "Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtı. Benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaktır. Bu gerçekleşmez ise bugün benim serbest kalmam hürriyetimi kazanmamın hiçbir önemi ve anlamı olmaz." diye konuştu. 26. GENELKURMAY BAŞKANI'NA 26 AY Tam 26 aydır cezaevinde olduğunu hatırlatan Başbuğ, 26. Genelkurmay Başkanı olmasına vurgu yaparak "Cezaevi, 26 ay... Bu da tarihin garip cilvesi midir? 26. Genelkurmay Başkanı 26 ay... Enteresan." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581514.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581514.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a39515328504d3395d956f9b564fb33a49c98a93 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581514.txt @@ -0,0 +1 @@ +Hükümetten ilk açıklama. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili kararını olumlu karşıladığını belirterek, "Kararı çok doğru buluyorum, yerinde buluyorum. Kişisel hakların ihlali noktasında bir karar. Bu karar doğrudan belki tahliye öngörmüyor ama geniş itibariyle aldığımız zaman ... Başbakan Yardımcısı , Anayasa Mahkemesi'nin Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili kararını olumlu karşıladığını belirterek, "Kararı çok doğru buluyorum, yerinde buluyorum. Kişisel hakların ihlali noktasında bir karar. Bu karar doğrudan belki tahliye öngörmüyor ama geniş itibariyle aldığımız zaman belki tahliyenin de olabileceğini düşünebiliriz" dedi. Bolu'da düzenlenecek mitinge partililere seslenecek olan , ilk olarak Bolu Valiliği'ni ziyaret etti. Tarihi valilik binası önünde Bolu Valisi Ahmet Zahteroğulları tarafından karşılanan Arınç, valilik özel defterini imzaladı. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ ile ilgili kararı üzerine şunları söyledi: "Çok güncel bir olay. 12 Eylül 2010 referandumunda anayasa değişikliğine biz hepimiz 'Evet' dedik. Bu referandumun en önemli anayasa değişikliklerinden biri de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun açılmasıydı. Hayır diyenler ne düşündü merak ediyorum doğrusu? İyi ki bu madde anayasamıza girdi. Çünkü son zamanlarda verdikleri kararlar hem evrensel hukuk prensiplerine, hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına, hem de kendi temel yargımızın düşüncelerine uygun kararlar. Bazı milletvekili ve bürokratlar için verdiği kararlar da uzun tutukluluk süreleri ve adil yargılamadaki mevcudiyetlere dikkat çekilmiş. Bazı milletvekilleri de bu kararlarla tutuklu iken tahliye edilmişti. Biz bunları çok olumlu karşıladık. Olması gereken budur. Bugün de eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili olarak verilen kararın özetini okudum. Kararı çok doğru buluyorum, yerinde buluyorum. Ancak bunun diğer kararlarla tamamen örtüştüğünü söyleyemem. Bu da kişisel hakların ihlali noktasında bir karar. Bu karar doğrudan belki tahliye öngörmüyor ama geniş itibariyle aldığımız zaman belki tahliyenin de olabileceğini düşünebiliriz. Diğer kararlar doğrudan tahliyeye yönelikti ama bu kararın doğrudan tahliyeye yönelik olmadığını düşünüyorum. Çünkü kararı özetinde karar verilmiş olmasına rağmen, aradan 6-7 ay geçmiş olmasına rağmen, henüz o mahkemenin gerekçeli kararı yazmadığı noktasında gerçekten büyük bir eksiklik ve ayıptı." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581518.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581518.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ce90c64d334f3f19b689c6b5e35809be8ddee6ed --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_7/2581518.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Bu karar emsal olsun'. Tahliye kararı verilen İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, Çağlayan'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sezer, Başbuğ'un yaklaşık 3 saat sonra saat 20.30 civarında tahliye edileceğini söyledi. İlkay Sezer, şunları söyledi: Biraz önce arkadaşlarım bana 'gözümüz aydın' diyorlar. Ben içerdeki son masum insan ... Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ'un tahliyesine karar verildi. Başbuğ'un avukatı açıklama yaptı. Tahliye kararı verilen İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, Çağlayan'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sezer, Başbuğ'un yaklaşık 3 saat sonra saat 20.30 civarında tahliye edileceğini söyledi. İlkay Sezer, şunları söyledi: Biraz önce arkadaşlarım bana 'gözümüz aydın' diyorlar. Ben içerdeki son masum insan çıkana kadae tebrikleri kabul etmeyeceğim. 26 aydır süren bir hukuksuzluk dün AYM'nin kararıyla tespit edildi. Bugün de 20'nci Ağır Ceza'nın kararıyla şu an için ortadan kaldırıldı. Bu karar çok önemli. AYM kararı için de bunu söylemiştik. Maalesef 13'ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin yarattığı hukuksuzluğu ancak bu şekilde ortadan kaldırabildik. İçeride çok daha ciddi sağlık sorunlarıyla mağdur olmuş, mağdur edilmiş, insanlar var. Ümit ediyorum tez zamanda onların dosyaları, önce özgürlükleri iade edilmek suretiyle, sonra da beraat kararıyla çözülür. Ben TSK'ya komutanlık yapmış bir insanın bu şekilde mağdur edilebileceğini hayatım boyunca tahmin etmezdim. Ancak birileri çıktı, asılsız düzmece delillerle mağduriyetler yarattılar. Bu ülkeye acı çektirdiler. Ben bu kadarın emsal bir karar olmasını, benzer şekilde mağdur edilmiş insanları da bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını temenni ediyorum. Biraz önce AYM kararının gerekçeli kısmına da ulaştım. Bizim yüce divan'a ilişkin ilk günden beri söylediğimiz konunun da hukuken dikkate alınması gereken bir itiraz noktası olduğu 26 ay sonra ortaya kondu. Ben dün ortadan kaldırılan bu ÖYM'lerle mağdur edilmiş insanlara özgürlüklerinin iade edilmesini istiyorum. Sayın Başbuğ üç saat sonra Silivri cezaevi'nden çıkacak. Mahkeme çıkışında ne söylediyse, cezaevi çıkışında da bir şeyler söyleyeceğini tahmin ediyorum. İlk olarak eşine ilettim. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581536.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581536.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..35e59737b278c02a4e5505790a15e00101a3257c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581536.txt @@ -0,0 +1 @@ +Başbakan Erdoğan Başbuğ'u aradı. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Erdoğan Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde bulunduğu sırada, eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ'u telefonla arayarak geçmiş olsun dileğinde bulundu. Erdoğan'ın Başbuğ'a tahliyeden dolayı memnuniyetini dile getirdiği bilgisi edinildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581538.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581538.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..721f0243e8fa5b365830a4d0f05551d6009bf33a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581538.txt @@ -0,0 +1 @@ +Akılalmaz tehdit!. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal arasındaki 'para sıfırlama' konulu telefon görüşmesini internete sızdırmasıyla tanınan 'Başçalan' hesabı bir ses kaydı daha yayınladı. 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Selami Altınok arasında ... 'Başçalan' hesabı çok konuşulacak bir ses kaydını daha internete sızdırdı. Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal arasındaki 'para sıfırlama' konulu telefon görüşmesini internete sızdırmasıyla tanınan 'Başçalan' hesabı bir ses kaydı daha yayınladı. 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirilen Selami Altınok arasında geçtiği iddia edilen son ses kaydında Altınok, yolsuzluk soruşturması savcısı 'nın verdiği talimatı yerine getirmeyen İstanbul Emniyeti İstihbarat Müdürü'nü ifadeye çağırdığını Ala'ya bildiriyor ve ne yapması gerektiğini danışıyor. Görüşmenin yapıldığı tarihte henüz İçişleri Bakanlığı görevine getirilmeyen ve henüz Başbakanlık Müsteşarlığı görevinde bulunan Efkan Ala, yeni Emniyet Müdürü'nden İstihbarat Müdürü'nü kesinlikle ifadeye göndermemesini, gelen yazılı evrakı çöpe atmasını, Savcı'yı telefonla arayıp kendisini tanımadıklarını söylemesini istiyor. Altınok, adli görev olması nedeniyle polislerin zor durumda kalacağını söylemesi üzerine Ala, konunun hükümet meselesi olduğunu söylüyor. Savcıyı arayarak "seni alır buraya getiririz çete kurdunuz diye" ifadelerini kullanarak tehdit etmesini istiyor. Efkan Ala, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşeceğini söylüyor ve Emniyet Müdürü Altınok'un da Vali'yi ve Başsavcı'yı aramasını istiyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581540.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581540.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..35aef32b6d8d4de7b305aed9bca0407b2ae7175a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581540.txt @@ -0,0 +1 @@ +Nazlıcan Özkan: Hadi baba!. 5 yıl tutukluluk süresini tamamlayan sanıkların tahliyesine ilişkin talepler görüşülürken Tuncay Özkan'ın kızı Nazlıcan Özkan babasıyla bir resmini paylaşıp tweet attı. Nazlıcan Özkan, Twitter'dan 'Hadi baba...' yazdı ve şu kareyi paylaştı: \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581542.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581542.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a40209d5815771f8c42f5fdd2d6e8801bc67b499 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581542.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çakı atan taraftar yakalandı. Çaykur Rizespor taraftarlarının bulunduğu tribünden sahaya atılan cismin isabet etmesiyle sarı kırmızılı ekibin golcüsü milli futbolcu Burak Yılmaz'ın yüzünden yaralanması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında kamera görüntülerini incelemeye alan polis, Gökhan O.'nın cismi attığını tesbit etti. Gözaltına alınan ancak polisteki sorgusunda ... Çaykur Rizespor- Galatasaray karşılaşmasında Burak Yılmaz'a isabet eden cismi attığı iddia edilen 18 yaşındaki Gökhan O., gözaltına alındı. Çaykur Rizespor taraftarlarının bulunduğu tribünden sahaya atılan cismin isabet etmesiyle sarı kırmızılı ekibin golcüsü milli futbolcu Burak Yılmaz'ın yüzünden yaralanması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında kamera görüntülerini incelemeye alan polis, Gökhan O.'nın cismi attığını tesbit etti. Gözaltına alınan ancak polisteki sorgusunda iddiaları kabul etmeyen Gökhan O. hakkında çakmak atarak, 'basit yaralanmaya neden olmak' suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Adliyeye sevk edilen Gökhan O., savcılıkça ifadesi alındıktan sonra sonra serbest bırakıldı. Bu arada Rize İl Spor Güvenlik Kurulu Gökhan O. ya 1 yıl süreyle spor müsabakalarını izleme yasağı getirdi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581583.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581583.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..6899e3f4b8e32ad5ad5a188ca4355a45a2135895 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581583.txt @@ -0,0 +1 @@ +Halk otobüsüne saldırı. Olayda otobüse isabet eden kurşunlarla şoför boynundan ve göğsünde bir yolcu da ayak ve ellerinden yaralandı. Olay, saat 22.50 sıralarında merkez Akdeniz İlçesi'ne bağlı Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde meydana geldi. 34 yaşındaki İlhami Erdoğdu'nun kullandığı 33 H 077 plakalı ... MERSİN'de bir halk otobüsüne hareket halindeyken motosiklet üzerinde bulunan ve maske takan iki kişi tarafından ateş edildi. Olayda otobüse isabet eden kurşunlarla şoför boynundan ve göğsünde bir yolcu da ayak ve ellerinden yaralandı. Olay, saat 22.50 sıralarında merkez Akdeniz İlçesi'ne bağlı Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerinde meydana geldi. 34 yaşındaki İlhami Erdoğdu'nun kullandığı 33 H 077 plakalı Çevre Yolu Eğri Çam Halk Otobüsü'ne, hareket halindeyken, motosikletle yanına yaklaşan ve maske takan iki kişi ateş etti. Olayda otobüs şoförü Erdoğdu, boyun ve göğsünden, yolcu 29 yaşındaki Mahir Akdağ ise el ve ayaklarına isabet eden kurşunlarla yaralandı. Şoför, Erdoğdu ağır yaralı olmasına rağmen otobüsü kaza yapmadan durdurdu. Silahlı saldırı ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine ulaşan polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken yaralılardan sürücü Erdoğdu özel bir araçla, yolcu Akdağ ise ambulansla Toros Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayın ardından görgü şahitlerinin ifadelerine başvuran polis ekipleri, motosikletli saldırganların yakalanması için çevrede geniş çaplı arama çalışması başlatıldı. Arama yapan polis ekipleri Siteler Mahallesi Köprübaşı mevkiinde olayda kullanıldığı tahmin edilen yere atılmış bir tabanca ve şarjör ele geçirdi. Yaralılardan İlhami Erdoğdu'nun hayati tehlikesinin bulunduğu bildirilirken kaçan saldırganların yakalanması için geniş çaplı soruşturma başlatıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581616.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581616.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a0553cfc56a5836a1630f443d8b5050e72850448 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581616.txt @@ -0,0 +1 @@ +Erdoğan'ın sosyal medya tehdidi dünya gündemine. CPJ'den Erdoğan'a sosyal medya tepkisi Basın özgürlüğü ve gazeteci haklarının korunması konularında önde gelen kurumlardan biri olan Gazetecileri Koruma Komitesi'nden (Committee to Protect Journalists-CPJ), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sosyal paylaşım siteleri 'Facebook' ve 'Youtube'u, kapatma tehdidine tepki geldi. Erdoğan'ın, Facebook ... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sosyal paylaşım siteleri 'Facebook' ve 'Youtube'u, kapatma tehdidine dünyanın dört bir yanından tepki geldi. CPJ'den Erdoğan'a sosyal medya tepkisi Basın özgürlüğü ve gazeteci haklarının korunması konularında önde gelen kurumlardan biri olan Gazetecileri Koruma Komitesi'nden (Committee to Protect Journalists-CPJ), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sosyal paylaşım siteleri 'Facebook' ve 'Youtube'u, kapatma tehdidine tepki geldi. Erdoğan'ın, Facebook ve Youtube sitelerine erişimi Türkiye'de yasaklamaya yönelik sözlerinden kaygı duyduğunu belirten CPJ, "bu paylaşım sitelerinin toplum üzerinde olumsuz etki yarattığı" yönündeki söylemlerinden kaygı duyduğunu belirtti. CPJ yaptığı açıklamada, 'Başbakan Erdoğan ve hükümetine sansürü durdurma, bilginin akışını önlemek için sansürle tehdit etmeyi durdurma çağırısında bulunuyoruz' dedi. CPJ, sosyal medyanın Erdoğan'ın iddia ettiği gibi toplum üzerinde olumsuz etki yaratmadığını belirtti. Başbakan Erdoğan'ın, Facebook ve Youtube'a uygulanması öngörülen yasakları, internet ortamından sızdırılan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, gazete ve televizyonların yayınlarına müdahale etme girişimleri ardından gelmesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan CPJ, Erdoğan hükümeti döneminde Türkiye'nin en çok gazeteciyi hapse atan ülke olduğunu da vurguladı. DÜNYA BASINI: "ERDOĞAN SOSYAL MEDYAYI YASAKLAMAKLA TEHDİT EDİYOR" İngiliz Guardian gazetesi, Erdoğan'ın kendisi ile oğlu arasında olduğu iddia edilen telefon kayıtlarının internere sızdırılmasının ardından 30 Mart'taki seçimlerden sonra Facebook ve YouTube'u yasaklayabileceğini yazdı. Erdoğan'ın sosyal medyanın başta Fethullah Gülen olmak üzere siyasi düşmanlarınca kötüye kullanıldığını savunduğunu yazan gazete, Erdoğan'ın söz konusu telefon kayıtlarının hükümete düşürmeye ve kendini gözden düşürmeye yönelik olduğu açıklamalarını aktardı. BBC televizyonu, "Erdoğan Facebook ve Youtube'u kapatmakla tehdit ediyor "başlığını kullandığı haberinde kendine karşı olanların sosyal medyayı kullanması dolayısıyla hükümetin Facebok ve Youtube'u kapatabileceğini söylediğini aktardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "böyle bir şeyin söz konusu olamayacağı" sözlerine dikkat çeken BBC, Başbakan ATV kanalındaki programda "bu milleti Facebook ve Youtube'un insafına bırakmayacağız. En güçlü şekilde gereken adımları atacağız" açıklamalarına yer verdi. "Türkiye sosyal medya sitelerini kapatmakla tehdit ediyor" başlığıyla duyurduğu haberinde,'Türkiye'nin güç durumdaki Başbakan'ı giderek sarmallaşan yolsuzluk skandalına hız veren online sızıntıların ardından Youtube ve Facebook'u kapatabilir uyarısı yaptı' ifadelerini kullandı. Gazete, Başbakan'ın hali hazırda AB üyesi Türkiye'de hem ülke içinde hem de yurt dışında eleştriler doğuran internet kısıtlamaları yaptığına işaret etti. WALL STREET JOURNAL: ERDOĞAN GOOGLE'I ZİYARET ETMİŞTİ Amerikan Wall Street Journal gazetesi de Başbakan Erdoğan'ın daha 8 ay önce Google'ın merkezindeki Silikon Vadisi'nde Google glass denediğini, şirketin sürücüsüz araçlarına bindiğini ve hükümetinin şirketin teknolojik yeniliklerine benzer çalışmalar yapacağını açıkladığını ancak perşembe akşamı katıldığı programda, Google'ın önemli şirketlerinden Youtube ve sosyal medya sitesi Facebook'u rakipleri tarafından kötüye kullanıldığı için kapatabileceğini söylediği yorumunu yaptı. Twitter'de 4.1 milyon takipçisini olduğuna dikkat çeken gazete, Türkiye'de çok derine nüfus eden sosyal medya sitelerinin yasaklanmasının güç olabileceğini yazarak Amerika temelli araştırma şirketi Pew Research Center'ın şubat ayındaki raporuna göre Türkiye'deki 30 milyon internet kullanıcısının sosyal medya kullandığını belirterek bu sayının büyümekte olan ülkeler arasında en yüksek oranlardan biri olduğunu aktardı. ERDOĞAN'IN SÖZLERİ ABD'Yİ KAYGILANDIRDI Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'gerekirse Facebook ve Youtube'u kapatırız' sözleri ABD tarafından kaygı ile karşılandı. ABD Dışişleri Bakanı Jen Psaki, gündelik basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Mart seçimlerinden sonra sosyal medya siteleri Youtube ve Facebook'un kapatılabileceğine ilişkin sözleri dolayısıyla kaygı duyduklarını açıkladı. Türkiye'nin ifade özgürlüğüne saygı duyulmasına yönelik sözlerini yerine getirip, sürdürmesini beklediklerini belirten Jen Psaki,, "Özgür ve bağımsız medyanın açık toplum ve hesap sorulabilir bir hükümetin vazgeçilmez kurumları olmaları gerekir. Bütün demokrasilerin, değişik seslerin yükselmesi, basının özgür olması ve kısıtlanmaması ile ilerleyip güç kazandığına inanıyoruz' diye konuştu \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581619.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581619.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..453e6802959b38e327c8e045c9181038853d104e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581619.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kılıçdaroğlu yılın kadınını seçti!. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaşamını yitiren Gezi eylemcilerinin annelerini, Uludere ve Reyhanlı'nın kadınlarını, açlıktan ölen Kübra bebek, soğuktan donan Ayaz bebek ve cesedi çuval içinde babasının sırtında taşınan Muharrem'in annesini yılın kadını ilan etti. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, kadın ile erkeği ... Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, o isimleri yılın kadını ilan etti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yaşamını yitiren eylemcilerinin annelerini, Uludere ve Reyhanlı'nın kadınlarını, açlıktan ölen Kübra bebek, soğuktan donan Ayaz bebek ve cesedi çuval içinde babasının sırtında taşınan Muharrem'in annesini yılın kadını ilan etti. Genel Başkan , kadın ile erkeği eşit görmeyen, Irak'taki Müslüman kadınların ırzına geçen işgalci askerlere başarılar dileyen RTErdoğan'ın kadınlar günü kutlamalarından uzak durmasını ve 'de yiğit evlatlarını yitiren ama acılarını yüreklerine gömerek "Emri ben verdim" diyen Erdoğan'dan hesap sormak için ön saflarda mücadele eden analarla,evlatları eşleri kardeşleri katledilen Uludereli Reyhanlılı kadınları, açlıktan ölen Kübra, soğuktan donan Ayaz ve cesedi babasının sırtında çuval içinde taşınan Muharrem bebeğin anası ile bugüne kadar ağlattığı , zulmettiği tüm analardan özür dilemeye çağırdı. Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Bu Kadınlar Günü'nde söz veriyorum. Halkın iktidarının kurucusu olacak kadınlar gelecek kadınlar günlerinde evlat acısı yaşamayacaklar. Dün olduğu gibi bugün de yarın da CHP'yi hep yanlarında bulacaklar." dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581623.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581623.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..db4c602feb1a112cf845488140ffe481917caa22 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581623.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir için OHAL kararı!. İzmir'in Konak ve Çiğli ilçelerinde polise 4 Nisan'a kadar 24 saat boyunca her türlü arama yapma yetkisi verildiği ortaya çıktı. Radikal Gazetesi'nden Fatih Yağmur'un haberine göre, İzmir'in Çiğli İlçesi için verilen kararda her türlü umuma açık yer ve çevrelerde üst ... Ankara ve İstanbul'da olduğu gibi İzmir için de OHAL anlamına gelebilecek bir karar verildiği ortaya çıktı. İzmir'in Konak ve Çiğli ilçelerinde polise 4 Nisan'a kadar 24 saat boyunca her türlü arama yapma yetkisi verildiği ortaya çıktı. Radikal Gazetesi'nden Fatih Yağmur'un haberine göre, İzmir'in Çiğli İlçesi için verilen kararda her türlü umuma açık yer ve çevrelerde üst araması, araç araması ve özel eşyalar da dahil arama yapılması için karar verildiği ortaya çıktı. Çiğli Kaymakamı Mustafa Arı tarafından verilen arama kararında alışveriş merkezleri, terminaller ve yollar gibi her alanda arama yapılması açıkça ifade ediliyor. 11 ŞUBAT'TAN 5 NİSAN'A KADAR Verilen kararda Çiğli İlçesi için, "11 Şubat 2014 Salı Günü Saat 08.00'den 5 Nisan 2014 Saat 08.00'e kadar arama kararının geçerli olduğu belirtildi. İzmir 22. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği arama kararının gerekçesi olarak ise PKK'nin eylemlerini arttıracağı istihbaratlarının olduğu gösterildi. İzmir Konak için verilen arama kararında ise 4-9 Mart tarihleri arasında arama kararının geçerli olduğu belirtildi. Arama kararında kişilerin özel kağıtlarının ve eşyalarının da aranması ifadesinin yer alması dikkat çekti. Bu kararın gerekçesinde ise Taksim olaylarının engellenmesi ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonu çerçevesinde yapılması muhtemel eylemler olduğu ifade edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581624.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581624.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..ec2b7c05b1b46a01b1b42cc71da4738ffdb45973 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581624.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kulak kirini artırıyor. Altuntaş, yaptığı açıklamada, kulak kirinin, dış kulak yolundaki bazı bez hücrelerinin salgıladığı sıvının havadaki toz zerrelerini toplamasıyla oluştuğunu söyledi. Bu sıvının kişiyi enfeksiyon hastalıklarından koruduğunu ve vücut için gerekli olduğunu ifade eden Altuntaş, ancak bu salgının bazı insanlarda dış kulak ... Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Elif Altuntaş, kulaklıkla uzun süre müzik dinlemenin kulak kiri oluşumunu artırdığını belirterek, vatandaşlara kulak içine yerleştirilen kulaklıklarla müzik dinlemekten uzak durmalarını önerdi. Altuntaş, yaptığı açıklamada, kulak kirinin, dış kulak yolundaki bazı bez hücrelerinin salgıladığı sıvının havadaki toz zerrelerini toplamasıyla oluştuğunu söyledi. Bu sıvının kişiyi enfeksiyon hastalıklarından koruduğunu ve vücut için gerekli olduğunu ifade eden Altuntaş, ancak bu salgının bazı insanlarda dış kulak yolunun dar ve kulak yolu kıvrımının fazla olması nedeniyle daha çok biriktiğini belirtti. Özellikle dış kulak yolu tam gelişmeyen küçük çocuklar ile yaşlılarda kulak kirinin daha sık görüldüğünü, her insanda da bu kire rastlanmadığını aktaran Altuntaş, "Kişinin kulağında dolgunluk ve tıkanıklık hissetmeye başlaması, işitmesinde zorluk yaşaması kulağında kir biriktiğinin ve temizlenmesi gerektiğinin göstergesidir. Kir biriktiğini fark eden kişiler, kulağını temizletmelidir" diye konuştu. Kulağında kir biriken kişilere, 6 ayda bir KBB uzmanına kulağını temizletmesini öneren Altuntaş, şunları kaydetti: "Kişiler kulak kirlerini asla kendileri temizlemeye çalışmamalı. Özellikle kulak çöpü kullanımını hiç kimseye önermiyoruz çünkü çöp, kulağı temizlemek yerine salgıları kulağın içerisine doğru itiyor. Kulak çöpü, dış kulak yolunun, kulak zarının zedelenmesine ve bu salgının itilip kulak zarının üzerine sıkıştırılmasına neden oluyor. Aynı zamanda kulak temizleme aletlerini de önermiyoruz. Bu salgılar, uzman tarafından temizlenmeli." Altuntaş, kulak içerisinde biriken kirlerin temizlenme süresinin de kişiden kişiye değiştiğini, bazı hastaların 2-3 ayda bir, kimi hastaların ise yılda bir defa kulak temizliği yaptırması gerektiğini dile getiren Altuntaş, halk arasında "Kulağı bir kere temizledikçe sürekli temizlenmesi gerekiyor" şeklinde yanlış inanış olduğunu belirterek, "Aksine, kulak temizletmek kişinin kulak sağlığını koruyor ve şikayetleri ortadan kaldırıyor" dedi. "Kulaklıkla müzik dinlemek kulak kirini oluşumunu artırıyor" Kulaklıkla müzik dinlemenin kulak kiri oluşumunu artırdığını belirten Altuntaş, "Kulaklıkla müzik dinlemek kulak kiri oluşumunu artırıyor çünkü kulakta havalanma azalıyor, havalanma azaldığı için de refleks olarak salgı artıyor. Yüksek sesle müzik dinlendiğinde ise kulak içi hareketi bozuluyor ve temizlenme yavaşlıyor. Bu nedenle kulak içi kanalı içerisine yerleştirilen kulaklıklarla müzik dinlemeyi, uzun süre süre telefonla konuşmayı önermiyoruz" diye konuştu. Kulak içi temizliğine dikkat etmeyen kişilerde kulakta ağrı, işitme kaybı ve dolgunluk hissi gibi rahatsızlıklar olabildiğini dile getiren Altuntaş, kulak temizliği yaptırmayan ve uçak yolculuğu yapan kişilerin kulak zarının basınç nedeniyle zarar görebileceğini hatta patlayabileceğini sözlerine ekledi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581626.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581626.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..90428dfaf0c4d89464e7f3de6782eb332b3d3a85 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581626.txt @@ -0,0 +1 @@ +Konya'da akıl almaz olay!. KONYA'da ilköğretim 8'inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki A.E.K, kendisinden sigara isteyen 3 kişiye 'sigaram yok' diye yanıt verince, sol bacağından bıçaklandı. A.E.K., ambulansla hastaneye kaldırılırken, 18 yaşından küçük olan 3 şüpheli, polis tarafından yakalandı. Olay, dün saat 21.15 sıralarında merkez ... 'Sigaram yok' diyen ilköğretim öğrencisi bacağından bıçaklandı KONYA'da ilköğretim 8'inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki A.E.K, kendisinden sigara isteyen 3 kişiye 'sigaram yok' diye yanıt verince, sol bacağından bıçaklandı. A.E.K., ambulansla hastaneye kaldırılırken, 18 yaşından küçük olan 3 şüpheli, polis tarafından yakalandı. Olay, dün saat 21.15 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi Akıncılar Mahallesi Yeni Sille Caddesi'nde meydana geldi. A.E.K., arkadaşları ile birlikte yolda yürürken iddiaya göre, üç tekerlekli motosiklette bulunan 3 kişi önlerini kesip sigara istedi. Sigara kullanmayan A.E.K., şüphelilere 'sigaram yok' diye yanıt verdi. Bunun üzerine iki grup arasında çıkan kavgada şüpheliler A.E.K.'yı sol bacağından bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. A.E.K. arakdaşları tarafından çağırılan ambulasla Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. A.E.K.'nın durumunun iyi olduğu belirtildi. Polis, yapılan çalışma sonrası ismi açıklanmayan ve 18 yaşındaki küçük olan kaçan 3 kişiyi yakalayıp Çocuk Şube Müdürlüğü'ne teslim etti. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581635.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581635.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b2e361b360401e1eba8a0f669fb5e03dd4ec3a2f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581635.txt @@ -0,0 +1 @@ +Marmara'ya fırtına ve yağış uyarısı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz'in batısı, Marmara ve Kuzey Ege'de; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden esen rüzgarın bugün akşam saatlerinden sonra kuvvetini artırarak 6 ila 8 kuvvetinde (60 ila 75m/s) fırtına şeklinde esmesinin beklendiğini açıkladı. Pazartesi gününden itibaren ise Marmara'ya kar ... Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz'in batısı, Marmara ve Kuzey Ege için kar ve fırtına uyarısı yaptı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz'in batısı, Marmara ve Kuzey Ege'de; kuzey ve kuzeydoğu yönlerden esen rüzgarın bugün akşam saatlerinden sonra kuvvetini artırarak 6 ila 8 kuvvetinde (60 ila 75m/s) fırtına şeklinde esmesinin beklendiğini açıkladı. Pazartesi gününden itibaren ise Marmara'ya kar geliyor. Fırtına'nın Marmara'da Pazartesi günü öğle saatlerinden sonra, Batı Karadeniz'in batısı ve Kuzey Ege'de Pazartesi günü akşam saatlerinden sonra etkisini kaybedeceğinin tahmin edildiği belirtildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yarın yurdun büyük bir bölümünde görülecek yağışların, Doğu Akdeniz, İç Anadolu'nun doğusu (Kırşehir, Yozgat, Nevşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri), Orta Karadeniz'in iç kesimleri (Çorum, Amasya ve Tokat) ile Gaziantep ve Kilis çevrelerinde kuvvetli (20-50 kg/m2), Doğu Akdeniz'de yer yer çok kuvvetli (51-75 kg/m2) olmasının beklendiğini açıkladı. Meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi. BATI KARADENİZ'İN BATISI, MARMARA VE KUZEY EGE'DE FIRTINA BEKLENİYOR Batı Karadeniz'in batısı, Marmara ve Kuzey Ege için fırtına uyarısında bulunuldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Batı Karadeniz'in batısı, Marmara ve Kuzey Ege'de, kuzey ve kuzeydoğu yönlerden esen rüzgarın akşam saatlerinden sonra kuvvetini artırarak, 6 ila 8 kuvvetinde (60 ila 75 kilometre/saat) fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Tahminlere göre, fırtına Marmara'da 10 Mart Pazartesi günü öğle saatlerinden sonra, Batı Karadeniz'in batısı ve Kuzey Ege'de pazartesi günü akşam saatlerinden sonra etkisini kaybedecek. ULUDAĞ'DA KAR KALINLIĞI 52 SANTİMETRE Kayak ve kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ'da kar kalınlığı, 52 santimetre ölçüldü. Bursa Meteoroloji Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, "oteller bölgesi"nde 6-7 Mart'ta 44 santimetre olan kar kalınlığı, 52 santimetreye yükseldi. Hava sıcaklığının, gece sıfırın altında 1, gündüz ise sıfırın altında 4 derece ölçüldüğü Uludağ'da kar yağışı devam ediyor. Bölgede, yarın ve 10 Mart'ta etkili, 11 Mart'tan hafta sonuna kadar ise hafif kar yağışı bekleniyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581656.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581656.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..7ec1464f41e8fbf2e625a20780d03d86cdcb9b31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581656.txt @@ -0,0 +1 @@ +UEFA'dan F.Bahçe ve Beşiktaş'a büyük müjde. UEFA Tahkim Kurulu Başkanı, Fenerbahçe ve Beşiktaşlı taraftarların yüreğine su serpti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581658.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581658.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..18dfe44033a4260f656545481abe3e9631cf3b6d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581658.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kadınlara polis müdahalesi!. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, Gezi Parkı merdivenlerinde eylem yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Polislerle eylem yapmak isteyen kadınlar arasında arbede çıktı. Polis, grubu çember içine alarak Gezi Parkı'nda uzaklaştarımaya çalıştı. Kadın Cinayetlerinİ Önleyeceğiz Platformu üyesi yaklaşık 50 ... Polis, Kadınlar Günü nedeniyle güvenlik önlemi aldığı Gezi Parkı'nı kapattı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, merdivenlerinde eylem yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. Polislerle eylem yapmak isteyen kadınlar arasında arbede çıktı. Polis, grubu çember içine alarak 'nda uzaklaştarımaya çalıştı. Kadın Cinayetlerinİ Önleyeceğiz Platformu üyesi yaklaşık 50 kadın, önünde eylem yapmak istedi. Merdivenlere çıkan kadınlara polis izin vermedi. Bu nedenle kadınlarla polisler arasında arbede çıktı. Polis grubu çember içine aldı ve parktan uzakştırdı. 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam' şeklinde slogan atan kadınlar çevki kuvvet polisine tepki gösterdi. Eylem sırasında sivil polisin bir kadına tekme attığı görüldü. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581659.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581659.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e42cc24c42bcf47093342a70e522f274ed8b4a34 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581659.txt @@ -0,0 +1 @@ +Galatasaray – Akhisar Belediyespor. GALATASARAY-AKHİSAR BELEDİYESPOR STAT: Türk Telekom Arena HAKEM: Fırat Aydınus ST: 19:00 YAYIN: Lig TV GALATASARAY: Muslera, Eboue, Semih, Hakan, Alex Telles, Melo, Yekta, Ceyhun, Sneijder, Drogba, Burak Yılmaz TEKNİK DİREKTÖR: Roberto Mancini AKHİSAR BELEDİYESPOR: Emrah, Sonko, Uğur, Emrah Eren, Çağdaş, Bruno, Emin, Mehmet Akyüz, Sertan, Güray, Niasse TEKNİK ... GALATASARAY-AKHİSAR BELEDİYESPOR STAT: Türk Telekom Arena HAKEM: Fırat Aydınus ST: 19:00 YAYIN: Lig TV GALATASARAY: Muslera, Eboue, Semih, Hakan, Telles, Melo, Yekta, Ceyhun, Sneijder, Drogba, Burak Yılmaz TEKNİK DİREKTÖR: Roberto Mancini AKHİSAR BELEDİYESPOR: Emrah, Sonko, Uğur, Emrah Eren, Çağdaş, Bruno, Emin, Mehmet Akyüz, Sertan, Güray, Niasse TEKNİK DİREKTÖR: Hamza Hamzaoğlu \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581662.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581662.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..3cd1694659d6db0f070e919fab17076f9555a6b4 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581662.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni yaş yeni araba. İbrahim Tatlıses'in Etiler'deki kebapçısının işletmesine bakan İdo, soyadına uygun yaşıyor. 18 yaşına bastığında babasının Mercedes marka otomobil hediye ettiği İdo; koleksiyonuna her yıl başka bir araç kattı. Annesinin geçtiğimiz senelerde kendisine ait Porsche marka cipi tahsis ettiği İdo'ya geçen yıl ... İbrahim Tatlıses'in Etiler'deki kebapçısının işletmesine bakan İdo, soyadına uygun yaşıyor. 18 yaşına bastığında babasının Mercedes marka otomobil hediye ettiği İdo; koleksiyonuna her yıl başka bir araç kattı. Annesinin geçtiğimiz senelerde kendisine ait Porsche marka cipi tahsis ettiği İdo'ya geçen yıl da yine Derya Tuna tarafından Range Rover marka bir cip hediye edilmişti. Tuna, bu yaş gününde de kuralını bozmadı ve oğluna 350 bin lira değerinde yeni bir pick-up armağan etti. İdo, Ford marka pick-up ile ilk kez Etiler trafiğinde objektiflere takıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581668.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581668.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2fbf2e2f21581def18ae09107e904b1b6b2d9455 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581668.txt @@ -0,0 +1 @@ +Binlerce kişi İlker Başbuğ için toplandı. Silivri Cezaevi'nden dün tahliye olan Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 'Sessiz Çığlık' eylemine katıldıktan sonra Levent'teki Kanyon alışveriş merkezinde düzenlenen imza törenine katıldı. İlker Başbuğ, vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı. İmza törenine Başbuğ'un yanı sıra Uğur Dündar, Yılmaz ... Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a yoğun ilgi. Başbuğ'a kitap imzalatmak için Kanyon AVM'de toplanan binlerce kişi uzun kuyruklar oluşturdu Silivri Cezaevi'nden dün tahliye olan Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 'Sessiz Çığlık' eylemine katıldıktan sonra Levent'teki Kanyon alışveriş merkezinde düzenlenen imza törenine katıldı. İlker Başbuğ, vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılaştı. İmza törenine Başbuğ'un yanı sıra Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Nedim Şener, Ruhat Mengi, Rutkay Aziz, Tarık Akan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı. Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Suçlamalara Karşı Gerçekler" adlı kitabıyla "Er Mektubu Görülmüştür" adlı kitapları imzaladı. AVM içinde ve önünde uzun kuyruk oluşturan vatandaşlar oldukça heyecanlı ve Başbuğ'un dün akşam Silivri Cezaevi'nden tahliye edilmesinden dolayı sevinçli olduklarını dile getirdi. Öte yandan kitaplarını imzalatmak için bekleyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581733.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581733.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..573297b983e12298a6d80e2fb4c55fe8ec4dae9b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_8/2581733.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sayısal Loto 8 Mart çekilişi. 6 bilen 2 kişi, 727 bin 537'şer lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 594 kişi bin 32 lira 20'şer kuruş, 4 bilen 13 bin 349 kişi 34 lira 55'er kuruş, 3 bilen 242 bin ... 6 bilen 2 kişi, 727 bin 537'şer lira ikramiye kazandı. Milli Piyango İdaresinden yapılan açıklamaya göre, çekilişte 5 bilen 594 kişi bin 32 lira 20'şer kuruş, 4 bilen 13 bin 349 kişi 34 lira 55'er kuruş, 3 bilen 242 bin 928 kişi ise 5 lira 35'er kuruş ikramiye alacak. Çekilişte, toplam 3 milyon 829 bin 74 lira 75 kuruş ikramiye dağıtıldı. Büyük ikramiye kazanan talihlilerin kuponlarını, Ankara-Altındağ ve Adana-Seyhan'daki bayilerden yatırdığı belirtildi. Hasılattan KDV olarak 1 milyon 522 bin 768 lira 77 kuruş, Şans Oyunları Vergisi olarak da 850 bin 905 lira 50'şer kuruş kamuya aktarılacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581761.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581761.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a14f5ea85c3244f2b45fa3d352beba9e269c823c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581761.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sabah'ın sahibi Başbakan Erdoğan mı?. Ses kaydında Başbakan Erdoğan,  damadı Berat Albayrak ile bir kanalın bazı işadamlarının ismi kullanılarak alınması ve ortaklık sözleşmesinin yeniden imzalanması  hakkında konuşuyor. Kayıtta Başbakan Erdoğan'ın yakınlık kurduğu iş adamlarının aracılığı ile kanal yönetimde söz sahibi olduğu savunuluyor. İşte ses kaydından ... İnternete sızan son ses kaydı, Başbakan Erdoğan'ın medyaya olan merakını iyice gözler önüne seriyor. Ses kaydında Başbakan Erdoğan,  damadı Berat Albayrak ile bir kanalın bazı işadamlarının ismi kullanılarak alınması ve ortaklık sözleşmesinin yeniden imzalanması  hakkında konuşuyor. Kayıtta Başbakan Erdoğan'ın yakınlık kurduğu iş adamlarının aracılığı ile kanal yönetimde söz sahibi olduğu savunuluyor. İşte ses kaydından bazı cümleler: Berat Albayrak: Alo selamun aleyküm baba Başbakan Erdoğan: Aleyküm selam Berat Albayrak: Bu Katar olayını soracaktım, dün akşam konuştuk, Siz bahsettiniz ya İstanbul'a gelince konuşalım diye Erdoğan: Tabil şimdi, Alo... Berat Albayrak: Şimdi nasıl bir yol yapalım orada. Siz şimdi gerekirse Katar'a ben gideceğim olmadı seyahatte görüşürüz dedinz de nasıl bir yol izleyelim. Şöyle bir durum var Katar'ın yüzde 25 dahi olsa en ufak bir hususta onayı olmadan hukuken hiçbir  sözleşme yapamıyoruz hiçbir konuda. Onlardan hem yazılı onay almamız lazım. Hem de resmi satış rakamını onaylamaları yazım. Şöyle ki onların kendi satın alma opsiyonları bile var. Gerekirse şu fiyata mı satıyor sunuz, ben alırım deme hakları var. Önce burayı bitirmemiz hukuki açıdan sıkıntıya düşmemek açısından önemli... Erdoğan: Şöyle birşey var.Yani bu kalabiliriz diyor. Berat Albayrak: Kalabiliriz diyor. Erdoğan: Hı, Ahmet bey dedi Cezirenin başındaki Samir mi ne varmış, yani bir gidip görüşse dedi. Hatta gerekirse orada görüşebiliriz dedi. Ben de 10-15 gün içinde kendim kendim gitmeyi düşünüyorum oraya... Böyle bir durum da var. Berat Albayrak: Tabi onlar için rakam küçük bir rakam ama siyeseten  burada olmak onlar açısından olumlu da bir süreç  ben öyle düşünüyorum, onların burada dışarıda kalmasının... Erdoğan. Hatta onlar burada spor kanalı açmayı da düşünüyor Berat Albayrak: Nasıl baba ne açmayı? Erdoğan: Türkiye'de spor kanalı açmayı... Berat Albayrak: Türkiye'de spor kanalı açmayı. Tabi onler El Cezire Türkiye'de başarısız oldular. Bir de yeni medya girişimleriyle ilgili yarı planları var zannediyorum. Erdoğan: Oraya bir gitmekte fayda olacak. Berat Albayrak: Yok oraya gitmek fayda değil, muhakkak ki gerekecek. Şöyle ki bu adamlarla bu.... satış sürecinde konu şu noktaya da gelmişti. Gerekirse hani yüksek.... Erdoğan: Ben ona bazı incelikleri anlattım. Anlattıktan sonra tamam haklısın dedi. Haftasonu ben de döndüğünde konuşacağız. Ne zaman döner Ahmet Japonya'dan... Berat Albayrak: Hafta sonu dönüyor. Siz geliyor musunuz hafta sonu? Erdoğan: Cumantesi Hakan'ın çocuğunun sünneti var... Berat Albayrak: Pazar günü burdaysanız Ahmet bey de olur da şöyle her halükarda oraya gitmek gerekecek. Biz bu adamlarla.. mevcut  ortaklık sözleşmesi çok ağır bir sözleşme...Bunun sadece satış değil, sonrası içinde kim olursa olsun zor bir süreç. Yüzde 25 ile yüzde 51'lik hakları var. Pekçok konuda karar alma, onay olma, izinler, çoğunluk sağlanması yani bundan sonra bunu yenilemek lazım...Bu yüzde 25'i...Erdoğan: konuşuruz onların hepsini işte. Berat Albayrak: Çıkmayacaksa da mevcut yapı ile ilgili şey olabilir dedi. Olmadı bu yüzde 25' Ethem beyler üzerinden yaparız direkt onlarla ilişkilendiririz. O onu çözer. Vadesi yapısı gibi bir formül üretmişti aslında. o da çok mantıklı bir formül, hani vadesiydi ödemesiydi, onun karşılığı durumunda. O iradeyi aldıktan sonra gerek Ahmet bey gerek Ethem bey olur kimse onun adını  koyabilir diye baktık. Erdoğan: O aşamaları Binali beyle görüştük. Berat Albayrak: Binali bey Ahmet beyle görüştüler cumartesi günü. Rakamsal olarak tedarik noktasında kendi yükümlülük tarafını karşılıyor. . Ahmet beyle de ben perşembe günü görüştüm. Başbaşa mutabık kaldılar. Çoğunluğunu önümüzdeki haftaya kadar halledecekler. Geri kalan yüzde kısmının 4'te 1'ini de aybaşı gibi şey yap. Erdoğan: Onları da gelince konuşuruz Berat Albayrak: Ben protokolleri sözleşmeyi hazırlayamıyorum bu şarttan dolayı, hukuki durumdan dolayı. Yarından itibaren hazırlıklarını başlatıyorum. O zaman yüzde 75'lik kısmı için akadaş için başlatıyorum. Erdoğan: Evet evet onun hepsini şey yapın. Berat Albayrak: Protokol başlatıyorum ama resmi hukuki süreç bu arkadaşların süreci neticelenmeden hukuken tamamlanmıyor. Çünkü oradan yazılı yazı almamız lazım, öyle bir hakları var ortaklık sözleşmesine göre o açıdan önemli.  Ben o zaman o arkadaşlar kanalıyla süreci başlatıyorum protokol surecini. dimi o iszimde mutabıksak? Erdoğan: Hangi isimle? Berat Albayrak: Malum arkadaş, genç olan Erdoğan: Hem o. Ona öbürünü de katalım. Yani onun üzerinden başlatalım. Berat Albayrak: Yani onun üzerinden okey. Diğer kısmı için de diğer arkadaş, ona da bakalım... Erdoğan: Gelince konuşuruz... Berat Albayrak: Bu kasım için şey yapıyoruz. Onun bilgisini vereyim dedim ki. Erdoğan: haydi hayırlı geceler... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581762.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581762.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..09856e78e35d8c9de70d14a824701af1601f7035 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581762.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Yazıklar olsun Fırat Aydınus!'. FIFA Kokartlı eski hakemlerimizden Sözcü yazarı Selçuk Dereli, Galatasaray-Akhisar maçına damga vuran Fırat Aydınus - Melo tartışmasını 'a yorumladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581791.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581791.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9c11c8efc80bd03cdd9f3ae30a372cb8698d7046 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581791.txt @@ -0,0 +1 @@ +Dedesi Atatürk'ü O Oscar'ı giydirdi. Oscar törenlerini izlerken bir arkadaşım, "Levon Kordonciyan ödül töreni için 140 smokin hazırlamış, haberin var değil mi" deyince bende şimşekler çaktı. Doğru ya Atatürk'ün 1920'lerde terzilik eğitimi alması için Paris'e gönderdiği Levon Kordonciyan'ın mesleğini 4 kuşaktır sürdüren bir aile İstanbul'un ... Obama'dan Justin Bieber'a kadar tüm ünlülerin smokinlerini, mesleği dedesinden miras alan Levon Kordonciyan dikiyor... Oscar törenlerini izlerken bir arkadaşım, "Levon Kordonciyan ödül töreni için 140 smokin hazırlamış, haberin var değil mi" deyince bende şimşekler çaktı. Doğru ya Atatürk'ün 1920'lerde terzilik eğitimi alması için Paris'e gönderdiği Levon Kordonciyan'ın mesleğini 4 kuşaktır sürdüren bir aile İstanbul'un tam ortasında, tüm Dünya'ya hizmet veriyor. Bir heves, sabahın köründe dedesiyle aynı adı taşıyan Levon Kordonciyan'ı aradım, maksat Oscar'ı konuşmaktı. Ne var ki bir deryanın içine düştüm. "Erkeğin makyajı smokinidir" diye söze başlayan Levon Bey, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerini anlatmaya başlayınca ağzım bir karış açık kaldı... Hele 2400 öğrencisi olduğunu ve bu öğrencilerin dünyanın çeşitli ülkelerinden sırf Levon Kordonciyan'dan ders almak için geldiğini duyunca şaşkınlığım bir kat daha arttı. Levon bey, bu arada Atatürk'ü giydiren bir ustanın torunu olarak büyük liderin giydiği bütün elbiselerden oluşan koleksiyonunu ve aksesuarları derleyip toparlıyor, önümüzdeki günlerde, Ulu Önder'in modern yaşamını, dünya görüşünü yansıtmak ve insanların o zamanları daha iyi anlamalarını sağlamak için küçük bir müze açacak, adı "Cumhuriyet Terzihanesi". Neden bir müze? Atatürk, benim ailemin kaderini değiştirdi. Bize bu mesleği o hediye etti ve yine bizi dünyaya o tanıttı. Gerçek bir Atatürk hayranı olan Sean Connery tarihe çok meraklı bir isim. Özellikle de tam bir Atatürk hayranı... Connery, Atatürk'ün giyim zevkini öylesine beğeniyor ki, onu kimin giydirdiğini araştırınca dedemin adına rastlıyor. Connery, Bond filmlerinin çekimleri gerçekleşirken dedem Levon Ustayı buluyor... O zamanlar Sultanhamam'da Hagopyan Han'da olan dükkanımıza kadar geliyor ve filmde giyeceği kıyafetlerini diktiriyor. Ardından Baba filmi için Al Pacino ve diğer oyuncuların smokinlerini hazırlıyoruz. Bu arada tabii Frank Sinatra'yı da unutmamak gerek... Sonra... Sonra babam mesleği devralıyor ve Bruce Wills 'Mavi Ay' dizisi için babama sipariş veriyor. 'İndiana Jones' filmi ve Harrison Ford derken sıra bana geliyor. James Bond Casino Royal filmiyle büyük çıkışı yakalıyoruz. Bu filmin ardında da Oscar'la tanıştık. O halde yeni bir tanışıklık değil? Aynen öyle 4 senedir biz Oscar törenleri için smokinler hazırlıyoruz. Ondan önce bireysel çalışmalar yapıyorduk, şimdi bu törenlerde çalışanların kıyafetlerini yapıyoruz. Kaç tane smokin gitti bu yıl? 140 smokin hazırladık. Sadece oyunculara değil, bütün teknik ekibi de biz giydirdik. Tam bir yıl öncesinden siparişleri vermeye başlıyorlar. Nisan ayı itibariyle 2015 törenlerinin hazırlığına başlayacağız. Bundan sonrası için hazırlık var mı? Var, Justin Bieber'ı bekliyorum. O da Türkiye'ye geldiğinde yine benim smokinimi giyecek. Amerika'daki konserlerinde de neredeyse bütün aksesuarlarını biz hazırlıyoruz. Uzun zamandır çalışıyoruz. Atatürk'ün giyim sırları Atatürk 'ün özellikle tercih ettiği detaylar var mıydı acaba? Hem de çok, ayrıca titizmiş de... Kıyafetlerinin uyumuna çok dikkat edermiş. Atatürk, yün mayoyu ülkeye ilk getiren ve kullanan kişidir. Atatürk özellikle davetlerde liderlere örnek olacak birçok uygulamayı hayata geçirmiş. İran Kralı'na verdiği yemekte kendisi gibi köşk personelinin de giyimine büyük hassasiyet göstermiş ve hepsine frak giydirerek o zaman bu yemekten çok söz ettirmiştir. Tüm bu frakları da dedem Levon Kordonciyan dikmiştir. Atatürk dedemi Paris'e gönderdi ve... Atatürk giyim konusunda smokinden önce de katı kurallara sahipti. Atatürk bu konuda öylesine hassastı ki dedemi, yani Levon Kordonciyan'ı 6 yıl boyunca bu giyim kurallarını hem öğrenmesi, hem de uygulaması için Paris'e gönderdi. O dönemde dedemin Avrupa'dan öğrenerek Türkiye'ye taşıdığı bazı kurallar hala geçerlidir. Mesela, Jacketatay, Bonjour, Redingot ve Frak en eski ve en soylu erkek takımlarıdır. Redingot ise açık hava kıyafetidir, bayanlara kur yapma kıyafetidir. Frak ne zaman giyilir derseniz; özel balolarda frakı ev sahibi, içinin beyaz yeleği, beyaz papyonu ve yine aynı renk eldiveni ile giyer ve misafirlerini bu kıyafetle karşılar. Smokin tıpkı kot gibi Amerikalıların rahat etmek için buldukları bir ceket türüdür. 19. Yüzyıl'da davetlerde ve balolarda sigara içmeye ayrılmış odalara girmeden önce sigara kokusu sinmemesi için giyilen kıyafetin adıdır. Bu kıyafetler çok kalın kumaşlardan yapılan ve sadece o an için giyilip yine o odadan çıkarken orada bırakılan kıyafetlermiş. Kraliçe'den Gül'e referans Geçenlerde Obama'ya da bir smokin gönderdiniz diye biliyorum... Obama içinde bir smokin hazırladık, ölçülerini gönderdiler ben de gömleği, kol düğmeleri, papyonu ve ayakkabısına kadar hazırlayıp gönderdim. Obama'nın beden ölçüleri nasıl? Açıkçası biraz orantısız. Gövdesine göre kolları, ve bacak boyları çok uzun. Ayakları 46,5 numara. Boynu ince... Cumhurbaşkanı Abdulah Gül'le tanışmanız nasıl oldu? Geçtiğimiz yıllarda Kraliçe Türkiye'ye geldiğinde heyetindeki herkesin smokinlerini biz yaptık. İşte bu dönemde Kraliçe, Abdullah Gül'e "Biz smokinlerimizi Kordonciyan Ailesi'ne yaptırıyoruz, size de tavsiye ederiz" diye bir referans veriyor. Onun üzerine Cumhurbaşkanlığı ile çalışmaya başladık. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581792.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581792.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f8508fa434dfecb8ea28f3cb6387c4756898d65e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581792.txt @@ -0,0 +1 @@ +Eski yandaşlar itirafçı oldu. Patronu gazetecilik yapmak için değil, Başbakan'ı memnun etmek için girmişti bu işe. Tüpçüydü sonuçta, niyetini de gizlemiyordu. Derya Sazak ise eski dünyanın ezberleriyle çok para harcanarak gazetecilik yapılacağına inanıyordu, Huffington Post gibi işi bedavaya getirme niyetinde değildi. Sonuçta haber pahalı ... Derya Sazak o kadar çok para harcadı ki, sonunda görevden alındığında patronlarının eline de harika bir bahane bırakmış oldu. Patronu gazetecilik yapmak için değil, Başbakan'ı memnun etmek için girmişti bu işe. Tüpçüydü sonuçta, niyetini de gizlemiyordu. Derya Sazak ise eski dünyanın ezberleriyle çok para harcanarak gazetecilik yapılacağına inanıyordu, Huffington Post gibi işi bedavaya getirme niyetinde değildi. Sonuçta haber pahalı bir iştir ve Sazak'ın Milliyet'i, yazılı basının tehdit altında olmadığı günlerdeki gibi olayları yerinde izlemeyi tercih etti. Ve şaşırtıcı bir şekilde bağımsızdı. Galiba Milliyet adı, Abdi İpekçi mirası, genel yayın yönetmenliğinin ağırlığı onu bağımsızlığa zorladı. Zira yorumcu Sazak epey hükümeti destekleyen, iktidara değil muhalefete düzenli çakan, Milliyet'te Cemaat'in Türkçe Olimpiyatları'na neden yer verilmediğini sorgulayan, televizyonda Fehmi Koru'yla TRT'ye program yapan bir gazeteciydi. Koru ise o günlerde köşesinden ihbar ediyordu: İlhan Selçuk'un gözaltına alınacağını yazdığı günün sabahında polis baskın yaptı. Derya Sazak "Batsın Bu Gazetecilik" kitabında sekiz aylık yöneticilik macerasını anlatıyor. Türkiye'de giderek bir otoriterizm dönemi literatürü oluşuyor. Okurken arada kaldım. Bir yandan, Sazak'ın yaşadıklarını paylaşmasını alkışladım. Ama bir soru da beynimi kemirdi durdu: Biz bu arkadaşları affetmeye hazır mıyız? Bugün 'tek adam' diyen, 'basın özgürlüğü tehlikede' yorumları yapan gazetecilerin pek çoğu bunu işsiz kaldıktan sonra fark etti. Türkiye'yi karanlık bir ara rejime sürükleyen seçilmiş bir zorba hükümdarın, bir despotun inşa ettiği otoriter düzenin işbirlikçisi olarak görev yapıyorlar, bu hükümetin ideolojik altyapısını hazırlıyorlardı yakın zamana kadar. Altan ailesini affetmeye hazır mıyız mesela? Ben bir gün mutlaka yargılanacağına ve hesap vereceğine inandığım bu iktidarla birlikte, temsili bir kamuoyu mahkemesinin kurulup bütün bu arkadaşların sırayla yargılanması gerektiğine inanıyorum. Başta Hasan Cemal olmak üzere, Yasemin Çongar'ından Ahmet Altan'ına, Cengiz Çandar'dan Fatih Altaylı'ya kadar. Akademisyenler, televizyoncular, gazeteciler... Medya, kamuoyunu otoriter rejime hazırladı, baskıcı sistemin inşasında önemli rol oynadı. Suçu büyüktür. Bir başka görüş, geç de olsa gerçeği gördükleri için bu insanları affetmek... Ama o zaman da şu soruyu aşamıyorum: Profesör, başyazar, genel yayın yönetmeni seviyesine gelenler nasıl bu kadar kolay kandırıldılar? Demek ki mesleki yeterlilikleri yok. Kamuoyunu yönlendirme görevini ehil olmayanların üstenmesi tehlikeli değil midir? Dahası, ileride benzer suçu tekrar edebilirler. 12 Eylül paşasının önünde ceket ilikleyendi, bugün seçilmiş despotun yanağını okşayanlar. "Batsın Bu Gazetecilik"i okurken düşündüm durdum. Derya Sazak sekiz aylık Milliyet döneminde iyi işler yaptı, ne yalan söyleyeyim. Bugün, korku duvarı artık çökmüş olsa bile, diyelim ki Hürriyet gazetesinin önüne gelse basmayacağına her iddiasına gireceğim 'İmralı zabıtları' haberini, o duvar dimdikken bastı. Bu tek başına bir mihenk taşıdır. İkincisi, Yeditepe Üniversitesi'nde ders verdiği öğrencilerini Milliyet'te işe almıştı. Akademiyle sektör arasında çoktandır kurulması gereken önemli bir köprüydü. (Bu çocuklar teker teker işten atılmış sonradan.) İyi niyet, iyi gazetecilik heyecanına ve bıraktığı belgenin önemine inanıyorum; yakın geçmiş hatalarıyla yüzleşmesinde de samimi olduğuna. Belki de muhalifliği de, yandaşlığı da kendi çıkarları ve kozmetik nedenler için tercih edenlerle, samimi olanları ayırmak gerek. Sazak, o ikinci gruptakilerden. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581793.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581793.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1e1ebb67297f0fe74f7f37fc46ba1ae8b33193fb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581793.txt @@ -0,0 +1 @@ +Çocuklar büyüdükçe masrafı azalır mı?. Aslında doğru. Ama AKP böyle düşünmüyor. Onlara göre çocuk büyüdükçe masrafları artmıyor, tam tersine azalıyor. AKP'YE GÖRE AZALIYOR Başbakan herkese çocuk sahibi olmaları konusunda öğüt veriyor. Önce üç çocuk istedi. Sonradan çıtayı yükseltti ve "Üç de yetmez dört tane hatta ... Başlığı okuyunca, "çocuk büyüdükçe masrafları artar" diye düşünmüşsünüzdür. Aslında doğru. Ama AKP böyle düşünmüyor. Onlara göre çocuk büyüdükçe masrafları artmıyor, tam tersine azalıyor. AKP'YE GÖRE AZALIYOR Başbakan herkese çocuk sahibi olmaları konusunda öğüt veriyor. Önce üç çocuk istedi. Sonradan çıtayı yükseltti ve "Üç de yetmez dört tane hatta beş tane çocuk yapın" dedi. Dedi demesine de çocukların masraflarının nasıl karşılanacağını hiç söylemedi!.. ÇOCUK YARDIMI Memurlara, öteden beri "çocuk yardımı" olarak bir yardım yapılıyor. Buna göre, 2014'ün ilk altı aylık dönemi için; - 0-6 yaş grubu (72 ay dahil) her çocuk için ayda 38.5 lira, - 6 yaşından büyük her çocuk için 25 yaşa kadar, ayda 19.25 lira, "çocuk yardımı" ödeniyor. Bu mantığa göre, 6 yaşından sonra, çocukların masrafı azalıyor. Bektaşi fıkrasındaki "Ya dayak yememişsin ya da sayı saymasını bilmiyorsun" sözünde olduğu gibi, bu AKP'liler ya "çocuk nasıl yetiştirilir, masrafları nedir?" onu bilmiyorlar ya da "sayı saymasını!.." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581794.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581794.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..07fe66eadd1cdd490b3e16d324f1075e71473e91 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581794.txt @@ -0,0 +1 @@ +Gölgede kalmış bir portre: Bilinmeyen İnönü. Yine bir seçim... Yine Erdoğan, İnönü düşmanlığı yapıyor: "Bakınız, aradık sorduk, diktatörü bulduk. Ey CHP senin içinde. Kim? İnönü." AKP'liler İnönü'yü "faşist" gösteren afişler asıyor. Erdoğan'ı hiç önemsemiyorum. O pankartı asan AKP'li gençler İnönü'yü tanıyor mu? Onlara İnönü'yü hiç anlatmadık. ... Yine bir seçim... Yine Erdoğan, İnönü düşmanlığı yapıyor: "Bakınız, aradık sorduk, diktatörü bulduk. Ey CHP senin içinde. Kim? İnönü." AKP'liler İnönü'yü "faşist" gösteren afişler asıyor. Erdoğan'ı hiç önemsemiyorum. O pankartı asan AKP'li gençler İnönü'yü tanıyor mu? Onlara İnönü'yü hiç anlatmadık. Hayır, Kurtuluş Savaşı kahramanlığından bahsetmeyeceğim. İnsan İnönü'yü, devlet adamı İnönü'yü yazacağım. Gölgede kalmış bir kahramanın hikayesini yazacağım.. Öğrenme meraklısı... Cumhurbaşkanlığı döneminde fizik ve kimyaya merak sarıyor; fizik öğretmeni Prof. Hayri Dener ve kimya öğretmeni Prof. Avni Refik Bekman'dan ders alıyor. Çankaya Köşkü'ndeki bir odayı laboratuvar haline getiriyor; Prof. Berkman'ın gözetiminde kimya deneyleri yapıyor. Nobel ödüllü Prof. Heisenberg'in fizik seminerine katılıyor. Sonra motora merak sarıyor; önce şoföründen sonra mühendis general İhsan Aksoley'den öğreniyor. Hiç bitmiyor merakı; yeni gelişen piller hakkında da, hidrojen bombası hakkında da bilgi topluyor. Fransızca biliyor. İngilizce ders alıyor. Genellikle İngilizce kitap okuyor. Goethe ve Gogol'a bayılıyor. Felsefe terimlerini öğrenmeye çalışıyor. Sanat sergilerine gidiyor; eleştirilerini kendi özel defterine not ediyor. Mevhibe Hanım'a 13 Nisan 1916'da evlendiğinde düğün hediyesi olarak piyano alıyor. 50 yaşında viyolonsel çalmak istiyor. İlk dersini, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın viyolonsel sanatçılarından Edip Tezer'den alıyor. İkinci öğretmeni ise Hitler Almanya'sından kaçan ve Türkiye'de viyolonsel ekolünün temelini atan David Zirkin oluyor. Sevdiği opera Aida. Safiye Ayla'yı da dinlemekten hoşlanıyor. Sinemaya ve tiyatroya gidiyor. Maskeli baloya bile katılıyor... "Seçimi neden kaybettik" Ailesine çok düşkün. Anne babası ve akrabalarıyla iftar yapmayı seviyor. Oruç tutuyor. Sıcak yaz aylarında herkes oruç tutmakta zorlanırken, "kuş gibi geçiyor" sözünü kullanıyor. Gençliğinde 5 vakit namaz kılıyor. Her dini bayram ve cumhuriyet bayramında CHP'ye gidiyor, partililerle ve halkla bayramlaşıyor. Malatya'ya her uğradığında mutlaka babasının mezarını ziyaret ediyor. Mustafa Kemal'den "Gazi" ya da "Paşa"; 1934'ten sonra ise "Atatürk" diye bahsediyor. Halide Edip'i "komutanları birbirine düşürüyor" diye pek sevmiyor. Kazım Karabekir gibi yakın dostlarının ölümünde içinin çok yandığını yazıyor; cenazelerine mutlaka katılıyor. Sevdiklerine "terbiyeli adam" sevmediklerine "fena adam" diyor. Muhalefette iken hep polis takibine alınıyor; yetmiyor Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kahramanı Uşak'ta, İstanbul'da polis gözetiminde saldırıya uğruyor; yaralanıyor ama ağzından bir tek kötü söz çıkmıyor. Adnan Menderes'in idamını durdurabilmek için Berrin Menderes ile Polatkan'ın kardeşleriyle görüşüyor; birlikte hareket ediyorlar ama kurtaramıyorlar. Denizler'i de darağacından alamıyor. Kahroluyor. Siyasette düşmanlığa karşı; siyasi nezakete önem veriyor. Yıllar sonra cezaevinden çıkan Celal Bayar'ı ziyarete gidiyor: "28 Haziran 1969. Celal Bey'in evindeyiz. Hanım, Özden, ben, Ali İhsan (Gögüş). Onlar Celal Bey, Nilüfer Hanım, Turhan Dilligil. 1 saat kaldık. İyi konuştuk. Ayrılırken odada onun teşebbüsü ile öpüştük. Resmi ziyaret faslı bitti. Bundan sonra normal münasebet devri başladı dedik. Memnun ayrıldım." 14 Mayıs 1950 seçimini kaybedince oğlu Erdal'a yazdığı mektupta şöyle diyor: "Niçin kaybettik? İnsaflı, insafsız bin bir sebebi var. Fakat en başta geleni değişiklik arzusudur. Bu da milletin hem masum, hem tabii bir arzularıdır." (22 Mayıs 1950) Hitler'den hoşlanmıyor; Stalin'e mesafeli. İngilizler'e yakın. Ne Burak ne de Bilal Her fırsatta Anadolu'yu dolaşıyor; sorunları özel defterine not alıyor. Ülke sorunları nedeniyle uyuyamıyor. Ülkesinin harcadığı bir kuruşu bile defterine yazıyor. En büyük kâbusu bütçenin denkleşmemesi! Yağmur yağdığında topraktaki ürünler için bayram ediyor. Gazi madalyasını kaybedince çok üzülüyor; bulunca çok seviniyor. Halkevleri'ne büyük önem veriyor; Köy Enstitüleri'ni sık ziyaret ediyor. Kızların okula gitmesi için uğraş veriyor. Orta öğrenim projesini okuyor; müfredatla ilgili toplantılara katılıyor. Dahi çocukları ortaya çıkarmaya çabalıyor. Çocuklarını devlet okulunda okutuyor; onlarla Cebir dersi çalışıyor. Ders notlarını özel defterine yazıyor. "Ömer'in imtihanı başladı... Ömer'in kimya imtihanı iyi... Ömer'in analitikten imtihanı iyi geçmedi, üzüldük..." Oğlu Erdal'ın okul saatlerini yazıyor; "8.30 gelme saati... 11.40 öğle paydos saati... 13.40 öğleden sonra gelme... 15.10 paydos... " Ömer İTÜ'de, Erdal 'de öğretim üyesi oluyor. Mevhibe Hanım ile pastahaneye gitmekten keyif alıyor. Evlilik yıldönümlerinde eşiyle baş başa yemek yemeye özen gösteriyor. Eşinin doğum günü 22 Eylül'ü unutmuyor. Çocuklarının evlilik ve doğum günlerini birlikte kutlamaktan keyif alıyor. Hediye vermeyi seviyor. Yabancı konuklardan hediye olarak sadece kitap kabul ediyor. Eşiyle bezik; arkadaşlarıyla briç; ve oğullarıyla bilardo oynamaktan hoşlanıyor. Babasının küçük yaşta öğrettiği satranca tutkun. Almanya'da çıkan satranç dergisine abone. Satrançta en büyük rakibi Başbakan Şükrü Saraçoğlu... II. Dünya Savaşı gecelerinde sürekli oynayıp gelişmeleri takip ediyorlar. Kimbilir belki de bu strateji oyunu sayesinde Türkiye'yi İkinci Dünya Savaşı'na sokmama başarısı gösteriyorlar. ABD'nin dış politika konularına ağırlık veren ünlü Foreign Affairs adlı strateji dergisini okuyor. Votka seviyor İçki içiyor. Ama dayanıksız; not defterine şöyle yazıyor: "Gece çok içtim bozuldum." Votka seviyor. Tenis oynuyor. Atlara özel merakı var; her fırsatta biniyor; at yarışlarına gidiyor. Yüzmeyi (deniz banyosu diyor) her yaz yapıyor. Futbol maçı seyrediyor; yorumda bulunuyor. Golf kulübüne gidiyor. Sağlığına çok dikkat etmesine rağmen genellikle hastalanıyor. Kilo almamak için hep rejim yapıyor. Tartılıyor; 70-75 kilo aralığında. Yaşamının son döneminde 58 kiloya kadar düşüyor. İstese de artık kilo alamıyor. Sık sık kan tahlileri yaptırıyor. Aldığı ilaçları defterine yazıyor; Sedo-corodil, Cardiographie, Ürodonal, İnsülin, Glucophyline, Neo antergan... Kolesterol 212 ile 294 arasında değişiyor; 1965 yılında 322'ye çıkıyor. Şekerini, tansiyonunu hep defterine not ediyor. 60 yaşında sağlık için düzenli yürüyüşe başlıyor. 7 Ağustos 1929'da sigarayı bırakıyor. Fakat her seferinde tekrar başlıyor; tekrar bırakıyor, tekrar başlıyor. 1928'den sonra Alfabe Devrimi'ne uyarak notlarını Latin harfleriyle yazıyor. İşte... Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aydınlanmanın ortaya çıkardığı bir devlet adamı portresi... Vasatlığı, değersizliği, kalitesizliği yüceltiyorsanız; ağalara, şeyhlere, köleliğe boyun eğiyorsanız, bilime değil hurafeye inanıyorsanız; yani zihinsel bir çürüme yaşıyorsanız; İsmet İnönü'yü anlamamanız normal be kardeşim Bu da İnönü'nün çıkını İsmet İnönü, 1919-1973 yılları arasında parasal hesaplarını özel defterine yazıyor. "14 Ocak 1919, Bu gece babamda idim. Batum işinden ziyan etmişler. Bin lira kadar. Pek üzgündü." "15 Nisan 1919, Babam ile Şehzadebaşı'ndaki dükkanları gördüm. Bankaya gittim. Mevhibe'nin parasını saydım. (535 lira 90 kuruş.) Benim param binyüz lira. "22 Mayıs 1919, (Kardeşim) Hayri'ye elbiselik aldık. 12 çorap aldık. Valideye elli lira verdim. Başbakanlığı döneminde bile değişmiyor ailesinin masraflarını defterine yazıyor: "3 Eylül 1927; 200 elbise, 170 oto, 50 Abdurrahman, 250 Fikret'e verildi, 150 bilet, 350 Hayri'nin mektebi için Hüseyin Bey'e, 65 yeni sayyat, 150 Fikret'e, 20 Komisere, 5 hizmetliye, 5 İrfan'a, 10 Hüsamettin'e, 15 Hatçe'ye, 25 Seniha'ya, 20 Hayri'ye, 50 anneme." İsrafa çok karşı; özel defterine; "kadınların israfı her şeyde var" diye sitem ediyor. "10 Temmuz 1929, Gece hanımın hiddeti. Hanıma ev masrafı olarak 1.550 lira teslim ettim." Yıl 1949. İsmet İnönü Cumhurbaşkanı... Erdal İnönü Amerika'dan gönderdiği mektubunda, annesine iki kürk beğendiğini; birinin fiyatının 1000 dolar diğerinin ise 600 dolar olduğunu yazıyor. 27 Şubat 1949 tarihli mektubunda İsmet İnönü oğluna şu yanıtı veriyor: "Kürk hikayesini okudum. Olacak şey değil. O kadar doları bulamayız. Hemen sözünü geri al. Senin bu kadarcık ihtiyat paran için üç senedir uğraşıyoruz. Hulasa olacak iş değil." Evinde kullandığı sobanın siparişini kendi veren bir devlet adamı. Ev tamirinin giderini bile defterine not eden bir parti lideri: "25 Eylül 1959, 150 usta: 6 gün duvarcı+25, 60 sıvacı: 3 gün+20, 125 amele: 17 gün+12.5 ve 87.5 tenekeci: 3 gün. Toplam: 422.5" Borçlanmayı hiç sevmiyor: "25 Temmuz 1955, Avni Doğan'a 50 lira verdim. Eski borcu olduğunu söylemiş." "25 Ekim 1929, Borçlarım: 900 duvardan bulgura, 335 Nazmi'ye, 1.600 kok, 250 tahmini odun-kömür, 200 dişçi." "31 Temmuz 1966, Sabahattin'in aylığını verdim. Aylığı 500 lira. Temmuz 12'de gelmiş. 307 hesap ettik. 150 borç vermiştik. 157 borcu verdim. (200 lira verdim, masrafın oldu dedim.)" Şu zarifliğe bakar mısınız, fazla verdiği parayı bile yazarken parantez içinde belirtiyor, ayıp olmasın diye! Borcu gibi alacağı konusunda da titiz olduğu görülüyor: "Os.Bank. Erdal kömür ve borç 1700, Ziraat aylık: 1.500, İş Bankası borç sigorta 950, Emekli bono 600, Osm. Ömer'e havale doğum borcu: 1.000" Hırsız bürokratları defterine kaydediyor: "Torbalı Kaymakamı hırsız. Beyazıt Valisi hırsız. Defterdar da hırsız. Mersin Valisi hırsız..." Bir kuruşun hesabını soruyor. Vergisini hiç aksatmıyor. Hatta oğluna borç veriyor: "30 Haziran 1961, İş Bankası Cebeci Şubesi 1360 Erdal'a vergi için." Erdal İnönü'nün evlilik gideri bakın İsmet İnönü'nün defterinde nasıl yer alıyor: "6 Ekim 1957. Hesap hülasası: 7.000 Nişan yüzükleri, 23.500 yüz görümlüğü, 12.500 küpe, 2.250 nikah şekeri, 20.000 düğün, 2.200 gömlekler, 750 fotoğraf ve saire Toplam: 68.200. 10.000 evvelce verdim, kaldı 58.200. 13.500 nakit borç, oldu 71.700. 38.700 mahsup, 33.000 kalan, 300 Hanım, 1000 Ömer için 38.700. 40.000 çek." Anlaşılan düğün giderleri İnönü'nün bütçesini zorluyor. Çünkü... "2 Eylül 1954: Emekli aylık: 5.227; 3 Aylık 15.681; Damga pulu: 62.72 Toplam: 15.618.28" Uzatmaya gerek yok; iki hafta önce Erdoğan'ın 20 yıllık çıkınını yazdım. Sonra telefon tapeleri ortaya döküldü. İnönü ve Erdoğan'ı karşılaştırın bakalım! Sözün bittiği yer tam burası değil mi? Damat üzüntüsü torun sevinci İsmet İnönü'nün damadı gazeteci Metin Toker Akis dergisinde yazdıklarından dolayı DP döneminde hapse atıldı. CHP lideri İsmet İnönü, damadını ziyaret için Ulucanlar Cezaevi'ne gitti. Görüştürmediler. Bir not yazıp damadına gönderdi: "Tarih 11.2.1957 Metin evladım, Görmek için geldim. Göremedim. Yarın gene gelirim. Acele ihtiyacın neyedir? Nasılsın? Metanetine güvenirim şerefli evladım. İ.İnönü." Bu pusulanın ardına Metin Toker şöyle yazdı: "En ufak bir üzüntüm yok. Üzülürüm, benim için üzülürseniz. Burada iyi bir koğuşa verdiler. Şinasi ile beraberim. Özden size emanet. İnanın ki rahatım da yerinde. Bir tek ricam var: kimseye benimle alakalı bir kelime konuşmayın ve ne olur; ne baskı yapın ne baskı kabul edin. Ellerinizden öperim. Metin." 23 gün sonra... Eşi cezaevinde iken Özden Toker erken doğum yapıyor; Gülsün (Toker) Bilgehan dünyaya geliyor! Dedesi defterine not alıyor: "25.2.1957, Pazartesi saat 4.50 Kilo 3 boy 50 santim. Doğum evi Zekai Tahir." Bir tek cümle kin, intikam yok defterde... Tek yazdığı kızı Özden ile birlikte damadını sık sık ziyarete gittiği. Adalet için şunu diyecektir: Tarih: 22 Ocak 1957 "Adalete siyaset karışmaması için çalıştım. İnkılapların en şiddetli devirlerinde dahi karışmadık. Eski hakimlerin kanaati: Saltanat devri dahil hakimlere bu günkü tesir hiçbir devirde görülmemiştir." İsmet Paşa bir de bu günleri görseydi; ne derdi acaba? Eminim ki, "boyun eğmeyin" derdi!.. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581795.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581795.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9be61660f18f68987ac69de442d4c1620323065d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581795.txt @@ -0,0 +1 @@ +Mesut Yılmaz'dan Sözcü'ye çarpıcı açıklamalar. İsimleri yolsuzluk, karapara, rüşvet iddialarıyla anılan bakanlarla ilgili iddiaları içeren "bilgi notu" TBMM Başkanlığı'nda... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da doğruladığı Milli Gemi (MİLGEM) ihalesinin, kazanmasına rağmen Koç Grubu'ndan nasıl alındığına ilişkin ses kayıtları, geçmişte bazı siyasilere nasıl haksızlık yapıldığını da ortaya ... İsimleri yolsuzluk, karapara, rüşvet iddialarıyla anılan bakanlarla ilgili iddiaları içeren "bilgi notu" TBMM Başkanlığı'nda... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da doğruladığı Milli Gemi (MİLGEM) ihalesinin, kazanmasına rağmen Koç Grubu'ndan nasıl alındığına ilişkin ses kayıtları, geçmişte bazı siyasilere nasıl haksızlık yapıldığını da ortaya koyuyor. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, Türkbank ihalesine müdahale ettiği iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandı. Yüce Divan'a sevk eden ise Tayyip Erdoğan'dı. Bugün yaşananlar, o gün yaşananların yanında "hiç" kalıyor. Yılmaz'a, "Yüce Divan'da yargılanmasına neden olan Türkbank ihalesiyle, Başbakan'ın ihalelere müdahalesini" soruyorum. Söz eski Başbakan Mesut Yılmaz'ın: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Türkbank'ı satışa çıkardı. Bankanın üç talibi vardı. İhaleden önce üçüyle de görüştüm, kendilerine, 'Bankada, devletin 480 milyon dolar kadar bir parası var. Dolayısıyla 500 milyon doların altında teklif verirseniz, Başbakan olarak bu satışı onaylamam' dedim. 'Görevi kötüye kullanmak' iddiasıyla kurulan soruşturma komisyonu, Yüce Divan'a sevk edilmememi gerektirecek bir durum bulamadı. AKP döneminde yeniden AKP hükümeti kurulduğunda, bu kez aynı konuyla ilgili 'ihaleye fesat karıştırmaktan' hakkımda soruşturma açıldı. Bu karar verildiğinde ben milletvekili de değildim. Soruşturma komisyonunun hangi maksatla kurulduğunu ve ne karar vereceğini çok iyi biliyorum. Soruşturma komisyonuna gittim 'Verin beni Yüce Divan'a, bu meseleyi orada konuşmak istiyorum' dedim. Oradan, 'Yüce Divan'da 'ihaleye fesat karıştırma yoktur. Çünkü siyasi veya ticari bir menfaat söz konusu değildir' kararı çıktı. Zaten ihaleye katılan firma yetkilileri de, benim kendilerinden hiçbir parasal talebim filan olmadığını açıkça söyledi. Fakat, Yüce Divan 'ihaleye fesat karıştırma yoktur ama bir başbakanın ihaleye doğrudan doğruya müdahil olması ve onlara devletin lehine bile olsa fiyat telaffuz etmiş olması görevini kötüye kullanmaktır' diye karar verdi. Verilen ceza, 'Rahşan Affı' olarak bilinen yasa kapsamına girdi ve aynı suçu 5 yıl işlememek kaydıyla ertelendi ve 5 yıl dolunca da gündemden kalktı. O aftan yararlanan yalnız ben değilim. Recep Tayyip Erdoğan da, Belediye Başkanlığı dönemindeki davalarından aynı şekilde yararlandı. Sabah'ın satışında uyardım Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun başındaki Ahmet Ertürk, Sabah gazetesinin satışı sırasında '800 milyondan aşağı olursa satmayız' diyordu. Ahmet Bey'in de yaptığı müdahale aslında devletin lehinedir yani devletin kasasına daha çok para girmesini sağlamaya yöneliktir. Ama Yüce Divan, 'Velev ki devletin lehine bile olsa ihaleden önce fiyat telaffuz edilmesi ve doğrudan doğruya ihaleye katılacak olanlarla başbakanın veya bakanın görüşmesini görevin kötüye kullanılması' olarak yorumladı. O satış sırasında da, Başbakan'ın 'şunu sen al, şunu sen al' dedikleri de basında yer alıyordu. 'Bunları yapmayın. Yoksa, siz de benim gibi yargılanırsınız' diye 2008 yılında uyarmıştım. Benim olayımla, bugün yaşananlar arasında paralellik kurulamaz. Çünkü benim müdahalem ihalede şunun veya bunun kazanmasına yönelik birinin lehine bir müdahale değildir. Benim oradaki müdahalem, banka satılıyorsa devletin alacağını kurtarmak ve 500 milyon doların altında olursa bunu onaylamayacağımı söylemekten ibarettir. Taraflara aynı şeyi söylememe rağmen, mahkeme bunu 'görevi kötüye kullanma' diye yorumladı." Olağanüstü şeyler yaşıyoruz Peki, eski Başbakan ülkede şimdi yaşananları nasıl karşılıyor? İşte onun söyledikleri: "Bugün ülkemizde yaşanan olaylara aklım yetmiyor. Yorum bile yapamıyorum. Ben hayatımda da tarihte de dünyada da ülkemizde yaşanan olaylar gibisine şahit olmadım; böyle şeyleri bilmiyorum, görmedim, okumadım. Açıkçası çok olağanüstü şeyler yaşıyoruz. Yani aklımın sınırlarını zorluyor. Daha önceki hükümetler döneminde bırakın yaşananları, doğru olmayan rivayetler bile bugün yaşananlarla yarışamaz. Bugün ortaya çıkanlar, Türkiye'nin gerçekten demokratik bir ülke olması için hayrınadır. Bu tartışmalar yapılmalı. Meseleleri görmezlikten gelirsek veya halının altına süpürürsek hiçbir zaman demokratik olamayız. Bunlar açıkça konuşulmalı, demokrasi içinde gereği yapılmalı, aşılmalı. İşte o zaman Türkiye'de demokrasi bir noktaya gelecek. Açıkçası, herkesin bildiği gerçekler, sırlar şimdi deşifre oluyor. Ve deşifre olmasında çok fayda var. Halkın haber alma özgürlüğünün tam işlediği söylenemez. Ama bütün kısıtlamalara rağmen bugünkü düzeyde bile bunların gündeme gelmiş olması bence çok sağlıklı." 17 Aralık'tan bu yana ülkede olup bitenler, herhalde önceki hiçbir hükümet döneminde yaşanmamıştır. O yüzdendir ki, yılların siyasetçisi Mesut Yılmaz hayretler içinde olmasın da ne yapsın... \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581796.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581796.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a10d8c351265f4aa72c18fc43755e675236266eb --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581796.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cumhurbaşkanı Başbuğ olsun. 6 ay sonra özgürlüğüne kavuşan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Balyoz'dan tutuklu silah arkadaşlarına yazılan mektuplardan oluşan "Er Mektubu Görülmüştür" kitabının imza gününe katıldı. Başbuğ'a kitap imzalatmak isteyenler uzun bir kuyruk oluşturdu. AKP iktidarının baskıcı yönetimi, yolsuzluk ... Halk, sosyal medya üzerinden böyle sesleniyor: Ilker Başbuğ Paşa cumhurbaşkanı olsun... 6 ay sonra özgürlüğüne kavuşan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, 'dan tutuklu silah arkadaşlarına yazılan mektuplardan oluşan "Er Mektubu Görülmüştür" kitabının imza gününe katıldı. Başbuğ'a kitap imzalatmak isteyenler uzun bir kuyruk oluşturdu. AKP iktidarının baskıcı yönetimi, yolsuzluk iddialarını örtme çabaları ve paralel yapının kumpasları, Türkiye'de gerilimi doruğa çıkardı. Ergenekon'-da kumpasla hapsedilen Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, işte bu kritik dönemde tahliye edildi. Ağustos'taki cumhurbaşkanlığı seçimi için vatandaşın umudu oldu. Sosyal medyada şu yorum yapılıyor: "Başbuğ, tarafsız, dürüst ve demokrat kimliğiyle herkesin sevgisini kazandı. Toplumsal barışı sağlayabilir. CHP ve MHP cumhurbaşkanlığı için onu aday göstersin. Böylece, Çankaya üzerindeki 'partili cumhurbaşkanı' imajı da kalkar." Hapisten  çıktı, silah  arkadaşlarına  destek verdi İlker Başbuğ Paşa, tutuklusu askerlerin ailelerinin İstanbul Beşiktaş'taki "Sessiz Çığlık" eylemine katıldı. "Ben esaretten kurtuldum, sırada 323 silah arkadaşım var. Onların da özgürlüğü yakın" dedi. Ben kurtuldum, sırada  323 silah arkadaşım var 26 aylık esaretin ardından özgürlüğüne kavuşan Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ, sanığı silah arkadaşlarına destek için yapılan eyleme katıldı. Balyoz ve Ergenekon Davası tutuklularının yakınları tarafından her hafta düzenlenen Sessiz Çığlık eylemine önceki akşam tahliye edilen Genelkurmay eski Başkanı Org. İlker Başbuğ da katıldı. Başbuğ, eylemde önemli açıklamalarda bulundu ve subay eşlerinin oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu'nu kutlayarak sözlerine başladı: "Benim dün esaret dönemimden kurtulmam bir başlangıçtı. Bunun devamı mutlaka gelecek bundan emin olun. TSK'ya en büyük darbe Balyoz Davası vasıtasıyla vuruldu. 323 silah arkadaşım bu dava kapsamında ceza aldı. Ama ümit ediyorum ki onların da özgürlüğü yakındır. Bu arada özellikle bütün tutuklu milletvekilleri serbest bırakıldı, ancak bugün cezaevlerinde bir vekil kaldı. O da Engin Alan!" Engin Alan vurgusu "Onun bugün aramızda olmaması her şeyden önce bana göre TBMM'nin ayıbıdır. Engin Alan ben Kuleli Askeri Lisesi'nde 15 yaşındayken ortaokuldaydı, 13 yaşındaydı. Beraber çok yerde görev yaptık. Bugün tek vekilin Balyoz kapsamında cezaevinde olması hepimizin ayıbıdır. Hepimizden önce de TBMM'nin ayıbıdır. Bugün bu yağmur altında buraya gelip destek veren herkese candan teşekkür ediyorum. Balyoz Davası'ndaki arkadaşlarımız bütün arkadaşlarımızın özgürlüğü yakındır. Burada hep beraber onları kucaklayacağız." 'Bize nefret duyanlar içeri tıktı' Daha sonra 'Er Mektubu Görülmüştür' adlı kitabın imza gününe katılan Başbuğ SÖZCÜ'ye duygularını şöyle anlattı: "Sizlerle beraber olmak büyük mutluluk. Bu benim dışarıdaki ilk günüm ve tarihi bir gün. 'Er Mektubu Görülmüştür' çok önemli bir kitap. Bugün ben buradaysam yarın da arkadaşlarım burada olacak. İşte bu sevgi bizi buraya getirdi. Nefret, intikam duyguları içeri tıktı." 'Er Mektubu Görülmüştür' kitabı izdihama neden oldu Balyoz Davası'ndan Maltepe Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan askerlere yazılan 1.5 milyon mektuptan oluşturulan ve Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkarılan 'Er Mektubu Görüldü' isimli kitabın, imza gününe Başbuğ'un da katılması coşkuyu artırdı. İmza gününe yazarlarımız Uğur Dündar ve Soner Yalçın, gazeteciler Ayşenur Arslan, Yılmaz Özdil, Ruhat Mengi, Ümit Zileli, Nedim Şener, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel, sanatçılar Tarık Akan, Müjdat Gezen, Rutkay Aziz, Levent Kırca, TGF Başkanı Atilla Sertel, AKUT Kurucusu Nasuh Mahruki ve tutuklu subay eşleri katıldı. Mektup kampanyasının mimarı Yılmaz Özdil'in "Cumhurbaşkanımız Silivri'den çıktı" cümlesi dikkat çekiciydi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581797.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581797.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f735b3580cceb3a4b46c2ce1e0271072a0a9cebc --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581797.txt @@ -0,0 +1 @@ +İzmir'de olaylı gece!. İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde, gençler arasında çıkan bıçaklı kavgada 18 yaşındaki Coşkun Ayazma boğazı kesilerek öldürüldü. Ölen gencin bir arkadaşının da yaralandığı olayda şüpheli E.T. kaçtı. Olayı öğrenen ölen gencin yakınları E.T.'nin evine saldırdı. Camları kırılan bina ateşe verildi. Polis, şüphelinin ... Cinayet şüphelisinin ailesine linç girişimi semti savaş alanına çevirdi. İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde, gençler arasında çıkan bıçaklı kavgada 18 yaşındaki Coşkun Ayazma boğazı kesilerek öldürüldü. Ölen gencin bir arkadaşının da yaralandığı olayda şüpheli E.T. kaçtı. Olayı öğrenen ölen gencin yakınları E.T.'nin evine saldırdı. Camları kırılan bina ateşe verildi. Polis, şüphelinin ailesini linç edilmekten güçlükle kurtardı. Hırsını alamayan topluluk, işlek olan bir caddeyi 3 saat trafiğe kapattı. Şüphelinin bir yakınının güzargah üzerinde bulunan marketini kundakladı. Güvenliğin güçlükle sağlandığı bölgede hayat normale döndü. Olay, saat 20.30 sıralarında, Eskiizmir Caddesi'nde meydana geldi. Coşkun Ayazma (18) ve arkadaşı Selami A. (19), E.T. (19) ile bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Bıçaklı kavgaya dönen tartışmada sırtından da bıçaklanan Ayazma boğazı kesilerek, arkadaşı Selami A. ise sol kol ve sol omzundan yaralandı. İhbar üzerine gelen acil yardım ekipleri iki yaralıyı ambulansla Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan yaralılardan Ayazma, hayatını kaybetti. KATİL ZANLISININ EVİNE SALDIRI Coşkun Ayazma'nın ölüm haberini alan yakınları, şüphelinin bölgeye yakın olan 3959/12 Sokak'taki evini bastı. 3 katlı bir binanın 2'inci katında oturan E.T.'nin ailesi ve bina sakinleri neye uğradığını şaşırırken, öfkeli kalabalığa önce asayiş ekipleri müdahale etti. Yetersiz kalan asayiş ekipleri 155 haber merkezinden bölgeye destek ekip istedi. Öfkeli kalabalık binayı taş yağmuruna tutup camları kırdı, binayı ateşe verdi. Çevre ilçelerden de gelen asayiş ve çevik kuvvet ekipleri, 4 TOMA ve akrep araçlarının da desteği ile bölgeyi kontrol altına alabildi. Şüphelinin anne, baba ve iki ağabeyi ile diğer iki katta oturanlar, binadan tahliye edildi. Zemin kattaki daire ile dış yüzeyi yanan bina, bir süre sonra bölgeye güçlükle gelebilen itfaiye ekiplerince söndürüldü. MARKETTE KUNDAKLANDI Hırsını alamayan öfkeli kalabalık Eskiizmir Caddesi'ni 3931 Sokak'ı trafiğe kapadı. Yola çok sayıda çöp konteyneri devirip barikat kuran topluluk, barikatı ateşe verdi. Bölgede bulunan şüphelinin yakını olduğu öğrenilen Karabağlar Meclis üyesi adayı Medine T.'nin bu sokakta bulunan marketi önce taşlandı, ardından, işyeri kundaklandı. Bunun üzerine bölgeye iki TOMA ile akrep olarak tabir edilen polis araçları geldi. Bölgeye çağrılan itfaiyeyi gören kalabalık, iki aracı taş yağmuruna tuttu. Geri dönmek zorunda kalan 2 itfaiye aracı yaklaşık 1 saat sonra güvenlikleri sağlanınca işyerindeki yangını söndürebildi. KAÇAN ZANLI ARANIYOR Yaklaşık 3 saat boyunca kentin işlek caddelerinden biri olan Eskiizmir Caddesi'ni trafiğe kapatan grup, bir süre sonra bölgede güvenliği sağlanmasıyla çevreye dağıldı. Cinayeti işlediği ileri sürülen katil zanlısı E.T.'nin arandığı, şüphelinin ailesinin güvenli bir bölgeye sevk edildiği, soruşturmanın sürdüğü bildirildi. (Kadir Özen -) \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581824.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581824.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c680d9a5b06b386a593a5da15a56ac6242999625 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581824.txt @@ -0,0 +1 @@ +Okyanusta kayıp uçağı bulma seferberliği!. Toplam altı ülkeye ait irili ufaklı en az 50 geminin Güney Çin Denizi'nde bir buçuk günden bu yana yürüttüğü arama çalışmalarına rağmen, uçağın enkazına hala ulaşılamadı. Arama kurtarma çalışmalarına Malezya, Vietnam, Çin, Singapur, Filipinler ve Endonezya tarafından gönderilen gemilerin yanı ... Güneydoğu Asya'da farklı ülkelere ait onlarca gemi, Kuala Lumpur - Pekin seferi sırasında denize düştüğüne kesin gözüyle bakılan ve 239 yolcusuya kaybolan yolcu uçağının enkazını arıyor. Toplam altı ülkeye ait irili ufaklı en az 50 geminin Güney Çin Denizi'nde bir buçuk günden bu yana yürüttüğü arama çalışmalarına rağmen, uçağın enkazına hala ulaşılamadı. Arama kurtarma çalışmalarına Malezya, Vietnam, Çin, Singapur, Filipinler ve Endonezya tarafından gönderilen gemilerin yanı sıra, çeşitli tiplerde uçak ve helikopterler de katılıyor. Malezya Havayolları'na ait Boeing 777 yolcu uçağı, taşıdığı 239 kişiyle önceki gün 12.21'de (TSİ 18.21'de) Kuala Lumpur'dan havalandı. Uçakla irtibat, Malezya ve Vietnam arasında deniz üzerindeyken yerel saatle 02.40'ta (TSİ 20.40'ta) kesildi. MALEZYA BEŞ ST SONRA AÇIKLADI MH370 sefer sayılı Boeing 777'yle irtibatı kaybeden Malezya Havayolları'nın söz konusu bilgiyi beş saate yakın gizli tutup sabah saat 7.30'da açıklaması, uçakta 152 vatandaşı bulunan Çin'de öfke yarattı. Çin medyasında yayımlanan haberlerde, beş saalik gecikmenin uluslararası havacılık ilke ve kurallarına aykırı olduğu belirtiliyor. Gecikme nedeniyle arama kurtarma gemilerinin bölgeye öğleden sonra intikal etmeye başlayabildiğinin belirtildiği haberlerde, enkaz yer tespitinde kritik önem taşıyan uçak parçalarıyla yakıt ve yağ kalıntılarının dağılmış ya da uzak mesafelere sürüklenmiş olabileceğine işaret ediliyor. Yolcular 14 farklı ülkeden Uçağın son olarak Ca Mau Körfezi'nde görüldüğü ancak yerinin tam olarak belirlenemediği kaydedildi. Malezya Ordusu ilk aramadan sonuç alınamamasından sonra, ikinci dalga gemi ve helikopterlerin gönderildiğini açıkladı. Malezya Başbakanı Necib Razak ABD'nin de arama uçağı göndermeyi kabul ettiğini söyledi. Çin iki kurtarma gemisi gönderirken, Filipinler üç askeri uçak ve üç devriye gemisi yolladı. Singapur da arama çalışmalarına katılırken, uçak ve gemi gönderen Vietnam bölgedeki balıkçılara da uçağa dair izler gördükleri takdirde bildirmelerini istedi. Uçaktaki yolcuların 14 farklı ülkeden olduğu kaydedildi. Yolcuların 152'sinin Çinli, 38'inin Malezyalı, altısının Endonezyalı ve sekizinin Avustralyalı olduğu açıklandı. Uçağın kaybolduğu sırada 10,700 metre yükseklikte seyrettiği ve pilotların herhangi bir sorundan bahsetmediği vurgulandı. Malezya Havayolları bölgenin en büyüklerinden biri ve her gün 80 farklı noktaya yaklaşık 37 bin yolcu taşıyor. BASIN TOPLANTISINDA GERGİNLİK Öte yandan, Malezya Havayolları yetkililerinin Kuala Lumpur'da düzenlediği basın toplantısında gerginlik yaşandı. Yetkililerin kayıp ilanının gecikmesi, uçağın düşüp düşmediği, yolcu listesindeki iki kişinin uçağa binmemiş olması gibi soruların hepsine yalnızca 'Henüz teyit etmemiz mümkün değil' ya da 'Hükümet onayını beklememiz gerekli' şeklinde yanıt vermesi gazeteciler arasında tepkiye yol açtı. Çinli muhabirler, ülkeleriyle yaptıkları televizyon bağlantılarında durumu dile getirerek Malezya Havayolları'ndan herhangi bir bilgi edinemediklerini dile getirdi. Malezya kaynaklarının enkaza ulaşılmadan uçağın düştüğünün söylenemeyeceğini ifade etmesine rağmen, Çin ve Vietnam'da resmi basın organları uçağın düştüğü bölgenin büyük ölçüde tespit edildiğini ve arama kurtarma çalışmalarının bu alan merkez alınarak genişletilmekte olduğunu kaydediyor. Öte yandan, uçağın herhangi bir acil durum sinyali vermeksizin aniden radarlardan kaybolması havada infilak ya da dikey düşüş ihtimallerini güçlendiriyor. Uzmanlar, her iki motorun da aynı anda bozulması durumunda dahi 10000 metrenin üzerinde seyreden uçağın rahatlıkla acil durum sinyali gönderebileceğini ve en kötü ihtimalle süzülerek deniz üzerine acil iniş deneyebileceğine işaret ediyor. Uçağın kaçırılması ihtimalinde dahi çevredeki sivil ve askeri radarların uçağı tespit edebileceğine işaret ediliyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581826.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581826.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c2dbae32b2dc0af8e9afe9434448db02b4f5bc8d --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581826.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bakan Ayşenur İslam'dan 'dinleme' gafı!. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) dinlemelere ilişkin soruşturmasıyla ilgili, "TİB'in açıkladığına göre, tespit edilen dinleme sayısı yarım milyon kişi. Bu, demektir ki Türkiye'de işe yarayan insanlardan dinlenmeyen kimse kalmamış. Şundan emin olabilirsiniz, Türkiye'de adam ... Aile Bakanı Ayşenur İslam "Türkiye'de işe yarayan insanlardan dinlenmeyen kimse kalmamış" Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının (TİB) dinlemelere ilişkin soruşturmasıyla ilgili, "TİB'in açıkladığına göre, tespit edilen dinleme sayısı yarım milyon kişi. Bu, demektir ki Türkiye'de işe yarayan insanlardan dinlenmeyen kimse kalmamış. Şundan emin olabilirsiniz, Türkiye'de adam olmuş herkesin, gizli bir yerde bir kaseti var, hayırlı, uğurlu olsun" dedi. Serdivan ilçesinde AKP İl Gençlik Kollarınca düzenlenen kahvaltıda gençlere hitap eden İslam, genç nesillere daha iyi Türkiye bırakmak için çalıştıklarını söyledi. Bu yolda hiçbir zaman eğilmediklerini vurgulayan İslam, "Biz hiçbir zaman eğilmeyeceğiz. Hiçbir şartta eğilmeyiz. Başımıza ne gelirse gelsin, bu böyle. Türkiye, çok değerli Başbakanı liderliğinde, dik durmaya devam edecek. Bugüne kadar yaşadığımız macera da bundan sonraki duruşumuzun ciddi bir teminatıdır" diye konuştu. İslam, Türkiye'nin de Afrika gibi sömürge haline getirilmek istendiğine işaret ederek, Türkiye'nin bu duruma sürekli karşı çıktığını vurguladı. İslam, şöyle devam etti: "Türkiye, başını sık sık kaldırıyor. Rahmetli Menderes ile kaldırdı, onu idam ettiler. Ekonomisi dışa bağımlı, kendi yöneticisini seçemeyen bir Türkiye istiyorlar. Bunu söylediler. Bu makus talihi kırmak isteyen Menderes idam edildi. Türkiye, bunu yeniden kırmak istedi, darbenin ardından Özal geldi ve o da hilelerle aşağı çekildi. Onun arkasından rahmetli Erbakan geldi ve yine gizli darbelerle, onu da yönetimden uzaklaştırdılar. Onu da bertaraf ettiler ama hemen arkasından çok şükür, Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldi." İslam, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmemesi için çeşitli planlar yapıldığını ama tutmadığını dile getirdi. AKP iktidarının birçok darbe girişimini savurduğunu vurgulayan İslam, son günlerde servis edilen kasetlerin benzeri olmayan darbe girişimi olduğunu kaydetti. 'İŞE YARAYAN İNSANLAR...' İslam, Türkiye'de milyonlarca kişinin dinlendiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünyanın görmediği bir şey gerçekten. TİB'in açıkladığına göre, tespit edilen dinleme sayısı yarım milyon kişi. Bu, demektir ki Türkiye'de işe yarayan insanlardan dinlenmeyen kimse kalmamış. Şundan emin olabilirsiniz, Türkiye'de adam olmuş herkesin, gizli bir yerde bir kaseti var, hayırlı, uğurlu olsun. Eşiyle, dostuyla konuşurken, istiflenmiş kasetler. Sonra bunlar kesilip yapıştırılıyor. Hepimizin böyle kasetleri var arkadaşlar. Onun için Başbakanımıza gelip bu kasetleri söylediler. Sayın Başbakanımız da 'elinizi korkak alıştırmayın ve mücadele ederim' dedi. Allah'a hamdolsun, milletimiz de onun arkasındadır ve bu bütün mücadele Türkiye temizlenene kadar devam edecektir." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581828.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581828.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f22a16fded7b4c07b2750cd8af88082b14a3baf0 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581828.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ünlü Hollywood oyuncusundan sansüre bomba yorum. Hürriyet'ten Rıza Canikli'nin haberine göre, AMERİKALI Hollywood yıldızı Susan Sarandon, Gezi Parkı olayları dolayısıyla Amnesty International'dan (Uluslararası Af Örgütü) yaptığı destek çağrısı sonrasında bu defa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Facebook ve YouTube'u kapatırım çıkışına "Demek ki işler onun için iyi ... Amerikalı dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Susan Sarandon, Başbakan Erdoğan'ın Facebook ve Youtube'u kapatma isteğini değerlendirdi. Hürriyet'ten Rıza Canikli'nin haberine göre, AMERİKALI Hollywood yıldızı Susan Sarandon, olayları dolayısıyla Amnesty International'dan (Uluslararası Af Örgütü) yaptığı destek çağrısı sonrasında bu defa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Facebook ve YouTube'u kapatırım çıkışına "Demek ki işler onun için iyi gitmiyor" diyerek tepki gösterdi. New York'ta ünlü Türk jinokolog Dr. Tamer Seçkin ile dünyaca ünlü şef Padma Laksmi'nin kurucusu oldukları Amerika Endometriozis Vakfı'nın geleneksel balosuna katılan Susan Sarandon, Hürriyet'e gösterilerine neden destek verdiği ve gelen tepkileri anlattı. ÖNEMLİ OLAN ÖZGÜR BASIN Susan Sarandon, " gösterileri başladığında 'Neler oluyor?' diye Berlin'deki bir arkadaşımı aradım. Bana medyanın olayları tam aktarmadığını anlattı. Ben de Uluslararası Af Örgütü'nün çağrısına destek verdim. Beni de 'dış mihraklar' diye tanıtmışlar. Benim için Başbakan Erdoğan'ın ne düşündüğü hiç ilgilendirmiyor. Önemli olan özgür basının var olmasıdır. Neler olduğunu doğru olarak anlamamız gerekiyor. Hepimizi güvende tutan medya özgürlüğüdür" dedi. Türkiye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyen Sarandon şöyle devam etti: "Ben bir aktivist dünya vatandaşıyım. Benim için medya çok önemli. Çünkü dünyada olan biteni medyadan öğreniyorum. Benim kariyerime de medyanın katkısı çok büyük. Son öğrendiğime göre Facebook ve YouTube'u da kapatabileceğini söylüyormuş. Demek ki işler onun için iyi gitmiyor. Basına sansür uygulamaya başladığınız dakikada tüm dünyayı karşınıza alırsınız." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581831.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581831.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a43e417ecfc57c0a166593ff994ae3057a04fee5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581831.txt @@ -0,0 +1 @@ +Zafer Çağlayan'dan bir garip açıklama!. 17 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası koltuğundan istifa etmek zorunda kalan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Mersin'de yaptığı bir konuşmayla gündemde. Eski Ekonomi Bakanı ve AKP Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan, partisinin Mersin Tarsus ilçe binası önünde düzenlenen mitingde ... 'Operasyon yapılan bakanların hepsi Kürt' 17 Aralık Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrası koltuğundan istifa etmek zorunda kalan eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan Mersin'de yaptığı bir konuşmayla gündemde. Eski Ekonomi Bakanı ve AKP Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan, partisinin Mersin Tarsus ilçe binası önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kendilerinin seçimden seçime gelen siyasetçilerden olmadıklarını belirten Çağlayan, "Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara karşı, görüldüğü gibi AK Parti daha çok büyüyor ve güçleniyor. Başbakanımızın yaptığı mitinglerdeki kalabalıkları herkes görüyor. Birileri de 'montaj' diyor. Kimlerin montaja sarıldıkları ortadadır" diye konuştu. AKP'nin yaptığı hizmetlerle yola devam edeceğini ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aziz millet CHP ve MHP'ye oy vermez. Çünkü milletimizin karnı tok böyle işlere. Yapılan haksızlık, zulüm ve komplolara karşı halkımız gerekli cevabı sandıkta verecek. Bel altı vurarak, kardeşi kardeşe yeniden düşman etmek isteyenlere halkımız prim vermez. Bu kardeşiniz, Allah can sağlığı verdiği sürece, sonuna kadar size hizmet etmeye devam edecek. Bu ülkenin geleceği için Zafer Çağlayan size kurban olsun. Bu kardeşinizin suçu 102 milyar dolar olan ihracatı 150 milyar dolara çıkarmaktır. Bu suçsa ben suçluyum." 'OPERASYON YAPILAN BAKANLARIN HEPSİ KÜRT KÖKENLİ..' 17 Aralık operasyonunun özellikle belli bakanlar üzerinde yapıldığını dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti: "Operasyon yapılan bakanların hepsi vatanına, milletine, bayrağına sonuna kadar bağlı olan Kürt kökenli arkadaşlarımızdır. Barış ve kardeşliği bozma adına bizleri hedef aldılar. Ama biz dimdik durduk. Başbakanımızın arkasında da dimdik durduk ve durmaya devam edeceğiz. Onlar şehit haberleri gelsin istiyor. Çünkü onlar kandan, terörden besleniyor. Nasıl bir zihniyetle mücadele ettiğimizi bu millet çok iyi görüyor. Sizlere anlatacağım çok şey var. Ama bunları bize yapanlar bir Yahudi, bir ateist, bir Zerdüşt yapsa anlarım. Ama bunları yapan Müslümanım diye geçiniyorsa yazıklar olsun. Bir Müslüman bunları nasıl yapar? İşte bu nedenle 30 Mart yerel seçimleri seçim olmaktan çıktı. 30 Mart seçimleri istiklal mücadelesidir. Zafer AK Partinin olacak." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581833.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581833.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..e7b1d161ba8955046362bcf03890267776c5226f --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581833.txt @@ -0,0 +1 @@ +Cemaat mensuplarına 'dayak' iddiası!. Gülen cemaatine ait bir dershanenin idareci ve öğretmenlerinin, Erzurum'un Karayazı ilçesine bağlı köylerde beraberlerindeki öğrencilerle aile ziyaretinde bulunmak istedikleri esnada 5 kişi tarafından darp edildiği iddia edildi. İddiayı Cihan Haber Ajansı abonelerine 'Korkulan Oldu' başlığıyla duyurdu. İşte o haber; Erzurum'dan ... Erzurum'da 5 cemaat mensubu takip edildikleri kişiler tarafından dövüldüklerini iddia etti. Gülen cemaatine ait bir dershanenin idareci ve öğretmenlerinin, Erzurum'un Karayazı ilçesine bağlı köylerde beraberlerindeki öğrencilerle aile ziyaretinde bulunmak istedikleri esnada 5 kişi tarafından darp edildiği iddia edildi. İddiayı Cihan Haber Ajansı abonelerine 'Korkulan Oldu' başlığıyla duyurdu. İşte o haber; Erzurum'dan iki araçla yola çıkan dershane idarecileri Ramazan Kocabaş ile Salim Bektaş, Karayazı'daki dershane öğrencilerini de yanlarına alarak, köydeki ailelerinin yanına gitti. Öğretmenlerin otomobilinin önü, tanımadıkları ve içinde 5 kişinin bulunduğu başka bir arazi aracı tarafından Göksu, Mollabadıl köyü girişinde kesildi. Salim Bektaş, öğrencilerin gözü önünde aracından indirilip, hakaret edilerek ölümle tehdit edildi. Bektaş yaşadıklarını şöyle anlattı: "Karayazı'nın Göksu beldesi çıkışında bir jeep arkamızdaydı. Fakat bizi takip ettiğini anlayamadık. Mollabadıl köyüne girişte adres sormak için otomobilimden indiğim sırada, jeepteki 5 kişi de araçtan inerek yanımıza geldi. Bize tehdit ve hakaretlerde bulunarak, "Neden buraya geliyorsunuz. Size buralara gelmeyin demedik mi? Sizi uyarmamıza rağmen neden geldiniz. Kulağınızı keserim. Seni soyundurup aracın arkasına bağlayıp Karayazı'ya kadar süründürürüm. Saldırganlardan bir tanesi 'Ben belediye başkanının kardeşi Nuri'yim' diyerek; Hizmet Camiasına, bizlere ve Hocaefendi'ye ağza alınmayacak laflar savurdu. Karayazı'ya gideceğimizi nasıl öğrenmişler, Tam olarak bizi nereden takip etmeye başlamışlar anlayamadık. Bildiğim Göksu yakınlarından itibaren saldırganların içinde olduğu jeepin peşimizden bizi takip ettiğiydi. Saldırganlar, köylülerin bize doğru gelmesi üzerine yanımızdan ayrıldı. Diğer arkadaşımın peşine düşeceğini tahmin ederek Ramazan Hoca'ya dikkatli olması için cep telefonuyla ulaşmak istedim. Ancak arazi engebeli olduğu için cep çekmiyordu, mesaj gönderdim." diye konuştu. Ağaçlı köyü yakınlarında Ramazan Kocabaş ve öğrencilerinin içinde bulunduğu otomobilin önü, aynı kişiler tarafından kesilerek durduruldu. Araçtan indirilen Kocabaş'ı kendi araçlarına götüren 5 kişilik grup, öğretmene hizmet camiasına ve muhterem Hocaefendi'ye ağza alınmayacak hakaretlerde bulunup tehditler savurdu. Kocabaş'ı ters istikamette 2 kilometre kadar götüren saldırganlar daha sonra ıssız yol kenarında öğretmeni indirip yumruk ve tekmelerle dövmeye başladılar. Saldırganlar dövdükten sonra Kocabaş'ı ıssız köy yolunda bırakarak olay yerinden araçlarıyla ayrıldı. Dayak sonrasında yüzünde oluşan morluklarla ve kıyafetleri çamur içerisinde öğrencilerinin yanına yürüyerek dönen Kocabaş'a köylüler sahip çıktı. Olaya öfkelenen köylüler saldırganların peşine düşmek istedi, ancak öğretmen izin vermedi. Kız öğrencilerinin göz yaşları arasında karşılanan Kocabaş, "Saldırganların hiçbirisini tanımıyordum. Benimle alıp veremeyecekleri yoktu. Hizmet camiasına, Hocaefendi'ye yönelik ağza alınmayacak ifadeler kullandı.'Biz sizin ağa babalarınızı biliyoruz' dediler. Bir daha buralara gelmeyin, kaç defa söyledik. Sonunuz kötü olur." ifadelerini kullandı. Bizi ne zaman ve nereden takip ettiklerini anlayamadık." dedi. Ramazan Kocabaş, darp sonrasında veli ziyaretini gerçekleştirdikten sonra Erzurum'a döndüklerini ve aynı gün akşam Erzurum'da hastaneye giderek tedavi olduğunu belirtti. Kocabaş tedavisinin ardından Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunarak, "Ben eğitimciyim, tehditler, ölümler bizi korkutamaz. İnandığımız dava yolunda bu millete eğitim adına hizmet etmeye devam edeceğiz." dedi. Cumhuriyet Savcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu'na sevk edilen Kocabaş'a 3 günlük rapor verildi. Saldırıyı kınamayıp, öğretmenleri suçlayıcı ifade kullanan Karayazı Belediye Başkanı Seyfettin Kırık da şu iddialarda bulundu, "Olayla ilgim yok. Benim duyduğum bu öğretmenler hergün yurtlardan öğrencileri alıp BDP bölgesinde "AKP'ye oy vermeyin MHP'ye oy verin, MHP kazansın" diyorlarmış. BDP'lilerde bunları dövmüşler. Kardeşim İstanbul'da ikamet ediyor. Kardeşimle ilgili görgü tanıkları varsa gidin konuşturun" şeklinde konuştu. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581834.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581834.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..9e1d6012267bba37ea05b76557193e8d2717b16a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581834.txt @@ -0,0 +1 @@ +YSK'dan seçim açıklaması!. Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüshane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri 7.00 - 16.00 saatleri arasında oy ... Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle ilgili oy verme işlemleri konusundaki dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgileri yayınladı. Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Gümüshane, Hakkari, Kars, Malatya, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Siirt, Sivas, Trabzon, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır ve Kilis illeri 7.00 - 16.00 saatleri arasında oy kullanacak. Bu illerin dışında kalan şehirlerde yaşayan seçmenler ise 8.00 - 17.00 saatleri arasında oylarını kullanılabilecek. Köyde, il genel meclisi üyeliği seçimi, köy muhtarlığı ve köy ihtiyar meclisi üyeliği seçimi yapılacak. Büyükşehir olmayan illerde ise il genel meclisi üyeliği seçimi, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimi, Mahalle muhtarlığı ve mahalle ihtiyar heyeti üyeliği seçimi gerçekleştirilecek. Büyükşehirlerde de büyükşehir belediye başkanlığı seçimi, Belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimi, Mahalle muhtarlığı ve mahalle ihtiyar heyeti üyeliği seçimi yapılacak. Büyükşehir olan iller şöyle: Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskisehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van. Seçmenin kimlik tespitinde; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşıyan; Nüfus cüzdanı, Resmî daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, Pasaport, Evlenme cüzdanı, Askerlik belgesi, Sürücü belgesi, Avukatlık kimlik belgesi gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmî nitelikteki belgelerden birinin ibrazı gerekiyor. Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olmayan resimli ve resmî bir kimlik belgesi ibraz eden seçmenin oy kullanabilmesi için bu belgelerin yanında ayrıca seçmen bilgi kâğıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini ibraz etmesi şart. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde tutuklu ya da taksirli suçlardan hükümlü bulunan seçmenlerden yukarıda sayılan kimlik belgeleri bulunmayanlar için cezaevi idaresince verilmiş belge kimlik belgesi yerine geçecek. Belediyeler ile köy veya mahalle muhtarlarınca düzenlenip onaylanan kimlik belgeleri seçmenin kimliğinin tespitinde geçerli değil. SEÇMENLERİN OYLARINI KULLANMA SIRASI Seçmenler oylarını aşağıdaki sırada kullanacaklar: "Turuncu Zarf: İl genel meclisi üyeliklerine ilişkin turuncu renkli birleşik oy pusulası turuncu renkli zarfa; Mavi Zarf: Belediye başkanlığına ilişkin mavi renkli birleşik oy pusulası ile belediye meclis üyeliğine ilişkin sarı renkli birleşik oy pusulası ile Büyükşehir belediye başkanlığına ilişkin beyaz renkli birleşik oy pusulası mavi renkli zarfa; Mor Zarf: Köy seçimlerinde köy muhtarı ile köy ihtiyar meclisi üyelerinin birlikte yazılı olduğu oy pusulası, mahalle seçimlerinde mahalle muhtarı ile mahalle ihtiyar heyeti üyelerinin birlikte yazılı olduğu oy pusulası mor renkli zarfa." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581836.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581836.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..4042a111e69e7c2efe100068f1cc8ad8f5cb5da2 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581836.txt @@ -0,0 +1 @@ +Sneijder Fatih Terim'i üzdü!. Kuşkusuz Galatasaray tarihinin en ömenli transferlerinden birini geçen sezon devre arasında 7.5 milyon Euro'ya Sneijder'i alarak yaptı. Sneijder ismi gündeme geldiğinde dönemin Teknik Direktörü Fatih Terim, oyuncuyu istemediğini aslında her fırsatta dile getirdi. Yeri geldi dönemin yöneticisi Abdurrahim Albayrak ile ... Fatih Terim'in Galatasaray'a transferine çok sıcak bakmadığı Sneijder bu sezon Galatasaray'ı sırtlayan isimlerin başında geliyor. Kuşkusuz Galatasaray tarihinin en ömenli transferlerinden birini geçen sezon devre arasında 7.5 milyon Euro'ya Sneijder'i alarak yaptı. Sneijder ismi gündeme geldiğinde dönemin Teknik Direktörü Fatih Terim, oyuncuyu istemediğini aslında her fırsatta dile getirdi. Yeri geldi dönemin yöneticisi Abdurrahim Albayrak ile bu mesajı verdirdi. ALBAYRAK AÇIKLAMIŞTI! Hatta Albayrak görevi bıraktıktan sonra 2 Ekim'de  Habertürk TV'de, "Hoca çok iyi Galatasaraylıydı. Transferlerde benimle kavga ederdi. Galatasaray'ın parasını çarçur etmemezi istemezdi. Sneijder'ı istemedi. 'Bunun yerine daha iyilerini alırız' demişti" diye konuşmuştu. HASAN ŞAŞ TA SÖYLEMİŞTİ! 23 Şubat'ta Beyaz Tv'ye çıkan ve Galatasaray'da Terim'in yardımcılığını yapan Hasan Şaş, Sneijder'in dördüncü tercihlerini olduğunu söylemişti. "Son 2 yılında 4 maç oynamış bir oyuncu. Biz yönetime listede liste başı Matic, Djuricic ve Ben Arfa'yı verdik. Biz 4. sırada Sneijder'i yazdık ve Sniejder geldi. Biz Sneijder'in gelmesini çok istememiştik" Terim'in burun kıvırdığı Sneijder, Mancini'nin gelişiyle birlikte takımın da lideri oldu. Aslında Terim'in "dördüncü tercihi" Sneijder geçen sezon Galatasaray şampiyon olurken Arena'da 2-0 geriye düşülen Orduspor ve yine deplasmanda kazanılan Karabükspor maçlarında önemli rol oynamıştı. İçeride 3-2 kazanılan Real Madrid maçını da unutmamak lazım. Bu sezon ligde 19 maça çıkan Hollandalı 9 gol ve 6 asistle takımı sırtlayan isimlerin başında geldi. Mancini ile birlikte Galatasaray'ın oyun aklı olan Sneijder Şampiyonlar Ligi'nde 6 maça çıkıp 2 gol 1 asist yaptı. Sarı – kırmızılılar Juventus'u elerken altın vuruş Hollandalı oyuncudan geldi.  Özetle Sneijder iyi olunca Galatasaray'da iyi. O gol attıkça Galatasaray kazanıyor. Terim'in sıcak bakmadığı Hollandalı, Mancini dönemiyle birlikte Galatasaray'ın kazandıranı oldu. Sneijder de bunu ifade ediyor: "Artık daha mutluyum" YÖNETİM GİDER DİYE KORKUYOR Galatasaray Yönetimi'ni Sneijder konusunda düşündüren konulardan biri de Sneijder'in Dünya Kupası sonrası takımdan ayrılma ihtimali. Zira Sneijder'in sözleşmesine 20 milyon euro şartı koydurduğunu Futbol Arena daha önce yazmıştı. AMRABAT'A "EVET" SNEİJDER'E "HAYIR!" Bir Teknik adamın herhangi bir oyuncuya sıcak bakmaması normal. Terim'in de Sneijder'i istememesi de normal karşılanabilir. Ancak Amrabat'ı aldıran Terim ekibinin Sneijder'e "dördüncü adamdı. Pek istemedik" demesi transfer politikalarına ilişkin sor işaretlerini de beraberinde getiriyor. Ne demişti Albayrak:  Terim,  transferlerde benimle kavga ederdi. Galatasaray'ın parasını çarçur etmemezi istemezdi. Sneijder'ı istemedi"  Ya Hasan Şaş: Biz 4. sırada Sneijder'i yazdık ve Sniejder geldi. Peki 7.5 milyon euroya alınınan Sneijder için " 4. tercihimizdi" diyen Hasan Şaş, Amrabat için ne demişti:  "Amrabat için 5 milyon eurodan fazla vermeyin dedik, 8 milyon euro verdiler" Yani Terim ve ekibi Amrabat'a 5 milyon euro verilebilir düşüncesinde ama Sneijder'e soğuk bakmış, istememiş! Albayrak ne demişti: "Terim, Galatasaray'ın parasını çarçur etmemezi istemezdi." Durum böyleyken Amrabat için Kayserispor ve PSV'ye ödenen 8 milyon 600 bin euro, bugünkü kurla yaklaşık 25 milyon 800 bin TL'nin açıklanabilir yanı var mı? \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581837.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581837.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..43b782a04476cec837558fece3e26a702b9330f6 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581837.txt @@ -0,0 +1 @@ +Be adamlar, sizde hiç Allah'tan korku da mı yok?. Önceki gece... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 26 ay sonra Silivri Zindanı'ndan çıkıyor. Türkiye'ye seslenirken "Beni burada nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler tuttu. Ben bunların vicdan taşıdıklarına inanmıyorum. Be adamlar, sizde hiç Allah'tan korku ... Önceki gece... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 26 ay sonra Silivri Zindanı'ndan çıkıyor. Türkiye'ye seslenirken "Beni burada nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler tuttu. Ben bunların vicdan taşıdıklarına inanmıyorum. Be adamlar, sizde hiç Allah'tan korku da mı yok?" diye haykırıyor. Siyasi tutsakların tek isteğinin "adalet" olduğunu söylüyor. "Bizim kalbimizde nefret ve intikam duygularına yer yok, çünkü kalplerimiz sevgi dolu" diyor. Dik girdiği zindandan, coşkulu kalabalığın alkışları arasında dimdik ayrılıyor. Onu dinlerken yıllar öncesinin anıları, bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor. 7 Ağustos 1998... Güzelyalı'daki yaz bahçelerinde güneş batıyor. Uzaklarda, çok uzaklarda, Çanakkale Şehitleri Abidesi hayal meyal görülüyor. Ligin başlangıç karşılaşması olan Çanakkale Dardanelspor-Fenerbahçe maçından önce Dardanelspor Başkanı Niyazi Önen, evinin bahçesinde barbekü partisi veriyor. Değerli dostlarım Prof. Haluk Şahin, Ali Kutluer ve Fethi Kundakçıoğlu ile birlikte, o tarihte yazlığımızın bulunduğu Bozcaada'dan karşıya geçip, davete katılıyoruz. Niyazi Bey, bize konuklarını tanıştırıyor: Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım... Gelibolu'daki 2. Kolordu'nun Komutanı Korgeneral İlker Başbuğ... Koramiral Atilla Kıyat ve diğerleri... Bu isimlerle ilk kez, o unutulmaz günbatımında tanışıyoruz. İlker Başbuğ, Çanakkale Şehitleri Abidesi'nin bir an önce bitirilebilmesi için sergilediğimiz çabaları dikkatle izlediğini söylüyor. Israrlı haberlerimiz nedeniyle Haluk'u, beni ve tüm Arena Programı ekibini kutluyor. Sohbetimiz Çanakkale Savaşları ile sürüyor. Haluk, Çanakkale Savaşları'nı anlatacak bir belgesel üzerinde çalıştığını söyleyince, Korgeneral Başbuğ'un bu konuda engin bilgiye sahip olduğunu anlıyoruz. Güneş batımının serpiştirdiği renklerle daha da güzelleşen yaz bahçesindeki konuşmalar, tabii ki askeri konularla sınırlı kalmıyor. Felsefeden sosyolojiye, oradan hukuk ve edebiyata kadar yayılan geniş bir yelpazede, adeta beyin fırtınasına dönüşüyor. Yaklaşık bir saat süren sohbetin sonunda hepimiz aynı izlenimi ediniyoruz: "İlk bakışta her asker gibi çok mesafeli, hatta gizemli bir duruş sergileyen ama bilgisi ve özgüveni yüksek bir aydın, hatta bir entelektüel... Hem iyi bir asker, hem de ülkesinin ve dünyanın sorunlarına kafa yoran, bu doğrultuda özgün ve dikkat çekici analizler yapan, yurtsever bir kişilik..." Sanki yıllar sonra yayınlanacak "Başbuğ" kitabının arka kapağından bazı satırları, o bahçede okur gibi oluyoruz: "...Hangi ülkede olursa olsun, biz askerler için hayat zordur. Denize baktığımızda maviyi, ovaya baktığımızda düzlüğü, ormana baktığımızda ağaçları, dağlara baktığımızda yüksekliği görürüz. Oysa biz, askerler, denizin mavisiyle birlikte derinliğini, ovanın düzlüğüyle birlikte engebelerini, ormanın ağacıyla birlikte tehlikesini, dağın yüksekliğiyle birlikte uçurumlarını da görmek zorundayız." (Orgeneral İlker Başbuğ, 6 Haziran 2005) Çanakkale'de tanıştığımız İlker Başbuğ, daha sonraki yıllarda mesleğinde hızla ilerledi. 28 Ağustos 2008'de, her subayın hayali olan Genelkurmay Başkanlığı'na terfi etti. Türk Silahlı Kuvvetleri, onun Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu dönemde, terörle mücadelede çok önemli başarılar sağladı. Örneğin Şubat 2008'de terör örgütüne yönelik olarak sınır ötesinde yapılan "Kış Operasyonu"nda, operasyonlar tarihinin en büyük başarısına imza atıldı. Üstelik bu harekata katılan Mehmetçikler, 8 gün boyunca sırtlarında 40'ar kilo yük taşıyarak yürüdüler. Askerler, 2 bin rakımlı arazide, eksi 29 derecelere varan soğukta ve çoğu kez kar yağışı hatta tipi altında görev yaptılar. Birlikler tüm harekat boyunca toplam 16-17 saat dinlenebildiler. Orgeneral Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olarak büyük hayalleri ve idealleri vardı. Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çağ atlatmayı planlıyordu. Ama ne yazık ki anlamsız operasyonlar ve davalarla uğraşmaktan, düşündüklerini gerçekleştirebilecek zamanı ve ortamı bulamadı. Emekli olduktan sonra da inanılmaz ve çok ağır bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. Terörle mücadele tarihinin en büyük başarılarından birini sağlamanın haklı gururunu yaşarken, terörist suçlamasıyla tutuklanıp zindana atıldı! Karargahıyla birlikte yargılandığı davada, tanıklığına başvurulan bölücü teröristin kendisini yakalayan komutanlara yukarıdan bakarak konuşması, Başbuğ ve görev arkadaşları için en kahredici andı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 26 ay tutsak kaldığı zindandan çıkarken soruyor: "Be adamlar sizde hiç Allah'tan korku da mı yok?" \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581959.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581959.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..a8cf0ecc1d6f93bfd64aab5b9c2f26a5f2e7cb62 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581959.txt @@ -0,0 +1 @@ +Genç kadına yılanlı işkence!. Jordie Callahan ve Jessica Hunt isimli sevgililer, akıl sağlığı yerinde olmayan kadın ve 5 yaşından daha küçük olduğu belirlenen kız çocuğunu kaçırıp yıllarca köleliğe zorladı. Kadın ve çocuğunu karanlık bodrumlarında tutan çift, kurbanlarını yılan ve pitbul köpekleriyle korkutarak işkence yaptı. ... ABD'nin Ohio eyaletinde yaşayan bir çiftin 'kölelik yapması' için kaçırdıkları bir kadın ve çocuğuna yıllarca yılanlarla işkence ettiği ortaya çıktı. Jordie Callahan ve Jessica Hunt isimli sevgililer, akıl sağlığı yerinde olmayan kadın ve 5 yaşından daha küçük olduğu belirlenen kız çocuğunu kaçırıp yıllarca köleliğe zorladı. Kadın ve çocuğunu karanlık bodrumlarında tutan çift, kurbanlarını yılan ve pitbul köpekleriyle korkutarak işkence yaptı. Bir tuvaletin bile bulunmadığı bodrum katında kalan kadına baskıyla yemek, temizlik ve diğer ev işlerinin yaptırıldığı, bunun yanı sıra zavallı kadının cinsel aktivitelere de zorlandığı ve video olarak kayıt altına alındığı ortaya çıktı. Anne ve kızı polisler tarafından kurtarılarak hastaneye sevk edilirken tutuklanan çiftin kaç yıl ceza alacağı önümüzdeki günlerde açıklanacak. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581988.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581988.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..cbb2bca53fdc32eebfde4be99d7e282c947d73da --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581988.txt @@ -0,0 +1 @@ +Manşetler Erdoğan'dan Bilgi MİT'ten. Başçalan isimli hesaptan bugün yayınlanan ses kayıtlarından birinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia ediliyor. Ses kaydını yayınlayan hesap, görüşmenin 18 Aralık'ta yapıldığını öne sürüyor. ERDOĞAN: CİDDİ MEDYA DESTEĞİ LAZIM Ses kaydında Bilal Erdoğan'a ait ... Bugün Başçalan'ın yağdırdığı tapelerden birinin de yine baş aktörü Bilal Erdoğan'dı. Başçalan isimli hesaptan bugün yayınlanan ses kayıtlarından birinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia ediliyor. Ses kaydını yayınlayan hesap, görüşmenin 18 Aralık'ta yapıldığını öne sürüyor. ERDOĞAN: CİDDİ MEDYA DESTEĞİ LAZIM Ses kaydında Bilal Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses, Fethullah Gülen cemaatini işaret ederek, "Bunlar haddini bilecek. Bitecek bu iş artık, en üstüne gidene kadar bir şey yapılması lazım" diyor. Oğlunun bu sözleri üzerine Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses, "Bugün atılacak adımlar var zaten, iş baya şeye girecek"diyor. Erdoğan daha sonra Bilal Erdoğan'a "Ciddi bir medya desteği lazım" diyor. MANŞETLER BİLAL'DEN BİLGİ MİT'TEN Ses kaydında Bilal Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses, "Manşetleri göreceksin inşallah. Takvim gazetesi 'Vaiz Lobisi' diye manşet attı. Sabah gazetesi 'Kaset olmadı dosya verelim.' Onlar tamamen hazır babacım. Şu an sizin talimatlarınızı bekliyorlar. En tepeden vurmaya başlayacaklar" ifadelerini kullanıyor. Erdoğan da bunun üzerine "Tamam, canım ne varsa ellerinde gireceğiz onun şeyi yok" diyor. Erdoğan'ın bu sözleri üzerine de Bilal Erdoğan, "Hele bir de bize biraz malzeme gelse diyorlar MİT'ten" ifadelerini kullanıyor. Başbakan Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen ses bunun üzerine,"Bakacağız, bizden malzemeye daha çok ulaşıyor işte" ifadelerini kullanıyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581989.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581989.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f3f02521c8ae4e97e28711f79a1add491c359749 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581989.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırım Tatarları eylemde!. The Independent muhabiri Kim Sengupta, Rus müdahalesiyle Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya bağlanma kararı alan Kırım'da, Tatarların silaha sarılmaktan söz ettiğini aktardı. Sengupta, başkent Akmescit'te (Simferopol) cuma namazının ardından konuştuğu Tatar erkeklerinin bazısının ailesini Kırım dışına gönderdiğini ve peşlerinden gitmeyi planladığını, bazısının ... Kırım Meclisi'nin Rusya'ya bağlanma kararına tepki gösteren Tatarlar, çeşitli ülkelerdeki Rusya konsoloslukları önünde eylem yaptı. Kırım Tatar Meclisi eski başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, "Gerekirse Rusya'ya karşı Ukrayna halkının saflarında savaşırız" dedi. The Independent muhabiri Kim Sengupta, Rus müdahalesiyle Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya bağlanma kararı alan Kırım'da, Tatarların silaha sarılmaktan söz ettiğini aktardı. Sengupta, başkent Akmescit'te (Simferopol) cuma namazının ardından konuştuğu Tatar erkeklerinin bazısının ailesini Kırım dışına gönderdiğini ve peşlerinden gitmeyi planladığını, bazısının da silaha sarılmaktan söz ettiğini belirtti. Ortak yanları, Kremlin tarafından yönetilmeme kararlılığı. Sengupta'nın gittiği cami, radikalliğiyla tanındığından gizli servislerin sıkı gözetiminde. İmam, cemaati, şiddete başvurulmasının, Tatarlara demir yumruk indirmenin bahanesi yapılacağı yönünde sıkı sıkıya uyarıyor. Ancak Tatar Meclisi, Kırım parlamentosunun aldığı 'Rusya'ya bağlanma' kararıyla devredışı kaldığından, cemaat çıkış yolu arayışında. AİLELER TÜRKİYE'YE Anne babası, eşi ve üç çocuğunu Türkiye'ye yollayan işadamı Rüstüm İbrahimoviç ''Baskına uğradık, liderliğimiz gafil avlandı'' diyerek ekliyor: ''Savaşacaklarını söyleyenlerimiz var. 'Ukraynalı olarak yaşayamazsak, Ukraynalı olarak ölürüz' diyerek silahlanmak istiyorlar. Endişe verici bir söylem, ama insanlar çok öfkeli.'' Rusya'nın Kırım'ı ilhakı halinde gözaltına alınması en muhtemel kişi, birçok ülkede yasadışı, Ukrayna'da ise yasal bir örgüt olan Hizbut Tahrir'in üyesi Fazıl Amazayev. Kırım'ın yeni hükümeti, ilk iş, Hizbut Tahrir'i 'tehlikeli terör örgütü' diye niteledi. Amazayev ise tutuklanmalarına Tatar toplumunun izin vermeyeceğinden emin: '' Tatar müftüsüyle meclisi bizi daha önce eleştirmiş olabilir, ama şimdi hepimiz ortak bir düşmanla karşı karşıyayız. Peşimize düşerlerse, nasıl hayatta kalacağımızı biliriz.'' Adem Süleymanov ise, Tatarların kalkmasını istediği Lenin Meydanı'ndan geçerken Rusların saldırısına uğradını anlattı. 25 yaşındaki Aliya, ne Rus işgalini ne de Hizbut Tahrir'i desteklediğini söylese de, böyle giderse Hizbut Tahrir'in çok sayıda Tatar'ın desteğini kazanacağını belirtti. RUSYA'YI PROTESTODALAR Dün Kırım'da Ukraynalılar ile Tatarlar ilk kez organize halde başkentte sokağa çıktı. Yüzlerce kişi, teslim olmayan Ukrayna kışlası önünde askere destek gösterisi düzenledi. Kırımoğlu'ndan Ankara'ya ateşli mesajlar Kırım Tatar Milli Meclisi'nin eski Başkanı ve Kiev'de iktidara gelen Anavatan partisinin milletvekili olan Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Al Jazeera Türk'ten Deniz Berktay'a konuştu. Kırımoğlu, "Rusya ile Ukrayna arasındaki sorun, sıcak bir çatışmaya dönüşebilir. Biz Kırım Tatarları olarak bu savaşta Ukrayna'nın safında savaşırız'' diyerek Türkiye'den yardım istedi. "Türkiye bize destek veren açıklamalar yaptı. Fakat artık somut eylemler de ortaya koymak gerekiyor. Türkiye'nin durumunu anlıyoruz, Rusya'yla da belli ilişkileri gözetmek zorunda'' diyen Tatar lider, Ankara'ya ''Sıcak savaş durumunda, Türkiye ve Batılı ülkelerin Ukrayna'yla birlikte savaşması beklenemez. Fakat en azından Ukrayna ordusuna silah, malzeme ve istihbarat desteği verilebilir. Bazı anlaşmalar hareket alanını kısıtlasa da, Türkiye alternatif çözümler bulabilir'' diye seslendi. Batılı ülkelere de '''Ukrayna'ya ekonomik yardım yapmaları lazım. Şimdi belli bir maliyeti göze almazlarsa, ileride maliyeti çok daha yüksek olacak'' uyarısı yaptı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581990.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581990.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..c4165932d0082a52477e524b771afb1ea32ff388 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581990.txt @@ -0,0 +1 @@ +'AKP'yi duman ederler'. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmelerini sızdırmasıyla tanınan Başçalan isimli hesabın son sızdırdığı görüşme sayıştay ile ilgili. AKP Meclis Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ile Başbakan Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği iddia ... Başçalan'ın sızdırdığı son ses kaydı Sayıştay ile ilgili. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen 'sıfırlama' görüşmelerini sızdırmasıyla tanınan Başçalan isimli hesabın son sızdırdığı görüşme sayıştay ile ilgili. AKP Meclis Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ile Başbakan Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinde iki isim konuşmalarında Sayıştay raporlarından şikayet ediyorlar. Kamu harcamalarını denetleyen kurum olan Sayıştay'ın hazırladığı raporların Meclis'e gelmesi durumunda "AKP'nin duman olacağını" söyleyen Doğan ve Canikli, bunu engellemek gerektiğini söylüyorlar. Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu raporların Meclis'e gelişini engelleyen düzenlemeyi iptal etmesinden şikayet eden Canikli'ye Hasan Doğan katılıyor ve Mahkeme'nin çirkin bir tavır içinde olduğunu söylüyor. Sayıştay'daki AKP'ye yakın isimlerin AKP'yi zor durumda bırakan uygulamalara bürokratik taassup nedeniyle direnmemesinden yakınan iki isimden Canikli bir itirafta da bulunuyor: "Hepsi bizim adamımız hepsi". Başbakan'ın Sayıştay Başkanı Recai Akyel'e randevu vermemesini isteyen Canikli, Akyel için "ahlaksızlık yapıyor" ifadesini kullanıyor. Söz konusu denetlemelerle hükümetin zor durumda kaldığını söyleyen Canikli, yeni bir düzenleme yapmaktan söz ediyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581992.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581992.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..1923d29a8d2f339ebb68af68a66d52714183494a --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581992.txt @@ -0,0 +1 @@ +Rusya büyük savaşa mı hazırlanıyor?. Timçuk, Moskova'nın Kırım yarımadasına toplu imha silahı sınıfına giren "Grad" füze sistemleri aktarmaya hazırlandığını duyurdu. Ukrayna'daki Unian haber ajansı tarafından aktarılan Timçuk'un tespitlerine göre Rusya yönetimi şu anda Karadeniz kıyısında kendi topraklarındaki Novorosiysk liman şehrinde Kırım'a gönderilmek üzere büyük bir ... Ukrayna'da iktidar değişimi sonrasında askeri istihbarat toplama çalışmaları yürüten Kiev'deki Askeri Politikalar Araştırma Merkezi yöneticisi Dmitriy Timçuk, Rusya'nın Kırım'da büyük bir savaşa hazırlandığı iddiasını ortaya attı. Timçuk, Moskova'nın Kırım yarımadasına toplu imha silahı sınıfına giren "Grad" füze sistemleri aktarmaya hazırlandığını duyurdu. Ukrayna'daki Unian haber ajansı tarafından aktarılan Timçuk'un tespitlerine göre Rusya yönetimi şu anda Karadeniz kıyısında kendi topraklarındaki Novorosiysk liman şehrinde Kırım'a gönderilmek üzere büyük bir askeri birlik hazırlıyor. Bu askeri birlikte yer alan 120 zırhlı araç arasında toplu imha silahı sınıfına giren Grad füze sistemlerinin bulunduğu da belirtiliyor. Meydan muharebelerinde düşman birliklerine yaylım füze ateşi açma özelliğine sahip Grad füze sistemi ateşlendikten sonra 2 kilometre karelik alanda ot bile bırakmıyor. Araç üzerine mobil füze sistemi olarak bir yerden diğerine nakledilebilen füze rampası, birkaç saniyede düşman mevzileri üzerine 40 adet tahrip gücü yüksek füze fırlatıyor. Grad füze sistemi menzili ise modeline göre 1,6 kilometreden 42 kilometreye kadar değişebiliyor. Yine Askeri Araştırmalar Merkezi uzmanı Timçuk'un iddiasına göre Rusya sadece Kırım'daki askeri varlığını arttırmayı planlamıyor. Ukrayna'ya yakın Moldova ile ihtilaflı Trans-Dniester ayrılıkçı bölgeye de 700 askeri komando timi gönderildiğini söylüyor. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581993.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581993.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..79223a438a39b26b2b1c36409664662958759e31 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2581993.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ukrayna'dan Kırım'a büyük şok!. Kırım Başbakan Yardımcısı Rustam Temirgaliyev, "Ukrayna yönetiminin devlet hazinesinden Kırım'a nakit imkanı sağlayan elektronik sistemleri dondurduğunu ve Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin banka hesaplarını bloke ettiğini" açıkladı. Temirgaliyev Rus İnterfax ajansına yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Hazinesinin Kırım'daki tüm hesap sistemlerini dondurduğu konusunda ... Ukrayna Devlet Hazinesinin Kırım'daki tüm banka hesap sistemlerini dondurdu. Kırım Başbakan Yardımcısı Rustam Temirgaliyev, "Ukrayna yönetiminin devlet hazinesinden Kırım'a nakit imkanı sağlayan elektronik sistemleri dondurduğunu ve Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin banka hesaplarını bloke ettiğini" açıkladı. Temirgaliyev Rus İnterfax ajansına yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Hazinesinin Kırım'daki tüm hesap sistemlerini dondurduğu konusunda bilgilendirildiklerini belirterek, " Kiev 'in sergilediği bu davranış emeklilik maaşları ve normal maaş ödemelerini olumsuz yönde etkilemeyecek" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582062.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582062.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..20d12ec4dd72269ebf6d3470400f30be2462b3a8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582062.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kırım'da Ukrayna yanlılarına meydan dayağı!. Olaylarda aktivistlere kamçı ve golf sopaları ile saldırıldığını gösteren fotoğraflar yer alıyor. Ukrayna'nın özerk bölgesinde yapılacak referandum öncesinde fiili kontrol Rus birlikleri ve müttefik milislerin elinde. Kiev bu durumun yasadışı olduğunu söylüyor. Diğer yandan bugün Ukrayna'nın doğu şehirlerinden olan Donetsk'deki ... Kırım'ın Sivastopol kentindeki bir mitingde Ukrayna yanlısı aktivistler, Rus yanlısı gruplar tarafından kamçı ve beyzbol sopaları ile dövüldü. Olaylarda aktivistlere kamçı ve golf sopaları ile saldırıldığını gösteren fotoğraflar yer alıyor. Ukrayna'nın özerk bölgesinde yapılacak referandum öncesinde fiili kontrol Rus birlikleri ve müttefik milislerin elinde. Kiev bu durumun yasadışı olduğunu söylüyor. Diğer yandan bugün Ukrayna'nın doğu şehirlerinden olan Donetsk'deki meydanda de Rusya yanlısı bazı toplulukların Rusya bayrağı altında toplanarak eylem gerçekleştirdikleri ve tıpkı Kırım gibi Rusya'ya bağlanmak üzere referandum talep ettikleri gözlendi. Ukrayna'nın başkenti Kiev'de ise ülkenin en ünlü şairi Taras Şevşenko'nun 200. ölüm yıldönümü kutlamaları için toplanan kalabalıklara seslenen geçici başbakan Arseny Yatsenyuk, Ukrayna'nın bölünmemesi için herşeyi yapacaklarını ve tüm etnik unsurlarıyla beraber ülkenin bir bütün olduğunu savundu. Bu arada, Rusya, İngiltere ve Almanya liderleri Ukrayna krizini görüşmek için telefonda acil görüşme yaptı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sitesinde "Durumunu değerlendirirken farklılıklara rağmen, ortak kaygının gerginliği azaltmak ve en kısa sürede durumu normalleştirmek olduğu ifade edildi" denildi. Putin "Kırım'ın meşru otoriteleri tarafından atılan adımlar uluslararası hukuka uygun" dedi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582064.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582064.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..b1b516f7a1096730435588eecb4349077062bd8c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582064.txt @@ -0,0 +1 @@ +Babacan'ı görünce bira şişesini sakladı. Ali Babacan, Antalya'da partisinin belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarına destek için esnaf ziyaretlerinde bulundu. Babacan, Menderes Türel, AKP Muratpaşa Adayı Cihan Bulut, AKP İl Başkanı Mustafa Köse ve partililerle birlikte Yat Limanı, tarihi Kaleiçi, Atatürk Caddesi, Karaalioğlu Parkı ve devamında ... Ali Babacan, Antalya'da partisinin belediye başkan adaylarının seçim çalışmalarına destek için esnaf ziyaretlerinde bulundu. Babacan, Menderes Türel, AKP Muratpaşa Adayı Cihan Bulut, AKP İl Başkanı Mustafa Köse ve partililerle birlikte Yat Limanı, tarihi Kaleiçi, Atatürk Caddesi, Karaalioğlu Parkı ve devamında yeniden Kaleiçi şeklinde esnaf ve vatandaşları ziyaret etti. KADINLARA DAĞITILAN ÇİÇEKLERİ KADINLARA TAŞITTI Başbakan Yardımcısı Babacan ve başkan adayları ise esnaf ziyaretleri ve hafta sonunu geçirmek için dışarı çıkan kadınlara 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle saksıda çiçek ve karanfil hediye etti. Babacan ve adayların kadınlara armağan ettiği çiçekleri kasalarla taşıyanların yine kadın olması dikkat çekti. Yaklaşık 3 saat süren boyunca kasalardaki saksı çiçeklerinin bir bölümü ve karanfil demetlerini kadınlar taşıdı. BİRA ŞİŞESİNİ SAKLADI Kaleiçi turunda Babacan ve beraberindekiler, tatil için Antalya'ya gelen Norveçli iki turistle karşılaştı. Norveçli turistlerden biri, elinde bulunan bira şişesini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın görmeyeceği şekilde bir eliyle arkasına sakladı. Babacan'ın iki turistle yaklaşık 5 dakika süren sohbeti boyunca, elinde bira şişesi bulunduran turist, içmekte olduğu birayı arkasında sakladı. Sosyal medyada bu durum ise çok konuşuldu. Bazıları turistin 'Bakan'a saygısı' nedeniyle birasını sakladığını savunurken bazıları da alkol yasakları nedeniyle turistin korktuğunu belirtti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582066.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582066.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..33259c844a35bdd9db917e5701561b1695bae7e5 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582066.txt @@ -0,0 +1 @@ +Bahçeli'den Erdoğan'a: 'Aklını başına al'. Devlet Bahçeli, Samsun ilçelerinde iki günlük seçim gezisine Vezirköprü İlçesi'nden başladı.  Samsun- Ankara karayolunun Havza girişinde partililer Bahçeli'yi coşkuyla karşıladı, 'Devletin başına devlet gelecek', 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sloganları atıldı. Konvoy eşliğinde Vezirköprü İlçesi'ne geçen Bahçeli, burada düzenlenen ... Devlet Bahçeli, Samsun ilçelerinde iki günlük seçim gezisine Vezirköprü İlçesi'nden başladı.  Samsun- Ankara karayolunun Havza girişinde partililer Bahçeli'yi coşkuyla karşıladı, 'Devletin başına devlet gelecek', 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sloganları atıldı. Konvoy eşliğinde Vezirköprü İlçesi'ne geçen Bahçeli, burada düzenlenen mitingde konuştu. AKP iktidarını eleştiren Bahçeli, Türkiye'de 44 milyon kişinin yoksul, 13 milyon kişinin açlık sınırının altında olduğunu söyledi. Bahçeli,  konuşmasına son yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinerek şöyle dedi: "Bu yolsuzluk ve rüşvette 60 milyon, 40 milyon, 100 milyon dolarlarla Türk liralarıyla milletin iliğinin sömürüldüğü bir ortamda sessiz kalmak mümkün olabilir mi? Bütün bunlarla ilgili olarak iki gün evvel Sayın Başbakan televizyona çıkmış. En iyi şey sayın Başbakan'ın belli bir süre konuşmaması. Bir milletin evladı olarak Türk devlet geleneğinde olmayan bir olayla karşılaştığımız zaman, inanın üzülüyoruz. Keşke şu söyledikleri montaj olsa da başbakana bu rezalet yakıştırılmasa. Ama sayın Başbakan kalkıyor diyor ki gazeteciler soruyor şudur budur neyse en son yolsuzluk üzerinde duruluyor ‘Komplolar yapıldı diyor. 'Paralel devlet var. Bunların inine gireceğim. Bunar alçaktır haindir, bunlardan sorgu soracağım.' Hep aynı laf. 83 günden beri aynı laf. Peki başbakan kim? Sensin niye sormuyorsun? Hala tartışıyorsun." Başbakan Erdoğan'ın aynı televizyon programında nasıl beslendiği sorulunca "Ben üç öğün bal kaymak yiyorum" dediğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ee tabi gazetelere dökülenlere bakarsak elindeki 1 milyon dolar herhalde bu ülkenin balı kaymağı olsa gerek. Bu nasıl bir söz. Sana yediğini soruyorlar ama vatandaşın yediğinin ortalamasında bir şey söyle. Ben kuru fasulyeyle pilavı çok severim yanında da soğan olursa çok severim derim. Ama bunlar kuru fasulye pilav mı yiyorlar orası meçhul. Ama sayın Başbakan 'ben 3 öğün bal ve kaymak yiyorum' diyor. Anlaşıldı ne yediği, Türkiye'de 1 milyar dolar ancak bal ve kaymağı yemekle olur." "YOLSUZLUK VE RÜŞVET KANSERDİR" Yolsuzluk ve rüşvetin kanser olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, buna önlem alınmasını isteyerek şöyle dedi: "Zamanında tedbirler alınmazsa yaygınlaşır. Kangren gibidir. Zamanında tedbirler alınmazsa kesilmek mecburiyetinde kalınır. Bunun bir çözümünü bulmamız lazım. Bulmazsak önce şunlara dikkat edelim. Tunus'a bakın yakın tarihte şu Arap baharı dediğimiz süreç içerisinde Binali çocuğunu ve eşini zor alıp kaçtı. Halk ayaklandı. Mısır'da önemli gelişmeler oldu. Libya'da ise Kaddafi yolsuzluk ve rüşvetten dolayı halk ayaklanmasıyla linç edildi. Ukrayna'da yine yolsuzluk ve yoksulluktan dolayı, rüşvetten dolayı Ukrayna Devlet Başkanı halk ayaklanmasına sert tedbirlerle cevap verdiğinde halk birden galeyana kapıldı. O gece 86 Ukrayna vatandaşı hayatını kaybetti. Toplum sarayı bastı ve adamı ancak Rus kuvvetleri Rusya'ya zor kaçırdı. Türkiye'de bunların yaşanmaması lazım. Bin yıllık kardeşliğimizi sürdürmemiz lazım. Böyle bir kargaşada yolsuzluk ve rüşvet sebebiyle toplum öfkelenirse, bundan yararlananlar çıkar. Türkiye'yi bölmek isteyenler, daha da fırsat kollamış olur. Beraberce, kardeşçe huzur içinde demokrasi içerisinde bunun çözümünü bulmamız lazım." Çözümün demokrasi içinde olması gerektiğini kaydeden Bahçeli, "Hareketlenerek, sağı solu yıkarak taşlayarak, bunlara karşı polisin acımasız davranışlarıyla Türkiye çok daha kötü günlere gider. Hepimize yazık olur. Hiç bir partinin önemi kalmaz. Onunu için her parti önce ülkem, sonra milletim sonra partim demesi lazım. Bunun çözümü demokrasi içinde seçimdir" dedi. Bahçeli, 30 Mart seçiminin yerel seçim olmasına karşın önem taşıdığını belirtirken, "Bu seçimlerde sadece belediye başkanımızı seçmeyeceğiz. Türkiye'nin geleceğinin belirlenmesinde ve siyasetin yeni şekillenmelerin beklentileri içerisinde kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanımızı daha sonrada 2015 yılı en geç 12 Haziranına kadar milletvekillerimizi seçerek bir siyasi süreci 30 Mart'ta başlatmış oluyoruz" diye konuştu. Bahçeli, ülkenin bölünmenin eşiğine getirildiği görüşünü savunurken de "Türkiye'nin Oslo'dan başlayıp İmralı canisiyle süren ve Kandil'de noktalanmak istenen bir bölünmenin eşiğindeyiz. Böyle bir dönemde seçimler çok önemlidir. Adalet ve Kalkınma Partisi 11 yıldan bu yana ülkeyi yönetmektedir. Yasama, yürütme dediğimiz kuvvetler ayrılığının ilk ikisinde bu günkü iktidar bulunuyor. Ancak Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu gücü milletimizin lehine kullanacağı yerde, bu gücü kendi nefislerine doğru kullanmaya başlamışlardır" dedi. KİMİ KORUYORSUN? 17 Aralık'ta yapıla yolsuzluk ve rüşvet operasyonun üzerinden 83 gün geçtiğini hatırlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "83 günden bu yana ‘Bana komplo yapılıyor. Montaj yapılıyor. Türkiye'de paralel devlet var. Şu var bu var alçaklar hainler AKP'yi iktidardan düşürüyorlar' diyerek 41 tane yolsuzluğa karışmış insanların içeriden çıkmasına vesile olabilecek oyunlara ne gerek var Sayın Başbakan? Savcılardan ne istiyorsun ki kıyıma uğratıyorsun. 8 bin polisi niye yerinden ediyorsun. 28 Valini merkeze neden alıyorsun. Kimi koruyorsun kimin üstünü örtüyorsun?" DİKTATÖRLÜK TARTIŞMASI Başbakan Erdoğan'ın diktatörlük suçlamalarına karşılık "Buyurun devirin o diktatörü" sözlerini sert dille eleştiren Devlet Bahçeli, şöyle dedi: "Sayın Başbakan yine dün televizyonlara çıkmış 'Ben tek adamsam gelin indirin' diyor. Ne demek bu, sen kime meydan okuyorsun? Ortalık karıştığı zaman senin izini ve eserini Türkiye'de bulamazlar. Aklını başına al. Milleti tahrik etme. Milyarların üstünü kanla örtmeye kalkma. O yüzden başta Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş vatandaşlarım sizler bizim kardeşimizsiniz. Bu gün oraya verirsin, başka gün başka yere verirsin. O senin bileceğin iş. Ama memleketin bu kötü gidişatının vebalini taşıma. O sana yakışmaz. Sen ona her türlü fedakarlıkla destek verdin. Bu istismara son ver ve onları uyar." \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582069.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582069.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..0602077e25eef9d6d47483fae4b5b9cde44ff4e8 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582069.txt @@ -0,0 +1 @@ +Yeni ses kaydı: Rıza Sarraf, Çağlayan'ın eksik '10 kağıt'ını arıyor!. İnternete düşen yeni ses kaydında AKP'li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Rıza Sarraf'a "kendisine ulaşan raporlarda görünenden 10 milyon Avro daha az aldığını iddia etmesi" ve bunun üzerine de Rıza Sarraf'ın olayı çözmeye çalışması yer alıyor. Yolsuzluk ve rüşvet skandalının ... Başçalan hesabının sızdırdığı son kayıtta Bakan Çağlayan'ın 10 milyon euro az para aldığı iddiaları yer alıyor. İnternete düşen yeni ses kaydında AKP'li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Rıza Sarraf'a "kendisine ulaşan raporlarda görünenden 10 milyon Avro daha az aldığını iddia etmesi" ve bunun üzerine de Rıza Sarraf'ın olayı çözmeye çalışması yer alıyor. Yolsuzluk ve rüşvet skandalının patlak vermesinin ardından başlayan ses kaydı dalgası bugün de devam ediyor. Bugün "Başçalan" isimli hesaptan yayınlanan Sayıştay ile ilgili ses kaydının ardından Haramzadeler isimli Twitter hesabı da Rıza Sarraf'a ait olduğu öne sürülen bir ses kaydı yayınladı. Cumhuriyet'te yer alan habere göre, söz konusu ses kaydında yolsuzluk skandalının patlak vermesiyle istifa eden AKP'li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Rıza Sarraf'a "kendisine ulaşan raporlarda görünenden 10 milyon Avro daha az aldığını iddia etmesi" ve bunun üzerine de Rıza Sarraf'ın olayı çözmeye çalışması yer alıyor. 'Ben 10 kağıt daha aşağı aldım diyor' Sarraf'a ait olduğu öne sürülen ses Abdullah Happani'ye telefonda, "Senin verdiğin rapor vardı ya, o raporu verdim incelemiş... Euro olarak diyor ki aldıklarımızda bir 10 kağıt fark var diyor" ifadelerini kullanıyor. Sarraf'ın bu sözlerine Happani, "10 kağıt fark olur mu abi ya mümkün mü" diyor. Sarraf bunun üzerine, "Abi sizin yazdığınızdan ben 10 daha aşağı aldım diyor" ifadelerini kullanıyor. Happani de bunun üzerine "Hesabı kitabı belli hangi tarihte ne verdiğimiz belli bizim. Önüne koymak lazım şu tarihte şu gelmiş" diyor. 'Süleyman'a vermiş ona geçmişizdir' İkili daha sonra 'sorunun' nereden kaynaklandığını tartışıyor. Bu sırada Sarraf, "Süleyman'a vermişiz ona geçmişizdir" diye konuşuyor. Happani de bunun üzerine "Zaten iki milyon Süleyman'a verdiğimiz para..." yanıtını veriyor. Ses kaydında geçen Süleyman isminin, Halkbankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan olduğu öne sürülüyor. Excel dosyası yayınlandı Söz konusu ses kaydının ardından videoda konuşmada konu edilen para transferlerine ait olduğu öne sürülen 'excel' dosyasından görüntüler de paylaşıldı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582070.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582070.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..51c2d7379c2f4ae0afef1e85e83a9acc57b424ab --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582070.txt @@ -0,0 +1 @@ +Malezya uçağının kapısı bulundu!. Güney Çin Denizi üzerinde dün sabah erken saatlerde kaybolan Malezya uçağını havadan ve denizden arama çalışmaları sırasında, Vietnamlı yetkililerce, uçağın kapılarından biri olduğu sanılan bir cisim saptandı. Resmi Thanh Nien gazetesinin, Vietnam Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Korgeneral Vo Van Tuan'ın açıklamasına ... Malezya Havayolları uçağının kapısı olduğundan şüphelenilen bir cisim saptandı. Güney Çin Denizi üzerinde dün sabah erken saatlerde kaybolan Malezya uçağını havadan ve denizden arama çalışmaları sırasında, Vietnamlı yetkililerce, uçağın kapılarından biri olduğu sanılan bir cisim saptandı. Resmi Thanh Nien gazetesinin, Vietnam Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Korgeneral Vo Van Tuan'ın açıklamasına dayandırılan haberinde, alçaktan seyreden bir uçağın incelemeleri sırasında kayıp yolcu uçağının kapılarından biri olduğundan şüphelenilen bir cisim tespit ettiği belirtildi. Haberde, cismin, Tho Chu Adası'nın 90 kilometre güneyinde, dün yağ tabakalarının gözlendiği bölgede bulunduğu belirtilerek Tuan'ın, "Bu cisim sayesinde, umuyoruz ki kayıp uçağı bulacağız"' ifadesine yer verildi. Gazete, deniz zabıtasına ait 2 geminin bölgeye doğru yol aldığını yazdı. Bu arada Avrupalı yetkililer, uçaktaki 2 yolcu tarafından kullanılan kayıp pasaportların İtalyan vatandaşı Luigi Maraldi ve Avusturya Christian Kozel'e ait olduklarını bildirdi. Tayland polisi, Maraldi'nin pasaportunun, geçen temmuz ayında Puket Adası'nda çalındığını açıkladı. Kayıp pasaportları kullanan iki yolcunun, Pekin'den sonra Amsterdam'a gitmek için yer ayırttıkları, "Maraldi"nin buradan Kopenhag'a, "Kozel"in de Frankfurt'a gitmeyi planladığı belirtildi. Kayıp pasaportlarla seyahat eden yolcular, akıllara uçağın bir terör saldırısına uğramış olabileceği ihtimalini getirmişti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582071.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582071.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..bb83ccf784d17c62ffd2969765872c5865a6c70e --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582071.txt @@ -0,0 +1 @@ +Devasa uçak gemisi Antalya'da. ABD donanmasının son teknoloji ile donatılan, 2009 yılında 6,2 milyar dolara mal edilerek denize indirilen 332.8 metre uzunluğunda ve 5 binden fazla personeli bulunan uçak gemisi George HW Bush, Antalya'ya geldi. Yunanistan'ın Pire Limanı'ndan çıkarak sabah saatlerinde Antalya açıklarına demirlenen ... ABD donanmasına ait "USS George HW Bush" gemisi, Antalya açıklarına demirlendi. Gemide 5 binden fazla personel çalışıyor. ABD donanmasının son teknoloji ile donatılan, 2009 yılında 6,2 milyar dolara mal edilerek denize indirilen 332.8 metre uzunluğunda ve 5 binden fazla personeli bulunan uçak gemisi George HW Bush, Antalya'ya geldi. Yunanistan'ın Pire Limanı'ndan çıkarak sabah saatlerinde Antalya açıklarına demirlenen gemi, dört gün kaldıktan sonra buradan ayrılacak. Personelin kenti gezmek için ayrıldığı gemi, gazetecilere tanıtıldı. Geminin 2. kaptanı Matthew C. Paradise, gazetecilere yaptığı açıklamada, Antalya'da bulunmaktan dolayı mutlu olduklarını, tarihi ve kültürel geziler yapacaklarını söyledi. Türkiye ile Amerika arasında işbirliğinin yüksek seviyede olduğunu belirten Paradise, Türkiye limanlarını ziyaret etmekten her zaman mutlu olduklarını dile getirdi. Paradise, 50'nin üzerinde savaş uçağı bulunan geminin vurucu görev yapmanın dışında insani yardım götürme görevinin de bulunduğunu anlattı. Bir gazetecinin, "Bu planlanmış bir seyehat mi, yoksa son dönemde yaşanan gerginlik üzerine atılan adım mı" şeklindeki sorusu üzerine Paradise, "Buraya Yunanistan'dan geldik. Akdeniz'deki bu görev birkaç ay öncesinden planlanmış bir programdı, son zamanlarda yaşanan gerilimle ilgisi yok. 4 gün Antalya'da kalacağız, sonra yine Akdeniz'de belirlenmiş bir rotaya devam edeceğiz" diye konuştu. Paradise, gemide 3 bin asker ve uçakların bakımı ile görevli 2 bin kişi olmak üzere 5 binden fazla personel bulunduğunu bildirerek, gemide her dine mensup asker olduğunu, ibadetlerini yerine getirmeleri için ibadethanelerin yer aldığını kaydetti. Gemi personel sorumlusu Üst Rütbeli Subay David Carter ise gemide bir şehirde olması gereken her ihtiyacın bulunduğunu, bazen 9 ay denizde kaldıklarını vurguladı. Gemide kablosuz internet ağı ve telefonun yasak olduğuna dikkati çeken Carter, personelinin aileleriyle limanlardan e-posta veya Skype yolu ile iletişime geçebildiklerini ifade etti. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582072.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582072.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2ec1d3c33bf2f672a4ca457a6e9c281f297cf63b --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582072.txt @@ -0,0 +1 @@ +Ampute maçında büyük skandal!. Ampute Futbol Süper Ligi'nde oynanan Malatya Bedensel Engelliler Spor-İstanbul Özürlüler Spor maçı, çıkan kavga nedeniyle tatil edildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582073.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582073.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2e72ca8c581b6c8472e8c978ba371f63c9ef0e93 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582073.txt @@ -0,0 +1 @@ +THY uçağı rota değiştirdi. İstanbul-Los Angeles seferini yapan Türk Hava Yoları'na ait yolcu uçağı, yolculardan birinin rahatsızlanması sonucu Kopenhag Havalimanı'na inmek zorunda kaldı THY'nin TK-9 sefer sayılı TC-JJN kuyruk tescilli Boeing 777 tipi yolcu uçağı 281 yolcusuyla Los Angeles seferini yapmak üzere bugün saat ... İstanbul-Los Angeles seferini yapan Türk Hava Yoları'na ait yolcu uçağı, yolculardan birinin rahatsızlanması sonucu Kopenhag Havalimanı'na inmek zorunda kaldı THY'nin TK-9 sefer sayılı TC-JJN kuyruk tescilli Boeing 777 tipi yolcu uçağı 281 yolcusuyla Los Angeles seferini yapmak üzere bugün saat 13.05'de Atatürk Havalimanı'ndan havalandı. Uçağın havalanmasından bir süre sonra uçakta bulunan bir yolcu rahatsızlandı. Kabin ekipleri durumu uçağın kaptan pilotuna bildirdi. Pilot bunun üzerine Danimarka'nın Kopenhag Havalimanı'na iniş yapma kararı aldı. THY uçağı saat 15.10'da Kopenhag Havalimanı'na iniş yaparken, rahatsızlanan yolcu ambulansla hastaneye kaldırıldı. Uçağın bir süre sonra Los Angeles seferini yapmak üzere yeniden havalanacağı öğrenildi. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582074.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582074.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..f9d45619d2bc282b39251370260fe59a05f07a9c --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582074.txt @@ -0,0 +1 @@ +Kralın kızları sarayda tutsak!. İngiliz Sunday Times gazetesi 42 yaşındaki Sahar ve 38 yaşındaki Jawahir'in elektronik posta ve telefon yoluyla kendileriyle iletişime geçerek yardım istediğini açıkladı. Gazete prenseslerin yolladıkları elektronik postada, "Yaşadığımız villada birbirimizin hayat enerjisinin tükenmesini izliyoruz. 39 yaşındaki kız kardeşimiz Hala bir ... Suudi Arabistan kralı Abdullah Bin Abdülaziz el Saud'un kızları Prenses Sahar ve Prenses Jawaher son 13 yıldır babalarının Cidde'deki sarayında zorla alıkonulduklarını iddia etti. İngiliz Sunday Times gazetesi 42 yaşındaki Sahar ve 38 yaşındaki Jawahir'in elektronik posta ve telefon yoluyla kendileriyle iletişime geçerek yardım istediğini açıkladı. Gazete prenseslerin yolladıkları elektronik postada, "Yaşadığımız villada birbirimizin hayat enerjisinin tükenmesini izliyoruz. 39 yaşındaki kız kardeşimiz Hala bir başka villada esir tutuluyor. Yavaş yavaş aklını kaybediyor. 41 yaşındaki kız kardeşimiz Maha da bir başka villa da tek başına esir" diye yazdığını belirtti. Sunday Times Sahar ve Jahawer'in, "tüm hayatlarının erkek kardeşleri tarafından kontrol edildiğini" söylediğini ve bazı prenslerin onlardan "gençliklerinde partilere gittikleri ve babalarına ülkedeki fakirlik ile ilgili sorular sordukları için nefret ettiğini" de söylediklerini açıkladı. Prenseslerin Kral Abdullah'tan boşandıktan sonra Londra'ya yerleşen annesi Alanoud el Fayez'in kızlarının esaretten kurtarılması için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ajansı'na başvuruda bulunduğu da açıklandı. El Fayez'in Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne (OHCHR) yazdığı mektupta "Kızım Hala'nın durumu giderek kötüleşiyor. O anoreksi hastası ve birçok psikolojik problemi var. Sarayda tıbbi bir merkez olmasına rağmen ona yardım alma imkânı tanınmıyor. İki yıl aradan sonra bana telefon etmeyi başardığında kendini öldürmek istediğini söyledi" dedi. Psikoloji mezunu olan Hala, 1990'lı yılların sonunda çalıştığı akıl hastanesine hiçbir problemleri olmamasına rağmen "politik nedenlerle" kapatılan kişiler olduğunu iddia ederek Suudi Arabistan yönetiminin tepkisini çekmişti. OHCHR el Fayez'in mektubunu Birleşmiş Milletler'in kadına karşı şiddet konularına bakan özel raportörü Rashida Manjoo'ya ilettiklerini açıkladı. \ No newline at end of file diff --git a/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582075.txt b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582075.txt new file mode 100644 index 0000000000000000000000000000000000000000..2fa56468935c52531c7eddc2319cfbc6c2dc0661 --- /dev/null +++ b/SozcuNewsCollection2014/2014_3_9/2582075.txt @@ -0,0 +1 @@ +'Paralel aile değiliz'. Fethullah Gülen'in kardeşleri bugün 'Gülen Aile Buluşması' toplantısında yaklaşık 1500 kişiyle bir araya geldi. Gülan Ailesi adına yapılan açıklamada "Parelel aile değiliz" denildi. Palandöken Kayak Merkezi'ndeki Polat Renaissance Otelde düzenlenen 'Gülen Aile Buluşması' toplantısına Fetullah Gülen'in kız kardeşi Fazilet Korucuk, ... Fethullah Gülen'in kardeşleri bugün 'Gülen Aile Buluşması' toplantısında yaklaşık 1500 kişiyle bir araya geldi. Gülan Ailesi adına yapılan açıklamada "Parelel aile değiliz" denildi. Palandöken Kayak Merkezi'ndeki Polat Renaissance Otelde düzenlenen 'Gülen Aile Buluşması' toplantısına Fetullah Gülen'in kız kardeşi Fazilet Korucuk, erkek kardeşleri Salih, Seyfullah, Mesih, Kutbebettin Gülen ve Türkiye'nin dört bir tarafından gelen kadın, erkek ve çocuklardan oluşan yaklaşık 1500 kişi katıldı. Aile adına basın açıklamasını STV'nin anahaber sunucusu ve Seyfullah Gülen'in oğlu Kemal Gülen yaptı. Türkiye'de bir süredir Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketine aleyhinde karalama kampanyası sürdürüldüğünü belirten Kemal Gülen, bu kampanyanın kamuoyunda ciddi bir kamplaşmaya yol açtığını söyledi. Kemal Gülen, şöyle dedi: "Hocaefendi'nin yakın ve uzak akrabaları olan bizler, 'Gülen Aile Buluşması' çatısında tüm bu söylemlerden duyduğumuz derin üzüntüyü dile getirmek ve hissiyatımızı kamuoyu ile paylaşmak amacı ile bir basın açıklaması yapacağız. Ülkemizde bir süredir muhterem büyüğümüz Fethullah Gülen Hocaefendi ve onun teşvikleriyle Türkiye'nin dünyaya açılan mütebessim yüzü hizmet aleyhinde, bir karalama kampanyası sürdürülüyor. Bunun yol açtığı ciddi bir kamplaşma yaşanıyor. Yakın tarihimiz bir ƒlim, kanaat önderi ya da bir hareket hakkında bu denli organize bir iftira ve karalama kampanyasına şahit olmadı. Biz bu tür kampanyaları şiddetle kınıyor ve faillerini daha baştan ma'şeri vicdana ve Hakkın adaletine havale ediyoruz." "SUSARAK DİLSİZ ŞEYTAN OLMAK İSTEMİYORUZ" Erzurum'daki toplantıya Ahlat'tan, İstanbul'dan, İzmir'den, Samsun'dan ve bugün yurt dışından gelmiş uzak- yakın akraba ve hısımlar olduğunu ifade eden Kemal Gülen, bütün bu nefret söylemlerinden, duyarlı her vatandaş gibi doğrudan ve derinden etkilendiklerini ve incindiklerini söyledi. Kemal Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hocaefendi Erzurum'un en meşhur ƒlimlerinin rahle-i tedrisinden geçmiş ve nihayet Bediüzzaman Hazretlerinin eserlerini tanıyınca da bütün ruhuyla nurları anlamaya ve anlatmaya koyulmuştur. Ömrünü kitaplar arasında geçiren, yetmişten fazla eseriyle ki bunların bir kısmı yirmiden fazla dile tercüme edilmiştir, fikir ve aksiyon hayatıyla üniversitelerde doktora tezlerine konu olan hocamızın bazı eserleri, fakültelerde ders kitabı olarak okutuluyor. Hatta dünyada hocamızın adına üniversitelerde kürsüler kuruldu, yabancı ilim adamları bile değerli büyüğümüzden nasıl istifade ettiklerini iftiharla anlatıyorlar. Biz de ailesi olarak okumanın gerekliliğini ondan öğrendik, onun teşvikleriyle üniversitelere gittik ve gitmekteyiz. Biz, bize dünya ve ukba hayatımızın kurtuluş yollarını gösteren Hocaefendi'ye yapılan zulüm ve haksızlık karşısında, susarak dilsiz şeytan olmak istemiyoruz." "NÜFUZUNDAN NEMALANMADIK" Fetullah Gülen'in dünyaca tanınıp bilinmesine rağmen bugüne kadar ne kardeşleri, ne akrabalarının bu nüfuzundan nemalanmadığına işaret eden Kemal Gülen, "Onlar da mütevazı bir hayatı tercih ettiler. Kardeşlerinin ve yakınlarının sade yaşamları buna en güçlü delildir. Evet, o yıllardır 'Allah'ım, kardeşlerimin iki yakasını bir araya getirme' diye dua ediyor" dedi. Fethullan Gülen'in ve Hizmet Hareketi'nin aileden dolayı mahcup olmadığını, bundan sonra da olmayacağını vurgulayan Kemal Gülen, "Herkes kendi yağında kavrulacak, dişini sıkacak, ekmeğini taştan çıkaracak, ama inşallah milletimizin hüsn-ü zannını boşa çıkartmayacağız. Hocamızı utandırmayacağız. Bir lokma, bir hırka yaşamak nedir bilmeyenler, devletin malını deniz görenler, muhterem büyüğümüze çamur atmaya kalkıyorlar. Ama bilmeliler ki bu çamurlar onun dupduru hayatında asla iz bırakmayacaktır" diye konuştu. Fethullah Gülen'e son bir kaç aydır atılan iftira, yürütülen karalama ve yalan kampanyalarının aile olarak kendilerini üzdüğünü kaydeden Kemal Gülen, şunları söyledi: "Kullardan vefa beklemeyi bile Allah'a karşı vefasızlık sayan Hocaefendi, meydanlardan, ekranlardan, vefayı İstanbul'da bir semt sayanlar tarafından 'sahte peygamber', '', 'içi boş film müsveddesi' , 'çete lideri', 'virüs' ve 'kan emici sülük' gibi yalan, iftira ve hakaretlere maruz kalıyor. Hele bir de bu hakaretleri demokrasi, şeffaflık ve insan haklarını ağzına sakız eden siyasetçiler yapmıyor mu, işte bizim hayal kırıklığımız burada başlıyor. Bunların, sanki yolsuzluk iddiaları yokmuş, sanki rüşvet ve hırsızlık iddiaları ayyuka çıkmamış, sanki devlet kadroları bir yalan üzerine hallaç pamuğu gibi atılmamış, sanki adalet sistemi yerlerde sürünmek zorunda bırakılmamış gibi bunca büyük problemi görmezden gelerek, gözlerini karartıp, hocamızı suçlamaları karşısında dehşete düşüyoruz." "YÜZBİNLERCE EVLADI VAR" Fethullah Gülen için en çok konuşulan evlilik konusuna da değinen Kemal Gülen, "Evet, o evlenmedi kendi ifadesi ile bütün ömrünü hizmete adamak istiyordu. Bunu yaparken kimsenin hakkına girmek istemiyordu. Ne var bunda? Bazı peygamberler, veli, müçtehit müceddid, ilim adamı veya sanatkƒrlar da evlenmemiş" dedi. Rabia işaretleri yaparak oy devşirenler olduğunu kaydeden Kemal Gülen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rabia'tül Adeviye'nin de evlenmediğini bilmiyorlar herhalde. Dine, diyanete, millete hizmet etmek için veya çocukların, gençlerin halinden anlamak için illa da evlenmek şart mı? Biz evladımıza ondan isim istiyor, yavrularımızı nasıl yetiştireceğimizi ondan öğreniyor ve onun sohbetlerinden istifade ile çocuklarımızı terbiye etmeye çalışıyoruz. Hepimiz onun evladıyız; sadece biz değil Asya'da, Afrika'da, Amerika'da binler, yüzbinler evladı var; bunlar olimpiyatlarda stadyumları dolduruyorlar, bütün bu güzelliklere vesile olduğu için başta hocamıza ve milletimize dua ediyorlar. Biz de ailesi olarak bu dua kervanına katılıyor, Rabbimizin onu ve onunla birlikte yürüyen dost ve arkadaşlarını koruyacağına inancımızı bir kez de burada tekrarlıyoruz." İÇİŞLERİ BAKANI ALA'YI ELEŞTİRDİLER İçişleri Bakanı seçildikten sonra Erzurum'a gelen Efkan Ala'nın aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmasını da eleştiren Kemal Gülen, şöyle dedi: "Seçilme zorluğunu bile yaşamadan bakan koltuğuna oturan Erzurumlu bir politikacı, hem de bu şehirde, muhterem büyüğümüzü kastederek 'Sen kimsin sen, biz senin ağababalarını yendik' diyerek, elli yıllık hizmet hayatında camiden, kürsüden, konferanslardan veya daha başka vesilelerle Hocaefendi'yi takip eden, sahiplenen, bir işareti ile Allah rızası için yollara düşen fedakƒr insanlara ve tabii ki bize hakaret etmesini içimize sindiremiyoruz. Bu saygıdan ve seviyeden yoksun hakareti kınıyor kem söz sahibine aittir diyerek bu hakaretleri sahibine iade ediyoruz. Muhterem büyüklerim, kardeşlerim değerli basın mensupları. Çok üzüldük, çok kırıldık. Ama kimseyi incitecek, kimseyi kıracak da değiliz. Ülkemiz zor günler geçiriyor, seçim atmosferi içinde olduğumuz bu günlerde bize düşen sokağın ve meydanların tahrikine gelmemek, her zamankinden daha sağduyulu olmak. Çünkü biz barışın, sulhun temsilcileriyiz. Biz, hocamızın ümit veren sözlerine bakarak diyoruz ki 'Türkiye'nin geleceği parlak, bu günler de inşallah geride kalacak." SORULARI YANITLADI Toplantında gazetecilerin 'Cemaat abi ve ablalarının kapı kapı dolaşarak Ak Partiye oy vermeyin diye propaganda yapıldığı söyleniyor. AK Partide buna cevaben sizde parti kurun karşımıza öyle çıkın diyor, buna ne diyeceksiniz' sorusuna Kemal Gülen, şu yanıtı verdi: "Cemaatin abi ve ablalarıyla ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Onu cemaati eğer temsil eden Gazeteciler Yazarlar Vakfı varsa onların bu konuda bir şey söylemesi daha doğrudur ama bizim aile yakınları olarak bir araya gelişimiz ne böyle bir propaganda yapmak, ne şuna oy verin buna oy vermeyin demek için değil, biz sadece burada değerli hocamıza yapılan hakaretleri, iftiraları büftanları iade etmek ve bunları doğru olmadığını haykırmak için bir araya geldik dolayısıyla cemaatin ne avukatıyız ne de temsilcisiyiz biz sadece ailemizin değerli büyükleriyle bir araya geldik." Bir başka gazetecinin, 'Sizin ailesi olarak siyasete müdahale veya siyasetin içerisine girme gibi bir eğiliminiz olacak mı?' sorusuna Kemal Gülen, "Siyasetten uzak bir aileyiz. 'Muhtar adayı bile değiliz' diyor Seyfullah Gülen,  Hocaefendi'nin kardeşi benim de babam şeref duyarım böyle bir babanın evladı olmaktan. Dün de ailemiz siyasete girmedi, bugün de girmedi Hocaefendi'nin genel temayülleri, oradan aldığımız ilhamla yarın da bugün yapılan siyasete girmeme yönünde adeta yeminimiz vardır" karşılığını verdi. Kemal Gülen, Başbakan Erdoğan'ın seçim sonrası Gülen Cemaati'ne operasyon sinyali verdiği hatırlatarak, "Tedirginlik yaşıyor musunuz? Cezaevine girme endişeniz var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Bu aile 1980 ihtilalinden sonra, hemen yanıbaşımdaki Salih amcam ve diğer taraftaki Mesih amcam bir irtica, bir dinci ya da müslüman olduğu gerekçesiyle zaten içeriye alındılar. Hocaefendi 1971 yılında içeriye alındı. Bunlar içeriye alınmak konusunda bir tereddüt endişe yaşamazlar. Çünkü yürüdükleri yolun hak olduğunu, yaptıkları işin doğru olduğuna inanıyorlar ama hiçbir şey yapmadan Türkiye Cumhuriyeti'nin en verimli en irfan sahibi ilim sahibi bu insanları elde bir delil olmadan, 'Biz sizi içeriye atmak istiyoruz' derlerse de bu zorbalığa karşı bizim de yapacak hiçbir şeyimiz yoktur. Şeriatın kestiği parmak acımaz." \ No newline at end of file